Sonbahar 2011, Ormanada Bülteni

Transkript

Sonbahar 2011, Ormanada Bülteni
Derin bir nefes alın...
Sonbahar 2011• Sayı: 2
Örnek evimize bekliyoruz
Sonbaharda
Ormanada hayaline
biraz daha
yaklaştık…
Enerji veren doğası ve temiz
havasıyla Zekeriyaköy’de, şehirle
iç içe, ormanın tam ortasında hayal
ettiğimiz Ormanada projemizin gelişimi
hızla devam ediyor. Sürdürülebilir
bir yaşam için, öncelikle arazimiz
içindeki ağaçlarımız doğal tarım
alanımız Adabostan’a uzman ekipler
tarafından taşındı. Var olan bitki
örtüsünü korumanın yanı sıra kapsamlı
bir ağaçlandırma ve bitki dikimi
projesini de yürütüyoruz. Sonbaharda
bir kilometre taşını daha geride
bıraktık ve Ormanada’nın renkli
dünyasını yansıtan örnek evimizi
hazırladık. Şimdi ziyaretçilerimizle
birlikte örnek evimizin odalarını
dolaşarak Ormanada’da yaşamı
hayal ediyoruz… Bu bültenimizde,
Ormanada ile ilgili önemli haberleri
ve çok yakında gerçekleşecek
yenilikleri sizlerle paylaşmak istedik.
Zekeriyaköy’de yaşam konusunda
da önerilerimizi beğeneceğinizi
umarız. Ormanada, bütün güzelliğiyle
Zekeriyaköy’ün sonbaharını yaşıyor.
Sizi de Zekeriyaköy’ün güzelliklerini
keşfetmek için Ormanada’ya
bekliyoruz.
Eczacıbaşı Gayrimenkul
Geliştirme ve Yatırım
Ormanada’nın örnek evi, ziyaretçilerine kapılarını açtı.
Örnek ev çekirdek bir aile için ideal bir yaşam alanı
sağlayan mimari çözümler içeriyor.
Devamı sayfa 2’de
Yeni bir mahalle, yeni seçenekler
Birinci etabı 2010
yılında satışa sunulan
Ormanada’nın ikinci ve
son etabı çok yakında
yeni seçenekleriyle satışa
sunuluyor. Birinci etapta
150, ikinci ve son etapta
ise 119 villa ve sıra ev
bulunuyor. İkinci etaptaki
sıra evlerin mimari
planlarında çatı ve bahçe
dubleks özellikleri taşıyan
yeni seçenekler yer alıyor.
Devamı sayfa 5’te
Dört mevsim
yeşil bir doğa
Zekeriyaköy ormanları içinde çok özel
bir yaşam alanı yaratan Ormanada,
doğadan esinlenerek ve doğayı koruyarak
şekillendiriliyor. Ormanada’da 2700 adet
ağaç ve 142.000 adet çeşitli bitki yaşam
bulacak.
Devamı sayfa 4’te
Örnek evimize
bekliyoruz
Ormanada’nın örnek evi kapılarını açtı.
Ormanada’da beş tip villa ve onbeş farklı plan tipinde sıra
ev yer alıyor. Çekirdek bir aile için ideal bir yaşam alanı
sağlayan mimari çözümler içeren H380 tipindeki örnek ev,
ziyaretçilerin tanıtım ofisinden rahatça ulaşabileceği bir
konumda yer alıyor.
Toplam brüt alanı 380 m2, net kullanım alanı ise 310 m2
olan örnek ev, iki normal kat ile bir bodrum kattan oluşuyor.
Örnek evin giriş katı, antre, salon, mutfak, çalışma odası ve
misafir wc olarak planlandı. Birinci katta ise giyinme odası
ve banyosu ile bir bütün oluşturan ebeveyn odası ile üç adet
kendine ait banyonun yer aldığı yatak odaları bulunuyor.
Villanın bodrum katında hobi odası, hizmetli odası, çamaşır
odası, teknik oda, kapalı garaj ve depo alanları yer alıyor.
