pdfdergi – kapak
Transkript
pdfdergi – kapak
Dikkat derginin beta sürümüdür. Derginin daha kaliteli olabilmesi ve içeriğinin sizin isteklerinize göre düzenlenmesi amacı ile yayınlanmıştır. Derginin son halini incelemek isteyenler lütfen 1 Nisan 2006 tarihinden sonra www.pdfdergi.com adresinden indirebilirler. Katkıda bulunanlar www.sinema.com www.turkmac.com www.merlininkazani.com www.olympos.org www.sihirlitur.com www.muzikkutusu.com www.tomshardware.com.tr www.yenibu.com www.inndir.com (rastgele sıralanmıştır) Mesajınız var Ekibimize katılmak isterseniz lütfen web sitemizden kayıt olunuz. Dergimize reklam vermek isterseniz lütfen [email protected] adresine mail atınız. Reklam koşullarını web sitemizden görebilirsiniz. Dergimizde yayınlanmasını istediğiniz haber bültenleriniz varsa lütfen [email protected] adresine gönderiniz. Uyarı İçerikten kaynaklanabilecek sorunlardan dolayı dergimiz sorumlu tutulamaz. Dergi içeriği kısmen ya da tamamen kaynak gösterilse dahi kullanılamaz. Ancak dergi bir bütün olarak sınırsız şekilde dağıtılabilir. İlk sayımızla karşınızdayız! H erşey 13.5! yaşındaki yeğenimin fikriyle başladı. Pdf formatında ücretsiz bilişim dergisi fikrini bana ilk söylediğinde biraz duraklamıştım. Çünkü internetten bir çok şeye erişebildiğini düşünüyordum. Sonra, içerik konusunda sıkıntı çekeceğimizi ve sayfalarca yazıyı kendimizin yazamayacağını. Ama yinede içimde bir heyecan vardı. Ve düşündüm, düşündüm, düşündüm... İçeriğin tamamını kendim yazmak zorunda değildim. Hemen kendi alanında isim yapmış birkaç web sitesi ile temasa geçtim. Fikrimizi anlattım, çoğunluk fikrimizi destekledi ve içerik alabilmemiz için izin verdi. Bu harikaydı! İnternetten herşeye erişilebilmesi çok güzel ama dergiyi hazırlarken bir şeyin farkına vardım. Bilgi teknolojileri ile ilgili içeriğe erişebilmem için bir çok sayfayı ziyaret etmem gerekiyor. Bu ise hem çok zaman alıyor hemde bir çoğunu ziyaret etmek aklıma bile gelmiyor. Tüm bunların bir arada olması ne kadar da güzel. Ayrıca dergiye renk katan bilişim dışı konuların da olması daha da güzel. Başka bir nokta ise günümüz Türkiye' sinde bilgisayarı olup internet bağlantısı olmayan büyük bir çoğunluk var. Internet kafelerde harcanan zamanın ise bir bedeli var. Artık parmak belleklerinde fiyatlarının düştüğünü düşünürsek evinde bilgisayarı olan fakat interneti olmayan bilgisayar kullanıcılarının çok işine yarayacağını düşünüyorum. Evinde bilgisayarı ve interneti olanların ise geniş bir içeriğe tek bir belgeden ulaşmalarının hoş olacağını düşüncesindeyim. pdfdergi – Bilişim Teknolojileri ve Yaşam – konulu dergi yayın hayatına başlamıştır. Hayırlı uğurlu olsun. Öner Ziya Baş pdfdergi – teknoloji Böcekler Savaşı! Stratejini belirle ve saldır! Uzaktan kumandalı bu yeni oyuncak yine Japonlardan.. Japon yapmış:) Evde kolay pet bakımı Hayvan sahipleri bilir, kedi/köpeklerin de periyodik bakıma ihtiyacı oluyor. çanta tasarlamış. Çanta kolunuzdaki alıcı/verici sayesinde hiç peşinizden ayrılmıyor. O kadar çok seyahat etmiyorum ama yine de kullanmaktan zevk alacağım bir çanta olurdu. Henüz proje olarak görünüyor. Üstelik kuyruğu da var. 3 çözümünü yine bulmuşlar, şişebilen hoparlörler. Mıknatıslı bant Yıkanabilir klavye İşte bu harika bir şey. Hiç klavyenizi ters çevirip, salladınız mı? Benim gibi sürekli buzdolabına bir şeyler koyan bir tipseniz buna ihtiyacınız olabilir. Mıknatıslı bant, istediğin kadar kopar ve yapıştır. Poşet çaycılar için Pek çok evcil hayvan sahibi bu tip işlemleri evde yapmanın zorluğundan olsa gerek dışarıda yaptırıyor. İşte bu yeni iskemle 360 derece dönebiliyor ve sizin evde de bakım yapabilmenize olanak sağlayan pozisyonlarda evcil hayvanınızın durmasını sağlıyor. Üstelik zararsız, hayvanınızın canını acıtmamak için sadece silikondan yapılmış. Tabi boyutlarından anlayacağınız üzere sadece orta ve küçük hayvanlar için kullanılabiliyor. Ben kedimiz Dorothy'nin bunun üzerinde bile olsa tırnaklarını bize kestirmeyeceğinden ve hırçınlaşacağından eminim ama fikir sakin hayvanlarda kullanılabilecek gibi duruyor:) Çantanız sizi takip etsin Robot köpekbalığı Uzaktan kumanda ile idare edebileceğiniz bir köpek balığı. 15 dakika boyunca yüzebiliyor sağ sol ileri geri manevralar yapabiliyor. Kırmızı ve mavisi var iki tane alıp yan yana yarıştırabilirsiniz:) Bakalım hangisi daha çok insanı korkutabiliyor! Poşeti sıcak suya daldırdıktan sonra, nereye atacağım demek istemeyenler son. İhtiyaç iyi belirlenmiş. Otomatik çöp kutusu Eğer çöp kutusunu açmak için elimi sürmem ya da ayağımla basmak zor diyorsanız, bu çözüm size göre olabilir. Kutuya yaklaşınca, sizi algılayıp, kapağını açıyor. Şişirilebilir Hoparlörler Çantanızı çekmek yerine, çantanız sizi takip etse. Bir köpek gibi hiç peşinizden ayrılmasa... İşte Peter Yeadon isimli bir tasarımcı böyle bir Teknoloji ve Cihazlar Denediyseniz, içerisinden çıkan kırıntı, tozları bilirsiniz. Tam bir bakteri yuvası. Unotron isimli bir firma tam bu sorunu çözen bir klavye çıkarmış. Yazıyı tam incelemedim ama belki bulaşık makinasına da koyulabiliyordur. Bir partidesiniz, yanınızda ipodunuz ya da başka bir mp3 çalıcınız var fakat hoparlörleriniz yok. İşte İstanbul Çağlayan'daki büyük aksesuar mağazalarında bu cihazı bulabilirsiniz. Fiyatı boyutuna göre değişiyor, 100YTL civarı. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik, www.yenibu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – teknoloji Çakmak mı kamera mı? Havuzda alan daha 4 fazla Zippo cakmak gibi görünen bir fotograf makinesi. Ne yazık ki aynı zamanda çakmak değil. 64 MB, 320*240 100; 640*480 30 resim hafızalı, sarj edilebilir pilli.... Eski James Bond filmlerinde, bir düğmeye basınca plaka değişirdi. Bu daha güzel. Bu alet, plakanın üzerine Küçük bir havuzda yüzmek koyulan bir palaka ve yüksekten ve yan zorundaysanız bu cihaz size göre açılardan bakıldığında plakanın olabilir. Belinize takıyorsunuz ve okunmamasını sağlıyor. Oldukça istediğiniz kadar kulaç atabiliyorsunuz. eğlenceli. Uykuya son Burun kılları Burun kıllarını kısaltmak. Zaten kulağa iğrenç geliyor, bir de böyle bir aletle iğrençleştirmeye ne gerek var? Tabi zevk sizin. Telefonda kandırmak Araba kullanırken, uyumamak için bu cihazı kulağınıza takıyorsunuz, kafanız düştüğü anda cihaz alarmla sizi uyandırıyor. Kazalar bir anlık oluyor yeterli sürede sizi uyarabilir mi bilemiyorum. Cihazın nasıl çalıştığını da tam anlamadım ama fikir güzel. Yatarken laptop keyfi Telefonda birisi sizi aradığında ve başınızdan savmak için bir yol bulamadığınızda bu cihaz sizi kurtarabilir. Çok konuşan arkadaşımız Sima'yı bu şekilde kandırmak çok eğlenceli olabilir mesala. Twike şarj edilebilir araç 2 saatlik şarjla tam dolabilen bu araç, pazardaki en hızlı şarj edilebilir araçlardan. Saatte 80 km hıza ulaşabiliyor. En verimli araç oldukları iddasında olan aracın üreticileri ne Cep ağacı Japon'lardan yeni bir çılgınlık daha. Cebinizde taşıyabileceğiniz anahtarlarınızı takabileceğiniz gerçek bir ağaç. Ağacı hayatta tutmak için tek yapılması gereken bir kaç hafata da bir biraz sulamak. Geçen gün yatakta dizüstü bilgisayarımla çalışmaya çalıştım ama bir süre sonra kaymaya başladım. Ve farkettim ki hayatımı kolaylaştıracak bir aparata ihtiyacım var. Bugün görüyorum ki birileri yapmış bu cihazı. düşünüyor bilemiyorum ama araç bana Plakanızı radardan gizleyin 1980'li uzay filmlerini andırdı. Bir şarjla 130 km gidebiliyormuş. Bunu hep düşünmüşümdür. Arabamı polis gördü ileride çevirecek ne yapmalı. Teknoloji ve Cihazlar Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik, www.yenibu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – ürünler Creative Live Motion Bugünlerde herkes bir web cam sahibi olmak istiyor, işte iyi bir alternatif. 200° pan yatay 105° dikey görüntüleme geniş açı lensi 76° geniş açılı lens Daha yaygın yatay ve dikey görüntüleme için mekanik motor 640 x 480 CCD sensör 640 x 480 @ 30 fps video 1.3 Megapiksels fotoğraflar (yazılım güçlendirilmeli) Sertifikalı USB 2.0 bağlantısı (USB 1.1 ile tam uyumludur) 4X Dijital zoom ve Creative Akıllı Yüz İzleme Daha rahat VoIP uygulamaları için eller serbest kulaklık ve mikrofonu Kaynak:http://tr.creative.com/ Sapphire Radeon x1600 Pro Ana Akıma Sınırsız Fantezi Keyfi Katıyor! Performans esaslı bir donanım olan Sapphire X1600 PRO, korkunç derecede RADEON X1600 XT iç özellikleriyle donatılmış olması, sağlam bir entegre hafıza konfigürasyonu ve 12 hat mimarisiyle masaüstünüz için yaratılmış tam bir fantezi krallığı ülkesi sunacak kadar donanım takviyesi ile donatılmıştır. Kaynak:www.sapphiretech.com Ipod Mini Uzun pil ömrünün keyfini çıkarın: Tek şarjda 18 saate kadar I-Tunes 4.9 ile müziğinizi ve podcast'lerinizi otomatik olarak senkronize edin. 1,500'e kadar şarkı taşıyın. İstediğiniz yere götürün — sadece 103 gram Apple Click Wheel ile şarkıları çabucak bulun MP3, AAC, Audible ve Apple Lossless dosyalarını oynatın 25 dakikaya kadar atlama korumasıyla yürüyün, koşun ya da egzersiz yapın. Müziğinizle birlikte dosya saklayın. Metin notları ile not alın. Yolda oyun oynayın. Takvimler, iletişim ve yapılacaklar listesi ile organize olun. Kaynak:http://www.apple.com.tr/ Yeni Ürünler Samsung YP-T7 SRS WOW 3-D Surround ses çıkışı MP3, WMA, ASF, OGG format destekli 256/ 512 MB/ 1GB dahili bellek FM Radyo FM’den MP3 formatında kayıt 10 saat kullanım (Li-Polymer pil ile) Kaynak:www.samsung.com Kodak V570 Kodak retina çift objektif teknolojisi Hem ultra geniş açı (23 mm eş değeri) hem de zoom özelliğine (5X optik zoom aralığı) sahip. Mükemmel netlik ve keskinlik sağlayan profesyonel kalitede schneıderkreuznach c- 5 varıogon objektiflere sahip. Dünyanın en ince 5X zoom fotoğraf makinesinin içinde iki görüntü sensörü bulunmakta. Kaynak:www.kodak.com.tr Nokia 7360 Çağdaş bir görünüm ve modaya uygun üstün tasarım Zengin, deriden esinlenilmiş malzemeler ve zarif bir şekilde işlenmiş metal ve cam yüzeyler Zengin bir kullanıcı deneyimi için Nokia'nın kanıtlanmış teknolojisi Göz kamaştırıcı 65,536 renkli ekran Yüksek hızlı xHTML mobil tarama Entegre VGA fotoğraf makinesi ve kamera ile harika resimler Piyasaya Çıkış: 2006'nın ilk çeyreğinde çıkarılması planlanıyor. Kaynak:www.nokia.com.tr SonyEricsson K610i Sony Ericsson K610i ile eğlenceli multimedya hizmetlerinin yanısıra hızlı mobil Internet'in keyfine varın. Gelen e-posta yükünüzü hafifleten push e-posta özelliği, kayıtlarınızı ve telefonunuzdaki takvimi güncel tutmak için de PC senkronizasyonu var. K610i'nin arkasına gizli olarak yerleştirilmiş 2 megapiksel bir dijital kamera var. K610i ile çektiğiniz resimlerle gurur duyacaksınız. )) Onları kaydedip doğrudan Web günlüğünüze gönderebilirsiniz. K610i'nin ayrı bir özelliği de gittiğiniz her yerde sevdiğiniz müziği dinleyebilmeniz. Uzun müzik videolarını keyifle izleyin Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – ürünler ve telefonunuza yeni şarkılar yükleyin. Her zaman, her yerde. Kaynak:www.sonyericsson.com Nikon DSLR D200 Gelişen Nikon teknolojisinin üstün özelliklerini barındıran D200 hassas mühendisliği ve yüksek performanslı dijital SLR tasarımıyla fotoğrafçıların isteklerine yöneliktir. 10.2 etkin megapixel Nikon DX Format CCD barındıran ve Nikon'un eşi olmayan görüntü işlem motoru ve görüntü optimizasyon fonksiyonlarına sahip D200 ile yakalanan kareler keskin detaylar ve memnuniyet verici renklerle sonuçlanır. Kaynak:www.nikon.com.tr UsRobotics adsl2+ 4port router USRobotics ADSL2+ Ethernet Router, en yeni ADSL teknolojisini bütün bir ev ya da küçük işletme genişbant ağı için gerekli temel özelliklerle birleştiriyor. ADSL2+’nın yanı sıra mevcut ADSL standartlarını da destekleyen yöneltici ile, 24Mbps’ye kadar servis sağlayıcınızın sunduğu en yüksek hızlardan faydalanabilirsiniz†. Ağ güvenliği için güçlü Stateful Packet Inspection güvenlik duvarı, entegre 4 portlu Ethernet anahtarı ve USB yazıcı sürücüsü ile bu yöneltici; güvenli, yüksek performanslı genişbant ağı için ihtiyacınız olan tek cihazdır. 6 Sony NW-A1000 109. gram ağırlığında güzel ve seksi gövde, değişik renkleri mevcuttur. 20 saate kadar uzun pil ömrü, AC adaptör ve USB bağlantısı ile yeniden şarj edilebilir. Benzersiz 'Sanatçı linki' özelliği ile sizin tarzınıza göre yeni sanatçıları keşfetme olanağı sağlıyor. Yeni 'Favorilerim' ve 'Zaman Makinesi' adlı Karıştırma modları ile hoşunuza gittiği gibi karıştırın. Herhangi bir Şarkıcıyı, Albümü veya Şarkıyı 'Dahili Arama' aracıyla bulmak çok kolay. Kaynak:www.sony.com.tr Kaynak:www.usr.com THOMSON SPEEDTOUCH TAM GAZ DEVAM! Görevi Alcatel’den devralan Thomson, SpeedTouch Modemleri ile yoluna tam gaz devam ediyor. CoreLink, Türk Telecom altyapısı ile %100 uyumlu olan ve mükemmellik için üretilen Thomson SpeedTouch modem portföyünü; TeknoSA, Gold, Bimeks ve Vatan gibi büyük teknomarketler kanalı ile ihtiyaç sahiplerine sunarak, pazarda hak ettiği liderliğe ilerliyor. Siz de Thomson SpeedTouch modem sahibi olmak isterseniz, (0212) 272 79 79 numaralı hattı arayabilir ve size en yakın satış noktasına yönlendirilebilirsiniz... Yeni Ürünler Thomson Hakkında: Medya ve Eğlence alanında dünya devi olan Thomson Avrupa’ da en yüksek kullanım oranına sahip ADSL modemlerinin üreticisidir. Technicolor, Grass Valley, RCA ve Thomson markalarına sahip grubun bir üyesidir. Daha ayrıntılı bilgi için: www.thomson.net Seray Atalay Pazarlama Sorumlusu 212-272 79 79 (dahili 130) [email protected] Göksel Aydın Ürün Sorumlusu 212-272 79 79 (dahili 132) [email protected] CoreLink Hakkında: Merkezi İstanbul’ da bulunan CoreLink, bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe katma değerli çözümler yaratmaya odaklanmış, hızlı ve güvenilir bir teknoloji dağıtım şirketidir. Ana dağıtıcıları LogoSoft, Tesan, Arena ve Selink olan CoreLink, bu kanalın da gücü ile ürün portföyündeki Thomson, Epygi ve AudioCodes markalarının kalite farkını müşterilerine sunmaktadır. CoreLink, iletişim ağları ve bilgi teknolojilerine yönelik olarak; donanım, yazılım ve hizmetleriyle kurumsal ve bireysel tipteki farklı ihtiyaçlara yanıt verebilen bir ürün çözüm portföyüne ve bu çözümlerin projelendirilme aşamasında satış öncesi ve satış sonrası kaliteli destek olanaklarına sahiptir. CoreLink ürün portföyünde xDSL, IP Entegrasyon Ürünleri, Indoor Wireless, IP PBX ve IP Phone çözümleri yer almaktadır. Daha ayrıntılı bilgi için: www.corelink.com.tr Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – ürünler 7 THOMSON SpeedTouch kalitesi CoreLink’ te! M ükemmellik için üretilen Thomson SpeedTouch ADSL Modemler, Thomson Telecom Türkiye Tek Distribütörü CoreLink Teknoloji Ürünleri kanalıyla müşterisi ile buluşuyor. İstanbul, 14 Aralık 2005, CoreLink Avrupa’ nın en yüksek kullanım oranına sahip ve 2001 yılından itibaren de Türkiye’ de ADSL kullanıcılarının en çok tercih ettiği ADSL modemlerin üreticisi olan Thomson’ un SpeedTouch ADSL Modem Ailesi yeni ürünleri ve çekici fiyatlarıyla ADSL pazarında hızla liderliğe ilerliyor. Türk Telekom altyapısı ile %100 uyumlu ADSL modemler, Türkiye pazarına girdiği ilk günlerden beri en kaliteli modem markası olarak daima yerini koruyor ve çok tercih ediliyor. Thomson SpeedTouch Türkiye Tek Distribütörü CoreLink, uyguladığı rekabetçi fiyat politikası ile artık tüm ADSL abonelerine, kalitenin zirvesine ulaşma imkanını sunuyor. Thomson SpeedTouch’ ın bu yeni fiyatlandırma stratejisiyle ve Arena, LogoSoft, Tesan gibi büyük bir dağıtım iş ortağı ağına sahip oluşu nedeniyle pazarda hak ettiği liderliği çok yakında yakalaması bekleniyor. Thomson SpeedTouch ürün portföyüne ilişkin ayrıntılı bilgiye www.corelink.com.tr sitesinden ulaşabilir veya 0212- 272 79 79 numaralı hattan bilgi, 0212- 217 39 39 numaralı hattan teknik destek alabilirsiniz. Airties WAV-140 ile internet ve telefon artık bir arada! Türkiye’de kablosuz ağ, ADSL, VoIP ve triple play uygulamaları üzerine teknoloji üreten AirTies, ADSL hattı üzerinden hem İnternet, hem de telefon hizmeti sunan WAV-140 Kablosuz ADSL2+ VoIP Combo Modemini piyasaya sundu! 15 Mart 2006, İstanbul; ADSL kullanıcıları artık tek bir cihaz ile ev ve işyerlerindeki internet erişimi, internet üzerinden yüksek ses kalitesinde telefon görüşmesi ve kablosuz ağ kurulumu da dahil olmak üzere tüm ses ve veri iletişimi ihtiyaçlarını karşılıyorlar. AirTies’ın yeni VoIP modemi WAV-140; 24 Mbps veri indirme ve 4 Mbps veri yükleme olmak üzere yüksek hızda internet erişimi, VoIP ağ geçidi, gelişmiş router işlevleri, firewall, 54 Mbps kablosuz erişim noktası, 1 USB ve 1 Ethernet switch fonksiyonlarını bünyesinde birleştiriyor. Yeni Ürünler AirTies WAV-140 ile ayrıca kablosuz bilgisayar ağınızı yüksek güvenlik seviyesinde kurabiliyor, 24 Mbps’ye varan hızlarda internete erişiyorsunuz. WAV-140’ın gelişmiş VoIP özellikleri, kullanıcı alışkanlıklarını değiştirmeyen bir telefon çözümü sağlıyor. WAV-140 ile görüşme yapmak için mevcut telefon numaranızı ve standart telefonunuzu kullanmaya devam ediyorsunuz. Mikrofon, kulaklık gibi ek donanımlara, hatta bilgisayara bile ihtiyaç yok. Arama yapmak için hiçbir özel numara ya da kod çevrilmiyor. Kısacası, her zamanki gibi arama yapmaya devam ediyorsunuz. Sabit hat (PSTN) üzerinden gelen çağrılarınızı, yine aynı şekilde yanıtlıyorsunuz. WAV-140’ın PSTN yedekleme özelliği sayesinde, olası bir güç ya da ADSL kesintisi durumunda, aramalar otomatik olarak sabit telefon hattına yönleniyor. Böylece, görüşmelerde hiçbir kesinti yaşanmıyor. WAV140’ın QoS özelliği ile ses paketlerine öncelik verilmesi sayesinde, yoğun internet kullanımında bile telefon görüşmeleri yüksek kalitede yapılabiliyor. WAV-140’ı bir alternatif ses operatörü ile birlikte kullanarak şehirlerarası, uluslararası ve GSM aramalarında ekonomik tarifeler ile konuşmak ve faks çekmek de mümkün. AirTies’ın bu konudaki ilk iş ortaklığı, telekom sektörünün güçlü firması Borusan Telekom ile gerçekleşti. Ortak çalışma sonucunda piyasaya sunulan AloDSL hizmet paketi, hem AirTies WAV-140 VoIP modemi, hem de Borusan Telekom ses altyapısı üzerinden sabit hatta göre %35’lere varan indirimlerle uzak mesafe telefon görüşmelerini içeriyor. 179USD + KDV son kullanıcı fiyatı ile satışa sunulan AloDSL, 70 ytl değerinde ücretsiz görüşme süresi sunuyor. Detaylı bilgi için: 7x24 AirTies Destek Hattı: 0212 444 0 239 www.airties.com Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – ürünler 8 AirTies %20’ye varan indirimli fiyatlarıyla artık çok daha cazip! Türkiye’de, ADSL ve genişbant internet kullanıcılarına yönelik olarak yüksek teknoloji ADSL, VoIP (internet üzerinden ses) ve kablosuz ağ cihazları üreten AirTies, Şubat ayı itibariyle ADSL modemlerinde ve bilgisayar donanımlarında yaklaşık %20’lere varan indirime gitti. Yeni açıklanan fiyatlar doğrultusunda, internet erişiminin yanı sıra 200 kullanıcının üzerinde kablosuz ya da kablolu yerel ağ kurmaya olanak tanıyan AirTies RT210 Kablosuz ADSL2+ 4 Portlu Modem, 4 kullanıcıya kadar kablolu yerel ağ kapasitesi sunan RT-110 ADSL2+ 4 Portlu Modem ve RT-101 ADSL2+ Combo Modem’lere 49 USD +KDV’den başlayan fiyatlarla sahip olmak mümkün! Yazılım ve donanım özellikleri Türk kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre tamamen Türkiye’de geliştirilen AirTies ürünleri; kablosuz ağlarda en geniş kapsama alanı teknolojisi “mesh”, ADSL Sayacı, voltaj düşmesine dayanıklılık özelliği, Türkçe arayüz, 7/24 Destek Hattı ve 3 yıl garanti süresi gibi birçok benzersiz özellik sunuyor. Kampanya dahilindeki tüm AirTies modemleri ayrıca, Türk Telekom ADSL modem şartlarına uyarak ilk akredite olan ve Türk Telekom tarafından ADSL kullanıcılarına önerilen donanımlar. Bu kapsamda, Türk Telekom ADSL abonesi olan AirTies kullanıcıları, kurulum hizmetinden ücretsiz faydalanıyorlar. AirTies ürünlerine TeknoSA, Vatan Bilgisayar, Bimeks, Gold Bilgisayar ve Escortland gibi belli başlı teknoloji mağazalarının yanı sıra, AirTies’ın Türkiye çapında yaygın birçok satış noktasından ulaşmak mümkün. “En iyisi olsun!” diyorsanız, bu fırsatı kaçırmayın! www.airties.com İşe Hız ve Verim Katan Tarayıcılar HP’nin yeni tarayıcıları, kullanıcılarına hızlı, doküman yönetimi çözümleri sunuyor.” · Kofax VRS ve ISIS sürücüleri otomatik ve kolay işlem avantajları sunuyor. · 1200x1200 dpi çözünürlük Yeni tarayıcılar, başında beklemeksizin 50- HP Scanjet 8350/90 tarayıcılar ise aşağıda HP’nin pazara yeni sunduğu HP Scanjet 100 sayfanın taranmasına, otomatik belirtilen özelliklere sahip bulunuyor: 7800, 8350, 8390 ve Scanjet 7650n besleyiciyle ve çift tarama şapkasıyla · 100 sayfalık otomatik doküman besleyiciyle tarayıcılar, hızlı, otomatik, çok sayfalı tarama otomatik çift taraflı baskı yapılmasına olanak başında beklemeksizin çift yönlü tarama özelliklerine sahip bulunuyor. Tarayıcılar ile tanıyor. · Dakikada 35 sayfa, 75 imge tarama hem küçük ve orta ölçekli işletmeler hem de (sj8350, dakikada 25 sayfa/50 imge) kurumsal departmanlar yoğun hacimdeki Akıllı Doküman Tarama Yazılımı · Günde 1.000 sayfa tarama hacmi dokümanları eskiye göre çok daha hızlı ve Yazıcılarda yer alan HP Akıllı Doküman · Çok yönlü flatbed ve TMA kolay şekilde yönetebiliyor ve verimlerini Tarama Yazılımı, hem tarama sürecini HP Scanjet 8270 de çarpıcı avantajlar artırıyorlar. otomatikleştiriyor, hem de çift taraflı sunuyor: doküman taramasına ve kullanım kolaylığı · 4800x4800 dpi çözünürlük sağlayan ortak işlemlerin atanmasına olanak · 50 sayfalık otomatik doküman besleyiciyle tanıyor. başında beklemeksizin çift yönlü tarama · Dakikada 25 sayfa tarama Tarayıcılarda ayrıca, Documentum, FileNet ve Microsoft SharePoint Portal gibi büyük KOBİ’ler İçin Yaratıldı: HP Scanjet 7650n çaplı içerik yönetim sistemleriyle uyumluluk KOBİ’ler veya küçük çalışma grupları için sağlayan Captiva TWAIN ve ISIS sürücüleri özel olarak tasarlanmış bu tarayıcı, hızlı ve de yer alıyor. Böylelikle dokümanlar, ekstra etkin doküman yönetimi arayışı içinde yazılıma ihtiyaç duyulmaksızın elektronik iş olanlara ideal bir çözüm sunuyor. akışlarına kolaylıkla entegre edilebiliyor. Kofax VRS sürücüsü de üstün tarama Kolay kullanımlı yeni HP Scanjet 7650n ağ HP Türkiye Görüntüleme ve Baskı Grubu kalitesi sağlıyor. tarayıcısı, AXIS 70U Network Document Ülke Müdürü Fikret Ergüder, yeni Saver ile doğrudan iletişim ağına çözümleriyle HP’nin doküman yönetimi Becerikli Tarayıcılar bağlanabiliyor ve e-posta, FTP, Web ihtiyaçlarına etkili şekilde cevap verdiğini HP Scanjet 7800 aşağıda belirtilen tarayıcısı, URL veya yazıcı yoluyla doküman ifade ediyor: “HP’nin yeni tarayıcıları, özelliklerle kullanıcılara avantajlar sunuyor: paylaşımında bulunulmasına imkan tanıyor. KOBİ’lere ve kurumsal işletmelere iş · 50 sayfalık otomatik doküman besleyiciyle Kurulumu ve bakımı çok kolay olan yeni süreçlerini hızlandıracak, operasyon başında beklemeksizin çift yönlü tarama ürünle, bilgisayar bağlantısına gerek maliyetlerini düşürecek ve kritik · Dakikada 25 sayfa, 50 imge tarama olmadan tarama ve gönderme yapılabiliyor. dokümanların yönetiminde riski azaltacak · Günde 1.000 sayfa tarama hacmi www.hp.com.tr Yeni Ürünler Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – eğitim 9 “Eğitimde Büyük İşbirliği” Cisco Systems, Türkiye Bilişim Vakfı, Yenibir.com ve Netron’dan Networker Factory Eğitim Projesi I DC’nin Kasım 2005’te gerçekleştirdiği “Ağ teknolojileri işgücü açığı” araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de bu alanda uzman açığı 31 bin 900 kişi. Türkiye Bilişim Vakfı, Cisco Systems Türkiye, Yenibir.com ve Netron Teknoloji ortaklaşa gerçekleştirdikleri Networker Factory Projesi ile, ağ uzmanı açığının kapatılmasına yönelik benzersiz bir inisiyatif başlatıyor. Amaç, sadece mesleki uzmanlık kazandırmak değil, aynı zamanda iş görüşmesi deneyimi gibi destek programları ile iş hayatına atılmaya her anlamda hazır gençler yetiştirmek. Mart 2006, İstanbul, bu becerilere ihtiyaç duyan kuruluşlar için iş hedeflerinin gerçekleştirilmesinde çok zorlayıcı bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Basın toplantısında bu konunun altını çizen Cisco Systems Türkiye Genel Müdürü Mete Kabatepe şunları söyledi: “IDC, Türkiye için 2008 yılında ileri teknoloji alanında işgücü açığını 31 bin 900 kişi olarak öngörüyor. Cisco Systems, ülkemizdeki bu uzman açığına sağlıklı bir çözüm getirmenin sorumluluğu ile Networker Factory projesinde rol almaktadır. Bilgisayar ağı eğitimleri konusunda yıllardır birlikte çalıştığımız TBV Akademisi ve Netron ile birlikte bu konuda uzman olmak isteyen kişilere yönelik yeni bir meslek eğitimi alma fırsatı sunuluyor. ” Netron Teknoloji, Cisco Systems Türkiye, Türkiye Bilişim Vakfı ve Yenibir.com, 6 Mart 2006 tarihinde düzenledikleri basın toplantısıyla Networker Factory Projesini duyurdu. Networker Factory Projesi Türkiye’de büyük açığın bulunduğu network uzmanı alanında 600 kişiye eğitim vererek işe yönlendirmeyi hedefliyor. Türkiye Bilişim Vakfı’nın her türlü eğitime tüm olanaklarıyla destek verdiğini ifade eden Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, TBV CNAP Eğitim Ortağı Uygulaması’nın ülkemizdeki bilişim uzmanlarının sayısını artırmayı, niteliklerini geliştirmeyi ve uluslararası düzeye çıkarmayı hedeflediğini belirterek Networker Factory Projesi’nin bu açıdan örnek bir proje olduğunu vurguladı. Dünyanın önde gelen bilişim firmalarıyla birlikte yaptığı araştırmalarla bu konuda otorite olan bağımsız araştırma şirketi IDC’nın araştırma verilerine göre ileri ağ teknolojileri alanında Türkiye’de 2005’te 14 bin 200 olan işgücü açığı Dünyada bilgi teknolojileri konusunda önde gelen ülkelerin uyguladığı modellerden hareket edilerek hazırlanan Networker Factory projesinin sektörün ihtiyaç duyduğu network uzmanlarının yetiştirilmesi ve gerçek hayat tecrübelerinin Eğitim aktarılması amacıyla geliştirilmiş bir eğitim programı olduğunu ifade eden Netron Teknoloji Genel Müdürü Murat Öztezel bilişim sektöründe eğitim amacıyla ilk kez böylesine bir işbirliğinin gerçekleştirildiğini ve Networker Factory programının her anlamda öncü bir proje olduğunu ifade etti. Türkiye’de istihdam açığının önemli boyutlarda olduğunu ifade eden Yenibir.com Genel Müdürü Deniz Ceylan Kılıçlıoğlu ihtisaslaşmanın önemini vurguladı ve bu tür projelerin ihtisaslaşmış eleman yetiştirmede çok önemli rolü olduğunu söyledi. Cisco Systems Türkiye, Türkiye Bilişim Vakfı, Yenibir.com ve Netron Teknoloji, güçlerini birleştirerek sektörün aradığı ağ uzmanlarını yetiştirmek ve iş dünyasına hazırlamak amacıyla Networker Factory eğitim projesini başlatıyor. “Networker Factory” projesinin tanıtılması amacıyla 6 Mart 2006 tarihinde düzenlenen basın toplantısında bir araya gelen Cisco Systems Türkiye Genel Müdürü Mete Kabatepe, Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı ve Netron Teknoloji Genel Müdürü Murat Öztezel ve Yenibir.com Genel Müdürü Deniz Ceylan Kılıçlıoğlu, projenin ülkemizde Network uzmanlığı alanındaki büyük boşluğu dolduracak bilgi devrimi için önemli bir adım olduğu görüşünde birleştiler. