mary beth edelson didem erk parastou forouhar hélène hourmat

Transkript

mary beth edelson didem erk parastou forouhar hélène hourmat
MARY BETH EDELSON
DİDEM ERK
PARASTOU FOROUHAR
HÉLÈNE HOURMAT
BIRGIT JÜRGENNSEN
SIGALIT LANDAU
YASEMİN ÖZCAN
DİLEK WINCHESTER
CARTE BLANCHE TO NiL YALTER
MARY BETH EDELSON
DİDEM ERK
PARASTOU FOROUHAR
HÉLÈNE HOURMAT
BIRGIT JÜRGENNSEN
SIGALIT LANDAU
YASEMİN ÖZCAN
DİLEK WINCHESTER
CARTE BLANCHE TO NiL YALTER
Assistant Curator: Gİzem Karakaş
22.05 - 21.06.2014
Dişi ve Dişli
Gizem Karakaş
1971 yılında ARTnews dergisinde yayınlanan ‘Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?’
makalesinde Linda Nochlin, “Kadınlar, kendilerini halihazırda olmasa da potansiyel
olarak erkeklere eşit varlıklar olarak görmeli ve durumlarının değerlendirmesini kendi
kendilerine acıyarak, belli bakış açılarını kendilerine mal ederek yapmamalıdır.” der.
Makalenin yayınlanmasının üzerinden 43 yıl geçti ve Nochlin’in tabiriyle “kendilerini
erkeklere eşit varlıklar” olarak gören ‘70 kuşağının ‘büyük kadın sanatçıları’ sağolsun,
bugün artık kadın sanatçılar daha rahat ve daha atılgan. Feminist sanat akımının
1970’lerdeki öncü temsilcilerinden Nil Yalter, işte bu sanatçılardan biri. 1960’lı yıllardan
itibaren politik, ideolojik, estetik ve erkek egemen anlatıları özgün feminen bakış
açısıyla cesurca yeniden tanımlayan Yalter, kendisi gibi kadın bedenini sosyo-politik
bir mesele, bir nesne haline getiren uluslararası sekiz kadın sanatçının eserlerini
“Nil Yalter’e Carte Blanche” sergisi için bir araya getirdi. 1970’lerden günümüze
kadın bedeni ve temsillerini farklı yaklaşımlarla inceleyen fotoğraf, video, dijital baskı
ve yerleştirmelerden oluşan seçkide Mary Beth Edelson, Didem Erk, Parastou
Forouhar, Hélène Hourmat, Birgit Jürgenssen, Sigalit Landau, Yasemin Özcan ve
Dilek Winchester’in eserleri yer alır.
1960’larda erkek sanatçı/kadın ilham perisi modelini yıkmaya çalışan feminist
sanatçılar, kadın bedeninin sanattaki temsilini eleştirmişler ve alternatif temsil
arayışları önermişlerdir. Bu dönemin öncü temsilcilerinden Amerikalı sanatçı
Mary Beth Edelson’ın 1970’lerin sonunda ürettiği ‘Body Series/Vücut Serisi’, kendi
çıplak bedeninin siyah beyaz çekilmiş fotoğrafları üzerine boya, mürekkep ve tanrıça
figürlerinde yaptığı kolajlardan oluşur. Edelson’ın kolajlarında sıkça kullandığı tanrıça,
Amazon, savaşçı imgeleri hayatının kontrolünü eline almış kendini tanıyan güçlü
kadının bir simgesi. Sanat tarihinde kadın bedeninin yanlış temsiline eleştirel bir
yaklaşım olan bu seride beden artık fiziksel, materyel anlamda bir beden olmaktan
çıkar ve sanatçının feminist ideolojilerini temsil eden kendi tabiriyle bir buluntu
nesneye dönüşür. Birgit Jürgenssen’in aynı dönemde gerçekleştirdiği ‘Body
Projection/Vücüt Yansıtması’ fotoğraf serisinde de bedeni yabancılaştırma
kavramını görmek mümkün. Vücudunun farklı bölümleri üzerine erkek egemen
referansların yansıtılmasından oluşan fotoğraf serisinde, sanatçının bedeni bazen
kıllı bir erkek vücuduna, bazen orkestra şefini ağırladığı bir sahneye ya da çizgi
roman sayfalarına dönüşür. Vücudunun bütünlüğünü üzerine yansıttığı imgelerle
bozan sanatçı, cinsiyet kavramını, bedeni ve dişilliği sorunsallaştırır. Hélène
Hourmat’nın Lorraine Beauregard ile beraber 1980’lerde ürettiği ‘The Stamp
Boy/Postacı Çocuk’ başlıklı fotoğraf serisinde ise iki sanatçı, günlük yaşamın dışına çıkan
kara çarşaflarlara sarılmış bir şekilde, beyaz bir kuğuyu farklı pozisyonlarda sarmalar.
alaycı bir tavırla, sanat eseri fotoğraflarını yarı çıplak bedenlerine yapıştırır. Hourmat her
Siyah ve beyaz kontrastının hakim olduğu seride; peri masallarının özündeki iyi ve kötü,
biri 36 kareden oluşan fotoğraf serisinde kadının imajına ve bedenin temsiline sanat
güzel ve çirkin, zengin ve fakir gibi karşıtlıklara referans verir. Hans Christian Andersen’in
tarihi ve moda fotoğrafları üzerinden bir bakış açısı sunar.
