katalog - Notos Kitap

Transkript

katalog - Notos Kitap
Milton Glaser
2012
Nitelikli edebiyat,
tasarım, değerli
kitaplar, yaratıcılık,
dergicilik.
Notos Kitap Yayınevi, bir takımada. Bir dizi adadan
oluşuyor. Takımadanın altı yıllık bir tarihi var. En büyük
iki adanın, kitap yayıncılığının yapıldığı Notos Kitap’ın ve
Notos’un keşfedildiği günlerden sonra, kayıp sayılagelmiş
adalar sanki ansızın su yüzüne çıktı; görenler gitgide
belirginleşen adaları merakla izledi.
Notos Kitap Yayınevi, kitap ve dergi yayıncılığını bilinen
örneklerinden daha üst düzeye taşımak; kısıtlı olanaklar
içinde bile yayıncılığın yüksek nitelikli amaçlarına uygun
örnekler ortaya koymak; öteki büyük yayınevleriyle rekabet etmek yerine butik yayıncılığın denenmemiş bir örneğini yaratmak; kitabı, sağlam bir içeriğin yanı sıra bir estetik yaratım
ürünü olarak görmek ve göstermek; yayıncılığı yalnızca kitap
ve dergi yayımlamakla sınırlı görmeyip öteki pek çok bileşenle
bütüncül bir proje olarak yaratmak; yayıncılık dünyasının
doğru dürüst bir sektör olarak kendini oluşturması için
üstüne düşen görevleri yapmak, bunun için savaşım vermek,
deneyimlerini saydam biçimde paylaşmak; genç yayıncılar
yetiştirmek; gizli ya da açık korsan yayıncılığa karşı her
gördüğü yerde tavır almak; her anlamda ve alanda örnek bir
yayınevi olmak için kuruldu.
Notos Kitap Yayınevi, kendi olanaklarıyla kendini var etmeye çalışan bir yayınevi. Ama küllerinden de doğmuyor. Altı
yıl içinde her zaman bağımsız, sivil, dik duruşunu korumaya,
kendini butik bir yayınevi olarak tasarlamaya çalıştı.
Kuruluş günü: 1 Ekim 2006
Kurumsal renkleri: mavi-sarı
Bayrağı: Üç renkli (mavi, sarı, beyaz) klasik bayrağın
ortasında daire içindeki rüzgârgülünden renkli amblemi yer
alır. Mavi, Ege ve Akdeniz’i; Sarı, Güneş’i; Beyaz, aydınlığı
simgeler; amblemin çemberi içindeki Kırmızı da hayatı.
2
EDEBİYAT
Mario Bellatin
Mario Bellatin
Çin Daması
Kendine has yazı dili “Bellatinesco tarzı”
olarak nitelenen Meksikalı yazar Mario
Bellatin’in Türkçedeki yayımlanan ikinci
kitabı Çin Daması, gizemli ve huzursuz edici
bir hikâye. Anlatıcı bir jinekolog. Elli sekiz
yaşında, saçları seyrelmiş, kilosu artmış
ve pek iyi görmüyor. Onun için gerçekten
önemli tek konu, yaşlanmak. Karısıyla sıradan
bir yaşamı, evliliğinden memnun olmayan
bir kızı ve uyuşturucu kullanan bir oğlu var.
Sakin sakin dillendirdiği yaşamındaki belki de
en tuhaf nokta, hastalarından birinin küçük
oğlunun anlattığı hikâye. • Roman
İspanyolcadan çeviren Pınar Savaş
Kapak Faruk Ulay
Eylül 2012, 67 s., 9 TL
Güzellik Salonu
Ve son 25 yılın en iyi
100 İspanyolca kitabı
arasında 19. sırada.
2013’te, Notos Kitap Mario
Bellatin’in Perros Heroes
romanını yayımlayacak.
Güzellik Salonu, Mario Bellatin’in Türkçedeki
ilk kitabı. Kadın giysileri giymekten hoşlanan
bir anlatıcının sahibi olduğu güzellik salonu,
zamanla salgın hastalıklardan mustarip,
hastanelerde hor görülen, Homokatilleri
Çetesi’nin saldırılarına maruz kalan ve
toplum dışına itilen erkek hastalar için bir
bakımevine dönüşüyor. Kendisi de hasta olan
anlatıcının biricik uğraşıysa, özenle dekore
ettiği akvaryumlarda balık beslemek.
New York Times’ın Camus’nün Veba’sını ya
da Saramago’nun Körlük’ünü çağrıştırdığını
belirttiği Güzellik Salonu, hastalık, ölüm,
yoksunluk ve egemen cinsiyet kavrayışını
sorgulamamızı sağlayan, sarsıcı, huzursuz
edici bir roman. • Roman
İspanyolcadan çeviren Şevin Aksoy
Kapak Faruk Ulay
Ağustos 2011, 55 s., 7 TL
4
Alejandro Zambra
Bonzai
Yeni kuşak Şilili yazarların en önemlisi olarak
görülen Alejandro Zambra’nın ilk romanı
Bonzai yayımlandığı 2006 yılından bu yana
birçok dile çevrildi ve birçok ödül kazandı.
Bonzai, Julio ve Emilia’nın hikâyesiyle
yoğrulan ufacık ve zarif bir roman, tıpkı
bonzailer gibi. Onların birliktelikleri yalnızca cinsel ya da duygusal değil,
aynı zamanda edebi. Her gece sevişmeden önce birbirlerine şiirler, romanlar, öyküler okuyorlar. Falubert’in Madame Bovary’sinden Yukio Mişima’nın
Altın Tapınak’ına, Perec’in Uyuyan Adam’ından Raymond Carver’ın öykülerine...
Bonzai’deki yazar adayı anlatıcı, “Bu, gerçeğe, gerçek gibi görünen cümleleri
etrafa saçmaya, bitmek bilmeyen sigaralar içmeye ve daha iyi olduklarına,
geriye kalanlardan, o uçsuz bucaksız ve aşağılık geriye kalanlar denen
gruptan daha iyi ve saf olduklarına inananların vahşi suç ortaklığında
hapsolmaya tutkun iki öğrencinin hikâyesi,” diyor Julio ve Emilia’nın gittikçe
ağırlaşan hafif hikâyesi için. Sonunda Emilia ölüyor, Julio ise ölmüyor. Gerisi
edebiyat. • Roman
2013’te, Notos Kitap
Alejandro Zambra’nın Formas
de Volver a Casa ile La Vida
Privada de los árboles
romanlarını yayımlayacak.
İspanyolcadan çeviren Çiğdem Öztürk
Kapak Faruk Ulay
Mayıs 2012, 73 s., 9 TL
5
Özge Baykan
Tutkunlar - Kült Kitap
Esneyen A, Uyuyan G, ünlü gazeteci Tarık,
her kazı kazan oynayışında kazanan Erik
Bey, matematik öğretmeni Duygu Hanım,
marketlerden ufak tefek şeyler aşıran Parivita,
hayatı bir bilgisayar oyunu gibi gören Lulu,
yaptığı tatlıların yenmemesini hakaret sayan
Madam Mirabelle Romantique, şeker hastası
Elektra, hiçbir şeyi içine atmayan Dr. Khan,
gönüllü sürgün M, gizli feminist fettan Nunufar, etine dolgun dişi kedi Arlene, boyunduruk
altına girmekten korkan Dunya, kütüphanelerden çıkmayan patlak gözlü kütüphaneci
Fernando, çilli akupunktur uzmanı Bay
Huang... • Roman
Kapak Faruk Ulay
Haziran 2012, 159 s., 14 TL
Konuşmayan Adam
Özge Baykan Konuşmayan Adam’ı on dokuz
yaşında yazdı. Ete kemiğe büründürmek için
altı yıl bekledi. Roman yazmak için on dokuz
yaş erken denirse, göz önünde tutulacak bir
çekince olabilir bu ama Konuşmayan Adam
ayrıksı bir roman. Anlatmak ve yazmakla ilgili kaygıların ürünü. Geleneksel
anlatıdan ayrı bir yerde, yazınsal sorunları yepyeni ve hiç kuşku yok ki çok
özel bir dil ve anlam çiftince yaratılmış. • Roman
Kapak Mehmet Ulusel
Haziran 2007, 98 s., 9 TL
6
Faruk Ulay
“Yayıncım hâlâ
düştüğü yerde yatıyor.
