gzk ağı ile durum esaslı - Geomatik Mühendisliği Bölümü
Transkript
gzk ağı ile durum esaslı - Geomatik Mühendisliği Bölümü
TUJK 2004 Çalıştayı, Zonguldak IV: Oturum : Mühendislik Uygulamarında Sabit GPS İstasyonlarının (SÖRİ) Kullanılması GZK AĞI İLE DURUM ESASLI (STATE SPACE) KONUMLAMANIN METODOLOJİSİ Çetin Mekik*, Orhan Kurt+ *ZKÜ, Müh. Fak. Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü + KOÜ Karamürsel MYO ÖZET 1 Gerçek Zamanlı Kinematik GPS ile konumlamanın doğruluğu; yörünge, iyonosfer ve troposferden kaynaklanan mesafeye bağımlı hatalardan ve sinyal yansıması ve anten faz merkezi kayıklıkları gibi istasyona bağlı hatalardan dolayı kısıtlanmaktadır. Durum esaslı konumlamanın temel fikri, GPS hata kaynaklarının her bir bileşeninine ait durumunu gerçek zamanlı olarak kestirmektedir. Ağdaki tüm istasyonlar parametrelerin en iyi biçimde eşzamanlı olarak kestirimi ve sonuçların güvenilirliğini artırmak için işlenir. Bu bildiride, GZK Ağında durum esaslı düzeltme bilgilerinin referans istasyonlarından hangi metodolojiyle elde edilip geziciye nasıl yüklendiği göstermek amaçlanmıştır. Tek referans istasyonlu Gerçek Zamanlı Kinematik (GZK) GPS konumlamasının mesafe kıstlamaları ve elde edilen koordinatların gerçek yerel koordinatlara dönüştürülmesi gibi zorluklar, sürekli ölçen referans istasyonu (SÖRİ) ağlarının kullanımıyla giderilmektedir. Bu ağların yararları sadece GZK ile konumlamanın genel güvenirliğini artırmakla kalmıyor aynı zamanda orta mesafelerin üzerinde ve kötü atmosferik koşullar altında da konumlamanın güvenirliğini artırmaktadır (Mekik, 2004). Ancak, bu konular üzerinde dünya çapında standartların oturmamasından kaynaklanan bir tartışma vardır. Burada GZK Ağı kapsamında yapılan gerçek zamanlı gözlemlere ilişkin tüm fiziksel paramatrelerin tüm durum bilgilerini kestirebilmek ve temsil edebilmek için ve ayrıca gezici sistemin durum bilgilerini otomatik olarak uygulayabilmesi için gereken metodoloji verilmiştir. Anahtar Söcükler: Gerçek Zamanlı Kinematik GPS Ağı (GZK Ağı), durum esaslı konumlama, alandüzeltme parametreleri (ADP), sanal referans istasyonu (SRİ). ABSTRACT The Accuracy of Real Time Kinematic GPS is limited by the distance dependent errors from orbit, ionosphere and troposhere and also station dependent errors such as multipath and antenna phase center variations. The basic idea of state space approach is to estimate the state of individual components of the GPS error budget in realtime. All stations of a network are processed simultaneously for best estimation of parameters and to increase the reliability of the results. In this paper it is aimed to demonsrate in which methodology the corrections based on the state space approach are obtained in a network RTK and also how they are transmitted to the rover station. 2 Giriş Gözlem ve Durum Esasına göre GZK Ağı Konumlaması Bir çok ileri (büroda) değerlendirme (post processing) uygulamasında, iki ya da daha fazla alıcıdan elde edilen ölçmeler eşzamanlı olarak işlenir. Gerçek zamanlı diferansiyel uygulamalarda ise, bunun tersine, düzeltmeler referans alıcıda türetilir ve kullanıcıya gönderilir. Düzeltmeler ya konum esaslı ya da gözlem esaslı hesaplanır. Hem referans hem de kullanıcı noktalarında aynı uyduların gözlenmesi zorunluluğundan dolayı konum esaslı düzeltmeler temel olarak pratik olamamaktadır. Ön-uzunluk (pseudorange) ve faz düzeltmeleri diferansiyel konumlamada çok daha fazla esneklik sunmaktadırlar ve bu yüzden bunlar yaygın olarak Key Words: Real Time Kinematic GPS Network kullanılan RTCM standartında kullanılan temel (Network RTK), area correction parameters (FTP), parametrelerdir. Daha sonra gösterileceği üzere, bu tür virtual reference station (VRS). düzeltmeler, ham ölçülerin tekli ya da çiftli fark işlemlerine karşılık gelmektedir. Ancak her iki yöntemde de, bir referans istasyonunda belirlenen tüm hatalar gözlem üzerindeki toplam etkiyi tanımlayan bir parametrede toparlanmaktadır. Diğer bir deyişle, düzeltmeler gözlem esası üzerine (observation space 208 TUJK 2004 Çalıştayı, Zonguldak IV: Oturum : Mühendislik Uygulamarında Sabit GPS İstasyonlarının (SÖRİ) Kullanılması domain) verilmektedir. Bunun uygulamadaki anlamı, kullanıcının bu yaklaşımla ilgili temel problemlerin farkında olması gerekliliğidir. Standart GZK uygulamalarını örnek alacak olursak; referans istansyonuna olan mesafe, performansı kısıtlayan bir faktördür. Diğer bir problem ise, faz merkezi kayıklığı (FMK) ve sinyal yansıması gibi referans istasyonunu ilgilendiren hataların, düzeltmelerin (geziciye gönderilen) içinde bulunabileceği