Çirkin Ördek Yavrusu masalına gönderme yapan bu seride, kara çarşaflı kadın tüyleri
siyah olduğu için diğer kuğular tarafından dışlanan çirkin ördek yavrusu figürü haline
Nil Yalter, 1961’de Atilla Tokatlı’ya verdiği ve daha sonra kitaplaşan röportajında, “...hayatta
gelir. Beden ve dil arasında bağlantı kuran Dilek Winchester’in , ‘The Unnamable:
hiçbir şey kendiliğinden güzel, ince, yetkin olamaz. Güzelliği, inceliği, yetkinliği bir masal
Metaphors for Vulva and Vagina/ İsimlendirilemeyen: Ferç ve Vajina için Metaforlar’
dünyasında yaratmaktan çok, gerçek dünyada yaratmak gerekir, bunun tek yolu da hayal
isimli videosu ise vajina ve vulva kelimeleri için kullanılan argo terimlerden oluşur.
kurmak değil, etkinlikte bulunmaktır... İnsan, etkinlik yoluyla dünyayı yaratabilir, kendi
Bu kelimeler, video süresince, Wikimedia Commons’dan bulunmuş görseller eşliğinde,
kendini gerçekleştirir.”1 der. İsrail asıllı Sigalit Landau da bedenin fiziksel sınırlarını zorladığı
fonda bir kadın ve bir erkek sesinden dinlenir. Kadının en mahrem organını referans alan
‘Barbed Hula/Dikenli Hula’ isimli videosuyla bu tip bir etkinlikte bulunur. Dikenli tellerden
fakat kadın bedeninin görülmediği sergideki tek yapıt.
yapılmış bir çemberi (hula hoop) çıplak bedeninde çevirdiği videoda Landau; semazenleri
andıran ayinsel bir tavırla, tellerin verdiği fiziksel acı ve bedensel sınırları aşarak ruhani ve
Kadın bedeni yüzyıllar boyunca erkek sanatçılar tarafından seyirlik bir nesne olarak
zihni bir mertebeye ulaşmaya çalışır. Özgürlük ile kısıtlama kavramlarının bedenindeki izler
sunulmuştur. Erkek egemen bakış açısından yazılmış sanat tarihinde, kadın sanatçılar
üzerinden birbirine eklemlenlendiği bu video performans Landau’ya göre, derinin
yok sayılmış, ancak eserlerde bir fantezi objesi, güzellik unsuru olarak yer almışlardır.
altındaki görünmez limitleri açığa çıkaran kişisel ve senso-politik bir eylem.2 ‘Barbed
Erkek diline ve eril göstergelere karşı yeni bir dil oluşturmak, öncelikle bedenden başlayan
Hula’daki izler ve dairesel formlar, genç sanatçı Didem Erk’in iki kanallı video yerleştirmesi
bir süreçtir. “Nil Yalter’e Carte Blanche” sergisinde yer alan sanatçılar da oluşturdukları
‘Walking around the Perimeter of a Circle - A Line (Traced) by Walking/Bir Dairenin Çevresi
diller ve sembollerle bedenlerini birer mekana dönüştürürler. Sosyo-politik sorgulamaların
Etrafında Yürümek – Yürüyerek (Geçilen) Bir Çizgi’de de mevcut. Çağdaş sanat tarihinin
gerçekleştiği bir hafıza-mekan haline gelen bu bedenler, kadınlar için yeni bir etkileşim
baskın erkek figürleri Bruce Nauman ve Richard Long’a referans veren sanatçı, dairesellik,
alanı oluşturur. Nil Yalter’in de açıkladığı gibi “Sanatçı bedeni, sosyal konular için
soyutlama ve tekrarlama kavramlarını kendi bedeni üzerinden materyalize eder. Bedenini
bir vektördür: dijitalleştirme, sanal formlar, kelimeler, hiper metinler, etkileşim..(...)
