Untitled - dto izmir şubesi

Transkript

Untitled - dto izmir şubesi
1
Şubat 2008
Üretim ve Yapım
Dev Fuarcılık / Dev Yayıncılık
Tanıtım ve Organizasyon Hiz. Ltd. Şti.
Atatürk Cad. No:174/1
Kat:6-7 D:11-13 Ekim İş Merkezi
Alsancak / İZMİR
Tel: 0.232 464 30 41
Faks: 0.232 464 30 42
www.devajans.com
[email protected]
Görsel Yönetmen
Yeşim AYAN
Sayfa Tasarım
Mehtap ÖZEN
Baskı Tarihi
14 Şubat 2008
2
Baskı
Şanal Matbaası
Fatih Cd. No: 105/128
Çamdibi İş Merkezi
Çamdibi - İzmir
Tel: 0232.459 82 82
COPYRIGHT
Bu kitap içeriğindeki tüm yazı ve
fotoğraflar Telif Hakları ile ilgili yasal
mevzuat uyarınca korunmakta olup, eser
sahibinin yazılı izni olmadıkça kullanılamaz,
her ne suretle olursa olsun ticari amaçla
çoğaltma ve yayma yapılamaz.
ithaf
Kendilerini tanıma mutluluğuna eremediğim
ablalarım Firdevs ve Aynur’un aziz hatıralarına…
Mekanları ışık olsun…
3
4
GENEL OLARAK DENİZ FENERLERİ
Deniz Fenerlerinin Tanımı
Deniz Fenerlerinin Sınıflandırılması
Deniz Fenerlerinin konumlarına göre Sınıflandırılması
Kıyı Fenerleri
Açık Deniz Fenerleri
Yönlendirici Fenerler
Dalgakıran Fenerleri
Doğrultu Fenerleri
Deriz Fenerlerinin Işık Tiplerine Göre Sınıflandırılması
Husuflu Fenerler
Renkli Fenerler
Grup Çakarlı Fenerler
Sabit ve Çakarlı Fenerler
Deniz Fenerlerinin Çakış Şekillerine Göre Sınıflandırıması
Sabit Şimşekli Fenerler
Çakıcı Fenerler
Deniz Fenerlerinin Işık Kaynakları
Odun ve Kömür
Yağ
Hava Gazı
Akkor Gömlekli Madeni Yağ Yakıcılar
Petrol Gazı
Propan
Asetilen
Elektrik
Güneş Enerjisi
Deniz Fenerlerinin Optik Sistemleri
Katoptrik Sistem
Dioptrik Sistem
Katadioptrik Sistem
Deniz Fenerlerinin Karakteristikleri
Renk Karakteristikleri
Işık Karakteristikleri
Deniz Fenerlerinin Işık Karakterleri
Deniz Fenerlerinin Haritada Gösterilmesi
Deniz Fenerlerinin Mimari Özellikleri
Deniz Fenerlerinin Çeşitleri
Yapılış Biçimleri
Kagir Fener Binaları
Metal Fener Binaları
Kagir ve Metal Fener Binaları
Yapı Malzemeleri
Taş
Ahşap
Tuğla
Dökme Demir Levhalar
Çelik Kafes Sistem
Betonarme
Alüminyum ve Fiberglas
Deniz Fenerleri Terimleri
15
16
17
17
17
17
17
17
17
17
17
17
17
18
18
18
18
19
19
19
19
19
19
19
19
19
19
20
20
20
20
21
21
21
22
23
24
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
26
DÜNYADA DENİZ FENERLERİ
Deniz Fenerlerinin Tarihçesi
Optik Aletlerin Tarihçesi
Işık Kaynaklarının Tarihçesi
29
30
35
36
TÜRKİYE’DE DENİZ FENERLERİ
Osmanlı Döneminde Deniz Fenerleri
Cumhuriyet Döneminde Deniz Fenerleri
39
40
45
TÜRKİYE’DEKİ TARİHİ DENİZ FENERLERİ
Hopa Sarp Deniz Feneri
Hopa Deniz Feneri
Işıklı Deniz Feneri
Çamburnu (Vona) Deniz Feneri
Bafra Deniz Feneri
İnceburun Deniz Feneri
İnebolu Deniz Feneri
Kerempe Deniz Feneri
Amasra Deniz Feneri
Zonguldak Deniz Feneri
Şile Deniz Feneri
Anadolu Deniz Feneri
Türkeli (Rumeli) Deniz Feneri
Rumeli Karaburun Deniz Feneri
İğneada Deniz Feneri
Yelkenkaya Deniz Feneri
Fenerbahçe Deniz Feneri
Ahırkapı Deniz Feneri
Yeşilköy Deniz Feneri
M. Ereğli Deniz Feneri
Hoşköy Deniz Feneri
Kapsüle Deniz Feneri
Gelibolu Deniz Feneri
Mehmetçik Deniz Feneri
Kepez Deniz Feneri
Bozcaada Batıburnu Deniz Feneri
Bozcaada Mermerburnu Deniz Feneri
Babakale Deniz Feneri
Karaburun Deniz Feneri
Foça Değirmenburnu Deniz Feneri
Kuşadası Deniz Feneri
Çamlıkburnu Deniz Feneri
Bodrum Deniz Feneri
Hüseyinburnu Deniz Feneri
Deveboynu Deniz Feneri
Mersin Deniz Feneri
49
50
53
55
57
59
62
65
67
70
73
74
79
82
87
89
92
95
98
103
105
107
109
110
113
115
116
119
120
123
125
127
129
131
132
135
137
DENİZ FENERLERİNİN HARİTADAKİ YERLERİ
138
KAYNAKÇA
140
5
Bu kitap, bir kısım fenerlerimizi tanıtım amacıyla hazırlanmış olup,
deniz trafiği yönünden ilgili haritaların kullanılması gerekmektedir.
6
M. Vefa Toroslu, Türkiye’de ki tarihi deniz fenerlerini anlattı
“Denizciye Göz Kırpan Sevdalar”
“DENİZ FENERLERİ ” adlı kitabında…
Kitabı okurken adeta tarihte kısa bir yolculuk yapıyorsunuz. Hem deniz fenerlerini
tanıyor, hem de fenerlerin çevresinde geçen tarihi olayları yaşıyorsunuz..
sunuş
Gemicilerin dostu…
Karanlığın sessiz tanıkları…
Denizcilerin kader arkadaşları…
DENİZ FENERLERİ…
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi olarak ‘deniz’ ile ilgili etkinliklere destek
verdiğimizi sürekli olarak dile getiriyoruz. Çünkü, deniz sevgi ister, emek ister,
kısacası ilgi ister.
Bu çalışma sonucunda deniz kültürümüze ışık tutacak bir eser ortaya çıkıyor.
Deniz Ticaret Odası adına Sayın M. Vefa Toroslu’ya teşekkür ederim.
Sevgi ve Saygılarımla…
´ DOLOGH
Geza
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu Başkanı
7
8
önsöz
2002 yılında fotoğraf ile yeniden ilgilenmeye başladığımda bende fotoğrafa yeni başlayan herkes gibi
her konuyu fotoğraflıyordum. Bir süre sonra belli bir konu üzerinde çalışma ihtiyacı duydum ve deniz
fenerlerini kendime çalışma konusu olarak seçtim. Bu konuyu seçimimde Şile fenerinin de katkısı
bulunmaktadır. Yaz aylarında hafta sonlarını Şile’de geçirdiğim dönemlerde zaman zaman geceleri
fenerin ışığını seyretmeye giderdim. Bu seyir süreci beni zaman zaman geçmiş anılara götürür zaman
zaman da gelecek ile ilgili hayallere sevk ederdi. Fenerler benim için yalnızlığın, hüznün, umudun
ifadeleriydi.
Bu vesileyle deniz fenerlerini fotoğraflamaya başladığımda bu yapıların tarihçelerini de araştırmaya
başladım. Çalışmalar ilerledikçe konunun gizemi beni içine doğru çekti. Başlangıçta bir fotoğraf
albümü olarak düşündüğüm bu çalışma zaman içerisinde konsept değiştirdi ve topyekün bir deniz
feneri kitabı halini aldı. Çalışmalarım sırasında yok olmaya yüz tutmuş enteresan bir mesleği de tanıdım.
Fener bekçiliği veya fener bakıcılığı genellikle babadan oğla geçen bir aile mesleği. Fenerlere yaptığım
seyahatler sırasında 3. kuşaktan, 4. kuşaktan fenerciler ile tanıştım. Fakat teknolojik gelişmeler
geleneksel olan bir çok şeyi tehdit ettiği gibi fenercilik mesleğini de tehdit etmeye başlamış. Artık
günümüzde birçok fener uydudan elektronik sistemlerle kumanda edilmekte ve bir arıza durumunda
teknik elemanlar devreye girmektedir. Klasik anlamda fenercilerin varlığı ise giderek azalmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, kültür miraslarımızdan olan tarihi nitelikteki deniz fenerlerinin ve fenercilik
mesleğinin gelecek kuşaklara aktarılmasına ve tarihe tanıklık yapılmasına küçük bir katkı sağlamaktır.
Bu çalışma oldukça uzun sürdü. Fotoğraf çekimlerine 2003 yılında başladım. Çalışmalarımı yoğun
profesyonel iş hayatımın içerisinde ancak yıllık izinlerimde ve zaman zaman da yakın mesafelere olan
seyahatlerde de hafta sonu tatillerini kullanarak yaptım. Umarım okuyucuların beğenisini sağlayacak
bir çalışma ortaya çıkmıştır.
Bu çalışmanın basılmasını sağlayan Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi’nin Başkanı sayın Geza
Dologh’a ve bütün Oda Meclisi üyelerine, yardımlarından dolayı Oda Müdürü sayın Halil Hatipoğlu’na
şükranlarımı sunuyorum. Bir teşekkür daha etmem gerekiyor. Fenerlere yaptığım seyahatlerin
önemli bir kısmında yanında bulunan sevgili dostum Mustafa Yaşacan’a ve yabancı kaynakların
çevirisini sağlayan sevgili dostum Can Aksoy’a. Ayrıca çalışmalarım sırasında beni destekleyen ve
yüreklendiren bütün dostlarıma da teşekkür ediyorum.
M. Vefa TOROSLU
İstanbul, Aralık 2007
9
10
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir unvanına sahibim ve İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) üyesiyim. Muhasebe ve finans konularında yazdığım 8 adet kitabım ve 40 civarında makalem bulunmaktadır.
kendi kaleminden
1963 yılında Ünye’de doğdum. Aslen Hemşin’liyim. İlk ve orta öğrenimini
Samsun’da tamamladıktan sonra 1984 yılında Ankara Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F.
Ekonomi Bölümü’nden mezun oldum. Meslek hayatına 1986 yılında İstanbul’da
başladım. 1997 yılına kadar reel sektörde çeşitli kademelerde muhasebe ve
finans yöneticiliği yaptım. 1997 yılından buyana finans sektöründe üst düzey
yönetici olarak görev yapmaktayım.
Fotoğraf ile ortaokul yıllarında tanıştım. Ortaokul 2. ve 3. sınıfta seçmeli fotoğrafçılık dersi aldım. Fotoğraf ile ilgim üniversite bitimine kadar hobi şeklinde devam
etti. Uzun bir aradan sonra 2002 yılında fotoğraf ile yeniden ilgilenmeye başladım ve aynı yıl İFSAK İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği’nin Temel
Fotoğraf Semineri’ne katıldım. 2003 yılında da İFSAK’a üye oldum. 2005-2006
yıllarında İFSAK’ta Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptım. Mayıs 2006’da
“Deniz Fenerleri” isimli 1. Kişisel Fotoğraf Sergimi açtım.
M. Vefa TOROSLU
11
12
teşekkür
Yardımlarından dolayı
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne
Teşekkür ederim.
M. Vefa TOROSLU
13
14
BÖLÜM I
GENEL OLARAK DENİZ FENERLERİ
15
Deniz Fenerlerinin Tanımı
Deniz fenerleri; kıyılara yakın bölgelerde seyreden de­niz taşıtlarına yardımcı olmak amacıyla, kıyılarda, sığ
sularda yada tepelerde inşa edilen,
aydınlatma aygıtlarıyla donatılmış ve
çoğun­lukla kule biçimindeki yapılardır. Genelde yüksek yerlere kurulmalarının nedeni en uzak mesafelerden
bile rahatça görülmelerini sağlamaktır.
Günümüzde deniz fenerleri, kendilerine özgü mimarileri, dalgaların dövdüğü kayalarda yükselen gövdeleriyle estetik bir figür haline gelmiş olup
dünyanın birçok ülkesinde kültürel ve
tarihi miras olarak kabul edilmektedir. Eskiden deniz feneri deyince akla
yalnızlık ve hüzün gelirdi. Bununda
nedeni bu binaların ıssız doğada bir
başına bulunmaları idi.
Deniz fenerle­ri, gündüzleri yapının
belirgin renginden, geceleri ise ışığının renginden, parlamasın­dan ya da
yanıp sönmesinden tanınırlar. Deniz
fenerleri çeşitli mercek sistemleriyle ışığı yoğunlaştırır ve yönlendirirler.
Deniz fenerleri ışıklarının rengi, çakış
süresi ve şimşek biçimiyle denizciler
tarafından tanınırlar.
Eski dönemlerde fener bakıcıları fenerin bir parçası olan evlerinde yaşarlardı. Oysa günümüzde fener bakıcıları yakın bir yerleşim yerinde ikamet
edip; bakım için fenere periyodik
aralıklarla gitmektedirler. Fenerlerin
önemli bir kısmı günümüzde güneş
enerjisi ile çalıştığı için insana olan
gereksinim giderek azalmıştır. Buda
genellikle babadan oğla geçen fener bakıcılığı mesleğinin giderek
kaybolmasına yol açmaktadır.
Fenerlerin enlem ve boylam olarak
bulunduğu noktaları iyi bilen kaptanlar, buna göre kendi bulundukları
noktayı saptayıp, karanlıkta rotalarını düzelterek yollarını bulurlar. Farklı
çakış süreleri ve ışıklarının rengi sayesinde de kaptanlar tarafından tanınan deniz fenerleri,
en yakınlarındaki
fenerlerle sürekli
bir göz teması
halindedirler.
16
Deniz Fenerlerinin Sınıflandırılması
Konumlarına Göre
Kıyı Fenerleri
Sahil boyunca seyreden gemilere yol
gösteren, yaklaşık 20 mil mesafeden
görülebilen fenerlerdir. Bu fenerleri
diğerlerinden ayıran en önemli özellik
çok çeşitli karakterlerde olmalarıdır.
Bir sahil boyunca birbirine benzer
karakterde birden fazla fener bulunması tehlike yaratır. Kıyı fenerleri Ana
Kara ve Ada olmak üzere ikiye ayrılır.
Ana Kara Fenerleri, ana kara kıyılarına
inşa edilen fenerlerdir. Bu fenerlerin
yapımı için seçilen yerler çoğunlukla
ücra ve toplu yerleşim alanlarından
uzak bölgelerdedir. Ada Fenerleri ise
adalar üzerine inşa edilen fenerlerdir.
Açık Deniz Fenerleri
Açık denizlerden karalara doğru hareket eden gemilere yol gösteren,
yaklaşık 30 mil mesafeden görülebilen ve çok güçlü ışık şiddetine sahip
deniz fenerleridir. Işık şiddeti bakımından diğer fenerlerden kolaylıkla
ayırt edilirler.
Yönlendirici Fenerler
Eğer bir fener dar kanal boyunca
sadece yol göstericisi olarak kullanılacaksa, bu mevkide döner fener
kullanılmaz. Bunun yerine elips yörüngeli mekanizması olan sabit fener
optikleri kullanılır. Yönlendirici fenerler, birden fazla fener kulesine gerek
olmayan yerlerde ihtiyaca cevap verirler. Bu tür fenerler bir kanal boyunca veya tehlikeli sahil kıyılarında seyir
yolunu göstermeleri için görülebilen
yerlere yerleştirilmelidir. Bu tip fenerler, diğer fenerlere göre daha küçük
boyutlardadır.
Dalgakıran Fenerleri
Deniz araçları limanlara girerken
doğrultularını dalgakıranlar üzerine
konan fener ışıklarına göre saptarlar. Limana yaklaşan tekneler yeşil
renkli ışığı sancak, kırmızı renkli ışığı
iskele tarafında görecek şekilde rota
saptarlar. Bu ışıklar sabit veya çakarlı
olabilirler.
Doğrultu Fenerleri
Deniz derinliklerinin çok değişken olduğu bazı bölgelerde deniz araçları
limanlara yaklaşırken belirli rotaları izlemek zorunda kalabilirler. İzlenecek
rotalar doğrultu fenerleri ile işaretlenir. Doğrultu fenerleri, biri geride, kıyıya yakın olan diğeri önde iki fenerden
oluşur. Gerideki fener yüksek, öndeki
ise daha alçaktır. Limana yaklaşan
deniz araçları rotasını bu iki fener ışığını aynı düşey düzlem içinde görecek şekilde saptar. Böylece güvenli
yol alabilecek doğrultuya girmiş olur.
