35. Büyük Kongreye İlişkin Görüşler 2005 Aralık Adana
Transkript
35. Büyük Kongreye İlişkin Görüşler 2005 Aralık Adana
35. TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI BÜYÜK KONGREYE ÝLÝÞ K ÝN GÖ RÜ Þ LER 2005 ARAL IK ADANA TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI 35. Yayýna Hazýrlayanlar: Adana Eczacý Odasý Yönetim Kurulu Kongre Delegeleri Mevzuat Komisyonu Kamu Eczacýlar Komisyonu BÜYÜK KONGREYE ÝLÝÞKÝN GÖRÜÞLER ÝÇÝNDEKÝLER SUNUÞ ..............................................................................................4 ECZACILIÐIN KONUMU ........................................................... 11 6197 SAYILI ECZACILAR VE ECZANELER HAKKINDAKÝ YASA .............................................. 13 ECZANELERÝMÝZDE YENÝ BOYUTLAR ....................................... 14 ECZACININ ÝSTÝHDAM ALANLARI .......................................... 16 KAMUDA GÖREV ALAN ECZACILARIMIZ ................................. 17 ECZA KOOPERATÝFLERÝ .......................................................... 19 GENEL SAÐLIK SÝGORTASI .................................................... 20 ULUSAL ÝLAÇ KURUMU ........................................................... 22 VERÝ ÝMTÝYAZI .................................................................... 23 YEÞÝL KART ......................................................................... 24 ÖZEL SÝGORTA ÞÝRKETLERÝ VE BANKALAR ........................... 25 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI MUVAZAA ......................................................................... 25 MÝEPLER ........................................................................... 26 BÜTÇE UYGULAMA TALÝMATI ........................................... 27 SSK ................................................................................... 30 ÝLAÇTA REKLAM ............................................................... 32 SUNUÞ Dünya'daki Geliþmeler Yeni yüzyýlda dünya çevre ülkelere basýncý ve baskýsý giderek artan büyük güçlerin hegemonik mücadelesine tanýk oluyor. Hegemonik mücadelenin temelinde kapitalist merkez ülkelerin bir türlü üstesinden gelemedikleri ekonomik daralmayý aþma çabalarý yatmaktadýr. 1970'ler AB'nin, 1980'ler Japonya'nýn ve Uzak Doðu'nun, 1990'lar ise ABD ekonomisinin görece hýzlý geliþtiði dönemler oldu. 2000'lerin baþýndan itibaren ise taraflar küresel ekonomik daralmanýn yükünü birbirlerinin üzerine atarak bu sýkýþýk durumdan çýkmaya çalýþýyorlar. Günümüzde uluslararasý alanda yaþanan geliþmeleri þu tespitlerle ele alabiliriz. · Uluslararasý sisteminin soðuk savaþ sonrasý yeniden yapýlanma süreci hala devam etmektedir. Özelde ABD ekonomisindeki yapýsal sorunlar ve daralma tam olarak aþýlamamýþtýr. Bunun sonucu olarak ABD ile iki kapitalist merkez (Avrupa - Uzak Doðu) arasýndaki iliþkilerde sorunlar ortaya çýkmýþ hem de ABD ile iki siyasal güç merkezi (RusyaÇin) arasýndaki iliþkiler gerginleþmiþtir. TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI · Merkezdeki daralma ve gerginlik Irak'ýn iþgaliyle doruk noktasýna çýkan yeni bir coðrafi paylaþým olgusunu gündeme getirmiþtir. Doðaldýr ki özellikle bölgedeki petrol üreten ülkelerin ekonomik sistem açýsýndan serbest pazara dayalý yabancý sermaye giriþine açýk, uluslararasý finans merkezleriyle eklemlenmiþ bir ekonomi; siyasal sistem olarak ise görünüþte serbest seçimlere dayalý, ancak ABD yanlýsý parti ve liderlerin iktidara getirdiði yapay bir siyasal liberalizm 4 SUNUÞ ile yeniden yapýlandýrýlmasý amaçlanmaktadýr. George Bush yaptýðý konuþmalarda bu durumu ileri bir özgürlük stratejisi olarak deðerlendirmektedir. Bu bölgede yaþanan düzenlemeler toplam 22 ülkeyi kapsamaktadýr.(Geniþletilmiþ Ortadoðu ve Kuzey Afrika Programý) Avrupa Birliði Türkiye'nin Avrupa ile bütünleþme kararlýlýðý Atatürk Cumhuriyetinin bilinçli bir tercihidir. Bu tercihin özünde medeni toplumlarýn bir parçasý olma, dünya refahýna ve barýþýna bilinçli katký yapma kararlýlýðý yatmaktadýr. Küreselleþme sürecinin doðal sonucu olan dünyadaki köklü ekonomik ve siyasal oluþum ve deðiþimlere Türkiye kendi gerçekliði içinde adapte olmak durumundadýr. TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI 3 Ekim'de baþlatýlan tarama ve müzakere süreci taraflar açýsýndan dinamik fakat sancýlý bir süreç olacaktýr. Normlara uyum konusunda Türkiye açýsýndan siyasal ve ekonomik ciddi maliyetler oluþacaktýr. Özellikle tarýmda D.T.Ö. ve Dünya Bankasýnýn katkýlarýyla Hububat Tarýmýnda desteklemenin tasfiyesi ve dýþ rekabete tam açýlma gündeme geldiðinde Anadolu'nun milyonlarca çiftçisi, köylüsü üretimden kopacaktýr. AB ise tarým da istihdam edilen nüfus oranýný hayli yüksek bulmakta ve bu oranýn tasfiye edilmesini önermektedir. Tüm bunlarýn yaratacaðý toplumsal depremin boyutlarýný ve sonuçlarýný ön görmek çok güçtür. 5 SUNUÞ Türkiye Ekonomisi Türkiye'de son 15 yýldýr hükümetlerin ekonomi yönetimleri tüm dikkat ve enerjilerini borçlarýn çevrilebilmesine odaklamýþlardýr. Buna raðmen iç borçlar 170 milyar dolara, dýþ borçlar 153 milyar dolara ulaþmýþtýr. Son üç yýlda iç borçlar 58 milyar dolar, dýþ borçlar 39 milyar dolar artmýþtýr. Bütün dikkatlere raðmen bu aranda artan borç stoku borçlarýn artýk çevrilemediðinin kanýtýdýr. Hükümetler bütçede gideri kýsmaya odaklandýklarý için gelir arttýrýcý tedbirleri düþünememektedirler. 