Ekli dosyayı indirmek için tıklayınız.

Transkript

Ekli dosyayı indirmek için tıklayınız.
Ermenistan-Azerbaycan
Münakaflas›n›n Gündem Maddeleri:
Ateflkes, Keskin Niflanc›lar,
Karaba¤ Hava Sahas›
Dr. Ali ASKER*
Azerbaycan ve Ermenistan arasında devam eden münakaşanın iki ana konusu son dönemde
ön plana çıkmıştır. Bunlardan birisi ateşkes rejiminin ihlali, diğer ise Karabağ hava sahasının kullanıma açılmasına dair Ermenistan’ın provokatif girişimleridir. Ateşkesin ihlali “keskin nişancılar” sorununu da gündem taşımıştır. Azerbaycan Ermenistan’ın bu provokasyonuna karşı sert
açıklamalarda bulunmuş ve uluslararası hukuk yoluyla da süreci askıya aldırtmıştır.
Ateşkes Rejimi Yoksa Keskin Nişancılar Savaşı
Azerbaycan ve Ermenistan’ın karşılıklı açıklamaları zaman zaman ortamı gerginleştirmektedir. Bu açıklamalar Ermenistan’ın ateşkes rejimini ihlaliyle eşzamanlı gelişmektedir. İki ülke
arasında ateşkes anlaşması imzalanmasına rağmen defalarca ihlal yaşanmıştır. 2003-2009 döneminde Azerbaycan ordusunun yaklaşık 500 askeri bu nedenle hayatını kaybetmiştir. İstatistiklere göre 2010’un ilk 3 ayında ateşkes rejimi 200 defa ihlal edilmiştir.1 2011 yılında durum gittikçe kötüleşmiştir. Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre ihlaller nedeniyle Ocak ve
Şubat aylarında Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri 4 şehit vermiştir.2 8 Mart 2011’de ise ateşkes ihlallerinde bu zamana dek yaşanmamış bir olay yaşandı. Ağdam ili Orta Gervend köyünden 9 yaşındaki Fariz Bedelov, bir keskin nişancının hedefi oldu. Fariz Bedelov, evinin bahçesinde oynarken Ermeni silahlı kuvvetlerinin işgal ettikleri Şıhlar köyünden keskin nişancının açtığı ateşle başından yaralanmıştır. Çocuk, hastaneye kaldırılsa da hayatını kurtarmak mümkün olmamıştır.3
Farid Bedelov’un öldürülmesi, “keskin nişancı sorununu” gündeme getirmiştir. İki ülke arasında keskin nişancılarla ilgili daha önce de sorun yaşanmıştır. Fakat son iki yıl içinde bu sorun
Ermenileri iyice rahatsız edecek düzeye erişmiştir. Çünkü Ermenistan’ın keskin nişancı kullanması, Azerbaycan’ın keskin nişancı kullanmasını da gündeme getirmektedir. Azerbaycan ordusunun keskin nişancıları gerek profesyonellik gerekse donanım açısından Ermenistan’ın “keskin nişancılarından” üstündürler. İki yıl öncesine dek her iki ülkenin ordularında keskin nişancılar
*
21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Rusya-Slav Araştırmaları Merkezi Başkanı, [email protected]
1
2006’da atekes rejimi 220 defa ihlal edilmitir. Bunun neticesinde Azerbaycan Ordusuna mensup 14 asker öldürülmü, 2 asker ise Ermeniler
tarafından esir alınmıtır. 2007’de atekes 575 defa ihlal edilmitir. Azerbaycan’ın 17 askeri öldürülmü, 9 askeri ise yaralanmıtır. 2008’de
Ermeniler atekes rejimini 1250 defa ihlal etmilerdir. Azerbaycan’ın 18 askeri öldürülmütür. 2009’da atekes rejimi 750 defa ihlal edilmi ve
ikisi sivil olma kaydıyla 10 Azerbaycan vatandaı öldürülmü, 15 asker de yaralanmıtır. Erm$nistan-Az$rbaycan münasib$tl$ri yen$ müzakir$y$
çıxarıldı, http://www.var.az/siyaset/1518-tmas-xttind-msaf-artrlmaldr, 31 Mart 2011.