Işık Tiplerine Göre
Husuflu Fenerler
Düzgün aralıklarla ani ve tam karanlık
gösteren fenerlerdir. Işık müddeti karanlık müddetinden çok veya eşittir.
19. yüzyıl son çeyreğinde, sabit fenerlerin bazı eksik yanları ortaya çıkmış ve bu tür fenerler önemsiz liman
ve nehirlerin dışında yetersiz kalmaya başlamışlardır. Seçkin özellikler
sağlama gereği, daha önceki yılların
sabit fenerlerinin yerine husuflu fenerleri, ya da onların daha modern
türleri olan ve çakarlı fenerler denilen
tiplerini ortaya çıkartmıştır. Işığın kaybolması, ışık kaynağı civarında alçalıp yükselen silindirik bir eksen veya
döner bir ekran ya da gazlı fenerlerde
ışığın, zaman zaman söndürülmesiyle sağlanır.
Renkli Fenerler
Fenerlerde renk, ışığın gücünü azalttığından oldukça az kullanılır. Tehlikelerin olduğu yerlerde ve limanlarda
ayırıcı özelliklerin gerektiği durumlarda kullanılır. Renkli veya parlak ışığın 17
atmosferde yutulması nedeniyle, değişen renklerin fenerlerde kullanılması istenmez.
Grup Çakarlı Fenerler
Birbiri ardınca belirli sayıda şimşek
göstererek belirli bir süre karanlıkta
kalan fenerlerdir. Bu tür fenerlerin oldukça kullanışlı özelliklerinden biri, iki
veya daha fazla sayıda çakmalarıdır.
Bu çakmalar sayesinde ışık kısa aralıklı karanlıklarla ayrılarak gruplaşmayı oluşturur. Gurup çakarlı fenerler;
1874’te Doktor John Hopkinson tarafından döner diyoptrik ışıklı merceklerin ayarlanması sayesinde oluşturulmuştur.
Sabit ve Çakarlı Fenerler
Kısa aralıklarla çok güçlü çakmalar
yoluyla değişim gösteren fener tipidir. Atmosferde belli durumlarda
çakmalar görülürken, düşük güçlü
sabit fenerlerin belirsiz hale gelmesi
ve fenerin gerçek karakterini gösterememesinden dolayı bu tip fenerlerin kullanımı istenmemektedir.
Çakış Şekillerine Göre
Sabit Şimşekli Fenerler
Yanan bir ampul ile bunu çevreleyen
ve dönen bir kristal hazneden oluşur.
Kristal haznenin iç kısmı, üst tarafta
yukarıdan aşağıya, alt kısmı ise aşağıdan yukarıya bir panjuru andırır şe18 kilde katmer katmerdir. Bu katmerli
yapı ışığın içeriye yansımamasına neden olur. Yani dışarı doğru yansıyan
ışıklar bu katmerler sayesinde içeride
toplanmış olur. Işınları şiddetli olarak
dışarı verir ve kuvvetli bir ışık yayar.
Hazne kısmı kristalden yapılır. İşlenmiş kristaller mat olduğundan ışığı iyi
yansıtmaz.
Çakıcı Fenerler
Çakıcı fenerler kristal hazne (kesme
kristal) ve asetilen tüpüne bağlı olan
eklipsör olmak üzere iki ana bölümden oluşur.
Kristal Hazne: İki boğumlu ve boğumlar arası düz olan bir haznedir.
Çeperleri döner fenerlerde olduğu
gibi kertiktir. Kertik, ışıkları içinde toplayıp düz kısımdan kuvvetlendirerek
dışarı vermeye yarar. Kristal haznenin
çapının genişliği fenerin etki alanının
genişlemesini sağlar.
Eklipsör: Asetilen tüpüne bağlı olan
kısımdır. Kapaklı olan cihazlı kutu ile
kutuya bağlı beklerden oluşur. Cihazlı
kutunun alt kısmında asetilen gazını
beklere pompalayan körük bulunur.
Örneğin, 10 saniyede 4 kez çakılması
isteniyorsa 2,5 saniyede bir gazı pompalayacak şekilde ayarlanır.
Çakıcı fenerlerde çakma işleminin
gerçekleşmesi için asetilen gazı 15
atmosferik basınçla beraber 6 adet
tüpten gelir. Beklerin hemen yanında
devamlı küçük bir alevle yanan kandil
(alev) bulunur. Üstteki örnekte olduğu
gibi 2,5 saniyede beklere gönderilen
asetilen gazı, beklere geldikten sonra beklerin hemen yanında bulunan
kandil alevi, asetilen gazının beklerde yanmasını temin eder. Yanma ile
oluşan ışık, hazne içindeki kertikler
sayesinde içerden ve düz kısımdan
şiddetli bir şekilde dışarıya çıkar. Beklerdeki bu çakma beklerin yanındaki
kandil sayesinde olur. Çakıcı fenerlerin, elektrikli olanları da vardır, elektrikli
olanlarında bekler yerine ampuller kullanılır. Asetilen ve elektriğin bir arada
kullanıldığı fenerlerde, hem ampuller
ve hem de bekler birlikte bulunurlar.
Elektrik kesilmesinde ampullü kısım
otomatik olarak çekilir, yerine bekler
devreye girer. Asetilen gazlı kısım devreye geçer ve çakmaya başlayarak
fenerin devamlı ışık vermesini sağlar.
Deniz Fenerlerinin Işık Kaynakları
Odun ve Kömür
Deniz fenerlerinin ilk zamanlarda kullanılan aydınlatma araçları fener tepesindeki bir maltız veya ızgara içinde yakılan kömür veya odun ateşidir.
Yağ
1846 yılına kadar İngiltere’deki deniz
fenerlerinde balina yağı kullanılmıştır. Domuz yağı, kakao yağı ve diğer
çeşit yağlar da fener aydınlatmasında kullanılmıştır. Daha sonra, üretimi
çok daha ucuz olan kolza yağı kullanımı yaygınlaşmıştır. Maliyeti hayvani
ve bitkisel yağlara oranla çok daha
düşük olan madeni yağlarla tanışma,
deniz fenerleri aydınlatmasında bir
devrim olmuştur.
Hava Gazı
Hava gazı ilk olarak 1837 yılında kullanılmıştır. Welsbach gömleğinin icadı ile yüksek yoğunluklu bir ışık üretildiğinden, deniz fenerleri idarelerince
yaygın bir şekilde kullanılmıştır.
Akkor Gömlekli Madeni Yağ Yakıcılar
Madeni yağlı akkor yakıcılarındaki
prensip, sıvı petrolün basınç altında
bir buharlaştırıcıya itilmesi ve ısıtılarak
buharlaştırılmasıdır. Buhar bir memeden çıkar ve hava ile karıştırılarak
yakıcının başındaki bir odacığa girer.
Burada akkor gömlek içinde yan-
mak üzere karışır. Buharlaştırıcının
ilk ateşlemesi için gereken ısı ispirto
alevi kullanılarak elde edilir.
Petrol Gazı
Pintch’in petrol gazı sistemi, gazlı aydınlatma yönteminin ilk biçimlerinden
biridir. Yüksek basınç altında sıvılaştırılan bu gaz, şamandıraların gövdesi
içindeki özel bir yerde 9 atmosferlik
basınca düşürülüyor. Bu sayede elde
edilen aydınlatma normal gaz ile elde
edilenden aydınlatmadan yaklaşık %
40 daha fazladır.
Propan
Fransa’daki şamandıralarda standart
olarak kullanılan bir yakıt olan propan, akkor gömlekli yakıcılar kullanılarak yakılmıştır.
yerlerini elektrik flamentlerindeki gelişmeler nedeniyle içi gazla doldurulmuş lambalara bırakmıştır. Otomatik
elektrik donanımı ile birleştirilmiş olan
bu lambaların kullanılması, elektrikli istasyonlardaki bakım masraflarını
dikkate değer bir şekilde azaltmıştır.
İlk karbon arklı elektrikli lamba 1862
yılında İngiltere’deki Dungeness’deki
deniz fenerinde kullanılmıştır. 1920’li
yıllarda yüksek güçteki büyük telli
elektrik lambaları kullanılmaya başlanmıştır.
Güneş Enerjisi
Son yıllarda deniz fenerlerinde ışık
kaynağı olarak güneş enerjisi hızlı bir
şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
Asetilen
Asetilen, ilk olarak 1896 yılında şamandıra ve ışıklı işaretlerde denenmiştir. Alevinin yüksek parlaklığı ve
gazın güvenli nakliyesi asetilenin sadece işaret fenerleri ve şamandıralarda değil, ikinci derece önemli kıyı
fenerlerinde de yaygın biçimde kullanılmasını sağlamıştır.
Elektrik
Önceleri bütün geniş optik aygıtlarda
aydınlatma sağlayan ark lambaları
19
Nantucket Yeni Güney Sığ Fener Gemisi-1891
Deniz Fenerlerinin Optik Sistemleri
Optik Sistemleri
Deniz feneri kulesi üstünde açıkta yakılan
bir ateş ışığının yaklaşık % 97 si kaybolmaktaydı. Arkasında yansıtıcı bulunan bir
ışığın ise yaklaşık % 83 ü kaybolmaktaydı. Fresnel merceklerinin kullanımıyla ışıktaki bu kayıplar % 17 seviyesine kadar
düşürülmüştür.
Deniz fenerlerindeki optik aygıtlar ışık
kaynağından çıkan ışınları yoğunlaştırmak için kullanılır. Değişik görünümde
çakan fener ışıkları ile dar su kanallarını
veya tehlikeli yerleri işaretlemek için kullanılan sabit ışıklar, optik aygıtların değişik düzenlemeleri ile elde edilirler. Işıkların yoğunluğunu arttırmak için katoptrik,
dioptrik ve katadioptrik adı ile anılan üç
aygıt tipi kullanılır.
20
Katoptrik Sistem
Bu aygıt tipinde ışınlar bir yansıtıcı yüzeyden sadece yansır. İlk defa 1763
yılında kullanılan parabolik yansıtıcılar
gümüş kaplı küçük camların parabolik
bir yüzeye alçı ile yapıştırılmasıyla elde
edilmiştir. 1781 yılında Fransa’da küresel metalik; 1790 yılında Fransa ve
İngiltere’de gümüş kaplı parabolik yansıtıcılar ortaya çıkmıştır. Parabolik yansıtıcılarda ışık kaynağı parabolik yüzeyin
odak merkezine yerleştirilir.
Parabolik Yansıtıcı
Fresnel’in Dioptrik Merceği
Parabolik Yüzeyde Yansıma
Katadioptrik Sistem
Bu sistemde ışınlar cam ortama girdikten sonra, ortamı terk etmeden,
toplam içsel yansımaya uğrar. Fresnel,
1827 yılında daha önce merceklerin
üst ve altına yerleştirilen gümüş kaplı yansıtıcıların yerini almak üzere, ışığı
tam olarak yansıtabilen katadioptrik
prizmaları icat etti. Bu yöntemde ışık
ışınlarının bir cam prizmadaki kırılma
ve yansıma özelliklerinin ikisi birden
kullanılıyordu. Böylece prizmoidal halka üzerine düşen ışık ışınları, yansımadan sonra ikinci bir kırılmaya uğrayarak yatay doğrultuda dışarı çıkıyordu.
Dioptrik Sistem
Dioptrik sistemde ışınlar bir cam ortamdan geçer ve bu cam ortamdan geçerken de optik kurallarına göre kırılır. 1822
yılında, Fransa Yollar ve Köprüler İdaresi
mühendislerinden Augustin Fresnel, geliştirilmiş yuvarlak bir mercek yaptı. Tek
küresel yüzeyi “mandagözü” olarak adlandırılan merkezdeki küçük parça idi. İlk
döner ışık 1823 yılında Fresnel tarafından
yapılan projeye göre Cordouan deniz fenerinde uygulandı. Fresnel, sistemin üst
kısmına yansıtıcı olarak gümüş kaplanmış
sekiz düzlem ayna ekledi. Daha sonraki
dönemde aynalar sistemin alt kısmına da
yerleştirildi.
Deniz Fenerlerinin Karakteristikleri
Kıyı boyunca seyreden gemiler için çok
sayıda deniz fenerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu fenerleri birbirinden ayıran
özelliklere “Fener Karakteristikleri” denir. Fener karakteristiği, fenerlerin çakış
ve karanlık evreleri ile bunların birbirine
göre ayrıcalıklarını ifade eder. Başlıca karakteristikleri, gösterilen ışık ve karanlık
aralıklarının süresi ile bazı hallerde ışık
renklerinin sırasıdır. Bir fener verilen kerterizlerde sabit karakterini korumalıdır.
Yanma ve karanlık kalma süresi fenerin
karakterinin ana hatlarını göstermekte
olup en azından aynı bölgedeki bütün
fenerlerde birbirinden farklıdır.
Renk Karakteristikleri
Deniz fenerleri çeşitli renklerde ışık gösterirler. Gösterdikleri ışığın değişimi açısından deniz fenerleri renk değiştiren
fenerler ve renk değiştirmeyen fenerler
olmak üzere iki gruba ayrılır.
a) Renk Değiştiren Fenerler: Bir periyot
içerisinde farklı renkler gösteren ritmik
fenerlere denir.
b) Renk Değiştirmeyen Fenerler: Hep aynı
rengi gösteren fenerlere denir.
Fenerler tarafından gösterilen ışıkların renkleri ve haritada gösterimi şu şekildedir:
Bl
G
R
Vl
W
Or
Mavi
Yeşil
Kırmızı
Menekşe
Beyaz
Portakal
Işık Karakteristikleri
Fenerin karakterine göre belli bir zaman
aralığındaki ışık ve karanlık sürelerinin
toplamına fenerin periyodu denir. Periyodun her elemanına (ışık ve karanlık) faz
denir.
Bir fenerin ışık karakteristiğinin seçimi sırasında kıyıda var olan ışıkların durumu
göz önünde bulundurulmalıdır. Kıyı hattına ve fenerin yakın çevresine fenerdekinin aynı veya benzeri bir ışık yerleştirilmemelidir. Işık karakteristikleri açısından
deniz fenerleri üç gruba ayrılır.
a) Sabit Fenerler: Kesintisiz veya karakteristiğinde bir değişiklik olmadan
görülen fenerlere denir.
b) Ritmik Fenerler: Işık ve karanlık aralıklarını düzenli olarak peş peşe veren
fenerlere denir.
c) Karma Fenerler: Sabit ve ritmik fener
özelliklerini bir arada taşıyan fenerlere
denir.
Gr Fl (Group Flashing - Grup Çakarlı)
Belirli aralıklarla iki yada daha az sayıda
şimşek grupları.
Occ (Occulting - Husuflu)
Belirli aralıklarla ani ve tam kararmalı sabit bir ışık. Kararma süresi ışıma süresinden az yada ona eşit olur.
Gr Occ (Group Occulting - Grup Husuflu)
Belirli aralıklarla iki yada daha çok sayıda
ani kararmalı grupları olan ışık.
F Fl (Fixed and Flashing - Sabit ve
Çakarlı)
Belirli aralıklarla biraz daha parlak bir
şimşek ile değişen sabit bir ışık. Şimşekten önce yada sonra bir kararma olabilir
yada olmayabilir.
F Gr Fl (Fixed and Group Flashing
- Sabit ve Grup Çakarlı)
Belirli aralıklarla biraz daha büyük parlaklıkta iki
yada daha çok sayıda şimşekleri olan bir grupla
değişen sabit bir ışık. Gruptan önce yada sonra
bir kararma olabilir yada olmayabilir.
Temel fener karakterleri şunlardır:
F (Fixed - Sabit)
Sürekli olarak sabit kalan bir ışık.
Fl (Flashing - Çakarlı)
Işık süresi kararma süresinden daima az olmak üzere belirli aralıklarla tek bir şimşek.
