2011 Yılına Ait Bölgeden Haberler ( İlk Altı Ay )

Transkript

TREN FERİ KAVKAZ YOLUNDA
Samsun'u, Türkiye'nin kuzey ülkelerine ihracatta çıkış kapısı haline getirecek Tren Feri
Hattı'nda çalışacak feribot, Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki kenti Kavkaz'a gitmek üzere
yola çıktı. Samsun'u, Türkiyeńin Rusya, Ukrayna ve Türk Cumhuriyetleri ile kuzey
ülkelerine ihracatta önemli bir merkez haline gelmesini sağlayacak.
Türkiye'nin Samsun ve Rusya'nın Karadeniz kıyısı Kavkaz limanları arasında uluslararası
demiryolu feribot ulaşımı için yapılan hazırlıklar kapsamında 550 ton margarin yüklenen
vagonları almak için Roro Smat adlı feribot Samsunport Sanayi İskelesi'ne yanaştı. Sağlık
İl Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı 'salgın' kontrolünden sonra, Gümrük Muhafaza Müdürlüğü
ekiplerinin gözetiminde Rus vagonlar, Roro Smat adlı feribota yüklendi.
Bu arada Roro Smat adlı feribottan boş vagon indirildiği, bu vagonlarında başka bir
feribot gelene kadar yük yükleneceği bildirildi. Tren feri sistemi sayesinde Türk
ihracatçılarının Samsun Limanı'ndan Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Çin'e
kadar uzanabilecek bir coğrafyaya ihracat yapabilmeleri amaçlanıyor. Gönderilecek
sevkiyat arasında Türkiye'den Rusya'ya inşaat malzemeleri, gıda, meyve ve sebze yer
alması beklenirken, Rusya'dan Türkiye'ye ise pamuk, tekstil, kimyasal, metal, kömür, sıvı
gaz ve petrol ürünleri ve çeşitli yağlar getirileceği bildirildi.
http://habergazetesi.com.tr/haberdetay.php?katID=1&id=74023
KADIN İSTİHDAMINI
YAPILDI
DESTEKLEME
HİBE
PROJESİ
TANITIM
TOPLANTISI
Kadın İstihdamını Destekleme Projesi tanıtım toplantısı Özel İdare Salonunda yapıldı.
Bayanların işgücü piyasasına katılımlarını sağlamak ve istihdam edilebilirliklerini arttırmak
amacıyla başlatılan proje kapsamında, 20 bayana çocuk bakıcılığı eğitimi ve 80 bayana
ise turizm sektörüne yönelik satış ürünleri hazırlama eğitimi verilmesi planlandığı ifade
edildi. Ayrıca program bütçesinin yaklaşık %90’ı Avrupa Birliği, %10’u ise ülkemiz
tarafından karşılandığı belirtildi. Tanıtım toplantısında konuşan Vali Halil İbrahim Daşöz
ise şunları söyledi: “Marka Kent olan ilimizde erkeklerin yanı sıra bayanların da istihdam
edilmesi ve turizm sektörüne yönelik olarak çalışabilmeleri amacıyla bir proje başlatılıyor
olması ilimiz adına güzel bir gelişmedir. Bu projede yer alan hanımefendilerin bu işi
günlük kazanç kapısı olarak görmemeleri gerekmektedir. Bu proje sizlerin geleceğine yön
verecek bir çalışmadır. Hanımlarımızın bu projeye gerekli desteği ve katılımı
sağlayacaklarını umuyor, projenin ilimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” Valimizin
konuşmasının ardından projenin detayları hakkında bir sunum yapıldı.
http://suluovagazetesi.com/suluova/haber_detay.asp?haberID=1647
2010 YILI AB HİBE PROJELERİ
Vali Şerif Yılmaz, yazılı açıklaması ile 2010 yılında Avrupa Birliği tarafından desteklenen
projelere dair kamuoyunu bilgilendirdi.
AB Komisyonu teklif çağrısı başvurularından, AB Merkezi Finans İhale Birimi Ulusal Teklif
Çağrısı ve program kuralları çerçevesinde teknik ve içerik olarak yapılan değerlendirme
sonucunda Tokat’ta 51 projenin hibe almaya hak kazandığını duyurdu. Tokat’ın Avrupa
Birliği’nden hibe almaya hak kazanan 51 projesiyle 81 il içerisinde 13. sırada olduğunu ve
önemli ölçüde hibe desteği sağlandığını açıklayan Vali Şerif Yılmaz, Tokat’a aktarılacak
hibe tutarının da 8.788.148,33 Euro olduğunu bildirdi.
Vali Yılmaz’ın 2010 yılında AB Hibe Projeleri ile ilgili açıklaması şu şekilde oldu:
AB tarafından hibe desteği sağlanan 51 projenin 40 tanesinin Sivil Toplum Diyalogunun
geliştirilmesi ile ilgilidir. Kültürler arası diyalogu kurmak, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye
arasından karşılıklı kültürlerarası anlayışı geliştirmeye yöneliktir. Türkiye’de bulunan
kültür operatörlerinin AB ülkelerinde ve aday ülkelerde bulunan benzer kültür
operatörleriyle işbirliği kapasitesini geliştirmek, kültür ve sanat alanlarında uzun vadeli
işbirlikleri ve ortaklıklar kurmak, AB ile Türkiye’de ki kültür ve sanat çevreleri arasında
deneyim ve bilgi değişiminin sağlanması için kamu ve özel sektör kuruluşları tarafından
geliştirilen bu 40 projeden toplam 7.245.120,36 hibe kazanılmıştır.
Çok Yararlanıcılı (Multi-benefıciary) IPA Programı kapsamında finanse edilen SosyoEkonomik İşbirliği Hibe Programı proje teklif çağrısı Avrupa Komisyonu tarafından
yapılmıştır. Sosyo-Ekonomik İşbirliği Hibe Programı ile aday ve potansiyel aday
ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, odalar, işçi ve işveren örgütleri,
tüketici örgütleri, araştırma merkezleri ve düşünce kuruluşları (think tank) vb. kuruluşlar
ile söz konusu kuruluşların AB üyesi ülkelerdeki muhatapları arasında AB müktesebatının
uygulanmasına destek olmak amacıyla kalıcı işbirliklerinin oluşturulması sağlanmıştır. Bu
çerçevede, aday ve potansiyel ülkelerdeki kuruluşlar ile AB üyesi kuruluşların ortak
geliştirecekleri ve sosyo-ekonomik konularda işbirliği kurulmasını hedefleyen projelere
hibe desteği sağlanmıştır.
İşyeri güvenliği ve sağlığı, Ürün güvenliği ve tüketici sağlığı, Rekabetçilik, yenilikçilik ve
Ar-Ge, Özelleştirme ve özel sektörün güçlendirilmesi güvenliği ve sağlığı, Çevre ve
yenilenebilir enerji; Sosyal sorumluluk, Dezavantajlı grupların (kadınlar, engelliler,
yoksullar vb.) ekonomik ve sosyal hayata kazandırılması gibi konularda da ilimizde
hazırlanan projelere Avrupa Birliği’nce hibe desteği sağlanmıştır.
İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı IPA IV. Bileşeni Genç
İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı çerçevesinde Kelkit Havzası Kalkınma Birliği
olarak Tokat’ta “Genç Umutlar Mesleki Eğitim ve Gelişim Projesi” toplam 136.615,84 Euro
toplam bütçe ile gerçekleştirilecektir.
Proje ile ilimizde yaşayan 15-29 yaş arası yeterli eğitimi alamamış işsiz gençlere verilecek
mesleki eğitimler yoluyla, aktif işgücü piyasasında istihdam edilebilirliklerini arttırmakla
birlikte, işsizlik sorunun çözülmesine ve bu yolla bölgenin sosyo-ekonomik alanda
kalkınmasına katkı sağlanacaktır. İl merkezinde toplam 60 kişiye sektörlerin talepleri
doğrultusunda nitelikli işgücü sağlamak ve işgücü niteliklerini arttırmak amacıyla 4 ay
süreli teorik ve uygulamalı eğitimler verilerek mesleki beceri kazandırılması hedefleniyor.
Proje kapsamında 15-29 yaş arası 60 kişi, Mobilya Döşemeciliği(20), El ve Dikiş
Makineciliği (20), Muhasebe Yardımcısı(Bilgisayarlı Muhasebe)(20) alanında alacakları
mesleki eğitimle kalifiye hale getirilip, piyasanın ihtiyacına cevap verir nitelikte iş görenler
hale getirileceklerdir.
Projede Tokat Ticaret ve Sanayi Odası ve Tokat Halk Eğitim Merkezinin proje ortakları
olarak, Tokat İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ve Tokat Endüstri Meslek Lisesi ise
iştirakçi kuruluş olarak yer alıyor. Toplam bütçesi 136.615,84 Euro olan projenin % 90
oranında bütçesi Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından hibe edilecektir. % 10’luk
kısmı ise Kelkit Havzası Kalkınma Birliği tarafından karşılanacaktır.”
Vali Yılmaz Tokat’ta kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörün 2011 yılında çok daha
fazla gayret sarf ederek AB hibe programlarından azami ölçüde yararlanacağını ve hibe
almaya hak kazanan projeler bakımından daha üst sıralara yerleşeceğine vurgu yaparken
“AB ülkeleri ile entegrasyon sürecinde eğitim, sağlık, kültür-sanat, sivil toplum
diyalogunun geliştirilmesi, kadın istihdamının desteklenmesi vd. gibi pek çok alanda
Tokat yine başarılı projelere imza atacaktır.” İfadelerine yer verdi.
http://tokatgazetesi.com/haber_detay.asp?haberID=5254
ALMAN OYUNCAK ÜRETİCİSİ ÇORUM’DA İŞBİRLİĞİ YAPACAK FİRMA ARIYOR
Almanya’nın çocuk oyuncağı üretiminde en büyük firmaları arasında yer alan
Gollnest&Kiesel KG şirketi, Çorum’da çocuk oyuncakları üretecek veya proje işbirliği
yapacak
firma
arıyor.
İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre Almanya’da faaliyet
gösteren Gollnest & Kiesel KG, alanında Almanya’nın en büyük beş şirketi arasına giren,
tahta, tekstil, plastik ve metalden imal edilen çocuk oyuncaklarını Çin’de ürettirerek
dünya ülkelerine pazarlıyor. Firma yetkililerinin Hamburg Başkonsolosluğu Ticaret
Ataşesine müracaat ederek ilimizde bu ürünleri ürettirecek veya proje bazında işbirliği
yapabilecek firmalarla çalışmak istediklerini bildirildiği açıklandı.
Çorum’da ahşap ağırlıklı olmak üzere tekstil, plastik ve metal işlerden yapılacak çocuk
oyuncaklarını imal eden veya imal edebilecek olanların Çorum Valiliği Sanayi ve Ticaret İl
Müdürlüğü veya Çorum Ticaret ve Sanayi Odası temasa geçmesi isteniyor.
http://yildizhaber.com/ayrinti.php?katid=5&id=16478
SAĞLIK TURİZMİNDE HEDEF: KUZEY
'Sağlık Kenti Samsun' projesi kapsamında Rusya'nın Novorosisk kentinde 'Sağlık Evi'
kurulacak. Kentteki hastanelerin tanıtılacağı Sağlık Evi'nde, oradaki hastaların da
Samsun'a gelmesi sağlanacak. Türkiye'de 'Sağlık Kenti' olmaya aday olarak gösterilen
iller arasında Bursa'dan sonra ikinci sırada yer alan Samsun, kuzey bölgesindeki
ülkelerden hasta getirmeyi planlıyor. Bu kapsamda geliştirilen bir projeyle Rusya'nın
Novorosisk kentinde 'Samsun Sağlık Evi' kurularak, bölgedeki sağlık yatırımları tanıtılacak
ve oradan kente hasta çekilecek.
Sağlık Kenti Samsun Derneği Başkanı Köksal Holoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Sağlık İl
Müdürü Mustafa Kasapoğlu'nu ziyaret etti. Ziyarette derneklerinin geliştirdiği projeyi
açıklayan Köksal Holoğlu, "Bizim, 'Samsun Sağlık Evi' projemiz var. Burada Samsun'un
tüm hastaneleri tanıtılacak. Oradan da hasta getirme hedefimiz var. Bu proje kapsamında
yakında Rusya'nın Novorosisk kentinden bir heyet gelecek. Yakında karşılıklı CATR
seferleri de başlayacak" dedi.
Hasta turizmi konusunda yeni pazarlar aradıklarını dile getiren Holoğlu, "Rusya'nın
Novorosisk başta olmak üzeri çeşitli kentlerinde araştırmalarımız sürüyor. Kuzey Irak'ta,
Türkiye İşbirliği Kalkınma Ajansı (TİKA) ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTP) destekli Sağlık
Evi projemiz var. Bahreyn ataşesiyle de görüştük. Bütün branşlarda çok nitelikli ve kaliteli
sağlık hizmeti sunacak hastanelerimiz var. Bunları iyi bir şekilde değerlendirmek
istiyoruz" diye konuştu.
SAMSUN FINDIK ARAŞTIRMASINDA YÜZDE 100 BAŞARI SAĞLADI
Samsun'da 3 yıldır yürütülen çalışmada çevre kirliliği oluşturan fındık zurufunun organik
ticari gübrede kullanımı araştırmasında yüzde 100 başarı sağlandı.
Samsun Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, organik gübre
maliyetlerinin azaltılması, Karadeniz'de fazla miktarda bulunan ve çiftçiler tarafından
yakılarak çevre kirlenmesine yol açan, değerli bir organik materyal olan fındık
patozundan sonra arta kalan zurufunun organik gübre olarak değerlendirilerek kullanımı
yönünde 3 yıl önce çalışma başlatıldı. Yapılan laboratuar ve saha çalışmalarında organik
tarım sahalarından en fazla kullanılan organik ticari gübre olan biofarm yerine fındık
zurufunun daha çok verim verdiği ortaya çıkarıldı.
Samsun Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Osman Özdemir, fındık
hasat döneminde en son elde edilen ürünlerle birlikte yaptıkları denemelerde biofarm
gübresinden ocak başına 7-9 kilogram ile fındık zurufundan ocak başına 55 kilogram
uygulanarak mukayese yapıldığını söyledi. 3 yıldır yürütülen çalışmalarda fındık
zurufunun uygulandığı ağaçlarda biofarm uygulanan ağaçlardan daha iyi netice alındığını
belirten Özdemir, "Yapılan çalışmalar fındık artıklarının gübre olarak değerlendirilmesinde
önemli bir gelişme sağlandı. Ayrıca, araştırmada fındık tarımı yapılan topraklarda ağır ve
derin olmayan topraklar olduğu için toprağın geçirgenliğini, toprak yapısını, su tutma
özelliğini iyileştirmek, dolayısıyla fındık veriminde etkili olan bu sorunları çözmek için 2
yılda bir defa uygulanmak kaydıyla 5 kilogram zeolit veya leonardit uygulamaları verimi
artırmaktadır" diye konuştu. Özdemir, kivi üretiminde de aynı materyallerin
kullanılabileceğini, yapılan araştırmaların tarım için önemli gelişmeler olduğunu da
sözlerine ekledi.
http://halkgazetesi.com.tr/news_detail.php?id=24728
İLİMİZE 2,5 MİLYON TL’ LİK YATIRIM
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı-Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülen, 5. Etap kapsamında; Amasya ilimizde 2010 yılı sonu itibari ile 3 adet
ekonomik yatırım ve 2 adet basınçlı sulama yatırımı olmak üzere toplam 5 adet proje
tamamlanmış, projelerin toplam yatırım tutarı 2.491.861,10 TL olup hibe miktarı
1.405.592,55 TL’dir.
http://amasyagazetesi.com/haber_detay.asp?ID=4036
KADINLAR İŞTE PROJESİ
AB destekli "Kadınlar İşte Projesi" kapsamında 3 ilde 270 kadına mesleki beceri ve
yeteneklerini geliştirme kursu verileceği bildirildi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)
proje liderliğinde; Çankırı Belediyesi, Sinop Belediyesi, Tokat Ticaret ve Sanayi Odası ile
Tokat El Sanatlarını Koruma ve Geliştirme Derneği ortaklığı ile Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı'nın yürüttüğü İnsan Kaynaklarının Operasyonel Programı kapsamında
yürütülen ‘'Kadınlar İşte'' projesinin tanıtımı yapıldı.
http://www.yenitokatgazetesi.com/haber/haber_detay.asp?haberID=4519
İHRACATTA HEDEF 19. SIRA
Çorum Organize Sanayii Bölgesi Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇOSİAD)'ı ziyaret eden
Vali Nurullah Çakır, Türkiye geneli ihracat sıralamasında 38'inci sırada bulunan Çorum'un
kendi plakasını yakalamasını arzu ettiğini belirterek, "Önümüzdeki 5 yıllık ihracat
hedefimiz, kendi plakamız olan 19'uncu sıraya yerleşmek olmalı." dedi. Vali Nurullah
Çakır, sanayicilerden ihracat konusunda kayıtlarda yer alan istatistik bilgilerinin büyük
önem taşıdığını, Çorum'un sıralamadaki yerini yükseltmesinin büyük avantajlar
sağlayacağını söyledi.
Vali Nurullah Çakır, ziyaret ettiği sanayici ve iş adamlarının her zaman yanlarında
olduklarının altını çizerek konuşmasına başladı. 86 ülkeye yapılan ihracatla, Çorum'un
katma değer üreten bir il olduğunu açık olarak ortaya koyduğunu dile getiren Vali Çakır,
2011 yılında dünyayı daha iyi okuyarak, anlamak ve değerlendirmek zorunluluğunun göz
ardı edilmemesi gerektiğine işaret etti. Çorum olarak gelecekten ümitli olduğunu aktaran
Vali Çakır, Çorum sanayisinin 3. boyut kazanımını yakalamak için performansını
aktırmasını dilediği konuşmasında, bu yönde adımlar atıldığını, Teknopark çalışmasının
hız kazandığını duyurdu.
Vali Nurullah Çakır, Çorum'un pek çok ile nazaran daha erken sanayileşme başarısını
gösterdiğini, bu avantajın korunması için sürekli heyecanın canlı kalmasının önemine
değinerek, rehavete kapılınmaması gerektiğini, her ilin kendi performansını artırmak için
yoğun bir çaba sergilediğine işaret etti. Ülkelerin içerisinde bulunduğu ticaret
politikalarının her an değişkenlik gösterdiğine dikkat çeken Vali Çakır, yaşanan küresel
krizlerin her an fırsata çevrilebileceğini, ticaretin yönünün değişken olduğunu söyledi. Vali
Çakır sözlerinin sonunda, Çorum Valisi olarak her zaman sanayicinin yanında olduğunu,
özellikle dışarıdan gelen yatırımcıların, devletin Çorumlu yatırımcının yanında olduğunu
hissetmesi açısından üzerine düşen sorumlulukları her zaman seve seve yerine getirmeye
hazır olduğunu bildirdi.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=26162&HaberBasligi=İhracatta
19. sıra
hedef
YILDIZTEKİN: “SAMSUN’UN 30 YILINI PLANLADIK”
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Büyük Otel'de lojistik konulu toplantı
düzenledi. Lojistiğin genel olarak ne anlam ifade ettiğini davetlilere slayt gösterisiyle
anlatan Atilla Yıldıztekin, Samsun için lojistiğin önemine değindi, Samsun'un ülkenin
kuzeyinde olmasının yanı sıra demiryolu, karayolu ve liman bağlantısıyla Karadeniz'in en
büyük limanına sahip olduğunu, gelişmeye açık bir bölge olan Samsun'da TCDD' ye ait
olan limanın önceki yıllarda lojistiğe gerekli önemi vermemesinden dolayı lojistik ve
ekonominin gelişmediğini söyledi.
Yeni limanın yatırımıyla birlikte iş kapasitesinin artmasıyla Samsun'un lojistikte yatırım
yapılması gereken bir sektör haline geldiğini açıklayarak, Samsun'un konumunun Rusya
ile bağlantı noktası itibariyle çok iyi olduğuna değinen Yıldıztekin, "Samsun'un geniş bir
hinterlandı var. İki tane büyük ovaya sahip. Yolları yapılmış durumda. Samsun Valisi
Hüseyin Aksoy'un Mersin'den gelmesini büyük şans olarak görmek lazım. Mersin'deki
lojistik köy projesini Vali Hüseyin Aksoy denetiminde hazırlamıştık. Vali Aksoy Samsun'da
ise Mersin'de olduğu gibi aynı projelerin devamını sağlıyor. TR83 adı altında 2 aylık
süreçte Samsun Master Planı hazırladık, şuanda basım aşamasında, yaklaşık bir hafta
sonra Ticaret ve Sanayi Odası bunu dağıtacaktır. Bu master planında Samsun'un
gelecekteki 30 yılını planladık” dedi.
Türkiye'deki ikinci lojistik master planı olan Samsun master planındaki hedeflerinin
Samsun'un lojistik üst olmasını sağlamak olduğuna değinen Yıldıztekin, Samsunu kuzey,
güney ve doğu ekseninde oluşacak uluslar arası yük koridorlarında başlangıç noktası
yapmayı hedeflediklerini belirtti.
http://www.haberexen.com/news_detail.php?id=27639
KOÇ GRUBU OTEL YAPIYOR
Samsun'da yapılacak otel yatırımlarına bir yenisi ekleniyor. Türkiye'nin 8 ilinde Divan
Otelleri olarak yatırımı bulunan Koç Grubu, eski Tek-Gıda İş Sendikası'nın bulunduğu
Cumhuriyet Meydanı'ndaki alanda 4 yıldızlı olarak inşaa edilecek otelin işletmesini aldı.
Divan Otelleri Genel Müdür Yardımcıları Faik Öztunç ve Murat Gün, dün otel inşaatını
gerçekleştirecek firma yetkilileriyle birlikte, Tek Gıda İş Sendikası'nın bulunduğu binada
ve çevresinde incelemelerde bulundu. Yaklaşık 2 bin 200 metrekarelik alanda yapılacak
olan otel için, Tek-Gıda İş Sendikası'nın bir süre önce boşalttığı bina, tamamen yıkılacak.
Binayı satan alan Samsun Beton Sanayi ortakları tarafından yaptırılacak otelin işletmesini
ise, Divan Otelleri gerçekleştirecek.
Divan Otelleri Otel ve Restoranlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Gün,
Samsun'da yapılacak otel projesiyle ilgili bilgiler verdi. 120-150 odası olan beş yıldız
ayarında ama fiziki koşullarından dolayı dört yıldız ve artı çizgide bir proje düşündüklerini
söyleyen Gün, "Otelin yanında Divan Pastanesi ve Divan restoranlarından bir markayı da
Samsun'a getirmeyi düşünüyoruz. Çünkü bu alan gerçekten merkezi bir yerde. Dışarıdan
girişi verebilecek bir yapısı da olacak. Yaklaşık 15 milyon- 20 milyon dolarlık bir yatırım
olacak" bilgisini verdi. Yatırımcı tarafından iki ay içerisinde otel inşaatına başlanmasının
planlandığı öğrenilirken, inşaatın ise 14 ay içerisinde bitirilmesinin hedeflendiği belirtildi.
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİNE ARTIK ALAN DAR GELİYOR
Merzifon Organize Sanayi bölgesine artık alan dar geliyor. Yeni yatırımcılara cevap
veremeyen yetkililer, OSB’nin genişletilmesi için 440 dönümlük ek alan talep etti.
Sanayileşmede adını altın harflerle kazıyan Merzifon organize sanayi bölgesi (OSB),
yapılacak yeni yatırımların önünü açmayı hedefliyor. İlçenin sanayileşmede gelişimi için
organize sanayi bölgesinin genişletilmesinin şart olduğunu belirten Merzifon Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Fatih Altınay, Organize Sanayi Bölgesinde genişletme çalışmalarının
başlatıldığına işaret etti. Altınay, 'Amasya'nın da Teşvik Yasası kapsamına alınmasıyla
birlikte 1050 dönümlük Organize Sanayi Bölgesindeki arsalarda iş adamları yatırım
yapmış ve fabrikalarını Merzifon'a kurmuşlardır. Yeni yatırımcılar olmasına rağmen
ihtiyaca cevap verecek boş arsa kalmadığından OSB'nin genişletilmesi için bir takım
çalışmalar başlattık. 440 dönüm daha ek alan talebimiz var' dedi. Organize Sanayi
Bölgesi Yönetim Kurulunun konunun takipçisi olarak Merzifon'da yapılacak yeni
yatırımların önünü açmayı hedeflediğini kaydeden Altınay, 'Umuyoruz ki, Merzifon'da
yatırım yapacak sanayicilerin ihtiyacını karşılayacak olan genişleme bir an önce
tamamlanır' şeklinde konuştu.
TARİH YENİDEN CANLANIYOR
Tokat'ta bulunan tarihi eserlerin önemli bir kısmı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından
restore edilerek ayağa kaldırıldı. Tokat'ta cami, şadırvan, Mevlevihane, hanlar ve
hamamların birçoğu Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün altın çağını yaşadığı dönemde restore
edildi.
Kentte Yazmacılar Hanı ile Deveciler hanında ise restorasyon çalışmaları tüm hızı ile
devam ediyor. Sulusokak Çarşısı'nda ise Bedesten, Arasta ve Çukur Medrese'den sonda
Deveciler Hanı'nda 2009 yılında başlayan restorasyon çalışmaları hızla devam ediyor.
Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yaklaşık 4 milyon TL'ye mal edilecek olan
restorasyon
çalışmalarının
bu
yıl
tamamlanması
bekleniyor.
15-16. yüzyıllarda yapıldığı tahmin edilen mülkiyeti Fatih Mehmet Paşa Vakfı'na ait olan
iki katlı Deveciler Hanı'nda develik bölümleri bulunuyor. Anadolu'da İpek Yolu üzerinde
bulunan kervansarayların şehir içi uygulamalarına güzel bir örnek teşkil eden Deveciler
Hanı, yolcuların kaldığı ve yük taşıyan hayvanların dinlendiği büyük ölçekli bir tarihi
mekan olması nedeniyle ayrı bir önem taşıyor.
LÂÇİN’ DE TERMAL SU UMUDU
Lâçin ilçesinde termal nitelikli sıcak su aramaları için çalışma yapan MTA yetkilileri,
durumun ümit verici olduğunu belirttiler. MTA Genel Müdür Yardımcısı Hayrullah
Dağıstanlı ve Jeofizik Sondaj Daire Başkanı Erol Timur sondaj yapılacak alanda
incelemelerde bulunmak üzere Lâçin’e gittiler. MTA heyeti ilk olarak Lâçin Belediye
Başkanı Erdal Altuntaş’ı ziyaret etti.
Yapılan bu inceleme ve etüt çalışmalarını Lâçin’e gelerek inceleyen Çorum Milletvekili Dr.
Cahit Bağcı’da, MTA’nın bu sevindirici haberine çok memnun olduğunu ifade ederek,
açılacak sondajlar için Lâçin Belediyesine gereken desteğin verileceğini belirtti. Milletvekili
Bağcı, “Yapılan sondajlar sonunda bulunacak sıcak suyun sadece Lâçin’e değil, bölgeye de
büyük katkıları olacağına inanıyorum. Bu bölge turizmine de canlılık getirecek” dedi.
RUSYA'NIN GÖZDESİ LAHANA PAZARA İNDİ
Türkiye'nin en büyük verimli tarım ovalarından biri olan Samsun'un Bafra ovasında
yetiştirilen beyaz lahanalar pazarcı tezgâhındaki yerini aldı. Kışlık sebzelerden beyaz
lahana, bölge çiftçisinin ön önemli gelir kaynaklarından birini oluşturuyor. İlçedeki 25
köyde 2 bin çiftçi, 24 bin dekar alanda lahana üretimi gerçekleştiriyor. Geçen yıl 500 bin
tona yakın beyaz lahana yetiştirilirken, bunun 300 bin tonu Rusya'ya, 25 bin tonu ise
Gürcistan'a ihraç edildi. Bölge ekonomisine ve çiftçisine büyük katkı sağlayan lahana,
pazarlara inmeye başladı. Özenle yetiştirdikleri beyaz lahanaları traktörlerle Bafra
Belediyesi sebze ve meyve halinde getiren çiftçiler, mahsullerini bu yıl kilosu 60 kuruştan
satışa sunduklarını söyledi.