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – eğitim 10 “Networker Projesi”nin İçeriği: Cisco Systems Türkiye ve CNAP Programı, Türkiye Bilişim Vakfı, Yenibir.com ve Netron Teknoloji, konularında yetkin Cisco iş ortaklarıyla birlikte Networker Factory Projesi’ni geliştirdiler. Dünyada bilgi teknolojileri konusunda önde gelen ülkelerin uyguladığı modellerden hareket edilerek hazırlanan Networker Factory projesi sektörün ihtiyaç duyduğu ağ teknolojileri uzmanlarını yetiştirmek ve onları iş yaşamına hazırlamak amacıyla geliştirildi. Eğitim içerisinde tamamlanacak projeler adayların gerçek hayatta karşılaşacakları problemleri minimuma indirmek ve bilgi düzeyini maksimuma çıkarmak amacıyla planlandı. İçeriği dünyanın en büyük sosyal sorumluluk projesi olarak tanınan Cisco Networking Akademi Programı (CNAP) tarafından sağlanan teknik eğitimlerin yanında bireylerin gelişimi için “Kurumsal Zeka”, “İş Yapısı”, “İş ve Bilgi Akışı” gibi eğitimler de programa eklendi. Ayrıca adaylar Netron ve Yenibir.com un ortak girişimi olan “Kariyer Gelişim Merkezi” dahilinde danışmanlardan ücretsiz kariyer danışmanlık desteği alabilecekler. “Network Uzmanı” ve “Network Yöneticisi” olmak üzere iki ayrı kategoride planlanan eğitimlerin süresi bir ila dört ay arasında değişiyor. Network Factory Projesi çerçevesinde bir yıl içinde 600, proje sonunda da toplam 1000 kişinin Network Uzmanı olarak yetiştirilmesi hedefleniyor. Başvurular ne şekilde değerlendirilir? Network Factory programına kimler katılabilir? Başvurular, ADK IT İnsan Kaynakları firması ve iş ortakları tarafından değerlendirilir, CNAP hakkında: CNAP, bilgisayar ağları konusunda teorik ve pratik konulardan oluşan bir eğitim programı. Tüm dünyada ağ teknolojileri konusunda yaşanan uzman sorununa bir çözüm üretebilmek ve bilişim sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla Cisco Systems tarafından geliştirilen CNAP kâr amacı gütmeyen bir program. Bilgisayar ağlarının tasarımını, uygulanmasını ve bakımını öğreten bu program devletler, eğitim kurumları, sivil toplum kurumları, sanayi kuruluşları ve Cisco Systems arasında kurulan işbirlikleri ile yürütülüyor. Bu eğitimi alanlar, uluslararası geçerliliği bulunan CNAP mezuniyet belgesi aldıkları gibi, CCNA (Cisco Certificated Network Associate) sınavına hazırlanabiliyorlar. Akademi Dünyanın öncü ve lider internet ve bilgisayar ağ teknolojileri şirketlerinden biri olan Cisco Systems, bilgisayar ağları konusunda eğitim almış uzman kişilerin yetişmesi konusunda yaptığı çalışmalar kapsamında 1997 yılından bu yana tüm dünyada CNAP (Cisco Networking Akademi Programı) adıyla bir eğitim programı gerçekleştiriyor. Bu program çerçevesinde Türkiye’de de 2000 yılından beri çeşitli üniversite ve kuruluşlarda e-öğrenme programları hayata geçirilerek, geleceğin bilgi çalışanlarına, bilgisayar ağlarının tasarımı, uygulaması ve bakımı konusunda uzmanlık kazandıran eğitimler veriyor. Dünyanın en büyük e-öğrenme projelerinden biri olan Eğitim Cisco Networking Akademisi Programı Yöneticisi Deniz Sungurlu projenin hedef kitlesi ile ilgili olarak; “Networker Factory ile hedeflediğimiz grup bilgisayar ağları konusunda teknik uzman olmaya kararlı, halen iş arayan kişilerdir. Bu proje kapsamında sektöre hem teknik hem de iş hayatına yönelik becerilerle donanmış yeni uzmanları hızla kazandırmayı hedefliyoruz.” dedi. Networker Factory eğitim programına Network Uzmanı olmak isteyen veya bu konudaki deneyimini artırarak kariyerini geliştirmeyi amaçlayan herkes başvurabilir. Networker Factory programındaki eğitimlere: İngilizce’yi başlangıç seviyesinde bilen, Üniversite öğrencileri veya mezunu herkes başvurabilir Nasıl başvurulur? www.yenibir.com/networkerfactory adresinden erişilen formu doldurarak İlk değerlendirmeyi geçenler İngilizce ve temel teknik bilgi seviyelerinin belirlenmesi amacıyla seviye tespit sınavına alınır, Uygun seviyede olan adaylar, 2-6 ay süren eğitimlerinden sonra işe yönlendirme imkanına sahip olurlar. Kariyer fırsatları Eğitime katılanlara kariyer garantisi verilmemekle birlikte programdan mezun olan Network Uzmanları projenin iş ortaklarından ADK IT İnsan kaynakları Danışmanlık Firması tarafından sunulan kariyer fırsatlarından yararlanma hakkı elde edecekler. Eğitim maliyeti Sistemin işleyişine göre katılımcılardan başlangıçta ödeme alınmayacak, eğitim ücretinin tamamı ise mezunların işe yerleşmesinden sonra ödenecek. Eğitimin fiyatı katılımcıların düzeyine göre belirlenirken, bu fiyat aralığı 600 YTL ile 2400 YTL arasında değişecek. programının uygulandığı üniversitelerde dersler öğrenciler için müfredat içinde veya seçmeli ders olarak verilebildiği gibi, yetişkinler için meslek kursu olarak da uygulanabiliyor. Her biri 70 saatlik toplam onaltı ayrı modülden oluşan ve sınıf ortamında gerçekleşen CNAP, CCNA derslerine katılanlar, internet ve telekomünikasyon altyapılarının verimli bir şekilde yapılanmasında önemli rol oynayan ağ uzmanları olarak yetişiyorlar. İçeriği uluslararası akademisyenler tarafından hazırlanan programa katılanların başarıları, ara sınavlar ve laboratuar uygulama projeleri ile ölçülüyor. CNAP programında ileri düzey CCNP ve bütünleyici teknik eğitim içerikleri de veriliyor. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – eğitim TBV Hakkında: Türkiye Bilişim Vakfı’nın temel amacı; Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüştürülmesi için gerekli altyapının oluşturulmasına katkıda bulunmak ve bilişim sektörünün ekonomideki payının artırılması için, bilimsel araştırma ve geliştirme etkinlikleri düzenleyerek ekonomik ve sosyal çalışmalar yapmak, projeler üretmek ve uygulamalarını sağlamak Yenibir.com Hakkında: 1,7 milyonu aşkın bireysel üyesi ve geniş özgeçmiş bankasıyla Yenibir.com kurumların işe alım sürecinin her aşamasında kolay ve hızlı çözümler üretir. Sürekli Netron Teknoloji Hakkında: 1997 yılında kurulan ve Türkiye’de bilişim alanında birçok önemli projeye imza atan Netron Teknoloji, profesyonel kadrosuyla hem kurumsal hem de bireysel düzeyde periyodik eğitimler düzenliyor, danışmanlık ve yazılım alanında hizmet veriyor. 2004 yılı içerisinde müşteri taleplerine birebir odaklı hizmet verebilmek amacıyla yeni oluşumları hayata geçiren Netron Teknoloji, kurumsal yapılanma çalışmaları doğrultusunda 3 ayrı hizmet alanını tek bir çatı altında 11 amacıyla uğraş vermektir. “Bilgi toplumuna dönüşmüş bir Türkiye” hedefleyen Türkiye Bilişim Vakfı, Türkiye'nin bilgi toplumuna geçiş sürecini hızlandırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Toplumun bütün kesimlerine bilişim kültürünün yayılması, toplumun bilgisayar okur yazarlığının artırılması ve Türkiye'de bilginin serbestçe dolaşım ve paylaşımı için gerekli altyapının oluşturulması amacıyla Vakıf bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerine devam etmektedir. Bilişim yatırımlarının genel ekonomi içindeki payının Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin ortalama düzeyine çıkmasını ve devletin yeniden yapılanması için gerekli bilgi ve iletişim teknolojileri desteğinin sağlanması hedeflenmektedir. yenilenen teknolojisini kullanışlı içerik ve işlevler yaratmak için kullanır. Yenibir.com, sunduğu güncel iş fırsatları ve içeriği ile bireysel üyelerinin kariyer ve kişisel gelişimlerine katkı sağlar. Büyük ölçekli ve çok uluslu şirketlerden, KOBİ’lere kadar her boyutta, farklı sektörden 13.000’i aşkın firmaya hizmet veren topladı. Netron Teknoloji çatısı altında yer alan Netron Bilgi İletişim Teknolojileri, Netron Corporate Solutions ve Netron Institute of Technology’nin yanı sıra 2005 yılında Netron Yazılım ile Netron Bilişim Akademisi de bu yapılanmaya dahil oldu ve Netron Teknoloji çatısı altındaki firma sayısı beşe yükseldi. 8 yıldır sürdürdüğü başarılı çalışmalar neticesinde tüm faaliyet alanlarındaki hizmet yelpazesini sürekli geliştiren Netron Teknoloji, Türkiye’nin “bilişim bilgi merkezi” olma yolunda önemli adımlar atıyor. Hürriyet İK’nın internet ortağıdır. Netron Teknoloji, 360 derece hizmet anlayışıyla hareket ediyor ve bir taraftan bireyler ile kurumların en kaliteli teknik eğitimi alabilmelerini sağlarken, diğer taraftan da şirketlerin BT projelerine danışmanlık ve yazılım desteği sağlıyor. Microsoft tarafından verilen 8 yetkinliğe sahip dünyadaki tek firma olan Netron, 2005 yılında Microsoft Türkiye’nin verdiği “En Yetkin Microsoft Çözüm Ortağı” ödülünü kazanmasının yanı sıra “En İyi Kurumsal Eğitim Merkezi” ve “En İyi Kurumsal Proje” ödüllerinin de sahibi oldu. Bilgi için: Cumartesi İletişim Hizmetleri [email protected] İlke Eren [email protected] Figen Şakacı [email protected] T: (212) 244 66 80 pbx F: (212) 251 10 01 Eğitim Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – program Avast! 4 Professional Edition Avast! sisteminizde tam güvenlik sağlayan bir antivirüs yazılımıdır. Bilgisayarınızı hacker saldırılarından ve virüslerden korur. Gelen saldırıları engeller ve size bildirir. İsteğiniz doğrultusunda sisteminizi virüs taramasından geçirir. Programın kolay kullanılabilir arayüzü, e-mail koruması ve otomatik güncellemesi gibi özellikleri vardır. Virüs, solucan ve truva atları (trojan) ile savaşmak istiyorsanız ve sisteminizin güvenliğini sağlamak istiyorsanız Avast! Professional Edition'ı kullanabilirsiniz. Programın tam sürümü 39.95$dır. Uygulama Türkçe'dir. BitDefender Professional Plus BitDefender Professional Plus; antivirüs, güvenlik duvarı (firewall) ve antispam modüllerinden oluşmuş bir güvenlik paketidir. Antivirüs : Sisteminize bulaşan veya bulaşmaya çalışan her türlü virüsü tespit eder ve kaldırır. İstediğiniz zaman sisteminizi virüs taramasından geçirebilir ve tarama hakkında ayrıntılı bir rapor edinebilirsiniz. BitDefender Professional Plus, bir antivirüs programının sahip olması gereken en önemli özellik olan, en son çıkan virüslere karşı programı güncelleme desteğine sahiptir. Güvenlik Duvarı (Firewall) : Sisteminizi korsan saldırılara karşı kullanımıda çok basit, hem de hızlı bu uygulama ne tarama yaparken ne de açıkken sistemi kasmıyor, meşgul etmiyor. Çok başarılı bir anti-virus uygulaması. Bu Enterprise sürümü olduğundan network'ünüzde de rahatça kullanabilirsiniz. McAfee VirusScan Enterprise F-Prot Antivirus Popüler ve başarılı bir anti-virus uygulaması olan McAfee VirusScan'in hem tekli sistemlerde hem de dosya sunucularında kullanılabilen, içerisinde dahili Firewall ile birlikte gelen Enterprise sürümüdür. Bilgisayarı fazla yavaşlatmıyor, hızlı ve etkili. İçerisinde bulunan Live Update ile anti-virus'unuzu herzaman güncel tutabilirsiniz. İçerisinde 50.000'den fazla virus kayıtları bulunur ve bu sayede birçok virusu bulup temizleyebilirsiniz. Ayrıca programın En güncel program sitesi Dünyanın en popüler antivirüs yazılımlarından F-Prot'un en son sürümü. F-Prot ile sisteminizi kolay bir şekilde koruyabilirsiniz. Virüsleri tanıyıp sisteminizden kaldırabilme, hafızaya koruyucu bir program yükleme ve arşiv dosyalarını tarayabilme özelliklerine de sahip. F-Prot Antivirus, hemen hemen 175000 adet virüs tanıyor. İstediğiniz zaman sisteminizi virüs taramasından geçirebilirsiniz. Bunun yanı sıra internetten güncelleme olanağı da mümkün. F-Prot'un en büyük özelliği ise sisteminizi yormadan çalışması 12 korur. Çevrimiçi her türlü kötü niyetli saldırıya karşı sizi koruyarak internette güvenli ve gizli bir şekilde sörf yapmanızı sağlar. İnternet trafiğini denetler, çerezleri kontrol eder ve "XXX-dialer" tipi programları engeller. Antispam : E-posta kutunuzu korur. Spam adı verilen reklam ve zararlı dosya içerikli postalara karşı tam çözüm sağlar. E-postanızı çöp kutusu olmaktan kurtarır. Bu mükemmel güvenlik paketi, "dialer" adı verilen ve telefon faturanızı yükselten zararlı dosyaları da temizler. Norton, AntiVir, Panda, Kaspersky gibi birçok antivirüs yazılımından kaliteli olan BitDefender Professional Plus, bu sürümüyle artık tam bir güvenlik paketi! Programı 30 gün boyunca dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Eğer tam sürümünü satın alıp, programı ömür boyu kullanmak istiyorsanız; 44.95$ ödemeniz gerekmektedir. Kaspersky Anti-Virus Personal 2006 Kaspersky Anti-Virus Personal, kullanıcı dostu arayüzü, güçlü tarama ve koruma özellikleri ile, email kontrol özelliği ile bilgisayarınızı özellikle internetten gelen virüslere karşı koruma sağlıyor. Yaklaşık 50.000 e yakın virüsü tanıma özelliği var. Programın bu versiyonunda şu günlerde yeni çıkan virüsleri tanıma özelliği de var. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik, www.inndir.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – program NOD32 Antivirüs Beta (Win9x) Truva atlarını sisteminize zarar vermeden kaldırabilir. (Disinfect özelliği) Truva atlarını sisteminize zarar vermeden dosya ile birlikte silebilir. (Delete Özelliği) Truva atlarını sisteminize zarar vermeden dosya ile birlikten karantinaya alabilir. (Karantina Özelliği) Nod32 Antivirüs dünyada 5 yıl boyunca dalında birincilik almış bir program. Performansı oldukça güzel. En basitinden Sabit Diskiniz 50 GB civarı dolu ise tamamen virüs taramasından geçirmesi yaklaşık 20 dakika. Hem çok hızlı hemde sisteminizi kasmıyor. Üstelik internet bağlantınız var ise güncellemeyi kendisi otomatik olarak yapıyor. Eğer internet bağlantınız yoksa üretici web adresine giderek virüs güncellemelerini indirerek , kendiniz de virüs güncellemelerini yapabilirsiniz. Antivir Personal Edition: Virüsleri sisteminize zarar vermeden kaldırabilir. (Disinfect özelliği) Virüsleri sisteminize zarar vermeden dosya ile birlikte silebilir. (Delete Özelliği) Virüsleri sisteminize zarar vermeden dosya ile birlikten karantinaya alabilir. (Karantina Özelliği) En güncel program sitesi Günümüzdeki güncel virüslerden tutunda eski virüslere kadar tümünü bulabiliyor. Hatta buna piyasada bulunan virüslerin %99 desek yeridir. Bu arama gücünü ise internetten güncelleme desteği sayesinde kazanıyor. (Update) Antivir, ücretli yazılımlar ile başa çıkabilecek kadar başarılı bir virüs programı. Yazılımın avantajlarını göz önünde bulundurursak ücretsiz olması, küçük boyutlu ve kullanım kolaylığı sayesinde gerçektende diğer yazılımları geçecek kadar iyi. Bütün bunlara işletim sistemlerinin tümünü desteklemeside eklenince oldukça ilgi çekiyor. ClamAV Solucanları silebilir ya da karantinaya alabilir tabi temizleyebilirde. Fakat bazı solucanlar konusunda pek de etkili değil. İnternetten her hafta güncelleme desteği.(Update) Araç çubuğunda çalışabilme özelliği (Real-Time arama) Antivir, bir anti-virüs yazılımı. Oldukça fazla tanınan bu yazılım oldukça da marifetli aslında. Gelin Antivir Personal Edition'a kısaca bir göz atalım. 13 Windows'un açılışında sistem ile beraber çalışma. Güncelleme konusunda otamatik takip desteği. Yapılan aramalar konusunda ayrıntılı rapor özelliği. Yapılan tüm aramalar hakkındaki raporların tutulduğu kayıt hafızası. Arayacağınız bölümleri otamatik olarak ya da kendi isteğinize göre seçebilme özelliği gibi marifetler mevcut programımızda. ClamAV, MS-DOS ortamında bilgisayarınızdaki virüsleri ve truva atlarını tarayabilen bir yazılım. Bu yazılım Windows'unuzu kapattıktan sonra sizin yönergeleriniz ile virüs taraması yapıyor. Sistem kapalı olduğunda oldukça hızlı ve başarılı taramalar yapması söz konusu. Oldukça başarılı tarama yapan bu antivirüs yazılımı açık kaynak kodlu olduğundan ücretsiz ve bunlara ek olarak güncel olan virüslerin de bir çoğunu bulabiliyor ve bunları sistemden kaldırıyor. Kaldıramasa bile dosyayı direkt olarak siliyor. Tabii sistem dosyası ise sizi bu konuda uyarıyor. Şimdilik bazı virüs programları kadar iyi olmasa da yeterince iyi ve kolay bir kullanıma sahip. Hızını da göz önünde bulundurursak denemeniz gereken bir yazılım. Son değişilikler: ClamAV CVS ağacındaki hatalar giderildi. Yeni Cygwin 1.5.19 geliştirici önizlemesi Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik, www.inndir.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – program Antiy Ghostbusters Professional Edition Jiangmin Antivirus Software KV2005 Antiy Ghostbusters Professional Edition güçlü güvenlik bilgisiyle sisteminizi virüs, trojan, spyware, worm gibi davetsiz misafirlerden uzak tutar. Antiy Labs tarafından üretilen bu yazılım 30.000'e yakın virüs, worm, trojan vb. tanımaktadır. Programın 30.000'den fazla virüs vb. tanımasını istiyorsanız, Antiy Labs'ın belli sürelerde çıkardığı güncelleme paketlerini innDirmelisiniz. Sisteminizi istediğiniz zaman virüs taramasından geçirebilir, sonucu bir rapor halinde alabilirsiniz. Programın bu sürümünde hatalar düzeltilmiş, açıklar kapatılmıştır. Programın tam sürümünü 39.95$ ödeyerek satın alabilirsiniz. En güncel program sitesi Jiangmin Antivirus Software KV2005, yeni nesil anti-virüs programlarından. Onun da amacı diğer anti-virüs programları gibi bilgisayarınızı virüslerden, hacker'lardan, solucanlar ve truva atlarından (worms and Trojan Horses) kurtarmak; Internet Explorer'ı bir sorunu varsa düzeltmek; ve gizliliğinizi korumak. Bunları yaparken üreticinin vaad ettiği diğer şeyler ise şunlar: 14 belgelerinde göstermek Script virüsleri göstermek. Sistem kayıt düzenlemelerini göstermek MSN messenger, Winzip programları, FlashGet, NetAnts programları,gibi programlarla tümleşik çalışma. Internet Explorer (IE) kurtarma. 4 Dil desteği (türkçe yok) 4 arayüz desteği Kolay ve uzman modu Gizlilik koruma desteği Otomatik güncelleştirme özelliği Bilinen tüm virüsleri bulma ve yoketmek. Şu anda program 80.000 civarından virüs tanımlamasına sahip. Bulaşan virüslerin nasıl bulaştığını (internet, web vs) ayrıntılı bir şekilde göstermek. Ürün demo sürümü ile geliyor ve bu sürümde bulunan virüsleri ve türevlerini silemiyorsunuz. Tam sürümü 19.95$ olan bu program birden çok lisans alanlar için daha ucuza mal oluyor. Lisans sayısı / Ürün başı fiyat 1 USD: --> 19.95 2 USD: --> 17.95 3 or more USD: --> 14.95 Bu ayrıntıyı Microsoft Office Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik, www.inndir.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – güvenlik * Saldırılar için zayıf görülebilecek sanal ağlar oluşturarak (honeypots) saldırganı yanlış yere yöneltme ve şaşırtma Açık Akademi yayınlarından "Ağ Güvenliği İpuçları" Kitabı çıktı! * Linux, BSD ve Windows makinelerinizi saldırılara karşı hazırlama İsmail Yenigül Orijinali O'Reilly Yayınevinin "Network Security Hacks" kitabı olan bu eser EnderUNIX üyeleri Ömer Faruk Şen ve Özgür Özdemircili tarafından tercüme edilmiştir. "Ağ Güvenliği İpuçları" sisteminizi basit bir hedef olmaktan çıkaracak 100 güçlü ve kullanışlı ipucu sunmaktadır. Bunlar, gerçek dünyada kullanılan araçlardan alınmış örnekler ve güvenlik uzmanlarının kendi bilgisayar ve ağlarını korumak için kullandığı yöntemlerden oluşmaktadır. Her bir ipucunu okumak yalnızca birkaç dakika sürerken sizi saatlerce araştırma yapmaktan kurtaracaktır. Bu kitapta saldırganları tespit etmek ve onlarla baş etmek için pek çok kullanışlı teknik bulacaksınız. Aşağıdakilerin nasıl yapılacağını öğreneceksiniz: * Ağınızı ve verdiğiniz hizmetleri Snort ve Spade gibi gelişmiş saldırı tespit sistemleri (IDS) ile gözlemleme * Emaillerinizi ve diğer kritik hizmetlerinizi güçlü algoritmalarla şifreleyerek koruma * İşletim sisteminizi tespit etmeye yönelik ağ tarayıcılarını engelleme ve başka bir işletim sistemi çalıştırdığınız şeklinde onları yanıltma * Birçok VPN çözümünü (IPSec, OpenVPN, PPTP, VTun ve bilinen SSH) kullanarak iki uzak nokta arasında internet üzerinden güvenli bağlantı tesis etme Bilgi Güvenliği Rehberiniz * Olması kaçınılmaz sızmaları tespit etme, karşılık verme ve korunma "Ağ Güvenliği İpuçları" orta seviye ve ileri seviye ağ yöneticileri için yazılmış olup tamamen pratik, işe yarayan tecrübelerden ve problem çözümlerinden oluşmaktadır. Kitabın resmi sitesi: http://www.acikakademi.com/catalog/ nethacks/ Microsoft AntiSpyware Symantec ürünlerini kötü amaçlı program olarak nitelendiriyor K. Ahmet İnce Microsoft antispy yazılımının, Symantec firmasının bazı güvenlik ürünlerini kötü amaçlı program olarak nitelendirdiğini doğruladı. Sorun geçtiğimiz perşembe Microsoft AntiSpyware yazılımın son güncellemesinden sonra meydana geldi. Güncelleme sonrası Microsoft yazılımı, Symantec yazılımlarının windows registry kayıtlarını şifre çalmada kullanılan kötü amaçlı yazılım kayıtları olarak değerlendiriyor ve kullanıcıya bu kayıtları silmesi yönünde tavsiyede bulunuyor. Microsoft ve Symantec firmalarının yaptıkları açıklamada bu regsitry kayıtlarının silinmesi SAV (Symantec AntiVirus) ve SCS (Symtantec Client Security) programlarının (tüm versiyonları için) düzgün çalışmayacağını belirtmişlerdir. Microsoft geçtiğimiz Cuma günü yayımladığı güncelleme ile problemi gidermiştir. Microsoft'un yazılımı geçtiğimiz senede, startpagina.nl (MSN'in ana rakiplerinden biri) sayfalarının kötü amaçlı sayfalar 15 olarak nitelendirerek bu sayfalara erişimi engellemişti. Kaynak: http://news.zdnet.com/21001009_22-6038852.html Process Explorer 10.02 K. Ahmet İnce Sysinternals firması, Process Explorer 10.02 versiyonu çıkardığını duyurdu. Program sistem yöneticileri tarafından çalışan programların(process) hakkında hangi DLL'leri kullandığı, hangi API'leri çağırdığı gibi detaylı bilgi verdiği için tercih edilmektedir. Aşağıdaki adresten detaylı bilgi alabilir programı download edebilirsiniz: http://www.sysinternals.com/Utilities/ ProcessExplorer.html VmWare GSX Server. Bedava! K. Ahmet İnce Geçen sene kasım ayında Microsoft'un Virtual Server R2 yazılımını $99 (Standart Edition) ve $199 (Enterprise Edition) fiyatla piyasaya sürmüştü. Ancak görünen o ki Vmware rakibi olan Virtual Server'ı geride bırakmak niyetinde. Pazartesi günü resmi açıklamayı yapacak olan Vmware, GSX server yazılımını bedava dağıtacak.. Vmware firması bununla birlikte, Virtual server rekabetinde üstünlük kazanabilir. Öyleki; bedava kurulacak GSX sunucu üserinde çalıştırılacak Virtual Machine'ler daha sonra ESX üzerine veya "Vmware Workstation" yazılımna aktarılabilir. Kaynak: http://news.com.com/VMware+to+ma ke+server+product+free/21001012_3-6034615.html?tag=nefd.top http://www.virtualization.info/2006/02 /breaking-news-vmware-to-makeserver.html Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – güvenlik Nmap Popüler port tarama (ağ araştırma, işletim sistemi saptama) aracı Nmap'in 4.00 sürümü çıktı. * UDP taramada yapılan değişiklikler. Artık cevap vermeyen port'lar "open" yerine "open|filtered" (açık veya filtrelenen) olarak sınıflandırılıyor. Nadir durumlarda boş bir yoklamaya UDP pakedi ile cevap veren port'lar açık olarak değerlendiriliyor. Nmap'te bir önceki ana sürüm 3.50'den bu yana pek çok değişiklik yapıldı. 