Mabeyinci - Acıbadem Dergisi
Transkript
Mabeyinci - Acıbadem Dergisi
Yıl: 9 Sayı: 51 Ekim-Kasım 2015 Çivit Mavi Cumalıkızık Tandırda İki Ayda Bir Yayınlanır ÜCRETSİZDİR www.acibademdergisi.com Mabeyinci Emin Bey Köşkü Ağaca Kadayıf Ses Veriyor El ve Ayak Sağlığı Her İşin Bir Ustası Var Tiyatrocu Binnur Şerbetçioğlu İle Ağrısız İmplant Masaj Rahatlığında Epilasyon rgi e-detıkla bir altında i.com zin elini bademdergis .aci ve www elik in n o b A lam iç 34 Rek 0216 9 326 5 . İçindekiler 08 12 14 18 22 2 26 İçimizden Biri 28 Sağlık Sıhhi Tesisatcı Köksal Usta İle 08 Anılar 12 Çocuk Dünyası 31 Lezzet 14 Konuk 32 Yaşam 16 Güzellik 34 Eğitim 18 Diş Sağlığı 36 Sanat 20 Sağlık 38 Okuyucudan Mektuplar 22 Kişisel Bakım 39 Okuyucudan Mektuplar 24 Eğitim 40 Gez - Gör Mabeyinci Emin Bey Köşkü Mutlu Dünya Anaokulu “Mutlu Olmayı Öğretiyoruz” Luthier Feridun Tanrıkut Ağaca Ses Veriyor Masaj Rahatlığında Epilasyon Oral Ağız ve Diş Sağlığı İle Ağrısız İmplant Uygulaması Prof.Dr.Sabri Kemahlı İle Çocuklarda Kansızlık El ve Ayak Sağlığına Medikal ve Estetik Çözüm Koşuyolu İngilizce Anaokulu Çocuklarda Dil Eğitimi 32 Eczacı Figen Şirin Bal İle Soğuk Algınlığına Dikkat Tandırda Kadayıf Elemental Wellness Acıbadem’de Elit Cambrige Okulları Çok Kültürlü Eğitim Modeli Tiyatrocu Binnur Şerbetçioğlu İle Araştırmacı Yazar Vural Adalan İle Sünger Avcılığı Betül Toparlaklı İle Sevgi Neydi Bursanın Renkli Köyü Cumalıkızık 34 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy 36 Editörden Nalan Fidan Genel Yayın Yönetmeni Kıymet Bilmek İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nalan Fidan Yönetim İkibin7 Medya Basın Yayın Danışmanlık Acıbadem Cad. Bayır Sok. Dağcı Apt. 18/1 D: 1 Acıbadem/Üsküdar/İstanbul Abonelik - Reklam Şehirlerimiz, sokaklarımız ve caddelerimiz hızla değişiyor. Yıllarca iç içe yaşadığımız şehre dair pek çok unsur, yavaş yavaş gözden kayboluyor. Her gün önünden geçtiğimiz, çoğu defa merakla baktığımız Acıbadem Caddesi üzerindeki Mabeyinci Emin Bey Köşkü de uzun zamandır ayakta kalma mücadelesi veriyor. Yıllarca Acıbademliler ile iç içe olmuş, bir zamanlar, piyano ve viyolonsel seslerinin duyulduğu 150 yıllık köşk, artık susmuş, sanki küsmüş yaşamıyor. Özel mülk olduğu için bir süredir etrafı çinkolarla çevrilmiş olan köşk, bahçesindeki anıt ağaç niteliğindeki ağaçlarla birlikte restore edilmeyi bekliyor. Tel: 0216 326 59 34 [email protected] www.acibademdergisi.com Bu sayımızda, köşkün eski sakinlerinden, Emin Bey’in torunlarından Murat Darga ile köşkün hikayesini konuştuk. 100 yıllık yaşam öyküsüne anılar sayfamızda yer verdik. Yayın Tarihi Şehrin dergisi olarak “kıymet bilmek” anlayışını düstur edindik. Tüm çabamız kaybolan ya da kaybolmakta olan değerlerimizi ortaya koymak, hatırlamak. Siz de ailenizde, çevrenizde ya da yaşadığınız herhangi bir alanda paylaşmaya değer gördüklerinizi bize yazabilirsiniz. EKİM 2015 Katkıda Bulunanlar Ceren Olga Eke Uğur Eke Yayın Periyodu İki Ayda Bir Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Baskı Ege Basım Matbaa ve Reklam Sanatları Ltd. Şti Esatpaşa Mah. Ziyapaşa Cad. No:4 Ataşehir/istanbul Tel: 0216 470 44 70 Sertifika No: 12468 Acıbadem Yaşam ve Kent Kültürü Dergisi, Acıbadem, Koşuyolu, Çamlıca, Altunizade, Bağdat Caddesi ve Kadıköy bölgelerinde ev ve iş yerlerine ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Hemen her sayıda, yaşamın her alanında haz duyarak yaşamayı seçen insanları konuk ettik. Bu sayımızda merakları ile yetenek, bilgi ve deneyimlerini birleştirerek, kendilerine has dokunuşlarla yaşamın içinde iz bırakan, yaşamın ve işinin ustalarını bulacaksınız. “Biliyorum hepimiz bir koşturmacanın içindeyiz. Kendi hayatımızı idame ettirmek için çaba gösteriyor, kazanmaya çalışıyor, mesailere kalıyor, okuyor, daha çok okuyor ve yarınlara odaklı bir bugünün içinde kayboluyoruz.” diyor bir okuyucumuz. Cumhuriyetimizin 92. yılında, bugünün içinde kaybolmadığımız, kıymet bilir günlerde buluşmak dileği ile… 92 yıldır Cumhuriyet ile yaşadığımız ülkemizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Her hakkı saklıdır, alıntı yapılamaz. 4 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy 41 YILIN DENEYİMİYLE ACIBADEM’DE AÇ I L I Y O R BÜYÜK HAYALLERİNİ H A Y A T L A BULUŞTURUYORUZ (0216) 325 41 07 Kısa Kısa Kadıköy’de Her Cuma Caz Var Kadıköy Belediyesi Yeldeğirmeni Sanat Merkezi, yeni sezon açılışını gerçekleştirdi. 1 Ekim Perşembe günü gerçekleşen açılışta, Caz’ın usta yorumcularından Sibel Köse caz severlerin büyük ilgisi ile karşılandı. Sanat Merkezi, “Yeldeğirmeni’nde Caz” programıyla her Cuma yerli ve yabancı çok sayıda caz ustasını caz severlerle buluşturacak. 19. yy. mimari eserlerinden olan eski Fransız Kilisesi “Notre Dame Du Rosaire” 2013 yılında Kadıköy Belediyesi tarafından tarihi dokusuna sadık kalınarak restore edilmiş, kültür ve sanat merkezi niteliğine kavuşturulmuştu. Kadıköy Belediyesi’nin Yaşam Atölyeleri Başlıyor Üsküdar’da Bağımlılık Önleme Çocuk Merkezi Kurulacak Kadıköy Belediyesi, zamana keyif ve anlam katmak için, Bedensel Keşif, Dijital Fotoğrafçılık, Kişisel Etkili İletişim, Moda ve Kültür, Obje Tasarımı, Sağlıklı Beslenme ve Dengeli Yaşam, Sosyal Medya ve İnternet Güvenliği, Temel Afet Bilinci Atölyeleri ile, gençlerin yaşamına yeni pencereler açmak için, Dijital Genç Fotoğraf, Film Yapımı, İşaret Dili, Latin Dansları, Oyunculuk, Oyun Yazarlığı, Ritim, Senaryo Yazarlığı, Şiir ve Hayat, Tiyatro Tarihi ve Düşüncesi Atölyeleri’ne sizleri bekliyor. Üsküdar Belediyesi, çocuk ve gençleri madde bağımlılığından korumak amacıyla başlattığı ‘Bağımlılıktan Korun Hayat Sana Bağımsız Gelecek’ projesini düzenlenen törenle hayata geçirdi. Atölyelere kayıt yaptırmak için, Barış Manço Kültür Merkezi, Kadıköy Akademi ve Kozyatağı Kültür Merkezi’ne başvurabilirsiniz. Proje kapsamında Bağımlılık Önleme Çocuk Merkezi kuralacak. Bu merkezde 7-18 yaş arası bağımlılık risk grubunda bulunan, okula devam etmeyen veya sokakta çalıştırılan çocuklar tespit edilerek en az 100 çocuğa eğitsel tanılama yapılacak. Bunun yanı sıra okula gitmeyen çocuklar belirlenerek eğitim tedbirleri alıncak ve örgün eğitime devam etmeleri sağlanacak. Ücretsiz abonelik sistemiyle sadece ev ve iş yerlerine doğrudan ulaşan tek dergi Dergimiz 9 yıldır basılı formatta okuyucusuna ulaşmaya devam ediyor. e-dergi bir tıkla elinizin altında! E- dergimizle elektronik ortamda da sizlerleyiz. Dergiyi temin edebileceğiniz noktalar ÜCRETSİZDİR ACIBADEM Çanak Kebap (Acıbadem-Göztepe Şb.), Dedem Eczanesi, Sihirli Spatula, Almondhill Elemental Wellness, Alman Ayak, Capital English, Vethouse Veterinerlik, Konoha Restoran, Aum Pastanesi, Diyabet Hastanesi KOŞUYOLU Meloon Kafe, Gözde Adana Kebap, Sahra Bulut Estetik, Koşuyolu Mantı. MUHTARLIKLAR Acıbadem, Koşuyolu, Altunizade ve Barbaros Mahallesi Muhtarlıkları. Reklam ve Abonelik Tel: 0216 326 59 34 www.acibademdergisi.com *Dergimiz bağımsızdır. Hiçbir kurum, kuruluş ve internet üzerinde Acıbadem isimli veya uzantılı başka hiçbir platform ve adresle ilişkisi bulunmamaktadır. 6 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Dr. Bora Öztürk OBEZİTE TANI ve TEDAVİ KLİNİĞİ Obezite “Biyoenterik İntragastrik Balon” ile Kilolarınız kontrol altında... kaderiniz değildir! Vücut kitle indeksi 25 kg/ m2’nin üzerinde olanların, ideal kilolarına ulaşmaları için en güvenilir ve yüz güldürücü sonuçların alındığı yöntemdir. Bu işlem bir ameliyat olmayıp, yaklaşık 15 dakikalık bir süre almaktadır. Klasik mide balonu uygulamalarından farklıdır. Ayda 7-10 kilo ile 6 ayda 35.5 kiloya kadar kilo kaybı ile sonuçları yüz güldürmektedir. Kliniğimizde; • Ücretsiz danışma özgürlüğü • 7/24 ulaşılabilirlik • Doktorla doğrudan haberleşme kanalları: Facebook / Instagram/ Whatsapp • Hastanın gizlilik haklarına saygı • Herkesin ulaşabileceği referanslar • 6 dilde iletişim kurabilme imkanı • Yurt dışı eğitim ve görev geçmişi olan uzman doktor • Hasta psikolojisi ve eğitimli güleryüzlü kadro • Uluslararası hasta portföyü Dr. Bora Öztürk OBEZİTE TANI ve TEDAVİ KLİNİĞİ Ücretsiz Danışma ve Randevu Tel: 0216 326 55 66 Park 15 Mehmet Akman Sok. No:15-17A Koşuyolu www.boraozturk.com.tr www.facebook.com/drboraozturk www.twitter.com/drboraozturk www.youtube.com/user/alienmaximus www.instagram.com/drboraozturk www.obeziteforumu.com www.midebalonu.tv Anılar Bir zamanlar piyano ve viyolonsel seslerinin yükseldiği görgünün, neşenin ve hüznün yaşandığı köşkün hikayesi Mabeyinci Emin Bey Köşkü Bir zamanlar köşklerin ve meyve bahçelerinin yer aldığı Acıbadem, birçok hikayeyi de barındırıyor. Şimdilerde ayakta kalan köşklerin sayısı parmakla sayılacak kadar az olsa da, köşklerin ve yaşanmış hayatların hikayeleri yerli yerinde duruyor. Acıbadem Caddesi üzerinde eski karakol karşısında restore edilmeyi bekleyen yıkık dökük halde bulunan Mabeyinci Emin Bey Köşkü, yıllardır Acıbadem sakinlerine göz kırpıyor. Köşkün eski sakinlerinden, Mabeyinci Emin Bey’in torunu Murat Darga ile buluştuk. Murat Bey, bir zamanlar içinde viyolonsel ve piyano seslerinin yükseldiği köşk yaşamını, çocukluğunu, ailesini ve yürek burkan hikayesini anlattı. 1997’de elden çıkardıkları köşkte artık oturmuyor olsa da, anıları halen çok canlı. Çocukluğunuzun ve gençliğinizin geçtiği köşkün tarihini biraz anlatır mısınız? Köşkün ilk sahibi, Mısırlı bir Hidiv torunuymuş. 