OTİSTİK ÇOCUKLARDAN AB PROJESİ
Samsun'un Atakum ilçesinde Fahriye-Kemal Kızılot Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi
tarafından “Bağımsız Yaşam Becerileri İçin Okulöncesi Tam Vakti” projesi Türkiye ile
Avrupa Birliği arasındaki mali işbirliğine yönelik geliştirilmiş olan Katılım Öncesi Mali
Yardım Aracı – IPA tarafından kabul edilerek uygulamaya konuldu.
Proje “İnsan Kaynaklarını Geliştirme” bileşeni kapsamında “Okul Öncesi Eğitimin
Güçlendirilmesi Hibe Programı”na yönelik 36-72 ay yaş gurubundaki özel eğitim ve
kaynaştırma eğitimine ihtiyaç duyan çocuklara yönelik kurumlar arası işbirliği ile diyalogu
güçlendirerek özel eğitim ve kaynaştırma eğitimine ihtiyaç duyan okul öncesi eğitimden
faydalanan çocuk sayısını artırmak.” amacıyla geliştirildi.
AMASYA SERACILIK İLE ANILMAYA BAŞLANDI
Amasya’da seracılığın yaygınlaştırılması amacıyla yapılan çalışmalar Tarım İl müdürlüğü
ve İl Özel İdaresinin destekleriyle amacına ulaşıyor.
Çiftçi eğitimi gezilerinin etkili olduğu seracılığın gelişmesi kapsamında önceki yıllarda
örnek köy ilan edilen Aksalur köyünden sonra çevre köylerdeki küçük arazi sahipleri de
seracılık alanında önemli adımlar atmaya başladılar. Amasya'da örtü altı yetiştiriciliğinde
olumlu sonuçlar alınması üzerine seracılık yapanların sayısında artış olduğu kaydedildi.
Amasya’nın merkez köylerinden B. Kızılca, Aksalur, Çayköy, Belmebük’de de yoğun
olarak yapılan seracılık, şehir için çok önemli bir ekonomik gelir haline geldi. Bu köylerde
750 dekar alanda tünel sebzeciliği, 700 dekar alanda da seracılık yapıldığı kaydedildi.
Seracılıkta birim alandan tarla şartlarına göre 2 veya 3 kat daha fazla ürün alma
imkânının olduğuna işaret eden uzmanlar; "İklim şartlarımız da seracılık yapmaya
uygundur. Hatta dört mevsim ürün almak mümkündür. Bu gelişmeler kırsal kesimden
merkeze göçü durdurmuştur" dediler. Örtü altı sebze yetiştiriciliğinin Amasya genelinde
yaygınlaştırılması projelerine ilgi duyan çiftçileri teşvik etmek ve bu alanda yapılacak
çalışmaları takip ederek ihtiyaç duyulan teknik hizmetleri sunmak üzere Tarım İl
Müdürlüğü bünyesinde teknik elemanlardan oluşan örtü altı sebze yetiştiriciliği ekibinin
kurularak çalışmalara başlanmalı ve oluşturulan ekibe uygun bölgelerde yayım ve kontrol
hizmeti verilmeli diyen uzmanlar kısa zamanda seracılık Amasya’nın geçim kaynağı haline
gelecektir dedi.
OMÜ ÖZGÜR ÜNİVERSİTE
Ondokuz Mayıs Üniversitesi yaptığı başarılı bilimsel çalışmalarla Türkiye'deki 46
üniversiteyi geride bırakarak 17'nci sırada yer aldı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde
gerçekleştirilen URAP 2010 Sempozyumu (University Ranking by Academic Performace)
çalışmaları sonucunda dünyanın en iyi 2000 üniversitesi açıklandı. Yapılan sıralamalarda
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türk üniversiteleri arasında 17'nci, dünya üniversiteleri
arasında ise 963'üncü oldu. ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde akademik
performansa dayalı sıralama sistemleri üzerinde bilimsel çalışmalar yapmak üzere
kurulmuş olan URAP (University Ranking by Academic Performace) laboratuvarı
bünyesinde akademik performans kriterleri üzerinde yapılan araştırmalar değişik
disiplinlerden gelen 10 üyenin katılımıyla sürdürülüyor. Akademik kalitenin ölçümüne
odaklanmış bir sistem olan URAP sıralama sisteminin temelini, üniversitelerin yaptığı
bilimsel yayınlar oluşturuyor. Yapılan yayınların hem niteliğini hem de niceliğini göz
önünde bulunduran kriterlerin yanı sıra uluslararası işbirliğine yönelik göstergeler de
değerlendirme kapsamında tutuluyor.
SAMSUN’A "TEMİZ HAVA MERKEZİ" KURULUYOR
Çevre ve Orman İl Müdürü Ömer Albayrak, Samsun'a bu yıl içerisinde 'Temiz Hava
Merkezi' kurulması için çalışmalara başlandığını açıkladı.
Albayrak, bu yıl içerisinde çalışmalara başlanacak olan projenin Samsun'a katma değer
sağlayacağını ifade etti. "Yapılacak olan merkezle, il genelindeki havaya salınan gazların
kontrolü konusunda önemli bir adım atılmış olacaktır. Havaya salınan gazların kış
aylarında arttığı göz önüne alınırsa, bu merkez kötü hava şartlarının oluşmasında gerekli
önlemlerin alınmasına yardımcı olacaktır" diye konuştu.
http://dengegazetesi.com.tr/news_detail.php?id=51412
KERESTECİLER, ENTEGRE ÜRETİM İÇİN YENİ SANAYİ SİTESİ KURUYOR
Samsun Birlik Keresteciler ve Mobilyacılar Toplu İşyeri Küçük Sanayi Sitesi Yapı
Kooperatifi'nde bir araya gelen kereste ve mobilya esnafı, entegre üretime geçebilmek
için kurmayı düşündükleri 200 dönümlük arazi üzerinde proje çalışması yaptırıyor.
Uzun yıllardır şehirlerarası eski otobüs terminalinin arkasında kümelenen büyüklü küçüklü
150 kereste ve mobilya imalatçısı, hem kendilerini revize etmek hem de kentsel dönüşüm
projelerine destek vermek amacıyla Gül-San'dan taşınmak istiyor. Bu amaçla entegre ve
seri üretim yapabilmek için 1 yıldır uygun bir arazi arayan kooperatif üyeleri, Ankara yolu
üzerindeki Toybelen köyü civarında 200 dönümlük arazi buldu. Bir yandan imkânlarını
zorlayarak araziyi satın almaya çalışan esnaflar, diğer yandan da proje çalışması
yaptırıyor. Arazinin mülk konusu çözüldükten sonra alt yapı çalışmalarına hemen
başlayacaklarını dile getiren kooperatif üyeleri, en geç 3 yıl içinde de yeni sitelerine
geçeceklerini belirtiyor.
Ağaç ve orman ürünleri entegre sitesi çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Samsun Birlik
Keresteciler ve Mobilyacılar Toplu İş yeri Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanı
Mustafa Öğretici, yeni siteyle dağıtan kereste ve mobilya imalatı sektörünü bir arada
toplayacaklarını kaydetti. Sitede kooperatif üyelerinin yer alacağının altını çizen başkan
Öğretici, “Geçmişte kereste ve orman ürünleri sektöründe Samsun, Türkiye'nin belli
kesimine hitap eden önemli bir pazar yeriydi. Ancak sektör mevcut yerimizde dağıldı.
Ancak pazarı da kaybetmek istemiyoruz. Bu nedenle yeni siteyi planlarken hem pazara
hitap edebilecek büyük bir site yapılmasını hem de şehrin gelişine engel olan mevcut
manzaranın kalkmasını düşündük. Burada makine parkının artırılamaması, ulaşım ve
istihdam problemi nedeniyle toplu olarak bir yerde kümelenme adına bir yer planladık.
Araştırırken, Ankara yolunda Toybelen'deki araziler üzerine yoğunlaştık. Plan ve proje
çalışmalarında ise sona geldik.“ dedi.
Samsun Ahşap ve Orman Ürünleri Sitesi'nde bin 500 ile 7 bin 500 metrekare arasında
değişen büyüklükte 76 iş yerinin bulunacağını ifade eden Mustafa Öğretici, "Burada
parçalı üretim yapıyoruz ama oraya geçebilirsek entegre sistemine geçeceğiz. Şuan ben
atölyemde 5 kişi çalıştırıyorum orada ise bu sayı 10'a çıkacak. Arkadaşlarımız makineli
üretime geçerek kendilerini geliştirecek. Bugün büyük marketler oluştu. İnsanlar
oralardan alışveriş yapıyor. Çünkü bütün ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. O nedenle toplu
olunduğunda müşteri gelip istediği malı rahatlıkla bulup ihtiyacını karşılayabilecek. Burası
tahminlerimize göre en az 2 bin kişilik istihdam sağlayacak." şeklinde konuştu.
Gül-San sanayi sitesinde kümelenen imalatçıların ciddi miktarda yer kapladığını hatırlatan
kooperatif üyesi kereste imalatçısı iş adamı Servet Keskinsoy ise, "Şu an 200-250
metrekarelik alanda keresteciler konuşlanmış durumda. Atölyelere forklift giremiyor. İş
makinelerinin çalışması çok zor. İmalatların bir kısmı başka sitelerinde yapılıyor,
pazarlama ve dağıtımı satış noktası olan Gülsan'da gerçekleştiriyor. Tabii ulaştırması,
lojistiği, gitmesi gelmesi, takibi bütün bunları bir daire hattı gibi düşündüğünüzde çok
büyük zaman, verim kaybı, rekabet etmede sıkıntı oluşturma, maliyetlerin yüksek olması
gibi birçok unsuru beraberinde getiriyor. Bir arada olmak hem makine parkuru hem
yenileşme, daha seri teknolojik ürünleri elde etmemize de sebep olacak. Ahşap
ürünlerinde Samsun'un pazarda geniş bir hinterlandı var. Bu sebeple ulusal anlamda
rekabet edebilir hale de geleceğiz. Alıcı-satıcının buluştuğu bir yerde rekabet edebilir bir
alanda bir yerde kümelenmesi büyümeyi beraberinde getirecek, ucuz maliyetleri
doğuracağından dolayı satışlar ve kazanım çok daha artacaktır. Büyüme hızlanacak,
rekabet edebilme kolaylaşacaktır." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE TARIMDA DÜNYA BİRİNCİSİ OLACAK
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından organize edilen “Ülkemizde Tarım
Eğitiminin 165.Yılı Kutlama” töreni büyük bir katılımla yapıldı. Kutlama töreninde sırasıyla
Tarım İl Müdürü Yaşar Kavak ve Ziraat Fakültesi Dekanı Güngör Yılmaz kendi sorumluluk
alanlarıyla ilgili yapmış oldukları tarım ve zirai çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Zirai
eğitime bundan tam 165 yıl önce yani 1864 yılında başlandığını ifade eden TÜGEM Genel
Müdür Yardımcısı Dr. Talat Şentürk “Ülkemiz gerek Asya ve Avrupa’yı bir birine
bağlaması, gerekse de Orta Asya’ya, Afrika’ya Rusya’ya yakınlığı sebebiyle çok önemli bir
stratejik konumdadır. Ülkemiz de tarım alanı 24,5 hektardır. Bunun 17,3 tarla, 3,2 Sebze
meyve bağı ve 4,0 ha alanında nadasa bırakılmış alandır. Yine ülkemizde Türk tarımının
%70 bitkisel %30’u da hayvansal kaynaklıdır. Ülkemiz genel ekonomik değeri ile dünyada
17. tarımda ise dünyanın en büyük 8. ekonomisine sahiptir. Ülkemizde tarıma yapılan
yatırımlar sayesinde şu an son verilere göre ülkemiz fındık, kayısı, incir, kuru üzüm kiraz
da dünyanın birinci büyüğü, nohut, biber, hıyar, karpuz’da dünyanın ikinci büyüğü ve
mercimek, zeytin, çay, vişne domates ve bal’da da dünyanın üçüncü büyük ülkesidir.
Tüm bu veriler gösteriyor ki ülkemizde tarıma yapılan yatırımlar doğru yatırımlar bizler bu
doğru yatırımları devam ettirdikçe şu an ikinci, üçüncü olduğumuz ürünlerle de dünya
birincisi olacağız” dedi.
MEYVE VE SEBZE ÜRETİMİNDE GDO GÜVENLİĞİ PROJESİ TANITIM TOPLANTISI
Amasya Meyve Üreticileri Birliğinin AB Mesleki Eğitim Programı Leonardo da Vinci
Hareketlilik Projeleri çerçevesinde desteklemeye hak kazanan 2010-1-TR1-LEO03-15032
nolu Meyve ve Sebze Üretiminde GDO Güvenliği Projesinin tanıtım toplantısı Amasya
Ziraat Odası Başkanlığının Çiftçi Eğitim Merkezinde gerçekleştirildi.
Meyve Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet BAŞ yerel ortağı olarak projeye katılan
katılımcılarla üyelerini bir araya getirdi. Projenin İsveç Ziyareti 31.10.2010-06.11.2010,
Belçika ziyareti 06.11.2010-13.11.2010 tarihleri arasında Econ Eğitim Proje
Danışmanlık’ın aracılığı ile yönetilerek gerçekleştirildi. Proje AB Eğitim ve Gençlik
Programları Merkezi Başkanlığı tarafından finanse edilerek Leonardo da Vinci Hareketlilik
projeleri kapsamında uygulandı.
Toplantıda gezi ekibi çiftçilerle bir araya gelerek edindikleri bilgileri ve gözlemleri
paylaştılar. Katılımcılar İsveç’te İsveç Çiftçiler Federasyonu, Belçika’da Vlaams Tarım
Merkezi ile yaptıkları görüşmeler neticesinde ziyaretlerin temel amacı olan ve özellikle son
dönemlerde oldukça gündemde olan GDO’lu ürünlerle ilgili olarak gerçekleştirilen
uygulamalar, GDO’nun insan sağlığına etkileri, tehdit ve riskleri, denetimi ve kontrolü
konusunda yaptıkları incelemeleri ve bilgi alışverişini dile getirdiler.
AB’ne üye olma yolunda ilerleyen ülkemizin hedefine ulaşmak için klasik tarım metotlarını
devam ettirmek yerine modern tarım yöntemiyle toprağı, havayı, suyu koruyarak ona
zarar vermeden sürdürülebilir üretimi sağlamak, biyoçeşitliliği korumak, kontrollü ve
sertifikalı üretim metodu ile tüketiciye sağlıklı ürünler sunmanın gerekliliğinden söz edildi.
Toplantıda meyve ve sebze üretiminde istenilen hedefe ulaşmak için örgütlenmenin en
önemli etken olduğu vurgulandı. Katılımcılar İsveç ve Belçika ziyaretleri neticesinde
sürdürülebilir ve rekabet edebilir işletmeler oluşturmanın ancak ve ancak güçlü birlikler
kurmakla mümkün olabileceğini, büyüme ve aktif yaşam kalitesi için güçlü
organizasyonlar hedeflememiz gerektiğini bir kez daha gözlemlediklerini dile getirdiler.
Pazarlama ağının kurulabilmesi için de kaliteli ve sağlıklı üretim kadar örgütlenmenin de
çok önemli olduğu vurgulandı. Kaliteli ve sağlıklı üretimin güçlü örgütlenme ve
organizasyon ile birlikte pazarlanmanın önündeki bütün engelleri kaldıracağı söylendi.
Bilgi alışverişi şeklinde geçen bu toplantıda projenin katılımcılara çok büyük fayda
sağladığı, İsveç ve Belçika’da karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesine, diyalogların
güçlenmesine, bireysel ve kurumsal kazanımlara vesile olduğu gözlemlendi.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=3909&haber=Meyve
Üretiminde GDO Güvenliği Projesi Tanıtım Toplantısı.xhtml
ve
Sebze
TOPLAM TÜKETİM HARCAMAMIZ YÜZDE 5,4 OLDU
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK), bölgesel bazda gerçekleştirdiği "Hane Halkı
Tüketim Harcaması" çalışmasının sonuçları açıklandı. 2007, 2008 ve 2009 yılları birleşik
verilerine göre Türkiye genelindeki toplam tüketim harcamasının yüzde 24,6'sı
İstanbul'da oturan hane halkları tarafından yapıldı.
İstanbul'da oturanlar, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 17,5'ini oluşturuyor. Tüketim
harcamalarındaki payda Ege Bölgesi yüzde 13,9'la ikinci sırada yer aldı. Bu bölgeyi yüzde
12,1 payla Akdeniz izledi. Ankara, Konya ve Karaman illerini kapsayan Batı Anadolu
bölgesinde yaşayanlar, toplam tüketimin yüzde 11,1'ini; Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli,
Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova illerinden oluşan Doğu Marmara bölgesi ise yüzde 9,7'sini
gerçekleştirdi.
Zonguldak, Karabük, Bartın, Kastamonu, Çankırı, Sinop, Samsun, Tokat, Çorum ve
Amasya illerinden oluşan Batı Karadeniz ile Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa,
Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt illerinin oluşturduğu Güneydoğu Anadolu
bölgelerinin toplam tüketim harcamalarındaki payı aynı oranda olmak üzere yüzde 5,4
düzeyinde gerçekleşti.
Toplam tüketim harcamasının yüzde 4,5'ini Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir,
Kayseri, Sivas ve Yozgat'ı kapsayan Orta Anadolu Bölgesi'nde oturan hane halkı
tarafından yapıldı. Türkiye genelindeki toplam tüketim harcamasında yüzde 2 ile
Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan illerini kapsayan Kuzeydoğu
Anadolu Bölgesi en düşük paya sahip oldu.
KARADENİZ’İN TÜM İLLERİ DEMİRYOLU İLE BULUŞACAK
Ankara'da gerçekleşen Ordu Tanıtım Günleri Fuarı'nda soruları yanıtlayan Enerji ve Tabii
Kaynaklar eski Bakanı, Ordu Milletvekili Mehmet Hilmi Güler, Samsun'un Çarşamba
ilçesinden Ordu'nun Fatsa ilçesine bağlı Bolaman beldesine kadar yapılması planlanan
demiryoluyla ilgili çalışmaların devam ettiğini hatırlattı. Güler, "Demiryolunun etüt ve
uygulama projesi bitti. 102 kilometrelik bir hat olacak. 750 milyon TL değerinde bir
projedir bu. Yatırım kararı alınacak ve yapılmaya başlanacak. Karayoluyla paralel
geçecek. Bu yatırım havaalanıyla birlikte bizim Karadeniz'e kadar uzanan en önemli
yatırımdır. Demiryolunun etüt ve uygulama projelerinin bitmesi çok önemli. Bu hem bu
işin olabileceğinin, hem de detaylarını gösteren bir proje" dedi.
SAMSUN TURİZM KENTİ OLACAK
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Samsun Valiliği koordinasyonunda 12 ay boyunca turizm
potansiyelinin sağlanması ve turizm alanlarının verimli kullanılması amacıyla Kültür ve
Turizm Bakanlığı düzeyinde başlatılan çalışmalarla ilgili olarak DSİ Toplantı Salonu'nda
gerçekleştirilen toplantının ardından kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir basın
toplantısı düzenledi.
Samsun'un bir turizm şehri olması ve potansiyelinin en verimli bir şekilde
değerlendirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar hakkında kahvaltı şeklinde düzenlenen
'turizm' konulu toplantının ardından kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla açıklamada
bulunan Vali Aksoy, "Bu toplantıda Samsun turizminde neredeyiz, ne yapabiliriz
konularını masaya yatırdık, ayrıntılı olarak konuştuk" dedi.
Vali Aksoy, "Önümüzdeki süreçte Samsun'da bir Turizm Master Planı hazırlığımız var. Şu
anda bununla ilgili çalışmalar başlatılmış durumda. Yüklenici firmada bugün bu
toplantımıza katıldı ve sektörle ilgili Samsunluların beklentilerini not etti. Önümüzdeki
Turizm Master Planı ile ilgili çalışmalarımızı daha somut hale getirecek bir takım
çalışmalar gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.
Temel amacın Samsun'u turizmden daha fazla pay alabilir hale getirmek olduğunun altını
çizen Vali Aksoy, "Temennimiz Samsun'u turizmde bir marka şehri haline getirmek,
turizm çeşitliliğini arttırmak ve 12 ay turizm yapılabilir bir kent haline getirmek. Bu
konuda önemli potansiyeli olan Samsun'da bunlarla ilgili bütün çalışmaları, kurum ve
kuruluşlarımızın destekleriyle, işbirliğiyle hep beraber gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
http://www.dengegazetesi.com.tr/news_detail.php?id=51754
ARASTALI BEDESTEN MÜZE OLACAĞI GÜNÜ BEKLİYOR
Tokat'ın tarihi mekânlarından Arastalı Bedesten müze olacağı günü bekliyor.
Tarihi Sulu Sokak Çarşısı'nda bulunan Arastalı Bedesten'nin müze yapılması için Kültür ve
Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında yaklaşık 9 ay önce anlaşma
yapılmıştı. Arastalı Bedesten'in aylık 4 bin TL kira ile müze olmasına karar verilirken,
gelinen süreçte eserlerin sergileneceği mekânların oluşturulması için proje çalışmalarının
devam ettiği öğrenildi. Bu çalışmaların ardından ihaleye çıkılarak dizayn edilecek olan
mekâna müzenin taşınması bekleniyor. Tokat Müzesi'nin bulunduğu Gök Medrese'nin de
taşınma işlemlerinin ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmesi
planlanıyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen Arastalı Bedesten Evliya Çelebi’nin
"Halep ve Bursa çarşıları gibi gayet tertip üzere kurulmuştur" dediği İstanbul Kapalı
Çarşısı'nın bedesten bölümünü anımsatıyor. Tuğladan örülmüş tonozlar üzerinde 11
kubbenin yer aldığı Osmanlı ticaret merkezinin yapıldığı tarih belli olmamakla birlikte 15
veya 16. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor.
SYDV, ‘MİKRO KREDİ’ PROJESİ İLE UMUT KAPISI
Merzifon Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından uygulanan ‘mikro kredi’
projesi 2010 yılında 278 vatandaşa umut kapısı oldu.
Hiçbir sosyal güvencesi olmayan muhtaç kimselere üretim yapmaları için sermaye
niteliğinde kredi vermeyi öngören mikro kredi uygulaması, ilçe halkının yoğun talebiyle
karşılaşıyor. 2010 yılında toplam 7 tane uygulanan proje olduğunu belirten Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı müdürü Handan Ekici Bal, 163.231.90TL’lik uygulama
olduğunu söyledi. Mikro krediden faydalanmak isteyenlerin sosyal güvencesinin olmaması
gerektiğinin altını çizen Bal, kişi başına en fazla 15.000.00 TL faizsiz verildiğini, toplam 8
yılda taksitlendirme yoluyla ödeneceğini ve ilk 2 yıl ise ödeme şartının olmadığını bildirdi.
2010 yılında uygulanan projeler hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan Bal; “2010
yılı içerisinde yapay çiçeklik projesi, bez dokuması ile üretilecek giyim projesi, 272
öğrenciye öğle yemeği projesi, kâğıt, naylon, poşet hurdacılık projesi, kiraz yetiştirme
projesi, elma yetiştirme projesi, kültür mantar projesi. Bu projeler 2010 yılında
uygulanan projeler. 2011 yılında da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Genel
Müdürlüğünün onaylamasını bekleyen projeler var. 17 tane süt sığırcılığı, 7 tanede
koyunculuk projesi. Genel merkezden cevap gelmesinin ardından uygulamaya konulacak”
şeklinde konuştu. Her yıl 600.000.00 TL kotasını aşmamaları gerektiğini vurgulayan
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı müdürü Handan Ekici Bal, girişimcilerin
projelerinin kabul edilmesi için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı mütevelli
heyetinden geçmesi gerektiğini, hiçbir sosyal güvencesinin olmaması ve Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Genel Müdürlüğünün onaylaması, bu üç aşamadan
geçtikten sonra olumlu sonuçlar alan girişimcilere destek verileceğini kaydetti.
İHRACATIMIZ KRİZ ÖNCESİNE DÖNÜYOR
Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi (İGEME) Uluslararası
Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Daire Başkanı İnci Kirdaban 2009 yılında dünyadaki ekonomik
krizin etkisiyle Çorum’un ihracat rakamlarının düştüğünü ancak 2010 yılında kriz öncesi
rakamlara yeniden yaklaşıldığını söyledi.
İGEME ve Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) işbirliğinde yapılan “Ülke Masaları
Tanıtımı, Çin ve Hindistan Ülke Semineri” konulu programa konuşmacı olarak katılan İnci
Kirdaban kendisinin de Çorumlu olduğunu ifade ederek kente her gelişinde daha fazla
gelişmekte olduğunu gördüğünü ve bundan mutluluk duyduğunu kaydetti.
Çorum’un gelişimini ihracat rakamlarının da doğruladığını vurgulayan Kirdaban “Son on
yıllık döneme baktığımızda 2000 yılında Çorum'un ihracatının 23 milyon dolar, ihracatçı
firma sayısının 50 olduğunu görmekteyiz. 2005 yılında 56 milyon dolar ve ihracatçı firma
sayısı 83 iken 2008 yılında bu sayı 110 milyon dolara çıkmış ve ihracatçı firma sayımız
101’e ulaşmıştır. Küresel kriz Çorum'un ihracat rakamlarını da etkilemiş ve 2009 yılında
ihracatı 96 milyon dolara düşmüştür. 2010 Ocak-Kasım verileri ise ihracatın tekrar
yükselişe geçtiğini göstermekte. Bu dönemde kentin ihracatı 102 milyon dolara ulaşmış
durumdadır. Tabi bu ihracat rakamlarının Çorum için yeterli olmadığı ve çok daha yüksek
rakamlara ulaşılabileceği kanaatindeyim” dedi.
İGEME’nin 2010 yılında hayata geçirdiği bir yeniliğin Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından
Eylül ayında 2010/8 sayılı Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi
Hakkında Tebliğ'in yayımlanması olduğunu aktaran Kirdaban, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu Tebliğ yayımlanması ile birlikte ihracata yönelik devlet yardımları uygulamasına yeni
bir soluk getirilmiştir. Bu tebliğle sadece firmalarımız arasındaki işbirliğinin artırılması
değil aynı zamanda firmalar, meslek kuruluşları, sivil toptum örgütleri ve kamu kurumları
arasındaki işbirliğinin de artırılması hedeflenmektedir. Uluslararası Rekabetçiliğin
Geliştirilmesi Programı kapsamında yer alan eğitim ve danışmanlık programları ile
firmalarımızın rekabet gücünün artırılması, yurt dışı pazarlama ve alım heyetleri
programları ile de firmalarımızın pazara ve pazarlama kanallarına erişimi
hedeflenmektedir. Bütün bunlar, proje bazlı, hedef pazar ve hedef sektör odaklı, terzi işi
yani kişiye özel bir anlayışla desteklenecektir.
Bu program kapsamında destekler doğrudan İşbirliği Kuruluşları olarak adlandırılan
İhracatçı Birlikleri, İl Ticaret ve Sanayi Odaları, Organize Sanayi Bölgeleri, Endüstri
Bölgeleri, Sektörel Üretici Dernekleri, SektöreI Dış Ticaret Şirketleri ve imalatçıların
kurduğu dernek-birlik ve kooperatiflere verilecektir. İşbirliği Kuruluşu kavramının
geliştirilmesinin temel amacı hizmetin şirketlerimizin ayağına onlarla doğrudan temas
halinde olan meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla götürülmesinin
sağlanmasıdır. Bu anlayış çerçevesinde şirketlerimizin uluslararası rekabet gücünün
artırılmasında yerel güçler harekete geçirilecek ve şirketlerimizin sorunlarını en yakından
bilen, bu sorunlara terzi işi çözümler üretebilecek olan yerel örgütler şirketlerimize
hizmetin sunulmasında aktif ve etkin bir rol almış olacaktır. Böylece hem yerel düzeyde
şirketlerle sivil toplum örgütleri arasındaki hem de sivil toplum örgütleri ile kamu
kurumları
arasındaki
işbirliği
anlayışının
gelişmesi
de
sağlanacaktır.
Burada özellikle sizlerden isteğim Çorum'daki başlıca İşbirliği Kuruluşları olan Ticaret ve
Sanayi Odası ve Organize Sanayi Bölgesi'ni Çorumlu firmalarımız için proje hazırlamak
üzere zorlamaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
"KOMŞU İLLERLE TİCARETİ ARTTIRMAMIZ LAZIM"
KASİF 'Yenilikçi Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın Teşviki Hibe Programı' kapsamında
uygulanan 'TR-83 ve TR-90 Bölgelerinde Kayıtlı İstihdamın Teşviki Projesi' tanıtım
toplantısını Ordu'nun Fatsa ilçesinde yaptı.