gerçeğidir. İleri bölümlerde ayrıntılı olarak incelenecek olan “fark almadan parametre kestirimi yapma” kavramına dayanarak durum esası üzerine (state space domain) diferansiyel GPS konumlaması alternatif bir kavram olarak Wübbena vd. (2001) önerilmekte ve dünya çapında çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Herşeyi bünyesinde toparlayan sadece bir parametre yerine; referans istasyonları ağına ilişkin gözlemlerden her hata bileşenine ait durum (state) elde edilmektedir. Buna kısaca durum esaslı konumlama denilmektedir. Arazideki bir gezici alıcı için ideal durum, bir ya da daha fazla servis sağlayıcısından, hatta en iyisi uydunun kendisinden, milimetre doğruluklu ölçüleri etkileyen tüm hata terimlerinin durumu hakkında bilgi elde etmesidir. Ancak mevcut modeller, küresel anlamda milimetre doğruluklu olarak tüm durumu tanımlamaya yetmemektedir. Uydu anteni faz merkezi kayıklığı ya da uydudaki sinyal yansıması gibi yüksek korelasyonlu etkiler çok iyi bilinmemekte ve bu nedenle modellerin duyarlığını sınırlamaktadır. Ne var ki, böylesi model eksiklikleri bölgesel ağlardaki diğer durum parametreleri ile giderilebilmektedir. İdeal çözüm için diğer bir konu da standartlaştırmadır. Uydulara ve atmosfere ilişkin durum parametrelerinin uluslararası kabul edilmiş bir standartta tanımlanması gerekir. RTCM grubu içinde GZK Ağı konusunda tarışmalar halen devam etmektedir (Euler vd., 2001). Durum esaslı gösterimin avantajları bir kaç açıdan değerlendililebilir. Uydulara ve atmosferin üst katmanlarına ilişkin hata terimlerinin durum esaslı gösterimi artık herhangi bir referans istasyonuna (sanal referans istasyonu da dahil) ya da referans istasyonları grubuna bağlı olmamaktadır. Örneğin, uyduya bağımlı hataların bileşenlerinin durumu, atmosferik hatalar yerine farklı gözlemlerden türetilebilir. İstasyona bağımlı troposferik gecikme parametreleri diğer uydulara yapılan ölçülerden veya hatta su buharı radyometreleri gibi diğer aygıtlardan/tekniklerden türetilebilir. Referans istasyonuna bağımlı hatalar, ağda yeteri kadar serbestlik varsa azaltılabilir. GZK Ağı dahilinde gezicinin hareketlerini etkileyen hataların referans ağından kestirilmesi ya da enterpole edilmesi gerekmektedir. Durum parametrelerinin kestirim ya da enterpolasyon modeli, ilgili parametrelerinin fiziksel davranışına ait bilgiler üzerine kurulabilir. Örneğin, yörünge hatalarının etkisine ilişkin fonksiyon kolaylıkla tanımlanabilmektedir. Ancak, troposferik hataların kestirimi ise çok daha karmaşık olabilmekte ve zamanla değişim göstermektedir. Troposferik kestirimi iyileştirmek için gerçek meteorolojik duruma ait ilave bilgi kullanılabilmektedir. Gözlem esasında birleşik etkiler için enterposayon yapılmalıdır. Polinomlar ve/veya stokastik enterpolasyon gibi rasgele (arbitrary) fonksiyonel modeller etkin olmakta ve bu da optimum çözümü olanaksız kılmaktadır. Durum esaslı çalışan bir ağ, durum esasında bilgi sağladığı gibi gözlem esasında da sağlayabilmektedir. Her hangi bir referans istasyonunun bozulması durum esası modundaki bir ağı genelde etkilemeyecektir. Ancak, sadece gözlem esası modundaki bir ağ, ilgili alanlarda çalışmayabilecektir. Gözlemlerin tam durum esaslı modellemesini kullanan bir çok referans istasyonlarından oluşan ağ, sadece bir kaç istasyon (genelde üç) kullanan gözlem esaslı basit yaklaşımlardan daha iyi performans sunar. Bunun nedeni, ilk yaklaşımdaki serbestlik derecesi ikincisinden çok daha yüksek olup, tam modelin hata kestirimlerine karşı dirençli olmasıdır. Bunun anlamı, referans istasyonları arasındaki mesafe durum esaslı modelde çok fazla uzun olabilmekte ve tamsayı belirsizliklerini çözmek için gerekli süre göz önüne alındığında performans daha iyi olmaktadır. Gerçek zamanlı uygulamalar, servis sağlayıcısı ile kullanıcı arasında bir iletişim bağlantısı olmasını gerektirir. Bu bağlantının band genişliği önemli bir tasarım faktörüdür. Durum esaslı gösterimle, farklı parametreler için güncelleştirme oranları fiziksel özelliklere göre optimize edilebildiğinden, optimum band genişliği mümkün olabilmektedir. Diğer bir husus da sanal referans istasyonu (SRİ) denilen uygulamalarda çift-yönlü bağlantının gerekmesidir. Durum esaslı bilgiler için, sınırsız sayıda kullanıcının yararlanabileceği bir yayın ortamı sağlayan tek-yönlü bağlantı yeterli olmaktadır. Durum vektörü; servis sağlayıcıya ağ optimizasyonu yapma fırsatı sunan, kompleks dinamik sistemin izlenmesi için gerekli olan tüm bilgileri içermektedir. Durum parametrelerinden birinin çalışmaması ya da düzensizlik sergilemesi durumunda kullanıcıya uyarılar gönderilebilmektedir. 