Üzgünüm Charley Fakat Bu Kapitalizm Değil1

Transkript

Üzgünüm Charley Fakat Bu Kapitalizm Değil1
Üzgünüm Charley Fakat Bu Kapitalizm Değil1
Mark Skousen
“Bütün ekonomik faaliyetler bir kazanç kayıp önermesi içerir.
Her kazanç bir kaybı gerektirir”
-Charley Reese, Orlando Sentinel, Mayıs 22, 1994
Lord Acton bir keresinde “Hiçbir korkunç hata yoktur ki, en muktedir insanlar arasında
onu savunanlar bulunmasın” demişti. Bu benim, köşe yazarı Charley Reese tarafından
geçenlerde yazılan makale dizisine karşı verdiğim tepkiydi. Yıllar boyunca, Reese,
büyüyen Leviathan olan federal devlete karşı birey haklarının savunucusu olarak şöhret
yaptı. Dolayısıyla Reese’in serbest piyasa kapitalizmiyle ilgili iddialarını okuduğum zaman çok
şaşırdım.
“İki insan aynı fasulyeyi yiyemez bu ekonominin temelidir.
Bütün ekonomik faaliyetler bir kayıp-kazanç ilişkisi içerir.
Kapitalist toplumlardaki tarihî süreç genelde zenginin daha zenginleşmesi; fakirin daha
fakirleşmesi şeklinde olmuştur.
Saf kapitalizmde sadece en genç ve en güçlü olanlar kazançlı çıkabilir.”
Bunun gibi ifadeler yıllar önce Leonard Read’in (yeni bir başlık altında geçenlerde
Mark Spangler tarafından güncellenen) Sosyalizmin Klişeleri adlı klasikleşmiş küçük kitabında
çürütülmüştür. Ben de bu yaygın eleştirilerin her birine cevap vermeye çalışacağım.
1
Sorry Charley, But That’s Not Capitalism”, Ideas on Liberty, July 1995.
Gönüllü Mübadele Çift Taraflı Kazançtır
İlk olarak serbest piyasada, spor faaliyetlerinde olduğu gibi bir takım kazandığı zaman
diğeri mutlaka kaybeder mi? Hiç de değil. Her gönüllü faaliyette hem satıcı hem alıcı
kazançlı çıkar. İşte basit bir kanıt. Benim bir öğrencime 1 dolar karşılığında bir elma
sattığımı farz edin. Öğrenci elmayı satın alır çünkü bir elmaya sahip olmayı, 1 dolara
sahip olmaya tercih eder. Böylece elmayı satın alarak durumunu geliştirir. Diğer yandan,
ben de elmayı satarım çünkü ben 1 doları bir elmaya tercih ederim. Ve ben de
durumumu iyileştiririm.
Das Capital’de Karl Marks, serbest girişim kapitalizminin, bütün mübadele
faaliyetlerinin değerlerini eşitlediği ve bu yüzden bir kişinin kazancının diğerinin
kaybına sebep olacağı görüşünü yaygınlaştırmıştır. Fakat şimdi bunun tam tersinin
doğru olduğunu görüyoruz. Bütün gönüllü mübadele edilen şeylerin değerlerinin
eşitsizliğine dayanır. Gerçekte şeylerin değerlerinin eşitsizliği olmasaydı, hiçbir ticarî
faaliyet gerçekleşmezdi.
Değerlerin eşitsizliği sayesinde her faaliyette hem alıcılar hem de satıcılar kazanç
elde eder. Bu kurala istisna teşkil edecek tek olay ise hile ve dolandırıcılıktır. Bu olduğu
zaman bir taraf diğerinin sırtından kazanç sağlar. Fakat, tam ve dürüst bilgiye dayanan
gönüllü mübadelede herkes kazançlı çıkar.
Kapitalizmin Esası
Reese, kapitalizmin özünün “iki insan aynı fasulye yiyemez” ifadesinde yansıtıldığını
söyler. O kadar hızlı olma Charley. Serbest bir piyasa sadece bir “ya...ya” önermesi
değildir. Kapitalizm aynı zamanda büyük oranda işbirliği içeren bir sistemdir. Eğer iki