Karadeniz Sanayici ve İşadamları Derneği (KASİF) Genel Sekreteri Yaşar Bıyıklı, Her
geçen gün üretimde maliyetlerin arttığı ve kar marjlarının düştüğü bir ekonomik yapı
içerisine girildiğini belirterek, "Değişen şartlarda üretimimizi ve ticaretimizi daha fazla
nasıl geliştirebiliriz düşünmeliyiz. Bunun içinde öncelikli olarak çevremizdeki komşu illerle
daha fazla ticaret yapmamız gerekiyor. Bunun içinde birbirimizi tanımamız ve karşılıklı
kazan kazan anlayışıyla hareket etmek zorundayız. Komşu ülkelerle yapılan ticarette
olduğu gibi bizde komşu illerimizle ticaret potansiyelini arttıralım. Bu maksatla yapılan
projeyle Karadeniz'in iki büyük kenti olan Samsun ve Trabzon'da Nisan ve Haziran
aylarında fuarlar düzenleneceğiz. Böylelikle bölgedeki işletmeler birbirlerini daha
yakından tanıma imkânı bulacaklar." dedi.
Karadeniz Bölgesi'nin iki önemli şehri Samsun ve Trabzon'da KOBİ'lere yeni pazarlar ve
yeni müşteriler bulmak düşüncesiyle 700 KOBİ'nin katılımı ile karşılıklı iş görüşmesi
sağlanacağını söyleyen Bıyıklı, Yapılacak olan programı 15 bin KOBİ temsilcisinin ziyaret
etmesini hedeflediklerini de dile getirerek, 'KOBİ Danışmanlığı Projesi' tanıtım
toplantısında; Türkiye'deki işletmelerin yüzde 99'unu oluşturan KOBİ'lerin güçlenmesinin,
üretimin ve istihdamın artmasına, kısaca Türkiye'nin zenginleşmesi anlamına geldiğini
söyleyerek, ' Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki mali işbirliğine yönelik geliştirilmiş
olan Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı'nın (Instrument for Pre Accession-IPA) 'İnsan
Kaynaklarını Geliştirme' bileşeni kapsamında 'Yenilikçi Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın
Teşviki Hibe Programı' geliştirilmiştir. AB ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen
söz konusu hibe programı SGK tarafından yürütülüp izleniyor " şeklinde konuştu.
KASİF olarak 'Yenilikçi Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın Teşviki Hibe Programı' kapsamında
sunulan 'TR-83 ve TR-90 Bölgelerinde Kayıtlı İstihdamın Teşviki' isimli projenin kabul
edilerek Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB) ile sözleşme imzalandığını hatırlatan Yaşar
Bıyıklı, şöyle konuştu: " Bu proje ile KASİF'in AB'den fon sağlayarak Merkezi Finans ve
İhale Birimi ile imzaladığı 4. projedir. Federasyonumuz tarafından yürütülen proje ile Orta
ve Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki KOBİ'lere yeni pazarlar ve yeni müşteriler bularak
güçlenmesine ve büyümesine katkıda bulunmayı hedeflemekteyiz."
Proje kapsamında; Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki (Amasya, Çorum, Samsun,
Tokat, Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Trabzon) 10 ilde son 2 yıl içinde kurulup,
imalat sanayinde faaliyet gösteren işletmeler başta olmak üzere kayıtlı 700 KOBİ'nin
katılımıyla Samsun ve Trabzon'da 5 gün sürecek 2 ayrı kümelenme iş görüşmesi
düzenlenecek. Kümelenme faaliyeti ile 300 KOBİ'nin stant kurarak firmasını tanıtması,
400 KOBİ'nin ikili iş görüşmesi yaparak ticari bağlantı sağlaması desteklenecek. Her bir
faaliyeti, ürün ve firma tanıma, stant ziyareti, bayilik, ortaklık ve iş görüşmesi yapmak
üzere 15 bin KOBİ temsilcisinin ziyaret etmesi hedefleniyor. Programa katılacak
KOBİ'lerden ücret talep edilmeyecek. Bu faaliyet ile bölgedeki kayıtlı KOBİ'lerin
birbirleriyle ticareti artırılarak, bölgedeki KOBİ'lerin ticaret hacimlerinin büyümesine katkı
sağlanacak, ekonomik büyümesi için katma değer sağlanan KOBİ'lerin istihdam olanakları
artacak ve bölgedeki kayıtlı kesimin güçlenip genişlemesi için fayda sağlanacak ve 10 ilde
15 seminer düzenlenerek, kayıtlı istihdamın arttırılması ve kayıt dışı istihdamın
azaltılması sürecine katkı sağlanacak.
YENİ HATLAR AÇILACAK
Samsun Sanayici ve İşadamları Derneği (SAMSİAD) iş yemekleri ocak ayı toplantısının
konuğu Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz oldu. Yelken Kulüp'teki toplantıda
konuşan Başkan Yılmaz, sanayici ve işadamlarına yapılan hizmetler hakkında bilgi verdi.
Hafif raylı sistemin 28 bin yolcu kapasitesine ulaştığını belirten Yılmaz, "Hedefimiz 50 bin
yolcu. 40 bin yolcuya ulaştığımız zaman projeyi Canik'e kadar uzatacağız" dedi.
Hafif raylı sistemin hizmete girmesiyle birlikte minibüsçülerin gelirlerinin azaldığını
belirten Başkan Yılmaz, "Önümüzdeki günlerde onlara çok uygun hatlar belirleyip,
oralarda taşımacılık yapmalarını sağlayacağız. Zararlarını yeni hatlarla gidermeye
çalışacağız. Onları mağdur etmeyi düşünmüyoruz. Mantalite olarak onları minibüsçülükten
büyük araçlara dönmeye zorluyoruz. Minibüsçülük bireysel olarak çok karlı gibi
görünüyor. Kısa vadede gelir getirici bir şey gibi gözüktüğü için istemiyorlar. Şehre çok
zarar veriyorlar, onları otobüsleştirmek istiyoruz. Hepsi bizim insanımız. Onları içinde
bulundukları durumdan sağlıklı bir şekilde normale döndürmek biz yöneticilerin görevidir.
Tabii ki pantolon ıslanmadan balık tutulmuyor. Biraz yorulacağız, biraz üzüleceğiz" dedi.
Konuşmasında kent ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yılmaz, balıkçılık
sektörüne vurgu yaparak, "Karadeniz'de en çok deniz ürünü Akçay ile Kanlıçay
arasındaki havzadan elde ediliyor. Bu herkesin dikkatinden kaçıyor. Yatırım yapmak
isteyenlerin bu konuyla ilgilenmesinde fayda var" diye konuştu.
Samsun Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Emin Bahri Uğurlu ise, 2011 yılının
başarılı geçmesi dileğinde bulunarak başladığı konuşmasında, dernek olarak birçok
çalışmalara katıldıklarını söyledi. Uğurlu, KOSGEB kredilerinden birçok kişinin
faydalandığını belirterek, "KOSGEB kredilerini kullananlardan rica ediyorum. Kredileri
arabalara yatırmayın, işlerinizi geliştirmek için kullanın" dedi.
Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, SAMSİAD'A yeni
katılan Kemal Tarım, Levent Hacısüleymanoğlu, Yalçın Ernur ve Murat Alanyurt'a üyelik
beratlarını vererek, dernek rozetlerini taktı. SAMSİAD Başkanı Emin Bahri Uğurlu da
toplantıya katılan Başkan Yılmaz'a Atatürk heykelciği hediye etti.
TOKAT'TA EKMEK SİMİTTEN UCUZ
Son günlerde ekmek fiyatlarındaki düşüş vatandaş arasında büyük bir sevinç ile
karşılanıyor. Fırıncılar arasında yaşanan rekabet sonucu ortaya çıkan ekmek fiyatları
herkesi şaşırtıyor. Ekmek fiyatlarını bir hayli aşağı çeken fırıncılar, ekmekleri azami 30
kuruştan satmaya başladı. Bu duruma bir hayli sevinen vatandaşlar ise akşamları evlerine
dönerken poşetler dolusu ekmek alıyor. Simit fiyatları halen Tokat’ta 50 kuruş. Ekmek
fiyatları ise 30 -35 ve 40 kuruş arası değişiyor.
KADIN İSTİHDAMININ ARTIRILMASI PROJESİ
İl Tarım Müdürlüğü teknik elemanları
“Amasya’da Kadın İstihdamının Artırılmasına
Destek Projesi” kapsamında mesleki konularda eğitim vermeye başladı.
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Amasya Halk Eğitim
Müdürlüğü, Amasya Belediyesi ortaklığıyla Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı
(TEPAV) liderliğinde yürütülen “Amasya’ da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek
projesi” kapsamında mesleki eğitim verilmesi ve iş sahibi olması amaçlanıyor. “Amasya’
da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek projesi” Yerel Koordinatör Gülnur Cesur
03.01.2011-03.02.2011 tarihleri arasında gıda işleme, üretme, gıda muhafaza, çalışma
izni, gıda sicili, üretim izni alınabilmesine ve Amasya yöresel gıdaların tekniğine uygun
üretimlerine yönelik bilgiler verilmesi için İl Tarım Müdürlüğünden eleman talebinde
bulunmuştu. İl Tarım Müdürlüğü ise bahsedilen konulardan sorumlu Ziraat Mühendisi
Ömür Yaşar, Gıda Mühendisi Neslihan Karaali, Tekniker Pınar Öztiryaki ile Ev Ekonomisi
Teknisyeni Dudu Ceylan görevlendirdi. Pınar Öztiryaki ve Dudu Ceylan programda kendi
konuları ile ilgili 80 kadına eğitimi vermeye başladılar.
EML ORTAKLIĞINA AB'DEN HİBE!
Samsun'un Çarşamba İlçesi Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nin, AB Genç
İstihdamın Desteklenmesi Hibe Programı kapsamında hazırladığı "Yeni Otomotiv
Teknolojileri ve Mesleki Altyapı Eğitimi" isimli projesi hibe almaya hak kazandı.
"Yeni Otomotiv Teknolojileri ve Mesleki Altyapı Eğitimi" isimli proje Merkezi Finans ve
İhale Birimi (MFİB) tarafından hibe almaya layık görülürken, toplam proje bütçesi olan
361 bin 863 euronun 320 bin 249 euroluk kısmı hibe olarak sağlanacak, geri kalan yüzde
11,5’luk kısım ise eş finansman katkısı olarak tamamlanacak.
TR83 bölgesinde bulunan Samsun, Amasya, Tokat ve Çorum illerinde bulunan teknik ve
endüstri meslek liseleri motorlu araçlar teknolojisi alanında uygulanacak proje
çerçevesinde 18-29 yaş aralığında, motorlu araçlar teknolojisi alanından mezun olmuş
işsiz 100 gence mesleki altyapı ve mesleki yeterlilik eğitimi verilerek istihdamları
sağlanmaya çalışılacak. Ayrıca proje çerçevesinde seçilen kursiyerle kurs süresince 6 euro
günlük ücret verilecek.
Milli Eğitim Müdürü Hülya Ertürk Koç, Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan ve
2009 yılında faaliyetlerine başlayan Ar-Ge birimi tarafından yapılan çalışmaları hakkında
bilgi verirken, proje üretiminde durmadan çalışılması gerektiğini belirten ve önceki yıllara
oranla geçen yıl çok sayıda proje üretildiğini ifade eden Vali Hüseyin Aksoy, "Proje
ürettikçe kaynak alma oranımız artacak. Birçok fonda kaynaklar var ama proje
üretmezseniz bunları alma şansınız olmaz. Bu konuda bütün kurumlarımızın büyük bir
gayret ve çalışma içerisinde olması gerek. Samsun bu bakımdan önemli bir birikime
sahip. Bu bilincin oluşmasında İl Özel İdaresi Ar-Ge Daire Başkanlığı'nın Samsun
genelinde yapılan çalışmalarda bir öncülük yaptığı, bilincin oluşmasına katkı sağladığını
görüyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yürüttüğü çok önemli projeler var. Sivil toplum
örgütlerinin destekleri de çok önemli. Bugün kazanılan bu projede sivil toplum
örgütlerinin katkıları var. Proje yapmak ayrı bir kültür ve ayrı bir uğraş alanı. Ortaklık
kültürünün gelişmesinde çok önemli katkı sağlıyor. Bugünki projemizde bu boyutuyla
baktığımızda sadece Samsun boyutuyla değil, Amasya, Tokat ve Çorum illerindeki
endüstri meslek liseleri ile işbirliği içinde gerçekleştirilmiş olan bir proje. Ortak hareket
etmeyi, ortak proje üretmeyi önümüzdeki süreçte daha etkin hale getirmemiz gerekiyor.
Artık teknoloji hızlı bir şekilde gelişiyor, kendimizi bu alanda geliştirmemiz gerekiyor. Yeni
bir araç piyasaya sürüldüğünde çok farklı teknolojik özelliklerinin olduğunu her yeni
modelin çıktığında görebiliyoruz. Eğer biz kendimizi bu konuda geliştirmezsek, sonraki
bakım ve onarımlarında ortaya çıkabilecek olan çalışmalarda yetersiz duruma geliriz.
Teknolojiyle paralel olarak kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Endüstri meslek liselerinin
iş atölyelerinin mevcut teknik donanımlarının bu kapsamda da çeşitli kaynaklarla
iyileştirilmesi projesi de önemli. Samsun'da özellikle bazı teknik liselerin Odalar ve
Borsalar Birliği ve İş-Kur ile ortaklaşa yürütülen bir çalışma kapsamında imkânları
iyileştirilecek ve önümüzdeki dönemde bazı liselerimize oldukça önemli yatırımlar
yapılacak" dedi.
ÖZEL İDARE'DEN TARIM PROJELERİNE 1 MİLYON TL DESTEK
İl genelinde tarım sektörüne destek verilmesi amacıyla İl Özel İdaresi bütçelerinden İl
Tarım Müdürlüğü'nce yürütülen çeşitli projelere nakdi destek verildi. 1 milyon 74 bin TL
kaynak ile Sertifikalı Tohumluk Yetiştiriciliğini Geliştirme Projesi kapsamında 103 bin 700
kilogram çeltik, 140 bin kilogram patates, 2 bin 100 kilogram ayçiçeği, 15 bin 990
kilogram kuru fasulye, 6 bin kilogram nohut, 4 bin kilogram mısır tohumluğu alınarak
çiftçilere dağıtıldı.
Meyveciliği Geliştirme Projesi kapsamında 90 bin adet çilek fidesi alınarak çiftçilere teslim
edildi. Yeni tarım tekniklerinin çiftçilere aktarımı projesi kapsamında çeşitli fuarlara
katılım sağlandı. Sebze ve Çeltikte İyi Tarım Uygulamaları Projesi kapsamında
sertifikasyon hizmeti alımı çalışmaları başlatıldı.
Sebzeciliği Geliştirme Projesi çerçevesinde 289 bin sebze fidesi alımı yapıldı ve proje
bitirildi. Salgın Hayvan Hastalıkları ile Mücadele Projesi kapsamında kullanılmak üzere
malzeme ve ilaç alımı yapıldı. Organik Tarımda Sertifikasyon Projesi kapsamında ise
sertifikasyon hizmeti alımı gerçekleştirildi.
ŞEKER PANCARI ÇAY VE FINDIĞA KARIŞACAK
Çeşitli organik maddelerin yeniden değerlendirilmesine yönelik çalışma yürüten Samsun
Toprak Su Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, çökertme havuzlarında atık olarak bekletilen
şekerpancarı işlendikten sonra ortaya şlam olarak tabir edilen materyallerin toprakta
organik gübre olarak kullanılmasına yönelik yürütülen çalışmada olumlu sonuçlar elde
etti. Az şeker, çamur, kireç gibi besin maddeleri bulunan materyaller asitli topraklara
uygulandığında toprağı besleyerek dengeyi sağladığı tespit edildi. Karadeniz'in kireçsiz
topraklarında özellikle fındık ve çay üretimi sırasında kullanılan şlamın, kireçsiz toprakta
dengeleyici özelliği nedeniyle verim ve kaliteyi artırdığı görüldü.
Samsun Toprak Su Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Osman Özdemir, şeker pancarının
işlenirken kireç kullanıldığını, temizledikten sonra kireç taşıyla ağartıldığını, bu işleme
sırasında kireçle birlikte çamur, kireç, bazı besin maddeleri, bir miktar ham şeker taşıyan
atık oluştuğunu söyledi. Atıkların havuzda toplandığını suda süzüldüğünü ve atık kısmının
katı kireç diye bir materyal ortaya çıktığını ifade eden Özdemir, şöyle konuştu:
"Karadeniz tarım toprakları özellikle fındık ve çay bahçeleri kireçsiz yani asidik toprak
özelliğindedir. Bu nedenden dolayı verim ve kalite düşüktür. Gittikçe de sorun
artmaktadır. Bu sorunlu toprakların kireçlenmesi ile sorun ortadan kaldırılmaktadır.
Yaptığımız araştırmada şeker fabrikalarındaki atıkların piyasada satılan toz kirecin yerine
doğal
dengeleyici
olarak kullanılması yönünde araştırma yaptık. Yaptığımız araştırmada çay ve fındık
topraklarında verim kalitenin artığını gördük. Çalışma fabrika atıklarının değerlendirilmesi
açısından da önemli bir gelişme oldu" dedi. Özdemir, 3 yılda bir dekara 300 kilogram
şlamın Şubat ve Mart aylarında serpilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
PAMUĞUN YERİNİ ISIRGAN OTU ALACAK
Pamuk üretiminde artan maliyet, tekstil sektörünü yeni arayışlara sevk etti. Türkiye
şartlarında henüz yabani bitki özelliği taşıyan ancak sağlık için sayısız faydaları bulunan
ısırgan otu, tekstil sektörünün yarasına da ilaç olacak. Araştırmalar olumlu sonuçlanırsa,
yabani bitki niteliğinde olan ısırgan, Bafra ovasında tekstil sektörünün hammaddesi
olarak üretimdeki yerini alacak.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bafra Meslek Yüksek Okulu Organik Tarım Bölüm
Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Ayan, Karadeniz bölgesinde lif kalitesi yüksek ısırgan
türlerinin tespiti için çalışma başlattıklarını söyledi. Almanların tüm ülkeyi tarayıp, lif
kalitesi yüksek ısırganın yetiştirilmesini teşvik ettiğini belirten Ayan, "Biz de en verimli
ısırganın yetiştiği bölgeleri üretici ve yatırımcının dikkatine sunacağız." dedi. Isırganın
doğal liflerin kopmaya karşı dayanıklı ve yumuşak olması sebebiyle, yüksek değerde uzun
ömürlü ve kullanışlı kumaşlar üretilebiliyor. İkinci Dünya Savaşı'nda pamuk üretiminde
ortaya çıkan darboğaz sebebiyle Almanya, asker üniforması üretiminde ısırgan otu
kullandı. Gelişen teknoloji ile kimyasal liflerin cazibesi ile ısırgan otundan vazgeçildi.
Almanlar son dönemde bütün ülkede lif kalitesi yüksek ısırgan otu taraması yaptı.
Almanların ısırgan lifinden ciddi verim alması sonucunda ısırgan otu Türk tekstil
firmalarının da gündemine girdi.
Doç. Dr. Ayan, Karadeniz bölgesinde lif kalitesi yüksek ısırgan türlerinin tespiti için
çalışma başlattıklarını söyledi. Pamukta yaşanan hammadde sıkıntısının organik ürünlerle
aşılacağını ve bunların başında da üretim maliyeti yok denecek kadar düşük olan ısırgan
otunun geldiğini belirten Ayan, şunları söyledi: “Samsun'da deneme amaçlı ekimler yapıp,
çok verimli ürün alık. Karadeniz başta olmak üzere Türkiye'nin çoğu bölgesinde ısırgan
otu zahmetsizce yetişiyor. Biz verimli ısırgan otlarının yetiştiği bölgeleri tespit edip,
yatırımcının
önüne
sunacağız.
Gerisi
onların
tercihine
kalmış."
HAK İŞ’İN AB PROJESİ 80 GENCİ İŞ SAHİBİ YAPACAK
Hak İş tarafından hazırlanan “CNC Torna Tasarım ve Üretim (Cad/Cam) Operatörü
Yetiştirme Projesi” (GİMEP) Çorum’da uygulanacak. Anitta Otel’de gerçekleştirilen tanıtım
toplantısına Hak İş Dış İlişkiler Sorumlusu Genel Başkan Danışmanı Dr. Osman Yıldırım,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Baş Müfettişi Celal Polat, Hak İş Proje Koordinatörü
Şahin Selim, İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin, Hak İş İl Temsilcisi İbrahim Eceviş,
ÇOSİAD
Başkanı
Bülent
Onur
ve
projenin
uygulayıcıları
katıldı.
Proje Koordinatörü Şahin Selim “CNC Torna Tasarım ve Üretim (Cad/Cam) Operatörü
Yetiştirme Projesi”nin istihdam odaklı bir eğitim projesi olduğunu ifade ederek isminin de
iddialı olduğunu söyledi.
Selim, toplantıyı yapmalarında ki amaçlarının sosyal tarafları bir araya getirerek model
oluşturmak olduğunu kaydederek bu toplantıların 3-4 kez yapılacağını kaydetti. Projenin,
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklenen, Türkiye İş Kurumu (İş Kur)
tarafından yürütülen ve izlenen, "Genç istihdamının Desteklenmesi" kapsamında kabul
edilerek uygulanmaya başlandığını dile getiren Selim, “MFİB ile sözleşme, 1 Kasım 2010
tarihinde imzalanmıştır. 12 ay sürecek olan Proje, Çorum merkezli uygulanacaktır.
Projenin başvuru sahibi Hak İş Konfederasyonu, proje ortağı Çorum Ticaret ve Sanayi
Odası (ÇTSO), İştirakçisi ise MEB Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü'dür. Projedeki
sosyal ortaklık ve işbirliği ESSE, ERKSAN, YAĞ-MAKSAN gibi işveren şirketleri ve ÇOSİAD
ve ÇORUMSİAD gibi işveren dernekleri tarafından kursiyerlerin istihdamları için verdikleri
ön teyitlerle pratik hale getirilmiştir.
Teknolojideki gelişmeler günümüz dünyasında sanayi üretimine yansımış ve küresel
rekabette en önemli unsur haline gelmiştir. Bu gelişme nitelikli işgücü ihtiyacını daha
fazla ortaya çıkarmaktadır. Ülkemiz genç işgücü yönünden önemli bir potansiyele sahiptir.
Ancak var olan bu geniş potansiyele rağmen ülkemiz özellikle genç işsizlik gibi kronik bir
problemle de karşı karşıyadır. Gençlerin istihdamına yönelik yapılacak faaliyetlerin ve
alınacak tedbirlerin işverenlerle ve işletmelerle yakın işbirliği içerisinde uygulanması
kaçınılmaz olup ve büyük öneme sahiptir. Bu çerçevede Çorum Mesleki Eğitim ve
istihdam Platformu, Mesleki Eğitim Modülü ve Mesleki Bilgi, Rehberlik ve Danışmanlık
Masası gibi üç temel kalıcı örnek işbirliği unsuru oluşturulmuştur” dedi.
Projeden 15-29 yaş grubundaki 80 genç işsizin yararlanacağını belirten Selim,
“Kursiyerler 20 şer kişilik 4 grup halinde eğitim görecek” şeklinde kaydetti.
TEMA VAKFINDAN AMASYA KATI ATIK BERTARAF PROJESİNE DESTEK
Amasya İMKB Bayezit İlköğetim Okulu’nda AKAB Projesi çerçevesinde eğitim semineri
düzenlendi. Gerçekleştirilen bu eğitim seminerine katılan TEMA Vakfı Amasya İl Temsilcisi
Turgut Umur, kent genelindeki 13 belediyenin bir araya gelerek uyguladıkları Amasya
Belediyesi öncülüğünde, Merzifon, Suluova ve Gümüşhacıköy belediyelerinin de
aralarında yer aldığı Amasya Katı Atık Bertaraf Projesi’ne (AKAB) TEMA Vakfı olarak
destek verdiklerini belirtti. Umur AKAB projesinin Amasya için hayati bir önem taşıdığını
kaydetti.
TEMA Vakfı Amasya İl Temsilcisi Turgut Umur, “TEMA Vakfı olarak biz de AKAB projesine
destek veriyoruz. Çöplerin ayrıştırılması ve tekrar değerlendirilmesi çok önemli bir
olaydır. Çöpleri toplamak, depolamak, ayrıştırmak ve sağlıklı bir şekilde geri
kullanılabilirliğini sağlamak önemli bir uygulamadır” dedi.
TEMA Vakfı Amasya İl Temsilcisi Turgut Umur, yaklaşık 17 Milyon Euro toplam maliyeti
olan AKAB projesinin hayata geçirilmesinde gayretleri olan Amasya Belediye Başkanı
Cafer Özdemir ile birlik yetkililerine teşekkürlerini sundu.
AKAB Birlik Müdürü Çevre Yüksek Mühendisi Maşide Bütüner, bir insanın günde ortalama
1,3 kilogram çöp ürettiğini, çöplerin sağlıklı şekilde toplanamadığı ve aynı zamanda
depolanamadığı sürece insanların ve çevrenin zarar göreceğinin altını çizerek, proje
çerçevesinde Amasya merkeze bağlı Bağlarüstü Köyü yakınlarındaki 670 dönümlük saha
üzerine modern bir çöp depolama sahası inşa edildiğini belirtti.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=3969&haber=TEMA
Amasya Katı Atık Bertaraf Projesine Destek.xhtml
Vakfından
YILMAZ, İŞADAMLARIYLA ABD'YE GİTTİ
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Amerika'nın Arkansas eyaletinde
faaliyet gösteren Türk Turkuaz Derneği'nin düzenlediği Türkiye-Arkansas Dostluk
Resepsiyonu'na katılmak üzere beraberindeki iş adamlarıyla birlikte Amerika'ya gitti.
Seyahat 5 gün sürecek.
Samsun'un kardeş şehri Nort Little Rock Belediyesi'nin de katkı sağladığı dostluk
resepsiyonunda Türk iş adamları, başta Arkansas'ın Başşehri Başkanı Patrick Hays ile
Arkansas Valisi Mike Beebe olmak üzere Amerikalı iş adamlarıyla ile biraya gelip ikili
görüşmeler yapacak.
Amerika seyahatinin 5 gün süreceğini ifade eden Başkan Yılmaz, "Bilindiği üzere 2003
yılında Amerika'nın Arkansas eyaletinin North Little Rock şehri ile kardeş şehri olmuştuk.
Bu kardeşlik protokolünün gereği zaman zaman karşılıklı olarak birbirimize gidiş gelişler
yapıyoruz. En son onların ticaret ve sanayi odası mensupları gelmişti. Kendilerini misafir
etmiş, Samsun sanayisini dolaşıp iş adamları ile görüşmelerini sağlamıştık. Her yıl North
Little Rock'ta Amerikan dernekleri, Türk günleri organize ediyor. İş dünyası ve sivil
toplum kuruluşları ile iletişim ve ilişkileri geliştirmeye yönelik programlar uyguluyorlar.
Türk-Amerikan derneklerinin bu etkinliğine North Little Rock'taki kardeş belediye
yetkilileri, bizim de orada olmamızı isteyip davet ettiler. Bu nedenle Samsun'dan iş adamı
arkadaşlarımızla birlikte North Little Rock'a gidiyoruz. 3 gün orada kalacağız. Onun
dışında da ilave programlar çerçevesinde çeşitli görüşmeler, temaslar yaparak döneceğiz.
" dedi.
TOKAT HAVAALANI BLOK ÖZELLEŞTİRMEDEN ÇIKTI
Tokat havaalanının kapanmasına yol açabileceği öngörülen blok özelleştirmeye yönelik
yapılan girişimlerin sonuç verdiği ve sadece Samsun Havaalanının özelleştirileceği, Tokat
ve Sinop havaalanlarının özelleştirme kapsamı dışında tutulacağı bilgisini edindik.
