Türkiye`nin Turizm Coğrafyası

Transkript

Türkiye`nin Turizm Coğrafyası
TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI
MARMARA BÖLGESĠ
BÖLÜM I
Yalova
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Atatürk Köşkü
Yalova'nın 12 km. güneyindeki tarihi Yalova kaplıcalarının bulunduğu yerde yüksekçe bir
tepenin eteklerindedir. 1928 yılında Deniz Yolları İdaresi‟nce Cumhurbaşkanlığı Köşkü
olarak yaptırılmış ve Atatürk kaplıcalarda banyo aldığı ve dinlendiği günlerde çok defa bu
köşkte kalmıştır.
Karaca Arboretumu
İstanbul'un yanı başında olan Yalova'daki Karaca Arboretumu, dünyanın her yerinden
bitkileriyle ünlüdür. Konaklama tesisleri ve şifalı suları ile hem dinlendirici hem de hafta
sonunu renklendirici bir ortama sahiptir. Tema Vakfı yararına ücretle girilen Arboretum'un
eşsiz güzelliğini, 6.000 otsu ve soğansı bitkiyle 7.000 odunsu bitki oluşturmaktadır.
Termal
Kaplıcaların bulunduğu bu yörede Gökçedere ve Üveyspınar köyleri arasında birçok işletme
bulunmaktadır. Panorama Tepesi denizden 120 metre yükseklikte ve her mevsim yeşil bitki
örtüsü ile kaplı çok güzel görüntülere sahip bir alandır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Sudüşen Şelalesi
Termal-Üveyspınar köyün güneyinde yer alan Sudüşen Şelalesi ve çevresi doğal güzelliklere
sahiptir.
Delmece Yaylası
Çınarcık İlçesi‟nin Teşvikiye Köyü‟nden gidilmektedir. Delmece Yaylası doğal güzelliklere
sahiptir.
Termal Turizm
Yalova Termal Turizm Merkezi
Banyo kürleri; romatizmal hastalıklar başta olmak üzere, hareket sisteminin ağrılı
hastalıkları, ameliyat geçirmiş ağrılı batın hastalıkları, kronik iltihaplı ve ağrılı kadın
hastalıkları, bazı damar tıkanıkları, diabet, gut, şişmanlık gibi metabolizma hastalıklarının
tedavisinde etkilidir.
Armutlu Kaplıcası
Armutlu İlçe merkezinin 4 km. kuzeyindedir. Kaplıca içinde otel, restoran ve havuzlu bir
Türk hamamı bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
1
Deniz Turizmi
Plajlar
Çınarcık, Esenköy ve Armutlu; sahilleri.
Tekirdağ
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Namık Kemal Evi
Müze, vatan şairi Namık Kemal'in 1840 yılında Tekirdağ'da doğduğu evin yakın
çevresindeki eski Tekirdağ evleri örnek alınarak, Tekirdağ Namık Kemal Derneği tarafından
1993 yılında yaptırılmış ve 1994 yılında hizmete girmiştir.
Bisanthe
Samos`lu kolonistler tarafından kurulan antik kentin kuruluş tarihi kesin olarak
bilinmemektedir. M.Ö. 400 yılında Odrys Krallığına dahil olan Bisanthe, Attika-Delos deniz
birliğinin listelerinde ilk kez M.Ö. 421 yılında, daha sonra 410 yılında üye olarak
geçmektedir.
Perinthos
M.Ö. 600 yılı civarında Samoslu kolonistler tarafından kurulmuştur. Büyük İskender`in
sikke darphanelerinin bulunduğu Perinthos, özellikle Roma Çağı'nın önemli bir kenti haline
gelmiş, İmparator tapınağı yaptırma ve kültü bulundurma hakkı ile tüm Helen kentlerinin
katıldığı çeşitli spor oyunları düzenleme hakkını elde etmiştir.
İnanç Turizmi
Rüstempaşa Cami
Ertuğrul Mahallesinde bulunan cami, 1553 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman`ın damadı
Rüstem Paşa tarafından denize hakim bir tepe üzerinde yaptırılmıştır. Şehrin en güzel
yapılarından birisi olan cami, bir Mimar Sinan eseridir.
Deniz Turizmi
Kumbağ ve Barbaros Sahilleri
Kumbağ, ilin önde gelen eğlenme ve dinlenme merkezlerinden birisidir. Turistik tesislerin,
pansiyonların ve halk plajlarının yoğun olduğu bu yerde bulunan Ormaniçi Dinlenme
Merkezi, yerli ve yabancı çok sayıda turistin ilgisini çekmektedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Avcılık
Kara avcılığı Tekirdağ ilinde oldukça yaygındır. Su ürünleri avcılığı ise, Marmara Ereğlisi
ve Şarköy kıyı şeridinde yoğunlukla yapılmaktadır. Tekirdağ İlinde en yaygın su ürünü,
ihraç edilen beyaz kum midyesidir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
2
Geleneksel Tekirdağ Evleri
İldeki geleneksel mimarinin günümüze kadar uzanan kalıntıları büyük ölçüde Osmanlı-Türk
kültürünün uzantısıdır. Ancak Batı Trakya ile olan etkileşimin izlerine de rastlanmak
mümkündür. Ahşap karkas konutlar iki yada üç katlıdır. Yapılarda çatı katları oldukça
yaygın olup orta kattaki cumbanın üstü, çatı katında balkon şeklindedir. Balkonun çatıyı
tutan ahşap direklerinde işlemeler görülür. Evler genellikle iç sofalı plandadır. Geleneksel
Türk evlerinin giriş katı çoğunlukla taşlık, depo yada ahır olarak kullanılırken, Tekirdağ
evlerinde yaşama birimi olarak düzenlenmiştir.
Sakarya
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Akyazı Tümülüsü
Akyazı‟ya 7 km uzaklıkta Küçücek Köyü dolaylarındadır. Aile mezarlığı olan bu
tümülüsden ele geçen buluntulara göre Roma döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir.
Burada yapılan kazılar sonucunda, kandiller, kulplu testiler, koku şişeleri ve yazıtlar gün
ışığına çıkmıştır.
Milli Parklar
Çınarlık Ormanı Milli Parkı
Sakarya‟nın Ferizli İlçesinin güneybatısında bulunan Çınarlık Ormanı‟nın içinde yer alır.
Temiz havası ve ormanıyla önemli bir turizm potansiyeline sahiptir.
Termal Turizm
Kuzuluk Kaplıcaları
İlde sağlık ve termal turizmin gelişmesinin odak noktasını oluşturmaktadır. Saniyede 21 litre
akan suyu 80 dereceye varan sıcaklığı ile her türlü mide, karaciğer, şeker, böbrek,
romatizma, üst solunum yolları nörolojik depresyon gibi hastalıklar üzerinde olumlu etkiler
meydana getirdiği bilinmektedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Av Turizmi
Kara tavuk, yaban ördeği, bıldırcın avı için Küçükboğaz Gölü çevresi, Kara Su Maden
Deresi mevkii, Büyük Akgöl mevkii için ideal yererdir. Ayrıca Sapanca Gölü ve etrafını
çevreleyen Samandağı eteklerinde keklik, çulluk, tavşan ve kış aylarında domuz ve geyik avı
yapılabilmektedir.
Olta Balıkçılığı
Sapanca gölü, Küçükboğaz Gölü, Maden Deresinin bazı bölümlerinde levrek, yayın, turna,
sazan, tatlı su kefali ve alabalık avı yapmak mümkündür.Ancak balık avcılığı
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
3
Sapanca gölünde sürekli olarak yasaklanmıştır; ayrıca Poyraz Gölü sit alanı olması sebebiyle
balık avına kapalıdır.
Göl Turizmi
Sapanca Gölü
Sakarya'da tektonik oluşumlar sonucu meydana gelen Sapanca Gölü ve çevresi içerdiği son
derece çarpıcı doğal güzellikleri ve yoğun yerleşim merkezlerinin ulaşabildiği bir konumda
bulunması nedeniyle il merkezinin yanı sıra başta İstanbul olmak üzere çevredeki büyük
kentlerin özellikle hafta sonları rekreasyon ve konaklama amaçlı taleplerine açık bir merkez
niteliğindedir.
Poyrazlar Gölü
Poyrazlar Gölü, çevresi ve orman içi dinlenme alanları ile ilin turizmi açısından önemli
merkezlerindendir. Poyrazlar Gölü oldukça derindir. Yalnızca güney kıyıları sığ ve sazlıktır.
Göl, başta sazan olmak üzere çok sayıda tatlı su balığını da bünyesinde barındırmaktadır.
Akgöl
Adapazarına 12 km uzaklıkta, Karasu tatil merkezinden biraz içeridedir. Gölü
manzarasıyla çevreleyen küçük korusu, piknik ve kamp yapmaya elverişlidir.
güzel
Deniz Turizmi
Karasu Plajı ve Kocaali Sahil Bandı.
Ġstanbul
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Ayasofya Müzesi
Ayasofya 916 yıl kilise, 481 yıl cami olmuş, 1935'ten bu yana müze olarak tarihi işlevini
yerine getirmiştir. Bizans tarihçileri tarafından İmparator I. Constantine (324-337)
zamanında yapıldığı ileri sürülen ilk Ayasofya, bir ayaklanma sonunda yanmış, bu yapıdan
günümüze hiç bir kalıntı kalmamıştır. İmparator II. Theodosius, Ayasofya'yı ikinci defa
yaptırmış ve 415'te ibadete açmıştır. İmparator Iustinianus (527-565) ilk ikisinden daha
büyük bir kilise yaptırmak istemiş, çağın ünlü mimarlarından Miletos'lu İsidoros ve Tralles'li
Anthemios'a günümüze ulaşan Ayasofya'yı yaptırmıştır.
Türk İslam Eserleri Müzesi
Müzede Türk ve İslam Sanatı eserleri sergilenmektedir. Bina, 1524 yılında Kanuni Sultan
Süleyman'ın Baş Veziri İbrahim Paşa tarafından kendi ikametgahı olarak yaptırılmıştır.
Yerebatan Sarnıcı
Bazilika Sarnıcı, Roma ve Bizans İmparatorları‟nın yaptırdığı sarnıçların en büyüğüdür.
80.000 metreküp su alabilen ve 140x70 metrekarelik bir alana yayılan sarnıç, 6. yüzyılda
Justinianos tarafından öncelikle saray ihtiyaçlarını karşılamak üzere yaptırılmıştır. 336
sütunun bazılarında bezemeler yer almaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
4
Arkeoloji Müzesi
19. yüzyıl sonlarında ünlü ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey tarafından, İmparatorluk
Müzesi olarak kurulan İstanbul Arkeoloji Müzesi, çeşitli kültürlere ait sayısı bir milyonu
aşan eserleriyle, dünyanın en büyük müzeleri arasında yer almaktadır.
Yedikule Hisarı
Hisar, İmparator II. Theodosios (408-450) devrinde, kara tarafı Bizans şehir surlarının en
önemli girişi ve ayrıca Bizans tarihinde önemli bir yeri olan Altın Kapı (Porta Aurea)
arkasına bir ek inşası ile İstanbul'un fethinden dört yıl sonra, 1457-1458 tarihinde Sultan II.
Mehmed (Fatih) tarafından bir iç-kale olarak yaptırılmıştır.
Anadolu Hisarı
Yedi dönümlük alanı kaplayan ve bulunduğu mevkiiye adını veren bu hisar, 1395 yılında
Osmanlıların ileri bir karakolu olarak Sultan I. Bayezid (Yıldırım) tarafından yaptırılmıştır.
Rumeli Hisarı
Sarıyer İlçesi sınırları içinde yer alan ve bulunduğu mevkiye adını veren hisar, otuz
dönümlük (30.000 m²) bir alanı kapsamaktadır. Rumeli Hisarı'nın adı Fatih vakfiyelerinde
Kulle-i Cedide, Neşri Tarihi'nde Yenice-Hisar, Kemalpaşazade, Aşıkpaşazade ve Nişancı
Tarihleri'nde Boğazkesen Hisarı olarak geçmektedir.
Topkapı Sarayı
Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'da yönetim sarayı ve hanedanlık ikametgâhı
olarak kullanılan Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethetmesinden kısa bir
süre sonra 1473 yılında tamamlanmıştır. Osmanlı hanedanı, Topkapı Sarayı'nı 19. yüzyılda
Boğaziçi saraylarına yerleşene kadar kullanmıştır. Saray, Cumhuriyet'in ilanından sonra 3
Nisan 1924'te Atatürk'ün emriyle müze haline getirilmiştir. Topkapı Sarayı, İstanbul
topoğrafyasını oluşturan Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasında tarihsel İstanbul
yarımadasının ucundaki Sarayburnu'nda Bizans akropolü üzerinde inşa edilmiştir.
Dolmabahçe Sarayı
19. yüzyılda Sultan I.Abdülmecit tarafından yaptırılan Dolmabahçe Sarayı'nın cephesi,
Boğaz'ın Avrupa kıyısında 600 m. boyunca uzanmaktadır. Dolmabahçe Sarayı, Avrupa
sanatı üsluplarının bir karışımı olarak 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiştir.
Çırağan Sarayı
Yeni saray 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Mimar Serkis Balyan'a yaptırılmıştı.
Dört yılda dört milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlar da
mermer kaplıydı. Taş işçiliğinin üstün örnekleri olan sütunları, zengin döşenmiş mekanlar
tamamlanmıştır.
Beylerbeyi Sarayı
Beylerbeyi Sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan
Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır. Cephe ve iç dekorasyonda Doğu ve Türk motifleri, Batı
süs öğeleri ile birlikte kullanılmıştır. Dolmabahçe Sarayı‟nın havasını taşıyan üç katlı yapı,
harem ve selamlık bölümlerini oluşturan 26 oda ve altı salondan ibarettir.
Yıldız Sarayı
Beşiktaş, Ortaköy ve Balmumcu arasında, Boğaziçi‟ne hakim bir konumda 500.000 m2‟lik
bir alanı kaplayan Yıldız, yerleşim tarihi Bizans Dönem‟ine dek uzanan bir koruluktur.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
5
İstanbul‟un Türklerin eline geçmesinden sonra “Kazancıoğlu Bahçesi” adıyla anılan bu
koruluk, Sultan I. Ahmed Dönemi‟nde (1603-1617) padişahın “Has Bahçe”leri arasına
katılmıştır.Sultan Abdülhamid Dönemi‟nde (1876-1909) yapılan binalarla Yıldız Sarayı
adını alarak, İmparatorluğun (bugün yerinde İstanbul Üniversitesi‟nin bulunduğu Eski Saray)
Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı‟ndan sonra dördüncü yönetim merkezi haline
gelmiştir.
Kapalı Çarşı
Dev ölçülü bir labirent gibi, 60 kadar sokağı, üç binden fazla dükkanı ile dünyanın en eski ve
en büyük kapalı çarşısı olan "Kapalı Çarşı", İstanbul şehrinin merkezinde yer alır. Adeta bir
şehri andıran, bütünü ile örtülü bu site, zaman içerisinde gelişip büyümüştür. Geçmişte
Kapalı Çarşı, her sokağında belirli mesleklerin icra edildiği, el işi imalatın sıkı denetim
altında bulundurulduğu, bir çarşıydı.
Mısır Çarşısı
Mısır Çarşısı, tarihi boyunca her derde deva olmuş kurutulmuş bitkilerin, çeşit çeşit otların
ve yüzlerce tür baharatın buluştuğu dev bir pazardır. Dünya doğal ürünlere yönelmeyi daha
yeni yeni keşfederken, Lokman Hekimler yetiştiren Anadolu, bitkilerin şifalı gücünü Mısır
Çarşısı üzerinden yüzlerce yıldır dağıtmaktadır.
Kız Kulesi
Batı kaynakları burayı sevgilisi Hera'ya kavuşmak için yüzerken boğulan Leander'in kulesi
olarak tanıtır. Bir diğer hikayeye göre de burası, kızının yılan tarafından sokulacağını
rüyasında gören İmparator‟un, emniyette olması için genç kızı yerleştirdiği kuledir.
Galata Kulesi
Bizanslıların düzenlediği saldırılardan korunmak amacıyla Cenevizliler tarafından
yapılmıştır. Kulede büyük sahanlığa kadar duvar içinde dönerek çıkan bir taş merdiven
vardır. Kule 1967'de restore edilmiş, içine asansör konmuş, diğer katlarına da lokanta
yapılmıştır.
Beyazıt Kulesi
Bugünkü İstanbul Üniversitesi Merkez Binası‟nın bulunduğu yerdeki yapı (eski saray), II.
Mahmut Devri‟nde Milli Savunma Bakanlığı (Seraskerlik) olarak kullanılmıştır.
Seraskerliğin avlusundaki ahşap kule, yangın gözcüleri için uzun süre varlığını
sürdürmüştür. II. Mahmut, daha güzelini yaptırtmak için bu kuleyi yıktırmıştır. 1828 yılında
Serasker Hüseyin Paşa tarafından o devrin mimari özelliklerini yansıtan, kagir bir kule
yapılmıştır.
Theodosius Dikili Taş
Aslı eski Mısır eseridir. MÖ 1547 yıllarında Firavun III. Tutmosis (Toothmesis) adına
Heliopolis'de dikilmiştir. Pembe granitten tek parça halinde yapılmıştır. Üzerinde hiyeroglif
yazısı ile II. Tutmosis'in zaferleri yazılmıştır. 390 yıllarında Bizans İmparatoru Theodosius
tarafından İstanbul'a getirilerek Hipodrom‟a dikilmiştir.
Yılanlı Sütun (Burmalı Sütun)
Bu sütun Delphi'deki Apollon Tapınağı‟ndan 4. yüzyılda İstanbul‟a getirilmiştir.
İstanbul‟daki en eski anıtlardan birisidir. Orijinalinin M.Ö. 409' da yapıldığı bilinmektedir.
Birleşmiş olan çeşitli Helen kentlerinin Perslere galip gelmesi üzerine Pers ordusunun
silahlarının eritilip dökülmesinden meydana getirilmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
6
Hipodrom
Orijinali, Roma İmparatoru Septimius Severus tarafından yaptırılan ve daha sonra Büyük
Constantinus tarafından genişletilen ve İmparatorluğun değişik yerlerinden getirilen eserlerle
donatılan Hipodrom'un eni 117, boyu ise 480 metreye, kapasitesi ise 100.000 kişiye
ulaşıyordu.
Çemberlitaş (Konstantin Sütunu)
MS 330'da başkentin Roma'dan İstanbul‟a nakli sebebi ile kentin ikinci tepesindeki büyük
oval bir meydan ortasında, Konstantin‟in şerefine dikilmiş olan ve Çemberlitaş sütunu olarak
da bilinen bu abide, orijinalinden daha kısa olarak günümüze gelebilmiştir.
Beyazıt Meydanı
İmparator Teodosius Devri‟nde şehrin en büyük meydanı olarak inşa edilmiştir. Ortasındaki
dev boyutlu zafer takının üzerinde yer alan bronz boğa başlarından dolayı buraya "Forum
Tauri ” ismi verilmiştir. Üzerinde İmparatorun da heykeli yükselen zafer takından günümüze
bir kaç mermer blok ve sütun kalmıştır.
Hürrem Sultan Hamamı
Ayasofya ile Sultanahmet Camii'nin arasında bulunan Haseki Hürrem Hamamı, Kanuni
Sultan Süleyman'ın eşi Ukrayna asıllı Hürrem Sultan (Roxan) tarafından ısmarlanmış ve
Mimar Sinan tarafından İstanbul'daki en büyük hamam olarak inşa edilmiştir.
Cağaloğlu Hamamı
18. yüzyıl başında yapılmış olan Cağaloğlu Hamamı, günümüzde de hizmet vermektedir.
Alman Çeşmesi
Sultanahmet Meydanı‟nda parkın içindedir. Alman İmparatoru II. Wilhelm'in İstanbul'u
ikinci ziyaretinin anısı için bütün kısımları ile Almanya'da yapılmış, İstanbul'a getirilerek
hazırlanan kemerlerin üzerlerine konmuştur.
Koruma Alanları ve Tabiat Parkları
Göknarlık Tabiat Koruma Alanı
İstanbul'daki tabii olarak yayılım gösteren tek göknar meşceresinin yer aldığı nadir ve tehlike
altında bulunan bir eko-sistem özelliği göstermektedir. Göknar, kestane, ıhlamur, gürgen ve
fındık başlıca bitki türlerini oluşturmaktadır.
Polonezköy Tabiat Parkı
Polonezköy, çevresindeki endüstriyel gelişime karşı doğal varlığını koruyan bitki örtüsü ile
Batı Akdeniz Bölgesinin floristik özelliklerini taşımaktadır. Gürgen, kayın, karaağaç,
kızılağaç, kestane ve ıhlamur gibi yapraklı türlerin yanı sıra ibrelilerden oluşan ve çeşitli alt
flora ile zenginleşen bir orman dokusuna sahiptir. 1842 yılında göçmen askerler için Prens
Adam Czartoryzki tarafından kiralanan bu topraklara Kırım Savaşı‟ndan sonra (1856)
Polonya askerleri yerleşmiş, bugünkü Polonezköy sakinleri Polonya mirasını koruyup,
kültürüne sahip çıkmışlardır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
7
İnanç Turizmi
Sultanahmet Camii
Sultan I. Ahmet tarafından İstanbul'da adıyla anılan meydanda, 1609-1616 yılları arasında
yaptırılmıştır. Mimarı Sedefkâr Mehmet Ağa'dır. Türkiye'nin altı minareli tek camisidir.
Bayezit Camii
Kendi adı ile anılan meydandadır. Bu büyük cami ve külliyesi, (medrese, mektep, imaret,
kervansaray ve hamam), Fatih'in oğlu II. Bayezit tarafından 1501-1506 yıllarında
yaptırılmıştır.
Süleymaniye Camii ve Külliyesi
Camii, Kantarcılar Mahallesi‟ne bakan bir tepe üzerinde Bâb-ı Vâlâ-yı Seraskeri
(Genelkurmay Başkanlığı bugünkü İstanbul Üniversitesi Rektörlük ve diğer binaları) ile
Bâb-ı Vâlâ-yı Fetvâ- Penâhî (bugünkü İstanbul Müftülüğü binası) arasındadır.
Mimar Sinan Türbesi
Süleymaniye Camii‟nin avlusundadır. Baş Mimar Sinan dikkat çekici bir güzellik ve
sadelikte olan bu seçkin türbeyi kendisi için inşa etmiştir.
Şehzade Camii
Saraçhane'de Belediye Sarayı karşısındadır. Kanuni, 1543'de ölen oğlu Mehmet için Mimar
Sinan'dan bir cami yapmasını istemiş, 1544'de başlayan yapım 1548'de tamamlanmıştır.
Mimar Sinan'ın ilk önemli eseridir. Etrafında pek çok türbe vardır.
İmrahor İlyas Bey Camii (Studios Manastırı)
Samatya ile Yedikule arasında, 463 yılında yapılmıştır. İstanbul'un eski Bizans yapılarından
olan bina, vaftizci Yohannes'e ithaf edilmiştir.
Kariye Müzesi (Khora Manastırı)
İstanbul'un Edirnekapı semtinde bulunan Kariye, eski Helence'de kent dışı kırsal alan
anlamına gelen Khora sözcüğünden gelir. Khora Kilisesi, daha önce burada mevcut olan bir
şapelin yerine İmparator Justinianus zamanında inşa edilmiştir. Zamanla harap olan yapı, XI.
yüzyılda yeniden yapılmıştır. Latin istilası sırasında çok harap durumda bulunan kilise XIV.
yy. başlarında Theodoros Metekhites tarafından onarılmıştır.
Fethiye Cami (Pammakaristos Manastır Kilisesi)
İstanbul'un Fatih Semti‟ndedir. Bizans Dönemi‟nde yaptırılan Pammakaristos Manastırı‟nın
kilisesidir. Latin istilasının son bulmasıyla XIII. yüzyılda eski kilise kalıntıları üzerine
yeniden yaptırılmıştır. Fetihten sonra, HIristiyanların elinde kalıp kadın manastırı olarak
kullanılmış, 1455 yılında Patrikhane buraya taşınmış, 1586 yılına kadar Patrikhane olarak
kalmıştır. Bu kilise III. Murat (1574-1595) zamanında camiye çevrilmiş ve Fethiye Cami adı
verilmiştir.
Aya İrini Anıtı (St. İrene)
Topkapı Sarayı I. avlusunda yer alan Aya İrini VI. yy. da İmparator Justinianus zamanında
inşa edilmiştir. Malzeme ve mimarisi ile tipik bir Bizans yapısıdır. 1453 yılında İstanbul'un
fethinden sonra kilise, camiye çevrilmediği için yapıda önemli bir değişiklik yapılmamıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
8
Küçük Ayasofya Cami (Sergios-Bakhos Kilisesi)
İmparator Justiniaus tarafından 527-536 yılları arasında yaptırılmıştır. Sergios ve Bakhos
adlı iki azize ithaf edilmiştir.
Zeyrek Cami (Pantakrator Manastır Kilisesi)
Bizans'ın önemli bir manastır kompleksinin baş kilisesidir. Üç kiliseden meydana gelmiştir.
Büyük kilise II. İoannes Komnenos'un birinci eşi Eirene tarafından (1118-1143) yaptırılmış
ve Hz. İsa'ya ithaf edilmiştir.
Neve Şalom Sinagogu
Galata'da, Büyük Hendek Caddesi üzerindeki sinagogun adı "Barış Vahası" anlamına
gelmektedir. 25 Mart 1951 tarihinde açılışı yapılan bu sinagog halen İstanbul'un en modern
ve görkemli sinagogu olup düğün, bar, mitzva (ergenlik töreni) ve cenaze gibi birçok dini
törene sahne olmuştur.
Yanbol Sinagogu
Makedonya'nın Yanbolu Kasabası‟ndan göç edenlerin kurup adını verdikleri Balat'taki bu
sinagog, yörenin halen hizmette olan ikinci tarihi Musevi yapıtıdır.
İtalyan Sinagogu
Galata'da Şair Ziya Paşa Yokuşu üzerindedir. Osmanlı İmparatorluğu‟nda yaşayan, özellikle
İtalyan ve Avusturya tebaalı Musevilerin kurduğu bu sinagog 1886 da hizmete girmiştir.
Gotik stilde cephesi ve mermer merdivenleri bulunmaktadır.
Zülfaris Sinagogu
Galata'da bulunan ve 17. yüzyıldan beri mevcut olan bu sinagogun bugünkü binası 19
yüzyıla aittir. Neve Şalam Sinagogu inşa edilmeden önce birçok dini törenin yapıldığı bu
sinagog, birkaç yıldan beri hizmette bulunmamaktadır.
Deniz Turizmi
Plajlar
Büyükada, Beykoz, Poyrazköy, Kilyos ve Sarıyer.
Yatçılık
İstanbul, yatçılar için popüler bir başlangıç noktasıdır. Yatçılar Kuzey Denizi'nden
başlayarak Avrupa içinden kanallar yoluyla Ren ve Tuna Nehirleri‟ni kullanarak
Karadeniz'e, İstanbul Boğazı ve marinalarına açılabilirler. İki kıta arasında uzanan köprülerin
altındaki İstanbul Boğazı ve Adalar'ın güzel koyları yatçıların tercih ettiği bir güzergahtır.
Bölgenin iki büyük marinası bulunmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Avcılık
Bakırköy, Çatalca, Beykoz ve Şile'de av turizmi alanları mevcuttur.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
9
Golf
Klassis Golf ve Country
Tasarımı dünyanın en iyi golf oyuncularından Tony Jacklin tarafından yapılmış olan bu
saha, 1997 ve 1998 yıllarında European Challenge Tour'a ve 1999 yılında BEKO Seniors
PGA Tour'a ev sahipliği yapmıştır.
Kemer Golf Country Club
Kocaeli
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Eskihisar Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi
Büyük Türk Müzecisi ve Ressamı Osman Hamdi Bey (1842-1910) tarafından 1884 yılında,
Gebze Eskihisar'ın batı sahiline köşk, resimhane, kayıkhane ve müştemilat şeklinde inşa
edilmiştir.
İzmit Sarayı (Abdülaziz Av Köşkü)
Osmanlı Sultanı Abdülaziz tarafından Av Köşkü-Kasır olarak yaptırılmıştır. Kurtuluş Savaşı
sırasında Atatürk, bu binada bir süre kalmış olup, Fransız yazar Claude Ferare ile burada
görüşmüştür. İstanbul‟daki saraylar dışında günümüze kadar gelebilen tek saray yapısı
olması açısından önemlidir.
Üçtepeler Büyük Tümülüsü
İzmit merkezine 3 km. mesafede eski İstanbul yolu üzerinde bulunmaktadır.
Fatih Sultan Mehmet Otağı
1481 yılında Fatih Sultan Mehmet Üsküdar‟a sancak dikip, doğuya sefer yapılacağını ilan
etmiştir. Rahatsızlığına rağmen Hünkar Çayırı‟nda otağını kurmuş ancak burada ölmüştür.
Milli Parklar
Beşkayalar Tabiat Parkı
Çevre Eğitimi ve Koruma Derneği tarafından tespit edilen ve yürütülen çalışmalar neticesi
toplam 1600 hektarlık saha “Beşkayalar Bölgesi Tabiat Parkı” olarak belirlenmiştir.
Sıcakdere ve Soğukdere‟ nin kesiştiği alanda 6 km. boyunca uzanan kanyon, trekking için
oldukça elverişli bir konuma sahiptir. Tabiat Parkı‟nda, doğal mağaralar içinde, şelaleler ile
sarkıt ve dikitler mevcuttur.
Darıca-Bayramoğlu Kuş Cenneti ve Temalı Parkı
İstanbul‟a 38 km. mesafede bulunan Darıca Kuş Cenneti ve Temalı Parkı, kuş türleri
açısından dünyada benzeri olmayan bir park haline gelmiş bulunmaktadır..
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
10
İnanç Turizmi
Pertev Paşa Külliyesi
İzmit‟in önemli mimari eserlerinden olan yapı topluluğu, Osmanlı ordusunun sefer yolları
üzerindeki konak noktasında yapılmış ve daha çok ordunun ihtiyacı için kullanılmıştır.
Orhan Camii
Orhan Mahallesinde İzmit'e hakim bir tepede yer almaktadır. Cami ilk olarak 13. yüzyılda,
Orhan Gazi zamanında, Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır. Abdülmecit zamanında
onarılan yapı, dikdörtgen planlı, taş ve tuğla duvarlı, dıştan ahşap çatılı, içten küçük
kubbelidir. İzmit'te en erken tarihli cami olarak günümüze kadar gelmiştir.
Deniz Turizmi
Kerpe
Kandıra‟ya 10 km, İzmit‟e 50 km uzaklıktaki Kerpe, masmavi deniziyle sırtını çam
ormanlarına dayamış şirin bir Karadeniz köyüdür. Karadeniz‟in hırçın dalgalarının
etkilemediği Kerpe, doğal koylara, 150 m.ye kadar sığ bir denize ve eşsiz kumsallara
sahiptir.
Kefken
Kandıra‟ya 20 km. uzaklıktaki Kefken, kıyı yerleşimleri içinde en gelişmiş olanıdır. Denizi,
kumsalları ve çam ormanlarıyla Kerpe gibi vazgeçilemeyecek özelliklere sahiptir.
Bayramoğlu (Gebze‟ye bağlı) ve Eskihisar (Gebze‟ye 6 km. uzaklıkta) kentin diğer
plajlarını oluşturmaktadır.
Termal Turizm
Maşukiye Şifalı Suyu
Kartepe eteklerinde, Maşukiye yakınlarındaki bu sular denizden 50 m yüksekliktedir. Su
saniyede 0,5 lt çıkmakta olup, sıcaklığı 20 derecedir. Cilt ve mide hastalıklarına iyi
gelmektedir.
Yeniköy Yazlık Ilıcası
İzmit'in Gölcük yolu üzerinden 15 km güneyde, Yeniköy sınırları içerisinde bulunan Yazlık
Ilıcası, denize 3 km. mesafededir. Bizans dönemine ait Ayazmanın içinden çıkan su,
kükürtlü ve oligometalik sular grubuna girer. Cilt hastalıklarına iyi gelen sudan 1 m.
Derinliğindeki 40 derecelik havuzdan yararlanılmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
İlde dağ turizmi açısından çok elverişli bir konumda olan Keltepe, İzmit‟in
güneydoğusundadır. Yüksekliği 1606 m.dir. Çam, kayın, ıhlamur ağaçları yer almaktadır.
Ballıkayalar Vadisi
Gebze‟ye bağlı Tavşanlı Köyü‟nde tabiat parkı ve Doğal SİT Alanı ilan edilen Ballıkayalar
Vadisi, Gebze‟ye 10 km. uzaklıkta, 1.5 km uzunluğunda, 40-80 m genişliğindedir.
Günümüzde dağcıların iniş ve tırmanış çalışmaları yaptıkları Ballıkayalar Vadisi, kireç
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
11
taşlarının erimesi sonucu gelişen özgün jeomorfolojik şekilleri ile bir karstik boğazdır. Vadi
içinde göl ve şelaleler ile Ballıkaya deresine ulaşan travertenler üzerinde seyir terasları
bulunmaktadır. Kamping için çadır kurmaya elverişli düzlüklerin bulunduğu kanyonda doğu
ve batıdaki sırtlarla bütünleşen trekking alanları mevcuttur.
Yayla Turizmi
Kuzuyayla
Çam, kayın, ıhlamur ağaçları ve rengarenk çiçeklerle çevrilmiş yoldan Kuzu Yaylası‟na
gelindiğinde, temiz havanın, panoramik manzaranın ve vahşi doğanın birbiriyle kaynaştığı
görülür.
Maşukiye
Keltepe eteklerinde bulunan Maşukiye, il sınırları içinde önemli bir mesire yeridir. Temiz
havası, alabalık çiftlikleri, orman içinden akan çağlayanlarla birlikte kestane, meşe, gürgen,
ıhlamur, karaağaç, çınar ve meyve ağaçları arasındaki piknik yerleri, alabalık lokantaları,
çiçek seraları ile önemli yayla turizmi merkezidir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
12
Edirne
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Türk İslam Eserleri Müzesi
1925‟te Selimiye‟nin Medrese bölümünde toplanan eserler, daha sonra Türk İslam Eserleri
Müzesi kapsamında halka açılmıştır. Müze 1971‟de yeniden düzenlenmiştir. Eserler
kronolojik bir dizi içinde sergilenmektedir. Girişteki salonda Osmanlı dönemi yazıtları, el
yazması Kur‟anlar, silah ve cam eşya bulunmaktadır. Yazıtlar cami, hamam, medrese ve
çeşmelerden toplanmıştır.
Sağlık Müzesi
Sultan II. Bayezid Külliyesi‟nin Darüşşifa (Hastane) birimi, Sağlık Müzesi olarak
kurulmuştur. Müzede hekimliğin gelişmesi ve değişik sağlık hizmetleri hakkında geniş
bilgileri içeren pavyonlar açılmıştır. Avrupa Müze Ödülü‟nü almıştır.
Edirne Sarayı
Sultan I. Murad tarafından yaptırılan ilk saraydan sonra, Sultan II. Murad döneminde
Tunca'nın batısında, çok büyük bir alan üzerine 1450'de Edirne Sarayı'nın inşaatına başlandı.
Sultan'ın 1451'de ölümünden sonra oğlu Fatih Sultan Mehmed tarafından yapı
tamamlanmıştır.
Köprüler
Edirne'deki önemli yapı türlerinden biri de köprülerdir. Bu kentteki köprülerin en eskisi
Bizans İmparatoru Michael Palaiologos (1261-1282) dönemindendir. 1452'de Fatih
döneminde yaptırılan Fatih Köprüsü, 1488'de Mimar Hayrettin'in yapıtı olan Bayezid
Köprüsü, 1560'da Mimar Sinan'ın eserleri arasında yer alan Saray (Kanuni) Köprüsü, 16081615 yılları arasında Sedefkar Mehmed Ağa'nın yaptığı Ekmekçizade Ahmed Paşa Köprüsü,
1842-1847 yılları arasında Meriç'le Arda'nın birleştiği yerde tamamlanan Meriç Köprüsü
(Yeni Köprü) Edirne'nin en önemli köprüleridir.
Kervansaraylar
Sokak üzerinde bir sıra dükkânı bulunan ve klasik Osmanlı mimarlığının ilginç
örneklerinden olan Rüstem Paşa Kervansarayı, Kanuni Sultan Süleyman'ın ünlü sadrazamı
Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırıldı. Dikdörtgen avlu çevresinde önleri revaklı
odalar sıralanmaktadır.
Enez Antik Kenti
Enez ( Ainos ) tarihi dönemlerde çok önemli bir liman iken bugün kıyıdan 3.5 km içeridedir.
M.Ö. 12 inci yüzyıla kadar olan geçmişi bilinmektedir. Burası Helen, Roma, Bizans ve
Osmanlı dönemlerinde yerleşim alanı olarak önem kazanmıştır.
İnanç Turizmi
Selimiye Cami
Mimar Sinan'ın 80 yaşında yarattığı ve "Ustalık eserim." dediği anıtsal yapı Osmanlı Türk
sanatının ve Dünya Mimarlık Tarihinin baş eserlerindendir. Çok uzaklardan dört minaresi ile
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
13
göze çarpan yapı, kurulduğu yerin seçimiyle, Mimar Sinan'ın aynı zamanda usta bir
şehircilik uzmanı olduğunu da göstermektedir. Ayasofya'nın kubbesinden daha büyük olan
kubbe altı metre genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan sekiz büyük payeye oturur.
Üç Şerefeli Cami
1443-1447 yılları arasında, II. Murat tarafından yaptırılmıştır. Cami Osmanlı sanatında,
erken ve klasik dönemler üslubu arasında yer alır.
II. Bayezid Cami ve Külliyesi
Tunca Nehri kıyısında, şehir merkezine iki kilometre uzaklıkta bulunan külliye, Edirne'nin
en önemli yapıtlarındandır. Cami, tıp medresesi, imaret, darüşşifa, hamam, mutfak, erzak
depoları ve diğer bölümleriyle geniş bir alana yayılmıştır. I.Bayezid'in 1484-1488' de
yaptırdığı külliyenin mimarı Hayreddin'dir.
Yıldırım Bayezid Cami
Edirne'nin XIV yüzyıldan kalma en eski camisi olup, şehir merkezine üç km. uzaklıktadır.
Gerek planı, gerekse sütun başlıkları, yapının haç planlı bir Bizans kilisesi olduğunu
göstermektedir. Yıldırım Bayezid adına camiye dönüştürülürken (1400) temel dışında
yeniden yapılmıştır.
Sweti George Kilisesi
Edirne'nin Kıyık semtinde, Bulgarlar tarafından 1880 yılında inşa edilmiştir. 1889'da yeniden
elden geçen kilisedeki yazılar Slav Bulgarcası ile yazılmıştır. Daha önce aynı yerde bulunan
Rum kilisesinden kalma bazı tablolar da bulunmaktadır.
Yahudi Havrası (Merkez)
Edirne'nin Kaleiçi mevkiinde olup, 1902-1903 yıllarında inşa edilmiştir
Deniz Turizmi
Edirne‟nin güneyinde bulunan Ege Denizi (Saroz Körfezi) sahili deniz turizmi potansiyeline
sahiptir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yağlı Güreşler
Edirne Sarayiçi Yağlı Güreşleri, geleneklerimizin bugüne uzantısı olduğu kadar çeşitli
yönleriyle uluslararası arenada da gündeme gelen bir spor dalıdır. Edirne‟nin diğer tarihi ve
turistik güzellikleri yanında ilin tanıtımında büyük öneme sahiptir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
14
Bursa
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
17. Yüzyıl Osmanlı Evi Müzesi
Muradiye semtinde II. Murat külliyesinin karşısında bulunan ahşap ev, plan ve süslemeleri
bakımından 17. yüzyıl özelliklerini taşımakta olup Bursa‟da halen ayakta kalan en eski
evlerden bir tanesi ve en güzel olanıdır. Bahçeye açılan eyvanlı bir sofa ve iki odadan oluşan
planda alt kat odaları alçak tavanlı kışlık odalardır.
Türk-İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese)
İlk Osmanlı medreselerinden olan Yeşil Medrese, Sultaniye Medresesi adıyla da
tanınmaktadır. Birçok ünlü bilgin yetiştiren medrese Yeşil Külliyesi ile birlikte Mimar Hacı
İvaz Paşa tarafından 1414-1424 yılları arasında yapılmıştır.
Mudanya Mütareke Evi Müzesi
11 Ekim 1922 tarihinde TBMM hükümeti ile İhtilaf Devletleri arasında Türk-Helen savaşına
son veren ateşkes anlaşmasının Mudanya sahil yolu üzerinde yer alan 19. yüzyıl başlarına ait
Art Nouveo üsluplu yalı,1937 yılından beri müze olarak kullanılmaktadır.
Koza Han
Ulu Cami ile Orhan Cami arasında bulunan bu Han‟ı, II. Bayezid, İstanbul'daki hayır
yapılarına gelir getirmek amacıyla 1490 yılında yaptırmıştır. Bursa'nın en güzel ve
günümüzde en yoğun olarak kullanılan hanıdır.
İznik Kalesi
İznik Kalesi‟nin geçmişi M.Ö. 258 tarihlerine dayanır. İznik surları bir çok kez tamir görmüş
olup büyük ölçüde eski kent kalıntıları surlarda kullanılmıştır. Bizans devrinde, Arap
akınlarından korunmak için bir çok yapı malzemesi surlarda kullanılmıştır.
Roma Tiyatrosu (İznik)
M.S. 98-117 yıllarında imparator Trajanus zamanında inşa edilmiştir. Büyük ölçüde
yıkılmıştır. Tiyatro bilimsel kazısı 1980 yılından bu yana sürmektedir. Kazılar sonunda
bulunan iskeletlerin incelenmesi sonucunda çeşitli dönemlerde bu yapının bir toplu kıyım
alanı olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.
İznik Antik Kenti
Bursa‟nın 74 km. kuzeydoğusunda bulunan İznik Kenti tarihi açıdan büyük bir öneme
sahiptir. M.Ö. 316‟da kurulmuştur. M.S. 2. yy‟de İmparator Hadrianus tarafından yeniden
kurulan kent Gotlar tarafından yıkılmıştır ve Romalılarca yeniden onarılmıştır. Roma ve
Bizans döneminde önemli bir dini merkezdir. Hıristiyanlar arasında ortaya çıkan sorunları
çözmek üzere 20 Mayıs 325‟te yapılan I. Konsül İznik‟te toplanmıştır. (II. Konsül, 24 Eylül23 Ekim 787‟de Ayasofya Kilisesi‟nde toplanmıştır) Konsülün toplandığı Senato Binası, göl
suları altında kalmıştır.Kent 1261‟e kadar Bizans‟ın merkezi olmayı sürdürmüş, 1331‟de
Orhan Bey‟in kenti yeniden alması ile 1335‟e kadar Osmanlı Beyliği‟nin merkezi
olmuştur.Kenti tümüyle çevreleyen surlar günümüze kadar ulaşmıştır. Dört ana kapısından
üçü ayaktadır. Halkın Saray Bahçesi dediği yerde Roma Tiyatrosu ortaya çıkarılmıştır. Kent
merkezinde dört yol ağzındaki Ayasofya Kilisesi Cami-i Atik adıyla camiye
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
15
dönüştürülmüştür. Yeni Mahalledeki Koimesis Kilisesi‟nin yalnızca temeli ve tabanı
günümüze ulaşabilmiştir. Kuzey yönünde Hagios Triphanos Kilisesi yer almaktadır.
İnanç Turizmi
Geruş Sinagogu
16. yüzyıl başlarında II. Selim tarafından inşa ettirilen sinagog, 14. yüzyılın sonlarında
İspanya‟dan sınır dışı edilen ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından gönderilen kalyonlara
bindirilerek Osmanlı İmparatorluğu‟na kabul edilen Musevî topluluğunun ilk kafileleri
Bursa‟ya yerleştirilmiş ve bu sinagog kurulmuştur. İbranice‟de “kovulmuş” anlamına gelen
Geruş adının bu Sinagog‟a verilmiş olması bu bakımdan anlam taşır.
İznik Kilisesi (İznik)
7. yüzyılda yapılmış olan kilise dikdörtgen planlıdır. Kilisenin içinde dokuz faklı mekan
bulunur. Duvarları taş ve tuğla ile örülmüş olan yapının tonozları tuğladır.
Yıldırım Camii
Yıldırım Bayezid tarafından 1390‟lı yıllarda yaptırılmıştır. Kentin en görkemli anıtıdır.
Yeşil Cami (Bursa)
1419 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Ters planlı camilerden olan
Yeşil Cami, Bursa'nın olduğu kadar ülkemizin de en güzel tarihsel yapılarından biridir.
Caminin mimarı Hacı İvaz Paşa‟dır. Yapıda, bazı Bizans döneminden kalma yapı malzemesi
de kullanılmıştır. Caminin tüm süsleme ve çini süslemeleri, ünlü şair Lami Çelebi‟nin babası
olan Nakkaş Ali tarafından yapılmıştır.
Yeşil (Çelebi Sultan Mehmet) Türbesi
Yeşil Camii'nin karşısında bulunan ve Bursa'nın en değerli anıtsal yapısı olan bu türbe, 1421
yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Türbenin mimarı ise Hacı İvaz
Paşa‟dır.
Osman Gazi Türbesi
Tophane'de Orhan Gazi Türbesi'nin yanında yer alan bu türbede Osmanlı Devleti'nin
kurucusu Osman Bey yatmaktadır. Bu türbenin olduğu yerde, Bursa'nın fethi sırasında
kubbeli bir kilise yer almaktaydı.
Muradiye (II. Murat) Cami
Muradiye semtinde bulunan cami, Sultan II. Murat tarafından 1425 yılında yaptırılmıştır..
Deniz Turizmi
Gemlik, Mudanya, Karacabey, İznik sahip oldukları kumsalları ile deniz turizmi için uygun
mekanlardır. Marmara Denizi‟nin güneyinde yaklaşık 135 km uzunluğunda kıyısı bulunan
Bursa ilinde, Karacabey, Mudanya ve Gemlik ilçelerinde geniş doğal kumsallar ile İznik ve
Ulubat (Apolyont) gölleri kıyılarında güzel plajlar bulunmaktadır. Yeniköy, Bayramdere
(Malkara) kesimi ile Mudanya‟nın Zeytinbağ kesimine dek uzun ve geniş doğal kumsallar
vardır. Kum kalitesi iyi olan bu kıyılarda Kurşunlu, Bayramdere, Yeniköy-Mudanya
kesiminde de Mesudiye, Eğerce ve Esence plajları bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
16
Termal Turizm
Vakıfbahçe (Çekirge) Kaplıcası
Bursa Merkez‟de, Çekirge semtindedir. Çekirge'deki tüm oteller, Çelik Palas ve Askeri
Hastane bu kaplıcalardan yararlanır. Toprak kalevi acı bikarbonatlı olan bu kaplıcanın suları
banyo olarak romatizmalar, sendromlar, hareket sistemini ağrılı hastalıkları, damar
tıkanıkları, diyabet, gut ve metabolizma bozukluklarına, içme olarak karaciğer ve safra
yolları
hastalıklarına
iyi
gelmektedir.
Bademlibahçe Kaplıcası
Bursa Merkez ile Çekirge arasındadır, 7 kaynağı vardır. Kükürtlü Oteli, Yeni Kaplıca,
Kaynarca ve Karamustafapaşa Hamamları bu kaynağa bağlıdır. Kükürtlü ve radyoaktif olan
bu sular, banyo ve içme olarak Vakıfbahçe kaynağı ile aynı özelliklere sahiptir. Ayrıca,
kükürtlü suları periferik damar hastalıklarına ve kronik iltihaplı hastalıklara iyi gelmektedir.
Kış Turizmi
Bursa'nın 36 km. güneyinde yer alan Uludağ, ülkenin en gözde kış sporları merkezidir. Flora
ve faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilen Uludağ, sadece kış turizmine
değil, yaz aylarında kampçılık, trekking ve günübirlik piknik etkinliklerine de olanak
sağlamaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yayla turizmi;Uludağ
Ornitoloji : Karacabey (Karaçay Deltası), Uludağ, İznik Gölü, Ulubat Gölü
Foto safari: Bursa Merkez Uludağ-Ulubat Gölü, İznik Gölü, Karacabey Deltası Ayı
Barınağı-Cumalıkızık Köyü
Botanik (bitki inceleme) turizmi: Uludağ
Kamp-karavan turizmi: Yılanlıkaya, Kadıyayla, Sarıalan, Çobankaya, Gölcük, Hamuralanı,
Kirazlıyayla (Bursa- Uludağ Milli Parkı)
Mağara turizmi: Ayvaini, Gavurini, İkizce, Yaralıgöz, Kapılıkaya Tenekeli Düdeni,
Kafakıran Obruğu Mağaraları
Sualtı dalış turizmi: Gemlik, Mudanya, Karacabey Kıyıları
Olta balıkçılığı: Göllerde ve kıyılarda
Dağ ve doğa yürüyüşü: Uludağ Trekking (turları), Aras
Şelalesi ve Göller
Bölgesi
Cumalıkızık
Cumalıkızık, Osmanlı dönemi konut dokusunu günümüze kadar koruyan bir köyümüzdür.
Osmanlı dönemi sivil mimarisini günümüze taşıyan Cumalıkızık evleri, koruma altına
alınmıştır. Bursa'nın doğusunda, Ankara karayolunun 10. kilometresinden güneye Uludağ
yamaçlarına giden yol 3 km sonra, Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerini günümüze
kadar, koruyan Cumalıkızık yerleşimine ulaşır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
17
Milli Parklar
Uludağ Milli Parkı
Bursa Ovası'ndan 2543 metre yükseklikte bulunan Uludağ, Marmara Bölgesi'nin en yüksek
noktasıdır. Aras Çağlayanı ve doruklarda görülen buzul izleri Uludağ‟ın jeomorfolojik
yapısının ilgi çekici özellikleridir.Milli Park'ın bir başka özelliği de Bursa Ovası'ndan
Uludağ‟ın doruklarına doğru değişen bitki topluluklarının meydana getirdiği orman
kuşaklarıdır. Milli Park'ın elverişli tabiat şartları ayı, kurt, çakal, tilki, karaca, geyik, tavşan,
domuz, keklik, yabani güvercin, akbaba, kartal, çaylak, bülbül, çalıkuşu gibi hayvanların
yaşaması ve çoğalmasına imkan vermiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
18
Kırklareli
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Aşağıpınar
Neolotik Dönem„den Helenistik Dönem„e kadar muhtelif kavimler tarafından iskan
edilmiştir. (M.Ö.5000-300) 1993 yılından beri yapılan çalışmalarda kemik, taş ve metal
buluntular elde edilmiş olup Istıranca Dağları„ndaki eğmeli yapıların ortaya çıktığı
Aşağıpınar kültür katları Anadolu ilk ve orta kalkolitik dönemleriyle çağdaştır. Aşağıpınar
insanları Balkan Neolotik Kültürleri„nin özelliklerini göstermektedir.
Tümülüsler
Kırklareli İl Sınırları dahilinde tescilli 92 adet tümülüs bulunmaktadır. Bu sayının küçük
boyutlu tümülüslerle 200-400'den fazla olduğu tahmin edilmektedir. Kırklareli
tümülüslerinin Tunç Çağı„nın sonlarından (M.Ö.14.-13. yy.), M.S.3. yy. başlarına kadar
devam ettiği kazılarla anlaşılmaktadır. Bunların başlıcaları; Kırklareli A, B, G tümülüsleri,
Alpullu Höyük Tepe Tümülüsü, Lüleburgaz Kepirtepe Tümülüsü, Düz Orman Tümülüsü ve
İslam Bey Tümülüsü„dür.
İnanç Turizmi
Sokullu Mehmet Paşa Camii ve Külliyesi (Lüleburgaz)
Cami, türbe, imaret, kervansaray ve çifte hamamdan oluşan bir külliyedir. Lüleburgaz‟ın
merkezindeki külliye 1570‟te Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Cami ile kervansaray
arasına kemerli dükkanlar yapılmıştır.
Küçük Ayasofya Kilisesi (Gazi Süleyman Paşa Camii)
Vize İlçesi„nde bulunmaktadır. 6. yüzyılda Jüstinyen döneminde yapılan Kilise, Gazi
Süleyman Paşa tarafından XIV. yy.da camiye çevrilmiştir.
Ayanikola Ayazma ve Manastırı
Vize ilçesinin Kıyıköy Beldesi‟ndedir. Tümüyle
biçimlendirilmiş olup üç bölümden oluşmaktadır.
kaya
kütlesinin
içi
oyularak
Deniz Turizmi
Plajlar
Kırklareli, yaklaşık 50 km.lik doğal bir kumsala sahiptir. Plajların en önemlileri Kıyıköy,
İğneada ve Kastros'tur.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
19
Sualtı Dalış Turizmi:İğneada, Limanköy, Kıyıköy, Kasatura Limanı
Bisiklet Turları:Dereköy Ormanları
Olta Balıkçılığı:Dereköy Deresi, Şeytan Deresi
Dağ ve Doğa Yürüyüşü:Istıranca Dağları
Atlı Doğa Yürüyüşü:Istıranca Dağları (Dereköy Ormanları)
Ornitoloji (Kuş Gözetleme) Turizmi:Dereköy Ormanları
FotoSafari:Dereköy Ormanları, Kıyıköy, Babaeski
Kamp-Karavan Turizmi:Babaeski, Demirköy, Vize
Mağara Turizmi:Vize, (Ayanikola Ayazma ve Manastırı (Kıyıköy)), Demirköy
Dupnisa Mağarası
Kırklareli'nin yaklaşık 50 km. kuzeydoğusundaki Sarpdere Köyü‟nün 6 km. güneyinde
bulunan Dupnisa Mağarası Istranca (Yıldız) Dağları‟nın en yüksek tepesi olan Mahya
Dağı‟nın (1031 m.) kuzeybatı eteklerinde yer alır.
Bilecik
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
20
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Köprülü Mehmet Paşa Kervansarayı
Bilecik-Adapazarı karayolu üzerinde yer alan Vezirhan Köyü‟ndedir. 17‟nci yüzyıl
başlarında Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa yaptırmıştır.
Termal Turizm
Osmaneli-Selçik İçmeleri
İçmenin suyu dört ayrı çeşmeden akmaktadır. Sodyum klorür, sodyum bikarbonat ve
sodyum sülfat bakımından zengin olan kaynak suyunun sıcaklığı 15-20ºC‟tır.
Kaynaklardan toplam olarak saniyede bir litre su çıkmaktadır. Osmaneli içmeleri mide,
karaciğer, safra kesesi, bağırsak ve idrar yolları hastalıklarına iyi geldiği gibi böbrek ve
mesane taşlarının eritilmesi ve düşürülmesinde etkilidir.
Söğüt- Çaltı Kaplıcası
Söğüt ilçesi Çaltı beldesinde bulunan kaplıcanın suyu 30 km. uzaklıktaki bir kaynaktan
gelmektedir. Bikarbonatlı olan suyun sıcaklığı 38 derece, debisi ise 5 litre/sn.dir.Banyo
ve içme şeklinde yararlanılan kaplıca; deri hastalıkları, mide rahatsızlıkları, romatizmal
hastalıklar, nevrit, polinevrit ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir.
Yayla Turizmi
Kömürsu Yaylası
Bozüyük ilçe merkezine 28 km. uzaklıkta köknar, karaçam, kayın, ardıç, titrek kavak
ağaçları yer almaktadır.
Sofular Yaylası
İlçe merkezine 25 km. uzaklıktaki çam ve köknar ağaçları ile kaplı yaylanın yüksekliği
ortalama 1.600 m. civarındadır. Yayla turizmi açısından önemlidir. Yayla 104 hektar
açık alana sahiptir.
Kınık Şelalesi
Merkez Kınık Köyü Alamandere Mevkii yakınındaki kayalıktan çıkan su ilginç bir
görüntü vermektedir. İl merkezine uzaklığı yaklaşık 25 km.dir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Fotosafari: Küçük Elmalı (Yaylalar)
Mağara Turizmi : Kızılin Mağarası, Ağzıyarıkini Mağarası
Sportif Olta Balıkçılığı:Sakarya Nehri
İpek Yolu: Köprülü Mehmet Paşa Kervansarayı
Botanik: Çiçekli Yayla
Trekking:Sofular Yaylası
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
21
TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI
EGE BÖLGESĠ
BÖLÜM II
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
22
Çanakkale
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Alexandreia-Troas
Büyük İskender'in komutanlarından Antigonos tarafından Antigoneia adı ile M.Ö. 310
yılında kurulmuştur. Kent, M.Ö. 4. yüzyıl sonlarına doğru Lysimakhos tarafindan çevre şehir
halklarının bu kente getirilmesi sonucu genişletilmiş ve bu tarihten sonra Alexandreia-Troas
olarak anılmaya başlanmıştır..
Assos
Çanakkale İli'nde bulunan antik yerleşme merkezlerinin en önemlilerindendir. Assos
(Behramkale)'un tarihi M.Ö. 2000‟li yıllara kadar dayanmaktadır. M.Ö. 1000 yıllarında
Lesbos (Midilli) adasından gelen Aiol kolonisi tarafından kurulduğu bilinmektedir.
Troia
Troya'da ilk düzenli kazılar, W. Dörpfeld tarafından başlatılmış ve bunu da 1923 - 1938
yılları arasında Prof. Carl Blegen'in kazıları izlemiştir. Blegen'nin kazıları sonucu ortaya
çıkartılan Troya'nın stratigrafisine göre M.Ö. 3000 ile M.S. 400 yılları arasında, dokuz
değişik tabaka halinde yerleşme merkezlerinin oldugu tespit edilmiştir.
Kilitbahir Kalesi
Deniz kilidi anlamına gelen Kilitbahir Kalesi, boğazların kontrolü ve İstanbul'un emniyeti
için Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Daha sonraları ihtiyaca göre
genişletilmiş, kule ve tabyalarla takviye edilmiştir.
Gülpınar
Ayvacık çevresinde kalıntıları bulunan antik eserlerden biri olan ve İlyada Destanı‟nın da
birinci bölümünün geçtiği Apollon Smintheus Tapınağı, Gülpınar‟da bulunmaktadır. Tapınak
kalıntıları ve tapınaktan çıkan eserler buradaki müzede sergilenmektedir.
Apollon Smintheus Tapınağı
Apollon Smintheus Tapınağı Biga Yarımadası‟nın güneybatı ucunda, eski adıyla Külahlı
olarak bilinen Gülpınar beldesinde yer almaktadır
Zeus Altarı
Küçükkuyu beldesine bağlı Adatepe Köyünün üst tarafında bulunan, ön tarafı diklemesine
uçurum olan mağara, Zeus‟un mağarası olarak bilinmektedir. Oda büyüklüğünde olup, eski
taş duvarlarla örülmüş olan mağarada kaynak suyu vardır.
Neandria
Kayacı Köyü yakınında Çığrı Dağı‟ndadır. Kenti çevreleyen surlar 3 m. Kalınlıkta ve 3200
m uzunluktadır.
Bozcaada Kalesi
Kanuni Sultan Süleyman ve II. Mahmut dönemlerinde de onarılarak ihtiyaca göre
genişletilen Bozcaada Kalesi,1965-1970 yılları arasında yeniden onarılmıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
23
İnanç Turizmi
Büyük Cami (Hüdavendigar Camii)
Çanakkale‟nin Gelibolu İlçesindedir. Ulu Camii, Camiikebir, Büyük Cami, Gazi
Süleymanpaşa Camii ve Hüdavendigar Camii olarak tanınır.
Fransız Mezarlığı
Gelibolu'da Keşan Caddesi üzerinde, Hamzakoy'a karşı ve çevresi duvarlarla çevrili
ortasında yüksek bir kule bulunan çok bakımlı bir yerdir. 1854 yılında Kırım Savaşı'nda ölen
Fransız askerleri için yapılmıştır. Fransızlar ve İngilizler bir koldan Kırım Savaşı'na
gemilerle Gelibolu'ya asker çıkararak, Trakya üzerinden gitmişlerdir.
Milli Parklar
Gelibolu Milli Parkı
1973'te kurulmuş ve Birleşmiş Milletler Milli Parklar ve Koruma Alanları listesinde olan
Park, Çanakkale ili sınırları içerisinde, Gelibolu Yarımadasının güney ucunda, Çanakkale
Boğazı'nın Avrupa yakasında 33.000 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.Ayrıca M.Ö 4000‟li
yıllara dek uzanan birçok "Arkeolojik sit alanı ve anıtı" bulunmaktadır. Çok çeşitli "doğal sit
alanları ve anıtlar" içerisinde ise kumsallar, koyaklar, Akdeniz çalıları (maki) ile karışık koru
parçaları, çarpıcı görünümlü jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlar, bir tuz gölü ve askeri
mimarisinin eşsiz örneklerini içeren ilginç bir "kültürel miras" kolleksiyonu vardır. Milli
Parkta; Kilitbahirtaş Yaylası, Seddülbahir Savaş Alanı, Maeste Koyu,Tekke Köyü, Ertuğrul
Koyu, İkizler Koyu, Hisarlık Tepe, Alçı Tepe, Zığındere, Kereviz Dere, Arıburnu,
Anafartalar Savaş Alanlarında; Kaba Tepe, Kanlı Şist, Conkbayırı, Savla ovası, Kakma Dağı
ayrıca Türk Şehitlik ve Anıtları, Yabancı Mezarlık ve Anıtlar, Savaş kalıntıları (Tabyalarsilahlar, siperler, batıklar) Arkeolojik ve Tarihi Sitler, Müzeler ve Yerleşmeler görülmesi
gerekli yerlerdir.
