Dergi`12 - İhlas Vakfı

Transkript

Dergi`12 - İhlas Vakfı
Doğuş holding
Yönetim Kurulu
Başkanı Ferit Şahenk;
Büyük düşünün, işinizi
severek yapın.
Süreyya Ciliv
Türkcell CEO;
“Büyük hedefler hep
takım oyunundan
oluşur. Tek başınıza
başaramazsınız”
İhlas Holding Yönetim
Kurulu Başkan Vekili
Ahmet Mücahid Ören;
Öyle bir kariyer seçin ki
yokluğu eksiklik olsun.
SPK Başkanı Prof.
Dr. Vedat Akgiray;
İnsanlara faydalı
olmaya bakın.
Bimeks Yönetim
Kurulu Başkanı
Murat Akgiray; İletişim
araçlarını iyi kullanın.
İstanbul Valisi
Hüseyin Avni Mutlu;
Gönül odaklı olun,
gönül dünyanızı
zenginleştirin.
Merhabalar…
İhlas Vakfı Kariyer Akademisinin hazırladığı 7.Kariyer Zirvesi 20 Haziran 2012 tarihinde Wow İstanbul Hotels & Convention Center’da “Hayata İlk Adım” teması ile başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Bimeks ve
İhlas Holding’in ana sponsor olarak destek verdiği Kariyer Zirvesine,
ülkemizin birçok üniversitesinden yeni mezun olan ya da mezuniyet
safhasındaki öğrenciler katıldı. Ayrıca İhlas Vakfı yurtlarında kalan, Afganistan, Somali, Etiyopya, Moritanya, Pakistan, Türkmenistan ve diğer
ülkelerden gelip Türkiye’de Üniversite öğrenimine devam eden öğrenciler de iştirak ederek uluslararası bir boyut kazandı.
Kariyer Zirvesinde konuşma yapan birbirinden değerli konuşmacılar,
öğrenciler ve katılımcılara çok güzel bilgiler verdiler.
KARİYER ZİRVESİ BÜLTENİ
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ
KARİYER ZİRVESİ
ORGANİZASYON KOMİTESİ VE
YAYIN DANIŞMA KURULU
Şaban Çakır
Av. Mehmet Okyay
İhlas Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı
Prof. Dr. Mustafa Çetin Varlık
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi
Tahsin Ekinci
Danışman
Prof. Dr. Hikmet Savcı
Danışman
Prof.Dr. Ahmet Şimşirgil
Danışman
Necmi Çiçekçi
Fikirevim Ajans Başkanı
EDİTÖR
Ömer Birpınar
GÖRSEL YÖNETMEN
Davut Okumuş
YAYIN DANIŞMANI
TASARIM
FOTOĞRAFLAR
İffet Saraçoğulları
Fikirevim
Ali Asatekin-Abdullah Ok
Kurtbay Önür- Ali Yedek
KARİYER AKADEMİ
Adem Gültekin - Koordinatör
Hüseyin Ünsal - Bilgi İşlem Md.
YAPIM
Kariyer Akademi
SAHİBİ
Sıla Turizm Yayıncılık Tic.A.Ş.
BASKI
İhlas Gazetecilik A.Ş.
Yenibosna - İstanbul
T: 212 454 35 08
İLETİŞİM
Çatalçeşme sok. No:17
Cağaloğlu - İstanbul
T: 212 451 49 00
www.kariyerzirvesi-tr.com
[email protected]
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç; ‘’Hedeflerinizi yüksek tutun. İsteyin,
isteklerinizin istikametinde çalışın’’ dedi. İhlas Holding Yönetim Kurulu
Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören, ‘’En büyük kariyer tavsiyesinin,
“İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” Hadis-i Şerifi olduğunu
söyledi. Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk; ‘’Büyük düşünün, işinizi severek yapın. Sevmeden yapılan işten hayır gelmez.’’ Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv; ‘’Ne kadar yüksek hayal
ederseniz hedef o kadar yakınlaşır. Büyük hedefler hep takım oyunundan oluşur.’’ Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray; ‘’Okuldan
mezun oldum diplomam var diye düşünmeyin. Okulun verdiği diplomaya bir şey katmazsanız bu iş olmaz.’’ İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu;
‘’Gönül odaklı olun, gönül dünyanızı zenginleştirin.’’ Sermaye Piyasası
Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray; ‘’Hiçbir şekilde küçük düşünmeyin, Fatih gibi düşünün.’’ Syracuse University Öğretim üyesi Ercüment
Arvas; ‘’Çalışanı Allah sever. Cesaretli olun, risk alın. Hatalardan ders
alın. İyi bir evlilik yapın” dedi. Türkiye Gazetesi Spor Yazarı Sadık Söztutan; ‘’Türk futbolunun ileri ülkeleri dikkate alarak kendini yenilemesi
gerektiğini .’’Medya Derneği Başkanı, karikatürist Salih Memecan; ‘’Değişime açık olun’’ şeklinde, hayat boyu unutulmayacak, yön çizecek bilgi, birikim ve deneyimlerini katılımcılar ile paylaştılar.
Önümüzdeki yıllarda Kariyer Zirvelerinin uluslararası seviyede düzenlenmesi için çalışmalarımız başladı.
Kariyer Zirvesine iştirak eden öğrenciler, İstanbul’un tarihi ve turistik
yerlerini gezerek İstanbul’a olan hasretlerini giderdiler. Ayrıca ihtisas
gezileri tertip edilerek sağlık, bilişim, inşaat, elektronik ve medya gibi
büyük şirketleri ziyaret ettiler.
Kariyer Zirvesi konuşmacılarımıza, Kariyer Zirvesini hazırlayan Kariyer
Akademimize, Fikirevim reklam ajansına, Ana sponsorlarımız Bimeks, İhlas Holding, diğer sponsorlarımıza ve zirvenin moderatörlüğünü yapan Akın Öner Gülce’ye teşekkür ediyoruz. Ayrıca İhlas Vakfı
personeline, Türkiye’deki ve yurtdışındaki yurtlarımızın müdür, yönetici
ve eğitimcileri ile ülkemizin değişik üniversite ve şehirlerinden gelerek
zirveye katılan öğrencilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Gelecek seneki Kariyer Zirvesi Dergisinde tekrar buluşmak üzere hoşçakalın.
Saygılarımızla
Av.Mehmet Okyay
İhlas Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı
Kariyer Zirvesi Bülteninde yayınlanan yazı, fotoğraf ve ilanların sorumluluğu
sahiplerine aittir. Yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.
© İstanbul - 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
1
iÇiNDEKiLER
2
KARİYER ZİRVESİ 2011
04
50
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç:
“Kim var” denildiğinde “Ben varım” deyin
BİMEKS Yönetim Kurulu Başkanı:
Murat Akgiray
“Diploma yetmez, öğrenmeye devam”
12
56
Syracuse University Öğretim Üyesi
Ercüment Arvas:
“Acaba yapabilir miyim” demeyin,
“Evet yaparım” deyin
İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören:
Fırsat verilmez, alınır
20
62
Doğuş Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Ferit Şahenk:
“Artık rakibiniz Hindistan’daki bir genç”
Sabah Gazetesi Karikatüristi
Salih Memecan:
“Kekeme olmasaydım mimar olurdum”
34
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu:
Niyetiniz iyiyse bütün kapılar açılır”
28
68
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray:
İyi bir finansçı olmak için parayı sevmeyin
Türkiye Gazetesi Spor Yazarı
Sadık Söztutan:
“Türkiye’nin en büyük derdi adalet”
42
Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv:
Yenilikçi olun, ihtiyaçları karşılayın
www.kariyerzirvesi-tr.com
3
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç:
“Kim var” denildiğinde
“Ben varım” deyin
Okuduğunuz bölüm ne olursa olsun
öncelikle o bölüme saygı duyun ve
önemseyin. Bölümünüz iş bulmanızın
çok kolay olmadığı bir bölüm olabilir.
Mezun olduktan sonra iş potansiyelinizi
oluşturacak olan sizsiniz. Dünyanın
hiçbir yerinde devlet bütün üniversite
mezunlarına iş veriyor değil. Bu yüzden de
fark oluşturmanız gerekiyor.
4
KARİYER ZİRVESİ 2012
Suat Kılıç
Gençlik ve Spor
Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, genç
yaşta nasıl milletvekili olduğundan başlayarak gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. Kılıç, içinde bulunduğumuz dönemin gençler açısından çok elverişli bir
dönem olduğunu ve çok önemli fırsatlar
içerdiğini söyledi. Kılıç şöyle konuştu:
“Hükümet olarak Sayın Başbakanımızın
öncülüğünde yaptığımız çalışmaları yürütürken gençlere atfettiğimiz önemin
karşılığını, gençlerle bir araya geldiğimiz
salonlarda, toplantılarda görebiliyoruz.
Tahmin ettiğinizden çok daha kısa bir
süre içerisinde bütün yönetim katmanlarında sizler bulunacaksınız. O katmanlar
neresi olursa olsun, gözünüzde büyüt-
tüğünüz cumhurbaşkanlığı makamıysa
orada, başbakanlık makamıysa orada,
bakanlıksa oralarda, milletvekilliğiyse
oralarda, belediye başkanlığı, valilik, rektörlük, profesörlük ya da başka konumlarsa, büyük şirketlerin yöneticiliğiyse,
emin olun, çok kısa bir süre içerisinde bu
noktalarda, bu konumlarda olabilirsiniz”.
İş mezun olduktan sonra başlıyor
Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın
ülkeye kazandırdığı değerlerden de
bahseden Bakan Kılıç, “Rahmetli Turgut Özal’ın ülkemize kazandırdığı en
önemli değerlerden bir tanesi girişim
Suat Kılıç, 23 Temmuz 1972’de
Samsun’da doğdu.
Avukat, hukukçu, sarı basın kartı
sahibi gazeteci ve yazar; Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Dünya Radyo, Kanal 7, NTV
ve Kanal D’de Program Yapımcısı,
Sunucusu, Haber Müdürü ve Haber
Editörü olarak görev yaptı.
3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde
22. Dönem Samsun Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne
giren Suat Kılıç, bu dönemde; TBMM
Başkanlık Divanı Kâtip Üyeliği ve
AK PARTİ Genel Merkez Tanıtım ve
Medya Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Kılıç bu göreviyle birlikte, AK PARTİ’nin aylık resmi yayın
organı olan Türkiye Bülteni’nin de 6
yıl süreyle Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı.
22 Temmuz 2007 seçimlerinde 23.
Dönem Samsun Milletvekili olarak
ikinci kez TBMM’ye giren Kılıç, AK
PARTİ Genel Merkez Tanıtım ve
Medya Başkan Yardımcılığı, TBMM
Anayasa Komisyonu Üyeliği, AK
PARTİ Grup Yönetim Kurulu Üyeliği,
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi KEİPA Üyeliği,
Türkiye-Brezilya Parlamentolar Arası
Dostluk Grubu Başkanlığı görevlerini yürüttü. 2009 yılında AK PARTİ
Grup Başkanvekilliğine getirilen Kılıç; bu görevini de iki yıl sürdürdü.
12 Haziran 2011 seçimlerinde 24.
Dönem Samsun Milletvekili olarak
yeniden Parlamentoya giren Kılıç,
6 Temmuz 2011 tarihinde işbaşına
gelen 61. Hükümet Kabinesinde
Gençlik ve Spor Bakanı oldu.
İngilizce bilen Suat Kılıç, evli ve 3
çocuk babasıdır
www.kariyerzirvesi-tr.com
5
özgürlüğüydü. Yeni neslin girişimci
olabilmesi için büyük bir gayret göstermişti. Özal’ı Türkiye’nin en büyük
devrimcilerinden, toplumun Anadolu
lehine en büyük dönüştürücülerinden
biri olarak tanıyoruz. Türkiye’ye kazandırdıkları, fikir özgürlüğü, din ve vicdan
özgürlüğü gibi alanlarda yaptıkları, sivil bir anayasa arzusu herkesçe biliniyor” şeklinde konuştu.
Zaman yönetiminin önemine dikkat çeken Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zaman yönetimi çok önemli. Zaman
6
KARİYER ZİRVESİ 2012
sizin önünüzde adeta hiç bitmeyecek
sonsuz bir sermaye gibi görünüyor.
Ama zamanın nasıl su gibi akıp gittiğini, olaylar önünüzden su gibi akıp
gittikçe fark edebiliyorsunuz. Çok kısa
bir süre içerisinde mezun olacaksınız,
diplomalarınızı alacaksınız, okuldan
ayrılacaksınız, iş ve kariyer peşinde
koşmaya başlayacaksınız, kiminiz kamuda kiminiz özel sektörde fırsatları
yoklayacaksınız ve nihayetinde bir işin
sahibi olacaksınız, hayata atılacaksınız. İş burada bitmiyor, iş asıl ondan
sonra başlıyor”.