Devlet Hava Meydanları İşletmeleri bünyesinde kalan Tokat havaalanına THY
bünyesindeki Anadolu Jet’in sefer başlatmış olması ve bir anlamda devlet güvencesinin
getirilmiş olması memnuniyetle karşılanırken şimdi havaalanı özelleştirmesinin de dışında
tutulması Samsun havaalanı yanında promosyon olarak verilmenin de engellenmesi
olarak algılandı.
ÇORUM İŞ DÜNYASI 2011’DEN UMUTLU
“Anadolu Kaplanı” adıyla anılan Çorum'da faaliyet gösteren, dünyanın pek çok ülkesine
ihracat yapan girişimci iş adamları ile kentte ticaretin nabzını tutan sivil toplum
kuruluşları 2011 yılından umutlular.
Çorum Çimento Fabrikası'nın 1957 yılında bir kamu yatırımı olarak temellerinin
atılmasıyla sanayileşmenin başladığı, ilerleyen yıllarda başta kiremit, tuğla, un ve bu
sektörlerin ekipman ihtiyacını karşılamak amacıyla kurdukları makine sektörüyle büyük
atılımlar gerçekleştiren Çorumlu iş adamları, birden çok üretim dalında dünya
pazarlarında yerini almış durumda.
Çorum sanayisinin bel kemiği olan kiremit ve tuğla sektörünün yanı sıra makine, kâğıt,
ambalaj, tıbbi malzeme, tekstil, radyatör, yumurta gibi alanlarda üretim yapan, 2005 yılı
itibariyle teşvikten yararlanmaya başlayan iş adamları, Çorum'da yeni yılda da ekonomik
büyümenin süreceğini, ülke ekonomisine katkının devam edeceğini belirttiler.
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Çorum
Toprak Sanayicileri Kooperatifi Başkanı Çetin Başaranhıncal, Türkiye ekonomisinin hızla
büyüdüğünü, ancak bunun bir rehavete yol açmaması gerektiğini, yakalanan ekonomik
ahengin bozulmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Teşvik
sürelerinin yeni yasa tasarısıyla uzatıldığını hatırlatan Başaranhıncal, “Uzatılan teşvik
doğru sektörlere yönlendirilmeli. Çorum yanlış yönlendirilmiş teşvikin bedelini geçmiş
zamanda ağır ödeyen bir şehir. Cari açığın azaltılması için teşvik, özellikle ara mamul
üretimi yapan alanlara yönlendirilmeli'' dedi.
Organize Sanayi Bölgesi Üst Kurulu Yönetim Kurulu (OSBÜK) üyesi aynı zamanda
Yağmaksan Yağlılar Makine Sanayi Genel Müdürü Mustafa Yağlı ise, Çorum Organize
Sanayi Bölgesi'nde 7 bin 500 metrekarelik kapalı alanda muhtelif makine ekipmanları ve
dişli üretimi yapan Yağmaksan Yağlılar Makine'nin üretiminin yüzde 98'ini Almanya'ya
ihraç ettiğini bildirdi. 2011 yılında yabancı yatırımcıların Türkiye'yi yatırım üssü olarak
seçeceğini dile getiren Yağlı, Türkiye'nin gün geçtikçe cazibesini arttıran bir ülke
konumuna yükseldiğini belirtti.
Çorum Organize Sanayi Bölgesi İş adamları Derneği (ÇOSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı ve
Ece Banyonun Müdürü Bülent Onur, yaptığı açıklamada, Ece Banyo olarak 40 ülkeye
ihracat yaptıklarını, banyo dolapları, klozet kapakları, iç takımları, metal aksesuarlar,
banyo armatürleri, cam aksesuarlar ve plastik boruları kapsayan bir üretim ağlarının
olduğunu belirtti. Onur, Türkiye'de gündemin çok hızlı değiştiğini, başka toplumlarda
ekonomiyi derinden etkileyecek gelişmelerin Türkiye'de kısa sürede atlatıldığını ifade etti.
Dünyayı etkileyen ekonomik krizin, toplumun tüm kesimlerinde hissedildiğini belirterek,
''İhracat ve işsizlik rakamları krizin etkilerini açıkça ortaya koyuyor. Çorum'un ihracatı
2008 yılında 110 milyon dolarken, 2009'da 82 milyon dolara geriledi. 2010 yılı ilk 11 aylık
verilerine göre de 105 milyon dolarlık ihracat yapıldı. 2011'de ihracat da büyük rakamlara
ulaşılacağını düşünüyoruz'' dedi. Türkiye'nin son yıllarda yabancı yatırımcılar için cazibe
merkezi haline geldiğini ifade eden Onur, şunları kaydetti: “Ülkemiz tüm komşularıyla iyi
ilişkiler kurdu ve güçlü ekonomisiyle bir güç odağı haline geldi. Artık kurla, faizle
ekonomiyi dengelemeye çalışmaktan vazgeçmeliyiz. Özellikle ihracata yönelik üretimi
teşvik edici önlemler alınmasını sağlamalıyız.
Teşvik derken karşılıksız bir hibeden veya para iadesinden bahsetmiyoruz. Bu ülke
müteşebbisi eşit şartlar altında olduğu sürece, ürettiği malı ve hizmeti dünyanın her
yerine satabilecek yetenek, bilgi ve tecrübeye sahip. İhracatı yapılan ürünlerin üretiminde
kullanılan girdiler üzerinde bizlerin kontrolü dışında oluşan mali yüklerin azaltılması, rakip
ülkelerle eşit şartlarda yarışmamızı sağlar. Böylece ihracatımız ve zenginliğimiz artar. Çok
korkulan cari açıktan kurtuluşun yegâne çaresi budur. Bizler hala sanayide kullanılan
doğalgaz ve elektrik için bile ÖTV ödüyoruz. Hâlbuki bizler tüketmiyoruz, üretiyoruz.
Bunlarla ilgili düzenlemelerin yapılması ülkemizi ekonomide şahlandıracaktır”
Hitit Sanayici ve İş adamları Derneği (HİTİTSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı, Benli Yem,
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Ticaret Şirketi Genel Müdürü Ahmet Benli de, 2011 yılının iş
adamları için umut vadeden bir yıl olduğunu belirtti. Türk iş adamlarının gelişen ve
değişen zamanın şartlarına göre kendilerini yenilediklerini kaydeden Benli, ülkenin
dünyayı saran ekonomik krizden diğer ülkelere oranla az etkilenmesinde dinamik ve
cesur iş adamlarının katkısının büyük olduğunu söyledi. Türkiye'deki işsizlik sorununa da
değinen Benli, ''Ülkemiz de işsizlik olduğuna inanmak zor çünkü kalifiye eleman bulmak
da bizler zorlanıyoruz. Örneğin yakın zamanda bir bölgeye kamyonla mal götürdük. O
çevrede yaşayan erkekler kahvehanede oturuyordu, belli bir ücret karşılığında malın
taşınmasını teklif ettik. Hiç kimse kabul etmedi. Türkiye'de işsizlik değil, maalesef
mesleksizlik ve tembellik var'' dedi.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=10986:corum-duenyasi-2011den-umutlu&catid=51:guncel
YESİAD, MESİAD VE SUSİAD’DAN AMASYA’YA İSTİHDAM DESTEĞİ
Amasya Yeşilırmak Sanayici ve İşadamları Derneği (YESİAD) tarafından hazırlanıp
sunulan, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, 'Satış ve
Pazarlama Elemanı Yetiştirme Projesi' Amasya’da uygulanmaya başladı.
Konuya ilişkin bilgi veren YESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Aydın şunları söyledi;
'Satış ve Pazarlama Elemanı Yetiştirme Projesi' ile Amasya Merkez’de 50, Merzifon’da 30
ve Suluova’da 30 olmak üzere toplam 100 işsiz gencimize 4 ay süreyle Satış ve
Pazarlama meslek dalında eğitim vererek gençlerimizin iş bulmalarına katkı sağlanacaktır.
Ayrıca kursu başarıyla bitirenlerin en az yüzde 50’sinin de proje sonunda işe
yerleştirilmesini hedeflemekteyiz.
Bilindiği gibi, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mali işbirliğine yönelik geliştirilmiş olan
‘Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA)’nın ‘İnsan Kaynaklarını Geliştirme’ bileşeni
kapsamında ‘Genç İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı’ geliştirilmiştir. Avrupa
Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen söz konusu hibe programı İŞKUR
tarafından yürütülmekte ve izlenmektedir.
Proje kapsamında, Amasya’da, Merzifon’da ve Suluova’da ‘Satış ve Pazarlama Kursu’
açıyoruz. Yapılacak yazılı sınav ve mülakat soncuna göre, Amasya Merkez İlçesi’nde 20
Merzifon’da 15 ve Suluova’da 15 olmak üzere ilk 50 kursiyer katılımcılar arasından
belirlenecek. Akabinde ilk 4 aylık eğitimimiz başlayacaktır. Ayrıca 4 aylık eğitimden sonra
50 kursiyerlik ikinci bir eğitim dönemi daha başlayacaktır.
Söz konusu eğitimler ücretsiz olup kursiyerlere derse geldikleri sürece günlük 8 Avro
olmak üzere ayda 160 Avro cep harçlığı verilecek ve ferdi kaza sigortaları da yapılacaktır.
Amasya’da, Merzifon’da ve Suluova’da düzenlenecek olan ‘Satış ve Pazarlama Kursu’ na
başvuracakların Amasya’da ikamet etmesi, 18 – 29 yaş aralığında, en az lise mezunu,
bilgisayar kullanma becerisine sahip, İŞKUR’a kayıtlı işsiz olması gerekmektedir. Son 2 yıl
içinde İŞKUR tarafından düzenlenen meslek edindirme kurslarına katılanlar projeye
başvuruda bulunamazlar.
Başvurular 25
başlayacaktır.
Ocak
2011
tarihinde
sona
erecek,
eğitimler
ise
Şubat
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=3940&haber=YESİAD,
SUSİAD’dan Amasya’ya İstihdam Desteği.xhtml
2011’de
MESİAD
VE
TEKKEKÖY MAĞARALARI DÜNYA TURİZMİNE AÇILACAK
Milattan önce 600 bin yıl öncesine (Neolitik çağ) ait Karadeniz Bölgesi'nin en eski insanlık
mirasının turizme kazandırılması için çalışma başlatıldı. Tekkeköy Mağaraları, çok sayıda
uygarlığın izlerini taşıyor. Tunç devri ile Hitit, Frig, Pontus Rum, Roma, Bizans, Anadolu
Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan mağaralardan 1941 yılında
buradaki mezarlarda yapılan arkeolojik kazılarda Anadolu da bir benzeri daha olmayan
başta çarkta çekilmiş devetüyü, al renkli kiremitler olmak üzere çok sayıda kalıntı
çıkarılmıştı.
Samsun İl Özel İdaresi ile Tekkeköy Belediyesi işbirliği ile yürütülen Tekkeköy
Mağaralarının Turizme Kazandırılması Projesi çerçevesinde ilk olarak eserin çevresindeki
12 adet yerleşim yeri kamulaştırılarak yıkılacak. Ardından mağaraların 1. derece
arkeolojik sit alanı ilan edilmesi sebebiyle doğal yürüme alanları, yağmur barınakları,
otopark ve uygun yerlerde ören yerleri yapılacak. 340 bin metrekarelik sit alanında
bilimsel kazılar yapılarak tarihi doku ortaya çıkarılacak. Mekânın ve çevresinin düzensizliği
giderilecek, arazinin etrafı çevrilecek, kamera sistemleri kurulup, ışıklandırılacak. Giriş
çıkışlar ise belirlenecek noktalardan kontrollü olarak yapılacak.
Proje hakkında bilgi veren Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Tekin, gerekli çalışmaların
tamamlanmasıyla ortaya önemli bir mirasın çıkacağını söyledi. Bunu için gereken tüm
çalışmaları yapacaklarını ifade eden Tekin, ''Tekkeköy mağaraları, bizim en eski insanlık
mirasımız. Ama ilçe halkı buraya sahip çıkamamış. Şimdi inşallah koruma altına alacağız.
Yüzde 49'unu özel idare, yüzde 51'ini belediyemiz karşılamak üzere istimlâk çalışmaları
yapılıyor. Fiyat değer tespit komisyonları kuruldu. Fındık ağacından tüm faktörlere kadar
her şeyin tek tek tespiti yapıldı. 340 bin metrekarelik 1. derece arkeolojik sit alanın 25
bin metrekarelik kısmında 5 tane ev, 6-7 tanede bahçe ve hayvan barınağı var. 2-3 gün
içinde vatandaşlarla görüşülerek değer biçilen toplam 1 milyon 15 bin TL karşılığında
binaları kamulaştıracağız. Yakında ödemelerini yapıp binaların yıkımına başlayacağız.
Bunlardan birinin Rumlardan kalması sebebiyle tarihi özelliği olması söz konusu. Onu
yıkamazsak bir müzeye çevirip geçmiş çağlardan bu güne kadar ki toplumların
yaşantılarını göstereceğiz.'' dedi.
İnsanları tarihle buluşturacaklarını dile getiren Başkan Hayati Tekin, ''Arkeolojik sit alanı
olduğu için tarihi değeri çok yüksek. O buluntuların bir kısmı kayıp, bir kısmı da Samsun
müzesinde. Bunları da sergileyebileceğiz mekânlar oluşturduğumuzda doğa harikası bir
yer ortaya çıkacak. Bu süreçten sonra da bilimsel kazılara girilmesi için müracaat
edeceğiz. Bu veriler gün yüzüne çıktıkça Tekkeköy mağaralarını herkes görmek isteyecek.
İmkânlar ölçüsünde bu eseri dünyaya tanıtacağız. Zaman içinde de küçük mağara
otellerle çok güzel dizayn edilmiş mekânlar meydana getireceğiz.'' ifadelerini kullandı.
EKMEK 25 KURUŞA KADAR İNDİ
Tokat'ta fırınlar arasında yaşanan rekabet vatandaşa yaradı. Tokat OSB'de faaliyet
gösteren ekmek fırınları arasında 40 kuruştan başlayan fiyat rekabeti 25 kuruşa kadar
düştü.
“MAKİNE ÜRETİCİLERİ KÜMELENMELİ”
Vali Nurullah OSB faaliyet gösteren Duduoğlu Döküm ve Çağıl Makineyi ziyaret ederek
firma yetkililerinden bilgi aldı. Vali Çakır ziyaretlerinde yaptığı değerlendirmede makine
sektörünün önemine değinerek Çorum’da da “kümelenme” içinde olmalarını istedi.
Vali Nurullah Çakır, ilk olarak Organize Sanayi Bölgesinde 1987 yılında faaliyete geçen ilk
fabrika olan Duduoğlu Çelik Döküm A.Ş.’yi ziyaret etti. Ziyaret esnasında kendisine bilgi
veren Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Duduoğlu, yıllık yaklaşık 4 bin 500 ton üretim
kapasiteleri olduğunu, 72 adet personelle çalıştıklarını ve üretimin yüzde 20’sini ihracat
olarak gerçekleştirdiklerini belirtti.
Yine ihracat ağırlıklı makine sektörünün öncü kuruluşlarından Çağıl Makina’ yı da ziyaret
eden Vali Çakır, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çağıl’dan bilgi aldı. Mehmet Çağıl,
fabrikanın 100 personel ile spiral kaynaklı boru fabrikalarının, boru imal ve hazırlama
makinalarını ürettiğini açıklayarak, 1966 yılında kurulmuş bir aile şirketi olduğunu belirtti.
Vali Çakır ise makine sektörünün duayeni olan Çağıl Makine’yi ziyaret etmekten büyük
memnuniyet duyduğunu ifade ederek makine sektörünün, Türkiye genelindeki “Makine
Grubu” gibi bir yapılanma içerisinde olmasının Bakanlığın öngörmüş olduğu “Kümelenme”
anlamında da bir avantaj oluşturacağının altını çizdi.
SOĞANDAKİ ARTIŞ İHRACATI DA BALTALADI
Türkiye'nin soğan üretim merkezlerinden Amasya'nın Suluova ilçesinde Soğan Üreticileri
Birliği Başkanı Haydar Karaca, soğanda yaşanan fiyat artışının ihracatı da olumsuz yönde
etkilediğini söyledi.
Karaca, yaptığı açıklamada, soğan fiyatlarının 70-80 kuruş aralığını geçerek 1 TL'den
toptan satılması nedeniyle ihracatın durduğunu, üreticinin depolarda beklettiği soğanların
daha çok iç piyasaya yönlendirildiğini belirtti. İlçeden günlük 20 kamyon soğan çıkarken
bugün bu sayının 3-5 kamyona düştüğünü kaydeden Karaca şunları kaydetti: ''2010
yılının 12. ayında 50 kuruştan satılan soğan ihracata da hitap etmekteydi. Özellikle
Gürcistan ve Azerbaycan'a soğan veriyorduk.
Fiyatlar birden bire 1 TL'ye kadar tırmanınca şuan İran bölgesi Gürcistan ve Azerbaycan
soğanını başka yerlerden 70 ve 80 kuruşa temin ediyor.
Bu nedenle şuan sadece iç piyasaya hitap ediyoruz. Soğanda fiyat artışı ihracatı da
olumsuz yönde etkiledi. Günlük ilçeden 20 kamyon soğan çıkarken şuan ancak 3–5
kamyon soğan çıkıyor.''Türkiye'nin her tarafında soğan gönderdiklerine işaret eden
Karaca, soğanın toptan fiyatının 1 TL'ye çıkmasıyla tezgâhlarda ise 1,5-2 TL'den
satılmaya başlandığını belirten Karaca, yeniden ihracat yapabilmek için fiyatların
düşmesini beklediklerini söyledi. Suluova’da 40 bin dekar alanda 3 binden fazla üreticinin
soğan ekimi yaptığını vurgulayan Karaca, şöyle devam etti:
''Depolarda yaklaşık 50–60 bin ton soğan var. Bunların yüzde 25'i soğanlar seçilirken
dökülüyor. Yaz ayında yaşanan aşırı sıcaklardan dolayı soğanlar zarar gördü, depodaki
soğanların çoğu da seçilirken çöpe gidecek. Üretici bu yıl çok düşük verim aldı aşırı
sıcaklardan dolayı. Önümüzdeki haftalarda rakamların 70-80 kuruşa çekilmesini
bekliyoruz. Bu gerçekleşirse ihracat devam eder ve soğan üreticisi depolardaki ürününü
tüketir. Mart aylarına doğru yeniden soğan fiyatları artışa geçer. Her yıl deposunu
açmayan ve riske giren üreticilerimiz ise o zaman daha kazançlı olur.''Soğanın toptan
satışının şu an 70 kuruş olması gerektiğini savunan Karaca, bazı depocuların ve
toptancıların yaptığı spekülasyonlar nedeniyle fiyatların arttığını ifade etti. Karaca,
soğanda fiyat standardı olması için soğan borsası kurulması gerektiğini de sözlerine
ekledi.
OBRUK’A 3 MİLYON
2011 yılında enerji sektörüne 3 milyar 133 milyon 27 bin lira tutarında yatırım yapılacak.
Çorum'daki Obruk Barajı ve HES için 3 milyon lira ödenek ayrıldı. Sektöre en fazla
yatırımı 1,5 milyar lira ile baraj ve hidroelektrik santral (HES) projeleri gerçekleştiren
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü yapacak.
Edinilen bilgiye göre, enerji sektörüne ayrılan 3,1 milyar liralık yatırım kaynağının 1
milyar 530 milyon 312 bin lirası merkezi yönetim bütçesinden, 1 milyar 302 milyon 675
bin lirası KİT'lerden, 300 milyon 40 bin lirası özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlardan
ve 22 milyon lirası da mahalli idarelerden sağlanacak.
Öte yandan DSİ'nin baraj projelerinden bu yıl bitecek olan Karaman'daki Ermenek Barajı
ve HES için 50,1 milyon lira, Trabzon'daki Atasu HES için 15 milyon lira, Artvin'deki
Borçka Barajı ve HES için 10 milyon lira, Zonguldak'taki Köprübarajı ve HES için 3,5
milyon lira, Çorum'daki Obruk Barajı ve HES için 3 milyon lira ödenek ayrıldı.
Devam eden ve bitiş tarihi bu yıl sonrasına kalan projeler için de 2011 yılı için 1,3 milyar
liralık kaynak ayrıldı.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=26358&HaberBasligi=Obruk’a 3 milyon
DİKİŞ OPERATÖRLÜĞÜ EĞİTİMİ BAŞLIYOR
Hazır Elbiseciler Odası Başkanı Necati Şimşek tarafından yapılan açıklamada AB ile
Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilecek projenin sözleşmesinin 23 Kasım 2010
günü imzalandığı, proje kapsamında 15-29 yaş arasındaki en az ilkokul mezunu ve
başvuru tarihinde herhangi bir işte çalışmayan 60 genç işsiz kadına eğitim verileceği
vurgulandı.
Oda Başkanı Şimşek, proje ile hazır giyim işletmelerinin eleman ihtiyacının karşılanması,
işsiz kadınlara mesleki teknik ve beceri kazandırılması, bölgede istihdam yaratma
kapasitelerinin artırılması, bölge halkının gelir düzeyinin artırılması, vasıfsız işgücü
kayıplarının en aza indirilmesinin amaçlandığını sözlerine ekledi.
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen söz konusu hibe
programının Çorum Hazır Elbiseciler Odası Başkanlığı tarafından yürütüldüğünü ve
izlendiğini ifade eden Şimşek “Hibe programının toplam bütçesi 153,356.25 euro olup bu
tutarın 23,003.43 eurosu Türkiye Cumhuriyeti, 130,352.81 eurosu ise Avrupa Birliği
katkısıdır” dedi.
Çorum Hazır Elbiseciler Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Köse ve Adnan Özçelik’in
de hazır bulunduğu basın toplantısında konuşan Hazır Elbiseciler Odası Başkanı Necati
Şimşek programın üç aşama da olacağını belirterek, “Kursun ilk aşaması 23 Şubat’ta
başlayacak. İkinci aşama Mayıs ayında ve üçüncü aşama ise Temmuz ayında olacak ve
toplam 60 işsiz bayana eğitim verilecektir” dedi.
Kursun haftada 20 saat olmak üzere toplam 480 saat olduğunu söyleyen Şimşek, kursa
katılan bayanlara günlük 8 euro ödeneceğini söyledi. Eğitim sonunda yapılacak olan
değerlendirmede başarılı olan kursiyerlere sertifika verileceğini belirten Şimşek, ayrıca
sertifika alan kursiyerlerin yüzde 100’ünün istihdam edilmesinin hedeflendiğini ifade etti.
Başvuru şartlarını da açıklayan Şimşek, kursa 15-29 yaş arası işsiz bayanların
başvuracağını, başvuruları ise Hazır Elbiseciler Odası Başkanlığı ve proje ofisine
yapılabileceğini kaydetti.
Kurs programının 18 Ocak Salı günü saat 14.00’da ÇESOB’ta tanıtılacağını vurgulayan
Çorum Hazır Elbiseciler Odası Başkanı Necati Şimşek, eğitimlerin Zafer Çarşısı 4. katta
kurs için hazırlanan bir yerde yapılacağını söyleyerek, “Organize Sanayi Bölgesi’nde olan
firmalar ve şehir içinde olan firmalarla kursiyerlerin istihdamı konusunda görüşmeler
yaptık. Kursiyerler buralarda istihdam edilecek. Gerçekten işe ihtiyacı olan insanların
kursa katılmasını istiyoruz. Kursiyerler dikiş operatörlüğü konusunda dört dörtlük
yetiştirilecek” dedi.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=10941:dkoperatoerlueue-etm-baliyor&catid=51:guncel
SAĞLIKTA HEDEF 200 BİN TURİST
Sağlık Kenti Derneği Başkanı Köksal Holoğlu, Ukrayna ile Türkiye arasındaki vize
uygulamasının kalkmasıyla Samsun'a 'sağlık turisti akını' olacağını belirterek, "200 bin
sağlık turisti ve 400 milyon dolar gelir hedefliyoruz" dedi. Samsun Sağlık Kenti Derneği
Başkanı Köksal Holoğlu, Ukrayna ile Türkiye arasındaki vize uygulamasının kalkacak
olmasının Samsun açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Holoğlu, "200 bin sağlık turisti
ile birlikte 400 milyon dolar gelir hedefliyoruz" dedi.
Sağlık Kenti Samsun Derneği olarak sağlık hizmetlerinde çok geride olan Ukrayna ve
çevresini kendilerine hedef bölge seçtiklerini belirten Köksal Holoğlu, "Vizelerin
kalkmasıyla Karadeniz'in kuzeyinde yaşayan ve sağlık hizmetleri AB standartları altında
olan insanların sağlık arayışlarında birinci tercih olmak istiyoruz. Bunun için Samsun'daki
sağlık yatırımlarını tanıtacak bir 'Samsun Sağlık Evi' oluşturacağız. Birinci hedefimiz
Novorosisk ve çevresindeki şehirler. Vize uygulamasını kalkmasının bu anlamda bize katkı
sağlayacağını düşünüyoruz. Bu anlamda Novorosisk ile uçak seferlerinin başlatılması
adına Dış Ticaret Müsteşarlığı ile görüşmelerimiz başlayacak" dedi.
Vize uygulamasının kaldırılacak olmasının çok sevindirici bir gelişme olduğunu belirten
Köksal Holoğlu, "Samsun, Türkiye'de nüfusa oranla en çok sağlık kuruluşunun olduğu
şehir. Ülkede sağlık kenti olarak öne çıkmış iki şehirden biri. Vize uygulamasını
kaldırılması Samsun içinde fırsatlar oluşturacak. Bu fırsatları değerlendirmek için ciddi bir
örgütlenme var" diye konuştu. Vize uygulamasının 2011 yılı ikinci yarısında kalkması
beklentisi içinde olduklarını belirten Köksal Holoğlu, "Uygulamanın kalkması ile 2011
yılında 50-100 bin arası sağlık turisti bekliyoruz. İlerleyen yıllarda ise yıllık 200 bin sağlık
turistini Samsun'a getireceğimizi düşünüyoruz. Bu da ilimize 400 milyon dolarlık bir katkı
sağlayacak. 5 yıl içinde bu hedefe ulaşmayı planlıyoruz" dedi.
HASTANE VE DEMİRYOLU YATIRIM PROGRAMINDA
Kısa adı DPT olan Devlet Planlama Teşkilatı tarafından ilan edilen 2011 yılı yatırım
programı çerçevesinde 65 Bin metrekare kapalı alan çerçevesinde 400 yatak kapasiteli
yeni Çorum Devlet Hastane binası ile Kırıkkale – Çorum – Samsun hattını kapsayacak
olan Demiryolu Uygulama Projesi de yatırım programı çerçevesinde yer almış bulunuyor.
Edinilen bilgilere göre bu iki önemli projenin yanı sıra su ve sulama konularında da Çorum
adına ciddi yatırım projelerinin de 2011 yılı yatırım programında yer aldığı ifade edildi.
ÇEVRE İÇİN BİLİNÇLİ EL ADIMI
Ülkemizde 2012 yılında Çevre Bakanlığı tarafından resmen yürürlüğe girecek olan “ÇEVRE
KORUMA KANUNU” çevremizin daha temiz, daha sağlıklı bir ortam olmasına örnek teşkil
ediyor. Bu bağlamda evsel ve ambalaj atıklarının ayrı toplanması, bertarafı konusunda
çeşitli önlemler alınacak. Bu yasadan önce çevrenin ve insanların bilinçlendirilmesi için
eğitimlere ihtiyaç olduğundan hareketle TEMA Vakfı yeni bir proje hazırladı.
Bu konudaki duyarlılığını gösteren TEMA Vakfı Tokat İl Temsilciliği olarak bir adım daha
atıldı. Merkezden Sorumlu Minik TEMA Koordinatörü Temsilci Yardımcısı Nermin
KURDDAN, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde
başlatılan TEMA Vakfı’nın öncülüğünde yürütülen ÇEVRE KORUMA EĞİTİMİ, yürürlüğe
girecek olan yasanın temelini oluşturacak.
Bu bağlamda ilk adımı atan TEMA Vakfı Tokat İl Temsilciliği Merkez Sorumlusu Temsilci
Yardımcısı Nermin KURDDAN, Halk Eğitim Müdürlüğü ile ortak bir çalışma yaptı. Askeriye,
siteler, resmi kurum ve kuruluşlar, Tokat Havaalanı ve her mahalleye ÇEVRE KORUMA
konusunda eğitim verilmeye çalışılacak. İlk eğitim çalışmasını Tokat Havaalanı’na veren
KURDDAN, “eğitimin hepimiz için yararlı olacağına inanıyorum.” dedi.