Termal Turizm
Kestanbol Termal Turizm Merkezi
Çanakkale İline bağlı Ezine İlçesindedir. Ezine ilçesine 15 km. Marmara Denizi'ne ise 2 km.
Uzaklıktadır. Banyo, çamur banyosu, inhalasyon ve serpinti kürleri yoluyla faydalanılabilen
kaplıcanın, iltihaplı kadın hastalıkları, romatizma, siyatik, kireçlenme, bazı kemik
tüberkülozları, küçük çocuklardaki lenf bezleri şişkinlikleri, üst teneffüs yollarının
spazmodik astmatiform sendromları ve serpinti (serosol) tarzında ve antibiyotikler
yaparaküst teneffüs yolları ve akciğer hastalıklarında etkili olduğu saptanmıştır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Su Altı Dalış:
Saroz : İstanbul'a yakınlığı dolayısıyla dalıcıların gözdesi olan Saros, dalma sporu ile
uğraşanların ilgisini çekecek birçok batık barındırmaktadır.
Gökçeada ve Bozcaada
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
24
Balıkesir
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Antik kentler
Czyicus (Kyzikos), (Etincik)-Balkız (Belkıs), İvrindi (Madra Deresi), Gönen, Erdek,
Manyas, Edremit, Havran (Eureliana), Susurluk, Savaştape, Burhaniye, Altınoluk,
Daskyleion (Hisartepe Civarı).
İpek yolu
Balıkesir İli İpek Yolu güzergahı üzerindedir.
İnanç Turizmi
Zağnos Paşa Camii
1461 yılında Fatih Sultan Mehmet devri vezir ve komutanlarından Zağnos Paşa tarafından
bir külliye olarak yaptırılmıştır. Şimdi sadece cami ve hamamı kalmıştır.
Yıldırım Camii
14. yüzyılın ikinci yarısında Yıldırım Bayezit tarafından yapılmıştır. 1243 Hicri ve 1313
Hicri yıllarında iki kere tamir görmüştür. Eserin yapımında bazilika plan tipi uygulanmıştır.
Minber kapısı ve üzerindeki dikdörtgen panoda kufi yazısı bulunmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dağ Yürüşleri ve Trekking:
Alaçam Dağları
İlin doğusunda bulunur. Doğu-batı yönünde uzanır. En yüksek tepesi 1.625 m. ile Tilki
Tepesi‟dir.
Madra Dağları
Ege ve Marmara‟yı birbirinden ayırır. Bu dağ ilin güneybatısında olup, kuzeydoğu yönünde
uzanır. En yüksek tepesi 1.338 metredir.
Kaz Dağları
İl sınırlarının batısında Edremit Körfezi‟nin kuzeyindedir. Mitolojide ismi İda olarak geçen
bu dağ batı yönünde uzanır ve 1.767 metreye kadar yükselir.
Kapıdağ
Bandırma ve Erdek Körfezi arasında teşekkül etmiş bir yarımadadır. 200 metreye kadar
yükselmektedir. Çok sert ve denize kadar inen dimdik meyilli makilerle örtülü yamaçlardan
oluşmuştur.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
25
Ornitoloji; Kuş Gölü (Manyas), Kazdağı Milli Parkı
Foto Safari; Kazdağı Milli Parkı
Botanik Turizmi; Kazdağı Milli Parkı
Kamp-Karavan Turizmi ; Ayvalık (Alibey Adası), Burhaniye (Ören), Edremit
Av Turizmi; Kazdağı (Domuz avı)
Bisiklet Turları; Kazdağı Milli Parkı
Termal Turizm
Pamukçu Kaplıcaları
Balıkesir‟e 18 km, İzmir karayoluna ise 3 km. uzaklıktadır. Kimyasal değerlendirmelere göre
suyu sülfat klorürlü bir nitelik taşımaktadır. Kışın 50-55 ºC olan su sıcaklığı yaz aylarında
artmaktadır. Cilt hastalıklarına, romatizma hastalıklarına, kadın hastalıklarına, üst solunum
yollarının kateral rahatsızlıklarına ve içildiğinde mide rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.
Gönen Kaplıcaları
Gönen İlçesi‟ndeki kaplıcanın çok eski bir tarihi vardır. Kaplıca; Roma ve Bizans döneminde
de işletilmiştir. Suyun sıcaklığı 73 ºC olup, içilmek suretiyle de yararlanılmaktadır. Su
buharının solunması, müzmin üst ve alt solunum yolları iltihaplarına; suyun içilmesi, mide
ve oniki parmak ülseri, hazımsızlık, safra kesesi tembelliği, kalın bağırsak spazmlarına;
banyo uygulamaları her çeşit romatizma, kireçlenme, ruhsal sıkıntılara bağlı ağrı ve
huzursuzluklara, kadın hastalıklarına, karın ameliyatları veya ortopedik ameliyat sonrası
nekâhet dönemlerine yararlı olmaktadır.
Edremit - Güre Kaplıcası
Edremit İlçesi‟ne bağlı Güre Kaplıcası sınırları içerisindedir. Kaplıcanın orijinal bölümleri,
İlkçağ Roma Hamamı özellikleri taşımaktadır. Suyun sıcaklığı 64ºC olup, romatizma, kadın
hastalıkları, cilt hastalıkları, guatr, kireçlenme, sedef ve böbrek taşı tedavilerinde
kullanılmaktadır. Ayrıca kaplıcanın kumları, karaciğer hastalıklarına iyi gelmektedir.
Deniz Turizmi
Ayvalık (Merkez), Alibey (Cunda) Adası,
Ayvalık (Safa), Ayvalık (Sarımsak
Adası), Bandırma (Merkez), Burhaniye-Ören, Edremit-Akçay, Erdek kıyıları, Marmara
Adası (Mermer Plajı) deniz turizmi için uygun mekanlardır.
Milli Parklar
Kaz Dağı Milli Parkı
Balıkesir İli, Edremit İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Saha, Çanakkale‟ye 123 km,
Balıkesir‟e 92 km. mesafededir. Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesini birbirinden ayıran, antik
çağlarda “İda Dağı” olarak anılan Kaz Dağı, Biga yarımadasının en yüksek kütlesidir. Kaz
Dağı‟nın üzerine yerleşmiş, kuzey-güney istikametine uzanan derin vadi ve kanyonları,
flora ve fauna açısından zengin bir potansiyel içermektedir.
Manyas Kuşcenneti Milli Parkı
Balıkesir İli Bandırma İlçesi sınırları içindeki Kuş Gölü (Manyas Gölü)‟nün
kuzeydoğusunda yer alan Milli Park‟a (64 hektar) Balıkesir-Bandırma karayolu ile
ulaşılabilir. Kaşıkçıdan balıkçılara, çeltikçiden karabataklara, saz bülbülünden pelikanlara,
kuğudan kazlara, ördeklere kadar kuluçka yapan, kışlayan ve göç sırasında uğrayan 239 kuş
türünden 2-3 milyon kuş her yıl buraya uğramaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
26
Tabiat Anıtları
Ayvalık Adası
Ayvalık Adaları, Pleistosen‟deki tektonik hareketler sonucu çöken Ege Çanağı‟ndaki
tepelerin su üzerinde kalmasıyla oluşmuş jeomorfolojik birimlerdir. Adaların dağılışında
eski dağların uzantısı büyük rol oynamıştır. Bu oluşum biçimi denizaltı topografyasına
yansımış ve denizaltında ender doğal peyzaj güzelliklerini belirlemiştir. Saha rekreasyonel
potansiyele sahiptir.
Gürgen Dağı (Kazdağı) Tabiatı Koruma Alanı
Marmara Bölgesinde, Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Ortaoba- Zeytinli Köyü sınırları
içerisinde yer almaktadır. Saha 240 hektar büyüklüğündedir. Saha Balıkesir‟e 124 km,
Edremit‟e 35 km. mesafededir. Endemik bir bitki olan ve nesli tükenmek üzere bulunan
Kazdağı Köknarı (Abies equi-trajani) ile zengin bir yaban hayatı potansiyeline sahip eşsiz
bir orman eko sistemi alanın özelliklerini oluşturur. Kazdağı Köknarı, karaçam, doğu kayını
sahada bulunan başlıca ağaç türleridir. Geyik, karaca, domuz, ayı, kurt, çakal sahada
yaşayan başlıca hayvan türleridir.
Ġzmir
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
İzmir Arkeoloji Müzesi
İasos, Çandarlı (Pitane), Bergama, Bayraklı (Eski İzmir) antik kentlerine ait arkeolojik
eserler, prehistorik çağlardan M.Ö. III. bin yıllarına tarihlenen pişmiş topraktan İasos kazısı
seramik buluntuları, Protogeometrik ve Geometrik Dönem Batı Anadolu keramikleri, Arkaik
Dönem siyah ve kırmızı figürlü Batı Anadolu vazoları, Hellenistik Devir hydriaları, çeşitli
kaplar, cam vazolar, şişeler, masklar, heykelcikler, Myrina (Aliağa) Eros heykelcikleri
sergilenmektedir. Hazine Salonu'nda Arkaik, Hellenistik, Roma ve Bizans devirlerine ait
altın, gümüş ve kıymetli taşlardan süs eşyaları, cam eşyalar, sikkeler ve bronz Demeter
heykeli bulunmaktadır. Arkaik Dönem'den Roma Dönemi sonuna kadar tarihlenebilen
heykeltraşlık eserleri içeren; büyük heykeller, büstler, portreler de bu müzede yer almaktadır.
Bayraklı (Eski İzmir)
İzmir Körfezi'nin kuzeydoğusunda Tepekule mevkiinde bulunan yerleşim alanı, İzmir'in ilk
yerleşim alanı olarak bilinmektedir. Kentin M.Ö. 3000 yıllarında kurulduğu arkeolojik
bulgulardan anlaşılmaktadır. Bayraklı'nın üst kesiminde 205 m. yüksekliğindeki burun
üzerinde mitolojik kral Tantalos'un mezarı olarak bilinen ve M.Ö. 7. yüzyıla tarihlenen yapı
bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
27
Kadifekale (Pagos)
M.Ö. 4. yüzyılda İzmir'de Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos'un körfeze hakim
bir konumda kurduğu kent, bugünkü Kadifekale (Pagos) Tepesi ile tepenin iç limana bakan
yamacında gelişmiştir.
Agora
İzmir'in Konak İlçesi'nde, Namazgah-Tilkilik mevkiinde bulunan Agora, Roma Dönemi'ne
ait bir devlet agorasıdır. Politik toplantıların ve seçimlerin yapıldığı bir yerdir. Kazılarda
agoranın büyük bir bölümü ortaya çıkarılmıştır.
Pergamon
Yapılan araştırmalarda Arkaik devirlere kadar ulaşan buluntulara tastlanılmıştır. Bu devirde
Pergamon küçük bir yerleşim yeridir. İÖIV:Yüzyılın sonunda Pergamon Lysimakhos „un
verdiği paranın korunduğu yer olarak karşımıza çıkmaktadır. Lysimakhos‟un ölümünden
sonra Philetairos parayı kentin kurulması için harcamıştır. İÖ133 yılında topraklarını
Roma‟ya bırakıncaya dek sınırlarını genişletmiş, tüm batı Anadolu‟yu ve Trakia‟yı ele
geçirmişlerdir. İÖ III.Yüzyılda Galat‟lara karşı Phileitaros‟un yerine geçen I.Eumenes (263241) tribut ödeyerek tehlikeyi durdurmuş, fakat onun yerine geçen I.Attalos (241-197)
Galat‟lar üzerinde kazandığı politik ve askeri başarıdan sonra tehlikeyi atlatmıştır. Bu dönem
hem askeri,hem de politik yönden bir zafer devridir. Bunun yanısıra şehre sanat ve kültürel
yönden bir çok yapı kazandırılmıştır. II.Eumenes zamanında (İÖ197-159) izlenilen politika
ile Galat‟lar, Makedonya ve Seleukos krallığı ve Roma gibi süper bir güç ile ittifak
yapmışlardır. II.Eumenes‟i takiben yönetimi sıra ile elinde tutan II.Attalos (İÖ159-138) ve
III.Attalos (İÖ138-133) döneminde şehrin imarı ve geliştirilmesiyle ilgili çalışmaların devam
ettiği ve Roma ile aynı politika izlendiği bilinmektedir. Nitekim sözü edilen bu üç kral
zamanında Pergamon‟a rakip olabilecek durumda Antiokheia ile Alexandria
şehirleridir.Bergama topraklarının bir vasiyetle Roma‟ya bırakılması sonucunda ,
Pergamon‟da Roma hakimiyeti başlamış oldu. Augustus idaresi ile birlikte tüm Anadolu
kentlerinde olduğu gibi Pergamon‟da da refah dönemi başlamış, daha önceki kralların
yaptıkları yapılara revizyon yapılmıştır. Traian döneminde, akropolde bir mabet inşa edilmiş,
Hadrian idaresinde ise Traian‟ın başlatmış olduğu mabet tamamlanmış, M.S.II Yüzyılda
önemli bir konumda olan Asklepios‟a ekler yapılmıştır. Daha sonraki imparatorlar
döneminde de , örneğin Caracalla döneminde Dionysos mabedi yeniden düzenlenmiş,
amphiteatron ile Stadion bu devirde yapılmıştır.M.S.II hatta , M.S.III.Yüzyılda kentte bir
piskopos bulunduğu bilinmektedir. Sardis‟de olduğu gibi ilk yedi kiliseden birisinin burada
olduğu bilinmektedir.Bizans döneminde eski parlak dönemimden uzaklaşmış olmasına
rağmen , Pergamon hala büyük sayılabilecek kentler arasındadır. Akropolü bir surla takviye
edilmiştir.
Ephesos
İlk yerleşmeciler Karialı‟lar ve Anadolu‟nun yerli halkı olan Lelegler. Efsaneye göre Atina
kralı Kodros sülalesinden gelen Androklos kentin kurucusu. İÖ10.yy.‟dan sonra kolonize
edilmeye başlanıyor. Bugün St.Jean Bazilikasının olduğu Ayazoluk tepesinde bulunan en
erken buluntular Miken‟lere aittir.İÖ560 yılında Lydia Kralı Kroisos kenti ele geçirerek,
şehri Artemis Tapınağı‟nın olduğu yere nakletmiştir. Artemision sütunlarında kabartmalı
olarak bulunan sütün tanburlarında “ Kroisos yardım etti” ibaresi bunu kanıtlamaktadır.
Lydia egemenliğinden sonra Pers idaresi altına giren Ephesos, (İÖ547) İÖ479 Grekler‟in
Persler‟e karşı kazanılan Platia ve Salamis zaferleriyle Attik-Delos Deniz birliğine üye
olur.İÖ.yy‟ın son çeyreğinde Pelepponesos savaşında ise Sparta‟nın yanında yer
almıştır.Alexandros‟un Asya seferiyle Pers egemenliğinden kurtulan kent gelişimine devam
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
28
etmiş, Alexandros‟un ölümüyle yerine geçen genarellerinden Lysimakhos, Artemision‟
da bulunan yerleşmeyi Panayır dağı ile bülbül dağı arasındaki kısma taşımış ve surları
yaptırmıştır. İÖ281 yılında Lysimakhos idaresi sona ermiş . İlk önce II.Antiokhos tarafından
Seleukos‟lar daha sonra
Mısır‟da egemenliklerini sürdüren Hellenistik krallardan
Ptolemaioslar idaresine giren kent İÖ196 yılında tekrar III.Antiokhos yönetimindeki
Seleukoslar idaresine geçmiştir.İÖ188 yılında Apameia Barışı ile kent Pergamon krallığına
bırakılmıştır. İÖ133 yılında da Pergamon Krallığının bir vasiyetle Roma‟ya bırakılmasıyla
Kentte Roma idaresi başlamıştır.İÖ88 yılında Roma‟ya karşı başkaldıran Pontus kralı
Mithridates tarafında yer alan kent Roma komutanı Sulla‟nın seferiyle cezalandırılarak tekrar
Roma topraklarına bağlanmıştır. İÖı.yy‟ın son yarısında Marcus Antonius ve Augustus‟un
merkezi durumunda olan kent, özellikle Augustus döneminde ve 2.yy içersinde büyük
gelişmelere sahne olur. Augustus döneminde eyaletlerin yeniden düzenlenmesi sırasında
Asya eyaletinin başkenti ve Romalı prokonsül‟un oturduğu yer burasıdır
İnanç Turizmi
St. Jean Bazilikası
Bizans İmparatoru Justinyen 'in M.S. 6. yüzyılda St. Jean adına yaptırdığı bazilika Ayasuluk
Tepesinde yer almaktadır. 40X110 m. boyutlarında batıdan girişi olan yapı haç planlı,
kubbeli bir bazilikadır.
Yedi Uyurlar
M.S. 5. ve 6. yüzyıla rastlayan dönemde yapıldığı sanılan Yedi Uyuyanlar ören yeri, dini bir
merkez hüviyetindedir. Rivayete göre Hıristiyanlığın resmi din olarak kabulünden önce,
putperestlerden kaçarak buraya sığınan yedi genç uykuya dalıp iki yüzyıl sonra
uyanmışlardır.
Meryem Ana Evi
Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlığın kutsal anası Hz. Meryem'in Evi bulunmaktadır.
Hıristiyanlarca ''Panaya Kapulu'' olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S. 4. yüzyılda inşa
edildiği sanılmaktadır.
Ayasuluk Tepesi ve Kale
Bu tepe Erken Hıristiyan, Bizans ve Selçuklu devirleri boyunca iyi tahkim edilmiş bir kale
ile savunulmuştur. Halen ayakta duran sur, Erken Hıristiyanlık Devri'nde inşa edilmiş olup
sonradan Selçuklular zamanında büyük bir restorasyona uğramıştır.
İsa Bey Camii
Ayasuluk Tepesi'nde St. Jean Bazilikası'nın batı yamacında bulunan cami, bir Selçuklu
eseridir. 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır.
İzmir Kilisesi
İncil'de adı geçen yedi kilisenin ikincisi olan İzmir Kilisesi'nin "takip edilen" ve "sadık ol"
anlamına geldiği söylenir. İzmir kilisesinin önemli olduğu çağ, M.S. II. ve III. yüzyıllardır.
Bu kilisenin kalıntılarının, Çeşmelik semtinde St. Polikarp Kilisesinin yerinde olduğu bazı
arkeologlar ve Hıristiyan din yazarlarınca belirtilmektedir.
Bergama Kilisesi
İncil'de adı geçen yedi kiliseden kesin olarak yeri bilinen tek kilise olup, Bergamalılar
tarafından "Kızıl Avlu" diye adlandırılan bazilika, "Serapien" (Serapis adlı tanrı için
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
29
yapıldığından) ve "Ne yerde ne gökte" anlamı da taşımaktadır. Bergama Kilisesi İsa'dan
sonra 313-500 yılları arasında önemli rol oynamıştır.
Karataş Beth İsrael Sinagogu
Mithat Paşa Bulvarında olan Sinagog geçen yy. sonlarına özgü Viktorya stili mimarisi ile
düğün törenlerine sahne olmaktadır.
Deniz Turizmi
İzmir İli'nin Ege'ye 629 km. kıyısı bulunmaktadır. Bunun 101 km.‟si doğal plaj (kumsal)
niteliğindedir. İzmir kıyıları yarımada ve koylardan oluşan coğrafyası nedeniyle, plaj
kullanımı dışında su sporlarına da olanak vermektedir. İldeki plajlardan Selçuk-Pamucak,
Urla ve Gülbahçe, Çeşme-Ilıca ve Altınkum, Gümüldür ve Özdere plajları ile kuzeyde Dikili
ve Çandarlı, Foça-Yeni Foça plajları, kumsal özellikleri bakımından öne çıkmaktadır.
Yat Limanları
İzmir İli'nde özellikle Çeşme Yarımadası'nın güneyi ülkemizin belli başlı yat
güzergahlarından birini oluşturmaktadır. Çeşme-Kuşadası güzergahı yat turizmi altyapısının
en çok geliştiği alandır. Alaçatı İskelesi, Alaçatı Beldesi'nin güneyinde yan yana sıralanmış
koylarla, yatçılar için bir cennet niteliğindedir. İskelede 80 tekne barınabilmektedir. Yatların
barınabilmesi için pek çok imkan vardır. Urla İskelesi'nde 20 tekne, balıkçı barınağında 175,
Özbekköy barınağında ise 80 tekne barınabilmektedir. İskelenin yakınında bulunan
Güvendik Tepesinden çevrenin olağanüstü görüntüsü izlenebilmektedir.
Termal Turizm
Balçova Kaplıcaları
Homeros'un destanlarında ve coğrafyacı Strabon'un eserlerinde adı geçen "Agamemnon
Kaplıcaları" antik dönemlerden bu güne şifa yurdu olarak kullanılmaktadır. İskender
ordularından bir grubun yaralarını tedavi ettikleri bu kaplıcalar, o dönemde daha da
ünlenmiştir. Bugün Balçova kaplıcaları olarak anılan bölgede, sıcak su, çamur banyosu ve
içme suları bulunmaktadır. Halen konaklama tesislerinin bulunduğu Balçova Kaplıcaları
daha çok üst solunum yollarının kronik iltihapları, nefritler, bazı iltihaplar, romatizma
sendromları, metabolizma ve deri hastalıkları gibi durumlarda yararlı olmaktadır. Balçova
Kaplıcalarında bulunan şifalı su, sodyum bikarbonat ve klorür ihtiva etmektedir.
Menemen Ilıcaları
Menemen'in kuzeybatısında, Aliağa çiftliği bucak merkezinin 15 km. batısındadır. Sular bir
mağaranın içinde kaynamaktadır. Kayaların eski dönemde yontularak kaynağın doğal bir
hamam içinde kalması sağlanmıştır. Travmatik nedenlere bağlı kaynaması gecikmiş kırıklar,
kemik sisteminin bazı hastalıkları, kan dolaşımı bozuklukları ve benzeri rahatsızlıklar
duyanlar bu sulardan yararlanmaktadırlar.
Dikili Ilıcası
Nebiler Kaplıcası Dikili Ayvalık karayolunun 4 km. sağında yer alır. Yöredeki ihtiyaçları
karşılayacak oranda tesislerin bulunduğu kaplıca suyunda hidroasetat iyonu bulunmaktadır.
Seferihisar Kaplıcaları
Seferihisar Doğan Bey Termal bölgesinde bulunan ılıca ve kaplıcaları şöyle sıralanabilir:
Cumalı Ilıcaları, Karakoç Kaplıcaları, Kelalan Ilıcası. Bu kaplıcalar; romatizma ve deri
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
30
hastalıklarıyla üst solunum yolları, kırıklar, kadın hastalıkları gibi rahatsızlıklarda
faydalı olmaktadır.
Urla Ilıcaları ( Malkoç İçmeleri)
İzmir - Çeşme karayolunun 41. kilometresinde “İçmeler” diye anılan bölgede yer alan ılıca
suları karbondioksit ve sodyum klorür ihtiva etmektedir. Ilıca etrafında bulunan kamping ve
oda türü konaklama tesisleri bölgesel ihtiyaca cevap verecek durumdadır. Deniz kenarında
bulunmaktadır. Daha çok mide ve bağırsak tedavisinde yararlı olduğu belirtilmektedir.
Gülbahçe Ilıcaları
Urla İlçe merkezinin 15 km. batısında, Gülbahçe Körfezi'nde deniz kenarında bulunan ılıca
aynı zamanda bir hamama sahiptir. Romatizma ve deri hastalıkları tedavisinde yararlıdır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Av Turizmi :Av için İzmir ve çevresinde (özellikle Çeşme çevresinde) yaban domuzu
avlakları bulunmaktadır. Karaburun Yarımadası'nda da yaban domuzu avlakları mevcut olup,
yabankeçisi gibi hayvanlar avlanmaktadır.
Dağcılık :İzmir bölgesinde, özellikle gençlik ve öğrenci kesimi arasında son yıllarda gelişen
dağcılık, bir spor olarak ele alınmakta ve geliştirilmektedir. Balçova teleferiğinin bulunduğu
Balçova Tepesi ile Yamanlar Dağı, dağ sporlarının amatör düzeyde yapıldığı yerlerdir. İzmir
Körfezi'ne dik inen dağ silsileleri içinde kuzeydeki Madran Dağları 2000 metreyi geçen
yüksekliği ile dağcılık açısından son derece elverişli imkanlar sunmaktadır.
Ornitoloji :İzmir İli'nin yer aldığı Küçük Menderes Havzasında, önemli kuş alanlarından
İldir Gölü ve Küçük Menderes Deltasını barındırmaktadır.
Yayla Turizmi
Ödemiş İlçesi'nin Bozdağ Gölcük Yaylası, yine aynı bölgedeki Subatan Yaylası, Karşıyaka
İlçesi'nin kuzeyindeki Yamanlar Dağı üzerinde bulunan Karagöl, Bergama ilçesini
çevreleyen dağlardan kuzeydeki Madra Dağı'nda bulunan Kozak Yaylası günübirlik
rekreasyon ve yayla turizmine elverişli alanlardır.
Mağara Turizmi
Sütni Mağarası
Şirince Köyü'nden dönüşte Selçuk'a 2 km. kala vadinin yamacında bulunan Sütni Mağarası
ilçenin önemli bir mağarasıdır. Mağarada beyaz su damlayan sarkıt ve dikitler vardır.
Kurudağ Mağarası
Toplam uzunluğu 42 m. olan mağaranın girişe göre en derin noktası -22 m.dir. Yatay ve kuru
mağara tipindedir. Açık havaya nazaran mağara serindir.
Aydın
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
31
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Nysa
Sultanhisar ilçesinin kuzeyindeki Malgaç Dağı eteklerinde zeytin bahçeleriyle dolu
yamaçlara kurulmuş Nysa (Nisa) antik kentinin tarihinin kaynağı coğrafyacı Strabon'dur. Sel
yatağından dolayı, iki kısımdan oluşan kent Atymbra isimli eski bir yerleşmenin üzerine Selekvos
Kralı I. Antiochus tarafından kurulmuş ve kralın eşinin adını almıştır. Nysa'da yetişmiş olan
Aristodem'in kurduğu iki katlı kütüphane, Hellenistik çağa ait su deposu, Roma dönemine ait
stadyum ve köprü, halk meclisi ve Acharaka yolu üzerindeki şehir nekropolü görülebilecek
başlıca kalıntılardır.
Alabanda
İsmi, Karia dilinde at ve zafer anlamına gelen ALA ve BANDA sözcüklerinden oluşmuş bir
Karia kentidir. Helenistik ve Roma dönemlerinden kalma kuleli sur, tiyatro, senato, halk
meclisi binası, Agora ve anıt mezar görülebilecek kalıntılardandır. Ayrıca güney yönündeki
Kemer Deresi üzerinde Roma yapısı bir su kemeri uzanır. Alabandanın Antik Çağda ilgi
çeken ürünleri, kendine özgü sanatlarından olan kristal, siyah renkli sert bir taş cinsinden
yapılan çeşitli süs eşyaları, balık ağı ve gül çiçekçiliği idi.
Priene
Bizans çağının önemli piskoposluk merkezi olan antik kent Prienne, Milet'in kuzeyinde, dik
açılarla kesişen bir geometrik düzene göre kurulmuştur. Kentin en önemli yapısı, tepesine kurulmuş
olan Athena Tapınağıdır. Bundan başka, kentin kuzeydoğusunda bulunan ve Hellenistik devirde
yapıldığı belirtilen yaklaşık 5000 kişilik tiyatro da görülmeye değerdir.
Miletos
Didim‟in kuzeyinde bulunan Miletos İyonia‟nın en önemli yerleşimlerinden biri ve 4 limanı
olan bir kıyı kentiydi. Miletos en parlak dönemini M.Ö. 7. ve 6. yy.larda yaşamıştır. O
dönemde Batı Dünyasının pozitif bilim ve kültürünün temellerini oluşturmaktaydı.
Helenistik dönemde inşa edilen 5300 kişilik tiyatroya, Roma döneminde ekleme yapılmıştır
ve böylece tiyatro 15.000 kişi alabilecek hale getirilmiştir.
Tralles (Tiral)
Aydın İl merkezine 1 km. kadar uzaklıktaki bu antik kent hakkındaki bilgiler, coğrafyacı A.
Strabon'un anlattıklarıyla sınırlı kalmaktadır. Tarihte adına ilk kez, Ispartalı general
Thibron'un MÖ. 400 yıllarında Perslere karsı giriştiği bağımsızlık savaşında rastlanan
Tralles, Hellenistik krallıklar arasında sık sık el değiştirmiştir. MO. 26 yılında Roma
İmparatorluğuna bağlı olduğu sırada, bir yer sarsıntısında hasar gördükten sonra. İmparator
Augustus tarafından onarılıp ismi Caesarca olarak değiştirildi.
Aphrodisias
Bu kent Antik Çağın önde gelen mimarlık, sanat, heykeltıraşlık ve tapınma merkezlerindendir.
Bizanslı yazar Stephanos, kentin kuruluşunu M.Ö. 13. yy. a kadar dayandırmaktadır. Karacasu
ilçesinin 12 km. güneydoğusunda bir Karia kenti olarak kurulan Aphrodisyas, altın çağını Roma
döneminde yakalamıştır. Bu dönemde olağanüstü güzellikte mermer heykeller ve yapılar inşa
edilmiş ve Aphrodisyas stili olarak bilinen bir sanat ekolü de gelişmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
32
Didyma
Didim ilçesi yakınındadır. Antik çağın kehanet merkezidir. Didim Apollon Tapınağı en
önemli bölümüdür. Tapınak dipteros planlı (çift sıra sütun) olup, hiçbir zaman
tamamlanamamıştır.
Magnesia
Germencik ilçesi, Ortaklar beldesi yakınındadır. Önemli olaylara sahne olduğu için “olaylar
kenti”olarak tanımlanır. M.Ö. 3. yy.a ait Artemis ve Zeus tapınakları, agora, hamam, tiyatro,
gymnasium, stadium ve Bizans surlarına ait kalıntılar mevcuttur.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Doğa Yürüyüşü:, Dilek Yarımadasından başlayıp, Karina‟da devam ederek Büyük Menderes
nehri ile deltası ve Bafa Gölü‟ne kadar uzanan bölgedir. Ayrıca Paşa yaylası, Karacasu
yaylası ve Madran Yaylası Potansiyel dinlence ve sportif turizm merkezleridir.
Afrodisias‟tan Baba Dağına doğru doğa yürüyüşü yapılabildiği gibi, Karacasu-Dandalas
Yaylası‟nda, Aydın Merkez Paşa Yaylası‟nda, Çine Madran Yaylası‟nda ve Güzelçamlı
Karinada da dağ ve doğa yürüyüşü yapılabilir.
Bisiklet Safari: Güzelçamlı-Dilek arımadası ile Didim – Akbük, bisiklet turu için uygundur.
Av Turizmi: Bafa Gölünde sportif amaçlı olta balıkçılığı yapılabilir. Bozdoğan Alamut Köyü
de av turizmi için, Büyük Menderes Nehri de olta balıkçılığı için elverişlidir
Sualtı Dalış: Dilek Yarımadası, Karina ve Büyük Menderes‟te su altı dalışları
yapılabilmektedir. Dilek Yarımadası Milli Parkı rüzgar sörfü ve bisiklet turları için
uygundur.
Ornitoloji: Bafa Gölü ve Büyük Menderes Deltası
Milli Parklar
Dilek Yarımadası Milli Parkı
Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası Millî Parkı, dünyada bir örneği daha olmayan,
bir yanda Akdeniz'den Kafkasya'ya kadar kıyılarda yayılım gösteren neredeyse tüm bitkilerin
doğal olarak bir arada görüldüğü bir botanik bahçesidir. Dilek Yarımadası – Büyük
Menderes Deltası Millî Parkı 27.675 hektarlık bir alana sahiptir. Bu alanın 10.985 hektarı
1966 yılında Millî Park ilan edilen Dilek Yarımadası‟na, 16.690 hektarı 1994 yılında Milli
Park ilan edilmiştir. Karşısında Sisam adası bulunan Millî Parkın Dilek Yarımadası bölümü,
Samsun Dağları'nın Ege Denizi'ne doğru uzanan son noktasıdır. 20 km uzunluğunda ve
ortalama 6 km genişliğindedir. Jeolojik yapısı; Paleozoik şistler, Mezozoik kalkerler ve
mermerler ile Neojen tortul kütlelerden meydana gelmiştir. Yarımadanın morfolojik yapısı
içinde bir çok tepe, vadi, kanyon ve koy bulunur. Ortalama 650 m yüksekliğe sahip
yarımadanın en yüksek yeri Millî Parkın adını aldığı Mykale yani Dilek Tepe'dir ve 1237 m
yüksekliğindedir. Ayrıca kumlu, killi, yatık ve yüksek kıyı şekillerini içeren plajlarıyla ilgi
çekici kıyı özelliklerine sahiptir
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
33
Denizli
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Çardakhan Kervansarayı
Çardak İlçe merkezinin hemen dışındadır. Yazıtından anlaşıldığına göre, I. Alaaddin
Keykubad zamanında, 1230 yılında yaptırılmıştır. Büyükçe bir avlu ve beş sahanlı bir kapalı
mekandan oluşmaktadır. Sultan hanları tipinde bir kervansaraydır.
Hierapolis (Pamukkale)
Denizli İli‟nin 18 km kuzeyinde yer alan Hierapolis antik kentinin arkeoloji literatüründe
Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen bir çok tapınak ve diğer dinsel yapının
varlığından kaynaklanmaktadır. Hierapolis coğrafi konumu ile kendisini çevreleyen çeşitli
tarihi bölgeler arasında yer almaktadır. İlk Çağ‟da yaşayan Strabon ile Ptolemaios verdikleri
bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile
Hierapolis'in bir Frigya kenti olduğunu ileri sürerler. Hierapolis olarak adlandırılmadan önce
kentte bir yaşamın var olduğunu Ana Tanrıça kültünden dolayı biliyoruz. Kentin kuruluşu
hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına rağmen, Bergama krallarından II. Eumenes tarafından
M.Ö. II. yy başlarında kurulduğu ve Bergama'nın efsanevi kurucusu Telephos'un karısı
Amazonlar kraliçesi Hiera'dan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir.
Laodikeia
Çürüksu (Lykos) Irmağı‟nın güneyinde kurulmuştur. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok
“Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise,
kent MÖ. 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un
karısı Laodikeia'nın adı verilmiştir.Laodikeia, MÖ. I. yüzyılda Anadolu'nun en önemli ve
ünlü kentlerinden biridir.
Colossae
Denizli İli‟nin 25 km doğusunda, Honaz İlçesi‟nin 2 km kuzeyinde yer almaktadır. DenizliAnkara karayolunun 16. km.sinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi'nden, Honaz'a giden
karayolu Colossae kentinin içinden geçmektedir. Antik kent, Honaz (Cadmos) Dağı‟nın
kuzeyinde, Aksu Çayı‟nın kenarına kurulmuştur. Antik çağdan beri kullanılan güney şark
yolu üzerindedir. Büyük Frigya içinde bulunan en önemli merkezlerdendir. Ksenephon'a
göre Frigya'nın 6 büyük kentinden biridir. Pers egemenliğinde de en parlak çağlarını
yaşamıştır. MÖ. 3 yüzyıldan itibaren Hierapolis ve Laodikeia'nın kurulması ile önemini
yitirmiştir. MS. 1.yy da Neron döneminde meydana gelen depremle harap olmuştur. MS.
692-787 yıllarında şimdiki Honaz İlçe merkezinin bulunduğu yerde Chonae adıyla kurulan
kent nedeniyle tamamen terkedilmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
34
Milli Parklar
Honaz Dağı
2571 m yüksekliği ile Ege Bölgesi'nin en yüksek dağı olma özelliğine sahip olan Honaz
Dağı, 21 Nisan 1995 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 95 / 6717 sayılı Bakanlar Kurulu
kararı ile Milli Park olarak ilan edilmiştir. Milli parkın sınırları; kuzeyde Honaz Horsu ile
Büyük Menderes Grabenini birbirinden ayıran eğim kırıklığından geçer. Milli parkı ,
batısındaki sınır Gökpınar Deresinin doğusundaki yolu takip etmektedir..
Yoğun bitki örtüsüne sahip Honaz Dağı üzerinde alt floraya ait endemik türler
bulunmaktadır. Alpin floraya ait türler ise dağın üst kısımlarında yer almaktadır. Orman
içerisinde Kızılçam ( pinus brutia ), karaçam ( pivusnigra ) ve ardıç takım türleridir.
Yaban hayat açısından da zenginlik içeren sahada dağ keçisi yoğunlukta olmak üzere yaban
domuzu,
tavşan,
tilki,
porsuk
ve
sansar
türleri
de
görülmektedir.
Doğa sporları alanında da önemli bir merkez olma yolunda adım adım ilerlemekte olan
Honaz Dağı'nda 1. Dünya Hava Olimpiyatları'nın Yelken Kanat ve Yamaç paraşüt
yarışmaları büyük bir başarı ile gerçekleştirilmiştir.
İnanç Turizmi
Colossae ( Honaz)
Şehir, ünlü Aziz Paulus'un Colossaeli Aziz Ephapra'ya gönderdiği mektuplarında önemli bir
yer tutmaktadır. Yuhanna İncili‟nde de yer alan Colossea'da Hıristiyanlığın ilk kilisesi
bulunduğundan Hıristiyan alemi için kutsal şehir olarak kabul edilmektedir.
Laodikeia ( Goncalı)
Denizli'nin 6 km kuzeybatısındaki Eskihisar Köyü yakınlarındadır. Şehir Hristiyanlığın
yayılma devrinde dini merkez haline gelmiş, Anadolu‟da kurulan 7 Apokalips kilisesinden
biri de Laodikeia'da yapılmıştır. Hıristiyanlık döneminde Frigya'nın metropolisi olmuştur.
Herakleia Salbace ( Tavas )
Denizli İli, Tavas İlçesi‟nin 10 km kuzeybatısında bulunan Vakıf Köyü sınırları içindedir.
Herakleia ile Aphrodisias'ı Küçük Tmelos'u (Kırpınar Çayı) doğal sınır olarak ayırmaktadır.
Her iki kentin de tanrısı Nehir Tanrısı Tmelos‟tur. Herakleia, batısında Aphrodisias ,
güneyinde Apollonia ve Tabea, güneydoğusunda Sebastopolis ve Kidramos ile çağdaş bir
kent durumundadır. Bizans döneminde kentte kiliselerin mevcudiyeti bilinmektedir
Termal Turizm
Karahayıt Kaplıca ve İçmeleri
Pamukkale termal kaplıcası sisteminin bir kolu sayılan bu kaplıca, Pamukkale‟nin 5 km
kuzeyinde, Karahayıt kasabasındadır. Suyunun bileşimi, Pamukkale kaynağına
benzemektedir. Ancak sıcaklığı daha fazla olup, serbest karbondioksiti daha azdır.
Radyoaktivitesi yüksek olan kaplıca suları, üç kaynaktan çıkar. Kalp, damar sertliği, yüksek
tansiyon, romatizma-siyatik, deri sinir, lumbago, gibi hastalıklarla uyuz, sivilce, kaşıntı gibi
deri hastalıklarına iyi gelir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
35
Pamukkale Kaplıca ve İçmeleri
İl merkezine 18 km uzaklıkta bulunan eski Hierapolis kentinin bulunduğu alanı kaplar.
Travertenler yaratan karstik alanlardan çıkan suların bünyesindeki kireç çözeltisi, genellikle
beyaz renkte ve pamuk balyalarını andıran kalker tüflerini, Pamukkale travertenlerini
oluşturmaktadır. Pamukkale termal suyunun tedavi edici özelliği, çok eski çağlardan beri
anlaşılmış, yüzyıllar sonra şifa niteliği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Doğal Sit Alanları
Kartal Gölü
Beyağaç İlçesinin güneyinde bulunan, Çiçekbaba Dağı‟nın zirvesinin kuzeye bakan
yamacında yer alır. Denizden yüksekliği 1903 metredir. Kartal Gölü ve çevresi koruma alanı
olarak Doğal Sit ilan edilmiştir. Türkiye‟nin en yaşlı karaçam ormanı buradadır. Ağaçların
yaşları 850 ile 1300 yıl arasında değişmektedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Ornitoloji (kuş gözetleme: Işıklı Göl, Beylerli Gölü
Foto safari: Pamukkale
Botanik (bitki inceleme) Honaz Dağı Milli Parkı, Kartal Gölü-Karaçam Ormanı Tabiatı
Koruma Alanı
Yamaç paraşütü :Honaz Dağı
Bisiklet turları: Honaz Dağı Milli Parkı, Beyağaç-Kartal Gölü
Dağ ve doğa yürüyüşü: Honaz Dağı, Kartal Gölü Tabiatı Koruma Alanı
Yayla Turizmi
Taşdelen Yaylası, Topuklu Yaylası, Kefe Yaylası yayla turizmi açısından önemli yerlerdir.
Kütahya
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Çini Müzesi (Yakup Çelebi İmaret Külliyesi)
Germiyan Beyi, II. Yakup (1387-1429) Külliyesi‟nin imaret bölümü olan bu yapı, 14111412 yıllarında yapılmıştır.
Aizanoi Antik Kenti
Aizanoi antik kenti, Frigya‟ya bağlı yaşayan Aizanitisler‟in ana yerleşim yeridir.Kent alanı,
M.Ö.3000 yıllarından itibaren yerleşmeye sahne olmuştur. Kent, Bergama Krallığı ile
Bitinya arasında el değiştirmiş olup, M.Ö. 133‟de Roma egemenliğine girmiştir. Erken
Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Aizanoi, 7.yy.da önemini yitirmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
36
Germiyan Sokak
Merkez Pirler Mahallesi‟nde, 18. yüzyıl Kütahya Evlerinin topluca korunduğu Germiyan
Sokak, Kütahya‟daki tarihi kent dokusunun en güzel örneğidir. Germiyan Sokaktaki
Kütahya Evleri, iki veya üç katlı ahşap evlerdir. Payandalarla desteklenmiş çıkmaları, çiftli
koca kapıları, kafesli pencereleri ile ahşap Anadolu mimarisinin güzel örneklerini oluşturur.
Kütahya kentsel yerleşim alanının çekirdeği olan bu evlerin dış cepheleri, Mimari Mirasın
Korunması Projesi çerçevesinde restore edilmiştir.
Milli Parklar
Anasultan
Kütahya‟nın doğusunda, şehir merkezine 24 km. uzaklıktadır. Çevre düzenlemesi Milli
Parklar Başmühendisliği tarafından yapılmıştır.
1000 Yıllık Kestane Ağacı
Kütahya‟nın 7 km. güneyinde bulunan Kumarı Köyü Boyacılar mevkiinde bulunan 3 adet
kestane ağacı oldukça ilginç bir gelişim göstermişlerdir. Halen meyve vermekte olan bu
ağaçlardan özellikle bir tanesi, 8 m. bulan çevresi ve 20 m. yaklaşan yüksekliği ile 1000
yıllık bir anıt ağaçtır. Her üç ağaçta koruma altındadır.
Mızık Çamı
Domaniç‟in Domur Köyü‟ndedir. Osmanlı İmparatorluğu‟nun kurucusu Osman Gazi ve
Orhan Gazi‟nin bebeklik beşiklerinin kurulduğu bu çam, koruma altına alınmıştır. Zaman
içinde yıkılan bu tarihi ve anıtsal çam ağacı, özel bir kaide üzerine alınarak ziyarete
açılmıştır.
İnanç Turizmi
Dönenler Camii
XIV. yüzyıl yapısıdır. Mevlana‟nın torunu olan Ergun Celebi‟nin kuruculuğunu yaptığı
Kütahya‟nın ilk mevlevihanesidir. Erken dönem mevlevihanelerinin ilklerinden olan yapı,
yapıldığı dönemde daha geniş bir alanı kaplamaktadır. Günümüze, cami olarak kullanılan
semahane ve derviş hücreleri ulaşabilmiştir. Yapı iki kez tamirat görmüş ve 1956 yılında
restore edilerek cami olarak hizmete açılmıştır.
Termal Turizm
Ilıca Harlek Kaplıcaları
Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamam olan Ilıca Harlek Kaplıcaları, “Termal Turizm
Merkezi”dir. Kaplıca suları 25ºC / 43ºC sıcaklıkta olup oligometalik sular grubuna girer.
Gediz Ilıcasu Kaplıcaları
Kütahya‟nın güneyinde, Gediz‟e 18 km. uzaklıktadır. Kaplıca suları 65ºC - 98ºC sıcaklıkta
olup hipotonik sular grubuna girer.
Tavşanlı Göbel Kaplıcaları
Kütahya‟nın batısında, Tavşanlı‟ya 7 km. uzaklıktadır. Kaplıca sularının sıcaklığı 32 ºC olup,
romatizma, siyatik, cilt hastalıkları ve yaraların tedavisine iyi gelmektedir. 5lºC sıcaklıktaki
kaplıca suları, içme uygulamaları ile mide, bağırsak sistemi, karaciğer ve safra kesesi
rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
37
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Doğa Yürüyüşü: Çamlıca
Av Turizmi: Porsuk Barajı (olta balıkçılığı)
Yayla Turzimi: Muratdağı, Gölcük Yaylası
Botanik :Domaniç Ormanları
Ornitoloji: Kuyucak, Nuhören ve Pusan Köyleri arasında kalan alanda Toy Kuşları üretimi
yapılmaktadır.
Muğla
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Muğla Müzesi
Müzenin "Turollan Parkı" bölümünde, Merkez İlçeye bağlı Özlüce Köyünün yaklaşık 1 km.
Kuzeydoğusunda, Kaklıca Tepenin kuzey yamaçlarında bulunan 3 adet fosil yatağından
getirilen fosiller sergilenmektedir. Turollan, günümüzden 5-9 milyon yıl kadar öncesine
tarihlenen ve Doğu Asya'dan İspanya'ya kadar uzanan geniş bir alanda yaşamış ve yok olmuş
canlıları içeren bir dönemdir. Adını, fosillerin ilk buluntu yeri olan İspanya'daki Teruel
havzasından almıştır.
Stratonikeia
Stratonikeia Antik Kenti, Muğla'nın Yatağan İlçesi'nin 6-7 kilometre batısındaki YatağanMilas karayolu üzerindeki Eskihisar Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Kent, I.Ö. 3.
yüzyılda kurulmuştur. Yapılan araştırmalara göre; Suriye Kralı I. Seleukos eşi Stratonike'yi
oğlu Antiokhos'a vermiş, Antiokhos da önce üvey annesi sonra eşi olan Stratonike adına
kenti kurmuştur.
Lagina
Lagina-Hekate Kutsal Alanı, Muğla İlinin, Yatağan İlçesi'ne bağlı Turgutreis Beldesi
sınırları içerisinde yer almaktadır. Yatağan-Milas karayolu üzerindeki termik santralin
yanından sağa ayrılan asfalt yoldan 9 km. gidilerek Lagina Harabelerine varılır. Karialılar'ın
önemli kült merkezi olan Lagina Kutsal Alanı'nın ünü zamanımıza kadar gelmiş olup, bu
yöre halen Leyne ismi ile tanınır..
Sedir Adası
Ula İlçesi sınırları içerisinde, Gökova Körfezi'nde yer alan Sedir Adası (Kedriai Antik Kenti)
arkeolojik doğal yapısı ile yörenin kültür turizminin en yoğun yaşandığı bölgelerden
birisidir. Sedir Adasına, Gökova - Akyaka Beldesi'nden ya da Çamlıköy'den teknelerle
ulaşılabilmektedir.
Gemile Adası
Fethiye'ye takriben 9 kilometre güneyinde bulunan adaya Gemile Koyu'ndan deniz yoluyla
ulaşılabilir. Ortaçağda Sybola adıyla bilinen Ölüdeniz Havzası içinde yer alan Gemiler, diğer
bir deyişle Aya Nikola Adası M.S. 5. yüzyıldan itibaren özellikle dinsel içerikli yerleşimlerin
oluşmasıyla önemli bir konuma gelmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
38
Kadyanda
Fethiye'ye 24 kilometre uzaklıkta olup, büyük bir bölümü asfalt, 8 kilometre'lik kısmı
stabilize bir yolla ulaşmak mümkündür. Likçe kitabelerde ismi Kada Wanti olarak okunan
Kadyanda'nın ismindeki "–ND" takısı nedeniyle, kuruluş tarihinin M.Ö.3. binlere kadar
indiği ileri sürülmektedir. Ancak antik kentten günümüze ulaşan yüzeydeki en eski kalıntılar
M.Ö. 5. yüzyıldan daha eskiye gitmez.
Kaunos
Köyceğiz ilçesi sınırları içerisinde kalan antik kente, Ortaca İlçesi, Dalyan Kasabası'ndan
karayolu ile ulaşılabildiği gibi, ayrıca deniz yolu ile de ulaşılabilmektedir.
Kayaköy
Fethiye'ye 8 km. mesafede bulunan Kayaköy'ün geçmişi filolojik açıdan M.Ö. 3. binlere
kadar gitmesine rağmen Antik Dönem kalıntılarından günümüze M.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen
az sayıda lahit ve kaya mezarları ulaşmıştır. Kentte, yamaca dayalı olarak izlediğimiz yapı
gruplarının tamamı, Osmanlı İmparatorluğu'nun geç dönemlerinde azınlıklara tanınan
haklarla 19. yüzyılın 2. yarısı ile 20. yüzyılın ilk çeyreğinde iskan edilen Rumlar'ca
yapılmıştır.
Letoon
Fethiye - Kaş karayolunun 65 km. güneye sapılan yoldan takriben 3 kilometre gidildiğinde
Letoon Antik Kenti'ne ulaşılır.Antik kent merkezinde, yan yana dizilmiş üç tapınak mevcut
olup, bunlardan en batıdaki olanı Leto'ya, daha küçük olan ve ortada yer alan tapınak
Artemis'e, en doğuda, Dor düzenindeki tapınak ise Apollon'a aittir.
Pınara
Antik kent, Fethiye'ye 40 kilometre mesafede, Fethiye-Kaş karayolu üzerinde, Minare köyü
yakınlarında olup, köyden 2 km. stabilize bir yolla ulaşılmaktadır. Antik yazarlardan
Stephanos, Byzantion Menekrotes'den alıntı yaparak "Xanthos'un nüfusu çok artınca
yaşlılardan bir grup, Kragos dağının yüksek olan tepesinde bir kent kurup adına da yuvarlak
anlamına gelen Pınara ismini verdiler" diyerek kentin kuruluşunu anlatmaktadır.
Telmessos
Akdeniz kıyı bandında, kurulmasından günümüze dek yerleşimin kesintisiz olarak
sürdürüldüğü tek merkez durumundaki Telmessos antik kenti tarihinin, filolojik bazı
tespitlere göre M.Ö. 3. binlere kadar gittiği tahmin edilmektedir.
Tlos
Antik kent Fethiye'ye 40 km. uzaklıkta bulunan Yaka Köyü sınırları içinde bulunmaktadır.
Dik yamaçlarla doğal açıdan korunaklı akropol tepesinin çevresi, yer yer sur duvarları ile
takviye edilerek tahkim edilmiştir. Akropolün kuzey-doğu yönündeki erken döneme ait sur
duvarları ile kaya mezarları Likya kültürünün örneklerindendir.
Milas
Stephanos Byzantinos, Ethnica adlı eserinde, Mylasa'nın adını Sisyphos Aiolos torunu
Khrysaor oğlu Mylassos'tan aldığını yazar. Eski Helenlılar Karlar'ı Leleg ve Plasglar'la
birlikte Ege'nin en eski halkı olarak gösterirler. Mylasa, M.Ö. 5. yüzyılda İonia ihtilali'ne ve
Pers Savaşları'na karışır. M.Ö. 446'da Endymion Savaşı'ndan sonra, Persler'in
hakimiyetinden kurtularak Attika - Delos Deniz Birliği'ne dahil olur. M.Ö. 334'de Asya
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
39
seferine çıkan Büyük İskender, Güneybatı Anadolu'yu ve dolayısıyla Milas'ı da almış, fakat
hemen sonra elde ettiği toprakları Karya Kraliçesi Ada'ya vermiştir.
Euromos
Milas İlçe merkezine 10 km mesafede İzmir karayolu üzerinde yer alan Euromos, antik
çağda Mylasa'dan sonra yörenin en önemli kenti kabul edilmektedir. Kentin adı M.Ö.5
yüzyılda "Kyramos" ya da "Hyramos" biçiminde telaffuz edilmekte olup, Asya'nın en iyi
korunmuş yarım düzine tapınağından biri, Euromos' daki Zeus Tapınağı'dır.
Labranda
Zeus Labrandos'un kutsal alanı olan Labranda, Milas'ın 14 km. kuzey doğusunda yer
almaktadır. En eski buluntular yaklaşık M.Ö. 600 yılına ait olup, kutsal alan, sonradan
tapınak terası olarak kullanılan küçük suni bir düzeltiden oluşmaktadır. Bölgedeki
araştırmalarda bulunan bir yazıtta, M.Ö. 497 yılında, kutsal alanda bir savaş yapıldığı ve
Karia ordusunun müttefikleri Miletliler'le beraber Pers ordusuna yenildikleri anlatılmaktadır.
M.Ö. 4. yüzyıl tapınağın en önemli devri olup, Mausolos (377-352) ve Idrieus (351-344) adlı
satraplar zamanında yeni bir görünüm kazanmıştır.
Herakleia
Herakleia antik kentine, Milas - Söke karayolu üzerindeki Çamiçi Beldesi'nden ayrılan bir
yolla ulaşılmaktadır. Kent bugünkü Kapıkiri Köyü içerisinde kalmakta olup, Milas'a 39 km.
uzaklıktadır. Antik çağda kentin kıyısında kurulduğu, Ege Denizi'nin bir uzantısı olan
Latmos Körfezi, Menderes Nehri'nin getirdiği alüvyonlarla dolması sonucu bugünkü Bafa
Gölü'ne dönüşmüştür.
Iasos
İasos, Milas'a 28 km. uzaklıktakı Kıyıkışlacık Köyü içerisindeki üç tarafı denizle çevrili bir
yarımada üzerine kurulmuştur. Mitoloji'de, Argos'tan gelenler tarafından kurulduğu ve
ismini kolonistlerin başı Iasos'tan aldığı söylenmektedir.
Knıdos
Datça Yarımadası'nın en uç kısmında Ege ve Akdeniz'in birleştiği noktada Tekir Burnu
üzerinde yer alan Knidos antik kenti Batı Anadolu kıyı kentlerinin en önemlilerinden biridir.
Muğla İli, Datça İlçesi, Yazı Köyü sınırları içinde bulunan kente, turizm sezonu boyunca
gezi tekneleri ve yatlarla ulaşılabilmektedir.
Bölgenin Pers hakimiyetinde olduğu M.Ö.
360 tarihlerinde Knidoslular, kentlerinden ayrılarak, yarımadanın en uç noktasında
Hippadamos planında yeni bir Knidos kenti kurmuşlardır.
Bodrum Kalesi
Kale iki liman arasında kayalık bir alan üzerinde kurulmuştur. Antik Çağ'da önce ada olan bu
alan sonraları anakaraya bağlanarak yarımada şeklini almıştır. 1406 - 1523 tarihleri arasında
St. Jean Sövalyeleri tarafından inşa edilen kale, kare planlı olup, 180 x 185 metre
ölçülerindedir. İç kısımda değişik ülke adları verilmiş kuleler yer almaktadır. Kale bugün
Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmaktadır. Müze kolleksiyonlarında bulunan eserler
Türk Hamamı, Amphora galerisi, Doğu Roma Gemisi, Cam Salonu, Cam Batığı, Sikke ve
Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses Salonu, İngiliz Kulesi, Zindanlar ve Alman Kulesi gibi
bölümlerde sergilenmektedir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
40
Halikarnassos
Antik Çağ'ın en ünlü kentlerinden biri olan Halikarnassos'un, M.Ö. 11. yüzyılda kurulduğu
tahmin edilmektedir. Kent Dor Kolonistleri tarafından kurulmuş olmasına karşın, tam bir
iyon kenti görünümündedir. M.Ö. 5. Yüzyılda Pers Satrabı Mavsolos, Halikarnassos'u Karya
Bölgesi başkenti yapmış ve halkı üç büyük kentte oturmaya mecbur etmiştir.
İnanç Turizmi
Aşağı Kilise (Panayia Pirgiotissa Kilisesi)
Kaya Köyü sınırları içerisinde bulunan kilise, büyük oranda ayakta olup, yakın zamana kadar
kullanılmıştır. Kilisenin naosuna, kuzey yönden açılan giriş kapısının önündeki mozaik
üzerinde 1888 tarihi okunmakta olup, bu tarihin onarım tarihi olduğu tahmin edilmektedir..
Gemile Adası Kiliseleri
Kaya Köyü, Gemile Adası üzerindeki M.Ö. 5.yüzyıla ait yoğun kalıntılar arasında dört
büyük kilise ve bir çok şapel bulunmaktadır. Adanın zirvesinde bulunan iki büyük kilise ile
doğu yönde yer alan kiliseyi birbirine bağlayan üzeri tonozlu, yaklaşık 80 m. uzunluğundaki
tünel ilginç bir görünüm oluşturmaktadır.
Deniz Turizmi
Bodrum
Güvercinlik, Torba, Gölköy (Kadiyanda), Türkbükü, Gündoğan (Farilya), Yalıkavak
(Pasanda), Gümüşlük (Myndos), Kadıkalesi (Pedasos), Turgutreis, Akyarlar, Karaincir,
Bağla, Yahşi-Ortakent yalısı, Bitez, Gümbet, Bardakçı (Salmakis), Salih adası, Adaboğazı,
Orak Adası ve Kara Ada, doğal güzellikleri ve nefis kumsalları ile mutlak surette görülmesi
gereken bölgelerdir.
Dalaman
Dalaman‟ın dağlık ve ormanlık kesimleri, yayla ve av turizmi açısından son derece elverişli
koşullar sunmaktadır. Kıyı şeridinde ise "Mavi Yolculuk" güzergahının en güzel köşeleri
olan Sarsala, Büngüş, Poruklu, Akbükü, Boynuzbükü, Taşyaka, Sıralıbük, Hamamlar ve
Kurşunlu bulunmaktadır.
Datça
Kargı, Palamutbükü ve Mesudiye koyları, Datça Yarımadasının görülmeye değer en güzel
yerlerdir.
Fethiye
Fethiye Körfezinde 12 adalar olarak bilinen pek çok ada ve adacıklar bulunmaktadır.
Bunların başlıcaları Şövalye, Kızılada, Tersane, Domuz, Katrancık, Yassıcılar, Göçek,
Delikli, Gemiler, Şeytanlık ve Karacaören adalarıdır. Adalara ulaşım günlük tekne turlarıyla
sağlanmaktadır.
Çalış Plajı
Kent merkezine 5 kilometre mesafede, Şövalye Adası karşısındadır. 4 km‟lik kumsal
boyunca Oteller, Pansiyonlar, Kampingler ve Restaurantlar bulunmaktadır. Çalış Plajı,
yeryüzünde gün batımının en güzel izlendiği yer olarak nitelendirilir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
41
Ölüdeniz
"Tanrının Dünyaya bağışladığı Cennet” olarak nitelendirilen Ölüdeniz, 3 kilometrelik bir
kumsala sahip bulunmaktadır. Ölüdeniz'de, açık ve koyu mavinin, açık ve koyu yeşil ile iç
içe girdiği bir renk armonisi içinde yüzmenin doyumsuz mutluluğu tadılabilir.
Göcek
Fethiye‟ye 30 kilometre uzaklıkta, Muğla karayolu üzerinde, şirin bir balıkçı köyü
görünümünde, dünya güzeli bir dinlenme yeridir. Muhteşem doğası, tertemiz, pırıl pırıl
denizi, enfes havası ile özellikle yatçılar için ideal bir limandır.
Saklıkent
Fethiye‟ye 50 kilometre mesafede, Muğla-Antalya il sınırını teşkil eden Karaçay deresi
kenarında, uzunluğu 18 kilometre yüksekliği yer yer 600 metreyi bulan muhteşem bir
kanyon içine gizlenmiş eşsiz bir doğa harikasıdır.
Köyceğiz
Ekinci Koyu : Köyceğiz‟in güneybatısında, 40 kilometre uzaklıkta olup, karadan ve
denizden her zaman ulaşmak mümkündür. Doğal bir yat limanı olan Ekinci Koyu'na günde
ortalama 50-60 yat demirlemektedir. Mavi yolculuğun en önemli duraklarından biri olan
koy, plajı ve kumu ile ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır.
Marmaris
Günlücek Milli Parkı ve Orman İçi Dinlenme Yeri , Yalancı Boğaz, Cennet Adası,
Akvaryum, İçmeler, Turunç, Kumlubük, Kadırga Köyü, Çiftlik Köyü, Bozukkale, Bozburun,
Hisarönü, İngiliz Limanı, Söğüt ve Gelibolu Marmaris'in mutlaka görülmesi gereken turizm
merkezleridir.
Ortaca
İztuzu Çam ormanları ile iç içe kumsalı, temiz mavi denizi ve bol güneşinin yanı sıra,
dünyada nesli tükenmekte olan Caretta Caretta kaplumbağalarının üreme ve barınma alanı
olması ile dünya çapında üne kavuşmuştur.
Yat Turizmi
Muğla 1124 kilometre kıyı şeridi ve 100‟e yakın sayıdaki koylarıyla yatçıların özellikle
tercih ettikleri dinlenme ve uğrak yerleri arasındadır.