Bir şey yapmam
gerekiyor ama
oturduğum yerde ona
bakarak alışmadığım
bir göğün üstüme
kapanmasını
bekliyorum.”
Bırakmak
“Faruk Ulay, anlatım biçimini, dili ve romanı
bilinen sınırların ötesinde görüyor. Orada
bazen yalnız duruyor. Bulunduğu yerdeki
benzersizliği, onu okumayı gerektiriyor.
Okunmaması, her gerçek edebiyatsever için
eksiklik sayılmalı.” – Semih Gümüş • Roman
Kapak Faruk Ulay
Nisan 2012, 162 s., 14 TL
Üç Parça Toprak
Üç Parça Toprak alışılmamış bir metin. Bu
sözün alışılmış oluşu yanıltmasın. Faruk Ulay,
her zamanki gibi, yazınsal yazının sınırlarının
nerelere ulaşabileceğini araştırıyor, bulduğu
yerde yazdığıyla bir saptama yapıyor. Üç
Parça Toprak, edebiyatımızın yeni yollarının
hangi yazınsal dünyalara açılabileceğini
görmek için bulunmaz bir fırsat. Değeri okundukça anlaşılacak bir kitap. • Metinler
Kapak Faruk Ulay
Temmuz 2010, 115 s., 11 TL
7
Michael Allin
Zarafa
1826’da, üç buçuk metre boyunda bir zürafa
Sudan’da yakalanıyor, Nil’i geçerek Akdeniz’i
kat ediyor ve baharda muhteşem olan
Fransa’nın kırsal bölgelerini yürüyerek Paris’e
ulaşıyor. Gösterdiği sevgi ve güvenle ona
bakan herkesi kendine hayran bırakarak.
Yalnızca, bir zürafanın peri masalını andıran
Paris yolculuğunun hikâyesi değil bu kitap.
Osmanlı’nın Mısır’daki genel valisi Mehmet
Ali tarafından Fransa kralı X. Charles’a
armağan olarak gönderilen Zarafa’nın Paris’e yürüyüşünün tarihsel arka
planına da ışık tutuyor Michael Allin. 19. yüzyılın ilk yarısına egzotik bir
pencereden bakan Allin, Zarafa fenomenini sarmalayan politika, kültür, din
ve açgözlülük ağını da gözler önüne seriyor. • Anlatı
İngilizceden çeviren Cihat Taşçıoğlu
Kapak Yasemin Peynirci
Şubat 2011, 188 s., 15 TL
Roni Margulies
Ya Seyahat!
Roni Margulies öykülerini Ya Seyahat! adlı bu
kitabında topladı. Biraz alışılmışın dışında
öyküler yazdığı söylenebilir. Yaşanmış
olandan da çıkıyor belli ki, ama anlattıklarını
o anda yaşıyormuş gibi, bu canlılıkta ve sizi
içine çeken bir içtenlikte yazıyor.
“Elinizdeki öykülere gelince, siz bunları
düzyazı olarak düşüneceksiniz, okurken.
Bense yazarken düzyazı değil, vezinsiz,
kafiyesiz şiir yazdığımı düşündüm. Dizelere
bölünmemiş şiir yazdığım hissi vardı hep içimde. Ne diyebilirim ki? Beni
Türk psikiyatristlerine teslim ediniz.” – Roni Margulies • Öykü
Kapak Faruk Ulay
Ağustos 2011, 78 s., 9 TL
8
Mübeccel İzmirli
Sabah Geçidi
Yalnızlığın tek bir yaşanma biçimi mi var?
Herkesin birbirine eş yalnızlıklar yaşadığı
doğru mu? Peki ya öncesi? Ayrılıklar? Hep
aynı yerde mi başlar ayrılıklar?
Bazen bir gömleğin, bazen bir şehrin, bazen
de birinin hatırlattıkları… Kısaca, birlikte
geçirilmiş günlerin tortusu çıkıyor karşımıza
Sabah Geçidi’nde.
Yazdığı tek öykü kitabıyla öykücülüğümüzde
unutulmaz bir iz bırakarak erkenden
aramızdan ayrılan Mübeccel İzmirli, Sabah Geçidi’nin bu yeni basımıyla,
sanki aramıza dönüyor… • Öykü
Kapak Faruk Ulay
Ağustos 2010, 144 s., 12 TL
Dilek Emir
Tek Kişilik Kahvaltı
“Tek Kişilik Kahvaltı, öykünün yeni yazarların
elinde ulaşabileceği olgunluğu gösteren
kitaplardan. Daha ilk kitabında, öyküyü öykü
yapan özelliklerin üstesinden dinginlikle ve
ustalıkla geliyor Dilek Emir. Öyküyü öykü
yapan özellikler nelerse, her biri üstünde
düşünülmüş, enaza indirilmiş, yalınlaştırılıp
yoğunlaştırılmış. Her sözcüğü hassas
biçimde tartılmış öyküler bunlar. Çocukların
tuhaf, bazen ürkünç dünyasından tek kişilik
kahvaltıların yalnızlığına, insanın özüne yaklaşan öyküleri, Dilek Emir’i daha
yakından ve belki yeniden yeniden okumaya zorluyor.”– Semih Gümüş • Öykü
Kapak Faruk Ulay
Şubat 2011, 103 s., 10 TL
9
İlker Karakaş
Tahterevalli
Tahterevalli İlker Karakaş’ın ikinci öykü
kitabı. İlk kitabı Hennoz’da olduğu gibi
Tahterevalli’deki öykülerde de yine aykırı bir
kahraman var. Ama bu kez genç değil; ailesi,
işi, parası olan, orta yaşlı bir avukat. Gelgelelim, bozulması zor bir düzeni olmasına
karşın, kahramanımız yine yenik. Alkolle başı
epeyce dertte. Kaybetmekten bıkmış, hiçlikten
yorulmuş. Uyumsuz olanın, karısı, kardeşi,
annesi, babası, dayısı değil, kendisi olduğunu
düşünüyor. Bir çıkış yolu da bulamayınca,
bir aşağı bir yukarı sallanıyor. Aykırılığın
öyküsünü, gene ustalıkla yazıyor İlker
Karakaş. • Öykü
Kapak Faruk Ulay
Mayıs 2011, 111 s., 10 TL
Hennoz
“Üst kattaki yatak
odasında uyandığımda
öğlen olmak üzereydi.
Ter içindeydim. Sıcak
bir temmuz günü.
Sevmem temmuzu.
Eylülü ya da ekimi
severim. Belki biraz da
kış aylarını.”
Hennoz, öykücülüğümüzün son dönemlerinde kendini gösteren arayışların özgün bir
örneği. İlker Karakaş’ın öyküleri ilk bakışta
Sait Faik’ten Orhan Kemal’e uzanan çizgi
üstünde görünüyor. Onlardan aldığı etkileri
seçilmiş bir yaşam biçimi içinde yeniden
üreten bu öyküler, aykırı bir tip çevresinde
oradan oraya konuyor. Anlatılması kolay
olmayan bir genç öykü kişiliği onu iyi tanıyan
bir yazarın elinden çıkmış. • Öykü
Kapak Mehmet Ulusel
Ekim 2007, 97 s., 9 TL
10
Muammer Kırdök
Durgun Sular Sessiz Akar
Muammer Kırdök, ilk romanı Ölümsüz
Olduğum Zamanlar ile fark edildikçe çoğalan
bir okur çevresinin ilgisini çekmişti.