insan ve sadece bir fasulye varsa, serbest piyasa daha iyi bir seçenek sunar: Fasulye ek
ve her iki kişiyi de besleyecek hasat elde et. Bu kapitalizmin gerçek özüdür.
Şüphesiz doğal kaynaklar sınırlıdır. Fakat serbest girişimin güzelliği, insanların hayat
standartlarını yükseltmeleri için bu kaynakları mal ve hizmet olarak çoğaltabilmeleridir.
Esas mesele, kaynakların doğal haldeki miktarı değil, sadece, bizim bilgimiz ve bu
kaynakları kullanılabilir zenginliklere dönüştürebilme yeteneğimizle sınırlı olan,
kullanılabilir doğal kaynakların ekonomik arzıdır. Bu bağlamda, hayat standartlarımızı
daha da geliştirmemizin önünde hemen hemen bir sınırlama yok gibidir. Gerçekte doğa kıt
değildir, sadece iş gücünün doğayı gerçek zenginliğe dönüştürebilme kapasitesi kıttır.
Kapitalizm Herkesin Hayat Standardını Yükseltebilir
Son olarak, Charley Reese’in kapitalizmin, zenginin daha zenginleşip fakirin daha
fakirleşeceği bir eşitsizlik ürettiği iması da hatalıdır. Serbest piyasada zengin daha
zenginleşir, fakat fakir de zenginleşir. Tarihsel olarak, kapitalist milletlerin vatandaşları
yüksek maaşlar kazanmakta ve mal ve hizmetlerin miktar, kalite çeşit bakımından
devamlı geliştiğine şahit olmaktadır. Sadece devletin zorlama politikaları hayat
standartlarında bir düşüşe sebep olur.
Dahası serbest piyasa, Reese’in ima ettiği gibi sadece genç ve güçlü olanların değil
zayıf, yoksul ve dışlanmışların da yararına işler. Genel inanışın aksine, kapitalizm en
sağlıklının hayatta kalabildiği, canlıların dişe diş mücadele içinde olduğu bir orman
değildir. Klasik iktisatçı David Ricardo’nun işaret ettiği gibi piyasa, iş bölümünde mutlak
üstünlükle değil, mukayeseli üstünlükle tanımlanır. Bu yüzden her beceriden,
yetenekten, dinden ve ırktan insanlar için bol miktarda fırsatlar mevcuttur. Talihi yaver
gitmeyenler çok kazanmayabilirler ama teknolojik olarak gelişmiş kapitalist toplumun
nimetlerinden faydalanabilirler. Bugün pratikte herkes ister zengin olsun ister fakir
elektrik gücünden, telefondan, otomobilden, televizyon ve radyodan, kitaplardan,
gazetelerden ve sayısız mal ve hizmetten yararlanıyor. Bu gibi her gün kullanılan
ürünler, yüz yıldan daha kısa bir zaman önce sadece varlıklı kişilerin ulaşabileceği
şeylerdi.
Özgür bir toplum hiçbir şekilde kusursuz değildir. İnsanlar hatalar yapar, işverenler
bazen çalışanlar üzerinden haksız çıkar sağlar, bazen çalışanlar patronlarını aldatır ve
satıcılar halkı kandırabilir. Fakat piyasanın gücü, kirli işlerin, aldatıcı tecrübelerin ve adî
ticaretin üstesinden iyi işler, doğru bilgi ve kaliteli ürünler vesilesiyle gelmesidir. Çok
net olarak, serbest girişim sisteminin hiçbir alternatifi yoktur.

Benzer belgeler

this is not a music video copy

this is not a music video copy 8 - 20 Ocak / January 2016 Bu Bir Aşk Şarkısı Değil: Video Sanatı ve Pop Müzik İlişkisi sergisi kapsamında, sergide yer alan video enstalasyonları ve kayıt endüstrisiyle bağlantılı müzik videoları...

Detaylı