Esra TURAN_Tez
Transkript
Esra TURAN_Tez
ÇUKUROVA ÜN VERS TES FEN B L MLER ENST TÜSÜ YÜKSEK L SANS TEZ Esra TURAN SARI ULAK TARSUS ZEYT N VE S YAH ÇAYDAN ELDE ED LEN FENOL K EKSTRAKTLARIN ANT OKS DAN ETK LER N N ARA TIRILMASI GIDA MÜHEND SL ADANA, 2005 ANAB L M DALI ÇUKUROVA ÜN VERS TES FEN B L MLER ENST TÜSÜ SARI ULAK TARSUS ZEYT N VE S YAH ÇAYDAN ELDE ED LEN FENOL K EKSTRAKTLARIN ANT OKS DAN ETK LER N N ARA TIRILMASI Esra TURAN YÜKSEK L SANS TEZ GIDA MÜHEND SL ANAB L M DALI Bu tez / / 2005 Tarihinde A a ıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirli i le Kabul Edilmi tir. mza ............................................. mza ................................... mza .................................. Yrd. Doç. Dr. Türkan KEÇEL Prof. Dr. Ali ALTAN Doç. Dr. Bilgehan GÜZEL DANI MAN ÜYE ÜYE Bu tez Enstitümüz Gıda Mühendisli i Anabilim Dalında hazırlanmı tır. Kod No : Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü mza ve Mühür Bu çalı ma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Ara tırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmi tir. Proje No: ZF2003YL48 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve ba ka kaynaktan yapılan bildiri lerin, çizelge, ekil ve foto rafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir. ÖZ YÜKSEK L SANS TEZ SARI ULAK TARSUS ZEYT N VE S YAH ÇAYDAN ELDE ED LEN FENOL K EKSTRAKTLARIN ANT OKS DAN ETK LER N N ARA TIRILMASI Esra TURAN ÇUKUROVA ÜN VERS TES FEN B L MLER ENST TÜSÜ GIDA MÜHEND SL ANAB L M DALI Danı man Yıl Jüri : Yrd. Doç. Dr. Türkan KEÇEL : 2005, Sayfa:48 : Yrd. Doç. Dr. Türkan KEÇEL Prof. Dr. Ali ALTAN Doç Dr. Bilgehan GÜZEL Bu çalı mada, Mersin ili Tarsus ilçesinden temin edilen Sarı Ulak Tarsus çe idi zeytin ve Oba Çay’ın üretti i siyah çaydan elde edilen do al fenolik ekstraktlar, bir sentetik antioksidan olan Bütillendirilmi Hidroksi Toluen (BHT) ile kar ıla tırılmı ve do al ekstraktların antioksidan etkileri incelenmi tir. Zeytin ve çay örneklerinden fenolik bile iklerin ekstraksiyonu ve bunu izleyen analizler, Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisli i Bölümü Laboratuarlarında yapılmı tır. Zeytin ve çay örneklerinin toplam fenol içeri i zeytinde 286 mg/100g; çayda ise 5649 mg/100 g kafeik asit e de eri (CAE) olarak bulunmu tur. Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar ile sentetik bir antioksidan olan BHT’nin antioksidan aktiviteleri kar ıla tırıldı ında; 30., 60. ve sonlanma zamanlarında antioksidan aktivite sıralaması çay > zeytin ≥ BHT olarak bulumu tur. Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar ile BHT’nin 2,2-difenil-1pikrilhidrazil (DPPH) serbest kökünü ba lama kapasiteleri kar ıla tırıldı ında; çay örneklerinin kök ba lama kapasitesinin güçlü antioksidan özellikleri ile bilinen BHT’den daha yüksek oldu u, zeytin örneklerinin kök ba lama kapasitesinin ise BHT ile hemen hemen aynı oldu u bulunmu tur. Ayrıca; zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlarda oldu u gibi BHT örneklerinin de DPPH serbest kökünü ba lama yetene inin konsantrasyon ve zamana ba lı olarak arttı ı bulunmu tur. Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar ve BHT’nin antioksidan aktiviteleri, substrat olarak ayçiçek ya ı ve zeytinya ının kullanıldı ı iki farklı sistemde de erlendirilmi tir. Substrat olarak ayçiçek ya ı kullanılan denemede oksidasyon, substrat olarak zeytinya ı kullanılan denemelere göre daha hızlı gerçekle mi tir. Anahtar Kelimeler: Zeytin, Siyah Çay, BHT, Fenolik Bile ikler, Antioksidanlar I ABSTRACT MSc THESIS AN INVESTIGATION OF ANTIOXIDANT EFFECTS OF PHENOLIC EXTRACTS OBTAINED FROM SARI ULAK TARSUS OLIVE AND BLACK TEA Esra TURAN DEPARTMENT OF FOOD ENGINEERING INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF CUKUROVA Supervisor Yıl Jury : Yrd. Doç. Dr. Türkan KEÇEL : 2005, Sayfa:48 : Yrd. Doç. Dr. Türkan KEÇEL Prof. Dr. Ali ALTAN Doç Dr. Bilgehan GÜZEL In this research, natural phenolic extracts which was obtained from black tea that was produced by Oba Çay and Sarı Ulak Tarsus variety and grown in Tarsus in Mersin were compared with BHT which was a synthetic antioxidant and the antioxidant effects of natural phenolic extracts were investigated. Extraction of phenolic compounds from black tea and olive samples and following analyses were done in Cukurova University Food Engineering Labs. Total phenolic contents of black tea and olive samples were found as 286 mg/100g for olive and 5649 mg/100 g for black teas as CAE (Caffeic Acid Equivalent). When the antioxidant effects of phenolic extracts which was obtained from black tea and olive samples were compared with BHT; antioxidant effects were found as follows black tea > olive ≥ BHT for 30., 60. minutes and in final time. When the DPPH free radical scavenging capacity of phenolic extracts which was obtained from black tea and olive samples were compared with BHT; it was found that black tea samples had higher radical scavenging capacity than BHT which was known with its strong antioxidant properties and olive samples had equal radical scavenging capacity compared to BHT. In addition, it was found that DPPH free radical scavenging capacity of BHT was increasing with concentration and time as phenolic extracts which were obtained from black tea and olive samples. Antioxidant activities of phenolic extracts which were obtained from black tea and olive samples and BHT were evaluated in sunflower oil and olive oil. The oxidation in sunflower oil was occurred more rapidly than the oxidation in olive oil as a substrate with/ without added phenolic extracts and BHT during experiments. Key Words: Olive, Black Tea, BHT, Phenolic Compounds, Antioxidants TE EKKÜR Tez konumun belirlenmesi ve çalı malarımın her a amasında yardımlarını esirgemeyen fikir ve katkılarıyla çalı malarıma ı ık tutan ve yönlendiren danı man hocam, Sayın Yrd. Doç. Dr. Türkan KEÇEL ’ye te ekkürü bir borç bilirim. Tezimin de erlendirilmesinde sundu u çok de erli katkılarından dolayı Sayın Prof. Dr. Ali ALTAN ve Doç. Dr. Bilgehan GÜZEL’e te ekkürlerimi sunarım. Laboratuvar çalı malarım sırasında sorumlu oldukları laboratuvarları ve bu laboratuvarlardaki çe itli alet-ekipmanları kullanmama izin veren Prof. Dr. Ahmet CANBA , Prof. Dr. Hasan FENERC O LU, Prof. Dr. Mehmet GÜVEN, Doç. Dr. Hüseyin ERTEN, Doç. Dr. Turgut CABARO LU ve Yrd. Doç. Dr. Asiye AKYILDIZ’a; yine laboratuar çalı malarım sırasında yardımlarını gördü üm Ar. Gör. Dil at BOZDO AN, Ar. Gör. Oya Berkay KARACA ve Ar. Gör. Feyza KIRO LU’na; gerek çalı malarım gerekse istatistiksel analizlerimin yapılmasında yardımlarını esirgemeyen Ar. Gör. Adnan BOZDO AN’a te ekkürlerimi sunarım. Sadece çalı malarım sırasında de il, tanı tı ımız günden itibaren her türlü maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen arkada larım Mehmet Akif ERDO AN, Ercan YURDAKUL, Mustafa ERDO AN ve Özgül TURBAY’a da ya amıma kattıkları renkten dolayı te ekkürlerimi sunarım. Ayrıca çalı malarım ve e itimim boyunca; daha da önemlisi hayatım boyunca her türlü maddi ve manevi desteklerini gördü üm ve görmeye devam edece imden emin oldu um Anneannem Zübeyde TOFTAR, Babam Hüseyin Avni TURAN, Annem Nalan TURAN, Karde im Eda TURAN ve E im Özcan DEM RTA ’a gönül dolusu te ekkürlerimi sunarım. Maddi ve manevi desteklerinden dolayı Ç.Ü Ara tırma Fonu ve Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsüne Te ekkürlerimi sunarım. III Ç NDEK LER SAYFA ÖZ……………………………………………………………………………………...I ABSTRACT..................................................................................................................II TE EKKÜR................................................................................................................ III Ç ZELGELER D Z N ............................................................................................... IV EK LLER D Z N ...................................................................................................... V 1G R ........................................................................................................................ 1 1.1 Zeytin ................................................................................................................... 1 1.2 Çay ..................................................................................................................... 2 2 ÖNCEK ÇALI MALAR.......................................................................................... 4 2.1 Zeytinin Bile imi.................................................................................................. 4 2.2 Çayın Bile imi...................................................................................................... 5 2.3 Zeytin ve Çayda Bulunan Fenolik Bile ikler ...................................................... 8 2.3.1 Zeytin .......................................................................................................... 8 2.3.2 Çay ............................................................................................................ 11 2.4 Antioksidanların Lipid Oksidayonunu Önleme Mekanizması........................... 14 2.4.1 Antioksidan Aktivitenin De erlendirilmesi .............................................. 16 2.4.1.1 DPPH Serbest Kök Ba lama Metodu ................................................. 16 3 MATERYAL VE YÖNTEM ................................................................................... 20 3.1 Materyal ............................................................................................................. 20 3.2 Yöntem............................................................................................................... 20 3.2.1 Fenolik Bile iklerin Ekstraksiyonu ........................................................... 20 3.2.2 Toplam Fenolik Bile iklerin Belirlenmesi ................................................ 21 3.2.3 Ekstrakte Edilen Fenolik Bile iklerin Antioksidan Etkisinin Belirlenmesi21 3.2.3.1 Serbest Kök Ba lama Özelliklerinin 1,1 Diphenyl-2picrylhydrazyl (DPPH) Kullanılarak Belirlenmesi ............................. 21 3.2.3.2 Lipid Oksidasyonu Önleme Özelliklerinin Belirlenmesi................... 22 3.2.3.3 Peroksit De erinin Belirlenmesi ......................................................... 22 3.2.3.4 Konjuge Dienlerin Belirlenmesi ......................................................... 23 3.2.4 statistiksel Analizler................................................................................. 23 IV 4 ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA ...................................................... 24 4.1 Folin-Ciocalteau Yöntemi ile Zeytin ve Çayda Bulunan Toplam Fenol çeri inin Belirlenmesi...................................................................................... 24 4.2 Fenolik Ekstraktların Antioksidan Aktivitesinin Metanol çerisinde De erlendirilmesi............................................................................................... 25 4.2.1 Deneme 1: DPPH Metodu ile Antioksidan Aktivitenin De erlendirilmesi...................................................................................... 25 4.3 Antioksidan Aktivitenin Trigliserid Karı ımlarında De erlendirilmesi ............ 31 4.3.1 Deneme 2: Zeytin ve Çaydan Elde Edilen Fenolik Ekstraktlar ve BHT’nin Antioksidan Aktivitesinin 60oC’ye Isıtılan Zeytinya ı çerisinde De erlendirilmesi...................................................................................... 31 4.3.2 Deneme 3: Zeytin ve Çay Örneklerinden Elde Edilen Fenolik Ekstraktlar ve BHT’nin Antioksidan Aktivitesinin 60oC’ye Isıtılan Ayçiçek Ya ı çerisinde De erlendirilmesi ..................................................................... 34 5 SONUÇ VE ÖNER LER ......................................................................................... 38 KAYNAKLAR ........................................................................................................... 40 ÖZGEÇM ................................................................................................................ 49 g V Ç ZELGELER D Z N SAYFA Çizelge 2.1. Zeytin Tanesinin Ortalama Bile imi........................................................ 4 Çizelge 2.2 Taze Çay Filizi, Siyah Çay ve Çay Deminin Ba lıca Bile enlerinin Bile imindeki Yakla ık Payları (Kuru madde % olarak)........................ 6 Çizelge 4.1. Fenolik Ekstraktlar ve BHT’nin 1.8, 3.6x10-4 M Konsantrasyonlarında DPPH Kökünü 30. ve 60. Dakikalar ile Sabitlenme Zamanındaki Ba lama Kapasiteleri (%) ..................................................................... 