Ü R E T M E K , K A Z A N M A K , K A Z A N D I R M A K İ S T İ

Transkript

Ü R E T M E K , K A Z A N M A K , K A Z A N D I R M A K İ S T İ
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL
MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI
TÜRK
ŞUBAT 2014 | SAYI: 175
METAL
ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
TÜRKMETAL
ŞUBAT 2014 - SAYI: 175
Onbinler haykırdı
KÖLELİĞE HAYIR!
www.bah.com.tr
KONUM, Şehir merkezine 27 km. uzaklıkta, Esenboğa
Havalimanı’nın yanında, 22 dönüm alana kurulu 90.000 m2 kapalı
alana sahiptir.
ODA KAPASİTESİ: Büyük Anadolu Termal Hotel, tümü balkonlu
olmak üzere 166 standart oda, 40 aile odası, 12 suit ve 108
bağımsız daireye sahiptir.
ODA ÖZELLİKLERİ: Mini bar, klima (sıcak-soğuk), uydu yayın TV,
telefon, oda servisi, saç kurutma makinesi, çelik kasa ve balkon.
SOSYAL AKTİVİTELER: Hamam, sauna, fin hamamı, kapalı
yüzme havuzu, dinlenme havuzu, masa tenisi, bilardo, oyun
salonu, açık ve kapalı otopark.
TOPLANTI SALONLARI: 8000 kişilik kongre merkezi, 2000
kişilik toplantı salonu ve 50 kişiden 300 kişiye kadar değişik 9
toplantı salonu ve work shop salonları.
AQUA PARK: Yaz sıcağından bunalan ve sahile, tatile gidemeyen
Ankaralılar’a Aqua Park’ta “Antalya’nın denizi, Bodrum’un
eğlencesi” sloganı ile 1. kalitede hizmet vermekte, denizi ve
eğlenceyi Ankaralılar’ın ayağına getirmektedir.
TERMAL SU: Büyük Anadolu Termal Hotel, Ankara’nın Çubuk
İlçesi Melikşah mevkiinden çıkan termal suyu da işletmesi
bünyesine katarak, kaplıca turizmi hizmeti vermeye başlamıştır.
ADRES: Esenboğa Havaalanı Yolu 27. Km. Akyurt ANKARA / TÜRKİYE
EDİTÖRDEN
BU SESE KULAK VERİN!
“Kimse özgür olduğunu sanan köleler
kadar ümitsizce köleleştirilmemiştir.“
Johann Wolfgang von Goethe
TÜRK-İŞ’in 15 Şubat tarihinde Ankara’nın Sıhhiye Meydanında
düzenlediği “Kölelik Düzenine Son” mitingi, köle gibi çalıştırılan ya
da köle yapılmak istenen emekçilerin özgürlüklerine kavuşması
için bütün işçilerin birlik ve beraberlik içinde hareket edebileceğinin
göstergesiydi. Emekçiler bugün tam anlamıyla köleleştirilmek
istendiklerini biliyorlar, bunun farkındalar. Emekçilerin tam olarak
özgürlüğüne kavuşması için, bu umudu diri ve canlı tutan sendikal
mekanizma ne kadar etkisizleştirildiyse de, TÜRK-İŞ bugün dimdik
ayakta ve görevine devam ediyor. Ankara’daki miting, bunun en somut
örneğidir. Bir de Goethe’nin dediği gibi, aslında fiilen köle olup da, hala
köle olmadığını iddia eden, kendini özgür sanan, farkına varması
neredeyse imkânsız olan çalışanlarımız var. Sendikasız ya da sahte
sendikaların markaj altına aldığı emekçilerimiz. Onlara diyoruz ki; her
ne iş kolunda olursanız olun, TÜRK-İŞ’in çatısı altında olun. Emekçiler
için hala kurtuluş ümidi var. Çünkü TÜRK-İŞ, bu ülkedeki tek emekçi
güç birliğidir.
Bu miting başta emekçi kardeşlerimiz olmak üzere tüm yoksullar,
işsizler, mağdurlar ve adalet isteyenler içindi. Bu ülkenin sağlıklı
kalkınması, daha adil bir ülke olması, daha verimli bir ekonomiye
sahip olması, taşeronluk belasından kurtulup adam akıllı bir çalışma
sisteminin oturtulması ve diğer talepler içindi. Fakat bu sesin
duyulmaması için, duyurmakla yükümlü kurumlar alenen kulaklarını
kapattılar; sağlık olsun… Mesajımız gereken yerlere mutlaka ulaşmıştır.
Türk Metal’in de 6000 üyesiyle ve tüm yönetimiyle, ellerinde
bayrak, dillerinde slogan, akıllarında kararlılık, heyecan ve şevkle
katıldığı “Kölelik Düzenine Son” mitingine ait bilgiler ve renkli kareleri
bu sayımızda bulacaksınız. Türk Metal Dergisinde, sizin talepleriniz
doğrultusunda Sosyal Güvenlik sayfalarımıza ağırlık vermeye devam
ediyoruz. TÜRK – İŞ Sosyal Güvenlik Danışmanı Celal Tozan ve Sosyal
Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş’ın kaleminden, en sık sorulan Sosyal
Güvenlik sorularının cevapları da yine bu sayımızda.
Ayrıca, değerli akademisyenlerin, birbirinden ilginç konulara
değinen makaleleri de yine sayfalarımızda yer alıyor…
Herkese iyi okumalar…
mal Şen
Mustafa Ke
İÇİNDEKİLER
4
TARİHİN
KESKİN
VİRAJINDA...
BİZLER, tarihi, önemli ve keskin bir virajda yakalamış, yaşamış
insanlarız…
TÜRK
Kabul edildiği gibi, soğuk savaş dönemi, 20’nci yüzyıla
damgasını vurmuştur. 80’li yıllarda sosyal bilimcilerin
küreselleşmeye yoğunlaşmasıyla, yeni bir dünya düzeni teorik
ve pratik anlamda dillendirilmiş, sonra da dünya bu yeni kavram
üzerinde düşünmeye başlamıştır. 90’lı yılların başı, işte bu
düşüncelerin eyleme dönüştüğü yıllar olmuştur.
Türk Metal Sendikası
Adına
PEVRUL KAVLAK
Türk-İş Genel Sekreteri
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı
[email protected]
twitter.com/KavlakPevrul
Pevrul KAVLAK
12
Atalay: “Türk ve Azeri sendikalarının uluslararası
platformdaki işbirliği ve aynı işkolundaki
sendikalarımızın dayanışması çok önemlidir.”
TÜRK
4
YAYIN SAHİBİ
TÜRK-İŞ Başkanlar
Kurulu Bakü’de toplandı
METAL
Bugün, tüm dünyada taşeron,
sözleşmeli, ya da kiralık işçi olarak
çalışanların sayısı, baskılar sonucu
sendikalı işçileri geçmiş durumdadır.
METAL
TÜRK METAL SENDİKASI
AYLIK YAYIN ORGANI
ŞUBAT 2014 | Sayı: 175
T
ÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu,
Azerbaycan İşçi Sendikaları
Konfederasyonu’nun
daveti üzerine, 31 Ocak
2014 günü Bakü’de toplandı.
Toplantının açılışına, Azerbaycan
İşçi Sendikaları Konfederasyonu
Genel Başkanı Settar Mehbaliyev de
katıldı. Azerbaycan basınının yoğun
ilgi gösterdiği toplantının açılışında
bir konuşma yapan Genel Başkan
Ergün Atalay, TÜRK-İŞ’in tarihinde
ikinci kez Başkanlar Kurulunu
Bakü’de topladığını, ilk toplantının
2007 yılında yapıldığını söyledi. Dost
ve kardeş Azerbaycan halkıyla ve
işçileriyle her zaman dostluk ve
dayanışma içinde olduklarını belirten
Atalay, merhum Cumhurbaşkanı
Haydar Aliyev’in, “Bir millet iki
devlet” sözünü de hatırlatarak,
Azerbaycan’ın milli davasına her
zaman destek verdiklerini, Karabağ
sorununun bir an önce Azerbaycan’ın
talepleri doğrultusunda çözüme
Sovyetler Birliği’nin ve Doğu Bloku’nun dağılmasıyla (1991),
soğuk savaş dönemi sona ermiş ve ardından Avrupa Birliği’nin
ilan edilmesiyle birlikte, insanlık, keskin bir viraj-la(alarak)
küreselleşmeye geçiş yapmıştır… Sert ve keskin bir viraj diyorum.
Çünkü bu geçişle birlikte, yaklaşık 2 milyar insan daha, bir anda
kendilerini, bu yeni düzenin, yani kapitalist pazar ilişkilerinin içinde
bulmuştur.
Küreselleşme ile birlikte, çevre kirlenmiştir… Sosyal, kültürel,
siyasi ve ekonomik ilişkiler kirlenmiştir… Dünyadaki gelir dağılımı
dengesi, sermaye ve servet sahipleri lehine oluşurken, insanlığın
geri kalan bölümünün kaderi ise yoksulluk olmuştur.
Bakın, İngiltere’de Oxford Üniversitesi bünyesinde faaliyet
gösteren OXFAM diye bir kuruluş var… Bu kuruluşun yaptığı
araştırmaya göre, dünyadaki en zengin 85 kişi, 3,5 milyar insanın
gelirine eşit bir serveti kontrol ediyor. Yani, terazinin bir kefesinde
85 kişi, diğer kefesinde ise dünyanın yarısı kadar insan…
SORUMLU YAZI İŞLERİ
MÜDÜRÜ
Mustafa Kemal ŞEN
12
| KONFEDERASYON’DAN
Nüfusun yüzde 1’ini oluşturan en varlıklı kesimin serveti 110
trilyon dolar. Yani, dünya nüfusunun yüzde 50’sini oluşturan
alt kesimin maddi varlığının tam 65 katı… Şimdi bu manzaraya
bakıp, dünyanın iyiye gittiğini söylemek mümkün mü? Refahın
paylaşıldığını, adalet olduğunu, eşitlik olduğunu söylemek
kavuşturulmasını dilediklerini ifade
etti.
Türkiye’de yatırım yapan çok
sayıda Azeri işadamı ve şirket
olduğuna da değinen Atalay,
bu şirketlerin bazılarında Türk
sendikalarının örgütlü olduğunu
söyledi. Aynı işkolunda faaliyet
gösteren Türk ve Azeri sendikaların
birlikte çok önemli çalışmalar
yaptıklarını, bunların gelişerek
devam ettiğini kaydeden Atalay,
uluslararası platformda da Türk
ve Azeri sendikaların işbirliğine
önem verildiğini vurguladı. TÜRKİŞ ile Azerbaycan İşçi Sendikaları
Konfederasyonu’nun ilişkilerini
daha da geliştirmek için çaba
göstereceklerini söyleyen Atalay,
Mehbaliyev ve çalışma arkadaşlarını
Türkiye’ye davet etti.
Azerbaycan İşçi Sendikaları
Konfederasyonu Genel
Başkanı Settar Mehbaliyev de
konuşmasında, Türk ve Azerbaycan
konfederasyonları arasında çok
iyi ilişkilerin bulunduğuna dikkat
çekerek, sürekli irtibat halinde
olduklarını, bu ilişkileri daha da
geliştirmeyi arzu ettiklerini ifade etti.
Konuşmaların ardından, TÜRKİŞ Başkanlar Kurulu toplantısı, basına
kapalı olarak devam etti. Toplantıda,
Genel Başkan Atalay, son Başkanlar
Kurulu toplantısından bu yana
gerçekleştirilen çalışmalar hakkında
bilgi verdi. Daha sonra, toplantının
ana gündem maddesini oluşturan
taşeronlaşma, mevsimlik işçiler
ve 4-C’lilerin durumu hakkında
görüş alış verişinde bulunuldu ve
sorunun çözümü konusunda TÜRKİŞ Yönetim Kurulu’nun çalışmaları
değerlendirildi.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 1
Şubat 2014 günü de, Azerbaycan’ın
merhum Cumhurbaşkanı Haydar
Aliyev’in kabri ile Türk ve Azeri
şehitliklerini ziyaret ederek saygı
duruşunda bulundu.
PRODÜKSİYON
CTCP REPROTEK
BASKI
Ziraat Gurup
Matbaacılık A.Ş.
Ziraat Bankası
Tesisleri İstanbul
Yolu Trafo Karşısı
Varlık - ANKARA
Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45
18
| HABER
| HABER
YAYIN ARALIĞI: BİR (1) AY
YAYIN DİLİ: TÜRKÇE
Dergimiz basın ahlak yasasına
uyar. Ayda bir yayımlanır ve
üyelerimize ücretsiz dağıtılır.
den, başı dik alnı açık, gururla büyütebilmesini sağlamaktan daha fazla ne bırakabiliriz ki geriye? Onurla kazanılmış
bir ekmeğin mutluluğundan, bir hak mücadelesini kazanmış olmanın gururundan, ‘Allah razı olsun’ demek için
uzatılmış bir eli sıkmanın şerefinden başka ne bırakabiliriz
ki bu dünyaya?”
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, İsdemir’den Türk
Metal’e yapılan davetle birlikte, İsdemir işçisinin gruplar
halinde Türk Metal’e üye olduğunu hatırlatarak, İskenderunlu emekçilerin, İsdemir’deki örgütlenme sürecine destek olmaları konusunda da katılımcılardan söz aldı.
İskenderun Şubemize bağlı üyelerimiz, eşleriyle birlikte, Bahri Topçu, Sultan Erkoç ve Ferda Kaya’dan çeşitli konularda eğitim aldılar. KKTC gezisine de çıkan İskenderunlu emekçiler Lefkoşe Barbarlık Müzesi’ni ve Gazi Magosa’yı
da gezdiler.
Türk-İş’e bağlı sendikalara üye on binlerce işçi Ankara’da
toplanarak “köleliğe, kayıt dışılığa, taşerona, 4/C’ye, sefalet
ücretine, işçi kiralamaya, kıdem tazminatı fonuna, esnek, kuralsız
çalışmaya, iş cinayetlerine, işsizlik fonunun hiç edilmesine,
sendikasızlaştırmaya, işsizliğe, özelleştirmeye HAYIR” dedi.
| HABER
20
22
| HABER
Mesleki eğitimde de
Türkiye’nin öncüsüyüz
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, MAS
ECVET Projesi kapanışında yaptığı
konuşmada, “Türk Metal, ülkemizde
birçok alanda olduğu gibi, mesleki
eğitime verdiği önem bakımından da
öncüdür. Bu yönüyle de tektir” dedi.
S
endikamız Türk Metal ile kısa
adı MESS olan Metal Sanayicileri
Sendikası’nın birlikte yürüttüğü,
MAS ECVET, “İş Sağlığı ve Güvenliği
İçin Avrupa İşbirliği Köprüleri Projesi ve
-Otomotiv Sanayii Mesleki Yeterlilik Sınav
ve Bilgilendirme Merkezi Projesi” kapanış
programı, 24 Şubat’ta Ankara Büyük Anadolu
Termal Hotel’de gerçekleştirildi. Programa,
MESS yöneticileri ve projenin yabancı
ortakları Almanya ve İtalya’dan konuklar da
katıldı.
METAL
kapanış programında yaptığı konuşmada,
Türk Metal’in, eğitimlere verdiği önemini
vurgulayarak, “Türk Metal, Türkiye
sendikal hareketinde ilklerin sendikasıdır,
bu yönüyle de Türkiye’nin 1 numarasıdır, bir
dünya markasıdır. Türk Metal, ülkemizde
birçok alanda olduğu gibi, mesleki
eğitime verdiği önem bakımından da
öncüdür. Bu yönüyle de tektir. Türk Metal
2009 yılından bu yana Avrupa Birliği
projeleri yapmaktadır. Bu projeler
kapsamında binlerce işçimiz
eğitimden geçmiştir” dedi.
Kavlak, kapanış programı
gerçekleştirilen MAS ECVET
projesinin yanısıra, “Türk
Metal Sektöründe İş
Güvenliği ve Sağlığı için
Güvenilir Kaynakları
Teşvik Etme
Projesi”nin de
22
TÜRK
METAL
TÜRK
20
YAYININ TÜRÜ: Yaygın süreli
İskenderun Şubemiz üyesi 100 kişilik eşli grup, Büyük Anadolu
Girne Hotel’de düzenlenen eğitime katıldı. Eğitim programının
açılışı Genel Başkanımız Pevrul Kavlak tarafından yapıldı.
İskenderun Şubemizin yetkili olduğu Noksel, Yazıcı,
Sanko Makine iş yerlerinde çalışan üyelerimizden oluşan
100 kişilik eşli grup, Büyük Anadolu Girne Hotel’de düzenlenen eğitim programına katıldı. Eğitim programının açılışı,
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak tarafından yapıldı.
Genel Başkanımız Kavlak konuşmasında, bir aile haline gelmenin kolay olmadığını belirterek, “Hele aileyi mutlu huzurlu bir arada tutmak hiç kolay değildir. Bunun için
ailenin her bireyini düşünmeli, her bireyi için sorumluluk
taşımalıyız” dedi. Emek ve ekmek için yapılan mücadelenin kutsal olduğunu vurgulayan Genel Başkanımız Kavlak,
şöyle devam etti:
“Bir emekçinin hakları için mücadele etmekten, bu
mücadelede başarıya ulaşıp, alın terine sahip çıkmaktan,
ailesiyle birlikte mutlu, huzurlu bir yaşam kurması için ona
katkı sağlamaktan ve çocuklarını kimseye muhtaç etme-
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak,
YAYIN TARİHİ: 28 / 02 / 2014
KKTC’de Eşli Eğitim
Semineri yapıldı
METAL
ONBİNLER
14
ANKARA’DA
KÖLELİĞE
HAYIR DEDİ
18
TÜRK
[email protected]
www.turkmetal.org.tr
www.turkmetaldergi.com
14
METAL
TÜRK
2
YÖNETİM MERKEZİ
Türk Metal Sendikası Genel
Merkezi Basın Müşavirliği
Beştepe Mahallesi
Yaşam Caddesi 1. Sokak
No:7/A 06520
Söğütözü/ANKARA
Telefon: 0312 292 64 00
Faks: 0312 284 40 18
TÜRK
METAL
HABER MÜDÜRÜ
Ertan GENÇTÜRK
Sendikalar üniversitelerle
işbirliği içinde olmalı
15.Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’nin
açılışında söz alan konuşmacılar, sendikalar ile
üniversitelerin daha sık bir araya gelmeleri ve işbirliği
içinde olmaları gerektiğine dikkat çekti.
15. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’nin açılış
töreni 10 Şubat’ta, Ankara Büyük
Anadolu Otel’de gerçekleştirildi. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Süleyman Büyükberber, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vedat Bilgin, Türk - İş Genel Başkanı Ergün
Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Müsteşarı Fatih Acar’ın
söz aldığı açılış oturumunda konuşmacılar, sendikalar ve üniversitelerin daha sık biraraya gelerek
çalışması ve işbirliği içinde olmaları gerektiğini vurguladılar.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün
Atalay konuşmasında, çalışma hayatında çözülmesi gereken çok sayıda sorunun bulunduğunu ve bu
sorunların bilimsel yöntemlerle
çözülmesi için üniversitelere, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümlerine çok iş düştüğünü belirtti.
Kongreye katılan çok sayıda
akademisyen, iş dünyası ve sendika temsilcileri ile Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, iki
gün süren oturumlarda, “Küreselleşme ve Sosyal Politika” ana başlığında, Endüstri İlişkileri, Çalışma
Ekonomisi, İşgücü Piyasası, Sağlık
ve Sosyal Güvenlik, Toplumsal Cinsiyet, İş Sağlığı ve Güvenliği konuları ele alındı. Oturumların tartışma
bölümlerinde, katılımcıların yönelttiği sorulara da cevap verildi.
Bu ayın öne
çıkanları
İsa Karakaş ile
‘Soru&Cevap’
SAYFA 34
6 Dünyadan Haberler
8 Gerçek işsiz sayısı 4 milyon 739 bin
10 Sektörden Haberler
13 Konfederasyon’dan Haberler
19 AB projelerimizden
23 Akad’emek başlıyor
24 Doç. Dr. Burcu Kümbül Güler - Arş. Gör. Seyran Gürsoy
SAYFA 42
süreleri, istirahat raporunu vermeye yetkili hekim
ve sağlık kurulları
45 Emekçinin Not Defteri
46 Dr. Özgür Oğuz / İş Kanununda Alt İşveren
ve Yargıtay Kararlarında Muvazaa
56 Türk Metal-Mess Ortak Eğitim Projesi ve
Salih Seçkin Sevinç:
Facebook’ta Takipçi
Sayısı Etik Olarak
Nasıl Artırılır? (2)
SAYFA 50
İlginç Bilgiler /
Yazılı Olmayan 20
Ortak Yaşam Kuralı
SAYFA 63
MKE Eğitim Programı
60 Kitap-Sinema
62 İlginç Bilgiler
65 Bizden Haberler
SENDİKAMIZ
BİZİM SOSYAL
PARTNERİMİZ
SAYFA 38
3
TÜRK
Dr. Naci Önsal:
Karikatür okumak
31 Celal Tozan / Sigortalı işçilerin istirahat raporları,
METAL
/ Çalışma Yaşamında İşe Bağlanma
TARİHİN
KESKİN
VİRAJINDA...
METAL
Bugün, tüm dünyada taşeron,
sözleşmeli, ya da kiralık işçi olarak
çalışanların sayısı, baskılar sonucu
sendikalı işçileri geçmiş durumdadır.
4
Bizler, tarihi, önemli ve keskin bir virajda yakalamış, yaşamış
insanlarız…
TÜRK
Kabul edildiği gibi, soğuk savaş dönemi, 20’nci yüzyıla
damgasını vurmuştur. 80’li yıllarda sosyal bilimcilerin
küreselleşmeye yoğunlaşmasıyla, yeni bir dünya düzeni teorik
ve pratik anlamda dillendirilmiş, sonra da dünya bu yeni kavram
üzerinde düşünmeye başlamıştır. 90’lı yılların başı, işte bu
düşüncelerin eyleme dönüştüğü yıllar olmuştur.
Pevrul KavlaK
TÜRK-İŞ Genel Sekreteri
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı
[email protected]
twitter.com/KavlakPevrul
Sovyetler Birliği’nin ve Doğu Bloku’nun dağılmasıyla (1991),
soğuk savaş dönemi sona ermiş ve ardından Avrupa Birliği’nin
ilan edilmesiyle birlikte, insanlık, keskin bir viraj-la(alarak)
küreselleşmeye geçiş yapmıştır… Sert ve keskin bir viraj diyorum.
Çünkü bu geçişle birlikte, yaklaşık 2 milyar insan daha, bir anda
kendilerini, bu yeni düzenin, yani kapitalist pazar ilişkilerinin içinde
bulmuştur.
Küreselleşme ile birlikte, çevre kirlenmiştir… Sosyal, kültürel,
siyasi ve ekonomik ilişkiler kirlenmiştir… Dünyadaki gelir dağılımı
dengesi, sermaye ve servet sahipleri lehine oluşurken, insanlığın
geri kalan bölümünün kaderi ise yoksulluk olmuştur.
Bakın, İngiltere’de Oxford Üniversitesi bünyesinde faaliyet
gösteren OXFAM diye bir kuruluş var… Bu kuruluşun yaptığı
araştırmaya göre, dünyadaki en zengin 85 kişi, 3,5 milyar insanın
gelirine eşit bir serveti kontrol ediyor. Yani, terazinin bir kefesinde
85 kişi, diğer kefesinde ise dünyanın yarısı kadar insan…
Nüfusun yüzde 1’ini oluşturan en varlıklı kesimin serveti 110
trilyon dolar. Yani, dünya nüfusunun yüzde 50’sini oluşturan
alt kesimin maddi varlığının tam 65 katı… Şimdi bu manzaraya
bakıp, dünyanın iyiye gittiğini söylemek mümkün mü? Refahın
paylaşıldığını, adalet olduğunu, eşitlik olduğunu söylemek
Bize göre bunun adı adalet değil. Bunun adı
rezalet…
Başta Afrika olmak üzere, az gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkelerdeki işsizliğin, yoksulluğun,
salgın hastalıkların, savaşların sebebini başka
yerlerde aramayalım. Sebep ortada. Sebep, küresel
güçler…
Yağmaya devam ediyorlar. Piyasaları ellerine
geçirdiler, şimdi sıra çalışanlarda, sendikalarda…
Önce özelleştirmeler ile işgücü piyasasına
sızdılar… Kamuya ait kuruluşları ellerine geçirerek,
buralarda çalışanların büyük çoğunluğunu işten
attılar. İstihdamı azalttılar… Ekonomik ve siyasal
güçlerini kullanarak, hükümetleri, kendi istekleri
doğrultusunda bir istihdam piyasasının oluşması
yolunda suç ortağı yaptılar… İşçilerin, sendikaların
haklı protestoları karşısına polisleri diktiler… Onlar
yetmedi, eşitlik ve adalet hükümlerinden uzak
yasaları koydular… Sendikaların gücünü kırmaya
çalıştılar…
Sendikaların sosyal aktörler olarak toplum
hayatında yer almasını istemeyenler, düzeni
böyle kirletiyor. Bir taraftan esnek çalışma
yaygınlaştırılarak, ücretler düşürülüyor. Diğer
taraftan taşeron işçilik uygulamaları artıyor. Bir
taraftan da tekel durumundaki şirketler, işletmelerini
ücretlerin düşük, kuralsız çalışmanın hâkim olduğu
ülkelere taşıyacakları yolunda tehditler savuruyor.
Bugün, tüm dünyada taşeron, sözleşmeli ya da kiralık
işçi olarak çalışanların sayısı, işte bu baskıların
sonucu sendikalı işçileri geçmiş durumdadır.
İşte, tüm bunların sonucu olarak, küresel güçlerin
şiddet ve baskıları, yanlarına yasaları da alarak
emeğiyle geçinen insanları fakirleştirdi. Buna karşılık,
küresel milyarderlerin mal varlığı iki katına çıktı.
Bugünün dünyasında, günde bir dolardan daha düşük
bir parayla geçinmek zorunda olan 1 milyardan fazla
insan var. Üç milyardan fazla insan ise günde 2,5
dolardan daha az bir parayla geçinmek durumunda .
Bu düzenin vampirleri, sadece sendikalara değil,
aynı zamanda çalışanların hayat standartlarına da
saldırmaktadır. Çünkü bu düzenin güçleri emeğe
düşmandır. Emekçi ye düşmandır. İnsanca çalışmaya
insanca çalışmaya düşmandır…
Derinlemesine bakıldığında, sadece az gelişmiş
ve gelişmekte olan ülkelerin değil, emekçilerin ve
sendikaların da üzerinde öldürücü bir pençe olduğu
görülecektir. Bu pençeden kurtulmanın tek yolu var,
o da dünyadaki emekçilerin, sendikaların birleşmesi…
Tek bilek, tek yürek olması…
Eğer, hem ulusal hem de uluslararası sendikal
dayanışmanın ilkelerini, yanlış kriterler, iftiralar, dil,
din, ırk ayrılığı veya farklı düşünce yapıları üzerine
inşa edersek, sendikal hareketin ipini, küresel
güçler değil, bizler çekmiş oluruz…
Dolayısıyla dünyanın neresinde
olursa olsun, hangi dine, hangi dile,
hangi düşünceye sahip olursa
olsun, önce sendikalar ve
emekçiler olarak birleşmek
zorundayız...
Tek çaremiz
vardır, o da ‘bir’
olmaktır…
5
TÜRK
mümkün mü?..
METAL
eğer, hem ulusal hem de uluslararası
sendikal dayanışmanın ilkelerini, yanlış
kriterler, iftiralar, dil, din, ırk ayrılığı
veya farklı düşünce yapıları üzerine
inşa edersek, sendikal hareketin ipini,
küresel güçler değil, Bizler çekmiş oluruz.
dolayısıyla, dünyanın neresinde olursa
olsun, hangi dine, hangi dile, hangi düşünceye
sahip olursa olsun, önce sendikalar ve
emekçiler olarak Birleşmek zorundayız...tek
çaremiz vardır, o da ‘Bir’ olmaktır…
METAL
DÜNYADAN
HABERLER
İzlanda, AB
aday üyeliğine
son veriyor
TÜRK
6
AB’de zengin-fakir
uçurumu belli oldu
avrupa Birliği’nin
en zengin bölgesi
olan Londra’da kişi başına
düşen gelir, Avrupa Birliği
ortalamasının %321’ine karşılık
gelirken, en fakir bölgeler olan
Bulgaristan’ın kuzeybatısındaki
Severozapaden ve Romanya’nın
kuzeydoğusundaki Nordest’te kişi başına düşen gelir AB
ortalamasının %29’una iniyor.