2.1 Mevcut Durum Esaslı Yaklaşımlar İleri (büroda) değerlendirmede rutin olarak kullanılan duyarlı efemerisler durum esaslı parameterlere bir örnektir. Buna ilaveten Zumberge vd. (1997), tek nokta için duyarlı nokta konumlamaya olanak veren duyarlı uydu saati düzeltmelerini türetmiştir. Bu yaklaşım, küresel bir DGPS ağında, yayın efemerisine getirilen düzeltmeleri ve durum esaslı modellemeden türetilen 209 TUJK 2004 Çalıştayı, Zonguldak IV: Oturum : Mühendislik Uygulamarında Sabit GPS İstasyonlarının (SÖRİ) Kullanılması saat parametrelerini üreterek 2 desimetreden daha iyi doğrulukla gerçek zamanlı konumlamayı olanaklı kılmıştır (Muellershoen vd., 2001). GZK ağları için Geo++ GNSMART (GNSS- State Monitoring And Representation Technique), taşıyıcı faz gözlemlerine dayanarak durum esaslı modellemeyi kullanmaktadır (Wübbena ve Willgalis, 2001; Wübbena, 2001-a). Durum esasına göre GZK Ağı ile konumlada kullanılan fark almadan parametre kestirimi kavramına yakından bakmakta yarar vardır. Aşağıda Wübbena vd. (2001-b) tarafından önerilen yaklaşım detaylarıyla sunulmaktadır. 3 Hataları elimine etmek için genel olarak GPS gözlemlerinin lineer (doğrusal) kombinasyonları kullanılmaktadır. Örneğin, çiftli fark GPS gözlemi, alıcı ve uydu saati hatalarını yok eden iki istasyon ve iki uydu arasındaki ön-uzaklık (pseudorange) farkıdır. Bu fark alımı yüksek derecede korelasyonlu hata terimlerini de azaltmaktadır. Buradaki yaklaşımda farkı alınmayan gözlemler kullanılmaktadır. Bu nedenle, saat hataları da dahil tüm hata bileşenlerinin modellenip kestirilmesi gerekmektedir. Bu modeller aracılığıyla GPS değerlendirmesinde farkı alınmamış gözlemlerin kullanılmasıyla iyileştirilmiş sonuçlar elde edilecektir. Çok istasyonun kullanıldığı uygulamalardaki korelasyonların dengeleme sırasında ihmal edildiği çiftli farklara göre daha sağlam (robust) sonuçlar üretmektedir. Farkı alınmamış gözlemlerin kullanıldığı GPS değerlendirmesine ilave bilinmeyenler ve modeller girebilecektir. Hatta çiftli farklar kullanan bir yazılımın bazı parametreleri kestirebileceği bile şüphelidir. Fark almak hata terimlerini elimine eder, fakat bilgileri de elimine eder. Farkı alınmış gözlemler artık tek istasyona bağımlı değildir ve artık bir vektör söz konusudur. Farkı alınan gözlemler mutlak konumlama için doğrudan kullanılamazlar. Bu nedenlerden dolayı GPS değerlendirmesinde farkı alınmamış gözlemleri kullanmak ve hataları modellemek tercih edilmektedir. Farkı alınmamış gözlem eşitliğini tüm bu hataları içerecek biçimde ele alalım. Faz ölçmelerinden türetilen ön-uzunluk (PR) gözlem eşitliği, u uydusu ile i alıcısı arasındaki r r r R = X u − X i lineer olmayan bir fonksiyonudur: r PR = R + λ N + B + ε Eşitlikleri şişirmemek için (1)’deki ön-uzunluk, yayınlanan uydu saati hataları, görelilik düzeltmeleri, troposferik gecikme modeli vb. gibi standart türden hatalar için düzeltilmiş olarak verilmiştir. Bu nedenle, aşağıda açıklanan hatalar ilgili terimlere karşılık gelen giderilmemiş hatalardır. B hata terimi, tüm saat hataları C ile mesafeye bağımlı hatalar D ve temelde istasyona bağımlı hataları S içeren sistematik hataları bünyesinde barındırmaktadır: Fark Almadan Parametre Kestirimi Kavramı geometrik mesafenin Burada N tamsayı belirsizliğini ve ε ise rasgele ölçü hatalarını göstermektedir. (1) eşitliğindeki tüm hatalar, sonraki eşitliklerde mesafe hataları olarak ifade edilmektedir. Yukarıdaki ve bundan sonraki tüm eşitliklerde alt ve üst indisi olmayan tüm hataların i alıcısı ile u uydusu arasında olduğu anlaşılmalıdır. B = C+ D+S Uydudaki sinyal gönderme zamanı ile alıcıdaki sinyal alma zamanı, ti , tu saat hatalarıyla ve uydu ile alıcı donanımlarındaki di , du sinyal gecikmeleriyle yüklüdür: C = ti + di − t u − d u = Ci − C u (3) İyonosfer I ve troposferin T neden olduğu sinyal ru yayınım hatalarıyla birlikte yörünge hata vektörü y mesafeye bağımlı hataları oluşturmaktadır: r R ru D = r y +I+T R (4) D hata terimleri kısa mesafelerde elimine olmaktadır. Ancak, bu konumsal ve geçici korelasyonlu hataların kestirimi duyarlı gerçek zamanlı konumlama için anahtar rol oynamaktadır. Referans isyasyonu ağında başarılı bir modelleme ile, belirsizlikleri sabitleme (çözme) için gerekli zamanı azaltma açısından tamsayı belirsizliği çözümünü iyileştirmekte ve güvenirliği önemli ölçüde artırmaktadır. Böylelikle uzun baz uzunluklarında cm düzeyinde doğrulukla konumlama yapmak mümkün olmaktadır. Alıcı anteni faz merkezi kayıklıkları A ve sinyal yansıması (multipath) M istasyona bağımlı hatalardır. Bütünlüğü sağlamak amacıyla, uygulamada hiç göz önüne