TUNA NEHRİ ÇEVRESİNDE İSKİT VE

Transkript

TUNA NEHRİ ÇEVRESİNDE İSKİT VE
TUNA NEHR ÇEVRES NDE SK T VE SARMATLAR
The Scythians and Sarmatians Around the River Danube
lhami DURMU"1
Özet
skitler ve Sarmatlar önemli bozkõr kavimlerindendirler. Her iki
kavim de Karadenizin kuzeyindeki bozkõrlarda egemenlik kurduktan sonra
Kõrõm ba!ta olmak üzere Karadeniz sahillerine yöneldikleri gibi yerle!ik
kültür merkezlerine do"ru do"uda Kafkaslardan batõda da Tuna nehri
ve çevresinden yol bulmu!lar ve bir !ekilde yerle!ik kavimlerle ba"lantõ
kurmu!lardõr. Önce skitler Tuna nehri ve çevresinde yerle!ik kavimlerle
kar!õla!mõ!lar, siyasi ve askeri mücadelelerden ba!ka iktisadi ili!kilerini
de geli!tirmi!lerdir. Onlarõn Greklerle temaslarõ daha çok iktisadi
ili!kiler üzerine kurulmu!tur. skitlerden sonra Karadenizin kuzeyindeki
bozkõrlarda egemenlik kuran Sarmatlarõn da öncelikle Greklerle ticari
ili!kileri geli!tirme gayreti içine girdikleri görülmektedir. Roma’nõn bir
imparatorluk haline gelmesi ve Tuna nehri ve çevresine do"ru yönelmesi
Sarmatlarla Romalõlarõn mücadelesini kaçõnõlmaz hale getirmi!tir.
Bu mücadelede Sarmatlarõn batõ kolu olan Yazõ"larõn önemli bir yer
tuttuklarõ bilinmektedir. Romalõlar “divide et empare”, “böl ve hükmet”
ya da “ayõr, buyur” yöntemini en iyi !ekilde uygulamõ!lardõr. Zaman zaman
gerçekle!tirilen ticari faaliyetlerden ba!ka sava! taktikleri ve kullandõklarõ
sava! araç- gereçleri de askeri açõdan iyi bir ö"retici olmu!tur. skit ve
Sarmatlar yerle!iklerin sosyal, siyasi, iktisadi ve askeri hayatlarõnda önemli
bir yer tutmu!lardõr. Böyle bir yapõlanma konar- göçerlerin Tuna nehri
ve çevresinde yayõlmalarõ ve yerle!iklerle temaslarõ sayesinde mümkün
olabilmi!tir.
Anahtar Kelimeler: skitler, Sarmatlar, Grekler, Romalõlar, Tuna Nehri.
Abstract
Scythians and Sarmatians were the steppe peoples of particular
importance. Both of them had become dominant over the steppes in the
region North of the Black Sea and then beginning from Crimea they
expanded their power troughout the Black Sea coasts coming in touch with
the settled peoples via Caucasia in the East and via the River Danube in
the West. First they were the Scythians who met the settled peoples living
around the River Danube. They went into economic relationship with those
peoples besides political and military challenges. Their connection with the
Greeks was mainly of economic grounds. Scythians were fallowed by the
Sarmatians who tried to establish commercial relationship with the Greeks.
It became inevitable for the Sarmatians to Þght against the Romans who
directed their Empire armies towards the Danube valley. It is known that
the Iazyges, western branch of the Sarmatians, had a considerable role in
these Þghtings. The Romans who appreciated their Þghting capabilities and
tactics began to insert the Iazygian cavalries within their armies. Scythians
and Sarmatians semi-nomadic culture deeply effected the settled peoples
around the River Danube both economically and militarily.
Key words: Scythians, Sarmatians, Greeks, Romans, River Danube.
1 Prof. Dr., Gazi Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, [email protected]
Bahar 2009 / 4
11
"lhami DURMU!
Giri!
Bir toplulu$un hayatõnda ve kültürünün olu umunda bölge co$raÞ art ve
imkânlarõnõn; iklim, göller, denizler, akarsular, bitki örtüsü, tarõm ürünleri, orman
ve madenler vb.nin; asalak, çiftçi ve çoban hayatõ, yerle me ve göç hareketleri,
sanayi ekilleri gibi sosyal, iktisadi faaliyetlere ve dolayõsõyla hukukî, dini vb.
kültürel davranõ lara büyük ölçüde etki yaptõ$õ bilinmektedir. " te yeryüzünde
ya adõklarõ co$raÞ çevre birbirinden farklõ olan insanlar, bu çevrenin üç do$al kayna$õ
olan; orman, hayvan yeti tirme ve tarõm imkânlarõnõ de$erlendirerek hayatlarõnõ
sürdürebilmi lerdir. Orman kavimleri “asalak” kültürü (avcõlõk, dev iricilik), tarõma
elveri li yerlerde oturanlar “köylü” kültürünü (çiftçilik) ortaya koymu lar, bozkõrdakiler
“çoban” kültürünü (besicilik) meydana getirmi lerdir (Kafeso$lu 1989: 26, 201).
Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlar tarih öncesi devirlerden ba lamak üzere
uzun zaman diliminde konar- göçer kavimlerin ya adõklarõ kültür co$rafyasõ olmu tur.
Hareketli kavimler ya adõklarõ kültür co$rafyasõndan dolayõ “bozkõr kavimleri”,
hayatlarõnõn en önemli unsurlarõndan biri olan attan hareketle “atlõ kavimler”,
öküzlerin çekti$i evlerine bakõlarak “göçer- evli” ya da “ka$nõlõ kavimler”, yaylakkõ lak hayatõna dikkat çekilerek “konar- göçer kavimler” olarak anõlmõ lardõr.
Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlarda varlõ$õnõ sürdüren bu kavimler
arasõnda "skitler ve Sarmatlar önemli bir yer tutmaktadõr. Her iki kavim de
Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlarda hâkimiyet sa$ladõktan ve Kõrõm ba ta
olmak üzere, güneye Karadeniz sahillerine yöneldikten sonra yerle ik kültür
merkezlerine do$ru da harekete geçmi lerdir. Kõrõm ve çevresi ba ta olmak üzere
Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlara bakõldõ$õnda "skit ve Sarmatlar yerle ik kültür
merkezlerine do$ru do$uda Kafkaslardan batõda da Tuna nehri ve çevresinden
yol bulmu lar ve bir ekilde yerle ik kavimlerle ba$lantõlarõ olmu lardõr.
Tuna nehri ve çevresinde önce "skitler yerle ik kavimlerle kar õla mõ lar,
siyasi ve askeri mücadelelerinden ba ka iktisadi ili kilerini de geli tirmi lerdir. "skit
hâkimiyetine Sarmatlar son verdi$inde aynõ kültür çevresinde yerle iklerle Sarmatlar
kar õ kar õya gelmi , onlarla siyasi, askeri ve iktisadi açõdan münasebetleri olmu tur.
skitler
"skitler do$uda Çin seddinden batõda Tuna nehrine kadar çok geni co$rafyaya
yayõlmõ lardõr. Onlar do$udan batõya do$ru hareket ederek M.Ö. 8. yüzyõlda
Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlara gelmi lerdir (Durmu 2007a: 80). Çok geni
co$rafyalara yayõldõklarõndan çe itli kavimler tarafõndan tanõnmõ lardõr. Onlardan
Grek kaynaklarõnda “Skythai”, Asur kaynaklarõnda “A guzai”, Pers kaynaklarõnda
“Saka”, Çin kaynaklarõnda “Sai” olarak söz edilmektedir (Durmu 1993: 9).
"skitler Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlara geldiklerinde kendileri gibi
konar- göçer bir kavim olan Kimmerleri yurtlarõndan ederek yerle mi lerdir
(Durmu 2007a: 82- 83). Böylece Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlarda
Kimmer hâkimiyeti son bulup, "skit hâkimiyeti ba lamõ tõr. "skitler bu kültür
co$rafyasõnda do$uda Hazar denizinden batõda Tuna nehrine kadar geni
bir co$rafyaya yayõlmak suretiyle varlõklarõnõ sürdürmeye ba lamõ lardõr.
"skitler Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlarda hâkimiyet kurduktan sonra Karadeniz
sahil eridine ve Tuna nehri çevresine ula arak yerle ik kavimlerle ili kilerini geli tirmeyi
dü ünmü ler, daha çok ticarî faaliyetlerini geli tirmek asõl amaçlarõnõ olu turmu tur.
"skitlerin daha güneye ve batõya do$ru hareket etmeleri sonucunda Don nehrinden
Tuna nehrinin a a$õ kõsmõna kadar yayõldõklarõ anla õlmaktadõr. Bu yayõlmada Don
12
Gazi Türkiyat
Tuna Nehri Çevresinde "skit ve Sarmatlar
nehrinin do$u tarafõnda "skitlerin içerisinde ortaya çõkan Sauromatlar, yani daha sonraki
Sarmatlar bulunmaktaydõ (Potratz 1963: 14). M.Ö. 4. yüzyõlõn ortasõndan hemen sonra
Karadenizin kuzeyindeki bozkõrlarda Sarmatlar’õn baskõsõ artmõ tõr. !üphesiz, do$udan
batõya do$ru çe itli topluluklarõn birbirini batõya do$ru itmeleri sonucunda Sarmatlar
daha da batõya yönelmi tir. Bu Sarmat hareketi "skitlerin gücünün azalmasõna neden
olmu tur. Böylece Sarmatlarõn giderek artan baskõlarõ altõndaki "skitler daha da batõ
ve güneye sürülmü lerdir (Vernadsky 1943: 74 ). "skitler kendilerine güvenilir yer
bulmak için Tuna nehrini geçmi lerdir. Ayrõca ‘’Küçük Skythia’’ olarak adlandõrõlan
bölgeyi de ele geçirmeyi amaçlamõ lardõ (Memi 1987: 32). M.Ö. 339 yõlõnda ise
daha batõya ilerlemelerini sürdüren "skitler, Makedonyalõ Phillip ile Tuna’ya yakõn bir
yerde kar õla malarõ ve yenilmeleri üzerine güç kaybetmi lerdir (Mansel 1971: 403).
Bu geli meler kar õsõnda, Tuna, Donetz ve Dinyeper bölgelerini terketmi lerdir.
Böylece, iki parçaya bölünmü lerdir (Harmatta 1950: 8). "skitlerin bir bölümü Tuna
bölgesinde, ‘’Küçük Skythia” olarak bilinen Dobruca’ya yerle mi tir (Vernadsky 1943:
84). Bir kõsmõ ise, Kõrõm’a yerle me zorunlulu$u duymu tur. Zira her iki bölgenin de
co$raÞ yapõsõ, do$udan batõya do$ru yönelen göç dalgalarõndan gelebilecek saldõrõlara
kar õ, az miktarda insanla kar õ koyma imkânõ sa$lõyordu. Önce de belirtti$imiz üzere
‘’Küçük Skythia’’ olarak bilinen Dobruca, Romalõlar tarafõndan fethedilinceye kadar
"skitler’in elinde kalmõ tõr. Di$er kol ise, Kõrõm’da Sarmatlara kar õ oldukça kuvvetli
bir direni göstermi tir (Harmatta 1950: 8). Onlar batõdan Keltler’in, do$udan ise
"til nehrinin ötesinden gelen Sarmatlarõn tehditleriyle kar õ kar õya kalmõ lardõr.
