suriye çerkesleri - Çerkes Araştırmaları

Transkript

suriye çerkesleri - Çerkes Araştırmaları
Rapor No: 130, Kasım 2012
SURİYE ÇERKESLERİ
SYRIAN CIRCASSIANS
ORTADOĞU
STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi
CENTERCenter
FOR MIDDLE
EASTERN
STRATEGIC
for Mıddle
Eastern
Strategıc STUDIES
Studıes
‫مركز الشرق األوسط للدراسات االستراتيجية‬
ORSAM
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
SURİYE ÇERKESLERİ
SYRIAN CIRCASSIANS
ORSAM Rapor No: 130
Kasım 2012
ISBN: 978-605-4615-26-1
Ankara - TÜRKİYE
ORSAM © 2012
Bu raporun içeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek
kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.
ORSAM
STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİ
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
Tarihçe
Türkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun
ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum,
çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır.
Ortadoğu’ya Bakış
Ortadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de
halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri,
halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin
egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında gerek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorunların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri cesaretlendirecektir. Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın
kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar
arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla
sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halklarının ortak menfaatidir.
Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın Çalışmaları
ORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı
kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma mekanizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin
çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıların ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trendleri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM,
web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle,
raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimini desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin,
stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini
kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını
sağlamaktadır.
www.orsam.org.tr
Prof. Dr. Anzor Kuşhabiyev
Rusya Bilimler Akademisi Kabardey-Balkar Bilim Merkezi Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Bilgi Belge Yönetimi Bölümü Yöneticisidir.
Doç. Dr. Naima Neflyaşeva
Naima Neflyaşeva, Rusya Federasyonu’na bağlı Adıgey Cumhuriyeti’nin başkenti Maykop’ta doğdu. St. Petersburg Devlet Üniversitesi’ni bitirdi. Tarih doçentidir.
Moskova’da Rusya Bilimler Akademisi Medeniyet ve Bölgesel Araştırmalar Merkezi’nde
çalışıyor. Bilimsel ilgi alanları: Kuzeybatı Kafkasya’da İslam tarihi, Kafkasya›da bugünkü
İslam, “Çerkes sorunu”. Rusya Federasyonuve yurtdışı bilimsel yayınlarda yayımlanmış
100›den fazla çalışması var. “Kavkazski Uzel” adlı internet sitesinde “Severnıy Kavkaz
skvoz stoletiya” (“Yüzyılların İçinden Kuzey Kafkasya”) blogunu yönetiyor.
Murat Topçu
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu.
Aynı bölümde doktorasını yapıyor. Rus dili ve edebiyatı; Kafkasya tarihi, etnografyası,
dilleri ve siyaseti konularında araştırmaları ve çevirileri bulunuyor. Atlas Dergisi’nde
çeşitli makaleri yayınlandı. Yayınlanan çeviri kitaplarından bazıları; “Vatanından Uzaklara Çerkesler”, Editör, Chiviyazıları, İstanbul 2004. “Hedefini Kendi Bulan Nart Tlepş’in
Oku” (Öyküler), Asker Hadağatle, KAFDAV, Ankara 2005. “Kafkasya–Dağlı Halkların
Göçü ve Kısa Tarihi”, Adolf Berje, Chiviyazıları, İstanbul, 2010.
Oytun Orhan
Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan
Orhan, yüksek lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde
“Kimliğin Suriye’nin Bölgesel Politikalarına Etkisi (1946-2000)” başlıklı tezi vererek tamamlamıştır. Orhan, halen Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora eğitimine devam etmektedir. 1999 – 2009
yılları arasında Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM)’nde Ortadoğu Araştırmaları Masası’nda çalışan Orhan, 2009 yılından bu yana Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM)’nde araştırmacı olarak görevine devam etmektedir.
TAKDİM
Suriye’de olaylar Mart 2011’den itibaren şiddeti her geçen gün artarak sürüyor. Dünya, Suriye krizine çözüm bulabilmek için çaba sarf ediyor. Ancak, ne yazık ki hiç kimsenin başarı şansı yüksek,
araçları belli bir çözüm önerisi mevcut değil. Çatışmanın en önemli boyutlarından biri etnik ve
mezhepsel ayrılıklar oluşturmaktadır.
Suriye’de istikrarsızlığın uzun zamana ve geniş coğrafyaya yayılması en çok azınlıkları korkutuyor.
Azınlıklar, saldırıya açık olduklarını ve kendilerini koruyamayacaklarını düşünüyor. Ayrıca, isyan
dalgasının vurduğu Ortadoğu ülkelerinde yaşanan tecrübeler de kaygıları körüklüyor. Bu nedenle,
Suriye’deki çatışmada azınlıklar taraf olmamaya özen gösteriyorlar.
Suriye’deki gelişmelerden kaygılanan toplumlardan biri de Suriye Çerkesleri. Farklı verilere göre
bugün Suriye’de çoğunluğu Şam, Halep ve Humus’ta yaşayan 90 ila 100 bin Çerkes var. Çerkesler
19. yüzyılın ilk yarısında, Büyük Kafkasya Savaşı sonrasında sürgün edilmelerinin ve Çerkeslerin
Osmanlı Devleti’nde iskânı sürecinin bir parçası olarak 1860’lı yılların ortasında Suriye’ye geldiler.
Bugün Suriye toprakları olan bölgelere Çerkes göçü 1920’lerin başına kadar devam etti. Geçmişte
Suriye toplumsal, kültürel ve siyasal yaşamında etkili bir konumda olan Çerkesler bugün de Suriye toplumunun önemli bir parçasıdır. Ancak, son olaylar neticesinde bir kısım Suriyeli Çerkes,
Suriye’nin iç savaş sınırına geldiği için tarihi vatanlarına dönüşlerine yardım edilmesi isteğiyle Rusya Federasyonu’na başvuruda bulundular. Suriye Çerkesleri, 2012’nin ilk aylarından itibaren Rusya
Federasyonu’nda Kuzeybatı Kafkasya’da bulunan Adıgey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes
cumhuriyetlerine; Türkiye’de Hatay’ın Reyhanlı ilçesine ve İstanbul’a; Lübnan’a; Ürdün’e; Birleşik
Arap Emirlikleri’nde Dubai’ye yerleşmeye başladılar.
Dileriz ki Suriye’deki olaylar en kısa sürede ve en az kayıpla sonlanır. Suriye’nin kadim halklarının
geçmişte olduğu gibi gelecekte de barış içinde bir arada yaşaması en önemli dileğimiz. Suriye Çerkesleri de artık bir parçası haline geldikleri ülkelerinden uzun süre ayrılmak zorunda kalmazlar.
ORSAM olarak hazırladığımız bu çalışmanın Suriyeli Çerkesler konusunda bir kaynak olmasını ve
bu konuda Türkiye’de bir kamuoyu oluşmasına katkı sunmasını diliyoruz. Çalışmanın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Hasan Kanbolat
ORSAM Başkanı
4
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
İçindekiler
Takdim ...........................................................................................................................................................4
Özet ...............................................................................................................................................................7
Giriş ...............................................................................................................................................................8
1. Ortadoğu’da Çerkesler...........................................................................................................................8
2. Suriye Çerkesleri Tarihi ........................................................................................................................9
3. Günümüzde Suriye’de Çerkes Varlığı: Dönüşüm Çağı..................................................................17
4. Suriye’de Halk Ayaklanması ve Çerkesler.........................................................................................18
5. Suriyeli Çerkeslere Yardım Çabaları...................................................................................................20
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
5
ORSAM
ORSAM Rapor No: 130, Kasım 2012
Hazırlayanlar: Prof. Dr. Anzor Kuşhabiyev
Dr. Naima Neflaşeva
Murat Topçu
Oytun Orhan, ORSAM Ortadoğu Uzmanı
ORSAM
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
SURİYE ÇERKESLERİ
Özet
Çerkesler Kafkas-Rus Savaşı sırasında ve sonrasında sürgün edilmelerinin ve Osmanlı
Devleti’nin iskân politikasının bir sonucu olarak 1860’lı yılların ortasında Suriye’ye geldiler.
Osmanlı yönetiminin burada Çerkes yerleşimleri kurmasının birçok amacı vardı. Yerli halka kıyasla daha yüksek tarım tekniğine sahip Çerkeslerle boş toprakları değerlendirdi. Artan
bağımsızlık hareketlerine ve İstanbul için sorun olan Dürzilere karşı askeri gelenekleri güçlü
olan Çerkeslerden yararlandı. Çerkesler sayesinde Müslümanların Osmanlı Devleti’ndeki nüfusu arttırıldı. Çerkesler yapımı planlanmış olan Hicaz demiryolu güzergâhına yakın yerlere
yerleştirilerek demiryolunun güvenliği sağlanmaya çalışıldı. Benzer nedenlerden dolayı, Golan
Tepeleri gibi su yataklarının bulunduğu bölgelere Çerkesler yerleştirilerek bu bölgeler güvence
altına alındı.
Çerkeslerin Suriye’ye yerleşmesi Kuzey Kafkasya’dan doğrudan ve Balkanlar’dan olmak üzere iki aşamada gerçekleşti. 1860 ortalarında Kuzey Kafkasya’dan gelen ilk gruplardan biri
Suriye’nin kuzeyine, Maraş sancağına yerleştirildi ve bunlara Ermenilerin yaşadığı Zeytun
bölgesini ‘gözetme’ görevi verildi. Daha sonra, 1872 yılında bine yakın Çerkes, Hama ve Humus
şehirleri civarına ve Havran Sancağı sınırları içindeki Golan Tepeleri’ne yerleştirildi.
Çerkeslerin Kuzey Kafkasya’dan Suriye’ye göçü küçük ölçülerde de olsa 1920’li yılların başına kadar sürdü. Çerkesler yoğun olarak Golan Tepeleri’ne Mavera-i Ürdün’e, Hama, Humus
ve Halep kentlerinin yakınlarına yerleştirildiler. Kurdukları Amman, Ceraş, Kuneytra ve
Mumbuc köyleri zamanla büyüyerek kentlere dönüştü. Son grup Çerkes göçmeni İkinci Dünya
Savaşı’ndan sonra geldi.
Bugün Suriye’de çoğunluğu Şam, Halep ve Humus’ta yaşayan 90 ila 100 bin Çerkes vardır. Çerkesler Suriye toplumunun bir parçasıdır. Son zamanlara kadar Çerkeslerin geleneksel uğraşı
askeri hizmetti. Hem Osmanlı yönetimi döneminde, hem de Fransız mandası ve ardından bağımsızlık dönemlerinde hükümete geleneksel bağlılıkları Çerkesler hakkında yasalara uyan ve
sadık Suriye vatandaşları imajı yarattı. Suriye Çerkesleri arasından başarılı doktorlar, çiftçiler,
işadamları, sivil ve askeri bürokratlar, siyasetçiler, bilim insanları, yazarlar ve şairler yetişti.
Ancak Çerkesler, Suriye’nin askeri eliti arasında artık yirmi yıl önce sahip oldukları etkiye sahip
değiller.
Suriye’de yaşanan son olaylar neticesinde istikrarsızlıktan çekinen bazı Suriyeli Çerkesler,
Suriye’nin iç savaş sınırına geldiği şu anki durumda tarihi vatanları olan Kuzeybatı Kafkasya’ya
dönüşlerine yardım edilmesi isteğiyle Rusya Federasyonu’na başvuruda bulundular. Ancak,
Moskova henüz Suriye Çerkesleriyle ilgili bir karar almadı. Çerkesler 2012’nin ilk aylarından
itibaren Suriye’yi terk ederek Rusya Federasyonu’nda Adıgey ve Kabardey-Balkar cumhuriyetlerine, Türkiye’de Hatay’ın Reyhanlı ilçesine ve İstanbul’a, Lübnan’a, Ürdün’e, Birleşik Arap
Emirlikleri’nde Dubai’ye gitmeye başladılar.
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
7
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
Giriş
Suriye’de Mart 2012’den itibaren şiddet her
geçen gün artmaktadır. Dünya, Suriye krizine çözüm bulabilmek için çaba sarf ederken
hiç kimse başarı şansı yüksek, araçları belli bir
çözüm önerisi ile ortaya çıkamamaktadır. Bunun en önemli nedeni, Suriye’deki durumun
karmaşıklığı ve Şam yönetimi ile muhalefetin
ne toplumsal ne de coğrafi olarak ayrışmamış
olmasıdır.
Çatışmanın en önemli boyutlarından birini
etnik ve mezhepsel ayrılıklar oluşturmaktadır. Suriye’de istikrarsızlığın uzun zamana ve
bütün ülkeye yayılması en çok azınlıkları korkutmaktadır. Çünkü azınlıklar, saldırıya açık
olduklarını ve kendilerini koruyamayacaklarını düşünmektedir. Ayrıca, isyan dalgasının
vurduğu Ortadoğu ülkelerinde yaşanan tecrübeler de bu kaygıları körüklemektedir. Bu
nedenle, azınlıklar genel olarak Suriye’deki
çatışmada taraf olmamaya özen göstermektedir.
Suriye’deki gelişmelerden kaygılanan toplumlardan biri de Suriye Çerkesleridir.1 Bugün
Suriye’de çoğunluğu Şam, Halep ve Humus’ta
yaşayan 90 ila 100 bin Çerkes bulunmaktadır. Çerkesler, 19. yüzyılın ilk yarısında
Kafkas-Rus Savaşı sırasında ve sonrasında
sürgün edilmelerinin ve Çerkeslerin Osmanlı
Devleti’nde iskânı sürecinin bir parçası olarak
1860’lı yılların ortasında Suriye’ye gelmiştir.
Bugün Suriye toprakları olan bölgelere Çerkes
göçü 1920’lerin başına kadar devam etmiştir.
Geçmişte Suriye toplumsal, kültürel ve siyasal
yaşamında etkili bir konumda olan Çerkesler
bugün de Suriye toplumunun önemli bir parçasıdır.
Ancak, son olaylar Suriyeli Çerkesleri de
olumsuz etkilemektedir. Bu çalışmada Suriye
olayları tartışılırken fazla gündeme gelmeyen
Suriye Çerkeslerini geçmişten günümüze ele
almak amaçlanmaktadır. Bu çerçevede çalışmada önce Çerkeslerin Ortadoğu bölgesine
ve sonrasında Suriye’ye yerleşme süreci ele
8
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
alınacaktır. Bu kısımda Çerkeslerin Kuzey
Kafkasya’dan sürgün süreci, yerleştikleri bölgeler, diğer gruplarla ilişkileri ele alınacaktır.
Daha sonraki bölümde Suriye Çerkeslerinin
günümüzdeki coğrafi dağılımı, demografik yapısı, ekonomik yaşamları ve kültürleri
hakkında bilgi verilecektir. Çalışma Suriye’de
yaşanan halk ayaklanmasından Suriye Çerkeslerinin nasıl etkilediğinin ve Çerkeslerin
nasıl tutum aldıklarının incelendiği bölümle
sonlandırılacaktır.
1. Ortadoğu’da Çerkesler
Çerkesler, Kuzeybatı Kafkasya’da en eski zamanlarda ortaya çıkmış, Kuban nehri boyunca ve onun güneyinde Karadeniz sahilinde, Anapa’dan Tuapse’ye kadar Kafkasya
Sıradağları’nın kuzeyinde yaşamışlardır. Gerçekten de Çerkes coğrafi adlarına Kuzeybatı
Kafkasya ve Azak Denizi’nin bütün sahilinde
rastlanmaktadır. Yazılı kaynaklarda Çerkes
adına 13. yüzyıldan itibaren rastlanmaktadır.
Kafkas-Rus Savaşı sırasında ve sonrasında
Çerkeslerin toprakları Çarlık Rusyası tarafından işgal ve kolonize edildi. Bu topraklar, Çarlık Rusyası’nın sonlarına kadar Kuban ve Terek oblastları olarak adlandırıldı. Savaş, 1829
Edirne (Adrianopol) Antlaşması’na göre Osmanlı Devleti’nin Karadeniz kıyısındaki kalelerini Çarlık Rusyası’na bırakmasıyla başka
bir aşamaya taşındı ve Çerkes topraklarının
işgalinde Rusya’nın uluslararası alanda hukuki dayanağı oldu. Savaşı kaybeden Çerkesler
yurtlarını terk etmeye zorlandı. Sonuçta bir
milyondan fazla Çerkes Osmanlı topraklarına
yerleşti.
Çerkes Memlukları döneminde Mısır’ın
hâkimiyeti altında bulunan Suriye’deki garnizonlarda önemli sayıda Çerkes bulunuyordu. Bu Çerkesler varlıklarını Osmanlı Devleti
döneminde de sürdürdüler. Ancak, Suriye’de
bugün Çerkes diasporasını oluşturanlar 19.
yüzyılda, 1864 yılında başlayan büyük sürgünde Suriye’ye gelenlerin torunlarıdır. Çerkesler, Kafkas-Rus Savaşı sonrasında sür-
SURİYE ÇERKESLERİ
gün edilmelerinin ve Çerkeslerin Osmanlı
Devleti’nde iskânı sürecinin bir parçası olarak
1860’lı yılların ortasında Suriye’ye geldiler.
Osmanlı Devleti birçok amaç güderek Çerkes
yerleşimleri kurdu. Yerli halka kıyasla daha
yüksek tarım tekniğine sahip Çerkeslerle boş
toprakları değerlendirdi. Arap çiftçi yerleşimlerini Arap göçebelerin baskınlarından korudu. Arapların artan bağımsızlık hareketlerine
ve İstanbul için sorun olan Dürzilere karşı askeri gelenekleri güçlü olan Çerkeslerden yararlandı. Çerkesler sayesinde Müslümanların
Osmanlı Devleti’ndeki nüfusu arttırıldı. Çerkesler yapımı planlanmış olan Hicaz demiryolu güzergahına yakın yerlere yerleştirilerek
demiryolunun güvenliği sağlanmaya çalışıldı.
Benzer nedenlerden dolayı, Golan Tepeleri
gibi su yataklarının bulunduğu bölgelere Çerkesler yerleştirilerek bu bölgeler güvence altına alındı.
Bu dönemde birkaç Çerkes köyü de Filistin’de
kuruldu. Yaşam koşullarının ağırlığından,
hastalıktan ve açlıktan büyük bir nüfus kaybı
yaşandı. Köylerden biri (Keysariya yakınındaki Raba) dağıldı. Geriye günümüzde İsrail sınırları içinde bulunan Kfar-Kama (3000 kişi)
ve Reyhaniye (1000 kişi) kaldı. 1920’de Büyük Britanya yeni bir Arap devletini, Ürdün’ü
kurduğunda Çerkeslerin bir kısmı emirin
hâkimiyeti altına girdi. Halil’deki iki köy
(Kfar-Kama ve Reyhaniye) ise manda yönetimi altındaki Filistin’de kaldı ve 1948’de İsrail
sınırları içine alındı. Çerkeslerin her zaman
hem Araplarla hem Yahudilerle iyi ilişkileri
vardı. İsrail’in bağımsızlık savaşı başladığında
Yahudilerin tarafında yer aldılar. İsrail Savunma Ordusu’na girdiler ve Halil’de Ürdün lejyonuyla çarpıştılar.
ORSAM
dahildi. Halep vilayeti bugünkü Suriye’nin
kuzeyi ile günümüz Türkiye sınırları içinde
bulunan Urfa Sancağı, Antep ve İskenderun
kazalarından oluşuyordu. Musul vilayetine
bağlı Deyrez-Zor mutasarrıflığına bugünkü Suriye’nin doğusu dahildi. Kudüs Sancağı
Filistin’in güneyini, Lübnan Sancağı da bugünkü Lübnan’ın iç dağlık bölgelerini kapsıyordu.
Çerkeslerin Suriye’ye yerleşmesi Kuzeybatı Kafkasya’dan karayoluyla doğrudan ve
Balkanlar’dan denizyoluyla olmak üzere iki
aşamada gerçekleşti. 1864 sonrasında Kuzey Kafkasya’dan gelen ilk gruplardan biri
Suriye’nin kuzeyine, Maraş sancağına yerleştirildi ve bunlara Ermenilerin yaşadığı Zeytun
bölgesini ‘gözetme’ görevi verildi. Daha sonra
1872’de bine yakın Çerkes, Hama ve Humus
şehirleri civarına ve Havran Sancağı sınırları içindeki Golan Tepeleri’ne yerleştirildi.2
1881’de Maraş sancağında 6 köyde 800 Çerkes aile yaşıyordu.3
1865-1866 yıllarında Suriye’nin doğusundaki
Rasul-Ayn bölgesine ve Diyarbakır sancağı
sınırına, yakınlarındaki Bedevilerin ve Kürtlerin baskınlarını ve talanlarını durdurmaları
için küçük gruplar halinde 13.648 Çeçen yerleştirildi. Birçoğu yerel çatışmalarda ve çeşitli
hastalıklar yüzünden öldü, bir kısmı da başka
bölgelere göç etti. 1880’de Rasul-Ayn çevresinde yaklaşık 5 bin Çeçen kalmıştı.4
2. Suriye Çerkesleri Tarihi
1872 yılında Hama ve Humus şehirleri yakınına ve Havran sancağında bulunan Golan
Tepeleri’ne yaklaşık 1000 Çerkes yerleştirildi. Yaşlıların aktardığına göre, önce gemiyle
Samsun’a, oradan Uzunyayla’ya (Kayseri-Sivas) gelmişler, daha sonra da Suriye’ye geçmişlerdi.
Suriye olarak anılan topraklar o dönemde
Osmanlı Devleti’nin Suriye (Şam), Halep ve
Beyrut vilayetlerinden, Musul vilayetinin bir
kısmından, Kudüs ve Lübnan sancaklarından
oluşuyordu. Suriye (Şam) vilayetine bugünkü Suriye ve Lübnan’ın bir kısmı ile Ürdün
Çerkeslerin Suriye’ye asıl göç dalgası ise başta
Osmanlı Devleti’nin Avrupa-Balkan topraklarından olmak üzere 1877-78 Osmanlı-Rus
Savaşı’ndan (93 Harbi) sonra başladı. Kuzey
Kafkasya’dan toplu sürgün yıllarında çok sayıda Çerkes bugünkü Yugoslavya, Bulgaristan,
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
9
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
Romanya, Kıbrıs ve Girit adalarına yerleştirilmişti. Rus Çarlığı’nın resmi istatistik verilerine göre 1876’da Balkanlar’da 150 binden fazla
Çerkes yaşıyordu. Bunlardan 90.000’e yakını
Bulgaristan’daydı. Çerkesler bu bölgeye Osmanlı Devleti tarafından Hıristiyan halkların
isyanlarıyla mücadele etmek amacıyla yerleştirilmişti. Nisan 1876’da Bulgaristan’da çıkan
ayaklanmada ve 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı
sırasında Çerkes süvarileri, Osmanlı ordusunun en iyi birliklerinden biri olarak cephenin
en sıcak yerlerine sürülmüştü.
Aralık 1876-Ocak 1877’de İstanbul’da yapılan
Avrupa Devletleri Konferansı’nda Çerkeslerin
Balkanlardan, Osmanlı Devleti’nin Asya vilayetlerine yerleştirilmesi düşüncesi ortaya atıldı. Rus ordusunun saldırıya geçmesiyle Çerkesler köylerini terk ettiler ve Osmanlı ordusunun geri çekilen birlikleriyle birlikte yollara
düştüler. Böylece ikinci sürgün başladı. Ağustos 1878’de Filibe’de (Flipopol) toplanan Rus
Komutanlığı Konseyi’nin aldığı karara göre,
evlerini terk eden bütün Müslüman mültecilere Bulgaristan’a geri dönme hakkı tanınıyordu. Fakat, Çerkesler bundan muaf tutulmuştu. Bu zamana kadar Bulgaristan’ı terk etmeye zaman bulamayan Çerkesler ise “mahalli
idarenin tasarrufuyla Bulgar Prensliği sınırları dışına” yerleştirildi. Ayastefanos ve Berlin antlaşmaları kararlarında, Balkanlar’dan
göç etmek zorunda kalan Çerkesler sorunu
bir kenara bırakılmış, sadece Sultan’ın “sınır
garnizonlarında Çerkes birlikleri kullanamayacağı” karara bağlanmıştı. Böylece sürgünler
ikinci kez, hem bu devletler hem de Osmanlı
Devleti tarafından bundan sonraki yaşamlarını kurmak için her türlü hak ve garantiden
mahrum bırakılmıştı.
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı bittikten sonra
Kuzey Kafkasya’dan sürgün Terek Oblastı,
Abhazya ve Dağıstan’daki direnişler nedeniyle
iyice arttı. Bu sürgünlerin bir kısmı Suriye ve
Filistin’e yollandı. 1878 ilkbaharından başlayarak iki yıl boyunca Suriye kıyılarına düzenli
olarak, Balkanlar’dan ve Kuzey Kafkasya’dan
gelen Çerkes sürgünlerini taşıyan Osmanlı
10
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
ve Avrupa gemileri yanaştı. Sürgün son derece zor koşullarda gerçekleşiyordu. Sürgünler
kıyıya çıktıktan sonra, sürekli yerleşecekleri bir yer verilmesini bekleyerek açık havada
yatıp kalkıyorlardı. Binlercesi açlıktan ve bir
türlü yakalarını bırakmayan bulaşıcı hastalıklardan öldü.5Osmanlı Hükümeti, Berlin
Antlaşması’na göre Balkanlar’dan çıkarılan
Çerkesleri Anadolu’ya, Suriye’ye ve Filistin’e
yerleştirdi.
Çerkes sürgünlerinin bir kısmı Bulgaristan ve
Romanya’nın Karadeniz limanlarından gemiye binerek boğazları geçiyor, bir kısmı da karayoluyla Yunanistan’ın Ege kıyılarına ulaşıyor, oradan gemilere binerek Akdeniz’in doğu
limanlarına iniyordu. Sonra da karayoluyla
Suriye’nin iç kesimlerine geliyorlardı.
1878 ilkbahar başlarında Suriye kıyılarına
sürgünleri taşıyan gemiler gelmeye başladı.