1900’lerin başlarında büyük dedem Emin Bey köşkü satın alıp, ilaveler yaptırarak genişletmiş. Köşk ortalama 150 yaşında ve birinci dereceden tarihi bir eserdir. Ailemiz bugünkü Özbekistan sınırları içerisindeki Hiva Hanlığı’ndan Azerbaycan Şeki şehrine göç etmiş, oradan da yine yıllar sonra İstanbul’a yerleşmiştir. Emin Bey (18541925), Dedem Doktor Ahmet Sait Darga’nın babasıdır. Kendisi II. Sultan Abdülhamit Han’ın Baş Mabeyinciliği’ne kadar yükselmiştir. Emin Bey’in Emin adı, büyük dedeme Sultan Abdülhamit tarafından verilmiştir, ilk adı Mehmet Ali’dir. Fransızca ve Farsça basımı yapılan (Şair ve Hayalleri) adlı Şiir kitabı, Hayvanlar alemi ile ilgili kitabı ve Seyahatname gibi çeşitli eserleri vardır. İstanbul’dan Asyayı Vusta’ya 8 Seyahat adlı seyahatnamesi Ahmet Mithat Efendi tarafından Tercüman-ı Hakikat Gazetesi’nde yayınlanınca, Sultan Abdülhamit’in dikkatini çekmiş ve saraya çağrılarak 1879 yılından, 1909 yılına kadar 30 yıl sultanın hizmetinde görev almıştır. Jules Verne’nin romanlarından Beş Hafta Balonla Seyahat ve Merkezi Arza Seyahat adlı eserleri Türkçe’ye ilk çevirisini yapan kişidir. Çok iyi Fransızca, Latince, İngilizce, İspanyolca, Farsça gibi dilleri bilen Emin Bey, Sultan Abdülhamit’e yabancı dillerdeki kitapları Türkçe’ye çevirerek okurmuş. Bu arada hiçbir yerde yayınlanmamış bir bilgiyi de sizin aracılığınızla açıklamak isterim. Bir akşam babaannemle dolunayı seyrediyor sohbet ediyorduk. Kayın pederi olan Mabeyinci Emin Bey için beybaba derdi. Babaannem Murat dedi “aynı böyle dolunay olan bir geceydi, beybabam bana sordu. Sabiha sence insanoğlu bir gün aya gidecek mi? diye bilemem dedim. O da bana gidecek Sabiha, gidecek. Sultan Abdülhamit’e Aya Seyahat kitabını okurken, Sultan da bana aynı soruyu sormuş “Emin sence insan aya gidebilecek mi ?” demişti, siz daha iyi bilirsiniz dediğimde Sultan Abdülhamit “gidecek Emin gidecek” diyerek başını sallamıştı” diye anlattı. Anılar Köşk bir zamanlar Namık Kemal, Ressam Osman Hamdi Bey ve Ressam Fausto Zonaro gibi sanatçıları misafir etmiş Emin bey şiir yazdığı gibi resim yapmaya da hevesli imiş. Bu yüzden Müzeci ve Ressam Osman Hamdi Bey, Ressam Ali Rıza bey, Saray Ressamı Fausto Zonaro gibi zamanın ünlü sanatçıları köşkümüzün bahçesinde büyük dedem ile birlikte resim çalışmaları yaparlarmış. Ahmet Mithat, Namık Kemal gibi tarihimizde önemli yeri olan çağdaşı pek çok kişi ile yakın dostluğu varmış. Namık Kemal’in mektubu Yine ilginç bir olay anlatayım. Köşkte Emin Bey’in çok sayıda evrakı, yazışmaları vardı. Babaannem bunların bir bölümünü işe yaramaz, fareler yer diyerek, bakır kazanının altındaki ocakta yakarken, bir mektubun üzerindeki Osmanlıca el yazısının güzelliği dikkatini çekmiş ve mektubu okumuş. Mektubun sonunda “Kardeşin Kemal” yazıyor. Yazıların içeriğini okuyunca bu mektubun Büyük dedem Emin Bey’e, vatan şairi Namık Kemal tarafından yazıldığını anlamış. Babaannem arkeolog olan halama bu mektubu vermişti. Halam da bu önemli belgenin tercüme edilerek aslına uygun şekilde Türk Tarih Kurumu tarafından basımının yapılmasını sağladı. Bu Namık Kemal’in bilinmeyen bir mektubu adıyla yayımlandı. Kim bilir nice önemli evrak bu arada heba oldu. Bu tür evrakların çoğunu rahmetli babam sahaflara yok pahasına sattı. Köşkün mimarisi ve bahçesi nasıldı? Köşkte kimler yaşıyordu? “Büyük havuzda yüzerdik” Köşk Osmanlı ve Avrupa mimarisinden esintiler taşıyordu. Salon tavanındaki renkli çiçek resimleri altın yaldızlı kabartmalar adeta yıldız sarayını andırıyordu. Köşkte 3 mutfak, bir hamam, bir banyo, 4 tuvalet, 1 kiler ve 3 salon,15 oda mevcuttu ve üç katlı idi. Bahçesinde üç su kuyusu, bir su sarnıcı ve üç büyük havuz vardı çocukluğumuzda en büyük olan havuzda yüzerdik. Eskiden Acıbadem’deki her evin bahçesi meyve ağaçlarıyla doluydu. Kimse meyve satın almazdı. Biz elma, armut, incir, üzüm, dut, ayva, nar, erik, vişne, kiraz, şeftali, kayısı, badem, ceviz, limon almazdık bir muz ağacı eksikti diyebilirim. Çam ağaçlarının gölgesinde oturmak, fıstık çamlarından düşen kozalakların arasındaki fıstıkları kırıp yemek, bu arada mis gibi leylak kokusunu yada ıhlamurların kokusunu içine çekmek çok hoştu doğrusu. Köşkün çalışanlarına gelince, onlar için müştemilatlar, kalacak tek katlı konutlar varmış. Buralarda hizmetçiler, aşçı, bahçıvan, mürebbiye ve büyük dedem Mabeyinci Emin Bey’in yaşlılığında bakıcılığını yapan Viyanalı Matmazel Mitzi ikamet edermiş. Bizim zamanımızda Yemen Harbi’ne katılmış Bahçıvan Şükrü dedemiz vardı Yemen’de başına gelenleri anlatır şehit olan arkadaşlarına göz yaşı dökerdi. Şükrü Dede aileden gibiydi biz onu bahçıvan olarak değil akrabamız gibi görürdük, ev hizmetlerine de köşkün emektarı Seher Teyze gelirdi. O da bizim ninemiz gibiydi. Köşkün bahçesi ve sınırları nereye kadar uzanıyordu? Daha sonra nasıl bir değişim yaşandı? Köşkün bahçesi parsellenerek, bugün bir bölümüne Çakmak Sitesi inşa edildi. Köşkün bahçesi şimdi Komşu Fırın’ın olduğu binadan Marmara Sitesi’nin (bu alanda Şerife Halam’ın köşkü vardı) bittiği Emin Bey Sokak’ın başından Kerimzade Sitesi’nin bahçesinin sonuna yani Koşuyolu’na kadar bir alanı kaplardı. Halen Hayriye Halamın köşkü restore edilip Özel Ana Okulu yapılmış olarak durmaktadır. Dedemin bağışladığı arsa üzerinde halen Dr. Sait Darga İlkokulu yer almaktadır. Köşkün bahçesinin diğer ucu ise Çakmak Sitesi Sokak’ın olduğu Acıbadem Köprüsü’ne kadar uzanırdı. Çocukken E5 yolundan Cumhuriyet Bayramı ve 30 Ağustoslar’da tanklar, Kadıköy’deki resmi geçit kutlama törenlerine katılmak için geçerdi ve biz oradan askeri araçların geçişini seyrederdik.Daha sonra dedemin sağlığında köşk parsellenerek bir kısmı bugünkü Çakmak Sitesi sokak olan bölüm, kat karşılığı olarak Çakmak inşaata verildi. Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 9 Anılar Köşkte günlük yaşam nasıldı? Babannem piyano, dedem viyolonsel çalar, maskeli balolar düzenlenirmiş Babaannem ve dedemin gençlik yıllarında köşkte yaşam çok mutlu neşeliymiş. Bahçenin çeşitli yerlerinde havuzlar vardı, bu havuzlara kaseler içinde mumlar yakıp koyarlar, geceleyin rüzgarın esintisiyle havuzun içinde gezinen ışık saçan sandallar gibi görünürmüş. Babaannem piyano, dedem viyolonsel çalarmış. Maskeli Balolar düzenlenirmiş. Ben o günleri görmemiş olsam da o günlerden kalan bir Napolyon Bonapart şapkası ve maskelerle oynadığımı hatırlıyorum. Yılbaşılarında çam ağacı süslenir (ağaç değil, sadece dal kesilir ve diklemesine konularak süslenirdi) aile ve tanıdıklar toplanır hediye çekilişleri yapılırdı. Fakat, dedemim vefatından sonra benim çocukluğumda köşkte yaşam hiç de öyle mutlu değildi. Babaannem her akşam saat 23.00’ de bir saat kadar piyano çalardı. Babamla bu yüzden kavga da ederlerdi. “Anne ve babamın boşanması ile benim için cehennem gibi acı dolu günler başlamış oldu” Hiç unutmam köşkün caddeye bakan bölümünde bir kameriyesi vardı. Bir gün orada biraderimle otururken yoldan geçen hanımlardan biri “çok şanşlısınız çocuklar cennet gibi yerde yaşıyorsunuz” dediğinde “Teyze ne cenneti cehennem burası cehennem” demiştim. O hanım da çok şaşırmıştı. Dedemin vefatı sonucu babam kendi payına düşen miras hakkını alınca, ilk işi annemi boşamak oldu, böylece benim için acı günler başladı.Yani cehennem hayatı. Tabii bu çok uzun bir hikaye sayfalar dolusu yazmak gerekeceğinden bu kadarla cevabı vermiş olayım. Acıbadem’e damgasını vurmuş olan bu köşk, çok göz önünde olması sebebi ile merak uyandırmaktadır. Köşkün son durumu ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Köşkü babaannem Sabiha Darga’nın vefatından sonra, 1997 yılı sonlarında sattık. Satın alan bey restore etmek için halen uğraşmakta. Anıtlar kurumu prosedürleri ve bahçenin yeşil alan olması sebebiyle daha da bu uğraş sürecek gibi gözüküyor. Bir an önce köşkün restore edilmesi için kolaylık gösterilmesini ve Acıbadem’e yakışır bir görünüme kavuşturulmasını diliyorum. Şiirle uğraştığınızı biliyoruz. Murat Darga kimdir? Kendinizden bahseder misiniz? “Rahmetli babamızın ailemizden kalan serveti son kuruşuna kadar harcayıp bitirmesi sonucu, bugün bir apartmanın bodrum katında biraderimle beraber hayat mücadelesi vermekteyim.” İlkokulu Yeldeğirmeni Gazi Mustafa Kemal Paşa İlkokulu’nda, Ortaokulu Özel Marmara Koleji’nde okudum. Daha sonra öğrenim hayatım yarım kaldı. Doğrusunu söylemek gerekirse okumayı çok sevdiğim halde okulu ve eğitim sistemini hiç sevmedim. Çok sevdiğim halacığım Prof.Dr Ayşe Muhibbe Darga bana okusaydın iyi bir tarih profesörü olurdun demişti. Kendisi en kötü günlerimde bana yardımcı olmuş benim Kutup Yıldızım’dır. Büyük dedem Emin Bey’in genlerinden bana miras olsa gerek şiir, resim gibi güzel sanatlara ilgi duydum. Başta Ortadoğu gazetesi ve Her gün gazetesi olmak üzere çeşitli gazete ve dergilerde yazı şiir ve söyleşilerim yayınlandı. Kendi çabalarımla “Kahraman Irkıma Şiirler” adlı bir kitabım basıldı. Ayrıca Boraltan Köprüsü adlı şiirim Sayın Esat Kabaklı Bey tarafında bestelenerek ve okunarak cd ve kasetinde yer aldı. İkinci Dünya savaşının sonlarında Rus zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan 150 kadar Türk’ün devrin hükümeti tarafından Rus sınırına götürülerek Rus askerlerine iade edilmesi ve Türk askerlerinin gözleri önünde, o masum insanların kurşuna dizmeleri beni derinden etkilemiş bu şiiri yazmama sebep olmuştu. Rahmetli babamızın ailemizden kalan serveti son kuruşuna kadar harcayıp bitirmesi sonucu, bugün bir apartmanın bodrum katında biraderimle beraber hayat mücadelesi vermekteyim. Kendimi yıllar önce bir bayram günü yazdığım şu kısa şiirimle tarif etmek isterim: “Ne kurban kesecek param var, ne de pulum. Tanrının Türklük’e kurban yarattığı bir kulum.” 10 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 11 Çocuk Dünyası Kurucu Nazlı Edeer: “Biz okulumuzda mutlu olmayı öğretiyoruz” “Bizim jenerasyonumuzda maalesef mutlu olmak öncelikli değildi. Oysa ki mutlu olmak bir hedef olmalı. Biz okulumuzda mutlu olmayı öğretiyoruz.” Bireyselliklerinin farkında, kendi ayakları üzerinde durabilen, mutlu çocuklar yetiştirdiklerini belirten Mutlu Dünya Anaokulu’nun Kurucu Nazlı Edeer, 10 yıllık profesyonel iş yaşamının ardından, kurduğu anaokulunda çocuklarla birlikte olmanın keyfini yaşıyor. Kendisi de bir anne olan Nazlı Hanım, aynı zamanda bir anne duyarlılığı ile çocukların mutluluğu için çalışıyor. E ğitimci bir aileden gelmesi nedeni ile, eğitimin değerini bilerek büyüdüğünü belirten Nazlı Hanım; “Anaokulu çocuklarımızın eğitim hayatlarının başladığı ilk basamak. Bu kritik dönemde okulumuzda çocuklarımız için; kendilerini rahat hissedebilecekleri, aidiyet hissini yaşayıp benimseyebilecekleri, sosyal, duygusal, zihinsel, fiziksel gelişimlerini, planlanmış uyaranlarla destekleyen, öğrendiklerini, daha sonra öğrenecekleri için altyapı olarak kullanabilecekleri bir ortam hazırladık. 15 yıldan bu yana Koşuyolu Caddesi’nde hizmet veren okulumuz, yenilenmiş yüzüyle, miniklere oyunla öğrenme sevgisi aşılamaya devam ediyor.” Milli Eğitim müfredatının çeşitli etkinliklerle zenginleştirildiği okulda; Çocuk yogası Modern dans ve bale Jimnastik Satranç Seramik Müzik Her gün İngilizce (oyunlarla şarkılarla) çalışmaları yapılıyor. 