Sarmatlar M.Ö. 3. yüzyõlõn ba larõnda Don nehrinin do$u kõyõlarõna yana mõ lar,
bu yüzyõlõn sonlarõna do$ru ise, Don nehrinin batõsõna geçebilmi lerdir. Keltler
ve Sarmatlar tarafõndan sõkõ tõrõlan "skitler, M.Ö. 3. yüzyõlõn ba larõna kadar, eski
imparatorluklarõnõn sadece orta kõsmõnõ ellerinde tutabilmi lerdi. Bu dönemde onlar
Kõrõm yarõmadasõnda toplanmõ lardõ (Vernadsky 1943: 73). "skitler’in topraklarõnõ
büyük ölçüde Sarmatlara kaptõrdõklarõ, belirli bir merkezde toplanmõ olduklarõndan
açõk bir ekilde anla õlmaktadõr. Buradan Karadenizin kuzeyindeki bozkõrlarda
güçler dengesinin de$i ti$ini, yava yava "skit egemenli$inin son bularak;
Sarmatlar’õn egemen bir güç olarak ortaya çõktõklarõ sonucunu çõkarabilmekteyiz.
M.Ö. 2. yüzyõlõn sonlarõna do$ru "skitler’in gücü biraz daha artarak, hareket
yollarõ üzerindeki bölge Dinyeper’e kadar geni lemi tir. "skit hükümdarõ Skiluros’un
bastõrdõ$õ madeni paralardan da anla õlabilece$i gibi, aslõnda Olbia da bu zamanda
onlarõn denetimi altõndaydõ. Bu durum daha sonralarõ de$i meye ba lamõ tõr. Kõrõm
"skitlerinin gücü yeniden kaybolmaya yüz tutmu tur (Harmatta 1950: 10). Onlarõn
üzerinde Sarmatlarõn baskõsõ sürmü tür. Sarmatlarõn ileri hareketlerinde yeni
teçhizatlarõ, metal üzengiyi bulmalarõ ve ordularõnda a$õr süvari birlikleri olu turmalarõ
etkili olmu tur. !üphesiz, Sarmatlar’õn yeni bir güç olarak ortaya çõkmalarõ "skitler’in
zayõßamalarõnda etkili olmu tur. "skitler’in varlõ$õ M.S. 2. yüzyõla kadar Karadeniz’in
kuzeyindeki bozkõrlarda sürmü tür. Ancak, Karadenizin kuzeyindeki bozkõrlara do$ru
yönelen Gotlar onlarõn siyasi varlõ$õna tamamen son vermi lerdir (Rice 1958: 50).
"skit-Sarmat mücadelesinde M.Ö. 2. yüzyõlõn ba õ bir dönüm noktasõ
olmu tur. Kõrõm ve Dobruca dõ õnda bütün Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlarõn
Sarmatlarõn egemenli$i altõna girmesiyle büyük ölçüde "skit egemenli$i
son bulmu tur. Ancak, Kõrõm ve Dobruca’da yukarõda da belirtti$imiz üzere
"skit egemenli$i sürmü tür. Buna ra$men, "skit dönemi M.Ö. 2. yüzyõlõn
ba larõnda son bulup, Sarmat dönemi ba lamõ tõr (Durmu 2007b: 88).
"skitler Karadenizin kuzeyindeki bozkõrlarda hâkimiyet kurduklarõ sõrada
yalnõz bozkõr co$rafyasõnda de$il, yerle ik kültür co$rafyalarõnda da etkilerini
hissettirmi lerdir. "skitlerin yerle ik kültür co$rafyalarõna yayõlmalarõnõ önleme
Bahar 2009 / 4
13
"lhami DURMU!
yoluna gidildi$i görülmektedir. Bu itibarla stratejik açõdan önemli bölgelere
çe itli duvarlar çekilmi tir. Bu çe it duvarlarõn belki en eskisi M.Ö. 6. yüzyõlõn
ortalarõnda Gelibolu yarõmadasõnõ kuzeyli istilacõlardan korumak için çekilen
duvardõr. Atinalõ soylu bir aileden olan Miltiades, Traklarla anla arak burada
bir krallõk kurmu ve yarõmadanõn ba õna Kardia ile Paktya arasõna bir duvar
çektirmi tir (Herodotos: VI, 36). Aynõ ekilde Korint berzahõ M.Ö. 5. yüzyõldan bu
yana kuzeyden gelebilecek istilalara kar õ, çe itli tarihlerde duvarla kapatõlmõ tõr.
"lk duvar Thermopilai savunmasõ yõkõldõktan sonra, Peloponnesos’u istiladan
korumak için Korint ve çevre ehirlerden toplanan binlerce insanõn eme$i ile
pek kõsa zamanda ta , kerpiç, a$aç ve kumla yapõlmõ tõ (Herodotos: VIII, 71).
"skitlerin askeri güçleri de yerle ikler tarafõndan kabul edilmi tir. Onlarõn
atlõ- yaycõ olduklarõ, onlara kar õ Avrupa ve Asya’da kar õ durabilecek hiçbir
kavmin olmadõ$õ belirtilmektedir (Thukydides: II, 96- 97). Bu itibarla "skitli
okçulardan yararlanma yoluna gidildi$i de anla õlmaktadõr. "skitli okçularõn
M.Ö. 5 yüzyõlõn ikinci yarõsõndan itibaren Atina ehrinin düzenini sa$layan
bir polis gücü olarak kullanõldõklarõ görülmektedir (Demir 2002: 905).