Fransa başkonsolosunun bildirdiğine göre
1878 Mart başında Beyrut limanına 1000
Çerkes indi.6 Halep’teki Rusya başkonsolosundan İstanbul’daki elçiliğe gönderilen bilgilere göre Mart 1878’de İskenderun’a Kuzey
Kafkasya ve Kırım’dan gelen 20 bin göçmen
indirilmiş, üçte biri hastalıklardan ve yokluktan ölmüş, kalanlar da ya İstanbul’a dönmüş
ya da ne olduklarından haber alınamamıştı.7
Bu Çerkes sürgünler, daha önce Bulgaristan’ın
Adliye kazasında yaşayan Abzehlerdi.8 Abzehleri Halep vilayetine yerleştirdiler. Aynı
sıralarda yine Balkanlardan gelen bir grup
Havran Sancağı’nda Golan Tepeleri’ne yerleştirildi. 1878 Eylül’ünde Suriye’nin değişik
limanlarına çıkan Çerkeslerin sayısı 45 bine
ulaşmıştı. Onların ve Selanik’ten gelmesi beklenenlerin Nablus çevresine yerleştirilmesi
planlanıyordu.9 Şam ve Halep şehir merkezlerine de az sayıda Çerkes yerleşmişti. 1878’de
Bulgaristan’dan gelenler tarafından Şam’da
bir mahalle kurulmuştu.
Çerkesler Suriye’de en yoğun olarak, askeri
hat şeklinde Golan Tepeleri’ne yerleştirildiler.
Hat, Dürzi bölgelerinin karşısında uzanıyor
ve Bedevi kabileleriyle bir tür sınır oluşturu-
SURİYE ÇERKESLERİ
yordu. 13 köy 4 ila 17 kilometre arayla idare
merkezi Kuneytra çevresine yerleştirilmişti.
1877-78 Osmanlı-Rus savaşından sonra Çarlık Rusyası tarafından işgal edilen Batum ve
Kars bölgelerinden de Suriye’ye küçük Çerkes
grupları gönderildi. Kuzey Kafkasya’dan doğrudan gelen sürgünler de oluyordu. Çerkes
sürgününün hızı 1880’lerin başında düşmeye
başladı.
1878-1880 yıllarında Suriye’ye yerleşenlerin
tam sayısını tespit etmek zordur. Yönetim tarafından kayıtları tutulmadığı gibi büyük bir
nüfus da sürgün sırasında ve yerleştikten sonra ölmüştür. Rusya konsoloslarının verilerine
göre, anılan dönemde 45 binden fazla Çerkes
sürgün edilmiştir. Daha önce gelenlerle birlikte Suriye’deki Çerkeslerin sayısı 70 bine kadar
çıkmıştır. Yönetim Çerkeslere miri arazi, yani
devlet hazinesinden toprak vermiştir. Dağıtım şu esaslara göre yapılıyordu: Üç kişiden
oluşan bir aile 70 dönüm, dört-beş kişilik aile
ise 130 dönüm toprak alıyordu. Çerkes aileleri toprakları, daha önce ait oldukları toplumsal sınıftan bağımsız olarak (askerlik hizmeti
yapmaları karşılığı) feodal askeri-tımar sistemine göre paylaşıyordu.
1880’lerin sonunda Suriye’ye Çerkes göçü
azalsa da hala devam ediyordu. Hem çevrelerindeki aşiretlerle çatışmalar hem de toprakların verimsiz oluşu nedeniyle Çerkesler daha
toparlanamamıştı. 1888’de 10 yıllık vergi ve
askerlik muafiyeti sona erdi ve bu hala yerleşemeyen göçmenler için ağır bir darbe oldu;
ayaklanmaya kadar varan karışıklıklar çıktı.
İstanbul Muhacirin Komitesi Suriye’deki makamlara Çerkeslerin yerleştirilmesi için gerekli masrafları komite hesabından karşılama
yetkisi vermişti. Fakat,, göçmenlerin yerleşimini düzenlemek, para, tahıl, hayvan, iş aleti
sağlamak ve konut yapımında yardımcı olmak
için Şam’da bir yardım komitesi hükümetin
emriyle ancak 1902 yılında kurulabildi. Verilen paranın ve yardımın azlığı, çorak topraklara yerleştirilmeleri gibi nedenlerle Şam’da
kurulan komitenin varlığı da Çerkeslerin sorununu çözemedi.
ORSAM
Çerkes atlı birlikleri asi Bedevi aşiretlerine
karşı ve Dürzi isyanlarının bastırılmasında
kullanıldı. 1893 ve 1910 yıllarında Kerake şehrinde çıkan isyanın bastırılmasında etkili oldular. Kendilerine düşmanca davranan farklı
etnik topluluklar içinde küçük gruplar halinde yerleştirilmiş Çerkesler için Osmanlı askeri gücünde yer almak bir tür zorunluluktu.
Çerkesler yerleştirildikleri bölgelerin ekonomik gelişimine katkıda bulundular. Daha gelişmiş tarım aletleri ve tekerlekli arabalar yapmaya, taş evler ve değirmenler inşa etmeye
başladılar. Geleneksel gelişmiştarım tekniklerini geniş ölçüde uyguladılar. Darı ve yulaf
gibi yeni bitkiler yetiştirdiler. On yıl boyunca
Suriye ve Filistin’de bulunan Rus bilim adamı
A. Ruppin bu konuda şunları yazmıştır: “Çerkesler beraberlerinde Kuzey Kafkasya’dan
daha gelişmiş tarım aletleri, iki yekpare ağaç
tekerlekli ve demir çemberli yük arabasını,
yulaf ekimini ve ev aletlerinde büyük bir nizam getirdiler. Ayrıca çalışkandılar. Tarlalarını taşlardan temizlediler. Böylece hemen
hepsi varlıklı sayılabilecek bir yaşam düzeyine
eriştiler.”
İlk günlerden itibaren Osmanlı yönetimi Çerkesleri idari ve askeri hizmete, en başta da
polis teşkilatına almaya başladı. Amman’da
Çerkeslerden 300 kişilik bir polis süvari birliği
oluşturuldu. Başında Mirza Vasfi bulunuyordu. Çerkes polislerden oluşan süvari bölükleri Kuneytra’da, Halep’te, Ceraş ve Kerak’da
yerleşmişti.10 Çerkes birliklerine halktan vergi
toplamak, ana yolları korumak ve en başta da
hükümete boyun eğmeyen Bedevi kabileleriyle mücadele etmek gibi görevler verilmişti. Çerkes birlikleri düzenli ordu kuruluşuna
göre organize oluyorlar, ustaca silah kullanan
kişilerle takviye ediliyorlar ve silahlı kuvvetlerin en iyi birliklerinden birini oluşturuyorlardı. Polis teşkilatındaki hizmet, düzenli ordudaki hizmetle bir sayılıyordu. Çerkes birlikleri
Dürzîlerin ve şehirlilerin isyanlarını bastırmakta kullanılıyordu. Onlar sayesinde Bedevi kabilelerinin tarım bölgelerine baskınları
sona erdi ve bu kabilelerin bir kısmı da hükümetin itaati altına sokuldu.
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
11
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
Çerkeslerin Sultan’ın hediyesi olarak aldıkları
toprakları Bedeviler, Dürzîler, Kürtler ve Fellah Araplar kendi otlakları sayıyorlardı. Anlaşmazlıkları çözmek için yapılan görüşmeler
genellikle başarıya ulaşmadı ve tartışan taraflar silaha sarıldılar.
Golan Tepeleri’ne yerleşen Çerkesler daha
ilk günlerde oradaki göçebe Bedevi Fadıl kabilesinin saldırısına uğradılar. İlk önce iki taraf arasında silahlı çatışmalar meydana geldi.
Bunu, Bedevilerin Çerkes köyü Mansura’ya
büyük bir baskın düzenlemeleri izledi. Osmanlı yönetimi bu olaydan yararlandı ve Bedevilerin üzerine tenkil seferi düzenledi. Bu
seferin ardından Çerkesler de kan davası geleneğine uyarak göçebelere karşı saldırı düzenlediler.
Bedevilerle çatışmalarda Çerkesler savaş yeteneği ve silah bakımından üstünlük sağlıyorlardı. Fakat, sayı olarak onlardan önemli ölçüde geride kalıyorlardı. Üstelik Çerkes köylerinin aynı zamanda iki veya daha fazla aşiretle
mücadele etmesi gerekiyordu. Bedevi-Çerkes
anlaşmazlıklarında her iki taraf da çeşitli düşmanca eylemlerde bulunuyorlardı. Göçebeler
sığırlarını Çerkeslerin tarlalarına sürüyorlar
ve ekinlerini çiğnetiyorlardı. Bazen de Çerkesler bu sürülere el koyuyorlar ve su kaynaklarına Bedevileri yaklaştırmıyorlardı.
Özellikle arazi anlaşmazlığından kaynaklanan
Dürzî-Çerkes çatışması sürekli ve kanlı bir
hal almıştı. Dürzîler de Bedeviler gibi eskiden
beri Golan Tepeleri’nde hak iddia ediyorlardı. Önceleri Dürzîler keşif hareketleriyle ve
Çerkes köylerine ateş etmekle yetiniyorlardı.
1881 yılında Çerkeslere birkaç büyük baskın
düzenlediler. Ancak, bu baskınlar Dürziler
adına başarısızlıkla sonuçlandı. 600 kişilik
Dürzî birliği Mansura köyüne yaptığı baskında bozguna uğradı. Bu olayları Çerkes süvarilerinin Dürzî bölgelerine karşı baskınları
izledi. Düşman tarafların barış anlaşmasına
vardıkları 1889 yılına kadar kanlı çarpışmalar
devam etti.
12
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
1894’de yeni bir çatışma patlak verdi. Buna
bir Dürzî grubunun küçük bir koyun sürüsüyle yol alan Çerkes karı ve kocaya saldırması
neden oldu. Çatışma sırasında Çerkes kadın
öldürüldü. Çerkes geleneklerine göre bir kadının öldürülmesi çok ağır suç sayılıyordu.
Fakat,, Çerkes yaşlıları gençlerin intikam almasını yasaklayarak suçluların cezalandırılması talebiyle Kuneytra kaymakamına başvurdular. Meydana gelen olayın incelenmesi
için Dürzî şeyhlerine bir heyet gönderdiler.
Şeyhler olaydan dolayı üzüntülerini belirttiler ve şeriat kurallarına göre kan bedelini (300
Osmanlı lirası) ödemeye ve teşhis edilmesi
durumunda da suçluları vermeye hazır olduklarını bildirdiler. Fakat, bu sadece bir taktikti. Anlaşma gereğince Çerkes temsilcileri
teşhis için yola çıktılar. Yolu kesen Dürzîlerin
saldırısına uğradılar. Çıkan çatışmada dört
Dürzî öldü ve yeniden iki taraf da savaşa hazırlanmaya başladı. Havran’dan Lübnan’ın
bütün Dürzî bölgelerine acil yardım çağrısıyla ulaklar salındı. Hasbeyi, Raşeyi ve VadiAcama’dan Dürzîlerin merkezi Mecel-Şems’e
doğru müfrezeler yola çıktı. Lübnan’dan para
ve silah geldi. Dürzîlerin savaş hazırlığına
Lübnan Valisi Naim Paşa müdahale etmek
zorunda kaldı ve onun emriyle bu olayla ilgili
adli soruşturma açıldı. Kuneytra kaymakamı
bir jandarma müfrezesiyle savaş hazırlıklarını durdurmak amacıyla Dürzîlerin yanına
gitti. Fakat, esir alındı ve daha önce tutuklanan Dürzîlerin karşılığında serbest bırakıldı.
Daha sonra, kaymakam, çevredeki köylerden
Çerkes savaşçıların toplandığı Mansur’a geldi.
Kaymakam, davayı yasalara göre soruşturacağına kesinlikle söz vererek dağılmalarını istedi. Çerkesler kaymakam’a inandılar ve dağıldılar. 24 Mayıs 1894 günü sabah saat 10’a doğru,
yaklaşık 10.000 kişilik Dürzî ordusu Mansur’a
yaklaşarak uzaktan ateşe başladı. Evlerin
pencerelerinden ve çatılarından da karşı ateş
açıldı. Silah seslerine koşup gelen komşu köylerden Çerkeslerin de katıldığı çarpışma 14
saat kadar sürdü. Başlangıçta Dürzîler köyün
yanına kadar yaklaştılar ve içine girmeye çalıştılar. Fakat, sayıca üstün olmalarına rağmen
Çerkesler tarafından geri püskürtüldüler. Rus
SURİYE ÇERKESLERİ
konsolosu Balyayev’in bildirdiğine göre, bu
çatışmada 88 Dürzî öldü. Çerkeslerin kayıpları ise 44 erkek, 4 kadın, 7 çocuk ölü ve 4 yaralıydı. Aynı günün akşamı olay yerine vilayetin
polis teşkilatı amiri Hüsrev Paşa geldi. Her iki
tarafın liderlerini toplayarak barış anlaşması
yapılmasını teklif etti. Ancak, Çerkes tarafı
sadece Dürzîleri suçlu sayarak ve cezalandırılmalarında ısrar ederek bunu kesinlikle
reddetti. Polis amiri sadece idari makamlar
tarafından tahkikat yapılıncaya kadar hiçbir
düşmanca eyleme girişilmeyeceğine dair söz
alabildi.
Çerkesler adli soruşturmadan adil bir sonuç çıkacağından ümitleri olmadığından
İstanbul’a yüksek makamlara, hatta resmi
makamlar aracılığıyla bizzat Sultan’a yazı
gönderdiler. Yazıda Suriye Vilayeti Valisi Rauf
Paşa’yı Dürzîleri gizlice himaye etmekle suçladılar ve değiştirilmesini talep ettiler. Sonuçta vali ve Kuneytra kaymakamı değiştirildi.
Yeni vali Osman Nuri Paşa meselenin çabucak halledilmesi hakkında İstanbul’dan gelen
emri yerine getirerek kendi başkanlığında
Dürzî-Çerkes anlaşmazlığını soruşturacak
bir komisyon kurdu. Çerkeslere teklif edilen
şartlara göre Dürzîler Mansurlulara 1000 lira
ödeyecekler ve özür dileyeceklerdi. Mütakere 9 Ağustos 1894’de yapıldı. Hasbeyi, Raşeyi,
Beka-Atı ve Mecel Şems’ten 35 Dürzî şeyhi
Mansura’ya geldiler ve özür dilediler. Yapılan
anlaşmaya rağmen, iki taraf da yeni bir çatışma çıkacağı beklentisiyle yaşadılar ve buna
hazırlanmaya devam ettiler.
1895 sonbaharında yeni bir Dürzî ayaklanması çıktı. Dürzî ayaklanmaları bir yandan ulusal
bağımsızlık karakteri taşıyor, diğer yandan da
Hıristiyanların katledilmesi, Fellahların yağmalanması gibi haydutluk eylemlerini içeriyordu. Havran’da değişik Dürzî bölgelerinden
savaşçılar toplandı ve sayıları 10 bin kişiye
ulaştı. Kasım ayına kadar Dürzîlerin baskınları sonucu 9 köy yakıldı ve halktan 100 kişi
öldürüldü. Olayların bu şekilde gelişmesi Osmanlı yönetimini isyancıları bastırmak için
yeni askeri birlikler kurmasını gerektirdi. Bu
ORSAM
sıralarda Çerkeslerle Dürzîler arasında, eski
düşmanlığı canlandıran ve yeni çarpışmalara
neden olan küçük çatışmalar meydana geldi. 19 Kasım 1895 sabahı 3 bin kişilik Dürzî
ordusu ikiye ayrılarak Mansura köyüne yöneldi. Bir bölümü Çerkeslerin üzerine saldıracak, diğer bölümü de (Fadıl Kabilesi) yan
tarafa sarkacaktı. Çerkes ve Bedevi birliklerinin toplamı 2 bin kişiydi. Başlarında Çerkes
ileri gelenlerinden Ançok Ahmet Bey vardı.
Müttefik ordu köyden çıktı ve Dürzîlerle savaşa tutuştu. Çarpışmanın en şiddetli anında
Ahmet Bey öldü ve Çerkes-Bedevi birlikleri
geri çekilmeye başladı. Fakat, o sırada başında
Mirza Bey’in bulunduğu Çerkes polis süvari
bölüğü yetişti ve Dürzîlere saldırdı. Hemen
ardından Beyrut’tan polis birliği yetişti ve o
da Dürzîlerin üzerine hücum etti. Dürzîler
savaş meydanında 400 ölü bırakarak kaçtılar.
Çerkes ve Bedevi birlikleri Dürzîleri kovalayarak Dürzî bölgelerinin içlerine kadar ilerlediler, merkezleri Mecel-Şems’i yakıp yıktılar.
Dürzîlere karşı oluşturulan orduya, başında
Said Paşa’nın bulunduğu Kürt birlikleri de
katıldı. Birleşik ordu hücuma devam etti ve
Halos, Harar, Ayne Koniye, Zehitu ve Beka
Atu köylerini ateşe verdi. 20 Kasım 1895’de
Şam’dan 5’inci Süvari Tümeni komutanı Nuri
Paşa komutasında 400 piyade, 200 süvari ve
iki dağ topundan oluşan özel görevli bir Osmanlı birliği Havran’a geldi. Onun ardından
üç piyade taburuyla, 4’üncü Ordu Komutanı
General Memduh Paşa hareket etti. ÇerkesBedevi-Kürt süvarileri de bu birliğe katıldılar.
4 ve 7 Aralık 1895’de Osmanlı kuvvetleriyle
Dürzîler arasında isyancıların yenilgiye uğradığı çarpışmalar meydana geldi. Ceza olarak
hükümet Dürzî bölgelerinin özerkliğini kaldırdı.
Suriye’nin askeri tarihinde Osmanlı hizmetinde bulunan birçok yetenekli Çerkes subayın adı geçer. Bunlardan biri de 20. yüzyılın
başında Suriye’de bulunan Mareşal Osman
Fevzi Paşa’dır. Suriye Vilayeti polis teşkilatının başında uzun süre Çerkes Hüsrev Paşa
bulundu. Abaza Muhammed Bek Marşan 20.
yüzyıl başında Halep şehri askeri komutanlığı
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
13
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
makamındaydı. Suriye tarihinde, Amman’da
bulunan Çerkes Süvari Birliği’nin komutanı
General Mirza Paşa Vasfi ve diğer birçoklarının adı geçmektedir.
Şam’daki Rusya konsolos danışmanı Zuyev’in
verdiği bilgilere göre, Şubat 1904’de Suriye vilayetinde 36.690 kişiden oluşan 6.065 Çerkes
aile yaşıyordu.11 30 ve 40 bin sayılarını veren
kaynaklar da vardır. Ancak, en doğru veriler
Suriye’de 1920’de Fransız manda rejiminin
kurulmasından sonra elde edilenlerdir. Fransız araştırmacı De Proux, 1930’ların ortasında
Suriye topraklarında 25 bin civarında Çerkesin yaşadığını düşünmektedir.12 1935 yılında Fransız manda yönetiminin yaptığı nüfus
sayımının sonuçları aşağıdaki tabloda yer almaktadır. (Bir ailede 5-8 kişi üzerinden yapılan hesapla, o dönemde Suriye’de yaklaşık 25
bin Çerkes olduğu sonucuna varılabilir):
Tablo – 1 Fransız Manda Yönetiminin Yaptığı Sayım
Sancak
Halep
İskenderun
Kaza
Halep şehri
Hanasir köyü
Mumbuc köyü
Ayn Dahan köyü
Bedirge köyü
Reyhaniye köyü
Yenişehir köyü
Harran köyü
Salahiya mahallesi
Rakka köyü
Ras el Ayn köyü
Kara köyü
Safih köyü
Tel Ruman köyü
Mireic Eddar köyü
Tel Snan köyü
Tel Adda köyü
Deyl el Acel köyü
Cessin köyü
Humus
Humus şehri
50
Ayn Zat köyü
Tel Amri köyü
Abu Hamama köyü
Asil köyü
Deyr Fur köyü
Tlil köyü
180
150
30
60
160
50
Hama
Humus
ORSAM
Hane
Sayısı
100
100
400
15
35
120
95
60
20
100
70
50
80
10
50
120
60
50
30
Cebel-Sman
Mumbuc
Azaz
Antakya
Kırıkhan
Deyr-ezZor
14
Yerleşim Yeri
Rapor No: 130, Kasım 2012
Etnik Yapı
Adige (Kabardey ve Abzeh)
Adige (Kabardey)
Adige (Abzeh)
Adige (Abzeh)
Adige (Abzeh)
Adige (Abzeh)
Adige (Abzeh)
Adige (Abzeh)
Çeçen
Adige (Kabardey), Çeçen
Çeçen
Çeçen
Çeçen
Çeçen
Adige (Bjeduğ)
Adige (Bjeduğ), Abaza
Adige (Bjeduğ)
Adige (Kabardey)
Dağıstanlı (Avar)
Dağıstanlı (Avar, Lezgi,
Kumuk)
Adige (Bjeduğ)
Adige (Bjeduğ)
Adige (Bjeduğ)
Adige (Bjeduğ)
Dağıstanlı
Adige (Bjeduğ)
SURİYE ÇERKESLERİ
Şam
Şam
Kuneytra
Havran
Alavitı
Toplam
-
ORSAM
Muhacirin mahallesi
60
Marj Sultan köyü
Boydan köyü
Bley köyü
Kuneytra şehri
Mansura köyü
Ayn Zivan
Mumsiya köyü
Cuveyza köyü
Breyka köyü
70
30
150
400
120
150
50
100
150
Bir Acam köyü
70
Surman köyü
120
Koçniya köyü
150
Faham köyü
Fazara köyü
Hamidiya köyü 13
Ayn Surman köyü
Ruhina köyü
Sandaniya köyü14
Farac köyü
Ceblya köyü
Arab el Mülk köyü
Sukass köyü
-
20
10
30
30
25
10
14
50
20
15
4039
Suriye’ye yerleşen Çerkeslerin sayısı tam olarak bilinmemektedir. 1878–1880 yıllarındaki
yer değiştirmeleri sırasında yönetimler tarafından sağlıklı bir istatistik kaydı tutulmamıştır. Çerkeslerin kendi kayıtlarını tutacak
durumda olamamaları da nüfus rakamlarını tahmin etmeyi zorlaştırmaktadır. Üstelik
Balkanlar’dan ikinci sürgün döneminde Çerkes nüfusu ölümler nedeniyle erimiştir. Şam
ve Beyrut’taki Rus konsolosluklarının verilerine göre, 1878–1880 yıllarında Suriye’ye
yerleştirilen Çerkeslerin sayısı 40–50 bin arasındaydı. İzzet Aydemir, yaptığı araştırmalara
dayanarak, anılan dönemde Suriye’ye 70 bin
kadar Çerkesin yerleştiğini kabul etmektedir.15
Suriye’de sağlıklı istatistikî veriler, Mavera-i
Adige (Bjeduğ, Kabardey ve
Abzeh)
Adige (Abzeh)
Karaçay ve Balkar
Karaçay ve Balkar
Adige (Abzeh ve Kabardey)
Adige (Bjeduğ ve Abzeh)
Adige (Abzeh)
Abaza
Adige (Abzeh ve Kabardey)
Adige (Abzeh)
Adige (Bjeduğ, Kabardey ve
Abzeh)
Adige (Bjeduğ)
Adige (Kabardey ve Abzeh),
Abaza
Adige (Abzeh)
Oset
Adige (Kabardey)
Adige (Kabardey)
Adige (Abzeh)
Çeçen
Oset
Adige (Bjeduğ)
Adige (Bjeduğ)
Adige (Bjeduğ)
Ürdün’de 1920’de Fransa ve İngiltere’nin sömürgeci manda yönetiminin kurulmasından sonra elde edilmiştir. 1935’teki sayıma
göre Suriye’de 25 bin kişilik nüfusu oluşturan
4.039 Çerkes aile yaşıyordu. Buna göre bir
ailenin 5–8 kişiden oluştuğu görülmektedir.
Mavera-i Ürdün’deki sekiz Çerkes köyünde
aynı dönemde 9 bin kişi yaşıyordu; bunlardan
850’si Çeçendi. Filistin topraklarında (bugünkü İsrail) kurulan iki Çerkes köyünde (Reyhaniye ve Kfar-Kama) 1930’lu yılların başında
900 nüfus sayılmıştı.
Şubat 1904’de Şam Valisi Nazım Paşa vergi
toplayabilmek için Havran’da sayım yaptırmak istedi. Çerkesler bunu kabul etmedikleri
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
15
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
gibi kendilerine Maan bölgesinde tarıma uygun toprak verilmesini istediler. Nazım Paşa,
itaat etmeyen Çerkeslerin Kuzey Kafkasya’ya
geri gönderilmesi için Rusya konsolosluğuna
başvurdu. Fakat, iki devlet arasında sürgünlerin dönüşünü yasaklayan bir anlaşma olduğu
için bundan vazgeçmek zorunda kaldı. Eylül
1905’te görüşmeler için görevlendirilen Çerkes asıllı Hüsrev Paşa uzun ve sert tartışmalardan sonra soydaşlarını itaatsizlikten vazgeçmeleri ve bir süre daha yerlerinde kalmaları için ikna etti.16
Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı hükümeti Suriye’nin Çerkes bölgelerinde de
seferberlik ilan etti ve acemi erler cephelerin
en sıcak noktalarına gönderildi. Çerkes polis
birlikleri askeri komutanlık tarafından Suriye’deki ulaşım yollarının ve yiyecek üslerinin
korunmasında kullanıldı.
1916 yılında Mekke Şerifi Hüseyin ve oğlu
Faysal İngiltere’nin desteklediği Arap isyanını başlattılar. Osmanlı baskısını üzerlerinde
hisseden Suriye Arapları isyanı aktif olarak
desteklediler. Bu bölgedeki Çerkes halkı politik olarak zor bir durumda kaldı. Osmanlı
Devleti’ne sadık kalmaları, Çerkesleri Osmanlı Devleti’nin askerleri olarak gören Arapların düşmanca hareketlerini arttırdı. Çerkes
köylerinin en yaşlıları o zamanlar Araplarla
aralarında sürekli meydana gelen silahlı çatışmaları hatırlıyorlar. Şerif Hüseyin’in ordusu
Kuzey Suriye’ye geldiğinde, Çerkes kasabası
Mumbuc’un yakınında yaşayan Araplar onlardan Mumbuc’un yıkılıp yağma edilmesini
istediler. Arap ordusunun yaklaştığını öğrenen Çerkesler, Mumbucluların Arap isyanını
desteklemek arzusunda olduklarını bildiren
bir heyet gönderdiler. Bu, Çerkeslerin savaş
yıllarında Arapların tarafında yer aldığı ilk
olaydı. 1920’de Suriye’nin Fransız birlikleri tarafından işgali başlayınca Mumbuclular
Araplarla yaptıkları anlaşmaya sadık kalarak
Fransızlara karşı silahlı direniş gösterdiler. Fakat, motorize birliklerle yaptıkları savaşı kaybettiler.