Sen çalış, verecek olan Allah
Gençlere hayallerini yüksek tutmalarını
tavsiye eden Kılıç, çok çalışmanın önemine de dikkat çekti. Bakan Kılıç şöyle
konuştu:
“Hayallerinizi yüksek tutun. Uçmayın
ama hedeflerinizi yüksek tutun. Çok itimat ettiğim bir söz var: ‘Sen iste ve isteklerin istikametinde çalış. Verecek olan
Allah’ İste ve otur, böyle bir şey mümkün
değil. Yani şuracıkta çeşme akar gürül
gürül, burada adam susuzluktan ölür.
Gayret göstermek lazım, adım atmak
lazım, elindeki bardağı uzatıp suyu dol-
durmak lazım. Çok çalışmak lazım”.
Zamanın nasıl hızla akıp gittiğine örnek
vermek için rahmetli Cumhurbaşkanı
Turgut Özal’ın cenazesi sırasında yaşadığı bir anısını anlatan Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nisan 1993’te ip gibi yağmur yağan
bir günde Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi 3. Sınıf öğrencisiydim. Arkadaşlarla kaldığımız bir evde siyah
beyaz ufak bir televizyonumuz vardı. Televizyonda haberlere bakarken
Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ani bir
rahatsızlık geçirdiği ve Hacettepe Üni-
versitesi Tıp Fakültesi acil servisine
kaldırıldığı haberi geçti ve biz arkadaşlarla koşarak o yağmurda acil servise gittik. Haber maalesef doğruydu.
Kısa bir süre sonra da ölüm haberi
geldi. Zamana bakın. Üzerinden tam
19 sene geçti. Şu anda üçüncü cumhurbaşkanlığı dönemini yaşıyoruz ve
biz bugünlerde yeni cumhurbaşkanı
seçimini tartışıyoruz. Merhum Özal’ın
vefat ettiği yılda doğan kardeşlerimiz
şu anda üniversitelerin ikinci, üçüncü
sınıfında okuyorlar. Zaman işte bu kadar hızla akıp geçiyor. Hep söylediğim
bir söz var: Mahkeme kadıya mülk değil. Bugünkü makam sahipleri, bir gün
doldurdukları mevkileri arkadan gelenlere, yani size devredecekler. Eşyanın
tabiatı bunu gerektiriyor. Bilinen gerçek
bu. Bilinmeyense bu mevki ve makamlar kimlere devredileceği. Yani isimlendirilmemiş bir devir teslimden söz
ediyoruz. Kim çalışıyorsa, kim aldığı
eğitimin üzerine bir şeyler katabiliyorsa, kim özel hayatında taş üstüne taş
koyabiliyorsa o makamları o kişi teslim
alacak. Her mevki ve makam için bu
geçerli”.
www.kariyerzirvesi-tr.com
7
8
KARİYER ZİRVESİ 2012
Yaşım 40, 3 dönemdir vekilim
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkeye kazandırdığı en önemli konulardan
birinin 3 dönem şartı olduğunu hatırlatan
Kılıç, “Bu sadece AK Parti’yi bağlayan
bir madde. Buna göre bir milletvekili veya belediye başkanı 3 dönemden
fazla aday olamıyor. Bunlardan biri de
benim. Yaşım 40. Ben de AK Parti milletvekili olarak üçüncü ve son dönemimi
yaşıyorum. Zaman nasıl da hızla akıp
geçiyor” dedi.
Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genç kardeşlerime zaman yönetimi dışında iki şey söylüyorum: Okuduğunuz
bölüm ne olursa olsun öncelikle o bölüme saygı duyun ve önemseyin. Bölümünüz iş bulmanızın çok kolay olmadığı bir
bölüm olabilir. Mezun olduktan sonra iş
potansiyelinizi oluşturacak olan sizsiniz.
Dünyanın hiçbir yerinde devlet bütün
üniversite mezunlarına iş veriyor değil.
Bu yüzden de fark oluşturmanız gerekiyor”.
Dün IMF’den yardım isteyen Türkiye’nin,
bugün IMF’ye katkıda bulunan, yardım
eden bir Türkiye haline geldiğini ifade
eden Bakan Kılıç, “Türkiye, 10 yıl önce
36 milyar dolar ihracatı olan bir ülkeydi.
Bugün ülkemiz 146 milyar dolar ihracat
rakamını konuşabilen bir ülke. Yüzde yüz
Türk mühendislerinin üzerinde çalıştığı
bir uydudan söz edebilen, kendi insansız hava aracını, milli helikopterini, milli
tankını, milli savaş gemisini üretme gayretinde olan bir ülkeyiz artık. İçinizden
‘N’oluyoruz, savaşa mı hazırlanıyoruz’
diyenler olabilir. Bir Osmanlı sözü var:
‘İster isen sulhü salah, hazır ol cenge’.
Bulunduğumuz bölge, jeopolitik konum
bunu gerektiriyor” şeklinde konuştu.
Ülke meselelerine kafa yorun
Bakanlık olarak gençler için yaptıkları icraatları da anlatan Bakan Kılıç, “Gençlik
ve Spor Bakanlığı olarak KKTC ve Avrupalı gençlerimizle birlikte ulusal gençlik
şurasını topladık. Bizim yaptıklarımızın
üzerine siz bir şeyler koyacaksınız. Bunun ışığını biz sizde görüyoruz. Belki siz
aynaya baktığınızda bizim gördüklerimizi görmüyorsunuzdur. Ama biz o potansiyeli, o ışığı sizde görüyoruz. Bizden
çok daha iyi teknolojik imkanlara sahip
olduğunuza göre, bizden çok daha fazla
yurtdışında eğitim alma imkanına sahip
olduğunuza göre demek ki bizden çok
daha büyük eserler üreteceksiniz, çok
daha büyük işler başaracaksınız. Zaman
sizden bunu bekliyor. Dolayısıyla hayatı
bencil yaşamayın. Sadece kendi hayatınıza odaklandıkça dünyanız küçülür,
ufkunuz daralır, günden güne üretiminiz
azalır. Çok çalıştıkça çok üretmeye müsait, çok ürettikçe daha fazlasını yapacak potansiyeli var. Çok okudukça dolmayan, çok ezberledikçe daralmayan,
çok bilgiye ulaştıkça ufalmayan, ürettikçe üretme potansiyeli de artan bir uzvumuz var: beynimiz” şeklinde konuştu.
Bakan Kılıç, gençlere kariyer yaparken
başkalarını da düşünmelerini tavsiye ettiği
konuşmasında ülke meselelerinde gençlerin de söz sahibi olmaları gerektiğini söyledi. Kılıç “Kariyer yapmak gibi bir iddianız varsa artık siz sizden ibaret değilsiniz.
Kendinizi aşmaya çalışmak zorundasınız.
Yok ben işlerimi yoluma koyayım, gerisi hikaye, diyorsanız o zaman buralarda
kendinizi çok yormayın, işinize gücünüze
bakın. Bir memleket meselesi yaşanıyorsa, mesela yeni bir anayasa tartışılıyorsa,
‘adam sen de’ demeden o meselenin
içinde olmanız lazım. Terör meselesi konuşuluyorsa ‘Aman bana ne, benim ailemden askerde kimse yok ki’ eyyamcılığına
savrulmamanız lazım. Şovenist, radikal
olun, demiyorum. Kaygılarınız olsun” diye
konuştu.
Okuyun, okuyun, okuyun
Bakan Kılıç, okumanın da önemine dikkat çekerek “Okuyun, okuyun, okuyun
ama kendi dilinize hakim olun. Kendi
diline hakim olmayanın hayata, topluma, üniversiteye hakim olması mümkün
değil. Türkçeyi çok iyi kullanın, dilinize
sahip çıkın” dedi.
Bakan Kılıç, “Bu ülkenin cumhurbaşkanı,
başbakanı veya okuduğunuz üniversitenin rektörü veya büyük bir işadamı olabilirsiniz. Zengin olmak için başkalarının
malına, mülküne el koymaya gerek yok,
çalışarak, düşünerek bunları elde edebilirsiniz. Google gibi ticari değerler, sınırsız insan aklının bir ürünüdür” şeklinde
konuştu.
“Kim var” denildiğinde “Ben varım” deyin
Ülkede bir şeylerin değişmesi için gençlere de çok iş düştüğünü ifade eden Bakan
Kılıç, “Tarihe, kültüre, bilgiye sahip olmak,
en az bir yabancı dili ana diliniz gibi konuşabilmek için önünüzdeki engelleri devlet
değil siz kaldıracaksınız” dedi.
Kılıç sözlerini şöyle tamamladı: “ Merhum Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi
‘Kim var’ diye sorulduğunda sağına soluna bakınmadan ‘Ben varım’ diyen bir
gençliğin hayaliyle çalışıyoruz”.
www.kariyerzirvesi-tr.com
9
10
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
11
İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Ahmet Mücahid Ören:
Fırsat verilmez, alınır
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kariyer
Zirvesi’nde gençlerle bir araya gelen İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili genç işadamı Mücahid Ören, büyük
ilgi gören konuşmasında başarının sırrını
birlik, beraberlik, dürüstlük, iyi hedef seçmek olarak tanımladı.
Ören yaptığı konuşmada şöyle konuştu:
“İyi hedef seçeceğiz. İyi hedef, niyeti düzgün tutmakla olur. Kendimize önce şu soruyu sormamız lazım: Benim amacım ne? Niçin çalışacağım? Niçin para kazanacağım?
Şan, şöhret, makam, mevki amaç olamaz.
Ele geçmezse mutsuzluk yapar, ele geçerse tatminsizlik yapar. Niyeti düzelttikten
sonra sıra kendimize uygun bir iş seçmeye
gelecek. İşimiz elbette eğilimlerimize, kabiliyetlerimize uygun olması lazım”.
12
KARİYER ZİRVESİ 2012
Farkı olmayan kaybolur gider
Ünlü kaşiflerin başarılarından örnekler
aktaran Mücahid Ören, Edison ile Ford
arasındaki bir olayı da gençlere aktardı. Ören konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Edison’u bilirsiniz. Elektrik ampulünden
sinema cihazlarına kadar sayısız keşifte
imzası olan büyük bir kaşif. Henry Ford’u
da duyduk. O da otomobilleri seri üretmeye başlayan adam. Bunları biliyoruz
ama ikisinin beraber çalıştığını bileniniz
herhalde çok azdır. Edison, Ford’un hayaline hiç inanmıyor. Her konuşmalarında
‘Bu iş olmaz. Sen boşuna hayal kuruyorsun’ deyip duruyor. Henry Ford’un da
içinde bir şeyler yapmak için bir alev, büyük bir heyecan var. da bir gün Edison’a
diyor ki: ‘Ampulün de keşiflerin de senin
olsun. Ben gidiyorum araba üretmeye’.
Edison da bunun üzerine diyor ki: ‘Deha,
yüzde bir ilham, yüzde 99 terlemektir’.
Henry Ford diyor ki: ‘Ben terlemeyi tercih
ediyorum. Ampuller senin olsun’. Gidiyor
ve bugün nerelere geldiğini siz de biliyorsunuz”.
Google’ın başarı hikayesine de değinen
Ören, konuşmasında ünlü yönetim gurusu Jack Welch’ten de alıntılar yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Jack Welch diye bir adam var. Bugün
CEO dediğimiz tabiri ilk ortaya atan, bir
CEO’nun ne yapması gerektiğini ortaya
koyan adam. Jack Welch, Kazanmak
diye bir kitap yazdı. Birini işe alacaksanız, enerjik ve enerji saçan, iş bitirici, farkı
olan insanı işe alın. Farkı olmayan adam
Rahmetli Turgut Özal’dan
dinlemiştim. “Biz iki arkadaş
uçağa bindik. İngilizcemiz
‘eh işte…’ Hostes geldi,
İngilizce bir şeyler
söyledi. Ben ‘yes’ dedim,
arkadaşım ‘no’ dedi. Bana
yemek geldi, arkadaşım
aç kaldı. Ne var hayır
demekte, niçin menfi
olursunuz?’ dedi.
Ahmet Mücahid Ören
İhlas Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili
1989-1991 yılları arasında Türkiye Gazetesi Bilgisayar Koordinatörlüğü görevini yürütürken, Türkiye Çocuk Dergisi Genel
Yayın Danışmanlığını da beraberinde icra etti. Türkiye Gazetesi’nin bilgisayar sistemleriyle hazırlanması organizatörlüğünü
doğrudan üstlenerek, Türkiye Gazetesi’nin Türk basınında bilgisayar sistemiyle hazırlanan ilk gazeteler arasında yer almasını
sağladı. Kuruluş itibarıyla Türkiye’nin ilk özel radyo ve televizyonu unvanını taşıyan TGRT’ye 1991 yılında Genel Müdür oldu
ve yaptığı çalışmalarla gerekli alt yapının hazırlanması, teknik teçhizatın temini ile stüdyoların kurulmasını neticelendirerek fiili
yayının gerçekleşmesini sağladı.