H380 tipindeki örnek ev, çekirdek bir aile
için ideal bir yaşam alanı sağlayan mimari
çözümler içeriyor. Toplam brüt alanı 380 m2,
net kullanım alanı ise 310 m2 olan örnek ev,
iki normal kat ile bir bodrum kattan oluşuyor.
2
Zamanla yarışmayan,
“zamansız” bir dekorasyon
Örnek evde, Ormanada tasarımcılarından
Selim Cengiç tarafından hazırlanan üç farklı iç mimari
tema arasından her zaman zevkle kullanılan “zamansız”
tasarımlar tercih edildi. Beyazlatılmış meşe, kiraz ve
fildişi lake kaplamalar; kemik, bej ve pastel tonlar
ağırlıklı olarak kullanıldı. Islak mekanlarda öncelikli
olarak VitrA ve Artema’nın doğal kaynakların
tüketimini en aza indiren Bluelife ürünleri ile
Villeroy & Boch karo ürünleri tercih edildi. Örnek evin
mutfağında ise İntema’nın Natura serisi kullanıldı. Sabit
ahşap uygulamaların özel tasarlanarak üretildiği örnek
evin ankastre ürünleri Gaggenau’dan, evye ürünleri
Franke’den seçildi. Mobilyalar Mozaik Design ve Platt,
İCA Mobilya, Mozaik Design, Platt, Becara, Ralph Lauren,
Koleksiyon, Zara Home, Mudo, Floss, Habitat, Ikea,
Paşabahçe, Hammam gibi kalite ve yaratıcılığın öne çıktığı
markalardan temin edildi.
Örnek evde, Ormanada tasarımcılarından
Selim Cengiç tarafından hazırlanan üç farklı
iç mimari tema arasından her zaman zevkle
kullanılan “zamansız” tasarımlar tercih edildi.
Fark yaratan teknik ve
altyapı detayları
Ormanada ev sahiplerinin konforu için kapsamlı bir otomasyon projesi
çerçevesinde altyapı detayları titizlikle şekillendirildi. Öne çıkan
detaylardan bazıları:
• Tüm evlere hizmet verecek jeneratör bağlantısı,
• Yangın algılama sistemi ve itfaiye ile yangın iletişim sistemi,
• Sessiz pis su boru sistemi ve siteye özel biyolojik arıtma sistemi,
• Yağmur ve drenaj sularının toplanması ve ana yağmur suyu hatlarına
bağlanmasını sağlayan 20 km uzunluğunda altyapı borulama ağı,
• Teras çıkışlarının önünde maksimum konfor sağlamaya yönelik ısı
konvektörleri,
• Yüksek kapasiteli soğutma sağlayabilen, VRV/ VRF klima sistemi.
Bodrum katlarda hava sirkülasyonu sağlamak üzere, ızgaralı kapı
sistemi,
• Tüm dış cephede ısı ve su yalıtımı için XPS mantolama sistemi,
• Bodrum katlarında nem ve karbon oranını dengeleyici, sensörlü fan
sistemi
Örnek evin bodrum katında, kapalı garajın yanı sıra, depo ve
hizmetli odası gibi yaşam ve kullanım alanları yaratıldı.
43
Sarıyer-Çayırbaşı
Tüneli için geri sayım
başladı
Dört mevsim yeşil bir doğa
Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli’nin önümüzdeki dönemde
gerçekleşmesi beklenen açılışı, tüm Zekeriyaköylüleri
heyecanlandırıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından,
en son teknolojiye sahip elektromekanik sistemlerle (yangın,
güvenlik, aydınlatma, haberleşme ve havalandırma kontrol
sistemleri) inşa edilmekte olan Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli,
Hacıosman Bayırı ile Çırçır Suyu Mevki arasındaki mesafeyi
kısaltarak, Zekeriyaköy`den Hacıosman Metro durağına ve
Maslak-Zincirlikuyu hattına 5 dakikada bağlanmayı sağlayacak.
Sarıyer ile Zekeriyaköy bölgesini ilçe merkezine girmeden
ana arterlere bağlayarak ulaşımı rahatlatacak olan tünelin
Zekeriyaköy’deki çıkışına en yakın yerleşimlerden olan
Ormanada, böylelikle ulaşım avantajlarını daha da artırıyor.