Bozkõr kavimleri, özellikle süvari olmalarõna ra$men, Grek ordularõnda süvari
az rol oynamõ tõr. Yunanistan da$lõk ve ta lõk oldu$u için at kullanmaya elveri li
de$ildi. Atlõ birliklere fazla yer verilmemesinin ba ka bir sebebi de at beslemenin
pahalõ olu u idi. Bununla beraber ovaya sahip Thessalia ve Boitia’da M.Ö. 7.
yüzyõldan beri sava atõ besleniyordu. Daha sonra süvari birlikleri Khalkidikia
yarõmadasõnda da kullanõlmõ tõr. Atina’da aristokratlardan meydana gelen bir süvari
birli$i vardõ. Di$er taraftan nal gibi, eyer ve üzengi de bilinmiyordu. Binicinin
sa$lam bir ekilde at üzerinde oturmasõna imkân veren bu araçlar Akdeniz’e ancak
Roma ça$õnda girmi tir. Eyer, üzengi ve nal, bozkõrlarda ve ovalarda ya ayan konargöçer topluluklardan ö$renilmi tir. Süvari birlikleri ancak Makedonyalõlarla önem
kazanmõ tõr. "skender ve haleßeri haÞf süvari birliklerini hem meydan sava larõnda
a$õr piyade ile birlikte hem de takipte kullanmõ lardõr (Akarca 1987: 100).
Sarmatlar
Sarmatlar Karadeniz’in kuzeyindeki bozkõrlarda "skitlerden sonra
egemen güç olarak ortaya çõkmõ ve do$uda Hazar denizi ve çevresinden
batõda Tuna nehri ve çevresine kadar yayõlmõ lardõr. Onlar, Grek kaynaklarõnda
isimlerinden ba langõçta “Sauromatae”, daha sonra ise “Sarmatae”
olarak belirtilen konar- göçer bir kavimdir (Durmu 2007b: 46- 51).
Sarmatlar çe itli boy ve boylar birlikteliklerinden olu mu büyük
bir bozkõr kavmidir. Sarmat co$rafyasõ üzerinde Yazõ$lar, Roksolanlar,
Merkezi Sarmatlar ve Ugorlar Batõ Sarmat ülkesinde bulunuyorlardõ.
Alanlar ve Siraklar ise Do$u Sarmat ülkesinde yer alõyorlardõ.
Sarmat ülkesinin en batõ tarafõnda bulunan Yazõ$lar önemli bir Sarmat toplulu$udur.
"skitlere oldukça çok benzerlik göstermektedirler. Devamlõ at üzerinde dola an konargöçer bir topluluktur (Vulic 1914: 1189). Onlar, Strabon’un belirtti$ine göre Sarmat
yayõlma sahasõnõn güneybatõ ucunda bulunmaktaydõlar (Strabon VII:3.17). Ba langõçta
onlar Maiotis gölü çevresinde yer almaktaydõlar (Ammianus Marcellinus XXII:8,
13). Muhtemelen "skender’in ölümünden sonra, Sarmatlar "skit "mparatorlu$unu
yõkmõ lar ve Karpatlara, hatta belki buranõn üzerine kadar yayõlmõ lardõr. Bu ülkeden
daha sonra Yazõ$lar Tuna ile Tisa arasõndaki düzlü$e gelmi lerdir (Vulic 1914:1189).
Merkezi bir yönetim altõnda böylesine güçlü bir etnik örgütün varlõ$õnõ akõlda
tutarsak, Sarmatlar’õn, onlarõn öncü kolu olan Yazõ$larõn Büyük Romanya ovasõnõ
14
Gazi Türkiyat
Tuna Nehri Çevresinde "skit ve Sarmatlar
fethetmeyi ve M.Ö. 2. yüzyõlõn son yarõsõnda Tuna’nõn güneyine kadar yayõlmayõ nasõl
ba ardõklarõnõ anlarõz. Bütün bu çõkarsama pek de dõ lanabilir de$ildir. Strabon’un
konuya ili kin ayrõ ayrõ kaleme aldõ$õ iki metinde de bu görülebilir. Burada Strabon,
Sarmatlar’õn yine Tuna’nõn güneyine do$ru yayõldõ$õnõ belirtmektedir. "lk metin
(Strabon VII: 3. 2) yüzeysel ekilde Sarmatlar’õn Tuna’nõn güneyinde ya ayan
Traklarla karõ tõ$õnõ bildirmektedir. Di$er metin, (Strabon VII. 3.13) Sarmat ve
Bastarnlarõn Triballi’yi Tuna’nõn sol kõyõlarõndan a arak ve nehri geçerek, Tuna
üzerindeki adalarda ve bu nehrin güney kõyõlarõnda yerle ti$ini içeren bilgi verir.
Bu bilgi kõymetlidir. Sarmatlar’õn Tuna’nõn güney kõyõlarõ boyunca batõya, çok
daha uzaklara yayõldõklarõ, hatta belki de, Vidin dolaylarõna ula tõklarõ anlamõna
gelmektedir. Arkeolojik bulgular Strabon tarafõndan verilen bilgiyi desteklemektedir.
Bir zamanlar üzerinde Triballi kabilesinin ya adõ$õ kuzeydo$u Bulgaristan’õn
Orehovo kentindeki Galiçya yakõnlarõnda on dört parçadan olu an Sarmatlar’a ait
zengin bir madalyon koleksiyonu elde edilmi tir (Rostovtzeff 1926: 244). Yukarõda
açõklanan bilgiler õ õ$õnda, Galiçya’da bulunan Sarmatlar’a ait kalõntõlarõn M.Ö.
