328 yeni pazarlar yeni ufuklar

Transkript

328 yeni pazarlar yeni ufuklar
N
"Satıcılar organize oldu,
alıcılar nerede?"
6 SAYIISSUE: 75 O
R: 1
CA
KJ
A
RY
UA
TFEBRUARY 2014
U BA
Ş
-
"The sellers have been
organised, what about the buyers?"
Ömer Burhanoğlu
L
YI
A
YE
OİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
OIB Vice Chairman
"Kazan nerede kaynıyorsa,
siz o mutfakta olmak
zorundasınız"
"You should be at where the pot boils"
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
Steven Young
Bosch Türkiye Temsilcisi ve Bosch
Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü
Bosch Turkey Representative and
Bosch General Manager
Tedarik sanayi artık
yeni ürünler icat etmeli
“The supplier industry should
invent new products"
Harun Demir
YENİ PAZARLAR
YENİ UFUKLAR
NEW MARKETS NEW HORIZONS
TAYSAD, VOLVO Cars'ı ziyaret etti
TAYSAD visited VOLVO Cars in Gothenburg
üyelerimize üye katıyoruz!
3 2 8
growth is going on
TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE
Yeni pazarlar
ve ufuklar
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
Sahibi Publisher:
TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı
For TAYSAD, Chairman of the Board of
Directors Dr. Mehmet Dudaroğlu
Sevgi ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal
İletişim Uzmanı
Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief:
Sevgi Özçelik
Corporate Communication Specialist
Yayın Kurulu Editorial Board:
Dr. Mehmet Dudaroğlu
Alper Kanca
Sevgi Özçelik
n Dünya genelinde otomotiv sektörü
halihazırda büyük bir değişim geçiriyor:
Bir tarafta elektrikli araç, karbondioksit
salınımının azaltılması, daha az yakıt
tüketimi beklentileri ve şoförsüz araç gibi
ciddi teknik değişimlere gidiliyor. Diğer
tarafta ise uluslararası rekabette gözle
görülür bir değişim yaşanıyor. Bütün
bu alanlar Türkiye otomotiv sektörü için
belirsizlikleri çoğaltırken aynı zamanda
yeni fırsatları da içinde barındırıyor.
Otomotiv satış vergilerinin milli gelir artış
hızının önüne geçmesi, teşvik ve yatırım
ortamının yeterince iyileştirilmemiş
olması, tedarik sanayinin küresel projelere
daha çok dahil olamaması, yeni ürünler
ve teknolojilerin geliştirilmesi ihtiyacının
sürmesi, Avrupa krizinin etkileri ve aşırı
fiyat rekabeti sektörde başlıca sorunlar
olacak gibi gözüküyor.
Ülkemizde 2014 yılının zor geçeceğinin
işaretini ÖTV artışıyla verdi. Yükselen
kurlar ve kredi sınırlamaları 2014’te
iç pazar satışlarında yüzde 20’lik bir
düşüşün yaşanacağı sinyallerini veriyor.
Avrupa pazarında beklenen toparlanmayla
birlikte küresel üretimde yüzde 3.5
artış bekleyen otomotiv sektörü, can
simidi olarak ihracata daha çok sarılması
giderek çok daha fazla önem kazanıyor.
Otomotiv tedarik sanayi, bu yılın ilk
ayındaki 818,3 milyon dolarlık ihracatla
otomotiv sektörü dış satımının yüzde
50,3'ünü karşıladı. Böylelikle ilk defa
tedarik sanayi ihracatı ana sanayi ihracatını
geçmiş oldu. Rakamsal veriler ve küresel
otomotiv sektörünün değişimi, tedarik
sanayicilerimizi ürünlerini bütün dünyaya
sürdürülebilir bir şekilde göndermeleri
gerektiğinin bir kere daha bize gösteriyor.
Yeni pazarlarda var olmak artık en önemli
gündemimiz olmalı.n
4
Ocak January - Şubat February 2014
New markets and
horizons
n The automotive industry is
currently undergoing a major change
worldwide: on one hand, there are
important technical changes such as
electric cars, reducing carbon dioxide
emissions, lesser fuel consumption
expectations and autonomous
cars. On the other hand, there's a
noticeable change in the international
competitiveness. All of these affairs
increase uncertainty, but at the same
time new opportunities for Turkish
automotive industry.
The fact that automobile sale tax
will exceed national income growth
rate, the insufficient environments
of incentives and investments, the
incompetence of the supply industry
to be included in global projects, the
ongoing need of developing new
products and technologies and the
effects of the crisis in Europe and
extreme price rivalry are the main
problems that are likely to occur in
the industry.
Editörler Editorial:
Burçin Yeşiltepe
[email protected]
Yayın Yönetmeni Publishing:
Sevgi Özçelik
[email protected]
Görsel Yönetmen Art Director:
İlter Çıtak
[email protected]
Reklam Advertising:
Fırtına Arısoy
[email protected]
Yönetim Yeri Management Centre:
TOSB - TAYSAD
Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad.
No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480
Kocaeli - Türkiye
Tel: +90 262 658 98 18
Faks: +90 262 658 98 39
www.taysad.org.tr [email protected]
Yapım Production:
Mavi Tanıtım ve İletişim
Ayrılık Çeşme Sok. No: 122
Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbul
Tel: +90 216 418 59 31
Faks: +90 216 348 95 22
www.mavitanitim.com.tr
In our country, the raise in the special
consumption tax is a sign that 2014
will be a difficult year. Rising rates
and credit restrictions indicate that
there will be decline of 20 % in
domestic market sales in 2014. The
fact that the automotive industry
considers exports as a lifesaver gains
more importance while expecting
a rise of 3,5 % in global production
along with recovery in the European
market. Automotive supply industry
meets 50,3 % of total automotive
exports with a sale of $ 818,3 million
in the first month of the year. Thus,
the supply industry exports exceeded
the main industry exports for the
first time. Numerical data and the
change of the global automotive
industry once again show us that
our supplier industrialists should sell
their products to the entire world in a
sustainable way.
Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak
gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm
reklamların sorumluluğu reklam veren
firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına
aittir. TAYSAD Dergi parayla satılmaz.
From now on, existing in new
markets should be our most
important agenda. n
Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği
TAYSAD CLEPA üyesidir
TAYSAD is a Member of CLEPA
Baskı Printed by:
Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.
Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21
Otosanayi 4. Levent-İstanbul
Tel: +90 212 280 00 09
Yerel - Türkçe - İngilizce - İlmi
İki Ayda Bir Yayımlanır
All publishing rights reserved by TAYSAD
and the content may be quoted by indicating
source. Advertisements are the liability of
advertising firms. Opinions are the liability of
writer. TAYSAD Magazine is distributed free
of charge.
CLEPA
www.taysad.org.tr
İÇİNDEKİLER CONTENT
İÇİNDEKİLER
Content
TAYSAD DERGİ’DEN
FROM TAYSAD MAGAZINE
YENİ PAZARLAR
YENİ UFUKLAR
TAYSAD'DAN HABERLER
TEDARİK SANAYİ
NEWS FROM TAYSAD
SUPPLY INDUSTRY
NEW MARKETS
NEW HORIZONS
68 Harun DEMİR:
Tedarik sanayi artık yeni
ürünler icat etmeli
4 Yeni pazarlar ve ufuklar
New markets and horizons
28 "Satıcılar organize oldu,
Sevgi ÖZÇELİK
alıcılar nerede?"
TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı
Corporate Communication Specialist
"The sellers have been organised,
what about the buyers?"
Ömer BURHANOĞLU
TAYSAD'DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
8 Ur-Ge Projelerinden daha
çok üyemizin faydalanmasını
istiyoruz
We want more members to get
benefit from the Ur-Ge Projects
Süheyl BAYBALI
TAYSAD Genel Koordinatörü
Executive Officer
SEKTÖR ANALİZİ
SECTOR ANALYSIS
14 Ocak ayında üretim
yüzde 10 düştü
Automotive industry production
declines by 10 %
TAYSAD ALMANYA
TEMSİLCİLİĞİ
TAYSAD GERMANY
LIAISON OFFICE
22 Yeni Pazar=Eski Pazar
OİB Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı
OIB Vice Chairman
36 Ar-Ge'si geliştirilmiş
ürünler rekabet avantajı
sağlıyor
"Products with improved R&D
provide a competitive advantage"
COMPETITION
TAYSAD visited VOLVO Cars in
Gothenburg
78 Türkiye rekabette
44. sırada
52 OTAM ÖMÜR DAYANIM –
İNOVASYON MERKEZİ
Otomotiv yan sanayinin
kalbinde açıIdı
Turkey is ranked 44th in
competitiveness
TEKNOLOJİ
TECHNOLOGY
stratejileri oluşturulmalı
58 2050’yi planlarken
vergi baskısına yakalandılar
SOSYAL SORUMLULUK
"We need to form promotion
strategies according to the
countries"
Getting caught by tax pressure while
planning 2050
40 Ülkelere göre tanıtım
Mehmet KILAVUZ
Başkurt Motor ve Kablo San. A.Ş.
Genel Müdürü
Baskurt Motor and Cable Industry Inc.
General Manager
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE
İNSANLAR
AUTOMOTIVE SECTOR AND
PEOPLE
Ahmet YILMAZ
siz o mutfakta olmak
zorundasınız
You should be at where
the pot boils
Steven YOUNG
Bosch Türkiye Temsilcisi ve Bosch
Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü
Bosch Turkey Representative and
Bosch General Manager
Ocak January - Şubat February 2014
REKABET
ziyaret etti
82 Avitaş Motorsport
Canel Otomotiv Genel Müdürü
Canel Automotive General Manager
42 Kazan nerede kaynıyorsa,
6
50 TAYSAD, VOLVO Cars'ı
OTAM LIFETIME ENDURANCE –
INNOVATION CENTER
opened in the heart of the
automotive supply industry
Erdoğan BOLAT
New market = Old market
TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim
GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany Representative,
Chairman of the Board of exTim GmbH
Harun Demir: “The supplier industry
should invent new products"
62 Tofaş Tedarikçi Bilgi
Paylaşım Toplantısı
TOFAS Supplier Information
Sharing Meeting
ve Projeleri
Avitas Motorsport and Projects
SOCIAL RESPONSIBILITY
86 Bilim Kahramanları
Buluşuyor;
İnci Akü destekliyor
Science Heroes’ Gathering Supported
by İnci Akü
ÜYELERDEN HABERLER
AR-GE
RESEARCH AND
DEVELOPMENT
64 En başarıIı Ar-Ge
merkezleri ödüllendirildi
En başarIı Ar-Ge merkezleri
ödüllendirildi
NEWS FROM MEMBERS
88 Türk yapımı ilk uçak
koltuğu uçuşa hazır
The first Turkish airplane seat
ready to fly
90 CMS, 2013’ü ödüllerle
taçlandırdı, hedeflerini
yukarı taşıdı
CMS crowns 2013 with awards and
amplifies targets
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
Süheyl Baybalı
TAYSAD Genel Koordinatörü
Executive Officer
Ur-Ge Projelerinden
daha çok üyemizin
faydalanmasını istiyoruz
Saygıdeğer Üyelerimiz,
2
014’ün ilk günlerinde yaşadığımız ÖTV
zammı ile sektörümüz, bu yıl için hedeflediği rakamları revize etmek zorunda
kaldı. O günlerde, TAYSAD olarak, sektörde yaşanabilecek zorlukların ancak ihracatımızı artırarak aşılabileceğini ifade etmiş
ve özellikle tedarikçilerimizin yeni pazarlara yönelmesi gerektiğini vurgulamıştık.
Ocak 2014 ihracat rakamlarımız açıklandığında ise, tedarik sanayimizin başarısına
tanık olduk. Ocak ayında toplam sektör ihracatımız 1,6 milyar USD oldu. Bu rakamın
818 milyon USD’lik kısmı ise tedarik sanayimiz tarafından gerçekleştirildi. Bir önceki yılın aynı dönemine göre %17’lik ihracat
artışı sağlayan tedarik sanayicilerimizi kutluyor ve bu başarının sürdürülebilir olmasını diliyoruz.
TAYSAD olarak son yıllarda, yurtdışındaki
varlığımızı pekiştirecek, üyelerimizin küresel pazarlardaki gücünü artıracak çalışmalarımıza hız verdik. Avrupa ve Asyalı ana
sanayi firmalarına yönelik organize ettiğimiz Tedarikçi Günleri’nin yanı sıra, Ekonomi Bakanlığımızın desteğiyle yürütülen
Ur-GeProjelerimizi çeşitlendirdik.
Bildiğiniz üzere, Ekonomi Bakanlığı 2010
yılından bu yana yürürlükte olan Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Projeleri (Ur-Ge) kapsamında,
firmalarımızın yurtdışı açılımlarına maddi
destek veriyor. Ur-Ge teşvikleri sayesinde, kümelenme anlayışı ve proje yaklaşımı çerçevesinde firmalarımızın proje bazlı
eğitim ve/veya danışmanlık, istihdam, yurt
8
Ocak January - Şubat February 2014
dışı pazarlama veya alım heyeti ve bireysel
danışmanlık programlarının birbirine bağlı şekilde uygulanabileceği bütünleşik bir
destek mekanizması işletiliyor. Bu projelerin toplam bütçesinin %75’i Ekonomi Bakanlığımızca finanse ediliyor.
TAYSAD olarak 2010 yılı sonunda resmi başvurusunu yaptığımız ilk Ur-Ge projemiz olan Küresel Rekabet Yolunda Kurumsal Dönüşüm projemizi, 2013 yılı sonunda resmi olarak tamamladık. 10 üye firmamızın yer aldığı projemizde toplam 44
gün süren eğitim, 16 gün süren danışmanlık programlarının ardından, Almanya pazarına yönelik yurtdışı pazarlama programı
gerçekleştirildik.
Yürütülen tüm çalışmaların sonunda yaptığımız değerlendirmede ayrı bir mutluluğu yaşadık. 10 firmamızın projenin sonunda gösterdiği gelişme bizlere; doğru desteklerin, doğru sektörde, doğru uygulamalarla birleşince nasıl bir ivmelenme sağladığını da bir kez daha gösterdi.
TAYSAD olarak son yıllarda, yurtdışındaki varlığımızı pekiştirecek,
üyelerimizin küresel pazarlardaki gücünü artıracak çalışmalarımıza hız verdik. Avrupa ve Asyalı ana sanayi firmalarına yönelik organize ettiğimiz Tedarikçi
Günleri’nin yanı sıra, Ekonomi Bakanlığımızın desteğiyle yürütülen
Ur-GeProjelerimizi çeşitlendirdik.
an farklı bir 10 firma ile 2. Grup çalışmalarına devam ediyor. İş Mükemmelliği adını verdiğimiz 3. Projemizde ise 11 firmamız yer alıyor.
2023 Vizyonu ile ortaya konan iddialı ama
ulaşılabilir hedefleri yakalayabilmemiz için
tüm gücümüzle ihraç pazarlarımızı çeşitlendirmeye ve en önemlisi ihracatımızın
katma değerini artırmaya yönelmemiz gerekiyor.
gelişim sağladı.
TAYSAD olarak, tedarik sanayimizin ihracat potansiyelinin artması ve bunun sürekliliğinin sağlanması için her zaman üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz. Firmalarımızın ise, özellikle Bakanlıklar tarafından sunulmakta olan destek programlarını daha yakından takip etmeleri ve bu
fırsatları daha çok faydaya dönüştürmeleri gerekiyor.
Ekonomi Bakanlığımızın bütüncül bir anlayışla hizmete sunduğu Ur-Ge teşviklerinden daha çok firmamızın faydalanması için
TAYSAD olarak eş zamanlı projeler yürütüyoruz. İlkini tamamladığımız projemiz, şu
Otomotiv sektörümüzdeki tüm oyuncuların, gerçekleştirdiği tüm çalışmalarda “sürdürülebilirlik ilkesini” temel alması gerektiğini de tekrar hatırlatarak, saygılarımı sunuyorum.n
Firmalarımız proje sonunda,
•Toplam Cirolarında %32,
•İhracatlarında %17
•İhraç Pazarlarında %34 ve
•İstihdamlarında %36’lık
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
Ur-Ge Teşvikleri / Incentives for Supporting the Development of International Competitiveness (URGE)
İhtiyaç Analizi
Needs Assessment
Eğitim /
Danışmanlık
Training /
Counseling
Yurtdışı Pazarlama
Foreign Marketing
Alım Heyeti
Procurement
Committee
İstihdam
Employment
Bireysel
Danışmanlık
Personal
Counseling
% 75
% 75
% 75
% 75
% 75
% 70
İşbirliği Kuruluşu
Cooperation
Institution
İşbirliği Kuruluşu
Cooperation
Institution
İşbirliği Kuruluşu
Cooperation
Institution
İşbirliği Kuruluşu
Cooperation
Institution
İşbirliği Kuruluşu
Cooperation
Institution
Şirketler
Companies
Destek Oranı
Percentage of
Support
Desteklenen Kurum
Supported
Institution
Destek Tutarı
Incentive Amount
400 bin USD
400 thousand USD
150 bin USD
Faaliyet Başına
150 thousand USD
Per Activity
100 bin USD
100 thousand USD
Emsal Brüt Ücret
Sample Gross Wages
50 bin USD
50 thousand USD
Faaliyet Süresi /
Adedi
Activity Period /
Quantity
Program Süresince (En fazla 36 ay)
During the Program
(Maximum 36 months)
10 adet
10 adet
2 kişi
2 persons
3 Yıl
3 years
Bakanlıkça sunulan diğer destekler için; For the other incentives presented by the Ministry;
http://www.ekonomi.gov.tr > Politika Araçları (Policy Tools) > Destek Programları (Incentive Programmes)
We want more members to get benefit
from the Ur-Ge Projects
Distinguished Members,
A
long with the special consumption
tax that we experienced early days in
2014 our sector had to revise target figures
for this year. In those days, we as TAYSAD
stated that, the only way to overcome the
difficulties that might be experienced in the
sector is to increase our export and also we
especially underlined that our suppliers need
to head for new markets.
As the export figures for January 2014 were
announced, we have witnessed the success of our supply industry. In January our
overall sectoral export has realised as 1.6 billion USD. 818 million USD of this figure had
been achieved by our supply industry. We
congratulate our supply industrialists who
achieved 17% export increase comparing to
the same period of previous year and also
we wish this success to be a sustainable
one.
We, here in TAYSAD speed up studies which
shall solidify our presence abroad as well as
enhance our competitive capacity within global market. In addition to the Supplier Days
that we organised for European & Asian
key industry companies, we also diversified
URGE Projects which are being conducted
with the sport of Ministry of Economy.
As known by you, within the scope of
Projects on Supporting the Development of
10
Ocak January - Şubat February 2014
International Competitiveness (URGE) since
2010 Ministry of Economy provides financial
support for our companies to expand abroad.
Thanks to the URGE incentives, within the
scope of aggregation concept and project
approach an integrated support mechanism
is being run where our companies’ project
based training and/or consultancy, employment, abroad marketing or procurement
committee and personal consultancy programs can be interdependently implemented. 75% of these projects’ overall budget is
being financed by Ministry of Economy.
At the end of 2013 we have officially completed the first URGE project, ‘ Transformation on the Way of Global Competition‘,
where TAYSAD applied officially at the end
of 2010. Following 44-days training and 16days consultancy programmes within our
project which 10 member companies had
participated we have put into practice our
abroad marketing programme intended for
German market.
Following the outcome assessments that
we made at the end of all the studies we
have carried out we have experienced yet
another joy. Improvement achieved by 10
companies at the end of the project has
shown us what kind of momentum is being
obtained when accurate support meets with
accurate sector along with accurate applications.
At the end of the project our companies has
achieved
• 32% improvement in their overall turnover,
• 17% improvement in their export turnover,
• 34% improvement in their export markets,
• 36% improvement in their employments
We, here in TAYSAD conduct concurrent
projects in order to enable more companies
to benefit from URGE incentives that Ministry of Economy puts into service with an
integrated approach. The project of ours
which we completed the first one continues
2nd group studies with another set of 10
companies. 11 companies participate within
our 3rd project which we named as Business Perfection.
In order to reach the ambitious but attainable targets set forth along with 2023 Vision we must diversify export markets full
steam ahead and above all we need to head
towards for increasing added value of our
exports.
Here in TAYSAD, we shall always keep our
end up to increase the export potential of
our supply industry and accordingly to provide its continuity. As for our companies;
they need to follow, monitor the incentive
programs closely presented by the Ministries and turn those opportunities into benefit in larger scale.
www.taysad.org.tr
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
A.I.O.S.
232
BMC
Ford Otosan
17
0
0
300
17
6.851
6
1
0
0
37
1.459
162
27
0
0
1.470
3
Hyundai Assan
14.120
27
83
1.468
83
Man Türkiye
Otokar
27
20
40
8
78
5
204
42
118
68
14
15
3
227
38
160
33
210
35
1.672
68
289
35
18.259
Temsa Global
Tofaş
4.829
9
Toyota
13.326
26
11.511
370
63
16.340
13.326
Türk Traktör
100
172
14.120
M. Benz Türk
52.006
5
1.470
Karsan
18.259
Toplam
Totals
0
8.610
172
Honda Türkiye
Toplam
400
95
Hattat Tarım
Oyak Renault
%
Traktör
F. Tractor
%
Midibüs
Midi-Bus
%
Minibüs
Mini-Bus
%
Otobüs
Bus
%
Kamyonet
Pick Up
%
B. Kamyon
M. Truck
%
K. Kamyon
L. Truck
%
Otomobil
Pass. Car
Firmalar
Companies
Otomotiv sanayi firmalarının 2014 yılı Ocak ayı üretimleri
Production of Automotive Manufacturers months of January 2014
259
100
1.768
100
18.388
100
485
100
1.537
100
599
100
3.230
95
3.230
3.402
100
78.444
Kaynak: OSD K. Kamyon: AYA 3.5-1.2 Ton, L. Truck: GVW: 3.5-12 Ton, B. Kamyon: AYA 12 Ton’dan Büyük, M. Truck: GVW 12 Ton And Up
Ocak ayında üretim yüzde 10 düştü
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından
hazırlanan "2014 Ocak Ayı Üretim, Satış,
İthalat, İhracat Değerlendirme Raporu"
yayımlandı. Rapora göre, 2014 Ocak ayında
bir önceki yılın aynı ayına göre toplam
üretim yüzde 10 oranında azaldı. Aynı
dönemde otomobil üretimi ise yüzde 30
oranında arttı.
11 oranında azalırken, otomobil
ihracatı ise yüzde 28 oranında
arttı. Bu yılın ocak ayında toplam
otomotiv ihracatı 51 bin 423
olurken, otomobil ihracatı ise 35
bin 925 düzeyinde gerçekleşti.
O
Toplam pazar yüzde 8 azaldı
cak ayında toplam üretim
75 bin ve otomobil
üretimi ise 52 bin düzeyinde
gerçekleşti. Bu yılın ocak
ayında üretim minibüste yüzde
53, kamyonette yüzde 51,
küçük kamyonda yüzde 45,
otobüste yüzde 38 oranında
azalırken, midibüste yüzde 49
ve büyük kamyonda ise yüzde
10 oranında arttı. Ayrıca traktör
üretimi de yüzde 13 oranında
artarak 3 bin 402 adet oldu.
Toplam ihracat yüzde 11
azaldı
2014 yılı Ocak ayında bir önceki
yılın aynı dönemine göre,
toplam otomotiv ihracatı yüzde
14
Ocak January - Şubat February 2014
Automotive
industry
production
declines by 10 %
In January 2014,
the total production
declined by 10 % in
comparison to the same
month of the previous
year. The total production
was 75 thousand units
and the automobile
production was 52
thousand units. In
January 2014, there was
a decline of 53 % in the
production of minibuses,
51 % in vans, 45 % in
small trucks and 38 %
in buses while midibus
productions increased
by 49 % and the large
trucks by 10 %.
Bu ayda, ticari araç ihracatı ise
yüzde 48 azalarak 15 bin 498'e
geriledi. Traktör ihracatı ise
yüzde 10 oranında arttı ve 864'e
yükseldi.
2014 yılı Ocak ayında toplam
pazar, 2013 yılı aynı ayına göre
yüzde 8 oranında azalarak 34
bin 288 düzeyinde gerçekleşti.
Aynı ayda otomobil pazarındaki
düşüş yüzde 6 düzeyinde oldu
ve pazar 24 bin 368'e geriledi.
Bu yılın ocak ayında hafif ticari
araç pazarı bir önceki yılın aynı
ayına göre yüzde 14 oranında
azaldı ve pazar 8 bin 302 adet
düzeyine indi.
2014 yılı Ocak ayında bir
önceki yıla göre ağır ticari araç
pazarı değişmedi ve pazar
1.618 düzeyinde gerçekleşti.
Kamyon pazarı ise geçen yılın
ocak ayında göre yüzde 4
oranında artarak 1.115 düzeyine
yükselirken, otobüs pazarı
ise yüzde 59 oranda azaldı ve
142'ye geriledi.
Son 10 yıllık ortalamalara
göre toplam pazar yüzde
11,4, otomobil pazarı yüzde
29,8 artarken, hafif ticari
araçlar (HTA) pazarı yüzde
17,8 oranında azaldı. Kamyon
pazarında 10 yıllık ortalamalara
göre yüzde 26,7 azalırken,
otobüs pazarı ise yüzde 25,7
oranında artış gösterdi.. n
www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Toyota, Verso 1.6 D-4D’nin seri üretimine başladı
Toyota'nın dizel teknolojisi ve yeni nesil
çevreci teknolojiler konusunda BMW ile
yaptığı işbirliği anlaşmasında ilk adımı
attı.
T
oyota ile BMW grubu
arasında dizel motor tedarik
anlaşmasının imzalanmasından
2 yıl sonra, BMW motoru
taşıyan ilk Toyota modeli
olan Verso 1.6 D-4D, Toyota
Otomotiv Sanayi Türkiye AŞ
tarafından 8 Ocak'tan itibaren
üretilmeye başlandı. Böylelikle,
Verso modeli, 4 dizel ve 2
benzinli motor olmak üzere daha
geniş bir ürün çeşitliliğine ulaştı.
Bu proje ile aracın mevcut
konforu ve dinamik performansı
korunarak, şanzıman ve
araç elektroniğinin yeni
motor ile kusursuz birleşimi
gerçekleştirildi. Verimliliği ve
yakıt emisyonunu iyileştirmek
amacıyla, motor taşıyıcıları, çift
ağırlıklı volan ve debriyaj baskı
sistemi, yeni vites kutusu ve
duruş-kalkış sistemi gibi parçalar
yeniden tasarlandı ve geliştirildi.
Sakarya'daki üretim tesislerinde
gerçekleşen dizel motorlu
Verso'nun hattan çıkış törenine
Toyota Motor Europe (TME)
Başkan ve CEO'su Didier Leroy,
BMW Satış Sonrası Faaliyetleri
Yönetimi Kıdemli Başkan
Yardımcısı Dr. Markus Schramm
Toyota
launches
the mass
production of
Verso 1.6 D-4D
Two years
after the
supply agreement
for diesel engines
signed by Toyota
and BMW Group,
Toyota Verso 1.6
D-4D, which is the
first Toyota model
that carries a BMW
engine, has began
to be manufactured
by Toyota Motor
Manufacturing
Turkey Inc. by
January 8. Thus,
the Verso model
has reached a wider
variety of products
including four diesel
and two petrol
engines.
ve Toyota Türkiye Genel Müdür
ve CEO'su Orhan Özer ile
fabrika çalışanları katıldı.
tamamlanması, işbirliğimizin
doğru bir karar olduğunun
kanıtıdır." dedi.
Toyota Motor Europe (TME)
Başkan ve CEO'su Didier Leroy,
törende yaptığı konuşmada,
BMW grubu ile işbirliğinin 2 yıl
önce başladığını söyledi. Bu
işbirliğinin ilk adımı olan dizel
motorlu Verso projesinde,
Toyota ve BMW çalışanlarından
oluşan 200 kişilik büyük bir
ekibin görev aldığını belirten
Leroy, "Bu ekibin bütün üyeleri
takım ruhu çerçevesinde yüksek
verimlilikle çalıştılar. Projenin
her aşamasında gösterdikleri
adaptif esneklik ve yüksek
kalite performansı için tüm
Toyota Türkiye çalışanlarına
da ayrıca teşekkür ederim.
İlk ortak projenin başarıyla
Toyota Türkiye Genel Müdür ve
CEO'su Orhan Özer de Toyota
ve BMW işbirliğinin ilk adımı
olan dizel motorlu Verso'nun
seri üretimine başlanmasını
kutlamak üzere bir araya
geldiklerini belirtti. Özer, şunları
söyledi: "Toyota Türkiye olarak,
bu zorlu projeyi yürütmek üzere
seçilen ilk üretim tesisi olmanın
gururunu duyuyoruz. Bugün
Toyota Motor Manufacturing
Turkey'in (TMMT) tarihi
açısından önemli günlerden
biri olup, Toyota'nın küresel
başarısına katkıda bulunmak için
gösterdiğimiz çabalar açısından
da yeni bir kilometre taşıdır.
Geçtiğimiz yıl Haziran ayında
üretimine başladığımız Corolla
Sedan'ın yanı sıra dizel motorlu
yeni Verso'nun da müşteri
beklentilerini karşılayarak,
Türkiye'de ve diğer pazarlarda
global Toyota satışlarını artıracak
önemli bir rol üstleneceğine
inanıyorum."
Toyota Otomotiv Sanayi
Türkiye AŞ, Sakarya'da bulunan
tesislerinde, Verso serisini
üreten tek tesis olmasının
yanı sıra haziran ayından bu
yana yeni nesil Corolla'yı da
üretiyor.n
16
Ocak January - Şubat February 2014
www.taysad.org.tr
25 yılda 77 milyon elektrikli
araç satılacak
Denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin “FIA
Formula E” üzerine hazırlamış olduğu rapora
göre, 25 yıl içerisinde FIA Formula E yarışlarının
dünya çapında 77 milyon elektrikli araç
satışına yol açacak. Otomotiv sektörünün ise
bu satıştan 142 milyar Euro ek kaynak elde
edeceği ve sektörde 42 bin kişilik istihdam artışı
yaşanacağı tahmin ediliyor.
U
luslararası denetim ve
danışmanlık şirketi EY’nin
‘FIA Formula E’nin global pazar
değeri üzerine yapmış olduğu
çalışmaya göre, yeni sıfır
emisyonlu yarışlar, önümüzdeki
25 sene içerisinde 77 milyon
elektrikli aracın satışına katkı
sağlayacak.
77 milyon elektrikli araç
EY’nin tahminlerine göre, 77
milyon elektrikli araç satışının
geçekleşmesiyle birlikte
otomotiv sektörü 142 milyar
avroluk ek kaynak elde edecek
ve sektörde 42 bin kişilik
istihdam artışı yaşanacak.
miktarının atmosfere
4 milyar varil petrol ve 900 bin
ton karbon emisyonu tasarrufu
sağlanacak
kirliliğin azaltılması ve
Elektrikli araçların çevresel
etkilerine de odaklanan
çalışmaya göre, dünya çapında
da ayrıca rapordaki
satışının yaşanması ile
birlikte Japonya’nın 2,5
yıllık tüketimine eşdeğer
olan 4 milyar varil petrol
tasarrufu elde edileceği
ve İtalya’nın 2 yıllık karbon
emisyonuna eşdeğer,
900 bin ton karbondioksit
yayılmasının önleneceği
tahmin ediliyor. Sosyal
yaşama olan etkilerine
göre, 25 milyar Euro
sağlık harcaması tasarrufu
yaşanacağı ve şehirlerde
yaşam kalitesinde önemli
bir iyileşmenin yaşanacağı
öngörüler arasında yer
aldı.n
77 million electric vehicles will be
sold in the following 25 years
According to the report on “FIA Formula E” released by
the audit and consulting firm EY, FIA Formula E will cause
sales of 77 million electric vehicles worldwide in the following
25 years. The automotive industry is expected to have an
additional fund of 142 billion euros and a raise of 42 thousand
people in employment.
www.taysad.org.tr
Kasım November - Aralık December 2013
17
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Türk Traktör
Genel
Müdürü
Marco
Votta
Türk Traktör cirosunu
yüzde 10 artırdı
Türk Traktör Genel Müdürü Marco Votta,
Türk Traktör'ün 2013 yılını başarılı bir
performansla tamamladığını belirterek,
"Pazardaki liderliğimizi yüzde 49 pazar
payı ile açık ara sürdürerek, ciromuzu
yüzde 10 oranında artırarak 2,2 milyar
liraya taşıdık" dedi.