alınmadığı halde, uydu antenindeki faz merkezi kayıklıkları E ve sinyal yansıması W hataları da S hata teriminin içinde hesaba katılmaktadır: S=A+M+E+W (1) (2) (5) Bu hatanın istasyona bağımlı bileşenlerinin özelliği istasyonlar arasında korelasyonsuz olmalarıdır. Bundan 210 TUJK 2004 Çalıştayı, Zonguldak IV: Oturum : Mühendislik Uygulamarında Sabit GPS İstasyonlarının (SÖRİ) Kullanılması dolayı, bileşenler azaltılmalı, düzeltilmeli ya da ihmal edilmelidir. Anten kalibrasyonu için Wübbena vd. (1995, 2000) tarafından etkin prosedürler geliştirilmiştir. Antenlerin kalibrasyonu farklı anten türleri ve farklı anten yönlendirmelerinin kullanımından kaynaklanan hataları giderebilmektedir. Uydu FMK’nın özellikleri Mader ve Czopek (2001) tarafından incelenmiştir. Sinyal yansıması için, Böder vd. (2001), referans istasyonlarında sabit yansıtıcı yüzeylerin anten geometrisine yaptığı katkılarla günlük yansıma tekrarları gözönüne alarak ölçme noktasına özgü sinyal yansıması modeli öluşturmuştur. Buna alternatif ya da ilave yaklaşım ise, istasyonlar arasında korelasyonsuz olması gerçeğinden hareketle artık (kalan) sinyal yansımasının ortalama değerini bulmak amacıyla referans ağında durum esaslı kestirim kullanımıdır. 4 ~ PRC i = λ N + B − ti + ε i (8) Bunun anlamı, ön-uzunluk ya da faz düzeltmeleri temel olarak gözlemdeki tüm hataların toplamı artı rasgele ölçü hatasıdır. Sayısal değerlerin büyüklüğünü azaltmak için bir sabit alıcı saati hatası terimi tüm uydulara eklenebilir. Faz ölçüleri için düzeltme belirsizlik taşımaktadır. Düzeltilmiş ön-uzunluk gözlem eşitliği CPR, yukarıdaki düzeltme terimi kullanılarak gezici j istasyonu (u uydusu) için üretilebilir: CPR ij = PR j − PRC i (9) (1) ve (7) eşitliklerindeki hata terimlerini koyarak ve tekrar düzenleyerek tekli fark eşitliği şöyle olur: r ~ CPRij = Δ R + λ Δ N + Δ C + ti + ε D + ε S + ε (10) GZK Ağında Referans Verilerinin Gönderimi Bir referans istasyonundan bir gezici istasyona genelde iki çeşit GPS verisinin gönderimi yapılmaktadır. RTCM formatları cinsinden yapılan bu gönderimlerden ilki GPS ham verilerin tip 18/19 mesajları üzerinden ve ikincisi olan GPS düzeltme verileri ise tip 20/21 mesajları üzerinden yapılmaktadır. (6) eşitiği ile karşılaştırıldığında, alıcı saati hata terimi hariç düzeltmelerin tekli farklar olarak sunulduğu görülür. Ancak, bu da çiftli farklar işlemi sırasında elimine olmaktadır. (6) ve (10) eşitliklerinde benzer hata terimlerinin olduğu görülmektedir, bunları toplayıp ε ∑ Gezici istasyondaki tekli farklar gözlem eşitliği göz önüne alındığında, her iki veri tipi eşdeğerdir. Tekli farklar terimi yazım kolaylığı için kullanılmıştır. Çiftli farklar işlemi tekli farkların bileşimiyle yapılabilmektedir. ε∑ = ε D + ε S + ε Tip 18/19 mesajıyla, referans i ile gezici j istasyonları arasında u uydusu için (1) eşitliği kullanılarak tekli fark hesaplanabilir. Notasyona Δ simgesi, gezici tarafından modellenemeyen hatalar ε için konulmuştur (Wübbena vd., 2001-b): r ΔPR = Δ R + λ Δ N + Δ C + ε D + ε S + ε terimi ile gösterebiliriz: (11) Referans istasyonun alıcı saatinde standart çiftli fark işlemini etkilemeyen sadece bir sabit fark bulunmaktadır. Bu nedenle, GZK uygulama performansı, referans verilerinin geziciye göndermede kullanılan formattan bağımsızdır. 5 GZK Ağları (6) Tek referans istasyonlu GZK’da, genellikle ihmal edilen, hata terimi ε ∑ ‘ya ait bilgi bulunmamaktadır. Tip 20/21 mesajları ile, düzeltme terimi bir uyduya yapılan gerçek GPS ölçülerinden, bilinen referans istasyonlarının konumlarından ve yayın efemerisinden hesaplanır. Küçük sayısal değerler elde elde etmek Ancak, özellikle mesafeye bağımlı hatalar GZK konumlama hatasını doğurmaktadır. Bir ağ değerlendirmesinde temel odak noktasını, her hangi bir gezici konumunu daha iyi, güvenilir ve hızlı hesaplamak için kestirilebilen D hatasının bileşenlerinin gösterimi ve modellenmesi oluşturmaktadır. ~ amacıyla, referans istasyonu saati ti kestirilir ve saat hataları C’nin azaltılması için kullanılır. (1) eşitliği yerine, referans istasyonunda üretilen ve geziciye gönderilen ön-uzunluk düzeltme terimi PRC şu şekilde verilir: r ~ PRC i = PR − R − ti (1) eşitliğindeki ifadeyi yerine koyarsak: (7) Aşağıdaki kısımlarda ağ bilgileri, bir referans istasyonundan gelen tip 20/21 mesajlarından türetilen, temel düzeltilmiş ön-uzunluğa eklenen ilave terimler olarak verilecektir. Bu yaklaşım, bir çok pratik nedenden dolayı gerçek zmaanlı uygulamalarda halen kullanılmaktadır. İlk olarak, temel düzeltme mesajları hata bileşenlerinin çoğunluğunu kapsamaktadır; özellikle de hızlı değişen uydu