Mabeyinci - Acıbadem Dergisi

Transkript

Mabeyinci - Acıbadem Dergisi
Yıl: 9 Sayı: 51 Ekim-Kasım 2015
Çivit Mavi
Cumalıkızık
Tandırda
İki Ayda Bir Yayınlanır ÜCRETSİZDİR
www.acibademdergisi.com
Mabeyinci
Emin Bey Köşkü
Ağaca
Kadayıf
Ses Veriyor
El ve Ayak
Sağlığı
Her İşin Bir
Ustası Var
Tiyatrocu
Binnur Şerbetçioğlu İle
Ağrısız
İmplant
Masaj Rahatlığında
Epilasyon
rgi
e-detıkla
bir altında
i.com
zin
elini bademdergis
.aci
ve
www
elik in
n
o
b
A lam iç
34
Rek
0216
9
326 5
.
İçindekiler
08
12
14
18
22
2
26
İçimizden Biri
28
Sağlık
Sıhhi Tesisatcı
Köksal Usta İle
08
Anılar
12
Çocuk Dünyası
31
Lezzet
14
Konuk
32
Yaşam
16
Güzellik
34
Eğitim
18
Diş Sağlığı
36
Sanat
20
Sağlık
38
Okuyucudan Mektuplar
22
Kişisel Bakım
39
Okuyucudan Mektuplar
24
Eğitim
40
Gez - Gör
Mabeyinci Emin Bey Köşkü
Mutlu Dünya Anaokulu
“Mutlu Olmayı Öğretiyoruz”
Luthier Feridun Tanrıkut
Ağaca Ses Veriyor
Masaj Rahatlığında
Epilasyon
Oral Ağız ve Diş Sağlığı İle
Ağrısız İmplant Uygulaması
Prof.Dr.Sabri Kemahlı İle
Çocuklarda Kansızlık
El ve Ayak Sağlığına
Medikal ve Estetik Çözüm
Koşuyolu İngilizce Anaokulu
Çocuklarda Dil Eğitimi
32
Eczacı Figen Şirin Bal İle
Soğuk Algınlığına Dikkat
Tandırda Kadayıf
Elemental Wellness
Acıbadem’de
Elit Cambrige Okulları
Çok Kültürlü Eğitim Modeli
Tiyatrocu Binnur Şerbetçioğlu İle
Araştırmacı Yazar Vural Adalan İle
Sünger Avcılığı
Betül Toparlaklı İle
Sevgi Neydi
Bursanın Renkli Köyü
Cumalıkızık
34
ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
36
Editörden
Nalan Fidan
Genel Yayın Yönetmeni
Kıymet Bilmek
İmtiyaz Sahibi ve
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Nalan Fidan
Yönetim
İkibin7 Medya Basın Yayın Danışmanlık
Acıbadem Cad. Bayır Sok. Dağcı Apt. 18/1 D: 1
Acıbadem/Üsküdar/İstanbul
Abonelik - Reklam
Şehirlerimiz, sokaklarımız ve caddelerimiz hızla değişiyor. Yıllarca iç içe
yaşadığımız şehre dair pek çok unsur, yavaş yavaş gözden kayboluyor.
Her gün önünden geçtiğimiz, çoğu defa merakla baktığımız Acıbadem
Caddesi üzerindeki Mabeyinci Emin Bey Köşkü de uzun zamandır
ayakta kalma mücadelesi veriyor. Yıllarca Acıbademliler ile iç içe olmuş,
bir zamanlar, piyano ve viyolonsel seslerinin duyulduğu 150 yıllık köşk,
artık susmuş, sanki küsmüş yaşamıyor. Özel mülk olduğu için bir süredir
etrafı çinkolarla çevrilmiş olan köşk, bahçesindeki anıt ağaç niteliğindeki
ağaçlarla birlikte restore edilmeyi bekliyor.
Tel: 0216 326 59 34
[email protected]
www.acibademdergisi.com
Bu sayımızda, köşkün eski sakinlerinden, Emin Bey’in torunlarından
Murat Darga ile köşkün hikayesini konuştuk. 100 yıllık yaşam öyküsüne
anılar sayfamızda yer verdik.
Yayın Tarihi
Şehrin dergisi olarak “kıymet bilmek” anlayışını düstur edindik. Tüm
çabamız kaybolan ya da kaybolmakta olan değerlerimizi ortaya koymak,
hatırlamak. Siz de ailenizde, çevrenizde ya da yaşadığınız herhangi bir
alanda paylaşmaya değer gördüklerinizi bize yazabilirsiniz.
EKİM 2015
Katkıda Bulunanlar
Ceren Olga Eke
Uğur Eke
Yayın Periyodu
İki Ayda Bir
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
Baskı
Ege Basım Matbaa ve Reklam Sanatları Ltd. Şti
Esatpaşa Mah. Ziyapaşa Cad. No:4
Ataşehir/istanbul
Tel: 0216 470 44 70
Sertifika No: 12468
Acıbadem Yaşam ve Kent Kültürü Dergisi,
Acıbadem, Koşuyolu, Çamlıca, Altunizade, Bağdat
Caddesi ve Kadıköy bölgelerinde ev ve iş yerlerine
ücretsiz olarak dağıtılmaktadır.
Hemen her sayıda, yaşamın her alanında haz duyarak yaşamayı
seçen insanları konuk ettik. Bu sayımızda merakları ile yetenek, bilgi ve
deneyimlerini birleştirerek, kendilerine has dokunuşlarla yaşamın içinde iz
bırakan, yaşamın ve işinin ustalarını bulacaksınız.
“Biliyorum hepimiz bir koşturmacanın içindeyiz. Kendi hayatımızı
idame ettirmek için çaba gösteriyor, kazanmaya çalışıyor, mesailere
kalıyor, okuyor, daha çok okuyor ve yarınlara odaklı bir bugünün içinde
kayboluyoruz.” diyor bir okuyucumuz.
Cumhuriyetimizin 92. yılında, bugünün içinde kaybolmadığımız,
kıymet bilir günlerde buluşmak dileği ile…
92 yıldır Cumhuriyet ile yaşadığımız ülkemizin
Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
Her hakkı saklıdır, alıntı yapılamaz.
4
ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
41 YILIN DENEYİMİYLE
ACIBADEM’DE
AÇ I L I Y O R
BÜYÜK
HAYALLERİNİ
H
A
Y
A
T
L
A
BULUŞTURUYORUZ
(0216) 325
41 07
Kısa Kısa
Kadıköy’de Her Cuma Caz Var
Kadıköy Belediyesi Yeldeğirmeni Sanat
Merkezi, yeni sezon açılışını gerçekleştirdi.
1 Ekim Perşembe günü gerçekleşen açılışta,
Caz’ın usta yorumcularından Sibel Köse caz
severlerin büyük ilgisi ile karşılandı. Sanat
Merkezi, “Yeldeğirmeni’nde Caz” programıyla
her Cuma yerli ve yabancı çok sayıda caz
ustasını caz severlerle buluşturacak.
19. yy. mimari eserlerinden olan eski Fransız
Kilisesi “Notre Dame Du Rosaire” 2013 yılında
Kadıköy Belediyesi tarafından tarihi dokusuna
sadık kalınarak restore edilmiş, kültür ve sanat
merkezi niteliğine kavuşturulmuştu.
Kadıköy Belediyesi’nin Yaşam
Atölyeleri Başlıyor
Üsküdar’da Bağımlılık Önleme
Çocuk Merkezi Kurulacak
Kadıköy Belediyesi, zamana keyif ve anlam katmak
için, Bedensel Keşif, Dijital Fotoğrafçılık, Kişisel
Etkili İletişim, Moda ve Kültür, Obje Tasarımı,
Sağlıklı Beslenme ve Dengeli Yaşam, Sosyal Medya
ve İnternet Güvenliği, Temel
Afet Bilinci Atölyeleri ile,
gençlerin yaşamına yeni
pencereler açmak için, Dijital
Genç Fotoğraf, Film Yapımı,
İşaret Dili, Latin Dansları,
Oyunculuk, Oyun Yazarlığı,
Ritim, Senaryo Yazarlığı, Şiir
ve Hayat, Tiyatro Tarihi ve Düşüncesi Atölyeleri’ne
sizleri bekliyor.
Üsküdar Belediyesi,
çocuk ve gençleri
madde bağımlılığından
korumak amacıyla
başlattığı ‘Bağımlılıktan
Korun Hayat Sana
Bağımsız Gelecek’
projesini düzenlenen
törenle hayata geçirdi.
Atölyelere kayıt yaptırmak için, Barış Manço Kültür
Merkezi, Kadıköy Akademi ve Kozyatağı Kültür
Merkezi’ne başvurabilirsiniz.
Proje kapsamında
Bağımlılık Önleme
Çocuk Merkezi
kuralacak. Bu merkezde 7-18 yaş arası bağımlılık risk
grubunda bulunan, okula devam etmeyen veya sokakta
çalıştırılan çocuklar tespit edilerek en az 100 çocuğa eğitsel
tanılama yapılacak. Bunun yanı sıra okula gitmeyen çocuklar
belirlenerek eğitim tedbirleri alıncak ve örgün eğitime devam
etmeleri sağlanacak.
Ücretsiz abonelik sistemiyle
sadece ev ve iş yerlerine
doğrudan ulaşan tek dergi
Dergimiz 9 yıldır basılı
formatta okuyucusuna
ulaşmaya
devam ediyor.
e-dergi
bir tıkla
elinizin
altında!
E- dergimizle elektronik
ortamda da sizlerleyiz.
Dergiyi temin edebileceğiniz noktalar
ÜCRETSİZDİR
ACIBADEM
Çanak Kebap (Acıbadem-Göztepe Şb.), Dedem Eczanesi, Sihirli Spatula,
Almondhill Elemental Wellness, Alman Ayak, Capital English,
Vethouse Veterinerlik, Konoha Restoran, Aum Pastanesi, Diyabet Hastanesi
KOŞUYOLU
Meloon Kafe, Gözde Adana Kebap, Sahra Bulut Estetik, Koşuyolu Mantı.
MUHTARLIKLAR
Acıbadem, Koşuyolu, Altunizade ve Barbaros Mahallesi Muhtarlıkları.
Reklam ve Abonelik Tel: 0216 326 59 34
www.acibademdergisi.com
*Dergimiz bağımsızdır. Hiçbir kurum, kuruluş ve internet üzerinde Acıbadem isimli veya
uzantılı başka hiçbir platform ve adresle ilişkisi bulunmamaktadır.
6
ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Dr. Bora Öztürk
OBEZİTE TANI ve TEDAVİ KLİNİĞİ
Obezite
“Biyoenterik İntragastrik Balon” ile
Kilolarınız kontrol altında...
kaderiniz
değildir!
Vücut kitle indeksi 25 kg/ m2’nin üzerinde olanların,
ideal kilolarına ulaşmaları için en güvenilir ve yüz
güldürücü sonuçların alındığı yöntemdir.
Bu işlem bir ameliyat olmayıp, yaklaşık
15 dakikalık bir süre almaktadır.
Klasik mide balonu uygulamalarından farklıdır.
Ayda 7-10 kilo ile 6 ayda 35.5 kiloya kadar
kilo kaybı ile sonuçları yüz güldürmektedir.
Kliniğimizde;
• Ücretsiz danışma özgürlüğü
• 7/24 ulaşılabilirlik
• Doktorla doğrudan haberleşme kanalları:
Facebook / Instagram/ Whatsapp
• Hastanın gizlilik haklarına saygı
• Herkesin ulaşabileceği referanslar
• 6 dilde iletişim kurabilme imkanı
• Yurt dışı eğitim ve görev geçmişi olan uzman doktor
• Hasta psikolojisi ve eğitimli güleryüzlü kadro
• Uluslararası hasta portföyü
Dr. Bora Öztürk OBEZİTE TANI ve TEDAVİ KLİNİĞİ
Ücretsiz Danışma ve Randevu Tel: 0216 326 55 66
Park 15 Mehmet Akman Sok. No:15-17A Koşuyolu
www.boraozturk.com.tr
www.facebook.com/drboraozturk
www.twitter.com/drboraozturk
www.youtube.com/user/alienmaximus
www.instagram.com/drboraozturk
www.obeziteforumu.com
www.midebalonu.tv
Anılar
Bir zamanlar piyano ve viyolonsel seslerinin
yükseldiği görgünün, neşenin ve hüznün
yaşandığı köşkün hikayesi
Mabeyinci
Emin Bey Köşkü
Bir zamanlar köşklerin ve meyve bahçelerinin yer aldığı Acıbadem,
birçok hikayeyi de barındırıyor. Şimdilerde ayakta kalan köşklerin
sayısı parmakla sayılacak kadar az olsa da, köşklerin ve yaşanmış
hayatların hikayeleri yerli yerinde duruyor.
Acıbadem Caddesi üzerinde eski karakol karşısında restore
edilmeyi bekleyen yıkık dökük halde bulunan Mabeyinci Emin Bey
Köşkü, yıllardır Acıbadem sakinlerine göz kırpıyor. Köşkün eski
sakinlerinden, Mabeyinci Emin Bey’in torunu Murat Darga
ile buluştuk. Murat Bey, bir zamanlar içinde viyolonsel ve piyano seslerinin yükseldiği
köşk yaşamını, çocukluğunu, ailesini ve yürek burkan hikayesini anlattı. 1997’de elden
çıkardıkları köşkte artık oturmuyor olsa da, anıları halen çok canlı.
Çocukluğunuzun ve gençliğinizin geçtiği
köşkün tarihini biraz anlatır mısınız?
Köşkün ilk sahibi, Mısırlı bir Hidiv
torunuymuş. 1900’lerin başlarında büyük
dedem Emin Bey köşkü satın alıp, ilaveler
yaptırarak genişletmiş. Köşk ortalama 150
yaşında ve birinci dereceden tarihi bir
eserdir.