21
IŞIK KARAKTERLERİ
22
Işık Karakteri
Açıklama
Kısaltması
Sabit
Sürekli bir ışık
FW
Çakarlı
Işık süresi karanlık süresinden az olup, muntazam aralıklarla tekrarlanan çakar
FIW
Uzun çakarlı
Muntazam aralıklı, süreleri 2 saniyeden az olmayan bir çakarlı fenerdir LFIW
Grup Çakarlı
Muntazam aralıklarla iki veya daha çok çakar gruplar
FI(3)W
Birleşik grup çakarlı
Çeşitli sayıda değişen çakar gruplar
FI(3+2)W
Izofas
Işık ve karanlık süreleri eşit
IsoW
Husuflu
Muntazam aralıklarla tekararlanan husuflar
OcW
Grup husuflu
Muntazam aralıklarla iki veya daha çok husuf gruplar
Oc(2)W
Birleşik grup husuflu
Çeşitli sayıda değişen husuf gruplar
Oc(3+)W
Seri çakarlı
Seri çakan fenerler olup (Işık + karanlık)
QW
süreleri 1 saniyeden fazla olmayan fenerler (dakikada 50-80 arası çakar)
Grup seri çakarlı
Muntazam aralıklı grup seri çakar (Dakikada 50-80 arası çakar)
Q(9)W
Kesintili seri çakarlı
Seri çakarların muntazam aralıklı sabit ve uzun süreli kesintilerle kesilen çakarlar IQW
(Dakikada 160’dan fazla çakarlı)
Hızlı seri çakarlı
Muntazam aralıklarla hızlı seri çakarlı fener (Dakikada 80-160 arası çakar)
VQW
Hızlı grup seri çakarlı
Muntazam aralıklarla grup çakarlı hızlı seri çakarlı fener (Dakikada 80-160 arası çakar)
VQ(3)W
Kesintili hızlı seri çakarlı
Seri çakarların muntazam aralıklı sabit ve uzun süreli kesintilerle kesilen çakarlar
IVQW
(Dakikada 80-160 arası çakar)
Çok hızlı seri çakarlı
Muntazam aralıklarla çakar gösteren çok hızlı seri çakarlı fener UQW
(Dakikada 160 dan fazla çakarlı)
Kesintili çok hızlı seri çakarlı
Seri çakarların uzun süreli kesintilerle kesilen çok hızlı seri çakarlar. IUQW
(Dakikada 160 dan fazla çakarlı)
Mors Kod
Çakar süreleri bir Mors karakteri veya karakterleri meydana getiren grup çakarlar.
Mo(K)W
Mo(AR)W
Mo(4)W
Sabit çakarlı
Muntazam aralıklarla bir çakar gösteren sabit fener. FFlW
Sabit grup çakarlı
Muntazam aralıklarla bir veya daha fazla çakar gösteren sabit fener.
FFl(2)W
Renk değiştiren fenerler
Aynı kerterizde renk değişikliği gösteren, süreli ışık gösteren fener. AlWGR
Renk değiştiren çakar fenerler
Aynı kerterizde renk değişikliği gösteren muntazam aralıklarla AlFlWR
tekrarlanan çakar fenerler.
Renk değiştiren grup
Aynı kerterizde renk değişikliği gösteren muntazam aralıklarla AlFlRW
çakarlı fenerler
iki veya daha çok çakar gruplar.
AlFlWWRR
Renk değiştiren husuflu
Aynı kerterizde renk değişikliği gösteren ve muntazam aralıklarla tekrarlanan
AlOcWR
veya grup husuflu
husuflu veya grup husuflu fenerler.
AlOcWGR
Renk değiştiren sabit ve
Aynı kerterizde renk değişikliği gösteren ve muntazam aralıklarla bir çakar veya bir ve AlFWFlR
çakarlı veya sabit grup çakarlı
daha fazla çakarlar gösteren sabit fenerler.
AlFWFlRG
AlFWFl(3)G
Renk değiştiren sabit ve
Aynı kerterizde renk değişikliği gösteren çeşitli sayıda çakar gruplar.
AlFWFlWRR
birleşik çakarlı
Deniz Fenerlerinin Haritada Gösterilmesi
Deniz fenerleri haritalarda karakteri,
ışık rengi, periyodu (çakma sıklığı),
yüksekliği ve görünme mesafesi gibi
tanıtıcı bilgileri ile gösterilirler. Haritada fenerler, fenerin cinsine göre
yuvarlak mor nokta veya yıldız biçiminde gösterilir. Göze çarpması için
fener yıldızına mor renkli bir kuyruk
da eklenir.
Fenerler, ışık düzeni, rengi, periyodu,
yüksekliği, görünme mesafesi gibi
özellikleriyle tanımlanırlar. Fenerlerin
periyodu saniye olarak “s” kısaltması
ile, denizden yüksekliği metre olarak
“m” kısaltması ile, görünme mesafesi
mil olarak “M” kısaltması ile gösterilir.
Fenerlerin görüş mesafeleri normal
hava şartlarına göre belirlenir. Ayrıca
haritada fenerin ışık rengi gösterilmemiş ise beyaz ışık gösterdiği kabul
edilir.
Oc R 4s 15m 12M
Dört saniyede bir kırmızı ışık veren,
onbeş metre yüksekliğinde, oniki milden görünen hüsuflu fener.
Qr 2m 3M
Seri beyaz çakar, iki metre yüksekliğinde, üç milden görünen fener.
VQ G 7m 5M
Hızlı seri yeşil çakarlı, yedi metre
yüksekliğinde, beş milden görünen
fener.
Fl G 3s 10m 5M
Üç saniyede bir yeşil çakan, on metre yükseklikte, beş milden görünen
fener.
Fl WR 5s 20m 3-5M
Beş saniyede bir beyaz kırmızı ışık
veren, yirmi metre yükseklikte, beyaz
ışık üç milden, kırmızı ışık beş milden
görünen, çakarlı fener.
Fl (3) 6s 10m 7M
Altı saniyede bir üç defa çakan, on
metre yükseklikte, yedi milden görünen fener.
23
Deniz Fenerlerinde Mimari
Deniz fenerleri lojmanlı (bekçili-fener
bakıcılı) ve lojmansız (bekçisiz) olmak üzere iki tipte yapılmaktadır.
Deniz fenerlerinin hangi türden inşa
edileceği coğrafi konumu ve konumundan dolayı fenerden beklenen
fonksiyon doğrultusunda belirlenmektedir. Bekçili olan fenerlerde
gardiyan da denilen fener bakıcısı yaşamaktadır. Bu tür fenerlere
gardiyanlı fener de denilmektedir.
Fener bakıcısı, fenerin çalışmasını
sağlamak ve fenerde doğacak herhangi bir arızayı gidermekle görevlidir. Bu tip fenerler; fener kulesi ve
dış galeri, optik alet, nöbetçi odası,
yakıt ambarı, sarnıç, depolar ve fenercinin yaşayacağı mekanlardan
oluşmaktadır. Bekçisiz fenerler ise;
fener kulesi ve optik aletini içermektedir. Bu tür fenerlerde devamlı olarak bir fener bakıcısı yaşamamakta,
bakımları görevi kişiler tarafından
periyodik olarak yapılmaktadır.
İlk dönemlerde fener binasında yapı
malzemesi olarak taş kullanılması
çok yaygındı. Çünkü taş atmosferin
ve dalgaların yıkıcı etkilerine karşı
dayanıklıydı. Fakat taş duvarların
yükseklik ve taşıma güçlüklerinden
dolayı yapılamadığı yerlerde, kromlu çelik kullanılmıştır. Bu malzeme
paslanmaya karşı yapıyı çok iyi ko24 rumaktadır.
Deniz Fenerlerinin Çeşitleri
Yapılış Biçimleri
Kagir Fener Binaları
Genellikle fener kulesi ile lojman bir bütündür ve kuleye lojman içinden girilmektedir.
Kule silindir gövdeli olup tepede gövdeyi
çepeçevre saran balkona sahiptir. Bu görüntüleriyle cami minaresini andırmaktadırlar. Kulenin bitiş noktasında kapalı bir fanus
içinde ışık kaynağı yer almaktadır. Küçük
boyuttaki fenerlere ise bakımı için dıştan
gemici merdiveniyle çıkılmakta ve ışık kaynağı kapatılmamaktadır. Bu sınıf içinde dört
tür fener vardır.
•Silindir Planlı Kagir Kule
•Konik Planlı Kagir Kule
•Payandalı Kagir Kule
•Dörtgen Planlı Kagir Kule
Metal Fener Binaları
Çeşitli tipte metal konstrüksiyonlu fener
kulelerinden oluşmaktadır. Küçük boyutta
olanlarına fenerin bakımı için dıştan bir gemici merdiveni ile ışık kaynağına ulaşılmaktadır ve ışık kaynağı fanusla kapatılmamıştır. Büyük boyutta olanlarına ise silindir bir
merdiven gövdesiyle balkon mekanına erişilmektedir. Ayrıca kule gövdesi çeşitli metal payandalarla desteklenerek kule rijit hale
getirilmiştir. Bu tip fenerlerin ışık kaynağı bir
fanus ile kapatılmaktadır. Bu sınıf içinde üç
tür fener vardır.
•Çatma Metal Sehpa Kule
•Kara Üzerinde Şamandıra Tipi Kule
•Metal Direk Kule
Kagir ve Metal Fener Binaları
Genellikle kagir bir kaide üzerinde metal
konstrüksiyon gövdeli fener tipinden oluşmaktadır. Lojmanlı fener türünde, lojman
kagir kaide görevini üstlenmiştir. Metal kule,
lojmanın çatısında veya lojman arazisi üzerine fener arazisinin denizden yüksekliğine
göre konumlandırılır. Bu sınıf içinde iki tür
fener vardır.
mesi dolayısıyla oldukça yüksektir. Maliyet,
kule yüksekliğinin artmasına paralel olarak
yükselmektedir. Maliyetin önemli ölçüde
arttığı durumlarda yapı malzemesi olarak
taşın yerini tuğla almıştır.
Yapı Malzemeler
Dökme Demir Levhalar
Taş ve tuğla maliyetinin yüksek, kagir yapıyı
yapacak iş gücünün nadir ve aşırı derecede pahalı olması, zemin taşıma gücünün
ağır kagir yapıyı taşımakta zorlanması gibi
durumlarda deniz feneri kulelerinin birçoğu
dökme demir levhalar kullanılarak yapılmıştır.
Taş
Antik çağdan itibaren kullanılan en eski fener yapı malzemesi taştır. Taş, fener kulelerinde moloz olarak kullanıldığı gibi, kesme
taş olarak da kullanılmıştır. Moloz taşlar birbirine harçla bağlanmış, kesme taşlar da
birbirine harç ve kamalarla tutturulmuştur.
Çelik Kafes Sistem
Bu tip fener kuleleri zemine aktarılacak
yüklerin küçük olması gerektiğinde tercih
edilir. Ortasında silindirik bir tüp bulunan
kafes sistemler yanında sadece fener fanusu altında bekçi odasına sahip kafes sistem fenerler de inşa edilmiştir.
Ahşap
Özellikle Amerika’da, 18. yüzyıl ortalarında
hizmete sokulan deniz fenerlerinin büyük
çoğunluğu ahşap kullanılarak inşa edilmiştir. Başlangıçta inşa kolaylığı ve maliyetinin
düşük olması nedeniyle geniş kabul gören
bu İnşa yöntemi, ahşabın doğa etkilerine
dayanım süresinin kısalığı ve yangınlar nedeniyle zamanla terk edilmiş ve fener kulesi inşaatlarında ahşabın yerini tuğla ve taş
almıştır
Betonarme
Çimentonun yapı gereci olarak kullanılmaya başlanması ile beraber, betonarme,
fener kulelerinde yaygın bir kullanım alanı
bulmuştur.
• Kagir Blok Üzerine Çatma Metal Kule
• Üç Ayaklı Kagir Sehpa ve Metal Kule
Tuğla
Taş kulelerin maliyeti, hem uygun nitelikte
taş temini hem de nitelikli işçilik gerektir-
Alüminyum ve Fiberglas
Son dönemlerde alüminyum ve fiberglas
da fener kulesi yapımında kullanılmıştır.
Alüminyum önceleri sadece fener fanusunun yapımında, daha sonra da fener kulesi gövdesinde kaplama malzemesi olarak
kullanılmıştır. Fiberglas malzeme bazı fener
kulesi gövdelerinin yapımında kullanılmışsa
da yaygın bir kullanımı olmamıştır.
25
Deniz Fenerlerinin Terimleri
Ana Fener
Aynı veya bitişik destek üzerinde
bulunan iki fenerden büyük olanıdır.
olası bir tehlikeyi veya liman girişini
işaret etmek için ışık yayan, olduğu
yere demir atmış gemidir.
Arasıra Yanan Fener
Yalnızca gerekli olduğu zaman yanan fenerdir.
Fener Güvertesi
Fener odasında lens ve dönen mekanizmanın bakımı ve temizliği için
kullanılan alandır.
Bakıcı
Fenerin bakımından ve ışık kaynağı
ile optikten sorumlu kişidir.
Balıkçı Feneri
Balıkçıların kullanması için gerektiğinde yanan fenerdir.
Coğrafi Görünüş
Dünyanın yuvarlaklığı, meteorolojik
şartlar, gözlemcinin ve fenerin yüksekliğine göre fenerin görülebileceği
en uzun mesafedir.
Düşey Fenerler
Farklı karakter ve görünüşle düşey
veya yatay kullanılan iki veya daha
fazla fenerdir.
Faz
Fener periyodunun her elemanıdır
(ışık ve karanlık).
Fener Camı
Fenerde bulunan, lensi ve ışık kaynağını koruyan ve aynı zamanda
maksimum miktarda ışığın sızmasını
sağlayan cam panellerdir.
26
Fener Gemisi
Sığ kayalıklar gibi deniz fenerlerinin
inşasına uygun olmayan yerlerde,
Fener Periyodu
Fenerin karakterine göre belirli bir
zaman aralığındaki ışıklı ve karanlık
sürelerin toplamıdır.
kendilerine has bir döngüsü vardır.
Bu şekilde denizciler gördükleri ışığın hangi deniz fenerine ait olduğunu ayırt edebilirler.
Menzil (Işık Görünüşü)
Meteorolojik görünüş ve gözlemcinin göz hassasiyetine göre bir fenerin görülebileceği en uzun mesafedir.
Nominal Görünüş
Meteorolojik görünüş 10 deniz mili
olduğu zamanki ışık menzilidir.
Fener Odası
Deniz fenerinin ışık kaynağına ve
lense ev sahipliği yapan ve bu ekipmanı koruyan kısmıdır.
Renk Değiştiren Fenerler
Bir periyot içerisinde farklı renkler
sergileyen ritmik fenerlerdir.
Gelgit Feneri
Sadece gelgit zamanı yanan fenerdir.
Rehber Feneri
Rehber hattında iki veya daha fazla
fenerin birlikte kullanılmasıdır.
Hafif Işık
Atmosferdeki dağılmadan dolayı bir
engelin sakladığı veya ufkun altındaki fenerden yayılan parlaklıktır.
Ritmik Fenerler
Işığı düzenli aralıklarla yanıp sönen
fenerlerdir.
İstikamet Feneri
Tek bir rehber olup çok dar bir sektörü gösterir. Bu sektör ışık şiddeti
az sektörle veya farklı renk veya karakterli sektörlerle takviye edilir.
Karakteristik
Deniz fenerlerinden yayılan ışığın
parlak ve karanlık dönemlerinin zamanlanmasıdır. Belirli bir coğrafi
bölgede bulunan deniz fenerlerinin
Sabit Fenerler
Işığı kesintisiz olarak görülen fenerlerdir.
Sektör Feneri
Ufuk düzleminde farklı renk ve karakterlerde değişik açılarla gözlenen
fenerdir.
Yardımcı Fener
Ana fener yanında veya üstünde bulunan ve seyirde özel olarak kullanılan fenerdir.
27
28
BÖLÜM II
DÜNYADA DENİZ FENERLERİ
29
Deniz Fenerlerinin Tarihçesi
Dünyada ilk deniz fenerlerinin oluşmasına, çok eski çağlarda deniz taşıtlarına geceleri yol göstermek amacıyla kıyılarda, yüksek tepelerde ateş
yakılması temel oluşturmuştur. Daha
sonraları liman ağızlarına konan taş
sütunlar üzerinde ateş yakılarak bu
görev sürdürülmüştür. Yüzyıllar boyunca denizciler yollarını yıldızlara
bakarak buldular. Yıldızların konumları kadar, yaydıkları sönük ışıklarda
önemliydi gemiciler için. Zamanla karadan denizi aydınlatan ışık kaynakları denizciler için yaşamsal bir ihtiyaç
haline geldi. Yıllar önce denizciler için
inşa edilen ilk ışıklar sahil boyunca
yakılan büyük ateşlerdi. Bir süre sonra insanlar yerden yükseltilmiş ateşlerin sahildeki ateşlere oranla daha
uzak noktalardan görülebildiklerini
keşfettiler. Taştan yüksek kuleler inşa
ettiler ve bu kulelerin tepesinde ateş
yaktılar. İlk fener kulelerinin tepesinde,
içlerinde kalın odun parçalarının yada
kömürün yakıldığı çıkıntı yada ocak
vardı. Bunları çalışır halde tutmak oldukça maliyetli idi. Bazıları yılda 400
ton kömür tüketiyordu. Bu tarz kömür fenerleri İskoçya’da 1816’lara,
İngiltere’de 1822’lere ve Batlık denizinde 1846’lara kadar kullanılmıştır.