1993 yılında İhlas Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ve Holding Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Yurt içinde
ve yurt dışında sanayi, ticaret, hizmet sektörleriyle diğer dallarda faaliyet gösteren bazı mesleki kuruluşların ve teşekküllerin
uyesidir.
www.kariyerzirvesi-tr.com
13
arada kaybolur gider. Google diye bir şirket var. Mutlaka bir şeyler aramak için kullanmışsınızdır. Google’ın yönetim kurulu
başkanından bizzat dinledim. Google’da
30 bin küsur kişi çalışıyor. Bu 30 bin küsur
kişi, işe girerken 7 ayrı mülakattan geçiyor. Sonunda da hangi bölüme girecekse
o bölümle ilgili olarak “Ben bu bölümde
şu farklılığı ortaya koyacağım, bunu yapacağım, bir katkım olacak” diyerek bir tez
yazıyor. O tezi de mülakatı yapan kişiler
okuyor ve tezi beğenmişlerse işe alınıyor.
Bu şirketin iki kurucusu dışında ben dahil
hepimiz böyle işe girdik. Jack Welch diyor ki: ‘Sevdiğiniz işi yapın. Sevmediğiniz
işte ne kendinizi yorun, ne de başkalarını.
Sevmediğiniz işten hayır gelmez”.
Sık iş değiştirmek cazip değil
Ören, ilginç başarı hikayelerinden örnekler verdiği konuşmasında gençlere kariyerlerinde hep ileri bakmalarını tavsiye
etti. Ören şöyle konuştu:
“Kariyerinizde, hayatınızda ileri bakın.
Gençlerimiz bir an önce bir işe girmek
hevesinde. Ama hemen bir işe girip sonra
‘Şurada daha iyi bir iş varmış’ deyip sık sık
iş değiştirmek de çok cazip bir şey değil.
McDonalds’ın Amerika iç pazarına bakan
yöneticisi, restoranda patates kızartarak
işe başlamış. Uzun bir yolculuktan sonra bugün aynı restoran zincirinin Amerika iç Pazar yöneticisi olmuş. Keza Coca
Cola’nın başındaki Türk CEO Muhtar Kent
de yıllar önce kamyonda ürün dağıtarak
işe başlamış. Hazmede hazmede merdivenleri çıkmak lazım, bugünün hakkını
vermezseniz yarının ne getireceğinden
endişeniz olur. Babamdan duyduğum bir
söz var: ‘Kimseye fırsat verilmez, fırsat alınır. Sen benim sana bir şeyler vereceğimi,
sana bir şeyler anlatacağımı bekleme. Sen
geleceksin, benden alacaksın’. Dolayısıyla kimse hazır bir şeyleri önünüze sunmayacak. Biz onları almak için, o fırsatları
kapmak için koşturacağız”.
Başarının sırrı sormak
Konuşmasında istişarenin önemine de
değinen Mücahid Ören, “Mutlaka birine
danışın. Başarının sırrı sormak. Genç,
yaşlı fark etmez. İnsan çoğu zaman kendi
durumunu sağlıklı değerlendiremez. İlle
yaşça, makamca sizden büyük biri olması da gerekmez. Ölçülerine güvendiğiniz
biri olsun yeter” şeklinde konuştu.
İyi dost edinmenin de önemine dikkat
çeken Ören “İyi dost meselesi çok kritik
14
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
15
16
KARİYER ZİRVESİ 2012
bir konu. Hayatta en zorlanacağınız meselelerden birisi bu. İyi arkadaş edinmek,
kötü arkadaştan sakınmak bu işin temeli.
İstediğiniz kadar iyi olur, arkadaşınız kötüyse bir gün sizi bozar. Siz istediğiniz
kadar kötü olun, arkadaşınız iyiyse siz de
mutlaka iyi olursunuz” diye konuştu.
Gençlere pozitif olmalarını, kimseyi kır-
diyor. ‘O zaman kardeşin senden daha
kıymetli bir ibadet yapıyor’ diyor. Hadisi
Şerif’te ‘Beş vakit namaz kıldıktan sonra
helal kazanmak her Müslümana farzdır’
diyor. Lokman Hekim oğluna nasihat
ederken ‘Çalış, kazan. Çalışmayıp herkese muhtaç kalanların dini ve aklı noksan
olur. İyilik etmekten mahrum kalır ve herkesten hakaret görür’ diyor”.
Yokluğu eksiklik olan işi seçin
mamalarını tavsiye eden Ören, rahmetli
Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da bir
anısını aktardı: “Rahmetli Turgut Özal’dan
dinlemiştim. “Biz iki arkadaş uçağa bindik. İngilizcemiz ‘eh işte…’ Hostes geldi,
İngilizce bir şeyler söyledi. Ben ‘yes’ dedim, arkadaşım ‘no’ dedi. Bana yemek
geldi, arkadaşım aç kaldı. Ne var hayır
demekte, niçin menfi olursunuz?” dedi.
Özellikle iş aleminde kimseyi kırmayın,
yarın bir gün ona işiniz düşer. İş aleminde fikir ayrılığı olur, anlaşmazlık olur ama
kimsenin kalbini kırmaya değmez”.
İş dışında bir şahsi kariyeriniz olsun
Gençlere hayatlarında iş dışında bir şahsi kariyer edinmelerini tavsiye eden Mücahid Ören, “Bir şeylerle meşgul olun,
hep öğrenin, bir konuda uzman olmaya
çalışın. Hani Osmanlı zamanında esnaf,
dükkanı kapadıktan sonra gidip ibadetle
meşgul olurmuş ya siz de işinizin dışında
bir meşguliyet edinin” şeklinde konuştu.
Gençlere ileride bir yuva kurduklarında
ailelerini ihmal etmemelerini tavsiye eden
Ören, “Evinizde mutlu değilseniz işyerinizde muvaffak olamazsınız” dedi.
Ören sık sık alkış alan konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“Dinimizde boş durmak yasak. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyada çalışmak emrediliyor. Bir gün İsa aleyhisselam, birisine
‘Ne iş yapıyorsun?’ diye soruyor. O da
‘İbadetle vakit geçiriyorum’ diyor. ‘Peki
neyle geçiniyorsun?’ diye sorunca ‘Kardeşim çalışıyor, ben ibadet ediyorum’
“Rızkın onda dokuzu ticarette. Mesela kumaş ticareti hadisi şerifte methedilmiş.
Terzilik de meslek olarak övülmüş. Öyle bir
kariyer seçeceksiniz ki yokluğu insanlık için
eksiklik olacak. Hayalinizdeki kariyeri bu
ölçeğe vurun, bakalım karşınıza ne çıkıyor.
Kariyer bir hayat biçimidir. Sadece maaş,
mevki ve unvan değildir. Elde ettiğiniz maddi ve manevi nimetlerden taviz vermeyin”
diyen Mücahid Ören, “Hadisi Şerif’te ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ buyuruluyor. Bundan daha güzel bir
kariyer tavsiyesi olamaz. Evde, işte, sokakta
ne yapacaksanız ölçüyü buna oturtmaya
çalışın. İkinci hadisi şerif de: ‘Sonra yaparım diyen helak oldu’. Yani zaman bizim en
büyük sermayemiz. Onu da en iyi şekilde
kullanalım” diye konuştu.
Rol modelim babamdı
İngilizceyi nasıl öğrenip geliştirdiğine dair
deneyimlerini de aktaran Ören, “Okulda İngilizce okurken ben de herkes kadar öğrenmiştim. Çok gayret gösterdim.
Okulda öğrenilen İngilizce bir temel sağlıyor ama konuşmaya yetmiyor. Yabancı
televizyonları izlemek, yabancılarla konuşmak lazım diyerek gayret ettim. Şu
anda Türkçe konuştuğum gibi İngilizce
de konuşabiliyorum” diye konuştu.
Mücahid Ören, ‘Rol modeliniz kimdi?’ sorusuna ‘Babamla beraber çalıştığım için
en önemli rol modelim oydu. Tabii ki hayatını okuduğum, başarısını takip ettiğim
işadamları ve devlet adamlarının yaşadıklarından da örnek alıyordum. Tek bir
kişiyi rol modeli almak doğru değil. Bütün
örneklerden bir karma oluşturup kendi
kararınızı kendiniz vermeniz gerekiyor. O
örneklerin üzerine bir şeyler kattığınızda
başarılı olursunuz’ cevabını verdi.
Ören konuşmasının sonunda “İnsanın
kendi kendine olumlu olmayı, tevekkül
sahibi olmayı öğretmesi gerekiyor. Her
kötülüğün içinde mutlaka fırsatlar vardır.
Gözünüz müspet olarak açıkça o fırsatları
görürsünüz” sözlerine yer verdi.
www.kariyerzirvesi-tr.com
17
18
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
19
Ferit Faik Şahenk
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Ferit F. Şahenk Doğuş Grubu ve Garanti Bankası Yönetim Kurulu Başkanıdır. Garanti Yatırım’ın Kuruculuğu ve Başkan Yardımcılığı, Doğuş
Holding CEO’luğu ve Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Halen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra
Kurulu üyeliği, DEİK bünyesinde faaliyet gösteren Türk-Alman İş Konseyi Başkanlığı ve Türk-Birleşik Arap Emirlikleri İş Konseyi Başkan
Yardımcılığı görevini sürdüren Ferit F. Şahenk, daha önce de Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanlığı görevinde bulunmuştur. Uluslararası
ölçekte faaliyet gösteren Dünya Ekonomik Forumu ve Medeniyetler İttifakı İnisiyatifi içerisinde aktif bir üye olarak yer almaktadır. Ayrıca Massachusetts Institute of Technology (MIT) Sloan School of Management Avrupa, Ortadoğu, Güney Asya ve Afrika Bölgesel Yürütme Kurulu
ve Endeavor Etkin Girişimci Destekleme Derneği Yönetim Kurulu üyesidir. Ferit F. Şahenk Boston College Pazarlama ve İnsan Kaynakları
Bölümü ve Harvard Business School “Owner/President” Yönetici Programı mezunudur.
Doğuş Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk:
“Artık rakibiniz
Hindistan’daki bir genç”
20
KARİYER ZİRVESİ 2012
Komşularıyla
ihracatını, ithalatını
çoğaltmış, dünya
devleti olmuş, örnek
bir Türkiye’de kariyer
yapacaksınız. Eskiden
Amerika’ya göç edelim,
kapağı atalım, rahat
edelim diyenler şimdi
Türkiye’ye dönüyor.
www.kariyerzirvesi-tr.com
21
22
KARİYER ZİRVESİ 2012
Aşkın ne, ne yapmak istiyorsun?
Kariyer Zirvesi’nde konuşan Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, içinde bulunduğumuz dönemde
yaşlılardan çok gençlerin konuşması
gerektiğini, gençlerden öğrenilecek çok
şey olduğunu, çünkü yetişkinlerin yenilikler karşısında kafaca eskidiğini ifade
etti.
Şahenk şöyle konuştu: “Ben 48 yaşındayım, ben de üniversite okudum, mezun oldum. O zamanlar bize yöneticilik
öğretiliyordu. Şimdi üniversiteden çıkan
arkadaşlarda daha çok liderlik vasfı var.
N’olur bunu bir köşeye yazalım. Önemli
olan liderlik. Her birimiz kendi hayatımızın, ailemizin lideri olacağız, toplumda
liderlik vasfını yayacağız. Çünkü sizler bambaşka bir teknolojik dönemin,
bambaşka bir iletişim çağının ürünlerisiniz. Sizler her şeyi çok çabuk öğreniyorsunuz, her şeyin çok çabuk farkına
varıyorsunuz. Değerli dostum Mücahid
Bey, sunumunu İpad ile yaptı, ben kağıtla çıktım. Aramızda sekiz yaş fark var.
Aradaki farkı görüyorsunuz”.
Gençlere yepyeni bir Türkiye’de iş aradıkları için şanslı olduklarını hatırlatan
Şahenk “Komşularıyla ihracatını, ithalatını
çoğaltmış, dünya devleti olmuş, örnek bir
Türkiye’de kariyer yapacaksınız. Sadece
Türkiye’de değil globalleşen dünyada kariyer yapma imkanınız var. Global düşüneceksiniz. Küçük düşünmeyeceksiniz.
Şans faktörünü hayatımızdan ayrı tutmayacağız. Fakat bir mantık sınırı içinde
doğru yapılan işler, doğru alınan kararlar
iyi neticeler veriyor. Hepimiz dünyaya bir
misyonla geliyoruz. Bu görevin icrası için
özel bir hazineyle doğuyoruz. Özümüzdeki hediyeyi ortaya çıkaracak eylemleri
ortaya çıkarmalıyız. Toplumun, ailemizin
dikte ettiği listeler bize uygun olmayabilir. İçinizden, kalbinizden geçen sizin
listeniz olsun. Koşturmaktan düşünmeye
vakit ayıramıyoruz. İnsanlar düşündüğü,
iletişim kurduğu zaman ölüm dışında her
şeye çare bulabilecektir. İşe giren arkadaşlara ‘aşkın ne, ne yapmak istiyorsun?’
diye soruyorum. Sevmediğiniz işi yapmak
başarıyı getirmiyor” şeklinde konuştu.