2005 yýlý ilaç pazarý yaklaþýk 7 milyar dolara çýkacaðýný ve pazarýn geniþleme sürecini devam ettiðini biliyoruz. Doðaldýr ki bu büyüklükte bir gider kalemin hükümet ödemekte güçlük çekecektir. Önümüzdeki yýllar bu borç seyrinin devam etmesi halinde mesleðimiz açýsýndan (geri ödeme) sýkýntýlý olacaktýr. TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI Türkiye ekonomisi için en büyük tehdit kýsa vadeli sermaye akýþlarýna yapay bir büyüme sürecinin kabulüdür. Kýsa vadeli sermaye akýþlarýnýn ülkeyi terk etmesi halinde ortaya çýkan finanssal krizler reel ekonomide kalýcý tahribatlara yol açmaktadýr. Ortaya çýkan olumsuz etkiler ekonomik yapýnýn ötesinde sosyal dokuyu bozucu niteliktedir. Böyle durumlarda iþsizlik ve buna baðlý olarak yoksulluk daha da artmaktadýr. Kriz ortamýnda hükümetler açýsýndan en kolay kýsýlan harcamalar saðlýk, eðitim, yatýrým gibi sosyal niteliði aðýr basan ve ülkemizin yaþam kalitesini belirleyen alanlarda olmaktadýr. 6 SUNUÞ Türkiye dezavantajlarýnýn yanýnda önemli fýrsatlarda mevcuttur. Türkiye özellikle jeostratejik konumu nedeniyle geliþmiþ lider ülkelerin vazgeçemediði bir noktadadýr. Bu ise geliþmiþ ülkeler karþýsýnda ülkemizin önemli bir pazarlýk gücünün olmasýný saðlýyor. AB'ye girme aþamasýndaki ülkemizin birliðe katýlýmý durumunda, diðer ülkelere karþý önemli bir rekabet üstünlüðünü kazanmasý kaçýnýlmazdýr. AB süreci bilgi toplumu olma yolunda ister istemez Türkiye'nin bir takým politikalar ve standartlarý benimseyip uygulamasýna da neden olacaktýr. Eczacýlýðýn Son 25 Yýllýk Sosyo Ekonomik ve Örgütsel Evrimi Eczacýlýðýn son çeyrek yüz yýlýný incelersek üç farklý ekonomik dönem ve buna baðlý olarak üç farklý sosyolojik reaksiyona tanýk oluruz. Birinci dönem: 1978 - 1984 döviz darboðazý sonucu yaþanan ilaç sýkýntýsýna baðlý olarak sanayi ve daðýtým kanallarýnýn eczacýya karþý negatif tutum alýþlarý; sosyolojik bir karþý çýkýþ olarak kooperatifleri kurmamýza neden oldu. TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI Ýkinci dönem: 1984 - 1994 ANAP hükümetinin serbest fiyat kararnamesi, enflasyonist ortam, kurum reçetelerinin azlýðý, nakit aðýrlýklý çalýþma ve sürþarj hakký sonucu yüksek kararlýlýkla çalýþýlan dönem. Bu dönemin sosyolojik yansýmasý - odalarýn - TEB'in güçlenmesi, kooperatiflerin Pazar paylarýnýn %36'lara çýkmasý ile oluþan göreceli istikrar ortamý oldu. Üçüncü dönem: 1994 - 2003 arda arda yaþanan ekonomik kriz, artan iþsizlik, gelir daðýlýmýnýn bozulmasý, toplumun kurum reçetelerine 7 SUNUÞ yüklenmesi sonucu kamu ilaç alýmlarýnýn %80'e çýkmasý, geri ödeme sistemine baðlý olarak yaþanan sýkýntýlar. Sosyolojik deðiþm kooperatiflerle ayný koþullarda mal satan özel depolarýn eczacýlarca tercihi sonucu kooperatiflerin etkisizleþmesi, yoðun meslek içi rekabet ve deontolojik ihlaller. Bütün bu olumsuz tabloya raðmen eczacý dayanýþmasý ve mücadelesi yaþanan krizin taþýnamamasýna baðlý olarak en üst düzeye çýktý. (14 - 15 Ocak Eylemleri) yine ayný dönemde daha geniþ hizmet binalarý yapýldý. Eczacýya daha fazla hizmet koþullarý yaratýldý. Dördüncü dönem: SSK reçetelerinin serbest eczanelerden karþýlanmasý ile kýrtasiye, provizyon sistemi, kurumsal bürokrasinin artmasý, eþdeðer uygulamalarý eczacýyý eczaneden çýkamaz hale getirdi. Bu dönem sosyolojik olarak tüm dünyamýzýn eczanelerimiz olduðu ve eczacýlýðý deðil yapýlan iþi ve ticareti merkeze alma tavrýný geliþtiriyor. Ýçe kývrýlma olarak tarif edebileceðimiz bu tavýr meslekle ilgili sorunlarýn dýþsal nedenlerinin gözden kaçmasýna neden olur ki, beklenmedik bir tartýþma, çatýþma ve kaosa düþebiliriz. TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI Mesleðimizi ve örgütsel tüm süreçleri ekonomizme düþmeden ekonomi - mesleki politika arasýndaki baðlantýyý, dengeyi, yeniden kurmalý. Ýlacýn ekonomi - politiðini yeniden oluþturmalýyýz. TEB'e karþý son yýllarda yaþanan bu muhalif gerilimi içe kývrýlmanýn baþlangýç yansýmalarý olarak görmeliyiz. 8 SUNUÞ Yeni Bir Örgüt Kültürü Gerekliliði ve TEB Üzerine Düþünceler Dünyanýn yaþamakta olduðu karmaþýk dönüþüm örgüt yönetme tavrýmýz, demokrasi anlayýþýmýz ve pratiklerimiz üzerinde sürekli deðiþme baskýsý yaratýyor. Fakat deðiþen koþullarla tutarlý ve iþlerliði olan demokrasi pratiðini geliþtirmek ve onu kurumsallaþtýrmak kolay olmamaktadýr. Her yeni arayýþ eskiyi ortadan kaldýramýyor sadece kendisine belli bir pratik alaný açýyor. Buna baðlý olarak karmaþýk bir demokrasi pratiði hüküm sürüyor. Her grup ortaya çýkan sorunlarla ilgili sorumluluðu diðerlerine yýkmakta, özelliklede örgütsel süreçler lider merkezli olmasýna dayanarak kötüleme ve sorumluluk lidere yüklenmektedir. Giderek dýþsal nedenli sorun ve sorumluluklar ihmal edilerek iç çatýþma her geçen gün daha da þiddetlendirilmektedir. Ýç çatýþmalar meslektaþlarýn örgütlerine karþý güven duygularýný zayýflatmaktadýr. Bu saptamalar açýkça ortaya koyuyor ki yeni bir demokrasi parodigmasýna geçiþ, yeni bir örgüt kültürüne geçiþi de zorunlu kýlmaktadýr. TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI Bu yenileþme örgüt içi konuþma ve iletiþim biçiminden, beden diline, örgüt içinde ön planda çýkartýlan deðerlere, eylem kararlarýný gerçekleþtirme biçimine kadar pek çok þeyi kapsamalýdýr. Bu süreçte; · Þeffaf ve samimi davranmak · Kayýrmacýlýðý (sadakat - riyakat) örgüt içi demokrasinin düþmaný saymak 9 SUNUÞ · Geçmiþ üzerinden deðil geleceðe