16
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
Mavera-i Ürdün’de de Çerkesler İngiliz
birliklerine karşı sert direniş gösterdiler.
Mart 1918’de General Allenby’nin 6. İngiliz Ordusu’nun baskısıyla Osmanlı birlikleri
geri çekildi. Çerkes birlikleri İngilizlerle çarpışmaya girdi. Her iki taraftan verilen büyük
kayıplardan sonra sayı ve silahça üstün olan
İngilizler kazandılar ve Mavera-i Ürdün’ü işgal ettiler.
Nisan 1920’de San Remo’da yapılan konferansta galip Avrupa devletleri Arap topraklarını Osmanlı Devleti’nden kesin olarak
kopardılar. Manda sistemine göre Milletler
Cemiyeti Irak ve Filistin’i İngiltere’ye verdi.
Suriye’nin büyük kısmı Fransa’nın sömürge
idaresine geçti.
Çerkeslerin Kuzey Kafkasya’dan Suriye’ye
gelişi küçük ölçülerde de olsa 1920’li yılların
başına kadar sürdü. Çerkesler yoğun olarak
Golan Tepeleri’ne Mavera-i Ürdün’e, Hama,
Humus ve Halep kentlerinin yakınlarına yerleştiler.17 Kurdukları Amman, Ceraş, Kuneytra ve Mumbuc köyleri zamanla büyüyerek
kentlere dönüştü.18 Son grup Çerkes, İkinci
Dünya Savaşı’ndan sonra geldi. Bunlar çoğunlukla Almanlara esir düşen ve savaştan sonra
Kuzey Kafkasya’ya dönmeyen Kızılordu’nun
eski askerleri ile 1942’de Kuzey Kafkasya’nın
Nazi Almanyası tarafından işgalinde Alman
ordusuna alınan gençlerdi.
Komşu aşiretlerle çatışmalar, toprağın verimsizliği gibi nedenlerle 1920’lere kadar Çerkes
nüfusun yer değiştirmesi devam etti. Bazı
gruplar Suriye dışına göç ettiği gibi daha elverişli topraklar arayan bazıları da Suriye içinde
yer değiştirdi; küçük yerleşimler büyüklerle
birleşti. Örneğin, Şam’da bulaşıcı hastalıkların kurbanı olanlar Kuneytra’daki soydaşlarının yanına yerleştiler.
1920’lerde, Suriye’nin Fransa mandası altında
bulunduğu dönemde bazı Çerkesler bu kez iç
düzeni sağlayan süvari birlikleri olarak Fransız yönetiminin hizmetindeydiler. Bu dönemde Çerkes aydınları Emin Semguğ önderliğin-
SURİYE ÇERKESLERİ
de kültürü canlandırma çalışmalarına başladılar. Çoğu Kuneytra bölgesinde bulunan 40
kadar okul açıldı. 1928’de Arapça, Fransızca
ve Latin harfleriyle Çerkesçe olarak yayınlanan haftalık “Marc” gazetesi çıkmaya başladı.
Fakat, 1936’da Fransız manda yönetimi sona
erince Suriye hükümeti okulları, gazeteyi ve
açılan yardımlaşma derneğini kapattı. Fransızlar gittikten sonra Çerkesler için durum
daha kritik hale geldi. Arap milliyetçileri Çerkesleri Fransız işgalcilerle işbirliği ile suçlayarak Çerkes karşıtı bir kampanya başlattılar.
Fransız birliklerinde görev yapanlar ve kültür
adamları Suriye’yi terk etmek zorunda kaldılar.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Suriye ve Sovyetler Birliği arasında gelişen iyi ilişkiler sayesinde Suriyeli Çerkesler, Kuzey Kafkasya’da
yaşayan soydaşlarıyla ilişkilerini geliştirme
imkanı buldular. Özellikle 1960’lar parlak dönemdi. Kafkasya’dan çok sayıda kitap, gazete,
dergi, kaset vb. getirildi. Suriyeli Çerkesler genel olarak kültürlerini ve kimliklerini korusalar da az ve dağınık nüfusları, Suriye hükümetinin kültürel haklar konusunda baskıcı olması gibi nedenlerle dil ve kültürlerini kaybetme
tehlikesini her zaman hissettiler.
Kasım 1947’de Filistin iki devlete bölününce
Suriye ve İsrail birlikleri arasında çatışmalar
başladı. Çerkesler, daha sonra Ürdün hava
kuvvetleri komutanı olan İhsan Şurdum liderliğinde gönüllü birlikler oluşturarak Filistin’de
savaşa katıldılar. 1948-49 yıllarında Arap-İsrail savaşına Çerkeslerin gönüllü ve etkili katılımı Araplar ile Çerkesler arasındaki ilişkilerin düzelmesini sağladı.
Savaştan sonra Suriye’de art arda meydana
gelen askeri darbelerde savaş yeteneği ve disiplini yüksek Çerkes birlikleri etkin rol oynadılar. 1960’ta Suriye Çerkeslerinin nüfusu
38 bine düşmüştü. Haziran 1967’de başlayan
Arap-İsrail savaşı Suriye Çerkes toplumunun
sosyo-ekonomik ve siyasi durumunda büyük değişikliklere yol açtı. İsrail’in Suriye’ye
ilk ve en büyük darbesi Çerkeslerin çoğunun
ORSAM
yaşadığı Golan Tepeleri’nden geldi. O sırada
Kuneytra’da ve çevresindeki köylerde 16 bin
Çerkes yaşıyordu.19Kuneytra Suriyeli Çerkeslerin kültürel merkezi sayılıyordu. Uçak
ve tankların desteğinde ilerleyen İsrail birlikleri karşısında büyük kayıplar veren Suriye
ordusu geri çekilirken Çerkesler umutsuzca
direndiler. İsrail birlikleri 9 Haziran 1967’de
Kuneytra’yı aldılar; şehri ve çevresindeki Çerkes köylerini tamamen yaktılar. Golan’ı terk
etmek zorunda kalan Çerkesler, Suriye Çerkes
Yardımlaşma Derneği tarafından Şam’da geçici olarak okullara ve hastanelere yerleştirildiler. Bu dönemde gençlerden bir grup Kuzey
Kafkasya’ya dönmek için kampanya başlattı. 3
bin kişi adına SSCB elçiliğine başvuruda bulunuldu. Fakat, Sovyetler Birliği’nin Çerkesleri hemen kabul etme imkânının olmadığı
ve isteklerinin daha sonra değerlendirileceği
cevabı verildi.
Çerkes mültecilerin durumuyla ABD hükümeti ilgilendi. Golan’daki topraklarından vazgeçmeleri karşılığında isteyenlerin ABD’ye,
çoğu İkinci Dünya Savaşı mültecisi olan Kuzey Kafkasyalıların yaşadığı New Jersey eyaletinde bulunan Paterson şehrine yerleşmesi
teklif edildi. İlk grupta ABD’ye bin kişi yerleşti. Suriyeli Çerkeslerin ABD’ye göçü o zamandan beri devam ediyor. Mültecilerin bir
kısmı Ürdün’e, diğer Arap ülkelerine veya Batı
Avrupa ülkelerine göç etti. Suriye’de kalanlar
ise Şam ve civarına yerleşti.
3. Günümüzde Suriye’de Çerkes Varlığı:
Dönüşüm Çağı
20. yüzyılın ikinci yarısında Suriye Çerkesleriu
dönüşüme uğradı. Birincisi, yaşam ortamları
değişti; Çerkeslerin çoğu iç göç sonucu bugün Şam’da yaşıyor. Şam, bugün “Doğu”nun
büyük başkentlerinden biri. 2009 yılı resmi
verilerine göre Şam’ın nüfusu 1.771.000 kişi.
Ekonomik ve altyapısal olarak başkente bağlı
çevredeki yerleşimleri de dahil edersek, 2004
verilerine göre burada 2,4 milyon kişi yaşıyor.
Her şehir gibi Şam’da aslında birbirine geçen
birkaç Şam’dan oluşuyor. Eski şehir virane
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
17
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
görünümlü sıvasız evlerden oluşan, altyapısı
zayıf, unutulmuş kenar mahallelerden oluşuyor. Labirent gibi dar sokaklarında turist olarak dolaşırken veya arabayla geçerken dikkatli
olmak gerek. Öteki Şam ise çağdaş mimarisi,
pahalı mağazaları, zengin konakları ve çağdaş
klinikleriyle kendine yeten idari bir merkez.
İşte bu “ikinci Şam” Suriye’nin Çerkes eliti için
çekim merkezi oldu. Burada Çerkesler, geleneksel yaşam tarzını tasfiye eden çağdaş şehir
yaşamına dahil oldular. Yaşamın daha hızlı
ritmi, yeni zaman kavramı ve ona sıkı şekilde uyma gereği, yoğun bilgi alışverişi ve yeni
teknolojilere erişim son 20-30 yılda Çerkes
toplumunun geleneksel içe kapalılığını kırdı.
İçe kapalılığın kırılması Çerkesler arasında iki
dilliliğin yaygınlaşmasını sağladı. Bu durum
sadece Çerkesçe bilen en yaşlı kuşakta çok
yaygın değildi. Şehirli Çerkesler Arapçaya,
kısa süre sonra da İngilizceye hakim olmaya
başladılar. Kuzeybatı Kafkasya’da Maykop’ta
öğrenim gören Suriyeli Çerkesler günlük İngilizceyi problemsiz konuşuyorlar. Çerkesler,
son 30 yılda yeni meslekler de edindiler. Bugün sadece orduyla, güvenlikle ve savunma
bakanlığıyla bağlantılı yapılarda değil, bilim,
kültür, yüksek öğretim ve tıp alanlarında da
yer alıyorlar.
Son zamanlara kadar Çerkeslerin geleneksel uğraşı askerlikti. Hem Osmanlı yönetimi döneminde, hem de Fransız mandası ve
ardından bağımsızlık dönemlerinde devlete
geleneksel bağlılıkları Çerkesler hakkında
yasalara uyan ve sadık Suriye vatandaşları
imajı yarattı. Suriye’deki Çerkes diasporasını
araştıran tek Rusyalı araştırmacı olan Anzor
Kuşahabiyev, “1990’ların sonlarına doğru ülkenin silahlı kuvvetlerinde etkin 30-35 Çerkes
general vardı” diye yazıyor. Ancak, Suriye’de
Çerkesleri askeri bir kast olarak nitelemek
abartı olur. Aralarında başarılı doktorlar, çiftçiler, bilim insanları, yazarlar ve şairler bulunmaktadır. Çerkesler, Suriye’nin askeri eliti
arasında artık 20 yıl önce sahip oldukları etkiye sahip değiller. Çerkeslerin askeri bir sınıf
oldukları düşüncesi çok fazla abartılıyor. Bazı
analizciler bugün Beşar Esad’ın güvenlik güç-
18
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
lerinde ve ordusunda hiçbir kilit makamda
Çerkes olmadığını yazıyor. Böyle ciddi dönüşümler yaşanırken Suriyeli Çerkesler, Kuzey
Kafkasya’yı eskisi gibi manevi vatan olarak
görüyorlar. Genç Çerkeslerin kimliği ise yeniden üretilen Adığe Habze çevresinde oluşuyor. Suriye Çerkesleri hem 1920’lerde hem
de 1960’larda tarihi vatanlarına dönme isteğiyle SSCB’ye dilekçeler göndermişlerdi. Rusya Federasyonu Devlet Arşivi’nde (GARF) bu
konuda yazışmalar bulunmaktadır. 1980’lerde ve 1990’larda Suriye Çerkes diasporasıyla
ilişkiler bürokratik engeller yüzünden zorlukla yürüyen nominal bir karakter taşıyorken,
bugün internet iletişimde sınırları kaldırdı ve
internet bütün diaspora ülkelerinde Çerkes
bilincinin biçimlenmesine etki eden faktörlerden biri oldu. Suriye Çerkeslerinin Rusya
Federasyonu Çerkesleriyle iletişimi sadece
kişisel ve akrabalık bağlarıyla gerçekleşmiyor.
Aynı zamanda, henüz o kadar aktif olmasa
da facebook’ta Adığe-Abhaz grubu “Western
Caucasus”taki iletişimle de gelişiyor.
4. Suriye’de Halk Ayaklanması ve Çerkesler
Bugün Suriye’de çoğunluğu Şam, Halep ve
Humus’ta yaşayan 90 ila 100 bin Çerkes vardır. Çerkesler Suriye toplumunun bir parçası.
Birileri, kuşkusuz Esad rejimini destekliyor
ve birileri de muhalefet ediyor. Başından beri
hükümet karşıtı gösterilere katılan Çerkesler
var. İçişleri Bakanlığı yakınındaki gösterilere
katılan ve tutuklanan 11 kişiden 5’i Çerkesti.
Vali Mirza’nın muhalefetin tarafına geçtiği biliniyor. Şu anda direnişçileri temsil eden başlıca yapı olan “Suriye Ulusal Konseyi”nde bulunan, Suriye’de tanınmış bir İslam alimi olan
Şeyh Cevdet Said Tsey Çerkes kökenlidir ve
Beşşar Esad’a açıkça muhalefet ediyor. Şeyh
Cevdet Said, Suriye’de tanınmış İslam otoritelerinden biri ve bütün İslam dünyasında
şiddet karşıtlığıyla tanınıyor. Meslektaşlarıyla
birlikte kaleme aldıkları, Esad hükümetinin
Suriye vatandaşlarına yönelik şiddet uygulamalarından duydukları kaygıyı dile getirdikleri açık mektubun 20 imzacısından biriydi.
SURİYE ÇERKESLERİ
Kuzey Kafkasya’dan Suriye’de artan şiddet
karşısında ilk olarak Aralık 2011’de tepki
geldi. Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Bölgesel
Halk Hareketi Çerkes Kongresi, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Medvedev’e çağrıda bulunarak Suriye Çerkes diasporasının
Kuzey Kafkasya’ya dönüşü için imkan sağlanmasını istedi.20 Bu talepten kısa bir süre
sonra Adıgey Cumhuriyeti Çerkes Kongresi, çatışmaların ortasında kalan Suriye Çerkeslerinin Kuzey Kafkasya’ya transferi için
Rusya Federasyonu’nun harekete geçmesini
istedi.21Ardından, Suriye Çerkesleri Rusya
Federasyonu’nda Kafkasya ile ilgilenen medyanın ilgi odağı oldular. 6 Ocak 2012 itibarıyla yaklaşık 300 kişiden oluşan dört Suriyeli
Çerkes grubu, Suriye’nin iç savaş sınırına geldiği günlerde tarihi vatanlarına dönüşlerine
yardım edilmesi isteğiyle Rusya Federasyonu
Devlet Başkanı Medvedev’e ve Adigelerin kurucu millet olduğu Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerin başkanlarına (Adıgey Devlet Başkanı
Aslan Thakuşinov’a, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Devlet Başkanı Arsen Kanokov’a ve
Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Devlet Başkanı
Raşid Temrezov’a) başvuruda bulundular. Şubat 2012 içinde Suriye’deki Çerkes toplumu
temsilcileri Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’ni
ziyaret etti. Temsilciler, Çerkeslerin Suriye’den
çıkmak istediklerini ve insanların gelecekten
korktuklarını söylediler. Çerkeslerin yönetim
ile muhalefet arasında tarafsız kalmaya çalıştığını, Fakat, ülkedeki durumun her geçen
gün kötüleştiğini açıkladılar.22
Suriye Çerkeslerinin Rusya Federasyonu makamlarına ve kamuoyuna başvurusu konusunda Rus medyasının yaklaşımı bazı özellikler taşıyor. Birincisi, Rusya Federasyonu’nun
saygın medyasında konuyla ilgili yayınların
sayısı muhtemel beklentilerin üzerinde. İkincisi, hepsinin ölçülü bir söylemi olduğu fark
ediliyor. Verdikleri bilginin doğruluğunu teyit
etmeyen haber portallarından yayılan birkaç
dezenformasyon girişimi dışında (Kuzeybatı
Kafkasya’ya dönen Suriyeli Çerkeslere federal bütçeden ayrılacak 5 milyon Ruble yardım
vb.) Rusya Federasyonu medyası genel olarak
ölçülü ve ilkelidir.
ORSAM
Moskova’da Suriye Çerkesleriyle ilgili henüz
bir karar alınmadı. Suriye Çerkeslerinin Rusya Federasyonu’na kabul edildikleri takdirde
onlara özel haklar tanınacağı düşüncesiyle bu
projenin federal bütçeye yük getireceğine, Suriyelilerin çalışmayacağına ve yük olacağına
dair şüpheci sesler duyuluyor. Ancak, 1990’lı
yıllarda Rusya Federasyonu’na dönen Suriye
Çerkeslerinin geri dönüş tecrübesi Adıgey’de
ve Kabardey-Balkar’da (Karaçay-Çerkes’e geri
dönen hemen hemen hiç kimse yok) bunun
hiç de öyle olmadığını gösteriyor. Örneğin,
Adıgey’de artık uyumun daha hızlı olabileceği uygun bir ortam var. Geri dönenlerin yeni
ortama uyum sağlamalarına yardımcı olmak
üzere faaliyet gösteren hem resmi yapılar
(Tsentr Adaptatsii Repatriantov), hem de sivil
toplum kuruluşları var. Örneğin, uzun zaman
önce Türkiye’den dönüş yapan Necdet Hatam
Meşfeş ve Suriye’den dönen Yahya Staşbusivil toplum kuruluşlarında aktif olarak çalışıyorlar. Özellikle, Türkiye’den ve Arap ülkelerinden gelen öğrencilere yardım ediyorlar.
Milliyetler ve Soydaşlarla İlişkiler Komitesi
ile ve Adıgey medyasıyla işbirliği yaparak
bu öğrencilerin Türkiye’nin, Ürdün’ün veya
Suriye’nin başka bir halkından değil, Adige
olduklarını anlatıyorlar. İki yerel üniversitede
(Adıgey Devlet Üniversitesi’nde ve Teknoloji
Üniversitesi’nde) Suriyeli ve Türkiyeli öğrenciler okuyorlar. Bu öğretim yılında Suriye ve
Türkiye’den 55 öğrenci için kontenjan ayrıldı.
Rusçayı yabancı dil olarak öğretmek için özel
metotlar kullanan öğretmenleri var. Devlet
Radyo-Televizyon Kurumu “Adıgeya” Çerkesçe, Arapça ve Türkçe olmak üzere üç dilde yayın yapıyor ve 2009 yılından beri Ürdün’deki
Çerkes uydu kanalı Nart TV ile işbirliği içindedir.
Kosova tecrübesi çok şey öğretti. 1998 yılında
Moskova’nın aktif desteğiyle Kosova Çerkesleri, savaşın sardığı Yugoslavya’dan Adıgey’e
getirildi. Kosova Çerkesleri için özel olarak
Maykop yakınlarında Mafehabl (Saadet Köyü)
adı verilen bir köy kuruldu. İmkânlar ölçüsünde Kosovalılara Kabardey-Balkar Cumhuriyeti hükümeti, Karaçay-Çerkes Cumhu-
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
19
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
riyeti “Merkuriy” firması, Kıyıboyu Şapsığ
Adığe Hase, Krasnodar Kray’ı Adığe Hase,
ABD Adığe Hase (New Jersey ve Kaliforniya), Ürdün’den Hase, İsrail’de Çerkeslerin yaşadığı Kfar-Kama ve Reyhaniye halkı ve Hamburg Adığe Hase yardım etti. Krasnodar Krayı
Valisi N. Kondratenko da “Dönenlere Yardım
Vakfı”na 200 bin Ruble katkıda bulundu, İslamey köyünden (Kabardey-Balkar Cumhuriyeti) M. İrugov kendi parasıyla Mafehabl’de
cami yaptırdı. Vatana dönüş “Kosovalılar”
için kolay olmadı. Bazı yerel görevliler anlayışsız davrandı. Farklı politik ve kültürel
çevrelerde 150 yıl yaşamaktan kaynaklanan,
özellikle İslama bakışta belirgin olan kültürel
farklılıklar dile getirildi. Ancak, Kosovalıların Adıgey’den kısa sürede gideceklerine dair
karamsar tahminlerin aksine, Adıgey’e gelen
yaklaşık 200 Yugoslavyalı Çerkesten sadece
30 kadarı Almanya’ya ve Türkiye’ye gitti.
Kuzeybatı Kafkasya’da vatanında kalan Çerkesler kendilerine yeni iş alanları yarattılar. Rusça öğrendiler, gençler Adıgey Devlet
Üniversitesi’nde eğitim aldılar. 1990’lı yıllardan itibaren Türkiyeli, Suriyeli ve Kosovalı
Çerkeslerin vatana dönüş tecrübesi gösterdi
ki, diaspora Çerkeslerinin Rusya Federasyonu
gerçekliğine uyum sağlayamayacakları iddiası
doğru değil. Birincisi, Kuzeybatı Kafkasya’ya
dönen Çerkesler yasalara uyuyorlar ve kendilerini kabul eden devlete sadık oluyorlar.
Uzmanlar tarafından eskiden beri altı çizilen
Çerkeslerin bu özellikleri, onların orta ve yeniçağlarda Polonya’da ve Osmanlı Devleti’nde
gurbetçi-savaşçı olarak başarılı olmalarını
sağladı. Günümüzde ise muhacirlerin torunlarının İsrail, Türkiye ve Suriye güvenlik güçlerine ve ordularına ideal şekilde entegre olmalarını sağlıyor. İkincisi, geri dönenler kimseye yük olmuyorlar. Beraberlerinde Kuzey
Kafkasyalı Çerkeslerin henüz sahip olmadığı
iş tecrübelerini getiriyorlar. Geri dönenler tarafından açılan diş klinikleri, kuru temizleme,
mağazalar, fastfood tipi küçük restoranlar, tavuk eti üretimi yapan küçük tesisler, giysi dikim fabrikaları, yabancı dil öğretim okulları,
inşaat firmaları Maykop’ta, Nalçık’ta ve yerleştikleri köylerde istihdam alanları yaratıyor.
20
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
Ancak, Suriye konusunda izlediği politikaya
bağlı olarak Rusya Federasyonu, Çerkeslerin
Kafkasya’ya dönüşünü resmi olarak desteklemiyor. Gelenlere kesin bir itirazı olmasa da
Moskova bu konuda ‘suskunluk’ politikası izliyor ve Kuzeybatı Kafkasya’da bulunan Çerkes
cumhuriyetlerine gelen Suriyeli Çerkeslerin
sorunları resmi düzeyde ele alınmıyor. Ataları
bugünkü Rusya Federasyonu topraklarından
çeşitli nedenlerle göç etmiş kişilerin torunlarına ülkeye dönme ve vatandaşlık hakkı sağlayan “ülkedaşlar yasası” Suriyeli Çerkesler
için işletilmiyor. Fakat, yerel cumhuriyetlere
bunun için tanınmış yıllık kotalar var. Bir süre
önce bu kotalar dolunca artırılması için cumhuriyet yönetimlerine inisiyatif tanındı.
5. Suriyeli Çerkeslere Yardım Çabaları
Suriye’den Kuzey Kafkasya’ya gelen Suriyeli
Çerkeslere yardımı esas olarak sivil toplum
örgütleri organize ediyor. Bunların başında
da Kabardey-Balkar Toplum Derneği “Perit” geliyor. Son bilgilere göre, 1800 kişi Perit derneğinden davetiye talep etti. Bunlardan 1.250’sinin talebi karşılanabildi, diğerleri
bekliyor. Davetiyelerin hazırlanabilmesi için
önce talepte bulunanların pasaport kopyaları Arapçadan Rusçaya çevriliyor. Başvuru
formları Göçmen Dairesi’nden bir ay sonra
çıkıyor. Ancak, her davetiye için 500 ruble (15
dolar) ödemek gerektiği için bürokrasi çilesine ekonomik zorluklar da ekleniyor. Davetiyesi eline geçtiği halde yol parası olmadığı
için Suriye’den çıkamayanlar çok. Gelenlerin
ise kira ve yemek giderlerinin karşılanması ve
kalıcı mekanlara yerleştirilmesi sorunları var.
Eylül 2012 itibarıyle Suriye’den Kuzeybatı
Kafkasya’ya gelen Çerkeslerin toplam sayısı
420 kişidir. Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nde
370 kişi bulunuyor. Diğerleri Adıgey
Cumhuriyeti’ne gönderildi. Sanatoryum ve
otellerde kalıyorlar ve tüm giderleri karşılanıyor. Bunlardan 49 aile, köylerde Perit Derneği
tarafından satın alınan evlere yerleşmeyi kabul etti ve kura sonucu 9 aile evlere yerleşti.
Evler için iki uygun taksitle ödeme yapmaya
başlayacaklar. 5 yıldan önce evden çıkan ve
Kafkasya’yı terk edenlerden evleri geri alınacak.
SURİYE ÇERKESLERİ
ORSAM
Oturma izinleri ve vize süresinin uzatılması gibi sorunlar ve ağır işleyen bürokrasiye
rağmen çözülmeye başlandı. “Vatana dönen”
Çerkeslerin sayısının artması Suriye’de olayların nasıl gelişeceğine ve sonlanacağına, kurulacak yeni düzene ve biraz da yerleştikleri
yerlerde yaşamlarını sürdürme olanaklarına
bağlıdır.
Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin başkenti
Nalçık’tan İsrail’e yerleşen Çerkes dostu Viktor Lihtman, 6 Ağustos’ta İsrail hükümetine
İsrailli Çerkesler ve dünyanın çeşitli ülkelerinden sivil toplum örgütü temsilcilerinin
mektubunu ulaştırdı. Mektupta Suriyeli Çerkeslerin İsrail’e kabul edilmesi isteği de yer
alıyordu.