Hata olmadan tecrübe kazanılmadığını
söyleyen Şahenk, gençlere hatadan ve
hayal etmekten korkmamalarını, kendilerine güvenmelerini tavsiye etti. Ünlü işadamı “Çağ sizin çağınız. Tüketiciyi daha
iyi tanıyorsunuz. Hayat sizin hayatınız.
Bunu siz yöneteceksiniz. Jack Welch bir
kitabında diyor ki: ‘Geleceğinizi siz yönetmezseniz başkası yönetir” şeklinde
konuştu.
Mevlana’nın 7 öğüdü
“İnsana dokunamayan, onun rızasını alamayan birey, hiçbir şekilde hayatta başarılı olamıyor, lider olamıyor” diyen Şahenk,
Mevlana’nın liderlikle ilgili yedi öğüdüne
de dikkat çekti: “Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol, şefkat ve merhamette güneş gibi ol, başkalarının kusurunu
örtmede gece gibi ol, hiddet ve asabiyette ölü gibi ol, tevazu ve alçakgönüllülükte
toprak gibi ol, hoşgörülükte deniz gibi ol,
ya olduğun gibi görün ya göründüğün
gibi ol”
Şahenk konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bana zaman zaman soruyorlar: ‘Ferit
Bey nasıl bir insansınız?’. Ben iş hayatında nasıl biriysem sosyal hayatımda da
aile hayatımda da öyleyim, diyorum.
Okul hayatı bitince hayat okuluna geçildiğini ifade eden Şahenk, “Bir yolculuğun
başındasınız. Almak için mi vermek için
www.kariyerzirvesi-tr.com
23
mi buradasınız, buna karar verin. Başarı,
para bunlar çok önemli ama başarırken
hiçbir zaman insanlığımızdan en ufak bir
kayıp olmasın. İnsan olalım, insan gibi yaşayalım. Başarıda tevazuu unutmayalım”
tavsiyesinde bulundu.
Mutluysanız başarı gelir
Gençlerin sorularını da cevaplayan Şahenk , “Hayatın farkında olun. Şükretmeyi
bilin. Bazen işler istemediğiniz gibi gidebilir. Tolerans gösterin. Mutlu olun, mutluysak başarı gelir” dedi.
Türkiye’nin daha iyi bir konumda olduğunu, gençlerin bu bayrağı daha iyi yerlere
taşıyacağına inandığını ifade eden ünlü
işadamı, “Eskiden Amerika’ya göç edelim,
kapağı atalım, rahat edelim diyenler şimdi
Türkiye’ye dönüyor” şeklinde konuştu.
Şahenk konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Aslında hepimizin içinde keşfedilmemiş
müthiş bir enerji var. Kendinizi keşfedin.
Düşünmeye vakit ayırırsanız çözülemeyecek bir şey kalmaz. Arkadan müthiş bir
gençlik geliyor. Biz size inanıyoruz”.
Hayalleriniz mantıklı olmalı
Yöneticiliğe dair tavsiyelerde de bulunan
Şahenk, “Ben grupta odamda oturmam.
Oturursanız ne Türkiye’yi görebiliyorsunuz, ne müşteriyi görebiliyorsunuz. Bu
yüzden müşterinize yakın olun, yöneticinize yakın olun, kendinizi gösterin” diye
konuştu.
Ferit Şahenk hayal kurmanın önemine
dikkat çektiği konuşmasında “Hayal kurun ama hayalleriniz mantıklı olsun” uyarısında bulundu.
Türkiye’de girişimciler için her türlü finansmanın olduğunu, bankaların girişimcilere
kredi verdiğini de hatırlatan Şahenk “Globalleşen dünyada artık rakibiniz yanınızdaki sıra arkadaşınız değil, Hindistan’daki
herhangi bir insan sizin rakibiniz olabilir”.
Bir yurt dışı gezisi sırasında yaşadığı bir
anıyı da gençlerle paylaşan Şahenk, “Ben
geçenlerde bir Latin Amerikan ülkesine
gittim. Sabahları da otelden çıkar koşarım. Üstümde de Türk Milli Takımı forması
ve şort vardı. Tam pazardan geçerken bir
adam fırladı. ‘Bir dakika’ dedi. Baktım hiç
Türk’e benzemiyor. Karayipler’de bir yerdeyiz. Fransız ama burası Hollanda’ya ait
bir yer. ‘Evet, Türk’üm, sen Türkçe’yi nasıl
biliyorsun?’ dedim. ‘Ben buralıyım ama
Fransız’ım. Benim Adapazarı’nda fabrikam var’ dedi. Dünya buraya gidiyor” diyerek sözlerini bitirdi..
24
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
25
26
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
27
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı
Vedat Akgiray:
İyi bir finansçı
olmak için parayı
sevmeyin
Prof. Dr. A. Vedat Akgiray
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı
Vedat Akgiray, lise eğitimini İstanbul’da Robert Kolej’de tamamladıktan
sonra 1980 yılında Boğaziçi Üniversitesi’den mezun olmuştur. ABD Syracuse University’de MA, MBA ve finans doktoru derecelerini almıştır. ABD ve
Türkiye’de çeşitli üniversitelerde çalışan Vedat Akgiray’ın uluslararası bilimsel
platformlarda 100’den fazla makale ve tebliği bulunmaktadır. Çok sayıda doktora ve master öğrencisi yetiştirmiştir. Akademik faaliyetleri dışında ABD ve
Türkiye’de muhtelif kurumlara finans ve teknoloji danışmanlığı hizmetleri de
vermiştir. 1990 – 2009 döneminde Boğaziçi Üniversitesinde çalışan Akgiray,
2000 senesinde aynı üniversitede profesör olmuştur. Matematiksel finans ve
sermaye piyasaları konularında çeşitli dersler vermiş ve araştırma projeleri
yürütmüştür. 2002 – 2009 tarihleri arasında, kurucusu olduğu Finans Mühendisliği yüksek lisans programında anabilim dalı başkanlığı, aynı zamanda
2006-2007 yılları arasında İşletme Bölümü Başkanı olarak görev yapmıştır.
2009 senesinin Mart ayında T.C. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı görevine atanmıştır ve halen bu görevi yürütmektedir. 1958 senesinde İstanbul’da
doğan Vedat Akgiray, evli ve 3 çocuk babasıdır.
28
KARİYER ZİRVESİ 2012
Para kazandığınız gün işiniz bitmesin.
Parayı niye kazandığınızı asla unutmayın.
İnsanların iyisi, insanlara iyilik yapandır,
prensibi çerçevesinde yürümek gerekiyor.
Kariyer Zirvesi’ni renklendiren isimlerden biri
de Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat
Akgiray oldu. Akgiray öğrencilik yıllarının kolay
olduğunu, asıl zorluğun bundan sonra başladığına dikkat çektiği konuşmasında para kazanmanın tek başına insanı mutlu etmediğini
ifade etti.
Akgiray şöyle konuştu:
“Ne yapmak istiyorum?’ sorusunun cevabı
çok kolay değil. ‘Vali olmak istiyorum, SPK’da
çalışmak istiyorum’ gibi sözler hedef değil.
Etrafınızdaki insanlara faydalı olduğunuz sürece mutlu olursunuz. İşiniz ne olursa olsun
halis bir niyetiniz varsa mutlu olursunuz. Mutlu
olduğunuz zaman da kazandığınız para bereketli, eviniz güzel olur”.
İşinizde insanlara faydanız olsun
Vedat Akgiray, kariyer planlamasında bencil olmamak gerektiğine dikkat çekere
“Yaptığımız işte insanlara faydalı olacaksak
iş bizi tatmin ediyor. Doktor olunca ‘Has-
www.kariyerzirvesi-tr.com
29
30
KARİYER ZİRVESİ 2012
ta olan birisinin şifa bulmasına ben vesile
olacağım’ diye düşüneceksiniz. ‘Günde 50
hastaya bakarsam şu kadar para kazanırım’ diye düşünürseniz mutlu olamazsınız.
Mesleğinizi, kariyerinizi planlarken doğru
düşünün” şeklinde konuştu.
Gençlere hayallerini yüksek tutmalarını tavsiye eden Akgiray, “Dünya çok küçüldü.
Dünyanın her tarafı herhangi bir şekilde her
zaman ulaşılabilir hale geldi. Uçaklar hızlandı, internet var, teknoloji gelişti. Hayalinizi
yüksek tutun” dedi.
Bilmiyorum demeyin, kimse inanmaz
Akgiray konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dünyadaki herhangi bir dalgalanma bizi
de etkiliyor. Buna karşı güçlü olmamız lazım. Güçlü olmak için iki şey lazım. Birincisi bilginizi arttırmanız gerekiyor. Bilgiye
ulaşmak kolay, ‘bilmiyordum’ deyince artık
kimse size inanmıyor. İkincisi bilginizi çok iyi
kullanmanız gerekiyor”.
Dünyada finans kurumlarında çalışanların
yüzde 40’ının teknoloji odaklı çalıştığını,
bizde ise yönetici sayısının çok, çalışan
sayısının çok az olduğunu ifade eden Akgiray, “Para kazandığınız gün işiniz bitmesin.
Parayı niye kazandığınızı asla unutmayın.
İnsanların iyisi, insanlara iyilik yapandır,
prensibi çerçevesinde yürümek gerekiyor”
dedi.
İmkanlar daha geniş
Gençlerin “İyi bir finansçı olmak için ne
yapmak gerekir?” sorusuna ise Akgiray “İyi
bir finansçı olmak için parayı sevmeyin. Parayı sevmeyen finansçı daha başarılı olur”
dedi.
Akgiray konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Malzemeniz, imkanınız eskisine göre
daha fazla. Bu yüzden sizin sorumluluğunuz daha fazla”.
www.kariyerzirvesi-tr.com
31
32
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
33
34
KARİYER ZİRVESİ 2012
Hüseyin Avni Mutlu
İstanbul Valisi
1956 yılında Rize’nin Fındıklı ilçesinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra 1985 yılında Kocaeli Kaymakam
Adayı olarak göreve başladı.
Bolu’nun Gerede ve Çorum’un Kargı İlçesinde Kaymakam Vekilliği görevinde bulunduktan sonra, 1988 yılında Bursa ili, Büyükorhan İlçesine
İlçenin ilk Kaymakamı olarak atandı.
1991-1992 yıllarında Amerika Birleşik Devletlerinde 1 yıl süreyle İngilizce eğitimi gördü.
1992-1994 yıllarında Şırnak’ın Silopi İlçesinde Kaymakamlık, 1994-1997 yıllarında Şırnak Vali Yardımcılığı, 1997-2002 yıllarında
Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde Kaymakamlık görevini yürüttü. Daha sonra 1 yıl süreyle Çanakkale Vali Yardımcılığı yaptı. 2003-2005 yılları
arasında İstanbul’un Bağcılar ilçesi Kaymakamlığını yürüttü. 2005-2007 yılları arasında 2 yıl süre ile Siirt Valiliği , 2007-2010 yılları arasında
3 yıl süre ile Diyarbakır Valiliği yapan Hüseyin Avni Mutlu, 11.05.2010 tarih ve 2010/407 sayılı kararname ile İstanbul Valiliğine atanarak, 31
Mayıs 2010 tarihi itibarıyla görevine başladı.
Vali Mutlu, emekli tarih öğretmeni Gül Mutlu ile evli olup, iki erkek çocuk babasıdır. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu:
“Niyetiniz iyiyse bütün
kapılar açılır”
Kariyer Zirvesi’ne katılan İstanbul Valisi
Hüseyin Avni Mutlu, gençlerin merakla dinlediği
konuşmasında öğrencilik yıllarında
para kazanmak için nasıl erken yaşta girişimciliğe
soyunduğunu anlattı.
www.kariyerzirvesi-tr.com
35
Vali Mutlu, soru sorarken mikrofonu kapanan
bir Özbek öğrenciyi de sahneye çağırarak
kürsüyü kendisiyle paylaştı.
Vali Mutlu, ilgiyle dinlenen konuşmasında önce sinemacılık macerasını aktardı:
“Bostancı’da bahçeli bir evimiz vardı,
altında bodrum vardı. Dördüncü beşinci
sınıfa giderken para kazanmak gerekiyordu. Bodruma bir perde kurdum, ışık
düzenini kurdum, seslendirmesini de
kendimiz yapıp resimleri geçiriyordum.
Başka çocuklara bunları izletip para kazanıyordum. Annem bana engel olsaydı
bu işleri yapamazdık. Annemiz babamız
bize fırsat verdi, hiç engel olmadı”.
Çağın ihtiyaçlarına göre iş seçin
Hukuk fakültesindeyken nasıl tulumba
işine soyunduğunu da anlatan Mutlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hukuk fakültesini bitirdikten sonra hakimlik, kaymakamlık sınavlarına giriyoruz. Avukatlık stajına da başladık. Staja
gittiğimizde her gün mahkemede olmanız gerekiyor. Ben de bir yandan çalışıyorum. Staja gitmek için işyerimden
ayrılmak zorunda kaldım. Akşam yapabileceğim bir iş aramaya başladım. Lokantalarda tulumba tatlısı yoktu. Aklıma
tulumba tatlısı üretip lokantalara satmak
geldi. Neticede tulumba tatlısı imalatıyla
kaymakamlığa kadar geçimimi sağladım. Böyle bir mücadeleyle girişimciliğe
başladık, sonra okullara da tulumba tatlısı dağıtmaya başladık”.