T
ürk Traktör'ün 2013
yılı finansal sonuçlarını
değerlendiren Votta, Türkiye'de
2013 sonu itibarıyla 2 bin 572
çalışan sayısına ulaştıklarını
belirterek, önümüzdeki
dönemde büyüme stratejilerinin
artan bir ivmeyle devam
edeceğini aktardı.
Sektördeki liderlik pozisyonunu
pekiştirmeye devam ettiklerini
dile getiren Votta, şunları
kaydetti: "Mali açıdan zor geçen
yılda kur arttı. İhracatımız ve
ekipman (biçerdöver) satışlarıyla
ciromuzu artırdık. TürkTraktör
olarak pozisyonumuzu
korumaya devam ediyoruz.
Sergilediğimiz performans
yabancı yatırımcılardan da takdir
görüyor. Halka açık paylardaki
yabancı payımız yüzde 85’e
ulaştı. Kış ve bahar aylarındaki
bol yağış ayçiçeği ve pamuk
dışında hububat, mısır, pirinç,
sebze ve meyve hasatlarını
olumlu etkiledi. Genel anlamda
devlet desteği iyi yöndeydi.
Doğrudan ve dolaylı destekte
yüzde 17 artış oldu. Bunun
dışında Ziraat Bankası aracılığıyla
traktör alımlarında verilen destek
yüzde 50 seviyesinde devam
ediyor. Tüm bu olumlu tablo
pazara da olumlu yansıdı.
Türk Traktör 60. yılını
kutluyor. Türkiye'de traktör
piyasasının yarısını temsil
ediyoruz, sektörün gelişimini
belirlemede önemli bir konumda
bulunuyoruz. Geçen yıl 24 bin
624 yurt içi satış rakamına
ulaştık. Yurt dışına 14 bin 402
18
Ocak January - Şubat February 2014
Turk Traktor’s
turnover
increased by
10 %
Turk Traktor
General
Manager Marco
Votta stated that
they had a succesful
performance in 2013
and " We continue
our leadership
having a share of
49 % in the market
and have increased
our turnover by 10
% and reached 2.2
billion TL," he said.
adet satış yaptığımız yılda
üretilen toplam traktör adedi 38
bin 530 olurken, istihdamımız 2
bin 572 düzeyinde gerçekleşti.
Ar-Ge bölümümüzde çalışan
sayımız 98 kişi oldu. 2013'te
toplam 38 bin 530 adet
üretimle başarılı bir performans
sergiledik. New Holland ve Case
IH olmak üzere iki markayla
hizmet veren TürkTraktör olarak
toplam 39 bin 26 adet traktör
satışı gerçekleştirirken, 14 bin
402 traktör ihraç ettik. Pazardaki
liderliğimizi yüzde 49 pazar
payıyla açık ara sürdürerek,
ciromuzu yüzde 10 oranında
Türk Traktör Genel Müdürü Marco Votta: "Ar-Ge bölümümüzde
çalışan sayımız 98 kişi oldu. 2013'te toplam 38 bin 530 adet
üretimle başarılı bir performans sergiledik. New Holland ve
Case IH olmak üzere iki markayla hizmet veren Türk Traktör
olarak toplam 39 bin 26 adet traktör satışı gerçekleştirirken,
14 bin 402 traktör ihraç ettik. Pazardaki liderliğimizi yüzde 49
pazar payıyla açık ara sürdürerek, ciromuzu yüzde 10 oranında
artırarak 2,2 milyar liraya taşıdık."
artırarak 2,2 milyar liraya taşıdık.
FAVÖK marjımız ise yüzde 16
ile geçen yıla paralel gerçekleşti.
Biçerdöver pazarındaki
operasyonel etkinliğini artıran
TürkTraktör, 2012 yılındaki
432 adetlik biçerdöver satışını
yüzde 51 artışla 651 adede
yükseltti. TürkTraktör, 2013
yılında imzaladığı anlaşmayla
New Holland ve Case marka
iş makinalarının da resmi
distribütörlüğünü üstlenmişti."
Bu yıl traktör satışlarıyla
ilgili beklentilerin kendisine
sorulması üzerine Votta,
"Geçtiğimiz 10 seneye bakınca
bu sene çok daha istikrarlı bir
piyasa bekliyoruz. Piyasayı
bekleyeceğiz, piyasanın zaten
yarısını biz oluşturuyoruz.
Piyasanın dışında hareket
edemeyiz zaten. Bunun yanında
seçimler ve kur dalgalanması
gibi etkenleri, faiz oranlarını
da takip ediyoruz. Bu yıl için
piyasayla uyumlu bir trend
öngörüyoruz" yorumunu yaptı.
Türk Traktör Genel Müdür
Yardımcısı Memet İlkan
Kamber ise şirketin bu yıl
Sakarya'da açılacak fabrikası
için 80 milyon dolarlık bir
yatırım bütçeleri bulunduğunu,
istihdam konusunda 800-1.000
arasında personel düşünceleri
bulunduğunu aktardı.n
www.taysad.org.tr
Hyundai Assan'dan rekor
Hyundai Assan, Ocak'taki üretiminin yüzde
87'sine denk gelen 12 bin 425 aracı ihraç ederek,
en yüksek Ocak ayı dış satım rakamına ulaştı.
H
yundai Assan, geçen
ay üretim ve ihracatını
artırarak, Ocak'taki üretiminin
yüzde 87'sine denk gelen 12 bin
425 aracı ihraç etti.
Hyundai Assan'ın geçen yıl
200 binin üzerine çıkardığı
kapasitenin ardından üretim
rakamlarını ikiye katladığı
aktarılan açıklamada, fabrikanın
geçen ay 14 bin 120 binek araç
ürettiği, bu rakamla Türkiye'de
en çok binek otomobil imal
eden ikinci marka olduğu
bildirildi.
Hyundai Assan İzmit
Fabrikası'nda üretilen yeni i10
ve i20 modellerinin 30'dan fazla
Avrupa ülkesine satıldığına
işaret edilen açıklamada, şu
ifadelere yer verildi: "Son
yıllarda ekonomik krizlere bağlı
daralmaya rağmen üretim ve
ihracat rakamlarını artırarak,
zirveye yükselen Hyundai
Assan, ocak ayında üretimin
yüzde 87'lik bölümü olan 12 bin
425 aracı ihraç ederek,
2002 yılında başladığı ilk
ihracattan bu yana en
yüksek Ocak ayı rakamına
ulaştı. Geçtiğimiz yıl
102 bin adet üretim
gerçekleştiren Hyundai
Assan, 2014 yılında bu
rakamı artırarak 200 bin
adet seviyesine taşıyacak.
Yeni i10 modelinin
üretimiyle Hyundai
Assan İzmit Fabrikası'nın
bantlarından artık bir
saatte 36 adet i10 ve i20
modeli çıkıyor. Ekonomik
olarak toparlanma
sürecine giren Avrupa
pazarlarından gelen
yoğun talebi karşılamak
için fabrikanın üretim
adetlerinin önümüzdeki
kısa dönem içinde daha
da artırılması planlanıyor.
Hyundai, İzmit ve Çek
Cumhuriyeti'ndeki
fabrikalarıyla Avrupa için
yıllık 500 bin adet üretim
gerçekleştirirken, 2014
yılında yüzde 3,5 pazar
payı hedefliyor."
Kapasite artırımıyla
yaratılan yeni istihdamla
da Türk ekonomisine ek
katkı sağlandığına dikkat
çekilerek, yeni i10'un
üretimi için Türkiye'ye
yatırım yapan 4 yeni Koreli
yan sanayi üreticisiyle
mevcut yan sanayi firma
sayısının 30'un üzerine
çıktığı vurgulandı.n
Records from Hyundai Assan
Hyundai Assan has performed the highest exports in
January by exporting 12.425 vehicles which corresponds
to 87 % of production in January. Hyundai Assan doubled its
production by manufacturing over 200 thousand units last
year and it's the second best brand in Turkey in manufacturing
passenger cars with a production of 14.120 units the previous
month.
www.taysad.org.tr
Kasım November - Aralık December 2013
19
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
TİM, "İNOVALİG" ile inovasyon
şampiyonlarını seçecek
TİM
Başkanı
Mehmet
Büyükekşi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM),
Türkiye'nin ilk inovasyon geliştirme
programını hayata geçirdi. Türkiye'nin
yaratıcılık potansiyelini katma
değere dönüştürmeyi hedefleyen TİM,
uluslararası danışmanlık firması AT
Kearney işbirliğiyle oluşturulan "İnovalig"
projesinde, inovasyon şampiyonlarını
belirleyecek.
T
İM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, İnovalig'e
ilişkin düzenlenen toplantıda
yaptığı konuşmada, şirketlerin
sürdürülebilirlikleri, karlılıkla
büyümeleri ve Türkiye'nin
geleceği adına inovasyonu çok
önemsediklerini söyledi.
Tüketicilerin istedikleri yenilikçi
ürünleri pazara sunabilmenin,
en önemli başarı haline
geldiğine değinen Büyükekşi,
"Artık dünyada tek başına
üretmek hiçbir şey ifade
etmiyor; yapılmayanı yapmak
ve rakiplerden farklı olmak
çok önem kazanıyor. Biz de
rekabetçiliğimizi sürdürebilmek,
tüm iş süreçlerinde inovasyonu
geliştirmek için Türkiye'deki
firmalara yol gösterici olmak ve
inovasyonu şirketlerimizin tüm
20
Ocak January - Şubat February 2014
TIM to select
innovation
champions by
INOVALIG
Turkey
Exporters
Assembly (TIM) has
launched Turkey's
first innovation
development
program. TIM
will determine
the innovation
champions by
Inovalig project
created in
collaboration with
the international
consulting firm AT
Kearney as it aims
to transform the
creativity potential
of Turkey into added
value.
katmanlarına yaymak istiyoruz"
diye konuştu.
Türkiye'de inovasyon
kültürünün yerleşmesi ve
şirketlerin bir inovasyon
organizasyonu haline gelmesinin
şart olduğunu vurgulayan
Büyükekşi, "Türkiye'nin şu
an en büyük problemi, cari
açık değil inovasyon açığıdır.
Cari açık sorunundan katma
değerli ürün üreterek, değerli
üretim ve ihracat sayesinde
kurtulabileceğimize inanıyoruz.
Bunun için de konteynerlerimizi
yükte hafif pahada ağır mallarla
dolduracağız" dedi.
İnovalig bir olimpiyat olacak
Türkiye'nin ilk inovasyon
geliştirme programı İnovalig
ile inovasyona değer veren
şirketleri yarıştırmayı
hedeflediklerini belirten
Büyükekşi, "Türkiye'nin 2023
hedeflerine ulaşmasında
bu çalışma önemli bir rol
oynayacak, şirketlerimizin
prestijleri açısından önemli
bir yol haritası olacak. Bu
girişim, şirketlerimizin
organizasyonlarına inovasyon
kültürünü yerleştirmeleri
için önemli bir fırsat olacak.
Ülkemize de ciddi bir fikri
sermayeyi aktarmaya
çalışacağız. İnovalig çalışması
Avrupa'da 17 ülkede
uygulanıyor. AT Kearney
işbirliğiyle oluşturacağımız
İnovalig projesiyle Türkiye'deki
firmaların inovasyon karnelerini
çıkararak her yıl inovasyon
şampiyonlarını belirleyeceğiz"
ifadelerini kullandı.
Büyükekşi, mümkün olduğu
kadar çok firmanın katılmasını
istedikleri için İnovalig'te
başvuruyla ilgili bir kısıtlama
olmadığını ve firmalardan
herhangi bir başvuru ücreti talep
edilemeyeceğini de dile getirdi.
"İnovalig bir futbol müsabakası
değil olimpiyat olacak" diyen
Büyükekşi, İnovalig'te yer alan
firmaların, hem Türkiye hem
de Avrupa standartlarında
inovasyon karnelerini göreceğini
söyledi.
Bu proje ile şirketlerin
organizasyonlarına ve günlük
operasyonlarına inovasyon
kültürünü yerleştirmeleri
için oldukça önemli bir fırsat
sunduklarını aktaran Büyükekşi,
"Böylelikle Türkiye'nin yaratıcılık
potansiyelini, doğru inovasyon
yönetim yetkinlikleriyle
katma değere dönüştürmeyi
hedefliyoruz. Bu projenin
Türkiye'nin 2023 stratejik
hedeflerine büyük katkı
sağlayacağına inanıyor ve tüm
firmaları bu yarışma katılmaya
davet ediyoruz. Türkiye’de
Ar-Ge'nin Ar'ı var, Ge'si yok.
İnovalig, bu Ge'yi ortaya
çıkaracaktır" değerlendirmesini
de yaptı.
İnovalig ile Türkiye'nin
inovasyon haritasını da
çıkartacağız
TİM İnovasyon Komite Üyesi
Ömer Burhanoğlu da 2023
hedefi için ihtiyaç duyulan
sıçramanın dünya standartında
inovasyon ile mümkün olacağını
vurguladı.
TİM İnovasyon Komite Üyesi
Ömer Burhanoğlu
Burhanoğlu, "İnovalig ile
Türkiye'nin inovasyon haritasını
da çıkartacağız. Küresel
standartlarda bir yarışma
düzenliyoruz. Ürünler değil
yapılar yarışacak" dedi.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
Türkiye’de ürün grupları ve kategoriler bazında küresel rekabet endeksimiz bilinmiyor. Sadece genel olarak rekabetçi olduğumuzu ve genel olarak kazancımızın olduğunu biliyoruz.
Ne kadar rekabetçiyiz, tehlikeler nelerdir ve ihracatta değer
olarak ne kadar kazandığımızı tam olarak bilmiyoruz. Bu bilinmeyenlerle ihracat stratejisi geliştirmek ya da uygulamak
ve yeni pazarlarda faaliyet göstermek tabii ki zor.
Yeni Pazar=Eski Pazar
AHMET YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH
O
tomotiv gibi küresel bir
sektörde faaliyetlerin de
küreselleşmesi kaçınılmazdır.
Kararlarınızın, hem yerel hem de
küresel şartlara uyumlu olması
gerekmektedir. İhracata dayalı büyüme
stratejilerinin önemli ayaklarından biri
hedef ihraç pazarlarının belirlenmesi
ise, bir diğeri de bu pazarların
çeşitliliğidir. Ama bunlar kadar önemli
olan bir diğer husus ise sürdürülebilir
bir ihracat yapılanmasıdır. Özellikle
son belirttiğim kriterin, yeni pazarlara
yönelimde öncelikle dikkate alınması
gereklidir.
Türkiye, son 30 yıldır ihracata ivme
kazandırma, dolayısı ile yeni ihracat
pazarları keşfetme, faaliyet alanlarını
artırma konusunda epey önemli
mesafeler kat etti. Başlangıçta ‘eline
bavulunu alanın’ kendini yurtdışı
pazarlarına attığı dönemden - o
dönemde pazarlar küresel anlamda
bu kadar açık değildi ve pazar bilgileri
son derece kısıtlı idi - küresel olanın
bilindiği, bir nevi dünyanın diğer ucuna
ürün satan bir yapıya dönüşüldü.
Türkiye’deki birçok işletme gerek web
sayfalarında gerekse de sunumlarında
gururla ihracat yapılan ülke sayısını
belirtmektedir; 40 ülkeye ihracat,
62 ülkeye ihracat ve benzerleri gibi.
Muhtemelen bu ülke sayıları doğrudur,
ancak o ülkelere tek seferlik bir ihracat
mı yoksa sürekliliği olan bir ihracat mı
yapıldığı daha da önemlidir.
Özellikle küresel veya bölgesel
pazarlarda durağanlık ve kriz
yaşandığında, Türkiye’de hemen
‘yeni pazarlar bulmamız gerekiyor’
türünden yüksek sesle ifade edilen bir
yaklaşım var, ama ben bu fikre tam
katılamıyorum. Tabii ki pazar çeşitliliği
veya talebin bulunduğu pazarlara
yönelmek, belli riskleri azaltmak ve
büyümek için gereklidir. Ancak, bu
sizin pazar kaybettiğiniz şartlar altında
doğru bir yaklaşım da olmayabilir.
Bu kararlara sektörel hatta işletme
bazında tek tek inceleme yaparak
varılabilir.
Kısaca, 30 yıllık ihracat tarihimizde
başarı öykülerine, tecrübeye sahip
olmamıza rağmen, bu alana
yönelik ‘genelleme yaklaşımlar’dan
dolayı bir türlü istikrarlı bir yapıya
kavuşamıyoruz.
22
Ocak January - Şubat February 2014
Yerleşik bir başka kanı; Avrupa Birliği
ülkelerinin ihracatımız içinde önemli
bir yere sahip olduğudur. AB dışındaki
başka bölgelere ve ülkelere artan
ihracatımızdan dolayı toplamda AB’nin
oranı yıllar içinde düşmüştür. Buradan
AB pazarlarının artık önemli olmadığı
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
biliyoruz. Bu pazarlara egemen
firmaların gelecek stratejilerini
(büyüme için üretim noktalarını)
bildiğimizde bizim için hedef pazarlar
da otomatikman ortaya çıkmaktadır.
Burada stratejik olarak verilmesi
gereken karar, hangi firma ile
büyümek. Bunu çok iyi analiz etmek
gerekiyor. Örneğin Volkswagen
firmasını hedef ihracat yapmak
istediğiniz firma olarak seçmiş iseniz,
Almanya başta olmak üzere, Çek ve
Polonya ve bunun da ötesinde Çin
dahil Brezilya, Arjantin, Hindistan,
Meksika ve ABD’yi ülke olarak hesaba
katmanız gerekecek.
İki komşu ülke, Rusya
ve İran, daha fazla
radara alınmalı ve oralı
olunmalıdır. Bu iki
ülkeye başta Almanya
olmak üzere Avrupalı
ülkeler daha fazla heyet
düzenlemektedirler.
kanısı çıkartılmamalıdır. Tabii ki, bu
pazar belli güçlükler yaşıyor ama
Türkiye açısından önemi, bana göre,
her geçen gün daha da fazla artıyor.
Bu bilinmeyenlerle ihracat stratejisi
geliştirmek ya da uygulamak ve yeni
pazarlarda faaliyet göstermek tabii ki
zor.
Kısaca, 30 yıllık ihracat tarihimizde
başarı öykülerine, tecrübeye sahip
olmamıza ragmen, bu alana yönelik
‘genel yaklaşımlar’dan dolayı bir türlü
istikrarlı bir yapıya kavuşamıyoruz.
Yani genel stratejimizi özel alanlarda,
sektörlerde hatta işletme bazında
çoğaltamıyoruz. İhracatta yaşadığımız
güçlükleri, zayıf yönlerimizi net tespit
edip üzerine gitmiyoruz, gidemiyoruz.
Otomotiv yan sanayi ihracat
pazarları
30 yıllık ihracat tecrübemize
dayanarak teşhis yapmamız
gerekirse; sürdürülebilir bir ihracat
yapılanmasında sorunlar yaşıyoruz.
Sürdürülebilirliğin önemli kriterlerinden
olan rekabetçiliğimiz, son yıllarda
darbe almaya başlamıştır. Ayrıca
Türkiye’de ürün grupları ve kategoriler
bazında küresel rekabet endeksimiz
bilinmiyor. Sadece genel olarak
rekabetçi olduğumuzu ve genel olarak
kazancımızın olduğunu biliyoruz. Ne
kadar rekabetçiyiz, tehlikeler nelerdir
ve ihracatta değer olarak ne kadar
kazandığımızı tam olarak bilmiyoruz.
24
Ocak January - Şubat February 2014
Tedarik Sanayimiz otomotiv sanayi için
gerekli olan ürünleri yüzde 70 oranında
ülke içinde üretebiliyor ve bunların
büyük bölümünü de ihraç etme
potansiyeline sahip. Zaten istatistikler
de gösteriyor ki, yan sanayi ürünlerinin
toplam otomotiv ihracatı içindeki payı
gün geçtikçe artıyor. Peki bu ürünler
nereye gidiyor? Yani ihracat pazarımız
neresidir? Veya yukarıda genel olarak
belirttiğimiz bazı soruları, bu alt sektör
grubu analizi için tekrar soralım.
Otomotiv yan sanayi ürünlerinde
öncelikle bir ayrım yapmak zorundayız;
a) OEM pazarlarına yönelik ihracat,
b) Yenileme ( Aftermarket ) pazarlarına
yönelik ihracat.
Bu analizde – özellikle de “a” grubunda
işimiz görece kolay, çünkü OEM
pazarlarının hangi ülkeler hatta hangi
firmalar olduğunu tekil vaziyette
Aftermarket ürünleri konusunda
pazar çeşitliliği biraz daha farklı. Hangi
pazarlarda (ülkelerde) kaç yaşında
araçların trafikte olduğu ve bu araçların
yedek parça talebindeki eğriler tahmin
edilebilir büyüklüktedir, dolayısı
ile bu pazarlara yönelik stratejiler
geliştirilmelidir. Burada yeri gelmişken
bir hususun altını çizmek gerekiyor.
Yedek parça konusunda Avrupa’nın
doğusu ve batısına hakim yaygın
firmaların merkezi satınalma ve tedarik
ağları Almanya ve Fransa’da bulunuyor.
Tekil olarak bazı ülkelere ihracat
yapılabilir ama egemen satınalma
ülkeleri yukarıda belirttiklerimdir.
Ne yapmalı?
Öncelikle, sektörel ve hatta alt
ürün gruplarında küresel rekabet
endeksimiz çıkartılmalı ve buna uygun
olarak rekabetçiliğimizi ve dolayısıyla
ihracatımızı tehlikeye sokacak alanlar
tespit edilerek, bunları giderici
faaliyetlere bir an evvel başlanmalıdır.
Aksi takdirde mevcut ihracat
pazarlarımızda tehlike çanları duyar
olacağız.
Çok iyi bildiğimizi iddia ettiğimiz
Avrupa pazarlarını ihmal etmemeliyiz.
Bu pazarlardaki oranlarımız hala
potansiyelimizin altında seyrediyor.
İki komşu ülke, Rusya ve İran,
daha fazla radara alınmalı ve oralı
olunmalıdır. Bu iki ülkeye başta
Almanya olmak üzere Avrupalı ülkeler
daha fazla heyet düzenlemektedirler.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
New market = Old market
In Turkey, our global competition index on the basis of categories
and product ranges is not known. We only know that we are competitive and have some mark-up in general. We do not know our competitiveness level, what are the threats, what is exactly the added value of exported goods. With these unknowns it is difficult to develop
or implement export strategies and take action within new markets.
W
ithin automotive sector at global
extents, globalization of the operations is inevitable. Your conclusions need
to be compatible with both local and global conditions. Determination of target export markets, based on growth strategies,
is one of the significant steps of export,
where as the other one is market diversity. But another important matter as significant as those is sustainability in export.
Especially the last measure I mentioned
should be primarily taken into consideration, when targeting new markets.
In the last 30 years Turkey has came a
long way in accelerating export operations and accordingly exploring new export markets, expanding operation fields.
A transformation had been achieved from
days in the beginning where “anyone”
used to rush to export markets, where
as markets were not open in the global
manner and also market knowledge was
extremely limited, to export products to
the far end of the world. Many establishments in Turkey proudly indicate on their
web pages as well as through their presentations the number of countries they
export to; ... exporting to 40 countries and
such. Those figures are likely to be accurate, however further more important
matter is whether exportation activities to
those countries are one-off or on regular
basis.
When steady state or crisis appears especially within global or local markets, there
are out loud approaches in Turkey such as
“we need to find new markets”. Surely it
is necessary to head for markets where
there is diversity or demand in order to
decrease certain risks or achieve growth,
but I can’t totally agree with such approach. Such movement may be an inaccurate approach under the circumstances
that you lose your market share, judgements can be reached by making studies
on sectoral or even individually establishment basis.
Another fact is that EU countries have a
significant place in our export activities.
Due to our increasing exports to the regions and countries other than EU, the
EU export rate in overall has decreased
26
Ocak January - Şubat February 2014
over the years. Such fact should not be
considered as EU market is no longer important. It is obvious that this market is
experiencing certain difficulties but from
point of Turkey it is still important and as
far as I am concerned, its importance is
increasing every day.
In brief, even though we have many success stories as well as experiences in our
30-year export history, we fail to reach
a stable structure because of “generalised approaches” i.e. we cannot apply
our general strategy in specific areas &
sectors even in establishment base. We
don’t – cannot - clearly determine the difficulties that we experience along with our
weaknesses and solve them.
Should the need arise for an identification
based on our 30-year experience; we are
experiencing difficulties in sustainable
export structuring. Our competiveness
which is one of the significant criteria for
sustainability has started to take blow in
recent years. Furthermore in Turkey, our
global competition index on the basis
of categories and product ranges is not
known. We only know that we are competitive and have some mark-up in general. We do not know our competitiveness
level, what are the threats, what is exactly
the added value of exported goods. With
these unknowns it is difficult to develop
or implement export strategies and take
action within new markets.
AUTOMOTIVE SUPPLY INDUSTRY
EXPORT MARKETS
Our supply industry has the ability to manufacture products required for automotive
at a rate of 70 percent and also has the
potential to export majority of those. After
all the statistics also shows that supply
industry product share within overall automotive exports is increasing every other.
Well then, where all those products go?
In another word what is our export destination? Or, let’s ask above given questions once more for analysing this subsector group.
To begin with we must differentiate the
automotive supply industry products;
a) Exports to OEM Markets,
b) Exports to Independent Aftermarket,
Within the framework of this analysis –
especially in group “a” our work is relatively easy, that is because we individually know which countries even which
companies are the OEM markets. When
we know future strategies (manufacturing points for growth) of the companies
that are dominant within those markets,
our target markets automatically shall be
defined. The decision that is to be made
strategically is which company to grow
with. This needs to be analysed excellently. For example; if you haven chosen
Volkswagen as your target company for
exportation then you need to take especially Germany, Czechoslovakia and Poland furthermore including China, Brazil,
Argentina, India, Mexico and USA into
consideration as export countries.
When it comes to aftermarket products,
market range is slightly different. In those
markets (countries) average age of vehicles in the traffic and the demand curves
of spare parts are in predictable size,
therefore strategies intended for those
markets should be developed. On the
other hand, certain matter needs to be
underlined. Regarding spare parts; central purchasing and supply networks of
extensive companies that are dominant
within eastern and western regions of Europe are located in Germany and France.
Individually exports can be carried out to
certain countries but dominant purchasing countries are the ones that I have
mentioned above.
WHAT IS TO BE DONE?
Primarily our sectoral and even subproduct range based global competiveness index should be determined and in
accordance with that, areas that would
jeopardise our competiveness and exportation should be determined and accordingly actions for removing as such should
be taken as soon as possible. Otherwise
we shall be hearing alarm bells ringing for
our export market.
We should not neglect European markets
that we claim to know thoroughly. Our
rates within those markets are still below
our potential.
Two neighbouring countries Russia and
Iran should be monitored even closely
furthermore it is necessary to get local
in those countries. European countries
especially Germany set more missions to
those two countries.n
www.taysad.org.tr
YENİ PAZARLAR YENİ UFUKLAR NEW MARKETS NEW HORIZONS
OİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Ömer Burhanoğlu
"Satıcılar organize oldu,
alıcılar nerede?"
Ar-Ge ve Proje Pazarı
etkinliğimize ana ve tedarik
sanayi temsilcilerinin
yani alıcıların mutlaka
gelmelerini istiyoruz. Sektör
temsilcilerimizin ilgiyle
projelerimizi değerlendirmelerini,
eleştirmelerini ve katkıda
bulunmalarını bekliyoruz. Ortaya
konulan 100 projeden birini
seçmek, inovasyon algısına katkı
sağlayacaktır.
Uludağ Otomotiv
Endüstrisi Ihracatçıları
Birliği’ni (OİB) 2023
yılı hedeflerine
taşıyacak ‘Ar-Ge Proje
Pazarı ve Otomotiv
Komponent Tasarım
Yarışması’nın üçüncüsü
için geri sayım başladı.
Türkiye’nin 2023
ihracat stratejisi
kapsamında inovatif
Ar-Ge ve tasarım
kültürünü oluşturma
ve yaygınlaştırma
hedefleri olduğunu
aktaran OİB Yönetim
Kurulu Başkan
Yardımcısı ve
Otomotiv Ar-Ge Proje
Pazarı ve Tasarım
Yarışması Yürütme
Kurulu Başkanı Ömer
Burhanoğlu, yarışma ile
amaçlarına adım adım
yaklaştıklarını söyledi.
28
Ocak January - Şubat February 2014
www.taysad.org.tr
O
İB olarak elbirliğiyle katma değerli ürünler üretmek üzere bir çabamız
var. Sektörde; tasarım, araştırmageliştirme, inovasyon, teknoparklar ve üniversite işbirlikleri gibi önemli konular en üst seviyede ilgi görerek teşvik ediliyor. Ar-Ge ve Proje
Pazarı etkinliğiyle tasarım ve geliştirme algısını
yaymaya çalışmaktayız. Ayrıca bu etkinliğimizle öğrencilerin, akademisyenlerin ve profesyonellerin projelerini ödüllendiriyoruz. Projemizin
benzer yarışmalardan farklı olarak yüksek ödülleri var. Bu durum otomotivin ülkemizde bir numaları sektör olmasından kaynaklanmaktadır.
En kaliteli projelerin ortaya çıkması için ödüllerimizle destek olmayı sürdüreceğiz.
Ar-Ge ve Pazarı’nın iki yılda katettiği yol büyük bir başarıya ulaşarak; öğrenciler, akademisyenler ve profesyonellere yayılmak konusunda
önemli bir noktaya geldi. Fakat hala gelen projeler konusunda sıkıntılarımız bulunuyor. Bu sıkıntılar ülkemizdeki inovasyon algısıyla birebir
doğrudan orantılıdır. Bir dönem ihracat furyası oldu, sektör olarak ihracat yapmayı öğrendik.
Kalite furyası oldu, kaliteli ürün üretmeyi öğrendik. Artık şimdi inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları hız kazandı. Ama daha herkes yolun başında.
Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarında giderek kalitenin artacağını ve büyük bir yayılım sağlanacağını düşünüyorum.
“Satıcılar organize oldu, alıcılar nerede?”
Ar-Ge ve Proje Pazarı etkinliğimize ana ve tedarik sanayi temsilcilerinin yani alıcıların mutlaka
gelmelerini istiyoruz. Sektör temsilcilerimizin ilgiyle projelerimizi değerlendirmeleri, eleştirmeleri ve katkıda bulunmaları son derece önemlidir. Bu yüzden ortaya konulan 100 projeden birini seçmek, inovasyon algısına katkı sağlayacaktır. Sektörün göstereceği ilgi, bundan sonra hem satıcı kalitesinin artmasına yol açacak,
hem de alıcıların katkılarını geliştirecektir. Projelerimizin seçiminde oldukça titiz davranıyoruz. TAYSAD üyelerinin ve ana sanayinin Ar-Ge
Merkezlerinin müdürleri projelerin ilk elemesini yapacaklar. Bu durum projelerimizin kalitesini
daha da artıracaktır. Sanayicilerimiz, basın mensupları, duayenlerimiz ve dernek başkanlarımızdan oluşan jürimiz son elemeyi yaparak ödül
sürecini belirlemiş olacaklar. Bu yıl geçen yıldan
farklı olarak son elemeler yüz yüze gerçekleştirilecektir. Finale kalan yarışmacılar jüriye birebir
projelerini aktarma fırsatını bulacaklar.
Önce Projelerimizin sayısını artırdık, şimdi bu
projeleri sıkı bir şekilde değerlendiriyoruz. Bütün bunların karşılığında ise alıcıları bekliyoruz.
www.taysad.org.tr
Ar-Ge Proje Pazarı ve Otomotiv
Komponent Tasarım Yarışması nedir? İki etkinliğin birbirinden farkı
nedir?