Mavi Yolculuk
Uzunluğu 1100 Kilometreyi aşan kıyı şeridinde, billur mavisi bir deniz ve sık çam ve günlük
ağaçlarının içiçe geçtiği tabiat harikası koylara sahip Muğla ilinde Bodrum, Marmaris ve
Fethiye Limanlarından başlayan "Mavi Yolculuk” turu, gerçek bir doğaya dönüş olarak
nitelendirilebilir.Bodrum‟dan kiralanan bir tekne ile veya iştirak edilen bir turla, Gökova,
Knidos, Palamutbükü, Mesudiye, Datça, Bozburun, Çiftlik, Kumlubük, Turunç, Marmaris,
Ekincik, Göcek, 12 Adalar, Hamamkoyu, Katrancı, Fethiye, Ölüdeniz, Kıdrak, Patara,
Kalkan ve Kaş koylarına yapılan yolculuklar.
Marinalar
Muğla, Bodrum, Datça, Marmaris, Göcek, Fethiye ilçeleriyle, Ege ve Akdeniz kıyılarında en
donanımlı marinalarına sahiptir. Dalaman, Bodrum-Milas, Havaalanları tüm Türk
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
42
Marinaları'na süratli bağlantı kurabilmekte kolay bir uçuştan sonra
başlanabilmektedir.
deniz yolculuğuna
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yamaç Paraşütü
Muğla İli hudutları dahilinde, yükseltisi 1500 metrenin üzerinde olan, 10 civarında dağ
bulunmaktadır. Bunlardan ikisi Köyceğiz, 8‟i de Fethiye İlçe sınırlarındadır. Yamaç paraşütü
denince akla ilk gelen yer ise Babadağ‟dırYüksekliği 1950 metre olan Babadağ'dan yapılan
atlayış sonrası, yükseklik 2800 metreye kadar çıkmaktadır.
Rafting
Muğla İlinde bu spor, Türkiye‟nin en elverişli ırmağı olan Dalaman Irmağında
yapılmaktadır. Nisan ve Mayıs aylarında karların erimesi ve artan su debisi ile yöredeki yerli
ve yabancıların en az bir kez denedikleri heyecanlı bir etkinliktir. Akarsu sporları ile uğraşan
otoriteler, Türkiye'de bu tür etkinlik yapılan akarsulardan, tehlike derecesinin en az olanının
Dalaman Çayı olduğu belirlenmiştir.
Dalış
Datça'da harika dalış alanları bulunmaktadır. Kara incir açıklarında bulunan irili ufaklı
adacıklar etrafında, Köpekbalığı, Yunus, Akdeniz Foku ve Müren gibi deniz canlılarına
rastlamak mümkündür. Bu dalış merkezleri arasında en çok tercih edileni, Datça yat
limanına sonradan bağlanmış küçük bir adacık olan Esenada ve çevresidir. 52 dalış noktası
ve çeşitli antik kalıntıların yer aldığı Marmaris'in derinlikleri, her dalıcıyı mutlu edecek
zenginlikler içermektedir. Dış boğaz, Kütük Burnu, Cennet Adası, Kadırga Feneri ve Kargı
Adası başlıca dalış noktalarıdır.
Kanyoning
Ula Kanyonu, Kelebekler Vadisi ve Saklıkent, Muğla yöresindeki belli başlı kanyonlardır.
Ancak bu yörede henüz keşfedilmemiş 30‟a yakın kanyon bulunmaktadır. Muğla‟da Doğa
Sporları Kulübü üyeleri zaman zaman düzenlediği faaliyetlerle bu sporun ve yörenin
tanınmasına ve sevilmesine katkıda bulunmaktadır.
Mağaracılık
Muğla İli, kireç taşı olan kaya yapısından dolayı, mağara açısından zengin bir bölgedir.
Bölgede keşfedilmeyi bekleyen pek çok mağara bulunmaktadır. Bu sporu yapanlar
tarafından en çok tercih edilen mağaralar, Milas-Menteşe dağ sırasında bulunan Gökçe
Mağarası (345metre) ve Kavaklıdere Yerküpe Mağarasıdır.
Yayla Turizmi
Köyceğiz Ağla Köyü Yaylası
Köyceğiz'in doğusunda yer alan yaylaya, 4 kilometresi asfalt, 8 kilometresi stabilize olan
toplam 12 kilometrelik bir yol ile ulaşılmaktadır. Asırlık çam ve çınar ağaçları, meyve ve
sebze bahçeleri ile içice olan yayla köyü, yerel halk tarafından yoğun olarak tercih edilen bir
dinlenme merkezidir.
Fethiye Karabel ve Kuyucak Yaylaları
Yaylaya, Fethiye - Korkuteli - Antalya karayolunun 49. kilometresinden güneye dönülerek 3
kilometrelik stabilize yolla ulaşmak mümkündür. Hiç yapının bulunmadığı, tamamen bakir
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
43
olan yayla; dağ çayırları, kır çiçekleri, sedir ve asırlık ardıç ağaçları ile kaplıdır. Anadolu'da
yayla geleneğini yüzyıllardır sürdüren Yörükler, yüksekliği 1.300 metre olan bu bereketli
yaylada, kıl çadırlarını kurarak hayvanlarını otlatmaktadırlar.
Yerküpe Yaylası
Menteşe Beldesi'nin güneydoğusundaki yaylaya, 8 kilometrelik stabilize yolla
ulaşılmaktadır. Ayrıca beldeden ulaşım aracı bulunabilmektedir. Çam ormanları ve çınar
ağaçları ile çevrelenmiş olan yaylada yöre halkının kullandığı basit yayla evleri
bulunmaktadır. İçinde sarkıt ve dikitlerin bulunduğu, iki çıkışı olan yeraltı mağarası da
yaylaya farklı bir özellik vermektedir.
Milli Parklar
Marmaris Milli Parkı
Milli Parkın orman formasyonunu, kızılçam (Pinus Brutia) oluşturmaktadır. Bununla birlikte
endemik bir tür olan sığla ağacı, sahanın belirli bölgelerinde yayılım gösterir. Sığla ağaçları,
bölgenin derin, nemli ve ağır topraklı taban arazilerinde yetişmektedir. Vadi içerisinde ise
kızılçam , meşe, çınar ve kızılağaç gurupları, etkileyici bir görünüm sunmaktadır. Ayrıca
pırnal meşesi, kemes meşesi, yabani zeytin, kocayemiş, tesbih, sumak, keçiboynuzu,
melengiç, zakkum ve defne gibi ağaçcık formlu Akdeniz bitkileri de Milli Park alanında
geniş yayılış alanları göstermektedirler.Saha, yaban hayatı bakımından da zenginlik
içermekte olup, özellikle Marmaris-Köyceğiz arasında bulunan ve nesli tükenme tehlikesi
altında olan yaban keçilerinin yanı sıra ayı, karakulak, tilki, sincap, gelincik gibi memeli
hayvanlara da rastlanmaktadır.Milli Park sahasında; Antik Physkos Kenti (Marmaris) ve
Amos (Hisarönü) kenti yeralmakta olup,
Saklıkent Milli Parkı
Saklıkent Milli Parkı, Muğla İli Fethiye İlçesi sınırları içerisinde, Eşen Çayının bir kolu
üzerinde yer almaktadır. Saklıkent'e, güneyden Kalkan-Yeşilova yol ayrımından Palamut
Köyü ile kuzeyden Kemer yolu ile ulaşılmaktadır.Milli Parkın ana özelliğini, 1000-1100
metre yüzeyi içerisinde gelişen ve oldukça dik vadi yamaçlarına sahip olan Saklıkent
Kanyonu oluşturmaktadır. Milli Park alanında, orman formasyonu, kızılçam (PinusBrutia),
karaçam (Pinus Nigra) ve sedir (Cedrus Libani) ağaçlarından meydana gelmektedir. Kanyon
girişine yakın kesimlerde kızılçam yaygınlık gösterirken , özellikle Milli Park'ın güneydoğu
kesiminde 1000 metrenin üzerindeki zonlarda, karaçam; Dumanlıdağ ve yakın çevresinde
ise sedir ağaçları görülebilmektedir. Ayrıca Aktez Yaylasının güneydoğu kesimi , soğanlı
bitkilerin (Sıklemenlerin) endemik olarak yerleştikleri ve yetiştikleri sahadır.Milli Park
sahasında; Milli Parka ismini veren ve ziyaretçileri vahşi yapısıyla çeken Saklıkent Kanyonu
görülmeye değerdir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
44
UĢak
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Sebaste (Selcikler)
Sebaste Şehri, Roma İmparatoru Augustus tarafından M.Ö. 20 yılında Sebaste adıyla
kurulmuştur. Roma Dönemi‟nde 12 önemli şehirden biridir. M.S. 9. yüzyılda yakın
çevresindeki kentlerin piskoposluk merkezi haline gelmiştir.
Akmonia (Ahatköy)
Uşak‟a 40 km., Banaz‟a ise 8 km. uzaklıktaki bu köyün güney tarafında üç tarafı dere ile
çevrili yüksek ve çevreye hakim bir tepe üzerinde kurulmuş antik Akmonia Şehri
bulunmaktadır. Burası meşhur Kral Yolu üzerindedir.
Tümülüsler
Selçikler Köyü‟nün güneyindeki Çingil Çayı‟nın güney kısmında antik nekropol (mezarlık)
alanı uzanmaktadır. Bu nekropolde üç tane tümülüs bulunmaktadır. Bunlardan ikisi daha
önce açılmış ve mezar odalarına ulaşılmıştır. Birisi ise açılmamış olmasına rağmen eski
çağlardan beri çeşitli tünellerle birkaç kez girildiği görülmüştür. Bu tümlüsler M.Ö. 5.yy.dan
kalma Greko-Pers eserler ihtiva etmektedir..
İnanç Turizmi
Kilise Kazıları
Selçikler Köyü‟nün güneydoğusunda bir kiliseye ait heykeltraşlık eserlerin ortaya
çıkarılması üzerine burada araştırmalara başlanarak 1966-1968 yıları arasındaki kazı
mevsiminde bir kilise kompleksinin, muhtemelen Sebaste Piskoposluk Merkezi‟ne bağlı orta
büyüklükte bir kilisenin planı ortaya çıkarılmıştır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dağ ve Doğa Yürüyüşü:Ulubey İlçesi Kanyonu ve Murat Dağı.
Av Turizmi:Uşak‟ta yaban domuzu, keklik, tavşan, tilki avları yapılabilmektedir.
Termal Turizm
Aksaz Hamamı
Kaplıca gerek kapasitesi gerekse doğal çevresi ile olan kaynak bütünlüğü göz önünde
bulundurulduğunda il bazında önemli bir kaynaktır. 4 lt/sn debiye sahiptir. 1994 yılında
Ulubey Belediyesi ve Turizm Bakanlığı‟nca sondaj çalışması yapılmış finansman yetersizliği
ve suyun kaçması endişesi ile çalışmalara ara verilmiştir. Roma Dönemi‟ne ait hamam
kalıntıları ortaya çıkarılmıştır.
Emirfakıllı Kaplıcası
İl bazında önemli bir kaplıca olup özel kişi mülkiyetindedir. 6 lt/sn debiye 36 derece
sıcaklığa sahiptir. 1985‟te analizi yapılmış sağlık açısından yararlı olduğu belirtilmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
45
Tabiat Anıtı
Banaz ilçesi, Bahadır Köyü Tepedelen Mevkii‟nde bulunan Tepedelen Çamı Orman
Bakanlığı‟nca anıt ağaç olarak tescil edilmiştir.
Manisa
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Sardes
Salihli yakınlarında, bugünkü İzmir-Ankara yolu üzerinde, Manisa‟ya yaklaşık 62 km
uzaklıkta bulunan Sart, antik çağda Lidya Krallığı‟nın başkenti olması ve tarihte ilk altın
paranın basıldığı yer olmasıyla ün yapmıştır. Arkeolojik kazılar sonucunda, Artemis
Tapınağı, Sinagog ve Cimnazyum başta olmak üzere altın arıtımevi ve mermerli cadde
kenarındaki dükkanlar ile Artemis Mabedi yakınındaki küçük kilise gibi birçok eser ortaya
çıkarılmıştır.Sart Ören Yeri, Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait Ege Bölgesinde bulunan yedi
kiliseden Sart Kilise‟sinin bulunduğu yer olarak da yoğun bir biçimde ziyaret edilmektedir.
Akhisar (Thyatira)
Bugünkü Akhisar İlçesi‟nin bulunduğu alanda ilk yerleşim izleri M.Ö. 3000 yıllarına
inmektedir. Eski adının Pelopia olduğu anlaşılan Thyatira, antik çağda bölgedeki başlıca
merkezlere ulaşımı sağlayan yolların kesiştiği bir noktada bulunması nedeniyle siyasi ve
ticari açıdan da önemliydi.
Alaşehir (Philadelphia)
Alaşehir'in üzerine kurulu olduğu antik Philadelphia kentinin akropolü durumunda olan
Toptepe Düzlüğü‟nde bulunan tapınak kalıntıları, Toptepe'nin kuzey eteklerinde bulunan
tiyatro, Bizans döneminde yapılmış olan surlar ve doğu kapısı ile M.S. VI yüzyıla ait St. Jean
kilisesi en önemli eserlerdir. Havarilerden loannes adına yapılan St. Jean Kilisesi, Ege
Bölgesindeki Hıristiyanlık‟ın ilk çağlarına ait 7 kiliseden birisidir.
Bintepeler - Lidya Kral Mezarları
Salihli-Akhisar yolunun güneyinde, Gediz Ovasının kenarında yaklaşık 90 kadar tümülüsü
içeren Lidya Kral Mezarlığı bulunmaktadır. İrili ufaklı bu tümülüslerin içinde en büyükleri
Kral Alyattes ve Kral Gyges'e ait olanlardır.
Milli Parklar
Spil Dağı Milli Parkı
Ege Bölgesi‟nde, Manisa İli‟nin yamaçlarına yaslanan Spil Dağı üzerinde yer alan milli
parka, Manisa'dan 24 km.lik bir karayolu ile ulaşılmaktadır.Milli Park‟ın tarihi ve mitolojik
yönü zengindir. Milli Park‟ın doğusunda, 600 metre yükseklikte bulunan ve içi tamamen
sülüklerle dolu olan "Sülüklü Göl", kalker bazı erimesi ile meydana gelmiş bir dolin gölüdür.
Yine suların kalkerserilelinin altını eritip oymaları ile çok sayıda inler oluşmuş olup,
bunların en büyüğü Paşaini‟dir. Parkın yakınında sıcaklığı en az 21 dereceye kadar yükselen
ılıca mevcuttur.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
46
İnanç Turizmi
Sultan Camii
Kanuni Sultan Süleyman'ın sancak beyi olarak Manisa'da görev yaptığı sırada inşaatına
başlanılan Sultan Cami, Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hafsa Sultan adına yapılmış ve 1522
yılında tamamlanmıştır.Medrese, sübyan mektebi ve imaretten oluşan külliyeye sonradan
darüşşifa ve hamam ilave edilmiştir.Sultan Camii, Mesir Şenliklerinin kutlandığı ve halka
atıldığı camii olması nedeniyle, halk arasında Mesir Camii adıyla da anılmaktadır.
Muradiye Camii
Klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan, projesi Mimar Sinan'a ait Muradiye Camii,
1583-1585 yıllarında Sultan III. Murat adına yapılmıştır.
Termal Turizm
Kurşunlu Kaplıcaları
Salihli‟nin 5 km. kadar güneybatısında, Manisa‟ya 71 km. uzaklıkta olan kaplıca; romatizma,
solunum yolları hastalıkları, cilt ve kadın hastalıkları ile nevralji tedavisinde
kullanılmaktadır.
Emir Kaplıcaları
Manisa‟ya 130 km, Kula‟ya 20 km uzaklıktadır. Romatizma ve cilt hastalıklarına iyi gelen
kaplıca sularının, az miktarda içildiğinde sindirimi kolaylaştırdığı ve karaciğere yararlı
olduğu söylenmektedir.
Sart Kaplıcaları (Çamur Hamamı)
Manisa‟ya 68 km, Salihli‟ye 11 km uzaklıktaki bu kaplıcalar romatizma, nevralji, kadın
hastalıkları ve cilt hastalıklarının tedavisinde yararlı olmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dağ-Doğa Yürüyüşü: Spil Dağı Milli Parkı
Av Turizmi : Salihli İlçesi‟nde bulunan Demirköprü Baraj Gölü‟nde sazan ve levrek,
Marmara Gölünde ise sazan ve yılan balığı avlanabilmektedir.
Yayla Turizmi: Spil Dağı'nın kuzeyinde yer alan Sultan Yaylası (Kiraz Yaylası).
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
47
Afyon
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Ayazini Örenyeri
Afyon-Eskişehir karayolunun 27. km.den sağa doğru 4.7 km. gidilerek ulaşılan Ayazini
kasabasının, Frigler Dönemi'nden beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Roma
ve Bizans Dönemleri'ne ait aile ve tek kişilik kaya mezar odaları, Bizans Dönemi'ne ait
kiliseler ve kaya yerleşimleri, arazinin elverişli olması nedeniyle oyularak yapılmış
eserlerdir.
Synnada Antik Kenti
Yerleşim yeri Şuhut ilçe merkezindedir. Roma ve Bizans Dönemleri'nde Frigya'nın başkenti
olmuş büyük bir kenttir. Roma Dönemi'nde yarı özerk bir konuma ulaşmış olan kentte,
imparator adına ve Hieropolis'le ortaklaşa, gümüş cistophorus ve bronz sikkeler
bastırılmıştır.
Apameia Antik Kenti ve Örenyeri
Bugünkü Dinar ilçesinde bulunan kentin daha önceki adı Keleneia‟dır. Pers ve Roma
Dönemleri'nde kent, Batı Anadolu‟nun satraplık merkezi olmuştur. Dönemin Efes‟ten sonra
ikinci büyük kentidir.
Docimeium Antik Kenti
İscehisar ilçe merkezinde, Makedonyalılar tarafından kurulmuş bir kenttir. Roma Döneminde
yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırmıştır.
Amorium Antik Kenti
Emirdağ‟a bağlı Hisarköy‟de bulunan kentin tarihi, Eski Tunç Çağı‟na kadar uzanmaktadır.
Hititler Dönemi'nde bu kent Aura diye adlandırılmıştır. Amorium ise kentin Klasik Çağdaki
adıdır. Roma Dönemi'nde yarı özerk olan kent imparator adına bronz sikkeler bastırmıştır.
Bizans Dönemi'nde önemi artmış, İstanbul‟dan sonra ikinci büyük kent konumuna
yükselmiştir.
Göynüş Vadisi Örenyeri
Afyon-Eskişehir karayolunun 32. km.den sola dönüldükten sonra 1,5 km. gidilerek ulaşılan
bir vadi içinde yer alan Örenyerinde; Kybele Açık Hava Tapınağı olan Maltaş, Göynüş
Kalesi, üzerinde aslan kabartmaları bulunan Aslantaş ve Yılantaş mezar odaları yer
almaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
48
İnanç Turizmi
İmaret Camii
1472 yıllarında Fatih Sultan Mehmet‟in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa tarafından Mimar
Ayas Ağa‟ya yaptırıldığı bilinmektedir ve Osmanlı döneminin en güzel eserlerinden biridir.
Üzeri altı sütun üzerine sivri kemerli sekizgen kasnaklı bir kubbeyle örtülüdür. 1795‟te
onarımı yapılmıştır.
Termal Turizm
Ömer ve Gecek Termal Turizm Merkezi
Romatizmal hastalıklar, deri, kalp ve kan dolaşımı, sindirim sistemi, eklem rahatsızlığı ve
kireçlenme, karaciğer, safrakesesi, beslenme bozukluğu, sinirsel ve kadın hastalıklarıdır.
Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi
Romatizmal, kalp ve dolaşım sistemi, böbrek ve idrar yolları, karaciğer-safrakesesi, sindirim
sistemi, metabolizma bozuklukları, kemik ve kireçlenme ve cilt hastalıkları.
Hüdai Termal Turizm Merkezi
Alternatif Turizm
Ornitoloji:Akdağ, Başmakçı, Çardak Gölü, Karamık sazlığı
Mağara Turzimi: Kurtini; Sandıklı İlçesindenden 34 km uzaklıkta Bökenin Yurdu denilen
bölgededir. 1700 metre yükseklikte orman içerisinde bulunan mağara tahminen 300 m
uzunluğundadır
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
49
TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI
AKDENĠZ BÖLGESĠ
BÖLÜM III
Adana
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Anavarza Ören Yeri
Adana ilinin Ceyhan ilçesi, Kozan-Kadirli yolunun yaklaşık 20 km.sinde Dilekkaya köyü
yakınındadır. Çukurova‟nın ortasında birden bire yükselen büyük bir kaya kütlesinin önünde
kurulmuştur. Roma İmparatorluğu döneminde “Caesarea” veya “Anazarbus” olarak
anılmıştır. Anavarza, 408 yılında Antik Kilikya Eyaleti‟nin baş kenti olmuştur. Anavarza
Kalesi, Roma ve İslami dönemlere ilişkin izler taşımaktadır. Ören yerinde ayakta kalan
kalıntılardan surlar, zafer takı, kale, sütunlar, yol ve bekçi evi önündeki mozaikli iki havuz
görülmeye değer niteliktedir.
Şar Ören Yeri
Toros dağları üzerinde Adana‟ya 210 km uzaklıktaki Tufanbeyli İlçesinin 20 km. kuzey
doğusundaki Şar Köyü‟nde yer almaktadır. Şar, Hitit döneminde “Komana” adıyla bilinen
önemli bir dinsel merkez olup Hitit Ana Tanrıçası Magda-Mater adına düzenlenen dini
törenlerin en önemlilerinin burada yapıldığı bilinmektedir. Ayrıca Romalılardan kalma açık
hava tiyatrosu, Bizanslılardan kalma kilise ve mermer bloklardan inşa edilmiş 6 m.
boyundaki "Ala Kapı" görülmeye değer eserlerdir.
Misis Ören Yeri
Misis Antik Kenti, Ceyhan Nehri kenarında, tarihi İpek Yolu üzerinde kurulmuş Adana‟dan
sonra gelen ikinci bir geçit durumundadır. Misis'in tarihi, antik kentin üzerinde bulunduğu
ve Neolitik Çağa tarihlenen höyük ile başlar. Misis‟i Troia kahramanlarından Mopsus‟un
kurmuş olduğu söylenmektedir.
Kozan Kalesi
Çukurova‟yı çevreleyen dağ kaleleri zincirinin dördüncü halkasıdır. Tarihte Sis Kalesi olarak
anılan kale Asurlular tarafından inşa edilmiş olup Sis Şehri el değiştirdikçe kale de onarım
görmüştür.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yayla Turizmi
Kozan-Horzum ve Çulluuşağı Yaylaları
Kozan ilçesini, Feke-Saimbeyli-Tufanbeyli İlçeleri ile Kayseri'ye bağlayan karayolunun 25.
kilometresinde Horzum yaylası, 31. kilometresinde de Çulluuşağı yaylası bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
50
Pozantı - Tekir Beldesi Yaylası
Adana-Ankara E5 karayolunun 107. km. sinde, yolun her iki yakasında çok geniş bir alana
yayılmış olan yayla, Pozantı ilçesine 7 km. uzaklıktadır. Yaylanın kuzey ve güneyinde
bulunan ve yaylaya 2 km. mesafede yer alan Osmanlı tabyaları ile Orman İşletme
Müdürlüğü'nce koruma altına alınarak üretilen yaban keçileri yaylada görülmeye değer
diğer güzelliklerdir.
Pozantı - Armutoluğu Yaylası
Pozantı - Ankara yol ayrımından doğuya dönülerek çam ve köknar ormanları arasında
yapılan 13 kilometrelik bir yolculuk sonrasında yaylaya ulaşılır. Tamamen bakir durumda
olan yayla, sedir, köknar, ardıç ağaçları ve kır çiçekleri ile bezelidir. Sarımsak Dağı'nın
eteklerinde bulunan yaylada yaban hayatı da oldukça zengindir. Konaklamaya müsait
herhangi bir yapının bulunmadığı yaylada kamp yapmak mümkündür.
Milli Parklar ve Tabiat Koruma Anıtları
Aladağlar Milli Parkı
Aladağlar Milli Parkı gerçek anlamda bir jeomorfolojik açık hava müzesidir. Aladağlar
Milli Parkı, bitki örtüsü açısından da oldukça zengin olup ,ormanı oluşturan hakim türler
karaçam ve kızılçamdır. Ormanın üst sınırından itibaren başlayan Alpin zonda çayırlar yer
almaktadır. Bu alanlardan daha yüksek kesimlerde yükseklik ve eğimden kaynaklanan
çıplak kayalık kesimlere ulaşılmaktadır. Milli Parkın yaban keçisi, ayı, vaşak, sansar ve su
samuru gibi nesli tükenmekte olan hayvanlardan oluşan zengin bir florası vardır. Milli Park
içerisinde kamp alanları, günübirlik alanlar, doğa yürüyüşü ve tırmanma güzergahları
düzenlenmektedir.
Tabiat Anıtları
Bigbig Orman Sarmaşığı: Adana, Pozantı. Kayaya yapışık olarak 15 m. boyunda ve yörenin
en yaşlı ağacı.
Yumurtalık Tabiatı Koruma Alanı
Doğu Akdeniz Bölgesinde, Adana İli, Karataş İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.
16.430 Hektar büyüklüğündeki koruma alanına Karataş-Adana ve Yumurtalık-Adana
yolundan ulaşılmak mümkündür. Karataş ilçe merkezine 35. km, Yumurtalık ilçe merkezine
30 km. mesafedeki alan Seyhan-Ceyhan deltası, göl lagünleri, kıyı kumulları, barındırdığı
bitki ve hayvan türleri, tarihi ve kültürel değerleri ile kompleks bir yapı oluşturmaktadır.
Sulak alan kompleksi, kuş göç yolları üzerinde bulunmakta olup, kışın kuş populasyonu çok
yüksek değerlere ulaşmaktadır. Kuş göçlerinin emniyetli bir şekilde tamamlanması
bakımından son derece önemli bir mevkide bulunmanın yanı sıra alan, soğuk kış şartlarında
Orta Anadolu‟da donan göllerin su kuşlarına çok önemli bir kışlak görevi yapmaktadır.
Koruma alanı sınırlarında yer alan Akyatan ve Ağyatan gölleri barındırdığı kuş türleri
açısından Türkiye‟deki “A sınıfı” niteliğindeki 19 sulak alandan 2‟sini oluşturmaktadır.
Ayrıca nesli tükenmekte olan 2 tür deniz kaplumbağası "Caretta Caretta" ve özellikle
"Cheloria Mydas" ın Akdeniz‟de varlığını sürdürebilmesi açısından da bu alanlar önem
taşımaktadır. Ayrıca Yumurtalık Lagünü ülkemizde Halep Çamının (Pinus Halepensis)‟in
nadir yayılış alanlarından birisi niteliğindedir. Çukurova‟nın iki önemli akarsuyu olan
Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının alüvyal düzlüklerde yarattıkları deniz kulakları ve sulak
sazlık alanlar eko turizm açısından sınırsız olanaklar sağlamaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
51
Rafting
İlin geçiş bölgesinde yer alan yüksek debili derin ırmak yatakları Raftinge son derece
uygundur. Pozantı ve Karaisalı yakınlarındaki Çakıt Suyu, Feke yakınlarındaki Göksu
Irmağı ile Aladağ yakınlarındaki Zamantı Irmağı bu niteliklere sahip akarsulardır.
Av Turizmi
Adana‟da en büyük av potansiyeli Toroslar‟da Karanfil Dağı ve Demirkazık yamaçları ile
Aladağ, Pozantı, Karaisalı yörelerindedir. Feke, Saimbeyli ve Tufanbeyli yöreleri de bu
açıdan zengin bir potansiyele sahiptir. Karaca, geyik, yaban keçisi, keklik, turaç, sülün,
göçmen kuşlar ve yırtıcı kuşları korumak için İlde belli bölgelerde yasaklar getirilmiştir.
Ayrıca belirtilen yörelerdeki akarsular zengin alabalık potansiyeli ile sportif olta balıkçılığı
için idealdir.
Trekking
İlin kuzeyini kaplayan Orta ve Doğu Toroslar her türlü dağ turizmi için son derece uygundur.
Yükseltisi 3.000 metreyi aşan doruklar tırmanma; bunun daha alt kotları ise doğa yürüyüşleri
için idealdir. Pozantı yakınlarındaki Karanfil ve Pozantı Dağlarında kamp yaparak doruklara
ulaşmak mümkündür. Tırmanma için ikinci uygun alan Feke‟ye bağlı Mansurlu Köyü
civarında yer almakta olup bu yöre ünlü Demirkazık Ziresi‟nin güney duvarına yakındır.
İnanç Turizmi
Ulu Cami ve Külliyesi
Ramazanoğlu Beyliği'nin önde gelen liderlerinden Halil Bey tarafından 1507 yılında
yaptırılmıştır. Külliye; cami, medrese, türbe (Halil Bey Türbesi), vakıf sarayı olarak
adlandırılan harem dairesi ve Tuz Hanı da denilen selamlık bölümünden oluşmaktadır.
Hasanağa Camii
1558 yılında Piri Mehmet Paşa zamanında Hasan Ağa (Hasan Kethüda) tarafından
yaptırılmıştır. Klasik devir (1501-1703) cami tipinin Adana'daki tek örneğidir. Planının
Mimar Sinan tarafından yapıldığı söylenmektedir.
Osmaniye
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Karatepe - Aslantaş Açık Hava Müzesi
Kadirlinin güneydoğusunda olup ilçeye 22 kilometre, Osmaniye'ye ise 30 kilometre,
uzaklıkta bulunan Karatepe, Geç Hitit Döneminde (M.Ö. 8 yy.) Adana ovası Hükümdarı
Asativatas tarafından yaptırılmıştır.
Bodrumkale - Kastabala (Hierapolis) Şehri
Osmaniye iline 15 kilometre uzaklıktaki Bahçe köyü sınırları içinde kalan Kastabala şehri,
MÖ I. yüzyılda yerel bir kral olan Tarkondimotes tarafından kurulmuş ve krallık başkenti
olarak kullanılmıştır. Tarkondimotes'in Roma İmparatoru Octavianus'a karşı yaptığı bir deniz
savaşında ölmesi sonucu kent imparatorluğa dahil edilmiştir.Kastabala'da bulunan ana
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
52
tanrıça Artemis kültü ve tapınağı sayesinde kent, antik devir din tarihinde büyük rol
oynamıştır.
Milli Parklar
Aslantaş Milli Parkı
Milattan Önce 1200 tarihinde deniz kavimleri tarafından yenilgiye uğratılan Hititler,
İmparatorluk merkezi Hattuşaş'ı (Boğazköy) terk ederek güneydoğuya çekilmişler ve M.Ö.
8. yüzyılda Klikya bölgesine hakim olan Kral Asatiwada tarafından Karatepe-Aslantaş
yöresinde yerleştirilerek bir Hitit Krallığı kurmuşlardır. Günümüzde, açık hava müzesi
haline getirilen bu bölgede ortaya çıkarılan eserler, modern müzecilik anlayışına uygun bir
şekilde tarihi çevreleri içinde onarılarak sergilenmektedir.
Yayla Turizmi
Zorkun Yaylası
Osmaniye'nin güneydoğusunda, Nurdağı eteğinde bulunan Zorkun Yaylası, çok geniş bir
tabana yayılmıştır. Çam ve ardıç ağaçları içerisine kurulmuş olan yaylada, ahşap yayla
evlerinin yanı sıra, çok değişik mimari tarzda yapılmış villalara da rastlamak mümkündür.
Maksutoğlu Yaylası
Kadirlinin yaklaşık 45 kilometre kuzeyinde bulunan yaylaya, yaz aylarında, günün belli
saatlerinde hareket eden otobüs ve minibüsler ile ulaşılabilmektedir. Yöre halkının temiz ve
serin havasından yararlanmak için çıktığı yaylanın çevresi tamamen sedir ve köknar
ormanları ile çevrilidir. Yaylada yöresel, ahşap yayla evleri ile kızılçam, sedir, kiraz, ve ardıç
türü ağaçlar iç içe bulunmaktadır.
Antakya
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Titus (Vespasianus) Tüneli
Samandağ‟ın 5 km. kuzeyinde denize hakim yamaçlarda M.Ö. 300 yıllarında Seleuykos
Nikator tarafından kurulan ve kurucusunun adı ile anılan şehirdir. Şehrin, dağın hemen
bitiminde, dağdan gelen derelerin ağzında bir iç limanı vardı. Sellerin bu limanı doldurması
tehlikesi ortaya çıkınca imparator Vespasianus zamanında dağ delinerek bir tünel açılması
kararlaştırılmıştır.
Hatay Arkeoloji Müzesi (Antakya Mozaik Müzesi)
Hitit, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait olan ve Harbiye, Antakya, Atçana ,
Seleukeia Pieria ile İskenderun‟da bulunmuş eserlerin sergilendiği müze, mozaik
koleksiyonlarının zenginliği yönünden dünyada ikinci sırayı almaktadır. Müzede 18.100
parça arkeolojik eser, 1.050 etnografik eser, 13.820 sikke, 1.347 mühür olmak üzere toplam
34.317 adet eser bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
53
Atçana (Alalah) Hitit Saray Harabeleri
Antakya-Reyhanlı karayolunun 22. kilometresinde yolun sağında yer almaktadır. M.Ö. 15.
ve 19. yüzyıllara ait iki saray kalıntısı mevcuttur. Atçana Höyüğü antik şehrinin kalıntısıdır.
İlk iskan M.Ö. 3400 yılında başlamıştır.
İssos Harabeleri
Dörtyol-Erzin arasındadır. İskenderun-Adana karayolunun sol yakasında yer almaktadır.
Çevrede su depoları, kemerler, tapınak ve Cenevizlerden kaldığı sanılan kale ve liman
kalıntıları vardır.
Antakya Kalesi ve Surlar
İstanbul surlarından sonra yurdumuzda en uzun surları oluşturmaktadır. Antik kenti
çevreleyen duvarlar Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde yapılmıştır.
Bakras Kalesi
Bakras Kalesi, Antakya-İskenderun yolu 27. kilometresi üzerinde bulunan Bakras Köyü'nün
üst tarafındadır. Kale, köy yolunun batısında, dağların arasında sarp bir tepe üzerinde
yapılmıştır. Haçlılar döneminde de Antakya Prensliği‟nin kuzeyde en önemli savunma
noktası olmuştur.
İnanç Turizmi
Kanuni Sultan Süleyman Cami (Belen)
1553 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Belen'de yaptırılmıştır. Cami,
kervansarayın batısında tek kubbeli kübik bir yapıdır. Pencere sayısının çokluğu nedeniyle
harimi oldukça aydınlıktır. Kesme taştan yapılmış güdük bir minaresi vardır.
Yavuz Sultan Selim Kervansarayı (Belen)
Kervansaray başta olmak üzere çarşı, hamam, cami, medrese ve kalesi ile her biri ihtişamlı
yapılardan oluşan bir külliye olup, Dörtyol ilçesine bağlı Payas kasabasındadır.
Kervansarayın kapısının üzerindeki kitabede Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in veziri
Sokullu Mehmet Paşa tarafından "Fani dünyada kalıcı bir eser olması için" 1574‟de yapıldığı
yazılıdır.
Barleam Manastırı (Yayladağı)
Yayladağı ilçesinde bulunan Antik Cassius (Keldağ) Dağı‟nda bulunmaktadır. Burası Hitit
Dönemi‟nde kutsal alan sayılmış, Romalılar zamanında da bu özelliğini korumuştur.
Manastır ve kilise iki ana yapı dönemi geçirmiştir. V. yy. sonunda onarılmış, daha sonra
eklemeler yapılmıştır.
St. Pierre Kilisesi
Antakya-Reyhanlı yolu üzerinde, kentten 2 km. uzaklıkta Habib-i Neccar Dağı
eteklerindedir. Doğal bir mağara iken eklemelerle kiliseye dönüştürülen St. Pierre'nin,
dünyanın ilk kilisesi olduğuna inanılmaktadır. Ayrıca tarihte ilk defa bu kilisede Hz. İsa'nın
dinini tanıyanlara "Hristiyan" denmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
54
Barleam Manastırı (Keldağı)
Yayladağı ilçesi Keldağ üzerindedir. Keldağ hem Selevukos döneminde, hem de Roma
döneminde kutsal yerlerden biriydi. O dönemlerde burada bir Dorik tapınağı vardı. (M.Ö. 3.
yüzyıl) M.S. 4. yüzyılda St. Barleam buraya gelerek Zeus heykelini yıkmış ve bir keşişler
topluluğu oluşturmuştur
Termal Turizm
Reyhanlı Hamamat Kaplıcaları
Reyhanlı-Antakya karayolu üzerinde Kumlu ilçesinde bulunmaktadır
Erzin Başlamış Kaplıcaları ve Şifalı Suları
Erzin ilçesi‟ne bağlı Başlamış Köyü‟ndeki kayaların çeşitli yerlerinden çıkmaktadır. Erzin
içmelerinin suyu hafif tuzlu ve acımsı, karbonatlı, toprak kalevili ve karbondioksitlidir.
Reyhanlı Hamamı
Reyhanlı İlçesi‟ne 20 km. uzaklıktadır. Türkiye-Suriye sınır kapısının çok yakınında bulunan
kaplıcada yaklaşık 5 kaynaktan su çıkmaktadır. İçme suyu olarak da kullanılabilen kaplıca
suyu çeşitli romatizmal hastalıklara iyi gelmektedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yayla Turizmi
Teknepınar (Batıayaz) Yaylası
Belen - Güzelyayla (Soğukoluk)
Belen İlçesi - Sarımazı Mahallesi yol ayrımından itibaren 8 kilometrelik asfalt bir yol ile
yeşilliğin ve ormanın hakim olduğu virajlı bir güzergahtan çıkılabilmektedir.
Kırıkhan Delibekirli Köyü ve Çataloluk Yaylası
Çataloluk yaylası köye 7 km uzaklıktadır. Asırlık çınar ağaçlarının çevrelediği yayladan
Kırıkhan ilçesinin içme suyu (Üngüzlü mevkiinden) temin edilmektedir.
Mersin
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Yumuktepe ve Soli Harabeleri; Anamur‟da Anamuryum Harabeleri ve Mamure Kalesi;
Aydıncık‟ta Dört Ayaklı Anıt Mezar; Bozyazı‟da Arsione, Nagidos ve Softa Kalesi;
Edemli‟de Kanlıdivane Harabeleri, Ayaş, Korikos, Adamkaya Kabartmaları; Gülnar‟da
Meydancık Kale; Mut‟ta Alahan Manastırı; Silifke‟de Cennet-Cehennem, Silifke Kalesi,
Tekir Ambarı, Jüpiter Tapınağı, Aya Tekla, Holmi Öreni, Silifke Afrodisyası, Uzuncaburç,
Olba; Tarsus‟ta Kleopatra Kapısı, Gözlükule Höyüğü, Aziz St. Paul Kuyusu, Donuktaş,
Roma Yolu.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
55
İnanç Turizm
Bölge yıllar boyunca çeşitli medeniyetlere beşiklik etmiş, Hıristiyan dünyasının ve Avrupa
ülkelerinin değişik ölçülerde etkilendikleri Bizans ve Roma kültürüne ev sahipliği yapmıştır.
İl‟de inanç turizmi açısından önemli olan iki merkez vardır. Birincisi İsa'nın havarilerinden
St. Paul'un Tarsus'ta bulunan evi ve kuyusu Vatikan tarafından “Hac Yeri” olarak ilan
edilmiştir. Diğeri Müslüman ve Hıristiyan alemince önemli olan ve Silifke/Taşucu'nda yer
alan erken Hıristiyan devrinde “Hac Yeri” olarak kabul edilen Azize Aya Tekla (Meryemlik)
önemli dini ziyaret merkezleridir. Ayrıca Tarsus Ashab-ı Kehf Mağarası da il sınırları içinde
alır.
Termal Turizm
İçel-Güneysu, Güneyyolu, Tarsus Akçakoca, Tarsus Keşbükü İçmeleri, Silifke Saparca
Ilıcası, Mut -Hocantı Kaplıcası.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Kayak
Niğde ve İçel arasında yer alan Bolkar Dağı‟nın kuzey yamaçlarında kayak tesisi
bulunmaktadır. Alp Dağları‟nın Türkiye' deki kanadını oluşturan Bolkar Dağları,
güneybatıda Reşadiye' den başlayıp Anadolu'nun güney kıyılarına paralel olarak uzandıktan
sonra, doğuda İran'ın Zağanos Dağları‟na bağlanır.Bolkar Dağları‟nda 3000 metreyi aşan
birçok zirve bulunmaktadır. Bunlardan Medetsiz (3524 m.) aralarında en yüksek olanıdır.
Meydan ise Bolkar Dağları‟nı görmek isteyenler için çok iyi bir kamp noktasıdır.
Dağcılık
Pozantı'dan doğuya doğru 50 km. uzaklıkta Aladağlar (Çamardı), Demirkazık, Alaca,
Güveller ve Cebel Gölü.
Rafting
İçel Göksu Nehri :İçel İli'nin en önemli akarsuyu olup Orta Toroslar'dan iki kol halinde
doğar. Güney kolu Geyik Dağları‟ndan, diğer kol ise Haydar Dağları‟ndan kaynaklanır. Bu
iki kol Mut ilçesinin güneyinde birleştikten sonra Göksu adını alır. Uzunluğu yaklaşık 260
km. olan Göksu Nehri, Taşucu ve Silifke arasında bir delta yaparak Akdeniz'e dökülür.
İçel Anamur (Dragon) Çayı
Anamur (Dragon) Çayı yaklaşık 35 km. uzunluğu ile Toroslar'ın eteklerinden Çatalyatak,
Yellice ve Kızcağız tepelerinden bir yeraltı nehri olarak doğar.
Mağara Turizmi
Cennet Obruk Mağarası
Çeşitli jeolojik hareketler ve yeraltı sularının aşınması sonucu ortaya çıkan obruk, İçel‟in en
ilgi çekici doğal oluşumlarından biridir. Miyosen Devrine ait kalkerler, erozyonla tavanın
çökmesi sonucu oluşmuştur. Takriben 275x125 m. çapında ve en derin noktası kenarlarından
itibaren 135 m.dir. Cennet Obruğu güneye doğru meyilli bir kuyu halinde alçalır ve en
aşağıda mağara şeklini alarak son bulur. Bu kısımda yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu
sıralarda ortaya çıkan geçici göl yazın kurur. Cennet ve Cehennem Obrukları aynı yeraltı
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
56
mağara sisteminin üst kısmının çökmesiyle meydana gelmiş iki bacaya tekabül eder. Obruğa
Romalı'lar Dönemi'nden kalma merdivenli bir patika ile inilir. Batı uçta Bizans dönemine ait
kilise kalıntıları vardır.
Cehennem Obruk Mağarası
Miyosen Devri'ne ait kalkerler, erozyonla tavanın göçmesi sonucu oluşmuştur. 50x75 m.
boyutlarında, elips biçimindedir. Cennet Obruğuna nazaran daha dar ve diktir. Tavanın
göçmesi sonucu Obruğun dibine yığılan molozlar, batıdan doğuya doğru yaklaşık 30
derecelik bir eğimle alçalmaktadır.
Narlıkuyu Mağarası
Miyosen kireçtaşları içinde gelişmiş bir mağaradır. Cennet Mağarası'nın 300 m. kadar
batısında olup, giriş ağzı denizden 160 m. yükseklikte bulunmaktadır. 20 m. kadar yer yer
dikey kısımları ihtiva eden dar bir girişten sonra mağara, doğu-batı istikametinde devam
eden geniş salonları ihtiva eder. Bu salonlarda çok miktarda sarkıt ve dikitler, kolonlar
bulunmaktadır.
Yayla Turizmi
Çamlıyayla (Namrun)
Külpet Dağı‟nın eteğinde 1. 430 m. rakımdaki Çamlıyayla, Namrun Kalesi çevresinde tarihi
ve doğal güzelliklerle iç içe, oldukça geniş bir alana yayılmış durumdadır. Alt yapısı
tamamlanmış olan yaylada ikinci konut olarak yapılan yazlık evler de bulunmaktadır.Yaban
hayatı yönünden zengin olan bu yörede, Cehennem Deresi ve çevresi, yaban keçisi (Capra
aegagrus) koruma - üretme bölgesi ve avlak olarak değerlendirilmektedir.
Gözne Beldesi (Yaylası)
İçel İli‟nin kuzeyinde Toros Dağları'nın 1. 200 m. yükseltisinde bulunan yayla; çam, ardıç,
meşe gibi maki türü bitki toplulukları ve elma, kiraz, vişne, ayva gibi meyve ağaçları ile
kaplıdır.
Erdemli - Sorgun Köyü (Yaylası)
Tepeler arasında küçük bir vadide kurulmuş olan köy, tamamen elma bahçeleri içerisindedir.
Erdemli, Tömük ve civar köyleri halkının yoğun ilgi gösterdiği yaylada tipik yayla evleri
bulunmaktadır. Güney yönünde, yola 1.5 km. uzaklıkta bulunan tarihi gözetleme kulesi
gezilebilecek yerler arasındadır.
Silifke-Gökbelen Köyü (Yaylası)
Mersin ve Silifke halkının yaz aylarında yoğun olarak kullandığı yayla çam ve maki türü
bitkiler ile çevrilidir.
Silifke-Uzuncaburç Beldesi (Yaylası)
Antik Olba Diocaeseria kenti üzerinde kurulmuştur.
Deniz Turizmi
Deniz turizminin bir alt dalı olan yat turizminin Doğu Akdeniz‟e kaydırılması amacıyla,
uluslararası standartlara uygun yat limanı projesi geliştirilmektedir..Mersin Çamlıbel
mevkiinde faaliyet gösteren Yat Baseni 300- 350 yat kapasiteli olup, yatlara içme suyu,
elektrik, temizlik ve güvenlik hizmetleri vermektedir. Yat turizminin Doğu Akdeniz‟e
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
57
kaydırılmasına öncülük etmek amacıyla onbir yıldan bu yana, geleneksel olarak düzenlenen
Doğu Akdeniz Yat Rallisi‟nde son üç yıldır Mersin Yat Baseni güzergah olarak
belirlenmiştir. Mersin Yat Baseninde değişik tur aktiviteleri yapılmaktadır.
Antalya
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Perge
Antalya‟nın 18 km. doğusunda, Aksu Bucağı‟nın sınırları içindedir. Kilikya – Pisidya ticaret
yolunun üstünde yer aldığı için önemli bir Pamphylia şehridir. Şehrin kuruluşu diğer
Pamphylia şehirleriyle aynı zamana rastlar (İsa‟dan Önce 7 yy.). Ana tanrıçası Perge
Artemisi olan Perge, hristiyanlar için önemli bir kent idi. İsa‟dan Sonra Aziz Paulos ve
Barnabas, Perge‟ye gelmiştir. Magna Plancia gibi kimi zenginler Perge‟ye önemli anıtlar
kazandırmışlardır. Perge‟deki diğer yapılar, nekropol, surlar, gymnasium, Roma Hamamı,
anıtsal çeşme, Helenistik ve Roma Kapılarıdır.
Termessos
Roma ve Grek kentlerinin aksine Termesos Anadolu‟nun içlerinden gelen Solymler
tarafından kurulmuştur. Önemli kalıntılardan olan 4200 kişi kapasiteli tiyatro, Roma stiliyle,
İmparator Augustus tarafından İ.S. 1.yy.ın hemen başlarında yaptırılmıştır. Üstü örtülü
meclis toplantı binası olan Odeon‟un 600 kişilik oturma yeri bulunmaktadır. Birbirine bağlı
beş sarnıçtan oluşan yer altı sarnıcı su depolamak ve zeytinyağı saklamak için kullanılmıştır.
Batı tarafı açık, diğer tarafları sütunlu galerilerle çevrili Agora; 6 m. yükseklikteki platform
üstünde oturan kahramanlık anıtı Hereon, Korint düzenli tapınak, Zeus Solymeus Tapınağı,
Küçük ve Büyük Artemis Tapınakları, Gymnasium ve gözetleme kuleleri diğer önemli
kalıntılarıdır. Bunların dışında pek çok anıt ve kaya mezarları bulunmaktadır.
Aspendos
Pamphilya kenti olan Aspendos Antalya‟nın 48 km. doğusundadır. Aspendos‟a AntalyaManavgat yolundan ayrılan bir asfalt ile ulaşılır. Kent, Serik İlçesinin 8 km. doğusunda
Köprü Çayı‟nın dağlık bölgeden düzlüğe ulaştığı yerde, biri büyük, diğeri küçük iki tepe
üzerine kurulmuş zengin şehirlerden biridir. İlk ismi bastığı sikkeler üzerinde de görüleceği
gibi Estvadiiys‟tir. Antik dünyada en güçlü para Aspendos sikkesidir.M.Ö. 7. yy. başlarında
kurulan şehir, Perslerin, Attik Delos Deniz Birliği‟nin, Büyük İskender‟in, Bizans, Selçuklu
ve Osmanlıların egemenliklerini tanımıştır. Evrimedon Çayı ağzındaki konumu ile önemli
bir liman ve ticaret kenti olarak ünlenen Aspendos, mısır, gül ağacından yapılmış süs
eşyaları, şarap, tuz ve at ticareti yapmıştır. Kent ayrıca antik dünyanın en iyi atlarını
yetiştirmesi ile de ünlüdür.
Sillion
Perge‟ nin kuzeydoğusunda, denizden 12 km. içerde, ova ortasında, yayvan biçimli yalçın ve
yüksek bir tepe üzerinde kuruludur. Antalya-Alanya Karayolunun 29. km.sinde yer alan Eski
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
58
Yörük Köyü‟nden sapıldığında, 5 km. lik bir yoldan sonra antik kente varılmaktadır. M.Ö.
IV. yy. da kurulan ve Bizans Döneminde Psikoposluk merkezi olan kent, Selçuklu çağlarını
yaşamıştır.
Alanya Kalesi
Alanya Kalesi zamanımıza kadar korunan tek Selçuklu kalesidir. 1225 yılında Roma Kale
kalıntılarının yerine Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yeni bir kale
yaptırılmıştır. 83 kule ve 140 burca sahip , üç sıra surlarla çevrili olan kale, bütün olarak iç
ve dış kale bölümlerinden oluşur. Aya Yorgi Kilisesi, Kanuni Sultan Süleyman Camii,
Akşabe Sultan Türbesi, Selçuklu Hamamı, Arasta, Bedesten, Sitti Zeynep Türbesi, Sultan
Alaaddin Sarayı, irili ufaklı sarnıçlar, deniz feneri ve zindandan oluşmaktadır.
Kızıl Kule
Adını alt ve üst kısımlardaki kesme taşlardan alan Kızıl Kule, 1226 yılında yapılmıştır.
Bugün bile sapasağlam ayakta duran kalenin doğu cephesi ile batı cephesi arasındaki
oturduğu yerin konumu nedeniyle, 2 m.lik bir yükseklik farkı vardır. Sekizgen şeklindeki
kule beş katlıdır. Zemin katın ortasından yukarı doğru, beşinci kata kadar yükselen bir bölüm
bulunmaktadır. Su sarnıcı görevini üstlenen bu bölüm kulenin omurgası durumundadır.
Zemin kat etnografik müze olarak hizmet vermektedir.
Selçuklu Tersanesi
1228 yılında yaptırılan tersane 56,5 m. uzunluğunda , 44 m. derinliğinde ve 5 gözlüdür.
Tersane güneyden gelebilecek tehlikelere karşı, iki katlı, iki odalı bir kule ile
güçlendirilmiştir.
Ovagelemiş (Patara)
Kaş‟a 41 km. mesafededir. Antik kent, limanın doğu yakasında geniş bir alana yayılmış
durumdadır. Kent ve limanı, yaklaşık 3 km. uzunluğundaki vadinin girişindedir. Patara
Limanı, Xanthos (Eşen) Çayı‟nın getirdiği alüvyonlarla dolunca bugünkü görünümünü
almıştır. Şehrin tarihi M.Ö. VI. ve V. yüzyıla kadar çıkarılmaktadır. Büyük İskender‟e
kapılarını açarak yıkılmaktan kurtulan antik şehir, İskender‟in ölümüyle işgallerden
kurtulamamıştır. Daha sonra Mısır‟ın eline geçen kent, M.Ö. 190 yılında III. Antiokhos
tarafından zapt edilmiştir. Bir süre Roma yönetiminde kalan kent; M.S. 2. yy.da Likya
hakimiyetine girmiştir. Likya Birliği içinde altı büyük şehir vardır. Bunlar: Patara, Pınara,
Xanthos, Olimpos, Myra ve Tlos‟dur. Likya Birliği toplantıları genellikle Patara‟da
yapılmıştır ve Patara üç oy hakkına sahiptir. Kent, Roma egemenliğine geçtikten sonra,
Roma valilerinin adli işlerini gören bir merkez olmuş ve deniz üssü olarak ayrıcalığını
korumuştur.Şehir, Bizans Dönemi‟nde de önemli bir konum edinmiştir. Zira “Noel Baba”
olarak adlandırılan Saint-Nicholas Patara‟lıdır. Hz.İsa‟nın havarilerinden Saint Paul,
Roma‟ya gitmek için Patara‟dan gemiye binmiştir ve Patara, Erken Hıristiyanlık
Dönemi‟nde Piskoposluk merkezi olmuştur. Patara‟ya girilirken yol üzerinde, Likya tipi
Roma Devri mezar anıtları görülür. Girişte üçgözlü Zafer Takı, sular altında kalmış üç
nefli Liman Kilisesi ve Hurmalık Hamamının kalıntıları vardır. Bunun 100 m. ilerisinde son
kazılarda Likya şehirleri arasındaki mesafeyi gösteren yol kılavuzu bulunmuştur. Klavuz,
Dünya karayollarının en eski ve en kapsamlı yol levhasıdır.
Xanthos
Kaş‟a 45 km. mesafede Kınık beldesindedir. Eşen Çayı‟nın doğu kıyısında kurulmuş, Likya
Birliği‟nin başkentidir. Kentin akropolisinden elde edilen yüzey buluntuları, yerleşme
tarihinin M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzandığını ortaya koyar. M.Ö. 545‟deki Pers işgali sırasında,
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
59
Harpagos‟a karşı sonuna kadar direnen kent halkı, tüm Likya‟ ya örnek olmuştur. Ancak
Xanthos‟ lular, bu kahramanca savaşıma karşın işgali engelleyememişlerdir. Antik kentte,
Büyük İskender‟in fethinden sonra Seleukoslar‟ ın ve Roma‟nın egemenliği yaşanır.
Xanthos, M.Ö. 168‟de Likya Birliği‟nin lideri olur. Kentin asıl gelişimi de Roma
Dönemleri‟nde gerçekleşmiştir. M.Ö. 42‟de Roma‟daki iç savaşlar sırasında Brutus‟ un
yıkıma uğrattığı kent, hemen hemen yeniden kurulmuştur. M.Ö. 43‟de pamphilya ile birlikte
imparatorluk eyaleti olur. İmparator Neron zamanında kısa süre bağımsızlığını kazanır. 7374‟te ise yeniden Likya-Pamphiya Eyaleti sınırları içerisine alınır. Bizans Dönemi‟nde surlar
onarılır ve tepenin doruğuna bir manastır yapılır. Hıristiyanlık Dönemi‟nde Piskoposluk
haline getirilen Kent, 7. yüzyılın sonundan 10. yüzyılın başına değin Arap akınlarıyla
sarsılır.
Andriake
Part Savaşını planlayıp Asia ve Lykia' ya gelen Traian, Myra' da konakladığında Lykia‟ nın
güneyinde güzel bir limanın yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ancak planlama ve uygulama
Hadrian Döneminde gerçekleşmiştir.Andriake kenti, büyük ölçüde limanın güneyindeki
tepenin eteğine yayılmıştır. Şehrin bir kısım kalıntıları ile nekropolü liman ağzının
kuzeyinde bugünkü Demre' ye çok yakın bir kesimde bulunmaktadır.Kalıntılar arasında
su kemerleri, Nymphaion, agora, sarnıç görülebilir. Agoranın batısında ünlü Norrea veya
granarium (silo, hububat deposu) yer alır. Yapı 7 odadan oluşmaktadır. Cephede
granariumun yapılış zamanını kesin olarak saptamamıza yarayacak bir yazıt
bulunmakta olup, tam ortasında da Hadrian ve karısı
Sabina‟ nın portreleri
görülmektedir.
Karatay Medresesi
Yat Limanı üzerinde Karadayı sokağındadır. 1250 yılında Selçuklu veziri Abdullahoğlu
Emir Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır.
Alara Han
Alanya – Manavgat sınırını oluşturan Alara Çayı‟nın denizden 9 km. kuzey yönünde inşa
edilmiştir. Alanya‟ ya 35 km. uzakta olan Alara Kervansarayı, 1232 yılında Sultan Alaaddin
Keykubat tarafından 2000 m² lik bir alanda tamamen kesme taşlardan yaptırılmıştır.
Kervansaray girişindeki ikinci kapı, konukların kalacağı yerlere açılır. Nöbetçi Kulübesi,
bugün bile tüm özelliğini koruyan çeşmesi, mescidi ve hamamı ile görülmeye değer bir
eserdir..
Antalya Müzesi
1922 yılında Süleyman Fikri Erten tarafından kurulan ve Kaleiçi‟ndeki Alaaddin Camii ile
Yivli Minare'de faaliyet gösteren müze, daha sonra bugünkü binasına taşınmıştır. Müze, 12
adet sergi salonu ile bahçe ve açık galerilerden oluşur. Salonlarda Antalya topraklarının ilk
insanla başlayan ve günümüze kadar kesintisiz sürenbinlerce yıllık öyküsü kronolojik olarak
öğretici sergilerle izlenebilmektedir.
İnanç Turizmi
Yivli Minare (Alaaddin Camii)
Antalya şehir merkezindedir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın 1230 yılında kiliseden
camiye dönüştürdüğü Alaaddin Caminin minaresidir. Yivli Minare, ilk bakışta göze çarpan
bir anıt gibi yükselmekte ve kentin bir simgesi olarak kabul edilmektedir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
60
Kale Camii (Sultan Süleyman Camii)
Alanya'da, tersanenin batısındadır. Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubad tarafından
yaptırılmıştır. 1530-1566 yıllarında Sultan Süleyman tarafından tekrar yaptırıldığı için Sultan
Süleyman Cami adıyla da anılmaktadır. Moloz taştan olan yapı, kare planlıdır. Sekizgen
kasnak üzerine, kiremitli bir kubbesi vardır. Son cemaat yeri, dört ayak üzerine kiremitli üç
kubbe ile örtülüdür.
Aziz Nicolas Kilisesi
Myra (Demre), Hıristiyan dünyasında Noel Baba diye bilinen Aziz Nicolaus'un piskoposluk
ettiği yer olarak tanınmaktadır. Kilise, ölümünden sonra Aziz Nicolaus'un anısına 6. yy.da
inşa edilmiştir.Geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında, İtalyan denizcilerince kırılarak Bari
kentine kaçırılan Aziz Nicolaus Lahdinden kalan bir kaç parça, Antalya Müzesinde
sergilenmektedir. Her yıl 6 ve 8 Aralık tarihleri arasında Demre ve Kaş'ta düzenlenmekte
olan Uluslararası Noel Baba Festivali, son yıllarda Antalya'da yabancıların da katıldığı bir
sempozyum şekline dönüşmüştür.
Aya Yorgi Kilisesi
Alanya Kalesi içinde yer alan Kilisenin, M.S. VI. yy.da Bizans döneminde yapıldığı
sanılmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Trekking
Beydağları
Toros Dağlarının batı uzantısı olan Beydağları, Antalya Körfezi'nin batısında kuzey - güney
doğrultusunda körfeze paralel olarak uzanır.Teke Doruğu, Bakırdağı, Tahtalı Dağ ve Kızlar
Sivrisi önemli doruklarıdır. İçlerinde en yüksek olanı 3069 m. ile Kızlar Sivrisidir.
Rafting
Köprüçay
Toros Dağları'ndan doğarak doğa harikası kanyonlardan geçen Köprüçay, Serik'in
güneyinden Akdeniz'e dökülür. İki tarafı dik, çıkılması hemen hemen imkansız olan
kanyonlardaki yeraltı suları ile beslenen Köprüçay, Türkiye'nin en güzel tabii rekreasyon
alanlarından birisini teşkil eder. Bunun yanı sıra, nehrin batısındaki dağlık arazide bulunan
tarihi Selge (Zerk) şehri, nehir kenarındaki kaleler, su kemerleri, Roma devrine ait köprüler
ve tarihi yollar gibi pek çok arkeolojik kaynaklar, Köprülü Kanyonun önemini artırmaktadır.
Manavgat Çayı
Batı Toroslar‟ın doğu yamaçlarından doğan 90 km. uzunluğundaki Manavgat çayı, ovaya
girmeden önce sert konglomera tabakalarının üzerinden geçip Manavgat şelalesini
oluşturarak Akdeniz'e dökülür. Bahar aylarında suyu berraklaşan ve geçtiği kanyonlardaki
yeraltı sularıyla beslenen Manavgat çayının hızı Oymapınar barajı ile kesilmektedir.
Golf Turizmi
Gloria Golf Resort
Belek'de muhteşem doğası ve iklimi sayesinde senenin 12 ayı golf oynanabilmektedir. Saha
uzunluğu 6288 metre olup, 18 delikli ve 72 parkurludur. Tesis, 842 yatak kapasitelidir.