26 Çizelge 4.2. Zeytin Ekstraktları ve BHT’nin 5.4, 9.0x10-4 M Konsantrasyonlarında DPPH kökünü 30. ve 60. Dakikalar ile Sabitlenme Zamanındaki Ba lama Kapasiteleri (%) ..................................................................... 26 Çizelge 4.3. Fenolik Ekstraktların ve BHT’nin Ba langıç DPPH Konsantrasyonunu % 50 Azaltmak çin Gereken Antioksidan Miktarı (EC 50)................. 27 Çizelge 4.4. Fenolik Ekstraktların ve BHT’nin Antiradikal Etkinli i (ARP = 1/EC50).................................................................................... 28 Çizelge 4.5. Zeytinya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Örneklerin 20 ve 50 meq/kg Peroksit De erine Ula ması çin Gerekli Olan Süreler......................... 33 Çizelge 4.6. Ayçiçek Ya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Örneklerin 20 ve 50 meq/kg Peroksit De erine Ula ması çin Gerekli Olan Süreler........................ 36 IV EK LLER D Z N SAYFA ekil 2.1. Zeytinin Temel Fenolik Bile enlerinin Kimyasal Yapısı .......................... 8 ekil 2.2. Zeytinde Bulunan Bazı Flavon, Flavonol ve Siyanidin Glikozitlerinin Kimyasal Yapısı ....................................................................................... 10 ekil 2.3. Çayda Bulunan Ba lıca Primer Kate inler (Flavanoller)......................... 12 ekil 2.4. Çayda Bulunan Ba lıca Fenolik Asitler ve Depsidler..............................12 ekil 2.5. Çayda Bulunan Ba lıca Flavonoller.........................................................12 ekil 2.6. Çayda Bulunan Theaflavin ve Türevlerinin Kimyasal Yapısı................. 13 ekil 3.1. Zeytinlerden Fenolik Bile iklerin Ekstraksiyonu ve Analizi................... 20 ekil 3.2. Çaydan Fenolik Bile iklerin Ekstraksiyonu ve Analizi ........................... 21 ekil 4.1. Kafeik Asit Standart E risi ...................................................................... 24 ekil 4.2. Zeytin Örneklerinden Elde Edilen Fenolik Ekstraktların DPPH Serbest Kökünü Ba lama Kapasitesi ................................................................... 29 ekil 4.3. Çay Örneklerinden Elde Edilen Ekstraktların DPPH Serbest Kökünü Ba lama Kapasitesi.................................................................................. 30 ekil 4.4. BHT Örneklerinin DPPH Serbest Kökünü Ba lama Kapasitesi .............. 31 ekil 4.5. Zeytinya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Farklı Konsantrasyonlardaki Örneklerin Peroksit De erlerinde Meydana Gelen De i imler ............. 32 ekil 4.6. Zeytinya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Farklı Konsantrasyonlardaki Örneklerin Konjuge Dien De erlerinde Meydana Gelen De i imler...... 34 ekil 4.7. Ayçiçek Ya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Farklı Konsantrasyonlardaki Örneklerin Peroksit De erlerinde Meydana Gelen De i imler ............... 35 ekil 4.8. Ayçiçek ya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Farklı Konsantrasyonlardaki Örneklerin Konjuge Dien De erlerinde Meydana Gelen De i imler...... 36 V 1. G R 1 1.1 Esra TURAN GR Zeytin Zeytin a acı (Olea europa L.)’nın meyvesi ve Oleaceae familyasının bir üyesi olan zeytinin anavatanının Güneydo u Anadolu Bölgesi’ni de içine alan Yukarı Mezopotamya ve Güney Ön Asya oldu u bildirilmektedir. Günümüzde zeytin a acının yeti tirilmesi ve olgun meyveden zeytinya ının üretimi Akdeniz ülkelerinde zeytincilik uygulamalarının en önemli parçasını olu turmaktadır (Owen ve ark., 2000). FAO’nun 2004 yılı Tarım statistiklerine göre; dünyada 8514300 hektar alanda 15340488 ton zeytin üretilmektedir (FAO, 2004). Dünya zeytin a acı varlı ının ve zeytin üretiminin yakla ık % 97’si Akdeniz ülkelerine aittir. Zeytin üreticisi Akdeniz ülkelerinin ba ında sırasıyla talya, spanya, Yunanistan, Türkiye, Tunus, Portekiz ve Fas gelmektedir (Anonim, 2005a). D E’nin 2001 yılı istatistiklerine göre; Ülkemizde yakla ık 91700000 adedi meyve veren ve 9900000 adedi meyve vermeyen olmak üzere toplam 101600000 zeytin a acı mevcuttur. Bu rakam dünyadaki zeytin a acı varlı ının (700 milyon) yakla ık % 13’üne kar ılık gelmektedir. Ülkemizde zeytin üretimi; Ege, Marmara, Akdeniz ve Güneydo u Anadolu Bölgelerinde yapılmaktadır (Anonim, 2005a, Nas ve ark., 1998). FAO’nun 2004 yılı verilerine göre, ülkemizde yakla ık 597000 hektar alanda yakla ık olarak 1800000 ton zeytin üretilmektedir (FAO, 2004). Türkiye’de yeti tirilen zeytinlerin % 75-80’i ya lık, % 20-25’i ise sofralık olarak de erlendirilmektedir (D E, 2001). Türkiye’de 88 çe it zeytin görülmektedir (Aktan ve Kalkan ,1999). Ayvalık (Ya lık), Çakır, Çilli, Domat, Gemlik, Halhalı, zmir (Sofralık), Kilis (Ya lık), Kiraz, Manzanilla, Memecik, Memeli, Nizip (Ya lık), Tav an Yüre i ve Uslu (sofralık) Türkiye’de yeti tirilen önemli zeytin çe itleri olarak sayılabilmektedir (Pala ve ark, 2001). Bitkilerde, fotosentez sonucu olu an karbonun yakla ık % 2’si fenolik bile iklere dönü mektedir. Bu dönü ümün aromatik amino asit metabolizması sırasında gerçekle ti i varsayılmakta ve bu nedenle fenolik bile ikler, bitkilerde 1 1. G R Esra TURAN aromatik ikincil metabolit sayılmaktadır (Karadeniz ve Ek i, 2001). Fenolik bile ikler, yapısında bir benzen halkası ile bu benzen halkasına ba lı bir veya daha çok sayıda hidroksil grupları içermektedirler. Sahip oldukları pek çok biyolojik ve kimyasal özellikleri nedeniyle; serbest kökleri ve metal iyonlarını ba lama ve singlet oksijeni yatı tırma özellikleri ile iyi bir antioksidan olabildikleri gibi esmerle me reaksiyonlarında substrat olarak da görev yapabilmektedirler (Keçeli, 2000). Fenolik bile iklerin miktarı ve tipi; çe it, olgunluk, ya ı miktarı, yükseklik, toprak ko ulları, sıcaklık vb. faktörlere ba lı olarak de i mektedir. Bu nedenle bazı çe idler fenolik bile iklerce zengin bazı çe idler ise fakirdir (Ryan ve Robarts, 1998; Keçeli, 2000). Zeytin ve zeytinya ının besinsel, i levsel ve duyusal özellikleri, meyvenin fenolik içeri iyle yakından ilgilidir (Rayn ve ark., 2001). Zeytin tüketiminin yararlı etkileri de, zeytinin fenolik içeri i ve antioksidan etkilerine ba lanmaktadır (Amiot ve ark., 1986; Esti ve ark., 1998; Ryan ve Robards, 1998). Fenolik bile ikler, meyvenin duyusal özelliklerinde önemli parametrelerdir ve özellikle o-difenoller, meyve veya ya ın oksidasyona kar ı dayanıklılı ında antioksidan olarak görev yapmaktadır (Keçeli ve Gordon, 2001). 1.2 Çay Türk insanının günün her saatinde severek tüketti i geleneksel bir içecek olarak tüketimi yıldan yıla artı gösteren çay (Artık ve Poyrazo lu, 1992); Camellia sinensis’in yapraklarından hazırlanmaktadır. Dünyadaki en popüler içecek olan çayın sinensis ve assamica olmak üzere iki ana çe idi bulunmakta ve 30’dan fazla ülkede yeti tirilmektedir (Vinson ve Dabbagh, 1998). Dünya nüfusunun 2/3’ü tarafından tüketilen çay, dünyanın farklı bölgelerinde farklı ekillerde (% 20 ye il, % 78 siyah, % 2 oolong) i lenmektedir (Kuroda ve Hara, 1999). Taze olarak toplanmı çay yaprakları hafifçe ezilerek bile enleri tamamen okside olmakta ve yapraklar siyah renge dönmektedir. Bu ekilde üretilen çaya “siyah çay” denilmektedir. “Ye il çay” ise yaprakların oksidasyona u ramaması için toplandıktan hemen sonra buharla muamele edilerek do al bile enleri ve aroması muhafaza edilerek elde edilen çaydır. Buna ilaveten siyah ve 2 1. G R Esra TURAN ye il çay arasında olan (yarı fermente olmu ) ve açık havada 1-2 saat fermente edilerek üretilen “oolong çayı” olmak üzere üç tip çay vardır (Vinson ve Dabbagh, 1998; Anonim, 2005b; Özdemir, 2005). Siyah çay, dünya çay üretiminin % 80’ini olu turmaktadır (Vinson ve Dabbagh, 1998). Çayın sadece etkili bir ilaç aktivitesine sahip olmadı ı ayrıca mükemmel bir içecek oldu u fark edilince, özellikle tropikal ülkelerde çayın yeti tirilme alanı önemli ölçüde artmı tır (Kuroda ve Hara, 1999). FAO’nun 2004 yılı istatistiklerine göre; dünyada 2460000 hektar alanda 3196881 ton çay üretimi yapılmaktadır. Dünya çaylık alan varlı ı ve çay üretiminin yakla ık % 50’si, Çin ve Hindistan’ın elinde bulunmaktadır (FAO, 2004). Dünyadaki tüm çay üreticileri arasında Türkiye; Hindistan, Çin, Srilanka, Kenya ve Endonezya’dan sonra altıncı sırada bulunmaktadır (Gunduc ve El-Nehir, 2003). Türkiye’nin çaylık alan varlı ı 1992-93 yıllarında 89000 hektar iken, 1994 yılında 77000 hektara dü mü ve 2003 yılına kadar bu de erde de i me kaydedilemezken, 2004 yılındaki dü ü le birlikte bu de er 76700 hektar olmu tur. FAO’nun 2004 yılı verilerine göre; Türkiye’nin kuru çay üretimi 1992 yılında 164000 ton iken, 2004 yılında 131000 tona dü mü tür (FAO, 2004). Çayın bile enleri arasında, büyük ölçüde farmakolojik önemi olan polifenoller ve kafeindir. Kuru çay yapraklarında % 30-35 oranında (Serteser ve Gök, 2003) bulunan ve temel çay bile enleri olan fenolik bile ikler, demlemenin kalitesine göre duyusal özelliklerle yakından ilgilidir ve içece in kalitesini belirlemektedir (Kuroda ve Hara, 1999; Vinson, 1996). Çaydaki polifenoller, güçlü kök ba lama ve indirgeme aktivitesine sahiptirler (Kuroda ve Hara, 1999). Çayda bulunan polifenollerin miktarı; çe it, olgunluk derecesi, iklim, ı ık, ya mur, sıcaklık ve besin yeterlili i gibi çevresel faktörler ile yaprak ya ı, i leme metodu ve derecesine göre de i mektedir (Gürses ve Poyrazo lu, 1997; Kuroda ve Hara, 1999; Gunduc ve El-Nehir, 2003). Bu çalı mada, zeytin ve çaydan elde edilen do al fenolik ekstraktların, sentetik antioksidanlardan Bütüllendirilmi Hidroksi Toluen (BHT) ile kar ıla tırılması ve do al ekstraktların antioksidan etkilerinin ortaya konulması amaçlanmı tır. 3 2. ÖNCEK ÇALI MALAR 2 Esra TURAN ÖNCEK ÇALI MALAR 2.1 Zeytinin Bile imi Zeytin, besin içeri i açısından oldukça de erli bir ürün olup, ekli ve rengi çe ide göre de i mektedir. Zeytin tanesinin kimyasal bile iminin önemli bir kısmını su ve ya olu tururken protein, selüloz, eker, mineral maddeler, hidrokarbonlar, fenolik bile ikler ve tokoferoller de bile imde yer almaktadır. Zeytinin bile imini etkileyen faktörler arasında; olgunluk derecesi, yeti tirildi i bölge ve çe it bulunmaktadır (Vinha ve ark., 2005). Zeytin tanesinin ortalama bile imi çizelge 2.1’de verilmi tir. Bunlar arasında zeytinde iz miktarda bulundu u halde zeytinya ına geçerek, özellikle ya ı oksidasyona kar ı koruyarak antioksidan özellik gösteren fenolik bile ikler, ya ın rengi, lezzeti, oksidatif stabilitesi ve besin de eri açısından önemli rol oynamaktadır (Boskou, 1996). Çizelge 2.1. Zeytin Tanesinin Ortalama Bile imi (Kiritsakis, 1998) Bile im Miktar (%) Su 50 Ya 22 Protein 1.6 eker 19.1 Selüloz 5.8 Mineral Madde (Kül) 1.5 Canba ve Fenercio lu (1985), Adana’da yeti tirilen bazı zeytin çe itlerinin su, ya , protein ve eker içeriklerini sırasıyla, % 54.7-69.4, % 15.2-29.6, % 1.4-2.4 ve % 2.3-4.5 olarak bulmu lardır. Beltrán ve ark. (2003), spanya’da yeti tirilen 24 zeytin çe idinin bile imini ara tırdıkları çalı malarında; zeytinin tüm meyve olarak a ırlık, pulp/çekirdek oranı, ya içeri i [kuru a ırlık (DW)], ya içeri i [taze a ırlık (FW)] ve nem içeri ini sırasıyla 1.48-5.96 g, 3.29-8.48 g/g , %35.9-50.98 DW, %13.86-24.77 FW ve %52.68-67.07 olarak belirlemi lerdir. 4 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN Rial ve Falquè (2003), Picual çe idi zeytin ve ekstra sızma zeytinya larını analiz etmi ve zeytinlerin hacmi, meyve a ırlı ı, çekirdek a ırlı ı, meyve eti/çekirdek oranı, nem içeri i, ya verimi ve % ya /kuru madde oranlarını sırasıyla 0.75-2.49 ml, 1.51-4.98 g/g, 0.28-0.37 g, 4.21-13.34 g/g, % 37.90-60.99, % 17.9429.39 ve % 35.31-52.34; ya örneklerinin serbest asitli ini % oleik asit cinsinden % 0,12-0,24 oleik asit ve peroksit indeksini 1.4-4.9 meqO2/kg olarak bildirmi lerdir. Aktan ve Kalkan (1999), farklı zeytin çe itleri üzerinde yaptıkları çalı malarla fenolik maddelerden bazılarının tek bir çe itte bulunabilece ini ve bazı fenolik maddelerin miktarında da çe ide göre farklılıklar oldu unu göstermi lerdir. Zeytinin temel fenolik glikoziti olan oleuropeinin çe ide göre de i ti ini ve ya lık bir çe it olan Ayvalık çe idinde oleuropein miktarının di er çe itlere oranla daha fazla oldu unu bildirmi lerdir. 