O
tomotiv sektöründe 3.“ArGe Proje Pazarı”, akademik
ve bilimsel araştırma faaliyeti yürüten üniversite, araştırma merkezi, firmalar ve sektörde çalışan profesyonellere ait projelerin sanayiye kazandırılmasını amaçlamaktadır. Proje
Pazarı etkinliği, esasen etkinliğin gerçekleştirileceği fuaye alanındaki panolara yerleştirilen “Proje Öneri Posterleri” başında, araştırmacıların ve akademisyenlerin sanayicilerle birebir görüşmelerine imkan verecek şekilde organize edilmektedir. Ar-Ge Proje Pazarında, hali hazırda projelerin sunulması yerine, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda, yapılması istenen Ar-Ge projesi alanları belirlenerek, önceden akademisyenlere ilan edilmektedir. Proje sunan başarılı araştırmacı ve akademisyenlerden ilk 3’e girenler ödüllendirilmektedir. Ar-Ge Proje Pazarı için ilk 3’e
girenlerden 1.’50 bin, 2.’ 30 bin, 3. ise
20 bin Türk Lirası ve ayrıca 2 proje sahibi Ar-Ge Özel Ödülü olarak 10 binerTürk Lirası para ödülünün sahibi olacak. Etkinlik ödül töreni, sergi ve sunumları 17-18 Nisan 2014 tarihlerinde
Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecektir.
“Tasarım Yarışması” ise, ülkemiz otomotiv endüstrisinde katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi, endüstriyel
tasarım etkinliklerinin yaygınlaştırılması ve özendirilmesi, bu sektörlerin ihracata yönelik rekabet gücünün artırılması için, söz konusu sektörlerde yenilikçi projeleri ortaya çıkarma ve destekleme amacıyla düzenlenmektedir. Katılımcılardan özgün ve yenilikçi projelerin geliştirilmesinin beklendiği “Otomotiv Tasarım Yarışması” komponent
bazında; Ergonomi, Yenilenebilir Enerji - Çevre, Emniyet, Mekanik Fonksiyonellik olmak üzere 4 kategoride katılıma açıktır.
“Otomotiv Tasarım Yarışması”, üniversitelerin ilgili fakültelerinde okuyan lisans öğrencilerinin yarıştığı öğrenci katılımının yanı sıra, değerli bir
fikri olan ve katılım kriterlerini karşılayan herkese serbest katılımda yarışma imkânı sunmuştur. Bu dört kategoride, serbest katılım ve üniversite öğ-
rencileri için ayrı ödüllendirmeler yapılacaktır. Her kategoriden ilk 3’e giren;
1.’ler 10 bin, 2.’ler 6 bin, 3.’ler 3 bin
Türk Lirası ile ödüllendirilecektir. Yine
her kategoride 2 bin Türk Lirası mansiyon ödülü de sahiplerini bulacaktır.
Tasarım Yarışması’nda ayrıca 5 bin TL
değerinde Jüri Özel Ödülü de verilecek. Bunun yanı sıra, Otomotiv Komponent Tasarım Yarışması’nda dereceye giren ve T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın
uygun gördüğü tasarımcılar Bakanlığın
desteğiyle 2 yıl süresince yurtdışı eğitimi kazanacak.
Bu yıl üçüncüsünü gerçekleştireceğiniz Ar-Ge Proje Pazarı ve Otomotiv Komponent Tasarım Yarışması
fikri nereden çıktı? Bu etkinlikler ile
tam olarak hedefiniz nedir?
Bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceğimiz
ve her yıl içeriğini geliştirerek uluslararası arenada markalaştırmak istediğimiz, “Türkiye Otomotiv Sektöründe
Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışmaları” otomotiv sektöründe otomotiv Ar-Ge’si ve komponenti
alanında düzenlenen ilk ve tek etkinliktir. Bu etkinliklerin bizler için öncelikli amacı 2023 ihracat stratejisi kapsamında ülkemizde inovatif Ar-Ge ve tasarım kültürünü oluşturmak ve yaygınlaştırmaktır. Ayrıca otomotiv endüstrisinin ihracattaki tek temsilcisi Uludağ
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) olarak İhracatta üzerimize düşen göreve istinaden katma değeri artırmaktır. Bunun yanı sıra, yeni tasarımcıların yetiştirilmesini teşvik etmek,
üniversite ve sanayi işbirliğini güçlendirmek, özgün ve yaratıcı fikirleri olan
tasarımcıları destekleyerek projelerinin dünya pazarlarına sunulmasına katkı sağlamaktır.
Her yıl yarışmaların içeriklerini güçlendirerek markalaştıracağınızdan
söz ettiniz. Bu yıl nasıl bir çalışma
izliyorsunuz?
Etkinliklerimiz her yıl devam etmesi
sebebiyle gerek sektör gerekse akademik çevrede isim yapmıştır. Etkinliklerimiz web sayfaları, sosyal medya aracılığıyla sektörde yankı bulan bir
etkinlik olduğunu göstermiştir. İlk yıl
ana çatısını oluşturduğumuz yarışmaların iki yıldır içeriğini geliştirmek daha
kolay oldu bizler için. Bu yıl “Parçaları Buluşturan Pazar” ve “Tasarım Yo-
Ocak January - Şubat February 2014
29
YENİ PAZARLAR YENİ UFUKLAR NEW MARKETS NEW HORIZONS
luna Çık, Yolun Açık” temaları ile düzenleyeceğimiz etkinliğin amacını ve hedeflerini öğrenci ve akademisyenlere anlatabilmek için üniversitelerde düzenlediğimiz
tanıtım toplantıları kapsamında gerçekleştirdiğimiz ziyaretlere, bine yakın üniversite
öğrencisi katıldı.
Sadece ülkeleri değil, markaları da
takip etmek gerekiyor
Birebir tanıtımların yanı sıra, tüm tanıtım
kanallarını entegre bir şekilde daha güçlü kullanıyoruz. Organizasyon ve tanıtım
alanında bu proje için çalışan kapsamlı ve
işinde uzman bir ekibimiz var. Bizler de hazırlık ve tanıtım sürecinin her ayağında faal
olarak yer alıyoruz.
cak ayında ilk defa tedarik sanayi ihracatı ana sanayi ihracatını
geçti. Bu bizim artık ihracat olarak bütün dünyaya yayılmamız anlamına
da geliyor. Parçalarımızı gönderebileceğimiz yere kadar ulaştırmamız gerekiyor.
ğini çizmesi gerekiyor. Artık değişen sadece dünya değil. Aynı zamanda dünya
otomotiv markaları da değişiyor. Özellikle bazı markaların büyümesini, küreselleşmesini dikkate alarak yeni bir pozisyon almak önemli hale geliyor.
Hem yatırım yapmak açısından hem de
yedek parça satışı açısından yeni bir pazar olarak Rusya öne çıkıyor. Bunun yanı
sıra İran’ın önemli bir açılım olacağını düşünüyorum. İran’ın para transferini regüle edecek bir yöntem bulunduğu takdirde sanayimiz için önemli bir pazar olacaktır. Irak, Almanya’dan sonraki en büyük
ihracat pazarımız. 10 ayrı sektörde en
büyük ihracat yaptığımız ikinci ülke iken,
otomotivin payı çok düşüktür. Göstergeler sektör olarak Irak’ı mercek altına alarak değerlendirmemiz gerektiğini ortaya
koyuyor.
Artık araç tipleri de değişiyor, bunları da
göz önüne almak başka bir dikkat noktası
olmalıdır. Tedarik sanayicileri, hangi araç
tiplerinin revaçta olduğunu takip ederek,
yeni nesilde neler olması gerektiğini şimdiden göz önüne almalılar. Hangi markaların ön plana çıktığını ve hangi bölgelere
yöneldiğini de izlemeleri gerekiyor.
Yarışma süresince yurt içinden ve yurt dışından alanında önemli ve büyük adımlar
atmış birçok konuşmacıyı da ağırlayacağız.
Bunların yanı sıra tüm otomotiv tutkunlarına, tasarımdan üretime kadar vizyon ve
Ar-Ge Proje Pazarı ve Tasarım Yarışması Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğü ve T.C. Ekonomi Bakanlığı desteğinde gerçekleştirilmektedir. Etkinlik bu yıl 17-18 Nisan 2014 tarihlerinde,
Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
yeni bakış açısı katacağını düşündüğümüz
sürpriz isimlere de yer vereceğiz.
Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışmasına kimler katılabilir?
Ar-Ge proje pazarı, bir projesi olan ve sanayiyle buluşmak isteyen üniversitelerdeki
öğretim görevlilerini, yüksek lisans ve doktora öğrencilerini, araştırmacıları, Ar-Ge faaliyeti yürüten firmalar ve çalışanlarını,
araştırma kurumlarını ve sektörde çalışan
tüm profesyonelleri hedeflemektedir. Proje pazarına bireysel katılımdan farklı olarak,
bir kişinin ekip lideri olarak bildirilmesi suretiyle ekip katılımı da sağlanabiliyor.
Tasarım Yarışması ise, serbest katılım ve
öğrenci olmak üzere iki ayrı kategoride,
üniversite öğrencileri, profesyonel çevreleri içine alan, fikir sahibi herkesi kapsamaktadır. Yarışmanın öğrenci kategorisi:
T.C. vatandaşı olan, yurtiçinde ve yurtdışında eğitim veren üniversitelerin Otomotiv ile ilgili 2 yıllık ön lisans programları ile
Mühendislik Fakülteleri ve Endüstriyel Ta-
30
Ocak January - Şubat February 2014
O
İran ve Rusya’nın yakınımızda olarak
önemli bir pazar olduğunu düşünüyorum. Amerikan ekonomisindeki iyileşme otomotiv sektörüne de yansıyor. Bu
açıdan tedarik sanayiciler olarak Amerika pazarını da gündemimize almamız gerekiyor. Ayrıca Güney Afrika parlayan bir
yıldız olarak sektöre ışık tutabilir.
Tedarik sanayicilerinin artık sadece ülkelere değil, markalara da bakarak gelece-
Bu yıl bizim otomotiv pazarımız daralıyor. Şu anda ihracattan dolayı üretimde bir daralma yaşanmıyor. Ocak, Şubat
ve Mart ayları bütçe doğrultusunda gidiyor, fakat Nisan ve Mayıs aylarını şu an
göremiyoruz. Fakat iç pazarın daralması mutlaka üretime de yansıyacaktır. Şu
an da pazarda yüzde 7 civarında bir daralma var. Bunun kısa bir zamanda toparlanmayacağı da gözüküyor. Üretime yansıyacak etkiyi azaltmak ve şu an iyileşme eğilimi gösteren Amerika ve Avrupa
pazarlarından pay alabilmek için ihracata
daha çok önem vermeliyiz. Tedarik sanayicilerinin yeni ufuklarda çok daha büyük
şansı var.
sarım bölümlerinin 4 yıllık lisans programında okuyan öğrencilere açıktır.
maye desteği, girişimcilik ve diğer des-
Yarışmanın serbest katılım kategorisi: T.C
vatandaşı olan, 18 yaşını doldurmuş, otomotiv komponent tasarımı konusunda ilgisi bulunan herkese açıktır.
je Pazarı etkinliğinde stand açarak destek
Öğrenciler başta olmak üzere yarışmalara katılacaklar açısından nasıl bir değerlendirme yapabilirsiniz?
zamanda sektörümüzde ar-ge’ye, girişim-
Bu yarışmalar ile aslında doğrudan sanayiye ulaşılamadığını, projesini endüstrileştiremediğini düşünen öğrencilere, akademisyenlere, otomotiv sektörü ile ilgilenenlere tam olarak istedikleri ortamı sağlıyoruz. Kurumlar da bu vesileyle, sanayi
ve akademik Ar-Ge desteklerinin yanı sıra
genç girişimciler için tekno-girişim ser-
tek programlarının tanıtımı için, Ar-Ge Proprogramlarını katılımcılara sunabiliyor.
Bizler, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile düzenlediğimiz bu yarışmalar ile aynı
ciliğe, sürdürülebilir katma değerlere destek olmak isteyeceklere de öncülük yapmak istiyoruz. Gerçekleştirilen yarışmalar ile hem uluslararası pazarlarda yer bulabilecek ürünler üretilmesi, hem de yarışmacıların tasarımcı kimliğinin güçlenmesini hedefliyoruz. Bu etkinlik, sektörel motivasyon, işbirliği ve dayanışmaya katkı sağlayabileceği gibi, otomotiv sektörü ihracatının artırılmasına da katkı sağlayacaktır.
www.taysad.org.tr
YENİ PAZARLAR YENİ UFUKLAR NEW MARKETS NEW HORIZONS
Yarışmanın tanıtımı kapsamında, 2013 yılında 23 üniversiteye 29 kez ziyaret yapılarak, yarışma anlatılmış, bu sene de 17
üniversiteye ziyaret gerçekleştirilmiş olup,
7 üniversite daha ziyaret planında bulunmaktadır. Hem sektörde konusunda başarılı tasarımcılar ve hem de konuk konuşmacıların katılımı ile öğrencilerin bilgilendirilmesi sağlanmış, böylelikle katılımcı sektör temsilcileri ile öğrencilerin buluşması
gerçekleştirilmiştir.
Projenin göstergeleri
Ömer Burhanoğlu ‘3. Geleneksel Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışması’ ile otomotive gönül verenlerle sanayicileri buluşturmayı da hedeflediklerinin altını çizerek: “Yarışma ile ülkemiz ve otomotiv endüstrimiz adına sektörümüze daha nitelikli, daha çevreci, daha güvenli, daha kaliteli, katma değeri daha
yüksek ürünler sunmayı öngörüyoruz. Dünyada söz sahibi olabilmek için küresel
otomotiv endüstrisinde de ön sıralarda olmamız gerekiyor. Tüm çalışmalarımız
bunun için. Etkinliğimizle sanayi üniversite işbirliğine zemin hazırlıyor ve tasarımın, inovasyonun geniş alanlara yayılmasına katkıda bulunuyoruz.” dedi.
2012 yılında, etkinliğe bin kişi, 2013 yılında
ise 2 bin kişi katılmıştır.
2012 Proje Pazarı ödül töreninde ilk üçe giren toplam 12 kişiye 76 bin TL, tasarım yarışmasında profesyonel ve öğrenci dallarında ayrı ayrı olmak üzere 32 kişiye 152
bin TL olmak üzere toplam 228 bin TL ödül
verilmiştir.
2013 Proje Pazarı ödül töreninde; İlk üçe
girenlere ve ek olarak iki Ar-Ge Özel Ödülü
olmak üzere toplam 5 proje sahibine 120
bin TL; Tasarım yarışmasında; Öğrenci ve
Serbest dalda, Jüri özel ödülü ile birlikte,
toplam 33 ödül sahipleri ile buluşmuştur.
Tasarım yarışmasında proje sahipleri toplam 173 bin TL para ödülü ile ödüllendirilmiştir. 2013 yılında toplam 293 bin TL ödül
verilmiştir.
Sergilenen Proje sayısı
2012 Yılında sergi alanında 38 adedi Proje
Pazarına ait olan toplam 71 proje sergilenOTOMOTİV AR-GE PROJE PAZARI 2014
Birinci
50.000 TL
İkinci
30.000 TL
Üçüncü
20.000 TL
Ar-Ge Özel Ödülü
10.000 TL
Toplam Ödül
120.000 TL
miş, proje yarışmasında dereceye girenler
ile sergilenmeye layık görülen eserler de
iki günlük etkinlik boyunca ziyaretçileriyle
buluşmuştur.
2013 Yılında sergi alanında 138 adedi Proje Pazarına ait olan toplam 171 proje sergilenmiş ve iki günlük etkinlik boyunca ziyaretçileriyle buluşmuştur. İlk iki yılda toplam 242 proje sergilenmiştir.
TASARIM YARIŞMASI TOPLAM 168.000 TL / SERBEST KATILIM TOPLAM 84.000 TL
1.’lik Ödülü
2.’lik Ödülü
3.’lik Ödülü
Mansiyon
Ergonomi
10.000 TL
6.000 TL
3.000 TL
2.000 TL
Yenilenebilir Enerji, Çevre
10.000 TL
6.000 TL
3.000 TL
2.000 TL
Emniyet
10.000 TL
6.000 TL
3.000 TL
2.000 TL
Mekanik/Fonksiyonellik
10.000 TL
6.000 TL
3.000 TL
2.000 TL
1.’lik Ödülü
2.’lik Ödülü
3.’lik Ödülü
Mansiyon
Ergonomi
10.000 TL
6.000 TL
3.000 TL
2.000 TL
Yenilenebilir Enerji, Çevre
10.000 TL
6.000 TL
3.000 TL
2.000 TL
Emniyet
10.000 TL
6.000 TL
3.000 TL
2.000 TL
Mekanik/Fonksiyonellik
10.000 TL
6.000 TL
3.000 TL
2.000 TL
ÖĞRENCİ KATILIM - TOPLAM 84.000 TL
32
Ocak January - Şubat February 2014
Ödül kazananlar ve projesi hayata
geçenler
Biz özellikle ödül kazanan proje sahipleri
ile belirli aralıklarla görüşmeler yapıyoruz.
Kendileri genel olarak yarışma ile vizyoner
kimlikler kazandıklarını iletmekteler. İçlerinden bazı projeler hali hazırda sektör ile
işbirliği çalışması içinde ve yine bazı proje
sahipleri çeşitli kurumlara destek başvurusunda bulunduklarını ifade etmekteler. Bir
tasarımcımız kendi şirketini kurduğunu,
birkaç proje sahibi de projelerinin hayata
geçtiği bilgisini bize ilettiler. Bunlar sevindirici ve bir o kadar da bizi gelecek organizasyonlar için motive edici unsurlar. İlerleyen yıllarda etkinliklerimiz geleneksel olarak devam ettikçe, projeler ile ilgili daha
somut verilere ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Temennimiz; bugünün önde gelen
sektör mensupları ile geleceğin sektör çalışanlarının buluşması ve bu yarışmaların
genç tasarımcılara ışık tutması, vizyon kazandırması ve nihayetinde ülkemizde inovatif Ar-Ge ve tasarım kültürünün sürekliliğinin sağlanması.n
www.taysad.org.tr
YENİ PAZARLAR YENİ UFUKLAR NEW MARKETS NEW HORIZONS
OIB Vice Chairman
Ömer Burhanoğlu
"The sellers have been organised,
what about the buyers?"
We'd like the representatives of automotive and supply
industry, I mean the buyers, to attend our R&D and Project
Market event. We expect them to assess, criticise and
provide contribution to our projects. Selecting a project
over 100 projects that are presented will contribute to the
perception of innovation.
What is the R&D Project Market and
Automotive Component Design Competiton? What is difference between
these two events?
T
he 3rd R&D Project Market means
bringing in new projects to the automotive industry. The event aims
at universities, research centres, companies and sector professionals that conduct scientific and academic activities.
Project Market event is mainly organised in the way that allows the researchers and academics to meet the industrialists under the “Project Proposal Posters” that are placed on the boards in the
fair area. R&D Project Market is announced to the academics by determining the
area of R&D projects in line with the needs of the industry, instead of presenting
completed projects. Top three most successful entrants are awarded. The awards
34
Ocak January - Şubat February 2014
of R&D Project Market are 50.000 TL for
the 1st place, 30.000 TL for the 2nd place and 20.000 TL for the 3rd place and
also 10.000 TL for each of two winners of
the R&D Special Award. The award ceremony, exhibition and presentations of the
event will be held in Bursa Merinos Ataturk Congress and Culture Center on 1718 April, 2014.
“The Design Contest” is organised to
uncover innovative projects and support
them in order to develop the products
with high added value in the automotive
industry, spread and encourage industrial design events and increase the competitiveness of these industries on exports. “Automotive Design Competition”
is open to participation in four categories that include ergonomics, renewable
energy-environment, safety and mechanical functionality in terms of components
and the participants are expected to develop unique and innovative projects.
“Automotive Design Competition” offers
a free attendance to undergraduate students who study in relevant faculties as
well as anyone who has a valuable idea
and meet the criteria. The participants will
be awarded in these four categories separately for free participation and university
students. In each category the awards will
be 10.000 TL for the 1st places, 6.000 TL
for the 2nd places and 3.000 TL for the
3rd places as well as 2.000 TL will be
awarded to honourable mention winners
in each category. Also, 5.000 TL will be
given as Special Jury Prize in the design
contest. In addition, the award winners
and the designers who are found appropriate by the Ministry of Economy will gain
a two year education abroad with the support of the ministry.
Where does the idea of R&D Project
Market and Automotive Component
Design Contest come from? What
exactly is your goal with these events?
This year, we organise “The 3rd Turkey
Automotive Industry R&D Project Market
and Component Design Competition” by
improving its content each year and branding it in the international arena and it’s
the first and only event in the area of automotive R&D and components in the industry. By organising these events, we
aim to create and spread an innovative
R&D and design culture in our country in
the frame of 2023 exports strategy. In addition, as the only representative of the
automotive industry exports, Uludag Automotive Industry Exporters Union (OIB),
our mission is to increase added value as
well as encourage the training of new designers, strengthen the cooperation between universities and the industry and
contribute to the presentation of the projects of designers who have original and
creative ideas by supporting them.n
www.taysad.org.tr
YENİ PAZARLAR YENİ UFUKLAR NEW MARKETS NEW HORIZONS
Canel Otomotiv Genel Müdürü
Erdoğan Bolat:
Ar-Ge'si geliştirilmiş ürünler
rekabet avantajı sağlıyor
Canel Otomotiv Genel
Müdürü Erdoğan Bolat, Çin ve
Hindistan pazarlarına yatırım
yapmadan ürün ve hizmet
satabilmenin zorluğuna dikkat
çekti. Tedarik sanayicilerinin
yakın gelecekte daha
yoğun olarak bu bölgelerde
yatırım yapmayı ciddi olarak
gündemlerine alacaklarını
düşündüğünü söyledi.
Yurtdışındaki yatırımlarınız hakkında
kısa bir bilgi alabilir miyiz?
Y
urtdışına ilk açılımımız 2011 yılı
içerisinde Almanya’nın Wuppertal şehrinde faaliyete soktuğumuz lojistik merkezimizle oldu. Bu açılımı aslında 2015 yılında devreye girecek
Almanya’daki OEM projelerimizde, problem anında burada bulanacak emniyet stoku ile anında hattı besleyebilmek ve sonraki projelerimizde lojistik maliyetlerimizi düşürmek amacıyla hayata geçirmiştik. Daha
sonra bu merkezi Almanya ve komşu ülkelerde kendimize ait ürünlerin pazarlama faaliyetlerinde de kullanmaya başladık.
Bu girişimin ardından yurtdışında üretime
yönelik ilk doğrudan yatırımız olan CMTG
Automotive LLC’yi, 2012 yılında Rusya’nın
Nizhny Novgorod şehrinde hayata geçirdik. CMTG Automotive, ağırlıklı olarak Canel Otomotiv’in ürün grubunda Rusya’da
yerleşik yerli ve yabancı OEM’lerin parça
ihtiyacını doğrudan karşılamak için kurulmuş bir firmadır. Yaklaşık 1,5 yıldır faaliyette olan firmamız şu anda ağırlıklı olarak
Rus OEM’lere üretim yapmaktadır. Avrupalı OEM’lerle yürüttüğümüz projeleri de
2015 yılı sonuna kadar devreye almayı hedeflemekteyiz. 2014 yılına kadar yarı mamulleri Türkiye’den CKD olarak gönder-
36
Ocak January - Şubat February 2014
dik ve Rusya’da montajını yaptık. Ancak
bu yıldan itibaren hedefimiz Türkiye’den
CKD gönderimini azaltarak, hem yerli kaynakları kullanarak rekabet gücümüzü arttırmak hem de montaj dışında diğer üretim
yetkinliklerini firmamıza kazandırarak aranılan bir firma olma durumumuzu perçinlemektir.
Yeni ihraç pazarlarında yer almak için
öncelikleriniz neler oldu?
Canel Otomotiv OEM firmalarına, kendi
ürün sistemi ve markasıyla veya co-design
olarak hizmet veren bir firmadır. OEM firmalarının yerleşik bulunduğu pazarlara bakarsak öne çıkan coğrafya Avrupa başta olmak üzere Çin, Rusya, İran, Kuzey ve Güney Amerika’dır. Avrupa pazarında bir çok
Türk firması gibi biz de varız. Ancak bu pazarda gerek yüksek kalite beklentisi, gerekse rekabet koşullarının gelişmiş olması
nedeniyle sürdürülebilir bir ihracatın özellikle maliyet açısından her geçen gün giderek zorlaştığını görüyoruz. Eğer herkesin yapabildiği ürünlerde rekabet etmeye devam edersek Avrupalı OEM’ler de
Türkiye’yi Cost Competitive Country olarak görmeye devam edecekler. Bu sebeple biz, Ar-Ge sonrası çıkmış katma değeri yüksek veya ileri teknoloji ile üretilmiş
ürünlere ağırlık vermeliyiz. Canel Otomotiv
2006 yılından beri bir plan dahilinde hem
Ar-Ge sonucu hem de teknolojiye yatırım
yaparak ortaya çıkardığı nitelikli ürünleriyle
öne çıkmayı başarmıştır. Eski ihraç pazarımız olan Avrupa’da bu strateji ile büyümeyi hedefliyoruz. Rusya ve Çin gibi ülkelerdeki OEM’lerin hattını sorunsuz besleyebilmek, stok ve lojistik maliyetleri yüksek
coğrafyalara açılmak için o coğrafyada bulunmak gerektiğine inanıyoruz. Rusya’daki
yatırımımızın sebebi de budur aslında. Te-
www.taysad.org.tr
YENİ PAZARLAR YENİ UFUKLAR NEW MARKETS NEW HORIZONS
darik sanayicilerimizin bu konudaki tutuculuğunu bir kenara bırakıp, gerek TAYSAD
gerek UIB gerekse ilgili Bakanlıklarca düzenlenen sektörel ticaret heyeti organizasyonlarına katılmalarının, iş ve yatırım fırsatlarını değerlendirmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Biz de yatırım kararımızı böyle organizasyonlara katılarak yaklaşık 2 yıllık bir fizibilite sonucu verdik.
müşteriye entegre süreçlerle ihracatımızı
Eğer kendi sisteminize ve markanıza sahip bir ürününüz varsa ki Canel Otomotiv olarak bu tip ürünlerimiz var, o zaman
var olan üretim lokasyonunuzdan ihracat
yapma şansınız artmaktadır. Bu durumda Kuzey-Güney Afrika, İran ve şartlara
göre Orta Doğu, gelecek vadeden pazarlar
olarak gözümüze çarpmaktadır. Özellikle
İstanbul’da yapılan fuarlar buradaki müşterilerle buluşmak için en uygun platformalar haline gelmiştir. Ayrıca bu bölgelerde
güçlü olan ve farklı ürün satan firmaların,
yine bu pazarlara mal ve hizmet satmaya
çalışan firmalara destek vermesi ve işbirliği içinde olması hem ucuz hem de en hızlı yoldur. Bizim de bu tip işbirliklerimiz var.
TAYSAD’ın ve ilgili kurumların bu konu
üzerinde çalışma yapmalarını da öneriyoruz. Çin ve Hindistan pazarlarına yatırım
yapmadan mal ve hizmet satmak çok zor.
Dolayısıyla tedarik sanayicilerinin yakın gelecekte daha yoğun olarak bu bölgelerde
yatırım yapmayı ciddi olarak gündemlerine
alacaklarını düşünüyorum.
dan baktığınızda külfeti de artmış durum-
İhracatınızı çeşitlendirmek için hangi
yoları izlediniz?
Biz ürünlerimiz ve süreçlerimiz üzerine
odaklandık. Sonuçta müşterinin istediği
meta ürün, bu ürünün sorunsuz araca takılması ise süreçlerinizin doğru çalışmasına bağlı. Bu nedenle, pazarın ihtiyaçlarını
ve müşterilerin beklentilerini iyi anlamak
lazım. Sizin sunacağınızı ürünün piyasadaki rakiplerden bir farkının olması lazım. Bu
ürünün ortaya çıkması için de Ar-Ge yapmak lazım. Bizim Ar-Ge organizasyonumuzun, izlemiş olduğumuz ürün stratejisi
çerçevesinde çok verimli sonuçlar ürettiğini düşünüyorum. Bunun için 7-8 yıllık yoğun bir emek verdik ve üst yönetim olarak
kaynak kullandırıp, sabır gösterdik. Umuyorum ki bunun meyvelerini bu yıldan itibaren toplamaya başlayacağız. Ayrıca test
kabiliyetlerimizi çok rahatlıkla söyleyebilirim ki rakiplerimizin üzerine çıkardık ve tasarımdan doğrulamaya, üretimden lojistiğe kadar tüm süreçlerimizle müşteri beklentilerine cevap verebilir hale geldik. Kısaca söylemek gerekirse yeni ürünler ve
38
Ocak January - Şubat February 2014
çeşitlendirmeyi başardık.
Tedarik sanayicileri yeni ihracat rotaları yaratmak için size göre neler yapmalı?
Eskiden olduğu gibi fuarlar yine bir yol. Ancak artık eski popülaritesini ve etkinliğini
kaybettiğini düşünüyorum. Maliyeti açısında. Bu sebeple çok iyi seçilmiş, şirketlerin
stratejilerine uygun ihtisas fuarlarına katılmak daha faydalı diye düşünüyorum. İnternetten satış, her şirketin ürün grubu ve
stok tutma stratejisi açısından uygun gö-
rünmeyebilse de kurumsal internet sitenizin içeriği ve arandığınızda bulunabilme
oranınız çok önemli bir konu. Daha önce
bahsettiğim ticaret heyetlerine katılmaya çalışmak ve ihracat pazarlarındaki ticari hayatı anlamaya gayret etmek, sonunda da ürün veya pazarlama stratejisi geliştirmek ve uygulamak uzun vadeli ama geleceği oluşturmak adına bir başka önemli alternatif. Son olarak yeni gireceğiniz pazarı iyi tanıyan, müşteri veya dağıtım ağına sahip güvenilir firmalarla, karşılıklı kazanma prensibi üzerine yapılacak işbirlikleri en hızlı ve en düşük maliyetli yol olarak
durmaktadır. n
Canel Automotive General Manager, Erdogan Bolat:
"Products with improved R&D
provide a competitive advantage"
Can we get a brief information about
your investments abroad?
from assembly by lowering the release
of CKD from Turkey.
O
Which routes have you followed to
diversify your exports?
ur first expance was the logistics
center we launched in Wuppertal,
Germany in 2011. In fact, we took this
step in order to feed the line instantly in
case of a problem in our OEM projects
in Germany which will be launched in
2015 and lower the logistics costs in
future projects. Later on, we began
to use this center in marketing operations of our products in Germany and
neighbouring countries. Following this
attempt, we launched our first direct
investment abroad, CMTG Automotive LLC in Nizhny Novgorod, Russia in
2012. CMTG Automotive was established under the product group of Canel
Automotive, mainly to directly meet the
needs of components of both domestic
and foreign OEMs in Russia. Our firm
is active for nearly 1,5 years and mainly
manufacturing for Russian OEMs. We
also aim to actualise the projects that
we cooperate with the European OEMs
by the end of 2015. Until 2014, we’ve
sent seni-finished products as CKD from
Turkey and assembled them in Russia.
However, as of this year, our aim is to
increase our competitiveness using domestic resources as well as to emphasise our situation as a desired company
providing it production capabilities apart
We focus on our products and processes. After all, the demand of the customers about the products depends on the
proper operation of the process where
this product is installed in the vehicle
smoothly. Therefore, we need to understand the needs of the market and
the expectations of our customers very
well. The product you put in the market
should have a difference from the rivals.
You need to operate R&D in order to
create a product. I think, our R&D operations create very efficient results in
the context of the product strategy that
we follow. We’ve given an intense effort for 7-8 years, spent resources and
shown patience as management for this
result. I hope that we’ll begin to collect
the fruit of our efforts from this year. In
addition, very confidently I can say that
we’ve risen our testing abilities much
above our rivals and we’ve come to the
point that we can meet the customer expectations in all our processes such as
design, validation, production and logistics. Briefly speaking, we’ve managed to
diversify our exports with new products
and the integration process with our
customers.n
www.taysad.org.tr
www.taysad.org.tr
Ocak January - Şubat February 2014
39
YENİ PAZARLAR YENİ UFUKLAR NEW MARKETS NEW HORIZONS
Başkurt Motor ve Kablo San. A.Ş. Genel Müdürü
Mehmet Kılavuz:
Ülkelere göre tanıtım
stratejileri oluşturulmalı
Başkurt Motor Genel Müdürü
Mehmet Kılavuz, belli bir
ülkede müşteri sayısını
artırmak veya yeni bir pazara
girmek için o pazara uygun
ürünler geliştirmek yerine
mevcut ürünlerini sunma
yolunu izlediklerini söyledi.