saati hatalarını 211 TUJK 2004 Çalıştayı, Zonguldak IV: Oturum : Mühendislik Uygulamarında Sabit GPS İstasyonlarının (SÖRİ) Kullanılması kapsamaktadır. Düzeltmelerin bu kısmı için güncelleme oranı genel olarak 1 Hz ve daha yüksektir. Mesafeye bağımlı hataların daha düşük dinamikleri vardır; diğer bir deyişle, düşük oranla güncellenirler (Mekik ve Arslanoğlu, 2003). Temel düzeltmelerin gecikmesi küçük olmalıdır, oysa ilave ağ bilgilerinin gecikmesi daha yüksek olabilmektedir. RTCM tip 20/21 verilerini kullanan bir referans istasyonu ağından elde edilen düzeltilmiş ön-uzunluk gözlem eşitliği şu şekilde verilmektedir: r ~ CPRij = Δ R + λ Δ N + ΔC − ti + Δ D̂ + εS + ε Pn + ε (12) (10) eşitliğinden farklı olarak mesafeye bağımlı hatalar için düzeltme terimi ve ağa bağımlı kestirim hatası ε P n terimleri bulunmaktadır. Ağ kestirim hatası (ağ gösterim hatası), n sayıdaki referans istasyonlarının, konumsal dağılımlarının ve diğer faktörlerin kompleks bir fonksiyonudur. Bunun içinde, tüm referans istasyonuna bağımlı hataların dolaylı etkisine ilaveten, kestirim ya da enterpolasyonun model hatası da bulunmaktadır. Referans istasyonuna göre gezicinin konumu da bu artık hata teriminin büyüklüğünü etkilemektedir. Referans istasyonlarından birine yakın bir gezici, ilave ağ bilgilerinden etkilenmemelidir; diğer bir deyişle, gezicinin temel düzeltmeleri ilgili referans istasyonundan alması gerekmektedir. Bu gereği yerine getirmek amacıyla ağ, referans istasyonlarının istasyona bağımlı hatalarını düzeltemez. Ancak, çok istasyonlu bir ağda istasyona bağımlı hataları kestirmek ve bir düzeltme terimi türetmek mümkündür. İstasyona bağımlı hatalar konumsal olarak korelasyonlu olmadıklarından onları düzeltmek yararlı olur. Düzeltilmiş veriler CPR, referans istasyonu i’ye ait gerçek verilerden hesaplanır. Bundan dolayı; i istasyonuna ve j gezicisine ait istasyona bağımlı hata terimi ε S , düzeltilmiş sinyalin tamamen bir parçasıdır (örn. sinyal yansıması etkisi). Gezici istasyonda kullanılmak üzere, düzeltme verisi ΔD’nin uygun bir gösterimi gerekmektedir. Günümüze kadar referans istasyonu ağları sadece bir kaç istasyondan oluşmaktadır. Bu durum, GZK Ağı için uygun modellerin gelişimini ve ayrıca taşıyıcı faz esaslı bağıl konumlama için standartların gelişmesini kısıtlamaktadır. Ölçme yöntemi ve yazılım kapasiteleri GZK algoritmalarının geneli için tasarlanmakta, orta mesafeli GZK için uygun olmamakta ve bir ağdan gelen bilgilerden tam anlamıyla yararlanılmamaktadır. mevcut standartların yeni özelliklere sahip olmasını gerektirmektedir (Euler vd., 2001). 5.1 ADP (FKP) Modundaki GZK Ağları Mesafeye bağımlı hatalar için ilave düzeltmeleri ifade etmenin bir yolu da, belli bir alandaki her hangi bir gezicinin konumuna ilişkin etkiyi tanımlamak amacıyla polinomsal parametreler kullanmaktır. Gösterim dereceleri, geçici ve konumsal değişimlere bağlı olmak üzere tanımlanmalıdır. Mevcut RTCM standartı, düzeltme verilerinin gözlem esaslı olarak formülüze edilmesini gerektirmekte, yani, modifiye GPS gözlemi kullanılmak zorundadır. Alan Düzeltme Parametreleri (ADP, fakat uluslararası literatürde yaygın olarak Almanca kısaltması olan FKP kullanılmaktadır) “durumu” ifade etmek için en esnek ve uygun yoldur. Burada ADP’yi tam durum esaslı bilgilerin gösterimi olarak varsayabiliriz. ADP sinyal gönderimi için gerekli band genişliğini ve geziciye uygulayabilmek için karmaşıklığı azaltmak için biraz basitleştirilmiştir. Gezici alıcı sistemlerinin çoğu günümüzde her hangi bir durum esaslı bilgiyi kullanabilecek kapasitede olmadığından gözlem esasında çalışılmalıdır. ADP, yaklaşık olarak bilinen gezicinin konumu için mesafeye bağımlı hatanın kestirimini sağlar: Δ D̂ = f (ADPiu , Δϕij , Δλ ij , Δh ij ) (13) Sadece gezicinin koordinatları ve uydu bilgileri gerektiğinden; bu, ağdan bağımsız olarak yapılabilmektedir. Servis sağlayıcıların çoğu tarafından istendiği üzere, yayın yaparak ADP’nin dağıtılabilmesi büyük bir avantajdır. ADP mutlak troposfer bilgileri içermeyip sadece troposferin gradyantlarını içermektedir. Bu nedenle, bir referans istasyonu için troposferik etki hesaplanabilmekte ve gezici tarafından doğru biçimde verilere uygulanabilmektedir. Ağların boyutları ve yayın dağılım (kapsama) alanı, doğrusal (lineer) bir ADP gösterimini yeterli kılmaktadır. Doğrusal bir ADP modelinin kapsama alanı sonradan gerçek bir referans istasyonuna merkezlendirilir ve ADP gözlem esaslı olarak geometrik ve iyonosferik sinyal bileşenlerine ilişkin yatay gradyantları tanımlamaktadır. Her hangi bir konum için düzeltmeleri bireyselleştirmek amacıyla tüm ilgili