Gençlere kendilerine sürekli yenilemeleri
gerektiğini hatırlatan Vali Mutlu, “Kendinizi çağın ihtiyaçlarına uygun donanıma
sahip olabiliyorsanız zirvede olmamanız
için bir sebep yok” dedi.
36
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
37
38
KARİYER ZİRVESİ 2012
Ülkemizin geleceği açısından gençlerin iyi yetişmelerinin çok önemli olduğunu ifade eden
Hüseyin Avni Mutlu, “Sermayeniz cebinizdeki
paraysa bir önemi yok, önemli olan gönlünüzdeki sermayedir” şeklinde konuştu.
Makamlar gelip geçici
Diyarbakır valisiyken ilçelere yaptığı ziyaretlerden ilgi çekici anekdotlar aktaran Vali Mutlu, bu
ziyaretler sırasında yaşadığı bir olayı ise şöyle
anlattı:
“Diyarbakır valisiyken ilçeleri ziyaret ediyordum.
Ergani’yi ziyaretim sırasında esnafla, vatandaşla sohbet ederken 70 yaşlarında bir ihtiyar
amcamız, ‘Fakirim, cebimde para yok ama şu
anda bir valinin elini tutuyor olmak gönlümü
zenginleştirdi’ demişti”.
Hukuken bir makam sahibi olmaktansa gönüllerde makam sahibi olmanın kariyerin en zirve
noktası olduğun ifade eden Vali Mutlu, “Bütün
makamların gelip geçici olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu yüzden yatırımımızı insanımıza, insanımızın gönlüne, gönül zenginliğine
yapmamız gerekiyor. Aksi takdirde zirvede
olmanın bir önemi yoktur. Yapacağınız her işi
sevgi temelli yapmanız gerekiyor. İnsanların acılarını, sevinçlerini çok içten paylaşın” şeklinde
konuştu.
Sadece kendinizi düşünmeyin
Gençlerin sadece kendilerine karşı değil başkalarına karşı da sorumluluk sahibi olmaları
gerektiğine dikkat çeken Mutlu, “Şehit cenazelerinin kaldırıldığı şu günlerde vatanımıza,
milletimize, devletimize sahip çıkmamız gerektiğini de belirtmek isterim. Sadece kendiniz için
gelecek planlaması yapmayın. Toplumumuza,
annemize babamıza, devletimize, milletimize
faydalı olmamız lazım. Arkamızda böyle bir mesuliyet duygusu olmalı” diye konuştu.
Vali Mutlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“İster devlette, ister özel sektörde, ister bir sivil toplum kuruluşunda olalım, insanımızı anlayarak gönlümüzü zenginleştirmemiz gerekiyor.
Gönlünüzdeki zenginlik sayesinde Yüce Allah,
önünüzdeki kapıları açar. Niyetiniz iyiyse bütün
kapılar size açılacaktır”.
Vatana hizmet en büyük zirvedir
Gençlerin “Bulunduğunuz nokta sizin için zirve
sayılır mı?” sorusuna “Bulunduğum noktayı bir
zirve olarak değerlendirmiyorum. Ben 657 sayılı
kanuna göre devlet memuruyum. Devlet memuru
olduğum ilk gün kendimi zirvede saymıştım, hala
aynı yerdeyim. Vatanıma, vatandaşıma hizmet ettiğim her nokta benim için zirvedir” cevabını veren
valinin bu sözleri büyük alkış aldı.
www.kariyerzirvesi-tr.com
39
40
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
41
Süreyya Ciliv
Turkcell Genel Müdürü
Süreyya Ciliv 1958 yılında, Zonguldak’ta dünyaya geldi. 1977’de üniversite eğitimi almak üzere ABD’ye gitti. 1981’de Michigan
Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Endüstri Mühendisliği bölümlerini bitirdi. 1983 yılında ise Harvard Üniversitesi’nden
MBA derecesini aldı. Profesyonel hayata ilk adımını Massachusetts eyaletindeki Metagraphics Company’de Yazılım Geliştirme Mühendisi olarak attı. Daha sonra aynı şirkette Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’ne terfi etti. Süreyya Ciliv,
1987 yılında Novasoft Systems Şirketi’ni kurdu. Takip eden on yıl içerisinde bu şirkette Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı pozisyonlarında bulundu. Ciliv 1997 senesinde Türkiye’ye Microsoft Ülke Müdürü olarak döndü. 2000 yılında şirketin
Amerika’daki merkezine atanan Ciliv, 2007 yılına kadar Microsoft Global Satış, Pazarlama ve Servisler Grubu’nda üst düzey
yönetici olarak çeşitli görevler üstlendi. Süreyya Ciliv, Ocak 2007’den bu yana Turkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi
Turkcell’in Genel Müdürü olarak çalışıyor.
42
KARİYER ZİRVESİ 2012
Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv:
Yenilikçi olun,
ihtiyaçları karşılayın
Harvard’daki hocam Michael Porter bir kitabında en başarılı
stratejiyi farklılaşma olarak ortaya koyuyor. Farklılaşmadan
kastımız da inovasyon. Amacımız yeni bir fikir ortaya atmak
değil. Yeni fikri, --ürün, hizmet veya süreci- ekonomik ve sosyal
faydaya dönüştürmemiz gerekiyor.
Kariyer Zirvesi’nde gençlere kendi başarı
hikayesini özetleyen Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, okul hayatı boyunca
hiçbir ayrıcalığı olmadan, sadece alın teriyle başarı elde ettiğini ifade etti.
Ciliv kariyerinde nasıl yükseldiğini şu sözlerle ifade etti:
“Ben
ortaokulu
Kadıköy
Maarif
Koleji’nde, Kadıköy Anadolu Lisesi’nde
okudum ve orada öğrendiğim İngiliz-
cenin bütün hayatım boyunca faydasını gördüm. O yüzden İngilizcenin çok
önemli olduğunu düşünüyorum, bunu
özellikle vurgulamak istiyorum. Sonra
imtihanlara girdim, Ankara Fen Lisesi’ne
gittim. Bu okul benim için hayatımın dönüm noktalarından biridir. Orada ilme,
bilime, teknolojiye, yenilikçiliğe, öğrenmeye orada gerçekten aşık oldum, çok
daha derinleştim, diyebilirim. Oradaki
öğrenciler, alın teriyle başarıyla okula girebiliyorlardı. Anadolu’nun dört bir
yanından gelen öğrenciler herhangi bir
ayrıma tabi tutulmadan burada okuyorlardı. Gönlümde elektronik mühendisliği
vardı. Ankaragücü takımında basketbol
oynuyordum. TÜBİTAK’tan da burs kazanmıştım. ODTÜ’de eğitime başladık.
Okula başladıktan 6 ay sonra boykotlardan dolayı okul kapandı. 1 sene kaybet-
www.kariyerzirvesi-tr.com
43
tim. Tekrar imtihana girdim ve Amerika’ya
gittim. Michigan Üniversitesi’nde burslu
okumaya başladım. Dünyada o dönemde teknolojik bir devrim yaşandığını,
bilgisayarların gitgide daha önem kazanacağını gördüm. Bilgisayar mühendisi
olursam yeni bir konuda uzmanlaşırım,
bu da benim için avantaj olur, diye düşündüm. Endüstri mühendisliği okudum.
Harvard Business School’da da iş idaresi okudum. Önce beş sene bir firmada
çalıştım. 1987 yılında bir İngiliz arkadaşla birlikte Novasoft diye bir firma kurdum.
Boston çevresinde en hızlı büyüyen yazılım firması oldu. Şirketin CEO’su bendim.
Şirketimizi satın almak isteyenler oldu.
44
KARİYER ZİRVESİ 2012
Fikir ayrılıkları oldu. Ben de ülkeme dönmeye karar verdim. Microsoft Türkiye’ye
genel müdür olarak döndüm. O yaz annemi kaybetmiştim. Hayatta koşuştururken sevdiklerimden ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşıyordum. Bu yüzden ülkeme
dönmek istedim. Microsoft’ta 1997-2000
yılları arasında genel müdürlük yaptım.
Sonra Türkiye’de başarılarımız sayesinde Microsoft’un merkezinde iki tane terfi
alarak yedi sene Amerika’da üst düzey
yöneticilik yaptım. Microsoft’un 250 bin iş
ortağından sorumluydum. Microsoft’un
satış, servis ve danışmanlık kadrolarından sorumluydum. Sonra Turkcell’e CEO
olmam teklif edildi, ben de kabul ettim”.
3 hikaye
Gençlerin her dönemde çeşitli zorluklarla karşılaşabileceğini ifade eden Ciliv,
“Hayat devamlı bir çizgi gibi hep yukarı
çıkmıyor. 1970’lerin sonunda Türkiye’nin
petrol alacak dövizi yoktu, burslu okuyan
öğrencilere gönderecek dövizi de yoktu. Yurtdışında okurken Türkiye’den 3 ay
maaş alamadığımız oldu. Sizin de başınızdan bu tür zorluklar geçecek” şeklinde
konuştu.
“Size 3 tane hikaye anlatacağım” diyen Ciliv, gençlerin ilgiyle dinlediği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Michigan
Üniversitesi’nde tanıştığım bir çocuğun
hikayesiyle başlamak istiyorum. Bahettin
Daloğlu adlı bu arkadaş, çimento işiyle
uğraşan babasının ‘teknoloji öğren’ tavsiyesi üzerine Ankara’da bir kütüphaneye
gidiyor. Kütüphaneci diyor ki: ‘Patent bilgisi Türkiye’de yok. Amerika’da sadece 10
üniversite var’ deyince hemen babasına
gidiyor ve Amerika’ya gitmesi gerektiğini
söylüyor. Bahattin ile aynı evde kalıyorduk. Makine mühendisliği okuyordu. Bahattin her gün kütüphaneye gidip alçıyla
ilgili patentleri kopyaladı. Şimdi babasının
firması, oğlunun bu çabalarıyla büyüdü
ve La Farge adıyla ün yaptı. Sonra Avrupalılar firmayı satın almak istemişler ve
adamları kırmamak için yarısını satmışlar.
La Farge şu anda Avrupa’nın en büyük çi-
mento ve alçı firması. Bahattin hala evde
çoluk çocuk uyuduktan sonra internete
girip yeni çıkan patentleri araştırıyor. Bu
hikayede görüldüğü gibi 1976 yılında bir
genç, öğrenmeye hevesli ve enerjik olduğu için kalkıyor Kayseri’den dünyanın bir
ucuna gidiyor ve kendi konusunda dünyada birinci oluyor”.
Yeni fikri sosyal faydaya
dönüştürün
Genel Müdür Ciliv konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Harvard’daki hocam Michael Porter bir
kitabında en başarılı stratejiyi farklılaşma
olarak ortaya koyuyor. Farklılaşmadan
kastımız da inovasyon. Amacımız yeni bir
fikir ortaya atmak değil. Yeni fikri, --ürün,
hizmet veya süreci- ekonomik ve sosyal
faydaya dönüştürmemiz gerekiyor”.
Ciliv’in anlattığı ikinci hikaye ise Steve
Jobs’ın başarı hikayesiydi. Ciliv şöyle konuştu:
www.kariyerzirvesi-tr.com
45
“İkinci hikayem Apple’ın kurucusu Steve
Jobs ile ilgili. Steve Wozniak ile takım oluyorlar. Biri teknoloji geliştirmede uzman,
diğeri de pazarlama konusunda uzman.
İkisi bir araya geliyor. Önce iyi anlaşıyorlar, sonra aralarında anlaşmazlık çıkıyor
ve Steve Jobs’ı şirketten atıyorlar. Yıllar
sonra Apple batma noktasına geliyor.
Tekrar Jobs’ı başa getiriyorlar. Jobs, şirketi kurtarmada temel yaklaşımın yenilikçilik olduğunu düşünüyor. Şirketin son
on yıl içinde bir fark oluşturamadığını ve
bu yüzden rakiplerle aradaki farkın kapandığını söylüyor. Bir gün bir mühendis
Japonya’dan öğrendiği bir teknolojiden
bahsediyor. Bir çipin içine bin tane şarkı
yüklemenizi sağlayan bir teknoloji. Apple
hemen harekete geçiyor ve ortaya iPad
46
KARİYER ZİRVESİ 2012
çıkıyor. 321 milyon tane iPad satılıyor.
Farklı bir müşteri segmentine odaklanıp
muazzam bir müşteri deneyimi yaşatıyorlar. Ondan sonra iPhone geliyor. 150
milyon tane satılmış. Şimdi de iPad, 40
milyondan fazla satılmış. Sonra 600 milyar dolarla Apple, dünyanın en değerli firması oluyor. Kasasında 100 milyar dolar
var. Kasasında 100 milyar dolar olan ülkelerin sayısı beşi geçmez. Burada başarının sırrı müşteriye odaklanıp inovasyon
yapmak”.