bir kalem olarak gören sanatçı, tebeşir tozuyla yere çizilmiş bir dairenin üzerinde
Mesajımı yazdığım yüzey kendi derimdir. Tıpkı bir yılan gibi, yol aldığım yerde derimin
yürüdükçe yerdeki izleri siler, izlerin yerini ayağıyla bıraktığı yenileri alır ve Erk, bu izlerin
izlerini bırakırım.” 3
üzerinden tekrar yürür. Bu bağlamda beden, kendi varlığını hükümsüzce takip eden bir
varlığa dönüşür. Didem Erk dairelerin etrafında yürürken, Yasemin Özcan ‘Koş’ başlıklı
videosunda Atatürk Olimpiyat Stadı’nın boş tribünleri arasında koşar. Karşısına çıkan
engelleri aştığı, uzatılan yardım elini reddetiği bu videoda sanatçının koşma eylemi bir
anlamda kendi özgürlüğünü kazanmak için girdiği bir yola dönüşür. Koşu süresince
sarfettiği fiziksel efor ise özgürlüğe giden bu yolda, bedensel bir deneyimden geçtiğinin
de bir göstergesi haline gelir.
Sergide, beden üzerinden bir yandan kendi hafızaları ve geçmişleri ile yüzleşerek
özgürlüklerini arayan kadın sanatçılar, politik bir tavır sergileyerek kadının öz varlığına
sahip çıkmayı amaçlar. İranlı sanatçı Parastou Forouhar’a ait ‘Swanrider’ (2004) fotoğraf
serisi bunun en iyi temsillerinden biri. Dört ayrı fotoğraftan oluşan seride sanatçı nehirde,
1 Nil Yalter, İstanbul’un Kadınları, Röp. Atilla Tokatlı, 1961
2 Sigalit Landau, ‘One Man’s Floor is Another Man’s Feelings’, 2011, sayfa 70
3 Nil Yalter, Rosemarie Martha Huhn ile söyleşi. Contemporary Artists, 5. Edisyon, Aralık 2001. St. James Press, Sayı 2, sayfa 1857-1860
Feminine & Ferocious
Gizem Karakaş
In her article titled “Why Are There Been No Great Women Artists?”, published in ARTnews
magazine in 1971, Linda Lochlin says “women must conceive of themselves as potentially,
if not actually, equal subjects, and must be willing to look the facts of their situation full
in the face, without self-pity, or cop-outs”. 43 years have passed since the publication of
this article and thanks to the great women artists of 70s, who, in Lochlin’s words “conceive
of themselves as potentially equal subjects”, today women artists are bolder and valiant.
Standing among the pioneers of feminist art movement of 70s, Nil Yalter is certainly one of
them. Courageously reinterpreting the political, ideological, esthetic and male-dominated
narrations with her unique feminine viewpoint since 60s, Yalter for an exhibition titled
“Carte Blanche to Nil Yalter” gathered artworks by eight international women artists, who
similarly have been dealing with the female body as a socio-political issue. Comprised
of photos, videos, digital prints and installations that examine female body and its
representations through various approaches since 70s, the collection includes works by
Mary Beth Edelson, Didem Erk, Parastou Forouhar, Hélène Hourmat, Birgit Jürgenssen,
Sigalit Landau, Yasemin Özcan and Dilek Winchester.
Feminist artists, who strived to break the myth of male artist/female muse through 60s,
criticized the representations of female body in arts and suggested alternative ways of
representation. The “Body Series” of late-70s, by American artist Mary Beth Edelson, a leading
figure of feminist art movement, is comprised of collages of goddess figures drawn with
oil and ink on the artist’s nude black and white photos. The images of goddesses, Amazons
and warrior that Edelson frequently uses in her collages, in fact symbolize strong and selfassured women who have the control of their lives. In this series, which is regarded as a
critique on the misrepresentation of female body in the history of art, the body is no longer
a physical entity in its material sense. It turns into a “found object” -in Edelson’s words- that
represents her feminist ideologies. In Birgit Jürgenssen’s photo series titled “Body Projection”
we observe the concept of alienation. The artist reflects male-dominant references on
different parts of her body. In this series, it sometimes turns into a hairy male body or
sometimes into a stage that hosts the maestro or even into comic book pages. Violating
the integrity of her own body with reflected images the artist problematizest he concept of
gender, body and feminity. In the photo series titled “The Stamp Boy”, collectively produced
by Hélène Hourmat and Lorraine Beauregard in 80s, the artists glued art works on their halfnaked bodies with a sarcastic attitude that diverts from daily life practices. In these images
comprised of 36 snaps each the artists scrutinize the representation of women and the
female body in history of art and fashion photographs.