Bu kez ikinci romanı Durgun Sular Sessiz
Akar’da insan ruhunun karmaşık ve derin yanlarını deşiyor: Hastalıklı bir tutkuya
dönüşen cinsellik, yabancılık duygusu ve
yalnızlık…
Viyana’daki öğrenimini bitirmek üzere
olan Kayhan’la gizemli kadın Elisabeth
Weiss’ın yaşadığı sıra dışı aşk, kültürel
farklılıkların insani boyutlar yanında ne denli
önemsizleştiğini gösteriyor. Cinselliğin sert
sarmalı, kendini ona kaptıran insan için nasıl
kıskaca dönüşüyor… Elden bırakılmadan
okunan bir roman. • Roman
Kapak resmi Denees Ghyczy
Mayıs 2011, 253 s., 19 TL
Ölümsüz Olduğum Zamanlar
Aşk nedir? Gerçeklik var mı? Sahiciliğinden
kuşku duymadığımız olgularla algıladığımız
yaşam birbiriyle örtüşmediğinde var olma
gücümüz azalıyor mu?
Muammer Kırdök, bu sorular çevresinde
dönen olayların izinde, okuru gizemli bir
yolculuğa çıkarıyor, imgelerle örülmüş mistik
bir dünyanın sınırlarına getiriyor. Bulanıklığın
arttığı, anımsamanın ve anımsanmanın
değerini yitirdiği belirsiz bir zaman diliminde
sevdiğini arayan çaresiz bir adam, şaşırtıcı
serüvenini anlatıyor. • Roman
Kapak Mehmet Ulusel
Nisan 2009, 330 s., 19 TL
11
Murat Yalçın
Hafif Metro Günleri
“Sahi, nereye
gidiyorum ben?”
“İnsan hiç değilse avucunu yalamalı ki bir
yeri temiz kalsın” türünden özlü sözler etme
sevdasıyla yaşayan, çevresini usanmaksızın
yorumlayan, sıkıntılarını küçük filozofluk
oyunlarıyla karşılayan, yaşadıklarından sürekli
pay çıkaran ama içindeki kara-derin kuyudan çıkıp yaşama katılamayan, yalnızlığıyla
ikiz kardeş olmuş, kendi fanusunun içinde
yaşayan bir “marjinal”in içinden geçenler...
Hafif Metro Günleri, ister ironik bir dram,
ister kaotik bir güldürü olarak okunsun, ya
sıradanlıklarla alay ederek ya da bazı cinsel
dürtüleriyle uğraşarak saçmalık çukurundan
çıkmaya, kendini durultmaya çalışan birinin
hezeyanlarını öne çıkarıyor. • Roman
Kapak Emre Altınok
Haziran 2010, 95 s., 10 TL
Leyla Ruhan Okyay
Çilesine Âşık
Çilesine Âşık, Leyla Ruhan Okyay’ın üçüncü
öykü kitabı. Öykülerinde hayatın öne
çıkmamış yanlarına yatkınlığı ve iyimserliğiyle
bildiğimiz Leyla Ruhan Okyay, bu kez zor
zamanların, sıkıntılı ve kötümser ayrıntılarına
eğiliyor.
Savaş içinde yaşanan acılardan geçmiş
zamanların hüzünlü anılarına, kendine özgü,
etkileyici duyarlığını olduğu gibi ortaya koyan
bir yazar var bu öykülerde. • Öykü
Kapak Sedat Girgin
Temmuz 2010, 96 s., 10 TL
12
Sunja Altınel
Kontes’in Ölümü ve
Başka Buruk Öyküler
Aslında hepimiz Kontes gibi hikâyeler
anlatmıyor muyduk? “Çok iyi”, “çok önemli”, “çok değerli” gibi sıfatlar yakıştırarak
ardından gittiğimiz insanların gerçek
hikâyeleri, bizim hikâyelerimizin başladığı
yerdi. Hikâyemizde rastladığımız insanlar,
bize hep gözden kaçırdığımız ya da göz
ardı ettiğimiz ayrıntıları anlatıyordu. Bu
ayrıntıları fark ettiğimiz zaman da bu insanlar
hayatımızdan çıkmış oluyordu. Sunja Altınel, “Kontes’in Ölümü”, “Yirmi Yıl
Sonra”, “Sadakat”, “Katil”, Korkak Tavşan” adlı öyküleri de böyle insanları
anlatmak için yazdı. Çünkü kendimizden farklı olanı sürekli dışladığımız
ve yabancı sıfatını yakıştırdığımız hayatımızda, bize aşina yüzler aslında
yalnızca o yabancılardı. • Öykü
Kapak Mehmet Ulusel
Ekim 2009, 138 s., 10 TL
Halil Genç
Heranuş
Heranuş, beklenmedik kitapların yolunu
gözleyen okura tutulmuş bir ışık sayılabilir
mi? Yazarını belki tanımıyorsunuz, sonunda
ne çıkabilir, diye düşünebilirsiniz. Gelin
görün ki, her öyküde önceden aklımızdan
geçirmediğimiz konular, sorunlar, kişiler,
yaşantılarla karşılaşmak, Heranuş’un
başından sonuna merakla okunmasını
sağlıyor. Küçük çocuğun sarsıcı cinsel uyanışı
ya da politik tutukluluk sırasında gösterilen
tepkiler... Uzun yıllar içinde sabırla yazılıp işlenen bu öyküler, Halil Genç’i
yazarlık serüveninde zor yollara çıkarıyor. • Öykü
Kapak Mehmet Ulusel
Temmuz 2009, 104 s., 9 TL
13
Ömer Ayhan
Öldüren Şehir
Bir “çağdaş İstanbul”
romanı.
Öldüren Şehir bir “çağdaş İstanbul” romanı...
Ömer Ayhan görselliğin pek çok boyutunu
romanın gereçleri olarak kullanıyor. Kült televizyon dizisi Ex-Files’ın iki kahramanı Mulder
ve Scully’nin İstanbul’da geçen akıl almaz
serüveni; ne idüğü belirsiz bir anlatıcının
gelecekten seslenerek kaleme aldığı alaycı
kehanet yazısı; 1980’li yılların boğucu
ortamında evlere kapanarak büyüyen ama toplumla henüz uzlaşamamış bir kuşağın video
kasetler ve kitaplar aracılığıyla düşselliğe
açılan marazi yaşamları; Osmanbey’in
karanlık pasajları; otobanlar, bu ‘çağdaş
İstanbul’ romanının öteki izlekleri.
• Roman
Kapak Mehmet Ulusel
Şubat 2008, 186 s., 14 TL
Jean Webster
Sevgili Düşmanım
Büyük Amerikan yazarı Mark Twain’in ikinci
kuşaktan yeğeni olan, en olgun çağında
hayata gözlerini yuman Jean Webster’ın son
başyapıtı olan Sevgili Düşmanım, insana
iyimserlik aşılayan, sürükleyici bir roman
olmanın yanı sıra, kadın erkek ilişkileri, kadın
özgürlüğü, liderlik, pedagoji, kalıtım ve çevre
gibi konularda çığır açmış öncü düşüncelerin
izdüşümlerini içeren bir roman. • Roman
İngilizceden çeviren İbrahim Yıldız
Kapak Mehmet Ulusel
Ağustos 2008, 262 s., 18 TL
14
Harold Jaffe
Tekno-Mağara’nın Ötesi
ABD’de herkes sakıncasız
konularda kalem oynatırken,
Harold Jaffe, Bush yönetimiyle, yönetimin borazanı basınla,
kayıtsız yazarlarla, dünyadan
habersiz okurlarla uğraşıyor.
Milenyumsonrası Kültür İçin
Gerilla Yazarın Rehberi
Harold Jaffe Amerikan toplumunun
vicdanı olan entelektüeller arasında, kendine özgü düşünme ve davranış biçimiyle
göz önünde tutulması gereken bir yazar.