2
Fevralda at$k$s 56 d$f$ pozulub, http://www.icmal.az/Fevralda_at$k$s_56_d$f$_pozulub-143957.html,
3
Ermenilerin keskin niancı mermisi ile öldürdükleri Azerbaycanlı çocuun ölümünden kim sorumlu?,
http://www.1news.com.tr/yazarlar/20110311095705535.html,
Mayıs ’11 • Sayı: 29
21. YÜZYIL
[37]
Dr. Ali Asker
SVD markalı Rus yapımı silah kullanmaktaydılar. Yaklaşık iki sene önce Azerbaycan’da yeni,
geliştirilmiş sniper tüfeklerinin üretimine başlanmıştır. “İstiklal” olarak adlandırılan bu tüfeklerin üretiminden sonra Azerbaycan “keskin nişancı” atışlarında Ermenistan’ı bir hayli geride bırakmıştır.4 Karşılaştırmak gerekirse Ermenistan ordusundaki sniperlerin çapı 12,7 iken “İstiklal”in çapı 14,5’dir. Ermenilerin hazırdaki Rus ve Fransız yapımı tüfeklerin teknik özellikleri daha düşüktür. Fransız tüfeklerinin mermi uçuş mesafesi 2000 metreyken, “İstiklal”in öldürücü
uçuş mesafesi 3000 metredir. Azerbaycan basınında “İstiklal”le ilgili yazılar yayınlamaya başladıktan sonra AGİT Minsk Grubu keskin nişancıların cephe hattından geri çekilmesini önermiştir. AGİT Minsk Grubunun Fransız Eşbaşkanı Bernhardt Fassier, Fariz Bedelov’un ölümüyle ilgili şöyle garip bir açıklamada bulunmuştur: “Biz söylediğimizde keskin nişancıları geri çekselerdi böyle bir olay muhtemelen yaşanmazdı.” Oysa burada hayatını kaybeden bir çocuktur ve
Ermeni keskin nişancısı tarafından bilekten, kasıtlı olarak vurulmuştur. Aslında bu tür açıklamalar, itibari zaten çok düşük Minsk Grubuna olan güveni de azaltmaktadır.
Ermenistan’ın Hava Limanı Provokasyonu
Ermenistan 1991’den bu yana ilk kez Hankendi Hava Limanı’nın uluslararası kullanıma açılmasına dönük girişimde bulunmuştur. Buradaki mevcut hava alanının tamir edilerek 2011 Mayıs’ında ilk uçuşlarının gerçekleştirilmesi öngörülmüştür.5 Çölücü rejimin bir devlet olarak bağımsızlığı tanınmadığı için uçuşlar İrevan ve Gümrü’den gerçekleştirilecektir.6
Ermenistan ve Dağlık Karabağ’daki ayrılıkçı Ermeni rejimi defalarca Hankendi Havalimanı’nın kullanıma hazır olduğunu ve açılışının 9 Mayıs’ta yapılacağını söylemişlerdir. Hatta önce
Ermenistan Cumhurbaşkanı S.Sarkisyan, ardında da Savunma Bakanı S.Oganyan Karabağ’a gi-
[38]
4
IST-14,5 Anti-Material Rifle (stiklal) adlı bu tüfein teknik özellikleri ve nokta atıı kalitesine göre ileri düzey bir silahtır. Tüfein aırlıı 20
kg’dır. “stiklal” -50 ve + 50 sıcakta bile rahatlıkla kullanılabilir. Yamur, çamur, kar ve toz etkisine karı dayanaklıdır. Tüfei iki kısma ayırarak
çantada taımak da mümkündür. Az$rbaycan snayper tüf$ngl$rinin ixracına hazırlaır, http://www.lent.az/news.php?id=53579, 6 Mayıs 2009.
