Dergi`12 - İhlas Vakfı
Transkript
Dergi`12 - İhlas Vakfı
Doğuş holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk; Büyük düşünün, işinizi severek yapın. Süreyya Ciliv Türkcell CEO; “Büyük hedefler hep takım oyunundan oluşur. Tek başınıza başaramazsınız” İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören; Öyle bir kariyer seçin ki yokluğu eksiklik olsun. SPK Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray; İnsanlara faydalı olmaya bakın. Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray; İletişim araçlarını iyi kullanın. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu; Gönül odaklı olun, gönül dünyanızı zenginleştirin. Merhabalar… İhlas Vakfı Kariyer Akademisinin hazırladığı 7.Kariyer Zirvesi 20 Haziran 2012 tarihinde Wow İstanbul Hotels & Convention Center’da “Hayata İlk Adım” teması ile başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Bimeks ve İhlas Holding’in ana sponsor olarak destek verdiği Kariyer Zirvesine, ülkemizin birçok üniversitesinden yeni mezun olan ya da mezuniyet safhasındaki öğrenciler katıldı. Ayrıca İhlas Vakfı yurtlarında kalan, Afganistan, Somali, Etiyopya, Moritanya, Pakistan, Türkmenistan ve diğer ülkelerden gelip Türkiye’de Üniversite öğrenimine devam eden öğrenciler de iştirak ederek uluslararası bir boyut kazandı. Kariyer Zirvesinde konuşma yapan birbirinden değerli konuşmacılar, öğrenciler ve katılımcılara çok güzel bilgiler verdiler. KARİYER ZİRVESİ BÜLTENİ GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ KARİYER ZİRVESİ ORGANİZASYON KOMİTESİ VE YAYIN DANIŞMA KURULU Şaban Çakır Av. Mehmet Okyay İhlas Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çetin Varlık Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Tahsin Ekinci Danışman Prof. Dr. Hikmet Savcı Danışman Prof.Dr. Ahmet Şimşirgil Danışman Necmi Çiçekçi Fikirevim Ajans Başkanı EDİTÖR Ömer Birpınar GÖRSEL YÖNETMEN Davut Okumuş YAYIN DANIŞMANI TASARIM FOTOĞRAFLAR İffet Saraçoğulları Fikirevim Ali Asatekin-Abdullah Ok Kurtbay Önür- Ali Yedek KARİYER AKADEMİ Adem Gültekin - Koordinatör Hüseyin Ünsal - Bilgi İşlem Md. YAPIM Kariyer Akademi SAHİBİ Sıla Turizm Yayıncılık Tic.A.Ş. BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. Yenibosna - İstanbul T: 212 454 35 08 İLETİŞİM Çatalçeşme sok. No:17 Cağaloğlu - İstanbul T: 212 451 49 00 www.kariyerzirvesi-tr.com [email protected] Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç; ‘’Hedeflerinizi yüksek tutun. İsteyin, isteklerinizin istikametinde çalışın’’ dedi. İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören, ‘’En büyük kariyer tavsiyesinin, “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” Hadis-i Şerifi olduğunu söyledi. Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk; ‘’Büyük düşünün, işinizi severek yapın. Sevmeden yapılan işten hayır gelmez.’’ Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv; ‘’Ne kadar yüksek hayal ederseniz hedef o kadar yakınlaşır. Büyük hedefler hep takım oyunundan oluşur.’’ Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray; ‘’Okuldan mezun oldum diplomam var diye düşünmeyin. Okulun verdiği diplomaya bir şey katmazsanız bu iş olmaz.’’ İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu; ‘’Gönül odaklı olun, gönül dünyanızı zenginleştirin.’’ Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray; ‘’Hiçbir şekilde küçük düşünmeyin, Fatih gibi düşünün.’’ Syracuse University Öğretim üyesi Ercüment Arvas; ‘’Çalışanı Allah sever. Cesaretli olun, risk alın. Hatalardan ders alın. İyi bir evlilik yapın” dedi. Türkiye Gazetesi Spor Yazarı Sadık Söztutan; ‘’Türk futbolunun ileri ülkeleri dikkate alarak kendini yenilemesi gerektiğini .’’Medya Derneği Başkanı, karikatürist Salih Memecan; ‘’Değişime açık olun’’ şeklinde, hayat boyu unutulmayacak, yön çizecek bilgi, birikim ve deneyimlerini katılımcılar ile paylaştılar. Önümüzdeki yıllarda Kariyer Zirvelerinin uluslararası seviyede düzenlenmesi için çalışmalarımız başladı. Kariyer Zirvesine iştirak eden öğrenciler, İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini gezerek İstanbul’a olan hasretlerini giderdiler. Ayrıca ihtisas gezileri tertip edilerek sağlık, bilişim, inşaat, elektronik ve medya gibi büyük şirketleri ziyaret ettiler. Kariyer Zirvesi konuşmacılarımıza, Kariyer Zirvesini hazırlayan Kariyer Akademimize, Fikirevim reklam ajansına, Ana sponsorlarımız Bimeks, İhlas Holding, diğer sponsorlarımıza ve zirvenin moderatörlüğünü yapan Akın Öner Gülce’ye teşekkür ediyoruz. Ayrıca İhlas Vakfı personeline, Türkiye’deki ve yurtdışındaki yurtlarımızın müdür, yönetici ve eğitimcileri ile ülkemizin değişik üniversite ve şehirlerinden gelerek zirveye katılan öğrencilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Gelecek seneki Kariyer Zirvesi Dergisinde tekrar buluşmak üzere hoşçakalın. Saygılarımızla Av.Mehmet Okyay İhlas Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Kariyer Zirvesi Bülteninde yayınlanan yazı, fotoğraf ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir. © İstanbul - 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 1 iÇiNDEKiLER 2 KARİYER ZİRVESİ 2011 04 50 Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç: “Kim var” denildiğinde “Ben varım” deyin BİMEKS Yönetim Kurulu Başkanı: Murat Akgiray “Diploma yetmez, öğrenmeye devam” 12 56 Syracuse University Öğretim Üyesi Ercüment Arvas: “Acaba yapabilir miyim” demeyin, “Evet yaparım” deyin İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören: Fırsat verilmez, alınır 20 62 Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk: “Artık rakibiniz Hindistan’daki bir genç” Sabah Gazetesi Karikatüristi Salih Memecan: “Kekeme olmasaydım mimar olurdum” 34 İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu: Niyetiniz iyiyse bütün kapılar açılır” 28 68 Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray: İyi bir finansçı olmak için parayı sevmeyin Türkiye Gazetesi Spor Yazarı Sadık Söztutan: “Türkiye’nin en büyük derdi adalet” 42 Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv: Yenilikçi olun, ihtiyaçları karşılayın www.kariyerzirvesi-tr.com 3 Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç: “Kim var” denildiğinde “Ben varım” deyin Okuduğunuz bölüm ne olursa olsun öncelikle o bölüme saygı duyun ve önemseyin. Bölümünüz iş bulmanızın çok kolay olmadığı bir bölüm olabilir. Mezun olduktan sonra iş potansiyelinizi oluşturacak olan sizsiniz. Dünyanın hiçbir yerinde devlet bütün üniversite mezunlarına iş veriyor değil. Bu yüzden de fark oluşturmanız gerekiyor. 4 KARİYER ZİRVESİ 2012 Suat Kılıç Gençlik ve Spor Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, genç yaşta nasıl milletvekili olduğundan başlayarak gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. Kılıç, içinde bulunduğumuz dönemin gençler açısından çok elverişli bir dönem olduğunu ve çok önemli fırsatlar içerdiğini söyledi. Kılıç şöyle konuştu: “Hükümet olarak Sayın Başbakanımızın öncülüğünde yaptığımız çalışmaları yürütürken gençlere atfettiğimiz önemin karşılığını, gençlerle bir araya geldiğimiz salonlarda, toplantılarda görebiliyoruz. Tahmin ettiğinizden çok daha kısa bir süre içerisinde bütün yönetim katmanlarında sizler bulunacaksınız. O katmanlar neresi olursa olsun, gözünüzde büyüt- tüğünüz cumhurbaşkanlığı makamıysa orada, başbakanlık makamıysa orada, bakanlıksa oralarda, milletvekilliğiyse oralarda, belediye başkanlığı, valilik, rektörlük, profesörlük ya da başka konumlarsa, büyük şirketlerin yöneticiliğiyse, emin olun, çok kısa bir süre içerisinde bu noktalarda, bu konumlarda olabilirsiniz”. İş mezun olduktan sonra başlıyor Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ülkeye kazandırdığı değerlerden de bahseden Bakan Kılıç, “Rahmetli Turgut Özal’ın ülkemize kazandırdığı en önemli değerlerden bir tanesi girişim Suat Kılıç, 23 Temmuz 1972’de Samsun’da doğdu. Avukat, hukukçu, sarı basın kartı sahibi gazeteci ve yazar; Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Dünya Radyo, Kanal 7, NTV ve Kanal D’de Program Yapımcısı, Sunucusu, Haber Müdürü ve Haber Editörü olarak görev yaptı. 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde 22. Dönem Samsun Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giren Suat Kılıç, bu dönemde; TBMM Başkanlık Divanı Kâtip Üyeliği ve AK PARTİ Genel Merkez Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Kılıç bu göreviyle birlikte, AK PARTİ’nin aylık resmi yayın organı olan Türkiye Bülteni’nin de 6 yıl süreyle Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde 23. Dönem Samsun Milletvekili olarak ikinci kez TBMM’ye giren Kılıç, AK PARTİ Genel Merkez Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcılığı, TBMM Anayasa Komisyonu Üyeliği, AK PARTİ Grup Yönetim Kurulu Üyeliği, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi KEİPA Üyeliği, Türkiye-Brezilya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanlığı görevlerini yürüttü. 2009 yılında AK PARTİ Grup Başkanvekilliğine getirilen Kılıç; bu görevini de iki yıl sürdürdü. 