Yönetim Planı - 13.Bölge Müdürlüğü

Transkript

Yönetim Planı - 13.Bölge Müdürlüğü
T.C.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
13. Bölge Müdürlüğü
Erzurum Şube Müdürlüğü
ÇAT
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası
YÖNETİM VE GELİŞME PLANI
Mart, 2012
1
ÇAT YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASI
YÖNETİM ve GELİŞME PLANI
Mart, 2012 - ERZURUM
Erzurum, Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın Yönetim ve Gelişme Planı, Doğa
Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman
Fakültesi, Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü arasında, 07.09.2011 tarihinde
karşılıklı olarak imzalanan protokol çerçevesinde birlikte yapılmıştır.
T.C.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
13. Bölge Müdürlüğü
Erzurum Şube Müdürlüğü
Telefon : 0442.2336822
Belgegeçer : 0442.2352433
E - Posta : [email protected]
Web: www.erzurum-cevreorman.gov.tr
T.C
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Orman Fakültesi
Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü
Telefon : 0462.3772824
Belgegeçer : 0462.3257499
E - Posta: [email protected]
Web : www.orman.ktu.edu.tr
* Bu planın herhangi bir kısmı, tablolar, haritalar ve fotoğraflar kurumdan izin alınmadan yayınlanamaz.
2
ÇAT
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası
YÖNETİM VE GELİŞME PLANI
Mart, 2012 - Erzurum
3
ÖNSÖZ
4
TEŞEKKÜR
Bu Yönetim ve Gelişme Planının hazırlanmasında, Orman ve Su İşleri Bakanı Sn.
Prof. Dr. Veysel EROĞLU’na, Sn. Müsteşar Prof. Dr. Lütfi AKCA’ya, plan çalışmasının
yürütülmesi ve tamamlanmasındaki katkılarından dolayı Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel
Müdürü
Sn.
Ahmet
ÖZYANIK’a,
plan
çalışmasının
başlatılması
ve
yürütülmesinden dolayı önceki Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Sn. Yaşar
DOSTBİL’e, çalışmanın her aşamasındaki katkılarından dolayı Avcılık ve Avlak Yönetimi
Dairesi Başkanı Sn. Cemal AKCAN’a, Yaban Hayatı Dairesi Başkanı Sn. Nurettin TAŞ’a
planın yapımında her türlü desteği sağlayan ve katkıda bulunan Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü, 13. Bölge Müdürü Sn. Murat HASPOLATLI’ya, Erzurum Şube
Müdürü Sn. Mustafa ŞENTÜRK’e, Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürü Tekin
MEMİŞOĞLU’na, Doğa Koruma ve Sulak Alanlar Şube Müdürü Sn. Mesut KARASU’ya,
İdari ve Mali İşler Şube Müdürü Sn. Murat YEŞİL’e, mülga İl Çevre ve Orman Müdürü
Sn. Muammer TORAMAN’a, mülga Erzurum Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube
Müdürü Sn. Mustafa KILIÇ’a, Çat Kaymakamı Sn. Levent YAZICI’ya, Çat Belediye
Başkanı Sn. Şibli SAYDIN’a, Çat İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Feridun
KARAKAYA’ya, proje çalışmalarında işbirliği ve yardımlarını esirgemeyen diğer kamu
kurum ve kuruluşlarına ve alandaki köy muhtarları başta olmak üzere bütün vatandaşlara
Planlama Ekibi olarak teşekkür ederiz.
PLANLAMA EKİBİ
Şağdan BAŞKAYA (Doç. Dr.)
Planlama Ekip Lideri
Yaban Hayvanları (Fauna) Uzmanı
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon
Ebubekir GÜNDOĞDU (Y.Doç. Dr.)
Yaban Hayvanları (Fauna) Uzmanı
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon
Ebru BAŞKAYA (Orman Yük. Müh.)
Orman Yüksek Mühendisi
KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü,
Yaban Hayatı Ekol. ve Yön. Doktora Öğrencisi, Trabzon
Alptuğ SARİ (Arş. Gör.)
Orman Yüksek Mühendisi
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon
Ahmet ARPACIK (Arş. Gör.)
Orman Mühendisi
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü, Trabzon
5
KATKI SAĞLAYANLAR
Bilimsel Katkı Sağlayanlar
Salih TERZİOĞLU (Prof. Dr.)
Flora ve Vejetasyon Uzmanı
KTÜ, Orman Fakültesi Orman Müh. Bölümü, Trabzon
Mehmet KOCABAŞ (Y.Doç. Dr.)
Su Ürünleri Mühendisi
KTÜ, Orman Fak. Yaban Hayatı Eko.Yön. Bölümü, Trabzon
Raif KANDEMİR (Y.Doç. Dr.)
Jeolog
Gümüşhane Üniversitesi, Müh.Fak. Jeoloji Müh. Bölümü
Mevlüt ÖZBEN (Y.Doç. Dr.)
Sosyolog
Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fak. Sosyoloji Böl., Erzurum
Uzay KARAHALİL (Y.Doç. Dr.)
Coğrafi Bilgi Sistemleri Uzmanı
KTÜ, Orman Fakültesi, Orman Müh. Bölümü, Trabzon
Diğer Katkı Sağlayanlar
Murat HASPOLATLI
DKMP Genel Müdürlüğü, 13. Bölge Müdürü, Erzurum
Mustafa ŞENTÜRK
DKMPGM, 13. Bölge Müd., Erzurum Şube Müdürü
Muammer TORAMAN
Mülga Erzurum İl Çevre ve Orman Müdürü
Mustafa KILIÇ
Mülga Erzurum DKMP Şube Müdürü
Tekin MEMİŞOĞLU
Erzurum Şube Müd., Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürü
Mesut KARASU
Erzurum Şube Müd., Doğa Koruma ve Sulak Alanlar Şube Müdürü
Murat YEŞİL
Erzurum Şube Müd., İdari ve Mali İşler Şube Müdürü
Levent YAZICI
Çat Kaymakamı
Şibli SAYDIN
Çat Belediye Başkanı
Feridun KARAKAYA
Çat İlçe Jandarma Komutanı, Jandarma Yüzbaşı
Saim KAYA
Çat, Has Karakolu, Jandarma Üsteğmen
Merih İŞMEN
Çat, İlçe Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Amiri
Osman SAYIN
Çat, İlçe Milli Eğitim Müdürü
Hüseyin ARSLAN
Çat, İlçe Cumhuriyet YİBO
Yurdalan PALA
DSİ 8. Bölge Müdürlüğü, İnşaat Mühendisi
Hayati AYIK
DSİ 8. Bölge Müdürlüğü, Çevre Mühendisi
Asuman Şenel ÖZKAN
Çat, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müd., Ziraat Müh.
Dilek ERYÜCEL
Çat, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müd., Ziraat Yük.Müh.
Muhsin AKTAŞ
Ağaköy Muhtarı
Ali KURNAZ
Karaca Köyü Muhtarı
Zülküf RAZI
Babaderesi Köyü Muhtarı Eyüp YILDIZ
Köseler Köyü Muhtarı
Veli KILIÇ
Bağlıca Köyü Muhtarı
İlyas HUYLU
Kumaşlı Köyü Muhtarı
Veysel IŞIK
Bardakçı Köyü Muhtarı Cemal DEĞDAŞ
Kurbanlı Köyü Muhtarı
Hacı Mustafa ÖZEN
Bozyazı Köyü Muhtarı
Mustafa YAŞA
Mollaömer Köyü Muhtarı
Hüseyin GERGİLİ
Çayırtepe Köyü Muhtarı Özkan AYDIN
Muratçayırı Köyü Muhtarı
Sait ALİHAN
Çirişli Köyü Muhtarı
Yakup IŞIK
Parmaksız Köyü Muhtarı
Haydar SÖNMEZ
Elmapınar Köyü Muhtarı Özcan YUCA
Saltaş Köyü Muhtarı
Ertunç HAMARAT
Göbekören Köyü Muhtarı Mehmet YILDIZTAŞ
Sarıkaşık Köyü Muhtarı
Abdullah VARCAN
Gökçeşeyh Köyü Muhtarı Ahmet YENİ
Sobeçayırı Köyü Muhtarı
Zülküf MİROĞULLARI Gölköy Köyü Muhtarı
Sıtkı AKGÜL
Soğukpınar Köyü Muhtarı
Mehmet GÜNEŞ
Işkınlı Köyü Muhtarı
Enver H. ÖMEROĞLU Şeyhhasan Köyü Muhtarı
Ali Ekber KILIÇ
Kaplıca Köyü Muhtarı
Hasbi AKGÜL
Tuzlataşı Köyü Muhtarı
M.Hanifi KAZAR
Karabey Köyü Muhtarı
Turgut KURT
Tuzluca Mah. Muhtarı
Zeki GÜLMEZ
Tuzluca Mahallesi Azası Erdal GÖZE
Söbeçayırı köyü 1. Azası
Mehmet ÇETİNKAYA Kaplıca Köyü Azası
Erdal İLİŞ
Söbeçayırı köyü 2. Azası
Adını burada yazamadığımız, arazi çalışmalarımız ve kamu kurum ve kuruluşlarını ziyaretlerimiz sırasında
yardımlarını esirgemeyen birçok kişi ile halkın katılımı toplantılarına iştirak eden ve isimleri ekteki
katılımcılar listesinde sunulan kişilere de ayrıca teşekkür ederiz.
6
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ................................................................................................................................. 4
TEŞEKKÜR ......................................................................................................................... 5
PLANLAMA EKİBİ ........................................................................................................... 5
KATKI SAĞLAYANLAR .................................................................................................. 6
İÇİNDEKİLER .................................................................................................................... 7
ŞEKİLLER DİZİNİ............................................................................................................. 9
TABLOLAR DİZİNİ......................................................................................................... 11
KULLANILAN KISALTMALAR ................................................................................... 12
1. KORUNAN ALANIN TANIMLANMASI .................................................................. 13
1.1. Genel Bilgiler ........................................................................................................... 13
1.1.1. Sahanın Tarihçesi .............................................................................................. 13
1.1.2. Coğrafi Konumu ................................................................................................ 13
1.1.3. İdari Durum ve Yasal Yetkiler .......................................................................... 18
1.1.4. Yönetim Kaynakları ve Altyapısı ...................................................................... 20
1.1.5. İlgi Grupları (Paydaşlar) .................................................................................... 20
1.1.6. Arazi Mülkiyeti ve Kullanım Hakları ................................................................ 25
1.2. Fiziksel Özellikler .................................................................................................... 27
1.2.1. Toprak ve Yerşekilleri ....................................................................................... 27
1.2.2. Hidroloji ............................................................................................................ 29
1.2.3. Jeoloji ve Jeomorfoloji ...................................................................................... 29
1.2.4. İklim .................................................................................................................. 32
1.3. Ekolojik Özellikler ................................................................................................... 34
1.3.1. Biyocoğrafya ..................................................................................................... 34
1.3.2. Ekosistemler ve Habitatlar ................................................................................ 35
1.3.3. Flora ve Vejetasyon ........................................................................................... 39
1.3.4. Yaban Hayvanları (Fauna) ................................................................................ 46
1.3.5. Hedef Tür........................................................................................................... 65
1.3.5.1. Çengel boynuzlu dağ keçisi (Rupicapra rupicapra) .................................... 65
1.3.5.1.1. Sistematikteki Yeri .............................................................................. 65
1.3.5.1.2. Morfolojisi ve Anatomisi .................................................................... 69
1.3.5.1.2.1. Vücut Yapısı ................................................................................. 69
1.3.5.1.2.2. Post Rengi ve Kıl Yapısı .............................................................. 70
1.3.5.1.2.3. Boynuz Yapısı ve Boynuzlardan Yaş Tespiti ............................... 70
1.3.5.1.2.4. Diş Yapısı ..................................................................................... 76
1.3.5.1.2.5. Cinsiyetler Arasındaki Morfolojik Farklar ................................... 76
1.3.5.1.2. Yayılışı ................................................................................................ 77
1.3.5.1.2.1. Dünyadaki Yayılışı ....................................................................... 77
1.3.5.1.2.2. Türkiye'deki Yayılışı .................................................................... 79
1.3.5.1.3. Paleontolojisi ....................................................................................... 81
1.3.5.1.4. Sosyal Organizasyon ve Ekolojisi ....................................................... 84
1.3.5.1.5. Anatomik Uyum .................................................................................. 88
1.3.5.1.6. Habitat Kullanımı ................................................................................ 89
1.3.5.1.7. Grup Büyüklükleri ............................................................................... 92
1.3.5.1.8. Hastalıkları ......................................................................................... 94
1.3.5.2. Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi Sayımları ..................................................... 96
1.3.5.3. Sayımlarda Kullanılan Yöntem .................................................................. 97
1.4. Sosyo-Kültürel Yapı ................................................................................................. 97
1.4.1. Nüfus ................................................................................................................. 97
7
1.4.2. Kültürel Değerler ............................................................................................. 103
1.4.3. Tarihi ve Arkeolojik Değerler ......................................................................... 103
1.5. Sosyo-Ekonomik Yapı........................................................................................ 104
1.5.1. Doğal Kaynak Kullanımı ve Geçim Kaynakları ............................................. 104
1.5.2. Rekreasyon ve Turizm ..................................................................................... 105
1.5.3. Altyapı ve Gelişim ........................................................................................... 105
1.5.4. Bölgeye Yönelik Projeler ................................................................................ 106
2. DEĞERLENDİRME ................................................................................................... 107
2.1. Korunan Alanın Sahip Olduğu Değerler ................................................................ 107
2.2. Koruma Hedefleri ................................................................................................... 108
2.3. Tehdit, Sorun Analizi ............................................................................................. 110
3. PLANLAMA ................................................................................................................ 112
3.1. Yönetim Stratejisi .................................................................................................. 112
3.2. Vizyon .................................................................................................................... 112
3.3. Bölgeleme .............................................................................................................. 114
3.3.1. YHGS’de Genel Prensipler ............................................................................. 116
3.3.2. YHGS’lerde Ekolojik Tedbirler ...................................................................... 118
3.3.3. Hassas Koruma Bölgesi (HKB)....................................................................... 119
3.3.4. Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi ..................................................................... 121
3.3.5. Kontrollü Kullanım Bölgesi (KKB) ................................................................ 124
3.4. Programlar, Hedefler ve Stratejik Eylem Planı ...................................................... 125
3.5. İzleme Programı ..................................................................................................... 134
3.6. Değerlendirme ve Planın Aktüel Duruma Uyarlanması ......................................... 135
4. KAYNAKLAR ............................................................................................................ 136
EKLER ............................................................................................................................. 145
8
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 1. Çat YHGS’nin coğrafi konumu ............................................................................. 13
Şekil 2. Çat YHGS’nin genel konumu ................................................................................ 14
Şekil 3. Çat YHGS’nin koordinat sistemine göre sınırları .................................................. 15
Şekil 4. Çat YHGS’nin coğrafi konumu ve köyleri ............................................................ 16
Şekil 5. Saha içinde ve civarında bulunan köyler ve bu köylere bağlı mahalleler .............. 17
Şekil 6. Çat YHGS yükselti haritası .................................................................................... 17
Şekil 7. Sahanın uydu (Google Earth) fotoğrafı .................................................................. 18
Şekil 8. Çat YHGS’nin idari sorumluluk sıralaması ........................................................... 19
Şekil 9. Çat YHGS arazi kullanım durumu haritası ............................................................ 27
Şekil 10. Sahanın Türkiye’nin toprak tipleri haritasındaki yeri ve Çat YHGS toprak haritası ...... 28
Şekil 11. Sahanın, Türkiye’nin tektonik birliklerindeki konumu (A) ve jeoloji haritası (B) ......... 31
Şekil 12. Çat YHGS’nin, Türkiye makro iklim tipleri içerisindeki yeri ............................. 33
Şekil 13. Çat YHGS’nin, Türkiye’nin yıllık yağış haritasındaki yeri ................................. 33
Şekil 14. Sahanın, Flora Bölgeleri içindeki konumu .......................................................... 35
Şekil 15. Çat YHGS’nin Ekosistem tipleri haritası ............................................................. 36
Şekil 16. Sahanın EUNIS - Avrupa Doğa Bilgi Sitemi’ne göre Habitat haritası ................ 38
Şekil 17. Bern listesinde yer alan Typha shuttleworthii ...................................................... 42
Şekil 18. Plato (a) ve Dağ bozkırlarından (b) görünümler .................................................. 43
Şekil 19. Uzun boylu (a) ve antropojen bozkır (b) alanlarından görünümler ..................... 44
Şekil 20. Sahanın yamaç arazileri ve dere içlerindeki orman formasyonu ......................... 45
Şekil 21. Sahadaki nemli dere vejetasyonundan bazı görünümler ...................................... 45
Şekil 22. Sahada balık örneklemesi ve yakalanan doğal alabalık örneği ............................ 61
Şekil 23. Caprinae alt familyasına ait cinslerin yaklaşık vücut ölçüleri ............................. 66
Şekil 24. R.r. caucasica (A) ve R.r.asiatica’nın (B) kafatası ve boynuz örnekleri............ 68
Şekil 25. Çengel boynuzlu dağ keçisinin genel görünümü (Foto: Ş. Başkaya) .................. 69
Şekil 26. Çengel boynuzlu dağ keçisinin post görünümleri (Foto: Ş. Başkaya) ................. 71
Şekil 27. Çengel boynuzlu dağ keçisinde boynuz şekli görünümleri.................................. 72
Şekil 28. Çengel boynuzlu dağ keçisinde boynuz şekli ...................................................... 72
Şekil 29. Çengel boynuzlu dağ keçisinde boynuz boyuna kesiti ........................................ 73
Şekil 30. R.r.rupicapra'da boynuzun öz kısmının gelişimi ................................................. 73
Şekil 31. Çengel boynuzlu dağ keçisinde boynuz büyümesi .............................................. 75
Şekil 32. Çengel boynuzlu dağ keçisinde diş gelişimi ........................................................ 76
9
Şekil 33. Çengel boynuzlu dağ keçisinin dünyadaki doğal yayılışı .................................... 77
Şekil 34. Çengel boynuzlu dağ keçisinin dünyadaki sonradan yerleştirildiği yerler .......... 78
Şekil 35. Turan (1984)’a göre Çengel boynuzlu dağ keçisinin Türkiye'deki yayılışı ......... 80
Şekil 36. Kumerloeve (1967)'ye göre Çengel boynuzlu dağ keçisinin Türkiye'deki yayılışı ........ 80
Şekil 37. Lovari (1984)'ye göre Çengel boynuzlu dağ keçisinin Türkiye'deki yayılışı ...... 80
Şekil 38. Çengel boynuzlu dağ keçisi’nin ataları ................................................................ 81
Şekil 39. Çengel boynuzlu dağ keçisi'ne ait Batı Avrupa'da fosil bulunan yerler .............. 83
Şekil 40. Rupicapra'nın tarih boyunca dünya üzerindeki göçü .......................................... 85
Şekil 41. Çengel boynuzlu dağ keçisinin habitat seçimini etkileyen faktörler ................... 91
Şekil 42. Çat YHGS bölgeleme haritası ............................................................................ 115
10
TABLOLAR DİZİNİ
Tablo 1. Sahanın, GCS European 1950 koordinat sistemine göre sınırları ........................ 14
Tablo 3. Sahanın ilgi gruplarını değerlendirme tablosu ..................................................... 21
Tablo 4. Çat YHGS arazi kullanım durumu ....................................................................... 26
Tablo 5. Tercan istasyonuna ait iklim verileri .................................................................... 33
Tablo 6. Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne Göre Habitatlar...................................... 38
Tablo 7. Sahanın memeli yaban hayvanları ve koruma durumları (Başkaya, 2011). ......... 47
Tablo 8. Sahanın kuş türleri ve koruma durumları (Başkaya, 2011) ................................. 48
Tablo 9. Sahanın sürüngenleri ve koruma durumları (Başkaya, 2011). ............................ 53
Tablo 10. Sahanın ikiyaşamlıları ve koruma durumları (Başkaya, 2011). ........................ 53
Tablo 11. Caprinae alt familyasına ait cins ve türler .......................................................... 65
Tablo 12. Çengel boynuzlu dağ keçisinin alttürlerinin dünyada yayılış gösterdiği ülkeler ve
birey sayıları ........................................................................................................................ 78
Tablo 13. Çengel boynuzlu dağ keçisinin dünyadaki sonradan yerleştirildiği ülkeler ....... 78
Tablo 14. Çengel boynuzlu dağ keçisine ait fosil bulunan yerler ve fosillerin ait oldukları
çağlar ................................................................................................................................... 83
Tablo 15. Sahanın içinde ve civarındaki köyler ve bu köylerin nüfusları (TÜİK, 2011) ... 98
Tablo 16. Sahanın içinde ve civarındaki köylerde eğitim durumu (TÜİK, 2010) .............. 99
Tablo 17. Tehdit analizi .................................................................................................... 110
Tablo 18. Yönetim planı uygulama stratejisinin genel görünümü .................................... 113
Tablo 19. YHGS bölgeleme alanlarının büyüklüğü ......................................................... 115
Tablo 20. İzleme programı................................................................................................ 135
11
KULLANILAN KISALTMALAR
1. AÜ
Atatürk Üniversitesi
2. DKMPGM Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
3. DSİ
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
4. HES
Hidroelektrik Santrali
5. HKB
Hassas Koruma Bölgesi
6. KKB
Kontrollü Kullanım Bölgesi
7. KTK
Köy Tüzel Kişiliği
8. KTÜ
Karadeniz Teknik Üniversitesi
9. MKB
Mutlak Koruma Bölgesi
10. OGM
Orman Genel Müdürlüğü
11. ORKÖY
Orman ve Köy İlişkileri Dairesi Başkanlığı
12. SKB
Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi
13. STK
Sivil Toplum Kuruluşları
14. TEİAŞ
16. WWF
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları
Koruma Vakfı
Dünya Doğayı Koruma Vakfı
17. YHGS
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası
15. TEMA
12
1. KORUNAN ALANIN TANIMLANMASI
1.1. Genel Bilgiler
1.1.1. Sahanın Tarihçesi
Erzurum ilinde, Çat ilçe sınırları içerisinde kalan
alan, özellikle nesli azalan
türlerimizden Çengel boynuzlu dağ keçisi (Rupicapra rupicapra)’nın korunması için, 1981
yılında Av Koruma ve Üretme Sahası olarak ilan edilmiştir. Bu tarihten 24 yıl sonra, 63215
ha büyüklüğünde bu alan, Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ismiyle Bakanlar
Kurulunun, 2005/9453 sayılı kararı ile tescil edilerek 07.09.2005 tarih ve 25929 sayılı
resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
1.1.2. Coğrafi Konumu
Çat YHGS’nin Yönetim ve Gelişme Planının hazırlanması çalışmaları sırasında,
sahanın sınırları arazideki doğal hatlara oturtularak alanı yeniden hesaplandığında,
62551,62 ha olarak ölçülmüştür. Ön Etüt Raporu ekindeki haritada 63215 ha olan alan ile
planlama sırasında hesaplanan alan arasındaki 663,38 hektarlık fark, Coğrafi Bilgi
Sistemleri teknolojsi ile alanın daha doğru olarak hesaplanmasından kaynaklanmaktadır.
Şekil 1. Çat YHGS’nin coğrafi konumu
13
Toplam 62551,62 ha büyüklüğündeki, Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının
büyük kısmı (59384,1 ha) Erzurum ili Çat ilçesi mülki hudutları içerisinde kalmakla
beraber, alan kuzeybatısında Erzincan ili Tercan (367,7 ha) ve güneyinde Bingöl ili
Karlıova ve Yedisu ilçelerinin mülki hudutları içerisine de kısmen (2799,8 ha) girmektedir
(Şekil 1 ve 2). Dolayısı ile alanın yaklaşık % 95’lik büyük kısmı Erzurum ili sınırları
içinde kalırken, % 4,4’ü Bingöl ili, % 0,6’sı ise Erzincan ili sınırları içerisinde yer
almaktadır. Saha, Erzurum şehir merkezine kuş uçuşu yaklaşık 47 km mesafededir.
Şekil 2. Çat YHGS’nin genel konumu
Toplam yüzölçümü 63215 ha hektar olan Çat YHGS’nin, GCS European 1950
koordinat sistemine göre sınırlarından geçen grid çizgileri aşağıda görülmektedir (Tablo 1,
Şekil 3).
Tablo 1. Sahanın, GCS European 1950 koordinat sistemine göre sınırları
GCS_European_1950 (ED_1950_UTM zon 37N) koordinat sistemine göre
Yön
X
Y
Kuzey
661316
4388824
Güney
662185
4367706
Doğu
680599
4380391
Batı
641556
4369736
14
Şekil 3. Çat YHGS’nin koordinat sistemine göre sınırları
Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın Sınırları
Doğusu; Çat ilçe merkezinin güneyinden başlayıp Sivrikale tepe ve Kurtalikellesi
tepeden 2608 metreden geçerek 3057 metrede Şakşak tepeden devam ederek 2629 metrede
Karakaş tepede son bulmaktadır.
Batısı; Yıkılhan mahallesinden başlayarak, 2461 metrede Oymataş tepeden
geçerek Kadı ve Gedo tepelerinden devam ederek 2758 metrede Kapıaçmaz dağından
geçerek 2883 metrede Büyükçavuşlu tepesinde son bulmaktadır.
Güneyi;
Söbeçayırı’nın güneyinden başlayarak Şehit tepe ve Alacakar
tepelerinden devam ederek 2600 metrede Kaşıkçı yaylasında son bulmaktadır.
Kuzeyi: Çat ilçe merkezi Tuzluca mahallesinin güneyinden başlayarak Bozyazı ve
Göbekören köylerinin kuzeyinden geçerek Muratçayırının batısında Yıkılhan mahallesinde
son bulmaktadır.
YHGS’nin içinde veya yakın çevresinde 28 adet köy yerleşimi bulunmaktadır
(Şekil 4 ve 5). Çat YHGS’nin en düşük yükseltiye sahip yeri 2027 metre ile Yonca Tepe,
en yüksek yeri ise 3057 metre ile Şakşak tepe’dir (Şekil 6 ve 7).
15
Şekil 4. Çat YHGS’nin coğrafi konumu ve köyleri
16
Şekil 5. Saha içinde ve civarında bulunan köyler ve bu köylere bağlı mahalleler
Şekil 6. Çat YHGS yükselti haritası
17
Şekil 7. Sahanın uydu (Google Earth) fotoğrafı
1.1.3. İdari Durum ve Yasal Yetkiler
Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın idari sorumluluğu, Orman ve Su İşleri
Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 13. Bölge
Müdürlüğü, Erzurum, Erzincan ve Bingöl Şube Müdürlüklerine aittir (Şekil 8).
Saha içerisindeki ormanlık alanlar OGM (Orman Genel Müdürlüğü)’ne bağlı
Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü, Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü, Erzurum Orman
İşletme Müdürlüğü, Erzincan Orman İşletme Müdürlüğü, Bingöl Orman İşletme
Müdürlüğü, Erzurum Merkez Orman İşletme Şefliği, Tercan Orman İşletme Şefliği, Kiğı
Orman İşletme Şefliği, Ilıca Orman İşletme Şefliği tarafından yasal mevzuat çerçevesinde
yönetilmekte, korunmakta ve orman amenajman planları doğrultusunda işletilmektedir.
Erzurum Valiliği, devletin temsilcisi olarak tüm bakanlıkları temsil etmektedir. Pek
çok kamu hizmeti çeşitli bakanlıkların il müdürlükleri veya bölge müdürlükleri kanalı ile
sahaya götürülmektedir. Bu kurumlar genel olarak Erzurum Valiliği’ne bağlıdır ve
valiliğin koordinasyonu doğrultusunda yatırım planlarını yapmakta ve uygulamaktadırlar.
18
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
13. Bölge Müdürlüğü
Erzurum, Erzincan, Bingöl Şube Müdürlükleri
Şekil 8. Çat YHGS’nin idari sorumluluk sıralaması
İl Özel İdareleri 5302 sayılı yasaya göre; il sınırları içinde sağlık, tarım, sanayi ve
ticaret; ilin çevre düzeni plânı, bayındırlık ve iskan, toprağın korunması, erozyonun
önlenmesi, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve
yetiştirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım
ve onarımı ile v.b. diğer topumsal ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik işleri yapmakla
yükümlüdür. Ayrıca, belediye sınırları dışında da imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık,
19
çevre, acil yardım ve kurtarma, kültür, turizm, gençlik ve spor, orman köylerinin
desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine yönelik hizmetleri yapmakla da
yükümlüdür. Bu nedenle Erzurum İl Özel İdaresi YHGS ve çevresindeki köylere kamu
hizmeti götürülmesinde en etkin kuruluştur. Sahanın Erzincan ve Bingöl illerinde kalan
kısımları genelde ziraat – iskan alanları dışındaki dağlık alanlardır.
Çat İlçe Kaymakamlığı, anılan hizmetlerin nerelerde verileceğinin saptanması,
hizmetlerin programlanması ve yapılan işlerin denetimi ile yükümlüdür. Köy Tüzel
Kişiliklerinin önemli görevleri arasında; kırsal yerleşmelerde halkın toplumsal gelişiminin
sağlanması, kamu düzeninin tesisi, esenlik ve güvenliğin sağlanması bulunmaktadır.
1.1.4. Yönetim Kaynakları ve Altyapısı
Personel ve Ekipman
Saha, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğü, 13. Bölge Müdürlüğü’nün Erzurum, Erzincan ve Bingöl Şube Müdürlüklerinin
idari sorumluluğundadır. Erzurum Şube Müdürlüğü, sahanın neredeyse tamamına
yakınından sorumludur. Sahayla, Erzurum Şube Müdürlüğü bünyesindeki Nenehatun Milli
Parkı Mühendisliği ilgilenmektedir. Erzurum Şube Müdürlüğü bünyesinde 4 mühendis, 4
muhafaza memuru ve 6 işçi mevcuttur.
Erzurum Şube Müdürlüğü’nün sahada kullanabileceği teknik malzemeler; 3 adet
teleskop, 2 adet GPS, 5 adet dürbün, 1 adet fotoğraf makinası ve 1 adet video kameradır.
Araçlar eski model olup, av koruma ve kontrol çalışmalarında yetersiz kalmaktadır.
Mevcut dürbün ve fotoğraf makineleri oldukça basit ve yetersiz özelliktedirler. Ayrıca,
muhafaza memuru ve ara eleman eksikliği mevcuttur.
1.1.5. İlgi Grupları (Paydaşlar)
YHGS ile ilgili tüm ilgi grupları tespit edilerek, alanla olan ilgileri, alandan
faydalanma şekilleri ve alana olan olumlu ve/veya olumsuz etkileri tespit edilmiştir (Tablo
3). Katılımcı planlama yaklaşımının önemli bir basamağı olan ilgi grupları analizi sonucu
belirlenen ilgi grupları ile toplantılar düzenlenilerek planlama sürecine katılımları
sağlanmıştır.
20
Tablo 2. Sahanın ilgi gruplarını değerlendirme tablosu
İlgi Grupları
(Paydaşlar)
Valilik
Üniversiteler (KTÜ,
Atatürk Üniv, Bingöl
Üniv., Erzincan Üniv..)
İl Özel İdare
Müdürlüğü
Paydaşın
Alandan
Alanı
Etkilenme Etkileme
Derecesi Derecesi
(+, -)
(+, -)
Sorunla İlişkisi
Yönetimsel anlamda destek
sağlamaktadır
+
+
Alanda bilimsel araştırma
yapıyor
+
+
Alana idari ve mali destek
sağlar
Yönetimsel anlamda destek
sağlamaktadır
Yönetimsel anlamda destek
sağlamaktadır
+
+
+, -
+
+, -
-
Çat Jandarma İlçe
Komutanlığı
Koruma ve kontrol
faaliyetlerine destek sağlar
+
+
Çat İlçe Emniyet
Amirliği
Koruma ve kontrol
faaliyetlerine destek sağlar
Eğitim ve bilinçlendirme
çalışmalarına katkı sağlar
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
Çat Kaymakamlığı
Çat Belediyesi
Çat İlçe Müftülüğü
Çat Tapu Sicil
Müdürlüğü ve Tapu
Kadastro Müdürlüğü
Kadastro işlerini yapmak için
yetkilidir
Alandaki köylerde yaşayan
insanların eğitim ve
Çat İlçe Milli Eğitim
bilinçlendirilmesi, insanlara
Müdürlüğü
yeni iş becerileri
kazandırılmasından sorumlu
Alandaki köylerde yaşayan
insanların eğitim ve
Çat İlçe Halk Eğitim
bilinçlendirilmesi, insanlara
Müdürlüğü
yeni iş becerileri
kazandırılmasından sorumlu
Tarım alanlarının ve meraların
Erzurum İl Gıda Tarım
sürdürülebilir kullanımını
Hayvancılık Müdürlüğü
sağlamak için yöre halkına
Çat İlçe Gıda Tarım
teknik ve finansal destek
Hayvancılık Müdürlüğü
sağlamaktadır
TEİAŞ, TELEKOM
Elektrik ve telefon
hizmetlerinden dolayı alanda
yarattığı görsel ve fiziksel
kirlilik
21
+
+, -
Alanı neden
olumsuz
etkilediği
YHGS
içerisinde
yapılacak olan
telefon ve
elektrik
hatlarının
doğaya vereceği
tahribat ve
rahatsızlık
nedeniyle
olumsuz
etkilemesi
Doğa Koruma Milli
Parklar Genel
Müdürlüğü
13. Bölge Müdürlüğü
Erzurum Şube
Müdürlüğü
Su Yönetimi Genel
Müdürlüğü
Erzurum Orman Bölge
Müdürlüğü
Elazığ Orman Bölge
Müdürlüğü
Alanın halen yönetiminden
sorumlu
Alanın halen yönetiminden
sorumlu
Alanın halen yönetiminden
sorumlu
Alandaki suların korunması ve
yönetimi üzerinde söz sahibidir
Ormanların iyileştirilmesi,
korunması, işletilmesi
konularında söz sahibidir
Ormanların iyileştirilmesi,
korunması, işletilmesi
konularında söz sahibidir
Alanda bulunan ormanların
Erzurum Orman İşletme iyileştirilmesi, korunması ve
Müdürlüğü
işletilmesi konularında söz
sahibidir
Erzincan Orman
İşletme Müdürlüğü
Alanda bulunan ormanların
iyileştirilmesi, korunması ve
işletilmesi konularında söz
sahibidir
Bingöl Orman İşletme
Müdürlüğü
Alanda bulunan ormanların
iyileştirilmesi, korunması ve
işletilmesi konularında söz
sahibidir
Erzurum Merkez
Orman İşletme Şefliği
Alandaki ormanların
iyileştirilmesi, korunması ve
işletilmesi konularında söz
sahibidir
Tercan Orman İşletme
Şefliği
Alanda ormanların
iyileştirilmesi, korunması ve
işletilmesi konularında söz
sahibidir
Kiğı Orman İşletme
Şefliği
Alanda ormanların
iyileştirilmesi, korunması ve
işletilmesi konularında söz
sahibidir
22
+
+
+
+
+
+
+
+
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
+, -
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Ilıca Orman İşletme
Şefliği
Alanda ormanların
iyileştirilmesi, korunması ve
işletilmesi konularında söz
sahibidir
+, -
+, -
Havza bazında su
kaynaklarının yönetimi
konusunda yetkilidir
+
+, -
Erzurum Meteoroloji
İstasyon Müdürlüğü
Erzurum Kültür ve
Tabiat Varlıklarını
Koruma Bölge Kurulu
Müdürlüğü
İklim verileri sağlamaktadır
+
+
Doğal ve tarihi, arkeolojik
alanlar da söz sahibidir
+
+
Erzurum İl Kültür ve
Turizm Müdürlüğü
Turizm faaliyetlerinin
geliştirilmesi için tanıtım
faaliyetlerini yürütmektedir
+
+
+
+
+
+
DSİ 8. Bölge
Müdürlüğü
Erzurum Çevre ve
İmar planlarından sorumlu
Şehircilik İl Müdürlüğü
Orman köylülerinin
ORKÖY Dairesi
sürdürülebilir kalkınmalarına
Başkanlığı
destek sağlamaktadır
Çat İlçesine bağlı;
Ağaköy, Babaderesi,
Bağlıca, Bardakçı,
Bozyazı, Çayırtepe,
Çirişli, Elmapınar,
Göbekören,
Gökçeşeyh, Gölköy,
Işkınlı, Kaplıca,
Karabey, Karaca,
Alanın içinde ve civarında
yaşamaları nedeniyle doğal
Köseler, Kumaşlı,
Kurbanlı, Mollaömer, kaynakları kullanmaları
Muratçayırı,
Parmaksız, Saltaş,
Sarıkaşık, Sobeçayırı,
Soğukpınar,
Şeyhhasan, Tuzlataşı,
Tuzluca
Köylerinde yaşayan
insanlar
23
Kurum
tarafından
yapılacak üretim
faaliyetleri
Kurum
tarafından
yapılması
planlanan
Sulama ve İçme
suyu projelerin
alanın su
kaynaklarını
olumsuz
etkilemesi
İnsanların doğal
kaynakları
bilinçsizce
kullanmaları,
doğayı tahrip
etmeleri vb.
+, -
+, -
Alandaki yaylacılar,
otlatma yapanlar,
Alanı faaliyetleri için
avcılar kulübüne üye
kullanıyorlar
olmayan avcılar, arıcılar
Alandan kekik gibi
bitkiler ile mantar vb
toplayanlar
+, -
Alandan odun dışı orman ürünü
topluyorlar
Alan içindeki köylerin orman
Tarımsal Köy Kalkınma
ürünlerinin üretimi ve satışında
Kooperatifleri
rol oynarlar
Alanda belli bir disiplin ve
Av turizmi şirketleri
organizasyonda av turizmi
yaptırıyorlar
Çat Avcılar Kulübü ve
diğer Avcı Dernekleri
Sahada avlanmanın kontrollü
yapılmasına ve avcıların
bilinçlendirilmesine destek olur
24
+, -
+, -
+, -
+
+
+
+
+, -
+, -
Otlatmanın
endemik türleri
tehlikeye
sokması,
belgesiz
avcıların
bilinçsizce
avlanarak yaban
hayvanlarının
popülâsyonlarını
tehlikeye
sokması,
arıların naklinin
yaban
hayvanlarının
üreme ve
çiftleşme
zamanına denk
gelmesi
nedeniyle yaban
hayvanlarının
bu durumdan
olumsuz
etkilenmesi
Bitkilerin
bilinçsizce
(sürdürülebilir
olmayan)
toplanması bitki
türlerinin neslini
tehlike altına
sokmakla
birlikte, yaban
hayvanlarının da
besin kaynakları
yok
edilmektedir.
Avcılık
konusunda
yeterli eğitim
verilmemesi ve
bilinç düzeyinin
düşük olması
Ulusal (TEMA, WWFTürkiye vb) ve Yerel
Sivil Toplum
Kuruluşları
Turizm işletmecileri
Turizm acenteleri
Yöre halkının
bilinçlendirilmesi ve alanı
sahiplenmelerine yönelik
çalışmalar yaparlar
Alanın ekoturizm faaliyetlerini
geliştirmek istiyor
Alanı turizm faaliyetlerinde
daha fazla kullanmak istiyorlar
+
+
+
+
+
+
(+) : Olumlu Etki, (-) : Olumsuz Etki
1.1.6. Arazi Mülkiyeti ve Kullanım Hakları
Toplam büyüklüğü, 62551 ha hektar olan Çat YHGS sınırları içerisinde bulunan
arazilerin büyük bir kısmının mülkiyeti devlete aittir. Sahanın % 97,68’ini oluşturan orman
alanları (verimli-bozuk orman, taşlık ve orman toprağı olarak tanımlanan alanlar), Orman
ve Su İşleri Bakanlığı OGM ve DKMP Genel Müdürlüğü teşkilatları tarafından ormancılık
faaliyetleri ve yaban hayatının geliştirilmesi amaçları doğrultusunda kullanılmaktadır.
Sahanın geri kalan, % 1,94’si ziraat alanı, % 0,38’i ise iskan alanıdır (Tablo 3 ve Şekil 9).
YHGS ve yakın çevresinde toplam 28 adet köy yerleşimi bulunmaktadır. Bu
köylerin hemen hemen tamamının geçim kaynağı hayvancılıktır. YHGS içerisinde bu
kullanımlar dışında tarım arazileri bulunmaktadır. Bu alanlarda az miktarda buğday, arpa
ekimi yapılmakta ise de genel olarak hayvan yemi için çayır ve ot üretimi yapılmaktadır.
Bunun yanı sıra yukarıda sahanın ilgi grubu (paydaş) olarak sıralanan bütün kesimler
sahayı belli zamanlarda kısmen de olsa kullanmaktadırlar.
YHGS içinde arazilerin bir kısmı kabiliyetlerine uygun olarak kullanılmamaktadır.
Örneğin; Sulu tarım uygulamasıyla çok daha fazla gelir sağlanabilecek tarımsal potansiyeli
yüksek I. ve II. sınıf araziler kuru tarım yada çayır arazisi olarak kullanılırken mer'a olarak
kullanılması gereken potansiyeli düşük VI. ve VII. sınıf araziler kuru tarım arazisi olarak
kullanılmaktadır. Bu yanlış kullanma nedeniyle çiftçi bir yandan iyi tarım arazisini
değerlendirip, yeterince gelir sağlayamamaktadır. Üstelik meyil ve topoğrafya itibariyle
toprak aşınmasına (erozyon) çok müsait olan bu arazileri işlemek suretiyle aşınma teşvik
edilmektedir. Böylece, bu yolla olan toprak kaybı artmakta, zaten verimi düşük olan bu
arazilerin giderek verimsizleşmesine ve elden çıkmasına sebebiyet verilmektedir. Bu gidişe
bir son vermek için, Türkiye'nin hemen her yerinde olduğu gibi, burada da bir arazi
kullanma planlamasının yapılması ve arazilerin kabiliyetlerine uygun olarak planlı ve
dengeli bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
25
YHGS sınırları içerisinde bulunan arazilerin çok büyük bir kısmının mülkiyeti
devlete aittir. Kamuya ait bu alanları hazine adına Orman ve Su İşleri Bakanlığı OGM
ormancılık faaliyetleri şeklinde, DKMP Genel Müdürlüğü ise yaban hayatının
geliştirilmesi olarak kullanmakta ve yönetmektedir. Bu alanların üzerindeki ormanlarda
yapılan her türlü ormancılık faaliyetleri, 6831 sayılı orman kanunu doğrultusunda
düzenlenmiş orman amenajman planları karar ve ilkeleri doğrultusunda yapılmaktadır.
Ancak mevcut ve revize edilecek veya yenilenecek fonksiyonel orman amenajman planları
kararları ile 4915 sayılı kara avcılığı kanunu ile ilan edilmiş olan Çat YHGS’nin yönetim
ve gelişme planı kararları ile uyumlu hale getirilmesi zorunluluk olup, bu konuda ayrı bir
mevzuat oluşturuluncaya kadar çalışmalar OGM ile DKMP Genel Müdürlüğü arasında
yapılan 11.07.2007 tarihli ve B.18,0.DMP.03.04.480.00/356–4786 sayılı protokol
çerçevesinde yapılacağı öngörülmüştür.
Köyler, sahanın devlete ait kısımlarından kanunlar ve bu kanunlarla öngörülen
haklardan YHGS'nin yönetim gelişme planı kararları çerçevesinde yararlanabileceklerdir.
Köyler dağınık değil toplu halde bulunmakta ve çok az mahalle yerleşimine sahiptirler.
Sahada tescilli mera alanı ve yayla yerleşim yeri yoktur. Kültür ve Turizm bakanlığı
sorumluluğundaki doğal, arkeolojik SİT alanları yoktur. Alanda ve alan çevresinde izin
irtifak hakları mevzuatı ve Maden Kanunu kapsamında alan kullanımları ve kullanım
talepleri bulunmamaktadır. YHGS içerisinde bu kullanımlar dışında alabalık yetiştiriciliği,
arıcılık yapılan alanlar ve otlatma alanları yer almaktadır. Bu alanların kullanımı öngörülen
kurallar doğrultusunda idarenin iznine tabidir. Alan içerisinde kalan akarsuların kullanım
ve tahsis hakları DSİ teşkilatına aittir. Ancak bu hakların kullanılmasında YHGS'nin ilke
ve kararları önceliklidir.
Tablo 3. Çat YHGS arazi kullanım durumu
Arazi Tipi
Yüzölçümü (Hektar)
Genel Alana Oranı (%)
Verimli Orman
163,24
0,26
Bozuk Orman
5133,35
8,21
OT (Orman Toprağı - Orman İçi Açıklık)
55691,88
89,03
T (Taşlık)
116,92
0,19
Su
0,24
0,00
Ziraat
1213,35
1,94
İskan
232,65
0,37
Genel Toplam
62.551*
100
⃰ Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen alan 63.215 ha olup, bugün hesaplanan alan ile uyuşmamaktadır. Bu
uyuşmazlık, sınırın oluşturulduğu tarihte yeterli teknolojik imkanların olmaması nedeniyle, alanın eski
yöntemlerle hesaplanmasından kaynaklanmaktadır.
26
Şekil 9. Çat YHGS arazi kullanım durumu haritası
1.2. Fiziksel Özellikler
1.2.1. Toprak ve Yerşekilleri
Erzurum İlinde iklim topografyası ve ana madde farklılıkları nedeniyle çeşitli
büyük toprak grupları oluşmuştur. Bunlar; Alüvyal Topraklar, Hidromorfik Alüvyal
Topraklar, Organik Topraklar, Kahverengi Orman Toprakları, Kireçli-Kireçsiz Kahverengi
Orman Toprakları, Kırmızı Kestane Renkli Topraklar, Kahverengi Topraklar, Bazaltik
Topraklar, Yüksek Dağ-Çayır Toprakları olmak üzere dokuz ana gruba ayrılmaktadır. Çat
YHGS’nin içinde bulunduğu alanda ise bu toprak gruplarından, kahverengi topraklar,
dağlık ve volkanik araziler üzerindeki kumlu ve taşlı topraklar ile ovalardaki akarsular
boyunca yer alan alüviyal topraklar ön plana çıkmaktadır (Şekil 10).
