Publication - Dünya İnşaat Dergisi

Transkript

Publication - Dünya İnşaat Dergisi
GAYRİMENKUL KAZANDIRMAYA
DEVAM EDİYOR
K
entlerin büyümesiyle yollarda kaybedilen zamanın artması, Türkiye gayrimenkul sektöründe karma projeler adı verilen trendi ortaya çıkardı. Son yıllarda hızlı bir şekilde kendini gösteren yeni yapı modelleriyle; konutlar, ofisler, rezidanslar, AVM’ler, oteller hatta
bazı projelerde tiyatro ve gösteri alanları gibi pek çok fonksiyon tek bir projede toplandı. Böylece
projedekilerin neredeyse hiç dışarıya çıkmasına gerek kalmadan tüm ihtiyaçlarının karşılanması
amaçlandı. Bu durum karma nitelikli yaşam projelerinin hızlı satış ve kiralama grafiklerini yakalamasını sağladı. Aynı zamanda gayrimenkulde kazan kazan ilkesinin daha fazla uygulanmasına
zemin sağlayan karma trendi, bu projelerin sayısını hızla arttırdı. Karma nitelikli projelerini bitiren
şirketlerin yine benzer nitelikte projeler yapacaklarını söylemesi ve sektör temsilcilerinin açıklamaları gelecekte de özellikle büyük kentlerde bu trendin süreceğini ortaya koyuyor. Konuyla ilgili sektör
uzmanlarının değerlendirmelerine Aktüalite sayfalarımızda geniş olarak yer verdik.
Garanti’nin desteğiyle Reidin.com - Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği
(GYODER) tarafından hazırlanan emlak endekslerinin 2014 Haziran ayı raporu yayınlandı. İkinci el
ve yeni konutlara yönelik çalışma, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir ve Kocaeli’nde
gerçekleştirildi. “Reidin–GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi” raporuna göre, yeni konut fiyatları bir
önceki aya göre yüzde 0,34 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yıllık bazda yüzde 12,05
oranında yükseldi. Türkiye Kompozit Satılık Konut Fiyat Endeksi’nde ise bir önceki aya göre yüzde 1,24, geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 17,07 oranında artış oldu. Geniş kat planları olan ve açık ofis sistemine uygun A sınıfı ofislere arzın giderek arttığını kaydediliyor.
İstanbul’un gözde ofis bölgeleri olan Zincirlikuyu, Levent ve Maslak arasında yer alan ofislerin, nitelikli arz yetersizliği ve mevcut arzdaki
yüksek kira bedelleri nedeniyle Kağıthane, Ümraniye, Ataşehir, Kozyatağı, Maltepe, Kartal ve Küçükyalı gibi bölgelere kaydığı belirtiliyor.
Giderek artan bir oranda tercih edilen A sınıfı ofislerin merkez bölgelerdeki metrekare kira bedeli 48 doları bulurken, ikincil bölgelerde 20
dolardan başlayan fiyatlarla kiralamak mümkün oluyor. A sınıfı ofis binası arzının 2014 yılı ilk çeyreğinde 3.4 milyon metrekareye ulaştığı,
nitelikli ofis arzının 2014 yılı sonunda 4.3 milyon metrekareyi bulacağı vurgulanıyor.
PwC’nin yeni araştırması Gayrimenkul 2020: Geleceği İnşa Etmek (Real Estate 2020:Building the future) raporuna göre, gelişmekte
olan pazarlar başta olmak üzere hızlı şehirleşme ve demografik değişimle birlikte 2020 yılına kadar gayrimenkul sektörü dünya genelinde
önemli bir büyümeye sahne olacak. Sektördeki fırsatlar arttıkça sektöre yapılan yatırımlar da artış gösterecek. Rapora göre, 2012 yılında 29
trilyon dolar olan yatırım yapılabilir gayrimenkul varlıklarının değerinin yüzde 55’lik bir artışla 2020 yılına kadar 45,3 trilyon dolara ulaşması
ve bu yükseliş trendinin 2030 yılına kadar devam etmesi bekleniyor.
Dergimizin bu ayki Araştırma Dosyasını ise Prefabrik sektörüne ayırdık. Türkiye, prefabrike ve çelik yapılar alanında Orta Asya, Afrika,
Ortadoğu, Körfez ülkeleri ve Avrupa’nın taleplerini karşılayan bir üretim üssü haline geliyor. 2013 yılında gösterilen üretim artışının bu yıl
da devam edeceği öngörülüyor. Özellikle yaşanan depremlerden sonra prefabrik yapılara olan ilginin artması, Ar-Ge çalışmaları ile geliştirilen yapılar, ihracatta yaşanan gelişmeler, hızlı ve pratik çözüm arayışları, 2014 yılında da sektörün hareketliliğini korumasını sağlayacak.
İnşaat sektöründe prefabrik’in pazar payı ise yüzde 7-8 arasında değişiyor. Sektör üretiminin yarısını yapı elemanı üretimi oluşturuyor. Altyapı işleri ile çevre düzeni elemanları üretimi de diğer yarıyı eşit paylaşıyorlar. Prefabrik üretiminde en büyük talebi özel sektör oluşturuyor.
Daha çok altyapı inşaatlarına yönelen kamu sektörünün prefabrik pazarından aldığı pay ise yüzde 25 dolayında bulunuyor.
Dünyada ısıtma, soğutma ve havalandırma cihazlarına olan talep gün geçtikçe artıyor. Kalifiye iş gücü, teknoloji, jeostratejik konum,
nüfus ve Türk girişimcilerinin kendine duyduğu güven iklimlendirme sektörünü avantajlı kılıyor. Mercek sayfalarımızda ele aldığımız, 11
milyar dolar ekonomik büyüklüğe sahip olan Türk iklimlendirme sektöründe, 300 bin kişi istihdam ediliyor. Merkezi ve bireysel klima sektöründe Avrupa’da yüzde 13’lük pazar payına sahip olan ülkemizde pazar, son 10 yılda 6-7 kat büyüdü. 2012 yılında 3,8 milyar dolarlık
ihracata imza atan sektör, 2013 yılında ihracatını 4,2 milyar dolara çıkardı. Türk iklimlendirme sektörünün, 2023 yılında 25 milyar dolar
ihracat hacmi ve 35 milyar dolarlık iç piyasa büyüklüğü ile toplam 60 milyar dolarlık bir hacme ulaşması öngörülüyor.
Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle...
www.dunyainsaat.com.tr
Hatice Özer Yılmaz
Dünya İnşaat 9
Temmuz 2014
TPB Genel Sekreteri
Bülent TOKMAN ile
Konuk sayfalarımızda
sohbet ettik...
Sayfa 54
10 Dünya İnşaat
İçindekiler
12HABERLER
n Kredi kullanımı azaldı,
emlak değerleme sektörü daraldı
n Konut arttı, amorti süresi 25 yıla çıktı
n 10 yıldır kullanılmayan konut
kamulaştırılacak
n Gayrimenkul varlıklarının değeri
45 trilyon dolara ulaşacak
32AKTÜALİTE
Gayrimenkulde ‘kazandıran’ model
38SÖYLEŞİ
AYMED Genel Müdürü
Şadan METE
40ŞİRKET HABERLERİ
n Hekim Yapı, mimariyi
modayla buluşturdu
n Bosch Elektrikli El Aletleri,
yeni ürünlerini görücüye çıkardı
44MAKALE
İstanbul’da yatırımlık araziler
www.dunyainsaat.com.tr
Yıl: 30
Sayı: 2014/7
Temmuz 2014
Kurucusu
NEZİH DEMİRKENT
ll
İmtiyaz Sahibi
46PROJE
n 216 Rezidans Çekmeköy,
düşük aidat garantisi veriyor
n Kilia Konakları’nda, villalar
650 bin dolardan başlıyor
50ŞİRKET HABERİ
Silvanus Dikey Bahçeler ile
çevreci dokunuşlar
52SÖYLEŞİ
İttifak İnşaat Satış ve
Pazarlamadan Sorumlu
Genel Müdürü Zafer EKŞİ
54KONUK
Türkiye Prefabrik Birliği (TPB) Genel Sekreteri Bülent TOKMAN
92KISA - KISA
n Fresh banyo mobilyası ile banyolara yaz dopingi geliyor
n Çimsa’dan yeni döneme
yeni atama
n Borusan Makina ve
Güç Sistemleri, dört kadını
iş makinası operatörü yaptı
70 YATIRIM
n Türk Ytong, dünya
liderliğini hedefliyor
n Vefa’dan 3 milyon TL’lik
boya tesisi yatırımı
ll
Yazı İşleri Müdürü
HATİCE ÖZER YILMAZ
[email protected]
ll
Editör
HÜSEYİN SÖNMEZ
[email protected]
ll
94SEKTÖRDE YENİLİKLER
n Kale, Zero ile banyolara
konfor getiriyor
n Kastamonu Entegre’den
ileri teknoloji bir tezgah
‘Technotop’
n Yale, kapı kolu
üretimine başladı
Haber Merkezi
GAMZE ÇALIŞKAN
[email protected]
ll
Görsel Yönetmen
OKAY LAFÇIOĞLU
ll
Danışma Kurulu
ALBERT COSTİ
Yük. Müh. BARIŞ ÇOKCAN
Yük. Müh. TURGUT ERSAVAŞ
96İNŞAAT MALZEMELERİ
56ARAŞTIRMA
Prefabrik
DİDEM DEMİRKENT
97İHALE
FETHİ HİNGİNAR
Prof. AYDAN ÖZGEN
Yard. Doç. Dr. AYŞİN SEV
Prof. Dr. NİHAL ŞENLİER
Prof. Dr. NESRİN YARDIMCI
ll
Bu Sayıda Katkıda Bulunanlar
SERDAR ASLANTÜRK (Ümraniye Büro)
EMRAH AYDIN (Topkapı Büro)
ll
Abone ve Dağıtım Müdürü
MECİT YILMAZ
72KONUK
İSKİD Yönetim Kurulu
Başkanı Naci ŞAHİN
74MERCEK
İklimlendirme
86ŞİRKET HABERLERİ
n Türkiye’de Ruukki’nin
sertifikalı ilk ortağı
Telefoncular Group oldu
n Hyundai Asansör’den
özel tasarım asansörler
n Pakpen ihracat kapılarını
‘kalite’ anahtarıyla açıyor
www.dunyainsaat.com.tr
ll
Yayın Türü
YAYGIN SÜRELİ
Her ayın 15’inde yayımlanır
DÜNYA SÜPER VEB OFSET A.Ş.
“GLOBUS” DÜNYA BASINEVİ
100. Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar - İstanbul
Tel: 0212. 440 28 59-60-61 Faks: 0212. 355 35 54
Santral Tel: 0212. 440 24 24
e-mail: [email protected]
Web site:www.dunyainsaat.com.tr
Ücretsiz Danışma Hattı
0.800 219 20 24 l 0.800 219 20 25
www.dunyastore.com
ll
Ofset Hazırlık ve Baskı
DÜNYA YAYINCILIK A.Ş.
ll
Dağıtım
DÜNYA SÜPER DAĞITIM A.Ş.
Haberler
Kredi kullanımı azaldı, emlak
değerleme sektörü daraldı
diğini söyledi. Ancak bir şeyin fazla dillendirilmesi nedeniyle rasyonel beklentilerin devreye girdiğini
dile getiren Yıldırım, bunun önüne geçmek için finansta olduğu gibi gayrimenkul okur yazarlığının da
geliştirilmesini önerdi. Finansman
değerlendirme ve konut seçiminin
anlatılması, bağımsız bölüm, brüt
net farkı, kat mülkiyetinin temelleri
gibi konularda bilinç düzeyinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, TDUP olarak bu konuda öncü
olacaklarını, bunun sektörle ilgili daha kolay politikaların oluşturulmasını sağlayacağını vurguladı.
Bekir Yener
YILDIRIM
“En fazla değerleme
Esenyurt’ta yapıldı”
Kişilerin konut alırken konutun
potekli satışlar yani banka kredeğerini belirleyip bankalardan kredisiyle yapılan konut satışlarının
di almasını sağlayan değerleme sekazalması değerleme şirketlerini
töründe en fazla işlem, geçtiğimiz iki
de etkiledi. Türkiye Değerleme Uzyıl içinde Esenyurt ilçesinde gerçekmanları Birliği (TDUB) olarak 2013
leşti. 10 yıldan bu yana bir sektör hayılında 800 bin konut için değerleline dönüşen değerleme konusunda
me raporu hazırladıklarını anlatan
en fazla talebin Esenyurt’tan geldiTDUB Başkanı Bekir Yener Yıldırım,
ğini belirten Yıldırım, bu bölgedeki
bu yılın ilk beş ayında ise değerledeğerleme işlemlerinin 2013’te yüzme sektöründe yüzde 30’a varan bir
de 11.96 iken, 2014’ün ilk beş ayınoranda daralma yaşandığını söyledi.
da yüzde 12.20 olarak gerçekleştiğiYıldırım, mayıs ayından itibaren başni kaydetti. Listede bu yıl İstanbul,
layan canlanma eğiliminin devam
Ümraniye’nin yüzde 4.89 oranıyla
etmesi halinde yılı 2013’ün rakamikinci sırada yer aldığını belirten Yıllarıyla başa baş kapatabileceklerini Yıldırım, “Artık gelirlerimiz çok da- bu şekilde sürmesi halinde sektör- dırım, bu bölgeyi Pendik, Maltepe,
hatta aşabileceklerini söyledi.
ralmıştı ve bağımsızlığımız tehlike- deki istihdamın 2020 yılında 10 bi- Büyükçekmece, Beylikdüzü, Kadıköy
Değerleme uzmanlarının en bü- ye düşecek durumda bağımlı hale ne çıkmasını beklediklerini kaydetti. ve Sancaktepe’nin izlediğini aktardı.
yük iş alanının bankaların konut kre- gelmişti. Yeni düzenlemeyle değerListede geçen yıl olduğu gibi bu yıl
dileri için hazırladığı değerleme ra- leme konusunda bir tarife yayın- “Gayrimenkul sektöründe
da Sutanbeyli ve Adalar son sıralarporları olduğunu belirten Yıldırım, landı” açıklamasında bulundu. Yıl- balon riski yok”
da yer almaya devam etti. Yıldırım,
“Sermaye Piyasası Kanunu’nun ye- dırım, hem değerleme uzmanlarını
Dönemsel arz fazlası olsa da arazi alanında en fazla değerleme
nilenmesiyle üyelerinin müşterile- hem de şirketleri bünyesinde topla- markalı konutlara ilginin süreceğini talebinin kentsel dönüşümün yapılre verdiği değerleme hizmeti konu- yan birliklerinde 130 adet şirket, bin düşündüklerini belirten Yıldırım, bu dığı Fikirtepe gibi bölgelerden gelsunda bir asgari limit belirlendi. Dü- 830 adet de bireysel değerleme uz- nedenle fiyatların yükseleceği ka- diğini kaydetti. Yıldırım, yabancılara
zenleme ile değerleme ücreti vergi manı olduğunu söyledi. 300 milyon naatinde olduklarını söyledi. Yıldı- yönelik değerleme hizmetlerinin büve harçlar hariç en az alınacak tu- dolarlık bir büyüklüğe erişen değer- rım, artan nüfus, köyden kente göç yük kentlerde daha çok konut üzetar 325 TL olarak saptandı” dedi. Bu leme sektörünün halen 7 bin 500 ki- ve aileden ayrı eve çıkma isteğinden rine olduğunu yazlık bölgelerde ise
tarife çıkmadan önce sektörde bir şiye istihdam sağladığını anlatan Yıl- dolayı gayrimenkul sektörüne yöne- arazi üzerine talep geldiğini sözlerigelir sıkıntısı olduğunu dile getiren dırım, gayrimenkuldeki büyümenin lik balon tehdidi gibi bir risk görme- ne ekledi. n
İ
12 Dünya İnşaat
www.dunyainsaat.com.tr
Haberler
Konut arttı,
amorti süresi 25 yıla çıktı
G
ayrimenkul yatırımlarının
arttığı Türkiye’de gayrimenkule yapılan yatırımların dönüş süreleri uzayarak 25 yıla çıktı. 2009 öncesinde 14 ile 17
yıl arasında olan dönüş sürelerinin
bu tarihten itibaren uzadığı dikkat
çekiyor. Kiralarda yaşanan artışın sınırlı kalması, buna karşın gayrimenkulde satış fiyatların giderek artmasının bu makası açtığı kaydediliyor. Beşiktaş, Ataşehir, Kadıköy gibi
İstanbul’un merkezi ilçelerinde konut amorti süreleri artık 20 - 25 yıl
gibi süreleri zorlamaya başlarken,
Boğaz hattında ise bu sürelerin artık 40 - 45 yıla geldiği ifade ediliyor.
TSKB Gayrimenkul Değerleme
AŞ Genel Müdürü Makbule Yönel
Maya, sürelerin uzamasının gayrimenkul değeri ile kira geliri arasındaki ilişkiden kaynaklandığını söyledi. “Bugün gelinen noktada özellikle İstanbul kent merkezindeki yeni
projelerdeki konut satış rakamlarının çıktığı seviyeler ile bu seviyelerdeki satışlardan sonra yapılan kiralamalardan hesap yaptığınızda
14 Dünya İnşaat
karttığını dile getiren Maya, “Böyle
olunca da bu tarz bir yatırım yapmanın ne kadar doğru olacağı soru işareti haline geliyor. Ancak bu
seferde gayrimenkulün zaman içindeki prim yapma potansiyeli önemli
hale geliyor” dedi. Geri dönüş süreleri konusunda Türkiye’nin özellikle ofis ve konutta gelişmiş ülke
seviyelerine çıktığını aktaran Maya,
“Birçok yabancı ülke ile süre konusunda yarışır haldeyiz. Böyle olunca
da özellikle yabancı yatırımcı riskleri daha az olan ülkede yatırım yapmayı avantajlı görüyor” açıklamasıMakbule
nı yaptı. Gelecek dönemler ilgili de
Yönel MAYA
değerlendirme yapan Maya, şunları söyledi:
sürelerin uzadığını rahatlıkla göz“Geri dönüş sürelerinde kısa ve
lemleyebiliyoruz” diyen Maya, “Bu orta vadede bir uzama beklemiyosüreçte artan gayrimenkul yatırım- rum. Şu anda geldikleri seviyelerin
ları özelikle kiralama noktasında bir- yatırım yapmak için ne kadar cazip
çok alternatif yarattı ve kiralar satış olduğu özellikle bireysel yatırımcı
fiyatlarındaki artışla aynı oranlarda nezdinde sorgulanır hale geldi. Kira
artmadı” yorumunu yaptı. 2009 yı- rakamlarında aynı dönem içerisinde
lından itibaren uzayan dönüş süre- hızlı artışlar olacağını düşünmüyolerinin konut alanında İstanbul’da- rum. Stokun artması özellikle kira
ki süreleri 20 – 25 yıllara kadar çı- rakamlarını bazı bölgelerde baskı-
layan önemli bir faktör haline geldi. Bu durumda da özellikle bireysel
yatırımcı kira rakamını arttırmaktan
çok sürdürülebilir kirayı verebilecek
kiracı arayışına girdi.”
Boğaz’da dönüş süresi 45 yıl
Space Gayrimenkul Kurucu Ortağı Filiz Çakmur ise, “Gayrimenkulleri ticari ve konut yatırımları olarak
ayırarak değerlendirmek gerekiyor.
A+ segmente hitap eden konut yatırımları, kira gelirinden çok, yıllık bazda değer artış potansiyelleri
dikkate alınarak yapılmalı. Ortalama bir konutta kira geliri ile 20 yılda
dönüş sağlanırken, özellikli projeler
ve Boğaz hattı gibi üretimin sınırlı olduğu bölgelerde bu süre 40-45
yıla kadar çıkabiliyor” dedi. Son 10
yıllık süreçte bu tip gayrimenkullerdeki yıllık değer artışının minimum
yüzde 15 ve yüzde 30’lara vardığını belirten Çakmur, ticari gayrimenkullerde ortalama bir lokasyon için
12-13 yıl, A plus bir lokasyon için
de maksimum 20 yılda dönüş yapıldığını söyledi. n
www.dunyainsaat.com.tr
Haberler
10 yıldır kullanılmayan
konut kamulaştırılacak
K
onut ihtiyacının sürdüğü
Türkiye’de Kültür ve Turizm
eski Bakanı ve İzmir Bağımsız
Milletvekili Ertuğrul Günay, Türkiye
Büyük Millet Meclisi’ne konut sahiplerini yakından ilgilendiren dört
maddelik bir kanun teklifi sundu.
27 Haziran’da meclise sunulan teklife göre 10 yıldır sahipleri tarafından kullanılmayan konutların devlet tarafından bedellerinin ödenip
kamulaştırılması daha sonra bunların ihtiyaç sahiplerine satılması öngörülüyor. Teklifin, İçişleri Plan ve
Bütçe Komisyonu’ndan sonra Bayındırlık İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonu’na gelmesi bekleniyor.
Kanun teklifiyle ilgili olarak
Dünya Gazetesi’ne konuşan İzmir
Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, özellikle İstanbul, Ankara Antalya ve İzmir gibi büyükşehirlerde
kooperatifler ve çeşitli dayanışma
kurumları tarafından yapılan sitelerde çok sayıda evin yıllarca boş kaldığını belirterek, “Ev sahibi tarafından 10 yılarca kullanılmayan konutlar kiraya da verilmeyip kaderlerine
terk edilmiş durumda. Biri pırıl pırıl
dururken diğer dairenin kapısı penceresi takılmamış. İçine yerleşme
ihtiyacı his edilmemiş. Kapısı camı
olmayan metruk hale gelen bu daireler çevreyi tehdit eden unsurlara
dönüşüyor” dedi.
Bu durumun kent merkezlerinde tanınmış sitelerde bile yaşandığını dile getiren Günay, “Bu tür yapılar devlet tarafından rayiç bedelle
alınıp kamulaştırılır. Sonrada ihtiyaç
sahiplerine açık artırmayla uygun fiyatla fiyata satılır” diye konuştu. Bu
durumun Anayasaya aykırı olmadığını da ifade eden eski Bakan Ertuğrul Günay, “Mülkiyet hakkının bedeli verilerek kişilerden alınıp ekonomiye kazandırılıyor” dedi. Günay,
konunun gündeme gelmesinin dahi konutlarını kullanmayan konut
16 Dünya İnşaat
bu şekilde Ertuğrul Günay dinlenebilir” diyen Çelik, “Ancak devletin
bunu bir kanunla çözecek kadar 10
yıldır boş kalan konut sayısının fazla olduğunu zannetmiyorum” yorumunu yaptı.
Süleyman Varlıbaş:
“Turizm sektöründe
değerlendirilebilir”
İnşaat sektörü de Meclis’e sunulan kanun teklifiyle ilgili olarak
Ömer Faruk
Süleyman
farklı öneriler sundu. Varyap-VarlıÇELİK
VARLIBAŞ
baş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş ise, kamulaştırma yerine uzun yıllardır kullasahiplerini harekete geçireceğini fini ilginç olarak yorumladı. Türki- nılmayan bu tip konutların turizme
kaydetti. Günay’ın sunduğu teklifin ye’deki kanuni düzenlemelere gö- kazandırılmasının daha uygun olaikinci maddesi ise iskana açılmış bir re böyle bir şeyin yapılamayacağını cağını söyledi. Varlıbaş, “Eğer amaç
bölgede iki yıl içinde tamamlanma- anlatan Çelik, demokratik ve glo- ekonomiye kazandırmaksa başta
yan bir yapının belediyece yıkılma- balleşmeye çalışan Türkiye gibi bir turizm bölgelerindeki konutlar olsını içeriyor.
ekonomide teklifin bu şekliyle uy- mak üzere bu yapılar turizmde degulama şansının sıfır olduğunu söy- ğerlendirilebilir. Böylece boş duran
ledi. “Eğer uzun yıllardır kullanılma- konutun parasından konut sahibiÖmer Faruk Çelik:
yan çok fazla stok olduğunu tespit ne pay verilerek ekonomiye kazan“Teklifin uygulama şansı zayıf”
Konut Geliştiricileri ve Yatırım- ettiyse, sosyal sorumluluk gereği de dırılması sağlanabilir. Diğer türlü kicıları Derneği (KONUTDER) Başkanı daireyi devlet alıp, dar gelirliye uy- şinin konutunu zorla almak doğru
Ömer Faruk Çelik de, kanun tekli- gun koşullarla satmasını istiyorsa olmaz” dedi. n
www.dunyainsaat.com.tr
Haberler
Gayrimenkul varlıklarının
değeri 45 trilyon dolara ulaşacak
Ersun
BAYRAKTAROĞLU
P
wC’nin yeni araştırması Gayrimenkul 2020: Geleceği İnşa
Etmek (Real Estate 2020:Building the future) raporuna göre, gelişmekte olan pazarlar başta olmak
üzere hızlı şehirleşme ve demografik değişimle birlikte 2020 yılına kadar gayrimenkul sektörü dünya genelinde önemli bir büyümeye sahne
olacak. Sektördeki fırsatlar arttıkça
sektöre yapılan yatırımlar da artış
gösterecek.
Rapora göre, 2012 yılında 29
trilyon dolar olan yatırım yapılabilir gayrimenkul varlıklarının değerinin yüzde 55’lik bir artışla 2020
yılına kadar 45,3 trilyon dolara ulaşması ve bu yükseliş trendinin 2030
yılına kadar devam etmesi bekleniyor. Büyümenin ağırlıklı olarak görüleceği gelişmekte olan piyasalardaki ekonomik gelişmenin daha
nitelikli bir kiralama sisteminin oluşmasını sağlayarak mülkiyet haklarının daha şeffaf hale gelmesine imkan sağlayacağı düşünülüyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik
büyüme trendi, ticari gayrimenkul
ve altyapı yatırımlarında da önemli rol oynayacak. Rapor ayrıca, özel
sermayenin gayrimenkul ve altyapı
ihtiyacına finansman sağlanması sürecinde kritik bir rol üstleneceğini de
18 Dünya İnşaat
gösteriyor. Gayrimenkul 2020 raporuna göre, birincil gayrimenkul dünyasındaki yoğun rekabet, gayrimenkul yöneticilerini ve yatırımcılarını kazanç getirecek yeni fırsatlar aramaya
zorluyor. Bununla birlikte gelişen ve
değişen gayrimenkul dünyasının, bu larını değerlendirdi. Hızlı ekonomik
kişileri çok çeşitli yeni risklerle karşı ve sosyal değişimin merkezinde olan
gayrimenkul sektörünün mevcut yakarşıya bırakacağı da bir gerçek.
şam alanlarının (built environment)
da hızla dönüşmesine neden olduBölgelere göre beklentiler
Ortadoğu & Afrika: 2012’de 1,5 ğunu belirten Hage, “Asya, Ortadotrilyon dolar olan toplam yatırım ya- ğu, Latin Amerika ve Afrika gibi yepılabilir gayrimenkul, 2020 yılına ka- ni ekonomilerdeki refah ve zengindar yüzde 62 artarak 2,5 trilyon do- lik bu bölgelere göçü artırırken bu
trendin 2020 yılına kadar sürmesi
larlık değere ulaşacak.
Asya – Pasifik: 2012’deki top- bekleniyor. Bu bölgelerdeki önemlam 4 trilyon dolar olan toplam yatı- li nüfus hareketi mevcut şehirlerde
rım yapılabilir gayrimenkul, 2020 yı- nüfusu artırmaya devam ederken
lına kadar yüzde 37 artarak 5,4 tril- bir taraftan da yeni şehirlerin ortaya
çıkmasına sebep olacak. Gelişmekte
yon dolara yükselecek.
Gelişen Asya-Pasifik: 2012’de- olan ekonomilerde orta sınıf yükseki toplam 4,3 trilyon dolar olan top- lirken bir taraftan da mevcut nüfuslam yatırım yapılabilir gayrimenkul, taki yaşlanma aileler için şehir dı2020 yılına kadar yüzde 140 artarak şında siteler, şehir içlerinde yaşayan
genç nüfus için ise örneğin mutfağı
10,2 trilyon dolara ulaşacak.
Avrupa: Euro bölgesinde 2012 ya da otopark alanı olmayan küçük
yılında 6,8 trilyon dolar olan toplam daireler gibi yeni gayrimenkul türleyatırım yapılabilir gayrimenkul, 2020 rine olan talebin artmasına neden
yılına kadar yüzde 27 artarak 8,6 tril- olacak. Gayrimenkul, uzun vadeli bir
yatırım süreci gerektirdiğinden şimyon dolarlık değere ulaşacak.
PwC Küresel Gayrimenkul Sek- diden bu alanlarda planlama yaptörü Lideri Kees Hage, rapor sonuç- manın tam zamanı” diye konuştu.
Küresel gayrimenkul piyasasındaki bu trendlerin Türkiye açısından
olumlu etkileri olacağını söyleyen
PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü
Lideri Ersun Bayraktaroğlu ise şunları söyledi:
“Bu yıl 11’incisini yayınladığımız PwC-ULI ortak çalışması Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa
2014 (Emerging Trends in Real Estate Europe 2014) raporunun sonuçları da aslında Gayrimenkul 2020
rapor sonuçları ile örtüşüyor. Her
iki rapor da rekabetin arttığı, tüketici/kullanıcı tercihlerinin değiştiği ve
farklı önceliklerin gözlemlendiği bir
döneme işaret ediyor. Raporda da
belirtildiği gibi kentleşme, demografik değişim ve kıt kaynaklar gayrimenkul sektörünün geleceğinde
çok önemli belirleyiciler olacak. Gelecek, ülkelerin değil “mega kentlerin” öne çıktığı bir gayrimenkul ortamına tanıklık edecek. Dünyanın
yaşlanan bölgeleri ile genç nüfusa
sahip bölgelerinde ihtiyaçlar farklılaşacak ve gerek nitelik ve gerekwww.dunyainsaat.com.tr
Haberler
se de nicelik olarak yaşanacak olan
kaynak sıkıntısı gayrimenkul anlamında da çok önemli değişiklikler
yaratacak. Gelişen bir gayrimenkul
pazarı olan Türkiye açısından büyük
olasılıkla yukarıda sayılan trendlerin
pozitif etkilerinin negatif etkilerden
fazla yaşanacağı bir dönem geçireceğiz. Geleceğin dünyasına yönelik
doğru stratejilerin belirlenerek uygulanması durumunda; genç ve orta yaşlı nüfusun yani çalışan ve üreten nüfusun etkisi ile hızla kentleşen
Türkiye, 2020’nin değişen ortamında çok önemli bir rol oynayacak.
Rapor sonuçlarına baktığımızda da
doğru strateji; nitelikli insan gücüne
yatırımla, doğru uzmanlara ulaşma
imkanlarıyla ve yerel ve merkezi yönetimle eşgüdüm halinde çalışmayla mümkün olabilir gibi görünüyor.”
Rapora göre, 2020’ye kadar
gayrimenkul alanında gerçekleşecek
diğer değişiklikler de şunlar olacak:
n 2020 yılına dek, şehirlere yapılan en büyük göç gerçekleşmiş
olacak. Hızla büyüyen Asya, Afrika,
Ortadoğu ve Latin Amerika’daki şehirler dolacak. Daha yavaş bir hızla
da olsa, gelişmiş Batı ülkeleri de şehirleşmeye devam edecek. 2020’ye
gelindiğinde, şehirler arasında aşırı
rekabet ortamı olacak. Bazı şehirler,
çok kutuplu dünyada servet yaratma
merkezi haline gelirken, bazıları bu
süreçte başarısız olacak. Kendi bölgelerine öncülük eden şehirlerin cazip kazançlar getirecek fırsatlar oluşturması bekleniyor.
n Gelişmekte olan pazarlardaki büyüme, gayrimenkul varlıklarının
yanı sıra sektördeki şirketler arasındaki rekabeti de arttıracak.
20 Dünya İnşaat
n Sürdürülebilirlik, varlık yöneticileri için fırsatlar ve riskler oluştururken yapıların ve gayrimenkul projelerinin tasarımını değiştirecek.
n İnternet üzerinden alışverişte yaşanan artış, perakende alanına
duyulan ihtiyacı azaltmayı sürdürecek fakat daha kısa teslimat süreleri müşterilere yakın depo alanlarına
duyulan ihtiyacı arttıracak. Ayrıca,
çalışanlar giderek daha fazla oranda
evden veya uydu şubelerden çalıştığı
için, ofis ihtiyacı azalacak. Teknolojik ilerlemeler sayesinde gayrimenkul
geliştiricileri için eko-verimli yapıları daha uygulanabilir hale getirecek.
Veri depolama gibi farklı veri yönetimi tekniklerini mümkün kılan teknoloji uzaktan iletişimin daha fazla kullanılmasını sağlayan teknoloji sayesinde gayrimenkul varlık yöneticileri
kendi faaliyetlerini de baştan aşağı
değiştirecek.
Gayrimenkul yöneticilerinin
cevap vermesi ve benimsemesi
gereken konular
n Küresel yatırım yapılabilir gayrimenkullerin, özellikle gelişmek-
te olan ekonomilerde olmak üzere
önemli ölçüde artmasıyla gayrimenkul yöneticilerinin daha küresel düşünmeleri gerekecek.
n Gelişmiş ekonomilerdeki birincil gayrimenkule ilişkin düşük risk/
düşük kazançtan gelişmekte olan
ekonomilerdeki yüksek risk/yüksek
getiriye kadar, hızla büyüyen şehirler, daha çeşitli riskler ve getiriler sunacak. Öncelikli olarak gelişmekte
olan ekonomilerde gerçekleşecek
tüm zamanların en büyük sosyal göçü, inşaat alanındaki en büyük artışı
getirecek. Gayrimenkul yatırımcıları,
daha yüksek riskli geliştirme projelerinden başlayarak daha düşük riskli
ana yatırım alanına kadar şehirleşme stratejileri uygulayabilirler. Hangi
yaklaşımı seçerlerse seçsinler, bu kişilerin bir şehrin niçin başarılı olacağına dair net stratejik bakış açısına sahip olmaları gerekecek.
n Teknoloji, değer yitimi tehlikesini arttırarak, gayrimenkul ekonomilerini sarsacak. Rekabetçi sürdürülebilirlik derecesine sahip olmayan
yapılar daha ucuz fiyatlardan zarar
görecek.
n Gayrimenkul yöneticileri, yerel
bilginin temelleri ve kiracı taleplerine
her zamankinden daha çok yoğunlaşarak, yaratıcı düşünmeliler. Gelişmekte olan ekonomilerin yeni zenginliği, birincil varlıklar için yaşanan
rekabeti daha da artıracak.
n Gayrimenkul yöneticileri, risklerin geniş kapsamını yansıtabilmek
için fırsatları değerlendirmek durumunda kalacaklar. Gayrimenkul yatırımlarının yapısı değiştikçe, küreselleştikçe ve özelleştikçe, ortaya daha
fazla risk çıkacak. Gittikçe daha da
küreselleşen sektörde bu riskler, gelişmekte olan ekonomilerdeki yerel
geliştiriciler ve hükümetlerle yapılan
ortaklıklar ile ilgili olanların yanı sıra
düzenlemeler ve vergi ile ilgili riskleri de giderek daha çok kapsayacak.
Bu beklentileri değerlendiren
Ersun Bayraktaroğlu, “Küresel mega trendler, önümüzdeki altı yılda
ve sonrasında da, gayrimenkul sektörünün görünümünü önemli derece değiştirecek. Bu trendler çoktan görünür hale gelmiş olmasına
rağmen, gayrimenkul dünyası maalesef 2020 yılına kadar yaşanacak
değişimi tam anlamıyla anlamış gözükmüyor. 2020 yılına kadar, gayrimenkul yöneticileri daha büyük
risklere ve değer yaratan yeni unsurlarla, daha geniş çapta fırsatlara sahip olacaklar. Gayrimenkul yatırımlarına önemli etkileri olacak bu
mega trendler sebebi ile varlık havuzunun hacmi artacak olmakla birlikte gayrimenkul sektörünün oyuncuları bu hızlı gelişmelerin şu andakinden çok farklı yatırım ortamı ve
fırsatlarını getireceğini de unutmamalılar” dedi. n
www.dunyainsaat.com.tr
Haberler
Gayrimenkul, yatırımcısına
kazandırmaya devam ediyor
Aziz
TORUN
G
aranti’nin desteğiyle Reidin.com - Gayrimenkul
ve Gayrimenkul Yatırım
Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından hazırlanan emlak endekslerinin 2014 Haziran ayı raporu yayınlandı. İkinci el ve yeni konutlara yönelik çalışma, Adana, Ankara,
Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir ve
Kocaeli’nde gerçekleştirildi. “Reidin–GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi” raporuna göre, yeni konut
fiyatları bir önceki aya göre yüzde
0,34 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yıllık bazda yüzde
12,05 yükseldi. Türkiye Kompozit
Satılık Konut Fiyat Endeksi’nde ise
bir önceki aya göre yüzde 1,24, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde
17,07 oranında artış oldu. Bir önceki senenin aynı ayına göre; yıllık satılık fiyatlarındaki değişimlere
bakıldığında, yüzde 21,99 oranıyla en yüksek artış İstanbul ilinde,
yüzde 6,03 ile en düşük artış ise
Antalya’da gerçekleşti.
Bir önceki aya göre bakıldığında İstanbul, metrekare başına yüzde
1,54 değer artışıyla, Haziran 2014’te
22 Dünya İnşaat
konut satış fiyatlarının en fazla yükseldiği il oldu. Aynı dönemde metrekare başına konut satış fiyatları,
Ankara’da yüzde 1,16, Adana’da
yüzde 1,13, Antalya’da yüzde 1,11,
İzmir’de yüzde 0,84, Kocaeli’nde
yüzde 0,76 ve Bursa’da yüzde 0,27
oranında arttı. Haziran ayında metrekare başına konut kiralarının en
fazla yükseldiği il ise yüzde 2,30 artışla Antalya oldu. Aynı dönemde
konut kira değerleri Adana’da yüzde 1,84, Kocaeli’nde yüzde 1,83,
Ankara’da yüzde 1,60, İzmir’de yüzde 1,59, İstanbul’da yüzde 0,93 ve
Bursa’da yüzde 0,77 oranında arttı. Mayıs ayında, yeni konut satış fiyatları bir önceki aya göre, 1+1 dairelerde yüzde 0,13; 2+1 dairelerde
yüzde 0,39, 3+1 dairelerde yüzde
0,41 oranında artarken; 4+1 dairelerde yüzde 0,07 oranında azaldı.
Haziran ayında endeks bir önceki
aya göre 51-75 metrekare ile 151
metrekare ve daha büyük alana sahip konutlarda yüzde 0,07 oranında
azalırken; 76-100 metrekare konutlarda yüzde 0,14, 101-125 metrekare konutlarda yüzde 0,33, 126-150
metrekare konutlarda yüzde 0,48
oranında artış gösterdi.
Reidin-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi 2014 yılı Haziran ayı sonuçlarını değerlendiren GYODER
Başkanı Aziz Torun, “Haziran ayında
endeks yüzde 0,34 oranında; geçen
yılın aynı dönemine göre ise yüzde
12,05 oranında artış gösterdi. Markalı konut fiyatlarındaki bu artış oranı ile diğer yatırım araçları karşılaştı-
rıldığında, yılık bazda yüzde 8,14 artan devlet iç borçlanma senetlerinin,
yüzde 4,95 artan mevduat faizinin,
yüzde 3,27 artan BIST endeksinin
üzerinde bir performans gösterdiğini
söyleyebiliriz. Haziran ayında markalı
konut projeleri kapsamında gerçekleştirilen satışların yüzde 16.7’sinin
yabancı yatırımcılara yapıldığı görülüyor. Mayıs ayında satışı gerçekleştirilen markalı konutlarda; peşinat
kullanım oranı yüzde 29,2, senet
kullanım oranı yüzde 50,7 ve banka kredisi kullanım oranı yüzde 20.1
olarak gerçekleşti. Endeksin bu ayki verilerini incelediğimizde haziran
ayındaki yüzde 0,34’lük fiyat artış
oranının, yüzde 0,31 olarak gerçekleşen TÜFE ile oldukça yakın olduğu
gözlemleniyor” diye konuştu. n
Anadolu Yakası’nda
kiralık daire bulmak güçleşti
İ
stanbul genelinde kiralık evler
geçtiğimiz yılın aynı dönemine
kıyasla oldukça zor bulunmaya
başladı. Yaz döneminin etkisi dışında kentsel dönüşüm projeleri
ile arzın azalması ve bu doğrultuda talebin fazlalaşması sonucu, kiralık dairelerde son bir yılda
yüzde 10’luk değer artışı yaşandı. Kentsel dönüşüm projelerinin
en fazla olduğu ilçelerde ise bu
oranın yüzde 40’lara kadar yükseldiği görüldü. Kentsel dönüşüm bölgelerinde dönüşümün
tamamlanması ve nitelikli konutların pazara kazandırılması
ile birlikte kira değerlerinde hızlı
bir artış olacağının öngörüldüğünün altını çizen ERA Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Can Ekşioğlu, “İstanbul’da kentsel dönüşüm çalışmaları ağırlıklı olarak
Can
EKŞİOĞLU
Anadolu Yakası’nda yapılmakta. Bu nedenle kiralık konut arzındaki daralma en çok Anadolu
Yakası’nda yaşanmakta” şeklinde konuştu. Ekşioğlu, ayrıca kiralık dairelere olan talebin Anadolu Yakası’nda en çok Kadıköy
ve Maltepe bölgelerinde olduğunu belirtti. Talebin yoğun olduğu bölgelerde kentsel dönüşüm
çalışmalarının etkisi altında kalan halkın doğru bilgilendirilmesinin büyük önem taşıdığını ifade
eden Ekşioğlu, “Ağustos ve eylül
aylarında da yaşanacağı öngörülen bu süreçte ERA Türkiye olarak
gayrimenkul danışmanlığındaki
uzmanlığımız ile müşterilerimize
en iyi hizmeti verebilecek çözümler üretiyoruz” dedi.
www.dunyainsaat.com.tr
Haberler
TOKİ ve Emlak Konut GYO,
mimari proje yarışması düzenliyor
7
iklim 7 bölge gelenekten
geleceğe sloganı ile harekete geçen TOKİ ve Emlak
Konut GYO, Ulusal Mimari Proje
Yarışması düzenliyor. Mimari mirasımızı yeniden canlandırmak ve
günümüz teknolojisini gelenekten ilham alarak geleceğe taşımayı amaçlayan yarışma mimarlara ve mimarlık 4’üncü sınıf öğrencilerine açık olacak. Serbest,
ulusal ve tek kademeli olarak gerçekleştirilecek yarışmada başvurular alınmaya başladı. Projelerin
22 Ekim 2014 tarihinde jüri tarafından değerlendirilmesi ile birlikte sonuçlar günlük gazete ve internet ortamında 3 Kasım 2014
tarihinde açıklanacak.
Bu arada; 7 İklim 7 Bölge Gelenekten Geleceğe Ulusal Mimari Proje Yarışması, katılımcıların
Marmara Bölgesi dışındaki diğer
bölgelerin yarışma alanını kendi
bölgelerinde var olan bir alan gibi değerlendirecek olmasından
dolayı, “Mimari Proje Yarışması”
olarak belirlenen yarışmanın jüri tarafından “Mimari Fikir Proje
Yarışması” olarak düzenlenmesine, buna istinaden muvafakatname şartının kaldırılmasına ve
sürenin uzatılarak son teslim tarihinin 15 Ekim 2014 olarak belirlenmesinin uygun olacağına karar verildi. Geçmişin belleği ve
kimliğini dikkate alarak kentleri
algılamanın, kentlerin geleceğini doğru kurgulamanın vazgeçilmez koşulu olduğu noktasından
hareketle hayata geçirilen yarışma, günümüz koşullarına uygun
yeni yapılaşmanın geleneksel mimariden ilhamla oluşmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Geleneksel
Türk mimarisi kent dokusu her
bölgede farklılık göstermekle birlikte bu farklılıklar aynı zamanda
24 Dünya İnşaat
bölgenin iklim özelikleri, insanların yaşam koşulları, gelir kaynakları, kültür ve yaşam tarzlarıyla
ilişkilendiriliyor.