Ailemiz bugünkü Özbekistan sınırları
içerisindeki Hiva Hanlığı’ndan Azerbaycan
Şeki şehrine göç etmiş, oradan da yine yıllar
sonra İstanbul’a yerleşmiştir. Emin Bey (18541925), Dedem Doktor Ahmet Sait Darga’nın
babasıdır. Kendisi II. Sultan Abdülhamit
Han’ın Baş Mabeyinciliği’ne kadar
yükselmiştir. Emin Bey’in Emin adı,
büyük dedeme Sultan Abdülhamit tarafından
verilmiştir, ilk adı Mehmet Ali’dir.
Fransızca ve Farsça basımı yapılan (Şair ve
Hayalleri) adlı Şiir kitabı, Hayvanlar alemi
ile ilgili kitabı ve Seyahatname gibi çeşitli
eserleri vardır. İstanbul’dan Asyayı Vusta’ya
8
Seyahat adlı seyahatnamesi Ahmet Mithat Efendi tarafından
Tercüman-ı Hakikat Gazetesi’nde yayınlanınca, Sultan
Abdülhamit’in dikkatini çekmiş ve saraya çağrılarak 1879
yılından, 1909 yılına kadar 30 yıl sultanın hizmetinde
görev almıştır.
Jules Verne’nin romanlarından Beş Hafta Balonla
Seyahat ve Merkezi Arza Seyahat adlı eserleri Türkçe’ye
ilk çevirisini yapan kişidir. Çok iyi Fransızca, Latince,
İngilizce, İspanyolca, Farsça gibi dilleri bilen Emin Bey,
Sultan Abdülhamit’e yabancı dillerdeki kitapları Türkçe’ye
çevirerek okurmuş.
Bu arada hiçbir yerde yayınlanmamış bir bilgiyi de sizin
aracılığınızla açıklamak isterim. Bir akşam babaannemle
dolunayı seyrediyor sohbet ediyorduk. Kayın pederi olan
Mabeyinci Emin Bey için beybaba derdi. Babaannem
Murat dedi “aynı böyle dolunay
olan bir geceydi, beybabam bana
sordu. Sabiha sence insanoğlu
bir gün aya gidecek mi? diye
bilemem dedim. O da bana
gidecek Sabiha, gidecek. Sultan
Abdülhamit’e Aya Seyahat kitabını
okurken, Sultan da bana aynı
soruyu
sormuş “Emin sence insan aya
gidebilecek mi ?” demişti, siz
daha
iyi bilirsiniz dediğimde Sultan
Abdülhamit
“gidecek Emin gidecek” diyerek
başını
sallamıştı” diye anlattı.
Anılar
Köşk bir zamanlar Namık Kemal, Ressam Osman Hamdi Bey ve
Ressam Fausto Zonaro gibi sanatçıları misafir etmiş
Emin bey şiir yazdığı gibi resim yapmaya da hevesli imiş. Bu yüzden Müzeci ve
Ressam Osman Hamdi Bey, Ressam Ali Rıza bey, Saray Ressamı Fausto Zonaro gibi
zamanın ünlü sanatçıları köşkümüzün bahçesinde büyük dedem ile birlikte resim
çalışmaları yaparlarmış. Ahmet Mithat, Namık Kemal gibi tarihimizde önemli yeri
olan çağdaşı pek çok kişi ile yakın dostluğu varmış.
Namık Kemal’in mektubu
Yine ilginç bir olay anlatayım. Köşkte Emin Bey’in çok sayıda evrakı, yazışmaları
vardı. Babaannem bunların bir bölümünü işe yaramaz, fareler yer diyerek, bakır
kazanının altındaki ocakta yakarken, bir mektubun üzerindeki Osmanlıca el yazısının güzelliği dikkatini çekmiş ve
mektubu okumuş. Mektubun sonunda “Kardeşin Kemal” yazıyor. Yazıların içeriğini okuyunca bu mektubun Büyük
dedem Emin Bey’e, vatan şairi Namık Kemal tarafından yazıldığını anlamış. Babaannem arkeolog olan halama
bu mektubu vermişti. Halam da bu önemli belgenin tercüme edilerek aslına uygun şekilde Türk Tarih Kurumu
tarafından basımının yapılmasını sağladı. Bu Namık Kemal’in bilinmeyen bir mektubu adıyla yayımlandı. Kim bilir
nice önemli evrak bu arada heba oldu. Bu tür evrakların çoğunu rahmetli babam sahaflara yok pahasına sattı.
Köşkün mimarisi ve bahçesi nasıldı?
Köşkte kimler yaşıyordu?
“Büyük havuzda yüzerdik”
Köşk Osmanlı ve Avrupa mimarisinden esintiler taşıyordu.
Salon tavanındaki renkli çiçek resimleri altın yaldızlı
kabartmalar adeta yıldız sarayını andırıyordu. Köşkte
3 mutfak, bir hamam, bir banyo, 4 tuvalet, 1 kiler ve
3 salon,15 oda mevcuttu ve üç katlı idi. Bahçesinde üç su
kuyusu, bir su sarnıcı ve üç büyük
havuz vardı çocukluğumuzda en
büyük olan havuzda yüzerdik.
Eskiden Acıbadem’deki her
evin bahçesi meyve ağaçlarıyla
doluydu. Kimse meyve satın
almazdı. Biz elma, armut, incir,
üzüm, dut, ayva, nar, erik, vişne,
kiraz, şeftali, kayısı, badem,
ceviz, limon almazdık bir
muz ağacı eksikti diyebilirim.
Çam ağaçlarının gölgesinde
oturmak, fıstık çamlarından
düşen kozalakların arasındaki
fıstıkları kırıp yemek,
bu arada mis gibi leylak
kokusunu yada ıhlamurların
kokusunu içine çekmek çok hoştu doğrusu.
Köşkün çalışanlarına gelince, onlar için müştemilatlar,
kalacak tek katlı konutlar varmış. Buralarda hizmetçiler,
aşçı, bahçıvan, mürebbiye ve büyük dedem Mabeyinci
Emin Bey’in yaşlılığında bakıcılığını yapan Viyanalı
Matmazel Mitzi ikamet edermiş. Bizim zamanımızda
Yemen Harbi’ne katılmış Bahçıvan Şükrü dedemiz vardı
Yemen’de başına gelenleri anlatır şehit olan arkadaşlarına
göz yaşı dökerdi. Şükrü Dede aileden gibiydi biz onu
bahçıvan olarak değil akrabamız gibi görürdük, ev
hizmetlerine de köşkün emektarı Seher Teyze gelirdi.
O da bizim ninemiz gibiydi.
Köşkün bahçesi ve sınırları nereye kadar uzanıyordu?
Daha sonra nasıl bir değişim yaşandı?
Köşkün bahçesi parsellenerek, bugün bir
bölümüne Çakmak Sitesi inşa edildi.
Köşkün bahçesi şimdi Komşu Fırın’ın olduğu binadan
Marmara Sitesi’nin (bu alanda Şerife Halam’ın köşkü vardı)
bittiği Emin Bey Sokak’ın başından Kerimzade Sitesi’nin
bahçesinin sonuna yani Koşuyolu’na kadar bir alanı
kaplardı. Halen Hayriye Halamın köşkü restore edilip
Özel Ana Okulu yapılmış olarak durmaktadır. Dedemin
bağışladığı arsa üzerinde halen Dr. Sait Darga İlkokulu
yer almaktadır. Köşkün bahçesinin diğer ucu ise Çakmak
Sitesi Sokak’ın olduğu Acıbadem Köprüsü’ne kadar
uzanırdı. Çocukken E5 yolundan Cumhuriyet Bayramı
ve 30 Ağustoslar’da tanklar, Kadıköy’deki resmi geçit
kutlama törenlerine katılmak için geçerdi ve biz oradan
askeri araçların geçişini seyrederdik.Daha sonra dedemin
sağlığında köşk parsellenerek bir kısmı bugünkü Çakmak
Sitesi sokak olan bölüm, kat karşılığı olarak Çakmak
inşaata verildi.
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ
9
Anılar
Köşkte günlük yaşam nasıldı?
Babannem piyano, dedem
viyolonsel çalar, maskeli
balolar düzenlenirmiş
Babaannem ve dedemin gençlik
yıllarında köşkte yaşam çok
mutlu neşeliymiş. Bahçenin çeşitli
yerlerinde havuzlar vardı, bu
havuzlara kaseler içinde mumlar
yakıp koyarlar, geceleyin rüzgarın
esintisiyle havuzun içinde gezinen
ışık saçan sandallar gibi görünürmüş. Babaannem piyano,
dedem viyolonsel çalarmış. Maskeli Balolar düzenlenirmiş.
Ben o günleri görmemiş olsam da o günlerden kalan bir
Napolyon Bonapart şapkası ve maskelerle oynadığımı
hatırlıyorum. Yılbaşılarında çam ağacı süslenir (ağaç değil,
sadece dal kesilir ve diklemesine konularak süslenirdi) aile
ve tanıdıklar toplanır hediye çekilişleri yapılırdı.
Fakat, dedemim vefatından sonra benim çocukluğumda
köşkte yaşam hiç de öyle mutlu değildi. Babaannem
her akşam saat 23.00’ de bir saat kadar piyano çalardı.
Babamla bu yüzden kavga da ederlerdi.
“Anne ve babamın boşanması ile benim için
cehennem gibi acı dolu günler başlamış oldu”
Hiç unutmam köşkün caddeye bakan bölümünde bir
kameriyesi vardı. Bir gün orada biraderimle otururken
yoldan geçen hanımlardan biri “çok şanşlısınız
çocuklar cennet gibi yerde yaşıyorsunuz” dediğinde
“Teyze ne cenneti cehennem burası cehennem”
demiştim. O hanım da çok şaşırmıştı. Dedemin vefatı
sonucu babam kendi payına düşen miras hakkını alınca,
ilk işi annemi boşamak oldu, böylece benim için acı
günler başladı.Yani cehennem hayatı. Tabii bu çok uzun
bir hikaye sayfalar dolusu yazmak gerekeceğinden bu
kadarla cevabı vermiş olayım.
Acıbadem’e damgasını vurmuş olan bu köşk, çok göz
önünde olması sebebi ile merak uyandırmaktadır.
Köşkün son durumu ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Köşkü babaannem Sabiha Darga’nın vefatından sonra,
1997 yılı sonlarında sattık. Satın alan bey restore etmek
için halen uğraşmakta. Anıtlar kurumu prosedürleri ve
bahçenin yeşil alan olması sebebiyle daha da bu uğraş
sürecek gibi gözüküyor. Bir an önce köşkün restore
edilmesi için kolaylık gösterilmesini ve Acıbadem’e yakışır
bir görünüme kavuşturulmasını diliyorum.
Şiirle uğraştığınızı
biliyoruz. Murat Darga
kimdir? Kendinizden
bahseder misiniz?
“Rahmetli babamızın ailemizden kalan serveti son
kuruşuna kadar harcayıp bitirmesi sonucu, bugün
bir apartmanın bodrum katında biraderimle beraber
hayat mücadelesi vermekteyim.”
İlkokulu Yeldeğirmeni Gazi Mustafa Kemal Paşa
İlkokulu’nda, Ortaokulu Özel Marmara Koleji’nde
okudum. Daha sonra öğrenim hayatım yarım kaldı.
Doğrusunu söylemek gerekirse okumayı çok sevdiğim
halde okulu ve eğitim sistemini hiç sevmedim. Çok
sevdiğim halacığım Prof.Dr Ayşe Muhibbe Darga bana
okusaydın iyi bir tarih profesörü olurdun demişti. Kendisi
en kötü günlerimde bana yardımcı olmuş benim Kutup
Yıldızım’dır. Büyük dedem Emin Bey’in genlerinden
bana miras olsa gerek şiir, resim gibi güzel sanatlara ilgi
duydum.
Başta Ortadoğu gazetesi ve Her gün gazetesi olmak
üzere çeşitli gazete ve dergilerde yazı şiir ve söyleşilerim
yayınlandı. Kendi çabalarımla “Kahraman Irkıma Şiirler”
adlı bir kitabım basıldı. Ayrıca Boraltan Köprüsü adlı
şiirim Sayın Esat Kabaklı Bey tarafında bestelenerek ve
okunarak cd ve kasetinde yer aldı. İkinci Dünya savaşının
sonlarında Rus
zulmünden kaçarak
Türkiye’ye sığınan
150 kadar Türk’ün
devrin hükümeti
tarafından Rus
sınırına götürülerek
Rus askerlerine iade
edilmesi ve Türk
askerlerinin gözleri
önünde, o masum
insanların kurşuna
dizmeleri beni
derinden etkilemiş bu şiiri yazmama sebep olmuştu.
Rahmetli babamızın ailemizden kalan serveti son kuruşuna
kadar harcayıp bitirmesi sonucu, bugün bir apartmanın
bodrum katında biraderimle beraber hayat mücadelesi
vermekteyim.
Kendimi yıllar önce bir bayram günü yazdığım şu kısa
şiirimle tarif etmek isterim:
“Ne kurban kesecek param var, ne de pulum.
Tanrının Türklük’e kurban yarattığı bir kulum.”
10 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 11
Çocuk Dünyası
Kurucu Nazlı Edeer:
“Biz okulumuzda mutlu olmayı öğretiyoruz”
“Bizim jenerasyonumuzda maalesef mutlu olmak öncelikli değildi. Oysa ki mutlu olmak bir hedef olmalı.
Biz okulumuzda mutlu olmayı öğretiyoruz.”
Bireyselliklerinin farkında, kendi ayakları üzerinde durabilen, mutlu çocuklar yetiştirdiklerini belirten Mutlu Dünya
Anaokulu’nun Kurucu Nazlı Edeer, 10 yıllık profesyonel iş yaşamının ardından, kurduğu anaokulunda çocuklarla
birlikte olmanın keyfini yaşıyor. Kendisi de bir anne olan Nazlı Hanım, aynı zamanda bir anne duyarlılığı
ile çocukların mutluluğu için çalışıyor.