2. yüzyõlõn sonlarõnda Sarmatlar’õn Tuna’nõn güney kõyõlarõna geldi$i savõyla
ba$lantõlõ oldu$u Þkri üphe götürmez derecede a ikârdõr (Harmatta 1950: 43).
Sarmat topluluklarõnõn do$udan batõya do$ru hareketleri onlarõn öncü kollarõnõn
daha da batõya geçmelerine neden olmu tur. Yazõ$lar Güney Rusya bozkõrlarõnõ
batõya do$ru geçtikten sonra, Karadeniz kõyõsõnda Dinyester nehri ve A a$õ Tuna
arasõnda ya amaya ba lamõ lardõr. Roma "mparatorlu$unun Tuna üzerinde yayõlmaya
ba lamasõndan sonra Yazõ$larla Romalõlar kar õ kar õya gelmi lerdir. Romalõlar,
Yazõ$larõ eski Tuna topraklarõndan atmak istedikleri için aralarõnda çok sorunlar
çõkmõ tõr. M.S. I. yüzyõlõn ikinci çeyre$inde Yazõ$lar Tisa nehri ve Orta Tuna
arasõndaki Pannonia bozkõrlarõna ta õnmõ lardõr. Roksolanlar ise, Dinyeper ve Don
nehirleri arasõndaki bozkõrlarõ i gal ederek, Yazõ$larõn do$usuna yerle mi lerdir.
Roksolanlar yukarõda da de$inildi$i gibi Yazõ$larla bir tür ittifak olu turarak,
onlarõn Roma’ya saldõrõlarõnõ çok defa desteklemi lerdir (Vernadsky 1943: 87- 88).
Romalõlarla Sarmatlar’õn öncü kolu olan Yazõ$larõn mücadelelerinde üphesiz
do$udan batõya do$ru yayõlan ve birbirini daha da batõya iten Sarmat topluluklarõnõn
etkisi olmu tur. Augustus (M.Ö. 27-M.S. 14)’la Romanõn bir imparatorluk haline
gelmesi ve batõdan do$uya do$ru yayõlma dü üncesi mücadelenin bir an önce
ba lamasõna neden olmu tur. Roma "mparatorlu$unun sõnõrlarõnõn Tuna boyunca
geni lemesi ve hatta Karadenizin kuzeyindeki bozkõrlarõ kontrolü altõna almasõ,
ancak Yazõ$larõn ortadan kaldõrõlmalarõyla mümkün olabilirdi. Bundan dolayõ
Yazõ$larla Romalõlar arasõnda önemli sava lar olmu tur. !üphesiz Romalõlar’õn
Tuna üzerinden Karadenizin kuzeyindeki bozkõrlara do$ru ula ma dü üncesinde
büyük ölçüde ekonomik çõkarlarõ etkili olmu tur. Ticaret yollarõnõn kontrolü,
yeraltõ ve yerüstü kaynaklarõnõn ele geçirilmesi onlarõn hedeßeri arasõndaydõ.
Tuna ve Tisa nehirleri arasõndaki düzlü$e gelen Yazõ$lar Tuna nehrinin batõsõ
ve güneyinden Tisa nehrinin do$usu ve Carnuntum da$larõnõn kuzeyinden Karpatlara
kadar olan co$rafyaya yayõlmõ lardõ. Cladius (M.S. 41- 54) zamanõnda Yazõ$larõn
Sueblerin kralõ Vannius’un ordusunda süvari olduklarõ bilinmektedir. Buradan onlarõn
M.S. 50 yõlõ civarõnda Tuna ve Tisa nehirleri arasõnda oturduklarõ sonucu çõkartõlabilir.
Burebista "mparatorlu$unun Actium muharebesinde yõkõlõ õ sõrasõnda yeni ülkelerine
vardõklarõ tahmin edilebilir. Yazõ$larõn buraya yerle melerinden sonra, Romalõlarla
Yazõ$lar arasõnda ba$lantõ kurulmaya ba lanmõ tõr (Vulic 1914: 1189). M.S. 68- 69
kõ õnda Tuna boylarõnda Sarmatlar bir Roma yardõmcõ kuvvetine saldõrmõ tõr. M.S. 69
baharõnda da Tuna üzerine yerle mi lerdir. Bunlar derhal buradan atõlmõ lardõr. M.S.
70 yõlõnda Sarmatlar Moesia’ya saldõrarak valiyi öldürüp, burasõnõ ele geçirmi lerdir.
Bunun yerine atanan yeni vali Sarmatlarõ yenerek, burada nizamõ tekrar korumu ve
Bahar 2009 / 4
15
"lhami DURMU!
birçok kaleler in a ettirerek tahkimatõ sa$lamla tõrmõ tõr. Böylece, akõnlarõ önlemeyi
ba armõ tõr (Ak it 1976: 144- 145). Ancak bu sakin ortam uzun sürmemi tir. Orta
Tuna bölgesinde karõ õklõk çõkmõ tõr. Yazõ$lar Romalõlarõn büyük bir lejyonunu yok
etmi lerdir. Bizzat Roma "mparatoru Domitian (M.S. 81- 96) ilk defa onlarla 89
yõlõnda sava mõ tõr. Domitian tekrar onlarla 92 yõlõnda sava a tutu mu tur. Bu sava a
neden olarak Suebler’in ba ka bir Cermen toplulu$u olan Lygielerle sava masõ ve
Lygieler’in Domitian’dan yardõm istemesi gösterilmektedir. "mparator Sueblere
yalnõz süvarileri göndermi tir. Suebler, Tuna’yõ birlikte geçmek için Yazõ$lar’õn
ça$rõlmasõna kõzmõ lardõr. Muhtemelen bunun üzerine bütün bir lejyon ve legatlar
yok edilmi tir. Bunun üzerine Domitian bizzat dü mana kar õ yürümü tür. Sava
resmen ‘’Suebicum et Sarmaticum’’ (Sueb ve Sarmat) olarak adlandõrõlmõ tõr.