3.50'den bu yana çıkan 36 sürümde yapılan geliştirmeler ve yeni özelliklerden bazıları: * Nmap'e diyet uygulandı. Port tarama motorunda (ultra_scan) yapılan değişiklikler ile (özellikle 10binlerce port tarandığında) daha az hafıza harcanması sağlandı. * Paketleri her zaman raw socket'ler kullanarak gönderme yerine, Raw ethernet frame'lerini gönderebilme ve yönlendirebilme özelliği eklendi. Bu Windows için kullanışlı çünkü Microsoft raw socket desteğini XP'de kaldırmıştı. Nmap çalışma esnasında platforma göre en uygun metodu seçmeye çalışıyor fakat --send-eth veya --send-ip parametreleri ile kendiniz de belirleyebilirsiniz. * Configurator'e elit ASCII sanatı eklendi. Sadece UNIX kaynak kodunu derleyenler bunu görebiliyor. * ARP tarama özelliği eklendi (-PR). Nmap artk host'ların up olup olmadığını belirlemek için (zaten başarılı ARP istekleri sonrasında kullanılabilen) IP paketleri yerine raw ethernet ARP istekleri gönderiyor. Bu hem çok hızlı hemde (IP-seviyesi güvenlik duvarlarından etkilenmeyeceği için) daha sağlam sonuçlar veriyor. * Ocak 2006'ya kadar olan tüm servis bildirimleri entegre edildi. Veritabanı boyutu 3.50'den bu yana 3 kat daha arttı ve artık 381 servis protokolü için 3153 tanım içeriyor. NMAP 4.00 çıktı Ertan Kurt * Nmap'in raw ethernet frame'leri gönderirken verilen MAC adresini kullandırmaya yarayan --spoof-mac seçeneği eklendi. Geçerli argümanlar: "Apple", "0", "01:02:03:04:05:06", "deadbeefcafe", "0020F2", ve "Cisco". * Port tarama motorunun çekirdeği tekrardan yazıldı (artık ultra_scan() olarak adlandırılıyor). Geliştirilmiş algoritmalar ile daha da hızlandırılmış durumda. Sadece tek bir host taramada değil yüzlerce host'u aynı anda taramada da daha hızlı. Bilgi Güvenliği Rehberiniz * Sıfırdan yeni yardım (man) sayfaları yazıldı. Öncekinden iki kat daha kapsamlı (ve uzun) ve daha iyi organize edildi. http://www.insecure.org/nmap/man (veya docs/nmap) adresinden okunabilir. * Yeni işletim sistemi saptama tanımları eklendi. Veritabanı 1121 tanımdan 1684 tanıma ulaştı. * NSIS (Nullsoft Scriptable Install System) kullanılarak Windows için çalıştırılabilir kurulum yaratıldı. * Çalışma zamanı etkileşim eklendi. Artık Nmap çalışırken 'v' ye basarak verbosity'yi, 'd' ye basarak debug seviyesini veya 'p' ye basarak paket izlemeyi açabilirsiniz. * Ters DNS çözümü bir seferde bir tane yapılıyordu, artık paralel olarak çalışıyor. Geniş ağları taramada bu değişiklik kendisini gösteriyor. * NmapFE GTK1 yerine GTK2 ile derlendi. Diğer özellikleri okumak için ve 16 Nmap'in yeni sürümünü indirmek için aşağıdaki adrese göz atabilirsiniz: http://www.insecure.org/stf/Nmap4.00-Release.html Reklam sitesine şantaj ve saldırı Ertan Kurt Web sitesinde piksel başına 1 dolar ödenerek reklam verilen ingiliz öğrenci Alex Tew'in sitesi (The Million Dollar Homepage) bu farklı yaklaşımı ile ün kazanmıştı. Geçtiğimiz günlerde bazı saldırganlar siteyi tehdit ederek 50bin olar fidye istediler ve siteye DDoS (servis kullanımı engelleme) saldırısı gerçekleştirdiler. Web sitesinin durduğu InfoRelay firması saldırılara karşı sitenin kaynaklarını artırdıkça şantajcıların saldırıyı artırdığını söyledi. InfoRelay problem için kalıcı bir çözüm bulduktan sonra FBI ile bu konuda çalışmaya başlamış. InfoRelay firmasından Russel Weiss bir Rus grubunun saldırı ile alakalı olabileceği yönünde ipuçları olduğunu fakat araştırmayı FBI bıraktıklarını söylüyor. Güvenlik uzmanları şantaj için DoS saldırılarının yaygınlaşmaya başladığını, genellik sitenin kapalı olduğu her saniye para kaybeden eticaret veya online kumar sitelerinin hedef olduğunu belirtiyorlar. Kaynak: http://news.com.com/Blackmailers+tr y+to+black+out+Million+Dollar+Hom epage/2100-7349_36028131.html?tag=nl http://news.com.com/This+week+in+ Net+crime/2100-7349_36029150.html?part=rss&tag=602915 0&subj=news Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – güvenlik Teori ve Uygulamalar ile TCP/IP ve AĞ GÜVENLİĞİ kitabı İsmail Yenigül Genel olarak iki bölümde incelenebilecek olan kitabın birinci bölümü OSI modeli ve TCP/IP protokolü içerisinde yer alan her yapının ayrıntılı bir biçimde incelenmesini ve bilgisayar ağları içerisinde akan verilerin fiziksel katmandan, kullanıcının algılayabileceği yapıya dönüşünceye kadar geçen zaman içerisinde meydana gelen dönüşümleri kapsamaktadır. Bilgisayar ağları ve haberleşmesi hakkında ayrıntılı bilgilere yer veren kitap protokol başlık yapılarına ve ağ üzerinde verilerin iz sürümüne de yer vermektedir. RFC yayınlarına bağlı kalınarak hazırlanmış bu kitap üniversitelerin Bilgisayar Ağları dersi için kaynak eser niteliğindedir. Kitap içerisinde işlenen diğer konular ise bilgisayar ağları üzerinde meydana gelebilecek saldırılar ve bunlara karşı alınabilecek önlemlerdir. Kitabın resmi sitesi: http://www.acikakademi.com/catalog/ tcpip/ Bilgi Güvenliği Rehberiniz 17 İnanç İlgin İlk duyurulduğunda güvenlik açığını inkar eden FedEx yetkilileri 2 mart'ta "açıkları halen kontrol ettiklerini" belirten bir açıklama yapmışlardı. Firma sözcüsü Jim McCluskey bu açıklardan yararlanma işlemlerine sıcak bakmadıklarını ve hırsızlıktan farklı görmediklerini söyledi. Microsoft' un beta sürümünü çıkardığı Windows Desktop Search 2.6.5 yazılımı görev çubuğuna yerleşerek E-posta' da bulunan mesajlarda, kontak kişilerde, zamanlanmış görevlerde, bilgisayarda bulunan dosyalarda (Powerpoint, word, vs.) ve Instant Messenger (Msn vb.) kayıtlarında hızlı bir arama yapabilmektedir. ExpressPay kartları Amerika'daki Kinko mağazalarında self-service kiosk'larda satın alınabilen ve doldurulabilen ödeme kartlarıdır. Kartlar FedEx'in sahibi olduğu fotokopi mağazalarında nakit para yerine kullanılarak fotokopi satın alımında ve Kinko mağaazalarında PC/Macintosh bilgisayarları kullanım için kiralamada kullanılabiliyor. Programın yüklenebileceği işletim sistemleri : Entrac Technologies tarafından geliştirilen ExpressPay, Siemens ve Infineon Technologies'in akıllı kartlarını kullanıyor. Microsoft Windows Desktop Search 2.6.5. beta sürümünü yayınladı Windows 2000 Service Pack 4; Windows Server 2003; Windows Server 2003 Service Pack 1; Windows XP Service Pack 1; Windows XP Service Pack 2 Yazılımı yüklemek ve detaylı bilgi için : http://www.microsoft.com/downloads/ details.aspx?FamilyID=971793f295ac-4788-800692d848e67a40&DisplayLang=en http://support.microsoft.com/kb/9119 93 FedEx: ExpressPay Hack 'Hırsızlıktan bir farkı yok' Ertan Kurt Bir donanım güvenliği uzmanının FedEx Kinko ExpressPay kartlarındaki güvenlik açıklarını göstermesinden günler sonra firma yetkilileri bu açıkların müşteriler için bir risk oluşturmadığını söyledi. Secure Science firmasından Strom Carlson'un raporuna göre kartlar üzerinde depolanan veriler kriptolanmıyor ve herhangi bir akıllı kart okuyucusu ile okunabiliyorlar. Ayrıca kart üzerindeki veriler 3 byte uzunluğundaki güvenlik kodları ile modifiye edilebiliyor. Carlson, yaptığı araştırmada 1 dolara satın aldığı Kinko kartını USB logic analyzer kullanarak sistemine bağlamış ve 3 byte'lık güvenlik kodunu sniff ederek ele geçirmiş. Carlson güvenlik kodunun kriptolanmadığı için veri alışverişinde kolaylıkla görülebildiğini belirtiyor. Carlson'un gerçekleştirdiği demonstrasyonun videosu aşağıdaki adresten izlenebilir: http://www.securescience.net/exploit s/ssc_expresspay_vuln.wmv Kaynak: http://www.eweek.com/article2/0,175 9,1934424,00.asp?kc=EWRSS0312 9TX1K0000614 Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – haberler Türkiye’nin ilk sanal ringi Google Arena’da karşılaşma son hızla sürüyor… Türkiye’de ilk kez Project House tarafından geliştirilen ve herhangi iki kavramı karşılaştırma olanağı sağlayan Google Arena’da son bir ay içerisinde 50 binin üzerinde arama yapıldı. Eylül ayı içerisinde kullanıma açılan www.googlearena.com sitesinde, en çok futbol ve markalar ringe çıkarıldı. Project House tarafından Türkiye’de ilk kez geliştirilen ve herhangi iki kavramı, google’da ayrılan sayfa sayısına göre karşılaştırma olanağı sağlayan Google Arena’da son bir ay içerisinde 50 bini aşkın arama gerçekleştirildi. Deneysel ve eğlencelik bir proje olarak başlayıp büyüyen www.googlearena.com sitesi, gazete manşetlerinde rastlanan her kavramı konu alan gerçek bir arena olma yolunda ilerliyor. Takımlar önce Google Arena’da sonra sahada mücadele etti… Karşılaştırmaların yüzde 20’lik dilimi ise ünlülerin birbirleri ile kıyaslanmasından oluşuyor. En çok giriş yapılan ünlülerin başında Gülben Ergen ve Hülya Avşar geliyor. Ticari markalardan ünlü kişilere, futbol takımlarından farklı ülkelere kadar aklınıza gelebilecek herhangi iki kavramı ringe çıkarmak için yalnızca www.googlearena.com adresine girmeniz yeterli. Çocuklu annelerin sürüşleri Parrot araç kiti ile güvenli Araba kullanırken çocuklarının güvenliğini düşünen tüm anneler Parrot Bluetooth® Araç Kitleri ile artık rahat bir nefes alıyor. Parrot ile telefonlarına dokunmadan rahatça konuşan anneler, hem sürüşlerinin hem de çocuklarının güvenliğini sağlıyor. Geçtiğimiz Eylül ayında kullanıma açılan ve Azerbaycan’dan bile kullanıcısı bulunan Google Arena’da en çok karşılaştırılan kavramlar: Futbol takımları ve ticari markalar. Çıkan sonuçlara göre, sitede yapılan aramaların yüzde 40’ı futbol takımlarını karşılaştırmak için gerçekleştirildi. Bunun yarıya yakınını Fenerbahçe ve Galatasaray takımları oluştururken, tüm derbi maçları öncesinde, takımların Google Arena’da karşılaştırıldığı saptandı. Futbol takımlarından sonra en çok ticari markalar ve ünlüler ringe çıktı… Google Arena’da futbol takımlarından sonra en çok karşılaştırılan kategori yüzde 30’luk bir oranla ticari markalar oldu. Koç/ Sabancı, Google/ Yahoo ve BMW/ Mercedes kıyaslama yapılan markalar liginde başı çekiyor. Haberler 18 teknolojisiyle Parrot, bugün dünyada anneler tarafından en çok tercih edilen Bluetooth araç kiti. Türkiye’de Mobicom tarafından pazara sunulan Parrot Bluetooth® Araç Kitleri’ni; Ford, Renault, Hyundai, Volkswagen, Nissan, Citroën bayilerinde, CarrefourSa, TeknoSa, D&R, Kipa Mağazaları ile Hepsiburada.com, Bidolu.com ve kendinal.com internet sitelerinde bulabilirsiniz. Mobicom’un Nissan Otomotiv A.Ş. ile gerçekleştirdiği işbirliği kapsamında ise, Mart ayı boyunca Nissan Micra satın alan annelere ve herkese, Parrot CK3000 Evolution Bluetooth® araç kiti standart donanım olarak sunuluyor. Parrot Bluetooth araç kitlerinin montajlı modelleri CK 3000 Evolution (129 Avro) ve LCD ekranlı CK 3100 (199 Avro), aracın hiçbir yerine zarar vermeden monte edilerek aracın müzik sistemine entegre oluyor. Parrot EasyDrive Tak&Git Bluetooth kiti (99 Avro) ise montaj gerektirmeksizin aracın çakmak prizine takılarak hemen kullanılıp araçtan araca kolayca taşınabiliyor. Parrot uyumluluk garantisi sayesinde telefon değiştiğinde araç kitini de değiştirmek gerekmiyor. Markası ne olursa olsun yeni telefonda da Bluetooth özelliği olması yeterli. Parrot’u rakipsiz kılan en önemli özellikleri • Tüm Bluetooth telefonlarla uyumlu • Ses tanıma ve sesle arama özelliği • Eko giderici ve gürültü azaltıcı teknolojisi sayesinde üstün ses kalitesi Parrot Bluetooth® Araç Kitleri ile anneler, araba sürerken telefonlarına dokunmadan rahatça konuşabiliyor, böylece çocuklarının güvenliğini sağlıyor. Araba kullanırken güvenli sürüş imkanı sağlayan Parrot Bluetooth® Araç Kitleri ile telefonunuz cebinizde veya çantanızdayken bile hiç dokunmadan rahatça telefon edebiliyor, gelen çağrıları cevaplayabiliyor ve konuşabiliyorsunuz. Kendi geliştirdiği rakipsiz ses tanıma ve sayısal sinyal işleme (DSP) • Geniş ürün yelpazesi: Her bütçe ve her ihtiyaca uygun bir Parrot Bluetooth Parrot hakkında detaylı bilgi için : www.parrot.com.tr Bluetooth® teknolojisi, kısa mesafeli radyo bağlantısı ile ses ve veri transferi yapılabilmesini sağlar. Bu sayede çok çeşitli elektronik araç kablosuz olarak birbirlerine bağlanır. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – haberler FIRST LEGO® Ligi Türkiye Robotik Turnuvaları Türkiye Finali gerçekleşti! Çocuklara bilim ve teknolojiyi sevdirmek, yaratıcılıklarını geliştirmek amacı ile Duracell’in ana sponsorluğunda düzenlenen FIRST LEGO Ligi Türkiye Robotik Turnuvaları’nın finali 11 Mart Cumartesi günü Educaturk Eğitim Fuarı / Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti. Smartkids Gelişim Merkezi, Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nün işbirliğinde düzenlenen finallerde “Duracell Şampiyonluk Ödülünü” İstanbul’dan katılan “FEPNOLOJİ” takımı kazandı. Dünyada 31 ülkede 60.000’in üzerinde çocuğun katıldığı turnuvaların bu yıl Türkiye’de ikincisi gerçekleştirildi. Turnuvalar kapsamında çocuklar, her yıl açıklanan bir tema ve bu temanın içindeki görevler doğrultusunda LEGO Mindstorms™ setlerini kullanarak robotlar tasarlıyor ve programlıyorlar. Bu yıl ana teması “Denizlere yolculuk” olan turnuvada takımlar, programladıkları LEGO Robotları ile çeşitli görevleri tamamlayarak en yüksek puanı almaya çalıştılar Yarışmacıların hazırladıkları projeler arasında, “denizleri kirleten sintine atıklarının engellenmesi”, “Akdeniz’de hızla yayılan katil yosunların Türkiye’ye gelmeden önce durdurulması”, “Haliç’in doğal bir akvaryuma çevirilmesi”, “İzmir Körfezi’nin temizlenmesi” ve “Boğazdan geçen gemilerin yarattığı tehlikelerin önlenmesi” gibi denizlerimize sahip çıkan ve onun önemine dikkat çeken konular yer aldı. FIRST LEGO® Ligi Türkiye Robotik Turnuvalarının finalinde, İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir ve Sakarya’dan toplam 24 takım mücadele etti. 19 Turnuvanın açılış konuşmaları İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Ömer Balıbey ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Başkanı Sayın Önder Küçükerman tarafından yapıldı. Heyecanlı ve çekişmeli mücadelelere sahne olan turnuvanın finalinde “Duracell Şampiyonluk Ödülünü” İstanbul’dan Fepnoloji takımı alırken, En İyi Robot Performans Ödülünü “İstanbul Rockets” ve En İyi Proje Ödülünü “The Great White Sharks” takımları kazandı. Katılan ekiplerin projelerini aralarında Turmepa genel müdürü Levent Ballar, Bilim merkezi vakfı başkanı Şerif Kaynar, Yaratıcı Çocuklar derneği Başkanı Didem Çapa, Hürriyet gazetesi yazarı Nora Romi gibi isimlerin bulunduğu seçkin bir jüri değerlendirdi. Çocukların sosyal sorumluluklarının bilincine varmalarına katkıda bulunan FIRST LEGO® Ligi Türkiye Robotik Turnuvalarının ana sponsorluğunu, teknoloji ve yenilikte lider, çevre dostu Duracell üstleniyor. FLL Hakkında FLL (FIRST LEGO League), FIRST (Foundation For Inspiration and Recognition of Science and Technology) ve LEGO® firmasının ortaklığından doğmuş, çocuklar için oluşturulmuş uluslararası bir programdır. FLL, ilk olarak 1998 yılında ABD’de bir pilot uygulama olarak ortaya çıkmıştır. FLL bugün 60.000’in üzerinde çocuğun katıldığı 31 ülkede uygulanan bir proje olarak uluslararası boyutta gerçekleşen bir organizasyondur. FLL hakkında daha detaylı bilgi için www.robotlar.com ve www.firstlegoleague.org adreslerini ziyaret edebilirsiniz. Haberler Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – haberler Fenerbahçe logolu Game Boy’lar Fenerium’da! En yeni teknolojilerle donattığı yaratıcı konsollarıyla oyun dünyasında yenilikçiliğin öncülüğünü yapan Nintendo, bir futbol takımının logosunu taşıyan Game Boy oyun konsolları ile dünyada bir ilki Türkiye’de gerçekleştiriyor. FB logolu Game Boy Micro, Game Boy Advance SP, Nintendo DS ve Game Cube’ler Fenerium’da Fenerbahçe tutkunlarını bekliyor. Dünyanın en büyük oyun konsolu ve yazılımı üreticilerinden Nintendo’nun SmartPRO, CiscoExpo`daydı SmartPRO, 21-22 Şubat tarihlerinde düzenlenen CiscoExpo 2006'ya katıldı. Etkinliğin sponsorları arasında yer alan SmartPRO, vereceği burslu eğitim için başvuruları da kabul etti. Bilişim alanında sertifikasyon eğitimleri veren SmartPRO Bilgi Çağı Gelişim Akademisi, 21-22 Şubat'ta İstanbul'da düzenlenen CiscoExpo 2006'ya katıldı. Etkinliğin sponsorları arasında olan SmartPRO, standında, Probil desteğiyle verilecek olan %95 burslu network eğitimi için başvuruları kabul etti. Haberler Fenerbahçe takımının logosu ile süslediği Game Boy’lar, hem Fenerbahçe hayranlarının hem de oyun tutkunlarının en gözde oyun konsolları oluyor. Fenerbahçe logolu Game Boy Micro, Game Boy Advance SP ve Game Cube’ler, Fenerium’da Fenerbahçe tutkunları ile buluşuyor. Nintendo, bir futbol takımının logosunun Game Boy oyun konsollarına taşınması uygulanmasını da ilk defa Türkiye’de gerçekleştirmiş oluyor. Dünyanın en fazla satan oyun konsolu olan Game Boy’un 10’a yakın farklı renk ve desende model seçeneği ile 550’den fazla oyunu bulunuyor. Game Boy Advance SP, Game Boy’un özelliklerini daha da ileriye taşıyor. Ekranını çizilmekten koruyan katlanabilir özelliği, taşınabilir olması ve ara kablosu ile 4 Etkinliğe katılımları konusunda bir değerlendirme yapan SmartPRO Genel Müdürü Önder Eker, Cisco Expo’da, en yeni Cisco network teknolojilerinin ve önümüzdeki yıllarda yoğun olarak kullanılacak yeni teknolojilerin sergilendiğini söyledi. Özellikle ses, veri ve videonun entegrasyonunun gündemde olduğuna işaret eden Eker, cep telefonlarından video konferans yapılacak günlerin yakın olduğunu bildirdi. Eker, "Ancak, bunun gerçekleşmesi için inanılmaz büyük bir teknoloji hamlesi gerekiyor. Şu anda altyapılar buna uygun değil. Dolayısıyla, iletişim ağlarının en baştan planlanması gerekiyor. Tabii, bütün bunları yapmak için uzmanlar lazım. Fakat, yetişmiş uzman açığı sorunu ile karşı karşıyayız. Cisco yetkililerinin burada ifade ettiklerine göre Türkiye’de %45’lik bir uzman açığı bulunuyor." 20 kişiye kadar aynı anda oyun oynama imkanı veriyor. Nintendo’nun Game Boy Micro’su ise markanın şimdiye kadar trendleri yakalayan en iyi el konsolu olma özelliğini taşıyor. Gri, pembe, yeşil ve mavi renk alternatifleri bulunan Game Boy Micro, eşsiz görüntüsünün yanı sıra keskin renklere sahip ekranıyla da Fenerbahçe tutkunlarının oyun keyfini artırıyor. Game Boy Micro, küçüklüğü ve hafifliği ile kolayca taşınabiliyor. Game Boy Micro, Mayıs ayından itibaren oyun portuna yerleştirilecek ek bir kartuşla MP3 Player olarak da kullanılabilecek. Tüm ailenin birlikte oynaması için tasarlanmış Game Cube ve oyunları, farklı oyunlarla beraber konsolun üzerinde ve aksesuarlarında çeşitli temalar taşıyan paketler içeriyor. Fenerbahçe logolu temaları da bulunan Game Cube, aileyle beraber oynanan paylaşımcı, parti oyunlarının yanı sıra farklı içerikli oyunlara sahip. Game Cube, Game Boy’a bir ara kablo ile bağlanabiliyor, Game Boy oyunlarında geliştirilen karakterlerden aktarım yapılabiliyor. www.nintendo.com.tr SmartPRO Genel Müdürü Önder Eker, şirket olarak etkinliğin destekleyicisi ve sponsoru tek eğitim merkezi olduklarını söyledi. "Bütün dünyada kariyer yapabilecek kalitede network uzmanları yetiştiriyoruz. Bu alanda ayrıca uluslararası bir ağa bağlıyız. Yetiştirdiğimiz uzmanlar dünyanın her yerinde iş bulacak donanıma sahip oluyorlar" diyen Eker, CiscoExpo 2006'da en son teknolojiler hakkındaki eğitimleri ziyaretçilere aktardıklarını sözlerine ekledi. Bu yılki etkinliğe özel olarak verecekleri burstan da söz eden Eker, Probil ile bu konuda işbirliği yaptıklarını ve etkinliğe katılan 50 kişiye %20 ile %95 arasında değişen oranlarda burs destekleri vereceklerini söyledi. Eker, çeşitli nedenlerle İstanbul'a gelememiş olanların da www.smartpro.com.tr adresinden online başvuru yapabileceklerini sözlerine ekledi. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – haberler KOBİ’ler Parsın İzinden Gidiyor Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir Şubesi tarafından 15 Mart’ta Eskişehir’de düzenlenecek olan 2. KOBİ'ler ve Bilişim Zirvesi’nde Pardus, KOBİ’lerle buluşacak. Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir Şubesi'nin bu yıl ikincisini düzenlediği KOBİ'ler ve Bilişim Zirvesi, 15 Mart'ta "Girişimcilik, AB ve İnovasyon" temasıyla gerçekleştiriliyor. Eskişehir'deki Zirve'de, KOBİ'lerin bilişimden yararlanarak ticaret hacimlerini nasıl artıracakları ve AB fonlarından daha fazla nasıl yararlanabilecekleri ele alınacak. TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) bünyesinde geliştirilen ulusal işletim sistemi Pardus, Zirve’de KOBİ’lerle ilk defa buluşacak. Pardus, Zirve’nin sponsorları arasında da yer alıyor. Zirve etkinlikleri kapsamında düzenlenecek “Üretim, Yönetim ve İş Süreçlerinde Verimlilik için Bilişim" paneline katılacak olan Pardus Proje Yöneticisi Doç. Dr. Erkan Tekman, “Özgür Yazılım ve Yenilikçi İş Modelleri” başlıklı bir sunuş yapacak. Aynı etkinlikte, KOBİ'ler tarafından merakla beklenen Pardus Sunucu 1.0 sürümünün de yol haritası ilan edilecek. Adını, Anadolu parsının Latince isminden alan Pardus'un en önemli özelliği özgür bir yazılım olması ve Genel Kamu Lisansı (GPL) ile dağıtılması. Pardus'un alternatifleri gibi yüksek ücretler karşılığında lisanslanması gerekmiyor. Pardus kullanan KOBİ’lerin çeşitli baskın ve denetimlerden çekinmesine de gerek kalmıyor. Çünkü Pardus kullanıcıları, yasalara aykırı bir fiil içinde bulunmuyor. Kullanıcılar, Pardus’u diledikleri kadar çoğaltıp istedikleri kadar bilgisayara yükleyebiliyorlar. Pardus, tam ve düzgün Türkçe desteği yanında, kurulum ve kullanım kolaylığı açısından da önemli yenilikler barındırıyor. İşletim sistemi, Zemberek adlı yazılım sayesinde, eksiksiz Türkçe sözlük ve yazım denetimi desteği veriyor. Pardus, sadece işletim sistemi olarak adlandırılan temel bilgisayar programından ibaret değil. Bir bilgisayarda olması gereken ve iş yaparken kullanılacak pek çok özgür yazılım da Pardus'un içinde yer alıyor. Bunlar arasında "Firefox" İnternet tarayıcısı, "OpenOffice.org" ofis paketi en bilinenleri. OpenOffice.org ofis paketinin benzerleri piyasada 400-500 dolara varan fiyatlarla satılıyor. Pardus'ta ayrıca İnternet araçlarından oyunlara, çokluortam oynatıcılarından kişisel bilgi yöneticilerine kadar bir masaüstü kullanıcısının tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek onlarca ücretsiz program bulunuyor. Kısacası Pardus, özgür olması, bir 21 bilgisayarda kullanılan her türlü yazılımı sunması, virüs gibi zararlı programlara doğuştan bağışıklığı olması, Türkçe desteğini eksiksiz vermesi, kullanım kolaylığı ve bizzat Türk bilgisayar uzmanlarınca Türkiye'de geliştirilmesi nedeniyle benzerlerinden çok farklı bir işletim sistemi olarak öne çıkıyor. Arıtech’ten DİFO Lab’e Komple Bakım Hizmeti DİFO Lab, tüm sunucu ve bilgisayarlarının sistematik bakımı, yedekleme ve danışmanlık hizmetleri için Arıtech ile anlaştı. Türkiye’nin önde gelen dijital fotoğraf laboratuvarlarından DİFO Lab, tüm sunucu ve bilgisayarlarının sistematik bakımı, yedekleme ve danışmanlık hizmetleri için Arıtech ile anlaştı. Bakım anlaşması kapsamında DİFO Lab’in iletişim ağının tamamına destek veriliyor. DİFO Lab, Arıtech’in sunduğu sistem destek projesiyle, iletişim ağının sağlıklı bir şekilde çalışmasını hedefliyor. Projenin ilk aşamasında, DİFO Lab’in mevcut sistemleri incelenip ihtiyaç ve eksiklikler belirlendi. Analiz çalışmasının ardından eski yapılar daha güvenli ve düzenli hale getirildi. Bugün, DİFO Lab’de sistematik bakımlar yapılıyor ve arıza durumunda anlık çözüm sağlanıyor. DİFO Lab Hakkında DİFO Lab Dijital Fotoğraf Laboratuvarları, fotoğraf ve görsel çözümlerle ilgili dünyadaki en son yenilikleri ve teknolojileri ülkemize getirerek en yüksek kalitede baskı çözümleri üretmeyi hedefliyor. Türkiye’de sektöründe örnek olmuş kalite kontrol ve hizmet anlayışı ile arkasında durabileceği ve desteğini verebileceği hizmet ve ürünleri satmayı ilke edinen DİFO Lab, kurumsal ve bireysel müşterilerine sadece ürün ve hizmet değil, ihtiyaçları çerçevesinde her türlü komple çözümü sunuyor. Haberler Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – çözüm 22 Hard Disk Kriptolama Çözümleri Kriptografi Hard disk kriptolama çözümleri için Safeboot, Securedoc ve DriveCrypt programlarını inceledim. Programların kurumsal ve kişisel kullanıma yönelik sürümleri mevcut ve her programın birbirine karşı avantaj ve dezavantajları mevcut. Tansu Gümüş Önbilgi: Hard disk kriptolama işlemi, belirtilen programlar aracılığıyla tüm diskin veya diskin bir kısmının kripto işlevine tabi tutulması sonucu gerçekleştirilmekte. Kriptolanan alana ulaşım oluşturulan anahtar(key) dosyası aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu anahtarlar anahtar dosyası(key file) adı verilen dosya içinde saklanır. Anahtar dosyası normalde kriptolanmış biçimde tutulur. Bu kriptoyu çözebilmek için ya bir şifreye ya da e-token gibi harici cihazlarda oluşturulmuş anahtar dosyasına ihtiyaç vardır. Kullanıcı isterse, kriptolanmış alana ulaşmak için bilgisayarın açılışına ikinci bir güvenlik seçeneği koyabilir. Bu sistem, bilgisayarın boot sektörüne kriptolama programlarının kendi boot programlarını yerleştirmesini sağlar. Bu programlar hard diskin MBR kaydını modifiye ederek kullanıcıya hard disk'e ulaşım için anahtar dosyasınnı yerini ve şifresini sorar.Bu sisteme pre-boot adı verilir. Kullanım Alanı: Eğer aradığınız çözüm için bu programlardan birin kullanmayı düşünüyorsanız, nerede kullanacağınızı planlamanız gerekmektedir. Kurumsal çözümlerde Safeboot programı bu konuda lider konumda. Sunduğu kullanım ve yönetim kolaylıklarıyla Safeboot programı bu konuda lider konumda. Securedoc programının kurumsal kullanım için biraz daha gelişmesi gerekli.Kurulum ve kullanım sırasında her an başka bir Bilgi Güvenliği Rehberiniz sorunla karşılaşmanız olası. Kişisel kullanım için SecureDoc programını tavsiye ederim. DriveCrypt programı kurumsal kullanım için bir seçenek sunmamakta fakat kişisel kullanımda sunduğu değişik seçeneklerle SecureDoc'a alternatif olabilir. DriveCrypt programının tüm özelliklerini kullanmak istiyorsanız, standart sürümünün yanında PlusPack adı verilen ve ayrı bir lisansla satılan sürümü de almanız gerekli. Bundan sonra DriveCrypt Standart ve DriveCrypt PlusPack, tek bir program olarak DriveCrypt adıyla incelenecektir. Program Karşılaştırmaları: Her üç program da kriptolama özelliklerinin yanında pre-boot login özelliğini içermektedir. Programlardan SafeBoot ve SecureDoc(*) port kontrol adı verilen özelliğe sahiptir. Buna göre, kullanıcı isterse bilgisayarındaki seri, paralel ve usb portların kullanımını kapatabilir ve isteğe bağlı olarak şifreli kullanıma açabilir.DriveDecrypt programı tamamen kişisel kullanıma yönelik olduğu için böyle bir özellik içermemektedir. Bilgisayarların floppy disk sürücüleri aynı şekilde port kontrol işlevi gibi bloklanabilmektedir. Safeboot ve SecureDoc(Enterprise sürümü) bu özelliği içermektedir. DriveCrypt bu özelliğe sahip değildir. Kurumsal kullanıma yönelik olarak Safeboot ve SecureDoc Enterpise bütün kullanıcıların tek bir konsol altından yönetilmesini sağlar. Bu konsoldan yeni kullanıcı ekleme, kullanıcılara uzaktan istenilen programların yüklenilmesi ve şifre kurtarma işlevi gibi işlevler gerçekleştirilebilir. Kullanım kolaylığı konusunda Safeboot bu konuda gene lider konumda. SecureDoc Enterprise yönetim konsolunun bir miktar gelişme göstermesi gerekli. Bazı özelliklerin “Reserved For Future Use” altında gruplanması, sonraki sürümlerde kullanımı zor olan bu konsolun kullanıcı dostu olacağının göstergesi. Programlar desktop PC özelliklerinin yanında, ayrıca PDA ve Palm türü cihaz kriptolamasını destekliyor. Safeboot programının Personel sürümü olmadığı için bu özelliklik standart birlikte gelmekte. SecureDoc programının enterprise editon sürümünde bu özellik mevcut. DriveCrypt programının sadece personel sürümü bulunduğu için bu özellik mevcut değil. Birçok kurumsal işyerinde ActiveDirectory dizinleme hizmeti kullanılmaktadır. Programlar enterprise sürümlerine bu özelliği entegre etmeyi unutmamışlar. Fakat, Safeboot programını ActiveDirectory ile entegre etmek istenirse ek bir lisans satın almak gerekmekte. SecureDoc programı ise entegrasyon özelliğini ücretsiz sunmakta. Bunun için kullanım klavuzunda anlatılan bazı ücretsiz programları kullanıp, SecureDoc'a manuel olarak entegre etmek gerekmekte. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – çözüm 23 Her üç programda e-token kullanma desteğini içermekte. Programların desteklediği e-token'lar üretici firmaların web sitesinden öğrenilebilir. Ayrıca programlar desteklemediği e-token'lar için, dll dosyasını import ederek programa dahil etme özelliğini içermekte. Yazılım Adı ve SafeBoot v4.2.13 Sürüm No Genel Özellikler Pre-Boot login, Windows login, disk encryption (Full, Partial), file encryption Port Kontrol Var Floppy Disk Var Bloklama Merkezi Yönetim Var Pocket PDA vs. Var Desteği Active Directory Var(Ek lisans gerektirmekte) Entegrasyon E-Token kullanabilme Yeni e-tokenlara uyumluluk Kurtarma Konsolu Remote Client Kontrolü Kullanım Kolaylığı SecureDoc v3.9 DriveCrypt v4.2 Pre-Boot login, Windows login, disk encryption (Full, Partial) Var(*) Var(*) Pre-boot login(**), Windows login, disk encryption (Full), file encryption Yok Yok Var(*) Var(*) Yok Yok Yok Var Var (Ücretsiz araçlar aracılığıyla kullanıcı tarafından gerçekleştirilmeli) Var Var Var Var Web Arabirimi, Yönetici Konsolu, Floppy Disk Var Web Arabirimi(*), Floppy Disk Floppy Disk(**) Kolay Personel Edition – Kolay, Kolay Enterprise Edition – Yönetim zorluğu ---Kullanıcıya özel Virtual Disk oluşturma, Wipe Disk Özelliği * Enterprise Edition ** Plus Pack sürümünde sürümünde Ekstra Özellikler ---- Son kullanıcı için, keyfile ister hard disk ister e-token üzerinde saklansın her zaman şifre unutma, e-token kaybetme gibi riskler mevcuttur. Bu yüzden her üç programda kurtarma konsolu seçeneğini içermekte. Programların sürüm türüne göre kurtarma konsolu seçenekleri değişmekte. Safeboot tamamen kurumsal bir yapıya hitap ettiği için, değişik kurtarma konsolları mevcuttur. Kullanıcı isterse yerel bir web sunucu üzerinden, isterse boot login ekranından, isterse yöneticiye ileteceği reverse hash key aracılığıyla şifresini geri alabilir. SecureDoc enterprise web arabirimi dışında bu özelliklere sahip. Bilgi Güvenliği Rehberiniz Var(*) DriveCrypt programı bu konuda biraz yetersiz kalmış. Kurtarma olarak kullanıcı sadece floppy disk seçeneğini sunmakta. Remote Client Control adı verilen sistemle, kullanıcılara Safeboot ve SecureDoc programı uzaktan yüklenebilir. Ayrıca yönetici, kullanıcı tarafında çalışmasını istediği programları, kullanıcı bilgisayarında ağ üzerinden gönderebilir. Bu özellik sadece kurumsal yapıda çalışmaktadır. Program yüklü olmayan kullanıcılara, hazırlanan bir floppy disk aracılığıyla client sürümü yüklenebilir. Program incelemeleri sonrası Var Yok Safeboot programının kurumsal bir yapı için hazırlanmış olmasına rağmen hem yönetici hem de kullanıcı tarafında büyük bir kolaylık mevcut olduğunu gördüm. SecureDoc programının, Enterprise sürümü için biraz daha gelişmesi lazım. Yetersiz bilgi ve kurulumdan sonra karşılaşılan sorunlar SecureDoc yöneticisini sıkıntıya sokabilir. SecureDoc Standard bu konuda yeterli bir yapıya sahip. Kullanımı kolay ve kullanım klavuzunda verilen bilgi yeterli. DriveCrypt programı kullanım kolaylığı yönünden başarılı bir profil çiziyor. Kullanıcıya sunduğu arabirim anlaşılır ve yardım dosyaları yeterli. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – çözüm 24 Anlatılanlar dışında DriveCrypt disk kriptolama özelliği dışında farklı bazı seçeneklerde sunmakta. Virtual Disk adı verilen ve istenirse hard disk'te istenirse harici medyada oluşturulabilen virtual disk normal disk altında ayrı bir kriptolanmış disk oluşturmakta. Kullanıcı istediği zaman şifreyi girerek bu bölümü aktif hale getirebilir, işini bittikten sonra bu alanı dismount edebilir. Eğer kullanıcı anahtar dosyası bir e-token üzerinde saklanıyorsa, kullanıcı e-token'ı taktığı sırada doğru şifre girilirse virtual drive aktif duruma geçiyor. Kullanıcı e-token'ı çıkarttığı anda virtual drive otomatik olarak dismount olmakta. DriveCrypt programı ayrıca wipe disk adı verilen bir özellik içermekte. Bu özelliği kullanırsanız, geri getirilmesi istemediğiniz sildiğiniz dosyaları wipe edebilirsiniz. Buna göre, silinen dosyanın üzerine DriveCrpyt tekrar tekrar yazmakta. Böylece silinen dosyanın geri getirilmesi imkansız hale gelmekte. Cacti Türkçe El Kitabı Özgür Karataş Cacti Nedir ? Cacti; network üzerinde bulunan aktif cihazlarınızın bellek (ram), disk, ağ ve sistem yükü gibi bilgilerini grafiksel olarak web arayüzüyle sunan, komple bir sunucu çözümüdür. Bilgileri almak için snmp ve aldığı bu bilgileri grafiksel olarak yazmak için rrdtool araçlarını kullanır. Paketleri indirin: #tar -zxvf mysql* Kuruluma başlamadan, öncelikle aşağıdaki paketleri sisteminize indirin. Bunun için root hakları ile wget aracını kullanabilirsiniz. #cd mysql* Cacti'yi çalıştırmak için aşağıdaki paketleri sisteminize kurmalısınız. Apache #mkdir /cacti #groupadd mysql #cd /cacti #useradd -g mysql mysql #wget http://apache.mirrors.versehost.com/ httpd/httpd-2.0.52.tar.gz #scripts/mysql_install_db #wget http://dev.mysql.com/get/Downloads/ MySQL-4.0/mysql-4.0.21.tar.gz #wget http://people.ee.ethz.ch/~oetiker/web tools/rrdtool/pub/rrdtool-1.0.49.tar.gz #wget http://unc.dl.sourceforge.net/sourcefo rge/net-snmp/net-snmp-5.1.2.tar.gz PHP NET-SNMP RRDTOOL Cacti Open Source bir yazılımdır ve bu nedenle Linux Unix türevi sistemler üzerinde çalışır. #wget http://www.cacti.net/downloads/cacti0.8.6h.tar.gz Mysql Kurulumu: Nasıl Çalışır ? Cacti basit, kullanışlı ve şık bir arayüze sahiptir. Her geçen gün geliştirilmekte ve GNU\GPL lisansı ile dağıtılmaktadır. Resmi web sitesi www.cacti.net adresidir. Kuruluma Başlayalım Bilgi Güvenliği Rehberiniz #make #make install #wget http://us4.php.net/get/php4.3.8.tar.gz/from/this/mirror Sistem Gereksinimleri: #./configure --prefix=/usr/local/mysql Mysql bilinen en popüler veritabanıdır. Cacti tablolarını ve bilgilerini Mysql veritabanında tutmaktadır. Mysql'i sisteminize kurmak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz. #chown -R root /usr/local/mysql #chown -R mysql /usr/local/mysql/var #chgrp -R mysql /usr/local/mysql #rm -f /etc/my.cnf #cp support-files/my-medium.cnf /etc/my.cnf #echo /usr/local/mysql/lib/mysql >> /etc/ld.so.conf #echo /usr/local/lib >> /etc/ld.so.conf #ldconfig -v #cp support-files/mysql.server /etc/init.d/mysql #/usr/local/mysql/bin/mysqld_safe -user=mysql & #cd /etc/rc3.d/ #ln -s ../init.d/mysql S85mysql #ln -s ../init.d/mysql K85mysql #cd /etc/rc5.d/ #ln -s ../init.d/mysql S85mysql #ln -s ../init.d/mysql K85mysql #cd /etc/init.d/ #cd /cacti #chmod 755 mysql Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – çözüm 25 Apache Kurulumu: /www/conf/httpd.conf.backup RRDTOOL Kurulumu: Apache bildiğiniz gibi linux ve unix sistemlerde çalışan, açık kaynak kodlu web sunucusudur. Sisteminize indirdiğiniz apache paketini aşağıdaki adımları takip ederek derleyip kurun. #echo ####################### >> /www/conf/httpd.conf Rrdtool MRTG aracının gelişmiş versiyonudur. Grafikleri çizmek ve yazmak gibi görevleri yapan bir araçtır. Aşağıdaki adımları takip ederek rrdtool paketini kurun. Aksine cacti grafikleri yazmayacaktır! #echo # Added to Ozgur Karatas PHP Script >> /www/conf/httpd.conf #echo ####################### >> /www/conf/httpd.conf #echo AddType application/x-tar .tgz >> /www/conf/httpd.conf #cd /cacti #tar -zxvf httpd* #cd httpd* #echo AddType application/x-httpdphp .php >> /www/conf/httpd.conf #./configure --prefix=/www -enableso #echo AddType image/x-icon .ico >> /www/conf/httpd.conf #make #echo DirectoryIndex index.php index.html index.html.var >> /www/conf/httpd.conf #make install #cd /www/bin #service httpd stop #cp apachectl /etc/init.d/httpd #service httpd start #cd /cacti #tar -zxvf rrdtool* #cd rrdtool* #./configure --prefix=/usr/local/rrdtool #make #make install Adım Adım NET-SNMP Kurulumu: Aşağıdaki adımları takip ederek snmp paketini kuralım. #cd /etc/rc3.d/ #ln -s ../init.d/httpd S85httpd MySQL Veritabanı Kurulumu: #ln -s ../init.d/httpd K85httpd Bildiğiniz gibi Cacti yazılımı kayıtlarını mysql veritabanı üzerinde kayıt edecek şekilde tasarlanmıştır. Bu sayede geriye dönük raporlama yapabilirsiniz. Bunun için sisteminide Mysql yoksa indirdiğimiz paketi adımları takip ederek kuralım ve cacti kullanıcısı ile cacti grubuna erişim, kullanım hakkı verelim. #cd /etc/rc5.d/ #ln -s ../init.d/httpd S85httpd #ln -s ../init.d/httpd K85httpd #/www/bin/apachectl start PHP Kurulumu: PHP paketi genellikle linux sistemler ile beraber gelir ancak biz yine de burada yeni başlayanlar için php kurulumunu da adım adım anlatalım. Aşağıdaki adımları takip ederek sisteminize php'yi derleyebilirsiniz. #groupadd cacti #/usr/local/mysql/bin/mysql #tar -zxvf php* #mysql> create database cactidb; #cd php* #mysql> grant all on cactidb.* to root; #./configure --prefix=/www/php -with-apxs2=/www/bin/apxs --withconfig-filepath=/www/php --enablesockets --with-mysql=/usr/local/mysql --with-zlibdir=/ #mysql> grant all on cactidb.* to root@localhost; #make install #cp php.ini-dist /www/php/php.ini #cp /www/conf/httpd.conf Bilgi Güvenliği Rehberiniz #cd net-snmp* #./configure Konfigurasyon komutunu verdikten hemen sonra bize birkaç soru soracaktır. Bunlara doğru cevap vermelisiniz. Aksine sisteminizden net-snmp ile bilgileri alamazsınız. Default Version of SNMP (3): 1 #useradd -g cacti cactiuser #mysql> set password for root@localhost=password('rootpw'); #make #tar -zxvf net-snmp* #cd /cacti #cd /cacti #usr/include -with-gd #cd /cacti-install #mysql> grant all on cactidb.* to cactiuser; #mysql> grant all on cactidb.* to cactiuser@localhost; #mysql> set password for cactiuser@localhost=password('cacti pw'); #mysql> exit (Burada SNMP'in hangi versiyonunu kurmak isterseniz onu seçiniz. 1, 2 ve 3 seçeneklerinden sisteminize uygun olanı seçiniz. Genel olarak 2 en uygun seçimdir.) System Contact Information (root@): [email protected] (Sistem sorumlusunun mail adresini giriniz.) System Location (Unknown): Istanbul Universitesi Bilgi Islem Merkezi Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – çözüm (Sistemin bulunduğu konumu belirtmek için (location) bir ulaşım noktası yazınız.) Location to write logfile (/var/log/snmpd.log): için config.php dosyasını düzenlemelisiniz. #vi /www/htdocs/cacti/include/config.php Burada karşınıza çıkacak adımlarda sırası ile şunları uygulayın; 1. Click Next $database_defaut = "cactidb"; Location to write presistant information (/var/net-snmp): $database_hostname = "localhost"; $database_username = "cactiuser"; (Bu adımları enter tuşuna basarak geçebilirsiniz. Log dosyası ve çalışma betiğinin yolunu kendisi seçecektir.) Bu adımlardan sonra ./configure komutu sona erecektir. Ardından root hakları ile aşağıdaki komutları giriniz. #make $database_password = "cactipw"; Son olarak cacti için crontab kaydı giriyoruz. #crontab -e (Bu komutu girdikten sonra karşımıza çıkan ekranda "a" tuşuna basarak en alt satıra aşağıdaki crontabı ekleyelim.) */5 * * * * cactiuser /www/php/bin/php /www/htdocs/cacti/poller.php > /dev/null 2>&1 Cacti Kurulumu ve Konfigurasyonu: Kurulum: Bütün paketlerimizi sağlıklı bir şekilde kurduktan sonra artık cacti'yi sistemimize kurabiliriz. Bunun için aşağıdaki adımları takip ediniz. Not: Burada son satırdaki /dev/null seçeneği cacti poller.php betiği çalıştıktan sonra çıkacak olan mesajları yok etmesi içindir. Konfigurasyon: #cd /cacti-install #cp cacti* /www/htdocs/ #cd /www/htdocs/ #tar -zxvf cacti* #mv cacti-0.8.6h cacti/ #cd /cacti #/usr/local/mysql/bin/mysql -user=root --password=rootpw cactidb < cacti.sql #chown -R cactiuser rra/ log/ Bütün bu adımları düzgün bir şekilde geçtikten sonra sisteminizde apache web sunucusu çalışacak ve sisteminiz php'yi derleyecektir. Son olarak konfigurasyon ayarlarını web arayüzünden yapacağız. Bunun için aşağıdaki adrese (yani sizin lokal web sunucusunuza) herhangi bir tarayıcı ile bağlanalım. http://localhost/cacti veya Cacti'nin mysql desteğini aktif etmek 2. Default (New Install) -> Click Next 3. Bu adımda karşınıza çıkacak yol belirtimlerinde rrdtool ve php'nin yolunu aşağıdaki gibi düzeltin: Crontab'ı Düzenleyelim: #make install Bilgi Güvenliği Rehberiniz 26 http://ipadresiniz/cacti RRDTOOL = /usr/local/rrdtool/bin/rrdtool PHP = /www/php/bin/php 4. Click Finish Cacti web arayüzüne bağlanmak için kullanacağınız ilk kullanıcı adı admin ve ilk şifre yine admin'dir. Bundan sonra cacti sizden yeni bir şifre isteyecektir. Bu şifrenin güvenilir bir şifre olmasına dikkat ediniz. Çünkü cacti web arayüzüne admin olarak girebildiğiniz gibi bütün sistem konfigurasyon ve ayar dosyalarını değiştirme hakkına sahip olacaksınız. Kurulum ve konfigurasyon ayarları bitti. Cacti artık çalışır haldedir ve network üzerinde bulunan herhangi bir cihazın snmp ayarlarını yaparak cacti'ye ekleyip anlık, günlük, haftalık grafiksel raporlarını alabilirsiniz. Sistem yük durumu, bellek kullanımı ve disk kullanımı gibi birçok bilgiyi takip edebilirsiniz. Bu belgenin tüm kullanım ve kopyalama hakları Özgür Karataş'a aittir. Herhangi bir sorun ile karşılaştığınızda ozgur (at) ozgurkaratas dot com adresine mail atabilirsiniz. Bu belgede anlatılan adımlardan dolayı sisteminizde çıkacak olan sorun ve zararlardan sorumluluk kabul edilmez. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – kapak 27 Yeni başlayanlar için BOIS Giriş Temel Giriş-Çıkış Sistemi (Basic Input-Output System, BIOS) bilgisayarınızın yaşamsal önemdeki bir iç yazılımıdır ve anakart üzerindeki bir silinmez yongada kayıtlıdır. İşletim sistemi ile bilgisayar donanımının haberleşmesini sağlayan temel yönergelerden oluşur. BIOS olmazsa işletim sistemi bilgisayar donanımı ile haberleşemez ve elbette denetimi de sağlayamaz. Diğer bir deyişle BIOS bilgisayarın olmazsa olmaz bir bileşenidir. Eğer BIOS ayarları yanlış yapılırsa bilgisayarınız %40 oranında yavaşlayabilir. Diğer yandan yeni yongasetleri (chipset) ve işlemciler çıktıkça BIOS ayarları da git gide daha karmaşık duruma geliyor. Sonuç olarak günümüzdeki bir çok teknik insanın bile modern BIOS'larda bulunan meslek argosu ve açık olmayan ayarlar nedeniyle kafası karışmış durumda. Ancak her şey yolunda, THG yardım için yanınızda! Her anakart ve/veya bilgisayar üreticisi farklı BIOS'lar kullandığından bir örnek seçmek zorundayız ve bizde bu iş için A7N8X-E Deluxe anakartı seçtik. Bu anakartı özel olarak seçmemizin nedeni günümüz anakartlarının bu temel tasarımı sıklıkla kullanıyor olması. Dahası A7N8XE ASUS'un en çok satan modelleri arasında, iki yıldır da pazarda bulunuyor ve günümüzde de AMD tabanlı sistemler için hala satılıyor. Başka anakartların biraz farklı olacakları kesin olsa da, bu yazımızdan elde edeceğiniz "alışkanlıkla" kendi ayarlarınızı başarıyla yapabileceğinize eminiz. BIOS'ta yanlış değişiklikler yapmanın bilgisayarınızı çalışmaz duruma getirebileceğini anımsatalım. Böyle bir durumla karşılaşırsanız yardımınıza BIOS sıfırlama (reset) koşuyor ve tüm ayarları varsayılan "fabrika ayarlarına" getirebiliyorsunuz, ancak bu ayarlar yalnızca "varsayılan" oluyor, "iyileştirilmiş" değil. Bu işlem genellikle anakart üzerindeki bir atlatıcıyla (jumper) yapılıyor ve hatta dizüstü bilgisayarlarda bunun için gömülü bir düğmecik yerleştirilerek işiniz daha da kolaylaştırılabiliyor! Burada anlatacağımız hiçbir işlemin bilgisayarınıza herhangi bir zararı yoktur, ancak adımları sıkı sıkıya izlemeniz gerekiyor. Dell, HP, Gateway ve Micron gibi büyük bilgisayar üreticileri genellikle BIOS ayarlarını oldukça kısıtlıyorlar, çünkü son kullanıcının sürekli bu ayarları "kurcalayıp" yardım masalarının telefonlarını kilitlemesini istemiyorlar, o yüzden bilgisayar meraklıları bu tür markaları çok tercih Toms Hardware Guide etmiyorlar. Sonuç olarak burada sözünü ettiğimiz bazı geliştirmelerden bazı model bilgisayarları kullananların yararlanamayacaklarını üzülerek belirtelim. Çoğunluk bilgisayarın açılışında BIOS ayarlarına nasıl giriş yapılacağını gösteren kısa bir uyarı iletisi görüntüleniyor. Bilgisayar işletim sistemi yüklenmeye başlamadan önce BIOS ayarlarına girmek için kullanılacak tuşa basmanız için sizi bir iki saniye kadar bekliyor. BIOS'a girmek için genellikle kullanılan yöntem bilgisayar hemen açıldığı anda gerekli tuşa basılı tutmak veya ayar ekranı gelene kadar art arda defalarca basmak oluyor, çünkü iletinin görüntülendiği an kaçırılırsa bilgisayarı yeniden başlatmak gerekiyor. Çoğunluk bilgisayarda bu tuş DEL, F1 veya F2 oluyor. Eğer açılış sırasında bu tuşlardan herhangi birisi sizi BIOS ayarların sokmuyorsa, kullanım kılavuzuna bakmanızı ve hatta gerekirse üreticinizi aramanızı öneriyoruz. Her ayrı BIOS ayarı için bilgisayarınızı yeniden başlatmanızı öneririz, çünkü bazı işlevler çalışmayı bozabiliyor. Böyle yaparak hatanın hangi BIOS ayarı değişikliğinden kaynaklandığını anlayabilirsiniz ve bu elbette en son yaptığınız değişiklik olur. Daha deneyimli kullanıcılar ne yaptıklarını biliyorlarsa bu önerimize uymayabilirler. Ana Seçenekler BIOS'un Ana Seçenekler (Main Options) Menüsüyle başlayalım, bu sayfaya sol üst köşedeki Ana "Main" sekmesine yön tuşlarıyla gittiğinizde ulaşıyorsunuz, aslında ilk açılan sayfa da zaten bu. Hemen altta bilgisayarın tarih ve saatini ayarlayabileceğiniz, bilgisayara takılı olan sabit diskleri ve veri depolama aygıtlarını tanımlayabileceğiniz seçenekler bulunuyor. Eğer bu ayarlar kendiliğinden algıla (autodetect veya auto) seçeneğindeyse bilgisayarı her başladığında takılı olan disk ve depolama aygıtları taranıyor ve tanımlanıyor. Bu işlem genellikle birkaç saniye sürüyor, bu nedenle ayarı "Auto" da bırakmayıp, aygıtları BIOS içinden özellikle tanımlarsanız, bilgisayarın açılış süresi birkaç saniye daha kısalıyor. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – kapak Bunu yapabilmek için basitçe seçeneğin üstüne yön tuşlarıyla gidin ve GİRİŞ (enter) tuşuna basın. Daha sonra gösterilen Silindir (Cylinders), Kafa (Heads), Bölüm (Sectors) ve LBA değerlerini bir yere not edin. Bazı BIOS'larda Block Mode ve 32-Bit Transfer Mode (aktarım kipi) ayarları da bulunur. Sürücü biçimini AUTO'dan USER'a (kullanıcı) getirin. Daha sonra önceden not aldığınız değerleri hiç değiştirmeden yerlerine yazın. Eskiden pek görmediğimiz ancak çoğu günümüz bilgisayarında bulunan LBA, Block ve 32-bit Transfer Mode'larının tümünü etkinleştirmeniz (ENABLE veya ON) başarımı artıracaktır. Eğer aygıt takılı bulunmayan bir kanal varsa, o kanalın ayarını da NONE (boş) konumuna getirmelisiniz. Örneğin bir sabit disk Birincil Ana (primary master) ve bir CD-RW İkincil Ana (secondary master) olarak takılmışsa, Birincil ve İkincil Bağımlı (Primary ve Secondary Slave) seçeneklerini NONE ayarına getirmelisiniz. Eğer aygıt takılı bulunmayan kanallar için AUTO ayarını etkin bırakırsanız, bilgisayar her açılışta bu olmayan aygıtı bulmaya çalışarak çok zaman kaybedecektir ve elbette açılış yavaşlayacaktır. Bu boş kanalların ayarlarının NONE yapılması açılışı hızlandıracaktır. Gelişmiş Özellikler Açılış Virüs Algılama (Boot Virus Detection): Etkin (Enabled). Bazı BIOS'larda bu ayarlar Standart veya Ana (Main) bölümünde bulunabilir. Artık açılış virüsleri eskiden olduğu kadar önemli bir tehdit oluşturmasalar da, yine de virüs bulaşmış bir disket veya CD ile karşılaşılabilir. İşlemci Düzey 1 Önbellek (CPU Level 1 Cache): Etkin (Enabled). İşlemci Düzey 2 Önbellek (CPU Level 2 Cache): Etkin (Enabled). Gelişmiş seçenekleri görüntülemek için alt menülere bölünmüş, bir sonraki "Advanced" (gelişmiş) sekmesine gidin. İlk açılan sayfanın adı "Advanced BIOS Features" (gelişmiş BIOS işlevleri) olarak görüntülenecektir Her açılışta belleğin ve disket sürücünün tepeden tırnağa sınanması sizce de gereksiz değil mi? Eğer bu iki bileşenden herhangi birinde bir sorun bulunmuyorsa bu işlem için zaman kaybetmenin hiçbir anlamı yoktur. BIOS'un bu bölümünde bazı işlevleri devre dışı bırakarak bilgisayarın açılışını hızlandıracağız İşte önerdiğimiz ayarlar: Toms Hardware Guide 28 Hızlı Açılış Kendini Sınaması (Quick Power On Self Test): Etkin (Enabled). Bu ayar her açılışta belleğin tümünün defalarca sınanmasını engeller; eğer bozuk bir bellek biriminiz yoksa ki bu durumda zaten bilgisayarınız sürekli kilitleniyor demektir; bu sınamanın pek bir yararı yoktur. Birinci, İkinci, Üçüncü Başlatma Aygıtı (First, Second, Third Boot Device): Başlatma (boot) sıranızı belirleyin ve hiçbir zaman ilk başlatma yapmayacağınız aygıtları devre dışı (disabled) bırakın. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – kapak Diğer Aygıttan Başlat (Boot Other Device): Devre dışı (disabled), eğer bir ağ kartından veya ayrı bir SCSI karttan başlatma yapmıyorsanız. Başlatma Disket Araması (Boot Up Floppy Seek): Devre dışı (disabled). Bu kesinlikle bir zaman kaybı ve gürültü nedeni. Başlatma NumLock Durumu (Boot Up NumLock Status): Seçim size kalmış. Bazıları Windows açıldığında klavyelerindeki NumLock'un etkin olmasını isterler, bazıları da devre dışı olmasını tercih ederler. A20 Kapısı Seçeneği (Gate A20 Option): Hızlı (Fast). Her ne kadar Windows XP ile bu ayar biraz gereksizleştiyse de, yine de etkin bırakmanızı öneririm. OS/2 ve eski Windows sürümleri bu ayar FAST iken daha hızlı çalışıyorlar. Bunu NORMAL ayara getirmeniz için tek neden yalnızca DOS kullanıyorsanız olabilir. Klavye Hızı Ayarı (Typematic Rate Setting): Devre dışı (Disabled). Aslında bu ayar da keyfinize kalmış çünkü bu ayar tuşa basılı tuttuğunuzda ne kadar süre sonra tekrara geçileceğini ve saniyede tekrarlanan harf miktarını belirliyor. 