12 Haziran 2011 seçimlerinde 24. Dönem Samsun Milletvekili olarak yeniden Parlamentoya giren Kılıç, 6 Temmuz 2011 tarihinde işbaşına gelen 61. Hükümet Kabinesinde Gençlik ve Spor Bakanı oldu. İngilizce bilen Suat Kılıç, evli ve 3 çocuk babasıdır www.kariyerzirvesi-tr.com 5 özgürlüğüydü. Yeni neslin girişimci olabilmesi için büyük bir gayret göstermişti. Özal’ı Türkiye’nin en büyük devrimcilerinden, toplumun Anadolu lehine en büyük dönüştürücülerinden biri olarak tanıyoruz. Türkiye’ye kazandırdıkları, fikir özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü gibi alanlarda yaptıkları, sivil bir anayasa arzusu herkesçe biliniyor” şeklinde konuştu. Zaman yönetiminin önemine dikkat çeken Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: “Zaman yönetimi çok önemli. Zaman 6 KARİYER ZİRVESİ 2012 sizin önünüzde adeta hiç bitmeyecek sonsuz bir sermaye gibi görünüyor. Ama zamanın nasıl su gibi akıp gittiğini, olaylar önünüzden su gibi akıp gittikçe fark edebiliyorsunuz. Çok kısa bir süre içerisinde mezun olacaksınız, diplomalarınızı alacaksınız, okuldan ayrılacaksınız, iş ve kariyer peşinde koşmaya başlayacaksınız, kiminiz kamuda kiminiz özel sektörde fırsatları yoklayacaksınız ve nihayetinde bir işin sahibi olacaksınız, hayata atılacaksınız. İş burada bitmiyor, iş asıl ondan sonra başlıyor”. Sen çalış, verecek olan Allah Gençlere hayallerini yüksek tutmalarını tavsiye eden Kılıç, çok çalışmanın önemine de dikkat çekti. Bakan Kılıç şöyle konuştu: “Hayallerinizi yüksek tutun. Uçmayın ama hedeflerinizi yüksek tutun. Çok itimat ettiğim bir söz var: ‘Sen iste ve isteklerin istikametinde çalış. Verecek olan Allah’ İste ve otur, böyle bir şey mümkün değil. Yani şuracıkta çeşme akar gürül gürül, burada adam susuzluktan ölür. Gayret göstermek lazım, adım atmak lazım, elindeki bardağı uzatıp suyu dol- durmak lazım. Çok çalışmak lazım”. Zamanın nasıl hızla akıp gittiğine örnek vermek için rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın cenazesi sırasında yaşadığı bir anısını anlatan Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nisan 1993’te ip gibi yağmur yağan bir günde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. Sınıf öğrencisiydim. Arkadaşlarla kaldığımız bir evde siyah beyaz ufak bir televizyonumuz vardı. Televizyonda haberlere bakarken Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ani bir rahatsızlık geçirdiği ve Hacettepe Üni- versitesi Tıp Fakültesi acil servisine kaldırıldığı haberi geçti ve biz arkadaşlarla koşarak o yağmurda acil servise gittik. Haber maalesef doğruydu. Kısa bir süre sonra da ölüm haberi geldi. Zamana bakın. Üzerinden tam 19 sene geçti. Şu anda üçüncü cumhurbaşkanlığı dönemini yaşıyoruz ve biz bugünlerde yeni cumhurbaşkanı seçimini tartışıyoruz. Merhum Özal’ın vefat ettiği yılda doğan kardeşlerimiz şu anda üniversitelerin ikinci, üçüncü sınıfında okuyorlar. Zaman işte bu kadar hızla akıp geçiyor. Hep söylediğim bir söz var: Mahkeme kadıya mülk değil. Bugünkü makam sahipleri, bir gün doldurdukları mevkileri arkadan gelenlere, yani size devredecekler. Eşyanın tabiatı bunu gerektiriyor. Bilinen gerçek bu. Bilinmeyense bu mevki ve makamlar kimlere devredileceği. Yani isimlendirilmemiş bir devir teslimden söz ediyoruz. Kim çalışıyorsa, kim aldığı eğitimin üzerine bir şeyler katabiliyorsa, kim özel hayatında taş üstüne taş koyabiliyorsa o makamları o kişi teslim alacak. Her mevki ve makam için bu geçerli”. www.kariyerzirvesi-tr.com 7 8 KARİYER ZİRVESİ 2012 Yaşım 40, 3 dönemdir vekilim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkeye kazandırdığı en önemli konulardan birinin 3 dönem şartı olduğunu hatırlatan Kılıç, “Bu sadece AK Parti’yi bağlayan bir madde. Buna göre bir milletvekili veya belediye başkanı 3 dönemden fazla aday olamıyor. Bunlardan biri de benim. Yaşım 40. Ben de AK Parti milletvekili olarak üçüncü ve son dönemimi yaşıyorum. Zaman nasıl da hızla akıp geçiyor” dedi. Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: “Genç kardeşlerime zaman yönetimi dışında iki şey söylüyorum: Okuduğunuz bölüm ne olursa olsun öncelikle o bölüme saygı duyun ve önemseyin. Bölümünüz iş bulmanızın çok kolay olmadığı bir bölüm olabilir. Mezun olduktan sonra iş potansiyelinizi oluşturacak olan sizsiniz. Dünyanın hiçbir yerinde devlet bütün üniversite mezunlarına iş veriyor değil. Bu yüzden de fark oluşturmanız gerekiyor”. Dün IMF’den yardım isteyen Türkiye’nin, bugün IMF’ye katkıda bulunan, yardım eden bir Türkiye haline geldiğini ifade eden Bakan Kılıç, “Türkiye, 10 yıl önce 36 milyar dolar ihracatı olan bir ülkeydi. Bugün ülkemiz 146 milyar dolar ihracat rakamını konuşabilen bir ülke. Yüzde yüz Türk mühendislerinin üzerinde çalıştığı bir uydudan söz edebilen, kendi insansız hava aracını, milli helikopterini, milli tankını, milli savaş gemisini üretme gayretinde olan bir ülkeyiz artık. İçinizden ‘N’oluyoruz, savaşa mı hazırlanıyoruz’ diyenler olabilir. Bir Osmanlı sözü var: ‘İster isen sulhü salah, hazır ol cenge’. Bulunduğumuz bölge, jeopolitik konum bunu gerektiriyor” şeklinde konuştu. Ülke meselelerine kafa yorun Bakanlık olarak gençler için yaptıkları icraatları da anlatan Bakan Kılıç, “Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak KKTC ve Avrupalı gençlerimizle birlikte ulusal gençlik şurasını topladık. Bizim yaptıklarımızın üzerine siz bir şeyler koyacaksınız. Bunun ışığını biz sizde görüyoruz. Belki siz aynaya baktığınızda bizim gördüklerimizi görmüyorsunuzdur. Ama biz o potansiyeli, o ışığı sizde görüyoruz. Bizden çok daha iyi teknolojik imkanlara sahip olduğunuza göre, bizden çok daha fazla yurtdışında eğitim alma imkanına sahip olduğunuza göre demek ki bizden çok daha büyük eserler üreteceksiniz, çok daha büyük işler başaracaksınız. Zaman sizden bunu bekliyor. Dolayısıyla hayatı bencil yaşamayın. Sadece kendi hayatınıza odaklandıkça dünyanız küçülür, ufkunuz daralır, günden güne üretiminiz azalır. Çok çalıştıkça çok üretmeye müsait, çok ürettikçe daha fazlasını yapacak potansiyeli var. Çok okudukça dolmayan, çok ezberledikçe daralmayan, çok bilgiye ulaştıkça ufalmayan, ürettikçe üretme potansiyeli de artan bir uzvumuz var: beynimiz” şeklinde konuştu. Bakan Kılıç, gençlere kariyer yaparken başkalarını da düşünmelerini tavsiye ettiği konuşmasında ülke meselelerinde gençlerin de söz sahibi olmaları gerektiğini söyledi. Kılıç “Kariyer yapmak gibi bir iddianız varsa artık siz sizden ibaret değilsiniz. Kendinizi aşmaya çalışmak zorundasınız. Yok ben işlerimi yoluma koyayım, gerisi hikaye, diyorsanız o zaman buralarda kendinizi çok yormayın, işinize gücünüze bakın. Bir memleket meselesi yaşanıyorsa, mesela yeni bir anayasa tartışılıyorsa, ‘adam sen de’ demeden o meselenin içinde olmanız lazım. Terör meselesi konuşuluyorsa ‘Aman bana ne, benim ailemden askerde kimse yok ki’ eyyamcılığına savrulmamanız lazım. Şovenist, radikal olun, demiyorum. Kaygılarınız olsun” diye konuştu. Okuyun, okuyun, okuyun Bakan Kılıç, okumanın da önemine dikkat çekerek “Okuyun, okuyun, okuyun ama kendi dilinize hakim olun. Kendi diline hakim olmayanın hayata, topluma, üniversiteye hakim olması mümkün değil. Türkçeyi çok iyi kullanın, dilinize sahip çıkın” dedi. Bakan Kılıç, “Bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı veya okuduğunuz üniversitenin rektörü veya büyük bir işadamı olabilirsiniz. Zengin olmak için başkalarının malına, mülküne el koymaya gerek yok, çalışarak, düşünerek bunları elde edebilirsiniz. Google gibi ticari değerler, sınırsız insan aklının bir ürünüdür” şeklinde konuştu. “Kim var” denildiğinde “Ben varım” deyin Ülkede bir şeylerin değişmesi için gençlere de çok iş düştüğünü ifade eden Bakan Kılıç, “Tarihe, kültüre, bilgiye sahip olmak, en az bir yabancı dili ana diliniz gibi konuşabilmek için önünüzdeki engelleri devlet değil siz kaldıracaksınız” dedi. Kılıç sözlerini şöyle tamamladı: “ Merhum Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi ‘Kim var’ diye sorulduğunda sağına soluna bakınmadan ‘Ben varım’ diyen bir gençliğin hayaliyle çalışıyoruz”. www.kariyerzirvesi-tr.com 9 10 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 11 İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören: Fırsat verilmez, alınır Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kariyer Zirvesi’nde gençlerle bir araya gelen İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili genç işadamı Mücahid Ören, büyük ilgi gören konuşmasında başarının sırrını birlik, beraberlik, dürüstlük, iyi hedef seçmek olarak tanımladı. Ören yaptığı konuşmada şöyle konuştu: “İyi hedef seçeceğiz. İyi hedef, niyeti düzgün tutmakla olur. Kendimize önce şu soruyu sormamız lazım: Benim amacım ne? Niçin çalışacağım? Niçin para kazanacağım? Şan, şöhret, makam, mevki amaç olamaz. Ele geçmezse mutsuzluk yapar, ele geçerse tatminsizlik yapar. Niyeti düzelttikten sonra sıra kendimize uygun bir iş seçmeye gelecek. İşimiz elbette eğilimlerimize, kabiliyetlerimize uygun olması lazım”. 12 KARİYER ZİRVESİ 2012 Farkı olmayan kaybolur gider Ünlü kaşiflerin başarılarından örnekler aktaran Mücahid Ören, Edison ile Ford arasındaki bir olayı da gençlere aktardı. Ören konuşmasını şöyle sürdürdü: “Edison’u bilirsiniz. Elektrik ampulünden sinema cihazlarına kadar sayısız keşifte imzası olan büyük bir kaşif. Henry Ford’u da duyduk. O da otomobilleri seri üretmeye başlayan adam. Bunları biliyoruz ama ikisinin beraber çalıştığını bileniniz herhalde çok azdır. Edison, Ford’un hayaline hiç inanmıyor. Her konuşmalarında ‘Bu iş olmaz. Sen boşuna hayal kuruyorsun’ deyip duruyor. Henry Ford’un da içinde bir şeyler yapmak için bir alev, büyük bir heyecan var. da bir gün Edison’a diyor ki: ‘Ampulün de keşiflerin de senin olsun. Ben gidiyorum araba üretmeye’. Edison da bunun üzerine diyor ki: ‘Deha, yüzde bir ilham, yüzde 99 terlemektir’. Henry Ford diyor ki: ‘Ben terlemeyi tercih ediyorum. Ampuller senin olsun’. Gidiyor ve bugün nerelere geldiğini siz de biliyorsunuz”. Google’ın başarı hikayesine de değinen Ören, konuşmasında ünlü yönetim gurusu Jack Welch’ten de alıntılar yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Jack Welch diye bir adam var. Bugün CEO dediğimiz tabiri ilk ortaya atan, bir CEO’nun ne yapması gerektiğini ortaya koyan adam. Jack Welch, Kazanmak diye bir kitap yazdı. Birini işe alacaksanız, enerjik ve enerji saçan, iş bitirici, farkı olan insanı işe alın. Farkı olmayan adam Rahmetli Turgut Özal’dan dinlemiştim. “Biz iki arkadaş uçağa bindik. İngilizcemiz ‘eh işte…’ Hostes geldi, İngilizce bir şeyler söyledi. Ben ‘yes’ dedim, arkadaşım ‘no’ dedi. Bana yemek geldi, arkadaşım aç kaldı. Ne var hayır demekte, niçin menfi olursunuz?’ dedi. Ahmet Mücahid Ören İhlas Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili 1989-1991 yılları arasında Türkiye Gazetesi Bilgisayar Koordinatörlüğü görevini yürütürken, Türkiye Çocuk Dergisi Genel Yayın Danışmanlığını da beraberinde icra etti. Türkiye Gazetesi’nin bilgisayar sistemleriyle hazırlanması organizatörlüğünü doğrudan üstlenerek, Türkiye Gazetesi’nin Türk basınında bilgisayar sistemiyle hazırlanan ilk gazeteler arasında yer almasını sağladı. Kuruluş itibarıyla Türkiye’nin ilk özel radyo ve televizyonu unvanını taşıyan TGRT’ye 1991 yılında Genel Müdür oldu ve yaptığı çalışmalarla gerekli alt yapının hazırlanması, teknik teçhizatın temini ile stüdyoların kurulmasını neticelendirerek fiili yayının gerçekleşmesini sağladı. 1993 yılında İhlas Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ve Holding Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Yurt içinde ve yurt dışında sanayi, ticaret, hizmet sektörleriyle diğer dallarda faaliyet gösteren bazı mesleki kuruluşların ve teşekküllerin uyesidir. www.kariyerzirvesi-tr.com 13 arada kaybolur gider. Google diye bir şirket var. Mutlaka bir şeyler aramak için kullanmışsınızdır. Google’ın yönetim kurulu başkanından bizzat dinledim. Google’da 30 bin küsur kişi çalışıyor. Bu 30 bin küsur kişi, işe girerken 7 ayrı mülakattan geçiyor. Sonunda da hangi bölüme girecekse o bölümle ilgili olarak “Ben bu bölümde şu farklılığı ortaya koyacağım, bunu yapacağım, bir katkım olacak” diyerek bir tez yazıyor. O tezi de mülakatı yapan kişiler okuyor ve tezi beğenmişlerse işe alınıyor. Bu şirketin iki kurucusu dışında ben dahil hepimiz böyle işe girdik. Jack Welch diyor ki: ‘Sevdiğiniz işi yapın. Sevmediğiniz işte ne kendinizi yorun, ne de başkalarını. Sevmediğiniz işten hayır gelmez”. Sık iş değiştirmek cazip değil Ören, ilginç başarı hikayelerinden örnekler verdiği konuşmasında gençlere kariyerlerinde hep ileri bakmalarını tavsiye etti. Ören şöyle konuştu: “Kariyerinizde, hayatınızda ileri bakın. Gençlerimiz bir an önce bir işe girmek hevesinde. Ama hemen bir işe girip sonra ‘Şurada daha iyi bir iş varmış’ deyip sık sık iş değiştirmek de çok cazip bir şey değil. McDonalds’ın Amerika iç pazarına bakan yöneticisi, restoranda patates kızartarak işe başlamış. Uzun bir yolculuktan sonra bugün aynı restoran zincirinin Amerika iç Pazar yöneticisi olmuş. Keza Coca Cola’nın başındaki Türk CEO Muhtar Kent de yıllar önce kamyonda ürün dağıtarak işe başlamış. Hazmede hazmede merdivenleri çıkmak lazım, bugünün hakkını vermezseniz yarının ne getireceğinden endişeniz olur. Babamdan duyduğum bir söz var: ‘Kimseye fırsat verilmez, fırsat alınır. Sen benim sana bir şeyler vereceğimi, sana bir şeyler anlatacağımı bekleme. Sen geleceksin, benden alacaksın’. Dolayısıyla kimse hazır bir şeyleri önünüze sunmayacak. Biz onları almak için, o fırsatları kapmak için koşturacağız”. Başarının sırrı sormak Konuşmasında istişarenin önemine de değinen Mücahid Ören, “Mutlaka birine danışın. Başarının sırrı sormak. Genç, yaşlı fark etmez. İnsan çoğu zaman kendi durumunu sağlıklı değerlendiremez. İlle yaşça, makamca sizden büyük biri olması da gerekmez. Ölçülerine güvendiğiniz biri olsun yeter” şeklinde konuştu. İyi dost edinmenin de önemine dikkat çeken Ören “İyi dost meselesi çok kritik 14 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 15 16 KARİYER ZİRVESİ 2012 bir konu. Hayatta en zorlanacağınız meselelerden birisi bu. İyi arkadaş edinmek, kötü arkadaştan sakınmak bu işin temeli. İstediğiniz kadar iyi olur, arkadaşınız kötüyse bir gün sizi bozar. Siz istediğiniz kadar kötü olun, arkadaşınız iyiyse siz de mutlaka iyi olursunuz” diye konuştu. Gençlere pozitif olmalarını, kimseyi kır- diyor. ‘O zaman kardeşin senden daha kıymetli bir ibadet yapıyor’ diyor. Hadisi Şerif’te ‘Beş vakit namaz kıldıktan sonra helal kazanmak her Müslümana farzdır’ diyor. Lokman Hekim oğluna nasihat ederken ‘Çalış, kazan. Çalışmayıp herkese muhtaç kalanların dini ve aklı noksan olur. İyilik etmekten mahrum kalır ve herkesten hakaret görür’ diyor”. Yokluğu eksiklik olan işi seçin mamalarını tavsiye eden Ören, rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da bir anısını aktardı: “Rahmetli Turgut Özal’dan dinlemiştim. “Biz iki arkadaş uçağa bindik. İngilizcemiz ‘eh işte…’ Hostes geldi, İngilizce bir şeyler söyledi. Ben ‘yes’ dedim, arkadaşım ‘no’ dedi. Bana yemek geldi, arkadaşım aç kaldı. Ne var hayır demekte, niçin menfi olursunuz?” dedi. Özellikle iş aleminde kimseyi kırmayın, yarın bir gün ona işiniz düşer. İş aleminde fikir ayrılığı olur, anlaşmazlık olur ama kimsenin kalbini kırmaya değmez”. İş dışında bir şahsi kariyeriniz olsun Gençlere hayatlarında iş dışında bir şahsi kariyer edinmelerini tavsiye eden Mücahid Ören, “Bir şeylerle meşgul olun, hep öğrenin, bir konuda uzman olmaya çalışın. Hani Osmanlı zamanında esnaf, dükkanı kapadıktan sonra gidip ibadetle meşgul olurmuş ya siz de işinizin dışında bir meşguliyet edinin” şeklinde konuştu. Gençlere ileride bir yuva kurduklarında ailelerini ihmal etmemelerini tavsiye eden Ören, “Evinizde mutlu değilseniz işyerinizde muvaffak olamazsınız” dedi. Ören sık sık alkış alan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dinimizde boş durmak yasak. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyada çalışmak emrediliyor. Bir gün İsa aleyhisselam, birisine ‘Ne iş yapıyorsun?’ diye soruyor. O da ‘İbadetle vakit geçiriyorum’ diyor. ‘Peki neyle geçiniyorsun?’ diye sorunca ‘Kardeşim çalışıyor, ben ibadet ediyorum’ “Rızkın onda dokuzu ticarette. Mesela kumaş ticareti hadisi şerifte methedilmiş. Terzilik de meslek olarak övülmüş. Öyle bir kariyer seçeceksiniz ki yokluğu insanlık için eksiklik olacak. Hayalinizdeki kariyeri bu ölçeğe vurun, bakalım karşınıza ne çıkıyor. Kariyer bir hayat biçimidir. Sadece maaş, mevki ve unvan değildir. Elde ettiğiniz maddi ve manevi nimetlerden taviz vermeyin” diyen Mücahid Ören, “Hadisi Şerif’te ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ buyuruluyor. Bundan daha güzel bir kariyer tavsiyesi olamaz. Evde, işte, sokakta ne yapacaksanız ölçüyü buna oturtmaya çalışın. İkinci hadisi şerif de: ‘Sonra yaparım diyen helak oldu’. Yani zaman bizim en büyük sermayemiz. Onu da en iyi şekilde kullanalım” diye konuştu. Rol modelim babamdı İngilizceyi nasıl öğrenip geliştirdiğine dair deneyimlerini de aktaran Ören, “Okulda İngilizce okurken ben de herkes kadar öğrenmiştim. Çok gayret gösterdim. Okulda öğrenilen İngilizce bir temel sağlıyor ama konuşmaya yetmiyor. Yabancı televizyonları izlemek, yabancılarla konuşmak lazım diyerek gayret ettim. Şu anda Türkçe konuştuğum gibi İngilizce de konuşabiliyorum” diye konuştu. Mücahid Ören, ‘Rol modeliniz kimdi?’ sorusuna ‘Babamla beraber çalıştığım için en önemli rol modelim oydu. Tabii ki hayatını okuduğum, başarısını takip ettiğim işadamları ve devlet adamlarının yaşadıklarından da örnek alıyordum. Tek bir kişiyi rol modeli almak doğru değil. Bütün örneklerden bir karma oluşturup kendi kararınızı kendiniz vermeniz gerekiyor. O örneklerin üzerine bir şeyler kattığınızda başarılı olursunuz’ cevabını verdi. Ören konuşmasının sonunda “İnsanın kendi kendine olumlu olmayı, tevekkül sahibi olmayı öğretmesi gerekiyor. Her kötülüğün içinde mutlaka fırsatlar vardır. Gözünüz müspet olarak açıkça o fırsatları görürsünüz” sözlerine yer verdi. www.kariyerzirvesi-tr.com 17 18 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 19 Ferit Faik Şahenk Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit F. Şahenk Doğuş Grubu ve Garanti Bankası Yönetim Kurulu Başkanıdır. Garanti Yatırım’ın Kuruculuğu ve Başkan Yardımcılığı, Doğuş Holding CEO’luğu ve Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Halen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu üyeliği, DEİK bünyesinde faaliyet gösteren Türk-Alman İş Konseyi Başkanlığı ve Türk-Birleşik Arap Emirlikleri İş Konseyi Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren Ferit F. Şahenk, daha önce de Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanlığı görevinde bulunmuştur. Uluslararası ölçekte faaliyet gösteren Dünya Ekonomik Forumu ve Medeniyetler İttifakı İnisiyatifi içerisinde aktif bir üye olarak yer almaktadır. Ayrıca Massachusetts Institute of Technology (MIT) Sloan School of Management Avrupa, Ortadoğu, Güney Asya ve Afrika Bölgesel Yürütme Kurulu ve Endeavor Etkin Girişimci Destekleme Derneği Yönetim Kurulu üyesidir. Ferit F. Şahenk Boston College Pazarlama ve İnsan Kaynakları Bölümü ve Harvard Business School “Owner/President” Yönetici Programı mezunudur. Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk: “Artık rakibiniz Hindistan’daki bir genç” 20 KARİYER ZİRVESİ 2012 Komşularıyla ihracatını, ithalatını çoğaltmış, dünya devleti olmuş, örnek bir Türkiye’de kariyer yapacaksınız. Eskiden Amerika’ya göç edelim, kapağı atalım, rahat edelim diyenler şimdi Türkiye’ye dönüyor. www.kariyerzirvesi-tr.com 21 22 KARİYER ZİRVESİ 2012 Aşkın ne, ne yapmak istiyorsun? Kariyer Zirvesi’nde konuşan Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, içinde bulunduğumuz dönemde yaşlılardan çok gençlerin konuşması gerektiğini, gençlerden öğrenilecek çok şey olduğunu, çünkü yetişkinlerin yenilikler karşısında kafaca eskidiğini ifade etti. Şahenk şöyle konuştu: “Ben 48 yaşındayım, ben de üniversite okudum, mezun oldum. O zamanlar bize yöneticilik öğretiliyordu. Şimdi üniversiteden çıkan arkadaşlarda daha çok liderlik vasfı var. N’olur bunu bir köşeye yazalım. Önemli olan liderlik. Her birimiz kendi hayatımızın, ailemizin lideri olacağız, toplumda liderlik vasfını yayacağız. Çünkü sizler bambaşka bir teknolojik dönemin, bambaşka bir iletişim çağının ürünlerisiniz. Sizler her şeyi çok çabuk öğreniyorsunuz, her şeyin çok çabuk farkına varıyorsunuz. Değerli dostum Mücahid Bey, sunumunu İpad ile yaptı, ben kağıtla çıktım. Aramızda sekiz yaş fark var. Aradaki farkı görüyorsunuz”. Gençlere yepyeni bir Türkiye’de iş aradıkları için şanslı olduklarını hatırlatan Şahenk “Komşularıyla ihracatını, ithalatını çoğaltmış, dünya devleti olmuş, örnek bir Türkiye’de kariyer yapacaksınız. Sadece Türkiye’de değil globalleşen dünyada kariyer yapma imkanınız var. Global düşüneceksiniz. Küçük düşünmeyeceksiniz. Şans faktörünü hayatımızdan ayrı tutmayacağız. Fakat bir mantık sınırı içinde doğru yapılan işler, doğru alınan kararlar iyi neticeler veriyor. Hepimiz dünyaya bir misyonla geliyoruz. Bu görevin icrası için özel bir hazineyle doğuyoruz. Özümüzdeki hediyeyi ortaya çıkaracak eylemleri ortaya çıkarmalıyız. Toplumun, ailemizin dikte ettiği listeler bize uygun olmayabilir. İçinizden, kalbinizden geçen sizin listeniz olsun. Koşturmaktan düşünmeye vakit ayıramıyoruz. İnsanlar düşündüğü, iletişim kurduğu zaman ölüm dışında her şeye çare bulabilecektir. İşe giren arkadaşlara ‘aşkın ne, ne yapmak istiyorsun?’ diye soruyorum. Sevmediğiniz işi yapmak başarıyı getirmiyor” şeklinde konuştu. Hata olmadan tecrübe kazanılmadığını söyleyen Şahenk, gençlere hatadan ve hayal etmekten korkmamalarını, kendilerine güvenmelerini tavsiye etti. Ünlü işadamı “Çağ sizin çağınız. Tüketiciyi daha iyi tanıyorsunuz. Hayat sizin hayatınız. Bunu siz yöneteceksiniz. Jack Welch bir kitabında diyor ki: ‘Geleceğinizi siz yönetmezseniz başkası yönetir” şeklinde konuştu. Mevlana’nın 7 öğüdü “İnsana dokunamayan, onun rızasını alamayan birey, hiçbir şekilde hayatta başarılı olamıyor, lider olamıyor” diyen Şahenk, Mevlana’nın liderlikle ilgili yedi öğüdüne de dikkat çekti: “Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol, şefkat ve merhamette güneş gibi ol, başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol, hiddet ve asabiyette ölü gibi ol, tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol, hoşgörülükte deniz gibi ol, ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol” Şahenk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bana zaman zaman soruyorlar: ‘Ferit Bey nasıl bir insansınız?’. Ben iş hayatında nasıl biriysem sosyal hayatımda da aile hayatımda da öyleyim, diyorum. Okul hayatı bitince hayat okuluna geçildiğini ifade eden Şahenk, “Bir yolculuğun başındasınız. Almak için mi vermek için www.kariyerzirvesi-tr.com 23 mi buradasınız, buna karar verin. Başarı, para bunlar çok önemli ama başarırken hiçbir zaman insanlığımızdan en ufak bir kayıp olmasın. İnsan olalım, insan gibi yaşayalım. Başarıda tevazuu unutmayalım” tavsiyesinde bulundu. Mutluysanız başarı gelir Gençlerin sorularını da cevaplayan Şahenk , “Hayatın farkında olun. Şükretmeyi bilin. Bazen işler istemediğiniz gibi gidebilir. Tolerans gösterin. Mutlu olun, mutluysak başarı gelir” dedi. Türkiye’nin daha iyi bir konumda olduğunu, gençlerin bu bayrağı daha iyi yerlere taşıyacağına inandığını ifade eden ünlü işadamı, “Eskiden Amerika’ya göç edelim, kapağı atalım, rahat edelim diyenler şimdi Türkiye’ye dönüyor” şeklinde konuştu. Şahenk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aslında hepimizin içinde keşfedilmemiş müthiş bir enerji var. Kendinizi keşfedin. Düşünmeye vakit ayırırsanız çözülemeyecek bir şey kalmaz. Arkadan müthiş bir gençlik geliyor. Biz size inanıyoruz”. Hayalleriniz mantıklı olmalı Yöneticiliğe dair tavsiyelerde de bulunan Şahenk, “Ben grupta odamda oturmam. Oturursanız ne Türkiye’yi görebiliyorsunuz, ne müşteriyi görebiliyorsunuz. Bu yüzden müşterinize yakın olun, yöneticinize yakın olun, kendinizi gösterin” diye konuştu. Ferit Şahenk hayal kurmanın önemine dikkat çektiği konuşmasında “Hayal kurun ama hayalleriniz mantıklı olsun” uyarısında bulundu. Türkiye’de girişimciler için her türlü finansmanın olduğunu, bankaların girişimcilere kredi verdiğini de hatırlatan Şahenk “Globalleşen dünyada artık rakibiniz yanınızdaki sıra arkadaşınız değil, Hindistan’daki herhangi bir insan sizin rakibiniz olabilir”. Bir yurt dışı gezisi sırasında yaşadığı bir anıyı da gençlerle paylaşan Şahenk, “Ben geçenlerde bir Latin Amerikan ülkesine gittim. Sabahları da otelden çıkar koşarım. Üstümde de Türk Milli Takımı forması ve şort vardı. Tam pazardan geçerken bir adam fırladı. ‘Bir dakika’ dedi. Baktım hiç Türk’e benzemiyor. Karayipler’de bir yerdeyiz. Fransız ama burası Hollanda’ya ait bir yer. ‘Evet, Türk’üm, sen Türkçe’yi nasıl biliyorsun?’ dedim. ‘Ben buralıyım ama Fransız’ım. Benim Adapazarı’nda fabrikam var’ dedi. Dünya buraya gidiyor” diyerek sözlerini bitirdi.. 24 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 25 26 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 27 Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray: İyi bir finansçı olmak için parayı sevmeyin Prof. Dr. A. Vedat Akgiray Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray, lise eğitimini İstanbul’da Robert Kolej’de tamamladıktan sonra 1980 yılında Boğaziçi Üniversitesi’den mezun olmuştur. ABD Syracuse University’de MA, MBA ve finans doktoru derecelerini almıştır. ABD ve Türkiye’de çeşitli üniversitelerde çalışan Vedat Akgiray’ın uluslararası bilimsel platformlarda 100’den fazla makale ve tebliği bulunmaktadır. Çok sayıda doktora ve master öğrencisi yetiştirmiştir. Akademik faaliyetleri dışında ABD ve Türkiye’de muhtelif kurumlara finans ve teknoloji danışmanlığı hizmetleri de vermiştir. 1990 – 2009 döneminde Boğaziçi Üniversitesinde çalışan Akgiray, 2000 senesinde aynı üniversitede profesör olmuştur. Matematiksel finans ve sermaye piyasaları konularında çeşitli dersler vermiş ve araştırma projeleri yürütmüştür. 2002 – 2009 tarihleri arasında, kurucusu olduğu Finans Mühendisliği yüksek lisans programında anabilim dalı başkanlığı, aynı zamanda 2006-2007 yılları arasında İşletme Bölümü Başkanı olarak görev yapmıştır. 2009 senesinin Mart ayında T.C. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı görevine atanmıştır ve halen bu görevi yürütmektedir. 1958 senesinde İstanbul’da doğan Vedat Akgiray, evli ve 3 çocuk babasıdır. 28 KARİYER ZİRVESİ 2012 Para kazandığınız gün işiniz bitmesin. Parayı niye kazandığınızı asla unutmayın. İnsanların iyisi, insanlara iyilik yapandır, prensibi çerçevesinde yürümek gerekiyor. Kariyer Zirvesi’ni renklendiren isimlerden biri de Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray oldu. Akgiray öğrencilik yıllarının kolay olduğunu, asıl zorluğun bundan sonra başladığına dikkat çektiği konuşmasında para kazanmanın tek başına insanı mutlu etmediğini ifade etti. Akgiray şöyle konuştu: “Ne yapmak istiyorum?’ sorusunun cevabı çok kolay değil. ‘Vali olmak istiyorum, SPK’da çalışmak istiyorum’ gibi sözler hedef değil. Etrafınızdaki insanlara faydalı olduğunuz sürece mutlu olursunuz. İşiniz ne olursa olsun halis bir niyetiniz varsa mutlu olursunuz. Mutlu olduğunuz zaman da kazandığınız para bereketli, eviniz güzel olur”. İşinizde insanlara faydanız olsun Vedat Akgiray, kariyer planlamasında bencil olmamak gerektiğine dikkat çekere “Yaptığımız işte insanlara faydalı olacaksak iş bizi tatmin ediyor. Doktor olunca ‘Has- www.kariyerzirvesi-tr.com 29 30 KARİYER ZİRVESİ 2012 ta olan birisinin şifa bulmasına ben vesile olacağım’ diye düşüneceksiniz. ‘Günde 50 hastaya bakarsam şu kadar para kazanırım’ diye düşünürseniz mutlu olamazsınız. Mesleğinizi, kariyerinizi planlarken doğru düşünün” şeklinde konuştu. Gençlere hayallerini yüksek tutmalarını tavsiye eden Akgiray, “Dünya çok küçüldü. Dünyanın her tarafı herhangi bir şekilde her zaman ulaşılabilir hale geldi. Uçaklar hızlandı, internet var, teknoloji gelişti. Hayalinizi yüksek tutun” dedi. Bilmiyorum demeyin, kimse inanmaz Akgiray konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünyadaki herhangi bir dalgalanma bizi de etkiliyor. Buna karşı güçlü olmamız lazım. Güçlü olmak için iki şey lazım. Birincisi bilginizi arttırmanız gerekiyor. Bilgiye ulaşmak kolay, ‘bilmiyordum’ deyince artık kimse size inanmıyor. İkincisi bilginizi çok iyi kullanmanız gerekiyor”. Dünyada finans kurumlarında çalışanların yüzde 40’ının teknoloji odaklı çalıştığını, bizde ise yönetici sayısının çok, çalışan sayısının çok az olduğunu ifade eden Akgiray, “Para kazandığınız gün işiniz bitmesin. Parayı niye kazandığınızı asla unutmayın. İnsanların iyisi, insanlara iyilik yapandır, prensibi çerçevesinde yürümek gerekiyor” dedi. İmkanlar daha geniş Gençlerin “İyi bir finansçı olmak için ne yapmak gerekir?” sorusuna ise Akgiray “İyi bir finansçı olmak için parayı sevmeyin. Parayı sevmeyen finansçı daha başarılı olur” dedi. Akgiray konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Malzemeniz, imkanınız eskisine göre daha fazla. Bu yüzden sizin sorumluluğunuz daha fazla”. www.kariyerzirvesi-tr.com 31 32 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 33 34 KARİYER ZİRVESİ 2012 Hüseyin Avni Mutlu İstanbul Valisi 1956 yılında Rize’nin Fındıklı ilçesinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra 1985 yılında Kocaeli Kaymakam Adayı olarak göreve başladı. Bolu’nun Gerede ve Çorum’un Kargı İlçesinde Kaymakam Vekilliği görevinde bulunduktan sonra, 1988 yılında Bursa ili, Büyükorhan İlçesine İlçenin ilk Kaymakamı olarak atandı. 1991-1992 yıllarında Amerika Birleşik Devletlerinde 1 yıl süreyle İngilizce eğitimi gördü. 1992-1994 yıllarında Şırnak’ın Silopi İlçesinde Kaymakamlık, 1994-1997 yıllarında Şırnak Vali Yardımcılığı, 1997-2002 yıllarında Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde Kaymakamlık görevini yürüttü. Daha sonra 1 yıl süreyle Çanakkale Vali Yardımcılığı yaptı. 2003-2005 yılları arasında İstanbul’un Bağcılar ilçesi Kaymakamlığını yürüttü. 2005-2007 yılları arasında 2 yıl süre ile Siirt Valiliği , 2007-2010 yılları arasında 3 yıl süre ile Diyarbakır Valiliği yapan Hüseyin Avni Mutlu, 11.05.2010 tarih ve 2010/407 sayılı kararname ile İstanbul Valiliğine atanarak, 31 Mayıs 2010 tarihi itibarıyla görevine başladı. Vali Mutlu, emekli tarih öğretmeni Gül Mutlu ile evli olup, iki erkek çocuk babasıdır. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu: “Niyetiniz iyiyse bütün kapılar açılır” Kariyer Zirvesi’ne katılan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, gençlerin merakla dinlediği konuşmasında öğrencilik yıllarında para kazanmak için nasıl erken yaşta girişimciliğe soyunduğunu anlattı. www.kariyerzirvesi-tr.com 35 Vali Mutlu, soru sorarken mikrofonu kapanan bir Özbek öğrenciyi de sahneye çağırarak kürsüyü kendisiyle paylaştı. Vali Mutlu, ilgiyle dinlenen konuşmasında önce sinemacılık macerasını aktardı: “Bostancı’da bahçeli bir evimiz vardı, altında bodrum vardı. Dördüncü beşinci sınıfa giderken para kazanmak gerekiyordu. Bodruma bir perde kurdum, ışık düzenini kurdum, seslendirmesini de kendimiz yapıp resimleri geçiriyordum. Başka çocuklara bunları izletip para kazanıyordum. Annem bana engel olsaydı bu işleri yapamazdık. Annemiz babamız bize fırsat verdi, hiç engel olmadı”. Çağın ihtiyaçlarına göre iş seçin Hukuk fakültesindeyken nasıl tulumba işine soyunduğunu da anlatan Mutlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hukuk fakültesini bitirdikten sonra hakimlik, kaymakamlık sınavlarına giriyoruz. Avukatlık stajına da başladık. Staja gittiğimizde her gün mahkemede olmanız gerekiyor. Ben de bir yandan çalışıyorum. Staja gitmek için işyerimden ayrılmak zorunda kaldım. Akşam yapabileceğim bir iş aramaya başladım. Lokantalarda tulumba tatlısı yoktu. Aklıma tulumba tatlısı üretip lokantalara satmak geldi. Neticede tulumba tatlısı imalatıyla kaymakamlığa kadar geçimimi sağladım. Böyle bir mücadeleyle girişimciliğe başladık, sonra okullara da tulumba tatlısı dağıtmaya başladık”. Gençlere kendilerine sürekli yenilemeleri gerektiğini hatırlatan Vali Mutlu, “Kendinizi çağın ihtiyaçlarına uygun donanıma sahip olabiliyorsanız zirvede olmamanız için bir sebep yok” dedi. 36 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 37 38 KARİYER ZİRVESİ 2012 Ülkemizin geleceği açısından gençlerin iyi yetişmelerinin çok önemli olduğunu ifade eden Hüseyin Avni Mutlu, “Sermayeniz cebinizdeki paraysa bir önemi yok, önemli olan gönlünüzdeki sermayedir” şeklinde konuştu. Makamlar gelip geçici Diyarbakır valisiyken ilçelere yaptığı ziyaretlerden ilgi çekici anekdotlar aktaran Vali Mutlu, bu ziyaretler sırasında yaşadığı bir olayı ise şöyle anlattı: “Diyarbakır valisiyken ilçeleri ziyaret ediyordum. Ergani’yi ziyaretim sırasında esnafla, vatandaşla sohbet ederken 70 yaşlarında bir ihtiyar amcamız, ‘Fakirim, cebimde para yok ama şu anda bir valinin elini tutuyor olmak gönlümü zenginleştirdi’ demişti”. Hukuken bir makam sahibi olmaktansa gönüllerde makam sahibi olmanın kariyerin en zirve noktası olduğun ifade eden Vali Mutlu, “Bütün makamların gelip geçici olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu yüzden yatırımımızı insanımıza, insanımızın gönlüne, gönül zenginliğine yapmamız gerekiyor. Aksi takdirde zirvede olmanın bir önemi yoktur. Yapacağınız her işi sevgi temelli yapmanız gerekiyor. İnsanların acılarını, sevinçlerini çok içten paylaşın” şeklinde konuştu. Sadece kendinizi düşünmeyin Gençlerin sadece kendilerine karşı değil başkalarına karşı da sorumluluk sahibi olmaları gerektiğine dikkat çeken Mutlu, “Şehit cenazelerinin kaldırıldığı şu günlerde vatanımıza, milletimize, devletimize sahip çıkmamız gerektiğini de belirtmek isterim. Sadece kendiniz için gelecek planlaması yapmayın. Toplumumuza, annemize babamıza, devletimize, milletimize faydalı olmamız lazım. Arkamızda böyle bir mesuliyet duygusu olmalı” diye konuştu. Vali Mutlu sözlerini şöyle sürdürdü: “İster devlette, ister özel sektörde, ister bir sivil toplum kuruluşunda olalım, insanımızı anlayarak gönlümüzü zenginleştirmemiz gerekiyor. Gönlünüzdeki zenginlik sayesinde Yüce Allah, önünüzdeki kapıları açar. Niyetiniz iyiyse bütün kapılar size açılacaktır”. Vatana hizmet en büyük zirvedir Gençlerin “Bulunduğunuz nokta sizin için zirve sayılır mı?” sorusuna “Bulunduğum noktayı bir zirve olarak değerlendirmiyorum. Ben 657 sayılı kanuna göre devlet memuruyum. Devlet memuru olduğum ilk gün kendimi zirvede saymıştım, hala aynı yerdeyim. Vatanıma, vatandaşıma hizmet ettiğim her nokta benim için zirvedir” cevabını veren valinin bu sözleri büyük alkış aldı. www.kariyerzirvesi-tr.com 39 40 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 41 Süreyya Ciliv Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv 1958 yılında, Zonguldak’ta dünyaya geldi. 1977’de üniversite eğitimi almak üzere ABD’ye gitti. 1981’de Michigan Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Endüstri Mühendisliği bölümlerini bitirdi. 1983 yılında ise Harvard Üniversitesi’nden MBA derecesini aldı. Profesyonel hayata ilk adımını Massachusetts eyaletindeki Metagraphics Company’de Yazılım Geliştirme Mühendisi olarak attı. Daha sonra aynı şirkette Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’ne terfi etti. Süreyya Ciliv, 1987 yılında Novasoft Systems Şirketi’ni kurdu. Takip eden on yıl içerisinde bu şirkette Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı pozisyonlarında bulundu. Ciliv 1997 senesinde Türkiye’ye Microsoft Ülke Müdürü olarak döndü. 2000 yılında şirketin Amerika’daki merkezine atanan Ciliv, 2007 yılına kadar Microsoft Global Satış, Pazarlama ve Servisler Grubu’nda üst düzey yönetici olarak çeşitli görevler üstlendi. Süreyya Ciliv, Ocak 2007’den bu yana Turkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell’in Genel Müdürü olarak çalışıyor. 42 KARİYER ZİRVESİ 2012 Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv: Yenilikçi olun, ihtiyaçları karşılayın Harvard’daki hocam Michael Porter bir kitabında en başarılı stratejiyi farklılaşma olarak ortaya koyuyor. Farklılaşmadan kastımız da inovasyon. Amacımız yeni bir fikir ortaya atmak değil. Yeni fikri, --ürün, hizmet veya süreci- ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürmemiz gerekiyor. Kariyer Zirvesi’nde gençlere kendi başarı hikayesini özetleyen Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, okul hayatı boyunca hiçbir ayrıcalığı olmadan, sadece alın teriyle başarı elde ettiğini ifade etti. Ciliv kariyerinde nasıl yükseldiğini şu sözlerle ifade etti: “Ben ortaokulu Kadıköy Maarif Koleji’nde, Kadıköy Anadolu Lisesi’nde okudum ve orada öğrendiğim İngiliz- cenin bütün hayatım boyunca faydasını gördüm. O yüzden İngilizcenin çok önemli olduğunu düşünüyorum, bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Sonra imtihanlara girdim, Ankara Fen Lisesi’ne gittim. Bu okul benim için hayatımın dönüm noktalarından biridir. Orada ilme, bilime, teknolojiye, yenilikçiliğe, öğrenmeye orada gerçekten aşık oldum, çok daha derinleştim, diyebilirim. Oradaki öğrenciler, alın teriyle başarıyla okula girebiliyorlardı. Anadolu’nun dört bir yanından gelen öğrenciler herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan burada okuyorlardı. Gönlümde elektronik mühendisliği vardı. Ankaragücü takımında basketbol oynuyordum. TÜBİTAK’tan da burs kazanmıştım. ODTÜ’de eğitime başladık. Okula başladıktan 6 ay sonra boykotlardan dolayı okul kapandı. 1 sene kaybet- www.kariyerzirvesi-tr.com 43 tim. Tekrar imtihana girdim ve Amerika’ya gittim. Michigan Üniversitesi’nde burslu okumaya başladım. Dünyada o dönemde teknolojik bir devrim yaşandığını, bilgisayarların gitgide daha önem kazanacağını gördüm. Bilgisayar mühendisi olursam yeni bir konuda uzmanlaşırım, bu da benim için avantaj olur, diye düşündüm. Endüstri mühendisliği okudum. Harvard Business School’da da iş idaresi okudum. Önce beş sene bir firmada çalıştım. 1987 yılında bir İngiliz arkadaşla birlikte Novasoft diye bir firma kurdum. Boston çevresinde en hızlı büyüyen yazılım firması oldu. Şirketin CEO’su bendim. Şirketimizi satın almak isteyenler oldu. 44 KARİYER ZİRVESİ 2012 Fikir ayrılıkları oldu. Ben de ülkeme dönmeye karar verdim. Microsoft Türkiye’ye genel müdür olarak döndüm. O yaz annemi kaybetmiştim. Hayatta koşuştururken sevdiklerimden ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşıyordum. Bu yüzden ülkeme dönmek istedim. Microsoft’ta 1997-2000 yılları arasında genel müdürlük yaptım. Sonra Türkiye’de başarılarımız sayesinde Microsoft’un merkezinde iki tane terfi alarak yedi sene Amerika’da üst düzey yöneticilik yaptım. Microsoft’un 250 bin iş ortağından sorumluydum. Microsoft’un satış, servis ve danışmanlık kadrolarından sorumluydum. Sonra Turkcell’e CEO olmam teklif edildi, ben de kabul ettim”. 3 hikaye Gençlerin her dönemde çeşitli zorluklarla karşılaşabileceğini ifade eden Ciliv, “Hayat devamlı bir çizgi gibi hep yukarı çıkmıyor. 1970’lerin sonunda Türkiye’nin petrol alacak dövizi yoktu, burslu okuyan öğrencilere gönderecek dövizi de yoktu. Yurtdışında okurken Türkiye’den 3 ay maaş alamadığımız oldu. Sizin de başınızdan bu tür zorluklar geçecek” şeklinde konuştu. “Size 3 tane hikaye anlatacağım” diyen Ciliv, gençlerin ilgiyle dinlediği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Michigan Üniversitesi’nde tanıştığım bir çocuğun hikayesiyle başlamak istiyorum. Bahettin Daloğlu adlı bu arkadaş, çimento işiyle uğraşan babasının ‘teknoloji öğren’ tavsiyesi üzerine Ankara’da bir kütüphaneye gidiyor. Kütüphaneci diyor ki: ‘Patent bilgisi Türkiye’de yok. Amerika’da sadece 10 üniversite var’ deyince hemen babasına gidiyor ve Amerika’ya gitmesi gerektiğini söylüyor. Bahattin ile aynı evde kalıyorduk. Makine mühendisliği okuyordu. Bahattin her gün kütüphaneye gidip alçıyla ilgili patentleri kopyaladı. Şimdi babasının firması, oğlunun bu çabalarıyla büyüdü ve La Farge adıyla ün yaptı. Sonra Avrupalılar firmayı satın almak istemişler ve adamları kırmamak için yarısını satmışlar. La Farge şu anda Avrupa’nın en büyük çi- mento ve alçı firması. Bahattin hala evde çoluk çocuk uyuduktan sonra internete girip yeni çıkan patentleri araştırıyor. Bu hikayede görüldüğü gibi 1976 yılında bir genç, öğrenmeye hevesli ve enerjik olduğu için kalkıyor Kayseri’den dünyanın bir ucuna gidiyor ve kendi konusunda dünyada birinci oluyor”. Yeni fikri sosyal faydaya dönüştürün Genel Müdür Ciliv konuşmasını şöyle sürdürdü: “Harvard’daki hocam Michael Porter bir kitabında en başarılı stratejiyi farklılaşma olarak ortaya koyuyor. Farklılaşmadan kastımız da inovasyon. Amacımız yeni bir fikir ortaya atmak değil. Yeni fikri, --ürün, hizmet veya süreci- ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürmemiz gerekiyor”. Ciliv’in anlattığı ikinci hikaye ise Steve Jobs’ın başarı hikayesiydi. Ciliv şöyle konuştu: www.kariyerzirvesi-tr.com 45 “İkinci hikayem Apple’ın kurucusu Steve Jobs ile ilgili. Steve Wozniak ile takım oluyorlar. Biri teknoloji geliştirmede uzman, diğeri de pazarlama konusunda uzman. İkisi bir araya geliyor. Önce iyi anlaşıyorlar, sonra aralarında anlaşmazlık çıkıyor ve Steve Jobs’ı şirketten atıyorlar. Yıllar sonra Apple batma noktasına geliyor. Tekrar Jobs’ı başa getiriyorlar. Jobs, şirketi kurtarmada temel yaklaşımın yenilikçilik olduğunu düşünüyor. Şirketin son on yıl içinde bir fark oluşturamadığını ve bu yüzden rakiplerle aradaki farkın kapandığını söylüyor. Bir gün bir mühendis Japonya’dan öğrendiği bir teknolojiden bahsediyor. Bir çipin içine bin tane şarkı yüklemenizi sağlayan bir teknoloji. Apple hemen harekete geçiyor ve ortaya iPad 46 KARİYER ZİRVESİ 2012 çıkıyor. 