AB’nin en zengin diğer bölgeleri,
kişi başına gayri safi milli hasılanın,
Avrupa Birliği ortalamasının
%266’sına denk gelen Lüksemburg,
%222’sine denk gelen Brüksel ve
%202’sine denk gelen Hamburg
olarak sıralandı. AB’de en zengin
20 bölgenin 5’i Almanya’da, en
fakir 20 bölgenin ise 6’sı Romanya,
5’i Bulgaristan, 5’i Polonya, 4’ü
Macaristan’da bulunuyor.
izlanda’da koalisyon
hükümetindeki merkez sağ
partiler Bağımsızlık Partisi ile İlerleme
Partisi, geçen hafta, ülkenin AB’ye
üyelik başvurusunun resmen geri
çekilmesine karar verdi. İlerleme
Partisi üyesi, İzlanda Dışişleri Bakanı
Gunnar Bragi Sveinsson’ın bu hafta
parlamentoda müzakere sürecine
resmen son verme kararını açıklaması
öngörülüyor. İzlanda hükümeti daha
önce, müzakere sürecine devam edilip
edilmemesi gerektiğinin sorulacağı
bir referanduma kadar AB’ye üyelik
sürecini askıya aldığını açıklamıştı.
fransa Cumhurbaşkanı
François Hollande,
bedeli ne olursa olsun, Orta
Afrika Cumhuriyeti’nin
bölünmesini engellemeye kararlı
olduklarını söyledi. Orta Afrika
Cumhuriyeti’nde yaşanan
iç savaşa yönelik Fransız
müdahalesinin ardından, Orta
Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti
Bangui’deki askeri birliklerini
denetlemek üzere bu ülkeye
giden Hollande, “Hedefimiz,
Bangui ve ülkenin doğusunda
varlığını gösteren milislere
karşı güvenliği sağlamak ve
elimizden geldiği kadar onları
silahsızlandırmak” diye konuştu.
Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki
insani drama da değinen
Hollande, uluslararası topluma,
bu ülkeye insani yardım
çağrısında da bulundu.
METAL
Orta Afrika’ya
müdahale
TÜRK
7
Afganistan’dan
çekilme başladı
Kazakistan, Kazak Eli oluyor
kazakistan
Cumhurbaşkanı Nursultan
Nazarbayev, ülkesinin isminin
Kazak Türkçesindeki haliyle
“Kazak Eli” olarak değiştirilmesini
önererek, isim üzerinde yapılacak
muhtemel bir değişikliğin kamuoyu
önünde tartışılması gerektiğini
söyledi. Kazakistan’ın, yer bildiren
“stan” ekiyle bittiğini hatırlatan
Nazarbayev, ülke adının Kazak
Türkçesindeki söylenişi olan
Kazak Eli’nin, yeni bir isim olarak
düşünülebileceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Nazarbayev,
“Ancak böyle bir değişikliğin
kamuoyu önünde tartışılması
gerekir” dedi.
ABD Başkanı Barack
Obama, Savunma
Bakanlığı’na, ABD’nin 2014’ten
sonra Afganistan’da hiçbir
asker bulundurmayacak
şekilde, yılsonuna kadar
düzenli geri çekilmeyi başarıyla
gerçekleştirecek uygun planlara
sahip olunması talimatını
verdi. Beyaz Saray’dan yapılan
açıklamaya göre, Obama,
Afganistan Cumhurbaşkanı
Hamid Karzai ile telefon görüşmesi
yaptı. Görüşmede, Obama’nın
Karzai ile Afganistan’da yapılacak
seçimlerin hazırlığını, Afganların
öncülüğündeki (Taliban ile
sürdürülen) barış ve uzlaşı
çabalarını ve ikili güvenlik
anlaşması konularını ele aldığı
belirtildi.
METAL
| KISA KISA
TÜRK
8 Gerçek işsiz sayısı 4 milyon 739 bin
T
ÜİK’e göre işsiz sayısı kasım’da 2 milyon 784
bin kişi, oranı da %9,9. Ancak iş başı yapmaya
hazır olup iş aramamış 2 milyona yakın
‘umutsuz’ bu sayıya dahil değil. Bunlar da
eklenince sayı 4 milyon 739 bine, oran da %15,7’ye çıkıyor.
İşsizlik kasım’da %9,9’la yeniden çift haneye dayandı.
“İş aramadın” denilerek sayıya dahil edilmeyenler de
katıldığında ise oran %16’ya yaklaşıyor. Yeni ekonomik
konjonktür ise işsizlikte büyümeye işaret ediyor. TÜİK’in
açıkladığı Kasım 2013 iş gücü verilerinde, önceki yılın
aynı dönemine göre çalışma çağındaki nüfus 852 bin
kişi artarak 55 milyon 935 bine, iş gücü ise 306 bin
kişi artarak 28 milyon 227 bine ulaştı. Bu kapsamda
çalışanlar 152 bin kişilik artışla 25 milyon 443 bine,
işsizler ise 154 bin kişi artarak 2 milyon 784 bin kişiye
yükseldi. İş gücüne katılım oranı 0.2 puan düşerek
%50,5’e, istihdam oranı da 0.4 puan azalarak %45,5’e
inerken, işsizlik oranı 0.5 puan artarak %9,9 oldu.
Borç 602 Milyar TL
Hazine Müsteşarlığı, merkezi yönetim brüt
borç stoku verilerini açıkladı. Buna göre, 31 Ocak
2014 itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku
602,5 milyar lira oldu. Borç stokunun 406,3
milyar lira tutarındaki kısmı Türk Lirası,
196,2 milyar lira tutarındaki kısmı döviz
cinsi borçlardan oluştu. Ocak sonu itibarıyla Hazine alacakları 20,2 milyar lira olarak
gerçekleşirken, alacak stoku içerisinde en yüksek pay 13,1 milyar lira ile mahalli idarelere ait
oldu. Ocak sonu itibarıyla Hazine alacağı tahsilatı
ise 228 milyon lira olarak gerçekleşti.
sırasında yer alırken, ikincilik sırasında 80
patent başvurusuyla Ford Otosan, altıncı sırada
48 patent başvurusuyla Tofaş, dokuzuncu
sırada 20 patent başvurusuyla Türk Traktör
yer aldı. En çok başvuru yapan firmalar
şu şekilde sıralandı: Arçelik A.Ş 193, Ford
Otomotiv Sanayi A.Ş 80, Turkcell Teknoloji
Araştırma & Geliştirme Anonim Şirketi 70,
BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş 65, Sanovel İlaç Sanayi
ve Ticaret Anonim Şirketi 50, Tofaş Türk Otomobil
Fabrikası Anonim Şirketi 48.
Yıllık
enflasyon
% 7.89
11.5 milyon kadın iş
gücüne dahil değil
işkur Genel Müdürü Nusret Yazıcı, Türkiye’de, içinden öğrencilik, yaşlılık, hastalık gibi zaruri sebepler çıkarıldığında, çalışabilir durumda olan ama iş
gücüne katılmayan yaklaşık 14 milyon
kadın olduğunu ve bu sayının, tüm ülke
nüfusunun yaklaşık %5,5’ini oluşturdu-
ğunu söyledi. Yazıcı, Türkiye’de 2013 Eylül ayı itibarıyla iş gücüne dahil olmayan
yaklaşık 19 buçuk milyon kadın olduğunu belirtti. Yazıcı, yalnızca ev işleriyle
meşgul olduğu için iş gücüne dahil olmayan kadınların sayısının ise yaklaşık 11
buçuk milyon olduğunu ifade etti.
TÜİK, Şubat ayı enflasyon
rakamlarını açıkladı. Şubat’ta
enflasyon aylık bazda %0,43
yükseldi. Yıllık enflasyon ise
%7,89’a ulaştı. Enflasyon, böylelikle altı ayın zirvesine ulaşmış oldu. CNBC-e anketine
katılan 20 ekonomistin Şubat ortalama aylık TÜFE beklentisi %0,41 seviyesindeydi. 2014 sonu TÜFE beklentisi
ise %7,91. Ocak’ta aylık bazda
enflasyon %1,98 olarak gerçekleşmişti.
9
TÜRK
türk Patent Enstitüsü’nün, “2013
yılında En Çok Yerli Patent Başvurusu
Yapan Firmalar” sıralamasında Koç
Topluluğu’nun 4 şirketi ilk 10’da yer alarak
büyük bir başarıya imza attı. En çok patent
başvurusu yapan ilk 10 firma arasında beyaz
eşya, otomotiv, telekomünikasyon ve ilaç
firmaları bulunuyor. İlk 10 sırada yer alan
firmalar tarafından yapılan başvurular, toplam yerli
patent başvurularının %15’ini oluşturuyor. Koç’a ait
olan Arçelik, 193 patent başvurusuyla listenin birinci
METAL
Patent’te Koç Grubu birinci oldu
N
E
D
R
Ö
T
SEK
TÜRK
METAL
İtalyan devi, Türkiye’de
10 çamaşır makinesi üretecek
italyan beyaz eşya devi Indesit, Türkiye’deki 20.
yıldönümünde ikinci fabrikasının yatırımına başladı.
Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan ve toplam
yatırım bedeli 35 milyon Euro olan ve yaklaşık 750
kişiye istihdam sağlaması planlanan fabrikada yılda 1
milyon 400 bin adet çamaşır makinesi üretilecek. İhracat
odaklı çalışacak fabrikada üretimin %75’i, başta Avrupa
ülkeleri olmak üzere yurt dışına satılacak. Indesit CEO’su
Marco Milani, bu yıl Ekim ayında üretime başlayacak
fabrikanın açılış töreninde, yeni yatırımın Türkiye’ye
olan güvenlerini perçinlediğini belirterek, şunları söyledi:
“Indesit Company, soğutucu fabrikası, deposu ve yeni
çamaşır makinesi fabrikasıyla Manisa OSB’de toplam
124 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteriyor
olacak. Türkiye, stratejik konumu, istikrarlı ekonomisi,
genç nüfusu ve dinamik iş gücü gibi avantajlarının
yanı sıra, son dönem imza attığı ekonomik başarılarla
da Indesit Company için faaliyet gösterdiği coğrafyada
en önemli ülkelerden biri haline geldi. Yeni yatırımımız
Türkiye’ye olan güvenimizi perçinlendi ve büyüme
hızımızı daha da artıracak.” Son fabrika ile 20 yılda
Türkiye’deki yatırımlarının 150 milyon Euro’ya ulaştığını
açıklayan Milani, “Türkiye’de pazar payımız yüzde 9’a
ulaştı. 320 satış noktamız var ve istihdam 1000 kişiye
ulaştı. Yatırımlar devam edecek” dedi. Törene, Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci, Genel Başkan Yardımcımız
Süleyman Yıldırım, Manisa Şube Başkanımız Ercan
Dereli de katıldı.
Otomotive Bursa damgası
OYAK Renault, Tofaş ve Karsan gibi ana
sanayilerin yanısıra, çok sayıda yan sanayi
firmasına ev sahipliği yapan Bursa, Türkiye’nin
2013 yılı toplam otomotiv ihracatının 3’te
birinden fazlasını tek başına gerçekleştirdi.
Otomotiv sektörünün 2013’teki 21 milyar 305
milyon 104 bin dolarlık ihracatının %37,22’sini
(7 milyar 930 milyon dolar) Bursa, %21,57’sini
Kocaeli, %18,87’sini İstanbul, %8,57’sini de
Sakarya karşıladı.
SEK
TÖR
DEN
Makine sektörü
rakamları açıklandı
METAL
Türkiye’nin ilk milli
ana muharebe tankı
Altay’ı tasarlayan Otokar,
2013’te, önceki yıla göre
% 40 daha fazla
büyüyerek rekor kırdı.
Otokar Genel Müdürü
Serdar Görgüç yaptığı
açıklamada, 2013’te
ürün yelpazesini daha
da geliştirdiklerini
ifade ederek, “2013’ü,
50’nci yılımıza yakışır
şekilde güzel ve anlamlı
büyümeyle taçlandırdık.
2012’ye göre % 40
büyüme sağladık. Bunun
yanısıra, 1,4 milyar liralık
ciroya ulaştık. Bu çok
önemli. Otokar’ın birçok
özelliğini kullanarak bunu
başardık. Büyümedeki
sürdürülebilirliği de
gerçekleştirdik. Bunun
en büyük nedeni de,
ürün yelpazemizin çok
geniş olması. Bu nedenle
riskimizi azaltıyoruz”
şeklinde konuştu.
arasında ilk sırada Almanya yer
aldı. Ocak ayında Türkiye’den
bu ülkeye yapılan ihracat, geçen
yılın aynı ayına göre %11 artışla,
50 milyon 252 bin dolar oldu.
Rusya’ya 34 milyon 78 bin dolar,
İran’a 31 milyon 236 bin dolar, Irak’a
21 milyon 240 bin dolar, İtalya’ya
20 milyon 751 bin dolar ve ABD’ye
18 milyon 842 bin dolarlık ihracat
yapıldı.
otomotil üretimi arttı
TÜRKİYE’DE ocak ayında 52 bin 6 otomobil üretilirek, geçen yılın aynı
dönemine göre % 29 artış sağlandı. Otomotiv Sanayi Derneği’nin (OSD) verilerinden derlenen bilgiye göre, Honda Türkiye, Hyundai Assan, Oyak Renault, Tofaş ve Toyota Türkiye fabrikalarında, ocak ayında 52 bin 6, geçen
yılın aynı döneminde ise 40 bin 71 otomobil üretildi. Böylelikle, otomobil üretiminde geçen yılın aynı dönemine göre % 29 oranında artış gerçekleşti. Aynı dönemde gerçekleşen otomobil ihracatında da artış sağlandı.
2013’ün ocak ayında 37 bin 728 otomobil ihraç edilirken, bu yılın aynı döneminde ise 45 bin 6 otomobil yurt dışına satıldı.
11
TÜRK
Otokar %40
daha fazla
büyüdü
türkiye İhracatçılar Meclisi
(TİM) verilerinden derlenen
bilgiye göre, makine ve aksamları
sektöründe ihracat yapan firmalar,
geçen ayki performansını 2013’ün
aynı ayına göre yüzde 11,1 artırdı.
Sektör, ocak ayındaki 477 milyon
785 bin dolarlık dış satım değeriyle,
Türkiye ihracatının %4’ünü
karşıladı. Makine ve aksamları
sektöründe ihracat yapılan ülkeler
METAL
| KONFEDERASYON’DAN
TÜRK
12
TÜRK-İŞ Başkanlar
Kurulu Bakü’de toplandı
atalay: “türk ve azeri sendikalarının uluslararası
platformdaki işbirliği ve aynı işkolundaki
sendikalarımızın dayanışması çok önemlidir.”
T
ÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu,
Azerbaycan İşçi Sendikaları
Konfederasyonu’nun
daveti üzerine, 31 Ocak
2014 günü Bakü’de toplandı.
Toplantının açılışına, Azerbaycan
İşçi Sendikaları Konfederasyonu
Genel Başkanı Settar Mehbaliyev de
katıldı. Azerbaycan basınının yoğun
ilgi gösterdiği toplantının açılışında
bir konuşma yapan Genel Başkan
Ergün Atalay, TÜRK-İŞ’in tarihinde
ikinci kez Başkanlar Kurulunu
Bakü’de topladığını, ilk toplantının
2007 yılında yapıldığını söyledi. Dost
ve kardeş Azerbaycan halkıyla ve
işçileriyle her zaman dostluk ve
dayanışma içinde olduklarını belirten
Atalay, merhum Cumhurbaşkanı
Haydar Aliyev’in, “Bir millet iki
devlet” sözünü de hatırlatarak,
Azerbaycan’ın milli davasına her
zaman destek verdiklerini, Karabağ
sorununun bir an önce Azerbaycan’ın
talepleri doğrultusunda çözüme
kavuşturulmasını dilediklerini ifade
etti.
Türkiye’de yatırım yapan çok
sayıda Azeri işadamı ve şirket
olduğuna da değinen Atalay,
bu şirketlerin bazılarında Türk
sendikalarının örgütlü olduğunu
söyledi. Aynı işkolunda faaliyet
gösteren Türk ve Azeri sendikaların
birlikte çok önemli çalışmalar
yaptıklarını, bunların gelişerek
devam ettiğini kaydeden Atalay,
uluslararası platformda da Türk
ve Azeri sendikaların işbirliğine
önem verildiğini vurguladı. TÜRKİŞ ile Azerbaycan İşçi Sendikaları
Konfederasyonu’nun ilişkilerini
daha da geliştirmek için çaba
göstereceklerini söyleyen Atalay,
Mehbaliyev ve çalışma arkadaşlarını
Türkiye’ye davet etti.
Azerbaycan İşçi Sendikaları
Konfederasyonu Genel
Başkanı Settar Mehbaliyev de
konuşmasında, Türk ve Azerbaycan
konfederasyonları arasında çok
iyi ilişkilerin bulunduğuna dikkat
çekerek, sürekli irtibat halinde
olduklarını, bu ilişkileri daha da
geliştirmeyi arzu ettiklerini ifade etti.
Konuşmaların ardından, TÜRKİŞ Başkanlar Kurulu toplantısı, basına
kapalı olarak devam etti. Toplantıda,
Genel Başkan Atalay, son Başkanlar
Kurulu toplantısından bu yana
gerçekleştirilen çalışmalar hakkında
bilgi verdi. Daha sonra, toplantının
ana gündem maddesini oluşturan
taşeronlaşma, mevsimlik işçiler
ve 4-C’lilerin durumu hakkında
görüş alış verişinde bulunuldu ve
sorunun çözümü konusunda TÜRKİŞ Yönetim Kurulu’nun çalışmaları
değerlendirildi.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 1
Şubat 2014 günü de, Azerbaycan’ın
merhum Cumhurbaşkanı Haydar
Aliyev’in kabri ile Türk ve Azeri
şehitliklerini ziyaret ederek saygı
duruşunda bulundu.
KONFEDERASYON’DAN |
ülkemizin dört bir yanından on binlerce işçi arkadaşımız
katılmış, yürüyüş boyunca ve miting sırasında,
birliğimizi ve bütünlüğümüzü bozucu tek bir olay dahi
olmamıştır. Diğer işçi ve memur sendikalarından, meslek
örgütlerinden, siyasi partilerden çok az katılım olmasına
rağmen, TÜRK-İŞ, tüm alanı doldurmuş ve gücünü,
büyüklüğünü ve etkisini bir kez daha kanıtlamıştır. Bu
tablo bizim için gurur vericidir.
Yönetim Kurulumuz, bu tablonun oluşumuna katkı
veren tüm Sendikalarımızın Genel Merkezlerine, Şube
Başkanlıklarına, Bölge Temsilcilerimize, İl Temsilcilerimize
ve en yeni üyemize kadar tüm teşkilatımıza teşekkür
etmekte, şükranlarını sunmaktadır.
Türkiye-Avrupa Birliği Karma İstişare
Komitesi Temas Grubu toplantısı yapıldı
33. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi
toplantısına yönelik hazırlıklar kapsamında, TürkiyeAB KİK Temas Grubu toplantısı 17 Şubat 2014
Pazartesi günü Ankara’daki TESK Genel Merkezinde
yapıldı. Toplantıda işçi grubu adına söz alan TÜRKİŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 15 Şubat 2014
Cumartesi günü TÜRK-İŞ’in taşeronlaştırma, kuralsız,
örgütsüz ve güvencesiz çalıştırmaya karşı “Kölelik
Düzenine Son” sloganıyla bir miting düzenlediğini ve
bu mitingde TÜRK-İŞ’in taleplerinin dile getirildiğini
belirtti. Türkiye’de sendikalarda örgütlü olan işçilerin
büyük çoğunluğunun TÜRK-İŞ üyesi sendikalarda
yer aldığını ifade eden Atalay, Türkiye’deki sendikal
örgütlenmeye yönelik sorunlara da dikkat çekti.
Türkiye ve AB kanadı üyelerinin ortak kararıyla
33. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK)
toplantısının 19-20 Haziran 2014 tarihlerinde İzmir’de
gerçekleştirilmesine karar verildi.
13
TÜRK
T
ÜRK – İŞ Konfederasyonu, 15 Şubat 2014 günü
Ankara’da düzenlediği, “Kölelik Düzenine Son,
Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız Çalışmaya Hayır Yürüyüş ve Mitingi” dolayısıyla, Genel Başkan Ergün Atalay ve Genel Sekreter Pevrul Kavlak
imzasıyla bir teşekkür mesajı yayınladı. “Genel Başkanlıklara” başlığını taşıyan mesajda şu ifadelere yer verildi:
Konfederasyonumuzun 15 Şubat 2014 günü Ankara
Sıhhiye Meydanı’nda düzenlediği “Kölelik Düzenine Son,
Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız Çalışmaya Hayır
Yürüyüş ve Mitingi”, TÜRK-İŞ’in büyüklüğüne ve gücüne
yaraşır bir olgunlukta ve coşkuyla geçmiştir. Mitinge,
başta Karayollarında çalışan taşeron işçileri olmak üzere,
METAL
TÜRK-İŞ’ten teşkilata teşekkür
| HABER
TÜRK
METAL
ONBİNLER
14
ANKARA’DA
KÖLELİĞE
HAYIR DEDİ
türk-iş’e bağlı sendikalara üye on binlerce işçi ankara’da
toplanarak “köleliğe, kayıt dışılığa, taşerona, 4/c’ye, sefalet
ücretine, işçi kiralamaya, kıdem tazminatı fonuna, esnek, kuralsız
çalışmaya, iş cinayetlerine, işsizlik fonunun hiç edilmesine,
sendikasızlaştırmaya, işsizliğe, özelleştirmeye hayır” dedi.
HABER |
METAL
Mitingde konuşan TÜRK-İŞ Genel Sekreteri, Genel
Başkanımız Kavlak, “Artık yeter diyoruz, kayıt dışılığa,
4-B ve 4-C adı altında köle gibi çalıştırılmaya, düşük
ücret politikalarına, asgari ücretin sefalet ücreti
olmasına, özel istihdam büroları aracılığı ile işçi
simsarlığına, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın
her türlüsüne, iş cinayetlerinde can vermeye,
işsizlik fonunun amacı dışında kullanılmasına,
sendikasızlaştırmaya, taşeronlaşmaya, kıdem
tazminatına el uzatanlara, sendikal nedenlerle işten
atılmalara, özelleştirmelere karşı artık yeter” dedi.
TÜRK
15
T
ÜRK-İŞ’e bağlı sendikalara üye on binlerce işçi,
15 Şubat’ta Ankara Sıhhiye Meydanı’nda “insanca çalışmak insanca yaşamak” talebiyle, “Kölelik Düzenine Son” mitinginde biraraya geldi.
Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya akan işçiler, sabah saatlerinden itibaren Ankara Garı önünde toplandı.
Buradan Sıhhiye Meydanı’na doğru yürüyüşe geçildi. Kortejin tamamının alanda toplanması yaklaşık üç saat sürdü. Sıhhiye Meydanını dolduran işçiler, burada taşeronlaşma, örgütsüzlük ve kural dışı çalışma aleyhine sloganlar
attı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan mitingin açılış konuşmasını TÜRK-İŞ Genel Sekreteri
ve Sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak yaptı. Konuşmasına “Artık yeter” diye başlayan Kavlak, “Kayıt dışılığa, 4-B ve 4-C adı altında köle gibi çalıştırılmaya, düşük
ücret politikalarına, asgari ücretin sefalet ücreti olmasına, özel istihdam büroları aracılığı ile işçi simsarlığına, es-
nek, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın her türlüsüne, iş
cinayetlerinde can vermeye, işsizlik fonunun amacı dışında kullanılmasına, sendikasızlaştırmaya, taşeronlaşmaya, kıdem tazminatına el uzatanlara, sendikal nedenlerle işten atılmalara, özelleştirmelere karşı artık yeter”
diye seslendi. Meydandaki coşkulu kalabalığa dikkat çeken Kavlak, “Bu birliği, bütünlüğü gördükçe, bu kardeşliği
dayanışmayı gördükçe, bir kez daha emin oldum ki, Türkiye işçi sınıfı tarih yazıyor” diye konuştu. Kavlak, karşı karşıya bulunulan sorunların büyük olduğunu, ancak bunları çözme azminin daha da büyük olduğunu vurgulayarak,
çözümün anahtarını verdi: “Birbirimize sevgi ve sadakatle bağlandığımız sürece; aşamayacağımız engel, baş edemeyeceğimiz bela yoktur. Yeter ki, gönlümüzden cesaretin ışığını, gönlümüzden hak sevdasını eksik etmeyelim.
Allah sabredip, direnenlerin yanındadır, gazanız, gazamız
mübarek olsun, Allah yardımcımız olsun” dedi.
METAL
| HABER
TÜRK
16
Kavlak’ın yaptığı açılışın ardından, ilk olarak Şekerİş Sendikası üyesi, Ankara Şeker Fabrikası geçici işçisi
Salim Gündüz konuştu. Ardından Tes-İş ve Türkiye
Maden-İş Sendikaları adına, Yatağan işçisi Mustafa
Göçmen konuştu. Yol-İş Sendikası Ankara 1 Nolu Şube
üyesi, taşeron işçisi Mustafa Dağtekin’in ardından, Teksif
Sendikasına üye oldukları için işten atılan işçiler adına
Rabia Daşdemir bir konuşma yaptı.
Mitingde kürsüye daha sonra TÜRK-İŞ Genel Başkanı
Ergün Atalay geldi. Konuşmasında taşeron işçilerin
sorunlarına değinen Atalay, şöyle dedi:
“Taşeron konusu artık ülkemizde kanayan
bir yara haline geldi. Bu konu ülkemizin ayıbıdır.
Emek sömürüsünün en büyük aracıdır. Bakanlık,
taşeronlaşmayla ilgili bazı düzenlemeler yapıyor. Bu
düzenlemeler, bu sorunun ortadan kalkmasına yol
açacaksa, biz buna destek vermeye hazırız. Ama
koşulumuz, bir düzenlemeyi yaparken, diğer taraftan
bir hak kaybı olmamasıdır. Özellikle İş Kanununun
2. maddesinin değiştirilmesini asla kabul etmeyiz.
Taşeron işçisinin hastalanma hakkı yok. Cenazesini
kaldırma hakkı yok. İşyerinde yemek yeme hakkı yok.
Servise binme hakkı yok. Tazminat hakkı yok. Biz
taşeronlaşmanın Türkiye’nin gündeminden tamamen
kalkmasını talep ediyoruz. Özellikle kamuda asıl işte
çalışan tüm taşeron işçilere kadro verilmesini talep
ediyoruz. Kalanların da en az 5 yıllık sözleşme yapılarak
güvenceye kavuşmasını, sendikalı olması halinde de
toplu iş sözleşme farklarının ödenmesini talep ediyoruz.
Taşeron işçilerinin geleceğe güvenle bakmalarını
sağlamalıyız. Ülkemizi bu ayıptan kurtarmalıyız.
Karayollarında çalışan 10 bin taşeron işçisi Yol-İş
Sendikamıza üye. Bu arkadaşlarımız asıl işi yapıyorlar.
Yol-İş Sendikamız onlardan 7000 arkadaşımız adına dava
açtı. 6500 arkadaşımız davayı kazandı. Geri kalanları
kadro sözü verildiği için dava açmadı. Yargıtay, 2.5 sene
önce bunların işe girdiği günden itibaren asıl işverene
bağlı işçi olduklarını söyledi. Bu işçileri kadroya alın
dedi. Almayacaksanız tazminatlarını ödeyin dedi. Bu
tazminatlar eski parayla 2.5 katrilyon tutuyor. Karayolları
işçileri para peşinde değil. Kadrolu adam gibi iş istiyorlar.
Bizi kadroya alın, tazminattan vazgeçeriz diyorlar.
Ülkemizin başka bir ayıbı da geçici ve mevsimlik
işçiler. Şeker’de 4 bin, demiryollarında 2 bin 500, enerjide
600, tarımda 500 işçi geçici ve mevsimlik olarak çalışıyor.
Daha birçok kurumda binlerce işçi geçici ya da mevsimlik
adı altında çalıştırılıyor. Bu ülkede 20-25 yıldır geçici
kadrosunda çalışan işçiler var. Bunlar 3-4 ay çalışıyor,
en fazla çalışan 5 küsur ay çalışabiliyor. Ödedikleri prim
yetmediği için emekli
olma şansları yok. Yılda
120 gün yani 4 ay çalışan
bir geçici işçinin emekli
olabilmesi için 60 yıl,
yılda 90 gün yani 3 ay
çalışan bir geçici işçinin
emekli olabilmesi için 90
yıl gerekiyor. Geçici ve
mevsimlik işçilere yapılan
bir başka haksızlık daha
var. Bu arkadaşlarımızdan
işsizlik sigortası primi
kesiliyor ama işsiz
kaldıklarında işsizlik
ödeneği alamıyorlar.
