bülten 4 - Medicine Hospital

Transkript

bülten 4 - Medicine Hospital
Kadınlarda
KALP KRİZİ
belirtileri 15
SARI NOKTA
Rutin kalp
kontrolü
hayatınızı
kurtarabilir! 16
CHECK-UP 11
Medicine Hospital’ bültenidir ücretsizdir
TÜP MİDE
ile şişmanlığa veda
Aşırı şişmanlar artık tüp mide
ameliyatı ile fazla kilolarından
kurtulabiliyor. Tüp mide ameliyatı
olanlar istese de tekrar
şişmanlayamıyor. Hasta, tüp mide
ameliyatı ile ayda 8- 10 kilo, yılda
70-80 kilo verebiliyor. 11
gözünüzü
kör etmesin 10
GÖZLERİNİZE
İşitme kaybında bu testin önemi büyük!
BERA
08
Sayı: 10 2015
KAPALI TAM
ENDOSKOPİK
BEL FITIĞI AMELİYATI
En önemli sağlık sorunlarından biri
haline gelen bel fıtığı artık
endoskopik cerrahiyle tedavi
edilebiliyor. Kapalı Tam Endoskopik
Bel Fıtığı Ameliyatı, bel bölgesinde
arkadan veya yan taraftan girilerek
yapılır. Yan taraftan yapılan
endoskopik girişimde bütün diğer
yöntemlerden daha küçük bir cilt
kesisi kullanılır. 18
Geçmeyen bel ve bacak ağrılarında
İĞNE TEDAVİSİ
SAÇ EKİM ÖNCESİ VE SONRASI
DİKKAT
29
Beyin cerrahisinde başarılı bir ameliyat
geçirdiniz yada doktorunuz ağrılarınıza
cerrahi gereksinim duymadı. Fakat ağrılarınız
bir türlü geçmiyor. Belden iğne tedavisi ile
ağrılarınızdan kurtulmak mümkün. 19
BEYİN
tümörlerinde
erken teşhis
hayat kurtarır 20
ÜNİVERSİTE ARAŞTIRMA HASTANESİ GELİYOR
02
Medicine Hospital
02
İKİ GÜZEL HABER
1
Medicine Hospital’in yanında
yükselen dev yatırımlı ek hastane
binası önümüzdeki 6-7 ay içinde
hasta kabulüne başlayacak.
YENİ EK BİNA
Medicine Hospital Güneşli’deki hastanenin hemen yanına
yapılan ek binası mevcut hastanenin tam 3 katı olacak.
İnşaatı bitmek üzere proje ile 12.000 metrekarelik ana binaya
ek olarak 35.000 metrekarelik yeni bir hastane ekleniyor.
Yeni yapılacak dev tesis ile hastane binasının kapalı kullanım
alanı 50.000 metrekareye çıkacak. Yaklaşık 1000-1500 ek
personel ile bölgeye istihdam konusunda destek olacak. Göz
kamaştıracak ek binada bir çok yeni bölümde hasta kabulü
yapılacak. Burada onkoloji, organ nakli ve tüp bebek
bölümleriyle birlikte bir çok yeni bölüm olacak. Tesis 6-8 ay
içinde hasta kabulüne başlacak. Yeni bina son teknolojik
araçlarla donatılacak. Akıllı binada bir çok şey elektronik
olarak hizmet verecek. Medicine Hospital Yönetim Kurulu
Başkanı Dr. Yusuf Elgörmüş yeni bina hakkında şunları
söyledi: İnce eledik ve sık dokuduk, çağdaş modern sağlık
hizmeti vermek adına herşeyin düşünüldüğü bu bina,
çevrenizde gördüğünüz hastanelerden çok farklı olacak. Bu
projeyi uzman mühendisler ve mimarlar iç yapısını kılıkırk
yararak meydana getirdi. Son rötuşların ardından açalışını
yapacağız. Yeni bina hizmete girdiğinde eski binamızın
restarasyonuna başlayacağız. Tamamlandığında mükemmel
kalite yakalamayı hedefliyoruz.
2
Medicine Hospital büyük hedefine
adım adım yaklaşıyor. Artık araştırma
hastanesi oluyor. Üniversite için
gerekli tüm başvurular yapıldı.
ÜNİVERSİTE GELİYOR
Medicine Hospital Genel Müdürü Ramazan Metin
üniversite olma yolunda büyük yol katettiklerini,
üniversite sürecinin bu yıl nihayetleneceğini
bildirdi. Ramazan Metin “ Uzun zamandır
projlendirdiğimiz, alt yapısını ve mütevelli
heyetini kurduğumuz ve gerekli izinleri aldığımız
üniversite rüyamız gerçekleşmek üzere. Daha
büyük hayalimiz ise ek bina ile üniversiteyi eş
zamanlı açmak istiyoruz” dedi. Ramazan Metin
tam teşekküllü sağlık üniversitesinin akıllı
binalarıyla herkesi şaşırtacağını söyledi.
Ramazan Metin sözlerine şöyle devam etti
“ Bölge halkımızın bize olan güvenini arkamıza
alarak, sağlık alanında yapılacak çok şeyler
olacağını düşündük. Üniversite araştırma
hastanesi her zaman rüyalarımızı süslemişti.
Bölgede kuracağımız üniversite ile birlikte,
“sağlıklı hayat” a, sağlıklı bireyler yetiştireceğiz.
Sağlık alanında yapacağımız bu hedefleri bu yıl
gerçekleştirmek istiyoruz. Bu hamleler önce
bölge halkına olmak üzere, tüm Türkiye’ye hayırlı
olur inşalah”
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
SAĞLIKLI MISINIZ?
Genel Yayın Yönetmeni
Uz.Dr. Atakan ÖZKAN
Yazı İşleri Müdürü
Mecit KILINÇARSLAN
444 0 205
TENEKECİOĞLU
6- Sigara kullanıyor musunuz?
a) Evet kullanıyorum! (0 puan)
b) Hayır kullanmıyorum!! ( 3 puan)
7- Yemeklerde hangi tür yağ kullanıyorsunuz?
a) Ay çiçek yağını tercih ediyorum! (2 puan)
b) Zeytin yağı tercih ediyorum! ( 3 puan)
c) Margarin tercih ediyorum! (1 puan)
d) Tereyağsız yapamıyorum!! (0 puan)
8- Hiç diyet yaptınız mı?
a) Ben kilolarımla mutluyum diyete ihtiyacım yok!
(2 puan)
b) Gazete de bir diyet görmüştüm çok güzeldi!! Onu
yaptım ama olmadı!! (0 puan)
c) Doktora gittim o bana bir diyet verdi ve onu
uyguladım!! (1 puan)
d) Bir diyetisyene gittim ve bana düzenli beslenmesini
öğretti!! ( 3 puan)
9- Balık sever misiniz?
a) Çok balık yemem, ayda yılda bir kere!! (1 puan)
b) Balık hiç sevmem! (0 puan)
c) Balığa bayılıyorum, haftada bir kez mutlaka yerim!
( 3 puan)
d) Severim ama her zaman yiyemiyorum, ama ayda
bir mutlaka girer evimize!! (2 puan)
Evet testimiz bitti, şimdi sıra geldi
puanlarımızı toplamaya !
0 – 9 arası puan Biraz daha sağlığınıza özen
göstermeli ve biraz daha iyi beslenmeli ve yaşınız daha
fazla ilerleyip hastalıklar ortaya çıkmaya başlamadan
bir önce toparlanmalısınız!
10 – 19 arası puan Aslında iyi besleniyorsunuz ama
ufak tefek eksikler var gibi! Daha fazla dikkat daha
fazla sağlık kimseye bir şey kaybettirmez aksi gibi
kazandırır ?
20 – 27 arası puan İşte budur! İnsanın kendini biraz
sevmesi diyebiliriz!! Yaşamın tadına varmak, uzun
yıllar sağlıklı yaşamak için özen gösterenlerdensiniz!
Tebrikler!
Haber Müdürü
Ramazan METİN
Haber Koordinatör
Dr.Yakup UÇAR
Görsel Yönetmen
Güngör YILMAZ
YAYIN KURULU
Prof. Dr.Yüksel Tenekecioğlu
Prof. Dr.Mustafa KÜÇÜK
Prof. Dr.Batuhan ÖZAY
EDİTÖRDEN
Prof.Dr.YÜKSEL
İnsan kendinin doktorudur derler, aşağıdaki testi çözerek kendinize ne kadar iyi bakıyor
ve sağlıklı kalabilmek için ne kadar çaba harcıyorsunuz öğrenelim ?
Kendinize uygun olan seçeneği işaretleyin ve dürüst olun, bu test sizin için…
1- Her gün aynı saatte mi yemek yiyorsunuz?
a) Bütün öğünlerimin saatleri bellidir, sabah, öğle,
akşam aynı saatlerde yerim. ( 3 puan)
b) Sabah ve akşam yemek saatlerim bellidir fakat
öğlen yemeğim belli olmuyor! (2 puan)
c) Sabah kahvaltım belli olmuyor fakat öğle ve akşam
düzenlidir! (1 puan)
d) Ne zaman acıkırsam o zaman yiyorum!
(0 puan)
2- Sabah kahvaltısı ile aranız nasıl?
a) Sabah kalkınca kendimi iyi hissetmiyorum, canım
kahvaltı istemiyor! (0 puan)
b) Bir dilim ekmek, biraz peynir ve zeytinle beraber
çayımı yudumluyorum! (2 puan)
c) Meyve suyumla beraber, domates, salatalık vb..
kahvaltı soframa özen gösteriyorum! ( 3 puan)
d) Kahvaltıda bir bardak demli çay içiyorum o kadar!
(1 puan)
3- Meyve sever misiniz?
a) Olursa yerim öbür türlü aramam (1 puan)
b) Hergün muhakkak 2 porsiyon tüketirim
( 3 puan)
c) Meyve yemem ama suyunu içerim ! (2 puan)
d) Hayır meyveyi sevmediğim için yemem.
(0 puan)
4- Dışarıda yemek yer misiniz?
a) Param olursa dışarıda yerim! (1 puan)
b) Çok güvenmiyorum dışarıda yemeğe ne olduğu belli
değil! ( 3 puan)
c) Fast-Food seviyorum, öyle restaurant falan hoşuma
gitmiyor! (0 puan)
d) Ben restaurant seviyorum ama çok incelerim
güzelse giderim! (2 puan)
5- Sporla aranız nasıl?
a) Arabam var! Neden yürüyeyim ? (0 puan)
b) İş yerim yakın yürüyerek gidip geliyorum
(1 puan)
c) Her hafta sonu arkadaşlarla maç yapıyoruz!!
(2 puan)
d) Her akşam düzenli olarak bir saat tempolu yürüyüş
yapıyorum! ( 3 puan)
03
Doç. Dr.Mahmut ÇAKMAK
Doç. Dr. Ahmet HAMDİ TEFEKLİ
Doç. Dr. Halil ÖZGÖR ARTUNAY
Medicine Hospital
Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı
Genel Koordinatör
Üniversite ve
araştırma hastanesi
Nereden Nereye....
Çocuk büyüdükçe ihtiyaçları da büyüyor.
Medicine Hospital 14 yıl önce açıldığında yeni
doğmuş bir bebekti. Bebek büyüdükçe istekleri ve
ihtiyaçları sürekli arttı. Biz velilerde bu ihtiyaçlarını
yerine getirmeye çalıştık.
Çocuk büyüdü okudu ve tecrübelerle dolu
yılların ardından bize artık araştırma hastanesi
ve üniversite olma yolunda sinyalleri gönderdi.
Tamam dedik ve çalışmalara başladık.
Hastanemizin yan tarafında devasa bir sağlık
kompleksi meydana getirdik. Üniversitenin izin
alma konusunda tüm prosedürlerini tamamladık.
2015 bu anlamda açılışlarımızın yılı olmaya
aday. Medicine Hospital mutlu çocuk oldu şimdilik.
Artık genç Medicine Hospital yatırım yapmaya
daha da modernleşmeye yöneltiyor bizi.
Hemen yan tarafımızda yükselen hastane ek
binamızda aklınıza gelen her şey mevcut olacak.
Daha ferah sağlık alanları, daha modern sağlık
teçhizatları...
Organ nakli, tüp bebek, onkoloji alanında en
son teknoloji sizlerin hizmetinde olacak. Mevcut
bölümlerimiz burada size daha iyi hizmet verecek.
Medicine Hospital bu zamana kadar sadece
bildiği iş için, sağlık için atılımlarda bulundu,
bulunmaya da devam edecek.
Bahsettiğimiz bu atılımlarla bulunduğumuz
bölgeye ve çevre bölgelere insan kaynakları
anlamında büyük destek vereceğiz.
Medicine Hospital” Sağlıklı Hayat” sloganıyla
çıktığı bu yolda, hayatınıza sağlık katmaya devam
edecek. Siz yanımızda olun yeter...
ADRES
GÜNEŞLİ
Barbaros Mah Hoca Ahmet
Yesevi Cad. No: 149 Güneşli-Bağcılar-İstanbul
KOSOVA
MAGİJİSTRALJA PRİSHTİNE SHKUP,
PREOC, 10000 PRİSHTİNE
444 0 205
www.medicinehospital.com.tr
Ameliyathane Donanımı
Bebek Bakım
Cerrahi Aletler Ve Kutuları
Hastabakımı Ve Sarf Malzeme
Karyolalar
Masaj Masaları
Medikal Cihazlar
Medikal Masalar Ve Koltuklar
Muayenehane Donanımı
Müdahale Arabaları
Paslanmaz Tıbbi Donanım
Sedyeler
Solunum Cihazları
Şeker Ve Tansiyon Ölçüm Cihazları
Tekerlekli Sandalyeler
Yürüme Destek Ekipmanı
İMÇ 1. Blok, No: 1427
34230 Unkapanı / İstanbul
(212) 526 58 73 (212) 522 90 14
0 552 211 75 45
[email protected]
www.metzen.com.tr
Medicine Hospital
MEME KÜÇÜLTME
AMELİYATI
Göğüsler dişiliğin simgesidir. Ancak her zaman istenilen boyutta ve
şekilde olmayabilirler. Genetik, kilo alma-verme, hamilelik-emzirme,
hormonal durumlar, yaş ve yerçekimi gibi nedenlerle göğüslerde aşırı
büyüme ve sarkma oluşabilir. Bu durum ergenlik döneminin
başlangıcında oluşabileceği gibi ilerleyen yaşlarda da meydana gelebilir.
dermatozlar(kaşıntılı deri hastalıkları)
Meme küçültme estetiği memelerin
sayılabilir. Genç kızlarda çok büyük
normalden büyük olmasından duyulan
memeler birtakım psikososyal
rahatsızlığın giderilmesi için, memelerin
sorunlara da yol açar ki genellikle
içindeki dolgunluk sağlayan dokunun,
bunlar utanma nedenidir. Bazı
yağların ve cilt fazlalığının alınmasıyla,
olgularda büyüklük tek taraflı olup,
memelerin vücuda uyum sağlamasıyla
OP. DR.
utanma duygusunu daha da artırabilir.
uygulanır. Kadınlarda memelerin büyük
CEM İNAN BEKTAŞ
Ameliyat, işleme bağlı olarak 2,5-3
olması hem duygusal açıdan, hem de sağlık
saat sürebilir. Ameliyat genel anestezi
açısından sorun yaşanmasına neden olan
ESTETİK
PLASTİK CERRAHİ
altında gerçekleştirilir. Daha önce
bir durumdur. Memelerde olan ağırlık
yapılan işaretlemelere uygun olarak
yüzünden aktif bir yaşam
fazla olan deri –yağ ve meme dokusunun
engellenmektedir. Bu sorunlar meme küçültme
çıkarılmasından sonra meme derisi ve meme
ameliyatıyla giderilebilir. Bu ameliyatlar son derece
bezinin ayrı ayrı şekillendirilmesi; meme başı ve
fonksiyonel bir operasyondur. Kadınların
kendilerine olan özgüveninde artış, sosyal çevreyle areolanın kanlanmasının ve duyusunun
korunarak yeni anatomik yerine yerleştirilmesi
uyum içinde olmaları sağlanmaktadır. Büyük
yapılır.
göğüsler kadınlarda psikolojik sorunlara, sırt ve
Meme küçültme ameliyatında kullanılan
boyun ağrısına neden olmaktadır. Meme
tekniğe bağlı olarak meme başı çevresini içine
küçültme estetiği hem fiziksel sorunları
alan, ters “T”, veya düz dik bir iz olacaktır. Buradaki
gidermekte, hem de manevi stresi azaltmaktadır.
iz (skar) yaşam boyu kalır, başlangıçta görünüm
Ameliyat hakkında:
olarak rahatsız edici olsa da, zaman içinde iyi sonuç
Meme küçültme memelerin derisi, yağ dokusu
vermektedir. Bu yara izleri başlangıçta pembeve bezini eksilterek (kesip çıkartarak) yapılan bir
kırmızı renkte iken; hastada patolojik yara
ameliyattır.
iyileşmesi söz konusu değilse aylar içinde giderek
Büyük ve sarkık memeler fiziksel bir takım
solar ve beyazlaşır. İzin genişliği en ideal
rahatsızlıklara yol açarlar. Bunlar arasında, boyun,
tekniklerle bile hastadan hastaya değişir.
omuz ve sırt ağrısı, sutyenlerin omuzlarda
Memedeki bu kalıcı izler genellikle hastalar
oluşturduğu rahatsız edici oluklar, memelerde ağrı,
tarafından problem olarak görülmemektedir.
meme altında doku yumuşamaları ve
444 0 205
05
Meme küçültme ameliyatları ağrılı mıdır?