İnsanoğlu deniz fenerlerine ihtiyaç
duymaya başladığında kıyılara yakın
bölgelerdeki kayalıklar üzerinde gemilerin göreceği şekilde ateşler yakmaya
başlamıştır. Bu ateşler özellikle karaya
yakın seyreden gemiler için kılavuzluk
ve kazalara karşı bir koruyucu önlem
niteliğindeydiler. İlerleyen dönemlerde benzer ateşler limanlara yakın
tepelerde yakılmaya başlanmıştır.
30
En eski deniz fenerinin M.Ö. 7. yüzyılda Sigeon’da, bugünkü
adıyla, Kumkale’de (Çanakkale) yapıldığı tahmin
edilmektedir. Diğer ünlü
antik fener kuleleri bugünkü İtalya bölgesinde
bulunan Tiber ırmağı girişindeki Ostia
feneri, Ravenna, Messina, Bologna
ve İngiltere’deki Dover fenerleridir.
Okyanus ülkeleri kıyılarında deniz fenerlerinin yapımına ancak 18. yüzyılda
başlanılmıştır.
Günümüzde Roma İmparatorluğu
zamanına kadar uzanan bir çok yapı
mevcuttur ve bu yapıların arasında,
hiç bir kanıt bulunmaksızın, deniz feneri olarak kullanıldığı sanılan yapılar
da bulunmaktadır. Bu yapılardan biri
de Rodosun devleridir. Rodos limanı
girişinde Güneş Tanrısı Helios adına
yapılan bu bronz heykel ilk fenerler
arasında sayılmasa da heykelin gözlerinde ve ellerinde ışık bulunduğuna
dair rivayetler bulunmaktadır. Antik
çağın yedi harikasından biri olarak
anılan Rodos Heykelinin yapımına
heykeltıraş Chares of Lindos tarafından M.Ö. 282 yılında başlanmış ve
12 yıl sürmüştür. Temeli beyaz mermerden yapılan bu bronz heykel 56
yıl sonra M.Ö. 226 yılındaki şiddetli bir
deprem sırasında yıkılmıştır. 654 yılında Arapların adayı işgalinden sonra
heykelin kalıntıları Suriyeli Yahudilere
satılmıştır. Kalıntıların 900 deve yükü
tuttuğu söylenir.
Kesin olarak varlığı bilinen ilk deniz
feneri dünyanın antik çağdaki yedi
harikasından biri olan İskenderiye
Feneri’dir. Fener, Mısır’da İskenderiye Limanı’nın karşısındaki Pharos
Adası üzerine yapılmıştır. Romalılar
Mısır’ı ele geçirdikten sonra burada
Ptolemaios (Batlamyus) olarak anılan bir devlet kurmuşlardır.
Fenerin inşaatı M.Ö. 285-246 yılları arasında sürmüştür. Fenerin tasarımı ve ilk çalışmaları bu devletin
ilk kralı Ptolemy Soter’a aittir ama
fener, oğlu Ptolemy Philadelphus
tarafından bitirilmiştir. Ptolemy Soter, Mısır’ı bir dönem yönetmiş ve
İskenderiye’nin kuruluşuna tanık olmuştur. Kentin kıyısını
Pharos Adası yani Firavun Adası kapatıyordu.
Kıyıda ve liman girişinde su altı
çok tehlikeli olduğundan bir fenerin
yapılması gerekliydi. Fener limanın
girişini belirtiyordu. İçinde geceleri
ateş yakılıyor, gündüzleri ise güneş
ışığı bir ayna yardımıyla yansıtılıyordu.
Kaidesi ile birlikte 135 metre yüksekliğinde olan fener, beyaz mermerden
yapılmıştı. Tepesinde bulunan, tunçtan yapılmış büyük bir ayna 70 kilometre uzaklıktan görülüyor ve limana giren gemilere rehberlik ediyordu.
Fenerin mimarı Euclid’in bir çağdaşı
olan Knidos’lu Sostratus’tur. Yapı,
Sostratus tarafından İskenderiye
Kütüphanesi’nde tasarlanmıştır.
Fener üç bölümden oluşmaktadır. Alt bölümü dikdörtgen
şeklinde ve yaklaşık 55 metre
yüksekliğindeydi. Orta bölüm,
yaklaşık 27 metre yüksekliğinde ve sekizgen şeklindeydi.
Onun üstünde de 7,30 metre
yüksekliğindeki silindir şeklinde üçüncü
kat
bulunuyordu.
Bu bölümde içinde alevin
bulunduğu bir oda vardı.
İskenderiye Feneri, antik
çağın yedi harikası içinde
günlük yaşam için kullanılan
tek eserdir. Ayrıca yedi harikanın ve
gelmiş geçmiş deniz fenerlerinin en
yüksek olanı da bu fenerdir.
Üst kısmı M.S. 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin
gövde kısmı da 1302’de başka bir
depremde yıkılmıştır. Depremlerden
epey zarar gören fener 1480 yılında
Memlüklüler tarafından şehri korumak için yapılan bir kalenin inşasında malzemeleri kullanılmak üzere
tamamen yıkılmıştır. Üzerinde inşa
edildiği adadan dolayı Pharos olarak anılmış ve bu kelime bir çok dile
yerleşmiştir. İspanyolca, Fransızca
ve İtalyanca’da Pharos, deniz feneri
anlamına gelmektedir. Yıkılmadan
önce yapılan resimleri, dünyadaki
deniz fenerlerine yüzlerce yıldan beri
mimari örnek oluşturmuştur. Fener,
eski Yunan ve Roma paralarında da
gösterilmiştir.
M.Ö. ilk birkaç yüzyılda Fenikeliler
ve Romalılar Karadeniz, Akdeniz
ve İngiltere’nin Atlas Okyanusu kıyıları olmak üzere birçok bölgede
deniz fenerleri yapmışlardır. Roma 31
İmparatorluğu’nun
yıkılmasından
sonra de­niz ticareti oldukça azaldığından, 12. yüzyılda ticaretin yeniden
canlanmasına kadar Avrupa kıyılarında hemen hemen hiç deniz feneri
yapılmamıştır. Bu dönemde, önce
Fransızlar ve İtalyanlar Akdeniz’de,
ardın­dan da Hansa Birliği, İskandinavya ve Almanya kıyılarında fener
kuleleri inşa etmişlerdir. 16. yüzyılın
sonunda Avrupa kıyıla­rında en az 30
deniz feneri bulunuyordu. Modern
anlamda deniz fenerlerinin yapımına
18. yüzyılda başlanmıştır. 1800’lü
yılların başında ise dünyadaki deniz
fenerlerinin sayısı 250’ye ulaşmıştı.
İtalya’daki en eski deniz feneri
Messina’da bulunmaktadır. Brindisi,
Ravenna, Puzzuoli ve Capri fenerleri,
Roma döneminin diğer tanınmış yapılarıdır. İmparator Caligula tarafından
M.S. 40 yılında inşa edilen Boulogne
feneri 17. yüzyıla kadar kullanılmıştır.
32
Dover’de ve Herkül Sütunu adıyla bilinen İspanya’nın La Coruna bölgesindeki fenerler aynı dönemin diğer tanınmış yapılarıdır. Üzerinde odun veya
kömür ateşi yakılan çok sayıda fener
17. ve 18. yüzyıllar boyunca Avrupa kıyılarındaki değişik yerlere inşa edilmiştir. 1611 yılında Fransa’da Gironde’da
inşa edilen Cordouan Feneri kayalıklar
üzerine inşa edilmiş olan ilk deniz feneridir. Dünyaca meşhur en eski deniz
fenerleri de şöyle sıralanabilir: 60 m
yüksekliğinde, Manş Denizi üzerinde,
İmparator Caligula tarafından yaptırılmış olan Gesoriacum (Boulogne) Feneri. Bu fener M.Ö. 41 yılında yapılmış
ve 18. yüzyıla kadar gelebilmiştir. Portus Dubris (Dover) şehri ağzında, Forum Julii (Frajus) Feneri, Baetis (Guadalguivir) şehrinin ağzındaki fener
ve Brigantium (La Coruna) Feneridir.
Ortaçağ’da Cenova’da 1139’larda
yapılan deniz feneri, 125 m yüksekliğindeydi. 1611’de Fransa’da yapılan
Gironbe Feneri, 1698’de İngiltere’de
yapılan Pleymouth’daki Eddystone
Feneri, 1811’de Bell Rock Feneri,
1884’te Argyllshire Feneri, 1867-81
yıllarında Fransa’nın Sein Adasındaki
Ar-Men Feneri, 1885’te Almanya’da
Roter Sand Feneri, Ortaçağ’ın diğer
meşhur fenerleridir. 19. yüzyılda deniz ticaretinin artmasıyla birlikte, çok sayıda deniz
feneri inşa edilmiştir. Bunlardan
İngiltere’deki Bell Rock (Forfarshire, 1811), Skerryyore (Argyllshire,
1884), Fransa’daki Ar-Men (Sein
Adası, 1881) ve Almanya’daki Roter
Sand (Weser ağzı, 1885) dikkate değer deniz fenerleridir.
Granitten yapılan Bell Rock Deniz Fenerinin yapımı 3 yıl sürmüş ve 60,000
pound’a, 110 insanın yaşamına mal
olmuştur. Fenerin yapımı tamamlandığında ve ilk ışıklarını yaktığında, onu karadan ve denizden görenler, yapımına
harcanan her kuruşun değdiğine karar
vermişlerdir. Kuzey denizi sularından
116 feet yüksekliğindeki bu taş dikme,
bir birini takip eden kırmızı ve beyaz
ışıklar gönderiyordu. 2835 masif taştan
oluşan 2000 tonluk bu sağlam yapı,
neredeyse 200 yıldır hizmet vererek
kendini ispatlamıştır.
Modern deniz fenerleri 18. yüzyılın
başla­rında yapılmaya başlanmıştır.
Başlangıçta bu fenerler, ağaç kuleler halindeydi. İnşaatında taş blokların
kullanıldığı ilk deniz feneri, 1759’da
İngiltere’deki sarp Eddy-stone kayalıklarında yapılmıştır. Deniz feneri yapımında, ana malzeme olarak kullanılan ve
duvar örme yöntemiyle birbirine bağlanan taş blokları, 20. yüzyılda yerini çelik
ve betona bırakmıştır. Bugün ise deniz
fenerleri, alışılmış, sağlam görünüşlü
silindir benzeri yapılar yerine, radyo verici istasyonlarının kulelerine benzeyen
çelik iskeletler biçiminde yapılmaktadır.
Amerika kıtasındaki ilk fener Boston
Limanı girişindeki Little Brewster adası
üstüne 1716 yılında inşa edilmiştir.
İskenderiye Feneri’nin yapımından
19. yüzyıla değin, deniz fenerlerinde,
odun ateşi, mum ve yağ lambaları
başlıca aydınla­tıcı malzeme olmuş,
16. yüzyılda bir ara kömür kullanılmıştır. Fener yanarken çıkan duman, ateşi rüzgâr ve sudan koruyan camların
yüzeyini çok çabuk karartırdı. 1750 li
yıllarda aydınlatma aracı olarak kandiller kullanılmaya başlanmıştır.
18. yüzyılın sonlarında, balıkyağı, bitkisel ve madensel yağlar kullanabilen
ve bu alanda bir devrim sayılan, dumansız yağ lambası bulundu. Bu lambalar yalnızca temiz ve daha güvenilir
olmakla kalmıyor, metal yansıtıcılar ve
büyüteçlerin yardımıyla, ışı­ğın daha
uzaklara ve daha şiddetli biçimde
gönderilebilmesini olanaklı kılıyordu.
19. yüzyılda prizmatik büyüteçler ve
yansıtıcılar sayesinde, bir yağ lambasının zayıf ışığı, modern bir otomobil
farının gücüne ulaşabi­lecek duruma
gelmiştir. Işığın yalnızca tek bir noktada yoğunlaşması, lambanın dönmesini gerekli kılıyordu ve böylece döner
beykınlar geliştirilerek hemen bütün
deniz fenerle­rine yerleştirilmiştir. 20.
yüzyılın başlarında gazyağı ve asetilen lambaları geliştirilmiştir. Asetilen
lambası, ucuz, kullanışlı ve daya­nıklı
olması nedeniyle bugün de bazı deniz
fenerlerinde kullanımaktadır.
Fenerleri döndürmek için kullanılan ilk
motorlar, büyük saatlerinkine benzeyen bir yay (zemberek) sistemiyle çalışıyordu. Daha sonraları aseti­len gazından, hem motorun çalıştırılmasın­da,
hem de lambanın yakıtı olarak yararla­
nılmıştır. Öteki aydınlatıcılardan çok
daha güçlü ve kusursuz olan elektrik
lambaları, 1920’lerde deniz fenerlerinin başlıca aydınlatma aygıtı durumuna gelmiştir. Dünyada ilk elektrik
kullanılan fener İngiltere’deki South
Fockland feneridir. Elektrik lambalarının için­de en güçlüsü olan karbon
elektrotlu ark lambasıyla 500 milyon
mum (kandela) gü­cünde bir parlaklık
oluşturulabilir. Mercek­ler ve yansıtıcılardaki duyarlılık sayesinde 250 W’lık
bir ampul, yüzbinlerce mum gücüne
yükseltilebilir. Yaygın olarak kulla­nılan
ksenon flaşı, fotoğrafçılıktaki yeniden
kullanılabilen flaşa benzer ve kısa
patlama­larla yaydığı güçlü ışık çok
uzaktan görüle­bilir. Deniz fenerinin ve
ışığının görülemediği kötü hava koşullarında sesli uyanlar yap­mak amacıyla, eskiden top ve çanlardan yararlanılmıştır. Günümüzde ise, sirenler ve
kornalar kullanılmaktadır. Ama sesin
yayılabildiği alanın hava durumuna
bağlı olması nedeniyle birçok deniz
fenerinde, telsiz ve gemicilerin kullandığı türden sinyalleri ya­yan yada bir
geminin radarını güçlendirebilen radar
kuleleri de bulunmaktadır.
Aydınlatma amacıyla kullanılan ilk fener
gemisi, 1732’de Thames Halicindeki
Nore Sand’de denize indirilmiştir. Modern bir fener gemisi çelik gövdeli bir
tekne olup fener görevi gören aydınlatma aygıtları, sıkıştırılmış hava yada
elektrikli sis sinyali aletleri, telsiz kulesi
ve seyir radarıyla donatılmıştır. Fener
gemisinin yal­palaması durumunda
bile ışığın yatay doğ­rultuda kalabilmesi için, ışık donanımı, kardan halkaların
yardımıyla bir dengeleme platformu
üzerine yerleştirilmiştir. Çok güçlü aydınlatma gerektirmeyen yerlerde ve
uygun korunaklı sularda, asetilen ışığıyla ve gazla çalışan birçok insansız
fener gemisi bulunmaktadır. Fener şamandıraları ise, haliçlerdeki ka­nalların
ve limanların çevresine, gemi en­
kazlarına ve seyir için tehlike oluşturan
bölgelere yerleştirilir. Şaman­dıralar, bir 33
tek zincire bağlı, iki yada üç tonluk beton yada demir döküm ağırlıklar­la deniz
tabanına demirlenir. Günümüzde, cam
yününden yapılmış küçük şamandıralar da kullanılmaktadır. Radar, loran ve
öteki seyir sistemleri, 20. yüzyılın son
dönemlerinde deniz fenerlerine olan İhtiyacı önemli ölçüde azaltmıştır. Bugün
işletilen birçok deniz feneri bütünüyle
otomatikleştirilmiş ve gezici teknisyenler
ya da yerleşik bakım ekiplerinin sayısı
azaltılmıştır. Günü­müzde, elektrikli ay-
34
Fener Gemisi
gıtların kullanımının artmasıyla modern
sanayide kullanılan oto­masyon teknikleri fenerlere de uygulanma­ya başlamıştır. Sis başladığında deniz fenerlerinin otoma­tik olarak sinyal vermesini
sağlayan bir dizi aygıt geliştirilmiştir.
20. yüzyılın en önemli deniz fenerleri de şunlardır: İngiltere Cornwalla’da
Wolft Rock, Fransa’da Les Triagoz,
Jument el’Ousseat, Heaut de Breher;
yine İngiltere’de Maplin, Haulbowline
Rock; Almanya’da Brüsterort, Krkona,
Helgoland; Amerika Birleşik Devletlerinde New York limanındaki Hürriyet Anıtı, St. George’s Reef, Minots, Ledge;
İspanya’da Capo Villana, Punta Galea,
Castillo de San Sebastian; Arjantin’de,
Island; İtalya’da Punta Caprera, Faro
del Tino, Livorno. Bugün dünyada çeşitli ülkelerde toplam olarak 50.000
civarında deniz feneri olduğu tahmin
edilmektedir.
