Ferit Saraçoğlu
Transkript
Ferit Saraçoğlu
Kronik Yetişkin Hastalıklarının Fetal Kökenleri : Bu Program Geri Çevrilebilir mi ? Doç.Dr.Ferit Saraçoğlu FemCARE Kadın Sağlığı Kliniği -Ankara Erken Hayatta Programlama • Widdowson ve McCance , 1960 • Ratların erken postnatal dönemdeki beslenme eksikliği , daha sonra bol gıda verilmesine rağmen kalıcı olarak vücut ağırlığının ve kompozisyonunun değişmesine neden olmaktadır Dörner G. Perinatal hormone levels and brain organization. In: Stumpf WE, Grant LD (eds) Anatomical neuroendocrinology. Basel, Karger 1975:245-52 • Bilimsel Literatür. 1974 Prof Günter Dörner , Charite Hastanesi Deneysel Endokrinoloji Enstitüsü , Humbold Üniversitesi , Berlin , Almanya : “Programming” • Fetal gelişmenin erken dönemlerinde hormonların, metabolitlerin ve nörotransmitterlerin hayatın programlaanmasında, beyin gelişiminde, fonksiyonel sorunların ve yetişkinlikteki üreme ve metabolik sendromların gelişiminde etkisi olabilir . • Kişinin genetik yapısı ve çevre koşulları erken çocuklukta oluşacak etkiyle ileride DM, Kardiyovasküler hastalıklar vb lerinin gelişmesine neden olabilir Alan Lucas , Cambridge Ünversitesi • Lucas ve arkadaşları hem term hemde preterm bebeklerde erken dönemde verilen değişik diyetlerin programlanmaya etkisini çalıştılar • Programlanmayı popüler hale getiren ise David Barker ve arkadaşlarıdır : “ Barker Hipotezi “ • Doğumdaki antropometrik ölçümlerin kronik hastalıklar ve mortaliteyle ilişkisini çalışmışlardır Barker Hipotezi Doğum Kilosu ve Koroner Arter Hastalığı Riski Age Adjusted Relative Risk Rich-Edwards JW, Stampfer MJ, Manson JE, Rosner B, Hankinson SE, Colditz GA et al. Birth weight and risk of cardiovascular disease in a cohort of women followed up since 1976. Br Med Jr 1997;315:396-400. Barker Hipotezi Doğum Kilosu ve Hipertansiyon Law CM, de Swiet M, Osmond C, Fayers PM, Barker DJP, Cruddas AM, et al. Initiation of hypertension in utero and its amplification throughout life. Br Med J 1993;306:24-27. Barker Hipotezi Doğum Kilosu ve İnsulin Direnci Sendromu Odds ratio adjusted for BMI Barker DJP, Hales CN, Fall CHD, Osmond C, Phipps K, Clark PMS. Type 2 (non-insulin-dependent) diabetes mellitus, hypertension and hyperlipidaemia (Syndrome X): Relation to reduced fetal growth. Diabetologia 1993;36:62-67. • Ponderal Indeksi (PI) düşük 250 çocuk 7 yaşına geldiğinde yapılan 30 dakikalık glukoz yüklemesi daha yüksek glukoz konsantrasyonlarına neden olmaktadır. • Her bir ünite PI (kg/m3) 0.07 mmol/l yükselmeye nden olmaktadır Law CM ve ark. Diabet Med 1995 • 4 yaşında 379 Hintli çocukta oral glukoz yüklemesinden 30 dakika sonra kanda glukoz <2400 g doğanlarda 8.1 mmol/l bulunurken >3000 g doğanlarda 7.5 mmol/l bulunmuştur • Yaznik CS ve ark. Diabetic Med 1995 Nurses Health Study (Rich-Edwards ve ark., 1997) • Doğum kilosu bilinen 70 279 hemşire • Doğum kilosunun düşmesine bağlı olarak Koroner Arter Hastalığında % 11, inmede % 23 artma olmaktadır • Hipertansiyon, hiperlipidemi