Fransız golf mimarı Michel Gayon tarafından tasarlanan bu golf sahası, Antalya‟nın Belek
yöresinde Toros dağlarının eteklerinde, çam ormanları içinde düzenlenmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
61
Nobılıs Golf Otel
Saha uzunluğu 5877 metre olup, 18 deliklidir. Tesis, 68 yatak kapasitelidir.Dünyaca
tanınmış mimar Dave Thomas tarafından tasarlanan, Türkiye‟nin güney kıyılarında, Belek
Acısu nehri çevresinde doğal çam ormanı içinde konumlanan bu saha 1998 yılında işletme
faaliyetine geçirilmiştir. 729.000 m2 yi kapsayan saha 18 delik ve 72 par kapsamaktadır.
National Golf Club
Saha uzunluğu 6172 metre ve 18 deliklidir. National Golf Club‟un kuruluş ve yerleşim planı
Ryder Cup oyuncusu David Feherty tarafından yapılmıştır. Tesisin Driving Range vuruş
platformu 40 bölümden oluşmaktadır. Sahada handikap zorunluluğu erkekler için 28,
bayanlar için 36 dır.
Mağara Turizmi
Karain Mağarası
Antalya‟nın 30 km. kuzeybatısında eski Antalya-Burdur karayoluna 5-6 km. uzaklıkta
bulunan Yağca Köyü sınırları içinde bulunur.Türkiye‟nin en büyük doğal mağaraları
arasında yer alan Karain mağarası, önünde bulunan traverten ovasından 150 m., denizden ise
430-450 m. yüksekliktedir. İnsanlık tarihinin başlangıcındaki süreç içinde mağara, alt
Yontmataş‟tan başlayarak, orta ve üst Yontmataş evreleri, Neololitik, Nalkolitik, Eski Tunç
gibi Protohistorik Çağlarda ve Klasik Çağda insanlar tarafından sürekli bir biçimde iskan
edilmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak da yaklaşık 11 m. yi bulan kalın bir kültür dolgusu
içermektedir. Ancak mağaranın en uzun süren ve en önemli iskanı Paleolitik (Yontmataş
Çağı) ile ilgilidir.Klasik dönemlerdeki kullanım daha çok Adak Mağara (tapınak) niteliğinde
olup, mağara alnı ve dış duvarları üzerinde Grekçe kitabe ve nişler bulunmaktadır. Karain
Mağarasında yapılan kazalarda elde edilen arkeolojik buluntular, Antalya Müzesinde ve
mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesinde sergilenmektedir.
Altınbeşik Mağarası
Akseki İlçesine bağlı Ürünlü köyünün doğusunda derin ve sarp Manavgat Vadisinin batı
yamacında bulunur. Köyden mağaraya ancak bir saatlik yürüyüşle gidilebilir.Toplam
uzunluğu 2500 m. olan mağaranın girişe göre en yüksek noktası 101 m. dir. Yatay ve kısmen
aktif mağaradır. Mağaranın alt ve orta seviyesinin zaman zaman aktif olması nedeniyle kurak
mevsimlerde de büyük ölçüde göletler oluşmaktadır.
Dim (Gavurini) Mağarası
Kuzkaya köyü mevkiindedir. Alanya‟nın doğusunda Cebireis dağının (1691 m.) batı
yamacında bulunur. Dim mağarasının hemen ön kısmında, 250 m. aşağıda piknik yeri olarak
kullanılan, tabanı çınar ağaçları, yamaçları çam ormanları ile kaplı bulunan Dim Vadisi yer
alır. Mağaraya, hem Dim çayı vadisinden hem de güneydeki Yaylalı köyünden yürünerek
varılabilir. Yaylalı köyünden de Cebireis dağı eteğinde açılmış olan sulama kanalı boyunca
yürünerek 50 dakikada mağaraya varılabilir.Toplam uzunluğu 357 m. yatay ve kuru mağara
tipindedir.
Beldibi Mağarası
Antalya-Kemer sahil yolunun yaklaşık 40. kilometresinde, Çamdağ tünelinin hemen
çıkışında yer alan bir kaya altı sığınağıdır. Oba köy mevkiindedir.Deniz seviyesinden 25 m.
yükseklikte sığınak biçiminde bir mağaradır. Doğal tahribatla büyük ölçüde zarar
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
62
gördüğünden, içindeki dolgu tabakaları, yağmur suları ve rüzgarla sürüklenerek akıp
gitmiştir. Tümü Mezolitik kültürleri içeren 6 tabaka tespit edilmiştir. Burada bulunan
kültürler; Avrupa‟nın azilren, solutrien ve tardenovasior kültürleri ile benzerlik gösterir.
Yapılan kazılarda Üst Paleolitik ve Nezolotik döneme ait çakmaktaşı aletler ele geçirilmiştir.
Ayrıca kaya altı sığınağının duvarlarında, şematize insan, dağ keçisi ve geyik resimleri
bulunmaktadır. Yerli ve yabancı turistlere devamlı açık olan bir arkeolojik sit alanıdır.
Damlataş Mağarası
Alanya içinde ve deniz kıyısında bulunmaktadır. Merkeze 3 km. uzaklıktadır.Toplam
Uzunluğu 30 m. olan mağara; kuru ve yatay mağara tipindedir. 200 m‟.lik bir alanı
kaplamaktadır. Çok sayıda sarkıt ve dikitin eşsiz bir görüntü verdiği mağara, 15 m.
yüksekliktedir. Karbondioksit gazı, yüksek ölçüde nem, düşük ısı ve radyoaktif havasıyla
astım hastaları için son derece yararlıdır. Bu nedenle astım hastaları mağaranın en yoğun
ziyaretçi gruplarını oluştururlar. Mağaradaki sarkıt ve dikitlerin İ.Ö. 20.000-15.000 yılları
arasında meydana geldiği sanılmaktadır.
Yayla Turizmi
Finike-Ördübek Yaylası
Finike-Elmalı karayolunun 41. kilometresinden batıya dönülerek 6 km. stabilize yolla
ulaşılır. Asırlık sedir ağaçları ile ardıç ağaçlarının çevrelediği, çok geniş alanlara yayılmış
olan yaylanın tabanı ise, dağ çayırları ve kır çiçekleri ile kaplıdır. Arif köyünde bulunan
antik Arykanda kenti, yaylada görülebilecek yerler arasındadır.
Serik - Ovacık Yaylası
Serik ilçesine 36 kilometre mesafededir..Ormanlarla kaplı dik yamaçlı tepelerin çevrelediği
çanak şeklinde bulunan Ovacık yaylasında altyapı bulunmamaktadır. Tamamen bakir olan
Ovacık yaylasından geçen dere kıyısı kamp yapmak için oldukça elverişlidir. Yaylada
bulunan kale kalıntıları yaylanın görülebilecek yerlerindendir.
Saklıkent (Saklı) Yaylası
Antalya‟dan 10 kilometresi asfalt 40 kilometresi stabilize olan güzel manzaralı bir yolla
yaylaya ulaşılmaktadır.Antalya'nın kuzeybatısında Beydağları silsilesinin ortalarında 1.850
metre rakımda bulunan Saklıkent yaylasında kayak tesisleri bulunmaktadır. Antalya halkının
yoğun olarak rağbet ettiği yaylanın çevresinde bulunan Karçukuru, Fesikan yaylası, Yazır
yaylası, Moryer, Eren dağı, Fesleğen yaylası, Yazır sırtları, Bereket dağı kamp kurmaya
elverişlidir.
Kış Turizmi
Saklıkent Kayak Merkezi
Akdeniz Bölgesinde Antalya‟nın batısında Beydağları üzerinde, Antalya kent merkezine 50
km. kuzeybatıda yer almaktadır. Antalya‟ya yakınlığı nedeni ile bir günde iki mevsimin
birden yaşanabildiği ender yerlerden biridir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
63
Milli Parklar
Olympos Milli Parkı
1972 tarihinde Antalya ili Kemer ilçesi sınırarı içinde bulunan doğal ve tarihi güzelliklerin
korunması için sit alanı olarak korunmaya alınan bölge. Olimpos-Beydağları Sahil Milli
Parkı Sarısu'dan itibaren Antalya - Kumluca karayoluna ve Akdeniz'e paralel olarak
Gelidonya Burnu'na kadar uzanmaktadır. Akdeniz Körfezinin batı sahilinde muhteşem
güzellikte doğal plajlar antik şehirler vardır. Çıralı ve Adrasan Plajı bunlardan en güzel ve
uzun olanıdır. Milli Park giriş noktasından itibaren Topçam, Küçük Çaltıcak, Büyük
Çaltıcak, Kargıcak 1-2 gibi günübirlik mesire alanlara uzun plajlara sahip orman ve denizin
kucaklaştığı ender tabiat harikalarıdır. Ayrıca Milli Park içinde Göynük Çadırlı Kampı (100
çadır) ve Kemer'e 3 km mesafede Kındılçeşme Çadırlı Kamp alanı (225 çadır)
bulunmaktadır. Kemer içerisinde özel müteşebbislerce düzenlenip işletilen Folklorik Yörük
Parkı, Ayışığı Parkı da milli parkın önemli değer ve güzelliklerindendir. Phaselis Antik
Kenti jeolojik, tarihi, flora ve fauna güzelliklerin bulunduğu bir yol kavşağı niteliğindedir.
Çıralı Sahili, Olympos antik kenti ve Yanar taş, Milli Park'ın sembol kaynaklarındandır.
Termessos Milli Parkı
Antalya‟nın kuzeyinde geniş düzlükler meydana getiren travertn basamaklarından sonra
yükselen Torosların Güllük Dağı yamaçlarında yer alan antik Termessos şehrini,
Anadolu‟nun yerli ırkı olan Solimler kurmuştur. Termessos ve Solimler hakkında kesin bilgi
olmamakla birlikte Bellerofontes efsanesine bağlı olarak Homeros‟un İlyada‟sında
Solimler‟den Termessos halkı olarak bahsedilmektedir. Termessos‟un tarih sahnesine çıkışı
M.Ö. 334‟de İskender‟in bölgeden geçtiği tarihle başlar. Aşağı şehir, şehir merkezi ve
mezarlık olarak 3 bölümde gelişen şehir, Roma döneminde en parlak çağlarını yaşamıştır.
Şehrin surları, kuleler, kral yolu, Hadrian Kapısı, gymnasium, agora, tiyatro, odeon, zengin
süslemeli mezarlar, şehrin suyunu sağlayan sarnıçlar ve drenaj sistemi Termessos‟un en
görkemli yapılarının kalıntılarıdır. Milli parkta; Güllük Dağı‟nın sarp kayalıkları, duvarları
600 m‟ye kadar yükselen Mecine Kanyonu gibi jeomorfolojik özellikler yanında, Akdeniz
iklim tipinin bitki topluluklarını sergileyen orman ve maki örtüsü, bu doğal ortamda barınan
dağ keçisi, alageyik, şah kartal gibi nadir yaban hayvanı türleri bulunmaktadır.
Köprülü Kanyon Milli Parkı
Milli parkın rekreasyonel dokusunu Köprü Irmağı teşkil eder. Bu ırmağın değişken karakteri
rafting sporu için ideal alanı yaratır. Ağaçlarla gölgelenen nehir kenarında günübirlik ve
kamp kullanma alanları milli parkın en önemli aktivitele-rini teşkil eder. Bölgenin kil,
kumtaşı, konglomera ve kalker kayaçlarından meydana gelen jeolojik yapısı karstik yer
şekillerinin oluşmasına imkan sağlamaktadır. Milli parkın ana kaynağını oluşturan Köprü
Irmağı‟nın, Bolasan Köyü ile Beşkonak arasında meydana getirdiği yarma vadi, 14 km
uzunluğu ve 100 m‟yi aşan duvarlarıyla ülkemizin en uzun kanyonudur. Milli parkta vadi
tabanlarından, dağların çıplak doruklarına doğru çam, servi, sedir ve çok sayıda yapraklı
ağaç türlerinden meydana gelen bitki örtüsü zengin maki topluluğu ile desteklenmektedir.
400 hektarlık saf Akdeniz servisi ormanı, milli parkın flora özelliklerinin en önemli ve en
belirgin olanıdır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
64
Milli parkın yaban hayatı listesi oldukça geniş olmasına rağmen, usulsüz avlanmalar
sonucunda türler azalmıştır. Yaban hayatının belli başlı üyeleri; geyik, dağ keçisi, ayı, tilki,
kurt, tavşan, sansar ve porsuktur. Köprü ırmağı ve kollarında bol miktarda alabalık
bulunmaktadır. Milli park tabii güzellikleri kadar, zengin kültürel kaynağa da sahiptir. M.Ö.
5. yüzyılda kurulmuş antik Selge şehrinin tiyatrosu, agorası, Zeus ve Artemis tapınakları,
sarnıçları, su kemeri, Köprü Irmağı ve Kocaçay üzerinde bulunan Oluk ve Büğrüm köprüleri
ile Selge‟yi Pamphylia sahil şehirlerine bağlayan taş kaplamalı tarihi yolu şehrin
kalıntılarının en çarpıcı örnekleridir.
Burdur
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Sagalassos
Burdur‟a 30 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Bugün kalıntıları hala ayakta olan ve
Belçikalı bir ekip tarafından kazısı yapılan antik şehir, M.S II. yy.da en parlak dönemini
yaşamıştır.
Cremna
Bucak ilçesinin 25 km. doğusundaki Çamlık Köyü‟nde yer almaktadır. En parlak dönemini
M.S. II yüzyılda yaşayan Cremna Antik Kenti bir Psidiya şehridir. Kentte Roma Çağı‟na ait
eserler hala ayaktadır. Izgara planlı olarak kurulmuş olan şehre batı tarafından girilmektedir.
Cibyra
Gölhisar İlçesi'nin batısında yer alan üç tepe kurulmuş olan Cibyra Antik Kenti, Oineanda
Balbura, Bubon (İbecik) antik şehirlerinin birleşerek meydana getirdikleri Tedropolis‟in
başkentidir. Cibyra‟da ayakta kalan eserler arasında; stadyum, aşağı ve yukarı agora,
belediye meclis salonu, tiyatro, mezarlıklar ve anıtsal su yolu dikkat çekici olanlardır.
Hacılar Höyüğü
Burdur‟a 24 kilometre uzaklıktaki Hacılar Köyü'nde bulunmaktadır. Göçebelikten yerleşik
hayata geçen ve yiyecek ve içeceklerini saklamak için kaplar yapan ilk insanların burada
bıraktıkları kalıntılar, dünya arkeolojisi açısından çok önemli addedilmektedir. Prof. Dr. J.
Mellard tarafından yapılan kazılarda, üç çağa ait eserler ortaya çıkarılmıştır. Günümüzde bu
eserler eserler Burdur Müzesi‟nde sergilenmektedir.
İnanç Turizmi
Ulu Camii
Şehir merkezinde, Pazar Mahallesi'nde, bir tepe üzerinde yer alan Ulu Cami, Felekküddin
Dündar Bey tarafından 1294 yılında yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılmış olan cami, ahşap
tavanlı ve kiremit çatılıdır. Selçuklu ve Beylikler dönemi ulu camilerinde görülen mimari
karakteristikler, Burdur Ulu Cami'de de görülebilmektedir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
65
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Trekking ve Dağcılık
Ağlasun ilçesinde yer alan, 2276 metre yüksekliğindeki Akdağ, dağcılık ve dağ-doğa
yürüyüşü aktiviteleri açısından önemli bir merkezdir.
Mağara Turizmi
İnsuyu Mağarası
Burdur-Antalya karayolunun 13. kilometresindeki Mandıra Köyü'nde yer almaktadır.
Toplam 597 metre uzunluğunda, yatay ve kuru bir mağaradır. Ulaşımının nispeten kolay
olması nedeniyle, Türkiye'de turizme açılan ilk mağaralardan birisidir.Kalker
tortulanmalarından türlü şekil ve yapıda meydana gelen sarkıt ve dikitlerin teşekkül tarzları
dikkate alınarak, mağaranın binlerce yıl evvel oluştuğu tahmin edilmektedir. Mağara
içerisinde, muhtelif istikametlere açılan dehlizlerde irili ufaklı 9 göl bulunmaktadır. Mağara
içerisinde serin ve temiz bir hava sirkülasyonu mevcuttur.
Ornitoloji
Burdur Gölü
85 kuş türünün tespit edildiği Burdur Gölü kış aylarında çok sayıda su kuşu açısından önem
taşımaktadır. Nesli dünya çapında tehlike altında olan dikkuyruk kuşunun dünyadaki en
önemli kışlama alanı sözkonusu göldür. Bu tür, Burdur Gölü'nde üreme dönemi dışında
kalan aylarda çok sayıda görülebilmektedir. Kışın kaydedilen en yüksek toplam sukuşu
sayısı 202.119 olup, sayılan önemli türler arasında, kara boyunlu batağan, angıt, macar
ördeği, elmabaş patka, tepeli patka ve sakarmeke sayılmaktadır. Ayrıca göl, mahmuzlu
kızkuşunun üreme alanı olarak bilinmektedir.
Salda Gölü
Suyunun temizliği berraklığı ve maviliğiyle ünlü Salda Gölü, Burdur'un en güzel mesire
yerlerinden biri olup, doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Burdur-Denizli
karayolu üzerinde olan göl, Türkiye'nin en derin ve en temiz gölüdür. Pasbaş patka ve
dikkuyruk) kuş türlerini barındırmaktadır.
Isparta
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Antiocheia
Antiocheia; Isparta İli'ne bağlı Yalvaç İlçesi'nin yaklaşık bir km. kuzeyinde ve Sultan
Dağları'nın güney yamaçları boyunca uzanan verimli bir arazide kurulmuş, Pisidia
bölgesinin başkentidir. Antiocheia da Apollonia gibi bir Seleukos kolonisidir. Seleukos
soyundan Antiocheia tarafından (M.Ö. 281-261) yıllarında kurulmuştur.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
66
Adada
Sütçüler İlçesi'ne 12 km., Sığırlık Köyü'ne 2 km. uzaklıktadır. Bugün antik kentte görülen
kalıntılar şunlardır: Kent alanının geometrik ekseninde yer almış, büyük taşlarla döşeli İlk
Çağ Ana Caddesi, küçük tapınak kalıntıları, Agora ve onu çevreleyen yapılar kompleksi,
Bouleuterion (kent yöneticileri toplanma yeri), kentin su düzenine ait parçalar, Nekropolis ve
Mausoleiom (ev görünüşünde anıtsal mezar).
Milli Parklar
Kızıldağ Milli Parkı
Akdeniz Bölgesi orman kuşağından, İç Anadolu step bölgesine geçiş zonunda yer alan milli
park, ilgi çekici morfolojik özelliklere sahiptir. Milli parkın üzerinde yer aldığı Kızıldağ ile
Beyşehir Gölü‟nün kuzey kıyıları arasında uzanan dalgalı arazi üzerinde genellikle erozyonla
aşınmış yer şekilleri görülmektedir. Alanın jeolojik yapısını, kalker kayaçlarından oluşan
formasyonlar meydana getirir. Yenişarbademli'de bulunan Pınargözü Mağarası dünya
literatürüne girmiş ender mağaralardan birisidir.Milli parkın bitki örtüsünü kızılçam,
karaçam, ardıç, sedir ormanları ve bozuk maki toplulukları meydana getirir. Bu ormanlar
botanik özellikleri kadar, Şarkikaraağaç ve yakın çevresinin rekreasyonel ihtiyaçlarının
karşılanması ile de önem taşımaktadır. Kızıldağ ormanlarının bol oksijen üretmesi nedeniyle
milli parkın temiz havası solunum yolları rahatsızlığı bulunanlar için bir sağlık kaynağı
olmaktadır. Ayrıca amatör dağcılar, 1840 m yükseklikteki Büyüksivri Tepe‟ye tırmanarak
dağ sporu yapabilirler.
Kovada Gölü Milli Parkı
Kovada Gölü'nün meydana gelişi, Batı Toroslarda görülen karstik göllere benzer. Havzaya
düşen yağmur sularının fiziksel ve kimyasal aşınmasına eklenen tektonik yer hareketleriyle
şekillenen göl, karstik bir polyedir. Eğirdir Gölü‟nün güneye doğru uzantısı olan Kovada
Gölü, sonradan aradaki dar vadinin alüvyonlarla dolması sonunda bugünkü şeklini almıştır.
Tatlısu levreği (sudak), tatlısu istakozu ve sazandan meydana gelen göl faunası sayı olarak
oldukça iyi durumdadır. Kızılçam, meşe, çınar ağaçlarından meydana gelen bitki örtüsü ve
parkın tabii güzellikleri, milli parkın ana kaynak değeri olan açık hava dinlenme
potansiyelinin kullanılmasına katkıda bulunmaktadır.
Eğirdir Gölü
Isparta İli sınırları içinde olduğu kadar Göller Bölgesi'nin de en önemli göllerinden birisidir.
517 kilometrekare yüzölçümü ile Türkiye'nin dördüncü büyük gölüdür. Göl iki kısma
ayrılmaktadır. Kuzeyde kalan ve daha küçük olan kısmına Hoyran Gölü, güneyde kalan
kısmına Eğirdir Gölü denir. Her iki bölüm Hoyran Boğazı ile birbirine bağlanır.
İnanç Turizmi
Aziz Paul Kilisesi (Yalvaç)
Antik kent içerisinde yer almaktadır. Kentin Yalvaç İlçesi'nin bir km. kuzeyinde yer alan
kilise, Pisidia Antiocheia'nın ilk büyük kilisesi olup, Roma Hamamı'nın 200 metre
güneyinde yer almaktadır. İlk Hıristiyan kiliselerinden olan bazilikal planlı yapı, bir sinagog
üzerine inşa edilmiştir. Yalvaç Antiocheia antik kentinde bulunan St. Paul Kilise'si adını,
kenti ziyaret eden St. Paul'dan almıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
67
Kış Turizmi
Isparta – Davraz Kayak Merkezi
Davraz Kayak Merkezi Akdeniz Bölgesi'nde Isparta sınırları içerisinde il merkezine 26 km.
uzaklıktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yayla Turizmi
Aksu İlçe merkezine 10 km. mesafede bulunan Sorgun Yaylası, ilin en önemli yaylasıdır.
Bol su kaynakları bulunan yayla, yazın yöre halkı tarafından oldukça ilgi görmektedir.
Mağara Turizmi
Akar-Donar Mağarası
Dedeçam Köyü‟nün 3 km. güney doğusunda, Koçyata Tepesi‟nin kuzey yamacındadır.
Dikey ve kuru mağaradır.
Ayı İni Mağarası
Sultan Dağları'nın güney eteklerinde, Yalvaç'ın kuzeydoğusunda, Nazilli Deresi‟nin yukarı
bölümündedir. Yatay ve kuru mağaradır. Büyük bir ihtimalle erken Bizans Dönemi'nde
muhtelif amaçlarla kullanılmıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
68
TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLÜMÜ
BÖLÜM IV
Gaziantep
Gaziantep Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nin en büyük, Türkiye‟nin ise 6‟ıncı büyük kenti
olup, nüfusu, ekonomik yapısı, turizm potansiyeli ve büyükşehir statüsü ile bir metropol
şehirdir.
Gaziantep topraklarının ¼‟ü tarıma elverişli topraklardan oluşmuş olup bu toprakların bir
bölümü Fırat Nehri‟nin sularıyla sulanmaktadır. Sulama yapılan bu topraklarda ekonomik
değeri yüksek sanayi bitkileri yetiştirilebilmektedir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Yesemek Açık Hava Müzesi
Gaziantep Müze Müdürlüğü‟ne bağlı olarak faaliyet gösteren Yesemek Açık Hava Müzesi,
İslahiye ilçesinin güneydoğusunda bulunan Yesemek Köyü yakınlarındaki bir dağ yamacı
üzerinde yer alır. Yapılan araştırmalar yörede Hititler zamanında bir taş ocağı ve atölyesinin
işletmeye açıldığını ve burada yörenin yerli halkı Hurların çalıştırıldığını göstermektedir.
Yesemek Açık Hava Müzesi‟nde 300‟ün üzerinde yontu taslağı mevcuttur.
Dülük (Doliche) Antik Kenti
Gaziantep kent merkezinin 10 km kadar kuzeyinde bulunan Dülük Köyü sınırları içinde yer
almaktadır. Burası tarihin en eski çağlarından beri kullanılan bir yol ağının düğüm noktasını
teşkil etmekte olup, İlk Çağda Germanikopolis (Kahramanmaraş), Samosata (Samsat),
Nikopolis (İslahiye), Zeugma (Belkıs)
ve Kyrhos (Kilis) arasındaki ana yolların kesiştiği
bir kenttir.
Zeugma Antik Kenti
Nizip İlçesi‟nin 10 km doğusunda Fırat Nehri kenarında bulunan Belkıs Köyü yakınlarında
yaklaşık 20.000 dönümlük bir arazi üzerinde yer almaktadır. Kenti Büyük İskender‟in
Komutanlarından Selevkos Nikator‟un M.Ö. 300‟de kurduğu bilinmektedir. Zeugma
Kommagene Krallığı‟nın dört önemli kentinden bir diğeridir. Helenistik Dönemde “Fırat
Seleukası” adıyla anılmış olan kent, Fırat Nehri üzerinde bir iskelesi bulunan ve
Antakya‟dan Çin‟e kadar uzanan İpek Yolu‟nun buradan geçmesi münasebetiyle önemli bir
ticaret potansiyeline sahip antik bir şehirdir. Roma döneminde buraya Anadolu
Askerlerinden oluşturulan “İskit Lejyonu” konuşlandırılmıştır. Zeugma, Roma döneminde
biraz da askeri merkez olmanın verdiği canlılıkla oldukça zenginleşmiştir
Karkamış Harabeleri
Karkamış, Mezopotamya, Mısır ve Anadolu yollarının kavşak noktasında bulunması
dolayısıyla, ilk çağlardan günümüze kadar kesintisiz bir yerleşim noktası olmuş ve bu
nedenle bir çok medeniyeti bünyesinde barındırmış bir antik kenttir
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
69
Sakçagözü (Coba Höyük)
Gaziantep- Adana karayolunun 50. kilometresinde yer alan Geç Hitit döneminin önemli
merkezlerinden birisidir.
Zincirli Höyük
Nurdağ İlçesi‟nin 10 km. güneybatısında bulunan Zincirli Köyü sınırları içinde yer alan
höyükte yapılan kazılarda buranın Tunç Çağından Roma Dönemine kadar bir yerleşme yeri
olduğu belirlenmiştir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yayla Turizmi
Hızır Yaylası
İklimin verdiği özellikle her mevsim yeşillikler içinde bulunan Hızır yaylası İslahiye
İlçesi‟nin Altınüzüm Beldesi‟nin 20 km Batısında Amanos Dağlarında yer almaktadır. Yayla
çok geniş bir alana yayılan çam, sedir, köknar, çınar, kızılağaç, ve hasırlık ağaçlarıyla
çevrelenmiş durumdadır.
Sofdağı Yaylası
Güneydoğu Torosların uzantısı olan Sofdağları‟nın üzerinde bulunan yayla Gaziantep‟e 32
km uzaklıktadır. Yaylanın batısında bulunan Sofdağı içmesi birçok iç hastalığı ve bazı cilt
hastalıklarına iyi gelmektedir. Yaylada 124 çeşit havanın ve 267 çeşit bitkinin yaşadığı tespit
edilmiştir.
Atlı Doğa Yürüyüşü
Fırat Nehri kıyısında bulunan Rumkale civarında, Fırat Nehri ve Merziman Çayı kıyısında,
Sofdağı ve Hızır Yaylalarında atlı doğa yürüyüşü yapılmaktadır. Ayrıca rekreasyon projesi
yapılan Burç Ormanlarında atlı spor faaliyetlerinin yapılacağı parkurlar bulunmaktadır.
Trekking
Hızır Yaylası (Amanos Dağları), Sof Dağı Yaylası (Sof Dağları), Rumkale civarı, Fırat Nehri
kıyısı, Dülük Ormanları ve Burç Ormanları içinde dağ ve doğa yürüyüşü yapılmaktadır
Olta Balıkçılığı
Gaziantep'te bulunan Şahinbey Burç Göleti, Tahtaköprü Baraj gölü, Hancağız Baraj gölü,
Alleben Göleti ve Fırat Nehri kıyısında sportif amaçlı olta balıkçılığı yapılabilmektedir.
Avcılık
Fırat Nehri civarında bol miktarda keklik, turaç, yaban ördeği ve yaban kazı avı
yapılmaktadır. İslahiye ilçesinde bulunan Tahtaköprü Baraj Gölü civarında çil-kınalı keklik,
turaç, yaban ördeği, yaban kazı, baykuş, güvercin, serçe, arıkuşu ve yaban domuzu gibi av
hayvanları bulunmaktadır.
Mardin
Mardin, mimari, arkeolojik, etnografik ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini
veren, Güneydoğunun şiirsel kentlerinden birisidir. Üzerine kurulduğu dağlardan aşağıya göz
alabildiğine uzanan etkileyici bir doğal güzelliğe sahip bağ ve bahçelerle bezenmiş yerleşimi
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
70
ile adeta Mezopotamya'ya bekçilik eden Mardin, farklı dini inanışlar ile gelenek ve
göreneklerini çağdaş bir anlayış içinde sürdürmektedir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Dara Harabeleri
Mardin‟in 30 km güneydoğusunda bulunan Oğuz Köyü‟nde yer almaktadır. Eski
Mezopotamya'nın en önemli kentlerinden birisi olan Dara, bugün küçük bir köy yerleşmesi
haline gelmiştir. Büyük İskender‟le Pers İmparatorluğu'nun savaşlarına sahne olmuş bu antik
yerleşim birimi, İran Hükümdarı ünlü "Darayuvaşi" tarafından kurulmuş ve çeşitli
dönemlerde İranlılarla Romalılar arasında el değiştirmiştir. Kent, VII yy. sonlarına doğru
Emevilerin, daha sonra Abbasilerin, XV yy'da da Türklerin hakimiyetine girmiştir
Mardin Kalesi
Miladi 975-976, Hicri 365-366'da Hamdaniler tarafından inşa edilen kale, 1 km
uzunluğunda, 30-150 metre genişliğindedir. Çeşitli zamanlarda Mardin‟e uğrayan
gezginlerin verdikleri bilgilerden kalede 200-300 yapı olduğu anlaşılmaktadır. Mardin'e
hakim bir manzaraya sahip kalenin bir başka özelliği de doğal kaya yapısı üzerine çok az
eklentilerle müstahkem bir hale getirilmiş yapısıdır.
Zinciriye Medresesi
Medrese Mahallesinin kuzeyinde yer almaktadır. 1385 yılında Melik Necmeddin İsa
tarafından yaptırılmıştır. Timur ve ordusuyla mücadele etmiş olan Melik İsa bir süre bu
medresede hapsedilmiştir. Girişindeki taş işlemeler ve dilimli kubbeleriyle dikkat çeken
Medrese iki avlulu ve iki katlı olup, avluların dışında kalan mekanlar iyice yayılmıştır.
Medresede Sultan İsa Türbesi ve birçok eski kitabe mevcuttur. Medrese aynı zamanda
rasathane olarak kullanılması dolayısıyla yüksekte kurulmuştur. Bu yapı geçmişte müze
olarak da kullanılmıştır.
Gırnavaz Örenyeri
Nusaybin‟in 4 kilometre kuzeyinde, Habur Nehri kollarından biri olan Çağ Deresinin
doğusunda takriben 300 metre çapında ve 24 metre yüksekliğinde höyük karakterinde bir
yerleşim yeridir. Arkeolojik bir merkez olarak ilk kez 1918 yılında bilim dünyasına tanıtılan
Gırnavaz, daha sonraki yıllarda çeşitli araştırmalara konu olmuştur. 1991 yılına kadar
yürütülen çalışmalarda Gırnavaz‟ın MÖ. 4. binyıldan MÖ.7.yüzyıla kadar sürekli yerleşim
yeri olarak kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır. Kazılar sonucu bulunan mezarlarda paha
biçilmez metal silahlar, süs eşyaları, vazolar, kandiller, mühürler ve tabletlere rastlanılmıştır.
İnanç Turizmi
Ulucami (Cami- i Kebir)
Mardin‟deki camilerin en eskisidir. Altı paye üzerine oturan kubbe bütün mekana hakimdir.
Çapraz tonozlu revaklarda yalnız kuzeyde beş bölüm kalmış, diğerleri kaybolmuştur. Burada
revaklar arasında küçük bir eyvan dikkati çeker.Minaresi Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İl
Gazi zamanında inşa edilmiştir (1176).
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
71
Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi
1860 yılında Patrik Antuan Semheri tarafından yaptırılan Kilise 21 sütun üzerine
oturtulmuştur. Akustik bir ses düzeniyle inşa edilen kilisede, patriğin oturma yeri ve vaaz
yeri ahşap el işçiliği ile süslenmiş olup zarif bir görünüm sergilemektedir. Patrikhane, 1895
yılında Antakya Patriği İgnatios Benham Banni tarafından inşa ettirilmiştir.
Mor Yusuf Kilisesi (Surp Hovsep)
Bir Meclis-i Mebusan üyesi öncülüğünde 1894 yılında ibadete açılmıştır. İçinde 21 sütun
bulunan kilisenin koro balkonu akustik olup, çok sayıda değerli ikonası vardır.
Deyruülzaferan Manastırı (Mor Hananya)
Mardin ilinin 5 kilometre doğusunda bulunan Deyruülzaferan Manastırı, Yukarı
Mezopotamya‟ya bakan yamaçlarda yer almaktadır. Süryanilerin tarihi ve dini değerleri
arasında bugüne kadar ayakta kalabilmiş müstesna bir abide olan manastır, 639 yıl boyunca
“Dünya Süryanilerinin Patriklik Merkezliğini” yapmıştır. Manastırın bilinen en eski kısmının
Milattan önceki dönemleri ait olduğu bilinmektedir.
Termal Turizm
Germ-i Ab Kaplıcası
Dargeçit ilçesi sınırları içerisindeki Germ-i Ab kaplıcası, şifalı suları ile yörenin en önemli
termal merkezidir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Avcılık
İlin doğa yapısı av turizmini canlı kılacak tüm unsurları barındırmakta olup, özellikle son
yıllarda avcıların yoğun ilgisini çeken av alanlarında, tilki, tavşan, keklik, karabatak, çulluk
ve yaban ördeği avlanabilmektedir.
Yayla Turizmi
Zinnar Bağları
Şehir Merkezindeki Zinnar Bağları, fiziki özellikleri ve iklim koşulları bakımından, gerek
kampçılık faaliyetleri, gerekse doğa yürüyüşü için elverişli bir merkezdir.
Geleneksel Mardin Evleri
Mardin, Orta Anadolu‟nun Niğde ve Kayseri şehirlerinde ve daha da yaygın olarak
Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nde örneklenen, “Kuzey Suriye Yapı Stili” şeklinde
tanımlanan taş mimarinin görüldüğü önemli şehirlerden birisidir.Gerçekten de bölgede çok
sayıda ocağı olan sarı kalker taşı, yapı üretimine egemen olmuş; kapı, pencere, asma kat gibi
zorunlu kullanımları dışında ahşap işçiliğine yer verilmemiştir. Bu mimarinin
biçimlenmesindeki en önemli etkenler, bölgenin coğrafi durumu ve iklimidir. Ayrıca
mimaride önemli bir yere sahip olan eyvan ve revak gibi yarı açık mekanlar, özellikle batı
güneşine karşı gölgede kalabilecek biçimde yapılmaktadır.
Bingöl
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
72
Doğu Anadolu Bölgesi‟nin Yukarı Fırat Bölümü‟nde yer alan Bingöl, doğuda Muş,
kuzeyde Erzurum ve Erzincan, batıda Tunceli ve Elazığ, güneyde ise Diyarbakır illeri ile
çevrilidir. Cumhuriyet‟in ilanından sonra 1926'da Elazığ, 1929 yılında Muş illerine
bağlandıktan sonra 1936 yılında il olmuştur. İl‟e Türkiye‟nin her yerinden karayolu ulaşımı
mümkün olup, Genç İlçesi‟nde bulunan istasyon vasıtasıyla doğuda Tatvan‟a, batıda ise
Elazığ bağlantılı olarak İstanbul‟a kadar demiryolu ulaşımı mümkündür. Kente en yakın
havaalanı Muş İli‟nde bulunmaktadır. Adaklı, Genç, Karlıova, Kiğı, Solhan, Yayladere,
Yedisu ilin ilçeleridir.
Turizm Potansiyeli
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Av Turizmi
Eylül-Ekim-Kasım aylarında keklik, tavşan, çulluk, tilki, çil ve bıldırcın avı yapılmaktadır.
Ocak ve Şubat aylarında da tavşan, keklik, tilki, kurt ve sansar gibi hayvanların avı
yapılmaktadır. Kasım-Aralık-Ocak-Şubat aylarında Murat, Göynük, Gülbahar, Gayt ve
Çapakçur çaylarında balık avlanmaktadır.
Yüzen Ada
Solhan İlçesi‟nin Hazarşah Köyü Aksakal Mezrası mevkiinde bulunan bir doğa harikası olan
Yüzen Ada tamamen doğal, üç tarafı dağlar ve tepeler ile çevrilmiş bir krater göldür. Yüzen
ada şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat olayına sahiptir. Gölün ortasında bulunan iki ada,
göl üzerinde serbest hareket etme kabiliyetine sahiptir.
Termal Turizm
Kös Kaplıcaları, Bingöl -Karlıova Karayolu‟nun 20‟nci km.'sinde olup, ulaşım yaz ve kış
aylarında rahatlıkla sağlanabilmektedir. Yapılan araştırmalar, kaplıca suyunun içildiğinde,
mide motolitesini artırdığını, maden suyu olarak içilebileceği, romatizma ve kadın
hastalıklarına iyi geldiğini ortaya koymuştur.
Antik Kentler
Sebeterias Kalesi, Kral Kızı Kalesi, Kiğı Kalesi
Yayla Turizmi
Bingöl ve Şerafettin Dağları
Mağara Turizmi
Ilıca‟da bulunan mağaralar
Dağ-Doğa Yürüyüşü
Kala Tepesi
Kış Turizmi
Kayak Merkezi‟nin şehir merkezine olan uzaklığı 25 km.‟dir. Ankara‟ya 916, İstanbul‟a
1.313 km. uzaklıkta bulunan Bingöl‟e her gün çeşitli illerden karşılıklı otobüs seferleri
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
73
bulunmaktadır. Kayak tesislerine ulaşım özel araçlarla mümkündür. Karasal iklime
sahip kayak merkezinde kayak sezonu Aralık Ayı‟nda başlar ve Mart Ayı‟na kadar devam
eder.Kayak merkezinde, 50 yatak kapasiteli bir kayak evi bulunmaktadır.
Hakkari
Anadolu, Mezopotamya ve İran üçgeninde yer alan Hakkari konumu ve coğrafi yapısıyla bir
çok topluluğun ilgisini çekmiş ve bir çok millete vatan olmuştur. Perslerin M.Ö. 550 yılında
Med hakimiyetine son vermesi ile Hakkari yöresi Pers hakimiyetine girerek satraplık (eyalet)
sistemi içine alınmıştır. Daha sonraları sırasıyla Seleukos krallığı, İran'da bir krallık kuran
Parthlar'ın egemenliği, sonrasında Sasaniler ve Müslüman Arapların bölgeye hakimiyeti söz
konusu olmuştur. Hakkari yöresinin adına ilk defa Arap kaynaklarında rastlanmaktadır.
Ünlü Arap tarihçisi İbn-i Havkal, Hakkar aşiretinin adına dayanarak Van Gölü‟nün güneyine
düşen bölgeye “Hakkariye” (Hakkarların beldesi) adıyla anmaktadır. Hakkar aşireti bölgede
bugün de varlığını sürdüren 12 Ertuşi (Hertuşi) oymağıyla 12 Pinyanişi oymağından
oluşmaktadır. Hakkari 1536'da Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nden itibaren Osmanlı
egemenliğine girmiş ve Hakkari adıyla anılmıştır. Hakkari; Berçelan, Mırgabit, Üleberan
gibi ünlü yaylaları ve soğuk sularının yanında Ters Lale, Asmin, Nergiz, Sümbül ve Beybün
çiçekleri ile de ünlüdür.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Meydan Medresesi
Hakkari merkez biçer mahallesinde bulunmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından
1984 yılında yapılan onarımdan sonra ayaktadır. Medresenin giriş kapısındaki kitabenin
üzerinde Hicri 1112 Miladi 1700-1701 tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır..
Zeynel Bey Medresesi
Medrese, Hakkari‟nin Gülerek Mahallesinde bahçeler içinde, bir dere kenarında yer
almaktadır. Bugün büyük ölçüde yıkılmış olan medrese Hakkari Beylerinden, aynı zamanda
Kanuni sultan Süleyman ve II.Selim'in mahzeretine nail olmuş Zeynel Bey tarafından
yaptırılmıştır.
Hırvata (Büyük Çiftlik) Kalıntıları
Burasının, Yüksekova ilçesinin batısında, Aroş Deresi ağzında, Urartular'dan kalma önemli
bir kent merkezi olan Musaşir'in olduğu sanılmaktadır. Ancak kazı yapılmamıştır. Musaşir,
Urartu ve Asur yazıtlarında sık sık adı geçen kutsal bir kenttir. Urartular döneminde İspuini
ve Menua ortak krallıkları arasında Haldi Tapınağı yapılmıştır.
Kelat Sarayı
Şemdinli‟ye 17 km uzaklıktaki eski ilçe merkezi Nehri'nin güney batısında dere kenarında
kurulmuştur. Saray (konak) büyük ölçüde yıkılmış olup halen ayakta kalan iki kemer ve bir
duvar bulunmaktadır.Üç katlı ve muntazam bir yapı sarayın doğu cephesindeki her kata
dokuzar ve bunun yanındaki katlara da üçer pencere açıldığı görülmektedir.
Kaya Resimleri
Hakkari bölgesinin batısında yer alan "Geveruk" ve "Tırşin" yaylalarında, kayalar üzerine
kazınarak çizilmiş binlerce kaya resmi bulunmuştur. Adeta açık hava müzesi niteliğinde olan
ve çok geniş bir alana yayılı bulunan bu zengin resimlerin benzerlerine, doğuda Azerbaycan
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
74
ve Kobistan Bölgesindeki kayalar üzerine çizilen yaklaşık 4.000 adet resimde ve
güneyde de Filistin bölgesinde kayalar üzerine çizilen yüzlerce kaya üstü resimlerinde
rastlanılmaktadır.
İnanç Turizmi
Halil Kilisesi
Hakkari'ye 10 km mesafede bulunan ana yol kenarındaki Halil Mevkii'nde bulunmaktadır.
Nasturilere ait olan yapının üzerinde kitabe ve süsleme mevcut olmadığından, hangi tarihte
kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir.
Derav Kilisesi
Zap Vadisi'nde Üzümcü Köyü‟nün ilerisinde Derav Mevkii'nde bulunmaktadır. Zap suyunun
karşı tarafındaki sırtta, eğimli bir arazide kurulmuştur. Nasturilere ait olduğu kabul edilen
yapının üzerinde kitabe veya süsleme olmadığından yapının tarihi ve dönemi
bilinmemektedir.
Adıyaman
Adıyaman, dünyanın 8. harikası olarak nitelendirilen Nemrut Dağı Kommagene uygarlığı
kalıntıları, dünyanın 4. büyük barajı olan Atatürk Barajı ve dünya birinciliğine sahip halk
oyunları ile öne çıkan bir kenttir. Cumhuriyet dönemine kadar adı Hısn-ı Mansur olan
Adıyaman, tarih boyunca birçok uygarlığa sahne olmuş Hitit, Mitanni, Urartu, Asur, Med ve
İranlılarla Büyük İskender ve Kommagene krallıklarına ev sahipliği yapmıştır. 11.yüzyılda
Selçuklu, Haçlı ve Eyyübi; 13. yüzyılda Anadolu Selçuklu, İlhanlı ve Memluk dönemlerini
yaşamış; 1516‟da Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bölgede
Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserlerle Türk-İslam eserlerine bir arada ve
sıkça rastlanmaktadır.Güneydoğu Toroslar‟ın eteklerinden Fırat Nehri'ne kadar uzanan
platolara yayılmış durumdaki Adıyaman ilinin yüzölçümü 7.614 kilometrekaredir.
Türkiye‟nin en büyük akarsuyu olan Fırat, ilin Güney ve Doğu sınırlarını oluşturur. Başlıca
geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Adıyaman'da ekili alanlar bütün il topraklarının
dörtte biri kadar yer kaplar. GAP‟ın tamamlanmasıyla birlikte Adıyaman‟da kültür
balıkçılığının yanı sıra pamuklu dokuma, süt, yem ve et işleme tesisleri ile turizm yatırımları
ağırlık kazanacaktır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Nemrut Ören Yeri
İl Merkezine 71 km, Kahta İlçesine 51 km uzaklıkta yer alan örenyeri Doğu Toros
sıradağları üzerinde 2150 metre yükseklikte, Fırat Nehri geçitlerine ve ovaya hakim bir tepe
üzerindedir. Kommagene Kralı I. Antiochos için yapılan anıt mezar üzerine kesme taşlar ve
çakıltaşları yığılarak bir tümülüs oluşturulmuş ve tümülüsün etrafındaki teraslar üzerine ateş
sunağı ve Greko-Pres üslubunda dev heykel ve kabartma steller yapılmıştır.
Arsameia Ören Yeri (Nymphaios Arsameia’sı)
Adıyaman‟a 60 km. uzaklıktadır. Kral I. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre
Arsameia, İ.Ö. 2. yüzyılın başlarında Kommagene‟lerin atası Arsemez tarafından Kahta
çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
75
Perre Antik Kenti
Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıktaki Pirin köyünde girişleri kabartmalarla süslenmiş,
birbirine geçişli, içerisinde lahitler yerleştirilmiş kayaların içine oyulmuş 200 civarında
mezar yer almaktadır. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler
döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, Romalılar döneminde gelişmiş ve
asıl önemini kazanmıştır.
Gerger Kalesi (Fırat Arsameia’sı)
Adıyaman‟ın Kahta İlçesine 85 km. uzaklıkta bulunan kale, Fırat nehrinin batı yakasında yer
almaktadır. İ.Ö. II. yüzyılda Kommageneliler‟in atası Arsames tarafından inşa edilmiştir.
Sarp kayalar üzerine, Aşağı ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen Gerger
Kalesi‟nin batı surlarında Kral Samos‟a ait bir kabartma bulunmaktadır. İslami dönemde de
kullanılan kalede cami, dükkanlar ve su sarnıçları bulunmaktadır.
Cendere Köprüsü
Adıyaman‟a 55 kilometre uzaklıkta, Karakuş tümülüsünün kuzeydoğusunda yer almaktadır.
Kahta çayının en çok daraldığı kesimde iki ana kaya üzerinde 92 iri kesme taştan yapılan bir
büyük kemer ve doğu tarafındaki küçük bir tali kemerden oluşur. Samsat‟ta karargah kuran
XVI. Roma Lejyonu tarafından İ.S. 200‟ün başında inşa edilen köprünün giriş ve çıkışlarında
sütunlar bulunmaktadır. Köprü ve yapımı hakkında bilgiler içeren kitabelerden, köprünün
Roma hükümdarı Septumus Severus‟a ve Romalılar tarafından askerlerin anası olarak anılan
eşi Julia Domna adına yaptırıldığı anlaşılmaktadır
Karakuş Tümülüsü (Kadınlar Anıt Mezarı)
Milli Parkın güneybatısında Adıyaman-Kahta girişinde bulunan, Kommagene Kralı II.
Mithridates tarafından annesi İsas adına yaptırılan anıt mezar, sütun üzerindeki kartaldan
dolayı Karakuş Tümülüsü olarak anılmaktadır. Doğu, batı ve güney yönlerde dörder sütun
varken günümüze doğuda iki, batıda ve güneyde birer sütun kalmıştır. Doğudaki sütun
üstünde aslan ve kartal heykel kalıntıları, batıdaki sütunun üstünde tokalaşma steli, yerde
aslan heykel parçası vardır. Nemrut Dağı giriş noktası olarak belirlenen Karakuş Tümülüsü
Milli Park Koruma alanı içindedir.
Termal Turizm
Çelikhan İçmesi
Çelikhan İlçesi‟nin 23 km. kuzeydoğusundadır. Bu kaynağın mide, bağırsak, karaciğer, safra
kesesi ve böbrek taşı hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.
Besni İçmesi
Besni İlçesinin 6 km. kuzeydoğusundadır. Bu içmenin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık,
bağırsak ve mide iltihaplarında faydalıdır.
İnanç Turizm
Çarşı Camii
Diğer adı Hacı Abdulgani Camii olan eser 1557 yılında Hacı Abdulgani Efendi tarafından
yaptırılmıştır. 1640 yılında Hacı Mehmet Rızaullah tarafından onarılan camii 1910, 1957 ve
1982 yıllarında tekrar onarım görmüştür. Beyaz Küfeki taşından yapılmıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
76
St.Paul Kilisesi
Adıyaman Merkez Mara Mahallesindedir. 1905 tarihli kilise yazıtlarından binanın bir hayli
eski olduğu anlaşılmaktadır. Bugün için kilise küçük bir Süryani cemaati tarafından
kullanılmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
GAP Su Sporları
Adıyaman Valiliği, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Türkiye Milli Olimpiyat
Komitesi, DSİ Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Şanlıurfa Valiliği
organizasyonu ile yıllardan beri Atatürk Baraj Gölünde rüzgar sörfü gösterileri
yapılmaktadır.
Yamaç Paraşütü
Nemrut Dağı Milli Park Alanındaki değişik noktalarda zaman zaman yamaç paraşütü
yapılmaktadır.
Akarsu Turizmi
Yılın üç ayı (Mart, Nisan, Mayıs) Cendere Köprüsünden Atatürk Baraj Gölüne kadar
yaklaşık 10 km.'lik mesafe ile Eski Kahta Kalesinin bulunduğu Nymphaios akarsularında
rafting yapma imkanı mevcuttur.
Dağ - Doğa Yürüyüşü
Nemrut Dağı Milli Park alanı içinde doğa yürüyüşleri yapılması düşünülebilir, ancak şu anda
planlı bir etkinlik söz konusu değildir. Bazı turist grupları münferiden yürüyüşler
yapmaktadır.
Olta Balıkçılığı
Atatürk Barajı gölünde ve Azaplı, İnekli, Gölbaşı, Çataltepe ve Dot göletlerinde Aynalı
Sazan ve Yayın balıkları olta ile avlanabilmektedir.
Diyarbakır
Yazılı tarih döneminde yaşayan ilk halk Hurri ve Mitannilerdir. Gelişerek yayılan
Mitanni Krallığı‟nın zayıflaması ile Hititlerin gözetimi altındaki Mitanni toprakları
Asurluların egemenliği altına girmiştir, 70 yıl süren Asur egemenliği, 625 yılında
Med'lerin bölgeye hakim olması ile son bulmuştur. Medlerden Perslere M.Ö.550‟da
hakimiyet geçmiştir.Diyarbakır'ın Müslümanların eline geçmesi Hz. Ömer'in halifeliği
dönemine rastlar (M.8.639). Diyarbakır, 10 Eylül 1515'de Yavuz Sultan Selim zamanında
Osmanlı İmparatorluğu‟na katılmıştır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Diyarbakır Surları
Çin Seddi‟nden sonra en uzun sur olması ile ünlenen Diyarbakır Surları 5.5 km uzunluğunda
ve 7-8m yüksekliğindedir. 16 kalesi ve 5 çıkış kapısı olan siyah bazalttan yapılmış surlar,
kentin en ilgi çekici yeridir. Ortaçağ askeri mimarisinin muhteşem örneğini oluşturan bu
surlar yazıtlar ve kabartmalarla dekore edilmiştir. Surlarda dört ana kapı
( Dağkapı,
Urfakapı, Mardinkapı ve Yenikapı) ve surların üzerinde 82 burç vardır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
77
Çarşı ve Hanlar
Diyarbakır, Tarihi İpek Yolu‟nun merkezlerinden olması sebebi ile önemli hanlara
sahiptir. Deliller Hanı, Hasan Paşa, Çiftehan ve Yeni Han‟da geçmişte olduğu gibi
günümüzde de halı, kilim ve gümüş işleme satan dükkanlar bulunmaktadır. Her çeşit
peynir ve yoğurdun satıldığı Peynirciler ve Yoğurtçular Çarşısı, keçeciler, takunya gibi
pek çok geleneksel eşyanın üretilerek satıldığı Sipahi Çarşısı gezilmeye değer çarşılardır.
Çayönü Buluntuları
Diyarbakır'ın 65km kuzeybatısında Elazığ karayolu üzerinde Ergani İlçesi‟nde bulunan
Çayönü antik kenti cilalı taş devrine yani günümüzden yaklaşık 9000 yıl öncesine
dayanmaktadır. Bu yerleşim yerinin ilk yerleşik hayata geçilen yerlerden biri olduğu
saptanmıştır. Çayönü ilkel yerleşmesinde çıkartılan öğütme taşları, çakmak taşı, kemikten
ve bakırdan yapılan çeşitli aletler Diyarbakır Arkeolojik Müzesi‟nde sergilenmektedir.
Malabadi Köprüsü
Sultan Dağları'nın güney eteklerinde, Yalvaç'ın kuzeydoğusunda, Nazilli Deresi‟nin yukarı
bölümündedir. Yatay ve kuru mağaradır. Büyük bir ihtimalle erken Bizans Dönemi'nde
muhtelif amaçlarla kullanılmıştır.
İnanç Turizmi
Ulu Camii
İslam dünyasında beşinci Harem-i Şerif olarak bilinmektedir. Diyarbakır İslam ordularınca
fethedildikten sonra, ildeki en büyük Hıristiyan tapınağı Mar-Tama Kilisesi, 639 yılında
camiye çevrilmiştir. 1091'de Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah zamanında tamir ettirilmiştir.
1115 tarihinde meydana gelen deprem ve yangında büyük hasar gören cami, 1240 yılında
halkın yardımıyla onarılmıştır.
Kırklar Kilisesi
V. yy sonlarında yapılan kilisede bugüne yalnızca bir duvar kalıntısı ve mahzen kısmı
kalmıştır. Yeri Kırklar Dağı üzerindedir.
Termal Turizm
Çermik Termal Turizm Merkezi
Kaplıcası ile Çermik İlçesi sağlık turizminde önemli bir merkezdir. Çeşitli deri ve adale
ağrıları ile felç ve romatizmal hastalıklara çok iyi gelen bu kaplıcalar Çermik merkezine 3
km mesafededir. Belediyece işletilen tesisler mevcuttur.
Kilis
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bir sınır şehri olan Kilis, tarihi höyükleri ve kaleleri ile
görülmesi gereken bir ildir. Orta Tunç Çağı'na kadar uzanan eski bir yerleşim merkezi olan
Kilis ve çevresine Hurriler, Mintanni, Asur, Hitit, Pers, Makedonya, Roma ve Osmanlılar
hakim olmuşlardır. Kilis 1995 yılında il olmuştur.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
78
Turizm Potanisyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Ravanda Kalesi
Kale Kilis'in 24 km kuzeyinde bulunan Polateli İlcesi‟ne bağlı Ravanda Köyü‟nün yanında
bulunmaktadır. Etrafı açık, ufuklara hakim bir dağın sivri tepesine kurulmuştur. Dağın
eteğinde Afrin Çayı geçmektedir. Dağın tepesi oyulmak suretiyle yapılan kalenin bugün
ayakta kalan kısmı, iç kaledir.
Oylum Höyük
Anadolu, Suriye ve Mezopotamya arasında yer alan oldukça büyük bir höyüktür. Stratejik
bir konumda bulunan höyük, hemen her dönemde iskan görmüştür. Bu nedenle arkeolojik
açıdan büyük bir önem teşkil etmektedir. Söz konusu üç kültürün kesiştiği bir merkez olarak
yalnız Anadolu arkeolojisi için değil aynı zamanda ön Asya arkeolojisi için de büyük bir
önem taşımaktadır
ġırnak
İlin adı; Nuh‟un gemisinin tufandan sonra oturduğu Cudi Dağı‟na yakın bir yerde
bulunduğundan önceleri "Şehr-i Nuh" adıyla anılmış ve zamanla "Şernah"a dönüşmüştür.
Doğu ve kuzeydoğusu dağlar, batı ve güneybatısı ise düzlüklerle çevrili olan Şırnak‟ta Cudi
Dağı‟nın özel bir yeri vardır. Rivayete göre Nuh‟un gemisinin indiği bu dağ üzerinde 2000
metreyi aşan doruklar bulunur. Şırnak‟ta tarım, hayvancılık ve sınır ticareti ekonominin
temelini oluşturur. Buğday, arpa ve mercimek üretimi başta gelir. Sanayi bitkilerinden
pamuk ekimi yaygındır. Cizre ve Silopi ilçelerinde yüksek kaliteli nar ve üzüm yetişir.
Hayvancılık göçerlerin işidir. En çok kıl keçisi, koyun ve yöreye özgü kahverengi tüylü tiftik
keçisi beslenir. Şırnak‟ta kilim, halı ve heybe dokumacılığı geleneksel uğraşlardır. Koyun ve
keçi tüylerinden Şırnak şalları dokunur.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
İlin Turizm Merkezlerinin başında Cudi Dağı gelir. Nuh Tufanı sonucu, Nuh Gemisinin
konduğu yerdir. İlin kuzeyinde aynı istikamette Namaz Dağı vardır. Cudi Dağı‟nda Hz.Nuh
(A.S.)‟ın gemisine ait “mıt” denilen büyük büyük çiviler ve tahta kalıntıları mevcuttur.
Kale ve surlar
Şehrin kuzey bölümünde, Dicle Nehri yatağında yapılmış 3 katlı, 360 odadan oluşan Cizre
kalesi henüz restorasyon görmemesine rağmen, döneminin görkemini gözler önüne
sermektedir.
İnanç Turizmi
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
79
İnanç Turizmi bakımından en zengin ilçe Cizredir. İpek Yolu' nun ilçe merkezinden
geçmesi Ticaret alanının büyümesini sağlamıştır. İlin en büyük Akarsuyu olan Dicle ilçeden
geçerek sınırdan dışarı çıkar. Hz. Nuh Türbesi ve Mem-u Zin Türbesinin ilçe merkezinde
olması ilçenin önemini bir kat daha artırmıştır.Cudi dağı, Hz. Nuh Türbesi, Mem-u Zin
Türbesi ve Kasrik Boğazı görülmeye değer yerlerdir.
KahramanmaraĢ
Kahramanmaraş ve çevresinin kültür ve turizm olgusu içinde ayrı bir yeri vardır.
Kahramanmaraş, Akdeniz iklim kuşağında olmakla beraber Orta Anadolu ve Doğu Anadolu
iklim kuşaklarıyla sınır teşkil etmektedir. Güney illerimize göre serindir. İlde çok sayıda
yayla bulunmaktadır. Bu yaylaların içinde Başkonuş Yaylası, Yavşan Yaylası ve Tekir
Yaylası görülmeye değer nitelik taşımaktadır. Akarsu ve kaynak suları bakımından
zengindir. Bu durum Kahramanmaraş için büyük bir turizm potansiyeli oluşturmaktadır.
İlkbaharın sonlarına doğru Kahramanmaraş ve Andırın İlçesi yaylaları; Adana, Hatay ve
İçel için önemli ikinci bir yazlık mekanı durumundadır. İl merkezindeki muhteşem kale, Ulu
Camii , Taşmedrese Pazarcık yöresinde Evri ve Tilkiler Harabeleri, Andırın yöresinde
Gökahmetli ve Çokak Harabeleri ile Yolboyu Osmanlı ve Bizans Kaleleri, Süleymanlı‟daki
Bizans yapıları, tek başına çok büyük bir değeri olan Afşin‟deki Ashab-ı Kehf Külliyesi ve
daha saymakla bitmeyecek kültür ve turizm değerleri çoğu yerli ve yabancı turistler için
önem arz etmektedir.Kahramanmaraş İli‟nde, el işlemeciliği, oya, sim sırma kuyumculuk,
bakır ve ağaç oyma işlemeciliği herkesin hislerini kabartacak değerlerdir. Ayrıca ünlü
kırmızı biberi ile dondurması dünyada rakipsizdir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Hurman Kalesi
Afşin'in Marabız Köyü‟nde Hurman Çayı‟nın kuzeyindeki sarp kaya üstündedir. Yapım
tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak tekniğinden Bizans döneminde inşa edildiği
sanılmaktadır. İçinde su ve yiyecek depoları, asker barınakları ve kilise vardır.
Termal Turizm
Zeytun Kaplıcası
Kükürt, petrol artığı ve az miktarda yağ karışımı ile meydana gelen şifalı suyun romatizmal
hastalıklara, kırık-çıkık sekelleri ve kadın hastalıklarında olumlu etki yarattığı
belirtilmektedir. Ilıcanın doğal deseni ve iklimi de sağlık turizmini geliştirmeye elverişlidir
Şehre yakınlığı ve ulaşım kolaylıkları da turizme olan talebi arttırıcı unsurlar olarak ortaya
çıkmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Av Turizmi
Kahramanmaraş'ın merkez ve ilçelerindeki tüm dağlarda keklik, çil keklik, tavşan ve yaban
domuzu avı, Kahramanmaraş Ovası‟nda mevsimi geldiği zaman bıldırcın avı yapılmaktadır.
Ayrıca Gavur Gölü bataklığı, Karacasu gibi göl ve su kaynaklarında ördek avlama imkanları
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
80
vardır. Aksu Çayı ve Ceyhan Nehrinde sazan, yayın ve yılan balığı avcılığı
yapılmaktadır. İl merkezi ve ilçelerinde avcı kulüpleri mevcut olup, kulüpler sürek avı tertip
etmektedirler.