Türkiye Çerkesleri de Suriye’de yaşayan soydaşlarına yardım için harekete geçtiler. Merkezi Ankara’da bulunan Kafkas Dernekleri
Federasyonu (KAFFED) yardım toplanması
için kampanya başlattı. KAFFED yetkilileri
Suriye’deki Çerkeslerin durumu ve yapılabilecekler konusunda Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovski ile iki kez
görüştüler. Görüşmede Suriyeli Çerkeslere
Rusya Federasyonu yasalarında var olan ülkedaş yasasının uygulanması, Kabardey-Balkar
Cumhuriyeti’ne verilen ve şu anda dolmuş
olan 450 kişilik yıllık kotanın arttırılması,
Suriye’den Kuzeybatı Kafkasya’ya gitmek isteyenlerden savaş durumunu göz önüne alarak vize istenmemesi, oturum harçlarının
alınmaması, Kosova örneğinde olduğu gibi
anavatanına dönmek isteyenlerin dönüşünün
Rusya Federasyonu tarafından bir an önce
sağlanması talepleri iletilmiştir.
ABD’deki Çerkeslerin çoğu Suriye kökenlidir ve yoğun olarak New Jersey’de yaşıyorlar.
1967’de İsrail Golan’ı işgal ettiğinde ABD tarafından vatandaşlığa kabul edildiler. ABD’de
var olan Çerkes Derneği dışında 2010’da Nasip Foundation’u kurdular. 2012’de bir heyetle New Jersey senatörü (demokrat) Robert
Menendes’le görüşerek tehlike altında bulunan Suriye Çerkeslerine insani yardım çağrısında bulundular. Ayrıca, şu anda ABD’de
bulunan, Ürdün ve Türkiye’deki kamplarda
kalan ve Suriye’de askeri harekat bölgelerinde
yaşayan Suriyeli Çerkeslere, ABD’nin sığınma
sağlaması istendi. Senatör Menendes 24 saat
içinde Beyaz Saraya resmi bir mektup göndererek Barak Obama’dan ABD’de bulunan
Suriye vatandaşlarına hemen yardım edilmesini, “Birleşik Devletler’e göç eden Suriye vatandaşlarının geçici koruma statüsü (Temporary Protected Status) alarak ülkede kalabilmelerini” istedi. Obama da senatörün Suriye
Çerkesleri için Amerikan koruması isteyen
mektubuna olumlu yanıt verdi. Fakat, Suriyeli Çerkeslerden akrabalık ilişkisi kanalıyla
gidenler dışında ABD’ye yoğun bir yönelim
yoktur.
Türkiye’de sivil inisiyatif grupları da sorunu
kamuoyuna duyurmaya yönelik faaliyetler yürütüyorlar. Çerkesya Platformu üyeleri 23 Eylül 2012’de Türkiye’de üç ilde (İstanbul, Ankara, Antalya) ve Berlin’de eşzamanlı gösteriler
düzenleyerek Rusya Federasyonu büyükelçiliği ve konsoloslukları önünde Suriye Çerkeslerinin vatanlarına dönme hakkının sağlanması
talebini dile getirdiler. Ayrıca, yemek ve benzeri organizasyonlarla yardım toplanmaya çalışılıyorlar.
Türkiye’deki kamplarda, bilindiği kadarıyla,
Suriyeli Çerkes bulunmuyor. Sınıra yakın şehirlerde kiralık ev tutan veya akrabalarının
yanına yerleşenler olduğu biliniyor. Özellikle,
Çerkeslerin yaşadığı ve Suriyeli Çerkeslerle
yakın akrabalık bağlarına sahip olan Hatay’a
bağlı Reyhanlı ilçesine gelenler daha fazladır.
Reyhanlı Çerkes Derneği Türkiye’ye gelenlere
yardım organizasyonu için aktif olarak çalışıyor.
Suriye’den alınan son bilgilere göre ise, çoğunluğu kentlerde yaşayan Fakat, köyleriyle
de bağlantısı olan Çerkesler, çatışmaların şiddetlendiği yerlerde köylerine sığınıyorlar. Fakat, köyler büyük nüfusu barındırmakta güçlük çekiyor. Genelde muhalif güçler kentlerde
olduğu için köyler korumasız ve katliamlar
daha ağır oluyor. Fakat, iki tarafın da saldırıları şimdiye kadar doğrudan Çerkesleri hedef
almadı.
Suriye’de havayoluyla sadece Lübnan’a gidilebiliyor. Ürdün ve Türkiye’ye hava koridoru
kapalı. Karayoluyla komşu ülkelere geçmek
ise özellikle Türkiye’ye yakın bölgelerde çatışmalar şiddetlendiği için büyük risk taşıyor.
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
21
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
DİPNOTLAR
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
22
Suriye’de yaşayan ve nüfusları az olan diğer Kafkas halkları da (Abaza, Oset, Çeçen ve Dağıstanlılar) Çerkes olarak adlandırılmaktadır.
Suriye’nin güneybatısında bulunan Havran bölgesine 1711 ve 1860 yıllarında Lübnan’dan göç eden
Dürzîler yerleşmiştir.
Arhiv Vneşney Politiki Rossii (AVPR) (Rusya Dış Politika Arşivi). F. İstanbul Elçiliği. Op. 517 (2). D. 1127. L.
53.
AVPR. F. İstanbul Elçiliği. Op. 517 (2). D. 804. L. 18
Avrupalı elçilerin Çerkes sürgününün korkunçluğunu anlatan çok sayıda yayınlanmış ve yayınlanmamış
anıları vardır.
Aydemir, İzzet, Göç. Kuzey Kafkasyalıların Göç Tarihi. Ankara, 1988, s. 150.
AVPR. F. İstanbul’daki Rusya Elçiliği. Op. 517 (2). D. 1125. L. 20.
Aynı yerde.
Aynı yerde. L. 34, 70.
Ceraş ve Kerak bugün Ürdün sınırları içindedir.
AVPR. F. Politarhiv. Op. 482. D. 760. L. 18.
De Proux. LesTcherkesses. // La France Méditerranéene et Africaine. Paris, 1938. Fasc. 4. P. 46.
Hamidiya 1903 yılında Kabardey Çerkesleri tarafından kuruldu. Zamanla terk edildi ve Araplar yerleşti.
Sandaniya Çeçenler tarafından kuruldu, fakat sonradan Araplar yerleşti.
İzzet Aydemir’in Suriye Çerkesleri ile ilgili bahsi geçen yazısı Kafkasya Kültürel Dergi’de yayınlanmıştır. (Cilt
4, Sayı:15, 1967).
AVPR. F. Politarhiv. Op. 482. D. 762. L. 52.
Golan Tepeleri’nin 1967’de İsrail tarafından işgal edilmesiyle burada yaşayan Çerkesler Şam’a ve ABD’ye
yerleştiler.
19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin eyaleti olan bugünkü Suriye ve Ürdün’ün sınırları Birinci Dünya Savaşı’ndan
sonra çizildi. Burada adı geçen aynı bölgeye yerleşmiş köylerden bazıları Ürdün sınırları içinde kaldı.
Zakariya Ahmed Vasfi. Ar-rif as-Suri. Şam 1957. s. 480-484. (Suriyeli coğrafyacı Zakariya Ahmed’in verilerine göre 1950’lerin ortasında Kuneytra şehrinde ve çevresindeki 12 köyde 14.161 Çerkes yaşıyordu.)
“KÇC Çerkes Kongresi, Suriye Çerkesleri’nin Anayurda Transferi İçin Medvedev’e Çağrıda Bulundu”, www.
kafkasevi.com, 6 Aralık 2011.
“Çerkes Kongresi Suriye Adigelerinin Transferini İstedi”, www.kafkasevi.com, 4 Ocak 2012.
“Suriye Çerkesleri Zor Durumda”, www.kafkasevi.com, 1 Şubat 2012.
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
SURİYE ÇERKESLERİ
ORSAM
ORSAM RAPORLARI
ORSAM Rapor No: 1
Mart 2009
Deniz Haydutluğu ile Mücadele
ve Türkiye’nin Konumu: Somali
Örneği
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 2
Nisan 2009
60. Yılında Nato ve Türkiye
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 3
Mayıs 2009
Irak’ın Kilit Noktası: Telafer
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 4
Temmuz 2009
2009 Lübnan Seçimleri: Kazananlar, Kaybedenler ve Türkiye
(Tr)
ORSAM Rapor No: 5
Ağustos 2009
Türkiye-Lübnan İlişkileri: Lübnanlı
Dinsel ve Mezhepsel Grupların
Türkiye Algılaması
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 6
Kasım 2009
Tuzhurmatu Türkmenleri: Bir
Başarı Hikayesi
(Tr - Eng - Ar)
ORSAM Rapor No: 7
Kasım 2009
Unutulmuş Türkmen Diyarı:
Diyala
(Tr - Eng - Ar)
ORSAM Rapor No: 8
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 1
Aralık 2009
Karadeniz’in Bütünleşmesi İçin
Abhazya
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 9
Ocak 2010
Yemen Sorunu: Bölgesel Savaşa
Doğru mu?
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 10
Yemen İç Savaşı: İktidar Mücadelesi, Bölgesel Etkiler ve Türkiye
ile İlişkiler
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 11
Şubat 2010
Unutulan Türkler: Lübnan’da Türk
Varlığı
(Tr – Eng – Ar)
ORSAM Rapor No: 12
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 2
Şubat 2010
Rusya Federasyonu’nun Bakışı:
Irak Faktörünün Türkiye’nin
Ortadoğu Politikasına Etkisi
(1990-2008)
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 13
Şubat 2010
7 Mart 2010 Irak Seçimleri
Öncesi Şii Kökenli Parti ve Seçmenlerin Politik Davranışlarının
Analizi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 24
Ocak 2011
Kuveyt Emirliği: Savaş ve Barış
Arasındaki El Sabah İktidarı ve
Türkiye ile İlişkiler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 14
Şubat 2010
Seçim Öncesi Irak’ta Siyasal Durum ve Seçime İlişkin Beklentiler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 25
Ocak 2011
Hukuki ve Siyasi Yönleriyle
Güvenlik Konseyi’nin İran Ambargosu
(Tr)
ORSAM Rapor No: 15
Mart 2010
Orsam Heyetinin 7 Mart 2010
Irak Seçimlerine İlişkin Gözlem
Raporu
(Tr)
ORSAM Rapor No: 16
Nisan 2010
Oman Sultanlığı:
Arap Yarımadasında Geleneksel
ile Modernite Arasında Bir Ülke
(Tr)
ORSAM Rapor No: 17
Nisan 2010
7 Mart 2010 Irak Parlamento Seçim Sonuçlarının
ve Yeni Siyasal Denklemin
Değerlendirilmesi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 18
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 3
Mayıs 2010
Komşuluktan Stratejik İşbirliğine:
Türk-Rus İlişkileri
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 19
Eylül 2010
Türkiye’ye Yönelik Türkmen Göçü
ve Türkiye’deki Türkmen Varlığı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 20
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 4
Ekim 2010
Kırgızistan’da Mevcut Durum,
İktidar Değişiminin Nedenleri ve
Kısa Vadeli Öngörüler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 21
Kasım 2010
Irak’tan Irağa: 2003 Sonrası
Irak’tan Komşu Ülkelere ve
Türkiye’ye Yönelik Göçler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 22
Ocak 2011
Türkiye-Yemen İlişkileri ve
Yemen’deki Türkiye Algısı
(Tr – Eng – Ar)
ORSAM Rapor No: 23
Ocak 2011
Katar-Irak-Türkiye-Avrupa Doğal
Gaz Boru Hattı Projesi Mümkün
mü?
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 26
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 5
Şubat 2011
Kırgızistan’da Son Gelişmeler:
Dün, Bugün, Yarın
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 27
Şubat 2011
Mısır Devriminin Ayak Sesleri: Bir
Devrin Sonu mu?
(Tr)
ORSAM Rapor No: 28
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 6
Şubat 2011
Uluslararası Deniz Hukukunda
Kıyı Devletlerinin Gemilere El
Koyma Yetkisinin Sınırları:
Gürcistan’ın Karadeniz’de Seyreden Gemilere El Koyması
(Tr)
ORSAM Rapor No: 35
Mart 2011
Irak’ta Mevcut Siyasi Durum ve
Önemli Siyasi Gelişmeler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 36
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 1
Mart 2011
Eu’s Water Framework Directive
Implementation in Turkey:
The Draft National Implementation Plan
(Eng)
ORSAM Rapor No: 37
Mart 2011
Tunus Halk Devrimi ve Sonrası
(Tr)
ORSAM Rapor No: 38
Mart 2011
Libya Savaşı, Uluslararası Müdahale ve Türkiye
(Tr)
ORSAM Rapor No: 39
Mart 2011
Tarihten Günümüze Libya
(Tr)
ORSAM Rapor No: 40
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 2
Mart 2011
İklim Değişiminin Güvenlik Boyutu ve Ortadoğu’ya Etkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 29
Şubat 2011
Tunus Halk Devrimi ve Türkiye
Deneyimi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 41
Mart 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak-1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 30
Şubat 2011
Kerkük’te Mülk Anlaşmazlıkları:
Saha Araştırmasına Dayalı Bir
Çalışma
(Tr)
ORSAM Rapor No: 42
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 3
Nisan 2011
Nil Nehri Havzasının Hidropolitik
Tarihi ve Son Gelişmeler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 31
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 7
Mart 2011
Afganistan ve Pakistan’da
Yaşanan Gelişmeler ve
Uluslararası Güvenliğe Etkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 43
Nisan 2011
Kuzey Irak’ın Sosyal-Siyasal
Yapısı ve Kürt Bölgesel
Yönetimi’nin
Türkiye ile İlişkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 32
Mart 2011
Suudi Arabistan’da Şii Muhalefet
Sorunu ve Etkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 33
Mart 2011
Irak’ta Türkmen Varlığı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 34
Mart 2011
Irak’ta Türkmen Basını
(Tr – Ar)
ORSAM Rapor No: 44
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 4
Nisan 2011
Meriç Nehri Havzası Su
Yönetimi’nde “Uluslararası
İşbirliği” Zorunluluğu
(Tr)
ORSAM Rapor No: 45
Nisan 2011
Suriye’de Demokrasi mi İç Savaş
mı? :
Toplumsal-Siyasal Yapı, Değişim
Senaryoları ve Sürecin Türkiye’ye
Etkisi
(Tr)
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
23
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
ORSAM Rapor No: 46
Mayıs 2011
Suriye’de İktidar Mücadelesi,
Uluslararası Toplumun Tepkisi ve
Türkiye’nin Konumu
(Tr)
ORSAM Rapor No: 47
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 5
Mayıs 2011
Türkiye-Suriye İlişkileri: Sınıraşan
Sularda Örnek İşbirliği Olarak Asi
Dostluk Barajı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 48
Mayıs 2011
Orsam Söyleşileri - 2
Iraklı Araplar, Azınlıklar ve Akademisyenler-1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 49
Mayıs 2011
Orsam Söyleşileri - 2
Irak Türkmenleri-1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 50
Mayıs 2011
Orsam Söyleşileri - 3
Iraklı Kürt Yetkililer, Akademisyenler ve Gazeteciler-1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 51
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 8
Mayıs 2011
75. Yılında Montrö Boğazlar
Sözleşmesi
Karadeniz’in Değişen Jeopolitiği
Çerçevesinde
(Tr)
ORSAM Rapor No: 52
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 9
Mayıs 2011
Afganistan ve Bölgesel Güvenlik
(Ortadoğu, Orta ve Güney Asya,
Rusya Federasyonu)
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 53
Mayıs 2011
Madagaskar: Bağımsızlığın 50.
Yılında Kazanımlar,
Kaçan Fırsatlar ve Türkiye ile
İlişkiler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 54
Mayıs 2011
Iraklı Grupların Temel Siyasi
Sorunlara Bakışı ve Türkiye İle
İlişkiler: Saha Araştırmasına
Dayalı Bir Çalışma
(Tr)
ORSAM Rapor No: 55
Haziran 2011
Suriye Muhalefeti’nin Antalya
Toplantısı:
Sonuçlar, Temel Sorunlara Bakış
ve Türkiye’den Beklentiler
(Tr)
24
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
ORSAM Rapor No: 56
Haziran 2011
Seçimler ve Ak Parti’nin Tecrübesi
(Tr – Ar)
ORSAM Rapor No: 68
Eylül 2011
Karikatürlerde Usame Bin Ladin
Operasyonu ve Yankıları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 79
Ekim 2011
Yaklaşan Seçim Öncesi Tunus’ta
Siyasal Denklemler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 57
Haziran 2011
12 Haziran 2011 Türkiye Genel
Seçimlerinin Ortadoğu Ülkelerindeki Yansımaları
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 69
Eylül 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 4
(Tr)
ORSAM Rapor No: 80
Ekim 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 5
(Tr)
ORSAM Rapor No: 58
Temmuz 2011
Karikatürlerin Dilinden 12 Haziran
2011 Türkiye Genel Seçimlerinin
Ortadoğu’daki Yansımaları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 59
Temmuz 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 2
(Tr)
ORSAM Rapor No: 60
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 6
Temmuz 2011
Mekong Nehri Suları Üzerinde
İşbirliği ve İhtilaf
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 61
Temmuz 2011
Antalya’da 1-2 Haziran 2011 Tarihlerinde Gerçekleşen “Suriye’de
Değişim
Konferansı” nın Tam Deşifresi
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 62
Ağustos 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 3
(Tr)
ORSAM Rapor No: 63
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 7
Ağustos 2011
Görünmez Stratejik Kaynak:
Sınıraşan Yeraltı Suları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 64
Ağustos 2011
AK Parti’nin 12 Haziran 2011
Genel Seçimlerindeki Zaferi
(Tr – Ar)
ORSAM Rapor No: 65
Ağustos 2011
Karikatürlerin Dilinden Arap
Baharı - 1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 66
Ağustos 2011
Karikatürlerin Dilinden Libya İç
savaşı ve Uluslararası Müdahale - 1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 67
Ağustos 2011
Somali: Bir Ulusun Yok Oluşu ve
Türkiye’nin İnsani Yardım Girişimi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 70
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 10
Eylül 2011
XXI. Yüzyılda Rusya ve
Türkiye’nin İran Politikaları
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 71
Eylül 2011
Gazze Sorunu: İsrail Ablukası,
Uluslararası Hukuk, Palmer Raporu ve Türkiye’nin Yaklaşımı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 72
Eylül 2011
Ortadoğu Ülkelerine Dair
İstatistikler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 73
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 11
Ekim 2011
Anadolu Etki Alanı
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 74
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 12
Ekim 2011
Ukraine in Regress: The Tymoshenko Trial
(Eng)
ORSAM Rapor No: 75
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 13
Ekim 2011
Kazaklar ve Kazakistanlılar
(Tr)
ORSAM Rapor No: 76
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 14
Ekim 2011
İtalya’da Unutulmuş Türk Varlığı:
Moena Türkleri
(Tr - It)
ORSAM Rapor No: 77
Ekim 2011
ABD’nin Çekilmesinin Ardından
Irak Politikasının Bölgesel,
Küresel Etkileri ve Türkiye’ye
Yansımaları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 78
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 8
Ekim 2011
Türkiye’de ve İsrail’de Yapay
Sulak Alanlar ile Atıksu Arıtımı ve
Atıksuyun Sulama Amaçlı Olarak
Tekrar Kullanımı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 81
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 15
Ekim 2011
Büyük Güçlerin Afganistan
Politikaları
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 82
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 16
Ekim 2011
Bölge Devletlerinin Perspektifinden Afganistan
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 83
Kasım 2011
Suriye’de Değişimin Ortaya
Çıkardığı Toplum: Suriye Türkmenleri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 84
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 9
Kasım 2011
Somali’nin Açlık Felaketi: “Siyasi
Kuraklık” mı Yoksa Doğal Afet
mi?
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 85
Kasım 2011
Suriye Politik Kültüründe Tarihsel
Pragmatizm, Beşar Esad Dönemi
Suriye Dış Politikası ve TürkiyeSuriye İlişkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 86
Kasım 2011
Geçmişten Günümüze Irak Türkmen Cephesi’nin Yapısı ve İdari
Durumu
(Tr)
ORSAM Report No: 87
Kasım 2011
Turkmen in Iraq and Their Flight:
A Demographic Question?
(Eng)
ORSAM Rapor No: 88
Kasım 2011
Irak’ta Bektaşilik (Türkmenler –
Şebekler – Kakailer)
(Tr)
ORSAM Rapor No: 89
Kasım 2011
Değişim Sürecindeki Fas
Monarşisi: Evrim mi? Devrim mi?