Eleştirilerini birbirinden ilginç kitaplarında
dışavuran, kitaplarını büyük yayınevleri
yerine doğrudan ilişki kurduğu küçük ve
sıra dışı yayınevlerinde yayımlayan, muhalif
duruşundan kesinkes ödün vermeyen Harold
Jaffe’nin bu romanı, politik bir belgesel-roman denebilecek ama bir türe tam anlamıyla
sokulması da olanaksız bir metin. • Roman
İngilizceden çeviren Turan Parlak
Editör Cihat Taşçıoğlu • Kapak Mehmet Ulusel
Kasım 2008, 183 s., 15 TL
Saki
İnsanlar, Hayvanlar ve
Yırtıcı Hayvanlar
“Kıs kıs gülen, kezzap gibi bir mizah, çok
eğlenceli öyküler. SAKİ’nin hicvi, I. Dünya
Savaşı öncesi İngiliz toplumunun kaymak
tabakasına bıçak gibi dalıyor... SAKİ’de İngiliz
evlerinin korunaklı dünyasından çıktınız mı,
keçi ayaklı tanrı Pan’ın ülkesinde bulursunuz
kendinizi; SAKİ’nin dünyasında zafer, zeki
hayvanlarındır... kurt-çocuklar, konuşan
kediler, hain susamurları, aksi geyikler, zavallı kaplancıklar, hınzır çocuklar,
zeki genç kadınlar, sivri dilli delikanlılar...” – Tom Sharpe • Öykü
İngilizceden çeviren Fatih Özgüven
Kapak Mehmet Ulusel
Ocak 2008, 161 s., 13 TL
15
Julio Cortázar
Andrés Fava’nın Güncesi
2013’te, Notos Kitap
Julio Cortázar’ın Sınav
(El Examen) romanını
yayımlayacak.
Andrés Fava’nın Güncesi, yazarlık yaşamının
ilk yıllarında, genç Cortázar’ın, roman kişisi
Andrés Fava aracılığıyla sorduğu sorularla dolu bir kitap. Yazarın işi nedir? Yazar
kafasında kurduklarını nasıl dile döker, okura
nasıl ulaşır? Metin nedir? Nasıl oluşur?
“Cortázar okumamış insan bir kader
kurbanıdır. Eserlerini okumamak korkunç
sonuçları olan, sinsi ve ölümcül bir
hastalıktır. Hiç şeftali yememiş bir insanın
durumu gibi. Kişi yavaş yavaş mutsuzlaşır...
ve belki de azar azar saçları dökülür.”
– Pablo Neruda • Roman
İspanyolcadan çeviren Ayşe Nihal Akbulut
Kapak Mehmet Ulusel
Ekim 2007, 106 s., 9 TL
16
BÜYÜK KİTAPLAR
Leonardo da Vinci
Henry David Thoreau
Nerede ve Ne İçin Yaşadım
Walden, Amerikan çevreci-filozofu Henry
David Thoreau’nun başyapıtı.
Thoreau, o günden bugüne bir kült kitap
olan bu yapıtında, Walden Gölü kıyısında
4 Temmuz 1845’te başlayıp, 2 yıl 2 ay ve
2 gün sürerek 6 Eylül 1847’de sona eren
doğal-yaşam deneyimini anlatıyor. On yedi
bölümden oluşan Walden’dan dört bölümün
yer aldığı Nerede ve Ne İçin Yaşadım’ın doğa
tarihi yapıtları arasında kendisine özgü bir
yeri vardır.
İngilizceden çeviren Yonca Yalçın Çakmaklı
Aralık 2010, 156 s., 15 TL
Konfüçyüs
Erdemin Ardından Git
Konfüçyüs’ün yazılı ve sözlü düşüncelerinden
önemli bir bölümünü içeren Erdemin
Ardından Git, Konfüçyüsçü yolu ve yaşam
biçimini yaşayan bir gelenek olarak koruma,
bir ortak bellek yaratma düşüncelerinin belgesi olarak okunmalıdır. Konfüçyüs’ün bütün
sözleri insanları düşünmeye çağırma, yaşam
karşısında insanın kendini sınama amacına
dönüktür. İnsanın iyi olana yönelmesi,
kişiliğini geliştirmesi, insanlara ve topluma
yararlı bir insan olmak için çaba göstermesi
için sayısız öneride bulunur Konfüçyüs. Asıl
olan da erdemliliktir.
İngilizceden çeviren Işıtan Gündüz
Kapak Mehmet Ulusel
Temmuz 2008, 149 s., 15 TL
18
Edgar Allan Poe
Morgue Sokağı Cinayeti
“Çağımızın en güçlü yazarı…”
– Charles Baudelaire
“Garip, dengesiz ve saplantılarla dolu
yapısının kendini cinayete ya da deliliğe
sürüklemesini önlemek için, Poe’nun
elinin altında bir başka zehir vardı. Herkesin
aynı rahatlıkla kullanamayacağı bir zehir:
Güzel ve özenli yazısıyla, arada bir derin
üzüntüsünden sıyrılmasını sağlayan, ürkünç,
kasvetli ama avutucu imgeleri kâğıda döktüğü
mürekkepten söz ediyorum.”
“Sarhoş, yoksul, ezik,
dışlanmış Edgar Allan
Poe, dingin ve erdemli bir
Goethe’den ya da Walter
Scott’tan çok daha fazla
hoşuma gidiyor.”
– Marie Bonaparte
İngilizceden çeviren Memet Fuat
Kapak Mehmet Ulusel
Ağustos 2012, 151 s., 18 TL • 3. basım
– Charles Baudelaire
Marcel Proust
Okuma Üzerine
Okuma Üzerine, Marcel Proust’un birey ile
kitap arasındaki ilişkiyi ve özgün psikolojik
edim olarak okumayı irdelediği, bu edimin
kaynaklarına yaptığı yolculuğu içeren bir
anlatı. Büyük bir yazarın kitapla kurulan
ilişki üstüne derin düşünme denemesi. Aynı
zamanda Proust’un kütüphanesinde bir yol
haritası olan Okuma Üzerine, bizim şimdi
durduğumuz yeri de aydınlatıyor.
Fransızcadan çeviren Işık Ergüden
Kapak Mehmet Ulusel
Mayıs 2009, 71 s., 9 TL • 2. basım
19
Füruzan
Haraç
Haraç’ı neredeyse kırk yıl önce okuyanlar
bugün yeniden okumayı denerlerse, yepyeni
bir öyküyle karşılaştıklarını, şimdi okudukları
öykünün ilk okudukları zamanki olmadığını
görebilirler. Yalınlığın ürettiği yetkinliktir o.
Haraç gibi nitelikli edebiyat yapıtları zaman
içinde değişirken artık yıllar önceki kitap
olarak okunamaz. 1970’lerin başındaki “Füruzan olayı” Haraç’ta ulaşılması kolay olmayan
bir doruk noktasına karşılık geliyordu.
Kapak Mehmet Ulusel
Mayıs 2008, 85 s., 9 TL
Faruk Duman
Cemil Kavukçu
Kedi’çin Masallar
Perişanız Gecenin
Karanlığında
Av Dönüşleri, Nar Kitabı, Keder
Atlısı gibi kitaplarıyla kendine
özgü, masalsı bir öykü dünyası
kurdu Faruk Duman.
Kapak Mehmet Ulusel
Şubat 2010, 96 s., 10 TL
Cemil Kavukçu’nun bugüne dek
yazdığı en güzel metinlerden.
Kapak Mehmet Ulusel
Eylül 2009, 108 s., 12 TL
20
Yaşar Kemal
Pis Hikaye
Yaşar Kemal’in öyküleri insanın çaresizliğini
ve yoksunluğunu anlatır. İnsanın hayat
karşısında yenik düşüşünü bozkırın çatalı
içinde öylesine etkileyici biçimde yansıtır ki
Yaşar Kemal, Pis Hikaye’de Fadık’ın öyküsü
unutulmaz bir tragedyaya dönüşür. Pis
Hikaye’de anlatılan eski görünse de, insanın
varoluş trajiğine verilmiş bir karşılık olarak,
anlam yepyenidir.