Doğa Yürüyüşü
Ayşepınarı-Karbasan,Türkmenler-Hacınınoğlu, Ilıca-Suçatı, Suçatı Bulutoğlu, Engizek
zirvesi, Kahramanmaraş-Başkonuş Yaylası trekking için elverişli parkurlardır.
Yayla Turizmi
Kahramanmaraş‟ın meşhur yaylaları arasında Yavşan, Başkonuş, Karagöl, Yedikuyu,
Çalıbalma, Üçkaya, Çevirme, Binboğa, Gonan, Yenicekale, Kazma, Kozludere ve Bertiz
Yaylaları sayılabilir. Yaz aylarında Kahramanmaraşlılar yakın il ve ilçe yaylalarına
çıkmaktadırlar. Bu yaylalar temiz havası ve soğuk suları ile meşhurdur.
Ġnanç Turizmi
Taş Medrese
Kahramanmaraş Ulu Camii yanında bulunan Taş Medrese, Dulkadirli Alâüddevle Bey‟in
kızı adına yaptırılmıştır.
Kahramanmaraş Ulu Camii
Ekmekçi Mahallesi‟nde bulunan camideki kitabede, caminin Sultan Kansu Gavri zamanında
Dulkadirli Alâüddevle tarafından kurulduğu yazılıdır. Ahşap çatısı ve ahşap sütunları ile,
11. yüzyıl ahşap cami örneklerinin özelliğini taşımaktadır.
Mağara Turizmi
Ashab-ı Kehf Mağarası
Afşin ilçesindedir. Roma'lı yedi gencin ikiyüz yıllık uykudan sonra uyandıklarına inanılan
mağaradır.
Döngel Mağarası
Kahramanmaraş-Kayseri yolu üzerendedir. Şehir merkezine uzaklığı 57 kilometredir.
Mağara çevresi prehistorik devirde iskan edilmiştir. Döngel Mağarası‟nın içerisinden Döngel
Çayı büyük bir çağlayan yaparak akmaktadır. Yanında ayrıca Gençlik Spor İl Müdürlüğü
kampı bulunmaktadır.
Siirt
Siirt, dört mevsimin en güzel şekliyle yaşandığı iklimi, el emeği göz nurunun ürünü olan
battaniye ve kilimleri, şifa kaynağı Pervari Balı, iri taneli fıstığı, kendine has lezzeti olan
Zivzik Narı, doğal güzellikleri, tarihi eserleri, bağrında barındırdığı evliyaları ile görülmeye
değer bir yerdir. Kaplıcalar, türbeler, tarihi cami , kale ve köprüler Siirt'in tarihi ve turistik
değerleri arasında oldukça önemli bir yere sahiptir.1994 Yılında hava alanının da hizmete
girmesiyle ulaşım imkanları genişleyen Siirt, her geçen gün kalkınmaktadır.Güneydoğu
Anadolu Bölgesi‟nin kuzeydoğu ucunda yer alan Siirt doğudan Şırnak ve Van, kuzeyden
Batman ve Bitlis, güneyden Mardin ve Şırnak İlleri ile çevrilidir. Bölge, Güneydoğu
Anadolu düzlüklerinden sonra birden yükselmekte, doğu ve kuzey kesimleri bol yağış
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
81
almaktadır. Bu nedenle, kuzeyden, Muş Güneyi Dağları, doğudan, Siirt Doğusu
Dağlarıyla çevrili olan il alanı, Dicle Irmağı‟nın önemli su toplama alanlarından birini
oluşturmaktadır.İl topraklarının tümü Dicle Havzası‟na girmektedir. Havza, Fırat, Kızılırmak
ve Sakarya Havzaları‟ndan sonra ülkenin dördüncü büyük su toplama alanıdır.
Turizm Potanisyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Derzin Kalesi
Gayet sarp bir tepenin üzerinde olan Kale‟ nin gözetleme kuleleri bugün bile eski
durumundan bir şey kaybetmemiştir. Kale‟ ye, Osmanlılar döneminde Şahkulu adlı bir asinin
sığındığı rivayet edildiğinden Şakuli Bey Kalesi olarak da anılır.
Kormas Kalesi
Şirvan İlçesinin Kerimes köyündedir. Bizans devrine ait olduğu sanılmaktadır. Ancak
mahalli söylemlere göre kaleyi Hurumlar yaptırmıştır. Kale, Bizans‟ lılardan Selçuklular‟ a
geçmiş, Osmanlılar döneminde ise Beylerbeyi barınağı olmuştur.Kale, daha ziyade şato
tipindedir.
İnanç Turizmi
Ulu Cami
Çinili Minare olarak anılan Ulu Cami minaresi, tipik Selçuklu mimarisini yansıtmaktadır.
Kesin yapım tarihi belli olmayan Ulu Cami, Selçuklu Sultanların dan Mugizüddin Mahmut
tarafından Miladi 1129 yılında onarılmış ve Miladi 1260 yılında Cizre Hakimi Selçuk
Atabeyleri‟nden El Mücahid İshak tarafından ilaveler yaptırılarak camiye hamam, dükkan ve
tarla gibi bazı gelir kaynakları vakfedilmiştir.
Veysel Karani Türbesi
Baykan ilçesinin Ziyaret köyünde Diyarbakır-Bitlis karayolu üzerindedir. Yörenin “cas”
denilen harcıyla yapılıp, kubbe ile örtülmüş olan türbe, 1967 yılında yıktırılmıştır. Türbe
1974 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Her yıl 16-17 Mayıs günleri
Veysel Karani‟yi anma günleri olarak kutlanmaktadır. Türbe kara yolundan geçen bütün
araçların uğrak yeri olduğu gibi, bahar aylarında özellikle Mayıs‟ ta yurdun dört bir yanından
gelen ziyaretçilerin akınına uğramaktadır. Türbenin yapım yılı 1901, caminin yapım yılı ise
1887‟ dir.
- Baykan‟ da Bitlis yolu üzerindeki Hosyar Kilisesi
- Pervari‟ nin Hef Köyündeki Kilise
- Siirt Merkezindeki Haderuis Kilisesi
Termal Turizm
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
82
Sağlarca ( Billoris ) Kaplıcası
Siirt'e 15 km. uzaklıkta, Eruh yolu üzerindedir. Botan kıyısındaki kaplıcanın su sıcaklığı
35°C‟ dir. Kaplıcanın, banyo uygulamalarıyla ve su içi egzersizleriyle çok sayıda hastalığa
iyi geldiği ve yararlı olduğu bilinmektedir.
Hısta Kaplıcası
Kaplıca Eruh İlçesi, Fındık Bucağı, Düğünyurdu Köyü sınırları içerisinde ve Dicle nehri
kıyısındadır. Şifalı su kaya yarığından çıktıktan sonra üstü sonradan açıldığı anlaşılan bir
kanalla 15 km. kadar aşağıdaki kaplıca havuzuna yüksekten dökülmektedir. Suyun sıcaklığı
60°C‟ dir. Tıbbi özelliği yanında, Hz. Süleyman tarafından Saba Melikesi Belkıs' a hediye
edilen bir güzellik ılıcası olduğu ve havuzun dibinde Hz. Süleyman‟ın ayak izlerinin
bulunduğu rivayeti nedeniyle çok rağbet görmektedir.
Urfa
Tarihi geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan, Hz. İbrahim'in doğduğu, Hz. Eyyüb'ün yaşadığı,
Hz. İsa tarafından kutsanan ve müze şehir görünümündeki kent, tarihte birçok isimle anılmış
bir yerleşim merkezidir. Sümerlerce etrafı hendeklerle çevrili bu şehire “Ur” adı verilmiştir.
Keldaniler zamanında “Urel”, Makedonyalılar dönemimde ise “Edessa” adıyla anılmıştır.
Süryaniler ve Araplar ise kente “Urhai, El-raha isimlerini vermişlerdir. Zamanla Urfa halini
alan kentin adı 1984 yılında T.B.M.M. kararıyla “Şanlıurfa” olmuştur.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Harran
Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi Harran Kenti, kendi
adıyla anılan Harran Ovası merkezinde kurulmuştur.Tevrat'ta Hârân olarak geçen yerin
burası olduğu söylenilir. İslam tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamberin torunlarından
Kaynana veya İbrahim Peygamberin kardeşi Aran'a (Haran) bağlarlar. 13.yüzyıl
tarihçilerinden İbn Şeddad, Hz. İbrahim'in Filistin'e gitmeden önce bu şehirde oturduğunu
yazmaktadır. Harran, Kuzey Mezopotamya'dan gelerek batı ve kuzeybatıya bağlanan önemli
ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran,
Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Asur'lu tüccarların da önemli uğrak yerlerinden biri
olmuştur.
Nevali Çori
Nevali Çori adıyla tanınan antik yerleşme yeri, Şanlıurfa ili Hilvan ilçesine bağlı Kantara
köyünün sınırları içerisinde Fırat nehrinin sağ tarafında ve onun bir kolu olan Katara
Deresinin yanında yer almaktadır. Kalıntı alanı uzunluğu 100 m genişliği 50 m olan ve iki
kuru dere tarafından sınırlanan terası bir kireç tepesinin altında bulunmaktadır.
Harran Höyüğü
Harran kentinin ortasında yer alan höyükte, ilk arkeolojik araştırmalara 1951 yılında Türkİngiliz ortak çalışmalarıyla başlanılmıştır. 1983 yılında bir heyetle arkeolojik kazılara
yeniden başlanmıştır. Harran Höyüğünde M.Ö. 3000‟den M.S. 1300‟a kadar çeşitli
buluntulara rastlanmıştır
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
83
Urfa Kalesi
Kentin güneybatı kesiminde, Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha Göllerinin güneyindeki
Damlacık Dağı üzerindedir. Doğu, batı ve güney tarafı kayadan oyma derin savunma
hendeği ile çevrili olup, kuzey tarafı ise sarp kayalıktır. 814 yılında (Abbasiler Dönemi) şehir
sularının yeniden inşa edilmesi sırasında kalenin de Seleukoslar dönemine ait eski kalıntılar
üzerine yeniden inşa edildiği kuvvetle muhtemeldir.
İnanç Turizmi
Kentin "Peygamberler Şehri" olarak tanınması dini turizm açısından büyük önem
taşımaktadır. Musevi, Hıristiyan ve Müslümanlar tarafından tanınan Hz. İbrahim (A.S)'ın
Urfa'da doğup yaşadığına inanılmış olması bu kentin her üç dine mensup topluluklarca kutsal
olarak tanınmasına yol açmıştır. Hz. İbrahim (A.S)'ın doğduğu mağara, ateşe atıldığında
düştüğü yerde oluşan Halil-ür Rahman ve Ayn-zeliha Gölleri ile çevrelerindeki kutsal
mekanlar her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir.
M.Ö.132-M.S 250 yılları arasında Urfa'da hüküm süren ve mahalli krallık olan Osroene
Krallığı dönemi Hristiyanlık açısından büyük önem taşımaktadır. Osroene Krallarından
Abgar Ukomo'nun Hristiyanlığı dünyada resmi din olarak kabul eden ilk krallardan
olduğuna, bu şahsın Hz. İsa'yı dinini yaymak üzere Urfa'ya davet ettiğine, Hz. İsa'nın yüzünü
sildiği mendile çıkan mucizevi resmini ve Urfa'yı kutsadığına dair bir mektubunu Abgar
Ukomo'ya gönderdiğine Hristiyanlık alemince inanılmaktadır. Bu nedenle Hristiyanlar
günümüzde bile Urfa'ya "Kutsanmış Şehir" anlamına gelen "The Blessed City" demekte ve
bu tarihi kenti ziyaret etmektedirler.Ayrıca Şuayib Peygamberin makamının yer aldığı tarihi
Şuayib Şehri'nin kalıntıları, Eyyüp Peygamber hanımı Rahime Hatun ve Elyesa Peygamberin
Türbelerinin yer aldığı Viranşehir ilçesi yanındaki Eyüp Nebi Köyü, İl merkezinde Eyyüp
Peygamber'in hastalık çektiği mağara, çok sayıda yerli yabancı turist çeken Peygamber
makamlarındandır. Şanlıurfa'nın hac yolu güzergahında bulunması, hacı adaylarının ve Umre
ziyaretine giden, dönen kafilelerin peygamber makamlarını ziyaret etmek amacıyla en az bir
gün süre ile il merkezinde konaklamaları turizme büyük canlılık getirmektedir.
Halil-Ür Rahman Cami
Halil-ür Rahman Gölünün güneybatı köşesinde yer alan bu camii medrese, mezarlık ve Hz.
İbrahim'in ateşe atıldığında düştüğü makamdan meydana gelmiş bir külliye halindedir.
Caminin güneydoğu köşesine bitişik kare gövdeli kesme taş minarenin batı cephesindeki
kitabede, Eyyübilerden Melik Eşref Muzeffereddin Musa'nın emriyle 1211 yılında
yaptırıldığı yazılıdır.
İbrahim Peygamber'in Doğduğu Mağara ve Mevlid-İ Halil Cami
İbrahim Peygamberin doğduğu mağara, Halil-ür Rahman ve Aynzeliha göllerinin 100 metre
doğusunda yer almaktadır. Mevlid-i Halil Cami avlusu içersine alınmıştır. Hz. İbrahim bu
mağarada yedi yaşına kadar kalmıştır. Mağaranın içersinde bulunan şifalı suyun bir çok
hastalığı iyileştirdiğine inanılmaktadır.
Eyyüp Peygamber Makamı ve Kuyusu
Eyüp Peygamberin hastalık çektiği mağara ve kutsal suyunda yıkanarak şifa bulduğu kuyu,
Urfa şehir merkezinin Eyüp Peygamber semtinde yer almaktadır. Sabrın sembolü Eyüp
Peygamber bu mağarada 7 yıl şiddetli bir hastalık çekmiştir.M.S. 460 yılında Piskopos Nona
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
84
tarafından Eyyüb Peygamber Kuyusunun cüzamlı hastaları iyileştirdiğinin keşfedilmesi
üzerine buraya bir cüzam hastanesi yapılmış ve hastalar bu kuyunun suyu ile yıkattırılarak
sağlıklarına kavuşmuşlardır.
Nemrud Tahtı (Der Yakup Kilisesi)
Hıristiyanlık Dini'nin doğuşundan sonra yaptırılan ilk kiliselerden olduğu bilinen Der Yakup
Kilisesi, Şanlıurfa Kalesi'nin batısında yer almaktadır. M.S. 38 yılında Hıristiyan olan
Süryaniler tarafından bir putperest tapınağı üzerine kurulduğu tahmin edilmektedir. Buraya
Nemrut Tahtı yada Nemrut'un mezarı diyenler olduğu gibi halk arasında Apgar'ın Dağı da
denilmektedir. Süryaniler ise buraya Deyro D'Nafşatho (Ruhların Manastırı) adını
vermişlerdir. Bu manastır Türklerin eline geçtikten sonra bir süre karakol ve gözetleme
kulesi olarak kullanılmıştır.
Geleneksel Urfa Evleri
Urfa evleri genellikle “harem” ve "oda" denilen selâmlık kısmı olmak üzere iki bölümden
oluşurlar. Bazen bu iki bölüm, aralarından bir duvarla ayrılmış ve sokak tarafından ayrı birer
kapıları olan müstakil iki ev görünümünü verdikleri gibi, bazen de tek kapıyla girilen
selâmlık bölümünden sonra ikinci bir kapıyla harem bölümüne geçilen bir plan gösterirler.
Ev halkının oturduğu evin esas kısmını oluşturan harem bölümü, selamlığa nazaran daha
büyükçe ve teşkilatlıdır. "Nahit" denilen düzgün kesme taş döşeli hayatın ortasında,
vazgeçilmez bir unsur olan mermer bir havuz, kuyu, "curun" (yalak), içersinde incir, dut, nar,
portakal, kebbat, annep, zakkum, asma gibi ağaçlardan biri veya bir kaçının yer aldığı
çiçeklik bulunur. Çiçeklik aynı zamanda çöpe atılması günah olan sofradaki ekmek
kırıntılarının silkelendiği yerdir. Avlu çevresindeki oda duvarlarının dama yakın kısımlarına
yapılmış dikdörtgen niş şeklindeki “kuş takalarında” (kuş evleri) yaşayan kuşlar bu ekmek
kırıntılarıyla beslenirler.Harem avlusunun kuzey tarafında cephesi güneye bakan "kışlık
eyvan" ve iki yanında "kış oturacağı" denilen birer oda, güney tarafında ise bunun simetrisi
durumunda cephesi kuzeye bakan "yazlık eyvan" ve iki yanında "yaz oturacağı" odalar
bulunur. Eyvan ve odalar bazen yerden 1-1.5 m. yükseklikte olup alt kısımlarında
"zerzembe" denilen kiler odaları yer alır.Yılın 7 ay gibi büyük bir bölümünün sıcak geçtiği
Şanlıurfa'da ev halkı tarafından bütün gün boyunca serin bir mekan olarak kullanılan yazlık
eyvanlar Urfa evlerinin baş köşesini meydana getirirler. Gerek mekan ferahlığı, gerek taş
süsleme ve gerekse hava sirkülasyonunu sağlayarak serinlik veren sistemler ile bölgedeki
Artuklu geleneğini sürdüren şadırvanların kullanılmasıyla eyvanlara verilen önem Urfa
evinde hiç bir köşeye verilmemiştir.
Küçük Hacı Mustafa Hacıkamiloğlu Konağı (Vilayet Konukevi)
Şanlı Urfa Merkezinde, Vali Fuat Caddesi'nin (Büyükyol) Balıklıgöl'e yakın kesiminde
Selahattin Eyyubi Caminin batısındadır.Bu tarihi konak 19. yüzyılın ikinci yarısında inşa
edilmiştir. Harem ve selamlık bölümleri vardır. Konakta inşaat malzemesi olarak ünlü Urfa
Taşı kullanılmıştır. Hayatın güney cephesi revaklı olup bu cephede altta ve üstte olmak üzere
birer oda, orta kısımda bir sarnıç bulunmaktadır. Batı cephede haremliğin sokağa açılan
kapısı, iki yanında birer tuvalet ve duvar üzerinde ortadan bir sütunla iki göze ayrılmış kuş
takası (kuş evi) bulunmaktadır.
Gümrük Hanı
Haşimiye Meydanı yakınındadır. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman zamanında
1562 yılında Behram Paşa tarafından yaptırılmıştır. Avlusundan Halil-ür Rahman suyu
geçmektedir. İki katlı bu hanın üst katındaki odalarda terziler çalışmakta, avlusunda
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
85
çayhaneler bulunmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde "Yetmiş Hanı" adıyla, bazı
kaynaklarda ise iki renkli taşlardan dolayı "Alaca Han" adıyla geçen Gümrük Hanı,
Şanlıurfadaki hanların en güzel ve anıtsal örneklerindendir. Doğu cephesinde yer alan eyvan
şeklindeki giriş kapısı üzerinde bulunan kitabede 970 (1562) tarihinde yaptırıldığı yazılıdır.
Ayn-Zeliha ve Halil-Ür Rahman Gölleri ( Balıklı Göl )
Urfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında
düştüğü yer olarak bilinen bu iki göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile
Urfa'nın en çok ziyaretçi çeken yerleridir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Ornitoloji
Dünyada soyu tükenmekte olan ve Türkiye‟de yalnızca Birecik‟te yaşayan kelaynaklar
Şanlıurfa yöresindeki hayvan türlerinden en ilgincidir. İbidae soyundan olan Kelaynaklar
baş ve gerdanları tüysüz olduğundan bu adla anılmaktadır. Birecik‟ten başka Fas ve
Cezayir‟de yaşayan Kelaynaklar kış aylarında Etiyopya ve Madagaskar‟a göç ederler.Şubat
ayı ortalarında, Birecik'e gelen kelaynak kuşlarının kayalıklara yerleşmeleri mart ayı
ortalarını bulmaktadır.
MuĢ
Doğal, tarihi ve kültürel değerler bakımından büyük bir turizm potansiyeline sahip olan Muş,
Doğu Anadolu'nun Yukarı Murat-Van bölümünde, Çar Deresi ve Korni Deresi Vadileri
arasındaki ovaya kurulmuştur.Urartular'dan başlayan köklü kültür tarihi, ilin hiç şüphesiz en
önemli turizm kaynağıdır. Kış ve av sporları bakımından da büyük bir potansiyele sahip Muş
İli'nde, henüz bu yönde yeterli turizm yapılanması bulunmamakla beraber, çalışmalar
sürdürülmektedir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Kayalıdere Antik Kenti (Kale Şehri)
Muş merkeze 40 kilometre, Varto ilçesine ise 20 kilometre uzaklıkta, Kayalıkaya
köyündedir. Bir Urartu yerleşim birimi olan kentte, 1965 yılında yapılan resmi kazılarla,
tapınak, kale, şarap mahzeni ve mezar gibi eserler ortaya çıkarılmıştır.
İnanç Turizmi
Hacı Şeref Camii
Bir Selçuklu yapısı olan
Arslanlı Han‟ın içinde bulunan cami XVII. yüzyılda
yaptırılmıştır.Ana mekanı kare planlı olup, ortada büyük yanlarda basık kubbelerle
örtülmüştür.
Çanlı Kilise (Surp Garabet)
Muş merkez Yaygın beldesine bağlı Yukarı Yongalı köyünde bulunmaktadır. İlk yapıldığı
dönemlerde “ateş tapınağı” olarak kullanılan kilise, Roma Döneminden sonra gelen Sasaniler
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
86
tarafından 399 yılında Hıristiyanların ibadetine açılmıştır. Bugün halen kalıntıları
mevcut olan kilise, yabancı turistlerin en çok rağbet ettiği yerlerden birisidir.
Termal Turizm
Şor gölü kaplıcası
Hamurpet gölü Kaplıcası
Aşağı Alagöz Kaplıcası
Batman
Dicle‟nin aktığı topraklarda zengin tarihi geçmişi koruyan Batman ve antik kenti Hasankeyf,
bini aşkın mağaralarıyla, tarihsel anıtlarıyla bir doğa harikasıdır. İlin doğusunda petrol
üretimi yapılan 1.288 m. yükseklikte Raman Dağı ve Güneydoğu Toroslar vardır. 4000‟i
aşkın mağaranın bulunduğu bu bölge dünyada benzeri az bulunan bir doğa harikasıdır.
Batman‟da karasal iklim hüküm sürmektedir. Bölgede yazları sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve
yağışlı geçer. Kar yağışları az görülür.Batman'ın tarihi hakkında en eski bilgiler; halk
hikayeleri, mitler ve Heredot tarihinde yer almaktadır. Ortak verilere göre Med Kralı
Abtyagestin'in torunu Kyros, karşıtı Erpagazso‟ya M.Ö. 550 yılında yenilince Med
asilzadeleri arasındaki utancından dolayı Med‟lerin yaşadığı Media bölgesinin kuzey batı
ucundaki topraklarına çekilmek zorunda kalmıştır. Başka bir görüşe göre de Kyros, Pers
egemenliği altında kalmamak için bu bölgeye yerleşmiştir. Karaçalı, sazlık ve bataklıktan
oluşan bu bölgenin ortasında yapay bir adacık oluşturup, adına han obası anlamında olan
"Elekhan" denilmiştir (M.Ö. 546). Elekhan, 194 yıl bağımsız ve mutlu bir dönem geçirerek
352 yılında Büyük İskender'in istilasına uğramıştır. Daha sonra Lesepkoslar, Persler,
Romalılar, Sasani ve Bizans‟ın hakimiyetine girmiştir. Artuklular, Moğollar, İlhanlılar,
Celaliler, Karakoyunlu (Pezreşe), Akkoyunlular ve 1500 yılında Safeviler‟in eline
geçmiştir.1515 yılında, 4. Murat'ın Bağdat seferi sırasında kendisine büyük yararlıklar
gösteren Turhan oğlu Mahmut Paşa‟ya Elekhan‟ı içine alan Batman suyu ile Botan suyu
arasında kalan bölgenin tamamını vermiştir. Bu gelişmeden sonra Elekhan telaffuz
değişikliğine uğrayarak halk dilinde Elah zamanla "İluh" ismini almıştır. İluh, köy birimi
olarak kayıtlara geçmiş ve Siirt vilayeti, Elmedin kazasına bağlı olarak benliğini
sürdürmüştür.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Hasankeyf
Dicle‟nin kıyısında yer alan ve zamanında medrese, rasathane, darüşşifa ve diğer eğitim
kurumlarıyla bölgenin ilim ve kültür merkezi olan Hasankeyf, ulaşım yolları ve ticaret
merkezlerinin yer değiştirmesiyle günümüzde önemini yitirmiştir. Ancak ilçe, sahip olduğu
zengin tarihsel yapılar nedeniyle 1981 yılında bütünüyle sit alanı ilan edilerek koruma altına
alınmıştır.
Hasankeyf Kalesi
Tarihi kayıtlara göre 4. yüzyıl ortalarında Bizanslılar tarafından kurulmuştur. Daha sonraki
dönemlerde de korunma özelliğinden dolayı, Hasankeyf‟in en önemli yerleşim birimini
oluşturmuştur. Kalede yüzlerce iskan yerinin yanında Büyük Saray, Küçük Saray, Ulu Cami
gibi tarihi eserler yer almaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
87
Kale Kapısı
Kaleye çıkan doğudaki merdivenin başında yer almaktadır. Üzerindeki kitabeden
Eyyubiler‟e ait olduğu anlaşılmaktadır. Yolun üst kısmında yer alan diğer kapı ise kısmen
yıkılmıştır.
Köprü
Ortaçağın en büyük taş köprüsüdür. Kesin olmamakla beraber Artuklular tarafından 12.
yüzyılda yapıldığı söylenmektedir. Artuklu eseri Malabadi Köprüsü ile benzerliği bu ihtimali
güçlendirmektedir.
Büyük Saray
Kalenin kuzeyinde yer alan ve göçükler altında kalan sarayın kitabesi olmadığından kesin
olarak ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Yapının özelliklerinden
Artuklu eseri olduğu tahmin edilmektedir.
TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI
DOĞU ANADOLU
BÖLÜM V
Bayburt
Bayburt Doğu Anadolu‟yu Karadeniz‟e bağlayan Erzurum-Trabzon tarihi İpek Yolu
üzerindedir. Kop Dağı geçidi ile Erzurum‟a, Vavuk Dağı geçidi ile Gümüşhane ve
Trabzon‟a bağlanır. Çoruh Nehri‟nin kıyısında bulunan şehrin tarihi M.Ö. 3000‟lere kadar
uzanır. Bayburt‟ta, Azzi, Ayaşi, Urartu, Kimmer, İskitler, Med, Pers, Roma, Bizans, Arap,
Selçuklu ve Osmanlı idaresi hüküm sürmüştür.
Turizm Potansiyeli
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
88
Ören Yerleri ve Müzeler
Aydıntepe Yeraltı Şehri
Bayburt‟un Aydıntepe İlçesinde yer alan kent, tüf içerisine, yüzeyden 2-2,5 metre derine
inen, başka yapı malzemesi kullanılmadan ana kayaya oyulmuş galeriler, tonozlu odalar ve
bu odaların açıldığı daha geniş mekanlardan oluşmaktadır.
Bayburt Kalesi
Zigana ve Kop Dağları‟ndan aşılarak ulaşılan Bayburt Kalesi aynı zamanda Karadeniz‟i
Basra Körfezine bağlayan ticaret yolu üzerinde bulunmaktadır. Şehrin kuzeyinde yalçın
kayalar üzerinde inşa edilmiş olan kalenin kimler tarafından yapıldığı kesinlikle
bilinmemektedir. Kale Türkler tarafından alınmadan önce Roma, Bizans, Arap, Kommenos
hakimiyetinde kalmıştır
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Bayburt-Erzurum karayolunun 6‟ncı kilometresinden ayrılarak 16 km. daha yol aldıktan
sonra ulaşılan Sırakayalar Şelaleleri, İlin merkez Sırakayalar Köyü‟nün girişinde ve köy
içinde olmak üzere iki tanedir.
Yayla Turizmi
Bayburt ili yaylalar açısından oldukça zengindir. Kop Dağı Turizm Merkezi-Kop Dağı
Yaylası, Sultan Murat Yaylası, Aydıntepe, Akbulut, Cumavank, Otlukbeli, Yazyurdu,
Yoncalı, Tohnovi, bunlardan bazılarıdır.
Avcılık
Kara av hayvanları avcılığı olarak özellikle kış mevsimi oldukça uygundur. Maden
bucağından itibaren başlayan ve Çoruh Nehri‟nin ana kolu boyunca devam eden Masat
Vadisi, bitki örtüsünün elverişli olmasından dolayı av hayvanları varlığı açısından önemlidir.
Aydıntepe Ovası, Mormuş Düzü, Düzeker Ovası hem kara avcılığına hem de balıkçılığa
uygun bir alandır. Başlıca av hayvanları; toy, tilki, tavşan, keklik, bıldırcın, ördek, ayı,
domuz, ve kurttur.
Trekking
Bayburt ili arazi şekilleri açısından çeşitlilik göstermektedir. Ovaların önemli yer tutmasına
karşın yüksek ve sarp dağlar ile bunların oluşturduğu geçitler il topografyasında önem taşır.
İli kuşatan Kemer, Kop, Otlukbeli, Divanyolu, Sarıçiçek Dağları 2000-3000 metrenin
üzerinde dağlar olup, bu alanlar atlı, dağ ve doğa yürüyüşüne elverişlidir.
Olta Balıkçılığı
Çoruh Nehri ve muhtelif kolları tatlı su ürünleri balıkçılığına elverişlidir. Masat, Kopuz,
Beşpınar, Ozansu, Yoncalı, Yazyurdu, Kılıçkaya ve Çatıksu dereleri alabalık yönünden
zengindir. Akarsular dışında göletlerde de kısmen balıkçılık yapılmaktadır. Bu göletlerden;
Oruçbeyli, Sakızlı, Saraycık, Danişmend, Eymür, Gökçedere‟de sazan balığı yönünden
zengindir.
Akarsu Turizmi, Kano ve Rafting
Bir kolu Mescit Dağları‟ndan, diğer bir kolu da Otlukbeli Dağları‟ndan çıkarak iki kol
halinde ilin sınırları içerisinde Dikmetaş Köyü altında birleşen Çoruh Nehri debi bakımından
ülkemizin en önemli akarsularından biri olup, bu özelliği nedeniyle su sporlarına çok
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
89
elverişlidir. Dikmetaş Köyü‟nden başlayarak Çoruh Nehri‟nin il sınırlarımızı terk ettiği
Aslandede Köyü‟ne kadar olan kısmında su sporlarından kano ve rafting yapılmaktadır.
Kayak
Kop Dağı “Turizm Merkezi” ilan edilmiş ve bu merkez üzerinde “Kop Dağı Kayak ve Kış
Sporları Merkezi” planlama çalışmaları Turizm Bakanlığı‟nca yapılarak bitirilmiştir. “Kop
Dağı Kayak ve Kış Sporları Merkezi” planında mevcut olan kayak evinin bulunduğu alan ile
günübirlik tesislerin bulunduğu alanların bir kısmı gerektiğinde yatırımcılara tahsis edilmek
üzere İl Özel İdaresi‟nce kamulaştırılmış olup, yol, su gibi alt yapı çalışmaları ve kayak evi
inşaatı başlatılmıştır.
Mağara Turizmi
Helva Köyü Buz Mağarası
Masat Vadisi‟nin güneyinde Helva Köyü‟nde yer almaktadır. İl merkezinden 33 km.
mesafede hemen köyün yamacında yer alan mağaranın içinde buzdan oluşmuş sarkıt ve
dikitleri bulunmaktadır. Köy halkı tarafından değişik zamanlarda soğuk hava deposu olarak
kullanılmış olan mağara buz oluşumlarının değişik şekillerini yansıtmaktadır.
Tunceli
Tunceli İli el değmemiş tabiat güzellikleri, av hayvanları, dağ sporu ve önemli tarihi
kalıntıları ile ülkemiz turizmine katkıda bulunabilecek niteliktedir. Yılın dört mevsimi karla
kaplı sarp dağları, yalçın kayaları, meşe ormanları, geniş çayır ve otlakları, dağların
bağrından fışkıran tortularla olağanüstü renk oyunları yapan şifalı ılıcaları, derin ve berrak
akan sularında oynaşan leziz alabalıkları ile Tunceli yurdumuzun en ilginç turistik
yörelerinden biridir.İlin kuzey kesiminde bulunan Munzur Dağları ve bu dağların eteğinde
takriben 200 km.'lik mesafe içinde kayalardan fışkıran buz gibi sulardan oluşan Munzur
Irmağı, Tunceli‟ye hem hayat vermekte hem de doğal güzellik bahşetmektedir. Tunceli ile
Ovacık gözeleri arasında akan Munzur Irmağı'nın dar ve derin vadisi milli park sahası olarak
koruma altına alınmıştır. Dört mevsimde ayrı güzelliklerin yaşandığı Munzur Vadisi,
Mercan Vadisi ve Pülümür Vadisi milli park olarak gezilip görülebilecek nadide yerlerdir.
Keban Baraj Gölü kıyısında uzanan ve yeşilin bin bir çeşidi ile işlenmiş meyve bahçesi
görünümündeki Pertek İlçesi, doğal güzellikleri ile ün yapmış bir beldedir. Mazgirt
İlçesi‟ndeki Bağın Kaplıcaları, tarihi Kaleköyü Harabeleri, Pülümür İlçesi Buyerbaba
Yaylaları, görülmeye değer turistik özelliklerindendir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Pertek Kalesi
Pertek İlçesi‟ndeki Pertek Kalesi Mengüçlüler döneminde inşa edilmiştir. Bugün Keban
Baraj Gölü altında kalan ve bir ada görünümünde olan kale sivri bir kayanın üzerinde
kurulmuştur. Mazgirt İlçesi‟nde Urartu dönemine ait pek çok kale kalıntısı bulunmaktadır.
Bunlar Mazgirt Kalesi, Dedebağ, Kaleköyü ve Sağman Kaleleridir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
90
Milli Parklar
Munzur Vadisi Milli Parkı
Karasu ve Murat çöküntüsü alanları arasında yükselen Munzur Dağlarının jeolojik yapısı,
metamorfik, volkanik ve tortul kayaçlardan meydana gelir. Kuzeyde 3300 metreye kadar
yükselen bu dağlık alan Mercan ve Munzursuyu vadileri ile büyük ölçüde parçalanmıştır.
Milli parkta tepeler ve yamaçlar meşe ormanları ile kaplıdır. Vadi tabanında ise ceviz,
kızılağaç, dişbudak, karaağaç, çınar, kavak, söğüt ve çalı türlerinden meydana gelen zengin
bir bitki örtüsü görülür. Sarp ve dik yamaçlar ise çıplaktır. Yaban hayatı; kurt, tilki, ayı,
kınalı keklik gibi türlerin yanında dağ keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, vaşak, su samuru,
çil keklik, kaya kartalı gibi nadir türlerin de barınmasına imkan sağlamakta; Munzur Vadisi
ve Mercan suyunda bol miktarda alabalık bulunmaktadır.
İnanç Turizmi
Tunceli'de bulunan Yelmaniye Camii, Ulukale Camii, Baysungur Camii, Çelebi Ali Camii,
Sağman Camii, Hamidiye Medresesi Osmanlı Dönemi'ne, Eltihatun Camii ile Uzun Hasan
ve Eltihatun Türbeleri ise Akkoyunlu Dönemi'ne ait eserlerdir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Rafting
Tunceli sınırları içerisinde akıp giden Munzur, Pülümür ve Peri suları gerek debileri, gerekse
akış hızları itibariyle rafting (kano) sporu yapmaya oldukça elverişli sulardır.
Trekking
Ovacık İlçesi‟nin kuzeyindeki Munzur sıra dağları ile ilçenin güneyindeki meşelik tepeler,
ilin kuzeydoğusunu kaplayan ve yüksekliği 3292 metreye varan Karasu-Aras dağları ile
Bağırpaşa dağları dağcılık ve doğa yürüyüşü sporlarına olduğu kadar kayak sporuna da
elverişlidir.
Yayla Turizmi
Tunceli, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en dağlık yörelerinden birisidir, ortalama 3000 metrenin
üzerindeki dağlar ve üzerlerinde yer alan yaylalar çeşitli bitki örtüleriyle dikkat çekmekte ve
yayla turizmi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır.
Van
Van ve çevresinin coğrafya ve savunma bakımından önemli bir konumu olduğu için çok eski
dönemlerden
beri
yerleşim
alanı
olmuş, birçok uygarlığın izlerini üzerinde
barındırmıştır. Van‟ın tarihi M.Ö 7000 yıllarına kadar uzanmaktadır..M.Ö 3000 yıllarında
bölgeye Kafkasya‟dan yayılan Hurri Kültürü egemen olmaya başlamıştır. Beylikler halinde
yaşayan Hurrilerin iki büyük Beyliği Uruatri ve Aramu, Asur Krallığı‟nın tehdidine karşı
birleşmişler ve M.Ö 900 yıllarında Urartu Krallığı‟nı kurmuşlardır. İlk başkentleri bugün
Van Kalesi olarak bilinen Tuşba‟dır. Daha sonra bölgeye Medler, Persler, Makedonyalılar,
Partlar, Müslüman Araplar, Bizanslılar sırasıyla egemen olmuş, 1071 Malazgirt Savaşı
sonrası ise Selçukluların eline geçen bölge Türkleşmeye başlamıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
91
Turizm Potansyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Van Kalesi
Van Kalesi, Van İl merkezi sınırları içerisinde olup, şehir merkezine 5 km. mesafede
bulunmaktadır. Urartu kalelerinin görkemlilerindendir. Kalenin uzunluğu 1800 m., genişliği
120 m. gölden yüksekliği ise 80 m.dir.MÖ. 9. yüzyılda Lutupri'nin oğlu I. Sarduri tarafından
yaptırılmıştır.
Çavuştepe Kalesi
Van İl merkezine 25 km. uzaklıkta, Gürpınar İlçesi‟ne bağlı Çavuştepe Köyü‟nde yer
almaktadır. Hakkari-Van karayolu üzerindedir. Bol Dağı silsilesinin batı ucuna kurulmuş
olan kale; aşağı ve yukarı kalelerden oluşmaktadır. Kale, II. Sarduri tarafından M.Ö. 764-734
tarihleri arasında yaptırılmıştır.
Ayanis Kalesi :
Van'a 35 km. mesafedeki Ayanış köyündedir. Argişti'nin oğlu Rusa tarafından M.Ö. 645-643
tarihleri arasında yaptırılmıştır. Urartu tarihinin son safhalarının aydınlatılması açısından çok
önemlidir. Van Gölü sahiline yakın bir alanda kuruludur.
Toprakkale :
Van İl merkezinin doğusunda Zimzim Dağları silsilesine bağlı kayalık bir tepe üzerinde yer
almaktadır. Kale Urartu Kralı II. Rusa tarafından M.Ö. 685-645 tarihleri arasında
yaptırılmıştır. Urartu Krallığı‟nın ikinci başkentliğini yapmıştır. Sarnıç, açık hava tapınağı,
kayaya yontulmuş merdivenler bulunmaktadır.
İnanç Turizmi
Akdamar Kilisesi
Gevaş İlçesi sınırları dahilinde Van Gölü içersinde bulunan en büyük adaya ismini veren
kilisedir. Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise sahile 3 km. uzaklıktadır. Günün her
saatinde Akdamar Adası'na, sahilde bulunan motorlarla ulaşım sağlanmaktadır. Kutsal Haç
adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından Keşiş Manuel'e yaptırılmıştır. Kilisenin
kuzeydoğusundaki şapel 1296-1336 tarihlerinde; batısındaki Jamaton 1763 tarihinde;
güneyindeki çan kulesi 18. yüzyıl sonlarında ilave edilmiştir.
Kızıl Cami :
Eski Van şehrinin doğusunda Tebrizkapı mahallesinde bulunmaktadır. Sinaniye Cami veya
Tebrizkapı Cami olarak da adlandırılmaktadır. Bugünkü caminin minaresi Selçuklu
döneminden; cami kısmı ise Osmanlı devrinden kalmadır. Üzerinde kitabe bulunmadığından
hangi tarihte yapıldığı belli değildir.
Kehrizler:
Van'da ilk sulama kanalları ve barajlar M.Ö. 9. ve 6. yüzyıllar arasında Urartular zamanında
yapılmıştır. Bunların en önemlisi Menua (Semiramis/Şamran) sulama kanalıdır. Urartu Kralı
Menua tarafından yaptırılmıştır. Su kaynağı Gürpınar İlçesi‟nin Yukarı Kaymaz Köyü
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
92
yakınlarında, Başet Dağı'nın Kalkel kayalıklarından doğmaktadır. Van'ın içme suyu bu
kaynaktan sağlanmaktadır. Menua/Şamran kanalı dünya mühendisliğinin bir harikası olarak
geçtiği yerlere hayat vermiş, işlevini günümüze kadar sürdürmektedir. 51 km.
uzunluğundadır. Gürpınar, Edremit ve Van'ı sulayarak güzergahını tamamlar.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Avcılık
Van Bölgesi av hayvanları yönünden zengin olup, her mevsim avlanmak mümkündür.
Başlıca av hayvanları arasıda; keklik, ördek, toy, dağ keçisi, tavşan, ayı, ve domuz
sayılabilir. Yörede olta balıkçılığı da gelişmiştir.
Dağcılık
Van-Süphan Dağı
4058 m. Doğu Anadolu'da Van gölünün kuzeyinde Adilcevaz – Erçiş ve Patnos arasında
yükselir. Tırmanış için en uygun zaman haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarıdır. Sönmüş
bir volkan olan Süphan Dağı, Anadolu'nun üçüncü yüksek doruğudur. Doruk bir örtü buzulu
ile kaplıdır.
Ornitoloji
Kılıçgaga (50 çift) ve büyük cılıbıtla önemli kuş alanları statüsü kazanır. Önemli sayıda kara
boyunlu batağan (maks. 4430) ve angıt (maks. 5600) gözlenir.
Bitlis
Kuruluşu M.Ö. 2000 yıllarına kadar uzanan Bitlis, Urartu, Pers, Makedonya Krallığı, Roma
ve Bizans dönemlerini geçmişinde barındıran eski bir yerleşim merkezidir. Halife Hz. Ömer
zamanında (641) İslamiyetle tanışan Bitlis; Emeviler, Abbasiler ve Mervanilerin
yönetiminde kalmış, 1071 yılında Türklerin Anadolu‟ya girişinden itibaren de çeşitli Türk
Beyliklerinin idaresine girmiş, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise (17, 18 ve 19.
yüzyıllarda) bölgenin kültür ve sanat merkezi olmuştur. Dönemin medrese, cami, külliye,
han ve hamam gibi yapıları, ilimizin geçmişteki o parlak döneminin kanıtı olarak halen
ayakta durmaktadır. Güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden Ağrı illeri ve doğudan Van
Gölü ile çevrelenen Bitlis, kaleleri ve Türk İslam eserleriyle önemli bir kültürel ve turistik
merkezimizdir.İlin doğusunda bulunan Süphan 4058 metre ile Türkiye‟nin ikinci büyük
dağıdır. Süphan dağı üzerinde 400 metre çapında krater bir göl bulunmaktadır. İlin diğer bir
önemli dağı da 3050 metre olan yüksekliğinde olan ve üzerinde Türkiye‟nin en büyük krater
gölü bulunan Nemrut Dağı‟dır. Bu eşsiz doğal yapısı ile Bitlis, kış turizmi ve dağ- doğa
yürüyüşleri için çok uygun bir ortama sahiptir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Bitlis Ahlat Müzesi
Ahlat Müzesi 1970 yılında teşhire açılmıştır. Müzede daha çok 1965-1991 yılları arasında
Çifte Hamam, Zaviye ve Ulu Cami'de yapılmış kazılarda çıkarılan eserler, Seçuklu
Dönemine ait figürlerle bezeli seramik buluntular sergilenmektedir.
Adilcevaz Kalesi
Van Gölü kıyısında sarp kayalar üzerinde kurulmuş olup, kesme taşlardan yapılmıştır.
Azerbaycan şahlarından İran Şahı Tacettin Alişan tarafından yapılmıştır. İç ve dış kale olmak
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
93
üzere iki kısımdan meydana gelir. 38 kulesi bulunan kalenin içinde, 70 ev ile Süleyman
Han Camii, cephane mahzeni, buğday ambarları, su sarnıçları, mehterhane kulesi ve kale
muhafızı anlamına gelen Dizdar‟ının bulunduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır
Termal Turizm
Fay hattı üzerinde bulunan Bitlis merkez ve çevresinde sayısız kaplıcaya rastlanır. Bunlardan
bazıları; Güroymak (Çukur) Kaplıcası, Ilıcak (Germav) Kaplıcası, Nemrut Dağı Kaplıcası,
sıralanabilir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Avcılık ve Olta Balıkçılığı
Kara hayvanlarının bol bulunduğu ilde Tatvan-Reşadiye civarı ile Bitlis-Sarıkonak civarı en
elverişli av alanlarıdır. Balık avcılığı açısından ise; Van Gölü, Nazik Gölü ve Aygır Gölü ön
plana çıkan turistik değerlerdir.
Trekking
Dağ-doğa yürüyüşleri açısından ilde Nemrut ve Süphan Dağları ilk sıralarda yer alırlar.
Kayak Merkezi
Bitlis Kent Merkezi‟nde kayak tesisleri bulunmaktadır.
Van Gölü
Sodalı ve tuzlu suyu olan Van Gölünün yarısı Bitlis sınırları içerisinde yer almaktadır.
Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan ilçeleri Van Gölü kıyısında kuruludur. Kıyılarda pek çok plajın
yanı sıra konaklama, yeme-içme tesisleri bulunmaktadır. Yüzölçümü olarak Türkiye‟nin en
büyük gölüdür.
Nemrut Dağı ve krater gölleri
İlin kuzeyinde, Tatvan İlçesi‟nin sınırları içerisinde yer alan ve yüksekliği 2935 m. olan
Nemrut Dağı, volkanik bir dağdır. Bir doğa harikası olan Nemrut Dağı‟na her yıl özellikle
yaz aylarında çok sayıda yabancı ve yerli turist çıkmaktadır. Nemrut Dağı krater alanı
içerisinde yer alan Nemrut Gölü, büyüklük bakımından ülkemizin birinci , dünyanın ise
ikinci en büyük krater gölü unvanına sahiptir. Bitlis'e 27 km., Tatvan'a ise 13 km. uzaklıkta
bulunan dağa Tatvan - Çekmece Köyü ve Ahlat -Serinbayır köyü yollarından otomobille
rahatlıkla çıkılabilmektedir.
Ağrı
1650 metre yüksekliğindeki bir yaylada yer alan Ağrı, ismini yanında heybetle görünen
dağdan almaktadır. Türkiye‟ye en tepeden bakabileceğiniz ve ülkenin doğuya açılan kapısı
konumundaki Ağrı, tarih boyunca çok sayıda kavim ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Ağrı ili, yazın dağcılık ve doğa yürüyüşüne, kış mevsiminde kayak sporuna elverişli
parkurlara sahip efsanevi dağı ile doğunun turizm merkezleri arasındadır. Ağrı ili çeşitli
dönemlerde birçok savaşa sahne olması münasebetiyle tarihi eserler ve turistik zenginlikler
bakımından Türkiye‟nin en önemli turistik şehirlerinden biridir. Türkiye‟nin en yüksek dağı
ve Nuh Tufanı ile devamlı kamuoyu gündeminde kalan Ağrı Dağı, eşine az rastlanan
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
94
manzaralı Balık Gölü, geniş ve zümrüt yeşili ovaları, bu ovaları sulayan ırmakları,
yaylaları ve dere boyları ile Ağrı ayrı bir güzelliğe sahiptir. Ağrı Dağı, İshakpaşa Sarayı,
Meteor Çukuru, Diyadin Kaplıcaları, Kudret Köprüsü, Meya Mağaraları, Balık Gölü,
Anzavur Tepe , Toprakkale görülmeye değer turizm varlıklarıdır. Doğubeyazıt, Gürbulak
Gümrük Kapısı ve buradaki açık pazar yeri, turizm yönünden ayrı bir önem arzetmektedir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
İshak Paşa Sarayı
İstanbul Topkapı Sarayı'ndan sonra son devirde yapılmış sarayların en ünlüsüdür.
Doğubeyazıt İlçesi'nin 5 km. doğusunda, dağın yamacındaki bir tepe üzerine kurulan Saray,
Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devrindeki son büyük anıt yapısıdır. 18. yy. Osmanlı
mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden olduğu kadar, sanat tarihi yönünden de
değeri büyüktür. Sarayın Harem Dairesi Takkapı kitabesine göre yapılış tarihi Hicri 1199,
Miladî 1784'tür.
Termal Turizm
Dambat Çermiği ve Maden Suyu
Ağrı‟ya 5 km uzaklıktaki Yolluyazı (Dambat) Köyünde, Murat Nehrinin kıyısındadır.
Yerden fışkıran su kükürtlüdür. Yara, çıban, sivilce gibi deri hastalıkları ve romatizma için
şifalıdır.
Diyadin Kaplıcaları
Diyadin ilçesinin 5 km güneyindedir. Köprü, Yılanlı ve Davut Çermikleri adlarını alan üç
sıcak kaynaktan oluşur. Deri hastalıkları ile enfeksiyonlara bağlı romatizmal hastalıklara iyi
geldiği bilinen bir gerçektir. Kaplıcalar Diyadin‟in 7 km güneyindedir. Sezon süresince
devamlı dolmuş seferleri yapılan kaplıcalarda 150 yatak kapasiteli turistik bir otel
bulunmaktadır.
İnanç Turizmi
Beyazıt Eski Camii (Cami-i Gevher Digar)
Beyazıt Kalesinin güney eteğinde Birinci Selim tarafından yaptırıldığı kabul edilen camidir.
Caminin yer aldığı vadi yamacı düzeltilerek duvar örülmek suretiyle düz bir platform
oluşturulmuş ve üzerine bina inşa edilmiştir. Kesme taştan inşa edilen cami 15x15
boyutlarında kare planlı ve tek kubbelidir..
Karagöz Kilisesi
Tutak ilçesinin 26 km batısındaki Dayıpınarı Köyü yakınında kayalar oyulmak suretiyle
yapılmış bir yeraltı kilisesidir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dağcılık
Ağrı Dağı
Yılın hemen her mevsiminde iç ve dış turizme açık olan Ağrı Dağı özellikle dağcılık ve
turizmi yönünden büyük ilgi toplamaktadır. Ayrıca yurdumuzun en yüksek noktası olması,
ihtişamlı görünümü, eşsiz doğal güzellikleri ve Nuh'un Gemisi'nin izlerini taşıması itibari ile
de Ağrı Dağı büyük ilgi çekmektedir. Tepesinden karın hiç eksik olmadığı dağ çeşitli
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
95
ülkelerden her yıl ortalama 4.000‟e yakın turist çekmektedir. Gerek yerli gerekse
yabancı ekipler tarafından her yılın yaz aylarında dağ eteklerinde kamplar kurulmakta, ve
tırmanma turları düzenlenmektedir. Ağrı Dağı‟nın özelliklerini ve tırmanış yollarını bilen,
dağcılık eğitimi almış rehberler turistlere yardımcı olmaktadırlar. 5.165 metre
yüksekliğindeki Büyük Ağrı ile 3925 metre yüksekliğindeki Küçük Ağrı‟nın 15 km
güneybatısında Ağrı İli'nin Doğubeyazıt İlçesi yer almaktadır. Büyük ve Küçük Ağrı
Dağlarını 2.678 metre yüksekliğindeki Serbulak Geçidi ayırmaktadır. İlin güneyinde yer alan
Süphandağı, Aladağ ve Tendürek dağları İlin dağcılık ve doğa yürüyüşleri alanındaki
potansiyel ver önemini ortaya koyar mahiyettedir.
Meteor Çukuru
Alaska‟daki meteor çukurundan sonra Dünyanın 2. büyük göktaşı çukurudur. Gürbulak
hudut kapısı ile Sarıçavuş Köyü arasında İran sınırına 2 km kadar mesafededir. 70-80 yıl
önce düşen bir Göktaşı tarafından oluşturulan Meteor Çukuru 35 metre genişliğinde ve 60
metre derinliğindedir.
Balık Gölü
Doğubeyazıt'a 60 km mesafede Suluçam Nahiyesi sınırları içinde yer alan Alabalıkları ile
ünlü bir göldür. Göle yılın her mevsiminde ulaşmak mümkündür. Bir set gölü olan Balık
Gölü 2.241 metre yükseklikte olup Türkiye‟nin en yüksek göllerinden biridir. 24
kilometrekarelik bir alana yayılmış olan göl, Ağrı Dağı'ndan kaynaklanan bir akarsuyun
önünü lavların tıkaması ile oluşan bir set gölüdür.
Mağara Turizmi
Meya Mağaraları
Kayalar oyularak barınma, ibadet ve diğer yaşamsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi amacına
yönelik olarak yapılmış mağaralardır. Eski bir yerleşim merkezi olan bu mağaralar bütüm
olarak ele alındığında adeta bir anıt kent niteliğinde olup değişik inanç ve kültürlerin izlerini
taşımaktadırlar..
Buz Mağarası
Küçük Ağrı Dağı eteğinin bittiği düzlükte bulunmaktadır. Doğubeyazıt-Gürbulak transit
yolunda Hallaç Köyü yolu sapağına 3 km mesafededir. Örneğine çok az rastlanabilecek
doğal bir anıt durumundaki mağara toprağın 15-20 metre derinliğinde yer almakta olup 100
metre uzunluğa ve 50 metre genişliğe sahiptir.
Ardahan
Doğu Anadolu bölgesinin kuzeydoğu köşesinde yer alan İl, kuzey ve doğuda Gürcistan,
güneydoğuda Ermenistan, güneyde Kars, güneybatıda Erzurum, batıda Artvin illeriyle
çevrilidir.İl topraklarının büyük bir kısmı 2,000 metreden yüksektedir. Kuzey kesimini
Yalnızçam dağları, güneybatı kesimini de Allahuekber dağları çevirir. Kuzeydoğu kesiminde
Keldağ'ın (3,033 metre) ve doğu kesiminde Akbaba dağının (3,026 metre) yer aldığı
Ardahan ilinin en yüksek noktası güney kesimindeki Kısır Dağı'nın 3,197 metreye eriştiği
doruğudur.İlin orta kesiminde uzanan yüksek düzlüklere Ardahan yaylası denir. Karlar
eridikten sonra yemyeşil çayırlarla kaplanan bu yayla önemli hayvan otlatma alanıdır.
Ardahan ilinden doğan akarsular Türkiye sınırları dışındaki Hazar Denizi'ne dökülür. Bu
akarsulardan başlıcası Kura Irmağı'dır.Ardahan ilinde iki doğal göl vardır. Bunlardan Çıldır
Gölü'nün kapladığı alan 120 km2'dir. Daha kuzeydeki Aktaş Gölü'nün yüzölçümü ise 14
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
96
km2'dir. Hazapin Gölü adıyla da anılan Aktaş Gölü'nün doğu yarısı Gürcistan sınırları
içerisindedir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Posof Kalesi /Savaşır Kalesi
Posof İlçesi'ne bağlı Savaşır (Cancak) Köyü'nün güneydoğusunda, üç yanı vadi ile çevrili, dil
biçiminde sivri bir tepe üzerine konumlandırılmıştır. Posof'a girmeden vadide ve vadiye
hakim tepe üzerinde kale kalıntısı bulunmakta ve 'Mere Kalesi' olarak anılmaktadır. Kale
kalıntılarının duvar tekniği Osmanlı dönemi yapıların özelliklerini gösterdiği gibi, kapladığı
alan itibariyle de Osmanlı kervansaraylarının büyüklüğüne işaret eder. Posof'un Gürcistan'la
sınır köyünde bulunan 'Çaksu Kalesi' de Posof'un, Gürcistan'dan gelen yol üzerindeki
stratejik
mevkiini
oluşturmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Ornitoloji
Araş Havzasında bulunan Ardahan Ormanı, bir tuz gölü olan Aktaş Gölü ve tatlı su gölü olan
Çıldır Gölünde değişik türde kuşları gözlemlemek mümkündür.
Çıldır Gölü
İl Merkezine 45 km uzaklıkta bulunan göl; deniz seviyesinden 1956 m yükseklikte ve 25
km2 lik bir alanı kaplamaktadırÇıldır gölü kışları çok soğuk geçtiği için Kasım ayı
sonlarında donmakta ve buz derinliği 1 m'yi aşmaktadır.
Kış Turizmi
Kış turizmi için ideal bir iklime sahip olan Ardahan‟da kış turizminin geliştirilmesi amacıyla,
1998 yılı içinde Yalnızçam Uğurludağ‟da kış sporları ve yayla turizmi amacıyla altyapı
çalışmaları başlatılarak, Ardahan‟a önemli bir tesisin kazandırılması aşamasına gelinmiştir.
Elazığ
Elazığ, Doğu Anadolu‟da tarihi Harput Kalesi‟nin bulunduğu tepenin eteğinde kurulmuş bir
şehirdir. Mevcut tarihi kaynaklara göre Harput‟un en eski sakinleri M.Ö. 2000 yıllarından
itibaren Doğu
Anadolu‟ya yerleşen Hurrilerdir. Harput ve çevresi, 26 Ağustos 1071
Malazgirt muharebesinden sonra 1085 yılında Türklerin eline geçmiştir. Tarihi ve kültürel
varlıkları nedeniyle yerli ve yabancı ziyaretçileri çekmekte, çevresinin akarsu ve göllerle
çevrili oluşundan dolayı da özellikle doğa harikası Hazar Gölü ziyaretçilere dinlenme imkanı
sağlamaktadır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Harput Kalesi (Süt Kalesi)
Tarihi Harput şehrinin güneydoğusunda, Elazığ Ovası‟na egemen bir konumda bulunan
kalenin Urartular döneminde inşa edildiği bilinmektedir. Kalenin Roma Bizans ve Araplar‟ın
eline geçtiği tarihi belgelerde mevcuttur. 1115 yılında Artukoğlu Belek Gazinin kaleyi
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
97
almasından günümüze kadar kalede 1205 yılında ilk kez Artuklu hükümdarı Nizamettin
İbrahim tarafından, 1370 yılında Dulkadiroğlu İbrahim tarafından, 1465 yılında Akkoyunlu
hükümdarı Bahadır Han tarafından onarım yapıldığı bilinmekte olup, kale duvarındaki örme
tekniği, Osmanlı döneminde yeniden onarıldığını göstermektedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Hazar Gölü
Elazığ‟a 22 km. uzaklıkta, Elazığ - Diyarbakır karayolu güzergahında olup, Hazar Baba ve
Astar Dağları arasına sıkışmış tektonik bir göldür. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nin
kendine has plajları olan, su sporları ve balık avcılığı yapılan ve Avrupa Çevre Eğitim Vakfı
tarafından iki plajına Mavi Bayrak verilen, en önemli gölüdür.
Keban Baraj Gölü
Türkiye‟nin en büyük yapay gölüdür. Doğal göllerimiz arasında 675 km karelik alanıyla
üçüncü sırada yer almaktadır. Gölün Murat Vadisi boyunca uzunluğu 125 km.dir. Keban
Baraj Gölü‟nde su avcılığı ve balık üretimi yapılmaktadır. Ayrıca tarım arazilerinin
sulanmasında da yaralanılmaktadır.
Trekking
Elazığ‟ın güneydoğusunda bulunan 2347 metre yükseklikteki Hazar Baba ve doğusunda
bulunan 2171 metre yükseklikteki Mastar Dağları (Hazar ve Keban Baraj Göllerini gözlemek
mümkündür) hem seyir tepesi konumunda olmaları, hem de zengin flora-fuana yapıları ve
yaz aylarına kadar sinelerinde kar tutmaları nedeniyle dağ ve doğa yürüyüşleri için ideal
yerlerdir. Bu dağlarda dağ-doğa yürüyüşleri hemen hemen her yıl gerçekleştirilmektedir.
Olta Balıkçılığı
Elazığ İl merkezinde değişik tarihlerde düzenlenen etkinlikler kapsamında bisikletli halk
yürüyüşü faaliyeti ile Keban Baraj Gölü kıyılarında sportif amaçlı amatör olta balıkçılığı ve
her yıl Hazar Gölü‟nde Temmuz ve Ağustos aylarında Su Sporları Şenliği etkinliği de
gerçekleştirilmektedir.
Mağara Turizmi
Buzluk Mağarası
Buzluk Mağaraları tarihi Harput beldesinin kuzeydoğusunda Elazığ‟a 11 km. uzaklıktadır.
Mağaranın tarihinin, Harput‟un tarihi kadar eski olduğu, Harput‟un ilk sahipleri olan
Urartular dönemine kadar uzandığı salnamelerden bilinmektedir. Mağarada, jeomorfolojik
yapısı; klimatolojik şartlar ve hava sirkülasyonu özelliğinden dolayı yaz ayları içinde doğal
olarak tabakalar, sarkıt ve dikitler halinde hatta bazı kısımlarında bal peteğini andıran buz
tabakaları, kış aylarında ise tam tersine sıcak hava oluşmaktadır.