Aramızda
Yatağan’dan, Yeniköy’den,
METAL
Kemerköy’den gelen arkadaşlarımız var. Termik santrallerimiz ve kömür
işletmelerimizin özelleştirilmek isteniyor. Biz 20 yıldır ülkeyi yönetenlere
anlatmaya çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki engel olamadık. Kamu kurumları
yok pahasına satıldı, birileri bundan rant elde etti. Bu kadar özelleştirme
yapıldı da ne oldu? Dev gibi kuruluşlar ortadan kalktı, Seka yok oldu,
Sümerbank yok oldu. Özelleştirme işsizlik demektir. Sendikasızlık
demektir.
Özelleştirme nedeniyle işten 4-c adı verilen bir kölelik düzenine
mahkum edildi. Yokluğa, yoksulluğa mahkum edildi. Biz TÜRK-İŞ olarak
onların davalarının da takipçisiyiz.
Yatağan işçileri 10 Ekim 2013 günü kitlesel olarak Ankara’ya geldi.
Meclis’e yürüdü. 24 Ekim 2013 günü ben Yatağan’a sizin yanınıza geldim.
29 Aralık’ta Milas’ta miting yaptınız, TÜRK-İŞ olarak oradaydık. 17 Ocak’ta
Ankara’ya gelmek istediniz, engel oldular ama sizin yerinize biz buradaydık,
5 bin işçimiz Özelleştirme İdaresi önünde sizin sesiniz oldu. O gün buraya
gelemediniz ama işte bugün buradasınız. Size o gün söz vermiştik, işte
bugün binlerce kardeşinizle birlikte buradasınız.”
Atalay konuşmasının devamında çalışma hayatımızın en temel
problemlerinden örgütlenme, iş kazaları konusuna dikkat çekti. Bu
sorunların çözümüne yönelik TÜRK-İŞ’in önerilerinin dikkate alınması
gerektiğinin altını çizdi. Atalay konuşmasının son bölümünde ise
Türkiye’nin son dönemde gündemini oldukça yoğun şekilde işgal eden 17
Aralık süreci ile ilgili gelişmelere değindi.
Yaklaşık 50 bin emekçinin katıldığı mitingde, bütün işçiler tek bilek
ve tek yürek oldu herkes hep bir ağızdan yaşanan sıkıntıları dile getiren
sloganlar attı. Mitingde tek bir mesaj hakimdi; kölelik düzenine son.
Yaklaşık 6000 Türk Metal üyesinin katıldığı mitinge, sivil toplum
örgütleri ve siyasi partiler de destek verdi.
TÜRK
17
METAL
| HABER
TÜRK
18
KKTC’de Eşli Eğitim
Semineri yapıldı
İskenderun Şubemiz üyesi 100 kişilik eşli grup, Büyük Anadolu
Girne Hotel’de düzenlenen eğitime katıldı. Eğitim programının
açılışı Genel Başkanımız Pevrul Kavlak tarafından yapıldı.
iskenderun Şubemizin yetkili olduğu Noksel, Yazıcı,
Sanko Makine iş yerlerinde çalışan üyelerimizden oluşan
100 kişilik eşli grup, Büyük Anadolu Girne Hotel’de düzenlenen eğitim programına katıldı. Eğitim programının açılışı,
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak tarafından yapıldı.
Genel Başkanımız Kavlak konuşmasında, bir aile haline gelmenin kolay olmadığını belirterek, “Hele aileyi mutlu huzurlu bir arada tutmak hiç kolay değildir. Bunun için
ailenin her bireyini düşünmeli, her bireyi için sorumluluk
taşımalıyız” dedi. Emek ve ekmek için yapılan mücadelenin kutsal olduğunu vurgulayan Genel Başkanımız Kavlak,
şöyle devam etti:
“Bir emekçinin hakları için mücadele etmekten, bu
mücadelede başarıya ulaşıp, alın terine sahip çıkmaktan,
ailesiyle birlikte mutlu, huzurlu bir yaşam kurması için ona
katkı sağlamaktan ve çocuklarını kimseye muhtaç etme-
den, başı dik alnı açık, gururla büyütebilmesini sağlamaktan daha fazla ne bırakabiliriz ki geriye? Onurla kazanılmış
bir ekmeğin mutluluğundan, bir hak mücadelesini kazanmış olmanın gururundan, ‘Allah razı olsun’ demek için
uzatılmış bir eli sıkmanın şerefinden başka ne bırakabiliriz
ki bu dünyaya?”
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, İsdemir’den Türk
Metal’e yapılan davetle birlikte, İsdemir işçisinin gruplar
halinde Türk Metal’e üye olduğunu hatırlatarak, İskenderunlu emekçilerin, İsdemir’deki örgütlenme sürecine destek olmaları konusunda da katılımcılardan söz aldı.
İskenderun Şubemize bağlı üyelerimiz, eşleriyle birlikte, Bahri Topçu, Sultan Erkoç ve Ferda Kaya’dan çeşitli konularda eğitim aldılar. KKTC gezisine de çıkan İskenderunlu emekçiler Lefkoşe Barbarlık Müzesi’ni ve Gazi Magosa’yı
da gezdiler.
aB projelerimizden...
HABER |
Sosyal sendikacılığın öncüsü Türk Metal Sendikası olarak, 2009 yılından bu yana
çeşitli AB projeleri yürütmekteyiz. Bu projeler kapsamında binlerce işçimiz eğitimden
geçmiştir. Sendikamızın MESS ile birlikte yürüttüğü “İş Sağlığı ve Güvenliği İçin Avrupa
İşbirliği Köprüleri Projesi” ve “Otomotiv Sanayii Mesleki Yeterlilik Sınav ve Bilgilendirme
Merkezi Projesi” başarıyla tamamlanmıştır. “Türk Metal Sektöründe İş Güvenliği ve
Sağlığı için Güvenilir Kaynakları Teşvik Etme Projesi” ise başarı ile uygulanmaktadır.
karşılanması ve bu bağlamda işçilerimizin daha
donanımlı, Avrupa standartlarında teknik ve mesleki
beceriler kazanması hedeflenmiş ve 2 yıl sonunda
son derece başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Genel
Başkanımız Pevrul Kavlak’ın da onurlandırdığı törende,
projemizin Alman ve İtalyan ortaklarının yanısıra, çok
değerli sosyal ortaklarımız MESS, MEV ve Şişli Endüstri
Meslek Lisesi de katkılarını sundu.
METAL
AnKARA Büyük Anadolu Termal Otel’de 24 Şubat
2014’te yapılan bir törenle bir diğer başarılı projemiz olan
MAS ECVET “Otomotiv Sektöründe ECVET ile Hareketlilik
Projesi”nin kapanışını gerçekleştirdik. Türkiye Ulusal
Ajansı tarafından Leonardo da Vinci Yenilik Transferi
Programı kapsamında finanse edilen MAS ECVET
projesi ile, ülkemizin lokomotif sektörü olan otomotiv
sektöründeki mesleki ve teknik yeterlilik taleplerinin
TÜRK
19
Türk Metal Sendikası Eğitim&Proje Departmanı olarak, Ocak ayında iki önemli proje çalıştayında görev aldık.
Bunlardan ilki, Hollanda Büyükelçiliği tarafından finanse edilen FERROSH “Türk Metal Sektöründe İş Güvenliği ve
Sağlığı için Güvenilir Kaynakları Teşvik Etme Projesi” kapsamında, İstanbul’da gerçekleştirilen çalıştaydı. Çalıştaya
Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, MESS ve Türk Metal’den katılım yoğundu. İSG profesyonellerine
yönelik teknik eğitimlerin verildiği çalıştayda Sendikamızı, İSG uzmanlarımız Cem Snaet ve Adnan Parçalı temsil etti.
Bir diğer proje etkinliği ise MAS
ECVET “Otomotiv Sektöründe ECVET ile
Hareketlilik Projesi” kapsamında yine
İstanbul’da düzenlenen çalıştaydı. Milli
Eğitim Bakanlığı, Ulusal Ajans, MESS,
MEV, Şişli Endüstri Meslek Lisesi ve Türk
Metal Sendikası’nın katıldığı çalıştayda,
Türkiye’deki mesleki teknik eğitimin AB
uyum sürecindeki durumu ve geleceği
konuları üzerine yoğunlaşıldı. Sendikamızı
Eğitim&Proje Departmanımızdan
Koordinatör Miray Vurmay Güzel ve aynı
zamanda İSG uzmanlarımız olan Cem
Snaet ve Adnan Parçalı temsil etti.
| HABER
Mesleki eğitimde de
Türkiye’nin öncüsüyüz
METAL
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, MAS
ECVET Projesi kapanışında yaptığı
konuşmada, “Türk Metal, ülkemizde
birçok alanda olduğu gibi, mesleki
eğitime verdiği önem bakımından da
öncüdür. Bu yönüyle de tektir” dedi.
TÜRK
20
S
endikamız Türk Metal ile kısa
adı MESS olan Metal Sanayicileri
Sendikası’nın birlikte yürüttüğü,
MAS ECVET, “İş Sağlığı ve Güvenliği
İçin Avrupa İşbirliği Köprüleri Projesi ve
-Otomotiv Sanayii Mesleki Yeterlilik Sınav
ve Bilgilendirme Merkezi Projesi” kapanış
programı, 24 Şubat’ta Ankara Büyük Anadolu
Termal Hotel’de gerçekleştirildi. Programa,
MESS yöneticileri ve projenin yabancı
ortakları Almanya ve İtalya’dan konuklar da
katıldı.
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak,
kapanış programında yaptığı konuşmada,
Türk Metal’in, eğitimlere verdiği önemini
vurgulayarak, “Türk Metal, Türkiye
sendikal hareketinde ilklerin sendikasıdır,
bu yönüyle de Türkiye’nin 1 numarasıdır, bir
dünya markasıdır. Türk Metal, ülkemizde
birçok alanda olduğu gibi, mesleki
eğitime verdiği önem bakımından da
öncüdür. Bu yönüyle de tektir. Türk Metal
2009 yılından bu yana Avrupa Birliği
projeleri yapmaktadır. Bu projeler
kapsamında binlerce işçimiz
eğitimden geçmiştir” dedi.
Kavlak, kapanış programı
gerçekleştirilen MAS ECVET
projesinin yanısıra, “Türk
Metal Sektöründe İş
Güvenliği ve Sağlığı için
Güvenilir Kaynakları
Teşvik Etme
Projesi”nin de
METAL
HABER |
bireyin, toplumun ve insanlığın, gelişim
ve refahını güçlendirmeyi amaçlamalıdır.
Türk Metal Sendikası olarak biz, eğitimi,
ülkemiz, milletimiz, insanımız için olduğu
kadar sendikal hareket açısından da
vazgeçilemeyecek, ertelenemeyecek hayati
bir ihtiyaç olarak görmekteyiz. Sendikalar
işçi-işveren ilişkilerinin bir tarafı olduğu
kadar ya da işçi hak ve özgürlüklerinin
geliştirilmesi için bir mücadele aracı
olduğu kadar, aynı zamanda, üyeleri için
bir okul niteliğindedir. Sendikalar işçilerin
mücadele yeteneğini yükseltmek için
sendikal eğitime gerekli önemi ve ağırlığı
vermek zorundadır. Sendikal eğitim, dar anlamıyla, sendika
üyelerinin, sendikal örgütlenme, ekonomik gelişmeler
ve siyasal düzenlemeler konularında bilgilendirilmelerini
amaçlayan etkinlikler olarak tanımlanabilir. Ancak genel
anlamda, bizim eğitimden anladığımız, üyelerin kendi ayakları
üzerinde durabilmesini, iş yapabilme istek ve becerisine sahip
olmasını sağlayan bir süreçtir. Bu yeterliliğe sahip üyeler,
verimliliklerini artıracakları gibi, zaman içerisinde kendilerini
geliştirerek sendikal faaliyetlerde daha etkin olarak yer
alacaklardır. Geleceğin bilgi toplumunu oluşturabilme
idealini ve hayat boyu eğitim felsefesini benimseyen Türk
Metal Sendikası, hizmet kalitesini yükseltmek ve üretim
artışı sağlamak amacıyla bundan sonra da var gücüyle
çalışacaktır.”
MAS ECVET kapanış programı, proje ilgili hazırlanan
sunumlarla devam etti.
TÜRK
Türk Metal
Sendikası olarak
AB projelerine,
özellikle de
eğitim projelerine
desteğimiz ve
ilgimiz artarak
devam edecektir
devam ettiğini, ayrıca Türk Metal’in
yeni üstlendiği ve üstlenmek için
hazırlık yaptığı birçok projenin de
bulunduğunu kaydederek, şöyle
devam etti:
“Bugün burada MESS ile
ortaklaşa yürüttüğümüz ve başarıyla
sonuçlandırdığımız bir AB projemizin
daha kapanışını yapıyoruz. Bunun
için mutluyuz, gururluyuz. Türkiye
Ulusal Ajansı tarafından Leonardo
da Vinci Yenilik Transferi Programı
kapsamında finanse edilen, MAS
ECVET projesi ile, ülkemizin
lokomotif sektörü olan otomotiv sektöründeki mesleki ve
teknik yeterlilik taleplerinin karşılanması ve bu bağlamda
işçilerimizin daha donanımlı, Avrupa standartlarında teknik
ve mesleki beceriler kazanması hedeflenmiştir. Projede
bizimle deneyimlerini paylaşan Alman ve İtalyan ortaklarımız
ve uygulamada yoğun çalışmalarını takdir ettiğimiz Şişli
Endüstri Meslek Lisesi ve sosyal partnerimiz MESS ile
son derece uyumlu bir proje dönemi geçirdik. 2011 yılında
başladığımız projemizin bugün finalini yapıyoruz. Ancak bu
bizim için bir final değildir. Çünkü, Türk Metal Sendikası olarak
AB projelerine, özellikle de eğitim projelerine desteğimiz
ve ilgimiz artarak devam edecektir. Eğitim, bireylerin,
toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını
kazanmasında etkili olan sosyal süreçtir. Kişinin yaşadığı,
toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış
biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Aynı zamanda,
21
METAL
| HABER
TÜRK
22
Sendikalar üniversitelerle
işbirliği içinde olmalı
15.Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’nin
açılışında söz alan konuşmacılar, sendikalar ile
üniversitelerin daha sık bir araya gelmeleri ve işbirliği
içinde olmaları gerektiğine dikkat çekti.
15. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’nin açılış
töreni 10 Şubat’ta, Ankara Büyük
Anadolu Otel’de gerçekleştirildi. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Süleyman Büyükberber, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vedat Bilgin, TÜRK - İŞ Genel Başkanı Ergün
Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Müsteşarı Fatih Acar’ın
söz aldığı açılış oturumunda konuşmacılar, sendikalar ve üniversitelerin daha sık biraraya gelerek
çalışması ve işbirliği içinde olmaları gerektiğini vurguladılar.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün
Atalay konuşmasında, çalışma hayatında çözülmesi gereken çok sayıda sorunun bulunduğunu ve bu
sorunların bilimsel yöntemlerle
çözülmesi için üniversitelere, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümlerine çok iş düştüğünü belirtti.
Kongreye katılan çok sayıda
akademisyen, iş dünyası ve sendika temsilcileri ile Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, iki
gün süren oturumlarda, “Küreselleşme ve Sosyal Politika” ana başlığında, Endüstri İlişkileri, Çalışma
Ekonomisi, İşgücü Piyasası, Sağlık
ve Sosyal Güvenlik, Toplumsal Cinsiyet, İş Sağlığı ve Güvenliği konuları ele alındı. Oturumların tartışma
bölümlerinde, katılımcıların yönelttiği sorulara da cevap verildi.
HABER |
akad’emek başlıyor
METAL
Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü
ve Türk Metal Sendikası işbirliği ile üniversitelerin Çalışma Ekonomisi
ve Endüstri İlişkileri Bölümleri öğrencilerine yönelik, Akad’emek “Söz
Çalışma Ekonomisi Öğrencilerinde- Öğrenci Kurultayı” düzenleniyor
TÜRK
23
Ü
niversiteler ve sendikalar arasındaki işbirliği
ve diyaloğu geliştirmek, çalışma ekonomisi
ve endüstri ilişkileri alanlarını meslek olarak
benimseyen öğrencilere söz hakkı vermek
amacıyla, belirlenecek bir konuda her yıl bir kurultay
düzenlenecek. Bölüm öğrencileri, her yıl farklı bir konu
üzerine hazırlayacakları sunumları, yapılacak kurultaylarda
katılımcı öğrencilere sunacak ve konu her yönüyle ele alınıp
tartışılacak.
Uludağ Üniversitesi ve Türk Metal Sendikası
işbirliğiyle oluşturulan proje kapsamında, bu yıl
ilki nisan ayında Karadeniz Ereğli Büyük Anadolu
Hotel’de düzenlenecek olan kurultayın ana konusu,
“Sendika Algısı” olarak belirlendi. “Sendikalar ve
Sendikacılık Hareketine Yönelik Bakış” konusunun
değerlendirileceği kurultay boyunca çeşitli sosyal
organizasyonlar da gerçekleştirilecek.
Kurultayda, Türkiye’de ve dünyada sendikacılık
hareketi ile ilgili çeşitli konuları içeren panel
oturumlarda bildiriler sunulacaktır. Her panel oturumu
4 bildiriden oluşacak.
Kurultay, öğretim üyelerinin oturum başkanlığında,
sadece Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümü
üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin hazırladığı
bildirilerin sunulduğu panellerden oluşacak. Gönderilen
bildiriler, düzenleme-bilim kurulu tarafından
değerlendirilecektir.
Toplantılara, tebliğ sunumu yapacak öğrencilerle
birlikte her üniversiteden 5 öğrenci ve bir öğretim
üyesinin katılımı sağlanacak.
MAKALE
Doç. DR. BuRCu KÜMBÜL GÜLER
ARŞ. GöR. SEYRAn GÜRSoY
Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü
METAL
çalışma
yaşamında
işe Bağlanma
TÜRK
24
Aslında işe bağlanma ile ilgili araştırmaların
başlangıç noktasını çalışma psikolojisinin
olumsuz konularından biri olan
tükenmişlik oluşturmaktadır.
Çalışanların iyilik halinin en kötü
ve stresli olduğu ucu temsil
eden tükenmişliğin
tam tersi ucunda
işe bağlanma durumu yer almaktadır. Tükenmişliğin
karşıtı olarak işe bağlanmış olan çalışanların iyilik
halinin yüksek düzeyde olduğu, işlerine yönelik her türlü
faaliyette enerjik, etkin ve etkili, işin gerektirdiği her türlü
zorluğa cevap verebilecek düzeyde kendilerini yetkin
gördükleri bilinmektedir (Schaufeli, 2008: 176).
Yaygın arama motorlarına engagement (işe bağlanma)
diye yazıldığında iki milyondan fazla sonuca ulaşmak
mümkündür. 2010 yılında konuyla ilgili yazılmış 3
binden fazla makale mevcuttur. Dünyanın önde gelen
kamuoyu araştırma şirketlerinden biri olan Gallup, işe
bağlanma konusunda özel bir erişim alanı açmış olup,
faaliyette bulunduğu pek çok ülkede küresel ölçekte işe
bağlanmanın boyutunu ve yıllar itibariyle değişimini
takip etmektedir. Örneğin,
Ekim 2013’te 142 ülkede
yapmış olduğu araştırmada,
çalışanların sadece
%13’ünün işe bağlı
olduğunu, %24’ünün ise
aktif bir şekilde işe bağlı
olmadığını bulmuştur.
Gallup’a göre işe bağlı
olmak, bireyin
psikolojik
açıdan işine
sadık
METAL
21
. yüzyıl başlarında pozitif psikolojinin gelişmesi
ile birlikte psikolojinin çalışma alanları
farklılaşmış; büyüme, gelişme ve kendini
gerçekleştirme gibi psikoloji biliminin daha önce
pek üzerinde durmadığı konuların daha fazla araştırıldığı bir
döneme girilmiştir. Genel olarak çalışılan konular incelendiğinde,
depresyon gibi negatif konuların, mutluluk gibi pozitif konulara
oranla çok daha fazla araştırıldığı bilinmektedir. Pozitif psikoloji
işte tam da bu noktada devreye girmekte ve bireylerde olumlu
özellikler inşa etmeye yönelik bir yaklaşım olarak kendini ifade
etmektedir. Buradaki amaç, bireylerin gerek iş gerekse de genel
yaşamdaki sorunlarına odaklanmak yerine, onları olumlu
bakış açılarına, mutluluk ve pozitif düşünme yaklaşımlarına
odaklanmaya teşvik etmektir (Keser ve Yılmaz, 2009:97).
Örgüt bağlamında ise pozitif psikoloji, pozitif örgütsel davranış
şeklinde ele alınmakta ve iş yaşamında insanların güçlü yönlerini
yapılandırmaya çalışmaktadır. İşe bağlanma olarak Türkçeye
çevrilebilecek olan “engagement” kavramı da bu kapsamda
incelenen konuların başında gelmektedir.
MAKALE |
25
TÜRK
Sadece orta ve Doğu Avrupa bölgesine dahil olan
ülkeler arasında yapılan bir sıralamada, ülkemiz
işe bağlı çalışanlar açısından, %7’lik düşük bir
oran ile son sırada olan Hırvatistan’dan bir üstte
yer almaktadır. Aktif işe bağlanmama açısından
ise %33’lük oran ile Macaristan ve Bosna Hersek
ile birlikte son sırayı paylaşmaktadır
| MAKALE
olmasını ve çalıştığı kuruma yönelik olumlu katkıda
bulunmak istemesini anlatmaktadır. Tersi şekilde,
aktif olarak işe bağlı olmama durumu ise, bireyin işinde
mutsuz olduğunu, işinde verimsiz olduğunu ve sahip
olduğu olumsuzluğu çevresine yaymakta olduğunu
göstermektedir. İfade etmek gerekir ki, 2011-2012 dönemi
için elde edilen bu bulgular, 2009-2010 döneminde elde
edilen bulgulardan daha iyi bir tablo sergilemektedir. Ancak,
maalesef küresel ölçekte yapılan işe bağlanma ölçümlerinde
Türkiye için haberler pek parlak değildir. Sadece Orta ve
Doğu Avrupa bölgesine dahil olan ülkeler arasında yapılan
bir sıralamada, ülkemiz işe bağlı çalışanlar açısından, %7’lik
düşük bir oran ile son sırada olan Hırvatistan’dan bir üstte
yer almaktadır. Aktif işe bağlanmama açısından ise %33’lük
oran ile Macaristan ve Bosna Hersek ile birlikte son sırayı
paylaşmaktadır (Bkz. Tablo 1).
tablo 1. gallup işe Bağlanma araştırması orta ve doğu avrupa ülke sonuçları
işe Bağlı
işe Bağlı değil
aktif olarak işe Bağlı değil
METAL
ülkeler
TÜRK
26
Kaynak: State of the Global Workplace: Employee Engagement Insights for Business Leaders Worldwide Report 2013, Gallup Organization.
şe bağlanma konusu bu denli popüler olmasına
rağmen, akademik yazında kavramın tanımına ortak bir
açıklama bulmak zordur (Kular vd, 2008: 3). İşe bağlanma,
kimi yazarlara göre kişinin işine karşı tutkusu şeklinde
yorumlanırken, kimi yazarlara göre de kişinin örgüt üyesi
olarak kendisini iş rollerine tamamen vermesi olarak
tanımlanmıştır. Yapılan işe bağlanma tanımları için genel
olarak çok boyutlu bir yapı olduğundan bahsetmek
mümkündür. Örneğin, Schaufeli ve arkadaşları işe
bağlanmanın; dinçlik, adanmışlık ve bütün ilginin işe
verilmesi boyutlarından oluştuğunu ifade etmektedir.
Dinçlik, yüksek derece enerji ve çaba ortaya koyma isteği
ile zorluklarla karşılaşıldığında ısrarlı olma anlamına
gelmektedir. Adanmışlık boyutu, kişinin işine yüksek
düzeyde katılımı anlamına gelmektedir. Bütün ilginin işe
verilmesi ya da kısaca yoğunlaşma olarak ifade edilebilecek
durum ise tam bir konsantrasyon, işe dalma ve işte mutlu
meşguliyet olarak açıklanabilir (Schaufeli vd, 2008: 176; Keser
ve Yılmaz, 2009: 109). Dinçlik ve adanmışlık işe bağlanmanın
ana boyutları olarak değerlendirilebilirken, yoğunlaşma daha
çok işe bağlanmanın bir sonucu gibi düşünülebilir.
Yapılan pek çok çalışma, işe bağlanmanın, performans
ve işin çıktıları arasında çok sıkı bağların olduğunu
göstermektedir. Nitekim, pek çok örgüt rekabet edebilirlik
bağlamında işe bağlamanın baskın bir role sahip olduğu
konusunda hemfikirdir (Kular vd, 2008: 3). Toplam 15
ülkede (Amerika, Kanada, Yeni Zelanda, Brezilya, İngiltere,
Fransa, Almanya, Norveç, İsveç, Danimarka, Çin, Hindistan,
Japonya ve Güney Kore) sanayi sektöründe çalışan 28.810
kişi üzerinde yapılmış çok geniş çaplı bir çalışma, işe
bağlanmanın iş başarısına ilişkin pek çok faktörle yakından
ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu faktörleri; performans,
üretkenlik, güvenlik, katılım, müşteri hizmetleri, müşteri
memnuniyeti, müşteri sadakati ve kârlılık olarak sıralamak
mümkündür (Right Management, Employee Engagement).
Kanada’da yapılan bir diğer çalışma, işe bağlılığı yüksek olan
çalışanların %38,8’inin beklenenden daha fazla iş yaptığını,
%26,6’sının daha verimli olduğunu, %12,7’sinin çalışma
MAKALE |
çalışma psikolojisi veri Bankası’nda işe Bağlanma
Bu bölümde, çalışma yaşamındaki psiko-sosyal
faktörleri incelemek amacıyla hazırlanan “Çalışma Psikoloji
Veri Bankası” adı altında hazırlanan ankette yer alan işe
bağlanma ve diğer bazı faktörlere ilişkin sorulara Türk
Metal Sendikası’na üye 249 (25 kadın, 223 erkek, 1 cevapsız;
ortalama aylık gelir 1526 TL) işçilerden gelen cevapları
kısaca yorumlayacağız. İşe bağlanma ile ilgili sorular,
dinçlik, adanmışlık ve yoğunlaşma şeklinde üç boyut
halinde, toplam 17 sorudan oluşan ve Schaufeli vd. (2002)
tarafından geliştirilen ölçeğin Türkçe versiyonu kullanılarak
ölçülmüştür.
cinsiyete göre işe Bağlanma
Öncelikle, kadın ve erkek işçilerin işe bağlanmanın boyutlarını
oluşturan dinçlik, adanmışlık ve yoğunlaşma boyutlarında
birbirlerinden farklı düzeylerde olduğunu söylemek mümkündür.
Aslında farklı ülkelerde yapılan araştırmalarda, kadın ve
erkekler arasında işe bağlanma boyutları açısından uygulamaya
dönük istatistiki bir farklılaşma ve netlik bulunmamaktadır.
Örneğin, Avustralya, Kanada ve Fransa’da cinsiyetler arası bir
fark gözlenemezken, Almanya, Belçika, Finlandiya ve Norveç’te
erkeklerde, Güney Afrika, İspanya ve Hollanda’da kadınlarda
daha yüksek işe bağlanma görülmüştür (Schaufeli, Bakker ve
Salanova, 2006). Ülkemizde ise, ankete katılan kadın işçilerin az
sayıda olması nedeniyle sonuçlar biraz daha farklı çıkmış olabilir.
Tablo 2’den görülebileceği gibi, dinçlik ve adanmışlık boyutlarında
kadınlar biraz daha yüksek puanlar almışken, yoğunlaşma
boyutunda erkekler kadınlardan daha fazla puan elde etmiştir.
Ancak, bu sonuçlar birbirlerinden istatistiki açıdan çok farklı
değildir. İşe bağlanma konusunda cinsiyete göre bir farklılaşma
olmadığından, bunun nedenleri hakkında bir değerlendirme
yapmanın çok uygun olduğunu düşünmemekteyiz.
tablo 2. cinsiyete göre işe Bağlanma Boyutları
METAL
ilişkilerinde daha iyi olduğunu, %9,5’inin müşterilerini daha
çok memnun ettiğini, %7,6’sının örgütüne duyduğu bağlılığın
daha yüksek olduğunu göstermiştir. Tersi şekilde, işe bağlılığı
düşük olan çalışanların %29’unun iş ilişkilerinde sorunlar
yaşadığı, %25’inin düşük verimlilik gösterdiği, %17.3’nün iş
tanımının ötesine geçmede isteksiz olduğu ve %3,5’inin de
örgütüne karşı sadakatsiz olduğu görülmektedir (Control,
Opportunity & Leadership: A Study of Employee Engagement
In Canadian Workplace, 2013). Tüm bu sonuçlar ve yapılan
pek çok araştırma, işe bağlanmanın gerek birey gerekse de
örgüt açısından son derece önemli bir olgu olduğunu ortaya
koymaktadır.