Yeni ihraç pazarlarında yer almak için
öncelikleriniz neler oldu?
İ
hraç pazarlarını belirlerken, öncelikle
hedef ülkenin ekonomik durumunu
ve satılacak ürünlerin hedef ülke pazarına uyumunu göz önüne alıyoruz.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmeler
neticesinde ihraç pazarları genelde Avrupa ülkeleri oluyor. Yük ve insan taşımasında kullanılan araçlara ürünler geliştirip sattığımız için hedef ülke standartlarına uyum
adetsel sıkıntıdan dolayı önemli bir engel
teşkil ediyor. Standartlar açısından bakıldığında Avrupa ülkeleri bizim için özel çalışma gerektirmeyen pazarlar olarak karşımıza çıkıyor.
İhracatınızı çeşitlendirmek için hangi
yoları izlediniz?
Belli bir ülkede müşteri sayısını artırmak
veya yeni bir pazara girmek için o pazara
uygun ürünler geliştirmek yerine mevcut
ürünlerimizi sunma yolunu izliyoruz.
Bu şekilde daha rekabetçi fiyatlar ile pazarda derinlik kazanmaya çalışıyoruz. Bu her
zaman başarılı sonuç vermese de, başarısız olunduğunda fazla bir kaybınız da olmuyor.
Özetle muhafazakar bir pazar genişletme
politikamız var.
40
Ocak January - Şubat February 2014
Yeni bir pazarda bölgesel bir iş ortağı
ile çalışmaları planlamak ve yürütmek
birçok açıdan kolaylık sağlıyor.
Tedarik sanayicileri yeni ihracat rotaları yaratmak için size göre neler yapmalı?
Yıllar önce Türk mallarına kuşku ile yaklaşan müşteriler artık Türk mallarını tercih ediyorlar. Bu hepimiz için çok önemsenmesi gereken bir durum. Bu hepimize
önemli bir sorumluluk da yüklüyor. Sanayiciler olarak bu algının kötü yönde değişmemesi, tam tersi iyi yönde hızla yukarıya
taşınması için çaba göstermeliyiz.
Yeni pazarlara girmek için doğru tanıtım
kanallarını kullanmak gerekiyor ve bu her
ülkeye göre farklılık gösteriyor. Bu nedenle öncelikle ülkeye göre tanıtım stratejilerini oluşturmak önemli bir ilk adım.
Ürün kalitesi ,güvenilirliği ve fiyat ilişkisi ülkeye göre değişkenlik gösterse bile bizler
kalite ve güvenilirlikten asla taviz vermemeliyiz. n
Baskurt Motor and Cable
Industry Inc. General Manager
Mehmet Kılavuz: "We need to
form promotion strategies
according to the countries"
We prefer to present our current products instead of increasing the number
of customers in a certain country or developing suitable products for a market to
enter. This way, we try to gain depth in
the market with more competitive prices.
Even though, it doesn’t give successful
results all the time, there isn’t much loss
when you fail. You need to use the correct promotional channels to enter a new
market and it differs in every country.
Therefore, it’s essential to take a step in
forming promotion strategies according
to each country. We shouldn’t compromise from quality and reliability even though quality, reliability and price relationship differ in each country.
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
Bosch Türkiye Temsilcisi ve Bosch
Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü
Steven Young:
Kazan nerede
kaynıyorsa, siz o
mutfakta olmak
zorundasınız
Steven Young,
“Bosch’u Bosch
yapan yedi değerimiz
var” diyor ve bu
değerleri; gelecek
ve sonuç odaklılık,
sorumluluk, girişim
ve kararlılık, açıklık
ve güven, adalet,
güvenilirlik ve
kültürel çeşitlilik
olarak sıralıyor.
42
Ocak January - Şubat February 2014
www.taysad.org.tr
Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, Avustralya’nın Wollongong
Üniversitesi’ndeki mühendislik fakültesinden mezun olduktan sonra, Sydney
Teknoloji Üniversitesi’nde ve ardından Avustralya Yöneticilik Enstitüsü’nde eğitimine devam etmiştir. Young’ın Avustralya Deakin Üniversitesi’nden ‘Yönetim’
alanında lisansüstü derecesi de bulunmaktadır.
Steven Young, 1988 yılında Sydney Avustralya Mannesmann’da özel proje mühendisi olarak başladığı kariyerini, 1994 yılına kadar aynı şirkette, Almanya
dâhil, çeşitli pozisyonlarda üstlendiği görevlerle sürdürdü.
1994 yılında Mannesman Rexroth’un Almanya’daki merkezinde göreve başlayan Young, 1995 yılında yine aynı şirket bünyesinde Türkiye’ye Genel Müdür olarak transfer oldu. 2001 yılında Bosch ve Rexroth birleşmesinin ardından Bosch
Rexroth Sanayi Otomasyon A.Ş Genel Müdürü olarak yeni yapılanmada görevini devam ettirdi. 1 Temmuz 2011 tarihi itibarıyla ise halen sürdürmekte olduğu Bosch Türkiye Temsilciliği ve Bosch Sanayi ve Tic AŞ Genel Müdürlüğü görevine atandı.
Türkiye’de AKDER (Akışkan Gücü Derneği), ENOSAD (Endüstriyel Otomasyon
Sanayicileri Derneği), TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği), MİB
(Makine İmalatçıları Birliği), İSO, İTO ve Kocaeli Sanayi Odası üyesi; YASED (Yabancı Yatırımcılar Derneği), AHK (Türk Alman Sanayi ve Ticaret Odası) ve Alman
Lisesi yönetim kurulu üyesi olan Young; İngilizce, Türkçe ve Almanca biliyor.
Steven Young, evli ve 2 çocuk babasıdır.
Gücümüzü çalışanlarımızdan alıyoruz
Annesi
Türk, babası
Avustralyalı olan
Steven Young
30 yaşına kadar
Avustralya'nın
Sydney şehrinde
yaşadı. Yetişme
çağlarında hem
Avustralya hem
de Türk kültürüyle
büyüdüğünü
aktaran Young,
Türkçeyi
bildiğini fakat
bugünkü kadar
konuşamadığını
dile getirdi. 1995
yılında Türkiye'ye
gelişiyle birlikte,
bugün, dilin bütün
kıvraklığına sahip
olacak kadar
Türkçe konuşuyor.
Türkiye'de ayrıca
evlilik hayatına da
adım atan Steven
Young, Türkiye için
'artık burası bizim
evimiz' diyor.
www.taysad.org.tr
B
izim işimiz teknoloji olduğu için insanın
değeri her zaman önemli bir unsurdur.
Bosch’ta çalışanlarımızla iç içe geçmiş
bir aile gibiyiz. Bosch’un temel değerleri dünyanın her yerindeki operasyonlarında aynı şekilde
hayata geçirilmiş durumdadır. Yedi temel değerimizden birini ‘çok kültürlülük’ oluşturmakta. Bulunduğumuz ülkelerin kültürel farklılıklarına ve
özelliklerine yakın olmaya çalışıyoruz. Şirketimizin
ve çalışanlarımızın bütünleşmesi bizim için çok
önemlidir. Bu yüzden biz gücümüzü çalışanlarımızdan alıyoruz.
Kadınlar bizim ilgi odağımızın temelini oluşturuyor. Kadın çalışanları şirketimizde istihdam etmeye özen gösteriyor, kariyer yapmalarını destekliyoruz. Bosch Türkiye olarak kadın istihdamı konusunda sektörün üst sıralarında bulunmakla beraber, dünyada da Bosch’un ortalamasının üstünde
yer alıyoruz. Ancak önümüzde alınacak daha uzun
bir yol olduğunu da biliyoruz.
İş hayatının çeşitliliği bana büyük bir
zenginlik katıyor
Hayatta karşılaşılacak sınırların, insanın kendi kendine koyduğu sınırlar olduğunu düşünüyorum. İnsanın hayatta hangi noktaya geleceği hep kendisiyle ilgilidir. Bu anlamda ben 12 yaşından itibaren çalışmaya başladım. Okul döneminde babam
bana belirli bir miktar harçlık veriyordu. Bu harçlık
çok fazla değildi. Bu miktarın üzerinde bir yaşam
tarzı sürdürme düşüncesi beni 12 yaşında çalış-
ma hayatına doğru yönlendirdi. Hayatta; dizginlerin benim elimde olması prensibi benim için çok
önemli oldu.
Küçük yaşlardan itibaren yapmadığım iş kalmadığını söyleyebilirim. Hazır yemek restorantlarından
tutun, benzin istasyonlarına kadar her türlü iş ortamında çalıştığım gibi bir ara kendi şirketimi de kurdum. Üretimden pazarlama alanına kadar her türden işi yaptım. Bütün bunlar bana geniş bir yelpazeye hitap etme becerisini kazandırdı. İş hayatımdaki çeşitlilik hala bugün benim için çok önemli.
Küçük yaşta çalışmak bana hayatta sorumluluk almayı öğretti. Çalışıp para kazanmak bir marifet değildir. Onu nasıl harcağıdınız ve değerlendirdiğiniz
her zaman önem taşır.
Otomotiv teknolojisinin gelişimi bakış açımı
zenginleştirdi
Üniversite hayatım Avustralya’nın Wollongong
Üniversitesi’nde mühendislik okumakla başladı. Daha sonra Sydney Teknoloji Üniversitesi ve
Avustralya Yöneticilik Enstitüsü’nde eğitimime
devam ederek Deakin Üniversitesi’nde ‘Yönetim’
alanında MBA yaptım. Mühendislik tezimi hazırlarken Avustralya’daki Mannesmann şirketi bana
sponsor oldu. Yıl sona ermeden bana iş teklifinde
bulundular. Şirket, proje mühendisi olarak çalışırken beni Almanya’ya gönderdi. Dünyayı görmek
anlamında bu, tabii ki benim için çok faydalı oldu.
Almanya’daki otomotiv teknolojisinin gelişimini izleme fırsatı buldum.
Almanya’da bir buçuk yıl çalıştıktan sonra
Avustralya’ya dönerek 26 yaşında 33 milyon
marklık bir projenin yönetimini üstlendim. Elbette Avustralya çok güzel bir ülke. Yılda yüzde 2-2,5
arası bir büyüme gerçekleşiyor. Ama bu durumun
benim için yeterli olmadığını biliyordum. Projenin
bitişinden sonra Avrupa’da kariyerimi devam ettirmek istediğimi şirket yönetimine bildirdim.
Türkiye’de dönemin Mannesmann Rexroth olarak
adlandırılan şirketinde 29 yaşında çalışmaya başladım. 30 yaşında ise Mannesmann Rexroth’un
genel müdürlüğü görevini üstlendim. Şirketin üç
yıllık programını bir yılda gerçekleştirdik. Dönemin ortamı da elbette çok önemliydi. Yıllık enflasyon; Avustralya’da yüzde 1.5’lar seviyesindeyken,
1994 krizi sonrası Türkiye’de yüzde 150’ler civarındaydı. Bu durum benim için bir anlamda pratikte en faydalı üniversiteydi. Bu koşullar altında firmayı büyüttük.
Değişimi takip eden, uyum sağlayan ve
uygulayabilenler, yarının liderleri olacak
Türkiye’ye 95 yılında geldim. Müthiş bir ortamdı.
Enflasyon yüzde 100’ün üstündeydi. Herkes bankacıydı. Repo diye bir şey vardı. Finans piyasalarını herkes yakından takip ediyordu. Hızlı değişim
vardı, kırılganlık çok yüksekti, risk bulutları üzeri-
Ocak January - Şubat February 2014
43
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
mizdeydi ama çok keyifliydi. Ben, otomatik pilot
kullanmak yerine, fırtınalarla mücadele etmeyi seven bir insanım. Türkiye iyi bir yol aldı, ama daha
gitmesi gereken yol var. Bu değişimi iyi yönetmek
gerekir. Kriz, değişimi yönetemeyenler için, kaçınılmaz bir sonuçtur. Değişimi iyi yönetirseniz, krize girmezsiniz. Dünya bir köy oldu artık; bunun
bir güç olduğunu bilmek gerekiyor. Değişimi takip eden, uyum sağlayan ve uygulayabilenler, yarının liderleri olacak.
Kriz yılında iki büyük yatırım
Bosch’un Mannesmann’ın sanayi ve telekomünikasyon birimlerini satın almasının ardından 2001
yılında Türkiye’de bu iki firmanın birleşmesinde
görev alarak genel müdürlük görevini yürütmeye
başladım. 2005 yılı hem kariyerimde hem de şirkette bir kilometre taşıdır. O yıl, Bursa’da 30 bin
metrekarelik bir alanda ilk üretim tesisimizi kurduk. 2008 yılında Bursa’daki yatırımımızın üç kat
büyüğünü gerçekleştirdik. Bu yatırım 90 bin met-
sökerek kendi aracıma takardım. Ayrıca lastikleri
çok aşındırıyordum. Lastikçilerde, kurumsal araçların erkenden ikinci ele dönüşen lastiklerini satın
alırdım. Hala bir ömrü olan bu lastikleri tanesi 10
dolardan temin ederek kullanıyordum. Hatta yılda
üç kez lastik değiştirdiğimi de biliyorum.
Otomobil insan hayatının bir parçasıdır. Benim akramların Cumartesi akşamları kız arkadaşlarını sinemaya götürürken otobüse binerlerdi. Ben ise
otomobilimle götürürdüm. Bu durum benim için
önemli bir ayrıcalıktı. Ve bu fırsatı kendim yarattım.
Teknoloji, araçları mekanik bir ürün olmaktan
çıkartıyor
Araç teknolojileri artık çok hızlı gelişiyor. Bu durum muazzam bir motivasyon ve daha iyisini yapma isteği uyandırıyor. Günümüzde bu hız artık
daha artıyor. İnternetin, hayatın her alanında yer
almasıyla birlikte iletişim ve elektroniğin sunduğu
imkanlar, aracı mekanik bir ürün olmaktan çıkar-
Otomotivin geleceği: Otomotivde Asya’dan muazzam bir talep yükselecek. Şu anda geleneksel üretim yapan Avrupalı firmalar, Asya bölgesindeki firmaların 2020 yılına kadar katedeceği büyümenin çok çok altında kalacaklar. Otomotivde talepler Avrupa’da sınırlı kalacak. Esas
büyümenin Asya bölgesinde olacağını söyleyebilirim. Asya’nın lokomotifi ise Çin olacaktır.
rekare üzerine yapıldı ve dünyada en büyük yatırım oldu. Aynı zamanda İstanbul’da merkez ve
satış olmak üzere organizasyona giderken sistem
mühendisliği ve üretim anlamında dört kat büyüdük. Türkiye 2008 krizini yaşarken biz iki büyük yatırımı gerçekleştirmiş olduk.
2011 yılında Almanya, Türkiye’deki muhtelif
Bosch yerleşkelerini bir grup haline getirmek için
çalışmalara başladı. 2011 yılının Temmuz ayında
Bosch Türkiye Temsilcisi ve Bosch Sanayi Ticaret A.Ş’nin Genel Müdürü görevine getirildim. Her
gün ilk günkü heyecanla işimizi yapıyoruz.
İmkanlar sınırlı olduğunda daha yaratıcı
olunuyor
Her zaman otomobillere hayran oldum. Ehliyetime sahip olmadan önce ilk otomobilimi satın almıştım. Çalışarak kazandığım parayla sahip olduğum bu otomobil 960 dolar değerindeydi ve 1968
model yerli bir araçtı. Bu otomobili, sınırlı olan bütçemle kendim tamir ediyordum. İnsan, imkanları sınırlı olduğunda daha yaratıcı oluyor. 1968 model aracımın bir çok parçasını sürekli değiştirmek
zorundaydım. Hurdacılarda bulduğum parçaları
44
Ocak January - Şubat February 2014
tıyor, bir robot haline dönüştürüyor. Sektör sürücüsüz otomobillerin gelişimi yolunda ilerliyor. Teknolojinin bu anlamdaki gelişimi beni çok motive
ediyor.
Yaşam için teknoloji
Bosch bir vakıf firmasıdır aslında. Aile fertleri yönetimde yoktur. Şirketi, profesyoneller yönetir.
Sloganımız, ‘Yaşam için teknoloji’. Teknoloji üretir ve geliştiririz. Geçtiğimiz sene ciromuzun yüzde 9.1’ini Ar-Ge’ye ayırdık. Bosch’un ürettiği teknolojinin hedefi, daha kaliteli, konforlu, ekonomik
ve çevreye duyarlı bir hayat sağlamak. Bir diğer
hedefimiz, müşterimize yakın olmak. Yaklaşık 150
ülkede faaliyet gösteriyoruz. Bosch 1886’da kuruldu. 1902’de buji sayesinde otomotivde devrim
yaptı. 1920’lerde 40 ülkede faaliyet gösteriyordu.
Türkiye’deki faaliyetlerimize 1910 yılında başladık. Dünyaya teknoloji yaymakta, ülkelerin sanayileşmesinde ve kalkınmasında Bosch’un büyük
katkısı vardır. Bugün otomotiv teknolojileri, sanayi
teknolojileri, dayanıklı tüketim malları ile enerji ve
bina teknolojileri olmak üzere dört iş sahasında faaliyet gösteriyoruz.
BİLİNMEYEN
YÖNLERİYLE
STEVEN YOUNG
Güne Nasıl Başlar?
Pozitif enerjiyle
Hangi Sporları
Yapar?
Yürüyüş ve golf
Düzenli Takip Ettiği
Yayınlar?
Ulusal yayınlar ve
Der Spiegel, Time,
Newsweek, Financial
Times, Focus gibi
yabancı yayınlar
En Sevdiği Yemek?
Türk mutfağını genel
olarak çok seviyorum.
Bu nedenle bu soruda
çok zorlandım. Ama
İskender kebabın yeri
ayrı…
En Sevdiği Şehir?
İstanbul ve Sidney
Sevdiği 3 Özelliği?
İleri görüşlülük, ikna
etme yeteneği, pozitif
olmak
İş Hayatında En
Çok Kızdığı Durum?
Samimiyetsizlik
Hangi Tür Müzikleri
Dinler?
Rock ve pop müzik.
60, 80 ve 90’lar
Son Okuduğu Kitap?
Warren Buffett, The
Snowball
Son İzlediği Film?
Paronoia
Ailesiyle/
Arkadaşlarıyla
Yapmaktan Hoşlandığı
Şeyler? Bahçede
barbekü yapmak
Tatillerini Nerede
Geçirir? Yılda iki kez
yaz tatili yapacak
şekilde deniz kenarı
Kullandığı
Otomobil? BMW
En Sevdiği Söz
Hayatta karşılaştığın
sınırlar, kendi kendine
koyduğun sınırlardır.
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
Satışların yüzde 9’u Ar-Ge’ye
Dünya genelinde iş günü başına 19 patent başvurumuz var. Türkiye’de 3 tane devlet tasdikli Ar-Ge
merkezimiz var. 310 kişinin çalıştığı bu merkezler, beyaz eşya için Çerkezköy’de; otomotiv için
Bursa’da ve ısı teknolojileri için Manisa’da faaliyet gösteriyor. Bu merkezler için toplamda 110
milyon euro yatırım yaptık. Türkiye için Ar-Ge yapıyoruz. Bunun yanı sıra, son iki yıldır dünya için
Ar-Ge yapıyoruz. Türkiye’de ürettiğimiz Ar-Ge’yi,
içlerinde Almanya, Fransa ve Japonya gibi otomotiv devlerinin bulunduğu 8 ülkeye ihraç ediyoruz.
Sanayi Bakanlığı, TÜBİTAK ve üniversitelerle işbirliğimiz var. Know-how’umuzu Türkiye’de paylaşıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse; dizel enkesiyon sistemleri üretiyoruz. Dizel teknolojisini öyle
bir noktaya getirdik ki, egzozdan çıkacak hava
2015’te saf havanın özelliklerine ulaşacak.
Otomotiv teknolojilerinde eğilimler
2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyar kişiye ulaşacağı öngörülüyor. Bu artışta aslan payını orta sınıfın gelişmesi oluşturacak. Orta sınıfın gelişmesi
bir çok insanın şu anda sahip olmadığı satın alma
gücüne ulaşması anlamına geliyor. Bu yüzden gelecekte taleplerde ciddi bir artış beklentisi öngörülüyor. Özellikle bu talepler gelişmekte olan ülkelerden gelecek.
Gelecek öngörüleri yaparken Afrika kıtasını ihmal
etmemek gerekiyor. Afrika büyük bir potansiyeli barındırıyor. Bugün Afrika’da satın alma gücüne
sahip 300 milyon insan bulunuyor. Gelecekte otomotivin nasıl şekilleneceğine bakarken bazı analizleri dikkate almak gerekiyor. 2030 yılında hafif ticari araç pazarının yüzde 68’inin gelişmekte olan
ülkelerde gelişeceği öngürülüyor.
Çevreci araçların gelişimi dünya otomotivinin
gündeminde
2050 yılında araçların yüzde 50’si içten yanmalı motorlarla donatılacak. Elektrikli araçlar konusunda ise sektör oldukça yoğun çalışıyor. Şu anda
dünyada ana eğilimleri belirleyen üç ana konu bulunuyor. Bunlardan birisi elektrifikasyon, ikincisi connectivity (ağa bağlılık) ve diğeri otonom sürüştür. Artık gerek Avrupa’da gerekse dünyada
karbondioksit salınım seviyeleri giderek baskı altına alınıyor. Araçların içten yanmalı motorlardan
elektrikli sisteme geçmesi kaçınılmaz bir gerçek.
Bu durum ciddi bir şekilde dünya otomotivinin
gündeminde yer alıyor. Bosch, her yıl 400 milyon
Euro bütçesini e-mobility’e ayırıyor.
Teknolojinin gelişimiyle artık interneti araçların içine konumlandırıyoruz. Bundan sonra üreteceğimiz her parçanın içinde bir ‘IP’ numarası olacak.
Araç diğer araçlarla ve kontrol merkeziyle iletişim
kurabilecek hale gelecek. Bu gelişim otonom sürüş için de çok önemli. İnsan hayatında araçlar, ar-
46
Ocak January - Şubat February 2014
tık bir ağ üzerinde yönetilerek evimiz ve diğer aletlerimizle iletişime geçebilen bir hale gelecek. Dolayısıyla Bosch olarak işin hem software hem de
hardware tarafında yer alıyoruz.
Steven Young, TAYSAD
Kurumsal İletişim
Uzmanı Sevgi Özçelik'in
sorularını yanıtladı.
Pazar neredeyse üretim de orada gelişecek
Otomobillerin bir kıtada üretilip, beş on bin kilometre yol katederek başka kıtalara götürülmesi
dönemi artık sona erdi. Otomotivde rekabet o kadar yoğun bir hale geldi ki, bu tip maliyetler artık tolere edilemiyor. Pazar nerede yoğunsa üretim orada gerçekleşecek. Doğrudan ürüne katma
değer sağlamayan masrafların en aza indirilmesi
önemli bir konu. Bu durum bizim için de geçerli. Bosch olarak Rusya’ya yoğun yatırımlar yapıyoruz. Çünkü bu ülkenin OEM pazarı bir artış eğilimi
gösteriyor. Aslında dünyada otomotiv ana sanayi
nerede üretim yapıyorsa, biz de orada, müşterilerimize en yakın yerdeyiz.
Aynı şekilde kendi tedarikçilerimizin de bize yakın
olmalarını istiyoruz. Onların bize sunduğu ürün ve
Kazan nerede kaynıyorsa, siz o mutfakta olmak zorundasınız
Bosch 1898 yılında ilk patentini buji ile aldı. 1920’lerde ise 40 değişik ülkede faaliyet gösterir hale geldi. Türkiye’de ise 1910 yılında faaliyetlerine başladı. Şu an geldiğimiz noktada 150 ülkeye yayılmış durumdayız. Bu 150 ülke, dünyanın küresel
GSYH’sinin yüzde 97’sini oluşturuyor. Teknolojik inovasyon, ürün çeşitliliği ve küreselleşme Bosch’u Bosch yapmıştır. 150 ülkedeki faaliyetlerimizde Bosch firmasının
ruhunu, kültürünü ve aile kurallarını görebilirsiniz. Firma olarak farklı ülkelerde yılda 2.200 adede yaklaşan personel rotasyonu yapıyoruz. İşte bütün bunlar bizi küresel bir marka haline getiriyor.
www.taysad.org.tr
Tedarik sanayinin
gelişimi için
sadece iç pazara
odaklanmak
yetersiz
kalacaktır.
Tedarik sanayinin
bugüne kadar
oluşturduğu
bilgi birikimini
ve gücünü
küresel pazarlara
taşımamız
gerekiyor.
hizmetlerin yarattığı maliyet avantajını göz önüne
alıyoruz. Bu durum hem maliyet açısından hem
de ürün geliştirme açısından faydalı. Tedarik zincirinde değer yaratmayı ve bunu paylaşmayı da ayrıca önemsiyoruz.
tur. Tedarik sanayicilerimize masalarından dünya
haritasını eksik etmemelerini tavsiye ediyorum.
Dünyayı bölgelendirerek oralara yayılmaları gerekiyor. Türk tedarik sanayicileri yaptığı işte çok yetkin hale geldi ve dünya hala büyük bir pazar.
Rusya ya da Amerika’ya Türkiye’den ihracat yapılabilir. Ama bunun bir maliyeti bulunuyor. Tedarik
sanayicisi eğer bir know-how’a, belli bir müşteri
portföyüne sahipse demek ki iyi bir iş yapıyordur.
Bu sürdürülebilir iş biçimini müşterilere yakın noktalarda daha fazla çoğaltmak gereklilik haline geliyor. Bu durum aynı zamanda Türkiye’nin küresel
şirketler yaratmasına da ön ayak olabilir. Otomotiv dünyası da artık bunu istemektedir.
Öncelikle yakın bir bölgeden yayılmaya başlamak
gerekiyor. Orada deneyerek, yetkinliğimizi giderek genişletmek ve kazanılan tecrübeyi biraz daha
uzak bölgelere taşıyarak kademe kademe büyümek mümkün. Türk tedarik sanayisinin bu atılımı
yapacak güce sahip olduğunu biliyorum.
Dünya büyük bir pazar
Alman tedarik sanayicilerinin bir çoğu aile şirketidir. Alman otomotiv sanayisi ile büyüyüp geliştikleri için çok fazla sınırları dışına çıkmazlar. Nitekim
kitlesel olarak da bu pazar bir olgunluğa varmıştır.
Bu anlamda Türk şirketleri için bir fırsat doğmuş-
İhracatımız Avrupa ağırlıklı, ama Japonya, ABD gibi ülkelere de
Türkiye’den ihracat yapıyoruz. Bizi başarılı kılan özellikler; tesislerimizin dünya çapında rekabetçi olması, çalışanlarımız ve ürünlerimizin altyapısı olarak sıralanabilir. Almanya’dan en üst düzey ürünleri biz alıyoruz. Bursa fabrikamız, Bosch’un uluslararası
üretim ağında çok saygın bir yere sahip.
2014 neler getirecek?
2007 yılında Türkiye’deki araç üretimi toplamda
1.1 milyon adede ulaşmıştı. 2013 yılı ise yaklaşık
aynı rakamla kapandı. Aradan geçen yaklaşık yedi
yıla rağmen Türkiye pazarı aynı yerde durmaktadır. Dünyadaki diğer ülkelerle kıyaslandığında bu
durum bir gerilemeyi ifade etmektedir. Otomotiv sektörü olarak, öncelikle aynı noktada sabit kalan üretim adetlerimizi ve bunu nasıl aşacağımızı sorgulamamız gerekiyor. Bu durum bir açıdan
Türkiye’de otomotiv sektörünün büyütülmesi anlamına da geliyor. Öte yandan tedarik sanayinin
geliştirilmesi de bir başka önemli konu.
Tedarik sanayinin gelişimi için sadece iç pazara
odaklanmak yetersiz kalacaktır. Tedarik sanayinin
bugüne kadar oluşturduğu bilgi birikimini ve gücünü küresel pazarlara taşımamız gerekiyor. Şu
an Türkiye’de 147 tane Ar-Ge Merkezi bulunuyor. Bunun büyük bir bölümünü otomotiv sektörü
oluşturuyor. Dünyada hızla değişen teknolojiye tedarik sanayi olarak ayak uydurmak artık bir zorunluluk haline gelmiştir.
Tasarım mühendisliği farklılaşmak için fırsat
sunuyor
Ar-Ge çalışmaları teşviklerle desteklenmektedir,
fakat tasarım mühendisliği konusu eksik bırakılmıştır. Mevcut bir ürünü yeniden tasarlanmak için
Ar-Ge çalışmasına pek de gerek duyulmuyor artık. Bu ürünü pazara uyumlu hale getirebilmek için
tasarım mühendisliğine ihtiyaç var. Ar-Ge ile üretimin arasındaki halkanın da teşvikler kapsamının
altına girmesi gerekiyor. Tasarım mühendisliğinin
geliştirilmesi, tedarik sanayinin kendisini dünyada farklılaştırmasının da yolunu açacaktır. Sadece
üretim yapmak yeterli değil, üretilen ürünü tasarlayabilir hale gelmek gerekiyor. Gerçekte müşterinin beklentisini de bu yöndedir.
Gelecekte sadece ürünler arasındaki rekabeti değil, iş modelleri arasındaki rekabeti konuşuyor olacağız. Tedarik sanayicilerinin bir ürünü tasarlayıp,
prototipini oluşturarak onu bir paket halinde müşterilerine sunmaları, onlara vazgeçilmez bir avantaj sağlayacaktır. Katma değer zincirini güçlü ve
zengin bir hale getirmek farklılaşmayı da beraberinde getirecektir.n
www.taysad.org.tr
Ocak January - Şubat February 2014
47
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
Bosch Turkey Representative and Bosch Industry and Trade
Inc. General Manager, Steven Young:
"You should be at where the pot boils"
Saying that "There are seven values that makes us Bosch"
Steven Young aligns them as future and result orientation,
responsibility, entrepreneurship and determination,
openness and trust, justice, reliability and cultural
diversity.
We take our strength from our staff
S
ince our business is about technology, the human value is always an
important factor. At Bosch, we are
like a family with our employees. The core
values of Bosch are practised in the same
way in the operations all over the world.
One of our seven values is multiculturalism. We try to be close to the cultural differences and characteristics of the countries where we operate. The integration of our
company and the employees is very important to us. That’s why we take our strength
from our staff. We put a great emphasis on
the women employment and we encourage
women to lead a career. As Bosch Turkey in
respect to the women employment we are
among the top companies in the sector, as
well as in the world. But we’re aware that
we still have a long way to go.
The diversity of business life grants me
great prosperity
I believe, the limits that we encounter in life
are self-imposed limits of people. The point which a person will reach in his life is always about himself. In this sense, I started
to work at the age of 12. During school, my
father was giving me a certain amount of
money, but it was not much. The thought of
being have to move on living with this amount led me into the working life at 12. The
principle of having control of my own life
was very important to me.
I can say that there’s no job that I haven’t
done since young ages. I worked under several conditions such as fast-food restaurants and gas stations as I’ve tried every
kind of business and even founded my own
company. I’ve done all types of business
from production to marketing. All these jobs
allowed me to have the ability to appeal a
wide range. The diversity of business life is
still very important to me. Starting to work
48
Ocak January - Şubat February 2014
at a young age taught me to take responsibility in life. Working and making money is
not a skill. It’s important how you evaluate
and spend it.
Two major investments in the year of crisis
I became the general manager in 2001 after
Bosch purchased Mannesmann’s industrial
and telecommunication units and took part
in merging these two companies in Turkey.
The year 2005 was a milestone both for the
company and my career. That year, we established our first production facility in Bursa in an area of 30 thousand square meters.
In 2008, we had a performance of three times bigger than our investment in Bursa.
This investment was made on 90 thousand
square meters and it was the largest investment in the world. At the same time, we
grew four times bigger in terms of system
engineering and production while organising in Istanbul as center and sales. We performed two large investments while Turkey
was experiencing the crisis in 2008.