Kazanan eser
hayata geçirilecek
Ulusal Mimari Proje Yarışması kapsamında mimarlar, 24 bin
272 metrekare alan için emsali
0.6 ile 1.35 arası olmak kaydıyla konut projesi, 5 bin 420 metrekare alan için emsali 1 olmak
kaydıyla 100 kişi kapasiteli kreş
ve 22 bin 515 metrekare alan için
emsali 1 olmak üzere 4+4 sisteme göre, 24’er derslikli ilköğretim okulu planlanması gerekiyor.
Her bölgenin kendi yerel
özellikleri ve iklimine göre yedi
farklı bölgenin tasarımlarını içeren yarışmada; para ödülünün
yanı sıra kazanan eserler kendi
bölgelerinde hayata geçirilebilecek. Kazanan yarışmacılar için
1’inci ödül 150 bin lira, 2’nci
ödül 100 bin lira, 3’üncü ödül 50
bin lira olacak. Proje yarışmasında son teslim tarihi 15 Ekim 2014
olarak belirlenirken projeler Halkalı Atakent Mahallesi 221. Sokak No:5 34307 Halkalı Küçükçekmece/İstanbul adresine teslim
edilecek.
Yarışmacılar kendi bölgesi
için proje geliştirecek
Türkiye’nin yedi bölgesi için
ayrı ayrı değerlendirilerek ödüllendirilecek olan yarışma şartnamesine göre, Marmara Bölgesi
dışındaki diğer bölgeler yarışma
alanı olarak belirlenen alanı kendi bölgelerinde var olan bir alan
gibi değerlendirecek ve o bölge
için proje geliştirecek. Her böl-
genin dereceye girecek projeleri
kendi bölge yarışmacıları arasından seçilecek.
Projeler 22 Ekim 2014 tarihinden itibaren seçkin bir jüri
ekibi tarafından değerlendirilecek. Yarışmanın asli jüri üyeleri
Prof. Dr. Sinan Mert Şener (İTÜ
Mimarlık Fakültesi Dekanı), Dr.
Halil Onur (İstanbul SİT Alanları
Alan Yönetimi Başkanı-Mimar),
Fatma Varank (TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdür Yardımcısı-Mimar), Mustafa Levent Sungur (TOKİ Toplu Konut Projeleri
ve Araştırma Dairesi Başkanı-İnşaat Müh), Hicran Çakmak (Emlak Konut GYO Etüt Proje Müdürü- Mimar), Y. Mimar Bünyamin
Derman (DB Mimarlık), Y. Mimar
Ali Reyhan Esen (Reyhan Mimarlık) olarak belirlendi. n
www.dunyainsaat.com.tr
Haberler
MÜSİAD İnşaat Sektör Kurulu Başkanı Burhan Özdemir:
“Müteahhit yurtdışında
destek istiyor”
M
üstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İnşaat Sektör Kurulu Başkanı Burhan Özdemir, yurtdışı müteahhitlik sektöründe devlet
desteği sağlanırsa 2023 yılı hedeflerine ulaşılabilmesinin zor olmadığını belirtti. Özdemir, Türkiye’nin
2023 hedeflerinde yurtdışı müteahhitlik sektörüne düşen 100 milyar dolarlık paya nasıl ulaşabileceğinin yol haritasına ilişkin konuştu.
Ülkemizin yurtdışı müteahhitlik sektöründe son 10 yılda üstün
başarılara imza attığını dile getiren
Özdemir, “1970’lerde Libya ile başlayan yurtdışı müteahhitlik serüvenimiz ile 2002 yılına kadar toplam
46 milyar dolar hasılat elde edilmiştir. 2002 yılından itibaren sadece son 10 yılda elde edilen hasılat
270 milyar doları aşmıştır. Rakamların da ortaya koyduğu gibi son 10
yılda ülkemiz yurtdışı müteahhitlik
alanında yıllık 25 milyar dolar hasılat ortalamasının üzerine çıkmıştır.
Global ekonomi değerlerine göre
26 Dünya İnşaat
tüm dünyada yurtdışı müteahhitlik
hizmetleri hacmi yaklaşık yıllık 500
milyar dolardır. Ülkemizin son yıllarda ortaya koymuş olduğu üstün
performansa rağmen bu pastadan
almış olduğu pay sadece yüzde 4
mertebesindedir. Ülkemizin 2013
toplam ihracat hasılatı 151.7 milyar dolardır. Buna göre Türk yurtdışı müteahhitlik sektörü yurtdışında
her yıl, ülkemizin yıllık mal ihracatının ortalama yüzde 20’si büyüklüğünde proje üstlenmektedir” diye konuştu.
“Ülkemizin 2023 hedeflerinde 500 milyar dolar toplam ihracat
hacmi hedeflendiği göz önünde
bulundurulduğunda basit bir orantıyla 500 milyar dolarlık ihracat hacminin içerisinden inşaat sektörüne
düşen pay 100 milyar dolar mertebesindedir” diyen Özdemir, söz konusu hasılatın yurtdışında iş yapan
müteahhitlerin mevcut imkanlarıyla elde edilmesinin zor görüldüğünü vurguladı. Özdemir, bu hedefe
ulaşılabilmesi için yurtiçinde faaliyet
gösteren inşaat firmalarının yurtdı- ile imza atılabilir. Diğer yandan nakit
şına açılımlarını sağlamanın kaçı- ödeme imkanı olmayan ancak donılmaz bir gereklilik olduğunu be- ğal kaynaklarına bağlı olarak uzun
lirterek, bunun ancak devlet eliyle vadeli kredi seçeneğine sıcak bakan
oluşturulacak iştiraklerle mümkün ülkelere (Gana, Gine, Kamerun, Gabon, Senegal vb.) devlet eliyle açılaolabileceğini söyledi.
cak krediler marifetiyle yine TOKİ tarafından ülkeler arası projelere imza
“Doğrudan taahhüt projeleri
atmak mümkündür. Söz konusu ülTOKİ ile imzalansın”
Konut alanında birikimi olan kelerin sosyal konut açığı ve bu yönToplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafın- de yatırım planlamaları mevcuttur.
dan gerçekleştirilecek yurtdışı açı- Bu ve benzeri ülkelerde Çin, Amerilımlar sayesinde inşaat taahhüt fir- ka, Fransa gibi ülkeler devletler aramalarına yeni alanların açılmasının sı anlaşmalarla yol almaktadırlar. Ülmümkün olacağını ifade eden Öz- kemiz bu alanda atılım gerçekleştirdemir, “TOKİ’nin ülkemizin tarihsel, mekte geç kalmaktadır. Bu sayede
siyasal ve ekonomik ilişkilerinin bu- esasen yurtdışına çıkma konusunda
lunduğu belirli ülkeler ve bununla tereddüt yaşayan kapasiteli birçok
birlikte sahra altı Afrika ülkelerinde müteahhit firma yurtdışı piyasasınhükümetler arası anlaşmalar ile pro- da yer edinme imkanı bulabilecek ve
je yüklenmesi ile birkaç yılda hedef- birkaç yıl içerisinde farklı bölgelerde
lenen ihracat hasılatının yakalanması güvenle iş yapabilir hale gelecekler.
mümkündür. Bu projeksiyon içerisin- Bunu bir entegrasyon projesi olarak
de kaynak sıkıntısı çekmeyen belir- görmek gerekir. Bu sayede yapı malli ülkelerle yapılacak (Cezayir, Suudi zemeleri ve yurtdışı müşavirlik alanArabistan, İran, Katar) anlaşmalarla larında da ihracat tutarımız artış gösdoğrudan taahhüt projelerini TOKİ terecektir” dedi. n
www.dunyainsaat.com.tr
Haberler
Gayrimenkul sektörünün
uzmanları İstanbul’da buluştu
David
GELTNER
Ö
zyeğin Üniversitesi-Alp
Alkaş Perakende ve Gayrimenkul Merkezi (aA
PGMM) tarafından düzenlenen
‘1’inci Uluslararası Gayrimenkul Piyasaları Çalıştayı’, Borsa
İstanbul’da gerçekleşti. Borsa İstanbul sponsorluğunda, Alışveriş
Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD), Çevre Dostu Yeşil Binalar
Derneği (ÇEDBİK) ve Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (TDUB)
desteği ile düzenlenen çalıştay,
gayrimenkul sektörünün global
arenadaki uzmanları ve akademisyenlerini bir araya getirdi.
Toplantıda, Türkiye gayrimenkul sektörü dinamikleri, uluslararası gayrimenkul piyasalarındaki son gelişmeler kapsamında ele
alındı. Çalıştayın açılış konuşmaları OzU aA Perakende Gayrimenkul
Merkezi Akademik Direktörü Doç.
Dr. Işıl Erol, Özyeğin Üniversitesi
Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü
Özyeğin ve Borsa İstanbul Araştırma ve İş Geliştirme Bölüm Müdürü Dr. Murat Mazibaş tarafından
yapıldı. İlk panel olan “Uluslararası Gayrimenkul Piyasaları” oturumunda konuşan Massachusetts Institute of Technology’den
Prof. Dr. David Geltner, gayrimen28 Dünya İnşaat
kul pazarında şeffaflığın önemine dikkat çekti. Türkiye pazarına
giren ve çıkış yapan uluslararası gayrimenkul sermayesinde veri paylaşımında şeffaflığın önemli
olduğunu vurgulayan Geltner, verilere sahip firmaların kamu yararı
için ellerindeki bilgileri paylaşmaları durumunda, sektörün daha
da ileriye gideceğini belirtti.
Abdullah Yavaş:
“Türkiye’de temerrüt
problemi var”
Wisconsin Üniversitesi’nden
Prof. Dr. Abdullah Yavaş da konuşmasında, Türkiye’de konut sektöründe bir balon var mı, varsa ülkeye ne kadar zarar vereceğini ve
yatırımcıların bu durumda ne yapması gerektiği konularına dikkat
çekti. ABD’de birkaç yıl önce yaşanan mortgage krizinde tüm satın
almaların nakit olması durumunda herhangi bir krizin yaşanmayacağını söyleyen Yavaş, Türkiye’nin
bu alanda hem Avrupa hem de
ABD ile kıyaslanamayacağını söyledi. Türkiye’de temerrüt problemi olduğunu ifade eden Yavaş,
varlıkların temel değerlerinin bi-
Ozan Balaban:
“Türkiye’de gayrimenkul
sektöründe balon yok”
“1’inci Uluslararası Gayrimenkul Piyasaları Çalıştayı’nın “Perakende Gayrimenkul Piyasaları” adlı ikinci oturumda Emaar CEO’su
Ozan Balaban konuşmasında, yabancı yatırımcıların dünyanın neresine yatırım yaparsa yapsınlar gittikleri yerel pazarı önemsemelerini
ve çalışmalarını bu doğrultuda gerçekleştirilmeleri gerektiğini söyledi.
Abdullah
Türkiye’nin büyük bir pazar olduYAVAŞ
ğu belirten Balaban, gayrimenkul
sektörünün ileriye doğru gittiğini
ve daha uzun vadeli yatırımcıların
linmemesinin ve gözlemlenen fi- Türkiye’ye geldiğini söyledi. Müyatların temel değerden yüksek tekabiliyet Yasası’nın gayrimenkul
olmasının sektörün önemli sorun- sektörünü geliştirdiğini ifade eden
larından olduğunu bildirdi. Yavaş, Balaban, uluslararası satışların geçİstanbul’da konut sektöründe bir tiğimiz sene arttığına dikkat çekti.
balon durumunun olup olmadığı- Türkiye’de gayrimenkul sektörünna bakmak için her bölgenin ay- de bir balon olmadığını söyleyen
rı ayrı incelenmesinin ve buradaki Balaban, “Türkiye’de her şeyi fazkonut arz ve talebinin doğru şekil- la yapıyoruz, fazla alıyoruz, satıyode analiz edilmesinin gerektiğini ruz ve tasarruf yapmıyoruz. Ancak
söyledi. İstanbul’da arsa tedariki- Türkiye’de bankacılık sistemi sağnin önemli bir konu olduğuna dik- lam. Faiz oranları kabul edilemez
kat çeken Yavaş, inşaat maliyetle- seviyede. Bankacılık sistemi daha
rinin de artığını belirtti.
çok garanti vermeli” dedi. n
www.dunyainsaat.com.tr
Haberler
İstanbul’un yeni ofis merkezleri
‘Kağıthane ve Ataşehir’ oluyor
L
event 199, Ataşehir Rönesans Tower, Vadi İstanbul,
Esas Maltepe, Maslak Orjin
Plaza, Kağıthane Ofispark ve Ofishane gibi İstanbul’un önemli ofis
projelerine danışmanlık yapan ve
2013 yılında toplam 57 bin 680
metrekare alanda 35 ofis kiralama işlemi gerçekleştiren Jones
Lang LaSalle (JLL) Türkiye, ofis tercihlerinde yeni trendleri analiz etti. JLL Türkiye, geniş kat planları
olan ve açık ofis sistemine uygun
A sınıfı ofislere olan arzın giderek
arttığını kaydediyor. İstanbul’un
gözde ofis bölgeleri olan Zincirlikuyu, Levent ve Maslak arasında
yer alan ofislerin, nitelikli arz yetersizliği ve mevcut arzdaki yüksek kira bedelleri nedeniyle Kağıthane, Ümraniye, Ataşehir, Kozyatağı, Maltepe, Kartal ve Küçükyalı
gibi bölgelere kaydığı belirtiliyor.
Giderek artan bir oranda tercih
edilen A sınıfı ofislerin merkez
bölgelerdeki metrekare kira bedeli 48 doları bulurken, ikincil bölgelerde 20 dolardan başlayan fiyatlarla kiralamak mümkün oluyor. A
sınıfı ofis binası arzının 2014 yılı
30 Dünya İnşaat
ilk çeyreğinde 3.4 milyon metrekareye ulaştığını bildiren JLL Türkiye, nitelikli ofis arzının 2014 yılı
sonunda 4.3 milyon metrekareyi
bulacağını vurguluyor.
JLL Türkiye’nin Ofis ve Lojistik Departmanı’nın verilerine göre,
İstanbul’da A sınıfı ofis arzı yükselen bir ivmeyle artıyor. Özellikle kurumsal imajlarına önem veren ve
çalışma alanlarındaki konfor standardını arttırmak isteyen firmaların
tercih ettiği A sınıfı ofisler, şirketlere prestij kazandırdığı için tercih
ediliyor. 2014 yılı birinci çeyreğinde
mevcut A sınıfı ofis arzının 3.4 milyon metrekareye ulaştığını ve inşaat halindeki ofis arzının ise yaklaşık
3 milyon metrekare olduğunu bildiren JLL Türkiye, 2014 yılı sonunda
ofis arzının 4.3 milyon metrekareyi
bulacağının altını çiziyor.
Finansal hizmetler veren firmalar, danışmanlık şirketleri ve hukuk
bürolarının en çok tercih ettiği A sınıfı ofisler, ağırlıklı olarak Zincirlikuyu, Levent ve Maslak arasında yer
alıyor. İstanbul’un ofis anlamında
en çok talep gören ve merkezi iş
alanı olarak belirlenen bu bölgelerin
yanı sıra Anadolu Yakası’nda Ümraniye ve Ataşehir, Avrupa Yakası’nda
ise Kağıthane gibi ikincil bölgelerdeki A sınıfı ofislere de talebin arttığı gözlemleniyor.
2008 krizinden sonra maliyet
odaklı çalışmaya başlayan firmalar,
tasarruf yapmak amacıyla ve çalışanlarının ağırlıklı olarak Anadolu
Yakası’nda yaşıyor olması nedeniyle raylı ulaşım sistemleriyle kolay ulaşılabilen Maltepe, Küçükyalı,
Kartal gibi semtleri yükselişe geçirdi. Özellikle uluslararası firmaların,
kira bedeli ve ulaşım kolaylığı gibi
nedenlerle Kağıthane’ye giderek
artan bir oranda talep gösterdiği görülüyor. Kira bedeli daha uygun olan ikincil bölgelere taşınan
şirketler, ofis konforu ve teknolojisi konusunda çıtayı yükseltiyor. JLL
Türkiye’nin verileri, şirketlerin son
yıllarda yatay ve geniş kat planları olan ve açık ofis sistemine uygun
alanları tercih ettiğini gösteriyor.
Kuaför, lostra, kuru temizleme,
market ve spor salonu gibi ofis binalarında yer almaya başlayan sosyal alanlar önem taşımaya başlıyor.
Ortalama olarak bin 300 ile 2 bin
500 metrekarelik açık ofisleri tercih eden şirketlerin sayısı artıyor.
Zincirlikuyu-Maslak arasında
ofislerin metrekare kirası
35-48 dolar
Şirketler tarafından çok tercih
edilen konforlu ve yüksek kaliteli
A sınıfı ofisler, Kağıthane, Ümraniye, Maltepe ve Kartal gibi semtlerde, Zincirlikuyu ile Maslak arasındaki bölgelere kıyasla daha uygun
kira bedeli karşılığında bulunabiliyor. JLL Türkiye, merkezi iş alanındaki kira fiyatlarının metrekare başına 35 ile 48 dolar arasında değişirken, ikincil bölgelerdeki A sınıfı
binaların 20 ile 30 dolar arasında
kiralanabileceğini söylüyor. Artan
talep nedeniyle Kağıthane, Ümraniye, Ataşehir, Kozyatağı, Maltepe, Kartal ve Küçükyalı gibi bölgelerde ofis projelerinin yoğunlaştığı
vurgulanıyor. Özellikle Ataşehir’deki Rönesans Tower, Maltepe’deki Esas Maltepe, Kağıthane’deki
Ofishane, Seyrantepe’deki Vadi İstanbul ve Küçükyalı’daki Rönesans
Küçükyalı, ilgi gören projeler arasında başı çekiyor. n
www.dunyainsaat.com.tr
Gayrimenkulde
‘kazandıran’ model
Ofisi, konutu, AVM’yi tek çatı altında toplayan karma projeler trendi ile insanlar artık neredeyse
projeden hiç dışarıya çıkmadan tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Gayrimenkulde kazan kazan ilkesinin
daha fazla uygulanmasına zemin sağlayan karma trendi, bu projelerin sayısını hızla arttırdı. Kanyon,
Zorlu Center, Mall Of İstanbul, İstWest biten karma projeler olarak hayata geçerken, Batışehir, Viaport
Venezia, İSTMarina, Nurol Park gibi birçok büyük projenin yapımı ise sürüyor.
Aktüalite
K
entlerin büyümesiyle yollarda
kaybedilen zamanın artması
Türkiye gayrimenkul sektöründe karma projeler adı verilen trendi
ortaya çıkardı. Özellikle 2010 yılından
sonra hızlı bir şekilde kendini gösteren
yeni yapı modelleriyle, konutlar, ofisler, rezidanslar, AVM’ler, oteller hatta
bazı projelerde tiyatro ve gösteri alanları gibi pek çok fonksiyon tek bir projede toplandı. Böylece projedekilerin
neredeyse hiç dışarıya çıkmasına gerek kalmadan tüm ihtiyaçlarını karşılanması amaçlandı. Bu durum karma
nitelikli yaşam projelerinin hızlı satış
ve kiralama grafiklerini yakalamasını
sağladı. Aynı zamanda gayrimenkulde kazan kazan ilkesinin daha fazla
uygulanmasına zemin sağlayan karma trendi, bu projelerin sayısını hızla
arttırdı. Kanyon, Zorlu Center, Mall Of
İstanbul, İstWest biten karma projeler
olarak hayata geçerken, Batışehir, Viaport Venezia, İSTMarine, Nurol Park
gibi birçok büyük projenin yapımı ise
sürüyor. Karma nitelikli projelerini bitiren şirketlerin yine benzer nitelikte
projeleri yapacaklarını söylemesi ve
sektör temsilcilerinin açıklamaları gelecekte de özellikle büyük kentlerde
bu trendin süreceğini ortaya koyuyor.
Metropollerin gelişimiyle birlikte
yaşam alanlarının da gelişmeye başladığını dile getiren Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel
Turgut Yazıcı, bu nedenle insanların
gün içerisindeki yoğun koşuşturmacadan sonra eve döndüğünde rahatça alışveriş yapabileceği, arkadaşlarıyla evin altındaki restoranda buluşup
yemek yiyebileceği kompakt bir yaşam sunan projeleri tercih ettiklerini
söyledi. “Bu nedenle karma projeler
bize sadece bir daire veya ofis değil
bir yaşam biçimi sunuyor” diyen Yazıcı, “Çoğu insan için günlük hayatın
yoğunluğuna ayak uyduran, hayatımızı kolaylaştıran her trend doğru bir
trenddir. Bu tip karma projelerin sayısının özellikle metropollerde artarak
devam edeceğini bekliyoruz” açıklamasını yaptı. Karma projelerde doğru fonksiyon dağılımının hem yatırımcıya maksimum kazanç hem de son
kullanıcıya ihtiyaçları doğrultusunda
bir yaşam biçimi sunduğunu belirten
Yazıcı, “Bu noktada bir kazan&kazan
modeli ortaya çıkar. Dolayısıyla bu tip
www.dunyainsaat.com.tr
Cansel Turgut
YAZICI
karma projeleri satmak da kiralamak
da çok kolay” diye konuştu.
H. İnanç Kabadayı:
“Zamandan tasarruf için
güzel bir çözüm sağlıyor”
“Gayrimenkul, Türk halkı için güvenilir liman olma özelliğini sürdürüyor. Bu doğrultuda da konut talebi
devam ederken trendler ihtiyaçlara
göre şekilleniyor” diyen Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı H. İnanç Kabadayı, şu değerlendirmede bulundu:
“Bugün, konut yatırımcısının isteklerini dinlediğinizde nasıl bir proje inşa edeceğiniz ortaya çıkıyor. Yatırımcı çocuğunun okuluna yakın olmasını
isterken, alışveriş yapabilmek için kilometrelerce yol kat etmek ofisi, konutu, AVM’yi tek çatı altında toplayan
karma projeler trendi ile insanlar artık
neredeyse projeden hiç dışarıya çıkmadan tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. 2010 yılından sonra sayıları artan
bu projelerin daha da yaygınlaşması
bekleniyor. Bölgenin de dinamiklerini
H. İnanç
KABADAYI
hesaba katarak projeyi nihai hale getiriyorsunuz. Günümüzde en değerli
şey zaman. Zamandan tasarruf adına
ise en güzel çözüm karma projeler. Bu
nedenle karma projelerin artarak devam edeceğine inanıyorum.”
Karma yaşam konseptli Batışehir ve Pega Kartal projelerinin yapımını sürdüren Ege Yapı, bu alanda yeni projeler yapmayı hedefliyor. Kabadayı, 2014 yılı ile birlikte devam eden
projelerine ek olarak Yedikule ve
Kağıthane’de gerçekleştirecekleri yeni karma proje yatırımlarını gündemlerine aldıklarını söyleyerek, “Bu bölgelerde yine birçok fonksiyonu içinde
barındıracak konseptte karma projelere imza atacağız. Bunun yanı sıra
Ataşehir ve Sarıyer’de kentsel dönüşüm alanında çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Karma yapılı projeler üretmeye
2011 yılında İstanbul Bağcılar’da inşasına devam ettikleri Avrupa’nın En
İyi Karma Kullanım Projesi ödüllü Batışehir projesiyle başladıklarını anla-
tan Kabadayı, “Yine 2013 yılında yapımına başladığımız İstanbul’un yeni
çekim merkezleri arasındaki Kartal’da
Avrupa’nın En İyi Karma Kullanım Projesi ödüllü Pega Kartal ile devam ediyoruz” dedi. EgeYapı Group olarak
Batışehir ve Pega Kartal olmak üzere
İstanbul’un iki yakasında iki farklı karma proje inşa ettiklerini anlatan Kabadayı, “Batışehir’de toplam 900 milyon
TL yatırımla yapılan 3 bin 266 konut,
Doğa Koleji’nin eğitim verdiği okul,
Four Points by Sheraton Hotel ve 123
ticari üniteden oluşan Batışehir Alışveriş Caddesi yer alıyor. Bunların yanı
sıra ofisleri, rezidansı ve spor alanları
ile Batışehir toplam yedi farklı fonksiyondan oluşuyor. 2014 yılı Haziran ayı
itibarıyla hem son etabı Loca’yı satışa çıkardık hem de 10 binlerce kişiye
hizmet verecek olan Batışehir Alışveriş
Caddesi için ön talep toplamaya başladık” dedi. Bağcılar’da Doğan Medya Center’ın karşısında yer alan proje, Atatürk Havalimanı’na 10 dakika,
Beşiktaş ve Bakırköy’den metro ile 15
dakika uzaklıkta.
Ramadan Kumova:
“Çekim noktaları yaratıyorlar”
Karma projeler geliştiriciler için
önemli bir alan oluştururken, bu projelerde kullanıcılar için çok zengin seçenekler sunabiliyor. Aynı zamanda
bölgesel çekim noktaları yaratılmasını sağlayan karma projeler, son dönemde geliştiriciler ve yatırımcılar tarafından ilgi görüyor. FerYapı Yönetim
Kurulu Üyesi Ramadan Kumova, özellikle yabancı yatırımcıların tercihi olan
karma projelerin lokasyonu ile de
Batışehir
Dünya İnşaat 33
Aktüalite
Ramadan
KUMOVA
doğru orantılı olarak prim yapmaya
başladığını söyledi. Kumova, “Ayrıca
yaşayanlar da projenin dışına çıkmadan hayatlarına rahatça devam edebiliyor” dedi.
Bugüne kadar beş farklı projede toplam 500 bin metrekarelik ofis
ve konut projesini geliştiren FerYapı, Bahçelievler Basın Ekspres Yolu üzerinde inşa ettiği, konut rezidans ve alışveriş merkezlerinden
oluşan İstWest’te yaşam başladı.
Doluluk oranlarının yüzde 60 olduğu İstWest’te okulların açılmasıyla bu
oranın yüzde 80’e çıkması bekleniyor.
İstWest’i Avrupa Yakası’nın en prestijli projesi olarak ifade eden Kumova, “Tamamlanan projemizde yaşam
başladı. Yüzde 60 doluluk oranı olan
İstWest projemiz geniş sosyal olanakları, rahat ulaşım imkanı ve merkezi
lokasyonu ile de dikkat çekiyor. Okulların açılmasıyla birlikte doluluk oranı
yüzde 80’e ulaşacak” dedi. İstWest’te
sınırlı sayıda kalan daireler için peşin
alımlarda yüzde 10 indirim ya da 60
ay sıfır faiz seçenekleri sunuluyor. Ayrıca 20 yıl vadelendirme seçeneği sunularak sektörde bir ilki gerçekleştiren
Ziya
YILMAZ
İstWest’te, 4 bin metrekarelik sosyal
tesisler bulunuyor.
Ziya Yılmaz:
“DAP Yapı karmayı sevdi
dört yıla beş proje sığdırdı”
İçinde ofis, otel, konut ve AVM
gibi fonksiyonları barındıran karma
projelerin yapımına 2011 yılında başlayan DAP Yapı, bu dönem içinde Dalga Kule, Tango Kule, Burgu Kule ve
Vazo Kule projelerini hayata geçirdi.
Dap Yapı son olarak Kartal’da dünyanın en iyi karma yaşam projesi olarak ifade ettiği İSTMarina karma yaşam projesini satışa sundu. DAP Yapı
Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz,
yeni projeleri İSTMarina’yı Anadolu Yakası’nın yatırım değeri yüksek
olan Kartal sahilinde projelendirdiklerini söyledi. İSTMarina’nın büyük
ses getirdiğini dile getiren Yılmaz,
dünyanın sayılı projelerinden biri olacak İSTMarina’da, beş adet rezidans
konut ve ofis bloğu ile ticari alanların yer alacağını kaydetti. Yılmaz,
“Önünde mega yat marina alanı bulunan, içinden hızlı tren geçen İstanbul Marina’da, 258 adet bağımsız bi-
DAP Burgu Kule
rimden oluşan yarısı açık yarısı kapalı
alışveriş merkezi, otel, özel okul, özel
hastane, restoranlar, park ve dini tesis
alanları yer alacak” dedi.
369 daireden meydana gelen
DAP Dalga Kule, Kartal Maltepe’de
konumlandırılıyor. 15 adet ticari birimin hizmet vereceği DAP Dalga
Kule’nin, iki bloktan oluştuğunu aktaran Yılmaz, “Proje, dalgalardan esinlenilen özgün mimarisiyle olduğu kadar iç mimarisiyle, sunduğu ayrıcalıklarla da dikkat çekiyor” dedi. DAP
Burgu Kule ise toplam 246 rezidans
daire ile Kartal Maltepe sahilinde yükseliyor. 60 metre yüksekliğindeki bina, toplamda 108 derece eğim yapıyor. Dünyada, bu yükseklikte bu denli eğimi yakalayan başka bir örneğin
bulunmadığını ifade eden Yılmaz,
“22’nci katta 108 dereceye ulaşan
eğimiyle mimaride bir örnek olarak
kabul ediliyor” diye konuştu.
“2014 yılında karma
projeler ağırlıkta olacak”
2014 yılında ağırlıklı olarak karma projeleri hayata geçireceklerini dile getiren Yılmaz, şunları söyledi: “Bu
projelerden bazıları ise rezidans ve
home office formatında olacak. Avrupa Yakası’nda Taksim ve Çağlayan’da;
Asya Yakası’nda ise Kartal-Maltepe bölgesindeki projelerimizi hayata
geçireceğiz.” DAP Yapı olarak bugüne kadar gerçekleştirdikleri projelerin
hepsinde en büyük amaçlarının alıcılara ve yatırımcılara kendilerini özel
hissettirmek olduğunu ifade eden Yılmaz, bu anlamda sadece satış değil
aynı zamanda kiralamada da alıcılara
yönelik çeşitli ayrıcalık ve fırsatlar sunduklarını belirtti. Projeleri Burgu, Tango, Vazo ve Dalga Kule’de yatırımcı-
Zorlu Center
34 Dünya İnşaat
www.dunyainsaat.com.tr
Aktüalite
ya özel imkanlar sunduklarını aktaran
Yılmaz, “’Oturmadığın dönemde kirala’ modeliyle yatırımcısına alternatif
kazanç sağlıyor” dedi.
Alpay Çepni:
“Vadistanbul’da teslimler başladı”
Artaş İnşaat, Keleşoğlu ve Aydınlı
ortaklığıyla Seyrantepe’de Evyap arazisi üzerinde inşa edilen karma proje Vadistanbul’un satışa çıkan ikinci etabındaki ofis blokları Maslak’taki firmaları da kendine çekti. Gelenler
arasında uluslararası yabancı firmalar
olduğu kadar Türkiye’nin önde gelen
firmaları da yer alıyor. 2 milyar liralık
Vadistanbul projesinin ilk etabındaki
teslimler ise temmuz ayında başladı.
Vadistanbul İcra Kurulu Üyesi Alpay
Çepni, üç etap halinde ilerleyen projede lansmanı 2012 Aralık ayında yapılan birinci etapta teslimlerin başladığını belirterek, “250 bin metrekare inşaatı 15 ayda tamamlayarak temmuz
ayında teslimlere başladık” dedi. Bin
111 dairenin yer aldığı etapta 1+1 gibi küçük dairelerin az olması nedeniyle de hızla ilerlediklerini aktaran Çepni, “Şubat ayında lansmanı yapılan
2’nci etap Vadistanbul Bulvar’ın hafriyatı tamamlanmak üzere. Bu etapta özellikle projeyi gösteren maketin
gelmesiyle satışlar hızlandı ve bir ayda
yüzde 80’ine yakın satış yaptık” dedi.
Ofislerin yer aldığı 2’nci etabın tanıtımından sonra blok satışlarının gerçekleşmeye başladığını aktaran Çepni, “Bağımsız ofis satışı yaptığımız iki
blok vardı. Bu bloklardan bir tanesinde ofislerin büyüklüğü 400 metrekaDAP Dalga
Kule
36 Dünya İnşaat
reden başlayıp 3 bin metrekareye kadar çıkarken, diğerinde 110 metrekare ile 300 metrekare arasında ofisler
yer alıyor” dedi. Büyük ofislerin yer aldığı blokta 16 tam kat satışı gerçekleştirdiklerini anlatan Çepni, 32 tanesi
büyüklerden, 29 tanede küçük ofislerin olduğu bloktan olmak üzere toplam 61 tane bağımsız ofis satışı gerçekleştirdiklerini belirtti.
Özellikle Maslak’ta merkezleri bulunan ve genişleme isteğinde
olan firmaların kendilerini tercih ettiğini aktaran Çepni, Vadistanbul Bulvar etabında yaptıkları blok satışlarından Kale Endüstri Holding’in 10 bin
850 metrekarelik bir ofis bloku ve ana
kuleden oluşan 6 bin metrekarelik üç
tam kat satın aldığını söyledi. Çepni,
“Ayrıca inşaat devi bir firmaya satış
yaptık. Bunun dışında iki dünya deviyle komple kiralama üzerine konuşuyoruz. Şu anda tamamen boş bir
blokumuz kaldı” dedi. Gelecek olan
firmaların Maslak’ta A sınıfı ofis projelerinde yer aldığına dikkat çeken Çepni, bu firmaların geliş nedenini şöyle
açıkladı:
“Artık firmalar sadece prestij için
A sınıfı ofislere taşınmıyor. Çalışanlarına yüksek kalitede bir iş hayatı sunmak için de çalışıyorlar. Bunun için
binanın donanımı kadar binanın yanında yaşam tarzı sunan öğelere de
bakıyorlar. Ayrıca kafelerine sadece
şirket çalışanlarını değil aynı zamanda herkesin geldiği alanları tercih ediyorlar. Yatay konseptte ilerleyen bizim
projemiz ise, AVM’si nehir ve ormanın
yanında yer alan cafe restoranlarıyla
DAP Vazo
Kule
iş yaşamının istediği hayatı sunuyor.”
Ayrıca büyürken daha üst segment
bir yere geçmek isteyen firmaların
da Vadistanbul’u tercih ettiğini ifade
eden Çepni, Maslak’ta birbirine benzeyen 45 tane kaliteli bina olduğunu
ancak bina dışına çıkıldığında bölgede ulaşım sıkıntılarının başladığını dile getirdi.
“İstanbul’da yeni bir
merkez yaratıyoruz”
Vadistanbul’da ise ulaşım sorunu olmayan 180 bin metrekarelik ofis
alanıyla yeni bir merkezi İstanbul’a kazandırdıklarını aktaran Çepni, sadece
bu ofislerle Türkiye’nin en büyük ofis
kompleksine sahip olduklarını kaydetti. 3’üncü etapla birlikte 95 bin
metrekarelik bir ofis bölümünün daha ekleneceğini anlatan Çepni, “Böylece buradaki ofis alanını 265-270
bin bandına çıkartacağız. Büyükdere
Caddesi ve Maslak’taki ofislerin toplam kiralanabilir alanı ise 340 bin metrekare” dedi. Projenin yapıldığı yerde
hiç ağaç kesmediklerini aksine 300’e
yakın ağaç ve bitki dikimi olacağını
belirten Çepni, “Tam tersine var olan
bir fabrikayı kaldırdık” diye konuştu.
Zorlu Center’ın beşinci
halkası Raffles İstanbul
son çeyrekte açılıyor
Zorlu Holding AŞ bünyesinde 2006 yılında kurulan Zorlu
Gayrimenkul’ün ve Türkiye’nin ilk beş
fonksiyonlu ‘karma kullanım’ projesi Zorlu Center açıldı. 2,5 milyar dolar yatırım ile hayata geçen Zorlu
Center’da; performans sanatları merkezi, alışveriş merkezi, otel (Raffles İstanbul Zorlu Center), ofis ve rezidanslar yer alıyor. Mimar Emre Arolat ve
Murat Tabanlıoğlu’nun ortak girişimi
tarafından tasarlan Zorlu Center’da
yer alan Raffles İstanbul Zorlu
Center’ın 2014’ün son çeyreğinde
açılmasıyla birlikte, Zorlu Center’ın
tüm fonksiyonları ziyaretçilerin hizmetinde olacak. Zorlu Center’da yer
alacak olan Raffles İstanbul Zorlu
Center, Raffles, markanın diğer otellerinde olduğu gibi geleneksel özelliklerini koruyarak İstanbul’un tarihi ve
karakteristik özelliklerini yansıtacak.
Raffles İstanbul Zorlu Center, ‘premium luxury’ segmette hizmet verecek.
Toplam 181 odanın yer alacağı otelde odaların 131’i standart, 49’u süit
ve bir tanesi de presidential suite olacak. Raffles İstanbul Zorlu Center’da,
oda büyüklükleri standart oda için 62
metrekare, tek yataklı süit için 130
metrekare, iki yataklı süit 250 metrekare, presidential suitte ise 350 metrekare olarak planlandı. Otelde bin
200 kişilik balo salonu ve 3 bin metrekarelik spa yer alacak.
Zorlu Center projesinde kültürsanat etkinliklerinin gerçekleştirilebileceği alanlar da yer alıyor. Bu ihtiyaç için 2 bin 242 kişi kapasiteli Zorlu
Center Performans Sanatları Merkezi ve 717 kişi kapasiteli Drama Sahnesi ile İstanbul’u dünyaca ünlü gösterilerle buluşturmaya başladı. 105
bin metrekare alana inşa edilen Zorlu
Center AVM’de ise, yaklaşık 180 mağaza ve meydan bulunuyor. n
İstWest
www.dunyainsaat.com.tr
Söyleşi
AYMED, kaba inşaat
sektöründe çıtayı yükseltti
M
üteahhitlerin, kısa sürede
projeyi bitirmek ve giderlerini azaltmak için kaba inşaat firmalarını tercih etmeye
başlamasıyla birlikte sektörde faaliyet gösteren firma sayısında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Kentsel dönüşüm projeleri başta olmak
üzere yeni inşaat projeleri kaba inşaat sektörüne pozitif yönde katkı sağladı. 2014 yılı başında kaba
inşaat sektörüne adım atan AYMED, farklı konsepti ve deneyimli
ekibiyle imza attığı projelerle adından söz ettiriyor. İstanbul Anadolu
Yakası’nda 10 farklı şantiyede çalışmalarını aralıksız sürdüren şirket,
200-250 bin metrekarelik projeleri
hayata geçirmeyi hedefliyor.
AYMED Genel Müdürü Şadan
Mete, AYMED’in bünyesinde oluşturduğu makine parkı, endüstriyel
kalıp, iskele sistemleri ve kule vinçleri ile kaba inşaatı; iş sağlığı ve güvenliğine de büyük bir önem göstererek verimli ve hızlı bir şekilde
yaparak teslim ettiklerini söyledi.
Altyapı ve makine parkuruna yönelik 2 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını kaydeden Mete, önümüzdeki dönemde de yatırım yapmaya
devam edeceklerini belirti. Şirketin
7’si kendisine ait olmak üzere 10
kule vinçlerinin olduğunu belirten
Mete, üç yıl içinde kule vinç sayısını ikiye katlamayı hedeflediklerini vurguladı. Özellikle İstanbul’daki
kentsel dönüşüm bölgelerinden yoğun teklifler aldıklarını aktaran Mete, söz konusu bölgeleri yakın takibe aldıklarını söyledi. Mete, bu yıl
içinde Çengelköy’de toplam inşaat
alanı 50 bin metrekareden oluşacak
yeni bir projeye başlayacaklarını da
dile getirdi. Son yıllarda kaba inşaat
yapan firma sayısında ciddi bir artışın yaşandığına dikkat çeken Mete,
büyük projelerin cazibesine kapıla-
38 Dünya İnşaat
Şadan METE
rak, batan firma sayısının da azımsanmayacak kadar fazla olduğunu
kaydetti. Şu anda büyüme aşamasında olan bir firma olduklarını ve
büyük ölçekli projelerde yer almayacaklarını anlatan Mete, 200-250
bin metrekarelik projeleri hayata
geçirmeyi hedeflediklerini belirtti. Mete, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin
sorularını şöyle yanıtladı:
- AYMED’in kuruluş hikayesini
anlatır mısınız?
METE: 2012 yılında Kadıköy’de
kayınbabam ile yaptığım binayı bitirdiğimde ‘kat karşılığı iş yapmayacağım’ diye karar almıştım. Kat
karşılığı iş, ömür törpüsüdür. Ciddi
anlamda sabır isteyen bir iş. Söz konusu projede de zorlandım. O zamanlar kat karşılığın ivmesi yukarı
doğru dönmemişti. Çünkü kentsel
dönüşüm çıkmamıştı. İnsanlarda
bir beklenti vardı. Söz konusu bölgede ilk defa profesyonel kaba inşaat firması ile çalıştım. Kaba inşaat işini taşeron bir firmaya verdim.
Ancak hem yaşadığım memnuniyetsizlik hem de kentsel dönüşüm
ve yıkım işleri pazarının büyümesi
sonucunda buradaki müteahhitlere
bu hizmeti sunmak adına kaba inşaat işleri yapan yeni bir firma kurmaya karar verdim. Aydoğan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İrfan
Aydoğan’a böyle bir iş kuracağımdan bahsettim. Çok olumlu karşıladı ve bu işi yapmam konusunda
bana destek verdi. 2014 yılında İrfan Aydoğan’ın oğlu ve yeğenimle birlikte bu şirketi kurduk. Merkezi Küçükbakkalköy, deposu ise
Kartal’da yer alan şirketimizde sekiz inşaat mühendisi, bir harita mühendisi, bir iş güvenliği mühendisi,
10 vinç operatörü olmak üzere 260
kişi çalışmaktadır.
- Ne kadarlık bir yatırım yaptınız?
METE: AYMED’in bünyesinde oluşturduğu makine parkı, endüstriyel
kalıp, iskele sistemleri ve kule vinçlerimiz ile kaba inşaatın, iş sağlığı
ve güvenliğine de büyük bir önem
göstererek, verimli ve hızlı bir şekilde yapılarak teslim edilmesini ilke edindik. Şu ana kadar altyapı ve
makine parkuruna yönelik 2 milyon
dolarlık yatırıma imza attık. Hızla
büyümeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde yatırımlarımız
artarak devam edecek.
- Devam eden projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Projelerinizde hangi kalıpları kullanmayı tercih ediyorsunuz?
METE: İlk olarak 6 bin metrekarelik projeye başladıktan sonra diğer projelerde kendimizi görme fırsatımız oldu. Büyüme aşamasında
olan bir firmayız ve büyük projelerde yer almayacağız. Bizim bir metrekare aralığımız var. Alt limiti 10
bin, üst limiti ise 50 bin metrekare. Bu metrekareler arasında çok iyi
referans aldığımız ya da bildiğimiz,
tanıdığımız insanlarla iş yapacağız.
Metrekarelerimizin atında yoğun
bir talep var fakat yapmayı düşünmüyoruz. Projelerimizde modüler
kalıp sistemini kullanıyoruz. Bu sistemde kendi optimizasyonumuzu
kendimiz yapıyoruz.
- Kaba inşaat projelerinde metrekare fiyatlarını nasıl belirliyorsunuz?
METE: Müteahhitler yapılacak işin
projesini bize gönderiyorlar. Teknik
ekibimiz; projenin metraj çalışması yaparak, metrekare birim fiyatını belirliyor. Ortalama metrekare fiyatımız 65 TL. Sektörde daha düşük iş yapan firmaları da görmek
mümkün.
www.dunyainsaat.com.tr
Söyleşi
- İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili
çalışmalarınız nelerdir?
