Taşkın Direktifi`nin Uygulanması için Ulusal Uygulama Planı

Transkript

Taşkın Direktifi`nin Uygulanması için Ulusal Uygulama Planı
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye
Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir.
Taşkın Direktifi’nin Uygulanması için
Ulusal Uygulama Planı Taslağı
“Taşkın Direktifinin Uygulanması
Geliştirilmesi” AB Eşleştirme Projesi
TR 10 IB EN 01
için
Kapasitenin
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye
Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir.
Proje Ortakları
•
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM)
Türkiye Cumhuriyeti
Söğütözü Cad. No: 14/E
Beştepe / ANKARA
•
Ekoloji, Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Bakanlığı
Fransa
Grande Arche, Tour Pascal A et B
92055 La Défense
•
Uluslararası Su Ofisi
Fransa
21 Rue de Madrid
75008 Paris
•
Ulusal Romanya Suları İdaresi
Romanya
Ion Campineanu 11
Sector 1, Bucharest
•
Ulusal Hidroloji ve Su Yönetimi Enstitüsü
Romanya
Bucuresti-Ploiesti 97
Sector 1, Bucharest
Bu Ulusal Uygulama Planı, eşleştirme projesi kapsamında hazırlanmış olan taslak bir
belgedir. Fransa, Romanya ve Türkiye’den uzmanlar arasında gerçekleştirilen bilgi
alışverişlerine dayanarak hazırlanmıştır. Ancak bu Planın, hala devam etmekte olan
Taşkın Direktifinin uygulanması için bir adım olarak düşünülmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, bu belgenin sonuçları nihai çıktı niteliği taşımamaktadır.
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye
Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir.
Taşkın Direktifi’nin Uygulanması
için Ulusal Uygulama Planı
“Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin
Geliştirilmesi” AB Eşleştirme Projesi
TR 10 IB EN 01
Bu belge Avrupa Birliği’nin desteğiyle hazırlanmıştır.
Bu belgenin içeriğinden yalnızca Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ve Romanya arasında yürütülen
eşleştirme
projesi
ortakları
sorumlu
olup,
hiçbir
şekilde
Avrupa
Birliği’nin
görüşlerini
yansıtmamaktadır.
Aralık 2014
İÇİNDEKİLER
YÖNETİCİ ÖZETİ ......................................................................................................................................... 1
ÖNSÖZ ......................................................................................................................................................... 4
TÜRKİYE’DEKİ TAŞKIN RİSKİNE GİRİŞ VE TAŞKIN DİREKTİFİNDE YER ALAN RİSKLE
1.
MÜCADELE YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN KISA BİLGİLER ........................................................................... 5
1.1.
1.2.
1.3.
1.4.
TAŞKIN DİREKTİFİ’NE İLİŞKİN GENEL BİLGİLER.................................................................................. 5
TÜRKİYE'DEKİ TAŞKINLAR .............................................................................................................. 6
TÜRKİYE'DE TAŞKIN DİREKTİFİ...................................................................................................... 10
MEVCUT YASAL VE KURUMSAL YAPIYA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER ...................................................... 11
TAŞKIN YÖNETİMİ İÇİN EYLEME YÖNELİK ÖNERİLEN İLKELER VE MAKSATLAR ................. 13
2.
2.1.
TAŞKIN YÖNETİMİNİN GENEL İLKELERİ ........................................................................................... 13
TEMEL MAKSATLAR ..................................................................................................................... 14
2.2.
2.3.
TEMEL HEDEFLER ....................................................................................................................... 15
TEMEL HEDEF 1: TAŞKIN YÖNETİMİ İLE İLGİLİ YÖNETİŞİMİN GELİŞTİRİLMESİ VE İYİLEŞTİRİLMESİ ............ 15
2.3.1.
2.3.2.
TEMEL HEDEF 2: TAŞKINA MEYİLLİ ALANLARDAKİ TÜM VARLIKLARIN ETKİLENEBİLİRLİĞİNİ AZALTARAK
TAŞKINLARIN OLUMSUZ ETKİLERİNİN AZALTILMASI ........................................................................................ 21
2.3.3.
TEMEL HEDEF 3: FARKINDALIĞIN ARTIRILMASI ............................................................................... 23
TEMEL HEDEF 4: BİLGİNİN GELİŞTİRİLMESİ .................................................................................... 25
2.3.4.
3.
TRYP HAZIRLANMASI İÇİN ROLLERİN VE SORUMLULUKLARIN PAYLAŞILMASINI
KAPSAYAN YÖNETİŞİM ........................................................................................................................... 27
3.1.
3.2.
3.3.
3.4.
İYİ İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ ................................................................................................................ 27
SU YÖNETİŞİMİ VE TAŞKIN YÖNETİŞİMİ .......................................................................................... 27
DEĞİŞİKLİĞE İLİŞKİN SENARYOLAR ................................................................................................ 28
SEÇENEKLERİN MUKAYESESİ ....................................................................................................... 34
4.
25 HAVZADA TRYP’LERİNİN VE ULUSAL UYGULAMA PLANININ HAZIRLANMASI İÇİN
ÖNERİLEN YOL HARİTASI ....................................................................................................................... 36
4.1.
4.2.
4.3.
4.3.1.
4.3.2.
4.4.
DİĞER POLİTİKALARLA UYUMLU OLARAK TÜRKİYE'DE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİMİ PLANLAMASI ................ 36
BATI KARADENİZ HAVZASINDA TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANI OLUŞTURULURKEN EDİNİLEN TECRÜBELER38
25 HAVZADA TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASI İÇİN YOL HARİTASI ........................ 45
TÜRKİYE’DE TRYP’LERİN HAZIRLANMASINA İLİŞKİN GENEL TAKVİM.................................................. 45
TRYP’NİN HAZIRLANMASI İÇİN GEREKLİ AŞAMALAR........................................................................ 45
ULUSAL UYGULAMA PLANI İÇİN EYLEM PLANI ................................................................................. 48
5.
TAŞKIN DİREKTİFİNİN AKTARILMASI VE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARININ
HAZIRLANMASINA İLİŞKİN UYUMLULUK MALİYETİ DEĞERLENDİRMESİ ......................................... 51
5.1.
5.1.1.
5.1.2.
5.2.
5.2.1.
5.2.2.
YAPILAN DEĞERLENDİRMENİN VE KULLANILAN METODOLOJİNİN KAPSAMI ......................................... 51
DEĞERLENDİRMENİN KAPSAMI ..................................................................................................... 51
KULLANILAN METODOLOJİNİN ANA HATLARI.................................................................. 52
TÜRKİYE’DEKİ 3 HAVZADA BİRİM FİYATA İLİŞKİN MEVCUT VERİLER ................................................... 53
PİLOT HAVZA: BATI KARADENİZ .................................................................................................... 54
YEŞİLIRMAK VE ANTALYA HAVZALARINDA HİZMET ALIMI YOLUYLA GERÇEKLEŞTİRİLEN ÇALIŞMALAR .... 55
5.2.3.
MODELLEME BİRİM FİYATI VE KM BAŞINA HARİTALAMA BİRİM FİYATININ
KARŞILAŞTIRILMASI ................................................................................................................................ 57
5.3.
ÜÇ HAVZAYA DAYANARAK BÜTÜN TÜRKİYE İÇİN TRYP’LERİN HAZIRLANMA MALİYETİNİN TAHMİN
EDİLMESİ 58
ÜÇ HAVZAYA İLİŞKİN DEĞERLERİN DİĞER HAVZALAR İÇİN GEÇERLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ........ 58
5.3.1.
5.3.2.
GENELLEME METOTLARI KULLANARAK TÜRKİYE İÇİN MALİYET ARALIĞININ
BELİRLENMESİ ......................................................................................................................................... 60
5.4.
5.5.
ULUSAL DÜZEYDE DİKKATE ALINACAK EK MALİYETLER ................................................................... 62
ÇIKARILAN DERSLER VE MALİYETİN İLERİDE DAHA İYİ DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN TAVSİYELER .............. 63
i
ŞEKİLLER
Şekil 1: Taşkın Direktifi Planlama Döngüsü............................................................... 6
Şekil 2: Her bir havzada kaydedilen taşkın olayı ve konumu, 1955-2008. ........... 7
Şekil 3: Taşkınların etkilerinin yıllara göre dağılımı, 1955-2012............................. 8
Şekil 4: 1955-1969, 1970-1997, 1998-2012 Dönemlerinde Yaşanan Taşkınlar
ve Can Kayıpları............................................................................................................. 9
Şekil 5: Hasar maliyeti ve can kaybı bakımından Türkiye’deki en kritik yıllar,
1955-2010 ..................................................................................................................... 10
Şekil 6: Türkiye’deki taşkın yönetiminin kurumsal şeması (2014) ....................... 12
Şekil 7: Taşkın politikasının unsurları ....................................................................... 13
Şekil 8: Türkiye'de Taşkın politikası için önerilen ilkeler ........................................ 14
Şekil 9: Temel Hedefler ve İlgili Operasyonel Hedefleri ........................................ 15
Şekil 10: Önerilen senaryoların özet şeması ........................................................... 29
Şekil 11: Senaryo 1 kapsamındaki kurumsal yapılanma şeması ......................... 30
Şekil 12: Senaryo 2 için kurumsal organizasyon şeması ...................................... 31
Şekil 13: Senaryo 3 kapsamındaki kurumsal yapılanma ....................................... 33
Şekil 14: TD ve SÇD uygulamasının senkronizasyonuna genel bakış ............... 36
Şekil 15: TRYP Hazırlanma Takvimi......................................................................... 45
Şekil 16: Taşkın Direktifinin uygulama aşamaları ve Üye Ülkelerin uyması
gereken son teslim tarihleri ........................................................................................ 46
Şekil 17: Maliyet değerlendirmesi yapılırken izlenilen aşamalar .......................... 52
Şekil 18: Her bir gösterge için ulusal düzeyde TRYP’lerin hazırlanması için
maliyetlerin özeti .......................................................................................................... 61
Şekil 19: Ulusal düzeydeki destekleyici faaliyetlerin maliyetinin özeti ................. 63
TABLOLAR
Tablo 1: Taşkın politikasının izlenmesi için göstergeler .................................... 18
Tablo 2: Bilgilendirme ve katılıma ilişkin eylemler ............................................ 24
Tablo 3: Her senaryo için Artılar/Eksileri gösteren kıyaslama tablosu ............. 34
Tablo 4: Batı Karadeniz pilot havzasından elde edilen tecrübelere ilişkin
tavsiyeler .......................................................................................................... 40
Tablo 5: Göz önünde bulundurulan maliyet kalemi türleri ................................. 54
Tablo 6: Batı Karadeniz pilot havzasına ilişkin maliyet tahmini......................... 55
Tablo 7: İki havzadaki ihale tutarlarına ilişkin bilgiler ........................................ 56
Tablo 8: Değerlendirmede dikkate alınan maliyet kalemleri ve ilgili değerler (2,5
yıl) .................................................................................................................... 56
Tablo 9: Bir havzada taşkın direktifinin üç aşamasının uygulanma maliyetine
ilişkin kullanılan yüzdeler .................................................................................. 57
Tablo 10: Havzaların karakteristiklerinin belirlenmesi için kullanılan bilgiler ..... 58
Tablo 11: 3 havzanın göstergeleri ve bütün Türkiye ile kıyaslamasını gösteren
özet tablo .......................................................................................................... 59
Tablo 12: Havzaların özelliklerine ilişkin göstergeleri kullanarak bütün Türkiye
için yapılan genelleme sonucu elde edilen maliyetler ....................................... 61
ii
KISALTMALAR
Kısaltmalar
Açıklaması
AB
AFAD
BİD
CLC
ÇEM
ÇŞB
DİD
DKMP
DSİ
GTHB
HGK
HYH
İB
KB
MEB
MGM
MTA
NHYP
OGM
OSİB
SÇD
SUEN
SYGM
SYKK
TD
TKGM
TRÖD
TRYP
Avrupa Birliği
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı
Bilgi İşlem Dairesi (Bakanlık)
Corine Arazi Örtüsü
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Dış İlişkiler Dairesi
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
Devlet Su İşleri
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Harita Genel Komutanlığı
Havza Yönetim Heyeti
İçişleri Bakanlığı
Kalkınma Bakanlığı
Milli Eğitim Bakanlığı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü
Maden Tetkik Arama
Nehir Havzası Yönetim Planı
Orman Genel Müdürlüğü
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Su Çerçeve Direktifi
Su Enstitüsü
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu
Taşkın Direktifi
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü
Taşkın Riski ön Değerlendirmesi
Taşkın Riski Yönetim Planı
iii
iv
YÖNETİCİ ÖZETİ
Taşkın Direktifi Ulusal Uygulama Planı Türkiye için taşkın politikası alanındaki
hedeflerine ulaşılması bakımından önemli bir araçtır. Bu Plan TR 10 IB EN 01 ‘Taşkın
Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi’ AB Eşleştirme Projesi
kapsamında hazırlanmıştır. Fransız, Romanyalı ve Türk uzmanlar arasında 2,5 yıllık
proje süresi kapsamında gerçekleştirilen bilgi alışverişlerine dayanarak hazırlanan bu
belge projenin temel çıktılarından biridir.
Genellikle ‘Taşkın Direktifi’ olarak bahsedilen 2007/60/EC referanslı ‘Taşkın Risklerinin
Değerlendirilmesi Ve Yönetilmesine İlişkin AB Direktifi 23 Ekim 2007’de kabul
edilmiştir. Taşkın Direktifinin maksatları:
o
o
o
Toplulukta meydana gelen taşkınların insan sağlığı, çevre ve ekonomik
faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması maksadıyla taşkın
risklerinin değerlendirilmesi ve yönetilmesi için çerçeve oluşturmak,
Taşkın riskinin değerlendirilebilmesi maksadıyla taşkın tehlike ve risk
haritalarının hazırlanmasına ilişkin prosedürleri belirlemek,
Taşkın riski yönetim planlarında, taşkın tahmini ve erken uyarı sistemleri dahil
olmak üzere önleme, koruma, hazırlıklı olma gibi taşkın yönetimiyle ilgili bütün
alanlara, havzaların ya da alt havzaların karakteristik özelliklerini de dikkate
alarak yer vermektir.
Taşkın Direktifi, potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların belirlenmesini takiben her
bir nehir havzası (25) düzeyinde koordine edilecek olan Taşkın Riski Yönetim
Planlarının hazırlanmasını gerektirmektedir.
Türkiye’de sebep olduğu can kabı ve ekonomik hasar bakımından, doğal afetler
arasında taşkınlar depremlerden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Mevcut verilere
göre taşkınlar her yıl yaklaşık 100 milyon $’lık ekonomik kayba yol açmaktadır.
Taşkın olaylarının meydana gelişindeki değişimler ve özellikle de Türkiye’deki nüfus,
hasar maliyeti ve ekonomik gelişme üzerindeki etkileri incelendiğinde, taşkın koruma
projeleri sayesinde taşkınlar neticesinde meydana gelen can kaybı sayısında önemli
azalma olduğu görülmektedir. Ancak, ekonomik gelişmelerin sonucu olarak taşkın riski
alanlarındaki ekonomik değer taşıyan varlıkların sayısı arttığından dolayı ekonomik
kayıplarda artış meydana gelmiştir.
Bu sebeple, taşkın yönetimi yaklaşımının değiştirilmesi gereklidir. Çünkü gerçekten de,
sadece koruma ve taşkından korunmaya dayalı taşkın yönetimi yaklaşımı yeterli
değildir. Taşkın yönetimi politikasının aynı zamanda taşkın riskinin önlenmesi ve kriz
yönetimi konularını da içermesi gerekmektedir. Ayrıca, fırtına ve şiddetli yağışlarda
meydana gelmesi beklenen artış gibi iklim değişikliğine ilişkin tahminlerin de dikkate
alınması gereklidir.
Eksiksiz ve etkili bir taşkın yönetimi politikasının geliştirilebilmesi için ilk etapta
stratejilerin ve özellikle de taşkın yönetimi hedeflerinin açık bir şekilde belirlenmesi
gereklidir. Bu stratejiye dayalı olarak, tedbirler programı yoluyla havza bazında taşkın
riski yönetim planlarının hazırlanması mümkün olacaktır.
Taşkın Direktifi gerekliliklerine mümkün olduğunca yakın uygulamaların
gerçekleştirilmesi, özellikle de Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasına
odaklanılacak olunursa temel boşlukların ve potansiyel iyileştirmelerin belirlenmesi
maksadıyla mevcut yasal ve kurumsal yapının analizinin yapılması gerekmektedir.
1
Mevcut durumda Türkiye’de taşkın öncesi, esnası ve sonrası taşkın yönetimi alanında
görev yapan oldukça fazla kurum ve kuruluş bulunmaktadır. Bu kurumların görevleri
arasında koruma çalışmaları ve nehir yönetimi, arazi kullanımı politikaları, sivil
savunma, afet ve acil durum müdahalesi, arazi yönetimi, risk yönetimi, hidrometeoroloji
gibi alanlar bulunmaktadır.
Kurumsal yapılanmaya bakıldığında oldukça çeşitli ilgili kurum olmasına rağmen, son
yıllarda yapılanmaya ilişkin önemli gelişmeler kaydedildiği görülmektedir. Nehir havzası
kurumları ve yönetim planları mevcut düzenleyici belgelerde (havza yönetim
heyetlerinin teşekkülü, görevleri, çalışma usul ve esasları hakkındaki 28681 sayılı ve
18/06/2013 tarihli resmi gazetede yayımlanan tebliğ) olgun bir düzeye ulaşmıştır. Bu
gelişmeye ek olarak, taşkınla ilgili kurumların oluşturulması gerekmektedir. Çünkü
taşkın yönetimi ve taşkın yönetim planlarının hazırlanmasına ilişkin taslak yönetmelik
ve Havza Yönetim Heyetleri revize taslak yönetmeliğinde Havza Yönetim Heyetleri ve
Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu gibi mevcut kurumlara taşkınla ilgili yeni yetkiler
verilmektedir.
Yine de, TD uygulaması için yönetişim düzeyinin güçlendirilmesi gereklidir. Bunun
sağlanabilmesi için de, farklı uygulama düzeylerinde (ulusal, havza, il…)
gerçekleştirilen çalışmaların belirlenmesine ve aynı zamanda paydaşların katılımın
sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç vardır.
Son olarak da, 25 havzada Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanması için görev ve
sorumlulukların belirlenmesi, havza düzeyindeki kapasitelerin geliştirilmesini
gerekmektedir. Bu sebeple, bu Ulusal Uygulama Planında uzun vadede Nehir Havzası
Otoritelerinin oluşturulmasına ilişkin tavsiyelerde bulunulmaktadır.
Yasal bakımdan, Türkiye ’de hala taşkın konusundaki düzenlemelere ilişkin kapsamlı
bir yasal temelin oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Su Kanunu taslağı hazırlanmış olup
onaylanması beklenmektedir. Yasal ve Kurumsal Boşluk Analizi Raporunda da
belirtildiği gibi, bu taslak kanun taşkın konusunu da içermesi nedeniyle kabul edilebilir.
Diğer bir çözüm de, Taşkın Direktifi hükümlerine yer verilmesi maksadıyla taşkın
yönetimi ve taşkın yönetimi planlarına ilişkin taslak yönetmelikte olduğu gibi, bu
kanunun ikincil mevzuat belgeleriyle detaylandırılması olabilir. Eğer kabul edilirse bu
ikincil mevzuat belgesiyle uyumluluğun sağlandığı söylenebilir.
Taşkın Riski Yönetim Planlarının su, arazi kullanımı ve diğer politikalarla koordine
edilmesi gereklidir. Bu koordinasyonun özellikle 6 yıllık bir planlama döngüsüne sahip
olması, kamuoyu ve paydaş katılımı konusunda TD ile benzer bir yaklaşıma sahip olan
Su Çerçeve Direktifi ile sağlanması gerekmektedir.
Aday ülke olarak, Türkiye Su Çerçeve Direktifi ve Taşkın Direktifine ilişkin olarak
özellikle zaman çizelgesi bakımından AB uygulamalarıyla tam uyumlu değildir. Mevcut
durumda Nehir Havzası Yönetim Planlarının ve Taşkın Riski Yönetim Planlarının
hazırlanmasının 2021-2023 yılları arasında tamamlanması öngörülmektedir.
2021 yılında, Üye Ülkeler üçüncü Nehir Havzası Yönetim Planlarını ve ikinci Taşkın
Riski Yönetim Planlarını hazırlamış olacaklar. Dolayısıyla, bu tarihten itibaren SÇD ve
TD için takvimlerin ve resmi uygulama aşamalarının Avrupa Birliği Üye Ülkelerinde
olduğu gibi senkronize edilmesi tavsiye edilmektedir.
Ulusal Uygulama Planında ayrıca, TRYP’lerde yer alacak olan hedefler de
belirlenmektedir. Bu hedeflerden bazıları yasal düzenlemeler ve yapısal olmayan
tedbirlerle ilgiliyken diğerleri de yerel projeler ve yapısal tedbirlerle ilgilidir. Dolayısıyla
2
TRYP’lerin hazırlanması ve uygulanması hem ulusal hem de havza düzeyinde
gerçekleştirilecek olan faaliyetlere dayanmaktadır. Bu sebeple de, Ulusal Uygulama
Planında; yönetmeliklerin, metodolojilerin, çalışmaların ve çerçevelerin ulusal düzeyde
hazırlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Aksi halde arazi kullanımı politikaları, sigorta
sisteminin iyileştirilmesi, taşkın tahmini ve erken uyarı sistemi, su bilgi sistemi gibi
hedeflerin TRYP’ler kapsamında uygulanabilmesi için gerekli temel oluşturulmamış
olacaktır.
Ulusal Uygulama Planında havza düzeyinde TRYP’lerde yer alacak olan bütün
hedeflerin belirlenmesi için gerekli çerçevenin oluşturulması maksadıyla belirlenecek
olan ulusal eylemlere ilişkin de bir yol haritası önerisinde bulunulmaktadır. Bu yol
haritası dört temel maksadın her biri için ilgili eylemlerin listesi, potansiyel son tarihleri
ve görevin kimin tarafından yerine getirileceği gibi somut bilgiler içermektedir.
Son olarak da, bu Planda, ileride Taşkın Direktifiyle uyumun sağlanmasına ilişkin
maliyet tahmininde bulunulmaktadır. Ulusal düzeydeki tahminler ve bazı havzalara
ilişkin mevcut bilgilere dayalı olarak bütün Türkiye için yapılan genellemenin belirsizlik
payı bulunmaktadır. Yine de, bu çalışma kapsamında yapılan tahminlerle Türkiye’deki
25 havza için TRYP’lerin hazırlanması ve ulusal düzeydeki gerekli destekleyici
faaliyetlerin yerine getirilmesine ilişkin maliyet aralığına yönelik ön bilgiler
sunulmaktadır.