Kapak Mehmet Ulusel
Ağustos 2010, 55 s., 8 TL • 2. Basım
Pis Hikaye Yaşar Kemal’in yazdığı
ilk öykü. Altmış üç yıl önce, 1944’te yazılmış
ama uzun ömrüyle bir Yaşar Kemal klasiğine
dönüşmüş. Bugün de heyecanla okunuyor.
Selim İleri
Kapalı İktisat
1970’lerin İstanbulu’nda yaşayan bir mirasyedinin geçirdiği değişimin anlatıldığı
Kapalı İktisat, dönemin siyasal olaylarına da
değiniyor. Selim İleri’de hep olduğu gibi,
anlatılan durum ve dönemle hesaplaşma
burada da bir ahlak boyutu içinde gerçekleşir.
Öte yandan, Selim İleri’nin yazdıklarını
anlamayanlara yönelttiği bir eleştiri olarak
da okunabilecek Kapalı İktisat uzun öykü gibi
değil, kısa roman gibi okunmalı.
Kapak Mehmet Ulusel
Eylül 2007, 77 s., 9 TL
21
Leonardo da Vinci
Paragone
Sanatların Karşılaştırılması
Hem olağanüstü bir sanatçının düşünce
dünyasına adım atmamızı, hem sanatları
birbirleriyle ilişkileri, benzerlikleri ve
farklılıkları açısından yeniden düşünmemizi
sağlayan, hiçbir zaman eskimeyecek bir
metin. Leonardo da Vinci, Paragone’de bir
yandan resmi temel alarak onu özellikle
heykel, şiir ve müzikle karşılaştırır, öte yandan
resmin bilim ve felsefeyle ilişkilerine değinir.
İtalyancadan çeviren Kemal Atakay
Kapak Mehmet Ulusel
Kasım 2012, renkli resimli, 115 s., 16 TL • 2. basım
William Shakespeare
Atinalı Timon
Shakespeare’in “en acı, en olumsuz
tragedyası” olan Atinalı Timon, zengin ve insan canlısı Timon’un merdümgiriz bir insana
dönüşmesinin öyküsüdür. Shakespeare, trajedi, hiciv ve komedinin birleşimi olan oyunla,
yaşadığı 16. yüzyılın İngilteresi’nin, paranın
gücünü önemserken insani değerleri öteleyen
anlayışını eleştirir. Edebiyattan müziğe,
televizyondan tiyatroya, birçok farklı alanda
uyarlamalarına rastladığımız ve yine pek çok
yapıta esin kaynağı olan Atinalı Timon, tiksinti
ve öfkeyle geri çekildiği Atina’nın toplumsal yaşamının yok ediciliğine
direnen zengin ve hayırsever bir asil olan Timon’un öyküsü olduğu kadar,
kendine yabancılaşan insanın da öyküsü olduğu için güncelliğini koruyor.
İngilizceden çeviren Alova
Kapak Mehmet Ulusel
Ekim 2009, 166 s., 16 TL
22
ÖZEL DİZİ
LeonardoPaul
da Vinci
Klee
Edgar Allan Poe
Morgue Sokağı Cinayeti
“Çağımızın en güçlü yazarı…”
– Charles Baudelaire
Bez ciltli, şömizli, iplik
dikişli, özel kâğıda
basılmış kitaplar.
“Garip, dengesiz ve saplantılarla dolu
yapısının kendini cinayete ya da deliliğe
sürüklemesini önlemek için, Poe’nun
elinin altında bir başka zehir vardı. Herkesin
aynı rahatlıkla kullanamayacağı bir zehir:
Güzel ve özenli yazısıyla, arada bir derin
üzüntüsünden sıyrılmasını sağlayan, ürkünç,
kasvetli ama avutucu imgeleri kâğıda döktüğü
mürekkepten söz ediyorum.”
– Marie Bonaparte • Öykü
İngilizceden çeviren Memet Fuat
Kapak Emre Altınok
Haziran 2012, 142 s., 22 TL • 2. basım
Henry Miller
Uykusuzluk
“Henry mitolojik bir yaratığa
benziyor. Yazıları ateşli,
yıldırım gibi, girift, hain ve
tehlikeli. ‘Çağımızın şiddete
gereksinimi var.’”
– Anaïs Nin
Insomnia
Henry Miller yirminci yüzyılın başkaldırıcı
yazarlarından. Kapitalizmi reddederken
sosyalizmi efendi değiştirme olarak gördü.
Anarşizmi Amerikan “doğaya dönüş”
geleneğiyle, Beat Kuşağı ve “çiçek çocuklar”
ile ilişkilendirilen Miller, Yitik Kuşak içinde de
sayılmaz.
Miller’ın Uykusuzluk’ta (Insomnia) sözünü
ettiği Japon kadın, 1967’de yetmiş altı
yaşındayken tanışıp âşık olduğu kabare
sanatçısı Hoki Tokuda. Yine bu dönemde
yaptığı suluboya resimler de kendi resimleri
arasında özel bir bölümü, Insomnia Dizisi’ni
oluşturur. • Roman
İngilizceden çeviren Haluk Erdemol
Kapak Emre Altınok
Ekim 2010, 53 s., 15 TL
Amorgoslu Semonides
Kadınlar Üzerine
Kadınları on türe ayırdığı uzun şiiriyle Roma
döneminden bu yana bütün dünyada tanınan
Amorgoslu Semonides, Demeter ve Dionysos
şenliklerinde söylenen komik, açık saçık,
iğneleyici iambos şiirinin önde gelen temsilcilerindendir.
Kadınlar Üzerine’de, bu ilginç şairin
günümüze kalan dizelerinin yanı sıra yine antik dönemde çok ünlenen, ama bu yüzyıllara
ancak birkaç dizeyle dayanabilmiş altı iambos
şairinin Türkçeye ilk kez çevrilen fragmanları
da yer alıyor. • Şiir
İngilizceden çeviren Alova
Kapak Emre Altınok
Ekim 2010, 76 s., 17 TL
25
Enis Batur
Tilki
Enis Batur, kendini göstermeyen bir
başkaldırıcı. Yazının içinde, yazıya karşı.
Üretkenliği üstüne çok konuşulurken,
yazdıklarının edebiyatımızdaki yeri üstünde
yeterinde durulmadı.
Tilki, yeni bir fırsat. Bu kitaptaki metinler,
yazıya, resme, fotoğrafa, sokağa bakarken
yazarın neler görebileceğini anlatıyor. Enis
Batur’un bilinen sözcükleri, dili, üslubu
içinde, benzersiz. Yazıyla hayat arasında mekik dokuayrak. İlk kez yayımlanıyorlar.
• Deneme
Kapak Emre Altınok
Ekim 2011, 95 s., 20 TL
Mihail Bulgakov
Bir Köy Doktorundan Öyküler
“Öylece, kaskatı ve sessiz yatıyordu. Tanrım,
niçin ölmemişti?
Çılgın babası ne
diyecekti bana?”
20. yüzyılın en önemli romanlarından biri
olan ve ölümünden yirmi altı yıl sonra
yayımlanan Usta ve Margarita’da Rus halkı
Bulgakov’un ünlü aforizmasıyla karşılaşır:
“En büyük ahlaki çöküntü korkaklıktır.” Dönemin en güçlü ve yaygın duygusu Stalin’in
ölümünden sonra belki bu sözle görünür
kılınır ve başka birçok şey korkunç olmaktan
çıkar. Korku, Bir Köy Doktorundan Öyküler’de
de bir doktorun öykü gözünden bütün
yalınlığı ve doğallığıyla, içten bir anlatımda
kendini apaçık ediyor. 1925-1927 yıllarında
çeşitli dergilerde yayımlanan, yıllar sonra
İngilizceye çevrilen öyküleri arasından seçilen
bu üç öykü ilk kez Türkçede. • Öykü
İngilizceden çeviren Haluk Erdemol
Kapak Emre Altınok
Şubat 2011, 79 s., 18 TL
26
KURAM
Leonardo da Vinci
Doğan Özlem kitapları
ÜNİVERSİTELERİN BİLİM,
KÜLTÜR VE TARİH FELSEFESİ
ALANLARINDA BAŞLICA
REFERANS KİTAPLARI
Bilimsel bilginin gücü ne?