In an interview made by Atilla Tokatlı in 1961 – later also published in a book- Nil Yalter
feathers. Dilek Winchester, who highlights relation between the body and language, part
notes “….nothing in life is beautiful, subtle, pr competent of its own accord. Beauty
takes in the exhibition with her video titled “The Unnamable: Metaphors for Vulva and
subtetly and competence should be created not in a fantasy world but in the real world,
Vagina”. The video covers the slang and euphemisms used to refer to vagina. These words
and the only way to achieve this is not to dream, but act… The human being can create
are read out by male and female voices on the background along; with the images taken
the world, and realize himself/herself only through action.”1 Likewise, Israeli artist Sigalit
from Wikimedia Commons. This video is the only work in the exhibition that does not
Landau takes such an action with her video titled “Barbed Hula” where she pushes the
show any female body.
physical limits of her body. Landau twirles a hula hoop made of barbed wire around
her belly. In a liturgical attitude –rather associating the whirling dervishes- she tries to
For hundreds of years, women’s body has been presented as an object of spectacle by
attain a spiritual and mental state beyond the borders of physical existence through the
male artists. Art history is written through a male-dominant perspective Women artists
excruciating pain caused by the wires. According to Landau, this video-performance that
are overlooked and are only present in artworks as objects of phantasy or element of
interweave the concepts of freedom and restriction through bodily scars, is “… a personal
beauty. Generating a new language against the male discourse and masculine signifiers
and senso-political act concerning invisible sub-skin borders, surrounding the body and
is a process that must originate from the body itself. In “Carte Blanche to Nil Yalter” artists
identity actively and endlessly . The stigmata and circular forms in the “Barbed Hula”
through novel turn their bodies into a new medium of interaction; some sort of a memory-
also appear in young artist Didem Erk’s two-channel video installation “Walking Around
space where socio-political quests take place. As Nil Yalter explains “The body of the artist
the Perimeter of a Circle – A Line (Traced) by Walking”. Referring to Bruce Nauman and
is a vector for social topics: digitization, virtual forms, words, hypertext, interaction... (...)
Richard Long, two dominant male figures of contemporary art history, Erk materializes the
The surface I write my message on is my own skin. Just like a snake, I leave traces of my
concepts of circularity, abstraction and repetition through her own body. Regarding her
skin along the paths I traverse.”.” 3
2
body as a stylius, Erk walks on a circle drawn on the ground with a chalk. As she keeps on
walking she erases the circle and instead of the old marks, she leaves new ones with her
feet. The act of walking on the ephemeral chalk powder is as if the body follows the traces
of its own presence in vain. While Didem Erk walks around circles, Yasemin Özcan runs
through the empty seats of the Atatürk Olympic Stadium in her video titled “Run”.
She overcomes the obstacles and refuses the helping hand that is extended to her.
The act of running symbolizes artist’s journey to earn her freedom. The physical effort
she spends on the run is the indicator of a bodily test she has to experience on this
route towards freedom.
The exhibited artists confront their memories and histories to attain their own
independence and to reclaim politically the sovereignty of the female. “Swanrider”
(2004) photo series by Iranian artist Parastou Forouhar is a firm example. In the series,
comprised of four photos, the artist wraps a white swan with her black chador in different
articulations. Highlighting the black - white contrast, we find references to polar opposites
in fairy tales are based on, such as good vs. bad, beautiful vs. ugly, rich vs. poor etc. Having
a strong allusion to The Ugly Duckling tale by Hans Christian Andersen, the woman in