Türkiye’deki her nehir havzasında yürütülmesi gerektiği tahmin edilen faaliyetlerin
kapsamının gerçekte uygulanması gerekebilecek çalışmalara yaklaştırılabilmesi
maksadıyla uygun göstergelerin kullanılması sayesinde, gerçekleştirilen çeşitli
hesaplamalar, ileride TRYP’lerin hazırlanması için gerekli olacak olan maliyetin daha iyi
tahmin edilmesinin mümkün olduğunu göstermiştir. Bu, özellikle ileride teknik destek ya
da hizmet alımı yöntemlerinin kullanılması durumunda ayrıca önemli olacaktır.
TRYP’lerin hazırlanması için tahmin edilen maliyetin Türkiye’deki su alanındaki genel
bütçeyle kıyaslandığında çok az olduğunun vurgulanması gerekmektedir. Ancak, uygun
maliyetli tedbirler belirlenmesi ve dolayısıyla da, yapısal tedbirlere ilişkin önemli
yatırımların karar alma sürecinde temel teşkil edeceğinden dolayı, Taşkın Riski
Yönetim Planlarının öneminin azımsanmaması gerekmektedir.
3
ÖNSÖZ
Taşkın Direktifinin (TD) Uygulanması için Ulusal Uygulama Planı, (AB Üyesi olan veya
olmayan) ülkenin nüfus, ekonomik faaliyetler, çevre ve kültürel miras gibi toplamı
sürdürülebilir kalkınmayı sağlayan ana hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayan önemli
bir araçtır. Bu belge, "Taşkın Direktifinin uygulanması için kapasitenin geliştirilmesi,"
(TR 10 IB EN 01) Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi çerçevesinde hazırlanmıştır. Üye
Devletler Fransa, Romanya'dan uzmanlar ve Türk uzmanları arasındaki etkileşime
dayalı olarak hazırlanmış olan bu belge, 2,5 yıllık projenin temel sonuçlarından biridir.
Belgede ilk olarak Avrupa'daki Taşkın Direktifi kapsamı ve Türkiye'de taşkın konusuyla
ilgili mevcut durum ve uygulamalar yer almaktadır. İkinci bölümde Taşkın politikasını
oluşturan unsurlar; ilkeler; uygulanması için takip edilen hedefler ve ayrıntılı maksat
sunulmaktadır. Üçüncü bölümde Taşkın Direktifinin uygulanmasında yönetişim için
gerekli organizasyon sunulmaktadır. Belgenin son iki bölümünde ise, gerekli eylemler
uygulamaya ilişkin yol haritası ve aktarımla ilgili maliyetler olarak yeniden
gruplandırılmakta ve Taşkın Riski yönetim Planları sunulmaktadır.
4
1. TÜRKİYE’DEKİ TAŞKIN RİSKİNE GİRİŞ VE TAŞKIN DİREKTİFİNDE YER
ALAN RİSKLE MÜCADELE YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN KISA BİLGİLER
1.1.
Taşkın Direktifi’ne İlişkin Genel Bilgiler
Bir doğa olayı olan taşkınlar can kayıplarına ve insanların yaşadıkları yeri terk
etmelerine sebep olma, çevreye ve ekonomik kalkınmaya ciddi zarar verme ve
topluluğun ekonomik faaliyetlerini zayıflatma potansiyeline sahiptir. Genellikle Taşkın
Direktifi olarak söz edilen Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetimine ilişkin AB
Direktifi [2007/60/EC] 23 Ekim 2007 tarihinde kabul edilmiştir. Maksadı taşkınların
insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerinde oluşturduğu riskleri
azaltmak ve yönetmektir. Direktifin yaklaşımı, altı yıllık bir planlama döngüsüne
dayanmaktadır. Taşkın Direktifinin geliştirilmesi 2002 yılında Orta Avrupa'yı vuran
büyük ve yıkıcı taşkınlar sonrasında gündeme gelmiş Taşkın riskini azaltmak ve iklim
değişikliğinin bir sonucu olarak taşkın riskinde gelecekte meydana gelecek değişiklikleri
dikkate almak gibi temel bir amaçla yürürlüğe girmiştir. TD karada yer alan varlıkların
taşkınlar yoluyla gelen suların teşkil ettiği tehlikelerden korumasına odaklanmakta olup,
bu özelliği bakımından bir kaynak olarak suyun korunması ile ilgili olan SÇD'den
farklıdır.
TD Üye Devletlerde üç aşamada uygulanmaktadır. İlk aşamada, AB Üyesi Devletlerin
taşkın riskinin mevcut olduğu ya da bir taşkın olayının yaşanabileceğinin düşünüldüğü
alanları (Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar olarak adlandırılan) belirlemek
maksadıyla 22 Aralık 2011 tarihine kadar nehir havzaları ve kıyı bölgeleri için Taşkın
Riski Ön Değerlendirmesini (TRÖD) tamamlamış olmaları gerekmektedir. Taşkın riski,
Taşkın Direktifinde yer alan önemli bir kavramıdır. Taşkın riski, taşkının meydana
gelme olasılığı ve sonuçlarının bir kombinasyonudur.
İkinci aşamada, Üye Devletlerin, belirlenmiş olan Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan
Alanlar için 22 Aralık 2013 tarihine kadar taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarını
hazırlamaları gerekmektedir. Bu haritaların, taşkın olayının ekstrem durum olarak
değerlendirilebileceği alanlar dahil, meydana gelme olasılığı yüksek (tercihe bağlı),
orta ve düşük taşkınlara meyilli olan alanları göstermesi gerekir. Haritaların aynı
zamanda öngörülen taşkın yayılım alanı, su derinliği ve mümkünse akış hızı (taşkın
tehlike haritaları) ve taşkından etkilenebilecek ekonomik faaliyetler, risk altındaki kişi
sayısı ve taşkının yol açacağı çevresel zararlara (taşkın risk haritaları) ilişkin detaylı
bilgileri içermesi gerekmektedir.
TD’nin üçüncü aşamasında ise, Üye Devletlerin 22 Aralık 2015 tarihine kadar havza
düzeyinde Taşkın Riski Yönetim Planlarını (TRYP) hazırlamaları gerekmektedir.
Böylelikle bu süreç, Su Çerçeve Direktifinin Nehir Havzası Yönetim Planları döngüsüyle
uyumlaştırılacaktır. Taşkın Riski Yönetim Planları, önleme, koruma ve hazırlıklı olmaya
odaklanmakta, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda taşkın riskinin
yönetilmesi için hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için alınacak öncelikli tedbirleri
belirlemektedir.
Üye Devletler, üçüncü ülkeler dahil olmak üzere, ortak nehir havzalarında, taşkın riski
yönetimi uygulamalarını koordine etmeli ve komşu ülkelerde taşkın riskini artıracak
nitelikte tedbirler uygulamamalıdır. Üye Devletler ayrıca, iklim değişikliğinin yanı sıra,
TD'de taşkın risk yönetimi döngüsünde ele alınan sürdürülebilir arazi kullanımı
uygulamaları ve iklim değişikliği dahil olmak üzere, uzun vadeli gelişmeleri de göz
önünde bulundurmalıdır. Hazırlanan tüm değerlendirmelerin, haritaların ve planların
kamu erişimine açık olması ve Üye Devletlerin TRYP'lerin hazırlanmasında ilgili
tarafların aktif katılımını teşvik etmeleri gereklidir.
5
Özetlemek gerekirse TD aşağıdaki faaliyetlerin gerçekleştirilmesi maksadıyla
tasarlanmıştır :
• Avrupa Topluluğunda taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve
ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz sonuçlarının azaltılması maksadıyla
taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetilmesi için bir çerçeve oluşturmak,
• Taşkın riskinin belirlenmesi maksadıyla taşkın tehlike haritaları ve taşkın risk
haritalarının üretilmesi için bir süreç oluşturmak,
• Taşkın riski yönetim planlarında taşkın tahmini ve erken uyarı sistemleri dahil
olmak üzere önleme, koruma ve hazırlıklı olma ilkelerine odaklanarak, nehir
havzasının ya da alt havzanın kendine özgü özelliklerinin dikkate alınmasıyla
taşkın riski yönetiminin bütün boyutlarını kapsamak .
TD’nin planlama döngüsü Şekil 1'de gösterilmiştir. TD planlama döngüsü SÇD'nin
döngüsü ile uyumlu hale getirilmiştir ve iki Direktifin koordinasyon halinde uygulanması
gereklidir. 2014 Aralık ayı itibariyle, ilk Taşkın Riski Yönetim Planlarının hala
hazırlanmamış olduğu ve bu nedenle de, Üye Devletlerin hala TD ve SÇD arasındaki
sinerjilerden nasıl yararlanabileceği konusunda bir öğrenme sürecinden geçtiklerinin
unutulmaması gerekmektedir.
Şekil 1: Taşkın Direktifi Planlama Döngüsü
1.2.
Türkiye'deki Taşkınlar
Türkiye'de kayıplara sebep olma bakımından taşkınlar doğal afetler arasında
depremlerden sonra ikinci sırada gelmektedir. Taşkınlar genellikle ilkbahar ve yaz
aylarında meydana gelmekte ve taşkınlardan en fazla etkilenen bölgeler Karadeniz,
Akdeniz ve Batı Anadolu bölgeleri olmaktadır.
Taşkın bölgedeki iklim değişikliği, jeoteknik ve topografik özelliklere göre meydana
gelen tabii bir olaydır. Bu olayın bir afete ya da probleme dönüşmesi ise beşeri
faaliyetlerin sonucudur. Taşkın alanlarında önceden herhangi bir tedbir almadan
6
gerçekleştirilen kontrolsüz şehircilik faaliyetleri dünyanın her yerinde taşkın afetlerinin
en önemli sebeplerinden biridir.
Bu çerçevede, Türkiye’nin taşkın riskine hassasiyetinin mertebesini, tabii etkenler
olarak nitelenebilecek coğrafi, iklimsel ve fiziksel özellikleri ile sosyo-ekonomik gelişme
faaliyetlerinin (insan faaliyetlerinden kaynaklanan etkenler) belirlediğini ifade etmek
gerekmektedir.
İklimsel yönden Türkiye bazı mevzi istisnalar dışında yarı-kurak iklim özelliklerine
sahiptir. Ancak, bu genel özellik yağışa yönelik nitelikler de dahil olmak üzere bölgeden
bölgeye önemli farklılıklar göstermektedir. Nitekim ülkedeki yıllık ortalama yağış
miktarının 643 mm olmasına karşın, bu değer Güneydoğu bölgesinde 250 mm ye
kadar düşmekte buna karşın Karadeniz bölgesinin doğu kesimlerinde 2500 mm’ye
kadar çıkabilmektedir.
Ülkenin fiziksel nitelikleri yönünden nehir yataklarının büyüklükleri, jeolojik ve topoğrafik
nitelikleri, kullanım durumu ve şartları, toprak özellikleri ile orman örtüsü ve erozyon
şartları, mecra eğim ve uzunlukları gibi parametreler de taşkın olaylarına hassasiyetin
ölçüsünü belirleyen önemli doğal etkenler arasında yer almaktadır.
Türkiye 25 hidrolojik havzaya bölünmüş olup DSİ verilerine göre bu havzalardaki toplam
yıllık akım 186 milyar m3’tür. Bunun yaklaşık üçte biri, ülkenin doğusunda yer alan FıratDicle havzasına ait olup bunu alansal büyüklük olarak Kızılırmak ve Sakarya havzaları
izlemektedir. Ortalama yıllık su potansiyeli olarak Fırat-Dicle havzasından sonra Doğu
Karadeniz, Doğu Akdeniz ve Antalya Havzaları gelmektedir.
Tarihi taşkın olaylarına ilişkin envanter verilerine bakıldığında, taşkınların en fazla Mart,
Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayında meydana geldiği ve Karadeniz, Akdeniz ve
Batı Anadolu bölgelerinin taşkınlardan en çok etkilenen bölgeler olduğu görülmektedir.
Bu durum aynı zamanda bu bölgelerdeki topografya, bitki örtüsünün dağılımı ve
yerleşim türü ve yağış dağılımıyla da uyumludur.Aşağıdaki şekilde 1955-2012 yılları
arasında havzalarda meydana gelen taşkın olayları ve konumlarına ilişkin bilgiler yer
almaktadır.
Şekil 2: Her bir havzada kaydedilen taşkın olayı ve konumu, 1955-2008.
7
Ülkemizde taşkın, depremlerden sonra en büyük ekonomik kayıplara neden olan doğal
afettir. Mevcut veriler itibari ile taşkınlardan kaynaklanan ekonomik kayıp her yıl
yaklaşık 100 milyon $ zarara yol açmaktadır.
Aşağıdaki şekil taşkın olayı, can kaybı sayısı, taşkına maruz kalan alan ve ilgili hasar
maliyeti bakımından (Amerikan doları olarak) 1955-2012 yılları arasında Türkiye’de
meydana gelen taşkın olaylarına ilişkin özet bilgileri göstermektedir.
Şekil 3: Taşkınların etkilerinin yıllara göre dağılımı, 1955-2012
Şekil 4’te de görüldüğü üzere, 1955-1969 döneminde meydana gelen ciddi taşkın
sayısı 1052 olup 469 kişi hayatını kaybetmiştir. Diğer bir ifade ile bu dönemde
ülkemizde her bir yılda ortalama 70 adet taşkın olduğu ve her yıl ortalama 31 kişinin
taşkınlarda hayatını kaybettiği görülmektedir.
1970-1997 döneminde değerlendirilen toplam taşkın sayısı ise 610 ve toplam can kaybı
sayısı 529’dur. Diğer bir ifade ile bu dönemde her yıl ortalama 22 adet taşkın olduğu ve
yılda ortalama 19 kişinin taşkınlarda hayatını kaybettiği görülmektedir.
1955-1997 döneminde en fazla can kaybına yol açan taşkın afeti 1957 yılı Eylül ayında
Ankara’nın Hatip çayı vadisinde yaşanmış ve 185 kişinin ölümü ile sonuçlanmıştır.
8
1998-2012 döneminde değerlendirilen toplam taşkın sayısı ise 746 ve toplam can kaybı
sayısı 482’dir.
Şekil 4: 1955-1969, 1970-1997, 1998-2012 Dönemlerinde Yaşanan Taşkınlar ve Can
Kayıpları
Yukarıda iki ayrı dönemi karşılaştıran mukayeselerden yola çıkarak, akarsu
havzalarında taşkın koruma projeleri hizmete girdikçe taşkınların sebep olduğu can
kayıplarında önemli azalmalar olduğu görülmektedir. Ancak, tam tersine, ekonomik
kayıplar artmıştır. Zira ekonomik gelişmenin sonucu olarak taşkın riski taşıyan
alanlardaki ekonomik değerler de o ölçüde artmakta ve artık daha küçük frekanstaki bir
taşkın önceden daha büyük frekanslı bir taşkında yaşanandan çok daha büyük
ekonomik kayıplar oluşturabilmektedir.
Aşağıda yer alan Şekil 5’te yakın tarihte (2000 yılından beri) meydana gelmiş olan
taşkınlar sırasında her bir yıl için taşkın hasarında (dairenin boyutuyla orantılı olarak)
meydana gelen önemli artışa ve can kaybı ile arasındaki bağlantısızlığa (renkle orantılı
olarak) yer verilmektedir. Son yıllarda meydana gelen taşkın sayısında artış olmasına
rağmen, can kaybında bir artış görülmemektedir.
9
Şekil 5: Hasar maliyeti ve can kaybı bakımından Türkiye’deki en kritik yıllar, 1955-2010
Bu bölümde yapılan analizlerde taşkın karakteristiklerinin çeşitliliği ve Türkiye’deki
bölgelere nasıl yansıdığına vurgu yapılmak istenmiştir. Aynı şekilde zaman içerisinde
meydana gelen farklı eğilimlere de değinilmiştir. Bu eğilimlerden bir tanesi taşkın hasar
maliyetinde meydana gelen artıştır.
1.3.
Türkiye'de Taşkın Direktifi
Taşkın olaylarının meydana gelmesindeki değişimler ve eğilimler ve bunların özellikle
nüfus, hasar maliyeti ve Türkiye'deki ekonomik kalkınma üzerindeki sonuçları dikkate
alındığında, taşkın yönetimi yaklaşımını değiştirmek gerektiği görülmektedir. Ayrıca,
fırtına ve şiddetli yağış gibi uç olayların artma olasılığının yükseleceğinin tahmin edildiği
düşünülecek olursa, iklim değişikliği hakkındaki öngörüler de dikkate alınmalıdır.
Türkiye’de nehir havzalarında yaşanan ve önemli can ve mal kayıplarına neden olan
taşkınlar nehir havzalarında veya taşın riski alanlarına bitişik alanlarda yürütülen
kontrolsüz ve düzensiz kentleşme faaliyetleri sonucunda meydana gelmektedir.
Sadece koruma ve taşkından korunmaya dayalı ilk taşkın yönetimi yaklaşımı yeterli
değildir. Taşkın yönetimi politikası bunların yanı sıra taşkın riskini önlemeyi ve taşkın
sırasında kriz yönetimini de kapsamak zorundadır.
Ayrıca taşkından korumaya yönelik çalışmaların memba ve mansap alanlarının yanı
sıra komşu alanlarda meydana getirebileceği olası olumsuz etkilerin de göz önünde
bulundurulması gereklidir.
Sağlam ve etkin bir taşkın riski yönetim politikası geliştirmek için, öncelikle bu stratejiyi
netleştirmek ve özellikle taşkın yönetimi hedeflerini belirlemek gereklidir. Bu stratejiye
dayanarak, ilgili ölçekte bir taşkın riski yönetim planı oluşturmak ve tedbirler
programları aracılığıyla bu planı uygulamak mümkün olacaktır.
AB Taşkın Direktifi gibi iyi bir çerçeve olarak kabul edilebilecek bir belge zaten mevcut
olduğundan, Türkiye, mümkün olduğu kadar bu çerçeveyi ve özellikle de AB Taşkın
Direktifi tarafından tavsiye edilen yöntemi ve çeşitli adımları takip edebilir.
10
1.4.
Mevcut Yasal ve Kurumsal Yapıya İlişkin Genel Bilgiler
Mevcut durumda Türkiye’de taşkın öncesi, esnası ve sonrasında görev yapmakta olan
birçok kurum bulunmaktadır. Bu kurumların yetki alanları arasında koruma çalışmaları
ve nehir yönetimi, arazi kullanımı politikaları, sivil savunma, afet ve acil durum
müdahalesi, arazi yönetimi, risk yönetimi, hidro-meteoroloji yer almaktadır.
Taşkın Direktifinin yerine getirilmesi ve özellikle TRYP’nin hazırlanması için, temel
boşlukların ve potansiyel gelişmelerin belirlenmesi maksadıyla mevcut yasal ve
kurumsal yapılanmanın değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu Bağlamda, Türkiye’deki mevcut yasal ve kurumsal durumda önemli eksiklikler
olmasına rağmen taslak mevzuatlar ve düzenleyici metinler umut vaat etmektedir.
Mevcut kurumsal yapılanmaya ilişkin olarak, TRYP’lerin hazırlanmasından ve
uygulanmalarının koordinasyonundan ve izlenmesinden sorumlu olan kurum SYGM’dir.
Planlarda belirlenen tedbirlerin uygulanmasından sorumlu olan kurum ve kuruluşlar
- Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM)
- Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü
- Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM)
- Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü (ÇEM)
- Orman Genel Müdürlüğü (OGM)
- Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP)
- Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD)
- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
- Valilikler
- Yerel İdareler
- İl Özel İdareleri
Aşağıdaki şekilde bu kurumların organizasyon şemasına yer verilmektedir.
11
Şekil 6: Türkiye’deki taşkın yönetiminin kurumsal şeması (2014)
Bu kurumsal duruma bakıldığında oldukça fazla kurumun olduğu ancak geçtiğimiz
yıllarda kurumsal yapılanmaya ilişkin durumun iyileştiği görülmektedir. Nehir havzası
kurumları ve yönetim planları mevcut düzenleyici belgelerde önemli ölçüde olgun hale
gelmiştir (28681 sayılı ve 18/06/2013 tarihli resmi gazetede yayımlanan Havza Yönetim
Heyetlerinin Teşekkülü, Görevleri Çalışma Usul ve Esasları hakkındaki Tebliğ’ine
bakınız). Yine de, taşkınla ilgili kurumların hala oluşturulması gerekmektedir. Ancak bu
durum yakında çözüme kavuşacaktır. Taşkın yönetimi ve taşkın yönetim planlarına
ilişkin Taslak Yönetmelikle (Mart 2014) mevcut kurumlara taşkınla ilgili yetkiler
eklenmektedir (Havza Yönetim Heyetleri ve Su yönetimi Koordinasyon Kurulu)
Yasal bakımdan, Türkiye’de taşkın mevzuatı konusunda hala eksiksiz bir yasal temele
ihtiyaç vardır. Su Kanunu taslağı hazırlanmış olup onaylanması beklenmektedir. Diğer
bir çözüm de taşkın yönetimi ve taşkın yönetimi planlarına ilişkin taslak yönetmelikte
(Mart 2014) olduğu gibi ikincil mevzuatla detaylandırılacak olan Taşkın Direktifi
hükümlerine yer verilmesi maksadıyla 4373 sayılı ve 14/01/1943 (tadil edilmiş) taşkın
suları ve su baskınlarına karşı korunma kanununun değiştirilmesi olabilir. Eğer kabul
edilirse bu ikincil mevzuatın uyumlu olduğu düşünülebilir.
12
2. TAŞKIN YÖNETİMİ İÇİN EYLEME YÖNELİK ÖNERİLEN İLKELER VE
MAKSATLAR
Taşkın politikasının ulusal uygulaması
• Çeşitli aktörler arasında paylaşılan ilkelere dayanacak
• Net maksatları takip edecek
• Ayrıntılı hedefleri takip ederek uygulanacaktır.
Bu bölüm Şekil 7'de gösterilen 3 unsuru ele almaktadır.
Şekil 7: Taşkın politikasının unsurları
2.1.
Taşkın Yönetiminin Genel İlkeleri
Taşkın politikası Taşkın Direktifinin, daha genel anlamda da taşkınla ilgili tedbirlerin
belirleneceği ve uygulanacağı bir genel çerçeve sağlayan net ilkelere dayanacaktır.
Türkiye'de, genel ilkeler şunlardır:
-
Taşkın riski yönetimi koruma, önleme ve kriz yönetimi olmak üzere üç temel
bileşeni kapsamalıdır.