dönük olarak mesleki politikalarý belirlemek · Desantralize, odalara hatta meslektaþlara proje ve düþünce üretme þansýný vermek · Yenilikçe ve karþýlýklý öðrenmeyi ilke edinmek · Örgüt içi davranýþýn çatýþmacý ve oydaþmacý süreçlere indirgenemeyeceðinin bilincinde olmak · Örgütteki doyumu örgüt hiyerarþisinde bir yerde olmaktan çok yaratýlan ortak projelerde, ortak umutlarda, ortak baþarýlarda olduðunu algýlamaktýr. TEB ve odalar, yaratýlan olanaklar sayesinde tüm meslektaþlara ayný anda ulaþabilecek güçlü bir iletiþim aðý kurmayý baþardý. TEB ve tüm odalar dergi ve bülten çýkartmaktadýr. Oda yönetimleri geliþen olaylarý ve duyurularý anýnda eczacýlara ulaþtýrmakta, meslektaþlarla dinamik iliþkiler kurabilmektedir. Odalar deðiþen koþullara eczanelere anýnda ulaþtýrabilmekte, web sayfalara üzerinden haberleþebilmekte tartýþma ve formlara katýlabilmektedirler. TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI Bu iletiþim aðý hiçbir örgütte mevcut deðildir. Yenileþtirebildiðimiz tüm normlarýmýzý meslektaþlarýmýzla hýzla paylaþarak bu kültürel deðiþim ve dönüþümü gerçekleþtirebiliriz. Bu dinamik bu kararlýlýk tüm eczacýlarýmýzda ve tüm örgüt birimlerimizde olduðu inancýndayýz. 10 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI ECZACILIÐIN KONUMU Eczacý: Ýlaç ve hammaddelerinin elde ediliþine, farmasötik madde ve týbbi müstahsar yapýmýnda, fiziksel, kimyasal, biyolojik ve tenolojik analizlerinde ilacýn tanýnmasý, kalitenin saðlanmasý, kontrolü ve standardizasyonunda, ilacýn daðýtýmý ve hastaya sunulmasýnda; ilacýn kullaným, gözetim ve denetiminde, bir anlamda ilacýn üretiminden tüketimine kadar geçen her aþamada ve eczacýlýk mesleðinin gerektirdiði her alanda idari ve teknik olarak ve tam yetki ile görev alan sorumlu kiþidir. Türkiye'de sayýlarý 25.000'e yaklaþan eczacý bulunmaktadýr. Eczacýnýn 22.000 kadarý serbest eczane eczacýlýðý yapmaktadýr. Günümüzde her gün deðiþen saðlýk politikalarý, bürokrasi ve kýrtasiyenin çokluðu bu kadar sorumluluk ve yetki ile donatýlmýþ eczacýnýn asli görevini yerine getirmesine engel olmaktadýr. Kamuda çalýþan eczacý sayýsýnýn düþük olmasýnýn gerekçesi, eczacýnýn özlük haklarýnýn verilmemesi, eczacýnýn görev tanýmýnýn yapýlmamýþ olmasýdýr. Sanayide eczacý sayýsýnýn yükselmesi eczacýlýk eðitiminde branþlaþma ile mümkün olacaktýr. Eczacýlýk; tüm dünyada yeni kimlik arayýþlarý içindedir. Bu kimlik arayýþý ülkemizde de ilgili tüm kurum ve kuruluþlarda ele alýnmakta; meslek örgütleri, devlet kurumlarý ve üniversitelerde durum tartýþýlmakta, çözüm önerileri üretilmektedir. Bu çalýþmalarýn hýzlandýrýlmasý ve sonuca baðlanmasý gerekmektedir. Eczacýlýk için yeni modeller araþtýrýlýrken eczacýlar ilaç uzmaný sýfatý ile olaya herkesten farklý yaklaþýmlar getirmektedir. Eczacý ilacýn kullaným deðerinin bilincinde olarak geleceðin planlanmasýnda bu kriteri ön planda tutma sorumluluðunu taþýmaktadýr. Bu nedenle eczacý bir "ilaç danýþmaný" sýfatý ile hareket etme zorunluluðu duymaktadýr. Ýlaç danýþmaný sýfatý ile eczacýnýn ilaca iliþkin morbidite ve mortaliteyi en aza indirme bakýmýndan sorumluluk aldýðý yeni bir model günümüzde önerilmektedir. 11 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI Farmasötik Bakým: Farmasötik bakým modeline göre eczacý, hasta ve hasta bakýmýndan sorumlu, diðer saðlýk profesyonelleri ile iþbirliði içinde ortaklaþa çalýþarak; · Hastanýn gerçek veya olasý bakým gereksinimlerini tanýmlar · Saðlýk bakýmýyla ilgili belirlediklerinin ilaca iliþkin olup olmadýðýný tayin eder. · Hasta ve diðer saðlýk profesyonelleri ile hastanýn ilaca iliþkin sorunlarýný çözecek veya sorun çýkmasýný önleyecek bir farmasötik bakým planý düzenler, bu planý uygular ve sürekli olarak izler. Günümüzde farmasotik bakým tüm dünyada eczacýlýk mesleðinin çaðdaþ misyonu olarak tanýmlanmaktadýr. Eczacýlýk mesleðinin yeni felsefesi olan yedi yýldýzlý eczacý kavramý ile eczacýlýk mesleði özgün bir niteliðe kavuþturulmuþtur. Yapýlan çalýþmalar ve raporlar göz önüne alýnarak Çaðdaþ Eczacý "yedi yýldýzlý" olarak tanýmlanmýþtýr. · · · · · · · Saðlýk bakýmý sunan, Doðru karar veren, Etkin iletiþim kuran, Lider niteliði taþýyan, Yöneticilik vasýflarý olan, Yaþam boyu öðrenmeyi bilen ve bunu görev edinen, Öðretmen niteliði olan Yeni yasal düzenlemeler ve eczacýlýk eðitim-öðretiminin yeniden yapýlanmasý ile hem eczacý adaylarýnýn hem de mesleðe daha önce atýlmýþ eczacýlarýn eðitimi ile zannedilenden daha kýsa sürede eczacýlýk mesleðindeki zorluklar aþýlabilir. Bu konuda halkýn bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi de gerekmektedir. 