KURDDAN, bu projenin Türkiye’de bir ilk olduğunu, insanları bilinçlendirerek yürürlüğe
girecek olan yasanın uygulanışını daha kısa zamanda kavranması adına yararlı olacağını
ve bu projenin 2012 yılına kadar yani yasanın resmen yürürlüğe gireceği tarihe kadar
devam edeceğinin belirtti.
Şu an Tokat Havaalanı çalışanları için ÇEVRE KORUMA EĞİTİMİ başlatılmış oldu. Bundan
sonraki dönemler için de uygulanacak bu eğitimin hazırlıkları tamamlandı. Formlar
doldurularak Tokat Halk Eğitim Müdürlüğü’ne teslim edildi. Bu eğitim ara verilmeden
devam edecek.
AMASYALI GENÇLER İŞ SAHİBİ OLACAK
Eğitimli Nitelikli Genç İşgücünün İstihdamı toplantısı yapıldı. Türkiye ve Avrupa Birliğinin
finanse ettiği, İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı Kapsamında;
Amasya Üniversitesi Meslek yüksekokulunun proje ortağı olduğu Kız Teknik Öğretim
Ankara Olgunlaşma Enstitüsünün koordinatörlüğünü yürüttüğü Genç İstihdam
kapsamındaki TR08H1.01-01-PYE/788 referans nolu EĞİTİMDEN İSTİHDAMA GEÇİŞTE
GENÇLERİN DESTEKLENMESİ projesinin 24/01/2010 tarihinde açılışı gerçekleşti.
Hazırlanan proje ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsü koordinatörlüğünde Amasya
Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunun, Amasya Ticaret ve Sanayi Odasının, Amasya
Anadolu Kız Teknik ve Meslek Lisesinin projedeki ortak faaliyeti ile okul ve sektör
arasında ki iletişim eksikliği ortadan kalkarak, sektör-okul iletişimi güçlenerek, işbirliği
konusunda önemli adımlar atılacaktır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Program Otoritesi olduğu projede, hedef olarak;
Mesleki ve teknik eğitim veren kurum ve kuruluşlar ile işverenler arasında işbirliğinin
geliştirilmesi ve bu işbirliğinin iyi bir zemine oturtularak sürdürülmesi ile bir yandan
niteliksiz iş gücü fazlalığı bulunurken diğer yanda nitelikli iş gücü açığının ve bu
dengesizliğin ortadan kalkması sağlanacaktır.
PROJENİN AMACI:
1-18-29 yaş aralığındaki daha önce almış olduğu mesleki eğitim yeterliliği az olan genç
ve genç bayanların; bilgi ve eğitim eksiklerini gidermek, hiçbir mesleği olmayanları
meslek edindirme kurslarına alarak istihdamlarını sağlamaktır.
2-Kursiyerlerin, kurs süresince alacakları bireysel gelişim programları ile kursiyerlerin
kendilerine ve içinde bulundukları sosyal çevrede ve iş çevrelerinde mesleki yeterlik
kazanmış sosyal bireyler olarak kendilerini ortaya koymaları amaçlanmaktadır.
Kursiyerler 10 Haftalık eğitim, 12 Haftalık da staj eğitimi göreceklerdir.
Bu amaçla MODELİSTLİK, STİLİSTLİK ve MAKİNECİLİK kursları açılacaktır. Eğitim
süresince kursiyerlerin günlük eğitim yol ve yemek masrafları proje bütçesinden
karşılanacaktır.
Kayıtlar Amasya Üniversitesi Amasya Meslek Yüksekokulunda alınacaktır.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4007&haber=Amasyalı
Sahibi Olacak.xhtml
Gençler
İş
SAMSUN-KAVKAZ TREN FERİ HATTI SEFERE BAŞLADI
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in geçen yılki Türkiye ziyaretinde imzaladığı
Samsun-Kavkaz Tren-Feri anlaşmasıyla başlayan Uluslararası Demiryolu Feribot Ulaşımı
(Tren-Feri) seferleri, ithalatçı ve ihracatçıların ilgisini bekliyor. Tren-feri hattıyla yapılacak
ihracat ve ithalatın ülkelerin ekonomilerine katkı sağlayabilmesi, seferlerin düzenli ve
rantabıl yapılabilmesi için yük sevkiyatının bu güzergahtan yapılması gerektiği ifade
ediliyor.
Uluslararası ticarette firmalara lojistikte önemli avantajlar sağlayan seferlere Ukrayna da
dâhil olmaya hazırlanıyor. Başbakan Erdoğan'ın Ukrayna ziyaretinde gündeme gelecek
olan İllichivsk ile Samsun limanları arasında tren-feri seferlerinin başlatılması
anlaşmasının imzalanması halinde Samsun limanının ürün ticaretinde daha önemli hale
geleceği belirtiliyor.
Türkiye'nin lojistik merkezi olmayı hedefleyen Samsun'u, Orta Doğu, Orta Asya ve Kafkas
ülkelerine açılan ihtahat-ihracat kapısı haline getirecek Samsun-Kavkaz Tren Feri Hattı,
seferlerine başladı. İlk seferini 25 Aralık'ta Rusya'ya gerçekleştiren tren-feriyle, sağlık
kontrolünden geçen 550 ton kuru gıda ile margarin, güvenli bir şekilde Kavkaz Limanı'na
ulaştırıldı. 2011 yılının sonuna kadar 500 bin ton ürün sevkiyatının hedeflendiği
Samsunport Limanı'nın Sanayi İskelesi'nde ürün sevkiyatı çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.
Şuan Türk vagonları ile gelip Rusya'ya gönderilecek olan yağlar, ray aralıklarının farklı
olması sebebiyle aktarma yapılıyor. Ancak bundan sonra rıhtıma yanaşacak feribotlardan
indirilen Rus vagonların bojileri (tekerlekleri) Türk bojileri ile değiştirilecek mallar
boşaltılmadan varacağı noktalara ulaştırılacak.
Samsunport Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ Liman Müdürü Bedir Yıldırım, seferlerine
başlayan demiryolu feribot taşımacılığı ile ilgili Cihan'a konuştu. Tren-feri demiryolu
feribot taşımacılığının ilk deneme seferinin başarıyla gerçekleştirildiğini ifade eden Bedir
Yıldırım, Rus vagonlarının bojilerinin değiştirilmesiyle malların ülke içinde rayların
gidebildiği son noktaya kadar ulaşacağını söyledi. Yine kamyon ve diğer taşıma
araçlarıyla gelen yükler, iskelemizde vagonlara aktarılarak demiryolu ile ulusal ve uluslar
arasında istenilen yere gönderilebileceği bilgisini veren Yıldırım, ''Bu taşımacılığın ihracat
ve ithalata olumlu katlı sağlayacağını düşünüyoruz. Limanımızdan geçen yük miktarında
yüzde 30, gemi trafiğinde ise yüzde 38'lik artış meydana geldi. İstenirse mallar, tek
vasıta ile Çin'e kadar gidebilir. 200-300 kiloluk ürün sevkiyatı da konteynır taşımacılığı ile
yapılabilir. Hat faaliyete girdi ve şimdi ithalat ve ihracatçıları bekliyor. Hattın sağlıklı
çalışması için seferlerin düzenli ve yük varlığının devam etmesi lazım. Bu noktada ithalat
ve ihracatçıların ticari mal sevkiyatında bu avantajı görmesi ve tercih etmesi lazım. Tabi
onlar da sefer güvenliğini ve ulaşım süresini baz alıyor. Düzenli çalışırsa rantabl olacağını
düşünüyoruz. Ayrıca bu yıl da konteynır taşımacılığını hedefliyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Rusya arasındaki hatta daha çok inşaat malzemeleri, hububat, narenciye,
gıda, meyve ve sebze, pamuk, tekstil, kimyasal, metal, kömür, sıvı gaz, petrol ürünleri
ve çeşitli yağ ticareti yapılacak. Bunun yanında Türk ihracat ve ithalatçıları, Samsun
Limanı'ndan tek vasıta ile ürünlerini başta Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan,
Çin, Suriye, Irak ve İran olmak üzere rayların gidebildiği her ülkeye gönderebilecek ve
getirebilecek. Türkiye, Bulgaristan-Romanya-Moldova-Ukrayna ve Rusya güzergâhını
kullanarak 20 günde ulaştırılan mallar, Kavkaz-Samsun feribot ulaşımı 7-10 güne indi.
Ortalama 40 vagonun taşınacağı feribotla bir seferde bin 600 ton yük sevk edilebilecek.
Bu tren-feri hattı, Türkiye-Rusya ilişkilerinin yanı sıra iki ülke arasındaki ticaretin de
gelişmesini sağlayacağı düşünülüyor.
“BAKANLIĞININ PROJESİNDEN HABERİ OLMAYAN MÜDÜRLER VAR”
2011 yılı ilk İl Koordinasyon Kurulu toplantısı Vali Nurullah Çakır’ın başkanlığında yapıldı.
Toplantıda kamudaki hantal yapıyı eleştiren Vali Çakır, kamu kurum müdürlerini uyardı.
Çakır, kamu kurum müdürlerinden sivil toplum kuruluşlarının farklı alanlarda yaptıkları
çalışmaları inceleyerek, tecrübe paylaşımında bulunmalarını da istedi.
Daire müdürlerine stratejik plan hazırlamaları için de uyarıda bulunan Vali Nurullah Çakır,
“Yılın ilk aylarında gelen planları görüyorum hala mahalle kültürüyle olaya bakıyoruz.
Üniversite var, kalkınma ajansı var. 2012 yılı stratejik planlarınızı göreceğim. Bakanlığa
gidenleri engellemedim. Ama bakanlık koridorlarında gidip bütçe koşturmadan aciz
olmasın. Müsteşarlarla, genel müdürlerle muhatap olun. Bakanlıkların projelerini takip
ediyorum. İlgili müdürü çağırıyorum ama bakanlığının projesinden haberi yok. Herkes
bağlı bulunduğu bakanlığının projelerini bilmek zorunda. 2023 vizyonuna neler katmamız
gerektiğini bilmeliyiz. Çorum’u, ülkeyi ölçerken dünyayla bağlantı kurmalısınız” şeklinde
konuştu.
Vali Nurullah Çakır, 2010 yılında kamu kurum ve kuruluşlarına ait toplam 328 yatırım
projesi bulunduğunu belirterek, bu projelerden 12 tanesinin Hitit Üniversitesi
Rektörlüğü’ne, 21 tanesinin D.S.İ 5. Bölge Müdürlüğü’ne, 23 tanesinin Karayolları 7.
Bölge Müdürlüğü’ne, 8 tanesinin İller Bankası Ankara Bölge Müdürlüğü’ne, 49 tanesinin
Amasya Orman Bölge Müdürlüğü’ne, 59 tanesinin Tapu ve Kadastro 22. Bölge
Müdürlüğü’ne, 5 tanesinin Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne, 35 tanesinin İl Özel İdaresi
Genel Sekreterliği’ne, 5 tanesinin Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğü’ne, 33 tanesinin
YEDAŞ İl Müdürlüğü’ne, 4 tanesinin İl Sağlık Müdürlüğü’ne, 25 tanesinin İl Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne, 7 tanesinin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne, 12 tanesinin Tarım İl
Müdürlüğü’ne, 24 tanesinin Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’ne, 1 tanesinin Çorum Organize
Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’ne ve 5 tanesinin ise Çorum Şeker Fabrikası Müdürlüğü’ne ait
projeler olduğunu bildirdi.
Konuşmasında 2010 yılı KÖYDES projeleri hakkında da bilgiler veren Vali Nurullah Çakır,
2010 yılında KÖYDES projeleri kapsamında toplam 21 milyon 751 bin 701 TL ödenek
ayrıldığını ve bunun 9 milyon 915 bin 354 TL’sinin yıl içerisinde harcandığını kaydetti.
2010 yılı sonu itibariyle genel bütçe kapsamında toplam 506 milyon TL kamu gelirinin
tahakkuk ettiğini, tahsilâtın ise 370 milyon TL olarak gerçekleştiğini anlatan Vali Çakır, “
2010 yılındaki toplam harcama ise 661 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Tahakkuka göre
gelirlerin giderleri karşılama oranı % 77, tahsilâta göre ise % 56 olmuştur. Bunun
yanında 2009 yılında 102 milyon dolar olan ihracatımız, 2010 yılında % 33 artışla 136
milyon dolara ulaşmıştır” ifadesini kullandı.
Vali Nurullah Çakır, Çorum için 2011 yılı hedeflerini ise şu şekilde sıraladı:
“Eğitim ve sağlık alanlarındaki iyileşmenin sürdürülmesi, sosyal yardımların yerindelik
ilkesine göre ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, özellikle istihdamın artırılmasına yönelik
proje çalışmalarına ağırlık verilmesi, KÖYDES kapsamında kırsal altyapıdaki eksikliklerin
tamamlanması, başlangıcından bu yana % 332 artışla 255 kilometreye ulaşan Bölünmüş
Yol uzunluğunun 388 km.lik hedefe ulaştırılması için çalışmaların hızlandırılması, tarımsal
sulamanın geliştirilmesine yönelik programdaki yatırımların hızlandırılması, teşvik
mevzuatı kapsamında girişimcilerimize ve sanayicimize gerekli desteğin sağlanması, tarihi
yapıların restorasyonu ve turizm altyapısının iyileştirilmesi.”
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=11076:bakanliin
in-projesnden-haber-olmayan-mueduerler-var&catid=51:guncel
İL KOORDİNASYON KURULU TOPLANTISI YAPILDI
İl Koordinasyon Kurulu toplantısı 26.01.2011 Çarşamba günü Valimiz Halil İbrahim
Daşöz’ün başkanlığında ATSO salonunda yapıldı.
Valimiz Halil İbrahim Daşöz konuşmasında, İlimizde Kamu Kurum ve Kuruluşlarına ait
yatırım proje sayısı toplamı 940 adettir. Projelerin toplam tutarları 1.110.546.594,42 TL,
2010 yılı ödeneği 363.437.895,72 TL'dir. Bu ödenekten 338.515.403.43 TL'si
harcanmıştır.
Projelerde, III üncü dönem sonuna kadar ortalama % 93 nakdi gerçekleşme, % 66 fiziki
gerçekleşme sağlanmıştır. Mevcut 940 adet projeden 742'si tamamlanmış, 94 adedinde
çalışmalar devam etmekte, 19 adet proje ihale aşamasında olup, 85 adedine ise henüz
başlanmamıştır.
İlimizdeki belediyelere ait yatırım proje sayısı toplamı 79 adettir. Projelerin toplam
tutarları 42.926.645,46 TL olup, 2010 yılı ödeneği 15.016.927,00 TL'dir. Bu ödenekten
6.018.184,14 TL'si harcanmıştır. Belediyelerimizin yatırımlarında ortalama % 40 nakdi
gerçekleşme, % 40 fiziki gerçekleşme sağlanmıştır, dedi.
Valimiz Halil İbrahim Daşöz ilk sözü Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren’e
verdi. Eren Amasya Üniversitesindeki 2010 – 2011 yatırımları hakkında geniş bilgi sundu.
Daha sonra yatırımcı bölge ve il müdürleri kendi kurumlarının Amasya’ya yapılan
yatırımları hakkında bilgiler verdiler.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4016&haber=İl Koordinasyon Kurulu
Toplantısı Yapıldı.xhtml
TURHAL BARAJI YAPIMI 2011’DE BAŞLIYOR
Tokat Milletvekili Hüseyin Gülsün Turhal Gülüt Barajı Projesi’nin Devlet Planlama Teşkilatı
onayından geçtiğini ve barajın yapılması ile ilgili kararın Resmi Gazete’nin 13.01.2011
tarihli sayısından yayımlandığı belirtti.
Gülüt’te yıllardır hayal edilip yapılamayan baraj projesinin çıkması ve 2011 yatırım
programına alınması için 1,5 yıl girişimlerde bulunduğunu kaydeden Gülsün, Turhal
Barajının 2011-2015 yılları arasında yapılacağını ifade etti. Turhal Barajının Almus’tan
sonra Tokat’a yapılan en büyük sulama projesi olduğunu söyleyen Gülsün, 2011’de inşaat
çalışmalarının başlayacağını, Turhal Barajının şimdiden Tokat'ımıza, Turhal’a yararlanacak
tüm köylerimize hayırlı uğurlu olmasını dilerim. Turhal Barajı’nın belirlenen yaklaşık
bedelinin 289 milyon TL olacağını, gövde hacminin 6,712 hm3, depolama hacminin 67,2
hm3, temelden itibaren gövde yüksekliğinin 118,50 m olacağını kaydetti. Projenin
tamamlanmasıyla birlikte toplam 4841 ha alanda sulama yapılacağını ifade etti.
http://tokathaber.com.tr/haberdetay.asp?ID=9338
TARIM ARAZİLERİNİ KORUMALIYIZ
Samsun'da düzenlenen "Amaç Dışı Arazi Kullanımı ve Büyük Ovaların Korunması" konulu
panelin sonuç bildirgesinde, 2005 yılında yürürlüğe giren 5404 sayılı yasanın içerisindeki
yetersizliklerin giderilmesi ve özellikle tarım arazilerin korunması için gereken adımların
atılması için çalışma yapılması gerektiğine yer verildi.
TEMA Samsun Temsilcisi Ömer Faruk Sönmez, 2005 yılında yürürlüğe giren Toprak
Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun içerisindeki yetersizlikler, yasanın uygulanmasını
sağlayacak ek mevzuatın tam olarak yürürlüğe girmemesi ve yasanın uygulanmasını
sağlayacak bir uzman kuruluşun oluşturulmaması nedeniyle uygulamada yasanın
amacına ulaşmadığını belirtti.
Sönmez, "Kırsal alanda yapılaşmanın belirli bir plan dahilinde yapılmaması nitelikli tarım
alanları üzerinde kaçak yapılaşmaya neden olabilmektedir. Bafra Ovası'nda önemli
sorunlardan bir tanesi de kıyı erozyonudur. Karadeniz yıllar itibariyle kıyıyı oymakta ve
yavaş yavaş içeriye girmektedir. Çiftçiyi bilinçlendirme ve organik tarıma özendirme
çalışmaları olmasına rağmen hala bazı çiftçiler fazla gürse ve zirai ilaç kullanımı ile toprağı
ve yar altı sularını kirletiyor. Son dönemde özellikle belediyelerce sulama alanlarının
içerisinde düzenli katı atık depo alanları oluşturulmak isteniyor. Her ne kadar sızdırmazlık
önlemleri alınsa dahi bu faaliyetin sadece depolama ile kısıtlı kalmayacağı, çöplerin nakli
ve depolanması esnasında tarımsal alanlara ve faaliyetlere yönelik bir takım kısıtlar
olacağı düşünülmektedir" diye konuştu.
Panel ile ilgili hazırlanan sonuç bildirgesindeki çözüm önerileri hakkında açıklamalarda
bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Murat Akar ise, Çarşamba ve
Bafra ovalarının sınırlarının belirlenerek 5403 sayılı kanunun 14. maddesinde yar alan
tarımsal üretim potansiyeli yüksek büyük ova kapsamına alınarak korunması gerektiğini
belirtti.
Akar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belediyelerin özellikle tarım alanlarına yönelik imar
uygulama talepleri kentlerin tarihsel gelişme süreçlerine bağlı olarak irdelenmeli, abartılı
imar alanlarına kısıtlama ve denetim getirilmelidir.
Geniş tarım alanının kullanılmasına engel teşkil eden tarla kenarlarındaki ağaçların yerine
cansız çit materyalinin kullanılmasıyla tarım topraklarının kullanılabilir hale getirilmeli
mümkün olabilecektir. Böylece Çarşamba Ovası ormandan ovaya dönüşmüş olacağından
istenilen bitki deseni, bitki çeşitliliği ve gerçek verimli ova kimliğine kavuşacaktır.
Türkiye'nin iki büyük ovası olan Çarşamba Ovası ve Bafra Ovası, korunmalı, yapılacak
yatırımlar bu ovalardan uzakta, nitelikli tarım arazisi olmayan yerlerde planlanmalıdır."
İŞ KUR İSTİHDAM GARANTİLİ “LOJİSTİK ELEMANI” KURSU AÇACAK
İş-Kur ile Hitit Üniversitesi MYO işbirliğinde “Lojistik Elemanı” kursu açılacak. Toplam 20
kişilik istihdam garantili işgücü yetiştirme kursu sonunda başarılı olan kursiyerlerin en az
yüzde 20’si kargo firmalarında istihdam edilecek.
İş Kur İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre eğitimler 7 Şubat’ta başlayıp 29
Nisan’da sona erecek. Kursa katılacaklarda şu özelikler aranacak:
İş Kur’a kayıtlı işsiz olmak, son 24 ay içerisinde İş Kur’un bütün programlarından toplam
yararlanma süresi 6 ayı geçmeyecek. Son 24 ay içinde İş Kur’un meslek edindirme
kurslarına katılmamış olmak. Ancak, aynı mesleğin istihdam garantisi olmayan kursuna
katılanlar katılmış olduğu kursun bitiş tarihinden itibaren en az 3 ay geçtiği taktirde bu
kurstan faydalanabilirler. Farklı programlara (Girişimcilik, TYÇP, Staj) katılanlar ise
katıldığı programın bitiş tarihinden itibaren en az 6 ay geçmeden başvuru
yapamayacaklar.
Kursa
katılmak
isteyenler
18-40
yaşları
arasında
olacak.
3 Şubat saat 10.00’da İş Kur Müdürlüğü’nde yapılacak olan mülakata şartları uyan
kursiyer adaylarının hazır olması gerektiği açıklandı.
ARICILIK KURSU DÜZENLENDİ
Tarım Müdürlüğü teknik elemanlarından Ziraat Mühendisi Metin Uyar tarafından 6 Aralık
2010-15 Ocak 2011 tarihleri arasında verilen kursa, 45 kursiyer katıldı. Kursta, arıların
bakım ve beslenmesi, ballı bitkiler ve arıcılıktan elde edilen ürünler anlatıldı. Hafta sonları
verilen kurs, 80 saat sürerken, kursun sonunda yapılan sınavda başarılı olan kursiyerlere
kurs
bitirme
belgesi
verilecek.
Çiftçi Eğitim ve Yayım Şube Müdürü Ümit Ok, Tokat'ın bitkisel flora bakımından arıcılığa
oldukça elverişli olduğunu ifade ederek, 'Bu kurslarla ilimizde arıcılığın geliştirilmesi,
üretilen balın ekonomiye kazandırılması ve üreticilere ek gelir imkanı sağlanmasını
amaçlıyoruz' dedi.
BELEDİYELER "TİRİT" İÇİN YARIŞIYOR
Yöreye özgü bir yemek olan ve kazın ocak karşısında asılarak ağır ağır pişirilmesiyle
yapılan kaz asma, bilinen adıyla tiridin patentini almak için Havza, Ladik, Kavak, Asarcık
ve Vezirköprü ilçe belediyeleri harekete geçti. Türk Patent Enstitüsü'ne başvuruda
bulunan belediyeler, tiridin patentini alarak bu yönde yöresel bir yemeğe sahip çıkmak ve
tanıtımını yapmak istiyorlar.
Havza Belediye Başkanı Murat İkiz, tirit yemeğinin Türkiye'nin her yerinde yapıldığını
ancak yemeği Samsun'a özgü kılan unsurun ise yolunmuş kazların boyunlarından asılarak
ateş karşısında ağır ağır pişirilmesi olduğunu anlattı. Köylerde Aralık, Ocak ve Şubat
aylarında tirit geceleri düzenlendiğini kaydeden İkiz, bu geleneği 6 yıldır tanıtmak için
Ankara ve İstanbul'da da tirit geceleri düzenlediklerini vurguladı. Bu yıl ilk kez Avrupa'da
da tirit gecesi düzenlemeyi planladıklarına işaret eden İkiz, şöyle konuştu: ''Bölgemizde
tiridin özelliği kazların boğazından asılmasıdır. Döndürülerek pişirilir ve pişerken akan
yağı bir tepside toplanır. Biz yağından yapılan yufka ve pilava tirit yemeği diyoruz. Bu
tiridin patentini almak için Türk Patent Enstitüsü'ne 5 ilçe belediyesi olarak başvuruda
bulunduk. Şu anda çalışmalarımız sürüyor. Türkiye'de sadece Samsun'da bu şekilde
yapıldığı için patentini inşallah bize verecekler. Diğer bölgelerde yapılan yani Kars'ta,
Sivas'ta Yozgat gibi iç bölgelerde yapılan tirit yemeğinde kaz su veya fırında pişirilir.''
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ise, Samsun'un iç kesimlerinde tiridin geleneksel bir yemek
olduğunu belirterek, ''Bölgemizde turizmde farklı bir damak tadı olarak öne
sürebileceğimiz yemeklerden biridir tirit. Bölgemizde bazı ilçelerimiz patentini almak için
başvuruda da bulunmuştur. Umuyorum patenti alındığında sadece Türkiye'ye değil tüm
dünyaya sunulan bir boyutu ortaya çıkar'' dedi.
“HİTİT YOLU”NDAN SONRA ŞİMDİ DE “GASTRONOMİ YOLUMUZ” OLACAK
“Hitit Yolu” projesinin hayata geçiren Vali Nurullah Çakır Çorum’un kültür ve turizmine
katkı sağlayacak bir projenin daha startını verdi.
Vali Çakır’ın “Gastronomi Yolu” adını verdiği projeyle Çorum’un yöresel lezzetleri turizme
kazandırılacak. Ülke hatta dünya çapında tanınması sağlanacak.
Vali Çakır İl Koordinasyon Kurulu toplantısında projesi hakkında bilgi verdi. Çankırıİskilip-Kargı koridorunda uygulanacak “Gastronomi Yolu” projenin hayata geçirdiklerini
belirten Vali Çakır, “Bu proje sayesinde kentimizin yöresel lezzetlerini tanıtıcağız. Bu yolu
takip edenler bölgenin yemek kültürünü de yakından tanıma fırsatı bulmuş olacaklar”
dedi.
AVRASYA; SAMSUN, HAVZA VE ÇARŞAMBA'YI ALDI
Avrasya Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., Samsun, Havza ve Çarşamba otogarlarının
toplam 50 milyon 400 bin lira bedelle satın alınmasına karar verildiğini duyurdu.
Avrasya Gayrimenkul'ün Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan özel
durum açıklamasında, şirket Yönetim Kurulunun 24 Ocak 2011'de yaptığı toplantıda, 7
Ocak 2011'de, Avrasya Terminal İşletmeleri A.Ş.'den satın alınmasına yönelik gerekli
görüşme ve çalışmaların başlatılacağı ifade edilen; toplam 10.800 metrekare kapalı alana
sahip Çarşamba Şehirlerararası Otobüs Terminali, toplam 3.953 metrekare kapalı alana
sahip Havza Şehirlerararası Otobüs Terminali ve toplam 19.200 metrekare kapalı alana
sahip Samsun Şehirlerararası Otobüs Terminalinin, bedeli şirketin sermaye artırımından
sağlayacağı kaynaktan nakden ödenmek suretiyle satın alınmasına karar verildiği
belirtildi.
Söz konusu gayrimenkullere ilişkin olarak TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. tarafından
tespit edilen piyasa değerleri ve KDV hariç rayiç kira bedellerine de yer verilen
açıklamada, yine söz konusu gayrimenkullerin satın alınma bedellerinin ise TSKB
Gayrimenkul Değerleme A.Ş. tarafından tespit edilen rayiç değerler göz önünde
bulundurularak; Çarşamba Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne ilişkin olarak 9 milyon 125
bin lira, Havza Şehirlerararası Otobüs Terminali'ne ilişkin olarak 6 milyon 225 bin lira,
Samsun Şehirlerararası Otobüs Terminali'ne ilişkin olarak 35 milyon 50 bin lira olarak
belirlendiği kaydedildi.
http://www.dunya.com/haber.asp?id=112368
KURS BAŞVURULARI 4 ŞUBAT'TA BİTİYOR
Samsun'da işsiz gençlerin mesleki alanda eğitilerek iş sahibi olmalarının destekleneceği
Bilgisayarlı Muhasebe ve Bilgisayar Operatörlüğü Kursu'na son başvuruya sayılı günler
kaldı.