Yetkililer, önümüzdeki dönemde açılması hedeflenen tünelin,
planlanan tüneller zincirinin sadece başlangıcı olacağını da
hatırlatıyorlar.
Tünelin Teknik Özellikleri:
Yol genişliği: 9,50 m
Tünel yüksekliği: 7,33 m
Tünel iç çapı: 6 m
Tünel uzunluğu: 4.05
Zekeriyaköy ormanları içinde çok özel bir yaşam alanı yaratan Ormanada, doğadan
esinlenerek ve doğayı koruyarak şekillendirildi. “Sürdürülebilir bir çevre” anlayışıyla
belirlenen bitki örtüsü, Avrupa’nın peyzaj alanında en başarılı isimlerinden
Rainer Schmidt Landscape Architects’in tasarımlarında hayat buldu.
Ormanada arazisinde mevcut 233 ağaç, projenin yerleşim planı çerçevesinde korunarak,
uzman ekipler tarafından özenle taşındı ve doğal tarım alanımız Adabostan’da ekildi.
Ormanada’da var olan bitki örtüsünü korumanın yanı sıra 44 bin metrekare yeşil alan ve
zengin bir ağaçlandırma projesi yürütülüyor:
• 2 bin 700 adet kızıl akçaağaç, süs elması, beyaz çiçekli oya, manolya, ıhlamur
• 47 bin adet alev çalısı, kartopu, lavanta
• 10 bin adet orman sarmaşığı, mum yasemin
• 85 bin adet funda çalısı, Cezayir menekşesi
5 dönüm doğal bostan alanı
Sağlıklı ve lezzetli olanı tüketme imkanı Adabostan’da… Ormanada sakinleri,
Adabostan’da yetişen 12 bin sebze fidesi, 11 bin meyva fidesi ve 100 meyva ağacının
dallarında yetişen doğal ürünlerini haftanın belirli günlerinde kurulacak pazardan taze
taze şeçip alma ayrıcalığını, doğal lezzeti Ormanada’da bulabilecekler.
“Çevre ormanların
dokusunu içimizde
yaşatabileceğimiz,
doğası ve peyzajı ile
özel bir ada hayal ettik.
Doğal bitki örtüsüne
saygı göstererek
master planı oluşturan
ana ve ara yollar için
seçtiğimiz bitkiler;
mevsimlere, çiçek ve
yaprak renklerine göre
farklılık gösteriyor, site
içindeki yön ve konum
duygusunu vurguluyor. Ormanada içinde planlanan yaya yolları parselleri
bağlarken, komşuluk birimlerindeki parklar site sakinlerine nefes alma
imkanı sağlıyor. Geometrik şekillerin bu parklara verdiği sakinlik ve huzur,
çocuk oyun alanlarıyla hareketleniyor.”
Herman Salm
Rainer Schmidt Landscape Architects
4
Yeni bir mahalle,
yeni seçenekler
Ormanada’nın ikinci ve son etabı
çok yakında satışa sunuluyor.
Ormanada, 220 dönümlük bir “ada”...
Birinci etabı 2010 yılında satışa sunulan projenin ikinci etabının Kasım
2011 itibariyle satışa sunulması hedefleniyor.
Birinci etapta 150, ikinci ve son etapta ise 119 villa ve sıra ev bulunuyor.
İkinci etaptaki sıra evlerin mimari planlarında çatı ve bahçe dubleks
özellikleri taşıyan yeni seçenekler yer alıyor.
Ormanada projesinin tanıtım ve satış çalışmalarına Ekim 2010 tarihinde
başlandı ve bu bölümün inşaat çalışmaları önceliklendirildi. Proje,
Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım’ın uzman mimar ekibinin
koordinasyonunda, şehir planlama, mimari tasarım, peyzaj mimarisi
ve inşaat alanında uluslararası bilgi ve deneyime sahip Torti Gallas and
Partners, Kreatif Mimarlık, Rainer Schmidt Landscape Architects,
Koray İnşaat ve Tekyol Plus işbirliğiyle yürütülüyor.