Optik Aletlerin Tarihçesi
Uzun zaman, fener ışığının şiddetini
kuvvetlendirmek için bir çaba verilmemiştir. Bu konuda yapılan ilk girişim, 1763 yılında W. Hutchinson
tarafından gümüşle kaplı billurdan
yapılmış parabolik reflektörler kullanmak olmuştur. 1784 yılında düz
ve parlak metal reflektörler kullanılmış, böylece ışınların belli bir yönde
yansımaları sağlanmıştır. Reflektör
döndürülerek ışığın da dönmesi sağlanmıştır. Bu sisteme “katoptrik” adı
verilir. Günümüzde yalnız küçük fenerlerde kullanılır. Büyük fenerlerde
ise, Buffon’un 1748 yılında geliştirdiği mercek sistemleri kullanılmaktadır.
Bunlara “diyoptrik” ya da “kadiyoptrik”
sistem adı verilir. 1850 yılında T. Stevenson, merceklere prizma da ekleyerek önemli bir ilerleme kaydetmiştir.
Işığın kesikliliği sorusu birçok araştırmalara konu olmuş ve bir çok sistemler kullanılmıştır.
• Işık kaynağının çevresinde silindirik
perdenin kaldırılıp indirilmesi.
• Bir perdenin döndürülmesi.
• Işığın kendisinin belli aralıklarla söndürülüp yakılması.
Optik aletlerin gelişmesinde en
önemli atılım, 1811 yılında Fransız
bilim adamı Augustin Fresnel tarafından yapılmıştır. Işık veren maddelerin korunmaları ve ışığın bir biçimde
yansıtılması yöntemlerini kısa zamanda geliştirdi ve ışığın gücünü arttırdı.
Daha sonra ışık kaynağının önüne
güçlü mercekler yerleştirerek, ışığı
huzme haline getirmeyi gerçekleştirdi. Böylece ışığın gücü daha da arttı.
Kristaller dilimli olarak kesiliyor, birbirine paralel olan kristaller ufaltılarak,
çevreden merkeze doğru dairesel
hale getiriliyor ve ortasına bir delik
açılıyordu. Işık huzmesi bu delikten
güçlü olarak görülmekteydi.
Fresnel Merceği
35
Işık Kaynaklarının Tarihçesi
Deniz fenerlerinde ışık kaynağı olarak
odun ve kömür, 19. yüzyılın ilk yansına
kadar kullanılmıştır. Zamanla yakacak
maddelerin yerini petrol lambaları ve
koza yağı almıştır. Işık kaynağı olarak
kömür ateşinin kullanılması, May adasında (İngiltere) 1810, Cumberlend’da
(İngiltere) 1823, Kanegat’daki (İskandinavya) Nidingen’de 1846 yılına kadar devam etmiştir. Liverpool’da (İngiltere) 1763 yılından beri kullanılan
hayvansal ve bitkisel yağların pahalı
olması sebebiyle, zamanla bu ürünler
yerini madeni yağlara bırakmak zorunda kalmıştır.
18. yüzyılın sonlarında, balıkyağı, bitkisel ve madensel yağlar kullanabilen ve bu alanda bir devrim sayılan,
dumansız yağ lambası bulunmuştur.
Bu lambalar yalnızca temiz ve daha
36 güvenilir olmakla kalmıyor, metal yan-
sıtıcılar ve büyüteçlerin yardımıyla,
ışı­ğın daha uzaklara ve daha şiddetli
biçimde gönderilebilmesini olanaklı
kılıyordu. 19. yüzyılda prizmatik büyüteçler ve yansıtıcılar sayesinde, bir
yağ lambasının zayıf ışığı, modern bir
otomobil farının gücüne ulaşabi­lecek
duruma gelmişti. Işığın yalnızca tek
bir noktada yoğunlaşması, lambanın
dönmesini gerekli kılıyordu ve böylece
döner beykınlar geliştirilerek hemen
bütün deniz fenerle­rine yerleştirilmişti.
20. yüzyılın başlarında gazyağı ve
asetilen lambaları geliştirildi. Asetilen
lambası, ucuz, kullanışlı ve daya­nıklı
olması nedeniyle bugün de bazı deniz
fenerlerinde kullanılmaktadır. Fenerleri
döndürmek için kullanılan ilk motorlar, büyük saatlerinkine benzeyen bir
yay (zemberek) sistemiyle çalışıyordu.
Daha sonraları aseti­len gazından, hem
motorun çalıştırılmasın­da, hem de
lambanın yakıtı olarak yararla­nılmıştır.
Tarihte ilk olarak; havagazı 1837 yılında Troon’da (İngiltere), Asetilen 1896
yılında Chassiron’da (Fransa), elektrik
ise 1858’de South Foreland’da (İngiltere) kullanılmıştır.
Öteki aydınlatıcılardan çok daha güçlü ve kusursuz olan elektrik lambaları,
1920’lerde deniz fenerlerinin başlıca
aydınlatma aygıtı durumuna gelmiştir.
Elektrik lambalarının için­de en güçlüsü
olan karbon elektrotlu ark lambasıyla
500 milyon mum (kandela) gü­cünde
bir parlaklık oluşturulabilir. Mercek­ler
ve yansıtıcılardaki duyarlılık sayesinde
250 W’lık bir ampul, yüzbinlerce mum
gücüne yükseltilebilir. Günümüzde
faaliyet gösteren pek çok deniz fenerinde 8000 Watt’lık veya daha güçlü
ampuller kullanılmaktadır.
37
38
BÖLÜM III
TÜRKİYE’DE DENİZ FENERLERİ
39
Osmanlı Döneminde Deniz Fenerleri
Osmanlı İmparatorluğu döneminde
inşa edilen ilk fener Fenerbahçe feneridir. Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1562 yılında inşa ettirilmiştir.
Daha sonra 1855 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Fransızlar arasında fenerlerin işletilmesine ait imzalanan bir
imtiyaz sözleşmesi ile ilk modern fenerler inşa edilmeye başlanmış olup;
1857 yılında Ahırkapı Feneri, 1856 yılında Fenerbahçe Feneri, 1856 yılında
Kızkulesi, Rumeli Feneri ve Anadolu
Feneri inşa edilmiştir Ayrıca İstanbul
Boğazı Karadeniz girişinde bir fener
40
gemisi tesis edilmiştir. Söz konusu
imtiyaz sözleşmesi sonucu fener hizmetleri, “Fenerler İdare-i Umumiyesi
Müdürlüğü” adı altında yürütülmeye
başlanmıştır. Bu fenerlerde zeytinyağı yakılır ve büyük fitilli kandiller kullanılırdı. Ahırkapı Feneri 12 kandilli, Fenerbahçe Feneri ise 8 kandilli idi. Bu
iki fenerin yılda 1200 kg zeytinyağı ve
yarım altın liralık fitil harcadıkları eski
kayıtlarda yer almaktadır. Çanakkale
Boğazı’na ise 1856 yılında Gelibolu
ve Kumkale, 1861 yılında Seddülbahir fenerleri inşa edilmiştir.
İstanbul Boğazı’nda özellikle 1800’lü
yıllardan sonra çoğalan gemi geçişlerinde kaza riskinin artış göstermesi
üzerine fenerler inşa edilmeye başlanmıştır. Özellikle 1855 yılında Kırım
Savaşı sırasında, İngiliz ve Fransız
gemilerinin İstanbul Boğazı’na rahat
giriş yapabilmeleri için Fransızlar tarafından Boğaz’ın iki yakasına birer
deniz feneri yapılmıştır. Bunlardan
biri Karadeniz’in Anadolu yakası girişinde Yom Burnu üzerinde yapılan
fener ile diğeri de Rumeli yakasında
yapılan fenerdir. Bu iki fenerde de önceleri gazyağı yakılmıştır. Daha sonra bir süre bütan gazı ile çalıştırılan
bu iki fener, günümüzde elektrikle;
elektrik kesildiğinde de otomatik olarak devreye giren bütan gazı ile çalıştırılmaktadır. O günden bu güne irili
ufaklı, devirli çarklı, çok sayıda ve çeşitte inşa edilen fenerlerden Yeşilköy,
Ahırkapı, Rumeli ve Şile Fenerleri tarihi öneme sahiptir.
İmparatorluk kıyıları boyunca, yani
Girit ve çev­resindeki adalar, Makedonya kıyıları, Ege Adaları, İzmit Körfezi, Ege kıyılarımız, Suriye, Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi, İzmir
Körfezi, Boğaziçi, Karadeniz kıyıları, Romanya ve Bulgaristan kıyıları,
Anadolu’nun kuzey kıyıları, Kızıldeniz
kıyılarında yer alan 205 kadar fener
48 yıl içinde (1856-1904 yılları ara­
sında) yapılarak hizmete sokulmuştur.
Önceleri Osmanlı sahillerinde faaliyet
gösteren birkaç fener Bahriye Nezareti tarafından yönetilmekteydi. Marius Michel isimli bir Fransız, Osmanlı
Devleti’ne sahillerin önemli yerlerine
deniz fenerleri inşa edilmesi ve bir fenerler rüsumu alınmasını önermiştir.
Osmanlı İmparatorluğunda Fenerler İdaresi’nin oluşumu bu öneri ile
başlamıştır. Mösyo Michel’in bu önerisi Bakanlar Kurulu tarafından Ali
Galip, Mehmet Fu­at, Safvet, Ahmet
Muhtar, İsmail Afif, Mustafa, Mehmet
Salih ve Derviş paşalardan kurulu bir
ko­misyona havale edilmiş ve öneri
Hazine-i Hassa’da tartışılmıştır. Yapılan bir sözleşme ile fener imtiyazı 10
yıllık bir süre için (1855-1865) Mösyo
Michel’e verilmiş ve kendisi Tersane-i
Amire’nin gözetimi altında Fenerler
İdaresi’nin genel müdürü yapılmıştır. Mösyö Michel’e aylık 2500 Frank
maaş bağlanmıştır. Böylece Karadeniz ve Akdeniz’deki fenerlerin idaresi Mösyo Michel’e geçmiştir. Mösyö
Michel ile yapılan 14 maddelik anlaşmanın en önemli iki maddesi şu şekildedir:
“Madde 8: Fenerlerin yer seçimini
layıkiyle yapmak ve daha sonra da
belirli bir zaman için kontrolü sağlamak üzere Osmanlı Devleti, İngiltere
ve Fransa devletlerinden birer bah-
riye subayı gö­revlendirilecektir. Fenerlerin inşası sona erdikten sonra
ise fenerlerin teftişi sadece Osmanlı
Bahriyesince sağlanacaktır.”
“Madde 14: Osmanlı Hükümeti
ile Mösyö Michel arasında bir anlaşmazlık çıktığında iki taraf iş bu
hususu çözmek üzere taraflardan
seçilecek iki ha­kimin hüküm ve kararlarına uyacaklarını kabul ederler.
İş bu hakimlerin arasında bir anlaşma sağ­lanamadığı takdirde üçüncü
bir hakimi seçmeleri lazım gelecek
ve onun kararı kesin karar olacaktır.
(19 Muharrem 1272 = 1856 = tarihli
mukavelena­menin Bahriye muhasebesindeki suretinden)”
Bu maddelerden birincisi, idarenin
Bahriye Dairesi’ne karşı durumunu,
ikincisi de karşılıklı dengeyi gösterir.
Bu dönemde, ayrıca bir de rüsum
tarifesi yapılmıştır. Buna göre: Bir boğazdan girip diğerin­den çıkacak olan
gemilerden her 100 tonilato için yirmi beşlik (yirmi çeyrek), Akdeniz’den
ve Karade­niz’den İstanbul’a gelen
ve İstanbul’dan bu denizle­re giden
gemilerden yine her 100 tonilato
için 10 beşlik (10 çeyrek), Marmara
Denizi iskeleleri ile İs­tanbul arasında
işleyen gemilerden, her 100 tonila­to
için 5 beşlik (5 çeyrek), 100 tonilato
ve bunun al­tındaki gemilerin her tonilatosundan 10 para, rö­morkörlerden
ayda 10 beşlik (10 çeyrek), Boğaziçi
ve Adalar ve Kadıköy iskelelerine işle-
yenlerden ay­da 10 beşlik (10 çeyrek)
alınacaktır. Böylece “Fenerler İdare-i
Umumiyesi” adıyla Osmanlı İmparatorluğu kıyılarındaki fenerleri yöne­ten
işletme kurulmuş ve Genel müdür
Mösyö Michel olmuştur. İşletmede
müdür ve mühendisler Fransız, teknisyenler Türk vatandaşı gayrimüslimler, fener bakıcıları ve memurlar ise
Türklerdi. İdarede görev alan diğer
elemanlar ise şunlardır:
Enspektör Mösyö Garbirun, aylık
maaşı 150 frank (7500 kuruş)
Baş yazıcı Mösyö Aman Michel, maaşı 100 frank (5000 kuruş)
Yazıcı Mösyö L’Eulene, maaşı 500
frank (2507 kuruş)
Yazıcı Mösyö Düversatli, maaşı
208 frank (1040 kuruş)
Yazıcı Mösyö Lütiye, maaşı 333 frank
(1665 kuruş)
Yazıcı Mösyö Kebun, maaşı 500
frank (2500 kuruş)
Makinist Buruve, maaşı 416.5 frank
(2082.5 ku­ruş)
Makinist Puvet, maaşı 416.5 frank
(2082.5 ku­ruş)
Makinist Seriz, maaşı 250 frank (1250
kuruş) görev yapmaktaydı.
14 Aralık 1859 tarihinden itibaren,
Bahri­ye Kolordu Kumandanı Arif
Paşa’nın da aylık 9700 kuruş maaş
ile Fenerler İdaresi’nde görev aldığı
kayıtlardan anlaşılıyor ki, bunun da
yukarıda yazı­lan sözleşmenin 14.
maddesinin uygulanma­sından kay- 41
naklandığı anlaşılmaktadır. Fenerler
İda­resi bu dönem içinde 21 fener
yaptırmıştır. Bu 21 fenerin bir yılda
harcadığı yağ miktarı yirmi bin ok­kayı
bulmaktaydı.
leri hizmete girmiştir. Böylece, o sıralarda faaliyete geçen Şirketi Hayriye gemileri de geceleri güvenle
seyir yapabilme ola­naklarına kavuşmuştur.
İkinci sözleşme, ilk sözleşmenin süresinin dolması beklenmeden 1860
yılında yapılmıştır. Bu sözleşme ile
Mösyo Culas, Mösyo Michel’in ortağı olarak görevlendirilmiştir. Fener
İdaresi’nin yönetimi 20 yıllık bir süre
için Kaptanpaşa ve Babıali’nin atayacağı bir yetkilinin başkanlığında Osmanlı ve Avrupalı üyelerden (Avusturya, İspanya, İran, Sardünya, Rusya,
Yunanistan ve Fransız delegelerden)
kurulu bir komisyona verilmiştir.
Sözleşmeyi Osmanlı Devleti adına
Kaptan-ı Derya Mehmet Ali Paşa imzalamıştır.
Yukarda adı geçen fenerler
Fransızlar tarafın­dan yapılmıştı.
Daha sonra, bu fenerleri İzmit
Körfezi, Çanakkale Boğazı,
Ege Denizi, Akdeniz, Kuzey
Afrika, Güneydoğu Avrupa
kıyıları, özellikle Selanik çevresi kıyıları izlemiştir.
Fenerler İdaresi böylece 19 yıl daha
Bahriye Nezareti’nin denetiminde
kalmış, yine imtiyaz süresi dolmadan 1879 yılında yeni bir sözleşme
daha imzalanmıştır. Bu sözleşme ile
20 Ağustos 1860 tarihli sözleşmenin
süresi 15 yıl daha uzatılmıştır.