321 milyon tane iPad satılıyor. Farklı bir müşteri segmentine odaklanıp muazzam bir müşteri deneyimi yaşatıyorlar. Ondan sonra iPhone geliyor. 150 milyon tane satılmış. Şimdi de iPad, 40 milyondan fazla satılmış. Sonra 600 milyar dolarla Apple, dünyanın en değerli firması oluyor. Kasasında 100 milyar dolar var. Kasasında 100 milyar dolar olan ülkelerin sayısı beşi geçmez. Burada başarının sırrı müşteriye odaklanıp inovasyon yapmak”. Turkcell’in başarısı Ciliv, Turkcell’in başarı hikayesiyle sözlerini sürdürdü: “Son hikayemiz ise 9 ülkede 65 milyon müşterisi olan, yüzde 53 pazar payı olan Turkcell’in hikayesi. New York Borsası’nda işlem gören tek Türk firmasından söz ediyoruz. Biz Turkcell’de diyoruz ki işimiz teknoloji ama asıl işimiz insan. Şirketin stratejisini yapan da insanımız, pazarlayan da insanımız. Türk insanı da bizim için çok değerli ve onlar için nasıl fark oluştururuz, bunu düşünüyoruz. Her yıl 10 bin tane kızımıza burs veriyoruz. Gönül köprüsü projesinde dört senede 140 bin öğrenciyi doğudan batıya, güneyden kuzeye götürdük, yaz kamplarına katıldılar. Van’da deprem oldu, ilk görevimiz oradaki iletişimin kesintisiz çalışmasını sağlamaktı. Enkaz altındaki vatandaşlarımızı da Turkcell’in mühendisleri kurtardı. Şimdi Van’da 200’den fazla öğretmenimize çelik konstrüksiyonlu evlerden oluşan bir köy yaptırıyoruz”. Faydalı olmak, zengin olmaktan değerli Lise yıllarındaki hayalini şimdi gerçekleştirdiğini ifade eden Ciliv, “Lise yıllarındayken sağ sol çatışmaları çok çetindi. Ben de çok çalışırsak, takım kurarsak, teknolojide yenilikçilik yaparsak daha fazla kişiye istihdam sağlarız, çevremizdeki insanlar için sosyal sorumluluk projeleri yaparız, diye düşünüyordum. İnsanlara faydalı olmak, zengin olmaktan çok daha değerli” şeklinde konuştu. Takım oyunuyla başarırsınız Hayaller ne kadar yüksek olursa hedefe ulaşma şansının da o kadar yüksek olduğunu ifade eden Ciliv sözlerini şöyle tamamladı: “Takım oyununu da hiçbir zaman unutmayın. Tek başınıza başaramazsınız, takım olmanız gerekiyor. Dürüst, güvenilir, vizyon sahibi, cesur, özgüvenli, sürekli öğrenen olmanız gerekiyor. Hangi üniversiteye gittiğiniz o kadar önemli değil. Önemli olan bilgiye ulaşmak, öğrenmeye hevesli olmak. Bence yüreğinizi dinleyip, aklınızı kullanıp, iyi bir hedefe doğru ilerlerseniz başarı kendiliğinden gelir”. www.kariyerzirvesi-tr.com 47 48 KARİYER ZİRVESİ 2012 fikirevim www.kariyerzirvesi-tr.com 49 Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray: “Diploma yetmez, öğrenmeye devam” 50 KARİYER ZİRVESİ 2012 Ekonomik şartlar uzun vadede fakir ülkelerin lehine değişiyor, bilgiye erişmemiz artık daha kolay. İçinizden biri, bugün dünyada parmakla gösterilen başarılı insanlardan biri olabilir. Murat Akgiray Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı 1956 İstanbul’da doğdu. 1974 Robert Kolejinden mezun oldu. 1979 yılında lisansını Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Müh. Bölümünde, Yüksek Lisansını da 1981 yılında Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Müh. Bölümünde tamamladı. Yapı Teknik A.Ş, Kurucu Ortak ve Genel Müdürlügü, 1986-1989 Bimeks Dış. Tic. Ltd., Kurucu Ortak ve Genel Müdürlüğü, 1989-1993 Bimeks Bilgi İşlem Ltd, Kurucu ortak ve Genel Müdürlüğü, 1993-1997 İhlas Bilgi İşlem A.Ş., Kurucu Ortak ve Genel Müdürlüğü, 1997-2001 İhlas/Acer (Infronic) A.Ş., Kurucu Ortak ve Genel Müdürlüğü, 2001-2008 Infronic AŞ. Yönetim Kurulu Üyeliği, 2002-2011 TGRT Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı, TGRT Haber TV ve TGRT Pazarlama TV kanallarının kuruluşunda görev alan Akgiray, Bimeks Bilgi İşlem AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevini sürdürmektedir. Akgiray, Evli iki çocuk babasıdır . www.kariyerzirvesi-tr.com 51 52 KARİYER ZİRVESİ 2012 Türkiye’de bilgisayar mağazacılığı denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Bimeks’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray da zirvede yaptığı konuşmada kendi başarı hikayesini aktardı. Şirketin hem genel müdürüydük, hem temizlikçisiydik Akgiray, gençlerin merakla dinlediği konuşmasında Bimeks’i nasıl kurduğunu anlattı: “Ben de sizin gibi okullarda okudum. Bimeks diye bir şirket kurduk. Eskiden yurtdışında ne olup bittiğini yabancı dergilerden takip etmeye çalışıyorduk. Amerika’ya bile haftada bir aktarmalı uçak vardı. Bilgisayar ve yazılım ithalatıyla işe başladık. Türkiye’de perakendeci yoktu. Türkiye’nin ilk perakendecisi olmak için Kadıköy’de Bimeks mağazası kurduk. İki-üç kişiydik. Şirketin temizlikçisi, muhasebecisi, genel müdürü bizdik. İnşaat yüksek mühendisiydim ama faturanın bile ne demek olduğunu bilmiyordum. Bilgisayarı mağaza ortamında satmak garip karşılanıyordu. 1990 yılında bilgisayar türündeki eşyalar mağazalarda satılmıyordu. Türkiye’de alışveriş merkezi de yoktu. Kadıköy’de İçerenköy tarafında Carrefour AVM açılıyordu. Carrefour bizi davet etti ve mağazalarımızı açmaya başladık. Şimdi bizim ürettiğimiz değerle Teknosa dahil onlarca şirket bu alanda faaliyet gösteriyor”. Öğrenmeye devam edin Okulun verdiği diplomanın tek başına yeterli olmayacağına dikkat çeken Akgiray, öğrenmeye devam etmenin, daha iyisini yapmanın, daha faydalı olmanın, değer katmanın önemine de değindi. Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik duruma da temas eden Murat Akgiray konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ekonomik şartlar uzun vadede fakir ülkelerin lehine değişiyor, bilgiye erişmemiz artık daha kolay. İçinizden biri, bugün dünyada parmakla gösterilen başarılı insanlardan biri olabilir”. Türkiye’de alım gücünün büyüdüğüne de dikkat çeken Akgiray, “1990’larda ilk mağazamızı açtığımızda tek başımızaydık. Sonra rakiplerimiz oldu. Payımız düştü ama gelirimiz düşmedi. Ekonomik krizleri aşmaya çalıştık” şeklinde konuştu. www.kariyerzirvesi-tr.com 53 54 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 55 Ercüment Arvas Syracuse University Öğretim Üyesi 1976’da ODTÜ’den Elektrik Muhendisliği derecesini aldı. 1979’da Yüksek Mühendis oldu. 1983’te ABD’de Syracuse University’den Elektrik Mühendisliği Doktora derecesi aldi. Halen aynı üniversitede Profesördür. 20’den fazla doktora tezine süpervisorlik yapmış olan Dr. Arvas’ın 200’den fazla uluslararası yayını vardır. 56 KARİYER ZİRVESİ 2012 Syracuse University Öğretim Üyesi Ercüment Arvas: “Acaba yapabilir miyim” demeyin, “Evet yaparım” deyin Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u fethedince Edirnekapı’dan atıyla içeri giriyor. Bir çelebi derviş yanına gelip, ‘dualarımızla fethettik’ deyince padişah kılıcını gösterip ‘bunun da hatırını yeme’ diyor. www.kariyerzirvesi-tr.com 57 58 KARİYER ZİRVESİ 2012 Kariyer Zirvesi’nde konuşan Syracuse University Öğretim Üyesi Ercüment Arvas da insanların ne plan yaparlarsa yapsınlar kısmetlerinden başka bir şey elde edemeyeceklerini hatırlattığı konuşmasında gençlere “Donanın, hazır olun, kısmetiniz size çarptığı vakit kısmetinizi tutun, yoksa kısmetiniz size çarpar gider” şeklinde konuştu. Gençlere edep sahibi olmalarını, istişare etmelerini tavsiye eden Arvas konuşmasında tarihi bir anekdota da yer verdi. Arvas sebeplere yapışmanın önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u fethedince Edirnekapı’dan atıyla içeri giriyor. Bir çelebi derviş yanına gelip, ‘dualarımızla fethettik’ deyince padişah kılıcını gösterip ‘bunun da hatırını yeme’ diyor”. You do the best, forget the rest Ümitsiz olmanın en kötü hastalıklardan biri olduğuna işaret eden Ercüment Arvas “Ümitsiz olmayacağız. Anadolu’da çok sıkışmadığınız sürece altını bozdurmazsınız. Kayınpederimin bir sözü vardı: Altını boz, keyfini bozma. Ben de öğrencilerime şunu tavsiye ediyorum: ‘You do the best, forget the rest’. Yani sen elinden gelenin en iyisini yap, gerisini boş ver” dedi. dediği olur’ ve ‘El kasibü habibullah’ yani ‘Kazananı Allah sever’ yazardı” diye konuştu. Gençlere cesaretli olmalarını, risk almalarını, hata yapmaktan korkmamalarını tavsiye eden Arvas, cesur liderlerin çok başarılı olduğuna dikkat çekerek “Rahmetli Özal’a çok şey borçluyuz. Özel televizyon kanalı kurulamaz, özel üniversite kurulamaz diyenlere aldırış etmedi ve özel kanalların, özel üniversitelerin kurulmasını sağladı” diye konuştu. İyi bir evlilik yapın Arvas, “Çalıştığım şirketin patronu, sürekli çalışanlarının ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyordu. Çünkü lider, kavminin hizmetçisidir” şeklinde konuştu ve başarılı olmanın yollarından birinin de iyi bir evlilik yapmak olduğunu sözlerine ekledi. Gençlerin “Amerikalı öğrencilerle Türk öğrenciler arasında ne gibi farklar var?” sorusuna Arvas, “Amerikalı öğrenciler ‘evet yaparım’ diyor, bizimkiler ‘acaba yapabilir miyiz’ diyor. Bu da bizim eksikliğimiz” cevabını verdi. DCC kulübü Mizahi anlatımıyla gençlerin zaman zaman neşeli dakikalar geçirmesini sağlayan Arvas, “DCC kulübüne üye olacaksınız. Yani ‘Don’t Complain, Compete’. Türkçesi şikayet etme, rekabet et. İki fare süt kazanının içine düşmüşler. Biri kendini bırakmış ölmüş. Öteki mücadeleyi bırakmamış, zıplayıp durmuş. O kadar çok zıplamış ki sütün üzeri yağlanmış. O da yağ tabakasının üzerine çıkmış. Sonra da sütün sahibi gelince zıplayıp kaçmış” şeklinde konuştu. Şans kelimesinin Türkçesinin kısmet olduğunu ifade eden Arvas “Elinizden geleni yaparsınız, kısmetiniz varsa başarılı olursunuz. Bize düşen çalışmaktır. Eskiden dükkanlarda ‘Allah’ın www.kariyerzirvesi-tr.com 59 60 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 61 Sabah Gazetesi Karikatüristi Salih Memecan: 62 KARİYER ZİRVESİ 2012 “Kekeme olmasaydım mimar olurdum” Çizebilmek şu demek: Siz bir dil konuşuyorsunuz, kimse o dili konuşamıyor veya çok az kişi konuşuyor ama herkes anlıyor. Bu öyle bir ayrıcalık ki hayatınız boyunca bunun faydasını görüyorsunuz. Kariyer Zirvesi’nde gençlere nasıl karikatürist olabileceklerini ve karikatür çizmenin inceliklerini anlatan ünlü karikatürist Salih Memecan, sözlerine “40 yıllık karikatüristim. Size de nasıl karikatürist olunur, onu anlatacağım. Bir meslek seç- miş olabilirsiniz ama bundan sonra artık ben karikatürist olamam, demeyin. Karikatürist olabilirsiniz. İlle öyle olması da gerekmez. Sanatçı olabilirsiniz” diyerek başladı. 