ve diabet hafifçe etkilenmektedir Programlanma Intrauterine Malnutrisyon Kritik Dönemler Kalıcı Metabolik Değişiklikler Örn. İnsulin rezistansı Embryo Fetus Yenidoğan Hücre Düzeyinde Programlanma • Hücre düzeyindeki karmaşık mekanizmalar henüz tümüyle açığa kavuşmamıştır • Hücre sayısı, tipi, hücre sinyalleri ve hücresel cevaplar etkilenmektedir • Hücre sayısındaki etkilenme doku ve organlardaki fonksiyonel kapasiteyi etkilemektedir • En iyi örnek gebelik ve laktasyonda aç bırakılan farelerde pankreas beta hücrelerindeki azalma ve glukoza insulin cevabındaki bozulmadır (Snoeck ve ark., 1990) • Hücre tipindeki değişiklikler de fonksiyonel kapasiteyi etkilemektedir • Aç bırakılan gebe farelerde böbrek boyut ve hacmi normal beslenen farelerinkiyle aynı olduğu halde toplam nefron sayısı belirgin biçimde azalmaktadır (Marchand ve Langley-Evans, 2001). • Bu model % 30 nefron azalmasına kadar böbrek fonksiyonları dengelenebilirken bunun ötesinde fonksiyonel kapasite etkilenmektedir. Bu immün sistem maturasyonunda önemi olan B lenfosit serileri için de geçerlidir (Lucas, 1991, Kwong et al. 2000) • Organ ve Dokuların sağlıklı çalışması, homeostatik mekanizma sinirsel ve hormonall sinyallerle düzenlenmektedir • Bu düzenleyici mekanizmalar hem hücre sayısının değişmesinden hemde hücre tipindeki değişikliklerden etkilenmektedir • Doku ve organlardaki bu değişiklikler üzerinde prenatal dönemde, normalde intrauterin gelişmeyi etkileyen hormonlara (fetal/maternal) veya benzeri maddelere uygunsuz anlarda yada uygunsuz konsantrasyonlarda (az yada fazla) karşılaşılaşılmasının da etkisi olmaktadır (özellikle reseptör sayısına) • Bu endokrin değişimlerin son ayağı fetal gen ekspresyonlarındaki değişimdir • Bu değişimler kısa sürelidir ancak hücre metabolizma ve sinyalizasyonundaki değişimlerin hayat boyu sürüp sürmediği üzerinde durulan bir konudur • Hayvan çalışmaları, prenatal beslenme bozukluklarında önemli hormonlar için reseptör sayılarının arttığını göstermektedir (Bertram ve ark.., 2001; Sahajpal ve Ashton, 2003). Programlanmaya Duyarlı Doku ve Organlar • Özellikle böbrekler ve pankreas (Snoeck ve ark., 1990; Dahri ve ark., 1991; Hinchcliffe ve ark., 1992; LangleyEvans ve ark., 1999; Manalich ve ark., 2000). • Gelişimleri sırasında tüm doku ve organlar programlanabilmektedir. Özellikle hızlı hücre bölünmesi döneminde , hücrelerin değişikliğe uğradığı, matürleştiği dönemde etkilenmektedir • Gebenin kötü beslenmesi fetal beyinde nöron sayısını azaltmaktadır (Plagemann et al., 2000). Erken Malnutrisyon Beta Hücre Programlanmasını etkilemektedir • Fare fetüslerinde gebelik sonunda pankreatik kanaldaki öncü hücrelerin seçilme ve replikasyonlarına bağlı olarak beta hücre kümesi artmaktadır. Doğumu takiben 3-4 gün içerisinde betalar dahil olmak üzere adacık hücrelerinin yapımı yavaşlamakta ve 2-3. haftalarda bir apoptozis dalgası oluşmaktadır (Scaglia ve ark., 1997). • Başlangıçtaki replikasyon nedeniyle beta hücrelerindeki azalma