bilgiler veri akışında mevcut olduğundan, sanal referans istasyonu (SRİ), ADP’den kolaylıkla hesaplanabilir. Sinyal yayınlama yaklaşımın avantajından yararlanarak noktaya özgü değerler gezicide bile hesaplanabilir. Gezici alıcı üreticileri, gönderilen referans verileri hakkında daha fazla bilgi talep etmektedirler ve bu da 212 TUJK 2004 Çalıştayı, Zonguldak 5.2 IV: Oturum : Mühendislik Uygulamarında Sabit GPS İstasyonlarının (SÖRİ) Kullanılması SRİ Modundaki GZK Ağları Sanal referans istasyonunu (SRİ) konseptinin ön koşulu, referans istasyonu ağı ile gezici arasında çift yönlü iletişim bağlantısının gerekli olmasıdır. Gezici, yaklaşık koordinatlarını ağa iletmeli, sonradan da her hangi bir konum için referans veri akışına ilişkin durum bilgilerinden SRİij’yi enterpole eder. Gözlem esasına göre veriler şöyledir: ! r X SRİ = X j (14) SRİij = CPRij + f (ADPiu , Δϕij , Δλij , Δhij ) + ΔTmodel,ij (15) (15) eşitliğinde orijinal referans istasyonunda kullanılan troposferik gecikme modeli ile sanal referans istasyonu arasındaki farkı tanımlayan Δ Tmod el ,ij troposferik terimi bulunmaktadır. RTCM şartnamesinden dolayı, referans istasyonu troposferik hataları düzeltmeyebilir. Bu; referans istasyonu ve gezici için uyuşumsuz modelleri kullanma probleminden kaçınmak amacıyla getirilen aslında genelde mantıklı bir kısıtlamadır; çünkü gezici her iki kısım için düzeltmeleri hesaplamakla sorumludur. Ancak, bunun için referans istasyonun koordinatlarının gezicide bilinmesi gerekmektedir. Gezicinin tek bildiği koordinatlar RTCM veri akışından elde edilen koordinatlar olduğundan, gezici sadece SRİ’nin koordinatlarını bilmektedir. Bu nedenle, gezici gerçek istasyon için troposferik düzeltme hesaplayamaz, sadece SRİ için hesaplamaktadır. Sonuçta; ağ, gerçek ve sanal referans istasyonları arasında troposferik düzeltme uygulamak zorundadır ve bu eğer gezicinin uyguladığından farklı bir model ile yapılırsa, olası uyuşumsuzluk sorunu yine karşımıza çıkmaktadır. SRİ konseptinde koordinatlar (RTCM mesaj tipi 3), gerçek referans istasyonunu geziciden tamamen gizleyerek SRİ’nin konumuna dönüşür. SRİ konseptinin bir dezavantajı ise, kinematik bir gezici için sürekli güncellenen yaklaşık koordinatların, SRİ hesabı (hareketli referans istasyonu) için kullanılmak zorunda olmasıdır. Günümüzde gezici sistemlerin çoğu kinematik bir referans istasyonu ile başa çıkamaz. SRİ koordinatları değişiyorsa, tamsayı belirsizliğini sık sık yeniden tanımlamaya yol açacak olan sistemin sıfırlanması (reset) gerçekleştirilir. Bu nedenle uygulamada SRİ’nin konumu değişmez. Ancak; bundan, gezici sanal referanstan uzaklaşmaya başlayınca, mesafeye bağımlı hataların gezicinin yaptığı çözümün içinde olacaklarını anlıyoruz. istasyonları ya da sensörleri olarak göz önüne alınabilir. Hatalar, yerel troposferden ya da olumsuz iyonosferik koşullardan kaynaklanabilir. Bu yüksek dereceden hatalar bile referans istasyonu ağı tarafından belirlenemezse, büyüklüklerinin en yakın gerçek referans istasyonuna olan mesafenin bir fonksiyonu olacağı barizdir. Bundan dolayı gezici, referans istasyonun konumunu biliyorsa, bu yüksek dereceden hataları hesaba katabilir ve kendi GZK modellerini geliştirebilir (örn. stokastik iyonosferik modelleme yaparak). Eğer gezici sadece SRİ’nin konumunu biliyorsa, böyle bir geliştirme yapabilmesinin imkanı yoktur. Ağ modelinin türüne göre farklı SRİ türleri olduğu bilinmektedir. Gözlem Esaslı türetilen SRİ (GE-SRİ), Durum Esaslı modelden türetilen SRİ (DE-SRİ)’den farklı davranış gösterir. Bu da DE-SRİ’nin her bir referans istasyonuna ait hatalardan GE-SRİ’ye göre çok daha etkilendiği sonucunu doğurmaktadır. Durum vektörü sürekli çalışan bir filtrenin sonucu olduğundan istasyona bağımlı hataların etkisi azalır ve ağdaki serbestlik derecesi (istasyonların ve uyduların sayısı) artar. Gözlem esasında benzer bir filtreleme işlemi ancak rasgele modeller ile yapılabilir ve bu yüzden daha az etkilidir. Özellikle sinyalin saçıcı olmayan kısmı, gözlem esası yerine durum esasından türetilirse, çok daha pürüzsüz olur. GNSMART’ta DE-SRİ kullanılmaktadır. 