Doğa yasası diye adlandırdığımız
şey, acaba gerçekten doğada var
mı, yoksa bu, insanın bir kurgusu
mu?
Tarihsel-toplumsal bir varlık olan
insanın yürüttüğü etkinlik olarak
bilim, tarihin dışına ne kadar
çıkabiliyor?
Tarihsel birikimin her zaman olumlu bir etkiye sahip olduğu söylenebilir mi?
Onun bir yük olarak görüldüğü
anlar yok mudur?
Üstelik halihazırda tanıklık ettiğimiz
olaylardan da söz etmezken, tarihe
tarafsız bir gözle bakmak ne kadar
mümkün?
Tarih tekerrürden mi ibaret, yoksa
nihai bir olumlu duruma doğru
ilerliyor muyuz?
Metinlerle Hermeneutik
Dersleri’nin bu ilk cildinde hermeneutik geleneğin en önemli
filozoflarından olan Wilhelm
Dilthey’ın felsefi kavrayışı
çokyönlü bir değerlendirmeye
tabi tutuluyor.
Ağustos 2012, 288 s., 23 TL
Kültür Bilimleri ve Kültür
Felsefesi, bilim denince akla
yalnızca doğa bilimlerinin
gelmesine yönelik itirazın tarihinin kitabı.
2013’te, Notos Kitap
Doğan Özlem’in Metinlerle
Hermeneutik Dersleri II, Felsefe ve
Doğa Bilimleri ile Etik kitaplarını
yayımlayacak.
Haziran 2012, 279 s., 22 TL
28
Tarih Felsefesi, geçmişin mezar
kazıcıları olarak kalmayıp onu
yaratıcı yönde nasıl kullanabileceğimizin ipuçlarını veren bir kitap.
Mantık, temel bir kaynak olduğu
kadar taşıdığı felsefi amaçla da
Türkçede kendi tarzında bir ilk olma
özelliğini hâlâ koruyor.
Mart 2011, 526 s., 35 TL
Ekim 2012, 419 s., 29 TL • 2. basım
Hermeneutik ve Şiir felsefi bir
bakış açısıyla, bir edebiyat metnini
yorumlama sorununu şiir özelinde
tartışıyor.
Bilim Felsefesi, modern dönem
insanına yeni bir bakışın kapısını
aralayacak.
Şubat 2012, 223 s., 18 TL • 2. basım
Mayıs 2011, 64 s., 7 TL
29
Betül Çotuksöken kitapları
Ortaçağ Yazıları
2013’te, Notos Kitap
Betül Çotuksöken’in
Felsefe: Özne-Söylem ile
Felsefi Söylem Nedir?
kitaplarını yayımlayacak.
Adı çıkmış bir çağdır ortaçağ. “Karanlık”
nitelemesi her zaman yanı başında durur.
Üniversitelerinden çok, engizisyon mahkemeleriyle anılır. Antikçağa ve modern zamanlara
olan uzantılarının görülmesindense araya
girip tarihi kesintiye uğratmış bir dönem
gözüyle bakılır ona.
Oysa hangi ortaçağ sorusu bütün görkemiyle yanıtlanmayı bekliyor. Entelektüellerin
ortaçağı mı, yoksa Kiliseninki mi? Üniversitelerin ortaçağı mı, Aydınlanma’nın ortaçağ
imgesi mi? Hangi soruyu yanıtladığınıza göre
değişen bir görünüm sergileyecektir ortaçağ.
Ortaçağ Yazıları ortaçağın yüzeysel genellemelerle anlaşılamayacak kadar çokboyutlu
olduğunu ortaya koyan bir kitap.
Temmuz 2011, 349 s., 25 TL
Radyoda Felsefe
Teknoloji, bilginin taşınmasında ve iletilmesinde her zaman önemli bir rol oynayageldi.
Her ne kadar günümüzde daha çok, ideolojik
bir aygıt olarak kullanılıyor olsa da bu durumun hâlâ geçerliliğini koruduğu söylenebilir.
Radyoda Felsefe felsefenin bir kitle iletişim
aracında yer bulduğu ender ama uzun soluklu
bir ânın ürünü. Betül Çotuksöken’in iki yıl boyunca her hafta yaptığı radyo konuşmalarının
bir toplamı. Felsefenin ne olduğundan tarihsel serüvenine kadar pek çok konunun ele
alındığı bu çalışmadaki yazılar kısalıklarıyla
ters orantılı bir derinliğe sahip.
Mayıs 2012, 227 s., 19 TL
30
Sinan Özbek kitapları
İdeoloji Kuramları felsefe tarihinin
en önemli tartışma konularından biri
olan ideolojiyi çokboyutlu tartışma
olanağı sağlıyor.
Pratik Felsefe Yazıları çoğu zaman
gözümüzü kaçırdığımız sorunların
içinden, felsefe olmaksızın
çıkamayacağımızı gösteren bir kitap.
Ekim 2011, 180 s., 15 TL
Ocak 2011, 167 s., 14 TL
Ateistin Kutsal Kitabı
Derleyen Joan Konner
Düşünüyorum, o halde ateist miyim? Bu
gezegendeki rolümüz ne? Hakikat nedir? İnanç
ya da iman nedir? Şüphe etmek bir trajedi
midir? Şüphe ve belirsizlikle yaşanabilir mi?
Her şey bir yanılsamaysa?.. Ateist’in Kutsal
Kitabı bir felsefe, düşünce ve aforizma kitabı.
Kurmaca yapıtlardan alınan bu aforizmalar, okura kendi hesaplaşması için bir şans
veriyor. Hemingway’den Marquis de Sade’a,
Napoléon’dan Freud’a, Schopenhauer’a,
Benjamin Franklin’e, Nietzsche’ye, Frank
Sinatra’ya, Camus’ye, Fidel Castro’ya...
İngilizceden çeviren Ali Ünal
Ocak 2012, 164 s., 14 TL
31
TEMEL METİNLER
Aristoteles
Lambda Metafizik Kitap 12
Eski Yunanca aslından ilk kez dilimize
kazandırılan bu metin, dünyada bu kitap için
yine ilk kez uygulanan bir yöntemle interlineer
olarak aktarılmış, bire bir çevrilmiş ve bu nitelikleriyle Aristoteles’in hem söyleyiş biçimine
hem de ruhuna en sadık çeviri olmaya aday
hale gelmiştir.
Yunancadan çeviren Kaan H. Ökten-Gurur Sev
Mayıs 2012, 254 s., 20 TL
Friedrich Hölderlin
Şiir ve Tragedya Kuramı
Son derece yoğun ve sıkı bir biçimde işlenmiş
bu metinlerde, Hölderlin’in, yakın dostları
Schelling ve Hegel’in düşüncelerine ve genel
olarak Alman İdealizmi’ne olan etkisine de
tanık oluyoruz. Yalnızca edebiyat ya da sanatla değil, felsefeyle ilgilenenlerin de ilgisini
çekeceği muhakkak.
Almancadan çeviren Mehmet Barış Albayrak
Ekim 2012, 117 s., 12 TL
Wilhelm Dilthey
Hermeneutik ve Tin Bilimleri
Wilhelm Dilthey özellikle kültür tarihçiliğinin
mirasından da yararlanarak, sosyal bilimlerin
tarih bilinci eşliğinde, “tin bilimleri” olarak
kurulması gerektiğini belirtti ve yaşamını bu
bilimlerin temellendirilmesine hasretti.
Almancadan çeviren Doğan Özlem
Ekim 2012, 145 s., 13 TL • 2. basım
32
DENEME-ELEŞTİRİ
Michael Mathias
Semih Gümüş
Yazar Olabilir miyim?