Erzincan
Doğu Anadolu Bölgesi‟nde Fırat‟ın yukarı kısmında yer alan Erzincan, Anadolu‟nun en eski
kültür merkezlerinden birisidir. Asur kaynaklarında geçen Zuhma, yörenin bilinen en eski
adıdır. Evliya Çelebi‟nin "cennet bağı gibi bir yer olup, nice bin padişah burayı elde etmek
için uğraşmıştır" sözleri, Erzincan‟ın çeşitli kavimler arasında sürekli el değiştirmesine işaret
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
98
etmektedir.M.Ö 2000‟lerde bölgedeki Hurri hakimiyeti sona ermiş, yerlerini Hayaşlılar
doldurmuştur. Tarihi İpek Yolu güzergahında yer alan kent Hitit, Urartu, Med, Pers, Hellen,
Roma egemenliğinde kalmış, Malazgirt Zaferi‟nden sonra Türk ve Osmanlı hakimiyetine
geçmiştir.Erzincan İli dağlar ve platolarla kaplıdır, 1000 rakımın üstünde doğal
güzellikleriyle, deniz-kum-güneş üçlemesi dışında alternatif arayanlar için son derece
uygundur. Ayrıca doğa sporları turizminde İl‟in taşıdığı potansiyel fevkaladedir. Erzincan
kültürel zenginliği, coğrafyası, mutfağı ve alışveriş olanakları ile tam bir turizm cennetidir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Altıntepe Antik Kenti
Şehir merkezine 15 km. uzaklıkta, Erzincan-Erzurum karayolunun 100 m. kuzeyinde yer
almaktadır. Günümüze kadar ulaşabilmiş en sağlam Urartu şehirlerinden birisidir. MÖ. 8.
yüzyıla ait eserler arasında, fildişi ve madeni eşyalar, miğfer ve kalkanlar, seramikler ve
duvar resimleri bulunmaktadır.
İnanç Turizmi
Abrenk Kilisesi
Tercan İlçesi‟nin Üçpınar Köyü yakınlarında bulunan kilisenin giriş kapısı üzerinde 1854
tarihi geçmektedir. Kilise ile birlikte bir şapel ve iki tane de dikili taş bulunmaktadır. Bu
taşlar mimarisi ve bezemesiyle dikkat çekip XII. yüzyıldan sonra Selçuklu Prensi Nasurettin
dönemiyle tarihlenen kitabeler taşırlar.
Termal Turizm
Ekşisu (Böğert Maden Suyu)
İl merkezine 11 km. uzaklıktaki bölgede bulunan ve Ekşisu adı verilen böğert maden suyu,
sağlık yönünden oldukça önem taşımaktadır. Maden suyu; anemi, karaciğer, mide, bağırsak
ve safra yolları hastalıklarına iyi gelmektedir..
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Munzur‟un sıradağ olması avantajı ile uzun bir iniş pistine sahip kayak merkezi yapılabilir.
Doğal yapısı dağcılık sporu için elverişli özelliklere sahip Erzincan‟ın ayırıcı bir başka yanı
da, Türkiye‟de "donmuş şelale tırmanışı" nın yapılabileceği tek kent olması. Bunların
yanısıra çılgın debisiyle Fırat‟ta rafting, Göyne Barajı‟nda su kayağı yapmak mümkündür.
Kemaliye ve çevresinin vahşi doğası mağaracılık ve kanyon turlarına olanak tanırken, yine
Munzur dağlarında trekking, kaya tırmanışı, dağ bisikleti, yamaç paraşütü gibi sporlar için
son derece elverişli bir doğal ortam vardır.
Otlukbeli Gölü
Otlukbeli Gölü‟nün en önemli özelliği çanağının ve oluşumunun göl türleri içerisinde
günümüze kadar bilinenlerin içerisinde dünyada tek tip oluşudur. Göl, bu özelliğinden
dolayı doğal anıt olarak nitelendirilmektedir. Otlukbeli Gölü, Erzurum Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile doğal sit alanı ilan edilerek, koruma altına alınmıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
99
Girlevik Çağlayanı
Erzincan'ın 29 km güneydoğusunda Çağlayan Beldesi‟nde bulunan şelale, doğal serinliği ve
güzelliği ile ünlü bîr mesire yendir. Suyun kışın donmasıyla oluşan sarkıtlarda tırmanıcılık,
yazın soğuk sularında serinleme imkanı sunan Girlevik Çağlayanı, birçok yerli ve yabancı
turisti bölgeye çekmektedir.
Avcılık
Erzincan İli, av kaynaklan ve av türü bakımından zengindir. Tilki, sansar, kınalı keklik, kum
kekliği, tavşan, ada tavşanı, bıldırcın, kaya güvercini, tahtalı, üveyik, yaban ördekleri,
sakarca kazı, kızkuşu, karatavuk, kurt, yaban domuzu gibi av hayvanları bulunmaktadır.
Yamaç Paraşütü
İlde merkez Küçük Çakırman Köyü mevkiinde ve Yaylabaşı Beldesi Ergan Tepesi‟nde
yapılmaktadır.
Rafting ve Su Kayağı
Erzincan İl merkezine 40 km. mesafede Fırat Nehri‟nin bir kolu olan Karasu üzerinde,
Sansa deresinde rafting sporu yapılmaktadır. Rafting parkuruna ulaşım kolay olup,
Erzincan-Erzurum
karayolu
üzerindedir.
Genellikle
mayıs-haziran
aylarında
yapılmaktadır.Su kayağı Erzincan Barajı‟nda ve Tercan İlçesi Tercan Baraj Gölü‟nde
yapılmaktadır. Erzincan Barajı şehir merkezine 16 km. mesafede, şehrin güney-batısındadır.
Erzurum
M.Ö 4.900 yıllarına kadar tarihlendirilen bazı bulgulara göre, Doğu Anadolu'nun en büyük
ili olan Erzurum' un, tarihin ilk dönemlerinden beri bir yerleşim bölgesi olduğu
anlaşılmaktadır.Erzurum ili Doğu Anadolu Bölgesi‟nin kuzeydoğu kesiminde yer alan
Erzurum-Kars Bölümünün batı yarısını o1uşturur.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Yakutiye Medresesi Türk İslam Eserleri Ve Etnografya Müzesi
Müzede bölge kültürü ve sanatı ile ilgili etnografik nitelikli eserler sergilenmektedir.Medrese
taç kapısında bulunan kitabeye göre, İlhanlı Hükümdarı Sultan Olcayto zamanında Gazanhan
ve Bolugan Hatun adına, Cemaleddin Hoca Yakut Gazani tarafından Hicri 710 (milâdi 1310)
yılında yaptırılmıştır.
Rüstempaşa Bedesteni
Muntazam kesme taştan yapılmış olan Rüstem Paşa Bedesteni, iki katlıdır. Kanuni Sultan
Süleyman'ın Sadrazamı Rüstempaşa tarafından yaptırılmış olan bedesten 1970 yılında
restore edilmiştir.
Çifte Minareli Medrese
Anadolu'nun Selçuklu dönemine giren; avlulu, 2 katlı ,4 eyvanlı medrese tipinin anıtsal bir
örneğidir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
100
İnanç Turizmi
Lala Mustafa Paşa Camii
Günümüz Erzurum'un merkezini oluşturan cami, Erzurum'da ilk Osmanlı camisidir.
Kitabesine göre 1562 yılında Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimarbaşı Koca
Sinan'ın eserlerinin listesini veren Tezkirelere göre caminin mimarı Sinan'dır.
Ovşank Kilisesi
Üzerindeki kitabeye göre, Bagratlı Hanedanlığı döneminde, 961 yılında, 3. Adernese
tarafından yapımı başlatılmış, 966 yılında Magistas Bagrat tarafından tamamlanmıştır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Rafting
Erzurum‟un İspir ilçesi sınırlarından geçen Çoruh Nehri rafting yapmaya en elverişli
akarsulardan birisidir. Derin kanyonları ile ilgi çeken Çoruh, her yıl turistlerin akınına uğrar.
Bayburt'ta doğan ve Erzurum'un İspir ilçesi sınırlarından geçip Artvin'in Yusufeli İlçesi'ne
uzanan, oradan da Batum'a vararak Karadeniz'e dökülen 466 km uzunluğundaki Çoruh
Nehri, rafting sporu yapmak isteyenlerin uğrak yeridir. El değmemiş bakir güzellikleri ve
doğal yapısıyla raftingçilerin gözde merkezlerinden biri olan Çoruh Nehri, özellikle yaz
aylarında yabancı sporcuların akınına uğramaktadır. Suyu en hızlı akan nehirlerimizin
başında gelen Çoruh'ta “1993 Dünya Rafting Şampiyonası” yapılmıştır.
Trekking
Erzurum‟un kuzeyinde yer alan Dumlu Dağları üzerinde yabancı turistler tarafından günü
birlik doğa yürüyüşleri yapılmaktadır. Bu yürüyüşe gidenler üç saatlik bir yürüyüşle Dumbu
Baba diye adlandırılan ve Fırat Nehri‟nin önemli kollarından biri olan Karasu‟nun kaynağı
durumundaki soğuk su gözesine varırlar, burada bir süre dinlenen ziyaretçiler dönüş
yürüyüşüne Kırkgöze Köyü üzerinden yaparlar. Buna benzer dağ yürüyüşleri Erzurum‟un
güneyinde bulunan Palandöken Dağları üzerinde de yapılmaktadır.
Kış Turizmi
Türkiye, Alp - Himalaya Sıradağları üzerinde, yüzölçümünün yaklaşık yarısının (%55'i),
1500 - 3000 m. yükseklikte dağlık alanların kapladığı bir ülke görünümündedir. Bu
sıradağlarının ülkemizdeki uzantıları Beydağları, Toroslar, Bolkarlar, Aladağlar, Munzurlar,
Cilo ve Sat Dağları ile Kaçkarlar, Alpler ile aynı zaman diliminde oluşmuşlar, aynı
yükseltide ve aynı floraya sahiptirler. Ama büyüklükleri bakımından Alplerin 2 - 3 katıdırlar.
Üstelik ülkemiz dağlarında Alplerde olmayan Nemrut, Süphan, Ağrı, Erciyes, Hasan Dağı
gibi volkanlar vardır.
Palandöken Kayak Merkezi
Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzurum şehrinin güneybatısında, şehir merkezine 5 km.
uzaklıkta, Palandöken Dağı‟nın kuzey yamaçları üzerinde yer almaktadır.Kayak Merkezi,
özel araç veya otobüsle kent merkezine 10, havaalanına ise 20 dakika mesafededir. "150
gün/yıl" süreli bir kayak mevsimine sahiptir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
101
Termal Turizm
Pasinler Kaplıcası
İl merkezine 43 km uzaklıktadır. Tuzlu, bikarbonatlı, alkalin ve toprak alkalin, termal olan
sular, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, metabolizma hastalıklarına ve diabete iyi gelir.
Kaynağın çevresinde turistik tesislerle, banyolar vardır.
GümüĢhane
Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında bir geçiş bölgesi oluşturan Gümüşhane‟nin
tarihi M.Ö 1500‟lere uzanır. Trabzon ve İran arasındaki tarihi ticaret yolu üzerinde
kuruludur. Meyvelikler ve yabani güller içinde, Trabzon ve Erzurum arasında, tabii bir mola
noktasıdır. Türkiye‟nin yaylalar açısından en zengin şehirlerinden biridir.Gümüşhane
yöresinin bilinen ilk halkı M.Ö 1500‟lerde yaşayan Azzi ve Hayaşalardır. 1461 de bütünüyle
Osmanlıların eline geçen Canca diye anılan yöreye, 1534 de madenlerinin zenginliğinden
dolayı Gümüşhane adı verilmiştir. Birçok medeniyete sahne olan Gümüşhane en son 1461 de
Fatih Sultan Mehmet ile Osmanlı yönetimine girmiştir. Gümüşhane Doğu ve Orta Anadolu
hazinesini besleyen zengin altın ve gümüş yataklarına sahiptir. Bu ekonomik canlılık gümüş
yataklarının kapatılmasına kadar devam etmiştir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Artabel Gölleri Tabiat Parkı
Gümüşhane ili Torul ilçesi Gülaçar Köyü'nden geçen Artabel Deresi membaında bulunan ve
yörede Yıldız Gölleri, Beş Göller, Karanlık Göller gibi adlarla alınan krater gölleri
Gümüşhane il merkezine yaklaşık 60 km. uzaklıkta bulunmaktadır.
Santa Harabeleri
Yağmurdere Bucağı sınırları içerisinde olup merkez ilçeye 90 km. uzaklıkta yer almaktadır.
Yerleşimi 17. yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır. Santa yerleşimi 9 mahalleden ve 300‟ü
aşkın yapıdan oluşmaktadır. Tarihi eser kaçakçıları tarafından oldukça yoğun tahribata
uğramıştır. Yerleşmede çıkartılan birçok tarihi eseri yurt dışına kaçırıldığı binilmektedir.
Satala (Sadak Yerleşim)
Satala (Sadak Yerleşimi) Kelkit ilçesinin 17 km. güneydoğusunda bulunmaktadır. Bugünün
Sadak Köyü antik devirde (Satala adını taşıyordu.) Sadak Köyünün eski Roma
İmparatorluğu‟nun doğudaki en önemli askeri ordugah olduğu sanılmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
102
Mağara Turizmi
Karaca Mağarası
İlin 17 km. kuzeybatısında, Torul İlçesi‟ne bağlı Çebeli Köyü sınırları içindedir. Denizden
1550 metre yükseklikte bulunan mağaranın damlataşı şekilleri, sarkıtları, dikitleri, sütunları,
bayrak şekilleri, org desenli duvarları, mağara çiçekleri, incileri ve traverten basamakları
eşine az rastlanır güzelliklerdendir.
İnanç Turizmi
Süleymaniye Camii
Eski Gümüşhane'de bilinen altı camiden ancak bir tanesi sağlam olarak durmakta, diğerleri
ise yıkık veya harabe durumunda bulunmaktadır. Sağlam olarak duran ve ibadete açık olan
camii Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle yaptırılan Süleymaniye Camii'dir. Evliya Çelebi
(1647) ise Seyahatnamesinde on bir mihraptan bahsetmektedir
Santa Cınganlı Kilisesi
Merkez Yağmurdere Bucağı Santa Yaylası‟ndadır. 1870 yılı yapımı olduğu sanılmaktadır.
Yapı 19. yüzyılın son çeyreğinde Bizans mimari üslubuna göre yapılmıştır.
Iğdır
Iğdır ile ilgili olarak bugüne kadar yapılan çeşitli arkeolojik ve prehistorik (tarih öncesi)
araştırmalar, bölgedeki yerleşmelerin insanlık tarihi kadar eski olduğunu, bölgenin bir çok
medeniyete ve uygarlığa ev sahipliği yaptığını ortaya koymaktadır. Iğdır Ovası‟nda bulunan
kara obsidiyen taş aletlerle, çakmak taşından yapılmış aletler, mezolitik (yontma taş) devrin
bölgede de yaşandığını göstermektedir. Bölgenin ilk yerleşik kavmi, M.Ö. 5000-4000
yıllarında Orta Asya‟dan geldikleri kabul edilen, bugünkü Azerbaycan, Sürmeli Çukuru ve
Doğu Anadolu‟da yerleştikleri sanılan Hurriler'dir. Hurriler'den sonra, Mitanniler, Asurlar,
Kimmerler, Medler, Persler, Sümerler ve gibi kavimlerin Orta Asya‟dan gelerek Ağrı Dağı
yamaçları, Aras Nehri Havzası ve Doğu Anadolu‟da ikamet ettikleri sanılmaktadır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Harmandöven Kervansarayı
Iğdır il merkezini Asma Köyü'ne bağlayan yolun 25. kilometresinde aynı adı taşıyan
mezranın yakınında bulunmaktadır. Bu kervansaray, 12. yüzyıl Selçuklu taş işlemeciliğinin
en güzel örneklerindendir.
Ağrı Dağı
Türkiye'nin en yüksek dağı olup, İran ile Iğdır arasında sınır teşkil etmektedir. Yüksekliği
5165 metredir ve eski bir volkanik dağdır. 1188 km‟lik alan işgal etmektedir.Ağrı Dağındaki
buzul oluşumu ve morfolojisi bakımından Türkiye'nin en önemli ve en çok ilgi çeken
bölgesidir.
Kars
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
103
Kars Doğu Anadolu‟da ülkemizin en doğusundaki ve aynı zamanda karasal iklim
dolayısıyla da en soğuk illerinden birisidir. Ancak mekanın bu olumsuzluğu ilin sanayi
gelişmesinde nispeten olumsuz olmuş olsa da il turizm potansiyeli açısından bölgenin
başlıca illerinden birisidir. İl ülkemizin başlıca kış turizm merkezlerinden birisidir ve
yapılacak yatırımlarla bu alanda daha da gelişebilir. Bunun yanı sıra kültür turizmi açısından
da tarihin çok eski devirlerine uzanan antik kalıntıları ve ören yerleri ile önde gelen kültür
turizmi merkezlerinden biri olmuştur. İlin inanç turizmindeki potansiyeli de dikkat çekidir.
Selçukluların Anadolu‟daki ilk camileri, ilk devir Hıristiyan Kiliseleri de bu potansiyelin bir
göstergesidir. İl bozulmamış doğası ile de eko turizm ve spor turizmi açısından kullanılmayı
bekleyen bir potansiyele sahiptir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Meryem Ana Müzesi
Ocaklı (Ani) şehir merkezinde yer alan Meryem Ana Katedrali 939-1001 yıllarında
yaptırılmıştır. Ocaklı'nın (Ani) en büyük katedralidir. 1064 yılında Alparslan'ın yöreyi
fethinden sonra camiye çevrilmiş ve adı Fethiye camisi olmuştur.
Ocaklı (Ani)
Ocaklı (Ani) kenti kalıntıları Kars'a 48 km uzaklıktadır. Mevcut Ocaklı Köyü yakınında
Türkiye-Ermenistan sınırına yakın Arpaçay Nehri kenarında konumlanan kentin kuruluşu
M.Ö. 350-300 yıllarına dayanmaktadır. Eski kervanların geçit yolu üzerinde olan Ani
zamanın en büyük ticaret merkezlerinden biri olup kalesi güvenlik amacıyla kurulmuştur.
Ani kentinin en parlak donemi 10. yüzyıldır. Bu dönemde şehir yerli Hıristiyan beyliğinin
başkentini üstlenmiş, pek çok kilise ve sivil binalarla donatılmıştır. Ocaklı (Ani) ülkemizi
ziyaret eden turistlerin önemli uğrak merkezlerinden birisidir. Ani'de kent surları, Ortaçağ
Kiliseleri Selçuklu Mimari Eserleri görülmeye değerdir.
İnanç Turizmi
Menuçehr Camii
1072'de Ani Emiri Menuçehr tarafından yaptırılan cami, Selçukluların Anadolu'da inşa
ettikleri ilk camidir.
Havariler Kilisesi (Kümbet Cami)
Kars Kalesi‟nin güney eteğinde Kaleiçi Mahallesi‟nde yer alan kilise, günümüze kadar iyi
korunmuştur. 932-937 yılları arasında Kars'ı başkent yapan Bağratlı Kralı Abbas tarafından
yaptırılmıştır.
Keçel Kilisesi (Aziz Pirkitch Kilisesi)
Ani Harabeleri‟nde, 1034-1036 yıllarında Gregor'un torunu Abugremrizents Daklavini'nin
oğlu tarafından yaptırılmıştır.
Alternatif TurizmAktiviteleri
Sarıkamış Kış Sporları Turizm Merkezi
Doğu Anadolu Bölgesi‟nde, Kars-Sarıkamış İlçe Merkezi‟nin güneydoğusunda yer
almaktadır. 2634 m yüksekliğindeki Kars‟a 55 km. mesafede Sarıkamış İlçesinin içerisinde
Çamurlu dağdadır. Çamlar arasındaki Sarıkamış Kayak Merkezi; kar kalitesi açısından önem
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
104
kazanmıştır. Kayak alanı 2100 -2634 metre yükseklikleri arasında, sarıçam ormanları
içerisinde yer almaktadır. Alp disiplini, kuzey disiplini ve tur kayağı etkinlikleri için çok
uygun koşullara sahiptir.
Olta Balıkçılığı
Kağızman İlçesi Çengelli Gölü, Aygır Gölü ve Sarıkamış İlçesi Susuz Gölü civarında sportif
amaçlı olta balıkçılığı imkanı bulunmaktadır.
Malatya
Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat Havzasında yer alan Malatya ili, coğrafi konumu,
tarihi kervan yollarının - ünlü Kral Yolu ve İpek Yolu - üzerinde bulunması ve sahip olduğu
zengin su kaynakları nedeniyle, Neolitik Çağdan bu yana yerleşimlere sahne
olmuştur.Yapılan araştırmalar ve arkeolojik kazılar sonucunda, tarihi geçmişi Paleolitik Çağa
kadar uzanan Malatya ilinde, M.Ö. 7000 yıllarında iskanın başladığı anlaşılmıştır. Yöre,
daha sonra Hitit, Asur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı
egemenliklerini yaşamıştır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Bedesten
Eski Darende ilçesinde yer alan dikdörtgen bir yapı olup, İki bölümden oluşur. Birinci
bölümde karşılıklı olarak altı dükkan bulunmaktadır. İkinci bölümde ise karşılıklı dokuz
dükkan yer almaktadır.
Eski Malatya Şehir Suru (Kalesi)
Eski Malatya'da olup, geniş bir alanı kaplamaktadır. Yapımına Roma İmparatoru I. Titus
zamanında başlanmış olup, Bizans İmparatoru Justinianus (522-565) zamanında son halini
almıştır. Beşgen bir görünümde olan surlar, günümüzde çok harap durumdadır.
İnanç Turizmi
Somuncu Baba Camii
Darende ilçesinin eski Darende kısmında yer almaktadır. Ana mekanı kare olup tek bir
kubbeyle kapatılmıştır. Kubbe, içten tromplar, dıştan altıgen kasnak üzerine oturtulmuştur.
Cami içinde Şeyh Hamid-i Veli ve oğlu Halid Tayyib‟in sandukaları bulunmakta olup,
minare ve cami arasında, temellerin üzerinde, L planlı iki katlı medrese yer almaktadır.
İkinci kat tamamen yıkık olup, caminin ön kısmındaki bölme Abidin Paşa tarafından
yaptırılmıştır. Tek minareli olan cami, 17.yy‟da yapılmış bir Osmanlı eseridir.
Venk Kilisesi
Merkeze bağlı, Çamurlu Köyü‟nde olan kilise, 13.yy yapımı olup, 12.5x6.9m boyutlarında,
kesme taştan ve tonoz örtülüdür. Kapının karşısında ise basamakla çıkılan bir mihrap yer
almaktadır.
Taşhoron Kilisesi
Malatya merkezde, Çavuşoğlu Mahallesi‟nde bulunmakta olan yapı
göstermekte olup ahşap kubbesi çökmüştür.
17 yy özelliğini
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
105
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Doğa Yürüyüşü
Malatya‟da, doğal yapı ve çevrenin çekiciliğinden dolayı önemli bir kitleyi çeken doğa
yürüyüşü, en gözde etkinliklerden olup, Sultan Suyu Vadisi, Levent Vadisi ve Nemrut Dağı
doğa yürüyüşü için uygun yerlerdir. Dünyanın 8. harikasından birisi olarak kabul edilen
„Nemrut Dağı Ören Yeri‟ne çıkmak için yapılan doğa yürüyüşü en gözde faaliyetler
arasındadır.
Cirit
Ata sporu cirit, Malatya festivallerinin vazgeçilmez faaliyetlerindendir. Malatya‟da özel
olarak yetişen atlar eşliğinde yapılan bu spor, yerli ve yabancı turistlerde büyük ilgi
uyandırmaktadır. Sporu öğrenmek isteyenlere, konunun uzmanlarınca eğitim verilmektedir.
Yayla Turizmi
Levent Vadisi
Akçadağ ilçe sınırları içinde, çeşitli jeolojik olaylar sonucunda meydana gelen Levent
Vadisi'nde, vadi boyunca farklı büyüklükte mağaralar mevcuttur. Geç Hitit Çağı'na ait
olduğu düşünülen kaya kabartmaları bulunmuştur. Macerayı seven doğa yürüyüşçüleri için,
tarihsel değerlerin yerinde görülebildiği çekici bir mekandır.
Günpınar Şelalesi
Darende İlçesi‟nin 10 km batısında olup, Gürpınar Çayı kaynağından çıktıktan sonra, kayalar
arasından oldukça yüksek bir mesafeden düşüş yapar. Şelalenin aktığı vadinin çevresi
ağaçlarla kaplı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır
TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI
KARADENĠZ
BÖLÜM VI
Bolu
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
106
Karadeniz Bölgesi‟nin en güzel illerinden biri olan Bolu, İstanbul-Ankara
arasındaki seçkin konumunun yanı sıra, olağan üstü doğası, turizmin her çeşidine imkan
tanıyan olanakları ile ülkemizin turizm potansiyeli en yüksek illerinden birisidir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Bithynıum – Claudiopolis
Arkeolojik verilere göre Bolu Ovası‟ndaki ilk yerleşim M.Ö. 3. bine kadar uzanmaktadır.
Şehir merkezindeki tepelerde kurulmuş olan Bithynium –Claudiopolis Şehri‟nin tarihi ise
1978 yılında Hisartepe kazısında ortaya çıkan bulgulara göre, M.Ö. 7. yüzyıla kadar
gitmektedir.
Seben Kaya Evleri ( Eski Yerleşim Bölgesi )
Seben İlçesi‟ne bağlı ve birbirlerine çok yakın olan Çeltik Deresi, Hoçaş, Kaşbıyıklar ve
Yuva Köyleri‟nde derin vadiler boyunca yükselen kaya kitlelerinin yüzeyinde bir kaç katlı
kaya evlerine rastlanmaktadır. Yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucunda bölgenin iİk
Hıristiyanlık Dönemi‟nde sık bir yerleşim merkezi olduğu tespit edilmiştir.
Geleneksel Bolu Evleri
Göynük Evleri
Kentsel Sit Alanı ilan edilmiş bulunan Göynük, Eski Türk Evleri bakımından zengindir.
Burada bulunan evler 20. yüzyıl başlarına aittir. Evlerin çatıları genellikle kırma çatı türünde
olup, üzerleri yerli kiremitle örtülüdür. Bazı evlerin oturma odalarında çeşitli motiflerle
süslenmiş tavanlar bulunmaktadır. Evler genellikle zemin katlı bir veya iki katlı olarak inşa
edilmiş olup, içten merdivenlidir. Evlerin önünde genellikle "Hayat" adı verilen avlular da
yer almaktadır.
Mudurnu Evleri
Kentsel Sit Alanı ilân edilen Mudurnu, Eski Türk Evleri bakımından önemli bir özelliğe
sahiptir. Sivil mimari özellikleri açısından Göynük Evleri‟ne benzerlik gösteren ilçenin,
tarihini ve kültürünü yansıtan bu evler korumaya alınmıştır. İlçede bulunan 165 adet konut
ve 8 adet cami, çeşme, hamam olmak üzere toplam 173 adet mimari değeri yüksek yapı
bulunmaktadır. Armutçular Konağı ise bu yapılar içinde öne çıkmaktadır.
Milli Parklar
Yedigöller Milli Parkı
Batı Karadeniz Bölümü‟nde Bolu‟nun kuzeyinde Zonguldak‟ın güneyinde yer alan milli
parka Ankara-İstanbul Karayolu‟nun 152. km.‟sindeki Yeniçağa ve 190 km.sindeki
Bolu‟dan kuzeye ayrılan yollarla ulaşılır. Kışın Bolu-Yedigöller güzergahı (karla) kapalı
olduğundan ulaşım sadece Yeniçağa-Mengen-Yazıcık üzerinden yapılır. Batı Karadeniz
Bölümü‟nün oldukça engebeli bir yöresinde bulunan Milli Parkta heyelanın oluşturduğu
göller, “Orman Denizi”ni andıran zengin bitki örtüsü, göllerde yaşayan alabalıklar ve bu
değerlerin yarattığı rekreasyon kullanım potansiyeli ana kaynakları oluştururlar. Genellikle
yer yapısı serpantinlerden ve volkanik kayaçlardan oluşan sahada zaman zaman göçük yer
hareketleri, sürüklenmeye hazır arazi yapısı, göllerin meydana gelmesini hazırlayan başlıca
faktörlerdir. Göller, kayan kitlelerin, vadilerin önlerini kapaması sonucu arkada suların
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
107
biriktiği set gölleridir. Bunlardan bazıları dip kaçakları ile birbirine bağlantılıdır.Milli
parkta hakim bitki örtüsü kayın ağaçlarıdır. Ayrıca meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam,
sarıçam, göknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik tür ağaçlar da görülmektedir.Etkili
koruma ile parkın içerisinde ve yakın çevresindeki sahalarda sayıları artan geyik, karaca, ayı,
domuz, kurt, tilki ve sincap türleri bulunmaktadır.Ülkemizde ilk kültür alabalığı üretme
istasyonu 1969 yılında bu milli parkta kurulmuştur. Dolayısıyla rekreasyonel açıdan olta
balıkçılığına kaynak olmuştur. Ayrıca kampçılık, günübirlik piknik, tabiat içerisinde
yürüyüş, fotografçılık ziyaretçilerin uğraşlarıdır.
İnanç Turizmi
Büyük Camii (Yıldırım Beyazıt Camii)
Bolu, Büyük Cami Mahallesi‟nde bulunan cami, Yıldırım Beyazıt tarafından 1382 yılında
yaptırılmış, 1899 yılında yanan caminin yerine şimdiki cami yapılmıştır. Çifte minareli, tek
kubbeli olan caminin iç mekanları çok güzel motiflerle süslenmiştir.
Kadı Camii
1499 yılında Demirtaş Paşa‟nın oğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen
plânlı caminin mihrap bölümü beş kenarlı olarak dışa taşkın inşa edilmiştir. Kesme taştan
yapılan caminin dış kapısı ahşap oymadır. İl merkezindedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Avcılık
Bolu‟nun dört yanını kuşatan orman tabakası ve zengin bitki örtüsü, beraberinde çok çeşitli
av hayvanlarının bulunmasını sağlar. Ormanlık alanlarda, ayı, vaşak, yaban domuzu, geyik,
karaca, kurt, sansar, tilki, porsuk, tavşan, kokarca, gelincik, kunduz ve sincap gibi kara
hayvanları ile keklik, üveyik, bıldırcın, çil, toy, turna, çulluk, güvercin gibi av kuşları ve
atmaca, şahin, kartal gibi yırtıcı kuşlar sıklıkla görülmektedir.
Olta Balıkçılığı
Ayrıca bir çok gölü bünyesinde barındıran Bolu, sportif olta balıkçılığı için ideal bir
bölgedir. Abant Gölü, Gölcük, Gölköy Barajı, Yedigöller ve Aladağ gölünde bulunan çok
lezzetli alabalık, sazan, mercan ve gümüş balıkları olta ile avlanabilmektedir.
Yamaç Paraşütü
Yamaç paraşütü için Abant Dağları‟nda çok uygun yerler mevcut olup , yaz aylarında büyük
şehirlerden bu sporu yapmak isteyenler için Abant‟a turlar düzenlenmektedir.
Sualtı Dalış Turizmi
Karasu-Kurcaşile
Rüzgar Sörfü
Akçakoca
Bisiklet Turları
Abant Gölü Çevresi, Gölcük Gölü
Akarsu Turizmi (Kano-Rafting)
Melen Çayı
Dağ ve Doğa Yürüyüşü
Köroğlu Dağı, Seben yaylaları, Aladağlar
Atlı Doğa Yürüyüşü
Abant Gölü çevresi, Seben yaylaları, Gölcük gölü
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
108
Kış Turizmi
Bolu-Kartalkaya Kayak Merkezi
Bolu Kartalkaya‟da iki adet otel bulunmaktadır. 6 adet teleski ile 2 adet telesiej tesisi
mevcuttur. Oteller ve tesisler özel teşebbüse aittir. Mekanik tesislerin toplam taşıma
kapasitesi 4750 kişi/saattir. 13 adet pist vardır.
Esentepe
Gerede‟nin kuzeyinde 1.300 m. yükseklikte kış sporları ve kayak imkanına sahip üç yıldızlı
Esentepe Oteli‟nin bulunduğu bir yerdir. Tüm ilçeye hakim çok güzel bir manzaraya sahip
olan otelde çim kayağı da yapmak mümkündür.
Yayla Turizmi
Aladağ Yaylaları
Bolu'nun 25 km. güneyindeki dağ yamaçları üzerinde, orman alanları arasında yer alırlar.
Yemyeşil düzlükleri ile piknik için de ideal olan bu yaylalar çevresinde bulunan Orman
İşletme Tesisleri, Aladağ İzcilik Kampı ve Göleti ile göz kamaştırıcı güzellikler sergilerler.
Gerede Yaylaları
Gerede'nin güneyinde 1200 - 1500 m. yüksekliklerde bulunan bu yaylalar, Haşat, Zorpan ve
Doğu Köroğlu Dağları üzerinde bulunan Dörtdivan Yaylaları‟dır.
Mengen Yaylaları
Mengen İlçesi‟nin doğusunda yer alan başlıca yaylalar; Sarıklı, Soğucak, Mile, Sepetçiler,
Çelebioğlu ve Çiftçatak yaylalarıdır.
Mudurnu Yaylaları
İlçenin kuzeyi ve Abant Gölü güneyinde yer alırlar. Dedeler, Alpağut, Dodurga ve Dağyolu
yaylaları en önemlileridir.
Göynük Yaylaları
1000-1500 m. arasında da bir şeritte sıralanan yaylaların en önemlileri Karabey ve Kaşıkçı
yaylalarıdır.
Kızık Yaylası
Kızık Yaylası, evlerinin değişik mimarisiyle dikkati çeker. Bu evler hiç çivi kullanmadan,
çam ağaçlarından çatkılı, kenetleme ve birbirine geçme şeklinde yapılmıştır. Yerden
yüksekçe yapılmış merdivenler, geniş ocakları ve kendine has eşyaları ile bu evler oldukça
değişik özellikler taşırlar.
Termal Turizm
Sarot Kaplıcası
Mudurnu'nun 30 km. kuzeybatısında Ilıca Köyü hudutları içerisindedir. 66 ºc sıcaklığındadır.
1500 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. Tarihî bir hamam vardır. Acı sular grubuna
girmektedir. İçme kürü şeklinde kullanıldığında idrar yolu ve böbrek rahatsızlıklarına, banyo
olarak kullanıldığında ise romatizma hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca yanında küçük bir
konaklama tesisi bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
109
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Göller
Abant Gölü
Abant Gölü Bolu'nun 34 km. güneybatısında Abant Dağları üzerinde oluşmuş bir krater
gölüdür. 125 hektar genişliğinde bulunan gölün denizden yüksekliği 1325 m.dir. Yeraltı
suları ile beslenir. D-100 ve TEM otoyoluna 22 km. mesafededir.Abant Gölü çevresi flora ve
fauna bakımından oldukça zengindir.
Gölcük
Bolu'nun 13 km. güneyinde suni olarak yapılmış bir set gölüdür. Etrafı çam ve köknar
ağaçları ile kaplı gölün kar altındaki görüntüsü muhteşemdir. Gölün hemen kenarında Orman
Bakanlığı'nın misafirhanesi ile bir kır gazinosu vardır.
Abant Gölü Tabiat Parkı
Batı Karadeniz Bölümü‟nde Bolu İli Merkez İlçesi sınırları içerisindedir. Tektonik menşeli
Abant Gölü ve çevresindeki bitki zenginliği ayrıca büyük bir açık hava rekreasyon
potansiyeline sahip bulunması nedeniyle yörenin 1150 hektarlık bölümü, 1988 yılında
Tabiat Parkı olarak ayrılmıştır.Sarıçam, kayın, karaçam, sapsız meşe, kavak, dişbudak,
gürgen, söğüt, ardıç, ormangülü, ılgın, fındık, muşmula, papazkülahı, alıç,
çobanpüskülü, kuşburnu, eğrelti, bögürtlen, çilek, nane, ahududu, sarmaşık, ısırgan,
atkuyruğu ve çayır otları başlıca ağaç ve ağaçcıkları, domuz, geyik, karaca, ayı, tilki,
çakal, tavşan, yırtıcı-ötücü kuşlar ve gölde endemik tür olan Abantalası da faunayı
oluşturur.
Deniz Turizmi
Akçakoca
Düzce
Düzce İli, Batı Karadeniz havzası içinde yer alır. Denizden yüksekliği 120-180 metre
arasında değişmektedir. Bölgede yazlar sıcak kışlar soğuk geçmesine rağmen iklimi Batı
Karadeniz iklimiyle Orta Anadolu iklimi arasında geçiş niteliğindedir. Düzce‟nin bilinen
tarihi M.Ö. 1390 yıllarına kadar gitmektedir. Bu zaman içinde yöre, birçok kavmin ve
devletin istilasına maruz kalmıştır. Bu nedenle çevre, tarih öncesi ve sonrası Firig, Lidya,
Pers, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı uygarlıklarının izlerini taşımaktadır. Yörenin
Osmanlı hakimiyetine geçişi Orhan Gazi‟nin komutanlarından Konuralp Bey tarafından
1323 yılında gerçekleşmiştir. Onun adına izafeten bu yörenin adına Konuralp adı verilmiştir.
Düzce‟ye bağlı Konuralp Beldesi‟nde yer alan antik şehrin tarihi, M.Ö. 3.yy kadar
dayanmaktadır.Düzce turizm alanında adını duyurmaya ve yabancı turistlerin de ilgisini
çekmeye başladığı bir dönemde üst üste yaşadığı deprem felaketi ile yıkıldı. Deprem sonrası
il olan Düzce‟de öncelik deprem yaralarının sarılmasına ve şehrin yeniden
yapılandırılmasına verildi. Şehrin yeniden yapılandırılmasından sonra ekonomik alanda
kalkınma aşamasında, turizmin de etkili olması beklenmektedir. Ankara-İstanbul yolu
üzerinde bulunan Düzce, Abant, Kartalkaya, Yedigöller, Gölcük, Akçakoca gibi turizm
merkezleri ile çevrelenmiştir. Önceleri “deniz-kum-güneş” ile sınırlı kalan turizm
anlayışının, son yıllarda değişime uğrayarak - “yayla, dağ, doğa...” turizminin önem
kazanmaya başlamasıyla- Düzce ve çevresindeki doğal güzelliklerde bu alanda gündeme
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
110
gelmeye başlamıştır. Düzce bu anlamda yaylaları, gölleri, denizi, ormanları, ırmakları,
tarihi ve doğal anıtları ile bir bütün halinde düşünülmesi gereken bir “Turizm Cenneti”dir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Konuralp (Prusias Ad Hypium) Antik Kenti
Düzce‟ye bağlı Konuralp beldesinde yer alan antik şehrin tarihi, milattan önce 3. yüzyıla
kadar dayanıyor. Konuralp ilk olarak tarih sahnesine Hypios adı ile çıkıyor. Doğudan batıya
uzanan, Küçük Melen ve Tabak Çayları yakınında, ovada son bulan bir tepenin üzerine
kurulan kasabanın adı Hypios‟dan sonra Kieros olarak anılmaya başlamıştır
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Fakıllı Mağarası
Fakıllı Mağarası, Düzce‟nin Akçakoca İlçesinin 8 km güneydoğusundaki Fakıllı Köyü‟nde
bulunmaktadır. Mağaraya, 1 metre yüksekliğinde, 15 metre uzunluğundaki bir galeriden
ulaşılmaktadır. Hala doğal özelliğini koruyan mağaranın içinde çeşitli yönlere giden
galeriler, ilgi çekici sarkıt ve dikitler mevcuttur.
Güzeldere Şelalesi
Güzeldere Şelalesi, Düzce‟nin Gölyaka İlçesi‟nin sınırları içerisinde Düzce‟ye 28,
Gölyaka‟ya ise 16 km mesafedeki Güzeldere Şelalesi 135 m. Yüksekliktedir.
Samandere Şelalesi (Tabiat Anıtı)
Düzce'nin güneydoğusunda, il merkezine 26 km mesafede Samandere Köyü sınırları içinde
bulunan ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özellikler ile oluşan Samandere Şelalesi,
Orman Bakanlığı‟nca “Tabiat Anıtı” olarak tescil edilmiştir. Samandere Şelalesi‟nin de
bulunduğu 500 metrelik dere boyunca, anıt ağaçlar, 3 adet şelale ve bir de Cadı Kazanı adı
verilen derin bölüm bulunmaktadır.
Yayla Turizmi
Yayla turizmi açısından ülkemizin değerlendirebileceği oldukça yüksek bir potansiyele sahip
olan Düzce İli‟nde belli başlı yaylalar şunlardır :
Kocayayla-Şehirli Yayla
Olta Balıkçılığı: Hasanlar barajı ve Akçakoca en uygun yerlerdir.
Doğa Yürüyüşü(Trekking): Güzeldere Yaylası, Topuk Yaylası.
Rafting: Büyük Melen.
Deniz Turizmi
Akçakoca İlçesi, pırıl pırıl denizi ve ince kumlu plajlarıyla çevre illerde yaşayanların
sayfiyesi olma özelliğini daha 1955 yıllarında kazanmıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
111
Melen Ağzı
Karaburun
Kumpınar:
Edilli Ağzı Plajı
Ornitoloji
Efteni Gölü Kuş Cenneti, yaklaşık 150 çeşit su kuşu türüne ev sahipliği yapan, çevresinde
gölün izlenebilmesi için kuş seyir terasları ile ziyaretçilerin bilgi alabileceği bir de tanıtım
merkezi bulunan eşsiz güzellikte bir doğa harikasıdır.
Termal Turizm
Derdin Kaplıcası
Düzce‟nin 17 km güneyinde, 400 metre rakımlı, etrafı ormanlık alanla çevrili Derdin (Dolay)
Kaplıcası çevresine şifa dağıtmaktadır. Kaplıcadaki su, duru, renksiz ve kokusuzdur. 2 lt/s
debideki suyun sıcaklığı ise 42 derecedir. Derdin Kaplıcası özellikle mide, bağırsak, safra
kesesi, karaciğer, böbrek, şeker ve ayrıca deri hastalıkları için oldukça şifalıdır.
Efteni Kaplıcası
Efteni Kaplıcası, Düzce-Gölyaka batı yolu üzerinde, Düzce‟nin 18 km batısında, Efteni
Gölü‟nün kenarındadır. Değişik sıcaklıklarda üç havuzu bulunan Efteni Kaplıcası‟nda
konaklama evi ve pansiyonlarda bulunmaktadır. Kaplıcadaki suyun debisi 2lt/s, sıcaklığı ise
42 derecedir. Efteni Kaplıcası romatizmal hastalıklar başta olmak üzere bir çok hastalığı
tedavi edici niteliktedir.
Karabük
Karabük, Cumhuriyet‟le birlikte ilk planlı sanayileşme ve kentleşme örneklerinden biri
olmasının yanı sıra turizm alanında da geniş bir potansiyele sahiptir. İl, önemli tarihi eserleri,
kanyonları, su kemerleri, kaya mezarları, mağaraları, eşsiz güzellikteki yaylaları ve tarihi
Safranbolu Evleri ile Karadeniz Bölgesi‟ndeki güçlü turizm potansiyelinin bir örneğidir.
UNESCO tarafından koruma altına alınan 1117 adet kültürel değere sahip Safranbolu‟su,
geçmiş dönem kalıntılarını günümüze aktaran ilçeleri, ormanları, göl ve göletleri ile turizm
yatırımcılarını cezbeden bir turizm potansiyeline sahiptir. Bartın, Amasra, Ilgaz, Abant, ve
Yedigöller‟e yakınlığı da ilin potansiyelini artırmaktadır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Kaymakamlar Müze Evi
Safranbolu‟da Çarşı, Hıdırlık Yokuşu Sokağı üzerindedir. 1979 yılında Kültür Bakanlığı‟nca
“Safranbolu Sağlıklaştırma ve Koruma” Projesi kapsamında kamulaştırılıp, restore edilen
görkemli bir Safranbolu Evinin düzenlenmesiyle oluşturulmuştur. Eğitim Merkezi ve Müze
Ev olarak 198l yılında hizmete giren yapı, ilk sahibinin lakabından dolayı Kaymakamlar Evi
olarak isimlendirilmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
112
Müze Köy
Safranbolu‟nun küçük bir modeli olan Yörük Köyü‟nün Safranbolu‟ya uzaklığı 11 km.‟dir.
1997 yılında Kültür Bakanlığı tarafından bir Türkmen Köyü olması nedeniyle tamamının
Kentsel Sit Alanı içerisine alınarak korunması kararlaştırılmıştır. Bu amaçla 93 adet yapı,
korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir.
Hadrianapolis
Karabük ilinde arkeolojik anlamda yapılan kazılar sonucunda Eskipazar İlçesi‟nin sınırları
içinde Roma Dönemi‟nden kalma M.Ö. 64 yılında kurulduğu zannedilen Antik
Hadrianapolis Kenti‟nin harabelerine rastlanılmıştır.
Geleneksel Safranbolu Evleri
Safranbolu‟yu ülkemizde ve dünyada ön plana çıkaran en önemli unsur geleneksel Türk
Mimarisi tarzındaki Safranbolu Evleri‟dir. Bu evler bir yandan kentsel konumlarıyla, diğer
yandan mimarileriyle dikkate değerdirler. Başka bir anlatımla Safranbolu Evleri yüzlerce
yıllık bir süreçte oluşan Türk Kent Kültürü‟nün günümüzde yaşamaya devan eden en önemli
yapı taşlarıdır. Bu nedenle Safranbolu Evleri hakkında yeterli bilgi sahibi olabilmek için,
yörenin ikliminden başlayarak kültürü, aile yapısı, ekonomisi ve gelenekleri hakkında bilgi
edinmek gerekir. İlçe merkezinde 18 ve 19. yy. ile 20. yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2000
Geleneksel Türk Evi bulunmaktadır. Bu eserlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır.
Evler, Safranbolu‟nun iki ayrı kesiminde gruplanmış durumdadır. Birincisi “Şehir” diye
bilinen ve kışlık olarak kullanılan kesim; ikincisi “Bağlar” diye bilinen ve yazlık olarak
kullanılan kesim. Şehir, yönetim merkezinin bulunduğu Kale, alışveriş merkezinin
bulunduğu Çarşı, evlerin bulunduğu Akçasu, Gümüş, Musalla, Kıranköy ve Tabakhane
Semtleri‟nden oluşmaktadır. Bu kesim, iklimin olumsuz etkilerine karşı korunmuş, alçak
rakımlı iki vadinin içindedir. Burada evler birbirine yakın inşa edilmekte ve sokaklar da
dolayısıyla dar olmaktadır. Bağlar birkaç yüz metre daha yüksekte, hava akımlarına açık ve
daha geniş araziler üzerindedir. Hemen hemen herkesin bir kışlık, bir de yazlık evi vardır.
Yöre halkı kışın şehirdeki evinde yaşar ve yazın havaların ısınmasıyla Bağlar‟daki yazlık
evine göçer. Ancak “Çarşı”da üretim ve ticaret hayatı yazın da aynen sürer.
Evlerin yerleştirilmesinde, iklim gerekleri kadar evin oluşturacağı görünüm ve göreceği
manzara da dikkate alınmıştır. Bir ev penceresinden, avlu dış kapısından ya da iki evin
arasından görülecek manzara kesinlikle bir bütündür. İlk bakışta gözden kaçabilecek olan bu
titizlik şehrin ve yapıların tümüne egemendir.Şehrin genel yapısından Safranbolu Evleri‟ne
doğru gidildikçe bu evlerin büyük bir kültür birikiminin, maddi zenginliğin ve yüksek
düzeyde ustalığın ürünü olduğu görülmektedir. Çelik Gülersoy‟un ifade ettiği gibi
Safranbolu‟da hiçbir ev derme çatma bir kulübe tarzında değildir. Tüm evler bahçe içinde,
çoğunlukla üç katlı, 6-8 odalı, geniş hacimli insan ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmış ve
estetikle biçimlendirilmiş büyük konaklardır.Safranbolu Evi‟nin boyutu ve biçimini
belirleyen üç temel unsurdan söz edilebilir: Çok nüfuslu büyük aile yapısı, yağışlı iklim,
kültürel ve maddi zenginlik. Erkek evlatların evden ayrılması daha çok ekonomik yönden
yeterli ve güçlü hale gelmeleriyle mümkün olur.
Mümtazlar Konağı
1888 yılında Gazi Süleyman Paşa Medresesi Baş Müderrisi Müftü ve Müderris Ziya Efendi
tarafından yaptırılmıştır. Geleneksel Osmanlı-Türk mimarisinin en belirgin özelliklerini
gösteren konak, alttaki hayat bölümü ile birlikte üç katlıdır. Harem ve selamlık bölümleri
birbirinden ayrılan evin üç ayrı giriş yeri bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
113
İnanç Turizmi
Köprülü Camii
Safranbolu Çarşısının içinde Çeşme Mahallesi‟ndedir. Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa
tarafından yaptırılmıştır. 1661/1662 yılında ibadete açılmıştır. Caminin ana mekanı kare
planlıdır. Sekizgen kasnağa oturan kubbesi çinko kaplıdır. Tek şerefeli minaresi vardır.
Kıran Kilisesi (Sen Stefano Kilisesi)
Bu kilise Safranbolu'da, Kıranköy olarak bilinen mevkiindedir. 1956 yılında kilise onarılarak
cami haline getirilmiş ve Ulu Cami adını almıştır. Mehmet Behçet'in Kastamonu Asar-ı
Kadimesi'nde belirttiğine göre bu kilise Miladi 515 yılında inşa edilmiştir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yayla Turizmi
Sarıçiçek Yaylası
Yayla 1700 metre yükseklikte olup orman dokusu açısından oldukça zengindir. Orman
örtüsünün büyük çoğunluğunu ibreliler oluşturmaktadır. Yaylada doğa yürüyüşü, bisikletle
doğa gezisi yapılabildiği gibi kamp da kurulabilir.
Trekking
Sorkun Yaylası, Ulu Yayla, Sarıçiçek Yaylası, Boduroğlu Yaylası, Avdan Yaylaları‟nda ve
Safranbolu‟nun içinden geçen Tokatlı ve Düzce Kanyonlarında sık sık trekking etkinlikleri
düzenlenmektedir.
Yaban Hayatı ve Avcılık
Avcılar ve Atıcılar Derneği Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında sürek avcılığı
düzenlemektedir. Bölgede bol miktarda yaban domuzu olup, az sayıda tilki, tavşan, ayı,
keklik, çıran, kara tavuk, çulluk ve bıldırcına rastlanmaktadır.
Bartın
Bartın İli, Karadeniz Bölgesi‟nin batı bölümünde yer almaktadır. Kuzeyini 59 km'lik sahil
şeridi ile Karadeniz çevrelerken, doğuda Kastamonu, doğu ve güneyde Karabük, batıda ise
Zonguldak illeriyle komşudur. Bartın‟a ulaşımın büyük bir bölümü karayolu ile sağlanır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Tarihi Paphlagonia bölgesi içerisinde birçok antik kent bulunur. Bunlardan Sesamos
(Amasra), Kromna (Kurucaşile) ve Erythinoi (Çakraz) Bartın sınırları içerisindedir.
Arkeolojik alanların en fazla görüldüğü yer Amasra ilçesidir. Şehir merkezinde yer alan kale
ve üzerindeki armalar, iki kilise, bedesten, Kuşkayası Yol Anıtı (Dünyada tek) ve İnziva
Mağarası antik kentin görünen yüzleri sayılır. Forum, meclis sarayı, şeref yolu, beş bin
kişilik tiyatro, akropol, nekropol gibi bölümler toprak altındadır.
İnanç Turizmi
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
114
Hıristiyanlığı yaymaya çalışan ilk rahip İakintos, Hora ve Ayosofya Kiliselerinde
dualarla anılan Kyros, İkonoklast, Yorgi ve Georgios dönemlerinde birer aziz kabul edilip
Amasra'da gömülmüşlerdir. Musevilere ait olduğu sanılan altıgen yıldız ve bir mağara,
Bartın Kavşak suyu yakınında bulunmaktadır. Bunların haricinde Bartın'da Müslüman halkın
rağbet ettiği kutsal mekanlar da vardır. İlk akla geleni Ulus Kalecik Köyü‟ndeki Şimşirli
Baba Camii olup, diğeri ise Bartın şehir merkezindeki Hz. Muhammed 'in sancaktarlarından
“Ebu Derda Türbesi”dir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Deniz Turizmi
İnkumu, Amasra, Çakraz, Kızılkum, Mogada, Güzelcehisar, Bozköyaltı, Delikli Şile,
Göçgün, Çambu, Tekkeönü, Kurucaşile ve Kapısuyu Plajı günübirlikçiler için uygun
donatılara sahip mesire alanlarıdır.
Mağara Turizmi
Bartın, karbonatlı kayaçların yoğun olduğu bir yer olarak dikkati çeker. Bu durum mağara
oluşumunu kolaylaştırmıştır. Örneğin, Amasra ve Ulus ilçelerinde tespit edilmiş 107 mağara
vardır. Çakraz‟daki Gürcüoluk Mağarası ile Kayadibi‟ndeki Sipahiler Mağarası dikit, sarkıt,
traverten ve soğan oluşumlarla muhteşem manzaralar sergilemektedir.Gürcüoluk Mağarası,
üçgen şeklindeki ana girişten sonra, 2-3 m. yüksekliğinde, 3-4 m. genişliğinde ve 4-5 m.
uzunluğunda meyilli bir ara oda çevresindeki yaklaşık 15-20 odadan oluşmaktadır. Odalar;
gri, krem ve bej arasında değişen renkli sarkıt ve dikitlerle bezeli çeşitli şekiller, traverten
havuzlar ve basamakların oluşturduğu rengarenk bir dünyadır.
Yayla Turizmi
Bartın'da kıyıdan iç kesimlere gidildikçe dağ, yayla ve av turizmi açısından yörenin cazibe
merkezi olan Uluyayla ve Arıt yaylalarını görmek mümkündür. Uluyayla, iğne ve yayvan
yapraklı ağaçlardan oluşan ormanı, rengarenk çiçekleri ve yeşili, pınarları, mağaraları ve
yaban hayvanlarıyla bir Milli Park niteliğindedir. Ortalama 1.000 m. rakımda yer alan yayla,
86.000 hektarlık el değmemiş bir orman varlığıdır. Yeşilin çeşitli tonları ve daha nice
renkler ancak doğa harikası Uluyayla'da keşfedilir.Arıt Yaylası, Arıt Dağlarına doğru uzanıp
Uluyayla ile bütünleşir. Yörenin bitki örtüsünü köknar, sarıçam, kayın, gürgen, meşe,
akağaç, kiraz, ıhlamur, kayacık, dışbudak ve yüzlerce alt flora oluşturur
Sualtı Dalış Merkezleri
Karadeniz'in Bartın'a ait bölümleri, kristal duruluğunda ve turkuvaz renkli batık zenginlikler
bulundurur. Kızıldeniz‟den sonra dünyanın en güzel manzaralarının Karadeniz‟de olduğu
bilinir. Bunlar arasında Tarlaağzı Önü, Çakraz Burnu ve Mogada yakınları, sualtı kaşiflerine
tavsiye edilecek yerlerden sadece birkaçıdır.
Olta Balıkçılığı
Bartın sahillerinde bol miktarda bulunan mezgit, istavrit, çinakop, lüfer, kefal, kalkan,
palamut, zargana, karagöz gibi balık türlerini, değişik olta teknikleriyle yakalamak
mümkündür. Tatlı su balıklarından sazan, karabalık, kefal, sepet, oksit, yanoz, bıyıklı ve
sarıbalık gibi türler Bartın Irmağı ile kollarında ve daha birçok derede olta ile avlanılabilir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
115
Milli Parklar
Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı
Batı Karadeniz Bölgesinin Kastamonu ve Bartın İli sınırlarında 37.000 hektarlık bir alanı
kapsamaktadır.Küre Dağları Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölgesinin Küre Dağları üzerinde
zengin ağaç çeşitliliği, flora ve fauna ile yaban hayatına sahip, kullanıma açılmamış bakir
yerlerden biridir. Milli Park çevresinde Azdavay, Pınarbaşı, Ulus, Bartın, Kurucaşile,
Amasra ve Cide İlçeleri bulunmaktadır.
Zonguldak
Zengin bir tarihi geçmişi olan, göz alabildiğince yeşili, bin yıllık mağaraları, doğal ve tarihi
güzellikleriyle Zonguldak; görülmeye değer bir ildir. 80 km'lik kıyı şeridi boyunca çok
sayıda doğal plaj ve kumsal bulunmaktadır. Doğu yönünden itibaren Sazköy, Filyos, Türkali,
Göbü, Hisararkası, Uzunkum, Kapuz, Karakum, Değirmenağzı, Ilıksu, Kireçlik, Armutçuk,
Karadeniz Ereğli, Mevreke, Alaplı ve Kocaman mevkiileri yaz boyunca yöre halkının akın
ettiği kumsallardır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Antik Kentler
İl sınırları içinde bulunan en önemli antik kentler Ereğli (Herakleia Pontike) ve Filyos
(Teion)‟dur. MÖ VI. yüzyılda Frig soyundan gelen Mariandinlerce kurulan ve önemli bir
ticari iskele (emperion) durumunda olan Ereğli, adını mitolojinin ünlü kahramanı
Herkül‟den (Herakles) almıştır. Kent; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de
önemini korumuştur. Cehennem ağzı Mağaraları‟nın bulunduğu Acheron Vadisi Ören yeri
başta olmak üzere, Hellen, Roma, Bizans ve Osmanlılar döneminin ürünleri olan sur
kalıntıları, Ereğli kalesi, Herakles (Herkül) sarayı, Çeştepe fener kulesi, Bizans su sarnıcı,
Krispos anıt mezarı, Bizans kilisesi, Ayasofya Kilisesi ve Halil Paşa Konağı yörenin önemli
tarihsel kalıntılarıdır.İlin diğer antik kenti durumundaki Filyos ise; antik dönemde Teion (ya
da Tion) olarak bilinmektedir. Yöredeki kalıntılar, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemi izlerini
taşır. Antik liman, kale, su kemerleri, açık hava tiyatrosu ve kilise kalıntıları bu dönemlerden
kalmıştır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Avcılık
Zonguldak, av ve yaban hayatı anlamında da çeşitlilik ve zenginlik göstermektedir. Özellikle
Merkez, Devrek, Gökçebey ve Karadeniz Ereğli civarında bulunan orman alanlarında ayı,
domuz, kurt, tilki, porsuk, çakal, dağ keçisi, sincap, karaca, tavşan gibi yaban hayvanları ve
yaban ördeği, yaban güvercini, çulluk, bakal gibi kuş türleri avlanmaktadır. Akarsularda
sazan, alabalık, karabalık ve mercan, denizde ise istavrit, hamsi, mezgit, palamut, barbunya
gibi balıklar avlanmaktadır.
Bisiklet Turları
Ereğli çevresinde bisikletli doğa gezileri düzenlenmektedir. Ereğli-Armutçuk Gökçeler
yönünde hem bisiklet gezisi için uygun eğime sahip yol, hem de yol güzergahı boyunca
tarihsel değerleri ve doğal güzellikleri görme ve izleme olanağı bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
116
Olta Balıkçılığı
Başta Karadeniz olmak üzere, Ulutan Baraj Gölü, Kızılcapınar Baraj Gölü ile Filyos Irmağı,
Devrek Çayı, Gülüç Çayı ve Alaplı Çayı olta balıkçılarının rağbet ettiği başlıca yerlerdir.
Ayrıca Bostandüzü, Ilıksu mevkiilerinde bulunan derelerde de olta balıkçılığı yapılmaktadır.
Dağ Doğa Yürüyüşü
Alaplı‟da Bacaklı Yayla, Bölüklü Yayla ve Kız Kulağı Yaylası, Merkezde Göldağı, Esenlik,
Beycuma Yayla Mevkii, Devrek‟de Bostandüzü, Dirgine Vadisi ve Yedigöller, Gökçebey‟de
Pamukdüzü Mevkii dağ doğa yürüyüşü yapmak isteyenlerin en fazla ilgi gösterdiği
noktalardır. Ayrıca, Harmankaya, Güneşli ve Değirmenağzı şelalelerinin bulunduğu doğal
güzergah da, trekking amaçlı gezilerde ilk akla gelen yerlerdir.
Mağara Turizmi
Gökgöl Mağarası
Zonguldak-Ankara karayolunun Zonguldak çıkışında, 4. km.de yer alan Üzülmez bölgesinde
bulunmaktadır. Mağaradan çıkan su, Üzülmez deresine boşalmaktadır. Mağara girişi geniş
ve yüksek olup, büyük bir fosil ağızla kaya blokları arasından Mağaraya girilmektedir.
Cehennemağzı Mağaraları
Antik Çağa ait arkeolojik kaynaklarda "Acheron-Akheron Vadisindeki Mağaralar" adıyla
geçen Cehennemağzı Mağaraları (Kehanet Mağaraları), Ereğli'nin geçmişte Ayazma
olarak adlandırılan İnönü Mahallesinde olup, dört mağaranın ortak adıdır.