Bu dönemde Fenerler İdaresi iyi çalışıyordu. Özellikle ge­milerin seyir güvenliği ve boğaz güvenliği ön plan­da
tutuluyordu. Nitekim, 15 Ağustos
1861 de Kuru­çeşme, Kandilli, Rumelihisarı (Kayalar), Kanlıca, Yeniköy,
Tarabya, Umuryeri (Beykoz, Sütlüce
42 ara­sı) bankı ve Anadolu Kavağı fener-
Fener Rüsumunun İhdası
Hakkında Ferman
26 Mayıs 1839
Bu yıllarda tüm fenerler oniki bölgede toplanmıştı;
I- Akdeniz Boğaz Hattı Fenerleri
1- Marmara Ereğlisi Feneri
2- Ekinlik Feneri
3- Merkep Adası Feneri
4- Bozcaada Feneri
5- Marmaracık Feneri
VII- Rodos Hattı Fenerleri
1- Rodos Kalesi Feneri
2- Değirmen Burnu Feneri
II- Midilli Hattı Fenerleri
1- Babakalesi Feneri
2- Mevlüt Burnu Feneri
3- Tomari Burnu Feneri
4- Midilli Burnu Feneri
5- Midilli Liman Ağzı Feneri
VIII- Karaman ve Şam Hattı Fenerleri
1- Mersin Feneri
2- İskenderun Feneri
3- Lazkiye Feneri
4- Trablusşam Feneri
5- Trablusşam Feneri
6- Beyrut Feneri
7- Beyrut Kalesi Feneri
8- Hayfa Feneri
9- Yafa Feneri
10- Larnaka Limanı Feneri
III- İzmir Hattı Fenerleri
1- Mermince Burnu Feneri
2- Yenikale Burnu Feneri
IX- Girit Hattı Fenerleri
1- Hanya Feneri
2- Suda Limanı Feneri
IV- Sakız Hattı Fenerleri
1- Koyun Adaları Feneri
2- Panaya Kayası Feneri
X- Trablusgarp Hattı Fenerleri
1- Trablusgarp Feneri
2- Bingazi Feneri
3- Derne Feneri
V- Selanik ve Galos Hattı Fenerleri
1- Palos Burnu Feneri
2- Kesendire Feneri
3- Selanik Liman Feneri
4- Terikeri Burnu Feneri
VI- Sisam ve İstanköy Hattı Fenerleri
1- Kuşadası Feneri
2- Vati Feneri
3- Dimitri Burnu Feneri
4- Limni Feneri
5- Kumburnu Feneri
XI- Karadeniz Anadolu Hattı Fenerleri
1- Ereğli Feneri
2- İnebolu Feneri
3- Sinop Feneri
4- Giresun Feneri
5- Trabzon Feneri
6- Batum Feneri
7- Samsun Feneri
XII- Karadeniz Rumeli Hattı Fenerleri
1- Galata Burnu Tabyası
2- Varna Limanı Feneri
43
Bu fenerler 1860 sözleşmesine göre
yapılmış ve 19 yıl Fenerler İdaresi’ne
bağlı olarak Bahriye Nezareti’nin gözetiminde çalışmıştır. Yine bu söz­
leşme dönemi bitmeden 1879 yılında yeni bir söz­leşme yapılmıştır.
Kaptan-ı Derya Hacı Mehmet Rasim
Paşa ile Mösyö Michel ve Mösyö Culas arasında yapılan bu yeni sözleşme 19 fene­rin yapımına ilişkindir. Bu
fenerlerden başlıcaları: Girit, Dedeağaç, Alanya, Meis, Çeşme, Bodrum,
Trablusgarp, Bingazi, Derne, Selanik
fenerleridir.
Fenerler İdaresi, 1898 yılına kadar ne Kızıldeniz ve
ne de Basra Körfezi’nde bir
faaliyette bu­lunmamıştır. Fakat, diğer bölgelerde yapılan
çalış­malardan memnun kalan
Osmanlı Hükümeti Seniyye
Mösyö Michel’e paşalık rütbesi vermiştir. Kızıldeniz ve
Basra Körfezi sahillerine fener
yapımı 1881 yılında yapılan
yeni bir sözleşme ile başla­
mıştır. 14 Nisan 1881 tarihinde yapılan bu sözleşme gereğince,
fener yapılacak yerler; İbn-ül behir,
Şab-ı Saba, Cidde, Cezire-i Küsran,
Konfide, Hadide, Reis ül Biyat, Reis
ül Cedir, Tiran Adası, Elektra Limanı,
Jüpiter Adası, Ebuabil Adası, Hürmüz
Boğazı’nda Koyun Adacığı, Reis ül
had ve Şaron fenerlerinden ibarettir.
Bu fenerlerden önce Kızıldeniz’de Mısır Hidivleri tarafından kurulmuş olan,
Kudül Mürekkep, Esra-fi, Abdülhüsn
gibi fenerler de vardı. Bunlardan baş­
44 ka Kızıldeniz gibi büyük bir denizde
fener yoktu. Bu bakımdan, Michel
Paşa’nın başvurusuna gereken önem
verilmiş ve bu konu ile ilgili olarak Namık, Ka­mil, Ahmet, Celil, Refet, Rıza
ve Cevat paşalardan ibaret bir komisyon kurulmuştu. Bu komisyon, kısa
sürede çalışmalara başlayarak, yeni
kurulacak fe­nerlerin yerlerini saptadı.
9 Mart 1882 tarihli karar ile Kızıldeniz
ve Basra Körfezi fenerler imti­yazı, 40
yıl süreyle yine Michel Paşa ve Mösyö Culas’a verilmiştir. Daha sonra,
yapılan yeni bir sözleşme ile imtiya-
zın Michel Paşadan Mösyö Culas’a
geçtiği, Mösyö Culas’unda 1898 yılı
Şubat ayı içinde öldüğün­den, oğlu
Mösyö Bernard Cambil Culas’a geçtiği anlaşılmaktadır. Osmanlı Hükümeti Fenerler İdaresi’nden değişik
sürelerde borç alma sözleşmeleri
imzalamıştır. En son sözleşme 1913
yılında imzalanmış olup 50.000 altın
liralık avansa karşılık imtiyaz 1924
yılından itibaren 25 yıl süre ile uzatılmıştır. Fenerler İdaresi ile hükümet
arasında 1. Dünya Savaşı’nda ortaya
çıkan anlaşmazlık nedeniyle 24 Temmuz 1923 tarihinde bir protokol yapılmış ve bu protokol 16 Mart 1925
tarih ve 576 sayılı kanun ile onaylanmıştır. Osmanlı karasularına giren gemilerden fener hizmeti için alınan ücretlerin dörtte biri Osmanlı Devletine,
gerisi ise Fransız’lara kalıyordu. 1904
yılına kadar Osmanlı sahillerinde yapılan fenerlerin sayısı 205’e yükselmişti.
Osmanlı Devleti’nin üç kıtaya bıraktığı mimari eserler arasında fenerlerde
vardı. Midilli, Selanik, Rodos, Lazkiye,
Beyrut, Hayfa, Hanya, Trablusgarp, Bingazi ve Varna
olmak üzere Kızıldeniz, Basra Körfezi, Kuzey Afrika, Yunanistan, Bulgar ve Romen
kıyılarına 50’yi aşkın fener
Osmanlı Fenerler İdaresi tarafından yaptırılmıştır.
1839 yılından itibaren fenerlerde büyük fitilli kandillerde
zeytinyağı yakılarak ışık elde
edilirken, daha sonra ışık
kaynağı olarak fitilli gazyağı
lambası kullanılmıştır. Bunu
asetilen gazı ile çalışan flaşerler, LPG
ile çalışan parlak ışıklı, manşonlu lambalar takip etmiştir. Günümüzde ise
elektrik enerjisi ve güneş enerjisi kullanılmaktadır.
Bir rivayete göre Galata Kulesi Doğu
Roma imparatorlarından Anastasius
Dilozus tarafından 507 yılında fener
kulesi olarak inşa ettirilmiştir. Daha
sonra Cenevizliler tarafından büyütülüp tahkim edilerek savunma ve gözetleme amacıyla kullanılmıştır.
Cumhuriyet Döneminde Deniz Fenerleri
Fenerler İdare-i Umumiyesi, 1937 yılı
sonuna kadar görevine devam etmiştir. 1 Ocak 1937 tarihinden itibaren,
Fransızların imtiyaz ve yönetiminde
olan Fenerler İdaresi, Nafıa Vekili Ali
Çetinkaya tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına gözetim altına
alınmıştır. Fenerler İdare-i Umumiyesi,
1938 yılı sonuna kadar faaliyetlerine
devam etmiştir. 15 Ocak 1939 yılında
satın alınarak ulusallaştırılmış ve bu
dönemde kurulan Denizbank’a devredilmiştir.
Fenerler daha sonra 1 Temmuz 1939
tarihinde Devlet Limanları İşletmesi
Umum Müdürlüğü’ne bağlanmıştır. 1 Şubat 1944 tarihinde ise Devlet Denizyolları ve Limanları Umum
Müdürlüğü’ne bağlanmış ve adı Fenerler ve Cankurtaran Teşkilatı olarak değiştirilmiştir. 1 Mart 1952 tarihinde bu kurum, Denizcilik Bankası
T.A.O’na devredilmiştir. Böylece Fenerler ve Cankurtaran Teşkilatı da adı
geçen banka bünyesinde bir işletme
hüviyetini almıştır. Denizcilik Bankası
T.A.O 10 Ekim 1983 tarihinde Türkiye
Denizcilik Kurumu adını almış, Kurumun adı 08 Haziran 1984 tarihinde
de Türkiye Denizcilik İşletmeleri olarak değiştirilmiştir.
Fenerlerin yönetimi son olarak 12
Mayıs 1997 tarihinde Bakanlar
Kurulu’nun aldığı karar ile tüm seyir
yardımcılarının, kurtarma, yardım ve
tahliyesi hizmetlerinin tek çatı altında
toplandığı, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne
bağlanmıştır. Kurumun, bünyesine
2003 yılında Türk Boğazları Gemi
Trafik Hizmetleri, 2005 yılında da
Telsiz İşletme Müdürlüğü’nün (Türk
Radyo) katılmasıyla hizmet alanında bir genişleme yaşanmıştır. Bu
gelişmeler sonucunda Kıyı Emniyeti
ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel
Müdürlüğü’nün gerek personel donanımı, gerek ekipman ve gerekse
tecrübesiyle dolu bir hizmet anlayışı
içinde seyir emniyetinin arttırılmasında
makro açıdan kıyı emniyetini gerektiren her türlü hizmeti verebilmek amacıyla adının değiştirilmesi gerekmiştir.
Bunun sonucu Kurumun unvanı, akden ve hukuken kazanılmış hak ve
yetkileri ile sorumlulukları saklı kalmak
şartıyla, Yüksek Planlama Kurulunun
07.02.2007 tarih ve 2007/T-3 sayılı
kararı ile Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir.
Ülkemiz kıyılarında bugün değişik tip
ve özelliklerde 422 adet deniz feneri
bulunmaktadır. Bu fenerlerin 37 tanesi İstanbul’da boğaz kıyılarında ve
adalardadır. Boğaziçi’nde irili ufaklı 19
adet fener bulunmaktadır. Bu fenerlerden Rumeli yakasında olanlar yeşil,
Anadolu yakasında kırmızı renkte ışık
çakmaktadırlar.
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmamıza rağmen kendi teknolojimizle
inşa ettiğimiz fener yoktur. O dönemlerde yapılan fenerlerin hemen hemen
tamamı Fransız Fenerler İdaresi
45
tarafından inşa edilmiştir. Başlangıçta
gazyağı ve daha sonra asetilen gazıyla çalıştırılan fenerlerimize dünyadaki gelişmeler doğrultusunda yeni
teknikler uygulanmaktadır. Bu yönde
yapılan çalışmalar sonucu, özellikle
yerleşim bölgelerine yakın olanlarının
elektrik enerjisi ile çalışmaları sağlanmıştır. Böylece bu fenerler daha
verimli ve ekonomik çalışır duruma
getirilmiştir. Bu fenerlerde elektrik kesilmelerinde devre dışı kalmamaları
için asetilen gazı ve akümülatör gibi
yedek enerji kaynakları bulunmaktadır. Güneş enerjisi dünya fenerciliğinde giderek önem kazanmaktadır. Bu
çerçevede ülkemizde de özellikle Ege
ve Akdeniz bölgelerindeki fenerlerde
güneş enerjisi kullanılmaya başlanmıştır.
Türkiye’de kule yüksekliğine göre en
yüksek olan deniz fenerleri:
Rumeli Feneri (30 mt),
Ahırkapı Feneri (29 mt),
Mehmetçik Burnu Feneri (25 mt),
Hoşköy Feneri (22 mt)
Fenerbahçe Feneri (20 mt) dir.
Yine Türkiye’de denizden yüksekliğine göre ışık seviyesi en yüksek olan
deniz fenerleri:
Alanya Feneri (209 mt),
Akıncı Burnu Feneri (109 mt)
Sinop Boztepe Burnu Feneri
(107 mt)
46
Ayrıca Türkiye’nin en kuzey ucundaki fener; Sinop İnceburun Feneri,
en güney ucundaki fener ise Anamur
Feneridir. Türkiye’nin adalar üzerinde
yer alan deniz fenerleri ise Süngükaya, Fener, Peksimet, Delik, Tavşan,
Kızıl, Türkeli, Altın, Kefken adaları
üzerinde bulunan fenerlerdir.
47
48
BÖLÜM IV
TÜRKİYE’DEKİ TARİHİ DENİZ FENERLERİ
49
hopa sarp on istikamet
deniz feneri
50
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Hopa - Artvin
: 1980
: 27 metre
: 33 metre
: 41º 31’ 17’’ N
41º 32’ 59’’ E
: Fl WRG 1s
: 14 mil
: Çakar
51
52
hopa
deniz feneri
Konumu : Hopa-Artvin
Kuruluş Tarihi : 1935
Kule Yüksekliği : 12 metre
Denizden Yüksekliği : 23 metre
Mevkii : 41º 22’ 00’’ N 41º 20’ 30’’ E
Karakteri : W Fl (2) 15s
Görünme Mesafesi : 19 mil
Fener Sistemi : Devvar
53
54
isikli
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Trabzon
: 1886
: 8 metre
: 25 metre
: 41º 06’ 24’’ N
39º 25’ 18’’ E
: Fl W 5s
: 18 mil
: Devvar
55
56
camburnu (vona)
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Vona- Ordu
: 1880
: 6 metre
: 39 metre
: 41º 07’ 55’’ N
37º 48’ 18’’ E
: W Fl 10 s
: 18 mil
: Devvar
57
58
bafra
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Bafra-Samsun
: 1880
: 23 metre
: 25 metre
: 41º 43’ 36’’ N
35º 56’ 30’’ E
: W Fl 5s
: 20 mil
: Devvar
59
BAFRA DENİZ FENERİ
Fener, 1880 yılında Fransızlar tarafından Kızılırmak’ın denize döküldüğü yerdeki delta üzerinde
Halis Burnu mevkiine inşa edilmiştir. Karadeniz’de bu mevkide seyreden gemiler için önemli bir
rota feneridir. Bulunduğu arazinin delta olması nedeniyle demir boru kazıklar çakılarak üzerine
yapılmıştır. Fener, 22 metre silindirik çelik kule çevresinde çelik çatma profillerle tamamen çelik
konstürüksiyon olarak inşa edilmiştir.
Fenerde ışık kaynağı olarak ilk önce fitilli gaz yağı lambası daha sonrada LPG ile çalışan
parlak ışıklı manşonlu (gömlekli) lambalar kullanılmıştır. Şu anda aydınlatma 500 W elektrik
lambası ile sağlanmaktadır. Yedek enerji kaynağı olarak da jeneratör bulunmaktadır.
Işık kaynağını güçlendirerek uzaktan görünmesini sağlamak için odak uzaklığı 250 mm olan 4
adet kotodiyoptrik panel kullanılmaktadır. Bu optik paneller cıva banyosu üzerinde dönebilen
dairesel platform üzerine dörtgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır. Işık
kaynağı odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin döndürülmesi
suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmaktadır. Panellerin döndürülmesi için kurmalı devir
makinesi kullanılmakta saat makinesi muadili olan makine düşey ağırlıkta tahrik edilen tambur
ile kurularak çalıştırılmaktadır.
Bafra fenercisi Ferşat Özkan fenerin dördüncü kuşak bekçisi, aslen Sürmene’li. Kendisinin 50
yaşında olduğunu ve memleketine bugüne kadar iki defa gittiğini ancak aile bireyleri ile irtibat
halinde olduğunu söylüyor. Büyük dedesi Recep kan davasından dolayı kardeşleriyle birlikte
Samsun’a gelmiş. Burada nalbur dükkanı işletmeye başlamış, fenerin yapımı aşamasında da
inşaatında çalışmış. Fener tamamlanınca Fransızlar Ferşat’ın büyük dedesini fenerci yapmak
istemişler. Fakat o dönemde fenerin olduğu bölge bataklıkmış ve sıtma salgınları varmış. Bölgede
mevsimsel olarak gelen balıkçılar dışında kimse yokmuş. “Dedem olmaz, benim işim gücüm
var Samsun’da demiş” diye anlatıyor Ferşat. Derken, konu Samsun Mutasarrıfı, ardından da
Samsun’un o zamanlar bağlı olduğu Trabzon Vilayetinin Valisine intikal ettiriliyor. Valinin emri
üzerine büyük dede Recep işi kabul ediyor, ancak babaanne yeri görünce burada çoluk çocuk
yaşamaz deyip dönüyor.