5
Hankendi Hava Limanı’nın uçu pisti uzunluu 2 km 300 metredir. Radar sistemleri 150 km mesafedeki uçakların hareketini izleyebilecek; hava
limanı 100 yolcu/saat kaldırabilecek kapasitedir.
6
, , "
",
http://www.regnum.ru/news/polit/1384438.html#ixzz1Jq9TpqdE. 1 Mart 2011
21. YÜZYIL
Mayıs ’11 • Sayı: 29
Ermenistan-Azerbaycan Münakaflas›n›n Gündem Maddeleri
decek ilk uçakta olacaklarını açıklamışlardır. Azerbaycan tarafının baskıları, özellikle BM, AGİT,
ICAO gibi kuruluşların harekete geçmesiyle, Ermenistan tarafı bu adımı belirsiz bir tarihe ertelemiş, bu ertelenme teknik nedenlere bağlamış, fakat havalimanının ne zaman açılacağına dair
tarih verilmemiştir.7 Dolayısıyla Ermenistan, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarına hava seferleri yapma planlarını askıya almıştır.
Karabağ hava sahasının kullanımına dair bu girişim konusunda birkaç hususun altını çizmek
ve Ermenistan’ın bu adamının arkasında yatan amacı belirlemek gerekir:
Hava limanının açılması Ermenistan tarafının bir provokasyonu sayılmalıdır. Nitekim Hankendi’ne sadece Gümrü ve İrevan’dan uçuşlar yapılabilecektir.
Ermenilerin iflgal ettikleri
Uçuşlar her halükarda ekonomik açıdan kârlı olmayafi›hlar köyünden Ermeni
caktır. Ermenistan’dan Hankendi’ne bilet fiyatı 50 dolar olakeskin niflanc›s› atefl
rak açıklanmıştır. Ermenistan’ın bugünkü ekonomik ve sosaçarak evinin
yal durum dikkate alındığında bilet fiyatı ucuz değildir. Üstelik Karabağ’ı Ermenistan’a birleştiren Laçin ilçesi Ermebahçesinde oymayan
nilerin kontrolündedir ve Hankendi’ne kolay bir ulaşım sağ9 yafl›ndaki Fariz
lamaktadır. Mesafenin kısa olması ve karayoluyla ulaşım
Bedelov’u öldürmüfltür.
masraflarının düşük olması uçakların doluluk oranını olumAteflkes sürecinde ilk
suz etkileyecektir.
kez böyle bir olay
Söz konusu yük taşımalarıysa, Dağlık Karabağ’ın potanyaflanm›flt›r.
siyeli, geniş çaplı hava yolu taşımacılığı açısından uygun değildir. Bunun için Karabağ’ın ekonomik altyapısı, sanayisi
yeterli olmadığı gibi ulaştırma giderleri, masraflar ve ekonomik kârlılık açısından da verimli bir
seçenek değildir.
Geriye hava limanının kullanım amacına dair tek seçenek kalmaktadır. Ermenistan tarafı ve
Karabağ’daki bölücü yönetim bu hava limanını sadece askeri amaçlarla kullanacaktır. Hankendi
Hava Limanı’nın açılması girişimi, Gümrü’deki 102. Askeri üssün görev süresinin uzatılmasına
dair Rusya ve Ermenistan arasında imzalanmış protokolden sonra hızlanmıştır.