chador becomes the ugly duckling, who is ostracized by the other swans for having black
1 Nil Yalter, İstanbul’un Kadınları (Women of Istanbul), Interview by Atilla Tokatlı, 1961
2 Sigalit Landau, ‘One Man’s Floor is Another Man’s Feelings’, 2011, p. 70
3 Nil Yalter, Interview with Rosemarie Martha Huhn, Contemporary Artists, 5th Edition, Dec 2001. St. James Press, Vol. 2, pp. 1857-1860
BIRGIT JÜRGENSSEN, ‘İSİMSİZ (VÜCUT YANSITMASI)’, 1988, FOTOĞRAF?, 50 X 70 CM
BIRGIT JÜRGENSSEN, ‘UNTITLED (BODY PROJECTION)’, 1988, COLOR, PHOTOGRAPH, 50 X 70 CM
MARY BETH EDELSON, ‘çİFTE KABUKLU’, 1973, FOTOĞRAF ÜZERİNE YAĞLI BOYA VE MUREKKEP, 20.3 X 25.4 CM
MARY BETH EDELSON, ‘DOUBLE SHELLS’, 1973, OIL PAINT AND INK ON SILVER PRINT, 20.3 X 25.4 CM
MARY BETH EDELSON, ‘IŞILTILI OYNATICI; METROPOL SERİSİ’, 1973, FOTOĞRAF ÜZERİNE YAĞLI BOYA VE YAĞLI KALEM , 20.3 X 25.4 CM
MARY BETH EDELSON, ‘BRIGHT CHARMER, METROPOLIES SERIES’, 1973, OIL PAINT AND CHINA MARKER ON SILVER PRINT, 20.3 X 25.4 CM
HÉLÈNE HOURMAT, ‘POSTACI ÇOCUK’, 1984, ORİJİNAL BASKI FOTOĞRAF, 60 X 50 CM
HÉLÈNE HOURMAT, ‘THA STAMP BOY’, 1984, VINTAGE PHOTOGRAPH, 60 X 50 CM
DİDEM ERK , ‘Bİr Daİrenİn Çevresİ Etrafında Yürümek – Yürüyerek (Geçİlen) Bİr Çİzgİ’’, 2011, İKİ KANAL VİDEO ENSTALASYONU, VIDEO, 29’26”
DİDEM ERK , ‘A LINE (TRACED) BY WALKING’, 2011, TWO CHANNEL VIDEO INSTALLATION, VIDEO, 29’26”
SIGALIT LANDAU, ‘DİKENLİ HULA’, 2000, TEK KANAL VIDEO, 1’52”
SIGALIT LANDAU, ‘BARBED HULA’, 2000, SINGLE CHANNEL VIDEO, 1’52”
YASEMİN ÖZCAN, ‘KOŞ’, 2010, VİDEO, 3’40”
YASEMIN ÖZCAN, ‘RUN’, 2010, VIDEO, 3’40”
PARASTOU FOROUHAR, ‘KUĞUSÜRÜCÜ SERİSİ’, 2004, KROMOJENİK BASKI, ALÜKOBOND ÜZERİNE DİASEC, 80 X 80 CM TANESİ
PARASTOU FOROUHAR, ‘SWANRIDER SERIES’, 2004, DIGITAL C-PRINT MOUNTED ON ALUCOBOND, 80 X 80 CM EACH
DİLEK WINCHESTER, ‘İSİMLENDİRİLEMEYEN: FERÇ VE VAJİNA İÇİN METAFORLAR’, 2009, VIDEO, 7’31”
DILEK WINCHESTER, ‘THE UNNAMABLE: METAPHORS FOR VULVA AND VAGINA’, 2009, VIDEO, 7’31”
1. Your diamond
2. Your Clam
3. Our Amazon
4. My Apple Pie
5. My Apricot
6. My Bacon Sandwich
7. My Beehive
8. Your Black hole
9. Our Bread roll
10. Your cape horn
11. Your wet beaver
12. My artichoke
13. My clam
14. My cherry
15. Their cookie
16. My conch shell
17. Our mounds
18. Their kebab
19. Your Squid
20. Our Fountain
21. Your Furby
22. My gauntlet
23. Your Garage
24. My grand canyon
25. Our golden gates
26. My snow white
27. Your fig
28. My small kurna
29. Your mouse traps
30. My mango
31. Your crack
32. Their ovens
33. Our bird nests
34. Your parsley
35. My bucket
36. My fish
37. Your bread box
38. Their cauliflower
39. Your Cooter
40. My socket
41. My bagpipe
42. My bullseye
43. Your bakla
44. My box
45. My muffin
46. Your hamburger
47. My taco
48. My fat rabbit
49. My cherry pop tart
50. My tarantula
51. Your pork pie
52. My pencil sharpener
53. Your clothes pin
54. My hazelnut
55. Our rose bud
56. Your ribeye steak
57. My roast beef
58. My oyster
59. My sea weed
60. My truffle
61. Your cabbage
62. Your pancake fold
63. My peach
64. My holy grail
65. My daisy
66. My basket hoop
67. My cotton
68. My blackberry
69. Your kumpir
70. My pistachio
71. My dust pan
72. Your minced meat pastry
73. Your cup
74. My leaf
75. Your bead
Biyografi / Biography
Mary Beth Edelson, 1933
Mary Beth Edelson New York’ta yaşıyor ve çalışıyor. Elliye aşkın kitapta yer almıştır. Eserleri dünya
çapında sergilendi ve psikoloji, kadın araştırmaları, feminist teorisi, fotoğraf, teoloji ve sanat
konulu bir çok yayında yer aldı. Edelson’ın eserleri ayrıca The Museum of Modern Art, New York;
The Guggenheim Museum, New York; The Corcoran Gallery of Art, Washington D.C.; The Walker
Art Center, MN; ve The Malmo Konstmuseum, İsveç müzelerinin kalıcı koleksiyonlarında yer
almaktadır.2000-2002 yılları arasında Edelson’ın işleri Amerika’da yedi ayrı mekanda sergilendi.
Edelson dört ayrı kitap yazmış ve tasarlamıştır, aynı zamanda üniversitelerde halen ders vermektdir .
Son olarak ’The Art of Mary Beth Edelson’ başlıklı kitabında,Edelson’ın otuz yıllık sanatsal çalışmaları
ile iç içe geçmiş aktivist eylemlerine, denemelerine ve diğer sanatçılarla söyleşilerine yer veriliyor.