Kahverengi Topraklar: Bu topraklar daha çok kurak ve yarı kurak iklimlerde
bulunur. Üzerlerindeki doğal bitki örtüsü kısa ot ve çalılardan ibarettir. Profillerinde çok
miktarda kalsiyum bulunur. Bitki besinlerince zengindirler. Doğal drenajları iyidir.
Renkleri adlarından da anlaşılacağı gibi, kahverengidir. Organik madde içerikleri ortadır.
Alt toprağın altında çoğunlukla sertleşmiş kireç birikme katı yer alır. Bunun altında bir jips
birikme katı bulunabilir. Bu topraklar yazın uzun periyotlar için kuru kalır. Yağışın
27
çoğunun düştüğü kış ve ilkbaharda sıcaklık düşüktür. Bu nedenle, ilkbahar ve
sonbahardaki kısa periyotlar hariç, toprakta kimyasal ve biyolojik etkinlikler yavaştır.
Şekil 10. Sahanın Türkiye’nin toprak tipleri haritasındaki yeri ve Çat YHGS toprak
haritası
Yüksek Dağ-Çayır Toprakları: Daha çok, kötü drenaj ve soğuk iklim
koşullarında oluşmuş sığ ve taşlı topraklardır. İlde yaklaşık 88.000 hektar alanı kaplarlar.
Genellikle, ormanın doğal üst sınırının yukarılarında taşlı, kayalı kesimler arasında
bulunur. Dağların doruklarına yaklaşıldıkça, bu toprakların kapladığı alanlar azalır.
Interzonal (yarı olgun) topraklardır. Bu topraklarda tam bir tabakalaşma görülmez. Doğal
bitki örtüsü genellikle çayırlardır. Çayırlar arasında çiçekli bitkiler belirli bir yoğunluk
28
kazanır. Bu toprakların örttüğü alanlar yazın otlak olarak kullanılır. Ama otlatma süresi
çok kısadır.
Volkanik Arazilerdeki Kumlu Topraklar; Kum ve mil boyutundaki volkanik tüf
ve kum gibi depoların çözünmesi ile oluşan topraklardır. %80 kum ihtiva ederler.
İşlenmeleri kolaydır. Su tutmadıklarından dolayı bol sulama gerektiriler ve bu durum
topraktaki besin hammaddelerinin yıkanmasına neden olur. Besin bakımından fakir ve
genellikle asit topraklardır.
Volkanik Arazilerdeki Taşlı Topraklar; İçerikleri %80 oranında taş ve az
miktarda topraktan oluşur. Kolay havalanırlar. Bununla birlikte su tutma kapasiteleri ve
besin ihtiyaçları azdır.
Hidromorfik Alüvyal Topraklar: Ovalık alanlarda rastlanır. Bu toprakları
oluşturan maddeler, genellikle kestane rengi ve kahverengi toprak alanlarından taşınmıştır.
alüvyal oluşumlarını su etkisi altında sürdüren topraklardır. Alüvyal topraklar genellikle
Akarsu vadi tabanlarında bulunur.
1.2.2. Hidroloji
Çat YHGS’nin Doğu’sunda Bardak deresi ve Akveren Dere yer almaktadır.
Batı’sında ise Büyükgedik dere ve Yonca Deresi bulunmaktadır. Sahanın kuzey sınırı
boyunca Tuzla Çayı uzanmaktadır. Ayrıca saha içerisinde Karataş Deresi, Bağlıca Deresi,
Hazaz Deresi gibi her mevsim akan sular bulunmaktadır. Bunlara ilaveten Çirişli’nin
kuzeyinde küçük bir gölet bulunmaktadır. Sahada yaban hayvanları için herhangi bir su
sıkıntısı yoktur. Hedef tür olan Çengel boynuzlu dağ keçisi için alan içinde bulunan ve
yaz-kış akan sulu dereler hayvanın su ihtiyacını karşılamada yeterli kaynaklardır.
1.2.3. Jeoloji ve Jeomorfoloji
Çalışma sahasında daha önceden MTA tarafından bölgenin stratigrafisini ortaya
koymak amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bölgenin jeolojisi ve stratigrafisi için MTA
ve Tarhan (1989 ve 1991) çalışmalarından faydalanılmış ve birimlerin sahadaki
litostratigrafik ve petrografik özellikleri belirlenmiştir.
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (YHGS), Anatolid-Torid tektonik birliğinin doğu
ucunda, Çat-Erzurum ilçesinin GB’sında yer almaktadır (Şekil 11A). Çalışma sahasında
volkanik ve sedimanter kaya birimleri bulunmaktadır. Çalışma sahasındaki birimleri
litostratigrafik olarak inceleyecek olursak, YHGS sahasının en yaşlı birimini Üst Kretase
29
yaşlı ofiyolitik kayaçlardan oluşan birimler oluşturmaktadır (Şekil 11B). Üst Kretase yaşlı
ofiyolitik birimler serpantinit, gabro ve bazalttan oluşan eksikli bir ofiyolit dizilimi
şeklinde veya serpantinit, harzburjit, gabro, bazalt ve kireçtaşları bloklarının piroklastik ve
epiklastik bir matriks içinde yer aldığı bir melanj özelliğindedir. Bazaltlar masif ve yastık
lavlar şeklinde görülürler. Harzburjitler genelde şiddetli bir şekilde serpantinleşmiş ancak
yer yer küçük bantlar veya mercekler şeklinde korunmuş olup, başlıca olivin ve kromitten
oluşurlar. Çat-Erzurum YHGS içerisinde Üst Kretase yaşlı bu temel üzerine kırıntılı ve
kimyasal çökel kayalarından ve volkanik kayaçlardan oluşan Tersiyer yaşlı üye ve
formasyonlar gelmektedir. Tersiyer yaşlı birimlerin tabanının Eosen yaşlı Kozlu
Formasyonu oluşturmaktadır. Formasyon, çakıltaşı, kumtaşı, kalkarenit, marn, kiltaşı, tüfit,
kireçtaşı, lav ve piroklastik kaya türlerinden oluşmaktadır. Kozlu Formasyonu farklı
seviyelerde, baskın olarak, ince-orta katmanlı, bej–gri, boz renkli, yer yer marn, kumtaşı,
kalkarenit ara katkılarını içeren kireçtaşlarından oluşur. Kozlu Formasyonu alttaki birimleri
açısal uyumsuzlukla örtmektedir. Kozlu Formasyonu üstten uyumlu olarak Mollakulaçdere
Formasyonu’na geçmektedir. Birim, Marn, kiltaşı, kumtaşı, tüflü marn, kireçtaşı, tüfit, lav,
piroklastik kayaç, çamurtaşı ve evaporitten oluşur. Ayrıca yer yer bitki ve kömür kırıntıları
içeren kumlu seviyeler ve kızıl-şarabi renkli ve yer yer de sarımtırak yeşil gözlenen
çakıltaşı,
kumtaşı
ve
çamurtaşı
seviyeleri
gözlenmektedir.
Mollakulaçdere
Formasyonu’ndan derlenen örneklerden çeşitli fosiller tayin edilmiş ve bu fosillere ve saha
gözlemlerine dayanılarak Oligosen–Alt Miyosen yaşı verilmiştir. Birim, Adilcevaz
Formasyonu tarafından uyumlu olarak üzerlenmektedir. Bu iki birim arazi çalışmaları
sırasında birbirinden çok zor ayrılmışlardır. Mollakulaçdere Formasyonu üzerine uyumlu
olarak Adilcevaz Formasyonu gelmektedir. Birim genel olarak resifal kireçtaşı, tüfit,
kalkarenit, kumtaşı, çakıltaşı ve marn gibi kaya türlerinden oluşmaktadır. YHGS içerisinde
yer alan bölgede Adilcevaz Formasyonu’na ait birimler iki ayrı üye olarak gözlenmişlerdir.
Kireçtaşı Üyesi ve Jips Üyesidir. Kireçtaşı üyesi (Şekil 11B- Mk), yer yer, jips–anhidrit,
çakıltaşı, kumtaşı, marn ve volkanit arakatkıları içeren, masif tabakalanmalı, resifal
karakterli, killi–tüflü–çakıllı kireçtaşlarından oluşmaktadır. İncelenen kireçtaşlarında
yoğun makro fosiller ve mercan kolonileri gözlenmiştir. Diğer üye ise Jips üyesidir (Şekil
11B-Me). Bu üye, yaygın jips ve anhidritlerden oluşmaktadır. Bütün bu Tersiyer çökel
kayaları, Üst Miyosen-Alt Pliyosen yaşlı volkanitler tarafından örtülmektedirler. Bu
volkanizmaların çıkış yeri olarak Palandöken ve Dumanlı Dağı düşünülmektedir. İncelenen
volkanitler koyu-siyah renkli, kompakt, yer yer soğuma yapısı gösteren, bazalt ve
30
andezitlerden oluşmaktadırlar. YHGS içerisindeki bu volkanitlerin Palandöken’den
çıkarak, akıcılıkları nedeniyle, uzaklara doğru bir lav yaygısı şekliden yayıldıkları
izlenmektedir.
Şekil 11. Sahanın, Türkiye’nin tektonik birliklerindeki konumu (A) ve jeoloji
haritası (B)
31
İncelenen alan içerisinde özellikle Kaplıca Köyünde, üstlediği birimleri uyumsuz
olarak örten, genellikle, fay zonları boyunca çıkan yeraltı su kaynaklarının çevresinde
biriken çökellerden oluşan traverten oluşukları gözlenmiştir. YHGS içerisindeki mevcut
nehirlerin yakın kesimlerinde eski taraçaları yüzeyleme vermektedir. Bütün bu birimler
Nehirler boyunca, bazı alanlarda 1 km den geniş alanlar şeklinde gelişmiş olan (Karabey
Köyü) Kuvaterner yaşlı alüvyonlar tarafından uyumsuz olarak örtülmektedirler. Bu
birimlerin dışında özellikle kayaçların yüksek topoğrafyalar oluşturdukları bölümlerde
çeşitli boyutlarda kayaç parçaları içeren yamaç molozları bulunmaktadır.
1.2.4. İklim
Çat YHGS, Türkiye’nin Doğu Anadolu Karasal iklim tipi içerisinde yer almaktadır
(Şekil 12). Karasal iklimin görüldüğü yerlerde gece ve gündüz arasındaki sıcaklık ve yıllık
sıcaklık farkı çok fazladır. Kışları soğuk ve karlı, yazlar ise genellikle sıcak ve kurak geçen
alanda kış aylarında sıcaklık -10, -18 derece olup, zaman zaman -35, -40 dereceyi
bulmaktadır.
Yörede, yazlar sıcak ve kurak geçer. Aylık ortalama sıcaklıklar bakımından en
yüksek sıcaklıklar ise genelde Temmuz ve Ağustos aylarında görülmektedir. Yöredeki yaz
kuraklığı, Haziran ayı itibarıyla başlayıp, Eylül - Ekim aylarına kadar sürmektedir. Kışlar
soğuk ve yağışlı olup, en düşük sıcaklıklar ise Kasım, Ocak, Şubat ve Mart aylarında
yaşanmaktadır. Son 10 yıla ait aylık ortalama sıcaklık verilerine göre yıllık ortalama
sıcaklık değerleri 8,9 ºC olan sahada, en yüksek aylık ortalama sıcaklık 25,1 ºC ile Ağustos
ayına, en düşük aylık ortalama sıcaklık ise -13,8 ºC ile Ocak ayına aittir. Bütün yıl boyunca
yağışlı olan yörede, yağışın yıl içersindeki dağılımı düzensizdir ve yıllık toplam yağış
miktarı kuzeyden güneye doğru azalmaktadır. Son 10 yıllık verilere bakıldığında yıllık
ortalama yağış miktarı 436 mm civarındadır. Toplam güneşlenme süresi ise yılda ortalama
207 saattir (Şekil 13).
32
Şekil 12. Çat YHGS’nin, Türkiye makro iklim tipleri içerisindeki yeri
Şekil 13. Çat YHGS’nin, Türkiye’nin yıllık yağış haritasındaki yeri
Tablo 4. Tercan istasyonuna ait iklim verileri
Aylık Ortalama Sıcaklık (°C )
Yıl
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
1
2
-4,2 -0,1
-11,8 -3,3
-2,3 -3,7
-5,9 -5,3
-8,6 -6,4
-8,4 -1,6
-6,5 -4,4
-13,8 -13,6
-5,5
1,4
0,1
2,1
3
7,5
3,6
-2,5
2,6
1,5
3,8
2,1
4,6
1,9
6
4
9,7
7,5
8
7,7
9,4
9,3
4
11,2
7,5
8,5
5
11,6
13,3
14,7
12,9
13,7
13,8
16,2
11,8
13,2
13,8
6
18,8
17,7
17,8
17,6
16,7
21
18,2
17,4
18,3
20,1
33
7
23,3
22,1
21,8
21,9
23,3
22
21,9
23,1
20,3
24
8
22,9
20,5
23
22,4
22,7
25,1
22,7
22,8
19,8
24,2
Ort,
9
18,2
17,5
16,6
17,2
16,3
16,6
18,3
17,3
15,8
20,4
10
10
11,8
11,9
11,5
8,6
11,6
12,3
11,6
12,3
11,8
11
2,9
4,8
2
2,8
3,1
3,1
2,6
5,3
4,4
5
12
-0,3
-8,7
-2,5
-9,2
-1,2
-4,6
-2,9
-6,5
2,5
1,4
10
7,92
8,73
8,02
8,26
9,31
8,71
7,6
9,33
11,5
Aylık Toplam Yağış (mm)
Yıl
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
1
51,1
4,9
44,4
19,3
15,8
16,5
68,9
6,6
59,6
2
3
4
16,7 44,6 78,2
15
39,8 94,3
67
64
92,3
77,1 41,1 62,1
18,9 73,8 117,9
27
73,3 86,7
29,2 46,5 127,4
19,2 28,7 47,7
65,8 107,6 42,9
20
60,9 63,2
6
7,4
68,2
23,5
24,1
41,9
4,7
37,1
25,7
56,6
24,3
7
12,6
40,6
3,3
1,1
14,1
28,4
16,1
0,5
16,1
29,8
8
7,8
14,9
1,2
5
6
37,4
11,9
8,2
2,1
Top.
9
10
11
0,8 32,9 17,8
36,7 40,7 33,8
22,1 92,5 39,3
23,1 76,7
20,7 124,9 12
13,1 78,9 67,8
48,4 123,1
9,4 40,3 14,4
22,5 53,1 54,2
6,8 98,3
12
38,4
38,3
36
4,5
37
6,5
47,3
25,4
39,1
13,2
343,6
451,3
474,5
412,3
513,4
459,8
560,8
289,4
493,6
360,8
Aylık Toplam Güneşlenme Süresi (Saat)
Yıl
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
5
86,4
29
34,5
101,3
47,2
67,4
48,3
66,2
27,5
42,2
1
117,7
111
88,6
61,2
70,6
69,2
91,6
118,4
105,3
74,5
2
128,7
150,1
88,7
81,4
101,9
114,1
125,4
117
75,3
79,3
3
194,2
138,5
134,7
193,5
148,9
171,8
171,2
161,1
144,2
171,2
4
173,2
167,6
170,2
226,3
171,1
137,7
138
163,4
199,3
177,2
5
237,9
289
268,5
226,6
236,1
289,2
225,5
249,1
262,1
260,5
6
344,4
291,2
342
330,9
269,5
362,2
328,2
316,3
234
288,8
7
345,3
345
362,1
353
356,5
338,8
349,4
382,2
325,1
353
8
324,6
325,1
325,5
332,4
310,3
320,9
311,2
283,9
344,1
330,6
9
298,2
298,2
278,1
313
279,9
287,2
323,6
259,1
243,1
294,6
Ort,
10
215,5
212,8
170,1
220,7
204,2
183,1
203,9
224,4
220,8
166,7
11
131
153,3
106
124,3
121,5
173,2
122,4
152,4
99,7
187
12
68,6
84,7
85
75,6
86,5
157,7
109
78,9
55,9
101
214,9
213,9
201,6
211,6
196,4
217,1
208,3
208,9
192,4
207
1.3. Ekolojik Özellikler
1.3.1. Biyocoğrafya
Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, yaklaşık olarak 2000-3000 metre arasında
değişen yükseltiler arasında, içinde köy, yayla ve kom gibi yerleşimleri de içeren, yüksek
dağ ovaları, bozkırlar, yüksek dağ ormanları, kayalıklar ve yıl boyu akan dereleri
bünyesinde barındıran bir coğrafik yapıya sahiptir. Toplam büyüklüğü, 62.551 ha olan
YHGS’nın % 97,68’ini taşlık-kayalık araziler, verimli ve bozuk ormanlar ile orman toprağı
olarak nitelendirilen ancak mera olarak kullanılan alanlar, geri kalan % 1,94’ünü ziraat
alanları ve % 0,38’ini ise iskan alanları oluşturmaktadır.
Bitki örtüsü, hayvan toplulukları (zoosönoz) ve ortam koşulları biyotopun bir
parçası gibi değerlendirilir. Bitki toplulukları (fitosönoz) bulundukları yerin koşullarına
doğrudan bağlıdır. Yeryüzündeki hayvan topluluklarının yayılışı da bitkilerin yayılışına
uygunluk göstermektedir.
Anadolu
ve
Trakya,
Palearktik
Bölge'nin
(kabaca
Orta
ve
Kuzey
Asya+Avrupa+Kuzey Afrika) içerisinde yer aldığı için, bugünkü zoocografik bileşimi ve
yapısı Palearktik faunanın bir parçası olarak görülmektedir. Çat Yaban Hayatı Geliştirme
34
Sahası zoocoğrafya bakımından değerlendirildiğinde Palearktik bölgede ve Sibirya ve
soğuk step elemanlarından oluşmuş Kafkas faunasının giriş bölgesi olan Kars-Erzurum
Platosu içerisinde bulunmaktadır.
Saha, fitocoğrafik olarak değerlendirildiğinde, ülkemizin üç flora bölgesinden biri
olan İran-Turan (Irano-Turanian) Flora Bölgesi’nin kuzeydoğu kesimlerinde ve Anadolu
çaprazının doğusunda, Kare Sistemine göre ise B8 karesi içinde yer almaktadır (Şekil 14).
Şekil 14. Sahanın, Flora Bölgeleri içindeki konumu
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içinde doğal olarak yayılış gösteren iletim demetli
(vasküler) bitki taksonları, yapılan arazi çalışmaları ile literatür çalışmalarına dayalı olarak
saptanmıştır. Alanda varlığı saptanan bitkilerin taksonomik kategorilere göre dağılımları
başta Türkiye Florası olmak üzere, Rusya Florası, İran Florası ve Kafkas Florası gibi
değişik ülke flora kaynaklarından ve KTÜ Orman Fakültesi Herbaryumu (KATO) başta
olmak üzere gerek görülen diğer Herbaryumlardan yararlanılarak yapılmıştır. Saptanan
vasküler bitki taksonlarından endemik ve ender olanların IUCN ölçütlerine göre tehlike
sınıfları tespit belirlenerek Bern ve CITES kapsamında ulusal, Avrupa ve uluslararası
ölçekteki koruma durumları ortaya konulmuştur.
1.3.2. Ekosistemler ve Habitatlar
Bitki türleri (flora) ve yaban hayvanı türlerinin (fauna) dağılımını etkileyen
etmenler abiyotik ve biyotik etmenler olarak ikiye ayrılmaktadır. Abiyotik etmenler;
abiyotik maddeler (organik ve anorganik maddeler), kimatik etmenler (sıcaklık, su ve nem,
ışık, pH=Hidrojen iyonu yoğunluğu, tuzluluk, kalsiyum tuzlarının yoğunluğu, toprak,
35
oksijen, hava ve su akımları) ve topoğrafik etmenlerdir. Biyotik etmenler ise; beslenme ve
besin, besin piramidi ve besin zinciri ile biyolojik ilişkiler (tür içi ve türler arası ilişkiler ile
tür toplulukları)’dir. Çat YHGS’deki bitki türleri (flora) ve yaban hayvanı türleri (fauna)
bütün bu etmenlere bağlı olarak alanın genelini oluşturan bozkırlar, meralar, yüksek dağ
ormanları ile bunun dışındaki akarsular, kayalık alanlar, orman içi açıklıklar, ziraat ve
iskan alanlarına dağılmışlardır.
YHGS’de, genel olarak bozkırlar (step), yüksek dağ platoları, yüksek dağ
ormanları, orman içi açıklıklar ve kayalık alanlardan oluşan karasal ekosistemler hakimdir.
Bunu sahanın bir diğer önemli ekosistemi olan ziraat-iskan habitatlarının oluşturduğu suni
ekosistemler izlemektedir. Sahadaki bir diğer önemli ekosistem ise akarsuların oluşturduğu
sucul ekosistemlerdir (Şekil 15).
Şekil 15. Çat YHGS’nin Ekosistem tipleri haritası
Karasal ekosistemlerin %95’den fazlasını yüksek dağ bozkırları, ormaniçi
açıklıklar, kayalıklar ve ağaçlarla kaplı yüksek dağ orman alanları oluşturmaktadır.
Sahanın % 2,32 kadarını ziraat-iskan habitatları, geriye kalan kısmını ise sucul habitatlar
oluşturmaktadır. Ziraat-iskan alanları, genelde köylerdeki ev, ahır ve barakalar ile bunların
yakınında bulunan küçük tarım alanları ile otlatma ve ot biçme yapılan büyük çayırlık
36
alanlardan ibarettir. Orman habitatının özellikleri, aşağıda, bitki türleri (flora) hakkında
bilgi verilen kısımda detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Sucul ekosistemleri büyük akarsular
ve yazın kuruyan küçük dereler oluşturmaktadır. Ayrıca, dağların doruklarında küçük dağ
gölleri mevcuttur. YHGS’nin içinde bulunan Bardak Deresi, Akveren Dere, Büyükgedik
Dere, Yonca Deresi, Karataş Deresi, Bağlıca Deresi, Hazaz Deresi gibi akarsular ve
sahanın kuzey sınırı boyunca uzanan Tuzla Çayı sürekli akış halindeyken, kuru dereler
yağışlarla birlikte en yüksek akımlara ulaşmakta, ardından çok cılız bir şekilde akmakta
veya çoğunluğu kaynağa yakın yerlerde kurumaktadır.
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın Avrupa Birliği Doğa Bilgi Sistemi (European
Nature
Information
System-EUNIS)
Habitat
Sınıflandırmasına
göre
habitatları
sınıflandırılarak haritası ortaya konmuştur. Bu habitatların sınırlarının belirlenmesinde
Küresel
Konum
Belirleme
Cihazı
(GPS)
da
kullanılarak
yersel
ölçüm
ve
değerlendirmelerle alansal veriler elde edilmiştir. Alansal verilerin toplanmasından sonra,
uydu görüntüleri ve hava fotoğraflarının da değerlendirilmesi ile tüm alanda habitatların
sınırları belirlenmiş ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yardımıyla sayısal altlıklara
aktarılarak haritalama gerçekleştirilmiştir.
EUNIS habitatlarının belirlenmesinde temel altlıklardan biri bitki sosyolojisi
çalışmaları olup, bu verilere dayalı olarak daha önce CORINE biyotop sınıflaması ortaya
konmuştur. Ancak, bu sınıflandırma bitki sosyologları-ekologlar dışındaki biyolog ve
çevre korumacılar gibi diğer gruplar tarafından kolay anlaşılabilir olmadığı için birtakım
diğer ekosistem parametrelerini de dikkate alarak EUNIS habitat sınıflandırması Avrupa
Çevre Ajansı tarafından ortaya konmuştur. Sınıflandırma Avrupa Birliği ülkelerinin
yanında Anadolu ve Kafkaslardaki ekosistemleri de kapsayacak şekilde belirlenmiştir. Bu
nedenlerle, biyotopların EUNIS Habitat Sınıflandırmasına göre yapılması büyük önem ve
gereklilik arz etmektedir. Yaban hayatı açısından değerlendirildiğinde; sahadaki hedef
tür/türler başta olmak üzere hayvanların yıl içerisindeki değişik dönemlerde hangi
habitatları hangi amaçlarla (beslenme, yuvalama, sığınma vd.) kullandıklarının ortaya
konması ve bu alanların sınıflandırılmasında önem arz etmektedir.
Bu amaçlar doğrultusunda, Coğrafi Bilgi Sistemleri yardımıyla alana ait habitatların
sayısal altlıkları hazırlanmış ve haritalanmıştır (Şekil 16). Yapılan sınıflandırmalar sonucu,
sahada toplam olarak 15 adet habitat saptanmıştır. Her bir biyotopun EUNIS Kodu ve
kısaca açıklaması aşağıda tablo halinde verilmiştir (Tablo 6). Habitatlardan kimileri nokta
bazlı ve/veya çok küçük alan kapladığından haritada gösterilememiştir.
37
Şekil 16. Sahanın EUNIS - Avrupa Doğa Bilgi Sitemi’ne göre Habitat haritası
Tablo 5. Avrupa Doğa Bilgi Sitemi (EUNIS)’ne Göre Habitatlar
Habitat
Kodu
C2.3
C2.5
C1.11
E1.2E
E4.22
G1.11
G1.7A2
G1.7C9
G1.926
X13
X16
I1.3
J1.3
J1.2
J4.2
Habitat Açıklaması
Akarsular
Kuru Dereler
Daimi Oligotrofik Göller, Göletler ve Havuzlar
İran-Turan Stepleri
Likenli zirve kayalıkları
Alüvyon Söğüt ormanları
İran-Turan Stepik Meşe Ormanları
Doğu Asya Doğal Meyve Ağacı (Kuşburnu, Alıç vd.) Step Ormanı
Anadolu Titrek Kavak Ormanları
Çok Seyrek Yapraklı Ormanlar
Çok seyrek karışık yapraklı -İğne yapraklı karışık ormanları
Tarlalar
Toplu kullanım yapıları (hastane, okul, cami)
Köy-İskan alanları
Yol ağları
38
1.3.3. Flora ve Vejetasyon
Flora ve vejetasyonun tespitine yönelik yürütülen çalışmalarla, çalışma alanındaki
bitki taksonlarının belirlenmesi ve planlamalara katkıda bulunacak bitkisel biyolojik
çeşitlilik ve kaynak değerleri konusunda bilgi üretmek, alanın florasına yönelik tehditleri
belirlemek, gelecek çalışmalara yön verecek veri setlerin oluşturulması ve çalışılan alanda
gerekli izleme çalışmaları için altlık oluşturulmasına katkı sağlanacaktır. Sahanın floristik
yapısının ortaya konabilmesi için toplanan bitki örneklerinin temiz ve kusursuz olmasına,
üzerlerinde bitkinin tanınmasına yardımcı olabilecek vejetatif (yaprak, tomurcuk v.b.)
ve/veya generatif (meyve, çiçek vb) organların bulunmasına, ayrıca otsu bitkilerin rizom,
kormus ve yumru gibi toprak altı kısımlarının da bulunmasına dikkat edilmiştir.
YHGS planlama çalışmaları sırasında sahada bitki türleri ile ilgili olarak yapılan
çalışmalarda 68 familyaya ait, alttür ve varyeteleri dahil, 255 adet vasküler bitki taksonu
tespit edilmiştir. Saptanabilen bu bitkilerden 2 adeti endemik, 2 adeti de ender (nadir) bitki
taksonu olup bunlar aşağıda ayrıca verilmiştir. Saptanabilen bitki taksonları familyalarının
alfabetik sırasına göre listelenmiştir.
Sahanın Florası:
Arazi çalışmaları kapsamında toplanan ve teşhisleri yapılan bitkiler ile literatürden
elde edilen bilgilere dayalı olarak belirlenen 252 adet bitki taksonu floristik liste halinde
ekte verilmiştir.
Sahadaki endemik (*) ve ender (**) bitkilerin IUCN’e göre tehlike durumları:
*Astragalus fumosus
*Astragalus campylosema campylosema
**Rhychocorys orientalis
**Leonurus cardiaca
Astragalus fumosus (Endemik-LC)
- LC (Düşük Riskli)
- LC (Düşük Riskli)
- VU (Duyarlı)
- VU (Duyarlı)
Astragalus campylosema (Endemik-LC)
39
Leonurus cardiaca (Ender-VU)
Rhnchocorys orientalis (Ender-VU)
Campanula glomerata
Spiraea crenata
Papaver orientale
Echium russicum
Gladiolus kotschyanus
Rosa pimpinellifolia
Fritillaria caucasica
Allium aucheri
40
Populus tremula
Amelanchier rotundifolia
Berberis vulgaris
Scutellaria orientalis
Adonis aestivalis
Cruciata taurica
Pulicaria dysenterica
Glaucium grandiflorum
Origanum rotundifolium
Lamium amplexicaule
Morina persica
41
Hyoscyamus reticulatus
CITES kapsamındaki bitki taksonları:
Cephelanthera longifolia, Dactylorhiza euxina var. euxina, Limodorum abortivum,
Orchis coriophora, Fritillaria caucasica, Allium aucheri ve Iris iberica ssp. elegantissima.
Bern listesinde yer alan bitki taksonu
Bern Listesinde yer alan bitki türü olarak sadece Typha shuttleworthii (Şekil 17)
tespit edilmiştir. Sulak alanlarda yayılış gösteren bu tür için sahada olabilecek en önemli
tehdit bu alanların tarımsal ve diğer amaçlar için kullanılma çabaları sonucu alanın
kurutulmasıyla oluşacak alan kayıplarıdır.
Şekil 17. Bern listesinde yer alan Typha shuttleworthii
Sahadaki Tıbbi-Aromatik Bitkiler:
Achillea
millefolium
ssp.
millefolium
Achillea wilhelmsii
Anthemis cretica ssp. albida
Artemisia absinthium
Bellis perennis
Helichrysum pallasii
Tripleurospermum oreades
Taraxacum buttleri
Tussilago farfara
Betula litwinowii
Betula pendula
Cornus mas
Dianthus crinitus
Dianthus calocephalus
Viburnum lantana
Juniperus communis var. saxatilis
Ephedra major
Equisetum arvense
Fumaria officinalis
Fumaria vaiilantii
Quercus infectoria ssp. boissieri
Ribes orientale
Gentiana sptemfida
Lamium amplexicaule
Gentiana verna
Hypericum hyssopifolium
Hypericum perforatum
Crocus kotschyanus
Juglans regia
Lythrum salicaria
Allium aucheri
Muscari neglectum
Colchicum szovitsii
Dactylorhiza euxina
Orchis coriophora
Teucrium chamaedrys
Sideritis montana ssp. montana
Stachys annuna
Origanum rotundifolium
Thymus pubescens
Mentha longifolia
Salvia syriaca
Salvia staminea
Salvia nemorosa
Salvia verticillata
Malva sylvestris
Primula elatior
Primula veris
Rumex acetosella
Prunus spinosa
Prunus divaricata
Rubus caesius
Rubus idaeus
Rubus discolor
Alchemilla pseudocartalinica
Rosa canina
Rosa pimpinellifolia
Crataegus orientalis
Galium verum
Datura stramonium
Hyoscyamus reticulatus
Urtica urens
Celtis glabrata
Valeriana alliarifolia
Valeriana sisymbriifolia
42
Bitki Örtüsü (Vejetasyon)
Yaban Hayatı Geliştirme Sahasında yayılış gösteren başlıca vejetasyon tipleri;
Bozkır (Step), Orman ve Nemli Dere Vejetasyonu’dur.
Bu vejetasyon tiplerinin her birinin belirgin bitkileri şunlardır:
1. Bozkır (Step) Vejetasyonu
Bu vejetasyon tipi Doğu Anadolu Bölgesi’nin geniş platolarında ve dağ
yamaçlarında yayılış gösteren bir vejetasyon tipidir. Daha çok volkanik platolar üzerinde
yayılış gösteren tipi “Plato Bozkırları”, dağların yamaçlarında yayılış göstereni ise “Dağ
Bozkırları” olarak adlandırılmakta olup, sahada bu iki bozkır tipine de bolca
rastlanmaktadır (Şekil 18; a,b). Sahanın yanıbaşındaki Palandöken Dağları taban arazisi ve
yamaçlarındaki bu vejetasyon tipinde vejetasyon süresini karların erimesi ve Sonbahar
aylarında düşen kar belirlemektedir. Karasal iklim koşulları, yüksek rakımı nedeniyle
vejetasyon periyodunun oldukça kısa olduğu bir vejetasyon tipidir. Geven (Astragalus
spp.-Leguminosae), Kekik (Thymus spp.-Labiatae), Galium spp.(Rubiaceae) ve Poa
spp.(Poaceae) taksonlarının bitki sosyolojisi bakımından anlamlı topluluklar meydana
getirdiği bu alanlar yaklaşık Haziran ayında güçlü bir yeşillikle kendini hissettirir.
a
b
Şekil 18. Plato (a) ve Dağ bozkırlarından (b) görünümler
Diğer yandan, özellikle karasal iklim koşullarının çok hakim olduğu, yazların kısa
ve diğer alanlara oranla serin geçtiği alanlarda “Uzun Boylu Bozkır” (Şekil 19; a) olarak
adlandırılan bir bitki örtüsü gelişir. Uzun boylu bitkilerin yer aldığı bu bozkır tipi özellikle
otlatma ve yayla hayvancılığı bakımından önemli bir potansiyele sahiptir. Özellikle yoğun
biçilen çayırlar olarak çevrelenmiş alanlarda da yoğun biç me yapılarak ot faydalanması
söz konusudur. Sahada bu bozkır alanlarında saptanan başlıca bitki taksonları; Echium
43
vulgare (Boraginaceae), Galium verum (Rubiaceae), Eryngium campestre (Umbelliferae),
Cichorium intybus (Asteraceae), Anthemis tinctoria (Asteraceae), Achillea biebersteinii
(Asteraceae), Mentha longifolia (Labiatae), Dactylis glomerata (Poaceae)’dır. Kurak
Orman niteliğindeki ormanların tahribi sonucu kapalılığın tamamen bozulduğu alanlarda
kimi bozkır elemanlarının alanda yoğunlaştığı, ancak gerek tür bileşimi ve gerekse örtüşü
bakımından çoğu zaman dikkat çekici olan ve tahribata dayalı “Antropojen Bozkır” (Şekil
19; b) alanları yayılış gösterir.
a
Şekil 19. Uzun boylu (a) ve antropojen bozkır (b) alanlarından görünümler
2. Orman Vejetasyonu
Saha ve yakın çevresindeki ormanlar yaklaşık 1000–2000 metreler arasında yayılış
yapan ve çoğunlukla da meşe (Quercus infectoria, Q. petreae, Q. macranthera ssp.
syspirensis) taksonları ve bunlara zaman zaman karışan diğer yapraklı türler (Betula
litwinowii, Betula pendula, Acer platanoides, Acer hyrcanum, Populus tremula) ile Ardıç
(Juniperus foetidissima) taksonlarından oluşmaktadır. Yer yer antropojen etkilere maruz
alanlarda yoğun olarak Juniperus communis’un yaygın olduğu alanlar ve kapalılığı oldukça
bozuk çalı halindeki odunsu taksonlardan oluşan çalılık alanlar söz konusudur. Bu alanları
oluşturan türlerin ağaç türleri olmasına rağmen optimum boyuna ulaşamadıkları, çalı
formunda bir fizyonomi sergiledikleri görülmektedir. Özellikle meşe ormanları gerek
küçük ve büyük baş hayvanlar için yem olarak tercih edilmesi, gerekse de yerel halkın
yapacak-yakacak odun ihtiyacını karşılaması bakımından geçmişte sahip olduğu canlılığını
kaybedip, önemli ölçüde tahribe uğramışlardır. Bu meşelere ilave olarak yer yer Titrek
Kavak (Populus tremula) ve Tüylü Huş (Betula litwinowii) türlerinin hakim ve küçük
yamalar halinde meşcereler oluşturabildikleri görülür. Yer yer ana dereler ve kısmen nemli
44
b
ve diğer alanlara oranla biraz daha korunaklı ve karasal iklim özelliklerinin hakim
olmadığı yan dereler boyunca küçük gruplar halinde ormanlık alanlara rastlamak
mümkündür (Şekil 20).
Şekil 20. Sahanın yamaç arazileri ve dere içlerindeki orman formasyonu
3. Nemli Dere Vejetasyonu
Sahada özellikle Sarıkaşık-Karabey, Saltaş-Karabey ile Tuzlarası-Çirişli-KöselerParmaksız-Bardakçı Köyleri güzergahlarında akan dereler boyunca yer yer yayılış gösteren
Yalancı İğde (Hippophae rhamnoides) ile Söğüt türlerinin hâkimiyetindeki vejetasyon
tipidir (Şekil 21). Başlıca Söğüt türleri; Salix fragilis, Salix armenorossica, Salix triandra
ssp. triandra ve Salix elbursensis’tir.
Derelerin yıl içindeki düzensiz akışı ve zaman zaman yan derelerden gelen rusubat
nedeniyle bu vejetasyon tipi belirgin otsu türler bakımından iyi temsil edilememektedir.
Bir başka deyimle bu vejetasyon tipi orman altı flora elemanları bakımından fakirdir.
Şekil 21. Sahadaki nemli dere vejetasyonundan bazı görünümler
45
1.3.4. Yaban Hayvanları (Fauna)
Çat YHGS hedef türü Çengel boynuzlu dağ keçisi (Rupicapra rupicapra) olan, av
ve yaban hayvanları ile yaban hayatının korunduğu, geliştirildiği ve gerektiğinde özel
avlanma plânı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği bir sahadır.
Türkiye’de yaşayan 160’ın üzerindeki memeli türünden, en az 55 adedinin saha ve
civarında yaşadığı bilinmektedir. Alan ve civarında yaşayan memeli yaban hayvanlarından
en önemlileri Çengel boynuzlu dağ keçisi başta olmak üzere, Yaban keçisi, Karaca, Yaban
domuzu, Yaban tavşanı, Ayı, Kurt, Tilki, Vaşak, Yaban kedisi ve Su samuru’dur.
Alan ve civarında en dikkat çekici memeli türlerin başında Pars gelmektedir. Pars,
birçok avcı tarafından Erzincan-Kemah, Tunceli-Pülümür, Bingöl-Kiğı yörelerinde
görülmüş ve 5-10 yıllık süre içinde vurulmuş bir türdür. Pars, halen sahanın batı
kesimlerinin komşu olduğu Erzincan ve Tunceli ili sınırları içerindeki dağlık alanlarda
yaşama olasılığı çok yüksek olan bir türdür.
Ülke genelinde yaşayan, 460’ın üzerindeki kuş türünden ise en az 249 adedinin alan
ve civarında yaşadığı bilinmektedir. Birçok kuş türüne ev sahipliği yapan alanda en dikkat
çeken türler; gündüz ve gece yırtıcıları ile akarsu boylarındaki sucul ortmalarda yaşayan su
kuşlarıdır. Ayrıca alanda toplam 11 adet tatlı su balığının yaşadığı arazi çalışmaları ile
yerinde tespit edilmiştir. Bunlardan; Kahverengi (Doğal) alabalık, Sarıbalık, Tatlısu
kolyozu, Bıyıklı ve Tatlısu kefali en bilinen türlerdir. Sahada aynı zamanda, Tosbağa,
Benekli kaplumbağa, Bozkır keleri, Kaya kertenkelesi, Sarı yılan, Uysal yılan, Koca
engerek, Küçük Semender, Gece kurbağası, Ağaç Kurbağası ve Şeritli kurbağa gibi en az
22 adet sürüngen ve 4 adet de amfibi türü yaşamaktadır.
Bu çalışma için, Çat YHGS’ında kapsamlı arazi çalışmaları yürütülmüştür. Bunun
yanı sıra literatür taranarak alan ve civarında yaşaması olası türler tespit edilmiştir. Gerek
bizzat alan ve civarında gerçekleştirilen arazi çalışmaları ve gerekse literatür çalışmalarının
sonucunda alanda yaşadığı tespit edilen memeli, kuş, balık, sürüngen ve amfibi türleri ve
bu türlerin IUCN, Bern, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve CITES’a göre durumları listeler
halinde sunulmuştur.
46
Memeliler
Tablo 6. Sahanın memeli yaban hayvanları ve koruma durumları (Başkaya, 2011).