12 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Çocuk Dünyası Yenilenmiş yüzüyle miniklere kucak açmaya devam ediyor 500 m2 açık ve kapalı alanı ile Koşuyolu Caddesi’ndeki müstakil binasında yıllardır miniklere kucak açan okul, 3-6 yaş için tam zamanlı eğitim verirken, 2-3 yaşı oyun gruplarına kabul ediyor. Okulda tüm sınıflar, eğitim kadrosu, fiziksel alanların kullanımı ve eğitim programlarının uygulanması, Milli Eğitim Bakanlığı kanun ve yönetmeliklerine uygun olarak düzenlenmiş. Büyük ve aydınlık yemekhanesinde sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve ikindi kahvaltısı beslenme uzmanının yönlendirmesi ile, hijyenik şartlarda öğrencilere sunuluyor. Haftada bir gün Uzman Psikolog Danışman Şebnem İmeryüz tarafından psikolojik desteğin verildiği okulda, dileyen aileler randevu alıp, çocuk ve aile danışmanlığından yararlanabiliyorlar. “Okul öncesi dönemde iyi hazırlanmış bir çocuk, yaşam boyu başarılı olur.” Okul öncesi dönemde iyi hazırlanmış bir çocuk, yaşam boyu başarılı olur anlayışı ile, “çocuklarımızın eğitiminde ilk adımlarını bizimle atacaklarının bilinciyle çalışıyoruz diyen Nazlı Edeer, okul olarak hedeflerini şöyle özetliyor. “Bu yolda amacımız, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, disiplinli, benlik saygısı gelişmiş, toplumda bir birey olarak yer aldığının farkında, kendisini ifade edebilen, sorumluluk sahibi, kendi haklarını bilirken, Bilgi alma ve randevu için: Koşuyolu Cad. No:32 Koşuyolu Tel: 0216 545 02 88 - 0530 521 67 87 başkalarının haklarına da saygı duyan, paylaşımcı, ahlaki değerlerimize karşı duyarlı doğayı koruyan nesiller yetiştirmektir. Hedefimiz öğrencilerimize özgürce deneyimler yaşayabilecekleri, ilgi yetenek ve yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri, bireyselleşmelerini destekleyen, araştırmacı ve sorgulayıcı kimliklerini pekiştiren kaliteli bir okul öncesi eğitim sunmaktır.” www.mutludunya.com.tr Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 13 Konuk Konuk Luthier Feridun Tanrıkut Ağaca ses veriyor Onun emekleri, ağaçtan sese dönüşüyor. 30 yıldır atölyesinde, özel el yapımı gitarlar yapan Luthier Feridun Tanrıkut, yeteneğini, bilgi ve deneyimini kullanarak geleceğe eserler bırakıyor. Duyduğumuz, keyifle dinlediğimiz pek çok müzik kaydında onun parmak izleri var. Profesyonel müzisyenlere özel üretim gitarlar yapan Feridun Usta, bu yolda neredeyse 30 yılı devirmiş olsa da, aslında kendisi daha oldukça genç. Onun merakı daha çocuk yaşlarda; 14-15 yaşlarında başlayınca, merakı ile yeteneklerini birleştiren Feridun Tanrıkut, bugün ülkemizde aranan bir kaç Luthierden biri haline gelmiş. Yurt içinde akademisyenler ve profesyonellere özel üretim yapan Feridun Usta’nın yaptıkları, Amerika, Yunanistan ve Almanya’dan da alıcı buluyor. Dünya standartlarında klasik ve elektro gitarlar yapan Feridun Usta için, ağacın etkileyici bir müzik enstrümanına dönüşme yolculuğu 4 ay ile 1 yıl arasında sürüyor. Aynı zamanda iyi bir müzisyen olan Tanrıkut, ürettiği gitarların sesini öncelikle kendisi deniyor. Gitar çalmaya ve yapımına yönelik çalışmalarına aynı zamanda başlayan Tanrıkut, kısa sürede iyi bir blues gitaristi olmuş ve çeşitli gruplarla birlikte bir dönem çalışmalar yapmış. Fakat daha sonra tercihini daha çok sevdiği yapımdan yana kullanıp, yapıma yönelik çalışmalarına ağırlık vermiş. 1987 yılından beri, standart ölçülerin yanı sıra, farklı ölçülerde de elektrik, akustik ve klasik gitar üzerine başarılı çalışmalara imza atan Feridun Tanrıkut, aynı zamanda tamir konusunda da büyük bir deneyime sahip. Tanrıkut, şu an Acıbadem’deki atölyesinde MRC adı altında, özellikle klasik ve akustik ağırlıklı yapım ve tamir çalışmalarını sürdürüyor. 14 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Konuk “Bu iş, sanatı, zanaatı, mühendisliği ve marangozluğu barındırıyor.” Bir müzik enstrümanının yapımı öncelikle ağaç seçimi ile başlıyor. Ağacın cinsi önemli zira, ağaç, sesin rengini etkiliyor. Daha çok Rose Wood familyasından ağaçlar kullandığını belirten Feridun Usta, üst kapakta ladin ve sedir ağacı kullandıklarını söylüyor. Flamenko gitarda ise yan ve sırtlarda selvi ağacı kullanıyor. Atölyede uzun yıllar dinlenme ve kurumaya bırakılan ağaçlar, 5 yıl sonra yapıma uygun hammadde halini alıyorlar. Masif ağaç kullanarak yaptığımız gitarlarımızda ses kalitesini üst düzeyde tutmak amacıyla özel gomalak cilasını tercih etmekteyiz. Gitarlarımız dayanıklılık ve kolay çalınabilirlik, ses kalitesi gibi amatör ve profesyonel gitaristlere hitap edecek niteliktedir. Standart çalışmaların yanı sıra, yapılabilirliği göz önünde tutulmak kaydı ile farklı çalışmalara da imza atmaktayız. Çalan kişinin tercihlerine ve kişinin eline göre sap ölçüsü, ağacı ve tel boyu farklı olabilmektedir.” Atölyede üretimin yanı sıra, tüm gitarların tamiri, tıpkı yeni bir gitar aldığınız hissini yaratacak kalite ve sağlamlıkta yapılıyor. Tüm çalışmalar, meraklıları için Feridun Tanrıkut’un, facebook ve İnstagram sayfalarında sergileniyor. Luthier Feridun Tanrıkut, “Bu iş, sanatı, zanaatı, mühendisliği ve marangozluğu barındırıyor. Oldukça derin bir mevzu” diyor ve yaptığı çalışmaları şöyle özetliyor: “Önemli olan yapılan çalışmalarda kullanılan materyal kadar, o materyallerden olabilecek mak-simum verime ulaşmaktır. Bilindik gitar tınılarının dışında farklı seslere, tonlara ulaşmak, kendine has karakteri olan ve aynı zamanda rahat çalınabilen gitarlar üretmektir. Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 15 Güzellik Ütüleme Lazer Epilasyon ile Masaj Rahatlığında Epilasyon Lazer epilasyon son yıllara gelene kadar hep acılıydı ve bu yüzden bir çok kişi bu cihazlara temkinli yaklaşıyordu. Türkiye’de “Ütüleme Epilasyon” adıyla markalaşan Soprano Lazer cihazları ile artık bu korku ortadan kalktı. Bu yöntemle, cilt üzerinde ütüleme denilen hızlı hareket ve atışlarıyla istenmeyen tüylerinizden hiç acı ve ağrı duymadan kurtulabiliyorsunuz. “Alma Lasers” firmasının cihazlarıyla, ütüleme lazer epilasyonu gerçekleştiren Sahra Bulut Estetik ve Güzellik Merkezi, geçtiğimiz günlerde Koşuyolu Cevatpaşa Sokak’taki yeni yerinde hizmet vermeye başladı. Uzun yıllar Suadiye’de hizmet veren merkez, şimdi de Koşuyolu’nda Soprano lazer cihazlarıyla acısız, ağrısız epilasyon işlemi gerçekleştirmeye devam ediyor. Sahra Bulut Estetik Merkezini ziyaret ettik ve ütüleme lazer epilasyon nedir sorusunu, Sahra Bulut’un kendisine sorduk. Uygulama sabit atışlarla değil, deri üzerinde “ütü yapar gibi” gezdirilerek yapılmaktadır. Bu nedenle uygulama tekniği “ütüleme” olarak adlandırılır. Kadın ya da erkek kimlere hizmet veriyorsunuz? Uygulama daha çok hangi bölgelere yapılıyor? Biz estetik merkezi olarak bay ya da bayan ayrımı yapmadan, herkese hizmet veriyoruz. Şimdiye kadar yaklaşık üç bin kişiye, lazer hizmeti verdik. Bunun neredeyse yarısı erkek hastalarımızdan oluşuyor. Erkeklerde en çok talep edilen bölgeler genel olarak sakal üstü, sakal altı ense koltuk altı ve özel bölge çoğunlukta, ama tüm vücut için uygulamaya giren hastalarımızda var tabi ki. Ütüleme lazer nedir? Ütüleme lazer herşeyden önce sadece Soprano lazer cihazlarıyla acısız ve ağrısız yapılır. Dört mevsim yaptırılabilir. Seans aralıkları 6 ila 8 hafta arasındadır ve kesinlikle rötuş seansı gerektirmez. Cilt üzerindeki istenmeyen kıllar jiletle bir gün öncesinden tıraşlanır ve uygulama anında jel sürülür, bu jel herşeyden önce atılan lazer ışığının direkt kıl köküne odaklanmasını sağlar, bir nevi çimento görevi görür ve lazer ışığını cilde gömerek dışarı boşa gitmesini engeller. Bir tüm vücut 30 dakikada tamamlanır. Bu yöntemle, istenmeyen tüylerinizden masaj yaptırıyor hissiyle kurtulabilirsiniz. 16 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Güzellik Kaç seansta sonuç veriyor? Kesin sonuç mudur? Bayanlarda 8 seans, erkeklerde ise 10 seansın sonunda %85 ila %95 arası kıl bitirme garantisi veriyoruz. %95’ in üzerine çıkmak da mümkün olabilir. Fakat bunu kişinin kıl yapısını ve ten rengini muayene etmeden ezbere söylemek yanlış olur. Eğer kişinin hormonal bir hastalığı yok ise ki eğer varsa, lazer uygulaması tedavi ile birlikte ilerlemelidir. Vücuttaki tüylenme hormonal bir bozukluktan kaynaklanmıyorsa evet kesin sonuçtur. Epilasyon dışında ne gibi uygulamalara yer veriyorsunuz? Kavitasyon, radyo frekansı, G5 masajı, elektro terapi, pasif jimnastik gibi yöntemlerle zayıflama ve selülit tedavisi yapıyoruz. Ayrıca cilt bakımı bölümümüzde antiaging, ışık peeling (leke tedavisi), kimyasal peeling gibi bir çok uygulamaya yer veriyoruz. Ayrıca kalıcı makyaj bölümümüzde kaş, göz üstü, göz altı ve dudak kontürü gibi uygulamalar da gerçekleştiriyoruz. Epilasyonu kimlere öneriyorsunuz? Kadın ya da erkek farketmez herkese, özellikle de çalışan insanların yaşamına büyük bir konfor sağladığı için öneririm. Zaten uygulama sonrası bir sonraki seansınıza kadar asla ağda veya jilet ihtiyacı duymuyorsunuz, tatile kafanız rahat gidiyorsunuz, ola ki ani bir hastalıkla karşılaştınız ve hastanede yatmanız gerekiyor, işte o zaman kafanız çok rahat oluyor. Kadronuz kimlerden oluşuyor? Tüm çalışanlarımız eğitim almış, uzman estetisyenlerden oluşmaktadır. Ayrıca bünyemizde bulunan doktorumuzla, dolgu, botox, mezoterapi, prp, somon dna’sı, varis tedavisi gibi bir çok uygulama da gerçekleştirmekteyiz. Sahra Bulut Estetik ve Güzellik Randevu ve Danışma Tel: 0216 445 1 666 Gsm: 0545 828 98 48 Cevatpaşa Sok.No:4 Koşuyolu www.sahrabulutestetik.net Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 17 Diş Sağlığı “Lazer desteği ile, Ağrısız, kanamasız implant uygulaması mümkün” Günümüzde doğal dişin yerine geçecek en iyi alternatif diş implantlarıdır. Hastanın kendi dişine en yakın sonucu veren implant uygulamaları artık lazer desteği ile ağrısız, dikişsiz gerçekleştirilebiliyor. K endi kliniğinde 27 yıldır implant uygulaması yapan ve bunun son 10 yılında ise klasik implant uygulamasının yerine, lazer destekli implant uygulaması gerçekleştiren Diş Doktoru Burak Serdaroğlu’ndan, lazer destekli implant uygulaması hakkında bilgi