Yaratıcı Yazarlık Dersleri
“Doğru bir okuma biçimi edinmiş, dolayısıyla
okuduklarının anlamlarını kendi başına
sökebilen ve kendi yazdıklarını bütün
yazınsal öğeleri soyutlayarak çözümleyebilen,
eleştirebilen yazar adayı, aynı zamanda
okumayla yoğun ve sürekli bir ilişki içinde
yaşamayı başarabilirse, yazmayı da er geç
başarır.” – Semih Gümüş
Yazar Olabilir miyim? ister edebiyatın çetin
yollarına gidin, ister ıssız bir adaya, yanınızda
bulunması gereken bir kılavuz kitap.
Ekim 2012, 183 s., 15 TL • 3. basım
Roland Fishman
Yaratıcı Yazının Sırları
Yazmaya meraklı ama meraklı olmakla
yetinmeyip kararlı olanlar da nitelikli
metinler yazabilir.
Yaratıcı Yazının Sırları, edebiyatın kapılarını
herkese açıyor. Bu kitapta kendi deneyimlerinin kilit noktalarını paylaşan yazarlar ve
düşünürler, yaratıcı yazı tahtasına oklarını
fırlatırken belleklerimizi canlandırıyor,
çalışma azmimizi kamçılıyor, bize başlamayı
öğütlüyor. Henry Miller’dan Ernest
Hemingway’e, Joseph Conrad’dan Albert
Einstein’a, Albert Camus’ye, Mevlana’ya, William Saroyan’a, Raymond Carver’a.
Yaratıcı Yazının Sırları’nı elinizden
bırakmadan okuyacak, okuduklarınızı
unutmayacaksınız.
İngilizceden çeviren Haluk Mesci
Ekim 2012, 134 s., 13 TL
34
BAŞVURU
William Michael
Britanya Edebiyatından
Öyküler
Kendimizi,
yaşamlarımızı, dünyayı
ancak sözün, öykünün
yardımıyla algılayıp
yorumlayabiliyoruz.
Hazırlayanlar Lâle Akalın-Esra Melikoğlu
Britanya Edebiyatından Öyküler, 20. ve 21.
yüzyılda yaşanan altüst oluşla dünyaya
ve kendisine yabancılaşmış insanı anlatan modern ve postmodern öykülerden
oluşuyor. Ayrıca her öykü yazıldığı dönemin kültürel bağlamına yerleştirilerek
geliştirilir...
On dokuz Britanyalı öykücü:
D.H. Lawrence, Katherine Mansfield,
Virginia Woolf, Jean Rhys, Frank O’Connor,
Elizabeth Bowen, Doris Lessing, Dylan
Thomas, Alan Sillitoe, Ian McEwan, Jane
Gardam, Angela Carter, Kazuo Ishiguro,
Beryl Bainbridge, Penelope Fitzgerald, John
Fuller, Salman Rushdie, Hanif Kureishi, A.S.
Byatt.
İngilizceden çeviren Lâle Akalın
Ekim 2010, 335 s., 23 TL
Doğu Öyküleri
Derleyen İnan Çetin
Tarih boyunca gelip geçmiş pek çok kültüre
ev sahipliği yapmış Doğu’nun sarsıcı
dünyasını ve insanlarını yazan, insanın
çaresizliğine, çelişkilerine, yoksulluğuna
tanıklık eden on dört yazar: Tahsin Yücel,
Bekir Yıldız, Adnan Binyazar, Ahmet Say,
Sevgi Soysal, Ferit Edgü, Mıgırdiç Margosyan, Osman Şahin, Rasim Özdenören, Necati Güngör, Nedim Gürsel, Hasan Özkılıç,
Hasan Ali Toptaş, Suzan Samancı.
Nisan 2008, 171 s., 14 TL
36
Öykünün Şimdiki Zamanı
Bugünün Ustaları
Derleyen Semih Gümüş
Öykünün Şimdiki Zamanı, 1980’lerden sonra
edebiyatımıza girmiş, neden sonra bu döneme damgasını vurmuş, bugün ulaştıkları
düzeyde edebiyatımızın geleceğine yön
veren, gitgide genişleyen bir okur çevresinin
ilgiyle izlediği bir kuşağın önde gelen yirmi
beş öykücüsünün en güzel öykülerini bir
araya topluyor. Semih Gümüş’ün Bugünün
Ustaları olarak nitelediği, kuşağının önde
gelen yirmi beş öykücüsü edebiyatımızın
geleceğini tutan öykü yazarları.
Kasım 2007, 253 s., 18 TL
Nezih Kuleyin
Hayat İçin Bir Kahve Molası
Sözcüklerle Yolculuk
Nezih Kuleyin çocukluktan bugüne bütün
yaşamını, o sözcük ne demek, bu sözcük bu
demek, diyerek arşınlamış. Erken yaşlarda
kapıldığı sözcüklerin büyüsünden bir
daha kurtulamamış. İnsanın kendini daha
zengin hissetmesinin yollarından birinin
kitaplar olduğuna kuşku yok. Bunun nedeni
yazılıp okunan her sözcüğün arkasında bir
hazine oluşudur. Nezih Kuleyin, hayat için
verdiği her kahve molasında sözcüklerin
sihirli dünyasına yol alıyor. Sizi de yol
arkadaşlığına çağırıyor.
Kasım 2007, 151 s., 12 TL • 2. basım
37
GEZİ KİTAPLIĞI
Paul Cézanne
Metin Yeğin
Dünyanın Sokakları
Metin Yeğin’in bir ayağı Türkiye’de, bir ayağı
Latin Amerika’da ya da dünyanın herhangi
bir yerinde. Yeryüzünün lanetlileriyle birlikte
yaşayan bir yazar ve belgesel sinemacı o.
Dünyanın Sokakları’ndan çeşitli işçi eylemlerini, direnişleri, gerilla hareketleriyle
iktidarların çatışmalarını ya da barış süreçlerini, sokaktaki insanın dünyasını anlatırken
yaşadıkları, bir kişinin yaşamına kolayca
sığabilecek gibi değil. Onda olağan bir yaşam
büyük bir serüvene dönüşebiliyor. Dünyanın
Sokakları, benzeri az bulunur bir serüven ve
gezi kitabı.
“Bir hareketlilik olmadığında, bir süre durduğumda,
‘Korsanlara yakışmaz uzun
Nisan 2010, 352 s., 25 TL
süre bir yerde durmak,’ deyip
hemen
bir yere gidiyorum.”
– Metin Yeğin
D.H. Lawrence
İtalya’da Alacakaranlık
Çağdaş dünya edebiyatının büyük gerçekçi
döneminden modernizme geçiş sürecindeki
en önemli yazarı olan D.H. Lawrence, 1912
Mayısı’nda yeni tanıştığı Frieda ile önce
Almanya’ya, oradan da Alpleri geçerek
İtalya’ya gitti, kırları ve kentleri dolaştı.
İtalya’da Alacakaranlık bu yolculuğun kitabı.
Kitap, Lawrence’ın bu yolculuk sırasında
tanıştığı insanlar, doğa-insan-kültür ilişkileri
üstüne çarpıcı saptamaların yanı sıra, insanın
yazgısı ve tarihi üstüne yoğun düşünceler
içeriyor.
İngilizceden çeviren Eda Dedebaş
Ekim 2009, 211 s., 16 TL
39
Ahmet Haşim
Paris, Frankfurt... yahut Hiç!
Ahmet Haşim, hem şair,
hem de gezgin, dahası
gezilerini yazıya dökmeyi
seven bir gezgin olarak
çıkar karşımıza.
Ahmet Haşim, hem şair hem de gezgin;
dahası gezilerini yazıya dökmeyi seven bir
gezgin olarak da çıkıyor karşımıza. Çıktığı üç
Avrupa gezisini kaleme alan şair, gezilerinden
ilk ikisini 1928 ve 1929 yıllarında Paris’e, son
gezisini ise 1932 yılında Frankfurt’a yapmış.