12 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI 6197 SAYILI ECZACILAR VE ECZANELER HAKKINDAKÝ YASA 1953 yýlýndan bu yana deðiþikliklere uðramýþ olmasýna raðmen 6197 sayýlý eczaneler ve eczacýlar hakkýndaki yasa günün þartlarýna uyarlanmasý gerekmektedir. Türkiye'de bugünkü eczane sayýsý, daðýlýmý, verimliliði, eczacýlýk hizmetinin kalitesi rasyonel deðildir. Eczanelerin yapýlanmasýnda ve eczacýlýk mesleðinde önce yasalardan baþlamak üzere mutlaka saðlýklý bir dönüþüm gerçekleþmelidir. Eczacýlýk mesleði, akademik eðitim sonucu bireysel bilgi, beceri ve tecrübe ile kazanýlan bir zanaattýr. Ýnsan iliþkisi uzmanlýðýdýr. Eczane ortamýnda insan sýcaklýðýnda oluþan moral ve güven hasta iliþkisini belirler ve kolaylaþtýrýr. Eczacý hasta iliþkisi saðlýk hizmetinin en önemli halkasýný oluþturur. Mevcut eczacýlýðý koruyarak geliþen perspektifler doðrultusunda geliþtirmek 6197 sayýlý yasanýn hangi anlayýþla güncelleneceði ile doðrudan ilintilidir. Ayný zamanda çok uluslu sermaye ve þirketler, sermayenin baskýn, eczacý örgütlenmesinin zayýf olduðu ülkelerde uygulanan "zincir eczane model"ini gerçekleþtirmek için bekledikleri ayrý bir handikaptýr. Uzun süredir hazýrlýðýn yapýldýðýný bildiðimiz 6197 sayýlý eczacýlar ve eczaneler hakkýndaki yasada; · Mutlaka eczanenin "sahibi ve mesul müdürü" tanýmýna vurgu yapýlmalýdýr. · Yardýmcý eczacýlýk (ciro sýnýrlanmasý vb. hallerde) zorunlu hale getirilmelidir. · Eczanelerin nüfus ve eczaneler arasý mesafeye göre sýnýrlandýrýlmasý · 65 yaþ üstü emeklilik gelmelidir. · Eczane ruhsatlarýnýn eczacý odalarý tarafýndan verilmeli, TEB ve SaðlýkBakanlýðý'na onaylatýlmalýdýr. · Muvazaalý eczane açan meslektaþlarýmýzla ilgili yasal müeyyideler aðýrlaþtýrýlmalý ve bu konuda eczacý odalarýna tam yetki verilmelidir. 13 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI ECZANELERÝMÝZDE YENÝ BOYUTLAR Eczane eczacýlýðýnda öncelikle eczane mekanlarýnýn teknolojik ve görsel olarak yenilememiz gereklidir. TEB'nin geliþtirdiði eczane mekan projelerini, yine TEB'nin sýfýr faizli uzun vadeli destek kredisiyle örnek eczaneler oluþturmalýyýz. Bu yeni eczane mekanlarýnda 3 ayrý hizmet birimi oluþturmalýyýz. 1- Birimde resmi reçete odaklý hasta hizmetleri için bilgi-iþlem ünitesi. 2- Birimde Farmasötik bakým ve ilaç danýþmanlýðý için hasta kabul ünitesi. 3- Birimde OTC, Fitoterapi, Dermokozmetik, Ýtriyat, Bakým vb. ürünlerin sunulduðu ünite. Günümüzde geliþen yeni koþullarla birlikte eczacýlýk ve eczaneler; mekansal, iþlevsel, teknolojik ve görsel olarak deðiþim göstermektedir. Bu önemli deðiþimin içinde dermokozmatikleri tartýþmaya açmak gerekmektedir. geçtiðimiz dönemde marketlere kayan ýtriyat ve kozmetik pazarý, dermokozmetik olarak eczanelere geri dönmektedir. Bu pazar olumlu ve olumsuz yönleriyle birlikte geliþmekte olduðundan doðru zamanlama ile doðru insiyatif koymak gerekliliði doðmaktadýr. Dermokozmetik ürünleri pazarlayan firmalar eczanelerin bilgi ve donaným kalitesinin yüksekliði nedeniyle tüm dünyada olduðu gibi eczanelerde odaklanmaya baþlamýþtýr. Baþta Ýstanbul, Ankara gibi büyük þehirlerin merkezi eczanelerinde toplam cironun yaklaþýk %40ýný oluþturan dermokozmatik pazarý diðer þehirlerde de satýþ oranýný hýzla arttýrmaktadýr. Bu ciro artýþý eczaneler açýsýndan önemli bir kazanç gibi görünmenin yanýnda çok önemli riskler de taþýmaktadýr. 14 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI 1- Bu ürünleri ithal eden firmalarýn çok azý Saðlýk Bakanlýðýndan izin almýþtýr. 2- Firmalarýn büyük çoðunluðu piyasaya verdikleri ürünlerin sürekliliðini saðlayamayýp ithalatý kesince, eczacýnýn elindeki ürün iade edilememekte ve satýþý yapýlamamaktadýr. 3- Yine dermokozmetik firmalarý eczacýlarla yaptýklarý bayilik anlaþmalarýnda, eczanelere mal stoklamakta, bayilik anlaþmasýný iptal etmek isteyen eczanelerin malýný geri almamaktadýr. 4- Eczanelerde fazlasýyla yýðýlan demakozmetik ürünler çok ciddi stok maliyetleri oluþturmaktadýr. 5- dermokozmetik pazarlayan firmalar devletten çok kolay izin alabilmektedir. Bütün bunlarýn sonucunda yeterli önlemler alýnmaz ise, eczanelerimiz bir dermokozmetik çöplüðe dönüþecektir. Sonuç olarak eczaneler için önemli bir kazaným olmasý arzu edilen dermokozmetik ürünler için TEB Eczacýlýk Akademisi tarafýndan MÝEPler düzenlenmeli eczacýlar hem teorik hemde ekonomik açýdan bilgilendirilmelidir. Dermokozmatik ürünlerin bakanlýktan izinleri belli esaslara dayandýrýlmasý için çalýþmalar yapýlmalý ve satýþ þartlarý açýsýndan eczaneler arasý uçurumlarýn yaratýlmasý engellenmelidir. Gerçekte dermokozmetikler gibi fitoterapotiklerin de eczanelerde yer almasý kaçýnýlmazdýr. Ancak bu konuda da yýllardýr dile getirdiðimiz bir gerçek var. O da Türkiye gibi doðal örtüsü mücevher kýymetinde olan bir ülkede hala bitkisel droglarý iþleyen standardizasyonunu ve pazarlamasýný saðlayacak ciddi bir iþletme bulunmamaktadýr. Tüm dünyaya iþlenmiþ olarak ihraç ettiðimiz ürünler, belli ticari markalar halinde çok yüksek bedellerle ithal edilmektedir. 15 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI ECZACININ ÝSTÝHDAM ALANLARI Geliþmiþ ülkelerde uygulanmakta olan klinik eczacýlýk yeni istihdam alanlarý oluþturulabilir. Dünyadaki uygulamalarda yeni uzmanlýklar geliþtirilmiþtir. Bu konuda hastanelerde pediatri, psikiyatri, onkoloji ve diðer alanlarda klinik eczacýlýk uzmanlýðý, klinik farmakokinetik uzmanlýðý ve klinik toksiloji uzmanlýðý yaygýnlaþtýrýlmalýdýr. Dünyadaki örneklerinde onkoloji kliniklerinde hastaya uygulanan kemo terapi dozlarýný eczacý hazýrlarken; bizdeki uygulamada maalesef eczacý etkin deðildir. Yeni yasada yer alan yardýmcý eczacýlýk kavramý; hem hastaya sunulacak hizmet kalitesinin artmasýný, hem de eczacýlara yeni istihdam alaný oluþmasýný saðlayacaktýr. Ayný zamanda yeni mezun eczacýlarýn eczane iþletmeciliði konusunda tecrübe edinmesine olanak saðlayacaktýr. Ülkemiz ne yazýk ki hala YÖNETÝCÝ ECZACI kavramýndan uzaktýr. Oysa yönetici eczacýlýk; ilaç firmalarýndan, ilaç fabrikalarýna, ilaç depolarýndan kooperatif kadrolarýna kadar çok geniþ yelpazeyi kapsamaktadýrlar. Eczacý odalarý da artýk profesyonel kadrolarýn etkin olmasý gereken hale gelmiþtir. Yönetici eczacý profesyonel yönetici tanýmý yakýn gelecekte eczacý odalarýnýn da gündemine gelecektir. Resmi kurum reçeteleri sadece eczacýlar tarafýndan kontrol edilmelidir. Þu anda kontrol birimlerinde çalýþan kamu eczacýsý sayýsý son derece yetersizdir. 