Mary Beth Edelson lives and works in New York City. She has been featured in over 50 books. Her
art work is widely exhibited and published in the US and abroad, in the literature of fields as diverse
as psychology, women’s studies, feminist theory, photography, theology and art, and has been
collected by major museums including The Museum of Modern Art, New York; The Guggenheim
Museum, New York; The Corcoran Gallery of Art, Washington D.C.; The Walker Art Center, MN; and
The Malmo Konstmuseum, Sweden. A survey of Edelson’s work toured seven exhibition sites in the
US between 2000- 2002. She is a lecturer, and has written and designed four books the most recent
is The Art of Mary Beth Edelson which surveys 30 years of her art interlaced with activism, essays and
conversations with other artists.
Didem Erk, 1986
Didem Erk İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Sanatçının metin, video, buluntu nesneler, performans ve
mekana özgü yerleştirmeler aracılığı ile ürettiği işleri hafıza, dil, edebiyat ve mekanın politik-şiirsel
yönleri üzerine yoğunlaşır. Erk Sabancı Üniversitesi’nin Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarım
bölümünde yüksek lisans yapmıştır. 2012 yılında itibaren eserleri “SYMBOSIS” Avrupa ve Akdeniz’den
Genç Sanatçılar Bienali, Selanik; Sınırlar ve Yörüngeler 12, Siemens Sanat,İstanbul, “OFFSIDE EFFECT”
İnci Eviner işbirliği ile 1. Tiftis Trienali, Tiftis; “Tampon Bölgenin Taslağı”, Apartman Projesi, Polistar,
Istanbul; Tampon Bölge: Kontrol Noktası , Apartment Project, DEPO, Istanbul; 12. İstanbul Bienali,
ARTER, Istanbul;’da yer aldı.
Didem Erk lives and works in Istanbul. She produces texts, videos, found objects, performances,
andsite-specific installations to explore memory, language, literature as well as the politic-poetic
aspects of space. Didem Erk received her MA in Visual Arts and Visual Communication Design, at
Sabancı University, Istanbul. Since 2012, Erk’s work has been in exhibitions including “SYMBIOSIS”
Biennial of Young Artists from Europe and the Mediterranean, Thessaloniki; Borders and Orbits 12,
Siemens Sanat, Istanbul; “OFFSIDE EFFECT” 1st Tbilisi Triennial in collaboration with İnci Eviner, Tbilisi;
agency (specialized in art history) and research worker in art, painting, drawing and photography.
“Sketching the Bufferzone”, Apartment Project, Polistar, Istanbul; Bufferzone: Checkpoint, Apartment
Her main solo shows have been taken place at Musée d’art et d’histoire du Judaisme, Paris, Le
Project, DEPO, Istanbul; 13th Istanbul Biennial at ARTER, Istanbul.
Triangle, Rennes, Musée Bonnat, Le Carré, Bayonne, Jewish Museum, New-York.
Parastou Forouhar, 1962
Birgit Jürgenssen, 1949-2003
Parastou Forouhar Offenbach’ta yaşıyor ve çalışıyor. 1984-1990 yılları arasında Tehran Üniversitesi’nde
Birgit Jürgenssen 1968-1971 yılları arasında Viyana Uygulamalı Sanat Universitesi’nde öğrenim
sanat eğitimi alan sanatçı öğrenimine Hochschule für Gestaltung (Tasarım Yüksek Okulu),
gördü. Jürgenssen, mezuniyet tezi ile Avusturya Eğitim Bakanlığı Ödülü ve Wolfgang Hutter
Offenbach’ta devam etti. Dünyanın önde gelen sanat merkezlerinde bir çok sergi açan Forouhar’ın
Ödülü’nü kazandı. 1982 yılında Viyana Uygulamalı Sanatlar Akademisinde verdiği Arnulf Rainer
işlerinin sergilendiği mekanlar arasında Stavanger Cultural Center, Norveç; Golestan Art Gallery,
master class ile öğretime başladı. Akademide başlattığı fotoğraf derslerini 20 sene boyunca
Tehran; Hamburger Bahnhof - Museum fur Gegenwart, Berlin; City Museum, Crailsheim, Almanya;
vermeye devam etti. Sanatçının 1970 senesi itibariyle Avrupa ve Kuzey Amerika’da 40’dan fazla
and German Cathedral, Berlin; Schim Kunsthalle, Frankfurt; Frauenmuseum Bonn; Museum of
kişisel sergi açtığı mekanlar arasında Galerie Hubert Winter, Viyana; McCaffrey Fine Art,B ank;
Modern Art, Frankfurt; Neue Galerie am Landesmuseum, Joanneum, Graz, Avusturya ; House
Austria Kunstforum, Vienna MAK, State Museum, Linz bulunuyor. Eserleri ayrıca The Museum of
of World Cultures, Berlin; Deutsches Hygiene-Museum, Dresden; Jewish Museum of Australia,
Modern Art, New York; Círculo de Bellas Artes, Madrid; Centre Pompidou, Paris ; Pinakothek der
Melbourne; ve Jewish Museum San Francisco bulunuyor.