In 2011, Germany launched studies to form
a group of various Bosch units in Turkey. In
July 2011, I was promoted as Bosch Turkey
Representative and Bosch Industry and Trade Inc. General Manager. Every day, I do my
job with the excitement like on the first day.
Technology for life
In fact, Bosch is a foundation firm. There
are no family members in the management.
The company is managed by professionals.
Our slogan is “Technology for life”. We produce and develop technology. Last year, we
spared 9.1 % of our turnover to R&D. The
aim of the technology developed by Bosch
is to provide a better quality, comfortable,
affordable and environmentally friendly life.
Another goal we have is to be close to our
customers. We operate in approximately
150 countries. Bosch was founded in 1886.
In 1902, we made a revolution in automotive by inventing the spark plug. In 1920s,
Bosch was operating in 40 countries. We
launched our operations in Turkey in 1910.
Bosch has a great contribution to the world
in technology, industrialisation and development. Today, we operate in four business
fields including automotive and industrial
technologies, energy and construction technologies and durable consumer goods.
9 % of sales on R&D
We have 19 patent applications per working
day across the world. In Turkey, we have
3 units of R&D centers certified by the state. 310 people work in these centers where we operate for white goods in Cerkezkoy, for automotive in Bursa and for heating
technologies in Manisa. We invested 110
million euros in total for these centers. We
operate R&D for Turkey and the past two
years for the rest of the world. We export
R&D that we produce in Turkey to 8 countries that include automotive leaders such as
Germany, France and Japan. We cooperate with the Ministry of Industry, TUBITAK
and universities. We share our know-how in
Turkey. To give an example, we manufacture diesel injection systems. We have brought diesel technology to such a point that
the exhaust will reach the features of pure
air by the year 2015.
The world is a huge market
Most of the German supplier industry companies are family companies. They don’t
grow beyond boundaries much since they
grow and develop in German automotive industry. Indeed, this market has massively
reached maturity. In this sense, there’s an
opportunity arisen for the Turkish companies. I suggest our suppliers to have a world
map on their desks. They need to divide
the world into regions and spread accordingly. The Turkish suppliers have become
very competent in their work and the world
is still a huge market. First of all, we need
to start to expand from nearby regions. It’s
possible to grow gradually moving from one
to another region by increasing our competence and experiences. I believe that Turkish supply industry has the power to take
this step.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
TAYSAD, VOLVO
Cars'ı ziyaret etti
TAYSAD’ın, VOLVO Cars ile 2013 yılında başlattığı
temasların neticesinde, 29-30 Ocak 2014 tarihlerinde T.C. Ekonomi Bakanlığı destekli Sektörel Ticaret
Heyeti kapsamında, 20 firma ile VOLVO Cars’a ziyarette bulunuldu. 2 gün süren ziyarete katılan firmalar VOLVO’yu tanımanın yanında, satın alma
grubuyla yaptıkları görüşmelerde firmanın satın
alma ağına dâhil olacak adımları attılar.
Volvo Nasıl Kuruldu?
İ
sveç’in, Göteborg şehrinde 1927
yılında, SKF markasının bilye üreticisi
olarak kurulan VOLVO, binek araç, TIR,
otobüs, iş makinesi, deniz motoru ve
endüstriyel motorlar üretiyor. VOLVO
kelime anlamı ile Latince "I roll" anlamına
geliyor. VOLVO Grup olarak faaliyet
gösteren firma, sağlamlık ve güvenlik ile
pazarda ön plan çıkmış, uluslararası bir
marka konumunda bulunuyor.
Grup firmalarından, VOLVO Cars ise
1999'da İsveçli VOLVO Group tarafından
Ford Motor Company'ye, ardından 2010
yılında Çin'li Geely'ye satılan, sadece
binek araç ve SUV üreten bir otomobil
markası olarak hizmet veriyor.
Sektörel Ticaret Heyeti Nasıl
Belirlendi?
Eylül 2013’de Volvo Cars ile TAYSAD
arasında başlayan görüşmelerde VOLVO,
TAYSAD tarafından heyet için ön başvuru
yapan 30’a yakın üye firmayı inceledikten
sonra katılımcıları belirledi. Görüşmeler
50
Ocak January - Şubat February 2014
için mevcut maksimum ziyaretçi alanı
kapasitesi ve öncelikli tedarik konularını
değerlendiren VOLVO, yirmi firmayı
ziyaret için davet etti.
VOLVO Cars Başkan Yardımcısı ve Satın
Alma Bölümü Direktörü Martin Liden’in
de şahsen önem verdiği ziyaret, VOLVO
Cars firması ile tüm aşamaları ortak
çalışılarak planlandı. Firmanın satın alma
grubunun, 2013 yılı tedarik stratejileri
açılımlarından ötürü ziyaret, büyük ilgi
gördü.
Volvo Cars Üst Düzey Katılım Gösterdi
Ziyaretin ilk gününe, VOLVO Bölüm
müdürlerinin katılımıyla, VOLVO’yu,
TAYSAD’ı ve katılımcı firma sunumlarını
içeren açılış oturumu ile başlandı. Bu
açılışı, Volvo satın alma bölümünden
yetkililerin, gün boyu katılımcılarla birebir
görüşmeler yaparak bilgi aldığı bölüm
izledi. VOLVO Cars Satın Alma Direktörü
Martin Liden, TAYSAD Başkanı Dr.
Mehmet Dudaroğlu ve T.C. Ekonomi
Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Daire
Başkanı Ali Rıza Oktay ile birlikte tüm
firmaların masalarını tek tek ziyaret
ederek bilgiler aldı, bölüm yetkililerini
firmalara yönlendirdi.
Fabrika Ziyaretinde Çalışan Odaklı
Uygulamalar
İkinci gün ise heyet katılımcıları 2 grup
halinde VOLVO Cars üretim tesislerini
ve montaj hatlarını gezdi. 7 farklı araç
türünün, tek bir hatta muazzam bir
zaman planı ile montajının yapıldığı
hatlarda, en çok dikkati çeken,
Volvo çalışanlarının firmada birinci
öncelik kabul edilerek uygulamaya
alınan montaj hattı tasarımları oldu.
İnovatif uygulama ve çalışmaların
ziyaretçiler tarafından da rahatlıkla
gözlemlenebildiği süreci katılımcılar,
yetkililerden bilgiler alarak yerinde
yaşadı. Montaj hatlarında daha az
yorucu tahta zemin seçimleri, araç
kapılarının hattın en sonunda araçlara
takılarak işletim kolaylığı sağlanması,
yürüyen bantların çalışanları da dâhil
edecek şekilde araç ile hareket eden
hatlar yapısında oluşturulması göze
çarpan bazı inovatif uygulamalardı.
VOLVO firmasının çalışan odaklı
www.taysad.org.tr
bakış açısı çerçevesinde, çalışanları arasında kadın
ve erkek oranlarını % 50 – 50 olarak uyguladığı da
gözlemlendi.
VOLVO’nun, çalıştığı ya da tedarik zincirine dâhil
edeceği firmalarda sosyal, çevresel uygulamaları ve
bu süreçlere dâhil alt detayları, incelediği biliniyor.
VOLVO Sosyal Sorumluluk bölümünden sorumlu
yetkililerin heyet ziyaretinde, firmaların sosyal
sorumluluk çalışmaları hakkında sorular sorması, bu
incelemenin bir parçası oldu.
Katılımcı Firmaların Görüşü
Köklü bir geçmişe sahip VOLVO Grup bünyesinde
yer alan, VOLVO Cars’a yapılan ziyarette katılımcılar,
firmanın ciddiyet ve özenle kendileriyle ilgilenmiş
olmasından memnunluk duyduklarını aktardı. VOLVO
yetkililerinin, ziyaret öncesi gönderilen katılımcı firma
bilgilerini incelemiş ve hedef odaklı olarak kendileri
ile görüştüklerini, üretim gamları hakkında sorular
sorduklarını belirttiler. Üretim adetleri bakımından
dünya standardına göre VOLVO firmasında farklar
olsa da, firmanın prensipli ve açık bir birlikte çalışma
stratejisi ortaya koyması, katılımcılar tarafından ilgi
gördü ve takdir edildi.
2 gün süren ziyarette, Türkiye’de tedarik sanayinin
global anlamda ana sanayi ağına katılım gücü ve
yetisini görmek, herkesi cesaretlendirdi.n
Yazan: Sercan DUYGAN
TAYSAD visited VOLVO Cars in
Gothenburg
As a result of the contact that began with Volvo Cars in
2013, TAYSAD and 20 companies visited Volvo Cars as
Sectoral Board of Trade supported by Ministry of Economy on
29-30 January 2014. During these two days of visit, the companies had the chance to meet Volvo and took steps that would
include them in the purchasing network of the firm during the
talks with the purchasing group.
www.taysad.org.tr
Ocak January - Şubat February 2014
51
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
OTAM ÖMÜR DAYANIM – İNOVASYON MERKEZİ
Otomotiv yan sanayinin
kalbinde açıIdı
T
ürk otomotiv sanayisinin mekanik
test konusundaki dışa bağımlılığını
önemli ölçüde azaltacak ve yerli
geliştirilip üretilen ürünlerde katma
değer artışı sağlamak açısından umut
ışığı olacak OTAM Ömür Dayanım –
İnovasyon Merkezi, Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katıldığı
törenle TOSB – Otomotiv Yan sanayi
İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde
faaliyetlerine başladı.
Bakan Işık, açılış töreninde yaptığı
konuşmada, sanayicilerin ülkenin
kahramanları olduğunu belirterek,
Türkiye'nin dünyaya örnek modellerinden
birinin organize sanayi bölgeleri olduğuna
dikkat çekti. Işık ayrıca, "Taşıt araçlarıyla
ilgili bizim artık geldiğimiz noktada daha
fazla pazar payını artırmak için, AR-GE ve
inovasyona yatırım yapmamız gerekiyor"
dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri
Işık sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye'nin
bu gidişatını en iyi özetleyen otomotiv
Üniversite-Sanayi işbirliğinin en somut örneklerine imza atmak,
otomotiv sektörünün küresel pazarlardaki rekabetçiliğini
artırmak ve üretim öncesi Ar-Ge, test ve sertifikasyon
çalışmalarını gerçekleştirmek amacıyla kurulan Otomotiv
Teknolojilerini Araştırma Geliştirme Merkezi (OTAM), 3 milyon lira
değerinde bir yatırımla, Ömür Dayanım – İnovasyon Merkezi’ni
hayata geçirdi. Bu merkez aynı zamanda Otomotiv Yan Sanayi
İhtisas Bölgesi’nde araç ve alt sistem parça testlerine yönelik
kurulan ilk bağımsız test merkezi olma özelliğini de taşıyor.
yan sanayi sektörü. Diyorlar ki otomotiv
sektöründe ithalat ve ihracat dengeli.
Hayır öyle değil. Biz hazır otomobil
alımında ithal bağımlısıyız. Her 100
otomobilden 78'ini ithal ediyoruz.
Ama otomotiv yan sanayisinde net
ihracatçıyız. İçinde bulunduğumuz OSB
de en önemli ihracat merkezlerimizden
birisi. Türkiye'nin geldiği teknoloji
düzeyinden daha ileri bir teknolojiyi bize
kimse lütfetmez. Bu teknolojiyi ancak
kendimiz geliştirebiliriz. Otomotivde
ve diğer alanlarda Türkiye yaklaşık 2
milyar dolar dışarıya test için ücret
ödüyor. Bu yüksek bir rakam. Bu
rakamın gerek iş gücü kaybı açısından,
gerekse Türkiye'nin cari açığına
verdiği etki açısından mutlaka aşağı
çekilmesi gerekiyor. Bunu da ancak
kendi test merkezlerimizi kendimizin
oluşturmasıyla başarabiliriz."
İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı,
OSD (Otomotiv Sanayi Derneği),
TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri
Derneği) ve OİB (Uludağ Otomotiv
Endüstrisi İhracatçıları Birliği) iştiraki
olan OTAM A.Ş. tarafından hayata
geçirilen Ömür Dayanım – İnovasyon
Merkezi, Türkiye’nin yıllardır yurt
dışında yapılan bazı ‘otomotiv sistem
testlerinin’ artık en son teknolojiyle
Türkiye’de yapılmasını sağlayacak.
Yaklaşık 1 dönümlük alan üzerine
oturan ve bölgenin araç ve alt sistem
parça testlerine yönelik ilk bağımsız
test merkezi olma özelliğine sahip bu
tesiste, ağırlığı yan sanayiye hizmet
edecek şekilde, mekanik dayanım ve
ömür testleri gerçekleştirilecek.
OTAM Ömür Dayanım – İnovasyon Merkezi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katıldığı
törenle TOSB – Otomotiv Yan sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyetlerine başladı.
52
Ocak January - Şubat February 2014
Otomotiv üretim ve yan sanayisinde
Avrupa’nın söz sahibi ülkelerinden
biri olan Türkiye’nin, üretimini yaptığı
modellerdeki mekanik sistemleri, tesis
yetersizliği nedeniyle büyük oranda yurt
dışında test etmek zorunda kaldığını
www.taysad.org.tr
İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı, OSD (Otomotiv Sanayi Derneği), TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği) ve OİB (Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği) iştiraki olan
OTAM A.Ş. tarafından hayata geçirilen Ömür
Dayanım – İnovasyon Merkezi, Türkiye’nin yıllardır yurt dışında yapılan bazı ‘otomotiv sistem
testlerinin’ artık en son teknolojiyle Türkiye’de
yapılmasını sağlayacak.
belirten OTAM Genel
Müdürü Volkan Bayraktar,
“Türkiye’nin yıllardır
yüklü miktarlarda paralar
ödeyerek yurtdışında
gerçekleştirdiği ‘otomotiv
sistem testleri’ artık en
son teknolojiyle Türkiye’de
yapma zamanı geldi” dedi.
Bayraktar, yatırımla ilgili
yaptığı açıklamada şunları
söyledi: “Türkiye’de üretim
yapan yerli-yabancı bütün
şirketler, mekanik ömürdayanım testlerini bugüne
kadar büyük oranda
yurtdışındaki merkezlerde
gerçekleştiriyordu. Ar-Ge’si
ve üretimi Türkiye’de
gerçekleştirilen bir aracın
www.taysad.org.tr
direksiyon sistemi, test
için Avrupa’ya gönderiliyor,
bu da yerli sermayenin
yurtdışına çıkmasına neden
oluyordu. OTAM olarak
gerçekleştirdiğimiz bu
yatırımla, mekanik dayanım
ve ömür testlerinin
tamamen Türkiye’de
yapılabilir hale gelmesine
gayret gösteriyoruz.
Bu konuda üzerimize
düşenin en iyisini yaptık
ve Türkiye’nin otomotiv
test sistemleri konusunda
dışa bağımlılığını azaltacak
merkezimizi faaliyete hazır
hale getirdik. Ancak daha
kat etmemiz gereken uzun
bir yol var. Özellikle Doğu
Marmara Bölgesi’nin,
Ocak January - Şubat February 2014
53
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
rekabetçi bir otomotiv yan sanayi yapısına
ve KOBİ kümelerine sahip olabilmesi için
bu firmaları destekleyecek şekilde biz
de altyapımızı çeşitli test sistemleriyle
geliştirmeye devam edeceğiz.”
Test sistemleri üretip ihraç edecek
Yazılım programlarından sistem
tasarımına kadar tamamen yerli
mühendislikle Türkiye’de geliştirilip
üretilen bu test ekipmanları sayesinde
önemli bir tecrübe edindiklerini de anlatan
Volkan Bayraktar, konuşmasını şöyle
sürdürdü: “Avrupa’da rakibimiz olan bir
kaç farklı bağımsız test şirketi bulunuyor.
Dünyada ise bu testleri gerçekleştiren
şirket sayısı bir elin parmaklarını
geçmeyecek kadar az. Ancak bunlardan
OTAM Genel Müdürü Volkan Bayraktar,
“Türkiye’de üretim yapan yerli-yabancı
bütün şirketler, mekanik ömür-dayanım
testlerini bugüne kadar büyük oranda
yurtdışındaki merkezlerde gerçekleştiriyordu. Ar-Ge’si ve üretimi Türkiye’de gerçekleştirilen bir aracın direksiyon sistemi, test için Avrupa’ya gönderiliyor, bu da
yerli sermayenin yurtdışına çıkmasına neden oluyordu. OTAM olarak gerçekleştirdiğimiz bu yatırımla, mekanik dayanım ve
ömür testlerinin tamamen Türkiye’de yapılabilir hale gelmesine gayret gösteriyoruz” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Türkiye’nin gidişatını özetleyen, örneklendiren sektör, otomotiv yan sanayi sektörümüz. Diyorlar ki ‘otomotiv sektöründe ithalat ve ihracat dengeli’. Hayır, öyle değil. Biz hazır otomobil alımında ithal bağımlısıyız.
Her 100 otomotivden 78’ini ithal ediyoruz ama otomotiv yan sanayisinde net ihracatçıyız ama ihracatımızın katma değerini arttırmak durumundayız. Artık daha fazla nitelikli üretim yapıp, daha fazla ihracat ve daha fazla karlılık getirmek durumundayız.
Bunun da yolu hiç kuşkusuz araştırma, geliştirme ve inovasyondan geçiyor. Bu noktada Türkiye’de çok güzel gelişmeler var. Artık teknokentler OSB’lerimizin içinde de kuruluyor. Artık üniversitelerimiz sanayicimizin ayağına gelmeye başladı. O eskiden burnundan kıl aldırmayan üniversite anlayışı yerini ‘Evet, biz de bu ülkenin kalkınmasında, gelişmesinde, ilerlemesinde sorumluluk almalıyız’ anlayışına bıraktı. Bu, çok sevindirici” dedi.
OTAM Genel Müdürü Volkan Bayraktar
Ömür Dayanım - İnovasyon Merkezi'nin açılışına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık,
Kocaeli Valisi Ercan Topaca, TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Alper Kanca, TAYSAD Genel
Koordinatörü Süheyl Baybalı, OİB Başkanı Orhan Sabuncu, OSD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan
Tezer Tofaş CEO'su Kamil Başaran, TOSB Başkanı Yunus Çiftçi, TAYSAD Geçmiş dönem başkanları
Ahmet Arkan, Ömer İltan Bilgin ve Celal Kaya katıldılar.
hiç birisi kullandıkları test ekipmanlarını
kendisi üretmiyor. Biz hem bu
sistemleri üreterek hem de testlerini
gerçekleştirerek rakiplerimizden
ayrışıyoruz. 2010 yılından itibaren
sistemli bir şekilde yürüttüğümüz
stratejik planlama ve uygulama
süreçlerimiz sonucunda edindiğimiz
özgün mühendislik gücümüzle, farklı
araç alt sistemleri için özgün test
sistemlerini geliştirebilir halde geldik.
2013 yılı itibari ile OTAM markalı test
sistemlerimizin pazarda aktif olarak
satışına başladık. Bu konuda ciddi bir
taleple karşı karşıyayız. Biz de artık
OTAM olarak test sistemleri üretip,
pazara sunan bir sistem entegratörü
üretici haline geldik. Önümüzdeki
dönemde en büyük hedeflerimizden
bir tanesi de test sistemleri üretip ihraç
etmek” diye konuştu.
Yerli markaya giden yol yerli test
sisteminden geçer
Ömür Dayanım - İnovasyon
Merkezi’nde, otomotiv endüstrisinde
en karmaşık yapılardan biri olarak
kabul edilen direksiyon sisteminin,
her türlü dayanıklılık testinin
gerçekleştirilebildiğini söyleyen
Volkan Bayraktar, “Sadece bugünün
araçlarında kullanılan hidrolik
direksiyonlar için değil, elektrikli destek
sistemli araç direksiyonları için de her
türlü dayanıklılık ve karakterizasyon
testini burada gerçekleştireceğiz”
diye konuştu. Küresel yerli markaya
giden yolun, yenilikçi ve rekabetçi
araç alt sistem ve komponentleri
geliştirip üretmekten geçtiğini Volkan
Bayraktar, “Bu unsura sahip olmak
için kazanılması gereken en kritik
yetenek ise yan sanayi firmalarının
54
Ocak January - Şubat February 2014
www.taysad.org.tr
OTAM Ömür Dayanım İnovasyon Merkezi’nin açılışına katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Otomotivde ve diğer alanlarda Türkiye yaklaşık 2 milyar dolar dışarıya
test için ücret ödüyor. Bu yüksek bir rakam. Bu rakamın gerek
iş gücü kaybı açısından, gerekse Türkiye’nin cari açığına verdiği etki açısından mutlaka aşağı çekilmesi gerekiyor. Bunu
da ancak kendi test merkezlerimizi kendimizin oluşturmasıyla başarabiliriz” dedi.
özgün tasarımlarını hızlı,
yerinde ve etkin bir şekilde
test edebilecek yerli test
merkezleri oluşturmaktır.
Ancak böyle bir model
ile ürettiğimiz ürünler
üzerindeki yerli özgün
katma değerimizi yaratabilir
ve toplam kârlılığımızı
artırabiliriz” dedi.
sektörlere de hizmet
Otomotivin dışına da
çıkacak
raylı sistemler konusunda
Otomotiv sektörünün
dışında, 2012 yılından
itibaren savunma
sanayisine de hizmet
vermeye başladıklarını
anlatan Volkan Bayraktar,
şunları söyledi: “Farklı
ve test faaliyetleri
verecek şekilde test
sistemlerimizi geliştirmeyi
hedefliyoruz. Önümüzdeki
dönem hedeflerimiz
içerisinde raylı sistemler
de yer alıyor. Biz bu konun
Türkiye’de çok ciddi
bir potansiyeli olduğu
inancındayız. Özellikle
Türkiye’de mühendislik
sürdüren pek çok ekip
ile temas içerisindeyiz.
Bu konudaki gelişmelere
elimizden geldiği ölçüde
destek vermeye gayret
gösteriyoruz.”n
OTAM LIFETIME ENDURANCE – INNOVATION
CENTER opened in the heart of the
automotive supply industry
Being established with the aim of taking solid steps in
university-industry cooperation, increasing competitiveness of the automotive industry in global market and conducting
pre-production R&D, certification studies and tests, Automotive Technologies Research and Development Center (OTAM)
put Lifetime Endurance - Innovation Center with an investment
amounted 3 million TL. The Center started its operations in
TOSB-Automotive Supply Industry Specialised Organised Industrial Zone at a ceremony, which was participated by the Minister
of Science, Industry and Technology, Fikri Isik. The Lifetime Endurance-Innovation Center will decrease the Turkish Automotive
Industry’s dependency in terms of mechanical testings and will
be a hope in increasing added value for the locally developed and
produced products.
www.taysad.org.tr
Ocak January - Şubat February 2014
55
V. TAYSAD AFTERMARKET KONFERANSI
RE
GI
NO STER
KA W
!
Y
YA DIN
PT IZI
IRI
N
Vth ANNUAL
TAYSAD AFTERMARKET CONFERENCE
29 May 2014
Vth
AFTERMARKET
Green Park Hotel - Pendik/ISTANBUL
CONFERENCE
FOR THE LATEST NEWS ON THE SECTOR
AFTERMARKET SEKTÖRÜNDEKİ SON YENİLİKLERİ TAKİP ETMEK İÇİN DOĞRU ADRES
International experts and executives are coming together with high profile attendees from the Industry.
BOOK YOUR SEAT!
Konferansta, uluslararası uzman ve yöneticiler, sektördeki üst düzey katılıumcılarla biraraya gelecek.
SİZDE YERİNİZİ AYIRTINIZ!
ODAK KONU/ FOCUS THEME
• A Global View of the Industry
• Internet & Mobility Concepts at Automotive Aftermarket
• Megatrend Concept & Future Perspectives
Konferansın bu yıl odaklanacağı ana konular;
• Sektöre Global Bakış
• Otomotiv Aftermarkette İnternet ve Mobilite Konseptleri
• Megatrend Konsepti ve Gelecek Perspektifleri
Supporters / Destekleyen Kuruluşlar
Host & Organizer
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
ÖZEL SAYI TAYSAD ÜYELERİ
FİRMA TANITIM BÖLÜMÜ
TAYSAD üyeleri için ayrılan
bölümde İngilizce firma
tanıtımları yer alacaktır. Kuruluş
logosu ve iletişim bilgilerinin
yer aldığı tanıtım bölümünde
200 kelimelik tanıtım metni
kullanılacaktır.
Her TAYSAD üyesi için ayrılan
1/2 dergi sayfasının tanıtım
bedeli
500.- TL + KDV’dir. Tanıtım
bölümü dışında yer almak
isteyen üyelerimiz için iki
sayfalık röportaj bedeli ise
1.500.- TL + KDV’dir.
TAYSAD Dergi üye ilan fiyatları bu
sayımız için de geçerlidir. Ayrıca
ilan vermek isteyen üyelerimiz
için reklam fiyatlarımız yandaki
gibidir.
Son ilan verme tarihi
24 Mart 2014
ÖZEL SAYI IAUTOMECHANİKA
İSTANBUL 10-13 NİSAN 2014
TÜRK OTOMOTİV SANAYİNİ TAYSAD DERGİ İLE ULUSLARARASI
PLATFORMLARA TAŞIYORUZ
TAYSAD Dergi’nin Mart-Nisan 2014 sayısı Automechanika İstanbul Fuarı'nda
sektörün hedef kitlesine ulaştırılacak.
Reklam Fiyatları
Sayfa
1 Sayı(TL)
6 Sayılık
Anlaşmada
birim fiyat
Ön Kapak İçi
3.500.- TL
3.000.- TL
Üçüncü Sayfa
3.000.- TL
2.500.- TL
Tercihli Sayfa
1.750.- TL
1.250.- TL
800.- TL
600.- TL
İç Sayfa
Fiyatlarımıza KDV eklenecektir.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
2050’yi planlarken
vergi baskısına yakalandılar
T
ürkiye’nin ihracat şampiyonu otomotiv
sektörünün omurgasını oluşturan yan
sanayi, vizyonunu 2050’ye yönlendirdi. 2014 yılının ilk üye toplantısını İstanbul’da
gerçekleştiren ve geleceğin teknolojilerini tartışmak üzere biraraya gelen Taşıt Araçları Yan
Sanayicileri Derneği (TAYSAD) üyelerinin gündeminde, ÖTV ile gelen vergi baskısı vardı.
Vergilerin kademeli olarak düşürülüp iç piyasanın rahatlatılmasını bekledikleri bir dönemde gelen yeni vergilere işaret eden TAYSAD
Başkanı Dudaroğlu, “Otomotiv sektörümüz;
gücünü iç pazarından almaktadır. Baskı altında tutulan bir iç pazara, yeni yabancı yatırımların gelmesini beklemek ‘hayalcilik’ olacaktır” dedi.
TAYSAD üyelerini 2050 projeksiyonuna göre üretime
yönlendiriyor. Sektör, uluslararası rekabet gücünü yakalayacak
gelecek planı yaparken, iç piyasada ÖTV ile gelen şoku yaşıyor.
TAYSAD Başkanı Dudaroğlu, “Otomotiv sektörümüz; gücünü
iç pazarından almaktadır. Baskı altında tutulan bir iç pazara,
yeni yabancı yatırımların gelmesini beklemek ‘hayalcilik’
olacaktır.” dedi.
Sadece küresel pazarlardaki iş hacimlerini artırarak 2023 hedeflerine ulaşmanın zorluğuna
dikkat çeken Dudaroğlu, önümüzdeki günlerin
eskilerinden daha zorlu geçeceğini vurgulayarak şöyle devam etti;
“2023 hedeflerimize yalnızca dış pazardaki değil, iç pazardaki ölçeğimizi de büyüterek
ulaşabiliriz. Bu nedenle sektörümüzün, 2023
yolunda sistematik olarak desteklenmesi için
yerli araç kullanımını özendirecek yeni düzen-
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu
lemelerin yapılmasını, vergi yüklerinin kademeli olarak düşürülmesini ve dolayısıyla iç pazarımızın güçlendirilmesini arzu ediyoruz.”
Topyekün Ar-Ge seferberliği başlatmalı
Küresel anlamda geleceğe hazırlandıklarını,
bunun için Türkiye’de toplam 147 Ar-Ge merkezinin 47 adedinin üyeleri tarafından kurulduğunu hatırlatan Dudaroğlu, “2023 hedeflerine
ulaşabilmek için ‘Güçlü Sanayi, Güçlü Marka’
sloganıyla çalışıyoruz. Sektörel olarak en fazla
Ar-Ge merkezine sahibiz. Amacımız, üniversiTAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Alper Kanca
te sanayi işbirliğiyle topyekün Ar-Ge seferberliği başlatmak ve yapılan başarılı çalışmaları ihraç etmek” diye konuştu.
58
Ocak January - Şubat February 2014
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
2050’de 160 milyon araç üretilecek
Bosch Türkiye CEO’su Steven Young da TAYSAD
üyelerine 2050 yılına kadar uzanan otomotiv endüstrisindeki küresel trendleri anlattı. Buna göre 2050 yılında dünyada 160 milyon araç üretimi öngörülürken,
bunların yüzde 50’sinin konvansiyonel araç olacağı
tahmin ediliyor. Bugün dünyada yaklaşık 80 milyon
konvansiyonel araç üretildiği düşünüldüğünde gelecekte bir o kadar da elektrikli veya farklı yakıtlarla çalışan araçlar olacak.
Asya bölgesinde otomotive muazzam talep olacak. Bu bölgeye yönelerek fırsatlar yakalanabilecek.
E-Mobilite ile Google Car ve Tesla Model araç örnekleri yaygın kullanılacak. Buna göre araçlar yaygın şekilde sürücüsüz güvenli bir şekilde yol alabilecek. Dolayısıyla TAYSAD üyelerinin de yeni teknolojilere odaklanması gerektiğinin altı çizildi. n
TİM Otomotiv Sektör Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu
Otomotiv endüstrisine katma değer sağlayacak nitelikli ürünler kazandırmak isteyen “3. Geleneksel Otomotiv Komponent Tasarım Yarışması“ ve “3. Geleneksel Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı“ etkinliğinin tanıtım turu devam ediyor. TİM Otomotiv Sektör Kurulu Başkanı ve OİB Başkan Yardımcısı Ömer Burhanoğlu, TAYSAD’ın İstanbul üye toplantısında sektör temsilcilerini yarışmaya katılmaya davet etti.
Dudaroğlu, 2013 yılında 21.3 milyar dolarlık otomotiv ihracatının yüzde 43’ünün tedarik sanayi tarafından yapıldığını hatırlatarak, 2014 yılında da
araç üretiminin bir milyon 200 bin adedi bulacağını, ihracatın ise 21.5 milyar dolar seviyesinde olacağını öngördüklerini aktardı.
Otomotiv de dünyada ilk 10’a girmeli
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Otomotiv Sektör
Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu da Türkiye’nin
2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak istiyorsa, otomotiv endüstrisinin de
ilk 10 içinde olması gerektiğini söyledi. Bunun için
Ar-Ge, tasarım ve inovasyonun önemine değinen
Burhanoğlu, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği olarak 3. kez ‘Ar-Ge Proje Pazarı ve Tasarım
Yarışması’ düzenleyeceklerini hatırlattı.
Burhanoğlu, “Ar-Ge merkezlerimizi canlı tutmak
için ciddi projelere ihtiyacımız var. Yarışmamız bunun için önem taşıyor ve çok değerli projeler ortaya çıkıyor. Bunları hayata geçirmeye çalışıyoruz”
diye konuştu.
60
Ocak January - Şubat February 2014
Bosch Türkiye CEO’su Steven Young
Getting caught by tax pressure while
planning 2050
Being the spine of Turkey's exports champion
automotive industry, the supply industry has
focused on the year 2050. Automotive Components
Manufacturers' Association (TAYSAD) members held
their first meeting in 2014 in Istanbul in order to discuss
their current and future technologies and tax pressure
caused by Special Consumption Tax (OTV) was on
their agenda. TAYSAD President Dudaroglu pointed
out the new taxes in this period where they expected
a relief in the domestic market with a gradual decrease
of the taxes and he said, “Our automotive industry
takes its strength from its domestic market. It would
be 'unrealistic' to expect new foreign investments in a
domestic market which is under tax pressure.”