MEMELİ YABAN HAYVANLARI
Türkçe Adı
Bilimsel Adı
OSB
IUCN
BERN
CITES
Gözlem /
Literatür
Kirpi
Sivriburunlu bahçefaresi
Sivriburunlu tarla faresi
Nalburunlu büyükyarasa
Nalburunlu küçükyarasa
Akdeniz nalburunluyarasası
Nalburunluyarasa
Küçük sakallı yarasa
Farekulaklı büyükyarasa
Farekulaklı küçükyarasa
Cüce yarasa
Pürtüklü yarasa
Savi'nin cüce yarasası
Genişkanatlı yarasa
Kahverengi uzunkulaklı yarasa
Uzunkanatlı yarasa
Kuyruklu yarasa
Yaban tavşanı
Kafkas sincabı
Tarla sincabı
Araptavşanı
Susıçanı
Kar faresi
Doğu tarla faresi
Tarla faresi
Cüce avurtlak
Avurtlak
Çöl sıçanı
Kayalık orman faresi
Orman faresi
Sarıboyunlu orman faresi
Siyah ev faresi
Evsıçanı
Göçmen sıçan
Körfare
Körfare
Körfare
Güney körfaresi
Kurt
Tilki
Ayı
Gelincik
Büyük gelincik (Kakım)
Alaca sansar
Erinaceus concolor
Crocidura suaveolens
Crocidura leucodon
Rhinolophus ferrumequinum
Rhinolophus hipposideros
Rhinolophus euryale
Rhinolophus mehelyi
Myotis mystacinus
Myotis myotis
Myotis blythii
Pipistrellus pipistrellus
Pipistrellus nathusii
Hypsugo savii
Eptesicus serotinus
Plecotus auritus
Miniopterus schreibersii
Tadarida teniotis
Lepus europaeus
Sciurus anomalus
Spermophilus xanthoprymnus
Allactaga williamsi
Arvicola terrestris
Chionomys nivalis
Microtus socialis
Microtus epiroticus
Cricetulus migratorius
Mesocricetus brandti
Meriones tristrami
Apodemus mystacinus
Apodemus sylvaticus
Apodemus flavicollis
Mus domesticus
Rattus rattus
Rattus norvegicus
Spalax leucodon
Spalax leucodon nehringi
Spalax leucodon cilicicus
Dryomys nitedula
Canis lupus
Vulpes vulpes
Ursus arctos
Mustela nivalis
Mustela erminea
Vormela peregusna
KA
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
AH
KA
KA
KA
──
──
──
LC
LC
LC
LC
LC
NT
VU
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
DD
DD
DD
LC
LC
LC
LC
LC
LC
VU
──
KA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
EK III
EK II
──
──
──
G
L
L
G
L
L
L
L
L
G
G
L
L
L
L
L
L
G
G
G
G
L
L
L
L
L
L
L
L
L
G
G
G
G
G
L
L
G
G
G
G
G
G
G
47
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
KA
KA
AH
KA
──
──
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
KA
KKA/TR
──
KKA/TR
KA
KA
──
Kaya sansarı
Porsuk
Su samuru
Yaban kedisi
Vaşak
Karakulak
Pars
Yaban domuzu
Karaca
Çengelboynuzlu dağ keçisi
Yaban keçisi
Martes foina
Meles meles
Lutra lutra
Felis silvestris
Lynx lynx
Caracal caracal
Panthera pardus
Sus scrofa
Capreolus capreolus
Rupicapra rupicapra
Capra aegagrus
AH
──
KA
KA
KA
KA
KA
AH
AH
AH
AH
LC
LC
NT
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
VU
KA
KA
KKA
KA
KA
──
KKA
──
KA
KA
KKA/TR
EK III
──
EK I
EK II
EK II
EK II
EK I
──
──
──
──
G
G
G
L
G
L
L
G
G
G
G
Kuşlar
Tablo 7. Sahanın kuş türleri ve koruma durumları (Başkaya, 2011)
KUŞLAR
Bilimsel Adı
Küçük batağan
Kızıl boyunlu batağan
Balaban
Küçük balaban
Gece balıkçılı
Alaca balıkçıl
Sığır balıkçılı
Küçük ak balıkçıl
Büyük ak balıkçıl
Gri balıkçıl
Erguvani balıkçıl
Kara leylek
Leylek
Sakarca
Boz kaz
Angıt
Suna
Fiyu
Boz ördek
Çamurcun
Yeşilbaş
Kılkuyruk
Çıkrıkçın
Kaşıkgaga
Macar ördeği
Elmabaş patka
Pasbaş patka
Tepeli patka
Arı şahini
Kara çaylak
Kızıl çaylak
Ak kuyruklu kartal
Sakallı akbaba
Türkçe Adı
OSB
TD
IUCN
BERN
CITES
Tachybaptus ruficollis
Podiceps grisegena
Botaurus stellaris
Ixobrychus minutus
Nycticorax nycticorax
Ardeola ralloides
Bubulcus ibis
Egretta garzetta
Casmerodius albus (E. alba)
Ardea cinerea
Ardea purpurea
Ciconia nigra
Ciconia ciconia
Anser albifrons
Anser anser
Tadorna ferruginea
Tadorna tadorna
Anas penelope
Anas strepera
Anas crecca
Anas platyrhynchos
Anas acuta
Anas querquedula
Anas clypeata
Netta rufina
Aythya ferina
Aythya nyroca
Aythya fuligula
Pernis apivorus
Milvus migrans
Milvus milvus
Haliaeetus albicilla
Gypaetus barbatus
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
──
──
KA
KA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
A.3.1
A.3
A.2
A.2
A.3.1
A.3
A.2
A.3.1
A.3
A.3.1
A.2
A.3
A.3.1
B.5
A.4
A.4
A.3.1
A.5
A.4
A.5
A.5
A.5
A.4
A.4
A.5
A.5
A.3
A.5
A.3
A.3
A.1.2
A.1.2
A.1.2
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
NT
LC
LC
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KA
KA
KKA / TR
KKA / TR
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
EK II
EK II
EK I
EK II
48
Gözlem /
Literatür
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
Küçük akbaba
Kızıl akbaba
Kara akbaba
Yılan kartalı
Saz delicesi
Gökçe delice
Bozkır delicesi
Çayır delicesi
Çakır
Atmaca
Yaz atmacası
Şahin
Kızıl şahin
Küçük orman kartalı
Büyük orman kartalı
Bozkır kartalı
Şah kartal
Kaya kartalı
Küçük kartal
Tavşancıl
Balık kartalı
Küçük kerkenez
Kerkenez
Aladoğan
Boz doğan
Delice doğan
Bıyıklı doğan
Ulu doğan
Gökdoğan
Urkeklik
Kınalı keklik
Çilkeklik
Bıldırcın
Sukılavuzu
Benekli suyelvesi
Bataklık suyelvesi
Küçük suyelvesi
Bıldırcınkılavuzu
Sutavuğu
Sakarmeke
Turna
Telli turna
Mezgeldek
Toy
Poyrazkuşu
Uzunbacak
Kocagöz
Bataklıkkırlangıcı
Kara kanatlı bataklıkkırlangıcı
Halkalı küçük cılıbıt
Halkalı cılıbıt
Akça cılıbıt
Mahmuzlu kızkuşu
Kızkuşu
Küçük kumkuşu
Neophron percnopterus
Gyps fulvus
Aegypius monachus
Circaetus gallicus
Circus aeruginosus
Circus cyaneus
Circus macrourus
Circus pygargus
Accipiter gentilis
Accipiter nisus
Accipiter brevipes
Buteo buteo
Buteo rufinus
Aquila pomarina
Aquila clanga
Aquila nipalensis
Aquila heliaca
Aquila chrysaetos
Hieraaetus pennatus
Hieraaetus fasciatus
Pandion haliaetus
Falco naumanni
Falco tinnunculus
Falco vespertinus
Falco columbarius
Falco subbuteo
Falco biarmicus
Falco cherrug
Falco peregrinus
Tetraogallus caspius
Alectoris chukar
Perdix perdix
Coturnix coturnix
Rallus aquaticus
Porzana porzana
Porzana parva
Porzana pusilla
Crex crex
Gallinula chloropus
Fulica atra
Grus grus
G. virgo (Anthropoides virgo)
Tetrax tetrax
Otis tarda
Haematopus ostralegus
Himantopus himantopus
Burhinus oedicnemus
Glareola pratincola
Glareola nordmanni
Charadrius dubius
Charadrius hiaticula
Charadrius alexandrinus
Vanellus spinosus
Vanellus vanellus
Calidris minuta
49
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
──
──
──
KA
KA
KA
KA
──
──
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
A.3
A.2
A.2
A.4
A.3
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.3
A.2
A.3
A.3
A.3
B.1.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.3
A.1.2
A.1.2
A.2
A.2
B.3
B.1.2
A.3.1
A.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.2
A.2
A.3
A.3
A.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.3.1
A.5
A.3
A.2
A.2
A.2
A.3
A.3
A.2
A.3
A.2
A.3
B.3
A.4
A.3
A.5
B.5
EN
LC
NT
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
VU
LC
VU
LC
LC
LC
LC
VU
LC
NT
LC
LC
LC
VU
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
VU
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KA
KKA
KKA
KA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK I
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK I
EK I
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
EK II
EK II
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
L
G
G
L
G
G
G
G
G
L
G
G
Sarı bacaklı kumkuşu
Kara karınlı kumkuşu
Döğüşkenkuş
Küçük suçulluğu
Suçulluğu
Büyük suçulluğu
Çulluk
Çamurçulluğu
Kervançulluğu
Kara kızılbacak
Kızılbacak
Yeşilbacak
Yeşil düdükçün
Dere düdükçünü
Karabaş martı
Küçük gümüş martı
Gümüş martı
Gülen sumru
Sumru
Küçük sumru
Ak kanatlı sumru
Bağırtlak
Kaya güvercini
Gökçe güvercin
Tahtalı
Üveyik
Guguk
Peçeli baykuş
İshakkuşu
Puhu
Kukumav
Alaca baykuş
Kulaklı orman baykuşu
Kır baykuşu
Çobanaldatan
Ebabil
Ak karınlı ebabil
Yalıçapkını
Arıkuşu
Gökkuzgun
İbibik
Yeşil ağaçkakan
Orman ağaçkakanı
Alaca ağaçkakan
Ortanca ağaçkakan
Küçük ağaçkakan
Boğmaklı toygar
Küçük boğmaklı toygar
Bozkır toygarı
Çorak toygarı
Tepeli toygar
Orman toygarı
Tarlakuşu
Kulaklı toygar
Kum kırlangıcı
Calidris temminckii
Calidris alpina
Philomachus pugnax
Lymnocryptes minimus
Gallinago gallinago
Gallinago media
Scolopax rusticola
Limosa limosa
Numenius arquata
Tringa erythropus
Tringa totanus
Tringa nebularia
Tringa ochropus
Actitis hypoleucos
Larus ridibundus
Larus canus
Larus cachinnans
Sterna nilotica
Sterna hirundo
Sterna albifrons
Chlidonias leucopterus
Pterocles orientalis
Columba livia
Columba oenas
Columba palumbus
Streptopelia turtur
Cuculus canorus
Tyto alba
Otus scops
Bubo bubo
Athene noctua
Strix aluco
Asio otus
Asio flammeus
Caprimulgus europaeus
Apus apus
Tachymarptis melba
Alcedo atthis
Merops apiaster
Coracias garrulus
Upupa epops
Picus viridis
Dendrocopos major
Dendrocopos syriacus
Dendrocopos medius
Dendrocopos minor
Melanocorypha calandra
Melanocorypha bimaculata
Calandrella brachydactyla
Calandrella rufescens
Galerida cristata
Lullula arborea
Alauda arvensis
Eremophila alpestris
Riparia riparia
KA
KA
──
──
──
KA
──
──
──
──
──
──
KA
KA
──
──
──
KA
KA
KA
KA
──
──
──
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
──
──
KA
KA
50
B.3
B.5
B.4
B.1.2
B.3.1
A.3
B.3
B.4
B.3
B.4
A.4
B.3.1
B.2
A.3
A.5
B.2
A.4
A.4
A.3
A.3.1
A.4
A.3
A.5
A.3.1
A.4
A.3.1
A.2
A.1.2
A.2
A.1.2
A.2
A.2
A.2
A.1.2
A.1.2
A.3.1
A.3.1
A.2
A.3.1
A.2
A.2
A.2
A.3
A.2
A.1.2
A.1.2
A.5
A.3
A.3
A.3
A.3
A.3
A.4
A.3.1
A.5
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
NT
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
KKA
KKA
KA
KA
KA
KKA / TR
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA / TR
KA
KA
──
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KA
KA
KA
KKA
KKA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
Kaya kırlangıcı
Kır kırlangıcı
Ev kırlangıcı
Kır incirkuşu
Ağaç incirkuşu
Çayır incirkuşu
Dağ incirkuşu
Sarı kuyruksallayan
Dağ kuyruksallayanı
Ak kuyruksallayan
Derekuşu
Çıtkuşu
Dağbülbülü
Sürmeli dağbülbülü
Büyük dağbülbülü
Çalı bülbülü
Kızılgerdan
Bülbül
Mavigerdan
Taş bülbülü
Kara kızılkuyruk
Kızılkuyruk
Çayır taşkuşu
Taşkuşu
Boz kuyrukkakan
Kuyrukkakan
Kara kulaklı kuyrukkakan
Ak sırtlı kuyrukkakan
Kızılca kuyrukkakan
Taşkızılı
Gökardıç
Boğmaklı ardıç
Karatavuk
Tarla ardıcı
Öter ardıç
Kızıl ardıç
Ökse ardıcı
Kamışbülbülü
Bataklık kamışçını
Bıyıklı kamışçın
Kındıra kamışçını
Çalı kamışçını
Saz kamışçını
Büyük kamışçın
Ak mukallit
Pembe göğüslü ötleğen
Ak gözlü ötleğen
Küçük akgerdan
Akgerdan
Kara başlı ötleğen
Ardıç bülbülü
Çıvgın
Çalıkuşu
Alaca sinekkapan
Uzun kuyruklu baştankara
Hirundo rupestris
Hirundo rustica
Delichon urbicum
Anthus campestris
Anthus trivialis
Anthus pratensis
Anthus spinoletta
Motacilla flava
Motacilla cinerea
Motacilla alba
Cinclus cinclus
Troglodytes troglodytes
Prunella modularis
Prunella ocularis
Prunella collaris
Erythropygia galactotes
Erithacus rubecula
Luscinia megarhynchos
Luscinia svecica
Irania gutturalis
Phoenicurus ochruros
Phoenicurus phoenicurus
Saxicola rubetra
Saxicola torquatus
Oenanthe isabellina
Oenanthe oenanthe
Oenanthe hispanica
Oenanthe finschii
Oenanthe xanthoprymna
Monticola saxatilis
Monticola solitarius
Turdus torquatus
Turdus merula
Turdus pilaris
Turdus philomelos
Turdus iliacus
Turdus viscivorus
Cettia cetti
Locustella luscinioides
Acrocephalus melanopogon
Acrocephalus schoenobaenus
Acrocephalus palustris
Acrocephalus scirpaceus
Acrocephalus arundinaceus
Hippolais pallida
Sylvia mystacea
Sylvia hortensis
Sylvia curruca
Sylvia communis
Sylvia atricapilla
Phylloscopus nitudus
Phylloscopus collybita
Regulus regulus
Ficedula semitorquata
Aegithalos caudatus
51
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
──
──
──
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
A.5
A.5
A.3
A.2
A.3
A.3
A.3
A.3.1
A.2
A.3.1
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.2
A.1.2
A.3
A.3
A.2
A.2
A.1.2
A.2
A.3
A.3
A.3
A.3
A.3
A.2
A.1.2
A.2
A.1.2
A.1.2
A.1.2
A.3
B.2
A.2
B.2
A.2
A.2
A.2
A.2
A.2
A.3
A.2
A.3
A.3
A.2
A.2
A.2
A.3
A.2
A.2
A.3.1
A.1.2
A.3
A.2
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KA
KKA
KKA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
G
G
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
Ak yanaklı baştankara
Çam baştankarası
Mavi baştankara
Büyük baştankara
Anadolu sıvacısı
Sıvacı
Büyük kaya sıvacısı
Kaya sıvacısı
Duvar tırmaşıkkuşu
Çulhakuşu
Sarıasma
Kızıl sırtlı örümcekkuşu
Kara alınlı örümcekkuşu
Büyük örümcekkuşu
Maskeli örümcekkuşu
Alakarga
Saksağan
Sarı gagalı dağ kargası
Kırmızı gagalı dağ kargası
Küçük karga
Ekin kargası
Sis kargası
Kuzgun
Sığırcık
Alasığırcık
Serçe
Ağaç serçesi
Kaya serçesi
Kar serçesi
İspinoz
Dağ ispinozu
Kara iskete
Küçük iskete
Florya
Saka
Kara başlı iskete
Ketenkuşu
Sarı gagalı ketenkuşu
Çaprazgaga
Alamecek
Çütre
Şakrak
Kocabaş
Alaca çinte
Sarı çinte
Kaya çintesi
Boz çinte
Kirazkuşu
Bataklık çintesi
Kara başlı çinte
Tarla çintesi
Parus lugubris
Parus ater
Parus caeruleus
Parus major
Sitta krueperi
Sitta europaea
Sitta tephronota
Sitta neumayer
Tichodroma muraria
Remiz pendulinus
Oriolus oriolus
Lanius collurio
Lanius minor
Lanius excubitor
Lanius nubicus
Garrulus glandarius
Pica pica
Pyrrhocorax graculus
Pyrrhocorax pyrrhocorax
Corvus monedula
Corvus frugilegus
Corvus cornix
Corvus corax
Sturnus vulgaris
Sturnus roseus
Passer domesticus
Passer montanus
Petronia petronia
Montifringilla nivalis
Fringilla coelebs
Fringilla montifringilla
Serinus pusillus
Serinus serinus
Carduelis chloris
Carduelis carduelis
Carduelis spinus
Carduelis cannabina
Carduelis flavirostris
Loxia curvirostra
Rhodopechys sanguineus
Carpodacus erythrinus
Pyrrhula pyrrhula
Coccothraustes coccothraustes
Plectrophenax nivalis
Emberiza citrinella
Emberiza cia
Emberiza cineracea
Emberiza hortulana
Emberiza schoeniclus
Emberiza melanocephala
Miliaria calandra
52
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
──
──
KA
KA
──
──
──
──
──
KA
──
──
KA
KA
──
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
──
A.2
A.3
A.2
A.3.1
A.2
A.3
A.2
A.2
A.2
A.2
A.2
A.3
A.3
A.1.2
A.2
A.3.1
A.5
A.3
A.3
A.5
A.5
A.5
A.5
A.5
A.4
A.5
A.3
A.3
A.2
A.4
A.3
A.3
A.3
A.3
A.3.1
A.3
A.3
A.3
A.3
A.3
A.2
A.2
A.3
A.3
A.2
A.2
A.2
A.3
A.3
A.4
A.4
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
LC
NT
LC
LC
LC
LC
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
──
──
KKA
KKA
──
──
──
KA
──
KKA
──
KA
KKA
KKA
KA
KA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KA
KKA
KKA
KKA
KKA
KKA
KA
KKA
KKA
KA
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
G
G
G
G
G
G
L
G
G
L
G
G
G
L
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
G
L
L
G
G
G
L
G
G
Sürüngenler
Tablo 8. Sahanın sürüngenleri ve koruma durumları (Başkaya, 2011).
SÜRÜNGENLER
Türkçe Adı
Bilimsel Adı
OSB
IUCN
Yaygın tosbağa
Benekli kaplumbağa
Geniş parmaklı keler
Dikenli Keler
Bozkır Keleri
Kaya Kertenkelesi
Kaya Kertenkelesi
Kayseri Kertenkelesi
Cüce Kertenkele
Büyük Yeşil Kertenkele
Tarla Kertenkelesi
Oluklu Kertenkele
Kör Yılan
Mahmuzlu Yılan
İnce Yılan
Kırmızı Yılan
Uysal Yılan
Kafkas Yılanı
Sarı Yılan
Yarı Sucul Yılan
Su Yılanı
Koca Engerek
Testudo graeca
Emys orbicularis
Hemidactylus turcicus
Agama stellio (Laudakia stellio)
Trapelus ruderata
Lacerta saxicola (Darevskia saxicola)
Lacerta valentini (Darevskia valentini)
Apathya cappadocica (L. cappadocica)
Parvilacerta parva (Lacerta parva)
Lacerta trilineata
Ophisops elegans
Ophisaurus apodus (Pseudopus apodus)
Typhlops vermicularis
Eryx jaculus
Coluber najadum
Dolichophis schmidti (Coluber schmidti)
Eirenis modestus
Elaphe hohenackeri
Elaphe quatuorlineata
Natrix natrix
Natrix tessellata
Vipera lebetina (Macrovipera deserti)
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
KA
──
KA
KA
KA
KA
KA
VU
KKA/TR
LR/NT
KKA
LC
KA
──
KA
──
KA
LC
KA
LC
KA
LC
KA
LC
KKA
LC
KA
──
KA
──
KA
──
KA
──
KA
LC
KA
LC
KA
LC
KA
──
KA
NT
KKA
LC
KA
LC
KA
NT
KKA
BERN
CITES
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
──
EK II
──
──
──
──
──
──
──
──
Gözlem /
Literatür
G
G
L
L
L
G
L
L
L
L
L
L
L
G
G
L
G
L
L
G
G
L
İkiyaşamlılar
Tablo 9. Sahanın ikiyaşamlıları ve koruma durumları (Başkaya, 2011).
AMFİBİLER
Türkçe Adı
Bilimsel Adı
Gece kurbağası
Pseudepidalea viridis (Bufo viridis)
──
LC
KKA
──
Gözlem /
Literatür
G
Ağaç kurbağası
Hyla arborea
──
LC
KKA
──
G
Ova kurbağası
Pelophylax ridibundus (Rana ridibunda)
──
LC
KA
──
G
Şeritli kurbağa
Rana camerani
──
LC
KA
──
L
OSB
53
IUCN BERN CITES
AÇIKLAMALAR :
OSB
Orman ve Su İşleri Bakanlığınca Koruma Altına Alınan Türler (KA : Koruma Altında)
IUCN'e Göre Tehlike Durumu
EN : Nesli Tehlike Altında
VU : Hassas Durumda, Narin, Zarar Görebilir
IUCN
NT : Tehlike Altına Girmeye Yakın
LC : En Az Endişe Veren, En Düşük Riske Sahip
Avrupanın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesine Göre Koruma Durumu
KA : Koruma Altında
BERN KKA : Kesin Koruma Altında
KKA/TR : Türkiye'nin İtiraz Ettiği, Kesin Koruma Altına Alınamayacak Olan Tür
Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmeye Göre
Durumu
Ek I : Nesli Yokolma Tehdidi Altındaki Türler, Sadece İstisnai Durumlarda Ticaretine İzin
CITES Verilebilen Türler
Ek II : Nesilleri Mutlak Yok Olma Tehlikesi Altında Olmamakla Birlikte, Nesillerini Tehlikeye
Sokacak Kullanımları Engellemek İçin Kontrollü Ticarete Konu Türler
Gözlem/
Sahadaki varlığı bizzat gözlenen (G) veya Literatüre göre sahada var olduğu belirtilen (L) türler
Literatür
TD
Türkiye'deki Tehlike Durumu (Kiziroğlu, İ., 2008)
A : Türkiye'de Kuluçkaya Yatan, Yerli veya Yaz Göçmeni Türler
A.1.0 : Doğal Yaşam Ortamlarında Yok Olmuş Türler (IUCN'e göre, Dünya'da Nesli Tükenmiş, EX :
Extinct)
A.1.1 : Doğal Populasyonları Şu Anda Tükenmiş veya En Az Son Onbeş - Yirmibeş Yıldan Beri
Doğal Yaşam Ortamlarında Görülemeyen, Kafes vd Yapay Ortamlarda Yaşayan Türler (IUCN'e göre,
Doğada Tükenmiş, EW : Extinct in Wild)
A.1.2 : Yaşadığı Bölgede 1 Birey - 10 Çift (20 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Vahim
Durumda, Aşırı Tehlike Altında, CR : Critically Endangered)
A.2 : Yaşadığı Bölgede 11 - 25 Çift (22-50 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Tehlike
Altında, EN : Endangered)
A.3 : Yaşadığı Bölgede 26 - 250 Çift (52-500 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Hassas,
Narin, Zarar Görebilir, VU : Vulnerable)
A.3.1 : Yaşadığı Bölgede 251 - 500 Çift (502-1000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonları Azalan
Türler (IUCN'e göre, D : Declining)
A.4 : Yaşadığı Bölgede 501 - 5000 Çift (1002-10000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonlarında
Lokal Bir Azalma Olan Türler (IUCN'e göre, Tehlike Altına Girmeye Yakın, NT (Near Threatened) R (Rare)
A.5 : Gözlenen Populasyonlarında Henüz Azalma ve Tükenme Tehdidi Olmayan Türler (IUCN'e
göre, En Az Endişe Veren, En Düşük Riske Sahip, LC : Least Concern)
A.6 : Hakkında Yeterli Veri Bulunmayan, Rastlantısal Türler (IUCN'e göre, Yetersiz Veri Bulunan,
DD : Data Deficient)
A.7 : Hakkında Güvenilir Veri Bulunmadığı İçin Değerlendirme Yapılamayan Türler (IUCN'e göre,
Değerlendirilmemiş, NE : Not Evaluated)
B : Kış Ziyaretçisi veya Transit Göçmen Türler
B.1.0 : Daha Önceleri Türkiye'de Kışlayan Ancak Bugün Yok Olmuş Olan Türler (IUCN'e göre,
Dünya'da Nesli Tükenmiş, EX : Extinct)
B.1.1 : Doğal Populasyonları Şu Anda Tükenmiş veya En Az Son Onbeş - Yirmibeş Yıldan Beri
Doğal Yaşam Ortamlarında Görülemeyen, Kafes vd Yapay Ortamlarda Yaşayan Türler (IUCN'e göre,
Doğada Tükenmiş, EW : Extinct in Wild)
B.1.2 : Yaşadığı Bölgede 1 Birey - 10 Çift (20 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Vahim
Durumda, Aşırı Tehlike Altında, CR : Critically Endangered)
B.2 : Yaşadığı Bölgede 11 - 25 Çift (22-50 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Tehlike
Altında, EN : Endangered)
B.3 : Yaşadığı Bölgede 26 - 250 Çift (52-500 Birey) ile Temsil Edilen Türler (IUCN'e göre, Hassas,
Narin, Zarar Görebilir, VU : Vulnerable)
B.3.1 : Yaşadığı Bölgede 251 - 500 Çift (502-1000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonları Azalan
Türler (IUCN'e göre, D : Declining)
B.4 : Yaşadığı Bölgede 501 - 5000 Çift (1002-10000 Birey) ile Temsil Edilen ve Populasyonlarında
Lokal Bir Azalma Olan Türler (IUCN'e göre, Tehlike Altına Girmeye Yakın, NT (Near Threatened) R (Rare)
B.5 : Gözlenen Populasyonlarında Henüz Azalma ve Tükenme Tehdidi Olmayan Türler (IUCN'e göre,
En Az Endişe Veren, En Düşük Riske Sahip, LC : Least Concern)
B.6 : Hakkında Yeterli Veri Bulunmayan, Rastlantısal Türler (IUCN'e göre, Yetersiz Veri Bulunan,
DD : Data Deficient)
B.7 : Hakkında Güvenilir Veri Bulunmadığı İçin Değerlendirme Yapılamayan Türler (IUCN'e göre,
Değerlendirilmemiş, NE : Not Evaluated)
54
Çat YHGS’deki Yaban Hayvanlarından (Fauna) Bazıları
(Fotoğraflar: Şağdan Başkaya)
Çengel boynuzlu dağ keçisi
Çengel boynuzlu dağ keçisi
Çengel boynuzlu dağ keçisi (juzaphoto.com)
Yaban keçisi
Yaban keçisi
Yaban keçisi
55
Karaca
Yaban domuzu
Ayı
Kurt
Yaban tavşanı
Kirpi
Orman faresi
Sincap
56
Altın Kartal
Altın Kartal
Beyaz akbaba
Kara akbaba
Yılan kartalı
Kızıl çaylak
57
Kızıl şahin
Atmaca
Delice doğan
Puhu
Halkalı küçük cılıbıt
Yeşilbaş ördek (erkek ve dişi)
Angıt
Saksağan
58
Gri balıkçıl
Kızılkuyruk
Çütre
Anadolu sıvacısı
Guguk kuşu
Keten kuşu
Kırlangıç
Kız kuşu
59
Küçük karga
Gök kuzgun
Gece kurbağası
Küçük engerek
Uysal yılan
Benekli kaplumbağa
Balıklar
Erzurum İli Çat ilçesi de “Erzurum-Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası” (YHGS)
sınırlarında Haziran - Kasım 2011 tarihleri arasında yerinde örneklemeler yapılmıştır. Çat
Deresi ve kolları üzerinde 5 farklı istasyondan balık örnekleri alınmıştır. Balık örneklerini
yakalamak amacıyla elektroşok cihazı kullanılmıştır (Şekil 22).
60
Şekil 22. Sahada balık örneklemesi ve yakalanan doğal alabalık örneği
Saha sınırları içerisindeki akarsulardan temin edilen 11 balık türü aşağıda
verilmiştir.
1- Kahverengi alabalık (Doğal alabalık) (Salmo trutta): Kahverengi alabalıklar,
Dünya’da en iyi tanınan balık türlerinden birisidir. Hızlı akan sulardan, göllere ve denizlere
kadar, diğer balık türlerine göre çok farklı ve oldukça zor coğrafik koşullarda yaşarlar.
Kahverengi alabalıklar uzunca ve yanlardan biraz basık bir vücuda sahiptir.
Kuyruk, hızlı akan ve kaynağa yakın sularda yaşayanlarda çatallı, diğerlerinde düzdür.
Kahverengi alabalık genel olarak oldukça fazla büyüyebilir. Vücudun şekli ve büyüklüğü
ise balığın cinsiyetine ve yaşama ortamına göre büyük değişiklik gösterir. Kaynağa yakın
hızlı akan sulardaki alabalıklar nispeten daha küçüktür. Özellikle denize (Salmo trutta
labrax, Salmo trutta caspius) ve göllere göçenlerinin (Salmo trutta lacustris, Salmo trutta
abanticus) büyüklüğü 140 cm boy ve 50 kg’dan fazla ağırlığa kadar ulaşabilir. Hızlı akan
kaynaklarda yaşayanları ise (Salmo trutta fario) maksimum 2,3–3,2 kg ağırlığa kadar
büyüyebilir. Genel olarak aynı yaştaki erkek ve dişi kahverengi alabalıklardan dişi olanlar
daha büyüktür.
Deniz ve göl sistemlerinin aksine, kahverengi alabalıklar çok küçük sularda ve
uygun olmayan koşullarda da yaşamlarını sürdürebilmektedirler ve bu stoklar yavaş
büyüme hızına sahiptir. Su kaynağı nispeten daha düzgün ve sakin aktığı aşağı
kısımlarında yaşayanlara göre daha küçük boydadırlar.
2- Sarıbalık (Capoeta sp.): Capoeta cinsi Anadolu’da çok geniş bir yayılış
göstermektedir. İç sularda hem ticari avcılıkta hem de olta balıkçılığında önemli bir türdür.
Capoeta türlerinin bireyleri derelerin yukarı bölgelerindeki alabalık zonlarına kadar
dağılım
gösterdikleri
gibi,
çok
daha
aşağı
yaşayabilmektedirler.
61
kesimlerde
ve
ılık
sularda
da
En fazla 36 cm boy ve 1 kg ağırlığa kadar ulaşabilir. Ortalama olarak 15-20 cm,
boyda olurlar. Eti lezzetli ve ekonomik önemi olan bir balıktır. Ülkemizde üreme
zamanları Nisan-Temmuz arasıdır. İyi büyürler ve yüksek adaptasyon kabiliyetlerine
sahiptirler.
3- Tatlısu kolyozu (Chalcalburnus chalcoides): Gümüş balığı olarak da
adlandırılmaktadır. Boyu küçük olup, en fazla 30-40 cm kadardır. Akarsu ve göllerin
parlak yüzeylerini tercih ederler. Göllerde yaşayan populasyonları, Mayıs ile Temmuz
ayları arasında, yumurtalarını bırakmak üzere göllere dökülen akarsulara göç ederler.
4- Bıyıklı balık (Barbus plebejus): Bu tür, 80 santim uzunluğa ve 11 kilo ağırlığa
kadar büyüyebilirler. Bıyıklı balık, tipik bir dip balığıdır ve dibi çakıl taşları ya da kum ile
örtülü olan çok akıntılı akarsuları tercih eder. Çok yavaş büyürler ve etleri çok yumuşaktır.
Etleri çok lezzetli olmasına rağmen çok fazla sayıda küçük kılçıkları bulunmaktadır.
Bundan dolayı yerken rahatsızlık verebilmektedir. Ancak olta balıkçılığında önemli yer
tutmaktadır. Üremeleri Mayıs ve Haziran aylarında olur. Bu dönemlerde güzel görünüşlü
olan havyarları ve karın etleri zehirlidir.
5- Tatlısu kefali (Squalis cephalus): Yavaş akan akarsular, nehirlerin zemini
çakıllı yerleri ve göllerde yaşayan tatlı su kefalinin küçükleri sürüler halinde kenar
bölgelerde, büyükleri ise serbest sularda gezerler. 1500 m yüksekliklere kadar
bulunabilmektedir. Akarsuları seven bu balıklar, durgun ve berrak suyu bulunan göl ve
göletlerde de bulunmaktadır. Ortalama uzunluk 30-50 cm, ortalama ağırlık ise 0,5-1
kg’dır. En çok 80 cm boya, ağırlıkları ise 4 kg’a kadar ulaşabilir. Çevik ve ürkek bir
balıktır. Yumurtlama mevsimi Nisan – Haziran ayları arasına rastlar. Taze olarak tüketilir.
Bölgesel olarak ekonomik önemi vardır.
6- Noktalı inci balığı (Alburnus bipunctatus): Boyları ortalama 15-20 cm dir. Çok
nadir 25 cm boylardaki bireylere rastlanır. Üremeleri Nisan-Haziran aylarında olur.
Yapışkan olan yumurtalarını nehirlerin giriş veya çıkışındaki kıyıların kumluklarına,
taşlara ya da su bitkilerine bırakır.
7- Vantuzlu balık (Glyptothorax sp.): Vücudun alt tarafında balığın yere
yapışmasını sağlayan vantuz vardır. Tutunma vantuzu üzerinde tüberkül şeklinde kabarcık
bulunursa bu balık Glyptothorax’dır. Ortalama boyları 10-12 cm kadardır. Maksimum 15
cm boya ulaşabilir. Ülkemizde 2 türü doğal olarak akarsularımızda bulunur. Anadolu'nun
özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerine özgü bir türdür. Hızlı akan derelerin akıntılı
kısımlarında kayalara kendilerini vantuzları sayesinde tutturarak yaşarlar.
62
8-Çöpçü balığı (Orthrias panthera anhorae): Genellikle hızlı akan sularda
yaşayan küçük vücutlu balıklardır. Kayalara tutunarak yaşarlar. Bu tür, genellikle temiz ve
serin olan nehir ve çayların bilhassa yavaş akan çakıllı-kumlu zeminlerinde yaşarsa da,
bazen göllerin fazla derin olmayan kıyı zonlarında da bulunur. Gececi özellikte olup
gündüzleri daima taşlar altında gizlenen ve sedenter olarak yaşayan bir zemin balığıdır.
Temiz suları tercih etmekle beraber, kirliliğe karşı da çok dayanıklı olduğundan, oksijenin
eser halde bulunduğu ortamlarda bile uzun süre yaşayabilir. Vücut uzunluğu en fazla 8-9
cm kadardır. Yumurtlama dönemi Mayıs-Temmuz aylarında olur.
9- İnci balığı (Alburnus filippii): Boyları en fazla 15-16 cm kadardır. Vücut rengi
sırtta gri-esmer, karın tarafında ise gümüşi- beyazdır.
10- Karaburun (Chondrostoma regium): Boyları 25 cm kadardır. Vücut rengi
sırtta yeşilimsi kahverengi olup, ışıkta mavimsi yansımalar gösterir.
11- Ak Balık (Leuciscus lepidus): Akarsu ve göllerde yayılış gösterir. Boyları 2530 cm ve ağırlıkları 2-3 kg kadardır. Su bitkileri, küçük omurgasızlar hayvanlar ve balık
yavrularını yem olarak tüketirler. Vücut rengi açık olduğundan halk tarafından da ak balık
olarak adlandırılmıştır. Balıkçılar tarafından avlanılmakta ve eti tüketilmektedir.
Sahada yakalanan Doğal alabalık örnekleri
Sarı balık
Tatlısu kolyozu
Bıyıklı balık
Tatlısu kefali
Noktalı inci balığı
Vantuzlu balık
63
Çöpçü balığı
İnci balığı
Karaburun balığı
Ak balık
Salmo trutta türü için IUCN listesinde düşük seviyede nesli tehlike altındaki tür
olarak listelenmiş olmasına rağmen buradaki türün bu türün alt türü olan Salmo trutta
macrostigma olduğu ve nesli tehlike altında olan türler sınıfına dahil olduğu ve ülkemiz
stokları çok fazla sömürülmüştür. Aynı şekilde Bıyıklı balık (Barbus plebejus) nesli tehlike
altında olan türler sınıfına dahil olduğu bildirilmektedir.
Glyptothorax sp. bazı türleri farklı seviyede nesli tehlike altındaki tür olarak
sınıflandırılmıştır.
Capoeta sp. bazı türleri için IUCN listesinde nesli tehlike altında olan türler olarak
verilmekle birlikte buradaki türün Capoeta capoeta türü olduğu düşünülmektedir.
Cyprinid balıklardan olan Tatlısu kolyozu (Chalcalburnus chalcoides), Tatlısu
kefali (Squalis cephalus ), Noktalı İn balığı (Alburnus bipunctatus), İnci balığı (Alburnus
filippii), Karaburun (Chondrostoma regium), Ak balık (Leuciscus lepidus) ve
Cobidae’lerden Çöpçü balığı (Orthrias panthera anhorae) nesli tehlike altında olmayan
türler olarak bildirilmektedir. Ancak belirtilen bu türlerle ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç
vardır.
Av sirkülerlerinde ilgili türlerle alakalı olarak üreme dönemlerini kapsayacak
şekilde avcılık faaliyetleri yasaklanmıştır.
64
1.3.5. Hedef Tür
1.3.5.1. Çengel boynuzlu dağ keçisi (Rupicapra rupicapra)
1.3.5.1.1. Sistematikteki Yeri
YHGS’nin hedef türünü oluşturan Çengel boynuzlu dağ keçisi [Rupicapra
rupicapra (L., 1758)]'nin sistematikteki yeri için, cins düzeyine kadar, Grizimeks (1977),
tür ve alttür düzeyinde ise Lovari (1987) ve Masini ve Lovari (1988) esas alınmıştır.
Rupicapra cinsinin günümüzde, iki türü ve bu türlere ait 10 alt türünün varolduğu kabul
edilmektedir.
Sınıf
Takım
Alt Takım
Familya
Alt Familya
Cins
: Mammalia
: Artiodactyla
: Ruminantia
: Bovidae
: Caprinae
: Rupicapra
Tür : rupicapra
Alt Tür : rupicapra, asiatica, caucasica,
cartusiana, tatrica, carpatica, balcanica
Tür : pyrenaica
Alt Tür : pyrenaica, parva, ornata
Rupicapra cinsinin dahil olduğu, Caprinae altfamilyasına ait günümüzde 11 cins
bulunmaktadır. Bu cinslere ait türler Tablo 11’de, yaklaşık vücut ölçüleri ise Şekil 23’de
görülmektedir.
Tablo 10. Caprinae alt familyasına ait cins ve türler
Cins
Nemorhaedus
Capricornis
Oreamnos
Rupicapra
Ovibos
Budorcas
Ammotragus
Pseudois
Hemitragus
Capra
Ovis
Tür
oral
sumatraensis
crispus
americanus
rupicapra
pyrenaica
moschatus
taxicolor
lervia
nayaur
jemlahicus
hylocrius
jayakeri
aegagrus
ibex
falconeri
pyrenaica
cylindricornis
hircus
canadensis
dalli
nivicola
ammon
orientalis
aries
65
Rupicapra türleri, dağda yaşayan, orta boyutlu ungulatalar olup, Güney Avrupa,
Balkanlar ve Yakın Doğu'nun orta ve yüksek dağlık bölgelerinin çoğunda yayılış
göstermektedir. Yayılış alanının kuzeydoğusunda yaklaşık 491500 bireyinin (Rupicapra
rupicapra) ve güneybatısında ise 46350 bireyinin (Rupicapra pyrenaica) bulunduğu
tahmin edilmektedir. Çengel boynuzlu dağ keçisi, kayalık dağlardaki yaşama çok iyi uyum
sağlamıştır ve çok soğuk-yağışlı bölgelerde çok iyi gelişme göstermektedir.
Şekil 23. Caprinae alt familyasına ait cinslerin yaklaşık vücut ölçüleri
(A: Nemorhaedus, B: Capricornis sumatraensis, C: Capra aegagrus, D:
Ammotragus lervia, E: Rupicapra rupicapra, F: Capra falconeri, G: Hemitragus
jemlahicus, H: Budorcas taxicolor, J: Oreamnos americanus, K: Ovis ammon ammon, L:
Ovibos moschatus.
66
Lydekker (1913), bütün Çengel boynuzlu dağ keçisi alt türlerini R.rupicapra türüne
ait olarak göstermiştir, ancak Camerano (1914), Çengel boynuzlu dağ keçilerini üç ayrı tür
olarak tanımlamıştır. Bunlar, R.rupicapra, R.pyrenaica ve R.ornata türleridir. Couturier
(1938) ve Dolan (1963) sadece R.rupicapra türü ile bu türe ait on farklı alttür olarak kabul
etmiştir. Lovari (1987) ise Çengel boynuzlu dağ keçisi (Rupicapra) cinsini günümüzde
genel olarak kabul gören R.rupicapra türüne ait yedi alt tür ve R.pyrenaica türüne ait üç
alttür olarak tanımlamıştır. Bunlar, R.pyrenaica türüne ait olan R. p. parva (Cabrera 1911),
R. p. pyrenaica (Bonaparte 1845), R, p. ornata (Neumann 1899) ve R.rupicapra türüne ait
R. r.cartusiana Couturier 1938, R. r. rupicapra (Linneaus 1758), R. r. tatrica Blahout
1971, R. r. carpatica Couturier 1938, R. r. balcanica Bolkay 1925, R.. r. caucasica
(Lydekker 1910), R. r. asiatica (Lydekker 1908).
Bununla birikte son yıllardaki bulgular, Fransa-İberya'da ve İtalya yarımadasında
bulunan Çengel boynuzlu dağ keçilerinin şaşılacak derecede birbirine benzediklerini
göstermiştir. Buralarda yayılış gösteren Çengel boynuzlu dağ keçileri, R.pyrenaica türü
altında toplanmaktadır. Bununla birlikte, elektroforetik bulgular, Kantabriya ve Pireneler'in
Çengel boynuzlu dağ keçilerinin genetik olarak birbirine benzediklerini göstermiştir.
Fernandez-Lopez ve Garcia-Gonzalez (1986), boynuz ve kafatası ölçülerindeki küçük bazı
farklara rağmen buradaki Çengel boynuzlu dağ keçilerini bir alttür (R.p.pyrenaica)'de
toplamaktadırlar. Bu durum, Couturier (1938)'in önerisini de desteklemektedir. Lovari ve
Scala (1984), R.r.caucasica ve R.r.asiatica'yı, asiatica adı altında birleştirmek için
nedenlerin varolduğunu ortaya koymuşlardır
R.r.asiatica'nın postu koyu duman kahverengindedir. R.r.caucasica'nın postu ise
açık benekli kahverengi, ancak R.r.rupicapra'ya göre daha açık renklidir. R.r.caucasica'nın
postu kışın koyu kahverengi bir renk alır. Koyu göz bandı, asiatica'da yukarı ve aşağı
doğru kesin sınırlı iken, caucasica'da bilinmemektedir. Boyun lekeleri asiatica'da çok
küçük sarı-beyaz renkte iken caucasica'da yukarı doğru beyaz, aşağı doğru açık sarı
renktedir. Kuyruk rengi asiatica'da koyu kahverengi, caucasica'da ise siyah'tır. Boynuzlar
asiatica'da birçok alttürdekinden küçük, ince, az paralel ve biraz açılmakta, çengeller iyi
gelişmiş ve az dikey vaziyette iken, caucasica'da ise asiatica'dakinden daha küçük ve kalın
olup, düşey ve daha bir az açıklığa sahiptirler (Şekil 24).
67
Şekil 24. R.r. caucasica (A) ve R.r.asiatica’nın (B) kafatası ve boynuz örnekleri
Couturier (1938), R.r.caucasica'yı boynuz ve kafatası karakteristiklerinden dolayı
farklı bir alttür olarak tanımlamıştır. Boynuz ölçümlerine göre yapılan bir çalışmada,
Türkiye'den elde edilen 13 çift erkek ve 10 dişi asiatica boynuzunun, literatür ölçümleri ve
müzelerden elde edilen 12 adet erkek caucasica boynuzu ile karşılaştırılarak, bu alttürler
arasında fark olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu sonuç, Camerano (1916) ve Kumerloeve
(1975)'nin caucasica'nın asiatica ile grup oluşturabileceğine ilişkin hipotezlerini
desteklemektedir.
Heptner et al. (1966), geçmişte Kuzeydoğu Anadolu'da ayrı bir alttür olarak
yaşamış olan R.r.caucasica'nın muhtemelen R.r.asiatica ile birleştiğini ileri sürmüştür. Bu
iddia esas olarak R.r.asiatica'nın şimdiki yaşadığı alanın kuzeydoğusunda, Küçük
Kafkaslar'daki Çengel boynuzlu dağ keçisi populasyonlarına aittir. Küçük Kafkaslar için
R.r.asiatica'ya ait çok az kafatası materyali bulunmasına rağmen, sistematik açıdan çok
önemli görülen Büyük Kafkaslar'ın Çengel boynuzlu dağ keçisine ait kafatası materyalleri
ile henüz karşılaştırılmamıştırlar. R.r.caucasica'nın Borçka yöresinde belgelenmiş varlığı
yanında 20. yüzyılın başlarında Artvin civarında bulunduğuna dair bilgiye rastlandığı
belirtilmektedir. R.r.caucasica'nın boynuz ölçülerinin ortalama değerleri, R.r.asiatica'nın
68
ortalama boynuz ölçülerinden oldukça küçüktür. R.r.caucasica'nın boynuz ve kafatası
ölçümlerinin analizi sonucunda cinsiyetler arasında yüksek oranda morfolojik farklar
bulunduğu tespit edilmiştir.
R.r.asiatica'nın erkeklerinde boynuzların taban kısımları dişilerinkinden daha
kalındır. R.r.asiatica'nın boynuzları genellikle R.r.parva, R.r.pyrenaica ve R.r.caucasica
hariç, diğer bütün alttürlerinkinden daha kısadır.
1.3.5.1.2. Morfolojisi ve Anatomisi
1.3.5.1.2.1. Vücut Yapısı
Genel olarak vücut yüksekliği 70-80 cm, uzunluğu 120-130 cm, ağırlığı 35-50 kg
ve kuyruk uzunluğu da 6-10 cm'dir (Şekil 25).
Şekil 25. Çengel boynuzlu dağ keçisinin genel görünümü (Foto: Ş. Başkaya)
69
Boyunları ve ayakları ince ve uzundur. Gözleri oldukça büyüktür. Boynuzlar 22-30
cm uzunluğunda olup alından dik olarak çıkar. Hem erkek, hem de dişilerinde boynuz
bulunmaktadır. Ayak tabanlarında bulunan yastıklar nedeniyle en sarp kayalardan dahi
sıçrayarak, hareket edebilirler.
1.3.5.1.2.2. Post Rengi ve Kıl Yapısı
Post rengi, yazın açık soluk kahverengi, kışın ise çok koyu siyaha yakın
kahverengidir. Sırtlarında, omuz başından kuyruğa kadar siyah bir şerit uzanır. Yüzün,
alından aşağı kısmı açık renklidir. Ağız kenarından gözün arkasına kadar, yanakta genişçe
siyah bir bant vardır. Kulak altı ve göğüse kadar olan boyun altı kısmı, açık renklidir.
Genellikle sık ve kısa kıllıdır (Şekil 26).
Diğer
Bovidae
ve
Cervidae'lerde
olduğu
gibi
örtü
kılları
uzunca
ve
uzunlamasınadır. Bu kıllara, dalgalı iç kıllar ve çok ince pamuk kılları katılır. Uzun kıllar
ve iç kılların uç kısımları sivridir. Bu kıllar hayvanın örtü kıllarını oluşturmaktadırlar.
Pamuk kılları ise kendi içlerinde yuvarlanmışlardır.
Kışın uzun kıllar ortalama 100 mm, en fazla 300 mm uzunluğunda olabilir ve dip
kısımları 100-140 mikron kalınlığındadır. Bu kılların dip kısımları yaz kıllarına göre daha
kalındır. Uzun kılların çoğu siyah renkte olup, boynun ön taraflarında, omuzlarda, göğüste
ve göğsün yanlarında bulunur. Ayrıca kışın bir de keçi sakalı oluşmaktadır.
Postun iç kılları koyu renklerden oluşur. Dip kısımları grimsi, açık sarı ve kirli
beyazdır. Erginlerde postun açık alanlarında sarımsı renktedirler. Her biri 5-10 adet
refakatçi tüye sahiptir. Vücut bölgelerine göre 20-40 mm uzunluğa erişebilirler. Dip çapları
110 mikron, oval olan kesitleri ise 120x95 mikrondur. İç kılların en sık olarak bulundukları
yerler, sırtın üst kısımları, göğüs, karın, omuzlar ve ayna kısımlarıdır.
İnce pamuk kılları ise yazın 10-15 mikron, kışın ise 30 mikron kalınlığında
olabilirler. Sadece alnın üzerinde ve boynuzların civarında bulunmazlar.
1.3.5.1.2.3. Boynuz Yapısı ve Boynuzlardan Yaş Tespiti
Çengel boynuzlu dağ keçisinin hem erkek hem de dişilerinde boynuz
bulunmaktadır. Tabanları birbirine yakın olan boynuzlar, alından dik olarak çıkmakta ve
uçları geriye doğru çengel gibi kıvrılmaktadır (Şekil 27). Dişilerin boynuzları küt bir
kıvrılma yaparken, erkeklerin boynuzları daha keskin bir kıvrılma yapmaktadır (Şekil 28).
Boynuzlar siyah renkli olup, dip kısımlarının çapı 2-3 cm, çevresi ise 7 cm kadardır.
Boynuzları ortalama 22-26 cm olup, nadiren 30 cm kadar olabilir (Şekil 28).
70
Şekil 26. Çengel boynuzlu dağ keçisinin post görünümleri (Foto: Ş. Başkaya)
Boynuzlar dermal kemikten yapılmış bir öz kısmına ve bu özü örten keratinden
yapılmış bir kılıfa sahiptirler. Boynuzlar hiçbir zaman değiştirilemezler ve sürekli büyürler.