16 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI KAMUDA GÖREV ALAN ECZACILARIMIZ Kamu sektöründe çalýþan eczacýlarýn özlük haklarý sorunlarý nedeniyle artýk kamu, eczacý için çalýþma alaný seçeneði olmaktan çýkmaktadýr. Bilindiði Türkiye'de eczacýlarýn yaklaþýk 22.000'ini serbest eczanelerde diðer büyük grubu ise yaklaþýk 1.500'ü kamuda çalýþmaktadýr. Kamuda çalýþan eczacýlarýmýz kurumlarda ilaç ve týbbý sarf malzemelerinin tüm yükünü çekmekte, kurumlarýný kâra geçirmekte ön sýrada yer almaktadýr. Fakat kurum eczacýlýðýnýn tam olarak görev yetkileri tanýmlanmadýðýndan hastanelerin angarya iþleri de eczacýya vermektedir. Hastanelerde eczacý ilaçlarýnýn alýmýndan hastaya sunumuna kadar sorumlu ve zimmetli tek kiþidir. Ýhaleleri hazýrlamak, ilaç ve týbbý sarf malzemesinin hastaya kabulü, uygun þekilde saklanmasý, korunmasý, sarfý, maddi ve manevi zimmeti eczacýdadýr. Eczanedeki ilaç ve malzemelerin deðeri trilyonlarý bulmaktadýr. Yeþil ve mor reçetelerinin kontrolü, uyuþturucu ve toksik ilaçlarýn tek tek takibi, miatlarýn takibi personel reçetelerini kontrolü eczacýdadýr. Bunlarýn üstüne mesleði ile ilgisi olmayan ameliyat malzemeleri, röntgen malzemeleri laboratuar kitlerinin sorumluluk ve zimmeti de eczacýya verilmektedir. Kamu eczacýlarý temel saðlýk personeli statüsünde olmasýna raðmen 01.02.2005 tarihli 349 sayýlý Saðlýk Bakanlýðýna baðlý ikinci ve üçüncü basamak saðlýk kurumlarýnda görevli personele döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapýlmasýna dair yönergede doktor ve diþ hekimleri dýþýnda 17 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI "diðer personel" kapsamýnda sayýlmakta ve ödeme tavan katsayýsý en düþük oran olan 1,5 ile sýnýrlý tutulmaktadýr. EK-1 Bu Yönerge Kapsamýndaki Eðitim ve Araþtýrma Hastaneleri ve Devlet Hastanelerinde Çalýþan Personel Ýçin Tavan Ek Ödeme Tutarýna Esas Belirlenen Katsayýlar. Katsayý Pratisyen Tabip ve Diþ Tabiplerinden serbest çalýþanlar. Pratisyen Tabip ve Diþ Tabiplerinden serbest çalýþmayanlar. 2,5 5 Klinik Þefi, Þef Yardýmcýsý, Uzman Tabip, Týpta Uzmanlýk Tüzüðünde belirtilen dallarda bu tüzük hükümlerine göre uzman olanlar ve uzman Diþ tabiplerinden serbest çalýþanlar. 3,5 Uzman Tabip, Týpta Uzmanlýk Tüzüðünde belirtilen dallarda bu tüzük hükümlerine göre uzman olanlar ve uzman diþ tabiplerinden serbest çalýþmayanlar. 7 Klinik Þefi, Þef Yardýmcýlarýndan serbest çalýþmayanlar. 8 Yoðun bakým, doðumhane, yeni doðan, süt çocuðu, yanýk, diyaliz, ameliyathane, kemik iliði nakil ünitesi ve acil servis gibi özellikli hizmetlerde çalýþan personeli. 2 Bunlarýn dýþýnda kalan diðer personel. 1,5 Kamuda çalýþan eczacýlarýn maddi ve manevi kaybýna neden olan "Döner Sermaye Ek Ödeme Yönergesi"nin deðiþtirilmesi için gerekli çalýþmalarý konusunda TEB mutlaka çaba göstermelidir. 18 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI ECZA KOOPERATÝFLERÝ Birlikteliðin ve baþarmanýn getirdiði sinerji ile 1990 larda kooperatiflerimizin Pazar paylarý % 30'lara varan büyük kuruluþlar haline gelmiþlerdir. Daha sonra kendi aralarýndaki kötü rekabet, büyümenin getirdiði yönetim zorluðu, ekonomi de ileriyi görememe, üye desteðinin azalmasý, dýþsal müdahaleler ve kurumsallaþamama sonucu birkaç kooperatifimiz dýþýnda birçoðu kapanmak zorunda kalmýþtýr. 1995 lerde pek çok özel depolarýn kapanmasý sonucu Pazar 2 büyük depoya kalmýþtýr. 25 yýl öncesinin dayatmacý depoculuðu yerini tekelleþmeye býrakmýþtýr. Geliþen konjonktür de kooperatiflerin gereklilikleri ve olmazsa olmazlýklarý bugünde devam etmektedir. Ecza Kooperatiflerinde olagelmiþ eski hatalardan ders almalý ve kendilerini birer ayrý depo deðil eczacýnýn örgütlü ekonomik gücü bilinci ile dayanýþma içerisinde hareket etmelidir. Ecza kooperatifleri yöneticileri eczacý odalarý ile birlikte hareket etmeli, ve iþbirliði içerisinde olmalýdýr. Sosyal örgüt ve ekonomik örgüt sinerji yaratmalýdýr. Ulusal sermayenin yabancý ortaklarla kendini güçlendirdiði ve uluslar arasý pazara açýldýðý günümüzde bölgesel hizmet veren kooperatiflerimizin Avrupa standartlarýnda kaliteli hizmet vermesi ve rekabet edebilmesi mümkün deðildir. Bu anlamda kooperatiflerimiz tek çatý altýnda toplanmalý ve tek bir merkezden yönetilmelidir. Ulaþým yönünden ise þubeler açýlarak yapýlanma tamamlanmalýdýr. Kooperatif iþletilmesi uzman kadrolarca yapýlmalý en üst kademenden en alt kademeye kadar eðitim ve bilgilendirme çalýþmalarý profesyonelce yapýlmalýdýr. 19 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI GENEL SAÐLIK SÝGORTASI "GSS Yasa Tasarýsý Taslaðý" ilk duyulduðunda "genel" yani 72 milyon insanýn saðlýk sigortasý kapsamýna alýnacaðý ve devletin sýcak ilgisi ile karþýlanacaðý izlenimini vermektedir. Oysa GSS Yasa Tasarýsý Taslaðý incelendiðinde; 1- Anayasamýzda tanýmlanan "Sosyal Devlet" olgusundan yavaþ yavaþ uzaklaþýldýðý görülmektedir. 2- Saðlýk sigortasý hizmetleri "toplanacak primler" ile verilecektir. 3- GSS kapsamýndaki primler "belirlenmiþ saðlýk hizmetlerini" kapsayacaktýr. 