"mparator Domitian yalnõz bir ‘’Ovatio’’ (küçük bir zafer) kazanmõ (Vulic 1914:
1190) ve 93 yõlõnda ‘’Sarmaticus’’ unvanõnõ almõ tõr (Bengston 1970: 324).
M.S. 2. yüzyõlõn hemen ba larõnda Traianus (98- 117) zamanõnda Romalõlar ile
Yazõ$lar arasõnda dostluk kurulmu tur. Burada üphesiz Romanõn üstünlü$ünün itibari
olarak tanõnmasõ söz konusu olmu tur. Hadrianus (117- 138) M.S. 118 baharõnda
Tuna bölgesine hareket etmi tir. Dacia ve Pannonia arasõndaki Sarmatlar istila
hareketine hazõrlanõyorlardõ. Dacia üzerine yürüyen "mparator, Turbo’yu ça$õrtarak
Pannonia ve Dacia’daki harekâtõ birlikte idare etmi lerdir. Turbo Sarmatlara kar õ
ba arõ kazanmõ , bunlarõ Dacia ve Tuna’dan atmõ tõr. Her iki eyalet bu ekilde tekrar
sükûnete kavu mu tur (Ak it 1976: 197). Aynõ yüzyõlõn ortasõnda Gotlar a a$õ Vistül
nehrinden Polonya’dan Karadenize do$ru harekete geçmi lerdir. Burgundallar,
Semnonlar, Cermen ve Sarmat topluluklarõ içinde orta ve a a$õ Tuna bölgesinde
bir takõm huzursuzluklar ortaya çõkmõ tõr. Çok sayõda topluluk Tuna çevresinde
imparatorlu$un sõnõrlarõna do$ru yönelmi lerdir. Romalõlarõn burada önemli
dü manlarõ Markomanlardõ. Fakat onlarõn yanõnda Quadlar, Naristler, Viktofallar,
Hermundurlar, Burlar, Vandallar ve Yazõ$lar Tuna sõnõrõ üzerine saldõrmõ lardõr.
Bu topluluklar Roma "mparatorluk bölgesine kabullerini istemi lerdir. Bu sõrada
"mparatorluk büyük sõkõntõ içerisindeydi. Çok sayõda birlik do$uda Part sava õna
kaydõrõlmõ tõ. Tuna üzerine bir harekât maksada uygun de$ildi. Tam bu sõrada, 166
yõlõnda Cermen ve Sarmat boylarõ Tuna sõnõrõnda Raetia’dan Moesia’ya kadar olan
co$rafyayõ istila etmi lerdir (Bengston 1970: 354) . Onlarõn imparatorlu$un bu sõkõntõlõ
döneminde saldõrõlarõ devam etmi tir. Hatta 170 yõlõnda Romalõlara kar õ Quadlar ve
Markomanlarla ittifak halinde mücadele etmi lerdir. O zamanki Moesia ve Dacia valisi
M. Claudius Fronto onlara kar õ bazõ ba arõlar elde etti ise de sonunda yenilmi tir
(Vulic 1914: 1190). 171 yõlõnda Romalõlar, Cermenler ve Yazõ$lara kar õ büyük bir
ba arõ göstermi tir. Onlar karargâhõnõ Carnuntum’a ta õmõ lardõr. Markomanlar iki
yõl sonra yenilmi lerdir. Bunun sonucunda Tuna sõnõrõ kontrol altõna alõnabilmi tir
(Seyfarth 1974: 210). Markomanlarla sava õn sona ermesi üzerine imparator Marcus
Aurelis (161- 180) Carnuntum’dan Sirmium’a geçerek burada konaklamõ tõr.
"mparator, buradan sefere çõkõp M.S. 174 yõlõnõn sonunda Yazõ$larõ ma$lup etmi tir.
Onlara kar õ kesin zaferi 175 yõlõnda kazanmõ tõr (Ak it 1976:233). Bu zaferden
sonra, kendisinden sonra ba a geçen imparatorlarda da sõk sõk görüldü$ü üzere,
‘’Sarmaticus’’ unvanõnõ almõ tõr (Kretschmer 1921: 15). Marcus Aurelius bu sõrada iki
eyalet kurmaya karar vermi tir. Yazõ$lar’õn topraklarõnõ Dacia’ya kadar içine alacak
bir ekilde Sarmatia ve Bohemia bölgesini kapsayacak ekilde ise Marcomannia yeni
eyaletler olacaktõ. Bu sõrada do$uda bir karõ õklõ$õn olmasõ, onun oraya gitmesine
neden olmu tur. O$lu Commodus’u sõnõra göndermi tir (Seyfarth 1974: 210).
Yazõ$lar, Quadlar ve Markomanlar’õn yenilmesi üzerine, Romalõlarla bir
antla ma yapõlmõ tõr. Bu topluluk1ar tutsaklarõ geri vermeyi kabul etmi ler ve Roma
egemenli$ini kabul etmek zorunda kalmõ lardõr. Markomanlar Tuna’nõn kuzeyinde
16
Gazi Türkiyat
Tuna Nehri Çevresinde "skit ve Sarmatlar
yedi kilometrelik, Quad ve Yazõ$lar ise on dört kilometrelik bir hattõ Romalõlar’a
bõrakmõ tõr. Bundan ba ka ülkelerine Roma garnizonu yerle tirilmi tir (Bengston
1970: 356). Marcus Aurelius 176 yõlõnda merkeze döndü$ünde, Cermenler ve
Sarmatlar üzerine kazanmõ oldu$u zaferi kutlamõ ve hatta onlar üzerinde zaferini
ebedile tirmek için 180 yõlõnda yapõmõna karar verilen ve 193 yõlõnda tamamlanabilen
Marcus Aurelius sütununun kabartmalarõ üzerindeki sahnelerde Markomanlar,
Quadlar ve Yazõ$lara kar õ yapõlan sava lar konu edilmi tir (Seyfarth 1974: 211- 212).