Bu üç geziye ait tüm yazılar ilk kez bir arada.
Ahmet Haşim’in Avrupası, gezi kitaplarından
ansiklopedik bilgi ve öneri bekleyenler için
gerçekten de “hiç”tir. Oysa bir başkasının
gözleri ve ruhu ile dolaşmak, şiirli bir
söyleyişin büyüsüne kapılarak benzersiz
ayrıntıları, küçücük duyuşları yaşamak isteyenler için paha biçilmez bir fırsattır.
Eylül 2008, 115 s., 9,5 TL
Ahmet Mithat
Berlin’de Üç Gün
Yalnızca gördüklerini ve hissettiklerini yazdığını söyleyen Ahmet Mithat,
acaba Berlin’de neler görmüş, neler
düşünmüş, neleri özellikle göz önünde
tutmuştur? Önceden düşünmediklerimizi,
tasarlamadıklarımızı kolay kolay görebilir
miyiz?
Berlin’de Üç Gün Ahmet Mithat’ın bin sayfayı
aşkın Avrupa seyahatnamesinin Berlin’i
anlatan bölümünü ilk kez Latin harfleriyle
okuyucuya sunarken, “Doğulu” bir aydının,
“Batı”yı nasıl gördüğünü, nasıl algıladığını,
dahası bugün de aynı sorun ve soruları içeren
“Batı” kurgumuzu gözler önüne seriyor.
Şubat 2009, 126 s., 10 TL
40
YAŞAM
Cihat Şener
Hayatımız Sınav
Cihat Şener alışageldiğimiz eğitimcilerden
çok farklı.
Gençlere öğüt vermek yerine yol göstermeyi, anne babaları yönlendirmek yerine
çocukların yolunu açmayı, öğretmekten
önce anlamayı, sınavlarda başarılı olmak
yerine hayatta başarılı olmayı, gerçekçi ve
anlamlı olanı seçmeyi öneriyor.
Sıra dışı bir sağduyu ve dinginlik içinde,
bir can yoldaşı ve ev içindeki en yakınımız
gibi...
Desenler Muhammet Şengöz
Haziran 2009, 175 s., 13 TL
Necati Güngör
Hayvanların Sır Dolu Dünyası
Hayvanların Sır Dolu Dünyası, insanın yanı
başındaki hayvanların ne denli bilinmezlerle
dolu dünyaları olduğunu anlatıyor. Aslında
insanın fazladan tek söz etmesine gerek
bırakmadan. Yalnızca, hayvanlar ne iseler,
onları olduğu gibi aktararak. Tam 669 bilgi.
Merak etmeden yaşanmaz.
Desenler Mustafa Delioğlu
Mayıs 2010, 88 s., 10 TL
41
Tavanarası Kİtaplığı
Cahit Irgat
Çok Yaşasın Ölüler
Tiyatro ile şiiri, hayatının anlamı kılan Cahit
Irgat, 1930’lardan 1960’lara uzanan sanat
yaşamında tanıdığı sahne, sanat, edebiyat ve
meyhane dostlarını, 1968’de Akşam gazetesinden bir yazı dizisiyle anlatmıştı: “Çok
Yaşasın Ölüler”. Çok Yaşasın Ölüler yazıları ilk
kez kitap olarak yayımlanıyor.
Yayına Hazırlayan Turgut Çeviker
Kapak Çağla Turgul
Kasım 2011, 305 s., 22 TL
Gençlİk
Jack London’ın üç öyküsünü içeren
Ateş Yakmak bizde de yayımlandığı
ilk günden bugüne, Jack London’ın
en sevilen kitaplarından oldu.
Nancy Yi Fan, Taşbağırlı Orman
kuşları ile onların cesareti ve barışı
sağlamadaki kararlılık ve becerikliliği
üstüne, on iki yaşında yazdığı
Kılıçkuş ile karşımızda.
İngilizceden çeviren Memet Fuat
Kapak Mehmet Ulusel
Mayıs 2008, 89 s., 9 TL
İngilizceden çeviren Toros Öztürk
Ağustos 2008, 206 s., 16 TL
42
Edebiyatın hayatımızdaki yeri gitgide daha vazgeçilmez
oluyor. Belki yeni zamanların kültürü içinde edebiyatın
değerlerinde aşınmalar oldu, yazarlar kimlik yitiminin
eşiğine geldi, tutumlar değişti, arkadaşlıklar bozuldu, eleştiri
anlamsızlaştı.
Neyse ki yolcularını toplayarak gelen demir vagonları,
dumanlarını savurarak çeken lokomotifin istasyona girişini
coşkuyla karşılayan bir topluluk var.
Notos, edebiyatımızın olanaklarını yüceltip yükseltmek için
yayımlanmaya başladı. Böylece edebiyatın ne işe yaradığını
sorgulamaktan vazgeçmeyenlerin sayıları gitgide artacak belli
ki. Bir delta yarattığımızda verimli bir toprağımız da olacak.
Notos edebiyat dergiciliğinin küçük bir adada bile ne denli
güzel yapılabileceğini örneklemek istiyor. Üstelik bu kez geleneksel anlayışların dışına çıkıp hayatın canlı, sıcak yüzüne
dönük durarak.
Notos’un daha önce pek az derginin gördüğü genişlikte bir
ilgi ve gerilim de yarattığını söyleyebilir miyiz? Böyle olması,
hayallerimizin sınırlarını genişletiyor. Sanki Notos’un yapmak
isteyip de yapamayacağı hiçbir şey olamazmış gibi.
Bu bizim hayatımızsa ve orada yıpranmadan kalmak için
bütün kurumlardan ve iktidar odaklarından bağımsız, dik
durulabileceğini gösteren bir dergi olabileceğini göstermekse
amacımız, önce kendimize inanmakla başlar her şey.
Sivil dergicilik anlayışının yolu bu başkaldırıyı hak ediyor.
43
Sahafların Elindeki En Değerli Kitaplar • Ölmeden Önce Okunması
Zorunlu 40 Kitap • Yazar olabilir miyim? • Ret Yazarları • Kirli Gerçekçilik • Edebiyatımızda Büyük Önyargılar • Yüzyılın 40 Romancısı •
Guaranì Edebiyatı
44
İyi bir kitaplık nasıl kurulur? • Türkiye’de bir Kürt edebiyatı var
mı? • Kafka • Erotik Edebiyat • Edebiyatımızda Geleceğin Ustaları
• Dostoyevski • Türk sineması Türk romanının önüne mi geçti? •
Edebiyatımızın Önünü Açacak Yollar • Yaşar Kemal
45
Bağımsız Sanat, Hoşgörüsüzlük ve Telif Hakları • Yüzyılın 40
Öykücüsü • Hayvan Hakları • J.D. Salinger • E-kitap • Çağdaş
Türk şiirinin bir kanonu var mı? • William Faulkner • Çağdaş Türk
Edebiyatında En İyi 40 Şey • Editörlük Zor Zanaat
46
Oğuz Atay • Yeraltı Edebiyatı • İhsan Oktay Anar • Latin Amerika
Edebiyatı • 100 Temel Eser • Tomris Uyar • Popüler edebiyat nedir, ne
değildir? • Yusuf Atılgan • Ütopya ve Distopya
47
T 0212 243 49 07
F 0212 252 38 05
E [email protected]
Milton Glaser
www.notoskitap.com
facebook.com/NotosKitap
twitter.com/NotosKitap
www.notosoloji.com
facebook.com/Notosoloji
twitter.com/Notosoloji

Benzer belgeler

2010 yılında kitapları ilk defa Can Yayınları listesinde yer alan

2010 yılında kitapları ilk defa Can Yayınları listesinde yer alan Öldüren Şehir bir “çağdaş İstanbul” romanı... Ömer Ayhan görselliğin pek çok boyutunu romanın gereçleri olarak kullanıyor. Kült televizyon dizisi Ex-Files’ın iki kahramanı Mulder ve Scully’nin İsta...

Detaylı