5.3 GZK Ağlarında Durum Esaslı Modelin Kullanılması Bazı hata bileşenlerinin saçıcı olmayan özelliklerinin kullanımı, hataların geometrik ve iyonosferik kısmını elde etmek amacıyla uygulanan yaygın bir işlemdir. Geometrik kısım temel olarak yörünge ve troposferik hata bileşenlerini içermektedir. Saçıcı kısmı ise atmosferdeki iyonosferik yayınım gecikmesi oluşturmaktadır. Her iki kısım da sinyal gecikmeleri ve saatler dolayısıyla korelasyonludur. İlke olarak, farklı ağlarda kestirilen durum vektörünün bileşenlerini kullanmak mümkün olmalıdır. Uydu yörüngeleri ve saatlari gibi global özellikleri olan parametreler global bir ağda belirlenebilir. İyonosferik gecikmenin bölgesel trendi en iyi bölgesel ağlarda kestirilebilir ve küçük ölçekli ağlara yerel iyonosferik ve troposferik etkileri modellemek için gereksinim duyulur. Bu stratejiyi izleyerek referans istasyonlarının dağılımına ve aralarındaki mesafelere ilişkin yeni konseptler geliştirmek mümkündür. Nüfus yoğunluğu fazla olan alanlar ve ekonomik değeri yüksek bölgelerde, konumlamada en yüksek doğruluk ve güvenirlik için birbirine daha yakın referans istasyonlarından oluşan ağlar tesis edilir. Bununla beraber, daha az öneme sahip alanlarda ise birbirlerine daha uzak istasyonlardan oluşan bölgesel ağlar tesis edilebilir. Ağın tüm seviyelerinin aynı servis sağlayıcı tarafından işletilmesi gerekmemektedir. Böylesi Referans istasyon ağı tarafından zorlukla (nadiren) belirlenebilen bazı fiziksel etkiler oluşabilir. Bu durumda referans istasyonu ağı, belli ve kısıtlı konumlama kapasitesinde olan sınırlı sayıda izleme 213 TUJK 2004 Çalıştayı, Zonguldak IV: Oturum : Mühendislik Uygulamarında Sabit GPS İstasyonlarının (SÖRİ) Kullanılması hiyerarşik bir yaklaşımı gerçekleştirmedeki ana sorun, durum parametreleri arasındaki yüksek korelasyondan ötürü zor olan veri uyuşumunu sağlamaktır. (ionosphere free solution) sonuçlanacaktır, fakat L1 ve L2 frekanslarının düşük sinyal gürültüsünün sağladığı avantajla. Durum parametrelerinin yeterli doğrulukta kestirildiği varsayılırsa, bu bilgiler kendi gözlem eşitliğindekine karşılık gelen hata terimlerini elimine edebilen kullanıcıya gönderilir ve kullanıcı duyarlıklı mutlak konumunu türetir. Durum esasındaki düzeltmelerin kullanımı, halen mevcut olmayan, uygun standartların olmasını gerektirmektedir. Bunun yerine durum parametreleri gözlem esaslı düzeltmelere indirgenir. Kalman filtresi dinamik modeli işlemek için kullanılır. İlgili ölçü modeli (1) eşitliğinde önceden verilmişti. Kalman filtresi için basitleştirilmiş notasyon ile şöyle verilebilir: Kalman filtresinin durum kestirimi ve izleme işleri (monitoring tasks) için çok uygun olduğu kanıtlanmıştır (Wübbena, 1991). Durum esaslı modellemenin metodolojisi, Wübbena ve Willgalis (2001) tarafından önerildiği üzere, çok istasyonlu ağlarda gerçek zamanlı taşıyıcı faz bazlı konumlamaya uygulanabilmektedir. Çok istasyonlu ağda hızlı ve güvenilir tamsayı belirsizliği çözümü elde etmek için referans istasyonun yüksek doğruluklu koordinatlarının bilinmesini gereklidir. Bu, istasyonlar arasındaki bağıl koordinat vektörleri için olduğu kadar, küresel referans sisteminde mutlak konum için de geçerlidir. Kalibre edilmiş antenlerin kullanıldığı varsayılırsa, tamsayı belirsizlik u terimi N i , sinyal yansıması ve mesafeye bağımlı hataları içeren artık hatalardan (rezidualler) ayrılmalıdır: ( ( r 1 N = PR − R + B + ε λ u i )) x t +1 = T t x t + C t w t (17) l t = At x t − v t (18) (17) ve (18) eşitliklerinde bir t epoğu için, x t +1 durum T t geçiş matrisini, w t gürültü vektörünü ve bu vektörü işlemek için C t transfer fonksiyonu l t doğrusallaştırılmış ölçü vektörünü, matrisini, At sistem/katsayılar matrisini ve v t de ölçü hata vektörünü, vektörünü göstermektedir. Tüm durumların alt-vektör olarak yazıldığı durum vektörü oldukça karmaşıktır; bu nedenle, fonksiyonel ve stokastik modellerin sadece kısa bir gösterimi verilmektedir: T x = X i N ti t u y u Ti u I M (19) (16) Belirsizlik vektörünü küçük tutmak amacıyla, faz sıçramaları (cycle slips) önceden saptanıp elimine edilir. Sonra da tam durum vektörüyle birlikte eşzamanlı çiftli farkla dengelemesiyle kestirilir. Kesin iyonosferik model yüzünden, dengeleme iyonosfersiz çözümle Aşağıdaki tabloda GNSMART içinde durum esaslı modelleme için kullanılan fonksiyonel ve stokastik özellikler özetlenmiştir. Tablo 1: GNSMART’taki GPS hata kaynaklarının fonksiyonel ve stokastik tanımları (Wübbena vd., 2001-b) Hatalar Fonksiyonel Model Stokastik Model Uydu saati 2. dereceden polinom Beyaz gürültü prosesi Sinyal gecikmesi (uydu) Sabit terim Bütünleşik beya gürültü prosesi Uydu yörüngesi Kartezyen elemanlar 3B Gauss-Markov prosesi İyonosferik gecikme Polinom (φ,λ) ile tek katlı model (her 3B Gauss-Markov prosesi (her alıcıuydu için 1 hata –düşey model) uydu kombinasyonu için 1 hata) Troposferik gecikme Modifiye Hopfield modeli 2 ölçek parametre/istasyon Alıcı saati Beyaz gürültü prosesi Sinyal gecikmesi (alıcı) Sabit terim Bütünleşik beya gürültü prosesi Uydu FMK Alıcı FMK Kalibrasyon Sinyal yansıması (alıcı) Yüksekliğe bağımlı ağırlıklandırma 