dengelenebilmektedir. Ancak herhangi bir nedenle fetal hayatta veya hemen doğum sonrası replikasyon yetersiz olursa beta hücre yetersizliği ortaya çıkmaktadır • Maternal beslenme bozukluğunun beta hücrelerde azalmaya yol açan etkileri 25 yıldan uzun bir süredir bilinmektedir (Winick ve Noble, 1966; Weinkoveve ark., 1974) • Gebe farelere düşük proteinli diyet verildiğinde ( % 20 protein yerine % 8 protein verilmesi) adacık hücrelerinde, en çok alfa ve beta hücrelerinde , daha az olarak somatostatin yapan hücrelerde olmak üzere replikasyon hızı % 50 azalmakta , toplam adacık hücrelerinde % 3050 azalmaya neden olmaktadır (Snoeck ve ark., 1990; Petrik ve ark., 1999; Boujendar ve ark., 2002) Ages 1-17 yrs Doğum Kilosu Böbrek Nefron ilişkisi 230,000 nefron / doğum kilosunda her 1 kg artış All Ages Hughson et al, Kid Internat (2003) 63, 2113 Merlet-Benichou et al, 1999 Manalich et al, 2000 Programlanmanın Potansiyel Mekanizmaları Yapısal Bozukluk Organ Fonksiyonel Ünitesinde Azalma Böbrek Nefron # Pankreas Islet Cell # Kaslar kas kitlesi Kalp myosit # Karaciğer hepatosit # Hipertansiyon Insulin salınımı Glukoz Bazal met hız Egzersiz kapasitesi Kalp yetmezliği riski ? lipid metabolizması Fetal Büyümenin Geri Kalması • Kardiyovasküler Hastalıklar – Kan basıncında yükselme ( Barker ve Martyn 1997) – Tip II DM (Barker 1999) – Dislipidemi (Barker 1999) – Obesite (Fall ve ark. 1995) – Plazma fibrinojen /F VII ve diğer pıhtılaşma faktörlerinde yükselme (Martyn ve ark 1995) – Böbrek Hastalığı ( Garrett ve ark. 1993) – Yüksek plazma kortizol seviyesi ( Philips ve ark. 2000) – Arter kompliansında azalma ( Leeson ve ark.1997) – Artmış Leptin konsantrasyonu (Lissner ve ark.1999) – Artmış Sempatik Aktivite (Phlips ve Barker 1997) • Psikolojik Rahatsızlıklar – Artmış şizofreni riski ( Hoek ve ark. 1996) – Artmış depresyon riski (Thompson ve ark.2001) – Artmış intihar riski ( Barker ve ark. 1995) • Solunum Sistemi Hastalıkları – Artmış astım riski ( Xu ve ark. 2002) – Artmış kronik obstruktif Akciğer hastalığı (Barker ve ark.1991) • Diğer – Erken menarş (dos Santo Silva ve ark.2002) – Erken menapoz (Cresswell ve ark. 1999) – Over kanseri (Barker ve ark. 1995) – Osteoporoz (Dennison ve ark.2001) – Düşük IQ Skoru (Sorenson ve ark.1997) – Düşük evlenme oranı (Philips ve ark. 2001) Fetal Büyüme: Yetişkin Kronik Hastalıkları • Hücresel Mekanizmalar • Moleküler Mekanizmalar GENETİK • Büyümede temel hormonlardan birisi insulindir • İntrauterin insulin yapımı azaltıldığında fetal büyüme durmaktadır • İnsulin salınımını azaltan herhangi bir gen fetal büyümeyi yavaşlatabilir ve ileride Diabete neden olabilir • Pankreatik glukoz sensing gen glukokinaz fetal büyümede 500 g a kadar azalmaya neden olabilmektedir • Hattersley AT ve ark. Nat Genet 1998 • İnsulin direncini artıran genin küçük bebeklerde survivalı artırdığı bu nedenle ölmesi gereken pek çok bebeğin yaşayabildiği (McCance ve ark.BMJ, 1994) • 758 çocukta insulin geninde III/III genotipinin (prevalansı % 9) doğumda ağırlığı 200 g ve daha fazla artırmaktadır (Dunger DB ve ark. Nat Genet 1998) • Değişik çalışmalar genotiple insulin direnci ve Tip 2 DM arasındaki bağlantı ortaya konulmuştur. MATERNAL ÇEVRE • Fetal Ağırlığın % 62 intrauterin çevre % 20 anne genetiği % 18 fetal genlere bağlıdır. • Intrauterin çevre : Daha büyük bir uterusa nakledilen embryolar daha büyük olmaktadır. Penrose LS ve ark. Caryologia 1954 Snow MHL. Royal College of Obstet Gynecol 1989 Danimarka İkiz Çalışması • Diabetik ikizlerde • DM gelişenlerde doğum ağırlığı 2571 g • DM gelişmeyenlerde doğum ağırlığı 2841 g Poulsen P ve ark. Diabetologia 1997 FETAL MALNUTRİSYONUN ETKİSİ • Bebeğin kötü beslenmesi hem fetal büyümeyi hem de bir çok organın yapısını ve işlevini etkilemektedir. ( Persson E, Jannson T. Acta Physiol Scand 1992 ) • Ratlarda tek taraflı uterin arter bağlanması ve düşük proteinli diyet verilmesi ömür boyu yüksek tansiyona neden olmaktadır (programlanma) (Langley SC, Jackson AA. Cli Sci 1994) • Bazı yağ asitleri nuclear protein peroxismal proliferator activator reseptörlerini (PPARs) aktive etmektedir (Fruchart JC, ve ark. Curr Opin Lipidol 1999) • Diyetin manipulasyonu genleri modüle edebilmektedir . Örn karbonhidrat / protein oranı fibrinojen (Zhang J ve ark. Biochem J 1997) İntrauterin Kötü Beslenme Karaciğerde ANABOLİK glukokinaz azalmakta glutamin sentaz azalmakta KATABOLİK Phosphoenoipyruvate karboksi kinaz artmakta Karbamil fosfat sentetaz artmaktadır Burns SP ve ark. J Clin Invest 1997 Fetal Dolaşımdaki Hormonlar 1- Fetal Endokrin Bezler Pankreas / Tiroid / Hipofiz / Adrenal 2- Uteroplasental Hormonlar Steroidler / Peptidler / Glikoproteinler / Eicosanoidler 3- Anneden gelen hormonlar Maternal/Fetal konsantrasyon farkına ve geçirgenliğe bağlı 4- Fetal hormonların yıkım ürünleri ANABOLİK HORMONLAR Insulin / IGF Ive II / Thyroxin(T4) / Epidermal Growth Faktör / Diğer Growth Faktörler ( fibroblast GF vb) KATABOLİK HOORMONLAR Kortizol / Katekolaminler / Growth Hormon / inflamatuar Sitokinler HORMONAL CEVAPLAR • Plasenta pek çok hormona ve büyüme faktörüne geçirgen değildir • Beslenme bozukluğu fetal sıkıntıya neden olmaktadır : insulin salınımında azalmaya neden olma • Besin ihtiyacı nedeniyle kan akımında değişiklikler, adrenal bezde büyüme , kortizol yapımında artma • Katekolaminlerde, endorfinlerde artma , Thyroxin, insulin IGF lerde düşme • Hipotalamao Hipofizer adrenal Aksta aktivasyon • Ratlara prenatal dexamethazon verilmesi plasental ve fetal 11 beta hidroksisteroid dehidrogenazı inhibe etmekte, Hipotalamao-Hipofizer –Adrenal aksı daimi olarak aktive olmaktadır • Hem bazal hemde stressle salınan kortikosteron artmaktadır buna bağlı hipokampus (öğrenme/hafıza bölgesi ) da kortikosteron reseptörleri downregule olmakta , ve amygdalada ( anksiyete/ korku bölgesi ) upregulasyon olmakta ve negatif feed back bozulduğundan Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal Aksı sürekli aktive olmaktadır • Glukokortikoidler