İş kurmak isteyen, iş arayan gençleri meslek ve kariyer konusunda, rehberlik,
danışmanlık, eğitim ve seminerler yoluyla destekleyip iş hayatına geçişlerinin
kolaylaştırmasının amaçlandığı Bilgisayarlı Muhasebe ve Bilgisayar Operatörlüğü Kursu
için İlkadım Belediyesi Gazi Hizmet Birimi Ar-Ge Ofisi ve Unkapanı Kültür Merkezi'ne
diploma ve kimlik fotokopisi, ikametgah, bir adet fotoğraf ve İŞKUR kayıt belgesi ile 4
Şubat Cuma günü mesai bitimine kadar başvuru yapılması gerekiyor.
En az lise mezunu toplam 32 işsiz gencin istihdam edilerek, bilişim sektörüyle ilgili
kapasitelerini artırmak konusunda mesleki eğitimin verileceği kursta sektörde kalifiye
eleman açığı da karşılanacak. İlkadım Belediyesi tarafından hazırlanan "Gençlik ve Bilişim
Birlikteliği Projesi" kapsamında Samsun ilinde ikamet eden, 18-28 yaş arası, en az lise
mezunu ve en az orta düzeyde bilgisayar bilgisine sahip 16 kişiye 600 saat bilgisayarlı
muhasebe, 16 kişiye 600 saat bilgisayar operatörlüğü olmak üzere bilişim konularında
mesleki eğitim verilecek.
UMEM'DEN İŞVERENLERE ÇAĞRI
Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Tokat Kurs Yönetimi Başkanlığı
görevini yürüten Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Yusuf Ziya Erdem, Beceri
10 Projesi’ni anlattı. Erdem, yürütülen bu projenin hem işsizliği hem de kalifiye işgücü
eksikliğini ortadan kaldıracak değerli bir çalışma olduğunu ifade etti. Projenin başlıca
hedefinin Türkiye’de yaşayan genç işsizlere meslek kazandırmak ve nitelikli işgücü
eksikliğini ortadan kaldırmak olduğunu dile getiren Erdem, proje doğrultusunda
yetiştirilecek gençlerin alacağı eğitimlerin neler olacağı konusunda işverenlerin görüşlerini
talep etti. Erdem, bu sayede işverenlerin ihtiyaç duyduğu niteliklere sahip kalifiye eleman
yetiştirilebileceğini söyledi.
Projenin 5 yılda 1 milyon işsiz genci iş sahibi yapmayı hedeflediğinin altını çizen UMEM
Tokat Kurs Yönetimi Başkanı Erdem, Beceri’10 Projesi’nden yararlanarak firmalar
tarafından istihdam edilecek olan gençlerin yaklaşık 5 yıl süre ile sigortalarının Proje
tarafından karşılanabileceğini duyurdu. İşsizler ordusuna her gün yenileri eklenirken,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin, Çalışma ve Milli Eğitim Bakanlıklarıyla
beraber yürüttüğü ve istihdama büyük katkı sağlayacak bu projenin devrim niteliğinde
olduğuna dikkat çeken Erdem, gençlerin öncelikli olarak kursa tabi tutulacağını,
sonrasında staja başlayacağını ve iş imkânına kavuşacağını söyledi.
Başkan Erdem, “Piyasanın iş gücü ihtiyaçlarına göre, işsizler önce kurstan geçecek, sonra
staj yapma imkânına kavuşacak. Kurs 3 ay sürecek. Kabul görmüş olan eleman kursa
giderken, günlük 15 TL cep harçlığı alacak. Aynı zamanda genel sağlık sigortası da
çalışmaya başlayacak. 3 aylık kurs süreci sonrasında, 3 ay da iş yerinde staj yapacak.
Staj da bittikten sonra işverenlerimiz bu arkadaşlarımızı önceden verecekleri taahhüt
doğrultusunda işe alacaklar. Proje ile hem okulda, hem de stajda başarılı olanlara yüzde
90 oranında ekmek kapısı açılacak. Yani hem meslek sahibi olacaklar, hem de iş.
Beceri’10 projesi ile kamu, özel sektör iş birliğiyle şimdiden 20 binden fazla işsiz için
umudun kapısı aralandı. Hedef, sayıyı yıllar içinde daha da artırmak. Tokatlı firmalarımız
işe alacakları kalifiye elamanlarda ne gibi özellikler aradıklarını bizlere iletecek olurlarsa,
biz de gençleri o doğrultuda yetiştirebiliriz. Sosyal açıdan her kesime büyük sorumluluğun
düştüğü bu projeye kayıtsız kalınmamasını temenni ediyorum” dedi.
İşverenlerin taleplerinin tespit edilmesi amacıyla ilerleyen günlerde firma ziyaretleri de
yapılacağını ifade eden Erdem, sözlerini konuyla ilgili ziyaretleri gerçekleştirecek
uzmanlara, işverenlerin yardımcı olmasını rica ederek noktaladı.
UMEM, İŞVERENE ANLATILDI
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli
Eğitim Bakanlığı ve TOBB Ekonomi Üniversitesi arasında imzalanan protokolle hayata
geçirilen Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi sanayicilere tanıtıldı.
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda yapılan proje bilgilendirme
toplantısına katılan İş Kur İl Müdürü Zafer Eyvaz, yaptığı konuşmada projenin bir süre
önce seçilen 19 pilot ilde uygulamaya konulduğunu, Çorum'un bu iller içinde yer alması
için çok çaba gösterdiklerini, ancak projenin bu yıl başlatılabildiğini söyledi. Projeyle 5 yıl
içinde 1 milyon işsize yeterli eğitim verilerek, istihdam sağlanmasının hedeflendiğini
belirten Eyvaz, projenin kalifiye eleman sıkıntısı yaşayan işletmeler için büyük fırsat
olduğunu vurguladı. Eyvaz, projenin hem işsiz gençler için hem de işveren için imkanlar
sunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“İşsiz gençlere ilk olarak işverenin ihtiyacı doğrultusunda eğitimler verilecek. Makine
sanayinde söz sahibi olan Çorum'da makine sektöründe faaliyet gösteren işletmelere
yönelik elemanlar yetiştirilecek. Daha sonra 6 aylık bir staj süresi olacak. Bu süre içinde
gençlere işsizlik fonundan yararlanılarak günlük 15 lira harçlık verilecek ve sigortaları da
yapılacak. İşverenin de memnuniyeti doğrultusunda gençler, staj gördükleri yerde işe
başlayacak. Hem işsiz gençler istihdam edilecek, hem de işverenin istediği kalifiye
eleman yetiştirilecek.”
İş-Kur İl Müdürü Zafer Eyvaz’ın ardından TSO personeli Şule Akkese UMEM projesi
hakkında bir sunum yaptı. Sunumda işletmelerin UMEM projesine nasıl başvuruda
bulunacaklarını anlatan Akkese, “Projeden yararlanmak isteyen işletmelerimiz, stajyer
sayısını www.umem.org.tr adresinin ana sayfasının sol tarafında yer alan ‘Proje Giriş’
sekmesinde firma girişi bölümünü kullanarak belirtebilecekler. Bu bölümde karşılarına
çıkan seçeneklerden Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nı seçtikten sonra Üye Sicil ve Ticaret
Sicil Numaralarını sisteme girerek talep edilen stajyer sayısını, yaş aralığını, mesleğini,
cinsiyet ve iş tecrübesini belirterek talepte bulunabilecekler. İşletmelerimizden gelen
talepler Oda tarafından onaylanarak, kursiyerler ile staj yapılacak iş yerlerinin
eşleştirilmesini sağlayabileceğiz” ifadelerini kullandı.
UMUT YILDIZI KURTARACAK
Samsun İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Vali Hüseyin Aksoy başkanlığında toplandı.
Toplantıda 'Çocukların Mutlu Geleceği için Umut Yıldızı Projesi' ile Uzmanlaşmış Meslek
Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi'nin 2011 yılında hayata geçirilmesi, kurul tarafından
onaylandı. Samsun İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu, 2011 yılı ilk toplantısını Vali
Hüseyin Aksoy başkanlığında gerçekleştirdi. Toplantıda 2010 yılında açılan işgücü
yetiştirme kursları, staj ve girişimcilik programları ile Toplum Yararına Çalışma
Programları değerlendirildi. Kurul toplantısında ayrıca 2011 yılı bütçesi görüşülürlen, bu
yıl için kurul onayına sunulacak işgücü yetiştirmle kursları da masaya yatırıldı. Kurulda
yeni açılacak istihdam garantili işgücü yetiştirme kursları, Vali Hüseyin Aksoy'un da
koordinasyonunda ayrıntılı bir şekilde gözden geçirildi.
İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu'nda bu yıl içerisinde hayata geçirilmesi kararı alınan
'Çocukların Mutlu Geleceği için Umut Yıldızı' Projesi de onaylandı. İçişleri Bakanlığı,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve TOBB arasında imzalanan anlaşma kapsamında
Samsun'da da hayata geçirilecek proje ile risk altında suça sürüklenmiş çocuklara mesleki
beceri ve iş imkânı sağlanması, topluma sağlıklı bireyler olarak kazandırılmaları
hedefleniyor. Buna göre özellikle 16-18 yaş grubu olmak üzere sorunlu çocuk ve
gençlerin uyum, iletişim ve becerilerinin geliştirilerek iş hayatında istihdam edilmeleri
planlanıyor. Proje, kamu, özel ve sivil toplum kuruluşları ile koordinasyon ve işbirliği
halinde yürütülecek.
İl İstihdam Kurulu'nun onayından geçen diğer bir proje de; Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi
işbirliğinde geliştirilen 'Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi oldu.
Kamuoyunda Beceri'10 Projesi olarak bilinen bu çalışmayla, işsiz gençlerin sanayinin en
çok ihtiyaç duyduğu meslek bölümlerinde eğitimden geçirilmeleri ve projede eğitim
görenlere günlük 15 TL yevmiye ve staj boyunca da maaş verilmesi öngörülüyor. Başarılı
kursiyerlerin ise yüzde 90'ı da istihdam edilecek. Projeye katılacak olan firmalar ise vergi
muafiyeti avantajından yararlanacaklar.
http://habergazetesi.com.tr/haberdetay.php?katID=1
YOL HARİTASI ÇIKIYOR
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, 'Tarım Mastır Planı'nın oluşturulmasında tüm kurumların
bilgi ve birikimlerini seferber etmelerini isteyerek, "İhraç edilebilir ürünlere öncelik
vermeliyiz" dedi. Samsun'daki tarım potansiyelini hareket geçirmek üzere planlanan
'Tarım Mastır Planı' için ilk toplantı, Vali Hüseyin Aksoy başkanlığında yapıldı. Vali Aksoy,
Tarım Mastır Planı'nın oluşturulması için tüm kurumların bilgi ve birikimleri katkı
sağlamasını istedi.
Samsun'daki tarım sektörünün geliştirilmesi amacıyla düşünülen ve İl Özel İdaresi
tarafından ihalesi gerçekleştirilen 'Tarım Mastır Planı' için ilk toplantı, İl Özel İdaresi
Konferans Salonu'nda yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Hüseyin Aksoy,
Samsun'daki tarım potansiyelinin istenilen düzeyde harekete geçirilemediğini söyledi.
Samsun'da tarım sektörünün geliştirilmesi amacıyla 'Tarım Mastır Planı' hazırlığı içinde
olduklarını belirten Aksoy, "Samsun İl Özel İdaresi olarak 'Tarım Mastır Planı' ihalesini
gerçekleştirdik. Yüklenici firma şu anda çalışmalarını sürdürülüyor. Özellikle Samsun'da
tarım sektörünün yol haritasını belirleyerek, bilinçli bir şekilde tarım yapmak adına 'Tarım
Mastır Planı'nı önemsiyoruz" dedi.
Samsun'da tarım konusunda ne yapılması gerektiğinin ortaya konulması gerektiğini ifade
eden Vali Aksoy, "Uygulanabilir bir plan yapmamız gerekiyor. Tarımsal anlamda
üniversite ve tarımsal araştırma gibi önemli kurumlarımız var. Bu yapılırken ziraat
odalarının öncü kurum olarak yer alması gerekiyor. Çünkü ziraat odaları bu işi yapan ve
yürüten kesimdir. Ortaya çıkacak olan rapor çok önemlidir" diye konuştu.
'Tarım Mastır Planı' içinde hayvancılığın da yer aldığını belirten Vali Aksoy, "Samsun'da
hayvancılıkta önemli bir potansiyel var. Bu sektörle ilgili yürütülen çalışmalar var.
Önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz çalışmalarla hayvancılığı daha iyi noktaya
taşıyacağız. Tarım ve Köy işleri Bakanlığı'nın önemli destekleri var. Samsun kenti çok
yüksek rakamlarda desteklerden almış durumda" dedi.
Samsun'da tarım sektöründe fındık dışında ihraç edilen ürün bulunmadığını belirten
Aksoy, "Bu bizi düşündürmeli. Tarım Mastır Planı'nda hangi ürünleri yetiştirmeli ve nasıl
ihraç edebiliriz sorularına cevap bulmalıyız. Bu anlamda konuyla ilgisi olan bütün kurum
ve kuruluşların bilgi ve birikimlerini seferber etmesini özellikle istiyorum. Herkes kendi
çerçevesinde katkı verirse ortaya çıkan o kadar sağlıklı olur. İhraç edilebilir ürünlere
öncelik vermeliyiz. İlimizin tarım sektöründeki potansiyelini ülke ekonomisine katı
sağlayacak bir noktaya taşımamız gerekiyor. Dolayısıyla ihracata dayalı bir anlayış içinde
bu çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Ürünlerimizi ihraç edilebilir noktaya taşırsak iç piyasada
fiyatlar yükselir ve üretici biraz daha emeğini karşılığını alır. Samsun bu sektörden daha
fazla pay almalı" diye konuştu.
http://habergazetesi.com.tr/haberdetay.php?katID=1&id=74722h
YOLCU SAYISI AZALDI, YÜK TAŞIMACILIĞI ARTTI
İlimizde 2006 yılında açılışı yapılan ve Amasyalıların büyük ilgisiyle karşılanan ray
otobüsü 4 yıl içerisinde beklenenin üzerinde bir performans sağlayarak hizmet noktasında
tercih edilen bir noktaya geldi. Son iki yıl içerisindeki istatistiklere baktığımızda 2009 yılı
içerisinde yolcu sayısı 153 bin 732 iken, 2010 yılı içerisinde bu rakam 147 binlere
geriledi. Fakat 2009 yılı içerisinde yük taşımacılığında 55,812 ton ağırlık taşınırken, 2010
yılı içerisinde bu rakam 137.000 tona yükseldi.
"ARTIK AB FONLARINDAN DAHA FAZLA KAYNAK ALIYORUZ"
Vali Şerif Yılmaz, Turhal Belediyesi tarafından uygulamaya konulan Meslek Edindirme
Kursları Programı kapsamında organize edilen ve Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti
tarafından desteklenen “Tekstil Sektörü İçin Ara Eleman Yetiştirme Merkezi Projesi” açılış
törenine katıldı. Turhal Belediyesi Meslek Edindirme Merkezi'nde yapılan açılış
törenine Vali Yılmaz’ın yanı sıra İlçe Kaymakamı Mehmet Ünlü, Turhal Belediye Başkanı
Ali Gözen, İş-Kur İl Müdürü Rafet Aksu, ilçe protokolü, kursiyer aileleri ve çok sayıda
davetli vatandaşımız katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Ali Gözen “Biliyorsunuz burada kısa bir
süre önce bilgisayarlı muhasebe kursu açmıştık. Şimdi o kursa katılarak başarılı olan
arkadaşlarımız çok güzel yerlerde istihdam edildiler. Şimdi de bu kursu açtık ve yine bu
kurs sonucunda birçok vatandaşımız çeşitli yerlerde istihdam edilecektir. Bu istihdamlar
da bizleri çok mutlu etmekte ve buradan mezun oldukları için de bizleri
gururlandırmaktadır. Bu proje için 315.000 Avro gerekli idi. Bunun % 90’nı Avrupa
Birliğinden % 10’u da belediyemizden tedarik ederek sizlerin hizmetine açtık. Yapmış
olduğumuz bu proje ile bir tekstil atölyesinde ne gerekiyorsa hepsini buraya aldık ve
burada size son model bu aletlerle eğitim vereceğiz. Bu proje sayesinde Turhal’da 150
tane vatandaşımıza kurs vereceğiz ama şu an ilk aşamada 25+25 toplamda 50 kişiye
kurs veriyoruz. Kurslarımız sonucunda da arkadaşlarımızı burada bulunan tekstil
firmalarında inşallah işe yerleştireceğiz. İşe yerleştirdiğimiz vatandaşlarımız da ailelerinin
geçimine katkı sağlayacak, ilçemizde kadın istihdamı artacak ve bu kurs sonucunda
birçok ailemizin yüzü gülecek,” dedi.
İstihdama katkı sağlayacak her türlü projeye destek verdiğini ifade eden Vali Şerif Yılmaz
“Tokat’ın son zamanlarda cazibe merkezi haline geldiği konfeksiyon ile ilgili bu program
benim için çok önemliydi. Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak Avrupa Birliği
fonlarından yeterince faydalanamıyoruz. Avrupa Biriliği fonlarından yeterince
faydalanabilmek amacıyla Valiliğimiz bünyesinde yatırımcılarımıza ve fondan faydalanmak
isteyen tüm kamu, tüzel ve gerçek kişilere fikir verebilmesi ve projelerine yardımcı
olmaları amacıyla bir birim oluşturduk. İlgili tüm vatandaşlarımızı bu birimimizden
faydalanmaya davet ediyorum. Eski tarihlere göre artık Avrupa Biriliği fonlarından daha
fazla kaynak alıyoruz. Ama yeterli olmadığını düşünüyorum güzel projeler üreterek
oradan o fondan faydalanmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
UN FABRİKALARINDA ÜRETİM “HİJYENİK”
Çorum’da bulunan un fabrikalarında üretim esnasında ve sonrasında yerine getirilmesi
gereken bütün kriterlere uyulduğu belirtildi. İl Genel Meclisi’nin dün gerçekleştirilen
oturumunda un fabrikaları ile ilgili Meclis üyelerine bilgi veren Tarım ve Hayvancılık
Komisyonu Başkanı Pehlül Soysal, Çorum’da 32 adet un fabrikası bulunduğunu belirterek,
“Çorum’da bulunan un fabrikalarındaki un ve un mamullerini yiyen hemşerilerimizin gönlü
rahat olsun” dedi.
2010 yılında Tarım Bakanlığı’nın denetim ve izleme programı dâhilinde Çorum’daki un
fabrikalarından 27 adet un numunesi alındığını ifade eden Soysal, bu numunelerde
kaliform bakteri ve küf arandığını ifade ederek, “Bu numuneler sonucunda mevzuata
aykırı bir durumla karşılaşılmamıştır. Bu da un fabrikalarımızın silolarının sağlık açısından
uygun olduğunun göstergesidir” diye konuştu. İl Genel Meclisi Tarım ve Hayvancılık
Komisyonu Başkanı Pehlül Soysal, Çorum’da 32 adet un fabrikası bulunduğunu belirterek,
bu fabrikalarda bütün kriterlerin yerine getirildiğini söyledi.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=11229:unfabrkalarinda-ueretm-hjyenk&catid=51:guncel
DEV TİCARET MERKEZİ
Samsun'un Canik ilçesinde 100 bin metrekarelik alana inşa edilecek dev alış veriş
merkezinin inşaatı sürüyor. Başkan Osman Genç, "Bölgede ticaret büyük ivme
kazanacak" dedi. Canik'te, içerisinde 200 işyeri ve sosyal alanlarıyla 2012 yılında hizmete
sokulması hedeflenen dev alış veriş merkezinin inşaat çalışmaları sürüyor. Belediye
Başkanı Osman Genç, dev AVM ile ilçede ticaretin farklı bir ivme kazanacağını söyledi.
Samsun-Trabzon karayolu üzerinde Karadeniz Bölgesi'nin AVM'si olma özelliğini taşıyan
projeyle ilgili bir açıklamada bulunan Canik Belediye Başkanı Osman Genç, "Canik'i
bölgenin merkezi haline getirecek güzel bir projeyi daha hayata geçirmenin
memnuniyetini yaşıyoruz. Karadeniz'in en büyük AVM'sini ilçemize kazandırarak
bölgemizin ekonomisine ve istihdamına katkı yapacak projeleri hayata geçirmek en
önemli hedeflerimizdendir" dedi.
Başkan Genç, "İlçemizde çevre dostu olan bölge ekonomisine artı değer sağlayacak
yatırımlar için her türlü kolaylığı sağlıyoruz. Özel yatırımlar için aradığımız kriterler
bunlar. Canik'te özel yatırımcının önünü açarak ilçemize her alanda özel projeler
kazandırdık" dile konuştu.
BAĞCILIK GELİŞİYOR
Amasya Tarım İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada Taşova İlçesinin tütün diyarı Belevi
Kasabası alternatif tarımda bağcılığını benimsediği kaydedildi.
Amasya Tarım İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Amasya’nın Taşova İlçesine Bağlı
Belevi kasabasında 2005–2006 yıllarında SRAP (Sosyal Riski Azaltma Projeleri)
kapsamında bugüne kadar yaklaşık 200 dekar yüksek sistem bağ tesis edildiği kaydedildi.
Açıklamanın devamında 2009 yılında ekonomik anlamda verim alarak ürünlerini
değerlendiren çiftçiler bu sene bağcılıktan iyi gelir elde etmeyi bekliyor. Belevi
Kasabasındaki bağların görünümü, modernliği İlçemizin başka yerleşim alanlarındaki
çiftçilerin de ilgisini çekiyor. Özellikle yeni üretime yönelmek isteyen ve birim alandan iyi
bir ekonomik gelir sağlamak isteyen çiftçilerimiz Belevi bağ alanlarını gezerek fikir
edinmekte dolayısıyla yüksek sistem bağcılık diğer yerleşim birimlerinde ilgi ve beğeni ile
karşılanmaktadır. İlçede üzüm satışında şu anda pazarlama problemi yoktur ancak ileriki
dönemlerde ürün potansiyelinin artmasıyla birlikte elde edilen ürünlerden yüksek getiri
elde edebilmek için şimdiden altyapının hazırlanması lazımdır. Kasabadaki kooperatifin
aktif hale getirilmesi veya ürünün depolanması, satılması, pazar-fiyat araştırması, vb.
işlemlerin şimdiden düşünülerek altyapı oluşturulması lazımdır” denildi.
TOKAT JEOPARKA KAVUŞUYOR
Niksar kent merkezine 15 km uzaklıktaki Efkerit Vadisi’nde bulunan ve bir jeolojik miras
olan jeoparkın,
jeoturizm projesi kapsamında hayata geçirilmesi için hazırlıklara
başlanıldı.
Niksar Belediye Başkanı Duran Yadigâr, taşıdıkları benzer özellikler bakımından
Türkiye’de Ankara Kızılcahamam ve Niksar Efkerit Vadisi’nde bulunan bu jeoparkın,
Niksar’ın bünyesinde barındırdığı tarihi, kültürel zenginlikler ve doğal güzelliklerle birlikte
turizme açılması için gerekli hazırlıkları başlattı. Tokat ilinin turizm geleceği için çok
önemli olan jeoturizm projesinin dünya çapında ses getirecek bir proje olduğunu ifade
eden Başkan, Yadigâr “Tokat Valimiz Sayın Şerif Yılmaz’ın önderliğinde, himayelerinde ve
vereceği desteklerle bu çok önemli jeolojik miras turizme kazandırılabilecektir” dedi.
ÇORUMSİAD “VİNÇ VE FORKLİFT OPERATÖRLÜĞÜ” EĞİTİMİ BAŞLIYOR
Çorum Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇORUMSİAD) ve Makine Mühendisleri Odası
işbirliği ile düzenlenecek olan Vinç ve Forklift Operatörlüğü eğitimi başlıyor. 7 Şubat
Pazartesi günü saat 16.00’da dernek eğitim salonunda başlayacak kursa katılım ücreti ise
285 TL olarak açıklandı.
AB KESENİN AĞZINI AÇTI
Canik'te ikisi 'kız çocuklarının ortaöğretime yönlendirilmesi', ikisi de 'anaokullarına teşvik'
amacıyla 4 okulda hazırlanan 4 projeye Avrupa Birliği'nden 388 bin 544 avroluk hibe
desteğe geldi.
Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması ve okul öncesi eğitimin
güçlendirilmesi amacıyla Kaymakamlık ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Hacınaipli
İlköğretim Okulu, Emrullah Efendi İlköğretim Okulu, 100. Yıl İlköğretim Okulu ve
Kocatepe İlköğretim Okulu'nda birer proje hazırlandı. AB Hibe Projesi kapsamında
Hacınaipli'deki 'Kızlar Okusun Diye' projesine 137.278, Emrullah Efendi'deki 'Evlenme
Çağım Değil Okul Çağım' projesine 92.466, 100. Yıl İlköğretim'deki 'Onları Evlere
Hapsetmeyin' projesine 79.565 ve Kocatepe'deki 'Minik Eller Anaokulu' projesine 79.234
olmak üzere toplam 388 bin 544 avroluk hibe almaya hak kazandı.
Bu kapsamda Samsun il genelindeki okullarda toplam 16 projenin hayata geçirildiğini
hatırlatan Kaymakam Abdullah Kalkan, "Tüm bu projelerin yüzde 25'i olan 4 projenin
Canik'te hayata geçirilmesi, bizler için gurur kaynağı.
İlçe Mili Eğitim Müdürü Haluk Melekoğlu ise, "Bu projeler çok çok önemli. Bizlere büyük
heyecan veriyor. Örneğin, en uzak Hacınaibli köyündeki okulumuzda uygulanacak 'Kızlar
Okusun Diye' projesiyle kızlarımızın ortaöğretime kayıtlarını sağlayacağız. Örneğin,
Roman vatandaşlarımız arasında yaygın olan erken yaşta evlenme sıkıntısının en çok
yaşandığı Yavuz Selim Mahallesi ile 200 Evler bölgesinde yer alan Emrullah Efendi
İlköğretim Okulu'ndaki 'Evlenme Çağım Değil Okul Çağım' projesi. Ayrıca okul öncesi
çağındaki çocuklarımızın evlere hapsedilmemesi için anaokullarına gönderilmesi teşvik
edilecek" dedi.
AMASYA BELEDİYESİ KADIN İSTİHDAMINI DESTEKLENMESİ HİBE PROJESİ
Amasya Belediyesi tarafından yürütülen Kadın İstihdamını Desteklenmesi Hibe Projesi
kapsamında Amasya’da işsiz kadınların çocuk ve yaşlı bakımı konularında eğitimini
sağlamak amacıyla 17 Ocak 2011 tarihinden itibaren 9 ay sürecek olan eğitim, 60
kursiyerin katılımıyla başlandı.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4065&haber=Amasya
Kadın İstihdamını Desteklenmesi Hibe Projesi.xhtml
Belediyesi
GİRİŞİMCİLİK KURSU BAŞLADI
Geçtiğimiz ay Tokat Ticaret ve Sanayi Odası binasında düzenlenen mülakatlar sonrasında
kursiyer olma hakkı kazanan 30 kişi, 1 Şubat 2011 tarihi itibari ile Girişimcilik ve İş Fikri
Geliştirme Eğitimlerine başladı.
İlimizde istihdamı arttırmak, girişimci ruhunu desteklemek ve farklı yapılarda ticari
işletmeler oluşmasını sağlamak amacı ile Tokat Ticaret ve Sanayi Odası tarafından açılan
Girişimcilik ve İş Fikri Geliştirme Kursu'na müracaat eden yaklaşık 400 kişi içerisinden
yapılan mülakatla belirlenen 30 kişi, katıldıkları bu eğitimi başarı ile tamamladıktan sonra
sertifika sahibi olacaklar. Bu sertifikaya sahip olan yeni girişimciler, kuracakları işletmeler
için Girişimcilik Hibe Programlarından yararlanabilecek ve uygun görülecek olurlarsa
devlet hibe yardımları ve teşviklerinden faydalanabilecekler. Bu teşvikler arasında,
İşletme Kuruluş Desteği, Kuruluş Dönemi Makine, Teçhizat ve Ofis Donanım Desteği,
İşletme Giderleri Desteği, Sabit Yatırım Desteği gibi hibe ve faizsiz yardımlar yer alıyor.