E
ğitimci bir aileden gelmesi nedeni
ile, eğitimin değerini bilerek
büyüdüğünü belirten Nazlı Hanım;
“Anaokulu çocuklarımızın eğitim
hayatlarının başladığı ilk basamak.
Bu kritik dönemde okulumuzda
çocuklarımız için; kendilerini rahat
hissedebilecekleri, aidiyet hissini
yaşayıp benimseyebilecekleri, sosyal,
duygusal, zihinsel, fiziksel gelişimlerini,
planlanmış uyaranlarla destekleyen,
öğrendiklerini, daha sonra öğrenecekleri
için altyapı olarak kullanabilecekleri
bir ortam hazırladık. 15 yıldan bu
yana Koşuyolu Caddesi’nde hizmet
veren okulumuz, yenilenmiş yüzüyle,
miniklere oyunla öğrenme sevgisi
aşılamaya devam ediyor.”
Milli Eğitim
müfredatının
çeşitli etkinliklerle
zenginleştirildiği
okulda;
Çocuk yogası
Modern dans ve bale
Jimnastik
Satranç
Seramik
Müzik
Her gün İngilizce
(oyunlarla şarkılarla)
çalışmaları yapılıyor.
12 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Çocuk Dünyası
Yenilenmiş yüzüyle miniklere
kucak açmaya devam ediyor
500 m2 açık ve kapalı alanı
ile Koşuyolu Caddesi’ndeki
müstakil binasında yıllardır
miniklere kucak açan okul,
3-6 yaş için tam zamanlı
eğitim verirken, 2-3 yaşı oyun
gruplarına kabul ediyor.
Okulda tüm sınıflar, eğitim
kadrosu, fiziksel alanların
kullanımı ve eğitim
programlarının uygulanması,
Milli Eğitim Bakanlığı kanun
ve yönetmeliklerine uygun
olarak düzenlenmiş.
Büyük ve aydınlık
yemekhanesinde sabah
kahvaltısı, öğle yemeği ve
ikindi kahvaltısı beslenme
uzmanının yönlendirmesi ile,
hijyenik şartlarda öğrencilere
sunuluyor.
Haftada bir gün Uzman
Psikolog Danışman
Şebnem İmeryüz tarafından
psikolojik desteğin verildiği
okulda, dileyen aileler
randevu alıp, çocuk ve
aile danışmanlığından
yararlanabiliyorlar.
“Okul öncesi dönemde iyi hazırlanmış bir çocuk, yaşam boyu başarılı olur.”
Okul öncesi dönemde iyi hazırlanmış
bir çocuk, yaşam boyu başarılı olur
anlayışı ile, “çocuklarımızın eğitiminde
ilk adımlarını bizimle atacaklarının
bilinciyle çalışıyoruz diyen Nazlı
Edeer, okul olarak hedeflerini şöyle
özetliyor. “Bu yolda amacımız, Atatürk
ilke ve devrimlerine bağlı, disiplinli,
benlik saygısı gelişmiş, toplumda bir
birey olarak yer aldığının farkında,
kendisini ifade edebilen, sorumluluk
sahibi, kendi haklarını bilirken,
Bilgi alma ve randevu için:
Koşuyolu Cad. No:32 Koşuyolu
Tel: 0216 545 02 88 - 0530 521 67 87
başkalarının haklarına da saygı duyan,
paylaşımcı, ahlaki değerlerimize
karşı duyarlı doğayı koruyan nesiller
yetiştirmektir.
Hedefimiz öğrencilerimize özgürce
deneyimler yaşayabilecekleri,
ilgi yetenek ve yaratıcılıklarını
geliştirebilecekleri, bireyselleşmelerini
destekleyen, araştırmacı ve sorgulayıcı
kimliklerini pekiştiren kaliteli bir okul
öncesi eğitim sunmaktır.”
www.mutludunya.com.tr
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 13
Konuk
Konuk
Luthier Feridun Tanrıkut
Ağaca ses veriyor
Onun emekleri, ağaçtan sese dönüşüyor. 30 yıldır atölyesinde, özel el yapımı gitarlar yapan
Luthier Feridun Tanrıkut, yeteneğini, bilgi ve deneyimini kullanarak geleceğe eserler bırakıyor.
Duyduğumuz, keyifle dinlediğimiz pek çok müzik kaydında onun parmak izleri var. Profesyonel
müzisyenlere özel üretim gitarlar yapan Feridun Usta, bu yolda neredeyse 30 yılı devirmiş olsa
da, aslında kendisi daha oldukça genç.
Onun merakı daha çocuk
yaşlarda; 14-15 yaşlarında
başlayınca, merakı ile
yeteneklerini birleştiren
Feridun Tanrıkut, bugün
ülkemizde aranan bir kaç
Luthierden biri haline gelmiş.
Yurt içinde akademisyenler
ve profesyonellere özel
üretim yapan Feridun Usta’nın
yaptıkları, Amerika, Yunanistan
ve Almanya’dan da alıcı
buluyor.
Dünya standartlarında klasik ve elektro gitarlar
yapan Feridun Usta için, ağacın etkileyici bir müzik
enstrümanına dönüşme yolculuğu 4 ay ile 1 yıl
arasında sürüyor.
Aynı zamanda iyi bir müzisyen olan
Tanrıkut, ürettiği gitarların sesini
öncelikle kendisi deniyor. Gitar çalmaya
ve yapımına yönelik çalışmalarına aynı
zamanda başlayan Tanrıkut, kısa sürede iyi
bir blues gitaristi olmuş ve çeşitli gruplarla
birlikte bir dönem çalışmalar yapmış. Fakat
daha sonra tercihini daha çok sevdiği
yapımdan yana kullanıp, yapıma yönelik
çalışmalarına ağırlık vermiş.
1987 yılından beri, standart ölçülerin yanı
sıra, farklı ölçülerde de elektrik, akustik
ve klasik gitar üzerine başarılı çalışmalara imza atan
Feridun Tanrıkut, aynı zamanda tamir konusunda da
büyük bir deneyime sahip. Tanrıkut, şu an Acıbadem’deki
atölyesinde MRC adı altında, özellikle klasik ve akustik
ağırlıklı yapım ve tamir çalışmalarını sürdürüyor.
14 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Konuk
“Bu iş, sanatı, zanaatı, mühendisliği ve marangozluğu barındırıyor.”
Bir müzik enstrümanının yapımı
öncelikle ağaç seçimi ile başlıyor.
Ağacın cinsi önemli zira, ağaç, sesin
rengini etkiliyor. Daha çok Rose Wood
familyasından ağaçlar kullandığını
belirten Feridun Usta, üst kapakta ladin
ve sedir ağacı kullandıklarını söylüyor.
Flamenko gitarda ise yan ve sırtlarda
selvi ağacı kullanıyor. Atölyede uzun
yıllar dinlenme ve kurumaya bırakılan
ağaçlar, 5 yıl sonra yapıma uygun
hammadde halini alıyorlar.
Masif ağaç kullanarak yaptığımız
gitarlarımızda ses kalitesini üst düzeyde
tutmak amacıyla özel gomalak
cilasını tercih etmekteyiz. Gitarlarımız
dayanıklılık ve kolay çalınabilirlik, ses
kalitesi gibi amatör ve profesyonel
gitaristlere hitap edecek niteliktedir.
Standart çalışmaların yanı sıra,
yapılabilirliği göz önünde tutulmak
kaydı ile farklı çalışmalara da imza
atmaktayız. Çalan kişinin tercihlerine ve
kişinin eline göre sap ölçüsü, ağacı
ve tel boyu farklı olabilmektedir.”
Atölyede üretimin yanı sıra, tüm
gitarların tamiri, tıpkı yeni bir gitar
aldığınız hissini yaratacak kalite ve
sağlamlıkta yapılıyor.
Tüm çalışmalar, meraklıları için Feridun
Tanrıkut’un, facebook ve İnstagram
sayfalarında sergileniyor.
Luthier Feridun Tanrıkut, “Bu
iş, sanatı, zanaatı, mühendisliği
ve marangozluğu barındırıyor.
Oldukça derin bir mevzu” diyor ve
yaptığı çalışmaları şöyle özetliyor:
“Önemli olan yapılan çalışmalarda
kullanılan materyal kadar, o
materyallerden olabilecek mak-simum
verime ulaşmaktır. Bilindik gitar
tınılarının dışında farklı seslere, tonlara
ulaşmak, kendine has karakteri olan ve
aynı zamanda rahat çalınabilen gitarlar
üretmektir.
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 15
Güzellik
Ütüleme Lazer Epilasyon ile
Masaj Rahatlığında
Epilasyon
Lazer epilasyon son yıllara gelene kadar hep acılıydı ve bu
yüzden bir çok kişi bu cihazlara temkinli yaklaşıyordu.
Türkiye’de “Ütüleme Epilasyon” adıyla markalaşan Soprano
Lazer cihazları ile artık bu korku ortadan kalktı. Bu yöntemle, cilt
üzerinde ütüleme denilen hızlı hareket ve atışlarıyla istenmeyen
tüylerinizden hiç acı ve ağrı duymadan kurtulabiliyorsunuz.
“Alma Lasers” firmasının cihazlarıyla, ütüleme lazer
epilasyonu gerçekleştiren Sahra Bulut Estetik ve
Güzellik Merkezi, geçtiğimiz günlerde Koşuyolu
Cevatpaşa Sokak’taki yeni yerinde hizmet vermeye
başladı. Uzun yıllar Suadiye’de hizmet veren merkez,
şimdi de Koşuyolu’nda Soprano lazer cihazlarıyla
acısız, ağrısız epilasyon işlemi gerçekleştirmeye devam
ediyor.
Sahra Bulut Estetik
Merkezini ziyaret
ettik ve ütüleme
lazer epilasyon nedir
sorusunu, Sahra
Bulut’un kendisine
sorduk.
Uygulama sabit atışlarla değil, deri üzerinde “ütü yapar
gibi” gezdirilerek yapılmaktadır. Bu nedenle uygulama
tekniği “ütüleme” olarak adlandırılır.
Kadın ya da erkek kimlere hizmet veriyorsunuz?
Uygulama daha çok hangi bölgelere yapılıyor?
Biz estetik merkezi olarak bay ya da bayan ayrımı
yapmadan, herkese hizmet veriyoruz. Şimdiye kadar
yaklaşık üç bin kişiye, lazer hizmeti verdik. Bunun
neredeyse yarısı erkek hastalarımızdan oluşuyor.
Erkeklerde en çok talep edilen bölgeler genel olarak
sakal üstü, sakal altı ense koltuk altı ve özel bölge
çoğunlukta, ama tüm vücut için uygulamaya giren
hastalarımızda var tabi ki.
Ütüleme lazer nedir?
Ütüleme lazer herşeyden
önce sadece Soprano
lazer cihazlarıyla acısız
ve ağrısız yapılır. Dört
mevsim yaptırılabilir. Seans
aralıkları 6 ila 8 hafta
arasındadır ve kesinlikle
rötuş seansı gerektirmez.
Cilt üzerindeki istenmeyen
kıllar jiletle bir gün öncesinden tıraşlanır ve uygulama
anında jel sürülür, bu jel herşeyden önce atılan lazer
ışığının direkt kıl köküne odaklanmasını sağlar,
bir nevi çimento görevi görür ve lazer ışığını cilde
gömerek dışarı boşa gitmesini engeller. Bir tüm vücut
30 dakikada tamamlanır. Bu yöntemle, istenmeyen
tüylerinizden masaj yaptırıyor hissiyle kurtulabilirsiniz.
16 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Güzellik
Kaç seansta sonuç veriyor?
Kesin sonuç mudur?
Bayanlarda 8 seans, erkeklerde
ise 10 seansın sonunda %85 ila
%95 arası kıl bitirme garantisi
veriyoruz. %95’ in üzerine çıkmak
da mümkün olabilir. Fakat bunu
kişinin kıl yapısını ve ten rengini
muayene etmeden ezbere söylemek
yanlış olur. Eğer kişinin hormonal bir
hastalığı yok ise ki eğer varsa, lazer uygulaması
tedavi ile birlikte ilerlemelidir. Vücuttaki tüylenme
hormonal bir bozukluktan kaynaklanmıyorsa evet
kesin sonuçtur.
Epilasyon dışında ne gibi
uygulamalara yer veriyorsunuz?
Kavitasyon, radyo frekansı,
G5 masajı, elektro terapi, pasif
jimnastik gibi yöntemlerle
zayıflama ve selülit tedavisi
yapıyoruz. Ayrıca cilt bakımı
bölümümüzde antiaging, ışık
peeling (leke tedavisi), kimyasal peeling
gibi bir çok uygulamaya yer veriyoruz.
Ayrıca kalıcı makyaj bölümümüzde kaş, göz üstü,
göz altı ve dudak kontürü gibi uygulamalar da
gerçekleştiriyoruz.
Epilasyonu kimlere öneriyorsunuz?
Kadın ya da erkek farketmez herkese, özellikle
de çalışan insanların yaşamına büyük bir konfor
sağladığı için öneririm. Zaten uygulama sonrası bir
sonraki seansınıza kadar asla ağda veya jilet ihtiyacı
duymuyorsunuz, tatile kafanız rahat gidiyorsunuz,
ola ki ani bir hastalıkla karşılaştınız ve hastanede
yatmanız gerekiyor, işte o zaman kafanız çok rahat
oluyor.
Kadronuz kimlerden oluşuyor?
Tüm çalışanlarımız eğitim almış, uzman
estetisyenlerden oluşmaktadır. Ayrıca bünyemizde
bulunan doktorumuzla, dolgu, botox, mezoterapi,
prp, somon dna’sı, varis tedavisi gibi bir çok
uygulama da gerçekleştirmekteyiz.