-
Taşkın riski yönetimi taşkın olayından önce, taşkın esnasında ve taşkın olayı
sonrasında ortaya çıkan konuları kapsamalıdır.
-
Taşkın riski yönetimi riskler, göstergeler ve tehlikeler konusunda sağlam
bilgilere dayanmalıdır.
-
Takın riski yönetimi Nehir havzası yönetimi hedefleri ile bütüncül olmak
zorundadır. Bu bütüncüllük mekanizmalar ve yönetmelik yoluyla veya uygun bir
kurumsal organizasyonla sağlanabilir. Sürdürülebilir Taşkın yönetiminin çoklu
tedbirleri içeren programlar ve planlar kapsamında nehir havzasında geliştirilen
çalışma temelinde entegre bir şekilde ele alınması gerekir.
-
Taşkın riski yönetiminin
dayanması gerekir.
memba
13
ve
mansap
arasındaki
dayanışmaya
-
Taşkın riski yönetimi taşkın tehlikelerinin etkilerini önlemek ve azaltmak için
kullanılan yapısal tedbirler ve etkilenebilirliğin azaltılması için yapısal olmayan
tedbirleri içeren bir dizi tedbirin belirlenmesini gerektirir. Bu tedbirler ayrıca
mümkün olduğunca yeşil altyapılar ve doğal su tutma tedbirlerinin kullanılmasını
desteklemelidir.
Şekil 8 bu ilkeleri özetlemektedir.
Şekil 8: Türkiye'de Taşkın politikası için önerilen ilkeler
2.2.
Temel Maksatlar
Taşkın yönetimi aşağıda listelenen temel maksatları takip etmek maksadıyla
uygulanmaktadır.
Temel maksatlar şunlardır:
-
-
-
İnsanların güvenliğini artırmak:
Günümüzde, taşkınlar risk bölgelerinde yaşayan insanlar için önemli bir risk
teşkil etmektedir. İnsanların güvenliğini artırmak, can kaybı veya ağır travmayı
sınırlandırmak suretiyle gerçekleştirilmektedir. Riskin tamamen ortadan
kaldırılmasının oldukça zor olduğu bilindiğinden, insanların güvenliğini arttırma
bu nedenle aynı zamanda riskle birlikte yaşamayı da öğrenmek anlamına
gelmektedir.
Hasardan kaynaklı maliyetin azaltılması:
Beşeri faaliyetler ve kentleşmeye bağlı olarak taşkın ovalarında etkilenebilecek
olan unsurların artması nedeniyle, taşkın kaynaklı zararın maliyeti sürekli
artmaktadır. Arazi kullanımının yönetimi ve koruma yatırımları ile ilgili
sürdürülebilir ve diğer uygun tedbirlerin belirlenmesi yoluyla bu maliyetlerin en
kısa sürede kontrol altına alınması gerekmektedir.
Taşkın sırasında kriz yönetimini ve sonrasındaki iyileştirme faaliyetlerini
geliştirme:
Strateji ulusal ve yerel düzeyde riski önlemeyi organize etme ve insan sağlığı,
ekonomik faaliyet, kültürel miras ve çevre üzerindeki potansiyel etkilerini
azaltmak üzere, önemli bir taşkın sonrasında, hızlı ve etkin bir harekete
geçebilme yeteneği üzerinde durmaktadır. Taşkın yönetim araçlarını
birleştirmek ve zararları en aza indirmek maksadıyla taşkın riskinin tüm
paydaşlar tarafından sahiplenilmesini sağlamak önemlidir.
14
2.3.
Temel Hedefler
Yukarıdaki ilkeler doğrultusunda ve temel maksatlara ulaşmak için, taşkın risk
yönetiminin geliştirilmesi maksadıyla dört hedef belirlenmiştir. Bu hedefler aşağıda
sunulmakta ve Şekil 9'da özetlenmektedir.
Şekil 9: Temel Hedefler ve İlgili Operasyonel Hedefleri
2.3.1. Temel Hedef 1: Taşkın Yönetimi İle İlgili Yönetişimin Geliştirilmesi ve
İyileştirilmesi
Tüm dönemlerde etkin taşkın riski yönetiminin tüm eksenlerinin uygulanması
maksadıyla ilgili tüm düzeylerde (ulusal, il, havza ve yerel) tüm paydaşlar arasında
sorumlulukların paylaşılmasını ve koordinasyonu sağlayarak, taşkın yönetimi ile ilgili
yönetişimin geliştirilmesi ve iyileştirmesini amaçlamaktadır.
Bu hedef, hem taşkın riski yönetimi alanındaki yönetişim hem de olası boşluk veya
uygulanabilirlik eksikliğine göre geliştirilecek veya iyileştirilecek mevzuat ile ilgilidir.
Operasyonel Hedef 1 Kurumsal ve Yasal Analiz
T 1'e ulaşmak için bir sonraki adıma bir temel oluşturmak üzere, ilgili tüm bakanlıklar,
kurum ve kuruluşlar arasında paylaşılacak olan kurumsal ve mevzuat analizinin
yapılması. Bu operasyonel hedef, özellikle bileşen 1 kapsamında, eşleştirme faaliyetleri
sırasında gerektiği şekilde gerçekleştirilmiştir.
15
Operasyonel Hedef 2 Direktifin Aktarılması ve Yasal Düzenleme
Taşkın Direktifi gereklerinin iç hukuka aktarılması ve diğer Direktiflerle koordinasyonun
sağlanması için, taşkın yönetimine ilişkin düzenleyici ve yasal durumun iyileştirilmesi.
Yasal durum:
Taşkın Direktifinin aktarılması için yeterli çerçevenin oluşturulması maksadıyla
aktarıma ilişkin bazı yasal hususların uygulanması gerekebilir. Gerçekten de Taşkın
Direktifinin hükümleri eğer değiştirilirse 4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına
Karsı Korunma Kanunu temel alınarak ya da Su Kanunu’nu da içeren daha geniş yasal
bir reformun parçası olarak uygulanabilir. Türkiye ya 4373 Sayılı Kanunu değiştirerek
ya da Su Kanununu kabul ederek Taslak Yönetmelik için net bir yasal temel belirlemeyi
düşünebilir.
Genel olarak, ve direktifin aktarılması konusunun da ötesinde, Türkiye aynı zamanda
taslak yasal ya da düzenleyici belgelerde taşkın ve şehircilik konuları arasında açık bir
bağlantı kurmayı düşünmelidir. Son olarak da, taşkın riskinin önlenmesi için tedbirlerin
uygulanmasına olanak sağlayacak çeşitli finansman kaynaklarının Türkiye tarafından
göz önünde bulundurulması faydalı olabilir.
Düzenleyici durum:
Taşkın yönetimi ve taşkın yönetim planlarıyla ilgili taslak yönetmelik ile Taşkın
Direktifinin büyük oranda aktarılması planlanmaktadır. Bu belgenin en kısa sürede
kabul edilmesi tavsiye edilmektedir. Kısmi uyumluluğun olduğu birkaç nokta gibi, bu
yönetmelik taslağında bazı ufak yasal boşluklar tespit edilmiştir. Ancak, bu taslak
yönetmelik ile Taşkın Direktifi arasında uyuşmazlık tespit edilmemiştir
Operasyonel Hedef 3 Kurumsal Düzenlemeler
Nehir havzası yönetimine ilişkin kurumsal düzenlemeler ile bağlantı kurarak, ilgili kurum
ve paydaşların katılımı ile ulusal, havza ve yerel düzeyde kurumsal düzenlemeleri
organize etmek.
Kutu 1:Organizasyon Bilgisi, farkındalık ve katılım?
Bilgi, farkındalık ve katılım şunlarla ilgilidir.
- Özel faaliyetler yoluyla halkın risk konusunda bilgi ve farkındalığının artırılması,
- Aynı zamanda bilgi ve farkındalığa da katkıda bulunan, TD veya ulusal planın
uygulanması için ilgili tarafların katılımı,
Ana konu olarak bilgi, farkındalık ve katılım "Temel Hedef 3" altında ele alınmaktadır.
Ancak TD’nin uygulanması ile ilgili yönetişim konuları ile güçlü bir bağlantı kurulması
gerekir.
Operasyonel Hedef 4 Su Yönetiminin Planlanması ile Koordinasyon Sağlanması
Özellikle Su Çerçeve Direktifi veya İklim değişikliğine uyum politikası olmak üzere,
ulusal ve havza düzeyinde havza yönetim politikasıyla koordinasyonun sağlanması için
kurumsal ve yasal çerçevenin geliştirilmesi.
Daha açık bir şekilde belirtecek olursak; TRYP ile NHYP arasındaki ortak noktalar
belirlenebilir.
- Doğal nehir yatağı dinamiklerinin korunması (taşkın ovalarının, sulak alanların
korunması, nehir yatağı değişikliği, katı taşınımı).
16
- İyi ekolojik durum ve taşkınların önlenmesi hedefleriyle koordineli olarak nehir yatağı
bakımı (örneğin, akışı tutma kapasitesinin artırılması maksadıyla nehirdeki bitki
örtüsünün sistematik olarak kaldırılmasının yerine ekolojik restorasyon).
- Membadaki yüzey akışı ve erozyonun kontrol edilmesi.
Operasyonel Hedef 5 TRYP'lerin Hazırlanması ve Uygulanması için Hazırlık
Yapılması
Bütün havzalar için taşkın yönetim planlarının hazırlanması üç yönetişim düzeyini de
kapsamaktadır:
- Ulusal düzeyde planların hazırlanmasının koordine edilmesi ve planların tutarlılığının
sağlanması.
- Havza (birimi) düzeyinde, ilgili havzaya ilişkin stratejik hedeflerin belirlenmesi.
- Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alan ya da alt havza düzeyinde uygulanacak olan
potansiyel tedbirlerin belirlenmesi ve eylem planları üzerinde çalışılması.
Her düzeyde, ilgili paydaşlar yer almalı ve TRYP hazırlanmasına dahil edilmelidir.
TRYP’lerin tamamlanmasından ve onaylanmasından sonra, kurumların TRYP’leri kendi
faaliyetlerine entegre etmelerinin ya da faaliyetleri sırasında göz önünde
bulundurmalarının ve Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alan düzeyinde belirlenen
hedeflerin TRYP’lerde belirlenen son tarihlere uygun şekilde uygulanmasının
sağlanması hedeflenmektedir.
Operasyonel Hedef 6 Taşkın Politikasının Uygulanmasının İzlenmesi
Taşkın politikasının uygulanmasının ve sonuçlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi iki
bileşenden oluşacaktır.
-
Kurumsal taşkın politikasının uygulanmasının izlenmesi
-
Taşkın Direktifinin uygulama göstergelerinin izlenmesi
Bu çalışmanın ilgili gösterge dizinlerini belirleyerek gerçekleştirilmesi önerilmektedir.
Kurumsal taşkın politikasının uygulanmasının izlenmesinin nasıl gerçekleştirileceği
yayımlanma aşamasında olan Ulusal Stratejide belirlenmiştir:
17
Tablo 1: Taşkın politikasının izlenmesi için göstergeler
Ulusal Taşkın Yönetimi Strateji Belgesinde “Ulusal strateji ”den açıklamalar /
önerilen göstergeler
Taşkın yönetimiyle ilgili olarak çıkartılacak
yönetmelik ve alt yönetmelik sayısı
İlgili kurumların taşkın yönetim planlarını
kendi
faaliyetlerinde
göz
önünde
bulundurmasının sağlanması için mevzuat
hazırlanacaktır.
Gözden geçirilecek mevzuat sayısı
Havza
Yönetim
Heyetlerinin
Teşekkülü, Görevleri, çalışma Usul ve
Esaslarına ilişkin mevcut tebliğ taşkın
yönetimine ilişkin görevleri içerecek
şekilde gözden geçirilecektir.
Taşkın yönetimini sağlamak için kurumsal ve Taşkın yönetimini sağlamak için
teknik kapasiteye ilişkin olarak belirlenen kurumsal ve teknik kapasiteye ilişkin
temel ihtiyaçlar
olarak temel ihtiyaçlar belirlenecektir
Taşkın konusunda eğitilecek olan uzman
personel sayısı
İl taşkın koordinasyon kurulu ile Havza
Yönetim Heyetlerinin koordineli olarak
çalışması sağlanacaktır
Organize edilecek ya da aktif olarak katılım
sağlanacak bilimsel çalışmalar, ulusal ve
uluslararası projeler, atölyeler, kongre, fuarlar
vs.
Taşkın yönetimiyle ilgili olarak ulusal ve Taşkın yönetimi ile ilgili yapılacak
uluslararası işbirliği yapılması
uluslararası işbirliği, güçlendirilecek
ulusal teknik kapasite ve yapılacak AB
Uyum çalışmaları yapılacaktır.
Havza düzeyinde taşkınla ilgili tüm verilerin Havza düzeyinde taşkınla ilgili tüm
barındırılacağı, “Ulusal Taşkın Veri Tabanı” verilerin
barındırılacağı/
entegre
sayısı
edileceği, mekânsal ve coğrafi analiz
ve
karar
destek
sistemlerinin
bulunduğu “Ulusal Taşkın Veri Tabanı”
tesis edilecektir.
- tehlike ve risk haritaları olan
havzaların yüzdesi;
- SYM olan arazinin yüz ölçümü (H4);
“Ulusal Su Bilgi Sistemi ”ne entegre edilecek
“Taşkın Veri Tabanı” sayısı
Ulusal Taşkın Veri Tabanına entegrasyonu
sağlanacak Afet Yönetimi ve Karar Destek
Sistemi (AYDES) sayısı
18
Oluşturulan havza sınıflama sistemi sayısı
İlgili kurumların uzmanları tarafından
oluşturulacak bir komisyonca 25
havzanın
alt
havza
sınırları
belirlenecektir.
Hazırlanacak Taşkın Yönetim Planı sayısı
Uygulanması koordine
yönetim planı sayısı
edilecek
taşkın
Uygulaması izlenecek taşkın yönetim planı EK: : TRYP’lerin uygulanmasının
sayısı
izlenmesi için tematik göstergeler
örneğin aşağıdaki konularda yardımcı
olabilir:
- Güvenli koruma sistemlerinin yüzdesi
(H2),
- Korunan alanların yüzölçümü (H2),
-Eski haline getirilen taşkın ovalarının
yüzölçümü (H2),
- taşkın ovalarında depolanacak olan
su tutma kapasitesi hacmi(H2)
Önceliklendirme
kriterleri
belirlenerek 25 Havzada taşkın ile ilgili yatırımlar ve
yatırımları ve faaliyetleri önceliklendirilen faaliyetler hususunda önceliklendirme
havza sayısı
kriterleri belirlenecek ve buna göre
yatırımlar önceliklendirilecektir.
Hazırlanan ve entegrasyonu sağlanan yukarı
havza sel eylem planı
3. Aşama (TRYP) ile ilgili TD raporlama gerekliliklerini göz önünde bulundurarak
Taşkın Direktifinin uygulama göstergelerinin izlenmesi.
- Her bir Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan için taşkın yönetimi hedeflerinin
tanımlanması (Madde 7.2, Ek A.I.3).
- TRYP’de belirlenen hedeflerin tanımlanması ve bütün eylem türlerinin ele alınıp
alınmadığının kontrol edilmesi: yapısal ve yapısal olmayan tedbirler dahil olmak üzere
koruma, önleme, kriz yönetimi ve erken uyarı sistemleri (Madde 7.3).
- TRYP’lerinin ve su yönetimi planlarının uygulanması arasındaki koordinasyon
adımlarının, özellikle de SÇD’nin 4. Maddesinde belirtilen çevresel hedeflerin TRYP’de
nasıl dikkate alındığının açıklanması (Madde 7.3 ve 9)
- Uluslararası havzalar için uluslararası koordinasyon (Madde 7.1, 7.4 ve 8)
- İlgili ise, iklim değişikliğinin etkilerinin entegrasyonunun açıklanması (Madde 14.4)
- Kamuoyu bilgilendirme ve danışma eylemleri. (SÇD uygulamasıyla bağlantılı olarak,
paydaşların TRYP uygulanmasına katılımının tanımlanması (madde 9 ve 10, Ek A II.2)
)
- TRYP uygulanmasındaki ilerlemenin izlenmesi.
- Tedbirler için: açıklama, sorumluluk, konumu (ilçe, Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan
alan), önceliklendirmesi (kritik, çok önemli, önemli, orta, düşük), özeti, uygulanma
durumu (başlamadı, başladı, uygulanmakta, tamamlandı) (Ek A.II.1 et A I.4).
19
Kutu 2: Göstergelerin kuralı ve önemi
TD uygulamasının sonuçları her nehir havzasında, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanlar için belirlenen göstergeler temelinde değerlendirilecektir. Ulusal
stratejinin özel hedefleri yapılan çalışmaların izlenmesine olanak sağlayan, öncelikle
uygulamaya ilişkin olanlar olmak üzere, göstergelere dayanarak belirlenir. Bazı
hedefler için (aşağıdaki tabloda belirtilen önerilere bakınız), aynı zamanda yapılan
çalışmaların etkilerine ilişkin bilgilerin toplanmasına olanak sağlayan sonuç
göstergelerinin de belirlenmesi faydalı olabilir. Stratejinin özel hedeflerinin
tanımlanması ve TRYP'ye paralel olarak değerlendirme sürecinin göz önünde
bulundurulması gereklidir. Örnek olarak:
- Korunan alanların yüzölçümü (H2),
- Eski haline getirilen taşkın ovalarının yüzölçümü (H2),
- Taşkın ovalarının su tutma kapasitesi (H2),
- Olası kayıpların ekonomik değerlendirmesi (H2),
- Taşkın ovalarında yaşayan insan sayısı (H2),
- Taşkın koruma sistemleri tarafından korunan taşkın ovalarında yaşayan insan sayısı
(H2),
- Risk bilgilerinin ulaştığı kişi sayısı (H3),
- Taşkın tehlike ve risk haritası olan havzaların yüzdesi,
- SYM (Sayısal Yükselti Modeli) mevcut olan arazilerin yüzölçümü (H4).
Operasyonel Hedef 7 Yatırımların Önceliklendirilmesi
Yatırımların önceliklendirilmesi için ulusal düzeyde ortak kriterlerin geliştirilmesi
gerekmektedir. Bu kriterler farklı alanları kapsamalıdır.
- Özellikle yapısal tedbirler için (özellikle seddeler için)gerektiğinde daha yüksek
koruma seviyesinin belirlenmesi için maliyet-fayda analizi yoluyla ekonomik
değerlendirme yapılması,
- Diğer planlarda ya da yönetmeliklerde belirlenen çevresel hedeflerle uyumluluk dahil
olmak üzere çevresel etkilerin belirlenmesi,
- Bütün koruma maksatlı yapısal tedbirler için alternatif yeşil altyapı projelerinin
üzerinde çalışılması (taşkın ovalarının restorasyonu, nehir yatağı değişiminin
restorasyonu...),
Havzalarda taşkın yönetimiyle ilgili faaliyetlerde bulunan bütün ilgili kurumlar tarafından
kullanılması maksadıyla, bu projelerin değerlendirme çerçevesi ulusal düzeyde
belirlenmelidir.
Bu önceliklendirme süreci seçilen önemli projelere (belirli bir bütçenin üzerindeki)
odaklanarak Su Yönetimi Koordinasyon Kuruluna sunulabilir (onay için). Havza
düzeyinde ise, bütün projeler onaylama ve önceliklendirmeyi tartışma maksadıyla
Havza Yönetim Heyetine sunulabilir.
Operasyonel Hedef 8 Komşu Ülkelerle İşbirliğinin İyileştirilmesi
Taşkınların önlenmesinde daha iyi bilgi alışverişinde bulunmak maksadıyla komşu
ülkelerle işbirliğinin iyileştirilmesi. Örneğin, teknik konularda ortak araştırma projelerinin
oluşturulması. Sonraki aşamada TD kapsamında hazırlanan farklı TRYP’lere ilişkin bilgi
alışverişinde bulunulabilir (Çatı raporlar vs.…)
20
Operasyonel Hedef 9 Destekleyici Yöntemler ve Kılavuzların Geliştirilmesi
Havzalar arasında TD uygulamasının tutarlılığını sağlamak ve süreci ulusal düzeyde
yönlendirmek maksadıyla, yöntemler ve ilgili kılavuzları geliştirmek.
2.3.2. Temel Hedef 2: Taşkına Meyilli Alanlardaki Tüm Varlıkların
Etkilenebilirliğini Azaltarak Taşkınların Olumsuz Etkilerinin Azaltılması
Bu bileşen, etkilenebilirliği azaltmak için özellikle hem kentsel hem de kırsal
bölgelerdeki arazi kullanımı planlaması olmak üzere, ancak bununla sınırlı kalmamakla
birlikte, uygulanmaya başlanması veya güçlendirilmesi gereken, tüm araçları ele
almaktadır.
Operasyonel Hedef 1 Doğal İşlevler ve Yeşil Altyapılardan Yararlanılması
Doğal taşkın alanlarının korunması ve restorasyonu, sulak alanların ve taşkın
ovalarının su tutma kapasitesinin korunması veya yeniden etkinleştirilmesi mansapta
taşkın etkisinin azaltılmasına katkıda bulunur. Doğal risk azaltma SÇD hedefleri ile
uyumludur. Özellikle, Doğal Su Tutma Tedbirleri su ile ilgili ekosistem işlevlerinin doğal
yollarla eski haline getirilmesini ve sürdürülmesini hedefler. Bunlar, doğal özelliklerini
ve çevreye sundukları hizmeti geliştirmek, iklim değişikliğine uyumu sağlamak ve
taşkınlardan etkilenebilirliğin azaltılmasını desteklemek maksadıyla arazi, toprak ve
akiferleri korumak ve geri kazanmak için tasarlanmış olan Yeşil Altyapılardır. Örneğin,
mansaplardaki alt havzalara su ve rusübat taşınmasını önlemek maksadıyla taşkın
ovalarının yeniden bağlantısının sağlanması, üst havzalardaki erozyon kontrolü
çalışmaları bu tedbirlerdendir.
Operasyonel Hedef 2 Koruma
Yapısal önlemler (koruma yapıları) taşkın önleme politikasının önemli unsurları olmaya
devam etmektedir. Ancak doğa koruma ve kentsel gelişim konuları dikkate alındığında,
bu tedbirler, öncelikle insan hayatı ve sağlığı ile mal ve mülklerin korunmasına
yöneliklerdir.