O dönem Bafra’da mübadele zamanı. Büyük dede Recep’e boşalan Rum evlerinden biri
verilmek isteniyor. Fakat kendisi bunu kabul etmiyor, “ben yer yurt istemiyorum ve bu görevi
de yapacağım” diyor. Ailesini Bafra’nın üst köylerinden Darboğaz Köyüne yerleştiriyor ve ufak
kardeşi Fikri ile birlikte vardiya usulü çalışmaya başlıyor fenerde.
60
O zamanlar kıyıdan at arabası ile altı saatte gidilen Bafra kasabasına şimdi arabayla uzaklık
yarım saat. Ferşah Özkan ailesiyle birlikte fenerde yaşıyor, Recep dedesinden kendisine kadar
dört kuşaktır devam eden geleneği sürdürüyor ve fenerin ışığını yakmaya devam ediyor.
61
inceburun
deniz feneri
62
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Sinop
: 1863
: 12 metre
: 26 metre
: 42º 06’ 36’’ N
34º 58’ 48’’ E
: WGp Fl(4) 20s
: 9 mil
: Devvar
63
64
inebolu
deniz feneri
Konumu : Kastamonu
Kuruluş Tarihi : 1863
Kule Yüksekliği : 9 metre
Denizden Yüksekliği : 38 metre
Mevkii : 41º 58’ 42’’ N
33º 45’ 54’’ E
Karakteri : W Fl 10s
Görünme Mesafesi : 11 mil
Fener Sistemi : Çakar
65
66
kerempe
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Kastamonu
: 1885
: 8 metre
: 82 metre
: 42º 01’ 12’’ N
33º 20’ 12’’ E
: W Fl 20s
: 20 mil
: Devvar
67
KEREMPE DENİZ FENERİ
Cide Burnunda bulunan deniz feneri 1885 yılında Fransızlar tarafından
yapılmış. Fenerin bakıcısı Mustafa Güler, klasik bir fenerci ailesinin
dördüncü kuşak üyesi. Büyük dedesi Mehmet, Erzincan’ın Kemaliye
ilçesinden gelmiş buraya. Mustafa, o dönemde buradaki İlyasbey
bölgesinde gümrük olduğunu, bölgenin Rusya ile irtibatı olduğunu ve
ticaret yapıldığını anlatıyor. Büyük dedesi gümrükte bahriye çavuşu
olarak askerliğini yapıyormuş. Askerlik bitiminde “ Mehmet çavuş
biz böyle bir tesis yaptık seni burada göreve verelim demişler” diye
anlatıyor Mustafa. Mehmet çavuş askerlik bitiminde memleketine
dönmüyor ve fenerde göreve başlıyor. Fenerde 17 yıl çalışıyor ve 41
yaşında vefat ediyor. Daha sonra oğlu Fransızlar tarafından fenerci
yapılıyor ve ailenin fenercilik geleneği başlıyor. Mustafa’nın babası
1963 yılından 1987 yılına kadar fenerde görev yapıyor. Bu tarihte
görevi Mustafa Güler devralıyor ve halen devam ettiriyor.
68
69
amasra
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi 70
: Kastamonu
: 1863
: 3,5 metre
: 77 metre
: 41º 45’ 48’’ N
32º 23’ 00’’ E
: WFl 10s
: 20 mil
: Çakar
71
72
zonguldak
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Zonguldak
: 1908
: 9 metre
: 53 metre
: 41º 27’ 54’’ N
31º 47’ 18’’ E
: W Fl 5s
: 20 mil
: Çakar
73
sile deniz feneri
74
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Şile - İstanbul
: 1859
: 19 metre
: 60 metre
: 41º 10’ 45’’ N
29º 37’ 00’’ E
: Fl W 15s
: 21 mil
: Çakar
75
ŞİLE DENİZ FENERİ
Fener, Karadeniz sahillerinde seyir yapan gemiler için rota feneri olarak
1859 yılında Fransız Fenerler İdaresi tarafından imtiyazlar çerçevesinde
yapılmıştır. Türkiye’nin en büyük feneri olup deniz seviyesinden 60
metre yüksekliğindeki kayalıklar üzerine 110 cm kalınlığında örme taş
olarak yapılmıştır. Fenerin sekizgen şeklindeki kulesinin yüksekliği 19
metredir. Gündüz iyi görünebilmesi için kule siyah-beyaz yatay bantlar
şeklinde boyanmıştır. Fenerin görünüş mesafesi 25 deniz milidir.
Fener kurmalı devir makinesi sistemi ile çalıştığı için fener görevlisi
tarafından iki saatte bir kurulması gerekmektedir.
Fenerde ışık kaynağı olarak önce fitilli gaz yağı lambası daha sonrada
LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu (gömlekli) lambalar kullanılmıştır.
Şu anda aydınlatma 1000 W elektrik lambası ile sağlanmaktadır. Yedek
enerji kaynağı olarak da jeneratör bulunmaktadır.
Işık kaynağını güçlendirerek uzaktan görünmesini sağlamak için odak
uzaklığı 925 mm olan 8 adet kotodiyoptrik panel kullanılmaktadır. Bu
optik paneller cıva banyosu üzerinde dönebilen dairesel platform üzerine
sekizgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır. Işık kaynağı
odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin
döndürülmesi suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmaktadır.
Fener kulesinde çelik tellerle aşağıya dik olarak hareket eden ağırlıklar
bulunmaktadır. Ağırlık inerken saat harekete geçer ve yolda ağırlık
yukarı doğru geriye kurulmadığı takdirde ağırlık dibe ulaştığı zaman
saat durur. Fener bekçileri optik sistemin hemen altında yer alan
mekanizmaya bağlı geniş kurma kolu ile deniz feneri optik saatini
kurmaktaydılar. Bu sistemde iki saatte bir mekanizma kurulmaktadır.
76
77
78
anadolu
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : İstanbul
: 1856
: 19 metre
: 75 metre
: 41º 13’ 16’’ N
29º 09’ 38’’ E
: Fl W 20s
: 20 mil
: Devvar
79
ANADOLU DENİZ FENERİ
Anadolu Feneri, 1856 yılında Fransızlar tarafından yapılmıştır. 1858
yılında karşı sahildeki fenerle, kule kısmı inşa edilerek kullanılmaya
başlanmıştır. Fenerin yerden yüksekliği 19 metre, denizden yüksekliği
75 metredir. Aşağıdan yukarıya daralan bir yapısı vardır. Kulede 73
ahşap basamaklı merdiven bulunmaktadır. Fener mercekli ve dönerli bir
sistemle çalışmaktadır. Enerji kaynağı elektriktir. Elektrik kesildiğinde
jeneratörle ve bütan gazla yedeklenmektedir. Fenerin 20 mil görülme
mesafesi vardır.
Osmanlı devrinde ahşap olan bu fenerden ilk defa 1755’de İstanbul’a
gelen Macar asıllı Fransız Mühendisi Baron de Tott bahseder. 1790’da
ise İngiliz doktor Olivier Boğazın iki yakasındaki fenerden söz
etmektedir. 1666 ve 1793 tarihli iki ayrı İtalyan haritasında ise Boğaz’ın
iki yakasında yer alan fenerler açık bir şekilde gösterilmiştir. 1814’de
Karadeniz yoluyla İstanbul’a gelen Polonyalı Kont Edward Raczynski
“Kaptanımız 9 Ağustos günü sabaha karşı Boğaz’ın iki yakasında
yanan fenerleri görmüştü” diye anılarında yazmaktadır.
Fenerde ışık kaynağı olarak önce fitilli gaz yağı lambası daha sonrada
LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu (gömlekli) lambalar kullanılmıştır.
Şu anda aydınlatma 1000 W elektrik lambası ile sağlanmaktadır. Yedek
enerji kaynağı olarak da jeneratör bulunmaktadır.
Işık kaynağını güçlendirerek uzaktan görünmesini sağlamak için odak
uzaklığı 500 mm olan 4 adet kotodiyoptrik panel kullanılmaktadır.
Bu optik paneller bilye üzerinde dönebilen dairesel platform üzerine
dörtgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır. Işık kaynağı
odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin
döndürülmesi suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmaktadır.
80
81
turkeli (rumeli)
deniz feneri
82
Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : 1856
: 30 metre
: 58 metre
: 41º 14’ 07’’ N
29º 06’ 45’’ E
: Fl(2) W 12s
: 18 mil
: Çakar
83
TÜRKELİ (RUMELİ) DENİZ FENERİ
Türkeli Feneri olarak ta bilinen Rumel Deniz Feneri, gemilerin
Karadeniz’den İstanbul Boğazı’na emniyetle girmelerini sağlamak
üzere 1856 yılında yaptırılmıştır. Fenerin ilk inşaatını yapan Fransızlar
yapım esnasında kulenin birkaç kere yıkılması üzerine bu bölgedeki
köyün ileri gelenleri tarafından burada bir yatır olduğu ve bundan dolayı
kulenin yıkıldığını Fransızlara söylemeleri üzerine, Fransızlar önce
türbeyi yapmışlar ve üzerine bugünkü fener kulesini inşa etmişlerdir.
Halen fener kulesinin içinde Saltuk Hazretlerinin türbesi bulunmakta
ve halk tarafından ziyaret edilmektedir.
Fener deniz seviyesinden 58 metre yüksekliktedir. Kule yapısı örme
taştan 3 kademe şeklinde ve 30 metre yüksekliğindedir. Fenerin ışığının
görünüş mesafesi 18 deniz milidir. Fenerde ışık kaynağı olarak önce
fitilli gaz yağı lambası daha sonrada LPG ile çalışan parlak ışıklı
manşonlu (gömlekli) lambalar kullanılmıştır. Şu anda aydınlatma 500
W elektrik lambası ile sağlanmaktadır. Yedek enerji kaynağı olarak ta
jeneratör bulunmaktadır.
Işık kaynağını güçlendirerek uzaktan görünmesini sağlamak için odak
uzaklığı 500 mm olan kotodiyoptrik silindirik lens kullanılmaktadır.
Yapıldığı tarihte optik etrafında dönen karanlık perdelerin ışık kaynağını
kapatması ve açması suretiyle çakan fener daha sonra elektrik-asetilenli
flaşör ile faaliyetini sürdürmüş olup günümüzde elektrikli flaşör ile
faaliyetini devan ettirmektedir.
84
85
86
rumeli karaburun
deniz feneri
Konumu : İstanbul
Kuruluş Tarihi : 1968
Kule Yüksekliği : 12 metre
Denizden Yüksekliği : 54 metre
Mevkii : 41º 21’ 00’’ N
28º 41’ 00’’ E
Karakteri : Fl W 5s
Görünme Mesafesi : 15 mil
Fener Sistemi : Çakar
87
88
igneada
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Kırklareli
: 1866
: 8 metre
: 44 metre
: 41º 53’ 12’’ N
28º 03’ 30’’ E
: Fl(2)W 15s
: 20 mil
: Devvar
89
İĞNEADA DENİZ FENERİ
İğneada Deniz Feneri, Türkiye’nin Karadeniz sahili üzerinde batıya
giderken en sonda yer alan fenerimizdir. Fenere ulaşmak için İğneada’dan
sonra Liman üzerinden Limanköy köyüne gitmeniz gerekmektedir. Köyün
girişinden sola sapan yolu takip ettiğinizde yaklaşık 500 metre sonra
Karadeniz’e ulaşılmaktadır. 1866 yılında Fransızlar tarafından kurulan
fener halen ayakta olup görevini yapmaktadır. Diğer fenerlerden farkı
ise sınır ve rota feneri olmasıdır. Fenerin konumu o kadar önemlidir ki
uçaklar bile rotasını ona bakarak ayarlamaktadırlar. Yüzyıldan fazla
kurma koluyla kurularak çalıştırılan fener gazyağı ile ışığını saçmıştır.
Gazyağının verdiği cılız ışık kristallerle büyütülüyordu. 1979 yılında
asetilen devreye girene kadar fener böyle çalıştı. Her akşam hava
karardığında 25 litrelik tenekelerden gaz boşaltılır fenerin çarkları
harekete geçirilirdi. Çarklar fener boyunca sarkan topa bağlanır, topu
kurmak için iki saatte bir koca tokmağı çevirmek gerekirdi. Bütün gün
sıkıntıyla geçen fener hayatı gece ise uykusuzluk demekti. 2000 yılında
Fener teknolojiden nasibini aldı ve son sistem teknolojiyle donatıldı.
Şu an 100’lük halojen ampul ile çalışan fener plastik yansıtıcılar
sayesinde 20 mil uzaktan hile görülebiliyor. Otomatik ayarlı iken hava
karardığında kendiliğinden devreye giriyor. Elektrikler kesildiğinde ise
3 gün kesintisiz çalışıyor.
90
91
yelkenkaya
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi 92
: İzmit
: 1896
: 9 metre
: 20 metre
: 40º 45’ 18’’ N
29º 21’ 12’’ E
: Fl W 15s
: 18 mil
: Devvar
93
94
fenerbahce
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : İstanbul
: 1856
: 20 metre
: 25 metre
: 40º 58’ 08’’ N
29º 01’ 57’’ E
: Fl(2) W 12s
: 15 mil
: Çakar
95
FENERBAHÇE DENİZ FENERİ
Fenerbahçe Feneri, Marmara’dan Boğaz’a giren gemiler için önemli bir yol göstericidir.
İstanbul’un en eski deniz fenerlerindendir. Yapılışı, bazı kaynaklarda Bizans dönemi olarak
gösterilse de, tarihsel belgelerde adına Bağçe-i Fener olarak ilk kez Kanuni Sultan Süleyman
döneminde rastlanıyor. Nitekim 1562 tarihli bir padişah fermanında günümüz diliyle şöyle
denmektedir: “Kalamış Burnu’ndan gece geçen gemiler, burada ‘fanus’ olmadığından, çoğu
kez, kayalara çarpıp zarar ve ziyana neden olmaktadır. Sözü geçen yerde bir fener yapılmasını
buyururum.” Buna göre bugünkü deniz fenerinin 1562 yılında yapılmış olduğu düşünülmektedir.
Çeşitli ressamlara konu olan Fenerbahçe feneri, uzun bir dönem bakımsız kalmıştır. 18.
yüzyılda ise bazı sadrazam ve devlet ricalinden önemli kişilerin tutuklu olarak kapatıldığı veya
infaz edildiği yer olarak kullanılmıştır. 1707’de III. Ahmed’in kubbe veziri olan Seyyid Firârî
Hasan Paşa Fenerbahçe fenerinin fenerci odasında, fenere çıkan kapının dibinde boğdurulmuş
ve başı kesilerek buradan denize atılmıştır. Kesik baş ise önce saraya götürülmüş sonra da
Sarayburnu’ndan denize atılmıştır. Fener, II. Mahmut döneminde, 1837-38 yıllarında yeniden
onarılmış ve bugünkü görünümünü almıştır. İlk yapıldığından itibaren fitilli kandiller, gazyağı ve
bazen zeytinyağı ile çalışan fener günümüzde elektrik enerjisi ile çalışmaktadır. Yuvarlak fener
kulesinin yüksekliği 21 metre olup, kulenin üzerinde iki ayrı kat halinde etrafı parmaklıklı gezinti
yeri bulunmaktadır.
Bazı kaynaklar Fenerbahçe Fenerinde kullanılan ilginç bir haberleşme yönteminden
bahsetmektedir. Buna göre, Fenerbahçe’nin arka tarafında Kayış Dağı’nın eteklerinde bir
kule daha vardır. Bu kule diğer kulelerle yakılan ateşler vasıtasıyla haber aldığı bilgiyi özel
bir metotla Fenerbahçe’deki kuleye, o da tarihi yarımadadaki imparatorluk sarayı yakınında
bulunan Kontoskopium denen kuleye iletmektedir. Metot şu şekildedir: Ateş kulelerinin her
birinde, aynı hacimde kapların altında, aynı çapta bir delik vardı. İşaret verilmeden önce bu
kaplar doldurulur, işaret verilince de kabın dibindeki delik açılırdı. Su, kabın kenarına işaretli
harflerden istenen harf seviyesine gelince delik kapanır, aynı sırada işareti alan kule de deliği
kapatır ve harfi okurdu. Seviyeleri, harfleri ve kelimeleri okuyan diğer kuleye bildirirdi.
Fenerde ışık kaynağı olarak önce fitilli gaz yağı lambası daha sonrada LPG ile çalışan parlak
ışıklı manşonlu (gömlekli) lambalar kullanılmıştır. Şu anda aydınlatma 1000 W elektrik lambası
ile sağlanmaktadır. Yedek enerji kaynağı olarak da jeneratör bulunmaktadır. Işık kaynağını
güçlendirerek uzaktan görünmesini sağlamak için optik sistem olarak odak uzaklığı 500 mm olan
kotodiyoptrik silindirik lens kullanılmaktadır.