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Tofaş Tedarikçi Bilgi
Paylaşım Toplantısı
Türk otomotiv sektörünün öncü firması Tofaş’ın her yıl
düzenlediği, Tedarikçi Bilgi Paylaşım Toplantısı Bursa’da yapıldı.
Bu yıl, “Birlikte Büyüyoruz” ana temasıyla gerçekleştirilen
toplantıya, Tofaş’ın işbirliği içerisinde olduğu tedarikçi
firmalardan yaklaşık 350 katılımcı, 120 Tofaş çalışanının yanı sıra
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, yönetim
kurulu üyeleri ve Genel Koordinatör Süheyl Baybalı katıldı.
F
iat Group Purchasing CEO’su
Scott Garberding’in davetli konuşmacı olarak katıldığı toplantıda; Tofaş CEO’su Kamil Başaran, Satınalma Direktörü Yüksel Öztürk, Endüstriyel Operasyonlar Direktörü Akın Aydemir ile Fiat
İş Birimi Direktörü Okan Baş da konuşmalarıyla yer aldı. Toplantıda, otomotiv sektörünün gelişimi ve global pazarlar hakkında bilgiler aktarılırken, Tofaş’ın yeni ürün
projeleriyle birlikte, sektördeki maliyet rekabetçiliği ve Tofaş’ın tedarikçi gelişimine
verdiği önem üzerinde duruldu.
Tofaş ve yan sanayi işbirliğindeki başarılara vurgu yapan ve beklentilerini aktaran
Tofaş CEO’su Kamil Başaran; “Otomotiv;
ana sanayisi, tedarikçileri, bayisi ve diğer
62
Ocak January - Şubat February 2014
tüm alanlarıyla bir değerler zinciri. Bu zincirin her bir halkasının birlikte büyüyüp gelişmesi çok önemli… Bu gelişim sürecinde ve küresel sektörün zorlu rekabet ortamında bizleri, Ar-Ge yetkinliklerimiz öne
çıkaracak. Tedarikçilerimiz, bilgi birikimi ve
yatırımlarıyla, dünyanın başlıca üreticileri
için ürün tasarlayıp üreterek küresel çapta konumunu güçlendirdi, bu başarıyla gurur duyuyoruz. Tofaş olarak yan sanayimizle çıktığımız gelişim yolculuğunda başarılarımızı daha ileriye taşımak için güçlü ve rekabetçi tedarikçilerimizle omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Tedarikçi Bilgi Paylaşım Toplantısı, işbirliği yapılan firmalara, 3 büyük dalda verilen
ödül töreniyle sona erdi. n
Ödül Alan Kuruluşlar:
Kalite ve Performans Ödülü
Beyçelik, Bosch, Continental,
Martur, Norm Civata, ÜksÜçler Kelepçe
Performans – Yedek Parça
Ödülü
Kale Balata, Opet Fuchs
Performans – Endirekt
Malzeme Ödülü
DHL Express, Tepe Güvenlik
Teknik Öneri SuPer Ödülü
Yazaki
İşbirliği Geliştirme Ödülü –
Direkt Malzeme
A-Plas, Aka, Arıkan, Autoliv,
Dytech, Henkel
TOFAS Supplier Information
Sharing Meeting
Supplier Information Sharing
Meeting, which is organised by
Turkish automotive industry's leading
company TOFAS every year, was held
in Bursa. This year, with the main theme
“Growing Together”, the meeting
hosted 350 participants that TAYSAD
has cooperation with and 120 TOFAS
employees as well as TAYSAD Chairman
Dr. Mehmet Dudaroglu and General
Coordinator Suheyl Baybali.
www.taysad.org.tr
AR-GE RESEARCH AND DEVELOPMENT
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Fikri Işık, "2012
yılında ülkemizde Ar-Ge
harcamaları 13,5 milyar dolara
ulaştı. Bu rakamın da 3,5
milyarlık kısmını özel sektör
gerçekleştiriyor. 2023 yılında,
Ar-Ge harcamasının 60 milyar
dolar olmasını bekliyoruz.
Ancak bu yeterli değil. Bunun
da en az 40 milyarlık dolarlık
kısmını da özel sektörün
yapmasını arzu ediyoruz" diye
konuştu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık
En başarıIı Ar-Ge merkezleri
ödüllendirildi
Kocaeli'nde Ar-Ge Merkezleri Performans Değerlendirmesi ve Teknoloji Transfer Ofisleri ile İşbirliği Çalıştayı'nda, en başarılı Ar-Ge
merkezleri ödüllendirildi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2008 yılından itibaren desteklediği 17 firmanın ödüllendirildiği çalıştayda otomotiv tedarik sanayinde ödül TAYSAD üyesi
Farplas Oto Yedek Parçaları İml. İht. İhr. A.Ş.'nin oldu.
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Fikri Işık, Kocaeli’de düzenlenen
Ar-Ge Merkezleri Performans Değerlendirmesi ve Teknoloji Transfer Ofisleri ile İşbirliği Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş sürecinin çok iyi kurgulanması
gerektiğini anlatarak, ülke olarak bilgi temelli bir ekonomiye hazırlanmaları gerektiğini söyledi.
da Türkiye’de sevindirici gelişmeler yaşıyoruz. 2012 yılında ülkemizde Ar-Ge harcamaları 13,5 milyar dolara ulaştı. Bu rakamın da 3,5 milyarlık kısmını özel sektör
gerçekleştiriyor. 2023 yılında, Ar-Ge harcamasının 60 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Ancak bu yeterli değil. Bununda en az
40 milyarlık dolarlık kısmını da özel sektörün yapmasını arzu ediyoruz” diye konuştu.
“Başkası bilgiyi üretsin, biz burada onun
lisansıyla üretim yapalım” düşüncesinin
ülkeyi en fazla bugün olduğumuz seviyeye taşıyabildiğini ifade eden Işık, şu anda
montaja dayalı üretimin ülkeyi taşıyabileceği sınıra ulaşıldığını kaydetti.
Sanayi firmalarının Ar-Ge birimlerinin olduğuna işaret eden Işık, bunların kurumsal
kimlik kazanmalarını arzu ettiklerini kaydetti.
Işık, bu sınırı aşma yolunun, üretime bilgi enjekte etmekten geçtiğini dile getirerek, “Ar-Ge bilinci ve yaygınlığı konusun-
64
Ocak January - Şubat February 2014
Bakan Işık, bu amaçla 2008 yılında Ar-Ge
Kanunu’nu çıkardıklarına dikkati çekerek,
bu kanunla 50 ve üzeri Ar-Ge personeli istihdam eden firmalara Ar-Ge Merkezi Belgesi vermeye başladıklarını anlattı.
“Eğer orta gelir tuzağını aşacaksak, 2023
hedeflerini yakalayacaksak ve Türkiye olarak sürdürebilir bir büyüme ve kalıcı bir refah artışı sağlayacaksak bugün itibariyle
yapmamız gereken en önemli yatırım alanı
Ar-Ge ve inovasyondur”
Dünyada inanılmaz bir yarış ve rekabetin
olduğunu ifade eden Işık, “Sürdürülebilir
bir büyüme için de dünyanın üzerinde mutabık kaldığı kavram Ar-Ge ve inovasyondur” diye konuştu.
Işık, Türkiye’de bu noktada önemli gelişmeler katedildiğini dile getirerek, “Biraz
geç kalmışlığımız var ama dünyada Ar-Ge
ve innovasyon ilk dillendirildiğinde bu sürecin gelişmeye başladığı dönemde bu konulara çok fazla ilgi duymadık. Ama bugün
geldiğimiz noktada tam da ‘orta gelir tu-
The Most Succesfull R&D
Centers are awarded
The most successfull R&D
Centers are awarded in Kocaeli at
R&D Centers’ PErformance Evaluation
and Technology Transfer Offices’
Cooperation Workshop. TAYSAD
member FARPLAS awarded as the 1st
runner up in automotive supply industry.
www.taysad.org.tr
AR-GE RESEARCH AND DEVELOPMENT
zağı’ olarak ifade ettiğimiz seviyede artık
Ar-Ge ve inovasyonun gerek şirketlerimiz
gerekse ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Eğer orta gelir tuzağını
aşacaksak, 2023 hedeflerini yakalayacaksak ve Türkiye olarak sürdürebilir bir büyüme ve kalıcı bir refah artışı sağlayacaksak bugün itibariyle yapmamız gereken en
önemli yatırım alanı Ar-Ge ve inovasyondur. Çok şükür Türkiye’de bu anlamda bir
bilinç oluşması çok önemli. Bu iktidar olarak işimizi kolaylaştırıyor. Bu adımları hızlı
şekilde hazırlıyoruz” şeklinde konuştu.
Önemli bir müjdeyi katılımcılarla paylaşmak istediğini belirten ışık, şunları kaydetti: “Daha önce Ar-Ge merkezlerinde çalışan personelin gelir vergisi stopajı 2023’e
kadar uzatılmıştı. Ar-Ge merkezlerimizde çalışanlarımızın sigorta primlerini işveren payının yüzde 50’sini biz 5 yıl süreyle 2008’de çıkardığımız kanunla destekleme kararı almıştık. Bildiğimiz kadarıyla
16 firma bugün itibariyle bu 5 yıllık süreyi doldurdu ve bu yüzde 50’lilik dilimden
faydalanmamaya başladı. Biz de bu sistemin güçlenmesini istiyoruz. Ar-Ge merkezlerinde çalışan personel sayımızın zaten kendi açısından oluşan sigorta priminin tamamı 2023’e kadar devlet olarak biz
karşılıyoruz. İş veren payının yüzde 50’sini
yaptığımız görüşmelerle 2023 yılına kadar
devlet olarak biz karşılamaya devam edeceğiz”
Bu endeks sonuçlarına göre, Ar-Ge merkezlerinin kendilerini geliştireceklerini
umut ettiklerini belirten Işık, “Hangi Ar-Ge
merkezinin hangi sırada olmasını belirlemeyi arzu etmiyoruz. İyileri ödüllendirelim. En iyileri ortaya koyalım, onları ödüllendirelim, onların da bu başarı hikayelerini sizlerle paylaşalım. Bu merkezler arasında tatlı bir yarışı başlatalım. Bütün hedefimiz bu” ifadesini kullandı.
69 firmanın Ar-Ge merkezi performans
endeks puanını hesapladık
Bakan Işık, Ar-Ge merkezlerinin genel performansı açısından 3. sıradaki firmanın Roketsan Roket Sanayi ve Ticaret A.Ş, 2’incinin Kordsa Global Endüstriyel İplik ve Kord
Bezi Sanayi ve Ticaret A.Ş, birinci firmanın
da Aselsan A.Ş. olduğunu söyledi.
Bakan Işık, 2012 yılını baz alarak en az 2 yıl
faaliyet gösteren 69 firmanın Ar-Ge merkezi performans endeks puanını hesapladıklarını dile getirerek, bu hesapta birçok
veriyi değerlendirdiklerini kaydetti.
Sektörel bazda ise en başarılı bulunan ve
ödül alan Ar-Ge Merkezleri şöyle: “Savunma sanayi’ alanında en başarılı Ar-Ge merkezi, 1. sıradaki şirketimiz Aselsan A.Ş,
‘tekstil’ alanında alanında en başarılı Ar-Ge
66
Ocak January - Şubat February 2014
merkezi 2. sıradaki şirketimiz Kordsa
Global Endüstriyel İplik ve Kord Bezi
Sanayi ve Ticaret A.Ş, ‘elektronik’ alanında en iyi performans gösteren ArGe merkezimiz Vestel Elektronik A.Ş,
‘dayanıklı tüketim malları’ en iyi performans gösteren Ar-Ge merkezimiz
Arçelik A.Ş, ‘otomotiv’ alanında en iyi
performans gösteren Ar-Ge merkezimiz Otokar Otomotiv ve Savunma
Sanayi A.Ş, ‘havacılık’ alanında en iyi
performans gösteren Ar-Ge merkezimiz Tusaş Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş, ‘makina ve teçhizat imalatı’ alanında en iyi performans gösteren Ar-Ge merkezimiz Bosch Termo
Teknik Sanayi ve Ticaret A.Ş, ‘bilgisayar ve iletişim teknolojileri’ alanında en
iyi performans gösteren Ar-Ge merkezimiz Airties Kablosuz İletişim Sanayi
ve Dış Ticaret A.Ş, ‘otomotiv yan sanayisi’ alanında en iyi performans gösteren Ar-Ge merkezimiz Farplas Oto
Yedek Parçaları İmalatı ve İthalatı A.Ş,
‘kimya’ alanında en iyi performans
gösteren Ar-Ge merkezimiz Dyo Boya
Fabrikaları Sanayi ve Ticaret A.Ş, ‘ilaç’
sanayisi alanında en iyi performans
gösteren Ar-Ge merkezimiz Zentiva
Sağlık Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş,
‘cam ve seramik’ alanında en iyi performans gösteren Ar-Ge merkezimiz
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş, ‘telekomünikasyon’ alanında en iyi performans gösteren Ar-Ge
merkezimiz Netaş Telekomünikasyon
A.Ş, ‘yazılım’ alanında en iyi performans gösteren Ar-Ge merkezimiz C/S
Enformasyon Teknolojileri Ltd. Şti.” n
www.taysad.org.tr
TEDARİK SANAYİ SUPPLY INDUSTRY
İş hayatını Tedarikçi Geliştirme
Yöneticisi olarak sürdüren
Harun Demir, Türk otomotiv
tedarik sanayinin geldiği
noktaya değinerek, "Batı
Avrupa otomotiv sanayisine
ihtiyacı olmadan bugünlere
gelen tedarikçiler artık kendi
başlarına rahatlıkla ayakta
durabilmektedirler" dedi.
Doğu Avrupa ülkelerinin
tamamının, Batı Avrupalı
OEM’lerin nabzı ile attığını
söylemenin pek yanlış
olmadığına dikkat çeken
Harun Demir, Türkiye’nin
kendisine, Doğu Avrupa’dan
ziyade Batı Avrupa’yı rakip
görmesi gerektiğine dikkat
çekti.
Harun Demir:
Tedarik
sanayi artık
yeni ürünler
icat etmeli
Türkiye sanayisi teknoloji birikimi, yüksek kalitesi ve
güçlü sanayicileriyle, kademe atlama noktasındadır. Yeni
konsept ve tasarım yarışmalarına katılarak, bu büyük
pastadan pay alabilmek için iyi bir klavuza ihtiyaçları
var. Yani kısaca, doğru kişilerle, doğru zamanda, doğru
masada oturmak gerekiyor.
68
Ocak Januray - Şubat February 2014
Türkiye’yi, Avrupalıların rakip
gördüğü ülkelerle kıyasladığınızda,
ne tür özelliklerimiz ön planda, neleri
iyileştirmemiz lazım?
T
ürkiye’nin kendisine rakip gördüğü
ülkeleri belirlemesi ve rakiplerini
iyi tanıyarak, ileriye dönük adımları
atması gerektiğini düşünüyorum.
Avrupa toprakları üzerindeki ülkeleri ikiye
ayırabiliriz: Almanya, Fransa, İtalya ve
İngiltere gibi Batı Avrupa ülkeleri ki bu
ülkeler sanayileşmiş ve kendi otomotiv
markalarını tasarlayabilen ve piyasaya
sürebilen ülkelerdir. Bu ülkelerin,
tedarikçiler açısından Türkiye ile maliyet
temelli rekabet etme şansı son derece
az. Doğu Avrupa ülkelerindeki tedarikçiler
ise, Batı Avrupa’nın imalat atölyeleri
olarak tanımlanabilir.
90’lı yılların başında Perestroyka ile
birlikte eski Sovyet hegamonyasından
kurtulan Doğu Avrupa ülkeleri, Batı
Avrupa ülkelerindeki sanayicileri
ülkelerine çekmek için birçok teşvik
vererek, buradaki yerel iş gücünden
faydalanma yoluna gitti. 90’ların
sonunda pik noktasına ulaşan bu girişim,
2000’lerden sonra azalmaya başladı.
www.taysad.org.tr
Bu girişimi Batı’nın, “build to print” adı
verilen ürün kopyalaması veya imalatı
için bu bölgedeki teşvik ve uygun iş
gücünden faydalanma politikası olarak
da tanımlayabiliriz. Batı, tasarım alt yapısı
ve “know how”´u olmayan bu ülkelere
otomotiv sanayi teknolojisini götürmeyi
ne düşünmüş ne de planlamıştır. Ayrıca
bu bölgeye, “Global Player” dediğimiz
büyük şirketlerin imalat üssü de
diyebiliriz.
Doğu Avrupa Ülkelerindeki ortalama ücretler (Kaynak: ILO Küresel Ücretler Veri Tabanı)
Ülke
Bugün bu ülkelerdeki en büyük sorun;
bölgelerindeki Global Player şirketlerde
yetişen kaliteli elemanlarının, Batı
Avrupa’ya kaçmasından dolayı yetişmiş
insan kaynağının bulunamamasıdır.
Haliyle bu durum, istenilen randımanın
ve uzun vadeli verimliliğin alınmamasını
doğurmaktadır.
Buralara yatırım yapan sanayicilerin de
genelde yerli sanayicisi ve sermayecisi
olmadığı için alternatif ülkelere kayma
ya da aşağıdaki grafikteki gibi geriye
dönüşlere yönelme söz konusu
olmaktadır. Sermayeyi ve yatırımları
ırmak gibi düşünebiliriz. Nerede kolay
ve engelsiz yol var ise, su oraya doğru
yolunu yapar ve kendine yol açar. 90’lı
yıllarda Doğu Avrupa’ya olan yatırımları,
Çin ve Güney Amerika izledi. Rota artık
Hindistan’ı; Orta ve Güney Asya’yı
gösteriyor.
Para Birimi
2006
14.000
16.100
17.000
18.000
19.000
20.000
15.000
20.000
25.000
30.000
30.000
32.500
Azerbeycan
Manat
Belarus
Belarus Ruble’si
Bosna Hersek
BAM
30
50
75
75
85
85
165.220
188.360
220.080
229.700
4000.000
925.5250
-
-
-
-
-
-
Bulgaristan
Euro
82
92
112
123
123
-
Hırvatistan
Kuna
2.170
2.298
2.747
2.814
2.814
2.814
Kıbrıs
Kıbrıs Pound’u
-
-
743
791
835
855
Çek Cumhuriyeti
Euro
279,2
278,6
335
309
311
329
Estonya
Euro
192
230
278
278
278
279
Gürcistan
Lari
20,0
20
20
20
20
20
Yunanistan
Euro
710
768
794
863
863
877
Macaristan
Forint
62.500
65.500
69.000
71.500
73.500
78.000
Kazakistan
Tenge
9.200
9.752
12.025
13.717
14.952
15.999
Kırgızistan
Soms
100
340
340
340
500
690
Letonya
Lats
90
120
160
180
180
200
Litvanya
Euro
174
203
232
232
232
232
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Lei
Sırbistan
Dinar
8.493
11.007
13.520
15.080
16.467
17.680
Slovakya
Euro
252
269
269
296
308
314
512
522
567
589
734
748
20
20
60
60
80
80
531
585
639
693
761
837,0
Slovenya
Euro
Tacikistan
Somoni
Türkiye
Türk Lirası
Türkmenistan
Özbekistan
Sum
1
1
1
1
1
1
12.420
15.525
25.040
37.680
45.215
62.920
Türk otomotiv tedarik sanayi, bu günlere
Batı Avrupa otomotiv ana sanayisine
ihtiyacı olmadan geldi ve kendi başına
rahatlıkla ayakta durabiliyor. Diğer Doğu
Avrupa ülkelerinin tamamının, Batı
Avrupalı OEM’lerin nabzı ile attığını
söylemek pek yanlış olmaz. Bu açıdan
Metal ve Elektronik sanayi
İmalat sanayi
% 27
% 25
Şirketlerin ortalamaları
% 19
% 19
% 12
%4
%0
1995
%6
%6
%4
%3
%3
%3
%2
1997
1999
2001
2003
2006
2009
%9
%7
%3
%3
Güncel
planlama
İmalatı Modernleştirme Araştırması, Fraunhofer ISI Enstitüsü
www.taysad.org.tr
2011
Leks
Ülke dışına çıkış
Ülkeye geri dönüş
% 17
2010
Drams
Moldova
% 26
2009
Arnavutluk
Sanayi Şirketleri Hareketleri
% 30
2008
Ermenistan
Makedonya
Oysa, Türkiye’de tam tersi bir durum
var. Her ne kadar Türkiye’de de büyük
Tier 1 şirketleri faaliyette olsa da, çoğu
tedarikçimiz yerli sermayelidir. Bu açıdan,
buradaki sanayi yatırımlarının başka
bölgelere kayma ihtimali de az.
2007
ben, Türkiye’nin kendisine, Doğu
Avrupa’dan ziyade Batı Avrupa’yı rakip
görmesi gerektiği kanaatindeyim. Türkiye
bugün özellikle otomotiv sanayinde bir
çağ atlama eşiğinde; artık “build to print”
anlayışını geride bırakıp, kendi tasarımını
ve ürünlerini geliştirmeli, yeni ürünler icat
etmelidir.
Batı Avrupa’ya yetişebilmemiz için
öncelikle bazı konulara iyi bakmamız
lazım. Ben bu konuda, Lean
Management, Project Management,
Product Management, Change
Management, Supplier Chain gibi
genel literatürde kullanılan terimlerden
ziyade çok basit herkesin bir şeyler
göz önünde bulundurabileceği ve
anlayabileceği terimleri kullanmak
istiyorum. “Der einfachste Weg ist der
beste Weg” (The simple the best).
Türkiye’deki çalışma düzenimizi, iş
anlayışımızı, zihniyetimizi biraz daha
profesyonelleştirmemiz lazım. Batı
Avrupa’da, doğal bir yolla uygulanmakta
olan şu unsurlarda mutlaka iyileşme
kaydetmemiz gerekiyor.
Ocak Januray - Şubat February 2014
69
TEDARİK SANAYİ SUPPLY INDUSTRY
•Verilen sözün tutulması veya
tutabileceğiniz sözün verilmesi,
•Toplantılara zamanında gelinmesi,
zamanında iş teslimi, sevkiyat, ödeme
ve benzerleri gibi.
•İletişimin müşterinin ana dilinde
olması ya da çok iyi yabancı dile sahip
olunması,
•Müşterileri iyi tanıma,
•Uzmanlık alanına odaklanarak,
gerektiğinde “üzgünüz, biz bu ürünü
yapamayız” denilebilmesi,
•Modern tasarım sistemlerinin
ve felsefesinin tüm Ar-Ge ve
tasarım bölümlerindeki çalışanlarca
uygulanması,
•Şirket hedeflerinin ve kalite unsurlarının,
güvenlik görevlisinden en üst yönetime
kadar tüm çalışanlarca benimsenmesi.
Otomotiv sektöründe, alınan sertifikalar
gereği gibi uygulanmadığı sürece, oldukça
pahalı ve duvara asılan kağıt parçasından
başka bir şey ifade etmeyecektir. Bundan
dolayı biz, otomotiv ana sanayi firmaları
olarak, sertifikaya uyumu ön koşul olarak
dikkate alıyoruz. Herhangi bir tedarikçiye
iş vermeden önce, yaptığımız firma
denetimlerinde, mevcut sertifikalara ne
kadar uyulduğunu değerlendiriyoruz.
Bu sertifikaların gerçek içeriklerini tam
anlamıyla uygulayan firmalarla yola
devam ediyoruz.
Avrupa’da otomotiv sanayiinde
çalışan Türkler bizim için fırsat mı?
Onlarla işbirliğini nasıl artırmak
lazım? Tersine beyin göçünü nasıl
gerçekleştirebiliriz?
Avrupadaki Türkler, Türkiye’nin zaten
hep yanında olmuştur. İlk jenerasyon,
ileride Türkiye’ye dönme düşüncesiyle,
neredeyse tüm birikimlerini bu yönde
yapmıştır. AB ülkelerinde yaklaşık
5,2 milyon Türk yaşıyor. Yani bugün
Almanya’da nerden baksanız yaklaşık 3,3
milyon Türk’ün yaşadığını söyleyebiliriz.
Türkiye’nin, Avrupa’dan beyin göçüne
ihtiyacı var. Bunu gerçekleştirebilmek
için Türk firmalarımızın öncelikle çalışma
ortamlarında değişiklik yapması, çalışma
atmosferlerini sosyalleştirmeleri
gerekiyor. Çalışanlar arasındaki
mertebenin kaldırılması lazım. Üstalt algısından ziyade takım anlayışının
yerleştirilmesi ve sorumlulukların ön
70
Ocak Januray - Şubat February 2014
plana çıkarılması gerekiyor. Biz Türkler,
iş hayatımızda bir Avrupalıya göre çok
daha duygusal davranıyoruz. Bir Türk
çalışana, “hadi aslanım, sen başarırsın
işi, aşarsın bu engeli” demeniz, inanın
ona verdiğiniz maaştan çok daha motive
edicidir. Bu demek değildir ki, Türkiye’ye
gelecek mühendisler, teknisyenler,
ustalar, işçiler çok düşük rakamlara gelir.
Ancak öncelikle, tersine göçü istenen
çalışanların sosyal ihtiyaçlarını göz önüne
alarak hazırlık yapmak gerekir. İnsanları
birer eleman olarak görmek yerine,
tüm önyargılardan kaçınıp bireyleri
kariyerlerinde ve işlerinde desteklemek
önemlidir.
Yurtdışı piyasalarına açılmak isteyen
şirketler, ise alacakları Ar-Ge, pazarlama,
lojistik veya kalite personelinde mutlaka
yabancı dil seviyesinin ne derecede
olduğuna dikkat etmelidir. Bu durumda
hangi ülke ya da bölgeye hizmet
verilecekse, o ülkenin-bölgenin ve
müşterinin diline uygun görevlendirmeler
yapılması azımsanmayacak avantajlar
sağlayacaktır. Her ne kadar yurtdışında
yetişen insanların yabancı dil seviyeleri
iyi de olsa, sadece belli bir süre orada
ikamet etmeleri nedeniyle dillerinin iyi
olduğu hükmüne peşinen varılmamalıdır.
Çok önemli unsurlardan birisi de
istihdam edilecek personelin uzmanlık
seviyesinin değerlendirilmesidir. Örneğin;
bizim Istanbul ofisimiz için yayınlamış
olduğumuz ilana müracaat edenlerin
yarısı Avrupa'dan daha önce Türkiye‘ye
dönmüş, yıllardır burada çalışmakta olan
profillerdi. Ancak yaptığımız mülakatlarda,
yurtdışından geri dönüş sonrası yabancı
dillerini kullanma fırsatı bulamayanların
bu konuda sıkıntı çektiğine şahit olduk.
Bazları ise, mühendis olmalarına rağmen
burada mühendislik nosyonları dışında
daha çok tercüman olarak görev yapmıştı.
Çin‘in Jiangsu Province Eyaletinde
büyük bir endüstri parkının açılışına davet
edilmiştim. Orada yatırım yapmış Türk
şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin
konuşmaları dikkatimi çekmişti. Konuşma
yapan yöneticilerin İngilizceleri o kadar
kötüydü ki, önlerinde yazılı bulunan metni
okumakta dahi sıkıntı yaşıyorlardı. Tabii
ki bunu heyecanlı olmalarına bağlamak
da mümkün fakat emin olun Avrupa'da
yetismis herhangi bir yönetici, sunumunu
hem İngilizce hem de ikinci bir dilde
fevkalade gerçekleştirebilirdi. Yurt dışında
yetişen herkes orda büyümesinden dolayı
ister istemez yabancı dili yan ürün olarak
öğreniyor. Dil eğitimi icin herhangi bir
ekstra zaman ve masrafa gerek kalmıyor.
Aynı zamanda yabancı ülkelerde çift
kültürlü yetişiyorsunuz. Bunun da ayrıca
avantajları var tabii ki. Çift kültürlü ve çift
dilli yetişen kişiler gittikleri başka üçüncü
bir ülkede çok rahat kendini adapte
www.taysad.org.tr
TEDARİK SANAYİ SUPPLY INDUSTRY
ederek o ülkeye entegre olabiliyor.
Ortama iyi adapte oldukları gibi aynı
zamanda da işlerinde daha verimli ve
basarılı olduklarını söyleyebilirim. Bu
sadece Türkler için değil, tüm ırklar için
geçerli.
Türkiye‘ye getirmek istenilen insanların
sadece mesleki değil aynı zamanda ailevi
durumlarını da göz önünde bulundurarak
sosyal tüm ayrıntıları değerlendirip,
zemin hazırlamak lazım. Ben Çin’e
gitmem için teklif aldığımda, şirketimin
hazırlamış olduğu sosyal tablo gerçekten
muhteşemdi; ailem için gerekli olabilecek
herşey düşünülmüştü.
Çocuklarım için Alman okulu bulunmuş,
tüm ailem için yerel dil ve ihtiyaca göre
İngilizce kursları ayarlanmış, taşınmam
için gerekli olan tüm nakliye, gümrük
işlemleri yapılmış, emlakçı dahi organize
edilmişti. Bu benim şirketimin Expat’lar
için uyguladığı bir prosedürdü. Burada
söylemek istediğim, şirketlerimizin
buraya getirmek istedikleri insanların
ihtiyaçlarını analiz edip ona göre
tekliflerini sunmalarıdır.
Avrupalı OEM’lerle temas ederken
Türkiye’den bir tedarikçi nelere dikkat
etmeli?
Öncelikle OEM’lerdeki doğru kişiler
bulunmalı, bu kişilere kendi anadillerinde
şirketin tanıtımı yapılmalı ve özellikle
pazarlama ve Ar-Ge bölümlerindeki
çalışanların yabancı dil hakimiyetinin üst
seviyede olması gereklidir
Özellikle yeni tasarlanacak ürün grupları
için, her OEM kapısının önünde bir
resident mühendisinin veya mühendislik
firmasının bulunmasını bekler. Burada
amaç, her ürünün tasarım süresince
takip edilmesi ve yapılacak olan haftalık
toplantılarda tedarikçilerin de temsil
edilmesidir.
Avrupa’da bu tür işleri ve servisleri sunan
bir çok firma var. Bunlardan bazıları
maalesef ne OEM’lerin prosedürlerinden
ne de ürünlerden habersiz, tedarikçilere
tutulamayacak sözler vermekteler.
Temsilcilik ya da resident mühendisliği
hizmeti veren kurumlarla yapılacak
işbirliklerini uzun vadeli olarak ele almak,
söz konusu firmaları performanslarına
göre değerlendirmek, referanslarını teyit
etmek, tecrübelerini iyi değerlendirmek
gerekiyor. Bu konuda, danışmanlık,
mühendislik, kalite, lojistik hizmetlerine
72
Ocak Januray - Şubat February 2014
Türk tedarik sanayi potansiyelinin farkında mı?
Çok değişik kişilerle, sanayicilerle görüşüyorum ve tecrübelerim bana diyor ki; Türk tedarikçilerini potansiyelinin farkında değil. Orta Asya kültüründen üzerimizde kalan aşırı alçak gönüllülük ve Batıya olan hayranlığımız, bizi teknolojide komplekslere sokuyor
diye düşünüyorum. Batıyı ve teknolojilerini gözümüzde büyütüyoruz. Bu durumu tabii
ki tek taraflı ele almamak gerekiyor. Keza OEM’ler özellikle yeni tasarlanması gereken
ürünleri genelde belli başlı büyük küresel oyuncularla birlikte tasarlıyor. Olaya mantıklı baktığımızda, OEM’ler haklı; şimdiye kadar güvendikleri, uzun süredir birlikte çalıştığı
şirketlere iş veriyorlar. Bu konuda OEM’ler çok konservatif düşünceye sahip ve verdikleri
işi başarabileceğine inandıkları tedarikçilerle yönelmeyi tercih ediyorlar.
Ancak, bizim de kafamızı kuma gömmememiz lazım. Çağımızda bu tür konservatif
düşünce yapısına aslında yer yok. Her ne kadar OEM’lerin özellikle Ar-Ge ve kalite bölümlerinde, potansiyel tedarikçilere olan güvenleri az da olsa, yeni tedarikçilerle çalışmaların artırılması gerekiyor. Aksi taktirde monopolistler ve “Global Player”lar çoğalır,
tüm otomotiv sanayindeki fiyatları bu birkaç firmanın belirlemesine yol açılır. Bu durumda olmamak için ve şimdiye kadar bu yönde kurulmuş zincirleri kırmak için gereken
prosedür ve adımlar OEM’ler tarafından atılmış durumda. Türk tedarik firmaları kendilerine ve tecrübelerine güvenerek, OEM’lerden bu yeni tasarlanması gereken işleri kapabilmenin yollarını aramalıdır.