METE: AYMED olarak iş sağlığı ve
güvenliği konusuna büyük önem
veriyoruz. Ülkemizdeki iş kazalarında inşaat sektörü ilk sırada yer
almaktadır. Bu kazaların büyük bir
bölümü ise iskele ve kalıp sektöründe yaşanmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlayacağı
yeni yönetmelik ile ‘güvenli iskele’
kullanımı zorunlu olacak. Yeni yasa ile birlikte kazaların yüzde 1525 azalacağını öngörüyoruz. Şantiyelerimizde ciddi bir yapılanmamız
mevcut. Tehlikeli bir iş kolundayız
ve A sınıfı iş güvenliği uzmanından
hizmet alıyoruz. Her şantiyeye atadığımız şantiye şefinin koordinatörlüğünde, işçilerimizin ihtiyacının
karşılandığı modern yaşam merkezlerini oluşturuyoruz. Sektörde
bir standart yok fakat AYMED, iş
sağlığı ve güvenliği konusunda Avrupa standartlarını kısa sürede yakalamayı başarmıştır.
- Gelecek dönemlere dair hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
METE: Yavaş ve emin adımlarla büyümeyi hedefliyoruz. Üç yıllık bir
strateji belirledik. Bu üç yıllık süre
zarfında kule vinç sayımızı ikiye katlamayı hedefliyoruz. Önümüzdeki
dönemde 200-250 bin metrekarelik
projelere de imza atmayı öngörüyoruz. ERP sistemlerine yönelik de yatırımı yapacağız. İstanbul dışına çıkmayı da çok fazla düşünmüyoruz.
Çünkü biz her daim işimizin başındayız. Bu yüzden de işimizi kontrol
altında tutabilmek adına İstanbul’da
faaliyetlerimize devam edeceğiz.
- Yeni projeleriniz neler olacak?
METE: Özellikle kentsel dönüşüm bölgelerinden yoğun teklif
alıyoruz. Genç Yapı’nın bu yıl için-
de Çengelköy’de hayata geçireceği konut ve ticari ünitelerden oluşacak yeni projesine başlayacağız.
Toplam inşaat alanı 50 bin metrekare olacak projeye, dört kule vinç
kuracağız. Ayrıca, anlaşma hazırlığında olduğumuz İstanbul’un Anadolu Yakası’nda bir hastane projesi
bulunuyor.
- Sektörünüzü kısaca değerlendirir misiniz?
METE: Müteahhitler, kısa sürede projeyi bitirmek ve giderlerini
azaltmak için kaba inşaat firmalarını tercih etmeye başladı. Ayrıca,
kentsel dönüşüm projeleri başta
olmak üzere yeni inşaat projeleri kaba inşaat sektörünü hareket
getirdi. Firma sayısında ciddi bir artışın yaşandığı sektörde, önümüzdeki dönemde daha da büyüyeceğini öngörüyorum. Kaba inşaat
yapan firmalar, ağırlıklı olarak ki-
ralama yaparak işlerini yürütüyorlar. Giderlerinin de büyük bir bölümünü bu oluşturuyor. Sektörde,
büyük işlerin cazibesine kapılarak,
iş yapan çok sayıda firmanın battığını da görmekteyiz. 200-300 bin
metrekarelik iş alarak, işin kontrollerini kaybedip kendi taahhütlerini yerine getiremiyorlar. Hak edişleri geciktikçe kendi taahhütlerini
yerine getiremiyorlar. Kredi almaya başlıyorlar. Bir süre sonra büyük
bir borç stokuna batarak sektörden
çekiliyorlar. Lojistik maliyetleri bizi
zorluyor. Bir kule vinci, sekiz ayda
farklı beş farklı projede kullandık.
Bunlar maliyetlerimizi yükseltiyor.
Dışarıdan kiralama da yapıyoruz.
Ayrıca; yapı denetim kuruluşlarının
aktif çalışmasına bağlı olarak, şantiyelerde kullanılan malzemelerdeki
standartların denetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. n
AYMED, Caddepark Erenköy projesinde çalışmalarına devam ediyor.
www.dunyainsaat.com.tr
Dünya İnşaat 39
Şirket Haberleri
Hekim Yapı, mimariyi
modayla buluşturdu
H
ekim Holding bünyesinde
yer alan Hekim Yapı, mimari konsepte yön veren HekimBoard markası ile fark yaratıyor.
Sektöre kazandırdığı yenilikleriyle
bir “ilke imza atmanın” heyecanını
yaşayan Hekim Yapı, cephe ve yalıtım malzemelerindeki yenilikleri mimari yapıya getirdiği farklı bakış açısı ile gözler önüne serdi.
Organizasyonunu Öner Evez’in
üstlendiği, Suada Clup – Galatasaray Adası’nda gerçekleşen Hekim
Yapı 3’üncü HekimBoard Tesisi Açılış ve Markalar Lansman yemeğinde konuşan Hekim Holding Yönetim Kurulu Üyesi, İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı Aydan Hekim,
“Hekim Yapı’nın 13 yıllık birikimi ve
hızla yükselen yatırım gücünü 3’üncü HekimBoard Tesisi, Açılış ve Markalar Lansmanı ile taçlandırmak istedik. Bu ayrıcalıklı organizasyonda
birlikte olmaktan büyük mutluluk
duymaktayız. Geçmişimiz bizler için;
çalışmalarımız gelecek nesiller için
önem teşkil ediyor. Bu anlayışla Hekim Holding olarak her geçen gün
ülkemiz adına başta insan olmak
üzere yatırımlarımız artıyor. Sektöre
kazandırdığımız ilklerimiz, hiçbir zaman vazgeçmediğimiz ilkelerimiz ve
şirketlerimizin köklü birlikteliği bizleri yarınlara taşıyor” diye konuştu.
Ünlü modacı Simay Bülbül ise,
cephe kaplama ve yalıtım malzemesi olan HekimBoard ile hazırladığı koleksiyonu “Hekim Yapı Reflection by Simay Bülbül” hakkında
şunları söyledi: “Üniversite okul bitirme projemi mimari moda üzerine vermiştim. Farklı iki sektörün
bir araya geleceği bu özel çalışmada cephe ve yalıtım malzemesi olan
HekimBoard’u elbisenin üzerine giydirmek oldukça keyifli bir iş. Moda
ve inşaat birbirinden çok uzak görünen ama farklı dinamik yapılarda iç
40 Dünya İnşaat
içe olan iki sektör. HekimBoard malzemelerini elbiselerin üzerinde farklı
bir sunum ile sergiliyoruz. Öner Evez
böyle bir proje için beni aradığında
inanılmaz heyecanlandım ve hemen
çalışmaya koyuldum. Cephe kaplama ve yalıtım malzemeleri diğer
materyallere göre daha farklı bir hazırlık gerektiriyor. Bu koleksiyon beni de oldukça heyecanlandırdı. Hekim Yapı Reflection by Simal Bülbül
koleksiyonunda, cephe ve yalıtım
malzemesi olan HekimBoard’u farklı tasarımlar ve motiflerle harmanlayarak, ayrıcalıklı objeler oluşturdum.
Adını Reflection koymamızın nedeni ise modanın inşaata, inşaatın modaya yansımasına vurgu yapmaktı.
Bir cephe kaplama ve yalıtım malzemesi hayal edin... Bu malzemelerden bir koleksiyon oluşturuluyor.
Bu dünyada bir ilk ve muhteşem
bir duygu.” Geceye, Hekim Yapı’nın
100’ü aşkın bayisi, sektör profesyonelleri ve sanat camiasından bir çok
ünlü isim katıldı. n
www.dunyainsaat.com.tr
Şirket Haberleri
Bosch Elektrikli El Aletleri,
yeni ürünlerini görücüye çıkardı
Metin
BAYRAK
rumdayız. 2014’te servis teşkilatımızın görünürlüğünü artırmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.
T
ürkiye’de satış, satış sonrası
servis ve pazarlama olarak yapılanan Bosch Elektrikli El Aletleri, taşınabilir elektrikli el aletleri, tezgah üstü elektrikli el aletleri, aksesuarlar, bahçe aletleri ve ölçüm aletleri
olmak üzere beş ayrı segmentte faaliyet gösteriyor. Kullanıcı gruplarına
göre mavi ve yeşil olmak üzere ikiye
ayrılan ürünlerden mavi renk profesyonel ürünleri, yeşil ise hobi tutkunlarına yönelik hafif hizmet ürünlerini
temsil ediyor. Türkiye’de ilk kez düzenlenen Eurasia Expo Tool’a Altın
Sponsor olarak katılan Bosch Elektrikli El Aletleri’nin Türkiye’de 200’e yakın bayisi bulunuyor.
Fuarda düzenlenen basın toplantısında konuşan Bosch Elektrikli
El Aletleri Ülke Satış Direktörü Metin
Bayrak, sektör, şirket ve pazara sunacakları yeni ürünleri ile ilgili bilgi verdi.
Bosch Elektrikli El Aletleri’nin faaliyet
gösterdiği tüm pazarlarda birinci veya ikinci konumda olduğunu belirten
Bayrak, “Türkiye’de Bosch’un elekt-
42 Dünya İnşaat
rikli el aletlerindeki pazar payı, dünya ortalamasının üzerinde. 2013 yılında pazar yaklaşık yüzde 6–7 civarında
büyüdü, biz de Bosch Elektrikli El Aletleri olarak pazarın üzerinde büyüdük
ve hedeflerimize ulaştık. Ürün gruplarımıza yenilerini ekledik. 2008 senesinde Bosch Grubuna katılan, sektörümüze ait büyük bir zımpara markası
olan Sia’nın satışına başladık. Bu yıl da
sektörde büyüme bekliyoruz. Bosch
Elektrikli El Aletleri olarak ise hedefi-
“Kentsel dönüşüm sektörü
olumlu etkileyecek”
İnşaat sektörünün en yakından
takip ettikleri sektörlerin başında geldiğini söyleyen Bayrak, “Bosch Elektrikli El Aletleri olarak farkımız; sistem
satışı yapıyor olmamız. Bosch bir kırıcı-delici sattığı zaman onun aksesuarını da, yedek parçasını da sunuyor.
Ayrıca yaygın servis teşkilatıyla servis
hizmeti verebiliyor. Servislerimiz bümiz yine pazar büyümesinin üzerinde yük inşaat şirketlerine giderek hizmet verebiliyorlar. Yani genel olarak
bir büyüme yakalamak” dedi.
Bayrak, 2014 yılı hedefleriyle il- baktığımızda inşaat sektörüne sistem
gili olarak da “Bu yıl öncelikli olarak yaklaşımı ile makine, aksesuar ve bakullanıcı diyaloğumuzu artırmayı he- kım hizmetini bir paket olarak sunabidefliyoruz. Piyasaya daha yakın ol- liyoruz. Bununla birlikte ‘kentsel dömak amacıyla da bu sene uygulama- nüşüm’ inşaat demek ve bu yeniden
ya başlayacağımız ‘Kullanıcı İletişim yapılanma sürecinde sektöre yönelik
Stratejisi’ni oluşturduk. Bu yılki bir profesyonel ürünlerimiz de kullanıldıbaşka hedefimiz de aksesuar pazarı- ğından elektrikli el aletleri sektörünü
nı geliştirmek. Bunların dışında bir de genel anlamda olumlu yönde etkileservis hizmetlerimize odaklanmış du- yecektir” diye konuştu. n
www.dunyainsaat.com.tr
Makale
İstanbul’da yatırımlık araziler
Ahmet ARSLAN
Denge Değerleme AŞ
Yönetim Kurulu Başkan Vekili
İ
stanbul’un ülke genelinde bulunduğu lokasyon, boğaz hattı, kültürel yapısı, eski yerleşim
alanlarının çokluğu, sosyal imkanları, mirası, değeri ve bir çok önemli unsuru barındırması, ticari hareketliliğin günden güne artıyor olması, markalı projelere olan detaylı
eğilim, istihdam oranı vb. hepsi göz
önüne alındığında, dünya çapında
kozmopolit şehir olması, günümüzde sınırları dahilinde yer alan arazi
sayısını azaltmış durumdadır.
Arazilerdeki fiyat artışlarını etkileyen faktörler; fiziki olarak ele
alındığında yatırım yapılacak bölge genelinde arazi sayısının miktarı, bölgedeki konut/ ticari gayrimenkul oranları, üzerine inşa edilebilecek yapının niteliği, güncel alım
satım oranları, birim fiyatları, rayiç
değerleri vb. etkenler söz konusu
olacaktır. Uzun vadede düşünülmesi gereken tarla vasıflı arazilerin
mevcutta imar planlarının olmaması nedeniyle, olası bir imar düzenlemesine tabi olacağından riskleri beraberinde getirmesinden kaynaklı,
detaylı inceleme yapılması gereken
yatırım arasında yer almaktadır.
2014 ve önümüzdeki yıllar için
44 Dünya İnşaat
gelecek vaat eden projelerden olan
ve beklentilerin arttığı yeni projeler düşünüldüğünde, ‘Kanal İstanbul ve 3’üncü Köprü’ hatlarında
yer alan imara açılmamış arazilerin yoğun olduğu lokasyonlar olarak Arnavutköy ve civarı mahalleler, Hadımköy, Esenyurt ve çevresi
olarak gelişim bölgelerinde örnek
gösterebiliriz. Günümüzde yatırımcılar açısından değerlendirildiğinde 2B ve Mütekabiliyet Yasası
ile arazi satışlarının artışta olduğunu söylemek mümkündür. Türkiye
genelinde 2B arazileri en çok Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde
bulunuyor. Hiç 2B arazilerinin bulunmadığı iller Ağrı, Ardahan, Batman, Bayburt, Erzincan, Hakkari,
Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Şanlıurfa,
Şırnak ve Van olarak yer almaktadır. İstanbul’da 18 bin 233 hektar
2B arazisi mevcuttur. İlçe bazında
yüz ölçüm ve coğrafi yapı dikkate
alındığında, 2B arazilerinin en çok
Beykoz, Çatalca, Şile ve Silivri gibi
semtlerde yer aldığı görülmektedir.
Ayrıca az sıklıkta da olsa Ümraniye,
Sultanbeyli, Çekmeköy, Şişli, Sarı-
yer, Eyüp ilçelerinde de 2B arazileri bulunuyor. İstanbul’ un 2B arazisi olan diğer semtleri de Şişli’ye
bağlı Ayazağa, Sarıyer’e bağlı Kilyos, Zekeriyaköy, Bahçeköy ve
Eyüp’e bağlı Göktürk, Kemerburgaz gibi yerler Avrupa Yakası’nda
öne çıkan semtler arasında yer almaktadır. Yasaların yürürlüğe girmesi ile yatırım açısından oldukça
hareketli dönemler beklenmektedir. İstanbul’da 2B arazilerinin yanı sıra zamanla tarımsal niteliğini
yitirmiş, üretimin olmadığı atıl birçok arazi bulunmaktadır. Zamanında şehir merkezlerine uzak olması
adına planlanan birçok sanayi alanının yapılaşmanın artmasıyla şehir
merkezlerinde kaldığı görülmektedir. İstanbul’un son 15 yılda proje bazında büyüme alanı dikkate
alındığında, ofis ve yeni yerleşim
yerlerine ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Bütün bu süreç dikkate
alındığında geleceğe yönelik bu
arazileri değerli kıldığı ve her geçen gün beklentiyle birlikte taleple orantılı olarak değerlerin arttığı
aşikardır.
Yeni projelerin bulunduğu
bölgelerin tercih edilmesi
yatırımın karlılığını artıracak
Bu alanlar haricinde 6306 sayılı
Afet Riski Altındaki alanların dönüşümüne ilişkin yasa gereğince parsel üzerinde yer alan depreme karşı
dayanıksız yapıların dönüşebilecek
olduğu Kadıköy, Bakırköy, Beşiktaş, Şişli gibi eski İstanbul diyebileceğimiz merkezi konumdaki gayrimenkullerin değerlendirilmesi riski
az öngörülebilir kazancı yüksek yatırımlar olacaktır. İstanbul’un arazi
adına yapılacak yatırımları için merkezi güzergahlardan uzaklaşmak, yeni projelerin bulunduğu bölgelerin
tercih edilmesi yatırımın karlılığı adına yararlı olacaktır. Ancak bununla
birlikte arazi alımlarında bölgesel incelemeler, nüfus yoğunluğu ve coğrafi yapı çok iyi analiz edilerek, imar
uygulamalarındaki risklerin dikkate
alınması gerekmektedir. Arazi yatırımlarında her ne kadar karlılık oranının yüksek olduğu düşünülse de, her
zaman iyi analiz yapılmadan alınmış
bir arazinin de bir risk unsuru taşıdığı
unutulmamalıdır. n
www.dunyainsaat.com.tr
Proje
216 Rezidans Çekmeköy,
düşük aidat garantisi veriyor
Bilent
DÜNDAR
2
16 Yapı’nın Çekmeköy’de hayata geçirdiği 216 Rezidans
Çekmeköy düşük aidatlarıyla
da dikkat çekiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırım ve site yönetimine bırakılan kira geliri sayesinde 216 Rezidans Çekmeköy’de
100 metrekarelik bir dairenin aidatı
200 lira ile 300 lira arasında değişecek. Proje, sosyal imkanlarla konut sahiplerine sunduğu hizmetler
ve düşük aidat garantisiyle bütçeleri koruyor. İki blokta 123 konuttan
oluşan 216 Rezidans Çekmeköy’de
1+1, 2+1 ve 3+1 tipinde daireler
bulunuyor.
Bir projenin prim yapması için
lokasyonu ve sosyal imkanları kadar
yönetim anlayışının ve düşük aidatlarının da önemli olduğunu belirten 216 Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Bilent Dündar, “216 Rezidans
Çekmeköy, konumu, sosyal alanları, satış sonrası verdiği hizmetler ve
düşük aidat garantisiyle fark yaratacak. Burada oturanlar site aidatla-
46 Dünya İnşaat
rıyla rezidans hizmeti alacak” dedi.
Projenin değişik noktalarına konulacak olan güneş panelleri sayesinde güneş enerjisinden elektrik üreteceklerini açıklayan Dündar, “Buradan elde edilecek elektrik ortak
alanların aydınlatmasında kullanılacak. Ayrıca projede hem rezidansta yaşayanlara hem de dışarıdan geleceklere hizmet verecek bir
kreş ve kuaför salonu yer alıyor. Site yönetimi aracılığı ile kiraya verilecek olan kreş ve kuaför salonundan elde edilecek gelir de rezidans
hizmetlerinde kullanılacak” ifadelerinde bulundu. Hem kira gelirleri hem de yenilenebilir enerji kaynaklarından güneşe yapılan yatırım
sayesinde aidat giderlerinin düşük
olacağını söyleyen Dündar, “Ortalama 100 metrekarelik bir dairenin aidatı 200 lira ile 300 lira arasında değişecek. Böylece 216 Rezidans Çekmeköy’de yaşayanlar kira
verir gibi aidat ödemeyecek” diye
konuştu.
24 ayda teslim
216 Rezidans Çekmeköy’ün sakinlerine lüks, konfor ve huzuru bir
arada sunacağını ifade eden Dündar, “Projede 24 saat teknik servis ve
kat temizliği gibi hizmetler bulunacak. Hemen girişinde lobi ve resepsiyonun yer alacağı 216 Rezidans
Çekmeköy’de yürüyüş parkurları, fitness merkezi, sauna, buhar odası,
çocuk ve büyükler için oyun alanı ve
servis bekleme odasıyla daire sakinlerine dört mevsim havuz keyfi sunacak açılır-kapanır havuz yer alacak”
dedi. Dündar’ın verdiği bilgiye göre yapımına başlanan 216 Rezidans
Çekmeköy, 24 ay sonra teslim ediliyor. Projede farklı büyüklüklerde daireler bulunuyor. Projede, büyüklüğü
58 metrekare ile 77 metrekare arasında değişen 1+1 daireler 212 bin
lira ile 295 bin lira arasında satışa sunuluyor. Projede yer alan 116 metrekare ile 122 metrekare büyüklüğündeki 2+1 dairelerin fiyatı ise 425
bin lira ile 470 bin lira arasında de-
ğişiyor. 216 Rezidans Çekmeköy’de
bulunan 145 metrekare büyüklüğündeki 3+1 dairelerin fiyatıysa 528
bin lira ile 555 bin lira arasında farklılık gösteriyor. Projede konut alıcısına lansman dönemine özel yüzde
20 indirim yapılıyor. Daire bedelinin yüzde 50’sini peşin verenler borcun kalan kısmı için 60 ay sıfır faizle
banka kredisi kullanabiliyor. Kredi ile
alımlarda 10 yıl için 0.98’den başlayan faiz oranları uygulanıyor.
Metroya 2 dakika uzaklıkta
216 Rezidans Çekmeköy, kolay
ulaşımı ve merkezi noktalara yakınlığıyla dikkat çekiyor. Proje, Üsküdar- Çekmeköy Metrosu’na 2 dakika mesafede bulunuyor. Yapımı devam eden Yavuz Sultan Selim
Köprüsü’nün bağlantı yollarına 5
dakika uzaklıkta konumlanan proje, Boğaziçi Köprüsü’ne, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne ve Sabiha
Gökçen Havaalanı’na 20 dakika mesafede yer alıyor. n
www.dunyainsaat.com.tr
Proje
Kilia Konakları’nda, villalar
650 bin dolardan başlıyor
K
urulduğu günden bu yana İstanbul Anadolu Yakası’nın çeşitli semtlerinde birçok konut
projesi yapan Ekşioğlu Group İMSA
İnşaat, Şile’de hayata geçirdiği ‘KiliaKonakları ile Şile’nin çehresini değiştiriyor. Kilia Park AVM’yi de içerisinde barındıran Kilia Konakları, sadece yazın değil kışın da Şile’de keyifli
ve lüks bir yaşam sürmek isteyenlerin adresi olmaya aday. Karadeniz sahil yolunun, 3’üncü köprüye bağlantı yollarının Şile’den geçmesi, Kurtköy
Havalimanı’na yakın oluşu gibi faktörlerin değer kattığı Kilia Konakları, 100
milyon dolarlık bir yatırımla hayata
geçiyor. Şile’ye değer katacak proje,
Şile’yi kuş bakışı görüyor ve limana sadece 600 metre uzaklıkta bulunuyor.
Ekşioğlu Group İMSA İnşaat Yönetim
Kurulu Başkanı İmdat Ekşi, projede
104 adet tripleks konak bulunduğunu
ve 25 adet konağın temellerinin atıldığını, 11 tanesinin ise kabasının bittiğini belirtti.
83 bin metrekarelik bir inşaat alanı
48 Dünya İnşaat
metrekaresi 300 metrekareden olmak
üzere 80 adet, B tipi müstakil villadan
brüt metrekaresi 350 metrekareden
olmak üzere 14 adet ve C tipi müstakil villadan brüt metrekaresi 500 metrekareden olmak üzere 10 adet villa
bulunuyor. Dört adet yarı olimpik, iki
adet açık ve kapalı olimpik yüzme havuzu, havuzların altına gizlenmiş otoparklar, Kilia Park AVM, sosyal tesisler, kreş, rekreasyon alanları ve çeşitli
spor sahalarının planlandığı projenin
yüzde 70’i ise yeşil alan olarak ayrılİmdat
dı. Konaklarda kesintisiz enerji için
EKŞİ
merkezi jeneratör, şebeke içme suyu, doğal gaz, özel güvenlik sistemi
ve akıllı ev sistemleri bulunuyor. Kilia
Konakları’nın lansmana özel satış fiyatları ise 650 bin dolardan başlıyor.
A tipi konakların satış fiyatı 650 bin
dolardan, B tipi konakların satış fiyatı
üzerinde yükselen Kilia Konakları’nda 850 bin dolardan ve C tipi konakların
104 adet tripleks konak bulunu- satış fiyatı 2 milyon dolardan başlaryor. A, B ve C olmak üzere üç ay- ken, iki etapta teslim edilecek konakrı tipte tripleks konaktan oluşan Kilia ların ilk etabı 24 ay, ikinci etabı ise 36
Konakları’nda A tipi ikiz villaların brüt ay içerisinde teslim edilecek.
Kilia Konakları, akıllı ev sistemiyle
de dikkat çekiyor. Proje bu bağlamda Viko Elektronik ve Teknolojik Çözümler AŞ’nin güvencesi altında sunulan Smartlife akıllı ev sistemiyle donatıldı. Hırsız, yangın, gaz kaçağı, su
baskını güvenlik sistemi, perde-panjur kontrolleri, aydınlatma, ısıtma-soğutma, havuz kontrol, bahçe sulama,
çok bölgeli müzik, uzaktan görüntüleme ve kontrol, parmak izi, şifreli giriş kontrolleri ve çok fonksiyonlu görüntülü kapı telefonları kontrolleri ile
hayatı kolaylaştıran akıllı ev sistemi,
hem tasarruf hem de güvenlik sağlıyor. Birçok Avrupa ülkesinde kullanılan Smartlife akıllı ev sistemi sayesinde elektrik altyapısından kaynaklanan
kısa devre, yangın gibi istenmeyen
durumlar da ortadan kalkıyor. Projede kullanılan Smartlife akıllı ev sistemi, hırsız, yangın, gaz, su baskını gibi
durumlarda ise sadece alarm vermek
yerine gazı, suyu, elektriği keserek veya panjurları açarak kullanıcıyı ve evi
koruma altına alıyor. n
www.dunyainsaat.com.tr
Şirket Haberleri
Silvanus’un kurucusu Münevver Yıldız:
“Dikey bahçeler, çevresel sorunların
çözümünde vazgeçilmez olacak”
Ş
ehirleşmenin her geçen gün
arttığı günümüzde yeşile duyulan özlem de şehirleşme
oranıyla birlikte artış gösteriyor. Bu
nedenledir ki yapılan her yeni projede doğaya daha fazla önem verilerek, yeşile ayrılan alanlar artırılarak, uygun olan her alanda yeşil kullanılıyor. Bu durum ise bilinen yeşil
alan kavramından sıyrılarak, farklı
konseptlerde yeşil alanların oluşturulmasını sağlıyor. Bu noktada ise
sürdürülebilir mimarinin bir parçası olan ‘dikey bahçeler’ dikkat çekiyor. Silvanus’un kurucusu Münevver
Yıldız, “Günümüzde yoğunlaşan şehirleşme, nüfus artışları, beton yapıların, yolların artması ve yeşilin kısıtlı alanlarda varlığını sürdürmesi neticesinde Silvanus dikey bahçeler
doğmuştur” dedi.
Geliştirdikleri dikey bahçe sistemiyle tüm dünya genelinde bir ilke
imza attıklarına vurgu yapan Yıldız,
dikey bahçelerin farklı meslek dallarının mühendislik, mimarlık, botanik
bilimlerinin bir bileşkesi olduğunu
belirtti. “Bitkilerin topraksız kültür50 Dünya İnşaat
de otomasyon sistemleriyle entegre
bir şekilde dikey düzlemde bir sistem
dahilinde yaşatılması tüm dünya genelinde eşsiz bir buluştur. Markamızın doğuşuyla Türkiye’de dikey bahçe kavramını öğrenmiş, benimsemiş
ve sevmiştir. Silvanus dikey bahçe
sistemlerimiz dünyanın en ergonomik dikey bahçe çözümüdür. Kullandığımız bitki yaşatma ortamı geosentetik keçe olduğundan dolayı bir
terzi gibi duvarın ölçülerine sadık kalarak dikey bahçeler oluşturabiliriz”
diyen Yıldız, bitkiyle dikey düzlemde
her türlü üç boyutlu logo, resim, yazı
yazabildiklerini ve her türlü iç ve dış
mekanda uygulama yapılabildiğini
kaydetti. Dikey bahçelerin sahip oldukları sağlam altyapı sistemleri sayesinde uzun yıllar sağlıklı bir şekilde
yaşamını sürdürebildiğine dikkat çeken Yıldız, ‘Silvanus dikey bahçe’ ile
ilgili DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şöyle yanıtladı:
- Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
YILDIZ: Beykent Üniversitesi İşletme bölümü mezunuyum. Evliyim, altı yaşında bir kızım var. Ailem doğa-
ya çok düşkündür. İstanbul gibi bir
şehrin ortasında babam evimizin arka bahçesini her çeşit meyve ağaçlarıyla donatmıştı. Çamların, boyumdan büyük güllerin, yaseminlerin
arasında oynayarak geçirdim çocukluğumu. Her ilkbaharda annem çeşit çeşit çiçekler alarak gelirdi bahçemize. Birlikte neşe içinde toprağın
kokusunu içimize çeke çeke ekerdik
çiçeklerimizi. Küçüklüğümden itibaren doğa sevgisi aşılanarak büyüdüğüm için bir gün bu iş kolunda çalışmayı hep arzuluyordum. Üniversite yıllarımda Yalova’daki yazlığımıza
gittiğimde seralarda gönüllü olarak
staj yaptım. Bitkilerin yetiştirilmesi, beslenmesi ve bakımlarıyla ilgili
tüm bilgiyi gözlemlerimle pekiştirdim. Silvanus’tan önce kendi firmamız olan bilişim sektöründe yedi yıl
satış müdürü olarak çalıştım. Bir gün
hep içimde beslediğim doğaya yönelik bir iş kurma fikriyle sektörümü
değiştirmeye karar verdim. Girişimci
ruhum Silvanus’u kurmamı sağladı.
- Dikey bahçeyi biraz anlatır mısınız, nedir, nerelerde kullanılabilir?
YILDIZ: Duvarda bitki yüzeyi oluşturma kavramı, dünyanın yedi ha-
rikalarından biri olan Babilin Asma
Bahçeleri M.Ö. 600’e kadar dayanır. 17’nci yüzyıl da tırmanıcı, sarılıcı bitkilerin; duvar sarmaşıklarının,
güllerin ve üzümlerin köşklere, kalelere, bahçe çitlerine sarılmalarını görmüşüzdür. 1988’li yıllarda ise
bu tür sarılıcı bitkilerin bir çelik kablo
sistemiyle ilk kez sistematik bir şekilde dikey düzlemde daha yukarılara
ulaşmaları teşvik edilmiştir. 1990’lı
yıllarda dünyaca ünlü Fransız botanikçi Patrick Blanc tarafından ‘dikey
bahçe sistemi’ icat edilerek, ilk kez
bitkilerin dikey düzlemde bir sistem
dahilinde, topraksız (hidroponik)
kültürde otomatik sulama ve gübreleme sistemiyle entegre bir şekilde yaşatılmasına başlanmıştır. Dikey
bahçe kavramı bu yıllardan sonra
tüm dünyada yenilikçi firmalara hem
çıkış noktası, hem de ilham kaynağı olmuştur. Dünya literatüründe
yeşil duvar sistemleri, yeşil cepheler
ve dikey bahçeler olmak üzere ikiye ayrılır. Kısaca yeşil cephe sistemleri saksılı bitkileri üst üste koyarak
ya da çelik hatlarla tırmanıcı bitkileri
sardırılarak oluşturulur. Dikey bahçe
ise başlı başına farkı bir sisteme dawww.dunyainsaat.com.tr
Şirket Haberleri
yanır. Ve elde edilen görüntü bambaşka bir estetiktedir. Silvanus dikey bahçeler sistemlerimizi bu işin
öncüsü olan Patrick Blanc’ın sisteminden yola çıkarak üretip, üzerine
eklediğimiz yeniliklerle dünyada eşi
benzeri olmayan bir boyuta taşımış
bulunmaktayız. Bitkiyle her türlü firmanın isminin font karakter yapısının birebir aynısını ve logosunu üç
boyutlu bir şekilde duvara Silvanus
dikey bahçe sistemimizle yansıtabilmekteyiz. Bu geliştirdiğimiz sistemle tüm dünya genelinde bir ilke imza
atmış olmaktayız. Günümüzde yoğunlaşan şehirleşme, nüfus artışları,
beton yapıların, yolların artması ve
yeşilin kısıtlı alanlarda varlığını sürdürmesi neticesinde Silvanus dikey
bahçeler doğmuştur. Dikey bahçeler
farklı meslek dallarının mühendislik, mimarlık, botanik bilimlerinin bileşkesidir. Bitkilerin topraksız kültürde otomasyon sistemleriyle entegre
bir şekilde dikey düzlemde bir sistem
dahilinde yaşatılması tüm dünya genelinde eşsiz bir buluştur. Markamızın doğuşuyla Türkiye dikey bahçe
kavramını öğrenmiş, benimsemiş ve
sevmiştir. Silvanus’un kişiliği, farklılığı ve zoru seven, girişken, yenilikçi,
üretici ve kalıcıdır. İnsana ve çevremize değer veren yaklaşımımızda yeşilin huzuru, arındırıcı etkisi, dinginliği, estetik görselliği, heybeti, sanatsal yaklaşımı ve mutluluğu vardır.
- Dikey bahçe yapılacak alanın seçiminde nelere dikkat edilmeli?
YILDIZ: Silvanus dikey bahçe sistemlerimiz dünyanın en ergonomik
dikey bahçe çözümüdür. Kullandığımız bitki yaşatma ortamı geosentetik keçe olduğundan dolayı bir terzi gibi duvarın ölçülerine sadık kalarak dikey bahçeler oluşturabiliriz.
Kullandığımız kumaş metaryal malzememiz tasarımlarımızda sınırsız
esnekliği sağlar. Bitkiyle dikey düzlemde her türlü üç boyutlu logo, resim, yazı yazabilmekteyiz. Kurulacak
alanların öncesinde keşif yapılarak
duvarın yapısı, otomasyon sistemleri için gerekli alanın konumlandırılması, duvarın cephesi (gölge, güneşli, rüzgarlı vb. etkenleri) değerlendirilerek ve mimarı tasarımları
göz önüne alınarak müşterilerimizin
www.dunyainsaat.com.tr
beklentileri yönünde dikey bahçeyi
projelendiririz.
- Nerelerde uygulanabiliyor?
YILDIZ: Her türlü iç ve dış mekanda uygulama yapılabilir. Otel lobileri, spa merkezleri, havuz duvarları,
toplantı odaları, konut projelerinde
istinat duvarları, yol kenarları, bina
cepheleri…
- Neden tercih ediliyor?
YILDIZ: Dikey bahçeler başta doğal yaşama katkı olmak üzere birçok
amaca hizmet etmektedir. Kurumsal
firmaların çevreci imajını yansıtmasında reklam amaçlı, yeni yapılan binaların LEED sertifikası almasına katkıda bulunma amaçlı, kötü görüntüleri perdeleme amaçlı, tamamen
estetik görüntüye sahip olma amaçlı
veya hobi amaçlı uygulanmaktadır.
- Kimler tercih ediyor?
YILDIZ: Doğayı seven, yeşil alana ihtiyaç duyan kamu kurumları, belediyeler, oteller, inşaat sektörü, villa
sahipleri ve kurumsal firmalar tercih
ediyorlar.
- Konsept neye göre belirleniyor?
YILDIZ: Öncelikle müşterinin di-
key bahçeyi yaptırma amacı bizim
için çok önemli. Alternatif yeşil alan
oluşturmak için mi, istenmeyen görüntüyü kamufle etmek için mi, dar
kısıtlı bir alanda yeşillendirme yapmak için mi, havayı temizlemek ve
bulunduğu ortama fresh bir orman
etkisi yaratmak için mi ya da markasına bu trendin getirdiği bilinilirlikle avantaj sağlamak için mi, evinde balkonunda, bahçesinde doğayla
hasretliğini gidermek için mi? Oluşturacağımız her projede bu istekler doğrultusunda iç mekan veya
dış mekan olmasına göre bulunduğu mekanın mimari tasarımlarından
yola çıkarak kullandığı malzeme seçimine, etrafında var olan peyzaj düzenlemesine kadar en ince ayrıntılar
irdelenerek bir tasarım süzgecinden
geçirip projelendirme yapıyoruz.
- Dikey bahçenin bakımı hakkında
bilgi verir misiniz?
YILDIZ: Uygulaması yapılan duvarlar her ay iki kez ziyaret edilerek otomatik sulama ve gübreleme sistemlerine özel besin solüsyonları eklenir.
Genel budamaları ve ilaçlamalarla
formları ve sağlıkları korunur.
- Sürdürülebilirliği hakkında neler
söylemek isterseniz?
YILDIZ: Dikey bahçeler sahip oldukları sağlam altyapı sistemleri sayesinde uzun yıllar sağlıklı bir
şekilde yaşamını sürdürmektedir.
Bakım programları bu konuda en
önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır, zira bakımı profesyonelce yapılan yurtdışı örneklerinde 20
– 25 yıldır sağlıklı yaşayan dikey
bahçeler görülmektedir.
- Dikey bahçe Türkiye’de ne kadar
tanınıyor, ne kadar ilgi görüyor,
bu sektörün geleceği parlak mı?
YILDIZ: Doğrudan etkileşimde olduğumuz sektörler inşaat ve peyzajdır. Onların yeni projeler üretmesiyle
ve mevcut projeleri iyileştirme gayretleriyle bizlere ihtiyaç doğmaktadır. Silvanus dikey bahçe sistemlerimizin en çarpıcı ekonomik faydası
konut ve ticari gayrimenkul değerlerini yüzde 20 artırma potansiyeline sahip olmasıdır. Mülk alıcıları için
olumlu bir izlenim yaratmaya yardımcı olur. Modern yapılar, binalar,
rezidanslar ve otellerin çehresini yumuşatır ve bu yapılara doğal bir karakter ve sıcak bir hava katar. Silvanus dikey bahçe sistemlerimiz kendi
başına konut projelerinde sıkça örülen istinat duvarlarının yerini alabilir
veya mevcut duvarların üzerine belirli aralıklarla uygulanabilir ve projelerin peyzaj alanlarına daha fazla
yeşil alan eklenmesine katkı sağlayabilir. Türkiye’nin küresel anlamda
peyzaj ve tarımda hedeflerine ulaşmasında tarımın payı önemsenmeli, son teknoloji ürünler devlet tarafından daha fazla desteklenmeli ve
daha fazla üretime teşvik edilmelidir.
Akıllı tarım, son teknoloji otomasyon sistemleri kullanılarak Avrupa
standartlarında bitki üretimi yapılmalıdır. Şu an halen rahatlıkla Türklerin üretebileceği birçok bitki çeşidi
ithal alınmaktadır. Biz Türkler doğayı seviyoruz. Tarihe baktığımızda da
birçok örneğini rahatlıkla görebiliriz.
Dikey bahçe bizim için yeni bir kavram ve bir sonraki aşama alışkanlık
olacaktır. Dikey bahçeler bu aşamada çevresel sorunlar için vazgeçilmez
çözüm yolları doğuracaktır. n
Dünya İnşaat 51
Söyleşi
İttifak İnşaat, 2015’te
iki yeni projeye başlayacak
Zafer
EKŞİ
Y
urtiçi ve yurtdışında imza attığı projelerle tanınan İttifak İnşaat, Beylikdüzü’nde
hayata geçirdiği bölgenin sağlam,
ekonomik ve kullanışlı projelerinden Sağlıkkent ile çalışmalarını sürdürüyor. 21 bin metrekare alan üzerine kurulu Sağlıkkent projesi; 10
blok, 577 daireden oluşuyor. Projede 2+1 daireler 79 ve 98 metrekare, 3+1 daireler ise 118 metrekare
seçenekleriyle satışa sunuluyor. Tıp
dünyasından birçok sakine sahip
olan proje, yeşilliklerle dolu bir alanda sağlığını korumak ve yaşam standartlarını yükseltmek isteyenler için
yenilikçi çözümler sunuyor.
İttifak İnşaat Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Zafer Ekşi, toplam yatırım bedeli 60
milyon TL olan Sağlıkkent projesinde 300’den fazla dairenin satışını
gerçekleştirdiklerini belirterek, projedeki 2+1 dairelerin 166 bin - 210
bin TL arasında, 3+1’lerin ise 220
bin TL’den başlayan fiyatlarla satıldığını söyledi. Sağlıkkent projesinde fiyatta çok iddialı olduklarına
dikkat çeken Ekşi, “Herkesin ulaşabileceği konutu inşa etme hedefiy-
52 Dünya İnşaat
le çıktığımız yolda, çevredeki projelerden çok daha uygun fiyata ve
kaliteli yaşama imkanı sunan konsept imal ettik. Aşırı maliyet getiren
çok yüksek katlı bina yapmaktan
kaçındık” dedi.
Yakın zaman içerisinde kolay
ulaşım ağında bulunan, insanlara
daire alırken rahat ve huzurlu bir şekilde barınma ve iyi bir yatırım imkanı sunan projelere odaklandıklarını
kaydeden Ekşi, 2015’te en az iki yeni projeyi hayata geçireceklerini söyledi. Ekşi, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin
sorularını şöyle yanıtladı:
- Firmanızın faaliyetleri hakkında
kısaca bilgi verir misiniz?
EKŞİ: 30 yıllık inşaat deneyimimiz,
insanlar için güzel yaşam alanları
yaratma düşüncesinden hareketle, projelerimize yön vermiştir. Bugün hem yurtiçinde hem de yurtdışında çok sayıda projeye imza atan
bir firmayız. İttifak İnşaat olarak on
binlerce aileyi ev sahibi yapmamızın
yanı sıra, binlerce kişiye de iş imka-
nı sağlıyoruz. Kendi geliştirdiğimiz
konut projelerinin yanı sıra, KİPTAŞ
ve TOKİ ile yaptığımız hasılat paylaşım projeleriyle de çok sayıda kişiye
ulaştık. Yeni projelerimizle ihtiyaç
duyanları ev sahibi yapmaya devam
ediyoruz.
- Devam eden projeniz hakkında
detay verir misiniz? Neden bu bölgeyi seçtiniz?
EKŞİ: Bu bölgeye yatırım kararı
aldığımızda metrobüs yoktu arsa
fiyatları çok uygundu bizde herkesin ulaşabileceği fiyatta konut
yapmayı istedik. 21 bin metrekare alan üzerine kurulu Sağlıkkent
projesi; 10 blok, 577 daireden oluşuyor. Projede 2+1 daireler 79 ve
98 metrekare, 3+1 daireler ise 118
metrekare seçenekleriyle satışa sunuluyor. Sağlıkkent projesinde, siteden metrobüs durağına ücretsiz
ring seferler yapılıyor. Proje, Beylikdüzü E-5’e yürüme mesafesinde, yapımına yakın zamanda başlanacak olan Bakırköy Beylikdüzü
metro hattına da 2 dakika uzaklıkta bulunuyor. Lokasyonu ve E-5’e
yakın mesafesi projeyi ayrıcalıklı ve
konforlu hale getiriyor.
- Projenin yatırım maliyeti nedir?
EKŞİ: İnşaatına 2011 yılında başladık, inşaat şantiyesini bile kurmadan geliştireceğimiz projeyi duyanlar geldi 300’den fazla daireyi sattık.
Sağlıkkent projesinin toplam yatırım
bedeli 60 milyon TL. Şu anda sitemizde hayat başladı. Satın alanlar
hemen taşınma ya da kiraya verme
imkanına sahip.
- Daire fiyatları nedir?
EKŞİ: Projemizde 2+1 daireler 79
metrekare 166 bin TL ve 98 metrekare 210 bin TL’den başlayan fiyatlarla, 3+1 daireler 118 metrekare 220 bin TL’den başlayan fiyatlarla
satılıyor.
- Şu ana kadar ne kadarlık bir
satış yapıldı? Yabancılara satış
oldu mu?
EKŞİ: Projenin yüzde 80’inin satışı gerçekleşti. Satışların ağırlığı tıp
www.dunyainsaat.com.tr
Söyleşi
dünyası sakinleri ve banka çalışanlarından oluşmaktadır. Yabancı satışı,
satış toplamının yüzde 5’ini oluşturmaktadır.
- Bu proje sizin için ne anlama geliyor? Prestij mi, gövde gösterisi mi?
EKŞİ: Sağlıkkent projemiz sosyal
amaçla; çok uygun bir fiyata çok iyi
bir daire alınabileceğinin kanıtı için
yapılmış farklı bir projedir. Biz zaten yıllardır konut üreten bir firmayız sektörde prestijimiz gayet yerinde sadece bize yakışanı yapmaya
çalıştık.
- Sağlıkkent projeniz kimlere hitap ediyor?