Bu tür tedbirler toprak kullanımını (kent/yarı-kent/sanayi/doğal alanlar) dikkate alarak
yüksek öncelikli (etkilenebilecek göstergelerin fazla olduğu) alanların taşkına karşı
korunmasını sağlamayı amaçlar. Bu maksada ulaşmak için, söz konusu yüksek
öncelikli alanları ve gerekmesi durumunda bunlarla ilgili daha yüksek koruma
seviyelerini saptamak üzere yöntem ve kriterlerin geliştirilmesi önemlidir.
Mevcut koruma altyapıları yıkılmaları durumunda büyük zararlara neden olabilir.
Mevcut taşkın koruma yapılarının bakımının yapılması akarsu yatağının bozulmalara
karşı korunması ile bağlantılı önemli bir hedeftir.
21
Kutu 3: koruma ve etkilenebilirlik/ uyumun yaklaşımlarının dengelenmesi
Taşkınların olumsuz etkilerinin azaltılması iki farklı yardımcı yaklaşımın dengelenmesini
varsaymaktadır.
- Koruma yaklaşımı, sıklıkla büyük kayıplara neden olan taşkın olaylarının meydana
geldiği yüksek öncelikli alanların korunması maksadıyla yapısal koruma projelerinin
uygulanmasına dayanmaktadır.
- Etkilenebilirlik ve adaptasyon yaklaşımı ise, taşkına meyilli bölgede yeni yapılaşmayı
engellemek ya da mevcut yapıların uyumlaştırılması maksadıyla, mevcut ya da
potansiyel varlıklara doğrudan müdahaleye dayanmaktadır.
Bu iki yaklaşım birbirini tamamlayıcıdır.
Operasyonel Hedef 3 Arazi Kullanımı Politikaları
Arazi kullanımı politikaları mevzuata ilişkin çerçevenin oluşturulmasına/
güçlendirilmesine dayanmaktadır. En azından, arazi kullanımı planlaması belgelerinde
taşkın konusu ve TD uygulama sonuçları (risk ve tehlike haritaları ...) dikkate alınmalı
ve farklı risk seviyelerine uyarlanmış bir dizi kural tanımlanmalıdır. Yönetmeliklerin
hedefi taşkına meyilli alanlarda söz konusu olacak olan yeni yapılaşmaları kontrol
etmektir. Mevcut yapılaşmanın olduğu alanlarda yaşayanların başka alanlara
taşınmasından, planlı kalkınma alanları için özel inşaat kurallarının geliştirilmesine
kadar geniş bir yelpazede tedbirler uygulanabilir.
Kutu 4: Mevcut varlıklar ve gelecekteki yapılaşma için etkilenebilirliği azaltma.
Koruma seçeneğini tamamlayıcı olarak, taşkının olumsuz etkilerini azaltarak,
gelecekteki kentleşmeye ve mevcut varlıklara müdahalede bulunulmasını içerir.
- Taşkına meyilli alanlarda yeni yapılaşmaların oluşmasının önüne geçilmesi
maksadıyla arazi kullanımı politikaları yoluyla gelecekteki kentleşmenin düzenlenmesi
ve kontrol edilmesi.
- Taşkın durumunda meydana gelebilecek kayıpları azaltmak maksadıyla küçük çaplı
yapısal projeleri destekleyerek taşkına meyilli alanlardaki mevcut binaların, hizmet ve
altyapıların uyumlu hale getirilmesi.
Operasyonel Hedef 4 Mevcut Duruma Uyumluluk
Kanıtlanmış bir taşkın riskinin olması durumunda, özellikle kriz yönetimi çalışmalarında
etkili olan mevcut bina ve altyapıların (elektrik, su şebekeleri, acil servisler ve tesisler
için küçük koruma çalışmaları...) taşkın sırasında işlevsel olabilmesi için, gerekli
çalışmalarının yapılması mümkündür.
Operasyonel Hedef 5 Direncin Arttırılması
Fırtına sırasında oluşabilecek taşkınların (ve kıyı erozyonunun) potansiyel etkileri hem
sosyal hem de ekonomik olarak göz önünde bulundurulabilir. İleride meydana
gelebilecek taşkın olaylarına ilişkin riskin azaltılması için, uygun önleme, koruma
ve/veya hazırlıklı olma tedbirlerinin kısa, orta ve uzun vadede planlanması ve
uygulanması gerekmektedir.
İlgili tedbirler, taşkın olayı sırasında önemli hizmetlerin devamlılığının sağlanması için
gereken zamanın ve taşkın olayından sonra normal çalışmaların tekrar yürütülebilmesi
için gereken zamanın azaltılması genel hedefi kapsamında, hizmetlerin, şebekelerin ve
altyapıların tasarımında ve yerel aktörlerin organizasyonunda daha sistematik bir
yaklaşım uygulanmasına odaklanmalıdır. Taşkın sırasında ve hemen sonrasında
yerine getirilmesi gereken önemli hizmetlere odaklanarak, genel işlevler ve hizmetlerde
hafif aksamalar olma olasılığı dikkate alınmalıdır. Bu durum normal operasyonların en
hızlı şekilde tekrar uygulanmaya başlaması için gerekli zeminin oluşmasına olanak
sağlayacaktır.
22
2.3.3. Temel Hedef 3: Farkındalığın Artırılması
Riskle yaşamayı öğrenmeyi içeren (mutlak emniyetin söz konusu olmadığını göz
önünde bulundurmak/bölgelerin direncini artırmak) farkındalığın artırılması aynı
zamanda taşkına ilişkin mevzuatın uygulanmasını kolaylaştırmaktadır
Bu uyum sağlama alanı eğitimin yanı sıra sivil toplum, karar mercileri ve meslek
kuruluşlarının bilgilendirilmesini de kapsamaktadır. Taşkın riski yönetiminin taşkın
öncesi, taşkın esnası ve taşkın sonrası aşamalarını içermektedir. Bilgilendirme veya
farkındalığı artırma kampanyasının yerel duruma mümkün olduğunca uyumlu olmasını
sağlamak maksadıyla her bir döneme hitap eden uygun özel eylemler belirlenmelidir.
Taşkın ile yaşama yaklaşımı taşkınların doğrudan ya da dolaylı etkilerinin nüfus,
ekonomik faaliyet, kültürel miras ve ekosistem tarafından kabul edilebilirlik düzeyinin
göz önünde bulundurulması anlamına gelmektedir.
Bu uyum sağlama üç farklı yaklaşımdan oluşmaktadır.
- “Halkı bilgilendirme” halka ve yerel aktörlere ne tür bilgilerin ne zaman iletilmesinin
istendiğini belirten düzenleyici bir çerçeve anlamına gelir.
- "Farkındalığın artırılması" risk hafızası ve risk kültürünü geliştirme maksatlı öneriler
anlamına gelir. Yerel içerik ve yerel girişimlerle oldukça yakından bağlantılı olduğundan
dolayı, bu yaklaşım düzenleyici bir çerçeve ile tanımlanmamıştır.
- Son olarak da, uygulanacak ulusal bir sistem ile halkın taşkın sigortası yaptırması.
Operasyonel Hedef 1: Kamuoyunun Bilgilendirilmesi
Kamuoyunu bilgilendirme konusunda yasal bir çerçeve hazırlamak maksadıyla aşağıda
yer alan farklı tedbirlerin uygulanması için ulusal ve yerel paydaşlara yükümlülükler
veren özel bir düzenleme ile taşkın riski hakkında halka verilecek asgari bilgiler
belirlenebilir.
- Halka açık toplantılar yoluyla halka taşkın riskleri hakkında düzenli aralıklarla
bilgilendirmelerde bulunmak,
- Taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarını halkın erişimine sunmak,
- Taşkın olasılığı, potansiyel etkileri ve özellikle kriz sırasında yapılması gerekenlerle
ilgili olarak genellikle yerel düzeyde (sivil topluma yönelik) taşkın olaylarına ilişkin
iletişimi organize etmek.
Operasyonel Hedef 2: TD Uygulaması / Ulusal Strateji Sürecinde Danışma ve
Katılım
Taşkın Direktifinin 10. ve 14. Maddeleri uyarınca, halkın bilgilendirilmesi (belgelerin
kamuoyunun erişimine sunulması) ve kamuoyuna danışmaya (ilgili tarafların ve halkın
aktif katılımı) ilişkin özel hedeflerin yerine getirilmesi gerekmektedir. İlgili maddelerde
“Üye Devletler ilgili tarafların Bölüm IV'te belirtilen taşkın riski yönetim planlarının
hazırlanması, gözden geçirilmesi ve güncellenmesine aktif bir şekilde katkıda
bulunmasını teşvik edeceklerdir.” şeklinde ifadeler yer almaktadır.
Aşağıdaki tablo TD ile ilgili bilgilendirme ve katılım konusunda uygulanacak eylem
türlerinin sentezini oluşturmaktadır.
23
Tablo 2: Bilgilendirme ve katılıma ilişkin eylemler
Paydaşlar
Karar
sonrası
Halk
Karar
sonrası
TD(genel) TD’nin uygulanma aşamaları
TRÖD Potansiyel Harita
Taşkın Riski Yönetim Planı
ciddi
çalışmas (TRYP)
Taşkın
ı
Riski
Taşıyan
Alanların
seçilmesi
TD
- Tartışılacak yöntemle ilgili ayrıntılı bilgiler (toplantılar)
belgesi - Taslak belgenin tamamlanması için ilgili tarafların aktif katılımı
hakkında - Belgeye ilişkin yazılı istişare (belgelerin ilk versiyonuna ilişkin
ayrıntılı görüşleri almak üzere)
bilgi
Paydaşların belgeleri kendi Paydaşların kendi faaliyetlerine
faaliyetlerine entegre etmesi paylaşılan
bilgi
ve
planın
(tedbirler ve hedefler) entegre
edilmesi
TD ve uygulanmasıyla ilgili genel - Plana ilişkin temel tartışma
bilgiler
konularına ilişkin (halka açık
toplantılar ve açık istişare)
ayrıntılı bilgiler
- Önerileri toplamak üzere halka
açık çalışma grupları
- Taslak plana ilişkin kamuoyunu
bilgilendirme istişare toplantıları
(6 ay)
Tüm veri ve belgelere erişimin sağlanması ve erişimi kolaylaştırma
(İnternet erişimi + yerel düzeyde erişim)
Operasyonel Hedef 3: Farkındalığın Artırılması
Farkındalığı artırmak için, düzenli ve belirli hedefleri takip eden çeşitli iletişim
eylemlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım bütün farklı konulara yönelik tek
tür iletişim eyleminin uygulanmasından daha iyidir.
•
•
•
Risk hafızası ve geçmiş taşkın olaylarının tarihçesi,
Teknik verilerin ve uzmanlığın kitleselleştirilmesi,
Kamuoyunun farkındalığının artırılması.
Bu operasyonel hedef, her bir eylem türünün desteklenmesi ve geliştirilmesi ve ayrıca
önleme politikası, risk hafızası, teknik bilgilerin kitleselleştirilmesi ve toplumsal
farkındalık alanlarında geliştirilecek olan tamamlayıcı eylemlerden oluşmaktadır.
İletişim faaliyetleri yoluyla kamuoyu ve paydaşlarla ortak bilgilerin paylaşılması için
taşkın konusunun teknik ve toplumsal yönleri arasındaki dengenin sağlanması oldukça
önemlidir. Bu bilgi paylaşımı Taşkın Riski Yönetim Planının (bkz. Operasyonel hedef 2)
danışma ve katılım süreci için temel teşkil etmelidir.
Çeşitli paydaş kategorilerine yönelik taşkın yönetimine ilişkin bilgilerin organize
edilmesi ve taşkın yönetimindeki kilit aktörler için eğitim seanslarının hazırlanması ve
uygulanması gereklidir.
Taşkın öncesi, sırası ve sonrasında ve taşkın kayıplarına ilişkin izlenecek yollara
yönelik kapsayıcı eğitimlerin düzenlenmesi ve kamuoyu farkındalığının daha ileri
seviyede artırılması gereklidir.
24
Operasyonel Hedef 4: Ulusal Taşkın Sigorta Programının Hazırlanması
Taşkın yönetiminde ulusal taşkın sigorta programının hazırlanması ve uygulanması
Ulusal sigorta programının oluşturulmasından önce, taşkın riskinin önlenmesi ve
şehircilik ve özellikle de taşkın riski yönetim planı ile yapılaşma ve iskâna ilişkin çeşitli
arazi planlama izni sistemleri arasında net bir bağlantı kurulmalıdır. Bu durum,
•
•
Eğer taşkın riski yönetim planlarının hükümlerine uyulmuyorsa, taşkın riski
alanlarda çeşitli yapılaşma türlerinin yasaklanmasını ya da çeşitli kısıtlamaların
uygulanmasını,
Taşkın riski alanlarının restorasyonuna olanak sağlayan, taşkından
etkilenebilecek olan mülklerin sigortalanması için gerekli koşulları oluşturan
hem mecburi hem de teşvik edici ceza ve tedbirlerin belirlenmesini gerektirebilir.
Bu iki adım Türkiye tarafından atıldığı zaman, taşkın riskini önlemek için alınacak
tedbirlerin uygulanmasına yönelik finansmanın sağlanması da mümkün olacaktır.
Temel taşkın risklerinin önlenmesi maksadıyla özel bir Ulusal Fonun oluşturulması da
öngörülebilir. Böylelikle, bu fon taşkın riski yönetim planının gerektirdiği araştırma ve
çalışmaları ve ciddi taşkın riskinin olduğu alanlardaki mülklerin anlaşma yoluyla ya da
zorla satın alınması için finansman teşkil edecektir. Bu fon bireysel sigorta
sözleşmelerinden yüzdelik olarak alınacak ek ödemelerle de desteklenebilir.
2.3.4. Temel Hedef 4: Bilginin Geliştirilmesi
Önleme ve tehlike yönetimi tedbirlerinin iyileştirilmesi ve taşkın kaynaklı herhangi bir
kriz durumuna yönelik daha fazla öngörü geliştirilmesi için tehlikeye ilişkin daha iyi
bilgilerin elde edilmesini kapsar.
Taşkın hakkında bilgi sahibi olunması, tehlikenin ve taşkın krizinin yönetilebilmesi için
bir ön koşuldur. Öncelikle nelerin mevcut olduğuna ve bunu sağlayacak kişilerin kimler
olduğuna ilişkin net bilgi sahibi olmak önemlidir. Daha sonra ise veri, bilgi veya bilgiyi
kullanabilme arasındaki boşluklar ve tutarsızlıkların tespit edilmesi gerekmektedir. Son
olarak da, bilginin iyi kullanılması, paylaşılması için gerekli mekanizmaların mevcut
olduğundan ve iyi işlediğinden emin olunması gereklidir.
Operasyonel Hedef 1 Ulusal Su Bilgi Sistemi
Ulusal Su Bilgi Sisteminin bir bölümünün Taşkın yönetimine ayrılmasını içermektedir.
Haritaların ve TRYP’nin hazırlanması için gerekli verilerin (coğrafi bilgiler ve veri
tabanları) mevcut olduğundan veya üretildiğinden emin olunması gerekmektedir.
Ayrıca, ilgili çeşitli kurumlar arasındaki veri alışverişinin koordinasyonunun ve
organizasyonunun düzenlenmesine ihtiyaç vardır.
Operasyonel Hedef 2 Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemleri
Havzalarda taşkın tahmin ve erken uyarı sistemlerinin kurulması ve ulusal düzeyde
koordinasyon ve ortak kullanımın sağlanmasını içermektedir. Bu sistemlerin farklı
kurumların dahil edilmesine yardımcı olması muhtemeldir. Bu nedenle, gerekli
koordinasyonun da sağlanması gerekmektedir.
25
Operasyonel Hedef 3 Çeşitli Taşkın Türleri Hakkındaki Bilgilerin İyileştirilmesi
Taşkın direktifinde bahsedilen çeşitli taşkın olaylarına yönelik gerekli bilgilerin
geliştirilmesi (ani taşkın, akifer taşmaları, yüzey akışı, deniz taşkını, toprak kayması …)
Operasyonel Hedef 4 Teknik Araçlar ve Veriler
Modeller, (hidrolik) destekleyici veriler (hidrolojiye ilişkin veri dizinleri, Sayısal Yükseklik
Modeli, arazi kullanımı verileri..) ve haritalama yazılımı gibi uygun teknik araçların
mevcudiyetinden emin olunmasını kapsar. Eğer bu alanlarda boşluklar tespit edilirse,
araştırma ve geliştirme programı veya çalışmaların geliştirilmesi ve finanse edilmesi
sağlanmalıdır. Örneğin bir Bilim Politikası Arayüzü’nün geliştirilmesi sayesinde
koordinasyonun geliştirilmesi de önemlidir. Bilim alanındaki (araştırmacılar, öğrenciler
…) ve politika alanındaki aktörler (su yöneticileri, karar mercileri) bir yandan su
yöneticilerinin ihtiyaç duyduğu araçlar ve araştırmalar bakımından ihtiyaçların
belirlenmesine yardımcı olabilirken, diğer yandan da su yöneticilerinin çalışmalarında
kullanılabilecek olan araştırma çıktılarının ya da gelişmelerin oluşturulmasına yardımcı
olabilir.
Operasyonel Hedef 5 Taşkınların İzlenmesi ve Kaydedilmesi
Afetlerden sonra ekonomik göstergelere ilişkin bilgilerin (örneğin hasar maliyeti)
toplanacağı, tecrübelere ilişkin sistematik olarak geri bildirimlerin oluşturulacağı ve
merkezi erişilebilir bir noktada bir araya getirileceği bir mekanizmanın geliştirilmesini
içerir.
Operasyonel Hedef 6 İklim Değişikliği ile Bağlantılar
Bilimsel araştırma ve modelleme çalışmaları ya da planların hazırlanması ve
uygulanması yoluyla iklim değişikliği ve taşkınlar üzerindeki etkilerine ilişkin
projeksiyonların yapılmasını kapsar.
26
3. TRYP HAZIRLANMASI İÇİN ROLLERİN
PAYLAŞILMASINI KAPSAYAN YÖNETİŞİM
3.1.
VE
SORUMLULUKLARIN
İyi İşbirliğinin Önemi
Bu belgenin II.4. bölümü kapsamında sunulduğu gibi, Taşkın Politikası alanında görev
yapan aktörlerinin kurumsal yapılanması oldukça iyi bilinmekte olup köklü değişikliklerin
yapılması gerekmemektedir.
Ancak, TD uygulaması için yönetişim düzeyinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bunu
yapmak için, uygulamanın çeşitli düzeylerinde (ulusal, havza, il...) çalışmaların
tanımlarının belirlenmesi ve aynı zamanda paydaşların katılımı için organizasyonun
biçimlendirilmesine de ihtiyaç vardır.
Son ancak bir o kadar da önemli bir nokta olarak da, 25 havzada TRYP’nin
hazırlanması için merkezi olmayan düzeyde görev ve sorumlulukların belirlenme ve bu
düzeydeki kapasitelerin geliştirilmesi gerekecektir.
3.2.
Su Yönetişimi ve Taşkın Yönetişimi
Türkiye'de su sektöründe son zamanlarda meydana gelen teşkilatlanma
değişikliklerinde, özellikle 25 nehir havzası için planların hazırlanması ve paydaşların
koordinasyonu ve katılımın sağlanması bakımından büyük ölçüde SÇD’nin
uygulanmasının itici güç rolü oynadığını vurgulamak gerekmektedir.
Burada bahsedilmesi gereken ilk kuruluş, su kaynaklarının entegre bir yaklaşım
çerçevesinde korunması için gerekli tedbirlerin belirlenmesi, ve suyun etkin bir şekilde
yönetilmesi için sektörler arasında koordinasyonu ve işbirliğini sağlamak maksadıyla
2012 yılı Mart ayında kurulan Su Yönetimi Koordinasyon Kuruludur (SYKK). 1
Kurul, Orman ve Su İşleri Bakanının veya gerektiğinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Müsteşarının başkanlığında, Türkiye'deki kurumların karar mercilerinden yetkili üst
düzey temsilcilerin katılımı ile oluşturulmuştur.
Daha yeni ve önemli bir değişiklik de 2013 Haziran ayında Havza Yönetim
Heyetlerinin oluşturulmasıdır. 2 Bu Heyetler havza (25) düzeyinde NHYP'nin
hazırlanması, uygulanmasının izlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili faaliyetlerde
bulunmak üzere oluşturulmuş olup Türkiye'nin herhangi bir idari birimine karşılık
gelmemektedirler. Başkanlığını Havzada belirlenmiş olan koordinatör İlin Valisi
yürütmektedir ve Tebliğin 1.Ekinde, her Havzası Yönetim Heyeti Başkanı belirlenmiştir
Havza Yönetim Heyetlerinin görevleri şunlardır.
-
Bakanlık tarafından hazırlanacak olan nehir havzası koruma eylem planları ve
Nehir Havzası Yönetim Planına katkıda bulunmak.
Nehir havzası koruma eylem planları ve Nehir Havzası Yönetim Planlarının
uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek.
İçme ve kullanma suyunun korunmasına yönelik faaliyetleri izlemek
28239 sayılı 20/3/2012 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan 2012/7 sayılı Başbakanlık
Genelgesi
2
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından çıkarılan 28681 sayılı, 18 Haziran 2013 tarihli
Tebliğ
1
27
-
-
Halkın Nehir Havzası Yönetim Planlarına ilişkin bilgilere erişimini ve planların
hazırlanma, gözden geçirilme ve güncellenmesinde aktif olarak yer almasını
sağlamak.
Su kalitesine ilişkin izleme sonuçlarını bir veri tabanında kaydetmek.
Son olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarının başkanlık ettiği merkezi
düzeydeki Havza Yönlendirme Kurulunun 3 görevleri şunlardır:
• Havza Koruma Eylem Planlarının hazırlandığı nehir havzaları için kısa, orta ve
uzun vadeli eylemlerin gerçekleştirilmesini sağlamak maksadıyla, Havza Koruma
Eylem Planının uygulanmasını izlemek ve hızlandırmak.
• Havza Koruma Eylem Planlarının hazırlanma sürecinin devam ettiği nehir
havzalarında kurumlar arası koordinasyonu sağlamak,
• Havza Koruma Eylem Planlarının Nehir Havzası Yönetim Planlarına
dönüştürülmesini amaçlayan faaliyetlerle ilgili olarak kurumlar arası koordinasyonu
sağlamak ve izlemek
• Ulusal Havza Yönetimi Stratejisi kapsamındaki gelişmeleri izlemek ve
koordinasyonu sağlamak
3.3.
Değişikliğe İlişkin Senaryolar
Yukarıdaki açıklamalardan yeni oluşturulan yapıların Su Çerçeve Direktifi için
oluşturulduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu yapıların oluşturulmasına ilişkin belgelerin hiç
birinde Taşkın Direktifinden (veya hatta taşkın yönetiminden) açık bir şekilde
bahsedilmemektedir.