1. dereceden Gauss-Markov prosesi Ölçü gürültüsü Beyaz gürültü prosesi Belirsizlik Sabitlenirse sabit terim - 214 TUJK 2004 Çalıştayı, Zonguldak IV: Oturum : Mühendislik Uygulamarında Sabit GPS İstasyonlarının (SÖRİ) Kullanılması 6. Sonuç Uzun mesafelerde duyarlıklı gerçek zamanlı konumlama yapabilmek için GPS referans istasyonlarından oluşan bir ağa gereksinim vardır. Bu ağlar, konumsal olarak korelasyonlu hataları belirleyebilmekte ve böylelikle tamsayı çözüm işlemini hızlandırmaktadır. GZK Ağı, duyarlıklı gerçek zamanlı konumlama için yüksek doğruluk ve yüksek güvenilirlik sunan serbestlik derecesi sağlamaktadır. GPS hata bileşenlerinin durum esaslı bir modelde kestirimi ayrınlı olarak verilmiştir. Her hata bileşeninin ayrı olarak modellenmesi, arazideki gezici için hataların kestirimini iyileştirmektedir. Durum esaslı düzeltmeler mevcut standartlar tarafından desteklenmediğinden, basitleştirilmiş modellerin gözlem esaslı olarak kullanılması gerekmektedir. ADP veya SRİ ile durum esaslı kestirim ve durum gösterimiyle 30 saniyeden kısa sürede 32 km’ye kadar olan mesafeler için 1 cm’lik konumlama doğruluğu elde edilmiştir (Wübbena vd., 2001). Referans ve gezici istasyonlarındaki anten faz merkezi kayıklıkları ve sinyal yansımaları önemli faktörlerdir. Yüksek düzeydeki iyonosferik aktiviteler ve değişken iyonosferik bozunumlar da GPS hata modellemesinin gözlem esasında yapılması sırasında olası doğruluğu olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bunun için kalibre edilmiş anten kullanımı önerilmektedir. Ayrıca referans istasyonundaki sinyal yansımasında değişimler incelenmelidir. Referans istasyonlarının sayısı ve kapsama alanı arttıkça durum esaslı kestiminin önemi artmaktadır. İlke olarak, durum bilgileri farklı ağlardan türetilebilir ve farklı hatta birbirinden bağımsız ağları durum esaslı yaklaşım sayesinde birleştirmek de mümkündür. Büyük alanlarda yüksek serbestlik derecesine ve homojen bir referans ağına sahip olmak önemli bir avantaj sağlamaktadır. Kaynaklar Böder V., Menge F., Seeber G., Wübbena G., Schmitz M. (2001), “How to Deal with Station Dependent Errors- New Developments of the Absolute Calibraiton PCV and Phase-Multipath with a Precise Robot”, International Technical Meeting, ION GPD-01, Salt Lake City, Utah, ABD. Euler H.-J., Keenan, Zebhauser B.E., Wübbena G. (2001), “Study of a Simplified Approach Utilizing Information from Permanent Station Arrays”, International Technical Meeting, ION GPD-01, Salt Lake City, Utah, ABD. Mader G.L., Czopek F. (2001), “Calibrating the L1 and L2 Phase Centers of a Block IIA Antenna”, International Technical Meeting, ION GPD-01, Salt Lake City, Utah, ABD. Mekik Ç., Arslanoğlu M. (2003), “Gerçek Zamanlı Kinematik GPS Konumlamasının Doğruluk Analizi ve Bir Örnek Uygulama”, 9. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultay, 549-558, 31 Mart-4 Nisan, Ankara. Mekik Ç. (2004) “Gerçek Zamanlı Kinematik GPS Ağı ile Konumlama”, Mühendislik Ölçmelerinde Jeodezik Ağlar, IV. Oturum, 14-16 Ekim, ZKÜ, Zonguldak. Mullerschoen R., Bar-Server Y., Bertiger W., Stowers D. (2001), “NASA’s Global DGPS for High-Precision Users”, GPS World, Ocak, 14-20. Wübbena G. (1991), “Zur Modellierung von GPS-Beobachtungen für die Hochgenaue Positionsbestimmung”, Wissenschafliche Arbeiten Fachrichtung Vermmessungswesen an der Universitäat Hannover, 168, Hannover, Almanya. Wübbena G., Barge A., Seeber G. (1995), “Developments in Real-Time Precise DGPS Applicaitons- Concepts and Status”, IAG Symposium G1, IUGG General Assembly, Temmuz 1995, Boulder, Colorado, ABD. Wübbena G., Scmitz M., Menge F., Böder V., Seeber G. (2000), “Automated Absolute Field Calibration of GPS Antennas in Real-Time”, International Technical Meeting ION GPS-00, 19-22 Eylül, Salt Lake City, Utah, ABD. Wübbena G., Willgalis S. (2001), “State State Approach for Precise Real Time Positioning in GPS Reference Networks”, International Syposium on Kinematic Systems in Geodesy, Geomatics and Navigation, KIS01, Banff, 5-8 Haziran, Kanada. Wübbena G., Bagge A., Schmitz M. (2001-a), “RTK Networks Based on Geo++® GNSMART – Concepts, Implementation, Results”, International Technical Meeting, ION GPD-01, Salt Lake City, Utah, ABD. Wübbena G., Bagge A., Schmitz M. (2001-b), “Network-Based Techniques for RTK Applications”, the GPS Symposium, GPS JIN 2001, GPS Society, Japan Institute of Navigation, 14-16 Kasım, Tokyo, Japonya. Zumberge J., Heflin M., Jefferson D., Watkins M, Webb F. (1997), “Precise Point Positioning for the Efficient and Robust Analysis of GPS Data from Large Networks”, Journal Ge 215