14 sene mimarlık okuduğunu, mimaride master ve doktora yaptığını, ama sonunda karikatürist olduğunu söyleyen Memecan, “Eskiden kalemle çiziyorduk. Şimdi iPhone ve iPad sayesinde parmakla çiziyoruz. Benim size tavsiyem; işlerin özünü hiç kaçırmayın, teknik kısmını da hiç www.kariyerzirvesi-tr.com 63 kaçırmayın, sürekli öğrenin. Yapacağınız mesleği 50 sene yapacaksınız. 10 sene içinde çok şey değişti” dedi. Eskiye göre her şeyin daha kısa sürede ve daha hızlı değiştiğine işaret eden Salih Memecan “Eskiden insanlar bir piramit yapıyorlardı, 5 bin sene boyunca aynı piramidi yapıyorlardı, bir gotik katedrali yapıyorlardı, yıllarca hep benzerini yaptılar. Şimdi bazı aletlerle karikatür yapıyorsun, iki sene sonra bambaşka şeylerle karikatür yapıyorsun” şeklinde konuştu. Çizebiliyorsanız bırakmayın Memecan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Karikatürist olmak için bir kere çizebiliyor olmanız lazım. Bana sorarsanız her çocuk çizebilme kabiliyetiyle doğuyor. Bazıları çizmeye devam ediyor, bazıları bırakıyor. 64 KARİYER ZİRVESİ 2012 Çocuk yürümeyi öğreniyor, mecbur kaldığı için yürümeye devam ediyor. Konuşmayı öğreniyor, biraz büyüyünce mecbur kalıyor, konuşmaya devam ediyor. Ben konuşamıyordum, kekemeydim. Bu yüzden de çizmeye ağırlık verdim. Allah’ın işine bakın ki konuşamıyorum diye karikatürist oldum, şimdi karikatürist oldum diye konuşma yapıyorum” Kekemeyken başından geçen olayları da anlatan Memecan, yaptığı esprilerle gençlere eğlenceli dakikalar yaşattı. Memecan şöyle konuştu: “Kekemelik çok zor bir şey, biliyorsunuz ama konuşamıyorsunuz. Ben okulda sınıfın en çalışkanıydım. Hiçbir zaman elimi kaldırıp da fikrimi söyleyemezdim. Otobüse binerdim, paso diyemediğim için hep tam bilet verirlerdi. Minibüse binerdim, ‘Müsait bir yerde inecek var’ diyemediğim için kim nerede inerse ben de oradan inerdim, bu yüzden yürümeyi severdim. Yeter ki konuşmayayım. Bir gün otobüsü kaçırdım. ODTÜ’nün önünde otostop çektim. Amerikalı bir profesör beni aldı. İngilizce söylemeyi de biliyorum. ‘Would you drop me here?’, yani ‘Beni burada indirir misiniz?’ diyeceğim. Arkada başladım antrenmana, kendi kendime cümleyi tekrar edip duruyorum. Tam ineceğim yere geldim, anlatmaya çalışırken adam Çankaya’ya ulaşmıştı bile. Evine gelince fark etti beni. ‘Sen nerede inecektin?’ dedi, ‘Ben de buralarda inip giderim ben’ dedim”. Kekeme olduğum için derdimi karikatürle anlattım Kekemeyken b ve l harflerini söylemek- ecan Salih Mem ’da ittiği Amerika t bursu ile g h g ve ri lb ity u c F im a iz ecan B orasını d a olan Mem münde dokt kt da lü a ö ın m b ış lış d ık a rt rl ç a olarak türleri yu TU mim adır. Karika e karikatürist ğitimini OD kt e d a an r ’n c e lm si e st a te m a r e ze m ye M a ır. Salih abah G rlerinde can lisans ve mlamıştır. S r kitabı vard V ana habe a T etü A m ka e ta ilm ri Salih Meme is e tir d ka ri liş ’n le a e tlerinin g çizgi film 0’den fazl niversitesi e 5 Ü ity liy c ış a ia n m fa im a n iz lv ve la B n e sy ir. ekt yayı Penn çizmekted Memecan’ın rına yön verm rikatürlerini nemli planla nlanan Salih ö yı d n ya Sizinkiler ka e zu d u e in rd erneğ ve gazetele anı olarak d çeşitli dergi Kurulu Başk tim e n ir. ö d Y i e eğ tmekt Medya Dern yde temsil e i en üst düze ğ e rn e d in si iç isti i Karikatür etes Sabah Gaz te özellikle çok zorlandığını ifade eden Memecan, Amerika’da başından geçen bir olayı ise şöyle anlattı: “B ile l harfleri yan yana gelince daha çok zorlanıyorum. Amerika’da jilet alacağım. İngilizcesi de razor blade. Söylemeye çalıştım. Zorlandım ama söyledim. Tezgahtar bayan dedi ki: ‘Hangisinden alacaksın? Biri blue biri black. Uyduruyorum diyeceksiniz ama inanın uydurmuyorum.” Karikatürist olmasında en büyük etkenin kekemeliği olduğunu ifade eden Memecan, “Kekemeliğimden dolayı kendimi ifade edemiyordum. Amerika’da bir ödev verdiler. Algılamayla ilgiliydi. Ben de eve gidip karikatürler çizdim, ‘Bir Türk öğrencinin Amerika’yı algılaması’ diye… Gidip öğretmene verdim. A aldım. Hoca karikatürlerimi slayt yapıp bütün sınıfa gösterdi. Okulda meşhur oldum, okul gazetesi röportaj yaptı. Sonra dedim ki kendi kendime: Sende bu kabiliyet varken hayatı çok rahat geçirirsin. O gün bugündür hayatı çok rahat geçiriyorum. Benim size bir tavsiyem. Eğer rahatsız olduğunuz bir kusurunuz varsa onu bir fırsat olarak değerlendirin. Kekeme olmasaydım mimar olacaktım” şeklinde konuştu. Karikatür çok güçlü bir iletişim aracı Gençlere karikatür çizme özellikleri varsa bunu kaybetmemelerini tavsiye eden Memecan, “Çocukken çizgi roman okumayayım diye baskı yaparlardı. Bunları okuyacağına git ödevini yap, derlerdi. www.kariyerzirvesi-tr.com 65 Çizme kabiliyetiniz varsa bu özelliğinizi hiç kaybetmeyin, varsa ortaya çıkarın. Çizgi çok iyi bir iletişim aracıdır. Çizebilmek şu demek: Siz bir dil konuşuyorsunuz, kimse o dili konuşamıyor veya çok az kişi konuşuyor ama herkes anlıyor. Bu öyle bir ayrıcalık ki hayatınız boyunca bunun faydasını görüyorsunuz” dedi. Karikatür çizmede egzersizin çok önemli olduğunu ifade eden Memecan, “Ben gördüğüm her yere çizerim, masaya, tabağa, avuçlarıma, tırnaklarıma, gördüğüm her yere çizerim. Çok çizince rahat çiziyorsunuz. Önemli olan da güzel çizmek değil rahat çizmek. Onun da tek yolu çok çizmek. Arkadaşınızı çizin, ailenizi çizin, ne bulursanız çizin, o zaman insan çok rahat çiziyor” diye konuştu. Karikatüristlerin genelde içine kapalı, çekingen tipler olduğunu ifade eden Memecan, “Sabah Gazetesi’nin grafik servisi hep karikatüristlerle doludur. Sanırsınız ki orası gazetenin en eğlenceli yeridir. Aslında öyle değildir. Buradaki arkadaşlar, çok ciddidir, konuşmaya çekinirler, bir şey istemeye, maaşlarına zam istemeye çekinirler. Karikatüristler genelde utangaç, çekingen, sorunlu, disleksik oluyorlar” şeklinde konuştu. Karikatürist başka yerden bakmalı Karikatüristlerin nasıl konu bulduğuna dair bir soru üzerine ünlü karikatürist, “Karikatüristin konu bulma tekniği şudur: Farklı düşünmeyi öğrenmeniz lazım. Her şeye herkesin baktığı gibi bakıyorsan oradan bir şey çıkmıyor. Sen bu işi acaba neresinden bakarsan ilginç hale getirirsin, onu düşünmeniz lazım. Herkes bir yandan bakıyorsan sen öteki yandan bak. Herkes üstten bakıyorsa sen altından bak. Herkes kendi gözüyle veya ortak bir gözle bakıyorsa sen bir de başkasının gözüyle bak. Aynı olayı al, geleceği götürüp bir bak. Orada ne oluyor, onu bir gör” cevabını verdi. Karikatürist kültürlü olmalı Karikatürist olmak için çok kültürlü, bilgili olmak gerektiğine de dikkat çeken Memecan, “Mimaride yedi sene doktora yaptım. Sonra karikatürist oldum. Dediler ki, madem karikatürist olacaktın, neden doktora yaptın? Sanki mimar olmak için doktora yapmak gerekiyor ama karikatürist 66 KARİYER ZİRVESİ 2012 olmak için doktora gerekmiyormuş gibi bir anlayış var. Şimdi her gün Sabah Gazetesi’nin birinci sayfasında siyasi karikatürler çiziyorum. Başbakanla, muhalefet liderleriyle aklım sıra dalga geçiyorum. Bunu yapabilmeniz için bilgili, kültürlü olmanız lazım” diye konuştu. Blog sitesi açın ve çizin Memecan gençlere karikatür konusundaki tavsiyelerini de şöyle sıraladı: “Şimdi size tavsiyem; bir blog sitesi açın, oraya her gün çiziyorsanız her gün, haftada bir çiziyorsanız her hafta mutlaka karikatür çizip koyacaksınız. Her gün karikatür çizmenin iyi yanı şu: Bugün karikatürünüz beğenilmediyse veya anlaşılmadıysa buna üzülmeniz en fazla bir gün sürüyor. Çünkü yarın yeni bir karikatür çizeceksiniz”. www.kariyerzirvesi-tr.com 67 Türkiye Gazetesi Spor Yazarı Sadık Söztutan: “Türkiye’nin en büyük derdi adalet” Futbolda başarılı olmuş ülkelere bakarak, bizde de futbolun devlet cenderesinden kurtulup özgürlüğüne kavuşmasını, yani özerk olmasını sağlaması ve böylece futbolu hem yeşil sahalara, hem yeşil dolarlara kavuşması sebebiyle, Türk futbolunu “Özal’dan önce – Özal’dan sonra” diye ayırmak yerinde olmaz mı? 68 KARİYER ZİRVESİ 2012 Kariyer Zirvesi’nin en ilgi çekici konuşmasını ise Türkiye Gazetesi Spor Yazarı Sadık Söztutan yaptı. Söztutan, spor dünyasından verdiği örneklerle Türkiye gerçeğini gözler önüne serdi. Sözlerine “Sabahtan beri faydalı bilgiler edindiniz. Bendeniz bu seminerin eksi kutbunu temsil ediyorum. Netameli bir konuşma yapacağım” diyerek başlayan Söztutan, gençlere önce hangi takımı tuttuklarını sordu. Söztutan cumhuriyet tarihi boyunca 61 hükümet kuran 25 başbakandan sadece 4 tanesinin futbolla ilgilendiğini hatırlattı ve şunları söyledi: Özal’dan önce, Özal’dan sonra “Futbolda başarılı olmuş ülkelere bakarak, bizde de futbolun devlet cenderesinden kurtulup özgürlüğüne kavuşmasını, yani özerk olmasını sağlaması ve böylece futbolu hem yeşil sahalara, hem yeşil dolarlara kavuşması sebebiyle, Türk futbolunu ‘Özal’dan önce - Özal’dan sonra’ diye ayırmak yerinde olmaz mı?” şeklinde konuştu. Türk takımlarının dünya futbolu içindeki olumsuz imajına da değinen Söztutan, “Bir futbol kitabı