4- GSS Kamu Yönetimi Temel Kanunu, Yerel Yönetimler Kanunu birlikte incelendiðinde: siyasi iradenin kýsa vadede saðlýk sigortasý hizmetlerini kamu-özel ayrýmý yapmadan tüm birimlerden rekabetçi bir ortamda satýn almayý planladýðýný görüyoruz. Orta vadede ise Milli Savunma Bakanlýðý ve Üniversite Hastaneleri dýþýnda tüm Kamu Hastaneleri tüzel kiþiliðe sahip özel saðlýk iþletmelerine dönüþtürülecektir. Buna baðlý olarak Saðlýk Bakanlýðý taþra teþkilatlarýný tasfiye ederek, Kamu Saðlýk Kurumlarý önce 81 ilin özel idaresine sonra belediyelere devredilecektir. 5- Hasta verdiði prim oranýnda saðlýk hizmeti alacaktýr. 20 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI 6- Prim borcu bulunanlar saðlýk hizmeti alamayacaklardýr.(Bugünkü þartlarda SSK'nýn prim toplama oraný %85 Bað-Kur'un %40 civarýndadýr.) 7- Türkiye'de yaþayan ve 12 milyon civarýnda olan "Yeþil Kart" sahibi olan yurttaþlarýn GSS içindeki durumu açýk deðildir. 8- Kamu Personeli Kanun Taslaðý Ýle Saðlýk Çalýþanlarý taþeron kullanýlarak ihale sistemi ile temin edilecektir. 9- Saðlýk hizmetlerinin tüm aþamalarýnda (muayene ücreti þimdilik 2 YTL) para odaklý tedavi yapýlacaktýr. Genel Saðlýk Sigortasý (diðer sosyal güvenlik projeleriyle birlikte düþünüldüðünde) Cumhuriyetin kuruluþundan bugüne kadar saðlýk alanýnda yapýlan en büyük dönüþüm projesidir. Böylesine büyük dönüþümlerde olayýn tarafý olarak sosyal güvenlik kurumu temsilcileri, sendika temsilcileri, T.T.B., TEB ile birlikte ortak mutabakata varýlýp, sonuçlarýn toplum tarafýndan benimsenmesi ve toplumsal destek gereði kaçýnýlmazdýr. Sonuç olarak: GSS ile Kamu Saðlýk Hizmetleri tasfiye edilecektir ve bu yasa tasarýsý taslaðý saðlýðý özelleþtirme taslaðýdýr. 21 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI ULUSAL ÝLAÇ KURUMU Türkiye de üretilen ilacýn ruhsatlandýrýlmasý, denetimi, bilimsel kriterlere uygunluðu dünya standartlarýnda kabul edilebilirliði açýsýndan bakýldýðýnda; siyasi ve ekonomik yönden özerk bir "Ulusal Ýlaç Otoritesi"nin varolmasý yadsýnmaz bir gerçektir. Ancak "Ulusal Ýlaç Kurumu" Yasa Tasarý Taslaðý incelendiðinde çýkardýðýmýz sonuçlar þöyledir; · Taslak sadece ekonomik ve ticari kaygýlar ile hazýrlanmýþtýr. · Kurumun yönetim kurulunda ilacýn birinci derecede sorumlusu eczacý ile diðer saðlýk mensuplarý eser miktardadýr. · Yönetim Kurulu Bürokrat, Sanayici ve Ýþ adamý aðýrlýklýdýr. · Kurum'un Ekonomik özerkliði tartýþmalýdýr. · Siyasi baskýlardan etkilenip etkilenmeyeceði þüphelidir. · Kurum yöneticileri yetkili ancak sorumsuzdurlar. · "Ulusal Ýlaç Kurumu" ilaç ile ilgili olan konulara ne kadar ; nereye kadar müdahale edecektir? · Kurum'un Sosyal Güvenlik, Ýlaç Sanayi, Eczaneler gibi iliþkili olduðu kurum ve kuruluþlar ile ilgili görev ve sorumluluklarý açýk deðildir.Görev alaný net tanýmlanmamýþtýr. Ayrýca sadece uluslararasý örgütlerin önermeleri ile böylesine kurumlarýn kurulmasý da doðru deðildir. Sonuç olarak böyle bir kurumun varoluþ gerekçesini ve iþlevini algýlamakta güçlük çekiyoruz. 22 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI VERÝ ÝMTÝYAZI Biyoteknoloji ürünü ilaçlarýn insan saðlýðýnda kullanýlmaya baþlamasýyla birlikte tüm Dünyada olduðu gibi Türkiye'de de saðlýk giderleri yýllýk ortalama %12-15 oranýnda artmaktadýr. Bir tarafta Sosyal Güvenlik Kurumlarý jenerik ürünlerin skalasýný geniþleterek saðlýk giderlerini düþürmeye çalýþýrken diðer taraftan orijinal ilaç üreticisi firmalar daha fazla kar maksimizasyonu saðlamak amacýyla yeni molekülleri piyasaya sürerken patent ile veri korumanýn ardýndan veri imtiyazý gibi yeni kavramlarý ülkelere dayatmaktadýrlar. Veri imtiyazý: Ruhsatlandýrýlmýþ orijinal ürüne ait verileri, patent süresi dolduktan sonra jenerik ilaç üreticileri tarafýndan ruhsatlandýrma aþamasýnda kullanýlmasýný engellenmesidir. Türkiye 01 Ocak 2001 tarihinden itibaren veri imtiyazýný uygulamayý kabul etmektedir. 19 Ocak 2005 tarihinde yayýmlanan Beþeri ve Týbbi Ürünler Ruhsatlandýrma Yönetmenliðinde veri imtiyazý: Gümrük birliði alanýnda yer alan ülkelerden birinde 01 Ocak 2001 tarihinden sonra ilk defa ruhsatlandýrýlmýþ orijinal ürünlerden 01 Ocak 2005 tarihine kadar Türkiye'de herhangi bir jenerik ruhsat baþvurusu yapýlmamýþ olanlar ile Gümrük Birliði alanýnda yer alan ülkelerden birinde 01 Ocak 2005 tarihinden sonra ilk defa ruhsatlandýrýlacak orijinal ürünler açýsýndan geçerli olup; süresi Gümrük Birliði alanýnda ilk defa ruhsatlandýrýldýðý tarihten baþlayarak 6 (altý) yýldýr. Türkiye'deki patent korumasýndan istifade eden ürünler için 6 (altý) yýllýk veri imtiyazý uygulamasý, bu patent süresi ile sýnýrlandýrýlýr. Þeklinde belirtilmiþtir. 23 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI Türkiye Cumhuriyeti veri imtiyazý taahhüdünü geçiþ süreci tanýnmadan uygulamasý durumunda 6 yýl içinde 700-1.200 milyon $ arasý ekonomik kayba uðramasý kaçýnýlmazdýr. Dünyanýn içinde bulunduðu ekonomik konjonktürde çok anlamlý gelmese bile 6643 sayýlý TEB Yasasýnýn 4-i maddesi: "TEB yerli týbbi mustahsarlarýn revacýný temin edecek tedbirleri alýr" demektedir. Uluslarüstü sermayenin "veri imtiyazý" konusunda dayatmalarý "anlaþýlabilir" bir durum. Anlaþýlmaz olan siyasilerin, ülke yöneticilerinin, ulusal ilaç firmalarýný ve sosyal güvenlik kurumlarýný nefes alamayacak hale getirecek olan "veri imtiyazý"ný karþýlýðýnda hiç bir þey almadan gözü kapalý imzalamalarýdýr. YEÞÝL KART 01 Ocak 05'te uygulamaya giren Yeþil Kartlý hasatlarýn serbest eczanelerden ilaç almaya baþlamasý; Eczanelerimize 1,8 katrilyon'luk ek pazar açmýþtýr. Yeþil Kart reçetelerinin kontrolünde kurumun hazýrlýksýz olmasý ve Saðlýk Müdürlüðü, Kaymakamlýk ve Defterdarlýk gibi üç ayrý kurumla baðlantýlý olmasý geri ödeme noktasýnda sýkýntý yaratmýþtýr. Buna raðmen Yeþil Kart özellikle halk saðlýðý ve eczanelerimiz açýsýndan sahip çýkmamýz, hep birlikte düzeltilmesi, disipline edilmesi noktasýnda, katký saðlamamýz gereken bir kurumdur. Ülkemizin geliri düþük vatandaþlarýný saðlýk hizmetlerinden faydalanmasý çok anlamlý ve ayný zamanda sosyal devletinde gereðidir. 