Bu ameliyatlarda kas dokusu kesilmez ve
ameliyatta uygulanacak özel yöntemlerle ağrı
yok denecek kadar az hale getirilir. Ağrı
önlenebilen bir durumdur.
Meme küçültme ameliyatı
olsam tekrar sarkma olur mu?
Yaşlandıkça tüm vücudumuzda sarkma olur.
Küçültülmüş memelerde sarkma daha az
meydana gelir.
Memelerim çok büyük acaba
çocuk sahibi olduktan sonra
ameliyat olsam daha mı iyi olur?
Eğer yakın zamanda çocuk sahibi olacaksanız
ameliyatı ertelemeniz daha iyi olur. Bebeğinizi
emzirdikten sonra ne de olsa sarkmalar ve
bozulmalar olacaktır. Ameliyat sırasında bu
problemlerinizi de düzelttirebilirsiniz. Yakın
zaman da çocuk düşünmüyor ve meme
büyüklüğünüzden şikayetçi iseniz meme
küçültme ameliyatı olabilirsiniz.
Meme küçültme ameliyatı
olursam ilerde süt verebilir miyim?
İlerde süt vermeyi düşünen kişilere farklı
teknikler uygulanır. Meme başına açılan süt
kanallarını mümkün olduğunca korunur ve
kişinin ileride süt vermesini sağlamaya çalışılır.
Bilimsel yayınlar meme küçültme ameliyatı olan
kadınların da süt verebildiğini gösteriyor. En
önemli sorun az da olsa bazı kadınların ameliyat
olmasa da doğal olarak süt verememesi. Ne
yazık ki bunu önceden gösterecek bir test
yoktur.
Meme küçültme ameliyatı meme
kanserine yol açar mı, ya da meme
kanserini görmek zorlaşır mı?
Hayır, bu ameliyatlar meme kanserine yol
açmaz. Meme küçültme ameliyatı sırasında
meme dokusu azaltıldığı için meme kanseri
oluşma riskinin de azaldığı düşünülür. Meme
küçültme ameliyatları öncesi meme kanseri
taraması yapılır. Kanser şüphesi olan kişiler genel
cerrahlara gönderilir. Uzman radyologlar için
daha önce göğüs küçültme ameliyatı olmuş
birinde meme kanserini tespit etmek kolaydır.
Meme büyütme ameliyatında
çok az iz kalıyormuş. Meme küçültme
ameliyatında da aynı şey geçerli mi?
Meme küçültme ameliyatlarında deri fazlalığının
alınması gerektiği için daha çok iz kalıyor. Bu
izler yeni tekniklerle en aza indirildi. Meme
küçültme ameliyatı izlerinin boyu ne kadar çok
küçültme yapılacaksa o kadar uzuyor. Estetik
dikişlerle bu izleri azaltmak mümkün ama yine
de kişinin yapısına göre bir miktar iz kalıyor. Bu
izler aylar içinde yavaş yavaş soluyor. İz kalması
ameliyat öncesi önemli bir kaygı. Birçok kadın
göğüs şekli düzeldiği için ameliyat sonrası kalan
izlere önem vermiyor.
Meme küçültme ameliyatı sonrası
göğüs ucu hissini kaybeder mi?
Meme ucuna giden sinirlerin nereden geçtiği
anatomik olarak bellidir. Bu sinirler korunarak
meme ucu hissi korunur.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
Prostat kanserinde
ERKEN TANI
Prostat kanseri, erkek sağlığını tehdit
eden en önemli sorunların başında
geliyor. Bu kanser hastalığı erkeklerde,
cilt kanserlerinden sonra en sık görülen
kanser. Ülkemizde yapılan çalışmalar da,
prostat kanserinin akciğer ve mesane
(idrar kesesi) kanseri ile beraber en sık
rastlanılan 3 kanserden biri olduğu
vurgulamakta.
Medicine Hospital Üroloji doktoru Doç. Dr. Ahmet
Tefekli prostat ve kanseri hakkında bilgiler verdi.
Doç. Dr. Ahmet Tefekli “Prostat, mesane
çıkışında yer alan, içinden idrar yolunun bir
bölümü geçen, erişkinde ortalama 25-30 gram
ağırlığında, bilinen tek görevi meninin sıvı
bölümüne katkıda bulunmak olan ikincil bir seks
organıdır. Yaşlanma ile birlikte bu organ
büyüyebilir (santral zon) ve bir grup hastada idrar
yapma zorluğu oluşturur ve bu durum ‘iyi huylu
prostat büyümesi, BPH’
olarak adlandırılır. Aynı anda
organın bir başka
bölgesinde ise (periferik
zon) tamamen sessiz
bir şekilde prostat
kanseri gelişebilir”
dedi.
Uygun
olmayan
tedavi ile
ölümcül hastalık
olabiliyor
A.B.D. verilerine göre
yaklaşık 8 erkekten 1’inde
prostat kanseri gelişeceği
öngörüsünü hatırlatan Doç. Dr.
Ahmet Tefekli “İlerleyen yaş,
beslenme ve yaşam tarzı, ailesel
kalıtsal özellikler prostat kanseri
oluşumunda en önemli risk faktörleridir.
Ülkemizde de yaş ortalaması giderek
artmakta, beslenme tarzı da gün geçtikçe
‘Amerikanvari’ fast-food kaynaklı olmaktadır.
Bu etkenler göz önüne alındığında, ülkemizde
de prostat kanseri görülme sıklığının
artacağına şüphe yoktur” diyor.
Prostat kanseri, uygun tedavi edilmediği
takdirde ölümcül bir hastalık olabilmekle beraber,
en sık görüldüğü 50-60’lı yaşlar olması sebebiyle
de, önemli sosyal sorunlar yaratabilmekte
olduğunu belirten Doç. Dr. Ahmet Tefekli, “Bu
yaştaki olgun erkekler genellikle sosyal açıdan
aile reisi, yönetici, lider pozisyonlarda olmakta,
444 0 205
emeklilik yaşına gelenler ise
rahat bir yaşam hayali
kuruyor olabilmektedir. Bu
nedenlerle, bu hastalığın
erken tanı ve tedavisi bir kat
daha fazla önem
DOÇ. DR.
kazanmaktadır” diye
AHMET TEFEKLİ
vurguladı.
Neler yapılabilir?
ÜROLOJİ
Doç. Dr. Ahmet Tefekli bu
karamsar tablo karşısında
yapılabilecekleri anlattı. “Prostat kanserinde
erken tanı ve tedavinin, bu hastalığa bağlı
ölümleri belirgin olarak azalttığı açıkça ortaya
konulmaktadır. Günümüz olanakları ile erken
tanı konulduğunda, uygun tedavi ile prostat
kanserine bağlı ölüm yok denecek kadar
azalmakta, %90’lara varan kür elde
edilebilmektedir.
Prostat kanserinde erken tanı için ise ‘tarama
programları’ uygulanmaktadır. Avrupa ve A.B.D.
tedavi kılavuzlarında henüz kesin bir şart
oluşturulamamış olsa da, genel olarak 50 yaş
sonrası her erkeğin prostat muayenesi olması ve
taramadan geçmesi önerilmektedir. Ailesinde
(baba, amca, dede, dayı, kardeş vs) prostat
kanseri olanlarda ise bu muayene yaşı 40 yaşında
başlamalıdır.
06
TANI VE TEDAVİ
Doç. Dr. Ahmet Tefekli Prostat
kanserinin belirlenmesinde izlenen
yolları da şöyle anlattı: Prostat
kanseri taraması, parmakla yapılan
prostat muayenesi ve kanda bakılan
‘PSA’ testi ile gerçekleştirilir.
Dolayısıyla, ailesinde risk olmayan
her erkek 50 yaşından sonra
parmakla prostat muayenesi
yaptırmalı ve kan ‘PSA’ düzeyini
ölçtürmeli, ve bu muayeneleri belli bir
süre her yıl tekrarlamalıdır.
Parmak muayenesi üroloji
uzmanının temel muayenesidir.
Prostat kanseri erken tanı
programının ise vazgeçilmez bir
parçasıdır. PSA’nın normal olması
parmak muayenesinden
vazgeçilmesi sonucunu
doğurmamalıdır. Prostat kanseri
tanısını sadece parmak
muayenesindeki bir asimetri,
düzensizlik, sertlik yada nodül
bulgusuna dayandırdığımız pekçok
hasta vardır. Hekim muayene
sırasında hem bu kıvam
değişikliklerini hem de prostat
hacmini belirler.
Prostat kanserinde esas tanı,
‘transrektal prostat biyopsisi
(prostattan parca alınması)’ ile
konulur. Parmakla prostat
muayenesinde
sorun tespit
edilen ve/veya
kan PSA
düzeyi yüksek olan
hastalarda prostat
biyopsisi yapılmalıdır.
Prostat kanseri tanısı
konulduğunda da tedavi
seçenekleri hasta ve yakınları ile
ayrıntılı olarak tartışılmalıdır.
Günümüzde, tarama yöntemleri
sayesinde prostat kanserlerinin
önemli bir kısmı erken dönemde
yakalanabilmekte ve uygun tedavi
seçenekleri ile yüksek oranda kür
sağlanabilmektedir. Yine
günümüzde, erken evre prostat
kanserinde en etkin tedavi seçeneği,
prostat organın, meni kesecikleri ile
beraber çıkarıldığı ‘Radikal
Prostatektomi’ ameliyatıdır. Bu
girişim açık yöntemle yapılabildiği
gibi, son yıllarda giderek artan şekilde
‘Robot Yardımlı’ da yapılabilmekte ve
son derece başarılı sonuçlar elde
edilebilmektedir.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
07
İNMEMİŞ TESTİS
kısırlık ve kansere
neden oluyor
Yenidoğan her yüz erkek
bebeğin birinde görülen
inmemiş testis, erken
müdahaleyi gerektiriyor.
Çünkü zamanında
yapılmayan tedavi, kısırlıktan
kansere kadar birçok ciddi
sağlık sorunun da nedeni
İnmemiş
testis
saptanan
bebeğin
testislerinin
genellikle ya
kasık kanalı
civarında yada karın
boşluğunda karın zarı arkasında olduğu da
bilinmelidir. Bu konuda yapılan araştırmalar
bize gösteriyor ki, ,inmemiş testis, erkek
çocuklarda ki cinsel organlara ait en sık
yaşanan anomalidir. Her 100 bebekten
4’ünde görülür. Bu hastalık doğum tarihi ile
de ilgisi vardır. Zamanında doğmuş
bebekler, erken doğumlara göre daha şanslı,
çünkü erken doğan bebeklerde bu hastalık,
normal zamanında doğanlara göre 4 kat
daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir.
Bunun sebebii testisler hamileliğin 8. ayında
torbalara indiğinden erken doğumla bu
sürecin kesintiye uğramış olmasıdır.
İnmemiş testis nedir?
Erkek bebekler
doğmadan önce her iki
testis bebeğin karın
boşluğundadır. Bebek anne
karnında gelişimine devam
OP. DR.
ederken testisler de torbaya
MEHMET PAŞAOĞLU
inmeye başlarlar. Karın içi
ÇOCUK CERRAHİSİ
boşluğundan sonra kasık
bölgesini geçerek doğuma
yakın torbaya yerleşirler.
Nadiren bu torbaya iniş doğumdan sonraki
ilk 1 sene içinde de devam eder.
Yeni doğan bir erkek çocuk
İnmemiş
doğduğunda testisler şayet
torbada değilse, bu duruma
testisin riskleri?
gerçek inmemiş testis adı verilir.
Kısırlık nedeni olabilir.
Çoğu zaman tek tarafta, bazen
Testisin erken torbaya
de çift tarafta birden olur. Gerçek
indirilmesi kısırlık riskinin
inmemiş testiste önemli özellik,
düşürür.
bir ya da iki testisin hiçbir zaman
İnmemiş testis sorunu
torbada olmamasıdır.
olanların ileriki yaşlarda,
Nasıl Anlaşılır?
Bebeklerin altı
açıldığında her iki testisin
torbada olduğunun
görülmesi gerekir.
Testisler bebeğin
torbasında
saptanamıyorsa, skrotum
gelişmemişse veya
kuşkulu bir durum varsa
mutlaka doktora
testislerinde kanser gelişme
başvurulmalıdır.
Torbaya yerleşmemiş
riski diğer erkeklere göre 15
Testislerin fizik
testis nerede olabilir
kat fazladır.
muayenesi
çok dikkatlice
Bebek, anne karnında iken, iki
İnmemiş testis durumuna
yapılmalıdır.
Ağlayan
testis de torbada değil, karın zarı
kasık fıtığı da eşlik eder.
bebekte
muayene
zor
arasında, böbreklere yakın bir
Araştırmalar, inmemiş testisli
olabilir.
Fizik
muayenede
kişilerin yüzde 65’inde kasık
yerleşimdedir. Hamileliğin 7.
inmemiş testis saptanmış
fıtığı olduğunu gösteriyor.
ayından sonra, bebeğin
bebek 6 aylık olunca,
İlerki dönemlerde
gelişmesiyle beraber, testisler
teşhis ve tedavinin
psikolojik
ve
estetik
karın boşluğundan torbaya
yönlendirilmesi amacıyla
sorunlara
yol
açabilir.
doğru inmeye başlar. Doğuma
bir çocuk cerrahı
yaklaşıldığı zamanda torbaya
tarafından konsülte
doğru ilerleyen testisler, kasık
edilmelidir.
İki
taraflı
inmemiş testisi olan
kanalını geçer ve torbaya yerleşir. Bu
yenidoğan bebekler ve inmemiş testisle
migrasyon ( geçiş ) bazı çocuklarda
birlikte peygamber sünneti (hipospadias)
doğumdan sonrada devam edebilir. Çok az
olan tüm bebekler ise beklemeksizin
sayıda bebeğin doğumdan sonraki 6 ay
çocukları ameliyat eden cerrahlarca
içinde testinin yerleştiğini gözlemleriz.
muayene edilmelidir.
444 0 205
Tek tedavi
ameliyat
İnmemiş testiste rastlanan
bebeklerin tedavisi için kesin
yöntem ameliyattır. Bazı
merkezlerde inmemiş testis
tedavisinde hormonal tedavi
denenmektedir. Ancak bu
tedavinin sonuçlarının
yetersizliği ve hormonların
verdiği yan etkilerden ötürü,
kesin tedavi için ameliyat
şart. Uzman bir hekim
tarafında yapılan bir
ameliyatın riski yoktur.
Ameliyat ortalama 1 saat
sürer ve 3 saat sonra
hastaneden taburcu edilir.
Ameliyat sonrası için verilen
ağrı kesici ve antibiyotiklerle
tedavi tamamlanır. Hasta 2
gün sonra normal hayatına
döner ve 7. gün yıkanabilir.
Ailelerin genellikle çocuğun
küçük olduğunu düşünerek
ameliyatla ilgili
tedirginliklerini dile getirirler.
Ancak bilindiği gibi, yeni
cerrahi ve anestezi teknikleri
ile olabilecek bütün
olumsuzluklar ekarte
edilmektedir. Ayrıca
çocuklarda metabolizma
gelişim hızı yüksek
olduğundan yara iyileşmesi
erişkine göre çok daha
hızlıdır. Bu durum 2-3 hafta
içinde kendiliğinden geçer.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
08
İşitme kaybında bu testin önemi büyük!
BERA
Çocuğunuza seslendiğinizde tepkisiz mi
kalıyor? Sizi rahatsız eden seslerin
çocuğunuzu etkilenmediğini mi fark ettiniz?
Bugüne kadar
yaptırdığınız
testlerde
çocuğunuzda işitme
kaybı tespit
edilemediği halde siz
OP. DR.
yine de
FARUK AYDIN
endişeleniyor
musunuz?
KBB
Öyleyse mutlaka
bir kulak burun
boğaz hekimi ve odyoloji
uzmanından çocuğunuzun işitmesi
için gerekli değerlendirmeleri
yapmaları için başvurun.
Her 1000 bebekten 3'ünde
işitme kaybı görülüyor..
İşitme kaybı gözle görülebilen bir
sorun olmadığından özellikle
bebeklik döneminde fark edilmesi
güç bir sorundur. Bu durum olası bir
işitme kaybının fark edilip bir
uzmana başvurulma sürecini
geciktirmekte ve dolayısı ile erken
tanının konmasına engel olmaktadır.
Ülkemizde 1000 bebekten 3’ünde
doğumsal işitme kaybı
görülmektedir.
İşitme kaybında teşhis nasıl konur?
Tarama amaçlı kullanılan iki farklı
cihaz bulunmaktadır. Otoakustik
emisyon testinde bebeğin kulağına
yerleştirilen bir prob ile kulağa
gönderilen sesin, iç kulaktan
yansımasını kaydetmeye dayalı, kısa
sürede tamamlanabilen bir test
yöntemidir. Tarama amaçlı kullanılan
bir diğer cihaz ise tarama ABR (işitsel
beyin sapı cevabı) dir. Tarama ABR
(BERA) testinde işitsel sinir ve beyin
sapı tarafından oluşturulan
elektriksel aktivite kafa cildi üzerine
444 0 205
yerleştirilen elektrot ile
kaydedilmektedir.
Yapılan tarama testlerinde şüpheli
görülen durumlarda bebekler BERA
(ABR) testine yönlendirilmektedir.