Ancak yine de bu belgeler hem ulusal hem de havza bazında taşkın yönetimi politikası
ile ilgili yönetişiminin belirlenmesi için oldukça güçlü bir temel oluşturmaktadırlar.
Türkiye'de taşkın riski yönetim stratejisinin etkin bir şekilde uygulanması için, yasama
çalışmalarının güçlendirilmesine ve ulusal ve nehir havzası düzeyinde kurumsal
düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç olduğu aşikârdır. Bu nedenle, taşkına ilişkin
sorumlulukların tanımlanmasına yönelik seçeneklerin öngörülmesi gereklidir.
Aşağıda yer verilen temel tavsiyelerin ana maksadı, özellikle Su Çerçeve Direktifi
olmak üzere nehir havzası yönetimine ilişkin Türkiye’deki mevcut kurumsal
düzenlemeleri göz önünde bulundurarak, ulusal, havza, il ve yerel bazda ilgili kurum
ve paydaşların katılımıyla kurumsal düzenlemelere ve/veya mevcut olanların
iyileştirilmesine ilişkin farklı önerilerde bulunulmasıdır.
Mevcut durumu ve Taşkın Direktifinin gerekliliklerini göz önünde bulundurarak üç farklı
‘senaryo’ belirlenmiştir. (Bölüm 2). Bu senaryolar şekil 10’da özetlenmiş olup, sonraki
paraflarda ilgili açıklamalr yapılmıştır.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından çıkarılan 28681 sayılı, 18 Haziran 2013 tarihli
Tebliğ ile oluşturulmuştur
3
28
Şekil 10: Önerilen senaryoların özet şeması
İlk olarak, Senaryo 1 ve 2’nin hakkında kısa sürede karar alınması gereken iki ana
seçeneği temsil ettiğinin belirtilmesi gerekir. Senaryo 3 daha ziyade uzun vadeli bir
hedef olarak düşünülmelidir.
SENARYO 1: Mevcut yapılanmalara Taşkınla ilgili yetki alanlarının eklenmesi
Bu senaryo mevcut yapılanma ve kurumlara karar alma ve danışmaya ilişkin olarak
taşkın yetkilerinin verilmesini içermektedir. Önceki bölümlerde de belirtildiği üzere, bu
yetkiler başlıca, nehir havzası yönetimi planlamasına ilişkin görevlerin yerine getirilmesi
ve Türkiye’nin AB uygulamalarına yakınlaşması maksadıyla oluşturulmuştur. Örneğin
planlama ve katılımcı yaklaşım bakımından Taşkın Direktifi (SÇD’den sonra yürürlüğe
girmiştir) SÇD’ninkilere yakın ilkeler üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla bu tür mevcut
yapıların kullanılması mantıklıdır.
Önerilen eylemler aşağıdaki gibidir.
•
Ulusal Düzeyde
Güçlendirilmesi/iyileştirilmesi önerilen mevcut yapılar:
•
Merkezi (bakanlıklar arası) düzeyde Orman ve Su İşleri Bakanlığı
koordinasyonu kapsamında mevcut olan Su Yönetimi Koordinasyon Kurulunun
Taşkın Riski Yönetimine ayrılmış ek özel sorumluluklar verilerek,
güçlendirilmesi/ iyileştirilmesi
29
•
•
Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinasyonu kapsamında mevcut olan Havza
Yönlendirme Kurulunun da Taşkın Riski Yönetimine ayrılmış ek özel
sorumluluklar verilerek güçlendirilmesi/ iyileştirilmesi
Havza Düzeyinde
Havza Yönetim Heyetinin Havza düzeyinde Taşkın Riski Yönetimine ayrılmış ek özel
sorumluluklar verilerek güçlendirilmesi/iyileştirilmesi.
Şekil 11: Senaryo 1 kapsamındaki kurumsal yapılanma şeması
SENARYO 2 : Taşkınla ilgili kurumların oluşturulması
Bu senaryo, özellikle taşkın konusundan sorumlu olacak, karar alma ve istişareye
ilişkin görevleri olacak yeni kurumların oluşturulmasını içermektedir. Bu yeni kurumlar
Türkiye’de Nehir Havzası Yönetim Planlarının Hazırlanması faaliyetleri kapsamında
oluşturulan kurumlarla benzerlikler taşımaktadır. Ancak, yalnızca taşkınla ilgili görevleri
yerine getireceklerdir.
•
Ulusal Düzeyde
Güçlendirilmesi/iyileştirilmesi önerilen mevcut yapılar:
•
Bakanlıklar arası düzeyde Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinasyonu
kapsamında mevcut olan (Ulusal) Su Yönetimi Koordinasyon Kurulunun
(SYKK) Taşkın Riski Yönetimine ayrılmış ek özel sorumluluklar verilerek
güçlendirilmesi/geliştirilmesi (Senaryo 1'deki aynı yapılandırma).
30
Oluşturulması önerilen:
•
Ulusal/bakanlıklar arası düzeyinde yeni bir yapı - Taşkın Yönetimi
Yönlendirme Komitesi Su Çerçeve Direktifi uygulamasına yönelik olan Havza
Yönlendirme Komitesine paralel olarak özellikle Taşkın Riski Yönetimine
odaklanacak olan bu yeni yapının temel sorumlulukları şunlardır:
o SYKK'yı toplantı sonuçları konusunda bilgilendirmek,
o SYKK koordinasyonu altında gelişmeleri izlemek,
o TRYP'ler için koordinasyonu sağlamak,
o Taşkın öncesi, esnasında ve sonrasında gerekli koordinasyonu sağlamak.
•
Havza Düzeyinde
Oluşturulması önerilen:
•
Aynı başkanlık altında (Vali) Havza Taşkın Yönetim Heyeti adında Havza
düzeyinde (SÇD'nin uygulanmasına ayrılmış olan Havza Yönlendirme Heyeti
ile paralel olarak) yeni bir yapının oluşturulması. Heyet aşağıdaki
sorumlulukları yerine getirecektir:
o Çalışmalarını Taşkın Yönetim Kuruluna bildirir
o Danışmanlık sağlar ve TRYP'leri onaylar
Şekil 12: Senaryo 2 için kurumsal organizasyon şeması
31
SENARYO 3: Nehir Havzası Otoritelerinin Oluşturulması
Bu noktadan itibaren, aşağıda sunulan üçüncü öneri yukarıda değinilen iki öneriyle
doğrudan bağlantılı değildir. Bu seçenek, daha çok TRYP'lerin taslağının hazırlanması
ve uygulanması için, havza düzeyinde teknik kapasitelerin geliştirilmesi ile ilgilidir. Daha
uzun vadeli bir yaklaşım çerçevesinde düşünülebilir.
Ulusal/havza düzeyi için yapılan seçime ilave olarak:
Taşkın Direktifinde yer alan, “Taşkın Riski Yönetim Planlarının her bir Nehir Havzası
düzeyinde koordine edilmesi gerekir” hükmünün yerine getirilmesi için, Orman ve Su
İşleri Bakanlığı altında Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasından ve
uygulanmasından sorumlu olacak Nehir Havzası Otoritelerinin oluşturulması tavsiye
edilmektedir.
NEDEN?
TD'nin uygulanması hem ulusal hem de havza düzeyinde, hatta yerel düzeyde
faaliyetlerin gerçekleştirilmesini kapsamaktadır.
Örneğin, ulusal strateji ve ulusal uygulama planı havza veya potansiyel ciddi taşkın
riski taşıyan alanlar için belgelerinin hazırlanmasına ilişkin genel çerçeveyi
belirlemektedir. Haritalama çalışmalarının ve TRYP'nin potansiyel ciddi taşkın riski
taşıyan alanlar için gerçekleştirilmesi ve havza bazında koordine edilmesi
gerekmektedir.
Bu çalışmanın organizasyonunun sağlanması için, SYGM’nin ulusal (merkezi) düzeyle
yakın temas içinde çalışacak havza bazlı çalışma birimlerinin oluşturulması maksadıyla
yeni bir idari yapılanmaya ihtiyaç vardır.
Aslında, 25 havza için TRYP'lerin ve haritaların hazırlanmasının ulusal düzeyde
merkezileştirilmesi aşağıda belirtilen farklı nedenlerden dolayı zor olacaktır.
- Harita çalışmalarını ve TRYP hazırlanmasını ve uygulanmasını izlemek için
teknik kapasitelerin sınırlı olması,
- Yerel otoritelerin ve ilgili tarafların katılımı konusunda önemli sınırlamaların
olması,
- Saha çalışması ve bilgisi gerektiren bir çalışmanın uzaktan yapılacak olması
(merkezi düzeyin havzalara olan coğrafi uzaklığı).
Bu nedenle, illerin taşkın yönetimi alanındaki kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi
maksadıyla, önümüzdeki yıllarda SYGM’nin havza bazında yerel birimlerinin
oluşturulması önerilmektedir.
Havza birimlerinin sorumlulukları şunlar olacaktır.
- Havza için taşkın riski ön değerlendirmesinin yapılması,
- Tüm potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlar için tehlike ve risk
haritalarının hazırlanması, havza düzeyinde koordinasyon için destek
sağlanması,
- Her bir potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alan için özel yaklaşımlar
belirleyerek havza bazında koordine edilecek olan TRYP’nin hazırlanması,
- TRYP’nin hazırlanmasında ve uygulanmasında yerel düzeyde ilgili tarafların
aktif katılımının kolaylaştırılması ve sağlanması,
- TD'nin uygulanması için özel bilgilendirme ve katılım etkinlikleri geliştirilmesi.
32
Havza birimlerinin faaliyetleri ayrıca SÇD için gerçekleştirilmesi beklenen faaliyetler de
göz önünde bulundurularak tanımlanmalıdır.
Ulusal düzeyde (SYGM) TD'nin uygulanması için ulusal çerçeveyi benimseyecektir.
-Mevzuat ve yönetmelik,
-TD’nin uygulanması için ulusal plan ve ulusal strateji,
-TD’nin uygulanması için teknik rehberlik ve kılavuzluk,
-Haritaların hazırlanması ve TRYP’nin hazırlanması için farklı havzaların
koordinasyonu,
-Tüm havzaların verilerinin CBS yardımıyla birleştirilmesi,
-TRYP hedeflerine ulaşılmasının takip edilmesi ve ulusal stratejinin
uygulamasının izlenmesinin ulusal düzeyde konsolidasyonu,
-Basılı materyaller ve ulusal web sitesi oluşturularak kamuoyunun
bilgilendirilmesi.
TD'nin gerektirdiği tüm belgelerin hazırlanması ya da hazırlatılması için teknik
kapasitelerin tam anlamıyla geliştirilebilmesi maksadıyla SYGM’nin havza düzeyinde
güçlendirilmesi tavsiye edilmektedir. Havza bazlı yaklaşıma odaklanan TD uyarınca,
aynı zamanda her bir havza için özel uzmanlığın geliştirilmesi ve bu uzmanlığın
güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. SYGM'nin havza düzeyinde oluşturulacak olan yerel
birimlerinin aynı zamanda SÇD için gerçekleştirilecek faaliyetlerden de sorumlu olması
önerilmektedir.
Nehir Havzası Otoriteleri tamamen oluşturulana kadar birkaç ara eylemin
gerçekleştirilebileceğinin unutulmaması gereklidir. Havza Yönetim Heyetlerinin
sekretaryalığından sorumlu olacak, paydaş katılımını kolaylaştıracak ve havzada bilgi
alışverişini sağlayacak olan Havza Odak Noktalarının oluşturulması hedeflenebilir.
Nehir Havzası otoritelerinin oluşturulması aynı zamanda yetki alanları Nehir Havzası
Yönetim Planlarının (SÇD kapsamındaki) ya da kuraklık yönetim planlarının
denetlenmesi gibi sektörel görevleri de içine aldığından dolayı da önemli bir faktör
olacaktır.
Şekil 13: Senaryo 3 kapsamındaki kurumsal yapılanma
33
3.4.
Seçeneklerin Mukayesesi
Aşağıdaki tabloda her seçeneğin artıları ve eksileri belirlenerek farklı senaryoların
kıyaslanması yer almaktadır.
Tablo 3: Her senaryo için Artılar/Eksileri gösteren kıyaslama tablosu
SENARYO
Senaryo 1 :
Mevcut yapılara taşkınla
ilgili yetkilerin verilmesi
ARTILAR
EKSİLER
Mevcut kurumların
iyileştirilmesi/
güçlendirilmesi
Taşkın konusu diğer
konular arasında yalnızca
bir öncelik olabilir, örneğin
yılda sınırlı sayıda Havza
Yönetim Heyeti toplantısı
düzenlenmesi
Yeni bir kurum oluşturmak
zorunda kalmaksızın Havza
Yönetim Heyetinin
varlığından faydalanılması.
Su politikasının diğer
alanlarıyla daha iyi bağlantı
kurulması
25 havza için TRYP’lerin
ve haritaların
hazırlanmasının
merkezden yönetilmesinin
zor olması
SÇD kapsamında
hazırlanan NHYP’lerı ve TD
kapsamında hazırlanan
TRYP’leri arasındaki
koordinasyonun
kolaylaşması
Finansal ve insan
kaynakları bakımından
önemli tasarrufların
yapılması
Senaryo 2:
Taşkınla ilgili kurumların
oluşturulması
Temel avantaj taşkın
konusuna odaklanılması
olabilir
Diğer bir avantaj ise
uzmanların yer aldığı
gerçek bir kurumun
oluşturulmasıdır
Havza bazında kurumlarda
mükerrerliğin yaşanması
ve kurumların birbirlerinin
yetkilerine müdahale
etmesi riski
Paydaşlar üzerinde çok
fazla baskı oluşması
(paydaşlar su yönetimiyle
ilgili diğer faaliyetlerde de
yer alıyor olabilir)
Eğer paralel faaliyetler
yürütülüyorsa net ve
entegre bir su politikasına
sahip olunmasını
zorlaştırması
34
NHYP’lerı ve TRYP’leri
arasındaki koordinasyonun
daha zor olması
Finansal ve insan
kaynakları bakımından
maliyet daha yüksek
olacaktır
25 havza için ulusal
düzeyde TRYP’lerin ve
haritaların hazırlanmasının
merkezileştirilmesinin zor
olması
Senaryo 3:
Nehir Havzası
Otoritelerinin
oluşturulması
Havza bazlı yaklaşım, yerel
aktörlerin koordinasyonun
daha kolay olması, yerel
verilere daha yakın
olunması
Her havzada TRYP’lerin
hazırlanmasının ve
uygulanmasının daha kolay
takip edilmesi
Su politikası alanındaki
diğer direktiflerle daha kolay
bağlantılar
SÇD ve NHYP’lerinin
hazırlanmasına yönelik
devam etmekte olan
faaliyetlerden kolay bir
şekilde faydalanılabilmesi
Havzadaki faaliyetlerin
kolay bir şekilde takip
edilmesi (planların
hazırlanması ve
uygulamasının izlenmesi)
Havza bilgisinin
geliştirilmesi
Havza düzeyinde su
politikalarının daha kolay
geliştirilmesi
Kurumsal bakımdan
SYGM’nin güçlendirilmesi
35
Beşeri ve mali kaynaklar,
tesisler
Havzalarda kullanılan
yaklaşımlar ve
metodolojilerde
farklılıkların olması riski
Ulusal düzeyde daha güçlü
bir koordinasyona ihtiyaç
olması
4. 25 HAVZADA TRYP’LERİNİN VE ULUSAL UYGULAMA PLANININ
HAZIRLANMASI İÇİN ÖNERİLEN YOL HARİTASI
4.1.
Diğer Politikalarla Uyumlu Olarak Türkiye'de Taşkın Riski Yönetimi
Planlaması
Taşkın Direktifi, potansiyel ciddi taşkın riski taşıdığı tespit edilen tüm alanlar için Taşkın
Riski Yönetim Planlarının (TRYP) hazırlanmasını gerektirir. Taşkın Riski Yönetim
Planlarının (TRYP) hâlihazırda Türkiye'de mevcut 25 Nehir Havzası düzeyinde
koordine edilmesi gereklidir.
Ayrıca, Taşkın Riski Yönetim Planları su, arazi kullanımı ve diğer politikalarla ilgili
faaliyetlerle de koordine edilmelidir. Bu koordinasyonun, 6 yıllık planlama döngüsü,
halkın ve paydaşların katılımı bakımından TD ile aynı yaklaşımı takip eden Su Çerçeve
Direktifi için özellikle sağlanması gerekmektedir.
Ancak, ileride Nehir Havzası Yönetim Planlarına (NHYP) dönüşecek olan Havza
Koruma Eylem Planlarının hazırlanması için Türkiye'de zaten oldukça fazla çaba sarf
edilmiştir.
Aday ülke olarak, Türkiye iki Direktife ilişkin olarak özellikle zaman çizelgesi
bakımından AB uygulamalarıyla tam uyumlu değildir. Mevcut durumda Nehir Havzası
Yönetim Planlarının ve Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasının 2021-2023
yılları arasında tamamlanması öngörülmektedir.
Bu nedenle, TD ve SÇD takvimlerinin, AB Üyesi Devletlerde yapıldığı gibi, ama
gecikmeleri de dikkate alarak senkronize edilmesi tavsiye edilmektedir. Örneğin 2021
yılında Üye Ülkeler üçüncü NHYP’lerini ve ikinci TRYP’lerini hazırlamış olacaktır.
Aşağıdaki şekilde, bir sonraki uygulama döngüsü itibariyle takip edilmesi önerilen
senkronizasyon aşamaları gösterilmektedir.
Şekil 14: TD ve SÇD uygulamasının senkronizasyonuna genel bakış
SÇD ve TD gereklilikleri, benzerlikleri ve TRYP’lerin ve NHYP’lerin hazırlanması
süreçlerinde istişare ve paydaş katılımı aşamalarının uygulanması gerektiğinden
çalışmaların koordinasyonu için bir çerçevenin oluşturulması gerekmektedir.
36
Mevcut durumda Üye Devletlerin hangi düzeyde bir entegrasyon/koordinasyon
hedeflediklerini belirlemeleri kadar, bu aşamada, iki Direktifin uygulanmasındaki
potansiyel sinerjilerin de belirlenmesi önemlidir.
İki Direktifin uygulanmasında koordinasyonun sağlanması gerektiğini savunan pek çok
surum olsa da, bu koordinasyondan en açık şekilde TD’nin 9. Maddesinde
bahsedilmektedir:
Direktiflerin koordinasyonuna ilişkin katı gerekliliklerin yanı sıra, Türkiye’ye su yönetimi
politikalarında da faydalı olabilecek olan birçok sinerji bulunmaktadır.
Üye Devletler SÇD’nin 4.Mddesinde belirtilen çevresel hedeflerini göz önünde
bulundurarak, etkinliğin artırılması, bilgi alış verişi ve faydaların sağlanmasına
ilişkin fırsatlara odaklanarak SÇD ile koordinasyonun sağlanması için gerekli
adımları atacaktır. Bu adımlar özellikle aşağıdaki konulara ilişkindir.
• SÇD’dekilerle tutarlı bilgiler içeren taşkın tehlike ve risk haritaları
• Taşkın riski yönetim planları NHYP’lerle koordinasyon halinde
hazırlanabilir ve NHYP’lerinin gözden geçirilmelerinde entegre edilebilir
• İlgili tarafların aktif katılımı TD’ninkilerle koordine edilmelidir
Belirlenen sinerji alanları aşağıdaki gibidir.
1. Yönetişim (yetkili otoriteler, yönetim ve raporlama birimleri, paydaşlarla
iletişim…)
2. Zaman çizelgesi (uyumlu son teslim tarihleriyle beraber 6 yıllık dönemlik
planlar)
3. Planların
hazırlanma/
uygulanma
aşamaları
(ortak
veri
ihtiyaçları/mevcudiyet …)
4. Tedbirler programı (hem SÇD hem de TD hedefleri için faydalı tedbirler
…)
5. Kamuoyunun katılımı (iki Direktifte de resmi istişare sürecini mecbur
kılmaktadır)
Ancak, ortak bir Nehir Havzası ve Taşkın Riski Yönetim Planının oluşturulması (tek bir
belgede yer alan NHYP & TRYP) gibi maksimum entegrasyondan minimum
koordinasyon gerekliliklerinin sağlanmasına kadar Türkiye için birden fazla
koordinasyon/entegrasyon yöntemi seçilebilir. Bu koordinasyonun sağlanması için bir
stratejinin geliştirilmesi gereklidir. Ama iki plan arasında uygun bir entegrasyonun
sağlanması hedefi ancak TD’nin üçüncü uygulama döngüsü için öngörülebilir. Bu
sırada özellikle paydaş katılımı ve istişare aşamaları olmak üzere, sinerjilerden
faydalanılmasına odaklanılmalıdır.
Örneğin, hem NHYP’ye hem de TRYP’ye her havzadaki sinerjiler, ortak tedbirler ya da
SÇD çevresel hedefleri ve taşkın riski hedefleri arasında çelişki olması riski gibi
konuları ele alan ortak bir bölüm eklenmesi önerilebilir.
37
4.2.
Batı Karadeniz Havzasında Taşkın Riski Yönetim Planı Oluşturulurken
Edinilen Tecrübeler
Bu bölüm Batı Karadeniz pilot havzasında Taşkın Riski Yönetim Planının hazırlanması
sırasında çıkarılan temel dersleri konu almaktadır.
Pilot havza aktivitelerinin sonunda, pilot havzada hazırlanan TRYP alıştırmasından
edinilen tecrübeler ve çıkarılan derslere ve ileride bu çalışmanın Türkiye’deki diğer
havzalardaki TRYP hazırlama çalışmalarına nasıl katkı sağlayabileceğine ilişkin bilgi
alışverişinde bulunmak maksadıyla özel bir tartışma seansı gerçekleştirilmiştir.
Tartışmalar sırasında aşağıdaki belirtilen konulara vurgu yapılmıştır.
•
TRYP hazırlanması çalışması çeşitli kurumların yer alması dolayısıyla insan
kaynakları bakımından oldukça zorlayıcı bir çalışma olmuştur. Bu çalışmaların
diğer havzalarda uygulanması için yeterli kaynakların harekete geçirilmesi
maksadıyla çözümlerin belirlenmesi gerekecektir.
•
Olumlu noktalardan bir tanesi de hazırlama çalışmalarında yer alan çeşitli
kurumlar arasında ortak bilgilerin ve aktif tartışma ortamının oluşturulmasına
olanak sağlamış olmasıdır. Bütün kurumlar artık birbirlerini daha iyi tanıdıklarını
ve TRYP hazırlama çalışmasının kendi faaliyetlerini içine yerleştirebildikleri bir
genel çerçeve niteliği taşıdığını belirtmiştir.