Projenin teslim tarihi, birinci etap için Nisan 2013, ikinci etap için ise
Aralık 2013 olarak belirlendi.
Farklı tarzlar, farklı yaşamlar
Ormanada’da “Zamansız”, “Modern” ve “Country” temaları
ile üç farklı iç mimari tasarım, kendi içlerinde farklı renk
ve doku seçenekleriyle ev sahiplerinin evin her köşesinde
kendi zevklerini yansıtmalarına imkan tanıyor.
Ormanada evlerinin iç mimari detayları, proje
tasarımcılarından Selim Cengiç tarafından tasarlandı. Her
tasarımda, görsel uyum, kullanım ve bakım kolaylığı ile
çevreye duyarlılık unsurları ön planda tutuldu.
Zamansız
Modern
Kasım ayından itibaren Ormanada tanıtım ofisinde
oluşturulan özel sergileme alanında, Ormanada
ev sahiplerinin ürün seçimlerini yapabilmeleri için
iç mimari seçenekleri sunulacak.
Country
5
Zekeriya Bey’in torunu ile
Zekeriyaköy’de bir gün
Güneşli bir sonbahar gününde, Beykoz’dan Zekeriyaköy’e, Gül Deriş Bayram’ın
çocukluğuna uzanan bir yolculuğa çıkıyoruz. Küçük oğlu Bora, bisikletlerimiz
ve yanından hiç ayırmadığı fotoğraf makinesi ile birlikte… Zekeriyaköy’e ismini
veren büyük büyükbabası Zekeriya Bey ile ilgili anılarına yolculuk ediyoruz.
Fotoğraf tutkusu ve özellikle aile portreleri ile ilgili heyecanına ve uzmanlığına
hayran kalıyoruz. İşte, Gül Deriş Bayram ile birlikte bir Zekeriyaköy günü...
Gül Deriş Bayram, fotoğraf tutkusu ve
Ormanada
Aile portreleriyle tanınan ve özellikle siyah beyaz
kurgularıyla sevilen fotoğrafçı Gül Deriş Bayram
ile Zekeriyaköy’de bir gün planladık. Gül’ün büyük
büyükbabasının Zekeriyaköy’e ismini veren Zekeriya
Bey olması, gezimizi daha da özel kılıyor. Bisikletler,
Belgrad Ormanları’nda yapacağımız gezintimiz için
otomobilin arkasına yerleştiriliyor. Gül’ün fotoğraf
makinelerinden biri ve objektifleri ise kendi deyimiyle
‘hazine çantası’ndaki yerini alıyor…
Gül Deriş Bayram Kimdir?
9-10 yaşında babasının aldığı “6x6 Lubitel” ile
fotoğrafçılığa başlayan Bayram, fotoğrafın ancak
gerekli teknik bilgi ve donanımla sanata
dönüşebileceğini babasından ve ağabeyinden aldığı
uygulamalı fotoğraf dersleriyle öğrendi. Cenevre’de
okuduğu yıllarda bir sergi açtı. Uzun yıllar marka
yönetimi ve pazarlama konusunda danışmanlık yaptı,
ama fotoğraf tutkusu hep vardı. Gül Deriş, halen
özellikle aile portreleri ile ilgili çekimler yaparak bu
tutkusunun peşinden ilerliyor.
Belgrad Ormanı’nda bisiklet ve
fotoğraf gezisi
Gül, yolda çocukluk anılarında özel bir yeri olan
Zekeriyaköy Kiraz Şenliği’nden söz ediyor.
Zekeriyaköy onun için çok özel. 1995 yılına
kadar, Deriş ailesinin baharı karşılamak üzere
kiraz şenliğinde bir araya geldiği Zekeriyaköy,
adını Gül’ün anneannesi Zekiye Hanımefendi’nin
büyükbabası Zekeriya Bey’den almış bir Gürcü
köyü...
Sohbetimiz, en tatlı yerinde kesiliyor, çünkü Belgrad
Ormanı’nın girişine ulaştık bile… İlk durağımız olan
Belgrad Ormanı’nda önce bisikletle dolaşarak,
fotoğraf çekebileceğimiz uygun yerleri keşfediyoruz.