29 Konuşmalı POST Raporlayıcı (Speech POST Reporter): Size kalmış. Bu ayar etkinken bilgisayarınız açılışta size POST raporunu "konuşarak" bildirir. Her ne kadar ses niteliği "gacırtıdan" öte olmasa da, bazı insanlar bunun havalı durduğunu düşünüyorlar. Gelişmiş Yongaseti Özelliklerini Kullanarak Nasıl Hızaşırtma Yapılır Hızaşırtmacılar (overclockers) ve bilgisayar tutkunları bilgisayarlarını satın aldıkları ve tasarlandığı durumdan daha hızlı çalıştırmak isteyip, bellek ve işlemci hızını tanım değerlerinden yükseğe aşırtmak isteyebilirler. Bazı durumlarda kararlı bir çalışma için bileşenlerin çalışma gerilimini de (voltage) artırmaları gerekebilir ve elbette bu daha çok ısınma demektir. Hızaşırtma (overclock) işlemi eskiden olduğu kadar mucizeler yaratmıyor. Aynı zamanda işlemci ve bellekleri garanti dışı bırakarak, arıza durumunda cebinizin yanmasına neden olabiliyor, kararsız çalışma tehlikesi de cabası. Bu nedenle BIOS'taki çoğu salınım (frequency) ve gerilim (voltage) ayarının ya olduğu gibi bırakılması veya AUTO (kendi ayarlı) ayarına getrilmesi gerekiyor. Ama yine de ayarlamak isterseniz bunları BIOS'taki ADVANCED (gelişmiş) sekmesinden yapabiliyorsunuz. APIC Mode (kipi): Etkin (Enabled). Bu çoklu işlemci desteği, daha fazla kesme (interrupt sayısı ve daha hızlı kesme isteği denetimi için kullanılan Gelişmiş Programlanabilir Kesme Denetleyici'nin (Advanced Programmable Interrupt Controller) ayarı. OS/2 Tümleşik Bellek (Onboard Memory) > 64M: Devre dışı (Disabled). Bu ayar yalnızca tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş IBM OS/2 işletim sistemini kullanıyorsanız geçerli. Tam Ekran Logo Gösterimi (Full Screen LOGO Show): Size kalmış. Etkinken (enabled) Açılış Kendini Sınaması (Power-On Self-Test, POST) ekranının verileri üreticinin logosu bulunan bir "perde" arkasına gizleniyor. Örneğin eğer bir Gateway marka bilgisayar kullanıyorsanız açılış sırasında üreticinin kocaman GATEWAY yazısını görüyorsunuz. Devre dışıyken (disabled) "normal" başlatma yordamı ekranda görüntüleniyor - bu çoğunluk bilgisayarın açılışı sırasında karşılaşılan olaydır. Bazıları POST ekranını izleyip bilgilenmek isterken, bazıları da daha şık bir açılışı tercih ediyorlar. POST Complete Report (tüm rapor): Size kalmış. Bu ayar etkinken POST'un en ayrıntılı raporu görüntülenir. Toms Hardware Guide İşlemci Harici Salınım Hızı (CPU External Freq. (MHz)) : Bu ayarı işlemcinizin tanımlanan değerlerinde bırakmalısınız. İşlemci Çoklu Salınım Hızı Ayarı (CPU Frequency Multiple Setting): AUTO. İşlemci Salınım Hız Çarpanı (CPU Frequency Multiple): Bu ayarı işlemcinizin tanımlanan değerlerinde bırakmalısınız. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – kapak Asus buna İşlemci Çarpanı (CPU Multiplier) adını vermiş. Bunun ne olduğunu anlatabilmek için işlemcinizin veriyi sistemin geri kalanından farklı hızda işlediğini belirtmemiz gerekiyor. Örneğin bir AMD Athlon 2600 merkezi işlemci (CPU) 2.133 GHz hızında çalışıyor. Ancak anakartla 133.33 MHz'de iletişiyor ki buna da Veriyolu Ön Hızı (Front Side Bus Speed, FSB) deniyor. Sonuçta 133.33 MHz (genellikle 133 MHz olarak anılır) FSB hızı oluyor ve işlemci de bunu katlayarak veriyi 16 x 133.33; yani 2,133 GHz hızında işliyor. Yani çarpanınız 16 oluyor. AMD kendi yaptığı ölçümler de 2.133 GHz'lik işlemcisinin , Intel'in 2.6 GHz'lik işlemcisiyle aynı hızda veya daha hızlı çalıştığını gözlemiş - ki bu biz de dahil bir çok bağımsız denetleme kuruluşu tarafından doğrulanmıştır. Daha büyük sayıların son kullanıcının gözünü daha çok boyadığı düşünüldüğünde AMD'nin aslında 2.133 GHz çalışan işlemcisine 2600 lakabını takması hiç de şaşırtıcı değil, çünkü rakibi Intel'in 2.6 GHz işlemcisinin bile üzerinde - işleme göre değişse de genel olarak başarım sağlayabiliyor. Bu neden AMD Athlon 2600'ün aslında 2.133 GHz'de çalıştığını, 2.6 GHz olmadığını açıklıyor. Sistem Başarımı (System Performance): En iyileştirilmiş (Optimal). İşlemci Arayüzü (CPU Interface): En iyileştirilmiş (Optimal). Bellek Salınım Hızı (Memory Frequency): SPD kullanarak (By SPD). Birçok bellek üreticisi ürünlerine Seri Kişilik Algılama (Serial Presence Detect, SPD) yongası ekliyor ki burada saklanan bilgiler BIOS'a belleğin kapasite, veriyolu genişliği, hız ve gerilim (voltage) değerlerini söylüyor. Bu değerler üreticinin ürününün "kararlı" çalıştığını bulduğu en yüksek değerler olduğunda bizim önerimiz "By SPD" seçeneğinin daha güvenilir olduğu. Bu ayarları elle yaparak belki birazcık daha başarımı artırabilirsiniz, ancak çoğu durumda sisteminiz kararsızlaşabilir; doğru başlatılmayabilir (boot) ve hatta hiç başlatılamayabilir. Bellek Zamanlamaları (Memory Timings): En iyileştirilmiş (Optimal). Toms Hardware Guide 30 FSB Yayılı İzge (FSB Spread Spectrum): Devre dışı (Disabled). Bu ayar sistemin Avrupa Elektromanyetik Girişim (European electromagnetic interference, EMI) ölçümlerini aşabilmesini olanaklı kılıyor. Yöntem olarak küçük FSB hız değişikliklerinden yararlanıyor. Yine de uyaralım, bu ayarı çok büyük değerlere getirmek internet bağlantınızı bozabilir ve hatta hızaşırtılmış (overclocked) sistemlerde kararsızlığa yol açabilir. AGP Yazılı İzge (AGP Spread Spectrum): Devre dışı (Disabled). Yukarıdaki açıklamamız bu ayar için de geçerli, farkı bu ayarın Gelişmiş Grafik Arayüzü (Advanced Graphics Port, AGP) için olması. İşlemci Çekirdek Gerilim Ayarı (CPU VCore Setting): AUTO (kendinden ayarlı). İşlemci Çekirdek Gerilimi (CPU VCore): Eğer yukarıdaki ayar AUTO değilse burada işlemcinizin tanım değerindeki gerilimi (voltage) seçin. Çok fazla çeşit işlemci bulunduğundan bir örnek vermek ne kadar doğru olur bilmiyoruz, çünkü yazıyı dikkatsiz okuyan bir kişi gözü kapalı bu ayarı yaparsa hiç hoş olmaz. Bunun yerine işlemci ismi, çalışma hızı ve çekirdek gerilimi değerlerinin bulunduğu bir tabloyu vermek daha akıllıca görünüyor. Grafik Açıklık Büyüklüğü (Graphics Aperture Size): 64MB veya 128MB. Bu işlev Grafik Adres Yeniden Düzenleme Tablosu'nun (Graphics Address Relocation Table, GART) yapısını ve AGP tarafından adreslenebilecek bellek miktarını belirler. Ekran kartınızın veya sistem belleğinizin miktarı ne olursa olsun bu ayarın 64MB veya 128MB olmasını öneriyoruz. Uygulama daha fazlasına gereksinim duysa da bu ayar daha iyileştirilmiş sonuçlar için gereklidir, gerektiğinde GART kullanılan belleği eldeki imkanlarla zaten akla uygun bir değerle sınırlayacaktır. AGP Salınım Hızı (AGP Frequency): AUTO (kendinden ayarlı). Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – kapak 31 Sistem BIOS'u Yastıklanabilir ( System BIOS Cacheable): Devre dışı (disabled). Bu ayarı etkinleştirmek iyi bir şey gibi gelebilir, ama değil. Bu işleve bazı durumlarda, örneğin bir program BIOS'a doğrudan yazmak istediğinde, yastıklanmış (cached) veri nedeniyle sistemin kilitlenmesine bile neden olabilir. Bu özellik yalnızca DOS kullanıyorsanız etkinleştirilmelidir. Video Belleği Yastıklanabilir (Video RAM Cacheable): Etkin (enabled). İsminin akılda uyandırdığının aksine bu ayarın video belleğiyle ve hatta grafik verisini yastıklamakla ilgisi yok. Bunun yerine modern ekran kartlarında birleştirilmiş önbellek verisi (combine buffers) yazabilmenize olanak sağlıyor ki bu da grafik ve işlemci başarımını oldukça artırıyor. DDR Temel Gerilimi (DDR Reference Voltage): 2.6V. Bu ayar sisteminizdeki Çift Veri Aktarım Hızı (Double-Data Rate, DDR) belleklerin çalışma gerilimini düzenliyor. AGP VDDQ Voltage (gerilimi): 1.5V. VDDQ bir mühendislik terimi. İngilizce de ekran kartına biraz karmaşık bir yöntemle sağlanacak gerilimin (voltage) ne olacağı anlamına gelen sözcüklerin baş harflerinden oluşuyor. AGP 8X Support (desteği): Sisteminiz 8x AGP hızlarını destekliyorsa bu seçeneği etkinleştirin (enable). Ancak bu seçenekten tam kapasite yararlanabilmek için, VIA altyapılı anakartlarda VIA 4-in-1 sürücülerini kurmanız gerekecektir. AGP Hızlı Yazma Yeteneği (AGP Fast Write Capability): Etkinleştirmeniz (enabled) önerilir. Bu ayar yongasetinden (chipset) AGP'ye gönderilen verilerin ana belleğe uğramadan doğrudan gönderilebilmesini sağlar ve %10 kadar başarım artışı getirebilir. Yine de bazı oyunlar ve PCI ekran kartları bu ayar etkinken sorun yaşayabilirler. Bu seçeneği deneyip bir sorun oluşturmadığını gözledikten sonra kalıcı olarak etkin bırakmanızı öneririz. Tümleşik Çevre Birimleri (Integrated Peripherals) BIOS ayarlarının bu sayfası anakart üzerine tümleşik çevresel bileşenlerin ayarlarını yapmanıza yarıyor. Bunlar arasında seri ve paralel girişler, ses, ağ ve USB girişleri bulunuyor. Kullanılmayan girişlerin veya işlevlerin kapatılması önemli ölçüde kaynak kaybını azaltacak ve diğer bileşenlere sağlanan kaynak miktarını artıracaktır. Kısaca kullanmadıklarımızı devre dışı bırakacağız. Toms Hardware Guide Primary (birincil) VGA BIOS: Bu ayar bilgisayarımızda iki adet ekran kartı bulunduğunda işe yarıyor. Bir AGP ve bir de PCI (çevresel bileşen arabağlantısı, peripheral component interconnect). Bu ayar sistemin başlangıç görüntü ekranının hangisi olduğunu, yani hangi ekran kartının "asıl" ekrana bağlı olduğunu seçmenizi sağlıyor. Eğer tek bir ekran kartınız varsa, büyük olasılıkla AGP'dir ve bunu seçmelisiniz. Çoğunluk kişi için varsayılan seçenek olan PCI yanlıştır ve "AGP VGA Card"a değiştirilmesi gerekir. Eğer iki ekran kartınız varsa dediğimiz gibi "asıl" ekranın takılı bulunduğu kartı seçmelisiniz, yani örneğin Windows'un açılış ve kayıt (login) penceresi bu ekranda görüntülenecektir. USB Controllers (denetleyiciler): Bu ayar sisteminizdeki Evrensel Seriyol Denetleyicisi'ni (Universal Serial Bus, USB) denetlemenizi sağlar. Yalnızca USB 1.1, USB 1.1 ve 2.0 kullanabilir veya USB işlevini tümden devre dışı bırakabilirsiniz. Çoğunluk kullanıcı çeşitli kullanımlar için USB 1.1 ve 2.0 ayarını tercih eder. Geriye Dönük USB Desteği (USB Legacy Support): Bu ayar eğer USB klavye kullanıyorsanız ve DOS gibi takkullan olmayan bir ortamda çalışacak veya işletim sistemi açılmadan önce bazı menülerde gezmek istiyorsanız açılmalıdır. Eğer bu ayar devre dışıysa (disabled) bir disketten veya CD'den başlatma yaptığınızda klavyeniz kullanılmaz olabilir. Gariptir ancak bazı ürünlerde USB klavye ile BIOS ayarlarına bile girebilmeniz olanaksızdır. Eğer bilgisayarınızın klavyesinde dikdörtgen kesitli USB fiş varsa ayarı etkinleştirin (enable), yok yuvarlak kesitli fiş varsa devre dışı (disabled) bırakın. Bu ayarın bilgisayarın bekleme veya uyku durumundan çıkarken sorun oluşturabileceğini ve hatta bilgisayarın düzgün kapanmamasına neden olabileceğini unutmayın. Kısacası zorunda değilseniz devre dışı (disabled) bırakın. USD Fare Desteği (USB Mouse Support): Yukarıdakiyle aynı durum. Zorunlu değilseniz devre dışı (disabled) bırakın. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – kapak Tümleşik AC97 Ses Denetleyicisi (Onboard AC97 Audio Controller): Eğer Soundblaster Audigy gibi ayrı bir ses kartınız varsa veya sisteminizde hoparlör bulunmuyorsa bu ayarı devre dışı (disabled) bırakın. Bu büyük ölçüde kaynak tasarrufu sağlayacak ve olası çakışmaları da önleyecektir. Diğer yandan çoğu bilgisayar için bu ayarın etkin (enabled) olması gereklidir, çünkü ek bir ses kartınız yoksa, bilgisayarınız anakart üzerindeki ses düzeneğini kullanmalıdır. Tümleşik AC97 Modem Denetleyicisi (Onboard AC97 Modem Controller): Bazı anakartlar tümleşik modem seçeneğiyle gelirler. Her ne kadar tek alınan anakartlarda tümleşik modem çok seyrek bulunsa da, bazı ikincil üreticilerin ürünlerinde bu özellik bulunabileceğinden üreticiler bu desteği BIOS'a eklerler. Emin olmak için eğer PCI yuvaya takılı bir modem kartınız yoksa bu ayarı etkin (enabled) bırakın diyebiliriz. Tümleşik Ağ (Onboard LAN, nVidia)): Bu ayar tümleşik ağ bağdaştırıcıyı (onboard ethernet, LAN, NIC vs.) etkinleştirmek ve devre dışı bırakmak için kullanılır. Buradaki seçenekler AUTO ve DISABLED. Bizim elimizdeki ASUS anakart iki adet tümleşik ağ bağdaştırıcı barındırıyor ve bu işlev bilgisayarı özellikle bir yönlendirici (router) veya ağ geçidi (gateway) olarak kullanmak isteyenlerin çok işine yarıyor. Bir girişe örneğin ADSL modem bağlayabiliyor, diğer girişi de diğer bilgisayarlara bağlanmak üzere ağ bağlantısı olarak kullanabiliyorsunuz. Ancak eğer sizin sisteminiz yalnızca bir adet ağ bağlantısı gerektiriyorsa, kullanmadığınız ağ bağdaştırıcıyı devre dışı (idsabled) bırakmak kaynak yönetimi açısından daha akıllıca olacaktır. Tümleşik Ağ (Onboard LAN, 3Com): Bu yukarıda sözü geçen ikinci tümleşik ağ bağdaştırıcı, gerekmiyorsa devre dışı (disabled) bırakın. Tümleşik 1394 Aygıtı (Onboard 1394 Device (Firewire)): Bu ayar bilgisayarınızdaki tümleşik IEEE 1394 (Firewire) girişini etkinleştirmeye veya devre dışı bırakmaya yarıyor. Eğer sisteminize takılı herhangi bir Firewire aygıt bulunmuyorsa veya kısaca Firewire girişinde bir fiş takılı değilse, bu seçeneği devre dışı (disabled) bırakmak değerleri kaynakların boşa harcanmasını önleyecektir. Disket Sürücü Erişim Denetleyicisi (Floppy Disk Access Controller): Günümüzde çoğu bilgisayarda artık disket sürücü bulunmuyor. Eğer sizin bilgisayarınızda da disket sürücü bulunmuyorsa bu aygıtı devre dışı (disabled) bırakabilirsiniz. Ancak yarın bir gün disket sürücü eklemek için bu ayarı BIOS'tan yeniden etkinleştirmeniz gerekecektir. Kısacası disket sürücünüz yoksa veya kullanmıyorsanız devre dışı (disabled) bırakın. Toms Hardware Guide 32 Tümleşik Seri Giriş 1 (Onboard Serial Port 1): Çoğunluk kullanıcı artık seri girişten bağlanan aygıtlar kullanmıyorlar ve aygıtların neredeyse tümü yeni USB arayüzüne geçiş yapmış durumda. Eğer seri bağlantı gerektiren bir çevresel aygıt kullanmıyorsanız bu ayarı devre dışı (disabled) bırakın, ancak eğer kullanıyorsanız bizim önerimiz ayarı 3F8/IRQ4 olarak seçmeniz. Tümleşik Seri Giriş 2 (Onboard Serial Port 2): Yukarıdaki durumla aynı, eğer kullanmıyorsanız devre dışı (disabled) bırakın, yoksa önerimiz 2F8/IRQ3 olarak ayarlamanız. UART2 Use As (olarak kullan): Evrensel Eşzamansız Alıcı/Gönderici (UART, Universal Asynchronous Receiver/Transmitter) seri olarak veri alıp verebilen bir yonga, her bir seri giriş bunlardan bir adet kullanıyor ve bunların birkaç adedi aynı yonga üzerine yerleştirilebiliyor. Çoğu anakart Seri Giriş 2 'ye kızılötesi (infraraded) trafiğine uyum desteğini eklediğinden seçim yine size kalıyor. Genellikle ayrı satılan kızılötesi uyarlayıcıyı takarsanız bu ayarı kızlıötesine (infrared) getirmeniz gerekiyor. Tümleşik Paralel Giriş (Onboard Parallel Port): Bu seçenek paralel girişin kullanacağı kaynakları ayarlamanızı veya tümüyle devre dışı bırakabilmenizi denetliyor. Eğer paralel girişe herhangi bir aygıt bağlı değilse bu ayarı devre dışı (disabled) bırakmanız kaynak tasarrufu sağlayacaktır.Ama eğer kullanıyorsanız önerdiğimiz ayar 378/IRQ7 olacaktır. Paralel Giriş Kipi (Parallel Port Mode): Eğer paralel girişi devre dışı bıraktıysanız bu ayarla bir işiniz yok. Diğer yandan eğer kullanıyorsanız bu ayarı EPP (enhanced parallel port, gelişmiş paralel giriş) veya ECP (enhanced capabilities port, geliştmiş yetenekli giriş) kipine getirmelisiniz. Yalnızca bir adet aygıt bağlıysa EPP, zincirleme olarak birkaç aygıt bağlıyorsanız ECP kipini öneririz. Bu ayardan en fazla yararlanabilmek için IEEE1284-uyumlu paralel kullanmanız gerekiyor. ECP DMA Select (seç): Eğer paralel girişi ECP veya EPP + ECP seçtiyseniz bu seçenek değiştirilebilir oluyor. Bu ayarla Doğrudan Bellek Erişimi (DMA, Direct Memory Access) kanalını seçebiliyorsunuz. Önerdiğimiz seçenek varsayılan olan 3. Tümleşik Oyun Bağlantısı (Onboard Game Port): Eğer ek bir ses kartınız varsa veya MIDI veya eski model oyun çubuğu kullanmayacaksanız, bu ayarı devre dışı (disabled) bırakmanızı öneririz. Eğer zorunlu olarak kullanıyorsanız önereceğimiz ayar yine varsayılan olan 201. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – kapak Tümleşik MIDI Giriş/Çıkış (Onboard MIDI I/O): Müzik Aleti Sayısal Arayüzü (Musical Instrument Digital Interface, MIDI) bir tür yazılımın müzik aletlerini denetleyebilmesini sağlayan standart bir arayüz. Bilgisayarınızı MIDI müzik yapmak için kullanmıyorsanız bu aygıtı güvenle devre dışı (disabled) bırakabilirsiniz. Diğer yandan kullanıyorsanız 330 ayarını öneriyoruz. Tümleşik MIDI Kesmesi (Onboard MIDI IRQ): Durum yukarıdakiyle aynı. Eğer kullanacaksanız kesme ayarını 10'a getirmenizi öneririz. Güç Yönetimi Ayarları (Power Management Settings) BIOS'taki bu bölüm belki de en yanlış anlaşılan bölümdür. Buradaki ayarların yanlış yapılması sistemin doğru kapanmasını engelleyebilir, veya Bekleme veya Uyku durumlarının düzgün çalışmamasına neden olabilir. Windows kendi güç yönetimini barındırdığından BIOS'tan güç yönetimini devre dışı bırakmak isteyebilirsiniz. Yoksa iki düzenek birbiriyle çakışacak ve hiçbirisi doğru çalışmayacaktır. Anakart üreticileri herkesin Windows kullanmayabileceğini göz önüne almak zorundadırlar ve aslında bu ayarlar Windows kullanmayanlar içindir. 33 Video Kapatma Yöntemi (Video Off Method): DPMS (Display Power Management System, Ekran Güç Yönetim Sistemi) seçeneği, eğer ekran kartınız DPMS destekliyse, BIOS'un ekran kartını denetlemesini sağlar. Boş Ekran (Blank Screen) seçeneği ekranı yalnızca karartır ancak kapatmaz - bu seçeneği güç yönetimini desteklemeyen ekranlarda kullanabilirsiniz. Yatay/Dikey Eşanlama Boş (V/H SYNC Blank) seçeneği ekranı karartır ve ekranın yatay ve dikey taramasını da durdurur ancak yine kapatmaz. Aslında ekranınız son 4 yıl içerisinde alındıysa bu ayarı DPMS yapmanızı öneriyorum. Askıda Sabit Diski Kapat (HDD Down In Suspend): Bu ayar bilgisayar askıya alındığında sabit diskin kapatılıp kapatılmayacağını denetler. Çoğu güç ayarları Windows tarafından denetlense de eğer askıya alma durumunda diskiniz çalışmayı sürdürüyorsa bu ayarı etkinleştirebilirsiniz (enabled). Sorun yokse devre dışı (disabled) bırakmanızı öneririz. Güç Düğmesi (PWR Button < 4 Secs): Varsayılan olarak tüm ATX bilgisayarlar güç düğmesine 4 sn.'den fazla basılı tuttuğunuzda kendilerini koşulsuz kapatırlar. Bu ayar güç düğmesine 4 sn.'den daha kısa süreli basıldığında bilgisayarın ne yapacağını denetler. Seçenekler kapatma (power off) veya askıya alma (suspend) olarak verilmiştir. Bu ayar sizin keyfinize kalmış. PCI Aygıt ile Başla (Power Up On PCI Device): Eğer çoğunlukla işyerlerinde kullanılan ve uzaktan bilgisayarların açılmasını gerektiren Wake-On-LAN (ağdan uyan) gibi bir hizmet kullanmıyorsanız bu ayarı devre dışı (disabled) bırakın. Modem ile Uyan/Başla (Wake/Power Up on Ext. Modem): Bu ayar modeme bağlı hatta arama gelirse bilgisayarın uyanmasını /başlamasını sağlamak için kullanılır. Yine yukarıda anlattığımız gibi bir uzaktan başlatma hizmeti kullanmıyorsanız gereksizdir. Her ne kadar faks almak için kullanılabilecek olsa da, bilgisayar başlayana/uyanana kadar karşının vazgeçeceğinden emin olabilirsiniz. Çoğunluk kullanıcı için devre dışı (disabled) bırakılması gerekir. ACPI Belleğe Askıya Al (ACPI Suspend to RAM): ACPI Gelişmiş Yapılandırma ve Güç Arayüzü (Advanced Configuration and Power Interface) anlamındadır ve bazı BIOS'larda kullanıcıların genelde karıştırdığı APIC veya IPCA ile ilgisi yoktur. Belleğe Askıya Al (Suspend to RAM) özelliği (bazen S3/STR olarak geçer) bilgisayarın askıya alınma durumunda daha az güç tüketmesini sağlar, ancak bilgisayarın tüm bileşenlerinin ACPI uyumlu olması gerekir. Bazı BIOS'larda tersi durum için S1/POS seçeneği de bulunur. Eğer bu seçeneği etkinleştirdiyseniz (enabled) ve askıya alma durumunda sorunlarla karşılaşıyorsanız, bu seçeneği BIOS'tan yeniden devre dışı (disabled) bırakmalısınız. Toms Hardware Guide Kendiliğinden Başlatma (Automatic Power Up): Bu özellik bilgisayarınızı günün belirli bir saatinde kendiliğinden başlatmanıza yarar. Eğer böyle bir gereksiniminiz varsa bunu etkinleştirin, yoksa devre dışı (disabled) bırakmalısınız. Uyarı Saati (Time (hh:mm:ss) of Alarm): Bu alanlara bilgisayarınızı kendiliğinden başlatmak (Automatic Power-On) istediğiniz saati 24 saat esasıyla girebilmenizi sağlar. Bunu kullanabilmek için kendiliğinden başlatma etkin olmalıdır. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – kapak Güç Kesintisinde Yeniden Başlatma (AC Power Loss Restart): Bu ayar bilgisayarın beklenmedik bir güç kesintisinin ardından kendiliğinden başlatılıp başlatılmayacağını belirler. Devre dışı (disabled) bırakmak güç kesintisinin ardından sistemin başlatılmamasını sağlar, etkinleştirmek (enabled) ise her güç kesintisinden sonra sistemin yeniden başlatılmasını sağlar. Önceki Durum (Previous State) ayarı ise sistem kesintiden önce hangi durumdaysa o durumda kalmasını sağlar; çalışmıyorsa kapalı kalır, açıksa başlatılır. Böyle özel bir hizmet gerekmiyorsa bu ayarı devre dışı (disabled) bırakabilirsiniz. 34 kesme isteği (IRQ) ayarlarının elle yapılandırmasında kullanılır ve bir önceki seçenek elle ayarlı (manual) seçildiyse etkinleşir. PS/2 Fareyle Başlat (Power On By PS/2 Mouse): Etkinleştirildiğinde (enabled) bilgisayar PS/2 farenin (USB değil) bir tuşuna basılmasının ardından başlatılır. Bu ayarı gerekmiyorsa devre dışı (disabled) bırakmanızı öneririz, çünkü bilgisayar yanlışlıkla açılabilir. PS/2 Klavyeyle Başlat (Power On By PS/2 Keyboard): Etkinleştirildiğinde bilgisayar PS/2 klavyenin belirli tuşlarına basınca başlatılır. Bu ayarı da gerekmiyorsa devre dışı (disabled) bırakmanızı öneririz, çünkü çoğu insan klavyeye her dokunuşunda bilgisayarın açılmasından rahatsız olacaktır. PnP/PCI Yapılandırması BIOS'un bu kesimi eski ve sıradışı aygıtların uyumluluğu için gereklidir. Çoğunluk kullanıcının buradaki varsayılan fabrika ayarlarını kurcalaması gerekmez. Yapılandırma Verisini Sıfırlar (Reset Configuration Data): Genişletilmiş Sistem Yapılandırma Verisi (Extended System Configuration Data, ESCD) Tak-kullan olmayan (non plug-and-play, non PnP) aygıtların yapılandırma bilgisini saklar. Aynı zamanda bir önceki başlatma sırasında elde edilen sistem verisi de burada saklanır. Bu özelliği bir önceki başlatmadan kalan tüm verileri silmek için etkinleştirebilirsiniz (enabled). Bu işlem genellikle bir aygıtın doğru çalışıp çalışmadığını sınamak için kullanılan teknik bir yöntemdir. Ayar bir sonraki açılışta yeniden devre dışına (disabled) kendiliğinden döner. PCI/VGA Palette Snoop (gözetlemesi): Bu özellik genellikle ek bir video kartı eklendiğinde kullanılır, örneğin ek bir MPEG Çözücü kart gibi. Kendi başına hangi renk paletini kullanacağını bilemediğinden ek kar, sistemin ekran kartından bir renk paleti "ödünç" alır. Eğer ek bir dahili video aygıtı kullanmıyorsanız ki bunlar çok seyrek ürünlerdir, bu ayarı devre dışı (disabled) bırakmanızı öneririz. Güvenlik Seçenekleri (security Options) BIOS'taki güvenlik seçenekleri bölümü yetkisiz kişilerin BIOS üzerinde değişiklik yapmasını engellemek için gerekli ayarları barındırır. BIOS ayarları bilgisayarın doğru çalışması için son derece yaşamsal olduğundan çoğu işyerindeki bilişim sorumluları BIOS ayarlarına girişe şifre koyarlar ve şifreleri de (genellikle) yetkisiz kişilerden ve kullanıcılardan gizlerler. Kaynak Denetimi (Resources Controlled By): Bu ayar bilgisayarın kesme isteği (IRQ) yapılandırmasını kendiliğinden mi yapacağını, yoksa sizin elle kesme ayarları yapmak isteyip istemediğinizi denetler. Elle kesme (IRQ) ayarı yapmak genellikle eski ve sıradışı aygıtlar için gereklidir ve oldukça maceralı bir işlemdir. Bizim önerdiğimiz ayar: AUTO(ESCD). Kesme İsteği Kaynakları (IRQ Resources): Bu ayarlar Toms Hardware Guide Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – kapak Güvenlik Seçeneği (Security Option): Bu özellik yetkisiz kişilerin BIOS'u kurcalamasını önlemek için giriş şifresi koyabilmenizi sağlar. Dahası bu şifre bilgisayarın açılışına da konabilir ve yetkisiz kişiler şifreyi bilmeden bilgisayarı çalıştıramazlar. Seçenekler Ayar (setup) ve Sistem (System) olarak verilmiştir ve aşağıda açıklayacağımız diğer ayarlarla ilintilidir. 