Sahra Bulut Estetik ve Güzellik
Randevu ve Danışma Tel: 0216 445 1 666 Gsm: 0545 828 98 48
Cevatpaşa Sok.No:4 Koşuyolu
www.sahrabulutestetik.net
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 17
Diş Sağlığı
“Lazer desteği ile,
Ağrısız, kanamasız implant
uygulaması mümkün”
Günümüzde doğal dişin yerine geçecek en iyi alternatif diş implantlarıdır.
Hastanın kendi dişine en yakın sonucu veren implant uygulamaları artık
lazer desteği ile ağrısız, dikişsiz gerçekleştirilebiliyor.
K
endi kliniğinde 27 yıldır implant uygulaması
yapan ve bunun son 10 yılında ise klasik
implant uygulamasının yerine, lazer destekli
implant uygulaması gerçekleştiren Diş Doktoru Burak
Serdaroğlu’ndan, lazer destekli implant uygulaması
hakkında bilgi aldık. Serdaroğlu, lazer destekli tedavinin,
klasik yöntem tedavilerine göre çok kısa sürede bittiğini
ve işlem sonrası hastaya inanılmaz bir konfor sağladığını
belirtiyor.
“Lazer destekli implant uygulamasında, tedavi sonrası
yara bölgesinde şişlik, kanama ve ağrı olmaz, çünkü diş eti
dokusu kemik üzerinden ayrılmadığı, yani kesik bir yara
bölgesi oluşmadığı için, her cerrahi işlem sonrası oluşması
muhtemel olan ağrı, kanama, şişlik büyük ölçüde önlenmiş
olur. Hastalar, cerrahi dikiş dahi atılmadığı için, uygulama
gününde dahi konuşma zorluğu çekmez, günlük
yaşantılarına kaldığı yerden devam edebilirler.”
İmplant nedir?
İmplant diş eksikliklerini tamamlamak için kullandığımız,
hastanın kaybettiği dişinin yerine koyduğumuz yapay diş
köküdür. Günümüzde kullanılan en modern diş protez
sistemidir. İnsanın kendi doğal dişinin yerine geçebilen
en iyi çözüm diyebiliriz.
Kimlere uygulanabilir? Kullanım ömrü
konusunda neler söyleyebilirsiniz?
“Kendi kliniğimizde sizlere 25 yıllık problemsiz
kullanılan implant protez örnekleri gösterebiliriz.”
Öncesinde yapılacak klinik ve radyografik muayeneden
sonra hemen hemen her vakaya implant uygulaması
yapılabilir. İmplant uygulamasında yaş sınırlaması
kesinlikle yoktur. Her yaş grubuna sağlıklı bir şekilde
uygulanabilir.
İmplantın ömrü, hastanın mevcut kemik durumu,
tercih edilen implantın kalitesi, yapılan protezin yapısı
ve hastanın ağız hijyeni ile doğrudan ilişkilidir. Bu
bahsedilen hususlara dikkat edilerek yapılan implant
protezin ömrü için, hastanın kendi dişinden farkı yoktur
denilebilir.
Kendi kliniğimizde sizlere 25 yıllık problemsiz kullanılan
implant protez örnekleri gösterebiliriz.
Siz klasik yöntem
yerine lazer destekli
implant uygulaması
gerçekleştiriyorsunuz.
Lazer destekli implant
uygulamasının
avantajları nelerdir?
“Lazerle, ağrısız, kanamasız, dikişsiz implant
tedavisi mümkün”
Operasyon, kullanılan anestezikler sayesinde ağrısız
gerçekleşir. Kliniğimizde lazer kullanılarak yapılan implant
operasyonunda işlem sonrası ağrı yok denecek kadar
azdır, çünkü lazer kullanılarak yapılan implantasyonda
klasik ameliyatlar gibi diş eti dokusu kesilmez, dikiş
atılmaz ve kanama olmaz.
İmplant yapılırken lazer kullanılması hastaya mükemmel
bir konfor sağlamaktadır. Operasyon süresi çok çok
kısalır. 5-7 dakika arası bir implant takılabilir. Daha önce
belirttiğim gibi işlem sonrası dikiş atılmaz, böylelikle hasta
bir hafta süreyle ağzında dikiş iplikleriyle gezmek zorunda
kalmaz, ayrıca dikiş iplerinin neden olabileceği enfeksiyon
riski de oluşmaz. Doku bütünlüğü bozulmadığı için
kanama, kanamaya bağlı şişlik de olmaz. Bütün bunların
neticesinde ağrı yok denecek kadar azdır.
18 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Diş Sağlığı
Ağız implantı kolaylıkla kabul edebiliyor mu?
Kullanımı konusunda bir sıkıntı yaşanıyor mu?
İmplant yaptırmış bir hasta dişini kullanmaya başladıktan
bir kaç ay sonra protezini kendi dişiymiş gibi hisseder.
Çünkü diş çekiminden sonra kaybolan basınç algılayıcı
reseptörler implantın çevresinde tekrar oluşur. Böylelikle
yani implant çevresindeki dokuların implanta diş gibi
davranması neticesinde hasta, implantı kendi dişinden
ayırt edemez hale gelir ve hastaya kendi dişiymiş gibi bir
izlenim verir.
İmplant, bir kaç diş eksikliği probleminin giderilmesinde
uygulandığı gibi, tüm diş eksikliklerinin giderilmesinde de
oldukça uygun çözüm sunmaktadır. Maliyeti düşürmek
için total diş eksikliği olan hastalarda iki veya dört
implanta bağlı damak protezleri tercih edilebilir. Tabi ki
bu tip protezler sabit protezler kadar konfor sağlamasa
da, implantsız protezlere göre oldukça kullanımı rahattır.
Hasta protezi, istediği zaman çıkarıp takabilirken, protez
yemek yeme sırasında asla oynamaz. Mesela üst çenede
protez tutuculuğunu implantlar sağladığından, damağın
orta kısmı açık olabileceği gibi, alt çenede de oldukça
küçük bir akrilik protezle bile, dilin oluşturabileceği
oynama sıkıntısı giderilmiş olur.
İmplantın tedavi süresi ne kadardır?
“Lazer Cerrahisi, anında yükleme
yapabilme olanağı sağlıyor”
Ekseriyetle 1.5 - 2 ay denilebilir. İmplant ve üst protezin
bitimi ve bunun süresi hastanın mevcut kemik kalitesine,
kullanılacak implantın yüzey özelliklerine bağlıdır. Ancak
anında yükleme yapılabilecek implantlar da kullanmaktayız.
Özellikle lazer cerrahisi ile diş eti dokusu açılmış
operasyonlar bizlere, hemen ölçü alıp, hastanın protezini
anında yapıp, birkaç saat içerisinde hastanın protezini
teslim etmemize imkan vermektedir. Böyle uygulamalar
tamamıyla hasta ile hekim arasındaki beklenti ve tercih
diyaloğu neticesinde belirlenmektedir.
Oral Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği
Oral Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği, çocuk ve yetişkin
hastalar için, diş eti hastalıklarının tedavisi ile, cerrahi,
protez, implant, ortodonti ve diş estetiği konusunda
Acıbadem’de 20 yıldır hizmet veriyor. Poliklinikte,
ağız, diş ve çene cerrahisi alanında Diş Doktoru Burak
Serdaroğlu ile diş eti hastalıklarının tedavisinde ise
Diş Doktoru Alparslan Ertürk çalışmalarını birlikte
yürütüyorlar.
Oral Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği
Acıbadem Cad. No.146 Tibaş Park Sit. A Blok D:1 Acıbadem
Tel: 0216 325 24 03 / 327 59 09
www.oralsaglik.com
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 19
Sağlık
Kansızlık
Çocuk Gelişimini Etkiliyor!
Kansızlığın tüm dünyada her yaş grubunda görüldüğünü belirten Yeditepe Üniversitesi Hastanesi
Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof. Dr. Sabri Kemahlı,
çocuklarda özellikle yenidoğan döneminden başlayarak, değişik nedenlere bağlı olarak anemi
görüldüğüne dikkat çekti.
“G
elişen bir organizma olması
nedeniyle çocuklarda,
yenidoğan döneminden başlayarak,
her organ ve sistemde olduğu gibi
kan yapıcı sistemde de çok önemli
değişimler olur ve bu durum kan
değerlerine yansır. Yenidoğan bir
bebeğin kan değerleri daha büyük
çocuklardan çok farklıdır. Erişkin
kadınlarda 12-16, erkeklerde 13-17
gram/dl hemoglobin değeri normal
kabul edilir. Yenidoğan döneminde
ise bu değerler 13-19 arasındadır.
Doğumdan sonraki ilk haftalarda
fizyolojik olarak bu değerler giderek
düşer ve 8-12 hafta dolaylarında 9-10
gram/dl’ye kadar iner. Prematüre doğan bebeklerde
bu düşüş daha erken başlar (3-7 hafta) ve daha
düşük düzeylere (7-8 gram/dL) iner. Bu duruma
”yenidoğanın fizyolojik anemisi” denir. Hemoglobin
değerleri birkaç hafta bu düzeylerde sabit kaldıktan
sonra yükselmeye başlar. Bu dönemde herhangi bir
klinik bulgu olmadığı gibi bu düşük düzeyler nedeniyle
herhangi bir tedaviye de gerek yoktur, çünkü bu
normal, fizyolojik bir durumdur.
“Çocuklarda en sık görülen kansızlık nedeni
demir eksikliğidir”
Daha sonraki dönemlerde çocuklarda en sık görülen
anemi nedeni demir eksikliğidir. Demir eksikliği en
sık olarak yetersiz demir alımı sonucu gelişir; daha az
oranda barsaklardan çeşitli nedenlerle kan kaybı, ya
da emilimin bozulduğu hastalıklar buna yol açabilir.
Ergenlik dönemindeki kızlarda menstrüasyonla kan
kaybı da demir eksikliğine neden olabilir.
“Anne sütü alan bebeklerde ilk aylarda demir
verilmesine gerek yoktur”
Aneminin önlenmesi için besinlerle yeterli demir
alınmalıdır. Bebeklerin en az 6 ay yalnızca anne
sütü ile beslenmesi sağlanmalıdır. Anne sütü alan
bebeklerde ilk aylarda demir verilmesine gerek yoktur,
ancak 4.-6. aydan sonra gerekir. Anne sütündeki
demirden yararlanma inek sütüne
göre daha fazladır; inek sütüyle
beslenenlerde demir eksikliği riski
daha yüksektir. Genellikle 1 yaşına
kadar ek demir gerekmekle birlikte
çocuğun aldığı diğer besinler göz
önüne alınarak çocuk hekimi tarafından
bir düzenleme yapılmalıdır. Mamayla
beslenenlerde ise, günümüzdeki
mamaların hemen hepsinde demir
bulunduğundan, bunların içerdiği demir
bebeğin gereksinimini karşılayabilir.
Mamanın demir içeriği ve alınan mama
miktarı ile diğer ek besinler göz önüne
alınarak ek demir verilmesine gerek
olup olmadığına hekim tarafından karar
verilir. Prematüre doğan bebeklerde
demire daha erken (1. ayın sonunda) başlanması
gerekir. Her durumda demire başlanmasına ve
dozuna hekim tarafından karar verilmelidir.
“Aneminin en çarpıcı belirtisi solukluktur”
Aneminin en çarpıcı belirtisi solukluktur.
Mukozalarda, örneğin göz kapaklarının iç
yüzeyinde solukluk görülür. Solukluğun
anemiye bağlı olup olmadığı en kesin olarak kan
değerlerinin ölçülmesiyle belirlenebilir. Aneminin
ağırlığına bağlı olarak halsizlik, çabuk yorulma,
kalp hızının artması (taşikardi), solunum hızının
artması, bebeklerde emmeme, iyi beslenememe,
yetersiz ağırlık artışı, büyüme geriliği de ortaya
çıkabilir. Ağır ve uzun süren demir eksikliğinde
bilişsel işlevlerde bozukluk görülebilir ve bu
durum okul başarısını etkileyebilir.
“Tedavi 3 ay kadar sürdürülmelidir”
Demir eksikliği tanısı kan incelemeleriyle konur.
Tedavide genellikle ağızdan demir içeren preparatlar
verilir. Dikkat edilmesi gereken bir konu, anemi ya
da kan değerleri düzelse bile (genellikle 1 ay içinde
normal çıkar) vücudun demir depolarının dolması için
tedavinin 3 aya kadar sürdürülmesidir. Bu yapılmazsa
bir süre sonra anemi yeniden ortaya çıkabilir.
20 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
www.yeditepehastanesi.com.tr
BİLİM
AŞKIYLA
GEÇEN
TAM ON YIL ÖNCE TÜRKİYE İÇİN
ÇOK ÖNEMLİ BİR SAĞLIK PROJESİ
HAYATA GEÇİRİLDİ.
BÜYÜK TAARRUZUN DA YIL DÖNÜMÜ
OLAN 26 AĞUSTOS GÜNÜ HİZMET
VERMEYE BAŞLAYAN YEDİTEPE
ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ, BUGÜN
ÜLKEMİZİN SAĞLIK ALANINDAKİ
BİRÇOK İLKİNİ GERÇEKLEŞTİREN BİR
SAĞLIK KURUMUNA DÖNÜŞTÜ.
BİLİMİN IŞIĞINDA
SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ BU ASİL
YOLCULUĞA EŞLİK EDENLERE
MİNNETTARIZ.
BİLİM
AŞKIYLA
GEÇEN
Kişisel Bakım
El ve Ayak
Sağlığınıza
Medikal ve
Estetik Çözüm
Günlük yaşamda çeşitli nedenlerle yıpranan
el ve ayakların bakımı hem estetik açıdan,
hem de sağlık açısından büyük önem
taşır. Alman Ayak Sağlığı Merkezi, Alman
Podoloji Uygulamalarıyla steril bir ortamda,
Almanya’dan ithal cihaz ve ürünler ile
hanımlar ve beylerin el ve ayak bakımları için
medikal çözümler üretiyor. Haftanın 7 günü hizmet veren merkezin, evde hizmet uygulaması da bulunuyor.