aldık. Serdaroğlu, lazer destekli tedavinin, klasik yöntem tedavilerine göre çok kısa sürede bittiğini ve işlem sonrası hastaya inanılmaz bir konfor sağladığını belirtiyor. “Lazer destekli implant uygulamasında, tedavi sonrası yara bölgesinde şişlik, kanama ve ağrı olmaz, çünkü diş eti dokusu kemik üzerinden ayrılmadığı, yani kesik bir yara bölgesi oluşmadığı için, her cerrahi işlem sonrası oluşması muhtemel olan ağrı, kanama, şişlik büyük ölçüde önlenmiş olur. Hastalar, cerrahi dikiş dahi atılmadığı için, uygulama gününde dahi konuşma zorluğu çekmez, günlük yaşantılarına kaldığı yerden devam edebilirler.” İmplant nedir? İmplant diş eksikliklerini tamamlamak için kullandığımız, hastanın kaybettiği dişinin yerine koyduğumuz yapay diş köküdür. Günümüzde kullanılan en modern diş protez sistemidir. İnsanın kendi doğal dişinin yerine geçebilen en iyi çözüm diyebiliriz. Kimlere uygulanabilir? Kullanım ömrü konusunda neler söyleyebilirsiniz? “Kendi kliniğimizde sizlere 25 yıllık problemsiz kullanılan implant protez örnekleri gösterebiliriz.” Öncesinde yapılacak klinik ve radyografik muayeneden sonra hemen hemen her vakaya implant uygulaması yapılabilir. İmplant uygulamasında yaş sınırlaması kesinlikle yoktur. Her yaş grubuna sağlıklı bir şekilde uygulanabilir. İmplantın ömrü, hastanın mevcut kemik durumu, tercih edilen implantın kalitesi, yapılan protezin yapısı ve hastanın ağız hijyeni ile doğrudan ilişkilidir. Bu bahsedilen hususlara dikkat edilerek yapılan implant protezin ömrü için, hastanın kendi dişinden farkı yoktur denilebilir. Kendi kliniğimizde sizlere 25 yıllık problemsiz kullanılan implant protez örnekleri gösterebiliriz. Siz klasik yöntem yerine lazer destekli implant uygulaması gerçekleştiriyorsunuz. Lazer destekli implant uygulamasının avantajları nelerdir? “Lazerle, ağrısız, kanamasız, dikişsiz implant tedavisi mümkün” Operasyon, kullanılan anestezikler sayesinde ağrısız gerçekleşir. Kliniğimizde lazer kullanılarak yapılan implant operasyonunda işlem sonrası ağrı yok denecek kadar azdır, çünkü lazer kullanılarak yapılan implantasyonda klasik ameliyatlar gibi diş eti dokusu kesilmez, dikiş atılmaz ve kanama olmaz. İmplant yapılırken lazer kullanılması hastaya mükemmel bir konfor sağlamaktadır. Operasyon süresi çok çok kısalır. 5-7 dakika arası bir implant takılabilir. Daha önce belirttiğim gibi işlem sonrası dikiş atılmaz, böylelikle hasta bir hafta süreyle ağzında dikiş iplikleriyle gezmek zorunda kalmaz, ayrıca dikiş iplerinin neden olabileceği enfeksiyon riski de oluşmaz. Doku bütünlüğü bozulmadığı için kanama, kanamaya bağlı şişlik de olmaz. Bütün bunların neticesinde ağrı yok denecek kadar azdır. 18 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Diş Sağlığı Ağız implantı kolaylıkla kabul edebiliyor mu? Kullanımı konusunda bir sıkıntı yaşanıyor mu? İmplant yaptırmış bir hasta dişini kullanmaya başladıktan bir kaç ay sonra protezini kendi dişiymiş gibi hisseder. Çünkü diş çekiminden sonra kaybolan basınç algılayıcı reseptörler implantın çevresinde tekrar oluşur. Böylelikle yani implant çevresindeki dokuların implanta diş gibi davranması neticesinde hasta, implantı kendi dişinden ayırt edemez hale gelir ve hastaya kendi dişiymiş gibi bir izlenim verir. İmplant, bir kaç diş eksikliği probleminin giderilmesinde uygulandığı gibi, tüm diş eksikliklerinin giderilmesinde de oldukça uygun çözüm sunmaktadır. Maliyeti düşürmek için total diş eksikliği olan hastalarda iki veya dört implanta bağlı damak protezleri tercih edilebilir. Tabi ki bu tip protezler sabit protezler kadar konfor sağlamasa da, implantsız protezlere göre oldukça kullanımı rahattır. Hasta protezi, istediği zaman çıkarıp takabilirken, protez yemek yeme sırasında asla oynamaz. Mesela üst çenede protez tutuculuğunu implantlar sağladığından, damağın orta kısmı açık olabileceği gibi, alt çenede de oldukça küçük bir akrilik protezle bile, dilin oluşturabileceği oynama sıkıntısı giderilmiş olur. İmplantın tedavi süresi ne kadardır? “Lazer Cerrahisi, anında yükleme yapabilme olanağı sağlıyor” Ekseriyetle 1.5 - 2 ay denilebilir. İmplant ve üst protezin bitimi ve bunun süresi hastanın mevcut kemik kalitesine, kullanılacak implantın yüzey özelliklerine bağlıdır. Ancak anında yükleme yapılabilecek implantlar da kullanmaktayız. Özellikle lazer cerrahisi ile diş eti dokusu açılmış operasyonlar bizlere, hemen ölçü alıp, hastanın protezini anında yapıp, birkaç saat içerisinde hastanın protezini teslim etmemize imkan vermektedir. Böyle uygulamalar tamamıyla hasta ile hekim arasındaki beklenti ve tercih diyaloğu neticesinde belirlenmektedir. Oral Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Oral Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği, çocuk ve yetişkin hastalar için, diş eti hastalıklarının tedavisi ile, cerrahi, protez, implant, ortodonti ve diş estetiği konusunda Acıbadem’de 20 yıldır hizmet veriyor. Poliklinikte, ağız, diş ve çene cerrahisi alanında Diş Doktoru Burak Serdaroğlu ile diş eti hastalıklarının tedavisinde ise Diş Doktoru Alparslan Ertürk çalışmalarını birlikte yürütüyorlar. Oral Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Acıbadem Cad. No.146 Tibaş Park Sit. A Blok D:1 Acıbadem Tel: 0216 325 24 03 / 327 59 09 www.oralsaglik.com Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 19 Sağlık Kansızlık Çocuk Gelişimini Etkiliyor! Kansızlığın tüm dünyada her yaş grubunda görüldüğünü belirten Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof. Dr. Sabri Kemahlı, çocuklarda özellikle yenidoğan döneminden başlayarak, değişik nedenlere bağlı olarak anemi görüldüğüne dikkat çekti. “G elişen bir organizma olması nedeniyle çocuklarda, yenidoğan döneminden başlayarak, her organ ve sistemde olduğu gibi kan yapıcı sistemde de çok önemli değişimler olur ve bu durum kan değerlerine yansır. Yenidoğan bir bebeğin kan değerleri daha büyük çocuklardan çok farklıdır. Erişkin kadınlarda 12-16, erkeklerde 13-17 gram/dl hemoglobin değeri normal kabul edilir. Yenidoğan döneminde ise bu değerler 13-19 arasındadır. Doğumdan sonraki ilk haftalarda fizyolojik olarak bu değerler giderek düşer ve 8-12 hafta dolaylarında 9-10 gram/dl’ye kadar iner. Prematüre doğan bebeklerde bu düşüş daha erken başlar (3-7 hafta) ve daha düşük düzeylere (7-8 gram/dL) iner. Bu duruma ”yenidoğanın fizyolojik anemisi” denir. Hemoglobin değerleri birkaç hafta bu düzeylerde sabit kaldıktan sonra yükselmeye başlar. Bu dönemde herhangi bir klinik bulgu olmadığı gibi bu düşük düzeyler nedeniyle herhangi bir tedaviye de gerek yoktur, çünkü bu normal, fizyolojik bir durumdur. “Çocuklarda en sık görülen kansızlık nedeni demir eksikliğidir” Daha sonraki dönemlerde çocuklarda en sık görülen anemi nedeni demir eksikliğidir. Demir eksikliği en sık olarak yetersiz demir alımı sonucu gelişir; daha az oranda barsaklardan çeşitli nedenlerle kan kaybı, ya da emilimin bozulduğu hastalıklar buna yol açabilir. Ergenlik dönemindeki kızlarda menstrüasyonla kan kaybı da demir eksikliğine neden olabilir. “Anne sütü alan bebeklerde ilk aylarda demir verilmesine gerek yoktur” Aneminin önlenmesi için besinlerle yeterli demir alınmalıdır. Bebeklerin en az 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmesi sağlanmalıdır. Anne sütü alan bebeklerde ilk aylarda demir verilmesine gerek yoktur, ancak 4.-6. aydan sonra gerekir. Anne sütündeki demirden yararlanma inek sütüne göre daha fazladır; inek sütüyle beslenenlerde demir eksikliği riski daha yüksektir. Genellikle 1 yaşına kadar ek demir gerekmekle birlikte çocuğun aldığı diğer besinler göz önüne alınarak çocuk hekimi tarafından bir düzenleme yapılmalıdır. Mamayla beslenenlerde ise, günümüzdeki mamaların hemen hepsinde demir bulunduğundan, bunların içerdiği demir bebeğin gereksinimini karşılayabilir. Mamanın demir içeriği ve alınan mama miktarı ile diğer ek besinler göz önüne alınarak ek demir verilmesine gerek olup olmadığına hekim tarafından karar verilir. Prematüre doğan bebeklerde demire daha erken (1. ayın sonunda) başlanması gerekir. Her durumda demire başlanmasına ve dozuna hekim tarafından karar verilmelidir. “Aneminin en çarpıcı belirtisi solukluktur” Aneminin en çarpıcı belirtisi solukluktur. Mukozalarda, örneğin göz kapaklarının iç yüzeyinde solukluk görülür. Solukluğun anemiye bağlı olup olmadığı en kesin olarak kan değerlerinin ölçülmesiyle belirlenebilir. Aneminin ağırlığına bağlı olarak halsizlik, çabuk yorulma, kalp hızının artması (taşikardi), solunum hızının artması, bebeklerde emmeme, iyi beslenememe, yetersiz ağırlık artışı, büyüme geriliği de ortaya çıkabilir. Ağır ve uzun süren demir eksikliğinde bilişsel işlevlerde bozukluk görülebilir ve bu durum okul başarısını etkileyebilir. “Tedavi 3 ay kadar sürdürülmelidir” Demir eksikliği tanısı kan incelemeleriyle konur. Tedavide genellikle ağızdan demir içeren preparatlar verilir. Dikkat edilmesi gereken bir konu, anemi ya da kan değerleri düzelse bile (genellikle 1 ay içinde normal çıkar) vücudun demir depolarının dolması için tedavinin 3 aya kadar sürdürülmesidir. Bu yapılmazsa bir süre sonra anemi yeniden ortaya çıkabilir. 