2.2 Çayın Bile imi Taze çay filizlerinin kimyasal bile imi çe ide, iklime, toprak ko ullarına ve o yılki havaların gi ine ba lı olarak farklılık gösterdi i gibi; elde edilen siyah çayın bile imi de kullanılan çay filizlerinin bile imine ve uygulanan teknolojik i lemlere göre de i mektedir (Yurdagel, 1982). Ancak, fenolik maddeler ile pigment ve vitaminler dı ında taze çay filizleri ile siyah çayın bile imleri arasındaki fark çok azdır (Çizelge 2.2). Çizelgeden de görülebilece i gibi körpe sürgünler (taze filiz) de % 30 gibi büyük bir paya sahip olan primer polifenollerin siyah çaydaki payı oksidasyon sonucu % 5’e kadar dü mekte ve bunun hemen % 90’a yakın bir kısmı deme geçmektedir. Yine i leme sırasında meydana gelen oksidasyon sonucu siyah çayın bile iminde % 25’e kadar varan miktarlarda okside polifenoller olu makta ve bunun yakla ık % 60’ çay demine geçmektedir (Altan, 2003). Yurdagel (1984), 1982 yılı ürünü Türk paket çaylarının kafein içeriklerinin % 2.03-2.39; Gürses ve Artık (1985), 1983 yılı ürünü Türk siyah çaylarının kafein içeri inin % 3.42-4.34 arasında de i ti ini bildirmi lerdir. Kuru çayda bulunan kafeinnin yakla ık % 80’i deme geçmektedir. Buna göre 5-6 bardak çay içen bir ki i 5 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN günde 250-300 mg kafein almı olmaktadır (Yurdagel, 1984; Gürses ve Artık, 1985). Çizelge 2.2 Taze Çay Filizi, Siyah Çay ve Çay Deminin Ba lıca Bile enlerinin Bile imindeki Yakla ık Payları (Kuru madde % Olarak) (Altan, 2003) Taze filizdeki Payı (%) 15-26 4-7 Siyah Çaydaki Payı (%) 15-26 4-7 Çay Demine Geçen (%) Eser 3-4 2-3 6-8 16-22 2-3 6-8 16-22 2-3 2-4 0 Polifenoller -Primer Polifenoller -Sekonder Polifenoller 25-30 0 4-5 20-25 3.5-4.5 12-15 Alkoloidler -Kafein 2-4.5 2-4.5 1.5-3.5 Mineral Maddeler Lipitler Pigmentler Organik Asitler Uçucu Bile ikler 4-6 3-8 1.0-1.5 0.5 0.02 4-6 3-8 0.5-1.0 - 3-5 0 Eser - Bile enin Adı Proteinler Serbest Aminoasitler Karbonhidratlar -Basit Karbonhidratlar -Pektik Maddeler -Selüloz, Hemiselüloz ve Lignin Çayın demlenme sırasında suya geçebilen ö elerinden yararlanılmaktadır ki bunların ba ında kafein gelmektedir. 180 ml kaynar suyla iki-üç dakika demlenen çayda, 30 mg civarında kafein bulunmaktadır. Demlenme süresi uzadıkça bu miktar yakla ık olarak 60 mg' a kadar çıkabilmektedir (Baysal, 2005). Ye il çay uygun ko ullarda hazırlandı ında C vitamini sa layabilmektedir. Günlük içilen 5 fincan (her fincan 180-200 ml) ye il çay insanın C vitamini gereksiniminin % 25-30' unu kar ılayabilmektedir. Siyah ve ye il çayda önemli miktarda E ve K vitamini bulunmasına kar ın, suda çözünmediklerinden dolayı içilen çaydaki miktarlarının çok az oldu u dü ünülmektedir (Baysal, 2005). Kuroda ve Hara (1999), günde en az 1 fincan siyah çay tüketimini kalp krizi riskinin % 50 azalmasıyla ba da tırmaktadırlar. Ayrıca; koroner kalp hastalı ı (CHD) görülen kadınlar ve erkekler arasında yaptıkları çalı malarında, çayın 6 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN yalnızca erkeklerde koroner kalp hastalı ı ve ye il çay tüketimi arasında koruyucu bir ba lantı oldu unu bulmu lardır. Siyah çay, Türk insanının günün her saatinde severek tüketti i bir içecektir. Çayın aranan içecek olmasının bir önemli nedeni de içerdi i alkaloid maddelerdir. Alkaloid madde olarak bilinen çay bile enleri ise; kafein, teofilin, teobromin ve pürin türevleridir (Altan, 2003). Çayın i lenmesi sırasında bir seri kimyasal de i ikliklere u rayarak çayın özellik kazanmasında temel rolü oynayan polifenoller, çay bitkisinde gallik asit ve kate inin türevleri halinde bulunmaktadır. Ayrıca; çayda bulunan polifenolik bile ikler di er bitkilerdeki polifenollere benzememektedir. Bunlar, sadece çayda bulunan nadir bile iklerdir. Çay polifenollerinin, bir çok de i ik fizyolojik etkiye sahip olmalarının yanı sıra, gıdaların bozulmalarını önleyici, patojenik bakterilerin geli imini engelleyici ve hiperlipidemia, hipertansiyon ve hiperglisemi veya kanser gibi çe itli hastalıkları önleyici etkiye sahip oldukları da bildirilmektedir (Poyrazo lu, 1995). Özdemir ve ark. (1991), 1. sürgün döneminin ba langıcı, ortası ve sonunda hasat edilen ya lı çaylardan ortodoks metod ile kontrollü artlarda siyah çay üreterek sınıflandırmı ve çaylardan alınan 21 örnekte su, ekstrakt, theaflavin (TF), selüloz ve toplam kül miktarlarını sırasıyla % 4.66-6.04, % 29.18-36.94, 1.80-5.51 mol/g, % 10.24-18.81, % 4.27-6.61 olarak bulmu lardır. Poyrazo lu ve Gürses (1991), i lenmi Türk çaylarının kalite kontrol kriterlerini Türk standartlarına (TS 4500) göre inceledikleri çalı malarında; su (% kuru madde (KM)), kül (% KM), suda çözünen kül (% KM), suda çözünen külde alkalilik (% KM), asitte çözünmeyen kül (% KM), kafein (% KM), ham selüloz (% KM), fermente olmamı parça (%) ve toplam toz çay (%) oranlarını sırasıyla % 29.3-44.2, % 4.96-5.71, % 36.6-57, % 1.20-1.63, % 0.68-1.33, % 1.60-2.49, % 10.516.2, % 0.12-1 ve % 15.8-39.2 olarak bildirmi lerdir. Kuroda ve Hara (1999), i lenmemi çayın bile imini kuru a ırlı ın %’si cinsinden; % 30 karbonhidrat, % 4 eker, % 2 ni asta, % 11 pektin, % 13 pentozanlar, % 20 ham lif, % 2 protein, % 3 lipid, % 5 polifenol, % 7 kafein olarak bildirmektedirler. 7 2. ÖNCEK ÇALI MALAR 2.3 2.3.1 Esra TURAN Zeytin ve Çayda Bulunan Fenolik Bile ikler Zeytin Zeytin; ba lıca oleuropein, verbaskosit, ligrosit ve flavonollerin glikozit türevleri ile flavonlar, antosiyaninler ve glikozitleri ve fenolik asitleri içermektedir (Montedoro ve ark., 1993; Esti ve ark., 1998; Saija ve ark., 1998; ve Tsimidou, 1998; Keçeli ve Gordon, 2001). Zeytinin temel fenolik bile enlerinin kimyasal yapısı ekil 2.1’de verilmi tir. HO HO OH HO HO Hidroksitirozol O HO O CH2OH O-CO-CH=CH Rham-O OH HO OH OH Verbaskosit Tirozol O HO O O COOCH O HO HO O COOCH3 O-Glu Ligrosit O O-Glu Oleuropein 3 HO HO HO O 3,4-dihidroksisinamik asit (kafeik asit) O OMe MeO OH HO HO OMe 4-hidroksi-3,5-dimetoksi benzoik asit (sirenjik asit) HO O 4-hidroksi-3-metoksi sinamik asit (ferulik asit) ekil 2.1. Zeytinin Temel Fenolik Bile enlerinin Kimyasal Yapısı (Keçeli, 2000) 8 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN Fenolik bile ikler, zeytin kalitesini bir çok yolla etkileyebilmektedir. Örne in; oleuropein gibi bazı özel fenoller renk, tat ve lezzet gibi duyusal özellikleri etkilemektedir. Zeytinin en önemli acılık maddesi oleuropeindir. Zeytinde olu an ve acılı a katkıda bulunan di er fenolik bile ikler; glikozitler, salidrosid, nuezhenid ve nuezhenid oleosidi ve tirozol ve elenolik asit glikozit uçlarını içeren bile enlerdir (Ryan ve ark., 1999a). Fenolik bile iklerin oksidasyonla esmerle mesi sonucu olu an renk, sofralık siyah zeytin için istenilen bir de i imdir. Polifenollerin oksidatif kararması, zeytinde bulunan enzimlerin (difenoloksidaz) veya zeytinde bulunmayan ve dı arıdan katılan metal katyonlarının katalitik etkisiyle olu maktadır (Garcia ve ark., 1996; Robards ve ark., 1999). Yao ve ark. (2004)’da kloroform, etil asetat ve suyla kar ıla tırdıklarında fenolik bile iklerin ekstraksiyonu için en uygun çözgenin metanol oldu unu belirtmi lerdir. Boskou ve ark. (2004), Yunan sofralık zeytin çe itlerini inceledikleri çalı malarında; her tip sofralık zeytinin, türe göre de i en miktarlarda fenolik bir profile sahip oldu u ve her tip sofralık zeytinin bile imindeki polifenollerin nitel ve nicel içeri inin zeytinlerin toplam antioksidan kapasitesini de i tirmekte oldu u sonucuna varmı lardır. Son yıllarda yapılan çalı malar zeytin ve zeytinya ında bulunan fenolik bile iklerden özellikle oleuropein ve hidroksitirozolun koruyucu ve besinsel özellikleri oldu unu ortaya koymu tur. Fenolik bile iklerin koruyucu özellikleri nedeni ile de insan sa lı ında önemli bir rol oynadıkları ve fenolik maddelerin antorogenik etkileri nedeniyle dü ük yo unluklu lipoprotein (LDL) oksidatif modifikasyonuna kar ı hücreleri koruduklarını da göstermi tir (Visioli ve Galli, 1994, 1995; Le Tutour ve Guedon, 1992). Daha ileri çalı malar; zeytin ve zeytinya ındaki fenolik bile iklerin günlük diyetlerle yeterince alınmasının koroner kalp hastalı ı ve gastrointestinal gibi serbest oksijen köklerince olu turulan hastalıklara kar ı da riski azalttı ını göstermi tir (Galli ve Visioli, 1999). Zeytinde bulunan bazı flavon, flavonol ve siyanidin glikozitlerinin kimyasal yapısı ekil 2.2’de verilmi tir. 9 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN OH OH GlucO O HO O OH O OH O Apigenin-7-glikozit Apigenin O OH Flavon HO OH OH O O O GlucO OH O OH O Luteolin Luteolin-7-glikozit OH O OH O OH O HO OH ORhm Kuersetin-3-ramnozit (rutin) OH OH OH + + O HO O OH OH OH OH OH OH + O HO OGluc OH Siyanidin-3-glikozit Siyanidin OH O OH O Kuersetin Flavonol HO OH OH O HO OH ORhm Siyanidin-3-ramnozit ekil 2.2. Zeytinde Bulunan Bazı Flavon, Flavonol ve Siyanidin Glikozitlerinin Kimyasal Yapısı (Keçeli, 2000) Visoli ve Galli (1995), zeytinin fenolik bile ik içeri inin 50-800 mg/kg de erleri arasında oldu unu bildirmektedirler. Vinha ve ark. (2004), 29 zeytin örne indeki fenolik bile ikleri analiz ettikleri ara tırmalarında, zeytin örneklerinin kurumaddede; oleuropein içeri ini 388-21681 mg/kg, hidroksitirozol içeri ini 1477-15763 mg/kg, verbaskosid içeri ini 174 mg/kg, 5-kafeoilkuinik asit içeri ini 12.5 mg/kg olarak bulmu lardır. McDonald ve ark. (2001), Manzanilla çe idi zeytinden metanolik ekstraksiyonla elde ettikleri fenolik bile iklerin toplam miktarını, Folin-Ciocalteou 10 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN metoduyla 0.6-390 mg gallik asit e de eri (GAE)/g kuru a ırlık olarak hesaplamı lardır. McDonald ve ark. (2001), ya ekstraktlarının fenolik içeri i ve antioksidan aktivitesi üzerine yaptıkları çalı mada; dondurularak kurutulmu zeytinlerden elde edilen fenolik madde bile enlerini, ultraviyole, kimyasal iyonizasyon ve elektrosprey iyonizasyonu kullanarak yüksek performanslı sıvı-kromotografisiyle fraksiyonlara ayırmı lardır. Bazı standartlarla birlikte bu fraksiyonlar bir sıvı ve bir lipid sisteminde antioksidan aktiviteleri açısından test edilmi tir. Ço u fraksiyonda önemli derecede antioksidan aktivite görülmü ve bunun da fraksiyonun fenolik bile en içeri i ile ili kili oldu unu belirtmi lerdir. Sonuç olarak ara tıcılar, oksidasyon i leminin kinetiklerinin karma ıklı ına ba lı olarak fenolik bile iklerin antioksidan aktivitesi ara tırılırken antioksidanların farklı konsantrasyonlarında çok yönlü ara tırmanın gerekti ine i aret etmi lerdir. 2.3.2 Çay Siyah çay, dünyadaki en popüler içecektir. Popülaritesinden dolayı, siyah çayın flavonoid içerikleri hakkında birçok çalı ma bulunmaktadır (Karakaya ve ElNehir, 1999). Daha önceki çalı maların ço unda çay kate inleri ve kafein, nce Tabaka Kromotografisi (TLC), Gaz Sıvı Kromotografisi (GLC), HPLC veya spektrofotometrik metotlarla analiz edilmi tir. Fakat, antioksidan özellikleriyle bilinen çayın önemli bile enleri olan serbest fenolik bile enlerin belirlenmesi üzerine çok az sayıda ara tırma bildirilmi tir. Yapılan çalı malar, özellikle epigallokate in (EGC) ve epigallokate in gallat EGCG’ın çay yapra ının fermantasyonu süresince enzimatik oksidasyona ve kondansasyona u rayarak theaflavinleri ve thearubijinleri olu turdu unu ortaya çıkarmı tır (Roberts, 1956 ve Roberts ve ark., 1958). Çayda bulunan önemli fenolik bile iklerin kimyasal yapıları ekil 2.3, ekil 2.4, ekil 2.5’de verilmi tir. 11 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN ekil 2.3. Çayda Bulunan Ba lıca Primer Kate inler (Flavanoller) (Altan, 2003) ekil 2.4. Çayda Bulunan Ba lıca Fenolik Asitler ve Depsitler (Altan, 2003) ekil 2.5. Çayda Bulunan Ba lıca Flavonoller (Altan, 2003) Poyrazo lu (1995), polifenoller olarak adlandırılan (-)–EGC ve (-)–EGCG’nın polifenoloksidaz/peroksidaz enzimlerinin yardımları ile öncelikle o–kinonlara ve daha sonra kondanse olarak altın sarısı bile ikler olan theaflavinlere ve kırmızımsı kahverengi bile ikler olan thearubijinlere dönü tü ünü bildirmi tir. 12 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN Çayın bile iminde bulunan theaflavin ve türevlerinin kimyasal yapısı ekil 2.6’da verilmi tir. ekil 2.6. Çayda Bulunan Theaflavin ve Türevlerinin Kimyasal Yapısı (Poyrazo lu, 1995) Ulyavona (1963), flavonollerin çay bitkisinin vegatatif ve e eysel organlarında bulundu unu belirtmi tir. Aynı zamanda; çayın genç yaprakları ve çiçek yapraklarında da yüksek oranda flavonol, çay tohumunda ise % 0.03 oranında flavonol bulundu unu bununla birlikte; çay bitkisi ya landıkça, bitkideki flavonol miktarının önemli derecede azaldı ını bildirmi tir. Polifenollerin, ye il ve siyah çay içeceklerinde toplam kuru maddenin % 3042’sini olu turdu u bildirilmi tir (Yen ve ark., 1997). Hertog ve ark. (1993), siyah çayın toplam flavonoid içeri ini 36.5 mg/kg olarak bildirmektedirler. Kuersetinin