IGF I ve II gen ekspresyonunu suprese etmektedir (Fowden AL, Placenta 2003) • Hem endojen kortizol yükselmesi hemde dışarıdan verilen kortizol bu etkiyi yapmaktadır • mRNA stabilitesini ve transkripsiyonunu etkilemektedir • IGF verilmesi fetal kiloyu etkilememekle birlikte belirli fetal dokularda hücre siklusunda apoptozisi engellemekte, DNA ve protein sentezini artırmaktadır • IGF I besin yetrisizliğini belirleyen sinyaldir • IGF II daha zayıf bir etkiye sahiptir Fowden AL & Forhead AJ. Reproduction 127:515-526,2004 Anne karnındaki hayatta nasıl bir mekanizma yetişkinlik dönemindeki hastalıkların gelişmesine neden olabilmektedir ? Genetik , çevre , pre ve post natal faktörlerin etkileri nelerdir ? Prenatal ve postnatal çevre koşulları arasında patolojik bir eşleşme mi vardır? Gluckman PD & Hanson MA Science 305:1733-1736,2004 Fetal büyümenin hormonal regülasyonu de Zegher F et al. J Clin Endocrinol Metab 1997;82:2021–6. IGF-KO Mice Gen Mutasyonu Doğum Kilosu (normal doğum kilosunun %) IGF-I 60% IGF-II 60% IGF-I + IGF-II 30% Tip I IGF reseptor 45% Liu JP et al. Cell 75:59-72, 1993 Cianfarani S et al. Pediatr Res 44:374-380, 1998 Kordon kanındaki değeri * * * * * Cianfarani S et al. Pediatr Res 44:374-380, 1998 Doğum sonrası 2. Aydaki değer Cianfarani S et al. Pediatr Res 44:374-380, 1998 Prenatal Fetal Malnutrisyon Sınırlı besin kaynakları (örn. glükoz) Azalmış insulin yapımı Yaşama ve hayati organların gelişmesi (örn. beyin) IGF sisteminin kapanması Intrauterine Growth Retardation Postnatal Yeterli Besin Desteği insulin yapımı Insulin Resistance IGF sisteminin yeniden aktive olması Insulin-benzeri etkiler + IGFBP-3 fragmentleri Büyümenin yakalanması Cianfarani S et al. Arch Dis Child 81:F71-F73, 1999 Doğum Kilosu mu ? Doğum Sonrası Büyüme mi ? • Çevresel ve genetik etkiler nedeniyle doğum kilosuyla yetişkinlikteki kilo arasındaki ilşiki orta derecededir • Fetüsün doğum kilosu anne vücut kütlesi, plasental fonksiyonlar, büyüme faktörleri, enfeksiyon, anne beslenmesi ve fetal genomla ilişkilidir (Tanner, 1990). • Makrozomik bebekler yetişkinlikte de iri olmaktadır ancak çocukluktaki büyüme hızları fetal büyümeyle ters orantılıdır ( „catch-up‟ ve „catch-down‟ büyüme)(Ong ve ark., 2000) Yaşamın İlk Yılı • ‘catch-up’ growth : Daha çok görülür, annenin fetal büyümeyi engelleyen mekanizmalarından kurtuluşunu temsil eder • ‘catch-down’ growth : Daha az görülür. İntrauterin hiperglisemik ortamdan normal ortama geçişin etkisidir • Erken çocuklukta kilo almak demek boyun uzaması ve kas ve yağ kitlesinin artmasıdır. Yetişkinlikte kişlo almaksa daha çok yağ dokusunda artıştır ve kardiovasküler riskleri artırır (Manson ve ark., 1990) % 1.8 T2DM Helsinki 19341944 8760 çocukta, yaşa ve adipozite Artışına göre ortalama BMI, T2DM gelişimi (n=290) %8.6 T2DM Eriksson JG et al Diabetologia 46:190-194, 2003 Helsinki doğumlu 4630 kişiden daha sonra koroner arter hastalığı gelişen 357 erkek çocuğun büyüme eğrileri Eriksson, J G et al. BMJ 