EKŞİ: Hedef kitlemiz maaşı olan ve
biraz birikmişi bulunan herkes. Aile
yaşamını destekleyen bir proje ürettik mesela 1+1 hiç koymadık, alan
kaybına neden olan imalatlardan
kaçınarak net metrekareyi büyüttük. Şuanda sitemizin çoğu dolu ve
mutlu bir aile yaşamını insanlara sunuyor. Bankalar 30 yıla kadar kredi
kullandırabiliyor.
- Projenizi diğer projelerden farklı
kılan özellikleri neler?
EKŞİ: Projeyi diğerlerinden farklı kılan özelliği, inşaat alanının yüzde
76’sının yeşil alan olmasıyla konutlarda sağlık devrini başlatmasıdır.
- Projede kullanılan malzemelerle
ilgili bilgi verebilir misiniz?
EKŞİ: Sağlıkkent projemizde fiyatta
çok iddialıyız. Herkesin ulaşabileceği konutu inşa etme hedefiyle çıktığımız yolda, çevredeki projelerden
çok daha uygun fiyata ve kaliteli yaşam imkanı sunan konsept imal ettik. Aşırı maliyet getiren çok yüksek
katlı bina yapmaktan kaçındık, bizim
projemizin arsası kadar arsası olanlar bin 500 daire yapıyorlar. Bu kadar
konutu satmak için aşırı reklam yapılıyor ve bunlar da konut fiyatlarına
yansıyor. Brüt-net dengesine de insanlar dikkat etmeli. 89 metre daire
satıyorlar, 50 metre net kalıyor bunun 15 metresini de balkon olarak
satanlar var.
- Yeni projeleriniz neler olacak?
EKŞİ: Yakın zaman içerisinde daha
çok kolay ulaşım ağında bulunan,
insanlara daire alırken rahat ve huzurlu bir şekilde barınma sağlayan
ve iyi bir yatırım imkanı sunan projeler yapmaya odaklandık. Bunun için
uygun arsa arayışımız sürmekte, var
olan birkaç arsa üzerinde projelendirme çalışmalarının istenilen verimlikte olması durumunda bu projelerimizi de severek lanse edeceğiz.
- Kentsel dönüşüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
EKŞİ: Firmamız yaklaşık 10 yıldır gerçekleştirdiği projelerle zaten kentsel
dönüşümün gerekliliğine olan inancını göstermişti. Zaman zaman bölgesel olarak fabrika arazilerini alıp
siteye dönüştürdük zaman zaman
eski evleri yeniden yaptık ancak gelinen noktada bunun bir devlet politikasına dönüşmesi ve her yerde yapılması aşırı konut stoku oluşturacağından tedirginiz.
- Sektörün yakın zamanını ve geleceğini nasıl öngörüyorsunuz?
EKŞİ: Bu güven ortamı devam ettikçe
ve uzun vadeli borçlanma imkanı ol-
dukça sektörün gelişimi devam edecektir. Ancak bundan ulaşılabilir fiyat
seviyesinde konut sunanlar sıkıntı çekmeden büyümeye devam edecektir.
- Şirket olarak hedefleriniz nelerdir? İlk beş yılda şirketinizi nerede
görüyorsunuz?
EKŞİ: Geçtiğimiz yıl içinde ülkemizde yaşanan siyasi çekişme ve
seçim süreci aynı zamanda faiz oranlarının yükselmesi, sektörde olduğu gibi bizde de satışlar
da yavaşlama gösterdi. 2014’ün
ilk çeyreği de bir önceki yılla paralellik gösterdi. Bu yılın 2’nci çeyreğinden sonra sektör yeniden tırmanışa geçti. 2014 yılının 3’üncü
çeyreğinde sektörde yeniden bir
yükseliş trendi beklemekteyiz. Bunun için de mevcut faiz oranlarının
düşmesi ve siyası istikrarın devamı
şart. Temel politikamız öz kaynaklarımızla hareket edip, bankalara
aşırı faiz ödeyerek bunu fiyatlara
yansıtıp fiyatları insanların geneli
için ulaşılmaz boyutlara çekmeden
proje üretmektir. n
Konuk
TPB Genel Sekteri Bülent Tokman:
“Prefabrikasyon en fazla sanayi
yapılarında kullanılıyor”
T
ürkiye’de ön üretimli betonarme teknolojisini tanıtmak
ve yaygınlaştırmak, teknolojik
altyapısını oluşturmak, mesleki ilerleme ve dayanışmayı sağlamak suretiyle üyelerinin teknik ve ekonomik gelişmelerini ulusal çıkarlar doğrultusunda yönlendirmek amacıyla
1984’te kurulan Türkiye Prefabrik Birliği (TBP), 27 üyesi ile bu amaç doğrultusunda çeşitli bilimsel, teknik ve
tanıtım faaliyetlerine devam ediyor.
Birliğin, meslek içi eğitim çalışmaları, sektörle ilgili ulusal ve uluslararası düzeyde araştırma ve geliştirme
çalışmaları, yönetmelik, şartname ve
kılavuz hazırlama çalışmaları, öğrenci bursları ve öğrenci proje yarışmaları, teknik seminer ve sempozyumlar,
süreli-süresiz teknik yayınlar bu çerçevede sayılabilecek önemli faaliyet
alanları olarak belirtiliyor.
TPB Genel Sekteri Bülent Tokman, “Birliğimizin yürütmekte olduğu
bu faaliyetlerin yanında en önemli ve
en yeni faaliyet alanı Türk Standartlar Enstitüsü (TSE) ile birlikte ortaklaşa
ön üretimli betonarme yapı sistemleri
için eleman üreten kuruluşların denetimidir. 2010 yılı sonunda TSE ile TPB
arasında imzalanan ‘İşbirliği Protokolü’ uyarınca TPB ile TSE, Birliğin kalite
denetim sistemini temel alarak ortaklaşa TSE K 118 ‘Öndökümlü Betonarme Yapılar-Kalite Yönetim Sistemi’ni
geliştirmişlerdir. 2011’den beri Birlik
üyesi olsun ya da olmasın bu sistem
kapsamında çalışan tüm üretici firmalar bu sisteme göre denetlenmekte ve belgelendirilmektedirler” açıklamasında bulundu.
“Prefabrikasyon büyük açıklıkların geçilmesine olanak tanıması, hızlı
yapılması ve dolayısıyla yapının çabuk
işletmeye alınabilmesi, beton kalitesinin kontrollü ve dayanımının yüksek
54 Dünya İnşaat
Prefabrikasyonun inşaat sektöründeki pazar payının yüzde 7-8
arasında değiştiğini, Gayri Safi Milli Hasıla’dan (GSMH) aldığı payın ise,
yüzde 0,2 olduğunu kaydeden Tokman, “Sektörün mevcut pazar yapısında şu özellikler göze çarpmaktadır; prefabrikasyon teknolojisi yapı
üretiminde en çok sanayi yapılarında kullanılmaktadır. Sanayi yapılarının yaklaşık yüzde 90’ı bu teknoloji
ile yapılmaktadır. Sektör üretiminin
yarısını yapı elemanı üretimi oluşturolması, yerli girdi kullanılması nede- sektöründe büyük toleranslarla çalış- maktadır. Altyapı işleri ile çevre düzeniyle diğer malzemelere göre daha ma alışkanlığı, kısmen de olsa prefab- ni elemanları üretimi de diğer yarıyı
ucuz olması gibi avantajları ve ha- rik eleman kullanımına olanak tanı- eşit paylaşmaktadırlar. Ayrıca sektör
len en fazla sanayi yapılarında yaygın mamaktadır. Öte yandan, prefabri- üretimine en büyük talep özel sekolarak kullanılmaktadır” diyen Tok- kasyonun en önemli avantajlarından törden gelmektedir. Kamu sektörüman, sanayi yapılarının yaklaşık yüz- birisi olan ‘hız’, finansman konusuna nün pazar payı yüzde 25 dolaylarınde 85’inin prefabrikasyon teknolojisi gelince dezavantaja dönüşmektedir. dadır ve daha çok altyapı inşaatlarıile yapıldığını belirtti. Prefabrikasyo- Şöyle ki, yapımı hızla tamamlanan bi- na yöneliktir. Sektör üretiminin ağır
nun sanayi yapılarında sağladığı bu nanın bedelinin de iş bittiğinde öden- ve hacimli elemanlardan oluşmaavantajlara karşın diğer yapı türle- mesi gerekir. Bu ödeme gücü ise sa- sı nedeniyle düzenli bir ihracatı yokrinde yaygın olarak kullanılmadığına nayi yatırımcısında ve büyük ticaret tur ancak bazı ürünler gelen talebe
dikkat çeken Tokman, bunun önem- veya iş merkezi yatırımcılarında var- bağlı olarak ihraç edilmektedir. Örli nedeninin prefabrikasyonun has- dır ve prefabrikasyon bu tür yapıların neğin bir üyemiz İtalya’ya kent mosas işçilik ve hızlı finansman gereklili- üretiminde yaygın olarak kullanılmak- bilyası ihracatı yapmaktadır. Başka
ği olduğunu söyledi. Tokman, “İnşaat tadır” dedi.
bir üyemiz ise Libya’ya donatılı bo-
www.dunyainsaat.com.tr
Konuk
ru ihraç etmiştir. Ancak, bunlar düzenli ihracat faaliyetleri olmayıp daha çok proje bazında gelen düzensiz taleplerdir. Sektör son zamanlarda
daha çok yurtdışı pazarlarla bilgi ve
beceri ihracatı kapsamında ilgilenmeye başlamıştır. Ortadoğu ülkelerinde
veya Türki cumhuriyetlerde proje bazında üretim tesisi kurarak üretim yapan üyelerimiz bulunmaktadır. Teknoloji açısından bakıldığında yurtdışındaki uygulamalarla büyük bir fark
yoktur. Ülkemizde çok yaygın olarak
kullanılmamakla birlikte (kendi yerleşen beton-self compacting concrete)
özellikle Batı ve Kuzey Avrupa’da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde de beton dayanımında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.
Prefabrikasyonda C30 sınıfı artık normal olarak uygulanan sınıf olmuştur.
Birçok projede ise C50 betonu kullanılmaktadır. Bağlantılar, deprem ülkesi olmamız nedeniyle ülkemizde çok
önem verilmesi gereken ve verilen bir
konudur. Bu konuda Birliğimiz İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile birlikte
2009 yılından bu yana AB 7’nci Çerçeve programı kapsamında fonlanan
uluslararası araştırma projeleri içinde
yer almaktadır. Birlik üyeleri yakında
bu çalışmaların sonuçlarını uygulamalarına aktaracaklardır” açıklamasını yaptı.
konutların yüzde 22,5’inin yıkık veya ağır hasarlı, yüzde 50’sinin de orta
veya az hasarlı olmasına karşın Birlik
üyesi firmalar tarafından gerçekleştirilen yapıların yüzde 3,5’i yıkık veya
ağır hasarlı, yüzde 2,9’u ise orta veya az hasarlıdır. Dolayısı ile TPB üyeleri, Adapazarı depremi sınavında başarısız olmamışlardır. Bu başarı 2004
yılı Bingöl depreminde bir kez daha
kanıtlanmıştır. Birlik üyesi iki firmanın
Bingöl’deki yapıları depremde hiçbir
hasar görmemiştir. Birlik Teknik Komitesi tarafından gerek Ceyhan, gerekse Adapazarı depremleri sonrasında yapılan araştırmalar, hasar gören
prefabrike yapılarda yönetmeliklere
uyulmadığını ve uygulama hataları
bulunduğunu göstermiştir.”
“Sektörün ana sorunu haksız
rekabet ve denetimsizlik”
Sektör sorunlarını da dile getiren Tokman, yetersiz denetim ve top-
lumda kalite talebinin olmaması nedeniyle ortaya çıkan haksız rekabet,
kalifiye iş gücü eksikliği, kamu yatırımlarında hıza önem verilmemesi nedeniyle prefabrikasyonun kamu
yatırımlarında kullanılmaması, firmaların kırılgan finansman yapıları nedeniyle Ar-Ge faaliyetlerine kaynak
ayrılamaması ve gerekli önemin verilemeyişi, tanıtım ve pazarlamanın
yetersizliğini sektörün başlıca sorunları olarak sıraladı. Bu sorunlardan
TPB’nin kendi olanakları çerçevesinde çözüm bulunabilecek olanları için
Birliğin çeşitli girişimleri bulunduğunu aktaran Tokman, “Örneğin, meslek standartlarının belirlenmesi ve bir
eğitim programı hazırlanmasına yönelik çalışmalarımız vardır. Sektördeki kalite ve denetim bilincini artırmak
için meslek odaları ile işbirliği içinde
periyodik seminerler düzenlenmektedir, tanıtım konusunda seçilen öncelikli hedef gruplarına yönelik çalışma-
lar yapılmaktadır. Devletin müdahil
olmasını gerektiren diğer konularda ise ilgili idarelere gerekli başvurular yapılmaktadır. Sektörün ana
sorunu ve haksız rekabetin kaynağı olan denetimsizlik konusunda ise
TSE ile işbirliği içinde yapılmaya başlanan proje/üretim/montaj denetimidir. Gerçekte bu işbirliği, sivil bir meslek kuruluşu ile yaptığı işbirliği olması
açısından da TSE için bir ilktir. Yapılan
denetimler sadece kaliteli prefabrike
betonarme yapı üretimini değil, aynı
zamanda ülke sanayi varlığını da güvence altına alınmasını sağlamaktadır. Bu denetimlerle üretimde kalite
düzeyi düşük ve teknik açıdan yetersiz kuruluşlar kendilerini düzeltmeye,
geliştirmeye zorlanmakta ve haksız
rekabet bir ölçüde önlenmiş olmaktadır” şeklinde konuştu. n
“Yapılar yönetmeliklere
uygun olarak yapılmalı”
Türkiye’de yaşanan depremlerden sonra prefabrik yapı kullanımına yönelik değerlendirmelerde bulunan Tokman, deprem dayanımının
yapıda kullanılan malzemelere bağlı olmadığını vurgulayarak, depremde avantaj sağlayacak olan unsurun
yapının hangi malzeme ile yapılmış
olursa olsun projesinin yönetmeliklere uygun olarak yapılmış olması ve
yapının da projeye uygun yapılması
olduğunu kaydetti. Tokman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“17 Ağustos depreminden sonra yayımlanan hasar sonuçları, özellikle TPB üyesi firmalarca yapılan yapılardaki hasar oranının, geleneksel
yöntemlerle yapılan yapılara oranla çok düşük olduğunu göstermiştir.
Depremden etkilenen alan içindeki
www.dunyainsaat.com.tr
Dünya İnşaat 55
Türkiye’de prefabrik,
sanayi yapıları ile gelişiyor
Prefabrik sektörü, son yıllarda inşaat sektörüne paralel olarak gelişimini ve büyümesini
sürdürüyor. Türkiye, prefabrike ve çelik yapılar alanında Orta Asya, Afrika, Ortadoğu,
Körfez ülkeleri ve Avrupa’nın taleplerini karşılayan bir üretim üssü haline geliyor. 2013
yılında gösterilen üretim artışının bu yıl da devam edeceği öngörülüyor. Özellikle yaşanan
depremlerden sonra prefabrik yapılara olan ilginin artması, Ar-Ge çalışmaları ile geliştirilen
yapılar, ihracatta yaşanan gelişmeler, hızlı ve pratik çözüm arayışları 2014 yılında da sektörün
hareketliliğini korumasını sağlayacak. Günümüzde sanayi yapılarının yaklaşık yüzde 85’i
prefabrikasyon teknolojisi ile yapılıyor. İnşaat sektöründe prefabrik’in pazar payı ise yüzde
7-8 arasında değişiyor.
Araştırma - Prefabrik
nı üretimi oluşturmaktadır. Altyapı işleri ile çevre düzeni elemanları üretimi
de diğer yarıyı eşit paylaşmaktadırlar.
Ayrıca sektör üretimine en büyük talep özel sektörden gelmektedir. Kamu
sektörünün pazar payı yüzde 25 dolaylarındadır ve daha çok altyapı inşaatlarına yöneliktir. Sektör üretiminin
ağır ve hacimli elemanlardan oluşması nedeniyle düzenli bir ihracatı yoktur
ancak bazı ürünler gelen talebe bağlı
olarak ihraç edilmektedir.”
Tokman, sektörde var olan başlıca
sorunları
şöyle ise sıraladı: “Yetersürdüğünü belirtiyorlar. Özellikle yaşa- Sekreteri Bülent Tokman da konu ile
siz
denetim
ve
toplumda kalite talebinan depremlerden sonra prefabrik ya- ilgili şunları kaydetti: “İnşaat sektönin
olmaması
nedeniyle
ortaya çıkan
pılara olan ilginin artması, Ar-Ge çalış- rümüzde büyük toleranslarla çalışma
ünyada yaygın olan hazır ya- maları ile geliştirilen yapılar, ihracatta alışkanlığı, kısmen de olsa prefabrik haksız rekabet, kalifiye iş gücü eksikpı kullanımı Türkiye’de de gün yaşanan gelişmeler, hızlı ve pratik çö- eleman kullanımına olanak tanıma- liği, kamu yatırımlarında hıza önem
geçtikçe yaygınlaşıyor. Özel- züm arayışları bu yıl da sektörün hare- maktadır. Öte yandan, prefabrikas- verilmemesi nedeniyle prefabrikasyolikle kurulum hız ve kolaylığı, maliyet ketliliğini korumasını sağlıyor.
yonun en önemli avantajlarından bi- nun kamu yatırımlarında kullanılmaavantajı ve depreme karşı dayanıklılıPrefabrikasyonun büyük açıklıkla- risi olan ‘hız’, finansman konusuna ması, firmaların kırılgan finansman
ğı prefabrik yapıların tercih edilmesini rın geçilmesine olanak tanıması, hızlı gelince dezavantaja dönüşmektedir. yapıları nedeniyle Ar-Ge faaliyetlerine
sağlıyor. Gelişmiş ülkelerle birlikte As- yapılması ve dolayısıyla yapının çabuk Şöyle ki, yapımı hızla tamamlanan bi- kaynak ayrılamaması ve gerekli öneya ve Afrika pazarları da son yıllarda işletmeye alınabilmesi, beton kalitesi- nanın bedelinin de iş bittiğinde öden- min verilemeyişi, tanıtım ve pazarlaihracatın yoğunlaştığı alanlar olarak nin kontrollü ve dayanımının yüksek mesi gerekir. Bu ödeme gücü ise sa- manın yetersizliği.”
öne çıkıyor. Prefabrik yapıların özellikle olması, yerli girdi kullanılması, diğer nayi yatırımcısında ve büyük ticaret
deprem dönemlerinden sonra önem malzemelere göre daha ucuz olma- veya iş merkezi yatırımcılarında var- Sektöre yeni bir dernek gelecek
Sektörde çok fazla firmanın faalikazandığını ve prefabrik yapılara olan sı gibi avantajları nedeniyle sanayi ya- dır ve prefabrikasyon bu tür yapıların
ilginin gün geçtikçe artmaya devam pılarında yaygın olarak kullanıldığını üretiminde yaygın olarak kullanılmak- yet gösterdiğini ve firma sayısının her
ettiğini söyleyen sektör oyuncuları, belirten sektör temsilcileri, sanayi ya- tadır. Prefabrikasyonun inşaat sektö- yıl arttığını belirten sektör temsilcileri,
sektörün son 10 yılda hızlı bir gelişim pılarının yaklaşık yüzde 85’inin pre- ründeki pazar payı yüzde 7-8 arasında sektörde hafif çelik üreticileri ve pregösterdiğini vurguladılar. Sadece yur- fabrikasyon teknolojisi ile yapıldığını değişirken, Gayri Safi Milli Hasıla’dan fabrikçiler birliğinin olmamasına ve
tiçinde değil yurtdışında da gelişme- belirttiler. Prefabrikasyonun sanayi ya- (GSMH) aldığı pay ise yüzde 0,2’dir. bunun getirdiği eksiliklere de değindiler gösteren sektör, Türkiye’nin pre- pılarında sağladığı avantajlara karşın Sektörün mevcut pazar yapısında şu ler. 2015’in ortalarına doğru resmi bir
fabrike ve çelik yapılar alanında Orta diğer yapı türlerinde yaygın olarak kul- özellikler göze çarpmaktadır; prefab- dernek kurmayı istediklerini belirten
Asya, Afrika, Ortadoğu, Körfez ülkele- lanılmadığına dikkat çeken temsilciler, rikasyon teknolojisi yapı üretiminde sektör oyuncuları, prefabrik sektörüri ve Avrupa’nın taleplerini karşılayan bunun önemli nedeninin prefabrikas- en çok sanayi yapılarında kullanılmak- nün gelişimi ve sürekliliği göz önünde
bir üretim üssü haline geliyor. Sektör yonun hassas işçilik ve hızlı finansman tadır. Sanayi yapılarının yaklaşık yüz- bulundurularak, dünyadaki önemini
oyuncuları bu noktada, 2013 yılında gerekliliği olduğunu söylediler.
de 90’ı bu teknoloji ile yapılmaktadır. ve yaygınlığını Türkiye’de de sağlamayı
gösterilen üretim artışının bu yıl da
Türkiye Prefabrik Birliği Genel Sektör üretiminin yarısını yapı elema- hedeflediklerini vurguladılar. n
D
www.dunyainsaat.com.tr
Dünya İnşaat 57
Araştırma - Prefabrik
Prefabrik Yapı AŞ, 25’inci yılında
önemli yatırımlara imza atacak
Mustafa
TOLUNAY
T
ürkiye’de ve dünyada yüksek
kalite standartlarında prefabrike yapılar, konteynerler ve
çelik konstrüksiyon yapılar üreten
Prefabrik Yapı AŞ, bugüne kadar 45
binin üzerinde proje ve yaklaşık 3,5
milyon metrekarelik prefabrike imza attı. Üretimin yüzde 72’sini, 80’e
yakın ülkeye ihraç eden firma, 2014
yılının sonunda ülke sayısını 90’a,
2015’te ise 100’e çıkarmayı hedefliyor. Prefabrik Yapı AŞ Genel Müdür
Yardımcısı ve İnşaat Mühendisi Mustafa Tolunay, “En fazla ihracatı Libya, Cezayir, Suudi Arabistan, Irak, Almanya, Hollanda ve Güney Afrika’ya
gerçekleştiriyoruz. Bu yıl yurtiçi ve
yurtdışında farklılığımızı ve sektördeki liderliğimizi sürdürerek, önemli yatırımlar gerçekleştireceğiz. 25’inci yıl
nedeniyle daha fazla pazara açılmayı
planlıyoruz. Özellikle Afrika kıtası öncelikli pazarlarımız arasında olacak”
açıklamalarında bulundu.
Firmanın Kocaeli, Adapazarı ve
İstanbul’daki üretim tesisleri ile İstan-
58 Dünya İnşaat
bul Pendik’te showroomları bulunduğunu söyleyen Tolunay, beş yıllık bir
yatırım planı yaptıklarını, belirli pazarlara açıldıkça daha da büyümeleri gerektiğini belirtti. Sürdürülebilir bir büyüme doğrultusunda yeni yatırımlar
planladıklarını anlatan Tolunay, yüzde
90 geri dönüşümlü çelik malzemesi
ile üretilen binaların yangına dayanıklı ve yalıtım malzemeleriyle ön plana
çıktığını, önümüzdeki dönemde dünyada ilk kez “yanmaz ve dekoratif fibercement teknolojisi ve hafif çelik
teknolojisi”ni kullanarak sekiz katlı binalar yapacaklarını kaydetti. Tolunay,
betonarmeden daha konforlu yapılar
yapmayı hedeflediklerini söyleyerek,
“Betonarme yapılara rakip değiliz.
Yapı sektöründe betonarmenin ayrı,
çeliğin ayrı ve hafif çelik yapının ayrı
yeri vardır. Biz sadece alternatif üretiyoruz. İstanbul’un riskli bölgelerindeki kamu kurumlarına tanıtım yapacağız. Özel sektörden de ilgi geleceğini
düşünüyoruz. Bunu sadece lojman ve
apartman olarak düşünmüyoruz. Sekiz katlı hastane, otel, askeri lojman,
yurt gibi yapılar da yapabiliriz. Afrika
ülkeleri ve Irak’tan ciddi talepler alıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu ül-
kelerde projelerimizi hayata geçireceğiz. Sekiz katlı bir binayı 2,5-3 ay
içinde teslim ediyoruz” dedi. Sektör
değerlendirmesinde de bulunan Tolunay, 2015’in ortalarına doğru resmi bir dernek kurmayı istediklerini, prefabrik sektörünün gelişimi ve
sürekliliği göz önünde bulundurularak, dünyadaki önemini ve yaygınlığını Türkiye’de de sağlamayı hedeflediklerini vurguladı. Tolunay DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şöyle
yanıtladı:
- Firmanızın faaliyetleri hakkında
bilgi verir misiniz?
TOLUNAY: 1989’da İstanbul’da
kurulan, hafif çelik yapı sektörünün lider firması Prefabrik Yapı AŞ,
Türkiye’de ve dünyada yüksek kalite standartlarında prefabrike yapılar,
konteynerler ve çelik konstrüksiyon
yapılar üretmektedir. Hazır yapıların üretiminde kullanılan ana hammaddelerin tamamına yakınını kendi
bünyesinde üreten Hekim Holding’in
amiral firması Prefabrik Yapı AŞ, tüm
üretimlerinde dünyada önemli bir
teknolojik gelişme olarak kabul görmüş özel tasarımlı kaynaksız yapı
teknolojisi ve Türkiye’de ilk defa yi-
ne kendi bünyesinde ürettiği fibercement levhaları kullanmaktadır. Satış,
pazarlama, üretim ve Ar-Ge bölümlerinde çalışan mühendis ve mimarlardan oluşan uzman kadrosuyla tüm
teknik hesaplamaları ve tasarımları
kendi bünyesinde gerçekleştiren şirket, yüksek teknolojili üretimin yanı
sıra, planlama, tasarım, yükleme, lojistik, montaj, demontaj, bina içi tesisat, boya ve satış sonrası hizmetleri ve müşteri odaklı yaklaşımıyla
Türkiye’de ve uluslararası platformlarda hizmet sunmaya devam etmektedir. Hafif çelik yapı üretiminde, geliştirdiği teknoloji, kapasite, makine
ekipmanları, profesyonel kadrosu,
tamamı kendi öz varlığı olan 170 bin
metrekarelik entegre üretim tesisleriyle dünyanın sayılı sanayi kuruluşlarından olan Prefabrik Yapı AŞ, Hekim
Holding’e bağlı diğer grup şirketleri
ile bine yakın çalışanı, 77 ülkeye yaptığı ihracat ile 25 yıldır yerli ve yabancı binlerce müşterisine hizmet vermektedir. Her yıl düzenli olarak kalifiyeli eleman almaya devam ediyoruz.
Yeni otomasyonlar bize, yeni pazarlar
açıyor. Yeni pazarlar da istihdam sayımızı artırmamızı sağlıyor.
www.dunyainsaat.com.tr
Araştırma - Prefabrik
- Çeyrek asrı geride bıraktınız? Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz?
TOLUNAY: Ticaret hayatımızda çeyrek asrı, müşterilerimizin devamlılığını sağlayarak, onlara güvenli ve yüksek kazanç getiren ürünler sunarak
geride bırakacağız. 25 yıldır istikrarlı bir başarı grafiği ile bugünlere geldik. Hem yurtiçi hem de yurtdışında
müşterilerimizi ziyaret ediyoruz. Dünyanın dört bir tarafında yapı ile ilgili
düzenlenen fuarlara katılarak, sektör
profesyonelleri ile buluşuyor, ulaşılabilirliğimizi artırıyoruz. Ayrıca, 25’inci yılımızda sektörümüzün tüm paydaşlarını bir araya getirerek, dört-beş
farklı etkinlik düzenleyeceğiz. Bu etkinliklerde insanlarda ve sektörde farkındalık yaratacağız.
- Firmanızın ürünleri, çalışmaları ve
odaklandığı projeler nelerdir?
TOLUNAY: Ürün gruplarımızın içerisinde ekonomik prefabrike binalar,
ön üretimli hafif çelik yapılar, konteynerler, depo ve hangarlar, kabinler ve konutlar yer almaktadır. Kaynaksız yapım teknolojisi ile yüksek
standartta galvaniz yapı çeliğinden
bir ve iki katlı olarak üretilen hafif çelik prefabrike yapılarımız; şantiye mobilizasyon binaları, wc-duş yapıları,
ofis, yemekhane, yatakhane, sağlık ocağı, hastane, sosyal tesis, kreş,
okul, konut vb. fonksiyonlar için hızlı, sağlam, kaliteli, ekonomik ve konforlu olma özellikleri nedeniyle tercih
edilmektedir. Farklı kullanıcı ihtiyaçlarına göre tasarlanmış konutlarımız,
her türlü iklim koşullarında kullanılabilen, sağlam, estetik ve uzun ömürlü yapılardır. Önümüzdeki dönemde
dünyada ilk kez “yanmaz ve dekoratif fibercement teknolojisi ve hafif çelik teknolojisi”ni kullanarak sekiz katlı
binalar yapacağız. Yüzde 90 geri dönüşümlü çelik malzemesi ile üretilen
binalar yangına dayanıklı ve yalıtım
malzemeleriyle ön plana çıkıyor.
- Hafif çelik teknolojisini kullanarak bir projeye imza attınız mı?
TOLUNAY: İstanbul Pendik’te bulunan Holding merkezimizde iki ay içinde hafif çelik teknolojisini kullanarak,
beş katlı bir showroom yapacağız.
Betonarmeden daha konforlu yapılar yapmayı hedefliyoruz. Betonarme
yapılara rakip değiliz. Yapı sektörün-
www.dunyainsaat.com.tr
de betonarmenin ayrı, çeliğin ayrı ve
hafif çelik yapının ayrı yeri vardır. Biz
sadece alternatif üretiyoruz. Bina ne
kadar hafif olursa depreme dayanımı
o kadar güçlü olur. Ülkemiz deprem
bölgesi ve çelik yapılara gereğinden
fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bundan
dolayı özellikle İstanbul’un riskli bölgelerindeki kamu kurumlarına tanıtım yapacağız. Özel sektörden de ilgi
geleceğini düşünüyoruz. Bu sadece
lojman ve apartman olarak düşünmüyoruz. Sekiz katlı hastane, otel, askeri lojman, yurt gibi yapılar da yapabiliriz. Afrika ülkeleri ve Irak’tan ciddi
talepler alıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu ülkelerde projelerimizi hayata geçireceğiz. Sekiz katlı bir binayı
bir ay içinde teslim ediyoruz.
- Yakın zamanda piyasaya sunduğunuz ya da sunacağınız yeni bir
ürün bulunuyor mu?
TOLUNAY: Yenilikçi ürünlerimizle
sektöre yön vermeyi sürdürüyoruz.
Ar-Ge ve Ür-Ge yatırımları ile adından
söz ettiren Prefabrik Yapı AŞ, geliştirdiği ‘Katlanır Sistem ve Kayar Sistem
Konteyner’ler ile birkaç dakika içinde profesyonel desteğe ihtiyaç duyulmadan kurulabilen yaşam alanları yaratıyor. Özellikle afet sonrasında
en kısa sürede barınma, okul, sağlık
ünitesi ve afet kriz birimleri gibi hizmetlerin karşılanmasına olanak veriyor. Ayrıca, hazır yapı sektörüne kazandırdığımız ilklerimiz ile sektörün
öncülüğünü üstlenmiş durumdayız.
Gelecek nesillere yaşanılabilir alanlar
sunarak; sürdürülebilir bir yaşam, sürdürülebilir yapılar diyoruz. Sıfır karbon salınımlı ‘Mars Konteynerler’i ve
dev hangar konstrüksiyonlarımız ile
37’nci Yapı Fuarı’nda sektör profesyonelleri ile buluştuk.
- Firmanız 2013’te nasıl bir performans gösterdi? 2014 yılı hedefleriniz nelerdir?
TOLUNAY: 2013 yılı firmamız açısından güzel bir yıl oldu. Hem yurtiçi hem de yurtdışında çok güzel girişimlerde bulunduk. Bugüne kadar 45
binin üzerinde proje, yaklaşık 3,5 milyon metrekarelik prefabrike imza attık. Üretimin yüzde 72’sini, 77 ülkeye
ihraç ediyoruz. 2014 yılının sonunda
ülke sayısını 90’a, 2015’te ise 100’e
çıkarmayı hedefliyoruz. En fazla ihracatı Libya, Cezayir, Suudi Arabistan,
Irak, Almanya, Hollanda ve Güney
Afrika’ya gerçekleştiriyoruz. Bu yıl,
yurtiçi ve yurtdışında agresif bir büyüme hedefliyoruz. 25’inci yıl nedeniyle daha fazla pazara açılmayı planlıyoruz. Özellikle Afrika kıtası öncelikli
pazarlarımız arasında olacak.
- Önümüzdeki dönemlerde yeni
yatırımlarda bulunacak mısınız?
TOLUNAY: Lokasyonları Kocaeli,
Adapazarı ve İstanbul’daki üretim tesislerimiz ile İstanbul Pendik’te showroomlarımız bulunuyor. Beş yıllık bir
yatırım planı yaptık. Belirli pazarlara
açıldıkça daha da büyümemiz gerekiyor. Sürdürülebilir bir büyüme doğrultusunda yeni yatırımlar planlıyoruz.
- Sürdürülebilirlik, çevre, Ar-Ge ve
Ür-Ge’ye yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
TOLUNAY: Sürdürülebilir iş yapma
biçimlerinin gelişmesi konusunda
önemli çalışmalara imza attık. Her
yıl düzenli olarak ciromuzun önem-
li bir kısmını Ar-Ge ve Ür-Ge’ye ayırıyoruz. Ar-Ge yatırımları, sürdürülebilirlik ve inovasyon şirketimizin temel taşlarıdır. Prefabrik Yapı AŞ’nin
sloganı ‘Sürdürülebilir bir dünya için
sürdürülebilir yapılar’ diyoruz. Yapı
yapıldıktan sonra değil, yapı yapılmadan önce ne kadar enerji tüketiyoruz, ne kadar çevreyi kirletiyoruz. Bu konular önemlidir. Bizim ana
ürünümüz çelik. Geri dönüşümü en
ekonomik olan, hızlı geri dönüşümü yapılabilen bir malzeme. Tamamen doğal HekimBoard levhalarımızı kendi tesislerimizde üretiyoruz.
Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki laboratuvarlardan onaylıdır. Hem yanmazlık sağlıyoruz hem de doğayı ve
çevreyi kirletmiyoruz.
- Sektörünüzü kısaca değerlendirir misiniz?
TOLUNAY: Sektörde çok fazla firma
faaliyet gösteriyor ve firma sayısı her
yıl artıyor. Sektörde hafif çelik üreticileri ve prefabrikçiler birliği ne yazık
ki yok. Yavaş yavaş sektördeki standartları oluşturmaya başladık. Kalifiye
personellerimizi bünyemizde eğitiyor,
yurtdışında da eğitim ve gelişimini
destekliyoruz. Türk Yapısal Çelik Derneği üyesiyiz ve Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) yönetim kurulundayız.
Türkiye İMSAD’ın altında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2015’in ortalarına doğru resmi bir dernek kurmayı hedefliyoruz. Prefabrik sektörünün
gelişimi ve sürekliliği göz önünde bulundurularak, dünyadaki önemini ve
yaygınlığını Türkiye’de de sağlamayı
hedefliyoruz. n
Dünya İnşaat 59
Araştırma - Prefabrik
Tepe Prefabrik İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü Uğur Bal:
“Global ve büyük projeleri
hedefliyoruz”
ğu coğrafya dışında da iddialı olmaya
yönelmiştir. Uluslararası çözüm ortakları ve 35 yılı aşan tecrübesi, uluslararası mühendislik ve tasarım kabiliyetleri, uluslararası iş yapabilme becerisi
ve kültürü, kontrat yönetimi, yöneticilerinin sektör tecrübeleri ve bilgi birikimleri ile global ve büyük projeleri
ilkent Holding bünyesinde hedeflemektedir” şeklinde konuştu.
1977’den beri yer alan Tepe
Bal, 2012 yılının son çeyreği ve
Prefabrik, Türkiye ile sınırlı kal- 2014 yılı ilk çeyreği içerisinde sadece
mayarak, Peru’dan Katar’a, Rusya’dan bir projede 165 bin metrekare kamp
Güney
Afrika
Cumhuriyeti’ne, binası üretimini ve montajını gerçekAlmanya’dan Türkmenistan’a kadar, leştirdiklerine vurgu yaptı. Bal, “2014
dünyanın birçok bölgesindeki proje- senesinin Mart ayında Tepe Prefabrik
lerin ve müşterilerin ihtiyaçlarını kar- olarak, Ankara 2’nci ve 3’üncü Orgaşılayacak şekilde faaliyet alanlarını nize Sanayi Bölgesi’nde bulunan yegenişleterek büyümesine devam edi- ni fabrikamıza taşındık. Üretim kapayor. 2014 yılında başta Irak, Azerbay- sitemizi ve teknoloji seviyemizi mocan ve Kazakistan olmak üzere dün- dern makinelerle geliştirerek, Ar-Ge
yanın birçok bölgesinde ve Türkiye’de çalışmalarına daha da ağırlık verdik.
inşaat, enerji, petrogaz, maden, alt- Yatırımlarımız her zaman olduğu giyapı projelerinde müteahhit firmala- bi bütün hızıyla ve kararlılıkla devam
rın taahhütlerini üstlendikleri asıl iş- edecektir” dedi. Tepe Prefabrik olalerine en kısa sürede odaklanmaları rak üretimin yüzde 90’ını dünyanın
için bu firmaların ihtiyaçları olan işçi birçok yerine ihraç ettiklerini söyleyen
kampları, ofisler, hangarlar, yemek- Bal, bu yıl da “World is too small….
haneler, çamaşırhaneler gibi yaşam For us-Dünya bizim için çok küçük…”
alanları sağladıklarını belirten Tepe sloganlarının ışığında ilerleyerek,
Prefabrik İş Geliştirme ve Pazarlama Peru’dan Katar’a, Rusya’dan Güney
Müdürü Uğur Bal, “Tepe Prefabrik ül- Afrika Cumhuriyeti’ne, Almanya’dan
kemiz inşaat firmalarının etkili oldu- Türkmenistan’a kadar, dünyanın bir-
B
60 Dünya İnşaat
çok bölgesindeki projelerin ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacaklarını vurguladı.
“Modüler panelize hafif çelik
prefabrik yapılar, konteyner sistemli yaşam üniteleri, ön tasarımlı (preengineered) çelik yapılar ve kalıcı
prefabrik binaların genel olarak Tepe
Prefabrik’in ürün gamını oluşturduğunu aktaran Bal, “Ürünlerimiz; güvenlik
kabinlerinden özel konteynerlere, yatakhane binalarından yemekhanelere,
ofis, okul, hastane, klinik yapılarından
depolara, hangarlara, atölyelere, spor
tesislerine, alışveriş alanlarına mutfak
ve endüstriyel tesislere kadar çok geniş alanda kullanılmaktadır. Özellikle modüler binalarımızda fiyat/kalite
karşılaştırmasında diğer prefabrik üreticilerine kıyasla büyük avantaj sağladığımızdan bu ürünümüz çok ilgi görmektedir” dedi.
“Türk müteahhitler, 20 yıldır
önemli projelere imza attı”
Sektörün gelişimine yönelik değerlendirmede bulunan Bal, “ENR
listesi içinde yer alan 30’dan fazla
Türk firmamıza ilave olarak, inşaat
malzemeleri ve inşaat yan sanayimiz
de son derece gelişmiş konumdadır.
Bu kapsamda; hafif çelik prefabrik
yapılar ve yaşam üniteleri çözümlerinde, tasarım ve mühendislik de dahil olmak üzere, sektörümüz oldukça iyi bir seviye yakalamıştır. Fiyat /
kalite mukayesesinde, esnek üretim
ve hızlı teslimat sağlamaktayız. Sektörün parasal büyüklüğü konusunda
elimizde yeterli veri olmamakla birlikte deprem gibi doğal afetler ile
oluşan talebin dışında, son yıllarda
ihraç ve ihraç kayıtlı pazar payının
iç pazardan daha yüksek olması söz
konusudur. Ayrıca sektörde kayıt dışı iş gücü, standart dışı imalat, işçi
sağlığı ve iş güvenliği gibi Tepe Prefabrik için olmazsa olmaz konulara
gerekli hassasiyetin gösterilmemesini sorun olarak görmekteyiz” ifadelerinde bulundu.
Son 20 yıldır Türk inşaat firmalarının geniş bir coğrafyada önemli inşaat, altyapı, enerji, konut projeleri
üstlendiğine de değinen Bal, “Müteahhit firmalarımızın taahhütlerini üstlendikleri asıl işlerine en kısa sürede
odaklanmaları için bu firmaların ihtiyaçları olan işçi kampları, ofisler, hangarlar, yemekhaneler, çamaşırhaneler gibi yaşam alanları sağlamaktayız.
Bu yapılar dünyanın herhangi bir yerine çok kolay bir şekilde sevk edilebilir. Böylece kısa sürede mobilize olan
inşaat firmaları zaman kaybetmeden
asıl işlerine kanalize olabilirler. İnşaat firmalarına sağladığımız bu çözümler, Tepe kalite ve güvencesinde
defalarca yeniden sökülüp, kurulabilme özelliğine sahip oldukları gibi,
olası malzeme kayıplarında, modüler sistem avantajlarından yararlanılarak, kaybolan malzeme müşterilerimize süratle tedarik edilmektedir. Tepe Prefabrik ayrıca üstün mühendislik
ve tasarım kabiliyetleri, başarılı lojistik
planlaması ve proje yönetimi konusunda firmalara büyük avantaj sağlamaktadır” dedi. n
www.dunyainsaat.com.tr
Araştırma - Prefabrik
Vefa, ikinci İSO 500’de
79’uncu sıraya yükseldi
Turan
KOÇYİĞİT
V
efa’nın ana üretim şirketi Vefa Prefabrike Yapılar San. Tic.
AŞ, İstanbul Sanayi Odası’nın
(İSO) her yıl yayınladığı Türkiye’nin
İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu
Listesi’nde bu yıl da yükselerek 79’uncu sıraya yerleşti. Geçen yıl 211’inci sırada olan ve listede son iki yıldır yukarılara tırmanan Vefa’nın lokomotif
www.dunyainsaat.com.tr
şirketi, bu yıl listeye girebilen sektör
firmaları arasında birinci sıraya yerleşti.
Vefa İcra Kurulu Başkanı Turan
Koçyiğit, Vefa’nın tescillenen başarısının son yıllarda yaptıkları yatırım-
ların bir sonucu olduğunu kaydetti. Beş farklı üretim tesisi, teknoloji
yatırımları, yeni şirketleri ve yeniden
yapılanmaları ile birlikte dünyaya
entegre çözümler sunmaya başla-
dıklarını söyleyen Koçyiğit, “Yatırımların sonucu da rakamlara yansıdı.
Bu yatırımlar bizi sektörün zirvesine
taşıdı” dedi. 2013 yılı cirosunun bir
önceki yıla göre yüzde 35 arttığını
ve bu sonuçla İSO İkinci 500 Listesi’ndeki başarının gerçekleştiğini belirten Koçyiğit, bunda yurtdışı çalışmalarının da büyük payı olduğuna
işaret etti.
Koçyiğit, “2013 yılının başına
kadar dünyada ulaştığımız ülke sayısı 61 iken yıl boyunca dokuz yeni
ülkeye daha ulaşarak bu sayıyı 70’e
çıkardık. Böylece Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından hazırlanan 2013 yılı Türkiye’nin ilk 1000
ihracatçı firma listesine de girdik.