(Tr)
ORSAM Rapor No: 90
Kasım 2011
Arap Dünyasının İstisnai Krallığı:
Yerel Aktörler ve Arap-İsrail
Uyuşmazlığı Çerçevesinde Ürdün
Krallığı’nın Demokratikleşme
Deneyimleri
(Tr-Eng)
SURİYE ÇERKESLERİ
ORSAM Rapor No: 91
Aralık 2011
Türkiye ve Arap Birliği’nin
Suriye’ye Yaptırım Kararları ve
Olası Sonuçları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 92
Aralık 2011
Irak’ta İhtilaflı Bölgelerin Durumu
(Tr)
ORSAM Report No: 93
ORSAM Water Research Programme Report: 10
December 2011
Turkey and Wfd Harmonization: A
Silent, But Significant Process
(Eng)
ORSAM Rapor No: 94
Aralık 2011
Türkiye-Fransa Krizinde Algının
Rolü: Fransızların Türkiye Algısı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 101
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 11
Ocak 2012
Emniyetli İçme Suyu ve Sanitasyon Hakkı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 102
Ocak 2012
Irak Hangi Şartlarda, Nasıl Parçalanabilir?: En Kötüye Hazırlıklı
Olmak
(Tr – Eng)
ORSAM Rapor No: 103
Ocak 2012
Irak’ta Petrol Mücadelesi: Çok
Uluslu Şirketler, Uluslararası
Anlaşmalar ve Anayasal
Tartışmaların Işığında Bir Analiz
(Tr)
ORSAM Rapor No: 95
Aralık 2012
Karikatürlerle Arap Baharı – 2
(Tr)
ORSAM Rapor No: 104
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 12
Şubat 2012
Sınıraşan Akiferler Hukuku
Taslak Maddeleri Üzerine Bir
Değerlendirme
(Tr – Eng)
ORSAM Rapor No: 96
Aralık 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak – 6
(Tr)
ORSAM Rapor No: 105
Şubat 2012
Irak Hukuk Mevzuatında
Azınlıkların Siyasal Hakları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 97
Ocak 2012
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak – 7
(Tr)
ORSAM Rapor No: 106
Şubat 2012
Irak Hukuk Mevzuatında
Azınlıkların Siyasal Hakları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 98
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 17
Ocak 2012
Kırgızistan’da Cumhurbaşkanlığı
Seçimi ve Türkiye ile İlişkilerine
Etkisi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 107
Şubat 2012
Uluslararası Hukuk ve Irak
Anayasası Açısından Azınlıkların
İnsan Hakları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 99
Ocak 2012
Türk Siyasal Partilerinin
Hatay’daki Suriyeli Sığınmacılar
Konusundaki Açıklamaları ve
Hatay’daki Siyasi Parti Temsilcileri ile Hareketlerin Suriye
Olaylarına Yaklaşımları
(Mart-Aralık 2011)
(Tr)
ORSAM Rapor No: 100
Ocak 2012
Irak İstatistikleri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 108
Şubat 2012
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın
(EİT) Geleceği
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 109
Şubat 2012
Türkiye’nin Yükselişi ve “Bric”
Bölgesi
(It)
ORSAM Rapor No: 110
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 13
Mart 2012
İran’da Su Kaynakları ve Yönetimi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 111
Mart 2012
Suriye Kürt Muhalefetine Eleştirel
Bir Bakış
(Tr)
ORSAM Rapor No: 112
Mart 2012
İran İslam Cumhuriyetinde
Anayasal Sistem ve Siyasi
Partiler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 113
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 18
Nisan 2012
Mongolia: A Developing Democracy and a Magnet for Mining
(Eng)
ORSAM Rapor No: 114
Nisan 2012
Karikatürlerle Suriye Sorununu
Anlamak - 8
(Tr)
ORSAM Rapor No: 115
Nisan 2012
Suriye’de Güvenli Bölge
Tartışmaları: Türkiye Açısından
Riskler, Fırsatlar ve Senaryolar
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 116
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 14
Nisan 2012
Fayda Paylaşımı Kavramı, Teorik
Altyapısı ve Pratik Yansımaları
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 117
Nisan 2012
Musul’a Yatırım Geleceğe
Yatırım Demektir
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 118
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 19
Mayıs 2012
Ukrayna - Türkiye Ticari - Ekonomik Münasebetlerinin Analizi
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 119
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 20
Mayıs 2012
Bölgesel Gelişimin Trend ve
Senaryolarının Araştırılmasındaki
Araç: Jeopolitik Dinamikler
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 120
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 21
Mayıs 2012
Kazakistan Siyasi Sisteminin
Gelişimi: 2012 Parlamento
Seçimleri
(Tr)
ORSAM
ORSAM Rapor No: 121
Mayıs 2012
Musul’da Yerel Siyaset ve Irak
Siyasetinde Yeni Dinamikler
(Saha Çalışması)
(Tr - Eng - Ger)
ORSAM Rapor No: 122
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 15
Mayıs 2012
Irak’ta Su Kaynakları Yönetimi
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 123
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 22
Haziran 2012
Küresel Göç ve Avrupa Birliği ile
Türkiye’nin Göç Politikalarının
Gelişimi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 124
Temmuz 2012
Türkiye Afrika’da: Eylem Planının
Uygulanması ve Değerlendirme
On Beş Yıl Sonra
(Tr - Eng - Fr)
ORSAM Rapor No: 125
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 23
Temmuz 2012
Rusya’nın Ortadoğu Politikası
(Tr)
ORSAM Rapor No: 126
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 16
Temmuz 2012
Yeni Çerçeve Su Kanunu’na
Doğru: Su Kanunu Taslağı
Üzerine Notlar
(Tr)
ORSAM Rapor No: 127
Ağustos 2012
Suriye’de Kürt Hareketleri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 128
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 24
Eylül 2012
Günümüz Şartlarında Türkiye
- Belarus Ekonomik Münasebetlerinin Gelişimi
(Tr - Rus - Eng)
ORSAM Rapor No: 129
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 25
Eylül 2012
Belarus-Türkiye: Devletlerarası
İşbirliğinin Pozitif Dinamikleri
(Tr - Rus - Eng)
ORSAM Rapor No: 130
Kasım 2012
Suriye Çerkesleri
(Tr - Eng)
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
25
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
AKADEMİK KADRO
Hasan Kanbolat Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık
Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Doç. Dr. Tarık Oğuzlu Doç. Dr. Harun Öztürkler Doç. Dr. Mehmet Şahin Doç. Dr. Özlem Tür Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) Habib Hürmüzlü Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen Yrd. Doç. Dr. Bayram Sinkaya Doç. Dr. Canat Mominkulov Dr. Abdullah Alshamri Dr. Neslihan Kevser Çevik Elmira Cheremisova Dr. Didem Danış Dr. Jale Nur Ece Dr. Yaşar Sarı Dr. Süreyya Yiğit Av. Aslıhan Erbaş Açıkel Pınar Arıkan Volkan Çakır Bilgay Duman Noyan Gürel Selen Tonkuş Oytun Orhan Sercan Doğan Nebahat Tanriverdi Uğur Çil Leyla Melike Koçgündüz Ufuk Döngel Göknil Erbaş Aslı Değirmenci Jubjana Vila Mavjuda Akramova ORSAM Başkanı
ODTÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Uluslararası Antalya Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu Ekonomileri - Afyon Kocatepe Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ODTÜ
ORSAM Danışmanı, Avrasya
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Ahi Evran Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
ORSAM Uzmanı, Avrasya, El Farabi Kazak Milli Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ORSAM Riyad Temsilcisi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, St. Petersburg Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Galatasaray Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü
ORSAM Danışmanı, Deniz Emniyeti ve Güvenliği
ORSAM Danışmanı, Avrasya - ORSAM Bişkek Temsilcisi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. Ögretim Üyesi
ORSAM Danışmanı, Avrasya
ORSAM Danışmanı, Enerji - Deniz Hukuku
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü
ORSAM Danışmanı, Afrika - ORSAM Antananarivo (Madagaskar) Temsilcisi
ORSAM Uzmanı, Ortadoğu
ORSAM İzmir Temsilcisi
ORSAM Erbil (Irak) Temsilcisi
ORSAM Uzmanı, Ortadoğu
ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu
ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM, Ortadoğu & Projeler
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM, Karadeniz
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM Su Araştırmaları Programı
Dr. Tuğba Evrim Maden Dr. Seyfi Kılıç Kamil Erdem Güler Çağlayan Arslan ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı
ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı
ORSAM Su Araştırmaları Programı
ORSAM Su Araştırmaları Programı
ORSAM DANIŞMA KURULU
Dr. İsmet Abdülmecid
Prof. Dr. Hayati Aktaş
Prof. Dr. Ramazan Daurov
Prof. Dr. Vitaly Naumkin
Dr. Abdullah Alshamri
Hasan Alsancak
Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık
Prof. Dr. Ahat Andican
Prof. Dr. Dorayd A. Noori
Prof. Dr. Tayyar Arı
Prof. Dr. Ali Arslan
Büyükelçi Shaban Murati
Başar Ay
Hediye Levent
Prof. Dr. Mustafa Aydın
Doç. Dr. Ersel Aydınlı
Yaşar Yakış
Patrick Seale
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı
Prof. Aftab Kamal Pasha
Itır Bağdadi
Prof. Dr. İdris Bal
Yrd. Doç. Dr. Ersan Başar
Dr. Sami Al Taqi
Kemal Beyatlı
Barbaros Binicioğlu
26
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
Irak Danıştayı Eski Başkanı
ORSAM Trabzon Temsilcisi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü, Direktör Yardımcısı
Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü Direktörü
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu
İhlas Holding CEO
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
Devlet Eski Bakanı, İstanbul Üniversitesi
Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Yardımcısı
Uludağ Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü
Arnavutluk Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü
Türkiye Tekstil Sanayii İşveren Sendikası Genel Sekreteri
Gazeteci (Suriye)
Kadir Has Üniversitesi Rektörü
Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı & Fulbright Genel Sekreteri
Büyükelçi, Dışişleri Eski Bakanı
Ortadoğu ve Suriye Uzmanı
ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Hindistan Batı Asya Araştırmaları Merkezi Başkanı
İzmir Ekonomi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Bölümü
TBMM 24. Dönem Milletvekili
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı
Orient Research Center Başkanı
Irak Türkmen Basın Konseyi Başkanı
Ortadoğu Danışmanı
SURİYE ÇERKESLERİ
Safarov Sayfullo Sadullaevich
Prof. Dr. Ali Birinci
Doç. Dr. Mustafa Budak
Doç. Dr. Hasan Canpolat
E. Hava Orgeral Ergin Celasin
Volkan Çakır
Doç. Dr. Mitat Çelikpala
Çetiner Çetin
Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya
Doç. Dr. Didem Danış
Prof. Dr. Volkan Ediger
Prof. Dr. Cezmi Eraslan
Prof. Dr. Çağrı Erhan
Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen
Dr. Amer Hasan Fayyadh
Dr. Farhan Ahmad Nizami
Av. Aslıhan Erbaş Açıkel
Cevat Gök Irak
Mete Göknel BOTAŞ
Osman Göksel
Timur Göksel
Prof. Dr. Muhamad Al Hamdani
Numan Hazar
Habib Hürmüzlü
Doç. Dr. Pınar İpek
Dr. Tuğrul İsmail
Prof. Dr. Alexandr Koleşnikov
Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov)
Doç. Dr. Hasan Ali Karasar
Doç. Dr. Şenol Kantarcı
Selçuk Karaçay
Doç. Dr. Nilüfer Karacasulu
Prof. Dr. M. Lütfullah Karaman
Doç. Dr. Şaban Kardaş
Doç Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli
Prof. Dr. Aleksandr Knyazev
Prof. Dr. Erol Kurubaş
Prof. Dr. Talip Küçükcan
Arslan Kaya
Dr. Hicran Kazancı
İzzettin Kerküklü
Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu
Dr. Max Georg Meier
Prof. Dr. Mosa Aziz
Prof. Dr. Mahir Nakip
Doç. Dr. Tarık Oğuzlu
Prof. Dr. Çınar Özen
Murat Özçelik
Muhammed Nurettin
Doç. Dr. Harun Öztürkler
Dr. Bahadır Pehlivantürk
Prof. Dr. Victor Panin
Doç. Dr. Fırat Purtaş
Prof. Dr. Suphi Saatçi
Doç. Dr. Yaşar Sarı
Ersan Sarıkaya
Yrd. Doç. Dr. Bayram Sinkaya
Doç. Dr. İbrahim Sirkeci
Dr. Aleksandr Sotnichenko
Zaher Sultan
Dr. Irina Svistunova
Doç. Dr. Mehmet Şahin
Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin
Mehmet Şüküroğlu
Doç. Dr. Oktay Tanrısever
Prof. Dr. Erol Taymaz
Prof. Dr. Sabri Tekir
Dr. Gönül Tol
Doç. Dr. Özlem Tür
M. Ragıp Vural
Dr. Ermanno Visintainer
Dr. Umut Uzer
Prof. Dr. Vatanyar Yagya
Dr. Süreyya Yiğit
ORSAM
Tacikistan Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı
Polis Akademisi
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı
Milli Savunma Bakanlığı Danışmanı
23. Hava Kuvvetleri Komutanı
ORSAM Danışmanı, Afrika
Kadir Has Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Gazeteci (Orta Doğu)
YÖK Başkanı
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Galatasaray Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü
İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ekonomi Bölümü
Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı
Ankara Üniversitesi, Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Bağdat Üniversitesi, Siyaset Bilimi Fakültesi Dekanı
Oxford Üniversitesi İslami Çalışmalar Merkezi Yöneticisi
ORSAM Danışmanı, Enerji - Deniz Hukuku
El Fırat TV Türkiye Müdürü
Eski Genel Müdürü
BTC ve NABUCCO Koordinatörü
Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi
Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı
Emekli Büyükelçi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu
Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Rusya Federasyonu, Diplomat
ORSAM Danışmanı, Avrasya
ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü Bilkent Üniversitesi
Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Vodofone Genel Müdür Yardımcısı
Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Fatih Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Çukurova Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Rus-Slav Üniversitesi (Bişkek)
Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü
KPMG ,Yeminli Mali Müşavir
Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi
Kerkük Vakfı Başkanı
Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Hanns Seidel Vakfı Proje Müdürü (Bişkek)
Al Mosawa Bağdat Üniversitesi Rektörü
Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Uluslararası Antalya Üniversitesi
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
Büyükelçi
Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı
ORSAM Ortadoğu Ekonomileri Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Pyatigorsk Üniversitesi (Pyatigorsk, Rusya Federasyonu)
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı
Kerkük Vakfı Genel Sekreteri
ORSAM Danışmanı, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. Ögretim Üyesi
Türkmeneli TV (Kerkük,Irak)
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
Regent’s College (Londra, Birleşik Krallık)
St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu)
Lübnan Türk Cemiyeti Başkanı
Rusya Strateji Araştırmaları Merkezi, Türkiye-Ortadoğu Araştırmaları Masası Uzmanı
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Enerji Uzmanı
ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü
ODTÜ, Kuzey Kıbrıs Kampusü Rektör Yardımcısı
İzmir Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı
Middle East Institute Türkiye Çalışmaları Direktörü
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü
2023 Dergisi Yayın Koordinatörü
Vox Populi Direktörü (Roma, İtalya)
İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri
St. Petersburg Şehir Parlamentosu Milletvekili, St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu)
ORSAM Avrasya Danışmanı
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
27
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
ORTADOĞU ETÜTLERİ YAYIN KURULU
Meliha Benli Altunışık Bülent Aras Tayyar Arı İlker Aytürk Recep Boztemur Katerina Dalacoura F. Gregory Gause Fawaz Gerges Ahmet K. Han Raymond Hinnebusch Rosemary Hollis Bahgat Korany Peter Mandaville Emma Murphy ODTÜ
Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı
Uludağ Üniversitesi
Bilkent Üniversitesi
ODTÜ
Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık)
Vermont Üniversitesi (ABD)
Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık)
Kadir Has Üniversitesi
St. Andrews Üniversitesi (Birleşik Krallık)
City Üniversitesi (Birleşik Krallık)
Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık)
George Mason Üniversitesi (ABD)
Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık)
ORTADOĞU ANALİZ YAYIN KURULU
Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Hasan Kanbolat Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen 28
ORSAM
Rapor No: 130, Kasım 2012
ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
ORSAM Başkanı
Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Report No: 130, November 2012
SYRIAN CIRCASSIANS
SURİYE ÇERKESLERİ
CENTER FOR
MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi
ORTADOĞU
STRATEJİK
ARAŞTIRMALAR
Center for
Mıddle Eastern
StrategıcMERKEZİ
Studıes
‫مركز الشرق األوسط للدراسات االستراتيجية‬
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
SYRIAN CIRCASSIANS
SURİYE ÇERKESLERİ
ORSAM Report No: 130
November 2012
ISBN: 978-605-4615-26-1
Ankara - TURKEY
ORSAM © 2012
Content of this report is copyrighted to ORSAM. Except reasonable and partial quotation and exploitation under the Act No.
5846, Law on Intellectual and Artistic Works, via proper citation, may not be used or re-published without prior permission by
ORSAM. Assessments expressed in this report reflect only the opinions of its authors and do not represent the instiutional
opinion of ORSAM.
ORSAM
Strategıc Informatıon Management and
Indepentdent Thought Productıon
center for mıddle eastern strategıc studıes
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
History
In Turkey, the shortage of research on the Middle East grew more conspicuous than ever during
the early 90’s. Center for Middle Eastern Strategic Studies (ORSAM) was established in January 1, 2009 in order to provide relevant information to the general public and to the foreign
policy community. The institute underwent an intensive structuring process, beginning to concentrate exclusively on Middle affairs.
Outlook on the Middle Eastern World
It is certain that the Middle East harbors a variety of interconnected problems. However, neither the Middle East nor its people ought to be stigmatized by images with negative connotations. Given the strength of their populations, Middle Eastern states possess the potential to
activate their inner dynamics in order to begen peaceful mobilizations for development. Respect
for people’s willingness to live together, respect for the sovereign right of states and respect
for basic human rights and individual freedoms are the prerequisities for assuring peace and
tranquility, both domesticalhly and internationally. In this context, Turkey must continue to
make constructive contributions to the establishment of regional stability and prosperity in its
vicinity.
ORSAM’s Think-Tank Research
ORSAM, provides the general public and decision-making organizations with enlightening information about international politics in order to promote a healtier understanding of international policy issues and to help them to adopt appropriate positions. In order to present effective
solutions, ORSAM supports high quality research by intellectuals and researchers that are competent in a variety of disciplines. ORSAM’s strong publishing capacity türansmits meticulous
analyses of regional developments and trends to the interested parties. With its web site, its
books, reports, and periodicals, ORSAM supports the development of Middle Eastern literature
on a national and international scale. ORSAM supports the development of Middle Eastern
literature on a national and international scala. ORSAM facilitates the sharing of knowledge
and ideas with the Turkish and international communities by inviting statesmen, bureaucrats,
academics, strategicts, businessmen, journalists, and NGO representatives to Turkey.
www.orsam.org.tr
Prof. Dr. Anzor Kushabiyev
He is the Head of the Department of Information and Document Management at the
Institute of Social Research within Kabardino-Balkarian Scientific Centre of the Russian
Academy of Sciences.
Assoc. Prof. Dr. Naima Neflyasheva
Naima Neflyasheva was born in Maykop, capital of the Republic of Adygea affiliated to
the Russian Federation. Graduated from St. Petersburg State University, Neflyasheva
is Associate Professor of History. She works as a senior scholar at the Center for Civilizational and Regional Studies of the Russian Academy of Sciences in Moscow. Her
scientific areas of interest are listed as follows: Islamic History in Northwestern Caucasus, Current Islam in Caucasus, “Circassian problem”. She has more than 100 studies
published in the Russian Federation as well as in foreign scientific publications. She runs
a blog entitled “Severnıy Kavkaz skvoz stoletiya” (North Caucasus Through Centuries)
on a website called “Kavkazski Uzel”.
Murat Topçu
He graduated from department of Russian Language and Literature, Faculty of Literature, Istanbul University. He is doing his doctorate in the same department. He has
carried out studies and translated works on Russian language and literature, Caucasian
history, ethnography, languages and politics. His various articles were published in Atlas Magazine. Some of his published translations can be listed as follows: “Vatanından
Uzaklara Çerkesler”, Editor, Chiviyazıları, İstanbul 2004. “Hedefini Kendi Bulan Nart
Tlepş’in Oku” (Stories), Asker Hadağatle, KAFDAV, Ankara 2005. “Kafkasya–Dağlı
Halkların Göçü ve Kısa Tarihi”, Adolf Berje, Chiviyazıları, İstanbul, 2010.
Oytun Orhan
Completing his undergraduate education in Gazi University F.E.A.S. Department of International Relations, Orhan did his master’s degree in Hacettepe University Department of International Relations by writing his thesis entitled, “Identity’s Effect on Syria’s
Regional Policies (1946-2000). Orhan still continues his doctorate studies in Abant İzzet
Baysal University, Institute of Social Sciences, Department of International Relations.
Working as an expert within the Middle East Research Programme of the Center for
Eurasian Strategic Studies (ASAM) between the years 1999-2009, Oytun Orhan has
been working as a researcher in the Center for Middle Eastern Strategic Studies (ORSAM) since 2009.
PRESENTATION
The events in Syria have increasingly been going on since March 2011. The world is striving to
find a solution for Syrian crisis. Nevertheless, unfortunately nobody has a solution offer with high
chance of success and with definite instruments. Ethnic and sectarian splits constitute one of the
most important aspects of the conflict.
The extension of the instability in Syria over a long period of time and a wide area scares most
the minorities. The minorities think that they are open to attack and that they cannot protect
themselves. Besides, the experiences taking place in the Middle Eastern countries hit by the wave
of uprising increase the concerns. Therefore, minorities try not to take sides in the conflict taking
place in Syria.
Another community which is concerned about the developments in Syria is the Syrian Circassians.
According to various information, currently there are 90 thousand to 100 thousand Circassians,
most of whom live in Damascus, Aleppo and Homs in Syria. Circassians arrived in Syria during
the first half of the 19th century as they were exiled in the aftermath of the Great Caucasian
War, during the mid-1860s as a part of the settlement process of Circassians in the Ottoman
Empire. The Circassian immigration into current Syrian territories continued until the beginning
of 1920s. Having an effective position in social, cultural and political life of Syria in the past,
Circassians are currently an important component of the Syrian society as well. However, due
to the recent developments, certain Syrian Circassians applied for the Russian Federation to help
them return to their historical homeland as Syria is on the verge of a civil war. As from early 2012,
Syrian Circassians started to settle in the Republics of Adygea, Kabardino-Balkar and KarachayCherkessia located in Northwestern Caucasus in the Russian Federation; in Reyhanlı district of
Hatay and İstanbul in Turkey; in Lebanon; in Jordan; and in Dubai in United Arab Emirates.
We hope that the conflicts in Syria come to an end with minimum loss as soon as possible. Hopefully the ancient communities of Syria live together in peace also in the future just like in the
past. So that Syrian Circassians do not have to leave their country, of which they have become a
part, for a long period of time. We hope that this study we prepared as ORSAM be considered
as a reference on Syrian Circassians and contribute to the formation of a public opinion on this
subject in Turkey. We extend our thanks to those who contributed to preparation of this study.
Hasan Kanbolat
ORSAM Director
34
ORSAM
Report No: 130, November 2012
Contents
Presentation...................................................................................................................................................34
Abstract..........................................................................................................................................................37
Introduction ..................................................................................................................................................38
1. Circassians in the Middle East ...........................................................................................................38
2. History of Syrian Circassians ..............................................................................................................39
3. The Current Presence of Circassians in Syria: Transformation Era ..........................................48
4. Popular Uprising in Syria and Circassians ......................................................................................49
5. Aid Efforts for Syrian Circassians ......................................................................................................51
ORSAM
Report No: 130, November 2012
35
ORSAM
ORSAM Report No: 130, November 2012
By: Prof. Dr. Anzor Kushabiyev
Dr. Naima Neflasheva
Murat Topçu
Oytun Orhan, ORSAM Middle East Specialist
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
SYRIAN CIRCASSIANS
Abstract
Circassians came to Syria in mid-1860s due to the fact that they were exiled during and after
the Caucasus-Russian War as well as due to the settlement policy of the Ottoman Empire. The
Ottoman administration had several goals in creating Circassian settlements here. The administration made use of the uncultivated lands with Circassians, who had higher agricultural
techniques compared to the local people. The Ottoman Empire benefited from Circassians, who
had strong military tradition, against the rising independence movements of Druses who posed
a problem for İstanbul. The number of Muslim population within the Ottoman Empire increased due to Circassians. Circassians were settled in places near the Hejaz railway route planned to constructed, and thus the security of the railway was strived to be provided. For similar
reasons, Circassians were settled in the areas with stream beds such as the Golan Heights, and
thus these areas were secured.
The settlement of Circassians into Syria took place in two stages: Directly from North Caucasus, and from Balkans. In mid-1860s one of the first groups arriving from North Caucasus were
settled in northern Syria, in Marash sanjak, and they were charges with ‘surveilling’ the Zeytun
district where Armenians lived. Afterwards, in 1872 approximately a thousand Circassians
were settled in the the neighborhood of Hama and Homs, as well as in the Golan Heights within
the borders of the Sanjak of Hauran.
The Circassian immigration from the North Caucasus into Syria continued until the early
1920s if at a small scale. Circassians were mostly settled in the Golan Heights, Transjordan,
Hama, Homs and Aleppo. The villages such as Amman, Jerash, Kuneitra and Mumbuc they
created grew bigger and turned into cities in time. The last group of Circassian immigrants
arrived after the World War II.
Today, there are 90 thousand to 100 thousand Circassians, most of whom live in Damascus,
Aleppo and Homs in Syria. The Circassian people are a part of the Syrian society. Until recently
the traditional occupation of Circassians was military service. Both during the Ottoman period
and French mandate as well as during the independence periods, their traditional loyalty to the
government created the image for Circassians that they are law-abiding and loyal Syrian citizens. Successful doctors, farmers, businessmen, civilian and military bureaucrats, politicians,
scientists, authors and poets were brought up among Syrian Circassians. They do not have the
same influence they had among military elites of Syria two decades ago.
Due to the recent developments, certain Syrian Circassians applied for the Russian Federation to help them returning to Northwestern Caucasus, which is their historical homeland, as
Syria is on the verge of a civil war. However, Moscow has not taken a decision related to Syrian
Circassians yet. As from early 2012, Syrian Circassians started to leave Syria and settle in the
Republics of Adygea, Kabardino-Balkar and Karachay-Cherkessia in the Russian Federation;
in Reyhanlı district of Hatay and İstanbul in Turkey; in Lebanon; in Jordan; and in Dubai in
the United Arab Emirates.
ORSAM
Report No: 130, November 2012
37
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
Introduction
Since March 2012, the violence in Syria has
been increasing with each passing day. While
the world strives to find a solution for Syrian
crisis, nobody can come up with a solution offer with high chance of success and with definite instruments. One of the most important
reason is the unsettled situation in Syria and
the fact that the Damascus administration
and the opposition are all mixed both in social and geographic terms.
Ethnic and sectarian splits constitute one of
the most important aspects of the conflict.
The extension of the instability in Syria over
a long period of time and a wide area scares
most the minorities. Because the minorities
think that they are open to attack and that
they cannot protect themselves. Besides, the
experiences taking place in the Middle Eastern countries hit by the wave of uprising increase the concerns. Therefore, minorities try
not to take sides in the conflict taking place
in Syria.
Another community which is concerned
about the developments in Syria is the Syrian
Circassians.1Currently there are 90 thousand
to 100 thousand Circassians, most of whom
live in Damascus, Aleppo and Homs in Syria.
Circassians arrived in Syria during the first
half of the 19th century as they were exiled
in the aftermath of the Great Caucasian War,
during the mid-1860s as a part of the settlement process of Circassians in the Ottoman
Empire. The Circassian immigration into current Syrian territories continued until the beginning of 1920s. Having an effective position
in social, cultural and political life of Syria in
the past, Circassians are currently an important component of the Syrian society as well.
However, the recent developments have
negatively been affecting Syrian Circassians.
In this study, it is aimed to deal with Syrian
Circassians from past to present which is not
brought to agenda much while discussing the
38
ORSAM
Report No: 130, November 2012
events in Syria. Within this framework, first
of all the settlement process of Circassians
in the Middle East and then in Syria will be
dealt with. In this section the exile process of
Circassians from North Caucasus, the areas
they settled in and their relations with other
groups will be discussed. In the following section, there will be information on the current
geographical distribution of Syrian Circassians, their demographic structure, economic
life and cultures. The study will be concluded
with the section where how Syrian Circassians have been affected by the popular uprising in Syria and what kind of attitude Circassians adopted is analyzed.
1. Circassians in the Middle East
Circassians came out in Northwestern Caucasus in earliest times, and they lived in along
the Kuban river, its southern Black Sea costline on the southern p art, and on northern
Caucasus Mountains from Anapa to Tuapse.
Actually the Circassian geographic name can
be seen all along the coastlines of Northwestern Caucasus and the Sea of Azov. On written sources, Circassian name is seen as of 13th
century.
During and after the Caucasus-Russia War,
Circassian territories were invaded and colonized by the Tsardom of Russia. These territories were called Kuban and Terek oblasts
until the end of the Tsardom of Russia. Nevertheless, according to the 1829 Edirne (Adrianopol) Agreement, the war attained another
level as the Ottoman Empire left its fortresses
on the Black Sea coastline to the Tsardom
of Russia, and Russia gained a legal basis on
the international arena to invade Circassian
territories. Losing the war, Circassians were
forced to leave their homeland. As a result,
more than a million Circassians settled in Ottoman territories.
During the Circassian Mamelukes period,
there were considerable amount of Circassians in garrisons in Syria which was under
SYRIAN CIRCASSIANS
the domination of Egypt. Those Circassians
continued their existence during the Ottoman Empire period as well. However, those
who formed the Circassian diaspora in Syria
today are the descendants of those who came
to Syria as a result of the great exile in 19th
century, in 1864. Circassians arrived in Syria
during mid-1860s as a result of the fact that
they were exiled in the aftermath of Caucasus-Russia War and as a part of Circassians’
settlement process in the Ottoman Empire.
The Ottoman Empire had several goals in
creating Circassian settlements. The administration made use of the uncultivated lands
with Circassians, who had higher agricultural techniques compared to the local people.
They protected the Arab farmer settlements
from the attacks of Arab nomads. The Ottoman Empire benefited from Circassians, who
had strong military tradition, against the rising independence movements of Druses who
posed a problem for İstanbul. The number of
Muslim population within the Ottoman Empire increased due to Circassians. Circassians
were settled in places near the Hejaz railway
route planned to constructed, and thus the
security of the railway was strived to be provided. For similar reasons, Circassians were
settled in the areas with stream beds such as
the Golan Heights, and thus these areas were
secured.
During this period, several Circassian villages
were formed Palestine. There was a major
loss of population due to hard living conditions, diseases and famine. A village (Raba
in the neighborhood of Keysariya) was dissolved. Kfar-Kama (3000 people) and Reyhaniye (1000 people), which are currently
located in Israel, survived though. In 1920
when the Great Britain established a new
Arab State, Jordan, certain Circassians entered under the rule of emirate. Two villages
in Halil (Kfar-Kama ve Reyhaniye), on the
other hand, remained in Palestine under the
mandate government; and were included in
the Israeli borders in 1948. Circassians always
had a good relationship with both Arabs and
ORSAM
Jews. When the independence war of Israel
broke out, they took sides with Jews. They
joined the Israeli Defense Army, and fought
against the Jordanian legion in Halil.