hazırlamak için 22 ülke dolaşan gazeteci arkadaşımız Simon Kuper, Türkiye’de de geniş bir okur kitlesi bulan Futbol Asla Sadece Futbol Değildir kitabında, ‘Avrupa’da amatör maçlarda çıkan kavgaların çok büyük bir bölümü, Türk takımlarının maçında yaşanıyor. Avrupa’nın amatör kümelerinde birçok ülkenin takımı var; en sevimsiz bulunanlar Türk takımları. Herkes onlarla oynamaktan nefret ediyor. Türkler her zaman hakemlerin kendilerine karşı olduğunu düşünüyor’ derken haksız mı?” diye konuştu. İmajımız çok kötü Söztutan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tuğla kalınlığındaki o harika ŞİKE kitabını yazan ve FIFA tarafından mahkemeye verilen meslektaşım Declan Hill, kitabında ‘Bana dediler ki; ölmek istemiyorsan Ukrayna, Romanya ve Türkiye’den uzak dur. Oralar mafyanın kontrolünde, tehlikeli yerler” derken Türk düşmanlığı mı yapıyor? Alman hapishanelerindeki mahkûmların % 48’ini Türklerin teşkil etmesi bizim konumuz değil; ama Almanya’ya antrenörlük kursuna giden eski bir futbolcu arkadaşımın anlattığı şu olaya gülsek mi, üzülsek mi? Pazar günü kurs yoktu ve ben günü nasıl değerlendireceğimi düşünürken, tribünsüz bir sahada amatör bir futbol maçı oynandığını gördüm. Seyretmeye başladım. Biraz sonra iki futbolcu birbirine sert girince kavga çıktı. Bazı seyirciler gibi ben de sahaya girip futbolcuları ayırmaya yeltendim. Bir yandan da hafifçe keyifleniyordum açıkçası, kavga sadece bizde değil, bunlarda da oluyor, hem de çocuk sayılacak yaştaki gençlerin maçında, diye… Kavgacıların arasına girdiğimde Türkçe küfürleştiklerini duydum!”. Türk antrenörlerin ve futbolcuların yurtdı- Sadık Söztutan Türkiye Gazetesi Spor Yazarı 1961 Kars doğumlu. Çok sayıda şiir, fıkra ve hikâye yazdı. - Ben Senin Yerinde Olsaydım Bunları Kitap Yapardım, Gol Olmasa da Hareket Güzeldi, Sıra Bana Geldiğinde Bilet Bitmişti, Spor Bir Hikayedir, Faili Meçhul Spor Öyküleri, Sana Gözyaşı Vâdediyorum, Seni Seviyorsam Bundan Sana Ne, Üşüyorum Anne, Gülenlerin Ağlayanlara Borcu Var, isimli kitapları yayınlandı. Ben Senin Yerinde Olsaydım Bunları Kitap Yapardım’a 1999 Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi Fair-Play Büyük Ödülü, Gülenlerin Ağlayanlara Borcu Var’a 2012 TÜRFAD “Yılın Yazarı” ödülü verildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi üyesi. Sürekli Basın Kartı sahibi. www.kariyerzirvesi-tr.com 69 Söztutan’ın manifestosu... 1- Türkiye’nin en büyük derdi adalettir. 2- Türk insanı alkışını ödünç verir, sonradan burnundan getirmek için... 3- Kaybetmenin de onuru vardır. Şampiyonluk yarışlarının ölümcül hale gelmesini önlemenin yolu, kaybetme “kültürünü” de ağırbaşlılıkla öğrenmek ve sineye çekmekten geçiyor.) 4- Abartıldığında sarı kartla cezalandırılan gol sevinci, tam tersine teşvik edilmeli ve çeşitlendirene ödül verilmelidir. 5- Kiralık futbolcular eski takımlarına karşı oynamamalıdır. Madem oynamasını sağlamak zor, o zaman oynamamada eşitlik olsun! 6- Bir teknik direktör bir sezonda sadece bir kulübe imza atabilmelidir. 7- Naklen yayın parasının yarısı bütün kulüplere eşit, yarısı da kazanılan puana dağıtılmalıdır. 8- Milli Marş sadece milli maçlarda okunmalıdır. 9- Maçlardan önce olduğu gibi sonra da tokalaşma getirilmelidir. 10- Kulüp televizyonları, rakip başkan ve futbolcuları da misafir edebilmelidir. 11- Spor polisi yetiştirmeliyiz. 12- Federasyon tarafından alt yapı müfredatı hazırlatılıp bütün kulüplerde uygulatılmalıdır. 13- Lig ve kupa statüsü yeniden dizayn edilmelidir. 14- Bütün Süper Lig statlarının soyunma odası tünellerine güvenlik kamerası konmalıdır. 15- Para atışına gerek yok: “Fikstürde misafir olan takım maça başlar” kaydı yeterlidir. 16- Milli Takımda her zaman yerli çalıştırıcı olmalıdır. Yabancı hoca ile dünya şampiyonu olan ülke yok. Türkiye’nin yukarıda saydığım 4 başarısı da yerli hocalarla. Tercüman vasıtasıyla milli duyguları hareketlendiremezsiniz. 17- Yabancı futbolcu sayısı 4’le sınırlandırılmalıdır. şındaki tutum ve davranışlarına da dikkat çeken Sadık Söztutan, şöyle konuştu: “İki Türk, ilk kez bir Avrupa maçında karşı karşıya gelmişti. Ama bu beraberlik fazla sürmedi; maç içinde kavga ettiler ve hakem Orhan Erdemir, Fiorentina Teknik Direktörü Fatih Terim’i kırmızı kartla tribüne gönderdi! Keza, iki Türk ilk kez bir başka ülke adına karşı karşıya gelmişti. Ama bu beraberlik de fazla sürmedi. Bundesliga’nın Türk hakemi Deniz Aytekin, Bochum maçında Werder Bremen’in Türk oyuncusu Mesut Özil’i kırmızı kartla dışarı attı. Bunlar tesadüf olabilir mi?” Spordaki çirkinliklerimiz Spordaki çirkinliklerimize de örnekler veren Söztutan “İnönü Stadı’ndan cenaze çıkarmış, Kadıköy’de 68 metrobüsü 70 KARİYER ZİRVESİ 2012 parçalayıp benzin istasyonunu yakmaya kalkmış, Avni Aker’de dünyalar güzeli yedi yaşında bir kız çocuğunun kafasını yarmayı başarmış, derbi maçta Ali Sami Yen’in en elit tribününden sahaya yabancı madde atan 29 iş adamını toplayıp Bayrampaşa Cezaevine tıkmış bir futbol sicilimiz var. Fenerbahçe maçı için İstanbul’a gelen Hollanda’nın Feyenoord takımının oyuncuları sahaya çıktığında, soyunma odasında cep telefonlarını, cüzdanlarını, ayakkabılarını, çoraplarının çaldık” şeklinde konuştu. Türkiye’de görev yapan antrenör ve futbolcuların neler yaşadığına da dikkat çeken Söztutan “Piontek, Csernai, Hiddink, Zeman, Del Bosque, Löw, Schuster, Rijkaard, Tigana, Aragones… Dünyanın her yerinde başarılı olmuş bu adamların sa- dece Türkiye’de başarısız olmasında bir gariplik yok mu? Ricardinho, Kleberson, Ortega, Marcelinho, Musampa, Lincoln, Simao, Fernandes, Ernst gibi futbolcuların paramı alamıyorum diye Türkiye’yi uluslararası mahkemelere vermesi sadece onların suçu mu?” diye konuştu. Fair-play’de sondan üçüncüyüz Türkiye’nin fair-play listesinde 53 Avrupa ülkesi içinde sondan üçüncü olduğunu söyleyen Söztutan, Türkiye’de 7 bin 250 kişiye bir kitap düştüğünü ve bu haliyle dünya sıralamasında sondan üçüncü olduğumuza dikkat çekti. Fatih Akın, Güher ve Süher Pekinel kardeşler, Tuğba Karademir, Atıl Kutoğlu, Derya Büyükuncu, Mehmet Öz, Ahmet Ertegün, Nejat Veziroğlu, Kemal Derviş, Naim Süleymanoğlu ve Burhan Öçal gibi sporcu, sanatçı ve bilim adamlarımızın yurtdışında eğitim gördüklerini ve orada değer bulduklarını da belirten spor yazarı Söztutan ayrıca Hakan Şükür, Süreyya Ayhan, Nurcan Taylan, Fatih Terim, Şenol Güneş, Aydın Örs, Halil Mutlu gibi başarılı sporcularımızın da kıskançlık gibi sebeplerden ötürü başlarına gelen olumsuz olayları anlattı. Söztutan 100 yıllık bunca ilgiye, bunca tesise, bunca paraya rağmen ülkemizin uzun futbol macerasında dört başarı olduğuna dikkat çekti. Biz kimiz? Almanya’da 6. kattan düşen çocuğa kucak açıp havada yakalayan da bizden, Almanya’da karısının kafasını kesip 6. kattan bahçeye atan da biziz. Biz, suda boğulan bir kadını, canımızı hiçe sayıp kurtaracak kadar gözü kara, sonra onu taciz edecek kadar yüzü karayız. Dünyada Olimpiyat Kanunu çıkarmış tek ülkeyiz; okullarında ant içilen tek ülkeyiz; lig maçlarında milli marş okunan tek ülkeyiz… Ama, UEFA “Bize şike soruşturmasına adı karışmamış ve finansal dengesizliği olmayan takım gönderin” dese... gönderecek takımımız yok! Şaşkınlığımızı ve şapşallığımızı anlatmak için Süper Kupa komedisi bile yeterli aslında… 50 yılda 50 kez değişti. Adı değişti, statüsü değişti, yeri değişti... Alman kaleci Enke öldü. Cenaze töreni için stadı dolduran kırk bin kişi içinde, formasını giydiği 7 dünya kulübünden sadece Fenerbahçe temsilcisi yoktu. Çünkü Fenerbahçe forması giydiği tek maçta mağlup olmuştu. Yunanistan’da ölen Meksikalı futbolcu Nigris Türkiye’deyken kulübü Ankaraspor, Futbol Federasyonu’na başvurarak oyuncunun hasta olduğunu, bu sebeple mukavelesinin askıya alınmasını talep etti. Federasyon bu talebi reddetti. Ama aynı gerekçe ile gelen Beşiktaşlı Delgado’nun mukavelesini askıya almamaya yüreği yetmedi. İngiltere’de 22 yıllık kariyeri boyunca sadece Arsenal forması giyen, futbolseverler tarafından tüm zamanların en iyi oyuncularından biri olarak gösterilen, 90’lı yılların hem en başarılı, hem de en centilmen futbolcusu kabul edilen, Milli Takım ve Arsenal’in kaptanı Toni Adams alkollü araç kullanmaktan yakalandı; üç ay hapis yattı. Aynı dönemlerde Türkiye’de biri Galatasaraylı, biri Fenerbahçeli iki futbolcu trafikte adam öldürdü, nezarete bile girmedi! Türkiye, vergi vermeyen, kamu arazilerine ve tesislerine bedava konan, bunca ilgi ve iltimasa rağmen sporcu yetiştirmeyen, gazozuna maçında bile terör estiren, borçları yüzünden Avrupa’dan tart edilen, şike lekesiyle polisi ve mahkemeleri aylarca meşgul eden, şımarık sporcu ve yöneticileriyle memleketin başına bela olan “üç büyüklerini” ne zaman sorgulayacak? Saydığı bütün bu olumsuzlukların başrolünde medya olduğunu iddia eden Söztutan, ülkemiz sporunun bataklık araziye kurulduğunu, bu yüzden patinaj yaptığımızı, “Spor sistemimiz nasıl olmalı?” diye sorarlarsa “Şimdiki gibi olmasın yeter” diye cevaplandırılabileceğini söyledi. Verdiği çeşitli örneklerle Türk karakterine dair değerlendirmelerde ve eleştirilerde bulunan Söztutan şöyle konuştu: “Biz kimiz biliyor musunuz? FIFA’dan en çok centilmenlik ödülü alan da Türkler, FIFA’da en çok dava dosyası bulunan da biziz. Sporcu Levent Ateş rakibine ayakkabısını verdi diye Avrupa’dan centilmenlik ödülü kazandı, Beşiktaş futbolcusuna parasını vermedi diye Avrupa’dan tart edildi. İskoç Futbol Federasyonu, Rangers kulübünü borç batağına düşüren başkanı ömür boyu futboldan men etti; Türkiye, Beşiktaş’ı borç batağına düşüren ve Avrupa’dan atılmasını sağlayan başkanı, Futbol Federasyonu Başkanı yaptı. www.kariyerzirvesi-tr.com 71 Basında Kariyer Zirvesi 72 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 73 DÜNDEN BUGÜNE KARİYER ZİRVESİ DERGİLERİ 2008 KA RİYER Z 2010 74 KARİYER ZİRVESİ 2012 İRVESİ KARİ YER 2009 KA RİYER Z DERGİS İ 2011 ZİRVE Sİ DE RGİS İ KARİ İRVESİ YER ZİRVE DERGİS Sİ DE İ RGİS İ www.kariyerzirvesi-tr.com 75 76 KARİYER ZİRVESİ 2012 www.kariyerzirvesi-tr.com 77 78 KARİYER ZİRVESİ 2012