Medvedev’in Ermenistan’a seferi sırasında 20 Ağustos 2010’da imzalanan 102. askeri üssün
süresinin 49 yıl8 uzatılmasına ilişkin protokolle son dönem girişimlerinin ilgisi açıktır. Üste subayların yarısı, askerlerin ise tamamı Ermeni kökenli Rusya vatandaşlarıdır. Bu üssün varlığı sadece Ermenistan için değil, Kafkasya’daki askeri varlığını sürdürmek açısından Rusya için de büyük öneme sahiptir. Medvedev, basın toplantısında Rusya’nın Kafkasya’da barış ve istikrardan
yana olduğunu söylemiş ve şöyle devam etmiştir: “Ekonomik ve güvenlik alanında bölgenin en
büyük devleti olan Rusya, Kafkasya’da önemli rol oynamaya devam edecektir. Biz barış ve istikrardan yanayız. Bunun yanı sıra Rusya müttefik ilişkilerinde de sadıktır. Bu açıdan Ortak Güvenlik Antlaşması Teşkilatının üyesi olan Rusya, kurumdaki destekçisi Ermenistan’ın güvenliğinden de sorumludur. Rusya müttefik ilişkilerine ciddi yaklaşmaktadır”.9 Kısacası, muhtemel
bir savaş durumunda burası Ermenistan için asker, silah ve mühimmat ulaştırmada stratejik öneme sahip bir merkez olacaktır. İleride Gümrü’deki ve İrevan’daki askeri üslerden çok kısa sürede bu hava limanına gereken ihtiyaçların nakliyesi yapılabilir.
7
Asef Zeynal, http://www.1news.com.tr/yazarlar/20110413024554808.html, 15 Nisan 2011.
8
Süre 1995 yılından, yani anlamanın imzalandıı tarihten itibaren hesaplanmaktadır. 1995 yılında anlama imzalandıı sırada süre 25 yıl olarak
belirlenmitir. Yeni imzalanmı protokol gerei bu süre 49 yıl olarak (1995’den itibaren) deitirilmitir. Dolayısıyla anlama 2044 yılına dek
yürürlükte kalacak.
9
Elhan ahinolu, Ermenistan’ın Stratejik Ortaı Azerbaycan’ın Stratejik Partneri Olabilir mi?,, http://21yyte.org/tr/yazi.aspx?ID=5408&kat1=1
Mayıs ’11 • Sayı: 29
21. YÜZYIL
[39]
Dr. Ali Asker
Azerbaycan’ın Tepkisi
Ermenistan’ın açıklamalarını, Azerbaycan Sivil Havacılık Kurumu Başkanı Arif Memmedov’un sert tepkisi izlemiştir. Memmedov “Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki hava sahasını kapattığını, işgal altındaki Hankendi’ne iniş yapmak isteyen uçakların düşürülebileceğini” ifade etmiştir. Memmedov, Azerbaycan’ın bazı uluslararası sözleşmelere taraf çıkması için çaba harcaması yönünde Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) yönetiminin önerilerinin olduğunu
vurgulamıştır. Bu sözleşmelere taraf olmak ileride yaşanabilecek olumsuz gelişmeleri önleyebilecektir.10 Yapılan bu açıklama büyük tepki uyandırmıştır. Nitekim savaşa neden olabilecek bir
eylemle ilgili açıklamanın sivil havacılık kurumu tarafından yapılması yadırganmıştır. Ayrıca sivil uçakların vurulacağına dair bir açıklama da tehditkâr bulunmuştur. Sivil Havacılık Kurumu
basın sekreterliğinden daha sonra yapılan bir açıklamayla “uçakların vurulacağına” dair ifadenin
kullanılmadığı, sadece “Azerbaycan hava sahasının işgaline sessiz kalınmayacağının” söylendiği
vurgulanmıştır.11
Esasen Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün resmi izni olmadan hiçbir havaalanı faaliyete başlayamaz. Bakü’nün rızası olmaksızın komitenin Hankendi Havalimanının açılmasına izin
vermesi de imkânsızdır. BM’nin Bakü Ofisi Başkanı Fikret Akçura da açıklamasında Ermenistan’la Dağlık Karabağ (Azerbaycan işgal altındaki bölge) arasında hava seferlerinin gerçekleştirilmesi kararının yasadışı olduğunu bildirmiş ve ICAO’nun izni olmaksızın böyle uçuşların gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını kaydetmiştir.12 ABD’nin Bakü Büyükelçisi Matthew J.