Turkcell’in başarısı
Ciliv, Turkcell’in başarı hikayesiyle sözlerini sürdürdü: “Son hikayemiz ise 9 ülkede 65 milyon müşterisi olan, yüzde 53
pazar payı olan Turkcell’in hikayesi. New
York Borsası’nda işlem gören tek Türk firmasından söz ediyoruz. Biz Turkcell’de
diyoruz ki işimiz teknoloji ama asıl işimiz
insan. Şirketin stratejisini yapan da insanımız, pazarlayan da insanımız. Türk insanı da bizim için çok değerli ve onlar için
nasıl fark oluştururuz, bunu düşünüyoruz.
Her yıl 10 bin tane kızımıza burs veriyoruz. Gönül köprüsü projesinde dört senede 140 bin öğrenciyi doğudan batıya,
güneyden kuzeye götürdük, yaz kamplarına katıldılar. Van’da deprem oldu, ilk
görevimiz oradaki iletişimin kesintisiz
çalışmasını sağlamaktı. Enkaz altındaki
vatandaşlarımızı da Turkcell’in mühendisleri kurtardı. Şimdi Van’da 200’den fazla
öğretmenimize çelik konstrüksiyonlu evlerden oluşan bir köy yaptırıyoruz”.
Faydalı olmak, zengin olmaktan değerli
Lise yıllarındaki hayalini şimdi gerçekleştirdiğini ifade eden Ciliv, “Lise yıllarındayken sağ sol çatışmaları çok çetindi. Ben
de çok çalışırsak, takım kurarsak, teknolojide yenilikçilik yaparsak daha fazla
kişiye istihdam sağlarız, çevremizdeki
insanlar için sosyal sorumluluk projeleri
yaparız, diye düşünüyordum. İnsanlara
faydalı olmak, zengin olmaktan çok daha
değerli” şeklinde konuştu.
Takım oyunuyla başarırsınız
Hayaller ne kadar yüksek olursa hedefe
ulaşma şansının da o kadar yüksek olduğunu ifade eden Ciliv sözlerini şöyle tamamladı: “Takım oyununu da hiçbir zaman
unutmayın. Tek başınıza başaramazsınız,
takım olmanız gerekiyor. Dürüst, güvenilir,
vizyon sahibi, cesur, özgüvenli, sürekli öğrenen olmanız gerekiyor. Hangi üniversiteye
gittiğiniz o kadar önemli değil. Önemli olan
bilgiye ulaşmak, öğrenmeye hevesli olmak.
Bence yüreğinizi dinleyip, aklınızı kullanıp,
iyi bir hedefe doğru ilerlerseniz başarı kendiliğinden gelir”.
www.kariyerzirvesi-tr.com
47
48
KARİYER ZİRVESİ 2012
fikirevim
www.kariyerzirvesi-tr.com
49
Bimeks Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray:
“Diploma yetmez,
öğrenmeye devam”
50
KARİYER ZİRVESİ 2012
Ekonomik şartlar uzun vadede fakir ülkelerin lehine değişiyor,
bilgiye erişmemiz artık daha kolay.
İçinizden biri, bugün dünyada parmakla gösterilen başarılı
insanlardan biri olabilir.
Murat
Akgiray
Bimeks Yönetim
Kurulu Başkanı
1956 İstanbul’da doğdu. 1974 Robert Kolejinden mezun oldu. 1979
yılında lisansını Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Müh. Bölümünde,
Yüksek Lisansını da 1981 yılında
Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Müh.
Bölümünde tamamladı. Yapı Teknik A.Ş, Kurucu Ortak ve Genel
Müdürlügü, 1986-1989 Bimeks
Dış. Tic. Ltd., Kurucu Ortak ve Genel Müdürlüğü, 1989-1993 Bimeks
Bilgi İşlem Ltd, Kurucu ortak ve
Genel Müdürlüğü, 1993-1997 İhlas Bilgi İşlem A.Ş., Kurucu Ortak
ve Genel Müdürlüğü, 1997-2001
İhlas/Acer (Infronic) A.Ş., Kurucu Ortak ve Genel Müdürlüğü,
2001-2008 Infronic AŞ. Yönetim
Kurulu Üyeliği, 2002-2011 TGRT
Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı, TGRT Haber TV ve
TGRT Pazarlama TV kanallarının
kuruluşunda görev alan Akgiray,
Bimeks Bilgi İşlem AŞ. Yönetim
Kurulu Başkanı olarak görevini sürdürmektedir. Akgiray, Evli iki çocuk
babasıdır .
www.kariyerzirvesi-tr.com
51
52
KARİYER ZİRVESİ 2012
Türkiye’de bilgisayar mağazacılığı denince akla gelen ilk isimlerden biri olan
Bimeks’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray da zirvede yaptığı konuşmada kendi başarı hikayesini aktardı.
Şirketin hem genel müdürüydük,
hem temizlikçisiydik
Akgiray, gençlerin merakla dinlediği konuşmasında Bimeks’i nasıl kurduğunu
anlattı:
“Ben de sizin gibi okullarda okudum.
Bimeks diye bir şirket kurduk. Eskiden
yurtdışında ne olup bittiğini yabancı
dergilerden takip etmeye çalışıyorduk.
Amerika’ya bile haftada bir aktarmalı
uçak vardı. Bilgisayar ve yazılım ithalatıyla işe başladık. Türkiye’de perakendeci yoktu. Türkiye’nin ilk perakendecisi olmak için Kadıköy’de Bimeks
mağazası kurduk. İki-üç kişiydik. Şirketin temizlikçisi, muhasebecisi, genel
müdürü bizdik. İnşaat yüksek mühendisiydim ama faturanın bile ne demek
olduğunu bilmiyordum. Bilgisayarı mağaza ortamında satmak garip karşılanıyordu. 1990 yılında bilgisayar türündeki eşyalar mağazalarda satılmıyordu.
Türkiye’de alışveriş merkezi de yoktu.
Kadıköy’de İçerenköy tarafında Carrefour AVM açılıyordu. Carrefour bizi davet etti ve mağazalarımızı açmaya başladık. Şimdi bizim ürettiğimiz değerle
Teknosa dahil onlarca şirket bu alanda
faaliyet gösteriyor”.
Öğrenmeye devam edin
Okulun verdiği diplomanın tek başına
yeterli olmayacağına dikkat çeken Akgiray, öğrenmeye devam etmenin, daha
iyisini yapmanın, daha faydalı olmanın,
değer katmanın önemine de değindi.
Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik
duruma da temas eden Murat Akgiray
konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ekonomik şartlar uzun vadede fakir ülkelerin
lehine değişiyor, bilgiye erişmemiz artık
daha kolay. İçinizden biri, bugün dünyada parmakla gösterilen başarılı insanlardan biri olabilir”.
Türkiye’de alım gücünün büyüdüğüne
de dikkat çeken Akgiray, “1990’larda
ilk mağazamızı açtığımızda tek başımızaydık. Sonra rakiplerimiz oldu. Payımız
düştü ama gelirimiz düşmedi. Ekonomik krizleri aşmaya çalıştık” şeklinde
konuştu.
www.kariyerzirvesi-tr.com
53
54
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
55
Ercüment Arvas
Syracuse University Öğretim Üyesi
1976’da ODTÜ’den Elektrik Muhendisliği derecesini aldı. 1979’da Yüksek Mühendis oldu. 1983’te ABD’de Syracuse University’den Elektrik
Mühendisliği Doktora derecesi aldi. Halen aynı üniversitede Profesördür. 20’den fazla doktora tezine süpervisorlik yapmış olan
Dr. Arvas’ın 200’den fazla uluslararası yayını vardır.
56
KARİYER ZİRVESİ 2012
Syracuse University Öğretim Üyesi
Ercüment Arvas:
“Acaba yapabilir miyim”
demeyin, “Evet yaparım”
deyin
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u fethedince Edirnekapı’dan
atıyla içeri giriyor. Bir çelebi derviş yanına gelip,
‘dualarımızla fethettik’ deyince padişah kılıcını gösterip
‘bunun da hatırını yeme’ diyor.
www.kariyerzirvesi-tr.com
57
58
KARİYER ZİRVESİ 2012
Kariyer Zirvesi’nde konuşan Syracuse
University Öğretim Üyesi Ercüment Arvas da insanların ne plan yaparlarsa
yapsınlar kısmetlerinden başka bir şey
elde edemeyeceklerini hatırlattığı konuşmasında gençlere “Donanın, hazır olun,
kısmetiniz size çarptığı vakit kısmetinizi
tutun, yoksa kısmetiniz size çarpar gider”
şeklinde konuştu. Gençlere edep sahibi
olmalarını, istişare etmelerini tavsiye eden
Arvas konuşmasında tarihi bir anekdota
da yer verdi. Arvas sebeplere yapışmanın
önemine dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u fethedince Edirnekapı’dan atıyla içeri giriyor.
Bir çelebi derviş yanına gelip, ‘dualarımızla fethettik’ deyince padişah kılıcını
gösterip ‘bunun da hatırını yeme’ diyor”.
You do the best, forget the rest
Ümitsiz olmanın en kötü hastalıklardan
biri olduğuna işaret eden Ercüment Arvas
“Ümitsiz olmayacağız. Anadolu’da çok
sıkışmadığınız sürece altını bozdurmazsınız. Kayınpederimin bir sözü vardı: Altını
boz, keyfini bozma. Ben de öğrencilerime
şunu tavsiye ediyorum: ‘You do the best,
forget the rest’. Yani sen elinden gelenin
en iyisini yap, gerisini boş ver” dedi.
dediği olur’ ve ‘El kasibü habibullah’ yani
‘Kazananı Allah sever’ yazardı” diye konuştu. Gençlere cesaretli olmalarını, risk
almalarını, hata yapmaktan korkmamalarını tavsiye eden Arvas, cesur liderlerin çok başarılı olduğuna dikkat çekerek
“Rahmetli Özal’a çok şey borçluyuz. Özel
televizyon kanalı kurulamaz, özel üniversite kurulamaz diyenlere aldırış etmedi ve
özel kanalların, özel üniversitelerin kurulmasını sağladı” diye konuştu.
İyi bir evlilik yapın
Arvas, “Çalıştığım şirketin patronu, sürekli
çalışanlarının ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyordu. Çünkü lider, kavminin hizmetçisidir” şeklinde konuştu ve başarılı olmanın
yollarından birinin de iyi bir evlilik yapmak
olduğunu sözlerine ekledi. Gençlerin
“Amerikalı öğrencilerle Türk öğrenciler
arasında ne gibi farklar var?” sorusuna
Arvas, “Amerikalı öğrenciler ‘evet yaparım’ diyor, bizimkiler ‘acaba yapabilir miyiz’ diyor. Bu da bizim eksikliğimiz” cevabını verdi.
DCC kulübü
Mizahi anlatımıyla gençlerin zaman zaman neşeli dakikalar geçirmesini sağlayan Arvas, “DCC kulübüne üye olacaksınız. Yani ‘Don’t Complain, Compete’.
Türkçesi şikayet etme, rekabet et. İki fare
süt kazanının içine düşmüşler. Biri kendini bırakmış ölmüş. Öteki mücadeleyi
bırakmamış, zıplayıp durmuş. O kadar
çok zıplamış ki sütün üzeri yağlanmış. O
da yağ tabakasının üzerine çıkmış. Sonra
da sütün sahibi gelince zıplayıp kaçmış”
şeklinde konuştu. Şans kelimesinin Türkçesinin kısmet olduğunu ifade eden Arvas “Elinizden geleni yaparsınız, kısmetiniz varsa başarılı olursunuz. Bize düşen
çalışmaktır. Eskiden dükkanlarda ‘Allah’ın
www.kariyerzirvesi-tr.com
59
60
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
61
Sabah Gazetesi
Karikatüristi
Salih Memecan:
62
KARİYER ZİRVESİ 2012
“Kekeme olmasaydım
mimar olurdum”
Çizebilmek şu demek: Siz bir dil konuşuyorsunuz, kimse
o dili konuşamıyor veya çok az kişi konuşuyor ama herkes
anlıyor. Bu öyle bir ayrıcalık ki hayatınız boyunca bunun
faydasını görüyorsunuz.
Kariyer Zirvesi’nde gençlere nasıl karikatürist olabileceklerini ve karikatür çizmenin inceliklerini anlatan ünlü karikatürist Salih Memecan, sözlerine “40 yıllık
karikatüristim. Size de nasıl karikatürist
olunur, onu anlatacağım. Bir meslek seç-
miş olabilirsiniz ama bundan sonra artık
ben karikatürist olamam, demeyin. Karikatürist olabilirsiniz. İlle öyle olması da
gerekmez. Sanatçı olabilirsiniz” diyerek
başladı.