çayda bulunan en önemli flavonoid oldu unu ve çe itli siyah çayların kuersetin ve kampesterol içeriklerinin sırasıyla 10–25 ve 6.3–17 mg/l arasında de i ti ini bildirmi lerdir. Horie ve ark. (2002), HPLC ile belirledikleri çay yapraklarının kafein içeri inin % 2.23-2.63 arasında oldu unu bildirmi lerdir. Metanol ile bir kez yapılan ekstraksiyondan sonra polifenollerin ve kafeinin ço unun çay dokusunda kaldı ını, ikinci ekstraktın birinci ekstrakta göre daha fazla kate in ve kafein içerdi ini, üçüncü ve dördüncü ekstraktların önemli miktarlarda kate in ve kafein içerdi i bildirilmi tir. Böylece çaydaki kate inler, fenolik asitler ve kafeinin kantitatif analizleri için çoklu ekstraksiyon prosedürünün gerekti i sonucuna varılmı tır. Bu çalı manın sonuçlarına göre, çayda bulunan ba lıca 13 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN kate inler miktarlarına göre; EGCG, EGC, ECG, EC olarak sıralanmı tır (Zuo ve ark., 2002). Yang ve Wang (1993), bir fincan çayın (200 ml) yakla ık olarak 142 mg EGCG, 65 mg EGC, 28 mg ECG, 17 mg EC ve 76 mg kafein içerdi ini bildirmi lerdir. Vinson ve Dabbagh (1998), ye il, oolong ve siyah çayın toplam fenolik madde içeriklerini sırasıyla 12.315-17.400, 14.885-16.531 ve 11.987-28.455 mmol/L de erleri arasında bulmu lardır. Karakaya ve El-Nehir (1999), HPLC ile siyah çayın kuersetin içeri ini 34.8 g/l, kampesterol içeri ini 110 g/l olarak bildirmektedirler. Wang ve Helliwell (2001), HPLC ile siyah ve ye il çaylardaki flavonolleri belirledikleri çalı malarında mirisitin, kuersetin, kampesterolü kuru a ırlık bazında ye il çay yapraklarında sırasıyla 0.83-1.59 g/kg, 1.79-4.05 g/kg ve 1.56-3.31 g/kg; siyah çay yapraklarında sırasıyla 0.24-0.52 g/kg, 1.04-3.03 g/kg ve 1.72-2.31 g/kg olarak belirlemi lerdir. Atoui ve ark. (2005), çay ve ifalı bitki demlerinin polifenolik içeri ini, antioksidan aktivitesini ve fenolik profilini inceledikleri ara tırmalarında çayın toplam fenolik bile en içeri ini Folin-Ciocalteu metoduyla 88-122 GAE/fincan de erleri arasında bulmu lardır (1 fincan = 240 ml). Siyah çay Türkiye’de en çok tüketilen sıcak içecektir. Karakaya ve El-Nehir (1997) tarafından 100 gönüllü Türk üzerinde yapılan bir çalı mada; 30 gönüllünün 240–360 mg çay/gün tüketti i bildirilmi tir. Bu çalı maya göre; çaydan sa lanan günlük toplam fenol alımı 57-357 mg/gün olarak hesaplanmı tır. Gunduc ve ElNehir (2003), siyah çayın toplam fenol içeri ini 1492.26 mg/l, Vinson ve Dabbagh (1998) ise 3551 mg/l olarak bildirmi lerdir. Ki i ba ına günlük sa lanan fenolik madde miktarını ise sırasıyla 441 mg/gün ve 345 mg/gün olarak bildirmi lerdir. 2.4 Antioksidanların Lipid Oksidayonunu Önleme Mekanizması Antioksidanlar, lipid oksidasyonunu engellemekte veya geciktirmektedir. Böylece hem gıdaların kalitesi korunmakta hem de raf ömrü uzamaktadır (Kıralan ve ark., 2004). Oksidayonu önlemek veya ortadan kaldırmak amacıyla gıdalara 14 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN antioksidanlar eklenmekte ve bu amaçla yıllardır antioksidan olarak Bütillenmi Hidroksi Toluen (BHT), Bütillenmi Hidroksi Anilin (BHA) ve Teri Bütil Hidroksi Kinon (TBHQ) gibi sentetik antioksidanlar kullanılmaktadır (Lindsey ve ark., 2001). Ayrıca antioksidan özellikleri oldu u bilinen fenolik bile iklerin (do al veya sentetik) de lipid substratlarında, lipid oksidasyonunu önledi i bildirilmektedir (Nenadis ve ark., 2003). Birçok çalı mada, özgün polifenollerin alkoksi kökleri ve hidroksil köklerini tuttu u, lipid peroksil köklerini indirgedi i ve lipid peroksidasyonunu önledi i bildirilmektedir (Sánchez-Moreno ve ark., 1998). McDonald ve ark. (2001), linoleik asidin oksidasyonu üzerine çe itli fenolik bile iklerin antioksidan aktivitesini, TBARs olu umunun engellenmesi olarak hesaplamı ve bütün bile iklerin 10–1000 mg/l aralı ında antioksidan aktivite gösterdi ini bulmu lardır. Ayrıca; farklı konsantrasyonlardaki farklı bulgulardan dolayı bile enlerin antioksidan aktivitesi hakkında yorum yapmanın zor oldu unu bildirmi tir. Zandi ve Gordon (1999), % 0.02, % 0.05, % 0.1 ve % 0.25 konsantrasyonundaki olgun çay yapra ı ekstraktlarını 60oC’de bekletilen dü ük eru ik asit içerikli kolza tohumu ya ı içerisinde test etmi lerdir. Ya ın peroksit de erinin 20 meq/kg’a ula ması için gereken zamanları sırasıyla 7.66, 8.7, 11.73 ve 13.98 gün; peroksit de erinin 50 meq/kg’a ula ması için gereken zamanları da sırasıyla 10.93, 13.11, 15.54 ve >20 gün olarak bildirmektedirler. Konjuge dien ölçümlerininde olgun çay yaprakları ekstraktlarının antioksidan etkisini do ruladı ını ve ekstraktların antioksidan etkilerinin konsantrasyonla birlikte arttı ını bulmu lardır. Xu ve ark. (2003), ye il çay ekstraktlarını 65oC’de ısıtılan domuz ya ı içerisinde test etmi lerdir. Ancak; sulu etanolik çay ekstraktlarının domuz ya ı içerisinde iyice karı madı ından, dü ük antioksidan aktivite görülmesindeki nedenin ya fazında ye il çay ekstraktlarının yeterince çözünmedi inden kaynaklanabilece ini ileri sürmü lerdir. Frankel ve Meyer (2000), deneme sistemlerinin heterojenli i ve heterofazikli inin, lipid substratının çe idinin 15 2. ÖNCEK ÇALI MALAR (doymamı lık derecesi ve Esra TURAN fizikokimyasal durumu) antioksidan etkinli ini belirlemede etkili oldu unu bildirmi lerdir. Lunder (1992), antioksidan aktivite ve EGCG arasında iyi bir ili ki oldu unu ve genel olarak, çaydaki kafein miktarının çayın üretimi sırasındaki fermantasyonun derecesi ile ili kili oldu unu bildirmi tir. Yen ve Chen (1995), çe itli çay ekstraktları (ye il çay, oolong çay ve siyah çay)’ın antioksidan aktivitesini ara tırmı lardır. Bütün çay ekstraktlarının önemli ölçüde antioksidan etki gösterdi ini, antioksidan aktivite ve aktif oksijen üzerine ba layıcı etkinin u sıraya göre azaldı ını bulmu lardır: yarı fermente olmu çay > fermente olmamı çay > fermente olmu çay. Ara tırıcılar, çay yapraklarında en fazla bulunan bile en grubu olan kate inlerin temel bir bile en olarak antioksidan ativiteden sorumlu oldu u sonucuna varmı lardır. Nedanis ve ark. (2003), BHA, BHT, TBHQ, -tokoferol, trolox ve CA gibi bazı antioksidanları fosfatidilkolin lipozomları ve ya /su emülsiyonlarında kar ıla tırmalı olarak çalı mı lardır. Sonuçlar, BHA ve BHT’nin çok az eklendiklerinde bile en yüksek etkiye sahip oldu unu; -tokoferolün orta aktiviteye sahip oldu unu; CA’nın pro-/antioksidan davranı ının konsantrasyona ba lı oldu unu; TBHQ’nun aktivitesinin CA’dan biraz daha iyi ve Troloxla kar ıla tırılabilecek düzeyde oldu unu göstermi tir. Son yıllarda, siyah çayın in vivo antioksidan aktivitesi çalı ılmı antioksidan aktivitenin ortalama 8.477 mmol/L (4.275-12.110 ve mmol/L) konsantrasyon tarafından sa lanabildi i bulunmu tur. Epidemiolojik çalı malar, günde 4 fincan siyah çaydan fazlasını tüketen insanların daha dü ük damar sertli i ve koroner kalp hastalı ı riskine sahip oldu unu göstermektedir (Gunduc ve ElNehir, 2003). 2.4.1 Antioksidan Aktivitenin De erlendirilmesi 2.4.1.1 DPPH Serbest Kök Ba lama Metodu DPPH serbest kök ba lama metodu, lipid oksidasyonunu önleyen antioksidanlar için genel olarak kabul edilmi bir mekanizmadır. Di er metodlarla 16 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN kar ıla tırıldı ında; DPPH serbest kök ba lama metodu, antioksidan aktivitelerin nisbi olarak kısa zamanda belirlenmesini sa lamaktadır. Antioksidanların DPPH serbest kökünü ba lama etkilerinin, bunların hidrojen (H) iyonu verme yeteneklerinden kaynaklandı ı dü ünülmektedir (Chen ve Ho, 1997; Wang ve ark., 1998). DPPH serbest kök ba lama metodunda, örneklerin H iyonu verme kapasiteleri, stabil bir serbest kök DPPH kullanılarak ara tırılmaktadır. H iyonu verme yatkınlı ı olan bir bile i in varlı ında DPPH kökü indirgenir ve stabil serbest kök formu olu ur (El-Nehir ve Karakaya, 2003). Chen ve Ho (1997), 6 do al hidroksisinamik asitin [kafeik asit (CA), kaffeik asit feniletil ester (CAPE), ferulik asit (FA), ferulik asit feniletil esteri (FAPE), rosmarinik asit (RA) ve klorojenik asit (CHA)] antioksidadif ve serbest kök ba lama özelliklerini tipik gıda antioksidanlarından tokoferol ve sentetik bir antioksidan olan BHT’nin aktiviteleri ile kar ıla tırmı ve test bile enlerinin DPPH kök ba lama aktivitesini, RA » CAPE > CA > CHA > -tokoferol > FA > FAPE > BHT olarak bildirmi lerdir. Ba langıç DPPH. konsantrasyonunu % 50 azaltmak için gereken örnek konsantrasyonu (EC50), antioksidan aktiviteyi hesaplamakta sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Dü ük EC50 de eri yüksek antioksidan kapasiteyi gösterir. Di er bir parametre ise antiradikal etkinlik (AE=1/EC50) veya antiradikal güçtür (ARP). Antiradikal etkinli in yüksek olması antioksidan aktivitenin yüksek olması anlamına gelmektedir (El-Nehir ve Karakaya, 2003). Brand-Williams ve ark. (1995), gallik asit, CA, askorbik asit, kuersetin ve BHA’nın EC50 de erlerini sırasıyla 34 M, 50 M, 121 M ve 110 M olarak bulmu lardır. von Gadow ve ark. (1997a) oolong, ye il ve siyah çayların sulu ekstraktlarının antioksidan aktivitelerini DDPH serbest kök ba lama metoduyla ölçmü çaylarının antioksidan aktivitelerini % ba lama kapasitesi cinsinden sırasıyla % 71.2, %90.8 ve % 81.7 olarak bulmu lardır. Sánchez-Moreno ve ark. (1998), meyvelerde yaygın olarak bulunan polifenollerin kinetik davranı larını inceledikleri çalı malarında; DPPH ile elde ettikleri sonuçlara göre gallik asit, CA, askorbik asit, kuersetin, BHA ve rutin’in 17 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN EC50 de erlerini sırasıyla 26, 69, 76, 84, 93 ve 102 olarak bulmu lardır. Visoli ve ark. (1998), Akdeniz orijinli bitkilerin antioksidan aktivitelerini inceledikleri ara tırmasında; zeytinya ı fenoliklerinden hidroksitirozol ve oleuropeinin EC50 de erlerini 3.2-91 M ve 14.3-29.3 M arasında bulmu lardır. Vinson ve Dabbagh (1998), çay fenollerinden gallik asit ve kate inin EC50 de erlerini 1.25 M ve 0.67 M; çay fraksiyonlarından siyah ve ye il çay ekstraktlarının EC50 de erlerini 0.59 M ve 0.22 M olarak hesaplamı tır. Ye il, oolong ve siyah çayın EC50 de erlerini sırasıyla 0.23-0.99, 0.57-0.67 ve 0.38-1.07 M; antioksidan potansiyelini sırasıyla 12439-75652, 22216-28436 ve 20901- 31544 fenol antioksidan indeksi olarak hesaplamı lardır. Atoui ve ark. (2005), çay ve ifalı bitki demlerinin polifenolik içeri ini, antioksidan aktivitesini ve fenolik profilini inceledikleri ara tırmalarında; DPPH metoduyla çay örneklerinin EC50 de erlerini 0.15 (0.38 kuersetin e de eri ve 0.57 trolox e de eri)-0.17 (0.34 kuersetin e de eri ve 0.54 trolox e de eri), AE (1/EC50) de erlerini ise 5.57-6.65 de erleri arasında bulmu lardır. Fenolik bile iklerin antioksidan etkileri; lipid köklerini kararlı bile ikler haline dönü türerek zincir tepkimesini kırmak olup; birincil antioksidan olarak görev yapmaktadırlar (Altan, 1989). Fenolik bile iklerden ayrılan hidrojenler, kararsız serbest (R) kökü ile birle erek inaktif ürün olu turmaktadır. Fakat bu köklerdeki elektronlar molekül içerisinde yer de i tirdi inden kararlı serbest hibrit kökleri olarak kalmaktadır (Nergiz ve Ünal, 1989). Von Gadow ve ark. (1997), do a içinde geni bir ekilde yayılmı olan fenolik bile enlerin antioksidan aktivitelerinin, bunların konjuge olmu halka yapıları ve hidroksil gruplarıyla ilgili oldu unu ileri sürmektedirler. Ayrıca; orto- veya parapozisyonunda ikinci bir hidroksil grubunun bulunmasının ek rezonans stabilizasyonu ve o-kinon veya p-kinon olu umundan dolayı antioksidan aktiviteyi artırdı ı bildirilmi tir (Chen ve Ho, 1997; von Gadow ve ark., 1997a; Wang ve ark., 1998). Gaulejac ve ark. (1999), fenolik bile iklerin serbest kök ba lama potansiyellerinin bunların kimyasal ve sterokimyasal yapılarıyla yakından ili kili oldu unu bildirmektedirler. 18 2. ÖNCEK ÇALI MALAR Esra TURAN Birçok epidemiyolojik çalı ma; meyve, sebze ve hububat alımı ile koroner kalp hastalı ı ve çe itli kanser hastalıklarının olu umu arasında ters bir ili ki oldu unu (Rice-Evans ve ark., 1997); ayrıca kanser ve koroner kalp hastalı ının dü ük olu umuyla polifenolik bile iklerin alımının ba lantılı oldu unu göstermektedir. Bu etkilerin, polifenolik bile iklerin antioksidan aktivitesinden kaynaklandı ına inanılmaktadır. Buna ek olarak, polifenolik bile ikler antialerjik, antimutajenik, antibakteriyel ve insülini arttırma özelli ine sahiptir (Gaulejac ve ark., 1999; Murakami ve ark., 2003). Ye il çay polifenolleri (GOHs) ve resveratrol gibi bitki ve gıdalardan türetilen antioksidanların; kanser, ya lanma ve damar tıkanıklı ı gibi kronik kalp problemlerine kar ı korumada önemli oldu u bildirilmi tir. Ye il çay yapraklarından ekstrakte edilen birkaç polifenolik bile i in; biyolojik sistemlerde lipid peroksidasyonu, DNA hasarı ve kanser hücreleri olu umuna kar ı iyi antioksidanlar olabilece i bulunmu tur (Cai ve ark., 2002). Bir çok çalı mada, insan diyetinin bitki kökenli bile enleri olan polifenolik flavonoidlerin koruyucu özellikleri ara tırılmı ve biyoflavonoidlerin östrojenik aktiviteleri, antialerjik ve antiviral etkileri kadar antimutajenik ve antikarsinojik özellikleri de oldu u bildirilmi tir. Bu bile enlerin birço unun lipid peroksidasyonunu, LDL oksidasyonu ve oksijen tutucu kökleri inhibe eden antioksidanlar gibi etki gösterdi i ileri sürülmektedir (Rice-Evans ve ark., 1995). 