Ardından Gül’ün rehberliğinde hem fotoğraf çekiyor
hem de bol oksijenli bir yürüyüş yapıyoruz.
Zekeriyaköy’de pide molası
Sabah 9.30’da başladığımız orman gezintisinin
ardından acıktığımızı fark ediyoruz. Gül,
Zekeriyaköy’ü sık sık ziyaret ettiği için bölgedeki
restoranları iyi biliyor. Çeşit çeşit pideleriyle
tanınan “Pideci”de yemeği teklif ediyor. Gürcü
kökenlerine gönderme yaparak, Karadeniz’in
iki yakasında da çok sevilen pide ekmeğinin
lezzetinden söz ediyor. Pide, Gürcistan’da ‘haçapuri’
olarak biliniyor. Orada da, Pideci’deki gibi birçok
çeşidi yapılıyor. Zekeriyaköy çarşı içindeki
restoranlar arasında yer alan Pideci’nin terasında
her biri ayrı lezzetteki pidelerin tadına bakıyoruz.
Ormanada’nın bahçesinde…
Zekeriyaköy’deki günümüzün son durağı Ormanada…
Güzel bir kahve eşliğinde sohbet etmek üzere
Ormanada’nın bahçesindeyiz. Peru’dan toplanmış,
sıcacık organik kahve servisi var bugün. Kahvenin
yanında, fırından kısa bir süre önce çıkan, ev yapımı
doğal üzümlü kek dilimleri sunuluyor.
Evimizin bahçesindeymişçesine rahat ve mutluyuz.
Sohbetin en tatlı yerinden devam etmek üzere,
merakla Gül’ün sözlerine kulak veriyoruz.
Zekeriyaköy sizin için nasıl bir anlam
içeriyor?
Anneannemin dedesi Zekeriya Bey, 1800’lü
yıllarda Batum bölgesindeki topraklarını terk
etmek zorunda kalan Müslüman Gürcülerden…
O dönemde, evinden yurdundan kaçmak
zorunda kalan ve İstanbul’a kadar gelebilen
bazı Gürcüler, Yalova, Adapazarı ve Zekeriyaköy
gibi bölgelere yerleştirilmiş. Zekeriya Bey de
ailesi ve çevresi ile birlikte Sarıyer sırtlarındaki
bu köye yerleşmiş ve köye ismi verilmiş. İşte,
Zekeriyaköy’ün böyle özel bir hikayesi var
benim için. Zekeriyaköy, en değerli çocukluk
anılarımın yaşandığı, Karadeniz’in ve İstanbul’un
lezzetlerini tattığım, belleğimde sakladığım en
özel fotoğraf karelerinin arka planındaki güzel
‘vatan’dır.
Çocukluğunuzun Zekeriyaköy’ünü nasıl
hatırlıyorsunuz?
Çocukluğumda, anneannemin kuzenlerinin
oturduğu eski bir köşkün yanında, alabildiğinde
uzanan yeşil bir alanda, kiraz ağaçları altında
buluşur, piknik yapardık. Bu piknik, kiraz şenliği
kutlamalarına denk getirilirdi. Bütün Gürcüler
burada toplanır, yiyecekler ikram edilirdi. Büyük
büyük dedem Zekeriya Bey herhalde nüfuzlu
bir adamdı ki, Zekeriyaköy’e avlanmaya gelen
Osmanlı Sultanı’nın bu köşkte ağırlandığından
söz ederdi anneannem. Son olarak 1995 yılında
aynı yerde toplandık. Anneannemi 98 yaşında
kaybetmeden üç yıl önce…
Fotoğraf tutkusu ilk ne zaman aklınıza düştü?
Dokuz-on yaşlarındayken, babam kendisine bir
Zenith, benden 10 yaş büyük olan ağabeyime
ise zamanın efsanelerinden Pentax Spotmatic
fotoğraf makinesi aldı. Bana da en ucuz Rus
makinelerinden olan 6x6 bir Lubitel alınmıştı.