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi tamamlayarak katılım belgesi alan girişimci adayları, bu
belgeyi aldıktan sonra işletmesini kurarak hazırlayacağı İş Planı ile KOSGEB Hizmet
Merkezlerine Yeni Girişimci Desteği için başvuru yapabiliyorlar.
UÇUŞLAR 7 GÜN
Çavuşoğlu Turizm Türk Hava Yolları Genel Satış Çorum Şubesi Müdürü Halit İnaltekin,
Merzifon Havaalanı'ndan THY'nin iç hat seferlerini tekrar haftada 7 güne çıkardığını
bildirdi.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Çavuşoğlu Turizm Türk Hava Yolları Genel Satış
Çorum Şubesi Müdürü Halit İnaltekin, Merzifon Havaalanı'nda uçaklardaki doluluğun
maksimum düzeyde olduğunu söyledi. THY'nin, Amasya -Merzifon Havaalanı'ndan
haftada 4 gün tarifeli sefer düzenlediğini ifade eden İnaltekin, bu haftadan itibaren,
haftanın yedi günü uçak seferleri konduğunu ve sefer saatlerinde bir değişiklik olmadığını
belirti. İnaltekin, "Turizmci olarak aldığımız bu bilgiden dolayı memnunuz umudumuz
dileğimiz akşam uçaklarının sabaha alınmasıdır. Şu anda Amasya- Merzifon Havaalanı'na
haftada yedi gün uçuş yapıyor. Uçuşlar, İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan 16.30'ta kalkış,
Merzifon'a 18.00'da varış ve Merzifon'dan 18.50'da kalkış, İstanbul'a 20.20'de varış
şeklinde yapılıyor.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=26555&HaberBasligi=Uçuşlar 7 gün
'YAT' LİMANI GELİYOR
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nce, ''Turistik Yat Limanı'' yapımı için çalışma başlatıldığı
bildirildi.
Eski Kurupelit Belediyesi'nin bulunduğu 6 bin metrekarelik alana turistik ve konaklama
amaçlı yat limanı yapılacak. Denizde dolgu çalışmalarıyla başlayan yat limanının, bu
yılsonuna kadar bitirilmesi bekleniyor.
ZİYARET GÖLETİ KUŞ CENNETİ
Konumu itibari ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Ziyaret Göleti’ne göçmen
kuşlar da büyük ilgi gösteriyor. Göçmen kuşların uçuş güzergâhında bulunan gölete
özelliklede kış mevsiminde yaban ördeği akını oluyor. Çevre güvenliği Belediye tarafından
sağlanan ve içinde birçok canlı barındıran Ziyaret Göleti’ne gelen misafirlere belediye
ekiplerince ayrıca yiyecek de temin edilmektedir. Her geçen gün Ziyaret Göleti’nde
yaşayan kuş türü çoğalıyor, her mevsim ayrı bir misafir grubunu ağırlayan Ziyaret
Göleti’nin gelecekte doğal bir kuş cenneti olacağı izlenimi alınıyor.
TOKAT KEBABI TESCİLLENMEYİ BEKLİYOR
Türk Patent Enstitüsü (TPE), valilikler ve belediyelere bir yazı göndererek, coğrafi işareti
anımsatıp, markalaşma çağrısı yaptı. Tokat ve yöresinin meşhur yemeği Tokat Kebabı ise,
Ülkemizde tanınmayan ama tanınmayı hak eden ender yemeklerinden birisi olup
tescillenmeyi bekliyor.
TÜRK Patent Enstitüsü, valiliklere ve belediyelere “markalaşma” çağrısı yaptı. Zaman
zaman hangi il veya ülkeye ait olduğu tartışma konusu olan coğrafi işaretlerin tescillerinin
yaptırılması için yazı gönderildi. Şimdiye kadar 139 ürün tescillendi, 104 adet başvuru
tescil bekliyor. Ancak Türkiye’nin potansiyelinin 2 bin 500 ürün olduğu belirtiliyor.
Türk Patent Enstitüsü Başkanı Dr. Habip Asan’ın verdiği bilgiye göre, coğrafi işaret, “Belli
bir niteliği, ünü ve diğer özellikleriyle bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir
ürünü tanıtıp, gösteren işaretler” olarak kullanılıyor. Bir bölgenin herhangi bir ürünü,
halısı, kilimi, meyvesi, taşı, madeni, çeşitli malzemelerle oluşan işlemelerinin, diğer
yörelerde üretilenlerden farklı ve özgün olması değerini arttırıyor. Tüketici tarafından özel
olarak tercih edilen bu ürünler, bölgenin tanınmasına da büyük katkı sağlıyor.
Türkiye’nin yeni tanıştığı “tescil işlemi” için tüm yerel yönetimlere çağrı yapıldı.
Enstitünün yaptığı çağrıdan sonra valilik, belediye, ticaret odası ve sivil toplum örgütleri
tarafından yapılan ve yakında tescil işlemleri tamamlanacak 104 üründen bazıları şöyle:
Adapazarı keşkeği, Akbaş Türk Çoban Köpeği, Akhisar Köfte, Akkuş Şeker Fasülyesi,
Ankara Keçisi, Ankara Tavşanı, Aydın Memecik Zeytini, Beypazarı Telkari İşi, Beypazarı
Havucu, Beypazarı Kurusu, Bodrum Guleti, Bodrum Mandarini, Bolu Çikolatası, Buldan
Bezi, Burdur Şiş Köftesi, Denizli Taşı, Diyarbakır Örgü Peyniri, Edremit Çizik Yeşil Zeytini,
Elazığ İnce Tırnak Ekmeği, Erzurum Çağ Kebabı, Erzurum Göğermiş Peyniri, Eskişehir Met
Helvası, Gaziantep Bakır El Sanatı, Türk Ahududu Likörü, Gönen Baldo Pirinci, Hakkâri
Ters Lalesi, İzmir Tulum Peyniri, Keles Bebeği, Kırklareli Üzüm Hardaliyesi, Maraş
Tarhanası, Mersin Tantunisi, Safranbolu Safranı, Tokat Kebabı, Uşak Halısı, Van Kürt
Köftesi.
Bugüne kadar tescillenen 139 üründen bazıları şunlar:
Hereke İpek Halısı, Simav El Halısı, Bünyan El Halısı, Kars El Halısı, Türk Rakısı (Tekel),
Eskişehir Lüle Taşı, Antep Fıstığı, Bozdağ Kestane Şekeri, Bayat Türkmen Kilimi, Erzincan
Tulumu, Giresun Fındığı, Malatya Kaysısı, Urfa Biberi, İzmit Pişmaniyesi, Kayseri Sucuğu,
Kayseri Pastırması, Erzincan Bakır İşlemeciliği, Gemlik Türk Atı, Kars Köpeği, Çorum
Leblebisi, Maraş Biberi, Mersin Cezeryesi, Kangal Balıklı Kaplıcası, Kemalpaşa Tatlısı,
Kangal Köpeği, Anamur Muzu, Siirt Battaniyesi, Devrek Bastonu, Maraş Dondurması,
Isparta Gülü, Aydın İnciri, Antep Baklavası, Rize Bezi, Antakya Künefesi, Elazığ Öküzgözü
Üzümü, Kayseri Mantısı, Zile Pekmezi, Taşköprü Sarımsağı.
BİSİKLETLİ BAŞKAN
İlkadım Belediyesi, 'Çöpünüz Altın Oluyor' kampanyasının ardından, 'Atık Toplayıcıların
Modernizasyonu ve Sosyal Destek Projesi'ni de hayata geçirdi. İlkadım Belediyesi
tarafından halkın dikkatini Geri Dönüşüm Projesi'ne çekmek amacıyla başlatılan 'Çöpünüz
Altın Oluyor' kampanyasının ardından, 'Atık Toplayıcıların Modernizasyonu ve Sosyal
Destek Projesi' de hayata geçirildi. İlkadım Kaymakamı Zafer Orhan'ın talimatıyla
başlatılan 'Atık Toplayıcıların Modernizasyonu ve Sosyal Destek Projesi' kapsamında
ilçede ambalaj atıkları toplama işinin daha sağlıklı, kayıt altında ve modern bir şekilde
yapılması süreci başlıyor. Proje kapsamında ilk etapta 25 kişilik grup oluşturuldu. Atık
toplayıcı, iş sağlığı ve güvenliği, ilk yardım, ambalaj atıkarı ve geri dönüşüm hakkında
teknik bilgilendirme, ambalaj atıkları yönetmeliği, trafik güvenli sürüş konularında
eğitimler verildi. Eğitimleri başarıyla tamamlayan 25 kişi, dün Olgunlaşma Enstitüsü
Konferans Salonu'nda gerçekleşen toplantıda belgelerini törenle aldı.
Törende konuşan İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Türkiye genelinde çöp
ayrıştırma ve çöpleri belirli bir çöp kutusuna atma gibi bir alışkanlık bulunmadığını
söyledi. Necattin Demirtaş, "İlkadım'da da aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Günde ortalama 150300 ton arasında çöpü depolama sahasına götürüyoruz. Bunun içerisinde kâğıt, plastik,
poşet ve cam gibi maddeler de bulunuyor. Çöpler burada toprağa gömülüyor. Bir firmayla
görüşüp, bu tür maddeleri bio dizele, yani araç yakıtına çevireceğiz. Böylelikle yüzde 70
çöpü sahaya götürmeden, enerjiye dönüştüreceğiz" dedi.
Proje kapsamında atık toplayıcılara teslim edilen 25 'atık toplama bisikleti' Samsun'un
yerli imalatı, vakıf tarafından İş Geliştirme Merkezi'de (İŞGEM) faaliyet gösteren bir
firmaya yaptırıldı. Toplantıya ayrıca İlkadım Kaymakamı Zafer Orhan, İlçe Milli Eğitim
Müdürü Davut Numanoğlu, İlkadım Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Müdürü Metin
Altay, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sefer Arlı da katıldı.
İÇME SUYUMUZ TEMİZ
Amasya Merkez Şehir İçme Suyu analizleri Samsun Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüğünce
yapıldı. 14.01.2011 tarihli analiz raporu sonuçlarına göre 17 Şubat 2005 tarih ve 25730
sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmelik Ek-1(b,c,)'ye göre şehir içme suyunun
kimyasal yönden uygun olduğunu bildirir raporu gönderdiler.
TÜRKİYE ARTIŞTA SAMSUN DÜŞTÜ
Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından bugün açıklanan verilere göre Samsun, 2010
yılındaki kayıpları telafi edecek bir ivme ile 2011'e giriş yaptı. 2013 yılında 1 milyar dolar
ihracat hedefi bulunan Samsun'un 2009'da 304 milyon 163 bin dolar olan ihracat rakamı
2010 yılında 275 milyon 47 bin dolara geriledi. 2010'da bir önceki yıla oranla yüzde
9,5'lik kayıp yaşayan Samsun, 2011 yılının Ocak ayında ise yüzde 22'lik Türkiye
ortalamasının iki katına çıkarak yüzde 48'lik ihracat artışı yakaladı. Samsun'un yüzde
48'lik artışı 2011 için umut verici olarak değerlendirildi.
İHRACATIN YÜZ AKLARI
Samsun'da 2010 yılında ihracatta ilk 10'da yer alan firmalar, TİM tarafından plaketle
ödüllendirildi. Samsun'da 2010 yılında ihracat paylarını artıran ve ilk 10'da yer alan
firmaların temsilcileri, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından plaketle ödüllendirildi.
Samsunum 1 Gemisi'nde düzenlenen törende, ihracatta ilk sırada yer alan Erişler Gıda
Sanaşi A.Ş'nin plaketini firma temsilcisi Yaşar Serpi, Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa
Demir ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin elinden aldı.2010 yılında ihracatta ikinci
sırada yer alan Ulusoy Un Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Ulusoy'a plaketini Vali
Hüseyin Aksoy verdi. Üçüncü sırada yer alan Samsun Makine Sanayi A.Ş'nin plaketini Ali
Galip Yücel, dördüncü sırada yer alan SAMPA Otomotiv Sanayi'nin plaketini ise Tarık
Altuncu aldı. İhracatta ilk beşe giren Yılmaz Tarım Ürünleri Ticaret ve Sanayi A.Ş'nin
plaketi ise, firma sahibi Kazım Gürol Yılmaz'a takdim edildi. İhracatta sırasıyla ilk 10'a
giren en başarılı ihracatçılardan Yeşilyurt Demir Çekme Sanayi'nin plaketini Hikmet
Yeşilyurt, Asçelik Döküm İşleme Sanayi'nin plaketini firma sahibi Turgut Tüfenk, Borsan
Elektrik Malzemeleri Sanayi Ticaret Ltd. Şti'nin plaketini de Borsan Grup Yönetim Kurulu
Başkanı Adnan Ölmez aldı. Sürsan Su Ürünleri Sanayi'nin plaketini Osman Atalay alırken,
Semolina Mısır İrmiği Gıda Sanayi Ticaret A.Ş'nin plaketi ise Samsun Ticaret Borsası
Başkanı Sinan Çakır aldı.
UMUT SAMSUN AÇIKLARINDA
Sinop'ta açılan kuyulardan sonuç alamayan ABD'li Exxon Mobil'e ait Deepwater Champion
platformu gözünü Samsun'a dikti. Platform, yakında Samsun açıklarında petrol aramak
için sondaja başlayacak.
Cumhuriyet'in 100. kuruluş yıldönümü olan 2023'te Türkiye'nin petrolde kendi kendine
yeterli olma hedefiyle Karadeniz'de başlatılan sondaj çalışmaları Samsun açıklarında
devam edecek. Milli petrol şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO),
Karadeniz'deki muhtemel petrol sahalarına yoğunlaştı. Daha önce açılan 3 kuyudan
olumlu sonuç alınmamasına karşın çalışmalara devam ediliyor. Bu kapsamda ABD'li
Exxon Mobil'e ait Deepwater Champion platformu kısa bir süre sonra Samsun açıklarında
sondaja başlayacak. Exxon Mobil'e ait platform, aynı anda arama ve üretim yapabilecek
iki kuleden oluşurken, sondaj için 12 bin metre derinliğe kadar inebiliyor. Platformun
yapacağı çalışmayla bulunan petrol emareleri değerlendirilecek.
Öte yandan TPAO, Trabzon-Sürmene 1 kuyusunda yaptığı sondaj çalışmalarında petrol
emaresine rastlandı. Sürmene ruhsat sahası, TPAO'nun en ümitli olduğu bölgeler arasında
yer alıyor. Enerji yönetimi, Karadeniz'e arama için yeni getirilen ve çok daha üstün
özelliklere sahip olan Deepwater Champion platformuyla çalışmalara devam edileceğini
açıkladı. Brezilyalı Petrobras, geçen yıl Sinop açıklarında arama çalışmalarına başlamıştı.
Ancak petrol bulunamadığı için platformun sökülerek götürülmesine karar verildi.
http://www.habergazetesi.com.tr/haberdetay.php?katID=1&id=75007
130 MİLYONLUK İHALE MART'TA YAPILACAK
Samsun Doğu İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi ve Derin Deniz Deşarjı Projesi'nin
tasarımı, yapım işi ve 3 yıl süre ile işletilmesi hizmetlerine ilişkin ihalenin ilanı 3 Kasım
2010'da Resmi Gazete'de ilan edildi. Tekkeköy ilçesi sahilinde 350 bin metrekarelik
alanda yapılmasını planlanan tesis için Mart 2011'de ihalesi yapılacak. 2014 yılında
tamamlanması planlanan projenin yaklaşık 130 milyon TL'ye mal olması planlanıyor.
Atıksu Arıtma Tesisi faaliyete geçirilerek arıtma işleminden sonra ortaya çıkacak organik
gübre, tarım arazilerinde kullanılacak, böylece ekonomiye sağlanan katkının yanında açık
denizlere kirli su aktarılmayacak.
“ÇORUM’UN TARIM ÜRÜNLERİ İHRACATI 32 MİLYON DOLAR”
Tarım İl Müdürü Cemil Usanmaz, bitkisel ürün ihracatında geçen yıla oranla büyük bir
artış yaşandığını belirtti. Usanmaz, yaptığı yazılı açıklamada, bitkisel ürün ihracatının
2009'da çoğunluğu kuru, kurutulmuş ve işlem görmüş ürünler olmak üzere 16 bin 795
ton olduğunu, 2010'da ise yüzde 75 artışla 29 bin 357 tona yükseldiğini bildirdi.
Usanmaz, parasal değer olarak Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) kayıtlarına göre 2009
yılında 783 bin dolar olan bitkisel ürün ihracının, 2010 yılında yaklaşık 40 kat gibi büyük
bir artış göstererek 31 milyon 959 bine dolara çıktığını ifade etti.
Tarım İl Müdürü Cemil Usanmaz, bitkisel ürün ihracatında geçen yıla oranla büyük bir
artış yaşandığını belirtti. Usanmaz, yaptığı yazılı açıklamada, kentin ''Bitki Sağlık
Sertifikası'' düzenleyerek yaptığı bitkisel ürün ihracatının 2009'da çoğunluğu kuru,
kurutulmuş ve işlem görmüş ürünler olmak üzere 16 bin 795 ton olduğunu, 2010'da ise
yüzde 75 artışla 29 bin 357 tona yükseldiğini bildirdi.
Parasal değer olarak Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) kayıtlarına göre 2009 yılında 783
bin dolar olan bitkisel ürün ihracının, 2010 yılında yaklaşık 40 kat gibi büyük bir artış
göstererek 31 milyon 959 bine dolara çıktığını belirten Usanmaz, şöyle devam etti:
''Bitki Sağlık Sertifikası düzenlenerek yapılan ağaç ve orman ürünleri ihracatında da 2009
yılında 972 ton olan ihracat, 2010 yılında 3 kat artış göstererek 3 bin 190 tona
yükselmiştir. Parasal değer olarak TİM kayıtlarına göre 2009 yılında 644 bin dolar olan
ağaç ve orman ürünleri ihracı, 2010 yılında yaklaşık 13 kat gibi büyük bir artış göstererek
8 milyon 786 bin dolara çıkmıştır. İlimizden 2010 yılında 32 bin ton bitkisel ve orman
ürünü ihraç edilerek, toplam 40 milyon 745 bin dolar döviz geliri elde edilmiştir.'' Kentten
en çok Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD gibi ülkelere bitkisel ürün ihraç edildiğini
belirten Usanmaz, Azerbaycan, Irak ve İran gibi ülkelere de ağaç ve orman ürünleri ihraç
edildiğini kaydetti.
Usanmaz, Çorum'un bitkisel ürün ile ağaç ve orman ürünü ihracatındaki artış oranının
Türkiye ihracatındaki artış oranının çok üzerinde olduğunu belirterek, bu başarıya katkı
sağlayan tüm firmalara başarılar dilediğini ifade etti.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=11276:corumun
-tarim-ueruenler-hracati-32-mlyon-dolar&catid=51:guncel
KAYA: 2011 YILINDA SOFULAR MAHALLESİNDE 62 EV RESTORE EDİLECEK
Amasya Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Kaya, Yalı Boyu evlerinin 10 tanesine onarım
için 2010 yılında 199.577 TL hibe ödendiğini, 2011 yılında toplam 28 müracaat olduğunu
Şubat ve Mart aylarında değerlendirme yapılacağını belirtti.
Amasya Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Kaya, Sofular Mahallesinde 62 adet evin
restoresi ile bu mahallenin sokak sağlıklaşması çalışmalarına 2011 yılında başlanacaktır.
Kale’nin proje çalışması devam ediyor. Taşhan’ın kuruldan projesi 2,5 yılda geçti. Bu yıl
İstasyon köprüsünden Hükümet köprüsüne kadar Yalı Boyu duvarları derz olacaktır.
976.000 TL ödeneği Kültür ve Turizm Bakanlığından çıktı. Amasya’mıza daha fazla
turist’in gelmesi ve daha fazla turistlerin konaklaması için çalışmalarımız aralıksız
sürüyor, dedi.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4080&haber=Kaya:
Sofular Mahallesinde 62 Ev Restore Edilecek.xhtml
2011
Yılında
TSO AKREDİTASYON BELGESİNİ ALDI
Tokat Ticaret ve Sanayi Odası, başarısının tescili olan Akreditasyon Sertifikası’nı
Ankara’da düzenlenen törenle aldı.
Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Arat yaptığı açıklamada,
TOBB'a bağlı oda ve borsalarda tüm iş yaşamının çıkarlarını temsil eden, rekabet gücü ile
büyümesini destekleyen, hizmet kalitesini artırarak, öncü kurumlar durumuna getirmeyi
amaç edinen ve İngiltere Odalar Birliğinin sistemi dikkate alınarak oluşturulan
akreditasyon sistemi kapsamında, tüm koşulları yerine getiren odaların akreditasyon
belgesi almaya hak kazandığını belirtti.
YOLLAR SAMSUN'DAN GEÇİYOR
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, Samsun'dan da geçecek olan 7 bin kilometre
uzunluğundaki otoyol için düğmeye bastı. Otoyol aynı zamanda 12 ülkeyi de birbirine
bağlayacak. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, üyeleri arasında yüksek kapasiteye
sahip bir otoyol inşası ve bu otoyolun Avrupa'ya bağlanması için düğmeye bastı. 7 bin
kilometrelik otoyolun geçmesi planlanan güzergâhta Samsun da var. KEİ üyeleri arasında
imzalanan mutabakat zaptına göre, Karadeniz Çevre Otoyolu yüksek kapasiteye sahip
olacak. 7 bin kilometre uzunluğundaki otoyol, güvenlik, hız ve rahatlık sağlayarak
günümüz trafiği için yeterli kalitede hizmet sunacak. Otoyolun finansmanı ulusal fonlar ve
bütçelerin yanı sıra özel sektörden elde edilecek çeşitli sermaye kaynaklarından da
sağlanacak. Gerektiğinde AB fonları, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma
Bankası, Dünya Bankası'na da başvurulacak. 7 bin kilometre uzunluğundaki yolun
güzergâhı ise, şöyle olacak:"İstanbul, Samsun, Trabzon, Batum ve Poti (Gürcistan),
Erivan (Ermenistan), Bakü (Azerbaycan), Novorosisk, Rostov-on-Don ve Taganrok
(Rusya), Mariupol, Melitopol ve Odessa (Ukrayna), Kişinev (Moldova), Bükreş ve
Köstence (Romanya), Haskovo ve Sofya (Bulgaristan), Niş ve Belgrad (Sırbistan), Tiran
(Arnavutluk), Edirne, Komotini ve Dedeağaç (Yunanistan), İstanbul."
KARADENİZ'İN YENİ GÖZDESİ "CİK CİK"
Vücudu iki kabuktan oluşan, halk arasında Karadeniz'de 'cik cik' olarak bilinen beyaz kum
midyesi, Türkiye'de avcılığı kontrol altında alınarak düzenli olarak kontrollü ihracatı ve iç
tüketimi sağlanıyor. Genellikle akarsuların karıştığı yerlerde zemini kumlu çamurlu
ortamlarda 5-25 santimetre kum ve çamurun içinde yaşayan kum midyesinin Türkiye'de
Karadeniz ve Marmara denizinde bulunmasına rağmen avcılığı Karadeniz'de serbest
bırakıldı. Balıkçılığın merkezi olan Karadeniz'de ek geçim ve ticari bir kaynak olarak
kıyılarda vatandaşlar gözdesi olan beyaz midye, kıyılarda çok miktarda bulunması
nedeniyle önemli bir ihraç ürünü olarak bakılıyor.
Türkiye kıyılarında ilk kez 1986 yılında avlanılmaya başlanan beyaz kum midyesi önceleri
canlı olarak ihraç edilirken, daha sonra kurulan işleme fabrikalarıyla ihracat dondurulmuş
ve konserve ürün şekline dönüştürüldü. İşlenen kum midyesinin tamamı bir sonraki
sezon başına kadar başta İtalya olmak üzere birçok AB ülkesine pazarlanıyor.
İl Tarım Müdürlüğü Ziraat Yüksek Mühendisi Namık Becer'in kum midyesi üzerine yaptığı
araştırmada, midyenin bölgenin önemli bir değerlerinden biri olduğu belirtildi.
Karadeniz'den avlanan canlı beyaz kum midyesi ve işleme sonucu elde edilen net et
miktarları 23 bin ton seviyelerinde olduğunu belirten Becer, "Kum midyesi ekonomik
olarak Karadeniz'in her noktasında bulunmamaktadır. Avcılığın yapılabileceği lokal
bölgeler tespit edilmiş olup tekneler sadece belirlenen koordinatlar içerisinde avcılık
yapmak zorundadırlar. 2010-2011 av sezonunda, tüm Türkiye'den toplam 30 bin ton
beyaz kum midyesinin avlanmasına izin verilecektir. Resmi kontroller tamamlandıktan
sonra kum midyesi menşei belgesi düzenlenerek nakliye yapacak olan firma aracına
teslim ediliyor. Beyaz kum midyeleri fabrikalarda işlendikten sonra yurt dışına ihraç
edilmek üzere gönderiliyor" dedi. Samsun'da 4 adet istasyon tespit edildiğini bilgisini
veren Becer, Samsun'da ortalama yıllık 170 bin kilogram ürün elde edildiğini kaydetti.
GÜBREDEN ELEKTRİK ÜRETECEĞİZ
Çorum’da tavuk gübrelerinin değerlendirilerek elektrik üretimine yönelik ciddi bir
yatırımın hayata geçirileceği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, Çorum Yumurta Üretim
Pazarlama A.Ş.’ye bağlı tavuk çiftlikleri ile diğer tesislerin tavuk gübrelerinin
değerlendirilmesi için önemli bir adım atıldı. Jeotermal enerji üzerine yatırımları bulunan
Büyük Menderes Enerji Petrol Jeo. Mad. Elektrik Müh. A.Ş. ile Çorum Yumurta A.Ş. bugün
anlaşma yapılacak. Daha sonra tavuk çiftlikleri yatırımı yapacak şirketle ayrı ayrı
sözleşme imzalayacak. Firma, kuracağı biogaz tesisi ile hem gübreleri değerlendirecek
hem de elektrik üretecek.
Konuya ilişkin bilgi aldığımız Yumurta Üretim Pazarlama A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Cahit Karaarslan, Büyük Menderes Enerji Petrol Jeo. Mad. Elektrik Müh. A.Ş. ile tavuk
gübrelerinin değerlendirilmesi amacıyla sözleşme imzalayacaklarını doğruladı. Karaarslan,
“Firma biogazdan elektrik üretip devlete satacak. Aynı zamanda gübreleri
değerlendirecek. Yapacağımız anlaşmanın ardından firma EPDK’dan tahsis onayı alacak.
Şu anda üreticilerimizin firmaya taahhüt ettiği gübre günlük 300 ton. “ dedi.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=26639&HaberBasligi=Gübreden elektrik
üreteceğiz
YÖRESEL SÜT ÜRÜNLERİMİZ GELECEKTE KÜRESEL EKONOMİ İLE REKABET
EDEBİLECEK Mİ?
Amasya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'nce 15 Temmuz 2010 tarihinden bu yana
yürütülmekte olan "Tarım Sektöründe Kayıt Dışı İstihdamın Çözümüne Yenilikçi
Yaklaşımlar" adlı AB projesi kapsamında 2000 kadın üreticiye sigorta mevzuatı ve 200
kadın üreticiye mesleki eğitim verilmesi faaliyetine bağlı olarak Gümüşhacıköy İlçesi'ne
bağlı Güblüce Köy'ünde Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Bölümü'nden Uzman
Salih Özcan tarafından beyaz ve kaşar peynir yapım eğitimi verildi.
Peynir üretimi hijyen açısında çok büyük önem arz etmektedir. Peynir üretiminde
kullanılacak olan çiğ sütün sağıldığı andan işlem gördüğü ana kadar olan dönemde
Hayvan Kaynaklı Gıda Maddeleri Hijyen Kurallarına dair 29 Nisan 2004 Tarih ve 853/2004
(EC) sayılı Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Yönetmeliği ve “Türk Gıda Kodeksi
Yönetmeliği” ne uygun olarak yayınlanmış “Çiğ Süt Ve Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri
Tebliği” esaslarına uygun olarak yapılması insan sağlığı açısından çok önemlidir.