Barõ antla masõna ra$men Tuna’da sõnõr probleminin gerçek çözümü
sa$lanamamõ tõr. Marcus Aurelius sõnõrlarõ kuzeye Sudet ve Karpat seddine kadar
uzatmayõ amaçlamõ tõr. Ele geçirilen bölgede, batõda Marcomannia ve do$uda
Sarmatia olmak üzere iki eyalet olu turulmu tur. Hal böyleyken hem Markomanlar,
hem de Quadlar barõ artlarõna uymamõ lardõr. 177 yõlõnda ‘’expeditio Germenica
secunda’’ adõ verilen ikinci bir sava ba lamõ tõr. Cermenlerden binlercesi kuzeye
göç ettirilmi tir. Marcus Aurelius Quadlarõn Orta Elbe’ye göçünü durdurmak için
onlarõn yollarõnõ kapatmõ tõr. Roma ordusunun ba õnda Sex. Quintilus Condianus ve
Sex. Quintilius Valerius Maximus adlõ iki karde bulunuyordu. "mparator Marcus
Aurelius o$lu Commodus ile birlikte 178 yõlõnda sava meydanõnda görünmek
zorunda kalmõ tõr. Dü manlarõna kar õ ‘’Divide et "mpera’’ (böl ve hükmet) prensibini
uygulamak zorunda kalmõ tõr. Yazõ$lara yumu ak davranmõ tõr. Markoman ve
Quadlara kar õ ise öldüresiye yok etme sava õna girmi tir. Her iki topluluk kayõtsõz
artsõz tabi olma zorunda kalmõ tõr (Bengston 1970:356). Bu ekilde Yazõ$lara iyi
davranarak onlarõ etkisiz hale getirmesi, "mparatorun i ini kolayla tõrmõ tõr. "mparator,
hem dü man kuvvetlerinin sayõsõnõ azaltõrken, hem de bütün gücünü Markomanlar
ve Quadlar üzerine çevirerek, onlarõ kõsa zamanda egemenli$i altõna almõ tõr.
Roma "mparatorlu$u için Cermen ve Sarmat sava larõ önemli kriz dönemleriydi.
"lk defa Karpatlar’da bulunan topluluklar harekete geçmi tir. Onlarca yõl süren bir
çalõ mayla yapõlmõ Roma’nõn sõnõr sistemi savunmasõ kullanõlamaz bir ekle gelmi tir.
Bu topluluklar üzerinde Roma silahlarõnõn kayõtsõz artsõz üstünlü$ü zamanõ tarihe
karõ mõ tõ. Tekrar Tuna nehri imparatorluk sõnõrõ yapõlmõ tõr. Roma imparatorlu$unun
yabancõ topluluklara da gereksinimi vardõ. Marcus Aurelius on bin Yazõ$õ
hizmetine almõ tõr (Bengston 1970:350). Yazõ$lar, imparator Commodus (180- 192)
zamanõnda tamamen Romalõlar’õn egemenli$i altõna girmi lerdir (Vulic 1914:1191).
3. yüzyõla gelindi$inde de Romalõlar’õn Sarmatlarla mücadeleleri sürmü tür.
"mparator Maximinus (235- 258) Ren’de Cermenlere kar õ mücadele ettikten ve 236
yõlõnda ‘’Germanicus’’ unvanõnõ aldõktan sonra Sirmium’dan Tuna’ya hareket etmi tir.
Maximinus, Sarmatlarõ ve Daklarõ yenmi tir. "mparator o$luyla birlikte Germanici
maximi, Dacici maximi ve Sarmatici maximi unvanõnõ almõ tõr. Bu galibiyet unvanlarõ
236 yõlõnõn son aylarõnda kazanõlmõ tõr (Kretschmer 1921b:17). Aurelianus (270- 275)
Sarmatlar üzerine bir sefer düzenleyerek galip gelmi ve kendisine ‘’Sarmaticus’’
unvanõ verilmi tir. "mparator Galerius (305- 311) da Sarmatlara kar õ üç zafer
kazanmõ tõr. Büyük Constantinus (305- 306)’un o$ullarõndan II. Constantinus (337340) Sarmatlara kar õ sava arak, ba arõ kazanmõ tõr. Bu mücadele sonucunda
‘’Sarmaticus’’ unvanõnõ almõ tõr. "mparator Julianus (361- 363)’da Sarmatlar üzerine
galibiyet elde etmi ve ‘’Sarmaticus’’ unvanõnõ almõ tõr (Kretschmer 1921: 17 -23).
Görülüyorki, Romalõlar’õn Sarmatlar’la, daha do$rusu onlarõn öncü kolu olan
Yazõ$larla mücadeleleri oldukça uzun bir zaman sürmü tür. Romanõn imparatorluk
oldu$u dönem içerisinde, özellikle M.S. 1. yüzyõlõn ortalarõndan itibaren büyük
ölçüde artan Roma-Yazõ$ mücadelesi belirli aralõklarla M.S. 1. yüzyõlõn sonlarõna
kadar sürmü tür. Yazõ$lar Romalõlar’õn amansõz rakipleri olmu lardõr. Yukarõda
da belirtti$imiz üzere, Roma-Yazõ$ mücadelesinin iddeti M.S. 3. yüzyõlõn
Bahar 2009 / 4
17
"lhami DURMU!
ba larõnda Yazõ$larõn güçlerinin azalmasõyla yava lamõ tõr. Romalõlar onlar
üzerinde belirli bir üstünlük kurabilmi tir. Roma imparatorlarõnõn ‘’Sarmaticus’’
galibiyet unvanlarõnõ kullanmalarõ da bu geli meye en belirgin bir delil olmu tur.