Ucuz dediğime bakmayın, çok güzel çekerdi ve şu
anda da kullanılır durumda. Hiç unutmuyorum,
babamla gün batımlarında Salacak’a gider çekim
yapardık. Fotoğraf aşkı işte o dönemde gönlüme
düştü ve lise yıllarım boyunca da devam etti.
Sizi aile portreleri fotoğrafçılığına götüren
aşamaları bizimle paylaşır mısınız?
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü
kazanıp, okulun müzik kulübüne girdikten
“Benim peşinden koştuğum an,
samimiyet anıdır. Ailenin her
bireyinin gözlerine yansıyan
içten bir duyguyu yakalamak
benim için çok önemlidir.
Sevgi, şefkat, aşk, acı, hüzün,
mutluluk, neşe hatta nefret
bile olabilir… Yeter ki içten ve
yapmacıklıktan uzak olsun.
Samimiyetin peşinde, hiç
heyecanımı kaybetmeden
saatler harcayabilirim.”
6
“Çocukluğumun Zekeriyaköy’ü, ailecek toplanıp, kuzenlerimle, başta 1901 doğumlu
anneannem olmak üzere diğer aile büyükleriyle bir araya geldiğimiz, güzel bir aile
sofrası eşliğinde baharı karşıladığımız, büyük bir piknik alanıydı…”
sonra fotoğrafı artık geride bırakmıştım.
Üniversite sonrasında Fransızca eğitimi için
ablamın yanına İsviçre’ye gittim ve orada
fotoğrafla yeniden buluştum ve hatta sergi
açtım. Asıl yapmak istediğim şeyin fotoğrafçılık
olduğunu düşünüyordum. Ne yazık ki bu
düşünceyi İsviçre’de bırakıp Türkiye’ye geldim ve
uluslararası bir bilgisayar şirketinde çalışmaya
başladım. Toplam 12 yıl çalıştıktan sonra bir
start-up internet şirketinin Genel Müdürü
oldum. İkinci çocuğuma hamile kaldığımda
işin hayatımda kapladığı yer konusunda ciddi
tereddütlerim vardı. Kendime ve aileme daha
fazla zaman ayırabileceğim bir iş kurmaya
karar verdim. Anne ve kadın olmanın hayatımda
değişim yaratmaya cesaret etme noktasında
çok önemli olduğuna inanıyorum. Aldığım
kararla birlikte, sonraki beş yıl boyunca yönetim
danışmanlığı yaptım. 2008 yılında anne ve
babamın peş peşe hastalanması ve Alzheimer’ın
hayatımıza girmesi, beni kendi hayallerimi
‘hatırlamaya’ zorladı. Ne annem ne de babam
eskisi gibi olamayacaktı.
Karar anı benim için çok nettir. Duvardaki bir
resimde annem ve babamın genç haliyle göz
göze geldim. Yanlarında ablam ve ağabeyimle
birlikte gülümsüyorlar… Amerika’da yaşadıkları
dönemde çekilmiş, sıcacık bir aile portre
fotoğrafı. Benim henüz doğmadığım dönemden…
Çok güzellerdi. Benim içinde olduğum böyle bir
fotoğrafın artık çekilemeyeceğini düşündüm.
Asıl yapmak istediğim şeyin fotoğrafçılık
olduğunu hatırlamam ve aile portreleri çekmeye
başlamam da böyle oldu.
Gül Deriş Bayram’dan amatör
fotoğrafçılık önerileri…
Özellikle stüdyo ortamında tamamen siyah/
beyaz renkleri hakim kılarak ve güçlü bir ışık
bilgisiyle kurguladığı aile portre fotoğrafları
ile tanınan Gül Deriş Bayram, siyah ve beyazı
stüdyoda yeniden yaratırken, yüzleri, gözleri ve
elleri öne çıkaran yaklaşımıyla, aile bağlarını
fotoğrafa yansıtıyor. Her işte olduğu gibi
fotoğrafta da derinleşebilmek için, merak
duymak, araştırmak, okumak, danışmak,
yatırım yapmak ve bol bol fotoğraf çekmek
gerektiğine değinen Bayram, fotoğrafçılık
alanında ilerlemek ya da amatör olarak
daha iyi kareler yakalamak isteyenlere de şu
önerilerde bulunuyor: “İki tür fotoğrafçılık
meraklısı var: Sadece daha düzgün fotoğraf
çekmek isteyenler ve biraz daha derinleşmek
isteyenler. İlk grup için, 35 mm, compact DSLR
bir makine yeterlidir. Bu sınıfta Panasonic ve
“Zekeriyaköy, her şeyden önce
ilham vereci bir atmosfer ve sayısız
fotoğraf objesi sunuyor. Fotoğrafın
her alanı için uygun koşullar var.