35 çıktığında sistemin kapatılmasını denetleyen ayarlardır. Bu ayarlar işlemcinin veya ilgili bileşenin hasar görmesini engellemek için yararlıdır. Yönetici Şifresi Belirle (Set Supervisor Password): Eğer Yönetici Şifresi (Supervisor Password) seçilirse BIOS'a girmek için her defasında şifre sorulacaktır. Eğer yukarıdaki ayarda SYSTEM seçilirse bilgisayarın açılışı sırasında şifre sorulacaktır. Kullanıcı Şifresi Belirle (Set User Password): Kullanıcıların bilgisayarı başlatması için ayrı bir şifre koymak içindir, eğer Yönetici Şifresi de (Supervisor Password) belirlendiyse şifreyi bilen kullanıcıların BIOS'tan yalnızca sistem tarih ve saatini değiştirmesine izin verilir. Not: Eğer bu şifreleri kaybeder veya unutursanız, şifrelerin kaldırılması için BIOS'un anakart üzerindeki atlatıcıdan (jumper) veya dizüstü bilgisayarlar için sıfırlama düğmesinden fabrika ayarlarına sıfırlanması gerekir. Donanım İzleme Menüsü (Hardware Monitor Menu) BIOS'un bu bölümü bileşenlerdeki veya hatlardaki gerilimi (voltage), fan hızlarını ve sıcaklıkları izler ve gösterir. Bu yazımızda kullandığımız ASUS anakart bileşenlerin ve iç ortamın sıcaklık durumuna göre fanların otomatik denetim ayarlarını da içermektedir. Aynı zamanda merkezi işlemci (CPU) sıcaklığının aşırı artması durumunda sesli bir uyarı verilmesi de sağlanabilir. Genellikle bulunan bir başka ortak özellik de fan durduğunda veya bazı sıcaklıklar kritik değerlerin üzerine Toms Hardware Guide Eğer BIOS'unuzda bu seçenekler varsa tümünü bu sayfada bulabilirsiniz ve açıkça isimlendirildiklerinden de eminiz. Günümüz işlemcileri aşırı ısınabildiğinden bu özelliklerin akıllıca kullanılması ve kalıcı hasar ve ürün kaybının önlenmesi açısından son derece önemlidir. Bu özelliklerin artılarından yararlanmanızı öneririm. Her işlemcinin çalışabildiği bir sıcaklık üst sınırı vardır. Örneğin AMD Athlon işlemcilere ilişkin örnek bir tabloyu yazının önceki bölümlerinde vermiştik. Genel olarak sıcaklık arttığında sesli uyarı sistemi veya bilgisayarı kapatma seçeneği BIOS'unuzda bulunuyorsa, size sunulan sıcaklık değerlerinden ikinci en düşük seçeneği seçmenizi öneriyoruz. Sonuç BIOS'lar birbirinden farklı olduğundan ve kendilerine has özellikler barındırmalarından dolayı bu yazımızda bazı ayrıntıları atladığımız kesindir. Daha fazla ayrıntılı bilgi ve yanıtlar için size Wim's BIOS ve Adrian's Rojak Pot sitelerini öneriyoruz. İyi şanslar! Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – mac 36 Apple'ın genleşmesi üzerine.. Apple satışlarını patlattı (Apple IMC de hiç fena gitmiyor; Tansu beye nazar değmesin, 15-20 yıllık Vural Yılmaz gibi muhteşem bir genel müdürün yönetimindeki muhteşem uygulamalar ile bugünlere gelen Apple'ın Türkiye'de bir arpalık boyunun önü ElmaKurdu kadar açık), bilgisayar şirketliğinden eğlence şirketliğine soyundu (hatta artık çıplak kalmaya filan başladı). Makale: Tunç Akman S on aylarda sessiz sakin bir sürü ilginç işle de uğraşan Apple Aralık 2004'ten bu yana Cupertino'da 7 ayrı işyeri ya da arazi satın almak (leasing) ya da kiralamak için başvuruda bulunmuş. Cupertino merkezde 80,000m2 ofis alanındaki 6 binaya ek olarak yapılan bu başvurular Apple'ın ofis alanını 200,000m2'ye büyütüyor. Apple'ın geçen yıl (FY) %23 personel büyümesini gözönüne alınca bu normal görünse de, Apple'ın mevcut ofisinde (çalıştığım için biliyorum) şu andaki kapasitesi ile 10,000 kişi rahat çalışabilir. Şu anda da personel sayısı 14,800 ve bu yılın ilk 5 ayındaki %11 artış bu seviyenin korunacağının göstergesi. Ancak alanı 2.5 katına çıkarmak? İşin komik yanı bu binaların bazıları Apple'ın eski binaları... eleman alınır, ancak şirket (satın alınan firmalar haricinde) asla %5'ten fazla büyütülmezdi (yani %15 işgücü değişim hızı). Bunun ana nedeni de şirket kültürünün yerleşmesi ve hazmedilmesi için yabancıların az olması gerekliliğiydi ve tabii ki diğer çalışanların kendilerini rahat hissetmeleri. Jack Welch'i GE'de başarıya ulaştıran ve itina ile uyguladığı prensipler vardı. Çalışanların %20'si çok başarılı, %70'i işini yapan, %10'u ise gelişime ihtiyacı olan kategorilerine sokulurdu. Daha sonra bu %10'un çoğunun yerine de Londra'da, Tokyo'da, NewYork'ta, Paris'te dev yatirimlardan sonra bugün de Newark'ta, MCI WorldCom'un yaptırdığı 10,000m2 büyüklüğünde bir veri merkezini (data center) 50 milyon dolara satın aldı. DVD'den iPod video'ya yöntemin bu olduğunu iddia ediyorlar. Makalenin en iyi kısmı ise, önerilen tüm programların ücretsiz olması. Taylan Pinçe Wired sitesinde yayınlanan bir makalede elinizdeki DVD'lerde bulunan filmleri iPod video'nuza aktarmak için nasıl bir işlemden geçirmeniz gerektiği anlatılıyor. Bu işlem tam olarak yasal olmasa da, Wired yazarları "en az illegal" olan Türkçe Macintosh Kaynağınız Şimdi bakınca personelin 2.5 katına çıkması için Apple'ın hazmetmekte çok zorlandığı ortalama işgücü değişim hızı olan %12 (son rakamlara ulaşamadım, ama yakındır) uzerine %25 daha alması durumunda bile 4 yıl gerekli. Yani 4 yıl daha Apple'ın bu gazla gitmesi lazım ve de şirket kültürünü kaybetmeden. Mission Impossible IV. Eee, nereye ve nasıl gidecek Steve bey? Thomas Pink'ten iPod Kravatı Taylan Pinçe Bunların yanısıra İrlanda ve Fransa'da kırsalda son derece ilginç yatırımlar yapan ve gizli ofisleri bulunan Apple'ın yine de önümüzdeki 10 yıl her şey mükemmel olursa kullanırım diye ofis yatırımı yapmasına akıl sır erdirememekteyim. Veri merkezini anlarım. iTMS sonrası iTVS (iTunes Video Store) filan gibi bir şey de gelirse artık ciddi bir veri merkezinden yürütülmesi gerekebilir bazı operasyonların, her ne kadar veri merkezinin amacı bu olmasa da. Dünyadaki Apple Store yatırımlarını da. Ama Cupertino büyümesi? 1. Steve bir şirket almaya hazırlanıyor. Büyük bir şirket... Bunun da altyapısını hazırlıyor. 2. iPod bölümü artık yeni bir şirket olacak ve Apple çatısından ayrılacak. 3. Apple bambaşka bir işe girecek. Genleşiyor mu, gelişiyor mu? Genişliyor mu, büyüyor mu? uygun bir kılıf bulamadıysanız, Thomas Pink tarafından piyasaya sürülen iPod nano kravatı ilginizi çekebilir. iPod nano'nun içerisine yerleştirilebileceği bir cep ve kabloların gözükmeden yaka altına ulaşmasını sağlayan bir tasarıma sahip olan kravat, kırmızı, mavi ve pembe renklerde sunuluyor. Ürünün fiyatı 85$ olarak belirlenmiş. iPod nano'nuzu taşımak için henüz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.turkmac.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – mac Apple'dan Intel İşlemcili Mac mini'ler Taylan Pinçe Apple geçtiğimiz günlerde yapılan basın konferansında uzun süredir merakla beklenen yeni Intel işlemcili Mac mini'leri tanıttı. asarımda herhangi bir değişikliğe uğramayan Mac mini'ler, artık 1.5GHz tek çekirdekli Intel Core Solo ve 1.67GHz çift çekirdekli Intel Core Duo işlemcileriyle satışa sunuluyor. Yeni modellerin eskisine oranla 5 kata kadar varan performans artışı sağladığı belirtilmekte. AirPort Extreme ve Bluetooth 2.0 Apple Uzaktan Kumandası 1.66Ghz Intel Core Duo Model: $799 2MB L2 Cache 667MHz Frontside Bus 512MB RAM (667MHz DDR2 SDRAM) 80GB Serial ATA hard disk Double-layer SuperDrive (DVD+R DL/DVD±RW/CD-RW) AirPort Extreme ve Bluetooth 2.0 Apple Uzaktan Kumandası Her iki model de iLife '06 ve Mac OS X Tiger 10.4 ile satılıyor. Yeni Mac mini modelleri Front Row destekli Apple uzaktan kumandası, 2GB maksimum RAM, Intel GMA950 64MB hafızalı görüntü kartı, DVI/VGA çıkışı, maksimum 120GB hard disk kapasitesi, yerleşik gigabit ethernet, analog ve dijital ses çıkışları, USB 2.0 ve Firewire desteğiyle geliyorlar. Ayrıca Front Row sistemine yapılan bir güncelleme sayesinde artık aynı ağ üzerindeki herhangi bir bilgisayarın iPhoto ve iTunes kütüphanesine Bonjour teknolojisi ile kolaylıkla ulaşılıp, müzik, video ve fotoğraf dosyaları başka bir bilgisayar üzerinden görülebiliyor. Yeni modellerin fiyat ve teknik detayları şöyle: Apple'dan iPod Hoparlör Sistemi iPod Hi-Fi Taylan Pinçe Apple bugün yapılan basın konferansında iPod için yüksek kaliteli ses üretebilen bir hoparlör sistemi olan iPod Hi-Fi isimli ürünü tanıttı. 17'' x 6.6'' x 6.9'' (43 x 17 x 17.5 cm) boyutlarındaki bütünleşik hoparlör ünitesi iPod shuffle da dahil olmak üzere şu güne kadar üretilen tüm iPod'larla kullanılabiliyor. Sistem ayrıca Apple uzaktan kumandası ile birlikte geliyor ve iPod'un uzaktan yönetilebilmesini de sağlıyor. Normalde yerleşik adaptörü ile güç alan sistem, istenildiğinde pille de çalıştırılabiliyor. iPod Hi-Fi 349$'dan bugün satışa sunuldu. 1.5Ghz Intel Core Solo: $599 37 birlikte kullanıldığında ekranda gösterilecek bilgilerin ayarlanabildiği Hoparlör menüsünü iPod sistemine ekleyen bir güncellemeyi bu hafta içerisinde kullanıcılara sunacak. Mac' te Türkçe Radyo Mert Yentür Artık Mac'inizde de Türkçe Radyoları Kolayca Dinleyebileceksiniz Herkese merhaba; Mac'te radyo dinlemekle ilgili sürekli yazılar görüyorum. Bu konuya açıklık getirmek için kısa süre önce keşfettiğim bir şeyi paylaşmak istedim. Bildiğiniz gibi Show TV'ye bağlı olan yayinonline.com sitesinde 100'e yakın radyo var ve bunlar maalesef Safari veya Firefox ile açılamıyor. Ben de şöyle bir yöntem denedim ve çalıştırmayı başardım. -Önce Firefox ile sayfaya girdim. Tüm pop-up engelleyicileri kapattım. -Plug-in istediği sayfaya kadar geldi. Orada Web Developer eklentisi ile sayfa kodunu açtım. -Sayfa kodundan mms:// adresli kısmı firefox'a tekrar yazdım. Bu mms'in içeriği Dreamweaver'da açıldı. mms://195.175.9.14/rd-bestfm mms://195.175.9.14/rd-alemfm mms://195.175.9.14/rd-numberonefm gibi tek bir sunucunun üzerindeymiş. Yani www.yayinonline.com/asxradyoasx.a spa=1471645520292916232786 2MB L2 Cache 7451182766020501895213597824& rd=bestfm 667MHz Frontside Bus adresi kafa karıştırmaktan başka birşey değilmiş. 512MB RAM (667MHz DDR2 SDRAM) Oradaki tüm radyoların linklerindeki isimleri (örneğin http://www.yayinonline.com/radyolar/ acikradyo.shtml ise 60GB Serial ATA hard disk Combo sürücü (DVD-ROM/CD-RW) Türkçe Macintosh Kaynağınız Apple ayrıca iPod'ların iPod Hi-Fi ile mms://195.175.9.14/rd-acikradyo olacak şekilde) yukarıdaki formata Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.turkmac.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – mac uydurursaniz hepsini VLC üzerinden dinleyebiliyorsunuz. Flip4Mac yüklü QuickTime Player üzerinde de açılabilir ancak bu şekilde radyoları içeren bir playlist açtığınızda radyo isimleri yerine bölüm numaraları görebiliyorsunuz. Karşılaştığım bug'lar arasında VLC'de pause tuşunun çalışmaması ve QuickTime Player'da radyo değiştirirken çakılma bulunuyordu ama olsun, o kadar kusura katlanacağız artık. Türkçe Macintosh Kaynağınız Dileyenler playlist halinde kaydettiğim radyoları http://mertyentur.com/turkceradyolar. m3u.zip adresinden indirebilirler. Bu dosyayı indirdikten sonra iTunes belgesi gibi göründüğünü farkedeceksiniz. Ama ona çift tıklamayın ya da iTunes'a sürüklemeyin. Çalıştırmak için VLC'yi ya da Flip4Mac yüklü QuickTime Player'ı açın ve dosyayı programın dock ikonu üzerine sürükleyip bırakın. 38 Not: Orada yer almayan radyolardan Capital ise shoutcast üzerinden yayın yaptığı icin iTunes üzerinde bile dinlenebilir. Capitalradyo.com.tr adresine girilip canlı yayına tıklayarak .pls dosyasını indirebilirsiniz. Herkese iyi dinlemeler. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.turkmac.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – oyun 39 SWAT 4: the Stetchkov Syndicate (PC) İnceleme – Aykut Göker 2 005 yılının Nisan ayında, 4. kez SWAT timinin PC’lere çıkarma yaptığına şahit olduk. Yapım, SWAT 3’e göre oldukça geliştirilmişti. Grafiksel yönden çok daha üst noktalara taşınan oyun, oynanabilirliği ve içerdiği yeni oyun içi fonksiyonlarıyla, taktiksel FPS türüne adını altın harflerle yazdırdı. 5 kişilik SWAT timinin liderini canlandırdığımız yapıtta, yasa dışı örgüt ve kişilerle çatışmalara girip, rehineleri kurtarıyorduk. En nihayetinde bize verilen tüm görevleri bitirdik. Böylelikle SWAT 4 sayfasını üzülerek de olsa kapatmak zorunda kaldık. Güzel ama biraz kısa bir yapım oldu SWAT 4. Tıpkı serinin önceki versiyonu gibi, tadı damağımızda kaldı. yapmıyor. Çok fazla yapıt çıkarmıyorlar, çok fazla isimlerini duymuyoruz ancak hiç de hafife alınacak bir firma değil Irrational Games. Şöyle bir baktığımızda, 1999’da System Shock 2 ile büyük başarı elde etmişler. Ardından 3 yıl çalışıp, 2002’de Freedom Force gibi kaliteli bir yapımı, biz oyunculara hediye etmişler. 2004, Tribes: Vengeance’in yılı olmuş. 2005’te ise Freedom Force vs. The Third Reich ve SWAT 4 ile üst sıraları zorlamışlar. Bu yapımlara baktığımızda, her birinin ortak yönünün ‘kaliteli işler’ olduğunu görüyoruz. Böyle bir kadronun elinden çıkan SWAT’ın, ek paketinin de yolda olduğunu biliyorduk. Nihayet SWAT 4: Stetchkov Syndicate’e kavuştuk! Bu ekibi özlemiştik Taktiksel FPS türüne her daim oyun yapılmıyor. SWAT 4’ten sonra da bir kaç yapım, bu başlıkta boy gösterdi ancak hiç biri SWAT’ın yapay zekasına, oynanıştaki fonksiyonelliğine ve teknik kalitesine ulaşamadı. Sıradan FPS’ler kadar iyi grafikleri yoktu (örn: Half-Life 2, Quake 4, F.E.A.R.), fakat diğerlerinden daha heyecan verici bir atmosfere sahipti. Telsiz konuşmaları, aksiyonla beraber değişen tempo ve müzikler, takım çalışması yapma deneyimi ve herşeyin üstünde, strateji kurma zorunluluğu, SWAT’ı normal FPS’lerden çok daha farklı bir noktaya taşıyordu. Tabi ki tüm bunların altında, yapımcı Irrational Games’ in yetenekleri yatıyor. Dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum ama bu firma pek boş oyun Extra oyuncuların buluşma noktası Büyük bir sabırsızlıkla çalıştırdık SWAT 4: Stethckov Syndicate’i. İlk olarak karşımıza oyun içi görüntülerin düşük çözünürlükteki videosu geldi. Ekranda yine o 5 kişilik ekibi görünce, sabırsızlığım daha da arttı. Açıkçası hiç bir geliştirme olmadan sadece yeni görevler olsa bile Stetchkov Syndicate’i oynardım. Video bitti ve sonunda SWAT 4’ten alışık olduğumuz tarzda bir menüyle karşılaştık. Menüdeki seçeneklerden kısaca bahsedecek olursak; Settings ile ayarlarımızı yapıyoruz. Özellikle grafik ayarlarına önem çekmek istiyorum. Sisteminize göre oyunun performansı çok değişiyor. Buradan ayarlarınızı yapıp, oynanabilecek bir performans elde edebilirsiniz. Ek paketin Multiplayer seçenekleri de bir hayli fazla. Zira Co-Op mod’u eklenmiş ve 7 adet yeni çoklu oyuncu haritası mevcut! Mission Maker’da ise belirli haritaların üzerine, kendiniz görev yazıyorsunuz. Ancak öyle ayrıntılı birşey zannetmeyin, sadece görevde bulunacak rehineleri, teröristleri belirliyorsunuz. Ardından görevin amacını yani “rehineler mi kurtarılacak yoksa teröristler mi etkisiz hale getirilecek” vb... belirliyoruz. Instant Action ise hikaye mod’unda bulunan görevleri, kariyerden bağımsız olarak oynamanız için kullanılıyor. New Features, adından anlaşılacağı gibi SWAT 4: Stetchkov Syndicate’teki yenilikleri içeriyor. Burası bir oyun mod’u değil. Tekst tabanlı olarak, oyunla ilgili gelişmeleri okuyorsunuz. Ve en nihayetinde SWAT timi görev mahalinde! En sonunda oyunun hikaye mod’u olarak nitelendirebileceğimiz, Career’a tıklıyoruz. İsim yazma aşamasından sonra ilk görevimiz veriliyor. Brifingden öğrendiğimiz kadarıyla saat 16:26’da, Gower sokağında bulunan oyun salonunundan silah sesi geldiğine dair ihbar yapılmış. Bunun üzerine 5 kişilik SWAT timi direk olay mahaline gönderiliyor. Yapmamız gereken; sivilleri ve özellikle Oscar Bogard’ı kurtarmak, Javier Arias’ı etkisiz hale getirmek ve ona yardım eden tüm örgüt üyelerini yakalamak veya durdurmak. Play Quick Mission ile oyunda var olan görevlerde değişiklikler yaparak tekrar oynayabiliyorsunuz. Quick Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – oyun Elimizde binanın kurşun kalem ile çizilmiş bir haritası var ve bize iki giriş seçeneği sunuluyor. Ya ilk kattan gireceğiz ya da yangın çıkışından. Seçimimizi yaptıktan sonra Javier Arias ve Oscar Bogard ile ilgili bilgileri alıyoruz. Ardından zaman çizelgesi ve son olarak teçhizat ekranı karşımıza geliyor. Burası önemli, ekip arkadaşlarımızın ve bizim görevde kullanacağımız tüm materyaller buradan hazırlanıyor. Eğer özellikle seçmezseniz, bazı hayati cihazlar yanınızda bulunmuyor. Bence hayati değer taşıyan optiwand’sız hiç bir göreve çıkmayın. Hatta mümkünse hem iki takımınızdan da(Red ve Blue) birer kişide optiwand olsun. Bu cihazı bilmeyenler için açıklamak gerekirse, kapalı kapıların ardından, içeride birilerinin olup olmadığı görmemiz için kullanıldığını belirtmekte fayda var. Uzaktan bakıldığında susturuculu bir tabancayı andıran optiwand’ı, kapılarda kullandığınızda, kapı altında bulunan ufak aralıktan, cihazın “elektronik göz” bulunan ucunu soktuğunuzda, kapının ardında neler olduğunu görebiliyorsunuz. Açıkçası istisnasız her kapıda bu cihazı kullanıyorum. Aksi halde kötü bir sürpriz ile karşılaşmamız olası. Sadece kapılarda değil, köşelerde de kullanılıyor. Eğer çevrede size tuzak kurmuş biri varsa, onun görüş alanına girmeden, optiwand sayesinde kim nerede görebiliyorsunuz. olmaz olan Spreyi mutlaka alın. Kelepçe takılmasına yanaşmayan rehineleri göz yaşartıcı sprey ile etkisizleştirebiliyorsunuz. Ancak bunu yapmanın Stetchkov Syndicate’de bir yolu daha var. ‘B’ tuşuna basarak yumruk atabiliyorsunuz fakat bu, rehineleri her zaman yatıştırmıyor. Birincil ve ikincil silah oldukça önem taşıyor. Sonuçta teröristleri etkisiz hale getirmek size kalıyor. Hangi silah işinizi daha kolay yapmanıza yardımcı oluyorsa onu seçin. Kurşun seçimi bile çok önemli. Tercihinizi ister düşmanı bir iki kurşun ile öldürmek için yaparsınız, ister de kolay kolay öldürmeyen kurşun tercihiyle, teröristi sağ ele geçirmeye çalışırsınız. Bu riskli tercih sizin. Oyuna ek paket ile birlikte 7 adet yeni silah eklenmiş. Bunlar görevlerde ilerledikçe size veriliyor. Neler var neler yok? Artık Start’a tıklayıp, ilk görevimize adımımızı atıyoruz. Ekran kararıyor ve yavaş yavaş 4 SWAT elemanı önümüzde belirmeye başlıyor! Bu anın anlamı var. Nihayet uzunca bir bekleyişin ardından ekibimizle yeniden görevdeyiz! Buradan itibaren oynanıştan bahsedelim. Açıkçası SWAT 4’e oranla hiç bir değişiklik yok. Yine aynı arabirim, herşey yine aynı şekilde kullanılıyor. Ancak bir kaç ekleme yapılmış. Yukarıda da bahsettiğim gibi “B” tuşu yumruk atmaya yarıyor. Tabi bunu teröristlere karşı değil, kelepçelenmeye yanaşmayan rehinelere karşı uygulamalısınız. Zira teröristlere yaklaşıp yumruk atacak kadar yaşayacağınızı sanmıyorum(!) Yanımıza alacağımız diğer materyallere gelince. SWAT serilerinde olduğu gibi üzerimizdeki tüm teçhizatlar sınırlı. Eğer görevde gaz bombasına çok ihtiyacınız olacağını düşünüyorsanız, yanınıza fazladan almalısınız. Tabi bunu yaparken, bazı teçhizatlarınızdan fedakarlık edeceksiniz. Yine olmazsa Extra oyuncuların buluşma noktası 40 Oynanış fonksiyonlarındaki bir diğer yenilik ise “ctrl” tuşu. Bu tuş sayesinde ekip arkadaşlarınıza görev hazırlayıp, dilediğiniz anda o görevi yapmalarını isteyebiliyorsunuz. Bu uygulama şu şekilde çalışıyor; “ctrl” tuşuna basılı tuttuğunuzda sağ alt köşedeki komut satırı ikiye çıkıyor. Bir yandan tuşa basılı tutarken, bir yandan da elemanlarınızın yapmasını istediğiniz işi, mouse’un sağ tuşu ile belirliyorsunuz. İşlem bittikten sonra elinizi “ctrl” tuşundan çekebilirsiniz. Farkedeceksiniz ki, halen sağ alttaki komut satırı 2 tane. Şu andan itibaren bekletilen komut, “space” tuşu ile aktif olacaktır. Bu yeni özellik, aslında gereksiz gibi görünse de, düşünerek kullandığımızda bize oldukça yarar sağlayabilir. SWAT 3’te olan Lightstick’ler nedense serinin 4. oyununda yoktu. Halbuki çok da yararlı bir materyaldi. Öyle ki karışık mekanlarda, geçtiğimiz yerleri karıştırmamak için, lightstick bırakırdık. Böylelikle aynı odaları tekrar tekrar kontrol edip boşa zaman geçirme derdinden kurtulmuş olurduk. Böylesine yararlı bir icadı, SWAT 4’e eklememeleri biraz can sıkıcıydı. Yapımcı Irrational Games, bunun bir hata olduğunu anlamış ve ek pakette lightstick’leri tekrar oyuna dahil etmiş. Kullanmanız için “L” tuşuna basmanız yeterli olacaktır. Yeni eklentilerden biri Ammo Pouch. Açıkçası uyuşturucu çetelerinin üzerine gittiğimiz Stetchkov Syndicate’de, önceki oyuna nazaran daha çok çatışmaya giriyoruz çünkü görevlerdeki düşman adedi, belirgin derecede fazlalaşmış. Çatışmaların en sıcak geçtiği anlarda cephanemizin bitmesini istemeyiz tabi ki. Bu yüzden Ammo Pouch, bize yedek cephane veriyor. Eğer kalabalık düşman öbeklerinin olduğu bir göreve gidiyorsak, teçhizatlarımızdan biri yerine Ammo Pouch’u almak, gayet yerinde bir karar olacaktır. Oyuna Night Vision Goggles da eklenmiş. Karanlık mekanlarda, teröristlerin önünden kuzu gibi(!) geçmememiz için, yapımcılar SWAT’a böyle bir takviye Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – oyun düşünmüşler. Son derece de yerinde olmuş. Gerçi SWAT 4’te gece görüş gözlüğüne pek gerek yoktu, çünkü karanlık ortam pek bulunmuyordu. Buna karşın Stetchkov Syndicate de, sıklıkla karanlık ortamlara girip çıkıyoruz. Kariyerimin en zor günleri Kariyer mod’una genel olarak baktığımızda, SWAT 4’e nazaran daha zorlaştığını görüyoruz. Bir kere düşmanlar daha kalabalık ve yeni saldırı şekilleri var! Örnek vermek gerekirse, SWAT 4’te teröristler bir odada rehinelerle saklanıyorsa, SWAT içeriye girdiğinde ne yapacağını şaşırır, ya bize saldırırdı ya da dönüp bir rehineye nişan alıp, öyle öldürürdü. Tabi bunun neticesinde görevi kaybetmiş olurduk! Ek paket olan Stetchkov Syndicate’de ise teröristler, ellerindeki makineli tüfekler ile gelişi güzel, sağdan sola, soldan sağa doğru tabir yerindeyse tarıyorlar. Böylelikle sizde vuruluyorsunuz, çevredeki rehinelerde! Açıkçası sırf bu yüzden ek paketin 3. görevini kaç defa oynadığımı tahmin edemezsiniz. Hele çevrede 1’den fazla terörist ve 4-5 rehine varsa, açıkçası işiniz çok zor. Oradan (rehine anlamında) fire vermeden çıkmanız, bir çok değişkene bağlı. İlk olarak sizin rehineleri vurmadan teröristleri saf dışı bırakmanız gerekiyor. İkinci olarak ekip arkadaşlarınızın yanlışlıkla rehineleri vurmamaları gerekiyor. Üçüncü olarak ise teröristler rehineleri öldürmeden, etkisiz hale getirilmeleri gerekiyor. Extra oyuncuların buluşma noktası Tabi bunların yanında, siz ateş açtığınız sırada, önünüze geçen ekip arkadaşınızı vurmamak için ateş halindeki silahın namlusunu çevirdiğinizde, hedefin karşısında hiç bir sivilin olmaması da önemli! Zira bazen görevler öyle bir kaos ortamında geçiyor ki, adeta kontrolün sizden çıktığını hissediyorsunuz. Zaten bu hisden kısa bir süre sonra da genellikle öldürülüyorsunuz! Taktiksel FPS’ler için en önemli nokta, kontrolün sizde en etkin biçimde olmasıdır. Zira taşlar yerlerinden oynamaya başladı mı, kısa sürede o kale yıkılır. Bu mantıkla bakıldığında taktiksel FPS’lerde işimiz gerçekten çok zor olabiliyor. Stetchkov Syndicate’de de bunun sıkıntısını çekebiliyoruz. Bazen ortalık birbirine giriyor, yarı otomatik silah sesleri arasında, ekip elemanlarınızın bağırışlarına, sivillerin çığlıkları karışıyor. Bu anlar da hakimiyeti kaybetmemek elde değil. Ancak ne kadar kaybedip, kontrolü ne kadar elinizde bulundurduğunuz, sizin liderlik yeteneklerinize de bağlı. Zorluk seviyeleri ve bölüm geçmeden arasındaki bağlantılardan bahsedecek olursak, yapımda 4 adet zorluk seviyesi bulunuyor. Oyun zorlaştıkça, düşmanlar fazlalaşıyor ve ölümünüzkolaylaşıyor. Bölümleri bitirdiğinizde, ele geçirdiğiniz terörist ve delil başına puanınız artıyor. Buna karşın yaraladığınız veya öldürdüğünüz sivil başına ya da vurulan bir ekip arkadaşınız yüzünden, puanınız düşüyor. Bu puanlar ne işe mi yarıyor? Eğer Easy seçeneğinde oynamıyorsanız, görevi tamamlasanız da bir sonraki göreve geçmeniz için bir puan barajını geçmeniz gerekiyor. Normal zorluk seviyesinde baraj 50 puan. Açıkçası bu geçilebilecek bir baraj ancak hard’da 75 ve Elite’da ise 95 puan almak zorundasınız! İşte bu gerçekten zor! Elite’da bölüm geçmek, neredeyse 0 hata gerektiriyor. Bu yöntemin oyuna katkısı çok büyük. Yani kimse Rambo’culuk oynayıp, elinde silah ile terörist avlayamayacak. Zira yüksek puan için, teröristleri sağ ele geçirmelisiniz. 41 Yok mu bunun zayıf yönleri? SWAT 4: Stetchkov Sydicate’in de zayıf yönleri bulunuyor. Açıkçası kullandığınız makinenin performansı ile doğru orantılı olarak, bölüm yüklemeleri epey vakit alabiliyor. Açıkçası yükleme sürelerinin uzunluğu SWAT 4’te de dikkati çekiyordu. Yapımcıların onca zaman şu soruna bir çare bulamamaları, oyuna daha büyük bir eksi getiriyor. Bunun haricinde yapay zekaya dair de sorunlar halen devam ediyor. 