96
97
ahirkapi
deniz feneri
98
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : İstanbul
: 1857
: 26 metre
: 36 metre
: 41º 00’ 25’’ N
28º 59’ 10’’ E
: Fl W 6s
: 16 mil
: Devvar
99
AHIRKAPI DENİZ FENERİ
Ahırkapı’da fener yapılmasına bu çevrede meydana gelen önemli bir deniz kazasından sonra ihtiyaç duyulmuştur. Osmanlı
İmparatorluğu zamanında 1755 yıllarında Mısır’a ticaret eşyası götürmekte olan Hacı Kaptan idaresindeki bir kalyon havanın
bozulması üzerine geceleyin Kumkapı’da karaya oturmuş, olayı haber alan zamanın padişahı III. Osman, Sadrazam Said Paşa ile
birlikte Kumkapı’ya gitmişler, kalyon ve gemicilerin kurtarılışını izlemişler, daha sonra Hacı Kaptana yeni bir kalyon vermişlerdir.
Bu arada gemicilerden biri “Eğer burada sur üzerinde bir fener yapılıp her gece kandiller yakılırsa böyle uzağa giden gemiler
ışığı görünce yollarını bulurlar ve kazaya uğramazlar” demesi üzerine Padişah da buraya fener yapılması için emir vermiş ve
Kaptan-ı Derya Süleyman Paşa tarafından fener yapılmıştır.
İstanbul’un en eski deniz fenerlerinden biri olan Ahırkapı Feneri ilk kez 1755 yılında ahşap fener kulesi olarak İstanbul’u
çevreleyen surların Otluk Kapısı burcu üzerine yaptırılmıştır. Bakımı ve işletmesi Bostancı ocağı tarafından yapılan fener, bölgede
çıkan yangınlarla birkaç kez yıkıma uğramış ve yeniden yapılmıştır. Abdülhamit döneminde fener bekçiliği babadan oğla geçen bir
yönteme bağlanmış ve bu gelenek günümüze kadar sürmüştür.
Bugünkü Ahırkapı Feneri de Sultan Abdülmecit döneminde, Fransızlara verilen imtiyaz çerçevesinde 1857 yılında Fransız Fener
İdaresi tarafından yaptırılmış olup günümüzde de ilk yapıldığı zamanki biçimini korumaktadır. Gemilerin Marmara Denizi’nden
gerek İstanbul Limanı’na girişi, gerekse İstanbul Boğazı’ndan geçişlerinde rota feneri durumundadır. Fenerde ışık kaynağı olarak
önce fitilli gaz yağı lambası daha sonrada LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu (gömlekli) lambalar kullanılmıştır. Şu anda
aydınlatma 1000 W elektrik lambası ile sağlanmaktadır.
Işık kaynağını güçlendirerek uzaktan görünmesini sağlamak için optik sistem olarak odak uzaklığı 500 mm olan kotodiyoptrik
silindirik lens kullanılmaktadır. Işık kaynağı lensin odak noktasında sabit olarak yakılmakta ve optik etrafında dönen karanlık
perdelerin ışık kaynağını kapatması ve açması suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmaktadır. Karanlık perdelerin döndürülmesi
için kurmalı devir makinesi kullanılmakta saat makinesi muadili olan makineye düşey ağırlıkta tahrik edilen tambur ile kurularak
çalıştırılmaktadır.
100
Fransızlar tarafından yapılıp fenere yerleştirilen mekanik aksam, mükemmel bir biçimde korunmuş ve halen kullanılabilecek
durumdadır. Fenerde elektrik kullanılmasına başlandığı tarihten sonra bile yararlanılan bu mekanik zamanlama sistemi, fener
ışığının belirli aralıklarla yanıp sönüyormuş gibi görünmesini sağlayan döner bir pervane sistemidir. Kaidesinde “Henry Lapaute
146 Rue de Rivoli A Paris” ibaresinin bulunduğu mekanizma, Ahırkapı Fenerinin çanaklığında, camlı bölümün hemen altına
yerleştirilmiştir. Madeni bir sütundan çıkan destek kolları ışık kaynağının çevresine yerleştirilmiş döner paravana sistemini taşıyan
bir çemberi kavramaktadır. Bu sütunun hemen yanında camlı bir mekanizma kutusu bulunmaktadır. İçinde bir makara ve dişli
sistem bulunan bu kutu yine bir dişli takımı vasıtası ile bitişiğindeki sütuna bağlıdır. Mekanizma kutusundan çıkan bir kurma kolu
çevrilerek ucunda bir ağırlık asılı olan ince bir çelik halat, mekanizma kutusunun içindeki bir makaraya sarılmaktadır. Mekanizma
kilidi serbest bırakıldığında, ucunda asılı ağırlığın etkisiyle, çelik halat sarıldığı makaradan boşalmaktadır. Ağırlığın etkisiyle
makaradan boşalan çelik halatın makaraya verdiği hareket, dişlilerle aktarılarak ışık kaynağının çevresindeki döner paravanayı
hareket ettirmektedir. Ağırlığın yuvasına oturması iki buçuk saat sürdüğünden fenerin yandığı süre boyunca her iki buçuk saatte
bir yeniden kurulması gerekmektedir.
101
102
yesilkoY
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : İstanbul
: 1856
: 10 metre
: 23 metre
: 40º 57’ 18’’ N
28º 50’ 48’’ E
: Fl W 10s
: 15 mil
: Çakar
103
104
marmara ereglisi
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : İstanbul
: 1861
: 26 metre
: 52 metre
: 40º 57’ 48’’ N
27º 58’ 18’’ E
: W Fl 10s
: 16 mil
: Devvar
105
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi 106
: Tekirdağ
: 1861
: 22 metre
: 50 metre
: 40º 42’ 00’’ N
27º 18’ 48’’ E
: Fl(2) W 10s
: 19 mil
: Devvar
hoskoy
deniz feneri
Hoşköy Deniz Fenerinden bir görünüm
107
108
kapsule
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Balıkesir
: 1945
: 10 metre
: 20 metre
: 40º 28’ 38’’ N
28º 02’ 20’’ E
: R Fl (2) 10s
: 12 mil
: Çakar
109
gelibolu
deniz feneri
110
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Çanakkale
: 1856
: 9 metre
: 34 metre
: 40º 24’ 42’’ N
26º 40’ 54’’ E
: Fl W 5s
: 15 mil
: Devvar
111
112
mehmetcik
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Çanakkale
: 1856
: 25 metre
: 50 metre
: 40º 02’ 42’’ N
26º 10’ 30’’ E
: Fl WR 5s
: 19 mil
: Devvar
113
114
kepez
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Çanakkale
: 1936
: 10 metre
: 10 metre
: 40º 05’ 43’’ N
26º 21’ 54’’ E
: W Fl 5s
: 10 mil
: Çakar
115
bozcaada batiburnu
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi 116
: Çanakkale
: 1861
: 20 metre
: 32 metre
: 39º 48’ 06’’ N
26º 05’ 00’’ E
: WGp Fl(2) 15s
: 15 mil
: Çakar
117
118
bozcaada mermer burnu
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Çanakkale
: 1961
: 7 metre
: 35 metre
: 39º 48’ 04’’ N
26º 04’ 53’’ E
: W Fl 5s
: 10 mil
: Çakar
119
babakale
deniz feneri
120
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Çanakkale
: 1937
: 10 metre
: 32 metre
: 39º 20’ 46’’ N
26º 04’ 00’’ E
: Fl(4) W 20s
: 18 mil
: Devvar
121
122
karaburun (sarpincik)
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : İzmir
: 1938
: 13 metre
: 97 metre
: 38º 39’ 54’’ N
26º 21’ 42’’ E
: W Fl(4) 20s
: 12 mil
: Çakar
123
124
foca degirmenburnu
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : İzmir
: 1887
: 12 metre
: 20 metre
: 38º 40’ 06’’ N
26º 44’ 48’’ E
: W Fl 5s
: 8 mil
: Çakar
125
126
kusadasi
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Aydın
: 1864
: 12 metre
: 20 metre
: 37º 52’ 00’’ N
27º 16’ 18’’ E
: Fl(2) W 10s
: 8 mil
: Çakar
127
128
camlikburnu
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Muğla
: 1960
: 6 metre
: 15 metre
: 37º 14’ 18’’ N
27º 37’ 18’’ E
: W Fl 8(2)5s
: 18 mil
: Çakar
129
130
bodrum
deniz feneri
Konumu : Muğla
Kuruluş Tarihi : 1880
Kule Yüksekliği : 6 metre
Denizden Yüksekliği : 8 metre
Mevkii : 37º 02’ 06’’ N
27º 25’ 12’’ E
Karakteri : R Fl 5s
8Görünme Mesafesi : 8 mil
Fener Sistemi : Çakar
131
huseyinburnu
deniz feneri
132
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Muğla
: 1964
: 9 metre
: 15 metre
: 36º 57’ 48’’ N
27º 17’ 42’’ E
: W Fl (2) 15s
: 10 mil
: Devvar
133
134
deveboynu
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Datça - Muğla
: 1931
: 9 metre
: 104 metre
: 36º 41’ 18’’ N
27º 21’ 48’’ E
: Fl(2) W 10s
: 12 mil
: Devvar
135
136
mersin
deniz feneri
Konumu Kuruluş Tarihi Kule Yüksekliği Denizden Yüksekliği Mevkii Karakteri Görünme Mesafesi Fener Sistemi : Mersin
: 1865
: 12 metre
: 14 metre
: 36º 47’ 06’’ N
34º 37’ 06’’ E
: W Fl(3) 10s
: 15 mil
: Devvar
137
6
15
8
7
9
14
18
11
10
17
16
19
20
21
22
13 12
23
24
25
26 27
28
29
31
30
32
Fenerler ile ilgili teknik bilgiler Kıyı Emniyeti
Genel Müdürlüğü’nün web sitesinden
alınmıştır.
138
33
1
5
2
4
3
1- Hopa Sarp Ön İstikamet
2- Hopa
3- Işıklı
4- Çamburnu (Vona)
5- Bafra
6- İnceburun
7- İnebolu
8- Kerempe
9- Amasra
10- Zonguldak
11- Şile
12- Anadolu
13- Türkeli (Rumeli)
14- Rumeli Karaburun
15- İğneada
16- Yelkenkaya
17- Fenerbahçe
Ahırkapı
Yeşilköy
18- Marmara Ereğlisi
19- Hoşköy
20- Kapsüle
21- Gelibolu
22- Mehmetçik
23- Kepez
24- Bozcaada Batıburnu
Bozcaada Mermer Burnu
25- Babakale
26- Karaburun (Sarpıncık)
27- Foça Değirmenburnu
28- Kuşadası
29- Çamlıkburnu
30- Bodrum
31- Hüseyinburnu
32- Deveboynu
33- Mersin
139
AKÇAOĞLU, Veli - AKÇAOĞLU, Sunay: Deniz Fenerleri, IV. Kıyı Mühendisliği Ulusal Sempozyumu, Antalya, 2002
AKÇAOĞLU, Veli - AKÇAOĞLU, Sunay: Deniz Fenerleri, İMO İzmir Şubesi, Ekim 2004, Sayı: 119
AKOVA, Akgün: Karadan Denize Bir Temaşa Deniz Fenerleri, Ulusoy Travel, Temmuz 2005, Sayı: 98
ATMACA, Sezar: Amatör Denizci Elkitabı, Amatör Denizcilik Federasyonu, İstanbul, 2005
AY, Reyhan: İstanbul Boğazındaki Deniz Fenerleri ve Tahlisiye Yapılarının Koruma ve Değerlendirilmesi, Yüksek Lisans Tezi,
Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul, 2000
BİGAT, Sadık: Deniz Fenerleri, TÜRSAB Dergi, Ekim 2004, Sayı:247
BROWN, Lackum: Lighthouses, London, 2005
BURAK, Salahattin: Deniz Fenerleri Neye Yarar? Nasıl Yapılır ve Bunlara Nasıl Bakılı?, Deniz Mecmuası, Sayı: 347, İstanbul,
1938
CAMCI, Bayram - ZAFER, Cezmi - YAMAN, Şükrü: Türk Deniz Ticareti ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri Tarihçesi, TDİ Kültür
Yayınları, İstanbul, 1994
CROMPTON, Samuel Willard – RBEIN Mizhael J: The Ultimate Book of Lighthouses, Scotland, 2003
DEMİREL, Ersin: Denizin Çakmak Taşları Fenerler, Yolculuk Kamil Koç Aylık Kültür ve Yaşam Dergisi, Aralık 2005, Sayı:18
GİRAY, Deniz: Deniz Fenerleri, http://www.yelkenokulu.com/denizfenerleri.html
GUICHARD, Jean: Lighthouses of France, Flammarion, 2002
GÜRSOY, Aynur: Işık Evleri Turizmin Hizmetinde, Şehr-i İstanbul, Mayıs-Haziran 2005, Sayı:9
HATİPOĞLU, Aydın: İstanbul’un Deniz Fenerleri, www.chez.com
HOLLAND, Francis Ross: America’s Lighthıuse, Dover Publications Inc. New York, 1972
JONES, Ray: The Lighthouse Encyclopedia, The Globe Pequot Pres, 2004
KARAAHMETOĞLU, Orhan: Türkiye’deki Fenerlerin Tarihi Gelişimi, Denizcilik Dergisi, Ekim-Kasım 2003, Sayı:13
KORUCU, Hilal: Fenerler, İstonbul, Ocak-Şubat-Mart 2001, Sayı: 3
PEARSON, Lynn: Lighthouses, Grear Britian, 2003
SOYSAL, Ali: Anadolu Feneri: Tarihten Gelen Işık, Denizler Kitabevi, İstanbul, 1998
SOYSAL, Ali: Karadeniz Beyaz Işık: Rumeli Feneri, Denizler Kitabevi, İstanbul, 2004
SUSMUŞ, Cenk İsmail Murat: Türkiye’de Fener Hizmetlerinin Geçmişi ve Geleceği, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi
Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü, İstanbul, 2004
140
ŞEHSUVAROĞLU, Haluk: Asırlar Boyunca İstanbul, Cumhuriyet Gazetesi Tıpkı Basım Eki, 2005
TOK, Gökhan: Denizcilerin Umut Işığı: Deniz Feneri, Bilim Çocuk, Temmuz 2002, Sayı: 55
TURNALI, Esin: İstanbul Deniz Fenerleri, www.kenthaber.com
UÇAR, Ertuğ - URAS, Atila: Deniz Fenerleri: Nesli Tehlike Altında Bir Kıyı Yapısı, Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları IV. Ulusal
Konferansı, İzmir, 2002
UÇAR, Ertuğ - URAS, Atila: Ancient Lighthouses on the Anatolian Coast, Yayınlanmamış Çalışma
UÇAR, Ertuğ: Boğazın Bekçileri, Paylaşım, Ekim 2005
UĞUR, Fatih: Fenerler Kapılarını Gezginlere Aralıyor, Aksiyon, 23.08.2004, Sayı:507
YILDIRIM, Yücel - ÖZEN, Enver: Ahırkapı Feneri, Denizin Sesi, Kasım-Aralık 1987, Sayı:61
--------------- Ahırkapı Fenerinin Öyküsü, Kıyı Emniyeti, Ekim-Kasım 2004, Sayı: 2
--------------- Deniz Feneri, http://bizimsahife.net/RehberAnsiklopedisi/D/5_d_diyapazon/ra5_deniz_feneri.htm
--------------- Deniz Fenerinin Tarihsel Gelişimi, www.lighthouse.com.tr
kaynakça
TANKUTER, Aykut - ERMİN, Emre: Yalnızlığın Işıkları Deniz Fenerleri, Novartis Yayınları, İstanbul 2003
--------------- Deniz Feneri maddesi, Ana Britanica
--------------- Deniz Feneri maddesi, Yurt Ansiklopedisi
--------------- Fenerler ve Sis İşaretleri, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Hidrografi Yayını, İstanbul, 2001
--------------- Fenerler Hakkında Genel Bilgiler, www.vardiyakurali.sitemynet.com/fenerbilgileri.htm
--------------- Fenerler: İstanbul’un Deniz Bekçileri, www.denizce.com
--------------- Zeytinyağından Güneş Enerjisine Fenerler, Kıyı Emniyeti, Ağustos-Eylül 2004, Sayı: 1
http://www.egitim.com/cocuk/0251/0251.1H_index.asp?BID=02
http://users.pandora.be/ufonet/GiZEMLi%20YERLER/iskenderiyefeneri.htmhttp://user
http://ari.cankaya.edu.tr/~figen/iskenderiye%20feneri.htm
http://www.atlasmobidik.com/arkeoloji/00198/
http://scatar.20m.com/fener.htm
http://www.gantep.edu.tr/~ae24567/%DDSKENDER%DDYE%20FENER%DD.htm
http://www.coastalsafety.gov.tr
http://www.mcn.org/1/palight/illumination.html
http://www.lanternroom.com/lighthouses/nlharsel.htm
141
142
not
143
144

Benzer belgeler