Bryza’nın bu konudaki açıklaması da önemlidir. Bryza’ya göre Azerbaycan’dan Nahçıvan’a uçan
uçakların Ermenistan hava sahasını kullanmaları nedeniyle Hankendi’nde hava limanının açılma-
[40]
10
" !, , ! # "",
http://www.regnum.ru/news/polit/1384438.html#ixzz1Jq9TpqdE
11
M$h$rr$m S$f$rli: “M$n Demi$m Ki...Bu uçulara icaz$ verilm$m$lidir", http://www.musavat.com/new/Son_x$b$r/97903M$H$RR$M_S$F$RL:_“M$N_DEM$M_K...”_
12
Asef Zeynal, http://www.1news.com.tr/yazarlar/20110413024554808.html, 15 Nisan 2011.
21. YÜZYIL
Mayıs ’11 • Sayı: 29
Ermenistan-Azerbaycan Münakaflas›n›n Gündem Maddeleri
sı kabul edilebilir bir olaydır. Oysa Azerbaycan kendi egemenliği ve sınırları çerçevesinde ülkesinin bir yerinden diğer yerine hava uçuşları düzenlemektedir. Karabağ ise bağımsızlığı Ermenistan tarafından bile tanınmayan bir bölge ve aynı zamanda Ermenistan tarafından işgal edilmiş bir
toprak parçasıdır. Uluslararası hukuk normları bu olayda Azerbaycan’dan yanadır.
Neler Yapılmalı
Gerek Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki hava sahasının kullanımı gerekse “keskin nişancılar” sorunu Azerbaycan’ın üzerinde durması gereken iki önemli konudur. Azerbaycan “keskin
nişancıları” geri çekmekle değil, işgal edilmiş arazideki temas hattının geri çekilmesi yoluyla sorunun çözülmesine çalışmalıdır. 1994 yılında ateşkes imzalandığı sırada her iki tarafın 15 km geri çekilmesi önerilmiştir. Azerbaycan toprağı işgal edilmiş
ve zaten kendi toprağı üzerindeki egemenliği sınırlandırılmış
Uçufllar›n sadece
bir devlet olarak bu adımı atamazdı. Hazırda temas hattı ya13
‹revan ve Gümrü’den
kınında mukim sivil ahali Azerbaycanlılardır. Ermenilerin
işgal ettikleri bölgelerde ise Ermeniler temas hattına yakın
yap›lacak olmas›, daha
yerleşmemişlerdir. Çünkü o bölgede zaten önceden de Azerekonomik olmas›
baycanlılar yaşamış, işgal neticesinde ya öldürülmüş ya da
nedeniyle karayolu
yaşadıkları yeri terk etmişlerdir. Azerbaycan’ın ise temas
ulafl›m›n›n tercih
hattını geri çekmesi, bu bölgede yerleşik köylerin boşaltılması anlamına gelmektedir.
edilece¤inin kesin
olmas›, hava liman›n›n
Hazırda Ermeni işgali altındaki bölgede temas hattına yaaç›lmas› girifliminin
kın iskan birimlerinde Ermeniler yaşamadıkları için karşı tarafın ateş tehdidi altında bulunmamaktalar. Oysa Azerbaycan
savafla haz›rl›k
köyleri, kara yolları, hayvan otlatma arazileri ve diğer zaruoldu¤unu
ri kullanım alanları Ermeni keskin nişancılarının tehdidi altıngöstermektedir.
dadır.14 Azerbaycan, 9 yaşındaki Fariz Bedelov’un öldürülmesiyle ilgili ATET Minsk Grubuna baskı yapmalıdır. Çünkü
bu olay, Ermenilerin istediklerinde Azerbaycan’ın sivillerini öldürülme amacıyla atış gerçekleştirebileceklerini göstermektedir.
Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki hava sahasının Ermeniler tarafından kullanılması konusu
nihai çözüme kavuşmamış, sadece ileri bir tarihe ertelenmiştir. Azerbaycan tarafı bu sorunun çözümünde uluslararası hukuk normlarını esas alarak ICAO’nun ve diğer ilgili kuruluşların desteğini pekiştirmelidir.