Alman Ayak Sağlığı Acıbadem Şubesi Kurucusu Nilüfer Başaran’dan,
medikal el ve ayak bakımı konusunda bilgi aldık.
Medikal Ayak Bakımı
nedir? Herkes
yaptırabilir mi?
Evet, problemi olmasa
bile, bakım için herkes
medikal ayak bakımı
yatırabilir. Yapılan
araştırmalar ortalama her
100 kişinin 85’inde bir
ayak problemi olduğunu
gösteriyor. Zaman
içinde değişime uğrayan
ayaklarda, kemik ve
eklem deformasyonları,
batık, nasır, siğil,
tırnak-deri mantarı ve
terlemeye bağlı oluşan
çeşitli sorunlar ortaya
çıkabiliyor. Ayaklar, tüm
bu olumsuzluklardan medikal bakımlar ile korunabiliyor ve
oluşmuş problemler yine bu bakımlarla giderilebiliyor.
Diğer taraftan, sert zemin, dar, sivri burunlu ve yüksek
topuklu ayakkabılar, bilinçsiz uygulanan pedikür gibi
nedenlerle de, ayaklarda bir takım problemler karşımıza
çıkabiliyor. Merkezimizde medikal olarak ayak sağlığı
ile ilgilenen Podiatri uzmanlarınca problemleri giderici
bakımlar, özel cihaz ve ürünlerle yapılmaktadır. Özellikle
diyabetli kişilerde ayaklarda his kaybı görülmesi ve his
kaybından dolayı taşınan riskin büyük olması, diyabetik
ayaklarda özel podiatri bakımlarının önemini artırmaktadır.
Podiatri uzmanlarımız, diyabetli kişilerin ayak bakımının
yanı sıra, problemli olsun ya da olmasın, günlük yaşam
temposunda herkesin ihtiyaç duyduğu ayak bakımı üzerine
de çalışmaktadırlar.
Size daha çok hangi konularda başvuruyorlar?
Ne gibi uygulamalar yapıyorsunuz?
Daha çok tırnak batması, mantarlı tırnak, deforme tırnak,
çatlak topuk gibi sorunlar için başvuruda bulunuyorlar.
Başvuranlar arasında diyabetik hastalar çoğunluğu
oluşturuyor. Kliniğimiz el ve ayak problemlerinde, diyabetik
hastalar başta olmak üzere, batık tırnak bakımı, deforme
tırnak bakımı, mantarlı tırnak bakımı, kalınlaşmış tırnak
bakımı (Griyphotic), nasırlar, sertleşmiş deri dokuları, topuk
çatlakları, terleyen ayak bakımı, medikal ayak bakımı,
hamilelere özel ayak bakımı, sporculara ait ayak bakımları,
keratizasyon ve dolaşım bozukluğu olan ayakların bakımı
medikal olarak yapılmaktadır.
22 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Kişisel Bakım
Medikal el ve ayak bakımının,
klasik manikür ve pedikürden farkı nedir?
Artık pek çok kadın ve erkek, klasik manikür, pedikür
yerine daha güvenli olduğu için medikal bakımı
tercih etmektedir. Çünkü hatalı yapılan
manikürlerde, tırnak kenarlarında
doğal olarak bulunan ve tırnağın
canlı bölümünü dış etkilerden,
enfeksiyonlardan koruyan et daha derin
olarak alınabiliyor. Bu durum, tırnak
yatağının ve buna bağlı olarak bir süre
sonra uçtan derinlere doğru parmağın
her türlü dış etkiye açık hale gelmesine
neden oluyor. Merkezimizde yapılan
el bakımında, bu et bölümü kesilmeden,
tırnak üzerinde kalan partiküller de özel
uçlar yardımıyla temizlenir. Tırnak kenarındaki etlerin
kesilmemesi ve her seferinde daha derinlere doğru işlem
yapılmaması, uzun süre manikür yapılan tırnaklardaki
pençeleşme görüntüsünü ve sertleşmesini de önlemektedir.
BATIK TIRNAK TEL UYGULAMASI
(Tırnak Çektirmeye Tek Alternatif)
Medikal el bakımı
nedir?
Tırnak batması, mantar
oluşumu, deformasyonlar
ve tırnak kalınlaşması el
tırnaklarında da görülebilen problemler arasında yer alır. Elde
oluşan bu problemlerin giderilmesi ve tekrarının önlenmesi için
medikal el bakımı gerekir. Merkezimizde, uygun aralıklarla uzman
kişiler tarafından, hijyenik ortamda, steril cihazlarla ve uygun
ürünlerle el bakımı yapılmaktadır.
Merkezinizde Refleksolojiye de
(ayak masajı) yer veriyor musunuz?
MANTARLI TIRNAK BAKIMI
DEFORME VE KALINLAŞMIŞ
TIRNAK BAKIMI
NASIR BAKIMI VE TEMİZLİĞİ
DİYABET AYAK BAKIMI
SPORCU AYAK BAKIMI
HALLUX VAGUS (AYAK ÇIKINTISI)
Refleksoloji, bugün destekleyici ya da tamamlayıcı tedaviler
arasında yer almaktadır. Refleksoloji gerilim ve stresi azaltırken,
bir çok hastalığın tedavisine de iyi gelmektedir. Merkezimizde
dileyen refleksoloji hizmeti de alabilir.
MEDİKAL EL ve AYAK BAKIMI
(Manikür, Pedikür)
REFLEKSOLOJİ
KLASİK MASAJLAR
PROTEZ TIRNAK
Ücretsiz Muayene ve Randevu için
www.almanayaksagligi.com
Acıbadem Cad. Alpaslan Konak Apartmanı No: 218 K:2 Acıbadem (Metrobüs Yakını)
Randevu Tel: 0216 545 00 02 - 0531 275 01 65
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 23
Eğitim
Koşuyolu İngilizce Anaokulu’nun Kurucu Müdürü Filiz Kurtuluş:
“Çocuklar 5 yaşına kadar
çok hızlı dil öğrenirler”
Üç yaşından itibaren okul öncesi eğitimde, iki dilli çocuklar yetiştiren Koşuyolu İngilizce Anaokulu,
uyguladığı eğitimle çocuklara tüm gün okul yaşamı içinde İngilizce konuşma ve becerileri
kazandırmaya devam ediyor. İngilizce’nin ders değil, günlük iletişim dili olarak algılandığı okulda,
öğrenciler çok küçük yaşlarda ikinci bir dili edinmenin avantajını yaşıyorlar.
ocuklar için 0-6 yaş arası
dönemin, yabancı dil
öğrenme açısından hayati
öneme sahip olduğunu
belirten Koşuyolu İngilizce
Anaokulu’nun Kurucu Müdürü
Filiz Kurtuluş, doğumdan itibaren
5 yaşına kadar çocuğun beynindeki
nörofizyolojik mekanizmanın çok
faal olduğuna ve bu mekanizmanın
yardımıyla dilin otomatik olarak
beyne kaydedildiğine dikkat çekti.
Filiz Kurtuluş, 0-6 yaş arasında dil
öğrenmenin önemini ve okuldaki
sistemi dergimize anlattı.
“Anaokulu öğrencileri, ikinci bir
dilin telaffuzunu ve tonlamasını,
mükemmel bir şekilde
öğrenebilecekleri yaştadırlar.”
“Çocuklar duyduklarını adeta bir
kasete kaydedercesine beyinlerine
kaydetmektedirler. Bu dönemden
sonra bu mekanizma özelliğini
kaybetmektedir. Kayıt özelliği sona
ermeden önceki dönemde çocuklar,
bir dili daha hızlı öğrenmekte
ve daha kalıcı bir şekilde
konuşabilmektedirler. Hatta çocuklar
5 yaşına kadar, 5 dil öğrenebilme
özelliğine sahiptirler.
Anaokulu öğrencileri, yabancı
dili, özellikle ikinci bir dilin
telaffuzunu ve tonlamasını, en
rahat ve mükemmel bir şekilde
öğrenebilecekleri yaştadırlar.
“Avrupa Dil Portfolyosunu
tamamlayan çocuklarımız,
yabancı bir ülkede ya da okulda
yaşamını sürdürebilecek düzeyde
İngilizce bilgisine sahip olurlar”
Biyolojik kaynaklı araştırmalar
beynin erken yaşlarda çok hızlı
geliştiğini ve 7 yaşına kadar bu
hızlı gelişimin devam ettiğini
belirtiyorlar. Beyin gelişimi
tamamlandıktan sonra yabancı
dil eğitimi başlarsa, cümle
kurmada hatalar artmakta ve
telaffuzdaki yanlışlıklar ömür
boyu devam etmektedir.
“Okulumuzda günlük iletişim
dili İngilizce’dir”
Okulumuza kayıt olan her öğrenciye
İngiliz Kültür Derneği’nden
Avrupa Dil Portfolyosu verilir.
Okulumuza üç yıl devam eden
öğrenciler 4-5-6 yaş portfolyolarını
3 yıl içinde tamamlayıp, Avrupa Dil
Pasaportu almaya hak kazanırlar.
Bu portfolyo sistemi Avrupa
Birliği ülkeleri tarafından tanınan,
akreditasyonu yapılmış bir sistemdir.
Üç yılın sonunda öğrencilerimiz
anaokulumuzdan mezun olup
ilkokula giderken B1 seviyesinde
İngilizce’yi hiç unutmayacakları
bir sistemle öğrenmiş olurlar. B1
seviye İngilizce ile öğrenci günlük
hayatında yabancılarla kolaylıkla
iletişim kurabilir, belirli bir konuda
düşüncelerini İngilizce olarak
rahatlıkla ifade edebilir.
Okulumuz, “İngilizce Anaokulu”
olarak, bütün anaokulu
faaliyetlerinin İngilizce yapıldığı bir
anaokuludur. Dolayısıyla İngilizce
çocuğun dünyasında günde 1-2
saat yapılan bir “ders” gibi değil,
günlük iletişim dili olarak algılanır.
İngilizce gün boyu sadece sınıfta
değil yemekte, bahçede, tuvalette
iletişim dili olarak devam eder ve
çocuk tıpkı Türkçe’yi öğrendiği gibi
duyarak, konuşarak ve tekrar ederek
İngilizce’yi anadili gibi öğrenir.
24 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Erken Yaşta İki Dilli Eğitim
3-6 yaş Anaokulu Eğitimimizde;
İki Dilli Eğitim
Avrupa Dil Pasaportu
Her Sınıfta İki Öğretmen
Görsel Sanatlar
Okul Psikoloğu ile
Psikolojik Danışmanlık
Müzik / Orff
Dans
Jimnastik
Satranç
gibi etkinliklerle, çocuklarımızın
gelişimlerine katkıda bulunuyoruz
Koşuyolu İngilizce Anaokulu
Cevatpaşa Sok. No:39 Koşuyolu Tel: 0216 340 08 06
www.ingilizceanaokulu.com/kosuyolu
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 25
facebook.com/kids.aloud
.
İçimizden Biri
Her işin bir
ustası var
Sıhhi Tesisat Ustası
Köksal Usta ile…
“Bir insan her işi yapamaz. Yapmamalı.
Her işin bir ustası olmalı.”
“İş kişinin aynası olacak.
Sevdiğin işi yapacaksın. İşini çok seveceksin.
Sadık olacaksın. Dürüst olacaksın.
Yaptığın işin sonuna kadar arkasında
duracaksın.”
…diyor Köksal Usta.
50 yıldır sıhhi tesisat tamir ve onarımı
işi ile uğraşıyor. Kendisi, eğitimi
ve tecrübesi ile gerçek bir usta
olduğundan, Köksal Usta adını hak
ederek almış. Bunu evinizin ya da
dairenizi ona teslim ettiğinizde daha
iyi anlıyorsunuz ve sonra da böylesi
kaldı mı diyorsunuz. Hem usta olarak
işini iyi bilecek, sözüne sadık olacak.
Üstelik yaptı mı, ömürlük iş yapacak.
Bu yüzden adı ustadır. Savaş Ay’a olan
benzerliğinden, bazen de Savaş Usta
olarak anılır.
Köksal Usta, yaptığı işi sevmenin
ötesinde, yaptığı işten haz duyan
bir insan. Belli ki tutkuyla bağlı yıllar geçse de,
işine. Sanırsınız hayati bir ameliyata giriyor işinin
başındayken. 1980’li yıllardan bu yana Acıbadem,
Koşuyolu civarında çalıştığından, bir çok sitenin,
binanın yapımına şahitlik etmiş, tesisatına el atmış. Bu
yüzden zorlu ve karışık tesisat işlerinde bile son noktayı
koyma konusunda oldukça usta.
Almanya’da ve Norveç’te edindiği bilgi ve
tecrübesini, ülkesine taşıdı
Köksal Usta, daha ortaokul yıllarında Almanya’ya
gidiyor. Makine ve teknik işlerle uğraşmaya meraklı bir genç olarak, Bremen’de en büyük gemi inşa
tersanesinde, kaynak, sıhhi tesisat, kalorifer ve torna
tesviye üzerine hem eğitim alıyor, hem de çalışıyor.
4 yıllık bir eğitimden sonra aynı firmada çalışmaya
devam ediyor. Sonrasında aynı iş
kolunda bir süre Norveç’te çalışan
usta, 1981’de Türkiye’ye dönüyor ve o
gün bugündür, edindiği tüm bilgi ve
tecrübesini ülkesine taşıyor.
Yaşamın her alanında haz
duyarak yaşamayı seçen Köksal
Usta, başarısını bu haz duygusuna
ve Almanya’da aldığı eğitim ve
iş tecrübesine bağlıyor. Kendisi
Avrupa ile Türkiye arasındaki
farkı şöyle anlatıyor:
“Oradaki iş disiplini maalesef
burada yok. Orada herşeyden önce bir sistem
var ve kimse bu sistemin dışına çıkmaz. Herkes
her işi yapmaz. Bu genel bir prensiptir. Burada
yanlış olan, herkesin her işi yapmaya çalışması.