20 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy www.yeditepehastanesi.com.tr BİLİM AŞKIYLA GEÇEN TAM ON YIL ÖNCE TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR SAĞLIK PROJESİ HAYATA GEÇİRİLDİ. BÜYÜK TAARRUZUN DA YIL DÖNÜMÜ OLAN 26 AĞUSTOS GÜNÜ HİZMET VERMEYE BAŞLAYAN YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ, BUGÜN ÜLKEMİZİN SAĞLIK ALANINDAKİ BİRÇOK İLKİNİ GERÇEKLEŞTİREN BİR SAĞLIK KURUMUNA DÖNÜŞTÜ. BİLİMİN IŞIĞINDA SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ BU ASİL YOLCULUĞA EŞLİK EDENLERE MİNNETTARIZ. BİLİM AŞKIYLA GEÇEN Kişisel Bakım El ve Ayak Sağlığınıza Medikal ve Estetik Çözüm Günlük yaşamda çeşitli nedenlerle yıpranan el ve ayakların bakımı hem estetik açıdan, hem de sağlık açısından büyük önem taşır. Alman Ayak Sağlığı Merkezi, Alman Podoloji Uygulamalarıyla steril bir ortamda, Almanya’dan ithal cihaz ve ürünler ile hanımlar ve beylerin el ve ayak bakımları için medikal çözümler üretiyor. Haftanın 7 günü hizmet veren merkezin, evde hizmet uygulaması da bulunuyor. Alman Ayak Sağlığı Acıbadem Şubesi Kurucusu Nilüfer Başaran’dan, medikal el ve ayak bakımı konusunda bilgi aldık. Medikal Ayak Bakımı nedir? Herkes yaptırabilir mi? Evet, problemi olmasa bile, bakım için herkes medikal ayak bakımı yatırabilir. Yapılan araştırmalar ortalama her 100 kişinin 85’inde bir ayak problemi olduğunu gösteriyor. Zaman içinde değişime uğrayan ayaklarda, kemik ve eklem deformasyonları, batık, nasır, siğil, tırnak-deri mantarı ve terlemeye bağlı oluşan çeşitli sorunlar ortaya çıkabiliyor. Ayaklar, tüm bu olumsuzluklardan medikal bakımlar ile korunabiliyor ve oluşmuş problemler yine bu bakımlarla giderilebiliyor. Diğer taraftan, sert zemin, dar, sivri burunlu ve yüksek topuklu ayakkabılar, bilinçsiz uygulanan pedikür gibi nedenlerle de, ayaklarda bir takım problemler karşımıza çıkabiliyor. Merkezimizde medikal olarak ayak sağlığı ile ilgilenen Podiatri uzmanlarınca problemleri giderici bakımlar, özel cihaz ve ürünlerle yapılmaktadır. Özellikle diyabetli kişilerde ayaklarda his kaybı görülmesi ve his kaybından dolayı taşınan riskin büyük olması, diyabetik ayaklarda özel podiatri bakımlarının önemini artırmaktadır. Podiatri uzmanlarımız, diyabetli kişilerin ayak bakımının yanı sıra, problemli olsun ya da olmasın, günlük yaşam temposunda herkesin ihtiyaç duyduğu ayak bakımı üzerine de çalışmaktadırlar. Size daha çok hangi konularda başvuruyorlar? Ne gibi uygulamalar yapıyorsunuz? Daha çok tırnak batması, mantarlı tırnak, deforme tırnak, çatlak topuk gibi sorunlar için başvuruda bulunuyorlar. Başvuranlar arasında diyabetik hastalar çoğunluğu oluşturuyor. Kliniğimiz el ve ayak problemlerinde, diyabetik hastalar başta olmak üzere, batık tırnak bakımı, deforme tırnak bakımı, mantarlı tırnak bakımı, kalınlaşmış tırnak bakımı (Griyphotic), nasırlar, sertleşmiş deri dokuları, topuk çatlakları, terleyen ayak bakımı, medikal ayak bakımı, hamilelere özel ayak bakımı, sporculara ait ayak bakımları, keratizasyon ve dolaşım bozukluğu olan ayakların bakımı medikal olarak yapılmaktadır. 22 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Kişisel Bakım Medikal el ve ayak bakımının, klasik manikür ve pedikürden farkı nedir? Artık pek çok kadın ve erkek, klasik manikür, pedikür yerine daha güvenli olduğu için medikal bakımı tercih etmektedir. Çünkü hatalı yapılan manikürlerde, tırnak kenarlarında doğal olarak bulunan ve tırnağın canlı bölümünü dış etkilerden, enfeksiyonlardan koruyan et daha derin olarak alınabiliyor. Bu durum, tırnak yatağının ve buna bağlı olarak bir süre sonra uçtan derinlere doğru parmağın her türlü dış etkiye açık hale gelmesine neden oluyor. Merkezimizde yapılan el bakımında, bu et bölümü kesilmeden, tırnak üzerinde kalan partiküller de özel uçlar yardımıyla temizlenir. Tırnak kenarındaki etlerin kesilmemesi ve her seferinde daha derinlere doğru işlem yapılmaması, uzun süre manikür yapılan tırnaklardaki pençeleşme görüntüsünü ve sertleşmesini de önlemektedir. BATIK TIRNAK TEL UYGULAMASI (Tırnak Çektirmeye Tek Alternatif) Medikal el bakımı nedir? Tırnak batması, mantar oluşumu, deformasyonlar ve tırnak kalınlaşması el tırnaklarında da görülebilen problemler arasında yer alır. Elde oluşan bu problemlerin giderilmesi ve tekrarının önlenmesi için medikal el bakımı gerekir. Merkezimizde, uygun aralıklarla uzman kişiler tarafından, hijyenik ortamda, steril cihazlarla ve uygun ürünlerle el bakımı yapılmaktadır. Merkezinizde Refleksolojiye de (ayak masajı) yer veriyor musunuz? MANTARLI TIRNAK BAKIMI DEFORME VE KALINLAŞMIŞ TIRNAK BAKIMI NASIR BAKIMI VE TEMİZLİĞİ DİYABET AYAK BAKIMI SPORCU AYAK BAKIMI HALLUX VAGUS (AYAK ÇIKINTISI) Refleksoloji, bugün destekleyici ya da tamamlayıcı tedaviler arasında yer almaktadır. Refleksoloji gerilim ve stresi azaltırken, bir çok hastalığın tedavisine de iyi gelmektedir. Merkezimizde dileyen refleksoloji hizmeti de alabilir. MEDİKAL EL ve AYAK BAKIMI (Manikür, Pedikür) REFLEKSOLOJİ KLASİK MASAJLAR PROTEZ TIRNAK Ücretsiz Muayene ve Randevu için www.almanayaksagligi.com Acıbadem Cad. Alpaslan Konak Apartmanı No: 218 K:2 Acıbadem (Metrobüs Yakını) Randevu Tel: 0216 545 00 02 - 0531 275 01 65 Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 23 Eğitim Koşuyolu İngilizce Anaokulu’nun Kurucu Müdürü Filiz Kurtuluş: “Çocuklar 5 yaşına kadar çok hızlı dil öğrenirler” Üç yaşından itibaren okul öncesi eğitimde, iki dilli çocuklar yetiştiren Koşuyolu İngilizce Anaokulu, uyguladığı eğitimle çocuklara tüm gün okul yaşamı içinde İngilizce konuşma ve becerileri kazandırmaya devam ediyor. İngilizce’nin ders değil, günlük iletişim dili olarak algılandığı okulda, öğrenciler çok küçük yaşlarda ikinci bir dili edinmenin avantajını yaşıyorlar. ocuklar için 0-6 yaş arası dönemin, yabancı dil öğrenme açısından hayati öneme sahip olduğunu belirten Koşuyolu İngilizce Anaokulu’nun Kurucu Müdürü Filiz Kurtuluş, doğumdan itibaren 5 yaşına kadar çocuğun beynindeki nörofizyolojik mekanizmanın çok faal olduğuna ve bu mekanizmanın yardımıyla dilin otomatik olarak beyne kaydedildiğine dikkat çekti. Filiz Kurtuluş, 0-6 yaş arasında dil öğrenmenin önemini ve okuldaki sistemi dergimize anlattı. “Anaokulu öğrencileri, ikinci bir dilin telaffuzunu ve tonlamasını, mükemmel bir şekilde öğrenebilecekleri yaştadırlar.” “Çocuklar duyduklarını adeta bir kasete kaydedercesine beyinlerine kaydetmektedirler. Bu dönemden sonra bu mekanizma özelliğini kaybetmektedir. Kayıt özelliği sona ermeden önceki dönemde çocuklar, bir dili daha hızlı öğrenmekte ve daha kalıcı bir şekilde konuşabilmektedirler. Hatta çocuklar 5 yaşına kadar, 5 dil öğrenebilme özelliğine sahiptirler. Anaokulu öğrencileri, yabancı dili, özellikle ikinci bir dilin telaffuzunu ve tonlamasını, en rahat ve mükemmel bir şekilde öğrenebilecekleri yaştadırlar. “Avrupa Dil Portfolyosunu tamamlayan çocuklarımız, yabancı bir ülkede ya da okulda yaşamını sürdürebilecek düzeyde İngilizce bilgisine sahip olurlar” Biyolojik kaynaklı araştırmalar beynin erken yaşlarda çok hızlı geliştiğini ve 7 yaşına kadar bu hızlı gelişimin devam ettiğini belirtiyorlar. Beyin gelişimi tamamlandıktan sonra yabancı dil eğitimi başlarsa, cümle kurmada hatalar artmakta ve telaffuzdaki yanlışlıklar ömür boyu devam etmektedir. “Okulumuzda günlük iletişim dili İngilizce’dir” Okulumuza kayıt olan her öğrenciye İngiliz Kültür Derneği’nden Avrupa Dil Portfolyosu verilir. Okulumuza üç yıl devam eden öğrenciler 4-5-6 yaş portfolyolarını 3 yıl içinde tamamlayıp, Avrupa Dil Pasaportu almaya hak kazanırlar. Bu portfolyo sistemi Avrupa Birliği ülkeleri tarafından tanınan, akreditasyonu yapılmış bir sistemdir. Üç yılın sonunda öğrencilerimiz anaokulumuzdan mezun olup ilkokula giderken B1 seviyesinde İngilizce’yi hiç unutmayacakları bir sistemle öğrenmiş olurlar. B1 seviye İngilizce ile öğrenci günlük hayatında yabancılarla kolaylıkla iletişim kurabilir, belirli bir konuda düşüncelerini İngilizce olarak rahatlıkla ifade edebilir. Okulumuz, “İngilizce Anaokulu” olarak, bütün anaokulu faaliyetlerinin İngilizce yapıldığı bir anaokuludur. Dolayısıyla İngilizce çocuğun dünyasında günde 1-2 saat yapılan bir “ders” gibi değil, günlük iletişim dili olarak algılanır. İngilizce gün boyu sadece sınıfta değil yemekte, bahçede, tuvalette iletişim dili olarak devam eder ve çocuk tıpkı Türkçe’yi öğrendiği gibi duyarak, konuşarak ve tekrar ederek İngilizce’yi anadili gibi öğrenir. 24 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Erken Yaşta İki Dilli Eğitim 3-6 yaş Anaokulu Eğitimimizde; İki Dilli Eğitim Avrupa Dil Pasaportu Her Sınıfta İki Öğretmen Görsel Sanatlar Okul Psikoloğu ile Psikolojik Danışmanlık Müzik / Orff Dans Jimnastik Satranç gibi etkinliklerle, çocuklarımızın gelişimlerine katkıda bulunuyoruz Koşuyolu İngilizce Anaokulu Cevatpaşa Sok. No:39 Koşuyolu Tel: 0216 340 08 06 www.ingilizceanaokulu.com/kosuyolu Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 25 facebook.com/kids.aloud . İçimizden Biri Her işin bir ustası var Sıhhi Tesisat Ustası Köksal Usta ile… “Bir insan her işi yapamaz. Yapmamalı. Her işin bir ustası olmalı.” “İş kişinin aynası olacak. Sevdiğin işi yapacaksın. İşini çok seveceksin. Sadık olacaksın. Dürüst olacaksın. Yaptığın işin sonuna kadar arkasında duracaksın.” …diyor Köksal Usta. 50 yıldır sıhhi tesisat tamir ve onarımı işi ile uğraşıyor. Kendisi, eğitimi ve tecrübesi ile gerçek bir usta olduğundan, Köksal Usta adını hak ederek almış. Bunu evinizin ya da dairenizi ona teslim ettiğinizde daha iyi anlıyorsunuz ve sonra da böylesi kaldı mı diyorsunuz. Hem usta olarak işini iyi bilecek, sözüne sadık olacak. Üstelik yaptı mı, ömürlük iş yapacak. Bu yüzden adı ustadır. Savaş Ay’a olan benzerliğinden, bazen de Savaş Usta olarak anılır. Köksal Usta, yaptığı işi sevmenin ötesinde, yaptığı işten haz duyan bir insan. Belli ki tutkuyla bağlı yıllar geçse de, işine. Sanırsınız hayati bir ameliyata giriyor işinin başındayken. 1980’li yıllardan bu yana Acıbadem, Koşuyolu civarında çalıştığından, bir çok sitenin, binanın yapımına şahitlik etmiş, tesisatına el atmış. Bu yüzden zorlu ve karışık tesisat işlerinde bile son noktayı koyma konusunda oldukça usta. Almanya’da ve Norveç’te edindiği bilgi ve tecrübesini, ülkesine taşıdı Köksal Usta, daha ortaokul yıllarında Almanya’ya gidiyor. Makine ve teknik işlerle uğraşmaya meraklı bir genç olarak, Bremen’de en büyük gemi inşa tersanesinde, kaynak, sıhhi tesisat, kalorifer ve torna tesviye üzerine hem eğitim alıyor, hem de çalışıyor. 