Cehennemağzı Mağaraları, Helen Mitolojisine konu olmasıyla birlikte, Hıristiyanlığın
yasak olduğu dönemlerde gizli yapılan tapınmalar için kullanıldığı sanılan ilk ibadet
merkezlerinden biridir
Kastamonu
Sanayi ve ticaret açısından çok gelişmiş bir şehir olmasa da Kastamonu mükemmel doğası,
denizi, yaylaları, Ilgaz Dağı gibi bir kış turizmi alanı ile Batı Karadeniz‟in turizm potansiyeli
en yüksek illerinden birisidir. Kastamonu‟daki turizm potansiyeli aynı zamanda çeşitlilik de
arz etmekte ve kıyı turizminden kış turizmine çok geniş bir yelpazede turizm hizmetleri
sunulabilmektedir. İl, iki adet milli parkı, Ilgaz Dağı Kış Turizmi Tesisleri, yat turizmine
elverişli koyları, tarihi eserleri, eşsiz doğası ile dört mevsim hem yerli hem de yabancı
turistlerin gözdesi olmaya adaydır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Zımbıllı Tepe Höyüğü (Pompeipolis)
Taşköprü İlçe Merkezi yakınındaki bulunan bu antik kent M.Ö. 64 yılında Romalılar
tarafından Paphlagonia Eyaletinin Merkezi olarak kurulmuştur. Yapılan arkeolojik kazılarda
birçok eser, bu arada mozaikler ortaya çıkarılmıştır.
İpek Yolu
Kastamonu‟da tarihi İpek Yolu‟nda bulunan birçok han vardır. Bu hanların başlıcaları Acem
Han, Atabey Han, Balkapanı Hanı, Urgan Han, Yanık Han‟dır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
117
İsmail Bey Hanı (Kurşunlu Han)
Milli Parklar
Ilgaz Dağı Milli Parkı
Batı Karedeniz Bölölüm‟ünde, Çankırı ve Kastamonu İl Sınırları içerisinde yer
almaktadır.Milli parka park içerisinden geçen Çankırı-Kastamonu Devlet Karayolu ile
ulaşılır. Milli park Kastamonu'ya 45 km. Ankara'ya 200 km. uzaklıktadır.Orta Anadolu‟dan
Kuzey Anadolu‟ya geçiş kuşağında yükselen Ilgaz Dağlık Yöresi‟nin arazi yapısı genellikle
serpantinler, şistler ve volkanik kayaçlardan meydana gelir. Sahada yer yapısı kadar dağ
oluşum hareketleri yönünden de ilgi çekici örnekler bulunmaktadır. Türkiye‟nin en uzun ve
en hareketli kırık hattı olan Kuzey Anadolu Fayı, Ilgaz Dağı‟nın güney eteklerinden geçer.
Saha değişik karakterde vadiler, sırtlar ve doruklardan meydana gelir. Ayrıca üstün değerde
peyzaj güzellikleri sunan jeomorfolojik bir yapıya sahiptir.Ilgaz Dağı‟nın eteklerinden
doruklarına doğru gelişen karaçam, sarıçam, köknar hakim ağaç türlerinden meydana gelen
bitki örtüsü, zengin ormanaltı topluluğu ile desteklenmektedir. Bol ve bütün yıl akışlı
akarsuları ile zengin bitki örtüsünün oluşturduğu şartlar karaca, geyik, yaban domuzu, kurt,
ayı, tilki gibi yaban hayatı türlerine uygun yaşama ortamı sağlamaktadır.Milli parkın diğer
önemli bir kaynağı da kış sporları imkanıdır.
Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı
Batı Karadeniz Bölümü‟nde, Kastamonu ve Bartın İl Sınırları‟nda 37.000 hektarlık bir alanı
kapsamaktadır.Küre Dağları Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölümü‟nün Küre Dağları üzerinde
en zengin flora ve faunaya sahip yörelerinden biridir. Bölgenin kullanıma açılmamış bakir
yerlerinden biridir. Parkta yaşayan hayvanlar arasında geyik, karaca, ayı, kurt,tilki, çakal,
tavşan, yaban domuzu, ötücü kuşlar ve yırtıcı kuşlar ile sürüngenler de vardır.Valla
Kanyonu, Aydos Kanyonu ve Ilgarini Mağarası, Ilıca Köyü‟nde Ilıca Şelalesi, görülmeye
değer yerlerdendir..
İnanç Turizmi
Atabey Camii
Kent merkezindeki bu cami, 1273‟te Candaroğulları Dönemi‟nde yapılmıştır. Kapıdan
mihraba doğru uzanan ahşap sütunlar nedeniyle halk arasında 140 direkli diye bilinen
yapının kesme taştan kısa minaresi Selçuklu Dönemi özelliklerini taşımaktadır.
Termal Turizm
Gicirik Suyu
Araç İlçesi, Mesudiye Mahallesi‟nde bulunan "Gicirik Suyu" nun egzamalar için tedavi
edici olduğu bilinmektedir.
Sarılık Suyu
Araç Sıra Gömü Yaylası‟ndaki "Sarılık Suyu" sarılık hastalığına iyi
gelmektedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Ornitoloji (Kuş Gözetleme) Turizmi
Araç, Azdavay, Küre
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
118
Mağara Turizmi
Pınarbaşı, Ilgarini, Karlık, Küre, Sorgun Kuylucu
Botanik (Bitki İnceleme) Turizmi
Kastamonu -Toklutepe botanik bahçe düzenlemesi
Ilgaz Dağı Milli Park
Küre Dağları Milli Parkı (Azdavay-Cide-Pınarbaşı)
Cide -İnebolu-Abana Bozkurt-Çatalzeytin Sahilleri Küre -Belören Yaylası, Ayrancı Yaylası , Masruf Mevkii Ormaniçi
Kastamonu-Merkez- Kadıdağı Mevkiî, Uzunyazı Mevkiî
Yayla Turizmi
Araç; Dereyayla Bölgesi (Munay,Fındıklı,Başköy,Sıra Gömü,İkiornaz; Kirazlı Yaylaları)
Daday; Oluklu Yayla Mevkii
Küre; Ayrancı Mevkii
Tosya; Dipsizgöl Yaylası
Deniz Turizmi
Cide Gideros Koyu : Arkeolojik ve tabii sit alanı doğal güzelliğe sahiptir.
Cide İlçesi Plajı : Merkez, Kumluca, Akbayır Köyü Kumsalı
İnebolu: Boyranaltı Plajı, Gemiciler Köyü Plajı
Abana: Halk Plajı, Tatil Köyü Plajı
Çatalzeytin : Ginolu Plajı Tabii Sit Alanı
.
Tabiat Anıtları
Araç Türbe Camii Çamı: 600 yaşında 25 m. boyunda, 1.85 çap ve 5.55 m. çevre genişliğine
sahip çam ağacı. (Araç)
Beldeğirmeni Köyü Çınarı : 800 yaşında, 50 m. boyunda 2.30 m. çap ve 9 m. çevre genişliğinde
çınar ağacı. (İnebolu)
Oniki Kardeşler Tabiat Alanı: 95-105 yaşlarında, 35-40 m. boylarında ve her biri 40-45 cm.
çapında, birbirine bitişik tek kökten oluşan 12 çatala sahip kayın ağaçlarından oluşan bir
alan. (İnebolu)
Erenler Çamı: 300 yaşında, 5 m. boyunda 0.9 m. çapında ve 2.70 m. çevre genişliğinde çam
ağacı. Ağacın 30-40 cm kalınlığında ve 12-15 m uzunluğundaki dalları yere paralel uzanıyor.
(Kastamonu)
Kış Turizmi
Ilgaz Dağı Kış Sporları Merkezi
Karadeniz Bölgesi‟nde, Kastamonu ve Çankırı İlleri Sınırı‟nda, Ilgaz Sıradağları üzerinde
yer alır. Kastamonu Şehir Merkezi‟ne 40 km. mesafede Ilgaz Dağı‟nda kurulmuştur. Kayak
Merkezi Ilgaz Dağları‟nda 1050-2000 m. yükseklikleri arasında bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
119
Olta Balıkçılığı
Abana, Çatalzeytin, İnebolu, Devrekani -Beyler Barajı‟nda, Daday-Yumurtacı Gölet'inde,
bütün akarsu ve derelerinde olta balıkçılığı yapılabilmektedir.
Sinop
Sinop Karadeniz Bölgesinin ortasında, Anadolu‟nun en kuzeyinde, Boztepe Yarımadasının
en dar kesiminde kurulmuştur. Karadeniz‟in en güzel tabii limanlarından biridir. Yağışlı bir
bölge olduğundan çay ve dereleri çoktur. Sulamada ve orman ürünlerinin taşınmasında
yararlanılan çay ve derelerin hepsi Karadeniz‟e dökülür. Mesire ve dinlenme alanlarının
bulunduğu önemli yaylaları vardır..
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Sinop Kalesi
Kalenin yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber Miletliler tarafından yapıldığı
sanılmaktadır. Daha sonraları Şehre hakim olan Pontus Kırallığı döneminde de yeniden inşa
ve eklemeler yapıldığı konusundaki tarihi bilgiler göz önüne alındığında; kalenin tarihini
milattan önce 2000 lere kadar indirmek mümkündür.
Sinop Tarihi Tüneli
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca koruma altına alınan Tünel, Sinop
Merkez İlçesi Sülüklü Göl mevkiindedir. Antik döneme ait bu Tünel‟de yapılan incelemede;
Tünelin, yaklaşık 230 m. uzunluğunda ve 1.5 m. yüksekliğinde olduğu tespit edilmiştir.
Milli Parklar
Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı
Sinop ili, Merkez İlçesi, Abalı Köyü sınırları içerisindedir. 78.5 hektar olan Saha, Sinop İstanbul Devlet Karayolunun 17. km.sinde ve bu yolun kenarında yer almaktadır.Deniz, kıyı,
kum, göl, sulak sahası ve orman ekosistemlerinin bir arada bulunması; çok sayıda su kuşu ve
yırtıcı kuşlar ile karaca, vaşak, toy, kuğu gibi nesli tehlikeye düşmüş türlerin bulunması,
vahşileşmiş yılkı atlarının sahada yaşaması; kayın, gürgen ve meşe karışık ormanının tipik ve
nadir örneği
ile elit ve saf dişbudak ormanının bulunması sahanın özelliklerini
oluşturmaktadır.
Erfelek Tatlıca Şelaleleri
Erfelek İlçesi, Tatlıca Köyü Gürleyik Mevkiinde, 28 irili ufaklı şelaleden oluşmuş olan
Şelaleler, ülkemizin sayılı doğal güzelliklerinden biridir. Şelalelere Erfelek İlçesinden
geçilerek, 14 km sonra ulaşılır. Dar ve ormanlık bir vadi içinde bulunan şelaleler boyunca
yürüyüş oldukça zevkli ve heyecanlıdır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Avcılık
Sinop İli ve İlçelerinde çok sayıda yaban domuz bulunmaktadır. Bunlar yöre avcıları
tarafından avlanmaktadırlar. İlde domuz avcılığı için altyapı tamamlandığında, avcılık yöre
dışına taşacaktır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
120
Atlı Doğa Yürüyüşü
Akliman, Hamsilos, Abalı ve Sarıkum‟daki orman içi alanlar sahip oldukları yürüyüş
parkurlarıile doğa ve atlı doğa yürüyüşü için elverişlidir.
Yayla Turizmi
Sinop İlinde fazla geniş olmayan bir kıyı kesiminin ardından yükselen dağların üst
kısımlarında yer yer ormanlarla çevrili yaylalar görülmektedir. Çevre insanlarının değişik
isimler verdiği bu yaylalar yazın serin suları, iklimi ve yeşil ot örtülüleri ile hayvancılık
yapılan yerlerdir. Bu yaylalar, son yıllarda Turizm Bakanlığı tarafından projelendirilen yayla
turizmi açısından da değerlendirmeye alınmıştır. En önemli yaylalar Mehmetli, Aluç,
Darıözü, Yaylacık, Sakızlı, Yassıalan, Düdekoğlu, Sucuoğlu, Çan, Altınyayla, Kocaoğlu,
Bozarmut yaylalarıdır.
Deniz Turizmi
Bahçeler Mevkii
Şehir Merkezinin girişinde, İç limana bakan kısımda ormanla kaplı bir alandır. Ortalama 500
metre uzunluğunda ve 4-10 m. arasında değişen genişlikteki kum bandında; halk plajı, orman
kampı ve dinlenme tesisleriyle, belediye kampı ve kampın içinde yer alan motel, restoran,
kamp ve çadır yerleri bulunmaktadır.
Akliman
Şehrin batısında, Kent merkezine 9 km. uzaklıktadır. Kilometrelerce uzunluğunda ve 15-20
metre genişliğinde bir şerit gibi uzanan kumsalı vardır. Millî Parklar Başmühendisliği
tarafından düzenlenen Akliman Piknik Alanı, her türlü ihtiyaca cevap verecek niteliktedir.
Hamsilos Koyu
Yemyeşil ormanı ve denizin bir nehir gibi kara içine girdiği koyu ile Hamsilos ve civarı bir
doğa harikasıdır. İl Merkezine 11 km. uzaklıkta bulunan Akliman-Hamsilos yöresi, Kültür
Bakanlığı tarafından 1.derecede Doğal Sit alanı olarak ilan edilmiştir
Sarıkum
İl Merkezine 21 km. uzaklıkta bulunan yöre‟de deniz, orman ve göl bir aradadır. Çeşitli balık
ve av hayvanlarının da bulunduğu yöre, Orman Genel Müdürlüğünce Tabiatı Koruma Alanı
olarak ilan edilmiştir.
Giresun
Giresun, Anadolu'nun kuzeydoğusunda, yeşille mavinin kucaklaştığı Karadeniz'in inci
kentlerinden birisidir. Şehrin kuruluş tarihini M.Ö 350 yıllarına dayandıran kaynaklar vardır.
Türk varlığının M.Ö. 2000 yıllarından beri yaşadığı bilinmektedir. Romalılardan sonra
Bizanslıların hakimiyet kurduğu Giresun'da 1200'lü yıllardan sonra Trabzon Rum
İmparatorluğu dönemi yaşanmış ancak, bu devlet kısa bir süre sonra Selçuklu devletinin,
ardından Moğolların bir eyaleti haline gelmiştir. Giresun Tanzimat Dönemi‟nde Trabzon
iline bağlı bir kaza olmuştur. İdari bağlılık yönünden Trabzon, Ordu ve Şebinkarahisar
üçgeninde yer değiştiren Giresun, 1923 yılında il olmuştur.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
121
Giresun Kalesi
Kale‟nin Pontus Kralı 1. Farnakes tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir.Sur ve saray
kalıntıları hala ayaktadır ve Kale‟nin çeşitli yerlerinde, oyulmuş taş mağaralar ve tapınak
örenleri bulunmaktadır. Ayrıca Kale‟de Milli Mücadele Kahramanı Topal Osman Ağa'nın
anıt mezarı, mağaralar ve taş kabartmalar vardır.
Giresun Adası
Kıyıdan bir mil açıkta bulunan ada, Doğu Karadeniz Bölgesinin tek adasıdır. Ada bazı
kaynaklara göre Aretias, Areos Nesos, ve Arionesos adlarıyla da anılmaktadır.Helen
Mitolojisi‟nde de bahsedilen adanın kapladığı alan yaklaşık olarak 40.000 metrekaredir.
Kent ve yöre halkı tarafından kutsal sayılan adada, sur, saray ve manastır kalıntılarına
rastlamak mümkündür.
kaledir. Kale içersinde bir çok yapının temel
İnanç Turizmi
Hacı Hüseyin Camii
1594 yılında Çobanoğlu Hacı Hüseyin tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra yıkılan yapıyı,
1861 yılında Dizdarzade Murat Bey‟in kızı, Ayşe Emetullah hayratı olarak
yenilettirmiştir.1901 tarihli yazıtından mermer şadırvanının Hattatzade Hacı Ömer Ağa
tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Gogora Kilisesi
18. yüzyılda yapılmış olan ve halen müze olarak kullanılan kilise şehrin karayolu kenarında
bulunmaktadır. Müzenin içinde antik eserler, taş kabartmalar, eski tarihlerde kullanılan silah,
giysi ve para örnekleri sergilenmektedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yayla Turizmi
Melikli Obası Yaylası
Kulakkaya'nın hemen yakınındaki Melikli Obası Yaylası, çevresi ladin ormanları ile çevrili,
orman gülleri ve yabani açelyalarla bezenmiş çim sahaları ile güzel bir peyzaja sahiptir.
Yaylaya 2 km. mesafedeki Yavuzkemal yerleşim yerinde sağlık ve PTT hizmetleri de
bulunmaktadır.
Tamdere Yaylası
Tamdere Yaylası Dereli İlçesi sınırları içinde, Şebinkarahisar yolu üzerinde yer almaktadır.
Giresun'dan 80 km., Şebinkarahisar'dan ise 27 km. uzaklıkta bulunan yaylaya asfalt yollar ile
ulaşım mümkündür.
Samsun
İl sınırları içinde doğu, batı doğrultusunda uzanan iki dağ sırası bulunmaktadır. Bunlar il
topraklarının güney kesiminde doğuda Canik Dağları ve batı kısımda ise Çangal Dağlarıdır.
Doğal bitki örtüsü açısından Samsun ili zengindir. 1000 - 1200 m. yüksekliklerde gürgen,
meşe, ıhlamur, kestane, kayın, dışbudak; 1200 - 1800 m. yüksekliklerde ise iğne yapraklı
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
122
ağaçlara rastlanır. Kıyılara yaklaştıkça özellikle akarsular boyunca söğüt ve kavak
ağaçları vardır. Samsun İli kıyı kesiminde tipik Karadeniz iklimi hakimdir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
İkiztepe ÖrenYeri
Samsun‟a 55 km. uzaklıkta, Bafra‟nın 7 km kuzeydoğusundadır. Bafra Ovası oluşmadan
önce Kızılırmak‟ın denize döküldüğü noktada yer alan ören yeri, 1941 yılında keşfedilmiş
olup, halen kazı çalışmaları sürdürülmektedir. Yapılan kazılar sonucunda, İkiztepe ören
yerinde, M.Ö.1700 yılına uzanan yerleşmeler yapıldığı saptanmıştır. Bölge, İkinci derece
arkeolojik sit alanı olarak belirlenmiştir.
Milli Parklar
Hacıosman Ormanı Tabiatı Koruma Alanı
Orta Karadeniz Bölgesinde Samsun İli Çarşamba İlçesi Çınarlı köyü sınırları içerisinde yer
almaktadır. Samsun-Çarşamba devlet karayolunun 8. km.sindedir. Avrupa çapında çok sınırlı
bir yayılışa sahip ve hızla ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan eşsiz bir alüvyal
orman ekosistemidir. Dişbudak, meşe, dişbudak yapraklı kant cevizi , kayacık,
kayacılar(Ulmus glabra), doğu gürgeni , akçaağaç (Acer canpestre) önemli bitki türlerini
oluşturmaktadır.
Kızılırmak Deltası (Balık Gölleri)
İlçe sınırları içerisinde bulunan Kızılırmak'ın binlerce yıl Anadolu'dan sürükleyip getirdiği
sedimenlerle oluşturduğu bereketli deltasında aynı zamanda ülkemizin en önemli sulak alan
ekosistemlerinden biri olan Bafra Balık Gölleri de bulunur. Yöre, deniz turizmine yaz
mevsiminde yaklaşık 2 aylık bir zaman dilimi için imkan sunarken, kuş gözlemciliği ve
doğa turizmi için, dört mevsim boyunca çok önemli bir potansiyele sahiptir.
Termal Turizm
Ladik Termal Kaplıcası
Havza‟ ya 13 km Samsun‟a 60 km. uzaklıkta, Ankara kara yolunun üzerinde bulunmaktadır.
Banyo ve içme kürleri için elverişlidir. Suyu, Bikarbonatlı, Kalsiyumlu, Magnezyumlu ve
kısmen Radyoaktif bir bileşime sahiptir. Romatizma, sinir ve kas yorgunluğu, eklem ve
kireçlenme, sinirsel hastalıklar, ameliyat sonrası yorgunluklar gibi hastalıklara olumlu etki
yapmaktadır.
Havza Kaplıcaları
Havza İlçe merkezinin içinde yer alan kaplıcalar, Amasya-Samsun yolunun 1 km batısında
kalmaktadır. Kaplıcalar mevkiinde üçü tarihi ikisi 1986 yılından sonra yapılmış beş hamam
bulunmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
123
Doğa Yürüyüşü
Doğa yürüyüşü için Ladik Akdağ ve Ladik Yaylaları, Baraj Gölleri çevresi, Yakakent,
Tekkeköy Hacı Osman Ormanı, Vezirköprü Kunduz Ormanı ve Yaylaları ile Kocadağ
öncelikle sayılabilir.
Av turizmi ve Olta Balıkçılığı
İlin sahip olduğu uzun deniz kıyısı boyunca, Kızılırmak‟ın ve Yeşilırmak‟ın üzerindeki 4
baraj gölünde, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Terme Çayının denize ulaştığı bölgelerde oluşmuş
çok sayıda delta göllerinde, Ladik Gölünde ve İlde yer alan birçok gölette olta ile balık
avcılığı yapılmaktadır.
Ornitoloji ( Kuş Gözetleme)
Kızılırmak‟ın denize döküldüğü yerde oluşmuş Kızılırmak Deltası sulak alanı Türkiye‟nin
Karadeniz sahilindeki doğal özelliklerini koruyabilmiş en büyük ve en önemli sulak alanıdır.
Delta sulak alan ve ekosistemi ile biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengindir. Flora ve
fauna zenginliği yapılan bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur. Kızılırmak Deltasında
bugüne kadar tespit edilen kuş türü sayısı 312‟dir. Bölge‟ de kış döneminde, 100.000
dolayında su kuşu kışlamaktadır.
Deniz Turizmi
Alaçam Geyikkoşan Sahili
Samsun'un 78 km batısında bulunan Alaçam ilçesinin sahil kesimidir. Bölgede geniş
kumsalları olan doğal plajlar mevcuttur. Ayrıca sahilinde de pansiyonlar yer almaktadır.
Bafra Sahilleri
Samsun' a 51 km uzaklıktadır. Bafra İlçesinin sahilleri geniş kumsallarla kaplı doğal plajlara
sahiptir.
Tekkeköy
Samsun'un doğusunda yer alan Tekkeköy, Çarşamba ve Terme ilçeleri sahilleri
kumsallara sahip doğal plajlarla doludur.
geniş
Trabzon
Trabzon; Doğu Karadeniz Bölgesinde, Kafkasların ve İran transit yolunun başlangıcında yer
almakta olup, Karadeniz‟e kıyısı olan diğer ülkelerin limanlarıyla bağlantısı bulunan bir
ilimizdir. Tarihi ve doğal güzellikleri ile dört mevsim gezip görülebilecek bir turizm şehridir.
Kent,
ilk defa M.Ö. 5. yüzyılda, Miletli Kolonistler tarafından kurulmuştur.
Roma ve Bizans devirlerini yaşayan Trabzon, 1204 yılında Pontus devletinin başkenti
olmuştur.
1461 'de Fatih Sultan Mehmet tarafından alınan kentte, Yavuz Sultan Selim şehzadelik
yapmış olup, Kanuni Sultan Süleyman bu kentte doğmuştur.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
124
Ayasofya Müzesi ( Haghia Sophia Kilisesi )
Şehrin 3 km batısındaki müze, 13.yy'dan kalma bir kilise olup, duvar freskleri ve bahçesi
görülmeye değerdir. Trabzon‟daki Komnesos Devleti krallarından I. Manuel zamanında,
1238-1263 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır.
Milli Parklar
Uzungöl Tabiat Parkı
Çaykara ilçesi sınırları içindedir. Trabzon‟a 95 km, Çaykara‟ya 19 km uzaklıktadır. Zengin
bitki örtüsü, yaban hayatı ve manzara güzelliklerine sahip olması nedeniyle sahanın 1625
hektarlık bölümü, 1989 yılında tabiat parkı olarak ilan edilmiştir.
Altındere Milli Parkı
Trabzon‟un Maçka İlçesine bağlı Altındere Milli Parkı, Trabzon şehir merkezine 45 km
mesafedir. Parkta avlanma yasak olup yeme-içme , konaklama ve kamping hizmetleri
verilmektedir.
İnanç Turizmi
Gülbaharhatun Camii
Ortahisar‟ın batı kesiminde ve Atapark‟ın güney yönündedir. Yavuz Sultan Selim‟in annesi
Ayşe-Gülbahar Hatun adına 1514 yılında Zağnos köprüsünün yakınında bir külliye
içerisinde yaptırılmıştır.
Haghios Eugenius Kilisesi (Yeni Cuma Camii)
Tabakhane Köprüsü‟nün doğusunda yer alır. Haç planlı olup, 14. yüzyılda inşa edilmiş
olması muhtemeldir. Kilise, Trabzon‟da 3. yüzyılda yaşayan Hıristiyan Azizi St. Eugenius‟a
ithaf edilmiştir.
Sumela Manastırı
Şehir merkezine 45 km mesafede, Maçka ilçesinden ve Altındere Milli Parkından geçilerek
ulaşılabilir. Foto safarinin yanı sıra köy sosyal yaşantısının da görülebileceği ender yerlerden
biri konumundadır. Manastıra, zigzaglar çizerek yaklaşık olarak 45 dakikada ulaşılır.
Oldukça zorlu bir tırmanış gerektiren (15 dakika) manastıra otomobil ile de varmak
mümkündür.Kuruluş hikayesi M.S. 4. yüzyıla dayanan manastır kompleksi içerisinde,
yemekhane, mutfak, keşiş odaları, kutsal su (Ayazma) ve kaya kilisesi mevcuttur. Manastır
iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm ilk yapılan bölümdür ve tapınak yerinin içi ve dışı
İncil‟den alınmış konuların freskleriyle süslüdür. İkinci bölüm, yatak odalarını, salonları,
kitaplıkları, kilerleri, erzak depolarını ve helaları kapsayan dört kattan oluşmuştur.
Vazelon Manastırı
Maçka İlçesine 14 km, Trabzon'a 35 km mesafede, çam ormanları içerisinde yer alan
manastıra, 10 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılabilmektedir. Yohannes‟e adanan Vazelon
Manastırı‟nın ilk kurucusu ve yapım tarihi bilinmemektedir. Bununla beraber bazı
araştırmacılar M.S. 270 ve M.S. 317 tarihleri üzerinde durmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
125
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Trekking
Trabzon ve Uzungöl arasında kalan yaylalık kesim dağ ve doğa yürüyüşü için elverişlidir.
Yayla Turizmi
Sera Gölü Yaylası
Maçka-Şolma Yaylası
Maçka ilçesinden batıya doğru 22 km. olup, toprak yolla gidilebilir. Yolun 16. kilometresi
zengin bitki örtüsüne sahip Kulin dağının içinden geçmektedir.
Maçka-Mavura Yaylası
Maçka'nın 18,5 km. batısında yer alır. Elektrik ve su hizmetlerinin bulunduğu Mavura
Yaylasıyla Solma Yaylası arası 3,5 km.dir. Orman manzaralı toprak yol, yaya yürüyüş için
idealdir.
Maçka-Kiraz Yaylası
Maçka İlçesi ile Gürgenağaç Köyü arası 22 km. asfalt yol olup, Gürgenağaç Köyü‟nden
güneye doğru 7 km. toprak yolla ulaşılabilir. 1850 m. rakımlı yaylada alt yapı hizmetleri
tamamlanmış olup, yaylanın içinden akan buz gibi suda alabalık avlanabilir ve yaylada çim
kayağı yapılabilir.
Lapazan Yaylası
Gürgenağaç köyünün güneyinde, 2200 m. rakımlı yaylaya, 27 km.lik toprak yol ile
ulaşılır.Altyapı hizmetleri bulunmayan yaylada, aşınmaya dayanıklı bitki örtüsü çim
kayağına elverişlidir.
Maçka-Çakırgöl Yaylası
Yaylaya Maçka – Meryem ana yolunun 5. kilometresinden sağa ayrılan toprak yoldan 90
km. ilerledikten sonra ulaşılabilir. 2504 m yükseklikteki Çakırgöl Yaylası yolu üzerinde;
Arnavutluk, Kırantaş, Akarsu, Ayraksa, Livayda Kurugöl, Mesaraş Furnoba, Kasapoğlu,
Camiboğazı, Ortaoba ve Deveboynu yaylaları bulunmaktadır.
Karadağ Yaylası
Akçaabat - Düzköy yolunun 12. kilometresinden batıya dönülerek, 28 km. toprak yolla
yaylaya ulaşılır.1946 m. yükseklikteki yayla bol oksijeni ile akciğer tedavisi görmüş
hastaların tatil için tercih ettiği yerdir. Alt yapı hizmetleri tamamlanmış olan yaylada,
hediyelik eşya satış yerleri bulunmaktadır. Yaylada yaban hayatı da oldukça zengindir.
Artvin
Artvin, kenti ikiye bölen Çoruh nehri, dik yamaçlı uzun vadileri, 3900 metreye kadar
yükselen birbiri ardına sıralanmış yüksek dağları, balta girmemiş doğal ormanları, yüksek
dağların doruklarında krater gölleri, karagülleri, yeşil yaylaları, fauna ve flora zenginliği,
tarihi kilise, kale ve kemer köprüleri, geleneksel mimarisi ve festivalleri ile çeşitli turizm
değerlerini içinde barındıran otantik bir turizm beldesidir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
126
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Şavşat (Satel) Kalesi
Şavşat ilçesi Söğütlü Mahallesinde bulunmaktadır. IX. yy.da Bagratlı Krallığı'nca inşa
edilmiş olup, Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır.
Artvin Kalesi (Livane)
Erzurum-Samsun bağlantılı devlet karayolunun Artvin Şehir merkezine çıkış sağlayan
noktasında; Çoruh nehri üzerinde bulunan Artvin köprüsünün karşı yanında, ırmak
tabanından 70 m. yükseklikte ana kayaya bağlanmış konumdadır. Yapı, X. yy. ortalarında
Bagratlı Krallığı'nca inşa edilmiştir. Yüksek kulesiyle dikkat çekmektedir.
İnanç Turizmi
İşhan Kilisesi
Yusufeli ilçesinin 11 km doğusunda, Dağyolu (İşhan) köyündedir. 1008 yılında yapılan
kilise, 1549 yılında Osmanlılar tarafından camiye çevrilmiştir.
Cevizli Kilise
Şavşat İlçesinin 6 km kuzeydoğusunda, Cevizli köyündedir. Bagratlı beylerinden Aşut Kukh
tarafından 899-914 yıllarında yaptırılmıştır. Aşut Kukh'un mezarı bu kilisenin yanındadır.
Bir Gürcü yapısı olan Cevizli Kilisesi, kesme taş duvarlı olup, 900 m²lik alanı kaplar.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Trekking
Kaçkar Sıradağları
Rize ve Hopa arasında yer alan, yıl boyunca gözlenebilen keskin buzulları, masmavi gölleri,
yeşilin her tonuna sahip ormanları, coşkulu dereleri, bin bir çeşit bitkileri ve hayvanları ile
doğal bir park görünümünde olan Kaçkar Sıradağlarının en yüksek tepeleri Altıparmak
(3480 m.), Kavran (3932 m.) ve Verçenik (3710 m.) dir.Güney rotasından çıkışı kolay olan
Kaçarları, her yıl yüzlerce dağcı ziyaret etmektedir
Rafting
Çoruh Nehri
Çoruh nehrini barındıran Artvin ilinin topraklarının büyük bir bölümünü sarp ve geçit
vermeyen dağlar kaplamıştır. Çoruh nehri bu dağlık bölgelerin arasından geçerek Karadeniz'e ulaşmaktadır. Çoruh'un Artvin sınırları içerisindeki uzunluğu yaklaşık 150
kilometreyi bulur. 3225 m. rakımlı Mescit Dağları'ndan doğarak toplam 466 kilometre kat
ettikten sonra Gürcistan sınırları içerisinde Karadeniz'e dökülen Çoruh nehri, aynı zamanda
dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biridir. Yöre, her yıl dünyanın her tarafından gelen,
rafting, kano ve nehir kayağı gibi akarsu sporlarını yapan yerli ve yabancı sporcuları
ağırlamaktadır.
Altıparmak (Barhal) Çayı
Artvin İli sınırları içinde yer alan Altıparmak (Barhal) çayı, Kaçkar dağlarının güney
yamaçlarından doğar, yaklaşık 40 kilometrelik bir mesafe kat ettikten sonra Yusufeli'nin 2
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
127
km. güneyinde Çoruh nehrine karışır. Altıparmak çayı, kano ve nehir kayağı için
elverişli olup, yüksek dağlarla çevrili son derece güzel ve etkileyici bir vadi içinden
akmaktadır.
Yayla Turizmi
Kaçkar Yaylası
Yusufeli ilçesine 60 km. uzaklıktadır. Kaçkar Dağı'nın güney yamaçlarında yer almakta, çok
geniş ve yeşil ormanlık ve çayırlarla kaplı olup; av, yayla ve dağ turizmi için ideal bir
konuma sahiptir. Yaylalar köyü, Kaçkar dağına tırmanmak isteyenlerin ara konaklama
merkezi konumundadır.
Kafkasör Yaylası
Artvin'in güney-batısındaki yaylaya 10 km. toprak yolla ulaşılmaktadır. 1250 m. yükseklikteki yayla, görülmeye değer güzelliktedir. Alt yapı hizmeti götürülmüş olan yaylada
belediye tarafından yaptırılan 10 adet 80 yatak kapasiteli bungalovlar bulunmaktadır.
Borçka-Karagöl Yaylası
İlk 7 kilometresi asfalt olan Borçka-Camili yolunun 27. kilometresinden doğuya ayrılan
toprak yoldan 20 km. giderek Karagöl'e ulaşılır. Göl çevresinde bulunan ormanlarda; vaşak,
boz ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi, dağ tavuğu, yırtıcı kuşlar izlenebilir ve gölde alabalık
avlanabilir.
Şavşat- Karagöl Yaylası
Şavşat ilçesinin kuzey doğusunda 8-10 hektar büyüklükteki Karagöl'e 30 km. toprak yolla,
özel veya kiralanacak araçlarla ulaşılabilir.Karagöl'de elektrik ve su bulunmakta, Orman
Bölge Müdürlüğü'nün dinlenme binası ve telsizi hizmet vermektedir. Şavşat ve civarında,
Borçka Karagöl'de de olduğu gibi yaban hayvanları yaşamaktadır.
Tokat
M.Ö. 4. bin yıldan başlayarak 14 devlet ve birçok beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu
Yeşilırmak Havzası içerisinde yer alan Tokat, uygarlıkların merkezi Anadolu‟da zengin
doğal kaynakları ve jeostratejik konumu itibariyle beyliklerin, devletlerin ve
imparatorlukların yaşama ve fetih alanı olmuştur. Orta Karadeniz dağlarından güneye,
Anadolu'nun içlerine doğru, değişik rakımlarda yaylalar, ovalar, bağlar ve akarsularıyla,
dünyada benzeri az olan bu cennet il, canlı ve zengin tarihinin izlerini bugün de
yaşatmaktadır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Sebastapolis
Antik Sebastopolis kentinin kuruluşu henüz kesin olarak bilinmemektedir. Bazı kaynaklarda
M.Ö. 1. yüzyılda kurulmuş olduğu kaydedilmektedir. Roma İmparatoru Traianus zamanında
(M.S. 98-117) Pontus Galaticus'la, Polemoniacus eyaletlerinden ayrılarak Kappadokia
eyaletine dahil edilmiştir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
128
Komana
Tokat‟ın Roma ve Bizans dönemindeki yerleşim merkezidir. Günümüzde Gümenek mesire
yeri olarak bilinmektedir. Gümenek regülatörü yapılırken bir takım lahitler, sütun
başlıkları, siteller ve değişik mimari kalıntılar ortaya çıkartılmıştır. Bu eserler müzede
koruma altına alınmıştır.
Niksar
Niksar (Neociseria) Antik kentinin üzerinde bugünkü ilçe bulunmaktadır. Müze
Müdürlüğü‟nün Niksar Harmancık, Kültür ve Leylekli Çeşme Mahallelerinde yaptığı
kurtarma kazılarında ortaya çıkarılan mezarlarda bulunan ölü hediyelerine göre bu şehrin
tarihi belirlenmektedir.
Termal Turizm
Sulusaray Kaplıcası
Tarihi Nicepolis harabeleri arasında kaynayan Sulusaray Kaplıcası ilde ve bölgede en önemli
olanıdır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Trekking
Alan Yaylası-Akdağ Zirvesi (2000 m.) ve Ballıca Mağarası arası trekking sporunu sevenler
için uygun bir alandır.
Olta Balıkçılığı
Tokat, akarsu ve göllerinin yoğun olması nedeni ile olta avcılığı için ideal bir mekandır.
Almus Baraj Gölü her türlü su sporlarına uygun doğal bir oluşumdur.
Mağara Turizmi
Ballıca Mağarası
İldeki önemli turistik yerlerden biri de Pazar ilçesi yakınlarındaki Ballıca mağarasıdır. 680
metre uzunluğunda ve 94 derinliğindeki mağara yarı yatay, yarı dikey olarak birbirine bağlı
beş kat ve sekiz büyük salondan oluşmakta ve bazı bölümlerinde oluşumlar hala devam
etmektedir.
Yayla Turizmi
Topçam Yaylası
Tokat'tan 15 km uzaklıktaki bu yayla 1600 metre yüksekliktedir. Çam kokan havası ve yeşil
görüntüsü etkilemektedir.
Selemen Yaylası
Reşadiye-Ordu sınırı arasında tarihi özelliği olan bir yayladır. 1514 yılında Çaldıran seferine
çıkan Yavuz Sultan Selim ordusu ile birlikte bu bölgede konaklamış ve bir Cuma namazını
bu yaylada kılmıştır. O günden günümüze kadar ilkbahardan itibaren ilk kar düşene kadar
her Cuma günü bu yaylada geleneksel yayla pazarı kurulmaktadır.
Rize
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
129
Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Rize, bölgenin en karakteristik özelliklerini
gösterir.Anadolu'nun diğer bölgelerinden coğrafi yapısıyla olduğu kadar kültürel yapısı ile
de ayrılır. Dik yamaçlı vadileri, doruklarına ulaşılabilir dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşili
yaylaları, tarihi kemer köprüleri ve kaleleri, coşkun akan dereleri ile çok özel bir turizm
beldesidir.Rize, güneyinde yer alan dağların sahilden itibaren yükselmeye başlaması ve
yüksek dağ eteklerinden doğarak Karadeniz'e akan akarsuların yoğunluğu nedeniyle engebeli
bir arazi yapısına sahiptir. Sarp ve engebeli arazi yapısının ve iklimin de etkisiyle ilin bitki
örtüsünü ormanlar oluşturmaktadır. Rize, yağışlı iklimi ve çok sayıdaki yer altı su kaynakları
sayesinde Türkiye'de akarsu yoğunluğu en fazla olan illerden biridir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Rize Kalesi
Cenevizlilerden kalma kale, 1987 yılında restore edilmiştir. Bir tepenin üzerindeki kale 480
metrekarelik bir alan kaplamaktadır. Kalenin surların yüksekliği 15-20 m. arasında
değişmektedir.
Zil Kalesi
Orta Çağın sonlarında yapıldığı tahmin edilen kale Çamlıhemşin ilçesindedir. Bir kaya
kütlesinin üstüne moloz taşlardan inşa edilmiştir. Duvarları 1,5-2 m kalınlıktadır. Kale, 5
katlı olup askeri barınak olarak kullanıldığı sanılmaktadır.
Milli Parklar
Kaçkar Dağları Milli Parkı
Çamlıhemşin İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Milli Park alanına, Çamlıhemşin'den
16 km.lik bir karayolu ile ulaşılmaktadır.Kaçkar Dağlarının batısındaki Fırtına Deresi ve
doğusundaki Hemşin Deresi zengin bir flora ile kaplıdır. Bu bitki örtüsü karstik flora
özelliğinde olup, gerek alt flora gerekse üst flora endemik türlerini içermektedir. Genel
olarak granit ve granitik kayaçlardan meydana gelen jeolojik yapı üzerinde Alp Orojenezi'nin
derin etkileri görülmektedir. Fauna açısından da zengin olan Kaçkar Dağlarında kurt, ayı,
domuz, tilki, yaban keçisi, geyik, sansar, çakal, yaban tavuğu bulunmaktadır.
İnanç Turizmi
İslam Paşa Camii
Çarşı içindeki Cami 16. yy yapısıdır. Kesme taştan dikdörtgen planlı olarak yapılan cami, 24
pencereli bir kubbeye sahiptir.
Gülbahar Camii
16. yy‟da yavuz Sultan Selim‟in annesi Gülbahar Hatun tarafından yaptırılmıştır. 1952
yılında bir onarım geçiren cami, kare planlı olup bir kubbeye ve birde tek şerefeli bir
minareye sahiptir.
Termal Turizm
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
130
Ayder Kaplıcası
Çamlıhemşin ilçesinin 19 km. güneydoğusunda 1350 m. yükseklikte, çam ormanlarının
içindedir. Kaplıca suyu, iç hastalıkları, mide rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, deri
hastalıkları ve romatizmal hastalıklara iyi gelmektedir.
Andon Ilıcası
Rize'ye 20 km. mesafedeki Andon İçmecesi yöre halkı tarafından ilgi görmektedir. Ayrıca
kara yolunun yapılmasıyla ılıcaya ulaşım daha rahat sağlanabilmektedir. Renksiz, kokusuz
ve berrak olan içmecenin suyu, mide, bağırsak, böbrek ve romatizma hastalıklarına iyi
gelmektedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dağcılık
Rize Kaçkar Dağları
Rize ve Hopa arasında yer alan yıl boyunda gözlenebilen keskin buzulları, masmavigölleri,
yeşilin her tonuna sahip ormanları, coşkulu dereleri, bin bir çeşit bitkileri ve hayvanları ile
doğal bir park görünümünde olan Kaçkar sıradağlarının en yüksek tepeleri Altıparmak (3480
m.), Kavran (3932 m.) ve Verçenik (3710 m.) dir. Bu tepeler dağcılık sporları, özellikle
tırmanış için çok elverişlidir.
Av turizmi
Rize‟ de Elevit, Palovit ve Galer Yaylalarında kış mevsiminde, yabani ördek avı,
sonbaharda da bıldırcın avı yapılmaktadır. Bıldırcın avının yöre halkı tarafından yetiştirilen
atmacalarla yapılması bu yöreye has bir özeliktir. Ayrıca yüksek yaylalarda keklik ve diğer
yabani hayvanları avlamak ta mümkündür.
Olta balıkçılığı
Rize‟ ni hemen her deresinde ve gölünde alabalık avı yapmak mümkündür. Yaylardaki
akarsularda ve özelliklede bu yaylalar arasına yayılmış krater göllerinde tatlı su balığı
avcılığı yapılmaktadır.
Ayrıca kıyı şeridine yayılmış pek çok balıkçı barınağına
rastlanılmaktadır.
Akarsu Turizmi
Fırtına Deresi
Rize‟ deki akarsular içinde, akarsu turizmi açısından en önemlisi Fırtına Deresi‟ dir Fırtına
Deresi, Kaçkar dağlarının Karadeniz'e bakan yamaçlarındaki derelerin birleşmesi ile
oluşmuştur.Rize Ardeşen'in yaklaşık 2 km. batısında Karadeniz'e dökülen Fırtına deresi, 57
km. uzunluğundadır. Çay bahçeleri içerisinden geçen, üzerindeki kemer köprülerle süslü
Fırtına deresi, raftinge elverişli parkurlara sahiptir.
Ağaran şelalesi
Çayeli'ne 12 km., Rize merkeze ise 30 km. mesafede olan ve Çayeli'nin içinden akan Şairler
deresi üzerinde bulunan Şelale, gerçek bir tabiat harikasıdır.
Yayla Turizmi
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
131
Çamlıhemşin Ayder Yaylaları
Çamlıhemşin İlçesinin 19 km. güneydoğusundadır 1. 350 m. yükseklikteki Ayder yaylası
Karadeniz yaylalarının en bilinenidir. Her türlü alt yapı hizmeti tamamlanmış olan yayla
kasaba görünümündedir. Zengin flora ve faunasının yanı sıra kaplıcası ile ünlenmiştir. 50 C
derece sıcaklıktaki kaplıca suyu; romatizma, kadın hastalıkları ve mide rahatsızlıklarına şifa
olmaktadır. Kaçkar dağlarına tırmanış güzergahında bulunan yayla çevresinde, çengel
boynuzlu dağ keçisi, vaşak, ayı, kurt gibi yaban hayvanları yaşadığı ortamda izlenebilir.
Yayla‟da düzenli olarak Her yıl Ayder şenlikleri düzenlenmektedir.
İkizdere Anzer Yaylası Turizm Merkezi
Rize'nin İkizdere ilçesinin 39 km. güneyindedir. 3. 000 m. rakımlı yaylada alt yapı hizmetleri
tamamlanmış durumdadır. Çok sayıda hastalığa şifa olan ünlü Anzer balı bu yaylada
üretilmektedir.
İkizdere Çığırankaya Yaylası
İkizdere İlçesinin 25 km. doğusundadır. Yaylaya güzel manzaralı bir toprak yolla
ulaşılmaktadır.3.200 m. rakımlı Çağırankaya Yaylası, adını düz konumdaki yaylanın
çevresindeki dik yamaçlı kaya ve uçurumlarla ses yankısı oluşmasından almıştır.
Elevit ve Palovit Yaylaları
Ulaşım sorunu olmayan bu Yaylalar, içerisinde başta yaban keçisi olmak üzere Karadeniz‟e
özgü diğer tüm yabani hayvanlar bulunduğundan, avcılık için önemli bir potansiyele sahiptir.
Elevit Yaylası‟ndan Palovit Yaylası‟na geçişte, yüksek bir şelale bulunmaktadır. Bu Şelale,
yüksek bir yerden kayların üzerine düşerek tadına doyulmaz bir seyir zevki oluşturmaktadır.
Bu Şelale‟nin de bulunduğu Palovit Yaylası, bir yanı tamamen ormanlarla kaplı diğer yanı
ise dağ yamacına dayanan görüntüsü ile görenlere çok büyük bir seyir zevki sunmaktadır.
TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI
ĠÇ ANADOLU
BÖLÜM VII
Aksaray
Aksaray, M.Ö. 8. binyıla kadar uzanan bilinen tarihi, günümüze kadar hüküm süren çeşitli
medeniyetlere ait kültürel varlıkları, tabii güzellikleri ve ticari bir merkez olması dolayısıyla
hiçbir dönemde önemini yitirmemiştir. Kapadokya‟nın kapısı konumundaki Aksaray,
kültürel varlıkları yanında doğal zenginlikleri ile de ziyaretçilerine değişik ve ilginç tatil
olanakları sunmaktadır. Orta Anadolu Bölgesinde, tarihi İpek Yolu'nun önemli
merkezlerinden birisi olan Aksaray, günümüzde de doğu-batı ve kuzey-güney yönleri
arasında uzanan ana bağlantı yollarının kavşağında yer almaktadır. Güzelyurt‟u, Ihlara
Vadisi, Sultanhanı, Eğri Minaresi, Kış Sporları Turizm Merkezi İlan edilen Hasandağı ve
Ziga Kaplıcaları ile Anadolu‟nun ortasında çekici bir merkez konumuna gelmiştir.
Turizm Potansiyeli
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
132
Ören Yerleri ve Müzeler
Acemhöyük Antik Yerleşmesi
Acemhöyük, Aksaray‟ın 18 km. kuzeybatısında Yeşilova‟dadır . MÖ.3000‟de iskan görmüş,
en parlak devrini MÖ.2000-1750 yıllarında yaşamıştır. Şehrin o zamanki ismi kesin olarak
bilinmemekle beraber, yerli ve yabancı bilim adamları tarafından Buruşhanda olduğu
sanılmaktadır.
Aşıklı Höyük
Aksaray İli'nin 13 km. kuzeybatısındadır. Yeşilova Kasabası içinde yer alır. 700 x 600 m.
ölçülerinde oval biçimli bir höyüktür. Aşağı şehir ile birlikte Anadolu'nun en büyük
höyüklerindendir. Yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen veriler höyüğün M.Ö. 3000
yıllarından itibaren iskân edildiğini, en parlak döneminin ise Asur Ticaret Kolonileri
Çağı'nda yaşandığını göstermektedir.
Ihlara Vadisi
Eski adı "Peristremma" olan 14 km. uzunluğundaki Ihlara Vadisi'ni baştan başa kat edip,
100-200 m. derinlikte bir kanyon oluşturmuş olan Melendiz Çayı önce kuzeybatıya Selimiye
Kasabası'na, daha sonra ise Yaprakhisar ve Belisırma köylerinin, Ziga kaplıcasının
bulunduğu geniş vadiye ve Tuz Gölü'ne yönelmektedir. Ihlara Vadisi bir yerleşim yeri
olmaktan çok bir dini merkez olarak ön plana çıkmıştır. Dönemin din anlayışını tasvirleriyle
ve mimarisiyle canlandıran, freskli veya fresksiz tek ve çift nefli kapalı veya açık Helen haç
planlı ve şapel biçimli kayaya oyulmuş çok sayıda kilise, vadinin dik yamaçlarında sağlı
sollu yer alarak ortadan akan Melendiz Çayı'nın sularıyla bütünleşmektedir.
Eğritaş Kilisesi
Ihlara‟nın kuzeybatısındadır.Duvarlarda vahyin gelişi, Hz. İsa‟nın doğumu, ziyaret, Hz,
İsa‟nın vaftiz edilişi, Hz. Yusuf‟un rüyası ve Mısır‟a kaçış gibi sahneler tasvir edilmektedir.
Ağaçaltı (Daniel) Kilisesi
Haç planlıdır. Giriş üzerinde bir kilise bulunmaktadır. Vahiy, ziyaret ve doğum, Mısır‟a
kaçış, Hz. İsa‟nın vaftizi ve Hz Meryem‟in ölüm sahneleri duvarlara işlenmiştir.
Sümbüllü Kilise
Vadi girişinin aşağı solundadır. Kilise iki kattan müteşekkil olup haç planlı önemli bir
manastır kilisesidir. Üst katta cepheye gelen kaya düzenlenerek uzun bir koridor meydan
getirilmiş ve cephe kemerli nişlerle dekore edilmiştir.
Pürenli Seki Kilisesi (Ihlara)
Kayaya oyulmuş dört bölümden oluşmaktadır. Narteks zemininde mezarlar mevcuttur.
Freskler X. yüzyıl başı ile XII. yüzyıl arasına tarihlenmektedir. Peygamberlerin Kehaneti,
Meryem ve Piskoposlar, Müjde, Ziyaret, Çobanların Tapınması gibi, İsa'nın çocukluğu ve
İncil'den çeşitli sahneleri konu alan tasvirleri önemlidir.
Kokar Kilise (Ihlara)
Haç planlı ve tek katlıdır. IX. yüzyılın sonuna veya XI. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen
freskolarındaki konular oldukça zengindir. Son Yemek, Çarmıha Gerilme, Mesih‟in
Defnedilişi, Göğe Çekilme, Havarilerin Görevleri gibi zaman zaman konu bütünlüğü
gösteren tasvirleri ilginçtir. Kilisenin iki mezar odasındaki süslemeler, kırmızı boya ile
yapılmış ilk örneklerdir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
133
Yunus Emre Türbesi (Ortaköy -Reşadiye Köyü)
Aksaray ilinin Ortaköy ilçe merkezine 20 kilometre mesafede Reşadiye köyündedir.
Türbenin bulunduğu tepe, halk tarafından ziyaret tepesi olarak bilinmektedir. Türbenin
düzgün alana oturtulması amacıyla önce taştan bir platform hazırlanmıştır. Platform üzerinde
güney tarafa türbe inşa edilmiş, kuzey kısmı duvar ile çevrilmiştir. Türbeye giriş batıdan
olup, üç basamakla çıkılmaktadır. Türbenin 500 metre doğusunda çilehane bulunmaktadır.
Sultan Hanı
1228-1229 Yıllarında Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Selçuklu devrinin mimari
taş işçiliği ve süsleme sanatları bakımından şaheser bir örnektir. Ticari ve askeri açıdan
önemli olan Konya-Aksaray yolunun emniyetini sağlamak için kurulmuştur.
Ağzıkara Han
Aksaray-Nevşehir karayolunun 15 inci kilometresinde bulunan han, Osmanlı kaynaklarında
Hoca Mesud Hanı olarak geçmektedir. Yapımına 1231 tarihinde Alaaddin Keykubat
döneminde başlanmış, 1239 „da Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde tamamlanmıştır.
Termal Turizm
Aksaray‟da termal turizm denilince akla ilk Ziga Kaplıcaları gelir. Aksaray‟a 35 kilometre
mesafede Ihlara yolu üzerindedir. Başta romatizma hastalıkları olmak üzere metabolizma
bozuklukları, sindirim sistemi hastalıkları, deri hastalıkları, göz hastalıkları ve kadın
hastalıkları ile nevralji, nefrit ve kırık-çıkık vakalarına iyi gelmektedir
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Trekking
Hasandağı, dağcılık ve kış sporları yapmaya elverişlidir. Halen yerli ve yabancı dağcı
guruplarının rağbet ettiği Hasandağı‟nda. orman içi dinlenme alanı ve yaylacılık ile dağ
bisikleti, atlı tur gezintileri ve doğa yürüyüşü yapılmaktadır.
NevĢehir
Günümüzde bölge, birbirinden güzel kaya kiliseleri, doğal güzellikleri, vadileri ve yeraltı
şehirleriyle bir açık hava müzesi durumundadır. Bu özellikleri nedeniyle Kapadokya,
UNESCO tarafından, Dünya Kültürel Miras Listesi'ne alınmıştır. Dünyaca ünlü Türk
Düşünürü Hacı Bektaş-ı Veli ile Osmanlı Dönemi'nin ünlü sadrazamlarından Damat İbrahim
Paşa'nın bu bölgede yaşamış olmaları da kültür ve turizm hareketlerinin olumlu yönde
gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.
Turizm Potansiyeli
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
134
Ören Yerleri ve Müzeler
Kapadokya
Roma İmparatoru Augustus zamanında yaşayan Antik Dönem yazarlarından Strabon, 17
kitaplık 'Geographika' adlı kitabında (Anadolu XII,XIII,XIV) Kapadokya Bölgesi'nin
sınırlarını güneyde Toros Dağları, batıda Aksaray, doğuda Malatya ve kuzeyde Doğu
Karadeniz kıyılarına kadar uzanan geniş bir bölge olarak belirtmiştir. Bugünkü Kapadokya
Bölgesi; Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı alandır. Daha dar
bir alan olan Kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar, Göreme, Avanos, Ürgüp, Derinkuyu,
Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden ibarettir.Volkanların Patlaması ve Jeolojik Oluşum :
Kapadokya Bölgesi'nde yer alan Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ jeolojik devirlerde aktif
birer volkan karakterindedir.
Peribacalarının Oluşumu : Vadi yamaçlarından inen sel sularının ve rüzgarın, tüflerden
oluşan yapıyı aşındırmasıyla „peribacası‟ adı verilen, ilginç oluşumlar ortaya çıkmıştır. Sel
sularının dik yamaçlarda kendine yol bulması, sert kayaların çatlamasına ve kopmasına
neden olmuştur. Alt kısımlarda bulunan ve daha kolay aşınan malzemenin derin bir şekilde
oyulması ile yamaç gerilemiş, böylece üst kısımlarda yer alan şapka ile aşınmadan korunan
konik biçimli gövdeler ortaya çıkmıştır. Daha çok Ürgüp civarında bulunan şapkalı
peribacaları konik gövdeli olup, tepe kısımlarında bir kaya bloku bulunmaktadır.
Uçhisar
Nevşehir merkezine 10 km. uzaklıkta bulunan Uçhisar, bir kale olarak Hititler döneminden
itibaren yerleşmelere sahne olmuştur. Doğal konumu nedeniyle bir hisar görünümündeki
yapı, tüm Kapadokya manzarasına hakimdir. Bizans Dönemi'nde, korunaklı yapısı ile Arap
akınlarına karşı kolayca savunma sağlamıştır.
Göreme Vadisi
Göreme Vadisi, yanardağ tüflerinden oluşan toprakların yüzey sularıyla aşınması sonucu
oluşmuştur. Vadinin yamaçlarında peribacaları bulunmaktadır. Peribacalarının bir kısmının
içine oyularak yapılmış kiliseler mevcuttur.
Ürgüp
Ürgüp, Kapadokya Bölgesi‟nin turizm açısından en gelişmiş merkezidir. Kaynaklarda, 19.
yüzyılda, ilçede 70 cami, 5 kilise ve 11 kütüphane olduğu belirtilmektedir. Ürgüp'ün en
yüksek tepesi üzerinde, Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan'ın türbesi bulunmaktadır.
Avanos
Nevşehir'in 18 kilometre kuzeyinde bulunan Avanos, Kapadokya'nın en eski yerleşim
merkezlerinden birisidir. Sınırları içerisinde, Zelve Açıkhava Müzesi, Çavuşin Kilisesi,
Sarıhan Kervansarayı ve Devrent Vadisi görülmeye değer yerlerdendir.
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Nevşehir-Niğde karayolu üzerinde, Derinkuyu İlçesi'nde bulunan yeraltı şehri, hıristiyanlar
tarafından sığınma amaçlı yapılmıştır. Günümüzde, Derinkuyu Yeraltı Şehrinin sekiz katı
ziyarete açık durumdadır.
Kaymaklı (Soandus) Yeraltı Şehri Nevşehir'e 20, Derinkuyu'ya ise 9 kilometre mesafede
bulunan Kaymaklı Yeraltı Şehri, 1964 yılında bulunarak turizme açılmıştır. Şehrin halen
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
135
gezilebilen 4 katı olmasına rağmen, ışıklandırılmamış yerleri ile beraber kaç katlı
olduğu henüz tespit edilememiştir.
Zelve
Göreme-Avanos yolu üzerindeki sapaktan 2 kilometre. uzaklıkta, Hıristiyan nüfusun
Müslümanlarla birlikte yakın yıllara kadar yaşadığı Zelve Kenti, son derece ilginç doğal
formasyonların görülebileceği bir açık hava müzesidir. Kentte birbirine tünelle bağlanmış üç
vadi boyunca bir çok kaya kilisesi, manastır ve cami görülebilmektedir.
Çavuşin
Avanos-Göreme yolu üzerine kurulmuş, Avanosa 5 kilometre uzaklıkta bir köydür. Yöreye
özgü taşlardan yapılmış evler ile kayalara oyulmuş evler, köyün en belirgin yapı özelliğidir.
Yörenin en geniş mekanlı kiliseleri olan Çavuşin Kilisesi ve Vaftizci Yahya Kilisesi bu
köydedir.
İnanç Turizmi
Kurşunlu Camii (Damat İbrahim Paşa Külliyesi)
Damat İbrahim Paşa tarafından 1726-1727 yıllarında yaptırılan Külliye‟de; cami, medrese,
imaret, hamam, kervansaray ve çeşmeler bulunmaktadır.
Hacıbektaş
Hacıbektaş, Nevşehir-Kırşehir yolu üzerinde, Nevşehir'e 45 kilometre uzaklıkta yer
almaktadır. İlçe Merkezi'nde yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkan, Eski Tunç Çağı, Hitit,
Frig, Hellenistik ve Roma Dönem'lerine ait eserler Hacıbektaş Arkeoloji Müzesi'nde
sergilenmektedir.Hacıbektaş yakınlarındaki Karaburna Köyü‟nde, Topada ve Sivasa'da
olduğu gibi Geç Hitit Dönemi'ne ait Hitit hiyeroglifi ile yazılmış Karaburna Kaya Anıtı
bulunmaktadır.
Yılanlı Kilise ( Azize Onuphrius)
Kilise tonozunun her iki yanında Kapadokya'da da önemli kabul edilen Azizlerin tasvirleri
bulunmaktadır. Kilisenin XI. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.
Elmalı Kilise
Göreme Açık Hava Müzesi‟nde yer alan, basit planlı bir kilisedir. Fresklerde, İsa'nın
yaşamından bölümler betimlenmiştir. İsa'nın vaftizi, çarmıha gerilişi, değişimi, son yemek,
Lazarusun dirilişi ve İsa'nın göğe çekilişi, tasvirlerde işlenen başlıca konulardır.
Karanlık Kilise
Karanlık Kilise, Göreme Açık Hava Müzesi‟ndedir. Dar ve dönen basamaklarla beşik
tonozlu nartekse çıkılır. Ana mekan dört sütunlu, üç apsisli olup çapraz tonoz örtülüdür.
Sadece narteksteki küçük bir pencereden ışık alabilen kilise oldukça karanlıktır olup bu
yüzden Karanlık Kilise adıyla bilinir. Yapı tümüyle fresklerle bezenmiştir. Yöredeki kiliseler
içerisinde, freskleri en sağlam kalmış olanıdır. Kilisedeki fresklerde işlenen konulardan
bazıları, İsa'nın gömütünün meleklerle korunması, çarmıha geriliş, İsa'nın yakalanışı, dirilişi,
12 havari ile son akşam yemeği, İncili yazan dört azizle birlikte İsa, İsa'nın doğumu ve
vaftizi olarak sayılabilir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
136
Çarıklı Kilise
Göreme Açık Hava Müzesi‟nde, iki sütunlu, çapraz tonozlu, üç apsisli ve dört kubbeli bir
kilisedir. İsa'nın göğe yükseliş sahnesi altında bulunan ayak izlerinden dolayı kiliseye
"Çarıklı Kilise" adı verildiği sanılmaktadır.
Azize Barbara Şapeli
Haç planlı, iki sütunlu olan kilisenin, batı, kuzey ve güney haç kolları beşik tonozlu;
merkezi, doğu haç kolu ve doğudaki iki köşe mekanı ise kubbelidir. Duvarlara ve kubbeye
zengin geometrik motifler, mitolojik hayvanlar ve askeri semboller resmedilmiştir.
Duvarlarında taş izlenimi veren motifler ve ayrıca İsa Pantokrator (Dünya hakimi) ile
Azizlerden Georgio, Theodoros ve Barbara'nın tasvirleri yer almaktadır. Kilise, II. yüzyılın
ikinci yarısına tarihlenmektedir.