Burada her şey günü birlik düşünülüyor. Herşey
deformasyona uğramış durumda. Müşteri bile
ucuzu istiyor artık, çok iyi olanı değil.” diyerek
serzenişte bulunuyor.
Yaptığı işler ve kimliği ile örnek duruş sergileyen
Köksal Usta, ustası olduğu sıhhi tesisat tamirinde
olduğu kadar, hayatın içinde de usta bir tavır sergiliyor.
Bu yüzden konuşurken, müşterileri ile kurduğu
dostluklardan sevinçle bahsediyor.
Köksal Ustalar kolay yetişmiyor…
26 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
ACIBADEM’in Tek Butik Dil Okulu
Çocuk, Genç, Yetişkin Herkes İNGİLİZCE Konuşsun Diye...
• %100 konuşma bazlı Callan Method ile kişilerin ihtiyacı olan alana özel hazırlanmış program ile bireysel ve de özel grup ingilizce dersleri
• Diğer eğitim sistemlerine oranla çeyrek zamanda hızlı ve sonuç odaklı dil eğitimi
• Dil öğrenimi kişinin günlük hayatına ve uzun dönemde yaşam biçimi olarak uyarlayabilen dil öğretim koçluğu
Seval Cebeci yönetiminde, yabancı hocalar eşliğinde
“Callan Method” ile daha kolay İngilizce
Ücretsiz demo ders ve sözlü seviye tespiti
1 kişi fiyatına 2 kişiye özel ders imkanı.
Herkes İçin İngilizce Eğitimi
• 7-18 Yaş Grubu İçin İngilizce
• Yetişkinler İçin İngilizce
• TOEFL, IELTS, YDS, KET, PET, FCE, IGCSE, YDS Sınavlarına ve Tüm Proficiency Sınavlarına Hazırlık
• Kurumsal Eğitim ve Danışmanlık
• Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı
English Speaking Club
Başlıyor!
Her Cumartesi her seviyeden
bireylerin İngilizce pratik yaptığı
konuşma kulübümüze sizleri de bekleriz.
Acıbadem Cad. Aras Apt. No:139 Kat:3 D:11 Acıbadem
Acıbadem
Koşuyolu
Altunizade
Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 27
Tel: 0216 326 27 99
- 0546
245 26
68 www.capitalenglishedu.com
Sağlık
Soğuk
Algınlığına
Dikkat!
“Afrika Sardunyası,
Ekinezya, Propolis
ve Betaglucan soğuk
algınlığına iyi geliyor.”
Havaların soğumaya başladığı şu günlerde, bağışıklığımızı güçlendirmek için harekete
geçmenin tam zamanı. Henüz soğuk algınlığı bizi yakalamadan, bağışıklığımızı güçlendirmek
için neler yapabiliriz sorusunu, Eczacımız Figen Şirin Bal’a sorduk.
Dedem Eczanesi’nin Sahibi Eczacı Figen Şirin Bal,
sağlıklı kalabilmenin tüyolarını verdi.
Soğuk algınlığından korunmak ve bağışıklığımızı
kuvvetlendirmek için neler yapmalıyız?
Tabii ki öncelikle sağlıklı beslenmeliyiz ve bol
miktarda su içmeliyiz. Yeterli uyku ile, el ve vücut
temizliğine önem vermeliyiz. Bunun dışında bağışıklık
sistemimizi kuvvetlendirecek vitaminlerden de
yararlanmalıyız. Bağışıklıktan sorumlu vitamin D
vitaminidir. Özellikle sonbahar
ve kış aylarında D vitaminimizi
mutlaka ölçtürmeli ve
eksikliğinde D vitamini takviyesi
almalıyız.
Somon balığı gibi yağlı balıklar,
yumurta sarısı, süt ve süt
ürünleri, mandalina, greyfurt,
brokoli, lahana zengin
D vitamini kaynaklarıdır.
Yine günlük olarak C
vitaminince zengin beslenmeye
dikkat etmeliyiz. Bol turunçgiller,
kivi, maydanoz, ıspanak, brokoli, biber gibi yeşil
sebzeler tüketebiliriz. Ayrıca, C vitaminince zengin kuş
burnu çayı da tüketebiliriz. 1,5-2 çay kaşığı ufalanmış
kuşburnunu, bir bardak kaynamış suda 10-15 dakika
bekletip, balla tatlandırarak içebiliriz.
Soğuk algınlığı esnasında, iyileşme sürecini
hızlandırmak için neler kullanabiliriz?
Öncelikle beslenmemizdeki protein miktarını
artırmalıyız. Yine A, C, D vitaminlerini, magnezyum,
selenyum ve çinko minerallerini içeren besinler
tüketerek vücut direncimizi artırmalıyız. Ayrıca
eczanelerden alabileceğimiz ekinezya, propolis
ve Afrika sardunyası gibi bitkisel ekstrelerden
yararlanabiliriz.
Soğuk algınlığı için kullanabileceğimiz bitkisel
ekstreler hakkında bilgi verir misiniz?
Nasıl kullanmalıyız?
Soğuk algınlığı için, içeriğinde antiviral,
antibakteriyel, antiinflamatuvar aktifler içeren
bitkisel ekstrelerden hazırlanmış, tablet ve şuruplar,
gargara, pastil ve spreylerden yararlanabiliriz.
Bunların etkileri, soğuk algınlığının ve gribin
vücutta kalma süresini kısaltırken, semptomlarını
da hafifletmektedirler. Çocuk ve yetişkinlerde gribin
salgın olduğu dönemlerde hem korunma, hem de
tedavi amaçlı kullanılabilir.
Betaglucan, ekinezya, propolis ve Afrika sardunyası
soğuk algınlığına iyi gelen bitkisel ekstrelerden
bazılarıdır.
BETAGLUCAN; Karşılaştığı viral, bakteri
enfeksiyonlarında vücudun savaşma gücünü artırıp
yabancı ve zararlı patojenlerin atılmasını sağlar. C
vitaminiyle birlikte kullanıldığında etki artışı olur.
Yiyecek olarak tüketmek istersek yulaf kepeği ve
mantar tüketebiliriz ya da takviye olarak tablet
şeklinde alabiliriz.
EKİNEZYA; Vücudun savunmadan sorumlu
beyaz kan hücrelerinin üretimini artırır. Çok güçlü
antibakteriyel , antiviral etkileri vardır. Tedavi
etkinliği %75 iken, C vitamini ile kullanımında
et-kinlik %86’ya çıkar. Ekinezya çay olarak da
kullanılır. 1 çay kaşığı ekinezya bitkisini, bir bardak
suda kaynama noktasında 30 dakikalık süre
boyunca kaynatılarak, günde 3 kez içilmelidir.
PROPOLİS; Arıların doğadan topladığı üründür.
En önemli kaynakları çam, söğüt, dişbudak
ağacı, kestane ve kavaktır. Çok yüksek antiviral,
antibakteriyel etkileri vardır.
AFRİKA SARDUNYASI; Güney Afrika Sardunyası da
çok güçlü soğuk algınlığına karşı, antiviral etkinliği
vardır. C vitaminiyle birlikte sinerjik etkidedir.
28 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
KURU TEMİZLEME
Ütü
Ev Tekstili ve Halı Yıkama
%15
İNDİRİM
SONBAHAR
KAMPANYASI
50 TL ve üzeri hizmet
alımlarında geçerlidir.
Zeamet Sok. No: 32 Acıbadem
www.ihsanyildirim.com.tr
/İhsanYıldırımKuruTemizleme
30 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
/İhsanYKT
Lezzet
Tandırda Kadayıf
…daha gevrek ve sıcak
Geçtiğimiz aylarda Acıbadem Caddesi üzerinde açılan Tandır Kadayıf, lezzet
severlere geleneksel kadayıf keyfini yaşatıyor. Gaziantep merkezli Tandır,
Florya’dan sonra Acıbadem şubesiyle, Anadolu Yakası’nda da hizmet vermeye
başladı. Ferah mekanı ile günün her saatinde misafirlerini ağırlayan mekan,
gece 24.00’e kadar hizmet veriyor. Ayrıca paket servis de yapıyor. Tandır,
önümüzdeki günlerde Karaköy’de bir şube daha açmaya hazırlanıyor.
Türkiye’de bir ilk
Toprak tandırda kadayıf
Geleneksel lezzetlerimizden kadayıf, günümüze
kadar çok değişik usullerde yapılagelmiş. Tandır
Kadayıf, kendine has pişirme tekniği ile, Türkiye’de
ilk kez toprak tandırda pişen kadayıf ile kendinden
söz ettiriyor. Tandır ismini de buradan alıyor.
Tandırda pişen kadayıfın en önemli özelliği daha
gevrek olması. Geleneksel usullerden yararlanan
firmanın her şubesi imalathane gibi çalışıyor.
Şubelere gelen çiğ kadayıf, özel malzemelerle,
günlük olarak her şubenin kendi
bünyesinde kadayıf haline
dönüşüyor. Bu yüzden tüm
tatlılar günün her saatinde
sıcak ve gevrek olarak
servis ediliyor.
Onlarca çeşit kadayıfın
yer aldığı Tandır’da, tüm
ürünler özenle seçilmiş
malzemeden yapılıyor.
Şekerden imal edilen
şerbet ile tatlandırılan
tatlılarda, kesinlikle glikoz
kullanılmıyor.
Erkek Bohçası
Burma Kadayıf
Kaymaklı Kadayıf
Tüm ürünlerde bol Antep fıstığı
ve tereyağının özü olarak kabul edilen sade yağ
kullanılıyor.
Tandır’ın enlerinden
Kaymaklı Kadayıf
Katmeri, burma kadayıfı, erkek bohçası, tandır sinisi
ve künefesi en çok sevilen tatlılardan. Antep’in
sahan kaymağından yapılan kaymaklı kadayıf da,
Tandır’ın en özel ürünü listesinde yer alıyor.
Kuş Gözü
Sipariş Tel: 0216 339 29 29
Acıbadem Cd No:204/4 (Nişantaşı Durağı) Acıbadem
www.tandirkadayif.com
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 31
Yaşam
Havuz
Yarı olimpik olup, zeminden ısıtma
özelliği ile su sıcaklığı 28 derecedir.
Yaz aylarında açılabilir olup, havuz
hijyeni iyonize ve ozonla sağlanmaktadır.
Çocuk havuzu, 10 kişi kapasiteli,
37 derece ısıda su, 4 adet masaj seti,
2 adet hava bloweri olan 30 metrekarelik
ölçülerde jakuzi bulunmaktadır.
Elemental
Wellness
Artık Acıbadem’de…
Spordan, SPA’ya
sağlıklı yaşam
alternatifleri sunuyor.
Spinning
Yüksek enerjili müzikler eşliğinde,
maksimum yağ yakımına ulaştıran
bir cardio dersidir. Haftanın 7 günü,
günde minimum 1, maksimum 3 ders
yapılmaktadır.
Spa
Şehir karmaşasından uzaklaşıp, günün
tüm yorgunluğunu atabileceğiniz
alanında uzman, Uzak Doğulu ve Türk
terapistler eşliğinde medikal ve Uzak
Doğu seçenekleriyle hafta içi ve
hafta sonu 10.00 - 22.00 saatleri arasında
hizmet vermektedir.
Uzun zamandır Hilton Double Tree Moda’nın
içinde hizmet veren “Elemental Fitness SPA”
ikinci şubesiyle, Acıbadem Almondhill içindeki
yerinde “Elemental Wellness’’ olarak hizmet
vermeye başladı.
Acıbadem Almondhill’de 6 bin metrekarelik
alan üzerine kurulan sağlıklı yaşam ve spor
kompleksi Elemental, İstanbullular’a, yoğun
ve stresli şehir yaşamından arındırarak,
profesyonel eğitmenler eşliğinde derin bir
nefes aldırmayı hedefliyor.
32 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Yaşam
Bünyesinde, olimpik
standartlarda 2 adet squash
kortu, kapalı basketbol ve
voleybol sahası, spa, pilates, yarı
olimpik havuz, Gusto Restaurant,
dino kids club, jakuzi, sauna,
buhar odası bulunuyor. Açık
ve kapalı otoparkı da bulunan
Elemental Wellness Club her
türlü lüksünüze cevap veriyor.
Tesis hafta içi 06:00 – 24:00 ,
hafta sonu ise 08:00 – 22:00
saatleri arasında hizmet veriyor.
Gusto Restaurant’ta
dünya mutfağı lezzetleri
Elemental Wellness’da sağlıklı ve keyifli bir yaşam için her şey
düşünülmüş. Restoranında rahat, keyifli ve sıcak bir ortamda
dünya mutfağından eşsiz lezzetleri ve sağlıklı yaşam için
hazırlanmış menüleri ile hizmet veriyor. Hafta içi ve hafta sonu
22:00’ e kadar açık olan restoran doğum günü, mini toplantılar
ve özel günlere de ev sahipliği yapıyor. Özel diyet menüleriyle
evlerinize servis hizmeti veriyor.
Kişiye özel programlar
Kişiye özel sağlıklı yaşam programlarının hazırlandığı
komplekste, profesyonel eğitmenler eşliğinde, grup
dans ve fitness derslerine katılarak sporu verimli ve
keyifli hale getirebilirsiniz. Merkezde ayrıca; personel
training – spinning – pilates -cardio – advanced – stüdyo
ve dans dersleri de verilmekte. Bünyesinde basketbol,
voleybol ve squash kortları, yarı olimpik havuz, spa ve
güneşlenmeniz için Elemental Garden yer alıyor.
Uzman diyetisyenlerden sağlıklı
yaşam reçeteleri
Sporcu beslenmesi adına eğitim almış uzman diyetisyenler,
özellikle kilo sorunu olan üyelerine, kilo kaybetmek, kilo
almak veya kilosunu korumak isteyenler için destek
programlar ve sağlıklı yaşam reçeteleri sunuyor. Ayrıca
yoğun egzersiz yapan bireyler veya sporculara yönelik,
performans için destek programlar da uygulanıyor.