2014 yılında ise ilk yarı performansımız ihracatın payının daha da arttığını gösteriyor. Sadece ilk beş ayda
dünyanın 22 farklı ülkesine yaptığımız ihracatın toplam ciromuza oranı yüzde 71 oldu. 2014 yılı sonunda
geçtiğimiz yıla göre çok daha yüksek bir oranda ciro artışı hedefliyoruz” diye konuştu. n
Dünya İnşaat 61
Araştırma - Prefabrik
Hekim Yapı, yatırımları ile
büyümeye devam ediyor
Y
aklaşık 13 yıldır yalıtım ve
yapı kaplama malzemeleri
üretimini gerçekleştiren Hekim Yapı, 2014 yılı başında üçüncü Fibercement yatırımını hayata
geçirerek, yılda 115 bin metreküplük üretim kapasitesine ulaşmış oldu. Kuruluşundan bu yana yalıtım
sektöründe adından söz ettiren
Hekim Yapı, HekimBoard markası
ile üretim ve satışını yaptığı fibercement ürünlerin yanı sıra Hekimpanel markalı EPS ve taş yünü dolgulu sandviç paneller ile Hekimpor markalı EPS yalıtım ve ambalaj
ürünleri ile de sektörde önemli bir
role sahip.
2013 yılında Hekim Yapı’nın ticari hacminin yüzde 30-35 civarında arttığını vurgulayan Hekim Yapı AŞ Genel Koordinatörü M. Fatih
Ulusoy, “2013 yılı aynı zamanda
yatırım yılımız oldu. Üçüncü fibercement tesisimizin projelendirme,
montajı ve imalata geçiş süreci bu
yıl içinde tamamlanmıştır. 2013’ü
hedeflerimizi tutturduğumuz ve
beklentilerimizi karşıladığımız bir
yıl olarak değerlendirebiliriz. 2014
yılı hedeflerimizde ise; poliüretan
62 Dünya İnşaat
dolgulu sandviç panel yatırım kararımız ile birlikte Hekim Yapı olarak
sektördeki liderliğimizin sürekliliği,
kalite ve çözüm odaklı iş ortaklıklarımız ile büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Firmanın fibercement ürün
yelpazesinde ise üç ana ürün
grubunun bulunduğunu kaydeden Ulusoy, “Bunlar; HekimBoard
markası ile üretilen büyük boyutlu fibercement levhalar, Turksi-
ding markası ile üretilen fibercement yalı baskı plakaları ve üzeri
PET esaslı folyo kaplanmış olan fibercementlam levhalardır” dedi.
EPS üretimini, Hekimpor markası ile yaptıklarını aktaran Ulusoy,
“Polistren taneciklerinin şişirilmesi
ve enjeksiyon kalıp sistemi ile kaynaşması yöntemiyle 10-40 kilogram/metreküp yoğunluklarında ve
istenilen kalınlıkta üretmekteyiz.
Hekimpor, ısı yalıtım uygulamala-
rında büyük kolaylık sağlamaktadır. EPS ile ilgili; yalıtım levhaları,
mantolama sistemlerinde kullanılmak üzere özel ürettiğimiz mantolama levhaları, enjeksiyon yöntemiyle ürettiğimiz ambalaj ürünleri, dekoratif amaçlı ürettiğimiz
tavan levhaları ve çatı altı levhaları gibi alternatif malzemeler üretebilmekteyiz. Ayrıca karbon takviyeli üretimimiz de mevcuttur.
Hekimpanel üretim tesisisin yıllık
kapasitesi 2 milyon metrekaredir.
600 milimetreden bin 250 milimetreye kadar en ve 16 bin milimetre boya kadar panel üretiminin mümkün olduğu tesiste 40
milimetreden 150 milimetre kalınlığa kadar üç veya beş hadveli çatı
paneli ve üç farklı tipte (H-sistem,
gizli vidalı ve geçme sistem) duvar
(cephe) paneli üretilebilmekteyiz.
Hekimpanel markası iler piyasaya
sunulan ürünlerimiz çok farklı alternatifli seçenekleri ile piyasaya
yeni bir dinamik getirerek, farklı
ürünlere ihtiyaç duyan nihai kullanıcıların taleplerine de en kısa
sürede ekonomik çözümler sunacaktır” açıklamalarını yaptı. n
www.dunyainsaat.com.tr
Araştırma - Prefabrik
İç ve dış cephe sistemleri için:
Prefabrik yapılar için yalıtımlı
Boardia
hazır duvar: Yapıpan
Hekim Yapı’nın Ar-Ge çalışmaHekim Yapı tesislerinde Yapıları ile Avrupa normlarında gelişti- pan markası ile üretilen presparilen Boardia levhaları; 8, 10 ve 12
milimetre kalınlıkta, 1250x2500
milimetre veya 1250x3000 milimetre en ve boylarda üretiliyor. 8
milimetre Boardia levhanın metrekare ağırlığı yaklaşık 8 kilogram
civarında. Boardia levhalar homojen yapıda ve koruyucu hiçbir tabakası (şilte vs.) bulunmuyor. Levhalar; hafifliği ile rakiplerine oranla cephe yükünü yüksek oranda
azaltan, çarpma ve darbelere karşı dayanıklı, uygulama sırasında file ve sıva gerektirmeyen, taşıma
maliyetlerinde avantaj sağlayan
ve A1 yanmazlık sınıfında üretiliyor. Hekim Yapı belli bir çap ölçüsünün altında bombeye sahip iç
ve dış cephe tasarımlarında kullanılmak üzere Flexia levhaları geliştirdi. Esnekliği ile dikkat çeken,
6 milimetre Flexia levhalar ile 60
santimetre çapındaki yuvarlak kolonların dahi kaplanması mümkün oluyor. Flexia levhalar, 6, 8,
10 ve 12 milimetre arası tüm kalınlıklarda ve 1250x2500 milimetre veya 1250x3000 milimetre en
ve boylarda üretilebiliyor. 1250
kilogram/metreküp
yoğunluğa
sahip olan Flexia levhalar bu nitelikli özelliklerinden dolayı; hafifliği
ile cephe yükünü azaltan, çarpma
ve darbelere karşı dayanıklı, taşıma maliyetlerinde avantaj sağlayan ve A1 yanmazlık sınıfında
üretiliyor.
www.dunyainsaat.com.tr
neller, HekimBoard markalı fibercement levhalarla Hekimpor markalı EPS yalıtım malzemesinin özel
bir bağlayıcı kullanılarak kompakt
bir yapı haline getirilmesi yöntemi
ile üretiliyor. Her iki yüzünde farklı
kalınlık ve yüzey desenine sahip fibercement levhalar ile üretilen Yapıpan prespaneller, prefabrik yapı
üreticileri için büyük kolaylık sağlıyor. Yeni nesil duvar elemanları arasında yer alan Yapıpan, düz,
doğal taş veya ahşap desenli olabiliyor. Panel boyutları 1250x2500
milimetre ve 1250x3000 milimetre
olan Yapıpan’ın standart panel kalınlıkları ise 60 milimetre, 80 milimetre ve 100 milimetre. Standart
EPS yoğunluğu 16 dns olan Yapıpan prespaneller talep edilmesi durumunda farklı yoğunluk, ölçü ve
kalınlıklarda üretilebiliyor. n
Dünya İnşaat 63
Araştırma - Prefabrik
Steelife, kişiye özel ‘modül ev’
tasarımı gerçekleştiriyor
S
teelife Genel Müdürü Mimar Bülent Aydın, Ar-Ge ve
Ür-Ge çalışmaları sonucunda geliştirilen taşınabilir, sökülebilir ve yeniden monte edilebilir ‘modül evin estetik, konforlu, modern
ve güvenli bir ev olduğunu kaydetti. Modül evin kalıcı yaşam alanlarının konfor ve estetiğine sahip olduğunun altını çizen Aydın, 12 farklı
standart tipte üretilen evlerin istenirse kişiye özel olarak tasarlanabildiğine de dikkat çekti. Hızlı bir
üretimin ardından kurulumun gerçekleştirildiğini söyleyen Aydın, “İsteğinize göre projelendirilebilen
modül evinize hayal bile edemeyeceğiniz zaman ve maliyet tasarruflarıyla sahip olabilirsiniz. Üretim süreci modeline göre bir hafta ile 10
gün arasında sürüyor. Montaj süresi ise projeye göre bir ila beş gün
arasında değişebiliyor. Evlerin fiyatı
ise şöyle; alt katta bir oda, mutfak,
64 Dünya İnşaat
Bülent
AYDIN
banyo ve tuvalet, üst katta ise teras
ile birlikte bir yatak odası, banyo ve
tuvaletten oluşan iki katlı 52 metrekarelik bir modül evin fiyatı 47 bin
liradır” dedi.
Üretimin teknolojik, bilgisayar
kontrollü ve hızlı yapıldığını dile getiren Aydın, modül evin üretiminin
neredeyse tamamının fabrikada tamamlandığını kaydetti. Yeni nesil bir
yaşam alanı olan modül evin hafif
çelik konstrüksiyondan oluşan taşıyıcı sisteme sahip olduğunu belirten
Aydın, her bir modülün, duvar, çatı ve tabanlarında uygulanan ısı ve
ses izolasyonlarının üst seviyede olduğunu bildirdi. Aydın, “Modül ev,
sunduğu yalıtım avantajı ve yüksek
yangın dayanımı sayesinde farklı iklim koşullarında ve her türlü coğrafyada başta konut olmak üzere yurt
ve otel amaçlı olarak da kullanılabiliyor” dedi. Modül evde soğutma
ihtiyacı için klimaların, ısıtma ihtiya-
cı içinse elektrikli radyatörlerin kullanıldığını söyleyen Aydın, “Her bir
modülün kendine ait bir su ve elektrik tesisatı sistemi bulunuyor. Üst üste maksimum üç modül kullanılabiliyor. Yatayda ise farklı birleşimler
olabiliyor. Modüllerin kendi tabanı
olduğundan zeminde her hangi bir
betona ihtiyaç duyulmuyor. Zemine
göre ayarlanabilir ayaklar kullanılabiliyor. Ayrıca modüllerde kullanılan standart tipteki banyo ve mutfak bölümleri de tasarımı belirleyen
önemli bir unsur” diye konuştu.
Sökülüp taşınabiliyor
Modül evin belirli bir süre kullanıldıktan sonra istendiğinde başka
bir yere kamyon ya da tır aracılığıyla rahatlıkla taşınıp yeniden kullanılabildiğine de dikkat çeken Aydın,
modül evin sipariş üzerine üretildiğini ve yıllık kapasitelerinin 5 bin adet
olduğunu sözlerine ekledi. n
www.dunyainsaat.com.tr
Araştırma - Prefabrik
Vekon Genel Müdürü Özgül Yücel :
“Bir haftada 600 kişilik
işçi kampı kuruyoruz”
V
efa Holding bünyesinde faaliyet gösteren ve büyük inşaat şirketlerinin çözüm ortağı Vekon’un katlanır konteynerleri
olan Vekonas ve Vekonant’a yurtiçi
ile yurtdışından büyük ilgi olduğunu
belirten Vekon Genel Müdürü Özgül
Yücel, ürünlerin katlanabilme özelliğiyle nakliye ve depolama maliyetlerinde avantaj sağladığına vurgu yaptı. Vekon’un sektöre pek çok yenilik
getirmesini sağlayan inovatif yaklaşımının bir sonucu olan Vekonas’ın
özellikle inşaat şantiyelerinde kullanılan ofis ve yaşam konteynerlerinin
geliştirilmesi ile üretildiğini söyleyen
Yücel, bir tırda 10 adet Vekonas’ın
taşınabildiğini kaydetti.
Vekonas’ı basit bir vinç aparatı ile dört kişinin 15 dakikada kurabildiğini dile getiren Yücel, “Bizden
en büyük beklenti yatakhane ya da
ofis olarak kullanılan şantiye binalarının hızlı bir şekilde teslim edilmesi. Sekiz kişi ile sadece 10 saatte 12
adet Vekonas’tan oluşan üç katlı
kamp binasını inşa edebiliyoruz. Her
bir konteynerde altı işçinin yaşadığını düşünürsek yaklaşık 600 kişilik
bir kampın kurulumunu ortalama bir
haftada tamamlayabiliyoruz” dedi.
Vekonas’ın küre özelliğine de
dikkat çeken Yücel, konuyla ilgili
www.dunyainsaat.com.tr
şunları anlattı: “Konteyner köşelerinde kullandığımız küre ile hem konteynerleri birleştiriyor hem de paketleme yapılması sağlanıyor. Özellikle
açık gemiyle yapılan nakliyelerde Vekonas konteynerleri paketli halde üst
üste koymamız gerekiyor. O zaman
küreleri birbirine bağlayarak ekstra
paketleme malzemesine ihtiyaç duymadan konteynerleri alt alta ve yan
yana birbirlerine bağlayarak taşıyabiliyoruz. Ayrıca şantiyedeki birleşimli konteyner kurulumlarında da aynı
küre sayesinde konteynerleri köşelerinden birbirine kolaylıkla bağlıyoruz.
Bu detay sayesinde konteynerlerin
birleşimlerindeki sıkıntılar da tamamen ortadan kalkmış oluyor. Dolayısı
ile biz buna sihirli küre diyoruz.”
Vekonas’ın yurtdışından büyük
ilgi gördüğünü söyleyen Yücel, aynı konteyneri Libya, Rusya ve Katar
gibi birbirinden çok farklı coğrafyalara gönderdiklerini kaydetti. Yücel,
“Duvar kalınlıkları ve kullandığımız
izolasyon malzemelerini değiştirerek
farklı iklim koşullarına uygun farklı
çözümler sağlıyoruz. Bunun yanında yeni geliştirdiğimiz yağmur iniş
boru sistemi konteynerleri üst üste
koyduğumuzda birbirinin içine geçerek kesinlikle sızdırmazlık sağlıyor.
Özel çapraz detaylarımız sayesinde
üç kata kadar işçi yatakhanelerini,
yemekhaneleri, ofisleri yapabiliyoruz. Böylece doğru üretim mantığı, doğru konstrüksiyon çözümü ve
doğru malzemelerin kullanılması ile
müşterilerimizin beklentilerini sonuna kadar karşılayan bir ürün sunabiliyoruz” dedi.
“Katar, önemli
pazarlarımızdan biri”
Yücel, hedef pazarları arasında yer alan Katar’ın Al Khor şehrinde yakın bir zamanda bin 92 adet
Vekonas katlanır konteynerin kullanıldığı bir işçi kampını kurduklarını bildirdi. Dilovası’ndaki üretim tesislerinde sadece bir ayda üretilip
gönderilen konteynerlerin bir ay gibi çok kısa bir sürede yerinde kurularak kullanıma hazır hale getirildiğini söyleyen Yücel, “Al Khor şehrindeki şantiyenin kurulumu için kısıtlı
bir süre olduğundan projede Vekonas tercih edildi. Ümümü yatakhane olarak kullanılan toplam bin 92
Vekonas’tan oluşan şantiyedeki
konteynerlerin toplam büyüklüğü de
26 bin 50 metrekare” diye konuştu.
Katlanabilir konteyner olan Vekonant ile ilgili de bilgi veren Yücel, Vekonant’ın özellikle afet sonrası için kullanımının uygun olduğunu
söyleyerek, “Vekonant, Van depreminden sonra kullanılan yaşam konteynerlerinin katlanabilir versiyonu
olarak geliştirildi. Böylece nakliye
maliyetlerinde üç kat avantaj sağladık. Merdiven ve ara kat döşemelerinden oluşan ek yüzde 15’lik bir
maliyet ile üst üste iki kat şeklinde
de kullanılabiliyor. Bu sayede alt yapı maliyetlerinden yüzde 50 tasarruf
sağlanıyor. Ayrıca işçi kamplarında
da kendinden ıslak hacimli bölümüyle büyük avantajlar sunuyor” dedi. n
Dünya İnşaat 65
Araştırma - Prefabrik
Hebo Yapı AŞ Genel Koordinatörü Mustafa Bozok:
“Sektördeki önemli ivmelerimiz
ile adımızdan söz ettireceğiz”
H
ekim Holding bünyesinde 1996 yılında kurulan Hebo Yapı AŞ 30 bin
metrekarelik entegre üretim tesisi, 250 çalışanı, artan satış grafiği
ve yüzde 50’yi aşan ihracat potansiyeli ile büyümesine devam
ediyor. Hebo Yapı AŞ Genel Koordinatörü Mustafa Bozok, üretim çeşitliliği, tecrübesi ve kalitesi ile firmanın sektörde önemli bir yer edindiğini belirterek,
“Üretimde kullanılan son teknoloji makineler,yanmazlık, paslanmazlık, ısı ve ses yalıtımı özelliği
olan üstün kaliteli hammaddeler
ile elde edilen ürün çeşitliliği, Hebo Yapı AŞ’yi, Prefabrik Yapı sektöründe lider yapmıştır” dedi. Bu
yıl hedeflenen reklam ve tanıtım
planları ile sektörde “Hebo Yapı”
adından daha fazla söz ettireceklerini belirtti. Bozok, “Sektör profesyonellerinin buluştuğu yurtiçi
ve yurtdışı fuar katılımlarımız ile
ülkemiz ve sektör adına önemli adımlar atmaktayız. Projeleri-
66 Dünya İnşaat
mizin gelişimini destekleyen tüm
süreçlerde Ar-Ge ve Ür-Ge’nin
önemini bilerek, inovasyon ve
inovatif çözümler sunmaktayız”
şeklinde konuştu.
“Hebo Yapı AŞ, öngörülü ve
yenilikçi üretim çizgisi, güçlü altyapısı, ürün kalitesi, inançlı ve
profesyonel hizmet anlayışı, müşteri memnuniyetine verdiği önemi
ve yaklaşık yirmi yıllık tecrübesi ile
sektörün öncü firması haline gelmiştir. 50 kişilik profesyonel idari personelinin yanında, toplamda
250 kişilik nitelikli personeliyle firmamızın genç, dinamik ve alanında uzman bir kadrosu bulunmaktadır” diyen Bozok, firmanın ArGe ve Ür-Ge alanındaki uzmanlığı
doğrultusunda, kişi ve kurumların
talep ettiği ve ihtiyaca uygun niteliklerde yaşam alanları ve şehir
mobilyaları ürettiğini söyledi. Bozok, “Bunun yanı sıra firmamız;
prefabrik sosyal tesisler, kamp yapıları, konutlar, çok amaçlı yaşam
konteynerleri, güvenlik kabinleri,
satış üniteleri, seyyar wc-duş üniteleri, soyunma kabinleri ve proje bazlı butik yapıları ile yaşamı
kolaylaştırarak, sektöründe fark
yaratmayı başarmıştır. Yeni şehircilikte çağdaş gereksinimlerin
karşılanması ve ürünlerinin şehir
gelişimine katkıda bulunacak şekilde kullanılmasını amaçlamaktadır. Hebo Yapı AŞ ürün yelpazesinde, çevreci hammaddeler ile
21’inci yüzyıl teknolojisini birleştirip, günümüz şehirciliğinin gerekleri ile harmanlayarak ürün çeşitliliğinde farklı çözümler ortaya çıkarmıştır. Bu özellikleri ile küçük
alanlarda bile çok fonksiyonlu çözümler sunarken, dış görünüşlerinde de cephe kaplama çeşitleri
ile modern kentsel dokuya ve doğaya uyumlu ürünler sunmaktadır. Hebo Yapı AŞ global alanda
da başarı grafiğini her geçen gün
ileriye taşıyan 50’nin üzerinde ülkeye ihracatı olan, güçlü ekonomiye sahip bir şirkettir” açıklamasını yaptı. n
www.dunyainsaat.com.tr
Araştırma - Prefabrik
Özge Yapı, sektördeki
pazar payını artırıyor
Ö
zge Yapı, prefabrik, prefabrike ev, hazır ev, hazır konut, çelik ev, çelik
konut, hazır yapı ürün gruplarıyla müşteri odaklılığını benimseyerek aralıksız sürdürdüğü hizmetleriyle sektörde fark yaratıyor. Şirket
olarak üretimin her safhasında kalite odaklı faaliyetleri, istikrarlı büyüme anlayışı ile başarı grafiğini
yükselttiklerini söyleyen Özge Yapı AŞ Genel Koordinatörü Levent
Tokses, “Özge Yapı, nitelikli yapısı, sektörüne kazandırdığı önemli
projeleri ile gelişimi desteklemektedir. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları ile teknolojiye yaptığı yatırımlar,
kaliteli ve yenilikçi hizmet anlayışı
ile müşteriye sağladığı güven her
zaman öncelikli büyüme referansı
olmuştur” dedi.
Hekim Holding şirketlerinden
olan ve1992 yılında kurulan Özge
Yapı; prefabrike yapılar, hazır evkonut, çelik ev-konut, hazır yapı
ürün grupları, müşteri odaklı ça-
www.dunyainsaat.com.tr
nutlarının bu yıl da göz önünde
olacağını söyleyen Tokses, “Yurtiçinde her bölgeye yurtdışında
70’ten fazla ülkeye ihracat yapan
firmamız konut sektöründeki pazar payını her geçen gün artırmaktadır. Gerek kişiye özgü klasik ve
modern bireysel konut projeleri, gerekse sosyal ve toplu konut
projeleriyle adından söz ettirmektedir. Günümüz modern mimari tasarımlarını yansıtan Özge Yapı, prefabrik konutu, depreme dayanıklı, A1 sınıfı yanmaz ve sudan
etkilenmez niteliktedir. Firmamız
lışma anlayışı ile yurtiçi ve yurtdı- şında önemli projelerde yer almış, tarafından üretilen prefabrike koşında önemli projelere imza atıyor. global alanda marka değerini ka- nut binaları insan ve çevre sağlığı“Özge Yapı’yı sektöründe farklı kı- nıtlamıştır” diyen Tokses, firmanın na önem gösteren, bakım gereklan diğer bir özelliği sahip olduğu üretim sistemini her geçen gün tirmeyen, uzun ömürlü, dayanıklı
güçlü kurumsal yapısını ve marka daha ileriye taşımak, müşterilerine ekolojik ve doğal yapılardır. Özimajını herhangi bir yabancı ser- daha kaliteli ürün ve hizmet sun- ge Yapı’nın sektördeki ayrıcalığı,
maye kullanmaksızın tamamen mak için çalışmalarına aralıksız de- prefabrik yapılarındaki seçkin ürün
kendi öz sermayesi ile yüzde 100 vam ettiğinin vurgusunu yaptı.
gamı ve modellemeleri görülmeye
Özge Yapı AŞ’nin ‘dört mev- değer. Siz hayal edin, hayal ettiğiyerli üretimle gerçekleştirmiş olmasıdır. Firmamız, Türkiye’de gös- sim huzur, hayat boyu güven’ slo- niz evde Özge Yapı imzası olsun”
terdiği başarıların yanı sıra yurtdı- ganı ile geliştirdiği prefabrik ko- şeklinde konuştu. n
Dünya İnşaat 67
Araştırma - Prefabrik
Prefi Prefabrik, çelik prefabrike
sistemlerinde 20’nci yılını dolduruyor
H. Vakur YILMAZYİĞİT
Prefi Prefabrik
Genel Müdür Yardımcısı
P
refi Prefabrik AŞ, yakında çelik
prefabrike sistemlerin üretiminde yirminci yılını kutlayacak. Kuruluşundan bugüne kadar geçen yıllarda teknik etikten hiçbir zaman taviz vermemiştir. Bunun yanında en çok
önem verdiği şeylerden bir tanesi de iş
sağlığı ve güvenliği olmuştur. Başarısının temelinde yatan en önemli maddelerden bir diğeri ise müşteri memnuniyetini gözetmesinde yatmaktadır.
Prefi özellikle iş sağlığı ve güvenliği ile
müşteri memnuniyeti odaklı çalışmaları yasa gereklilikleri karşısına çıkmadan
çok önceleri başlatmış ve uygulamıştır. Böylece bir yandan yasal/toplumsal
şartları yerine getirirken, diğer yandan
teknik gelişmelerine kendini vermiştir.
Çelik prefabrike, bilindiği gibi endüstrileşmiş yapım sistemleri içinde en önde gelen kollardan biridir. Yani mühendislik çözümlerini fabrika ortamında yapar ve şantiyeye daha az yük
bırakır. Prefi AŞ’de bu doğrultuda çalışmakta ve hizmet vermektedir.
Bu hizmetler verilirken Türkiye’nin
iç ve dış dinamiklerini değerlendirerek yol alınmaktadır. Bu dinamikler
ülkemizin iç ve dış ticaret politikalarına göre izlenmektedir. Yoğun rekabet koşulları altında öncelikle müşteri
bilgilendirmelerine önem verilmektedir. Çünkü çeşitli boyutlarda ortaya çıkan ve profesyonel çözümler üretmeden ticari ortamda yaratılmış bilgi kirliliğine karşı savaşmak gerekmektedir.
Standartlar ve teknik etiğe sahip olan
sektör erbabı dışında devletin de bu
konuda farkındalığa sahip olması gerekmektedir. Kaynak ve boya şartnameleriyle etik problemlerin çözümlenmesi yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda bir başka dünya görevinin de çevre
koruma olduğuna inanıyoruz. Üretim-
68 Dünya İnşaat
de kullandığımız malzemeden başlayarak, yine üretimde kullandığınız
makine ve onların getirdiği çözümlere
kadar her faaliyetin çevreye katkısının
tartışılması gerekmektedir. Prefi olarak
bu aşamaya geldik ve üretim tarzımızı bu hedef doğrultusunda değiştirmiş
bulunmaktayız. Yatay ve durmaksızın
arazi yatırımı yapmak yerine teknolojimizi yükseltme ve entegre yönetim
sistemlerine geçmek bu yıl için ulaştığımız en önemli çizgi olmuştur. Hafif çelik prefabrike yapıların topluma
yararlarını anlatmak için de çalışmalar yapmaktayız. Bu bilginin kullanıcıya aktarılması çabayı gerektiriyor. Bu
çabaların başında güvenlik sorusunun
cevabını vermek geliyor. İnsanlar duvarlarının ısıya ve hırsızlığa karşı klasik
yapılarla karşılaştırmasını yapıyorlar.
Bunun cevabını vermek ve sistem kesitini anlatmak zaman alıcı nitelikte. Ancak çağdaş insan zamanın kıymetini
bildiği için önceliği çelik yapıya verebiliyor. Güvenlik sorunu da teknoloji ile
çözümlenebiliyor. Bu yapıların yaygınlaştırılması konut sektöründe ve arazi
değerine göre değişkenlik gösteriyor.
Arazi değerinin göreceli olarak düşük
olduğu yerlerde konut yaptırmak isteyenler, finansmanı hızlı sağlamak zorunda kalıyorlar. Alışılmış bir durum
değil. Zamana gereksinim var. Potansiyel kullanıcı diğer mal sahiplerinin yapıyı eskitmesini izlemek istiyor. Bu da
ciddi bir süreyi gerektiriyor. Diğer yandan proje mimarlarının bu yapım tekniğine hakim olmaları gerekiyor. Onlar ve yapımcılar çelik yapıyla, ince yapı detaylarını henüz bağlaştırdılar. Yeni
yeni çok başarılı örnekler görüyoruz.
Çok katlı yapılara hafif çelik
ile çözüm sağlayacağız
Çelik prefabrike üretimde, konteyner, her türlü hafif çelik bina ve
depo, fabrika gibi yapı tiplerini ürün
gamımızda tutmaktayız. Özellikle çok
katlı yapılara, hafif çelik ile çözüm getirme aşamasındayız. Gelişmekte olan
ülkelerin talepleri de bu yönde. Hızlı bir konutlaşma hamlesi içine girmiş
olan bu ülkeler, finansal ve idari problemlerini çözdükleri müddetçe düşük
riskle bu sektörü çalıştırma gayretindeyiz. Bu meyanda kaynaksız imalatımızın hızlı çözümleri de, ticari yaşamın gerekliliklerine göre yenilikler
getirecektir. Yeni ürün kavramını bu
çerçevede düşünmekteyiz ve elbette sürekli gelişmektedir. Bu durumda öne çıkan ürünler öncelikle çevre
etkilerini değerlendirmiş, kaynaksız
çözümlere ulaşmış ürünler olacaktır. Entegre yönetim sistemleri kapsamı altında üretilmiş her türlü yapı ön
planda olacaktır. Çok katlı prefabrike
yapıların temel tanımlaması, hafif çelik anlamında olacaksa efektif olarak
iki katlıdan sonrasında zorlama var.
Ağır çelikle desteklenmiş hafif çelik
yapılar daha çok katlı olarak zaten yıllardır yapılıyor. n
www.dunyainsaat.com.tr
Yatırım
Türk Ytong,
dünya liderliğini hedefliyor
Y
eni yatırımları ile büyümeye devam eden Türk Ytong,
devreye girecek yeni yatırımları ile kapasitesini yüzde 40 artıracak. Yeni fabrikasını Çatalca’da 30
milyon euro yatırım ile devreye alacak olan Türk Ytong, halen üretime
devam eden Bilecik tesislerine 20 milyon euro yatırım yaparak kapasite artırımına gidecek. Ytong, önümüzdeki beş yılda toplam 2 milyon 800 bin
metreküp üretim kapasitesine ulaşarak dünyanın en büyük Ytong üreticisi olacak.
Halen İstanbul, Tekirdağ, Bilecik,
Antalya ve Gaziantep’te kurulu toplam beş fabrikada yılda 2 milyon metreküp üretim yaptıklarını belirten Türk
Ytong Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, yeni fabrikanın Çatalca’da
kurulmakta olduğunu söyledi. Hinginar, “Geçtiğimiz yıl temellerini attığımız Çatalca fabrikamız 2015 yılı Haziran ayında üretime başlayacak. Yıllık
kapasitesi 400 bin metreküp olacak
fabrikamız dünyanın ilk ve tek yeşil bina özelliklerine sahip Ytong fabrikası
olacak. BREEAM sertifikası alması yönünde tesisimizin tasarımı ve inşaatında gerekli kriterleri gözettik. ‘Hybrid
Model’ adı verilen üretim modelinin
uygulanacağı tesisimiz; yeşil bina olmasının getirdiği özellikler ile, enerji
verimliliği, su verimliliği gibi konulara
önem vererek, işletme giderlerini en
aza indirip, çevresel ve maddi anlamda fayda sağlarken, aynı zamanda tasarım ve inşaatında dikkat edilen uygulamalar ve malzeme seçimleri ile bina kullanıcıları için sağlıklı ve konforlu
bir ortam sunacak. Şu an 600 kişiyi
istihdam ettiklerini belirten Hinginar,
yeni yatırımların devreye girmesiyle
100’ü aşkın yeni istihdam sağlayacaklarını vurguladı.
Ciroda yüzde 15 büyüme hedefi
Geçtiğimiz yılı yeni ürünlerle bir-
70 Dünya İnşaat
likte yüzde 13 büyüme ile kapattıklarını ifade eden Hinginar,
2014 yılı için yüzde 15’lik bir büyüme hedeflediklerini söyledi.
Ar-Ge çalışmaları ve yeni ürünleri
ile sektöre yön verdiklerinin altını çizen Hinginar, sözlerine şöyle
devam etti:
“Dünyada ve Türkiye’de sadece Ytong tarafından üretilmekte olan tamamen mineral esaslı, çevre dostu ve yanmaz yalıtım
malzemesi Ytong Isı Yalıtım Plağı’nı
buna en iyi örnek olarak gösterebiliriz. Bir inovasyon ürünü olarak yalıtım
sektörüne sunduğumuz ‘Ytong Isı Yalıtım Plağı’ ideal yalıtım şartlarını sağlaması nedeniyle büyük ilgi görüyor.
Sürdürülebilir yapılaşma, enerji verimliliği ve yangın güvenliği gibi konularda tüm beklentilere yanıt verebilen
Ytong Isı Yalıtım Plağı’nın üretim kapasitesi Çatalca yatırımı ile 5’e katlanacak. Bu kapasiteyle yapılarda, yılda
1 milyon metrekare mantolamaya al-
reme dayanıklılık ve yangın güvenliği gibi alanlardaki inovatif özellikleri sayesinde yapılarda
konfor, güven ve ekonomik bir
yaşam sunduğunu belirten Hinginar, bu güne kadar 23 milyon
metreküp malzemeyle yaklaşık 1
milyon 700 bin adet ısı yalıtımlı
konut inşa ettiklerinin altını çizdi. Hinginar, “Ytong ile yapılan
konutlarda 50 yıl boyunca 10
milyar doları aşkın enerji tasarternatif yanmaz bir ısı yalıtım plağı ile
ısı yalıtımına imza atacağız. Tamamen rufu sağlanarak, ülke ekonomisine
mineral esaslı, çevre dostu ve ‘A1 sını- önemli katkıda bulunduk. Kuruldufı yanmaz’ bir malzeme olması, ürünü ğu günden bu yana üretim kapadiğer yalıtım levhaları arasından öne sitesini ve satışlarını 40 kat artıran,
çıkarıyor. Malzemenin en önemli fark- Türkiye’de pazar payıyla sektörünün
larından biri de otopark ve bodrum lideri olan Türk Ytong, Avrupa’nın
katlardaki tavanların ısı yalıtımında or- ikinci büyük üreticisi konumuna
taya çıkıyor. Ytong Isı Yalıtım Plağı’nın ulaşmış durumda. Geliştirdiğimiz
yeni ürünler, fabrikalarımızdaki kabu alanlarda rakipsiz bir ürün.”
pasite artışları ve yeni yatırımlarla,
50 yıldır olduğu gibi sektöre sadece
50 yılda 10 milyar doları aşkın
Türkiye’de değil tüm dünyada liderenerji tasarrufu
Ytong’un enerji tasarrufu, dep- lik etmeye devam edeceğiz” dedi. n
Vefa’dan 3 milyon TL’lik boya tesisi yatırımı
V
efa, konteyner üretimlerinde
kullandığı toz boya tesisini,
dünyadaki son teknolojiyi kullanarak 3 milyon TL’lik yatırımla yeniledi. Vefa’nın Dilovası’ndaki üretim
üssünde kurulan tesis, kullanan robot sistemi ile konteynerlerdeki boya kalitesini üst seviyeye çıkarıyor.
Vefa Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Güner, yeni tesis ve teknoloji
yatırımlarına ara vermeden devam
ettiklerini belirterek, sektörde bir ilk
olan yeni toz boya tesisi ile üretim
kapasitelerini artırdıklarını söyledi.
Yeni tesisin üretim kapasitesinin ayda 3 bin 150 konteyner olduğunu
ifade eden Güner, bu yatırımla birlikte sektör ortalamalarının üzerin-
Orhan
GÜNER
de bir boya kalitesine ulaştıklarının
altını çizdi. Güner, dünya standartlarında çok daha dayanıklı ve uzun
ömürlü ürettikleri yaşam konteynerleri ile Avrupa ve Amerika dahil
dünyadaki pazar paylarını da artır-
mayı hedeflediklerini açıkladı.
Tamamen çevreci olarak dizayn
edilen yeni tesisin 250 metre uzunluğa sahip olduğunu vurgulayan
Güner, konteyner parçalarının boyaya hazırlık amacıyla 5 farklı banyodan geçtiğini anlattı. Güner, “Tesiste, 16 metreye kadar tek parça
konteyner malzemeleri konveyörler
ile tam otomatik olarak taşınarak altı eksenli robotlar ile yüksek kalitede boyanıyor. Robotla boyama işlemi sayesinde işçi sağlığı için riskler
barındıran boyama işlemi insan gücünden tamamen bağımsız olarak
gerçekleşiyor. Böylece işçi sağlığı
ve iş güvenliğine de en üst düzeyde özen göstermiş oluyoruz” dedi.
www.dunyainsaat.com.tr
Konuk
İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Naci Şahin:
“Yeşil bina sayısındaki artış
iklimlendirme sektörünü büyütecek”
İ
klimlendirme- Soğutma- Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) Yönetim Kurulu
Başkanı Naci Şahin, Türkiye iklimlendirme sektörünün tamamının 11 milyar
dolar olduğunu ve 2013 verilerine göre
ihracattın 4,2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti. Türkiye’nin merkezi ve
bireysel klima sektöründe Avrupa’da yüzde 13’lük pazar payına sahip olduğunu
aktaran Şahin, “Türkiye bu sektörde 10
yılda 6-7 kat büyümüştür. Bireysel klima
pazarı olarak Avrupa’da Rusya’dan sonra ikinciyiz. Bireysel (split) klimalarda ise
Avrupa’da en büyük üretim Türkiye’de
mevcuttur” dedi.
Sektörde özellikle enerji verimli,
yüksek konforlu ve yeni standartlara
uygun ürünlere yönelişin arttığına dikkat çeken Şahin, 2014 yılında devreye
giren ‘Klimalarda Enerji Etiketi Tebliği’
değişikliklerinin bu eğilimi destekleyeceğini savundu. Şahin, “Ayrıca yeşil bina trendi artmakta, yeni projelerde yeşil
bina sertifikasına sahip binaların yarattığı katma değer iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren firmaları da
bu doğrultuda ürünleri pazara sunmak
adına teşvik etmektedir. Yeşil binaların
artışı iklimlendirme sektörü açısından
pazarı büyütecektir” şeklinde konuştu.
72 Dünya İnşaat
Sektörün tamamında 300 bin kişinin istihdam edildiğini söyleyen Şahin, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin klima sektörüne
yönelik sorularını şöyle yanıtladı:
- İSKİD’in faaliyetleri hakkında bilgi
verir misiniz?
ŞAHİN: Klima ve soğutma sektörünün
önde gelen firmalarının katkılarıyla
1993 yılında kurulan İSKİD, sektörün
gelişimine yönelik stratejik planları,
bu planları gerçekleştirecek eylemleri, üyeleri ve sektörün diğer paydaşları
ile etkin bir işbirliği içinde yaşama geçirmek üzere çalışmalarına devam ediyor. Sektöründe Türkiye pazarının yüzde 80 ila 90’ını temsil eden 96 üyeye sahip olan İSKİD, iklimlendirme,
soğutma ve klima sektörünün büyük
bir oranını tek bir çatı altında toplamayı başarmıştır. İSKİD, Türkiye’de iklimlendirme, soğutma ve klima cihazları
imalatçısı ve/veya ithalatçısı olan üyeleri arasında işbirliği sağlamak, üyelerin sorunlarını çözmek için gerekli çalışmaları gerçekleştiriyor. Ayrıca İSKİD,
Türk klima tüketicilerinin ve firmalarının haklarını ulusal ve uluslararası düzeyde korumak amacıyla; iklimlendirme, soğutma ve klima pazarını geliştirmeye çalışırken, çevre korumasına
ve ülke ekonomisinin çıkarlarına da
dikkat etmektedir. Faaliyetlerinin büyük bölümünü komisyonlar aracılığıyla
sürdüren İSKİD’in öne çıkan bazı faaliyetleri ise; ‘dış satım komisyonu; split
ve değişken soğutkan debili klimalar
komisyonu, örgütlenme ve sosyal faaliyetler komisyonu, gıda güvenliği ve
soğuk zincir komisyonu, üniversite sanayi işbirliği ve burs komisyonu, hava
kanalı komisyonu, istatistik komisyonu’ gibi komisyonları ile yürütülüyor.
- Sektörünüz 2013 yılında nasıl bir
performans gösterdi? 2014 yılı ile
ilgili değerlendirmeniz nedir?
ŞAHİN: Dünyada konfor klima pazarı 2013’te 89,9 milyar dolar olarak
raporlanmıştır. Birinci sırada Çin, ikinci ve üçüncü sıralarda 12 milyar dolar civarında olan ABD ve Japonya bulunmaktadır. Türkiye’de sadece konfor
klima pazarı yaklaşık 1,2 milyar dolardır ve büyümesi devam etmektedir.
Türkiye iklimlendirme sektörünün tamamı (ısıtma, soğutma, klima, havalandırma, pompa, tesisat, yalıtım vb.
dahil) 11 milyar dolar. 2013 verilerine
göre Türkiye iklimlendirme sektörünün
tamamında 300 bin kişi istihdam edilmiş olup, ihracat ise 4,2 milyar dolar
olarak belirlenmiştir. Merkezi ve bireysel klima sektöründe Avrupa’da yüzde
13’lük pazar payına sahip olan Türkiye, son 10 yılda 6-7 kat büyüdü. Bireysel klima pazarı olarak Avrupa’da
Rusya’dan sonra ikinciyiz. Merkezi
ve ticari iklimlendirme ve soğutmada
Avrupa’da büyük üreticiler Almanya,
İtalya ve Fransa’dır. İskandinav ülkeleri de uzmanlaştıkları branşlarda kuvvetlidir. Split klimalarda ise Avrupa’da
en büyük üretim Türkiye’de mevcuttur.
Dünyada bu ürünün imalat yeri Uzakdoğu ve özellikle Çin’dir. 2013 yılı İSKİD - Ege Soğutma Sanayicileri ve İş
Adamları Derneği (ESSİAD) istatistiklerine göre oluşan Türkiye satış adetleri;
1 milyon 216 bin 400 split klima, 184
bin 500 VRF iç ünite, 28 bin VRF dış
ünite, bin 500 kadar paket klima, 100
bin fan coil, 8 bin 900 klima santralı, 3 bin 400 soğutma grubu, 647 bin
500 soğutma bataryasıdır. Bu istatistiklerin dışında kalan firmalar da mevcuttur. Sektörde özellikle enerji verimli,
yüksek konforlu ve en yeni standartlara uygun ürünlere yöneliş artmaktadır.
2014 yılında devreye giren ‘Klimalarda
Enerji Etiketi Tebliği’ değişiklikleri bu
eğilimi destekleyecektir. Ayrıca yeşil bina trendi artmakta, yeni projelerde yeşil bina sertifikasına sahip binaların yarattığı katma değer iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren firmaları da
bu doğrultuda ürünleri pazara sunmak
adına teşvik etmektedir. Yeşil binaların
artışı iklimlendirme sektörü açısından
pazarı büyütecektir. Daha kaliteli ve
enerji verimliliği yüksek ürünlere yönelim olacaktır, daha iyi cihazların önünü
açılacaktır. Bu anlamda Ür-Ge ve ArGe çalışmaları da önem kazanacaktır.
- Türkiye klima pazarının büyüklüğü, bugünkü durumu ve gelişimi ile
ilgili bilgi verebilir misiniz?
ŞAHİN: Türkiye bugün Avrupa’nın ve
www.dunyainsaat.com.tr
Konuk
Afrika’nın üretim merkezi haline gelmiştir. Klima, soğutma, ısıtma, tesisat
vb. dahil tüm iklimlendirme sektörünün ihracatı, 2012 yılında 3,8 milyar
dolar, 2013 yılında ise 4,2 milyar dolardır. Başta; Almanya, Irak, Rusya ve
İngiltere olmak üzere tüm komşu ülkeler, Avrupa ve Afrika ülkelerine ihracat yapılmaktadır. Mevcut ülkelere
olan ihracatın artırılması ve yeni pazarlar oluşturulması için çalışmalar devam etmektedir.
- Klima sektörünü dünya ile kıyasladığımızda sektörünüzün geldiği
noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
ŞAHİN: Dünyada ısıtma, soğutma ve
havalandırma cihazlarına olan talep
gün geçtikçe artmaktadır. Kalifiye iş
gücü, teknoloji, jeostratejik konum,
nüfus ve Türk girişimcilerinin kendine duyduğu güven bizleri avantajlı
kılmaktadır. Tüm bu avantajların değerlendirilebilmesi ve desteklerin sağlanması durumunda Türk iklimlendirme sektörünün, 2023 yılında 25 milyar dolar ihracat hacmi ve 35 milyar
dolarlık iç piyasa büyüklüğü ile toplam 60 milyar dolarlık bir hacme ulaşacağı düşünülmektedir. Buradaki iklimlendirme sektörü tanımı, ısıtma,
soğutma, klima, havalandırma, ticari soğutma vb. alanların tümünü kapsamaktadır. Yüksek teknolojili cihazların kullanılması hem ülkemizin cari
açığının kapanmasına hem de çevre
sermayesini ayakta tutabilmek için
bir gerekliliktir. Sektörün gelişmişliği,
dinamikliği, bölgesel imalat merkezi
oluşu ve kuvvetli ihracat bağlantıları
nedeniyle Türkiye uluslararası büyük
firmaları yatırımı için cazip hale gelmiştir. 1990’larda başlayan bu eğilim
halen, yabancıların Türkiye’de üretim
ve/veya dağıtım firmalarını satın almaları veya ortaklıklar kurmaları ile
devam etmektedir. Isıtma, soğutma,
klima, tesisat vb. iklimlendirme sektörü genelinde yıllık ihracat artış hızı
yüzde 9 düzeyindedir.