İleri tanı aşamasında devreye
odyoloji uzmanları girmekte ve
tarama testinde şüpheli görülen
durumu çeşitli test bataryalarını bir
arada kullanarak
değerlendirmektedir.
BERA (İşitsel beyin
sapı cevabı) testi nedir?
İşitsel beyinsapı cevabı anlamına
gelen bu testin ismi genellikle
BERA, ABR ya da BAEP olarak
anılmaktadır. Diğer odyolojik
testlerin sonuçları ile birlikte
yorumlandığında işitmenin objektif
değerlendirmesini sağlar ve
yüksek tanısal değere sahiptir.
Testin uygulanması kadar
yorumlanması kısmı da çok büyük
önem taşımaktadır. ABR testi
odyoloji uzmanları tarafından
yorumlanması gereken alana dair
bilgi ve tecrübe gerektiren çok özel
bir testtir.
BERA (ABR) Testi kimlere yapılır? ABR, hasta uyumu gerektirmediği için özellikle
küçük çocuklar ve bebekler başta olmak üzere her yaş grubunda, diğer odyolojik
testlere uyum gösteremeyen bilinci kapalı, herhangi bir farklı zihinsel engel, iletişim
bozukluğu vb. durumu olan kişilere yapılabilmektedir.
BERA (ABR) testi nasıl yapılır? Bu test doğal uykuda ya da uyku hali sağlanarak
yapılabilmektedir. Kişinin kafasının belirli bölgelerine elektrotlar yardımıyla kulaktan
gönderilen ses karşı beyin sapında oluşan aktiviteler kaydedilir. Kayıtların uygun
koşullarda alınması kadar doğru yorumlanması da önemli olduğu için, testin odyoloji
uzmanları tarafından yapılması ve yorumlanması önem taşımaktadır.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
Bademcik vücutta
ne işe yarar? Geniz
etinin bademcikten farkı
nedir?
Bademcikler (Tonsil) ve
geniz eti (Adenoid) vücudun
OP. DR.
bağışıklık sisteminde rol
HAKAN GÜLEN
alan, lenfosit üretmekle
görevli lenfoid dokulardır.
KBB
Bademcikler boğaz girişinde
dil kökünün iki yanında,
geniz eti ise nasofarenks denilen burun
arkasındaki geniz bölgesinde yer alır.
Vücudun bademciğe
ihtiyacı var mıdır?
Vücudumuzdaki her organ gibi
bademciklerinde bazı görevleri vardı ancak
bu olmazsa olmaz bir fonksiyon değildir. O
yüzden halen dünya üzerinde özellikle çocuk
yaşlarda uygulanan cerrahi müdahalelerin
büyük bir kısmını bademcik ve geniz eti
operasyonları oluşturur.
Bademcikler
neden şişer?
Bademciklerin virüs veya bakterilerle enfekte
olması sonucu boyutunun artması bademcik
şişmesi olarak hissedilir. Boğaz ağrısı, ateş,
yutma güçlüğü, halsizlik, ağızda kötü koku,
boyun bezelerinde şişme, gibi şikâyetlerde
eklenebilir.
Bademcik alınmalı mıdır? Bademcik
hep geniz eti ile birlikte mi alınır?
Bademcik operasyonları gerekli durumlarda
uygulanmalıdır. Bademciklerle geniz eti
benzer lenfoid dokular olduğu için özellikle
çocuk hastalarda çoğu zaman bademcik
problemleri geniz eti problemleri ile birlikte
olur ve operasyon gerektiğinde genellikle
birlikte alınmaları gerekir. Bu lenfoid
dokuların ameliyatla alınması genellikle iki
nedenle gerekebilir. İlki bademcik ve geniz
etinin boyutlarının artarak havayolunu
tıkamaları, ikincisi ise sık iltihaplanmalarıdır.
Bademcikler
ne zaman alınmalıdır?
Bademcikler gerekli olduğu durumlarda her
yaşta alınabilir. Genellikle gece uykuda
solunum durma atakları (apne) oluşması
dışında bademcik operasyonları için 2,5 yaş
sonrası beklenmelidir. Geniz eti operasyonları
ise daha ufak yaşlarda güvenle uygulanabilir.
Bademcik operasyonlarında üst yaş limiti
yoktur fakat erişkin hastalarda operasyon
sonrası kanama, ağrı gibi komplikasyonlar
daha sık görülür.
Yaşa bağlı olarak bademcikler
daha çok mu sorun yaratır?
Bademcik sorunları çocukluk çağından sonra
genellikle azalır. Yaşla birlikte havayolu çapı
artarak tıkayıcı durumlar daha az görülür,
yaşla birlikte genel bağışıklık sisteminde de
gelişmeler olduğundan bademcik
enfeksiyonları yaşla birlikte azalabilir. Ancak
erişkin bademcik enfeksiyonları çok daha
ağır geçer, uzun iyileşme süresi iş kayıpları ve
daha uzun sağlık sorunlarına neden olur.
1
2
09
10 SORUDA
Bademcik
ve Geniz Eti
3
4
5
6
444 0 205
Kaç yaşına kadar
bademcik alınmalıdır?
Bademcik operasyonları her yaşta
uygulanabilir, genellikle 3 – 5 yaş grubunda
daha sık uygulanmaktadır ancak bademcik
operasyonları için gerekli şartlar ve
zorunluluklar oluştuğunda, çocuk daha da
büyüsün diye beklemek çoğu zaman
faydadan çok zarar getirecektir.
Bademcik ve geniz eti
ameliyatı kararı nasıl alınır?
Sık enfeksiyon geçirilmesi: Birbirini takip
eden yıllarda, senede 3 veya daha
enfeksiyon geçirilmesi.
Bademciklerin yutmayı ve solunumu
zorlaştıracak kadar büyümesi
Bademciklerin tek taraflı büyümesi (Kötü
huylu hastalıkların belirtisi olabilir)
Bademcik üzerinde yiyecek birikerek
kötü ağız kokusuna neden olması
Geniz etinin solunumu bozacak kadar
büyümesi
7
8
Geniz eti ve bademciklerin kulakta sıvı
birikimine neden olarak işitme kaybı
yaratması
Sık sinüzit atakları ve kronik öksürüğe
neden olacak kronik geniz eti iltihapları
Bademcik ameliyatlarının
mevsimi var mıdır?
Bademcik operasyonları her mevsim
yapılabilir. Operasyon sonrası ağrı
nedeniyle ufak çocukların sıvı alımı
kısıtlanabilir ve komplikasyon oranı
artabilir. Genellikle kış ve ilkbahar daha
uygun aylardır.
Bademcik
ameliyatı riskli midir?
Bademcik ve geniz eti operasyonları
nispeten riski az müdahalelerdir fakat her
cerrahi müdahalenin belli riskleri vardır.
Özellikle çocuk yaş grubunda bu
operasyonlar daha sık uygulandığı için hem
cerrahi, hem anestezi oldukça titiz
yapılmalıdır.
9
10
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
10
SARI NOKTA
gözünüzü
kör etmesin
Makula Dejerasyonu (Sarı Nokta
Hastalığı) Gözde makula ismi
verilen bölgenin bozulmasıyla
karakterize bir hastalıktır. Makula,
gözün arkasında yer alan ve
detayları görmemize sağlayan bir
bölgedir. Bu bölge sayesinde
okuyabilir ya da iğneden ipliği
geçirebiliriz.
Medicine Hospital Göz
Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr.
Halil Özgür Artunay “Makula
dejenerasyonu ilerledikçe kişi
görme yeteneklerini kaybeder
ve küçük el becerilerini yapma,
DOÇ. DR.
kitap veya gazete okuma,
HALİL ÖZGÜR ARTUNAY
alışveriş yapma, araba sürme,
GÖZ
televizyon seyretme gibi
işlevlerde ve günlük hayatını
sürdürme konusunda zorluklar yaşar, yaşam
kalitesi ciddi oranda düşmeye başlar” diyor
Sarı Nokta Hastalığı, kuru tip ve yaş tip olmak
üzere iki alt tipten oluşur diyen Doç. Dr. Halil Özgür
Artunay “Hastaların %80-90 gibi büyük bir
çoğunluğunu kuru tip oluşturmaktadır. Yaşa bağlı
makula dejenerasyonunun yavaş ilerleyen
formudur. Yaş tip yaşa bağlı makula dejenerasyonu
ise tüm olguların ancak %10-20'sinde görülmekle
birlikte geri dönüşümsüz merkezi görme kaybının
%80-90'ından sorumludur. Yaş tip yaşa bağlı
makula dejenerasyonu retinada yeni damar
oluşumu ile karakterizedir, hızlı ilerleyici özelliktedir
ve tedavi edilmezse kalıcı görme kaybı ile
sonuçlanabilmektedir. Kuru tip de bazen yaş tipe
dönüşebilir” dedi.
Doç. Dr. Halil Özgür Artunay sarı nokta
hastalığının belirtilerini anlattı: “Hastalığın erken
evrelerinde eğer tek göz etkilenmiş ise belirti
görülmeyebilmektedir. Ayrıca hastalığın her iki tipi
de acıya neden olmamaktadır. Ancak bir göz
doktoru hastalığın erken belirtilerini
gözlemleyebilmektedir. Bu nedenle düzenli
aralıklarla göz muayanesi olunması erken belirtileri
yakalamak açısından önemlidir. Kuru tip makula
dejenerasyonu başlangıç safhalarında genellikle
bulanık merkez görüşüne neden olmaktadır. Görüş
alanının merkezi bulanık ve karanlık olabilmekte ve
bu alan hastalık ilerledikçe büyümektedir. Kör
noktalar giderek genişleyebilmekte; renkleri ve
detayları görmek zorlaşabilmektedir. Yaş tip
makula dejenerasyonunda yukarıdaki belirtilerin
yanı sıra düz çizgiler de dalgalı görülmektedir. Ayrıca
yine bu tip hastalıkta görüş kaybı hızla
oluşmaktadır.”
Makula dejenerasyonunun
risk faktörleri nelerdir?
Yaş – Makula Dejenerasyonunda en önemli
risk faktörü ileri yaştır. 75 yaş üstü her üç
yetişkinden birinde yaşa bağlı makula
dejenerasyonu görülmektedir.
Sigara kullanımı – Sigara kullanımı kişinin
YBMD’ye yakalanma riskini artıran faktörlerden
biridir. Retina yüksek oranda oksijen tüketimi
gerçekleştirmektedir. Oksijenin retinaya ulaşmasını
etkileyen her faktörün görüşe yönelik negatif etkisi
bulunmaktadır.
Genetik faktörler – Ailesinde sarı nokta
hastalığı bulunan kişilerde bu hastalığın gelişme
riski daha yüksektir.
Cinsiyet – Kadınların sarı nokta hastalığına
yakalanma oranları daha yüksektir. Ancak,
kadınların yaşam süresi daha yüksek olduğundan;
bu durum kadınların hastalığın gelişmesi için daha
çok zamana sahip olmalarıyla da açıklanabilir.
Uzun süre güneşe maruz kalma- Ultra Viole
ışınlar doğrudan retina dokusuna zarar vermekte
ve retinada zararlı ürünlerin birikmesine neden
olmaktadır.
Yağlı ve/ya da besin değeri düşük,
antioksidan içermeyen beslenme tarzı – Yüksek
yağ, kolestrol ve şekerli gıdalar tüketen ve besin
değeri düşük, antioksidan içermeyen beslenme
tarzına sahip kişilerde makula dejenerasyonuna
rastlanma oranının daha yüksek olduğu tespit
edilmiştir.
Hareketsizlik – Düzenli egzersiz yapmayan
kişilerin yaşa-bağlı makula dejenerasyonundan
etkilenme olasılığı daha yüksektir. Hareketsizlik
sebebiyle kuru makula dejenerasyonunda,
retinanın yeterli oksijen alamaması makulada hücre
ölümüne neden olmaktadır. Kalp ve damar sağlığını
iyileştirmeye yönelik egzersizlerin makula
dejenerasyonunun gelişimine de olumlu yönde etki
ettiği gözlemlenmiştir.
Sarı nokta hastalığının tedavisi
Yaş tip makula dejeneresyonunda amaç görme kaybını azaltmak ve mevcut görme
keskinliği düzeyini korumaktır diyen Medicine Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr.
Halil Özgür Artunay “Bu olgularda fotodinamik tedavi (halk arasında soğuk lazer olarak
bilinen tedavi) ile uygulanan lazer tedavisi görme kaybının durdurulması sağlanmaktadır. Son
yıllardaki en önemli gelişme göz içine ilaç uygulamalarıdır. Yaş tip makula dejeneresansına
yol açan ve retina tabakası altında damar yumağı oluşumunu sağlayan VEGF isimli adlı
maddeye karşı direkt etkili olan anti-VEGF ajanlar ile uygulanan ilaç tedavisi güncel bir tedavi
yaklaşımı olmaktadır. Bu ilaçlar göz içine enjekte edilerek ve 4-6 haftalık aralıklarla
uygulanmaktadır. Bu ilaçlarla olguların önemli bir kısmında görme korunmakta ve bir
kısmında da görme artışı izlenmektedir” dedi.
444 0 205
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
11
Göz
check-up yapılması
gereken önemli bir
organımızdır. Zira göze ait olan
bozukluklar ileri derecede olmadığı
sürece hasta tarafından farkedilmeyebilir.
Özellikle çocuklar gözle ilgili şikayetlerini
ifade etmekten acizdirler. Diğer taraftan
erişkinlerde görülen bazı hastalıklar sinsi
seyirleri nedeniyle ileri evrelere
kadar şikayet meydana
getirmeyebilirler.
GÖZLERİNİZE
CHECK-UP
hassasiyet ve mide bulantısı gibi şikayetler
Görme değerlendirmesi göz muayene ve
check-up'larının vazgeçilmez bir bölümünü
meydana getirir.
oluşturur. Görme düzeyi sonraki yapılacak
Görme olayı gözle başlar ve başımızın tam
arkasında bulunan beyin kısmının görüntüyü
değerlendirmeler açısından önemli bir yer
tutar. Muayenelerde özel büyüklükteki
algılaması ile sona erer. Ayrıca değişik refleksler
harflerle görme test edilir.
ve göz hareketleri beynimizin belli bölümlerince
OP. DR.
Az görmenin önemli nedenlerinden biri
kontrol edilir. Bu sistemlerle ilgili gerek
ADEM ÖZTEKİN
gördüğümüz gerekse göremediğimiz bölümlerin
gözlerde miyop, hipermetrop veya
astigmatizma gibi bir kusurun bulunuşudur.
değerlendirilmesi açısından klasik röntgen
GÖZ HASTALIKLARI
Bu kusurlar çoğunlukla iki gözde mevcut olur.
filmleri, bilgisayarlı tomografi, manyetik
Bazen bir göz normal diğeri kusurlu olur,
rezonans görüntüleme, karotid arter
ultrasonografisi ve ilaçlı tetkikleri yaptırabiliriz. Gözün
bazen de iki gözde farklı kusurlar bulunabilir. Kırılma
kusurları yaşa göre farklı dağılım gösterir. Çocuklarda ve sinir ve damar tabakasının hastalıklarının tanısının
konulmasında koldan ilaç verilerek çektirilen fundus
küçük yaşlarda hipermetropi ön planda iken ileri
yaşlarda miyop ve astigmatizma sıklığı artar. 40
floresein anjiografi ve indosyanin yeşili anjiografi gibi
tetkikler yaptırılabilir. Sinir tabakası ve görme sinirinin
yaşından sonra ise presbiyopi dediğimiz ve hipermetrop
değerlendirilmesi için çok ileri yöntemler kullanılabilir.
gibi tashihi yapılan yakın görme bozukluğu meydana
Görme alanı tetkiki yaptırılarak glokom ve görme
gelir.
yollarının hastalıkları konusunda fikir sahibi olunabilir.
Hastaların önemli bir kısmı göz tansiyonunun
Teknolojik gelişmeler hergün yeni yeni imkanlar
belirtilerini merak eder. Diğer taraftan oldukça fazla
sunmakta ve hastalıkların tanısı daha da
sayıda kişi başı veya gözü ağrıdığında göz tansiyonunun
kolaylaşmaktadır. Geri dönüşü olmayan bir yola
yükseldiğini zanneder. Kişinin göz tansiyonunun
girilmeden önce çocuklarımızı en azından 3 yaşından
belirtilerini öğrenmek istemesi veya başı ve gözü
önce bir defa muayeneden geçirelim. Daha ileri yaşlarda
ağrıdığında göz tansiyonundan şüphelenmesi yanlış
da yılda bir defa check-up amaçlı göz muayenesini
şeyler değildir. Gerçekten göz tansiyonu baş ağrısı, göz
ihmal etmeyelim.
ağrısı, gözde kızarıklık, görme bulanıklığı, ışığa karşı
444 0 205
1- GÖZ MUAYENESİ
Bilgisayarlı muayene+ göz
tansiyonu ölçümü+ gözlük
muayenesi+göz dibi muayenesi
2- OCT (MAKÜLA) Görme
merkezinin katlarını gösterir.
Görme merkezini tutan
hastalıkların tanısında önemli bir
tetkiktir.
3-OCT (RNFL) Görme siniri
katlarının analizini yapar.
Körlüğe neden olan glokom
(göz tansiyonu) gibi hastalıkların
erken tanısında altın standart bir
tetkiktir.