Tedarik sanayi, bir ülkenin aynasıdır.
Tedarik sanayi firmaları, ihracat
performansını seri bir şekilde
geliştirebilecek, ana sanayi firmalarına
göre daha az sermaye ve yatırımla
işlerini sürdürebilecek durumdadır.
OEM firmaları bulundukları ya da yatırım
yaptıkları ülkelere, kendi tedarikçilerini de
götürüyor, ilgili bölgelere yatırım yapmaya
yönlendiriyor. Bu açılardan, tedarikçiler bir
ülke için, özellikle Türkiye gibi gelişmekte
olan ülkeler için oldukça önemlidir.
guruplari hariç, aşağı yukarı tüm parçalar,
kendi belirledikleri ürün tarifeleri ve SOP
için gerekli kilometre taşları bildirilerek,
tedarikçilerden temin ediliyor. OEM’lerin
kendi Ar-Ge’lerindeki tasarım bölümleri
daha çok proje mühendisliği görevi
ile ilgileniyor. Tedarikçiler nomine
edildikten sonra, ürünlerin tasarlanması,
Ar-Ge çalışmalarıyla birlikte yürütülerek
geliştiriliyor. Bu açıdan baktığımızda
tedarikçiler, Türkiye’ye yeni teknolojileri
getirebilecek mükemmel bir zemin
oluşturuyor. Mesela Audi, BMW,
Mercedes son derece güzel araçlar ve
teknolojiler geliştirerek araçlarını piyasaya
sürüyor. Bu araçlardaki ürünleri, dünyanın
dört bir yanından tedarik ediyorlar.
Şimdilik Türkiye, daha çok “build to print”
yani hazır teknik resimlere göre parça
imal ediyor olsa da, yeni teknolojileri de
bu arada öğreniyor. Bizimle çalışmaya
başlayan, neredeyse tüm tedarikçiler
için diyebilirim ki, VW gurubuna ürün
vermeye başladıktan sonra tüm
prosedürleri, imalat teknolojileri, kalite
anlayışları ve ürün tasarımı gibi birçok
konuda büyük tecrübe kazandılar.
Bugün genel olarak tüm OEM’ler tasarım
işlerini tedarikçilerine ya da mühendislik
firmalarına devretmiş durumdadır. Bazı
işlerini tedarikçilere yada mühendislik
ofislerine “Outsource” etmiş durumdalar.
Bazı “Core Competences” ana ürün
Türk tedarik sanayicileri, bu bilgi
birikimini iyi idrak edip, ileri teknolojileri
kullanarak yeni ürün tasarımını ve
bunların patentini almayı başarabilir.
Bunun için stratejik hedeflerini bu yöne
odaklayıp, OEM’lerdeki bu tip projeleri
ağırlık veren ve tecrübeli kişileri ya da
kuruluşları seçmek çok önemlidir.
Ben şahsen, denetim yaptığım tedarik
firmalarına, büyük Alman mühendislik
şirketlerini tavsiye ediyordum. Ancak son
yıllarda, Avrupa’da faaliyet gösteren ve
bu tür hizmetleri verebilen Türk kökenli
mühendislik ve danışmanlık firmaları
oluştu. Bu firmaları da göz önünde
bulundurmalarını tavsiye ediyorum.
Tedarik sanayi nasıl bir bilgi birikimi
oluşturuyor? Oluşturduğu bu bilgi
birikimini nasıl değerlendirmeli?
www.taysad.org.tr
TEDARİK SANAYİ SUPPLY INDUSTRY
almaya çalışmalıdırlar. Türkiye sanayisi
teknoloji birikimi, yüksek kalitesi ve
güçlü sanayicileriyle, kademe atlama
noktasındadır. Yeni konsept ve tasarım
yarışmalarına katılarak, bu büyük
pastadan pay alabilmek için iyi bir klavuza
ihtiyaçları var. Yani kısaca, doğru kişilerle,
doğru zamanda, doğru masada oturmak
gerekiyor.
Batının ve ülkemizin iş felsefesi
üzerine neler söyleyebilirsiniz?
Otomotiv iş dünyasında size göre
hangi kurallar geçerli?
Eğitim sistemimiz ve kültür yapımızdaki
farklılıkların dışında, iş felsefemiz
açısından Batı ile aramızda fazla bir fark
yok. Ne yazık ki Türk eğitim sistemi,
okullarda verilen bilgileri sorgulamadan
kabul eden bireyler yetiştirmek
üzerine kurgulanmıştır. Bu durum
Almanya’da çok farklı; Almanya’da bir
öğrenci sınavdan sonra, cevap kağıdını
öğretmeninden geri alarak inceler ve
neyi hatalı yaptığını görerek birşeyler
öğrenmeye çalışır. Türkiye'deki
öğrenciler, öğretmeninden sınav kağıdını
geri istese, bu, sanki öğretmene
güvenmiyormuş gibi algılanır. Avrupa’da
okullarda düşünen ve önlerine koyulanları
aynen kabul etmeyen, sorgulayan
bireyler yetiştiriliyor. Şimdi diyeceksiniz ki
“bunun iş felsefesi ile ne ilgisi var?” Her
şeyde olduğu gibi burada da çocukken
aldığımız eğitim tüm hayatımızı etkiliyor.
En basit ve bariz örneklerden birisiyle
açıklayayım: FMEA’yı hepimiz biliyoruz.
Özellikle Türkiye’de ve Çin’de FMEA’ların
RPN/RPZ değerleri çok düşük çıkar ve
herhangi bir aksiyona gerek duyulmaz.
Bu ülkelerde bireyler sorgulamadan
kabullenmeyi öğrenmiştir. Bu nedenle
FMEA’da kimse parmağını kaldırıp, “
bu neden böyle, niye bu değer bu kadar
düşük?” demez. Hele bir de kendi
müdürü aynı toplantıda ise bu grup
çalışmasından verimli bir sonuç alma
şansınız olmaz.
alamadığınız dönemlerin yaşanması
muhtemeldir.
Otomotiv iş dünyasında da diğer
piyasalardaki kurallar geçerli. Otomotivde
dikkate alınması gereken bir sürü kanuni
ve özel şartnamenin yanı sıra seri imalat
ve adetlerin çok fazla olmasından dolayı
ürünlerin piyasaya çıkmadan önce bir ya
da iki yıl, ürün grubuna göre bazen daha
uzun, süren testlerin ve onay süreçlerinin
bilinmesi gerekiyor. OEM’lerden hemen
ödeme beklemek de yanlış olur. Bazen
iki, bazen daha da uzun yıllar sonra
ürün onayı alamadığınız projelerin iptal
edilmesi, dolayısıyla harcadığınız parayı
Otomotivde her şeyden önce dürüst ve
sözünün eri olmak lazım. Tutamayacağınız
sözü vermemelisiniz. Verilen vaatleri
yerine getirmek son derece önemli.
OEM’lerle, özellikle Ar-Ge sürecinden
itibaren sıkı bir iletişim içinde olmalı ve
çözemediğiniz herhangi bir problemi
zamanında iletmelisiniz. Tabii ki iletilen
problem ile birlikte çözüm önerilerinizi
de sunmayı ihmal etmemelisiniz.
Dokümantasyona önem vermelisiniz;
tecrübeli bir çalışanınızın işten ayrılması
durumunda, oluşan tecrübenin ve bilginin
firmada kalacağından emin olmalısınız.
Harun Demir
1968 yılında Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde 9 çocuklu ailenin 8’inci çocuğu olarak doğdu.
Altı yaşında ailesi ile birlikte Almanya’ya giden Harun Demir, eğitim hayatını burada tamamladı. Makine Mühendisi olarak mezun olduktan sonra, 1994 yılında başladığı iş hayatını, gerek Alman gerekse Türkiye bağlantılı çeşitli firmalarda devam ettirdi. 2002 yılında
Audi AG’de Tedarikçi Geliştirme Müdürü olarak çalışmaya başladı. 3 yıl süren bu görevinin
ardından yine 3 yıl süreyle, VW Group Çin’de Asya ve Doğu Avrupa Tedarikçi Geliştirme görevini devraldı. 2008-2010 yıllarında ise Audi AG’de Çin Proje Müdürü oldu. 2010 yılı Haziran ayından bu yana Audi Macaristan’da Doğu Avrupa Tedarikçi Geliştirme Müdürü olarak
görev yapıyor. Tedarikçi geliştirmeye adanan hayatında iş dışında, B lisansıyla futbol antrenörlüğü yapıyor. Golf, seyahat etmek ve otomobiller ilgi alanlarını oluşturuyor. Evli ve 3 çocuğu olan Harun Demir, ana dilleri olan Almanca ve Türkçenin dışında, iyi seviyede İngilizce
ve başlangıç seviyesinde Fransızca ve Çince bilmektedir.
74
Ocak Januray - Şubat February 2014
Otomotivde ne yapmalı, ne
yapmamalı? Size göre yeni iş fırsatları
nelerdir ve yeni pazarlar, yeni rotalar
nereler olmalıdır?
Yeni fırsatlar konusunda TAYSAD ve
OİB’in güzel çalışmaları var. Özellikle
“build top rint” ürünlerden ziyade
yeni tasarım ürünlere yönelerek
şirketlerimizde bulunan Ar-Ge
merkezlerini geliştirmemiz lazım. Tabii ki
şu anda Türkler, Çin piyasasına geç de
olsa atak yapıyorlar ama oradaki fırsatlar
bence en az 20 yıl daha sürer ve eminim
burada potansiyel fırsatları hala mevcut.
Bunun yanı sıra Hindistan, Güney
Amerika ve Rusya, Türk tedarikçileri için
enteresan imkanlar doğurabilir. Ancak bu
ülkelerin hükümetlerinin verdiği bölgesel
avantajları iyi incelemek gerekir.n
www.taysad.org.tr
VDA QMC’den önemli bilgilendirme!
Değerli Otomotiv Sektörü Sanayicilerimiz,
Otomotiv Endüstrisi Derneği (VDA) bünyesinde Alman Otomotiv üreticileri ve onların tedarikçileri beraberce organize olmuşlardır.
Kalite Yönetim Merkezi (QMC) VDA bünyesindeki teknik birimlerden birisidir. QMC’nin gelişimi
ve hedefleri Alman Otomotiv Endüstrisinin kalite süreçleri ile ilgili en üst mercii olan Kalite Yönetimi Yönetim Kurulu (QMA) tarafından idare edilmektedir.
QMA bünyesinde tüm otomobil üreticileri ile belirli sayıdaki tedarikçilerin en üst kalite yöneticileri ile VDA tarafından bir üst seviye yönetici tarafından temsil edilmektedirler. QMA kalite standartlarını belirler ve bunları geliştirir. QMA kendini, global Otomotiv Endüstrisinin içerisinde harmonize edilmiş kalite stratejileri ve metotları hazırlamak ve devreye almak için ortak bir platform
olarak görmektedir.
VDA-QMC’nin Eğitim ve Gelişim programlarının en önemli avantajı, çalışma grupları tarafından
hazırlanan ve VDA-Kitapları üzerinden branşlara özel formda yayımlanan kalite yönetim eğitimleri çalışma gruplarındaki kalifiye eğitmenlerden Otomotiv Endüstrisi çalışanlarına aktarılmaktadır.
Almanya dışında da global Otomotiv Endüstrisine VMDA-QMC eğitimlerini ilgili dillerde, yerel uzmanlar tarafından başarılı bir şekilde sunabilmek adına, VDA-QMC Lisans ortaklıkları dünya çapında bir network oluşturmuştur. Türkiye pazarında VDA-QMC merkezi Ankara’da bulunan, MBT
Danışmanlık firması tarafından temsil edilmekte.
MBT Danışmanlık olarak; uluslararası Otomotiv Endüstirisindeki uzun yılların getirdiği tecrübemiz ile kişisel ihtiyaçlarınıza yönelik danışmanlık hizmetleri sunmaktayız. Bu danışmanlık hizmetlerini başarılı bir şekilde devreye alabilmek için ve kalite seviyelerini global gereksinimlerin seviyesine getirebilmek için, VDA-QMC eğitimlerini Türkçe olarak vermekteyiz. Eğitimlerimizi kurum
içi veya açık eğitim olarak sunmaktayız. MBT Danışmanlığın verdiği VDA-QMC eğitimlerine katılımınız ile VDA-QMC onaylı ve dolayısı ile de dünya çapında geçerli sertifika ve/veya kimlikler edinebilirsiniz.
Bizleri www.mbtdanismanlik.com web sayfamızda ziyaret edebilir ve ihtiyaçlarınızı
[email protected] mail adresimize bildirebilirsiniz.
Otomotiv Üreticilerinin tedarikçilerinde önem verdikleri VDA 6.3 Modül E – Haftalık Ürün Ömür
Döngüsü Süreç Denetçisi eğitimini 14.04.2014 – 18.04.2014 tarihleri arasında TAYSAD Eğitim salonlarında düzenleyeceğiz. Sizleri de bu eğitimimize davet etmek isteriz.
Eğitim sonundaki sınavlarda başarılı olan katılımcılara VDA-QMC onaylı sertifika ve denetçi kimliği ile VDA-QMC veri tabanına kayıt imkanı sunuyoruz.
TEDARİK SANAYİ SUPPLY INDUSTRY
Harun Demir:
“The supplier industry
should invent new products"
Turkish industrial technology is at the point of a level
jump with its experience, high quality and strong
industrialists. It needs a good guide in order to get a share
of this big cake by participating new concept and design
contests. So in short, we need to sit at the right table with
right people at the right time.
What should the Turkish suppliers pay
attention to while getting in contact
with European OEMs?
T
hey have to find the right
contacts at OEMs and the
company presentations to
these contacts should be in their own
language. R&D employees should have
fluency in foreign languages. Every OEM
expects to have a resident engineer or
an engineering firm in front of their gate,
especially for the new product groups
to be designed. Here, the purpose is
following each product during design
process and presentation of the suppliers
in weekly meetings.
In Europe, there are many companies
which offer this service. However,
unfortunately some of them are unaware
of OEM procedures or products; they
make promises to the suppliers which
they can't keep. What needs to be
done is to consider cooperation with
institutions which have representation or
resident engineering services, evaluate
these companies according to their
performances, confirm references and
utilise their experiences. In this regard,
it's essential to chose experienced
individuals or companies that focus on
consulting, engineering, quality and
logistics.
What kind of knowledge and
experience does supply industry
76
Ocak Januray - Şubat February 2014
generate? How should this experience
be utilised?
Supply industry is the mirror of a country.
Supplier companies are capable of
improving the export performance rapidly
and sustaining their business with less
investments and capital in comparison to
automotive companies. OEM companies
bring their own suppliers to the countries
they are or they invest and lead them
to invest in these regions. Therefore,
suppliers are very important for
developing countries such as Turkey.
Today, in general, the OEMs assign
their suppliers and engineering firms
to design. They “outsource” some of
their works to suppliers and engineering
firms. Except some core competency
main product groups, more or less all
the components are provided from the
suppliers with product price lists and
milestones that are necessary for SOP
they determine. The design departments
in the R&D of OEMs mostly operate
as project engineering. After suppliers
are nominated, the product design is
developed along with R&D studies.
The suppliers allow Turkey to develop
new technologies. For example, Audi,
BMW and Mercedes develop extremely
nice cars and technologies and put
them in the market. They provide the
components of these cars from all over
the world. Even though, for now, Turkey
manufactures parts according to “build to
print”, which means readymade technical
drawings, learns new technologies in
the meantime. For almost all the supplier
we work with I can say that they gained
great experience in subjects such as all
procedures, manufacturing technologies,
quality perception and product design,
after they started to supply VW Group.
What should or shouldn't be done
in the automotive industry? In your
opinion, what are the new business
opportunities and what should be the
new markets and routes?
In automotive industry, first, you should
be honest and a man of his word. You
shouldn't promise something that you
can't do. It's very important to fulfill what
you promised. You should be constantly
in touch with OEMs, especially from
the R&D process and report any kind of
problem that you cannot solve in time. Of
course, you shouldn't disregard to offer
your suggestions along with the reported
problem. You should pay attention to
documentation; in case an experienced
employee resigns, you should ensure
that the experience and knowledge
remain in the company. TAYSAD and OIB
have nice works on new opportunities.
We need to develop our R&D centers by
focusing on new design products rather
than build top rint products. Currently,
Turks take initiative in the Chinese
market, albeit late, but the opportunities
there would last at least another 20 years
and I believe there are still potential
opportunities there. In addition, India,
South America and Russia may lead
to interesting opportunities for the
Turkish suppliers. However, the regional
advantages given by the governments
of these countries should be examined
thoroughly.n
www.taysad.org.tr
REKABET COMPETITION
Türkiye'nin Küresel Rekabet Düzeyi
2013-2014 raporu yayınlandı
Türkiye
rekabette
44. sırada
Türkiye'nin Küresel Rekabet Düzeyi Raporu'nda Türkiye'nin,
özellikle kadınların işgücüne katılımı ve işgücünün esnekliği
alanlarındaki problemleri çözülebilirse, ciddi bir sıçrama
yapabileceği belirtiliyor.
S
ektörel Dernekler Federasyonu
(SEDEFED) ve TÜSİAD Sabancı
Üniversitesi Rekabet Forumu
(REF) tarafından 2009 yılından bu yana
yayınlanan Türkiye'nin Küresel Rekabet
Düzeyi 2013-2014 raporunun lansman
toplantısı 30 Ocak 2014 tarihinde TÜSİAD
Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
TAYSAD'dan Kurumsal İletişim Uzmanı
Sevgi Özçelik'in de katıldığı toplantıda
Türkiye'nin rekabet gücü ele alındı.
Sektörel dernek yönetimlerinin
yüksek katılımları ile gerçekleşen
lansman toplantısının açılış konuşması;
SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı
Sefa Targıt ve TÜSİAD Yönetim Kurulu
Başkanı Muharrem Yılmaz tarafından
gerçekleştirildi.
Sektörel Dernekler Federasyonu
(SEDEFED) Yönetim Kurulu Başkanı Sefa
Targıt yaptığı konuşmasında; gerek Dünya
Ekonomik Forumu Küresel Rekabetçilik
Endeksi gerek diğer endekslerin, 3 tür
veri üzerinden ülkelerin rekabet gücünü
ortaya koyduğunu belirterek, "Birinci
tür veriler, milli gelir, ihracat rakamları,
okullaşma oranları gibi ekonomik ve
sosyal alanda doğrudan rakamsal veriye
dayanan niceliksel göstergeler. İkinci tür
veriler, PISA testleri, kredi notları gibi
niteliksel özellikler taşıyan analitik veriler,
üçüncü kategori ise algıya dayanan
niteliksel veriler" dedi.
78
Ocak January - Şubat February 2014
Raporun önceki raporlardan bir farkı
olduğunu dile getiren Targıt, rapora 3 ayrı
ek bölüm koyduklarını kaydetti. Targıt,
bunlardan bir tanesinin Dünya Ekonomik
Forumu dışındaki endeksler olduğunu
aktararak, yöntemler ve modeller
değişse de Türkiye'nin endekslerdeki
başarısının değişmediğini görme şansını
yakaladıklarını ifade etti. Türkiye'nin 2008
krizinden sınırlı etkiyle çıktığını, hatta
2012 yılındaki raporda 16 sıra birden
yükseldiğini hatırlatan Targıt, 2014 yılında,
hem dünyada hem Türkiye'de yokuşun
dik olacağının görüldüğünü, ancak
SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı
Sefa Targıt
Türkiye, WEF’in “Küresel Rekabetçilik Raporu”nda 2012-2013
yılları arasında 144 ülke arasında 43. sırada yer alırken, 20132014 yılları arasında ise 148
ülke arasında 44. oldu. Türkiye
rapora göre, Küresel Rekabetçilik Endeksi’ni (KRE) oluşturan
12 bileşenden sadece ikisinde,
“emek piyasalarının etkinliği”
ve “makroekonomik istikrar”da
ortalamanın altında kaldı.
Türkiye'de üretim yapanların zekası ve
çalışkanlığının bu yokuşu aşacağına
inandığını kaydetti.
Rekabet konusunun niçin bu kadar
üzerinde durduklarına da değinen
Targıt; Rekabet Kavramının bilimsel
tanımlarının ötesinde bizim için
çok önemli bir anlamı var. Rekabet
kavramını özümsemiş bir birey ister
ulusal ekonomi ile isterse de sadece
kendi profesyonel uzmanlık alanı ile
ilgilensin, dünyanın sadece kendisinden
ibaret olmadığının farkındadır.
Rakiplerinin kim olduğunu tespit
etmeye çalışır, kendi başarısını rakipleri
ile kıyaslayarak ortaya koyar. Rakiplerini
izler ve hangi kimin daha avantajlı
olduğunu anlamaya çalışır.” dedi.
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği
(TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı
Muharrem Yılmaz ise, Dünya Ekonomik
Forumu'nun Küresel Rekabet Gücü
Raporu'nda kullanılan Küresel
www.taysad.org.tr
REKABET COMPETITION
Son 2 yılda Küresel Rekabet Endeksi Bileşenlerinde Türkiye’nin Konumu
2012-2013 raporu
(144 ülke arasında)
2013-2014 raporu
(148 ülke arasında)
Kurumsal Yapı
64
56
Altyapı
51
49
Makroekonomik İstikrar
55
76
Sağlık ve İlköğretim
63
59
Yüksek Öğretim ve İşbaşında Eğitim
74
65
Ürün Piyasalarının Etkinliği
38
43
Emek Piyasalarının Etkinliği
124
130
Finansal Piyasaların Gelişmişliği
44
51
Teknolojik Altyapı
53
58
Pazar Büyüklüğü
15
16
İş Dünyasının Gelişmişlik Düzeyi
47
43
İnovasyon
55
50
Rekabetçilik Endeksi'nde Türkiye'nin
yerinin makro ekonomik istikrar,
mikro ekonomik reform sürecinin iç
içe yürümesi gerektiği yönünde ifade
edildiğini vurguladı.
Yılmaz ayrıca; “SEDEFED’in
çalışmalarının katılımcı bir toplum,
katılımcı bir demokrasi, katılımcı
yöntemlerle ülke kararlarına yardım
edebilmek, etki edebilmek bakımından
çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Sektör dernekleri ekonominin, sektörel
alanda en uzman kurumlarıdır. Gerçekten
Türkiye’de sektör derneklerinin
birikiminde, çok az sektör uzmanı
kurum vardır. O bakımdan bu uzman
kurumların biraraya gelerek Türkiye
ekonomisi için görüş oluşturmaları çok
değerli ve katılımcı demokrasi açısından
da vazgeçilemez bir ihtiyaçtır. Türk iş
dünyasının sektör dernekleri vasıtasıyla
bu örnek davranış içerisinde olacağından,
SEDEFED örgütlenmesinin genişleyip,
Türkiye, bir yıl önceki raporda
inovasyon göstergesinde 55. sırada yer alırken, 2013-2014 raporunda 50. sırada yer almıştır. Bir önceki yıl, ilk 5 firma İsviçre, Finlandiya, İsrail, İsveç ve
Japonya iken, bu yılki raporda
sıralama Finlandiya, İsviçre, İsrail, Almanya ve Japonya şeklinde değişiklik göstermiştir.
80
Ocak January - Şubat February 2014
Raporda, Türkiye ile kişi başına düşen milli gelir esasına göre
aynı grupta bulunan ülkelerin değerlerinin ortalamaları alındığında, Türkiye’nin pazar büyüklüğünde dikkati çekici bir yüksekliğin göze çarptığı belirtildi. Bunun
yanı sıra Türkiye’nin “iş dünyasının gelişmişlik düzeyi” ve “inovasyon” bileşenlerinde hem sırasını, hem de puanını yükseltmekle kalmadığı, içinde bulunduğu
ülke ortalamalarının da üzerine
çıkmayı başardığı vurgulandı.
Turkey is ranked 44th
in competitiveness
Federation of Industrial Associations
(SEDEFED) and Turkish Industrialists' and
Businessmen's Association (TUSIAD)
Sabanci University Competitiveness
Forum (REF) have launched 2013-2014
Turkey's Global Competitiveness Level
Report which has been published since
2009. The report includes the findings in
Global Competitiveness Report which is
annually published by WEF.
According to this report, Turkey is ranked
43rd among 144 countries in 20122013 and 44th among 148 countries
in 2013-2014. Turkey remains below
avarage in labour market efficiency
and macroeconomic stability which are
the two components of twelve that
constitute the global competitiveness
index (KRE).
Turkey is over the average in the other
components which are corporate
structure, infrastructure, health and
primary education, higher education
and on-the-job training, product market
efficiency, financial market sophistication,
technological infrastructure, market size,
the development level of business world
and innovation.
Türk iş dünyasına ilişkin görüşleri,
önerileri gündeme getireceğinden hiç
şüphem yok.
Açılış konuşmalarının ardından rapor
yazarı Sabancı Üniversitesi Sabancı
Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi
Dekanı Prof.Dr. Füsun Ulengin rapor
sunumlarını gerçekleştirdiler.
Prof.Dr. Füsun Ulengin Türkiye’nin
Küresel Rekabet Gücü Raporu 20132014’ün sonuçlarını detaylı olarak ülke
karşılaştırmaları ile birlikte sunumunu
yaptı.
Prof.Dr. Füsun Ülengin’in rapor
sunumunun ardından Dünya Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ
moderatörlüğünde bir rapor tartışma
paneli gerçekleştirildi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Muharrem Yılmaz
Panel oturumunda; Yönetim
Danışmanları Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı Tülin Seçen, Türkiye İnsan
Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı Yiğit Oğuz Duman, TÜSİAD
Sektörel Politikalar ve Sektörel
Kuruluşlar ile İlişkiler Komisyonu
Başkanı Sedat Şükrü Ünlütürk değerli
görüşlerini aktardılar.n
www.taysad.org.tr
TEKNOLOJİ TECHNOLOGY
Avitaş Motorsport
ve Projeleri
2008 yılı sonunda Avitaş bünyesinde,
Avitaş Motorsport İş Birimi kurularak kendi
markaları ile özgün yarış otomobillerinin
tasarımına ve üretimine başlandı. Bugüne
kadar 5 farklı model otomobil tasarlayıp,
üreten Avitaş Motorsport'un hikayesini
Halid Avdagiç anlatıyor.
Halid AVDAGİÇ
Makina Mühendisi
Avitaş Motorsport Direktörü
İ
nsanoğlunun son 500 yılda, Rönesans ile de tetiklenen bir endüstriyel
hikayesi var. Rönesans sonrası batıda
düşünce biçiminin, dünyayı ve fiziki çevreyi algılama şeklinin değişmiş olması yep
yeni bir sosyo ekonomik anlayışa sebep
olmuştur.
Tekerleğin icadından otomobile ulaşmamız 3.000 yıllık bir serüven. Ama insanoğ-
82
Ocak January - Şubat February 2014
lunun otomobili yapabilmesi son yüzyılın
hikayesidir.
Hızla gelişen teknoloji, insanı her an endüstriye karşı duruşunu güncellemeye
muhtaç bırakmaktadır. Bu sebepten ötürü bizim de üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek, önemli bir misyonumuz oldu.
Avitaş’ın geçmişi 1969 yılına dayanmaktadır. Şirketimiz, Mercedes-Benz, Renault, Isuzu, Karsan ve Ford gibi otomotiv
ana sanayi kuruluşlarına kompozit plastik
ürün tasarımı ve parça üretimi yapmaktadır. Avitaş, sahip olduğu entelektüel sermaye sayesinde, müşterilerine “Full Service Supplier” olarak hizmet vermektedir.
2008 yılı sonunda Avitaş bünyesinde,
Avitaş Motorsport iş birimini kurduk.
Sonrasında ise kendi markamız ile özgün yarış otomobillerinin tasarımına
ve üretimine başladık. Bugüne kadar
5 farklı model otomobil tasarlanmış ve
üretilmiştir.
İlk proje, müşteri talebi doğrultusunda tasarlanıp üretilen Volkicar projesi
oldu. Ardından Avitaş Motorsport’un
heyecanı, bilgileri, birikimleri çerçevesinde; sermayesini ve enerjisini deneysel bir projede yoğunlaştırıldı. Bu
bağlamda yarış dünyasının en önemli
sahnelerinden biri olan Birmingan’daki
Autosport fuarında yer almaya karar verildi. Yapılan çalışmalar sunucunda 2011 ocak ayında Control 1 ile
Autosport fuarına katılım sağlandı.
Birmingham’daki yoğun ilgiden, özgün
yarış otomobili fikrinin isabetli bir karar
olduğunu gördük.
Bunun sonucunda da pazarlama konusunda hizmet almak üzere anlaştığımız
İngilizlerle, İngiltere RalliKros Şampiyonasında, Super National Kategorisinde yarışabilecek yep yeni bir yarış
otomobili olan Control 2 üzerinde çalışmaya karar verdik.
2011 döneminde ayrıca, Tübitak tarafından desteklenen elektrikli otomobil projemiz Control E’nin de prototipini ürettik ve yol testlerini tamamladık.
İngilizlerin yoğun talebi üzerine, space
frame şasili ve kompozit plastik göv-
www.taysad.org.tr
TEKNOLOJİ TECHNOLOGY
deli özgün tasarımımızın, popüler görsellikte olması gündeme geldi. Bunun üzerine Ford’un Dünya Rallikross Takımı OMSE
ile iş birliği yaptık. Bu da bizi Fiesta görünümlü Control 2 yapmaya taşıdı. Bu sefer
2012 Autosport fuarına, İngiltere RalliKros
Şampiyonası için tasarlayıp ürettiğimiz arkadan motorlu, arkadan iter, 255 beygir
gücündeki Control 2 ile katılarak, dünyada
kış uykusunda yatan fikirler için ilk kapıyı
aralamış olduk.
Edinilen tecrübeler ve ilişkiler çerçevesinde Mayıs 2012’de OMSE ve Avitaş Motorsport, uzun vadeli bir işbirliği konusunda mutabakata vardı. O günden sonra
Control 4’ü oluşturmak için uykusuz geceler başladı.
Önce otomobilin özelliklerini tanımladı. Ardından mühendislik ve tasarım çalışmaları ile tüm simülasyonları içeren süreçleri
dijital ortamda tamamlarak, ilk iki prototip
otomobil üretildi. Arkadan motorlu, dört
çeker, 320 beygir gücündeki Control 4’ün
ilk testlerini Ekim 2012’de İstanbul’da yapıldı.
Hedeflerimiz doğrultusunda önce 2013
Amerika Global RallyCross Şampiyonasına 12 otomobil ile katıldık. Bu konseptin
Amerika’da ki olumlu yansımaları sayesinde proje ortağımız OMSE’nin memleketinden, 2014 İsveç RalliKros Şampiyonası
için davet aldık.
Bu süreçler sırasında bizleri her zaman
destekleyen TOSFED’in izni ile Türkiye’de
ki yarışlarda da start almaya başladık.
Bugüne kadar ürettiğimiz ve bir çoğunu
ihraç ettiğimiz 23 adet yarış otomobiliyle
Amerika, İsveç, İngiltere ve Türkiye’de ki
yarışlarda yer aldık.
2014 hedefimiz 26 adet daha yarış otomobili üreterek, Sadece Control 4’lerin yarışabileceği RX Lites kategorisinde Dünya
Rallikros Şampiyonasının yarışlarında start
almak. Bu konuda Dünya Rallikros Şampiyonasının organizatörü IMG ile geçtiğimiz Ocak ayı içinde uzun vadeli bir anlaşma imzaladık.
Bu yıl 12 ayrı ülkede düzenlenecek olan
Dünya Rallikros Şampiyonasının 11. yarışı 11-12 Ekim’de Intercity İstanbul Park’ta
düzenlenecek.
Sizlere kendi hikayemizi anlattıktan sonra bir de neden Rallikros yarışları üzerinde
odaklandığımızdan bahsetmek istiyorum:
Rallikros yarışları dünyada ilk defa, uzun
vadeli anlaşmalar sayesinde GRC, IMG ve
STCC gibi profesyonel organizasyon şirketlerinin yönetiminde yükselen bir trend
yakaladı.