- Sektörün gelişimini hızlandırmak
adına firmalara düşen görevler neler olabilir?
ŞAHİN: Tüketicide enerji verimliliği
ve çevre farkındalığını artırmak sektörümüzün üzerinde durduğu önemli
konulardan birisidir. Bu anlamda sorumluluklarının bilincinde olarak çeşit-
www.dunyainsaat.com.tr
li eğitim faaliyetleri gerçekleştirmektedirler. Bir diğer önemli konu klima
kullanımdaki yanlışlıkları ortadan
kaldırmaya yönelik çalışmalar
yapmaktır. Bu anlamda sektörümüz; üniversiteler ve
çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklaşa yürüttükleri faaliyetlerle klimanın
ortam soğutucu bir alet
olmaktan başka kaliteli iç
hava sahası oluşturmaya
yönelik bilincinin yaratılması
konusunda çalışmalar yürütmektedir. Bu konuda çeşitli yayınların çıkarılması ve ilgili platformlarda eğitimler düzenlemesiyle çalışmalar desteklenmektedir.
- Sektördeki Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
ŞAHİN: Sektör olarak Ar-Ge çalışmalarına çok önem vermekteyiz pek
çok firmamızda Ar-Ge laboratuvarı
ve bazı firmalarımızda Ar-Ge merkezi bulunmaktadır. Ayrıca, ESSİAD tarafından İzmir’de kurularak ve uluslararası pek çok sertifikayı vermeye yetkili olacak EHİS Akredite Test ve Analiz
Laboratuvarı’nın (EHİSLAB) kurulmasında İSKİD olarak büyük destek vermekteyiz.
- Sektörün sorunlarını başlıklar halinde belirterek, çözüm önerilerinizi
açıklar mısınız?
ŞAHİN: Sektörün ana sorunlarını birkaç maddede toplayabiliriz. Bunların
başında nitelikli iş gücünün yetersizliği geliyor. Mevcut iş gücümüz ile aynı
nitelikte ve gereken nicelikte iş gücü
bulmak zorlaştı. İş hacminin büyümesi istihdam gerektiriyor, ancak nitelikli
iş gücü arzı henüz yeterince artmadı.
Sivil toplum örgütleri meslek içi eğitimler düzenlemesi ve devletin meslek lisesi ile yüksek okulları artırması
gibi çalışmalarla çözümler üretilmeye başlandı. Ölçek ekonomisi; küresel rekabette küçük firmalar zor durumlara düşebiliyor. Çoğu KOBİ olan
firmalarımızın rekabet edebilmesi için
belli bir büyüklüğe erişmeleri gerekmektedir. Bunun bir yolu, her ürünü
yapmak değil, az sayıda ürün üzerinde uzmanlaşmaktır. Birleşmede küme
oluşturma gibi yöntemlerin uygulandığına ise maalesef ülkemizde pek
rastlanmıyor. Sermayeye bakıldığında, ülke genelinde mevcut sermaye
darlığı sektörümüzde de görülebili-
yor. Uzakdoğu rekabeti, özellikle fiyat
konusunda Çin ile rekabet zor, ama
şimdiye kadar başarılıyız. Fiyat için
verimli çalışmak, ayrıca rekabeti kalite, servis, hız gibi fiyattan başka alanlara çekmek
gerekli. İnovasyon yönümüzü geliştirmeliyiz. Yan
sanayinin gelişiminde ise,
ihracatın oranı artmaktadır. Yan sanayinin gelişmesinin durmaması gerekir. Piyasa gözetimi ve denetimi,
Avrupa Birliği (AB) mevzuatına geçmekte olan ülkemizde bazı denetim mekanizmaları kalkmıştır.
AB’de bu mekanizmaların yerine piyasa gözetimi ve denetimi mekanizması işlemektedir. Ülkemizde öngörülen sistem de budur, ancak henüz
tam anlamıyla çalışır hale gelememiştir. Tüketici, sanayi, ticaret mensupları
ve devlet kademelerinde gerekli bilgi
ve tecrübe seviyesine gelememiş olmamız bu soruna neden olmaktadır.
Başka bir neden ise gerekli teknik incelemeleri her konuda yapabilecek
laboratuvar altyapımızdaki eksiklerdir. Piyasa gözetimi ve denetimi henüz birkaç yıllık bir konu, gelişip iyi
bir yere varacağımızı umuyoruz ve bu
konuda çalışıyoruz. Ayrıca, soğutma
içeren klima santrallerinde ve fan-coil
cihazlarında halen ÖTV uygulanmaktadır. Oysa adı geçen ürünler bireysel
kullanıma yönelik split klima cihazlarından farklı, ticari ürünlerdir. Birçok
bina için zorunluluktur. ÖTV, bu ürünlerden veya enerji etkinliği yüksek
olanlarından kaldırılabilir veya azaltılabilir. Küreselleşmenin getirdiği pazar
ve rekabet şartlarında özellikle yurt
dışı rakiplerle rekabet edebilmek ve
ihracat yapabilmek için Ar-Ge ve ÜrGe mutlak şarttır. Sektörümüz az sayıda istisna ile KOBİ’lerden oluşmaktadır. Sektör için eğitim seviyesi yüksek
de olsa Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına
kaynak ve personel ayırmak kolay değildir. Yeni Ar-Ge kanunu maalesef
KOBİ niteliğindeki firmalarımıza yarar sağlamamaktadır. Bu durum önümüzdeki yıllarda uluslararası rekabette sektörümüzü zora sokabilir. Ar-Ge
desteklerinin KOBİ düzeyinde yaygınlaştırılması ve ilgili prosedürlerin kolaylaştırılması gereklidir. n
Dünya İnşaat 73
Türkiye, iklimlendirme sektörünün
üretim üssüne dönüşüyor
Dünyada ısıtma, soğutma ve havalandırma cihazlarına olan talep gün geçtikçe artıyor.
Kalifiye iş gücü, teknoloji, jeostratejik konum, nüfus ve Türk girişimcilerinin kendine duyduğu
güven iklimlendirme sektörünü avantajlı kılıyor. 11 milyar dolar ekonomik büyüklüğe sahip
olan Türk iklimlendirme sektöründe 300 bin kişi istihdam ediliyor. Merkezi ve bireysel klima
sektöründe Avrupa’da yüzde 13’lük pazar payına sahip olan ülkemiz, son 10 yılda 6-7 kat
büyüdü. 2012 yılında 3,8 milyar dolarlık ihracata imza atan sektör, 2013 yılında ihracatını
4,2 milyar dolara çıkardı. Türk iklimlendirme sektörünün, 2023 yılında 25 milyar dolar ihracat
hacmi ve 35 milyar dolarlık iç piyasa büyüklüğü ile toplam 60 milyar dolarlık bir hacme ulaşması
öngörülüyor.
74 Dünya İnşaat
www.dunyainsaat.com.tr
Mercek / İklimlendirme
T
eknoloji ve üretim-tüketim
alanında hızla gelişen Türkiye iklimlendirme sektörü
2000 yılından 2012’ye kadar beş
kat büyüdü. 2013 yılında yaklaşık
yüzde 10’luk artışla 4.2 milyar dolarlık ihracata imza atan sektörün
ithalatı ise 6.4 milyar dolar. Türkiye
iklimlendirme pazarının bu yılı da
aynı aynı verimlilikte kapatacağı ve
ihracatını yüzde 15 artıracağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki süreçte
her yıl en az yüzde 15 artırılması hedeflenen sektör ihracatının, ithalatı
geçeceği yönünde sinyal verdiğini
aktaran sektör aktörleri, Türkiye iklimlendirme sektörünün dünyadaki
payının yüzde 10’a yaklaştığına da
dikkat çekiyor. Sektörün son yıllarda
önemli bir üretim üssü haline geldiğini vurgulayan sektör oyuncuları,
üretimin Türkiye’ye kayarken, Avrupa’daki ekonomik krizin etkisiyle yeni pazarlara ihracat yapan sektörün,
www.dunyainsaat.com.tr
büyümesini sürdürdüğünü belirtiyorlar. Avrupa’da yüzde 13 civarında pazar payı olan sektörde, ihracat
yapılan ülkelerin başında Almanya
ve İngiltere geliyor. Dünya çapındaki büyüklüğünün 150 milyar dolar
civarında olduğu tahmin edilen iklimlendirme sektörü, hem hızla gelişen iç pazar talebi, hem de küresel
rekabetin yoğun olduğu uluslararası
pazarlara artan ihracatıyla, Türkiye
ekonomisinin önemli bir oyuncusu
haline dönüştü.
Dünyada enerji tasarrufu sağlayan, enerji kullanım maliyetini azaltan ürünlere doğru bir yönelim söz
konusu. Sektör, tek tip ürünler yerine tek bir sistemle farklı ihtiyaçlara farklı çözümler sunan sistemle-
re doğru yöneliyor. Bu doğrultuda
Türkiye’nin 2023 yılına kadar dünya iklimlendirme pazarında ilk 15
ülke arasına girme hedefine ulaşacağı düşünülüyor. Küresel ısınma,
enerji verimliliği, iç hava kalitesi hassasiyetlerinin ve tüketici bilincinin
artmasıyla Türkiye’de klima sektörünün yükselişinin devam edeceği
öngörülürken, sektörün sağlıklı büyümesinde önümüzdeki dönemde
sezonsal verimliliğin önemli bir rol
oynayacağı kaydediliyor. Türkiye’de
özellikle merkezi klima sektörü, inşaat sektörünün gelişimi ile birlikte
büyümeye devam ediyor. Son 10
yılda konut, iş yeri ve alışveriş merkezlerinin tamamında klimanın sağladığı konfor şartlarının bulunması isteniyor, bu da klima kullanımını
hızlı bir şekilde artırıyor.
Merkezi klima cihazlarının Türkiye piyasasının, split klimalar hariç
olmak üzere, yaklaşık 550 milyon
euro civarında olduğunu öngören
sektör temsilcileri, bu değerin sadece cihazlar olup, montaj, ara malzemeler, split klimalar, soğuk odalar,
ısıtma ürünleri gibi kalemleri içermediğini belirtiyorlar. Gelişen ve
değişen üretimle bireysel ve ticari
beklentiler de farklılaşıyor. Bireysel
ürünler tasarım açısından dikkat çekerken, ev dekorasyonunda şıklıklarıyla fark yaratıyorlar. Ticari ürünlerde ise Türkiye teknoloji transfer
eder bir konuma geliyor. Akıllı binaların çoğalmasıyla bina otomasyon
sistemleri iyice önem kazanırken,
büyük projelerde kullanılan klima
santralları ihracatta öncelikli ürünler
arasında yer almaya devam edecek
gibi görünüyor. Ürün yelpazelerinin
genişlediğini ve Ar-Ge çalışmalarına verilen önemin arttığını vurgulayan sektör temsilcileri, müşteri beklentileri doğrultusunda çevre dostu,
enerji tasarruflu, gelişen teknolojiyle uyum sağlayabilen yeni ürünlerin
geliştirildiğini belirtiyorlar.
Klima ürünlerinin ÖTV’ye tabi
tutulması sektörü yavaşlatıyor
Klima ürünlerinin lüks olarak görülüp Özel Tüketim Vergisi’ne (ÖTV)
tabi tutulmasının sektörü yavaşlatan unsurlardan olduğunu vurgulayan sektör oyuncuları, sektörün bazı ürünlerde yerli imalat ile yurtdışına
açılma potansiyelinin büyük olduğunu ve son beş yıldır bu konuda çok
yol kat edildiğini belirtiyorlar. Sektörde yerli üreticilerin yurtdışına açılmaları, yabancı firmalarla ortak faaliyet
yapabilmeleri için, kurumsal organizasyonlarını yapılandırmaları gerektiğini söyleyen temsilciler, bu anlamda
sektörde deneyimli-bilgili danışman,
ara bulucu kişiler veya grupların olmadığını aktardılar. Ancak, sektördeki ilerlemeler ile var olan açıkların kapatılacağına inanılıyor. n
Dünya İnşaat 75
Mercek / İklimlendirme
Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun:
“Sektör ihracatta son 10 yılda
altı kat büyüdü”
İ
klimlendirme sektörünün öncü firmalarından biri olan Form Şirketler
Grubu, iklimlendirme sektörünün
yanında fotovoltaik, doğal aydınlatma ve endüstriyel ısıtma konularında da hizmet vermeye devam ediyor. 10’un üzerinde firmaya distribütörlük sağladıklarını belirten Form
Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, müşterilerine proje bazında soğutma grubu, klima
santralı, fancoil cihazları, paket klimalar (rooftop) ve VRF cihazları temin ettiklerini belirtti. Form Endüstri Tesisleri’nin ekolojik imalatı olan ve
klasik klimanın kullanılamayacağı büyük alanlar için kompresör kullanmadan soğutma yapan FesKlima, FesChill Evaporatif soğutma sistemlerinin
de ürün gamları içinde bulunduğuna değinen Korun, mayıs ayı içerisinde gerçekleşen ISK – Sodex 2014
Fuarı’nda iklimlendirme sektörüne
yönelik birçok yeni ürünü sergilediklerini aktardı.
Korun, merkezi klima sektörü-
76 Dünya İnşaat
nün Türkiye’de inşaat sektörünün
gelişimi ile birlikte büyümeye devam
ettiğini vurguladı. Korun, “Merkezi klima cihazlarının Türkiye piyasasının, split klimalar hariç olmak üzere, 550 milyon euro civarında olduğunu öngörüyoruz. Bu değer sadece
cihazlar olup, montaj, ara malzemeler, split klimalar, soğuk odalar, ısıtma
ürünleri gibi kalemler içermemekte.
Türkiye’de son 10 yılda iklimlendirme
sektöründe ihracatta da altı kat büyüme söz konusu. Ürün yelpazeleri
genişledi ve Ar-Ge çalışmalarına verilen önem arttı” diye konuştu. Korun,
klima ürünlerinin lüks olarak görülüp
ÖTV’ye tabi tutulmasının sektörü yavaşlatan unsurlardan olduğunu ifade
etti. Sektörün bazı ürünlerde ise yerli imalat ile yurtdışına açılma potansiyelinin büyük olduğunu vurgulayan
Korun, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şu şekilde yanıtladı:
- Firmanızın faaliyetleri hakkında
bilgi verir misiniz?
KORUN: 1965 yılında kurulan Form
Şirketler Grubu, iklimlendirme sektörünün en büyük ve en köklü firmala-
rından biri olarak hizmet veriyor. Bunun dışında, güneşten elektrik elde
etme (fotovoltaik), doğal aydınlatma
ve endüstriyel ısıtma konularında faaliyet gösteriyoruz.
- Klima pazarına yönelik ürün gamınızdan bahseder misiniz?
KORUN: 10’dan fazla distribütörü
olduğumuz firma bulunuyor. Ana
müşteri portföyümüzde alışveriş
merkezleri, iş merkezleri, oteller, endüstriyel kuruluşlar, eğitim kurumları
ve hastaneler bulunuyor. Bu mekanlara proje bazında soğutma grubu,
klima santralı, fancoil cihazları, paket
klimalar (rooftop) ve son zamanlarda oldukça popüler olan VRF cihazları temin ediyoruz. VRF ünitelerde
özellikle otel, rezidanslar ve her türlü mimari alan için geliştirilmiş kompakt, ultra ince üniteler ve ses seviyesi düşük ünitelerle ideal çözümler
sunuyoruz. VRF cihazlarında Japon
Mitsubishi Heavy, rooftop cihazlarında Amerikan Lennox, ısı pompası
cihazlarında Amerikan Climate Master gibi konusunda dünyanın sayılı
firmalarının temsilciliğini yapmakta-
yız. Form Şirketler Grubu’nun imalat
ayağını oluşturan Form Endüstri Tesisleri Sanayi ve Ticaret AŞ’nin ekolojik imalatı olan ve klasik klimanın
kullanılamayacağı büyük alanlar için
kompresör kullanmadan soğutma
yapan FesKlima, FesChill Evaporatif
soğutma sistemleri ürün gamımızda
bulunuyor.
- Yakın zamanda piyasaya sunacağınız veya sunduğunuz yeni bir
ürün bulunuyor mu?
KORUN: Yeni ürünler olarak Dunham - Bush DCLC Serisi Santrifüj Soğutma Gruplarını ve frekans kontrollü vidalı gruplarını Türkiye pazarına sunduk. Dunham-Bush yüksek
verimli vidalı soğutma sistemleriyle
oteller, iş merkezleri, fabrikalar gibi birçok geniş hacimli mekanın iklimlendirilmesinde tercih edilen bir
ürün. Mayıs ayı içerisinde gerçekleşen ISK – Sodex 2014 Fuarı’nda
da iklimlendirme sektörüne yönelik
birçok yeni ürünümüzü sergiledik.
Mistsubishi Heavy Industries hava soğutmalı ve su soğutmalı VRF
üniteleri enerji verimliliği yüksek kliwww.dunyainsaat.com.tr
Mercek / İklimlendirme
ma çözümleri sunuyor. Lennox yeni
“Energy” serisi paket klima üniteleri de Eurovent A sınıfı enerji verimliliğine sahip olmakla birlikte tek bir
paket cihaz ile tüm soğutma, ısıtma, havalandırma ve filtrasyon ihtiyaçlarına çözümler sunuyor. Yine
Sodex 2014’te sergilediğimiz Decsa CTI sertifikalı soğutma kulesi endüstriyel ve ticari klima çözümlerinde yüksek performans sergiliyor.
- Avrupa ile kıyasladığımızda sektörün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
KORUN: Merkezi klima sektörü
Türkiye’de inşaat sektörünün gelişimi ile birlikte büyümeye devam etmekte. Son 10 yılda konut, iş yeri
ve alışveriş merkezlerinin tamamında klimanın sağladığı konfor şartlarının bulunması isteniyor, bu da klima
kullanımını hızlı bir şekilde artırıyor.
Merkezi klima cihazlarının Türkiye piyasasının, split klimalar hariç olmak
üzere, yaklaşık 550 milyon euro civarında olduğunu öngörüyoruz. Bu
değer sadece cihazlar olup, montaj,
ara malzemeler, split klimalar, soğuk
odalar, ısıtma ürünleri gibi kalemler
içermemekte. Türkiye’de son 10 yılda iklimlendirme sektöründe ihracatta da altı kat büyüme söz konusu.
Ürün yelpazeleri genişledi ve Ar-Ge
çalışmalarına verilen önem arttı.
- Sektörün sorunlarını başlıklar
halinde belirterek, çözüm önerilerinizi açıklar mısınız?
KORUN: Klima ürünlerinin lüks
olarak görülüp ÖTV’ye tabi tutulması da sektörü yavaşlatan unsurlardan. Sektörün bazı ürünlerde yerli imalat ile yurtdışına açılma
potansiyeli büyük ve son beş yıldır
bu konuda çok yol kat edildi. Aynı zamanda faaliyet gösterdiğimiz
sektörde yerli üreticilerin yurtdışına
açılmaları, yabancı firmalarla ortak
faaliyet yapabilmeleri için, kurumsal organizasyonlarını gerektiği gibi yapılandırmaları gerekiyor. Bu
anlamda sektörümüzde deneyimli-bilgili danışman, arabulucu kişiler
veya gruplar yok. Ama bu grupların zaman içinde oluşacağını düşünüyorum. Çünkü danışmanlar olmadan kolay kolay birlikteliklerin
yaratılabileceğine inanmıyorum. n
www.dunyainsaat.com.tr
DemirDöküm, A enerji sınıfı klimalar
ile sıcaklara çözüm getiriyor
T
ürkiye ısıtma ve soğutma
sektöründe öncü markalarından DemirDöküm, 60 yıldır
tüketicisine kombi, klima, panel
radyatör, şofben, termosifon ve
güneş enerjisi başta olmak üzere geniş ürün gamı sunuyor. DemirDöküm, yaz sıcakları bastırmadan önce ekonomik çözüm
sunan ‘A Enerji Sınıfı Inverter Klimalar’ ile ‘Serinliği Başka Yerde
Aramayın’ çağrısı yapıyor. DemirDöküm A4 Inverter Duvar Tipi Split Klima yeni nesil inverter
teknolojisiyle minimum elektrik
tüketimi sağlıyor. LCD ekranıyla modern tasarımlı klima, sessiz
çalışma teknolojisi ile bulunduğu
ortama serinlikle birlikte konforda getiriyor. Anti toz filtresiyle
ise ortamdaki toz ve partikülleri
tutuyor. Çevre dostu R-410a gazı sayesinde DemirDöküm A4 Inverter Klima, ozon tabakasına zarar vermiyor. Enerji taşıma kapasitesiyle klimanın daha az enerji
ile daha fazla iklimlendirme yapmasına yardımcı oluyor. Sezonsal
verimlilik direktifine (ERP Lot10)
uygun yeni nesil Inverter teknlojisiyle A4 Inverter klima daha sessiz, daha verimli çalışıyor.
A4 Inverter duvar tipi split
klimanın özellikleri:
n SCOP ve SEER verimlilik
değerleri: Sezonsal enerji verimliliği değerlerini ifade ediyor. SCOP
sezonsal ısıtma enerji verimliği, SEER sezonsal soğutma enerji verim-
liliğini gösteriyor.
n Sıcak kalkış modu: Cihaz
ısıtma moduna getirildiğinde iç
ünite evaporatörü istenilen sıcaklığa ulaşmadan ortama üfleme yapılmamasını sağlıyor. Yeterli sıcaklığa ulaşılınca da sadece sıcak hava üfleniyor.
n Program saati: Klimanın
ayarlanan zamanda çalışmaya
başlaması veya çalışmasının durdurulması ile pratik bir kullanım
sağlıyor.
n Jet-cool: Özelliği sayesinde
ortam çok kısa bir zaman içinde istenilen konfor şartlarına ulaşıyor.
n Auto-restart: Elektrik kesintilerinden sora klima otomatik olarak kesintiden önceki konumunda
çalışmaya başlıyor.
Dünya İnşaat 77
Mercek / İklimlendirme
Vaillant, VAI-6 serisi
inverter klimaları satışa sundu
V
aillant, 140 yılı aşkın tecrübesi ile ısıtma ve soğutma
sektöründe yenilikler yapmaya ve bu yenilikleri tüm dünya
ile aynı anda Türkiye’de tüketicileriyle buluşturmaya devam ediyor. Vaillant’ın climaVAIR serisi VAI-6 inverter klima cihazları; estetik,
performans ve sağlık açısından klima sektörüne yeni bir soluk getirdi. Bu cihazlar; A++ enerji sınıfında olmasını, aktif güç kontrollü DC
inverter teknolojisi ile buluşturarak,
yüksek enerji tasarrufu sağlarken,
düşük ses seviyesi, modern çizgileri, yüksek SCOP ve SEER (sezonsal
performans katsayıları) değerleri ile
farklı bir noktada yer alıyor.
Sahip olduğu verimli ürün sertifikası, ErP’ye ve bu yıl yürürlüğe
giren direktifine uygun VAI-6 serisi, yeni bir klima segmenti oluşturuyor. Vaillant climaVAIR Inverter
klimalar, cihaz kumandası üzerinden tek tuş ile aktive edilen X-Fan
yani temizleme fonksiyonu ile ünite içinde nem ve tozdan oluşan ve
kötü kokuya sebep olacak küf ile
partülleri temizleyerek, kullanıcısına nemden arındırılmış temiz, ku78 Dünya İnşaat
ru hava konforunu sağlıyor. Tüm
bu özelliklere ilave olarak, ortama
verilen hava aktif filtreleme sisteminden geçirilerek yaşam mahalline ulaştırılıyor. Önce toz filtresinden geçirilerek kaba partiküller tutuluyor, sonra ise bakterilere kadar
etki eden küçüklükteki mikro organizmaları tutan antibakteriyel filtreden geçirilen hava, bakteri ve kötü
kokularından arındırılmış olarak ortama veriliyor. Estetik olarak şık ve
modern görüntüye sahip climaVAIR inverter serisi VAI-6 klimaların iç
ünite üzerindeki LCD ekran ve led
göstergeleri ile ortam sıcaklığını ve
çalışma fonksiyonları ile ilgili bilgiyi
kullanıcısına sunuyor. Vaillant VA-
I -6 serisi inverter klima cihazının
diğer bir özelliği ise, bilgisayar ve
server odaları gibi yaz, kış, ısı yükü
olan, dış ortam sıcaklığının düşük
olduğu yerlerde bile soğutma yapabilmesi. Böylece 24 saat ve tüm
yıl soğutma istenen ortamların klimatizasyonu da bu cihaz ile sağlanabiliyor.
Hızlı ısıtma ve soğutma sağlayan “turbo” fonksiyonu, uyku modu ve 24 saat programlama, hızlı
tekrar programlama için “repeat”
fonksiyonu ve gece ekran ışıklarını
kapatma “light” fonksiyonu seçenekleri ile diğer özelliklerine ek olarak kullanıcısına konfor ve performansı bir arada sunuyor. n
www.dunyainsaat.com.tr
Mercek / İklimlendirme
Siemens’ten sektöre inverter
teknolojili beş yeni ürün
de “A” enerji sınıfı klimalara göre
yüzde 35 daha az enerji tükettiğini belirtti.
Ayşe
ÖZKAYA
S
iemens Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Ayşe Özkaya
Siemens’in 167 yıllık bilgi birikimi ve deneyimi ile bugün de sektöre yenilikler kazandıran ve standartları belirleyen bir marka olarak
faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek, “1992 yılından bu yana Türkiye solo ve ankastre ürünler pazarlarında buzdolabından mikrodalga
fırına, çamaşır makinesinden bulaşık makinesine, elektrikli süpürgeden klimaya ve küçük ev aletlerine kadar geniş ürün yelpazemizle
tüketici ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. Özellikle ankastre ürünler konusunda dünyada, Avrupa’da ve
Almanya’da olduğu gibi Türkiye’de
de öncülüğü üstleniyor, solo ürünlerde sürekli büyüyoruz” dedi.
Marka olarak ergonomik, yüksek performanslı, yenilikçi ve teknolojik ürünlerle hayatı kolaylaştırırken, doğal kaynakları ve çevreyi korumaya da özen göstererek,
www.dunyainsaat.com.tr
enerji tasarrufuna ve sürdürülebilir
bir yaşama vurgu yapıklarını söyleyen Özkaya, “Siemens ürünleri modern, dinamik, sorumluluk sahibi
ve sürdürülebilir bir yaşam için üretiliyor. Ürünlerimiz, bilinçli bir bireyselliğin altını çizen tasarımlarıyla,
ilerici kullanım özellikleri ve işlevsellikleriyle, modern hayatın tüm
gereksinimlerini karşılıyor. Siemens
ürünleri, net ve kesin tasarımları ile
stili de ön planda tutan kişilikleri
yansıtıyor” şeklinde konuştu.
Özkaya, klima sektörüne de
mono split olarak tabir edilen (bir
dış ve bir iç üniteden oluşan) klasik
on-off ve inverter modeller sunduklarını aktardı. Siemens olarak
iki farklı klasik (on-off ) model, beş
farklı inverter split klima ve iki (onoff ve inverter model) salon tipi klima modelleri sunuduklarını kaydeden Özkaya, klima sektöründe son
iki sezondur gündemde olan konunun enerji verimliliğini öne çıkaran inverter modellerin gelişiminin
olduğunu ifade etti. Özkaya, “İnverter modeller on-off dediğimiz
klasik modellere göre yıllık enerji
tüketiminde yüzde 35’e varan bir
tasarruf sağladığından Türkiye pa-
zarı bu modellere doğru kayıyor. Siemens olarak bu pazara beş farklı
model sunuyoruz. Siemens’in ‘inverter’ teknolojisine sahip yeni Süper DC, Exclusıve DC, Comfort DC
Inverter, Silver İyon ve Bio klimaları
üst düzeyde enerji tasarrufu, yüksek konfor ve performans sunuyor. İyonizer teknolojisi ile vücudu
canlı ve uyanık tutan bir atmosferin oluşmasını sağlayan klimalar ısı
eşitleme, takip et tuşu, iki yönlü üfleme gibi birçok özellik ile hayatı
kolaylaştırıyor, güzelleştiriyor” açıklamasında bulundu.
Gelecek dönemde de klimalarda çevreci özellikler ve enerji tasarrufunun ön planda olmaya devam edeceğine vurgu yapan Özkaya, 2007 yılından bu yana tüm
Siemens klimalarda yüksek oranda
enerji tasarrufu sağlayan ve ozon
tabakasına zarar vermeyen R410a
gazı kullandıklarını ifade etti. Klimalar çalışmasa dahi fişte takılı kaldığından, 1 W standby özelliğinin
tüm inverter ve on-off klasik modellerde bulunduğunu söyleyen
Özkaya, satmış oldukları tüm mono split klima modellerinde “A”
enerji, inverter klima modellerin-
“Ürünlerimizde teknoloji ve
yenilikçilik ön planda”
Her yıl yeni özelliklere sahip,
yeni ürün gamlarını müşteri beklentisini ve isteklerini göz önünde
bulundurarak, talepler doğrultusunda oluşturduklarını belirten Özkaya, “Örneğin enerji tasarrufuna
önemli katkılarda bulunan klima,
stanby konumundayken otomatikman enerji tasarruf moduna geçen
ve normalde 4-5 watt olan harcama
1 watta indirilerek yüzde 80 enerji tasarrufu sağlanan yenilikçi açma
kapama teknolojisi “1 W Standby”,
inverter ve on-off salon tipi klima
üretimi, yine Siemens’in şık tasarım çizgisine uygun daha ince bir iç
ünite üretimi gibi talepler bu sene
gamımıza yansıyan istek ve beklentilere göre geliştirilmiş yeni ürün ve
özelliklerdir” şelinde konuştu.
Geçtiğimiz yıl Siemens’in özellikle iletişim alanında ankastre, küçük ev aletleri ve IQ Serisi çamaşır
makineleri ürün gruplarına odaklandığına değinen Özkaya, ankastre ve solo ürün grubunda sundukları yenilikçi, fonksiyonel ve kolay
kullanıma sahip ürünleri, yıl boyunca devam eden avantajlı kampanyalar ile tüketicilere sunmaya devam edeceklerinin bilgisini verdi.
Özkaya, “2014 yılında ise ürünlerimizde yine modern tasarım, gelecek odaklı teknoloji ve yenilikçilik ile çevre duyarlılığı ön planda olmaya devam ediyor. 2014 yılında
en önemli odak noktamız yine ankastre olacak. İlerici kullanım özellikleri ve işlevsellikleriyle ankastre
ürünlerimizde zengin çeşitliliğimizi yine tüketicilerimizin beğenisine
sunmaya devam edeceğiz” dedi. n
Dünya İnşaat 79
Mercek / İklimlendirme
Mitsubishi Electric Türkiye’nin
üretimlerinde ‘çevre vizyonu’ ön planda
İ
klimlendirme sektörünün güçlü
oyuncularından Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, Türkiye genelindeki şubeleri ve 150’den
fazla bayi ve satış noktası ile çevre dostu hizmet anlayışıyla faaliyetlerine devam ediyor. Doğaya dost
ve gelişmiş teknolojiyle her ihtiyaca
yönelik klimalar ürettiklerini belirten
Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç,
şirket felsefesi ve geliştirilen ürünler
ile Türkiye’de her zaman iklimlendirme sektörünün öncülerinden olduklarını söyledi.
Ar-Ge faaliyetlerine yoğun olarak devam ettiklerini kaydeden Altaç,
‘sezonsal verimlilik kriterleri’ne göre üst sınıfta olan klimaları üreten bir
marka olarak öne çıktıklarını vurguladı. Altaç, “Klimalarda 2014 yılının
Ocak ayında geçerli olmaya başlayan
‘sezonsal verimlilik’ kriterlerine uygun
ürünler bizim ürün gamımızda 2013
yılından bu yana mevcut. Yeni nesil
Mitsubishi Electric klimalar sezon-
80 Dünya İnşaat
meyi, kısacası dünyanın ve canlıların
korunmasına olumlu katkıda bulunmayı amaçlıyor. Biz de çalışmalarımızı bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz”
açıklamasını yaptı. Altaç, DÜNYA İnşaat Dergisinin sorularını ise şu şekilde yanıtladı:
- Firmanızın faaliyetleri hakkında
bilgi verir misiniz?
ALTAÇ: Isıtma, soğutma ve havalandırma konularında hizmet vermek
üzere 2004 yılından bu yana MitsuYenal
bishi Electric Klima Sistemleri’nin TürALTAÇ
kiye distribütörü olarak faaliyet gösterdik. Türkiye’de önemli bir yere sahip ve sürekli gelişmekte olan klima
sal verimlilik kriterlerine göre; A, A+, duğunu ve sloganın firmanın yeşil bir pazarındaki varlığını daha da güçA++ veya A+++ enerji sınıfında yer gelecek yaratmak ve ekolojik olarak lendirmek isteyen Mitsubishi Electalıyor. Bu enerji sınıflarında yer alan sürdürülebilir bir topluma ulaşmak ricCorp. rekabetin gelişen yapısına
klimalar en tasarruflu ve dolayısıy- için gösterdiği çabaları ifade ettiğini yön verebilmek için Şubat 2014’te
la en az elektrik faturası ödenmesini anlatan Altaç, “Mitsubishi Electric’in firmamızı satın almaya karar versağlayan klimalar arasında yer alıyor” ‘Çevre Vizyonu 2021’ küresel ısınma- di. Bu adım ile temmuz ayından itidedi. Mitsubishi Electric tarafından yı önlemeyi, geri dönüşüm bilincine baren artık Mitsubishi Electric Türkigerçekleştirilen geniş çevre progra- sahip bir toplum oluşturmayı, do- ye Klima Sistemleri olarak yolumuza
mının yeni sloganının “Daha Yeşil Bir ğa ile uyum içinde yaşama alışkanlı- devam ediyoruz. Şu an İstanbul, İzGelecek İçin Ekolojik Değişimler” ol- ğı sağlamayı, çevre bilincini teşvik et- mir, Antalya ve Ankara’da şubelerimiz
www.dunyainsaat.com.tr
Mercek / İklimlendirme
bulunuyor. Türkiye genelinde uzman
kadrolarla oluşturulmuş 150’den fazla bayi ve satış noktamız ile 200’ün
üzerinde servisimiz mevcut. Yüzde
70’i mühendislerden oluşan tecrübeli kadromuz her geçen gün büyüyor
ve gelişiyor. Mitsubishi Electric; 92 yıldır ürettiği tüm cihazlarında çevreye
karşı olan sorumluluk bilincini, enerjiyi verimli kullanmak üzere geliştirilmiş teknolojileri, üretimde kullanılan
malzemeler ve kalite standartlarıyla kanıtlıyor. Her zaman için Türkiye
pazarında iklimlendirme sektörünün
öncüleri arasında yer aldık. Klimalarda 2014 yılının Ocak ayında geçerli
olmaya başlayan ‘sezonsal verimlilik’
kriterlerine uygun ürünler bizim ürün
gamımızda 2013 yılından bu yana
mevcut. Yeni nesil Mitsubishi Electric
klimalar sezonsal verimlilik kriterlerine göre; A, A+, A++ veya A+++ enerji
sınıfında yer alıyor. Bu enerji sınıflarında yer alan klimalar en tasarruflu
ve dolayısıyla en az elektrik faturası
ödenmesini sağlayan klimalar.
- Klima pazarına yönelik ürün gamınızdan bahseder misiniz?
ALTAÇ: Mitsubishi Electric Klima Sistemleri; her yere uygulanabilir, montajı kolay, modern ve estetik tasarıma sahip, uzun yıllar sorunsuz çalışan,
performansı yüksek ısıtma ve soğutma ürünleriyle öne çıkıyor. Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’nin; ev-ofis
klimaları, Mr. Slim ticari tip klimaları,
havadan suya ısı pompası sistemleri,
el kurutma sistemleri, ‘City Multi VRF’
merkezi sistem klimaları, doğaya dost,
gelişmiş teknoloji ürünü yeni ‘Hybrid
City Multi HVRF’ sistemleri olmak üzere tüm ihtiyaçlara yönelik ısıtma, soğutma, havalandırma ve sıcak su temini için gelişmiş ürünleri bulunuyor.
Bunların yanı sıra klimalarda; haftalık
programlama, küf yok edici fonksiyonu, kolay temizlenebilirlik, antioksidan etkiye sahip Catechin filtre, anti
alerjik enzim filtre sistemi, taze hava
bağlantısı, ideal ısı ayarını sağlayan I
Feel teknolojisi, daha önceden kaydedilen ısı ayarını tek tuşla sağlayan I Save hafıza modu ve otomatik kanat sistemleri gibi birçok özellik bulunuyor.
- Yakın zamanda piyasaya sunacağınız/sunduğunuz yeni bir ürün
var mı?
ALTAÇ: Mitsubishi Electric Klima
www.dunyainsaat.com.tr
Sistemleri’nin piyasaya sunduğu
ürünleri; Yeni Hybrid City Multi HVRF
sistemleri, Isı Geri KazanımlıHybrid
Sistem Mr. Slim+, MELCloud teknolojisi ve Yeni Kirigamine serisi klimalar
olarak sıralayabiliriz. ISK Sodex 2014
Fuarı’nda lansmanını gerçekleştirdiğimiz doğaya dost ve gelişmiş teknolojisiyle geleneksel ısıtma ve soğutma
yöntemlerinin modern bir alternatifi
olan yeni hybrid sistemleri, firmamızın son teknoloji hamlesi oldu. Ev tipi alanda da en yeni ve inovatif Mitsubishi Electric ürünlerinden olan yeni
Kirigamine klimalar, sezonsal verimlilik kriterlerine göre soğutma ve ısıtmada A+++ enerji sınıfında yer alıyor
ve sahip olduğu özellikleriyle bir klimadan çok daha fazlasını vaat ediyor. Ar-Ge faaliyetlerini yoğun olarak
sürdüren Mitsubishi Electric, sezonsal
verimlilik kriterlerine göre üst sınıfta
olan klimaları üreten bir marka olarak
öne çıkıyor.
Odaklandığınız
projeleriniz
nelerdir?
ALTAÇ: Mitsubishi Electric’in gerçek-
leştirdiği geniş çevre programının yeni sloganı “EcoChangesFor a GreenerTomorrow”, yani “Daha Yeşil Bir
Gelecek İçin Ekolojik Değişimler”.
Bu slogan Mitsubishi Electric’in çevre koruma teknolojileri ve üretimdeki
uzmanlığı sayesinde daha yeşil bir gelecek yaratmak ve ekolojik olarak sürdürülebilir bir topluma ulaşmak için
sarf ettiği sürekli çabaları ifade ediyor. Yine Mitsubishi Electric’in 2021
yılına kadar hedeflediği, uzun vadeli
çevre yönetim programı olan “Çevre
Vizyonu 2021” küresel ısınmayı önlemeyi, geri dönüşüm bilincine sahip bir toplum oluşturmayı, doğa ile
uyum içinde yaşama alışkanlığı sağlamayı, çevre bilincini teşvik etmeyi,
kısacası dünyanın ve canlıların korunmasına olumlu katkıda bulunmayı amaçlıyor. Biz de çalışmalarımızı bu
doğrultuda gerçekleştiriyoruz.
- Gelecek dönemde hangi ürünler
daha çok ön plana çıkacak?
ALTAÇ: Dünyada enerji tasarrufu
sağlayan, enerji kullanım maliyetini
azaltan ürünlere doğru bir yönelim
söz konusu. Sektör, tek tip ürünler
yerine tek bir sistemle farklı ihtiyaçlara farklı çözümler sunan sistemlere doğru yöneliyor. Bu doğrultuda
Türkiye’nin 2023 yılına kadar dünya
iklimlendirme pazarında ilk 15 ülke
arasına girme hedefine ulaşacağını
düşünüyoruz. Küresel ısınma, enerji verimliliği, iç hava kalitesi hassasiyetlerinin ve tüketici bilincinin artmaya devam etmesiyle Türkiye’de klima
sektörü büyümeye devam edecek.
Sektörün sağlıklı büyümesinde ise
önümüzdeki dönemde sezonsal verimlilik önemli bir rol oynayacak.
-Sektörün sorunlarını belirterek,
çözüm önerilerinizi açıklar mısınız?
ALTAÇ: Öncelikle tüketicilerin sadece klima cihazı ile değil tüm sistem ile
ilgili bilinçlendirilmesi gerekiyor. Yeni
Enerji Verimliliği Yönetmeliği ve sezonsal verimlilik kriterleri klima sektöründe kalite standartlarının yükselmesinde çok önemli bir rol oynayacak.
Sektörümüzün önemli diğer bir eksiği de kalifiye insan kaynağı. Sektörde yer alan ya da almayı hedefleyen
genç mühendislerin ve sektör yöneticilerinin bu konu üzerinde durmaları
ve sektörü geliştirme vizyonuyla konuyu değerlendirmeleri gerekiyor. İnsan kaynağının çok önemli olduğuna
inanan firmamız, Samandıra Teknik
ve Endüstri Meslek Lisesi’nin mesleki
uygulama dersleri konusundaki ihtiyaçlarını eksiksiz karşılamak amacıyla
Klima Sistemleri Laboratuvarı’nı kurdu. Buradaki cihazları da sık sık yenileyerek gelişen ve değişen teknolojiyi
öğrenciler için ulaşılabilir kılıyoruz. n
Dünya İnşaat 81
Mercek / İklimlendirme
Daikin, Tegora’yı satışa sundu
T
ürkiye’de Ocak 2014 tarihinde uygulanmaya başlayan ‘sezonsal verimlilik’ kriterlerini, Avrupa Birliği (AB) ile eş
zamanlı olarak Ocak 2013’ten bu
yana uygulayan Daikin, ürün gamını genişletmeye devam ediyor.
Kullanıcılarının farklı ihtiyaç ve beklentilerine geniş ürün gamı ile çözüm sunan Daikin, yeni klima serisi
Tegora’yı satışa sundu.