Çocuklarınız için Dino Kids Club
Sizler spor yapıp mekanın keyfini çıkartırken çocuklarınız
Dino Kids Club’da, uzman eğitmenlerle eğlenceli ve
kaliteli bir zaman geçiriyor. 2-12 yaş arası çocuk grubu
için özel gün ve partiler organize edildiği gibi, üyeler
için güvenle çocuklarını teslim edebileceği saatlik çocuk
bakım hizmeti de sunuluyor.
Danışma ve Randevu için:
Tel 0216 690 34 30
Acıbadem Mh. Çeçen Sok.
Almondhill Sitesi /Acıbadem
www.elementalwellnessclub.com
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 33
Eğitim
“Çok Kültürlü
Eğitim Modeli” ile
dünyaya örnek oluyor!
Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde
eğitim veren Elit Cambridge okullarının
uyguladığı “Çok kültürlü eğitim modeli”
dünyaya örnek oluyor.
Geçtiğimiz ay, eğitim düzeyi dünyanın en
üst sıralarında bulunan Rusya’dan gelen
eğitimciler, Elit Cambridge Okulları’nın “çok
kültürlü eğitim modeli” ile ilgili incelemelerde
bulunarak, okulda gerçekleştirilen, bir
haftalık eğitime katıldılar.
Elit Cambridge Okulları’na Rusya’dan gelerek kurumda
yürütülen “çok kültürlü eğitim modeli” hakkında
incelemelerde bulunan eğitmenler, kurum bünyesinde
bir haftalık eğitim aldılar. Elit Cambridge Okulları’nda
yürütülen akademik başarı uygulamaları, dil ve sanat
eğitimleri konularında uzmanlarından eğitimler alan
uluslararası temsilciler; tam öğrenme ve öğrenme stilleri,
farklılaştırılmış eğitim
konularında bilgiler
edindiler.
Özellikle anasınıfı
derslerine katılarak okul
öncesi eğitim konusunda
uygulanan başarılı
eğitim yöntemlerini
yakından görme fırsatını
yakalayan temsilciler,
farklılaştırılmış eğitim yaklaşımının okul programlarına
nasıl yerleştirildiğini uygulamalı olarak gözlemleme
imkanı elde ettiler.
Eğitim modelimizin uluslararası alanda
örnek alınması, Türk eğitim sektörü
açısından büyük önem taşıyor.”
Elit Cambridge Okulları Kurucusu Hakan Şaştım
program sonrası; geleceğin Türkiyesi’ne yön verecek
nesiller yetiştirirken, kurum içerisinde çok kültürlü
bir eğitim modeli benimsemenin büyük önem
taşıdığını belirtti. “Benimsediğimiz mükemmel
eğitimin şifreleri ile öğrencilerimiz; evrensel
değerlere önem veren, kültürel farklılıklara saygı
duyan, İngilizce’yi anadili gibi kullanan, ikinci bir
yabancı dili de konuşabilen, seçkin ve lider nitelikli
bireyler olarak toplumumuzda ve uluslararası
topluluklarda en değerli yeri alacaklardır.”
diyen Kurucu Hakan Şaştım, geliştirdikleri
eğitim modelinin uluslararası alanda da örnek
alınmasının, Türk eğitim sektörü açısından büyük
önem taşıdığına dikkat çekti.
34 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 35
Sanat
Tiyatrocu Binnur Şerbetçioğlu ile;
“Günlerimiz Tiyatronun Büyüsüyle Dolsun. Perdeler Alkıştan Yıkılsın”
Karman Çorman Claude Magnier’in yazdığı ve
Asude Zeybekoğlu’nun dilimize kazandırdığı
“Oscar” adlı oyundan Tarık Şerbetçioğlu’nun
uyarlayıp yönettiği çok eğlenceli bir komedi
oyunu. Bu sene 4. sezonu hala yoğun bir ilgiyle
izleniyor. Binnur Şerbetçioğlu bu yıl oyundaki
rolüyle Aliağa Tiyatro Festivali’nde
“Yaşam Boyu Emek Ödülü” aldı. Aynı
zamanda Ömer Gecü “Lions Tiyatro”
ödüllerinde “En İyi Erkek Oyuncu”
ödülünü kazandı.
Televizyonlardan olduğu kadar, tiyatro
sahnelerinden tanıdığımız sevilen oyuncular
Tarık ve Binnur Şerbetçioğlu çifti, birlikte
kurdukları İstanbul Kumpanyası ile
seyircinin karşısına çıkmaya devam
ediyorlar. Merkezi Koşuyolu’nda olan
İstanbul Kumpanyası, sezon boyunca
çocuk ve yetişkinler için sevilen oyunlarını
sahnelemenin yanı sıra, oyuncu olmak
isteyen gençlere yönelik atölye çalışmaları da
yapıyorlar. Bir özel tiyatro olarak, en büyük
hayalleri, oyunlarını kendi bünyelerinde
sahneleyebilecekleri bir salona sahip
olabilmek.
Yetişkinler için olduğu kadar, geleceğin
seyircilerini yetiştirmek için de, çocuk
oyunlarına maksimum özen gösterdiklerini
söyleyen Binnur Şerbetçioğlu, bir çocuk
müzikali, hatta gençlik müzikali olarak
Pollyanna’yı güçlü bir kadroyla ve geniş
imkanlarla müzikal olarak sahnelemek
istediklerini belirtti.
Türk tiyatro ve televizyonlarına uzun yıllardır emek
veren oyuncu ve sanat yönetmeni Binnur Şerbetçioğlu
sorularımızı yanıtladı.
Yıllardır şehir tiyatrolarına emek verdiniz. Şimdi ise kendi
tiyatronuzda çalışmalarınızı yürütüyorsunuz.
İstanbul Kumpanyası olarak neler yapıyorsunuz?
İstanbul Kumpanyası’nı 2012 yılında kurduk. Çocuk ve yetişkin
oyunlarının yanı sıra, bu yıl açtığımız Koşuyolu’nda bulunan
sanat merkezinde “Tiyatro Eğitim Atölyesi” çalışmaları da
yapmaktayız. Bir repertuar tiyatrosu olarak, Türkiye’nin her
yerinde “Herkese, Her Yerde Tiyatro” sloganıyla çalışmalarımızı
sürdürüyoruz.
Yeni sezonda hangi oyunlar yer alıyor?
Geçen sezondan devam eden “Karman Çorman”,
“Aşk ve Ayak Parmakları”, “Ayyar Hamza” adlı yetişkin
oyunlarımıza bu yıl Gerard Lauzier’in yazdığı ve Gencay
Gürün’ün dilimize kazandırdığı, Tarık Şerbetçioğlu’nun yönettiği
“Kapı Çarptı” adlı komedi oyununun yanı sıra benim
(Binnur Şerbetçioğlu’nun) yazdığım ve yönettiğim “Numan nokta
net” adlı oyunu da ekliyoruz. Çocuk tiyatrosuna özel önem
veren kumpanyamız, geçen sezondan devam eden 6 çocuk
oyunumuza, bu yıl Tarık Şerbetçioğlu’nun yazdığı ve yönettiği
“Karga ile Tilki” ve benim (Binnur Şerbetçioğlu’nun) yazdığım ve
yönettiğim “Deniz kızı Lulu ile Blu Glu” adlı oyunları ekledi.
36 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Sanat
Son gelinen noktada,
televizyonlar Türk
izleyicisinin kültürel
ve eğlence ihtiyaçlarını
karşılayamaz hale
geldi diyebiliriz. Bu
nedenle tiyatroya olan
ihtiyacın yeniden
belirginleşmeye
başladığını söyleyebilir miyiz? Tiyatroya olan ilgide
gözle görülür bir değişiklik var mı?
“Şu an televizyon kanallarının güttüğü politika tiyatroya
hizmet ediyor. İnternet üzerinden bilet satışı olanağı
seyircilerin tiyatrolara ulaşmasını kolaylaştırdı.”
Muhakkak var. Çok haklısınız; bir zamanlar televizyon, tiyatro
seyircisini yok etti söylemi bitti. Kültürel ihtiyaç, kanalların
güttüğü politika, şu an tiyatroya, operaya, baleye yani yüksek
sanata hizmet ediyor. Tiyatronun kemikleşmiş bir seyirci kitlesi
hep var. Biz bunu şehir tiyatrosu olsun, devlet tiyatrosu olsun
zaten yaşıyoruz, yani ödenekli tiyatrolarda…
Özel tiyatrolara gelecek olursak da biz İstanbul Kumpanyası
olarak bunu yakinen yaşıyoruz, artık seyirci alternatif aramaya
başladı, zoru başardığımızın farkında, kıymetin yanındalar. Bu
da bizi çok mutlu ediyor. Metropolde yaşamanın zorlukları
olduğu kadar yaşamı kolaylaştıran taraflarını da göz ardı
etmeyelim. İnternet üzerinden bilet satışı olanağı seyircilerin
tiyatrolara ulaşmasını kolaylaştırdı. Tiyatro hep var olmuş, hep
de var olacak, çünkü seyirci hep var olmuş, hep de var olsun…
Oyunculuk kadar, eğitimci yönünüz de var.
Oyuncu olma isteyenler için neler yapıyorsunuz?
Pazartesi-Çarşamba-Cuma günleri saat 19:00- 22:00 arası olmak
üzere haftada 9 saatlik bir atölye çalışmamız bu ay başlıyor. Bir
tiyatro olarak bu atölye çalışmaları yoluyla alt yapıdan oyuncu
yetiştirmek amacındayız. Her yıl sınav açarak yeni mezun
gençleri kadromuza dahil ediyor ve onlara bir istihdam alanı
yaratıyoruz. Ayrıca sanat merkezimizde hafta sonları çocuklar
için yaratıcı drama çalışmalarımız
devam etmekte.
Koşuyolu Mahalle Evi’ndeki
tiyatro çalışmalarınız
devam ediyor mu?
Özel tiyatro yapmak zor olmalı. Tiyatrocu bir çift
olarak yaşadığınız dünyadan memnun musunuz?
Tiyatroda sizi yoran noktalar nelerdir?
“24 saatimizi dolu dolu tiyatro ile yaşıyoruz”
Ben 2014 yazında Şehir Tiyatrosu’ndan emekli
oldum. Şimdi zamanımın çoğunu, İstanbul
Kumpanya’sındaki çalışmalarla geçirmekteyim. Eşim
Tarık Şerbetçioğlu ise, halen Şehir Tiyatrosu’nda Cibali
Karakolu adlı oyunda oynuyor. Biz 24 saatimizi dolu
dolu tiyatro ile yaşıyoruz. Aynı zamanda ailemize de
vakit ayırabiliyoruz. Klasik bir söylem ama gerçekten,
tiyatro bizim yaşam biçimimiz. İstanbul Kumpanyası
bir aile tiyatrosu. Kurucularımızdan, oyuncu,
yönetmen ve kumpanyamızın müdürü Ömer Gecü
ile birlikte, hem oyuncu, hem eğitimci, hem işçi, hem
ofis elemanı yeri geldiğin de koreograf, yeri geldiğin
de dekor ve kostüm tasarımcısı, yani mutfak neyi
gerektiriyorsa biz orada oluyor ve çalışıyoruz. Üçlü
bir saç ayağı, beyin takımıyız. Sanat yönetmenliğini
Binnur Şerbetçioğlu olarak ben üstleniyorum.
Yorgunluk var mı; tabi içinde bulunduğumuz,
yaşadığımız zor günler! Ülkemiz de ve dünyada da
hep barış olsun istiyoruz. Ama zor zamanları da
sanatla aşacağımızı biliyoruz.
Kadıköy seyircisini nasıl
buluyorsunuz?
“Kadıköy’de beğenilen oyunlar
üretebilmek çok kolay değil”
Koşuyolu Mahalle evinde
tamamen gönüllülük esasıyla 8 yılı
tamamladık. Bu sene 9. senemiz
çalışmalar devam ediyor. Her
Çarşamba 10:30-13:00 saatleri
arasında 40 kişilik bir grupla keyifle
çalışmaya ve bilgi birikimlerimizi
aktarmaya devam ediyoruz.
Kadıköy bizim yuvamız. Biz merkezi
Koşuyolu’nda olan bir kumpanyayız.
Aynı zamanda Koşuyolu’nda
oturuyoruz. Kadıköy de sanatsever,
seçici, titiz bir tiyatro seyircisi var.
Sürekliliği olan, beğeni düzeyi yüksek
bir kitle. Kadıköy’de beğenilen oyunlar
üretebilmek çok kolay değil, onun için daha iyi olmak
zorundasınız.
Seyirciye vermek istediğiniz
mesajınız var mı?
Bize bu fırsatı verdiğiniz için, çok teşekkür ederiz. Günlerimiz
tiyatronun büyüsüyle dolsun. Perdeler alkıştan yıkılsın.
Sevgilerimizle…
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 37
Okuyucudan Mektuplar
Yeryüzünde denize sırtını
dönmüş tek uygar ülke yoktur
Marmara bütün çevre sınırları tek bir ülkeye ait olan dünyadaki tek deniz
olma özelliğine sahiptir. Bu denizin her çeşit kirlenmeye karşı korunması da
doğrudan doğruya Türkiye’nin sorumluluğu altındadır. Marmara Denizi’ne
biz sahip çıkmaz isek başka kim çıkabilir ki?
Acaba bu sorumluluğumuzun yeteri kadar farkında mıyız ve gereklerini ülke
olarak yerine getiriyor muyuz? Hayır.
Türk Balıkadamlar Kulübü öncülüğünde bu yıl 15. Uluslararası Marmara
Sualtı Görüntüleme Festivali Eylül ayında, Haydarpaşa Garı tarihi binasında
gerçekleştirildi. Festivalde sergilenen arşiv fotoğrafları ile mavi dünyanın
emektar katılımcıları programı oldukça anlamlı hale getirdi.