•
Paydaşların ve ilgili tarafların aktif katılımı konusunda ise, ileride yapılacak
benzer çalışmalarda yerel düzeyden temsilcilerin de (örneğin belediyeler,
valilikler …) yer almasının faydalı olacağı vurgulanmıştır.
•
Pilot havzada gerçekleştirilen çalışma, katılım sağlayan kurumların genel bakış
açılarının tehlike yönetiminden risk yönetimine doğru değişmesine katkı
sağlamıştır.
•
Pilot havzada gerçekleştirilen çalışma, Üye Ülke uzmanlarının katkıları
sayesinde farklı metedolojiler (modelleme, haritalama, tedbirlerin geliştirilmesi
vs.) bakımından faydalı cevapların elde edilmesine ve bilgi düzeyinin artmasına
olanak sağlamıştır.
•
Bu çalışma aynı zamanda ‘taşkın konusunda hangi bilgilerin mevcut olduğuna
ilişkin bir envanter’ (çünkü çoğunlukla bilgiler yerel ya da il düzeyinde
mevcuttur) oluşturarak taşkınlara ilişkin faydalı bilgilerin elde edilmesine imkan
38
tanımıştır. Örneğin, bir takım taşkın tehlike haritaları zaten mevcuttur ve üretilen
verilerden bazıları TRYP’nin hazırlanma sürecinde faydalı olabilir.
•
Böylelikle veri ihtiyacına ve mevcudiyet durumuna ilişkin bilgilerin belirlenmesi
mümkün olmuştur ve bu durum ileride uygulanacak faaliyetler için oldukça
yardımcı olacaktır.
Pilot havzada TRYP hazırlanmasına ilişkin genel yorumlara ek olarak, aşağıdaki
tabloda, Türkiye'deki mevcut toplam 25 havzanın her biri için TRYP’lerini hazırlayacak
ve koordine edecek olan yetkililer için faydalı olduğu düşünülen temel tavsiyelerin bir
sentezi bulunmaktadır.
Aşağıdaki tabloda, 1998 taşkınlarıyla kıyaslandığında taşkınların olumsuz etkilerini
azaltılması Taşkın Direktifinin Batı Karadeniz pilot uygulanmasına ilişkin eşleştirme
projesinin 2.Bileşeni kapsamında yer alan faaliyetler uyarınca verilen tavsiyeler yer
almaktadır. Bu faaliyetler,
 Pilot Havza için Veri İhtiyacı Analizi (Faaliyet 2.1)
 Pilot Havzada Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi (Faaliyet 2.2)
 Pilot Havzada Taşkın Tehlike ve Risk Haritaları (Faaliyet 2.3)
 Pilot Havzada Taşkın Riski Yönetim Planının hazırlanmasıdır
(Faaliyet 2.4)
39
Tablo 4: Batı Karadeniz pilot havzasından elde edilen tecrübelere ilişkin tavsiyeler
Faaliyet
Faaliyet 2.1
Veri
İhtiyacı
Analizi
Tavsiyeler
TRÖD’nin gerçekleştirilmesi için aşağıdaki veri türlerinin kullanılması
önerilmiştir.
• Mekansal veri setleri
Mümkün olduğunca detaylı sayısal yükseklik modeli (tercihen
topografik haritalardan elde edilmiş olan)
o Coğrafi referanslı topografik haritalar (en az 1:25.000 ya da
1:50.000 ölçekli)
o Arazi örtüsü ve arazi kullanımı için uydu görüntüleri ya da
ortofotolar
o Coğrafi olarak konumlandırılmış nehirler
o Nehir havzası sınırları
o Coğrafi olarak konumlandırılmış hidro-meteorolojik gözlem
istasyonları (tarihi veriler, özellikle ekstrem olaylar için seviyeler
ve debi dahil olmak üzere),
o Coğrafi olarak konumlandırılmış sosyo-ekonomik veriler (nüfus,
sanayiler, binalar, ulaşım yolları vs.), kültürel öğeler, korunan
alanlar, Entegre Kirlilik Önleme Direktifi kapsamında yer alan
tesisler)
o Coğrafi olarak konumlandırılmış altyapılar
o Taşkın olaylarının konumları (yayılım alanları)
o Haritalar (kağıt çıktılar)
• Raporlar ya da tarihi veri setleri
o
o
o
o
o
Ciddi taşkın olayları: tekerrür periyodu, süre, kaydedilen
maksimum debi vs
Ciddi olaylara ilişkin kaydedilen hasarlar
Olayın açıklanması, örneğin; olayın nasıl meydana geldiğinin
kısaca tarif edilmesi (meteorolojik durum, yağış miktarı, taşkının
sebepleri, para ve etkilenen yerleşim yerleri, kurumlar,
hidrololik/hidrolojik yapıların sayısı cinsinden hasar miktarı,
taşkına maruz kalan tarım alanı, taşından etkilenen altyapıkarayolu, demiryolu uzunluğu, etkilenen su temini şebekeleri,
kuyular)
Bilimsel makaleler, hidrolojik çalışmalar.
Yukarıda belirlenen farklı veri türlerine ve aşağıda belirtilen veri
sahiplerine göre Türkiye’deki mevcut bilgilerin tanımı:
Faydalı
mekânsal veri
setleri
Sayısal yükseklik
modeli
Türkiye’deki veri mevcudiyeti
Nerede
90m, 30m ve 10m ve SRTM
Aster 30m
OSİB - BİD
Coğrafi referanslı
topografik
haritalar
OSİB-BİDHGK
Arazi örtüsü ve
arazi kullanımı
CORINE Arazi Örtüsü ve Arazi
Kullanımı
(2000-2006 uydu görüntüleri)
OSİB - BİD
Ortofotolar
Uydu görüntüleri
DSI proje alanları
1990 ve 2000 LANDSAT
DSI, TKGM
OSİB – BİD
HGK
40
Coğrafi olarak
konumlandırılmış
nehirler
Nehir şebekesi (1:250.000)
OSİB-BİD
Nehir havzası
sınırları
Nehir havzaları (25)
CBS ile oluşturulmuş alt
havzalar ve mikro havzalar
OSİB - BİD
Coğrafi olarak
konumlandırılmış
hidrometeorolojik
gözlemler
Nehir akımları & seviyeleri
Meteorolojik veri tabanı
Aylık meteorolojik istatistikler
DSI
MGM
Coğrafi olarak
konumlandırılmış
sosyo-ekonomik
veriler
İller, ilçeler ve yerleşim
yerlerinin sınırları (1:250.000 ya
da 1:500.000)
Sulama projesi alanları
Orman haritaları
Hastane, okul, kültürel miras vb.
öğelerin konumu
Kentsel atık su arıtma
tesislerinin konumu
OSİB - BİD
DSI
İlgili
Bakanlıklar
Coğrafi olarak
konumlandırılmış
altyapılar
Barajlar, taşkın koruma tesisleri
DSI,
OSİB - BİD
Taşkın olaylarının
konumu (yayılım)
Meydana gelen taşkın
olaylarının konumu (noktalar)
Tarihi afet olaylarının konumu
DSİ,
OSİB - BİD
Haritalar (basılı
çıktılar)
İmar planı çalışmaları
kapsamında tespit edilen taşkın
yayılım alanları (1:1000 1:5000)
DSİ, ÇŞB,
Belediyeler,
İller Bankası
Diğer faydalı
kaynaklar
Jeolojik, hidrojeolojik ve toprak
haritaları, yağış haritaları
OSİB - BİD
MGM, MTA
Raporlar ya da tarihi veri setleri
Taşkın yıllıkları (1970
Ciddi taşkın olayları: tekerrür
- 1994)
periyodu, süre, kaydedilen
Yaşanmış Taşkınlara
maksimum debi vs.
İlişkin Raporlar
Ciddi taşkın olaylarına ilişkin
Doğal afetler arşivi
olarak kaydedilen hasarlar
Yaşanmış Taşkınlara
İlişkin Raporlar
Taşkın olayının tarif edilmesi
Faaliyet 2.2
Taşkın riski ön
değerlendirmesi
DSI
AFAD
DSI
Doğal afetler arşivi
AFAD
DSI
Yaşanmış Taşkınlara
İlişkin Raporlar
Taşkın tehlikelerinin değerlendirilmesi için gerekli olan bilgilerin çoğu
SYGM, DSI, MGM and AFAD gibi kurumlardan elde edilebilir. Yerleşim
yerlerindeki nüfusa ilişkin coğrafi olarak konumlandırılmış bilgiler DSI ve
SYGM’de mevcuttur, ancak resmi kaynak Adrese Dayalı Nüfus Kayıt
Sisteminin olduğu Türkiye İstatistik Kurumudur.
Not: Endüstriyel risklerin değerlendirilmesi için ek paydaşlara danışılması
gerekmektedir (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Entegre Kirlilik Önleme ve
Kontrolü Direktifi ya da Kirletici Salınım ve Taşınım Kaydı’nın
uygulanması) ya da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı)
41
Orman ve Su İşleri Bakanlığı - diğer kurumlarla iletişime geçmeli (25
Nehir Havzasının tümü için bir seferde), gerekli verileri talep
etmelidir (Harita Genel Komutanlığı (topoğrafik haritalar); Maden Tetkik
Arama Enstitüsü (jeolojik haritalar); T.C. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve
Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ADNKS); Doğu Akdeniz İklim Merkezi (Doğu Akdeniz’de İklim Değişikliği
Simülasyonlarının Bölgeselleştirilmesi…); Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
(Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi veya Kirletici Salımı ve
Transfer Kaydının uygulanması) ; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
(endüstriyel riskler).
Nehir Havzalarında Taşkın riski ön değerlendirmesi raporları hazırlanmalı
ve nehir havzasında mevcut durumla uyumlu olmalıdır. Örneğin:
 Eldeki verilerle
 Özel doğal bölgesel koşullarla (fiziki, coğrafi, hidrolojik, jeolojik ...)
 Teşkilatlanma / kurumsal, ulusal ve yerel özelliklerle
25 havzada önemli tarihi taşkınlara ilişkin bilgilerin toplanması için
standart bir format (taslak) OSİB tarafından oluşturulmalı ve kullanılması
için dağıtılmalıdır.
Türkiye'deki ciddi taşkın olaylarının belirlenmesi için özgün (çekirdek)
kriterlerin (göstergelerin) ve ulaşılması gereken ilgili ölçüt değerlerin (Batı
Karadeniz için kullanılan kriterlere bakınız) ulusal düzeyde kullanılması
gerekmektedir.
Bazı Nehir Havzaları daha özel kriterler geliştirebilir.
Faaliyet
2.3
Tehlike ve Risk
Haritaları
Asgari çerçeve olarak, Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Raporu için
belirlenen içerik (tek format) Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından tüm
nehir havzalarıyla paylaşılmalıdır.
Tarihi olayların mekânsal gösteriminin ve bu olaylara ilişkin veri tabanının
iyileştirilmesi tavsiye edilmektedir. Veri tabanında 1998 yılındaki taşkına
ilişkin önemli miktarda bilgi olduğundan dolayı, taşkın olayından sonra
hazırlanan raporların daha dikkatli incelenmesi ve ciddi hasara sebep
olan nehirlerin seçilmesi tavsiye edilmektedir.
İlk Planlama döngüsü için, öncelikle asıl nedeni ana kanaldaki taşma olan
taşkınların dikkate alınması (nehir taşkınları – asgari olarak)
Pilot havzada taşkın tehlike haritalarının oluşturulması için kullanılan
modelleme yaklaşımı ve modellerin/araçların aşağıdaki koşullara
adapte edilmesi gerekir.
 Eldeki veriler (temelde Sayısal Arazi Modeli (DTM) ve hidroloji
verileri),
 Nehir Havzası Otoritesindeki personelin belirli modelleri
uygulama kapasitesi.
Havza bazında standart formatta haritalar elde etmek için taşkın
tehlike ve taşkın risk haritaları sadece sayısal (CBS) ortamda ve
ulusal düzeyde tek bir ölçeğe bağlı kalınarak (1: 25.000 ve altlık olarak raster olarak topoğrafik haritalar, ve ortak harita tasarımı (simgeler,
renkler, açıklayıcı bilgiler, ...)
hazırlanmalıdır. Eşleştirme projesi
kapsamında önerilen harita tasarımı ileride diğer taşkın haritaları
hazırlanırken de kullanılmalıdır.
Her Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan için aşağıdaki haritaların
hazırlanması gerekmektedir.
• Her senaryo için taşkın tehlike haritası (yüksek, orta, düşük),
• Her senaryo için taşkın risk haritası (yüksek, orta, düşük),
Tehlike haritalarının hazırlanması için, bir takım aşamaların uygulanması
gerekmektedir.
• Eğer mümkünse (teknik ve yasal olarak), ulusal ya da yerel
42
düzeyde bütün kurumlarda bulunan mevcut verilerin ve haritaların,
kullanılması ve iyileştirilmesi,
•
Haritalanacak olan 3 senaryo aşağıdaki bilgileri içermelidir.
•Meydana gelme olasılığı yüksek olaylar için örneğin tekerrür
süresi veya aralığı (Ör. 10 yıl veya 10-50 yıl)
Meydana gelme olasılığı orta olan olaylar için örneğin tekerrür
süresi veya aralığı (Ör. 100 yıl veya 100-300 yıl)
Meydana gelme olasılığı düşük olaylar için örneğin tekerrür süresi
veya aralığı.(Ör. 1000 yıl veya 1000-3000 yıl)
Risk haritaları hazırlanırken uygulanacak olan aşamalar
- Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için meydana gelme
olasılığı orta ve düşük olaylar için (duruma göre meydana gelme olasılığı
yüksek olaylar için de) potansiyel olumsuz sonuçları göstermesi
gerekmektedir (potansiyel olarak etkilenecek olan kişilerin sayısı
(gösterge niteliğinde), ekonomik aktivite türü, Entegre Kirlilik Önleme ve
Kontrolü Direktifi kapsamındaki tesisler,
Su Çerçeve Direktifinde
değinilen korunan alanlar öğeler-Bakınız S2.6).
- Farklı risk sınıflandırmasının ve etkilenebilirlik ve su derinliği
sınıflandırması arasındaki ilişkinin belirlenmesi gerekmektedir. Pilot proje
için kullanılan 4 risk sınıfı ulusal düzeyde de kullanılacaktır.
Risk sınıfları aşağıdaki gibidir:
• R0 = ciddi taşkın riski yok;
• R1 = düşük taşkın riski;
• R2 = orta taşkın riski;
• R3 = yüksek taşkın riski;
Tehlike sınıfı
Etkilenebilirlik
RİSK (r)
Tehlike 1
Tehlike 2
Tehlike 3
Düşük
Orta
Yüksek
Düşük
R0
R0
R1
E2
Orta
R1
R1
R2
E3
Yüksek
R1
R2
R3
E1
Taşkın alanlarındaki taşkından etkilenebilirliğin farklı unsurlar kullanılarak
ayrıntılı bir şekilde belirlenebilmesi için, her tür CORINE Arazi Örtüsü
sınıfı uzman görüşü ve aşağıda belirtilen iki nokta dikkate alınarak
derecelendirilmiştir.
-
Varlıkların değeri,
-
‘Taşkınla baş edebilme ve taşkından sonra normal hale
dönebilme’ olarak belirlenen varlıkların direnci (belirli bir
büyüklükteki taşkına durumunda çeşitli varlıkların dayanıklılığı ve
43
davranışı)
Faaliyet
2.4
Taşkın
riski
yönetim planı
Tüm nehir havzaları için, 3 taşkın senaryosu için aynı taşkın
olasılıklarının belirlenmesi (Taşkın Direktifi kapsamında düşük ve orta
olasılıkların belirlenmesi gereklidir, yüksek olasılığın belirlenmesi isteğe
bağlıdır.)
Pilot havzada olduğu gibi ulusal düzeyde de taşkın tehlike ve risk
haritası için aynı yaklaşımın/yöntemin uygulanması,
LIDAR ya da uydu radarı kullanarak Sayısal Arazi Modelinin
doğruluğunun artırılması http://www.mapmart.com (bu web sayfası
üzerinden doğruluk oranı iyi düzeyde olan farklı Sayısal Arazi
Modeli, Sayısal Yükseklik Modeli satın alınması mümkündür)..
2 boyutlu modellerin kullanımı yüksek maliyetli olduğundan ve
uygulanması uzun zaman gerektirdiğinden dolayı, Nehir Havzaları
için tehlike haritalarının hazırlanmasında 2 boyutlu modellemenin
kullanımının mümkün olabildiğince en aza indirilmesi (en azından
planlamanın ilk döngüsü için) ve sadece etkilenebilirliğin fazla, yoğun
kentleşme ve değerli varlıkların olduğu alanlar için uygulanması
önerilmektedir.
1 ve 2 boyutlu hidrolik modeller de dahil olmak üzere, bölgesel ve
merkezi düzeyde özel CBS araçlarının kullanımına ilişkin kapasitesinin
artırılması
Tüm nehir havzaları için Taşkın Riski Yönetim Planlarında aynı içeriğin
kullanılması
Her nehir havzasında taşkın riski yönetimi için uygun hedeflerin
belirlenmesi:
A. Taşkın Riski Yönetiminin genel hedefleri/ maksatarı,
1. Etkilenebilirliği ve tehlikeyi azaltarak taşkınların potansiyel olumsuz
etkilerinin azaltılması,
2. Sürdürülebilir taşkın riski yönetimi tedbirlerinin teşvik edilmesi.
B. Her nehir havzası için Koruma, Önleme, Hazırlıklı Olma, Bilgi ve
Yönetişim ilkelerini kapsayan kilit hedef kategorileri.
C. Madde B’de belirtildiği gibi her bir kilit hedef kategorisi için özel
hedefler Batı Karadeniz pilot havzası için belirlenen özel hedeflere benzer
şekilde ayrıntılandırılacak, ancak her bir nehir havzasının özelliklerine
göre adapte edilecektir.
Ulusal düzeyde belirlenen Tedbirler Programı hedefleri her nehir havzası
için tedbirleri içerecektir:
o Taşkın Direktifinin uygulanması için yatırım ihtiyacı,
o Taşkın Direktifinin Türkiye’de tamamıyla uygulanması için ileriye
yönelik yatırım ihtiyaçları dahil olmak üzere maliyet analizi,
o Taşkın Direktifi için etki değerlendirmesi raporu.
Tedbirler programı farklı eylemlere tekabül eden organizasyonel,
yapısal ve yapısal olmayan tedbirlere dayanacaktır. Ulusal teknik
kapsam için her sütün/tedbir türü için tedbirler listesinden oluşan bir
tedbirler kataloğunun (Eke bakınız) oluşturulması önerilmektedir. Bu
katalog her havzada en uygun tedbirin uyumlu bir şekilde belirlenmesi
maksadıyla kullanılabilir.
44
4.3.
25 Havzada Taşkın Riski Yönetim Planlarının Hazırlanması için Yol Haritası
Bu bölüm Taşkın Direktifinin Türkiye’de uygulanması için uygulanması gereken
eylemlere ilişkin bilgileri içermektedir.
4.3.1. Türkiye’de TRYP’lerin Hazırlanmasına İlişkin Genel Takvim
Aşağıdaki tabloda Türkiye’de 25 havzada TRYP’lerin hazırlanması için SYGM
tarafından hazırlanan takvim yer almaktadır
Şekil 15: TRYP Hazırlanma Takvimi
4.3.2. TRYP’nin Hazırlanması için Gerekli Aşamalar
Taşkın Direktifi 3 aşamada uygulanmaktadır: Taşkın riski ön değerlendirmesi, taşkın
tehlike ve risk haritaları, taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması.
Her bir aşama için 2 yıl olmak üzere, yukarıda belirtilen aşamaların uygulanması 6 yıllık
döngüler halinde gerçekleştirilmektedir. Üye Ülkeler için ilk uygulama döngüsü süreci
aşağıda gösterilmektedir.
45
Son Tarih
2 Yıl
Son Tarih
2 Yıl
Son Tarih
2 Yıl
Şekil 16: Taşkın Direktifinin uygulama aşamaları ve Üye Ülkelerin uyması gereken son
teslim tarihleri
Yukarıdaki şekilde de gösterildiği gibi, TRYP iki ön aşamanın sonucunda
hazırlanmaktadır.
o Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların belirlenmesine olanak sağlayan
taşkın riski ön değerlendirmesi.
o Taşkın tehlike haritaları (hidrolik ve/veya hidrolojik modeller kullanarak düşük,
orta ve yüksek olasılıklı taşkın olayları için taşkın yayılma alanları ve ilgili su
derinliklerinin belirlenmesi) ve taşkın risk haritaları (taşkın riski altındaki
varlıklar).
Taşkın riski yönetim planları, TRÖD (aşağıdan yukarıya yaklaşım) neticesinde
belirlenen potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlarda hazırlanan risk haritaları
uyarınca taşkın riski taşıyan alanlarda taşkınların olumsuz etkilerinin azaltılması
maksadıyla, uygun hedefleri ve taşkın öncesi, esnası ve sonrasında alınacak tedbirlerin
belirlenmesini içermektedir.
TRYP, havza düzeyinde belirlenecek stratejik hedefler ulusal stratejiyle uyumlu olarak
hazırlanmalıdır (yukarıdan aşağıya yaklaşım).
TRYP havza düzeyinde hazırlanan ve taşkın yönetimiyle ilgili bütün konuları içeren
genel bir plandır. Dolayısıyla, temel kurallardan biri olan koordinasyon kapsamında,
TRYP farklı kurumların katkılarının bir sonucu olarak hazırlanmalıdır (bütünleyici
yaklaşım).
Bu üç nedenden dolayı, TRYP’nin hazırlanması aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya
ve bütünleyici yaklaşımlardan oluşan karmaşık bir süreçtir. Yol haritası bu hazırlama
sürecinin kilit konularına odaklanmaktadır.
46
1. Risk Değerlendirmesi Ve Haritalar– Havza Düzeyindeki Çalışmalar
TRYP’nin TRÖD ve taşkın tehlike ve risk haritaları yoluyla gerçekleştirilen tarafsız bir
risk değerlendirmesi neticesinde oluşturulması gerekmektedir. Dolayısıyla havza
bazında ilk olarak başlatılması gereken faaliyetler TD’nin ilk iki uygulama aşamasıdır
(Eşleştirme Projesi kapsamında hazırlanan S1 ve S2 Kılavuzlarına bakınız).