Enerji tasarrufu, konfor, maliyet avantajı ve estetik tasarımı bir
arada sunan cihazları ile tanınan
Daikin, ‘Tegora Seasonal Serisi Klimalar’ ile kullanıcıların beklentilerine çözüm sağlıyor. Avrupa’daki yeni sezonsal verimlilik enerji yönetmeliklerine göre geliştirilmiş yeni
bir inverter klima serisi olan Tegora Seasonal, farklı iklim ve ortam
koşullarında yüksek enerji tasarrufu ve kullanım konforunu düşük
işletme maliyeti ile birlikte sunuyor. Mevcut yönetmelik değerlerine göre daha kapsamlı ve gerçekçi sonuçlar ortaya koyan sezonsal
verimlilik kriterlerine uygun olarak geliştirilen seri, 9.000-21.000
Btu/h aralığında sahip olduğu dört
82 Dünya İnşaat
farklı kapasite ile sezonsal soğutma
ve ısıtma verimi A+ enerji sınıfına
ulaşıyor. Tegora Seasonal klimalar,
gerek enerji tasarrufunu gerekse
kullanıcı konforunu artırıcı özelliklerin yanı sıra konforlu ‘üfleme modu’ ile soğuk ya da sıcak havanın
vücudu direkt etkilemesini önlemek için uygun kanat pozisyonu
seçiyor. Tegora aynı zamanda gece
uyurken vücut ısı ritmini takip eden
bir ortam oluşturarak ‘rahat uyku
modu’ ile konforlu bir uyku ortamı sağlıyor. Turbo modu ile 20 dakikalık bir sürede ortamın hızlı bir
şekilde soğutulmasını ya da ısıtılmasını sağlayan Tegora, ‘ekonomi
modu’ ile güç tüketimini minimuma indirebiliyor. 22 dB(A)’den başlayan düşük ses seviyesi ve tasarı-
ğini ölçen ‘sezonsal verimlilik’ kriterlerine geçti. Gerçek çevresel etkilerin dikkate alınması ve enerji tasarrufu performansının artırılmasını
amaçlayan bu uygulama ile birlikte, klimalarda kullanılan ‘nominal
verimlilik’ yönteminin yerini “sezonsal verimlilik” alırken, nominal
enerji verimliliğini gösteren A sınıfı,
B sınıfı gibi enerji etiketlerinin yemı ile her ortama uyum sağlayan rini de sezonsal verimlilik etiketleri
seri ile günlük programlama yapa- aldı. Sezonsal verimlilik kriterlerine
rak yaşam alanlarda konforlu ve te- göre yapılan ölçümlerle, cihazlamiz bir hava oluşturmak mümkün. rın gerçek hayatta kullanılan sıcakDaikin’in Malezya, Çek Cumhuriye- lık değerlerine eş değer enerji veti ve Türkiye’deki fabrikasında üre- rimlilikleri belirleniyor. Yani nomitimini gerçekleştirdiği Tegora Sea- nal verimlilik, bir klimanın nominal
sonal serisi klimalar, yüksek enerji koşullarda ne kadar verimli çalıştıtasarrufu, düşük işletme maliyeti ve ğını gösterirken sezonsal verimlilik;
maksimum konfor sunuyor.
bir klimanın tüm bir soğutma veya ısıtma sezonu boyunca ne kaSezonsal verimlilik nedir?
dar verimli çalıştırmayı net olarak
A sınıfı, B sınıfı gibi enerji eti- ortaya koyuyor. Sezonsal verimlilik
ketlerinin enerji verimliliğini ifade kriterleri, cihazlarda enerji tasarruetmekte yetersiz kalması nedeniyle funun artırılmasıyla ve ekolojik etgeliştirilen Eco Dizayn Direktifi (ERP) kilerin azaltılmasıyla somut olarak
uyarınca, Avrupa ülkeleri 2013 yı- katkı sağlayacak. Bu geçişle birlikte
lında Türkiye’de 1 Ocak 2014 tari- inverter olmayan cihazların kullanıhinden itibaren ısıtma ve soğutma mının ise ileri dönemlerde azalarak
cihazlarının gerçek enerji verimlili- biteceği öngörülüyor. n
www.dunyainsaat.com.tr
Mercek / İklimlendirme
Yenilenebilir enerji ile
havalandırma
Ahmet H. GÖKŞİN
Havak Endüstri Tesisleri Tic. AŞ.
Genel Müdürü
E
nerji üretebilmek için atmosfere salınan sera gazı emisyonlarının artışı, bunun sonunda ortaya çıkan global ısınma
ve buna bağlı dünyamızdaki iklim
değişiklikleri her geçen gün yeni sorunlar ortaya çıkarmaktadır.
Emisyonları azaltmak amacıyla,
her teknolojide düşük enerji tüketen ve yenilenebilen enerjili ürünler geliştirilmektedir. Bilim adamları bu konuda sürekli çalışmakta ve
çok ilginç fikirlerle değişik yöntemler bulmaktadırlar. Örneğin cep telefonlar için güneş enerjisiyle şarj
etmenin yanı sıra, idrarla çalışan
bir düzenekle şarj etme yöntemleri
denenmektedir.
HVAC sektöründe de EC motorların kullanımı ve daha birçok
yöntemle enerji verimli cihazlar
geliştirilmekte, cihazların enerji
tüketimleri sürekli azaltılmaktadır.
Ticari ve endüstriyel amaçlar için
kullanılan çatı aspiratörlerinde
geliştirilen iki yeni ürün, tamamen
yenilenebilir enerjiyle çalışmaktadır. Çevre dostu çatı aspiratörleri
olarak Sodex 2014 Fuarı’nda Havak AŞ standında sergilenmiş olan
bu ürünler elektrik tüketmediklerinden, sağladıkları enerji tasarrufu ile kendi bedellerini kullanıma bağlı olarak yaklaşık iki yıl süresinde amorti edebildiği için fuar
ziyaretçileri tarafından büyük ilgi
görmüştür.
Rüzgar tahrikli çatı aspiratörleri
Üretim alanları, depolar, marketler, tavuk çiftlikleri gibi geniş ve
tek katlı binaların çatılarında kullanılan bu fanlar, çok düşük rüzgar
hızlarında bile dönerek havalan-
www.dunyainsaat.com.tr
Evlerin çatı arası havalandırması
veya diğer amaçlar için geliştirilen
bu aspiratörler, güneş panellerinin
ürettiği 15 W veya 30W enerjiyle
çalışmaktadır.
Güneş enerjili çatı aspiratörleri, çatıda sessiz bir şekilde çalışarak, çatı arasının havasını boşaltmaktadır. Sıcaklık kontrolü ile 25
santigradın altında durup 27 santigradın üstünde çalışabilmektedir. Nem kontrolü ile de yüzde 65
nemde durup yüzde 75 nemde çalışabilir. İsteğe bağlı olarak uygulanan çevre kontrol sistemi ile güneş
varken fan güneş enerjisi ile çalışıp, güneşin olmadığı zamanlarda
ise binanın elektriğini bir transformatörle kullanabilmektedir. Bina
elektriğini kullandığında, her yaØ300 milimetre Ø600 milimetre
Ø900 milimetre
rım saatte 8 dakika çalışmak üzere
programlanabilmektedir.
Aspiratörün güneş paneli tadırma sağlamaktadırlar. Aspiratö- mandalı bir damper ile hava geçimamen
dönebilir ve ayarlanabirün rüzgar altında kalan kısmında şi istenen oranda daraltılarak debi
lir
özelliktedir.
Aspiratörle birlikte
oluşan düşük basınçla, bu bölge- ayarlaması yapılabilmektedir. Örverilen
pusula
yardımıyla, panelye doğru ilerleyen iç hava, kanat- neğin Ø 900 milimetre çapındaki
ler
güneye
doğru
yönlendirilebilir
lar arasından dışarı çıkmakta, bu bir aspiratör, 4,5 metre/saniye rüz(Kuzey
yarımküre
için). Kışın çaşekilde sürekli bir hava emişi sağ- gar hızında 12 bin 500 metreküp /
tı
arası
sıcaklık
18
santigradın allanmaktadır. Rüzgarın hiç olmadı- hız hava boşaltabilmektedir. Kışın
tına
düştüğünde,
cihazda
bulunan
ğı anlarda bile, sıcaklık farklılıkları rüzgar hızının daha fazla olduğu
termostat
sayesinde
aspiratör
kave ısı akışı yüzünden havalandırma zamanlarda bu debi artacaktır. Isı
panmaktadır.
Bu
termostat
kudaima sağlanmış olmaktadır. Bu kaybı olmaması amacıyla havalanaspiratörlerde kullanılan dikey ka- dırmanın azaltılması istendiğinde mandası, istendiğinde devre dışı
natlar, tüm rüzgar hızlarında daha bu damperle kolayca ayar yapıla- bırakılabilir. Güneş enerjili çatı aspiratörleri, enerji maliyetini düşüriyi verim sağlamakta, küresel şekil- bilmektedir.
düğü gibi, yazın evin daha serin olli aspiratörlere nazaran emiş kapamasını kışınsa eşyaların küflenmesitesi üç kat daha fazla olmakta- Güneş enerjili çatı aspiratörleri
dır. Dış hava şartlarında çalışacaEvlerin çatı araları genellik- sini önlemektedir. n
ğı için korozyona dayanıklı olarak le kullanılmayan eşyalar için depo
alüminyum malzemeden yapılan olarak kullanılmaktadır. Ancak yaaspiratörlerin ömrü çok uzundur. zın çatı aralarında 70 santigrat deRulmanlı yataklama sayesinde, recelere çıkabilen aşırı bir sıcaklık
çok düşük rüzgar hızlarında bile artışı olmakta, bu yüksek sıcaklık
kolayca dönebilmektedir. Değişik eşyalara zarar verdiği gibi, alt kaçaplarda üretilen bu aspiratörler, ta da geçerek binanın klimasına
bütün yıl boyunca havalandırma olumsuz etki yapmakta, enerji masağlamaktadırlar. Kış şartlarında liyetini artırmaktadır. Kışın ise, çahavalandırmanın azaltılması isten- tı arasında rutubet artmakta, yine
diğinde, motorlu ve uzaktan ku- bu da eşyalara zarar vermektedir.
Dünya İnşaat 83
Mercek / İklimlendirme
Samsung, VRF alanında ‘Eurovent’
belgeli tek marka oldu
Eda GÜRSES
T
eknoklima Samsung olarak
ilk altı aylık hedeflerini beşinci ayda tamamladıklarını, şu
an altı aylık hedefin üzerinde hareket ettiklerini ve ekim ayında yıllık
hedeflerinin üzerine çıkabileceklerini
söyleyen Samsung Teknoklima Türkiye Satış Müdürü Eda Gürses’le Samsung ve Teknoklima’daki gelişmeleri konuştuk. “Samsung’un Eurovent
konusundaki çalışması bizim için çok
önemliydi. Eurovent belgesi sektörde rakiplerimize karşı bizim önümüzü
açan bir gelişme olduğu gibi aynı zamanda öncü de olacaktır” diyen Gürses, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şöyle yanıtladı:
- 2014 yılının ilk yarısını geride bıraktık. Altı aylık sürenin sonucunda hedefler anlamında Samsung
Teknoklima’nın durumunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
GÜRSES: Samsung Teknoklima açısından baktığımızda ilk üç ayda tüm
Türkiye’de olduğu gibi bizde durgun
84 Dünya İnşaat
ve stratejik bir süreç geçirdik. Ocak,
şubat ve mart ayları tahminimce bizim haricimizde sektörde de siyasi
dalgalanmadan ötürü birçok firma ve
markayı da farklı stratejiler geliştirmeye zorlamıştır. Ancak biraz da ülkemizin geleneksel ekonomi bilgisine hakimiyetimizden dolayı ilk çeyreğimizi
temkinli geçirip ikinci çeyrekte artık
neler yapabileceğimizi anlamış duruma geldik. Geçmişten gelen veri
tabanımız sayesinde; “paniğe kapılmadan, mevcut durumumuzu koruma adına neler yapabiliriz” konusu
bizim için çok önemliydi. Tabi ülkede gizli bir kriz ortamının varlığı önlem paketlerimizi arttırmamızı sağladı. Dolayısıyla Samsung Teknoklima
olarak özellikle ilk üç ayımızı kontrollü
atlattık, çok agresif bir yapıda değildik. 2012-2013 döneminin de, Türkiye’deki en prestijli projelere imza attık ve teslim ettik. 2014 yılı vizyonumuzda da minumum yüzde 30’luk bir
büyüme hedefliyoruz. İlk altı aylık he-
defimizi beşinci ayda yani mayıs gibi
noktalandırdık, şu an altı aylık hedefin üzerinde hareket ediyoruz.
- Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği, inşaat malzemeleri sektöründe 2014 yılının sonuna
doğru yüzde 6’lık bir büyüme olacağını öngörüyor. İklimlendirme
sektörü de bir şekilde inşaat sektörünün içinde yer alıyor. Bu veriyi
de göz önünde bulundurduğunuz
da Samsung Teknoklima yılsonunu
nasıl tamamlayacak?
GÜRSES: Samsung Teknoklima olarak yılı çeyrekler olarak dört döneme
ayırırız, üçüncü ve dördüncü çeyreğimizin hedeflerini biz eylül-ekim gibi tutturacağımızı düşünüyoruz. Şu
andaki veriler de zaten bunu gösteriyor. Dediğiniz gibi; inşaat sektörü
artık iklimlendirme sektörüne hemen
hemen paralel bir sektör oldu, inşaat sektöründe ki inişler ve çıkışlar bizi son derece etkilemekte. Dolayısıyla
rekabetin çok hızlı olduğu, çok dina-
mik bir yapıya sahip olmamız gereken
bir noktadayız. Samsung Teknoklima
olarak ekim ayında yüzde 100’lük hedeflerimizi gerçekleştirip üstüne çıkabileceğimizi şu anki verilerden çok
rahat görebiliyorum. Sektör de hissedilir bir canlanma mevcut, bunun
yansımalarını çok rahat görebiliyoruz.
Yılsonunu güzel bir şeklide tamamlayacağımızı düşünüyorum.
- Samsung’un teknolojideki üstünlüğünün size yansımasını görebiliyor musunuz, bu üstünlük sizi ne
derece etkiliyor?
GÜRSES: Samsung’un teknolojiye
bakışı ve Ar-Ge’ye verdiği önem her
zaman gelişim göstermemizi sağlayan
yegane sebeplerden biridir. Sektörümüze baktığımızda gerçekten, belli bir kitleye ulaşmış olan markalarla
rekabet ediyoruz. Eğer rekabet ettiğimiz markalar ve firmaların kalitesi ne
kadar yüksek olursa ortaya koyduğumuz işlerin kalitesi de o kadar iyi oluyor. Samsung’a dönüp baktığınızda
www.dunyainsaat.com.tr
Mercek / İklimlendirme
elinizde bir dünya markası var, oldukça kıymetli bir markayla 15 senedir
birlikteyiz. Ülkemizde Samsung’dan
haberdar olmayan hiç kimse yok. Bugün Türkiye’deki hemen hemen her
tüketicinin elinde Samsung’la ilgili bir
ürün var dolayısıyla bunun bize katkısı gerçekten son derece önemli çünkü bir projeyi konuşurken kullanıcının
Samsung’la ilgili bir soru işareti olmuyor. Dolayısıyla global bir markayla
birlikteliğin tabi ki avantajlarını yaşıyoruz. Samsung bütçesinin çok ciddi
bir kısmını Ar-Ge’ye ayıran bir marka
dolayısıyla bu bize yeni, kullanımı kolay ve hayatı kolaylaştıran bir teknoloji
olarak geri dönüyor. Son dönemlerde
duymuşsunuzdur; Samsung sertifikasyon olarak da son derece ileride. Bugün sektörde VRF alanında Eurovent
belgeli tek marka olmanın da gururunu yaşıyoruz.
- Türkiye’deki klima santralcilerinin
Eurovent’i ne kadar önemsediğini,
ayrıca Eurovent’in de Türkiye’ye
ne kadar değer verdiğini biliyoruz,
Türkiye’den sponsorluklar alıyor.
Dolayısıyla bu belgeyi bir VRF sisteminin, Samsung’un alıyor olması
farklı bir anlam taşıyor mu?
GÜRSES: Evet, farklı bir anlam ta-
www.dunyainsaat.com.tr
- Böyle bir belgeye neden ihtiyaç
duyuldu?
GÜRSES: Biliyorsunuz birçok klima
santralinde de Eurovent ön planda.
Biz masada COP ve ERR değerlerini
şıyor tabi ki. Sektörde ki dinamiği konuşuruz lakin bu paylaşımlar geyakalamamız için etrafımızdaki ge- nelde katalog değerleri üzerinden
lişmeleri, rakiplerimizin hangi nok- olur ve yatırımcılar tarafından bize
talarda kendilerini geliştirdiklerini hep şu soru sorulur; “Bunlar gerçek
ya da hangi noktalarının gelişme- değerler mi?” Biz kıyaslama tabloları
si gerektiğini sürekli takip etmek hazırlarız. Biz artık katalogdan, ezberzorundayız. Bunlar bizim için çok den ya da standart cümlelerle konuşönemli kriterler. Dolayısıyla tekno- mayacağız. Eurovent demek; bağımlojik açıdan baktığınızda üst dü- sız bir denetimden geçmek demek
zey markalar artık birbirlerine ya- ve bu kapasitedeki ürünlerin COP ve
kınlar, teknolojik değerler birbirine ERR değerlerinin gerçekliğini vurgulayakın. Biz masada normal vatan- yan ve bizim yatırımcı karşısında elidaşın anlayamayacağı cümlelerle, mizi güçlendiren, gerçeği konuştuCOP ile ERR değerleriyle konuşu- ğumuz ve net bir tavır sergilememizi
yoruz. Ancak bir farklılık oluştur- sağlayan belgeyi sunabilmenin gücümak, her şeyi bir tık üste taşımak ne sahibiz.
vizyonu değiştirmiş oluyor. Dola- - Samsung bu işi ilk yapan firma
yısıyla Samsung’un Eurovent ko- ise diğer markalardan da bu işin
nusundaki çalışması bizim için şu devamı gelecek mi?
an çok kıymetli. Bu çalışmayı takip GÜRSES: Tabi ki gelecek. Şu anda
ediyorduk ama bu belgeyi alması öyle bir bilgi yok ama çok iyi biliyosektörde rakiplerimize karşı bizim ruz ki; Samsung’un Eurovent belgeönümüzü açan bir gelişme oldu. si sektörde bir hareketliliğe yol açmışEurovent tarafından sponsorluklar tır. Nitekim keşke tüm rakiplerimizin
alınırken, bu belgeye sahip olmak de Eurovent’i olsa, doğru ve gerçek
değerlerle masada rekabet edebilsek.
bizim için çok keyifli.
Bu bir öncülüktür, bu çıtayı bir üste
taşımaktır, bu önemli bir değerdir. Siz
sektöre hakim insanlar olarak bunu
zaten göreceksiniz yani muhtemelen
seneye farklı bir markanın Eurovent’i
ile karşılaşılabilinir.
- Samsung’ta sürekli bir yenilik söz
konusu. Sizin alanınızda herhangi
bir yenilik var mı?
GÜRSES: Samsung kanadında da,
bizim alanımızda da yeni ürünlerimiz
var. Biliyorsunuz bizim VRF haricinde
ticari ürünlerimiz de bulunmaktadır.
Free Joint Multi, ticari seri sistemlerimiz ve ısı pompası sistemlerimiz var.
Samsung teknolojisi ısı pompasını
geliştirerek daha önce iç ve dış ünite
olarak ayrı olan iki sistemi tek bir ünitede toplayıp Mono Unit olarak tek
cihaza yerleştirdi. Dolayısıyla bir otelin veya rezidans projesinin sıcak soğuk suyunu, ısıtmasını ve soğutmasını sağlayan yeni bir sistem bir arada oluşturuldu. VRF alt tabanında,
temelinde VRF mantığı yatan ama
yeni teknolojilerle üretilmiş ürünlerimiz var. Biz bir projenin üzerinde çalışırken elimizdeki tüm ürünlere göre
planlamayı yapıyoruz. Böylece müşterilerimize alternatifli çözümler sunarak fark yaratabiliyoruz. n
Dünya İnşaat 85
Şirket Haberleri
“Başoğlu Kablo İstanbul” solar aracı,
gücünü güneşten sonra Başoğlu’ndan alıyor
B
aşoğlu Kablo’nun ana sponsorluğunda yer alan Ae2 Project ekibi üniversite öğrencilerinin teknik faaliyetlerinde çalışmasını teşvik edip kalifiyeli mühendislerin
yetişmesini sağlıyor. Türkiye’yi, dünya
çapında temsil edebilme vizyonu içerisinde bulunan ekip, hedefleri doğrultusunda hız kesmeden büyümeye
devam ediyor. ‘Ae2 Project Alternatif Enerjili Araç Ekibi’ anlamına gelen
‘Ae2 Project’ ekibi, dokuz mühendis
adayı ile 2010 yılında Yıldız Teknik
Üniversitesi (YTÜ) Elektrik Elektronik
Fakültesi bünyesinde kuruldu. Şu an
itibariyle proje ekibinde 25 lisans, beş
yüksek lisans öğrencisi yer alıyor. Ekibin tamamı YTÜ Elektrik - Elektronik,
Makine ve Kimya - Metalurji Fakültesi öğrencilerinden meydana geliyor.
Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Ae2
86 Dünya İnşaat
Proje ekibi, verimlilik esaslı alternatif
enerjili prototip araç profilinde elektrik aracını üreten ilk takım unvanına
sahip. Tasarlanan yeni aracın tanıtımı
25 Nisan’da YTÜ Davut Paşa Kampüsü Otağ-ı Hümayun’da düzenlenen
açılış ile gerçekleştirildi. Yeni aracın
ismi “Başoğlu Kablo İstanbul” olarak
belirlendi ve tanıtımı yapıldı. Ekibin
çalışma süresince ekibe destek veren
Prof. Dr. Celal Kocatepe ekibi, özverilerinden ve sonuç odaklı çalışmalarından dolayı tebrik etti. Etkinliğinin
açılışında bir konuşma yapan Başoğ-
lu Kablo Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlkim Başoğlu da, proje ekibine desteklerini iletti. Ae2 takımının mekanik sorumlusu Ahmet Tatar
ise, yeni araç hakkında hem mekanik
hem de teknolojik yapısı ile ilgili şu
bilgileri aktardı:
“Aracımız sadece 27 kilodan
oluşmaktadır. Saatte 100 kilometre
hıza ulaşabiliyor ve enerjisini güneşten alıyor. Türkiye’de ki en verimli güneş enerjisi destekli elektrikli prototip
aracıdır. Amaç en az yakıtla en uzun
mesafeyi gidebilmek. Solar araç 1 kilowatt saat (kWh) enerji ile 700 kilometre kat edebilmeyi hedeflemektedir. Bu başarıyı yakalayan Türkiye’deki
ilk ekip unvanına sahiptir. Proje ekibi bugüne kadar sadece başarıları ile
değil hem teknolojisini hem de araçlarını yenileyen ve geliştiren bir ekip
www.dunyainsaat.com.tr
Şirket Haberleri
ruhuna sahiptirler. Başoğlu Kablo İstanbul aracı konsept olarak eski tasarımına göre aerodinamik yapısı yenilendi daha teknolojik hale getirildi.
Araç içi kablosuz iletişim sistemi ve
veri aktarımı sağlayan telemetri sistemine yer verildi. Otomatik fren sistemi (ESP) entegre edildi. Bu kadar yeni özellikle birlikte artık hedeflerin ve
beklentilerin yükseldiği bir yıl olacağı anlamına geliyor. Bunlarla birlikte
elde edilen rekorları tazelenebilecek
hatta daha iyisi yapılabilecek.”
Shell Eco Marathon yarışmasında prototip güneş arabaları segmentinde Avrupa 8’incisi olan Ae2 Project
ekibi tüm dikkatleri üzerinde topladı.
Ae2 Project’in yıllık takviminde birçok etkinlik bulunuyor, bu etkinliklerde büyük destekçisi olarak Başoğlu Kablo yer alıyor. Sadece pistlerde
değil etkinliklerde de yer alan araç,
katıldığı fuarlarda hem beğeni topluyor hemde ilgi odağı haline geliyor.
Bu tanıtımlardan bir tanesi olan Win
Fuarı’nda Başoğlu Kablo’nun standında yer alan araç; tasarımı, yapısı
ve özellikleri ile fuar alanında fantastik bir hava oluşturdu. Etkinlik süre- mobil modellerine benziyor.
since ise, katılımcılar ile sürekli bilgi ve
SEM 2014
fikir alışverişinde bulunuldu.
15-18 Mayıs tarihleri arasında
gerçekleşen
Shell Eco-Marathon EuShell Eco-Marathon
rope
binlerce
öğrencinin katılımıyla
Shell Eco-marathon, gençleri gegerçekleştirildi.
Türkiye’den 17 ekibin
leceğin yakıt alternatifleriyle çalışan
katıldığı
yarışmada
gözler yine Ae2
araçları geliştirmeye teşvik etmek ve
Proje
Ekibi’nin
üzerindeydi.
Yeni taenerjinin verimli kullanılmasına ilişsarımıyla
gözleri
üzerine
çeken
araç,
kin toplum bilincini artırmak amacıyla
sergilediği
performansı
ile
de
Türk
her yıl gerçekleştirilen uluslararası bir
ekipleri
arasındaki
liderliğini
sürdüreyarışma. Etkinlik kapsamında her yıl,
dünyanın çeşitli ülkelerinden lise, tek- bilmeyi devam ettirdi. Güneş enerjinik lise ve üniversite öğrencileri, ken- si destekli elektrikli araç konseptindi tasarladıkları ve ürettikleri araçlarla de 59 takım içerisinde bulunan ekip
en az yakıtla en uzun mesafeyi kat etmek için yarışıyorlar. Shell Eco-marathon bugün; SEM Asya, SEM Avrupa
ve SEM Amerika olmak üzere çeşitli kıtalarda düzenlenen etkinliklerden
oluşuyor. Takımlar yarışa; “Prototip”
ve “Şehir Konsepti” (Urban Concept)
adlı iki kategori altında katılıyor. Geleceğin otomobillerini yansıtan prototipler, fütüristik tasarıma sahip
araçlardan oluşuyor. Şehir Konsepti
(Urban Concept) otomobilleri ise geleneksel taşıtlardan ilham alınarak tasarlanıyor ve dış görünüş olarak günlük yaşantımızda kullandığımız oto-
www.dunyainsaat.com.tr
geçtiğimiz yıl elde ettiği başarısını geliştirdi. Yarışma sürecinde diğer ekiplere yardımcı olmayı ihmal etmeyen
Ae2 Proje Ekibi kazandığı dostluklarla sosyal sorumluluk kültürünü yaymayı ihmal etmedi. Sürdürülebilir
bir yarışmada sürdürülebilir işler açığa çıkarmayı başaran Ae2 Proje ekibi,
Türkiye’yi uluslararası arena da başarıyla temsil etme hedefi doğrultusunda SEM Europe 2015 için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. n
Dünya İnşaat 87
Şirket Haberleri
Penta Yönetim Kurulu Başkanı Salih Aydın:
“Sektörden yüzde 10’luk
pay almak istiyoruz”
T
eknoloji alanında yaşanan
değişimler banyolara da yansıyor. Tasarımın ön plana çıkmaya başladığı banyolar, günümüzde esnek çalışma şartları ve saatlerinden dolayı evde geçirilen zaman
diliminin artmasıyla duş mekanı olmaktan çıkıp sağlık ve spa alanı haline geliyor.
2001 yılından bugüne “banyo
armatürleri ve aksesuarları” ürün
grubunda uzmanlaşmış olan Penta
Yönetim Kurulu Başkanı Salih Aydın, 30’un üzerinde armatür ve aksesuar modeliyle Türkiye’nin en zengin ürün grubunu sunduklarını belirterek, evde geçirilen zaman dilimi
arttıkça banyoların değişime uğradığını söyledi. Aydın, geçmişte ustaların karar verici olduğunu ve genelde siyah, beyaz ya da koyu renklerin hakimiyetindeki banyo armatür
ve aksasuarlarında artık kadınların
söz sahibi olduğu yeni bir tüketici
profili oluştuğunu ifade ederek, bu
gurubun marka bilinirliğinden çok,
marka memnuniyetini hedeflediğini kaydetti.
Aydın, yaklaşık 1 milyar lira bü-
88 Dünya İnşaat
yüklüğü olan sektörde TSE belgesi bulunan üretici sayısının yaklaşık
150 olduğunu belirterek 22 ülkeye
ihracat yaptıklarını kaydetti. “Geleceğin Avrupa’sı, Afrika olacak. Biz
de Afrika’da konumlanmak istiyoruz” diyen Aydın, turizm tesisi, hastane ve okul gibi toplu yaşam alanlarında da ürün verdiklerini, kentsel
dönüşümün de kendileri için fırsat
oluşturduğunu söyledi. Beş yıl öğretmenlik yaptıktan sonra istifa ederek girişimci olduğunu kaydeden
Aydın, ortağı İsa Baş ile Sultanbeyli’deki fabrikalarında ‘Penta’ markasıyla armatür, musluk, duş sistemleri
ve banyo aksesuarlarından oluşan 2
bin 500 çeşit ürünün üretimini gerçekleştirdiklerini söyledi. Penta Banyo olarak yaklaşık 350 yapı showroomu olan bayisi ve 22 ülkeye ulaşan
ihracatı ile Türkiye’de sektöründe ilk
beşte yer aldıklarını ifade eden Aydın, önümüzdeki iki yılda sektörden
yüzde 10’luk pay almak istediklerini
dile getirdi.
“Banyolar spa’ya dönüşüyor”
Aydın, yapı malzeme sektörün-
de hijyen ürün grupları olan su armatürleri başta olmak üzere bütün
yapı malzeme sektöründe hijyen
ürün gurubu anlayışının endüstriyel
bir bakış açısından, toplu yaşam ve
kullanım alanlarından çıkıp konutlara doğru gelişeceğini düşündüklerini belirterek, şunları söyledi: “Artık
esnek çalışma şartları evde geçen
zamanı çok fazla artıracağından evdeki ünitelerin, mekanların keskin
ayrışması yerine daha soft kullanımını ve yerleşimini göreceğiz. Tasarımda sıkça gördüğümüz salon
–mutfak ilişkisini gelecekte ortak
mekan olarak yatak odası- banyo
ve yer açılan spor alanları olarak da
göreceğiz. Artık banyolar spa’lara
dönüşmekte; kişisel bakımdan öte,
sağlıklı yaşam alanları işlevi görmektedir. Bu düşünce doğrultusunda
‘banyo keyfi’ mottosunu da ürün
portföyümüzle, tasarım ve fonksiyonellik olarak desteklemekteyiz.”
de 50’ye varan su tasarruflu ürün
gruplarının yaygınlaşmasını fiyat
politikalarıyla desteklediklerini söyleyen Aydın, “Sadece bir serimizde değil birçok ürün grubumuzda
su kullanımını minimize eden teknik aksamlar kullanmaktayız. Bütün
bunlara rağmen Penta ailesi olarak,
tükenmekte olan doğal kaynaklarımızın tasarruflu, verimli kullanımını
sadece ürün odaklı bir çözüm olarak elbette görmüyoruz. Tüketici
bilincinin, kentlilik bilincinin gelişimi, özellikle çocukluk yaşlarından
itibaren yaşanılan şehre sahip çıkma kültürünün, değerinin gelişimi
yaşanabilir bir kent için olmazsa olmaz ön şartıdır diye düşünüyoruz.
Zira biliyoruz ki; yaşanılan kente ait
olma bilinci her konudaki verimliliğin ön koşuludur” dedi. Ayna, duş
sistemleri, aksesuarlar ve armatürleri bir seri halinde de tüketiciyle
buluşturan Penta’nın cep telefonuna bluetooth ile bağlantı sağlaya“Tüketici ve kentlilik bilincinin
rak duş alırken müzik dinleyebilme
gelişimi, verimliliğin ön şartı”
ve gelen çağrıyı cevaplayabilme imPenta olarak gerek armatür, kanı tanıyan IQ 160 akıllı duş sistegerekse duş sistemlerinde yüz- mi de bulunuyor. n
www.dunyainsaat.com.tr
Şirket Haberleri
Mehmetçik
KALAY
Hilti, geliştirdiği sistem sayesinde
kırım yapmadan binaları analiz ediyor
Y
üzölçümünün yüzde 92’si
deprem kuşağında yer alan
Türkiye’de özellikle Marmara
Bölgesi’nde gerçekleşen 17 Ağustos
1999 depremi ile çok sayıda can ve
mal kaybı yaşandı. O tarihten sonra
gündeme gelen ve 2012’de yürürlüğe giren 6306 Sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ile de kentsel dönüşüm
süreci resmen başlamış oldu. Kentsel
dönüşümün ilk adımı yapının risk tespiti ile başlıyor. Tespit sürecinde ise
önemli konuların başında kullanılacak yöntem geliyor.
Dünya genelinde inşaat sektörüne yönelik inovatif ürünleri ile dikkat
çeken Hilti, geliştirdiği “Donatı Tarama Sistemi” ile betonarme üzerinde
kırım yapmadan adeta binanın röntgenini çekiyor. Bu sayede zaten güçsüz durumda olan bir yapıda tahribatsız muayene yapılabiliyor. Hilti’nin
Donatı Tarama Sistemi, şu an Türkiye’deki tüm Çevre ve Şehircilik İl
Müdürlükleri’nde kullanılarak tüm illerde binaları analiz ediyor. Ayrıca birwww.dunyainsaat.com.tr
ratan bir yöntem. Hilti Donatı Tarama
Sistemi ise çok hızlı ve pratik bir şekilde herhangi bir kırım işlemine gerek
kalmadan sadece kolonun üzerinde
makineyi gezdirerek kolonun içerisindeki demirin tüm bilgilerini raporluyor” diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın
2014 yılında yaklaşık 400 bin binanın
dönüşümünü hedeflediğini hatırlatan
Kalay, kentsel dönüşümün aslında zamanla yarış olduğunu vurguladı. Hilti
Donatı Tarama Sistemi ile Kadıköy Belediyesi tarafından günde yaklaşık 250
tarama gerçekleştirebildiğini ve her
çok ildeki özel akredite laboratuvarla- Mehmetçik Kalay, “Geleneksel yön- gün bir binayı analiz ederek raporlama
rında da kullanılıyor.
tem ile kolon, kiriş, döşeme gibi bir yapabildiğini ifade eden Kalay, aynı taDonatı çapı ve derinlik belirlen- betonarme elemanın içerisindeki do- ramaların geleneksel yöntem ile yapılmesi ile donatıların yerleşimlerinin natıların tespit edilmesi için donatılar ması durumunda bir binanın analizitespit edilmesinde kullanılan Hilti Do- görülünceye kadar beton kırılarak dö- nin aylarca sürebileceğinin altını çizdi.
natı Tarama Sistemi, Türkçe yazılım ile külür ve sonrasında kırılan beton sıva- Kalay, “Zaten güçsüz durumda olabiraporlama yapabiliyor. Bu sistem ile narak kapatılır ve boyanır. Her katta lecek bir binada, taşıyıcı görev üstleTürkiye’nin önemli gündem maddele- minimum üç kolon için yapılması ge- nen betonarme elemanlarına sıyrılma
rinden biri olan kentsel dönüşüm ça- reken bu işlem 30 dakika sürerken, yönteminin uygulanması hasar oluşulışmalarının hızlı ve güvenli ilerleme- aynı işlemi tarama cihazı ile yapmak muna neden olabilir. Bu tarama cihazı
sine katkı sağladıklarını belirten Hilti 2 dakikayı geçmiyor. Bu nedenle kır- ile oluşabilecek hasarlar da engellenir”
Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü ma işlemi masraflı, yavaş ve kirlilik ya- diyerek sözlerini tamamladı. n
Dünya İnşaat 89
Şirket Haberleri
Pakpen, ihracat kapılarını
‘kalite’ anahtarıyla açıyor
İbrahim
TUZA
süren test ve kontrollerden sonra bu
belgeleri almaya hak kazandıklarını
vurgulayan Pakpen Yönetim Kurulu
Üyesi İbrahim Tuza, “Pakpen olarak,
K
onya’da kurularak dünyaya
açılan ve yapı malzemeleri
sektörünün öncü kuruluşlarından olan Pakpen, global arenada kalitesiyle fark yaratıyor. Pakpen,
merkezi Fransa’da olan The Laboratoire National de Métrologie et
d’Essais (LNE) kuruluşundan NF 114
kalite sertifikası alan ilk Türk şirketi oldu. Pakpen’nin boru markası
Pakplast’ın PE100 içme suyu borusu
için yaptığı başvuru, hammadde alımından itibaren tüm üretim sürecinin incelenmesi ve ilgili testlerinin ardından onaylandı.
Pakplast ayrıca, Umman Kalite
ve Standartlar Kurumu’ndan da akreditasyon belgesi almaya hak kazandı. Umman Kalite Standartlar
Kurumu’ndan alınan belge; Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi
Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi tüm Körfez ülkelerindeki saygınlığı nedeniyle de Türk plastik sektörü açısından büyük önem taşıyor.
Bu belge, polietilen boruların tasarımları, ölçüleri, dayanıklılığı ve esnekliğine bakılarak veriliyor. Uzun
90 Dünya İnşaat
da göre çok daha detaylı deneyler
ve uygulamalar içeriyor. Bu belgelendirmeler Türk plastik sektörü açısından da örnek oluşturuyor. Artık
Fransa başta olmak üzere NF 114
yönetmeliğini benimseyen ülke pazarlarında daha da güçleneceğiz. Bu
da bize dünya markası olma yolunda
hız kazandıracak” dedi.
Pakpen’in ISO 9001 ve ISO 14001
Yönetim Sistemi belgeleri ile TS, TSEK,
GOST, DVGW, RAL, INSTA ürün belgeleri de bulunuyor. Pakpen’in ürettiği ürünler AB normlarında olup, CE
işaretine sahip. Üretilen tüm ürünleyaptığımız işin kalitesinin uluslararası rin testleri, TS EN ISO 17025 standararenada prestijli kurumlar tarafından dı doğrultusunda TÜRKAK tarafından
onaylanması gurur verici. Özellikle akredite edilmiş modern laboratuvarNF 114 yönetmeliği birçok standar- da gerçekleştiriliyor. n
Türkiye’de Ruukki’nin sertifikalı
ilk ortağı Telefoncular Group oldu
Ö
zel çelik sektörünün önde gelen firmalarından biri olan Ruukki, Türkiye’de ilk kez
sertifikalı ortağı olarak Telefoncular Group ile işbirliği içine girerek kaliteli ürünleri ve satış sonrası hizmetleriyle firmanın esnek ve
yenilikçi bir yapıda olmasına yardımcı olacak. Partner firma anlaşmasından sonra sadece Ruukki
ürünlerinin uygun koşullarda satışını sağlayacak olan Telefoncular
Group, aynı zamanda Ruukki’nin
tüm pazarlama, lojistik, tanıtım
ve esnek üretim avantajlarından
da faydalanarak pazardaki payını artıracak.
Ruukki, yapısal çelik sektörünün önemli firmalarından Telefoncular Group ile Türkiye’de
sertifikalı ortaklığa imza attı. Ruukki Kıdemli Başkan Yardımcısı
Thomas Hörnfeldt ve Telefoncular Genel Müdürü Önder Çınar’ın
imzaladığı anlaşma sonrasında
Telefoncular Group, Ruukki’nin
dünya çapında seçilen sertifikalı özel çelik dağıtım şirketleri arasına girdi. Sertifikalı ortaklarına
teknik desteğin yanı sıra servis,
teknik ve lojistik destek, esnek
üretim ve pazarlama işbirliği gibi
avantajları da Ruukki beraberinde sunuyor. Distribütör ağını geliştirmek ve ortaklarını tüm ürünler ve uygulama alanları hakkında bilgi sahibi yapmak açısından
bu tür işbirliklerinin son derece
önemli olduğunu vurgulayan Ruukki Türkiye Genel Müdürü Özgür Yalçın, ortaklıklar sonrasında daha yenilikçi ve esnek hizmet sunabildiklerinin altını çizdi.
Özel çelikte kaliteli ürün sunma-
sının yanı sıra satış sonrası destek ağı ile de fark yaratan Ruukki ile 2012 yılından bu yana çalışan Telefoncular Genel Müdürü
Önder Çınar ise, “Ruukki’nin geniş yüksek dayanımlı ve aşınmaya
dirençli çelik yelpazesi hem Türkiye hem de yurtdışındaki müşterilerimize yenilikçi ve esnek bir
hizmet sunmamızı sağlıyor. Ruukki yüksek itibarı olan, tanınan bir
marka ve bize hizmetlerimizle ilgili global araç ve ekipman üreticilerine ulaşmamız ve onlarla
daha rahat işbirliği yapmamızda
yardımcı oluyor. Yeni uygulamaları tanımlamak ve son kullanıcı
ticaretini geliştirmek konusunda
Ruukki’nin satış ve teknik destek
ekibiyle yakın bir işbirliği yapmak
da bizim için önem arz ediyor”
şeklinde konuştu.
www.dunyainsaat.com.tr
Şirket Haberleri
Hyundai Asansör, isteğe uygun
özel tasarım asansörler sunuyor
T
eknoloji ve kalitesiyle sürekli
yenilenen, sektörünün güçlü
firmalarından HMF Hyundai
Asansör’ün milenyum asansör olarak adlandırdığı E-NOS asansörleri,
ferah ve şık uygulamalarıyla binaların değerini artırmaya yönelik farklı
ve özel tasarımlar öneriyor. Müşteri
ihtiyaçlarının önüne geçerek, projelere uygun çözümler üreten, zamanında teslim hizmeti ve zengin ürün
yelpazesi ile dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de asansör denildiğinde
akla gelecek ilk isim olma hedefi yolunda ilerleyen HMF Hyundai Asansör, asansörleri zevke uygun şekilde tasarlama imkanı sunuyor. Hız ve
konforu aynı anda sunan, gelecek
kuşak asansörlerde çeşitli iç kabin tasarım seçenekleri bulunuyor. Urban
harmony, naturalharmony ve mevsimsel renkler gibi farklı renk ve tasarım seçeneklerinden isteğe uygun
modeli seçerek asansör tasarlanabiliniyor. Özel tasarım asansörler binalara kazandırdığı estetik görünüm
ile binaların değerinin artmasına da
www.dunyainsaat.com.tr
Kale Kilit, bayi gezisini
gerçekleştirdi
T
yardımcı oluyor. Enerji tasarrufuna önem veren E-NOS asansörlerde
bulunan led ışıklandırmalar sayesinde yüzde 30’a varan enerji tasarrufu
sağlanarak enerji verimliliği artırılmasının yanı sıra üretiminde biyoteknolojik ve çevreye duyarlı malzemeler
kullanılması dikkat çekiyor. n
emelleri 1953 yılında atılan ve Türkiye’de bilinen
ve tercih edilen kilit markalarından olan Kale Kilit’in bayileri için her yıl düzenlediği
Umre Gezisi’ne bu yıl daha
farklı bir programla Kudüs
de dahil oldu. Kutsal topraklar organizasyonu, 250 davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi. Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Kenan Kızıltan ve
Kale Kilit Yurtiçi Satış Müdürü Nihat Eren’in önderliğinde gerçekleşen gezi, iki gece Kudüs, üç gece Medine
ve dört gece Mekke olmak
üzere dokuz gece 10 günde
tamamlandı.
Kale Endüstri Holding
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kenan Kızıltan, organizasyonla ilgili olarak, “Biz
her sene bayilerimizle birlikte kutsal toprakları ziyaret
ediyoruz. Ancak bu sene bu
programa Kudüs de dahil oldu. Böylece daha zengin bir
programla Kudüs’teki kutsal toprakları görme şansına
eriştik” dedi. Aynı anda hem
Mekke, Medine hem de Kudüs topraklarındaki ibadet
yerlerini ziyaret eden Kale Kilit Bayileri, kutsal topraklardaki mekan ziyaretleri ve ibadetlerle gerçekleşen bu geziden çok memnun olduklarını
belirttiler.
Dünya İnşaat 91
Kısa-Kısa
Çimsa’dan yeni
döneme yeni atama
Azerbaycan’daki büyük otel projesine AE Arma imzası
Çimento ve yapı malzemeleri sektörünün
önde gelen şirketlerinden Çimsa’da Hazır
Beton Genel Müdür Yardımcılığı görevine
Önder Kırca getirildi. Lisans eğitimini ODTÜ
İnşaat Mühendisliği bölümünde tamamlayan Kırca, sonrasında aynı bölümde yüksek
lisans ve doktora derecelerini aldı. 19982000 yılları arasında ODTÜ; İnşaat Mühendisliği/Yapı Malzemeleri Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalıştı. 2000 yılında
Ar-Ge Mühendisi olarak çalışmaya başladığı Çimsa’da sırasıyla Ar-Ge Şefliği ve Pazarlama Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
Son olarak Bölge Satış Direktörlüğü görevini yürüten Kırca, görevine yeni dönemde
Hazır Betondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı sıfatıyla devam edecek.
Soyak Soho, Berker’i
tercih etti
Binalarda enerji yönetimi ve yaşam konforu alanında entegre çözümler sunan Berker, Soyak Soho’nun tercihi oldu.