Eğer kılıf, üzerinde bulunduğu kemikten kesilerek alınırsa, kabuğun, içinin boş bir kın
olduğu görülür (Şekil 29).
Boynuzun iç kısmındaki öz alından gelişir (Şekil 30). Düz konik şekilde olan öz
kısmı, Rupicapra rupicapra tatrica'nın erkeklerinde 70 mm, dişilerinde ise 60 mm
kadardır.
71
Şekil 27. Çengel boynuzlu dağ keçisinde boynuz şekli görünümleri
Şekil 28. Çengel boynuzlu dağ keçisinde boynuz şekli
72
Şekil 29. Çengel boynuzlu dağ keçisinde boynuz boyuna kesiti
Şekil 30. R.r.rupicapra'da boynuzun öz kısmının gelişimi
(A: 9 aylık ♂, B: 3 yaşında ♂, C: 6 yaşında ♂)
Rupicapra rupicapra rupicapra'nın boynuzlarındaki yıllık uzunluk artışı üzerine
yapılan bir araştırmada boynuzların sabit artış büyüklüklerine ulaşana kadar yıllık uzunluk
artışının birbirine eşit olmadığı ve yıllık uzunluk artış miktarının azaldığı saptanmıştır.
Diğer bir çalışmada ise yıllık uzunluk artışının, birinci veya ikinci yıl erkek ve dişilerde
73
oldukça fazla, üçüncü yıl erkeklerde önemli ölçüde az, beşinci ve takip eden yıllarda ise
her iki cinsiyette de önemli ölçüde fazla olduğu tespit edilmiştir. Boynuzlardaki yıllık
uzunluk artış miktarı her iki cinsiyette de bir dizi iç ve dış faktörlere bağlı olan pozitif ve
negatif uyartılara bağlıdır. Bu uyartıların başlangıcı, besin kompozisyonuna, kalori
değerine ve besinlerin işe yaramasına, son bulması ise hastalıkların yanı sıra dişilerde
gebelik ve emzirme ile erkeklerde ise kızışma ile olmaktadır.
Rupicapra rupicapra rupicapra'nın boynuz büyümesi üzerine yapılan bir diğer
çalışmada ise eşeyseldimorfizm bulunduğu tespit edilmiştir. İlk üç yıl boyunca erkeklerin
boynuzları, dişilerin boynuzlarından daha hızlı büyürken, beş ve daha ileri yaşlardaki
dişilerin yıllık ortalama boynuz büyümelerinin aynı yaşlı erkeklerden daha fazla olduğu
tespit edilmiştir. Ayrıca aynı çalışmada, başka bir yerden getirilerek bir sahaya yerleştirilen
bireyler ile yerli bireylerin boynuz büyümeleri karşılaştırılmış ve aralarında önemli bir fark
olmadığı da tespit edilmiştir.
R.r.rupicapra'nın
Jeseniky
Dağlarındaki
sonradan
sahaya
yerleştirilmiş
populasyonlarında boynuz uzunluğu ve boynuz çevresi üzerine yapılan bir araştırmada
hem boynuz uzunluğu hem de çevresinin her iki cinsiyette de morfolojik olarak farklılık
gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, aynı çalışmada her iki cinsiyette de sol boynuzun, sağ
boynuzdan daha uzun olmasına sıkça rastlanmıştır.
Başka bir çalışmada ise R.r.tatrica'da ilk iki yıl erkeklerin boynuzlarındaki yıllık
uzunluk artışı, dişilerinkinden daha fazla olurken, bu durumun takip eden yıllarda ortadan
kalktığı tespit edilmiştir. Rupicapra rupicapra balcanica’da ise ilk iki yıl çok hızlı, daha
sonra ise daha yavaş boynuz büyümesi olduğu tespit edilmiştir.
Bazen boynuzun iç kısmındaki özü de içerebilen kırıklar, çengel boynuzlu dağ
keçisinin kayalardan veya buzlu yüzeylerden düşmesiyle oluşur. Bu tür kırıkların, düşen
taşlardan dolayı oluşacağı sanılmamaktadır. Boynuzlar, kafatasını koruyan en önemli
kısımlardır.
Çengel boynuzlu dağ keçisinin boynuzları her yıl belirgin bir şekilde sadece
ilkbahar ve sonbahar arasında büyür. Kış aylarında ise boynuz büyümesi durmayıp sadece
yavaşlamaktadır. Boynuzlardaki büyüme ömür boyunca devam eder.
Boynuzlardaki büyüme halkaları keskin bir hat ile birbirinden ayrılmıştır. Ancak,
yavru ile bir yaşındaki genç bireyde bu ayrılığı tespit etmek oldukça zordur (Şekil 39).
Büyüme halkalarının boyu bir diğeri ile ilişkilidir. İlk çıkan boynuz parçası en uzun kısım
olup, ikinci yılda büyüyen kısım nadiren daha uzun olur. Boynuzlardaki yıllık uzunluk
74
artışları arasındaki fark, birinci yaştan sonra hızla azalır. Her bir büyüme segmentinin boyu
birinci yaştan sonra hızla azalır. Sadece iki, üç ve dördüncü yaş halkaları nispeten geniştir.
Bundan sonraki yaş halkaları çok dar olup "milimetrik halkalar" olarak adlandırılırlar
(Şekil 31).
Boynuz büyüme parçaları hayvanın yaşını tespit etmede önemli göstergelerdir. Yaş
tespitinde boynuz büyüme parçalarındaki uzunluk artışının gittikçe azaldığı bilinmediği
takdirde birçok hatalar yapılabilmektedir. Bir yaşındaki uzunca bir boynuza sahip olan
genç erkekler olduklarından daha yaşlı zannedilirler. Çünkü genellikle bu hayvanın mevcut
boynuz uzunluğuna rağmen hala bu kadar genç olacağına inanmak oldukça zordur (Şekil
31). Bazı durumlarda boynuz diplerindeki "süs halkaları"nın da sayılması ile yaş yanlış
hesaplanmaktadır.
Şekil 31. Çengel boynuzlu dağ keçisinde boynuz büyümesi
Yaş tespitinin hatasız yapılabilmesi için, ilk dört yıla ait büyüme parçaları
sayılırken burada milimetrik halka olmadığı unutulmamalıdır. Örneğin, birinci yıla ait
büyüme parçasının ardından boynuz dibinde milimetrik halka veya benzeri bir oluşum
aranmamalıdır. Milimetrik halkaların ilk dört yıla ait halkalardan sonra oluştuğu
bilinmelidir.
Büyüme parçasının doğru belirlenmesi, doğru yaş tespitinin ilk aşamasıdır. Sadece
tamamlanmış olan yıllar sayılmalıdır. Yavru, sıfır yaşındadır, yavru boynuz parçası
bulunan genç ise bir yaşındadır.
75
Bir çengel boynuzlu dağ keçisi, kendi yaşından bir fazla boynuz büyüme parçasına
sahiptir. Örneğin, bir yaşındaki bir hayvan yavru boynuz parçası ve bir yaşındaki genç
bireyin büyüme parçası olmak üzere iki büyüme parçasına sahiptir. Eğer bu birey Kasım'da
avlanırsa, kesinlikle yaşı 18 ay (1 yıl + 6 ay)'dır. Burada yaşı söylerken sadece
tamamlanmış olan yıllar söylenir.
1.3.5.1.2.4. Diş Yapısı
Doğduğu yılın yazından itibaren 5. yılın ilkbaharına kadar meydana gelen diş
değişim durumu Şekil 32'de gösterilmiştir.
Dişlerin değişmesi keçilerde uzun zaman devam eder. Birinci ve ikinci yılın yaz
aylarında kesici dişler henüz süt dişi durumunda iken, ikinci yılın kışından itibaren bu
dişlerden üçünün süt ve birinin de gerçek diş olarak oluştuğu, sonraki yıllar içersinde de
gerçek kesici diş sayısının birer tane arttığı görülmektedir (Şekil 32). Dişlere bakıldığı
zaman süt dişlerinin daha çok aşınmış bir durumda oldukları, gerçek dişlerin de tam ve
sağlam bulundukları kolaylıkla görülür. Diş gelişimi 3,5 yılda tamamlanır.
Şekil 32. Çengel boynuzlu dağ keçisinde diş gelişimi
1.3.5.1.2.5. Cinsiyetler Arasındaki Morfolojik Farklar
Morfolojik olarak erkek ve dişi bireyler arasında boyut, vücut ağırlığı, kafatası,
boynuz yapısı, boyun ve çene uzunlukları bakımından farklılıklar bulunmaktadır.
Erkek bireyler dişilere oranla biraz daha büyük ve ağırdırlar. Almanya'nın
güneyindeki Bayer Alp'lerinde yapılan bir çalışmada erkek bireylerin ortalama ağırlığı 22.8
kg (n=704), dişi bireylerin ortalama ağırlığı ise 18.0 kg (n=326) olarak belirlenmiştir.
İtalya Alplerinde farklı bakılardan alınan örneklerde vücut ağırlıklarının değiştiği
76
belirlenmiştir. Buradan hareketle, klimatik ve meteorolojik faktörlerin vücut ağırlığını
etkileyebileceği söylenmektedir.
Erkek ve dişi bireylerin kafatası boyutlarındaki farklılıklar oldukça azdır.
Rupicapra rupicapra tatrica'da yapılan bir çalışmada % 0-2 oranında bir fark saptanmıştır.
Cinsiyetler arasında, boynuz boyutlarındaki fark daha belirgindir. Erkeklerin
boynuzları daha uzun ve her şeyden önemlisi daha kalındır. Aynı zamanda boynuz şekilleri
de farklıdır. Erkeklerde boynuz uçları tam bir yarım çengel oluşturmuştur ve kafanın arka
tarafını gösterir. Dişilerde ise boynuz uçları daha açık uçlu bir çengel oluşturarak uçları
aşağıya doğru, hayvanın boyun kısmına bakmaktadır. Erkeklerin boyun ve çene
uzunlukları dişilerinkinden daha kısadır.
1.3.5.1.2. Yayılışı
1.3.5.1.2.1. Dünyadaki Yayılışı
Çengel boynuzlu dağ keçisinin iki türü ve bu iki türe ait 10 alt türü bulunmaktadır.
Bu alt türlerin doğal olarak yayılış gösterdikleri ülkeler (Şekil 33) ve birey sayıları (Tablo
12) aşağıda görülmektedir.
Çengel boynuzlu dağ keçisinin sonradan yerleştirilen türleri ve yerleştirildikleri
ülkeler Tablo 13 ve Şekil 34'de görülmektedir.
Şekil 33. Çengel boynuzlu dağ keçisinin dünyadaki doğal yayılışı
77
Şekil 34. Çengel boynuzlu dağ keçisinin dünyadaki sonradan yerleştirildiği yerler
Tablo 11. Çengel boynuzlu dağ keçisinin alttürlerinin dünyada yayılış gösterdiği
ülkeler ve birey sayıları
Tür
R.pyrenaica
Alttür
Parva (Cabrera 1911)
Pyrenaica (Bonaparte 1845)
Ornata (Neumann 1899)
R.rupicapra
Birey Sayısı
46350
6000
40000
350
491500
Cartusiana Couturier 1938
100
Rupicapra (Linneaus 1758)
450000
Tatrica Blahout 1971
Carpatica Couturier 1938
900
2500
Balcanica Bolkay 1925
25000*
Caucasica (Lydekker 1910)
13000
Yayılış Gösterdiği Ülkeler
İspanya, Fransa, İtalya
İspanya
İspanya, Fransa
İtalya
Türkiye, Azerbaycan, Rusya,
Gürcistan, Ermenistan, İtalya, Fransa,
Almanya, İsviçre, Avusturya, BosnaHersek, Yugoslavya, Slovenya,
Polonya, Hırvatistan, Çekoslavakya,
Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk,
Makedonya
Fransa
Fransa, Almanya, İsviçre, İtalya,
Avusturya, Yugoslavya, Slovenya,
Hırvatistan
Çekoslovakya, Polonya
Romanya
Yugoslavya, Bulgaristan, Makedonya,
Arnavutluk, Yunanistan, BosnaHersek, Hırvatistan
Türkiye (?), Azerbaycan, Gürcistan,
Ermenistan, Rusya
Türkiye
asiatica (Lydekker 1908)
Bilinmiyor
Genel
537850
Toplam
* R.r.balcanica'nın birey sayısı sonradan yerleştirilen R.r.rupicapra populasyonlarını ve onların
Hibridlerini de içermektedir. Gerçekte, R.r.balcanica'nın birey sayısı 10000'den fazla değildir.
Tablo 12. Çengel boynuzlu dağ keçisinin dünyadaki sonradan yerleştirildiği ülkeler
Alttür
R.rupicapra rupicapra
R.rupicapra tatrica
R.rupicapra balcanica
Yerleştirildiği Ülkeler
Fransa, Almanya, İtalya, Çekoslavakya, Karadağ, Makedonya, Yugoslavya,
Yeni Zelanda
Çekoslovakya
Yugoslavya, Hırvatistan, Bosna-Hersek
78
Doğal yayılış alanı dışında olan Yeni Zelanda da sonradan yerleştirilen
populasyonlar çok başarılı sonuçlar vermiştir. İlk olarak 1907 yılında 8 birey (2 ♂, 6 ♀)
Avusturya İmparatoru tarafından Yeni Zelanda Hükümetine hediye edilmiş, 1914 yılında
iki (1♂, 1♀) bireyin daha hediye edilmesiyle toplam hayvan sayısı 10'a yükselmiştir. Bir
hayvanın ölmesinin ardından 9 birey kalmış ve bugün Yeni Zelanda'da bu bireylerden
çoğalan binlerce çengel boynuzlu dağ keçisi bulunmaktadır. 1930 yılına kadar koruma
altında tutulan hayvanlardan 1936-1965 yılları arasında hükümet tarafından 68000'den
fazla hayvan vurdurulmuştur. Benzer şekilde Alsace’ye (Fransa), Kara Orman’dan 1956
yılında getirilen 7 erişkin birey ve 4 genç bireyin sayıları 1972 yılına kadar 580’e
ulaşmıştır.
1.3.5.1.2.2. Türkiye'deki Yayılışı
Anadolu'nun doğu ve kuzeydoğu bölgelerinde bulunmaktadır (Şekil 35).
Kuzeydoğu Anadolu'da Ordu-Mesudiye'den doğuya doğru Giresun, Trabzon'un güney
bölgeleri, Sümela, Zigana ve Maçka Vadileri, Kırklar Dağı, Cimil Dağı, İkizdere'nin
Balıklı Havzası, Verçenik Dağı, Çamlıhemşin, Çat, Hazindağ, Tatos Dağı, Kaçkar Dağları,
Altıparmak Dağları, Karçal Dağı, Mağara Dağı, Çoruh Nehri Vadileri, Gümüşhane,
Bayburt, İspir, Kop Dağları, Akbaba Dağı, Erzurum'u çevreleyen dağlarda, Palandöken
Dağları Baba Tepesi'nin doğu yamaçlarındaki Çamlıca Deresi civarında, ErzurumErzincan arasındaki Mutu'dan sonra gelen Sansa Boğazındaki Küçük İstasyon, Geçit ve
onun yakınındaki Çörş Köyü civarında, Erzurum-Bingöl arasındaki dağlarda, BingölKelhaş Nehri civarında, Munzur Dağları’nda, Pülümür Dağı'nın doğusunda Kartaltepe ve
Bahar Dağı'nda, Keşiş Dağı'nda, Tekman-Eleşkirt arasında, Kağızman-Digor arasında,
Nemrut Dağı'nda, Bingöl Şeytan Dağlarında, Ağrı'nın kuzeyinde, Erciş ve Diyadin
ilçelerinde, Tendürek Dağları'nda, Van civarının kuzeyindeki dağlarda, Süphan, Aladağ ve
Sarıçiçek Dağlarında bulunmaktadır.
Çengel boynuzlu dağ keçisinin kuzeyde; Ordu, Samsun, Sinop ve Kastamonu
illerinin dağlık bölgelerinde, güneyde ise Hakkari, Van ve Bitlis arasında kalan dağlık
bölgelerde de yaşadığı bildirilmektedir (Şekil 36 ve 37).
Çengel
boynuzlu
dağ
keçisinin
Süphan
Dağı'nda
geçmişte
yaşayan
populasyonunun, günümüzde tükendiği belirtilmektedir. Ayrıca, İç Anadolu'da ve
Torosların doğusunda bulunduğu belirtilen Çengel boynuzlu dağ keçisinin, günümüzde
buralarda yaşadığına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
79
Şekil 35. Turan (1984)’a göre Çengel boynuzlu dağ keçisinin Türkiye'deki yayılışı
Şekil 36. Kumerloeve (1967)'ye göre Çengel boynuzlu dağ keçisinin Türkiye'deki
yayılışı
Şekil 37. Lovari (1984)'ye göre Çengel boynuzlu dağ keçisinin Türkiye'deki
yayılışı
80
1.3.5.1.3. Paleontolojisi
Kurten (1968), Rupicapra'nın orijininin bir sır olduğunu yazmıştır. Ancak, Çengel
boynuzlu dağ keçisinin evriminin nasıl olduğu net bir şekilde bilinmemekle birlikte bu
konuda eskiye oranla biraz daha fazla bilgi sahibiyiz.
Yaşayan Rupicaprini'ler Doğu ve Güney Asya'da Nemorhaedus ve Capricornis'i,
Kuzey Amerika'da Oreamnos ve Avrupa ile Küçük Asya'da Rupicapra'yı içermektedir
(Şekil 38).
Şekil 38. Çengel boynuzlu dağ keçisi’nin ataları
81
Avrupa ve Yakın Doğu'da, Plio-Pleistocene çağında Rupicaprini alt familyası,
bugünkünden daha fazla birey ile temsil edilmekteydi. Görünüşe göre dağda yaşayan ve
Caprinae'nin diğer alt familyalarına benzemeyen Rupicaprini türleri asla kurak yaşam
alanlarında bulunmamışlardır. Rupicaprini türlerinin yükseltisel yaşam alanları bir kaç yüz
metreden, bir kaç bin metreye kadar olan dağlık bölgelerdir. Tropikal kayalık ormanlarında
da yaşayan Capricornis cinsi, çok ilkel ekolojik ve morfolojik özellikler göstermektedir.
Bu cins Rupicaprini alt familyasının atalarına yakın bir plesiomorfik formu sayılabilir.
Rupicaprini fosilleri, diğer Caprinae'ler ile karşılaştırıldığında çok ender
bulundukları ve çok dağınık oldukları görülür. Kayalık ve dik yerleri tercih eden bu
ungulataların fosil kalıntılarının bu alanlarda bulunması ve korunması mümkün değildir.
Gerçekte, dağlık alanlarda aşırı erozyondan dolayı, fosil kalıntılarının karstik çukurlarda
biriktiği son zamanlardan bilinmektedir. En zengin fosil kalıntıları düzlüklerde veya
yüksek alanlarda bulunan Lacustrine kalıntıları ve karstik sisteme birikenler olarak
bilinmektedir. Rutubetli çevrenin bol miktardaki leş yiyen hayvanları da kemikleri tahrip
etmektedir.
Rupicapra'nın ilk fosili orta Pleistocene'ye ait olarak Fransa'da bulunmuştur (Caune
de I'Arago) (Şekil 39), (Tablo 14). Fosil kayıtları, soğuk iklim safhasında doğudan bir
göçün olduğunu göstermektedir. Rupicaprini alt familyası, Miocene çağından beri, ilk
olarak dünya üzerinde bulundukları Asya'dan geç Miocene - Erken Pliocene,
Villafranchian ve Orta Pleistocene'de diğer kıtalara yayıldılar. Rupicapra Avrupa'ya,
Oreamnos ise Kuzey Amerika'ya Orta Pleistocene'de göç etmiştir. Procamptoceras,
Villafranchian çağında Rupicapra'ların atasına bilinen en yakın form olarak gözönünde
bulundurulabilir.
Würm buzul çağının başında birbirine yakın iki tür R.pyrenaica ve R.rupicapra,
dünya üzerinde yaşamaktaydı. R.pyrenaica, İspanya Pireneleri ve Orta - Güney
Apeninlerde bulunurken, R.rupicapra, Kafkaslar'dan Avrupa Alplerine kadar dağ sırası
boyunca bulunmaktadır. Atalarına ait eski özelliklere daha çok sahip olan R .pyrenaica,
R.rupicapra'dan daha eski bir form olarak görülmektedir.
Rupicapra pyrenaica'nın bütün özellikleri Procamptoceras ve Numidocapra'da da
bulunmaktadır. Rupicapra'ya en yakın form olarak sadece Orta Pleistocene'ye kadar
yaşayan Procamptoceras görülmektedir. Bununla birlikte boynuz ve dişlerle ilgili bazı
karakteristikler onun doğrudan bir ata olmadığını göstermekte ama yine de sadece
Procamptoceras, Rupicapra'nın atası her kim ise ona en yakın form olarak bilinmektedir.
82
Birkaç paleontolojik veri Rupicapra'nın, Procamptoceras ve belki de Kuzey Afrika'nın
Numidocapra'sı ile birlikte Villafranchian'da (2-1 milyon yıl önce) aynı aynı atadan
geldiklerini gösterir.
Şekil 39. Çengel boynuzlu dağ keçisi'ne ait Batı Avrupa'da fosil bulunan yerler
(1: Nestier, 2: Malarnaud, 3: Mas d'Azil,, 4: Isturitz, 5: Aitzbitarte, 6: Papasidero, 7:
Ripa Grande, 8: Brojon, 9: Principe, 10: Equi, 11: Fanciulli, 12: M. Sumbra, 13: Trou de
Nutons, 14: Farkaskoi, 15: Sublyuk)
Diğer yaban hayvanı türlerinin durumu da bu hipotezi desteklemektedir. Çengel
boynuzlu dağ keçisi veya onun doğrudan atası Avrupa'ya geç göç eden bir tür olarak erken
veya orta Pleistocene'de göç etmiş olmalıdır. Eğer bu doğru ise, Himalaya'ların batısındaki
bir dağlık bölge belki de Çengel boynuzlu dağ keçisi'nin veya ona benzeyen atasının
dünyaya yayılış merkezidir (Şekil 40).
Rupicapra'nın Himalayaların batısındaki bazı dağlık bölgelerden sıra dağlar
boyunca batıya göç ettiği, en kabul görecek hipotez olarak görülmektedir. Alternatif
hipotez olan stepler boyunca göç etmeleri ise, Rupicapra'ların kayalık ve dik alanlara
uyum sağlamış olmalarından dolayı kabul görmemektedir.
83
Tablo 13. Çengel boynuzlu dağ keçisine ait fosil bulunan yerler ve fosillerin ait
oldukları çağlar
Tür
Bulunan
Hayvan Kısmı
(*)
Bulunduğu Alan
Ait Olduğu Çağ
Kaynak
(A)
Nestier
(Cent. Pyrenees)
Geç Riss
Clot and Marsan, 1986
Harle, 1896 Clot and
Marsan, 1986
(A)
La Vache (Pyrenees)
Late Würm
Koby, 1964
(B)
Aitzbitarte iv (Cantabrics) Late Würm (W.III)
Altuna, 1972
(A)
Isturitz (Cantabrics)
Late Würm (W.III)
Altuna, 1972
R.
(A)
Mas d'Azil (Pyrenees)-1
Eraly Würm (?) Clot and Marsan, 1986
pyrenaica
(A)
Mas d'Azil (Pyrenees)-2
Late Würm
Clot and Marsan, 1986
Parasidero
Alessio et al., 1967
(A)
Late Würm (W IV)
(South. Apennines)
Masini, 1985
Grotta delle Balze (Central
Loreti & Masini,
(B)
Eraly Holocene
Apennines)
unpublished
Ripa grande
(B)
Holocene
Masini, 1985
(Cent. Apennines)
Farkaskoi Szilaureg (Bukk
(A)
Early Würm
Masini, unpublished
Mts, Hungary)
Subalyuk Barlang
(A)
Early Würm
Janossy, 1986
(Hungary)
(B)
Trou de Nutons (Ardennes)
Late Würm
Boule, 1910
Grotta del Brojon (eastern
(?) (A)
Early Würm (W I)
Sala, 1980
Alps)
R.
Grotta del Principe (Western
Early Würm
De Lumley-Woodyear,
Rupicapra
(?) (A)
Alps)
(W II)
1969 Masini, 1985
Grotta dei Fanciulli
Late Würm
Palma di Cesnola,
(?) (A)
(Western Alps)
(W III)
1976
Grotta di Equi
Early Würm
Pitti & Tozzi, 1971
(?) (A)
(North. Apennines)
(W II ?)
Masini, 1983
Monte Sumbra
(B)
Holocene
Masini, 1983, 1985
(North. Apennines)
(*) Fosili Bulunan Hayvan Kısmı = (A): İzole olmuş boynuz içi, (B): Çok iyi korunmuş kafatası veya
boynuz içine sahip kafatası ön kısmı, (?): Taksonomik veya kronolojik kaynakları şüpheli.
(B)
Malarnaud (Cent.Pyrenees) Early Würm (W.II)
1.3.5.1.4. Sosyal Organizasyon ve Ekolojisi
Çengel boynuzlu dağ keçisi, yıl boyunca iki ana yaşam alanına sahiptir. Bunlar,
sıcak sezonda, dağ çayırlarının bulunduğu alpin kuşakta, predatör saldırısı sırasında
sığınmak amacıyla, kayalıklardan sadece birkaç yüz metre uzakta ki alanlar ile kar
yığılmayan ve böylece uygun besin kaynaklarına ulaşılabilinen, çok dik veya rüzgardan
koruntulu kışlak alanlarıdır.
Çengel boynuzlu dağ keçisinin, sınırlı yaşam alanına esas etkisi, özellikle karlı
kışlarda bir araya toplandıkları yerlerde daha çok olmak üzere, vejetasyon üzerine
olmaktadır. Boyları 1.5 m' den daha kısa bitkiler genelde daha çok zarara uğrar.
84
.
Şekil 40. Rupicapra'nın tarih boyunca dünya üzerindeki göçü
Ayrıca bütün çağlardaki orman yapı ve kompozisyonunu olumsuz etkiledikleri
tespit edilmiştir. Çengel boynuzlu dağ keçisinin Avrupa ladini (Picea abies)’nin
ağaçlandırma sahalarında yazın, kışa göre daha fazla zararlı olarak özellikle boy
büyümesini olumsuz etkilediği gözlenmiştir. Gümüşi göknar (Abies alba) ve yapraklıların
bulunduğu bir ormanda bu türlerin sürekliliğinin hektarda bulunan 4-5 birey tarafından
olumsuz etkilendiği gözlenmiştir. Yapraklı ve ibreli ağaç türlerinin karışık olarak
bulunduğu bir ormanda çamlar ve huş çok az, ladin orta dereceli, kızılağaç ve söğütler ise
oldukça fazla tercih edilen türler olmuştur.
Çengel boynuzlu dağ keçisi, seçici bir otçul hayvandır. Otları, dakikada ısırma
oranı oldukça düşüktür (yaklaşık 25 defa) ve mevcut bitkilere bağlı olarak beslenmez.
Dakikadaki, ısırma oranının düşük olması ve mevcut bitkilere bağlı olmadan beslenmesi,
zamanı besin seçmeye harcadığını gösterir. Kurak sezonda dahi su içmeyen çengel
boynuzlu dağ keçisi, vücudu için gerekli olan suyu yediği besinlerden karşılamaktadır.
Rupicapra pyrenaica ornata, geç ilkbahar, yaz ve sonbaharda esas olarak, uzun
süreli kar ile kaplı alanlarda büyüyen Festucetum-Trifolietum thalii bitki birliğini tercih
etmektedir. Dişi ve genç bireylerin yerel yaz sürü büyüklüğü, tercih edilen bitki birliği ile
kaplı alanın büyüklüğü ile doğrudan ilişkilidir. Üstelik aşırı populasyonların nedeni olarak
çengel boynuzlu dağ keçisinin bitki seçiciliği gösterilebilir. Çengel boynuzlu dağ keçisinin,
yediği bitkiler arasında bir hiyeraşi vardır.
Yüksek alanlarda en çok tercih edilen bitkiler aşırı otlama ile gittikçe nadirleşir.
Böylece, daha az tercih edilenlerden biri yenilir ve hatta bunlar Veratrum spp. gibi hafif
85
zehirlidir. Yenme sıklığının basitçe ortaya konulmasında, daha az tercih edilen bitkilerin
sahada bulunmasına, aşırı otlamanın bir indikatörüdür.
Yapılan bir çalışmada çengel boynuzlu dağ keçisi yılın bütün sezonlarında diğer
vejetasyona oranla otsu bitkileri daha fazla tercih ettiği tespit edilmiştir. Bavyera
Dağlarında (Federal Almanya) çengel boynuzlu dağ keçisi yıl boyunca otsuları daha fazla
tercih ederken, diğer sezonların aksine kışın % 30 ibreli orman ağacı türleri, çok az
yapraklı türleri tercih etmiştir. Pirin Dağlarında (Bulgaristan) yıl boyunca otsu bitkiler daha
fazla tercih edilirken kışın ağaç, ağaççık ve çalı türlerinin daha fazla tercih edildiği tespit
edilmiştir. Kaçkar Dağlarında (Türkiye) da yılın bütün sezonlarında otsu bitkiler daha fazla
tercih edilirken, kışın ağaç, ağaççık ve çalıların tercih edilme oranının arttığı tespit
edilmiştir.
Ayrıca bir diğer çalışmada da kışın en fazla oranda kuru ot, çalı ve eğreltilerin
yaprak ve saplarını yediği tespit edilmiştir. İtalya Alplerinde de otsular yıl boyunca en
fazla tercih edilirken, kışın yosun ve likenlerin tercih edilme oranlarında bir artış
gözlenmiştir.
Çengel boynuzlu dağ keçisinin yükseltisel hareketleri mevsimsel olarak eş
zamanlıdır. Yılın sıcak sezonlarında 1500 m'nin üzerindeki yükseltilerde kalırlar, ama kışın
1100 m'den daha aşağı inerler. Bu model, populasyonun diğer bireyleri tarafından
kullanılan alanlardan daha düşük yükseltilerde kalan çok yaşlı erkekler hariç bütün cinsiyet
sınıfları ve yaşlar için aynıdır. Yaşlı erkekler sadece kızışma dönemi olan Kasım ayında,
dişi sürülerinin bulunduğu alpin çayırlıklarına giderler.
Büyük sürüler yaz ve sonbaharda şekillenirler. Kışın ise, ormanda yaşarken, sürüler
dağılırlar. Kışın, nadir ve dağılmış yiyecek kaynaklarına ulaşma ve belkide predatörlerden
kurtulma stratejisi, böyle bir modeli geliştirmiştir.
Çengel boynuzlu dağ keçisi için tespit edilen grup büyüklükleri oldukça farklıdır;
15-30, 39, 120, 127 ve 208. Çengel boynuzlu dağ keçisi yazın güneşin doğuşuyla birlikte
otlamaya başlar, güneş biraz yükselince, yani birkaç saat sonra dinlenmeye başlar. Öğlede,
güneş en dik vaziyetteyken tekrar birkaç saatlik bir otlama daha yapar. Ardından yine
dinlenmeye başlar. Daha sonra akşamüstü üçüncü defa otlamaya başlar ve güneş batıncaya
kadar bu otlama devam eder. Geceyi ise dinlenerek geçirir. Ancak, bazı kaynaklarda ay
ışığı bulunan gecelerde saat 21-22'ye kadar otlamaya devam ettikleri belirtilmektedir. Kışın
ise güneşin doğuşuyla başlayan otlama daha uzun sürer. Kısa kış günlerinde öğleye kadar
otladıktan sonra birkaç saatlik kısa bir dinlenmenin ardından güneş batıncaya kadar
86
otlamaya devam ederler. Temmuz-Ekim ayları arasında yapılan bir çalışmada beslenmeye
ayrılan zamanın Eylül-Ekim aylarında daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Çengel boynuzlu dağ keçisi bireyleri Avusturya Alplerinde yaz ve sonbaharda
ortalama 74 ha, kışın ise 60 ha alan kullanmıştır. Bazı grupların yazın ve sonbaharda
kullandıkları alan, kışın kullandıkları alan ile kısmen aynı olmuştur. Yaz ve sonbahar ile
kışın kullanılan alanlar arasındaki en uzun mesafe 2,7 km olmuştur. İsviçre Alplerinde her
iki cinsiyetin kullandığı yıllık ortalama alan yaklaşık 300 ha olarak tespit edilmiştir.
Çengel boynuzlu dağ keçisinin erkek bireylerinin Pirenelerde yıllık ortalama 30 ha alan
kullandıkları tespit edilmiştir. Yeni Zelanda’da sonradan yerleştirilen bireylerin
kullandıkları yıllık ortalama alan en fazla 656 ha, ortalama alan ise 341 ha olarak tespit
edilmiştir. Yazın ortalama 207 ha, kışın ise ortalama 70 ha’lık alan kullanılırken, en uzun
göç mesafesi 50 km ile genelde erkeklerde gözlenmiştir. Dişilerin kullandıkları yazlık ve
kışlık alanlar birbirinin aynı olmuştur.
Çengel boynuzlu dağ keçisinin cinsi olgunluk yaşı büyük değişiklikler
göstermektedir. Avrupa Alplerinde yaşayanlar cinsi olgunluğa dört, hatta beş yaşında
ulaşırken, İsviçre’de Jura Dağları’na, Kara Orman’a ve Vosges’e sonradan yerleştirilen
bireylerde dişiler iki yaşında doğurmaktadırlar. Yeni Zelanda’ya yerleştirilenler ise 1,5
yaşında cinsi olgunluğa ulaşmaktadırlar. Schwab (1975) cinsi olgunluğa ulaşmış bireylerin
% 40’ın altına düşmemesi gerektiğini savunurken, Tyufekchiev (1982) Pirin Dağlarında %
44 oranında cinsi olgunluğa ulaşmış hayvanların çoğalmasında olumlu bir etkiye sahip
olduğunu ortaya koymuştur.
Gebelik süresi 23 haftadır. Yeni doğan yavrular 2-3 ay aktif olarak emzirilirler.
Emzirme kızışma dönemi olan Kasım-Aralık aylarına kadar devam eder.
Doğumlar, Mayıs-Haziran başlarında meydana gelir. Alandaki yırtıcılardan dolayı
gebe dişiler, kayalıklara kaçıp saklanarak kendilerini diğerlerinden tecrit ederler.
Yavruların hayatta kalma oranı, erişkinlerden çok daha azdır.
Dişiler, genellikle Kasım ayının sonlarında döllenirler. Bu aydan önce, çok yaşlı
erkekler "harem" ler oluştururlar. Dişilerini haremlerinde tutmada, sadece yaşlı erkekler,
fiziksel istek teknikleri ile bir çoban köpeği gibi davranarak, başarılı olurlar. Sürünün
doğrudan merkez bölümüne doğru uygulanan teknikler, cinsel olgunluğa ulaşan dişilerinin
büyük gruplarını etkileyebilen, deneyimli erkekler tarafından, merkezden kaçan bir dişi ile
uğraşmaktan daha sıkça ve başarıyla uygulanır. Daha az başarılı erkekler ise merkezkaç
tekniklerini daha fazla sayıda kullanmaktadırlar. Böylece, bu Çengel boynuzlu dağ keçileri
87
sürü oluşturma çabalarının en üst düzeye çıkarmak için daha fazla koşarlar, ama harem
oluşturan yaşlı erkeklerden daha az dişi elde ederler. Erkekler, çekişmenin ilk bölümünde
birbirlerini Geyiğin (Cervus elaphus) çıkardığına çok benzeyen seslerle, tehdit ederler.
Eğer, rakip yaklaşırsa, ciddi bir gergin gösteri başlayabilir ve bu gösteri genellikle
değişken süreli bir kovalama ile son bulur.
Kovalama belki de en büyük üstünlük isteğidir. Rakipler birbirlerini tepelerden bir
aşağı bir yukarı doğru, birkaç metreden, birkaç yüz metreye kadar kovalarlar.
Eğer kovalayan, diğerini yakalarsa, onu boynuzuyla deşmeye uğraşır. Özellikle,
eğer kovalanan bir genç ise olay onun itaati ile son bulur.
Bazı durumlarda saldırılar değişebilir ve rakipler kovalayan ve kovalanan olma
alternatifiyle karşılaşılabilirler. Çengel boynuzlu dağ keçileri, bir kez daha kondisyon
gözden geçirmek durumunda kalabilirler.
Kayalık alanlarda bir aşağıya bir yukarıya koşma isteği enerjisinin süresi, rakiplerin
potansiyel tehlikelilikleri ile ilişkilendirildiği bir çalışma, genç davetsiz misafirlerin esas
erkelerden önemli ölçüde daha az uzağa kovaladıklarını göstermiştir. Üstelik,
kovalamalardaki değişim, yani birbirini kovalayan rakiplerin kovalamacadaki konum
değiştirmesi, daha ziyade aynı yaş sınıfından bireyler söz konusu olduğunda meydana
gelmektedir.
Bir aşağıya bir yukarıya koşmadaki kovalama için harcanan toplam enerji miktarı
eşit olarak boy ölçüşebilen rakiplerle sınırlıdır. Bireylerin, üreme kabiliyetini maksimum
yapabilmek amacıyla, savunmada minimum çaba sarfetmeleri gerekmektedir. Bu da "en az
çaba kanunu"dur.
1.3.5.1.5. Anatomik Uyum
Çengel boynuzlu dağ keçisi, dağlık alanlara çok iyi uyum sağlamıştır. Nispeten
uzun bir zaman boyunca, dakikada 200'ün üzerinde atmaya dayanabilen, aynı boyuttaki
birçok memelidekinden daha kalın kalp duvarları olan bir kalbe sahiptir.
Ayrıca, Çengel boynuzlu dağ keçisinin büyük akciğerleri ve olağanüstü fazla sayıda
olan (12-13 milyon/ml.) kandaki alyuvar hücreleri, onun solunum ve dolaşım sisteminin,
dağlarda yaşamaya çok iyi uyum sağlamasına yaramaktadır.
Ayak yapısı, bu hayvanın zor arazi şartlarında, diğer ungulata türlerinin çoğundan
daha büyük bir kolaylıkla hareket edebilmesini sağlar. Ayak tırnaklarının dış kenarları
keskin ve serttir. Böylece hayvan kayalardan tırmanırken en küçük çıkıntılardan bile
yararlanabilmektedir. Tırnak uçlarının ön kısmı hayvanın buzda hareketini kolaylaştırıcı
88
bir biçimde hafif aşağıya doğrudur. Ayak tabanları dik kayalık yüzeylerde kaymayı
önleyici bir şekilde lastiğimsi, sağlam ve hafif içbükey çukurdur. Ön ayaklarının tırnak
parçalarının arası, tepelerden aşağıya koşarken fren yapabilmek için 90 'nin üzerinde bir
açıyla açılabilmektedir.
Çengel boynuzlu dağ keçisi yaklaşık 2 m yükseğe ve en az 6 m uzağa atlayabilir ve
engebeli arazide yaklaşık 50 km/saat bir hızla koşabilir.
Çengel boynuzlu dağ keçisi, kayalıklar ve yüksek dağlardaki birçok koşulun
üstesinden gelebilecek fiziksel özelliklere sahiptir. Çok iyi tırmanır, sıçrar ve koşar.
Bunları bu amaca uygun bir vücut yapısı ile yapar. Diğer dağ ungulatalarının birçoğu veya
hepsi için bu durumdan sözedilemez. Çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban koyunu (Ovis
gmelini)’ndan 10 kat daha fazla bulunduğu Mercantour Dağlarında (Fransa), yaban
koyununa göre çok daha az sayıda bireyi kurt tarafından yakalanarak parçalandığı tespit
edilmiştir. Yakalanan çengel boynuzlu dağ keçileri genç veya kötü şartlardaki zayıf
düşmüş hayvanlar olurken, yaban koyunları ise sağlıklı ve 5-10 yaşındaki bireyler
olmuştur. Bu durum, özellikle arazinin derin kar tabakası ile kaplı olduğu kış şartlarında
onun zor şartlar için daha uyumlu olduğunu göstermektedir. Ayrıca, yırtıcı saldırılarına
karşı savunma davranışları da yaban koyununa göre çok daha fazla gelişmiştir. Toplam
550.000'in üzerindeki ve gittikçe artan sayısı, onun biyolojik başarısının güçlü bir kanıtıdır.
1.3.5.1.6. Habitat Kullanımı
Çengel boynuzlu dağ keçisi, yıl içerisinde mevsimlere göre yükseltisel olarak
göçetmektedir. Çengel boynuzlu dağ keçisi, arazinin karla kaplı olmadığı dönemlerde çok
belirgin bir şekilde ağaç sınırı etrafındaki veya üzerindeki yükseltileri tercih etmektedir.
Arazinin karla kaplı olmadığı bu dönemlerde, alpin çayırlıklar, otlaklar, çarşaklar ve
morenlerden oluşan açık vejetasyon tiplerini kullanmaktadırlar.
Kışın ise dağların yarı yükseltisinin üzerinde bulunmaktadır. Arazinin karla kaplı
olduğu dönemlerde ormanlar daha önemli bir hale gelmektedir. Ancak, en çok, yine açık
vejetasyon tiplerini tercih etmektedirler. En çok kullandıkları orman tipi ise, kapalılığı az,
orman içi açıklıklara sahip iğne yapraklı ormanlardır. Çengel boynuzlu dağ keçileri bu
yükseltilerde beklenilenden daha az gözlenmektedirler. Karışık yapraklı dağ ormanlarını
ise sıkça tercih etmektedirler. Çengel boynuzlu dağ keçisinin, geyik ve karaca ile birlikte,
ormanlık alanlara sığırlardan daha fazla zarar verdiği belirlenmiştir.
Ammergauer
Dağlarındaki (Federal Almanya) ormanlara verilen zararı ortadan kaldırmak için 1300
89
m’nin altındaki yükseltilerde bulunan bütün çengel boynuzlu dağ keçilerinin öldürülmesi
bile önerilmiştir.
Çengel boynuzlu dağ keçileri, yılın hangi zamanında olursa olsun arazide genellikle
birkaç değişik bakıda bulunmaktadırlar. Dağların doğu ve güneydoğu yönleri çok sıkça
tercih edilirken, kuzey ve kuzeybatı yönleri nadiren tercih edilmektedir. Çengel boynuzlu
dağ keçileri arazi karla kaplı olduğunda, dik yamaçları daha çok tercih etmektedirler.
Arazinin karla kaplı olmadığı dönemlerde ise düz alanları tercih etmektedirler. Çengel
boynuzlu dağ keçileri sonbaharda çok dik ve düz alanlarda aynı anda bulunmaktadırlar.
Yazın ise bazı gruplar, genelde tercih edilen yükseltilerdeki dik yamaçlara benzer alanların
bulunduğu düşük yükseltileri tercih etmektedirler. Çengel boynuzlu dağ keçisi habitat
kullanımında, yamaç ile yüksek bir ilişki içindedir ancak kayalıklarla aralarında herhangi
bir ilişki bulunmamaktadır.
Çengel boynuzlu dağ keçisinin habitat kullanımını bazı faktörler etkiler. Bunlar;
değişmeyen çevresel faktörler, biyotik ve abiyotik değişken çevresel faktörler ve iç
faktörler olarak sınıflandırılabilir (Şekil 41). Genellikle açık alanlarda gözlenen çengel
boynuzlu dağ keçilerinin son yıllarda Sessera Vadisi’ndeki (İtalya) ormanlıkları tercih
oranının arttığı ve bu artışa da diğer rakip otçulların baskısı, artan av baskısı ve ormanların
insanlardan uzak kışlama alanları olmasının neden olduğu tespit edilmiştir. Benzer şekilde,
Abruzzo Ulusal Parkı’ndaki (İtalya) çengel boynuzlu dağ keçilerinin turist faaliyetlerinden
oldukça fazla etkilendikleri ve rahatsız edildikçe otlamayı bırakıp kayalıklara kaçtıkları
gözlenmiştir. Kışın ise İsviçre Alplerinde yapılan kayak sporunun çengel boynuzlu dağ
keçisinin ormanlık alanda bulunmasını olumsuz etkilediği tespit edilmiştir. Ayrıca,
ormanda yapılan kayak sporunun hayvanların ormanın belli kısımlarında yoğunlaşmasına
ve ormana daha fazla zarar vermelerine sebep olduğu gözlenmiştir.
Gıda ve enerji kaynağını etkileyen vejetasyon tipi, Çengel boynuzlu dağ keçisi için
aşırı önemli görülmektedir. Güvenlik bakımından ise kayalıkların yakınlığı önemlidir.
Güvenlikten dolayı, engebeli ve dik alanların arasına serpişmiş olan veya böyle alanlara
komşu olan çayırlıklar daha önemlidirler. Bu durum, Çengel boynuzlu dağ keçilerinin vadi
tabanlarındaki ve kayalıklardan uzaktaki bazı otlakları, türün klimatik toleransı içinde
bulunmasına rağmen, niçin kullanmadığının da bir sebebi olabilir.
90
Değişmeyen
Çevresel Faktörler
• Topoğrafya
• Jeoloji
• İklim
Değişken
Çevresel Faktörler
• Abiyotik Faktörler
Hava
Kar
• Biyotik Faktörler
Besin
Yırtıcılar
Rakipler
Rahatsızlık Verenler
Çengel Boynuzlu Dağ Keçisinin
Habitat Kullanımı
İç Faktörler
• İç Rekabet
• Cinsiyet ve Yaş
• Psikolojik Durum
Şekil 41. Çengel boynuzlu dağ keçisinin habitat seçimini etkileyen faktörler
Çengel boynuzlu dağ keçileri, vejetasyon gelişimindeki mevsimsel değişikliklerden
dolayı, yüksek kalitedeki vejetasyonun bulunduğu alanları tercih etmektedirler. Bundan
dolayı, yazın dağların yüksek kesimlerinde bulunmaktadırlar veya alpin çalılıklarının
kahverengileşmeye başladığı büyüme mevsiminin sonlarına doğru çarşak ve moren
yataklarındaki yeşil vejetasyonu seçmektedirler. Çengel boynuzlu dağ keçileri, kar, diğer
vejetasyon tiplerine ulaşmayı sınırlandırdığında, bazan ormanla kaplı dik alanlara ve
kayalık yamaçlara gitmektedirler.