Kılavuzlarda veri mevcudiyetinin önemi vurgulanmaktadır (topoğrafya, hidroloji, hidrolik
modeller). Etkili bir TRÖD gerçekleştirilmesi ve faydalı haritaların hazırlanması hedefi
çerçevesinde veri kalitesi ve mevcudiyetine dayalı olarak pragmatik metotlar
belirlenmelidir.
Üzerinde tartışılarak hazırlanmaları ve tamamlanmaları maksadıyla risk
değerlendirmesi analizi ve taşkın tehlike ve risk haritaları oldukça faydalı çalışmalardır.
Daha sonra TRYP kapsamındaki bazı hedeflerin ve tedbirlerin uygulanmasında dahil
olmaları maksadıyla havza bazında taşkın konularına ilişkin olarak bütün ilgili
paydaşlarla ortak bir vizyonun oluşturulması için de iyi bir fırsattır.
2. Ulusal Düzeydeki Çalışmalarla Uyum
Ulusal uygulama planı yerel projelere yönelik hedeflerin belirlenmesinin yanı sıra,
özellikle yapısal olmayan tedbirler olmak üzere ulusal düzeyde uygulanacak olan
tedbirleri de içermektedir. Bu yapısal olmayan tedbirlere ilişkin örnekler aşağıdaki
gibidir.
- Taşkın tahmini ve erken uyarı sistemleri,
- Entegre Su Bilgi Yönetimi CBS veri tabanının oluşturulması,
- Arazi kullanımı politikalarının su politikalarıyla daha iyi entegrasyonunun
sağlanması,
- İklim değişikliğinin olası etkilerinin belirlenmesi,
- Taşkın sigorta sisteminin iyileştirilmesi;
Bu hedefler için, risk değerlendirmesi ve taşkın tehlike ve risk haritalarının
sonuçlarından bağımsız olarak ulusal düzeyde bazı eylemlerin başlatılması
gerekmektedir.
- CBS veri tabanı ve taşkın tahmini ve erken uyarı sistemleri için ulusal çerçevenin ve
metodolojinin belirlenmesi,
- Taşkına meyilli alanlardaki arazi kullanımı politikaları için mevcut yönetmeliklerin
tamamlanması ya da yenilerinin oluşturulması ,
- İklim değişikliğinin taşkın olayları üzerindeki etkilerine ilişkin çalışmaların başlatılması.
Bu konuların, havza bazındaki risk yönetimiyle paralel olarak ulusal düzeyde ele
alınması gerekmektedir.
3. TRYP’de Taşkın Yönetimine İlişkin Bütün Konuların Ele Alınması– Çok Aktörlü
Çalışma
Taşkın yönetimi için genel bir plan olan TRYP birden fazla eylem alanını içermelidir
(yapısal koruma tedbirleri ve taşkın tahmini, kamuoyunun bilgilendirilmesi, arazi
kullanımı politikası, bilgilendirme gibi yapısal olmayan tedbirler.). TRYP’nin
hazırlanmasından sorumlu kuruluş olan SYGM’nin, TRYP’ye entegre edilmesi geren
hedefleri ya da tedbirleri uygulayan bütün ilgili kurumlarla koordinasyonu sağlamaya
ilişkin önemli rolü vardır.
Yapılacak olan koordinasyon çalışması iki farklı durumla detaylandırılabilir.
47
- Hali hazırda eylem planlarından (örneğin koruma projeleri) sorumlu olan
kurumların olduğu TRYP hedefleri için, ortak çok-kriterli çerçeve analizi yoluyla
önceliklendirmeye yardımcı olunması hedeflenmektedir,
- Yeni hedefler için, ilgili kurumların yeni tedbirler geliştirilmelerine yardımcı
olmak maksadıyla sürece dahil edilmeleri hedeflenmektedir. Risk haritalarına ya da risk
değerlendirmesine dayanarak, TRYP’de yer alacak tedbirlerin ve bunların
uygulanmalarından sorumlu olacak kurumların belirlenmesi maksadıyla kurumlar
arasında tartışma ortamı oluşturulmalıdır. (Örneğin: arazi kullanımı politikası, taşkın
sigorta sistemi.)
Koordinasyon çalışmasının sonucu, aynı zamanda TRYP’nin ilk taslağını oluşturacak
olan farklı kurumların önerilerinin özeti olacaktır.
4.4.
Ulusal Uygulama Planı için Eylem Planı
Sonraki bölümlerde, operasyonel hedeflere ilişkin olarak belirlenen bazı eylemler bu
belgede Bölüm III’ de sunulmaktadır. Bu eylem planı TD’nin Türkiye’de uygulanması
için uygulanması gereken bütün eylemleri listelemekten ziyade, eşleştirme projesi
kapsamında gerçekleştirilen bilgi alış verişlerine ve analizlere dayanmaktadır. Kısa
vadede başlatılacak ve uygulanacak ve 25 havzada TRYP’lerin hazırlanmasına destek
olacak olan öncelikli eylemlerin belirlenmesini hedeflemektedir.
Ulusal uygulama planında, aynı zamanda TRYP’lerde de yer alabilecek olan hedefler
belirlenmektedir. Bazıları mevzuat ve yapısal olmayan tedbirlerle ilgiliyken, diğerleri
yerel projeler ve yapısal tedbirlerle ilgilidir. Dolayısıyla, TRYP’lerin hazırlanması ve
uygulanması hem ulusal hem de havza düzeyini içermektedir.
Sonuç olarak ulusal uygulama planı ulusal düzeyde geliştirilmesi gereken
yönetmelikler, metodolojiler, çalışmalar ve çerçevelere odaklanmaktadır. Aksi halde
arazi kullanımı politikaları, sigortanın iyileştirilmesi, taşkın tahmini ve erken uyarı
sistemi, CBS taşkın veri tabanı gibi bazı hedefler TRYP’lerde yer alamaz.
TRYP genellikle
kalmayacaktır.
yapısal
koruma
çalışmalarını
içeren
yerel
projelerle
sınırlı
Bu nedenle, bir sonraki bölümde yol haritasında havza bazında hazırlanacak olan
TRYP’lerin hedeflerinin belirlenmesi için gerekli çerçevenin oluşturulması maksadıyla
ulusal eylemlerin nasıl geliştirileceğine ilişkin önerilerde bulunulmaktadır.
Yol haritasına Bölüm III kapsamında yer alan operasyonel hedefler kısmında yer
verilmektedir. Dört Temel Hedef için de ilgili eylemlerin listesi ve potansiyel son tarihler
ve sorumluluklara da yer verilmiştir.
48
Yönetişimin İyileştirilmesi
Etkilenebilirliğin Azaltılması
49
Farkındalığın Artırılması
Bilginin Geliştirilmesi
50
5. TAŞKIN DİREKTİFİNİN AKTARILMASI VE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM
PLANLARININ HAZIRLANMASINA İLİŞKİN UYUMLULUK MALİYETİ
DEĞERLENDİRMESİ
5.1.
Yapılan Değerlendirmenin ve Kullanılan Metodolojinin Kapsamı
5.1.1. Değerlendirmenin Kapsamı
Taşkın Direktifi’ne ilişkin uyumluluk maliyeti, Taşkın Direktifinin aktarılması ve
uygulanması için gerekli tüm maliyetleri kapsamaktadır.
Uyumluluk maliyetleri genellikle aşağıda belirtilen unsurları içerir.
•
Mevzuat
•
Karar mercileri için gerekli araçların (belgelerin) hazırlanması (kılavuzların
oluşturulması gibi)
•
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi
•
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesine dayanarak taşkın tehlike ve taşkın risk
haritalarının hazırlanması
•
Taşkın Riski Yönetim Planlarının oluşturulması
•
Tedbirler programının hazırlanması
•
Ulusal otoritelere ve ileride de AB’ye raporlama
•
Uygulama ve denetleme
Dolayısıyla, uyumluluk maliyeti politika
denetlemeye ilişkin tüm hazırlıkları kapsar.
belgelerine,
mevzuata,
uygulama
ve
Söz konusu eşleştirme projesi kapsamında gerçekleştirilen maliyet tahmini, tedbirlerin
bizzat uygulanmasına ilişkin maliyeti kapsamamaktadır. Her havza için Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi ve tedbirler programının hazırlanmasından
önce böyle bir tahminin yapılması mümkün değildir. Ayrıca, ilk aşama olarak Taşkın
Riski Ön Değerlendirmesi yapılmasını gerektiren Taşkın Direktifinin ana ilkesi,
haritalamanın yapılacağı ve tedbirlerin belirleneceği alanların önceden belirlenmesini
zorlaştırmaktadır.
Bu nedenle, bu belgede sunulan maliyet tahmini, aşağıda belirtilen çalışmaların ülke
genelinde gerçekleştirilmesine yönelik tahminleri içermektedir.
•
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi
•
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi sonucunda belirlenen Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanlarda Taşkın Tehlike ve Risk Haritalarının hazırlanması
•
Taşkın Riski Yönetim Planları
Taşkın Direktifinin ülke genelinde uygulanmasına ilişkin ek destekleyici faaliyetlerin
maliyetleri de, mümkün olduğu ölçüde, tahmin edilmiştir. Bu faaliyetlerden bazıları:
•
Veri temini (hidroloji, topografi)
51
•
Su Bilgi Sisteminin oluşturulması ve yönetilmesi
•
Paydaşlara danışma ve kamuoyunun bilgilendirilmesi
•
Ulusal Uygulama Planında yer alan diğer destekleyici faaliyetler
5.1.2. Kullanılan Metodolojinin Ana Hatları
Proje faaliyetleri çerçevesinde maliyet tahmininin yapılabilmesi için aşağıdaki yaklaşım
uygulanmıştır.
Şekil 17: Maliyet değerlendirmesi yapılırken izlenilen aşamalar
Bu kısımda, yukarıda belirtilen her aşama kısaca tanıtılacaktır.
Mevcut bilgi ve verilerin değerlendirilmesi
Bu aşamada, aşağıda belirtilen bilgilerin temin edilmesi gerekmiştir.
•
Türkiye veya Romanya ve Fransa’da birim fiyatlara ilişkin mevcut bilgiler.
•
Türkiye’deki havzaların karakterize edilebilmesi için coğrafi veya istatiksel
bilgiler
•
Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasında kullanılan 3 aşamalı
yaklaşımın uygulanması için gerekli mantıksal aşamalara, görevlere, takvime
vb.. ilişkin bilgiler
Maliyet tahmini ve 3 havzanın tanıtımı
Türkiye’de taşkın yönetimi alanında yürütülen faaliyetler sayesinde, bazı havzalar için
veriler mevcuttur. Öncelikle, eşleştirme projesi kapsamında, bazı Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için taslak Taşkın Riski Yönetim Planı hazırlanmıştır. Bu
52
bağlamda, Taşkın Direktifinin üç aşamasının uygulanmasına ilişkin metodolojiler test
edilmiş ve geliştirilmiştir. İş yüküne ilişkin edinilen deneyimler, mevcut veri ve bilgiler ve
haritaların hazırlanması, bu havza için maliyet tahmini yapılmasını mümkün kılmıştır.
Ayrıca, 3 hızlı tarama havzasında, ek bilgilerin toplanmasına yardımcı olan bazı
faaliyetler de yürütülmüştür.
Bunun yanı sıra, Antalya ve Yeşilırmak havzalarında Taşkın Yönetim Planlarının
hazırlanmasına yönelik Türkiye’de hâlihazırda hizmet alımı yoluyla yürütülmekte olan
iki proje bulunmaktadır. Aynı şekilde, bu çalışmalar, maliyetin belirlenmesi/tahmin
edilmesine olanak sağlamaktadır.
Sonuç olarak, ulusal düzeyde genelleme yapılabilmesi için, temel olarak 1’i eşleştirme
projesindeki pilot havza ve 2’si hizmet alımı yoluyla proje yürütülmekte olan havza
olmak üzere toplam 3 havza dikkate alınmıştır.
Ulusal düzeye genelleme
Tüm ülke için bir maliyet tahmininde bulunulabilmesi için, havzalarda mevcut olan
bilginin tüm ülkeye genellenmesini sağlayacak yöntemlerin belirlenmesi gerekmiştir. Bu
yöntemler belirlemeden önce ise bir dizi tanımlayıcı bilgi ve göstergelerden yola
çıkarak, 3 havzanın Türkiye’deki havzaları ne ölçüde temsil ettiğinin değerlendirilmesi
gerekmiştir.
Maliyetin ulusal düzeye aktarılması için birçok metodoloji denenmiş ve farklı metotlar
uygulanarak elde edilen maliyet tahminine ilişkin sonuçlar daha sonra dikkatle incelenip
analiz edilmiştir.
Ulusal düzeydeki ek destekleyici faaliyetlerin maliyetinin tahmin edilmesi
Uyumluluk maliyetinin tahmin edilmesi için, gibi 25 havzada TRYP’lerin hazırlanmasıyla
doğrudan ilgili olmayan ama ulusal düzeyde uygulanması gereken ‘destekleyici’
faaliyetlere ilişkin maliyetin de dikkate alınması gerekmektedir.
Örneğin, taşkın tahmin ve erken uyarı sistemlerinin oluşturulması ve işlevsel hale
gelmesi için 50 milyon TL gibi önemli bir yatırım gerekmektedir.
Bu tahminin yapılabilmesi için, Bölüm V.4 kapsamında belirtilen eylemler
değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeyle:
o Eylemlerin uygulanmasını gerçekleştirecek olan devlet memurunun iş yükü (kişi/
yıl sayısı);
o Diğer ilgili maliyetlere ilişkin (veri, çalışmalar, ekipman…) maliyetler tahmin
edilmeye çalışılmıştır.
5.2.
Türkiye’deki 3 Havzada Birim Fiyata İlişkin Mevcut Veriler
3 havzaya ilişkin mevcut bilgiler, tüm Türkiye’ye genelleme sırasında referans olarak
kullanılmıştır. Pilot havzaya ilişkin mevcut bilgiler ile çalışmaların hizmet alımı yoluyla
gerçekleştirildiği diğer iki havzaya ilişkin bilgi türleri birbirinden oldukça farklıdır.
Dolayısıyla, homojen bir yaklaşım izleyebilmek adına, Direktifin her 3 aşaması için
maliyet analizleri gerçekleştirilmiştir.
•
Aşama 1 Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi/ Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanlar
•
Aşama 2 Taşkın Tehlike Haritaları (modelleme dahil) ve Taşkın Risk Haritaları
53
•
Aşama 3 Taşkın Riski Yönetim Planları
Her bir aşama için, üç maliyet kalemi belirlenmiştir:
Tablo 5: Göz önünde bulundurulan maliyet kalemi türleri
Maliyet Kalemi
Birim
Hizmet alımı
TL
Veri toplamanın hizmet
alımı yoluyla yapılması
TL
İç İnsan Kaynakları
Kişi/
Yıl
Kısa Tanım
Belirli araştırmalar için dış teknik yardım, iletişimin
sağlanması, modelleme, haritaların ve raporların
hazırlanması (örn. Etkinlikler, broşürler, web
portalı ) ve yerel paydaşlara danışma
Ek veri dizinlerinin (Lidar veya radar gibi
topografik veriler) veya modelleme sonuçlarının
(örn. Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan
Alanlarda EXZECO vb yöntemlerin uygulanması
sonucu elde edilen sonuçların) toplanması için dış
destek
Görevleri yerine getirmek için gerekli SYGM
personeli
Maliyet tahmininde üç farklı yaklaşım izlenmiştir.
• Batı Karadeniz havzasında elde edinilen deneyimler
• Yeşilırmak ve Antalya havzalarında hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilen
faaliyetler
• Modelleme birim fiyatı ve km başına haritalama birim fiyatının karşılaştırılması
5.2.1. Pilot havza: Batı Karadeniz
Eşleştirme projesi kapsamında, Pilot havzada edinilen deneyimlere dayanarak maliyete
ve iş yüküne ilişkin bazı tahminler yapılmıştır. İlgili tahminler yapılırken aşağıda
belirtilen kısıtlamalar göz önünde bulundurulmuştur:
•
•
Pilot havzada gerçekleştirilen faaliyetlerde faydalanıcı ülkenin kapasitesinin
geliştirilmesine odaklanılmıştır,
8 Potansiyel Ciddi Taşkın Riski taşıyan alan belirlenmiş olmasına rağmen
sadece kısmen 2 alan için Taşkın Tehlike ve Risk haritası hazırlamıştır.
Her bir aşama için farklı metotlar denenmiştir.
Fakat Türkiye’deki diğer
havzalarda izlenecek yaklaşım pilot havza için seçilen ile aynı olmak zorunda
değildir.
İlk yaklaşım çerçevesinde, yapılan tahminler,
varsayımına dayanarak yapılmıştır:
•
•
aşağıdaki yaklaşımın uygulanacağı
Aşama 1: Tüm Taşkın Riski Ön Değerlendirme aşamaları ile Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski Taşıyan Alanların Belirlenmesi çalışmalarının veya veri temininin (
EXZECO model sonuçları hariç)
hizmet alımı yoluna başvurulmaksızın
gerçekleştirildiği varsayımı
Aşama 2: Taşkın Tehlike ve risk haritalarının hazırlanması sırasında çalışmalar
veya veri temininin ( modelleme, Lidar veri temini vb….) hizmet alımı yoluyla
gerçekleştirildiği varsayımı
54
•
Aşama 3: Tüm Taşkın Riski Yönetim Planları aşamalarının hizmet alımı
olmaksızın kamu personeli tarafından gerçekleştirildiği varsayımı
Tüm iç insan kaynakları tahminleri, eşleştirme projesi kapsamında edinilen deneyimlere
dayanmaktadır.
Tablo 6: Batı Karadeniz pilot havzasına ilişkin maliyet tahmini
Maliyet Kalemi
Birim
Aşama 1 Taşkın riski ön
değerlendirmesi/
potansiyel ciddi taşkın riski
taşıyan alanlar
Veri toplamasının hizmet
alımı yoluyla yapılması
TL
İç insan kaynakları
Aşama 2 Taşkın tehlike ve
risk haritaları
Çalışmaların hizmet alımı
yoluyla yapılması
Veri toplamanın hizmet alımı
yoluyla yapılması
İç insan kaynakları
Aşama 3 Taşkın Riski
Yönetim Planları
İç İnsan Kaynakları
Toplam
Hizmet alımı
İç insan kaynakları
Kişi/yıl
Batı
Karadeniz
Kısa tanım
Havza için EXZECO model
15 000 sonuçlarının temini
Veri toplama, rapor hazırlama
ve yerel danışma için gerekli
0.50
işgücü
Modelleme ve haritalama
TL
1 200 000
TL
Kişi/yıl
Çalışma yapılacak alanlar için
1 161 290 Lidar verilerinin temini
0.50 Koordinasyon
Kişi/yıl
Yönetim planının hazırlanması
0.75 ve yerel paydaşlara danışma
TL
Kişi/yıl
2 376 290
1.75
5.2.2. Yeşilırmak Vve Antalya Havzalarında Hizmet Alımı Yoluyla Gerçekleştirilen
Çalışmalar
İkinci yaklaşım çerçevesinde, yapılan tahminler, Direktifin tüm 3 aşaması için yapılacak
faaliyetlerin hizmet alımı yoluyla gerçekleştirileceği varsayımına dayanmaktadır.
SYGM, 3 aşama için yapılacak çalışmaları, tedarik sürecini takiben, hizmet alımı
yoluyla gerçekleştirmektedir. Bu çalışmaların sonuçları hâlihazırda mevcut olmamakla
beraber, toplam maliyete, şartnameye ve SYGM tarafından ilgili sözleşmelerin
denetlenmesi için belirlenen insan kaynaklarına ilişkin bilgiler, aşağıdaki sonuçların
çıkarılmasını sağlamıştır.
• Her bir sözleşmenin süresi 2,5 yıldır,
• Müşavir firmanın her havzada yaptığı çalışmaları 2 SYGM personeli
denetlemektedir. Bu denetleme çalışması, ilgili personelin vaktinin 0,25’ini
almaktadır,
55
•
3.Aşama, tüm ilgili bilgileri ve hazırlanan haritaları içeren bir veri tabanının
hazırlanması ve her havza için bir internet sitesinin oluşturulması çalışmalarını
içermektedir.
Aşağıdaki tabloda, her bir havza için seçilen sözleşme tutarı ve verilen en yüksek ve en
düşük teklif tutarları TL cinsinden gösterilmektedir:
Tablo 7: İki havzadaki ihale tutarlarına ilişkin bilgiler
Maliyet ( TL)
İhale sonucu
sözleşme tutarı
En yüksek teklif
En düşük teklif
Yeşilırmak
Antalya
3 975 000
4 300 000
3 450 000
3 550 000
5 390 000
3 080 000
Her 3 aşamaya ilişkin toplam maliyetin ve iç insan kaynaklarının dağtımı, pilot
havzadan edinilen deneyimlere, sözleşme özelliklerine ve Romanya ve Fransa
deneyimlerine dayanarak elde edilen ve aşağıda belirtilen yüzdeler uygulanarak
gerçekleştirilmiştir:
•
•
•
1. Aşama için %10 : Taşkın Riski Ön Değerlendirmesinin yapılması ve
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların Belirlenmesi
2. Aşama için %60 : Taşkın Tehlike ve risk haritalarının hazırlanması
3. Aşama için %30 : Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanması
Yukarıda belirtilen yüzdeler gösterge maksatlı verilmiş olup, veri mevcudiyetine ve
hidrolik yapıların mevcut olup olmaması ve arazi etkilenebilirliği gibi nehir havzasının
karakteristik özelliklerine göre farklılık gösterecektir.
Sonuçlar aşağıda belirtilmiştir:
Tablo 8: Değerlendirmede dikkate alınan maliyet kalemleri ve ilgili değerler (2,5 yıl)
Maliyet kalemleri
Aşama 1 Taşkın riski ön değerlendirmesi/
potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlar
Hizmet alımı (yapılacak çalışmalar, iletişim, …)
İç insan kaynakları
Aşama 2 Taşkın Tehlike ve Risk Haritaları
Hizmet alımı
İç insan kaynakları
Aşama 3 Taşkın Riski Yönetim Planları
Hizmet alımı
İç insan kaynakları
Toplam
Hizmet alımı (sözleşme)
İç insan kaynakları
56
Birim
TL
Kişi/yıl
Yeşilırmak ANTALYA
397 500
0.13
355 000
0.13
TL
Kişi/yıl
2 385 000 2 130 000
0.75
0.75
TL
Kişi/yıl
1 192 500 1 065 000
0.38
0.38
TL
Kişi/yıl
3 975 000 3 550 000
1.25
1.25
5.2.3. Modelleme Birim Fiyatı Vve Km Başına Haritalama Birim Fiyatının
Karşılaştırılması
Türkiye’de taşkın direktifinin uygulanmasına ilişkin maliyetin değerlendirilmesi için
izlenen 3.yaklaşım, maliyetin bir havza için, nehirlerde kilometre başına yapılan
hidrolik modelleme ve haritalamaya ilişkin özel çalışmalar göz önünde bulundurularak
belirlenmesine dayanmaktadır.