5 kişilik, (bir oyun için) kalabalık bir ekip olduğunuz için, birbirinin yolunu engelleyen ekip arkadaşları görmek biraz gülünç olabiliyor. Ayrıca düşman yapay zekası da, sanki ciddi bir kafa karışıklığı yaşıyor. Bazen kimsenin olmadığı bir yere doğru ateş açabiliyorlar. Fakat yapay zeka ile ilgili gördüğüm en büyük sorun sniper’ları kullanırken oldu! Bilindiği üzere numpad’in “3” tuşu sniper kamerasını açıyor. Tek vuruşta düşmanımızı yere indirdiğimiz sniper’lar ile, her atışınız tam isabet olmayabiliyor. Sonuçta hedeflediğiniz örgüt üyesi hareket halinde olabiliyor. Ancak bu gibi durumlarda oyunda şöyle bir saçmalık farkediyorsunuz; Sniper kamerasını açıp, “caps lock” tuşuna basarak onun kontrolüne geçiyorsunuz. Mouse’un sağ tuşu ile zoom yaptıktan sonra hareket halindeki hedefi güç bela denk getirip, ateş ediyorsunuz. Ancak ilk denemenizde başarısız olduğunuzu varsayalım. O zaman camda koca bir delik açılıyor, içerideki terörist kaçacağına, ya da panik yapıp çevresindekileri uyaracağına, ‘beni vurun’ diye, Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – oyun olduğu yerde duruyor! Tabi hal böyle olunca, sizin şarjör değiştirdiğiniz kadar ki zaman aralığı, onun yaşam ile ölüm arasındaki son saniyeleri oluveriyor. Zeka konusunda problemli sadece terörist ve ekip arkadaşlarımız değil. Aynı şekilde rehinelerde de ciddi bir zeka problemi mevcut. Bir kere yapay zeka sizin fener yaktığınızı pek algılayamıyor. Rehineyi kurtarmak için arkadan yaklaşıyorsunuz, fenerler açık. Çevrede hiç bir düşman yok. Rehine bir dönüp bakmıyor bile, kim geliyor diye! Ancak yanına vardığımızda; “aa polis!” gibi bir tepki veriyorlar! Bu duyduğum SWAT ise bu gördüğüm ne? Grafiklerden bahsedecek olursak, geçtiğimiz yıl piyasaya çıkan SWAT’a göre hiç bir geliştirme göze çarpmıyor. Açıkçası görüntüler biraz zamanının gerisinde kalmış. Buradan bir eksi vermek gerek. Ayrıca ışık efektleri de bazı ortamlarda saçmalık derecesinde abartılı. Kısaca toparlarsak, SWAT 4: Stetchkov Syndicate, yeni nesil FPS’lere göre grafiksel yönden çok da başarılı sayılmaz. Ancak oynanmayacak kadar kötü, asla değil! Sesler SWAT’ın başarıyla altından kalktığı konulardan. Silah sesleri farklı. Ateş ettiğiniz yere göre de farklılık gösteriyor ancak ben pek yeterli Extra oyuncuların buluşma noktası 42 bulmadım. Kimi yerler hep aynı. Buna karşın ortamın ambiyansı harika! Sivillerin yardım çığlıkları, teröristlerin bağırışları, takım arkadaşlarımız ile konuşmalarımız ve atmosferi şahane tamamlayan müzikler, oyuna ciddi derecede artı puan getiriyor! ise 128 MB’lık bir kart ile belki grafik ayarlarında oynama yapmanız gerekebilir. 256 MB’lık ile en ufak bir sorun yaşamazsınız. Hangi sistemle oynanır? Yapımda 7 bölüm olmasına karşın, her bir görevi kusursuz bitirmek için saatler harcamak gerekebiliyor. Ek paketin sistem gereksinimleri SWAT 4 ile aynı. 64 MB Ekran kartı, 1.2 GHz(Pentium veya AMD) işlemci, 256 MB RAM ile oyunu çalıştırabilirsiniz ancak tatmin edici bir performans almanız şüpheli. Biz oyunu 2 farklı sistemde inceledik. İlk olarak kullandığımız makine 2.4 GHz işlemci, 512 MB RAM ve 128 MB GeForce FX 5700 ekran kartı içeriyordu. Ayarların çoğunluğunu medium’a almamıza karşın, özellikle çatışma anlarında yavaşlamalar gözümüze çarptı. İnceleme yaptığımız diğer sistem 3.0 GHz işlemci, 1 GB RAM ve 256 MB ATI 9800 SE model ekran kartı içeriyordu. Bu makine ile tüm ayarlar en sonda olmasına karşın, oyunu hiç sorun yaşamadan oynadık. Bizim tavsiyemiz, özellikle bölüm yüklemelerindeki ağırlık için 1 GB RAM kullanmanız yerinde olur. 512, ufak performans problemleri yaşatabilir. İşlemci olarak 2.0 GHz’den üstü ideal. Ekran kartı için Genel kanımız nedir? SWAT 4 geçen sene piyasaya çıktığında büyük yankı uyandırmıştı. Ek paket asıl oyundan yaklaşık 1 sene sonra piyasaya çıktı. “Arada ne kadar fark var” diye sorarsanız, açıkçası yeni görevler haricinde oyunun genel havasını değiştirecek, geliştirecek hiç bir özellik yok. Hal böyle olunca, günümüz standartlarında gelişen bilgisayar teknolojileri göz önüne alındığında, yapımın puanı biraz düşüyor. Yazının başında da belirttiğim gibi, sadece yeni görevler bile, benim bu oyunu oynamam için yeterli. Eğer SWAT serisini takip ediyorsanız, ek paketi kesinlikle kaçırmayın. Eğer taktiksel FPS’lere karşı bir hayranlığınız varsa, önce SWAT 4’ü sonra ek paket Stetchkov Syndicate’i mutlaka edinin, pişman olmazsınız! Bitirmediğiniz sıradan FPS yoksa ancak yeni bir tat arıyorsanız, bu seriye mutlaka bir göz atın. Ben şimdi uyuşturucu çetelerine göz açtırmamak için, 4. görevime çıkıyorum... Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın... Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – oyun 43 LOTR: The Battle for Middle-Earth 2 (PC) İnceleme - Aykut Göker 2001 yılında Tolkien’in fantastik romanından uyarlanarak vizyona giren The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring, Orta Dünya’yı şüphesiz ki seriyi tanımayan sayısız kişiye ulaştırdı. Etkileyici görsel efektleri ve destansı anlatımı ile Yüzüklerin Efendisi, izleyenlerini kendine hayran bıraktı. 2002 yılında The Lord of the Rings: The Two Towers vizyona girdi ve kitabın ve filmin popülaritesini bir adım daha öne taşıdı. İçerdiği savaş sahneleri oldukça etkileyici ve kullanılan özel efektler kusursuz görünüyordu. Aradan 1 yıl daha geçti ve 2003 yılında son film, The Lord of the Rings: Return of the King vizyona girdi. Serinin finali adına yaraşır şekilde muhteşem olmuştu! Gerçi kitapta olan bazı ayrıntıları yönetmen Peter Jackson atlamıştı veya çıkarmıştı ancak sinema tarihine kült bir yapım kazandırmıştı. 2000’li yıllar serinin popülaritesinin tavan yaptığı yıllar oldu. Böylesine bir hikayenin oyuna dökülmemesinin büyük hata olacağını düşünen yapımcılar, The Lord of the Rings: Return of the King ve War of the Rings gibi birbirinden ucube yapımlara imza attılar. Ancak bu oyunların arasından bir isim sıyrılmayı bildi. Takvimler 2004 yılının Aralık ayını gösterdiğinde piyasaya sürülen, The Lord of the Rings: The Battle for Middle-Earth seriyi oldukça başarılı bir şekilde biz oyunculara yansıtmayı bildi. Gerek Extra oyuncuların buluşma noktası grafikleri gerek sesleri ve oynanabilirliği olsun, son derece kaliteliydi. Yine de en dikkat edilmesi gereken noktası olan atmoferi, bize Orta Dünya’nın fantastik ve büyülü topraklarını son derece iyi aktarıyordu. Seride ön plana çıkan tüm karakterleri yönetebildiğimiz oyunda ister iyileri seçip, Aragorn, Legolas, Gandalf ve arkadaşları ile Sauron’un ordularını yok edip, yüzüğü hüküm dağının ateşine atıp yok etmeye çalışabilirken, ister de kötü tarafı seçip, Saruman’ın komutasındaki Orc ve Uruk-Hai’lerle Orta Dünya’yı cehenneme çevirebiliyorduk. En nihayetinde oyun bitiyor ve Orta Dünya’nın kapıları kapanıyordu. Artık yeni bir yapımı beklemenin zamanı gelmişti. Kitabın fanları yeni bir film için ümit taşırlarken, EA Games tarafından yeni bir oyun duyuruldu! Evet! The Lord of the Rings: The Battle for Middle-Earth 2 nihayet duyurulmuştu! Yeni yapımı meraklı bekleyiş, geçtiğimiz günlerde demo’nun yayınlanmasıyla bir nebze olsun sona ermişti. Artık oyun tamamlandı. Orta Dünya’daki ikinci maceramız başlıyor! Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – oyun Star Wars vs The Lord of the Rings Star Wars ve The Lord of the Rings, pek benzerlikleri olmasa da sıklıkla karşı karşıya getirilen seriler. Tabi ki Orta Dünya fanatikleri Yüzüklerin Efendisi’ni, ışın kılıcı hastaları(!) ise Star Wars’ı daha çok beğeniyor, izliyor ve oynuyor... Özellikle Yıldız Savaşları’nın son çekilen 3’lemesi Yüzüklerin Efendisi 3’lemesi ile çakıştığından ötürü, iki seri arasında her alanda rekabet yaratıldı. Bu rekabetin son sıçradığı platform bilgisayar oyunları gibi gözüküyor. Geçtiğimiz günlerde Star Wars: Empire at War’ın çıkışı ve büyük ilgi görüşü, şimdi ise The Lord of the Rings: The Battle for Middle-Earth 2’nin raflarda boy göstermesi, rekabeti heyecan verici bir noktaya taşıdı. Her iki oyun da RTS türünde. Her iki oyun da çok beklendi. Her iki oyun da temasını Dünyaca ünlü serilerden alıyor. Geçtiğimiz günlerde Empire at War’ı inceledik. Bakalım The Battle for Middle-Earth 2 nasıl? BFME 2’nin masaüstünde duran ikonuna büyük bir heyecan ile tıkladık. İlk oyun son derece başarılıydı. Bu yeni yapımda ne gibi değişiklikler var? ne gibi artılar var? diye düşünürken, BFME 2’nin muhteşem giriş videosu başladı! Oyundaki görevlerin içerisinden alınan parçalarla hazırlanan videoyu, ağzımız açık izledik. Orta Dünya yep yeni yaratıkları, yepyeni savaşları, yepyeni ırklarıyla yeniden monitörümüzde belirmişti! Yapımcı EA’nin giriş videosu yapmak konusunda başarısı yadsınamaz derecede büyük. Yine muhteşem bir iş çıkarmışlar, çünkü oyuna başlamadan önce video bizi havaya sokuyor. Son zamanlarda oyun menülerinin fonları oldukça dikkatimi çekiyor. Bu konuda geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan SW: Empire at War oldukça başarılıydı. Açıkçası BFME 2 ondan da başarılı! Muhtemelen oyun içi görüntülerin üzerlerinden biraz geçilerek hazırlanan arka plan, Yüzüklerin Efendisi serisinin bildik ezgileriyle beraber, tam manasıyla masalsı, beynin hayal gücünü kontrol eden kısmını canlandıran bir boyut kazanmış. Eğer fondan gözünüzü alıp, menüdeki fonksiyonlara bakacak olursak; Tutorials, Solo Player, Multiplayer, Options ve My Heroes seçeneklerini görüyorsunuz. Bunlardan biraz bahsetmek gerekirse, Tutorials oyunu öğrenme bölümü. Özellikle ilk oyunu oynamamışlar için mutlaka tutorials denenmeli. Aksi halde oyuna alışmak oldukça zor olacaktır. Multiplayer ile 44 arkadaşlarınız ile Orta Dünya üzerinde parti(!) veriyorsunuz. Dilediğiniz haritayı seçip, ister Elf diyarında ister Goblin mekanında düşmanlarınıza Orta Dünya’yı dar ediyorsunuz. Options ile ayarlarımızı, özellikle performansa dayalı ayarları yapıyoruz. Menüde bulunan My Heroes ise önceki BFME’de de tanışmadığımız bir yenilik! Aragorn, Legolas, Gimli, Gandalf... eskidi! Şimdi sıra bende!! My Heroes’e tıkladığımızda Create a Hero ekranı açılıyor! Bu demek oluyor ki, kendi kahramanlarımızı yaratabiliyoruz! İlk olarak yaratacağımız karaktere sınıf seçiyoruz. İnsan mı, Elf mi yoksa başka bir tür mü olacağı burada belli oluyor. Oranın hemen aşağısında ise seçtiğimiz türe göre tipler açılıyor. Kadın-Erkek gibi ayrımları buradan yapabiliyoruz. Hemen sonraki ekranda ise görsel özelliklerimizi ve Orta Dünya tarihine yazdıracağımız ismi yazıyoruz. En aşağıda kullanacağımız renkler bulunuyor. Onları da seçtikten sonra kahramanımız Orta Dünya’nın destansı öyküleri atılmak için hazır hale gelmiş oluyor! Bu yeni özellik belki de Orta Dünya’yı kahramana boğacak ancak oyuncular için güzel bir eklenti olmuş My Heroes. Böylelikle savaşlarda kendimizi geliştirmeye çalışırken, oyundan daha fazla RPG tadı alabiliriz. Geldik Solo Play’e. Yapımla ilgili en gerçek yargılara buradan ulaşacağız. Solo Play’in üzerine geldiğimizde açılan menüde, Load Game haricinde 4 tane seçenek var. En üstten anlatmaya başlayalım. İlk olarak karşımıza Skirmish çıkıyor. Strateji oyunlarında sıklıkla karşılaştığımız Skirmish mod’u, ne eksik ne fazla bir şekilde BFME 2’deki yerini almış. Kendi haritamızı seçiyoruz, savaş alanındaki ırkları belirliyoruz, kimlerin düşman kimlerin dost olacağına karar veriyoruz ve oyuna başlıyoruz. Yani her kuralın size ait olduğu bir oyun stili Skirmish. Hikaye mod’larından tamamen ayrı. Extra oyuncuların buluşma noktası Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – oyun Sıra tabanlı mod! Oyunun mod’ları arasında War of the Ring’i görünce şaşırdım. Başta Yüzüklerin Efendisi için hazırlanan ilk strateji oyunu War of the Ring ile bağlantısı olabilir mi diye geçirdim aklımdan. Ancak tıkladığımda, o son derece başarısız oyun ile hiç bir bağı olmadığını gördüm. War of the Ring mod’u, oyuna masaüstü öğeler ekliyor. Yani bir haritamız var. Haritada şehirler gözüküyor. Hangi şehirde hangi ordu var görebiliyorsunuz. Sıra tabanlı olan bu bölümde sizden istenen, düşmanlarınızı yok etmeniz. Ancak eğer onlarla aynı sınırda yaşamıyorsanız, önünüze çıkan şehirleri ele geçirmelisiniz. Bunun için de ordu yaratmalısınız. Evvela işe kaynak ve asker çıkartmak için bina yaparak başlıyorsunuz. Tabi bu bölüm sıra tabanlı olduğu için beklemek zorundasınız. Bir seferde yapacağınız tüm hamleleri yaptıktan sonra “turn” tuşuna basarak, hakkınızı tamamlayıp sırayı rakibinize veriyorsunuz. O da tüm hamlelerini yapıyor ve tekrar sıra size geliyor. Tabi bina veya asker üretimi gerçek zamanlı oynanıştaki gibi sürekli devam etmediği için, örnek olarak her turda %25 (yaptığınız binaya veya askerin niteliklerine göre daha fazla veya az da olabilir.) tamamlanıyor. Bu sıra tabanlı oynanış ta ki, düşman ile sizin aynı topraklar da buluşmanız ile son buluyor. Bu sefer bildik, savaş haritası açılıyor ve RTS’ye dönüyor oyun. Burada size yardım etmeleri Extra oyuncuların buluşma noktası için birlikler geliyor ancak bölüme göre kimi zaman 20 dakika sonra geliyorlar. Sizde bu 20 dakikayı, düşmana mağlup olmadan tamamlamaya çalışıyorsunuz. Ardından takviye kuvvetleriniz gelince işler biraz daha yoluna giriyor. Evil or Good Campaign Campaign’lere geldiğimizde tıpkı BFME’teki gibi iki seçenek var. Ya Evil ile Sauron’un Orta Dünya’ya korku salmasına yardım edeceğiz ya da Good ile Orta Dünya halkını özgür bırakıp, huzur içinde yaşamalarını sağlayacağız. Ben ilk olarak iyi tarafa göz atmayı seçtim. Açıkçası oyunun tüm videoları ayrı bir güzel ve ayrı bir estetik taşıyor. İyi tarafı seçince başlayan videoda gerçekten çok başarılıydı. Aslında kare kare resimler ile ilerleyen video, resimlerin oyun içi grafiklere dönüşmesi ile devam ediyor. Yapım boyunca da hep bu teknikle hazırlanmış videolar izliyoruz. Genellikle ilk görevler oyunu öğrenmemiz için fazlasıyla basit olur. BFME 2’de de öyle. Elf’leri kontrol ettiğimiz bölümde, karşımıza çıkan Goblin’leri kolaylıkla geçiyoruz. Yoldan topladığımız yeni Elf birlikleriyle de bölümün sonunu getirmemiz oldukça kolay oluyor. Açıkçası oyunun arayüzü BFME 1 ile 45 neredeyse tamamiyle aynı. Ekranın sol altındaki harita aynı, onun hemen sağındaki karakter tablosu aynı... Hatta üzerindeki objelerin yeri bile aynı. EA bu konuda hiç bir değişikliğe gitmemiş. İlk görevimizde Rivendell’e girip Goblin akınlarını durdurduktan sonra geriye kalan Goblin merkezini yok etmek. Burada yapımcıların oyuna yeni yaratıkları koyduğunu görüyoruz! Yani Orta Dünya artık sadece üzerinde yaşayıp savaşan Orc, Elf, İnsan, Dwarf’lardan vs... ibaret değil. Artık Orta Dünya’nın da kendine ait canlıları var. Bunlardan ilki yer altında çıkan devasa bir solucan. Yakınında ne varsa yakan bu solucan, tüm kuvvetlerinizle yüklendiğiniz takdirde kısa sürede ölecektir. İlerleyen bölümlerde de bu tarz çeşitli yaratıklarla karşılaşıyorsunuz. Her biri birbirinden tehlikeli ancak neden genellikle size saldırıyorlar da, düşmana saldırmıyorlar onu anlamış değilim. Ufak bir taraf tutma söz konusu sanıyorum(!) Kötü tarafa göz gezdirdiğimizde genellikle Goblin’leri komuta ediyoruz. Burada en büyük kahramanımız Sauron Mouth! ve onun yanında nazgul’ler. İyi ve kötü taraf arasında binalar ve yerleşim biçimleri çok farklılık gösteriyor. Artık binaları istediğimiz yere koyabiliyoruz. Bu özgürlük, son derece yerinde olmuş. Bilindiği üzere BFME 1’de sadece belirtilen yerlere bina kurabiliyorduk. Artık özgürüz. Coğrafi engeller hariç, dilediğimiz yere inşaat yapabiliyoruz. Buraya bir not olarak, artık kaynak toplamak için kullandığımız binaların kurulumu oldukça değişmiş. Onları herhangi bir yere değil, sadece olmaları gerektiği yere kurmalıyız. Çünkü kurduğumuz yere göre o birimden alacağımız randıman azalıp/çoğalıyor. Hiç ağaç olmayan bir yere, ağaç toplamak için bina kurmuşsak, ondan 0 randıman alacağız. Ancak ağaçların bol olduğu bir yerin ortasına kurduğumuz bir bina, bize neredeyse %100 katkı sağlayabilir. Bu da oyun içinde “%” işareti ile belirtilmiş. Kurulum yaparken yüzde işaretindeki rakama dikkat edin. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – oyun Kahraman etkisi İlk yapıtı oynayanlar bilirler. Kahramanlar o kadar güçlülerdi ki, koca orduları kısa sürede dize getiriyorlardı. Bu da oyuna karşı bizi biraz soğutuyordu. Öyle ki çoğu bölümün başında, ne siz ne de düşman yeterince üretim yapmadan, kahramanlarınız ile rakibinize saldırırsanız, muhtelemen kısa sürede galip geliyordunuz. Benim oyunu tecrübe ettiğim kadarıyla kahramanlar tek başlarına kalabalık ordulara karşı çok da uzun süre dayanmıyorlar. Ancak yanlarında normal ünitlerle girdikleri savaşlarda, olağan üstü fayda sağlıyorlar. Yani bir denge durumu söz konusu. Tabi ilerleyen level’larda, ileri derecedeki özellikleriyle, yine kalabalık orduların başlarını ağrıtacaklardır ancak BFME 1’deki kadar değil. Eskiden strateji oyunlarının en büyük eksiği grafikleriydi Gerçekten de eskiden strateji oyunları için, grafikler hep geri planda bırakılır ve neticesinde görsel yönden oldukça zayıf yapımlar çıkardı. Aslında sıkı strateji oyuncularının bu duruma pek de itirazı olamazdı, zira asılolan stratejinin kendisinin kalitesiydi fakat son yıllarda firmalar bu grafik açığını iyiden iyiye kapatmayı bildiler. EA’de bu firmalardan biri. BFME 2’nin grafikleri ilk başta çok da etkileyici gelmeyebilir. Hatta Warcraft 3 tarzı olduğunu düşünebilirsiniz fakat sadece birazcık incelediğinizde bir strateji oyununda eşine az rastlanacak kalitede grafikler göreceksiniz. Genel olarak çevrenin renkli tasarımı, Orta Dünya’nın büyülü atmosferini yansıtmayı çok iyi beceriyor. Bu yüzden gerçekçi renkler değil, daha masalsı bir hava katmak için birbirinden çeşitli renkler kullanılmış. İşte bu yüzden ilk anda grafiklerin kalitesi dikkatinizi çekmeyebiliyor. Buna karşın grafikler çok başarılı. Oyunda kullanılan ışık efektine bakın. Buzulların üzerinde hareket ettiğimiz görevlerde, gök yüzünden yansıyan ışık efekti neredeyse gerçek gibi etkileyici. BFME 2 piyasaya çıkana dek, bir strateji oyununda gördüğüm en iyi deniz efektinin Age of Empires 3’te olduğunu düşünüyordum. Açıkçası BFME 2 bu düşüncemi kökten değiştirdi. Yapımcılar muhteşem deniz efektleri yapmış. Hatta güneşin denize vurması şahane! Görevi unutup bir süre denizi izlemek istiyorsunuz adeta! Bunların haricinde Age of Empires 3’teki kadar olmasa da, oyunun fiziksel yapısı da son derece başarılı. Bir binaya saldırdığınız zaman, yıkılmaya az kala, binadan parçalar dökülmeye başlıyor. Birimlerin de bir hacmi bir ağırlığı olduğunu oyun size hissettiriyor. Öyle ki Mountain Giant’ı öldürdüğünüzde, onun yavaş yavaş geriye doğru düşmesini ve hatta düştükten sonra vücudunun aldığı formu, çevreden kalkan tozları görebilmek çok güzel. Hem görsel anlamda göze hitap ediyor hem de fiziksel anlamda gerçekçilik hissi uyandırıyor. Seslerden bahsedecek olursak, yapım en az ilk oyun kadar başarılı. Birimlerin binalara darbelerinden oluşan sesler, ortamdaki çevre sesleri kulağa hiç tırmalamıyor. Ancak yapımın asıl ağır bastığı yön, tıpkı SW: Empire at War’da 46 olduğu gibi müzikleri! Yüzüklerin Efendisi serisinde kullanılan müzikler eşliğinde tamamladığınız görevlerde, addeta oyunun atmosferine gömülüyorsunuz... BFME 1, oynanabilirliği iyi olmasına karşın zamanına göre oldukça iyi bir sistem gerektirdiği için, ağır oyun motoru neticesinde, biraz hantal bir oyundu. BFME 2’de yapımcılar bu sorunu çözmüşler. Artık oyun son derece akışkan ve gayet dinamik oynanıyor. EA bu konuda oldukça başarılı. Oyunun yapay zekası da oldukça başarılı. Orta Dünya’nın labirent gibi coğrafyaları içerisinde bile, birimlerinize uzak bir yere gitme emiri verdiğinizde, hiç bir yerde takılmayıp, yollarını kolaylıkla buluyorlar. Düşman yapay zekasının tek eksiği belirli bir noktaya gelmediğiniz sürece saldırmamaları. Bunun için onlara biraz yaklaşmanız gerekiyor. Sistem gereksinimleri BFME 2’yi oynayabilmek için yapımcıların önerdiği minimum sistem, 1.6GHz işlemci, 256 MB RAM ve 64 MB ekran kartı. Bizim BFME 2’yi incelediğimiz sistem ise 2.8GHz işlemci, 1 GB RAM ve 128 MB ATI Radeon 9800 Pro ekran kartı içeriyor. Açıkçası gölgeler hariç tüm görsel ayarlar en üst seviyedeyken rahat bir oynanış yakaladık. Eğer sisteminiz önerilen minimum sistemden düşükse, BFME 2’den oynanacak bir performans alamazsınız. Geldik yolun sonuna Genel olarak bakıldığında The Lord of the Rings: The Battle for Middle-Earth 2 strateji oyunu sevenleri oldukça etkileyecek cinsten, kaliteli bir yapım. Eğer Yüzüklerin Efendisi fanıysanız, BFME 1’i oynayıp, beğendiyseniz. İkinci yapım da hoşunuza gidecektir. Çoğunlukla seride öne çıkmamış ırkların kahramanları üzerine kurulmuş olsa da, gerek grafik gerek ses gerekse oynanabilirlik gibi teknik yönlerden son derece başarılı bir yapım BFME 2. Orta Dünya’yı özlediyseniz, EA sizi ikinci bir Orta Dünya yolculuğuna davet ediyor. Bu sefer ki yolculukta çeşitli ırklar, birbirinden farklı devasa yeraltı yaratıkları, yeni birimler, gemiler, yapılar ve kısacası Orta Dünya’ya dair yepyeni varlıklar sizi bekliyor. Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın... Extra oyuncuların buluşma noktası Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – müzik 47 Hadise 1970'lerin başında Belçika'ya yerleşen bir Türk ailesinin kızı Hadise Açıkgöz... 1985 yılında dünyaya geldi. Çocukluğunda şarkı söylemeyi ve ata binmeyi seviyordu. Ekonomi ve Çağdaş Diller eğitimi aldıktan sonra, en büyük tutkusu olan müziğe yönelmeye karar verdi. Ailesi de bu durumu memnuniyetle karşılamış ve genç Hadise'ye destek olmuştu. Hadise, 2003 yılında Belçika'nın "Popstar"ı olan Idool adlı yarışmaya katıldı. Finale kalan 10 isim arasında yer alamasa da birçok yapımcının dikkatini çekmeyi başardı. 2Brains şirketi kısa süre sonra genç kıza sözleşme teklifinde bulundu. Hadise, yapımcıları Yves Gaillard ve Serge Ramaekers ile birlikte kayıt sürecine başlamak için stüdyoya girdi. Yapmak istediği müziği "şehirli pop" (urban pop) şeklinde nitelendiriyor. Christina Aguilera ve Beyoncé gibi isimleri beğeniyor, ancak aynı zamanda Prince, Janet Jackson, Tina Turner, Alicia Keys, Toni Braxton gibi daha tecrübeli isimlerden de etkilendiğini ifade ediyor. En büyük hayali, Tina Turner ile tanışmak ve aynı sahneyi paylaşabilmek. Türkiye'den ise Tarkan'ı çok beğeniyor, "Onunla düet yapmak rüya gibi olurdu" diyor. Hasselt'te pazarlama bölümünde öğrenimini sürdüren ve beş dil (Flamanca, Fransızca, Almanca, Türkçe ve İngilizce) bilen Hadise, boş zamanının büyük bölümünü müziğe ayırıyor. Söz yazıyor, beste yapıyor, kayıt stüdyolarında zaman geçiriyor ve konserlerine hazırlanıyor. Bunların yanısıra formunu korumak için jimnastik yapıyor, arkadaşları ve kardeşleriyle zaman geçirmekten hoşlanıyor. Rock, soul ve dünyanın çeşitli yerlerinde icra edilen farklı müzik türlerini bir araya getirerek kendi beğenisine göre şekillendirmeyi amaçlayan Hadise'nin ilk teklisi "Sweat" adını taşıyordu. Yves Jongen'in yazdığı ve Serge Ramaekers ile birlikte yapımını üstlendiği şarkı, 3 farklı versiyonuyla raflardaki yerini aldı. Onu daha geniş kitlelere taşıyan parça ise, Haziran 2005 çıkışlı "Stir Me Up" oldu. Şarkıcı, toplam 5 versiyonuyla sunulan "Stir Me Up"ın video klibiyle de olumlu not aldı. Hadise, son olarak 13 Ocak 2006'da yeni teklisi "Ain't No Love Lost"u müzikseverlerin beğenisine sundu. Şarkının video klibi ise Tayland'da çekildi. Öte yandan "Ain't No Love Lost" teklisinde, şarkının "Burdayım" adlı bir de Türkçe versiyonu bulunuyor. Hadise; şarkı sözü yazmaya, beste yapmaya ve kendini geliştirmeye devam ediyor. Ayrıca Belçika'da çeşitli konserler veriyor, Almanya, Hollanda, Polonya ve hatta Hindistan'da sahne almak için anlaşmalar imzalıyor. Onun adı şimdiden dünyaya yayılmaya başladı. Bakalım Hadise'yi önümüzdeki yıllarda Christina Aguilera, Jennifer Lopez gibi tüm dünyanın peşinden koştuğu bir popüler müzik yıldızı olarak görebilecek miyiz... Müzik Kutusu Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.muzikkutusu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – müzik 48 Cats In Practice Cats In Practice grubunun kuruluşu 2000 yılının Aralık ayına uzanır. Bu tarihte vokalist Pınar Günay ve bas gitarist Mert Ertunç, birlikte uzun süredir devam eden müzik çalışmalarını, yolu ve felsefesi belirgin bir isim altında toplamaya karar vermişlerdi. İlk aşamada ikili, kendi parçalarına ağırlık verse de geçen zaman içerisinde güncel ve sevilen parçaları kendi yorumlarıyla seslendirerek beğeni toplamıştı. 2001 yılının başından itibaren, Pınar’ın okuldan arkadaşı olan, davulcu Mehmet Demirdelen gruba katıldı. Cats In Practice artık üç kişiydi ve yavaş yavaş bir bütünlük yakalamış ve üçlünün ortak idealleri yönünde ilerlemeye başlamıştı. Grubun ismini alması da bu zaman içerisinde oldu. Yeni arayış iyi ve uyumlu bir gitarist içindi artık. Çok sayıda gitarist denendi, ancak aranan kan bir türlü bulunamadı. Bunun üzerine Mart ayında Mert’in liseden arkadaşı olan gitarist Ali Cengiz gruba alındı. Ali enstrumanına oldukça hakim bir gitaristti ancak, tarz bütünlüğü ile tam bir uyuşma sağlanamamıştı. Ali, gitarın ve virtüözitenin daha fazla öne çıktığı parçalar üretmek istiyordu. Grup, prova ve çalışmalara hızla başladı ve ağırlığı cover parçalara vererek temposunu arttırdı. Bir stüdyo çalışmasında tesadüfen bulunan Mimar Sinan Üniversitesi Bahar Şenlikleri’nde görevli öğrenciler tarafından Sanat Şenliği’nde sahne almaları teklif edildi. Bu teklifi değerlendiren grup olumlu buldu ve çalışmalarına bu yönde devam etti. 24 Mayıs 2001 tarihinde, Cats In Practice, adının duyulmasını sağlayan ilk konserini Sanat Şenliği kapsamında, Mimar Sinan Üniversitesi rıhtımında verdi. Son grup olarak sahne alan Cats In Practice, beklenmeyen soğuğa ve geç saate rağmen konser alanını doldurdu vebüyük beğeni topladı. Özellikle Pınar’ın vokal ve sahne performansı ve Mert ile Mehmet’in Drum’n Bass çalışmaları bu konsere damgasını vuran olaylardı. Konser iyi geçmişti ancak yine gitarist sorunu devam ediyordu, ayrıca Mehmet ile de tarz ve yoğunluk dolayısıyla anlaşmazlıklar baş göstermişti. Pınar ve Mert Hybrid felsefesini ve hedeflerini belirlemişlerdi. 