Çengel boynuzlu dağ keçisi için en ideal şartlara sahip olan bir yeri karakterize
edecek olursak, yazın; geniş ölçüde çok lezzetli bitkilerle kaplı alpin çayırlıklar ve yeterli
topoğrafik farklılıklara sahip olan, yeni bitkilerin büyüdüğü, yama halinde arazide bulunan
karların etrafındaki alanlar, gölgeli alanlar, çarşak ve moren yatakları veya kuzey bakılara
sahip alanlar olmaktadır. Yeterli ölçüde engebeli alanlar, güvenlik sağlamak için arazide
serpişmiş veya yakında olmalıdır. Avrupa Alpleri'ndeki beslenme alanları yükseklerde
bulunduğundan, arasıra esen rüzgarlar sıcak yaz günlerinde hayvanları serinletmekte ve
böceklerin verdiği rahatsızlıkları azaltmaktadır.
91
Kışın ise çengel boynuzlu dağ keçisi için ideal habitat; az kar biriken dik, kayalık
yerler ve daha yüksek güneş aydınlatmasına maruz kalan bakılardaki serpişmiş
vejetasyonları içermektedir. Buradaki hayvanlar, başka yerlerdeki derin kara rağmen
hayatta kalmayı başarırlar. Bu yerler aşırı rüzgarlardan korunmak ve radyasyon ile enerji
kaybını önlemek için biraz ağaç örtüsüne sahip olabilmektedirler. Bununla birlikte İtalya
Alplerinde yapılan bir çalışmada kar ile kaplı olmak ile nufüs oranı arasında bir ilişki
olmadığı da tespit edilmiştir.
1.3.5.1.7. Grup Büyüklükleri
Grup büyüklüğü ve kompozisyonu, sosyal yapının önemli bir özelliğidir. Bir grupta
yaşayan bireyler, yırtıcıların saldırılarına karşı ihtiyatlı olma oranlarındaki artıştan dolayı
daha güvende olmaktadırlar. Ancak, sürüler optimum büyüklüğü aşarsa, yırtıcı saldırısına
uğrama durumunda alarm verme avantajlarını kaybetmektedirler. Ayrıca, bir türün sosyal
stratejisi habitat durumuna bağlı olarak farklılık gösterebilir. Örneğin, yalnız yaşayan türler
olan Karaca (Capreolus capreolus) ve beyaz kuyruklu geyik nadir durumlarda çıktıkları
açık habitatlarda sürüler halinde bulunurlar. Bazan grup büyüklükleri çok değişik sebeplere
bağlı olarak değişmektedir. İberik Yarımadasının güney doğusunda Capra pyrenaica
üzerine yapılan bir araştırmada, yaz aylarında dişi ve yavru gruplarının dağılarak, besin
kaynaklarınca daha fakir ancak daha güvenli olan yoğun vejetasyonla kaplı gizli alanları,
küçük gruplar halinde kullanmalarına, turist baskısının sebep olduğu belirlenmiştir.
Farklı habitat tiplerinin kullanımının, temelde peryodik çevresel değişiklikler
tarafından biçimlendirildiği Schröder (1971) tarafından ortaya konulmuştur. Bu durum,
habitatın kalitesini tanımlayan güvenlik durumu ile birlikte, büyük ölçüde besin kalitesi ve
varlığı ile ilgilidir. Grup büyüklüklerinin değişiminde gıda kaynaklarının dağılışının,
anahtar faktör olduğu ise Elsner-Schack (1985) tarafından öne sürülmüştür.
Kramer (1969) ve Berducou & Bousses (1985) gözlemleri esnasında 40 m uzaklıkta
ve aynı yönde ilerleyen bireylerden oluşan bir sosyal üniteyi grup olarak tanımlamıştır.
Lovari & Cosentino (1986)'da araştırmalarında grup için, Kramer'in bu tanımlamasını
kullanmıştır. Garcia-Gonzalez & Cuartas (1996), İspanya Pirenelerinde, bir sosyal üniteyi
grup olarak tanımlarken bireyler arasındaki uzaklığı 50 m olarak almışlardır. Clarke (1986)
ise Yeni Zelanda'da bir sosyal ünitenin grup olarak tanımlanabilmesi için bireyler
arasındaki uzaklığı 100 m olarak almıştır.
Çengel boynuzlu dağ keçilerinin sürü büyüklükleri yıl boyunca değişmektedir.
Soğuk sezon boyunca küçük olan grup büyüklükleri, sıcak sezonda büyümektedir. Yalnız
92
gezen bireyler ve küçük gruplar, yaygın olarak Şubat'tan Mayıs'a kadar görülürken, en
büyük sürüler Haziran'dan Kasım'a kadar ve daha belirgin olarak Ağustos-Eylül arasında
görülürler.
Berducou ve Bousses (1985) çengel boynuzlu dağ keçisinin Pirene Dağlarındaki
(Fransa) ortalama grup büyüklüğü Haziran-Kasım ayları arasında 11,7 olurken, en fazla
208 bireyden oluşan tek bir grup gözlenmiştir. Kramer (1969) Haziran-Ağustos ayları
arasındaki grup büyüklüğünü 25,1, Kasım-Aralıktakini 21,5, en fazla ise Eylül-Ekimde
25,2 olarak; Schröder (1971) Haziran ayında 12,4, Kasım ayında 17,3, en fazla ise
Ağustosta 36,7 olarak; Lovari (1984) dişi ve gençlerin ortalama grup büyüklüğünü Kasım
ayında 16,7 olarak tespit edilmiştir. Bölgesel şartlara bağlı olmak üzere 100 ha’da
barınabilecek hayvan sayısının 3-15 birey arasında değişebileceği.
Alados (1985), açık alanlarda büyük grupların bulunmasının nedeni olarak
yırtıcıları göstermiştir. Gelişmiş bir görüşe göre, açık bir habitat, grupların birleşmesine bir
ormandakinden daha fazla izin verir.
Yalnız gezen bireylerin çoğu ergin erkeklerdir. Aynı cinsten oluşan gruplar oldukça
nadir gözlenmektedir. Erkek grupları, sadece yazın ve sonbaharda gözlenirken, dişi
grupları tüm yıl boyunca eşit oranlarda gözlenmektedir. Erkek ve dişilerden oluşan gruplar,
sadece dişilerden oluşan gruplara göre daha küçüktürler. Yalnız gezen erkek bireylerin
sayısı kızışma sezonunda (Kasım) azalırken, karışık gruplardaki erkeklerin sayısı
artmaktadır.
Shank (1984), besin kalitesinin ve miktarının yaz sonlarında Bavyera Dağları'nda
yükseltiye bağlı olarak arttığını ve dişiler, bir yaşındakiler ve yavrulardan oluşan grupların
en yüksek yükseltilerde bulunduğunu belirtmiştir. Bunun yanında, ergin erkekler daha
aşağılarda yaşam sürmektedirler. Böylece, Shank, erkeklerin en iyi beslenme alanlarından
dişileri çıkaramadıklarına karar vermiştir. Bununla birlikte onun gözlemleri yaz sonları ile
sınırlı olup, gıda kaynaklarının kıt ve rekabetin daha fazla olduğu kış aylarında ne olduğu
bilinmemektedir. Lovari & Cosentino (1986)'na kışın aylarında da cinsiyetlerin yükseltiye
göre dağılımının yaza göre daha az bir mesafe ile farklı olduğunu ortaya koymuşlardır.
Ergin erkeklerin çoğu, kızışma zamanı hariç bütün yıl boyunca ormanda kalırken, dişiler,
çayırlık parçalar otlanabilir hale gelir gelmez yüksek yükseltilerde bulunan alpin
çayırlıkları ziyaret ederler.
Yaşlı erkekler daha çok ormanlarda bulunurken, karışık sürüler alpin çayırlıkları
tercih etmektedirler. Kışın her iki cinsiyet grubu da ormanda gözlenmektedir. Ancak esas
93
olarak karışık gruplar, parça halindeki çayırlıklar uygun hale geldiğinde, ağaç sınırı
üzerindeki açık alanlarda gözlenirler.
1.3.5.1.8. Hastalıkları
Çengel boynuzlu dağ keçisinde bakteri, virüs ve parazitlerin sebep olduğu
hastalıkların yanısıra travma, tümör, doğuştan kusurluluk ve zehirlenmelere de
rastlanılmaktadır.
İtalya'nın Batı Alplerinde yapılan bir çalışmada Rupicapra rupicapra rupicapra'nın
solunum sisteminde, Spiculocaulus austriacus, Protostrongylus rufescens, P. hobmaieri, P.
rupicaprae, P. rufescens var. boevi ve Dietyocaus filaria adlı nematod türleri tespit
edilmiştir. Abruzzo Ulusal Parkındaki (İtalya) Rupicapra pyrenaica ornata bireylerinin
solunum sisteminde en yaygın olan nematodların Protostrongylus cinsine ait oldukları
tespit edilmiştir.
Slovenya'da elde edilen 1232 akciğerin 1023'ünün hastalıklı olduğu tespit
edilmiştir. Bu nünumelerde, hastalığa sebep olan parazitlerden Protostrongylina larva'ya
% 30, Muellerius capillaris'e % 27, Neostrongylus linearis'e % 19, Cystocaulus ocreatus'a
% 12, Protostrongylus raillieti'ye % 10, Dictyocaulus filaria'ya % 1 ve Protostrongylus
rufescens'e % 1 oranında rastlanılmıştır. Kuzeybatı İspanya'nın Kantabriyan Dağlarındaki
Rupicapra rupicapra parva bireylerinin akciğer ve dışkılarında en fazla Neostrongylus ve
ardından Muellerius cinsi nematodlar tespit edilmiştir. Yine Slovenya'nın Tatra Ulusal
Parkındaki R.r.tatrica bireylerinin akciğerlerinde büyük oranda Muellerius capillaris, M.
tenuispiculatus ve münferit olarak da Dictyocaulus viviparus'a rastlanmıştır.
Alplerde yapılan bir araştırmada, çengel boynuzlu dağ keçisini etkileyen bir diğer
önemli hastalık etmeninin uyuz böceği (Sarcoptes rupicaprae) olduğu belirlenmiştir. Uyuz
hastalığı genelde 3-5 yaşındaki bireylerde görülmektedir ve salgın halini alarak birçok
hayvanın ölümüne neden olmaktadır. Bu durum, 3-5 yaşlarındaki hayvanların ilk gebelik,
emzirme veya kızışmadan dolayı ciddi stres altında olmalarından kaynaklanmaktadır.
Rupicapra rupicapra parva üzerine yapılan bir çalışmada uyuz hastalığının erişkin
erkelerde dişilerden daha fazla oranda olduğu tespit edilmiştir. Bunda, kızışma döneminde
erkeklerin cinsel ilişki sırasındaki direk temasın yanısıra bu dönemde harcadıkları büyük
enerjinin ardından kışa girmelerinin de etkili olduğu belirtilmektedir. Sağlıklı hayvanlar ile
uyuzlu hayvanlar arasında yapılan bir karşılaştırmada diğer faktörler kadar A vitamininde,
çinko ve demir metabolizmasında, böbreküstü bezi kabuğunun aktivitesinde ve besin
94
seçiminde önemli farklılıklar bulunduğu tespit edilmiştir. Sağlıklı bireylerin vucüt şartları
uyuzlu bireylerden yıl boyunca çok daha iyi olmaktadır. Populasyonların korunabilmesi ve
amenajmanlarının doğru bir şekilde yapılabilmesi için hastalığın izlenmesi gerekmektedir.
Keratoconjunctivitis epizootic tarafından erkeklerin dişilere göre daha fazla
etkilendiği tespit edilmiştir. Çengel boynuzlu dağ keçisi için bir tehlike arzetmemesine
rağmen, özellikle erkekler üzerinde daha fazla etkili olarak populasyon büyüklüğünde
azalmalara ve uzun dönemde üreme ve vücut şartlarında olumsuzluklara sebep olmaktadır.
Populasyon yoğunluğu arttıkça bulaşıcı olan keratoconjunctivitis'ten ölen hayvanların
ölüm oranlarında büyük bir artış olduğu tespit edilmiştir.
Pasteurella'nın Yeni Zelanda'daki sonradan yerleştirilen bireylerde yüksek oranda
yavru ölümüne sebep olduğu tespit edilmiştir. Birer bakteri türü olan, Brucella melitensis
ve B.abortus'un neden olduğu sistemik Brucellosis hastalığı birkaç ay içinde öldürücü
olmaktadır. Hastalık evcil hayvanlardan aynı otlağın kullanılmasıyla bulaşmaktadır.
Papillomatosis genellikle bir yaşından küçük bireylerde geç kış ve ilkbaharda etkili
olan bulaşıcı bir hastalıktır. Bunun yanında "körlük" de çengel boynuzlu dağ keçisinde
görülen bir diğer bulaşıcı hastalık çeşididir. Ayrıca çengel boynuzlu dağ keçisinde, organik
hastalıklar olan nephropathies, hepatopathies, myocardiopathies ve arteriosclerotic lesions
tespit edilmiştir.
İtalya'nın Batı Alplerinde kışın zor şartlardaki birçok bireyin
necrotic
bronchopneumonia'dan öldüğü tespit edilmiştir.
Hayvanat bahçesindeki çengel boynuzlu dağ keçilerinde tespit edilen en büyük
problem ilk dört haftalık yavrularda görülen Peracute septicaemia bakterisidir. Klinik
belirtileri yüksek ateş ve titreyerek katılma olup, hasta hayvan birkaç saat içinde
ölmektedir. Ölüm oranı %80–100 arasında değişmektedir. Yine hayvanat bahçelerindeki
uygun olmayan ve yetersiz beslenme sonucunda, 6 ve 13 yaşından büyük bireylerde,
düşme ve sürüden ayrılma ile sonuçlanan ve Pasteurella multicida bakterisinin sebep
olduğu bir hastalık tespit edilmiştir. Ecthyma contagiosa benzeri bir virüsün sebep olduğu
bir diğer hastalık ise çoğunlukla 2-3- aylık yavrularda görülmektedir. Hastalığın ilk
belirtileri, dudaklardan dışarı atılan ot parçaları, ağız çevresinde kabuklaşmış ve kanlanmış
kısımlar ve şişkin dudaklardır.
Hayvanat bahçelerindeki bireylerde rastlanan en önemli parazit cinsleri; Ostertagia,
Trichostrongylus, Haemonchus, Chabertia, Oesophagostomum, Capillaria, Trichuris ve
95
akciğer
paraziti
kurtlar
olan
Cystocaulus,
Protosrongylus,
Muellerius
ve
Neostrongylus'dur.
Bunun yanında Coccidae familyasına ait Eimeria alpina, E.riedmülleri,
E.rupicaprae, E.yakimoff-matschoulskyi gibi parazitler bütün yüksek dağ ungulatalarında
olduğu gibi hayvanat bahçelerindeki çengel boynuzlu dağ keçilerinde de büyük bir
problem olmaya devam etmektedir.
Sadece parazitler çengel boynuzlu dağ keçisinin populasyonundaki bir azalmanın
nedeni olamaz. Böyle bir azalmaya diğer ungulatalarla yoğun besin rekabeti gibi birçok
faktör sebep olabilir. Basin Vadisindeki (Canterbury / Yeni Zelanda) yavru ölümlerine yaz
ve sonbahardaki az yağışların ardından ortaya çıkan hastalıkların sebep olduğu tespit
edilmiştir.
Ekologlar ve Yaban Hayatı Biyologları yerli populasyonların düzenlenmesinde
genellikle parazitlerin oynadığı rolü gözardı etmektedirler. Bir parazit iki yerli hayvan
türünden biri için daha tahrip edici olabilir. Özellikle bir parazit, çengel boynuzlu dağ
keçisinin populasyonunun azalmasında ancak ayrı ayrı ya üreme ve ölüm oranlarında veya
aynı anda hem üreme hemde ölüm oranlarında etkili olabilir.
Aynı otlağı paylaştıklarından dolayı, dağ ungulataları evcil hayvanlar için, evcil
hayvanlar da dağ ungulataları için sürekli birer parazit kaynağıdırlar.
1.3.5.2. Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi Sayımları
Sayım, genel anlamda mevcudun belirlenmesidir. Ancak, esasen yapılan sayım
(envanter) çalışmaları ile yaban hayvanları ile ilgili olarak sadece onların popülasyon
büyüklükleri veya yoğunlukları değil, daha birçok durumları ile ilgili bilgi elde
edilmektedir. Yaban hayatında planlama çalışmasına başlamadan sayım çalışmalarına
başlanılması gerekmektedir. Planlama sürecinin ardından da planı uygulayabilmek,
denetleyebilmek, izleme yapabilmek veya planı yenilemek amacıyla sayımlara devam
edilmesi gerekmektedir. Yani sayım işi, planlamanın omurgasını oluşturmaktadır.
Plan çalışmaları başlayana kadar sahada herhangi bir sayım çalışması yapılmadığı
tespit edilmiştir. Planlama çalışmaları sırasında ise sahada özellikle iz ve belirtilere dayalı
dolaylı sayım çalışmaları yapılmış, köylüler ve avcılarla görüşmeler yapılmıştır. Sahada
yoğun iz ve belirtilere rastlanılan alanlar genelde sahanın insandan uzak, yüksek dağlık
kesimleri olmuştur. Buraların aynı zamanda köylerde ve yakın civarda yaşayan avcıların
kaçak olarak Çengel boynuzlu dağ keçisi avladıkları yerler olduğu görülmüştür.
96
1.3.5.3. Sayımlarda Kullanılan Yöntem
Yaban hayvanlarının sayımında birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler,
genelde, bizzat hayvanın kendisinin görülmesi ve gözlenmesi esasına dayalı olan gözlek ve
sürek-bek gibi doğrudan sayım yöntemleri veya hayvana ait iz, belirti ve işaretlerin
araştırılması esasına dayalı olan dolaylı sayım yöntemleri olarak ikiye ayrılır. Yöntem
seçiminde, en belirleyici olan etkenlerin başında, sayımı yapılacak tür ve sayımın amacı
gelmektedir.
Bu çalışmada yapılan sayım (envanter) çalışmalarında sahanın özel koşulları
nedeniyle, hayvana ait iz, belirti ve işaretlerin araştırılması esasına dayalı olan dolaylı
sayım yöntemleri kullanılmıştır. Genelde ayak izi ve dışkı tespitine dayalı olarak yapılan
gözlemlerde sahanın güney, güney doğu ve batı kesimlerinde hedef türe ait iz ve belirtilere
rastlanılmıştır.
1.4. Sosyo-Kültürel Yapı
1.4.1. Nüfus
YHGS içerisinde ve çevresindeki alanda, toplam 28 adet köy yerleşimi
bulunmaktadır. Bu köylerden pekçoğunun yerleşimi sahanın içine girmekte bazıları ise
yerleşim olarak alanın bitişiğinde yani dışında yer almaktadırlar. Bununla birlikte bu
köyler, sahayı mezra ve yayla olarak kullanmaktadırlar. Sahadaki köyler; Çat ilçesine
bağlı; Ağaköy, Babaderesi, Bağlıca, Bardakçı, Bozyazı, Çayırtepe, Çirişli, Elmapınar,
Göbekören, Gökçeşeyh, Gölköy, Işkınlı, Kaplıca, Karabey, Karaca, Köseler, Kumaşlı,
Kurbanlı, Mollaömer, Muratçayırı, Parmaksız, Saltaş, Sarıkaşık, Sobeçayırı, Soğukpınar,
Şeyhhasan, Tuzlataşı ve Tuzluca köyleridir. Saha içinde 600-700 nüfuslu köylerin yanısıra
100-200 nüfuslu küçük köylerde bulunmaktadır.
İlçe merkezinde, 2 yatılı ilköğretim bölge okulu, 1 çok programlı lise, 3 ikinci
kademeli ilköğretim okulu ve 1 ana okulu mevcuttur.
Köylerde ise; 8 adet İkinci Kademeli İlköğretim okulu ve 39 adet Birleştirilmiş
Sınıflı İlköğretim Okulu mevcuttur. İlçede Okuma-Yazma Oranı % 84,5’dir. 55 okulda
toplam 220 öğretmen ve 2227 Kız, 2326 Erkek olmak üzere toplam 4553 öğrenci
bulunmaktadır (Tablo 15,16).
97
Tablo 14. Sahanın içinde ve civarındaki köyler ve bu köylerin nüfusları (TÜİK,
2011)
Köy
Aşağıçat
Babaderesi
Bağlıca
Bardakçı
Bozyazı
Çayırtepe
Çirişli
Elmapınar
Göbekören
Gökçeşeyh
Gölköy
İşkinli
Kaplıca
Karabey
Karaca
Köseler
Kumaşlı
Kurbanlı
Mollaömer
Muratçayırı
Parmaksız
Saltaş
Sarıkaşık
Soğukpınar
Söbeçayır
Şeyhhasan
Tuzlataşı
Erkek
98
63
58
333
127
107
70
93
87
114
56
164
331
124
215
178
72
173
138
122
344
288
272
443
215
261
240
98
Kadın
109
72
53
323
134
83
80
104
77
122
51
186
322
128
185
175
52
149
154
121
314
269
294
402
245
237
242
Toplam
207
135
111
656
261
190
150
197
164
236
107
350
653
252
400
353
124
322
292
243
658
557
566
845
460
498
482
Tablo 15. Sahanın içinde ve civarındaki köylerde eğitim durumu (TÜİK, 2010)
Köy
Çat Merkez
Aşağı Çat
Babaderesi
Bağlıca
Bardakçı
Bozyazı
Çayırtepe
Eğitim Düzeyi
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
99
Erkek
95
617
406
360
70
356
89
93
2.086
0
21
28
10
4
12
2
4
81
5
26
16
8
2
2
59
4
9
24
10
1
3
2
53
16
78
94
53
5
14
3
49
312
7
32
33
24
3
12
1
6
118
8
32
23
13
Kadın
302
664
447
237
11
95
55
70
1.881
17
32
20
9
0
2
0
5
85
14
31
16
6
0
4
71
12
15
9
6
0
1
3
46
55
81
73
40
3
3
0
20
275
35
42
18
17
0
0
1
3
116
24
27
13
11
Toplam
397
1.281
853
597
81
451
144
163
3.967
17
53
48
19
4
14
2
9
166
19
57
32
14
2
6
130
16
24
33
16
1
4
5
99
71
159
167
93
8
17
3
69
587
42
74
51
41
3
12
2
9
234
32
59
36
24
Çirişli
Elmapınar
Göbekören
Gökçeşeyh
Gölköy
Işkınlı
Kaplıca
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
100
4
10
2
2
94
13
20
10
11
1
3
1
59
32
26
16
13
5
1
1
9
103
6
20
28
12
0
2
1
5
74
7
31
38
17
2
6
1
3
105
2
10
13
13
1
39
18
64
27
11
2
0
0
14
136
22
85
0
2
0
3
80
25
32
9
1
0
1
3
71
49
25
5
15
0
0
0
10
104
19
13
16
11
1
0
0
4
64
22
53
23
8
1
0
1
4
112
10
15
7
7
0
39
49
94
15
1
0
1
1
5
166
67
118
4
12
2
5
174
38
52
19
12
1
4
4
130
81
51
21
28
5
1
1
19
207
25
33
44
23
1
2
1
9
138
29
84
61
25
3
6
2
7
217
12
25
20
20
1
78
67
158
42
12
2
1
1
19
302
89
203
Karabey
Karaca
Köseler
Kumaşlı
Kurbanlı
Mollaömer
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Bilinmeyen
101
119
51
5
6
1
15
304
12
25
51
18
4
4
3
4
121
31
53
55
33
4
1
21
198
18
71
38
16
1
5
7
156
12
23
20
4
1
4
1
1
66
7
56
64
16
0
7
1
9
160
12
34
49
27
2
10
7
52
47
4
9
0
7
304
45
29
24
13
0
2
0
5
118
49
63
34
27
2
1
7
183
42
85
12
8
0
2
5
154
23
15
9
9
0
0
0
0
56
32
31
34
24
1
1
0
4
127
32
47
34
30
0
6
1
171
98
9
15
1
22
608
57
54
75
31
4
6
3
9
239
80
116
89
60
6
2
28
381
60
156
50
24
1
7
12
310
35
38
29
13
1
4
1
1
122
39
87
98
40
1
8
1
13
287
44
81
83
57
2
16
8
Muratçayırı
Parmaksız
Saltaş
Sarıkaşık
Soğukpınar
Söbeçayır
Şeyhhasan
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
102
141
25
24
33
14
1
1
16
114
11
89
94
62
3
6
1
24
290
23
95
58
68
0
5
2
13
264
39
102
45
32
2
7
3
11
241
27
121
84
60
0
2
2
34
330
21
55
64
29
2
13
5
21
210
5
67
69
150
43
23
17
23
3
0
7
116
64
99
40
35
1
1
0
11
251
71
96
27
34
1
1
1
17
248
81
110
26
21
0
0
1
6
245
106
111
31
22
1
1
3
23
298
57
63
53
37
0
1
1
16
228
41
70
49
291
68
47
50
37
4
1
23
230
75
188
134
97
4
7
1
35
541
94
191
85
102
1
6
3
30
512
120
212
71
53
2
7
4
17
486
133
232
115
82
1
3
5
57
628
78
118
117
66
2
14
6
37
438
46
137
118
Tuzlataşı
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
Okuma yazma bilmeyen
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen
İlkokul mezunu
İlköğretim mezunu
Ortaokul veya dengi okul mezunu
Lise veya dengi okul mezunu
Yüksekokul ve üzeri
Bilinmeyen
Toplam
44
8
15
4
14
226
24
72
55
26
3
3
1
16
200
27
1
3
1
8
200
46
88
40
17
0
0
0
10
201
71
9
18
5
22
426
70
160
95
43
3
3
1
26
401
1.4.2. Kültürel Değerler
Doğu’dan Anadolu’ya uzanan yollar üzerinde bulunan Erzurum’da, çağlar boyu
yinelenen nüfus hareketleri, bir yandan yöreye yeni kültürlerin gelmesini sağlarken, bir
yandan da yörede meydana gelen savaşlar sonucunda geçmiş kültürlerin ortadan
kalkmasına yol açmıştır. Erzurum, çok eski tarihlerden bu yana süregelmiş tarih ve kültür
katmanlarını bir arada barındırır. Selçuklu dönemi Türk - İslam kültürü, Türklerin
göçebelik dönemi kültürü ve İran kültürü bunlardan en belirginleridir.
Çat ilçesi ise Erzurum-Bingöl arasında, yol üzerinde bir ilçe olup, her iki ilden de
kültürel olarak etkilenmiş bir yerleşim birimidir. İlçedeki önemli tarihi yapıtlar; Yavi Köyü
Camii, Yarmak Köyü Camii ile Bardakçı Köyü Camii ve çeşmesidir.
Erzurum yöresi, giyim kuşamda çağdaş ve geleneksel öğelerin iç içe bulunduğu bir
yöredir. En çok giyilen kadın giysileri, üçetek ve bindallıdır. Üçetek, şalvarla birlikte
giyilir. Kadife, kutnu gibi ağır kumaşlardan yapılan entariler, üste giyilen ceket veya yelek
ve gümüş kemerler geleneksel kadın giyiminin en belirgin özellikleridir. Alındaki altınlar
motifli fes, yemeni, nalın, vala, potin ve kaloç bu geleneksel giysiyi tamamlar. Geleneksel
erkek giyiminin temel özelliklerini ise başlarındaki külah beyaz keçe ve etrafına sarılan
sarık, kaba kırmızı kumaştan düz yelek ve göğsü bağcıklarla tutturulmuş, yakası açık siyah
kazak oluşturur.
1.4.3. Tarihi ve Arkeolojik Değerler
Bugüne kadar YHGS içinde ve yakın civarında çok önemli bir tarihi ve arkeolojik
kalıntıya rastlanılmamıştır. Yörenin tarihine bakıldığında ise aşağıdaki süreç ortaya
çıkmaktadır.
103
Çat ilçesi XVIII. Asrın başlarında Osmanlı Sipahileri tarafından ilçeye 17 km
uzaklıkta bulunan Yavi Beldesi civarında kurulmuş, XIX. asrın başlarında Dersim
tarafından gelen Türk Aşiretleri ile birleşmişlerdir. Birinci Dünya Savaşından sonra Kığı
ilçesine bağlanmış, daha sonra coğrafi konumu sebebiyle Tercan ilçesine bağlanmıştır.
Yavi Bucak Merkezi iken 1936 yılında Aşağıçat Köyü ilçe merkezi olmuş, 1939 yılında
idari bağlılığı değiştirilerek Aşkale ilçesine bağlanmıştır. 1946 yılında Oyuklu Köyü adı
altında Erzurum İline bağlanmıştır. 1954 yılında ise Oyuklu Köyü, Çat adı altında ilçe
merkezi haline dönüştürülmüştür.
İlçenin bulunduğu topraklar yüzyıllar önce çeşitli akınlara maruz kalmıştır.
Anadolu’ya yönelik Türk akınları özellikle Doğu Anadolu’da yurt edinmek isteyen başta
Selçuklular olmak üzere birçok Türk boyları Erzurum’a yaptıkları akınlarda ilçe
topraklarına da akınlar düzenlemişlerdir.
Yıllarca Rus işgalinde kalan ilçe Rusların çekilmesiyle birlikte Ermeni
mezalimlerine maruz kalmış, çok sayıda insan hunharca katledilmiş, yöredeki köyler
yakılmış, yıkılmıştır.
1.5. Sosyo-Ekonomik Yapı
1.5.1. Doğal Kaynak Kullanımı ve Geçim Kaynakları
İlçe ekonomik yönden fazla gelişme göstermeyen ve bölgesinde en geri kalmış
yöreler arasında yer almaktadır. Genelde geçim hayvancılıkla sağlanmaktadır. Hayvancılık
çoğunlukla verimi düşük yerli ırk sığırlardan oluşmaktadır. İlçe ekonomisi hayvancılığa
bağlı tarım ve ağırlıklı olarak hayvancılığa dayalıdır. İlçe Yüzölçümü 1386 km2’dir. Bunun
550.000 dekarı çayır-mera, 335.000 dekarı tarla, 168.000 dekarı dağlık arazi, 56.000 dekarı
akarsu ve sazlıktır. Tarla arazisinin 166.000 dekarı terk edilmiş, 169.000 dekarı ise halen
kullanılmaktadır. Makineli ziraat tamamen yerleşmemiştir. Tarım aile ekonomisi
görünümündedir. Az miktarda buğday, arpa ekimi yapılmakta ise de genel olarak tarlalarda
hayvan yemi için çayır ve ot üretimi yapılmaktadır. Pazar ekonomisi gelişmemiştir. İlçede
Genelde yerli ırk olmak üzere toplam olarak 27.419 büyükbaş, 57.207 küçükbaş hayvan
sayımı yapılmıştır. İlçede yerli arılı kovan sayısı 3.254’tür.
Çat YHGS içerisinde, kamu ve özel mülkiyet kullanımları bulunmaktadır. Alanın
yaklaşık % 97’si devlet orman alanlarından oluştuğu için alandaki kamu kullanımı çok
büyük bir ağırlığa sahiptir. Özel mülkiyet kullanımları ise sahanın geri kalan % 2,32’sini
oluşturan ziraat alanları ve iskan alanlarında sözkonusudur. Sahadaki orman kadastrosu
104
çalışmaları tamamlanmakta olup, bazı yerlerde vatandaşların sahiplik iddiasıyla
mahkemelere itirazları yaşanmaktadır. Sahadaki kamu ve özel mülkiyetteki alanlarda
ayrıca, kekik, adaçayı, kuşburnu ve çaşır gibi bitkisel odun dışı orman ürünleri toplayıcılığı
ve otlatma yapılmaktadır.
Çat ilçesinde herhangi bir sanayi üretimi bulunmamaktadır. İlçede özel sektör
olarak, maden işletmeciliği, orman işçiliği, hayvancılık ve tarım yapılmaktadır.
1.5.2. Rekreasyon ve Turizm
Saha içinde turizme ya da rekreasyona yönelik hiçbir işletme bulunmamakla
beraber Erzurum-Çat yolu üzerinde, Erzurum’a 23 km uzaklıkta, Yağmurcuk köyünün
sınırları içinde, Yağmurcuk Kayak Merkezi yer almaktadır. Bu alan, Erzurum-Çat
yolundan 3 km içeridedir. Bu merkez Alp disiplinli serbest kayak ve yarışma uygulamaları
bakımından her yönü ile önem ve öncelik taşımaktadır.
Saha içerisinde herhangi bir av turizmi faaliyeti yoktur. Alanın sahip olduğu doğal
kaynak değerleri olan yaban hayvanları ve bitkiler bakımından zengin tür çeşitliliğine
sahip olması, av turizminde tercih edilen türleri barındırması, kültürel ve estetik
güzellikleri ile doğal alanlardan hoşlanan, fotoğraf ve film çekimini seven insanların ve
özellikle kalabalık şehir yaşamından sıkılan doğa severlerin, doğal alanlarda eğlenmek ve
dinlenmek amacıyla tercih edeceği bir saha olmasını sağlamakta ve sahanın önemini
arttırmaktadır. Bu nedenle, yakın gelecekte sahada turizm faaliyetlerinde kısmen de olsa
bir artış yaşanması beklenmektedir.
1.5.3. Altyapı ve Gelişim
Saha içinde ve civarında kalan köylerde arazi kadastrosu, yol, su, elektrik, telefon,
okul gibi altyapı hizmetleri büyük ölçüde tamamlanmıştır. Sahanın içinde köylere giden
stabilize ve yer yer asfalt yollar bulunmaktadır. Yollar boyunca yer alan yönlendirme
levhalarında büyük eksikler bulunmaktadır. Köylere ulaşım çoğunlukla minibüs ve özel
araçlarla sağlanmaktadır.
Köy yerleşimleri genelde alanın kuzey kesimlerinde toplanmıştır. Köylerde faaliyet
halinde herhangi bir sağlık birimi bulunmamaktadır. Kanalizasyon çalışması hiçbir köyde
yoktur.
Saha içindeki tüm yerleşim birimleri elektriğe kavuşmuştur. Hava koşullarına bağlı
olarak elektrik hatlarında sık sık kesinti olmaktadır. Bu kesintiler özellikle yoğun kar
105
yağışı yaşanan yörede kışın çok fazla olmaktadır. Bunun önüne geçilebilmesi için gerekli
çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Yörede pek çok yerleşim birimindeki su özellikleri yazları yetersiz durumdadır.
Köyler içme suyunu orman içi su kaynaklarından sağlamaktadır.
İlçede eğitim kurumları ve alt yapı inşaatları ilçenin kuruluşu ile 1954 yılında
başlamıştır. Halen ilçe merkezinde 3 okul bulunmaktadır. Köylerde (biri Yavi Beldesinde
olmak üzere) 9 adet 2. kademesi bulunan ilköğretim okulu, yine köylerde 37 adet 1.
kademeli ilköğretim okulu, mezralarda 5 adet ilköğretim okulu olmak üzere toplam 53 adet
ilköğretim okulu, 1 adet ortaöğretim okulu bulunmaktadır. İlköğretim Okullarında 91 sınıf
öğretmeni, 42 branş öğretmeni, 24 vekil öğretmen, 4 ders ücreti karşılığı olmak üzere
toplam 161 öğretmen, ortaöğretim okullarında toplam 15 branş öğretmeni olmak üzere
ilçe genelinde toplam 176 öğretmen görev yapmaya devem etmektedir. İlçe genelinde
halen 44 sınıf öğretmeni, 69 branş öğretmeni olmak üzere toplam 113 öğretmene ihtiyaç
bulunmaktadır.
İlçede Halk Kütüphanesi mevcuttur. Kütüphaneden genellikle öğrenciler
yararlanmaktadır. İlçede yayınlanan gazete, basımevi, sinema ve tiyatro bulunmamaktadır.
1.5.4. Bölgeye Yönelik Projeler
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, ağırlıklı olarak devlet mülkiyetinde olup sahadaki
projeler çoğunlukla devlet kurumlarına aittir. Sahanın önemli bir bölümünün orman olması
nedeniyle Orman Genel Müdürlüğünün yatırımları ve projeleri çoğunluktadır. Orman
Genel Müdürlüğü alanda ormancılık faaliyetlerine yönelik olarak orman yolları ve sanat
yapıları yatırımları gerçekleştirmiştir. Bunun dışında sahadaki köy yollarının bakımı ve
sahaya komşu bazı köylerinin içme suyunu, yine sahaya komşu alanlardan almaya yönelik
bazı çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca sahanın en düşük yükseltiye sahip vadi
tabanlarındaki akarsu boylarında baraj ve hidroelektrik santrali projeleri ile bazı yerlerde
maden çıkarmak için resmi kurumlara başvuru hazırlıklarının varlığı bilinmekle birlikte bu
konularda herhangi bir detaylı bilgi mevcut değildir.
106
2. DEĞERLENDİRME
2.1. Korunan Alanın Sahip Olduğu Değerler
Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Doğu Anadolu Bölgesinin biyolojik çeşitlilik
bakımından zengin olan yüksek dağ ovaları, bozkırlar, meşe ve ardıç ormanları ile
akarsuların oluşturduğu sulak alanları barındıran önemli bir alandır. Saha, sahip olduğu
doğal orman alanları, yaban hayvanları, bitkiler, kültürel, estetik ve manzara değerleri
bakımından önemli alandan biridir.
Alanın önemli kaynak değerleri;



Çengel boynuzlu dağ keçisi Yaşam Alanı (Habitatı)
Biyolojik Çeşitlilik Değeri
Rekreasyon Değeri
Çengel boynuzlu dağ keçisi Yaşam Alanı (Habitatı)
Çat YHGS, sahip olduğu özellikler itibariyle, Çengel boynuzlu dağ keçisi için
uygun bir yaşam alanı (habitat) niteliğindedir. Yani, saha Çengel boynuzlu dağ keçisi için,
su, besin, barınak (saklanacak ortam) ve üremeye uygun bir ortam sunmaktadır. Sahanın
yarıya yakını bugün itibariyle Çengel boynuzlu dağ keçisi tarafından değişik dönemlerde
kullanılmakla birlikte, insan yerleşimindeki giderek artan yoğunluk ve insan kullanımı
nedeniyle yaşam alanları daralmaktadır.
Saha genel olarak ormanlar, orman içi açıklıklar, yüksek dağ platoları, bozkırlar
(step), kayalık alanlar ve ziraat-iskan alanlarından oluşmaktadır. Ziraat-iskan alanları
sahanın çok küçük bir kısmını oluşturmasına rağmen ot biçilen ve hayvan otlatılan alanlar
sahanın yarıdan fazlasını yani büyük bir kısmını içermektedir. Bununla birlikte sahanın
yüksek dağlık kesimlerindeki meşe ve ardıç hakimiyetindeki doğal orman alanları,
bozkırlar, kayalıklar, vadi ve dere içlerindeki zengin bitki türleri ve su kaynakları Çengel
boynuzlu dağ keçisi için büyük önem taşımaktadır.
Biyolojik Çeşitlilik Değeri
Türkiye’de yaşayan 160’ın üzerindeki memeli türünden, en az 55 adedinin saha ve
civarında yaşadığı bilinmektedir. Alan ve civarında yaşayan memeli yaban hayvanlarından
en önemlileri Çengel boynuzlu dağ keçisi başta olmak üzere, Yaban keçisi, Karaca, Yaban
domuzu, Yaban tavşanı, Ayı, Kurt, Tilki, Vaşak, Yaban kedisi ve Su samuru’dur. Ülke
genelinde yaşayan, 460’ın üzerindeki kuş türünden ise en az 249 adedinin alan ve civarında
yaşadığı bilinmektedir. Birçok kuş türüne ev sahipliği yapan alanda en dikkat çeken türler;
107
gündüz ve gece yırtıcıları ile akarsu boylarındaki sucul ortmalarda yaşayan su kuşlarıdır.
Ayrıca alanda toplam 11 adet tatlı su balığının yaşadığı arazi çalışmaları ile yerinde tespit
edilmiştir. Bunlardan; Kahverengi (Doğal) alabalık, Sarıbalık, Tatlısu kolyozu, Bıyıklı ve
Tatlısu kefali en bilinen türlerdir. Sahada aynı zamanda, Tosbağa, Benekli kaplumbağa,
Bozkır keleri, Kaya kertenkelesi, Sarı yılan, Uysal yılan, Koca engerek, Küçük Semender,
Gece kurbağası, Ağaç Kurbağası ve Şeritli kurbağa gibi en az 22 adet sürüngen ve 4 adet
de amfibi türü yaşamaktadır.
Bitkisel türler ve komposizyonları bakımından da zenginliği ile dikkate çeken
sahada, toplam 68 familyaya ait 255 adet vasküler bitki taksonu bulunmaktadır. Bu
bitkilerden 2 adeti endemik, 2 adeti ise ender (nadir) bitki taksonudur.
Rekreasyon Değeri
Alan, yaban hayvanları ve bitkisel zenginliği, doğal ardıç ve meşe ormanları, av
turizminde tercih edilen Çengel boynuzlu dağ keçisi, Yaban keçisi, Karaca, Yaban domuzu
ve Ayı gibi türleri barındırması, doğal peyzajı, estetik ve manzara güzellikleri ile önemli
bir sahadır.
2.2. Koruma Hedefleri
Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Erzurum ilinin güneybatısında, Bingöl ve
Erzincan illerinin sınırına komşu olan alanda, genelde Erzurum/Çat ilçesi sınırları içinde
kalmakla birlikte, kısmen Bingöl ve Erzincan illerinin sınırları içine de girmektedir. Saha,
orta ve üst yükselti kuşağına sahip çok sarp olmayan dağlara, çok az miktardaki kayalık
alanlara, yüksek dağlık kesimlerdeki Meşe ve Ardıç ağaçlarından oluşan doğal ormanlık
alanlara, akarsu ve küçük dağ gölcüklerinden oluşan temiz su kaynaklarına ve yüksek dağ
bozkırına dağılmış köy yerleşimlerine sahiptir. Alanın batı, güney ve güneydoğu
kesimlerindeki dağlık alanlar hem hedef tür olan Çengel boynuzlu dağ keçisi hem de diğer
yaban hayvanlarının yaşam isteklerine uygun nitelikteki alanlar içermektedir. Çengel
boynuzlu dağ keçisi, çok yakın bir geçmişte, yaklaşık 50-60 yıl önce alanın önemli bir
kısmını kullanabilerken, bugün bu durum insanların arazi kullanımındaki artış ve kaçak av
nedeniyle hedef türün aleyhine gelişmiştir. Çengel boynuzlu dağ keçisi uzun yıllardan beri
koruma altında olmasına rağmen, maalesef başta kaçak av ve yırtıcı baskısı nedenleriyle
popülasyonları istenilen seviyelerin çok uzağındadır. Sahanın içerisinde ve çevresindeki
bulunan 28 adet köy, köylülerin içme, kullanma ve sulama suyu ihtiyaçları, otlatma,
ormandan kaçak kesim, yemlik yapraklı dal toplama, çobanlar dahil hemen herkesin sahip
108
olduğu av tüfeği ve uzun menzilli yivli tüfeklerdeki artışa kısmen bağlı olarak da artan
kaçak av alandaki biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynakların üzerinde önemli baskılar
oluşturmaktadır. Sahadaki biyolojik çeşitliliğinin korunması, doğal kaynak değerlerinden
sürdürülebilir bir şekilde faydalanılabilmesi ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için, bu
kaynak değerleri üzerindeki tehdit ve baskıların öncelikle belirlenmesi, ardından da
giderilmesine yönelik strateji ve faaliyetlerin ortaya konulması gerekmektedir.
Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın mevcut statüsü gereği, koruma hedefi
olarak öncelikle Çengel boynuzlu dağ keçisi’nin yaşam alanlarının korunması tespit
edilmiştir. Bununla birlikte, gerçekleştirilen literatür ve arazi çalışmalarının yanı sıra,
bütün ilgi gruplarının bilgi, görgü ve önerileri doğrultusunda katılımcı yaklaşımla
gerçekleştirilen çalışmaların sonucunda, sahanın öncelikli koruma hedefleri aşağıda şekilde
belirlenmiştir.
Çat YHGS’nin öncelikli koruma hedefi; zengin yaban hayvanları ve bitki
türlerini barındıran doğal yüksek dağ ormanları, bozkır alanları, yüksek dağ kayalıkları ve
su kaynakları ile önemli bir Çengel boynuzlu dağ keçisi yaşam alanı (habitatı) olan
alandaki, “Çengel boynuzlu dağ keçisi popülasyonlarının ve doğal yaşam ortamlarının
korunması”dır.