2. History of Syrian Circassians
The territories known as Syria were then
composed of Ottoman Empire’s Syria (Damascus), Aleppo and Beirut provinces, some
parts of Mosul province, sanjaks of Jerusalem
and Lebanon. The province of Syria (Damascus) included current Syria, some parts of
Lebanon and Jordan. The province of Aleppo
was composed of current northern Syria, the
Sanjak of Urfa, Antep and İskenderun districts which are currently located in Turkey.
Current eastern Syria was included in the
Deir ez-Zor governorate under the administration of Mosul province. The Sanjak of Jerusalem contained Southern Palestine, and
the Sanjak of Lebanon included interior highlands of present Lebanon.
The settlement of Circassians into Syria took
place in two stages: Directly from Northwestern Caucasus by land, and from Balkans by
sea. After 1864, one of the first groups arriving
from North Caucasus were settled in northern Syria, in Marash sanjak, and they were
charged with ‘surveilling’ the Zeytun district
where Armenians lived. Afterwards, in 1872
approximately a thousand Circassians were
settled in the the neighborhood of Hama and
Homs, as well as in the Golan Heights within
the borders of the Sanjak of Hauran.2 In 1881
800 Circassian families lived in 6 villages in
the Sanjak of Marash.3
Between 1865 and 1866, 13.648 Chechens
were settled in small groups in Rasul-Ayn
in eastern Syria and on the borderline of the
Sanjak of Diyarbakır, in order to stop the attacks of Bedouins and Kurds in the neighborhood. Most of them were killed in local
conflicts and due to various diseases, and
some of them immigrated to other regions.
In 1880, approximately 5 thousand Chechens
remained in the neighborhood of Rasul-Ayn
in 1880.4
ORSAM
Report No: 130, November 2012
39
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
In 1872, some 1000 Circassians were settled
in the Golan Heights within the sanjak of
Hauran and n the neighborhood of Hama and
Homs. According to what elders say, firstly
they arrived in Samsun by ship, then came to
Uzunyayla (Kayseri-Sivas) and lastly arrived
in Syria.
The real migration wave of Circassians to
Syria began following the 1877-78 OttomanRussian War (93 War) mainly from European-Balkan territories of the Ottoman Empire.
During the period of mass exile from North
Caucasus, many Circassians were settled in
present Yugoslavia, Bulgaria, Romania, Cyprus and Crete islands. According to official
statistical information of the Tsardom of Russia, more than 150 thousand Circassians lived
in Balkans in 1876. Some 90.000 of them lived
in Bulgaria. Circassians were settled in this
area by the Ottoman Empire in order to fight
against the insurrections of the Christian
people. During the uprising broke out in Bulgaria in 1876 and during the 1877-78 Ottoman-Russian War, Circassian cavalries were
sent to the major front lines as they were one
of the best troops of the Ottoman army.
During the Conference of European States
held in İstanbul on December 1876 – January 1877, the idea suggesting that Circassians would be settled in Asian provinces of
the Ottoman Empire was put forward. As the
Russian army attacked, Circassians left their
villages and took to the roads along with the
troops of the Ottoman army that withdrew.
Thus, the second exile began. According to
the decision taken by the Council of Russian
Command that convened in Plovdiv (Flipopol) on August 1878, all Muslim refugees
who left their homes were entitled to return
to Bulgaria. However, Circassians were exempted from this right. Circassians, who
could not find time to leave Bulgaria by then,
were settled “out of the Principality of Bulgaria at the disposal of the local administration”. In Ayastefanos and Berlin Agreements,
the problem of Circassians who had to immi-
40
ORSAM
Report No: 130, November 2012
grate from Balkans were put aside, and it was
only agreed that “Circassian troops would not
be resorted to in border garrisons”. So that,
exiles were deprived of all kind of rights and
guarantees to make life both by these states
and the Ottoman Empire for the second time.
After the end of 1877-78 Ottoman-Russian
War, insurgencies in Terek Oblast, Abkhazia
and Daghistan exiled from North Caucasus
increased to a large extent. Some of these exiles were sent to Syria and Palestine. Starting
from the spring of 1878, Ottoman and European ships carrying Circassian exiles coming
from Balkans and North Caucasus arrived in
Syrian coastlines on a regular basis for two
years. The exile took place under extremely
difficult conditions. After the exiles arrived,
they used sleep outdoors waiting to be provided a permanent place to live. Thousands
of them died of starvation and contagious
diseases.5 In accordance with the Berlin
Agreement, the Ottoman government placed
Circassians exiled from Balkans in Anatolia,
Syria and Palestine.
Some of the Circassian exiles got on board
from Bulgaria and the Black Sea ports of Romania and passed straits, while some others
arrived in Aegean coastlines of Greece by
land and got on board to go to eastern ports
of Mediterranean. Then they arrived in hinterlands of Syria by land.
In early spring of 1878, ships carrying the
exiles to Syrian coasts started to arrive. According to the statements of French Consul
General, 1000 Circassian arrived in the Port
of Beirut in early March 1878.6 On the other hand, according to the information sent
by the Russian Consul General in Aleppo to
the Embassy in İstanbul; on March 1878, 20
thousand immigrants coming from North
Caucasus and Crimea arrived in İskenderun,
one third of them died of diseases and famine, and the rest of them either returned to
İstanbul or could not be heard of.7 Those Circassian exiles were Abzekhs who used to live
SYRIAN CIRCASSIANS
in Adliye district of Bulgaria.8 Abzekhs were
settled in the province of Aleppo. During the
same period, another group coming from Balkans were settled in the Golan Heights in the
Sanjak of Hauran. The number of Circassians
arriving in various ports of Syria reached 45
thousand by September 1878. Those who
were expected to come from Salonica and
they were planned to be settled in the neighborhood of Nablus.9 Very few Circassians
were placed in city centers of Damascus and
Aleppo. A neighborhood was created in Damascus by those who arrived from Bulgaria
in 1878.
Circassians were mainly settled in the Golan
Heights as a military line in Syria. The line extended across the Druse regions and formed a
kind of borderline with the Bedouin tribes. 13
villages were settled around the headquarter
Kuneytra ranging from 4 to 17 km intervals.
Small groups of Circassians were sent from
Batum and Kars, which were invaded by the
Tsardom of Russia following the 1877-78 Ottoman-Russian war, to Syria. Also there were
exiles directly arriving from North Caucasus.
The Circassian exile started to decline in early
1880s.
It is difficult to detect the accurate number of
those who settled in Syria between the years
1878-1880. The authority did not record the
numbers, and furthermore the majority of
population died during the exile and after
they settled in the area. According to the information provided by the Consul of Russia,
more than 45 thousand Circassians were exiled in the aforesaid period. Along with those
who arrived beforehand, the number of Circassians in Syria reached some 70 thousand.
The administration granted demesne land, in
other words from the state treasury, to Circassians. The distribution was made according to the following principles: a family with
three people was granted with 70 decares of
land, while a family with four-five people was
granted with 130 decares of land. The Circas-
ORSAM
sian families shared the lands according to
feudal military-manorial system, independently of their former social class (in return
for their military service).
In late 1880s, the Circassian immigration into
Syria still continued in less amounts though.
Both due to the conflicts with the neighboring tribes and also due to the infertile lands,
Circassians could not have pulled themselves
together. Exemption from ten years of tax and
military service ended in 1888, and immigrants who could not settle yet received a severe blow by this situation; and it was followed
by disorders that reach uprisings. İstanbul Migration Committee gave the authorization to
the authorities in Syria to meet the necessary
expenses for the settlement of Circassians
from the committee account. Nevertheless, it
was only in 1902 that an aid committee was
created in Damascus by order of the government in order to organize the settlement of
immigrants, to finance, to provide crop, animal and instruments, as well as to help with
house constructions. Due the reasons such
as the insufficiency of money and aid, their
settlement in arid lands, the presence of the
committee in Damascus could not solve the
problem of Circassians either.
Circassian cavalcades were used against rebellious Bedouin tribes and in suppressing
Druse insurgencies. They were effective in
suppressing the uprising that broke out in
Kerake in 1893 and 1910. It was an obligation for Circassians, who were settled in small
groups among different ethnic groups acting
hostile against them, to take part in the Ottoman military force.
Circassians contributed to the economic development of the regions they were settled
in. They started to produce more developed
agricultural implements and wheeled vehicles, and build stone houses and mills. They
implemented developed traditional agricultural techniques to a large extent. They grew
new plants such as millet and oat. Living in
ORSAM
Report No: 130, November 2012
41
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
Syria and Palestine for a decade, the Russian
scientist A. Ruppin wrote those on this subject: “Circassians brought along more developed agricultural implements, two massive
wooden wheeled and iron hooped wagons,
oat planting as well as a great order in household appliances from North Caucasus. Besides they were hardworking. They cleaned
their fields from stones. So that almost all of
them reached a standard of living that might
be considered as wealthy.”
From the very beginning, the Ottoman administration started to recruit Circassians to
administrative and military services, mainly
to the police department. A cavalry troop of
300 Circassians was created in Amman. Mirza Vasfi was the head of the troop. The cavalry troops consisting of the Circassian police were deployed in Kuneytra, Aleppo, Jerash and Kerak.10 The Circassian troops were
charged with collecting taxes from the people,
protecting main roads and most importantly
fighting against the Bedouin tribes which
did not bow to the government. The Circassian troops were organized in accordance
with the regular army system, they were reinforced by those who skillfully use weapon,
and constituted one of the best troops of the
armed forces. The service in police department was considered equal to the service in
the regular army. Circassian troops were used
to suppress the insurgencies of Druses and
city-dwellers. The assaults of Bedouin tribes
against agricultural areas were prevented and
some of these tribes entered under the rule of
government thanks to the Circassian troops.
Bedouins, Druses, Kurds and Fellah Arabs
considered the territories, which Circassians
accepted as a present from Sultan, as their
own fields. The negotiations carried out to
solve the conflicts did not succeed and the
parties who were in disagreement took up
arms.
Circassians, who settled in the Golan Heights,
were attacked by the nomad Bedouin Fadl
42
ORSAM
Report No: 130, November 2012
tribe in the area on their very first day. First
of all armed conflicts took place between the
two parties. Then it was followed by a major
raid carried out by Bedouins against Mansoura, a Circassian village. The Ottoman administration took advantage of this situation and
organized a banishment expedition on Bedouins. Following this expedition, Circassians
followed the tradition of blood revenge, and
organized counterattack against the nomads.
In their conflicts against Bedouins, Circassians had the edge over them in terms of war
skills and weapons. However, they fell behind Bedouins in number to a great extent.
Moreover, Circassian villages had to fight
against two or more tribes at the same time.
In Bedouin-Circassian conflicts, both parties
showed various hostile actions against one
another. Immigrants let their cattle out in the
fields of Circassians, and made them destroy
their crops. Sometimes Circassians confiscated those herds of cattle and prevented Bedouins from approaching water resources.
Especially the Druse-Circassian conflict
caused by the land conflict became continuous and bloody. Similar to Bedouins, Druses
had been staking claim on the Golan Heights
since old times. In the beginning, Druses were
satisfied with their reconnaissance actions
and with opening fire against the Circassian
villages. In 1881, they carried out a major raid
against Circassians. Nevertheless, Druses
failed in these raids. The Druse troop of 600
people were defeated as a result of their raid
against the Mansoura village. It was followed
by the raids of Circassian troops against the
Druse regions. Bloody conflicts continued
until 1889 when those two parties reached a
peace agreement.
In 1894, a new conflict broke out. It was
caused by the attack of a Druse group along
with a sheep herd against a Circassian couple. During the conflict a Circassian woman
was killed. According to the Circassian traditions, murdering a woman was considered as
SYRIAN CIRCASSIANS
a felony. However, Circassian elders forbade
the young people to take a revenge and they
applied for the district governor of Kuneytra
to punish the criminals. They sent a delegation to Druse sheikhs to investigate the aforesaid event. Sheikhs expressed their apologies
for the event and they stated they were ready
to pay the blood money (300 Ottoman liras)
in accordance with the sharia law and to surrender the criminals if they are identified.
But it was only a tactic. In accordance with
the agreement, Circassian representatives set
out to identify the criminals. They were attacked by Druses who intercepted them. In
the conflict four Druses were killed and the
two parties started preparations for a war
again. Messengers were sent from Hauran to
all Druse regions of Lebanon with a call for
an immediate aid. Detachments set out from
Hasbeyi, Rasheyi and Vadi-Acama to the
Majdal Shams, the center of Druses. Money
and weapons were provided by Lebanon. The
Governor of Lebanon Naim Pasha had to intervene in the war preparations of Druses and
a legal investigation opened regarding this
event with his order. The district governor
of Kuneytra went to Druses in order to stop
preparations for war along with a gendarmerie detachment. But he was captured and
was released in exchange for Druses who had
been imprisoned. Then the district governor
came to Mansour where Circassian warriors
were gathered from the neighboring villages.
The district governor asked them to disperse
by promising that he would absolutely investigate the case in the eye of law. Circassians
believed in the district governor and they dispersed. On 24th May 1894, towards 10 a.m.,
a Druse army of some 10.000 people opened
fire against Mansour. And there was a counterattack from the windows and roofs of the
houses. The clash, in which Circassians from
neighboring villages joined as they heard the
gunshots, lasted for approximately 14 hours.
First of all Druses approached near the village,
and tried to enter in. Nevertheless, they were
repelled by Circassians despite the fact that
they outnumbered. According to Balyayev,
ORSAM
the Consul of Russia, 88 Druses were killed
in this conflict. As for the loss of Circassians,
on the other hand, 44 men, 4 women, 7 children were killed and 4 people got wounded.
In the evening of the same day Husrev Pasha,
Head of the police department of the province, arrived in the crime scene. He gathered
the leaders of the both parties and proposed
a peace settlement. However, Circassians
considered only Druses guilty and refused to
reach an agreement by insisting on their punishment. The police commander could only
get a promise that there would be no hostile
action until a administrative authorities investigate the case.
As Circassians were not hopeful about a fair
outcome from the investigation, they reached
Sultan by sending him a message via official
authorities. In their message, they accused
the Rauf Pasha, Governor of Syrian Province,
of secretly protecting Druses and demanded
a change in his position. And as a result, the
governor and the district governor of Kuneytra were unseated. The new governor Osman
Nuri Pasha set up a commission to investigate
the Druse-Circassian conflict under his own
presidency by following the orders coming
from İstanbul to solve the problem as soon
as possible. According to the conditions suggested to Circassians, Druses would pay 1000
liras to Mansourians and apologize. Truce was
signed on 9 August 1894. 35 Druse sheikhs
came from Hasbeyi, Rashei, Beka-Atı and
Majdal Shams to Mansoura and apologized.
Despite the agreement reached, both parties
lived with the expectation of a new conflict
and continued to get prepared for this.
In autumn of 1895, a new Druse uprising
broke out. The Druse uprisings both carried
the characteristics of national independence,
and also involved banditry actions such as
killing Christians and plundering Fellahs.
In Hauran warriors gathered from different
Druse regions, and they reached 10 thousand
people. 9 villages were destroyed and 100 civil
people were killed as a result of the Druse at-
ORSAM
Report No: 130, November 2012
43
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
tacks by November. This situation led the Ottoman administration to create new military
units to suppress the insurgents. During the
same period, small-scale conflicts, which led
to the revival of the old hostility and to new
clashes, took place between Circassians and
Druses. In the morning of 19 November 1895,
a Druse army of 3 thousand people were split
in two and headed towards the Mansoura village. One of the groups would attack against
Circassians, and the other half (Fadl Tribe)
would go to the other side. The total number of Circassian and Bedouin troops was 2
thousand people. A Circassian prominent figure Anchok Ahmad Bey was the head of the
army. The allied army went out of the village
and fought against Druses. In the thick of the
battle, Ahmad Bey was killed, and CircassianBedouin troops started to withdraw. Nevertheless, at that point Circassian police cavalry troop headed by Mirza Bey arrived and
attacked against Druses. Right afterwards, a
police group came from Beirut and they attacked against Druses as well. Druses ran
away by leaving 400 losses behind. Circassian
and Bedouin troops chased the Druses and
advanced through the Druse regions and devastated Majdal Shams. Kurdish troops joined
the army which was headed by Said Pasha
and was created against Druses. The united
army carried on their attacks and set the Halos, Harar, Ayne, Koniye, Zehitu and Beka Atu
villages on fire. On 20 November 1895, an Ottoman troop of 400 infantries, 200 cavalries
and two artilleries headed by the 5th Cavalry
Divison commander Nuri Pasha came from
Damascus to Hauran. Then the 4th Army
Commander General Memduh Pasha along
with his three infantry battalions mobilized.
44
ORSAM
Report No: 130, November 2012
Circassian-Bedouin-Kurdish cavalries also
joined this troop. On 4 and 7 December 1896,
clashes took place between Ottoman forces
and Druses, and the insurgents were defeated
at the end. The government removed the autonomy of Druse areas as a punishment.
In military history of Syria, there are many
skillful Circassian officers who served within
the Ottoman army. One of them is Marshal
Osman Fevzi Pasha in Syria in early 20th century. Circassian Husrev Pasha was the Head
of police department in Syrian Province for a
long time. Abkhasian Muhammad Bek Marshan was the military commander in Aleppo
province in early 20th century. General Mirza
Pasha Vasfi, commander of Circassian Cavalry Troop in Amman, and many others are
mentioned in the Syrian history.
According to the information provided by
Zuyev, Deputy Consul General of Russia in
Damascus, there were 6.065 Circassian families composed of 36.690 people lived in the
province of Syria on February 1904.11 There
are other sources claiming this figure to be
30 thousand and 40 thousand. However, the
most accurate information was provided after the establishment of the French mandate
regime in Syria in 1920. The French researcher De Proux believes that approximately 25
thousand Circassians lived in Syrian territories in mid-1930s.12 The results of the census
taken by the French Mandate regime in 1935
are listed on the following table. (It might be
concluded that at that period there were approximately 25 thousand Circassians living
in Syria, considering that a family was composed of 5-8 people:
SYRIAN CIRCASSIANS
ORSAM
Table – 1 The Census Taken by French Mandate Regime
Number of
Households
Aleppo
100
Jebel-Sman Hanasir village
100
Aleppo
Mumbuc Mumbuc village
400
Azaz
Ayn Dahan village
15
Antakya
Bedirge village
35
Kırıkhan
Reyhaniye village
120
İskenderun
Yenişehir village
95
Harran village
60
Salahiya district
20
Rakka village
100
Ras el Ayn village
70
Deir-ez-Zor
Kara village
50
Safih village
80
Tel Ruman village
10
Mireic Eddar village 50
Tel Snan village
120
Hama
Tel Adda village
60
Deyl el Acel village 50
Cessin village
30
Humus
Homs village
50
Ayn Zat village
180
Tel Amri village
150
Abu
Hamama
village
30
Homs
Asil village
60
Deyr Fur village
160
Tlil village
50
Damascus Muhacirin district 60
Marj Sultan village 70
Damascus
Boydan village
30
Bley village
150
Kuneytra Kuneytra
400
Mansoura village
120
Ayn Zivan
150
Mumsiya village
50
Cuveyza village
100
Breyka village
150
Sanjak
District
Hauran
Alavitı
Total
-
Settlement
Bir Acam village
70
Surman village
120
Kochniya village
150
Faham village
Fazara village
Hamidiya village13
Ayn Surman village
Ruhina village
Sandaniya village14
Farac village
Ceblya village
Arab el Mülk village
Sukass village
-
20
10
30
30
25
10
14
50
20
15
4039
Ethnic Structure
Adygea (Kabardino and Abzekh)
Adygea (Kabardino)
Adygea (Abzekh)
Adygea (Abzekh)
Adygea (Abzekh)
Adygea (Abzekh)
Adygea (Abzekh)
Adygea (Abzekh)
Chechen
Adygea (Kabardino), Chechen
Chechen
Chechen
Chechen
Chechen
Adygea (Bzhedug)
Adygea (Bzhedug), Abaza
Adygea (Bzhedug)
Adygea (Kabardey)
Daghistan (Avar)
Daghistan (Avar, Lezgi, Kumuk)
Adygea (Bzhedug)
Adygea (Bzhedug)
Adygea (Bzhedug)
Adygea (Bzhedug)
Daghistan
Adygea (Bzhedug)
Adygea (Bzhedug, Kabardino and
Abzekh)
Adygea (Abzekh)
Karachay and Balkarian
Karachay and Balkarian
Adygea (Abzekh and Kabardey)
Adygea (Bzhedug and Abzekh)
Adygea (Abzekh)
Abaza
Adygea (Abzekh and Kabardino)
Adygea (Abzekh)
Adygea (Bzhedug, Kabardino and
Abzekh)
Adygea (Bzhedug)
Adygea (Kabardino and Abzekh),
Abaza
Adygea (Abzekh)
Ossettian
Adygea (Kabardino)
Adygea (Kabardino)
Adygea (Abzekh)
Chechen
Ossettian
Adygea (Bzhedug)
Adygea (Bzhedug)
Adygea (Bzhedug)
ORSAM
Report No: 130, November 2012
45
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
The accurate number of Circassians who
settled in Syria is not known. The authorities
could not record the accurate statistics during the migration in 1878-1880. The fact that
Circassians could not keep their own records
makes it difficult to estimate the population.
Besides, the Circassian population declined
due to various deaths during the period of
second exile from Balkans. According to the
information provided by the Consulates of
Russia in Damascus and Beirut, the number
of Circassians who were settled in Syria between 1878-1880 ranged from 40 thousand to
50 thousand. Based on the research he carried
out, İzzet Aydemir considers that in the aforesaid period some 70 thousand Circassians
settled in Syria.15 The accurate statistical information in Syria could only be obtained after the establishment of colonist mandate regimes of France and Britain in Transjordan in
1920. According to the census taken in 1935,
4.039 Circassian families with the population
of 25 thousand people lived in Syria. Accordingly, it is seen that a family was composed of
5-8 people. During the same period, 9 thousand people lived in eight Circassian villages
in Transjordan; 850 of them were Chechen.
According to the census, 900 people lived in
two Circassian villages (Reyhaniye and KfarKama) created in Palestinian territories (present Israel) in early 1930s.
In February 1904, Damascus Governor Nazım
Pasha wanted to take a census in Hauran in
order to collect tax. However, Circassians did
not accept this; and they also demanded cultivated lands in Maan region. Nazım Pasha
asked the Consulate of Russia to send the disobedient Circassians back to North Caucasus.
Nevertheless, he had to give up on this as the
agreement signed between the two states prohibited repatriation of exiles. Circassian Husrev Pasha, who was assigned for the talks on
September 1905, convinced his cognates to
give up on their disobedience and to stay still
for a little longer after long and hard talks.16
46
ORSAM
Report No: 130, November 2012
During the years of World War I, the Ottoman Empire declared mobilization in Circassian districts of Syria, and basic privates were
sent to the areas where the battle was thick.
Military command assigned Circassian police
troops to protect the routes and food bases
in Syria.
In 1916, the Sharif of Mecca Hussein and his
son Faisal initiated the Arab revolt supported
by the Britain in 1916. Feeling the Ottoman
pressure on themselves, Syrian Arabs actively
supported the revolt. The Circassian people
in this area had hard times in political terms.
Their loyalty to the Ottoman Empire increased
the hostile actions of Arabs, who considered
Circassians as the soldiers of Ottoman State.
The elders of Circassian villages remember
the armed conflicts that constantly took place
with Arabs. When the army of Sharif Hussein
arrived in Northern Syria, Arabs who lived in
the neighborhood of Circassian town Mumbuc asked them to destroy Mumbuc. Hearing
of the approaching Arab army, Circassians
sent a delegate declaring that local people of
Mumbuc wanted to support the Arab revolt.
This was the first event that Circassians took
sides with Arabs during the years of war. In
1920 when the French troops started to invade Syria, people of Mumbuc adhered to the
agreement they had signed with Arabs and
fought against the French troops. But they
failed in the war where they fought against
motorized units.
In Transjordan, Circassians fought hard
against the British troops. On March 1918,
the Ottoman troops withdrew due to the
pressure of the General Allenby’s 6th British
Army. Circassian troops clashed with the
British troops. After the big losses on both
parties, the British, who had an advantage
both in number and in terms of weapon, won;
and they invaded Transjordan.
During the conference held in San Remo on
April 1920, the victorious European states
took the Arab territories from the Ottoman
SYRIAN CIRCASSIANS
Empire for good. According to the mandate
system, the League of Nations gave Iraq and
Palestine back to Britain. The majority of Syria enterd under the rule of colonist regime of
France.
Despite in small numbers, Circassians’ immigration from North Caucasus to Syria
cıntinued until the early 1920s. Circassians
mostly settled in the Golan Heights, Transjordan, in the neighborhoods of Hama, Homs
and Aleppo.17 The Amman, Jerash, Kuneytra
and Mumbuc villages they created grew bigger and turned into cities.18 The last group
of Circassians arrived in the aftermath of the
World War II. This group was mostly composed of the former soldiers of the Red Army
who were captured by the Germans and did
not return to North Caucasus, and the young
men who joined the German army in the invasion of North Caucasus by Nazi Germany
in 1942.
The mmigration continued until 1920s due to
the reasons such as conflicts with neighboring tribes and the infertility of lands. While
some groups immigrated from Syria, some
others who were in the search of more fertile
lands migrated within Syria; small settlements
combined with the bigger ones. For instance,
those who were the victims of contagious diseases in Damascus settled along with their
cognates in Kuneytra.
In 1920s, when Syria was under the French
mandate, some Circassians served for the
French administration as cavalry troops
maintaining internal order. In this period,
Circassian intellectuals started to strive for
the revival of their culture under the leadership of Emin Semguğ. Approximately 40
schools were opened mostly in Kuneytra region. The weekly newspaper “Marc” started
to be published in Arabic, French and in
Circassian with Roman letters in 1928. Nevertheless, in 1936 when the French mandate
government came to an end, the Syrian government closed the schools, the newspaper
ORSAM
and the benefit society. After the French left,
it became more critical for Circassians. Arab
nationalists accused Circassians of cooperating with French occupants and launched an
anti-Circassian campaign. Those who served
in French troops and intellectuals had to leave
Syria.