24 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI ÖZEL SÝGORTA ÞÝRKETLERÝ VE BANKALAR Saðlýkta adým adým özelleþtirmeye doðru gidiliyor. Bu olgu saðlýk þirketlerini gelecekte çok daha önemli bir noktaya getirecektir. Özel sigorta þirketleri anlaþmalý eczane seçiminde keyfiyetle davranýp seçimi kendileri yapmaktadýr. Bankalarýn eczanelerle yapýlan anlaþmalarýnda farklý ýskontolar yapýlmaktadýr. Anlaþmalý eczane seçimi de bankalar tarafýndan yapýlmaktadýr. Özellikle özel saðlýk þirketleri ve bankalarla yapýlacak olan sözleþmelerin tek tip olmasý için TEB merkez heyetinin gayret göstermesi gerekmektedir. Geçmiþ dönemlerde merkez heyetleri bu konuya gerekli ilgiyi göstermemiþtir. MUVAZAA Eczacýlýk Tarihinin en önemli problemi gündemdeki yerini hala korumaktadýr. Muvazaalý eczane bulunan bir bölgede saðlýklý Eczacý Odasý çalýþmalarýndan ve eczacýlýk hizmetlerinden söz edilemez. "Muvazaalý Eczane" eczacýlýk gündemde kaldýrýlmasý için hep birlikte ciddi çalýþma yapmak zorundayýz. En az katýlým payý geri ödeme sorunu kadar önemli bir konu olarak gündemimizde. Muvazaa denilince akla sadece Doðu-Güneydoðu Anadolu gelmektedir. Ancak sorun bu bölgelerde tartýþýldýðý için göz önündedir. Batýdaki büyük þehirlerin en baþta Ýstanbul ve Ýzmir olmak üzere muvazaalý eczanelerin sayýsý hiçte azýmsanmayacak boyuttadýr. Muvazaa konusunda TEB baþta olmak üzere tüm odalarýn ortak çalýþma yapmasý gerekmektedir. Kongreden alýnacak kararla bir ortak çalýþma komisyonu kurulmalýdýr. 6197 sayýlý yasada da muvazaa ile ilgili aðýr yaptýrýmlar bulunmalýdýr. 25 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI MÝEPLER Meslek Ýçi Eðitimler; meslektaþlarýmýzýn sürekli eðitimi ile bilgilerini yenileyen danýþmanlýðýný olgunlaþtýran, geliþen teknolojik donanýmlar ve hizmet verdiði sektördeki saðlýk ile ilgili son geliþmelerin aktarýlmaya çalýþýldýðý programlardýr. MÝEP'lerin en büyük sorunu katýlýmlarýn yeterli düzeyde olmamasýdýr. Bu amaçla MÝEP'ler yasal bir zemine oturtularak, eczacýya ölçme-deðerlendirme sistemi ile zorunlu hale getirilmelidir. Eðitimler sonrasý puanlamaya gidilmeli ve baraj tespiti yapýlarak barajýn altýnda kalanlar için meslek icrasý dondurularak, hizmetine ara verdirilmelidir. Yeni oluþacak merkez heyetinin Eczacýlýk Akademisinde uygulanmaya baþlanan eðitim programlarýnýn geniþletilerek devamýnýn saðlamasý ve eðitimlere tüm meslektaþlarýn katýlýmý saðlamak için eðitimlerin bir kýsmýnýn akademi dýþýnda, bölge eczacý odalarýna taþýnarak yapýlmasý gereklidir. Ayrýca eczacýnýn Fitoterapi, Farmasötik Bakým, Klinik Eczacýlýk vs. yararlanabileceði el kitaplarýnýn hazýrlanmasý gerekmektedir. 26 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI BÜTÇE UYGULAMA TALÝMATI 2006 yýlý BUT taslaðý TEB aracýlýðý ile odalara gönderilmiþ ve taslakla ilgili görüþler alýnmýþtýr. Taslak ile ilgili odamýzýn görüþleri þöyledir. · Tüm Sosyal Güvenlik Kurumlarýnýn ayný BUT ile hizmet almaya baþlamalarý olumlu bir giriþimdir. Destekliyoruz. · Kýsýtlý bütçe kaynaklarý ile saðlýk hizmetlerinin verilmeye çalýþýlmasýný "anlaþýlabilir" buluyoruz. Ancak ayný bütçe ile saðlýk hizmetlerinin, daha üretken olabileceðini düþünüyoruz. Þöyle ki; Bütçe Uygulama Talimatý Maliye Bakanlýðý Bürokrasisi tarafýndan salt ekonomik kaygýlar ve bütçenin tutturulmasý mantýðý ile hazýrlanmaktadýr. Devlet yöneticileri artýk bu anlayýþdan vazgeçmek zorundadýr. BUT'nýn hazýrlanma aþamasýnda toplumsal mutabakat saðlanmalýdýr. Maliye Bakanlýðý, Saðlýk Bakanlýðý, TEB, TTB, Ýnsan Haklarý kuruluþlarý, Hasta Haklarý Kuruluþlarý ve sendika temsilcileri bu ortak görüþmelere katýlmalý, alýnan kararlarýn toplum tarafýndan desteklenmesi saðlanmalýdýr. · BUT hastayý tedaviye yönelik bir düþünceyle hazýrlanmalý, tedavinin önünü kesici uygulamalardan vazgeçilmelidir. · BUT muðlak olmayan (örneðin: ilgili uzman hekim , hastalýk gerekçesi, EHU+APAT) ifadelerle hazýrlanmalýdýr. Kurum yetkililerinin farklý anlama ve uygulamalarýna ortam hazýrlanmamalýdýr. 27 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI · Reçete yazýmý ve rapor hazýrlanmasý konusunda bir standart getirilmelidir. · Reçete ve raporlardaki eksikliklerden sadece eczacý deðil, reçeteyi yazan doktor, raporu veren hastane ve hastalarda sorumlu tutulmalýdýr. · BUT da uygulama için belirli bir süre tanýnmalý, her madde için yürürlülük tarihi açýkça ifade edilmelidir. · Kurumlarýn provizyon sistemleri BUT'na uygun hale getirilmelidir. Kurumlar arasý provizyon, uygulama ve yorum farklýklarý ortadan kaldýrýlmalýdýr. · Biyo-teknoloji ürünü ilaçlarda(Eritropoetin, insulin, alfa-beta interferon, Kan faktörleri, Büyüme faktörleri, onkoloji ilaçlarý...vs.) geri ödemede bir takým þartlarýn olmasýný "kabuledilebilir" "anlaþýlabilir" olarak deðerlendiriyoruz. Ancak bu konuda Hasta, Doktor, Eczacý, Hastane, Raporu veren birim ortak sorumluluk taþýmalýdýr. · Toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak, anemi, hamilelik, doðum kontrolü gibi durumlarda koruyucu saðlýk hizmetlerine önem verilmelidir. · Vitamin, Çocuk geliþim preparatlarý, anti-oksidanlar, immün sistem güçlendiriciler gibi yine koruyucu tedavide önem arzeden ilaçlar BUTta kesintiye uðramamalýdýr. Çünkü maliyeti düþük, önemi yüksektir. 