4- KORNEAL TOPOGRAFİ
Gözün kornea tabakasının
kalınlığı ve yükselti eğrileri
hakkında bilgi verir. Keratokonus
(Kornea dikleşme hastalığı) için
altın standarttır. Eğer gözlük
kullanıyorsanız, gözlükten
kurtulmak için yapılacak olan
Excimer Lasere karar vermede
en önemli tetkiktir. Çünkü
kornea tabakasının uygun olup
olmadığı bu tetkikle ortaya
çıkar. Ayrıca kontakt lens
muayanesi içinde gerekli bir
yöntemdir.
5-FUNDUS
FOTOĞRAFLAMA Gözün
retina tabakasının fotoğrafı
çekilerek, önemli retina
hastalıklarının tanı ve takibinde
önemlidir.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
12
KURU
İĞNELEME
MUCİZESİ
Kas-iskelet sistemi
ağrılarında popüler tedavi
tekniklerinden biri olan
kuru iğneleme, akupunktur
iğnesi gibi ince iğneler
kullanılarak, kas
romatizması, bel ve boyun
fıtığı, sırt ağrıları gibi kas
spazmı ağrılarına
uygulanan bir yöntemdir.
Yöntem deneyimli fizik
tedavi hekimlerince
yapıldığında yüzde 90-95
oranında başarı sağlıyor.
Medicine Hospital Fizik
Tedavi ve Rehabilitasyon
Doktoru Gülis Kavadar
Kuru iğneleme hakkında
bilgiler verdi. Yöntemin
akupunktur yöntemi ile
UZ. DR.
aynı olmadığını söyleyen
GÜLİS KAVADAR
Kavadar akupunkturda
iğneler belirli bölgelere
FİZİK TEDAVİ
batırılır, kuru iğne
tedavisi ise direk kas
spazmlarının olduğu bölgelere uygulanır.
Kuru iğneleme tedavisindeki amaç,
kollajen lifler aracılığı ile sertleşmiş olan
kasların içinde bulunan tetik noktaların
gevşemesidir. Enjeksiyon tekniğini başarı
ile uygulamak için tetik nokta
lokalizasyonlarını iyi bilmek gerekir” diye
konuştu.
Kuru iğne tedavisi, yan etkisi olmayan,
tedavi edici ve zararsız bir metotdur diyen
Kavadar “İğne, herhangi bir ilaç
içermediğinden ‘kuru iğne’ olarak
adlandırılır “ dedi. Medicine Hospital
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Doktoru
Gülis Kavadar “İğne fobisi olan hastalara
444 0 205
da uygulamak mümkün olmaktadır.
Hasta iğneyi genellikle hissetmez. İğne,
akupunkturdaki gibi uzun süre kalmaz,
bazen birkaç saniye, bazen birkaç
dakika sürer. Bu metod genellikle bir
kanamaya da sebep olmaz, dolayısıyla,
kan görmekten ürken hastalar
açısından da uygun bir yöntemdir.
Hamilelere belli koşullarla uygulanabilir”
diye vurguladı.
Doktor Gülis Kavadar “ Kuru iğneleme”
tedavisinin yapılışı hakkında şunları
söyledi “Kuru iğne tedavisi, hastanın
muayenesi yapılıp, tanısı konduktan
sonra, belli seanslar halinde planlanır,
tedavi boyunca o bölgeye ait faaliyetlerin
azaltılması önerilir. Tedavinin süresi, yani
seans sayısı, problemin bulunduğu
bölgenin genişliğine, problemin ne kadar
eski olduğuna, hastanın yaşına, başka
rahatsızlıkların eşlik edip etmediğine göre
değişiklik gösterir. Bazen tek bir seans
yeterlidir. En sık 3-5 seans olarak
planlanır. Nadir durumlarda 8-10 seansı
bulabilir. Genellikle haftada 1-2 seans
olarak uygulanır” diyor.
BU METOD
Boyun fıtığı
Bel fıtığı
Siyatik ağrı
Ankilozan Spondilit
Fibromyalji sendromu
Karpal tünel sendromu
Migren ve sinüzit
Gonartroz (Diz kireçlenmesi)
Menisküs patolojileri
Koksartroz (Kalça
kireçlenmesi)
Kondromalazi patella (Diz
kapağı altında kıkırdak aşınması
– kireçlenme)
Omuz patolojileri (Omuz
impingement sendromu,
Omuz Periartriti, Rotator cuff
sendromu – omuzda
yırtık,donuk omuz)
ve tüm kas ağrılarında
uygulanabilir.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
13
TÜP MİDE ile
şişmanlığa veda
Aşırı şişmanlar artık tüp mide
ameliyatı ile fazla kilolarından
kurtulabiliyor. Tüp mide ameliyatı
olanlar istese de tekrar
şişmanlayamıyor. Hasta, tüp mide
ameliyatı ile ayda 8- 10 kilo, yılda
70-80 kilo verebiliyor.
Bir zayıflama hikayesi
İleri derecede şişmanlık (Morbid
obezite), hipertansiyon ve
solunum sıkıntılarıyla
hastanemiz Genel Cerrahi
kliniğimize müracat eden hasta,
uzun süredir kilo problemi
OP. DR
yaşadığını, mükerrer diyet
NİHAT GÜLAYDIN
programları uyguladığını ifade
etmekteydi.Hasta her zorlu
GENEL CERRAHİ
geçen diyet programı sonrası
birmiktar kilo verdiğini ancak
bitiminden kısa süre sonra verdiği kiloları daha da
fazla aldığını ve zamanla ümitsizlik ve çaresizlik
duygusuyla artık diyet programlarının sorununu
çözemeyeceğine kani olduğunu belirtmekteydi.
Üstelik zamanla tansiyon hastalığı ve diyabetinin
başladığını, oturduğu yerde solunum sıkıntılarının
olduğunu,hafif bir eforda fenalaştığını, merdiven
çıkamadığını ifade ediyordu.İşteki veriminin azaldığını,
işe gitmekte zorlandığını, sosyal hayatının altüst
olduğunu, kendine güvensizlik duygusunun geliştiğini,
cesaretinin kırıldığını, çevresindeki insanların
kendisine acıyarak ve ayıplayarak baktıklarını ifade
ediyordu. Gittiği mağazalarda kendisine
uygun kıyafet bulmakta zorlandığını, sürekli
gardrobundaki giysileri yenilemek zorunda kaldığını
ve çoğu zamanda terziye gitmek
zorunda kaldığını ifade ediyordu.
Hastanın yapılan ölçümlerinde
boyu;1.67,kilosu;139 kg olup BMI ;
49(Aşırı obez) bulundu.
Ameliyat öncesi hazırlık
Hastayla yapılan görüşmelerde
hastaya yapılacak olan ameliyat
öncesi hazırlıkları, ameliyat şekli ve
ameliyat sonrası dönemde
yapacakları konularında bilgi verildi.
Hastanın onayını müteakiben ameliyet öncesi
hazırlıkları yapıldı.Bu hazırlık ameliyatın başarısı
açısından önem arzetmekte olduğundan, hasta
adeta check up programına alınmaktadır. Hasta
dahili problemler (Hipertansiyon,diyabet ve diğer
metabolik hastalıklar) yönünden ,solunum ve kalp
hastalıkları açısından, endokrinolojik hastalıklar
yönünden değerlendirildi. Hastaya anestezi altında
gastroskopi yapılarak ameliyatına engel teşkil
edebilecek hastalık olup olmadığı görüldü.
Hastada hipertansiyon ve başlangıçta diyabet
tespit edildi. Hastaya Sleeve Gastrektomi(Tüp
mide operasyonu) yapılmasına karar verildi.
Hasta ameliyattan bir gün önce hastanemize
yatırılarak son hazırlık işlemleri yapıldı.
Hasta ertesi gün ameliyata alındı.
Obezite ameliyatları ileri derecede şişman ve
yandaş sağlık problemleri olan hastalarda
gerçekleştirildiğinden birtakım riskler
taşımaktadır. Bu riskler bazenda istenmeyen
sonuçlar doğurabilmektedir. İyi bir hazırlık kadar
ameliyat ortamının yeterliliği, ameliyatta
kullanılan malzemelerin kalitesi, en önemliside
ameliyatı yapacak ekibin bu husustaki tecrübe ve
deneyimidir.
Hastamıza şahsım ve ekibim tarafından tüp mide
(Sleeve gastrektomi) operasyonu başarıyla
gerçekleştirildi.
Postoperatif dönemde hasta 3 gün hastanemizde
ÖNCESİ
444 0 205
SONRASI
servis odasında takip edildi.
Hastamıza ertesi gün ağızdan özel
besleyici mama başlandı. Problemi
olmayan hastamız 3. gününde
taburcu edildi.
Hastanın konrol takiplerinde
diyabetinin gerilediği, tansiyonunun
kısa sürede düzeldiği görüldü.
Ameliyat sonrası diyetisyen
kontrolünde diyet programına alındı.
Ve mutlu son
Halen takip edilen hastamız 3. Ayına gelindiğinde
30 kg,6. Ayına gelindiğindeyse 50 kg kilo verdi.
Hastalarımızda 1. yılın sonunda fazla kilolarının
%70 kadarını vermeyi hedeflemekteyiz.
Hastamız 6 ayın sonunda rahatladığını,iş hayatının
ve sosyal hayatının düzene girdiğini,kendine güvenin
geldiğini, üzerindeki büyük yükten ve stresten
kurtulduğunu, kendini normal hissetiğini ifade
etmektedir.
Kilo ameliyatları, hastanemizde son teknolojik
yenilikler ışığında başarıyla gerçekleştirilmektedir.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
14
Reflünün belirtileri
Mide içeriğinin yukarıya
yani yutma borusuna doğru
kaçmasına verilen isim olan
reflünün belirtileri çoğu
zaman başka sağlık
sorunları ile karıştırılır.
Yapılan araştırmalar ve
incelemeler, tespit edilen
bazı reflü belirtilerinin
birçok kimseyi
şaşırtabilecek düzeyde
olduğunu, bazı belirtilerin
UZ. DR.
ise başka sağlık
ABDÜLHALİM ŞENYİĞİT problemleriyle
karıştırılabileceğini
Medicine Hospital
Başhekim
ortaya çıkardı.
Reflünün belirtileri
İşte birçok araştırma sonucu ortaya
çıkan reflünün belirtileri…
Yemek sonrası ağrısı
Yemek yedikten hemen sonra ortaya
çıkan ağrı genellikle midenizin fazla
dolduğu anlamına gelir. Bu his, ilaçlarla
geçirilebilir. Size önerimiz, bu durumdan
şikayetçiyseniz, hafif yiyecekler
tüketmeniz ve alkol- sigara tüketiminizi de
bırakmanız ya da azaltmanız olacaktır.
Normalden çok
salya üretimi
Eğer ağzınız durduk yere daha fazla salya
üretmeye başlarsa bunun nedeni reflü
olabilir.
Acı tat
Midenizden yukarıya çıkan asit,
boğazınıza ilerleyerek acı bir tat bırakabilir.
Eğer bu durumdan şikayetçiyseniz, özellikle
de geceleri, doktorunuza danışın. Size, asit
bastırıcı ilaçlar verecektir.
Yutkunmada zorluk
Reflünün sürekli olarak sebep olduğu
zarar zamanla yaralara neden olabilir. Bu da
yutkunmada zorluklar ortaya çıkartabilir.
Ses kısıklığı
Üşüttüğünüzü sanabilirsiniz ama reflü
de ses kısıklığına neden olabilir. Bunun
nedeni, mide asidinin ses tellerinize zarar
vermesidir.
Göğüs ağrısı
Özofagusa (yemek borusu) gelen mide
asidi, göğüs ağrılarına neden
444 0 205
olabilmektedir. Bu ağrı yüksek dozda ve
şiddetli olabilir ve bu nedenle sık sık kalp
krizi ile karıştırılır. Yine de hiçbir göğüs
ağrısını hafife almayın ve bunu yaşadığınız
her an doktorunuzla temasa geçin.
Dinlenirken daha
çok ağrı duymak
Midenizde durması gereken asidin
özofagusunuza gelmesi, özellikle de
uzandığınız ya da öne eğildiğiniz
zamanlarda, reflüye neden olur. Dik
oturduğunuz zaman ise yer çekimi,
yiyeceklerin midede kalmalarına yardımcı
olur. Reflüden şikayetçi olduğunuz zamanlar
dik durmak iyi gelecektir. Ayrıca yatmadan
önce yemek yememeye dikkat edin.
Mide bulantısı
Mide bulantısı pek çok şeyle alakalı
olabilir, bu nedenle de reflüden
kaynaklanabileceği çoğu zaman gözardı
edilir. Bazı insanlarda reflünün tek belirtisi
mide bulantısıdır. Eğer mideniz bulanıyorsa
ve nedenini bilmiyorsanız reflüyü göz
önünde bulundurun, özellikle de bulantınız
yemeklerden sonra ortaya çıkıyorsa. Böyle
bir durumda reflü için verilen mide asidi
ilaçları size yardımcı olacaklardır.
Öksürük
Pek çok solunum yolları semptomunun
nedeni, mesela kronik öksürük ya da hırıltılı
solunum, reflü olabilir. Reflü, ciğerlere
ulaşarak bu sorunları ortaya çıkartabilir.
Boğaz ağrısı
Bir diğer klasik nezle belirtisi olan boğaz
ağrısının nedeni de sindirim sistemindeki
sorunlar olabilmektedir. Eğer boğazınız
özellikle yemeklerden sonra ağrıyorsa ve
başka bir nezle semptomu yaşamıyorsanız
bunun nedeni reflü olabilir.
Astım
Reflünün sebep olduğu öksürük ve
hırıltılı soluma kötüye giderek astıma
neden olabilir. Reflünüzün ne kadar ciddi
olduğunu pH testi yaptırarak
öğrenebilirsiniz.
Eğer siz de reflü olduğundan
şüpheleniyorsanız veya bu belirtilerden
birine sahipseniz bir uzmana görünmenizi
tavsiye ederiz.
Medicine Hospital Reflü Kliniği
Genel Cerrahi Dahiliye
Gastroentoloji Diyetisyen
ekibiyle sizi sağlığınıza kavuşturur
Ayrıntılı bilgi için 444 0 205
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
Kadınlarda
KALP KRİZİ
belirtileri
Kalp krizi belirtileri erkeklerde
ve kadınlarda büyük farklılıklar
gösterir. Erkeklerde göğüste
yanma veya baskı şekilde
görülen tipik ağrı kadınlarda
daha çok nefes darlığı, çabuk
yorulma, uykusuzluk ve
halsizlik şeklinde ortaya çıkar.
Erkeklerde çok tipik olan
göğüs orta hattaki baskı
şikâyetini kadınlarda
görmeyebiliriz.
Kadınlarda kalp krizi yaşı son yıllarda
hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme
alışkanlıklarının da etkisiyle giderek
düşüyor. Medicine Hospital Kardiyoloji
Uzmanı Doktor Zeki Doğan, “Genel olarak
yaygın bilinenin aksine kadınlardaki kalp
krizi belirtileri erkeklerde görülen
belirtilerden farklılaşabilmektedir. Yani
kadınların kendilerine özgü kalp rahatsızlığı
belirtileri ve semptomları vardır. Bu
belirtiler bilinmez ise yanlış teşhise neden
olabilir ve olayın daha ölümcül bir hal
almasına yol açabilir” diyor. Uzman Doktor
Zeki Doğan yapılan araştırmalarda kalp
krizi geçiren kadınların en az % 50 sinin
444 0 205
kalp krizinin ardından
hastaneye yetiştirilme
süresinin erkeklere
nazaran en az 15 dakika
daha geç olduğu ortaya
çıktığını belirtiyor.
UZ. DR.
ZEKİ DOĞAN
Uyku apnesi: Uyku
apnesi şikayeti olan
Medicine Hospital
kişilerin kalp krizi
Kardiyoloji Bölüm Başkanı
geçirme riski % 50
artmaktadır. Bu nedenle
uyku apnesi ve horlama vb uyku
bozuklukları şikayetleri olan kadınların kalp
krizi geçirme riskini gözden geçirmeleri
gerekmektedir.
Kadınlarda göğüs ağrısı: Kalp ağrısı da
denilen ve sırta, çeneye ve omuza doğru
yayılan ağrı şikayetleri erkeklerde görülen
kalp krizinin en tipik belirtileri arasındadır.
Sütyen hizasında, çenede, sırtta, boyunda
ve omuzdaki ağrılar göğüs ağrısının tipik
belirtileridir. Ancak kadınlarda kalp krizi
durumunda göğüs ağrısı şikayetleri tipik
olmayabilir.
Nefes alamama ve tıkanıklığı:
Kadınlarda nefes tıkanıklığı şikayetleri de
kalp krizinde sık biçimde görülebilen
kadınlara özel kalp krizi belirtileri arasında
sayılabilir. Nefes tıkanıklığının en önemli
nedeni ise kalbin kan pompalamasında
15
görülen sıkıntılardır. Dolaşım bozukluğu
neticesinde ciğerlerde basıncın
yükselmesi, akciğerlerin olumsuz
etkilenmesine ve nefes tıkanmasına yol
açabilmektedir.
Yorgunluk, sinirlilik ve tedirginlik hissi:
Kalp krizi belirtilerinden bir tanesi de
yorgunluk ve bilinç bulanıklığı bayılma
hissi gibi belirtilerdir. Kronik yorgunluk
genelde kalp hastalıklarında görülür. Bu
nedenle iş hayatının, depresyonun veya
diğer bir takım metabolizma hastalıklarının
(guatr gibi) neden olduğu yorgunluk
belirtileri ile karıştırılma riski bulunan kalp
krizi yorgunluk belirtisine dikkat etmek
gerekmektedir.