109
2.3. Tehdit, Sorun Analizi
Tablo 16. Tehdit analizi
KORUMA
HEDEFİ
1. Çengel
boynuzlu dağ
keçisi
popülasyonlarının
ve doğal yaşam
ortamlarının
korunması
BASKI
BASKININ KAYNAĞI
ÇÖZÜM YOLLARI
1. Yoğun Kaçak
avcılık
2. Sürdürülebilir
koruma sisteminin
yetersizliği
3. Yırtıcılar (Ayı, Kurt,
Vaşak ve serbest
dolaşan sahipli
Köpekler)
4. Biyolojik çeşitliliği
koruma önceliği
olmayan ve Çengel
boynuzlu dağ
keçisi’nin yaşam
isteklerini dikkate
almayan ormancılık
faaliyetleri
5. Saha içerisinde ve
civarındaki ziraat ve
iskan alanları (köy
yerleşimleri)
6. Ormanlardan
usulsüz odun
hammaddesi ve yemlik
yaprak yararlanmaları
7. Ormanla kaplı
alanlarda ve orman içi
açıklıklarda izinsiz ve
plansız büyükbaş
hayvan otlatılması
8. Odun dışı orman
ürünlerinden yaban
hayatını dikkate
almadan, plansız bir
şekilde faydalanılması
9. Saha içerisinde ve
civarındaki yerleşim
yerlerindeki yetersiz ve
plansız alt yapı
10. Yaban hayatı için
önemli olan orman içi
su kaynaklarından
plansız ve kontrolsüz
bir şekilde yerleşim
yerlerine içme, ev
ihtiyaçları için
kullanma ve sulama
suyu getirilmesi ve bu
şekildeki kullanımları
önleyici tedbirlerin
yetersizliği
11. Akarsulara atılan
katı ve sıvı atıklarla
1. Biyoçeşitlilik, ormanlar ve
yaban hayatının korunması
konusundaki yetersiz bilinç
düzeyi
2. Yöre avcılarındaki aşırı av
tutkusu ve sahadaki yaban
hayvanlarının kendilerine ait
olduğunu düşünmeleri
3. Avlanma planının olmaması
4. Av turizmi kapsamında
avlanma anlayışının yetersiz
olması,
5. Avlanma araç ve gereçlerindeki
(silah, dürbün, teleskop, gece
görüş sistemleri, arazi araçları,
vd) modern gelişme
6. Koruma ekiplerinin, yaban
hayatı konusunda eğitilmiş, araç
gereç bakımından donanımlı ve
yeterli sayıda elemana sahip
olmaması ve dolayısıyla
denetimlerin yetersizliği
7. Çengel boynuzlu dağ keçisi
popülasyonları üzerinde özellikle
Kurt ve Vaşak önemli bir tehdit
unsurudurlar
8. Çoğu zaman köylülere ait
serbest dolaşan çoban köpekleri,
kapı-bekçi- köpekleri veya av
köpeklerinin, Çengel boynuzlu
dağ keçilerini kovalayarak yaşam
alanlarının önemli bir kesimini
özellikle kış mevsiminde
kullanmalarına engel olmaları,
onları yormaları, terleterek
hastalanmalarına neden olmaları,
düşük yapmalarına neden
olmaları, uçuruma veya
yırtıcıların üzerine yani
istemedikleri alanlara
sürüklenmeleri
9. Sahaya ait Orman İşletme
Şefliklerinin Orman Amenajman
Planlarının, Ekosistem Tabanlı ve
Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle
yapılmamış olması, yani
Biyolojik çeşitliliğin planlara
yansıtılmamış olması, dolayısıyla
halen odun üretimi öncelikli
ormancılık uygulamaları
yapılması
10. Köylerdeki yapılaşmanın ve
altyapının plansız gelişimi
1. Saha içinde ve etkilenme
bölgesindeki ilgi gruplarının , özellikle
çocuk ve gençlerin doğa sevgisi, yaban
hayatı, biyolojik çeşitlilik, ormanlar ve
su kaynakları konularında eğitimi ve
bilinçlendirilmesi
2. Avlanma planı yapılarak sürekli
yenilenmesi ve popülasyon durumu
uygun görülen türlerin av turizmine
sunulması
3. Köy tüzel kişiliklerini de devreye
sokan sistemli bir alan koruma planının
yapılması ve uygulanması
4. Koruma ekiplerinin personel, araçgereç ve teknik malzeme bakımından
kapasitelerini arttırarak sürdürülebilir
hale getirmek
5. Yabani yırtıcıların popülasyon
durumları, en azından yıllık sayım
sonuçları ile sürekli kontrol edilmeli ve
taşıma kapasitesinin üzerindekiler
avlattırılmalıdır
6. Köylülere ait kapı-bekçi- köpekleri
veya av köpeklerinin serbest
dolaşmasının önüne geçilerek anında
müdahale edilmeli ve çoban
köpeklerinin ilk etapta çobanın
gözetiminden uzaklaşmaması
konusunda çobanlar eğitilmelidir
7. Yollarda ve ilgili yerlerde hız sınırı,
korna çalınmaması, yüksek sesli müzik
açılmaması, sahanın önemli türleri vb
konularda bilgilendirmeler yapılması,
8. Yollarda gerekli yerlerde yaban
hayvanı geçitleri (alt veya üst geçit,
köprü, menfez) yapılmalıdır
9. Sahadaki bütün Orman İşletmelerinin
Orman Amenajman Planlarının,
YHGS’nin Yönetim ve Gelişme
Planının kararlarına uygun bir şekilde
biyolojik çeşitliliğin korunmasını
dikkate alan Ekosistem Tabanlı ve Çok
Amaçlı Planlama Tekniğiyle yapılması
ve uygulanması
10. Saha ve etkilenme bölgesindeki
yerleşim yerlerinde yapılaşmanın ve
altyapının bir plan dahilinde yapılması
sağlanmalı, katı ve sıvı atıkların
yönetimi konusunda önlemler alınmalı
11. Hassas Koruma, Sürdürülebilir
Kullanım ve Kontrollü Kullanım
Bölgelerindeki su kaynaklarından içme,
ev ihtiyaçları için kullanma ve sulama
110
akarsuların kirlenmesi
12. Alan içi veya
civarında yapımı
planlanan baraj ve
HES’ler
13. Maden potansiyeli
ve bu konudaki işletme
beklentileri
14. Artan araç trafiği
suyu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla
11. Yoksulluğun bir sonucu
yararlanırken hedef tür başta olmak
olarak yöre halkının birçok
üzere yaban hayatının su ihtiyacı
ihtiyacını karşılamak için
kullandığı odunu, hem yakacak dikkate alınmalı ve suyun en az 1/3’ü
doğal ortamında bırakılmalıdır
ve hem de yapacak şeklinde
ormandan karşılaması ve evcil
12. Yaban hayatı için önemli su
büyükbaş hayvanların beslenmesi kaynaklarının belirlenmesi, su
için üzeri yapraklı canlı dalları
kaynaklarının eksik veya yetersizliği
kesmeleri
durumunda alternatif su kaynaklarının
12. Mera-otlaklarda geleneksel araştırılması, hayvanların bu
olarak izinsiz ve plansız büyükbaş kaynaklardan yararlanmasının
kolaylaştırılması
hayvan otlatılmasının neden
olduğu besin rekabeti, orman ve 13. Saha içinde kontrollü kullanım
gençlik üzerinde oluşan baskı,
bölgesinde veya saha civarında yapımı
toprağın sıkışması ve aşınması,
planlanan baraj ve HES’lerin yasalara
evcil hayvanların alana sinen
uygun bir şekilde ve ancak gerekli
kokuları ve bulaşma riski taşıyan tedbirler alındıktan sonra, hedef türün
hastalıklar
önemli geçiş alanlarında, bir yerden bir
yere geçişine engel olmayacak şekilde
13. Orman ve meralardan
toplanan özellikle bitkisel kökenli planlanması ve yapılması
(mantar, kekik, çaşır vb) odun dışı 14. Saha içindeki kontrollü kullanım
orman ürünlerinin bilinçsizce ve bölgesi veya saha dışındaki ekolojik
belli alanlarda yoğunlaşarak, aşırı etkilenme bölgesinde yapılma ihtimali
toplanması
bulunan madencilik faaliyetlerinin
yasalara uygun bir şekilde ve ancak
14. Orman içi ve meralardaki
suyun önemli bir kısmının içme gerekli tedbirler alındıktan sonra hedef
ve ev ihtiyaçları için kullanılması türe ve yaban hayatına zarar
vermeyecek alanlarda yapılması
15. Köylerde ve ilçelerde katı ve
15. Saha ve bitişik alanların otlatma
sıvı atıklara karşı önlem
planı yapılmalı ve uygulanmalı
alınmamış olması ve genelde
akarsulara atılması
16. Alandaki bütün yetkili kurum ve
kuruluşların planlama ve
16. Saha içinde kontrollü
uygulamalarında işbirliği ve uyum
kullanım bölgesinde veya saha
civarında yapımı planlanan baraj sağlanması
ve HES’lerin türün bir yerden bir 17. Odun ihtiyacının yasal yollardan
yere geçişine engel olabilecek
elde edilmesini teşvik etmek ve
potansiyele sahip olması
desteklemek
17. Saha içindeki kontrollü
18. Av turizminden elde edilecek
kullanım bölgesinde veya saha
gelirden yöre halkının daha fazla pay
dışındaki ekolojik etkilenme
almasının sağlanması
bölgesinde yapılabilecek
19. Sahaya uygun ekoturizm ve diğer
madencilik faaliyetlerinin türün alternatif geçim kaynaklarının tespiti ve
yaşam alanlarına zarar
uygulanmasının teşvik edilmesi
verebilecek olması ve bir yerden
20. Odun dışı orman ürünlerinin
bir yere geçişine engel olabilecek
üretiminin planlanması ve planların
potansiyele sahip olması
uygulanması Arıcılık ve iç su balıkları
18. Çoğunluğu araç sahibi olan yetiştiriciliği potansiyelinin planlanması
yazlıkçıların gelmesiyle yazın
ve planların uygulanması
artan araç trafiği ve alanın
21. Alanda güçlü bir izleme
ortasından Yedisuya uzanan işlek
programının oluşturulması
bir karayolu ve Çat-Karlıova
Karayolu’nun alan içinde
bulunması
111
3. PLANLAMA
3.1. Yönetim Stratejisi
Burada, I. Bölümdeki saha ile ilgili temel veriler ve edilen bilgilerle, II. Bölümdeki
alanın değerleri ile bu değerleri etkileyen sorunların ve tehditlerin değerlendirilmesi
sonucu, Çat YHGS’nın sürdürülebilir ve katılımcı yönetimi için gerekli ana yaklaşımlar
özetlenmektedir. Planın bu bölümündeki yönetim planı karar ve yaklaşımları, alanın
statüsü var olduğu sürece geçerli olacaktır. Ancak, stratejik planlamada belirlenen
faaliyetlerin yerine getirilmesi ve izlenmesi sonucunda, alandaki koruma hedeflerine
ulaşıldıkça, dinamik plan yaklaşımı gereği plan yenilenebilecektir.
Yönetim planının stratejik ve uygulama bileşenlerinin nasıl yapılandırıldığı aşağıda
gösterilmiştir.
3.2. Vizyon
Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahasında;
Doğal kaynakların, öncelikle biyolojik çeşitliliği koruyarak sürdürülebilir
kullanımının yapılabildiği, Çengel boynuzlu dağ keçisi popülasyonlarının olması gereken
seviyelere ulaşmış olduğu, av turizmi, yaban hayatı gözlemciliği, yaban hayatı ve doğa
fotoğrafçılığı, botanik gezileri gibi bilinçli ekoturizm faaliyetleri yapılan, doğaya saygılı
yerli ve yabancı turistlerce tercih edilen, turizm ve ormancılıktan elde edilen gelirler ile
önemli sorunlarının çözümüne katkı sağlanmış, mutlu, refah seviyesi yüksek, doğayı
koruyan ve korunan alan yönetimine etkin destek veren, bilinçli insanların yaşadığı bir
YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASI oluşturmaktır.
112
Tablo 17. Yönetim planı uygulama stratejisinin genel görünümü
Vizyon
Program 1
Program 2
Program 3 vb.
Hedef, Temel Mantık, Politika
Hedef, Temel Mantık, Politika
Hedef, Temel Mantık, Politika
Hedefler 1.1.
Hedefler 1.2.
Hedefler 1.3. vb.
Strateji, Amaçlar
Strateji, Amaçlar
Strateji, Amaçlar
Faaliyet 1.1.1.
Öncelik, başarı göstergesi
ve zaman çizelgesi
Faaliyet 1.1.2.
Öncelik, başarı göstergesi
ve zaman çizelgesi
YILLIK İŞ PLANLARI
Faaliyet 1.1.3.
Öncelik, başarı göstergesi
ve zaman çizelgesi
Faaliyet 1.1.4. vb.
Öncelik, başarı göstergesi
ve zaman çizelgesi
Bütçe ve Kaynak Planı
Yönetim planını uygulamak için
Teknik Ekler
Raporlar, ayrıntılı teknik planlar ve açıklamalar
113
3.3. Bölgeleme
YHGS’de ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan doğal bitki türleri (flora) ve
yaban hayvanı (fauna) türlerinin saptanmasına ve geliştirilmesine, bu türlerin yaşam
alanlarının tespitine ve bu alanlarda iyileştirici tedbirlerin alınmasına, habitat ve ekosistem
bütünlüğüne, bilimsel amaçlı faaliyetlere, yöre halkının ve ziyaretçilerin alanın koruma
durumu ve kaynak değerleri ile uyumlu temel gündelik ve rekreasyonel ihtiyaçlarının
karşılanmasına ve doğal kaynak kullanım biçimlerine göre bölgeleme yapılmıştır (Şekil
42).
Bu bölgeleme çalışmasında genel yaklaşım, MKB’yi doğal durumunda bırakmak ve
diğer bölgelerde koruma-kullanma dengesini kurarak, doğal süreçlerin kesintisiz işlemesini
sağlayacak bir yaban hayatı yönetimi sistemini oluşturmaktır.
YHGS’de, Küresel ölçekte korunması gereken ve / veya ülkemizin taraf olduğu
sözleşmelerde korunması taahüt edilen türlerin bağımlı oldukları habitatlardan günümüze
kadar hiç insan müdahalesi görmeden doğallığı muhafaza edilmiş olan alanlar Mutlak
Koruma Bölgesi olarak ayrılır. Bu şekilde, mutlak korunması gerekli alanlar çekirdek
alanları ifade etmektedir. Alanın ilan edilme sebebi olan hedef tür Yaban keçisinin üreme
ve yavru büyütme alanları başta olmak üzere önemli yaşam alanları Mutlak Koruma
Bölgesi olarak ayrılır. Sahadaki toplam 4-5 aylık arazi çalışması içeren planlama
çalışmaları esnasında Mutlak Koruma Bölgesi olarak ayrılacak herhangi bir alan tespit
edilememiştir. Ancak, sahada ileride yapılacak olan kapsamlı çalışmalar sonucunda, tespit
edilmesi halinde Mutlak Koruma Bölgesi/Bölgeleri ayrılabilir.
Sahanın, kaynak değeri ya da çekirdek zonunu oluşturan bölümü geleneksel
kullanımla iç içe günümüze kadar gelebilmiş ise, hedef türlerin, habitatlarının bozulmadan
gelecek nesillere intikalini sağlayacak şekilde kullanımı, zaman, faaliyet ve süreye göre
kısıtlandığı kısımlar Hassas Koruma Bölgesi olarak ayrılmıştır (Tablo 19). Bu sahaların
yönetim maksadı, müdahale görmüş kaynak değerlerini koruyarak ve/veya iyileştirme
çalışmaları ile doğal süreçlere yaklaşmasını sağlayarak türlerin ve habitatların geleceklerini
teminat altına almaktır.
Tabiatı koruma amacıyla belirlenmiş kurallara göre ekonomik faaliyetlerin
sürdürülmesine izin verilen, çekirdek bölge ile insani faaliyetlere açık bölgeler arasında
kalan alanlar ise Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi olarak ayrılmıştır (Tablo 19).
Sürdürülebilir kullanım bölgesinin maksadı, ekolojik ortam ile uyumlu sürdürülebilir doğal
kaynak kullanımını sağlamaktır.
114
Şekil 42. Çat YHGS bölgeleme haritası
Tablo 18. YHGS bölgeleme alanlarının büyüklüğü
ÇAT YHGS BÖLGELEME BİLGİLERİ
BÖLGE ADI
Alanın Niteliği
Orman
OT (Orman Toprağı – Orman İçi Açıklık, Taşlık)
Su (Göl)
HASSAS
KORUMA BÖLGESİ Ziraat
İskan
Toplam
Orman
OT (Orman Toprağı – Orman İçi Açıklık, Taşlık)
Su (Göl)
SÜRDÜRÜLEBİLİR
KULLANIM BÖLGESİ Ziraat
İskan
Toplam
Orman
OT (Orman Toprağı – Orman İçi Açıklık, Taşlık)
Su (Göl)
KONTROLLÜ
KULLANIM BÖLGESİ Ziraat
İskan
Toplam
GENEL TOPLAM
115
Yüzölçümü
(Hektar)
826,62
4233,72
2,77
5063,11
2446,96
42451,07
0,24
1172,32
232,65
46303,24
2023,01
9123,99
38,27
11185,27
62551,63
Genel Alana
Oranı (%)
8,09
74,02
17,88
Sahadaki turizm ve rekreasyon alanları, yerleşim yerlerinin yer aldığı alanlar,
turizm ve rekreasyon hizmetinden ziyaretçilerin faydalanmasını sağlamak ve mevcut
yerleşim alanlarında planlı gelişimi sağlamak amacıyla Kontrollü Kullanım Bölgesi
olarak ayrılmıştır (Tablo 19).
3.3.1. YHGS’de Genel Prensipler
1- YHGS içerinde bulunan hedef türü ve predatörlerini kapsayan envanterin İl Şube
Müdürlüğünce her yıl yapılması zorunludur.
2- YHGS içerisindeki yaban hayatı kaynak değerlerinin tüm imtiyaz ve kullanım
hakkı Genel Müdürlüğe aittir. Genel Müdürlüğün belirlediği esaslar dahilinde Bölge
Müdürlüğünün izni olmadan YHGS kaynak değerlerini içeren her türlü reklam, film,
belgesel vb. unsurlar ticari amaçlı yapılamaz.
3- YHGS içerisinde Genel Müdürlükçe belirlenmiş esaslar dahilinde, tahribata
neden olmayan bilimsel amaçlarla araştırma ve izleme faaliyetlerine izin verilebilir.
4- Eğitim ve tanıtım faaliyetleri Genel Müdürlüğün belirlediği esaslar dahilinde
yürütülebilir.
5- YHGS içerisinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülecek her türlü
yatırım faaliyeti için Bölge Müdürlüğünün uygun görüşünün alınması zorunludur.
6- YHGS yönetim ve gelişim planında öngörülmemiş her türlü kara avcılığı
faaliyetleri yasaktır. Balık avcılığı yürürlükteki mevzuat ile yönetim planı ilkeleri
çerçevesinde yapılır.
7- YHGS’de yangınlara, ilgili birimlerce doğal yapının korunmasına yönelik
müdahale edilir, yangın sonrasında yanan sahanın doğal haline getirilmesine
Bölge
Müdürlüğü ve ilgili Orman Bölge Müdürlüğü tarafından kurulacak komisyon marifeti ile
karar verilir.
8- Orman teşkilatınca yapılacak ormancılık faaliyetleri fonksiyonel amenajman
planları çerçevesinde yapılır. Fonksiyonel amenajman planlamasının olmaması halinde
OGM ile yapılan 11/07/2007 tarihli ve B.18.0.DMP.03.04.480.00/356-4786 sayılı Protokol
çerçevesinde yapılacaktır.
9- YHGS içerisinde belirtilen yerlerde, dönemlerde ve miktarlarda Bölge
Müdürlüğü’nün
belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde toplanmasına izin verilen
bitkiler, bir plan dâhilinde toplattırılır. Toplama işleminin toplama tekniklerine uygun
olması için yörede yaşayanlar arasından talep sahibi olanlar İl Şube Müdürlüğü’nce eğitilir.
116
10- Yerel halkın da katılımıyla İl Şube Müdürlüğü tarafından doğaya uygun arılık
yerleri planlanır ve tesis edilir. Arılık yerleri yaban hayvanlarının olası zararlarına karşı
gerekli önlemleri alacak şekilde toplu olarak düzenlenir. Planlanan arılık yerleri hariç
YHGS içerisinde arılık yeri yapılamaz. Yaban hayvanı zararlarından korunmak için
tedbirleri almak arı sahiplerine aittir. Yaban hayvanlarını arı kovanlarından uzaklaştırmak
için Bölge Müdürlüğünce izin verilen yöntemler kullanılabilir.
11- Yönetmeliğin 11.maddesi 2. fıkrası gereği yerleşim alanları plan hükümleri
dışında bırakılmıştır.
12- Alana herhangi bir yerden moloz, cüruf, çöp gibi atıklar atılamaz ve dökülemez.
Ancak plan hükümleri çerçevesinde izin verilen maden işletmeciliği ile Baraj-HES inşaat
işlerinde dekopaj, pasa alanları ve bu bozulmuş, tahrip olmuş alanlara ait hazırlanacak
rehabilitasyon projesine Bölge Müdürlüğü tarafından uygun görülmesi halinde izin
verilmelidir.
13- YHGS içerisinde özel ağaçlandırma faaliyetlerine; Ağaçlandırma projesi İl
Şube Müdürlüğünce incelendikten sonra uygun görülmesi halinde izin verilebilecektir.
14- Yaban Hayatı Geliştirme Sahalarında özellikle hedef tür ve diğer türlerin
yaşam alanlarında habitat bölünmesine sebep olacak yatırımlar, her türlü enerji yatırımları,
maden arama ve işletme faaliyetleri, sanayi tesisleri, turistik amaçlı tesisler, enerji, su,
petrol, doğalgaz, haberleşme nakil hatları ve bunlara ait yatırımlar ve tesisler, su kaynakları
ile yaban hayatı ve ekosistemi etkileyecek her türlü faaliyet için en az 3 farklı üniversitenin
yaban hayatı başta olmak üzere yapılacak yatırımın özeliğine göre Genel Müdürlüğün
belirlediği bilim dallarında konusunda uzmanlaşmış öğretim üyelerince “Ekosistem
Değerlendirme Raporu” hazırlanacaktır. Raporda, tesisin bu yaban hayatı geliştirme
sahasındaki
hedef
tür
ve
diğer
türlerin
bu
alandaki
devamlılığını
tehlikeye
düşürmeyeceğini ve ekosistemi bozmayacağı sonucuna varılması halinde; her türlü su
kullanım koşulları için Sulak Alanlar Mevzuatı, diğer kullanım koşulları için ilgili mevzuat
çerçevesinde hazırlanacak taahhüt senedinde bulunan şartlar dahilinde yürütülür. Genel
Müdürlük; çalışma alanı, çalışma mevsimi, çalışma şekli, kaybolan habitatın ikamesi,
habitat
rehabilitasyonu,
hedef
türlerin
izlenmesi
ve
beslenmesi,
yerel
halkın
bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gibi konularda yatırımcı kişi ya da kuruluşlara ek şartlar
getirilebilir. Ekosistemi etkilemeyeceği yukarda belirtildiği şekilde üniversite raporlarıyla
tespit edilmiş benzer yapı ve tesislerin tümü bu kapsamda değerlendirilecektir. YHGS
117
ilanından önce göre verilen izinler, izin süresi sonuna kadar geçerlidir. İzin süresi
bitiminde bu izinler yeni müracaatlar gibi değerlendirilir.
15- Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içerisinde 5177 ve 5995 sayılı kanunlarla değişik
3213 sayılı Maden Kanunu’nun 2. Maddesinde tanımlanan 1. ve 2. Grup madenlerin arama
ve işletilmesi yapılamaz. Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilanından önce verilmiş izinler,
izin süresi sonuna kadar geçerli olup uzatılamaz. Yönetim ve Gelişme Planının yürürlüğe
girdiği tarih itibariyle uzatılma aşamasında olan izinler yeni müracaatlar gibi değerlendirilir.
YHGS içerisinden elde edilen ham madenlerin işlenmesi YHGS dışarısında yapılmak
zorundadır.
16- Yönetim ve Gelişme Planı’nda öngörülemeyen hususlar ilgili mevzuat
çerçevesinde, 4915 sayılı KAK ve planın genel prensiplerine uygun şekilde çözümlenecek,
bu hususlar planın revize edilmesi sırasında tekrar değerlendirilecektir.
3.3.2. YHGS’lerde Ekolojik Tedbirler
1- Doğal olarak bozulmuş veya tahrip olmuş ekosistemlerin iyileştirilmesi için İl
Şube Müdürlüğü gerekli tedbirleri alır, iyileştirmeleri sağlar.
2- YHGS içerisinde orman içi açıklıklardan v e hazine arazilerinden uygun
görülenlere yaban hayvanlarının istifadesi için habitat rehabilitasyonu amacıyla yörede
yetişen meyveli bitkiler dikilir veya ekilir, dikim veya ekim işlemleri Mülga
Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü ile DKMP Genel Müdürlüğü
arasında imzalanan 19.03.2010 tarihli protokol çerçevesinde yürütülür.
Bu alanlara
yabancı bitki türlerinin ekimi ve dikimi yasaktır.
3- Geleneksel tarımsal faaliyetler kontrollü bir şekilde sürdürülür. Organik ve
ekolojik tarımsal faaliyetler teşvik edilir. Tarımsal zararlılardan korunmak için İl Şube
Müdürlüğü koordinasyonunda ilgili kanunlar çerçevesinde biyolojik mücadele yöntemleri
araştırılır.
4- Derelere ve göllere, biyolojik çeşitlilik ve gen kaynağının korunması açısından
derede bulunmayan yabancı tür balığın salınması yasaktır. YHGS içerisindeki derelerde
ve göllerde tespit edilen doğal balık türlerinin artırılması ve azalan derelere ve göllere
salınması maksadıyla doğal balık üretim istasyonu tesis edilebilir.
Anaç balıklardan
üretilen balıklar, ayrı havuzlarda yetiştirilerek tekrar toplandıkları derelere salınır.
118
5- YHGS içerisinde yaban hayvanlarının beslenmesi ve barınması ortamları
yeterli gelmediği takdirde gerektiğinde İl Şube Müdürlüğünce belirlenen uygun yerlere
yemlikler, suluklar ve barınma yerleri yapılır.
6- YHGS içerisine hiçbir suretle sahipsiz hayvan, ev ve süs hayvanı bırakılamaz.
Bırakılması durumunda Kara Avcılığı Kanunu Kapsamında yayımlanan “Av ve Yaban
Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelik” kapsamında mücadele edilir. Sahipsiz hayvan, ev ve süs
hayvanlarının YHGS içerisine bırakılmaması için yürürlükteki kanunlar çerçevesinde
önlemler alınır.
3.3.3. Hassas Koruma Bölgesi (HKB)
Hassas koruma bölgesinin ana amacı; Bir alanın kaynak değeri ya da çekirdek
zonunu oluşturan bölümü geleneksel kullanımla iç içe günümüze kadar gelebilmiş ise,
hedef türlerin, habitatlarının bozulmadan gelecek nesillere intikalini sağlayacak şekilde
kullanımı, zaman, faaliyet ve süreye göre kısıtlandığı kısımlardır. Yönetim maksadı ise
müdahale görmüş kaynak değerlerini koruyarak ve/veya iyileştirme çalışmaları ile doğal
süreçlere yaklaşmasını sağlayarak türlerin ve habitatların geleceklerini teminat altına
almaktır.
Bu bölgenin alanı 5063,11 hektar olup Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının % 8,1’ini
kapsamaktadır.
Hassas Koruma Bölgesinde:
1- Arıcılık: Sınırlı sayıda olmak koşuluyla İl şube müdürlüğünce doğaya uygun
arılık yerleri planlanır ve tesis edilir. Planlanan ve tesis edilen arılık yerleri hariç İl şube
müdürlüğünden izin almak ve ağaçlara zarar vermemek koşuluyla kara kovan konulabilir.
2- Bitki Toplama: Bu bölgede bitki toplama faaliyetlerine izin verilmez.
3- Su Kullanım Koşulları: Hassas Koruma Bölgesi içerisinde kalan su kaynakları
ticari olmamak kaydıyla yöre halkının içme suyu ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılacak
su isale hatları ve yaban hayatı yaşam ortamlarını düzeltme amacı dışında alınamaz, su
yataklarının yapısını değiştirecek müdahalelerde bulunulamaz.
4- Balık Üretim İstasyonları: İl Şube müdürlüğü tarafından derelerde ve göllerde
tespit edilen doğal balık türlerinin artırılması, azalan derelere ve göllere salınması amacıyla
doğal balık üretim istasyonu kurulabilir. Mevcut tüm balık çiftliklerinin, derelerin
119
kirlenmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla alanın gelişim amaçlarına uygun
bir şekilde işlettirilmesi esastır. Var olan ticari işletmeler İl şube müdürlüğü tarafından
istenilen ek önlemleri almakla sorumludurlar. Bu alanlara ticari amaçlı yeni balık çiftlikleri
kurulamaz.
5- Avcılık: Bu bölge içerisinde her türlü avcılık faaliyeti yasaktır.
6- Kamu Kurumlarının Yatırımları: Korunan alan içerisinde veya yakın
çevresinde yaşayan halkın ihtiyaçlarını karşılamak üzere başka bir seçenek olmaması
halinde kamu hizmetleri yatırımlarına (yol, su, elektrik, telefon vb. her türlü alt ve üst
yapı) ticari amaçlı olmaması kaydıyla Genel Müdürlükçe belirlenen şartlar çerçevesinde
izin verilebilir. Bu izinlerde alandaki doğal yapıya ve biyolojik çeşitliliğe en az zarar
verecek şekilde teknolojik imkânların kullanılması zorunludur.
7- Planlama: Bu bölge içerisinde yaban hayatı tanıtım merkezi ve bekçi kulübesi
yapılabilecektir. Günübirlik kullanım alanları ve yeni yerleşim yerleri oluşturulamaz.
8- Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri: Tarım alanlarına ulaşım için mevcut
yollar kullanılacak olup yeni yollar açılmayacaktır. Ekosisteme zarar vermeyecek
geleneksel tarım uygulamaları devam ettirilecektir. Ekosisteme ve yaban hayatına
zarar verecek kimyasallar, zirai ilaçlar ve gübreler kullanılmaması için İl Şube
Müdürlüğünce ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla temasa geçilerek gerekli önlemler
alınacaktır.
Ayrıca
bu
konuda
kamuoyunun
bilgilendirilip
bilinçlendirilmesi
sağlanacaktır. Mevcut hayvan çiftliklerinin gelişme ve yönetim planı amaçlarına
uygun bir şekilde işlettirilmesi İl Şube Müdürlüğü tarafından denetlenecektir. Yeni
çiftliklerin kurulması talepleri Bölge Müdürlüğünce belirlenecek esas ve usuller
doğrultusunda değerlendirilecektir.
9-Mera Alanları, Subalpin/Alpin Alanlar, Otlatma: Yaban hayatı hükümlerini
içeren Bölge Müdürlüğü görüşleri otlatma planını yapacak ilgili kuruma bildirilir. Nesli
tehlikede endemik bitkilerin bulunduğu alanlar otlatma kapsamı dışında tutulur. Köylere ve
yaylalara tahsis edilecek mera alanlarında taşıma kapasitesinin
hesaplanması
zorunludur. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların belirlenecek ve planlanacak mera
alanları dışarısına başıboş bırakılması kesinlikle yasaktır. Ormanlık alanlarda otlatma
yürürlükteki mevzuat çerçevesinde belirlenecektir.
10- Ormancılık: Alanın hedef türünün ekolojik istekleri göz önüne alınarak, yaşam
alanlarını iyileştirici ve doğal peyzajı dikkate alan ekosistem tabanlı çok yönlü fonksiyonel
amenajman planları doğrultusunda ormancılık faaliyetleri sürdürülür. Fonksiyonel planın
120
olmaması durumunda Yönetim ve Gelişme Planı Genel Prensiplerinin ilgili maddesi
çerçevesinde yürütülecektir. Bu bölge içerisinde kalan meşcerelerde; meşcere bakımları,
silvikültürel müdahaleler ve yol şebeke planında bulunan orman yollarının ve yol
bakımlarının yapılması İl Şube Müdürlüğünün bilgisi ve alandan sorumlu birimi ile işbirliği
içerisinde Orman İşletme Şeflikleri tarafından gerçekleştirilebilir. Şebeke planında
bulunmayan yol yapımı talebi halinde Bölge Müdürlüğünün uygun görüşü alınacaktır.
11- Ekoturizm: İl Şube müdürlüğü tarafından belirlenecek faaliyetler, yapılacak bir
plan çerçevesinde yine İl Şube müdürlüğünce eğitilecek alan kılavuzları eşliğinde
yürütülebilecektir.
12- Yaylacılık: Bu bölge içerisinde yaylacılık faaliyetleri yapılmasına izin
verilmez.
13- Madencilik: Bu bölge içerisinde 5. ve 6. Grup maden haricinde madencilik
arama ve işletme faaliyetleri yapılamaz. 5. ve 6. Grup madenlerin arama ve işletmesi genel
prensipler 14. maddesi çerçevesinde yapılabilir. Yol yapımı talebi halinde Bölge
Müdürlüğünün uygun görüşü alınacaktır.
3.3.4. Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi
Tabiatı koruma amacıyla belirlenmiş kurallara göre ekonomik faaliyetlerin
sürdürülmesine izin verilen, çekirdek bölge ile insani faaliyetlere açık bölgeler arasında
kalan alanlar sürdürülebilir kullanım bölgesi olarak ayrılabilir. Sürdürülebilir kullanım
bölgesinin maksadı, ekolojik ortam ile uyumlu sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını
sağlamaktır.
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası için belirlenmiş olan hedef türlerin korunması ve
gelişimi için ayrılmış olan MKB ve HKB üzerinde baskı unsuru yaratmayacak biçimde,
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırları içerisinde yöre halkının ve ziyaretçilerin alanın
koruma statüsü ve değerleri ile uyumlu temel, gündelik ve rekreasyonel ihtiyaçlarının
karşılanması amacı ile doğal kaynak kullanım biçimlerine (ormancılık, tarım, su
kaynaklarının kullanımı, hayvancılık ve otlatma, yerleşim, yaylacılık, alan yönetimi ve
rekreasyonel faaliyetleri) izin verilen alanlardır.
Bu bölgenin alanı 11185,27 hektar olup, Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının %
17,8’ini kapsamaktadır.
121
Sürdürülebilir Kullanım Bölgesinde;
1- Arıcılık: İl Şube müdürlüğü tarafından doğaya uygun arılık yerleri planlanır ve
tesis edilir. Planlanan ve tesis edilen arılık yerleri hariç İl Şube Müdürlüğünden izin almak
ve ağaçlara zarar vermemek koşuluyla kara kovan konulabilir.
2- Bitki Toplama: Belirtilen yerlerde, dönemlerde ve miktarlarda İl Şube
Müdürlüğünün belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bitki toplanılmasına izin
verilebilir.
3- Su Kullanım Koşulları: Su kullanım koşulları için 3 (üç) farklı üniversitenin
yaban hayatı başta olmak üzere yapılacak yatırımın özeliğine göre idarenin uygun göreceği
bilim dallarında konusunda uzmanlaşmış öğretim üyelerince hazırlanacak, tesisin bu yaban
hayatı geliştirme sahasındaki hedef tür ve diğer türlerin bu alandaki devamlılığını tehlikeye
düşürmeyeceğini ve ekosistemi bozmayacağını belirtir ekosistem değerlendirme ve çevre
düzen raporu sonucunda Sulak Alanlar Mevzuatı çerçevesinde yürütülür.
4- Balık Üretim İstasyonları: Mevcut tüm balık çiftliklerinin, derelerin kirlenmesi
ve biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla alanın gelişim amaçlarına uygun bir şekilde
işlettirilmesi esastır. Bu alanlara ticari amaçlı yeni balık çiftlikleri Bölge Müdürlüğünce
belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde kurulabilir. Var olan ticari işletmeler ile
kurulacak yeni işletmeler İl Şube Müdürlüğü tarafından istenilen ek önlemleri almakla
sorumludurlar.
5- Avcılık: Envanteri yapılmış, sürdürülebilir kullanıma uygun olarak belirlenen
alanlarda ve sayılarda av hayvanlarının;
a) Karada yaşayanlarının avcılığı, Genel Müdürlükçe onaylanan Avlanma Planı
çerçevesinde, belirlenen kota sayısı kadar ve belirlenen bedellerle,
b) Suda yaşayanlarının avcılığı, Su Ürünleri Sirkülerinde yasaklanan dereler hariç Bölge
Müdürlüğünün uygun görüşü ve izniyle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sportif olta
balıkçılığı çerçevesinde yaptırılabilir.
Avcılık faaliyetlerinin gerçekleştirilmesini temin için uygun olan yerlere doğaya
uygun gözlek yerleri ve bek yerleri yapılabilir. Av organizasyonu Kara Avcılığı Kanunu ve
buna ilişkin yönetmelikler çerçevesinde yapılır.
6- Kamu Kurumlarının Yatırımları: Korunan alan içerisinde veya yakın
çevresinde yaşayan halkın ihtiyaçlarını karşılamak üzere başka bir seçenek olmaması
halinde kamu hizmetleri yatırımlarına (yol, su, elektrik, telefon vb. her türlü alt ve üst
122
yapı) ticari amaçlı olmaması kaydıyla Bölge Müdürlüğünce belirlenen şartlar
çerçevesinde izin verilebilir. İzin verilmesi halinde Genel Müdürlüğe bilgi verilir.
7- Planlama: Bu bölge içerisinde yaban hayatı tanıtım merkezi, av köşkleri,
bungalovlar, bekçi kulübesi, giriş kulübesi vb. yapı ve tesisler yapılabilecektir. Yeni
yerleşim yerleri ve yaylalar ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde yapılacak imar planı
dahilinde sınırlı olarak yer alabilir.
8- Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri: Ekosisteme zarar vermeyecek tarım
uygulamaları devam ettirilecektir. Ekosisteme ve yaban hayatına zarar verecek
kimyasallar, zirai ilaçlar ve gübreler kullanılmaması için İl Şube müdürlüğünce ilgili
kamu kurum ve kuruluşlarla temasa geçilerek gerekli önlemler alınacaktır. Ayrıca bu
konuda kamuoyunun bilgilendirilip bilinçlendirilmesi sağlanacaktır. Mevcut hayvan
çiftliklerinin gelişme ve yönetim planı amaçlarına uygun bir şekilde işlettiri lmesi İl
Şube müdürlüğü tarafından denetlenecektir. Yeni çiftliklerin kurulması talepleri plan
hükümlerine aykırı olmayacak durumlarda Bölge Müdürlüğünce değerlendirilecektir.
Sonucundan Genel Müdürlüğe bilgi verilecektir. Tarım ve hayvancılığın teşviki iç in
gerekli olan yapı ve tesislerin (ahır, samanlık, kümes, havuz, depo vb.) yapımına izin
verilecektir.
9-Mera Alanları, Subalpin/Alpin Alanlar, Otlatma: Yaban hayatı hükümlerini
içeren Genel Müdürlük görüşleri otlatma planını yapacak ilgili kuruma bildirilir. Nesli
tehlikede endemik bitkilerin bulunduğu alanlar otlatma kapsamı dışında tutulur. Köylere ve
yaylalara tahsis edilecek mera alanlarında taşıma kapasitesinin
hesaplanması
zorunludur. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların belirlenecek ve planlanacak mera
alanları dışarısına başıboş bırakılması kesinlikle yasaktır. Ormanlık alanlarda otlatma
yürürlükteki mevzuat çerçevesinde belirlenecektir.
10- Ormancılık: Yönetim ve Gelişme Planı genel prensipleri çerçevesinde
yürütülecektir.
Şebeke
planında
bulunmayan
yol
yapımı
talebi
halinde
Bölge
Müdürlüğünün uygun görüşü alınacaktır.
11- Ekoturizm: İl Şube müdürlüğü tarafından belirlenecek faaliyetler, yapılacak bir
plan çerçevesinde yine İl Şube müdürlüğünce eğitilecek alan kılavuzları eşliğinde
yürütülebilecektir.
12- Yaylacılık: Bu bölge içerisindeki yaylaların mevcut durumları korunarak
geleneksel kullanımları ile faaliyetlerine devam etmeleri sağlanacaktır. Yaylaların
kullanımı sınırları belirlenen alanlarda İl Şube müdürlüğü ve ilgili kurumlarca hazırlanacak
123
plan çerçevesinde yaban hayatına ve ekosisteme zarar vermeyecek şekilde olacaktır. Bu
konuda kamuoyu bilgilendirilip bilinçlendirilecektir.
13- Madencilik: Bu bölge içerisinde Genel Prensiplerde yasaklanmış olan 1. ve 2.
Grup madenler haricindeki madenlerin arama ve işletilmesi yapılabilir. Arama ve işletme
faaliyetleri genel prensipler 14. madde çerçevesinde sürdürülür. Yol yapımı talebi halinde
Bölge Müdürlüğünün uygun görüşü alınacaktır.
3.3.5. Kontrollü Kullanım Bölgesi (KKB)
Korunan alanlar içerisinde yer alan turizm ve rekreasyon alanları, yerleşim
yerlerinin yer aldığı alanlar turizm ve rekreasyon hizmetlerinden ziyaretçilerin
faydalanmasını sağlamak ve mevcut yerleşim alanlarında planlı gelişimi sağlamak
amacıyla Kontrollü Kullanım Bölgesi olarak ayrılır.
Bu bölgede yapılacak Balık üretim istasyonları, yeni yerleşim bölgeleri, turizm ve
rekreasyon alanları, 3., 4., 5. ve 6. grup madenler ve enerji yatırımları için Genel
Müdürlüğün belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde hareket edilir. Diğer her türlü faaliyet
Bölge Müdürlüğünün uygun görüşü çerçevesinde gerçekleştirilebilir.
Bu bölgenin alanı 46303,24 hektar olup, Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının %
74,1’ini kapsamaktadır.
124
3.4. Programlar, Hedefler ve Stratejik Eylem Planı
Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahası için düzenlenen tehdit analizi çalışmasında
sahada tespit edilen baskılar, bu baskıların kaynakları ve baskıların ortadan kaldırılmasına
yönelik çözümler ortaya koyulmuştur. Bu çözümlere ulaşmak için, çözüm yollarının
programlar dahilinde sınıflandırılması, önceliklendirilmesi ve öngörülen faaliyetler
yardımıyla baskıların yani tehditlerin ortadan kaldırılması ve sahanın sürdürülebilir
kullanımı için stratejik uygulama planı düzenlenmiştir.
Programlar:
1. Koruma
2. Turizm ve Rekreasyon
3. Eğitim ve Bilinçlendirme
4. İzleme
125
PROGRAM 1. Koruma
Hedef 1.1. Sahada bulunan Çengel boynuzlu dağ keçisi popülasyonlarını korumak, iyileştirmek
ve geliştirmek.
Politika ve Temel Mantık
Sahada, özellikle yaşam alanlarındaki yoğun insan kullanımları, kaçak avcılık ve yırtıcı
baskısından dolayı Çengel boynuzlu dağ keçisi popülasyonlarında ciddi boyutlarda azalma
olmuştur. Doğrudan veya dolaylı insan müdahaleleri, alandaki yırtıcılar, hastalık ve rekabet
unsurları gibi, Çengel boynuzlu dağ keçisi popülasyonları üzerindeki baskı oluşturan her türlü
etmene karşı koruyucu ve önleyici tedbirler alınacaktır.
Çengel boynuzlu dağ keçisi popülasyonları üzerine etki eden etmenler, hem doğrudan
popülasyonlardaki bireyleri hedef alan kaçak av, yırtıcılar gibi etmenler, hem de Çengel
boynuzlu dağ keçisi’nin yaşam alanlarının (habitat) en önemli bileşenleri olan besin kaynakları,
su kaynakları, barınak alanları ile doğum ve yavru büyütme alanları üzerinde olumsuz etkilerde
bulunarak popülasyonları etkileyen etmenlerdir.
Sahadaki ormanlar, genelde Meşe hakimiyetinde, yer yer Ardıç ve Titrek kavak
karışımlarından oluşan
baltalık ormanlardan oluşmaktadır. Bu ormanlık alanlarda OGM
tarafından bugüne kadar çok ciddi ormancılık faaliyetleri yürütülmemiş olmakla birlikte, kısmen
de olsa yürütülen ormancılık faaliyetleri odun üretimi öncelikli olmuştur. Saha ile ilgili hiçbir
Orman İşletme Şefliğindeki Orman Amenajman Planları, Ekosistem Tabanlı ve Çok Amaçlı
Planlama Tekniğiyle yapılmamıştır. Yani, sahada, halen biyolojik çeşitliliğin planlara
yansıtılmamış olduğu, odun üretimi öncelikli uygulamalar yapılmaktadır. Alandaki, öncelikle
biyolojik çeşitliliği korumayı dikkate almayan ormancılık faaliyetleri, otlatma faaliyetleri, su
kaynaklarına olan talebin artması, ahır sıvıları, mutfak ve banyo sularının doğrudan akarsulara
bırakılması, yoksulluğun beraberinde getirdiği yöre halkının birçok ihtiyacını karşılamak için
kullandığı odunu hem yakacak, hem de yapacak şeklinde ormandan karşılaması, özellikle bitkisel
kökenli (mantar, kekik, çaşır vb.) odun dışı orman ürünlerinin bilinçsizce ve belli alanlarda
yoğunlaşarak aşırı toplanması ve bu nedenlerin her birinde önemli bir paya sahip olan biyolojik
çeşitliliğin korunması konusundaki yetersiz bilinç düzeyi, alanın biyolojik çeşitliliği ve Çengel
boynuzlu dağ keçisi yaşam alanları üzerine olumsuz etkiler yapmaktadır.