28 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI · Provizyon sistemi BUT na uyumlu olmalý ve doðru bilgilerle girilen reçetenin provizyon sistemi onayý yorumlara açýk býrakýlmadan taraflarca kabul görmelidir. · Saðlýk Bakanlýðý eþdeðer ilacý yeniden tanýmlarken MR, CR, ZOC gibi yeni teknoloji ürünü ilaçlarý ayrý tutmasýna raðmen, sosyal güvenlik kurumlarýnýn provizyon sistemleri eþdeðer olarak kabul etmektedir. · Eþdeðer ilaç uygulamasý desteklediðimiz bir politikadýr. Ancak son dönemde uygulamalarda önemli sorunlar açýða çýkmýþtýr. 1- Ýlaç formlarý arasýnda farklýlýklarda eþ deðer kabul edilme esasý bilimsel olmalýdýr. (Efervesan ile baðýrsakta çözünen tablet arasýndaki farkta olduðu gibi) 2- Ticari hiç bir getirisi olmamasýna raðmen, pazar paylarý düþük, fiatý ucuz (coraspin tb. gibi) ilaçlar eþ deðer listesinden çýkarýlmalýdýr. 3- Hastane formlarý, üretilmeyen ilaçlar vb. eþdeðer kýstasýna alýnmamasýna raðmen, provizyon sistemine dahil edilmeleri nedeniyle yaþanan sýkýntýlar biran önce giderilmelidir. 29 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI SSK 10 Þubat 2005 tarihi itibariyle saðlýkta önemli bir eþitsizlik ve ayný zamanda saðlýksýzlýk son bulmuþtur. SSK'lý hastalarda serbest eczanelerimizden hizmet almaya baþlamýþtýr. Evrensel kural ve halk saðlýðý açýsýndan SSK'nýn serbest eczanelerden ilaç hizmetini almasý çok önemli bir karardýr. Evrensel bir kural ve halk saðlýðý açýsýndan bu kadar önemli olmasýnýn yanýnda Eczacýlýk açýsýndan da bir okadar olumlu geliþmedir. Serbest eczanelerin ciro ve maliyet problemi yaþadýðý böyle bir dönemde SSK reçeteleri eczanelerimizin cirosal anlamda gelecek 10 yýlýný garantiye almýþtýr. Özellikle SSK reçetelerinin karþýlandýðý ilk 3 ayda önemli oranda MevzuatBürokrasi-Direnç-Hazýrlýksýzlýk gibi sýkýntýlar yaþanmýþtýr. Eczanelerimiz ve örgütlerimiz olaðan üstü günler geçirmiþtir. Böylesi önemli bir uygulamada sýkýntý yaþanmamasý mümkün deðildir. Ancak Bürokrasinin ve Mevzuatýn böylesine bir zorluk çýkartmasý da doðru deðildir. Biz eczacýlar artýk ülkenin tüm vatandaþlarýna ilaç hizmeti verme mutluluðu yaþamamýza raðmen, devam eden sýkýntýlarý da gidermek hepimizin görevidir diye düþünüyoruz. 1- SSK avans ödemesi Bað-Kur'daki gibi %100 olmalýdýr. %90 avans ödemesi ve kalan %10 kesintilerin ödenmesinin ayrý ayrý yapýlmasý hem yapýlan iþlemler açýsýndan zaman almakta hem de görev yapan personelin iþ hacmini arttýrmaktadýr. 30 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI 2- Kontrol sonrasý yapýlacak kesintilerdeki faiz uygulamasý kurumun anlaþmasýnda belirtilen inceleme süresiyle sýnýrlandýrýlmalýdýr. Örneðin; kurum kendi bünyesel eksiklikleri nedeniyle bir yýl sonra yapacaðý kontrolden dolayý, eczaneye bir yýllýk faiz iþletmesi doðru deðildir. 3- 0,83 YTL'lik muayene ücretinin eczane üzerinden tahsiline son verilmelidir. 4- SSK Provizyon Sistemi anlamsýz ve kontrolü geciktirici ayrýntýlarla doludur. Sistem; basit, anlaþýlýr, yoruma açýk olmayan, eþdeðer ilaç görülmesine imkan veren hale dönüþtürülmelidir. Sigortalýya, sigortalý yakýnýna, emekliye, emekli yakýnýna, muaf ve kurum personeline ayrý ayrý fatura kesilmesi uygulamasýnýa son verilmelidir. Tüm kurumlarda rapor teþhis kodlarý ayný baþlýk altýnda toplanmalýdýr. 5- Hatalý reçetelerde yapýlan kesintilerin kurum personeline %0,7 oranýnda pirim olarak daðýtýlmasýna son verilmelidir. 6- Hatalý reçetelerin diðer kurumlarda olduðu gibi eczanelere iade edilmesi saðlanmalýdýr. 7- Bölgelerde kurulan fatura ve reçete kontrol ünitelerindeki personel yapýsý hantallýktan arýndýrýlarak deðiþtirilmelidir. Örneðin; Adana bölgesinde kurum personeli olarak yaklaþýk 170 kiþi görevli bulunmasýna raðmen; eczacý sayýsý sadece 33'tür. 33 eczacýnýn ayda 800 bin reçeteyi kontrol etmesi mümkün deðildir. Eczacý sayýsý minimum 90a çýkmadýðý taktirde reçete kontrolleri 1,5 yýl geriden kontrol edilmek zorunda kalacaktýr. 31 TEB 4. BÖLGE ADANA ECZACI ODASI ÝLAÇTA REKLAM AB uyum süreci içerisinde Saðlýk Bakanlýðý "Beþeri Týbbi Ürünlerin Tanýtým Faaliyetleri Hakkýnda Yönetmelik"te deðiþiklik ile "Reçetesiz Satýlan Ýlaçlar"a reklam yapma olanaðý tanýdý. Böylece ilaçta reklamýn hayata geçmesi ve bu ürünlerin alýþ-veriþ merkezlerinde satýlýyor hale gelmesi amaçlanmaktadýr. AB müktesabatýnda ilaçla ilgili istenilen deðiþikliklere ait görüþlerimiz: 1- Ýlaç "güvenilir, bulunabilir, ucuz" olmalý ve ticari kaygýlardan uzak tutulmalýdýr. 2- Ýlaç saðlýðý ilgilendiren bir ürün olup doktor kontrolünde ve eczacýnýn danýþmanlýðýnda hastaya sunulmalýdýr. 3- Halkýmýzýn sosyo ekonomik yapýsý göz önüne alýnarak ilaçlarýn reçeteli ve reçetesiz sýnýflandýrýlmasý, tekrar gözden geçirilmeli, yönetmelik deðiþikliði mutlaka gerekiyorsa bu uygulama "OTC" olarak deðil "OTPC" olarak düzenlenmeli ve hayata geçirilmelidir. 4- Mevcut yasamýzda yeri olmayan "ilaçta reklam"a ait hukuki mücadeleye devam edilmelidir. 32