Mide bulantısı: Kalp krizi mide
bulantısına da neden olabileceği için
kadınlarda genelde sindirim sistemi
sorunu sanılabilir. Bu nedenle mide
bulantısının kalp krizi nedeniyle ortaya
çıkma ihtimali hiç akla gelmez. Kadınlarda
erkeklere nazaran kalp krizi kendisini mide
bulantısı biçiminde belirtiyle gösterebilir.
Mide bulantısının yanı sıra kadınlarda kalp
krizinde kusma, mide yanması gibi
şikayetler de görülebilmektedir.
Kalp çarpıntısı: Kadınlarda görülen kalp
krizinin bir diğer yaygın belirtisi ise çarpıntı
veya kalp çarpması adı verilen belirtidir.
Kalbe giden kanın kesilmesi ve yeterince
kalbi besleyememesi durumunda kalpte
ritm bozukluğu (kalp aritmisi) gelişebilir.
Bu durumda ise çarpıntı şeklinde belirti
ortaya çıkmaktadır. Ancak kalp çarpıntısı
panik atak gibi şikayetlerde de sıkça
görüldüğü için kalp krizi yerine başka
rahatsızlıkların akla gelmesi muhtemeldir.
Çarpıntı genel olarak bir koroner veya kalp
hastalığının varlığını akla getirmelidir.
Yukarıda saydığımız mide bulantısı, nefes
almada zorluk ve göğüs ağrısı gibi
kadınlarda kalp krizi belirtileri ile birlikte
görülüyorsa bu durumda kalp krizinden
şüphe etmek gerekmektedir.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
16
Rutin kalp
kontrolü
hayatınızı
kurtarabilir!
Sağlık kontrolleri denince de aklınıza ilk
önce kalp ve damarlarınızın kontrolü
gelsin! Kalp hastalıkları sonucu ölümler
hala tüm dünyada ilk sıralarda yer
almakta. Oysa şikayetiniz olsun ya da
olmasın rutin kalp kontrolü yaptırmanız
hayatınızı kurtarabilir.
UZ. DR.
BÜLENT UZUNLAR
KARDİYOLOJİ
Kalp, öyle bir pompadır ki
hayat süresince ancak
saniyenin birimleri
kadarlık sürelerle
dinlenebildiği halde, 4
milyar kereden fazla
kasılır ve koroner
damarlar kalp kasına 10
milyon litreden fazla kan
sağlar. Vücut dolaşımına
ise 200 milyon litreden
fazla kan atılır.
Bu kadar yorucu bir işi üstlenmiş olan
organın hastalanması da son derece
doğaldır. Kalp hastalıkları; hipertansiyon,
romatizmaya bağlı kapak hastalıkları,
doğumsal kalp hastalıkları şeklinde
sıralanabilir.
Koroner damar hastalıkları gelişmiş
ülkelerde en önemli ölüm nedenlerinin
içerisinde ilk sıralarda yer alır. Romatizmal
kalp hastalıkları,özellikle memleketimiz
gibi gelişmekte olan ülkelerde oldukça sık
görülmektedir. Doğumsal kalp hastalıkları
yaşayan çocuklar da ortalama %0,5 olarak
bildirmektedir.
30 yaşını geçen her sağlıklı kişi yılda bir
kez kalp muayenesini yaptırması
gerekmektedir. Eğer kişide aşağıda
sıralanılan risk faktörü varsa;
1. Ailesinde kalp hastalığı varsa,
2. Sigara içiyorsa,
3. Alkol kullanıyorsa,
4. Hipertansiyonu varsa,
5. Obes ise,
6. Stresi fazla ise,
7. Spor yapmıyorsa,
8. Kan yağları ( kolesterol,
trigliserid yüksek ise ),
9. Şeker hastalığı varsa
bu kontrolün daha kısa aralıklarla
yapılması uygundur.
Spora başlamadan önce mutlaka kontrolden geçin!
Yaş kaç olursa olsun spor yapmaya karar veren
birinin öncesinde mutlaka rutin kalp kontrolünden
geçmesi şarttır. Kişi önce bu sporu laboratuvar
koşullarında hekim gözetiminde yapıp doktorun
olurunu alması gerekmektedir. Ani sporcu
ölümlerinin pek çoğu daha önce basit bir kardiyolojik
muayeneyle ortaya konulup önlem alınabilecek
hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Özellikle 40-50
yaş arasında çok yaygın olan haftada bir gün yapılan
halı saha maçlarında, düzenli spor yapmayan kişilerde
ölüme sebep olabilen ciddi ritm bozukluğu ve tansiyon
yüksekliği krizi ve ana damar yırtılmalarına kadar
giden kalp krizi dışı ani ölüm sebepleri de hayatı tehdit
edebilir.
444 0 205
Anne adaylarının hamilelik öncesi mutlak kalp
kontrolünden geçmesi gerekir. Daha önce olduğu
halde tanı konmamış ve hamilelikte tanı konan
hastalarda kullanılması gereken ilaçların pek
çoğunun ana karnındaki bebeği de etkilemesi
tedavide büyük sıkıntılara neden olabilmektedir.
Rutin kalp kontrolünde saptanacak örneğin kan
yağları yüksekliği, hafif bir tansiyon yüksekliği gibi
durumlarda önceden önlem alınarak daha sonra
yaşanması muhtemel bir kalp krizi ya da inmeden
korunmak mümkündür. Genelde herhangi bir bulgu
vermediğinden yüksek kan yağları, yüksek tansiyon
ve daha pek çok kalp hastalığı rutin kalp
kontrollerinde ortaya çıkar.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
17
KALP
kapağı
hastası
olabilirsiniz
Nefes darlığı, yorgunluk ve
çarpıntı kalp kapağı
hastalıklarının belirtileri
olabilir. Mitral kapak
yetmezliği sonucunda da ağır
kalp yetmezliği tablosu ortaya
çıkabilir. Peki kapak değişimi
mi, onarımı mı tercih edilmeli?
Kalp içinde bulunan ve kanın
kalp içindeki akış yönünü
belirlemede görev alan
kapaklar, toplam 4 tanedir.
Zamanla ve çeşitli
sebeplerden dolayı (doğuştan
PROF. DR.
kalp romatizması,
BATUHAN ÖZAY
kireçlenme veya kapak
Medicine Hospital
iltihabı) görevini yapamaz
Kalp Damar Cerahisi
hale gelir. Kapaklarda
Bölüm Başkanı
daralmalar veya
yetersizlikler ortaya çıkar. En
sıklıkla arıza gösteren kapaklar; Aort ve Mitral
kapak adı verilen kapaklardır. Bu durumda
bozulmuş olan kapaklar çıkarılır ve yerine ‘yapay
kalp kapağı’ takılır. Bu işlem de by-pass
ameliyatında olduğu gibi bir açık kalp ameliyatı
gerektirir.
Yapay kapak olarak mekanik kapak veya
biyolojik kapak seçenekleri mevcuttur. Mekanik
kapaklar çok daha dayanıklıdır, ancak ömür
boyu kan sulandırıcı ilaç (Coumadin) kulanımı
gerektirir. Biyolojik kapaklar ise daha kısa
ömürlüdür ancak kansulandırıcı ilaç (Coumadin)
kullanımı gerektirmez.
Bazı özel durumlarda ‘arızalı kapak’
değiştirmek yerine kapak tamir edilmeye çalışılır.
Bazen bu tamir oldukça zor bir teknik
gerektirebilir, ancak kalbin kasılma performansı
444 0 205
açısından ve ‘Coumadin’ gerektirmediğinden
dolayı yapay kapaklara göre daha fazla tercih
edilir.
Kalp kapağı hastalığı belirtileri nelerdir
Kalp kapak hastalıklarında şikayetler, hangi
kapakta sorun olduğuna bağlı olarak değişebilir.
(Mitral kapak) Hastalığında en önemli belirti,
dinlenme esnasında ve ya hareket halinde iken
meydana çıkan belirtiler, çarpıntı, nefes darlığı,
yorgunluk ve kanlı balgam gelmesi gibi
şikayetlerin görüldüğü durumlar mitral kapak
hastalığı olarak düşünülebilir. Türkiye’de en çok
romatizmal kalp hastalığına bağlı, mitral kapak
darlığı şeklinde rastlanır. Batı ülkelerinde ise
genellikle yaşlılarda görülen, mitral kapak
yetmezliği olarak görülür. Çoğu mitral kapak
yetmezliklerinde, sol kulakçığın fazla
genişlemesinden dolayı, ritim bozuklukları
görülebilir. Mitral kapak darlığında ise sol
kulakçıktaki, kanın yavaşlaması sebebiyle pıhtı
oluşabilir. Bu pıhtı yerinden oynadığı taktirde kol,
bacak ve ya beyin damarlarını tıkayıp daha ciddi
problemlere sebep olabilir.
(Aort kapak) Hastalığında en fazla görülen
belirtiler, bayılma veya bayılma hissi, iş yaparken
veya hareket halindeyken nefes darlığı, çarpıntı
veya göğüs ağrısı olarak görülen belirtilerdir. Aort
kapak yetmezliği kapağın kalbin gevşemesi
sırasında tam olarak kapanamaması nedeniyle
aortadan kanın geri kaçması olayıdır. Görülme
sıklığı (5/ 10.000 ) civarındadır. Erkeklerde (3060) yaş arasında daha sık rastlanır. Nedenleri
genelde romatizmal ateş, kalp iltihabı hastalığı,
hipertansiyon , marfan sendromu, aort
diseksiyonu, ankilozan sipondilit, reiter
sendromu, bağ doku hastalığı ve sifiliz gibi bazı
durumlar aort kapak yetmezliğinin nedenleri
olarak bilinmektedir.
Kapak ameliyatı nasıl yapılır?
Cerrah göğüsü açarak, bazı durumlarda ise estetik
görünüm sağlanması için meme altından veya koltuk
altından açılarak, kalbin ve akciğerin yerini devralacak bir
makine (Kalp- akciğer makinesi) kullanır. Bu makinenin devreye girmesiyle kalp ve
akciğer devre dışı kalır. Vücut önemli doku ve organları korumak için soğutulur.
Daha sonra kalp durdurulur ve hasarlı kapak değerlendirilir, mümkünse tamir
edilir. Alternatif olarak yapay bir kapak ile hasarlı kapak değiştirilebilir. Kalp kapatılır,
içindeki hava çıkarılır ve tekrar çalıştırılır. Dolaşım tatmin edici şekilde sağlanınca
pompa ayrılır. Akciğerlerin tekrar genişlemesi ve biriken olası sıvıların dışarı
boşalması için bir veya daha fazla göğüs tüpü geçici olarak göğüs boşluğunda
bırakılabilir. Ameliyat sonrası erken dönemde kalp ritminin kontrol edilebilmesi için
bir/iki adet pil teli önlem olarak kalbe takılır. Göğüs kemiği tellenir ve cilt kapatılır.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
18
KAPALI TAM
ENDOSKOPİK
BEL FITIĞI AMELİYATI
En önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen bel fıtığı artık
endoskopik cerrahiyle tedavi edilebiliyor. Kapalı Tam Endoskopik
Bel Fıtığı Ameliyatı, bel bölgesinde arkadan veya yan taraftan
girilerek yapılır. Yan taraftan yapılan endoskopik girişimde bütün
diğer yöntemlerden daha küçük bir cilt kesisi kullanılır.
Bel fıtığı; Bel omurları
arasında disk dediğimiz
yastıkçıklar
bulunmaktadır. Bu diskler
omurganın öne-arkaya ve
yana doğru eğilmelerini
OP. DR.
sağlar. Bu disklerin etrafı
HALİL CAN
bir bağ dokusu ile sarılıdır,
içlerinde jelatin kıvamlı bir
BEYİN CERRAHİSİ
doku bulunmaktadır.
Zamanla disk dokusunun
etrafındaki bağ dokusunda yırtıklar oluşur,
jelatin kıvamındaki yapı bu yırtıklarından
sinir köküne ve omurilik kanalına doğru
taşma yaparak sinir kökünü veya sinirlerin
geçtiği omurilik kanalını sıkıştırır. Bu
duruma bel fıtığı denir.
Bel fıtığı bel ve bacaklarda ağrı,
bacaklarda veya ayaklarda güçsüzlük,
bacaklarda veya ayaklarda uyuşma, idrar
ve gaita kaçırma gibi şikayetlere yol
açabilir.
Bel fıtığı hastalarının sadece % 10-15’ lik
kısmına ameliyat öneriyoruz. Bel fıtığında
çeşitli ameliyat yöntemleri vardır; 1- klasik
açık bel fıtığı ameliyatı 2- mikrocerrahimikrodiskeketomi yöntemi (mikroskop
altında yapılan) 3- laser nükleoplasti
ameliyatı ( büyük bel fıtıklarına
uygulanmıyor) 4- kapalı tam endoskopik
bel fıtığı ameliyatı
Kapalı tam endoskopik bel fıtığı
ameliyatı ( perkutan full endoskopik
lomber disk cerrahisi) :
Küçük kurşun kalem kalınlığında bir
borucuk sistemi içinden girilerek, ucunda
kamera olan endoskop denilen özel ve ileri
teknolojiyle geliştirilen özel cihazlar ile
yapılır. Bu borucuk sistemi içerisinden
taşmış veya patlamış fıtık dokusu
444 0 205
çıkartılır. Fıtığın çıkartılması
esnasında laser ve
radyofrekans gibi yakıcı
sistemlerde kullanılır.
Endoskopik yöntem beyin
cerrahisinde bir çığır açmıştır.2
endoskopik yöntem vardır: 1. Belin orta
hattından girilerek yapılan interlaminar
yöntem 2. Belin yan tarafından girilerek
yapılan transforaminal yöntem. Bu iki
yöntemden hangisine karar verileceği,
fıtığın yerleşim yerine (belin üst veya alt
seviyeleri gibi), fıtığın aşağıya veya
yukarıya taşmasına göre değişir
Endoskopik bel fıtığı ameliyatı genel
veya spinal anestezi altında uygulanabilir.
Diğer bel fıtığı ameliyatlarında olduğu gibi
kasların sıyrılması ve kemik çıkarılması
gibi aşamalar gerekmez, bel fıtığı ameliyatı
sonrası gelişen yapışıklık (nedbe dokusu)
gelişmez. Bu nedenle hastanın ameliyat
sonrası iyileşmesi, yürümesi ve işe
dönmesi daha hızlı olur. Hasta ameliyat
sonrası 3-4 saat içerisinde ayağa kaldırılıp
yürütülür, aynı gün veya bir sonraki gün
taburcu edilir. Ameliyat sonrası 4-5 gün
içerisinde işine dönebilir.
Amerika, Almanya ve Güney Korede
uygulanmaya başlayan yöntem, ancak
deneyimli ve gerekli eğitimlerden geçmiş
cerrahlar tarafından uygulanabilir. Biz de
gerek interlaminar, gerekse transforaminal
endoskopik bel fıtığı ameliyatları için
aylarca süren endoskopik anatomik
çalışmalardan sonra ameliyatlara başlamış
bulunmaktayız . Beyin cerrahları için
öğrenme süreci uzun olduğundan, ileri ve
pahalı teknolojik cihazlar gerekli
olduğundan dünyada çok az merkez
tarafından uygulanabilmektedir.
AVANTAJLARI
Ameliyat 0.4 cm lik
bir kesiden yapılır.
Kas ve kemik
dokularda herhangi
bir uygulama
yapılmadığı için
ameliyat sonrası
erken dönemde bel
ağrısı yoktur ve hasta
aynı gün taburcu
olabilir.
Ameliyat sonrası
iyileşme dönemi çok
kısadır.
Diğer bel fıtığı
ameliyatlarında
kemik ve bağ
dokusunun
çıkartıldığı alanlarda
kasların omurilik
zarına yapışması
sonucu ortaya çıkan
ameliyat sonrası
kronik bel ağrıları
görülmez.
Yandan yapılan
girişim
(posterolateral
transforaminal) hasta
arzu ederse lokal
anestezi ile
yapılabilir.
Mikrocerrahi
sonrası nüks eden
hastalarda emniyetle
uygulanabilir.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
19
Geçmeyen bel ve bacak ağrılarında
İĞNE TEDAVİSİ
Beyin cerrahisinde başarılı bir ameliyat geçirdiniz
ya da doktorunuz ağrılarınıza cerrahi gereksinim
duymadı. Fakat ağrılarınız bir türlü geçmiyor. Belden
iğne tedavisi ile ağrılarınızdan kurtulmak mümkün.
Bu tedavi bel ve bacak
ağrılarını geçirmek için
yapılan bir ağrı tedavisidir.
Ameliyat gerektirmeyen
ancak diğer tüm ağrı kesici
tedavilere rağmen (ağızdan
DOÇ. DR.
alınan ilaçlar, kalçadan
ERDİNÇ CİVELEK
yapılan iğneler, fizik tedavi)
ağrıları geçmeyen veya
BEYİN CERRAHİSİ
geçse de kısa süre içinde
tekrarlayan hastaların
ağrılarını geçirmeye yarayan çok etkin bir
tedavidir. Bu tedavi yapılırken hastaya narkoz
verilmez, sadece iğne yapılacak bölge lokal
anestezi ile uyuşturulur. Bu işlem sırasında
kullanılan iğne o bölgedeki sinir köklerine zarar
vermeyecek şekilde dizayn edilmiş özel bir
iğnedir. Floroskopi denilen bir cihaz kullanılarak
doktorunuz tarafından iğnelerin yapılacağı hedef
noktalar belirlenir. İşlem sırasında damar
yolunuzdan sizi rahatlatan bazı ilaçlar verilerek
işlem sırasında ağrı duymanız engellenmeye
çalışılır. Önceden belirlenmiş hedef noktalara
iğne girilerek sinirler üzerine enjeksiyon yapılır
ve işlem sonlandırılır. İşlem yaklaşık 15 dakika
sürer. İşlem sonrası servis yatağınıza alınırsınız
ve ertesi gün ayağa kaldırılıp yürütülürsünüz.