Bunun en önemli nedeni yarışların genç
nüfusa yatkınlığı.Günümüz dünyasında
pek çok günlük otomobil, güncel yarış otomobillerine göre daha teknolojik ve hızlı. Bu nedenle yarış otomobilleri, seyircinin yarışlara ilgisini çekebilmeli ve katılımını sağlamalı.
Yaklaşık 1 km uzunluğundaki asfalt ve toprak zeminli pistlerde, 4-5 dakika süren ve
gün içinde her bir kategori için antrenman, sıralama, 4 ayrı Heat yarışı, yarı final
ve final yarışlarından oluşan 30 farklı yarış
ile çoklu start alan otomobillerin kıyasıya
mücadelesi, seyirci tarafından kesintisiz
takip edilebilmektedir.
Seyircinin piste yakın olması ve pit
alanlarının seyirciye açık olması, seyirci ile sporcu arasında daha sıcak bir ortam oluşmasını sağlamaktadır.
Veriler, önümüzdeki 5 yıl içinde
Dünya
Rallikros
Şampiyonasının
Formula1’den sonra en çok seyredilen otomobil sporu olacağını gösteriyor. Faaliyetlerimiz ile teknolojiyi kullanan bir toplumdan, teknolojiyi üreten
ve kullanan bir toplum olma onuruna
katkı verdiğimizi düşünüyorum.
Yurtdışında edindiğimiz tecrübelerimizi TOSFED´in desteği ile otomobil sporlarındaki paydaşlarımıza,
TAYSAD´ın desteği ile de otomotiv sanayindeki paydaşlarımıza aktarmak istiyoruz. Zira kendi otomobilini üretmeyi hedefleyen Türkiye´nin bu hedefe otomobil sporları ve otomobil sporları sanayisinin desteklenmesi ile çok
daha kısa sürede ulaşabileceğine inanıyorum.
Yazımı Avitaş Motorspot’un manifestosu ile tamamlamak istiyorum: “Bizce Endüstrinin tüm alanlarında, teknik konulara ilgi gösteren; yani teknoloji için yanıp tutuşan, araştırma ve geliştirme isteği olan ve üstlenecek yeni
zorlu görevlerin peşinden koşabilecek
gençlere ihtiyacı var.
Dünyada birçok genç için otomobile ve otomobil yarışlarına duyulan ilgi,
teknik alanda kariyer yapmaya açılan
bir kapıdır. Gençlerin bu ilgisi, araştırma ve yeni teknik çözümler bulma
yeteneğini teşvik eden bir okul görevi görmelidir.
Hepsinden önemlisi; otomobile ilgi duyan gençler, otomobil sporlarında teknisyen ve pilot olarak başarılı olabilmek için tolerans ve referansa duyulan ihtiyacı öğrenirler.”
Bu öğreti; gençlerde ayırt edici özelliklerin oluşmasına katkı sağlarken, Endüstrinin tüm paydaşlarına da bir alt
yapı oluşturabilecektir.n
84
Ocak January - Şubat February 2014
www.taysad.org.tr
KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY
Bilim Kahramanları Buluşuyor;
İnci Akü destekliyor
Gençlerin bilime olan
tutkularına destek
veren İnci Akü,
“Bilim Kahramanları
Buluşuyor Projesi”ne
üye ve sponsor oldu.
İ
nci Akü, FIRST (Foundation
for Inspiration and
Recognition of Science and
Technology) Vakfı ve LEGO
firmasının ortak çalışmasından
doğan ve uluslararası platformda
düzenlenen “Bilim Kahramanları
Buluşuyor Projesi” ne üye ve
sponsor oldu.
İnci Akü Pazarlama Müdürü
Damla Arkan, “Bilim
Kahramanları Buluşuyor
Projesi, teknoloji ve inovasyonu
gençlerimizle buluşturmak ve
bu alanda yapılan çalışmaları
yüreklendirmek için önemli bir
platform yaratıyor. Sektörün
ilk Ar-Ge merkezine sahip
kuruluşu olarak biz, gençlerin
bilime olan ilgisini artırmak ve
tutkuları desteklemekten sevinç
duyuyoruz. İzmir’de düzenlenen
turnuvada jüri üyesi olarak
da görev almamın ardından
yeni sezonda projenin üye ve
sponsoru olduk. Bugüne kadar
toplam 55 patent, endüstriyel
tasarım ve faydalı modeli
olan kurumumuz, sektörün
gelişmesi ve teknoloji liderliğini
sürdürebilmek için Ar-Ge
yatırımlarını sürekli arttırıyor.
Türkiye’nin geleceği için
çocukların bilimin önemini küçük
yaşlardan kavraması çok önemli,
Bilim Kahramanları Buluşuyor
Projesi bu bakış açısı için bir
zemin ve fırsat oluşturuyor”
dedi.
2013-2014 sezonunda dünyada
70 ülkeden 9-16 yaş arası
200 bin çocuğun katılımının
86
Ocak January - Şubat February 2014
Bilim Kahramanları Buluşuyor Projesi, 1998 yılında ABD'de
uygulanmaya başlanan ve 2001 yılında 5 ülkeye yayılan,
2011 yılında ise 62 ülkede başlanan organizasyon 10 yıldır
Türkiye’de düzenleniyor.
Science Heroes’
Gathering
Supported by
İnci Akü
İnci Akü
became
a member and
sponsor of the
international Project
“Science Heroes
Gets Together”,
which has been
organised with
the cooperation of
FIRST (Foundation
for Inspiration
and Recognition
of Science and
Technology and the
LEGO.
beklendiği projede
çocuklar 4-10 kişi arası
takımlar kurarak her yıl
dünyanın gündemine ait
farklı bir tema üzerinde
araştırma yapıp, çözüm
üretip, paylaşıp, özgüven
inşa ediyor. Turnuvalara
katılan çocuklar dünyadaki
yaşıtlarıyla bu tarz
çalışmalara çözüm bularak
dünya vatandaşı olma
yolunda adım atıyor.
1998 yılında ABD'de
uygulanmaya başlanan
ve 2001 yılında 5 ülkeye
yayılan, 2011 yılında
ise 62 ülkede başlanan
organizasyon 10 yıldır
Türkiye’de düzenleniyor.
Geçen sezon 5 takımın
patent başvurusu yaptığı
projede amaç yeni sezonda
en iyi takımlar içinde
en az 1 takımın “melek
yatırımcı” bulabilmesi,
yani iyi fikirlerin seçilerek
fikirden üretime doğru
olan sürecin finansmanının
kurgulanabilmesi. İlk ve orta
öğretimde eğitim alan takımların
patent başvurusu yapmasını,
en iyi fikirler için bir gezici sergi
düzenleyerek öncelikle turnuva
yapılan illerde farkındalığın
artırılması, programın ilham
verici özelliğini öne çıkararak
Türk halkının sahiplenmesi için
TV programlarında çocukların
projelerinin gündeme gelmesini
sağlamak da projenin amaçları
arasında yer alıyor.
Bilim Kahramanları Buluşuyor
etkinliğinin 2018 hedefi, Türkiye
çapında toplamda 30 bin gencin
ve 5 bin gönüllünün bu projenin
parçası olması ve bu kanalla
kardeş, veli, gönüllü, öğretmen
ve sponsorlardan oluşan toplam
150 bin kişinin projeyi duyması.
Projenin ikinci ayağında ise,
bilimin toplumun odak noktası
haline gelebilmesi için 38
yaş altı genç bilim insanına
ödül düzenleniyor; “Bilimin
Kahramanları Gecesi” ismi ile
düzenlenen törende Üstün
Başarılı Genç Bilim İnsanları
ödüllendiriliyor. n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Türk yapımı ilk uçak koltuğu uçuşa hazır
Türk Hava Yolları, Türk Hava Yolları
Teknik A.Ş. ve Assan Hanil ortaklığında
kurulan Turkish Seats Industries (TSI),
tasarımı Türk mühendisler tarafından
yapılan ilk yerli uçak koltuğunu üretti.
T
ürkiye’nin bayrak taşıyıcı
havayolu şirketi Türk Hava
Yolları, hayata geçirdiği birçok
yenilik ve gelişimi yolcularının
beğeni ve kullanımına sunmaya
devam ediyor. Türkiye’nin
dünya genelindeki marka
elçiliği misyonunu etkin bir
şekilde yerine getiren Türk
Hava Yolları, özellikle son
on yılda elde ettiği büyüme
rakamları, gerçekleştirdiği
büyük çaplı yatırım ve başarılarla
küresel havacılık sektöründeki
öncü konumunu günbegün
pekiştiriyor. “Dünyanın En İyi
Havayolu Şirketi” olma hedefi
doğrultusunda süreklilikle
uygulamaya geçirdiği inovatif
yaklaşımlarla gelişim sürecini
aralıksız sürdürüyor.
Türk Hava Yolları, büyük bir
girişimle Türk Sivil Havacılık
tarihinde bir ilke daha imza
attı. Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşunun 100. Yılı; 2023
vizyonu doğrultusunda açıklanan
‘yüzde yüz Türk uçağı üretimi’
hedefi kapsamında, Türk Hava
Yolları, Türk Hava Yolları Teknik
The first Turkish
airplane seat
ready to fly
In the frame
of "hundred
percent Turkish
aircraft production"
goal described as in
2023 vision, Aircraft
Seats Industry and
Trade Inc. which
is established with
an investment of $
5 million by Assan
Hanil partnership
between Turkish
Airlines, Turkish
Airlines Technical
Inc., Kibar Holding
and South Korean
Hanil E-HWA, has
manufactured
the first domestic
design aircraft seat.
Hamdi Topçu, Türk Hava Yolları
Genel Müdürü Doç. Dr. Temel
Kotil, TSI Yönetim Kurulu
Başkanı Doç. Dr. İsmail Demir,
TSI Genel Müdürü Fahri Bayır,
Hanil E-HWA Yönetim Kurulu
Başkanı Dr. Yang Seok RYU,
Kibar Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Ali Kibar ve Assan Hanil
Genel Müdürü Okan Gedik
katıldı.
A.Ş. ve Kibar Holding’in Güney
Koreli Hanil E-HWA ile mevcut
işbirliğinin bir iştiraki olan Assan
Hanil ortaklığında 5 milyon
dolarlık bir yatırımla kurulan
Uçak Koltuk Üretimi Sanayii
ve Ticaret A.Ş. (Turkish Seats
Industries – TSI), ilk yerli tasarım
uçak koltuğunu üretti.
Türk Hava Yolları’nın ev
sahipliğinde, Atatürk Havalimanı
2. Hangar’da gerçekleşen,
TSI tasarımı uçak koltuklarının
ilk kez monte edildiği Boeing
B737-800 tipi uçağın tanıtım
toplantısına, Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek, Türk Hava
Yolları Yönetim Kurulu Başkanı
88
Ocak January - Şubat February 2014
İlk yerli uçak koltuklarının
tanıtım toplantısında konuşan
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,
“Koltuk deyip geçmeyin. Çok
ciddi sertifikasyon isteyen
bir emektir. Bu çok önemli
bir adım. Kendi uçağımızın
üretimi için bir yerden başlamak
gerekiyor” dedi.
Türk Hava Yolları Yönetim
Kurulu Başkanı Hamdi Topçu,
“TSI’ın temel vizyonu; uçak
yolcu koltuğu sektöründe
konfor, estetik, güvenlik
ve lojistik konularında en
iyi çözümleri sunmak. Bu
iştirakimiz ilk meyvesini verdi.
İlk üretiminin montajının
gerçekleştirildiği uçağı bugün
sizlere sunmak bizim için büyük
bir gurur.” dedi.
2011 Eylül ayında İzmit'te
kurulan tesislerde koltuk
www.taysad.org.tr
tasarımına başlayan şirket, uçak
koltuklarının otomasyon ve
yazılım dâhil konsept geliştirme
ve tasarlama aşamalarının
tamamını Türkiye’de
gerçekleştirdi. TSI, yaklaşık
üç yıldır titizlikle sürdürülen
çalışmalar sonucu uçakta yolcu
memnuniyetini direkt etkileyen
koltuk kaleminde seri üretime
geçti. İlk aşamada Boeing 737800 ve hemen ardından Airbus
A319-320 ve 321 tipi uçaklarda
ekonomik ömrünü tamamlayan
koltuklar, ergonomisi, yolculara
sunduğu konforlu seyahat alanı
ile müşteri memnuniyetine
hitap edecek yerli tasarımlarla
yenilenecek. Yıllık 10 bin koltuk
kapasiteli üretim hattının 2024
yılında 50 bin adede çıkarılması
planlanıyor.
TSI Genel Müdürü Fahri Bayır,
kalitesinin yanı sıra ince tasarımı
ve hafifliği ile dikkat çeken
yerli uçak koltuklarının hızlı
teslimatı ile sektöre iddialı bir
giriş yapacağını ifade ediyor.
İlk etapta sadece filodaki
uçakları yenileyecek şirket,
Boeing ve Airbus ile sürdürülen
görüşmeler neticesinde yakın
gelecekte fabrika çıkışlı uçaklara
da yerli koltukları monte etmeyi
hedefliyor. Anlaşma ile dünyanın
önde gelen uçak imalatçıları
Boeing ve Airbus'a yerli koltuk
ihracatına da başlanmış olacak.
Şirketin bu hamlesiyle 2024'te
pazar payının yüzde 10'a
yükseltilmesi hedefleniyor.
Benzersiz Otomasyon
TSI, dünyanın en hızlı üretim
bandına sahip otomasyon
sisteminde sıfır hata prensibi
ve teknolojisi ile üretimini
sürdürüyor. Komplike bir teknik
altyapıya sahip uçak koltuğunun
tüm montaj aşamaları gelişmiş
teknolojilerle takip ediliyor.
Bilgisayar otomasyon sistemi
sıfır hata ile ürünün ortaya
çıkmasını sağlıyor. Kurulan
otomasyon sistemi ile dünyada
tek olan TSI (Turkish Seats
Industries), üretim hızı ile
rakipleri ile arasındaki farkı
belirginleştirmeyi hedefliyor.n
www.taysad.org.tr
Elektrikli otomobiller yeni nesil
bataryalarla yaygınlaşacak
Robert Bosch GmbH, Kyoto merkezli
GS Yuasa International Ltd. ve Tokyo
merkezli Mitsubishi Corporation, ortak
girişimle yeni bir şirket kurdu. Merkezi
Almanya’nın Stuttgart şehrinde bulunan
Lithium Energy and Power GmbH & Co.
KG adlı şirket, yeni nesil lityum-iyon pil
teknolojisi geliştirecek.
B
osch, GS Yuasa
International ve
Mitsubishi Corporation
ortaklığında kurulan Lithium
Energy and Power GmbH
& Co. KG, elektrikli araçların
yaygın kullanımı için ihtiyaç
duyulan yeni nesil pil
teknolojisinin gelişimini
sağlayacak. Lityum-iyon
pillerin etkinliğini artırarak
elektrikli araç pillerinin
kapasitesini iki katına
çıkarmak amacıyla kurulan
şirket, pil teknolojisinin
gelişiminde büyük bir
adım atacak.Daha verimli
pillerin geliştirilmesiyle
önümüzdeki on yıl içinde
elektrikli araçların kapsama
alanı genişleyerek başarılı bir
kitle ürünü haline gelecek.
Tüketiciler için de; şarj
edilebilir pillerin boyutlarının
küçülmesi sayesinde
Electric cars will
spread with the
new generation
batteries
Robert Bosch
GmbH, Kyoto
based GS Yuasa
International Ltd.
and Tokyo based
Mitsubishi Corporation
have founded a new
consociate company.
Located in Stuttgart,
Germany, Lithium
Energy and Power
GmbH & Co. will
be developing new
generation lithium-ion
battery technologies.
araçların fiyatı daha uygun
olacak.
Ortak girişimde her
şirketin kendi yetkinlikleri
doğrultusunda özel
çalışmaları olacak
Bosch, gerçekleştirecekleri
ortak faaliyetleri eksiksiz
elektromobilite bileşenleri
portföyü ile destekleyecek.
Bosch, pil yönetim sistemleri
alanındaki yetkinliğiyle,
sistemlerin izlenmesi ve
kontrolünün yanında, bunların
taşıtlara entegre edilmesinde de
uzmanlaşacak.
Otomotiv ve otomotiv dışı
lityum-iyon pil hücreleri alanında
köklü bir üretici olan GS Yuasa,
güçlü bir mühendislik ekibine
ve yüksek otomasyon düzeyinin
yanı sıra modern üretim
hatlarına sahip bulunuyor.
GS Yuasa ortak girişimde,
yüksek yoğunluğu sayesinde
menzili uzatan lityum-iyon
pil hücrelerinin imalatında
uzun yıllar boyunca elde ettiği
deneyiminin yanı sıra, malzeme
sistemleri ve elektrokimyadaki
uzmanlığı ile yer alacak.
Entegre bir küresel ticari şirket
olarak, küresel satış ağı ve
deneyimiyle girişime katılan
Mitsubishi Corporation ise,
çalışmaları daha da ilerilere
taşımak amacıyla, ham
maddeleri, yarı mamül ürünler
ile pazarlamayı içine alan
katma değerli küresel zincirler
oluşturulmasındaki gücünü de
kullanacak.n
Ocak January - Şubat February 2014
89
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
CMS, 2013’ü ödüllerle taçlandırdı,
hedeflerini yukarı taşıdı
Alüminyum jant üreticisi CMS,
hedeflerini yukarı taşıyor. 2013 yılında
gerçekleştirdiği çalışmaların karşılığını
aldığı ödüllerle taçlandıran CMS, son
olarak Ege İhracatçı Birlikleri’nin (EİB)
2013 İhracatın Yıldızları Ödülleri’nde
sektöründe birinciliğe layık görüldü.
A
lüminyum jant sektöründe
Türkiye'nin ve Avrupa’nın da
önde gelen firmalarından biri olan
CMS, 2013 yılındaki çalışmalarının
karşılığını almaya devam ediyor.
EİB’nin her yıl düzenlendiği
İhracatın Yıldızları Ödülleri’nde
kendi sektöründe birinciliğe layık
görülen CMS, 2014 ve daha
sonrası için de hedeflerini revize
etti.
Merkezi İzmir’de bulunan
ve halen Frankfurt, Münih,
Paris, Torino, Barselona ve
Moskova’daki iletişim ofisleriyle
başta Avrupa olmak üzere
dünyanın önemli otomobil
üreticilerine ürün tedarik eden
CMS, hedeflerini daha yukarılara
çıkmak olarak belirledi.
CMS crowns
2013 with
awards and
amplifies
targets
Aluminum
wheel
manufacturer CMS
amplifies their
targets. Crowned
their hard work in
2013 with awards,
CMS has taken the
first place in Stars
of Exports Awards
2013 organised by
Aegean Exporters'
Associations (EIB).
Elde edilen başarıların
sürekliliğinin ve
hedeflerin de bu
paralelde daha
yukarılarda olmasının
önemini belirten
CMS Yönetim Kurulu
Başkanı Berat Ösen,
“Kazandığımız her
başarı, bizleri geleceğe
yönelik hedeflerimiz için
daha da motive ediyor”
dedi.
2014 atılım yılımız olacak
Halen, Pınarbaşı’ndaki 32 bin
170m2, Çiğli’deki 30 bin 830 m2
ve Gaziemir’deki 103 bin 700m2
olmak üzere, toplam 166 bin
700m2’lik alanda, 2 bin 522 kişilik
istihdamla hizmet veren CMS’nin
CMS Yönetim
Kurulu Başkanı
Berat Ösen
Ocak January - Şubat February 2014
gerçekleştirdik. Bu yatırımlar
son 8 yılda önemli bir gelişim
içinde bulunduğuna dikkat
çeken Yönetim Kurulu Başkanı
Berat Ösen “2014 yılı, atılım
yılımız olacak” dedi.
neticesinde de 2014 yılında
Hedef Avrupa’nın ilk iki jant
üreticisinden biri olmak
Çiğli yılda 2,5 milyon adet ve
2013 yılında 7 milyon
561 bin adetlik bir üretim
gerçekleştirdiklerini söyleyen
Ösen, “2014 yılında bu
rakamı 8 milyon 417 bin adete
çıkaracağız. Gerçekleştirmeyi
planladığımız 42,6 milyon Euro
da dahil olmak üzere, geride
bıraktığımız 8 yıl zarfında 186
90
milyon Euro’luk bir yatırım
336 milyon Euro gibi bir
ciro beklentimiz var. Üretim
tesislerimizin kapasiteleri;
Pınarbaşı yılda 3 milyon adet,
Gaziemir de yılda 4 milyon
adet olmak üzere, yıllık 9,5
milyon adet üretim kapasitesine
sahip CMS’nin hedefinin de,
çalışmaları gibi büyük olması
gerektiğine inanıyoruz. Biz
CMS’yi çok kısa bir zamanda
Avrupa’nın ilk iki büyük jant
üreticisinden biri konumuna
ulaştıracağız” dedi.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
İhracatın en parlak
yıldızı Demisaş, emin
adımlarla ilerliyor
İhracattaki başarısı her sene tescillenen
Demisaş, 2013 yılında gerçekleştirdiği
ihracat rakamları ile bir kez daha
İMMİB’in yıldızlarından biri oldu.
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı
Birlikleri’nin (İMMİB) geleneksel olarak
her yıl düzenlediği İhracatın Yıldızları
Ödülleri kapsamında, Demisaş Demir
Çelik Döküm Mamül kategorisi birincisi
oldu.
T
ürkiye'nin toplam
ihracatının yaklaşık yüzde
30'unu gerçekleştiren altı
birliği bünyesinde toplayan
İMMİB, bu başarıya imza atan
yıldız şirketlerini ödüllendirdi.
İMMİB'in geleneksel hale
getirdiği ve bu yıl yedincisi
düzenlenen ödül gecesinde,
Türkiye'nin 2013 yılında
gerçekleştirdiği ihracatta en
çok paya sahip şirketlere, 56
kategoride toplam 168 ödül
verildi.
Demisaş adına ödülü Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’den Demisaş
Genel Müdürü Hakan Yaşar aldı.
Demisaş Genel
Müdürü Hakan
Yaşar
İMMİB Koordinatör Başkanı
Tahsin Öztiryaki'nin açılış
konuşmasıyla başlayan Ödül
Töreni’nde, Demisaş adına
ödülü Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekci’den alan Demisaş
Genel Müdürü Hakan Yaşar
konuya ilişkin olarak şöyle
konuştu:
“Demisaş olarak sürekli
gelişim ve ilerlemenin
arayışı içerisindeyiz. Hem
ulusal, hem de uluslararası
arenada güçlenmek hedefiyle
pazar araştırmaları yapıyor,
hizmet verdiğimiz sektörleri
çeşitlendirmek amacıyla fizibilite
çalışmaları gerçekleştiriyor
ve dünyadaki yenilikleri takip
ediyoruz. İhracat ağırlıklı bir
portföyün de sonucu olarak
rekabeti sadece yurt içinde
değil, tüm dünya çapındaki
rakiplerimiz ile birlikte
değerlendiriyoruz. Sektöre yeni
soluklar getirmeye ve sektörün
gelişmesi, derinleşmesi için
farklı alanlarda çalışmalar
üretmeye çalışıyoruz,
üniversitelerle işbirlikleri
halinde projeler yürütüyoruz,
ilgili meslek odalarının karar
mekanizmalarında aktif rol
92
Ocak January - Şubat February 2014
The brightest star of
exports, Demisas moves on
confidently
Once again, Demisas
was one of the stars of
Istanbul Mineral and Metals
Exporters' Union (IMMIB) with
their successful exports they
performed in 2013. Demisas Iron
& Steel has taken the first place
in mold products category in the
traditional IMMIB Stars of Exports
Awards organised every year.
alıyoruz. Bütün bu çabalarımızın
bir sonucu olarak da uluslararası
pazardaki konumumuzu
her geçen gün daha da
sağlamlaştırıyoruz. Bu anlamda
ürettiğimiz parçalara katma
değer kazandırmak amacıyla
2012 yılında başlattığımız
talaşlı imalat yatırımımıza ve
su sistemleri ile ağır vasıta
sektörlerinde yakaladığımız
büyümeye paralel olarak, 2013
yılında ihracat rakamlarımızı
önemli ölçüde artırdık.
Hedefimiz 2014 yılında
bu büyümeyi artırmak ve
Türkiye’nin ihracat hedeflerine
daha büyük katkılarda
bulunmak.”n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Mercedes’in motoru
Türk supabı ile
çalışacak
Supsan, Porsche, Ferrari ve BMW’den
sonra Mercedes’i de müşteri portföyüne
kattı. Denetimlerden tam not alan
Supsan, Alman otomobil şirketinin
supap alımı yaptığı dünyanın önde gelen
firmalarından biri olmaya hak kazandı.
B
orusan Holding
şirketlerinden, supap
üreticisi Supsan, Alman otomobil
endüstrisinin öncülerinden
Mercedes’i de, portföyüne
katmayı başardı. Bugüne kadar
başta Porsche, Aston Martin,
Ferrari ve BMW olmak üzere
dünyaca ünlü otomobil firmaları
için supap üreten Supsan,
Mercedes ekibi tarafından
yürütülen denetimlerden de
tam not alarak, Alman otomobil
endüstrisinin önde gelen
şirketlerinden birinin daha
tedarikçisi olmaya hak kazandı.
Yılda ortalama 10 milyon adet
supap üretim kapasitesine
sahip olan Supsan, bu gelişme
neticesinde Mercedes’in supap
Bir Borusan Holding kuruluşu olan Supsan
üretimlerini 1970 tarihinden itibaren Eaton SRL
lisansı ile yapıyor. Supsan, İstanbul Halkalı’daki
fabrikasında her türlü içten yanmalı motor supabı
üretimi yapıyor. Bayileri kanalıyla ayrıca gayd, baga,
tırnak takım conta, eksantrik mili, supap fincanı,
motor yatağı, supap lastiği, supap şimi ve silindir
kapak dağıtıyor. Binek ve hafif ticari araçlar, traktör,
ağır vasıta ve deniz taşıtları motorları olmak üzere
geniş bir yelpaze için ürün sunuyor.
94
Ocak January - Şubat February 2014
Supsan Genel Müdürü Salih Alson
ürettirdiği dünyanın önde gelen
firmalarından biri oldu. İlk
siparişlerin önümüzdeki aylarda
teslim edileceği belirtilirken,
belirlenen motorlar için toplam
satış rakamı için milyon adetler
hedefleniyor.
Kriterlerin tamamına yeşil ışık
yakıldı
Mercedes’i müşteri
portföylerine katmak için 3
yıldır yoğun bir çalışma içerisine
girdiklerini belirten Supsan
Genel Müdürü Salih Alson,
“Ciddi bir hazırlık süreci yaşadık.
Özellikle hatlarımızın tamamını
yeniledik. Denetim neticesinde
de kriterlerin tamamında başarılı
bulunduk. Böylece diğer global
müşterilerimiz gibi Mercedes’in
de Supsan ürünlerini tercih
etmesiyle kalitemiz bir kez daha
tescillenmiş oldu. Biz artık tüm
Mercedes motorlarına supap
verebilme hakkını elde etmiş
olduk” dedi.
10 milyon adet üretim
kapasitesi
Üretici firmalarının
denetimlerinin oldukça zor
olduğunu ifade eden Salih
Mercedes engines to run
with Turkish engine valves
One of Borusan Holding
companies, valve
manufacturer Supsan, has
managed to add to its portfolio
one of the leaders of the
automotive industry, Mercedes.
Supsan has qualified to become
a supplier for Mercedes following
its experience and high grades in
manufacturing for Porsche, Aston
Martin, Ferrari and BMW..
Alson, Eaton SRL lisansı ile
satış yaptıklarını belirterek,
“İtalya, Fransa, Almanya ve
ABD başta olmak üzere Rusya,
Hollanda ve çevre ülkelere
ihracat gerçekleştiriyoruz. Yıllık
10 milyon adedi bulan üretim
kapasitemiz ile Türkiye’nin
en büyük supap üreticisi
konumundayız” dedi. Supsan’ın
butik çalışan bir firma olduğunu
söyleyen Salih Alson, 130 adet
makinanın bulunduğu tesiste
üretilen supapların 40 farklı
işlemden geçtiğine dikkat
çekti.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Tezmaksan Open House, eşsiz
yeniliklerle donatılmış tezgâhlarını
Türk sanayicisi ile buluşturdu
T
ezmaksan Makine'nin
yıllardır geleneksel olarak
düzenlediği Open House
günlerinin ilki bu yıl 31 Ocak
tarihinde Bayrampaşa Merkez
showroomunda gerçekleşti.
Yoğun ilgi görmesi nedeniyle
1 Şubat Cumartesi günü öğlen
14.00'e kadar uzatılan Open
House da, Yenasoft, Seco
Tools, System 3R, Renishaw ve
Petrofer işbirliği ile ziyaretçiler
yepyeni demo kesimlerinin
yapıldığı, özel teknolojiler ile
tanıştı.
Kullandıkları teknolojiler ile bir
ilki gerçekleştirilen ve Open
House etkinliğinde;
• Tubular linear motor
teknolojisi ile donanımlandırılmış
MITSUBI0SHI MV serisi,
• Dikey ve yatay
kombinasyonlu işleme merkezi
TOPWELL TW-400HW
• Tornalama, 5 yüzeyde
delik delme, kılavuz çekme
ve frezeleme işlemi yapan,
kompakt işleme merkezi
BROTHER M140X1 modeli
sergilendi.
Bu önemli ve yeni teknolojik
özelliklere sahip tezgahların
yanı sıra, Tezmaksan Makinanın
makinanın geniş ürün
yelpazesinden; İtalyan menşeli
BIGLIA B650Y Torna; her iki
96
Ocak January - Şubat February 2014
Tezmaksan Open
House introduced
their benches
equipped with
unique innovations
to the Turkish
industrialists
Open House
Event, which
Tezmaksan Machinery
traditionally organises
throughout these
years, was held in
Bayrampasa Center
Showroom on 31st
January, 2014. Due to
the intense interest, it
was extended until 1st
February, Saturday at
14:00, the visitors met
the new technologies
in Open House
where new demo
segments are made
by the cooperation of
Yenasoft, Seco Tools,
System 3R, Renishaw
and Petrofer.
yüzü aynı anda işleme özelliği
ile Y eksen özelliği ve dolayısıyla
yan yüzeylerde yüksek
frezeleme kabiliyeti açısından ,
avantajlar sağlayan GOODWAY
SW-20 Kayar Otomat modeli,
BROTHER TC-S2DN-0 Tapping
Center; 3 eksen Lineer Kızak
yapısı, Yüksek Torklu Spindle
Motoru ile GOODWAY GV500 Dik Torna; Yüksek hızlı
ve torklu servo taret, titreşim
ve ısınmadan uzak, yüksek
hızda işlemeye uygun mekanik
yapısı, yüksek rijitlikteki gövde
ve sağlam ana eksen yapısı ile
SAMSUNG PL 30 Torna Tezgahı
sergilendi.
Çeşitli demo kesimlerinin
yapıldığı Open House’da
dikkat çeken tezgâhlardan
biri ise; hem tornalama hem
de frezeleme işlemlerini aynı
makinada yapma imkânı sunan
BROTHER M140X1 idi. Bu
modelde parça tek bağlamada
işlenebildiği için kayıp
zaman azaltılarak, işleme
hassasiyeti ve doğruluk payı
arttırılmıştır. 2000 dev /dak
maximum hıza sahip builtin DD motorlu ve +5, -95
derece arası açı yapabilen
tabla ile tornalama işlemleri,
5 yüzey delme ve frezeleme
işlemleri yapabilmektedir.
Özellikle otomotiv sektöründe
bazı parçaların gerektirdiği
hassasiyetleri, tek bağlamada
5 yüzeyi işleyebilme yeteneği
sayesinde oldukça üst
düzeyde karşılayabilen bu
makina alternatör kapağı,
marş motoru gövdesi, klima
bloğu, piston (oval tornalama
gerektirmeyen) vb. parçalarda
yüksek performansı ile
şimdiden bir çok imalatçının
gözdesi olmayı başarmış
durumdadır.n
www.taysad.org.tr

Benzer belgeler

İndir - TAYSAD

İndir - TAYSAD Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. TAYSAD Dergi parayla ...

Detaylı