TÜRK
27
İşe bağlanma yalnızca çalışanın sorumluluğuna bırakılabilecek bir
tutum değildir. İşe bağlanmanın geliştirilmesinde örgüte düşen
görevlerin belirlenmesi gerekmektedir. İşletmeler uygulayacakları
uygun insan kaynakları politikaları ile işe bağlı çalışanlara sahip olmak
için uğraş içine girmelidirler. uygulanabilecek yöntemlerde dikkat
edilmesi gereken noktalardan biri, çalışanın işinde kontrol hakkını
kullanabilmesini ve etkili olabilmesini sağlamak ve bu sayede bireyin
işin sahibi olup onun sorumluluğunu tam olarak aldığını hissettirmektir.
| MAKALE
yaş ve işe Bağlanma
Demografik değişkenlerden bir diğeri olan yaş açısından
işe bağlanma konusunu değerlendirdiğimizde Tablo 3 bize
yol gösterecektir. Görüleceği gibi, üç boyut açısından da 35
yaş üstü çalışanların, işe bağlanma açısından daha avantajlı
olduğu anlaşılmaktadır. Gençlerin, yaşlılara göre daha az işe
bağlanma düzeyine sahip olmaları ilginç bir bulgudur. Bu
durum, jenerasyonlar arası işe yönelik tutum farklılıklarından
ileri gelebilir. Örneğin, belli bir yaşın üstündeki çalışanların
yaptıkları işe daha fazla alışmış olmaları, işe ve işletmeye
daha fazla bağlı olmaları, dışarıdaki seçeneklerinin daha az
olduğunu düşünmeleri gibi bazı faktörler nedeniyle daha
fazla işe bağlanıyor olmaları mümkündür. Tersi şekilde,
gençler halen yaptıkları işlerde daha az zaman geçirmiş
olduklarından bağlılıkları daha az olabilir, önlerinde daha
uzun zaman olduğu için farklı iş seçeneklerinin olduğunu
düşünebilirler, dolayısıyla istihdam edilebilirlikleri daha fazla
olduğundan, sahip oldukları işe yönelik bağlanma düzeyleri
yaşlı çalışanlara göre daha düşük olabilir.
METAL
tablo 3. yaş grupları açısından işe Bağlanma Boyutları
TÜRK
28
gelire göre işe Bağlanma düzeyi
İşe bağlanma ile ilgili yazında genellikle işe bağlanma
düzeyi yüksek olan bireylerin gelirlerinin daha yüksek
olduğuna veya işe bağlanmanın geliri yükseltici aracı etkisi
olduğuna dair açıklamalar bulunmaktadır (Xanthopoulou
vd., 2008). Çünkü, aktif ve dinç bir şekilde çalışıp, kendini
işi en iyi şekilde yapmaya adayan ve işine derin bir şekilde
yoğunlaşmış olan bir çalışanın, işletmeye katkısının fazla
olmasıyla birlikte daha fazla kâr ettirebilmesi, dolayısıyla
kendi gelirini de arttırması mümkün olabilir. Ancak, bizim
örneklemimizde toplu iş sözleşmesiyle çalışan mavi yakalı
işçilerin işe bağlanma ile birlikte gelirlerini daha fazla
arttırabilmelerinin mümkün olmadığını düşünmekteyiz.
tablo 4.
gelire göre
işe Bağlanma
Boyutlarının
düzeyi
MAKALE |
Bu nedenle, tersi bir bakış açısıyla, işe bağlanma
düzeyinin gelire göre değişip değişmediği üzerinde durmak
istedik. Örneklemin medyan geliri olan 1350 TL.’nin altında ve
üstünde geliri olanları iki gruba ayırarak her bir işe bağlanma
boyutunun düzeyini Tablo 4’te göstermeye çalıştık. Buradan
da görüleceği üzere, geliri daha yüksek olan grubun hem
daha dinç bir şekilde çalıştığını, hem adanmışlığının daha
fazla olduğunu hem de işlerine daha fazla yoğunlaştığını
söylemek mümkündür.
Kanada’da yapılan işe bağlanma araştırmasında, gelir,
işe bağlanmayı artırabilecek faktörler arasında sonuncu
sırada yer almaktadır (Control, Opportunity & Leadership:
A Study of Employee Engagement In Canadian Workplace,
2013: 11). Ancak ülkemiz gibi gelişmekte olan ve düşük ücretle
çalışmanın hakim olduğu ülkelerde, ücretin yüksek düzeyde
olmasının işe bağlanmayı olumlu ve üst sıralarda etkileyecek
faktörlerden biri olduğunu düşünmekteyiz.
işte etki sahibi olma ve işe Bağlanma
İşte etki sahibi olma, bireyin işi ile ilgili süreci kontrol
edebilmesi olarak ifade edilebilir. Yine daha önce referans
verdiğimiz Kanada’da yapılan araştırma ve diğer
araştırmalarda çalışanlara işlerini kontrol edebilme fırsatının
verilmesinin işe bağlanmayı oldukça olumlu etkilediği
sonucu elde edilmiştir (Control, Opportunity & Leadership:
A Study of Employee Engagement In Canadian Workplace,
2013: 11; Bakker vd., 2008). Çünkü birey işini kontrol edip, işte
etki sahibi oldukça işini daha çok benimseyecektir. Benzer
şekilde, biz de Türk Metal Sendikası’na üye işçileri, işlerinde
etki sahibi olup olmamalarına göre iki gruba ayırıp, işe
bağlanma boyutlarının düzeyleri hakkında fikir sahibi olmaya
çalıştık. Sonuçları Tablo 5’ten izlemek mümkündür.
METAL
tablo 5. işte etki sahibi olma durumuna göre işe Bağlanma
TÜRK
29
Görüldüğü gibi, işini
kontrol edebildiğini,
etki sahibi
olabildiğini düşünen
çalışanlar işlerinde
daha dinç bir
şekilde çalışmakta,
kendilerini işlerine
daha fazla adamakta
ve daha yoğun bir
konsantrasyon içinde
işleriyle meşgul
olabilmektedirler.
| MAKALE
METAL
sonuç yerine...
TÜRK
30
Veri Bankası’nın genel sonuçlarına baktığımızda, işe bağlanma
ile tükenmişlik arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu görmekteyiz
(-0,313; 0,01 düzeyinde anlamlı). İşe bağlanmanın her boyutu
tükenmişlik ile negatif yönlü bir ilişki içindedir. Ancak dinçlik boyutu,
tükenmişlik ile en yüksek düzeyde negatif ilişki içinde bulunan
boyut olma özelliğindedir (-0,336; 0,01 düzeyinde anlamlı). Görüldüğü
gibi, tükenmişlik birey ve işletme açısından ne kadar olumsuz ve
kaçınılması gereken bir sendrom ise, işe bağlanma da bir o kadar
başarılması gereken, olumlu özelliğe sahip işe yönelik bir tutumdur.
İşe bağlanma konusu işletme yönetimi için performans ve
bağlılık ölçütü olarak önemli olduğu kadar çalışanın kendisi için
de önemlidir. Yaşamın önemli bir bölümünün çalışmaya ayrılmış
olmasından hareketle, işe bağlanmayı başarabilmiş bir çalışanın mutlu,
tatmin olmuş ve huzurlu olmasının özel yaşama da olumlu etkide
bulunacağına kuşku yoktur.
Bu noktada ifade etmek gerekir ki, konuyu yalnızca birey
üzerinden değerlendirmek yeterli değildir. Zira, yukarıda belirtilen
Kanada’da yapılan araştırmada da belirtildiği gibi, işe bağlanma
konusundaki asıl sorumluluk %84 gibi yüksek bir oranla yöneticilerde,
yöneticilerin sağladığı iş ortamındadır. Dolayısıyla işe bağlanma
yalnızca çalışanın sorumluluğuna bırakılabilecek bir tutum değildir. İşe
bağlanmanın geliştirilmesinde örgüte düşen görevlerin belirlenmesi
gerekmektedir. İşletmeler uygulayacakları uygun insan kaynakları
politikaları ile işe bağlı çalışanlara sahip olmak için uğraş içine
girmelidirler. Uygulanabilecek yöntemlerde dikkat edilmesi gereken
noktalardan biri, çalışanın işinde kontrol hakkını kullanabilmesini
ve etkili olabilmesini sağlamak ve bu sayede bireyin işin sahibi
olup onun sorumluluğunu tam olarak aldığını hissettirmektir.
Burada işini en iyi şekilde yapacağına dair çalışana güvenmek ve
onu yetkilendirmek önemlidir. Ayrıca, ülkemiz gibi, düşük gelirli ve
güvencesiz işlerin yoğunlukta olduğu ülkelerde, gelir ve güvence
konularında olumlu adımlar atılmasının işe bağlanmayı pozitif
yönde etkilemesi kaçınılmazdır. Çalışanın, yaptığı işte sahip olduğu
becerilerini kullanabilmesi için kendisine fırsat tanımak, ilgili bir diğer
önlem olarak sayılabilir. Bu da, amirlerin çalışanlarla iyi ilişki içinde
olup, onlara kendilerinden beklenenleri net bir şekilde aktarmak,
çalışanların iş ve çalışma ortamı ile ilgili tespit ve önerilerini dinleyip,
ürettikleri yaratıcı çözümleri desteklemekleriyle mümkün olabilir.
KAYNAKÇA
n Bakker, A. B., Schaufeli, W. B., Leiter, M.,
Taris, T. (2008). Work engagement: An emerging
concept in occupational health psychology. Work
& Stress. 22(3): 187-200.
n Control, Opportunity & Leadership A Study of
Employee Engagement In Canadian Workplace.
Psychometrics. http://www.psychometrics.
com/docs/engagement_study.pdf Erişim Tarihi:
25.12.2013
n Keser, A. ve Yılmaz, G. (2009). “İşe Bağlanma”
(İçinde) A. Keser, G. Yılmaz ve S. Yürür (Der.).
Çalışma Yaşamında Davranış. Kocaeli: Umuttepe
Yayınları.
n Kular. S., Gatenby, M., Rees, C., Soane, E.,
Truss, K. (2008). Employee Engagement: A
Literatuıre Review, Kingston Business School
Working Paper Series No:19, October 2008.
n Right Management, Employee Engagement,
https://www.right.com/thought-leadership/
research/employee-engagement---maximizingorganizational-performance.pdf Erişim Tarihi:
25.12.2013.
n Schaufeli, W. vd. (2008). Workaholism, Burnout,
and Work Engagement: Three of a Kind or Three
Different Kinds of Employee Well-being. Applied
Psychology: An International Review. 57(2), 173203.
n Schaufeli, W. ve Bakker, A. B. ve Salanova, M.
(2006). The Measurement of Work Engagement
With a Short Questionnaire: A Cross-National
Study. Educational and Psychological
Measurement. 66 (4): 701-716.
n Schaufeli, W.B., Salanova, M., González-Romá.
V., & Bakker, A.B. (2002). The measurement of
engagement and burnout: A confirmatory factor
analytic approach. Journal of Happiness Studies,
3: 71-92.
n State of the Global Workplace: Employee
Engagement Insights for Business Leaders
Worldwide Report 2013, Gallup Organization.
http://www.gallup.com/poll/165269/worldwideemployees-engaged-work.aspx adresinden
raporun tam metnine ulaşılabilir.
n Xanthopoulou, D., Bakker, A. B., Demerouti, E.,
Schaufeli, W. B. (2009). Work engagement and
financial returns: A diary study on the role of job
and personal resources. Journal of Occupational
and Organizational Psychology. 82, 183–200.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ |
CELAL TOZAN
31
TÜRK
SİGORTALI İŞÇİLERİN
İSTİRAHAT RAPORLARI,
SÜRELERİ, İSTİRAHAT
RAPORUNU VERMEYE
YETKİLİ HEKİM VE
SAĞLIK KURULLARI
METAL
TÜRK-İŞ Sosyal Güvenlik Danışmanı
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
METAL
S
TÜRK
32
igortalı işçilere hangi hekimler tarafından verilen istirahat raporlarının geçerli
olacağı, tek hekim ve sağlık kurullarınca verilecek istirahat raporlarının süreleri, yetkili olmayan
hekimler tarafından verilen istirahat
raporlarının geçerli olması için nelerin
yapılması gerektiği, Yasa, Yönetmelik
ve Genelgelerle belirlenmiştir. (1)
Mevzuatta belirtilen usul ve esaslara uygun olmayan istirahat raporları, sigortalı işçilerin mağdur olmalarına, hatta mazeretsiz ve izinsiz olarak
iki gün üst üste işe gelmedikleri kabul edilerek, ihbar ve kıdem tazminatı ödenmeksizin iş sözleşmelerinin
sona erdirilme girişimlerine yol açabilmektedir.
Bu nedenle, sigortalı işçilerin iş
kazaları, meslek hastalığı, hastalık ve
analık hallerinde hangi hekimlerden
rapor alacaklarını, verilen istirahat
sürelerini bilmeleri büyük önem taşımaktadır.
sigortalı işçilere verilen raporların geçerli olması için kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca
düzenlenmesi şarttır.
Yasa ve yönetmeliklerde Kurum
uygulamalarında sigortalı işçilere istirahat raporu verme yetkisi, Kurumla
sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının hekimlerine verilmiştir.
Bu nedenle, acil durumlar hariç, sigortalı işçinin iş kazaları, meslek
hastalığı, hastalık ve analık hallerinde Kurumla anlaşmalı kamu veya özel
hastanelere başvurması gerekmektedir. Geçirdiği kaza veya hastalığı ya
da analığı nedeniyle tedavi edilen sigortalı işçi çalışamayacak durumda
ise, başka bir anlatımla, istirahat etmesini gerektiren bir durumu var ise,
anlaşmalı sağlık kurumlarının hekimlerinden istirahat raporu alması gereklidir.
Sigortalı işçinin, (Kurumla anlaşmalı hastaneler tarafından zorunlu
olarak sevk edilmeleri hariç) acil durumlarda başvurmak zorunda kaldıkları vakıf üniversiteleri hastaneleri ile özel hastanelerde yapılan ilk
tedavilerinden sonra, acil durumlarının ortadan kalkmasını müteakip,
Kurumla anlaşmalarının olup olmadı-
Sigortalı işçilere, Kurumla anlaşması
olmayan sağlık hizmeti sunucusu hekimler
tarafından verilen istirahat raporlarının
işverenler tarafından kabul edilmeyeceğini
belirten herhangi bir yasal düzenleme
bulunmamakta, işyeri uygulamaları
ile bireysel ve toplu iş sözleşmesi
hükümlerine göre hareket edilmektedir.
ğını öğrenmeleri, gerekirse tedavilerine Kurumla anlaşmalı hastanelerde
devam etmeleri, düzenlenecek istirahat raporlarında sıkıntıya düşmelerini
önleyecektir.
kurumla anlaşması olmayan sağlık kuruluşlarının hekimleri tarafından düzenlenen istirahat raporlarının kurum uygulamalarında geçerli
olması için, kurumla anlaşması olan
resmi sağlık hizmeti sunucusu hekimleri tarafından onaylanması zorunludur.
Kurumla anlaşmalı olmayan
Kamu hastaneleri ile vakıf üniversite hastanelerinin ve özel hastanelerin hekimleri tarafından sigortalı
işçiler adına düzenlenen istirahat raporları Kurum uygulamalarında geçerli değildir. Bu raporların Kurumun
uygulamasında geçerli olabilmesi için
Kurumla anlaşması olan kamu sağlık hizmeti sunucuları hekim ve sağlık
kurulları tarafından onaylaması zorunludur.
Kurumla anlaşması olmayan
kamu veya sağlık hizmeti sunucusu
hekimleri tarafından 10 gün süre ile
verilen istirahat raporlarının geçerli
olması için, Kurumla sözleşmeli resmî
sağlık hizmeti sunucusu hekimi tarafından onaylanması zorunludur. Kurumla sözleşmesi olmayan sağlık hizmeti sunucusu hekimleri tarafından
düzenlenen 10 günden uzun süreli raporların geçerli olabilmesi için ise, Kurumla sözleşmeli resmî sağlık hizmeti
sunucusu sağlık kurulunca onaylanması zorunludur. Aksi takdirde, Kurumla sözleşmesi olmayan sağlık
hizmetleri sunucularından alınan raporlar Kurum uygulamasında geçer-
li olmayacak, Kurum sigortalı işçiye
geçici iş göremezlik ödeneği vermeyecektir.
Sigortalı işçilere, Kurumla anlaşması olmayan sağlık hizmeti sunucusu hekimler tarafından verilen istirahat raporlarının işverenler tarafından
kabul edilmeyeceğini belirten herhangi bir yasal düzenleme bulunmamakta, işyeri uygulamaları ile bireysel
ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine
göre hareket edilmektedir. Ancak işverenler, gelenek haline gelmiş uygulamaları örnek göstererek Kurumla anlaşması olmayan sağlık hizmeti
sunucusu hekimleri tarafından verilen raporları kabul etmeyerek, işçilerin, rapor süresince izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediklerini ileri
sürebilecektir. Bu durumlarda yargı
yoluna başvurulması uygun olacaktır.
sigortalı işçinin istirahat raporu süresi yasa ve yönetmelikte belirlenmiştir.
Sigortalı işçilere tek hekim ve
sağlık kurulları tarafından verilecek
istirahat raporlarının süresi farklı olarak belirlenmiştir.
Ayaktan tedavilerde tek hekim
tarafından düzenlenecek istirahat raporlarının süresi 20 günle sınırlanmıştır. Ayaktan tedavilerde tek hekim
tarafından bir defada en çok 10 gün
süre ile istirahat raporu verilmektedir. 10 günlük istirahat sonrasında sigortalı işçinin kontrolü gerekiyor ise,
kontrol sonucu tek hekim tarafından
düzenlenen istirahat raporu, 20 güne
kadar uzatılabilecektir.
Ayaktan tedavilerde tek hekim tarafından verilen istirahat raporunun süresinin 20 günü aşması ha-
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ |
lullük halinin önlenebileceğine veya
önemli ölçüde azaltılabileceğine sağlık kurulu raporu ile karar verilirse, 6
aylık istirahat süresi iyeleşinceye kadar devam etmektedir.
Ancak, sigortalının iyileşmesi olanaksız ise, hakkında çalışamaz kararı
verilerek malul sayılmaktadır.
İstirahat raporlarında dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise, raporda sigortalı işçinin işe başlayacağı tarih belirtilmeden bir hafta sonra
veya bir ay sonra işi başlaması uygundur şeklinde düzenlenen raporlarda, işe başlanılacak tarihin doğru
hesaplanmasıdır.
İstirahat raporu “bir hafta sonra
çalışması uygundur” şeklinde düzenlenmişse, sigortalı işçi haftanın hangi günü viziteye çıkmışsa takip eden
haftanın o günü sabah işe başlayacaktır.
Örneğin 4 Şubat 2014 Salı günü
viziteye çıkan sigortalıya düzenlenen
raporda, “bir hafta sonra işe başlaması uygundur” denmişse, sigortalı 11
Şubat 2014 Salı günü, “bir ay sonra işe
başlaması uygudur” denmişse 4 Mart
2014 günü sabah işine başlayacaktır.
İşyeri hekimlerine, yetkili oldukları işyerindeki sigortalı işçilere en çok
2 güne kadar istirahat raporu verme
yetkisi tanınmıştır. Sigortalı işçinin iki
günden uzun süreli istirahata ihtiyacı
var ise, işyeri hekiminin sigortalı işçiyi
en yakın yerdeki kurumla anlaşmalı
birinci basamak sağlık hizmeti sunucusuna sevk etmesi gerekmektedir.
yurtdışında görevli olan işçilerin
bulundukları ülkeden aldıkları istira-
DİPNOT: (1) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu md. 95, Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği md. 39, Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği md. 17, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün 13.6.2011/50 sayılı Genelgesi md. 7.1.1
33
TÜRK
linde, 20 günden uzun süreli istirahat
raporlarının sağlık kurulları tarafından verilmesi gerekmektedir.
Sigortalı işçiye bir takvim yılı içerisinde tek hekim tarafından verilen
istirahat sürelerinin toplamı, yatarak
tedavide gecen süreler hariç 40 günle sınırlanmıştır. Sigortalı işçiye ayaktan tedavisi için bir takvim yılı içerisinde düzenlenen istirahat raporları
sürelerinin toplamı 40 günü tamamladıktan sonra, sigortalı işçi adına verilecek istirahat raporlarının sağlık
kurulunca düzenlenmesi zorunludur. Sigortalı işçi, bir takvim yılı içinde
tek hekimden aldığı istirahat raporlarının toplamı 40 günü doldurmasına rağmen yine tek hekimden istirahat raporu almış ise, bu rapor Kurum
uygulamasında geçerli sayılmayarak,
kendisine geçici iş göremezlik ödeneği verilmeyecektir. Bu raporların geçerli olması için, sigortalı işçinin sağlık
Kuruluna sevk edilmesi ve istirahat
raporunun sağlık kurulunca verilmesi
gerekmektedir.
Hemen belirtelim ki, sigortalı işçinin ayaktan tedavileri süresince bir
takvim yılı içinde aldığı istirahat sürelerinin 40 günü doldurduktan sonra
tek hekim tarafından düzenlenen istirahat raporları Kurum uygulamasında iş göremezlik ödeneği bakımından
kabul edilmese de, mevzuat hükümlerine uygun rapor niteliğindedir.
Sağlık kurulları tarafından verilen ilk istirahat raporlarının süresi, sigortalı işçinin tedavisinin başladığı tarihten itibaren 6 ayı geçmemektedir. 6
ayın sonunda sigortalı işçinin tedavisine devam edilmesi durumunda, ma-
Geçici görevli olarak veya turistik
nedenlerle yurt dışında bulunan sigortalı işçilerin bulundukları ülkede
hastalanmalarına, kaza geçirmelerine
bağlı olarak, gördükleri tedavi sonucu aldıkları raporların Kurum tarafından kabul edilmesi, tedavi gördükleri ülkenin ülkemizle arasında sosyal
güvenlik sözleşmesi olup olmadığına
göre farklılık göstermektedir.
Raporun alındığı ülke ile ülkemiz
arasında sosyal güvenlik sözleşmesi varsa ve alınan rapor ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri çerçevesinde akit ülke
sigorta kurumu mevzuatına göre düzenlenmiş, sözleşmenin uygulanmasına ilişkin formülerlerle Kuruma bildirilmişse, düzenlenen rapor aynen
kabul edilmektedir.
Raporun alındığı ülke ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik sözleşmesi yoksa, ancak alınan istirahat raporu dış temsilciliklerimiz tarafından
onaylanmış ise ayrıca onaya gerek
kalmaksızın, bu nitelikteki raporlar da
Kurum tarafından kabul edilmektedir.
Raporun alındığı ülke ile ülkemiz
arasında sosyal güvenlik sözleşmesi olmasına rağmen, alınan istirahat
raporu, ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri
çerçevesinde akit ülke sigorta kurumu mevzuatına göre düzenlenmemiş, sözleşmenin uygulanmasına
ilişkin formülerlerle Kuruma bildirilmemişse, istirahat raporu ülke ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkeden alınmış ve
o ülkedeki temsilciliklerimizce onaylanmamışsa, bu tür raporlar Kurumla anlaşmalı sağlık hizmeti sunucularının hekim ve sağlık kurullarınca
onaylanması halinde, Kurum tarafından kabul edilmektedir. Kurum tarafından onaylanmayan söz konusu raporların işveren tarafından kabul
edilip edilmemesi, işverenin uygulamalarına, bireysel ve toplu iş sözleşmelerindeki düzenlemelere bağlıdır.
METAL
hat raporlarının geçerliliği, ilgili ülke
ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik
sözleşmesinin olup olmadığına göre
değişmektedir.
P
A
V
E
C
&
U
R
O
S
AkAsyŞal
İSA şmküfAetr
tişi/İş ve So
METAL
SGK Ba
Gazeteci-Yazar
Güvenlik Uzmanı/
TÜRK
34
SORULARINIZ İÇİN
[email protected]
NE ZAMAN
EMEKLİ
OLURUM?
genel sağlık sigortası, işsizlik sigortası ve
işsizlik maaşı, malulen emeklilik, eş-çocuk,
ana-Baba genel sağlık sigortası işlemleri, iş
kazası ve meslek hastalığı, istirahat parası,
senelik izinler, fazla mesai ücretleri, erken
emeklilik ve yüksek emeklilik
aylığı almanın yolları,
özürlü emekliliği,
vergi indirimi ile
çalışma ve sosyal
güvenlikle
ilgili tüm
sorularınızı
cevaplıyoruz.
SOrU&CEVAP |
annem, hem babamın hem dedemin maaşını alabilir mi?
Tekirdağ Çorlu’dan A. Gündüz. Türk Metal Dergisi’nde yazınızı gördüm. Umarım bana da yardımcı olursunuz.
1993 yılında babam vefat etti. Annem o yıldan beri Bağkur’dan dul aylığı alıyor. 2013 yılında annemin babası vefat
etti. Dedem de Bağkur emeklisi idi. Annem, dedemin maaşını alabilir mi? Saygılar.
Sayın Gündüz, 01.10.2008 tarihinden itibaren hem dul hem de yetim olan kadınlara iki aylığın aynı anda
bağlanması söz konusu değildir. Ancak, hem eşten hem de babadan kalan aylıklardan hangisi daha yüksek ise
onu talep etme hakkı bulunmaktadır. Anneniz de eşinden ve babasından iki aylığı alamaz. Ancak, hangi aylık
yüksek ise onu tercih etme hakkı bulunmaktadır.
c
askerlik borçlanması
nasıl avantajlı yapılır?
yapabilir. Borçlanma tutarı ise tercih edilen prime esas
kazancın %32’si kadardır.
Ali isimli bir işçinin 15/12/2013 tarihinde SGK’ya
başvurup 18 aylık askerlik borçlanması yaptığını kabul
edelim. Ali Bey’in borçlanma alt sınırı olan asgari ücret
üzerinden borçlanma talebinde bulunduğunu varsayalım. Bu durumda Ali’nin ödeyeceği askerlik borçlanmasının toplam tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
15/12/2013 tarihinde geçerli brüt günlük asgari ücret: 34,05 TL’dir. 18 ay 540 gündür.
Buna göre; borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarının alt sınırı; 34,05 TL x % 32 =
10,90 TL’dir. Borçlanılacak süre 540X 10,90= 5886 TL
Yukarıdaki hesaplamaya göre Ali Bey’in 18 ay (540
gün) için yapacağı askerlik borçlanması için ödeyeceği
en az toplam tutar: 5886 TL’dir.
Ali Bey, askerlik borçlanmasını 2013 Aralık ayı yerine 2014/Ocak ayında yaparsa, bu durumda asgari ücret
artışına bağlı olarak ödeyeceği para daha fazla olacaktır.
35
TÜRK
tüm askerlik yapmış olanların, yapmış oldukları askerlik sürelerini SGK’dan borçlanma imkanları bulunmaktadır. Emeklilik başvurusundan önce olmak
kaydıyla, askerlik borçlanması, istenildiği zaman borçlanılabilmektedir. Askerlik borçlanması, her zaman avantaj sağlamamaktadır. Yapılan her askerlik borçlanması,
daha erken emeklilik sağlamamaktadır. Askere gitmeden önce herhangi bir Kurumdan (SSK, Bağ-Kur, Emekli
Sandığı) sigorta başlangıcı olanların, yapacakları askerlik borçlanmasının, emeklilik için gereken yaşı düşürmesi sözkonusu değildir. Bu durumda yapılacak askerlik
borçlanması sadece prim gün sayısını artıracaktır.
Tersi durumda, yani kişi askerliğini sigorta başlangıcından önce yapmış ise bu durumda sigorta yönünden
işe girişi borçlandığı askerlik süresi kadar geriye gelmektedir. Özelikle, 2000 yılı ve öncesinde sigorta başlangıcı olanlar için bu durum söz konusudur. Bu durumda emeklilik için gereken yaş aşağı düşmekte ve daha
erken emekli olmak söz konusu olmaktadır.
Kişinin yeterli prim gün sayısı varsa
ve yapacağı askerlik borçlanması emeklilik yaşını düşürmüyorsa, yapacağı askerlik borçlanmasının emekliliğine faydası olmayacaktır. Askerlik borçlanmasında
tüm askerlik süresi kadar borçlanma yapmak zorunlu değildir. Gereken süre kadar
askerlik borçlanması yapılabilir. Örneğin,
18 ay askerlik yapan bir kişi bu sürenin sadece 8 ayını ya da dilediği kadarını borçlanabilir.