İstanbul’un merkezi bölgelerinden biri olan
Zincirlikuyu’da yer alan ve Leed Gold sertifikası adayı 77 daireden oluşan Soyak Soho
projesinin rezidans dairelerinde Berker B.IQ
paslanmaz çelik anahtarlar ve Interra touch
panel kullanıldı. 1919 yılından bu yana hizmet veren Alman merkezli Berker, B.IQ ile
Soyak Soho rezidans sakinlerine tek anahtar üzerinden ısı, aydınlatma, müzik ve panjur kontrolüne (PC, Iphone, Ipad ile internet
üzerinden) imkan sağlıyor. Rezidans dairelerde kullanılan All-in-one paneller sayesinde site yönetiminden gelen duyurular sistem üzerinden daire sakinlerine iletilebiliyor.
92 Dünya İnşaat
Türkiye’nin güçlü teknik müteahhitlik şirketlerinden AE Arma-Elektropanç, Bakü’de kurulacak ‘Beyaz Şehir’ otelinin tüm elektrik, elektronik ve mekanik işlerinin (MEP) teknik müteahhitliğini üstlendi. Ana müteahhitliğini Azerbaycan’ın önemli inşaat firmalarından ‘Pasha Inşaat’ LLC’nin üstlendiği
ve tamamlandığında 90 bin metrekarelik kapalı alana sahip, 818 oda kapasiteli olması planlanan
projenin 2015 yılının ilk çeyreğinde Bakü’de düzenlenecek olan Avrupa Olimpiyatları’na yetiştirilmesi planlanıyor. Elektrikli su ısıtma sisteminden iklimlendirme sistemlerine, aydınlatmasından yangın söndürme sistemlerine kadar otelin tüm MEP işlerinin kontrat bedeli 42 milyon 500 bin dolar.
Borusan Makina ve Güç Sistemleri,
dört kadını iş makinası operatörü yaptı
Borusan Makina ve Güç Sistemleri, 20’nci yıl sosyal sorumluluk
projesi kapsamında kadınlara özel
operatörlük eğitimi verdi. Şirket
bu proje ile kadınların sanayi sektöründe sadece yüzde 15,2 olan
istihdam oranının artmasına katkıda bulunmayı amaçladı. Verilen
eğitimden sonra dört kadın sınava girerek makine ehliyeti almaya hak kazandılar. Üç hafta süren
kurs boyunca dört kadın hem sınıfta teorik, hem de makine üzerinde uygulamalı olarak ders aldılar. Kadınlar daha sonra düzenlenen bir sınavla ehliyet almaya hak
kazandılar. Borusan Grubu gelişen Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu temel sorunlardan olan sanayide kadın istihdamının arttırılması ve kadının güçlendirilmesi konularında önemli sosyal sorumluluk
projeleri yürütüyor. Borusan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliği ile yürüttüğü “Annemin İşi Benim Geleceğim” projesi kapsamında 10 ildeki 10 organize sanayi bölgesinde (OSB) “Borusan Neşe Fabrikası” adıyla, 0-6 yaş grubu çocuklara yönelik kreş
ve gündüz bakım evleri açıyor. İlki yakın zamanda Adıyaman’da faaliyete geçecek bu merkezlerde
çocuklara uzmanlar tarafından günlük bakım ve eğitim sağlanırken, anneler de içleri rahat bir şekilde iş bulma ve çalışma olanağına kavuşacaklar. Borusan aynı zamanda “Kadın Girişimciliğinin Desteklenmesi” projesi çerçevesinde Türkiye Grameen Mikrofinans Programı’nın (TGMP) 50’nci şubesi
olarak TİSVA ile işbirliği içinde Afyonkarahisar Asım Kocabıyık Mikrofinans Şubesini hizmete soktu.
Bu şube 2009 yılından, Gemlik - Borusan Mikrofinans şubesi ise geçtiğimiz yıldan bu yana yüzlerce
kadın girişimciye fırıncılıktan kuaförlüğe, gıdadan el emeği ürünlerin üretimine kadar uzanan farklı
iş alanlarında finans desteği sağlıyor.
www.dunyainsaat.com.tr
Kısa-Kısa
Fresh banyo mobilyası ile banyolara
yaz dopingi geliyor
Creavit, “Banyo bu tarafta” mottosuyla ürettiği yeni
nesil banyolarında kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik
tasarımları, estetik çözümlerle buluşturuyor. Tazelik
ve yenilenme anlamlarına gelen Fresh banyo mobilyası yazın iyileştirici enerjisini banyolara taşıyor. Güneşle suyun birlikteliği, ruhları ve bedenleri arındıran
ve yenileyen yaşam enerjisi, banyolarda hayat buluyor. Zarif, ince ve modern çizgileri kadar sade ve
dinamik tasarımıyla da öne çıkan Fresh banyo mobilyası 53 santimetrelik alt modül, 46 santimetrelik
üst modül, 140 santimetrelik boy dolabı ve aynadan oluşuyor. Yazın ışıltısını banyolara getiren ürünün gövdesinde kullanılan gri zebrano, parlak beyaz
ve parlak beyaz lake kapaklarla tamamlanıyor. Gri ve
parlak beyazın uyumu banyonun enerjisini yükseltiyor. Tasarımın gücünü fonksiyonellikle buluşturan ve
kullanışlılığıyla öne çıkan boy dolabı küçük banyolara bile büyük çözümler sunuyor. Geniş saklama alanıyla dolap ihtiyacını işlevsel biçimde karşılayan bu
takım, uyumlu Creavit lavabo ve armatürle bir bütünlük yakalıyor.
Philips yol aydınlatma ürünleri ile yüzde 50’nin
üzerinde enerji verimliliği
Philips’in yeni yol aydınlatma armatürü GreenVision Xceed, düşük maliyeti ve sağladığı yüzde
50 oranında enerji verimliliği ile hem güvenlik hem de etkin aydınlatmayı bir arada sunuyor.
GreenVision Xceed, yüzde 50’nin üzerinde enerji verimliliği sunmakla birlikte uluslararası yol
aydınlatma standartlarıyla uyum sağlıyor. Yüksek kalitede beyaz ışık ile yüksek renk tutarlılığı
sağlayan GreenVision Xceed, farklı yol düzenlemeleri ve koşullara uygun esnek yapısı ile ön
plana çıkıyor. Philips’in akıllı şehir aydınlatma ve kontrol sistemi CityTouch’a entegre olabilen
GreenVision Xceed, köy ve fabrika yolları gibi küçük çaplı yollardan, otoyollara kadar geniş
bir kullanım alanı sunuyor. Hem yayalar hem de taşıtlar için güvenli aydınlatma çözümünü sunan GreenVision Xceed, Philips Ledgine Led platformu sayesinde uzun bir kullanım ömrü de
sağlıyor. Philips, CityTouch StarSense akıllı şehir aydınlatma ve kontrol sistemi ile kullanıcılara
bir şehrin tüm aydınlatma sistemlerini internete bağlı arayüz üzerinden kontrol etme olanağı
sağlıyor. Her bir aydınlatma noktası için gerçek zamanlı durum raporlarıyla, kolay ve modern
bakım ve gözetim imkanı sunan Citytouch ile aydınlatma operatörleri sistemin her bir parçasının tüketim ve aydınlatma seviye verilerini takip edebiliyor. Aydınlatma seviyelerini yerel ihtiyaçlara göre ayarlayabilen CityTouch, şehirlerin hem enerji maliyetleri kısma hem de doğayı
korumalarına katkı sağlıyor. Şehrin yoğun saatler dışında şehir genelindeki aydınlatma noktalarını kısmaya, hataları tespit etmeye ve iş akışı desteği sağlamaya olanak tanıyan sistem,
işletme maliyetlerini ve
enerji kullanımını
belirgin oranda
azaltarak enerji faturalarının düşmesine, daha az karbon emisyonuna ve daha az ışık kirliliğine yol açıyor.
www.dunyainsaat.com.tr
Hitachi Koki, elektrikli
el aletlerinin Türkiye’deki
satışı için Askaynak’ı seçti
Japon Hitachi bünyesinde yer alan ve 1948 yılından bu yana elektrikli el aletleri üreten Hitachi Koki, ürünlerinin Türkiye’deki satış ve satış sonrası hizmetleri için; Eczacıbaşı ve Lincoln
Electric şirketlerinin ortak kuruluşu Askaynak
ile anlaştı. İnşaat, gemi sanayi, ağaç ve metal
işleri gibi birçok sektörün ihtiyacı olan elektrikli
el aletlerinin üretimini yapan, akülü modelleriyle kullanıcıya esnek seçenekler sunan Hitachi Koki, sahip olduğu “fırçasız motor teknolojisi” gibi özellikler ve yeni teknolojiler nedeniyle,
dünyada profesyoneller tarafından tercih edilen markalar arasında yer alıyor. Anlaşmanın
İstanbul’da düzenlenen imza töreninde konuşan Hitachi Koki Amerika, Asya ve Okyanusya Satış Genel Müdürü Yasushi Fukui, dünya
ölçeğindeki liderlik hedeflerine ulaşma yolunda Türkiye pazarının büyük önem taşıdığını ve
Askaynak’ın güçlü yapısına güvenlerinin tam
olduğunu belirti. Askaynak Genel Müdürü Ahmet Sevük ise metal sanayisinin gereksinimi
olan tüm komşu alanlardaki atılımları çerçevesinde, Hitachi markasını da portföylerine katmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Sista yenilenen
yüzüyle Karaköy’de
profesyonellerle buluştu
Henkel’in önde gelen markaları arasında bulunan Sista, gerçekleştirdiği tanıtım etkinlikleri ile sektöründe fark yaratıyor. Karaköy Perşembe Pazarı’nda Sista renklerinde giydirilmiş
özel bir araç ile beraber 200’e yakın nokta ziyareti gerçekleştirildi. Bu ziyaretlerde noktalara, Sista’nın yenilenen yüzüyle beraber ürün
portföyünü anlatan kitapçık ve çeşitli hediyeler ulaştırıldı. Sektöründe mastikler ve PU köpükler kategorisinde ürünleriyle var olan Sista,
yenilenen yüzü ile müşterilerine kalitesinden
taviz vermeden hizmet sunmayı sürdürüyor.
Sista Mastikler, derzler (çatlaklar) arasına uygulandığında farklı alanları veya malzemeleri
birbirine bağlıyor ve derzi yalıtıyor. Ayrıca derzi
oluşturan farklı malzemeler arasında zamanla
oluşabilecek hareketleri esnek yapısıyla kompanse ediyor. Sista PU Köpükler ise geniş derzlerin ve derin boşlukların doldurulmasında kullanılıyor. PU köpük genleşerek dolduruyor, yapıştırıyor ve yalıtıyor.
Dünya İnşaat 93
Sektörde Yenilikler
Home Vision modern
zamanların dinamik
yapısını duvarlara yansıtıyor
HannaHome’un Türkiye temsilcisi olduğu
Rasch markasının modern ve dijital dünyadan ilham alarak tasarladığı yeni koleksiyonu
Home Vision, rengarenk ve hareketli duvar
kağıdı seçenekleri ile dikkat çekiyor. Rengarenk barkodların bulunduğu, QR kodların ve
pop art desenlerin süslediği duvar kağıtları
ile öne çıkan koleksiyonda, yaşam alanlarına
aydınlık ve lüks dokunuşlar katacak desenlerden, ferah floral desenlere uzanan duvar
kağıdı seçenekleri de bulunuyor. Renk paletinden kırmızı, krem, siyah, bej, gri, mavi, yeşil ve turuncu renklerinin kullanıldığı Home
Vision koleksiyonu, çağımızın renkli ve dinamik dünyasını yaşam alanlarına yansıtmak isteyenlerin tercihi olmaya aday.
Blancoaxis mutfakların
konseptini değiştiriyor
Blanco, farklı tasarımlarıyla mutfakların konseptini değiştiriyor. Blancoaxis, özgün tasarımıyla mutfakları hayal gücünün dokunduğu
özel alanlar haline getirmekle kalmıyor, konfor ve fonksiyonellik gibi özelliklerini bir araya getiriyor. Eviye kavramını yeniden tanımlayan Blancoaxis II 6 S-IF; kesme tahtası ve
multi-fonksiyonel süzgeç gibi pişirmeye yardımcı olan aksesuarları ile iyi bir kombinasyon oluşturuyor. Buharda pişirme yaparken
dolu kapları buharlı pişiricinin üzerine koyup
kaldırmak hem zahmetli hem de tezgahın ıslanmasına neden oluyor. Bu şamada Blancoaxis II 6 S-IF’in tasarım özellikleri işinizi kolaylaştırıyor. Blancoaxis II 6 S-IF’te yer alan
çok fonksiyonlu süzgeç alanı, eviyede ergonomik çalışma alanı yaratmak üzere paralel
olarak yerleştirilmiş bulunuyor. Aynı zamanda buharlı pişiricilerin aksesuarlarının bire bir
aynısı olan bu bölüm, buharda pişirmenin
hazırlık aşamasına iyi bir başlangıç oluşturuyor. Ana kaseye kancalanmış ve buharlı tencerelerin standardı ile donatılmış olan paslanmaz tepsi ise taşıyıcı görevi görüyor. Esnek tasarımı ile dikkat çeken ve hazırlanan
malzemelerin direkt tencereye aktarılmasını
sağlayan eviye üzerindeki kesme tahtası da
fonksiyonel.
94 Dünya İnşaat
Kale, Zero ile banyolara konfor getiriyor
Modern mimarinin ve yaşam tarzının önemli tamamlayıcılarından biri olan banyolar, Kale’nin
modüler koleksiyonu Zero ile hayat buluyor. Estetik ve fonksiyonelliğin harmanlandığı tasarım
anlayışı ile kullanıcıların hayatını kolaylaştıran Zero’nun, lavabo, klozet, küvet ürünlerini kapsayan bütünsel konsepti, etkileyici bir tasarım dilinin farklı ifadesi olarak ortaya çıkıyor. Fonksiyonel detaylarıyla öne çıkan bu ürünler, konfor ve hijyen gibi banyo gereksinimlerini iyi bir
şekilde karşılıyor. Banyo kültürüne ilişkin ürün tasarımları ile sayısız ödüle layık görülen Alman
tasarımcı Adolf Babel imzasıyla banyolarda yerini alan Zero; lavabo, klozet, küvet ve banyo
mobilyalarından oluşan son derece şık bir koleksiyon olarak, bütünsel banyo çözümlerinin ideal örneklerinden birini oluşturuyor. Zero, ahşap dokusu ve saklama seçenekleriyle de, kullanıcının hayalindeki banyoyu yeni bir kimlikle bütünleştirmek için işlevsel çözümler sunuyor. Koleksiyonda, boy dolaplardan küçük dolaplara, çekmece separatörlerinden etejer raflara, birden
fazla depolama seçenekleri bulunuyor. Modüler yapısı ile banyonun büyüklüğüne göre zengin
ebat çeşitliliği, eşyalara göre derin ve sığ çekmece seçeneklerinden birkaçı tercih edilebiliyor.
Çekmece ve dolap kapakları şık kulpları ile rahat açılıyor, yavaş ve sessizce kapanıyor. Durabad kaplaması ile suya dayanıklı olan kapaklar, ahşap görüntüsü ile banyolara sıcaklık katıyor.
Kastamonu Entegre’den ileri teknoloji bir tezgah
‘Technotop’
Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi, 45 yıllık tecrübesini gelişen
teknoloji ile birleştirmeye devam ediyor. Son teknoloji ve modern makinalar ile üretilen Technotop tezgahlar, Teknopan
ve Teknopan-MR (neme dayanıklı) yonga levhaları ile üretiliyor. Üst yüzeyde bulunan, koruyucu tabaka ile kaplı dekoratif
laminat ve tezgahın alt kısmındaki özel bariyer kağıdı, tezgahı nemden ve sudan koruyor. Bu özelliği ile mutfak ve banyo
gibi hijyenin önemli olduğu yerlerde iyi bir seçim olabiliyor.
Tezgah yüzeyinin çizilme, sıcaklık, buhar, su, leke, çarpma ve
aşınmaya karşı dirençli olması ve kolay temizlenmesi nedeniyle, diğer granit ve mermer tezgahlara karşı iyi bir alternatif. Technotop sıvıya karşı gösterdiği dayanıklılığın yanı sıra dekoratif laminat üst yüzeyiyle aynı zamanda, çarpmaya, aşınmaya ve çizilmeye karşı direnç gösteriyor. Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi
tarafından E1 Standartlarında yonga levhadan üretilen Technotop marka tezgahlar, MDF bantı sayesinde darbeye, PVC kenar bantları sayesinde ise sırt kısmında neme ve suya karşı ekstra korunma sağlıyor. Technotop marka tezgahlarda ayrıca su damlacıklarının üst yüzeyden alta geçmesini
engelleyen özel ‘damlalık’ yer alıyor.
www.dunyainsaat.com.tr
Sektörde Yenilikler
Fondaline, 3 metre eninde üretilerek
kullanıcıların hizmetine sunuldu
Onduline Avrasya’nın inşaat sektörüne kazandırdığı ve
şimdiye kadar 2 metre eninde olan Fondaline 400 yalıtım koruyucu membranı, 3 metre eninde üretilerek kullanıcıların hizmetine sunuldu. Yüksek yoğunluklu polietilenden üretilen ve yer altı suları ile toprak basıncının
neden olduğu hasarlara karşı su yalıtım sistemlerini koruyan Fondaline 400, yarı konik kabartmalı esnek dokusuyla üzerine gelen tüm darbe etkilerini yutarak, yapı
çukuru doldurulurken oluşabilecek hasarları da önleyen
bir ürün. Onduline Avrasya’nın daha önce 2 metrelik
ene sahip rulolar halinde kullanıcıların hizmetine sunduğu bu ürün, artık 3 metre eninde de üretilmeye başlandı. 3 metre eninde üretilen Fondaline 400’ün kullanıcıya
getirdiği avantaj ise şöyle; 2 metrelik ene kıyasla 3 metre
enindeki rulolar, yine 10 santimetrelik binilerle uygulanıyor ve ürün maliyetinden yüzde 1,67, işçilik maliyetinde
ise yüzde 4,20 tasarruf sağlayarak yaklaşık yüzde 6’lık
bir maliyet avantajı getiriyor. Aynı zamanda Fondaline
400, 1200 ila 1600 adet/metrekare kabarcık sayısıyla
topraktan gelen yanal yükleri daha homojen dağıtarak
su yalıtımını da koruyor. Toprak altında kalan duvarların ve temellerin korunması, bodrum duvarlarındaki
ve zeminlerindeki nem hasarlarının içten onarımı ile zemin betonlarının topraktan gelen neme karşı korunmasında etkili bir ürün olan Fondaline 400, Türk Standarları Enstitüsü tarafından bitümlü membranlar için
geliştirilmiş olan TS 11758-2 uygulama şartnamesinin toprak altı su yalıtım detaylarında “drenaj sağlayıcı,
koruyucu katman” olarak öneriliyor.
Yale, konutlarda kullanılmak üzere kapı kolu
üretimine başladı
Kilitleme ve güvenlik sistemleri alanında senelik 5,5 milyar euro ciroya sahip Assa Abloy’un bünyesinde
yer alan Yale, kapı kolu üretimine başladı. Firma, konutlar için beş farklı modelde tasarladığı yeni kapı
kollarını, Türkiye’de zincir yapı marketler ve ülke genelindeki bayileri üzerinden sonbaharda satışa sunacak. Alüminyum ve çinko alaşımı malzemeden üretilen kollar, hem konut içindeki oda ve banyolarda
hem de dış kapıda kullanılabiliyor. 1843 yılında ABD’de kurulan ve o dönemde patentini aldığı asma
kilit ile bu alandaki global endüstrinin mucidi olarak anılan Yale, dünya kapı kolu pazarına üretici kimliği ile giriş yaptı. Ürün gamında asma kilitler, dijital kapı kilitleri, kayıt özelliğine sahip kapı dürbünleri,
kablosuz alarm sistemleri, kapı hidrolikleri, kasa ve aksesuarlar gibi farklı kategorilerde yüzlerce model
bulunan firmanın, kendi üretimi olan yeni kapı kolları; saten, nikel veya antik pirinç kaplama seçenekleriyle sunulacak. “Milano, Apollo, Venezia, Napoli ve Cortina” isimli beş ayrı modelde üretilen kollar,
cazip fiyat avantajlarıyla yakında Türkiye’de de raflardaki yerini alacak.
www.dunyainsaat.com.tr
Yurtbay Seramik, Era
serisini pazara sundu
Yurtbay Seramik’in yeni serisi Era pazardaki yerini aldı. Mermeri andıran
dokusuyla natural, damasklı dekoruyla klasik çizgilere sahip olan Era
Serisi, iç mekanlara faklı bir atmosfer
katıyor. Seri, pamuksu görünümüyle
içinde bulunmaktan keyif alacağınız
yaşam alanları yaratıyor. Era Serisi,
bej ve gri renk seçenekleriyle üretiliyor. 25x65 santimetre duvar karosu
ebadının yanı sıra, 45x45 santimetre yer karosu olarak satışa sunuluyor.
Seri, bordürleriyle de zengin bir görünüm sağlıyor. Doğal mermer görünümlü, rektifiyeli duvar ve yer karoları ev, otel, ofis, cafe ve restaurantlarda kullanılabiliyor.
Graniser Seramik,
dış mekanlarda da
tarzıyla fark yaratıyor
Graniser Seramik, sunduğu zengin iç
mekan tasarımlarının yanı sıra Bafa,
Gediz, Kaçkar, Larissa, İmros, Erdek,
Karia, Girne ve Didim serileri ile tüm
dış mekanlara keyifli, estetik ve doğal
bir görünüm kazandırıyor. Doğanın
kendine özgü renk geçişlerinin bulunduğu seriler ile bahçe, teras, veranda,
balkon gibi açık yaşam alanlarını taşların dokusu sarıyor. Her zevke hitap
eden Graniser dış mekan seramikleri
uzun ömürleri ve kaymaz yüzeyleri sayesinde ıslak mekanlarda da rahatlıkla
uygulanabiliyor. Farklı ebatlarda üretilen seriler, toprak tonlarındaki renkleri
ile dikkat çekiyor.
Dünya İnşaat 95
-
İnşaat Malzemeleri Fiyat Listesi
> CAM (KDV Hariç bayii teslim)
> PLASTİK BORU
Düz Cam
KDV Hariç TL/Adet T L /
m2
Dublex Atıksu Bor. (ISO 3633-3.2 mm)
3mm
5.21
Boyut. . ...................Ø50
.. ......................6.42
Ø70
4mm
150. . .......................
1.31. . ......................8.67
2.19
5mm
250........................1.86
6mm
10.02
.. ...................... 3.16
8mm
13.22
> HAZIR BETON (KDV Hariç)
500....................... 2.46...................... 3.98
Mikserli..................................TL
> HAZIR BETON (KDV Hariç)/m3 10mm
17.49
.. ..................... 5.87
7.44
Mikserli
TL / 1000. . .....................4.31
Buzlu Gro 1................................................ 76.00
m3
Renkli Buzlu Gro 2. . ..............................................
76.00 7.34
Gro 1
Tek ve Çift Çatal
96,00
C 14..................................................80.00 Telli 6mm
19.12
Boyut. . ...................Ø50.. ...................... Ø70
Gro 2
97.00 C 16..................................................
82.00
70 (TÇ)..................
C 14
Isıcam 2.54...................... 3.54
C 18..................................................
84.00 98,00
70 (ÇÇ)..................
3+3 (DC+DC)
4.24...................... 34.20
6.99
C 20................................................. 86.00
C 16
99.00 4+4(DC+DC)
36.80
C 25 . . ................................................
88.00 100 (TÇ).. ................4.01...................... 5.74
C 18
5+5 (DC+DC)
50.70
6.39.......................56.70
9.17
101,00
C 30.. ............................................... 110.00 100 (ÇÇ)................
6+6 (DC+DC)
C 20
4+4 Lov-E+DC (Isıcam-S)
C 35. . ...............................................
115.00 104,00
44.70
Şap Betonu..........................100.00-119.00 Dirsek
C 25
Elyaflı şap....................................... 129.00 Boyut. . ...................Ø50.. ...................... Ø70
106,00
> PLASTİK BORU KDV Hariç TL/
Pomp.Ücreti....................................... 8.00 45 Açık. . ................ 0.87....................... 1.53
C 30
Adet
TL/TON TL/TON
>>ÇİMENTO
ÇİMENTO(KDV
(KDVHariç)
Hariç)..............
P.Ç. Dökme 42.5 (Fabrika
P.Ç. Dök. 42.5 (Fab. tes.).................120.00
teslim)
90.00
P.K.Ç. Dök. 42.5 (Fab. tes.).............. 118.00
P.K.Ç. Dökme 42.5 (Fabrika
teslim)
K.Z.Ç/A (Torbalı).............................
114.00
85.00
K.Z.Ç/A (Torbalı)
85.00
12-16 mm 18-22 mm 912
912
Boyut
Ø50
Ø70
42......................................................
4.69
50......................................................
70 (TÇ)
2.27
3.19
7.43
70 (ÇÇ)
3.64
6.64
75..................................................... 16.52
100 (TÇ) 3.48
5.39
90.....................................................23.62
100 (ÇÇ) 5.91
12.80
Dirsek
Dişli Dirsek İç. . ............................. Dış
Boyut
Ø50
Ø70
20x1/2. . ...................1.94.....................
2.43
45 Açık
0.75
1.41
20x3/4...................
2.93.....................
3.93
87 Kapalı
0.93
0.71
25x1/2..................... 2.11. . ..................... 3.16
> SAC KDV Hariç
25x3/4.. .................. 2.92...................... 3.91
$/TON
0.35
1.430
10mm. . ..............................................20.33
> TEL (KDV Hariç)
T L / > ORMAN ÜRÜNLERİ
0.40
1.400
Buzlu ................................................ 6.75
m2
TOMRUK(KDV0.45
1.350
Hariç)....................TL/m3
Renkli BuzluGal.
......................................
Örgü (60x60)2.7 mm 8.54 0.70
1.250
3. SNB Göknar.. ................... 320.00-400.00
1.00
1.220
5.00
Telli 6 mm. . ...................................... 22.86 3. SNB Karaçam..................
PVC Kaplı (60x60)3.50mm
2.00 300.00-400.00
1.180
7.00
3. SNB Sarıçam................... 550.00-600.00
Isıcam
Gal. Örgü(50x50)2.7 mm
> İNŞAAT DEMİRİ (Kardemir)
3+3 (DC+DC). . ................................... 24.92
5.00
Nervürlü (KDV hariç)
> KERESTE (KDV Hariç). . ...............TL/m3
4+4(DC+DC)PVC
.. .....................................
Kaplı (50x50)3.50mm26.81 TL/TON
5+5 (DC+DC).-. ................................... 36.54 Çam Doğ. (Ekstra)...................
1.260-1.600
12-16 mm 895
6+6 (DC+DC)Gal.
Örgü
(40x40)3.00mm
18-22
mm
895
.. ................................... 40.88 Çam Doğrama 1.............................. 950.00
6.30
Düz Yuvarlak (KDV hariç)T L /
4+4 Lov-E+DC (Isıcam-S) . . .................32.20 Çam Doğrama 2. . ............................ 750.00
PVC Kaplı (40x40)3.50mm
TON
Dünya Gazetesi 18 Temmuz 2014
Yığma
6mm..................................................11.36
8mm.................................................15.00
Baca
43.7
96 Dünya İnşaat
Beton Kontrplak(08+)
(KDV hariç)
Çam DoğramaProfiller
3. . ............................
550.00
TL/TON
Göknar Doğrama............................ 600.00
NPI-U 160-200 (STD)
(Euro)
Lambri575
Ekstra. . ............................. 1.250.00
Yuvarlak>(KDV
YONGA
LEVHA (KDV hariç
)
Düz
hariç)...........
TL/TON
183X366 (1. Katagori)
12-16 mm .. ......................................... 1092
TL/Ad.
18-22
mm ..........................................
1092
30 mm 72,00
Lambri BirinciNPI-U
320-550
(STD)
18
mm
45,00
150
mm
(SAE
1040).
.
.......................($)
635
Kalite. . ..................... 900.00
(Euro) 615
16
mm
42,50
Döşeme Ekstra................................735.00 HEB - 120-260 (STD)
12 mm
40,50
(KDV8 mm
hariç)..................... TON
(Euro)
Döşeme615Birinci Kalite ............. 1.050-1.260 Profiller
33,00
160 (STD).
. .......................(Euro)
İnşaatlık NB.G.. .....................
1-110 450.00-500.00
1.420 NPI-U
> ÇİMENTOLU
YONGA LEVHA485
H1 piki (+KDV)
(KDV hariç)
TL/M2
İnşaatlık Kereste ........................... 450.00 NPI-U 320-550 (STD).. ................(Euro) 570
$ 585
08mm
6.48
NPI-U 180-300 (STD). . ................ (Euro) 535
H2 piki (+KDV)
10mm
8,10
HEB
120-260
(STD)..................(Euro)
570
$
575
12mm
9.72
> KONTRPLAK (KDV hariç). . ..........TL/ m3
Kütük S 235 JR (KDV h.)
14mm
11.34
03 mm(BBB). . .............................. 2.400.00 G 1-110 . . ...................................... (TL) 1.420
$ 547
16mm
12.96
H1 piki . . .......................................... $ 485
4-5-6 mm.. ...................................
Kütük S 185 (MLZ)(KDV2.150.00
h.)
18mm
14.58
H2
piki
.............................................$
475
8 mm’lik .. ....................................
$ 547
1.250.00
Beton Kontrplak(08+).................. 1.300.00
> ORMAN ÜRÜNLERİ
TOMRUK(KDV Hariç)
TL/m3
> YONGA LEVHA (KDV hariç )
3. SNB Göknar
183X366 (1. Katagori).. ............... TL/Ad.
500.00
72.00
110,00
Dublex 1.11........................1.89
Atıksu Bor. (ISO 3633- 30 mm ............................................
3. SNB Karaçam
87 Kapalı. . ..............
> TUĞLA KİREMİT
C 35
111,00 3.2 mm)
500.00
18 mm.............................................. 45.00
Betonu
Boyut
Ø50
Ø70
3. SNB Sarıçam
(KDV Hariç -Şap
Peşin)
. . ............... Kr/Adet > BORULAR Su Boruları. . ............... TL/M 16 mm.............................................. 42.50
119,00
150
1.16
2.04 500.00
8.5 Tuğla (190x190)............................ 24.5
10 ATÜ YYPE250
lacivert polietilen
Elyaflı şap
1.65
2.95 12 mm.............................................. 40.50
13.5 Tuğla (190x190)........................... 27.9
129.00
20.......................................................
500
2.17
3.70
> KERESTE (KDV Hariç)
33.00
1.29 8 mm...............................................
Asmolen-22.5.
. ...................................115.2
Pomp.Ücreti
8,00 1000
3.76
6.53
TL/m3
25....................................................... 1.87
Asmolen-20...................................... 104.7 ÇamDoğ. (Ekstra)
32.......................................................
3.11 1000.00
> SAC KDV Hariç.........................$/TON
Isı tuğla 18.5>.. ..........................................
TUĞLA KİREMİT
Tek
ve
Çift
Çatal
(KDV Hariç - Peşin) Isı tuğla 19..............................................
Kr/Adet
Yığma..................................................... 8.5 Tuğla (190x190)
15.2
Baca. . ................................................. 67.2
13.5 Tuğla (190x190)
17.1
> CAM (KDV Hariç bayii teslim)
Asmolen-22.5
Düz Cam. . ........................................
TL/m2
75.1
3mm...................................................6.16
Asmolen-20
69.4
4mm..................................................
7.43
Isı tuğla 18.5
57.0
5mm..................................................
9.40
Isı tuğla 19
56.1
1.300,00
1
Çam
0.35..Doğrama
..................................................
1160
800,00
0.40....................................................1130
Çam Doğrama 2
500,00
0.45................................................... 1120
Doğrama 3
Çam
0.70....................................................
960
400,00
1.00 . . ................................................... 940
GöknarDoğrama.
500,00
2.00.................................................... 930
Lambri Ekstra.
1000,00
> TEL (KDV Hariç).......................TL/m2
Lambri Birinci Kalite.
800,00
Gal. Örgü (60x60)2.7 mm................... 4.00
Döşeme
PVC KaplıEkstra.
(60x60)3.50mm.................. 4.75
500,00
Gal. Örgü(50x50)2.7 mm.. ................... 4.75
Döşeme Birinci Kalite 600,00
PVC Kaplı (50x50)3.50mm.................. 6.50
NB.
400,00
İnşaaık
Gal. Örgü
(40x40)3.00mm..................
8.50
İnşaaık KB. 350.00
PVC Kaplı (40x40)3.50mm...................7.25
> KONTRPLAK (KDV hariç)
TL/
m3
> İNŞAAT DEMİRİ (Kardemir)
03 mm(BBB)
Nervürlü (KDV hariç)................ TL/TON
1.500,00
12-16 mm .. .........................................
1075
4-5-6 mm
1.400,00
18-22 mm........................................... 1075
8 mm’lik 12-25 mm (yuvarlak).......................... 1015
1.250,00
Kütük
S 235 JR> STRAFOR(KDV Hariç)
. . ............................... $ 542TL/
M3
Kütük S 185 (MLZ)..............................$ 532
EPS Asmolen (Adet 20-40-100)
3.50
> ÇİMENTOLUEPS
YONGA
LEVHA
10 Kg./M3
35
(KDV hariç).............................. TL/M2
EPS 16 Kg./M3 (Montolama)
08mm................................................ 6.80
62
10mm.
. ...............................................
8.50
EPS 20 Kg. M3 (Montolama/
Söve)
78
12mm................................................
10.12
EPS 16 Kg./M3 (Grafit esaslı)
14mm................................................ 11.90
75
16mm. . .............................................. 13.60
> BORULAR Su Boruları
18mm................................................
15.30
TL/M
10 ATÜ YYPE lacivert polietilen
> STRAFOR(KDV Hariç). . .............. TL/M3
20
1.17
Asmolen 25
1.68
EPS
(20-40-100). . ................. 4.25
32
2.85
EPS 10 Kg./M3. . ................................... 42.5
42
4.28
EPS 16 Kg./M3 (Manto.). . ..................... 75.0
50
6.76
EPS
(Manto./Söve). . ............ 93.0
20 Kg. M375
15.25
90
21.73
EPS 16 Kg./M3 (Grafit esaslı). . ............. 88.0
Dişli dirsek İç
Dış
> KU­R U BE­T ON20x1/2
KDV Ha­r iç..............
1 . 6 1 TL/KG
2.23
Be­
t on B25.. ......................................86.250
20x3/4
2.65
3.25
Püs­k ürt­m ü Be­t on........................... 85.000
25x1/2
1.84
3.00
Ken­
Yer­l e­ş en Be­2.46
t on.. ...... 162.500
d i­l i­ğ in­d en25x3/4
3.30
r aj Har­c ›................................. 540.000
Ank­
KU­R U BE­T ON KDV Ha­r iç TL/KG
Be­t on Ta­m ir Har­c ›.. ....................... 282.000
Be­t on B25 86.250
P ü s ­k ü r t m
­ ü B e ­t o n >85.000
HA­Z IR SI­V A
Ha­r iç. . ...............................
Ken­d i­l i­ğ in­d en Yer­l e­ş en TL/KG
Be­t on
KDV
162.500
S›­v a ve Du­v ar Ör­m e Har­c ›. . ............. 75.000
Ank­r aj Har­c ›540.000
Gaz­
b e­t on Ya­pB›ş­et­t›r­omna Har­
T a ­mc ›............190.000
i r H a r ­c › 282.000
Çi­m en­t o Baz­l › Ma­k i­n a S›­v a­s ›.......... 138.450
Al­ç › Baz­l › Ma­k i­n a S›­v a­s ›................. 145.800
HA­Z IR SI­V A
www.dunyainsaat.com.tr
OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
İlan No: 2014/89072
OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: DİYARBAKIR
İhale Tarihi:20.08.2014
Şehir: SİİRT
İlan No: 2014/85276
Alıcı: Payas Belediyesi Fen İşleri
İlan No: 2014/90598
İhale Tarihi:28.08.2014
Müdürlüğü
İhale Tarihi:26.08.2014
Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı
Telefon: 3267557800
Alıcı: Siir İl Özel İdaresi Destek Hizmet-
Müsteşarlık
Telefon: 4122624700
leri Müdürlüğü
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Telefon: 4842232349
Şehir: ANKARA
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
İlan No: 2014/90760
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: ANKARA
İhale Tarihi:26.08.2014
Şehir: ANKARA
İlan No: 2014/74569
Alıcı: Spor Genel Müdürlüğü – Tesisler
İlan No: 2014/85089
İhale Tarihi:21.08.2014
Dairesi Başkanlığı
İhale Tarihi:28.08.2014
Alıcı: Eti Maden İşletmeleri Genel
Telefon: 3125966000
Alıcı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Müdürlüğü Tesis Mühendislik
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Telefon: 3122942291
Şehir: EDİRNE
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
ihaleihale
Yapı İşleri Genel Müdürlüğü
Hizmetleri Dairesi Başkanlığı
Şehir: İSTANBUL
İlan No: 2014/80634
İhale Tarihi:18.08.2014
Alıcı: İstanbul Su ve Kanalizasyon
İdaresi İSKİ Genel Müdürlüğü
Telefon: 2123012940
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: SİİRT
İlan No: 2014/82399
İhale Tarihi:21.08.2014
Alıcı: Siirt İl Özel İdaresi
Telefon: 4842232349
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: MALATYA
İlan No: 2014/84320
İhale Tarihi:19.08.2014
Alıcı: MTA Orta Anadolu 4. Bölge
Müdürlüğü
Telefon: 4222128316
İlan No: 2014/92005
İhale Tarihi:27.08.2014
Alıcı: Türkiye Elektrik İletim AŞ Genel
Müdürlüğü (TEİAŞ) 20.İletim Tes. ve
İşl. Gr. Md.
Telefon: 2842256950
DEPO VE BİNA İNŞAATI
YAPTIRILACAKTIR
Şehir: ANKARA
İlan No: 2014/86678
İhale Tarihi:28.08.2014
Alıcı: T.C. Başbakanlık Toplu Konut
İdaresi Başkanlığı - TOKİ
Telefon: 3122667680
FUTBOL VE BASKETBOL SAHASI
YAPTIRILACAKTIR
Şehir: SAMSUN
İlan No: 2014/92070
İhale Tarihi:19.08.2014
Alıcı: Gençlik Hizmetleri ve Spor İl
Müdürlükleri – Samsun diğer Özel Bütçeli
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Kuruluşlar Spor Genel Müdürlüğü
Şehir: ADIYAMAN
Telefon: 3622381890
İlan No: 2014/87469
Telefon: 3124800810
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: GAZİANTEP
İlan No: 2014/85248
İhale Tarihi:01.09.2014
Alıcı: Gaziantep Çevre ve Şehircilik
İl Müdürlüğü
Telefon: 3423213903
OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: DİYARBAKIR
İlan No: 2014/85352
İhale Tarihi:27.08.2014
Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı
Müsteşarlık
Telefon: 4122624700
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: İZMİR
İlan No: 2014/87790
İhale Tarihi:26.08.2014
Alıcı: T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ
İzmir PTT Başmüdürlüğü Yapı ve Teknik
İşler Müdürlüğü
Telefon: 2322470101
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: ERZİNCAN
İhale Tarihi:26.08.2014
OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
İlan No: 2014/88751
Alıcı: Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı
Şehir: DİYARBAKIR
İhale Tarihi:25.08.2014
Genel Müdürlüğü (TPAO) Adıyaman
İlan No: 2014/85401
Alıcı: Erzincan Özel İdaresi Destek
Bölge Müdürlüğü
İhale Tarihi:26.08.2014
Hizmetleri Müdürlüğü
Telefon: 4162272811
Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı
Telefon: 4462242631
Müsteşarlık
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Telefon: 4122624700
Şehir: MALATYA
OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: BURDUR
İlan No: 2014/88389
HÜKÜMET KONAĞI
İlan No: 2014/90333
İhale Tarihi:27.08.2014
YAPTIRILACAKTIR
İhale Tarihi:04.09.2014
Alıcı: Malatya Çevre ve Şehircilik
Şehir: ADIYAMAN
Alıcı: Burdur İl Özel İdaresi Genel
İl Müdürlüğü
İlan No: 2014/91030
Sekreterlik
Telefon: 4223711217
İhale Tarihi:29.08.2014
Telefon: 2482338926
Alıcı: Adıyaman İl Özel İdaresi Plan Proje
www.dunyainsaat.com.tr
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Yatırım ve İnşaat Müdürlüğü
OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: HATAY
Telefon: 4162250484
Şehir: KARAMAN
Dünya İnşaat 97
İlan No: 2014/90694
OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
İhale Tarihi:27.08.2014
Şehir: MUĞLA
Şehir: GAZİANTEP
Alıcı: Karaman Özel İdaresi Yatırım ve
İlan No: 2014/90341
İlan No: 2014/63498
İnşaat Müdürlüğü
İhale Tarihi:28.08.2014
İhale Tarihi:01.09.2014
Telefon: 3382261565
Alıcı: Muğla Valiliği/ Yatırım İzleme ve
Alıcı: Gaziantep Valiliği Yatırım İzleme
Koordinasyon Başkanlığı
KÖPRÜ İNŞAATI
Telefon: 2522143032
ve Koordinasyon Başkanlığı
Telefon: 3422152500
YAPTIRILACAKTIR
Şehir: ANKARA
SPOR SALONU
İlan No: 2014/91322
YAPTIRILACAKTIR
İhale Tarihi:28.08.2014
Şehir: KASTAMONU
Alıcı: Karayolları Genel Müdürlüğü
Program ve İzleme Dairesi Başkanlığı
Diğer Özel Bütçeli Kuruluşlar
Telefon: 3124157000
KÖPRÜ VE YOL
YAPTIRILACAKTIR
ihaleihale
Şehir: MERSİN
İlan No: 2014/91764
İhale Tarihi:20.08.2014
Alıcı: Orman ve Su İşleri Bakanlığı
VII.Bölge Müdürlüğü Mersin Şube
Müdürlüğü
Telefon: 3243570820
OKUL İNŞAATI
İlan No: 2014/90593
İhale Tarihi:27.08.2014
Alıcı: Kastamonu Belediyesi Fen İşleri
Şehir: KOCAELİ
İlan No: 2014/90217
İhale Tarihi:27.08.2014
Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı
Müsteşarlık
Telefon: 2623221480
Müdürlüğü
Telefon: 3662141048
FUTBOL SAHASI YAPTIRILACAKTIR
Şehir: SİNOP
YAĞMURLAMA SULAMA TESİSİ
İlan No: 2014/92799
YAPTIRILACAKTIR
İhale Tarihi:02.09.2014
Şehir: BAYBURT
Alıcı: Yapı İşleri ve Teknik Daire
İlan No: 2014/92195
Başkanlığı Yükseköğretim Kurumları
İhale Tarihi:21.08.2014
Sinop Üniversitesi
Alıcı: Bayburt İl Özel İdaresi Plan, Proje,
Yatırım ve İnşaat Müdürlüğü (İhale ve
Satın Alma Birimi)
Telefon: 4582117284
YAPTIRILACAKTIR
98 Dünya İnşaat
BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR
Telefon: 3682715771
KONUT, CAMİ, TİCARET
MERKEZİ İLE ALTYAPI VE
ÇEVRE DÜZENLEMESİ İKMAL
İŞİ YAPTIRILACAKTIR
Şehir: DİYARBAKIR
YOL YAPTIRILACAKTIR
İlan No: 2014/85095
Şehir: BİNGÖL
İhale Tarihi:29.08.2014
İlan No: 2014/88773
İhale Tarihi:11.09.2014
Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı
İhale Tarihi:25.08.2014
Alıcı: T.C. Başbakanlık Toplu Konut
Müsteşarlık
Alıcı: İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü
İdaresi Başkanlığı - TOKİ
Telefon: 4122624700
Telefon: 4262135048
Telefon: 3122667680
Şehir: ANKARA
İlan No: 2014/91514
www.dunyainsaat.com.tr

Benzer belgeler