Bu yazıyı yazmama neden olan,
Marmara Sualtı Görüntüleme
Festivali içeriğinin kapalı salonlar
içinde kalmaması, doğanın
ve deniz altındaki dünyanın
korunması gerekliliğinin yeni
nesillere anlatılması amacı ile, MEB
tarafından DVD’ye alınarak tüm
öğrencilere gösterilmesini temennisi
ile, festivali tertip eden Türk Balık
Adamları Kulübü’ne ve Başkanı
M.Nezih Saruhanoğlu’na, dinamik
arkadaşlarına, Bodrum Deniz
Müzesi Uzmanlar’ına, İlk Sualtı
Fotoğrafçısı Mustafa Kapkın’ın
fotoğraflarını sergileyen Ahmet
Kapkın’a ve Son Süngerci kitabının
yazarı Aksona Mehmet’e sozsuz
teşekkürlerimi sunarım.
Programın en renkli ismi kuşkusuz
Son Süngerci olarak anılan
Aksona Mehmet idi.
Süngercilik, yasaklanmadan önce,
Bodrum ekonomisini ayakta tutan,
en gözde mesleklerden biriydi…
Aksona Mehmet, bu mesleğin son
temsilcilerinden.
Derin su dalgıcı olan Aksona, aynı
zamanda iyi bir denizci ve iyi bir
araştırmacı. Yazdığı “Son Süngerci”
adlı kitabı ile Aksona Mehmet, yıllarca
hiç bıkmadan, aksatmadan, titizlikle
tuttuğu anıları ve topladığı fotoğrafları
ile büyük bir belgesel niteliği taşıyan
bir çalışmaya imza atmış.
Kitapla birlikte Savaş
Karakaş’ın aynı
isimle televizyon için
hazırladığı DVD ise kitap
ile birlikte sunuluyor.
Aksona’nın derin
maviye adadığı bu kitap,
tarihin sayfaları arasına
gömülüp giden sünger
avcılığını ustaca gözler
önüne seriyor. Bakın
Aksona Mehmet neler
söylüyor:
“200 yıl önce başlayıp dünya lideri
olduğumuz süngercilik, 1986 yılında
baş gösteren bir bakteriyel hastalık
nedeniyle yasaklandı. O gün bugündür
yasak kalkmayınca, sünger avcıları
birer birer teknelerini mavi yolculuğa
38 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
ayırdılar. Bugün
mavi yolculuk varsa
Bodrumlu süngerciler
sayesinde vardır.
Komşu Yunanistan’a
ait Kalimnos Adası
süngerciliğin başkenti
oldu. Onlar yılda
yüz binlerce dolar
kazanırken, biz
süngeri vitrinlerde
görmeye başladık.
Yasaklamayla koruma olmuyor.”
Aksona diyor ki; “Denizin gücü
sonsuzdur. O, insana doğanın
gücüne saygıyı, sonsuz enerjisinden
yararlanmayı öğretir. Kim, denizin
dilinden anlar, kim, onunla
uyumlu yaşar, deniz ona hayatın
her türlü nimetini bağışlar.
Deniz, büyük önderimiz Atatürk’ün
hedef olarak gösterdiği çağdaş
uygarlığa giden en kestirme yoldur.
Yeryüzünde denize sırtını dönmüş tek
uygar ülke yoktur.”
Aksona kitabının son sözünde
şunları söylüyor:
“İyiki de şu koca deryaların çağrısına
kulak verip buraya yönelmişim
diyorum. Benim öğretmenim de,
okulum da bu koca deryalar oldu.
Tükettiğinden fazlasını üretmesini,
insan denen varlığı sevmesini o
öğretti.”
Tüm zamanların sünger avcılarını sevgi
ve saygıyla selamlıyorum.
Okuyucudan
OkuyucudanMektuplar
Mektuplar
Sevgi Neydi?
Atıf Yılmaz’ın Selvi Boylum Al Yazmalım’ında geçtiği
gibi; Sevgi emekti. Sevgi iyilikti. Sevgi dostça uzanan
insan eliydi. Hadi maddi her şeyi bir kenara bırakalım
ve içimizde var olan o Sevgi’yi ortaya çıkaracak bir yola
eşlik edelim. Nasıl mı?
Biliyorum hepimiz bir koşturmacanın içindeyiz.
Kendi hayatımızı idame ettirmek için çaba
gösteriyor, kazanmaya çalışıyor, mesailere
kalıyor, okuyor, daha çok okuyor ve yarınlara
odaklı bir bugünün içinde kayboluyoruz. Dış
dünyaya olan farkındalığımız yok oluyor.
Bencillik baş gösteriyor ve bir gün geliyor bize
ayrılan sürenin sonuna geliyoruz. Geriye
dönüp baktığımızda da aslında sadece kendisi
için yaşamış, hayata hiçbir şey katmamış ya
da katamamış insanlar olarak pişmanlıklar
yaşıyoruz.
Buna bir dur demek bizim elimizde aslında ve bunu,
yani var olduğumuzu keşfetmenin en güzel yolu
paylaşmaktan geçiyor. Evet! Hayatımızı paylaşmak,
sevgimizi paylaşmak, insanlarla iç içe olmak. Bunlara
vesile olacak birçok yol da var.
O küçük oda koca bir dünya oluyordu…
Benim yolum Sevgi Mağazası’yla kesişeli 15 yıl
oldu. Yani Sevgi Mağazası’nın kurulduğu zamandan
bahsediyorum. Babam ve SEVGİ’yle andığımız Sinan
Gülerci’nin birlikte adım attıkları bir yoldu Sevgi
Mağazası. Kadıköy’deki Bulvar Han’da içerisinde
raflarla dolu, küçücük bir odada başladılar bu yola. 1011 yaşlarımdaydım. Bahariye’de ortaokulu okuyordum
ve bazen okul çıkışlarımda Sevgi Mağazası’na
uğruyordum. İhtiyaç sahiplerinin gelip raflardan kıyafet
aldıklarını, yüzlerinde gülümsemeyle ayrıldıklarını
görüyordum. O küçük oda koca bir dünya oluyordu.
O zaman yardım ne demek, paylaşmak ne demek
anlayamıyordum tabii. Bir gün babamın anlattığı bir
anı ile gerçekten idrak etmeye başladım. Bir ihtiyaç
sahibi ceket istiyordu. Sevgi Mağazası’nda da o ihtiyacı
karşılayacak ceket yoktu.
Babam üstündeki yeni
aldığı ceketi çıkartıp adama
vermişti ve eve geldiğinde
bizimle bunu mutlulukla
paylaştı. O gün babamın
o anısını anlatışıyla artık
bende paylaşma kavramı
oluşmuştu. O gün bugündür,
Sevgi Mağazası Yard.
Sevgi Mağazası’nın yeri
ve Day. Der. Üyesi
bende ayrıdır. Benim için
hayatın anlamını çıkardığım
bir kapıdır. Elimden gelen her türlü paylaşımı
gerçekleştirmeye çalıştığım bir kurumdur.
Peki ne yapıyor Sevgi Mağazası?
Tam 15 yıldır dil, din, ırk ve cinsiyet ayrımı
gözetmeksizin yoksulluğunu belgeleyen herkese
ihtiyaçları doğrultusunda yardımda bulunuyor.
İhtiyaç sahipleri buradan az kullanılmış ya da hiç
kullanılmamış kıyafet, mutfak eşyası, ev tekstili, kitap
ve oyuncak temin edebiliyorlar. Bütün bunları hiçbir
bedel ödemeden yapabiliyorlar. Bir düzen içerisinde
işleyen sistemin en dürüst yolu herkesin payına
düşeni alabiliyor olmasıdır. Sevgi Mağazası bu düzeni
sağlayabilmek için yardım alan aile ya da kişinin üç
ayda bir gelip mağazadan yararlanmasına izin veriyor.
Burada tek koşulunuz Sevmek!
Nasıl destek olurum kısmına gelince. Evinizde
artık kullanmadığınız temiz ve kullanılabilir olan
her türlü eşyayı mağazaya bağışlayabilirsiniz.
Derneğin eksiği olan malzemeleri öğrenebilir ve o
eksikler doğrultusunda yardımda bulunabilirsiniz.
Ailelerin erzak ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Direk
öğrencinin hesabına yatırabileceğiniz burs bağışında
bulunabilirsiniz. Ders verebilirsiniz. Akülü sandalye,
kulak pili, hasta bezi, emici külot gibi ihtiyaçlara
karşılık mavi kapak toplayabilirsiniz. Nakdi yardımda
bulunabilirsiniz. Derneğin düzenlediği gezi ve turlara
katılabilirsiniz. Kurban Bayramı’nda kurban bağışı
yapabilirsiniz. 23 Nisan’da oyuncak yardımı, okul
döneminde kırtasiye yardımında bulunabilirsiniz.
Tüm bunları dilerseniz kendiniz de ihtiyaç sahiplerine
dağıtabilirsiniz.
Eğer siz de destek olmak isterseniz
www.sevgimagazasi.com adresinden ihtiyaçları
takip edebilir ya da 0216 545 84 59 nolu telefondan
bilgi alabilirsiniz.
Paylaşmanın en keyifli anı ihtiyaç sahibinin yüzünde
oluşan umut, mutluluk ifadesini görebilmekten geçiyor.
Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM
DERGİSİ 39
Gez-Gör
Doğa ve tarihle iç içe bir hafta sonu yaşamak
isteyenler için, yolculuğumuz bu kez
Bursa’nın en renkli köyü Cumalıkızık’a.
Çivit Mavi Çok Yakışıyor…
Çağla yeşili, açık sarı, çivit mavi boyalı evler daha girişte karşılar sizi. Rengarenk dünyası, taş yolları
ve dar sokakları ile Cumalıkızık, bir zaman tünelinde gibi hissettiriyor insana kendini.
1
76’si tescilli, 180’i halen kullanılan bazılarında ise
koruma ve restorasyon çalışmalarının yapıldığı
toplam 270 ev ile Osmanlı dönemi konut dokusunu,
günümüze taşıyan bir açık hava müzesi gibi. Pencere
önleri renk renk çiçeklerle süslü. Evlerin duvarları
çamurla sıvanmış, sıvanın üstü de çivit mavisi gibi göz
alıcı boyalarla bezenmiş.
Uludağ’ın yamacına sıralanmış
Kızık köylerinden biri olan
Cumalıkızık, kendini koruyabilmiş,
köy olma özelliğini kaybetmemiş
ender köylerimizden.
700 yıllık köyde ilginç olan,
evlerin rengarenk olmasından
çok, köyün oluşmasında hiçbir
zaman belli bir planın göz önünde
bulundurulmamış olması. Kuruluş
yıllarında orta mahallede birkaç
hane var iken, gerek duyuldukça
yeni evler, sokaklar, çeşmeler
yapılmış. Bu nedenle köyde
birbirini ke-sen sokaklar ve hatta
ana bir caddesi de bulunmuyor.
Moloz, taş, ağaç ve kerpiçten
yapılmış, kafesli, cumbalı iki üç katlı
evler kendine has duruşu ile köyün
ziyaretçilerine renkli bir dünya sunuyor.
Bursa’ya 15 dakika uzaklıkta
Cumalıkızık Köyü, Bursa merkeze 15
dak. uzaklıkta. Köy meydanında ve
daracık sokaklarda pek çok evin kapısı
açık, önünde hediyelik eşyalarla, erişte,
reçel, ekmek gibi yöresel yiyeceklerin
satışı yapılıyor.
Köyün sokaklarında gezerken ahududu
bahçeleri göze çarpıyor. Ahududu
ve kızılcık bahçelerinden toplanan
taze meyveler köy meydanında satışa
sunuluyor. Burada turizm öyle kabul
görmüş ki, he-men her hane turizme
katkıda bulunuyor.
Köy kahvesi, camisi ve meydanı ile
köy imajını, capcanlı tutan çok özel
bir mekan.
40 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy
Acıbadem, Koşuyolu, Altunizade, Çamlıca, Bağdat Caddesi Moda, Kadıköy sakinleriyle 9 yıldır buluşuyoruz.
Evde, Ofiste, İnternette
Her yerde elinizin altında!
İster abone olun
İster e-dergiden okuyun
İsterseniz dağıtım noktalarımızdan alabilirsiniz.
Dergi standlarımızın
bulunduğu adresler (ücretsizdir)
ACIBADEM
Çanak Kebap (Acıbadem-Göztepe Şb.), Dedem Eczanesi,
Sihirli Spatula, Almondhill Elemental Wellness, Alman Ayak,
Capital English, Vethouse Veterinerlik, Konoha Restoran,
Aum Pastanesi, Diyabet Hastanesi
KOŞUYOLU
Meloon Kafe, Gözde Adana Kebap,
Sahra Bulut Estetik, Koşuyolu Mantı.
MUHTARLIKLAR:
Acıbadem, Koşuyolu, Altunizade ve
Barbaros Mahallesi Muhtarlıkları.
www.
** Ücretsiz abonelik sistemi ile ev ve
iş yerlerine ulaşan tek
acibadem
dergisi.
com
dergi!
E-Dergi: www.acibademdergisi.com/new/e-dergi/index.html
Acıbadem Cad. Bayır Sok.
Dağcı Apt. No:18/1 Acıbadem
www.acibademdergisi.com
www.facebook.com/ACIBADEM.Dergisi
www.instagram.com/acibademdergisi
www.twitter.com/acibademdergisi
9.yıl
Özel Acıbadem Anadolu Lisesi
ACIBADEM ANADOLU LİSESİ
ACIBADEM’de eğitime yepyeni bir soluk
AEK ACIBADEM ANADOLU LİSESİ olarak
2015 - 2016 eğitim öğretim yılına başlamanın gururunu yaşıyoruz.
www.acibademanadolulisesi.com
AEK ACIBADEM ANADOLU LİSESİ
Acıbadem Cad. Itır Sk. No:1 Acıbadem - Kadıköy
Tel: +90 216 545 00 71 / 72 Faks: +90 216 545 00 74

Benzer belgeler