4 yıllık bir eğitimden sonra aynı firmada çalışmaya devam ediyor. Sonrasında aynı iş kolunda bir süre Norveç’te çalışan usta, 1981’de Türkiye’ye dönüyor ve o gün bugündür, edindiği tüm bilgi ve tecrübesini ülkesine taşıyor. Yaşamın her alanında haz duyarak yaşamayı seçen Köksal Usta, başarısını bu haz duygusuna ve Almanya’da aldığı eğitim ve iş tecrübesine bağlıyor. Kendisi Avrupa ile Türkiye arasındaki farkı şöyle anlatıyor: “Oradaki iş disiplini maalesef burada yok. Orada herşeyden önce bir sistem var ve kimse bu sistemin dışına çıkmaz. Herkes her işi yapmaz. Bu genel bir prensiptir. Burada yanlış olan, herkesin her işi yapmaya çalışması. Burada her şey günü birlik düşünülüyor. Herşey deformasyona uğramış durumda. Müşteri bile ucuzu istiyor artık, çok iyi olanı değil.” diyerek serzenişte bulunuyor. Yaptığı işler ve kimliği ile örnek duruş sergileyen Köksal Usta, ustası olduğu sıhhi tesisat tamirinde olduğu kadar, hayatın içinde de usta bir tavır sergiliyor. Bu yüzden konuşurken, müşterileri ile kurduğu dostluklardan sevinçle bahsediyor. Köksal Ustalar kolay yetişmiyor… 26 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy ACIBADEM’in Tek Butik Dil Okulu Çocuk, Genç, Yetişkin Herkes İNGİLİZCE Konuşsun Diye... • %100 konuşma bazlı Callan Method ile kişilerin ihtiyacı olan alana özel hazırlanmış program ile bireysel ve de özel grup ingilizce dersleri • Diğer eğitim sistemlerine oranla çeyrek zamanda hızlı ve sonuç odaklı dil eğitimi • Dil öğrenimi kişinin günlük hayatına ve uzun dönemde yaşam biçimi olarak uyarlayabilen dil öğretim koçluğu Seval Cebeci yönetiminde, yabancı hocalar eşliğinde “Callan Method” ile daha kolay İngilizce Ücretsiz demo ders ve sözlü seviye tespiti 1 kişi fiyatına 2 kişiye özel ders imkanı. Herkes İçin İngilizce Eğitimi • 7-18 Yaş Grubu İçin İngilizce • Yetişkinler İçin İngilizce • TOEFL, IELTS, YDS, KET, PET, FCE, IGCSE, YDS Sınavlarına ve Tüm Proficiency Sınavlarına Hazırlık • Kurumsal Eğitim ve Danışmanlık • Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı English Speaking Club Başlıyor! Her Cumartesi her seviyeden bireylerin İngilizce pratik yaptığı konuşma kulübümüze sizleri de bekleriz. Acıbadem Cad. Aras Apt. No:139 Kat:3 D:11 Acıbadem Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 27 Tel: 0216 326 27 99 - 0546 245 26 68 www.capitalenglishedu.com Sağlık Soğuk Algınlığına Dikkat! “Afrika Sardunyası, Ekinezya, Propolis ve Betaglucan soğuk algınlığına iyi geliyor.” Havaların soğumaya başladığı şu günlerde, bağışıklığımızı güçlendirmek için harekete geçmenin tam zamanı. Henüz soğuk algınlığı bizi yakalamadan, bağışıklığımızı güçlendirmek için neler yapabiliriz sorusunu, Eczacımız Figen Şirin Bal’a sorduk. Dedem Eczanesi’nin Sahibi Eczacı Figen Şirin Bal, sağlıklı kalabilmenin tüyolarını verdi. Soğuk algınlığından korunmak ve bağışıklığımızı kuvvetlendirmek için neler yapmalıyız? Tabii ki öncelikle sağlıklı beslenmeliyiz ve bol miktarda su içmeliyiz. Yeterli uyku ile, el ve vücut temizliğine önem vermeliyiz. Bunun dışında bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirecek vitaminlerden de yararlanmalıyız. Bağışıklıktan sorumlu vitamin D vitaminidir. Özellikle sonbahar ve kış aylarında D vitaminimizi mutlaka ölçtürmeli ve eksikliğinde D vitamini takviyesi almalıyız. Somon balığı gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, mandalina, greyfurt, brokoli, lahana zengin D vitamini kaynaklarıdır. Yine günlük olarak C vitaminince zengin beslenmeye dikkat etmeliyiz. Bol turunçgiller, kivi, maydanoz, ıspanak, brokoli, biber gibi yeşil sebzeler tüketebiliriz. Ayrıca, C vitaminince zengin kuş burnu çayı da tüketebiliriz. 1,5-2 çay kaşığı ufalanmış kuşburnunu, bir bardak kaynamış suda 10-15 dakika bekletip, balla tatlandırarak içebiliriz. Soğuk algınlığı esnasında, iyileşme sürecini hızlandırmak için neler kullanabiliriz? Öncelikle beslenmemizdeki protein miktarını artırmalıyız. Yine A, C, D vitaminlerini, magnezyum, selenyum ve çinko minerallerini içeren besinler tüketerek vücut direncimizi artırmalıyız. Ayrıca eczanelerden alabileceğimiz ekinezya, propolis ve Afrika sardunyası gibi bitkisel ekstrelerden yararlanabiliriz. Soğuk algınlığı için kullanabileceğimiz bitkisel ekstreler hakkında bilgi verir misiniz? Nasıl kullanmalıyız? Soğuk algınlığı için, içeriğinde antiviral, antibakteriyel, antiinflamatuvar aktifler içeren bitkisel ekstrelerden hazırlanmış, tablet ve şuruplar, gargara, pastil ve spreylerden yararlanabiliriz. Bunların etkileri, soğuk algınlığının ve gribin vücutta kalma süresini kısaltırken, semptomlarını da hafifletmektedirler. Çocuk ve yetişkinlerde gribin salgın olduğu dönemlerde hem korunma, hem de tedavi amaçlı kullanılabilir. Betaglucan, ekinezya, propolis ve Afrika sardunyası soğuk algınlığına iyi gelen bitkisel ekstrelerden bazılarıdır. BETAGLUCAN; Karşılaştığı viral, bakteri enfeksiyonlarında vücudun savaşma gücünü artırıp yabancı ve zararlı patojenlerin atılmasını sağlar. C vitaminiyle birlikte kullanıldığında etki artışı olur. Yiyecek olarak tüketmek istersek yulaf kepeği ve mantar tüketebiliriz ya da takviye olarak tablet şeklinde alabiliriz. EKİNEZYA; Vücudun savunmadan sorumlu beyaz kan hücrelerinin üretimini artırır. Çok güçlü antibakteriyel , antiviral etkileri vardır. Tedavi etkinliği %75 iken, C vitamini ile kullanımında et-kinlik %86’ya çıkar. Ekinezya çay olarak da kullanılır. 1 çay kaşığı ekinezya bitkisini, bir bardak suda kaynama noktasında 30 dakikalık süre boyunca kaynatılarak, günde 3 kez içilmelidir. PROPOLİS; Arıların doğadan topladığı üründür. En önemli kaynakları çam, söğüt, dişbudak ağacı, kestane ve kavaktır. Çok yüksek antiviral, antibakteriyel etkileri vardır. AFRİKA SARDUNYASI; Güney Afrika Sardunyası da çok güçlü soğuk algınlığına karşı, antiviral etkinliği vardır. C vitaminiyle birlikte sinerjik etkidedir. 28 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy KURU TEMİZLEME Ütü Ev Tekstili ve Halı Yıkama %15 İNDİRİM SONBAHAR KAMPANYASI 50 TL ve üzeri hizmet alımlarında geçerlidir. Zeamet Sok. No: 32 Acıbadem www.ihsanyildirim.com.tr /İhsanYıldırımKuruTemizleme 30 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy /İhsanYKT Lezzet Tandırda Kadayıf …daha gevrek ve sıcak Geçtiğimiz aylarda Acıbadem Caddesi üzerinde açılan Tandır Kadayıf, lezzet severlere geleneksel kadayıf keyfini yaşatıyor. Gaziantep merkezli Tandır, Florya’dan sonra Acıbadem şubesiyle, Anadolu Yakası’nda da hizmet vermeye başladı. Ferah mekanı ile günün her saatinde misafirlerini ağırlayan mekan, gece 24.00’e kadar hizmet veriyor. Ayrıca paket servis de yapıyor. Tandır, önümüzdeki günlerde Karaköy’de bir şube daha açmaya hazırlanıyor. Türkiye’de bir ilk Toprak tandırda kadayıf Geleneksel lezzetlerimizden kadayıf, günümüze kadar çok değişik usullerde yapılagelmiş. Tandır Kadayıf, kendine has pişirme tekniği ile, Türkiye’de ilk kez toprak tandırda pişen kadayıf ile kendinden söz ettiriyor. Tandır ismini de buradan alıyor. Tandırda pişen kadayıfın en önemli özelliği daha gevrek olması. Geleneksel usullerden yararlanan firmanın her şubesi imalathane gibi çalışıyor. Şubelere gelen çiğ kadayıf, özel malzemelerle, günlük olarak her şubenin kendi bünyesinde kadayıf haline dönüşüyor. Bu yüzden tüm tatlılar günün her saatinde sıcak ve gevrek olarak servis ediliyor. Onlarca çeşit kadayıfın yer aldığı Tandır’da, tüm ürünler özenle seçilmiş malzemeden yapılıyor. Şekerden imal edilen şerbet ile tatlandırılan tatlılarda, kesinlikle glikoz kullanılmıyor. Erkek Bohçası Burma Kadayıf Kaymaklı Kadayıf Tüm ürünlerde bol Antep fıstığı ve tereyağının özü olarak kabul edilen sade yağ kullanılıyor. Tandır’ın enlerinden Kaymaklı Kadayıf Katmeri, burma kadayıfı, erkek bohçası, tandır sinisi ve künefesi en çok sevilen tatlılardan. Antep’in sahan kaymağından yapılan kaymaklı kadayıf da, Tandır’ın en özel ürünü listesinde yer alıyor. Kuş Gözü Sipariş Tel: 0216 339 29 29 Acıbadem Cd No:204/4 (Nişantaşı Durağı) Acıbadem www.tandirkadayif.com Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 31 Yaşam Havuz Yarı olimpik olup, zeminden ısıtma özelliği ile su sıcaklığı 28 derecedir. Yaz aylarında açılabilir olup, havuz hijyeni iyonize ve ozonla sağlanmaktadır. Çocuk havuzu, 10 kişi kapasiteli, 37 derece ısıda su, 4 adet masaj seti, 2 adet hava bloweri olan 30 metrekarelik ölçülerde jakuzi bulunmaktadır. Elemental Wellness Artık Acıbadem’de… Spordan, SPA’ya sağlıklı yaşam alternatifleri sunuyor. Spinning Yüksek enerjili müzikler eşliğinde, maksimum yağ yakımına ulaştıran bir cardio dersidir. Haftanın 7 günü, günde minimum 1, maksimum 3 ders yapılmaktadır. Spa Şehir karmaşasından uzaklaşıp, günün tüm yorgunluğunu atabileceğiniz alanında uzman, Uzak Doğulu ve Türk terapistler eşliğinde medikal ve Uzak Doğu seçenekleriyle hafta içi ve hafta sonu 10.00 - 22.00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Uzun zamandır Hilton Double Tree Moda’nın içinde hizmet veren “Elemental Fitness SPA” ikinci şubesiyle, Acıbadem Almondhill içindeki yerinde “Elemental Wellness’’ olarak hizmet vermeye başladı. Acıbadem Almondhill’de 6 bin metrekarelik alan üzerine kurulan sağlıklı yaşam ve spor kompleksi Elemental, İstanbullular’a, yoğun ve stresli şehir yaşamından arındırarak, profesyonel eğitmenler eşliğinde derin bir nefes aldırmayı hedefliyor. 32 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Yaşam Bünyesinde, olimpik standartlarda 2 adet squash kortu, kapalı basketbol ve voleybol sahası, spa, pilates, yarı olimpik havuz, Gusto Restaurant, dino kids club, jakuzi, sauna, buhar odası bulunuyor. Açık ve kapalı otoparkı da bulunan Elemental Wellness Club her türlü lüksünüze cevap veriyor. Tesis hafta içi 06:00 – 24:00 , hafta sonu ise 08:00 – 22:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Gusto Restaurant’ta dünya mutfağı lezzetleri Elemental Wellness’da sağlıklı ve keyifli bir yaşam için her şey düşünülmüş. Restoranında rahat, keyifli ve sıcak bir ortamda dünya mutfağından eşsiz lezzetleri ve sağlıklı yaşam için hazırlanmış menüleri ile hizmet veriyor. Hafta içi ve hafta sonu 22:00’ e kadar açık olan restoran doğum günü, mini toplantılar ve özel günlere de ev sahipliği yapıyor. Özel diyet menüleriyle evlerinize servis hizmeti veriyor. Kişiye özel programlar Kişiye özel sağlıklı yaşam programlarının hazırlandığı komplekste, profesyonel eğitmenler eşliğinde, grup dans ve fitness derslerine katılarak sporu verimli ve keyifli hale getirebilirsiniz. Merkezde ayrıca; personel training – spinning – pilates -cardio – advanced – stüdyo ve dans dersleri de verilmekte. Bünyesinde basketbol, voleybol ve squash kortları, yarı olimpik havuz, spa ve güneşlenmeniz için Elemental Garden yer alıyor. Uzman diyetisyenlerden sağlıklı yaşam reçeteleri Sporcu beslenmesi adına eğitim almış uzman diyetisyenler, özellikle kilo sorunu olan üyelerine, kilo kaybetmek, kilo almak veya kilosunu korumak isteyenler için destek programlar ve sağlıklı yaşam reçeteleri sunuyor. Ayrıca yoğun egzersiz yapan bireyler veya sporculara yönelik, performans için destek programlar da uygulanıyor. Çocuklarınız için Dino Kids Club Sizler spor yapıp mekanın keyfini çıkartırken çocuklarınız Dino Kids Club’da, uzman eğitmenlerle eğlenceli ve kaliteli bir zaman geçiriyor. 