Sonuç
"skitler ve Sarmatlar hareketli kavimler olarak Tuna nehri ve çevresinde de etkili
olmu lardõr. Onlarõn hayatõnda üç temel unsur ön plana çõkmõ tõr. Bunlar av, sürü
ve akõndõr. Belirtilenleri gerçekle tirebilmek için uygun co$rafyalara yönelmi lerdir.
Sürülerini otlatabilecekleri otu bol otlaklar seçerlerken, av hayvanlarõnõ avlayabilecekleri
kültür co$rafyalarõ da kendileri için önemli bir yer tutmu tur. Birçok kültür co$rafyasõna
akõnlar düzenlemelerine ra$men, daha çok yerle ik kültür co$rafyalarõnõ seçmi lerdir.
Bu kültür co$rafyalarõ arasõnda Tuna nehri ve çevresi önemli bir yer tutmu tur.
Akõnlardan elde ettikleri ganimetler iktisadi hayatlarõna önemli bir katkõ sa$lamõ tõr.
Tuna nehri ve çevresinde önce "skitler, sonra da Sarmatlar büyük ölçüde
yerle ik kavimlerle kar õ kar õya gelmi lerdir. Özellikle Sarmatlarla Romalõlarõn
mücadeleleri uzun zaman dilimi içerisinde sürmü tür. Bu mücadeleler
siyasi ve askeri açõdan ö$retici olmu tur. Barõ dönemlerinde de iktisadi
bakõmdan konar- göçer ve yerle iklere katkõ sa$lamõ tõr. Bir takõm mücadele
ve ba$lantõlarõn sosyal, siyasi, iktisadi, dini ve askeri yapõlanmalarõnda
etkili olmu tur. Böyle bir etkile imde Tuna boylarõ önemli bir yer tutmu tur.
KAYNAKLAR
AKARCA, A kõdil, 1987, "ehir ve Savunmasõ, Ankara: Türk Tarih
Kurumu Yayõnlarõ.
AK!"T, Oktay, 1976, Roma mparatorluk Tarihi, (M.Ö. 27-M.S. 192),
"stanbul: ".Ü. Edebiyat Fakültesi Yayõnlarõ No: 2052
AMM"ANUS MARCELL"NUS, 1963- 1964, Rerum Gestarum Libri, ed. J.C.
Rolfe, London: The Loeb Classical Library
BENGTSON, Hermann, 1970, Grundriss der Römischen Geschichte mit
Quellenkunde, 1. Cilt, München: C.H. Beck’s Verlagsbuchhandlung.
DEM"R, Muzaffer, 2002, “"skitli Okçularõn Atina’ya Getirili Tarihi Üzerine
Yeni Bir Yorum (M.Ö. 5. Yüzyõl)”, Belleten, LXV/244, 905- 910.
DURMU!, "lhami, 1993, “Sakalar "skitler mi?” Kõrõm, 3, 9- 10.
DURMU!, "lhami, 2007, skitler, "stanbul: Kaynak Yayõnlarõ.
DURMU!, "lhami, 2007, Sarmatlar, "stanbul: Kaynak Yayõnlarõ.
HARMATTA, John, 1950, Studies on the History of the Sarmatians, Budapest:
Pazmany Peter Thdomanyegyetemi Görög Filologiai Intezet.
HERODOTOS, 1991, Herodot Tarihi, (çev. M. Ökmen), "stanbul: Remzi
Kitabevi.
KAFESO#LU, "brahim, 1989, Türk Milli Kültürü, "stanbul: Bo$aziçi
Yayõnlarõ.
18
Gazi Türkiyat
Tuna Nehri Çevresinde "skit ve Sarmatlar
KRETSCHMER, Karl, 1921, ‘’Sarmatia, Paulys Real Encylopaedie der
Classichen Altertumswissenschaft, II AI, 1- 24.
MEM"!, Erem, 1987, skitlerin Tarihi, Konya: Selçuk Üniversitesi Basõmevi.
MANSEL, Arif MüÞd, 1971, Ege ve Yunan Tarihi, Ankara: Türk Tarih Kurumu
Basõmevi.
POTRATZ, Johannes, 1963, Die Skythen in Südrussland, Ein untergangenes
Volk in Südosteuropa, Basel: Raggi Verlag.
R"CE, Tamara Talbot, 1968, The Scythians, London: Thames and Hudson.
ROSTOVTZEFF, Mikail "., 1926, Sarmatskija " "ndoskifskija drevnosti. RecueilKondakov: Prague.
SEYFARTH, Wolfgang, 1974, Römische Geschichte, Kaiserzeit I, Berlin:
Akademie Verlag.
STRABON, 1969, The Geograpy of Strabo, (çev. Horace Leonard Jones),
Cambridge: Harvard University Press.
THUKYD"DES, 1975, Peloponnessoslularla Atinalõlarõn Sava õ, II, (çev. H.
Demircio$lu), Ankara: A.Ü. DTCF. Yayõnlarõ.
VERNADSKY, George, 1943, A History of Russia, Ancient Russia, I. Cilt, New
Haven: Vale University Press.
VULIÇ, N., 1914, ‘’Jazyges’’, Paulys Real Encyclopaedie der Classischen
Altertumswissenschaft, XVII, 1189-1191.
Bahar 2009 / 4
19

Benzer belgeler