BELDEN İĞNE TEDAVİSİ KİMLERE YAPILIR?
Genellikle cerrahi gerektirmeyen ancak ilaç
tedavisi ve istirahat ile ağrıları geçmeyen bel
ve bacak ağrısı şikayeti olan bel fıtığı
hastalarında tercih ettiğimiz tedavi yöntemidir.
Bazen, ameliyat gerektiği halde ısrarla ameliyat
olmak istemeyen fakat ağrılarından
kurtulmak isteyen veya ameliyat gerektiği
halde genel sağlık durumu ameliyat olmasına
mani olan fakat bel ve bacak ağrıları nedeniyle
yaşam standardı düşmüş hastalara da belden
iğne tedavisi yapmaktayız.
AĞRI TEDAVİSİ SONRASI
FİZİK TEDAVİ YAPILIR MI?
Belden iğne tedavisi yapılan hastalara bir
hafta istirahat sonrası bel kaslarını
güçlendirmek ve ağrıların tekrar nüksünü
önleyebilmek için pasif bel egzersizleri
öneriyoruz.
SİNİR KÖKÜNÜN ÜZERİNE
HANGİ İLAÇLAR YAPILIR?
Bu tedavide düşük doz steroid ile bir tür
444 0 205
lokal uyuşturucu ilaç karışımı uygulanır.
Bu ilaçlar fıtık nedeniyle ezilip
çevresinde ödem olan sinirin üzerine
yapılır. Bu sayede sinir çevresindeki
ödem ortadan kaldırılır ve sinirin etkin
şekilde çalışması sağlanarak ağrı
geçirilir. İlaç karışımı içinde bulunan
lokal etkili uyuşturucu ilacının sinir
kökü üzerinde nöroversiyon diye
tanımlanan (sinir iletimini geçici olarak
durdurup tekrar düzenli olarak
çalışmasını sağlama) etkisi vardır.
BELDEN İĞNE TEDAVİSİ
TAM OLARAK NEREYE YAPILIR?
Klinik uygulamada genel olarak 3
farklı yere iğne yapıyoruz. Bunlar:
Bacak ağrısına sebep olan sinir
kökünün üzerine (Transforaminal
enjeksiyon)
Bel ağrısına sebep olan faset eklemi
(omurların arka tarafda birbirlerine
temas eden bölgesi) üzerine (faset
eklem enjeksiyonu veya faset eklem
radyofrekans ablasyonu)
Kaudal enjeksiyon: Kuyruk sokumu
aralığından (sakral hiatus) girilerek tüm
epidural alana enjeksiyon yapılır ve tüm
sinirlerin etkilenmesi sağlanır. Özellikle daha
önce ameliyat olmuş ve nüks etmiş bel fıtığına
bağlı ağrılarda, ameliyat bölgesindeki sinir
kökü çevresindeki yapışıklıkları giderdiği
düşünülen ağrı tedavi yöntemidir.
BELDEN İĞNE TEDAVİSİNDEN
FAYDA GÖRECEK MİSİNİZ?
İYİ BİR ADAY MISINIZ?
Eğer ameliyat gerektirmeyen bir bel fıtığınız
varsa, bel ve bacak ağrısı çekiyorsanız ve ilaç
tedavisinden fayda görmüyor yada hergün ilaç
kullanmak zorunda kalıyorsanız iyi bir
adaysınız demektir. Beyin cerrahi
doktorunuzun yapacağı muayene tedavinizin
etkinliği açısından belirleyici olacaktır.
İĞNE TEDAVİSİNİN SONUÇLARI NASILDIR?
Bazı hastalar bu işlemden diğerlerine göre
daha çok fayda görürler. Bu işlemden sonra
aylarca ağrısı olmadan yaşayan bel fıtığı
hastaları olduğu gibi bir ay sonra ağrısı
tekrarlayan hastalar da vardır. Genel olarak bu
tedavinin etkinliği 1 yıl süreyle %75-%80
civarındadır. En önemli anahtar nokta ağrınıza
sebep olan doğru sinirin üzerine enjeksiyon
yapılmasıdır.
BELDEN YAPILAN RF (RADYOFREKANS) TEDAVİSİ NEDİR?
RF tedavisi bel ve sırt ağrılarını geçirmek için uygulanan, belden iğne ile girilerek yapılan bir tür ağrı
tedavisidir. Bu tedavide özel bir iğne, bel ağrısına sebep olan bel eklemi (faset) üzerindeki hedef
noktaya floroskopi denilen özel bir cihaz yardımıyla yerleştirilerek işleme başlanır. Özel bir cihazla bu
iğne içerisinden radyodalgaları gönderilerek hedef noktadaki ağrı duymamızı sağlayan sinir uçları
ısıtılır ve sinirlerin ağrı hissini iletmesi engellenir, böylece hastanın rahatlaması sağlanmış olur.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
BEYİriN
nde
tümörle
s
i
h
ş
e
t
n
e
k
r
e
r
ı
r
a
t
r
u
k
t
a
y
a
h
da görülen
İnsan vücudun e 10'u sinir
d
tümörlerin yüz dan
n
rı
la
u
sistemi dok
n yüzde 80oluşur. Bunları de gelişir.
in
90'ı da beyin iç klar dahil
cu
Yeni doğan ço yaş
m
tü
olmak üzere
dönemlerinde yin
e
rastlanabilen b aş sonrası
y
tümörleri, orta hastaların
i
rl
özelikle kanse de
n
büyük bölümü sı sonucu
a
m
kanserin yayıl rülebiliyor.
ö
yaygın olarak g
Beyin tümörleri erkeklerde
yüzden ameliyat riskli ise ışın
ve kadınlarda eşit oranlarda
tedavisi ve ilaç tedavisi
görülebilen, kafatası içinde
yöntemi ile hastaya müdahale
büyüyerek beyne baskı
edilir.
yapan tümörlerdir. Var olan
İyi huylu beyin tümörleri,
tümör büyümeye devam
kanser hücreleri içermezler
OP.DR.
edip, genişlemeye başlayan
ve ameliyat sonrası tekrar
HÜSEYİN DOĞU
bir hal alır ve beyne baskı
büyüme riski yok denecek
yapmaya başlar. Beyin
kadar azdır. İyi huylu tümörler
BEYİN CERRAHİSİ
tümörleri ameliyat ile
etrafındaki dokulara
alınabilir aynı zamanda iyi
bulaşmaz ancak bazı hassas
huylu ve henüz başlangıç aşamasında yerlere baskı yapabilir bu yüzden bazı
ise ışın tedavisi yapılabilir. Beyin
ciddi sağlık sorunlara sebep
tümörleri kişide baş ağrısı, epilepsiyi
olabilmektedir.
andıran bayılma şikayetleri, yaşanan
Kötü huylu beyin tümörleri daha
kısmi felçler, şiddetli derecede mide
tehlikeli tümörlerdir, zira kanser
bulantısı ile ortaya çıkan kusma,
hücreleri içerir ve hayati tehlike söz
kişilik bozuklukları, yazı yazma
konusu olmaktadır. Çevre dokulara
sorunları, konuşma sorunları, zaman
dağılma, yayılma riski vardır.
zaman unutkanlık, konuşurken ne
Beyin tümörleri her ne kadar kadın
söyleyeceğini unutma, dikkatsizlik,
ve erkeklerde eşit derecede görülse
denge kaybı, kas seğirmesi, kol ve
de erkeklerde kadınlara nazaran bir
bacaklarda dikkat çekici
derece daha fazla görülebilir. Beyaz
karıncalanma gibi şikayetlere sebep
ırklı insanlarda diğer ırk insanlarına
olur.
göre daha sık görülebilir. Beyin
Beyin tümörleri birincil beyin
tümörlerinin görülme yaşı aralığına
tümörleri veya ikincil beyin tümörleri
bakıldığında genelde 9 yaş altı
olarak kategorilendirilir ve bedenin
çocuklar ile 70 yaş üzeri kişilerde
herhangi bir yerinde başlayarak
yoğunlaştığı görülür. Genetik
beyne ulaşırlar. İyi huylu beyin
etkenlere bağlı olarak da gelişen
tümörleri yavaş yavaş ürerler ve
beyin tümörleri, ailesinde beyin
beyin dokusundan rahatlıkla
tümörü olan kişiler için risk anlamına
ayrılabilirler. Ameliyat esnasında
gelebilir. İşi gereği radyasyon ve
tümörün tamamı veya tamamına
kimyasal maddelere maruz kalan
yakını alınabilir. Bu sebeple beyin
kişilerde, nükleer sanayi işçilerinde
ameliyatı sonrasında başarılı sonuçlar
beyin tümörü riski daha yüksektir.
alınır. Şayet tümörün tamamı
Beyin tümörü teşhisi için fiziksel
alınamazsa kalan tümör için ameliyat
muayene, nörolojik muayene, CT
sonrası bölgesel ışın tedavisi
tarama, MRI çekimi yapılırken,
yapılabilir. Şayet tümör ister iyi huylu
kafatası röntgeni, anjiyogram, omur
olsun ister kötü huylu olsun, çok
ilik sıvısı aspirasyonu, mylegram,
hassas bir noktada bulunuyorsa ve bu biyopsi yöntemleri kullanılabilir.
444 0 205
20
Beyin
tümörünün
erken
belirtileri
1) Baş ağrısı Beyninde tümör olan hastaların bir
bölümünde baş ağrısı görülür. Bu ağrı çoğu zaman son
birkaç aydır ortaya çıkmıştır ve gittikçe şiddetlenmiş
olduğunu ifade eder hastalarımız.
2) Sara nöbetleri (epilepsi) Bilinç kaybı olarak ya da
olmaksızın istem dışı kasılmalar, titremeler gelişebilir.
Özellikle 20 yaş sonrası ortaya çıkan bu biçim nöbetler
aksi ispatlanana dek beyin tümörüne bağlı olduğu
düşünülerek incelenilmelidir.
3) Çift görme ve görme bulanıklığı Baş ağrısı ile
beraber ya da baş ağrısı olmaksızın ortaya çıkan çift
görme, bulanık görme, görmenin azalması beyin
tümörlerinin belirtilerindendir.
4) Konuşma bozukluğu Konuşamama, anlama
güçlüğü, konuşur iken yanlış kelime ifadeleri ya da
sarhoşvari konuşma keza beyin tümörlerinin bulgusu
olabilir.
5) Kol ve bacakta kuvvetsizlik, beceriksizlik,
dengesizlik Son zamanlarda ortaya çıkan vücudun sağ
ya da sol yarısında uyuşmalar, ellerde güçsüzlük,
uyuşukluk, beceriksizlik görülebilir. Yürürken
"sarhoşvari yürüme" ve "dengesizlik" bir beyincik
tümörünün belirtisi olabilir.
6) Bulantı ve kusma Baş ağrısı ile beraber bulunması ve
özellikle birkaç gün ya da haftadır mevcut olması
önemlidir. Ancak burada baş ağrısı ve kusmanın uzun
sürelerdir var olması ön planda migren gibi tümör dışı
patolojileri düşündürür.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
21
Vücudunuz BAHARA hazır mı?
Yeterli ve düzenli beslenin:
DYT.
SENA KAZAN
BESLENME VE DİYET UZMANI
Soğuk ve karlı kış
mevsiminin yerini ılık,
güneşli bahar
mevsimine bıraktığı şu
günlerde birçok kişide
mevsim değişikliğine
bağlı bahar yorgunluğu
olarak adlandırdığımız
halsizlik, yorgunluk,
eklem ağrıları, uyku
isteği, mutsuzluk, stres
gibi ortak şikayetler
görülmektedir. Yanlış
beslenme alışkanlıkları,
düzenli yemek yememe
,vitamin ve minerallerin
besinlerle yeterli
miktarda alınmaması,
sedanter yaşam biçimi,
bahar yorgunluğuna
sebep olup yaşam
kalitemizi ve çalışma
tempomuzu da olumsuz
etkileyebilir. Peki
vücudumuz bahara
hazır mı ? Medicine
Hospital Beslenme ve
Diyet Uzmanı Sena
Kazan, birkaç basit
önlemle mevsim
değişikliklerinin
getirdiği olumsuzlukları
yenmenize yardımcı
olacak?
444 0 205
Güne kahvaltıyla başlayın ve öğünlerinizi
geçiştirmeyin. Güne kahvaltıyla başlamak
sizi güne daha zinde başlamanızı sağlar ve
öğlene kadar performansınızın düşmesini
önler Sabah kahvaltıların öğle vaktine
sarkması öğle öğünlerinin geçiştirilip
akşam fazla yemeye neden olur. Bu
sebeple aşırı yeme ataklarını engellemek
ve iştah kontrolü sağlamak için az az sık
sık beslenin ve beslenme programınıza
ara öğünler eklemeyi ihmal etmeyin.
Su tüketiminizi arttırın: Günde
en az 1.5-2 litre su içerek hem vücuttaki
toksik maddeleri uzaklaştırıp hem de
kendinizi daha enerjik hissedebilirsiniz.
Bağışıklık sisteminizi
güçlendirin: Enfeksiyonlarla baş
edebilmek için bağışıklık sistemini
güçlendirmek gerekir. Bunun için de
sebze meyve tüketimini arttırmamızda
yarar vardır. Yeşil biber, maydanoz, roka,
tere ıspanak, kivi, portakal , limon,
mandalina, kuşburnu gibi besinler bol
miktarda C vitamini içerirler. Sigara
içenlerin C vitamini ihtiyacı normal
kişilerin iki katıdır. Bu nedenle sigara
tiryakileri C vitamini alımlarına ve
beslenmelerine daha fazla özen
göstermek zorundadırlar. Fındık, ceviz,
badem gibi yağlı tohumlar ve
kurubaklagillerde bulunan E vitamini
güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık
sisteminde görevlidir.
Kafein tüketiminizi
sınırlandırın: Bahar yorgunluğu ile
savaşmak için kafein alımımızı
sınırlandırmalıyız. Aşırı kafein tüketimi
kalp çarpıntısı, uykusuzluk, baş ağrısı ve
vücuttan su kaybına neden olabilir.
Fiziksel aktivitenizi arttırın:
Fiziksel aktivite her yaştaki birey için
kaliteli yaşamın bir parçasıdır. Haftada en
az 3 gün 30 dk lık tempolu yürüyüşler
kendinizi iyi hissetmenizi sağlar ve sizi
formda tutar. Metabolizmanızı hızlandırır,
kalp kası ve diğer kasları kuvvetlendirir
ve daha etkin çalışmasını sağlar, solunum
kapasitesini arttırır, sindirimi kolaylaştırır
ve sindirime yardımcı olur, kan yağlarının
düzenlenmesini sağlar, iyi huylu
kolesterolü (HDL) yükseltirken kötü huylu
kolesterolü (LDL) azaltır, eklem ve kas
esnekliğini arttırır, bel boyun ağrılarının
hafifletir. Aynı zamanda yürüyüş yaparak
seratonin seviyenizi yükseltebilir ve
mutluluğa bir adım daha yaklaşabilirsiniz.
Uyku düzeni de önemlidir:
Beslenmenizle birlikte uyku düzeninizi de
gözden geçirmelisiniz. Çünkü uykusuzluk
ve düzensiz uyuma kendinizi daha
yorgun hissetmenize neden olur. Bu
durumun önüne geçebilmek için 6-8 saat
uyumaya özen gösterin.
Demir depolarınızı doldurun
yorgunluğu giderin: Demir
içeriği yüksek hayvansal ve bitkisel
kaynakların tüketimini arttırın. Kırmızı et,
ciğer, yumurta, tavuk, balık, kurubaklagil,
koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurutulmuş
meyveler demir içeriği yüksek besinlerdir.
Şunu belirtmeden de geçmeliyim ki
hayvansal kaynaklardan sağlanan
demire göre daha fazla emilime sahiptir.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
22
Nedeni, belirtileri, tedavisi ile
MİYOMLAR
Çoğu kişinin miyomların
farkında olmayarak ömürlerini
geçirdiklerini biliyor
muydunuz? Doktorunuzun
önerileri doğrultusunda,
kafanızda büyük bir sorun
haline getirmeden hareket
ettiğinizde, miyomlar önemli
bir problem
oluşturmayacaktır.
Miyom, rahimin en sık rastlanan iyi huylu
tümörüdür. Doğurganlık çağındaki kadınların
yüzde 20-25'inde görülür. 40 yaş ve
üzerindeki kadınlarda bu oran yüzde 45 ile
50'lere kadar çıkar. Rahim dokusunun düz kas
hücrelerinden kaynaklanırlar. Kadınlardaki
östrojen hormonu sayesinde büyüyüp
gelişirler.
Miyomların çapı 2-3 mm'den 25-30 cm'ye
kadar olacak şekilde değişik büyüklükte
olabilirler. Tek bir tümör olabileceği gibi çok
sayıda da olabilirler. Myomlar rahimin değişik
yerlerinde yerleşebilirler. Rahimin içinde (adet
görülen kısım), duvarında, dış yüzeyinde,
ağzında veya rahime sapla tutunmuş şekilde
karın içinde olabilirler.