2-12 yaş arası çocuk grubu için özel gün ve partiler organize edildiği gibi, üyeler için güvenle çocuklarını teslim edebileceği saatlik çocuk bakım hizmeti de sunuluyor. Danışma ve Randevu için: Tel 0216 690 34 30 Acıbadem Mh. Çeçen Sok. Almondhill Sitesi /Acıbadem www.elementalwellnessclub.com Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 33 Eğitim “Çok Kültürlü Eğitim Modeli” ile dünyaya örnek oluyor! Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde eğitim veren Elit Cambridge okullarının uyguladığı “Çok kültürlü eğitim modeli” dünyaya örnek oluyor. Geçtiğimiz ay, eğitim düzeyi dünyanın en üst sıralarında bulunan Rusya’dan gelen eğitimciler, Elit Cambridge Okulları’nın “çok kültürlü eğitim modeli” ile ilgili incelemelerde bulunarak, okulda gerçekleştirilen, bir haftalık eğitime katıldılar. Elit Cambridge Okulları’na Rusya’dan gelerek kurumda yürütülen “çok kültürlü eğitim modeli” hakkında incelemelerde bulunan eğitmenler, kurum bünyesinde bir haftalık eğitim aldılar. Elit Cambridge Okulları’nda yürütülen akademik başarı uygulamaları, dil ve sanat eğitimleri konularında uzmanlarından eğitimler alan uluslararası temsilciler; tam öğrenme ve öğrenme stilleri, farklılaştırılmış eğitim konularında bilgiler edindiler. Özellikle anasınıfı derslerine katılarak okul öncesi eğitim konusunda uygulanan başarılı eğitim yöntemlerini yakından görme fırsatını yakalayan temsilciler, farklılaştırılmış eğitim yaklaşımının okul programlarına nasıl yerleştirildiğini uygulamalı olarak gözlemleme imkanı elde ettiler. Eğitim modelimizin uluslararası alanda örnek alınması, Türk eğitim sektörü açısından büyük önem taşıyor.” Elit Cambridge Okulları Kurucusu Hakan Şaştım program sonrası; geleceğin Türkiyesi’ne yön verecek nesiller yetiştirirken, kurum içerisinde çok kültürlü bir eğitim modeli benimsemenin büyük önem taşıdığını belirtti. “Benimsediğimiz mükemmel eğitimin şifreleri ile öğrencilerimiz; evrensel değerlere önem veren, kültürel farklılıklara saygı duyan, İngilizce’yi anadili gibi kullanan, ikinci bir yabancı dili de konuşabilen, seçkin ve lider nitelikli bireyler olarak toplumumuzda ve uluslararası topluluklarda en değerli yeri alacaklardır.” diyen Kurucu Hakan Şaştım, geliştirdikleri eğitim modelinin uluslararası alanda da örnek alınmasının, Türk eğitim sektörü açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. 34 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 35 Sanat Tiyatrocu Binnur Şerbetçioğlu ile; “Günlerimiz Tiyatronun Büyüsüyle Dolsun. Perdeler Alkıştan Yıkılsın” Karman Çorman Claude Magnier’in yazdığı ve Asude Zeybekoğlu’nun dilimize kazandırdığı “Oscar” adlı oyundan Tarık Şerbetçioğlu’nun uyarlayıp yönettiği çok eğlenceli bir komedi oyunu. Bu sene 4. sezonu hala yoğun bir ilgiyle izleniyor. Binnur Şerbetçioğlu bu yıl oyundaki rolüyle Aliağa Tiyatro Festivali’nde “Yaşam Boyu Emek Ödülü” aldı. Aynı zamanda Ömer Gecü “Lions Tiyatro” ödüllerinde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü kazandı. Televizyonlardan olduğu kadar, tiyatro sahnelerinden tanıdığımız sevilen oyuncular Tarık ve Binnur Şerbetçioğlu çifti, birlikte kurdukları İstanbul Kumpanyası ile seyircinin karşısına çıkmaya devam ediyorlar. Merkezi Koşuyolu’nda olan İstanbul Kumpanyası, sezon boyunca çocuk ve yetişkinler için sevilen oyunlarını sahnelemenin yanı sıra, oyuncu olmak isteyen gençlere yönelik atölye çalışmaları da yapıyorlar. Bir özel tiyatro olarak, en büyük hayalleri, oyunlarını kendi bünyelerinde sahneleyebilecekleri bir salona sahip olabilmek. Yetişkinler için olduğu kadar, geleceğin seyircilerini yetiştirmek için de, çocuk oyunlarına maksimum özen gösterdiklerini söyleyen Binnur Şerbetçioğlu, bir çocuk müzikali, hatta gençlik müzikali olarak Pollyanna’yı güçlü bir kadroyla ve geniş imkanlarla müzikal olarak sahnelemek istediklerini belirtti. Türk tiyatro ve televizyonlarına uzun yıllardır emek veren oyuncu ve sanat yönetmeni Binnur Şerbetçioğlu sorularımızı yanıtladı. Yıllardır şehir tiyatrolarına emek verdiniz. Şimdi ise kendi tiyatronuzda çalışmalarınızı yürütüyorsunuz. İstanbul Kumpanyası olarak neler yapıyorsunuz? İstanbul Kumpanyası’nı 2012 yılında kurduk. Çocuk ve yetişkin oyunlarının yanı sıra, bu yıl açtığımız Koşuyolu’nda bulunan sanat merkezinde “Tiyatro Eğitim Atölyesi” çalışmaları da yapmaktayız. Bir repertuar tiyatrosu olarak, Türkiye’nin her yerinde “Herkese, Her Yerde Tiyatro” sloganıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni sezonda hangi oyunlar yer alıyor? Geçen sezondan devam eden “Karman Çorman”, “Aşk ve Ayak Parmakları”, “Ayyar Hamza” adlı yetişkin oyunlarımıza bu yıl Gerard Lauzier’in yazdığı ve Gencay Gürün’ün dilimize kazandırdığı, Tarık Şerbetçioğlu’nun yönettiği “Kapı Çarptı” adlı komedi oyununun yanı sıra benim (Binnur Şerbetçioğlu’nun) yazdığım ve yönettiğim “Numan nokta net” adlı oyunu da ekliyoruz. Çocuk tiyatrosuna özel önem veren kumpanyamız, geçen sezondan devam eden 6 çocuk oyunumuza, bu yıl Tarık Şerbetçioğlu’nun yazdığı ve yönettiği “Karga ile Tilki” ve benim (Binnur Şerbetçioğlu’nun) yazdığım ve yönettiğim “Deniz kızı Lulu ile Blu Glu” adlı oyunları ekledi. 36 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Sanat Son gelinen noktada, televizyonlar Türk izleyicisinin kültürel ve eğlence ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi diyebiliriz. Bu nedenle tiyatroya olan ihtiyacın yeniden belirginleşmeye başladığını söyleyebilir miyiz? Tiyatroya olan ilgide gözle görülür bir değişiklik var mı? “Şu an televizyon kanallarının güttüğü politika tiyatroya hizmet ediyor. İnternet üzerinden bilet satışı olanağı seyircilerin tiyatrolara ulaşmasını kolaylaştırdı.” Muhakkak var. Çok haklısınız; bir zamanlar televizyon, tiyatro seyircisini yok etti söylemi bitti. Kültürel ihtiyaç, kanalların güttüğü politika, şu an tiyatroya, operaya, baleye yani yüksek sanata hizmet ediyor. Tiyatronun kemikleşmiş bir seyirci kitlesi hep var. Biz bunu şehir tiyatrosu olsun, devlet tiyatrosu olsun zaten yaşıyoruz, yani ödenekli tiyatrolarda… Özel tiyatrolara gelecek olursak da biz İstanbul Kumpanyası olarak bunu yakinen yaşıyoruz, artık seyirci alternatif aramaya başladı, zoru başardığımızın farkında, kıymetin yanındalar. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Metropolde yaşamanın zorlukları olduğu kadar yaşamı kolaylaştıran taraflarını da göz ardı etmeyelim. İnternet üzerinden bilet satışı olanağı seyircilerin tiyatrolara ulaşmasını kolaylaştırdı. Tiyatro hep var olmuş, hep de var olacak, çünkü seyirci hep var olmuş, hep de var olsun… Oyunculuk kadar, eğitimci yönünüz de var. Oyuncu olma isteyenler için neler yapıyorsunuz? Pazartesi-Çarşamba-Cuma günleri saat 19:00- 22:00 arası olmak üzere haftada 9 saatlik bir atölye çalışmamız bu ay başlıyor. Bir tiyatro olarak bu atölye çalışmaları yoluyla alt yapıdan oyuncu yetiştirmek amacındayız. Her yıl sınav açarak yeni mezun gençleri kadromuza dahil ediyor ve onlara bir istihdam alanı yaratıyoruz. Ayrıca sanat merkezimizde hafta sonları çocuklar için yaratıcı drama çalışmalarımız devam etmekte. Koşuyolu Mahalle Evi’ndeki tiyatro çalışmalarınız devam ediyor mu? Özel tiyatro yapmak zor olmalı. Tiyatrocu bir çift olarak yaşadığınız dünyadan memnun musunuz? Tiyatroda sizi yoran noktalar nelerdir? “24 saatimizi dolu dolu tiyatro ile yaşıyoruz” Ben 2014 yazında Şehir Tiyatrosu’ndan emekli oldum. Şimdi zamanımın çoğunu, İstanbul Kumpanya’sındaki çalışmalarla geçirmekteyim. Eşim Tarık Şerbetçioğlu ise, halen Şehir Tiyatrosu’nda Cibali Karakolu adlı oyunda oynuyor. Biz 24 saatimizi dolu dolu tiyatro ile yaşıyoruz. Aynı zamanda ailemize de vakit ayırabiliyoruz. Klasik bir söylem ama gerçekten, tiyatro bizim yaşam biçimimiz. İstanbul Kumpanyası bir aile tiyatrosu. Kurucularımızdan, oyuncu, yönetmen ve kumpanyamızın müdürü Ömer Gecü ile birlikte, hem oyuncu, hem eğitimci, hem işçi, hem ofis elemanı yeri geldiğin de koreograf, yeri geldiğin de dekor ve kostüm tasarımcısı, yani mutfak neyi gerektiriyorsa biz orada oluyor ve çalışıyoruz. Üçlü bir saç ayağı, beyin takımıyız. Sanat yönetmenliğini Binnur Şerbetçioğlu olarak ben üstleniyorum. Yorgunluk var mı; tabi içinde bulunduğumuz, yaşadığımız zor günler! Ülkemiz de ve dünyada da hep barış olsun istiyoruz. Ama zor zamanları da sanatla aşacağımızı biliyoruz. Kadıköy seyircisini nasıl buluyorsunuz? “Kadıköy’de beğenilen oyunlar üretebilmek çok kolay değil” Koşuyolu Mahalle evinde tamamen gönüllülük esasıyla 8 yılı tamamladık. Bu sene 9. senemiz çalışmalar devam ediyor. Her Çarşamba 10:30-13:00 saatleri arasında 40 kişilik bir grupla keyifle çalışmaya ve bilgi birikimlerimizi aktarmaya devam ediyoruz. Kadıköy bizim yuvamız. Biz merkezi Koşuyolu’nda olan bir kumpanyayız. Aynı zamanda Koşuyolu’nda oturuyoruz. Kadıköy de sanatsever, seçici, titiz bir tiyatro seyircisi var. Sürekliliği olan, beğeni düzeyi yüksek bir kitle. Kadıköy’de beğenilen oyunlar üretebilmek çok kolay değil, onun için daha iyi olmak zorundasınız. Seyirciye vermek istediğiniz mesajınız var mı? Bize bu fırsatı verdiğiniz için, çok teşekkür ederiz. Günlerimiz tiyatronun büyüsüyle dolsun. Perdeler alkıştan yıkılsın. Sevgilerimizle… Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 37 Okuyucudan Mektuplar Yeryüzünde denize sırtını dönmüş tek uygar ülke yoktur Marmara bütün çevre sınırları tek bir ülkeye ait olan dünyadaki tek deniz olma özelliğine sahiptir. Bu denizin her çeşit kirlenmeye karşı korunması da doğrudan doğruya Türkiye’nin sorumluluğu altındadır. Marmara Denizi’ne biz sahip çıkmaz isek başka kim çıkabilir ki? Acaba bu sorumluluğumuzun yeteri kadar farkında mıyız ve gereklerini ülke olarak yerine getiriyor muyuz? Hayır. Türk Balıkadamlar Kulübü öncülüğünde bu yıl 15. Uluslararası Marmara Sualtı Görüntüleme Festivali Eylül ayında, Haydarpaşa Garı tarihi binasında gerçekleştirildi. Festivalde sergilenen