Saha ve etkilenme bölgesindeki Çengel boynuzlu dağ keçisi popülasyonlarını tehdit eden
unsurlarla etkin mücadele edilecek, koruma sistemi güçlendirilecek ve avlanma planı
yapılacaktır. Etkin bir koruma sistemi kurulup, sürdürülebilir bir av sistemi oluşturulduktan
126
sonra, sayımlar ve gözlemlerle popülasyonları sürekli izlenen Çengel boynuzlu dağ keçisi’nin
sahadaki devamlılığı daha kolay sağlanacaktır. Bunun yanısıra, sahadaki bütün Orman
İşletmelerinin Orman Amenajman Planlarının, YHGS’nin gelişme ve yönetim planının
kararlarına uygun bir şekilde biyolojik çeşitliliği dikkate alan yani Ekosistem Tabanlı ve Çok
Amaçlı Planlama Tekniğiyle yapılması, odun dışı orman ürünlerinin planlı ve sürdürülebilir
kullanımının sağlanması, saha ve bitişik alanların otlatma planının yapılması ve uygulanması,
odun ihtiyacının yasal yollardan elde edilmesinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi, alternatif
enerji kaynaklarının teşvik edilmesi ve desteklemesi, saha ve etkilenme bölgesindeki yerleşim
yerlerinin altyapılarının tamamlanması, katı ve sıvı atıkların yönetimi konusunda önlemler
alınması, su kaynaklarından doğal dengeyi gözeterek yararlanılması ile Çengel boynuzlu dağ
keçisi’nin yaşam ortamlarının korunması ve bu alanlardan sürdürülebilir yararlanma
STRATEJİ – AMAÇ - FAALİYET
Başarı
Göstergesi
Öncelik
sağlanacaktır.
Strateji 1.1.1. Çengel boynuzlu dağ keçisi
popülasyonları üzerindeki doğrudan insan ve
yırtıcı hayvan baskısına karşı tedbirler almak
Amaç 1. Saha ve etkilenme bölgesinde
sürdürülebilir bir koruma sistemi kurmak,
kaçak avcılığı önlemek ve sürdürülebilir planlı
avcılık yapılmasını sağlamak
Faaliyet 1.1. Koruma ekiplerinin kapasitelerini
personel, araç-gereç ve teknik malzeme
1
Kaçak avın
bakımından arttırarak sürdürülebilir hale
ortadan
getirmek
Faaliyet 1.2. Köy tüzel kişiliklerini de devreye kalkması veya
azalması,
sokan sistemli bir alan koruma planının
1
yapılması ve uygulanması
Avlanma planı
Faaliyet 1.3. Avlanma planı yapılarak sürekli
yapılması
yenilenmesi ve popülasyon durumu uygun
1
görülen türlerin av turizmine sunulması
Amaç 2. Çengel boynuzlu dağ keçisi’nin
yabani yırtıcılarını sürekli kontrol altında
tutmak
Faaliyet 2.1. Yabani yırtıcıların popülasyon
Yırtıcı
durumlarını, sayım sonuçları ile sürekli kontrol
baskısında
2
etmek ve taşıma kapasitesinin üzerindekileri
azalma
avlatmak
Amaç 3. Sahada sahipli veya sahipsiz
köpeklerin insansız bir şekilde serbest
dolaşmasına müsaade etmemek
Faaliyet 3.1. Köylülere ait kapı-bekçiköpekleri veya av köpeklerinin serbest
Yırtıcı
baskısında
dolaşmasına anında müdahale edilerek bu
3
azalma
durumun önüne geçilmesi ve çoban
köpeklerinin ilk etapta çobanın gözetiminden
127
Y1 Y2 Y3 Y4 Y5
2012 2013 2014 2015 2016
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Sorumlu Birim
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
Jandarma
Komutanlıkları,
Emniyet
Müdürlükleri,
Muhtarlıklar,
Orman Bölge
Müdürlüğü, Avcı
Dernekleri
uzaklaşmaması konusunda çobanları eğitmek
Strateji 1.1.2. Alandaki ormancılık
faaliyetlerini, öncelikle biyolojik çeşitliliğin
korunması ve Çengel boynuzlu dağ keçisi
habitatlarının güçlendirilmesi temelinde
yürütmek
Amaç 1. Sahadaki bütün Orman Amenajman
Planlarının, YHGS Yönetim ve Gelişim Planı
ilkeleri doğrultusunda biyolojik çeşitliliğin
korunmasını dikkate alan Ekosistem Tabanlı ve
Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle yenilenmesini
sağlamak ve uygulamak
Faaliyet 1.1. Sahadaki bütün Orman
İşletmelerinin Orman Amenajman Planlarının,
YHGS’nın Yönetim ve Gelişme Planının
Biyolojik
kararlarına uygun bir şekilde biyolojik
çeşitliliği
çeşitliliğin korunmasını dikkate alan Ekosistem
dikkate alan
Tabanlı ve Çok Amaçlı Planlama Tekniğiyle
ormancılık
yapılması
uygulamaları
Faaliyet 1.2. Ormanların iyileştirilmesi ve
yenilenmesi için gerekli ormancılık
faaliyetlerini hızla yapmak
Strateji 1.1.3. Odun dışı orman ürünlerinin
üretimini planlamak, uygulamak ve yönetmek
Amaç 1.Odun dışı orman ürünlerinin planlı ve
sürdürülebilir kullanımını sağlamak
Alan ve
Faaliyet 1.1. Odun dışı orman ürünlerinden
özellikle arıcılık ve iç su balıkları yetiştiriciliği civarında bal
ve balık
potansiyelinin planlanması ve planların
üretiminde
uygulanması
1
*
*
*
*
*
1
*
*
*
*
*
2
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
OGM-Odun Dışı
Ürün ve
Hizmetler Dairesi
Başkanlığı,
Orman Bölge
Müdürlüğü
*
artış
Strateji 1.1.4. Alandaki otlatma baskısını
azaltmak veya ortadan kaldırmak.
Amaç 1. Saha ve bitişik alanlardaki büyükbaş
Sahadaki
hayvan otlatmacılığının sadece Hassas Koruma, hayvanların
Otlatma
Sürdürülebilir Kullanım ve Kontrollü Kullanım
Bölgesindeki uygun alanlarda planlı bir şekilde Planına uygun
otlatılması
yapılmasını sağlamak.
Faaliyet 1.1. Saha ve bitişik alanların otlatma
planının yapılması ve uygulanması
Amaç 2. Ahır hayvancılığını başlatmak ve
geliştirmek
1
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü ORKÖY, İl
Tarım Müdürlüğü
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü, –
ORKÖY, İl
Tarım Müdürlüğü
Ahır
Faaliyet 2.1. Ahır hayvancılığını teşvik etmek, hayvancılığınd
2
a artış
desteklemek ve örnek çalışmalar yapmak
*
*
*
sağlanması
Strateji 1.1.5. Ormanlardan usulsüz odun
hammaddesi ve yemlik yaprak
yararlanmalarının oluşturduğu baskıyı azaltmak
veya ortadan kaldırmak
Amaç 1. Oduna alternatif enerji kaynaklarını
teşvik etmek, desteklemek ve bu konuda
farkındalık oluşturmak
Faaliyet 1.1. Çatılarda güneş enerjisinden
faydalanılan ısıtma sistemleri kurmak
Faaliyet 1.2. Ormanlardan yapraklı dal –
yemlik yaprak kesimine karşı denetimleri
artırmak ve köylerde eğitimler düzenlemek
Güneş ısıtma
sistemlerinin
kurulması
Yemlik yaprak
kullanımının
bitmesi
128
Erzurum Şube
Müdürlüğü,,
Çölleşme ve
Erozyonla
Mücadele Genel
Müdürlüğü,
OGM,
Ağaçlandırma
Dairesi
Başkanlığı,
Orman Bölge
Müdürlüğü
1
*
*
*
*
*
2
*
*
*
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü –
ORKÖY
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü
Strateji 1.1.6. Sahada arazi kullanım planı
yapmak ve yerleşim yerlerindeki plansız
gelişmeleri önlemek
Amaç 1. Sahanın tamamında koruma ve
kullanma dengesi göztilerek arazi kullanım
planı yaparak buna uygun şekilde yerleşim
yerlerindeki yapılaşmanın ve altyapının bir plan
dahilinde ve yaşam alanı kayıplarına yol
açmayacak şekilde yapılmasını sağlamak
Arazi kullanım
Faaliyet 1.1. Saha ve etkilenme bölgesindeki
yerleşim yerlerinde yapılaşmanın ve altyapının planına uygun,
altyapısı
bir plan dahilinde yapılmasını sağlamak
3
mevcut planlı
Strateji 1.1.7. Altyapı yetersizliğinden
kaynaklanan kirlilik ve sahaya atılan her türlü
atıkların önüne geçmek
Amaç 1. Sahada, yaban hayatı için önemli olan
su kaynaklarının kirletilmemesi ve biyolojik
çeşitliliğin korunmasını sağlamak ve
farkındalık oluşturmak
Faaliyet 1.1. Katı ve sıvı her türlü atıkların
yönetimi konusunda önlemler alarak, katı atık
toplama sistemi kurmak ve foseptik çukuru
kullanımını yaygınlaştırmak
yerleşim
yerleri
Orman ve Su
İşleri Bakanlığı,
Çevre ve
Şehircilik
Bakanlığı vd
ilgili Bakanlıklar,
Üniversiteler,
Kaymakamlıklar,
Muhtarlıklar
Atıkların
toplanması ve
foseptik
çukurlarının
artması
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü,
Kaymakamlıklar,
Muhtarlıklar
3
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Strateji 1.1.8. Sahadaki su ve maden
kaynaklarından yararlanılması gereken
durumlarda, hedef tür yaban hayatının
isteklerini azami bir şekilde koruyacak şekilde
yararlanmak
Amaç 1. Sahadaki su kaynaklarından YHGS
Yönetim ve Gelişme Planı ilkeleri
doğrultusunda, koruma kullanma dengesini
gözeten bir şekilde faydalanmak
Faaliyet 1.1. Hassas Koruma, Sürdürülebilir
Kullanım ve Kontrollü Kullanım Bölgelerindeki
su kaynaklarından içme, ev ihtiyaçları için
kullanma ve sulama suyu ihtiyaçlarını
karşılamak gibi değişik amaçlarla yararlanırken,
hedef tür başta olmak üzere yaban hayatının su
ihtiyacı dikkate alınmalı ve akarsuyun yıllık
ortalama debisinin en az 1/3’ü doğal ortamında
bırakılmalıdır
Faaliyet 1.2. Yaban hayatı için önemli su
kaynaklarını belirlemek, su kaynaklarının eksik
veya yetersizliği durumunda alternatif su
kaynaklarını araştırmak, hayvanların bu
kaynaklardan yararlanmasını kolaylaştırmak
Faaliyet 1.3. Sahanın kontrollü kullanım
bölgesinde veya sahaya bitişik alanlarda yapımı
planlanan baraj ve HES’ler ile madencilik
faaliyetlerinin türün önemli geçiş alanlarında
bir yerden bir yere geçişini engellemeyecek
şekilde planlanması, ayrıca sahaya bitişik
alanlarda yapımı planlanan baraj ve HES’ler ile
madencilik faaliyetlerinin ise tür için önem
Sahadaki
akarsu ve
diğer bütün su
kaynaklarının
yıllık
ortalama
debisinin en
az 1/3’ünün
doğal
ortamında
bırakılması
Yaban
hayvanlarının
su ihtiyacının
giderilmesi
Baraj-HES ve
madencilik
faaliyetlerinin
hedef tür ve
diğer yaban
hayvanlarının
yaşamına ve
özellikle
geçişlerine
129
1
2
1
*
*
*
*
*
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü, Doğa
Koruma ve Milli
Parklar Şube
Müdürlüğü, Su
Yönetimi Genel
Müdürlüğü,
Valilik, DSİ
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü, Su
Yönetimi Genel
Müdürlüğü
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü, DSİ,
Su Yönetimi
Genel
Müdürlüğü,
Karayolları Gen.
Müd.,
Üniversiteler
*
*
*
arzeden alanların dışında yapılması gerekir
engel
olmaması
Strateji 1.1.9. Sahadaki Çengel boynuzlu dağ
keçisi başta olmak üzere bütün türlerin, ölüm,
yaralanma, ürkme, korkma, kaçma veya
yaklaşma ve alışmasına neden olan insan
kaynaklı rahatsızlıkları en aza indirmek
Amaç 1. Sahadaki yolların inşaası ve
kullanımını düzenleyerek, sürücü ve yayaların
yaban hayatına zarar vermemesini sağlayacak
tedbirler almak
Faaliyet 1.1. Alanda, özellikle şehirlerarası
asfalt yollar üzerinde, gerekli yerlerde yaban
hayvanı geçitleri (alt veya üst geçit, köprü,
Hayvanların
2
menfez) yapılmalı, karayolları yaban
uğradığı
hayvanlarının geçişine uygun şekilde
rahatsızlıkta
düzenlenmelidir
azalma
Faaliyet 1.2. Yol kenarlarında ve dikkat çekici
yerlerde yola çıkabilecek Çengel boynuzlu dağ Hayvan ölüm
ve
keçisi, Yaban keçisi, Karaca ve Kurbağa gibi
yaralanmaları
türlerle ilgili uyarıcı, hız sınırlandırıcı veya
yla sonuçlanan 3
durulması gerektiğini gösteren, korna
kazalarda
çalınmaması, yüksek sesli müzik açılmaması,
azalma
sahanın önemli türleri, yaban hayvanlarıyla
insanların etkileşimleri vb konularda uyarıcı ve
bilgilendirici levhalar yerleştirmek
Amaç 2. Alanda yaşayan yerel halk ve alanı
ziyaret eden avcılar dahil bütün ekoturistlerin
yaban hayatına zarar vermeyecek şekilde alan
kullanmalarını sağlayacak tedbirler almak
Faaliyet 2.1. Saha ve etkileşim alanında
Hayvanların
sürekli eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları
uğradığı
1
rahatsızlıkta
yapmak, saha bekçiliği yapan kişileri sürekli
azalma
eğitmek
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü,
Valilik
Erzurum Şube
Müdürlüğü
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü
PROGRAM 2. Turizm ve Rekreasyon
Hedef 2.1. Çat Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının zengin av turizmi ve doğa turizmi yani
ekoturizm potansiyelinden, koruma kullanma ilkeleri doğrultusunda sürdürülebilir turizm
fırsatları oluşturmak.
Politika ve Temel Mantık
Alanın sahip olduğu doğal yaban hayvanları ve bitkisel zenginliği, Çengel boynuzlu dağ keçisi,
Yaban keçisi, Karaca, Ayı ve Yaban domuzu gibi av turizminde tercih edilen türleri barındırması,
kültürel ve estetik güzellikleri ile trofe avcılarının, fotoğraf ve film çekiminden hoşlanan
insanların ve özellikle kalabalık şehir yaşamından sıkılan doğa severlerin, doğal alanlarda
eğlenme ve dinlenmek amacıyla tercih edeceği bir saha olmasını sağlamakta ve sahanın önemini
arttırmaktadır. Bu nedenle, yakın gelecekte sahada artan turizm talebine cevap verebilecek
dengeli ve sürdürülebilir turizm fırsatları yaratmak ve turizm faaliyetlerini denetim altına almak
hedeflenmektedir.
130
Strateji 2.1.1. Sahadaki ekoturizm
faaliyetlerinin sürdürülebilir olmasını
sağlamak.
Amaç 1. Sahada yapılan av turizmini ve yakın
gelecekte yapılabilecek yaban hayvanları başta
olmak üzere diğer bütün doğal kaynak
değerlerine yönelik ekoturizm türlerini
planlamak, geliştirmek ve denetim altına
almak.
Faaliyet 1.1. Sahanın turizm potansiyeli ve
taşıma kapasitesi belirlenerek, ekoturizm planı
yapılmalı
Faaliyet 1.2. Av turizminden elde edilen
gelirden yöre halkının daha fazla pay almasını
sağlamak
Faaliyet 1.3. Sahadaki sulak alanlar ve yüksek
dağ kesimlerinde yürüyüş güzergahları
belirlenmeli, yaban hayvanları gözlem turları,
fotosafari gibi doğa gözlem turları planlamak
ve düzenlenmek
Faaliyet 1.4. Bütün ziyaretçiler için, sahada
uyulması gereken kurallar listesi hazırlanıp,
sahaya giren her ziyaretçinin bu listelerden
elde etmesi ve bu kurallara uymasının
sağlanması
Faaliyet 1.5. Sahanın güneyindeki Alacakar
Tepe (2766 m), doğusundaki Şakşak Tepe
(3057 m), batısındaki Karataş Tepe (2712 m)
ve kuzeybatısındaki Beyazdağ Tepe (2618 m)
civarında av turizminde av kulübesi,
ekoturizmde ikmal ve gözlem yeri olarak da
yararlanılabilecek koruma kulübeleri yapılması
Başarı
Göstergesi
Öncelik
STRATEJİ – AMAÇ - FAALİYET
Y1 Y2 Y3 Y4 Y5
2012 2013 2014 2015 2016
Ekoturizm
planının
yapılması
1
*
*
Köylülerin av
turizmini
desteklemesi
1
*
*
Doğa gözlem
turları
düzenlenmesi
1
Doğaya
uygun
ekoturizm
turları
düzenlenmesi
1
Koruma
kulübelerinin
yapılması
2
*
*
Sorumlu Birim
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
OGM-Odun Dışı
Ürün ve
Hizmetler Dairesi
Başkanlığı,
Valilik, İl Kültür
ve Turizm
Müdürlüğü
*
*
*
DKMPGM,
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü, İl
Kültür ve Turizm
Müdürlüğü
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü, İl
Kültür ve Turizm
Müdürlüğü
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü
PROGRAM 3. Eğitim ve Bilinçlendirme
Hedef 3.1. Bütün ilgi gruplarında Çat YHGS’nın korunmasına ve yönetimine katkıda
bulunabilecek bir doğa koruma bilincinin oluşturulmasını sağlamak.
STRATEJİ – AMAÇ - FAALİYET
Başarı
Göstergesi
Strateji 3.1.1. Çat YHGS’ndaki bütün ilgi Katılım oranı
gruplarının doğa koruma ve yaban hayatı
yüksek,
konusundaki bilinç düzeyini artırmak.
sonuçları test
edilebilen
Amaç 1. Saha içerisinde ve etkilenme
başarılı
bölgesinde bulunan avcılara yaban hayatı,
131
Öncelik
Politika ve Temel Mantık
Bütün ilgi gruplarının doğa koruma, biyolojik çeşitlilik, yaban hayatı ve su kaynaklarının
korunması ve sürdürülebilir kullanımı konularında eğitimleri sağlanarak alanın daha iyi
korunması hedeflenmektedir.
Y1 Y2 Y3 Y4 Y5
2012 2013 2014 2015 2016
Sorumlu Birim
biyolojik çeşitlilik ve yasal avcılığın yararları
konusunda eğitim vermek ve bilgilendirmek.
Faaliyet 1.1. Her yıl en az bir defa avcılara
yaban hayatı, biyolojik çeşitlilik ve yasal
avcılığın yararları konusunda eğitim vermek ve
bilgilendirmek amacıyla toplantılar
düzenlemek
Amaç 2. Saha içerisinde ve etkilenme
bölgesinde yaşayan ilköğretim çağındaki
çocuklar başta olmak üzere, yöre halkına, doğa
koruma, yaban hayatı ve doğal kaynaklar
konusunda eğitim vermek ve bilgilendirmek
Faaliyet 2.1. Saha ve etkilenme bölgesindeki
okullar ve köylerde görsel ve basılı materyaller
kullanarak yılda en az bir defa eğitim vermek
Amaç 3. Saha ile ilgili bütün yetkili kurum ve
kuruluşları sahanın önemi, kaynak değerleri ve
sürdürülebilir kullanımı hakkında belirgin ve
ortak bir anlayışa sahip olmalarını sağlamak
Faaliyet 3.1. Saha ile ilgili bütün yetkili kurum
ve kuruluşların özellikle yöneticilerine yılda en
az bir defa eğitim ve bilinçlendirme toplantıları
düzenlemek
Amaç 4. Sahada doğa koruma ve
sürdürülebilir kullanım konusundaki bilinci
geliştirmek amacıyla, doğrudan ilgili
kurumlarda, kurumsal kapasiteyi arttırmak
Faaliyet 4.1. İlgili kurum ve kuruluşların
uygun ve yeterli sayıda personel, modern
teknik araç ve malzeme ile donatılmasına ilave
olarak bütün personelin yılda bir kez hizmet içi
eğitime tabi tutulması
Strateji 3.1.2. Alandaki otlatma baskısını
ortadan kaldırmak veya en aza indirmek.
Amaç 1. Planlı otlatma ve ahır hayvancılığı
konusunda yöre halkının bilinç düzeyini
arttırmak.
Faaliyet 1.1. İl Tarım Müdürlüğü yetkilileri
vasıtasıyla örnek çalışmaları görsel ve basılı
malzeme ile toplantılar düzenleyerek halka
anlatmak
Strateji 3.1.3. Ormanlardan usulsüz odun
hammaddesi, yemlik yaprak ve odun dışı
orman ürünlerinden yararlanmalarının
oluşturduğu baskıyı azaltmak veya ortadan
kaldırmak.
Amaç 1. Oduna alternatif enerji kaynaklarını
teşvik etmek ve desteklemek.
Faaliyet 1.1. Özellikle çatılarda güneş
enerjisinden faydalanılan ısıtma sistemleri
hakkında köylerde eğitim toplantıları
düzenlemek
eğitim
toplantıları
düzenlemek
1
İlgili bütün
yöneticilere
eğitim
vermek
*
*
*
1
*
*
*
*
*
1
*
*
*
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü
1
Planlı otlatma
ve ahır
hayvancılığın
da artış
1
Yemlik
yaprak
kullanımında
azalış veya
ortadan
kalkması
1
132
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü, İlçe
Milli Eğitim
Müdürlükleri,
Muhtarlıklar
İlgili bütün
personele
eğitim
vermek
Amaç 2. Kaçak kesim ve yemlik yaprak
yararlanmalarının önlenmesi için yöre halkına
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü, Halk
Eğitim Merkezi
Müdürlükleri,
Avcılık Kulüpleri
*
*
DKMP Genel
Müdürlüğü,
Erzurum Şube
Müdürlüğü
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü, İl
Tarım Müdürlüğü
*
*
*
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü –
ORKÖY
eğitim vermek ve bilgilendirmek
Faaliyet 2.1. Kaçak kesimlerin zararları ve
yemlik yaprak olarak sadece ormanlar için
zararlı Ökse otu (Viscum album) gibi türlerin
ağaçlardan mekanik yolla alınabileceği
konusunda köylüye eğitim vermek
Amaç 3. Odun dışı orman ürünlerinden
yararlanırken dikkat edilmesi gereken
hususlarda yöre halkına eğitim vermek ve
bilgilendirmek.
Faaliyet 3.1. Odun dışı orman ürünlerinden
faydalanma sahadaki yaban hayatının
ihtiyaçlarını gözeterek, nereden ne kadar
faydalanılacağı planlanmalı ve köylülere bu
konuda eğitim verilmeli
Strateji 3.1.4. Sahadaki Çengel boynuzlu dağ
keçisi ve diğer biyolojik zenginliklerle ilgili
gerekli her türlü bilimsel çalışmanın
yapılmasını sağlamak
Amaç 1. Sahadaki Çengel boynuzlu dağ
keçisinin ekolojisi ve biyolojisi ile ilgili
araştırmaları teşvik etmek ve desteklemek.
Faaliyet 1.1. Hedef türle ilgili olarak,
TÜBİTAK, Üniversiteler ve Araştırma
Kurumları ve STK’lar tarafından daha çok
araştırma yapılması için ilgili yerlerle iletişime
geçmek, teşvik ve destek sağlamak
Amaç 2. Sahadaki bitkiler (flora) ve yaban
hayvanları (fauna) ile ilgili araştırmaları
desteklemek
Faaliyet 2.1. TÜBİTAK, Üniversiteler ve
Araştırma Kurumları, STK’lar tarafından saha
ve civarında bitkiler ve yaban hayvanları ile
ilgili araştırma yapılması için ilgili yerlerle
iletişime geçmek, teşvik ve destek sağlamak
Ormandan
sadece
zararlı
türlerin
kesilmesi
Planlı
faydalanmanın
sağlanması
Araştırma
sonuç
raporları,
Yayınlar,
Video-Film
materyalleri
Araştırma
sonuç
raporları,
Yayınlar,
Video-Film
materyalleri
1
2
1
1
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü
*
DKMPG
Müdürlüğü,
Erzurum Şube
Müdürlüğü
*
DKMPG
Müdürlüğü,
Erzurum Şube
Müdürlüğü
PROGRAM 4. İzleme
Hedef 4.1. Birbirinden değişik düzeylerde yani tür, popülasyon, ekosistem ve genel alan
düzeylerinde, öncelikle sahanın hedef türü olan Çengel boynuzlu dağ keçisi’nin popülasyonlarını,
önemli yaşam alanlarını, ekosistemleri, orman içi su kaynaklarını ve bütün alanı izlemeyi
sağlayacak mekanizmaları kurmak.
Politika ve Temel Mantık
STRATEJİ – AMAÇ - FAALİYET
Başarı
Göstergesi
Strateji 4.1.1. Çengel boynuzlu dağ keçisi ve
diğer öncelikli türleri izlemek
Öncelik
Hedef türün yaşadığı ekosistemin durumu ile hedef türün popülasyonunun izlenmesi, bu
hususlarda yapılan çalışmaların değerlendirilmesinden sonra anında, etkin ve uygulanabilir
kararlar alınmasını sağlamaktır.
Y1 Y2 Y3 Y4 Y5
2012 2013 2014 2015 2016
Sorumlu Birim
Erzurum Şube
Müdürlüğü
133
Amaç 1. Çengel boynuzlu dağ keçisi başta
olmak üzere, Karaca, Ayı, Vaşak, Kurt, Turna,
Toy, Dağ alası gibi öncelikli türlerin, tür ve
popülasyon düzeyinde izlenmesini ve bunun
sonucunda etkin ve uygulanabilir kararlar
alınmasını sağlamak.
Faaliyet 1.1. Yılda en az iki defa; Çengel
boynuzlu dağ keçisi’nin çiftleşme dönemi ve
yavrulama dönemi sonrası sayımlar ve sürekli
gözlemler yapılmalıdır
Strateji 4.1.2. Sahadaki önemli yaşam
alanlarını ve yaban hayatı için önemli orman
içi su kaynaklarını izlemek
Amaç 1. Sahadaki önemli yaşam alanlarındaki
ve su kaynaklarındaki değişimlerin ve kirliliğin
ortaya konulması ve bunun sonucunda etkin ve
uygulanabilir kararlar alınmasını sağlamak.
Faaliyet 1.1. Arazi gözlemleri, harita, hava
fotoğrafı ve uydu görüntüleri yardımıyla her
yılın sonunda yaşam alanları ve su
kaynaklarındaki değişimler belirlenmelidir
Strateji 4.1.3. YHGS’nın mera, kayalık,
orman, orman içi açıklıklar ve ziraat-iskan
alanlarından oluşan bütün alanlarının genel
durumunu ortaya koymak
Amaç 1. Sahanın genel gidişatının izlenmesini
ve bunun sonucunda etkin ve uygulanabilir
kararlar alınmasını sağlamak
Faaliyet 1.1. Arazi gözlemleri, harita, hava
fotoğrafı ve uydu görüntüleri yardımıyla her
yılın sonunda YHGS’deki bütün alanlarının
genel durumundaki değişimler belirlenmelidir
Sayım ve
gözlemlerin
yapılması
Her yılın
sonunda
değişimlerin
belirlenmesi
Her yılın
sonunda
değişimlerin
belirlenmesi
1
*
*
*
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü,
DSİ
2
*
*
*
*
*
Erzurum Şube
Müdürlüğü,
Orman Bölge
Müdürlüğü
2
*
*
*
*
*
3.5. İzleme Programı
Planlama alanı için belirlenen koruma hedeflerine ulaşmak amacıyla yapılacak olan
faaliyetleri ve alanla ilgili her türlü değişimi izleyebilmek, sorunlara zamanında müdahale
edebilmek, uygulama planını yenileyebilmek amacıyla aşağıdaki izleme programı
hazırlanmıştır (Tablo 20).
Programda belirtilen çalışmaların zamanında ve kurallara uygun yapılması ve
uzman bir kişi tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Şimdilik sahada az sayıda Çengel boynuzlu dağ keçisi bulunduğundan dolayı, türün
sahaya vermiş olduğu zararın izlenmesine ve bu şekilde bilgi sahibi olmaya uygun bir
durum söz konusu değildir. Ancak, populasyon durumu istenilen seviyelere çıktığı zaman
Çengel boynuzlu dağ keçisi’nin yaşam alanına ve diğer türlere verebilecek olduğu zararın
da izlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, alanın yüksek yol yoğunluğuna sahip kesimlerinde
popülasyon durumu istenilen seviyelere ulaştığında ortaya çıkabilecek olan otomobillerle
134
çarpışma durumunun da izlenmesi gerekecektir. Yine benzer şekilde ileride izlenmesi
gerekebilecek olan bir diğer durum ise Çengel boynuzlu dağ keçisi ile sahadaki diğer
otçulların rekabeti olacaktır. Çengel boynuzlu dağ keçilerin hastalık durumları ise bu gibi
sahalarda izlenmesi gereken önemli bir durum olup, yakından gözlem ve hatta yakalayarak
örnek almayı ve müdahaleyi gerektirmektedir. Yapılan sayım ve gözlemlerde veya av
turizmi sırasında avlanan bireylerde veteriner müdahalesi gerektirecek boyutta bir hastalık
şüphesi sözkonusu ise gereken müdahaleler zaman geçirmeden yapılmalıdır.
Tablo 19. İzleme programı
İzlenecek
obje
İzleme
yöntemi
Tür ve populasyon
izlemeyle ilgili
gözlek ve sürek-bek
gibi doğrudan sayım
Çengel
yöntemleri veya
boynuzlu dağ hayvana ait iz, belirti
keçisi ve
ve işaretler ile örnek
popülasyonları, alanlarda hektarda
özellikle yeni verdiği zararın
doğanların
araştırılması esasına
hayatta kalma dayalı olan dolaylı
başarısı,
sayım yöntemleri
cinsiyet
ve gözlem teknikleri,
oranları,
Avcı ve rehberlerin
yavru/dişi,
gözlemleri ve avlanma
erkek/dişi.
kayıtları, bilinçli
köylülerin gözlemleri,
bilimsel araştırmalar
(Habitat –
Hızlı değerlendirme,
Uzaktan algılama,
Ekosistem –
Alan)
Coğrafi Bilgi
Çengel
Sistemleri,
boynuzlu dağ Eski kayıtlarla
keçisi Yaşam yapılacak kıyaslamalar,
Alanları
bilimsel araştırmalar
(habitat),
Ekosistemler ve
genel alan
(Tür –
Popülasyon)
İhtiyaç
duyulan
malzeme
İzleme
zamanı
Sorumluluk
Yılda en az iki
defa; çiftleşme
dönemi ve
yavrulama
dönemi sonrası
sayımlar ve
sürekli
gözlemler
yapılmalıdır
Dürbün,
Erzurum, Erzincan ve
teleskop,
Bingöl Şube
GPS, çadır, Müdürlükleri,
bot,
yağmurluk,
Her yılın
sonunda en az
bir defa
yapılmalıdır
Lisanslı GIS
programı,
Orman
Amenajman
Planları,
Uydu
görüntüeri,
GPS
Başarı
göstergesi
Alanı temsil
edebilecek
boyutta
sayımların
yapılması
Erzurum, Erzincan ve İzleme ve
Bingöl Şube
kıyaslamaların
Müdürlükleri,
yapılması
Sahadaki Orman
İşletme Şeflikleri
3.6. Değerlendirme ve Planın Aktüel Duruma Uyarlanması
Yönetim ve Gelişim Planının tamamının gözden geçirilmesi, değerlendirilmesi ve
yenilenmesi, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın taşra teşkilatı olan Erzurum, Erzincan ve
Bingöl Şube Müdürlükleri tarafından yapılacaktır. Uygulama planı her beş yılda bir
yenilenecektir. Yönetim ve Gelişim Planının acil durumlar dışında her 10 yılda bir genel
olarak yenilenmesi (revizyon) uygun olacaktır.
135
4. KAYNAKLAR
Alados, C.L., 1985. Distribution and Status of the Spanish Ibex (Capra pyrenaica Schinz), The Biology
and Management of Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London,
Sydney, Dover-New Hampshire, 204-211.
Alados, C.L., 1985. Group Size and Composition of the Spanish Ibex (Capra pyrenaica) in the Sierras of
Cazorla and Segura, The Biology and Manag. of Mountain Ungulates, Edit. by S. Lovari, Vol. I,
Croom Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire, 134-147.
Albayrak, İ., Aşan, N., Pamukoğlu, N. 1999. Bibliography of Turkish Bats (Mammalia: Chiroptera). J.
of the Institue of Science and Technology. Gazi Univ., 12 (4): 1095-1106.
Albayrak, İ., Pamukoğlu, N., Aşan, N. 1997. Bibliyography of Turkish Carnivores (Mammalia:
Carnivora). Commun. Ac. Sci. Univ. Ankara, 15(1/2C): 1-20.
Albayrak, İ., Pamukoğlu, N., Aşan, N. 1998. Bibliography of Turkish Insectivores (Mammalia:
Insectivora). Journal of the Institue of Science and Technology. Gazi Univ., 11(4): 863-873.
Alkan, B., 1965. Türkiye'nin Bitki Zararlısı Çift Tırnaklı Hayvanlar (Mammalia: Artiodactyla) Faunası
Üzerinde İlk Araştırmalar, Ankara Üniversitesi, Ziraat Fak. Yıllığı, 15/3.
Alp, A., Kara, C., Büyükçapar, H. M ve Bülbül, O., 2005. Age, Growth and Condition of Capoeta
capoeta angorae Hanko, 1924 from the Upper Water Systems of the River Ceyhan, Turkey. Turk
J. Vet. Anim. Sci. 29, 665-676 p.
Anonim, 1988. Game Animals and Distributions. Rebuplic of Turkey Ministry of Agriculture Forestry
and Rural Affairs. 16, Ankara.
Anonim, 2005. Türkiye’de Av ve Yaban Hayatı. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü, 56, Ankara.
Anonim, 2006. Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı (2007-2013), TC Resmi Gazete, Sayı: 26215, 100
s, Ankara.
Anonim, 2008. Erzurum İli 2008 Yılı İl Çevre Durum Raporu. Erzurum İl Çevre ve Orman Müdürlüğü.
Anonim, 2011. 2011-2012 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararı, Çevre ve Orman Bakanlığı, TC
Resmi Gazete, Sayı: 27968, Ankara.
Anonim, 2011. Adrese Dayalı Nüfus Kayıtları. Türkiye İstatistik Kurumu.
Anonim, 2011. Erzurum ili meteorolojik verileri. Trabzon Meteoroloji Bölge Müdürlüğü.
Anonim, Le Chamois et L'İsard, Office National de La Chasse, Poncet S.A. Imprimeurs-Espace
Comboire-38130 Echirolles, 1992.
Anonim, 2003. Oregon’s Elk Management Plan. Oregon Dep. of Fish and Wildlife, 58 p.
Anonim, 2005. New Hampshire Big Game Plan. Species Management Goals and Objectives (20062015), 21 p.
Anonim, 2007. Elk Management Plan. Arizona Game and Fish Department, 37 p.
Anonim, 2007. Game Management Plan (July 2009-June 2015). Washington Department of Fish and
Wildlife. 136 p.
Anonim, 2007. Wildlife 2012. The Arizona Game and Fish Department’s Strategic Plan for the years
2007 – 2012. 24 p.
Anonim, 1974. Chamois in the High Country, New Zealand Forest Research Institute: What's New in
Forest Research, Vol. 9, 1-4.
Anonim, 1978. How far Do Chamois Range ? New Zealand Forest Research Institute: What's New in
Forest Research, Vol. 60, 1-4.
Anonim, 1977. Grizimeks Tierleben, Enzyklopadie Des Tierreiches, Saugetiere IV, Grizimek, B., Band
13, Kindler Verlag, Zürich.
Anşin, R., 1980. Doğu Karadeniz Bölgesi Florası ve Asal Vejetasyon Tiplerinin Floristik İçerikleri,
Doçentlik Tezi, KTÜ Orman Fakültesi, Trabzon.
Anşin, R., Okatan, A., ve Özkan, Z. C., 1994. Doğu Karadeniz Bölgesinin önemli yan ürün veren
odunsu ve otsu bitkileri, TÜBİTAK TOAG Proje No: 903, 1-157.
Aparicio, E., Garcia-Bertou, E., Araguas, R., M., Martinez§, P. ve Garcia-Marin, J., L., 2005. Body
pigmentation pattern to assess introgression by hatchery stocks in native Salmo trutta from
Mediterraniean streams. Journal of fish biology, 67, 931–949.
Aras M.,S., Bircan, R. ve Aras, N., M., 1995. Genel Su Ürünleri ve Balık Üretimi Esasları, Atatürk
Ünv. Zir. Fak. Ders Yay. No: 17
Arın, C., 1949. Dağ Keçisi, Av ve Deniz Sporları, 14. Cilt, 40-41.
Balbo, T., Lanfranchi, P., Rossi, L., 1985. Parasitological and Pathological Observations on the
Chamois in the Western Alps, The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edit. by
Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire.
136
Ballesteros, F., Benito, J.L., Gonzalez-Quiros, P., 1997. Effects of Sex and Age Over the Mange
Appearance in the Cantabrian Chamois (Rupicapra pyrenaica parva), International Union of
Game Biologists, XXIII th Congress Wildlife Management and Land Use in Open Landscapes,
September 1-6, Lyon-France.
Barbehenn, K.R., 1969. Host-parasite Relationships and Species Diversity in Mammals: an Hypothesis,
Biotropica, 1, 29-35.
Başkaya, Ş., 2000. Çengel Boynuzlu Dağ keçisi Rupicapra rupicapra (L.)’nın Doğu Karadeniz
Dağlarındaki Yayılışı, Grup Büyüklükleri ve Habitat Kullanımı. K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü,
Doktora Tezi, 121, Trabzon.
Başkaya, Ş., Başkaya, E., Bilgili, E. and Gülci, S., 2008. “Population Status and Principal Threats for
the Large Carnivores in Alpine, Turkey”. 82nd Annual Meeting of the German Society of
Mammalogy (Deutsche Gesellschaft für Säugetierkunde e.V.), September 14-17, Vienna, Austria.
Başkaya, Ş., Terzioğlu, S., 1998. Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi (Rupicapra rupicapra L.)'nin Kaçkar
Dağlarındaki Besin Tercihi, XIV. Ulusal Biyoloji Kongresi, Bildiri ve Poster Özetleri, 7-10 Eylül
1998, Samsun, 171.
Bauer, J.J., 1987. Factors determining the onset of sexual maturity in New Zealand Chamois (Rupicapra
rupicapra L.), Z. Säugetierkunde, 52, 116-125.
Bauer, J.J., 1985. Fecundity Pattern of Stable and Colonising Chamois Populations of New Zealand and
Europe, The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I,
Croom Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire.
Bauer, J.J., Gossow, H., 1978. Zur Populationsdynamik der Gemse in Neuseeland, 3rd Int. Gamswild
Symp., Mayrhofen, Tirol, 63-74.
Berducou, C., Bousses, P., 1985. Social Grouping Patterns of a Dense Population of Chamois in the
Western Pyrenees National Park, France, The Biology and Management of Mountain Ungulates,
Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire, 166-175.
Bertram, B.C.R., 1978. Living in Groups: Predatorsand Prey, edit by J.B. Krebs & N.B. Davis,
Behavioural Ecology, Blackwell, London, pp.64-69.
Bircan, R. ve Ağırağaç, C. 1995. Altınkaya BarajGölü Tatlısu Kefalinin (Leuciscus cephalus L., 1758)
Üreme Biyolojisi. Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995,
Erzurum.
Blahout, M., 1971. Zur Taxonomie der Population von Rupicapra rupicapra (Linné, 1785) in der Hohen
Tatra, Zoologické listy, 21 (2) 115-132.
Bodenmann, A., 1967. Eiberle, K., The Effects of Chamois Browsing in the Aletsch Forest, Schweiz. Z.
Forstw, 118 (7), 461-470.
Bogutskaya, N., G., 1994. A description of Leuciscus lepidus (HECKEL, 1843) with comments on
Leuciscus and leuciscine - aspinine relationships. Ann.Naturhist. Mus. Wien. 96B, 559-620 p.
Bouchner, M., 2000. Animal Tracks. Silverdale Books, 264, Leicester.
Braun-Blanquet, J., 1964. Pflanzensoziologie, Grundzüge der Vegetationskunde Dritte Auflage.
Springer-Verlag, New York.
Cancrini, G., Lori, A., Rossi, L., Fico, R., 1985. Occurence of Pulmonary and Gastrointestinal
Nematodes in the Abruzzo Chamois, The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edit.
by S. Lovari, Vol.I, C.Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire.
Capurro, A.F., Gatto, M., Tosi, G., 1997. Delayed and Inverse Density Dependence in a Chamois
Population of the Italian Alps, Ecography, 20 (1), 37-47.
Caughley, G., 1970. Population Statistics of Chamois, Mammalia, 34, 194-199.
Cederna, A., Lovari, S., 1985. The Impact of Tourism on Chamois Feeding Activities in an Area of the
Abruzzo National Park, Italy, The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edit. by S.
Lovari, Vol. I, C.Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire.
Clarke, C.M.H., 1986. Chamois Movements and Habitat Use in the Avoca River Area, Canterbury, New
Zealand, New Zealand Journal of Zoology, Vol. 13, 175-198.
Clarke, C.M.H., Frampton, C.M., 1991. Structural-Changes in an Apparentyly Stable Chamois
Population in Basin Creek, Canterbury, New-Zealand, New-Zealand Journal of Zoology, 18/3,
233-241.
Clarke, C.M.H., Henderson, R.J., 1984. Home Range Size and Utilization by Female Chamois in the
Southern Alps, N.Zealand, Acta Zool. Fenn. 171, 287-291.
Clutton-Brock, T.H., Albon, S.D., 1979. The Roaring of Red Deer and the Evolution of Honest
Advertisement, Behaviour 69, 145-170.
Çanakçıoğlu, H., 1987. Orman Zoolojisi. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No: 383, 624,
İstanbul.
Çanakçıoğlu, H., Mol, T., 1983. Yaban Hayvanları Bilgisi Ders Notları, İstanbul, 75 s.
137
Çanakçıoğlu, H., ve Mol, T., 1996. Yaban Hayvanları Bilgisi. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi
Yayın No:440, 550, İstanbul.
Çelik, O., 1987. Anadolu’da (Küçük Asya’da) Avcılığın Tarihi. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve
Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, 7-33, İstanbul-Turkey.
Çelikkale, M., S., Düzgüneş, E. ve Okumuş, İ., 1999. Türkiye Su Ürünleri Sektörü: Potansiyeli, Mevcut
Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri, İstanbul Ticaret Odası, Yayın No: 1999-2, İstanbul.
Davis, P.H., 1965-1988. Flora of Turkey and East Aegean Islands. Edinburgh at the University Pres,
Volume I, 567, Great Britain.
Davis, P.H., Harper, P.C., Hedge, I.C., 1971. Distibution Patterns in with Particular Reference to
Endemism, Plantlife and South-West Asia. Published by the Botanical Society of Edinburgh,
Great Britain.
Demirsoy, A., 1992. Yaşamın Temel Kuralları, Omurgalılar/Amniyota (Sürüngenler, Kuşlar, Memeliler),
Cilt-III/ Kısım-II. Birinci Baskı, Yay. No: 92-06-4.0057. Ankara, 942 s.
Demirsoy, A., 1996. Genel ve Türkiye Zoocoğrafyası "Hayvan Zoocoğrafyası", I. Baskı, Meteksan A.Ş.,
Ankara.
Demirsoy, A., 1996. Türkiye Omurgalıları-Memeliler. Çevre Bakanlığı: Proje No: 90 K 1000: 90.
Demirsoy, A., 1997. Türkiye Omurgalıları, Memeliler. Meteksan Yayınevi, 1-292, Ankara.
Demirsoy, A., 1992. Yaşamın Temel Kuralları, Omurgalılar/Amniyota (Sürüngenler, Kuşlar ve
Memeliler), I. Baskı, Meteksan A.Ş., Ankara.
Diez-Baños, P., et al., 1990. Broncho-Pulmonary Helminths of Chamois (Rupicapra rupicapra parva)
Captured in N.W. Spain Assessment from First Stage Larvae in Faeces and Lungs, Ann. Parasitol.
Hum. Comp., 65/2, 74-79.
DKMPG, 2005. Türkiye’de Av ve Yaban Hayatı. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü, 56, Ankara.
Egglishaw, H., J. ve Shackley, P., E., 1977. Growth, survival and production of juvenile salmon and
trout in a Scottish stream, Journal of Fish Biology, 11, 647–672.
Ekim, T., Koyuncu, M., Vural, M., Duman, H., Aytaç, Z. ve Adigüzel, N., 2000. Türkiye bitkileri
kırmızı kitabı (Pteridophyta ve Spermatophyta), Türkiye Tabiatı Koruma Derneği ve 100. Yıl
Üniversitesi yayınları, Ankara.
Ellerman, J. R., Morrison-Scott, T. C. S., 1966. Chaeclist of Palaerctic and Indian Mammals, British
Museum Natural History, London, 411-418.
Elsner-Schack, I. Von., 1985. Seasonal Changes in the Size of Chamois Groups in the Ammergauer
Mountains, Bavaria, The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edited by S. Lovari,
Vol. I, C.Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire, 148-153.
Eraslan, İ., 1971. Orman Amenajmanı. İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, 1945/169, İstanbul.
Erençin, Z., 1977. Av Hayvanları ve Av, I. Baskı, Ankara Üniversitesi Veteriner Fak. Yayınları No: 338,
Ankara.
Eric B. & William R., 2002. Wildlife Ecology and Management. 5th Edition, ISBN 013066250X, 634
pages.
Erkan, F., 1987. Türkiye’de Nesli Tükenmekte Olan Av ve Yaban Hayvanlarının Korunmasında Milli
Parkların Rolü ve Önemi. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı,
16-20 Eylül 1987, 141-153, İstanbul-Turkey.
Fahy, E., 1978. Variation in some biological characteristics of British sea trout, Salmo trutta L., Journal
of Fish Biology, 13, 123-138.