Moderne, Munich gibi birçok müzede karma sergide yer aldı.
Parastou Forouhar lives and works in Offenbach. She studied art at the University of Teheran from
Birgit Jürgenssen began her artistic career in 1968 studying at the University of Applied Arts, Vienna,
1984 to 1990 then continued her studies at the Hochschule für Gestaltung (High School for Design)
where she graduates on 1971. For her diploma thesis she receives the Prize of the Austrian Ministry
in Offenbach am Main in Germany. She has exhibited her work in numerous solo exhibitions at
of Education and the Wolfgang Hutter Prize. In 1982 Birgit Jürgenssen starts her teaching activity in
Stavanger Cultural Center, Norway; Golestan Art Gallery, Tehran; Hamburger Bahnhof - Museum
the master class of Arnulf Rainer at the Academy of Applied Arts Vienna. She initiates and establishes
fur Gegenwart, Berlin; City Museum, Crailsheim, Germany; and German Cathedral, Berlin. She has
the education for the subject photography and teaches there for more than 20 years. Jürgenssen has
participated in group shows at Schim Kunsthalle, Frankfurt; Frauenmuseum Bonn; Museum of
exhibited across Europe and North America since 1970, and falling on this time, had over forty solo
Modern Art, Frankfurt; Neue Galerie am Landesmuseum, Joanneum, Graz, Austria; House of World
shows at Galerie Hubert Winter, Vienna; McCaffrey Fine Art,Bank; Austria Kunstforum, Vienna MAK,
Cultures, Berlin; Deutsches Hygiene-Museum, Dresden; Jewish Museum of Australia, Melbourne; and
State Museum, Linz. She has participated in group shows at MoMA - The Museum of Modern Art,
Jewish Museum San Francisco.
New York; Círculo de Bellas Artes, Madrid; Centre Pompidou, Paris ; Pinakothek der Moderne, Munich.
Hélène Hourmat, 1950
Sigalit Landau, 1969
1950 yılında Bayonne’da (Fransa, Pireneler) doğan Hélène Hourmat çocukluğunu ve gençliğini
Sigalit Landau 1990-1995 yılları arasında Bezalel Sanat ve Tasarım Akademisi, Kudüs’te öğrenim
Tanca, Fas’ta geçirdi. Bordeaux Universitesi’nde Sanat Tarihi ve Arkeoloji üzerine aldığı eğitiminin
gördü. Eğitimi süresince ayrıca New York’ta Cooper Union Sanat ve Tasarım Okulu’na bir sene
ardından 1974’te Paris’e taşındı. Giraudon fotoğraf ajansında çalışmalarına devam ederken sanat,
değişim programına katıldı. Londra’da uzun bir süre yaşadıktan sonra şu anda da yaşadığı ve çalıştığı
resim ve fotoğraf üzerine araştırmalarını südürdü. Hourmat’nın kişisel sergileri arasında Yahudi
Tel Aviv’e taşındı. Landau 1997 ve 2011 yıllarında Venedik Bienali’nde Israil’i temsil etti ve 1997’de
Sanat ve Tarihi Müzesi, Paris, Le Triangle, Rennes, Bonnat Müzesi, Le Carré, Bayonne, Jewish Museum,
Kasel’deki 10.Documenta ve 2005’te New York’ta gerçekleşen Armory Sanat Fuarı’nın da bulunduğu
New-York bulunuyor.
bir çok sergide yer aldı.
Born in Bayonne (France, Pyrénées-Atlantiques) in 1950, Hélène Hourmat spent his childhood and
Sigalit Landau studied at the Bezalel Academy of Art and Design in Jerusalem between 1990 to 1995.
adolescence in Tangier, Morocco. After a BA degree in art history and archeology at the University
During this time she also participated in a one-semester student exchange program, at the Cooper
of Bordeaux, she moved to Paris in 1974. She is a librarian-iconographer in Giraudon photography
Union School of Art and Design, New York. After several years in London, she settled in Tel Aviv, Israel,
where she currently lives and works. Landau has represented Israel in the Venice International Art
Dilek Winchester studied at Central Saint Martin’s College in London and is currently based in
Biennial in 1997 and in 2011, and participated in numerous international exhibitions, among them
Istanbul. Translation, literature, language, drama, oral history and emotional expressions are among
Documenta X, Kassel, 1997 and the Armory Show, New York, 2005.
the subject matters that she deals with in her work. Her recent research has been about alphabets,
language reforms and the literary canon with a particular emphasis on Karamanlidika and Armeno-
Yasemin Özcan, 1974
Turkish books from the 19th Century. She recently had a solo exhibition at the National Museum of
Yasemin Özcan İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Son dönem katıldığı sergiler arasında; Seni
Contemporary Art in Athens and took part in group exhibitions at the Westfalischer Kunstverein in
Endişelendiren Ne?, RODEO, İstanbul (2014), Giving Form to the Impatience of Liberty, WKV Stuttgart
Münster, Matadero Madrid and Homeworks 6 in Beirut .