2001;322:949-953 Yetişkinliklerinde koroner arter hastalığı gelişen erkek ve kızların , BMI , boy ve kiloda, ilk 11 yaştaki büyüme eğrileri Barker DJP et al. NEJM 353:1802-1809, 2005 Adiponektinin özellikleri -Adipositlerde yapılır -Paradoksik olarak şişmanlarda adiponektin seviyesi azalır -Insuline-hassasiyeti artırır -Azalmış adiponektin seviyesini tip 2DM gelişmesi takip eder -Diabetik farelere verildiğinde insulin rezistansı düzelir -Anti-inflamatuar özelliktedir -Anti-atherojenik etkilidir CG-SGA ve NCG-SGA çocuklarda adiponektin düzeyi * * CG: Catch up growth NCG: Non catch up growth p<0.01 Cianfarani S et al. JCEM 89:1346-1351,2004 LEPTİN • Kaynakları • • • • Fetal adipoz doku Plasenta Memeler Gastrik peptik hücreler • Görevi : Hücre proliferasyonunun ve değişiminin modulasyonu • • • • • • Yağ dokusu Pankreas Mide Karaciğer Böbrekler Arterler LEPTİN • Kan-Beyin bariyerini geçerek arcuat nükleusta (ARC) orexigenic nöronları inhibe ederken anoreksigenic nöronlar olan pro-opiomelanocortini (POMC) aktive eder. • • Kilo almayı ve iştahı artırır, şişmanlıkta leptin direnci söz konusudur. Leptin blokajı uzun süreli leptin direncine ve obesiteye yol açar • Gebelikte leptin seviyesi terme yakın artarken IUGR lı bebeklerde düşük bulunmaktadır. Annedeki beslenme yetrsizliğine karşı koruyucu bir etki sağlar Neonatal dönemde salin yada leptin verilen AD ve UN hayvanlşarında postnatal 170. günde diyete bağlı (yüksek yağlı) kilo alımı. AD hayvanlarla karşılaştırıldığında UN hayvanlarında leptin verilimi diyetye bağlı kilo alımını normalleştirmiştir. AD hayvanlarında neonatal leptin veriliminin diyete bağlı kilo alımına etkisi yoktur. Vickers, M. H. et al. Endocrinology 2005;146:4211-4216 DEXA ile salin (üstteki) yada leptin (alttaki) verilen , UN yavrularının doğum sonrası 170. günde total yağ kütlelerinin ölçümü Vickers, M. H. et al. Endocrinology 2005;146:4211-4216 AD ve UN yavrularında doğum sonrası 170. günde , neonatal salin ve leptin tedavisi sonrası chow (C) veya yüksek yağlı (HF) diyet alanlarda açlık plazma insulin konsantrasyonu. Vickers, M. H. et al. Endocrinology 2005;146:4211-4216 Melatonin • Pineal bezde yapılır • Circadien ritm • Etkileri • • • • • Antioksidan Serbest radikallerden kurtarma Antiinflamasyon İmmün sistem stimulasyonu Prostoglandin inhibisyonu • Gebeliikte yükselir termde maksimum olur, doğum sonrası normale döner • Gebelikte inhibisyonu IUGR ve preterm doğuma neden olmaktadır. • Melatonin fetal programlamada redoks regulasyonu ve epigenetik modifikasyonunda rol almaktadır Sigara • • • • • HDL-Kolesterolde azalma Leptinde artma CRP de artma IL6 da artma Adiponektinde azalma • İnutero sigara ile karşılaşma obesite / hipertansiyon / glukoz intoleransı artmaktadır SGA çocuklarda Metabolik Riskleri Azaltma Stratejileri Üreme yaşındakilere doğru beslenme ve sağlıklı olma eğitimi boy ve kiloda pre- ve post-natal Büyümenin optimizasyonu Epigenetik etkilerin tanımlanması Metabolik riskler Yeniden programlama?