19 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3 Esra TURAN MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal Bu çalı mada materyal olarak, do al ekstraktları hazırlamak amacıyla Tarsus yöresinden elde edilen Sarı Ulak Tarsus zeytin çe idi, çay (Oba Çay) ve rafine zeytinya ı (Tari ) kullanılmı tır. Sentetik antioksidanlardan BHT, antioksidan aktivitenin belirlenmesinde kullanılan 2,2-difenil-1-pikrilhidrazil (DPPH) ve di er kimyasal maddeler Sigma ve Merck firmalarından sa lanmı tır. 3.2 3.2.1 Yöntem Fenolik Bile iklerin Ekstraksiyonu Fenol bile ikleri; zeytin örneklerinden Keçeli (2000); çay örneklerinden ise Zandi ve Gordon (1999)’a, göre ekstrakte edilmi ve ekstraktların toplam fenol içerikleri Guttfinger (1981)’e göre spektrofotometrik yöntemle belirlenmi tir. Zeytin örneklerinin ekstraksiyonu a aması ekil 3.1’de; çay örneklerinin ekstraksiyonu da ekil 3.2’de verilmi tir. 25-30 g Zeytin Çekirdeklerin çıkarılması Ö ütme %80 Etanol (C2H5OH) + %2 Sodyum metabisülfit (Na2S2O5) çözeltisi ile Ekstraksiyon Sulu çözeltinin ayrılması ve karı ımın 100 ml petrol eteri ile ekstraksiyonu Etil asetat (100 ml) ile ayırma ve ekstraktın Sodyum Sülfat (Na2SO4 ) ile kurutulması, etil asetatın koyula tırılması Fenolik madde fraksiyonu Toplam fenollerin belirlenmesi (UV-Vis spektrofotometre) ekil 3.1. Zeytinlerden Fenolik Bile iklerin Ekstraksiyonu ve Analizi (Keçeli, 2000) 20 3. MATERYAL VE YÖNTEM Esra TURAN Ö ütülmü 5 gram çay yapra ı Geri so utucu altında 2 saat metanolle (1:5, v/v) kaynatma Filtrasyon Kalıntının metanolle (2x50 ml) yıkanması Çözgenin 50oC’de rotary evaporatörde uçurulması Fenolik madde fraksiyonu Toplam fenollerin belirlenmesi (UV-Vis spektrofotometre) ekil 3.2. Çaydan Fenolik Bile iklerin Ekstraksiyonu ve Analizi (Zandi ve Gordon, 1999) 3.2.2 Toplam Fenolik Bile iklerin Belirlenmesi Örneklerde toplam fenolik bile ikler Folin-Ciocalteou yöntemi kullanılarak belirlenmi , sonuçlar kafeik asit ile hazırlanan standart e riden yararlanılarak mg/ 100 g olarak hesaplanmı tır (Guttfinger, 1981). 3.2.3 Ekstrakte Edilen Fenolik Bile iklerin Antioksidan Etkisinin Belirlenmesi 3.2.3.1 Serbest Kök Ba lama Özelliklerinin 1,1 Diphenyl-2-picrylhydrazyl (DPPH) Kullanılarak Belirlenmesi Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların antioksidan aktivitesi, metanol içinde gerçekle en reaksiyonun zamana kar ı de i iminin 515 nm’de spektrofotometre ile ölçülmesiyle yapılmı tır (Keçeli, 2000). Zeytin ve çaydan elde edilen fenolik ekstraktlar ve BHT için, mol Antioksidan/mol DPPH olarak hesaplanan farklı konsantrasyonlar hazırlanmı tır. 0.1 ml metanolik fenol yada ekstrakt çözeltilerine 2.9 ml 6 x 10-5 mol/l metanolik DPPH çözeltisi eklenerek; reaksiyon dengeye gelinceye kadar, absorbanstaki dü ü 21 3. MATERYAL VE YÖNTEM Esra TURAN 515 nm’de belirli aralıklarla ölçülmeye devam edilmi tir. Reaksiyon kineti i bir grafi e dönü türülmü ve antioksidan aktivite bu grafi e göre hesaplanmı tır (Keçeli ve Gordon, 2001). 3.2.3.2 Lipid Oksidasyonu Önleme Özelliklerinin Belirlenmesi Zeytin ve çaydan elde edilen fenolik ekstraktların lipid oksidasyonu sırasında antioksidan etkisinin belirlenmesi için substrat olarak ya (rafine zeytinya ı ve ayçiçek ya ı) kullanılmı ve 60°C’lik etüvde bekletme sırasında oksidasyonun geli imi izlenerek fenolik ekstraktların oksidasyonu önleme-geciktirme özellikleri BHT’ye kar ı belirlenmi tir (Keçeli ve Gordon, 2001). 20 g ya örnekleri beherler içerisinde tanık ve antioksidan katılmı (do al çay veya zeytin ekstraktı ve BHT) 100, 200, 250 ve 500 ppm miktarlarında zenginle tirilmi olarak ayrı ayrı hazırlanmı ve farklı süreler ile bekletilmi ; zeytinya ında 0, 2, 4, 6, 8 ve 10. günlerde, ayçiçek ya ında 0, 2, 4, 6. günlerde oksidasyonun geli imi takip edilmi tir. Bu konsantrasyonlar zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar için Folin-Ciocalteau yöntemiyle belirlenen kafeik asit e de eri (CAE) olarak hesaplanmı tır. 3.2.3.3 Peroksit De erinin Belirlenmesi Peroksit de eri, oksidatif ransidite ölçümünde kullanılan de erlerden biridir. 1kg ya daki milie de ergram oksijen olarak ifade edilir. Ya larda ve ya asitlerinde bulunan peroksitlerin miktarının belirlenmesini temel alan bu yöntemde peroksitlerin glasiyel asetik asit çözeltisinde bulunan potasyum iyodürdeki iyodu serbest hale geçirmesinden yaralanılır (Altan, 1989, AOCS, 1994). Peroksit de erinin 20 ve 50 meq/kg peroksit de erine ula ması için gerekli olan süreler, peroksit de erinin zamana kar ı olan grafi inden faydalanılarak hesaplanmı tır. 22 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.2.3.4 Esra TURAN Konjuge Dienlerin Belirlenmesi Oto-oksidasyon sonucunda malonik strüktürdeki ya asitlerinde birbirini izleyen 2 çift ba ın bir metilen grubuyla ayrıldı ı durumlarda yalnızca merkezdeki metilen aktif olur. Bu durumda serbest kök 2 etilenik ba la çevrilmi olur. Etilenik ba lardan biri di erine yakla arak dienik konjuge sistem olu turur. Olu an bu dienik konjuge sistemlerin toplam miktarı bu yöntemle belirlenebilir (Altan, 1989; AOCS, 1994). 3.2.4 statistiksel Analizler Denemeler 2 tekerrürlü olarak yürütülmü ve elde edilen veriler SPSS 10.0 istatistik paket programı kullanılarak tek yönlü varyans analizine tabii tutulmu tur ve önemli bulunan farklılıklar Duncan çoklu kar ıla tırma testine göre %1 önem seviyesinde belirlenmi tir (SPSS for Windows, 2001). 23 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN 4 ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA 4.1 Folin-Ciocalteau Yöntemi ile Zeytin ve Çayda Bulunan Toplam Fenol çeri inin Belirlenmesi Zeytin ve çay örneklerinden fenolik bile iklerin ekstraksiyonu için bir kaç yöntem denenmi tir. Bunlar; zeytin için McDonald ve ark. (2001) ve Keçeli (2000); çay için Wang ve Helliwell (2001), Roeding-Penman ve Gordon (1998) ve Zandi ve Gordon (1999)’dur. Elde edilen sonuçlara göre zeytin için Keçeli (2000), çay için Zandi ve Gordon (1999) yöntemleri tercih edilmi tir. Kafeik asidin standart olarak kullanıldı ı e ri ekil 4.1’de gösterilmi tir. Kafeik Asit çeri i (mg/ml) Kafeik Asit Standart E risi y = 0,0066x - 0,0105 R2 = 0,9949 0,8 0,7 0,6 0,5 0,4 0,3 0,2 0,1 0 0 20 40 60 80 100 120 Absorbans (ortalama) ekil 4.1. Kafeik Asit Standart E risi Folin-Ciocalteau Yöntemi ile belirlenen toplam fenol içeri i kafeik asit e de eri (CAE) cinsinden zeytinde 286 mg/100 g CAE; çayda ise 5649 mg/100 g CAE olarak bulunmu tur. 24 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA 4.2 Esra TURAN Fenolik Ekstraktların Antioksidan Aktivitesinin Metanol çerisinde De erlendirilmesi 4.2.1 Deneme 1: DPPH Metodu ile Antioksidan Aktivitenin De erlendirilmesi Bu deneyde; zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların DPPH serbest kökünü ba lama kapasiteleri, sentetik bir antioksidan olan BHT ile kar ıla tırılmı tır. Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen ve metanol içinde çözündürülen fenolik ekstraktların 0.1 ml’si yine metanolle hazırlanan 6x10-5 mol/l konsantrasyondaki DPPH çözeltisinin 2.9 ml’sine eklenmi tir. Absorbanstaki dü ü 515 nm’de ölçülmü ve reaksiyon sabitlenene kadar ölçüme devam edilmi tir. Hesaplamalar yapılırken (molekül a ırlı ı belirlenirken), zeytin ve çay ekstraktlarında bulunan fenol bile iklerinin ortalama molekül büyüklü ünün MW=300 oldu u kabul edilmi tir (Keçeli, 2000). Fenolik ekstraktların DPPH ile reaksiyona girme hızlarındaki farklılıktan dolayı; çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstaktlar 0.18, 0.9, 1.8 ve 3.6 x 10-4 mol/l, zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar ve BHT ise 1.8; 3.6; 5.4 ve 9 x 10-4 mol/l konsantrasyonlarında test edilmi tir. Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlarının ve BHT’nin DPPH kökünü 30. ve 60. dakikalar ile sabitlenme zamanındaki ba lama kapasiteleri çizelge 4.1’de gösterilmi tir. Çizelgeden de görülebilece i gibi, 1.8x10-4 mol/l konsantrasyonunda zeytin ekstraktı içeren örnekler 30. ve 60. dakikalarda DPPH’in % 19.663 ve % 21.057’sini tutabilirken; bu oran aynı konsantrasyondaki çay ekstraktı içeren örnek için % 27,485 ve % 42.612 ve aynı konsantrasyonda BHT içeren örnek için % 8.026 ve % 13.152 olmu tur (Çizelge 4.1). Sabitlenme zamanlarına bakıldı ında, 3.6x10-4 mol/l konsantrasyonunda zeytin ve çay ekstraktı içeren örnekler sırasıyla % 50.425 ve % 87.905 oranında DPPH tutabilirken; bu oranın aynı konsantrasyonundaki BHT içeren örnek için % 24.469 oldu u görülmektedir (Çizelge 4.1). 25 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN Çizelge 4.1. Fenolik Ekstraktlar ve BHT’nin 1.8, 3.6x10-4 M Konsantrasyonlarında DPPH Kökünü 30. ve 60. Dakikalar ile Sabitlenme Zamanındaki Ba lama Kapasiteleri (%) Antioksidan Konsantrasyon Kayna ı (x10-4 mol/l) çay ekstraktı zeytin ekstraktı BHT DPPH Kökünü Ba lama Kapasiteleri (%) Sabitlenme zamanı Sabitlenme (dakika) 30. dakika 60. dakika zamanı 1.8 42.612a 27.485a 51.557a 100 3.6 79.085 a a a 100 1.8 19.663b 21.057b 22.907b 150 3.6 37.840b 42.494b 50.425b 150 1.8 8.026c 13.152c 14.151c 70 3.6 13.139c 22.453c 24.469c 70 84.520 87.905 * Satırlar yukarıda a a ıya incelendi inde (her konsantrasyon için) farklı harflerle gösterilen ortalama de erler arasında farklılık vardır (p<0,01). Zeytin ve çaydan elde edilen fenolik ekstraktları ve BHT’nin , kök ba lama kapasitelerine ili kin verilerin istatistiksel analizlerine göre 30. 60. ve sabitlenme zamanında çay ekstraktı> zeytin ekstraktı > BHT olarak bulunmu tur (p<0,01). Çizelge 4.2. Zeytin Ekstraktları ve BHT’nin 5.4, 9.0x10-4 M Konsantrasyonlarında DPPH kökünü 30. ve 60. Dakikalar ile Sabitlenme Zamanındaki Ba lama Kapasiteleri (%) Antioksidan Konsantrasyon Kayna ı (x10-4 mol/l) Zeytin Ekstraktı BHT DPPH Kökünü Ba lama Kapasiteleri (%) 30. dakika 60. dakika Sabitlenme Zamanı Sabitlenme Zamanı (dakika) 5.4 35.780 49.414 64.235 150 9.0 57.457 70.637 87.461 150 5.4 12.966 29.147 31.833 70 9.0 19.206 37.762 43.569 70 Buna ileveten; 5.4 ve 9.0x10-4 mol/l konsantrasyonlarındaki zeytin ekstraktlarının ve BHT örneklerinin DPPH kökünü ba lama kapasiteleri ölçülmü tür. 9.0x10-4 mol/l konsantrasyonunda zeytin ekstraktı içeren örnek sabitlenme zamanında, DPPH’in % 87.461’ini tutabilirken; bu oran BHT içeren örnek için ancak % 43.569 olmu tur (Çizelge 4.2). 26 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN von Gadow ve ark. (1997a)’ya göre, daha yüksek % ba lama kapasitesi daha fazla hidrojen verme yetene inden kaynaklanmakta ve bundan dolayı daha yüksek antioksidan aktivite anlamına gelmektedir Sánchez-Moreno ve ark. (1998)’e göre ARP (Antiradikal etkinlik= 1/EC50) de erleri, ba langıç DPPH konsantrasyonunu %50 azaltmak için gereken antioksidan miktarını hesaplamamıza yardımcı olan EC50 de erlerine göre antioksidan ativiteyi test etmek için yaygın bir ekilde kullanılır. Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar ile BHT’nin analizi sonucu elde edilen EC50 de erleri çizelge 4.3’de verilirken; ARP (1/EC50) de erleri çizelge 4.4’de verilmi tir. Çizelge 4.3. Fenolik Ekstraktların ve BHT’nin Ba langıç DPPH Konsantrasyonunu % 50 Azaltmak çin Gereken Antioksidan Miktarı (EC50) Antioksidan Kayna ı Ba langıç DPPH Konsantrasyonunu %50 Azaltmak çin Gereken Antioksidan Miktarı (EC50) 30. dakika 60. dakika b Sabitlenme zamanı b 0.901 ± 0.049a Zeytin 0.186 ± 0.004 0.396 ± 0.007 çay 0.070 ± 0.002c 0.142 ± 0.001c 0.225 ± 0.001b BHT 0.939 ± 0.166a 0.860 ± 0.126a 0.860 ± 0.096a * Satırlar yukarıda a a ıya incelendi inde farklı harflerle gösterilen ortalama de erler arasında farklılık vardır (p<0,01). Antioksidan aktivite sonuçlarının istatistiksel analizlerine göre, 30. dakika için EC50 de erleri BHT > zeytin > çay olarak bulunurken; 60. dakika için BHT > zeytin > çay; sabitlenme zamanı için zeytin BHT > çay olarak bulunmu tur (p < 0.01). Daha dü ük EC50 de erleri daha yüksek antioksidan aktivite anlamına geldi inden örneklerin antioksidan aktiviteleri en fazla çayda, en az BHT’de bulunmu tur. Fenolik esktraktlar ve BHT’nin Antiradikal Etkinlik (ARP) verilerine ili kin istatistiksel analizlerine göre; 30. ve 60. dakikalar için ARP de erleri çay > zeytin > BHT olarak bulunurken; sabitlenme zamanı için çay > zeytin BHT olarak bulunmu tur (p < 0.01). Daha yüksek ARP de eri daha yüksek antioksidan aktivite 27 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN anlamına gelmektedir. Sabitlenme zamanında en iyi antioksidan aktivite çay ekstraktlarında bulunmu tur. Çizelge 4.4. Fenolik Ekstraktların ve BHT’nin Antiradikal Etkinli i (ARP = 1/EC50) Antiradikal Etkinlik (ARP = 1/EC50) Antioksidan Kayna ı 30. dakika 60. dakika b 2,529 ± 0,050 Sabitlenme zamanı b 1,112 ± 0,058b zeytin 5,383 ± 0,102 çay 14,862 ± 1,346a 7,037 ± 0,062a 4,452 ±0,028a BHT 0.947± 0.190c 1,174± 0.172c 1.170 ± 0.131b * Satırlar yukarıda a a ıya incelendi inde farklı harflerle gösterilen ortalama de erler arasında farklılık vardır (p<0,01). Çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların toplam fenol içeri i 5649 mg/100 g CAE olmasına kar ın zeytin örneklerinden elde edilen ekstraktların toplam fenol içeri i 286 mg/100g CAE olarak bulunmu tur. Bu durum; zeytinde bulunan fenolik bile iklerden özellikle ortodifenol yapısındaki oleuropein ve kafeik asit gibi bile enlerin iyi bir aktivite göstermesine kar ın; çayda, gallik asit ve kate in türevleri olarak bulunan epigallokate inlerin kök ba lama kapasitesinin daha yüksek olmasından kaynaklanabilir. Bu durum her iki ekstraktta da bulunan fenol bile iklerinin farklılı ına ba lı olarak fenolik madde ekstraktlarının toplam kök ba lama kapasitesinin etkilendi ini göstermektedir. Gunduc ve El-Nehir (2003), analiz ettikleri çayı da kapsayan katı ve sıvı gıdaların EC50 de erleri ve toplam fenol içeri i arasında önemli bir ili ki olmadı ı sonucuna varmı lardır. Lunder (1992), epgallokate ingallat içeri i ile antioksidan aktivite arasında iyi bir ili ki oldu unu ve çaydaki kate inlerin miktarının da çayın üretimi sırasındaki fermentasyonun derecesine ba lı oldu unu bildirmi tir. von Gadow ve ark., (1997b) de; güçlü antioksidanlardan olan gallokate inlerin, siyah çayın fermentasyonu sırasında yüksek oksidasyon potansiyelleri ve ye il çaydaki yüksek konsantrasyonlarıdan dolayı siyah çayın temel fenolik bile eni olan thearubijinler ve theaflavinleri olu turmak için yapraklardaki polifenoloksidaz tarafından öncelikle oksitlendi ini ve fenolik kompozisyondaki bu de i imin de siyah çayda ye il çaya göre DPPH kökünü daha az ba lama kapasitesine yol açtı ını belirtmektedirler. 28 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar, sentetik bir antioksidan olan BHT ile kar ıla tırıldı ında çay ekstraktlarının kök ba lama kapasitesinin güçlü antioksidan özellikleri ile bilinen BHT’den daha yüksek oldu u, zeytin ekstraktlarının kök ba lama kapasitesinin ise BHT ile hemen hemen aynı oldu u bulunmu tur. Bu durum, çayda bulunan polifenollerin DPPH kökünü ba lamada BHT’den daha etkili oldu unu göstermektedir. Ba lama Kapasitesi (%) 1,8 x 10-4 mol/l 3,6 x 10-4 mol/l 5,4 x 10-4 mol/l 9,0 x 10-4 mol/l 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 0 25 50 75 100 Zaman (Dakika) 125 150 ekil 4.2. Zeytin Örneklerinden Elde Edilen Fenolik Ekstraktların DPPH Serbest Kökünü Ba lama Kapasitesi ekil 4.2’de; zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların DPPH serbest kökünü ba lama kapasitesi verilmi tir. ekilden de görülebilece i gibi; zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraklarının DPPH ile reaksiyonu oldukça yava seyretmi tir ve ekilde reaksiyonun 150. dakikaya kadar olan kısmı gösterilmi tir. Zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlarının DPPH serbest kökünü ba lama yetene i konsantrasyonuna ba lı olarak artmı tır. Fenolik bile iklerin DPPH köklerini ba lama kapasitesi ve reaksiyon kinetikleri, yapıları ile önemli ölçüde ili kilidir. Keçeli (2000), 3,4 dihidroksifenil asetik asit, protokate ik asit ve kafeik asit gibi o-difenollerde maksimum ba lama kapasitesi elde etmi tir. Brand-Williams ve ark. (1995), kafeik, ferulik ve protokate ik asitin yava kinetik davranı larına ra men bunların güçlü bir DPPH ba lama kapasitesine sahip oldu unu bildirmi lerdir. Zeytin örneklerinden elde 29 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN edilen fenolik ekstraktının DPPH ile yava reaksiyon göstermesinin de bu nedenden kaynaklandı ı dü ünülmektedir. Çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların DPPH serbest kökünü ba lama kapasitesi ekil 4.3’de gösterilmektedir. ekilden de görülebilece i üzere çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar, zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlara göre DPPH kökü ile daha hızlı (2 dakika) reaksiyona girmi Ba lama Kapasitesi (%) ancak 100. dakikaya kadar ölçümler alınmı tır. 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 0,18x10-4 mol/l 0,9 x 10-4 mol/l 1,8x10-4 mol/l 3,6x 10-4 mol/l 0 80 20 40 60 Zaman (Dakika) 100 ekil 4.3. Çay Örneklerinden Elde Edilen Ekstraktların DPPH Serbest Kökünü Ba lama Kapasitesi Zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlarda oldu u gibi çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar ile DPPH serbest kökünü ba lama yetene i konsantrasyonuna ba lı olarak artmı tır ( ekil 4.3). Zandi ve Gordon (1999), çay yapraklarından elde edilen fenolik ekstraktların antioksidan etkisinin konsantrasyonla arttı ını bildirmi tir. Miller ve ark. (1996), theaflavinlerin toplam antioksidan potansiyelleri veya trolox e de er antioksidan aktivitelerini 2,2’-azinobis-(3-ethylbenzothiazinoline-6 sulfonic asit) (ABTS) testi ile belirlemi lerdir. Sonuçlar, bir antioksidan olarak theaflavin etkinli inin gallat esterifikasyonuyla arttı ını göstermi tir. Brand-Williams ve ark. (1995), DPPH ile potansiyel bir antioksidan interaksiyonunun DPPH’in yapısal olu umuna ba lı oldu unu ortaya koymu tur. Bazı bile ikler, mevcut hidroksil grubu sayısına kar ılık gelen DPPH molekül sayısını indirgeyerek DPPH ile çok hızlı bir ekilde reaksiyona girebilmektedir. 30 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN BHT’nin DPPH serbest kökünü ba lama özelli i ekil 4.4’de gösterilmektedir. Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlarda oldu u gibi BHT örneklerinin de DPPH serbest kökünü ba lama yetene i konsantrasyona ba lı olarak artmı tır. Ba lama Kapasitesi (%) 1,8 x 10-4 mol/l 3,6 x 10-4 mol/l 5,4 x 10-4 mol/l 9,0 x 10-4 mol/l 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 0 10 20 30 40 50 Zaman (Dakika) 60 70 80 90 ekil 4.4. BHT Örneklerinin DPPH Serbest Kökünü Ba lama Kapasitesi 4.3 4.3.1 Antioksidan Aktivitenin Trigliserid Karı ımlarında De erlendirilmesi Deneme 2: Zeytin ve Çaydan Elde Edilen Fenolik Ekstraktlar ve BHT’nin Antioksidan Aktivitesinin 60oC’ye Isıtılan Zeytinya ı çerisinde De erlendirilmesi Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar ile BHT; zeytinya ına, 100 ve 250 mg/kg konsantrasyonlarında eklenmi ; katkılı ve katkısız (kontrol) zeytinya ları 60oC’lik etüvde bekletilmi tir. Bekleme sırasında, örneklerin peroksit de erinde meydana gelen de i imler ekil 4.5’de gösterilmektedir. 31 Peroksit De eri (meq/kg) 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN 100 ppm zeytin 100 ppm çay 100 ppm BHT 250 pmm zeytin 250 ppm çay 250 ppm BHT kontrol 100 80 60 40 20 0 0 2 4 6 8 10 Oksidasyon Zamanı (Gün) ekil 4.5. Zeytinya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Farklı Konsantrasyonlardaki Örneklerin Peroksit De erlerinde Meydana Gelen De i imler Peroksit de eri 10 meq/kg’ın üzerindeki ya lar ransit olarak de erlendirilmektedir (Rossell, 1989). Denememizde örneklerin büyük bir kısmı depolama süresi sonucunda bu de erin çok üzerinde görülmektedir ( ekil 4.7). Zeytinya ı substrat olarak kullanıldı ından dolayı, bu denemede, zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların oksidasyonu yava seyretmi tir. ekilden de görülebilece i gibi, örneklerde bir süre indüklenme periyodu görülmü ; ancak 10. günde 100 ppm konsantrasyonundaki çay ekstraktının peroksit de eri yakla ık olarak 92.071 meq/kg de erine ula mı tır. 100 ve 250 ppm konsantrasyonlarındaki çay ekstraktları, zeytinya ı için prooksidan etki gösterirken; 100 ve 250 ppm konsantrasyonundaki zeytin ekstraktları 10. günün sonunda zeytinya ı için antioksidan etki göstermi tir. Visoli ve Galli (1995), zeytinin fenolik bile ik içeri inin 50-800 mg/kg arasında bildirmektedir. Bu çalı mada kullanılan Sarı Ulak Tarsus çe idi zeytin, henüz ye il iken hasat edilmi ve 286 mg/100g CAE toplam fenolik bile ik içeri ine sahip oldu u bulunmu tur. Zeytinlerin toplam ve o-difenol ve oleuropein içerikleri olgunla ma ve çe it gibi birçok faktör tarafından etkilenmektedir (Esti ve ark., 1998). Ye il iken toplanan zeytinler toplam fenoller özellikle oleuropein’in önemli miktarlarını içermektedir (Amiot ve ark., 1986; Vlahov, 1992; Tsimidou, 1998 ve 32 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN Ryan ve Robards, 1998). Bu nedenle ba langıç a amasında 100 ve 250 ppm konsantrasyonlarındaki zeytin ekstraktlarında görülen antioksidan aktivitenin bu maddelerle ili kili oldu u dü ünülmektedir. Zeytinya ı içerisinde 60oC’ye Isıtılan örneklerin 20 ve 50 meq/kg peroksit de erine ula ması için gerekli olan süreler çizelge 4.5’de verilmi tir. Çizelge 4.5. Zeytinya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Örneklerin 20 ve 50 meq/kg Peroksit De erine Ula ması çin Gerekli Olan Süreler Peroksit De erinin 20’ye Peroksit De erinin 50’ye Zeytinya ı içerisinde ula ması için gereken süre ula ması için gereken süre 60 C’de Bekletilen Örnekler (saat ± std sapma) (saat ± std sapma) o Kontrol 106 ± 0.00b,c 210 ± 11.03 100 ppm zeytin 104± 0.00)c - 250 ppm zeytin 108± 0.00b - 100 ppm çay 62 ± 0.00d 186 ± 0.34 250 ppm çay 49 ± 0.85e 178 ± 5.09 100 ppm BHT 141 ± 3.22a - 250 ppm BHT - - Çizelgeden de görülebilece i gibi; 250 ppm konsantrasyonundaki zeytin ekstraktı ve 100 ppm konsantrasyonunda BHT içeren örnekler analizin sürdürüldü ü 10 gün boyunca 50 meq/kg peroksit de erine ula amazken; 250 ppm konsantrasyonunda BHT içeren örnek analizin devam etti i 10 gün boyunca, ne 20 meq/kg ne de 50 meq/kg peroksit de erine ula amamı tır. Örneklerin 20 meq/kg peroksit de erine ula ması için gerekli olan sürelerin istatistiksel analizlerine göre stabilite sıralaması en iyiden ba layarak; 100 ppm BHT > 250 ppm zeytin kontrol 100 ppm zeytin > 100 ppm çay > 250 ppm çay olarak de i mektedir. 33 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN 100 ppm zeytin 100 ppm çay 100 ppm BHT 250 ppm zeytin 250 ppm çay 250 ppm BHT kontrol Konjuge Dien (%) 1.2 1 0.8 0.6 0.4 0.2 0 0 2 4 6 Oksidasyon Zamanı (Gün) 8 10 ekil 4.6. Zeytinya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Farklı Konsantrasyonlardaki Örneklerin Konjuge Dien De erlerinde Meydana Gelen De i imler Örneklerin konjuge dien de erlerinde meydana gelen de i imler ekil 4.6’de verilmi tir. 10. gün sonunda kontrolün konjuge dien de eri 0.766’ya ula ırken bu de er 250 ppm konsantrasyondaki zeytin, çay ekstraktları ve BHT için sırasıyla 0.624; 0.912 ve 0.544 olarak bulunmu tur. 4.3.2 Deneme 3: Zeytin ve Çay Örneklerinden Elde Edilen Fenolik Ekstraktlar ve BHT’nin Antioksidan Aktivitesinin 60oC’ye Isıtılan Ayçiçek Ya ı çerisinde De erlendirilmesi Zeytin ve çay örnekelrinden elde edilen fenolik ekstraktlar ve BHT; ayçiçek ya ına, 100, 250 ve 500 mg/kg konsantrasyonlarında eklenmi ; katkılı ve katkısız (kontrol) ayçiçek ya ları 60oC’lik etüvde bekletilmi tir. Bekleme sırasında, örneklerin peroksit de erlerinde meydana gösterilmektedir. 34 gelen de i imler ekil 4.7’de 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA 100 ppm Zeytin 250 ppm zeytin 500 ppm zeytin 100 ppm çay 250 ppm çay 500 ppm çay Esra TURAN 100 ppm BHT 250 ppm BHT Kontrol 500 ppm BHT Peroksit De eri (meq/kg) 300 250 200 150 100 50 0 0 1 2 3 4 Oksidasyon Zamanı (Gün) 5 6 ekil 4.7. Ayçiçek Ya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Farklı Konsantrasyonlardaki Örneklerin Peroksit De erlerinde Meydana Gelen De i imler Bu denemede substrat olarak ayçiçek ya ı kullanılmı ve zeytinya ına göre daha hızlı bir oksidasyon gözlenmi tir. Örneklerin tamamı 2 gün içinde oksitlenmi ve 6. gün itibariyle 500 ppm konsantrasyonundaki çay örneklerinden elde edilen ekstrakt içeren örnekte peroksit de eri yakla ık olarak 267.24 meq/kg de erine ula mı tır. 100, 250 ve 500 ppm konsantrasyonundaki BHT örnekleri ve 100 ppm konsantrasyonundaki zeytin ekstraktı analizin devam etti i 6 gün boyunca ayçiçek ya ı için antioksidan etki göstermi tir. Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen 100, 250 ve 500 ppm konsantrasyonundaki ekstraktlar ayçiçek ya ı için pro-oksidan etki göstermi tir ( ekil 4.7). Ayçiçek ya ı içerisinde 60oC’ye ısıtılan Örneklerin 20 ve 50 meq/kg peroksit de erine ula ması için gerekli olan süreler çizelge 4.6’da verilmi tir. 35 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN Çizelge 4.6. Ayçiçek Ya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Örneklerin 20 ve 50 meq/kg Peroksit De erine Ula ması çin Gerekli Olan Süreler Peroksit De erinin 20’ye Peroksit De erinin 50’ye Ula ması çin Gereken Süre Ula ması çin Gereken Süre (saat ± std sapma) (saat ± std sapma) 60oC’de Depolanan ya lar Kontrol 6.36 ± 0.51 32.40 ± 5.09 100 ppm zeytin 5.52 ± 1.02 31.20 ± 5.09 250 ppm zeytin 5.64 ± 0.85 31.20 ± 6.45 500 ppm zeytin 5.64 ± 0.51 28.80 ± 3.39 100 ppm çay 6.12 ± 1.53 31.44 ± 6.45 250 ppm çay 4.80 ± 0.00 22.08 ± 0.00 500 ppm çay 3.24 ± 0.51 18.60 ± 2.55 100 ppm BHT 6.24 ± 2.04 35.40 ± 9.33 250 ppm BHT 7.02 ± 0.00 32.64 ± 2.04 500 ppm BHT 5.04 ± 0.00 30.48 ± 2.72 Örneklerin konjuge dien de erlerindeki de i iklikler ekil 4.8’de verilmi tir. ekilden de görülebilece i üzere konjuge dien olu umundaki de i iklikler peroksit de erindeki de i ikliklerle hemen hemen aynı zamanlarda meydana gelmi tir. 100 ppm Zeytin 250 ppm zeytin 500 ppm zeytin 100 ppm çay 250 ppm çay 500 ppm çay 100 ppm BHT 250 ppm BHT Kontrol 500 ppm BHT 8 Konjuge Dien (%) 7 6 5 4 3 2 1 0 0 1 2 3 4 5 6 Oksidasyon Zamanı (Gün) ekil 4.8. Ayçiçek ya ı çerisinde 60oC’ye Isıtılan Farklı Konsantrasyonlardaki Örneklerin Konjuge Dien De erlerinde Meydana Gelen De i imler 36 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Esra TURAN Örneklerde oksitlenme çok hızlı bir ekilde meydana gelmi , örnekler ikinci günde oksitlenerek çok yüksek konjuge dien de erlerine ula mı tır. Kontrol ve 250 ppm konsantrasyondaki BHT’nin konjuge dien de eri 0. gün % 0.744 iken denemenin son günü bu de erler % 6.163 ve % 7.05’e yükselmi tir ( ekil 4.8). kerget ve ark. (2005), luteolin ve kampestrol, kuarsetin ve apigeninin ayçiçek ya ı üzerindeki stabilizasonunu izledikleri çalı malarında; apigeninin, ayçiçek ya ında en yüksek pro-oksidatif etkiye sahip oldu unu göstermi tir. RoedingPenman ve Gordon (1998), ayçiçek ya ına ilave edilen flavon ve flavonollerin daha yüksek konsantrasyonlarının ya daha yüksek oksidan yada daha yüksek pro-oksidan etki göstermesine neden oldu unu vurgulamı lardır. Ayçiçek ya ı ile yapılan denemelerde gözlenen hızlı oksidasyon problemi, linoleik ve linolenik asitlerin zeytinya ında hakim olan oleik aside göre daha hızlı oksitlenmesi nedeni ile olabilir. Emülsiyonlar gibi su içeren sistemlerde gözlenen aktivite ile ya ekstraktlar sistemlerinde gözlenen aktivite farklıdır. Bunun sebebinin de; içerisindeki polifenollerin çözünürlü ünün farklılı ı ve hidrofobik/hidrofilik özellikleri olabilece i ileri sürülmektedir (Škerget ve ark., 2005). Zeytinya ının substrat olarak kullanıldı ı denemenin aksine substrat olarak ayçiçek ya ının kullanıldı ı denemede ekstraktların prooksidan etki göstermesinin bir nedeninin de ayçiçek ya ının yüksek tokoferol içeri inden kaynaklanmı olabilece i dü ünülmektedir. Birçok ara tırıcı tarafından α-tokoferolün zincir ba latan madde olarak hareket ederek α-tokoferoksil ve α- reaksiyonlarını tokoquinoperoksil köklerinin olu umu ile sonuçlanan oksijenle interaksiyonundan dolayı yüksek konsantrasyonda pro-oksidan gibi davranabildi ini göstermi tir (Cillard ve Cillard, konsantrasyonla 1980). artmaya α-tokoferolün devam antioksidan etmemekte ve aktivitesi, pro-oksidan dönü ebilmektedir (Frankel ve ark., 1994 ve Huang ve ark., 1994, 1996). 37 artan etkiye 5. SONUÇ VE ÖNER LER 5 Esra TURAN SONUÇ VE ÖNER LER Yapılan çalı mada, zeytin ve çay örneklerinden elde edilen do al fenolik ekstraktlar sentetik bir antioksidan olan BHT ile kar ıla tırılmı ve do al ekstraktların antioksidan aktiviteleri incelenmi tir. Elde edilen sonuçlara göre zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar ve BHT’nin EC50 ve ARP de erlerine göre antioksidan aktivite sıralaması çay > zeytin BHT olarak bulunmu tur. Bu sonuç, zeytinde bulunan fenolik bile iklerden özellikle o-difenol yapısındaki oleuropein ve kafeik asitin antioksidan kök stabilitesine kar ın çayda gallik asit ve kate in türevleri olarak bulunan epigallokate inlerin kök ba lama kapasitesinin yüksek olmasına ba lanabilir. Bu durum her iki ekstrakta da bulunan fenolik bile iklerin farklılı ına ba lı olarak antioksidan aktivitenin etkilendi ini göstermektedir. Zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar ve BHT, reaksiyon süresi ve konsantrasyona ba lı olarak farklı kök ba lama özellikleri göstermi tir. Bununla birlikte, DDPH serbest kökünü ba lama özelli i bakımından en iyi aktivite, çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlarda gözlenmi tir. Bu durum, çayda bulunan kate in ve kate in türevlerinin DPPH kökünü ba lamada zeytin ve BHT’den daha etkili oldu unu göstermektedir. Zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların DPPH ile reaksiyonu oldukça yava seyretmi tir ve zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların DPPH serbest kökünü ba lama yetene i konsantrasyona ba lı olarak artmı tır. Zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların DPPH ile yava reaksiyona girmesinin, zeytinde bulunan kafeik ve ferulik asidin yava kinetik davranı larından kaynaklandı ı dü ünülmektedir. Çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlar, zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlara göre DPPH serbest kökü ile daha hızlı (2 dakika) reaksiyona girmi ve zeytin örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlarda oldu u gibi DPPH serbest kökünü ba lama yetene i konsantrasyona ba lı olarak artmı tır. BHT’nin DPPH serbest kökünü ba lama yetene i, zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktlarda oldu u gibi konsantrasyona ba lı olarak artmı tır. 38 5. SONUÇ VE ÖNER LER Esra TURAN Substrat olarak zeytinya ının kullanıldı ı denemelerde, zeytin ve çay örneklerinden elde edilen fenolik ekstraktların oksidasyonu oldukça yava seyretmi tir. Sentetik bir antioksidan olan BHT’nin (100 ve 250 mg/kg) en iyi antioksidan oldu u bulunmu tur. Peroksit De eri 10 meq/kg’ın üzerinde olan ya lar ransit olarak de erlendirilmektedir ve örneklerimizin büyük bir kısmı bu de erin çok üzerine çıkmı tır. Substrat olarak ayçiçek ya ının kullanıldı ı denemede ise, zeytinya ına göre daha hızlı bir oksidasyon gözlenmi ; örneklerin tamamı ikinci günde oksitlenmi tir. Bunu sonucu olarak da, örnekler arasında istatistiksel olarak bir farklılık gözlenememi tir. BHT’nin ya içerisinde iyi bir antioksidan aktivite göstermesi onun ya daki iyi çözünürlük özelli inden kaynaklanmaktadır. Polar özellikteki çay ve zeytin ekstraktlarının ise ya içerisindeki dü ük antioksidan aktiviteleri, ya ın içerisinde çözünürlüklerinin az olması ve daha çok ya hava ara fazında konsantre olmaları sonucu olu an serbest köklerini önleme yeteneklerinin, BHT’ye göre nispeten daha dü ük olmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum polar özellikteki antioksidanların ya içerisinde iyi bir antioksidan aktivite göstermemesinin nedenini açıklayan polar paradoks ile uyumludur (Frankel ve ark., 1994). Ancak metanol içerisinde bu ekstraktların iyi çözünme özellikleri ve DPPH serbest kökü ile hızlı bir reaksiyona girmeleri antioksidan etkinliklerinin artmasına neden olmu tur. Bu nedenle antioksidan aktivite de erlendirilirken antioksidanların sentetik ortamlar, ya ve ya -su (emülsiyon) tipi çok sistemli ürünlerde de erlendirilmesi gerekmektedir. 39 KAYNAKLAR AKTAN, N., ve KALKAN, H., 1999. Sofralık Zeytin Teknolojisi., zmir: Ege Üniversitesi. 122. ALTAN, A., 1989. Yemeklik Ya Teknolojisi Ders Notları, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi, Adana. ALTAN, A., 2000. Özel Gıdalar Teknolojisi ( eker, ekerleme, Çikolata, Çay, Kahve) Ç.Ü.Z.F. Ders Kitabı No:101, 323 s. ANONYMOUS, 2005a. Zeytincili in Dünya ve Ülkemiz Ekonomisindeki Yeri. http://www.agri.ankara.edu.tr/bahce/pratikbilgiler/meyve/zeytin/genel.htm ANONYMOUS, 2005b. Çayın Tarihçesi. http://www.dogadan.com/cayin_tarihcesi.php AM OT, M.-J., FLEUR ET, A. ve MACHE X, JEAN-JACQUES., 1986. Importance and Evolution of Phenolic Compounds in Olive During Growth and Maturation. J. Agric. Food Chem., 34 (5): s. 823-826. AOCS, 1994. The Official Methods and Recommended Practices of the American Oil Chemist' s Society, 1994. 4th. Ed. Champaign, IL: American Oil Chemist' s Society. ARTIK, N., ve POYRAZO LU, S., 1992. Siyah Çay Standardının Revizyonu. Standart, Mart 1992. ATOU , A. K., MANSOUR , A., BOSKOU, G. ve KEFELAS, P., 2005. Tea and Herbal nfusions: Their Antioxidant Activity and Phenolic Profile. Food Chemistry, 89 (1): s. 27-36. BALD OL , M., SERV L , M., PERETT , G. ve MONTEDORO, G. F., 1996. Antioxidant Activity of -Tocopherol and Phenolic Compounds of Virgin Olive Oil. JAOCC, 73: 1589-1593. BAYSAL, A., 2005. Beslenme ve Sa lı ımızda Çayın Önemi. http://saglik.tr.net/beslenme_sagligi_cay.shtml#2 BELTRÁN, G., UCEDA, M., J MÉNEZ, A. ve AGU LERA, M. P., 2003. Olive Oil Extractability Index as a Parameter for Olive Cultivar Characterisation. Journal of the Science of Food and Agriculture, 83 (6): s. 503-506 (4) 40 BOSKOU, D., 1996. Olive Oil Chemistry and Technology. Champaign, Illinois, AOCS Press. BOSKOU, G., SALTA, F. N., CHRYSOSTOMOU, S., MYLONA, A., CH OU, A., ANDR KOPOULOS, N. K., 2004. Antioxidant capacity and phenolic profile of table olives from the Greek market. BRAND-W LL AMS, W., CUVEL ER, M.E. ve BERSET, C., 1995. Use of a Free Radical Metod to Evaluate Antioxidant Activity. Lebensm Wiss Techol., 28 (1): s. 25-30. CA , Y.-J., MA, L.-P., HOU, L., ZHOU, B., YANG, L. ve L U, Z.-L., 2002. Antioxidant Effects of Green Tea Polyphenols on Free Radical Initiated Peroxidation of Rat Liver Microsomes. Chemistry and Physics of Lipids 120 (1-2): s. 109-117. CANBA , A. ve FENERC O LU, H., 1985. Adana' da Yeti tirilen Bazı Zeytin Çe itlerinin Ye il ve Siyah salamuraya lenmeleri Üzerinde ara tırmalar. I. Uluslararası Gıda Sempozyumu. Bursa, 4-6 Nisan. Bildiri Kitabı S. 242-254. CHEN, J. H. ve HO, C-T., 1997. Antioxidant Activities of Caffeic Acid and Related Hydroxycinnamic Acid Compounds. J. Agric. Food Chem., 45 (7): s. 2374-2378. C LLARD, J ve C LLARD, P., 1980. Behaviour of Alpha, Gamma and Delta Tocopherols with Linoleic Acid in Aqueous Media. JAOCC: 39-42. D E, 2001. www.die.gov.tr. EL-NEH R, S. ve KARAKAYA, S., 2003. Bazı Bitkisel Gıdaların Antioksidan Aktivitelerinin Saptanması. 3. Gıda Mühendisli i Kongresi, TMMOB Gıda Mühendisli i Odası 2-4 Ekim, Ankara: s. 253-266 EST , M., C NQUANTA, L. ve LA NOTTE, E., 1998. Phenolic Compounds in Different Olive Varieties. J. Agric. Food Chemistry, 46 (1): s. 32-35. FAO, 2004. http://www.fao.org, FRANKEL, E.N, HUANG, S-W, KANNER, J. ve GERMAN J.B., 1994. Interfacial Phenomena in the Evaluation of Antioxidants: Bulk Oil VS. Emulsions. J. Agric. Food Chem. 42: 1054-1059. 41 FRANKEL, E.N. ve MEYER, A.S., 2000. The Problems of Using One-Dimensional Methods to Evaluate Multifunctional Food and Biological Antioxidants. J. Sci. Food Agric., 80 (13): s. 1925-1941. GALL , C., ve V S OL , F., 1999. Antioxidant and Other Activities of Phenolics in Olives/Olive Oil, Typical Components of the Mediterranean Diet. Lipids, 34 (Supplement): s. 23-26. GARC A, P., CONCEPC ON, R., BRENES, M. ve GARR DO, A., 1996. Effect of Metal Cations on the Chemical Oxidation of Olive o-diphenols in Model Systems. J. Agric. Food Chem., 44 (8): s. 2101-2105. GAULEJAC, N. S.-C., PROVOST, C. ve V VAS, N., 1999. Comparative Study of Polyphenol Scavenging Activities Assessed by Different Methods. J. Agric. Food Chem., 47 (2): s 425-431. GUNDUC, N. ve El-NEH R, S., 2003. Assessing Antioxidant Activities of Phenolic Compounds of Common Turkish Food and Drinks on In Vitro Low-Density Lipoprotein Oxidation. Journal of Food Science, 68 (8): s. 2591-2595. GUTF NGER, T., 1981. Polyphenols in Olive Oils. J. Am. Oil Chem. Soc., 58: 966968. GÜRSE, L. Ö. ve ARTIK, N., 1985.Türk Çaylarında Kafein ve Tanen Miktarları Üzerinde Ara tırmalar. Gıda Dergisi, Yıl:10, Sayı:1, s:19-24. GÜRSES, L. Ö. ve POYRAZO LU, E. S., 1997. Çayda Bulunan Fenolik Bile ikler. Standart ve Ekonomik Dergi, 36 (421): s. 88-92. HERTOG, M. G. L., FESKENS, E. J. M., HOLLMAN, P. C. H., KATAN, M. B. ve KROMHOUT, D., 1993. Dietary Antioxidant Flavonoids and Risk of Coronary Heart Disease: the Zutphen Elderly Study. The Lancet, 342 (8878): s. 1007-1011. HOR E, H., NESUM , A., UJ HARA, T. ve KOHATA, K., 2002. Rapid Determination of Caffeine in Tea Leaves. Journal of Chomatography, 942 (12):s.271-273. HUANG, S.