Rusya ve Ermenistan askeri işbirliğinin bozduğu dengelerin yeniden tesisi için Azerbaycan’ın Türkiye ile askeri ilişkilerini güçlendirmesi de aynı derecede önemlidir. Azerbaycan ve
Türkiye arasında Aralık 2010’da Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması imzalanmıştır. Fakat bu anlaşmanın öngördüğü maddelerin altının doldurulmasında etkin bir işbirliği gerçekleştirilmemektedir. Azerbaycan ve Türkiye arasında askeri işbirliğinin geliştirilmesi yönünde
gereken adımlar derhal atılmalıdır. Bu sadece Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün korunmasına
katkı sağlamak açısından değil, aynı zamanda Kafkaslarda güç dengesinin korunması açısından
da önemlidir. Bu bağlamda son iki yılda Azerbaycan ve Türkiye arasında yaşanmış gerginliklerin yarattığı olumsuzluk da şuurlardan silinmelidir. İki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi
13
Araz sahilinden Kura nehrine dek uzayan cephe hattında Gazah, Tovuz ve Gedebey ve kısmen Dakesen bölgelerinden geçen çephe hattının her
iki tarafında iskan birimleri vardır. Dakesen, Göy Göl, Goranboy, Ter-ter, Adam, Xocavend, Füzuli ilçelerinden geçen cephe hattının sadece
Azerbaycan’a ait bölümünde sivil halk yaamaktadır. Bazı bölgelerde Ermeniler, mevzilerinden Azerbaycan’ın iskân birimlerini ve yolları kontrol
altında tutabiliyorlar.
14
Erm$nistan-Az$rbaycan münasib$tl$ri yen$ müzakir$y$ çıxarıldı, http://www.var.az/siyaset/1518-tmas-xttind-msaf-artrlmaldr, 31 Mart 2011.
Mayıs ’11 • Sayı: 29
21. YÜZYIL
[41]
Dr. Ali Asker
Azerbaycan ve
Türkiye aras›nda
askeri iflbirli¤inin
gelifltirilmesi yönünde
gereken ad›mlar derhal
at›lmal›d›r. Bu sadece
Azerbaycan’›n toprak
bütünlü¤ünün
korunmas›na katk›
sa¤lamak aç›s›ndan
de¤il, ayn› zamanda
Kafkaslarda güç
dengesinin korunmas›
aç›s›ndan da önemlidir.
yönünde atılan adımlar yetersiz kalmaktadır. Tam anlamıyla
bir karşılıklı güven ortamı oluşturulmamıştır. Azerbaycan’ın
Türk vatandaşlara vize uygulaması konusu dahi çözüme kavuşturulamamıştır. Vize sorununun çözümü sadece seyahat
serbestliğini temin edecek bir vaka değildir. Vize sorununun
çözülmemesi aynı zamanda bir imaj meselesidir. Bu sorun
devam ettiği sürece “bir millet iki devlet” sloganının samimiliğine inanmak ve inandırmak çok zor olacaktır. Bugün
Azerbaycan yönetimi, geçmişteki Türkiye ile vize sorununun kısa sürece çözüleceği yönündeki açıklamalarıyla çelişen ifadeler kullanmaktadır. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı
Basın Sözcüsü Elhan Poluhov, 8 Şubat’taki bir açıklamasında Azerbaycan’ın hiçbir ülkeyle vizenin kaldırılmasına hazır
olmadığını ifade etmiştir. Ermenistan’la savaş durumu sürdüğü, Rusya Ermenistan’ı silahlandırdığı, İran’ın Ermenistan’a doğalgaz kemeri çektiği bir dönemde Azerbaycan’ın
Türkiye ile işbirliğini geliştirmesi bir zarurettir.15 Aksi durumdan en fazla zararlı görecek devlet Azerbaycan’ın kendisidir.
21. YÜZYIL
15
[42]
Elxan ahinolu, Bu n$ p$hriz, bu n$ k$l$m turusu... , http://www.azadliq.org/content/article/4745973.html
21. YÜZYIL
Mayıs ’11 • Sayı: 29