Askerlik borçlanması miktarı, borçlanma başvurusunda geçerli brüt asgari
ücret veya bu asgari ücretin 6,5 katı aralığında istenen oran üzerinden yapılabilmektedir. Yani kişi, asgari ücret üzerinden yapabileceği gibi, asgari ücretin 2 katı,
3 katı ya da 6,5 katı üzerinden borçlanma
METAL
Köşemize bu ay en çok yöneltilen soruların başında askerlik borçlanması gelmektedir. Gelen
tüm sorulara cevap niteliğinde, askerlik borçlanmasında özellikli durumlar aşağıda açıklanmıştır.
| SOrU&CEVAP
prim günüm çoktan doldu, ne
zaman emekli olabilirim?
Merhaba İsa Bey, Türk Metal Sendikası üyesiyim. 13.05.1970 doğumluyum ve sigorta başlangıç yılım ise 1985.
Şu ana kadar yaklaşık 9 bin işgünüm olmuş görünüyor. Halen de çalışmaktayım. Bu durumda ben ne zaman emekli
olurum? Y. Erdoğan
Sayın Erdoğan, sigorta başlangıcınızın gün ve ayını belirtmemişsiniz. Sigorta başlangıcınız 23/05/1985 ve
öncesi (01/01/1985) ise 48 yaşında, 24/05/1985 ve sonrası ise 49 yaşında emekli olacaksınız. Prim gün sayınız
fazlasıyla dolmuştur. Ancak bu durumun emeklilik yaşınızın azalmasına ve belirtilen yaştan önce emekli
olmanıza bir faydası yoktur.
c
METAL
ölen eşimden dolayı ana ve
babasına da aylık bağlanır mı?
TÜRK
36
Eşim kanser hastalığından öldü. Ana ve babası
zor durumda. Bunlara SGK maaşı bağlanır mı? D.
Avgan
Sayın Avgan, ölen sigortalıdan dolayı
SGK hak sahiplerine ölüm aylığı
bağlamaktadır. Belirli şartların bulunması
halinde, Sosyal Güvenlik Kurumu ana ve babaya da
ölen çocuklarından dolayı aylık bağlanmaktadır.
Ana ve babaya aylık bağlanabilmesi için;
1) Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş
olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha
az olması,
2) Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir
ve aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık
bağlanmamış olması,
3) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan
hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması
halinde artan hisse şartı aranmaz) şartları
aranmaktadır.
Ana ve baba arasında evlilik bağının bulunması
halinde, yukarıda aranan şartlar için ana ve
babanın durumu birlikte, evlilik birliğinin olmaması
halinde ise, ana ve babanın durumları ayrı ayrı
değerlendirilmektedir.
Örneğin; ana ve baba arasında evlilik birliği
c
bulunmaktadır. Baba kendi çalışmalarından
dolayı yaşlılık aylığı alıyor ise anne, ölen sigortalı
çocuğundan dolayı talepte bulunsa dahi
babanın aylık alması nedeniyle anneye aylık
bağlanmayacaktır. Yine anne veya babadan
birisinin, diğer çocuklarından aldıkları aylık ve
gelirler hariç olmak üzere aldıkları gelir ve aylık
var ise bunların miktarına bakılmaksızın ana ve
babanın talebi ret edilmektedir.
Ana ve babanın her türlü kazanç ve irattan
elde etmiş olduğu gelirlerinin asgari ücretin
net tutarından daha az olduğunun daimi olarak
oturdukları yerin bağlı bulunduğu il veya ilçe idare
kurullarınca alınacak olan “Muhtaçlık Kararı” ile
belgelenmesi gerekmektedir. Bu belge, SGK’ya
başvuru esnasında tahsis talep ve beyan taahhüt
belgesi ekinde alınmaktadır. SGK, muhtaçlık kararı
alan anne ve babanın ayrıca gelir aylık alıp almadığı
kontrol etmekte, gelir/aylık alanlara muhtaçlık
kararı olsa bile aylık bağlamamaktadır.
Ana ve babanın aylığa hak kazanma
koşullarının tespitiyle ilgili olarak Sosyal Güvenlik
Kurumu’nun gerekli görmesi hallerinde sosyal
güvenlik kontrol memurlarının değerlendirmesini
içeren gelir tespit raporu da istenebilmektedir.
Burnumu estetik ameliyat yaparsam
sgk masrafları karşılar mı?
Burnumu kısaltmak için estetik ameliyatı olursam, SGK masrafları öder mi? F.Sönmez
Sayın Sönmez, vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş kazası ile meslek hastalığına, kazaya,
hastalıklara veya konjenital nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda yapılacak sağlık hizmetleri dışında,
estetik amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodontik diş tedavilerini SGK karşılamamaktadır.
Bu nedenle, sizin de burun estetiği amacıyla yapacağınız sağlık harcamalarını SGK karşılamayacaktır.
c
SOrU&CEVAP |
isteğe bağlı sigortalı olan eşin
genel sağlık sigortalılığı?
Ev hanımı olan eşimin emekli olması için isteğe bağlı sigorta yapacağım. Bu durumda SGK sağlık
yardımlarından yine benim üzerimden faydalanmaya devam edebilir mi? E.Küçük
Sayın Küçük, isteğe bağlı sigortalı olanlar, isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel
sağlık sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilmiş
olmaktadırlar. İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, genel sağlık sigortalısı
sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler. Bu bağlamda eşiniz isteğe bağlı sigortalı
olduğu andan itibaren aynı zamanda genel sağlık sigortalısı olacağından, sizin üzerinizde sağlık yardımlarından
faydalanamayacaktır. Kendi üzerinden sağlık yardımlarından faydalanacak ve genel sağlık sigortası primi dahil
olmak üzere, her ay en az asgari ücretin %32’si üzerinden prim ödeyecektir. Genel sağlık sigortasından sağlanan
haklardan yararlanmada isteğe bağlı sigortalı olanlar ile SSK sigortalısı olanlar arasında bir fark bulunmamaktadır.
METAL
c
TÜRK
37
sigortasız oğlumun trafik kazası
masraflarını sgk karşılar mı?
İsa Bey merhaba, Türk Metal Sendikası üyesiyim.
Oğlum 26 yaşında üniversite mezunu. Henüz işe
başlamadığından SGK’sı yok. Dün kullandığı arabayla
trafik kazası geçirdi. SGK hastane masraflarını öder
mi?
Trafik kazasının oluş tarihine ve kazazedenin
genel sağlık sigortalısı olup olmadığına
bakılmaksızın, 25/02/2011 tarihinden itibaren
üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi
ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilecek
tüm sağlık hizmet bedellerini SGK karşılanmaktadır.
Genel sağlık sigortalısı kazazedeler için trafik kazası
c
geçirilen araç/araçlardan bir tanesinin plaka bilgisi
yeterli olmaktadır. Ayrıca, trafik kaza tespit tutanağı
veya trafik kazası geçirdiğine dair kanıtlayıcı belge
istenmemektedir. Genel sağlık sigortalısı olmayanlar
içinse kaza tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine
dair kanıtlayıcı belge istenmektedir.
Bu bağlamda, sigortası bulunmayan oğlunuzun
trafik kazası nedeniyle oluşan hastane masrafları,
oğlunuzun kaza geçirdiğine dair trafik kazası
tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine dair
kanıtlayıcı belge sunmanız halinde SGK tarafından
karşılanacaktır.
İŞTE HAYATIMIZ
RöPoRTAJ: uĞuR PoLAT
[email protected]
METAL
işte hayatımız’da bu ay da Bursa’dayız…
grammer işyerinde çalışan gülfer yıldırım, eşi
ve çocukları ile bu sayımızın konuğu oldu.
TÜRK
38
Sendikamız,
bizim sosyal
partnerimiz
METAL
İŞTE HAYATIMIZ |
TÜRK
39
Grammer bana sadece
iş değil, eşimi de verdi
Gülfer Yıldırım’a çalışma hayatına başlaması
ve Grammer’e geçişini sorduk. “Çalışma hayatıma
14 yıl önce başladım. İlk olarak 5-6 ay gibi kısa süre
Bursa’da bir tekstil fabrikasında çalıştım. Bu dönemde
bir komşumun vasıtası ile Grammer işyerine iş
başvurusunda bulundum. İşe alınacağım ya da 14 yıl
boyunca orada çalışacağıma inanmıyordum. Ayrıca,
eşim Derya ile de bu fabrikada tanıştım. Kısacası, bu
ansız başvuru, bana yıllardır hem ekmeğimi verdi
hem de eşim Derya ile tanışmamı sağladı. 2000 yılında
çalışmaya başladığım Grammer işyerinde halen
devam ediyorum ve yine Grammer işyerinde tanışarak
evlendiğim eşim Derya ile mutlu bir evliliğim ve bu
evlilikten Eslem ve Selin adlı iki kız çocuğumuz var.”
Grammer işyerinde halen çalışma hayatıma devam
ediyorum ve yine Grammer işyerinde tanışarak
evlendiğim eşim Derya ile mutlu bir evliliğim ve bu
evlilikten Eslem ve Selin adlı iki kız çocuğum var.
| İŞTE HAYATIMIZ
Aynı bantta birlikte çalışıyorduk
eşi Derya Bey ile işe girdiği ilk dönemlerde
tanıştığını anlatan Yıldırım, her şeyin çok hızlı ve çabuk
gerçekleştiğini belirtiyor:
“Grammer’de 2000 yılında işbaşı yaptım. Eşim
Derya ile de işe girdiğim ilk dönemlerde tanıştım. Aynı
bantta birlikte çalışıyorduk. İlk dönemlerde onunla
uzun bir yolcuğa adım atacağımı hiç düşünmüyordum.
Fakat eşim beni ilk gördüğü andan itibaren kafasına
koymuş. İşyerinde tanışmamızdan yedi ay gibi kısa
bir süre sonra, Derya bana açıldı ve niyetinin ciddi
olduğunu gösterdi. İlk başlarda niye bilmiyorum ama
görüşmeyi kabul etmedim. Daha sonra konuşmaya
başladık ve her görüşmemizde kendisine biraz daha
bağlandım. Ailelerimiz bir araya geldi. 1,5-2 senelik bir
beraberlikten sonra ise evlendik…”
İşe ilk başladığı dönemde dikiş bölümünde
çalıştığını anlatan Yıldırım, 2014 yılına kadar fabrika
içinde farklı bantlarda yine dikiş yaptığını söylüyor.
Eşi Derya Bey’in 2009 yılında fabrikadan ayrılarak
kendi işyerini açtığını, kendisinin ise halen fabrikada
çalışmaya devam ettiğini sözlerine ekliyor: “Eşim Derya,
2009 yılında kendi işyerini açarak ticarete atıldı. Ben ise
Grammer’de çalışmaya devam ediyorum. 2009 yılından
sonra eşimle artık işyerinde değil, evde bir araya
geliyoruz. Tatillerde ve boş zamanlarımızda alışveriş
yapmayı, dizileri takip etmeyi ve aile ziyaretlerini hiç
aksatmıyoruz. Evdeyken mutfaktı, yemekti, temizlikti
ve çocuklardı derken en az işyeri kadar yoğun geçiyor,
çalışan bir kadın olarak yoruluyorum ama ailem benim
her şeyim ve onlar her şeye değer.”
METAL
Grammer’de çalışmayı seviyorum
TÜRK
40
işyerinin kendisinin ve ailesinin bir parçası
olduğunu dile getiren Yıldırım; “Grammer’de çalıştığım
için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bana göre
buradaki arkadaşlık, birlik, beraberlik, dayanışma,
yardımlaşma ve şu an ifade edemediğim birçok
noktada Bursa’daki birçok işyerinden daha güçlü
bir yapı ve daha güvenli bir anlayış var. Arkadaşlık
ortamımız gerçekten çok iyi… Grammer’de her
günümüz ayrı bir güzel, ayrı bir heyecan, ayrı tempo ve
yoğunlukta geçiyor. Burası benim ikinci bir evim gibi
ve ben burada çalışmayı gerçekten çok seviyorum ve
kendimi şanslı hissediyorum” diye konuşuyor.
Fabrikada koltuk üretimi yaptıklarını anlatan
Yıldırım, bantlarda günlük yaşamda kullanılan araçlara
birçok model ürettiklerini ve özel modellere de özel
koltuklar ürettiklerini ifade ediyor.
emlerde işyerinde bir
YıLdıRıM, işe ilk başladığı dön
a sonra ilk olarak aynı iş
sendika olmadığını, ancak dah
bir sendikanın geldiğini,
kolunda Türk Metal’den farklı
madıklarını anlatıyor.
kal
ama bu sendikadan memnun
uzun sürmediğini
Bu sendikanın yetkisinin çok
Türk Metal’e geçerek
nda
yılı
söyleyen Yıldırım, 2007
guluyor:
doğru bir karar aldıklarını vur
lerde işyerimizde
em
dön
ız
ığım
“İşe ilk başlad
tal iş kolunda faaliyet
sendika yoktu. 2004 yılında me
dikasına üye olduk.
gösteren Birleşik Metal-İş Sen
e dolmadan Türk Metal
Fakat burada 3 yıl gibi kısa sür
şma döneminde
ala
dik
Sendikasına üye olduk. Sen
ortak hareket ettik.
rak
ola
r
fabrikadaki tüm arkadaşla
da faaliyet gösteren
Türk Metal’e geçişlerde Bursa’
ızın bize yardım etmesi
fabrikalardaki arkadaşlarım
ası, bizlerin geçişini
ve bizlere Türk Metal’i anlatm
tal’e geçişimiz bizim
daha da hızlandırdı. Türk Me
olumlu yönde etkiledi.
sosyal ve çalışma hayatımızı
da sosyalleştik, gerek
Örneğin, Türk Metal’le daha
amızın düzenlediği
fabrika içinde, gerekse sendik
sık bir araya gelmeye
organizasyonlar sayesinde sık
bağlandık. Ben
başladık. Birbirimize daha çok
ediği Kadın İşçiler
sendikamızın 2012’de düzenl
inanılmaz güzel
için
Kurultayına katıldım. Benim
dikamızı sadece
sen
Ben
ve farklı bir deneyim oldu.
anda sosyal
zam
ı
ayn
il,
iş güvencemiz olarak değ
.”
partnerimiz olarak görüyorum
ızı tamamlarken, hem
ajım
ort
röp
ile
Yıldırım ailesi
de kabul ettikleri için
Yıldırım ailesine bizleri evlerin
e Mali Sekreterimiz
hem de Bursa Osmangazi Şub
işyeri Baştemsilcimiz
Mustafa Tüfekçi ile Grammer
kmadıkları için
bıra
Mesut Erdem’e bizleri yalnız
gimiz aracılığıyla
der
a
teşekkürlerimizi bir kez dah
iletmek istiyoruz.
METAL
Sendikamız sadece iş
ı
n
y
a
,
il
ğ
e
d
iz
m
e
c
n
e
v
ü
g
iz
im
r
e
n
t
r
a
p
l
a
y
s
o
s
a
d
n
zama
TÜRK
41
ltayına katıldım. Benim
ru
ku
r
ile
işç
dın
ka
i
diğ
nle
ze
sendikamızın 2012’de dü
u. Ben sendikamızı sadece iş
old
yim
ne
de
bir
ı
kl
far
ve
l
ze
yorum
için inanılmaz gü
syal partnerimiz olarak görü
so
da
an
m
za
nı
ay
,
ğil
de
k
ra
güvencemiz ola
MAKALE
DR. nACİ önSAL
TÜRK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı
METAL
karikatür
okumak
TÜRK
42
2
821 sayılı Sendikalar Kanunu, sendika
kurucularında Türkçe okuryazar olmak koşulu
arıyordu. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş
Sözleşmesi Kanununda bu koşul yok. Yani
okuryazar olmayan birisi de sendika kurucusu olabilecek.
Dahası, sendika yöneticilerinde de kurucuların koşulları
arandığı için, sendika başkanı bile olabilecek. İletişime
dayalı bir görev olan sendikacılık Türkçe okuryazar
olmayan birisi tarafından Türkiye’de nasıl yerine
getirilecek?
Okuryazar kelimesi bir sıfat, kişinin okuması yazması
olduğunu, öğrenim görmüş olduğunu anlatıyor. Okumak,
Türk Dil Kurumu sözlüğünde bir yazıyı meydana getiren
harf ve işaretlere bakıp bunları çözümlemek veya
seslendirmek; bir şeyin anlamını çözmek olarak; yazmak
ise; söz ve düşünceyi özel işaretler veya harflerle anlatmak;
yazı ile anlatmak, yazıya dökmek olarak tanımlanıyor.
Okumak tanımında bakmak fiili var. Okumak için önce
bakacaksınız. Bakar ama görmez iseniz okuyamazsınız.
Okuma, göz zihin işbirliği sonucu gözler sayesinde görülen
kelimelerin zihin tarafından anlamlandırılması sonucunda
ortaya çıkan bir süreçtir. Bakma, görme, anımsama ve
anlama eylemlerini içerir. Bakmak ve görmenin farklılığı
üzerinde durmayacağım. Sendikacının Türkçe okuryazar
olmamasının yaratacağı sorunları da anlatacak değilim,
amacım karikatür. Karikatür okumak…
Karikatüre bakılır mı? Karikatür okunur mu? Bir
yazının okunması için önce yazılmış olması gerekiyor.
Bir yazının yazılması için de önce düşünülmesi gerekiyor.
Özel işaretler ve harfler çiziliyor, düşünce anlatılıyor.
Karikatür de çizgi ile düşünceyi anlatıyor. Bir yazım şekli.
Kızılderililerin dumanı, hiyeroglif, Çinlilerin alfabesi gibi.
Farkı, tek okuma şekli olmayabilişinde. Çünkü karikatür
kültür ile ilgili. Okuryazarın okuduğunu anlaması bilgi,
kültür ve zekâsına bağlı. Karikatür ilk bakışta herkese
mesajını verecek kadar yalın değilse, karikatür okumak
daha da zor. Bu yazdıklarım yazısız karikatür için.
Karikatür yazı ile desteklenmişse okunması daha kolay,
yazılar zihinsel eylemi kolaylaştırıyor. Ancak, baloncuklar
ya da kare içine doldurulmuş yazılar bazen karikatürü çizgi
roman haline getiriyor.
Turhan Selçuk, cami kapısı önünde çıkarılmış
ayakkabıların arasına bir çift çıplak ayak koymuşsa;
Ferruh Doğan, kırdaki bir ağacın dalından aşağıya bir
tuvalet sifonu kolu sallandırmışsa, yalnızca çizilenlerin
görüntülediklerinin ne olduklarını belirlemenin,
sanatçıların iletilerini algılamaya yetmeyeceği açıktır.
Çünkü karikatürlerdeki ağacı, tuvalet sifon kolunu, camiyi,
cami kapısını, çıkartılmış ayakkabıları, bir çift çıplak ayağı
görmek, bunların bir araya getirilmesiyle anlatılmak
isteneni algılamak için gereken zihinsel eylemin alt
yapısını oluşturur ancak. Söz konusu zihinsel eylemin
43
TÜRK
Karikatür ilk bakışta
herkese mesajını
verecek kadar yalın
değilse, karikatür
okumak daha da zor.
Bu yazdıklarım yazısız
karikatür için. Karikatür
yazı ile desteklenmişse
okunması daha kolay,
yazılar zihinsel eylemi
kolaylaştırıyor. Ancak,
baloncuklar ya da kare
içine doldurulmuş yazılar
bazen karikatürü çizgi
roman haline getiriyor.
METAL
MAKALE |
METAL
| MAKALE
TÜRK
44
sonuçlanması için ise, başka bilgilere gereksinim vardır. Toplumlarda
yalınayak dolaşmak zorunda olan yoksulların da bulunduğunu,
kiliseye girilirken ayakkabı çıkarılmadığını ama, camiye girilirken
çıkarıldığını; kırda tuvalet bulunmadığını, insanların gereksinimlerini
ağaç diplerinde giderdiklerini bilmeyen biri, bu karikatürleri
okuyamaz (Önder Şenyapılı, Karikatür, ODTÜ Yayıncılık, Ankara,2003)
İnternette karikatür sitelerinde dolaşırken anlatmak istediğime
çok uygun bir örnek buldum. 2009 yılında bir anne yazmış. “Benim
karikatür algım zaten hep zayıftı. Mehmet (baba) iyi karikatür
okurudur (ayrıca karikatür de çizer, yeteneklidir) ama benim
açıkça yapılmış bir espri yoksa bir karikatürü anlamam çok zordur.
Aşağıdaki karikatürü okudum, sayfayı çevirirken, içimden kadın
musluk tamircisine neden hırsız muamelesi yapıyor, bu bir rutin midir,
eve tamirci gelecekse kadınlar altınlarını mı saklarlar, ben hiç altınım
olmadığı için bunu bilmiyor olabilir miyim diye düşünürken, Yaman
(oğul) kahkaha atarak, bu çok komik bir karikatür dedi” (asliberry.
blogspot.com).
Sayfayı geri aldım ve nesi komik dedim. Anne çünkü o Mario,
kadın Mario altınları almasın diye saklıyor dedi. Hani Mario oyununda
altınları, elmasları alarak puan toplanıyor ya. Bu akşam olayı
anlatınca, bu karikatürü okuduğunda Mehmet’in de anlamadığını
öğrendim. Demek ki, Yaman ikimizden de iyi bir karikatür okuru
olacak.”
Yaman, Mario’yu tanıdığı için kısa sürede okudu. Anne ve
baba Mario’yu geç algıladıkları ya da bilmedikleri için karikatürü
okuyamadılar. Ayrıca yazıda olduğu gibi karikatürde de okunanı
beğenip beğenmemek birçok faktöre bağlı. Örneğin Ermeni soykırımı
iddiasını destekleyen bir karikatür, teknik açıdan ne kadar başarılı
olursa olsun, Türkiye’de bu karikatürü beğenmeyenler çoğunlukta
olacaktır.
yaman, mario’yu
tanıdığı için kısa
sürede okudu. anne
ve baba mario’yu
geç algıladıkları
ya da bilmedikleri
için karikatürü
okuyamadılar.
ayrıca yazıda olduğu
gibi karikatürde de
okunanı beğenip
beğenmemek birçok
faktöre bağlı.
METAL
emekçinin not defteri
a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde onbeş dakika,
b) Dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar
(yedibuçuk saat dâhil) süreli işlerde yarım saat,
c) Yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat.
olarak verilen dinlenme süresi.
Bu düzenleme süresi bir işyerinde işçilere aynı veya
değişik saatlerde kullandırılabileceği gibi, iklim, mevsim,
o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak,
sözleşmelerle aralıklı olarak kullandırılabilir.
l ayni hak: Taşınır veya taşınmaz mallar üzerinde
doğrudan doğruya egemenlik yetkisi veren ve herkese
karşı ileri sürülebilen haklar.
l dayanışma aidatı: Toplu iş sözleşmesine
taraf olan işçi sendikasına üye olmayan, ancak toplu iş
sözleşmesinden yararlanmak isteyen, kapsam işyerinde
çalışan işçinin işçi sendikasına ödemek zorunda olduğu
aidat.
l doğrudan ayrımcılık: Irksal ya da etnik köken
ya da inançları, engellilik, cinsiyet, yaş ya da cinsel yönelim
veya benzer nitelikteki herhangi bir diğer konumları
nedeniyle bir kişi ya da grubun daha az lehinde ya da
onlara zarar verici muamele ile ayrı tutulmaları.
dolaylı ayrımcılık: Bir koşul, bir ölçüt ya da bir
uygulamanın görünüşte yansız olmasına karşın, yasal bir
amaç tarafından nesnel olarak meşrulaştırılmaksızın, ırk
l
ya da etnik köken ya da inanç, engellilik, cinsiyet, yaş ya
da cinsel yönelime mensup kişiler için dezavantajlı ortam
oluşturması.
l hizmet: 1. Başkalarına ait temizlik, düzen vb. gibi
günlük işleri görme.
2. Bir şey uğruna çalışma, yardım, destek, yardımcı
olma.
3. Gereksinimleri karşılama ve üretildiği anda tüketilme
özelliğine sahip her türlü etkinlik.
l hizmet alımı sözleşmesi: Hizmet alımı işlerinde,
ayrıntılı özellikleri ve miktarı idarece belirlenen işin
tamamı için isteklinin teklif ettiği toplam bedel üzerinden
yapılan götürü bedel sözleşmesi.
l hizmet sektörü: Üretildiği anda tüketilen, ticareti
yapılamayan, ihtiyaçların sağlanmasına yönelik organize
edilen faaliyetlerdir.
l işkolları: İşlerin ve işyerlerinin hangi işkoluna
gireceğini düzenlemek amacıyla sayısı kanunda
belirlenmiş cetvel.
l işkolu: İktisadi faaliyetlerin sınıflandırılmasına
ilişkin uluslararası normlar da göz önünde bulundurulacak
işlerin tasnif edilip birbirine benzeyen veya aynı nitelikte
olan işlerin gruplandırılmasını sağlayan ve sayısı
sendikalar kanununda belirlenen sendika faaliyet alanı.
l işkolu istatistiği: Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’nca her yıl Ocak ve Temmuz aylarında
yayımlanan, işkolundaki bütün işçi sayısı ile bu işkolundaki
sendikalara mensup üye sayılarını gösteren istatistik.
Terimlerin tanımları, Dr. Naci Önsal’ın TÜRK-İŞ Yayınları tarafından yayımlanan
“Endüstriyel İlişkiler Sözlüğü” adlı kitabından alınmıştır.
45
TÜRK
l ara dinlenmesi: Çalışma süresinden sayılmayan,
günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin
gelenekleri ve işin gereğine göre;
MAKALE
DR. öZGÜR oĞuZ
METAL
Anadolu Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, İş ve
Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı
TÜRK
46
iş kanununda
alt işveren
ve yargıtay
kararlarında
muvazaa
ekonomik ve teknolojik şartların etkisiyle,
taşeronluk sistemi son yıllarda önemli
oranda yaygınlaşmış, buna paralel olarak,
çalışanların bireysel ve kollektif haklarının
sınırlandırılması ve kullanılamaz hale
getirilmesinden kaynaklanan, yargıya intikal
eden dava sayısında da artış gözlenmektedir.
2. alt işveren kavramı
4857 saylı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 6. fıkrasına
göre, “Bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal ve hizmet
üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir
bölümünde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik
nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için
görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte
çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan
ilişkiye asıl işveren alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl
işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak
bu Kanundan iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf
olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden
alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Alt İşveren Yönetmeliği madde 3/I,a’da ise, İş
Kanunundaki düzenlemeye paralel bir alt işveren tanımı
yapılmıştır. Buna göre, “alt işveren, bir işverenden,
işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin
yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde, işletmenin
ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren
işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu
işyerinde aldığı işte çalıştıran, gerçek ve tüzel kişiyi yahut
tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlardır” . (3)
Canbolat’a göre alt işveren, bir işverenden işin belirli
bir bölümünü veya işyeri eklentisinde iş alan ve bu iş için
kendi, adına işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişidir . (4)
Alt işveren asıl işverene ait işin bir bölümünde veya
yardımcı işlerinde, kendisine ait iş sözleşmesi ile bağlı
işçileri çalıştırır. Alt işveren, üzerine aldığı işi asıl işveren
adına değil, kendi adına ve hesabına ayrı bir işveren
olarak kendi işçileriyle yürütmektedir. (5) Güvenlik,
temizlik, personel taşıma gibi yardımcı işler alt işverene
verilebilmektedir.
Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu ve 6356 sayılı
Sendikalar ve Toplu İş sözleşmesi Kanununda ve yeni
yürürlüğe giren Borçlar Kanununda alt işverenliğe yer
verilmemiştir. 5510 sayılı Kanunun 1 Ekim 2008 tarihinde
yürürlüğe girmesiyle birlikte, 4857 sayılı İş Kanunu
kapsamı dışında kalan işçiler için de alt işverenlik ilişkisi
yasal düzenlemeye kavuşmuştur . (6)
METAL
Ülkemizdeki çalışma hayatını meşgul eden en önemli
olgulardan birisi, alt işverenlik kurumudur. Maalesef,
iyi niyetli başlatılan taşeronluk sistemi, bazı işverenler
tarafından kötü niyetli olarak uygulanmış, çalışanlar
açısından ciddi hak kayıpları yarattığı açıkça tespit edilen
bir olgu haline gelmiştir. Yargıtay’ı meşgul eden en önemli
dava konularından birinin, alt işverenlik ve muvazaanın
tespiti konusu olması, herşeyi açıkça ortaya koymaktadır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, son dönemde
medyaya da yansıyan şekilde, konunun içinden çıkılmaz
bir hal aldığını tespit etmesi, kamu ve özel sektörün ciddi
ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalma olasılığı
nedeniyle, taşeronluk sistemine yeni bir düzenleme
getirmeyi amaçlayan çalışmalar hız kazanmıştır. Özellikle
kamu işletmelerinde çalışan alt işverenlerin, çalıştıkları
kamu işletmelerine karşı dava açıp, asıl işveren işçileri gibi
tüm çalışma haklarını talep etmeleri, bu hazırlıkları daha
da hızlandırmıştır. Yargıtay’ın son zamanlarda konuyla ilgili
kararlarında dairelere göre farklılık gösteren durumlara
rastlanmaktadır.