Fandos, P., 1989. Vigal, C.R., Fernandez-Lopez, M., Weight estimation of Spanish ibex, Capra
pyrenaica, and Chamois, Rupicapra rupicapra (Mammalia, Bovidae), Z. Säugetierkunde 54, 239242.
Ferrari, C., Rossi, G., 1985. Preliminary Observations on the Summer Diet of the Abruzzo Chamois (R.
rupicapra ornata), The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edit. by S. Lovari, Vol.
I, C.Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire, 85-92.
Garcia–Gonzalez, R., Cuartas, P., 1996. Trophic Utilization of a Montane/Subalpine Forest by
Chamois (Rupicapra pyrenica) in the Central Pyrenees, Forest Ecology and Management, 88, 15 –
23.
Garin-Bastullji, B., et al., 1990. Isolation of Brucella melitensis Biovar-3 from a Chamois (Rupicapra
rupicapra) in the Southern French Alps, Journal of Wildlife Diseases, 26, 116-117.
Gastellu, J., et al., 1997. Pathological Features of A Case of Systemic Brucellosis Due to Brucella
melitensis Biovar-3 in A Chamois (Rupicapra rupicapra), IUGB Wildlife Management and Land
Use In Open Landscapes, Sept. 1-6, Lyon.
138
Gauthier, D., Hars, J., Rossi, L., 1997. Brucellosis in Free Ranging Chamois (Rupicapra rupicapra) and
its Relationships with Domestic Breeding, IUGB Wildlife Management and Land Use In Open
Landscapes, Sept. 1-6, Lyon.
Geist, V., 1985. On Evolutionary Patterns in the Caprinae with Commets on the Punctuated Mode of
Evolution, Gradualism and a General Model of Mammalian, The Biology and Management of
Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London, Sydney, Dover-New
Hampshire.
Geist, V., 1974. On the Relationship of Ecology and Behaviour in the Evolution of Ungulates:
Theoretical Considerations, The Behaviour of Ungulates and its Relation to Management, edit by
V.Geist & F. Walter, IUCN Pub., 235-246.
Geldiay, R. ve Balık, S., 1996. Türkiye Tatlı Su Balıkları, Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi Yayın
No: 46. Ders Kitabı. Dizin No: 16, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova, İzmir.
Geldiay, R., 1968, Kazdağı Silsilesi Derelerinde Yaşayan Alabalık (Salmo trutta L.) Populasyonları
Hakkında, VI. Milli Türk Biologi Kongresi Tebliğler, 65-77.
Genov, P., Massei, G., Gancev, R., 1990. Distribution and Numbers of Chamois Rupicapra rupicapra
balcanica in Bulgaria, Zeitschrift fuer Jagdwissenschaft, 36 (1), 1-8.
Gonzalez, G., 1985. Seasonal Fluctuations in the Spatial Distribution of Chamois and Moufflons on the
Carlit Massif, Pyrenees, The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edited by S.
Lovari, Vol. I, C.Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire.
González-Quirós, P., Ballesteros, F., Benito, J.L., 1997. Temporary Evolution and Spatial Spread of
Sarcoptic Mange in the Cantabrian Chamois, IUGB Wildlife Management and Land Use In Open
Landscapes, Sept. 1-6, Lyon.
Gossow, H., 1978. Krukenwachstumsmuster als Weiser in der Gamswild-bewirtschaftung, 3rd Int.
Gamswild Symp., Mayrhofen, Tirol, 206-219.
Gruber, F., 1994. Die Veränderung von Rot- und Gamswildverbreitung und der Abschußtendenzen von
1983-1993, Forstschutz Aktuell, Nr. 15, 6 - 9.
Gruschwitz, V., 1962. Analyse Einer Dreijahresstrecke Oberbayrischen Gamswildes, Z. Jagdwiss, 8,
137-148.
Hamilton, W.D., 1971. Geometry for the Selfish Herd, J, Theor. Biol., 31, 295-311.
Hamr, J., 1984. Home Range Sizes and Determinant Factors in Habitat Use and Activity of the Chamois
(Rupicapra rupicapra) in the Tyrolean Alps, Austria, Ph.D. Thesis, Leopold-Franzens Universitat,
Innsbruck, Austria.
Hamr, J., 1984. Home Range Sizes of Male Chamois (Rupicapra rupicapra) in the Tyrolean Alps,
Austria, Acta Zoologica Fennica, 171, 293-296.
Hamr, J., 1985. Seasonal Home Range Size and Utilization by Female Chamois (R. Rupicapra) in
Northern Tyrol, Austria, The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edited by Sandro
Lovari, Vol. I, Croom Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire, 106-116.
Heinzel, H., Fitter, R., ve J. Parslow. 1992. Birds of Britain and Europe with North Africa and The
Middle East.
Heinzel, H., R. Fitter, a.J. Parslow, 1979. The Birds of Britain and Europe with N.Africa and the
Middle East. Collins St. James’s Place, London. 320 p.
Henderson, R.J., Clarke, C.M.H., 1986. Physical Size, Condition and Demography of Chamois
(Rupicapra rupicapra L.) in the Avoca River Region, Canterbury, New Zealand, New-Zealand
Journal of Zoology, 13, 65-73.
Herrero, J., Garin, I., Garcia-Serrano, A., Garcia–Gonzalez, R., 1996. Habitat Use in a Rupicapra
pyrenaica pyrenaica Forest Population, Forest Ecology and Management, 88, 25-29.
Hrabe, V., Koubek, P., 1982. Craniometric Characteristics of the Introduced Population of Chamois
(Rupicapra rupicapra) in the Jeseniky Mts. Folia Zoologica, 31(3), 227-241.
Hrabe, V., Koubek, P., 1984. Craniometrical Charecteristics of Rupicapra rupicapra tatrica (Mamm.,
Bovidae), Folia Zoologica, 33 (1), 73-84
Hrabe, V., Koubek, P., 1983. Horns of the Chamois R. rupicapra rupicapra from the Jeseniky
Mountains (Czeckhoslovakia), Folia Zool., 32 (1), 23.
Hrabe, V., Koubek, P., 1985. Notes on the Taxonomy of the Tatra Chamois (Rupicapra rupicapra
tatrica Blahout), The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari,
Vol. I, Croom Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire.
Hrabe, V., Weber., P., Koubek, P., 1986. The Morphometrical Characteristics and the Dynamics of
Horn Growth in Rupicapra rupicapra carpatica (Mamm., Bovidae), Folia Zoologica, 35 (1), 4354.
Huş, S., 1963. Av Hayvanları Bilgisi. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No: 91, 300, İstanbul.
139
Huş, S., 1974. Av Hayvanları ve Avcılık, İ.Ü. Orman Fak. Yayınları, I. Cilt, II. Baskı, Kutulmuş
Matbaası, Yayın No: 202, İstanbul, 406 s.
Huş, S., Göksel, E., 1981. Türkiye Av Hayvanlarının Yayılış Yerleri, İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, 31,
68-81.
Ingold, P., Marbacher, H., 1991. Dominance Relationships and competition for resources among
chamois Rupicapra rupicapra rupicapra in female social groups., Z. Säugetierkunde 56, 88-93.
Jarman, P.J., 1974. The Social Organization of Antelope in Relation to Their Ecology, Behaviour, 48,
215-267.
Jonsson, L. 1993. Birds of Europe with North Africa and The Middle East. Princeton University Press
New Jersey, p 559.
Jullien, J.M., Loison, A., Pepin, G., 1997. Combined Effects of Keratoconjunctivitis Epizootic and of
Management on the Population Dynamic of A Chamois Population, IUGB Wildlife Management
and Land Use In Open Landscapes, Sept. 1-6, Lyon-France, I, 22.
Kara, C. ve Alp, A., 2007. Capoeta capoeta angorae Hanko, 1924’nın Ceyhan Nehir Sistemi’nde
Dağılımı ve bazı morfometrik özellikleri. Türk Sucul Yaşam Dergisi, say. 3-5: s 65-76
Kara, C. ve Solak, K., 2004. Sır Baraj Gölü(Kahramanmaraş)’nde Yaşayan Tatlısu Kefali (Leuciscus
cephalus L, 1758)’nin Büyüme Özellikleri. KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi, 7(2)-2004.
Kasparek, M., 1992. Die Vögel der Türkei, Firsth edition, Max Kasparek Verlag, Heidelberg, Germany,
128 pp.
Kaya, M.A., 1996. Türkiye'de Yaşayan Bovidae (Mammalia: Artiodactyla) Türlerinin Yayılış Alanları ve
Taksonomik Durumları, Selcuk Üniv. Araştırma Fonu 93/059 No'lu Proje Raporu, Selçuk
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Eğitimi Bölümü, Konya.
Kefelioğlu, H., 1996. Türkiye Omurgalılar Tür Listesi. ISBN, 975:403-545.
Kence, A., Bilgin, C., 1996. Türkiye Omurgalılar Tür Listesi. Nurol Matbaacılık, 183, Ankara.
Kence, A., Özüt, D., Balkız, Ö., 2002. Armenian Mouflon Survey in Eastern Turkey and Nakhticevan.
Caprinae News, Canada.
Kence, A., Tarhan, M.S., 1997. Wild Sheep and Goats and Their Relatives, Status Survey and
Conservation Action Plan for Caprinae, IUCN/SSC Caprinae Specialist Group, IUCN, Gland,
Switzerland and Cambridge, UK, 134-138.
Kirwan, G.M., Martins, R.P., Eken, G. and Davidson P., 1998. A checklist of the birds of Turkey.
Sandgrouse, Ornithological Society of the Middle East, Supplement 1, 32 pp.
Kiziroğlu, İ., 1989. Türkiye Kuşları, I. Baskı, OGM Eğitim Dairesi Başkanlığı Yayın ve Tanıtma Şube
Müdürlüğü, Ankara, 314 s.
Kiziroğlu, İ., 2008. Türkiye Kuşları Kırmızı Listesi (Red Data Book for Birds of Türkiye), Desen
Matbaası, Ankara, 148 s.
Knaus, W., Schröder, W., 1975. Das Gamswild, Paul Parey, Hamburg.
Kocabaş, M., 2009. Türkiye doğal alabalık (Salmo trutta) Ekotiplerinin Kültür Şartlarında Büyüme
Performansı ve Morfolojik Özelliklerinin Karşılaştırılması. Doktora Tezi. Karadeniz Teknik
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.
Koubek, P., Hrabe, V., 1983. Dynamics of Horn Growt in the Jeseniky Mts. Population of Chamois
Rupicapra rupicapra rupicapra (CSSR), Folia Zoologica, 32 (2), 97-107.
Koubek, P., Hrabe, V., 1984. Morphometrical Characteristics and Horn Growth Dynamics in Rupicapra
rupicapra tatrica (Mammalia, Bovidae), Folia Zoologica, 33 (4), 289-302.
Koubek, P., Hrabe, V., 1983. Craniometrical Charateristics of Rupicapra rupicapra caucasica, Folia
Zoologica, 32 (3), 213-214.
Koubek, P., Hrabé, V., Horáková, M., 1989. Postnatal Development of the Skull of Rupicapra
rupicapra rupicapra (Mamm., Bovidae), Folia Zoologica, 38-1, 31-44.
Kozená, I., 1986. Further Data on the Winter Diet of the Chamois, Rupicapra rupicapra rupicapra, in the
Jeseniky Mountains, Folia Zool.-35 (3), 207-214.
König, E., 1971. The Effects of Chamois Browsing on Height Growth of Norway Spruce (Picea excelsa)
Union Internationole des Biologistes du Gibier Xe Congrès, Paris, 293-300.
Krämer, A., 1969. "Lebensbezirke und Ortsveränderungen Markierter Gemsen im Augsmatthorngebiet,
Schweiz", Z.F. Säugetierk., 34, 311-315.
Krämer, A., 1969. Soziale Organisation und Sozialverhalten Einer Gemspopulation (R. Rupicapra L.)
der Alpen, Z. Tierpsychol, 26, 889-964.
Kumerloeve, H., 1978. Türkiye’nin Memeli Hayvanları. İÜ Orman Fak. Dergisi, 28(1B): 178-204.
Kumerloeve, H., 1986. Bibliographie der Säugetiere und Vögel der Türkei (Rezente Fauna). Bonner
Zoologisches Momographie, Nr. 21, 1-132.
Kumerloeve, H., 1975. Die Säugetiere (Mammalia) der Türkei - Die Säugetiere (Mammalia) Syriens und
der Libanon, Zool. Staatssamml, 18, I, München.
140
Kumerloeve, H., 1967. Zur Verbreitung Kleinasiatischer Raub- und Huftiere Sowie Einiger Grossnager,
Säugetierkundlische Mitteilungen, 15, 337-405.
Kurten, B., 1968. "Pleistocene Mammals of Europe" Weidenfeld & Nicolson, London.
Kurtonur, C., Özkan, B., Albayrak, İ., Kıvanç, E., Kefelioğlu, H., 1996. Memeliler “Türkiye
Omurgalılar Tür Listesi”. DPT-TBAG Nurol Matb. 1-183, Ankara.
Kuru, M., 2004. Türkiye İçsu balıklarının son sistematik durumu. G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi,
24, 3, 1–21.
Küçük, F., Turan, D., Şahin, C. ve Gülle, İ., 2009. Capoeta mauricii n. sp., a new species of Cyprinid
fish from Lake Beyşehir, Turkey. Zoology in the Middle East 47, 2009: 71–82. ISSN 0939-7140
Kasparek Verlag, Heidelberg.
Lambert, R.E., Bathgate, J.L., 1977. Determination of the Plane of Nutrition of Chamois, Proc. N.Z.
Ecol. Soc., 24, 48-56.
Lequette, B., Hovard, T., Poulle, M.L., 1997. Chamois (Rupicapra rupicapra) and Mouflon (Ovis
gmelini) Vigilance Behaviour in the Presence of A Predator the Wolf (Canis lupus), IUGB
Wildlife Management and Land Use In Open Landscapes, Sept. 1-6, Lyon, Vol. 15, 1149-1159.
Lipetz, W.E., Bekoff, M., 1882. Group Size and Vigilance in Pronghorns, Z. Tierpsychol., 58, 203-216.
Liss, B.M., 1988. The Influence of Grazing Cattle and Game on Regeneration, Ground Vegetation and
Soil in the Mixed Montane Forest of the E. Bavarian Alps, Forsliche – Forshungsberichte, 87, 209.
Locati, M., Lovari, S., 1991. Clues for Dominance in Female Chamois: Age, Weight, or Horn Size ?
Agressive Behavior, Vol. 17, 11-15.
Loison, A., Gaillard, J.M., Houssin, H., 1994. New Insight on Survivorship of Female Chamois
(Rupicapra rupicapra) From Observation of Marked Animals, Canadian Journal of Zoology, 72
(4), 591-597.
Lovari, S., Cosentino, R., 1980. Herd Structure and Social Behavior of the Abruzzian Chamois
(Rupicapra rupicapra ornata Neumann, 1899), Sixth Meeting of the İtalian Society for the Study
of Animal Behavior, Parma, September 2-3, 1979, Monitore Zool. İtal. (N.S.) 14, 89-118.
Lovari, S., Cosentino, R., 1986. Seasonal Habitat Selection and Group Size of the Abruzzo Chamois
(Rupicapra pyrenaica ornata), Bollettino di Zoologia, 53, 73-78.
Lovari, S., 1987. Evalutionary Aspects of the Biology of Chamois, Rupicapra ssp. (Boidae, Caprinae),
The Biology and Management of Capricornis and Related Mountain Antelopes, Vol. 1, 51-61.
Lovari, S., 1984. Herding Strategies of Male Abruzzo Chamois on Rut, Acta Zoologica Fennica, 172, 9192.
Lovari, S., Locati, M., 1991. Temporal Relationships, Transitions and Structure of the Behavioural
Repertoire in Male Apennine Chamois During the Rut, Behaviour, 119/1-2, 77-103.
Lovari, S., Rosto, C., 1985. Feeding Rate and Social Stress of Female Chamois Foraging in a Group,
The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom
Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire, 102-105.
Lovari, S., Scala, C., 1984. Revision of Rupicapra Genus, IV. Horn Biometrics of Rupicapra rupicapra
asiatica and its Relevance to the Taxonomic Position of R. r. caucasica, Zeitschrift für
Säugetierkunde, 49, 246-253.
Lovari, S., Scala., C., 1980. Revision of Rupicapra Genus I. A Statistical Re-Evalution of Couturier's
Data on the Morphometry of Six Chamois Subspecies, Bolletino di Zoologia, 47, 113-124.
Lovari, S., 1988. The Behavioural Biology of the Apennine Chamois [Rupicapra pyrenaica ornata
(Neumann, 1899)] A Review, International Council for Game and Wildlife Conservation
Symposium on Chamois, 25/26.X.1988, Ljubljana, 91-107.
Lydekker, R., 1913. Catalogue of the Ungulate Mammals in the British Museum (Natural History),
Vol.1. Printed by Order of the Trustees of the British Museum, London.
Macdonald, D.W. and Barret, P., 1993. Collins Field Guide Mammals of Britain & Europe, Harper
Collins, ISBN 0 00 2197790, London.
Masini, F., Lovari, S., 1988. Systematics, Phylogenetic Relationships and Dispersal of the Chamois
(Rupicapra ssp), Quaternary Research, 30, 339-349.
Massei, G., Randi, E., Genov, P., 1994. The dynamics of the Horn Growth in Bulgarian Chamois
Rupicapra rupicapra balcanica, Acta Theriologica, 39 (2), 195-199.
Mayer, H., Steinhauser, A., Browse Selection by Chamois, Allg. Forstztg., 78 (2), 1967, 21-26.
McDonald, L, L., 2000. Quantitative Methods in Wildlife Monitoring. Workshop Wildlife MonitoringRecent Developments in Techniques and Applications, 3-4 February, Swiss Federal Institute,
Switzerland.
Mezzera, M., Largiadér, C.R. ve Sholl, A., 1997. Discrimination of native and introduced brown trout
in the river Doubs (Rhone drainage) by number and shabe of parr Marks. Journal of Fish Biology,
50, 672–677.
141
Miller, C., 1985. The Impact of Mange on Chamois in Bavaria, The Biology and Management of
Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London, Sydney, Dover-New
Hampshire.
Nascetti, G., Lovari, S., Lanfranchi, P., Berducou, C., Mattiucci., S., Rossi, L., Bullini, L., 1985.
Revision of Rupicapra Genus, III. Electrophoretic Studies Demonstrating Species Distinction of
Chamois Populations of the Alps from those of the Apennines and Pyrenees, The Biology and
Management of Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London,
Sydney, Dover-New Hampshire, 56-62.
Niethammer, G., 1957. Alte Gamsgeisß mit breiten "Jahresring", Z. Jagdwiss., 3, 87-88.
Nowak, R.M., 1993. Walker’s Mammals of the World, Vol. 5, Ronald M. Nowak, London.
Oğurlu, İ. 2001. Yaban Hayatı Ekolojisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınları,
Orman Fakültesi Yayın No:4, SDÜ Yayın No:19, 296, Isparta.
Oğurlu, İ., 2003. Yaban Hayatında Envanter. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Dairesi Başkanlığı Yayınları, 208, Ankara.
Pachlatko, T., Nievergelt, B., 1985. Time Budgeting, Range Use Pattern and Relationships within
Groups of Individually Marked Chamois, The Biology and Management of Mountain Ungulates,
Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire.
Pekelharing C.J., Reynolds R.N., 1984. Distribution and abundance of browsing mammals in the
Westland National Park New-Zealand in 1978 and some observations on their impact on the
vegetation, New Zealand Journal of Forestry Science 13 (3), 247-265.
Pemberton, J.M., King, P.W., Lovari, S., Bauchau, V., 1989. Genetic variation in the Alpine Chamois,
with special reference to the subspecies Rupicapra rupicapra cartusiana Couturier, 1938, Z.
Säugetierkunde 54, 243-250.
Perle, A., Hamr, J., 1985. Food Habits of Chamois (Rupicapra rupicapra L.) in Northern Tyrol, The
Biology and Management of Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm,
London, Sydney, Dover-New Hampshire.
Perrone, A. and Bassano, B., 1997. Body Weight Changes in Alpine Chamois, IUGB Wildlife
Management and Land Use In Open Landscapes, Sept. 1-6, Lyon-France.
Pflieger, R., 1978. Gewicht und Schadelmabe der Vogesengams, 3rd Int. Gamswild Symp., Mayrhofen,
Tirol, 167-181.
Pirselimoğlu, H., 1990. Avcılıkta 40 Yıl, I. Cilt, I. Baskı, Hilal Matbaacılık Koll. Şti., İstanbul.
Porter, R.F., Christensen, S. ve Schiermacker-Hansen, P., 2009. Arazi Rehberi – Türkiye ve
Ortadoğu’nun Kuşları (Arazi Rehberi). Doğa Derneği, Uzerler Matbaası, Ankara, 455 s.
Poulle, M.L., Hovard, T., Lequette, B., 1997. Wolf Predation on Chamois and Moufflon in the
Mercantour Mountains, IUGB Wildlife Management and Land Use In Open Landscapes, Sept. 16, Lyon, Vol 15.
Quaglino, A., Motta, R., Currado, I., 1988. Beziehung Gamswild-Wald Im Oberen Sesseratal Provinz
Vercelli-N.W. Italien): Neue Bewirtscahfttungs-probleme, Conseil International de la Chasse et de
la Conservation du Gibier, Gamswild Symposium, 25/26.X.1988, Ljubljana, Vol. 1, 161-183.
Roselaar, C.S. 1995. Songbirds of Turkey (Taxonomy-morphology-distribution): An atlas of biodiversity
of Turkish passerine birds. Haarlem – Netherlands and East Sussex – UK, 240 p.
Rottler, G., 1985. Chamois: A Problem of Current Interest-Distribution, Density, Regulation,
Allgemeine-Forstzeitung, 96 (3), 69-70.
Sägesser, V.H., Krapp, F., 1986. Handbuch der Saugetiere Europas, Niethammer, J. & F. Krapp, Bd.
2/II Paarhufer, Aula, Wiesbaden.
Salzmann, H.C., 1977. Some Results of the Breeding Biology of Chamois in the Jura Mountains
Switzerland, Zeitschrift fuer Säeugetierkunde 42 (3), 180-189.
Sarı, M., 1991. Farklı Habitatlarda Yaşayan Tatlı su Kolyoz Balığının (Chalcalburnus chalcoides,
Guldentaedt, 1772)’nin Bazı Biyo-Ekolojik Özelliklerinin Araştırılması. (Yüksek Lisans Tezi)
Atatürk Ünv. Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Ana Bilim Dalı, Erzurum. 46 s.
Scamoni, A., 1963. Einführung in Die Praktische. Vegetationskunde Jena, Germany.
Schmidrig, R., Ingold, P., Effects of Hanggliders on the Behaviour of Chamois (Rupicapra rupicapra)
Symposium "Ongules/Ungulates 91" 2-6 Septembre, Toulouse – France.
Schröder, W., 1977. Distribution and Food Selection of Chamois and Red Deer, Forstwissenschaftliches
– Centralblatt, 96 (2), 94-99.
Schröder, W., Elsner-Schack, I. Von., 1985. Correct Age Determination in Chamois, The Biology and
Management of Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London,
Sydney, Dover-New Hampshire.
142
Schröder, W., Kofler, H., 1985. Do Parasites Play an Important Role in Competition Between Ibex and
Chamois ? The Biology and Management of Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I,
Croom Helm, London, Sydney, Dover-New Hampshire.
Schröder, W., 1985. Management of Mountain Ungulates, The Biology and Management of Mountain
Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London, Sydney, Dover-New
Hampshire.
Schröder, W., Masburg, I.E. Von der, 1982. Chamois (Rupicapra rupicapra) and Mountain Forest:
suggestions for hunting chamios in the Ammergau Mountains, Forstwissenschaftliches –
Centralblatt, 101: 2, 80-92.
Schröder, W., 1971. Untersuchungen zur Ökologie des Gamswildes (Rupicapra rupicapra L.) in einem
Vorkommen der Alpen, Z.F. Jagdwiss, 17, 113-168, 197-235.
Schwab, P., 1975. Gamswildnege Nach Gesichtspunkfen, Schweiz. Jagdzeitung, 3.
Serez, M., 1981. Geyik, Alageyik, Karaca, Yaban Koyunu ve Yaban Keçilerinde Yaş Tayini Yöntemi
(Age Determination Methods on the Red Deer, Follow Deer, Roe Deer, Ibexes and Mouflons) ,
KTÜ Orman Fakültesi Dergisi, 1, 4, 214-219.
Shank, C.C., 1984. Inter-and Intra-Sexual Segregation of Chamois (Rupicapra rupicapra) by Altitude
and Habitat During Summer, Zeitschrift Für Säugetierkunde, 50, 117-125.
Siegfried, W.R., 1980. Vigilance and Group Size in Springbok, Madoqua, 12, 151-154.
Stahel, V. J., 1983. Tourismus-Wald und Wild, Die Pulverschneefahrer und Was Sie Heraufbeschwören,
Forstarchiv, 54/6, 207-213.
Stefancikova, A., 1994. Lung Nematodes of Chamois in the Low Tatra National Park, Slovakia, Journal
of Helminthology, 68/4, 347-351.
Tarhan, M.S., 1986. Av Koruma ve Bakım Çalışmaları, Milli Parklar ve Yaban Hayatı Semineri, Muğla,
270-393.
Tarhan, N., 1989, Hınıs-Varto (Erzurum-Muş) dolayının jeolojisi ve petrolojisi, Doktora Tezi, İstanbul
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 209 s. 61
Tarhan, N., 1991a, Hınıs-Varto-Karlıova (Erzurum-Muş-Bingöl) dolayının jeolojisi ve petrolojisi, MTA
raporu, 9428.
Tataruch, F., 1985. On the Nutrition of Chamois, Proceedings of Int. Symp. On Infections
Keratoconjunctivitis of Chamois (Rupicapra rupicapra) Held at Vercelli, Italy, 30 Nov. To 2 dec.,
1982, Edit by Balbo, T., Lanfranchi, P., Meneguz, P.G., Rossi, L.S., 153-158.
Tataruch, F., Steineck, T., Onderscheka, K., 1985. Investigations on the Metabolism of Chamois
Suffering from Sarcoptic Mange, The Biology and Manag. of Mountain Ungulates, Edit. by
S.Lovari, Vol.I, C.Helm, London, Sydney, Dover, New Hampshire.
Temizer, A., 1991. Elazığ, Erzincan ve Bingöl Yörelerinde Bulunan Yabani Dağ Keçilerinin Capra
aegagrus, Rupicapra rupicapra (Mammalia; Artiodactyla)’nın Yayılışları, Morfolojik ve Ekolojik
Özellikleri. Doktora Tezi, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Elazığ.
Terzioğlu, S., Başkent, E. Z., Başkaya, Ş., Çoşkunçelebi, K., Ayaz, H, Kocabaş M., Yalçınalp, E. ve
Çolak, Z., 2010. Uzungöl Özel Çevre Koruma Bölgesi Karasal Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti
Projesi. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı. Ankara. s. 318,
(Sonuç raporu).
Thévenon, E., 1997. Isard: Chamois Pyrénéen Au Pays des Libres Isards, Science & Nature - Le
Magazine De L'Environnement, 3, 62-67.
Tosi, G., Rinetti, L., Zilio, A., Romano Cassani M.S., Cagnolaro, L., 1987. Preliminary Analysis of
the population of Chamois Rupicapra rupicapra L. in the Northern Luino Area Varese Province
Italy, Mammalia. Atti della Sociate Italiana di Scienze Naturali e del Museo Civico di storia
Naturale di Milano, 128 (3-4), 265-284.
Turan, N., 1984. Türkiye’nin Av ve Yaban Hayvanları-Memeliler, T.C. Orman Bakanlığı, 87, Ankara.
Turan, N., 1987a. Türkiye’nin Büyük Av Hayvanları ve Sorunları. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve
Balkan Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, İstanbul, 61-83, Turkey.
Turan, N., 1987b. Antalya-Termesos Yaban Keçisi (Capra aegagrus aegagrus L.) Populasyonunun
Gelişimi, Bugünkü Durumu ve Sorunları. Uluslararası Sempozyum, Türkiye ve Balkan
Ülkelerinde Yaban Hayatı, 16-20 Eylül, İstanbul, 83-105, Turkey.
Tümgelir, L., Çubuk, H., Çınar, Ş., Özkök, R., Küçükkara, R., Ceylan, M., Erol, K.G. ve
Çetinkaya, S., 2007. Beyşehir Gölü’ndeki Tatlısu Kefali (Leuciscus lepidus HECKEL, 1843)
Populasyonunun Büyüme Özellikleri.
Tyufekchiev, A., 1975. Pactиteдhи Bидobe, Изпoлзybahи 3a Xpaha Ot Лиbиte Koзи (Rupicapra
rupicapra L.) B. Paйoha Ha Пиpиh Плahиha (Çengel Boynuzlu Dağ Keçisinin Pirin Dağlarında
Yediği Bitki Türleri), Гopckoctoпahcka Hayka, Гoл, XII, No.6, Coфия, 72-84.
143
Tyufekchiev, A., 1981. Paзпpoctpahehиe Ha Лиbata Koзa (Rupicapra rupicapra L.) B. Paйoha Ha
Пиpиh Плahиha (Çengel Boynuzlu Dağ Keçisinin Pirin Dağlarındaki Yayılışı), Гopckoctoпahcka
Hayka, Kh, 4, 50-55.
Tyufekchiev, A., 1982. Пoдob И Bъзpactob Cъctab Ha Лиbиte Koзи B Пиpиh Плahиha (Çengel
Boynuzlu Dağ Keçisinin Pirin Dağlarındaki Üreme ve Yaş İlişkileri), Гopckoctoпahcka Hayka,
Kh, 3, 63-68.
Tyufekchiev, A., 1978. Пpoyчbahe Bъpxy Лиbata Koзa (Rupicapra rupicapra L.) B Paйoha Ha Пиpиh
Плahиha (Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi Üzerine Pirin Dağlarında Araştırmalar), Abtopeepat, Ha
Диceptиauия 3a Пpиcbждaha Hayчha Cteneh “Kahдидat Ha Ceлckoctпahckиte Haykи” Coия,
1-33.
Underwood, R., 1982. Vigilance Behaviour in Grazing African Antelopes, Behaviour, 79, 81-108.
Üstay, A.H. 1990., Hunting in Turkey, İstanbul.
Valenza, F., Julini, M., Cornaglia, E., Beccaria, E., 1976. Sulla Broncopolmonite Necrotica dei
Camosci, Ann. Fac. Med. Vet. di Torino, 27, 70-85.
Vine, I., 1971. Risk of Visual Detection and Pursuit by a Predator and the Selective Advantage of
Flocking Behaviour, J. Theor. Biol., 30, 405-422.
Waechter, A., 1976. Notes on the Mammals of Alsace France, Part 1 Ungulates Mammalia 40 (2), 339342.
Walker, E.P., 1993. Mammals of the World, The John Hopkins University Press., Baltimore and
London.
Wiesner, H., 1985. Problems in the Management of Chamois in Captivity, The Biology and Management
of Mountain Ungulates, Edited by Sandro Lovari, Vol. I, Croom Helm, London, Sydney, DoverNew Hampshire.
William L.G., Richy J.H. and John F.L., 1999. Monitoring Biodiversity: Quantification and
Interpretation. United States Department of Agriculture, Forest Service, Pacific Northwest
Research Station General Technical Report, 32 p.
Yaltırık, F., 1993a, Dendroloji I- Gymnospermae. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No:386,
320, İstanbul.
Yaltırık, F., 1993b, Dendroloji II- Angiospermae. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No:420,
256, İstanbul.
Yaltırık, F., Efe, A., 1989. Otsu Bitkiler Sistematiği. İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yayınları, İ.Ü. Yayın
No:3568, 512, İstanbul.
URL 1. http://top-topics.thefullwiki.org/Glyptothorax
URL 2. http://en.wikipedia.org/wiki/Alburnus_filippii
URL 2. http://tr.wikipedia.org/wiki/Turkiye_kemikli_baliklar_listesi
URL 4. http://en.wikipedia.org/wiki/Glyptothorax
URL 5. http://animaldiversity.ummz.umich.edu/site/accounts/classification/Salmonidae
URL 6. http://www.iucnredlist.org/apps/redlist/search
URL 7. http://www.kkgm.gov.tr/sirkuler/37-2.html
144
EKLER
Sahanın Floristik Listesi:
Bitki Adı
ACERACEAE
Acer hyrcanum
Acer platanoides
ALISMATACEAE
Alisma plantago-aquatica
ASTERACEAE (COMPOSITAE)
Achillea millefolium ssp. millefolium
Achillea wilhelmsii
Anthemis cretica ssp. albida
Artemisia absinthium
Bellis perennis
Carduus natans
Centaurea aggregata
Centaurea triumfetti
Centaurea depressa
Cirsium simplex
Cirsium arvense ssp. vestitum
Crepis pulchra ssp. pulchra
Echinops pungens var. pungens
Helichrysum pallasii
Inula helenium
Jurinea consanguinea
Lapsana communis ssp. grandiflora
Solidago virgaurea ssp. alpestris
Senecio vernalis
Tripleurospermum oreades
Onopordum acanthium
Tragopogon coloratus
Pilosella hoppeana ssp. pilisquama
Pulicaria dysenterica
Scorzonera cana var. cana
Sonchus asper ssp. galucescens
Taraxacum buttleri
Tussilago farfara
Xanthium strumarium ssp. strumarium
BUTOMACEAE
Butomus umbellatus
BRASSICACEAE (CRUCIFERAE)
Thlaspi arvense
Bunias orientalis
Alyssum minus
Draba bruniifolia ssp. bruniifolia
BORAGINACEAE
Anchuza azurea var. azurea
Arnebia densiflora
Echium russicum
Myosotis stricta
Onosma sericeum
BETULACEAE (CORYLACEAE)
Türkçe Adı
Endemik Ender IUCN Bern CITES
Gözlem /
Literatür
Akçaağaç
Çınar Yapraklı Akçaağaç
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Su Sinirotu
-
-
-
-
-
Gözlem
Civan Perçemi
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Literatür
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Literatür
Gözlem
Peygamber Çiçeği
Köy Göçerten
Kanarya Otu
Papatya
Karahindiba
Öksürük Otu
Pıtrak
Engerek Otu
Unutma Beni
Emzik Otu
145
Corylus avellana var. avellana
Betula litwinowii
Betula pendula
CYPERACEAE
Eleocharis palustris
Schoenoplectus lacustris ssp. lacustris
Carex otrubae
Carex vesicaria
CUSCUTACEAE
Cuscuta europaea
CRASSULACEAE
Sedum spurium
Sedum sempervivoides
Sedum album
CORNACEAE
Cornus mas
CONVOLVULACEAE
Convolvulus lineatus
Calystegia sepium ssp. sepium
CHENOPODIACEAE
Chenopodium foliosum
Chenopodium album album var. album
CARYOPHYLLACEAE
Arenaria gypsophiloides
Cerastium gnaphalodes
Dianthus crinitus var. crinitus
Dianthus calocephalus
Silene saxatilis
Silene compacta
CAMPANULACEAE
Campanula glomerata ssp. hispida
Campanula stevenii ssp. stevenii
Asyneuma rigidum ssp. rigidum
CAPRIFOLIACEAE
Viburnum lantana
Lonicera caucasica ssp. caucasica
CUPRESSACEAE
Juniperus communis var. saxatilis
Juniperus foetidissima
DIPSACACEAE
Dipsacus laciniatus
Cephalaria procera
Scabiosa columbaria ssp. columbaria
ELAEAGNACEAE
Hippophae rhamnoides
EPHEDRACEAE
Ephedra major
EQUISETACEAE
Equisetum arvense
EUPHORBIACEAE
Euphorbia chamaesyce
Euphorbia macroclada
Euphorbia herniarifolia
FUMARIACEAE
Fumaria officinalis
Fumaria vaiilantii
Adi Fındık
Tüylü Huş
Siğilli Huş
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Cin Saçı
-
-
-
-
-
Gözlem
Dam Koruğu
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Kızılcık
-
-
-
-
-
Gözlem
Sarmaşık
Deniz Sarmaşığı
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Çan Çiçeği
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Tüylü Kartopu
Kafkas Hanımelisi
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Adi Ardıç
Kokulu Ardıç
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Yalancı İğde
-
-
-
-
-
Gözlem
Deniz Üzümü
-
-
-
-
-
Gözlem
At Kuyruğu
-
-
-
-
-
Gözlem
Sütleğen
Sütleğen
Sütleğen
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Şahtere Otu
Şahtere Otu
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
146
FAGACEAE
Quercus macranthera ssp. syspirensis
Quercus infectoria ssp. boissieri
GROSSULARIACEAE
Ribes orientale
GERANIACEAE
Geranium tuberosum ssp. tuberosum
GENTIANACEAE
Gentiana sptemfida
Gentiana verna
HYPERICACEAE (GUTTIFERAE)
Hypericum hyssopifolium
Hypericum perforatum
IRIDACEAE
Iris iberica ssp. elegantissima
Gladiolus kotschyanus
Gladiolus atroviolaceus
Crocus kotschyanus ssp. suworowianus
JUNCAGINACEAE
Triglochin maritima
JUNCACEAE
Luzula spicata
JUGLANDACEAE
Juglans regia
LYTHRACEAE
Lythrum salicaria
LILIACEAE
Allium aucheri
Fritillaria caucasica
Scilla siberica
Muscari neglectum
Tulipa armena var. armena
Gagea villosa var. villosa
Colchicum szovitsii
FABACEAE (LEGUMINOSAE)
Astragalus cicer
Astragalus fumosus
Astragalus pseudoutriger
Astragalus microcephalus
Astragalus campylosema ssp.
campylosema
Vicia cracca ssp. stenophylla
Lathyrus incurvus
Ononis spinosa ssp. leiosperma
Trifolium pratense var. pratense
Trifolium arvense var. arvense
Melilotus alba
Melilotus officinalis
Medicago lupulina
Lotus corniculatus var. corniculatus
Antylis vulneraria
Coronilla varia ssp. varia
Hedysarum hedysaroides
LAMIACEAE (LABIATAE)
Leonurus cardiaca
Teucrium chamaedrys
İspir Meşesi
Mazı Meşesi
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Bektaşi Üzümü
-
-
-
-
-
Gözlem
Turna Gagası
-
-
-
-
-
Gözlem
Centiyan
Centiyan
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Sarı Kantaron
Binbirdelik Otu
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Süsen
Kılıç Otu
Kılıç Otu
Çiğdem
-
-
-
-
x
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Adi Ceviz
-
-
-
-
-
Gözlem
Yakı Otu
-
-
-
-
-
Gözlem
Soğan
Ters Lale
Mavi Yıldız
Arap Sümbülü
Lale
-
-
-
-
x
x
x
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
x
-
-
LC
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
x
-
LC
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Literatür
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Literatür
Gözlem
Gözlem
-
x
-
VU
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Acı Çiğdem
Geven
Fiğ
Mürdümük
Üçgül
Üçgül
Beyaz Eşek Yoncası
Sarı Eşek Yoncası
Gazal Boynuzu
Kısamahmut Otu
147
Sideritis montana ssp. montana
Stachys annuna ssp. annua
Nepeta racemosa
Prunella vulgaris
Origanum rotundifolium
Scutellaria orientalis
Thymus pubescens var. pubescens
Mentha longifolia
Salvia syriaca
Salvia staminea
Salvia verticillata ssp. amasiaca
Lamium amplexicaule
MALVACEAE
Malva sylvestris
MORINACEAE
Morina persica
ORCHIDACEAE
Cephelanthera longifolia
Dactylorhiza euxina var. euxina
Limodorum abortivum
Orchis coriophora
OROBANCHACEAE
Orobanche lutea
PAEONIACEAE
Paeonia mascula ssp. mascula
PRIMULACEAE
Androsace albana
Primula algida
Primula elatior ssp. pallasii
Primula veris ssp. macrocalyx
POACEAE (GRAMINEAEA)
Agrostis gigantea
Alopecurus vaginatus
Bromus japonicus ssp. japonicus
Dactylis glomerata ssp. hispanica
Echinochloa crus-galli
Elymus nodosus
Festuca drymeja
Festuca valesiaca
Lolium perene
Phalaris arundinacea
Poa trivialis
Stipa arabica
POLYGONACEAE
Oxyria digyna
Polygonum lapathifolium
Polygonum alpinum
Polygonum convolvulus
Rumex acetosella
Rumex alpinus
POLYGALACEAE
Polygala major
Polygala papilionaceae
POTAMOGETONACEAE
Potamegoton nodosus
PLUMBAGINACEAE
Kekik
Nane
Adaçayı
Adaçayı
Adaçayı
Ballıbaba
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Ebegümeci
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Orkide
-
-
-
-
x
x
x
x
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Canavar Otu
-
-
-
-
-
Gözlem
Ayı Gülü
-
-
-
-
-
Gözlem
Çuha Çiçeği
Çuha Çiçeği
Anahtar Çiçeği
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Literatür
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Mercanköşk
Salep
Tavus Otu
Kelp Kuyruğu
Domuz Ayrığı
Çayır Yumağı
İngiliz Çimi
Çoban Değneği
Kuzukulağı
Kuzukulağı
148
Acantholimon acerosum var. acerosum
PAPAVRACEAE
Glaucium grandiflorum
Papaver orientale var. orientale
ROSACEAE
Padus avium
Prunus spinosa ssp. dasyphylla
Prunus divaricata
Amygdalus fenzliana
Filipendula ulmaria
Filipendula vulgaris
Rubus caesius
Rubus idaeus
Rubus discolor
Spiraea crenata
Potentilla anserina ssp. anserina
Sibbaldia parviflora var. parviflora
Geum coccineum
Agrimonia repens
Sanguisorba officinalis
Alchemilla pseudocartalinica
Rosa canina
Rosa pimpinellifolia
Cotoneaster integerrimus
Crataegus orientalis var. orientalis
Alchemilla erythropoda
Sorbus umbellata var. cretica
Sorbus torminalis var. torminalis
Pyrus elaeagnifolia ssp. kotschyana
Amelanchier rotundifolia
RHAMNACEAE
Paliurus spina-christi
Rhamnus pallasii
RESEDACEAE
Reseda lutea var. lutea
RANUNCULACEAE
Delphinium albiflorum
Consolida orientalis
Anemone albana
Clematis orientalis
Adonis aestivalis ssp. aestivalis
Ranunculus kotschyi
Ranunculus arvensis
RUBIACEAE
Asperula arvensis
Galium verum ssp. verum
Cruciata taurica
SALICACEAE
Salix fragilis
Salix armenorossica
Salix triandra ssp. triandra
Salix elbursensis
Populus tremula
Populus nigra ssp. nigra
Populus usbekisatanica ssp.
usbekistanica cv. “Afghanica”
SPARGANIACEAE
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Literatür
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Literatür
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Kuşburnu
Siyah Meyveli Kuşburnu
Taş Elması
Doğu Alıcı
Fındık Otu
Üvez
Akçağaç Yapraklı Üvez
Ahlat
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Karaçalı
Cehri
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Titrek Kavak
Kara Kavak
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Asya Servi Kavağı
-
-
-
-
-
Gözlem
Gelincik
Yaban Kirazı
Yaban Eriği
Yaban Eriği
Böğürtlen
Ahududu
Keçi Sakalı
Beşparmak Otu
Hezaren
Yabani Asma
Düğün Çiçeği
Yoğurt Otu
Gevrek Söğüt
149
Sparganum erectum ssp. microcarpum
SOLANACEAE
Datura stramonium
Hyoscyamus reticulatus
SCROPHULARIACEAE
Euphrasia pectinata
Melampyrum arvense var. arvense
Odontites aucheri
Pedicularis caucasica
Pedicularis comosa ssp. sibthorpii
Rhinanthus angustifolius ssp.
grandiflorus
Rhychocorys orientalis
Scrophularia orientalis
Verbascum oreophilum var. oreophilum
Veronica gentianoides
Veronica pusilla var. pusilla
SAXIFRAGACEAE
Saxfraga exarata ssp. adenophora
SANTALACEAE
Thesium arvense
TAMARICACEAE
Myricaria germanica
Tamarix smyrnensis
TYPHAEACEAE
Typha shuttleworthii
THYMELAEACEAE
Daphne oleoides
APIACEAE (UMBELLIFERAE)
Chamaesciadium acaule
Torilis leptophylla
Astrantia maxima
Anthriscus nemorosa
Pimpinella saxifraga
Oenanthe silaifolia
URTICACEAE
Urtica urens
Parietaria judaica
ULMACEAE
Ulmus minor ssp. minor
Celtis glabrata
VALERIANACEAE
Valeriana alliarifolia
Valeriana sisymbriifolia
Centranthus longiflorus ssp. longiflorus
Valerianella cymbicarpa
ZYGOPHYLLACEAE
Peganum harmala
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Literatür
-
-
-
-
-
Gözlem
-
x
-
VU
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Literatür
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
-
-
-
x
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Isırgan
-
-
-
-
-
Literatür
Gözlem
Ova Karaağacı
Çitlenbik
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Kediotu
Kediotu
-
-
-
-
-
Gözlem
Gözlem
Gözlem
Gözlem
-
-
-
-
-
Gözlem
Tatula
Banotu
Sığır Kuyruğu
Ilgın
Daphne
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176

Benzer belgeler

KARABÜK FAUNA RAPORU

KARABÜK FAUNA RAPORU İdari ve Mali İşler Şube Müdürü Sn. Murat YEŞİL’e, mülga İl Çevre ve Orman Müdürü Sn. Muammer TORAMAN’a, mülga Erzurum Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Sn. Mustafa KILIÇ’a, Çat Kaymakamı Sn...

Detaylı

Çiru (TibeT AnTilobu)

Çiru (TibeT AnTilobu) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Telefon : 0462.3772824 Belgegeçer : 0462.3257499 E - Posta: [email protected] Web : www.orman.ktu.edu.tr * Bu planın herhangi bir kısmı, t...

Detaylı