After the World War II, thanks to the good
relations developed between Syria and the
Soviet Union, Syrian Circassians found the
opportunity to develop relations with their
cognates living in North Caucasus. Particularly 1960s was a bright era. Large amount
of books, newspapers, magazines, cassettes
etc. were brought from Caucasus. Although
Syrian Circassians preserved their cultures
and identities in general, they always felt the
threat of losing their language and cultures
for various reasons such as their limited and
dispersed population, and the Syrian government’s being oppressive about cultural rights.
On November 1947, when Palestine was split
into two states, conflicts broke out between
Syrian and Israeli troops. Afterwards, Circassians formed voluntary troops led by İhsan
Shurdum, who later became the Commander
of the Royal Jordanian Air Force, and joined
the war in Palestine. Between 1948-49, the
voluntary and effective participation of Circassians in the Arab-Israeli war positively
affected the relationship between Arabs and
Circassians.
With high discipline and war skills, Circassian troops played an effective role in consecutive military coups in Syria taking place
in the aftermath of the war. In 1960, the
population of Syrian Circassians declined to
38 thousand people. The Arab-Israeli war
that broke out on June 1967 caused to major changes in socio-economic and political
situation of the Syrian Circassian society. The
first and most severe blow Syria received by
Israel came from the Golan Heights where
the majority of Circassians lived. During the
same period 16 thousand Circassians lived in
ORSAM
Report No: 130, November 2012
47
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
Kuneytra and villages in the neighborhood.19
Kuneytra was considered as the cultural center of Syrian Circassians. While the Syrian
army, which gave great losses in the face of
Israeli troops, progressing with the support of
jets and tanks, withdrew; Circassian resisted
hopelessly. The Israeli troops invaded Kuneytra on 9 June 1967; they totally destroyed the
city and he neighboring Circassian villages.
Circassians, who had to leave Golan, were
temporarily placed in schools and hospitals
in Damascus by the Syrian Circassian Benefit Society. In this period, a group of young
people launched a campaign to return to
North Caucasus. The USSR embassy received
applications on behalf of 3 thousand people.
However, response to these applications was
that the Soviet Union could not immediately
accept Circassians, and that their requests
would be assessed later on.
3. The Current Presence of Circassians in
Syria: Transformation Era
Damascus is 1.771.000 people. Including the
neighboring settlements affiliated to the capital in economic and infrastructural terms, 2,4
million people live here based on the figures
in 2004. Like any other city, Damascus is actually composed of several Damascus’ within
itself. The old city is composed of forgotten
ghettos with weak infrastructure and with
peeled off houses. It is necessary to watch
out while wandering around the labyrinthian
alleys as a tourist or while driving a car. The
other Damascus, on the other hand, is a selfsufficient administrative center with its contemporary architecture, expensive stores,
wealthy residences, and modern clinics. The
“second Damascus” has become a center of
attraction for the Circassian elites in Syria.
Here, Circassians found themselves in a modern city life refining the traditional life style.
More dynamic rhythm of life, new concept
of time and the necessity of keeping up with
it, intense exchange of information, and access to new technologies have put an end to
the traditional self-enclosed structure of the
Circassian society for the last 20-30 years.
Bilingualism has become widespread among
Circassians as a result of this situation. I was
not that common among the old generation
who only knows Circassian. Circassians, who
live in the cities, started to have a command
of Arabic and right afterwards of English.
Studying in Maykop in Northwestern Caucasus, Syrian Circassians speak daily English
without problem. Circassians have acquired
new professions for the last three decades.
Today, they do not only work in the institutions related to army, security and ministry of
defense; they also work in scientific, cultural,
higher education and medical fields.
In the second half of the 20th century, Syrian Circassians underwent a transformation.
First of all, the environment where they live
has changed; Most of the Circassians currently live in Damascus due to the internal
migration. Today, Damascus is one of the
largest capitals of the “East”. According to
the official figures of 2009, the population of
The traditional profession of Circassians was
military service until recently. Both during the
Ottoman period and French mandate as well
as during the independence periods, their traditional loyalty to the government created the
image for Circassians that they are law-abiding and loyal Syrian citizens. Anzor Kushabiyev, who is the only Russian researcher carry-
The U.S. government handled the situation
of Circassian refugees. In return for their giving up on the territories in the Golan Heights,
it was proposed to those who wanted, to
settle in the U.S., in Paterson city located in
the State of New Jersey where mostly North
Caucasian people who were World War II
refugees lived. In the first group a thousand
people ettled in the U.S. The immigration of
Syrian Circassians in the U.S. has been continuing since then. Some of the refugees immigrated to Jordan, to other Arab states, or to
West European countries. Those who stayed
in Syria, on the other hand, settled in Damascus and in the neighborhood.
48
ORSAM
Report No: 130, November 2012
SYRIAN CIRCASSIANS
ing on studies on Circassian diaspora in Syria,
states that “There were 30-35 effective Circassian generals in armed forces of the country
towards the end of 1990s”. But it would be an
exaggeration to define Syrian Circassians as
a military class. There are successful doctors,
farmers, businessmen, civilian and military
bureaucrats, politicians, scientists, authors
and poets among Syrian Circassians. They do
not have the same influence they had among
military elites of Syria two decades ago. The
idea suggesting that Circassians are a military class is too exaggerated. Certain analysts
write that currently there is no Circassian in
security forces of Assad and in key positions
within army. While such severe transformations take place, Syrian Circassians consider
North Caucasus as moral homeland like before. On the other hand, the identity of young
Circassians belong to the neighborhood of
Adyge-Habze which was recreated. Both in
1920s and 1960s, Syrian Circassians sent petitions to the USSR in order to return to their
historical homelands. There are correspondences on this subject in the State Archive of
the Russian Federation (GARF). While the relations with Syrian Circassian diaspora had a
nominal character with hardships due to the
bureaucratic obstacles, today internet has removed the borders in communication and has
become one of the factors affecting formation
of Circassian consciousness in all diaspora
countries. The communication of Syrian Circassians with Circassians in the Russian Federation is not only limited with personal and
affinity relationships. In addition to this, the
Adyge-Abkhaz group on facebook is developing through the communication in “Western
Caucasus”, it is not that active though.
4. Popular Uprising in Syria and
Circassians
Today, there are 90 thousand to 100 thousand
Circassians, most of whom live in Damascus, Aleppo and Homs in Syria. The Circassian people are a part of the Syrian society.
Of course, some of them support the Assad
ORSAM
regime, while other oppose to it. Some Circassians have been taking part in the antigovernment demonstrations since the beginning. 5 of 11 people, who participated in the
demonstrations near the Ministry of Interior
and were arrested, were Circassians. It is
known that Governor Mirza has sided with
the opposition. Sheikh Jawdat Said Tsey, who
is a member of the “Syrian National Council”
that is currently the main group representing
the insurgents and who is also a well-known
Islamic scholar in Syria, is Circassian and has
been explicitly opposing to Bashar Assad.
Sheikh Jawdat Said Tsey is one of the prominent Islamic authorities in Syria and he is
known for his opposition to violence across
the Islamic world. He was one of the 20 signatories of the open letter which they wrote with
their colleagues and where they expressed
their concern about the violent actions of the
Assad government against the Syrian people.
North Caucasus showed its first reaction to
the increasing violence in Syria on December
2011. The Circassian Congress of KarachayCherkess Republic Regional Popular Movement called for the President of Russian Federation Medvedev to provide an opportunity
for Syrian Circassian diaspora to return to
North Caucasus.20 Immediately after this demand, the Circassian Congress of the Adygea
Republic demanded the Russian Federation
to take an action for the transfer of Syrian
Circassians, who were in the middle of the
conflict, to North Caucasus.21 Then, Syrian
Circassians became the center of attention of
the media which dealt with Caucasus in the
Russian Federation. As from 6 January 2012,
four Syrian Circassian groups of approximately 300 people applied to the President
of Russian Federation Medvedev and to the
presidents of North Caucasus Republics (to
the President of Adygea Aslan Thakushinov,
President of Kabardino-Balkaria Arsen Kanokov and to President of the Republic of Karachayevo-Cherkessia Rashid Temrezov), where
Adygeas are the founding nation, to help them
return to their historical homelands during
ORSAM
Report No: 130, November 2012
49
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
the period when Syria is on the verge of a civil
war. On February 2012, the representatives of
Circassian community in Syria paid a visit to
the Republic of Kabardino-Balkaria. The representatives stated that Circassians wanted
to go out from Syria, and that the people are
scared of the future. They said Circassians
have been trying to stay neutral between the
regime and the opposition, but that the situation in the country is getting worse with each
passing day.22
There are certain characteristics about the
approach of Russian media towards the application of Syrian Circassians to the Russian
Federation and to the public opinion. First of
all, it has been observed that the well-respected media of the Russian Federation has more
publications on the subject than expected.
Secondly, the moderate discourse of all of
them grabs the attention. Except for several
attempts of disinformation from news portals that did not verify the accuracy of the information they had given, (such as; 5 million
Ruble aid from the federal budget for Syrian
Circassians returning to Northwestern Caucasus etc.) the media of Russian Federation is
moderate and principled in general terms.
Moscow has not made a decision on Syrian Circassians yet. Suspicious voices are all
around suggesting that in case Syrian Circassians are accepted in the Russian Federation
this project would place a burden on the federal budget, Syrians would not work and they
would be a burden considering they will be
accorded special rights. However, the experience of Syrian Circassians returning to the
Russian Federation in 1990s shows that this
was certainly not the situation in KabardinoBalkar and in Adygea (almost nobody returned to Karachay-Cherkessia). For example, there is an ideal environment in Adygea
where adaptation could be faster. There are
both official institutions (Tsentr Adaptatsii
Repatriantov) and non-governmental organizations operating to help returnees with
adapting themselves to the new environ-
50
ORSAM
Report No: 130, November 2012
ment. For instance, Nejdet Hatam Meshfesh
who returned from Turkey long time ago,
and Yahya Staş who returned from Syria actively work in the aforesaid non-governmental organizations. They especially help the
students arriving from Turkey and the Arab
countries. They tell in cooperation with the
Committee on Relations with Nationalities
and Cognatesand with the Adygea media that
these students are not from the other people
of Turkey, Jordan or Syria; but Adygea. Students from Syria and Turkey study in two local universities (Adygea State University and
Technological University). A quota for 55
students from Syria and Turkey was allocated
in this academic year. They have professors
using special methods to teach Russian as a
foreign language. The State Radio and Television Corporation broadcasts in three languages such as “Adygea” Circassian, Arabic
and Turkish; and it has been in cooperation
with the Circassian satellite channel Nart TV
in Jordan since 2009.
The Kosovo experience taught a lot. In 1998,
Kosovo Circassians were brought from Yugoslavia, which was surrounded by war, to
Adygea with the active support of Moscow.
A village called Mafehabl (Felicity Village)
was created in the neighborhood of Maykop
for Kosovo Circassians. Within the bounds
of possibility, Kosovo Circassians were supported by the government of KabardinoBalkar Republic, “Merkuriy” company of the
Karachay-Cherkessia Republic, Shapsugsky
Adygea Hase, Adygea Hase of Krasnodar
Krai, the U.S. Adygea Hase (New Jersey and
California), Hase from Jordan, Kfar-Kama
where Circassians live in Israel and Reyhaniye
people, and Hamburg Adygea Hase. N. Kondratenko, Governor of Krasnodar Krai, also
provided financial assistance of 200 thousand
Ruble for the Foundation of Support for Returnees; while M. Irugov from Islamey village
(Kabardino-Balkar Republic) built a mosque
in Mafehabl with his own money. Returning
to homeland was not easy for “Kosovans”.
Certain local authorities acted intolerantly.
Cultural differences, especially in terms of
outlook on Islam, caused by having lived in
SYRIAN CIRCASSIANS
ORSAM
different political and cultural environment
for 150 years were mentioned. However, contrary to the pessimist expectations regarding
Kosovans would leave soon, only 30 Yugoslavian Circassians went to Germany and Turkey among approximately 200 of them arriving in Adygea.
the descendants of those who immigrated
from the territories of the current Russian
Federation for various reasons. However, local republics have annual quotas for this. The
republics were given initiatives to increase
the quotas when they reached the full capacity some time ago.
Circassians, who remained in their country
in Northwestern Caucasus, created new employment opportunities for themselves. They
learned Russian, and the young people studied at Adygea State University. As of 1990s,
the returning experience of Circassians from
Turkey, Syria and Kosovo to their homeland
showed that those argued diaspora Circassians could not adapt themselves into the reality of Russian Federation are wrong. First
of all, Circassians returning to Northwestern
Caucasus respect law and stay loyal to the
state accepting themselves. These characteristics of Circassians highlighted by specialists since before led them to be successful
as expat-warrior in Poland and the Ottoman
Empire during the middle and modern ages.
Today, this characteristic help the descendants of refugees to ideally integrate into the
Israeli, Turkish and Syrian security forces and
armies. Secondly, the returnees are not a burden to anyone. They bring along work experiences that North Caucasian Circassians do
not have yet. The dental clinics, dry cleaning,
stores, fast-food restaurants, small facilities
producing chicken, clothe manufacturing factories, foreign language schools, construction
companies opened by returnees create employment opportunities in Maykop, Nalchik
and the villages they settled in.
5. Aid Efforts For Syrian Circassians
Nevertheless, the Russian Federation has not
been officially supporting the return of Circassians in parallel with its Syrian policy. Even
though the government does not firmly opposes to returnees, Moscow pursues a policy
of ‘silence’ on this subject and the problems of
Syrian Circassians in Northwestern Caucasus
arriving in Circassian republics are not dealt
with at an official level. The “compatriots law”
which accords the right to return their homeland and citizenship right does not work for
Mainly, the aid for Syrian Circassians coming from Syria to North Caucasus has been
organized by the non-governmental organizations. Kabardino-Balkarian Community
Foundation “Perit” comes first among these
organizations. According to the information
recently obtained, 1800 people requested invitation from the Perit foundation. Only 1.250
of these requests could be met, while others
still wait. In order to prepare the invitations,
firstly the passport copies of those who made
request are translated from Arabic to Russian. Application forms come from the Immigration Office a month later. However, as
it is required to pay 500 ruble (15 dollars) for
each invitation, economic difficulties add to
the bureaucratic problems. There are many of
those who cannot leave Syria due to the lack
of travel allowance even if they receive invitation. Those who arrive, on the other hand,
face problems such as rent and food expenses
as and finding permanent place to live.
As of September 2012, the number of Circassians coming from Syria to Northwestern Caucasus are 420 people. There are 370
people in Kabardino-Balkar Republic. Others
were sent to the Adygea Republic. They stay
in sanatoriums and hotels, and all their expenses are covered. 49 families among those
accepted to settle in the houses purchased by
the Perit Foundation in villages. They will pay
it in two installments. The houses of those
who left Caucasus 5 years ago by leaving their
houses behind will be taken back.
The problems such as residence permit and
extending the visa started to be solved despite
the heavy-going bureaucracy. The increase
ORSAM
Report No: 130, November 2012
51
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
in the number of Circassians “returning to
homeland” depends on how the events in
Syria develop and come to an end, as well as
on the new order and how they proceed their
life in their new settlements.
Also Circassians in Turkey have mobilized
to help Circassians living in Syria. The Federation of Caucasian Associations (KAFFED)
based in Ankara launched a campaign for
charity collection. KAFFED officials talked
to Russian Ambassador to Ankara Vladimir
Ivanovsky twice on the situation of Circassians in Syria and on what could be done.
The demands mentioned during the talk can
be listed as follows: The implementation of
compatriots law within the constitution of
the Russian Federation for Syrian Circassians;
increasing the annual quota of 450 people
which was granted to the Kabardino-Balkar
Republic and which is currently full; not requesting visa from those who want to go to
Northwestern Caucasus from Syria considering the state of war; the Russian Federation to
let those who want to return to their homeland like in Kosovo example as soon as possible.
In Turkey, civilian initiative groups also carry
out activities to announce the problem to the
public opinion. On 23 September 2012, members of the Circassian Platform announced
the demands of Syrian Circassians to return
to their homeland in front of the Embassy and
Consulates of Russian Federation by staging
simultaneous demonstrations in three cities
in Turkey (İstanbul, Ankara, Antalya) and in
Berlin. Besides they have been striving to collect charity through dinner organizations etc.
There is no Syrian Circassians in the camps in
Turkey. It is known that some of them rented
houses in cities near the borderline or stay
with their relatives. Especially those who arrive in Reyhanlı district of Hatay, where Circassians live, with close relationship with Syrian Circassians are relatively more. Reyhanlı
Circassian Foundation actively work for aid
organization for those coming to Turkey.
52
ORSAM
Report No: 130, November 2012
Circassian friendly Viktor Lihtman who settled in Israel from Nalchik, the capital of the
Kabardino-Balkar Republic, brought the letter of Israeli Circassians and representatives
of non-governmental organizations from various countries to the Israeli government on
August 6th. The demand of Syrian Circassians
to be accepted in Israel was also mentioned in
the aforesaid letter.
Most of the Circassians in the U.S. are Syrian and they mostly live in New Jersey. In
1967 when Israel invaded Golan, they were
given the U.S. citizenship. They established
the Nasip Foundation in 2010, aside from the
Circassian Foundation which already existed
in the U.S. In 2012, along with a delegation,
they talked to New Jersey Senator (democrat)
Robert Menendes, and called for a humanitarian aid for the Syrian Circassians under
threat. In addition to this, they demanded the
U.S. to provide shelter for Syrian Circassians
in the U.S., in Jordanian and Turkish camps,
and who live in military operation areas in
Syria. Senator Menendes sent an official letter to the White House within 24 hours and
demanded Barack Obama to help Syrian citizens in the U.S. as soon as possible, and “to let
Syrian citizens who immigrated to the United
States stay in the country by granting them a
temporary protected status. Obama positively responded to the Senator’s letter demanding the U.S. protection for Syrian Circassians.
However, there is not many people coming to
the U.S. except for those who left through affinity relationship from Syrian Circassians.
According to the recent information obtained
from Syria, Circassians who mostly live in cities but also are related to villages take shelter
in their villages when the conflicts get worse.
Nevertheless, villages can no more absorb the
dense population. As generally the opposition
forces are in cities, villages are defenseless
and massacres are more severe. However, the
attacks of neither side have directly targeted
Circassians.
In Syria, people can only go to Lebanon by
air. The air corridors of Jordan and Turkey
are closed. It is quite risky to go to neighboring countries by land, as the conflicts have
increased in the areas especially near Turkey.
SYRIAN CIRCASSIANS
ORSAM
ENDNOTES
1
Other Caucasian people (Abkhaza, Ossettian, Chechen and Daghistani) who live in Syria with few population are also called Circassian
2
Druses who immigrated from Lebanon in 1711 and 1860 settled in Hauran in southwestern Syria
3
Arhiv Vneşney Politiki Rossii (AVPR) (Rusya Dış Politika Arşivi). F. İstanbul Elçiliği. Op. 517 (2). D. 1127. L.
53.
4
AVPR. F. İstanbul Elçiliği. Op. 517 (2). D. 804. L. 18
5
European ambassadors have lots of published and unpublished memoirs telling the awfulness of the Circassian exile.
6
Aydemir, İzzet, Göç. Kuzey Kafkasyalıların Göç Tarihi. Ankara, 1988, p. 150.
7
AVPR. F. İstanbul’daki Rusya Elçiliği. Op. 517 (2). D. 1125. L. 20.
8Ibid.
9
Ibid. L. 34, 70.
10 Jerash and Kerak are currently located within the borders of Jordan.
11 AVPR. F. Politarhiv. Op. 482. D. 760. L. 18.
12 De Proux. LesTcherkesses. // La France Méditerranéene et Africaine. Paris, 1938. Fasc. 4. P. 46.
13 Hamidiya was established by Kabardino Circassians n 1903. It was abandoned in time and Arabs settled
in the area.
14 Sandaniya was established by Chechens, but then Arabs settled here.
15 The article of İzzet Aydemir regarding the Syrian Circassians was published on Kafkasya Kültürel Dergi
(Vol. 4, Issue:15, 1967).
16 AVPR. F. Politarhiv. Op. 482. D. 762. L. 52.
17 When the Golan Heights were invaded by Israel in 1967, Circassians living here settled in Damascus and
the U.S.
18 The borders of present Syria and Jordan which was the province of the Ottoman Empire in the 19th century
was defined after the World War I. Some of the villages in the aforesaid area are located within Jordan.
19 Zakariya Ahmed Vasfi. Ar-rif as-Suri. Daamscus 1957. p. 480-484. (According to the information obtained
from Syrian geographer Zakariya Ahmed, 14.161 Circassians lived in Kuneytra and in 12 neighboring villages in mid-1950s.)
20 “KÇC Çerkes Kongresi, Suriye Çerkesleri’nin Anayurda Transferi İçin Medvedev’e Çağrıda Bulundu”, www.
kafkasevi.com, 6 December 2011.
21 “Çerkes Kongresi Suriye Adigelerinin Transferini İstedi”, www.kafkasevi.com, 4 January 2012.
22 “Suriye Çerkesleri Zor Durumda”, www.kafkasevi.com, 1 February 2012.
ORSAM
Report No: 130, November 2012
53
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
ORSAM REPORTS
ORSAM Report No: 1
March 2009
The Struggle Against Piracy:
The Somalia Case and Turkey’s
Position
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 2
April 2009
60 Years of Alliance: NATO and
Turkey
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 3
May 2009
Iraq’s Pivotal Point: Talafar
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 4
July 2009
2009 Lübnan Seçimleri: Kazananlar, Kaybedenler ve Türkiye
(Tr)
ORSAM Report No: 5
August 2009
Turkey-Lebanon Relations:
Perceptions of Turkey Among the
Religious and Sectarian Factions
in Lebanon
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 6
November 2009
The Tuzhurmatu Turkmens: A
Success Story
(Tr - Eng - Ar)
ORSAM Report No: 7
November 2009
The Forgotten Turkmen Land:
Diyala
(Tr - Eng - Ar)
ORSAM Report No: 8
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 1
December 2009
Abkhazia for the Integration of the
Black Sea
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 9
January 2010
The Yemen Issue: A Step Toward
Regional War?
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 10
January 2010
Civil War in Yemen: The Power
Struggle, Regional Influences and
Relations With Turkey
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 11
February 2010
The Forgotten Turks: Turkmens
of Lebanon
(Tr – Eng – Ar)
ORSAM Report No: 12
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 2
February 2010
Russian Perspective: The Influence of the Factor of Iraq on
Turkey’s Middle East Policies
(1990-2008)
(Tr - Rus)
54
ORSAM
Report No: 130, November 2012
ORSAM Report No: 13
February 2010
7 March 2010 Irak Seçimleri
Öncesi Şii Kökenli Parti ve Seçmenlerin Politik Davranışlarının
Analizi
(Tr)
ORSAM Report No: 24
January 2011
The State of Kuwait: Relations
with Turkey, War and Peace and
the Al-Sabah
Government in Between
(Tr)
ORSAM Report No: 14
February 2010
Seçim Öncesi Irak’ta Siyasal Durum ve Seçime İlişkin Beklentiler
(Tr)
ORSAM Report No: 25
January 2011
Embargo on Iran by the Security
Council in Legal and Political
Aspects
(Tr)
ORSAM Report No: 15
March 2010
Orsam Heyetinin 7 March 2010
Irak Seçimlerine İlişkin Gözlem
Raporu
(Tr)
ORSAM Report No: 16
April 2010
Sultanate of Oman: An Arab State
Between Tradition and Modernity
in the Arabian Peninsula
(Tr)
ORSAM Report No: 17
April 2010
Evaluation of Iraqi Parliamentary
Elections of March 7, 2010 and
the New Political Equation
(Tr)
ORSAM Report No: 18
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 3
May 2010
Turkish-Russian Relations: From
Neighborhood to Strategic Cooperation
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 19
September 2010
Turkmens’ Migration Towards
Turkey and Turkmen Population
in Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 20
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 4
October 2010
Current Situation in Kyrgzstan,
the Reasons of Change in
Government and Short Term
Foresights
(Tr)
ORSAM Report No: 21
November 2010
Away From Iraq: Post 2003 Iraqi
Migration to Neighboring Countries and to Turkey
(Tr – Eng)
ORSAM Report No: 22
January 2011
Turkey-Yemen Relations and the
Perception of Turkey in Yemen
(Tr – Eng – Ar)
ORSAM Report No: 23
January 2011
Is the Qatar-Iraq-Turkey-Europe
Natural Gas Pipeline Project
Feasible?
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 26
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 5
February 2011
The Recent Developments in
Kyrgyzstan:
Past, Present and Future
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 27
February 2011
The Steps of the Egyptian Revolution: Is That the End of an Era?