Ekonomik ve teknolojik şartların etkisiyle, taşeronluk
sistemi son yıllarda önemli oranda yaygınlaşmış, buna
paralel olarak, çalışanların bireysel ve kollektif haklarının
sınırlandırılması ve kullanılamaz hale getirilmesinden
kaynaklanan, yargıya intikal eden dava sayısında da
artış gözlenmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu, Yargıtay’ın
görüşlerini de dikkate alarak, alt işverenlik ilişkisinin
kötüye kullanılmasına fırsat yaratmamak amacıyla
sınırlayıcı düzenlemeler getirmiştir . (1)
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde ve Alt
İşveren Yönetmeliğinde düzenlenmiş olan alt işverenlik
ve bu vesileyle muvazaa konusu, yargıyı meşgul eden
konuların başında gelmektedir. Alt işverenlik ilişkisi
4857 sayılı İş Kanunu anlamında bir atipik iş ilişkisidir.
Bu tip sözleşmelerin istismara ve kötü niyete açık olması
dolayısıyla, kanuna karşı hile ya da muvazaa gibi hukuka
aykırı durumlara yol açması çok sık görülmektedir.
Bu nedenle, 4857 sayılı İş Kanunu madde 2 ve madde 3
düzenlenmesi yeterli görülmeyip, ayrıca alt işverenlik
yönetmeliğinde de konu ayrıntılarıyla düzenlenmiştir.
Asıl işveren – alt işveren ilişkisi şayet hukuka
aykırı şekilde gerçekleşirse, yani olayda muvazaa tespit
edilebilirse, müteselsil sorumluluktan daha ağır hukuki
sonuçlar doğmaktadır. Buna göre, muvazaa bulunduğu
anlaşılırsa, alt işveren üzerinde gözüken işçinin, asıl
işverenin işinde çalışmaya başlamasından itibaren, asıl
işveren işçisi sayılması ve tüm işçilik alacaklarının emsal
işçiye ödenecek işçilik hakları üzerinden geriye dönük
olarak faizi ile beraber ve aradaki farkların da eklenmesi
suretiyle ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, asıl
işverenin söz konusu dönem içinde toplu iş sözleşmesine
taraf olması halinde, alt işveren işçisinin işçilik haklarının
asıl işveren işçisiymiş gibi TİS’ten kaynaklanan işçilik
haklarının ödenmeyen ya da eksik ödenen kısımlarından
yasal faizi ile beraber geriye dönük olarak yararlandırılması
gerekmektedir. (2)
47
TÜRK
1. genel olarak
| MAKALE
gerçek bir asıl işveren alt işveren
ilişkisi kurulmuş olsaydı, alt
işverenin üstlendiği işin sadece
alt işveren işçileri tarafından
yapılması ve yanlarında
hiçbir asıl işveren işçisinin
bulunmaması ve aynı işi birlikte
yapmamaları gerekirdi.
METAL
3.alt işveren ilişkisinin
kurulabilmesinin koşulları
TÜRK
48
4857 sayılı İş Kanunu’ndan önceki uygulama ve yargı
kararlarına bakıldığında, bir işin alt işverene verilmesinde
çok da sınırlayıcı bir hüküm olmadığı görülmektedir.
Bu nedenle, asıl işveren için, işin alt işverene verilmesi,
hem pratik hem de ekonomik nedenlerle daha avantajlı
olduğu için, alt işverenlikte sayıca bir patlama olmuştur.
Bu da beraberinde, çalışanların haklarında ciddi anlamda
kötüleşmelerden ve sendikalaşma oranlarındaki
gerilemeye varıncaya kadar, çalışma hayatındaki tüm
dengeleri alt üst etmiştir. Bu nedenle, 4857 sayılı İş
Kanununda konuyla ilgili sınırlayıcı ölçütler getirilmiştir.
Buna göre, bir işin alt işverene verilebilmesi için şu koşullar
gereklidir;
n İşyerinde işçi çalıştıran asıl işverenin varlığı
n İşin asıl işverene ait işyerinde yapılması
n İşin, işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine
ilişkin olması
n İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle
uzmanlık gerektiren bir iş olması.
n İşçilerin sadece asıl işverenin işyerinde çalıştırılması. (7)
Madde gerekçesine bakıldığı zaman, alt işverenlik
uygulamasının istisnai olarak, ancak zorunluluk gerektiren
hallerde uygulanması gerektiği düşüncesiyle, bu ağır
koşulların getirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
4. yargıtay uygulaması
Yüksek Mahkeme birçok kararında, asıl işin bir
bölümünün alt işverene verilmesinde, işletmenin ve
işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren
ölçütlerin bir arada olması gerektiğini kabul etmektedir.
(Y9HD, 05.05.2008, 15362/11408; Y9HD, 15.12.2009,
31954/25494; Y9HD, 06.05.2010, 10901/12451.)
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013 tarihli çok yeni
kararında, “Alt işverene yardımcı nitelikte işin
verilebilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir
bölümünün verilmesinde, verilen bölümün teknolojik
uzmanlık gerektirmesi zorunludur” ifadesini kullanmıştır.
Kararın devamı şu şekildedir; “4857 sayılı İş
Kanunu’nun 2. maddesinde asıl işveren alt işveren
ilişkisinin sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun
amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün
alt işverene verilmesinde ‘işletmenin ve işin gereği’ ile
teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler ölçütünün
bir arada bulunması şarttır. Alt İşveren Yönetmeliği’nin
11. maddesinde de, asıl işin bir bölümünün alt işverene
verilebilmesi için, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik
sebeplerle uzmanlık gerektirmesi şartlarının birlikte
gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir. İşverenler arasında
muvazaalı biçimde, asıl işveren alt işveren ilişkisi
kurulmasının önüne geçilmek amacıyla, İş Kanunu’nun
2. maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir.
Muvazaa Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olup, tarafların
3. kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine
uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana
getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma
olarak tanımlanabilir. Muvazaada taraflar arasında 3.
kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki
gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat
kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka, İş Kanunu’nun
2. Maddesinin yedinci fıkrasında sözü edilen hususların
aksi kanıtlanabilen adi kanuni karineler olduğu kabul
edilmelidir.
Kamu işverenleri bakımından farklı bir uygulamaya
gidilmesi hukuken korunamaz. Muvazaaya dayanan
bir ilişkide, işçi gerçek işverenin işçisi olmakla kıdem ve
unvanının dışında bir kadro karşılığı çalışması ve diğer
işçilerle aynı ücreti talep edememesi, İş Kanunu’nun 5.
maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırılık oluşturur.
Yine koşulların oluşmasına rağmen, işçinin toplu İş
sözleşmesinden yararlanamaması, anayasal temeli olan
sendikal hakları engelleyen bir durumdur. Dairemizin
kararı da bu yöndedir .” (8)
5. toplu iş sözleşmesinden yararlanma
İşyerinde yapılan işin bir bölümünün alt işverene
verilmesinin, toplu iş hukuku açısından ortaya çıkardığı
bazı sorunlar vardır. İleride ortaya çıkacak bu sorunlar şu
şekilde sıralanabilir;
MAKALE |
sonuç olarak
Alt işverenlik konusu İş Kanunu’nun 2. maddesindeki bir
hukuki düzenlemenin ötesinde bir anlam ifade etmekte ve hem
bireysel hem de toplu iş hukukunda birçok sorunu da beraberinde
getirmektedir. Önceleri iyiniyetli bir uygulama şeklinde başlayan
bu düzenleme, tüm ülkelerde kapitalist sistemin ve teknolojinin
gelişmesiyle birlikte önlenemez bir hal almıştır.
Ülkemizde de birçok kötü uygulamanın ardından, Yargıtay’ın
kararlarındaki görüşler de dikkate alınarak, 4857 Sayılı İş
Kanunu’nun 2. Maddesinde ve bu maddeye dayanarak hazırlanan
Alt İşveren Yönetmeliğinde konuyla ilgili sınırlayıcı ölçütlere
gidilmiştir. Tüm sınırlamalara rağmen, konu halen, hem bakanlığın
hem de çalışma hayatındaki tüm paydaşların ve yargının
gündeminde yer almaya devam etmektedir. Bu konuda, hem
işverenlerin hassasiyetleri dikkate alınarak, hem de işçilerin
ekonomik ve sosyal haklarına zarar vermeyecek bir uzlaşı ile,
yaşanan tüm sorunların çözülebilmesi mümkün olacaktır.
dipnotlar
1
2
Ercan Güven ve Ufuk Aydın, Bireysel İş
Hukuku, Eskişehir 2013, s.57.
İbrahim Aydınlı, Görünürdeki İşlemler
Bakımından Türk İş Hukukunda Alt
İşveren İlişkisi ve Muvazaa Sorunu, Ankara,
2008, s. 271 vd.
Yusuf Güleşci, Kamu İşyerlerinde Alt
işveren Uygulaması, Ankara 2013, s. 49.
Talat Canbolat, Türk İş Hukukunda Asıl
İşveren Alt İşveren ilişkileri, Kazancı
Hukuk Yayınları, İstanbul 1992, s. 19.
5
6
Sarper Süzek, İş Hukuku, İstanbul 2013,
s. 144 vd.
Güleşci, (Alt İşveren) s. ,50.
7
Nuri Çelik, Asıl işveren tarafından alt
işverene iş verilmesinin koşulları, Karar
İncelemesi, Sicil 13, Mart 2009, 83-92;
Murat Özveri, Alt İşveren Uygulaması ve
Yeni İş Yasası, İHSGHD, Nisan- Haziran
2004, 383-400; Osman Çankaya ve Şahin Çil,
İş Hukukunda Üçlü İlişkiler, B.2 İstanbul,
2009, s. 22).
8
9
Y7HD, E. 2013/2572, K. 2013/2349).
Sabahattin Şen, Taşeronluk(Alt
İşverenlik) ve Endüstriyel İlişkilere
Etkileri, Kasım 2002, s. 116 vd.
METAL
3
4
49
TÜRK
n Alt işveren işçilerinin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp
yararlanamayacakları,
n Alt işveren sözleşmelerinde muvazaa olup olmadığı,
n Sendikanın yetki almasından veya TİS imzalanmasından
sonra, işyerinin bir bölümün alt işverene verilmesi,
n Alt işverene verilen işyerinin dahil olduğu işkolunun,
dolayısıyla alt işveren işçilerinin hangi sendikaya üye
olabileceklerinin saptanması,
n Yetki tespitlerinde alt işveren işçilerinin, asıl işyerinde çalışan
işçi sayısına eklenip eklenmeyeceği,
n Grev oylaması ve uygulamasına alt işveren işçilerinin katılıp
katılamayacağı vb bir çok sorunla karşılaşılması olasılığı vardır . (9)
Gerçek bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmuş olsaydı,
alt işverenin üstlendiği işin sadece alt işveren işçileri tarafından
yapılması ve yanlarında hiçbir asıl işveren işçisinin bulunmaması
ve aynı işi birlikte yapmamaları gerekirdi. Muvazaa olayı tespit
edilmişse, alt işverenleri işçilerinin baştan itibaren asıl işveren işçisi
gibi kabul edilmesi ve yapılmışsa toplu iş sözleşmesinden aynı
hakları kapsayacak şekilde yararlandırılması gerekmektedir.
4857 sayılı İş Kanununun 2. Maddesi 7 fıkrasına göre de, alt
işveren işçileri baştan itibaren asıl işveren işçisi sayılmalı, bu
nedenle, asıl işverence imzalanmış TİS’ten yararlandırılmalıdır.
Eğer olayda muvazaa varsa, TİS’ten yararlanmayan davacı
ile TİS’ten yararlanan emsal işçi ücretleri arasındaki farklar
hesaplanıp, aradaki farkın işçiye ödemesi gerekmektedir.
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi ve Grev ve Lokavt Kanunun 9.
Maddesinin 2. Fıkrasına göre, “toplu iş sözleşmesinin imzalanması
tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden,
imza tarihinden sonra üye olanlar ise, üyeliklerinin taraf işçi
sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar.
MAKALE
SALİH SEçKİn SEVİnç
Pazarlama İletişiminde Sosyal
Medya kitabının yazarı
http://salihseckinsevinc.com
METAL
facebook’ta
takipci sayısı
etik olarak
nasıl artırılır? (2)
TÜRK
50
MAKALE |
G
eçen sayıda başladığımız, Facebook’ta etik olarak takipçi sayısının
nasıl artırılacağına ilişkin yazımızda kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu yöntemler, sosyal medyada uygulayacağınız stratejileriniz için Facebook’u daha efektif bir şekilde kullanmanız adına size
yol gösterici olacaktır.
Televizyon reklamlarını izlemeyi seviyor musunuz? Ya da sorumu,
“internette bir şey ararken, bir siteye denk geldiğinizde, karşınıza
çıkan pop-up reklamlarını ne kadar seviyorsunuz?” diye sorayım.
Veya işinizin en önemli anında, telefonunuzun çalmasıyla birlikte,
“Merhaba Salih bey, öncelikle güvenlik sebebiyle konuşmalarımız
kayıt altına alınacaktır” benzeri bir cümleyi duyduğunuz anda
yüreğiniz kabarmaya başlıyor mu? Reklamcı ya da sektörle ilgili
biri değilseniz, bunları seviyorum demeniz patalojik bir sorununuz
olduğuna işaret edebilir. Açıkçası, ben bugüne kadar etrafımda
bundan hoşlanan bir kişi bile görmedim.
Ne yazık ki, bize diretilen bu tip şeyleri hiçbirimiz sevmiyoruz ama
iş kendi hizmetimizin satış ya da pazarlamasına gelince hepimiz aynı
hataya düşüyoruz.
Ürün ve hizmet satan yerlerden her gün üzerimize gelen
materyalleri bir düşünsenize...
n Direk postalar
n Magazin reklamları
n TV Reklamları
n Radyo reklamları
n Promosyon paketler
n Sokakta yürürken elinize tutuşturulan broşürler
n Billboardlar
n Telefonda bir işinizi halletmek için beklerken, markanın yeni
ürünleri hakkında size yapılan tanıtımlar
n SMS’ler.
n Sinemalarda izlemek zorunda olduğunuz 20 dakikalık
reklamlar
n Daha önce hiç ziyaret etmediğiniz halde e-posta kutunuza
düşen mailler.
n Ofisinize veya cep telefonunuza gelen satış, pazarlama
telefonlarını.
Kendinizi izleyicilerinizin yerine koyun. Biliyorum, bu söylemesi
kolay ama uygulaması oldukça zor bir şey. Yine de, yukarıda
saydıklarımın çoğunluk için rahatsız edici ve istenmeyen süreçler
olduğunu kabul edeceksinizdir.
“İyi de hiç mi sunduğumuz hizmeti satmaya çalışmayalım?”
diyenlere, sosyal medya işte tam bu noktada, bu rahatsız edici
süreci rahatlatmak için var aslında diye cevap veririm. Facebook
bunun için size en uygun altyapıyı sağlıyor. Siz ürün/hizmetinize
güveniyorsanız, onu ‘satın alınmaya’ hazır hale getirin, yeter. Bırakın,
insanlar hizmetlerinizi sizin için kendileri pazarlasınlar. Her birey
aslında Facebook’ta eğlenmek, sevdikleri ile iletişim kurmak ve
hoşça vakit geçirmek için hesap açıyor. Siz de bu noktada onlarla tam
da bu temelde yüzleşebilirseniz doğru yoldasınız demektir.
Tekrar izleyicileriniz gibi düşünün konusuna geri dönecek
olursak; gönderdiğiniz her Facebook mesajında, paylaştığınız her
içerikte kendinize lütfen şu soruları sorun:
n Paylaşacağım içerik zorlama ve laf olsun diye yapılan bir
şey mi? Yani, bu mesajı alacak kişiler bundan gerçekten bir fayda
sağlayacaklar mı, hoşlarına gidecek mi?
n Ben karşımdakinin yerinde olsam böyle bir mesajı almak ister
miyim?
İkisinde de cevabınız “evet” ise paylaşımınızı yapın gitsin…
METAL
izleyicilerinizin şapkasını giyin
51
TÜRK
Siz ürün/hizmetinize
güveniyorsanız, onu ‘satın
alınmaya’ hazır hale
getirin, yeter. Bırakın,
insanlar hizmetlerinizi
sizin için kendileri
pazarlasınlar. Her birey
aslında Facebook’ta
eğlenmek, sevdikleri ile
iletişim kurmak ve hoşça
vakit geçirmek için hesap
açıyor. Siz de bu noktada
onlarla tam da bu temelde
yüzleşebilirseniz doğru
yoldasınız demektir.
| MAKALE
METAL
olumlu/olumsuz tüm yorumlara cevap verin
TÜRK
52
Paylaşımlarınıza olumlu bir yorum geldiği zaman
bunu cevapsız bırakmayın. Genelde karşılaşıyorum.
Paylaşım yapılmış, insanlar beğenmiş. Yani iş bitmiş,
fiş gitmiş gibi bir durum söz konusu gibi oluyor. Ama
öyle değil… Sizin hakkınızda iyi bir şeyler söyleyen
birilerine cevap vermemeniz, açıkça ‘seni dinlemiyorum’
demektir. Bir sonraki paylaşımınızda o insanın ilgisini
kaybedersiniz. Düşünsenize, birine iltifat etmişsiniz, size
cevap dahi vermemiş. Bundan sonra neden size cevap
verme nezaketinde dahi bulunmayan birinin paylaşımı
ile ilgilenesiniz ki? Haydi teşekkür bile edemiyorsanız,
en azından Facebook bütün yorumların altına “Like –
Beğen” düğmesi koyuyor. Ona bir kez tıklasanız ne olur?
Parmağınız mı yorulur?
İnsanlar sizin kendileri ile iletişim halinde olduğunuzu
bilmek isterler.
Bir diğer konu da tam tersi. Olumsuz yorumları da
cevapsız bırakmamanız lazım. Diyelim ki, bir paylaşım
yaptınız ve bu paylaşımla ilgili olumsuz yorum aldınız. Bir
de üstüne, gaflete düşerek o olumsuz yorumu sildiniz. Vay
halinize! Asrın hatasını yaptınız. Bu bir insanın size şikayet
dilekçesi uzatması ve sizin bu dilekçeyi okuduktan sonra,
kağıdı o kişinin suratına yırtıp atmanızla aynı anlama
gelecektir. Yani, ben senin varlığını saymıyorum demenin
kabacası.
Üzücü olan, sosyal medya bu tip hareketleri tolere
edemeyecek kadar sosyaldir.
Bakın ondan sonra ne olur ; Bu adam Facebook’ta “XXX
Kişisinden/Sendikasından Nefret Edenler” diye bağımsız
bir grup kurar, Twitter’da #xxxkisisicehenemegit diye
bir kampanya başlatır. Facebook’ta asla markanızla yan
yana görmek istemeyeceğiniz fotoğraflar paylaşarak,
arkadaş listesindeki 500 kişiyle beraber sizin markanızı
da bu fotoğrafa etiketler. Bir de bu fotoğrafın altına
“XXX Kişisi Bana Böyle Yaptı, Haydi Siz de Bana Katılın,
Bu Terbiyesizlere Gününü Gösterelim!” diye karalama
kampanyaları başlatır. Sonrasında ayıklayın pirincin
taşını... Bir bakmışsınız, ciddi bir sosyal medya krizi ile
karşı karşıyasınız.
Buradaki doğru davranış biçimi, olumsuz yorum
yazan kişiye konuyla ilgilendiğinizi, araştırdığınızı ve
müspet bir cevaba ulaşır ulaşmaz kendisi ile direk mesajla
temasa geçeceğinizi, tam da onun bıraktığı kötü yorumun
altında belirtmektir. Topu havaya attınız. Daha sonrasında
gerçekten bununla ilgili aksiyon almanız gerekiyor. Yoksa
en başa, üstelik bu sefer alevler daha fazla körüklenmiş
bir halde dönersiniz, ona göre.
Yani, yapacağınız hareketleri tekrar özetleyecek
olursak; üzerinize gelen hava topunu önce göğsünüzde bir
durdurun. Azıcık yumuşatın, sonra topu ayağınıza bırakın.
Artık kontrol ve sorumluluk sizde. Sonrasında kaleye
doğru hamlenizi yapın ve rakip takımın oyuncusunu maç
sonrasında birlikte yemek yemeğe davet edin. Biliyorum
bu o kadar kolay bir şey değil ve ustalık istiyor.
Ancak işin en doğrusu bu.
değer yaratın
Facebook’ta çeşitli yerlerden aratıp bulduğunuz
içerikleri paylaşmak, sosyal medya ile ilgilenenler için
oldukça rahatlatıcı. Ancak, bir içeriğin her zaman belirli
bir döngüsü vardır. Tüketilir ve biter. Peki içerikler
üretilmezse neyi paylaşacağız? Bunu da düşünmek lazım.
Uzman olduğunuz konularda düşünce lideri
olduğunuzu gizlemeniz için hiçbir neden yok. Ama bunu
bir içeriğe dönüştürmek için biraz çaba göstermeniz
METAL
MAKALE |
53
onayladıktan
sonra müşteriye
göndermemi istiyordu. Bloguma
yazdığım ilk yazıları iki yıl sonra dönüp okuduğumda,
kendimden utandığımı söyleyebilirim. Ama hepsi,
üzerinde vakit harcadıkça daha iyi hale geliyorlar.
Siz, uzman olduğunuz konularda içerikler
ürettikçe, insanlar yazılarınızı okumasalar bile
hangi konuda paylaşımlarınızın olduğuna dair fikir
sahibi olacaklar ve ürettiğiniz hizmeti satın almak
istediklerinde akıllarına ilk siz geliyor olacaksınız.
Ürettiğiniz ürün veya hizmeti satın alma ihtiyacı
insanlarda zuhur ettiğinde ise, bunun için araştırma
yapmalarına gerek kalmayacak, çünkü siz tüm
içtenliğinizle uzmanı olduğunuz alanda yaptığınız
paylaşımlarla güven ortamını çoktan sağlamış
olacaksınız.
Bir avukat arkadaşım, geçen gün Facebook
sayfasında, bankaların bizlerden aldığı hesap işletim
ücretinin nasıl geri tahsil edileceğine dair bilgilendirici
bir yazı paylaştı. Ben de yazıyı okuyup, kendi
profilimde paylaştım. Aynı yazıyı benim profilimde
okuyup beğenenler de kendi profillerinde paylaştılar.
Bu yazıyı okuyup, paylaşanlar iş hukuku konusunda
ihtiyaç duydukları anda, hangi avukat ile iletişime
geçeceklerini artık biliyorlar.
Devir, bildiğiniz ve uzmanı olduğunuz şeyleri
samimiyetle paylaşma devri…
TÜRK
gerekiyor.
Daha önce
bir gazetede çıkıp da uzman
olduğunuz alanda minicik bir köşede kendinizi
ifade edebilmek için muhtemelen epey bir uğraş
vermişsinizdir. İşte şimdi size sınırsız alan. Emin olun,
birileri sizin ürettiğiniz içeriği okuyup sizi hatırlayacak
ve hatta iletişime geçmek isteyecek.
İşinizle ilgili faydalı içerikler üretmeniz, yazılar
yazmanız, videolar çekmeniz daha çok güvenilirlik,
bilinirlik ve propaganda demektir. Ne kadar kaliteli
içerik üretip paylaşırsanız, o kadar çok güvenilirlik ve
bilinirlik elde edeceksiniz.
Örneğin, bir sendikacıysanız ve “Yeni Sendikalar
Yasası Üzerine Bilmeniz Gereken 10 Şey” isimli
bir makale hazırlayıp paylaşırsanız, emin olun
bundan istifade edecek birçok insan olacağı gibi,
sizin uzmanlığınızdan ötürü sizinle iletişime
geçmek isteyen potansiyel adaylara de zemin
hazırlamış olacaksınız. Yani, hizmetinizi insanlara
zorla satmaya çalışmayacaksınız, uzmanlığınızı
değerli bir içerik haline dönüştürerek, hizmetinizin
potansiyel takipçileriniz tarafından satın alınmasını
kolaylaştırmış olacaksınız.
Eğer uzun yazamıyorsanız, yazılarınızı kısa tutun.
Ayrıca internette video, metin veya ses gibi üç farklı
opsiyonda yayınlar yapabileceğinizi unutmayın. Bir
tanesi mutlaka size göredir. Şunu da söyleyebilirim,
her işte olduğu gibi yazı yazmak da, üzerinde çalıştıkça
daha iyi hale gelen bir süreç. Ben eskiden o kadar
kötü yazıyordum ki, patronum müşteriye yazdığım
her e-postayı önce kendisine göndermemi ve
TÜRK
METAL
Bizi takip edebileceğiniz sosyal medya hesaplarımız...
@kavlakpevrul
facebook.com/pevrulkavlak
@turkmetalsen
facebook.com/turkmetalsendikasi
youtube.com/turkmetalsendikasi
turkmetal.wordpress.com
turkmetalsen.blogspot.com
dailymotion.com/turkmetalsendikasi
Türk Metal’den metal
işçileri için iki kitap
Sendikamız Türk Metal, Türk Metal Yayınları’ndan 2 kitabı daha yayına
sundu. Metal emekçilerinin daha sağlıklı bir çalışma yaşamına sahip
olması ve karşılaşacağı muhtemel sağlık sorunlarının önlenebilmesini
hedefleyen 2 kitapla, Türk Metal yayın atağına devam ediyor.
Bu kitap, metal iş kolunda çalışanların sağlıklı şekilde
hayatlarını sürdürebilmeleri için ipuçları sunuyor. Sağlıklı
yaşamak için dikkat edilmesi gerekenlerin detaylı olarak
anlatıldığı kitapta, Çalışma Hayatı ve Sağlığınız, Sağlıklı
Yaşam İlkeleri, Çalışanların Sağlığının Korunmasında İş
Sağlığı Hemşireliği Uygulamaları bölümleri bulunuyor.
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, kitabın Sunuş bölümünde,
şu ifadeleri kullandı: “Hacettepe Üniversitesi, İş Sağlığı
ve Güvenliği Meslek Hastalıkları Uygulama ve Araştırma
Merkezi Müdürü, değerli hocamız Prof. Dr. Ali Naci Yıldız
ve Doç. Dr. M. Nihal Esin’in editörlüğünde hazırlanan bu
kitap, üyelerimize sağlıklı yaşamın yollarını göstermesi
açısından önemli bir kaynak olmuştur. Hepimiz için yararlı
bilgiler içeren bu kitabın, üyelerimizin sağlıklı bir biçimde
yaşamlarını sürdürmelerine katkı vermesini dilerim.”
Metal İşkolu Çalışanları İçin Sağlıklı Yaşam Rehberi
55
TÜRK
Dr. Buhara Önal (PhD, İş Sağlığı) ve Prof. Dr. Ali Naci
Yıldız’ın kaleme aldığı kitap, Metal iş kolunda yaşanan
meslek hastalıklarının tahlilini yapıyor. Kitap, Meslek
Hastalıklarının Tanımı, Özelikleri ve Türleri, Meslek
Hastalıklarından Korunma, Metal Sektöründe Tehlike
Kaynakları ve Riskler, Metal İşkolunda Başlıca Meslek
Hastalıkları bölümlerini içeriyor. Genel Başkanımız
Pevrul Kavlak, Sunuş bölümünde, kitaba ilişkin şu
ifadeleri kullandı: “Türk Metal Sendikası, üyelerinin hak
ve özgürlüklerini koruyup geliştirme yönünde mücadele
verirken, çalışma hayatını ilgilendiren konulardaki
eğitimlerini çeşitlendirerek düzenli bir şekilde
sürdürürken, çalışma hayatının en önemli alanlarından
biri olan iş sağlığı ve güvenliği alanındaki çalışmalarını da
yoğun bir şekilde sürdürme gayreti içindedir.”
METAL
Metal İşkolunda Meslek Hastalıkları
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
2014 yılında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de
gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız:
1 3 8 4
türk metal-mess ortak eğitim
proJesi ve mke eğitim programı
19 Ocak – 5 Mart 2014 tarihleri arasında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de
yapılan teşkilatlandırma ve ortak eğitim programımıza 974 üyemiz katıldı.