Gündoğumu ve günbatımı çekmek,
deniz ve ormanı kullanmak için çok
iyi bir bölge örneğin. Bir kelebeği
ya da bir çiçeği, göç mevsiminde
zengin kuş çeşitlerini, gece
gökyüzünü, gündüz muhteşem
manzaraları fotoğraflayabilirsiniz.”
Sony’nin iyi örnekleri bulunuyor. Biraz daha
ilerletmek isteyenler ise çıkarılabilir objektifli
bir DSLR gövde ile başlayarak, zaman içinde
ihtiyaç duydukça farklı objektifleri alabilirler.
Bu iş için de Canon ve Nikon’un çok güzel
seçenekleri bulunuyor.
Eğer amacınız belgelemek değilse, fotoğraf
ile bir ‘etki’ yaratmak gerekir. İster doğa
ister portre fotoğrafçılığı olsun, bu etkiyi
yaratabilmek için temel teknikleri bilmek,
donanımı yakından tanımak, ışık ve objektif
bilgisine sahip olmak önemlidir. Özellikle
kurgulu portre çekimleri için, kompozisyon
Ormanada’ya gelirken...
Nijeryalı caz vokalisti Aşa’nın buğulu sesi eşliğinde sonbahar akşamlarınızı
canlandırın. Nike+ SportWatch GPS saat ile koşu parkurunuzu GPS koordinatları ile
belirleyebilirsiniz. Deniz Alphan’ın “Mutfakta Erkek Var” kitabı hem çok eğlenceli,
hem de çok ilham verici. Zekeriyaköy’ün yerel üreticilerinden alacağınız doğal
ürünler ile Alphan’ın kitabındaki tarifleri hemen denemeye başlayabilirsiniz.
Ormanada’ya
gelirken
yanınıza alma
nız
gereken 3 şe
y
konularda bilgi alınabilecek iyi bir fotoğrafçılık
kursuna gitmeyi, bunun yanı sıra yabancı
fotoğrafçılık dergilerini takip etmeyi ve
internetteki iyi bir fotoğrafçılık grubuna üyeliği
öneririm. Bir konuda çözüm ararken bu
gruplar çok faydalı olabiliyor. Artık Photoshop
kullanmayı da belli bir düzeyde bilmek
Beautiful Imperfection,
Aşa, 2010, Naive
Müzik
ve ışık bilgisine ihtiyaç duyulur. Bütün bu
gerektiğine inanıyorum.”
Kurs ve kaynak önerileri:
İFSAK: 0 (212) 292 42 01
Tasarım
Kitap
7
Nike+SportWatch
GPS koşu saati
Fototrek: 0 (212) 251 90 14
Mutfakta Erkek Var,
Deniz Alphan, Boyut Yayınları
http://kelbytraining.com
Popular Photography: www.popphoto.com
www.gulderisbayram.com
Zekeriyaköy’de sonbahar başkadır
Zekeriyaköy, sonbahar aylarını zenginleştirecek ideal alternatifler sunuyor.