(Tr)
ORSAM Report No: 28
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 6
February 2011
The Limits of Power in Distraining
on Ships by a Coast State on the
International Law of the Sea
-Georgia’s Distraining on the
Ships Navigating Around the
Black Sea(Tr)
ORSAM Report No: 29
February 2011
Tunisia, Popular Revolution and
Turkey’s Exprience
(Tr)
ORSAM Report No: 30
February 2011
Property Disagreements in
Kirkuk: A Study Based on the
Field Search
(Tr)
ORSAM Report No: 31
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 7
March 2011
The Developments in Afghanistan
and Pakistan and Their Effects on
International Security
(Tr)
ORSAM Report No: 32
March 2011
Shiite Opposition Question in
Saudi Arabia and Its Impacts
(Tr)
ORSAM Report No: 33
March 2011
Turkmen Existence in Iraq
(Tr)
ORSAM Report No: 34
March 2011
Turkmen Press in Iraq
(Tr – Ar)
ORSAM Report No: 35
March 2011
Current Situation and Important
Political Developments in Iraq
(Tr)
ORSAM Report No: 36
ORSAM Water Research Programme Report No: 1
March 2011
Eu’s Water Framework Directive
Implementation in Turkey: The
Draft National Implementation
Plan
(Eng)
ORSAM Report No: 37
March 2011
Popular Revolt in Tunisia and Its
Aftermath
(Tr)
ORSAM Report No: 38
March 2011
Libyan War, International Intervention and Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 39
March 2011
From Past to Present Libya
(Tr)
ORSAM Report No: 40
ORSAM Water Research Programme Report No: 2
March 2011
Climate Change From a Security
Perspective and Its Effects on
Middle East
(Tr)
ORSAM Report No: 41
March 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 42
ORSAM Water Research Programme Report No: 3
April 2011
Hydropolitical History of Nile
River Basin and Recent Developments
(Tr)
ORSAM Report No: 43
April 2011
Social-Political Structure of
the Northern Iraq and Kurdish
Regional
Goverment’s Relations with
Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 44
ORSAM Water Research Programme Report No: 4
April 2011
The Obligation of “International
Cooperation” in Meriç (MaritzaEvros)
Basin Water Management
(Tr)
SYRIAN CIRCASSIANS
ORSAM Report No: 45
April 2011
Syria Towards Democracy or
Civil War?: Social and Political
Structure, Prospects
For Change and Its Impacts on
Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 46
May 2011
Power Struggle in Syria, Reaction
of the International Community
and Turkey’s Position
(Tr)
ORSAM Report No: 47
ORSAM Water Research Programme Report No: 5
May 2011
Turkey-Syria Relations: Asi
(Orontes) Friendship Dam As An
Example Of Cooperation
In Transboundary Waters
(Tr)
ORSAM Report No: 48
May 2011
Orsam Interviews - 1
Iraqi Arabs, Minorities & Academics - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 49
May 2011
Orsam Interviews - 2
Iraqi Turkmens - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 50
May 2011
ORSAM Interviews - 3
Iraqi Kurdish Officials, Academics
& Journalists - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 51
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 8
May 2011
The 75th Anniversary of Montreaux Convention Regarding the
Regime of Turkish Straits
(In the Framework of the Changing Geopolitics of the Black Sea)
(Tr)
ORSAM Report No: 52
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 9
May 2011
Afghanistan and Regional Security
(Middle East, Central and South
Asia, Russian Federation)
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 53
May 2011
Madagascar: Gains, Missing
Opportunities, and Relations
with Turkey in the 50th Year of
Independence
(Tr)
ORSAM Report No: 54
May 2011
Iraqi Groups’ Approach Towards
Main Political Problems and Relations With Turkey: A Study Based
On Field Research
(Tr)
ORSAM Report No: 55
June 2011
Antalya Conference of Syrian
Opposition: Results, Outlook on
Basic Problems and Expectations
from Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 56
June 2011
Elections and Experience of Justice and Development Party
(Tr – Ar)
ORSAM Report No: 67
August 2011
Somalia: A Nation’s Peril and
Turkey’s Humanitarian Aid
(Tr)
ORSAM Report No: 68
September 2011
The Operaton Against Osama
Bin Laden and Its Reflections in
Cartoons
(Tr)
ORSAM
ORSAM Report No: 78
ORSAM Water Research Programme Report No: 8
October 2011
Constructed Wetlands and ReUse of Waste Water for the Irrigation in Turkey and Israel
(Tr)
ORSAM Report No: 79
October 2011
The Political Balance in PreElection Period in Tunisia
(Tr)
ORSAM Report No: 57
June 2011
Reflections Of 12 June 2011 Turkey Parliamentary Elections in the
Middle Eastern Countries
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 69
September 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 4
(Tr)
ORSAM Report No: 80
October 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 5
(Tr)
ORSAM Report No: 58
July 2011
Reflections of 12 June 2011 Turkey Parliamentary Elections in the
Middle East Through Cartoons
(Tr)
ORSAM Report No: 70
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 10
September 2011
Russia’s and Turkey’s Iran Policies in the XXI. Century
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 81
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 15
October 2011
Great Power Politics on Afghanistan
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 59
July 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 2
(Tr)
ORSAM Report No: 60
ORSAM Water Research Programme Report No: 6
July 2011
Cooperation and Conflict on the
Mekong River Waters
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 61
July 2011
The Complete Decipher of the
“Chance in Syria Conference”,
Carried Out in Antalya Between
June 1-2 2011
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 62
August 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 3
(Tr)
ORSAM Report No: 63
ORSAM Water Research Programme Report No: 7
August 2011
The Invisible Strategic Resource:
Transboundary Ground Waters
(Tr)
ORSAM Report No: 64
August 2011
Victory of Justice and Development Party in 12 June 2011
Turkey’s General Elections
(Tr – Ar)
ORSAM Report No: 65
August 2011
Arab Spring Through Cartoons
–1
(Tr)
ORSAM Report No: 66
August 2011
Civil War in Libya and International Intervention Through
Cartoons - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 71
September 2011
Gaza Problem: Israel’s Blocade,
International Law, Palmer Report
and Turkey’s Approach
(Tr)
ORSAM Report No: 82
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 16
October 2011
Afghanistan in the Perspective of
Neighboring Countries
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 72
September 2011
Statistics of the Middle Eastern
Countries
(Tr)
ORSAM Report No: 83
November 2011
The Community Brought up to
Agenda upon the Transition in
Syria: The Turkmens of Syria
(Tr)
ORSAM Report No: 73
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 11
October 2011
Anatolian Sphere of Influence
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 84
ORSAM Water Research Programme Report No: 9
November 2011
Somalia’s Catastrophic Famine:
Political Drought or Natural One?
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 74
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 12
October 2011
Ukraine in Regress: The Tymoshenko Trial
(Eng)
ORSAM Report No: 85
November 2011
Historical Pragmatism in Syrian
Political Culture, Syrian Foreign
Policy Under Bashar Al-Assad
and Turkish-Syrian Relations
(Tr)
ORSAM Report No: 75
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 13
October 2011
Kazaks and Kazakistanis
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 76
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 14
October 2011
The Forgotten Turks in Italy:
Moena Turks
(Tr - It)
ORSAM Report No: 77
October 2011
The Regional and Global Effects
of the Us Post-Withdrawal Policy
Towards Iraq and Its Reflections
on Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 86
November 2011
From Past to Present: The Iraqi
Turkmen Front’s Structure and
Administration
(Tr)
ORSAM Report No: 87
November 2011
Turkmen in Iraq and Their Flight:
A Demographic Question?
(Eng)
ORSAM Report No: 88
November 2011
Bektashism in Iraq (Turkmens –
Shabaks – Kakais)
(Tr)
ORSAM Report No: 89
November 2011
Morocco Monarchy in Transformation Process: Evolution or
Revolution?
(Tr)
ORSAM
Report No: 130, November 2012
55
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
ORSAM Report No: 90
November 2011
The Efforts of Democratization in
the Hashemite Kingdom of Jordan Within the Context of Local
Actors and Regional Challenges
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 101
ORSAM Water Research Programme Report No: 11
January 2012
Right to Safe Drinking Water and
Sanitation
(Tr)
ORSAM Report No: 91
December 2011
The Arab League’s and Turkey’s
Decisions to Impose Sanction
Against Syria, and Possible Consequences
(Tr)
ORSAM Report No: 102
January 2012
How and Under What Circumstances Could Iraq Be Split Up?
Being Ready for the Worst
(Tr – Eng)
ORSAM Report No: 92
December 2011
Current Situation of Disputed
Areas in Iraq
(Tr)
ORSAM Report No: 93
ORSAM Water Research Programme Report: 10
December 2011
Turkey and Wfd Harmonization: A
Silent, But Significant Process
(Eng)
ORSAM Report No: 94
December 2011
The Role of Perception in TurkeyFrance Crisis: French Perception
on Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 95
December 2012
Arab Spring Through Cartoons
–2
(Tr)
ORSAM Report No: 96
December 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons – 6
(Tr)
ORSAM Report No: 97
January 2012
Understanding Iraq Through
Cartoons – 7
(Tr)
ORSAM Report No: 98
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 17
January 2012
Presidential Election in Kyrgyzstan and Its Effects on Kyrgyzstan-Turkey Relations
(Tr)
ORSAM Report No: 99
January 2012
Turkish Political Parties’ Statements on Syrian Refugees in Hatay, and Approaches of Political
Party Representatives and Movements in Hatay Towards Syrian
Developments (March-December
2011)
(Tr)
ORSAM Report No: 100
January 2012
Statistics of Iraq
(Tr)
56
ORSAM
Report No: 130, November 2012
ORSAM Report No: 103
January 2012
The Struggle for Oil in Iraq: An
Analysis in the Light of MultiNational Companies,
International Contracts and Constitutional Debates
(Tr)
ORSAM Report No: 104
ORSAM Water Research Programme Report No: 12
February 2012
An Evaluation on the Draft Articles on the Law of Transboundary Aquifers
(Tr – Eng)
ORSAM Report No: 105
February 2012
Political Rights of Minorities in
Iraqi Legislation
(Tr)
ORSAM Report No: 106
February 2012
Social Rights of Minorities in Iraqi
Legislation
(Tr)
ORSAM Report No: 107
February 2012
Human Rights of Minorities in
Terms of International Law And
Iraqi Constitution
(Tr)
ORSAM Report No: 108
February 2012
The Future of the Economic Cooperation Organization (ECO)
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 109
February 2012
The Missing Letter: The Rise of
Turkey and the “Bric” Area
(It)
ORSAM Report No: 110
ORSAM Water Research Programme Report No: 13
March 2012
Water Resources and Management in Iran
(Tr)
ORSAM Report No: 111
March 2012
A Critical Look at the Syrian
Kurdish Opposition
(Tr)
ORSAM Report No: 112
March 2012
Constitutional System and Political Parties in Islamic Republic
of Iran
(Tr)
ORSAM Report No: 113
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 18
April 2012
Mongolia: A Developing Democracy and a Magnet for Mining
(Eng)
ORSAM Report No: 114
April 2012
Understanding the Syrian Problem Through Comics - 8
(Tr)
ORSAM Report No: 115
April 2012
Arguments on Safe Havens in
Syria: Risks, Opportunities and
Scenarios for Turkey
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 116
ORSAM Water Research Programme Report No: 14
April 2012
The Concept of “Benefit-Sharing”, Its Theoretical Background
and Practical Reflections
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 117
April 2012
Invest to Mosul Invest to Future
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 118
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 19
May 2012
The Analysis of Trade-Economic
Relations
Between Ukraine and Turkey
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 119
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 20
May 2012
Geopolitical Dynamics as an
Instrument of Investigation of
Trends and Scenariouse of Regional Development
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 120
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 21
May 2012
Development of Political System
in Kazakhstan: 2012 Parliamentary Elections
(Tr)
ORSAM Report No: 121
May 2012
New Dynamics in Local and Iraqi
Politics in Mosul (Field Study)
(Tr - Eng - Ger)
ORSAM Bericht Nr. 121
Mai 2012
Kommunalpolitik in Mosul und
Neue Dynamiken in Der Irakischen Politik (Feldarbeit)
(Ger)
ORSAM Report No: 122
ORSAM Water Research Programme Report No: 15
May 2012
Water Resources Management
in Iraq
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 123
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 22
June 2012
Global Migration and Development of Migration Policies
of Turkey and European Union
(Tr)
ORSAM Report No: 124
July 2012
Turkey in Africa: The Implementation of the Action Plan and an
Evaluation
After Fifteen Years
(Tr - Eng - Fr)
ORSAM Rapport No 124
Juillet 2012
La Turquie en Afrique: Un Bilan
de la Mise en Oeuvre du Plan
D’action
Quinze Ans Apres
(Tr - Eng - Fr)
ORSAM Report No: 125
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 23
July 2012
Middle East Policy of Russia
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 126
ORSAM Water Research Programme Report No: 16
July 2012
Towards the New Water Framework Directive: Notes on Water
Draft Law
(Tr)
ORSAM Report No: 127
August 2012
Kurdish Movements in Syria
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 128
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 24
September 2012
The Development of Belarus Turkey Economic Cooperation in
Modern Conditions
(Tr - Rus - Eng)
ORSAM Report No: 129
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 25
September 2012
Belarus-Turkey: Positive Dynamics of Intergovernmental
Cooperation
(Tr - Rus - Eng)
ORSAM Report No: 130
November 2012
Syrian Circassians
(Tr - Eng)
SYRIAN CIRCASSIANS
ORSAM
ORSAM AKADEMİC STAFF
Hasan Kanbolat
ORSAM Director
Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık
METU, Director of Institute of Social Sciences
Assoc. Prof. Dr. Hasan Ali Karasar
ORSAM Advisor, ORSAM Eurasian Strategies Coordinator - Bilkent University
Assoc.Prof.Dr. Tarık Oğuzlu
ORSAM Advisor, Middle East - Antalya International University
Assoc. Prof. Dr. Harun Öztürkler
ORSAM Advisor, Middle East Economies - Afyon Kocatepe University, Department of Economics
Assoc. Prof. Dr. Mehmet Şahin
ORSAM Advisor, Middle East - Gazi University, Department of IR
Assoc. Prof. Dr. Özlem Tür
ORSAM Advisor, Middle East - METU, Department of IR
Habib Hürmüzlü
ORSAM Advisor, Middle East
Asst. Prof. Dr. Serhat Erkmen
ORSAM Advisor, Middle East - Ahi Evran University, Department of IR
Asst. Prof. Dr. Canat Mominkulov
ORSAM Researcher, Eurasia, Al Farabi Kazakh National University
Dr. Abdullah Alshamri
ORSAM Advisor, Middle East - ORSAM Riyadh Represantative
Dr. Neslihan Kevser Çevik
ORSAM Advisor, Middle East
Elmira Cheremisova
ORSAM Advisor, Middle East - St. Petersburg University
Dr. Didem Danış
ORSAM Advisor, Middle East - Galatasaray University, Department of Sociology
Dr. Jale Nur Ece
ORSAM Advisor, Maritime Safety and Security
Assoc. Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) ORSAM Advisor, Eurasia
Dr. Yaşar Sarı
ORSAM Advisor, Eurasia - ORSAM Bishkek Represantative, Kyrgyzstan-Turkey Manas University
Dr. Bayram Sinkaya
ORSAM Advisor, Middle East - Yıldırım Beyazıt University Department of International Relations
Dr. Süreyya Yiğit
ORSAM Advisor, Eurasia
Att. Aslıhan Erbaş Açıkel
ORSAM Advisor, Energy - Maritime Law
Pınar Arıkan
ORSAM Advisor, Middle East - METU Department of International Relations
Fazıl Ahmet Burget
ORSAM Advisor, Middle East - Afghanistan
Volkan Çakır
ORSAM Advisor, Africa - ORSAM Antananarivo (Madagascar) Representative
Bilgay Duman
ORSAM Researcher, Middle East
Noyan Gürel
ORSAM İzmir Represatative
Selen Tonkuş Kareem
ORSAM Erbil (Iraq) Represantative
Oytun Orhan
ORSAM Researcher, Middle East
Sercan Doğan
ORSAM Research Assistant, Middle East
Nebahat Tanriverdi
ORSAM Research Assistant, Middle East
Uğur Çil
ORSAM, Middle East
Leyla Melike Koçgündüz
ORSAM, Middle East & Projects
Ufuk Döngel
ORSAM, Ortadoğu
Göknil Erbaş
ORSAM, Black Sea
Aslı Değirmenci
ORSAM, Middle East
Jubjana Vila
ORSAM, Middle East
Mavjuda Akramova
ORSAM, Middle East
ORSAM Water Research Programme
Dr. Tuğba Evrim Maden
Dr. Seyfi Kılıç
Kamil Erdem Güler
Çağlayan Arslan
ORSAM Water Research Programme Hydropolitics Researcher
ORSAM Water Research Programme Hydropolitics Researcher
ORSAM Water Research Programme
ORSAM Water Research Programme
ORSAM ADVISORY BOARD
Dr. Ismet Abdulmecid
Former President of Iraqi Council of State
Prof. Dr. Hayati Aktaş
Karadeniz Technical University, Head of Department of International Relations
Prof. Dr. Ramazan Daurov
Assistant Director, Russian Academy of Sciences Institute of Oriental Studies
Dr. Abdullah Alshamri
ORSAM Advisor, Middle East - ORSAM Riyadh Represantative
Prof. Dr. Vitaly Naumkin
Director, Russian Academy of Sciences Institute of Oriental Studies
Hasan Alsancak
İhlas Holding CEO
Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık
ORSAM Advisor Middle East, METU Director of Institute of Social Sciences
Prof. Dr. Ahat Andican
Former Minister & Istanbul University
Prof. Dorayd A. Noori
Vice-Undersecretary in Iraq’s Embassy in Ankara
Prof. Dr. Tayyar Arı
Uludağ University, Head of Department of International Relations
Prof. Dr. Ali Arslan
Istanbul University, Department of History
Dr. Farhan Ahmad Nizami
The Director of Centre for İslamic Studies at Oxford University
Başar Ay
General Secretary, Turkish Textile Employers’ Association
Prof. Aftab Kamal Pasha
The Director of The Centre for West Asian Studies in India
Prof. Dr. Mustafa Aydın
President of Kadir Has University
Ambassador Shaban Murati
Albanian Institute for International Studies
Dr. Ersel Aydınlı
Vice-President of Bilkent University, Fulbright Executive Director
Safarov Sayfullo Sadullaevich
Strategic Research Center Under The President of Tajikistan
Mohamed Noureddine
Specialist in Turkish Affairs, Prof. at Lebanese University - History
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı
METU, Head of Department of International Relations
Itır Bağdadi
İzmir Economy University, Department of International Relations and European Union
Prof. Dr. İdris Bal
Member of Parliament in the 24th Legislative Term of Grand National Assembly of Turkey
Assist.Prof. Dr. Ersan Başar Karadeniz Techinical University, Maritime Transportation and Management Engineering
Kemal Beyatlı
Head of Iraqi Turkman Press Council
ORSAM
Report No: 130, November 2012
57
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
Yaşar Yakış
Ambassador, Former Minister of Foreign Affairs
Barbaros Binicioğlu
ORSAM Advisor, Middle Eastern Economies
Prof. Dr. Ali Birinci
Polis Akademisi
Patrick Seale
Well-Known Middle East and Syria Specialist
Assoc. Prof. Dr. Mustafa Budak
Deputy Director General in Prime Ministerial State Archives
Assoc. Prof. Dr. Hasan Canpolat
Turkish Ministry of Defense Advisor
Ret. (Air) Gen. Ergin Celasin
23rd Commander of Air Forces
Dr. Sami Al Taqi
General Manager of Orient Research Center
Assoc. Prof. Dr. Mitat Çelikpala Kadir Has University, Head of Deparment of International Relations
Çetiner Çetin Journalist, Iraq
Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya President of The Council of Higher Education
Assoc. Prof. Dr Didem Danış
ORSAM Advisor, Immigration Studies & Iraqi Refugees, Galatasaray University, Department of Sociology
Prof. Dr. Volkan Ediger
İzmir Economy University, Department of Economics
Prof. Dr. Cezmi Eraslan
President of Atatürk Research Center, Istanbul University, Department of History
Prof. Dr. Çağrı Erhan
Ankara University, Faculty of Political Science, Department of IR & Director ATAUM
Asst. Prof. Dr. Serhat Erkmen
ORSAM Middle East Advisor, Ahi Evran University, Head of the Department of International Relations
Dr. Amer Hasan Fayyadh
Baghdad University, Dean of Political Sciences Faculty (Iraq)
Att. Aslıhan Erbaş Açıkel
ORSAM Advisor, Energy-Maritime Law
Cevat Gök
Manager of Iraq El FIRAT TV - Turkey
Mete Göknel
Former Director of Petroleum Pipeline Corporation (BOTAŞ)
Osman Göksel
BTC & NABUCCO Coordinator
Timur Göksel
Beirut American University (Lebanon)
Prof. Muhamad Al Hamdani
Cultural Undersecretary in Iraq’s Embassy in Ankara
Numan Hazar
Retired Ambassador
Habib Hürmüzlü
ORSAM Middle East Advisor
Assoc. Prof. Dr. Pınar İpek
Bilkent University, Department of International Relations
Dr. Tuğrul İsmail
TOBB University of Economics & Technology, Department of International Relations
Assoc. Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) ORSAM Eurasia Advisor
Assoc. Prof. Dr. Hasan Ali Karasar
Bilkent University, Department of International Relations
Assoc.Prof.Dr. Şenol Kantarcı
Kırıkkale University, Department of International Relations
Selçuk Karaçay
Deputy Director, Vodafone (Turkey)
Assoc. Prof. Dr. Nilüfer Karacasulu
Dokuz Eylül University, Department of International Relations
Prof.Dr. M. Lütfullah Karaman
Fatih University, Head of the Department of International Relations
Assoc. Prof. Dr. Şaban Kardaş
TOBB Economy and Technology University, Department of International Relations
Assoc. Prof. Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli
Çukurova University, Head of the Department of International Relations
Prof. Dr. Aleksandr Knyazev
Kyrgyz Slavic University (Bishkek)
Prof. Dr. Erol Kurubaş
Kırıkkale University, Head of the Department of International Relations
Prof. Dr. Talip Küçükcan
Director of Marmara University, Institute of Middle East Studies
Arslan Kaya
KPMG, Sworn-in Certified Financial Accountant
Dr. Hicran Kazancı
Iraqi Turkman Front Turkey Representative
İzzettin Kerküklü
President of Kirkuk Foundation
Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu
Okan University, Head of Department of International Relations
Prof. Dr. Alexandr Koleşnikov
Diplomat
Dr. Max Georg Meier
Hanns Seidel Foundation, Projects Director (Bishkek)
Prof.Dr. Mosa Aziz
Al-Mosawa President of Baghdad University (Iraq)
Prof. Dr. Mahir Nakip
Erciyes University, Faculty of Economic and Administrative Sciences
Assoc.Prof.Dr. Tarık Oğuzlu
ORSAM Advisor,Middle East-Antalya International University
Hediye levent
Journalist, Syria
Prof.Dr. Çınar Özen
Ankara University, Faculty of Political Science, Department of International Relations
Murat Özçelik
Ambassador
Assoc. Prof. Harun Öztürkler
ORSAM Middle East Economies Advisor, Afyon Kocatepe University, Department of Economics
Dr. Bahadır Pehlivantürk
TOBB Economy and Technology University, Department of International Relations
Prof. Dr. Victor Panin
Pyatigorsk University (Pyatigorsk, Russian Federation)
Assoc.Prof.Dr. Fırat Purtaş
Gazi University Department of International Relations, Deputy Secretary General of TÜRKSOY
Prof. Suphi Saatçi
Secretary-General of Kirkuk Foundation
Assoc. Prof. Dr. Yaşar Sarı
ORSAM Advisor, Eurasia - Kyrgyzstan-Turkey Manas University
Ersan Sarıkaya
Türkmeneli TV (Kirkuk, Iraq)
Dr. Bayram Sinkaya
ORSAM Middle East Advisor, Atatürk University
Assoc.Prof.Dr. İbrahim Sirkeci Reader in Demography and Marketing Regent’s College, (London, UK)
Dr. Aleksandr Sotnichenko
St. Petersburg University (Russian Federation)
Semir Yorulmaz
Journalist, Egypt
Zaher Sultan
President of Lebanon Turkish Association
Dr. Irina Svistunova
Russia Strategic Research Center, Turkey-Middle East Studies Expert (Russian Federation)
Asst. Prof. Dr. Mehmet Şahin
ORSAM Advisor, Middle East, Gazi University, Department of International Relations
Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin
Gazi University, Department of International Relations
Mehmet Şüküroğlu
Energy Expert
Assoc. Prof. Dr. Oktay Tanrısever METU, Department of International Relations
Prof. Erol Taymaz
Vice President of the METU North Cyprus Campus (TRNC)
Prof. Sabri Tekir
Dean of İzmir University, Faculty of Economics and Administrative Sciences
Dr. Gönül Tol
Director of Middle East Institute Turkish Studies (USA)
Asst. Prof. Dr. Özlem Tür
ORSAM Advisor, Middle East, METU, Department of International Relations
M. Ragıp Vural
General Coordinator of 2023 (Magazine)
Dr. Ermanno Visintainer
Director of Vox Populi (Rome,Italy)
Dr. Umut Uzer
Istanbul Technical University, Humanities and Social Sciences
Prof. Dr. Vatanyar Yagya
St. Petersburg City Council Member, St. Petersburg University (Russian Federation)
Dr. Süreyya Yiğit
ORSAM Eurasia Advisor
58
ORSAM
Report No: 130, November 2012
SYRIAN CIRCASSIANS
ORSAM
EDITIORIAL BOARD OF MIDDLE EAST STUDIES
Meliha Altunışık
Bülent Aras
Tayyar Arı
İlker Aytürk
Recep Boztemur
Katerina Dalacoura
F. Gregory Gause
Fawaz Gerges
Ahmet K. Han
Raymond Hinnebusch
Rosemary Holiis
Bahgat Korany
Peter Mandaville
Emma Murphy
Middle East Technical University (Turkey)
Ministry of Turkish Foreign Affairs, Head of Center for Strategic Strategic Research
Uludağ University (Turkey)
Bilkent University (Turkey)
Middle East Technical University (Turkey)
London School of Economics (UK)
Vermont University (USA)
London School of Economics (UK)
Kadir Has University (Turkey)
St. Andrews University (UK)
City University (UK)
Durham University (UK)
George Mason University (USA)
Durham University (UK)
MIDDLE EAST ANALYSIS EDITORIAL BOARD
Prof. Dr. Meliha Altunışık
Hasan Kanbolat
Assoc. Prof. Dr. Hasan Ali Karasar
Asst. Prof. Dr. Serhat Erkmen
Middle East Technical University , Director of Institute of Social Sciences
ORSAM Director
Bilkent University, Department of International Relations
ORSAM Middle East Advisor, Ahi Evran University, Head of Department of International Relations
ORSAM
Report No: 130, November 2012
59
ORSAM
Mithatpaşa Caddesi 46/6 Kızılay-ANKARA
Tel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48
www.orsam.org.tr, [email protected]

Benzer belgeler

SUR YE`DE G VENL B LGE TARTI MALARI

SUR  YE`DE G  VENL   B  LGE TARTI  MALARI halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği baş...

Detaylı

Musul ve Anbar Yerel Se imleri … Se im ncesi Siyasi Durum ve Se

Musul ve Anbar Yerel Se  imleri … Se  im ncesi Siyasi Durum ve Se halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği baş...

Detaylı

Tr - ALNAP

Tr - ALNAP halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği baş...

Detaylı