METAL
GEBZE 1 NOLU, DİLOVASI VE ÇAYIROVA ŞUBELERİ
TÜRK
56
Gebze 1 Nolu, Dilovası ve Çayırova şubelerimizden 73 üyemizin katıldığı, 19-22 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilen
Türk Metal - MESS Ortak Eğitim programının açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Mesut Gezer tarafından
yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala
programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi.
BURSA 3, GEMLİK, OSMANGAZİ ŞUBELERİ
Bursa 3, Gemlik ve Osmangazi şubelerimizden 76 üyemizin katıldığı, 22-25 Ocak tarihlerinde düzenlenen Türk Metal – MESS
Ortak Eğitim programının açılışı Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, MESS Ankara Bölge Temsilcisi Av. Mesut Ulusoy ve MESS
Ankara Bölge Temsilciliği Hukuk Müşaviri Vahap Ünlü tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz
tarafından ilgiyle takip edilirken, soru ve yorumlarla da katkı sağlandı. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling
yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi.
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
ÇERKEZKÖY – ÇORLU ŞUBELERİ
Çerkezköy ve Çorlu şubelerimizden 88 üyemizin katıldığı 26-29 Ocak tarihlerinde düzenlenen Türk Metal – MESS Ortak
Eğitim programının açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği
açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Program çerçevesindeki Gala’da gerçekleştirilen bilgi ve bowling
yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri de verildi.
METAL
İZMİR 1, İZMİR 2 ve MANİSA 1NOLU ŞUBELERİ
TÜRK
57
İzmir 1, İzmir 2 ve Manisa 1 şubelerimizden 75 üyemizin katıldığı, 29 Ocak- 1 Şubat tarihleri arasındaki Türk Metal – MESS Ortak
Eğitim programının açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım ve Mess Ankara Bölge Temsilcisi Av. Mesut Ulusoy
tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala
programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi.
İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ
İstanbul Anadolu Yakası Şubemizden 76 üyemizin katıldığı, 5 - 8 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen Türk Metal – MESS
Ortak Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Mesut Gezer tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış
programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye
giren üyelerimize ödülleri verildi.
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
ANKARA, KAYSERİ, AKSARAY VE İSKENDERUN 1 NOLU ŞUBELERİ
Ankara 1 Nolu Kayseri, Aksaray ve İskenderun 1 Nolu şubelerimizden 59 üyemizin katıldığı, 9 - 11 Şubat tarihleri arasındaki
Türk Metal – MESS Ortak Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. Sendikal
konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling
yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi.
METAL
NİLÜFER, BURSA 1, BİGA 1 ve BALIKESİR ŞUBELERİ
TÜRK
58
Nilüfer, Bursa 1, Biga 1 ve Balıkesir
şubelerimizden 93 üyemizin katıldığı, 1215 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Türk
Metal – MESS Ortak Eğitim programının açılışı,
Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım
ve MESS Ankara Bölge Temsilcisi Av. Mesut
Ulusoy tarafından yapıldı. Sendikal konuların
işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından
ilgiyle takip edildi, soru ve yorumlarla katkı
sağlandı. Düzenlenen Gala programında bilgi
ve bowling yarışmalarında dereceye giren
üyelerimize ödülleri verildi.
ESKİŞEHİR, BOZÜYÜK, BOLU, SAKARYA, KOCAELİ ŞUBELERİ
Eskişehir, Bozüyük, Bolu,
Sakarya, Kocaeli şubelerimizden
88 üyemizin katıldığı 16-18
Şubat tarihlerinde düzenlenen
Türk Metal – MESS Ortak
Eğitim programının açılışı,
Genel Sekreterimiz Yücel
Yücel tarafından yapıldı.
Sendikal konuların işlendiği
açılış programı, üyelerimiz
tarafından ilgiyle takip edildi.
Düzenlenen Gala programında
bilgi ve bowling yarışmalarında
dereceye giren üyelerimize
ödülleri verildi.
GÖLCÜK ŞUBESİ
Gölcük Şubemizden 19 - 21 Şubat tarihlerinde 80
üyemizin katıldığı Türk Metal – MESS Ortak Eğitim
Programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Süleyman
Yıldırım tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği
açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi,
soru ve yorumlarla katkı sağlandı. Düzenlenen gala
programında, bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye
giren üyelerimize ödülleri verildi.
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
GEBZE 1, ÇAYIROVA, DİLOVASI ŞUBELERİ
Gebze 1, Çayırova ve Dilovası
şubelerimizden 70 üyemiz 23-26
Şubat tarihlerinde düzenlenen Türk
Metal MESS Eğitim programına
katıldı. Eğitim programının açılışı
Genel Sekreterimiz Yücel Yücel
tarafından yapıldı. Sendikal
konuların işlendiği açılış programı,
üyelerimiz tarafından ilgiyle takip
edildi. Düzenlenen Gala programında
bilgi ve bowling yarışmalarında
dereceye giren üyelerimize ödülleri
verildi.
METAL
BURSA 3, GEMLİK, OSMANGAZİ ŞUBELERİ
Bursa 3, Gemlik ve Osmangazi şubelerimizden 74 üyemizin katıldığı, 26 - 28 Şubat tarihleri arasındaki Türk Metal MESS Ortak
Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Yücel Yücel tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı,
üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi, soru ve yorumlarla katkı sağlandı. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling
yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi.
İSTANBUL ANADOLU YAKASI, SAMSUN BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ
ÇERKEZKÖY ve ÇORLU ŞUBELERİ
Çorlu ve Çerkezköy şubelerimizden 81 üyemizin katıldığı,
2 - 5 Mart tarihlerindeki Türk Metal – MESS Eğitim
programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Süleyman
Yıldırım tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği
açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi,
soru ve yorumlarla katkı sağlandı. Genel Başkanımız
Pevrul Kavlak, hem Gala programına katıldı, hem de
programın kapanışı yaptı. Genel Başkanımız Kavlak’ın
konuşması, bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren
üyelerimize ödüllerini takdim etmesi büyük ilgi gördü.
İstanbul Anadolu Yakası Şubemiz ve
Samsun Bölge Temsilciliği’nden 41
üyemiz, 28 - 2 Mart tarihleri arasında
düzenlenen Türk Metal – MESS Ortak
Eğitim programına katıldı. Programın
açılışında Türk Metal tanıtım filmi
izlendi ve ardından genel bilgilendirme
yapıldı. Daha sonra ders programına
geçildi. Çeşitli konularda işlenen dersler,
sosyal etkinliklerle devam etti.
TÜRK
59
Türk Filmleri artık vizyona hakimiyetini kurdu diyebiliriz.
Her hafta yenilenen vizyonda en az bir yerli yapım karşımıza
çıkıyor. Elbette devamının gelebilmesi adına bizim de izlememiz,
desteklememiz gerekiyor. Köksüz filmi, babasının ani ölümüyle
dünyası başına yıkılan Feride’nin hikayesi. Kimsesiz kalan ailesinde
baba rolünü üstlenmek zorundadır. Genç kadın artık çaresiz annesi
ve iki kardeşini kollamak durumundadır. Zamanla üstlendiği bu
rol üzerine iyice yapışır ve gerçek anlamda bir ev reisi vazifesi
yürütmeye başlar. Ancak, bu durum bir süre sonra aile fertlerinin
her birini tarifi zor bir drama sürükler. Anne Nurcan, çaresizce
kızı Feride’yi kaybettiği kocası yerine koymaya, kardeşi İlker
ise sorumluluğun Feride’ye verilmesinden iyice rahatsız olup
ailesinden uzaklaşmaya başlar. Diğer yandan ise en küçükleri
Özge’nin yalnızlıkla mücadelesi tüm hızıyla devam etmektedir.
Feride bu ağır yükten kurtulmak için bir karar verir ve bu karar
herkesin kaderini değiştirir.
nuh: Büyük tufan
KÜNYESİ
TÜRK
60
Vizyon Tarihi: 14 Mart 2014
Yönetmen: Deniz Akçay Katıksız
Oyuncular: Ahu Türkpençe, Lale Başar, Savaş Alp
Başar, Sekvan Serinkaya, Mihriban Er, Melis Ebeler
Tür: Dram
FİLMİN
METAL
FİLMİN
KÜNYESİ
köksüz
Vizyon Tarihi: 4 Nisan 2014
Yönetmen: Darren Aronofsky
Oyuncular: Russell Crowe, Jennifer Connelly,
Anthony Hopkins, Ray Winstone, Emma Watson
Tür: Macera, Epik
Cesaret, fedakarlık ve umut üzerine hikayesini kuran bir
film. Dünyanın sonu, sadece başlangıç. Nuh: Büyük Tufan filmi
çekim aşamasından itibaren çok konuşuldu. Hem konusu,
hem efektleri hem de sinema sektöründe en çok ismini
duyduğumuz büyük isimleriyle. Film, Hz. Nuh’un hayatını ve
bir gemi inşa edip insanlığı felaketten kurtarışını anlatıyor...
Dünyayı yok edecek olan büyük tufandan önce yüce bir görev
için seçilmiş Nuh rolünde ise Akademi Ödüllü oyuncu Russell
Crowe karşımızda. Nuh: Büyük Tufan, Peygamber Nuh’un
Büyük Tufan’a karşı insanları uyarması ve büyük felakete
hazırlanma sürecini epik bir dille anlatıyor. Russell Crowe’a eşlik
eden isimler arasında Jennifer Connelly, Ray Winstone, Emma
Watson, Anthony Hopkins ve Logan Lerman bulunuyor. Filmin
senaryosuna ise Darren Aronofsky ve Ari Handel imzasını atmış.
kİTAP |
AYNI YILDIZIN ALTINDA
Hayatın Anlamını Bulmanın, Aşık Olmanın ve Alınan Her Nefesin Farkına Varmanın Öyküsü
HER GÜN YENİDEN
Unutmanın unutulmayacak portresi...
Yazar: Alice Laplante Çeviri: Merve Duygun
Yayınevi: Feniks Kitap Basım Tarihi: 2011
Sayfa Sayısı: 312
Hatırlamak, unutmak ve yeniden hatırlamak
üzerine sarsıcı bir roman… Yaşlarımız ilerledikçe
korktuğumuz hastalıkların sayısı da artıyor.
Hepimizin en büyük korkusu değil midir sağlığımızı
kaybetmek? En sarsıcı hastalıklardan biri olan
Alzehemeir’ı daha yakından tanıtıyor bu roman
bize. Geçmişinde başarılı bir cerrah olan ve iki
yetişkin çocuk sahibi Dr. Jennifer White, Alzehemeir
hastalığına yakalanır. Bir taraftan bu hastalıkla
mücadele ederken, diğer taraftan da parmakları
kesilmiş bir halde ölü bulunan en yakın arkadaşının
katil zanlısı olarak suçlanmaktadır.
Yalnızca hatırladığı zamanlarda kendisini temize
çıkarmaya çalışmaktadır. Her Gün Yeniden, unutmak,
hatırlamak, aile bağları, evlilik, arkadaşlık, annelik ve
insan olmaya dair, okurun hem yüreğine dokunacak
hem de tüylerini ürpertecek bir hikâye… Hayal
gücünün inanılmazlığı sizi saracak, elinizden zor
bırakacaksınız…
61
TÜRK
Aynı Yıldızın Altında, son dönem edebiyatın en içten ve
dokunaklı romanlarından biri. Ama aynı zamanda korkunç
bir zekâ, cesaret ve hüznün varoluşsal trajedisini de anlatıyor.
Ayrıca, insana, hayat ile ölüme dair sorulan büyük soruları
keyifle ve uzun uzun düşündüren bir kitap. On altı yaşındaki
kanser hastası Hazel Grace’in birkaç yıl daha yaşamasını
garanti eden tıp mucizesine rağmen, hastalığı ölümcüldür ve
konulan teşhisle birlikte yıldızlar, öyküsünün son bölümünü
çoktan kaleme almıştır. Fakat, Augustus Waters isimli
yakışıklı bir sürpriz karakter, Kanserli Çocuklar İçin Destek
Grubunda boy gösterince, Hazel’in hayatı bambaşka bir yöne
sapar ve bu zeki çocuğun çekimine karşı koyamayan kızın
öyküsü yeniden yazılır...
n TIME dergisi, 2012’nin En İyi Romanı
n Goodreads, 2012’nin En İyi Genç Yetişkin Kitap Ödülü
n New York Times’ın En Çok Satanlar Listesinde #1
n Wall Street Journal’in En Çok Satanlar Listesinde #1
n Amazon’un En Çok Satanlar Listesinde #1
n Indiebound’un En Çok Satanlar Listesinde #1
METAL
Yazar: John Green Çeviri: Çiçek Eriş
Yayınevi: Pegasus Basım Tarihi: 2013
Sayfa Sayısı: 320
| İLGİNÇ BİLGİLEr
Bilim insanları ve araştırmacılar sayesinde
her gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Biz de
sizler için en ilginçlerini derledik...
METAL
norveç
dilinde “atatürk
gibi olmak” diye
bir deyim
vardır.
TÜRK
62
insan beyninin
görmezden
gelemeyeceği 3 şey
vardır; 1- yemek.
2- çekici insanlar.
3-tehlike.
uykuya
daldıktan sonra ilk
45 dakikadaki uyku
evresi (non rem)
yorgunluk gidericidir.
kısa uykuların çok
dinlendirici olmasının
nedeni budur.
Bazı insanların
doğal alarmları
vardır ve istedikleri
saatte uyanabilirler.
oysa ki, bu özelliğin
ana kaynağı
strestir.
Beyniniz, hiç
moraran
görmeseniz bile
yerinize 20 biri sizi izlediğinde
30 dakika muz
insanların
size sinyal gönderir.
kabuğu koyarsanız
%88’i, ertesi gün
uyurken bile biri sizi
derideki morluk
geçecektir.
erken kalkmayacağını
izlerse beyniniz sizi
bildiği zaman daha
uyarır ve
pozitif oluyor, insan
uyanırsınız.
10 yıl boyunca
ilişkileri güzelleşiyor
sigara içmek
ve hayattan zevk
göz çekikliği
yüzünüzü 14 yıl
alıyor.
kulak hizasında
yaşlandıracaktır. aynı
ise çinli, yukarı
zamanda içilen her
doğru ise Japon,
tarih boyu
sigara hayatınızdan
aşağı doğru ise
yapılmış en uzun
korelidir.
ortalama 7 dakika
savaş ingiltere ile
götürmektedir.
fransa arasında
olmuştur. Bu savaş
115 sene(1338-1453)
sürmüştür
yürüy
merdiv en
sağda dende
sol tara urup
fı b
bırakın oş
.
arab
kullanı a
rke
mesaj n
atmayı
n.
Yazılı olmayan
20 ortak yaşam kuralı
markette
ürünleri ait
oldukları
yerlere
koyun.
63
TÜRK
konuşmayın.
n Halk içinde kulaklık takmak benimle
konuşmayın anlamına gelir.
n Kalabalık bir kaldırımda ortada
durmayın.
n Yolda yalnız değilseniz uzun farları
kapatın.
n Toplu taşıma araçlarına binmeden önce
herkesin inmesini bekleyin.
n Aynı şekilde asansörlere binmek için de
boşalmasını bekleyin.
n Başkalarının bölgelerini işgal etmeyin.
n Trafikte şeride sonradan diğer araçları
sıkıştırarak girmenin zekice olmadığını kabul
edin.
n Tuvalet kağıdını bitirdiğinizde değiştirin.
n Sakızınızı çöpe atın.
n Arkanızdan gelen biri varsa kapıyı
tutun.
n Diş macununun ağız kısmını pis
bırakmayın.
n Sinemada sesli sohbet etmeyin ve cep
telefonunuzun sesini kısın.
n Ayrıca, sinemada mesajlaşmayın,
telefonun ışığı diğer izleyicilerin gözünü alır
ve rahatsız edicidir.
n Evde bulaşıklarınızı ortalıkta
bırakmayın. Unutmayın ki, ev arkadaşınız ya
da eşiniz hizmetçi değil.
n Ekspress kasada bir araba dolusu
alacağınızla beklemeyin.
n Araba kullanırken mesaj atmayın.
n Marketten çıktığınızda alışveriş
arabalarını ortada bırakmayın.
METAL
n Sırada en önde siz varsanız telefonla
METAL
TÜRK
64
n İlk göz ameliyatı İbn-i
Sina tarafından 11. asırda
yapılmıştır.
n Uranüs’te yazlar 24 Dünya
yılı sürmektedir.
n Her 25 kişiden biri astım
hastasıdır.
n Aslanlar bir günde 50 kez
çiftleşebilirler.
n Atlar, bir ay ayakta
kalabilirler.
n Kediler şeker tadını ayırt
edemez.
n Dünyadaki beyaz
karıncaların toplam ağırlığı
insanların 10 katıdır.
n Tarantulalar iki buçuk yıl
yiyeceksiz yaşayabilirler.
E Ğ L E N C E
2
4
7
3
5
6
7
3
8
1
6
2
5
6
4
9
1
7
8
3
9
SUDOKU BULMACA
1
AKSARAY 1 NOLU ŞUBE
İl emniyet Müdürü Aslan’a ziyaret
Şube Başkanımız Muhterem
Taşdemir, Aksaray İl Emniyet Müdürlüğü
görevine yeni atanan Mehmet Aslan’ı
21 Ocak’ta ziyaret etti. Başkan Taşdemir
ziyarette, Aslan’a sendikamız ve
faaliyetleri hakkında bilgi verdi, görevinde
başarılar diledi.
METAL
Şubemize ziyaretler
TÜRK
66
ŞubeMİzİn örgütlü olduğu
Mercedes Benz Türk’ten emekli
olan üyelerimizden Ahmet Yılmaz,
Memiş Altınok ve İhsan Özataç ile
vatani görevlerini yapmak üzere
işten ayrılan Selçuk Duymaz
ve Oğuzhan Muntay 27 Ocak’ta,
Metalsa çalışanı üyelerimiz de 29
Ocak’ta şubemizi ziyaret ederek
Şube Başkanımız Muhterem
Taşdemir ile görüştü. Aksaray
Ticaret Odası Başkanı Ahmet Koçaş
ile Meclis Başkanı Fatih Tekin de 19
Şubat’ta şubemizi ziyaret etti.
İsdemirli üyelerimiz Aksaray’da
İsdeMİr’de çalışan üyelerimiz,
Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de
düzenlenen eğitim sonrası dönüş yolunda
Aksaray’da mola verdi. Şube Başkanımız
Muhterem Taşdemir, mola yerinde
üyelerimizle biraraya gelerek sohbet etti.
Futbol turnuvası final yemeği
Mercedes-Benz Türk A.Ş işyeri temsilciliğimizin
düzenlemiş olduğu Futbol Turnuvası final yemeği 3
Şubat’ta yapıldı. Oldukça sıcak ve neşeli bir ortamda geçen
yemeğe Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, İşletme
Direktörü Klaus Pfeifer, işyeri temsilcilerimiz, Veteranlar
takımı ve finalist takımın oyuncuları, dereceye giren
takımların sorumluları ve takım kaptanları, hakem heyeti,
tertip komitesi ile temsili taraftarlardan oluşan 75 kişilik
bir davetli topluluğu katıldı. Gecede birer konuşma yapan
Başkan Taşdemir ve Pfeifer, bu tür organizasyonların
birlik ve beraberlik ruhunu pekiştirdiğini belirtti.
İşyeri ziyaretleri devam ediyor
Şube Başkanımız Muhterem
Taşdemir ve temsilcilerimiz, 11 Şubat’ta
Niğde Ditaş’ı, 12 Şubat’ta Mercedes Benz
Türk işyerini, 18 Şubat’ta da Metalsa
işyerini ziyaret etti. Üyelerimizle
tezgâhları başında biraraya gelen
Başkan Taşdemir, güncel konularda
sohbet etti.
ANKARA 3 NOLU ŞUBE
Temsilciler
Meclisi toplandı
ŞubeMİz Temsilciler Meclisi toplantısı, 26
Ocak’ta şubemizde yapıldı. Toplantıya, Genel
Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce de katıldı.
İşyeri ziyaretleri
TİS görüşmeleri devam ediyor
MİTAŞ işyerleri, ADDS Dişli
Ltd. Şti ve HST Otomotiv A.Ş.
işyerlerini ilgilendiren 20142016 dönemi TİS görüşmelerine
devam edildi. Görüşmelere
Şube Başkanımız Nihat Zengin
ve Şube Mali Sekreterimiz
Yusuf Yılmaz katıldı.
METAL
Şube Başkanımız Nihat
Zengin, şubemizin yetkili
olduğu işyerlerinden Ortadoğu
Rulman’ı 31 Ocak ve 20
Şubat’ta, ADDS Dişli Dövme
işyerini de 17 Şubat’ta ziyaret
etti. Üyelerimizle tezgâhları
başında biraraya gelerek
güncel konularda sohbet eden
Başkan Zengin, ADDS Dişli
Dövme işyerinde, üyelerimize
devam eden T.İ.S. görüşmeleri
hakkında bilgi verdi.
TÜRK
67
KAYSERİ ŞUBESİ
Tİs süreci anlaşma ile sonuçlandı
GörüŞMelerİne
9 Aralık 2013 tarihinde
başlanan Has Çelik,
Metal Matris ve Has Çelik
Kablo işyerleri Toplu
İş Sözleşmesi süreci
anlaşma ile sonuçlandı.
Şube Başkanımız Ali
Gökkaya, sözleşmelerin
imzalanmasının
ardından, üyelerimize
elde edilen kazanımlara
ilişkin bilgi
verdi, soruları yanıtladı.
BALIKESİR ŞUBESİ
İşyeri ziyaretleri ve Tİs bilgilendirmesi
Şube Başkanımız Nedim Veske, 21 Ocak’ta Atom
Kablo ve İlke Çelik Metal, 25 Ocak’ta da Best A.Ş.
işyerini ziyaret etti. Başkan Veske ziyaretlerinde,
üyelerimizle tezgâhları başında biraraya gelerek
güncel konularda sohbet etti, soruları yanıtladı.
Başkan Veske ayrıca, Best işyerinde devam eden
T.İ.S görüşme süreci hakkında bilgi vermek amacıyla,
31 Ocak, 11 ve 12 Şubat tarihlerinde Best çalışanı
üyelerimizle düzenlenen toplantılara katıldı.
METAL
Best çalışanlarından
şubemize ziyaret
TÜRK
68
Protokol imzalandı
ŞubeMİz ve Efe Optik arasında 5 Şubat’ta
imzalanan protokol ile üyelerimiz, lens, optik
gözlük ve güneş gözlüğü alımlarında % 20 ila % 25
oranlarında indirimden faydalanacak.
besT A.Ş (OSB) işyerinde 23:30 - 07:30
vardiyasında çalışan üyelerimiz, 30 Ocak’ta mesai
çıkışında şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız
Nedim Veske, üyelerimize toplu iş sözleşmesi
hakkında bilgi verdi.
MANİSA 1 NOLU ŞUBE
İndesit işyeri
ziyaret edildi
Şube Başkanımız Ercan Dereli, 17
Ocak’ta İndesit Company işyerini ziyaret
etti. Başkan Dereli ziyaretinde, üyelerimize
sendikamız çalışmaları ve güncel konular
hakkında bilgi verdi, sorularını cevapladı.
Manisalı derneklerden Bosch’tan geleneksel
şubemize ziyaret
kutlama yemeği
ŞubeMİzİn örgütlü olduğu işyerlerinden Bosch
Fabrikasının, 25 Ocak’ta düzenlediği geleneksel
kutlama yemeğine, Genel Başkan Yardımcımız
Süleyman Yıldırım, Şube Başkanımız Ercan Dereli
ve şube yönetim kurulu üyeleri de katılarak,
üyelerimizi bu güzel günde yalnız bırakmadı.
MAnİsA Malatyalılar Derneği ve Manisa Hemşeri
Dernekleri Platformu Başkanı Haydar İzci ve yönetimi,
20 Ocak’ta şubemize gelerek Şube Başkanımız Ercan
Dereli’ye nezaket ziyaretinde bulundu.
BOLU ŞUBESİ
Anadolu rulman ile kaynaşma toplantısı
Şube Başkanımız Özgür Elçi ve
yönetim kurulu üyeleri, yetki tespit
belgesi 8 Ocak’ta sendikamıza ulaşan
Düzce Cumayeri ilçesindeki Anadolu
Rulman fabrikası çalışanlarıyla 27
Ocak’ta yapılan kaynaşma toplantısında
biraraya geldi. Başkan Elçi toplantıda,
üyelerimize süreç hakkında bilgi verdi,
soruları yanıtladı.
Allegion’da turnuva
AlleGİon Emniyet ve Güvenlik Sistemleri işyerinde
düzenlenen tavla turnuvası, 6 Şubat’ta yapılan ödül
töreni ile sona erdi. Turnuvada dereceye giren Ali Uğur,
Ahmet Başıhoş ve Hakan Duman’a ödülleri, Fabrika
Müdürü Bülent Topakoğlu ve İnsan Kaynakları Yöneticisi
Kübra Yüksel tarafından verildi.
Elçi’den Arçelik’e ziyaret
METAL
Şube Başkanımız Özgür Elçi,
19 Şubat’ta Arçelik Pişirici Cihazlar
İşletmesini ziyaret etti. Şube yönetim
kurulunun da katıldığı ziyarette
üretim bantlarını dolaşan Başkan
Elçi, üyelerimizle sohbet etti, soruları
cevaplandırdı.
Hayırlı olsun ziyaretleri
Şube Başkanımız Mürsel Öcal ve şube
yöneticilerimiz,23 Ocak’ta Kırıkkale İl Emniyet
Müdürlüğü görevine yeni atanan Hasan Onar’ı,
11 Şubat’ta da MKE Silah Fabrikası Müdürlüğü
görevine yeni atanan Osman Nuri Erdoğan,
Müdür Yardımcılıklarına atanan Mustafa
Tanrıverdi ile Sezai Aydın’ı makamlarında ziyaret
ederek, yeni görevlerinde başarılar diledi.
Fabrika ziyaretlerimiz
Şube Başkanımız Mürsel Öcal ve şube
yöneticilerimiz, 27 Ocak’ta MKE Silah Fabrikası 4 Parça
Atölyesinde çalışan üyelerimizle, 28 Ocak’ta MKE
Pirinç Fabrikası yüksük, pres, haddehane, dökümhane,
vezinhane ve elektrik şubesinde çalışan üyelerimizle,
20 Şubat’ta da Mühimmat
Fabrikasında çalışan üyelerimizle
biraraya geldi. Güncel konuların
konuşulduğu ziyaretlerde,
Başkan Öcal üyelerimizin
sorularını yanıtladı. Başkan
Öcal ayrıca, Milli Piyade Tüfeği
çalışmalarını yerinde inceleyerek,
konu hakkında bilgi aldı.
TÜRK
KIRIKKALE ŞUBESİ
69
ESKİŞEHİR 1 NOLU ŞUBE
Tİs taslağı teslim edildi
ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Bekel
Beyaz Eşya Sanayi işyerinin Toplu
İş Sözleşme taslağı, 7 Ocak’ta Şube
Başkanımız Erkut Kılıç ve şube
yöneticileri tarafından Genel Müdür
Ş. Burak Özaydemir, Mali ve İdari İşler
Koordinatörü Ahmet Ozan Erdoğan
ve İnsan Kaynakları Yöneticisi Tarık
Başay’a teslim edildi
FORD Otosan ziyareti
METAL
Şube Başkanımız
Erkut Kılıç, 15 Ocak’ta
Ford Otosan İnönü
Fabrikasını ziyaret etti.
Başkan Kılıç ziyarette,
üyelerimizle güncel
konularda sohbet etti,
sorunlarını dinledi.
TÜRK
70
Emekli üyelerimizden şubemize ziyaret
Ford Otosan’dan emekli
olan İsmail Durmaz, Resul
Doğan, Hacı Demirdağ ve
Mehmet Asar, 22 Ocak’ta
Şube Başkanımız Erkut
Kılıç’ı ziyaret etti. Başkan
Kılıç, yeni emekli olan
üyelerimize, bundan sonraki
yaşamlarında sağlık, huzur ve
mutluluk dileğinde bulundu.
BURSA 3 NOLU ŞUBE
Temsilciler meclisi toplandı
ŞubeMİz Temsilciler Meclisi Toplantısı, 14
Şubat’ta yapıldı. Toplantının ardından, Birey
Okul ve Dershaneleri Genel Koordinatörü
Ali Erzincanlıoğlu, Özlüce Birey Dershanesi
Müdürleri Mehmet Arıcan ve Hasan Olgun
ve Göral Termal Tatil Köyü yetkilileri,
temsilcilerimize, üyelerimize sağlanacak
indirim kampanyaları hakkında bilgi verdiler.