Miyom neden olur?
Miyomların gerçek sebebi tam
bilinmemektedir. Ailesinde,
akrabalarında, anne, teyze,
kızkardeş gibi miyom öyküsü
bulunanlarda rastlanma
ihtimali
artabilmektedir.
Bu da kalıtsal bir
yatkınlığın sebep
olabileceğini
444 0 205
desteklemektedir. Ayrıca,
yumurtalıkların çalışması
ile aratan östrojen
hormonu miyomların
büyümesini
kolaylaştırmaktadır.
PROF. DR.
Dolayısıyla, gebelikte, adet
MUSTAFA KÜÇÜK gören hanımlarda myom
büyüyebilirken, adetten
Medicine Hospital
kesilmiş menopoza girmiş
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kliniği Bölüm Başkanı
hanımlarda ise küçülme
meyli göstermektedir.
Miyom belirtileri
Anormal kanama: Adet miktarında artma ve
süresinde uzama yapabilir. Bununla birlikte
kansızlık (demir eksikliği anemisi) görülebilir.
Bunun yanında miyomlarda adet öncesi
lekelenme ara kanamalar ve uzamış adet
görülebilir.
Ağrı: Miyomlarda ağrı genellikle
degenerasyonlara (yapısının
bozulmasına)bağlı ortaya çıkar. Yavaş yavaş
artan kasık ağrısı olabileceği gibi akut bir ağrı
olarak ortaya çıkabilir. Bazen de hastalar
kramp tarzında ağrıdan yakınabilirler. Bel ve
kasık ağrısı ve de kasıklarda dolgunluk hissi
miyomlarla birlikte rastlanan belirtilerdir.
Bası belirtileri: İdrar kesesine bası yaparak sık
sık idrara çıkma gibi üriner belirtiler, kalın
bağırsağa bası yaparak kabızlık ve tenezm
gibi yakınmalara neden olabilir.
Karındaki belirtiler: Bazen hastayı
doktora getiren neden karnın
şişmesi veya büyümesi olabilir.
Zayıf hastalar karnındaki
şişliği farkedebilirler.
Kısırlık: Miyomlar bazen
kısırlık nedeni olabilirler.
Ancak diğer kısırlık
nedenleri araştırılıp
elendikten sonra miyom
kısırlıktan sorumlu
tutulabilir.
Miyom nasıl
teşhis edilir?
Miyomların teşhisi en iyi
jinekolojik muayene ile konur.
Bunun yanında ultrasonografi,
laparoskopi, bilgisayarlı tomografi
(BT), magnetik rezonans
görüntüleme (MR),
histerosalpingografi (rahim filmi),
histeroskopi ve küretaj yardımcı
tanı yöntemleridir.
Tedavi
Miyomlarda tedavi miyomun
büyüklüğüne, belirtilere ve
hastanın şikayetlerine bağlı olarak
planlanır. Hiçbir şikayete neden
olmayan 10 cm'e kadar olan
miyomlarda tedavi gerekmez.
Ancak tedavi edilmeyen hastalar 6
ayda bir izlenerek miyomdaki
büyüme takip edilmelidir.
Şu durumlarda miyomlar
ameliyatla alınmalıdır:
Kontrol altına alınamayan
kanama, ağrı
Büyükse
Menepozdan sonra büyümeye
devam ediyorsa
Kısırlık nedeni olarak
görülüyorsa
Miyom ve gebelik
Gebeliklerin yüzde 5'inde rahimde
miyom bulunur. Bunların büyük
çoğunluğu gebeliğin seyrini
etkilemez. Ancak büyük
çoğunluğunda istenmeyen
sonuçlar olabilir:
Düşük riski 2 misli artmıştır.
Erken gebelik kanamalarına
neden olabilirler.
Miyomların üçte biri gebelik
sırasında büyür.
Miyomla birlikte olan
gebeliklerde plasenta yerleşme
anomalileri sık olur.
Miyomlar doğum yolunu
tıkayarak doğumu engelleyebilir.
Miyomla rahimlerde erken
doğum, suların erken boşalması,
bebekte pozisyon anomalisi,
plasentanın erken ayrılması ve
doğum sonu kanamaları olasılığı
artar.
Miyomla birlikte olan
gebeliklerde sezeryan olma
ihtimali fazladır.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
23
Ateşlendiğinde
hemen telaşa
kapılmayın
Çocuğunuzun ateşini ne
zaman düşürmek zorunda
olduğunuzu, bunu nasıl
yapabileceğinizi ve
ne zaman uzmana
danışmanız gerektiğini
biliyor musunuz?
Çocuklarda iştahsızlık
yanında anneleri en
çok endişelendiren
konuların başında
çocukların
ateşlenmesi gelir. Eğer
UZ. DR.
siz de “Çocuğum
ERKAN ASLAN
Ateşlendiğinde Ne
Yapmalıyım” diye
ÇOCUK HASTALIKLARI
telaş ediyor ve merak
ediyorsanız bu
sayfamızda ki bilgiler işinize
yarayacaktır...
Normal şartlarda, çocuklarımızın
ateşi 37,0 ile 38,0ºC arasında dalgalanıp
durur. Sabahları vücut ateşi genellikle
düşüktür; öğleden sonra ve akşama
doğru, çocuğun da hareketlenmesiyle
ateş yükselir; ama yine normal sınırlar
içinde kalarak.
Vücutta neler oluyor?
Beden, hastalığa neden olan
faktörlere karşı koyabilmek için normal
ısısını daha yüksek bir değere
yükseltiyor. Aynı zamanda
vücudumuzda şu değişiklikler
gözlemleniyor:
Kalp atışının hızlanması
444 0 205
Hemen doktora
gidilmesi gereken durumlar:
Üç aydan daha küçük ise
Susmadan sürekli ağlıyorsa
Burnu temizlendiği halde nefes
almakta güçlük çekiyorsa
Yutkunamıyor ya da sıvı
içemiyorsa
Durumdan emin olamıyorsanız
Tuvaletini yaparken ağrısı oluyorsa
24 saatten fazla anlam
veremediğiniz bir ateşi varsa
Bu belirtiler yoksa vücut ısısı 38
derece üzerine çıkan çocuğunuza
evde ilk müdahaleyi yapabilirsiniz.
Şayet ateş aynı derecede devam
ediyorsa derhal bir uzmana görünün.
Daha hızlı nefes alıp verme
Ateş yükseldiğinde titreme nöbetleri
Çoğu zaman aşırı derecede terleme
vücut ısısının düşmesine öncülük
ediyor ve aynı zamanda iyileşmenin
göstergesi olarak kabul ediliyor.
Ateş nasıl ölçülür?
Ateş çeşitli şekillerde ölçülebilir:
Koltuk altı
Oral (ağız içinden ölçüm)
Rektal (makattan ölçüm)
Timpana (kulaktan ölçüm)
Ne zaman doktora götürmeli?
Vücut ısısı makattan ölçüldüğünde
38 derecenin üstündeyse ateşten söz
edilebilir. Ateşte baz alınan
ı ölçüler şöyle:
Isının yükselmiş olması: 37,5 - 37,9
derece
Ateş: 38,0 - 39,4 derece
Yüksek ateş: 39,5 - 40,0 derece
Hayati tehlike: 40,5 derece ve sonrası
Ateş çıktığında
Ebebeynler çocuk ateşlendiğinde
hemen ateşi düşürmeye çalışırlar. Eğer
hikayesinde genetik bir yatkınlık yok ise,
o ateş ona lazımdır. Enfeksiyon geçirdiğin
de vücut ateşi yükseltir, yükselmesinin
nedeni ateş mikropları daha kolay
öldürmesidir. Bu duruma bir fırsat
vermeli mutlaka . Vücut bu zamanlarda
dinlenmek ister, çocuk yemek istemez.
Bizler ne yapıyoruz, ateş düşürücü
vererek vücudu yanıltıyoruz. Çocuk
ayağa kalkıyor yürüyor, ama bu
zamanda enfeksiyon daha da gelişiyor,
iyileşme süresi uzuyor.
Eğer ailede daha önce geçirilmiş ateşli
havale hikayesi var veya çocuk daha
önce ateşli havale geçirmiş ise, 38- 38,5 c
üzeri veya diğer çocuklarda 39,5 c üzeri
ateşler de aşağıda açıklandığı şekilde
müdahale edilmelidir.
Bu zamanda çocuk
Odası serinletilmeli ve
havalandırılmalıdır.
Hafif giysiler giydirilmelidir.
Başta su olmak üzere bol sıvı
verilmelidir.
Çocuğun dinlenmesi sağlanmalıdır
Çocuk sürekli kusuyor ve ağızdan
ilaç alamıyorsa hemen soyulmalı ya da
ılık duş yaptırılmalıdır..
Ateş bu yöntemlerle düşürülemiyor
veya devam ediyorsa doktorunuzla
temasa geçin.
www.medicinehospital.com.tr
ROTA
Virüsü nedir
Medicine Hospital
24
Aşısı ne zaman yapılır
Rota virüs küçük
çocukların en sık rastlanan
bağırsak epitel sistem
hastalığıdır. 5 yaşına kadar
olan bu çocukları
tamamına yakını bu
enfeksiyonla karşılaşır .
Tüm dünyada her yıl 600
bin çocuğun ölümüne
sebep olur ve özellikle
bunların yüzde 85 i
gelişmekte olan ülkelerde
olmaktadır . Her 65 vakanın
bir tanesinin hastaneye
yatması gerekmektedir.
Rota virüsü ne yazık ki her
293 çocuktan ölümüne yol
açan bir enfeksiyon.
Özellikle kış aylarında
salgınlar yapıyor 2 yaş
altında özellikle hastalığın
yüzde 40 ile 60 2 yaş
altında gözleniyor
ölümlerin büyük bir kısmı
2 yaş altında gözleniyor.
Rota virüsüne bağlı gastroenteritler
bazı durumlarda özellikle
dehidratasyonla meydana gelip ağır
seyreder hastaneye yatış ve ölüm
riski artar. Enterit nedeniyle ve su
kaybı nedeniyle hastaneye yatış
UZ. DR.
olmaktadır bu hastalıkta ve bu
ERDAL YAŞAR
nedenle maliyeti olan bir hastalıktır
bir çok yük getirir aile ve ülke için
ÇOCUK HASTALIKLARI
hem gelişmiş hem gelişmekte olan
ülkelerde süt çocuklarında ve daha
büyük çocuklarda da ağır dehidratasyonların da en büyük
nedenidir . Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde aynı
oranda görülmesine rağmen mortalite oranı bizim gibi
gelişmekte olan ülkelerde daha fazladır.
Rota virüsü nasıl bulaşır?
Bulaşma yolu genellikle oral yoluyla fekal oral yolu
dediğimiz ağız yoluyla bulaşabilir ancak bazı durumlarda
solunum yoluyla bulaştığı yönde söylemler vardır . Virüs dış
çevre şartlarına oldukça dayanıklıdır o yüzden el yoluyla da
bulaştığı için bazen sık salgınlar yapabilmektedir. Bazı
dönemlerde ilk başlama süresi 2 gündür ve hastalık ortaya
çıktıktan sonra 3 ile 8 gün arasında süren kusma ve ishal ile
karakterizedir . Ateş ve karın ağrısı da beraberinde
eklenebilir ve hastalık ortaya çıktıktan 10 gün sonrasına
kadar bulaşıcılık devam ediyor.
Hastalığa karşı tam bir immunite gelişmez değişik
suşları vardır ama diğer bir kere geçirdikten sonra diğer
suşlara karşı daha hafif seyretmektedir . Küçük
çocuklarda daha çok anneden geçen antikorlarla
korunabildiği için ilk 6 ay ağır seyretmez . Bundan
koruyucu yöntem aşıdır.
Rota Virüsü aşısı ne zaman yapılır?
Son yıllarda ülkemizde de sık olarak yapılmaktadır oral
yolla yapılır ilk dozu 6. haftadan sonra yapılmaktadır 14.
haftadan sonra da yapılamaz 6 ve 14 arası ilk dozunun
yapılması gerekmektedir .
Yuvalarda alt değiştirmeler
rota virüsün bulaşma riskini artırıyor
Rotavirüs çocukların 5 yaşına kadar neredeyse en az bir
kere yakalandıkları bir virüstür. Ateş, kusma, karın ağrısı
ve ishal yapan rota virüs küçük çocuklarda, bebeklerde
ağır seyredebilmekte, hastanede tedavi gerekebilmekte ve
hayatı tehdit edebilmektedir. Bu rahatsızlık çoğu zaman
yiyeceklerle değil, insandan insana ya da enfekte
yüzeylerde canlı kalarak insanlara bulaşmaktadır. Bu
nedenle örneğin yuvalarda alt değiştirmeler bulaşma
riskini çok artırır.
Rota virüs aşısı artık güvenli
Bulaşıcı ve sık görülen bu hastalıktan çocukları
korumak aşı ile mümkündür. İlk Rotavirüs aşı çalışmasında
yan etki olarak bağırsak düğümlenmesi gözlemlenmiş olsa
da, yapılan çalışmalar sonrasında ortaya çıkarılan yeni
aşılar ile bu yan etki ortadan kaldırılmıştır.
Rota virüs aşısı hakkında bilinmesi gerekenler
Rota virüs aşılamasına ilk 6-12 haftada başlanmalıdır,
aşının ilk dozuna başlama yaşı 3 ayı geçmemelidir.
Toplam üretici firmanın aşısına göre 2 ay ara ile 2 veya 3 doz, ağızdan verilir.
Son aşının 6-8. ayda tamamlanması gerekir. İki doz uygulanan rotavirüs aşısında son dozun en geç 6.
ayda, 3 doz uygulanan firmanın aşısında son dozun en geç 8. ayda tamamlanması gerekir.
Rota virüs aşıları ülkemizde uygulanan diğer çocukluk çağı aşılarıyla eş zamanlı verilebilir.
Farklı rotavirüs aşılarıyla doz rejiminin tamamlanması önerilmez.
Rota virüs aşıları, canlı viral aşılar olduğundan bağışıklık yetmezliği olan bebeklere önerilmez.
444 0 205
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
Topuk dikeninin en çok
anlaşıldığı zaman sabah
uyandığımızda
ayağımızdaki ağrıdır.
Çünkü günlük ayak
ağrıları uykuda topukta
toplanır. Ayrıca bir yerde
uzunca bir süre oturup
kalkmaya çalıştığımızda
topukta ağrı meydana
geliyorsa bu büyük
ihtimalle topuk
dikenidir. Topuk dikeni
kişide yürüme
mesafesini azaltır ve
yürürken şekil
bozukluğuna neden
olabilir.
Hatalı
ayakkabı
TOPUK
DİKENİ
yapıyor
Yaşam kalitesini ciddi
boyutlarda düşürebilen topuk
dikeni ayak tabanında yer
alan ‘plantar fasya’ adlı
zarın, kronik olarak
hasarlanması sonucu
OP.DR.
gelişen bir hastalıktır.
YUSUF PİRİNÇCİ
Üstelik son yıllarda topuk
dikeninin görülme
ORTOPEDİ
sıklığında da artış söz
konusu. Bunun başlıca
sebepleri arasında ise beslenme
alışkanlıklarının değişmesi ve buna bağlı olarak
kilo alımının artışı geliyor. Topuk dikeni; atletizm ve
koşu gibi yüksek aktivite düzeyli sporlarla uğraşan
sporcuların yanı sıra uzun süre ayakta duranlar,
hatalı ve uzun süre kullanılmış ayakkabı giyenler ile
kilolu kişilerde sıkça ortaya çıkıyor. En sık görülen
nedeni olduğu için de tıbbı terminoloji olarak
“Plantar fasit” isimi ile adlandırılıyor.
Tedavisi nasıl yapılır?
Topuk dikeni tedavisinde ilaç, ortopedik tabanlık,
fizik tedavi ve egzersizler, enjeksiyon (Kortizon
PRP) %90 oranında başarılı olmaktadır ancak bu
tedavilere cevap vermeyen topuk dikeni için
ameliyat seçeneği düşünülebilir. Kişinin şikayetine
göre iltihaplanan bağ dokusu (plantar fascia) veya
topuk dikeninin kendisi ameliyatla alınabilir.
Ameliyat topuğun altında veya yan tarafında
açılan küçük bir bölgeden gerçekleştirilir. Eskiden
cerrahın herhangi bir alet kullanmadan tespit ettiği
ve cerrahi müdahale ile dikeni veya bağı aldığı
topuk dikeni ameliyatı günümüzde endoskopik
kamera aracılığıyla yapılmaktadır.
Topuk dikeni ameliyatında bölge genellikle lokal
anesteziyle uyuşturulur ancak hastanın durumuna
göre genel anestezi kullanılabilir.
Topuk dikeni ameliyatından sonra kişi hemen
taburcu edilebilir ve ayağa kalkabilir. Fakat açılan
bölgenin zorlanmaması için genellikle 1 hafta kadar
dinlenmesi önerilir.
Operasyon bölgesindeki bandaj çıkarıldıktan
sonra ortopedik ayakkabılar kullanılmalıdır. Kişinin
ameliyat sonrasında normal ve ağrısız
yürüyebilmesi 3 haftayı bulabilmektedir.
444 0 205
25
HATALI AYAKKABI SEÇİMİNİN YOL AÇTIĞI 5 HASTALIK
1. Başparmakta şekil bozukluğu
Halluks valgus ayaktaki birinci parmağının ikinci parmağa doğru yer
değiştirmesi nedeniyle birinci parmakla birinci tarak kemiği arasındaki
kemikteki çıkıntıya bağlı oluşan şekil bozukluğudur.