2001 Haziranı’nda grup, karşılıklı olarak Ali ile yollarını ayırdı. Bundan bir süre sonra da Mehmet yoğunluk dolayısıyla gruptan ayrılmak zorunda kaldı. Bu tarihten sonra Cats In Practice uzun bir süre iki kişi olarak devam etti. Gitarist ve davulcu arayışını grubun diğer yarısı bulunana kadar sürdürmeye karar verildi. Bu süre zarfında kendi parçaları üzerine yoğunlaştılar. Ev ortamında yaptıkları kayıtlardan "Lay The Tracks" isimli parça Soundclick.com adlı uluslar arasıparça listesinde 1 numaraya çıktı ve uzun bir süre orada kaldı. Eleman arayışı da bir yandan devam ediyordu. Çok sayıda gitarist ve davulcu denendi. Hedefler büyük olduğu için Cats In Practice’in diğer yarısı bulunmadan arayış da bitmeyecekti. 2003 yılında beklenen ve amaç edinilen gerçekleşti ve Mert davulcu Onur Öztürk ile tanıştı. Başka bir grupta bir çok performansta birlikte çaldılar, uyum ve sahne şovlarıyla beğeni topladılar. Bu arada Onur’un çok uzun süreli arkadaşı olan gitarist Eren Türkeri ile de tanışan Mert, ilk görüşte Müzik Kutusu onların aradıklar elemanlar olduğunu farketti ve Pınar ile tanıştırdı. Beraber ilk kez çalışan dörtlü tarz, uyum ve anlayışlarının ne kadar benzer olduğunu farketti ve Cats In Practice aradığı elemanlara kavuşmuş oldu. 2003 yılının Nisan ayından itibaren düzenli prova vestüdyo çalışmalarına başlayan grup, Cats In Practice = Cover Project = adı altında, bar ve konser programlarına başlamak için kendine hedef olarak Eylül 2003’ü belirledi. 9 Ağustos 2003 Cumartesi günü James Joyce Irish Pub’da düzenlediği Rock’n Roll & Alternative gecesiyle sonbahar - kış sezonuna merhaba diyen Cats In Practice = Cover Project = bu programda yine kendine has yorumları ve performansıyla büyük beğeni topladı. 2 Eylül 2003 tarihinde Alt Kemancı’da deneme programına çıkan grup, 16 Eylül 2003 tarihinden itibaren Salı günleri Alt Kemancı’daki programlarına başladı. Cats In Practice = Cover Project = 21 Eylül 2003 tarihinden itibaren de Kadıköy VooDoo Rock Club’da önce Pazar daha sonra da Cuma ve Pazar programlara başladı. Tanıtım ve reklama oldukça önem veren grup, Pazar günleri VooDoo Rock Club da e-Posta listesi üyeleri ve gelenler arasında yapılan çekilişle promosyonlar düzenlemesiyle de geniş bir kitleye tanıtım yapma imkanı buldu. Geniş skalalı repertuarı sayesinde ’eski’ ve ’yeni’ tarz rock Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.muzikkutusu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – müzik müzik seven dinleyiciler arasında bir köprü kuran grup, yerli ve yabancı izleyiciler tarafından da sahne şovları ve performansı ile beğeni topladı. 21 Ekim 2003 tarihinde BeyDer kapsamında, 21:00’de Galatasaray’da bir mini konser veren topluluk, burada da oldukça geniş bir kitleye hitap etti ve dinleyiciye dağıtılan prospektüs tasarımlı 300 tanıtım flyerı ile %98’in üzerinde bir isabet kaydetti. Cats In Practice = Cover Project =, 24 Ekim 2003’de reklam, tanıtım ve promosyon tekliflerinin değerlendirilmemesi ve ortak hareket edilememesi sonucunda karşılıklı olarak Alt Kemancı ile olan anlaşmasını bitirdi. Cats In Practice = Cover Project =, Ekim sonunda VooDoo Rock Club’dan da ayrılarak bir süreliğinine Beste ve Cover çalışmalarına ağırlık vermiştir. 7 Müzik Kutusu 49 Ocak 2004 Tarihindeki Manastre World Music & Dance Club konseri ile Kış Sezonu programlarına devam eden grup, bu konserden sonra cover project’e ara vermiştir... Onur Öztürk ve Eren Türkeri’nin Cats In Practice’den ayrılmaları sonucunda Pınar ve Mert kendi "Hybrid" projelerinde devam etmiş ve 18 Şubat 2004 Tarihinde grubun ilk promosu olan "Audiophobica"yı çıkarmışlardır. Radyo istasyonları ve belirli mekanlara dağıtılan promodan sonra Cats In Practice, yurtdışından gelen teklifleri değerlendirmekte ve yoluna devam etmektedir. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.muzikkutusu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – cafe 50 Helloween Ha geldi ha gelecek derken, bombaların engellediği, bir türlü Türkiye’ye ayak basamayan grup, en sonunda bizlere yüzünü gösterdi. 2006 şubat ayının ilk günü onlar da en sonunda ülkemize gelip şovlarını yaptılar. M erhaba,bu ay size konserine gittiğim yılların eskitemediği bir Heavy Metal grubundan bahsetmek istiyorum. Evet bahsettiğim grup emektar Heavy Metal grubu Helloween. Sonunda ülkemizde de bir konser vermeye karar verdiler. Daha geçtiğimiz yıl kasım ayıydı. Sürekli takip ediyorum ya, 1 şubat 2006 da Türkiye’de konser vereceklerini öğrenince bi acayip oldum. Yanlış hatırlamıyorsam 2003 aralık ayında geleceklerdi fakat İstanbul’da yapılan bombalı terör saldırıları sonucunda iptal edilen turne durakları İstanbul, bu yıl ziyaretlerinden nasibi aldı. Konser günü geldi. İşten heyecanla çıkıp, Taksim’e doğru yola koyuldum. Yeni Melek önüne geldiğimde çok şaşırdım. Hiç öyle bir heyecan görmedim vatandaşta. Hiç beklediğim kalabalık yoktu. Arkadaşlarla içeri girmeden önce 1-2 tane biracık yuvarladık tabi. Hazırlık yapmak lazım. İçeride pahalıdır. Tecrübe konuşuyor. Dışarıda bekle bekle sıkıldık ve içeri girmeye karar verdik. Yoğun bir güvenlik araması sonucunda içeri girebildik. Ama var ya, hava limanına bile daha kolay giriyorum. Boduguard arabamı nereye park ettiğimi bile sordu, ne yapacaksa. İçeri girdik bizi alt kata yolladılar, meğer üst kat Vip miş. Cahillik. Salona girdiğimde kalabalığı görünce, dedim ki; İşte bu! Herkes Helloween moduna girmiş, beklemede. Onun öncesinde bir alt grup çıktı. Ama tabi biz oraya onlar için gelmedik, ama onlarda fena değillerdi. Konser başlama saati 8:30 idi ama nedense 9:50 de başladı. Hep geç çıkarlar sahneye, hiç anlamam sebebini. Tabi ben de beklerken içeriden kendime 1-2 bira daha aldım, ama çok pahalıymış valla. İçime oturdu. Biletimi ocak ayının ortalarında almıştım ve artık sabırsızla gün sayıyordum. Konser Yeni Melek gösteri merkezindeydi. Hem Helloween’in canlı performansını, hemde Yeni Melek gösteri merkezini çok merak ediyordum. Çünkü daha önce oraya hiç gitmemiştim. Açık söylemek gerekirse çok fazla tutmadım. Ufak bir mekan. Aslında Helloween’e bir stadyum konseri yakışırdı ama ne yapalım. Bulduğumuzla yetindik. Zaten kışın ortasında vatandaş stadyumda ne yapsın. Donardık valla. Her neyse. Cafe Ve en sonunda Helloween sahnede yerini aldı. Birkaç arkadaş bizden ayrılıp öne hücum ettiler. Sonradan öğrendim ki en önden seyretmişler. Tabi ben boş durur muyum? Zaten orta kısımlar fazla sıkışık değildi. Bende aralardan sıyrılarak kendimi en önde yer buldum. Bakmayın aslında hiç kolay olmadı. Öndeki üç sıra çok zorluydu. Mücadele etmek zorunda kaldım biraz. En önde yerimi alınca artık yerimi kaptırmaya niyetim yoktu. Konserin tadını çıkarmaya başladım. Ama adamların hakkını vermek lazım, dehşet çalıyorlar. Gerçi o kadar kadro değişikliklerinden sonra... Trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Ingo Schwichtenberg, gruptan ayrılan Kai Hansen, sonrasında Michael Kiske, Roland Grapow, Uli Kusch gibi isimleri yitirdikten sonra iyi kadro toplamışlar. Arada bir iki baterist değişiminden sonra bateride Dany Loeble ve gitarda Sascha Gerstner eksikleri çok iyi doldurmuşlar. İkisinin de şovları muhteşemdi. Her ne kadar bazı dinlemeyi arzu ettiğim parçaları çalmadılarsa da, her şeyin de bir sınırı vardır. Adamlar daha ne yapsın, 16 tane parça çaldılar. Seyirciyi coşturmayı bildiler, eğlendirdiler. Hatta bir ara frizbi bile dağıttılar ama ne yazık ki 2 sefer de parmaklarının arasından kaçtı. Grup 2 kere konseri kapatıp tekrar sahneye çıktı. Ama sanırım bu planlanmıştı zaten. Tabi dağıtılan onca frizbi, baget ve penalardan ben nasiplenemedim ama sağlık olsun. Kısmet değilmiş. İnşallah bir dahaki sefere. Sonuçta ben çok güzel bir akşam geçirdim. Ve uzun bir süredir gelmesini beklediğim çok sevdiğim bir grubun konserini canlı seyretme olanağı buldum. Yine gelirse yine seyretmeye giderim. Bence değer. Beyhan Derya Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz www.pdfdergi.com pdfdergi – sinema 51 78. Oscar Ödülleri'nde "Çarpışma" sürprizi! Her zaman olduğu gibi ihtişamlı bir törenle sahiplerini bulan 78. Oscar Ödülleri'nde "Brokeback Dağı" beklendiği gibi ödüllere damgasını vuramadı. En İyi Film ödülünü geceyi büyük bir sürprizle üç ödülle kapatan "Çarpışma"ya kaptıran film, En İyi Yönetmen, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Müzik ödülleriyle yetinirken, "King Kong" ve "Bir Geyşa'nın Anıları" geceyi üçer ödülle kapatan diğer filmler oldu. 78. Oscar ödülleri görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Altın Küre ve BAFTA'nın yanı sıra, meslek birliklerinin kendi aralarında verdikleri ödüllere de ambargo koyan Ang Lee'nin "Brokeback Dağı" filminin herkesin favorisi olduğu gecede En İyi Film Oscarı büyük bir sürprizle Paul Haggis'in yönettiği "Çarpışma"ya gitti. Film ayrıca En İyi Orijinal Senaryo ve En İyi Kurgu dalında ödüllerin de sahibi oldu. "Çarpışma"yla birlikte üçer Oscar'la geceden zaferle ayrılan diğer filmler, "Brokeback Dağı" (En İyi Yönetmen, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Müzik), "Bir Geyşa'nın Anıları" (En İyi Sanat Yönetimi, En İyi Kostüm, En İyi Görüntü Yönetimi) ve "King Kong" (En İyi Görsel Efekt, En İyi Görsel Efekt, En İyi Ses Miksajı) oldu. Günümüzde yaşayan en önemli Amerikalı yönetmenlerden olan, yakında "The Company" filmiyle vizyonumuza konuk olacak Robert Altman'ın Onur Ödülü aldığı gecede, Altın Küre'li Reese Witherspoon "Çizgiyi Aşmak" ile En İyi Kadın Oyuncu, Philip Seymour Hoffman da "Capote"deki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu seçildi. 78. Oscar Ödülleri'ni kazananların tam listesi şöyle: En İyi Uyarlama Senaryo: "Brokeback Dağı" (Larry McMurtry, Diana Ossana) En İyi Görüntü Yönetmeni: "Bir Geyşa'nın Anıları" (Dion Beebe) En İyi Animasyon: "Wallace ve Gromit Yaramaz Tavşan'a Karşı" (Steve Box, Nick Park) En İyi Kurgu: "Çarpışma" (Hughes Winborne) En İyi Sanat Yönetimi: "Bir Geyşa'nın Anıları" (John Myhre, Gretchen Rau) En İyi Kostüm Tasarımı: "Bir Geyşa'nın Anıları" (Colleen Atwood) En İyi Makyaj: "Narnia Günlükleri: Aslan, Cadı ve Dolap" (Howard Berger, Tami Lane) En İyi Müzik: "Brokeback Dağı" (Gustavo Santaolalla) En İyi Şarkı: It's Hard Out Here For a Pimp (Jordan Houston, Cedric Coleman, Paul Beauregard, "Hustle&Flow" filmiyle) En İyi Film: "Çarpışma" (Paul Haggis, Cathy Schulman) En İyi Ses Miksajı: "King Kong" (Mike Hopkins, Ethan Van der Ryn) En İyi Yönetmen: Ang Lee ("Brokeback Dağı") En İyi Görsel Efekt: "King Kong" (Joe Letteri) En İyi Kadın Oyuncu: Reese Witherspoon ("Sınırları Aşmak") En İyi Uzun Metraj Belgesel: "İmparator'un Yolculuğu" (Luc Jacquet, Yves Darondeau) En İyi Erkek Oyuncu: Philip Seymour Hoffman ("Capote") En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Rachel Weisz ("Bahçıvan") En İyi Kısa Metraj Belgesel: "A Note of Triumph: The Golden Age of Norman Corwin" (Corinne Marrinan, Eric Simonson) En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: George Clooney ("Syriana") En İyi Kısa Metraj Animasyon: "The Moon and the Son" (John Canemaker, Yabancı Dilde En İyi Film: "Tsotsi" (G.Afrika) Peggy Stern) En İyi Özgün Senaryo: "Çarpışma" (Paul Haggis, Robert Moresco) En İyi Kısa Metraj Film: "Six Shooter" (Martin McDonagh) Sinema Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.sinema.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – sinema 52 Dick ve Jane İşbaşında (Fun With Dick & Jane) Vizyon: 3 Mart 2006 Yönetmen: Dean Parisot , Angie Harmon Oyuncular: Jim Carrey Téa Leoni Richard Jenkins Tür: Polisiye - Komedi Dick Harper, başkan yardımcılığına terfi ettiği ilk günün ardından çalıştığı şirket iflâs eder. Dick ve sevgili karısı Jane, dehşet içinde banliyödeki evlerinin, lüks arabalarının ve dostlarının gidişine tanık olurlar. Dick, Amerikan rüyasından vazgeçmeye niyetli değildir. Ahlâksız işvereninden ders alan genç adamın aklına parlak bir fikir gelir: Eğer çalmak patronu için uygunsa, onun için de uygundur. Yapım: ABD 2005,90dk Otel (Hostel) Vizyon: 10 Mart 2006 Yönetmen: Eli Roth Oyuncular: Jay Hernandez Derek Richardson Eythor Gudjonsson İlkinden daha korkunç olan "OTEL/HOSTEL" insan doğasının ve genel olarak dünyanın en dehşet verici yönlerinden çoğunun bir karışımını sunarken, insan trafiği, uluslararası organize suç ve seks turizminin imkansız ama gerçek hikayelerinden derlendi. Son derece ayrıntılı görüntülere yer verilen, gerçekten tedirgin edici film, korku türünün en koyu hayranlarını bile hayrete düşürecek. Tür: Korku Otel, üniversite mezunu iki gencin sırt çantalarıyla yaptıkları Avrupa gezisini konu alıyor. Paxton ve Josh, Yapım: ABD 2005, 95 dak. sonunda sırt çantalı Amerikalıların nirvanası olarak bilinen öğrenci pansiyonuna gelirler. Bu özel yer bir Uluslararası üne sahip sinemacı Quentin Tarantino, bir Eli Roth filmi olan "OTEL/HOSTEL" Slovak kasabasının dışındadır ve güzel oldukları kadar la karşımızda. Film yazar-yönetmen Eli Roth'un hit da çaresiz Doğu Avrupalı kadınlarla doludur. İki kafadar çok geçmeden egzotik güzeller Natalya ve olan 2002 yapımı ilk filmi "CABIN Svetlana'yla yakınlaşırlar. FEVER/DEHŞETİN GÖZLERİ" nin devamı niteliğinde. Casanova (Casanova) Vizyon: Yakında Yönetmen: Lasse Halström Oyuncular: Heath Ledger Sienna Miller, Jeremy Irons Tür: Macera – Romantik - Komedi Yapım: ABD 2005 , 108 dk. 1700'lü yıllarda Venedik...Baş karakterlerimiz çok çekici bir erkekle büyüleyici bir kadındır. Biri, yaşadığı aşk oyunlarıyla çağlar boyu aşıklara ilham kaynağı olmayı başarmış efsanevi maceraperest... Sinema Diğeri ise kendisine hem katıksız sadakati, hem de tutkuyu aynı anda sunabilecek benzersiz erkeği arayan ve o güne kadar bu konuda çok ama çok hayal kırıklığına uğrayan döneminin/ zamanının yetenekli yazarları arasında yer alan bir kadın... Giacomo Casanova, Francesca Bruni 'yi keşfettiğinde, hayatında ilk kez Casanova'nın kadınların karşı koyamadığı efsanevi cazibesini reddetme cesaretini gösteren bu kadına çılgınca aşık olur ve onun hayallerindeki romantik adam olmak için bütün yeteneklerini seferber eder. Casanova'nın bile fethedemediği kaleler vardır?Öte yandan Katolik Kilisesi temsilcilerini tarihin en büyük günahkarı Casanova'yı ele geçirmekle görevlendirmiştir. Casanova, avcılarının tuzağına eğer düşerse en dipsiz zindanlarda çürümeye terk edilecektir. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.sinema.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – gezi 53 Dört mevsimde dört ayrı doğal güzellik: Abant... Denizden 1328 metre yükseklikte, çevresi çam ormanlarıyla kaplı bir tatlısu gölü. Tertemiz havası, doğal güzelliğiyle büyük kentlerin kargaşasından alabildiğine uzak, gönlünüzce soluklanabileceğiniz bir cennet. Ünü tüm Türkiye'ye hatta yurtdışına bile yayılmış olan ve dört mevsimde dört ayrı doğa güzelliği sergileyen Abant Gölü yeşilin üstüne beyazlarını giymeden önce sararan yaprakların gölgesinde sonbaharı bir başka yaşıyor. Kışkırtıcı güzelliğiyle doğasever gezginleri etkisi altına alıp, kendine hayran bırakıyor. D oğa tutkunu genç serüvenciler, trekkingçiler, en kısa tatilleri bile değerlendirenler zaten Abant'ın yolunu gözleri kapalı biliyorlar. İki üç günlük doyumsuz bir tatil düşleyenler!.. Yılı karınca misali çalışıp çabalamakla geçirmiş, ama bugünlerde bulduğu tatil fırsatını nasıl değerlendireyim diye düşünen işkolikler!.. Nikah masasından yeni kalkmış, balayı için adres arayan çiçeği burnunda yeni evliler!.. Evlilik Ulaşımın çok kolay olduğu Abant Gölü ve çevresi, kışın karlarla örtülü ormanlarıyla, sonbaharda sararan, kızaran bitkilerin renk cümbüşü altında yenilen nefis lezzetteki ızgaraları ve alabalıklarıyla, tertemiz dağ havasıyla çarpıcı güzellikler sergiliyor. Abant, denizden 1328 metre yükseklikte, toprak kaymaları sonucu oluşmuş bir tatlısu gölü. 1.28 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. En derin yeri 18 metre. Her yanı ormanlarla kaplı. Hoş kokularıyla çam, köknar, kayın ağaçları çoğunlukta. 6.5 kilometre tutan göl çevresinde tur atmanın keyfi ise bambaşka. Kıyıları nilüfer çiçekleri ile kaplı yer yer sazlıklarla çevrili göl'ün konukları temiz dağ havasını soluyarak huzurlu yürüyüşler yapabiliyor, arzu edenler çevresini bisikletle turluyorlar. Gölün büyük bölümünde kiralık atlarla dolaşma veya faytonlarla nal sesleri eşliğinde gezilere çıkma, ters ışıklarda fotoğraf çekmek, gibi zevkler de bulunuyor. Her noktasından, her açıdan başka türlü görünen gölün en güzel ve tamamını görebilme zevki ise Mudurnu yolu başlangıcındaki tepede yaşanıyor. Lezzetli alabalıkların bulunduğu ve olta balıkçılığı zevkinin dört dörtlük tadıldığı Abant Göl çevresi, bitki ve hayvan türleri açısından oldukça zengin. Kuşlar, sincaplar, su samurları bir yana, bölgede bir de geyik üretme çiftliği bulunuyor. yıldönümlerini kutlamak isteyen gönlü genç yaşlı çiftler!.. Hafta sonları can sıkıntısından şikayet edenler!..Toplantılarını Abant'a kaydırıp iş ve tatili birlikte yaşamak isteyen kuruluşlar… Kışın çocukları kar ve kızak tutkunu anne babalar!.. Abant tatil severlere her mevsim çeşitli alternatifler sunuyor. SihirliTur Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.sihirlitur.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – gezi Çevrede dolaşmanın, koşu yapmanın sonrasında ailece kendin pişir kendin ye tarzı ağaç masalarda, toprağa basarak açık hava piknikleri yapmanın tadına ise doyum olmuyor. Göl yüzeyinin kış mevsiminde donmadığı zamanlarda gölde su bisikleti ve sandalla gezme olanağı da bulunuyor. Kışın atların çektiği kızaklarla göl turu yapılırken, yılın her ayında kır gazinolarında, kafelerde kahve veya çay içip dinlenebiliyor ya da yemek ihtiyacı karşılanabiliyor. Göl alanı yolu boyunca ve girişte yöre sakinleri kurdukları tezgahlarda, yörenin kendine özgü tarhana, erişte, yağlı peynir, tereyağı, çam balı ve çeşitli meyveler gibi köy ürünlerini satıyorlar. Bunlara dağ havasının ayrılmaz parçası sucukekmek satıcıları da ekleniyor. Bir çoğu Mudurnu köylerinden gelerek getirdikleri özellikle cevizler, kestaneler, patatesler, kuşburnu ve alıç isimli kolye misali ipe dizili dağ yemişleri alıcı buluyor. Abant Otel işletmecileri, 35 yıldır doğanın bekçiliğini yaptıklarını, müşterilerine konforlu bir dağ oteli hizmeti verdiklerini belirtiyorlar. Otellerde yüzme havuzu, sauna, çocuklar ve büyükler için oyun salonları, barlar, restorantlar, TV 54 odaları, spor üniteleri bulunuyor. Abant, kongre turizmine ve spor takımlarına da kamp için hizmet veriyor. Dünyanın sayılı tatil merkezlerinden biri haline gelmesi planlanıyor. Abant'ta Orman Bakanlığı Milli Parklar Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından hazırlatılan çalışmalarda Ekolojik dengenin sağlanması, kirliliğin önlenmesi, Abant yakınlarında bulunan Çepni Yaylası Çaltepe doruğunda 3 pistli kayak merkezi yapımı, Abant göl çevresinde dolaşım amaçlı raylı sistem kurulması, bisiklet yol ilavesi, gölü çevreleyen alanda bulunan elektrik direklerinin yer altına alınmasıyla görüntü kirliliğinin kaldırılması, sekiz ayrı yere seyir terası kurulması ve bunlar arasında bağlantı sağlayan patika yol yapımı bulunuyor. Nasıl Gidilir? Abant, Bolu'ya 32 km uzaklıkta. Ankara ve İstanbul'u birbirine bağlayan uluslararası E-5 kara yolunun Bolu Dağı mevkiinden sapıldığında Abant Yolu başlıyor. İstanbul'dan otoyolu kullanarak SihirliTur çıkanlar Kaynaşlı yol ayrımına kadar gelebiliyor, daha sonra ücretli otoyoldan ayrılıp tek yönlü yol ile Bolu Dağını tırmanarak Abant sapağına ulaşıyorlar. İki yanı ağaçlarla kaplı 21 km'lik yolun sonunda Abant Gölü Milli Park giriş gişesi var. Eğer özel aracınızla geldiyseniz ve Büyük Abant Oteline gidiyorsanız sola, gölün çevresini aracınızla dolaşacaksanız girişten itibaren sağ yönü takip ediyorsunuz. Kıyı boyunca geniş yerlerde park yaparak mola verebilirsiniz. Otobüs ile Bolu'ya geliyorsanız, kentten Abant'a minibüs seferleri var. Abant yolu ,mevsim şartları ne olursa olsun sürekli açık tutuluyor. Göl çevresinde kiralık atlara binmek isteyenler mesafeye göre 3-5 veya 20 milyon TL ödüyorlar. Abant'a yapacağınız gezi için tecrübeli elemanlar rehberliğinde tur düzenleyen Nes Travel seyahat acentasını tercih edebilirsiniz. www.nestravel.com Tel: 0(212) 244 31 31 Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.sihirlitur.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – gezi 55 Ne yenir? Bolu Dağı yol boyunca, et ızgara türü lokantalar ve restoranlarla dolu, adımbaşı ocakbaşı keyfi yaşanıyor. Yol üzerindeki yoğun trafiğin getirdiği bereket Bolu tüneli hizmete girene dek devam edeceğe benziyor. Abant yolunda işporta satıcıları, sucukçulara sıkça rastlanıyor. Bolu Dağı mevkii Koru Otel'in restoranında özel special koru kebap, şiş veya tavuk ile yapılıp üzerine kaşar eritiliyor ve bakır kapaklı sahanda üstü kapalı sunuluyor. Bıldırcın ızgara, kaşar peynirli domates çorbası, kaymaklı ekmek kadayıfı en çok siparişi verilenler! Açık büfe kahvaltı çok zengin çeşitler içeriyor. Otobüs SihirliTur şirketlerinin mola yerleri bir başka alternatifiniz olabilir. Koru Market dağ çileği, reçeller, bal, Abaza, dil, tulum, köy, beyaz, kaşar peynir çeşitleri, Bolu tereyağı, Mudurnu'nun Saray Helvası, çeşitli hediyelikler alabileceğiniz zengin bir market. Ayrıca, içersine çeşitli baharatlar ilave edilmiş olan vitamin deposu çökelek alınabiliyor. İnce kıyılan çökelek içine kıyılmış taze soğan, domates, yeşil biber, maydanoz, nane ilavesiyle üzerine zeytinyağı dökülerek sabah kahvaltınıza çeşit katabilir, yemekler yanına salata olarak sunabilir, lahmacun gibi açılmış hamurun üzerine sürerek fırında pişirebilirsiniz. Keçiboynuzu (Harnup Pekmezi) alabileceğiniz bir başka lezzet kavanozu. Kolestrolü düşürüp, güce güç katan, tansiyonu düzenleyip, kalbi takviye eden, kan yapıcı, dişleri besleyici, kemikleri geliştirici, bağırsakları çalıştırıcı doğal şeker içeren pekmezin sade veya tahinle ya da yoğurtla karıştırılarak yendiği belirtiliyor. Andız pekmezi ise bronşit, öksürük, sarılık, kaşıntı, egzama, mide bulantısı, akciğer, karaciğere faydalı olduğu ibaresi ile aynı rafta sunuyor. Andız ağacı veya andız diye isimlendirilen ağacın kökünden yapılan pekmez sade olarak günde üç tatlı kaşığı olarak veya eşit oranda süzme bal ile karıştırılarak tüketiliyor. Marketin ilgi çeken bir başka çeşidi de Deniz Yosunu. Balığın yanında vazgeçilmez olan bitki türü suya konup tuzu alındıktan sonra üzerine limon sıkılarak zeytinyağı, pul biber ilavesiyle yeniyor. Vücuttaki iyot eksikliğini giderip guatr hastalığına iyi geldiği söyleniyor. Abant Yolu üzerinde Abant Alabalık Restoran ve Tesisleri, Nadir Karaçay tarafından işletiliyor. İçkisiz restoranda Tereyağlı alabalık, Bıldırcın tereyağlı, mevsim salatası, yöresel baklava, zeytinyağlı mezeler, sucuk ve turşusu yenebiliyor. Restorant bahçesinde evcil ve bazı kümes hayvanları görülebiliyor, salıncak, çocuk parkı oyun araçları bulunuyor. Tesis her gün açık. Abant yolu 20. km.Tel no:0.(374) 224 51 60 Göl kenarında ise çeşitli seçimler yapabileceğiniz restoranlar, kafeler ve zengin çeşitli açık büfe otel restoranları seçenekler arasında yer alıyor. Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.sihirlitur.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com pdfdergi – gezi 56 Nerede kalınır? Abant'ta iki büyük otel var. Büyük Abant Oteli. 95 odası ve 190 yatağı ile hizmet veriyor. Diğeri son yıllarda yapılan Abant Palace. 171 odalı ve 350 yatak kapasiteli. Her iki otel de tüm konukların ihtiyaçları karşılayacak üniteler bulunuyor. Taksim International Abant ve Taksim International Abant Köşkü: 0(374) 224 50 12 Büyük Abant Oteli: Tel : 0(374) 224 50 33 (Pbx) Faks: 0(374) 224 50 31 Petro Club Abantbey Yaylası (Apart Otel): 0(374) 225 28 80 Doğa Köşkü Abant Pansiyon: Abant'a 8 km. Dereceören Köyü, Abant Tel: (0-374) 237 11 07 Bolu Dağı İstanbul yolu üzeri Koru Otel: 0(374) 225 22 90-94 Not:128 odalı otelin zemin katı odaları kasvetli ve kahvaltı salonu havasız. Abant göl çevresi, çadır kurup kamp yapmaya, karavan turizmine elverişli imkanlar sunarken bir başka seçenek ise Abant'a 18 km. uzaklıktaki Mudurnu'da daha ekonomik fiyatla konaklama yaparak Abant Gölü'nden günü birlik yararlanmak. Mudurnu Hotel Yarışkaşı Konağı: Tel: 0(374) 421 36 04 SihirliTur Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Nisan 2006 Bu sayfadaki içerik www.sihirlitur.com un özel izniyle yayınlanmaktadır. www.pdfdergi.com