Üyelerimizden şubemize ziyaret
delpHİ ve Matay işyerinde
çalışan üyelerimiz 19 Şubat’ta
şubemizi ziyaret ederek Şube
Başkanımız Zafer Öztürk’le,
güncel konular ve çalışma
hayatındaki gelişmeler
hakkında sohbet etti
BURSA NİLÜFER ŞUBESİ
Fabrika ziyaretleri devam ediyor
Şube Başkanımız Ruhi Biçer,
20 Ocak’ta Karsan, 28-29 Ocak’ta
Oyak Renault, 31 Ocak’ta Magneti
Marelli Mako, 4 Ocak’ta Beltan, 7
Şubat’ta da Yazaki işyerlerini ziyaret
etti. Başkan Biçer ziyaretlerde,
üyelerimizle güncel konularda
sohbet etti, soruları yanıtladı.
Başkan Biçer, Renult Mais işyerini
de 10 Şubat’ta ziyaret ederek devam
eden sözleşme süreci hakkında
üyelerimizi bilgilendirdi.
Üyelerimiz şubemizde
Koca, emekli oldu
Yeni üyelerimiz işbaşı yaptı
MAGneTİ Marelli Mako
işyerinde ünite sözcüsü olarak görev
yapan işitme engelli üyemiz İlker
Koca, 31 Ocak’ta emekli oldu. Şube
Başkanımız Ruhi Biçer, Koca’ya
sağlıklı ve mutlu bir emeklilik diledi.
METAL
sözleŞMe sürecinin devam ettiği TI
Otomotiv işyerinde çalışan üyelerimiz,
29 Ocak’ta şubemizi ziyaret etti. Şube
Başkanımız Ruhi Biçer, devam eden sözleşme
süreci hakkında üyelerimize bilgi verdi,
sorularını cevaplandırdı. Oyak Renault ve
Karsan işyerlerinde çalışan üyelerimiz de, 14
Şubat’ta şubemizi ziyaret etti.
TÜRK
71
TrelleborG Vibracoustic işyerinde işbaşı yapan üyelerimiz,
5 Şubat’ta oryantasyon eğitimi aldı. Trelleborg ve Coşkunöz
Metal işyeri temsilcilerimiz, yeni üyelerimize sendikamız ve
sendikal faaliyetlerimiz hakkında bilgi verdi.
Alkışlar Oyak Renault Tiyatro Topluluğuna
üyelerİMİzden oluşan
Oyak Renault Tiyatro Topluluğu,
6 Şubat’ta Nazım Hikmet Kültür
Evi’nde “Memleketimden İnsan
Manzaraları” adlı oyunu sahneledi.
Oyun, üyelerimiz ve aileleri
tarafından beğeniyle izlendi.
Özdemir’den basın açıklaması
TürK-İŞ 8. Bölge Temsilcimiz Sabri
Özdemir, 14 Şubat’ta Fomara meydanında,
“Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız
Çalışmaya Hayır” konulu bir basın açıklaması
yaptı. TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların destek
verdiği basın açıklamasına, Bursa’daki bütün
Şube Başkanlarımız, yönetim kurulu üyeleri,
temsilcilerimiz ve üyelerimiz katıldı.
BURSA OSMANGAZİ ŞUBESİ
yps otomotiv’e
ziyaret
Şube Başkanımız İsmail Cirit ve Şube
Sekreterimiz Ali Kömürlü, 20 Ocak’ta
Y.P.S. Otomotiv’i ziyaret etti. Başkan Cirit
üyelerimizle sohbet etti ve devam eden tavla
turnuvasını izledi
Tes-İş Sendikası’na destek
METAL
Şube Başkanımız
İsmail Cirit ve Bursa 1
Nolu Şube Başkanımız
Recep Tan, 23 Ocak
Perşembe günü Tesİş Sendikasının, UEDAŞ
Genel Müdürlüğü önünde
gerçekleştirmiş olduğu
basın açıklamasına
katılarak, destek verdi.
TÜRK
72
Rollmech çalışanları İşyeri ziyaretleri
şubemizde
örGüTlü olduğumuz Rollmech çalışanı
üyelerimiz, 23 Ocak’ta şubemizi ziyaret etti. Şube
Başkanımız İsmail Cirit, üyelerimize, 2014–2016
dönemi toplu iş sözleşmesi süreci hakkında bilgi
verdi, önerileri dinledi.
Şube Başkanımız İsmail Cirit, 4 Şubat’ta
şubemizin örgütlü olduğu işyerlerinden Canel’i,
11 Şubat’ta Valeo, 18 Şubat’ta da Grammer’i
ziyaret etti. Başkan Cirit ziyaretlerde,
tezgâhları başındaki üyelerimizle sohbet etti,
sorularını yanıtladı.
KDZ. EREĞLİ ŞUBESİ
Milletvekili ulupınar şubemizde
AK Parti Zonguldak
Milletvekili Özcan Ulupınar,
17 Ocak’ta şubemizi ziyaret
etti. Şube Başkanımız Yusuf Ziya
Odabaş’ın toplu iş sözleşmesi
görüşmeleri için İstanbul’da
olması nedeniyle Ulupınar’ı
Şube Sekreterimiz Metin
Ercan ağırladı. Ercan ziyarette,
Ulupınar’a devam eden sözleşme
süreci hakkında bilgi verdi.
ÇORLU ŞUBESİ
üyelerimiz sağlık
taramasından geçti
sArTen Silivri Ambalaj işyerinde çalışan
üyelerimiz, 30 Ocak’ta, işyeri temsilcilerimiz Metin
Açıkalın ve Mahir Filiz gözetiminde genel sağlık
taramasından geçti.
ÇANKIRI ŞUBESİ
Hayırlı olsun ziyaretleri
Şube Başkanımız Aydın Akbaş,
Çankırı Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği
Başkanlığına seçilen Osman Karadeniz’i
ve Çankırı Esnaf Kefalet Kooperatifi
Başkanlığına yeniden seçilen Necati
Akdoğan’ı, 15 Ocak’ta makamlarında ziyaret
ederek hayırlı olsun temennisinde bulundu.
ÇAYIROVA ŞUBESİ
Mauser işyerine ziyaret
Şube Başkanımız Bilal Uça,
20 Ocak’ta Mauser işyerini
ziyaret etti. Başkan Uça
ziyarette, üyelerimizle tezgâhları
başında bir araya gelerek güncel
konularda sohbet etti, soruları
yanıtladı.
73
TÜRK
sendİKAMız ile Hobi Egzoz
Yedek Parça Sanayi işyeri
arasında sürdürülen Toplu İş
Sözleşmesi görüşmelerinin ikinci
toplantısında, tüm maddeler
üzerinde uzlaşmaya varıldı.
13 Şubat’ta da Sendikamızın,
Frigoglass Soğutma Sanayi İç
ve Dış Ticaret A.Ş. ile yürüttüğü
T.İ.S görüşme süreci, varılan
uzlaşma ve atılan imzalarla sona
erdi. A.C. Elektrik San. Tic. Ltd. ile
sendikamız arasında yürütülen
görüşmeler de anlaşma ile
sonuçlandı. Şube Başkanımız
Baki Polat, sözleşmelerin
imzalanmasının ardından
işyerlerinde üyelerimizle bir
araya gelerek, T.İ.S sonucunda
elde edilen kazanımlar hakkında
üyelerimize bilgi verdi, soruları
yanıtladı.
METAL
İşyerlerimizde sözleşmeler imzalandı
İZMİR 1 NOLU ŞUBE
İşyeri ziyaretlerimiz
Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun ve yönetim
kurulu üyelerimiz, 29 Ocak’ta Asmaş A.Ş. işyerini,
12 Şubat’ta CMS Jant San. A.Ş. işyerini, 19 Şubat’ta
CMS Jant Mak. A.Ş. Çiğli tesisleri, 20 Şubat’ta da
BMC işyerini ziyaret etti. Başkan Tosun ziyaretlerde
üyelerimizle tezgâhları başında biraraya gelerek
sohbet etti, sorularını cevaplandırdı.
Temsilciler Meclisi toplandı
METAL
ŞubeMİze bağlı işyeri
temsilci heyetlerinin katıldığı
temsilciler meclisi toplantısı,
18 Şubat Salı günü yapıldı.
Şube Başkanımız Halil
İbrahim Tosun toplantıda,
çalışma hayatı ve diğer
güncel konularda bilgi verdi,
soruları cevapladı.
TÜRK
74
Ege End. ve Ege Fren’de plaket
töreni ve çırak okulu açılışı
ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Ege End. ve Ege
Fren A.Ş. işyerlerinde, 10,15,20,25 ve 30’uncu
yılını dolduran çalışanlara, 19 Şubat’ta işyerinde
düzenlenen törenle plaketleri takdim edildi. Törene,
Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun, Bayraktar
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa
Bayraktar ile işyeri yöneticileri katıldı. İşyerinin,
eleman yetiştirmek amacıyla bünyesinde kurduğu
Çıraklık Eğitim Okulunun açılışı da aynı gün yapıldı.
Açılış törenine, Şube Başkanımız Tosun’un yanısıra,
Bayraktar Holding İnsan Kaynakları Grup Başkanı
Gamze Türker ve diğer yöneticiler katıldı. Açılışı
yapılan okulda, 40 öğrenci eğitim görecek.
BOZÜYÜK ŞUBESİ
semih Şenol’dan
veda ziyareti
emekli üyemizden
şubemize ziyaret
ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Artema işyerinden emekli
olan Mehmet Başak, çocuklarıyla birlikte, 30 Ocak’ta
Şube Başkanımız Cemal Güney’i ziyaret etti. Başak
ziyarette, sendika üyeliğinden dolayı emekli maaşının
yüksek bağlandığını belirterek sendikamıza ve Başkan
Güney’e teşekkürlerini sundu
TürK Demirdöküm A.Ş. işyerinden
ayrılan Genel Müdür Semih Şenol, 6
Şubat’ta Şube Başkanımız Cemal Güney’e
veda ziyaretinde bulundu. Başkan Güney,
Şenol’a yeni yaşamında başarılar diledi.
GEBZE 1 NOLU ŞUBE
sendika temsilcilikleri açılıyor
ŞubeMİzİn yeni örgütlendiği ve sözleşmesi imzalanan
işyerlerinden Pimsa Adler’de 20 Ocak’ta sendika işyeri
temsilciliğinin açılışı yapıldı. Açılışa Şube Başkanımız
Şeref Özcan, şube yönetim kurulumuz, Pimsa Adler Genel
Müdürü Onur Ertun ve üyelerimiz katıldı. Şube Başkanımız
Özcan’ın, 17 Şubat’ta Pimsa Adler 2 Fabrika Müdürü Hayati
Eşme ve İnsan Kaynakları Müdürü Hakan Baştuğ ile yaptığı
görüşmede de, işyeri temsilciliğinin yer tespiti yapıldı.
İşyeri ziyaretleri
Şube Başkanımız Şeref Özcan, 21 Ocak’ta
Rözmaş Çelik, 22 Ocak’ta da Aygaz‘ı ziyaret etti.
Üyelerimizle çay molalarında bir araya gelen
Başkan Özcan, güncel konularda sohbet etti.
Başkan Özcan, 24 Ocak’ta da Bemas Metal
işyerinde üyelerimizle bir araya geldi. Başkan
Özcan, toplu sözleşme taslağı konusunda
üyelerimizin görüşlerini aldı.
Üyelerimiz şubemizde
ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Pimsa
Adler 2 çalışanı üyelerimiz 6 Şubat’ta
vardiya çıkışı, Alarko Carrier işyeri
temsilcilerimiz 7 Şubat’ta, Pür Kompozit,
Pür Form, Pür Mak, Pür Metal ve Pür
Trim işyeri temsilcileri ve Pimsa Adler
çalışanı üyemiz Recep Güler 10 Şubat’ta,
Autoliv Cankor çalışanı üyelerimiz 11
Şubat’ta, Arçelik LG Klima işyerinde
çalışan üyelerimiz 12 Şubat’ta, Autoliv
Cankor’dan emekli olan üyemiz Murat
Ali Büber 13 Şubat’ta, HP Pelzer Pimsa,
Aygaz ve Bemas Metal işyerinde çalışan
üyelerimiz de 14 Şubat’ta, yenilenen
şubemize hayırlı olsun ziyaretinde
bulundular. Şube Başkanımız Şeref
Özcan, üyelerimize yenilenen şubemizi
gezdirdikten sonra sohbet etti.
75
TÜRK
ŞubeMİzİn yetkili olduğu Pürmak,
Pür Metal, Pür Kompozit, Pür Trim ve
Pür Form işyerleri sendika temsilciliği
odasının açılışı, 12 Aralık’ta gerçekleşti.
Açılışa Şube Başkanımız Şeref Özcan,
Şube Yönetim Kurulu üyeleri, İşyeri
Genel Müdürü Mehmet Şişmanoğlu ve
çok sayıda üyemiz katıldı.
METAL
İşyeri temsilciliğimiz açıldı
SAKARYA ŞUBESİ
Şube başkanımız Kaya’dan ziyaretler
Şube Başkanımız Şahin Kaya, TÜRK-İŞ’e
bağlı sendikaların Sakarya Şube Başkanları ile
birlikte, 16 Ocak’ta Muhtarlar Derneği Sakarya
Şube Başkanı Erdal Erdem’i, 5 Şubat’ta da
Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu’yu
makamında ziyaret etti. Serdivan Belediye
Başkanı Yusuf Alemdar ve AK Parti Serdivan İlçe
Başkanı Osman Çelik de, 4 Şubat’ta TÜRK-İŞ İl
Temsilciliğini ziyaret ederek, sendikaların şube
başkanları ile görüştü.
Geçmiş olsun ziyaretleri
METAL
Şube Başkanımız Şahin Kaya, geçirdiği
rahatsızlık sonucu hastanede tedavi
edilen Otokar çalışanı üyemiz Şenol Fırat’ı
7 Ocak’ta, Türk - İş’e bağlı sendikaların
Şube Başkanları ile birlikte de, geçirdiği
ameliyat sonrası evinde dinlenen Şekerİş Sendikası Şube Başkanı Oğuz Kalay’ı da
28 Ocak’ta ziyaret ederek geçmiş olsun
dileğinde bulundu.
TÜRK
76
Fabrika ziyaretleri
Şube Başkanımız Şahin Kaya, 20
Ocak’ta Otokar’ı, 21 Ocak’ta da Noksel
Çelik Boru işyerlerini ziyaret etti. Başkan
Kaya ziyaretlerde, üyelerimizle sohbet etti,
soruları yanıtladı. Başkan Şahin, 4 Şubat’ta
da, Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç’ü
makamında ziyaret ederek, Otokar’ın 50.
Yılı dolayısıyla bir tablo hediye etti.
Otokar çalışanlarından ziyaret
oToKAr Ar-Ge bölümünde çalışan
üyelerimiz, 5 Şubat’ta şubemizi ziyaret
ederek, Şube Başkanımız Şahin Kaya
ve Şube Sekreterimiz Uğur Tellioğlu ile
görüştü.
GEMLİK ŞUBESİ
Ficosa ınternational’da sözleşme
görüşmeleri başladı
ŞubeMİzİn yeni örgütlendiği
Ficosa International işyeri ile
sendikamız arasına toplu sözleşme
görüşmeleri 22 Ocak’ta başladı.
Yapılan ilk görüşmede sendikamızın
sunmuş olduğu ilk 30 madde üzerinde
anlaşma sağlandı.
İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE
İşyeri ziyaretleri
Şube Başkanımız Murat Salar, 20 Ocak’ta
Kale Çelik Eşya ve Kale Kilit işyerlerini ziyaret etti.
Başkan Salar ziyaretlerde, üyelerimizle sohbet
etti, soruları yanıtladı. 10 Şubat’ta da Emniyet
Tamirhanelerinde çalışan üyelerimizle biraraya
gelen Şube Başkanımız, üyelerimizin yeni
taşınacakları kompleksi de gezdi. Başkan Salar, 11
Şubat’taki Kormetal işyeri ziyaretinde üyelerimizin
sıkıntılarını dinledi, üyelerimizle işyerlerindeki
havalandırma ve yıllık izinler konularında
konuştu. Başkan Salar, daha sonra fabrika sahibi
Orhan Otur ve diğer yetkililerle biraraya gelerek
üyelerimizin taleplerini değerlendirdi. 18 Şubat’ta
Beylikdüzü’ndeki Arçelik Elektronik’i ziyaret
eden Başkan Salar, üyelerimize banka bonusları,
yaklaşan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri
hakkında bilgi verdi. Fabrika Müdürü Kerim
Çelebiöven ile de biraraya gelen Başkan Salar,
işyerinin genel durumunu görüştü.
Mercedes Benz Türk AŞ çalışanları şubemizde
METAL
Mercedes Benz Türk A.Ş
Hoşdere Fabrikasında yıllardır
emek veren ve emekliliği hak
eden üyelerimiz, 28 Ocak’ta
günü şubemizi ziyaret ederek
Şube Başkanımız Murat Salar
ile görüştüler.
Şube Başkanımız Murat
Salar, 11 Şubat’ta şubemizin
yetkisindeki işyerleri
Baştemsilcileriyle bir toplantı
yaptı. Toplantıda, işyerlerinin
gündem değerlendirmeleri
yapıldı ve baharda yapılacak
olan futbol turnuvası ön
hazırlıkları da ele alındı.
Geçmiş olsun
ziyareti
Şube Başkanımız Murat Salar,
Arçelik Elektronik İşletmesi çalışanı
üyemiz Aydın Soy’un omurilik
ameliyatı geçiren 12 yaşındaki kızı
İlayda’yı, 18 Şubat’ta tedavi gördüğü
hastanede ziyaret ederek geçmiş
olsun dileğinde bulundu.
Punto Deri
emekçilerine destek
TürK-İŞ’e bağlı Deriteks sendikasının örgütlendiği Punto
Deri’de sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkartılan
80 emekçinin 205 gündür sürdürdüğü direniş devam ediyor.
Türk İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, 20 Şubat’ta, bir basın
açıklaması yaparak, mağdur edilen işçilerin anayasal ve yasal
haklarını almaları için verilen desteğin süreceğini belirtti. Basın
açıklamasına, TÜRK-İŞ 1.Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak,
Şube Başkanımız Murat Salar ve şube yöneticileri de katıldı.
TÜRK
Baştemsilciler toplantısı yapıldı
77
İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ
İstişare toplantıları yapıldı
Şube Başkanımız Halil Faki
Erdal, 12 Ocak’ta, Siemens’in Kartal
ve Gebze işyeri temsilcileri, yönetim,
denetim, disiplin kurulları, asil ve
yedek üyelerinin katıldığı kahvaltılı
istişare toplantısında biraraya geldi.
Şube istişare toplantısı da 15 Ocak’ta
gerçekleştirildi.
İşyeri ziyaretleri sürüyor
METAL
Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, 3. Olağan Genel Kurulda seçilen
Şube Sekreteri Muammer Öncel, Şube Mali Sekreteri Serkan Gül,
Şube Yönetim Kurulu üyeleri Murat Keskin ve Leyla Yasemin Uçar’ı
üyelerimizle tanıştırmak amacıyla, 6 Ocak ve 13 Şubat tarihleri arasında,
Arçelik, Alarko, Arobus, Aypaz, Baymak, Birinci Oto, Böhler, Elbi, Elmek,
Emas, Evas, Ford Yedek Parça, Gedore, Kds, Kerim Çelik, Mahle, Nexans,
Outokumpu, Siemens(Kartal), Siemens(Gebze),Stoeger, Takosan, Ümran
Boru işyerlerini ziyaret etti. Başkan Erdal ziyaretlerde üyelerimizle
tezgâhları başında biraraya geldi. Başkan Erdal, 31 Ocak’ta da şubemizin
yeni örgütlendiği Kipsan işyerini ziyaret ederek üyelerimize yetki
belgesi, T.İ.S prosedürü ve sendikal konular hakkında bilgi verdi, soruları
cevapladı. Başkan Erdal, 13 Şubat’taki Nexans ziyaretinde, Genel Müdür
Laurent Masson, Fabrika Müdürü Zafer Baykan ve İK Müdürü Duygu Erol
ile işyerinin genel durumunun ele alındığı toplantıya da katıldı.
TÜRK
78
Şubemize ziyaretler
ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Evas’ta çalışan bir grup
üyemiz, 30 Ocak’ta, 22:00–08:00 vardiyası çıkışında,
yeni örgütlendiğimiz Elbi işyeri temsilcileri 11 Şubat’ta,
Arçelik çalışanı bir grup üyemiz 24:00-08:00 vardiyası
çıkışı, Baymak çalışanı bir grup üyemiz de 08:00-18:30
vardiyasından sonra 13 Şubat’ta şubemizi ziyaret etti.
Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, üyelerimize güncel
konularda bilgiler verdi, sorularını cevaplandırdı
Bilgi broşürleri dağıtıldı
ŞubeMİz bünyesinde
temsilciler ve üyelerimizden
oluşturulan teşkilatlanma ekibimiz,
sendikamızın bilgi broşürlerini iş
kolumuzda bulunan sendikasız
işyerlerine dağıtmaya devam
ediyor. Ekibimiz, 18 Şubat’ta Pelsan
fabrikası çalışanlarına iş çıkışı,
sendikamızı tanıtan ve e-devlet
üzerinden üyelik işlemlerini
anlatan broşürleri dağıttı.
Kupa Herkül Bantı’nın
ArçelİK A.Ş. Çamaşır Makinası işyeri
temsilciliğimizin organizasyonuyla 18 Kasım’da 36
takımın katılımıyla başlayan futbol turnuvasının
şampiyonu, final maçını 7-2’lik skorla kazanan
Herkül Bantı takımı oldu.
İSKENDERUN 1 NOLU ŞUBE
çakır Varan’dan ziyaretler
Şube Başkanımız Çakır Varan,
Dörtyol Kaymakamlığı görevine yeni
atanan Recep Soytürk’ü, 22 Ocak’ta
makamında ziyaret etti. Başkan Varan,
Soytürk’e yeni görevinde başarılar
diledi ve sendikamızın faaliyetleri
hakkında bilgi verdi. Başkan Varan, 29
Ocak’ta da İskenderun İlçe Emniyet
Müdürü Cengiz Başar’a nezaket
ziyaretinde bulundu.
MHP adaylarından ziyaret
MHp Hatay Büyükşehir Belediye Başkan
adayı Mete Aslan ve İskenderun Belediye
Başkan adayı İbrahim Gül, 29 Ocak’ta, Demiryolİş Sendikası Şube Başkanı Cuma Yüksel’i
ziyaret etti. TÜRK-İŞ Hatay İl Temsilcisi, Şube
Başkanımız Çakır Varan’ın da katıldığı ziyarette,
yerel seçimler ve güncel konular görüşüldü.
GÖLCÜK ŞUBESİ
Açık kapı toplantısı yapıldı
ŞubeMİzİn örgütlü olduğu işyerlerinden Ford Otosan’da
geleneksel Açık Kapı Toplantısı, 18 Aralık’ta yapıldı. Toplantıda
fabrika yöneticileri, 2013 yılının genel değerlendirilmesini
yaptı, 2014 yılı hedefleri hakkında üyelerimize bilgi verdi.
Toplantıda söz alan Şube Başkanımız Mehmet Şener,
üyelerimizin işyeriyle ilgili beklentilerini dile getirdi.
Ayşen Gruda rüzgarı
ŞubeMİzİn yetkili olduğu Ford Otosan’da faaliyet
gösteren Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan Gölcük Kültür
Merkezi’nde, 15 Ocak’ta Veysel Diker, Hülya Şen ve Ayşen
Gruda’nın rol aldığı komedi sanatseverlerle buluştu. Oyun,
izleyenlerden büyük alkış aldı.
79
TÜRK
Şube Başkanımız Çakır Varan,
17 Şubat’ta Noksel, Yazıcı ve Resa
Demir işyerlerini, 18 Şubat’ta
Gaziantep’te bulunan Sanko
Makine, 19 Şubat’ta İskenderun
Organize Sanayi Bölgesi’ndeki
Eti Toprak Liman İşletmeciliği, 20
Şubat’ta da Adana’daki Arçelik
Antrepoları ve Adana Emniyet
Bakım Onarım Şube Amirliğini
ziyaret etti. Başkan Varan
ziyaretlerde, üyelerimize güncel
konular hakkında bilgi verdi ve
sıkıntılarını dinledi.
METAL
İşyeri ziyaretleri
GEBZE DİLOVASI ŞUBESİ
Futbol turnuvası başladı
ŞubeMİzce geleneksel hale getirilen ve bu
yıl “50 Yıllık Sevda Çınarımız İçin” sloganıyla
düzenlenen futbol turnuvası, MPS Metal–
Takosan takımları ile Diler Demir-Resa Demir
takımları arasında oynanan maçlarla başladı.
Turnuvanın açılışına Genel Sekreterimiz Yücel
Yücel, Şube Başkanımız Uysal Altundağ,
Takosan İnsan Kaynakları Müdürü Ercan
Koçak, Zf Sachs İnsan Kaynakları Müdürü Neşe
Kayacı, Diler Grubu İdari işler Müdürü Turgay
Ener ve çok sayıda üyemiz katıldı.
CRH Otomotiv’e ziyaret
METAL
Şube Başkanımız Uysal
Altundağ, 3 Şubat’ta CRH Otomotiv
ve Kabel Kablo işyerlerini ziyaret
etti. Başkan Altundağ ziyaretlerde,
tezgâhları başındaki üyelerimizle
güncel konularda sohbet etti. Şube
Başkanımız, işyeri yönetimiyle de
bir toplantı yaptı.
TÜRK
80
VeFAT Ve bAŞsAĞlıĞı
serKAn yılMAz
Çerkezköy Şubemizin örgütlü olduğu Arçelik A.Ş. Kurutucu ve Motor
İşletmesi çalışanı üyemiz Serkan Yılmaz,14 Ocak’ta hayatını kaybetti.
Merhum Yılmaz’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma
arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz.
AylA özGür
Bursa 3 Nolu Şubemizin örgütlü olduğu Delphi Automotive Systems işyerinde
çalışan ve sağlık problemleri nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kalan üyemiz
Ayla Özgür, 5 Şubat’ta hayatını kaybetti. Merhume Özgür’e Allah’tan rahmet,
ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz.
nurİ KAryüreK
Çayırova Şubemizin örgütlü olduğu Altınyaldız Uzay Sist. Kons. San. Tic.
Ltd. Şti. işyeri Baştemsilcimiz Nuri Karyürek, 13 Şubat’ta hayatını kaybetti.
Merhum Karyürek’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma
arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz.
Türk Metal Ailesi olarak, hayatını kaybeden üyelerimize Allah’tan
rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz…
Büyük Anadolu Ereğli Otel, sizi ağırlamak için sabırsızlanıyor.
Türk Metal, üyelerinden aldığını üyelerine vermeye devam ediyor.
Zonguldak Ereğli’de hizmete
giren 7 katlı tesiste, 96
standart ve 8 suit oda ile
kongre ve toplantı salonları
bulunuyor. Tesiste, kapalı
ve açık yüzme havuzları,
SPA merkezi, süpermarket,
cafe, A La Carte Restaurant,
pastane salonları, 2 halı saha,
2 tenis kortu ve 1 basketbol
sahası da yer alıyor.
Bu dergi, sendikalı işçiler tarafından basılmıştır.
TÜRKMETAL
Büyük
Anadolu Güneşi
-
Girne’den
doğuyor...
ŞUBAT 2014 - SAYI: 175
Kıbrıs’ın turizm kenti Girne’de, 30.000 m² alan üzerinde kurulu olan Büyük
Anadolu Girne Hotel, yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını bir arada sunarak,
eşsiz manzarası ile konuklarına ev sahipliği yapmaktadır. 70 odalı tesiste 60
standart oda, 58 m² kullanım alanlı 2 senior suit, 30 m² kullanım alanlı 8 corner
suit oda bulunmaktadır. Tesiste, uyandırma servisi, tüm alanlarda ücretsiz
internet erişimi, kuru temizleme ve çamaşır yıkama, merkezi klima sistemi,
jeneratör ve açık otopark mevcuttur.
KOnUM: Ercan Havaalanı’na 35, Girne kent merkezine 1 km. mesafededir.
STANDART ODA ÖZELLİKLERİ: Televizyon, telefon, ücretsiz internet erişimi,
minibar, duş, merkezi klima, saç kurutma makinesi, elektronik para kasası,
AKTİVİTELER: Tesislerimizde Kıbrıs’ın ilk ve tek olimpik yüzme havuzu,
çocuk havuzu, sauna, yüzme okulu bulunmaktadır.

Benzer belgeler

türk metal - Türk Metal Sendikası

türk metal - Türk Metal Sendikası ODA KAPASİTESİ: Büyük Anadolu Termal Hotel, tümü balkonlu olmak üzere 166 standart oda, 40 aile odası, 12 suit ve 108 bağımsız daireye sahiptir. ODA ÖZELLİKLERİ: Mini bar, klima (sıcak-soğuk), uydu...

Detaylı