2. Ayak parmakları arasındaki sinirde sıkışma
Morton nöroması ayakta sıklıkla 3.ve 4. tarak kemikleri arasındaki sinirin
sıkışmasına bağlı olarak kalınlaşmasıdır.
3. Başparmakta kireçlenme
Başparmakta parmak ile tarak kemiği arasındaki eklemde oluşan
kireçlenmedir. Başparmakta ağrı ve hareket kısıtlılığına yol
açıyor.
4. Çekiç parmak
Ayak parmağının ilk ekleminden
aşağı doğru bükülmesidir. Genellikle
2.,3.,4. ve 5. parmaklarda görülüyor. Genetik
faktörler, travma ve parmakların sıkışmasına yol
açan önü dar ayakkabıların kullanılması çekiç
parmak oluşmasına neden olabiliyor.
5. Topuk dikeni
Ayağın ön tarafından topuğa kadar uzanan ve plantar fasya olarak
adlandırılan bant şeklinde bir fibroz yapı mevcut. Bu yapı vücudun tüm
yükünü dengeliyor. Ancak yanlış ayakkabı seçildiğinde, uzun süreli
yürüyüşlerle bu fasyada küçük enflamasyon oluşabiliyor. Bu duruma
plantar fasiitis ismi veriliyor.
www.medicinehospital.com.tr
ACARLAR
GIDA
Dalından
koparılmış
kadar taze
ve sağlıklı
meyve-sebze
sunumu
Kalite
odaklılık
ve müşteri
memnuniyeti
Zamanında
teslimat
ADRES : İnönü mahallesi Maslak Çeşme Caddesi No: 207 Sefaköy Küçükçekmece-İSTANBUL
TEL
: 0212.696.48.44 GSM : 0532 342 54 69-Servet ACAR
www.acarlartoptangida.com email : [email protected] [email protected]
Medicine Hospital
27
BASUR
(HEMOROİD)
Basur hemoroidin halk
arasında kullanılan
diğer adıdır. Anüs
içinde toplardamarlar
bulunur ve çeşitli
sebeplerden dolayı bu
OP.DR.
damarların içindeki
HANİFİ ÖNALAN
basınç artar. Damarın
yapısı genişlemeye
GENEL CERRAHİ
müsaittir. Bu yüzden
damarlar artmış
basıncı dengelemek için genişlerler ve
makat bölgesinden dışarı çıkarlar. Dışarı
sarkmış bu damar yumakları kırmızımor renktedir. Sık sık kanamaya sebep
olur. Kanamanın sebebi bu damarların
tahrip olması sonucu delinmesidir. Basur
toplumda yaygın görülmekle birlikte
çoğunlukla 50 yaşından sonra ortaya
çıkar. Tedavi bölümünde bahsedeceğimiz
alınacak çeşitli önlemlerle hastalık
kontrol altına alınabilir fakat genelde,
yapılan cerrahi yöntemlerle başarılı bir
sonuç elde edilir.
BASUR NİÇİN ORTAYA ÇIKAR?
Hemoroid dediğimiz yapı vücutta
normalde bulunan bir oluşumdur.
Toplardamarların bozukluğu basurun ana
nedenidir. Basurun başlıca sebepleri
kronik kabızlık ve bu yüzden ıkınmak ve
de hamilelik sonucu oluşan damar
genişlemeleridir. Hamilelikte hormon
miktarının da değişmesiyle damarlar
genişler. Ikınınca ise basınç artar. Bu da
damarlarda genişlemeye
neden olur. Doğuştan gelen
sebepler de basura yol
açabilir. Örneğin damar
duvarının doğuştan zayıf
olması basurun kalıtsal
yönünü ortaya koyar.
Bu nedenlerden başka;
Hareketsiz bir yaşam
tarzı sürmek, şişmanlık,
Alkol kullanmak,
Makat bölgesine zarar
verecek sporlar yapmak
(bisiklet sürmek, vb.),
Mesleği gereği sürekli
oturarak çalışmak,
Lifli gıdalarla yeterince
beslenmemek, ishal,
TİPLERİ VE HASTANIN ŞİKAYETLERİ
İki tip basur vardır.
İç basur: Makatın kapanmasını sağlayan
bir kas vardır. Bu kasın üstündeki
toplardamarların genişlemesi sonucu iç
basur oluşur. İç basur dışarıya sarkar ve
elle basınç uygulandığında içi boşalır. Bu
yapılar damar yumakları şeklindedir.
Sonuçta kanama ve iltihaplanma
meydana gelir.
Dış basur: Makatın kapanmasını
sağlayan kasın altındaki toplardamarların
genişlemesi sonucu oluşur. Genelde iç
basurla birlikte görülür.
Hastanın çoğu zaman makat
bölgesinde kaşıntı ve yanma gibi
şikayetleri vardır. Dışkılama hissi uyanır
ve dışkılama sonucu ağrı artar. Ayrıca
basur sonucu oluşan damar
yumaklarının (torbalarının) içindeki kan
pıhtılaşabilir.
BASUR TANISI NASIL KONUR?
Basur olduğunuzdan şüpheleniyor ya da
yukarıdaki şikayetleriniz varsa genel
cerraha muayene olmanız gerekir. Sizin
şikayetleriniz, sırasında doktorunuzun
yaptığı muayene sonucu basur tanısı konur.
Basur 4 dereceye kadar
sınıflandırılabilir. 4.derecede basur geriye
itilemez. Bulgular daha şiddetlidir. Ayrıca
herhangi bir tümör (kanser) oluşup
oluşmadığını anlamak için makatın içi
(anal bölge) kolonoskopi veya rektoskopi
yöntemiyle incelenmelidir.
BASUR TEDAVİSİ VE BASUR TANISI
Basuru kontrol altına almak ve hastanın şikayetlerini azaltmak
için doktorun uyguladığı tıbbi tedavi ve hastanın yapması
gerekenler vardır. Amaç bağırsağın düzenli çalışmasını sağlamak
ve kabızlığı ortadan kaldırmaktır. Günlük su alımı en az 2 litre
olmalıdır. Alkol, kahve, kola gibi sindirim sistemine zarar verecek
içeceklerden uzak durulmalıdır. Beslenirken lifli gıdalara ağırlık
verilebilir fakat beslenmeyi çok fazla kısıtlamaya ve diyete gerek
444 0 205
yoktur. Yalnız fazla yemek yemekten kaçınmak gerekir. Şişliği
önlemek için sıcak suyla yapılan oturma banyosu, rektal kremler,
antihemoroidal kremler tavsiye edilir. Şişlikler için kremler
önerilir. İkinci bir tedavi ise hastalığın kontrol edilemediği,
şikayetlerin ortadan kaldırılamadığı durumlarda uygulanan
cerrahi tedavidir. Hemoroidektomi ve stapler hemoroidektomi
yöntemlerinden biri kullanılabilir
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
28
Öğrencilerin kabusu
SINAV KAYGISI
Bir ilköğretim öğrencisi, bir
üniversite öğrencisi ya da
kariyerinde ilerlemeyi hedefleyen bir
yetişkin olarak her yaşta sınavlar
hayatın bir gerçeği olarak karşımıza
çıkıyor. Sık sık yaşanan bu
deneyimler, sınav sürecinde her
zaman kendimizi hazır hissetmemizi
sağlamıyor. Sürekli
deneyimlediğimiz bu sınavlar, her an
herkesin yaşayabileceği bir duyguyu
da beraberinde getirebiliyor: KAYGI.
Kaygı korkuya benzer bir duygudur. Dışarıdan gelen bir
tehlikeye karşı olan duygusal
tepkiye korku denir. Kişi bir yılan görür ve korkuya kapılır
süresi kısadır. Kaygıda ise kişi
GÜLSÜM ERTEKİN
korku uyarımı olmadan sıkıntılı
ve gergindir, süresi uzundur.
UZM. PSİKOLOJİK
Kaygının bir türü olan sınav
DANIŞMAN
kaygısı öğrencilerin sıkça yaşadığı bir durumdur.
Kaygının az düzeyde olması kişinin ders çalışma motivasyonunu arttırırken bu
kaygının yükselmesi başarısızlığa yol açmaktadır.
Üniversite giriş sınavlarında ise sınav kaygısı daha da yoğunlaşmaktadır. Sınav kaygısını yaşayan
kişilerde şunlar gözlemlenmektedir:
Hızlı kalp atışı Terleme
Üşüme Kızarma
Sararma Mide bulantısı
Sinirlilik
Gerginlik
gibi duygusal ve bedensel tepkiler içermektedir.
Genel olarak yüksek sınav kaygılı bireyler diğer
kişilerin eleştiri ve yargılamalarına aşırı duyarlılık
gösterirler. Sürekli olarak özeleştiride
bulunma, davranışlarda
savunucu olurlar,
özgüven düşüktür.
Evdeki sıkı disiplin, kısıtlayıcı ve güven kırıcı
ebeveyn tutumları, okuldaki otoriter olumsuz ve
kırıcı öğretmen ilişkileri,
cezalar, zorlu sınıf geçme
444 0 205
koşulları sınav kaygısının küçük yaşlarda gelişmesine elverişli ortam hazırlar.
Öğrencilerin okul başarısızlıklarına yetişkinlerin
olumsuz değerlendirmeleri ve bunların çağrıştırdığı
özgüvene tehdit duygusu sınav kaygısının gelişimine önemli alt yapı oluşturur.
Öğrencide kendine yönelik olumsuz düşünceler
ifade eder.
“ başaramıyorum”
“yapamıyorum, yapamayacağım”
"daldım",
"kendimi veremiyorum",
"okuduklarımı anlamıyorum"
"ben zaten yeteneksiz, beceriksiz biriyim".
Sınav kaygısı, sınavı olumsuz yönde etkilediği
için çözümlenmesi gereken bir sorundur.
Anne ve babaların çocuklarını ve kendilerini
hem iyi hem kötü sınav sonucuna hazırlayarak
yaklaşmaları önemlidir.
Her iki durumda da çocuğun yanında olunduğu
mesajı verilmelidir. TEOG ve üniversiteye giriş sınavında sadece öğrenciler değil anne ve babalarda
yoğun kaygı yaşamaktadırlar.
Bu konuda uzman kişilerden yardım alınabilir.
ÇOCUĞUN KAYGISINI
AZALTMAYA YÖNELİK
ÖNERİLER
Beden dili ve ses tonu ile verdiğiniz
mesajlara dikkat edin.
Sözlerini, beden dili ve ses tonları
desteklemiyorsa yani ağızlarından
çıkan ile bedenlerinin söylediği
çelişiyorsa öğrenci daha çok beden
diline dikkat edecektir.
En az şu kadar net yapmalısın.
‘’Kimya ve biyolojiden ful yapmalısın.’’
Başarılı olmalısın.’’ gibi sözleri mümkün
olduğunca az kullanmaya çalışın.
Çocuklarınıza tekrar tekrar “ders
çalış” demeyin. Sorumluluğunu bilen ve
sınavlara hazırlanan öğrenciler için
ailelerin uyarılarına ihtiyaç yoktur.
Bazı öğrenciler bu nedenle kendisi
için değil ailesi için ders çalışması
gerektiği düşüncesine kapılıp daha
yoğun kaygı hissedebilir. Ya da ailesine
tepki göstererek ders çalışmayı
aksatabilir.
Negatif motivasyondan uzak durun:
Bazı anne babalar çocuklarının
motivasyonunu artırmak için; “bu
gidişle sen asla kazanamazsın”, “yata
yata sınav kazanılmaz” “bu kadar
çalışmayla kazanamazsın“, “bu kafayla
gidersen zor kazanırsın" gibi sözler
söylerler.
Gereğinden fazla fedakârlıktan
kaçının ve bunları hatırlatmayın.
Örneğin bir yıl boyunca eve misafir
çağırmamak, evde televizyonu
açmamak gibi.
Öğrenci bu durumu ailemin bu
fedakârlıklarına yanıt vermek
zorundayım biçiminde düşünerek daha
fazla kaygılanabilir.
Çocuğu sınavlara hazırlanan bazı
aileler kendi hayatlarını bir kenara
bırakarak çocukları için uğraşmaya
başlamaktadırlar. Kendi hayatınızı
unutmayın. Örneğin, çocuğuna daha
fazla yardımcı olmak için annenin
işinden ayrılması, annenin çocuğunu
sınav salonlarının kapısında beklemesi.
Çocuğunuzdan beklentilerinizde
gerçekçi olmaya çalışın: Örneğin, sözel
yeteneği olan bir öğrencinin sayısal
alandan bir bölüm kazanmasını
beklemeyin.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
29
SAÇ EKİM ÖNCESİ VE SONRASI
DİKKAT
Saç Ekimi Öncesi
Saç Ekimi Sonrası
Eğer alkol kullanılıyorsa operasyondan en az
3 gün önce alkol tüketiminin bırakılması
gerekir.
Aspirin gibi ilaçlar kanı sulandırdığından
dolayı operasyondan bir hafta öncesine kadar
alınmamalıdır.
Saç ekimi operasyonuna girmeden önce
operasyonu etkileyecek yapıda olan losyon ve
saç kremi gibi ürünlerin kullanılmaması
gerekir.
Operasyona girmeden önce kronik(tansiyon,
şeker, kalp, mide vb…) olarak var olan
hastalıklar için kullanılan ilaçların belirtilmesi
gerekir.
Operasyon gününde banyo yapılarak ve
saçlar yıkanarak sağlık merkezine gelinmesi
gerekir.
Operasyon sırasında kıyafetler
çıkarılacağından dolayı mutlaka gömlek gibi
daha rahat giyilip, çıkarılabilme olanağına
sahip olan kıyafetlerin tercih edilmesi gerekir.
Eğer sigara kullanılıyorsa operasyonu
olumsuz yönde etkileyebileceğinden dolayı 1
gün öncesinden sigara bırakılmalıdır.
Kafein içeren içeceklerin 1 gün önceden
içilmemesi gerekir.
Operasyona gelmeden önce kahvaltı
yapılması önerilir. Eğer saç ekimi öğleden
sonra yapılacak ise öğle yemeği de yenilebilir.
Operasyonun başarılı bir şekilde
sonuçlanabilmesi için mutlaka bu noktalara
dikkat edilmesi gerekmektedir. Bütün bu
şartlara uyarak kliniğe başvuran kişiler
ameliyathaneye alınarak, kişinin
durumuna göre yaklaşık 7-8 saat süren
bir operasyondan sonra taburcu olabilir.
Saç ekimi operasyonu görsel olarak
kişileri değiştireceğinden dolayı
mutlaka başarılı sonuçlanmalıdır. Yapay
görüntü oluşturan saçlar kişilerin
psikolojilerinin daha fazla bozulmasına
neden olabilir.
444 0 205
DR
YAKUP UÇAR
Operasyon sonrası saçlar en az 3
gün sonra bazı noktalara dikkat
edilerek yıkanabilir. Yıkama
esnasında doktorun verdiği özel
losyonlar ve şampuanlar kullanılır.
Ekilen saçlar yıkanırken öncelikle
losyon kullanılarak saç derisi
yumuşatılır. Losyon öncelikle ele
dökülür ve ekilen saçların üzerine
nazik el hareketleri ile asla sürtme
ve tırnaklar ile kazıma yapmadan
sürülür. Losyon yaklaşık olarak 1
saat bekletildikten sonra,
şampuanda aynı şekilde saç
derisine uygulanır ve saçlar nazik
bir şekilde yıkanır. 2 hafta boyunca
saçlar bu yöntem ile günde 1 ya da 2
kez yıkanmalıdır. 2 haftanın
sonunda saçlar rahat bir şekilde
yıkanabilir. Yaklaşık bir hafta sonra
saç ekimi yapılan bölgelerde
kabuklanma ve pullanma
görülebilir. Kabuklanmanın doktor
tarafından verilen losyonlar ve
yumuşak taraklar ile giderilmesi
sağlanır. Saçlar sağlıklı bir şekilde
uzayana kadar güneşe maruz
bırakılmamalı ve bir şapka ile
korunmalıdır. Saç ekimi yapıldıktan
yaklaşık 30 gün sonra arzu edilirse
havuza ve denize girilebilir.
3.haftada saç ekilen bölgelerde
dökülme sorunu yaşanabilir. Ancak
dökülme işlemin başarılı olduğunun
göstergesidir. 4. Ayın içerisinde
dökülen saçlar yeniden çıkacak ve
saçlar sağlıklı bir
şekilde uzayacaktır.
Yaklaşık 1 ay
boyunca baş
bölümünü
zorlayacak olan
spor
aktivitelerinden
kaçınılması
gerekir.
www.medicinehospital.com.tr
KALİTE&
GÜVEN
DOĞADAN
SOFRANIZA
KOCASİNAN MERKEZ MAH.
SAKIP SABANCI CAD. KAAN SOK NO:1
BAHÇELİEVLER / İSTANBUL
Telefon : 0212 634 38 88
Gsm: 0532 208 31 63
www.okumusgida.com/ [email protected]
ÜRÜN
ZENGİNLİĞİ
DOÇ. DR.
ERDİNÇ CİVELEK
OP. DR.
HALİT TOGAY
OP. DR.
HALİL CAN
OP. DR.
HÜSEYİN DOĞU
BEYİN CERRAHİSİ’NDE
GÜÇLÜ KADRO
Beyin Cerrahisi’nde, akademik bakış
ve takım ruhu ile çalışan, sizin
yerinize düşünen bir ekibimiz var...