Tokalı Kilise
Bölgenin bilinen en büyük kaya kilisesi olup, 4 mekandan oluşur. Bu mekanlar; tek nefli
Eski Kilise, Yeni Kilise, Eski Kilise'nin altındaki şapel ve mezar (Katahomb) ve Yeni
Kilise'nin kuzeyindeki yan şapelden oluşmaktadır. VII. yüzyıl başlarına tarihlendirilen Eski
Kilise kısmı IX. yüzyılda frekslendirilmiştir
Tatlarin Kilisesi
Kilise, Tatlarin Yeraltı Şehri‟nin bulunduğu tepenin yamacında yer alır. İki nefli, iki apsisli
ve beşik tonozlu olan kilisenin narteksi yıkılmıştır. Oldukça iyi korunmuş olan fresklerdeki
sahneler betonlarla birbirinden ayrılmıştır. Zeminde koyu gri, tasvirlerde ise mor, hardal ve
kırmızı renkler kullanılmıştır. Kilisede, Meryem ve Çocuk İsa, başkalaşım, İsa'nın
cehenneme inişi, Kudüs'e giriş tasvirleri ile dokuz adet aziz tasviri bulunmaktadır.
Milli Parklar
Göreme Tarihi Milli Parkı
Milli Park, Orta Anadolu 'nun Hasan Dağı-Erciyes Dağı volkanik bölgesinde kalmaktadır.
Saha; platolar, ovalar, küçük dağ bitkileri , yüksek tepeler, alüvyonla dolmuş dere ve ırmak
vadileri, drenaj havzaları ve erozyonlu dik yamaçlı vadilerle birbirinden ayrılan yüksek
düzlüklerden oluşmuştur. Erciyes ve Hasan Dağının büyük volkanik konileri, kuzeyden
Kızılırmak Vadisinin bir kısmı ve bazıları bazaltla kaplı aşınmış tüf yatakları araziye hakim
olan fizyolojik yapılanmalardır. Alan, volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici manzara yapısı
içerisinde, Bizans Dönemi kilise mimarisi ve dinsel sanat tarihinden önemli bir dönemi
sergilemektedir.
Termal Turizm
Kozaklı Termal Turizm Merkezi
Kozaklı Kaplıcaları, Kayseri-Ankara karayoluna 24 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Her
mevsim 27 – 93 C sıcaklığa sahip olan kaplıca suyu, klor, sülfat, bikarbonat ve
kalsiyumdan oluşan bir bileşime sahiptir. Kaplıca suyunun PH değeri 6,7 - 7 olup;
romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları, kadın hastalıkları, sinir ve kas
yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme gibi rahatsızlıkların tedavisinde olumlu
etki yaptığı bilinmektedir.
Niğde
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
137
Anadolu'da binlerce yıl boyunca gelmiş geçmiş tüm uygarlıkların izlerini taşıyan bir
kültürler mozayiği olan Niğde'de, yoğun olarak Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı
eserlerini görmek mümkündür.Bu zengin eserlere bağlı turizm faaliyetleri yanında, Çiftehan
ve Narlıgöl Termal Turizm Merkezleri, Alacadağlar Milli Parkı ve Bolkarlar'da yapılan
dağcılık ve trekking çalışmaları, ilin önümüzdeki yıllarda, turizm potansiyelinde bir patlama
yapmasını sağlayacaktır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Gümüşler Ören Yeri ve Manastırı
Niğde‟ye 9 km. uzaklıktaki Gümüşler kasabasında bulunan manastır, Bizans sanatının
Anadolu‟daki en güzel ve en iyi korunmuş eserlerinden birisidir.
Narlıgöl
Narlıgöl genel karakteri itibariyle Kapadokya Bölgesi'nin bir uzantısı olup, fiziki yapısı,
Ihlara - Derinkuyu Vadisi ile benzerlik göstermektedir. Bögedeki, doğu-batı yönünde uzanan
vadi boyunca sıralanan Peri Bacaları'nın bir kısmı tamamen açıkta olup, bir kısmı yeni ortaya
çıkmaktadır.
İnanç Turizmi
Alaaddin Camii
Türk-İslam eserleri arasında büyük bir öneme sahip olan Alaaddin Camii, Selçuklu Sultanı 1.
Alaaddin Keykubat döneminde, Niğde Sancak Beyi Zeynettin Beşare tarafından 1223 yılında
yaptırılmıştır.
Gümüşler manastırı
Niğde'nin 9 kilometre doğusunda bulunan Gümüşler kasabasındaki manastır X. yüzyılda
yapılmıştır. Bizans yapı sanatının en güzel örneklerinden biri olan manastıra tonoz biçimli
bir portalle girilmektedir.
Termal Turizm
Çiftehan Kaplıcası
Niğde‟nin ve Türkiye‟nin en önemli kaplıcalarından biri olan Çiftehan Kaplıcası, Niğde‟ye
80 km. uzaklıktaki Çiftehan Kasabasındadır. Hem içme hem de banyo kürleri için elverişli
olan kaplıca sularının, romatizma, nevrolojik hastalıklar, kadın hastalıkları ve beslenme
bozukluğu gibi rahatsızlıklara olumlu etkisi bulunmaktadır.
Narlıgöl Kaplıcası
Merkez ilçeye bağlı nar köyü ve sofular köyü yakınlarında bulunan kaplıca, sağlık turizmi
açısından oldukça önemli bir potansiyele sahiptir. Narlıgöl bölgesinden çok amaçlı
yararlanmak mümkündür. Sıcak su kaynağından kaplıca, kükürtlü su kaynağından ise içmece
olarak yarar sağlanabilen Narlıgöl Kaplıcası suyunun mide ve bağırsak hastalıklarına iyi
geldiği, özellikle böbrek ve kum taşlarının temizlenmesinde çok etkili olduğu bilinmektedir.
Milli Parklar
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
138
Aladağlar Milli Parkı
Niğde İl sınırları içerisinde, Çamardı ilçesine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta yer alan Milli
Park içerisinde kamp alanları, günübirlik alanlar, molakamp (Primitif kamping) alanları,
doğa yürüyüş güzergahları ve tırmanma doğrultuları bulunmaktadır.Jeolojik yapı açısından
Aladağlar Milli Parkı değişik zamanlara ait formasyonlarla temsil edilmekle birlikte, en
yaygın formasyon mezozoik yaşlı kireç taşlarıdır..Aladağlar yöresi ülkemizin tektonik açıdan
en faal bölgelerinden birisidir. Aladağlar Milli Parkı vejetasyon açısından çok zengin
olmakla birlikte, ormanı oluşturan hakim türler karaçam ve kızılçamdır. Karaçamdan
kızılçama geçiş sonunda yer yer bu iki türün oluşturduğu karışık meşçerelere de
rastlanmaktadır.
Alternatif Turizm
Dağcılık ve Kış sporları
1992 yılında Turizm Bakanlığı ve Niğde Valiliği'nin çalışmalarıyla, Aladağlar ve Bolkarlar
Dağcılık ve Trekking Merkezi oluşturulmuştur. Bugün, 4.000'i aşkın turist tarafından ziyaret
edilen merkezdeki Demirkazık Zirvesi, doğal bir dağcılık okulu konumuna gelmiştir.
Yörede yapımı planlanan dağcılık eğitim merkezinin, dağ ve doğa sporlarının daha da
gelişmesine katkıda bulunacağı beklenmektedir. Yapımı devam eden Bolkar Dağları Kayak
merkezi'nin
bitirilmesiyle Niğde, Çukurova, Güneydoğu Anadolu ve Ortadoğunun en
önemli kayak merkezine sahip olacaktır.Son yıllarda ülkemizde ve dünyada en önemli spor
dalları arasına giren dağcılık ve trekking merkezi haline gelen Demirkazık Zirvesi, yabancı
turistlerin ülkemizde en çok tercih ettikleri bölgelerden biri konumuna gelmiştir.
Amasya
Amasya, Orta Karadeniz Bölgesi Yeşilırmak Vadisi'nde, tarihi İpek Yolu güzergahı üzerinde
bulunan, Anadolu'nun önemli tarihi yerleşim merkezlerinden biridir. Yapılan arkeolojik
araştırmalara göre M.Ö. 5500 yıllarına dayanan 7500 yıllık bir kültür birikimine sahip
Amasya ve yöresi, Kalkolitik Çağ, Tunç Çağı, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans,
Selçuklu ve Osmanlı kültürlerine ev sahipliği yapmıştır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Hazeranlar Konağı
Hatuniye Camii'nin doğusunda yer alan Yalı evleri dizisindeki en güzel konaktır. 1865
yılında inşa edilen bu konak Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir
Amasya Kalesi
Yeşilırmağın kuzeyinde bulunan ve Harşane Dağı adı verilen dik kayalıklar üzerindedir.
Timur‟dan kaçan Osmanlı şehzadesi I. Mehmet Çelebi, bu kaleye sığınmıştır. Kalenin
"Belkıs", "Saray", "Maydonos" ve "Meydan" adlarında dört kapısı, kale içinde "Cilanbolu"
adlı bir su kuyusu, sarnıcı ve zindanları bulunmaktadır.
Aynalı Mağara (Kaya Mezarı)
Çevre yolunun Samsun güzergahından sağa ayrılan Ziyaret Beldesi yolu üzerinde şehir
merkezine yaklaşık üç kilometre uzaklıktadır. Kral Kaya Mezarlarının en iyi işlenmiş ve
tamamlanmış olanıdır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
139
Bimarhane (Darüşşifa)
İlhanlı Döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet
Olcaytu ve hanımı Ilduz Hatun adına köleleri Anber Bin Abdullah tarafından 1308-1309
yılında yaptırılmıştır.
Sultan II. Bayezid Külliyesi
Sultan II. Bayezid adına 1485-86 yılları arasında cami, medrese, imaret türbe, şadırvan ve
çeşmeden ibaret bir külliye olarak yapılmıştır. 15. yüzyılın son çeyreğinde yan mekanlı
camii mimarisinin gelişmiş bir geçiş dönemi örneğidir.
Gökmedrese Cami
1267 yılında Amasya Valisi Seyfettin Torumtay tarafından yaptırılmıştır. Cami; medrese ve
mezar odası ile kapalı bir külliye şeklindedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yedi Kuğular Kuş Cenneti (Yedikır Barajı)
Amasya -Suluova karayoluna 7 km. uzaklıkta bulunur. Baraj gölü çevresinde yer alan doğal
güzelliği, yürüyüş parkuru ve balık üretim tesisleri ile sportif olta balıkçılığı için son derece
elverişlidir. Aynı zamanda göl, kuğu, yabankazı, yaban ördeği, angut, karabatak ve balıkçıl
gibi 16 familyaya ait 34'den fazla kuş türünün barındığı bir kuş cenneti olması özelliği ile
ornitoloji için de müsaittir.
Borabay Gölü
Taşova-Samsun karayolunun 14'üncü kilometresinden sola ayrılarak ulaşılan 1050 metre
yükseklikteki bir doğa harikası olan Borabay Gölü ve çevresi Bakanlar Kurulunca Turizm
Merkezi olarak ilan edilmiştir.
Termal Turizm
Hamamözü (Arkut Bey) Kaplıcası
İl merkezine 93 km. uzaklıktaki Hamamözü İlçesi'nde bulunmaktadır. Yeni modern termal
tesisler tamamlanmış olup hizmete sunulmuştur. Bunun yanında özel pansiyonlarda
konaklama yapılabilmektedir.
Ankara
Türkiye'nin başkenti Ankara, uzun tarihine rağmen, baştan aşağı modern ve iyi planlanmış
bir şehirdir. Şehir geniş caddeleri, yeşil parkları, zarif mağazaları, elçilik ve hükümet binaları
ve çok sayıda birinci sınıf otel ve lokantalarıyla dikkati çekmektedir. Bronz çağından beri
şehirde devamlı yaşanmıştır. 1923 yılında yeni Cumhuriyet'in başkenti ilan edilinceye kadar
küçük bir taşra kasabası olan Ankara, süratle gelişmiştir. Türkiye'de 1930‟lara uzanan bir
kentsel kalkınma planı olan tek şehirdir.
Turizm Potansiyeli
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
140
Ören Yerleri ve Müzeler
Gordion
Frigya Krallığı'nın başkenti olan ünlü Gordion şehrinin kalıntıları; Ankara-Eskişehir
karayolunun yakınında, Sakarya (Sangarios) ve Porsuk nehirlerinin birbirlerine yaklaştıkları
yerde, Polatlı‟nın 21 km. kuzeybatısında, Ankara‟dan 90 km. uzaklıkta bulunan Yassıhöyük
köyündedir.Gordion' un tarihi M.Ö. 3000 yılına (Eski Tunç Çağı) kadar dayanmaktadır.
Asur, Hitit (M.Ö. 1950 - M.Ö. 1180) ve Frigya (M.Ö. 900 -M.Ö.620) nın önemli bir
yerleşme yeri olan Gordion; Frigya Devletine başkentlik yapmıştır. Gordios adlı (Frig
başkenti kurucusu) kralın adını almıştır.
Julianus Sütun
Sütunun İmparator Julianus' un (M.S. 361 - 363) Ankara'dan geçtiğinde şerefine dikildiği
söylenir. Bizans devrinde IV. yüzyılda yapıldığı sanılan esere, halk arasında Belkıs Minaresi
de denilmektedir.
Roma Hamamı
Ulus Meydanından Yıldırım Bayezıd Meydanına uzanan Çankırı Caddesi üzerinde,
caddeden 2.5 metre kadar yükseklikteki bir platform üzerinde bulunmaktadır. Hamam,
Caracalla (M.S. 212-217) devrine tarihlenir.
Ankara Roma Tiyatrosu
M.S. II. asrın başına tarihlenen tipik bir Roma Tiyatrosudur. Bunlar arasında tonozlu parados
binaları, döşemeli orkestra, seyirci oturma yerleri (kavea), sahne odası (scene)'ndan artakalan
temel ve duvarların yanı sıra birçok heykel parçaları bulunmuştur.
Kurşunlu Han
Ankara Kalesine giden yol üzerinde bulunan ve Fatih'in sadrazamlarından Mahmut Paşa
tarafından 1421 yılında yaptırılmış olan eser, tipik Osmanlı şehir içi hanlarındandır.
Mahmut Paşa Bedesteni
Kale yolu üzerinde ve Kurşunlu Hanın bitişiğindedir. 1421 - 1459 yılları arasında han ile
birlikte Sadrazam Mahmut Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Anadolu Arkeolojisi, Paleolitik çağdan başlayarak, Neolitik, Eski Tunç, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit,
Frig, Urartu dönemlerine ait, Karain, Çatalhöyük, Hacılar, Canhasan, Beyce Sultan, Alacahöyük,
Kültepe, Acemhöyük, Boğazköy Gordion, Pazarlı, Altıntepe, Adilcevaz, Patnos kazılarından gelme
çeşitli koleksiyonlar ve Helen, Bizans dönemlerine ait örnekler, Osmanlı Dönemi mekanlarında
kronolojik bir sırayla sergilenmektedir. M.Ö. I. binin ikinci yarısından başlayarak, Helen, Helenistik,
Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş, cam, mermer, bronz eserler ile ilk kullanılan sikkeden
başlayarak günümüze kadar olanları da içine alan sikke koleksiyonları, Müzenin nadir kültür
varlıklarını temsil etmektedir.
Kurtuluş Savaşı Müzesi ( İlk TBMM Binası)
Ankara Ulus meydanında bulunan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binası 23 Nisan 1920 ile
15 Ekim 1924 tarihleri arasında 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılmış, daha
sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak işlevini
sürdürmüştür. 1952 yılında Maarif Vekaletine devredilmiş, 23 Nisan 1961'de "Türkiye
Büyük Millet Meclisi Müzesi" adıyla halkın ziyaretine açılmıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
141
Anıtkabir ve Müzesi
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, inkılâplarının mimarı, kahraman asker, büyük önder
Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedî istirahatgâhının bulunduğu Anıtkabir, Rasattepe' de inşa
edilmiştir. Mimarları Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda'dır. 1944 yılında yapımına
başlanan anıt, 1953'te tamamlanmıştır. Aynı yıl Atatürk‟ün naaşı, Etnografya Müzesindeki
geçici kabrinden büyük bir törenle buraya nakledilmiştir.
İnanç Turizmi
Hacı Bayram Camii ve Türbesi
Bayram Sokak, Augustus Meydanında yer alan Hacıbayram Camii; taş kaideli, kiremit çatılı
bir yapıdır. Tavan, mihrap - minber işçiliği, dekorasyonu, müezzin mahfili altındaki çinileri
ve tavan konstrüksüyonu ile tamamen XVII. yüzyılın sonu, XVIII. yüzyılın başı Ankara
camilerinin karakterini yansıtmaktadır.
Arslanhane Camii (Ahi Şerafeddin Camii)
Selçukluların son döneminde Ankara'da kurulmuş olan Ahiler dönemine ait ve ahşap direkli
olan cami, 1290 yılında inşa edilmiştir.Ahşap direkli camiler Türkiye'de 12 adettir.
Augustus Tapınağı
M.Ö. II. yy.da inşa edilen tapınak, Hacı Bayram Cami ile bitişiktir. Galatlar tarafından Roma
imparatoru Augustus'un şerefine yapılmıştır. Mabedin anıtsal kapısı ve kapının yan
kirişlerindeki süslemeler dikkat çekicidir. Duvarında Augustus'un politik vasiyetnamesi,
Latince ve Helenca olarak yazılmıştır.
Samanpazarı Sinagogu
Ankara'da yaşayan Musevi Cemaatinin ibadetlerini yaptıkları sinagogdur. Ancak Ankara'da
Musevi cemaati az olduğundan, Sinagog yalnızca düğün, cenaze törenleri ve özel günlerde
açık tutulmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Ornitolojik Alanlar
Mogan Gölü
Tuz Gölü
Mağara Turizmi
Bizans Dönemi Mağaraları
Güdül İlçesi, Kirmir Çayı kenarında İnönü mevkiinde bulunmaktadır.Bu tarihi yerüstü
mağaralarının Bizanslılar döneminden kaldığı tahmin edilmektedir.
Kış Turizmi
Elmadağ Kayak Merkezi
Elmadağ Kayak Merkezi Ankara ili sınırları içinde, Elmadağ‟ın kuzey yamaçlarında yer
almaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
142
Gölbaşı Yamaç Paraşütü Eğitim Tesisi
Ankara şehir merkezine 27 km uzaklıktaki Gölbaşı bölgesine ulaşım kent merkezinden
kolaylıkla sağlanmaktadır. Ankara‟ya yakınlığı nedeni ile kent içerisindeki bütün aktivite ve
olanaklardan faydalanmak mümkündür.
Avcılık
Ankara İli, çok çeşitli av hayvanları barındırmaktadır. Bunların başında, keklik, çil keklik,
tavşan yaban ördekleri ve yaban kazları gelmektedir. Nallıhan, Beypazarı, Kızılcahamam ,
Çamlıdere, Çubuk ve Güdül ilçeleri ormanlık alanlarında ayı, vaşak, yaban domuzu, geyik
bulunmaktadır.
Olta Balıkçılığı
Akarsu balıkçılığı, Kızılırmak, Sakarya nehirleri ile bunların kolları ve Kirmir Çayında
yapılmaktadır. Göl balıkçılığı, Mogan Gölü, Eymir Gölü ve Karagöl‟ de yapılmaktadır. Baraj
gölü balıkçılığı, Ankara çevresinde bulunan çeşitli baraj göllerinde yapılmaktadır.
Kızılcahamam Golf Tesisi
Turizm Bakanlığından Turizm Yatırımı Belgesi bulunan golf tesisi Kızılcahamam‟ın Merkez
köyü mevkiindedir. 18+9+27 delikli ve 130 yatak kapasitelidir.
Termal Turizm
Kızılcahamam Termal Turizm Merkezi
İçme kürleri, karaciğer, safra kesesi, mide ve bağırsak, iç ve dış sökresyon kolenlar ve
metabolizma hastalıkları; banyo kürleri kalp, dolaşım bozuklukları, romatizma üzerinde
etkilidir.
Ayaş Kaplıcası
Çankırı
Eski Tunç Devrine (M.Ö. 3000-2000) ait yerleşmelere bütün bölgede, özellikle Kızılırmak
çevresi ile bazı akarsu boylarında rastlanılmaktadır. M.Ö.2000 ile 1000 yılları arasında
Hititlerin, M.Ö. l000-300 yılları arasında önce Frigler‟in, sonra Kimmerler‟in ve daha sonra
da Persler‟in hakimiyetine giren Çankırı, Büyük İskender tarafından M.Ö. 330 yılında ele
geçirilmiştir. M.Ö. I. yüzyıldan itibaren Anadolu‟nun Roma hakimiyetine geçmesiyle birlikte
Çankırı Germanikopolis adı ile bilinen önemli bir merkez olmuştur. Bu dönemde Ilgaz
(Olgasaya) ve Çerkeş (Antinopolis) de yerleşim merkezleri arasında yer almıştır. İl, Bizans
döneminde de Hıristiyanlığın ilgi odağı olmaya devam etmiştir. Anadolu‟ya hakimiyet
konusunda Selçuklular ile Bizans arasında yaşanan çekişmeler sırasında taraflar arasında el
değiştiren
ve Selçukluların yıkılmasından sonra Danişmendlerin, Candaroğullarının
yönetiminde kalan bölge 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına
katılmıştır. Bizans Döneminde Germanikopolis ve Gangra, daha sonraları Kengri olarak
adlandırılan İl, Cumhuriyet Döneminde Çankırı adını almıştır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Çankırı Kalesi
Şehrin kuzeyinde küçük bir tepe üzerine kurulmuştur. Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler,
Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde sağlamlığıyla ünlü yapıdan günümüze, birkaç sur
kalıntısından başka bir şey kalmamıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
143
İnanç Turizmi
Taş Mescit (Cemaleddin Ferruh Darülhadisi)
Çankırı‟da Selçuklu Dönemi‟nden kalma en önemli yapıdır. Bu eser sanat tarihi bakımından
olduğu gibi plastik sanatlar açısından da ilgi odağı niteliğindedir. İki ayrı yapıdan oluşan
eserin şifahane kısmı, Anadolu Selçuklu Hükümdarı Keyhüsrevoğlu I. Alaadin Keykubat
zamanında Çankırı
Atabeyi Cemaleddin Ferruh tarafından Miladi 1235 yılında
yaptırılmıştır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Kış Turizmi
Ilgaz Dağı Doruk Mevkii (Ilgaz)
1800m. rakıma sahip olan Doruk Mevkii Ilgaz'a 25, Kastamonu'ya 40, Çankırı'ya 75,
Ankara'ya ise 210 Km. mesafededir. Tabi güzelliği ve yaban hayatının zenginliği yanısıra kış
sporları imkanlarıyla da yoğun ziyaretçi çekmektedir. Ilgaz Dağı Milli Parkı sınırları
içerisinde yer alan Doruk Mevkiinde bulunan turizm belgeli Ilgaz Doruk Oteli'nde
konaklamanın yanında kayakçılar için pistler ve mekanik tesisler de mevcuttur.
Yayla Turizmi
Kırkpınar Yaylası (Ilgaz)
Ilgaz İlçesi sınırları içerisinde yeralan yayla 1650 m. rakıma sahiptir. Çevre köylere ait 32
adet yayla evi bulunan Kırkpınar Yaylasında 150x350 m. ebatlarında bir de gölet yer
almaktadır. Çevresi sarıçam, karaçam, köknar ağaçlarıyla ve çayırlarla çevrili olan yayla,
kolay ulaşımı, nefis manzarası, temiz havası, göleti ve bol su kaynaklarıyla günübirlik
ziyaretçilerin dışında atlı ve yaya yürüyüş, manzara seyri, kamping, karavan, fotografçılık,
dağ yürüyüşü gibi turizm türlerine son derece elverişlidir.
Büyük Yayla (Yapraklı)
Çankırı'ya 30 Km. mesafedeki Yapraklı İlçesi, Büyük Yayla Mevkii ile İlimiz turizm
potansiyeli içerisinde önemli bir konuma sahiptir. İlçenin kuzeyinde çok geniş bir alana
yayılmış olan 1600-1700 m. rakımlı Büyük Yayla, zengin bitki örtüsü ve yaban hayatına
sahiptir.
Mağara Turizmi
Tuz Mağarası
Hititler döneminden beri yaklaşık beşbin yıldır işletildiği tahmin edilen ve ülkemizin en
büyük kayatuzu rezervlerin bulunduğu yörededir. Merkez İlçenin doğusunda yaklaşık 20
Km. mesafedeki Tuz Mağarası Kayatuzu yataklarının işletildiği maksadıyla açılmış olup
bugün, nispeten dar girişinin devamında modern karayolu tünellerini andıran birçok
galeriden
meydana
gelmiş
büyük
bir
mağaradır.
Av Turizmi
İl genelindeki ormanlık alanlarda çok miktarda yaban domuzu bulunmakta ve yılın her
mevsimi avlanabilmektedir. Kurt, tilki, tavşan, keklik, bıldırcın gibi av hayvanları da
sezonluk olarak avlanabilmektedir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
144
Çorum
Çorum Orta Karadeniz Bölgesi‟nde, bu yörenin yüksek olmayan parçalanmış ve aşınmış dağ
sıraları ile İç Anadolu platolarından olan Yozgat Platosu arasında bir geçit bölgesinde
kurulmuştur.Çorum, binlerce yıldır çeşitli uygarlıkların yan yana ve üst üste oluşturduğu
yerli Anadolu kültür geleneğini devam ettiren illerin başında gelir. Maddi kültür belgelerinin
zenginliği açısından adeta bir açık hava müzesi görünümünde olan Çorum yöresi 1830‟lu
yıllardan itibaren Avrupalı gezginlerin, bir çok yerli ve yabancı bilim adamının ilgi odağı
haline gelmiştir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Boğazköy-Hattusas
Kazı ve araştırmalar kent içindeki yerleşimin M.Ö. 3. bin sonlarında, Eski Tunç Çağı‟nda
olduğunu ortaya koymuştur. Fakat Boğazköy'ün gerçek tarihi M.Ö. 19. yüzyıldan 18. yüzyıla
geçiş dönemine rastlar. Bu tarihlerde İç Anadolu'daki pek çok kent gibi Boğazköy'e de
yerleşen ve yazı kullanmayı bilen Asurlu tüccarlar yerli halkla ticari ilişkilerde
bulunuyorlardı. Bunlara ait çivi yazılı tabletlerden birinde Boğazköy‟ün ismi Hatti dilindeki
biçimiyle "Hattus" olarak ilk kez yazılı bir belgede geçmektedir
Yazılıkaya
Hitit İmparatorluk Dönemi'nin benzersiz bir kalıntısı olan Yazılıkaya Açıkhava Mabedi,
Boğazköy‟ün 2 km kuzeydoğusundadır. Yerli kayaların tabii durumlarına uygun olarak
düzenlenmiş büyük ve küçük galeri olarak adlandırılan iki mekandan oluşmaktadır
Alacahöyük
Çorum'a 45 km. uzaklıkta, Alaca İlçesi Höyük Köyü yerleşim alanı içerisinde yer alan
Alacahöyük; görkemli sfenksli kapısı, ilginç mimari eserleri ve mahalli müzesiyle,
Boğazköy ve Yazılıkaya'yı ziyaret edenler için aynı gün gezilebilecek önemli bir arkeolojik
örenyeridir.
Ortaköy (Şapinuva)
Ortaköy verimli Alaca Ovası‟nın kuzeydoğusunda ve bu ovaya komşu Göynücek, Zile ve
Amasya ovalarının boğazı üzerindedir. Bugüne kadar yapılan kazı çalışmaları sonucunda
Hitit İmparatorluk dönemine ait 18 odası açığa çıkarılan anıtsal bir bina bulunmuştur.
Milli Parklar
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
145
Çatak Tabiat Parkı
İl merkezine 22 km uzaklıkta, yolu asfalt olup, iç turizme hizmet vermektedir. Orman
İşletmesinin koruması altında bulunan mesire yerinin alt yapısı büyük ölçüde tamamlanmış
olup, 3 km yakınında 1991 yılında açılan bir kayak tesisi bulunmaktadır.
Boğazköy (Hattusas) Milli Parkı
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yayla Turizmi
Kargı Yaylası
Yöresel yayla evleri mevcuttur. Bitki örtüsü ve bol su kaynakları ile bir doğa harikası
görünümündedir.
İskilipYaylaları
Piknik ve mesire alanlarından iç turizmde yoğun bir şekilde faydalanılmaktadır. Ayrıca
Osmancık-Başpınar Karaca Yaylası, turizm potansiyeli taşımaktadır. Demirci Yaylası, yayla
turizmine açıktır.
Karaman
Karaman‟ın arkeolojik potansiyeli de çok yüksektir ve ülkemizde önde gelen tarih öncesi
kazı alanlarından birisi olan Canhasan buradadır. İlk Hıristiyan Kilisesi olduğu iddia edilen
Derbe;
yine Hıristiyanlarca çok önemli olan Binbir Kilise; Madenşehir, Taşkale,
Sarıselviler, Başyayla ilin görmeye değer yerlerinden sadece bir kaçıdır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Canhasan Höyüğü
Karaman'a 13 km. uzaklıktaki Canhasan (Alacan) Köyü‟nde I, II ve III olarak nitelenen,
birbirine yakın üç höyük bulunmaktadır. M.Ö. 6500 yıllarına tarihlendirilmiştir.
Sidemara (Ambar) Höyüğü
Karaman Ayrancı İlçesi‟nin 18 km. kuzeydoğusundaki Ambar Köyü‟nün içindedir.
Özellikle Roma Dönemi‟ne ait buluntuları önemlidir.
İnanç Turizmi
Aktekke (Mader-i Mevlana) Camii
Karaman‟da, Karamanoğulları Dönemi'ne ait olan cami, merkezi tek kubbeli, yüksek
minareli bir yapıdır. Yapılış tarihi 1371'dir.
Karadağ Binbir Kilise
Karaman‟ın kuzeyinde, yaklaşık 35 km. uzaklıkta, volkanik bir dağ kitlesi olan Karadağ
üzerinde (en yüksek noktası Mahalaç Tepesi 2288 m.), IV. ve IX. yüzyıllar arasında (Bizans
Devri) yapılmış bir çok kilise, manastır, bazilika, konut ve mezarlık bulunmaktadır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
146
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Treking
Son yıllarda Türkiye'de treking turizmi önemli gelişmeler göstermektedir. Karaman'ın
güneyindeki Toroslar‟ın uzantılarında, Bolkar Dağları‟nda, batısındaki Akçaalan Bağdat
Yaylası ve Yellibel, Barçın yaylalarında dağ yürüyüşü de yapılabilir.
Mağara Turizmi
Karaman'da ilin doğal yapısı içerisinde çok miktarda mağara bulunmaktadır. Bunların
başlıcaları Ermenek İlçesi‟ndeki Meraspoli Mağarası, Taşkale Kasabası‟ndaki dört katlı
Manazan Mağarası, Aşarin Mağarası, İncesu Mağarası, Yollarbaşı Kasabası‟ndaki SarkıtDikit Mağarası, Gödet Mağarası, Göves Mağaralarıdır.Özellikle Ermenek'te bulunan
Meraspoli Mağarası çok ilginçtir. Mağara dünyanın en büyük yeraltı suyunu bünyesinde
taşımaktadır.
Ornitoloji
Karaman Akgöl Kuş Alanı Akgöl'de iki yüzden fazla kuş türü yaşamaktadır. Akgöl,
Bakanlar Kurulu Kararı ile "Tabiatı Koruma Alanı" ilan edilmiştir.
Yayla Turizmi
Karaman'ın yaylaları, genellikle Ayrancı, Sarıveliler, Başyayla ve Ermenek İlçeleri‟nde
yoğunlaşmıştır. Karaman'da, özellikle Toros Dağları çevresindeki köylerde, yaz aylarında,
hayvanları otlatmak için, yaylalara çıkma, yöre halkının gelenekleri arasındadır.
Konya
Konya, tarih boyunca belli başlı yollar üzerinde yer almış olup, Tarihi İpek Yolu'nun en
önemli ticaret ve konaklama merkezlerinden birisi olmuştur.Konya'da ve çevresinde yerleşik
düzen Prehistorik (tarih öncesi) çağdan başlar. Konya, daha sonra Hitit, Frig, Lidya, Pers,
İskenderun, Bergama, Roma ve Bizans egemenliklerinde kalmıştır.1071 tarihindeki
Malazgirt Meydan Savaşı‟ndan sonra Selçuklu‟ların eline geçen şehir, 1097 tarihinden 1277
tarihine kadar aralıksız Anadolu Selçukluları‟nın başşehri olmuştur. Konya, Selçuklulardan
sonra Karamanoğulları ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Çatalhöyük
Konya‟ya 60 km uzaklıkta olup, arkeolojik kazılar devam etmektedir. En erken yerleşim
katı M.Ö.5500 yıllarına tarihlenmektedir. İnsanlık tarihinde, ilk yerleşme, ilk ev mimarisi, ilk
kutsal yapı Çatalhöyük‟te yapılmıştır.
Mevlana Müzesi
İl merkezinde bulunan Mevlana Müzesi‟nde, Türk Tasavvufu‟nun en önemli kişisi Mevlana
Celaleddin Rumi‟nin kabri bulunmaktadır. Müzede, yaşadığı dönemin
en önemli
sanat tarihi örnekleri sergilenmektedir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
147
Karatay Müzesi (Medresesi)
Emir Celaleddin Karatay tarafından 1251 yılında yaptırılmış Selçuklu medresesidir. Selçuklu ve
Osmanlı dönemi çini eserleri sergilenmektedir.
İnce Minare Müzesi (Medresesi)
Selçuklu veziri Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından
1254 yılında yapılmış olan müzede
Beylikler ve Selçuklular dönemine ait taş ve ahşap eserler sergilenmektedir.
Kubad-Abad Sarayı
Beyşehir Gölü‟nün güneybatısında yer almakta olup, 1226- 1236 yıllarında yaptırılmıştır.
Türk Saray Külliyesinin en eski örneğidir.
Milli Parklar
Meke Krater Gölü
Karapınar ilçesine 8 km mesafede, çift volkan patlaması ile oluşmuş bir krater gölüdür. Bu
özelliği zeminde olmasından dolayı jeolojik açıdan oldukça ilgi çekicidir. Ayrıca bölgede,
Acı Göl, Çırak Göl ve Meyil Göl adında bir çok krater bulunmaktadır.
Beyşehir Gölü Milli Parkı
Milli Park alanına, Konya-Beyşehir bağlantısını sağlayan 238 no‟lu Devlet Karayolu ile
ulaşılmaktadır. Saha, Konya'ya 94 km, Isparta'ya 105 km mesafededir.Ülkemizin üçüncü
büyük gölü olan Beyşehir Gölü. içerisindeki irili ufaklı adalar, su kuşlarının yuvalanmaları
ve kuluçkalanmaları açısından önem teşkil etmekte olup, adalar dalgıç türleri, kuğular,
karabataklar, bazı balıkçıl türleri ve ördekler için kışlama ve kuluçka alanları özelliği
göstermektedir.Milli Park‟ın orman formasyonunu; ardıç, karaçam, göknar, sedir ve meşe
türleri oluşturmakta olup, ağaçlar yer yer göl kenarına kadar uzanarak Beyşehir Gölü‟nün
koylarını ve körfezlerini görsel açıdan eşsiz manzara güzelliklerini kavuşturmaktdırlar. .
İnanç Turizmi
Sille Aya-Elana Kilisesi
Sille, şehir merkezine 8 km. mesafede bir yerleşim yeridir. M.S. 327 senesinde Bizans
İmparatoru Constantin‟in Annesi Helena, hac için Kudüs‟e giderken Konya‟ya uğramış ve
ilk Hristıyanlık çağlarına ait oyma mabetleri görmüş, burada bir mabet yaptırmaya karar
vermiştir ve bu yapıyı inşa ettirmiştir..
Eflatunpınar Hitit Anıtı
Konya- Beyşehir ilçesinde olan anıt, bir su kaynağının kenarında, dikdörtgen taşlar üzerinde,
kabartmalardan oluşmaktadır. Niteliğini koruyan kabartmalar, ön kısımda 14 adet taş blok
üzerine oyulmuştur.
Alaaddin Camii
Cami, Konya Selçuklu devri eserlerinin en eskisi olup, Alaadin Tepesi üzerinde inşa
edilmiştir. Selçuklu Sultanı 1. Rüknettin Mesut (1116-1156) zamanında da (1219)
tamamlanmıştır.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
148
Selimiye Camii
Mevlana Türbesi yanında olup, Sultan 2. Selim‟nin şehzadeliği ve Konya Valiliği sırasında,
1558 de yaptırılmaya başlanmış ve 1587 de bitirilmiştir. Klasik Osmanlı mimarisinin
Konya‟daki en güzel örneklerinden bir tanesidir.
Termal Turizm
Ilgın Termal Turizm Merkezi
Ilgın kentinin doğusunda ve belediye sınırları içinde yer almakta olup, Konya şehir
merkezine 88 km. uzaklıktadır. Ilgın-Akşehir yolunun
da 2. kilometresinde
bulunmaktadır.Kombine uygulamalar, romatizmal sendromlar, karaciğer, safra yolları ve
metabolizma hastalıklarında etkilidir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Beyşehir, Seydişehir, Hadim, Taşkent, Ilgın gibi dağlık ve ormanlık bölgelerinde av turizmi
yapılmaktadır.Kentin ve civarının coğrafi yapısından dolayı bisiklet sporu gelişmiş durumda
olup, ilde 5-9 Eylül tarihleri arasında, uluslararası Mevlana Bisiklet Turu yarışmaları
yapılmaktadır
.
KırĢehir
Binlerce yıldır çeşitli uygarlıklara sahne olan Kırşehir ili, yalnız çeşitli tarihi eserleri, yeraltı
şehirleri ile değil zengin termal kaynakları, Seyfe Gölü (Kuş Cenneti) gibi doğal güzellikleri
ile de dikkat çekmektedir.Kırşehir ve çevresinde yapılan araştırmalar ilin tarihinin, Eski
Tunç Çağı'na (M.Ö. 3000-2000) kadar uzandığını göstermektedir. Daha sonra Hititler,
Frigler, Persler, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar yörede
hüküm sürmüştür. Yüzyıllarca Anadolu'nun ticari ve ekonomik hayatında büyük rol oynamış
olan Ahilik, 13.yy.'da Kırşehir'de kurulmuştur. Bir esnaf örgütü olan Ahiliğin temeli
doğruluk, karşılıklı yardımlaşma ve saygıya dayanmaktadır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Mucur Yeraltı Şehri
Mucur ilçe merkezinde bulunan yeraltı şehri, M.S. 3. ve 4.yy.larda kurulmuştur. Yerden 7-8
m. derinlikte olan bu şehirde 42 oda, dehlizler, ahırlar, ibadet yerleri, gizli yollar, geçitler ve
havalandırma bacaları bulunmaktadır.
Kesikköprü Kervansarayı (Cacabey Hanı)
Kırşehir'in 23 km. güneyindeki Kesikköprü Köyü‟nde bulunan kervansaray ile yanındaki
köprü, 1248 yılında Anadolu Selçuklu Devleti‟nin Kırşehir Emiri Nurettin Caca tarafından
yaptırılmıştır. İki ayrı renkli taştan yapılmış olan taç kapısı, taş işçiliği ile dikkati
çekmektedir.
İnanç Turizm
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
149
Ahi Evran Camii ve Türbesi
1482 yılında, Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran adına yaptırılan cami ve türbe, il
merkezinde bulunmaktadır. Türbeye, cami içinden bir merdivenle çıkılmaktadır.
Termal Turizm
Terme Kaplıcası ve Karakurt Kaplıcası
Kırşehir il merkezine bağlı 15 km. uzaklıktaki Karalar Köyü‟nde bulunmaktadır. Kaplıcanın
üzerinde 50 yataklı otel, çevresinde market ve çay bahçesi mevcuttur.
Kırıkkale
Cumhuriyetin ilk yılarından beri ülke sanayi açısından önemli bir yere sahip olan Kırıkkale
turizm açısından o kadar güçlü bir potansiyele sahip değildir. İlde M.K.E.K.‟nin kurduğu
silah müzesi dışında kültür turizmi açısından önemli yeri olan bir arkeoloji ve etnografya
müzesi henüz kurulmamıştır. İlde görülebilen turizm türleri kültür turizmi, inanç turizmi,
eko turizm ve spor turizmidir. İlin turizm potansiyelinin mümkün olduğu kadar geliştirilmesi
gerekmektedir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Çeşnigir Köprüsü
Bilinen kaynaklara göre Çeşnigir Köprüsü ve yakınında bulunan han Selçuklular'a aittir.
Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 13. yüzyıla ait bir eser olduğu tahmin
edilmektedir. 1402 yılında Ankara Savaşı'na ilerleyen Timur ordusunun bu köprüyü
kullandığı rivayet edilmektedir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Bisiklet Turları, Dağ ve Doğa Yürüyüşü, Atlı Doğa Yürüyüşü
Kızılırmak Vadisi zengin doğal ortamıyla çeşitli doğa sporlarına uygun bir yerdir.
Kayseri
Kayseri, Türkiye‟nin ortasında, Anadolu‟nun en eski yazılı tarihini içeren Kültepe-KanişKarum‟uyla ülkemizin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Kayseri Selçuklular‟a da
başkentlik yapmış Cumhuriyet Dönemi‟nde de sanayi ve ticaretiyle dikkat çekmiştir.
Turizmin bir çok çeşidinin görülebildiği il özellikle Erciyes ve kış turizmi ile ön plana
çıkmıştır. Sultan Sazlığı, Kapuzbaşı Şelaleleri, Selçuklu Eserleri ve sucuk ve pastırmasıyla
haklı bir ün kazanmıştır. Geniş caddeleri, çok sayıda tarihi eseri, bugün hala sapasağlam ve
şehrin ortasındaki kalesi, Erciyes‟i, uluslararası havalimanı, Kapadokya‟ya yakınlığı ile
Kayseri yerli ve yabancı turistler açısından cazip bir yerdir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
150
Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi
Gıyasiye ve Şifahiye Medreseleri‟nde Tıp Tarihi Müzesi mevcuttur.
Kültepe Ören Yeri
Kayseri-Sivas Karayolu‟nun 20. km.sinden, yolun 2 km. kuzeyinde yer alan yüksekliği 22
m., çapı 500 m.yi bulan bir höyük tepe ile onun etrafını çeviren Karum adı verilen aşağı
şehirden ibarettir..
Sultanhanı Kervansarayı
Kayseri-Sivas karayolunun 50. km.sinde bulunmaktadır. Selçuklu Sultanı 1. Alaattin
Keykubat Dönemi‟nde (1232-1236) yapılan bu muazzam binanın kitabesi yoktur.
Kervansaray kapı süslemesi ve iç mimarisi ile ön plana çıkmıştır.
Milli Parklar
Aladağlar Milli Parkı
Aladağlar, Kayseri-Niğde-Adana İlleri arasında Toros Sıradağları‟nın orta kısmında bulunur.
Aladağlar Milli Parkı Yahyalı İlçesi‟ne 30 km. uzaklıktadır. Yüzölçümü ile Türkiye'nin en
büyük milli parkları arasında yer alan Aladağlar Milli Parkı, son yıllarda büyük bir gelişme
kaydederek, alternatif turizm türlerinden olan doğa turizmi için yerli ve yabancı turistlerin
tercih ettikleri rekreasyon alanları arasına girmiştir.
Sultansazlığı Tabiatı Koruma Alanı
Sahaya Kayseri -Niğde Devlet Karayolu‟nun 62 km.sindeki Yeşilhisar İlçesi‟nden ayrılan
15 km.lik bir yol ile ulaşılmaktadır. Milletlerarası öneme sahip sulak sahanın başlıca
özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir: Habitatında, nesli tehlikeye düşmüş veya düşebilir
türlerin de yer aldığı 301 kuş türü bulunması; 85 kuş türünün kuluçka yaptığı Türkiye‟nin
en önemli kuluçka alanlarından biri oluşu; tatlı ve tuzlu su ekosistemlerinin bir arada
bulunduğu nadir bir ekosistem oluşu; Avrupa‟da turna, flamingo, balıkçıl, kaşıkçı kuşlarının
bir arada kuluçka yaptığı tek alan olması; göç yolları üzerindeki önemli bir kuş toplama yeri
oluşu.
Kapuzbaşı Takım Şelaleri
Yahyalı İlçesi‟ne 76 km. uzaklıkta olan ve boyları 30-50 m. arasında değişen yedi ayrı dizi
halinde akan Yahyalı Şelaleleri, Zamantı Nehri‟ne karışmakta ve bu nehirlerle birlikte
Seyhan'a ulaşmaktadır. Debisi ve yüksekliği ile dünyanın belli başlı şelalelerinden olan
Yahyalı Şelaleleri, görüntüsü ile insanları etkileyen bir tabiat harikasıdır.
İnanç Turizmi
Hunat Camii ve Külliyesi
Cami, 1238 yılında Selçuklu hükümdarı I. Alaaddin Keykubat'ın karısı Mahperi Hatun
tarafından yaptırılan külliyenin bir bölümüdür. Ortasındaki kubbesi ve minaresi sonradan
inşa edilmiştir.
Döner Kümbet
Prenses Şah Cihad Hatun adına yapılmış olan bu kümbet, kendisine has özellikleriyle dikkati
çeken bir eserdir. Selçuklu eserlerinin Kayseri'deki en güzel örneklerindendir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
151
Termal Turizm
Bayramhacı Kaplıcası
Kayseri'nin 65 km. batısında, Bayramhacı Köyü‟ne 1,5 km. uzaklıkta yer alan kaplıcada 55
oda 140 yatak kapasitesi, iki erkek, iki bayan olmak üzere toplam dört havuzla hizmet
vermektedir. Kaplıcanın 38ºC / 40ºC sıcaklığındaki suyu romatizma, deri, kalp ve kan
dolaşımı, solunum yolu ve kadın hastalıkları tedavisinde yararlı olmaktadır.
Tekgöz Kaplıcaları
Kayseri'ye 33 km. uzaklıkta Kocasinan İlçesi Yemliha Kasabası‟nda bulunan kaplıcada, biri
erkek biri bayan olmak üzere iki havuz mevcuttur. Kaplıcanın 43ºC sıcaklığındaki suyu;
romatizma, deri, solunum yolu, böbrek ve idrar yolları, kadın hastalıkları tedavisinde yararlı
olmaktadır.
Kış Turizmi
Kayseri-Erciyes Kayak Merkezi
Halen kullanılan 3 adet pist mevcuttur. Geniş bir kayak alanına sahip bu alanda Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü‟ne ait 2 adet mekanik tesis bulunmaktadır. 1 adedi teleski tesisi 1450
metre uzunluğunda 900 kişi/saat, diğeri ise 2575 metre uzunluğunda 370 kişi/saat kapasiteli
telesiej tesisidir.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Bisiklet Turları
Yeşilhisar-Erdemli, Keşlik Köyleri, Uzunyayla‟da bisiklet turları açısında çok uygun yerler
bulunmaktadır.
Olta Balıkçılığı
Zamantı Irmağı ve Sultan Sazlığı sportif amaçlı olta balıkçılığı açısından
ülkemizdeki en ideal yerlerden birisidir.
Atlı Doğa Yürüyüşü
Pınarbaşı-Uzunyayla atlı doğa yürüyüşü açısından uygundur.
Rafting
Aladağlar Milli Parkı içinden geçmekte olan Zamantı Irmağı‟nda rafting yapılmaktadır.
Zamantı Irmağı üzerinde biri 1 km. uzunluğunda olmak üzere iki doğal köprü
bulunmaktadır. Ayrıca amatör raftingciler için Kızılırmak'ta rafting yapılacak parkurlar tespit
edilmiştir.
Trekking
Aladağlar, Hacer Boğazı ve Yedigöller Mevkii trekking ve doğa yürüyüşü için uygun
bölgelerdir
Yayla Turizmi
Pınarbaşı – Uzunyayla , Yahyalı
Ornitoloji
Yeşilhisar, Sultansazlığı
Yozgat
Yozgat, sahip olduğu doğası, insanı, kültür ve tabiat varlıkları, tarihi Çapanoğlu Camii,
Etnografya ve Arkeoloji Müzeleri, Türkiye'nin ilk milli parklarından Çamlık Milli Parkı,
Kerkenez Harabeleri, kümbetleri, yer altı şehirleri, mağaraları, zengin mutfağı ve kaplıcaları
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
152
ile ülke ekonomisine hizmet sunmayı bekleyen İç Anadolu'daki turizm cazibe
merkezlerinden birisidir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Büyüknefes (Tavium)
Galatların bir kolu olan Trokmiler tarafından kurulup, Başkent olarak kullanılan Büyüknefes,
Yozgat Haydarbeyli yolu üzerindedir. Hititler döneminde iskan edilen Büyüknefes Köyü
Galatlar devrinde en yaygın iskanı görmüş ve en parlak dönemini yaşamıştır.
Alişar Höyüğü
Yozgat'ın 45 km. güneydoğusunda, Alişar Köyü'nün 2 kilometre kuzeyinde 520 metre
uzunluğunda ve 950 metre genişliğinde bir höyüktür. Höyük, Kalkolitik çağda bir bataklık
veya bir göl ortasında tabii bir yüksekliğe kurulmuştur.
Kesikköprü
Eski Kırşehir - Zile yolunda, Karamağara‟nın 31 km. kuzeyinde Çekerek suyu üzerinde
kurulmuştur. 13. yy ortalarında yapıldığı sanılmaktadır. Kuzeydoğu yönünde uzanan
köprünün tamamı yıkılmıştır. Sadece iki uçtaki kemer boylarının bir kısmı kalmıştır. 5.5 m.
eninde 65 m. boyunda ve tahminen 5 gözlüdür.
Milli Parklar
Çamlık Milli Parkı
Yozgat ilinin güneyinde uzanan tepeler üzerinde yer alan Milli Park, Yozgat‟a 5 km.
uzaklıktadır. 264 hektarlık bir alanı kaplayan Milli Park, İç Anadolu‟da insan etkisi ile
meydana gelen step içerisinde yer alan sayılı orman adalarından biridir. Ortalama yükseltisi
1350 m. olan sahadaki arazinin morfolojik özelliklerini tepeler, sırtta ve vadilerde
parçalanmış dalgalı düzlükler meydana getirmektedir. Eski çağların bakir ormanlarından
günümüze bu karaçam korusu ulaşabilmiştir. Karaçam, meşe ve ardıç ağaç toplulukları Milli
Park bitki örtüsünü meydana getirmektedir. Bu orman parçasının tabii dengeyi sağlayıcı
özelliği yanında rekreasyon ihtiyacını karşılıyor olması büyük önem taşımaktadır.
Tabiat Anıtları
Ulu Kavak: 200 yaşında, 20 m. boyunda, 2.5 m çap ve 8 m. çevre genişliğinde kavak ağacı.
(Yozgat)
Termal Turizm
Sarıkaya Kaplıcası
Sarıkaya ilçe merkezinde bulunan sıcak su kaynağı iki ayrı noktadan yüzeye çıkmakta olup,
48 santigrat sıcaklığa ve 28 lt/sn. debiye sahiptir. Fiziksel ve kimyasal analizlerden bu suyun
florür içeren, oligometalik sular grubundan olduğu ve mevrit, nevralji, kronik romatizmal
hastalıklar, kırık çıkık sekelleri ve kadın hastalıkları için kullanılabileceği anlaşılmıştır.
Boğazlıyan Bahariye (Cavlak) Kaplıcası
Boğazlıyan ilçesine 4.5 kilometre uzaklıktaki Bahariye köyü yakınlarında yer alan Cavlak
mevkiinden çıkan su 32 santigrat derecedir mevcut raporlardan bugün için boşa akan bu
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
153
suyun romatizmal hastalıklar, kırık-çıkık sekelleri ve kadın hastalıkları için kaplıca
tedavisinde kullanılabileceği anlaşılmaktadır.
Alternatif Turizm
Trekking
Aydıncık İlçesi Kazankaya Vadisi rafting, trekking ve doğa yürüyüşü, Yahyasaray ve
Gelingüllü Baraj Gölleri ise su sporları ve olta balıkçılığı için ideal alanlar olarak
görülmektedir.
Av Turizmi
Çamlık Milli Parkında bulunan domuz ve il genelinde yaşayan güzel keklik, toy, bıldırcın ve
tilki gibi hayvanları av sezonu boyunca avlamak mümkündür.
Sivas
Sivas, Anadolu'nun en eski tarih ve kültür merkezlerinden biridir. Yazılı tarihi M.Ö. 2600
yıllarında Hititlerle başlar. Sivas, sırasıyla Frigyalılara, Lidyalılara, Romalılara, Bizanslılara,
Selçuklulara ve Osmanlılara da yurt olmuştur. Ayrıca 4 Eylül 1919'da Büyük Atatürk'ün
Başkanlığında toplanan Sivas Kongresi ile yeni Türkiye Cumhuriyetinin temeli de Sivas'ta
atılmıştır.İl, 4500 yıllık tarihi ve mimari dokusu ile turizm açısından sayısız zenginliklere
sahip olup adeta bir açık hava müzesini andırır.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesi
4-11 Eylül 1919'da Sivas Kongresinin yapıldığı yer 1981 yılına kadar Sivas Lisesi olarak
kullanılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye'nin üç buçuk ay süreyle
karargah olarak kullandıkları müsamere salonunda da 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında
Sivas Kongresi'nin oturumları yapılmıştır. 1990 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır.
Çifte Minareli Medrese
İl merkezindedir. İlhanlı Veziri Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271 yılında
yaptırılmıştır.
Gök Medrese
Batı yönünde giriş kapısının yer aldığı ana portal üzerindeki kitabesinden anlaşıldığına göre
1271 yılında Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından yaptırılmıştır.
İnanç Turizmi
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası
Divriği Ulu Camii, Mengücek Oğullarından hükümdar Süleyman Şah oğlu Ahmet Şah
tarafından 1228 yılında yaptırılmıştır.
Termal Turizm
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
154
Sıcak Çermik
Sivas-Ankara karayolu üzerinde, il merkezine 31 km uzaklıktadır. 50 santigrat derecenin
üzerinde ısıya sahip olan kaplıca suyunun kimyasal karakteristiği; florür içeren kalsiyum,
magnezyum-sodyum, sülfat, hidrokarbonat ve karbonat klörürlü sudur. Fiziksel
karakteristiği; romatizma, sinir sistemi, solunum yolu, sindirim sistemi, metabolizma
bozuklukları, böbrek ve idrar yolları, kan dolaşımı adale ağrıları, kadın hastalıklarına iyi
gelmektedir.
Soğuk Çermik
İl merkezine 20 km. uzaklıkta olup, suyun sıcaklığı 28 derece C civarındadır. Kaplıca suyu
içildiğinde mide, bağırsak ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelmektedir. Ayrıca romatizma
ve sinir hastalıkları tedavisinde de yararlı olmaktadır. Kaplıca suyu içilmektedir.
Kangal Balıklı Kaplıca
Sivas'a 96 km. Kangal İlçesine 13 km. uzaklıkta ve Kangal'ın kuzeydoğusunda Kavak deresi
vadisindedir. Suyun sıcaklığı 36 - 37 derece C, havuzların toplam debisi, 130 lt/sn'dir.
Kaplıca suyunda en büyüğü 10 cm boyunda olan binlerce küçük balık yaşar. Balıklar havuza
girenlerin sivilce ve yara kabuklarını yemekte, deriye kaplıca suyunun temasını
artırmaktadır. Kaplıca suyu her türlü romatizma hastalığa, sinir hastalıklarına, kırık, çıkık,
ezik vb. durumlara, deri ve böbrek hastalıklarına olumlu etki yapmaktadır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dağcılık ve Av Turizmi
Koyulhisar Eğriçimen Yaylası, Köse Dağ, Sızır Şelalesi, Eskiköy ören yeri, Sızır ve
Doğansar Yaylaları, Yıldızdağı, Çaldağı treking (doğa yürüyüşü) yapılabilecek uygun
alanlardır.Sivas ili yabani hayvan bakımından çok zengindir. Merkez ilçe, Ulaş, Kangal,
Hafik ilçeleri ile Çukurbelen Köyü çevresinde kanatlı av hayvanlarından; şahin, bıldırcın bol
miktarda bulunmaktadır.Merkez ilçe, Seyfebeli, Hafik, Çukurbelen yörelerindeki sazlık ve
bataklıklarda yaban ördeği; ildeki tüm göllerin çevresinde yaban kazları yaşamaktadır.
Sivas'taki bütün akarsular ile Tödürge, Hafik Lota ve Gürün Gökpınar gölleri de bolca balık
avlanan tatlı sulardır
Göl ve Akarsu Turizmi
Hafik Gölü
Hafik ilçesine 2 Km. Sivas'a 39 Km uzaklıktadır. çevresi piknik için uygundur. Yeme-içme
imkanına sahiptir. Gölde kayıkla gezilebilir. Bol miktarda balık tutulabilir.
Zara Tödürge Gölü
Sivas-Erzurum karayolu üzerinde Sivas'a 50 Km uzaklıktadır. Mesire yeri olarak müsait
olup, gölde kayıkla gezinti yapılabilir. Balık avlanabilir.
EskiĢehir
Hz.İsa‟dan önce birinci bin yılda Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan
Eskişehir Türkiye‟nin en önemli yol kavşaklarından birisidir. Eskişehir kültürel zenginliği
kadar doğal güzellikleri, mutfağı ve alışveriş olanakları ile önemli bir turizm çekim merkezi
olmayı hedeflemektedir.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
155
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Frig Kutsal Merkezi (Frig Vadisi)
Bulgular vadinin Bakırtaş ve İlk Tunç Çağı‟ndan bu yana bir yerleşim alanı olduğunu ortaya
çıkarmıştır. Ayrıca, yapılan kazılarda vadide Frig Krallığı, Lidya Krallığı ve Pers
İmparatorluk döneminde üç ayrı yerleşme evresinin bulunduğuna ilişkin birçok temel ve
yapı kalıntısına rastlanmıştır.
Pessinus antik kenti
Ana tanrıça Kybele'ye ithafen, Sivrihisar İlçesi‟nin Ballıhisar Köyü‟nde kurulmuş bir
şehirdir. Tapınak kenti olarak bilinen Pessinus Romalılar döneminde de kutsallığını ve
önemini korumuştur. Bugün kente ait stadyum, tiyatro, tapınak, su kanalı ve nekropola ait
kalıntılar bulunmaktadır. Pessinus M.Ö. 25 yılında Augustus zamanında Roma egemenliğine
girerek bir Galatya eyaleti olmuş ve büyümüştür. Bizans Çağı‟nda çok bakımsız kalan kentte
eski yapılar sökülerek basit iskan malzemesi olarak kullanılmıştır.
Midas Anıtı
Yazılıkaya platformunun kuzeydoğu yamacında doğuya bakan cephede yer alan anıt
bazılarınca Yazılıkaya, bazılarınca da Midas Anıtı olarak adlandırılmıştır. Antik kent adını
bu anıttan almıştır. Kentin en önemli yapıtı olan anıt, Frig kaya anıtlarının en görkemlisi,
bölgenin ve dünyanın en önemli eşsiz yapıtlarındandır
İnanç Turizmi
Yunus Emre Türbesi (Mihalıççık)
Yunus Emre Beldesinin kuzeydoğusunda Eskişehir-Ankara demiryolunun hemen
güneyindedir. Yunus Emre'nin ilk mezarı 13. yüzyıla ait olup demiryolu bitişiğinde
dikdörtgen planlı taşlardan 1.5-2 metre yüksekliğinde avlu duvarları içindedir.
Seyyit Battal Gazi Külliyesi
Seyyit Battal Gazi adına 1207-1208 yıllarında Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaattin
Keykubat' ın annesi Ümmühan Hatun tarafından türbe ve cami yaptırılmıştır.
Alternatif Turizm Aktiviteleri
İnönü Planör Kampı
Türk Hava Kurumu Eğitim Merkezi'nin bulunduğu bu kampta dünya standartlarında eğitici
ve öğreticilerin eşliğinde planör, paraşütle atlama vb her türlü hava sporunu
yapılabilmektedir.
Mağara Turizmi
Sarıkaya Mağarası
Eskişehir Mihalıççık yolundan ayrılan Büyüdüz-Sasa-Yalınkaya yönüne gidilerek
Yalımkaya köyüne ulaşılır. Yalınkaya'dan Domya deresinin derin kanyonu içerisinden bir
saatlik yürüyüşle gidilir. Toplam uzunluğu 591 m. olan mağaranın iki girişi vardır. Birbirine
bağlı üç kattan oluşur.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
156
Yelinüstü Mağarası
Sivrihisar ile Günyüzü Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağlarının
güneydoğusunda yer alır. Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı-Yunak kara yoluyla
Kayakent Beldesine gidilebilir. İri bloklarla kaplı salonun içinde değişik damlataş oluşumları
bulunmaktadır.
Termal Turizm
Sakarı Ilıca Kaplıcası
Bu kaplıca tarihin çok eski çağlarından beri varlığını korumaktadır. Mevcut su, kaplıca
tesislerinde kullanılmaktadır. Diabet, şişmanlık, gut gibi hastalıklarda kanda birikmiş
unsurları, bu arada şeker ve yağları temizler, asit ürik fazlalığının idrarla atılmasını sağlar,
böbrek taşlarının büyümesine engel olur.
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği
Prog. Ders Notları
157

Benzer belgeler