Atlıtur, Gümüşdere
0 (212) 203 80 36
Göçmen’s Ranch, Zekeriyaköy
0 (212) 202 78 29
Jilber Barutçiyan (mikolog)
[email protected]
Murat Mete Binicilik, Bahçeköy
0 (212) 226 39 87
Organik Taze, Maden-Sarıyer
0 (212) 271 79 29
Ninemin Kileri-Kilyos
0 (212) 201 15 51
Su’dan Balık, Kilyos
0 (212) 201 22 55
Kırmızı, sarı ve yeşil tonlarına boyanan orman manzarası
eşliğinde ata binmek, tenis oynamak, doğa fotoğrafları
çekmek, mantar toplamak, taze mevsim balıkları ve doğal
sebze/meyvelerin tadına varmak için ideal bir mevsim
sonbahar… Tüm bu alternatifler, Ormanada’nın yakınında,
bol oksijen taşıyan havası ile Zekeriyaköy’de bir arada.
Açık ya da kapalı kortlarda tenis keyfi
Zekeriyaköy Spor Klübü, tenisçilerin yeni buluşma mekanı
oldu. İki tanesi geceleri de oynayabilmek için ışıklandırılmış
olan üç açık kortu, yakında açılmaya hazırlanan kapalı kortu
ile Zekeriyaköy ve 10 km çevresindeki tek spor kulübü...
Şimdi tenisle tanışmanın ya da tenise hayatınızda daha çok
yer açmanın tam zamanı!
Binicilik için ideal mekanlar
Zekeriyaköy bölgesinde, özellikle sonbahar aylarında
doğayla bütünleşmenin en iyi yollarından biri de
Zekeriyaköy Spor Klübü
0 (212) 202 84 61
www.zekeriyakoyspor.org.tr
binicilik sporu ile ilgilenmek... Gümüşdere,
Bahçeköy ve Zekeriyaköy’deki binicilik tesislerini
keşfedebilirsiniz.
Sonbahar lezzetlerini kaçırmayın!
Zekeriyaköy’de sonbahar, aynı zamanda taze balık
ve mantar mevsimi anlamına geliyor… Mevsim
balıklarından palamut, levrek, minakop, trança ve
torik almak için Ormanada’ya 3-4 dakika mesafedeki
Kilyos balıkçılarına ya da 10 dakika mesafedeki
Sarıyer balıkçılarına uğrayın. Maden’deki organik
ürün dükkanı Organik Taze’de ve Kilyos’taki
organik market Ninemin Kileri’nde birçok doğal
ürün seçeneğinin bir arada bulunabileceğini de
hatırlatalım. Eğer Ekim sonunda yağmurların
ardından mikolog Jilber Barutçiyan’ın Belgrad
Ormanı’nda düzenlediği özel gezilere katılırsanız,
lezzetli bir risotto hazırlayabilecek kadar taze
mantar da toplayabilirsiniz.
Küçük bir not: Mantar uzmanı Jilber, zaman
zaman gruplara özel mantar toplama
gezileri de düzenleyebiliyor. Kendi mantar
grubunuzu kurup, mantar zamanı geçmeden
bir gün ayarlamak üzere kendisiyle bağlantıya
geçebilirsiniz.
Adım adım Ormanada
Rakamlarla Ormanada’yı keşfedin...
• 220 dönüm arazi: Ormanın tam ortasında “nefes alan” yemyeşil bir ada
• 188 adet beş farklı tip villa
• 81 adet 15 farklı tip sıra ev
• 25 dönüm yeşil alan: Yürüyüş ve bisiklet yolları, biri kapanabilir iki adet
tenis kortu, basketbol ve çok amaçlı spor sahası, sekiz adet çocuk parkı
ile iki adet rekreasyon alanı
• 2.500 m2 sosyal yaşam alanı: Adameydan, Adamekan ve Adaçarşı’da
keyifli buluşmalar için kafe-restoran, çarşı alanı, açık ve kapalı olmak
üzere iki adet yüzme havuzu, pilates-fitness merkezi, sauna, buhar
odası ve masaj odaları
• 5 dönüm doğal bostan alanı: Sağlıklı ve lezzetli olanı tüketme imkanı
Adabostan’da
Ayrıcalıklı bir yaşamdan beklediğiniz her şey için seçiminiz Ormanada...
Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım
Ormanada Tanıtım Ofisi, Yorgancı Çiftliği Mevkii, Sarıyer–İstanbul
Tel: (0212) 201 59 30 www.ormanada.com