(2013), Unrest of Form/Imagining the Political Subject, Secession Viyana (2013), Project Biennial D-0
ARK Underground, Saraybosna (2013), Sail Away, We Must! CDA Projects, İstanbul (2013), Turkish Art
New and Superb, Tanas, Berlin (2012), Kayısı Kent A4 Depo, İstanbul (2011), İkinci sergi, Arter, İstanbul
(2010), Tabiatım Bu! Kasa Galeri, İstanbul (2010), I am not there, Apex CCS Bard, New York (2010),
üçyüzbir, Apartman Projesi, İstanbul (2009), save as Triennale Bovisa (2008), transfer Ludwig Forum
Müzesi, Aachen (2007) ve transfer Bochum Müzesi (2007) sayılabilir. Cite des Arts (2012), Can Xalant
Center for Contemporary Art (2009) ve transfer (2006) misafir sanatçı programları’na katılan Özcan,
59. Cannes Film Festivali’nde kısa film kategorisi adayı Poyraz filminin çevre düzenlemesini Budak
Akalın ile birlikte gerçekleştirdi.
Yasemin Özcan lives and works in İstanbul. Recent group exhibitions include What is it that
you’re worried about? RODEO, Istanbul (2014), Giving Form to the Impatience of Liberty, WKVStuttgart (2013), Unrest of Form/Imagining the Political Subject Secession, Vienna (2013), D-0 ARK
Underground Biennale, Bosnia and Herzegovina (2013), Sail Away, We Must! CDA Projects, Istanbul
(2013), Turkish Art New and Superb, Tanas, Berlin (2013), Kayısı Kent A4, Depo, Istanbul (2011), İkinci
sergi, Arter, İstanbul (2010), Tabiatım Bu! Kasa Galeri, İstanbul (2010), I am not there, Apex CCS Bard,
NY (2010), üçyüzbir, Apartman Projesi, Istanbul (2009), save as Triennale Bovisa (2009), transfer
Ludwig Forum Museum, Aachen (2007) and transfer Bochum Museum (2007). She was an artist in
residence at Cite des Arts (2012), Can Xalant Center for Contemporary Art (2009) and transfer (2006).
Along with Budak Akalın she was the set designer in Poyraz, a nominee at the short film category at
the 59th Cannes Film Festival.
Dilek Winchester, 1974
Dilek Winchester, Central Saint Martin’s College’da ögrenim gördü. Londra, Berlin, Leipzig, Münster,
New York, Venedik, Milan, Viyana ve Madrid’de sergilenen çalışmaları, dil, çeviri, edebiyat, tiyatro,
sözlü tarih ve duyguların ifade biçimleri üzerinedir. Son dönem katıldığı sergiler arasında Atina’da
Ulusal Güncel Sanat Müzesi’nde ‘A Solo Show’, Westfalischer Kunstverein’da ‘Müslüman Mahallesinde
Salyangoz Satmak’ ve Beyrut’ta Home Works 6 bulunmaktadır.
Yayınlayan
Published by
GALERIST
Meşrutiyet Caddesi, 67/1
Tepebaşı/İstanbul
www.galerist.com.tr
T. (212) 252 18 96
Çeviri
Translator
Zeynep Güden
Sergi Ekibi
Exhibition Team
Cihan Yıldız, Doris Benhalegua Karako
Eda Berkmen, Ekin Kohen, Gizem Karakaş
Mustafa Ölçer, Müge Çubukçu, Pınar Bartık
Baskı
Printed by
Ofset Yapımevi
Şair Sokak 4,
34410 Kağıthane İstanbul
T. (212) 295 86 01
©2014
500 kopya / copies
Bu katalog 22.05.2014-21.06.2014 tarihleri arasında
Galerist Tepebaşı’nda gerçekleşen ‘Carte Blanche To
Nil Yalter’ isimli karma sergi nedeniyle yayınlanmıştır.
Tüm yayın hakları saklıdır.
This catalogue has been published on the occasion
of the group exhibition entitled ‘Carte Blanche
To Nil Yalter at Galerist Tepebaşı between
22.05.2014-21.06.2014. All rights reserved.
GALERIST MEŞRUTİYET CAD.
NO 67/1 TEPEBAŞI BEYOĞLU
34430 İSTANBUL TÜRKİYE
T. + 90 212 252 1896
[email protected]
www.galerist.com.tr

Benzer belgeler