14 sene mimarlık okuduğunu, mimaride
master ve doktora yaptığını, ama sonunda karikatürist olduğunu söyleyen Memecan, “Eskiden kalemle çiziyorduk. Şimdi
iPhone ve iPad sayesinde parmakla çiziyoruz. Benim size tavsiyem; işlerin özünü hiç kaçırmayın, teknik kısmını da hiç
www.kariyerzirvesi-tr.com
63
kaçırmayın, sürekli öğrenin. Yapacağınız
mesleği 50 sene yapacaksınız. 10 sene
içinde çok şey değişti” dedi.
Eskiye göre her şeyin daha kısa sürede
ve daha hızlı değiştiğine işaret eden Salih Memecan “Eskiden insanlar bir piramit
yapıyorlardı, 5 bin sene boyunca aynı piramidi yapıyorlardı, bir gotik katedrali yapıyorlardı, yıllarca hep benzerini yaptılar.
Şimdi bazı aletlerle karikatür yapıyorsun,
iki sene sonra bambaşka şeylerle karikatür yapıyorsun” şeklinde konuştu.
Çizebiliyorsanız bırakmayın
Memecan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Karikatürist olmak için bir kere çizebiliyor
olmanız lazım. Bana sorarsanız her çocuk
çizebilme kabiliyetiyle doğuyor. Bazıları
çizmeye devam ediyor, bazıları bırakıyor.
64
KARİYER ZİRVESİ 2012
Çocuk yürümeyi öğreniyor, mecbur kaldığı için yürümeye devam ediyor. Konuşmayı öğreniyor, biraz büyüyünce mecbur
kalıyor, konuşmaya devam ediyor. Ben konuşamıyordum, kekemeydim. Bu yüzden
de çizmeye ağırlık verdim. Allah’ın işine
bakın ki konuşamıyorum diye karikatürist
oldum, şimdi karikatürist oldum diye konuşma yapıyorum”
Kekemeyken başından geçen olayları
da anlatan Memecan, yaptığı esprilerle
gençlere eğlenceli dakikalar yaşattı. Memecan şöyle konuştu: “Kekemelik çok
zor bir şey, biliyorsunuz ama konuşamıyorsunuz. Ben okulda sınıfın en çalışkanıydım. Hiçbir zaman elimi kaldırıp da
fikrimi söyleyemezdim. Otobüse binerdim, paso diyemediğim için hep tam bilet
verirlerdi. Minibüse binerdim, ‘Müsait bir
yerde inecek var’ diyemediğim için kim
nerede inerse ben de oradan inerdim, bu
yüzden yürümeyi severdim. Yeter ki konuşmayayım. Bir gün otobüsü kaçırdım.
ODTÜ’nün önünde otostop çektim. Amerikalı bir profesör beni aldı. İngilizce söylemeyi de biliyorum. ‘Would you drop me
here?’, yani ‘Beni burada indirir misiniz?’
diyeceğim. Arkada başladım antrenmana, kendi kendime cümleyi tekrar edip
duruyorum. Tam ineceğim yere geldim,
anlatmaya çalışırken adam Çankaya’ya
ulaşmıştı bile. Evine gelince fark etti beni.
‘Sen nerede inecektin?’ dedi, ‘Ben de buralarda inip giderim ben’ dedim”.
Kekeme olduğum için derdimi
karikatürle anlattım
Kekemeyken b ve l harflerini söylemek-
ecan
Salih Mem
’da
ittiği Amerika
t bursu ile g
h
g
ve
ri
lb
ity
u
c
F
im
a
iz
ecan B
orasını d
a olan Mem
münde dokt
kt
da
lü
a
ö
ın
m
b
ış
lış
d
ık
a
rt
rl
ç
a
olarak
türleri yu
TU mim
adır. Karika
e karikatürist
ğitimini OD
kt
e
d
a
an
r
’n
c
e
lm
si
e
st
a
te
m
a
r
e
ze
m
ye
M
a
ır. Salih
abah G
rlerinde
can lisans ve
mlamıştır. S
r kitabı vard
V ana habe
a
T
etü
A
m
ka
e
ta
ilm
ri
Salih Meme
is
e
tir
d
ka
ri
liş
’n
le
a
e
tlerinin g
çizgi film
0’den fazl
niversitesi
e
5
Ü
ity
liy
c
ış
a
ia
n
m
fa
im
a
n
iz
lv
ve
la
B
n
e
sy
ir.
ekt
yayı
Penn
çizmekted
Memecan’ın
rına yön verm
rikatürlerini
nemli planla
nlanan Salih
ö
yı
d
n
ya
Sizinkiler ka
e
zu
d
u
e
in
rd
erneğ
ve gazetele
anı olarak d
çeşitli dergi
Kurulu Başk
tim
e
n
ir.
ö
d
Y
i
e
eğ
tmekt
Medya Dern
yde temsil e
i en üst düze
ğ
e
rn
e
d
in
si iç
isti
i Karikatür
etes
Sabah Gaz
te özellikle çok zorlandığını ifade eden
Memecan, Amerika’da başından geçen
bir olayı ise şöyle anlattı: “B ile l harfleri
yan yana gelince daha çok zorlanıyorum.
Amerika’da jilet alacağım. İngilizcesi de
razor blade. Söylemeye çalıştım. Zorlandım ama söyledim. Tezgahtar bayan dedi
ki: ‘Hangisinden alacaksın? Biri blue biri
black. Uyduruyorum diyeceksiniz ama
inanın uydurmuyorum.”
Karikatürist olmasında en büyük etkenin
kekemeliği olduğunu ifade eden Memecan, “Kekemeliğimden dolayı kendimi
ifade edemiyordum. Amerika’da bir ödev
verdiler. Algılamayla ilgiliydi. Ben de eve
gidip karikatürler çizdim, ‘Bir Türk öğrencinin Amerika’yı algılaması’ diye… Gidip
öğretmene verdim. A aldım. Hoca karikatürlerimi slayt yapıp bütün sınıfa gösterdi.
Okulda meşhur oldum, okul gazetesi röportaj yaptı. Sonra dedim ki kendi kendime: Sende bu kabiliyet varken hayatı çok
rahat geçirirsin. O gün bugündür hayatı
çok rahat geçiriyorum. Benim size bir
tavsiyem. Eğer rahatsız olduğunuz bir
kusurunuz varsa onu bir fırsat olarak değerlendirin. Kekeme olmasaydım mimar
olacaktım” şeklinde konuştu.
Karikatür çok güçlü bir iletişim
aracı
Gençlere karikatür çizme özellikleri varsa bunu kaybetmemelerini tavsiye eden
Memecan, “Çocukken çizgi roman okumayayım diye baskı yaparlardı. Bunları
okuyacağına git ödevini yap, derlerdi.
www.kariyerzirvesi-tr.com
65
Çizme kabiliyetiniz varsa bu özelliğinizi
hiç kaybetmeyin, varsa ortaya çıkarın.
Çizgi çok iyi bir iletişim aracıdır. Çizebilmek şu demek: Siz bir dil konuşuyorsunuz, kimse o dili konuşamıyor veya çok
az kişi konuşuyor ama herkes anlıyor. Bu
öyle bir ayrıcalık ki hayatınız boyunca
bunun faydasını görüyorsunuz” dedi.
Karikatür çizmede egzersizin çok önemli olduğunu ifade eden Memecan, “Ben
gördüğüm her yere çizerim, masaya,
tabağa, avuçlarıma, tırnaklarıma, gördüğüm her yere çizerim. Çok çizince rahat çiziyorsunuz. Önemli olan da güzel
çizmek değil rahat çizmek. Onun da tek
yolu çok çizmek. Arkadaşınızı çizin, ailenizi çizin, ne bulursanız çizin, o zaman
insan çok rahat çiziyor” diye konuştu.
Karikatüristlerin genelde içine kapalı,
çekingen tipler olduğunu ifade eden Memecan, “Sabah Gazetesi’nin grafik servisi hep karikatüristlerle doludur. Sanırsınız ki orası gazetenin en eğlenceli yeridir.
Aslında öyle değildir. Buradaki arkadaşlar, çok ciddidir, konuşmaya çekinirler, bir
şey istemeye, maaşlarına zam istemeye
çekinirler. Karikatüristler genelde
utangaç, çekingen, sorunlu, disleksik
oluyorlar” şeklinde konuştu.
Karikatürist başka yerden
bakmalı
Karikatüristlerin nasıl konu bulduğuna
dair bir soru üzerine ünlü karikatürist,
“Karikatüristin konu bulma tekniği şudur:
Farklı düşünmeyi öğrenmeniz lazım.
Her şeye herkesin baktığı gibi bakıyorsan oradan bir şey çıkmıyor.
Sen bu işi acaba neresinden
bakarsan ilginç hale getirirsin, onu düşünmeniz lazım.
Herkes bir yandan bakıyorsan sen öteki yandan bak.
Herkes üstten bakıyorsa sen
altından bak. Herkes kendi
gözüyle veya ortak bir gözle
bakıyorsa sen bir de başkasının gözüyle bak. Aynı olayı
al, geleceği götürüp bir bak.
Orada ne oluyor, onu bir gör”
cevabını verdi.
Karikatürist kültürlü olmalı
Karikatürist olmak için çok kültürlü, bilgili olmak gerektiğine
de dikkat çeken Memecan,
“Mimaride yedi sene doktora yaptım. Sonra karikatürist
oldum. Dediler ki, madem
karikatürist olacaktın, neden
doktora yaptın? Sanki mimar
olmak için doktora yapmak
gerekiyor ama karikatürist
66
KARİYER ZİRVESİ 2012
olmak için doktora gerekmiyormuş gibi
bir anlayış var. Şimdi her gün Sabah
Gazetesi’nin birinci sayfasında siyasi karikatürler çiziyorum. Başbakanla, muhalefet liderleriyle aklım sıra dalga geçiyorum.
Bunu yapabilmeniz için bilgili, kültürlü olmanız lazım” diye konuştu.
Blog sitesi açın ve çizin
Memecan gençlere karikatür konusundaki tavsiyelerini de şöyle sıraladı:
“Şimdi size tavsiyem; bir blog sitesi açın,
oraya her gün çiziyorsanız her gün, haftada bir çiziyorsanız her hafta mutlaka
karikatür çizip koyacaksınız. Her gün
karikatür çizmenin iyi yanı şu: Bugün karikatürünüz beğenilmediyse veya anlaşılmadıysa buna üzülmeniz en fazla bir gün
sürüyor. Çünkü yarın yeni bir karikatür çizeceksiniz”.
www.kariyerzirvesi-tr.com
67
Türkiye Gazetesi Spor Yazarı Sadık Söztutan:
“Türkiye’nin en büyük
derdi adalet”
Futbolda başarılı olmuş ülkelere bakarak, bizde de futbolun
devlet cenderesinden kurtulup özgürlüğüne kavuşmasını, yani
özerk olmasını sağlaması ve böylece futbolu hem yeşil sahalara,
hem yeşil dolarlara kavuşması sebebiyle, Türk futbolunu
“Özal’dan önce – Özal’dan sonra” diye ayırmak yerinde olmaz mı?
68
KARİYER ZİRVESİ 2012
Kariyer Zirvesi’nin en ilgi çekici konuşmasını ise Türkiye Gazetesi Spor Yazarı Sadık Söztutan yaptı. Söztutan, spor
dünyasından verdiği örneklerle Türkiye
gerçeğini gözler önüne serdi. Sözlerine
“Sabahtan beri faydalı bilgiler edindiniz.
Bendeniz bu seminerin eksi kutbunu temsil ediyorum. Netameli bir konuşma yapacağım” diyerek başlayan Söztutan, gençlere önce hangi takımı tuttuklarını sordu.
Söztutan cumhuriyet tarihi boyunca 61
hükümet kuran 25 başbakandan sadece
4 tanesinin futbolla ilgilendiğini hatırlattı
ve şunları söyledi:
Özal’dan önce, Özal’dan sonra
“Futbolda başarılı olmuş ülkelere bakarak, bizde de futbolun devlet cenderesinden kurtulup özgürlüğüne kavuşmasını,
yani özerk olmasını sağlaması ve böylece futbolu hem yeşil sahalara, hem yeşil
dolarlara kavuşması sebebiyle, Türk futbolunu ‘Özal’dan önce - Özal’dan sonra’
diye ayırmak yerinde olmaz mı?” şeklinde
konuştu.
Türk takımlarının dünya futbolu içindeki
olumsuz imajına da değinen Söztutan, “Bir
futbol kitabı hazırlamak için 22 ülke dolaşan gazeteci arkadaşımız Simon Kuper,
Türkiye’de de geniş bir okur kitlesi bulan
Futbol Asla Sadece Futbol Değildir kitabında, ‘Avrupa’da amatör maçlarda çıkan
kavgaların çok büyük bir bölümü, Türk takımlarının maçında yaşanıyor. Avrupa’nın
amatör kümelerinde birçok ülkenin takımı
var; en sevimsiz bulunanlar Türk takımları.
Herkes onlarla oynamaktan nefret ediyor.
Türkler her zaman hakemlerin kendilerine
karşı olduğunu düşünüyor’ derken haksız
mı?” diye konuştu.