DSI’nin taşkın tehlike haritaları hazırlanması ile ilgili bir projesine dayanarak, nehirlerde
kilometre başına hidrolik modelleme (tehlike haritaları dahil olmak üzere) için 1000
Avro (2800 TL)’lik birim fiyat belirlenmiştir. Hidrolik modelleme ve tehlike haritalarının,
toplam proje maliyetinin %50’sine tekabül edeceği tahmin edilmiştir.
Daha sonra, direktifin farklı aşamalarının uygulanmasının ortalama maliyeti, üç havza
için yukarıda belirtilen maliyet dağılımı yüzdelerine dayanarak tekrar hesaplanmıştır
Risk haritalarının maliyetinin, toplam proje maliyetinin %10’una tekabül edeceği tahmin
edilmiştir.
Her havza için Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi maliyetinin, toplam proje maliyetinin
%10’una tekabül edeceği tahmin edilmiştir.
Her havza için Taşkın Riski Yönetim Planları maliyetinin, toplam proje maliyetinin
%30’una tekabül edeceği tahmin edilmiştir.
Bu bağlamda, önerilen maliyet dağılımı aşağıda gösterilmiştir:
Tablo 9: Bir havzada taşkın direktifinin üç aşamasının uygulanma maliyetine ilişkin kullanılan
yüzdeler
No.
1
2
3
Faaliyetler
Yüzde
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi
10%
-veri toplama;
2%
-veri analizi;
1%
-eşik değerlerin kullanılması;
1%
-haritalama;
3%
-raporlama
2%
Taşkın tehlike ve risk haritaları
60%
-topografi&batimetri
30%
5%
-hidrolik modeller için girdi verilerinin
5%
hazırlanması;
-modelin çalıştırılması ve sonuçların
5%
yorumlanması;
5%
-tehlike haritaları;
5%
-göstergelere
ilişkin
verilerin
5%
toplanması;
-risk
haritalama
ve
sonuçların
değerlendirilmesi;
Taşkın Riski Yönetim planları
1. Hedefler
2. Politika Sütunları
3. Havzada alınan tedbirler
4. Ulusal yaklaşım
5. Ekler
57
30%
5%
5%
10%
5%
5%
5.3.
Üç Havzaya Dayanarak Bütün Türkiye için TRYP’lerin Hazırlanma
Maliyetinin Tahmin Edilmesi
Bütün ülke için bir maliyet tahmininde bulunulabilmesi için havzalara ilişkin bilgilerin
bütün Türkiye için kullanılmasına ilişkin yöntemlerin belirlenmesi gerekmiştir.
Bu sebeple, maliyetin ulusal düzeyde tahmin edilebilmesi için birkaç yöntem test
edilmiştir. Farklı yöntemler kullanılarak yapılan maliyet tahminine ilişkin sonuçlar daha
sonra analiz edilmiştir.
5.3.1. Üç ‘Pilot’ Havzaya İİlişkin Değerlerin Diğer Havzalar iİçin Geçerliliğinin
Değerlendirilmesi
3 havzaya ilişkin mevcut maliyet bilgilerinin kullanılabilmesi için, öncelikle bir takım
bilgilerden ve göstergelerden faydalanarak bu 3 havzaya ilişkin bilgilerin Türkiye’nin
geri kalan havzaları için geçerliliğinin değerlendirilmesi gerekmiştir.
Aşağıdaki tabloda kullanılan bilgilere yer verilmiştir
Tablo 10: Havzaların karakteristiklerinin belirlenmesi için kullanılan bilgiler
Kullanılan göstergeler
Nehir havzalarının sayısı
Nehir havzası alanı
Nehir kısımlarının uzunluğu (1/250 000)
Alüvyonların yüz ölçümü (Q-21-y)
Kentsel alanlar (CLC06 -111&112)
Nüfus
Tarihi taşkın olaylarının sayısı (1955-2012)
Kentsel alanlardaki nehir kısımlarının uzunluğu
Kentsel alanlardaki alüvyonların yüz ölçümü
Modellenecek nehirlerin uzunluğu
Birim
km²
km
km²
km²
kişi
km
km²
km
Bazıları temel karakteristik olarak düşünülebilecek olan bu göstergelerden Türkiye’de
CBS formatında mevcut olanlar aşağıdaki gibidir.
• Nehir havzası alanı (SYGM havza CBS dosyası olarak mevcut)
• Nehirlerin uzunluğu (nehir ağına ilişkin 1/25000 ölçekli CBS katmanına
dayanarak)
• Kentsel alanların yüz ölçümü (Corine Arazi Örtüsü 2006’dan alınmıştır; kod 111
& 112)
• Nüfus (ilçe düzeyinde mevcut olan bilgilerin birleştirilmesine dayanarak)
• Tarihi taşkın olaylarının sayısı (Türkiye’de 1955-2012 yılları arasında meydana
gelen taşkın olaylarına ilişkin tarihi verilere ve ilgili coğrafi bilgilere dayalı olarak)
Bu ‘temel’ göstergelere ek olarak, Taşkın direktifine uygun olarak TRYP’lerinin 3
hazırlanma aşaması için gerçekleştirilmesi gereken asıl çalışmalara yaklaşmak
maksadıyla proje kapsamında 3 önemli bilgi belirlenmiştir.
•
Kentsel alanlardaki alüvyonların yüz ölçümü:
Kentsel alanların altında bulunan dört katmanlı alüvyon birikintilerinin yüz
ölçümünün çıkartılması yaklaşımı kullanılmıştır. Bu çalışma CBS kullanılarak
Corine Arazi Örtüsü kentsel alanları ve alüvyonlara ilişkin coğrafi bilgilerin
çakıştırılması yoluyla gerçekleştirilmiştir.
58
•
Kentsel alanlardaki nehir kısımlarının uzunluğu:
Kentsel alanların içinden geçen nehirlerin uzunluğunun saptanması yaklaşımı
kullanılmıştır. Bu çalışma CBS kullanılarak Corine Arazi Örtüsü kentsel alanları
ve nehir ağlarına ilişkin bilgilerin çakıştırılması yoluyla gerçekleştirilmiştir
(1/250000 ölçek)
•
Modellenecek nehirlerin uzunluğu:
Taşkın Direktifinin ilerideki uygulanması sırasında modellenmesi gerekmesi
muhtemel olan nehir uzunluğunun belirlenmesi yaklaşımı kullanılmıştır.
Yakınlardaki potansiyel risk taşıyan nehir kısımlarının seçilmesi maksadıyla ilk
etapta tarihi olayların (1955-2012) konumuna ilişkin bilgiler kullanılmıştır.
Optimizasyon süreci, CBS kullanılarak Corine Arazi Örtüsü kentsel alanları,
nehir ağları ve tarihi olaylara ilişkin bilgilerin çakıştırılması yoluyla
gerçekleştirilmiştir (1/250000 ölçek).
Bu 3 havzaya ilişkin bilgilerin diğer havzalar için geçerliliğinin değerlendirilmesi
maksadıyla bu göstergelerin Türkiye’deki 25 havza için toplandığının ya da
hesaplandığının belirtilmesi gereklidir.
Aşağıdaki tabloda 3 havza ve Türkiye geneli için göstergelerin kıyaslanmasına yer
verilmektedir.
Tablo 11: 3 havzanın göstergeleri ve bütün Türkiye ile kıyaslamasını gösteren özet tablo
Kullanılan
göstergeler
Nehir
havzasının
alanı (km²)
Nehirlerin
uzunluğu
(1/250000,
km)
Alüvyonların
yüzölçümü
(km²)
Kentsel
alanlar (km²)
Nüfus (ilçe)
Tarihi taşkın
olaylarının
sayısı (19552012)
Kentsel
alanlardaki
nehir
kısımlarının
uzunluğu (km)
Kentsel
alanlardaki
alüvyonların
yüzölçümü
(km²)
Modellenecek
nehirlerin
uzunluğu (km)
TRYP’lerinin
hazırlanması
(TL)
Batı
Karadeniz
Yeşilırmak
Antalya
3 havzanın 2 havzanın
ortalaması ortalaması
Türkiye’deki
25 havzanın
toplamı
Türkiye’deki
ortalama
havza
28 930
39 628
20 331
29 630
34 279
780 479
31 219
11 698
13 885
2 204
9 262
12 792
118 070
4 723
2 137
4 830
2 959
3 309
3 484
81 612
3 264
291
406
230
309
349
9 075
363
1 976
2 725
1 642
2 114
2 351
63 000
2 520
107
132
72
104
120
2 757
110
160
234
80
158
197
3 377
135
84
121
77
94
103
1 922
77
470
870
215
518
543
670
445
2 376 290
3 975 000
3 550 000
3 300 430
3 175 645
-
-
*Antalya nehir havzasının karakteristiklerine ilişkin bilgilerden bazıları diğer 2 havzadan farklı olduğundan
dolayı, Antalya havzasını hariç tutarak ayrıca 2 havzanın ortalamasına ilişkin de hesaplama yapılmıştır.
Bu analiz sayesinde, 3 havzaya ilişkin olarak kullanılan göstergelerin ortalamalarının,
ilk etapta, Türkiye’deki 25 havzanın ortalaması olan ‘farazi’ bir havzayı temsil
59
edebileceği görülmüştür. Dolayısıyla, ilgili ortalama maliyet Türkiye’deki havzalar için
genelleme yapılırken kullanılabilir.
Ancak, Türkiye’deki farklı havzalardaki durumların çeşitliliğinin değerlendirilmesi
maksadıyla daha ayrıntılı analizler de yapılmıştır. Örneğin Antalya nehir havzası
ortalama nehir uzunluğu ya da alüvyon alanlarının yüzölçümü bakımından bir takım
değişiklikler göstermektedir. Bu durum bütün ülke için genelleme yapmada bu
ortalamanın kullanılmasına ilişkin soru işaretlerinin oluşmasına sebep olmuştur.
Her bir havzanın yüz ölçümüyle kıyaslandığında çeşitli göstergelerin yoğunluğunu
temsil etmesi için CBS hesaplamaları gerçekleştirilmiştir.
Hesaplamalar sonucunda Türkiye’deki çeşitli havzalardaki göstergelere ilişkin durumun
farklılıklar gösterdiği görülmüştür. Bu sonuç, zaten bilinmekte olan, taşkınlara ilişkin
olarak Türkiye’deki durumun farklılıklar gösterdiği gerçeğini vurgulamaktadır (taşkın
olaylarına ilişkin tarihi verilerde de görülmektedir). Ancak yine de, taşkınla ilgili bir takım
göstergeler kullanılarak, 25 havzanın özelliklerinin sistematik ve kıyaslanabilir bir
şekilde belirlenmesine yardımcı olmuştur.
Her ne kadar bütün Türkiye için maliyet değerlendirmesinin yapılması için ortalama
metotlar kullanılabilecek olsa da, her bir havza için (her bir havza birbirinden farklı
olduğundan dolayı TRYP’lerin hazırlanma maliyeti de farklı olacaktır) ilerideki maliyetin
planlanması için göstergelerin analizinin kullanılması ayrıca önemli olacaktır. Bu durum
eğer SYGM teknik destek ya da ihale yoluyla çalışma fikrini benimserse ayrıca önemli
olacaktır.
5.3.2. Genelleme Metotları
Belirlenmesi
Kullanarak
Türkiye
iİçin
Maliyet
Aralığının
3 havzanın Türkiye için ne kadar temsil edebilir nitelikte olduğuna ilişkin yapılan
analizler, bu havzalara ilişkin birim maliyetlerin Türkiye geneli için tahminde bulunmak
maksadıyla kullanılabileceğini göstermiştir. Antalya havzasının kendine özgü
durumundan dolayı Batı Karadeniz ve Yeşilırmak havzalarının ortalamasının
kullanılması önerilmiştir.
Maliyet aralığına ilişkin değerlendirmede bulunmak maksadıyla, genelleme faktörü
olarak birkaç gösterge kullanılmıştır.
Örneğin, 34 279 km²lik yüzölçümü için iki havzadaki ortalama maliyet 3 175 645 TL’ye
denk gelmektedir. Türkiye’nin toplamının yüzölçümüne orantılandırıldığında maliyeti 72
304 453 TL olarak hesaplanmaktadır.
Aynı ilkeler çeşitli göstergelere uygulandığında aşağıdaki tabloda gösterilen sonuçlar
elde edilmiştir.
60
Tablo 12: Havzaların özelliklerine ilişkin göstergeleri kullanarak bütün Türkiye için yapılan
genelleme sonucu elde edilen maliyetler
Genelleme için kullanılan göstergeler
Havzaların sayısı
Nehir havzası alanı (km²)
Nüfus (yaşayan kişi)
Kentsel alanlar (km²)
Alüvyon alanlarının yüzölçümü (km²)
Tarihi taşkın olaylarının sayısı (1955-2012)
Kentsel alanlardaki nehir kısımlarının uzunluğu (km)
Kentsel alanlardaki alüvyonların yüzölçümü (km²)
Modellenecek olan nehirlerin kabaca tahmin edilmiş
uzunluğu (km)
Türkiye’deki 25 havza
için maliyet tahmini
(TL olarak )
79 391 129
72 304 453
85 116 207
82 694 347
74 399 527
73 265 721
54 437 328
59 547 220
52 767 847
Bu yöntemleri kullanarak elde edilen maliyet aralığı 52 ile 85 milyon TL arasındadır.
Mevcut değerleri kullanarak değerlendirmenin tamamlanması maksadıyla,
modellenecek ve haritalanacak olan nehir kısımlarının birim fiyatı için 50 milyon TL
kullanılmıştır.
Aşağıdaki şekilde bütün sonuçların özetine yer verilmiştir.
Şekil 18: Her bir gösterge için ulusal düzeyde TRYP’lerin hazırlanması için maliyetlerin
özeti
Yukarıdaki sonuçlara bakıldığında, TD’nin 3 aşamasının ülke genelinde
uygulanmasının maliyetinin 50 ile 85 milyon TL arasında olduğu görülmektedir. Bu
aralık her ne kadar çok geniş gibi görünse de, bunlardan birkaç sonuç çıkarılabilir. İlk
olarak, potansiyel olarak etkilenebilecek nüfus ya da genel olarak kentsel alanlar
kapsanmak istendiğinden dolayı nüfus ya da ülkedeki kentsel alanların yüzölçümüne
ilişkin (yukarıdaki şekilde pembeyle gösterilen) maksimum değerler kullanılmıştır.
61
Dolayısıyla, taşkın olaylarını ya da hidrolojik özellikleri dikkate almaksızın, maksimum
değer olarak düşünülmelidir.
Ayrıca, taşkın riski altındaki potansiyel alanların ya da nehir kısımlarının belirlenmesi
için kullanılan bütün diğer 4 ‘gelişmiş’ metodun (turuncuyla gösterilen) maliyeti önemli
ölçüde azalttığı görülmekte olup minimum limit olarak düşünülmesi gerekmektedir.
Son olarak da, havzaların sayısı, yüzölçümü, tarihi taşkın olayları gibi bazı genel
özelliklerin (maviyle verilen) ortalamanın biraz üzerinde olduğu, ancak yine de aralığın
içerisinde kalan iyi tahminler olduğu düşünülmelidir.
5.4.
Ulusal Düzeyde Dikkate Alınacak Ek Maliyetler
Daha önce de belirtildiği gibi, uyumluluk maliyetinin tahmin edilmesi için, 25 havzada
TRYP’lerin hazırlanmasıyla doğrudan ilgili olmayan ama ulusal düzeyde uygulanması
gereken ‘destekleyici faaliyetlere’ ilişkin maliyetin de dikkate alınması gerekmektedir.
Bu tahminin yapılabilmesi için, Bölüm V.4 kapsamında belirtilen eylemler
değerlendirilmiş ve maliyetlendirilmiştir. Destekleyici faaliyetlerin maliyetimin tahmin
edilmesi için, ilk etapta 25 havzada TRYP’lerin hazırlanması maliyetinin tahmin
edilmesinde kullanılan eylemler değerlendirilmediğinden dolayı, değerlendirmede
mükerrerlik yaşanması önlenmiştir.
Seçilen ulusal eylemler için aşağıdaki unsurlara ilişkin maliyet tahmininde bulunulması
gerekmiştir:
- Eylemlerin uygulanmasını gerçekleştirecek olan devlet memurunun iş yükü (kişi/
yıl sayısı);
- Diğer ilgili maliyetler (veri, çalışmalar, ekipman…)
Ulusal düzeyde ilk TRYP’lerin hazırlanmasının 2021 yılına kadar tamamlanması
planlanmaktadır ve ilgili maliyet tahminine ilişkin bilgiler aşağıdaki şekilde
gösterilmektedir. Planların hazırlanması için gerekli olan ek görevler ise çoğunlukla
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecektir.
Her eylem için gerekli iş yükü (birim kişi/yıl) tahmin edildikten sonra, ilgili maliyetlerin
hesaplanması için bir uzmanın ortalama brüt birim maliyeti kullanılmıştır.
Aşağıdaki şekilde Ulusal Uygulama Planında yer alan dört temel hedefe ilişkin
maliyetler yer almaktadır.
62
Şekil 19: Ulusal düzeydeki destekleyici faaliyetlerin maliyetinin özeti
Bu destekleyici faaliyetler önceki maliyetlere eklenmesi gereken fazladan 6 milyon
TL’lik bir maliyet teşkil etmektedir. İş yükünün 40 kişi/ yıl olduğu ve ilgili maliyetin 3
milyon TL olduğu tahmin edilmiştir.
5.5.
Çıkarılan Dersler ve Maliyetin İleride Daha İyi Değerlendirilmesi için
Tavsiyeler
Genel olarak, uygulanan metodolojiler neticesinde maliyetin 56 ile 91 milyon TL
aralığında olduğu tahmin edilmiştir.
Maliyet tahminin tüm Türkiye için genellemesi, aşağıda belirtilen ve dikkate alınması
gereken önemli parametrelerden dolayı beraberinde bir takım belirsizlikleri de
getirmektedir.
•
•
•
•
•
•
•
Kullanılacak model türü ve girdi gerekliliği,
Yerleşim yerlerindeki nüfusun dağılımı,
Tarihi taşkın olaylarının kaydedilen etkisi,
Kentsel alanlardaki taşkın yayılımı,
Projedeki farklı bileşenler arasındaki yüzde (örneğin taşkın riski ön
değerlendirmesi, potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlar) (10-20%), Tehlike,
Risk Haritaları (40-70%), TRYP (20-40%),
Nehir havzalarının özellikleri,
Mevcut yapısal tedbirlerin (baraj, sedde) derecesi ve tasarım debileri.
Yine de, yapılan tahminler Türkiye’deki 25 havzada TRYP’lerin hazırlanması ve ulusal
düzeyde uygulanması gereken destekleyici faaliyetlere yönelik bir ön maliyet aralığı
sunmaktadır.
63
Ayrıca, yapılan çeşitli hesaplamalar, Türkiye’deki her nehir havzasında yapılması
gereken çalışmaların kapsamının daraltılmasını amaçlayan uygun göstergelerin
kullanılması sayesinde TRYP’lerin hazırlanmasına ilişkin miktarların ileride daha iyi
tahmin edilebileceğini göstermektedir. Bu durum eğer teknik destek ya da ihaleye
çıkma yöntemleri kullanılırsa özellikle önemli olacaktır. Her bir ihale için gerekli miktarın
belirlenmesi, ayrıca ulusal düzeyde yapılan ön tarama sayesinde ihaleye teklif
verenlerin de potansiyel alanlara ilişkin daha iyi fikir sahibi olmalarını sağlayacaktır.
Bu maliyet tahminine ek olarak, TD’nin ilerideki uygulamalarının planlanmasına ilişkin
daha iyi bilgilere sahip olunmasını sağlamak maksadıyla ulusal düzeyde, birkaç teknik
tavsiyede de bulunulmuştur. Bunlar:
•
•
•
•
Hidrolik modelleme ve taşkın tehlike haritaları için mevcut ve gerekli olan
topoğrafik verilere ilişkin ulusal bir değerlendirmenin yapılması
Meta data ile coğrafi kapsam bakımından eksiksiz modern alüvyon birikintileri
(ölçek 1:25000) CBS katmanının oluşturulması
Meta data ile eksiksiz nehir ağı (ölçek 1:25000) CBS katmanının oluşturulması
TD’nin her uygulama aşaması için hizmet alımı maliyetinin içeriğinin daha iyi
tanımlanması.
Örneğin, taşkın tahmin ve erken uyarı sistemlerinin oluşturulması ve işlevsel hale
gelmesi için 50 milyon TL gibi önemli bir yatırım gerekmektedir. TRYP’lerin
hazırlanmasının sonuçlarıyla doğrudan ilgili olacaklarından dolayı (istasyonların yerinin
belirlenmesi için Taşkın Riski Ön Değerlendirmesinin tamamlanması gereklidir) bu
maliyetler bu tahminde dikkate alınamamıştır. Ayrıca, üretilen bilgiler yalnızca taşkın
yönetimi maksatlı olmayacaktır (örneğin hidroloji ve meteoroloji).
Daha genel olarak, TRYP’lerin hazırlanması için tahmin edilen maliyetin Türkiye’deki su
alanındaki genel bütçeyle kıyaslandığında çok az olduğu görülmektedir. Ancak, uygun
maliyetli tedbirler belirlenmesi neticesinde yapısal tedbirlere ilişkin önemli yatırımlar ile
ilgili karar alma sürecinde temel teşkil edeceğinden dolayı, Taşkın Riski Yönetim
Planlarının öneminin azımsanmaması gerekmektedir.
64
Bu belge Avrupa Birliği’nin desteğiyle hazırlanmıştır.
Bu belgenin içeriğinden yalnızca Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ve Romanya arasında yürütülen
eşleştirme projesi ortakları sorumlu olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.
Aralık 2014
1

Benzer belgeler

Sunum İçin Tıklayınız... - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü

Sunum İçin Tıklayınız... - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü için yapılan genelleme sonucu elde edilen maliyetler ....................................... 61

Detaylı

Taşkın Riski Yönetiminde Yetki - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü

Taşkın Riski Yönetiminde Yetki - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü verilmesi ve Daimi “Taşkın Yönetimi Uzman Grubu” kurulması, Su Yönetimi Havza Müdürlüklerinin ve Taşkın Tahmin ve Erken Uyarı Merkezinin kurulması. 2. Aşama: Havza düzeyinde Taşkın Yönetimi ile ilg...

Detaylı