-W., FRANKEL, E. D. ve GERMAN, J. B., 1994. Antioxidant Activity of Alpha- and Gamma- Tocopherols in Bulk Oils and in Oil-in-Water Emulsions. J. Agric. Food Chem., 42: s. 2108-2114. 42 HUANG, S.-W., HOP A, A., SCHWARZ, K., FRANKEL, E. N. ve GERMAN, J. B., 1996 (b). Antioxidant Activity of a-Tocopherol and Trolox in Different Lipid Substrates: Bulk Oils vs Oil-in-Water Emulsions. J. Agric. Food Chem. 44: s. 444-452. KARADEN Z, F. ve EK , A. 2001. Elma Suyunda Fenolik Madde Da ılımı Üzeride Ara tırma. Tarım Bilimleri Dergisi 2001, 7 (3): s. 135-141. KARAKAYA, S. ve EL-NEH R, S., 1997. Flavonoidler ve Sa lık. Beslenme ve Diyet Dergisi, 26 (2): s. 54-60. KARAKAYA, S. ve EL-NEH R, S., 1999. Quercetin, Luteolin, Apigenin and Kaempferol Contents of Some Foods. Food Chemistry, 66 (3): s. 289-292. KEÇEL , T., 2000. Antimicrobial and antiocidant Activity of Olive Oil Phenolics, in Food Science and technology. The University of Reading: Reading. 312 s. KEÇEL , T. ve GORDON, M.H., 2001. The Antioxidant Activity and Stability of the Phenolic Fraction of Green Olives and Extra Virgin Olive Oil. J. Sci. Food and Agric., 81: s. 1391-1396. KIRALAN, M., ERCO KUN, H. ve I IKSAL, S., 2004. Gıda Antioksidanları ve Etki Mekanizmaları. Akademik Gıda. 2, 7, 5-14. http://www.akademikgida.com/m25.htm KIRISTAKIS, A. K., 1998. Olive Oil. From Tree to the Table. 2nd Edition. Food & Nutrition Pres., Inc., 347 s. KURODA, Y., ve HARA, Y., 1999. Antimutagenic and Anticarcinogenic Activity of Tea Polyphenols. Mutation Research, 436 (1): s. 69-97. Le TUTOUR, B., ve GUEDON, D., 1992. Antioxidative Activities of Olea europaea Leaves and Related Phenolic Compounds. Phytochemistry, 31 (4): s. 11731178. LINDSEY, K. L., MOTSEI, M. L. ve JÄGER, A. K., 2002. Screening of South African Food Plants for Antioxidant Activity. Journal of Food Science, 67 (6): s. 2129-2131. LUNDER, T.C., 1992. Catechins of Green Tea: Antioxidant Activity. In Phenolic Compounds in Food and Their Effects on Health. II. Antioxidant and Cancer 43 Prevention, eds. HUANG, M.T, HO, C.T. ve LEE C.N. American Chemical Society, Washington, s. 14-120. McDONALD, S., PRENZLER, P. D., ANTOLOV CH, M ve ROBARDS, K., 2001. Phenolic Content and Antioxidant Activity of Olive Extracts. Food Chemistry, 73 (1): s. 73-84. M LLER, N. J., CASTELLUCC O C., T JBURG L. ve R CE-EVANS, C., 1996. The Antioxidant Properties of Theaflavins and their Gallate Esters-Radical Scavengers or Metal Chelators? FEBS Letters 392: 40-44. MONTEDORO, G., SERV L , M., BALD OL , M. ve M N AT , E., 1993. Simple and Hydrolyzable Phenolic Compounds in Virgin Olive Oil. 3. Spectroscopic Characterisations of Secoiridoid Derivatives. J. Agric.,Food Chem., 41: 22282234. MURAKAM , M., YAMAGUCH , T., TAKAMURA, H. ve MATOBA, T., 2003. Effects of Ascorbic Acid and -;Tocopherol on Antioxidant Activity of Polyphenolic Compounds. Journal of Food Science, 68 (5): s. 1622-1625. NAS, S., GÖKALP, H.Y., ÜNSAL, M. 1998. Bitkisel Ya Teknolojisi. Pamukkale Üniversitesi Yayınları, Denizli. NENAD S, N., ZAF ROPOULOU, I. ve TS M DOU, M., 2003. Commanly Used Food Antioxidants: A Comparative Study in Dispersed Systems. Food Chemistry, 82 (3): s. 403-407. NERG Z, C. ve ÜNAL, K (1989). Naturel Zeytinya ında Bulunan Fenolik Bile ikler ve Stabiliteye Olan Etkileri. Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dergisi, Seri:B Gıda Mühendisli i, Cilt:7 Sayı:2, 119-127. OWEN, R. W., G ACOSA, A., HULL, W. E., HAUBNER, R., WÜRTELE, G., SP GELHALDER, B. ve BARTSCH, H., 2000. Olive-Oil Consumption and Health: The Possible Role of Antioxidants. The Lancet Oncology, 1 (2): s. 107-112. ÖZDEM R, F., NAS, S. ve GÖKALP, H. Y., 1991. Birinci Sürgün Dönemi Çaylardan Orthodoks Metodla Üretilen Farklı Sınıf Siyah Çayların Bazı Kimyasal-Kalitatif Özellikleri. Türk Standartları Enstitüsü, Ekim: s. 18-21. 44 ÖZDEM R, M., 2005. Çayın Faydaları ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar. http://www.ziraatci.com/cm/sayfa.asp?konuid=51&manual=off PALA, Y., NOGAY, A., DAMGACI, E. ve ALTIN, M., 2001. Zeytin Bahçelerinde Entegre Mücadele Teknik Talimatı. Tarım ve Köyi leri Bakanlı ı, Tarımsal Ara tırmalar Genel Müdürlü ü, Bitki Sa lı ı Ara tırmaları Daire Ba kanlı ı. http://www.tagem.gov.tr/yeni%20web/YAYINLAR/ZEYTIN/10.htm POYRAZO LU, E. S. ve GÜRSES, Ö. L., 1991. lenmi Türk Çaylarının Kaliteleri Üzerinde Ara tırma. Gıda Teknolojisi Derne i (GTD) Yayın Organı, 16 (3): s. 201-208. POYRAZO LU, E. S., 1995. Çay Deminin Bile imine Etkili Bazı Faktörler Üzerinde Ara tırma. Doktaora Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara. 81 s. R AL, D.J. ve FALQUE, E., 2003. Characteristics of Olive Fruits and Extra-Virgin Olive Oils Obtained from Olive Trees Growing in Appellation of Controlled Origin ' Sierra Mágina' . J. Sci. Food Agric., 83 (9): s. 912-919. R CE-EVANS, C. A., M LLER, N. J., BOLWELL, P. G., BRAMLEY, P.M. ve PR DHAM, J. B., 1995. The Relative Antioxidant Activities of Plant-Derived Polyphenolic Flavonoids. Free Rad. Res., 22 (4): s. 375-383. R CE-EVANS, C. A., M LLER, N. J. ve PAGANGA, G., 1997. Antioxidant Properties of Phenolic Compounds. Trends in Plant Science, 2 (4): s. 152-159. ROBARDS, K., PRENZLER, P. D., TUCKER, G., SWATS TANG, P. ve GLOVER, W., 1999. Phenolic Compounds and Their Role in Oxidative Process in Fruits. Food Chemistry., 66 (4): s. 401-436. ROBERTS, E.A.H., CARTWR GHT, R.A. ve WOOD, D.J., 1956. The Flavonols of Tea. J. Sci. Food Agric., 7(10): s. 637-646. ROBERTS, E.A.H., 1958. Theaflavin and Thearubijin Analysis in Black Tea. J. Sci. Food Agric., 9: s. 212. ROED NG-PENMAN, A. ve GORDON, M.H., 1998. The Antioxidant Properties of Myricetin and Quercetin in Oil and Emulsions. JAOCS, 75 (2): 169-180. ROSSELL, J. B., 1989. Measurement of Rancidity. Rancidity in Foods. J. C. Allen and R. J. Hamilton. Barking, Elsevier Appl. Science: 23-57. 45 RYAN, D. ve ROBARDS, K., 1998. Phenolic Compounds in Olives. Analyst, 123 (5): s. 31R-44R. RYAN, D., ROBARDS, K. ve LAVEE, S., 1999a. Determination of Phenolic Compounds in Olives by Reversed Phase Chromatography and Mass Spectrometry. J. Chromatography, 832 (1-2): s. 87-96. RYAN, D., ROBARDS, K. ve LAVEE, S., 1999b. Changes in Phenolic Content of Olive During Maturation. International Journal of Food Science & Technology, 34 (3): p. 265-274. RYAN, D., LAWRENCE, H., PRENZLER, P. D., ANTOLOV CH, M. ve ROBARDS, K., 2001. Recovery of Phenolic Compounds from Olea europaea. Analtytica Chimica Acta, 445: s. 75-78. SA JA, A., TROMBETTA, D., CASC O, R., PR NC , P., UCCELLA, N., BON NA, F. ve CASTELL , F., 1998. ' In Vitro'Evaluation of the Antioxidant Activity and Biomembrane Intraction of the Plant Phenols Oleuropein and Hydroxytyrosol. nternational Journal of Pharmaceutics, 166 (2): s. 123-133. SÁNCHEZ-MORENO, C., LARRAUR , J. ve SAURA-CAL XTO, F., 1998. A Procedure to Measure the Antiradical Efficiency of Polyphenols. J. Sci. Food Agric., 76 (2) : s. 270-276. SERTESER, A. ve GÖK, V., 2003. Do al Antioksidanların Biyoyararlılı ı. 3. Gıda Mühendisli i Kongresi, I: 83-98 TMMOB Gıda Mühendisli i Odası 2-4 Ekim, Ankara, 2003. ŠKERGET, M., KOTN K, P., HADOL N, M., R ŽNER HRAS, A., S MON , M. ve KNEZ, Ž., 2005. Phenols, Proantocyanidins, Flavones and Flavonols in Some Plant Materials and Their Antioxidant Activities. Food Chemistry, 89 (2): s. 191-198. SPSS for Windows, 2001. Release, 10. TS M DOU, M., 1998. Polyphenols and Quality of Virgin Olive Oil in Retrospect. Ital. J. Food Sci., 10: 99-116. ULYAVONA, M.S., 1963. Flavones in Tea Leaves. I. USSR Congr. Biochem Abstr. 3,31-12d. Nauka, Moscoo, Leningrad. Bu yayın Gürses, Ö.L., 1982, Çay ve Çay letmenin Kimya ve Biyokimyası' ndan Alınmı tır. 46 WANG, M., L , J., RANGARAJAN, M., SHAO, Y., LA VO E, E. J., HUANG, TC. ve HO, C-T., 1998. Antioxidative Phenolic Compounds from Sage (Salvia officinalis). J. Agric. Food Chem., 46 (12): s. 4869-4873. WANG, H. ve HELL WELL, K., 2001. Determination of Flavonols in Green and Black Tea Leaves and Green Ta Infusions by High-Performance Liquid chromatography. Food Research International, 34 (2-3): s. 223-227. WANG, C. C., CHU, C. Y., CHU, K. O., CHAY, K. W., KHAW, K. S., ROGERS, M. S. ve PANG, C. P., 2004. Trolox-Equivalent Antioxidant Capacity. Clinical Chemisrty, 50 (5): s. 952-854. XU, J., ZHU, S., YANG, F., CHENG, L., HU, Y. ve PAN, G., 2003. The Influence of Selenium on the Antioxidant Activity of Green Tea. Journal of The Science of Food and Agriculture, 83 (5): s. 451-455. V NHA, A. F., FERRERES, F., S LVA, B. M., VANLENT O, P., GONÇALVES, A., PERE RA, J. A., OL VER A, M. B., SEABRE, R. M. ve ANDRADE, P. B., 2005. Phenolic Profiles of Portuguese Olive Fruits (Olea europaea L.): Influences of Cultivar and Geographical Origin. Food Chemistry, 89 (4): s. 561-568. V NSON, J.A., 1996. Tea Polyphenols (presentation). The American Chemical Society Annual Meeting; Orlondo, Fla. V NSON, J. A., DABBAGH, Y. A., 1998. Tea Phenols: Antioxidant Effectiveness of Teas, Tea components, Tea Fractions and Their Binding with Lipoproteins. Nutrition Research, 18 (6): s. 1067-1075. V S OL , F., ve GALL , C., 1994. Oleuropein Protects LDL from Oxidation. Life Sciences, 55 (24): s. 1965-1971. V S OL , F., ve GALL , C., 1995. Natural Antioxidants and Prevention of Coronary Heart Disease: The Potential Role of Olive Oil and Its Minor Constituents. Nutr. Metab. Cardovasc. Dis., 5 (4): s. 306-314. V S OL , F., BELLOMO, G. ve GALL , C., 1998. Free Radical-Scavenging Properties of Olive Oil Polyphenols. Biochemical and Biophysical Reserch Communications, 247(1): s. 60-64. 47 VLAHOV, G., 1992. Flavonoids in Three Olive (Olea europaea) Fruit Varieties During Maturation. J. Sci. Food Agric. 58: s. 157-159. von GADOW, A., JOUBERT, E. ve HANSMANN, C., 1997 (a). Comparision of the Antioxidant Activity of Rooibos Tea (Aspalathus linearis) with Green, Oolong and Black Tea. Food Chemistry, 60 (1): s. 73-77. von GADOW, A., JOUBERT, E. ve HANSMANN, C., 1997 (b). Comparision of the Antioxidant Activity of Aspalthin with That of Other Plant Phenols of Rooibos Tea (Aspalathus linearis), -Tocopherol, BHT and BHA. J. Agric. Food Chem., 45 (3): s. 632-638. YANG, C.S. ve WANG, Z-Y., 1993. Tea and Cancer: A Review. J. Natl. Cancer Inst., 85: s. 1038-1049. YAO, L., J NG, Y., DATTA, N., S NGANUSONG, R., L U, X., DUAN, J., RAYMONT, K., L SLE, A. ve XU, Y., 2004. HPLC Analyses of Flavonols and Phenolic Acids in the Fresh Young Shoots of Tea (Camellia sinensis) Grown in Australia. Food Chemistry, 84 (2): s. 253-263. YEN, G-C. ve CHEN, H-Y., 1995. Antioxidant Activity of Various Tea Extracts in Relation to Their Antimutagenicity. J. Agric. Food Chem., 43 (1): s. 27-32. YEN, G.C., CHEN, H,Y. ve PENG, H., 1997. Antioxidant and Pro-Oxidant Effects of Various Tea Extracts. J. Agric. Food Chem., 45 (1): s. 30-34. YURDAGEL, U., 1982. Çay Teknolojisi ve Biyokimyası. E.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları, No: 432, zmir. YURDAGEL, U., 1984.Paket Çayların Analitik Nitelikleri Üzerinde Ara tırma.Gıda Dergisi, Yıl:9, Sayı:2, s:71-76. ZAND , P. ve GORDON, M. H., 1999. Antioxidant Activity of Extracts from Old Tea Leaves. Food Chemistry, 64 (3) s: 285-288. ZUO, Y., CHEN, H ve DENG, Y., (2002). Simultaneous Determination of Catechins, Phenolic Acids and Caffeine in Green, Oolong, Black and Pu-erh Teas Using HPLC with a Photodiode Array Detector. Talanta, 57, 307-316. 48 ÖZGEÇM 20.01.1981 tarihinde Mersin’de do dum. lkokulu Mare al Fevzi Çakmak lkokulu’nda, ortaokulu Zeki Sabah lkö retim Okulu’nda ve liseyi de Mersin 19 Mayıs Lisesi (Süper Lise)’nde tamamladım. 1998 yılında lisans e itimime ba ladı ım Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisli i Bölümü’nden 2002 yılında mezun oldum ve aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Gıda Mühendisli i Anabilimdalı’nda yüksek lisans e itimime ba ladım. 2004 yılında Tarım ve Köyi leri Bakanlı ı bünyesinde Siirt Tarım l Müdürlü ü’ne atandım. Halen Kurtalan Tarım lçe Müdürlü ü’nde Gıda Mühendisi olarak görev yapmaktayım. 49