İmajımız çok kötü
Söztutan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tuğla kalınlığındaki o harika ŞİKE kitabını
yazan ve FIFA tarafından mahkemeye verilen meslektaşım Declan Hill, kitabında
‘Bana dediler ki; ölmek istemiyorsan Ukrayna, Romanya ve Türkiye’den uzak dur.
Oralar mafyanın kontrolünde, tehlikeli yerler” derken Türk düşmanlığı mı yapıyor?
Alman hapishanelerindeki mahkûmların
% 48’ini Türklerin teşkil etmesi bizim konumuz değil; ama Almanya’ya antrenörlük
kursuna giden eski bir futbolcu arkadaşımın anlattığı şu olaya gülsek mi, üzülsek
mi? Pazar günü kurs yoktu ve ben günü
nasıl değerlendireceğimi düşünürken, tribünsüz bir sahada amatör bir futbol maçı
oynandığını gördüm. Seyretmeye başladım. Biraz sonra iki futbolcu birbirine sert
girince kavga çıktı. Bazı seyirciler gibi
ben de sahaya girip futbolcuları ayırmaya
yeltendim. Bir yandan da hafifçe keyifleniyordum açıkçası, kavga sadece bizde
değil, bunlarda da oluyor, hem de çocuk
sayılacak yaştaki gençlerin maçında,
diye… Kavgacıların arasına girdiğimde
Türkçe küfürleştiklerini duydum!”.
Türk antrenörlerin ve futbolcuların yurtdı-
Sadık Söztutan
Türkiye Gazetesi Spor Yazarı
1961 Kars doğumlu. Çok sayıda şiir, fıkra ve hikâye yazdı. - Ben Senin Yerinde Olsaydım Bunları Kitap Yapardım, Gol Olmasa da Hareket Güzeldi, Sıra Bana Geldiğinde Bilet Bitmişti, Spor Bir Hikayedir, Faili Meçhul Spor Öyküleri, Sana Gözyaşı
Vâdediyorum, Seni Seviyorsam Bundan Sana Ne, Üşüyorum Anne, Gülenlerin Ağlayanlara Borcu Var, isimli kitapları yayınlandı. Ben Senin Yerinde Olsaydım Bunları Kitap Yapardım’a 1999 Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi Fair-Play Büyük Ödülü,
Gülenlerin Ağlayanlara Borcu Var’a 2012 TÜRFAD “Yılın Yazarı” ödülü verildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Spor
Yazarları Derneği ve Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi üyesi. Sürekli Basın Kartı sahibi.
www.kariyerzirvesi-tr.com
69
Söztutan’ın manifestosu...
1- Türkiye’nin en büyük derdi adalettir.
2- Türk insanı alkışını ödünç verir, sonradan burnundan
getirmek için...
3- Kaybetmenin de onuru vardır. Şampiyonluk yarışlarının
ölümcül hale gelmesini önlemenin yolu, kaybetme “kültürünü” de ağırbaşlılıkla öğrenmek ve sineye çekmekten geçiyor.)
4- Abartıldığında sarı kartla cezalandırılan gol sevinci, tam
tersine teşvik edilmeli ve çeşitlendirene ödül verilmelidir.
5- Kiralık futbolcular eski takımlarına karşı oynamamalıdır.
Madem oynamasını sağlamak zor, o zaman oynamamada eşitlik olsun!
6- Bir teknik direktör bir sezonda sadece bir kulübe imza
atabilmelidir.
7- Naklen yayın parasının yarısı bütün kulüplere eşit, yarısı
da kazanılan puana dağıtılmalıdır.
8- Milli Marş sadece milli maçlarda okunmalıdır.
9- Maçlardan önce olduğu gibi sonra da tokalaşma getirilmelidir.
10- Kulüp televizyonları, rakip başkan ve futbolcuları da misafir edebilmelidir.
11- Spor polisi yetiştirmeliyiz.
12- Federasyon tarafından alt yapı müfredatı hazırlatılıp bütün kulüplerde uygulatılmalıdır.
13- Lig ve kupa statüsü yeniden dizayn edilmelidir.
14- Bütün Süper Lig statlarının soyunma odası tünellerine
güvenlik kamerası konmalıdır.
15- Para atışına gerek yok: “Fikstürde misafir olan takım
maça başlar” kaydı yeterlidir.
16- Milli Takımda her zaman yerli çalıştırıcı olmalıdır. Yabancı hoca ile dünya şampiyonu olan ülke yok. Türkiye’nin
yukarıda saydığım 4 başarısı da yerli hocalarla. Tercüman vasıtasıyla milli duyguları hareketlendiremezsiniz.
17- Yabancı futbolcu sayısı 4’le sınırlandırılmalıdır.
şındaki tutum ve davranışlarına da dikkat
çeken Sadık Söztutan, şöyle konuştu: “İki
Türk, ilk kez bir Avrupa maçında karşı
karşıya gelmişti. Ama bu beraberlik fazla sürmedi; maç içinde kavga ettiler ve
hakem Orhan Erdemir, Fiorentina Teknik
Direktörü Fatih Terim’i kırmızı kartla tribüne gönderdi! Keza, iki Türk ilk kez bir
başka ülke adına karşı karşıya gelmişti. Ama bu beraberlik de fazla sürmedi.
Bundesliga’nın Türk hakemi Deniz Aytekin, Bochum maçında Werder Bremen’in
Türk oyuncusu Mesut Özil’i kırmızı kartla
dışarı attı. Bunlar tesadüf olabilir mi?”
Spordaki çirkinliklerimiz
Spordaki çirkinliklerimize de örnekler
veren Söztutan “İnönü Stadı’ndan cenaze çıkarmış, Kadıköy’de 68 metrobüsü
70
KARİYER ZİRVESİ 2012
parçalayıp benzin istasyonunu yakmaya
kalkmış, Avni Aker’de dünyalar güzeli
yedi yaşında bir kız çocuğunun kafasını yarmayı başarmış, derbi maçta Ali
Sami Yen’in en elit tribününden sahaya
yabancı madde atan 29 iş adamını toplayıp Bayrampaşa Cezaevine tıkmış bir
futbol sicilimiz var. Fenerbahçe maçı
için İstanbul’a gelen Hollanda’nın Feyenoord takımının oyuncuları sahaya
çıktığında, soyunma odasında cep telefonlarını, cüzdanlarını, ayakkabılarını,
çoraplarının çaldık” şeklinde konuştu.
Türkiye’de görev yapan antrenör ve futbolcuların neler yaşadığına da dikkat çeken Söztutan “Piontek, Csernai, Hiddink,
Zeman, Del Bosque, Löw, Schuster, Rijkaard, Tigana, Aragones… Dünyanın her
yerinde başarılı olmuş bu adamların sa-
dece Türkiye’de başarısız olmasında bir
gariplik yok mu? Ricardinho, Kleberson,
Ortega, Marcelinho, Musampa, Lincoln,
Simao, Fernandes, Ernst gibi futbolcuların paramı alamıyorum diye Türkiye’yi
uluslararası mahkemelere vermesi sadece onların suçu mu?” diye konuştu.
Fair-play’de sondan üçüncüyüz
Türkiye’nin fair-play listesinde 53 Avrupa ülkesi içinde sondan üçüncü olduğunu söyleyen Söztutan, Türkiye’de
7 bin 250 kişiye bir kitap düştüğünü ve
bu haliyle dünya sıralamasında sondan üçüncü olduğumuza dikkat çekti.
Fatih Akın, Güher ve Süher Pekinel kardeşler, Tuğba Karademir, Atıl Kutoğlu,
Derya Büyükuncu, Mehmet Öz, Ahmet
Ertegün, Nejat Veziroğlu, Kemal Derviş,
Naim Süleymanoğlu ve Burhan Öçal gibi
sporcu, sanatçı ve bilim adamlarımızın
yurtdışında eğitim gördüklerini ve orada
değer bulduklarını da belirten spor yazarı Söztutan ayrıca Hakan Şükür, Süreyya
Ayhan, Nurcan Taylan, Fatih Terim, Şenol
Güneş, Aydın Örs, Halil Mutlu gibi başarılı sporcularımızın da kıskançlık gibi sebeplerden ötürü başlarına gelen olumsuz
olayları anlattı.
Söztutan 100 yıllık bunca ilgiye, bunca
tesise, bunca paraya rağmen ülkemizin
uzun futbol macerasında dört başarı olduğuna dikkat çekti.
Biz kimiz?
Almanya’da 6. kattan düşen çocuğa kucak açıp havada yakalayan da bizden,
Almanya’da karısının kafasını kesip 6.
kattan bahçeye atan da biziz. Biz, suda
boğulan bir kadını, canımızı hiçe sayıp
kurtaracak kadar gözü kara, sonra onu
taciz edecek kadar yüzü karayız. Dünyada Olimpiyat Kanunu çıkarmış tek ülkeyiz;
okullarında ant içilen tek ülkeyiz; lig maçlarında milli marş okunan tek ülkeyiz…
Ama, UEFA “Bize şike soruşturmasına
adı karışmamış ve finansal dengesizliği
olmayan takım gönderin” dese... gönderecek takımımız yok! Şaşkınlığımızı ve
şapşallığımızı anlatmak için Süper Kupa
komedisi bile yeterli aslında… 50 yılda 50
kez değişti. Adı değişti, statüsü değişti,
yeri değişti... Alman kaleci Enke öldü. Cenaze töreni için stadı dolduran kırk bin kişi
içinde, formasını giydiği 7 dünya kulübünden sadece Fenerbahçe temsilcisi yoktu.
Çünkü Fenerbahçe forması giydiği tek
maçta mağlup olmuştu. Yunanistan’da
ölen Meksikalı futbolcu Nigris Türkiye’deyken kulübü Ankaraspor, Futbol
Federasyonu’na başvurarak oyuncunun
hasta olduğunu, bu sebeple mukavelesinin askıya alınmasını talep etti. Federasyon bu talebi reddetti. Ama aynı gerekçe
ile gelen Beşiktaşlı Delgado’nun mukavelesini askıya almamaya yüreği yetmedi.
İngiltere’de 22 yıllık kariyeri boyunca sadece Arsenal forması giyen, futbolseverler tarafından tüm zamanların en iyi oyuncularından biri olarak gösterilen, 90’lı
yılların hem en başarılı, hem de en centilmen futbolcusu kabul edilen, Milli Takım
ve Arsenal’in kaptanı Toni Adams alkollü
araç kullanmaktan yakalandı; üç ay hapis yattı. Aynı dönemlerde Türkiye’de biri
Galatasaraylı, biri Fenerbahçeli iki futbolcu trafikte adam öldürdü, nezarete bile
girmedi! Türkiye, vergi vermeyen, kamu
arazilerine ve tesislerine bedava konan,
bunca ilgi ve iltimasa rağmen sporcu yetiştirmeyen, gazozuna maçında bile terör
estiren, borçları yüzünden Avrupa’dan
tart edilen, şike lekesiyle polisi ve mahkemeleri aylarca meşgul eden, şımarık
sporcu ve yöneticileriyle memleketin başına bela olan “üç büyüklerini” ne zaman
sorgulayacak?
Saydığı bütün bu olumsuzlukların başrolünde medya olduğunu iddia eden Söztutan, ülkemiz sporunun bataklık araziye
kurulduğunu, bu yüzden patinaj yaptığımızı, “Spor sistemimiz nasıl olmalı?” diye
sorarlarsa “Şimdiki gibi olmasın yeter”
diye cevaplandırılabileceğini söyledi.
Verdiği çeşitli örneklerle Türk karakterine
dair değerlendirmelerde ve eleştirilerde
bulunan Söztutan şöyle konuştu:
“Biz kimiz biliyor musunuz? FIFA’dan en
çok centilmenlik ödülü alan da Türkler,
FIFA’da en çok dava dosyası bulunan da
biziz. Sporcu Levent Ateş rakibine ayakkabısını verdi diye Avrupa’dan centilmenlik ödülü kazandı, Beşiktaş futbolcusuna
parasını vermedi diye Avrupa’dan tart
edildi. İskoç Futbol Federasyonu, Rangers kulübünü borç batağına düşüren
başkanı ömür boyu futboldan men etti;
Türkiye, Beşiktaş’ı borç batağına düşüren
ve Avrupa’dan atılmasını sağlayan başkanı, Futbol Federasyonu Başkanı yaptı.
www.kariyerzirvesi-tr.com
71
Basında Kariyer Zirvesi
72
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
73
DÜNDEN BUGÜNE
KARİYER ZİRVESİ DERGİLERİ
2008 KA
RİYER Z
2010
74
KARİYER ZİRVESİ 2012
İRVESİ
KARİ
YER
2009 KA
RİYER Z
DERGİS
İ
2011
ZİRVE
Sİ DE
RGİS
İ
KARİ
İRVESİ
YER
ZİRVE
DERGİS
Sİ DE
İ
RGİS
İ
www.kariyerzirvesi-tr.com
75
76
KARİYER ZİRVESİ 2012
www.kariyerzirvesi-tr.com
77
78
KARİYER ZİRVESİ 2012

Benzer belgeler