arşiv fotoğrafları ile mavi dünyanın emektar katılımcıları programı oldukça anlamlı hale getirdi. Bu yazıyı yazmama neden olan, Marmara Sualtı Görüntüleme Festivali içeriğinin kapalı salonlar içinde kalmaması, doğanın ve deniz altındaki dünyanın korunması gerekliliğinin yeni nesillere anlatılması amacı ile, MEB tarafından DVD’ye alınarak tüm öğrencilere gösterilmesini temennisi ile, festivali tertip eden Türk Balık Adamları Kulübü’ne ve Başkanı M.Nezih Saruhanoğlu’na, dinamik arkadaşlarına, Bodrum Deniz Müzesi Uzmanlar’ına, İlk Sualtı Fotoğrafçısı Mustafa Kapkın’ın fotoğraflarını sergileyen Ahmet Kapkın’a ve Son Süngerci kitabının yazarı Aksona Mehmet’e sozsuz teşekkürlerimi sunarım. Programın en renkli ismi kuşkusuz Son Süngerci olarak anılan Aksona Mehmet idi. Süngercilik, yasaklanmadan önce, Bodrum ekonomisini ayakta tutan, en gözde mesleklerden biriydi… Aksona Mehmet, bu mesleğin son temsilcilerinden. Derin su dalgıcı olan Aksona, aynı zamanda iyi bir denizci ve iyi bir araştırmacı. Yazdığı “Son Süngerci” adlı kitabı ile Aksona Mehmet, yıllarca hiç bıkmadan, aksatmadan, titizlikle tuttuğu anıları ve topladığı fotoğrafları ile büyük bir belgesel niteliği taşıyan bir çalışmaya imza atmış. Kitapla birlikte Savaş Karakaş’ın aynı isimle televizyon için hazırladığı DVD ise kitap ile birlikte sunuluyor. Aksona’nın derin maviye adadığı bu kitap, tarihin sayfaları arasına gömülüp giden sünger avcılığını ustaca gözler önüne seriyor. Bakın Aksona Mehmet neler söylüyor: “200 yıl önce başlayıp dünya lideri olduğumuz süngercilik, 1986 yılında baş gösteren bir bakteriyel hastalık nedeniyle yasaklandı. O gün bugündür yasak kalkmayınca, sünger avcıları birer birer teknelerini mavi yolculuğa 38 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy ayırdılar. Bugün mavi yolculuk varsa Bodrumlu süngerciler sayesinde vardır. Komşu Yunanistan’a ait Kalimnos Adası süngerciliğin başkenti oldu. Onlar yılda yüz binlerce dolar kazanırken, biz süngeri vitrinlerde görmeye başladık. Yasaklamayla koruma olmuyor.” Aksona diyor ki; “Denizin gücü sonsuzdur. O, insana doğanın gücüne saygıyı, sonsuz enerjisinden yararlanmayı öğretir. Kim, denizin dilinden anlar, kim, onunla uyumlu yaşar, deniz ona hayatın her türlü nimetini bağışlar. Deniz, büyük önderimiz Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği çağdaş uygarlığa giden en kestirme yoldur. Yeryüzünde denize sırtını dönmüş tek uygar ülke yoktur.” Aksona kitabının son sözünde şunları söylüyor: “İyiki de şu koca deryaların çağrısına kulak verip buraya yönelmişim diyorum. Benim öğretmenim de, okulum da bu koca deryalar oldu. Tükettiğinden fazlasını üretmesini, insan denen varlığı sevmesini o öğretti.” Tüm zamanların sünger avcılarını sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Okuyucudan OkuyucudanMektuplar Mektuplar Sevgi Neydi? Atıf Yılmaz’ın Selvi Boylum Al Yazmalım’ında geçtiği gibi; Sevgi emekti. Sevgi iyilikti. Sevgi dostça uzanan insan eliydi. Hadi maddi her şeyi bir kenara bırakalım ve içimizde var olan o Sevgi’yi ortaya çıkaracak bir yola eşlik edelim. Nasıl mı? Biliyorum hepimiz bir koşturmacanın içindeyiz. Kendi hayatımızı idame ettirmek için çaba gösteriyor, kazanmaya çalışıyor, mesailere kalıyor, okuyor, daha çok okuyor ve yarınlara odaklı bir bugünün içinde kayboluyoruz. Dış dünyaya olan farkındalığımız yok oluyor. Bencillik baş gösteriyor ve bir gün geliyor bize ayrılan sürenin sonuna geliyoruz. Geriye dönüp baktığımızda da aslında sadece kendisi için yaşamış, hayata hiçbir şey katmamış ya da katamamış insanlar olarak pişmanlıklar yaşıyoruz. Buna bir dur demek bizim elimizde aslında ve bunu, yani var olduğumuzu keşfetmenin en güzel yolu paylaşmaktan geçiyor. Evet! Hayatımızı paylaşmak, sevgimizi paylaşmak, insanlarla iç içe olmak. Bunlara vesile olacak birçok yol da var. O küçük oda koca bir dünya oluyordu… Benim yolum Sevgi Mağazası’yla kesişeli 15 yıl oldu. Yani Sevgi Mağazası’nın kurulduğu zamandan bahsediyorum. Babam ve SEVGİ’yle andığımız Sinan Gülerci’nin birlikte adım attıkları bir yoldu Sevgi Mağazası. Kadıköy’deki Bulvar Han’da içerisinde raflarla dolu, küçücük bir odada başladılar bu yola. 1011 yaşlarımdaydım. Bahariye’de ortaokulu okuyordum ve bazen okul çıkışlarımda Sevgi Mağazası’na uğruyordum. İhtiyaç sahiplerinin gelip raflardan kıyafet aldıklarını, yüzlerinde gülümsemeyle ayrıldıklarını görüyordum. O küçük oda koca bir dünya oluyordu. O zaman yardım ne demek, paylaşmak ne demek anlayamıyordum tabii. Bir gün babamın anlattığı bir anı ile gerçekten idrak etmeye başladım. Bir ihtiyaç sahibi ceket istiyordu. Sevgi Mağazası’nda da o ihtiyacı karşılayacak ceket yoktu. Babam üstündeki yeni aldığı ceketi çıkartıp adama vermişti ve eve geldiğinde bizimle bunu mutlulukla paylaştı. O gün babamın o anısını anlatışıyla artık bende paylaşma kavramı oluşmuştu. O gün bugündür, Sevgi Mağazası Yard. Sevgi Mağazası’nın yeri ve Day. Der. Üyesi bende ayrıdır. Benim için hayatın anlamını çıkardığım bir kapıdır. Elimden gelen her türlü paylaşımı gerçekleştirmeye çalıştığım bir kurumdur. Peki ne yapıyor Sevgi Mağazası? Tam 15 yıldır dil, din, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin yoksulluğunu belgeleyen herkese ihtiyaçları doğrultusunda yardımda bulunuyor. İhtiyaç sahipleri buradan az kullanılmış ya da hiç kullanılmamış kıyafet, mutfak eşyası, ev tekstili, kitap ve oyuncak temin edebiliyorlar. Bütün bunları hiçbir bedel ödemeden yapabiliyorlar. Bir düzen içerisinde işleyen sistemin en dürüst yolu herkesin payına düşeni alabiliyor olmasıdır. Sevgi Mağazası bu düzeni sağlayabilmek için yardım alan aile ya da kişinin üç ayda bir gelip mağazadan yararlanmasına izin veriyor. Burada tek koşulunuz Sevmek! Nasıl destek olurum kısmına gelince. Evinizde artık kullanmadığınız temiz ve kullanılabilir olan her türlü eşyayı mağazaya bağışlayabilirsiniz. Derneğin eksiği olan malzemeleri öğrenebilir ve o eksikler doğrultusunda yardımda bulunabilirsiniz. Ailelerin erzak ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Direk öğrencinin hesabına yatırabileceğiniz burs bağışında bulunabilirsiniz. Ders verebilirsiniz. Akülü sandalye, kulak pili, hasta bezi, emici külot gibi ihtiyaçlara karşılık mavi kapak toplayabilirsiniz. Nakdi yardımda bulunabilirsiniz. Derneğin düzenlediği gezi ve turlara katılabilirsiniz. Kurban Bayramı’nda kurban bağışı yapabilirsiniz. 23 Nisan’da oyuncak yardımı, okul döneminde kırtasiye yardımında bulunabilirsiniz. Tüm bunları dilerseniz kendiniz de ihtiyaç sahiplerine dağıtabilirsiniz. Eğer siz de destek olmak isterseniz www.sevgimagazasi.com adresinden ihtiyaçları takip edebilir ya da 0216 545 84 59 nolu telefondan bilgi alabilirsiniz. Paylaşmanın en keyifli anı ihtiyaç sahibinin yüzünde oluşan umut, mutluluk ifadesini görebilmekten geçiyor. Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy • ACIBADEM DERGİSİ 39 Gez-Gör Doğa ve tarihle iç içe bir hafta sonu yaşamak isteyenler için, yolculuğumuz bu kez Bursa’nın en renkli köyü Cumalıkızık’a. Çivit Mavi Çok Yakışıyor… Çağla yeşili, açık sarı, çivit mavi boyalı evler daha girişte karşılar sizi. Rengarenk dünyası, taş yolları ve dar sokakları ile Cumalıkızık, bir zaman tünelinde gibi hissettiriyor insana kendini. 1 76’si tescilli, 180’i halen kullanılan bazılarında ise koruma ve restorasyon çalışmalarının yapıldığı toplam 270 ev ile Osmanlı dönemi konut dokusunu, günümüze taşıyan bir açık hava müzesi gibi. Pencere önleri renk renk çiçeklerle süslü. Evlerin duvarları çamurla sıvanmış, sıvanın üstü de çivit mavisi gibi göz alıcı boyalarla bezenmiş. Uludağ’ın yamacına sıralanmış Kızık köylerinden biri olan Cumalıkızık, kendini koruyabilmiş, köy olma özelliğini kaybetmemiş ender köylerimizden. 700 yıllık köyde ilginç olan, evlerin rengarenk olmasından çok, köyün oluşmasında hiçbir zaman belli bir planın göz önünde bulundurulmamış olması. Kuruluş yıllarında orta mahallede birkaç hane var iken, gerek duyuldukça yeni evler, sokaklar, çeşmeler yapılmış. Bu nedenle köyde birbirini ke-sen sokaklar ve hatta ana bir caddesi de bulunmuyor. Moloz, taş, ağaç ve kerpiçten yapılmış, kafesli, cumbalı iki üç katlı evler kendine has duruşu ile köyün ziyaretçilerine renkli bir dünya sunuyor. Bursa’ya 15 dakika uzaklıkta Cumalıkızık Köyü, Bursa merkeze 15 dak. uzaklıkta. Köy meydanında ve daracık sokaklarda pek çok evin kapısı açık, önünde hediyelik eşyalarla, erişte, reçel, ekmek gibi yöresel yiyeceklerin satışı yapılıyor. Köyün sokaklarında gezerken ahududu bahçeleri göze çarpıyor. Ahududu ve kızılcık bahçelerinden toplanan taze meyveler köy meydanında satışa sunuluyor. Burada turizm öyle kabul görmüş ki, he-men her hane turizme katkıda bulunuyor. Köy kahvesi, camisi ve meydanı ile köy imajını, capcanlı tutan çok özel bir mekan. 40 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy Acıbadem, Koşuyolu, Altunizade, Çamlıca, Bağdat Caddesi Moda, Kadıköy sakinleriyle 9 yıldır buluşuyoruz. Evde, Ofiste, İnternette Her yerde elinizin altında! İster abone olun İster e-dergiden okuyun İsterseniz dağıtım noktalarımızdan alabilirsiniz. Dergi standlarımızın bulunduğu adresler (ücretsizdir) ACIBADEM Çanak Kebap (Acıbadem-Göztepe Şb.), Dedem Eczanesi, Sihirli Spatula, Almondhill Elemental Wellness, Alman Ayak, Capital English, Vethouse Veterinerlik, Konoha Restoran, Aum Pastanesi, Diyabet Hastanesi KOŞUYOLU Meloon Kafe, Gözde Adana Kebap, Sahra Bulut Estetik, Koşuyolu Mantı. MUHTARLIKLAR: Acıbadem, Koşuyolu, Altunizade ve Barbaros Mahallesi Muhtarlıkları. www. ** Ücretsiz abonelik sistemi ile ev ve iş yerlerine ulaşan tek acibadem dergisi. com dergi! E-Dergi: www.acibademdergisi.com/new/e-dergi/index.html Acıbadem Cad. Bayır Sok. Dağcı Apt. No:18/1 Acıbadem www.acibademdergisi.com www.facebook.com/ACIBADEM.Dergisi www.instagram.com/acibademdergisi www.twitter.com/acibademdergisi 9.yıl Özel Acıbadem Anadolu Lisesi ACIBADEM ANADOLU LİSESİ ACIBADEM’de eğitime yepyeni bir soluk AEK ACIBADEM ANADOLU LİSESİ olarak 2015 - 2016 eğitim öğretim yılına başlamanın gururunu yaşıyoruz. www.acibademanadolulisesi.com AEK ACIBADEM ANADOLU LİSESİ Acıbadem Cad. Itır Sk. No:1 Acıbadem - Kadıköy Tel: +90 216 545 00 71 / 72 Faks: +90 216 545 00 74