Çiğ inek sütündeki somatik hücre sayısı, toplam bakteri sayısı ve antibiyotik düzeyi belli
değerlerin altında olmalıdır. Ayrıca, Türkiye’nin aday ülke statüsünde yer aldığı AB Süt
Hijyen Yönetmeliği’ne göre Süt Tankı Somatik Hücre Sayısı (STSHS), Toplam Bakteri
Sayısı (TBS) ve sütte antibiyotik kalıntı düzeyi 1985 yılından beri bir endüstri standardı
olarak kullanılmakta olup bu değerlerin belli sınırları üzerinde olmaması gerekmektedir.
Dolayısıyla, ülkemiz süt ve süt ürünleri sektörü faaliyetlerini gerçekleştirirken gelecekte
AB üyesi olduğumuzda karşılaşacağımız kuralları ve sınırlamaları dikkate almak
durumundadır. AB, üye ülkelerinin süt sektörlerini yayınlanmış yönetmelik kurallarına
uygun hale getirebilmek için, 13 yıl süren bir çaba göstermek durumunda kalmıştır.
Halen, bazı üye ülkelerde bu sorun devam etmektedir. Küreselleşen ekonomide sürekli
yeni pazar arayan, gelişmiş ve düşük maliyetle üretim yapan ülkelere karşı rekabet
edebilecek güce sahip olabilmemiz ancak yönetmeliklerle belirlenmiş hijyen ve kalite
standartlarına uygun peynir üretimi yapmakla mümkün olabilecektir.
Yıllardır bölgemizde kırsal alanlarda elde edilen yerel süt ürünlerinin pazarlanması bir
problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Halen, geleneksel yöntemlerle geçimlik aile
işletmelerinde uygun olmayan hijyen koşullarında üretilen ve yine sağlıksız ortamlarda
üreticiler tarafından satışı gerçekleştirilen süt ürünlerinin daha uygun koşullarda
üretilmesi, pazarlanması ve daha geniş tüketici kitlelerine ulaştırılması mümkün olabilir
mi? Sınırlı koşullarda ve miktarda üretilen süt ürünleri sektörünün üye ülke olmayı
hedeflediğimiz AB’ye girdiğimizde durumu ne olacaktır? Kırsalda yaşayan üreticiler
ürünlerini pazarlayabilecekler midir?
Türkiye’de uluslararası pazarda rekabet edebilecek peynirler üretilmesine rağmen belli
standartlarda üretim yapılmadığı için arzu edilen seviyede gelişme sağlanamadığı
görülmektedir.
Bölgemizde bir sistem dahilinde geliştirilmesi beklenen bu pazarın öncelikle üreticinin,
sütün sağımından itibaren hijyen, kooperatifleşme yoluyla daha büyük çaplı, standart ve
kaliteli üretim ve pazarlama konularında eğitimi ve bilinçlendirilmesi büyük önem arz
etmektedir. Üretici ürününü pazarlamak için sektörün büyük firmaları karşısında ayakta
kalabilmesinin tek yolunun birlikte hareket ederek yapılacak üretimle piyasada fiyat
belirleme insiyatifini ve gücünü elde etmesi olduğunu bilmelidir.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4077&haber=Yöresel Süt Ürünlerimiz
Gelecekte Küresel Ekonomi İle Rekabet Edebilecek Mi?.xhtml
AKSİAD GENÇ İSTİHDAMI DESTEKLİYOR
Tokat Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği (AKSİAD), Merkezi Finans ve İhale Birimi'ne
sundukları projenin kabul edilmesi üzerine bir basın açıklaması yayınladı.
AKSİAD Başkanı Hasan Urhan tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde oldu:
“Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mali işbirliğine yönelik geliştirilmiş olan Katılım
Öncesi Mali Yardım Aracı (Instrument for Pre Accession-IPA)’nın “İnsan Kaynaklarını
Geliştirme” bileşeni kapsamında
“Genç İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı”
geliştirilmiştir. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen söz
konusu hibe programı İŞKUR tarafından yürütülmekte ve izlenmektedir. Genç
İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programının toplam bütçesi 23 Milyon Avro olup bu
tutarın %15’i Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, %85’i ise Avrupa Birliği katkısıdır.
Tokat Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği (AKSİAD) olarak “Genç İstihdamın
Desteklenmesi Hibe Programı” kapsamında sunduğumuz “Satış ve pazarlama elemanı
yetiştirme meslek kursu” adlı Projemiz kabul edilerek Merkezi Finans ve İhale Birimi
(MFİB) ile sözleşme imzalanmıştır.
12 ay sürecek olan Projenin toplam bütçesi
277.178,15 Avro olup, bu tutarın 27.717,82 Avro’luk kısmı Tokat Aktif Sanayici ve
işadamları Derneği’nin eş finansman katkısıdır.
Derneğimiz AKSİAD tarafından yürütülen Projenin genel hedefi; Tokat başta olmak üzere,
Turhal ve Erbaa ilçelerimizde Gençlerin işgücüne katılımlarının ve istihdam
edilebilirliklerinin artırılmasına, geçlere yönelik etkili aktif işgücü piyasası tedbirleri
geliştirme ve uygulama kapasitesinin gelişmesine katkı sağlamaktır.
Söz konusu projenin iki özel amacı bulunmaktadır. Bu amaçlardan birincisi; TR08 bölgesi
olarak adlandırılan Tokat ve ilçelerinde yaşayan 18 – 29 yaş arası en az lise mezunu 75
kadın ve 25 Erkek gencimize Satış ve pazarlama meslek edindirme kursu alanında olmak
üzere toplam 100 kişiye 4 ay süreli mesleki eğitim sağlayarak, mesleki bilgi/beceri
eksikliğinin aşılmasını desteklemek ve kursiyerlerin en az % 50’sinin istihdamını
sağlamaktır.
Projenin ikinci amacı ise; Tokat ve ilçelerinde “Yerel Kampanya” düzenleyerek işgücüne
dâhil olmayan gençlerin önündeki sosyal ve kültürel engellerin aşılmasına katkı
sağlamaktır.
Hedef, 100 işsiz genci meslek sahibi yaparak en az yarısını istihdam etmektir.
Söz konusu proje ile 100 işsiz gence 4 ay boyunca meslek eğitim vererek, gençlerin Satış
ve pazarlama alanında meslek sahibi olmasını ve kurslardan başarıyla mezun olanların en
az yüzde 50’sinin istihdam edilmesini hedeflenmekteyiz.
Söz konusu eğitimler ücretsiz olup kursiyerlere derse geldikleri sürece günlük 8 Avro
olmak üzere ayda 160 Avro cep harçlığı verilecek ve ferdi kaza sigortaları da yapılacaktır.
Tokat’ta, Erbaa’da ve Turhal’da düzenlenecek olan kurslara başvuracakların eğitimlerin
düzenlendiği şehirde ikamet etmesi, 18 – 29 yaş aralığında, en az lise mezunu, bilgisayar
kullanma becerisine sahip, İŞKUR’a kayıtlı işsiz genç olması gerekmektedir. Son 2 yıl
içinde İŞKUR tarafından düzenlenen meslek edindirme kurslarına katılanlar projeye
başvuruda bulunamazlar.
Başvuru sahibi Tokat Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği (AKSİAD)
tarafından
yürütülen projenin ortakları ise; Turhal Sanayici ve İşadamları Derneği, Erbaa Sanayici ve
İşadamları Derneği, Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu ve Tokat
Halk Eğitim Merkezi Projenin Gençlerin istihdamının desteklenmesine ve işsizliğin
azalmasına katkı sağlamasını, Derneğimize, ortaklarımıza, bölgemize ve ülkemize hayırlı
olmasını dilerim.”
YATIRIMCIYI ÇEKEMEDİK
Hazine Müsteşarlığı yeni teşvik sisteminin bir yıllık sonuçlarını açıkladı. Samsun'da daha
çok istihdama yönelik emek yoğun yatırımlar ön plana çıktı. Yeni sistem ilk yılda
Samsun'a, büyük yatırımcı çekmeyi başaramadı. Hazine Müsteşarlığı, Temmuz 2009'da
uygulamaya konulan yeni teşvik sisteminin bir yıllık sonuçlarını açıkladı. Buna göre;
Samsun, komple yeni yatırım cinsinde düzenlenen teşvik belgelerinde sabit yatırım
tutarlarında yüzde 1,2 ile ilk 15 il arasına girmeyi başardı. Yeni teşvik sistemi büyük
yatırımları Samsun'a çekme konusunda ise başarılı olamadı. Yatırımların daha çok imalat,
hizmetler, enerji, tarım ve madencilik sektörlerinde 'emek yoğun' ağırlıklı olduğu ortaya
çıktı.
Hazine Müsteşarlığı'nın açıkladığı Yeni Yatırım Teşvik Sistemi 1. Yıl Uygulama Sonuçları'na
göre, Amerika Birleşik Devletleri kaynaklı küresel ekonomik krizin etkisinin azalmaya
başlamasından ve yeni teşvik sistemine yönelik beklentilerden dolayı firmalarca ertelenen
yatırım kararları yeni teşvik sistemiyle beraber 2009-2010 yılında alındı. Dolayısıyla bir
önceki döneme göre kıyaslandığında düzenlenen teşvik belgesi sayısında yüzde 43, sabit
yatırım tutarında yüzde 94 ve öngörülen istihdamda yüzde 53 oranında artış olduğu
açıklandı.
Yeni teşvik sisteminde bölgesel teşvikte Samsun'un da yer aldığı TR83 bölgesi içerisindeki
Tokat, Çorum ve Amasya illerinin gerçekleştirilecek yatırımlar için düzenlenen teşvik
belgelerinin; belge sayısı, yatırım tutarı ve istihdam rakamları açısından ilk sırada olduğu
görüldüğü belirlendi. Bölgesel Teşvik Sisteminden düzenlenen belgeler adet bazında
değerlendirildiğinde, imalat ve tarım sektörlerine yönelik yatırımların yine 3'üncü bölgede
olduğu tespit edildi.
2009-2010 döneminde komple yeni yatırım cinsinde düzenlenen belge sayısı, öngörülen
sabit yatırım tutarı ve istihdam değerleri bir önceki dönemle kıyaslandığında, III. ve IV.
bölgede komple yeni yatırımların arttığı gözlemlendi. Bu kapsamda Samsun, yüzde 1.2 ile
komple yeni sabit yatırımlarda ilk 15 il arasında yer almayı başardı.
Yeni teşvik sisteminin bir yıllık sonuçlarına göre Samsun ve diğer 3'üncü bölge illerinde
daha çok emek yoğun yatırımlarla ilgili teşvik belgesi alındığı da gözlendi. Bu durumun
genç nüfus sayısının fazla olduğu, işsizliğin görece olarak daha yüksek bulunduğu ve iç
göç problemi yaşayan üçüncü bölgede, istihdamın artmasına katkı sağladığı
değerlendirmesi yapıldı.
Sabit yatırımlarda Samsun; üçüncü bölgede yer alan Konya, Gaziantep, Manisa,
Kayseri'nin ardından beşinci sırada teşvikten yararlanabildi. Samsun'u sırasıyla Hatay,
Afyon, Sivas, Kahramanmaraş ve Adıyaman izledi. Samsun'da sabit yatırımlarda bir yıl
içerisinde 72 belge düzenlenirken bu yatırımların toplam bedeli 591 milyon TL olarak
öngörüldü ve toplamda 2 bin 54 kişinin istihdam edileceği varsayıldı.
Samsun'a Ağustos 2009 ve Temmuz 2010 döneminde 3 enerji, 22 hizmetler sektörü, 41
imalat sektörü, 1 madencilik 5 de tarım sektöründe gerçekleştirilecek yatırımlar için 72
teşvik yatırım belgesi düzenlendi. Bu sektörler içerisinde enerjide 308 milyon TL,
hizmetler sektöründe 152 milyon TL, imalat sektöründe 114 milyon TL, madencilik
sektöründe 2 milyon TL, tarım sektöründe ise 15 milyon TL'lik toplam yatırım harcaması
öngörüldü. Bu yatırımlar içerisinde en fazla istihdam ise bin 206 kişiyle imalat
sektöründe yapılacak yatırımlar için planlandı.
HEYKELTIRAŞA VEFA
Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindeleger'in Samsun ziyaretinin ardından iki ülke
ilişkilerinin geliştirilmesi için düğmeye basıldı. Avusturya Büyükelçiliği, 1931 yılında
Samsun'daki Atatürk Anıtı'nı yapan Avusturyalı Heykeltıraş Heinrich Krippel'in isminin
yaşatılması için Büyükşehir Belediyesi'ne teklif sundu. Büyükşehir Belediye Meclisi'nin
gündeme aldığı teklif, Heykeltıraş Heinrich Krippel'in isminin bir caddeye verilmesini
öngörüyor.
Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi, Turan Çakır başkanlığında toplandı. İlgili tekliflerin
gündeme alındığı toplantıda, Avusturya Büyükelçiliği'nin yazdığı bir teklifte oylandı.
Oybirliğiyle gündeme alınan teklif, Samsun'daki Atatürk Anıtı'nı yapan Avusturyalı
Heykeltıraş Heinrich Krippel'in isminin yaşatılması yönünde. Büyükşehir Belediyesi'ne yazı
yazan Avusturya Büyükelçiliği, "Avusturya'da bazı caddeler Türk bilim adamları,
sanatçıların isimlerini taşıyor. Aynı şekilde Avusturya tarihi için katkıda bulunan Krippel
ve Holzmeister isimleri Türkiye Cumhuriyeti'ne katkıda bulunmuştur" dedi.
Avusturya Büyükelçiliği'nin gönderdiği yazı üzerine Büyükşehir Belediyesi de harekete
geçerek, Dışişleri Bakanlığı'na yazı yazdı. Dışişleri Bakanlığı da Atatürk Anıtı'nı yapan
Avusturyalı Heykeltıraş Heinrich Krippel'in isminin yaşatılması için bir caddeye
verilmesinde sakınca olmadığını belirtti. Söz konusu teklif, yarın yapılacak Ortak
Komisyon Toplantısı'nda tartışılarak, cuma günü ise Büyükşehir Belediye Meclisi'nde
karara bağlanacak.
İSPANYA’DA TARIMSAL FAALİYETLERİ İNCELİYORLAR
Çorum Anadolu Köyleri Derneği (ANAKÖYDER) ile Çorum ve Kırıkkale İl Tarım
Müdürlüğünün birlikte hazırladığı “AB Ülkelerinde İyi Tarım Uygulamaları” isimli proje
kapsamında İspanya’ya gezi düzenlendi.
ANAKÖYDER üyeleri ve projenin yerel ortağı olan Çorum ve Kırıkkale İl Tarım Müdürlüğü
personelinden oluşan 10 kişilik heyet programın ilk günü İspanya’nın başkenti Madrid’in
tarihi ve kültürel yerlerini gezdi. Heyet üyeleri Madrid, Alicante, Almeria, Valencia
şehirlerinde bulunan çeşitli büyüklüklerdeki tarımsal işletmelerde, seralarda yapılan iyi
tarım uygulamalarını yerinde gördüler ve incelemelerde bulundular. Seralarda ve açık
alanlarda, çiçeklenme öncesi, çiçeklenme dönemi, çiçeklenme sonrası yapılan uygulama
tekniklerinin yanı sıra, bademlerde ve zeytin bahçelerinde ne tür tarımsal faaliyetlerin
yapıldığı uygulamalı olarak gösterildi.
Alicante şehrindeki seralarda bulunan Viveros Perez, Levante,Vivercid adlı sera
işletmelerine teknik gezi yapan heyet üyeleri işletme sahiplerinden seralarda yapılan
meyve fidanı yetiştiriciliği, süs bitkilerinin yetiştirilmesi, sulanması ve bakımı ile ilgili
konularda bilgi aldılar. Proje heyeti bir hafta daha Madrid ve yakın şehirlerdeki
işletmelerde incelemeler yapacak.
KOOPERATİFLERDE BAYANLARA YENİ DESTEKLER GELİYOR
İl Sanayi ve Ticaret Müdürü Ahmet Arslan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından
kooperatiflere yönelik çalışmalar kapsamında bayanlara yönelik yeni desteklerin
sağlandığını kaydetti.
Kooperatiflerin önemli amaç ve hedeflerinin olduğunu belirten Arslan, "Ortaklarının
çoğunluğu kadınlardan oluşan ve özet olarak amacı ortaklarının ekonomik, sosyal ve
kültürel ihtiyaçları ile ekonomik girişimleri kapsamında yer alan mal ve hizmet üretimi
bulunmaktadır. Bunların pazarlanmasına yönelik ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle
ortaklarının ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmalarını teşvik etmek, desteklemek ve
sağlıklı bir çevrede yaşamalarını temin etmek kooperatifler içinde yer alır. Bu kapsamda
kuruluş işlemlerinde esas alınmak üzere Kadın Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi Örnek
Ana sözleşmesi uygulamaya konulmuştur" dedi.
Kadınların ekonomik girişimlerinin desteklenmesi ve kadın girişimciliğinin özendirilmesine
yönelik çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Arslan, "Bu kesimde yer alan düşük gelir
guruplarının ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan durumlarının iyileştirilmesine katkı
sağlayacağı gibi istihdamının gelişmesine de olumlu etki yapacaktır. Bu itibarla kooperatif
kuruluş işlemlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi ve hizmet sunumunda azami
etkinliğin sağlanabilmesi bakımından, ilgilenen vatandaşların yapacağı işlemler, Samsun
Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü'nün http://samsun.sanayi.gov.tr internet sayfasında
duyurular bölümünde yayınlanmıştır" diye konuştu.
EMİTT2011 VE AMASYA
Dünyanın ilk coğrafyacısı Strabon’un doğduğu şehir Amasya, Doğu Akdeniz Uluslararası
Turizm ve Seyahat Fuarı’na (EMITT) katılıyor. Görkemli Amasya Kalesi, Kral Kaya
Mezarları ve Kızlar Sarayı gibi tarihi yapıları bünyesinde bulunduran, aşkları dillere destan
olan Ferhat ile Şirin’in yaşadıkları Amasya, kültürel zenginliklerinin yanı sıra fuarda termal
tesislerini
ve
doğal
güzelliklerini
de
tanıtıyor.
Yeşilırmak nehrine düşen görüntüsüyle adeta bir tabloyu andıran Amasya, Doğu Akdeniz
Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT) aracılığıyla güzelliğini tüm dünyayla
paylaşıyor. 10-13 Şubat 2011 tarihleri arasında TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre
Merkezi’nde gerçekleştirilecek EMITT 2011 Fuarı’na katılan Amasya ekibi, dünyanın dört
bir yanından gelen ziyaretçiler için zengin tarihinin sayfalarını aralıyor.
Şehzadeler Şehri Amasya, EMITT 2011 Fuarı’nda, Sultan 2. Beyazıt Külliyesi, Bimarhane
ve camileri, Ferhat Su Kanalı, Kral Kaya Mezarları, Amasya Müzesi'nin Mumyalar Bölümü,
Amasya evleri, Borabay ve Yedikır Baraj gölleri ile Şehzadeler Müzesi’ni tanıtıyor. Fuarda
ayrıca dünyaca ünlü Amasya elması ve Amasya çöreği gibi yöresel tatlar da ziyaretçilerin
beğenisine sunuluyor. Tarihin olduğu kadar doğanın da cömert davrandığı Amasya,
EMITT 2011 Fuarı’nda dağcılık turizmi için uygun olan 1050 rakımlı doğa harikası Borabay
Gölü ve göçmen kuşların uğrak yeri Yedi Kuğular Kuş Cenneti gibi mekânlarını da
tanıtıyor.
Amasya Valisi H.İbrahim DAŞÖZ ve Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Kaya
başkanlığındaki Amasya ekibi, ilin şifa turizminde de önemli bir durak haline gelmesini de
hedefliyor. Bu doğrultuda, Amasya’da bulunan Terziköy, Gözlek ve Hamamözü kaplıcaları
da turizm profesyonellerine tanıtılıyor.
NİKSAR EMITT, 10-13 ŞUBAT TARİHLERİNDE EMITTTE
Dünya’nın en büyük 6’ıncı turizm fuarı EMITT, 10-13 Şubat tarihleri arasında İstanbul’da
kapılarını 15. kez ziyaretçilere açıyor. EMİTT Fuarı'nda geniş bir mekânda yer alacak olan
Niksar Belediyesi; Niksar'ın en güzel şekilde temsil edilmesi, sanayi ve tarımsal
ürünlerinin tanıtılması, turizm potansiyelinin tam anlamıyla sergilenmesi için tüm
hazırlıklarını tamamladı. Niksar Belediyesi'nden yapılan açıklamada: “Tarih, Tabiat,
Kültür, Turizm ve Doğa Sporları kenti olarak, 11-14 Şubat 2010 tarihleri arasında
İstanbul Beylikdüzü TÜYAP EMİTT Fuar Alanı (5) Nolu Salonda “14. Doğu Akdeniz
Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı”na katılım planlanmıştır.
Dünyanın en önemli 10 turizm etkinliğinden biri olarak kabul edilen Doğu Akdeniz
Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, 14'üncü kez kapılarını açıyor! 11-14 Şubat 2010
tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek
olan ve geçen yıl başlattığı konuk ülke uygulaması kapsamında bu kez Mısır'ı ağırlayan
EMITT Fuarı, küresel ekonomik krizin yarattığı durgunluğu aşmak isteyen ülke ve
beldelere umut kapısı oluyor. Kriz ortamındaki ülkeler ve Türkiye'nin dört bir yanındaki
beldeler de EMITT Fuarı aracılığıyla uluslararası arenada sesini duyurmak istiyor. Katılımcı
sayısını her yıl artıran EMITT Fuarı, bu yıl da 50 ülkeyi, 100'ün üzerinde il ve beldeyi
ağırlıyor’’ ifadelerine yer verildi. Öte yandan, geçen yıl olduğu gibi, bu yılda Niksar'ın ve
yöresel ürünlerimizin tanıtılması noktasında Niksar Belediyesi'nin 57 Bin TL'lik bir bütçe
ile EMİT Fuarı için hazırlığını tamamlayarak yola çıktığı öğrenildi.
ÇORUM EMİTT 2011’E HAZIR
İstanbul TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkez’inde 10-13 Şubat 2011 tarihleri
arasında yapılacak olan EMİTT 2011’e Çorum’da Valilik, Belediye ve Kültür Müdürlüğü’nün
standı ile katılacak.
Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi’nin işbirliğiyle 6. salonda kiralanan 200 metrekare
alanda kurulan Çorum standının tüm hazırlıklarının tamamlandığı bildirildi. Günlerdir
hazırlıklarını hummalı bir şekilde sürdüren Çorum ekibi standı bitirerek açılışı beklemeye
başladı.
Vali Nurullah Çakır, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Kültür ve Turizm İl Müdürü Ali
Özüdoğru, Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mustafa Ercan’ın da açılışına katılacağı
fuarda Çorum standının büyük ilgi görmesi beklendiği vurgulandı.
Bu yıl 15. kez düzenlenen fuar sayesinde Çorum’un adını uluslar arası arenada daha iyi
bilinir kılınmasının hedeflendiğini belirten Vali Çakır yaptığı açıklamada yeni kitap, broşür,
tanıtım filmi, harita, afiş, vb. tanıtım materyalleri ilgili sektör ve kuruluşlara
ulaşacaklarını, 10 ayrı salonda 60 ülke ve yüzlerce turizm merkezinden 3000 katılımcıyı
bir araya getiren fuarın ilimizin tanıtımı için önemli olduğunu vurguladı.
Standda Hitit yürüyüş ve bisiklet yolu ile hazırlanan Hitit Yolu Kitabı’nın tanıtılacağı, Hitit
Figürleri, Belediye binası ve Saat Kulesi’nin sergileneceği, doğal güzellikler ve tarihi
mekânların ışıklı panolarla yansıtılmasının sağlanacağı, büyük boy LCD TV ile Çorumla
ilgili tanıtım ve belgesel filmlerinin gösterileceği, Valiliğin yaptırdığı tanıtım filmine ait
DVD’ler; Türkçe ve İngilizce broşürlerin ziyaretçilere dağıtılacağı kaydedildi. Vali Çakır,
fuarın hem Çorum ilimizin tarihi, turistik ve kültürel değerlerinin tanıtımında hem de
yatırımcıları teşvik konusunda önemli katkılar sağlayacağını da bildirdi.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=11320:corumemtt-2011e-hazir&catid=51:guncel
SAMSUN, DÜNYA TURİZMİ İLE BULUŞTU
Samsun Valiliği İl Özel İdaresi ve Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün katıldığı “15. EMİTT–
2011 Doğu Akdeniz Uluslararası Seyahat ve Turizm Fuarı”nda yer alan Samsun standı,
yerli ve yabancı ziyaretçileri ağırladı.
Aksoy, İstanbul Beylikdüzü Fuar alanında 10–13 Şubat 2011 tarihleri arasında açık
kalacak olan EMİTT–2011 Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarını ve
Samsun standını ziyaret etti.
Dünya turizm sektörü alanında birçok ülkeyi ağırlayan fuarda başta Samsun standı olmak
üzere birçok standı ziyaret eden Vali Aksoy, “EMİTT Fuarı gerek ülkemizin gerekse
Samsun'un turizm noktasındaki iddiasını, zenginliklerini ve güzelliklerini taşıyan bir
etkinliktir. Bu anlamda Samsun'un böylesi önemli ve büyük bir organizasyonda en iyi
şekilde tanıtıldığını düşünüyorum” diye konuştu.
Dünya turizm sektörü alanında birçok ülkenin ağırlandığı Doğu Akdeniz Uluslararası
Turizm ve Seyahat Fuarı'nda (EMITT) yer almanın mutluluk verici olduğunu kaydeden
Aksoy, “Ülkemiz için önemli olan böyle bir fuarda, Samsun olarak var olmanın mutluluğu
içindeyiz. Samsun, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurtuluş mücadelesinin başladığı bir kenttir.
Bu anlamda tarihi önemi yüksek olmasının yanında müzeleri, anıtları, dinsel ve kültürel
yapıları, tarihi eserleri ve doğa harikalarıyla da çok büyük bir zenginliğe sahiptir” dedi.
Fuarın, ülkemizin kültürel varlıklarının sunulmasına ve tüm dünyada hak ettiği yeri
almasına katkı sağladığını savunan Aksoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Samsun'un her yerinde ayrı zenginlikleri barındıran bir Büyükşehir. Karadeniz de kayak
turizmi adına Lâdik Akdağ' da turizm yapılabiliyor. Termal turizmde Havza - Lâdik bölgeye
ve tüm ülkeye çok güzel hizmet verebilecek bir alt yapıya sahip olmasının yanında bugün
ülkenin ve dünyanın dört bir yanından gelecek insanları bekliyor. Vezirköprü'nün doğal ve
tarihi zenginlikleri. Bafra'da dünya mirası olarak kabul edilen Kuş Cenneti ve sulak alan
zenginlikleri. Tekkeköy, Altınkaya Kilisesi, Asarağaç Bayrak Tepe ve Seyir Terası ve
arkeoloji vadisi gibi çok sayıda tarihi değerleri ve yaz boyunca denizle buluşma
zenginliğine sahip ilçeleriyle Samsun büyük bir zenginliğe sahip. Bu nedenle bu fuarda
inanıyorum ki herkes Samsun'u, en iyi şekilde tanıyacaktır. Bu fuarın Samsun için turizm
alanında önemli ve faydalı gelişmelere sebep olacağı kanaatindeyim”
ESKİ OTOGAR ALANINI RÖNESANS ALDI
Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından 2007 yılının Mart ayında düzenlenen ihalede
Meinl Group tarafından kazanılan ve yapımına bir türlü başlanamayan AVM projesini,
portföyünde 6 faal AVM projesi bulunan ve 8 Nisan 2011'de Optimum Adana'yı da
hizmete açmaya hazırlanan Rönesans Gayrimenkul Yatırım(RGY) A.Ş. satın aldı.
Projenin son sahibi olan Hollanda menşeli firma Atrium ile RGY arasındaki satış anlaşması
bugün imzalandı. RGY Genel Müdürü Cenk Arson, Samsun-Ordu karayolu ve eski otobüs
terminali arsası üzerinde ve Doğu Park'ın tam karşısında bulunan arazide, inşaat
çalışmasının nisan ayı içinde başlayacağını belirtti.
Arson, çeşitli nedenlerle sürekli geciken projenin RGY bünyesine geçtikten sonra hiç
zaman kaybetmeden inşaatına başlanacağını ve AVM'nin bir an önce Samsun halkının
hizmetine girmesini istediklerini belirtti.
Şehir merkezine sadece 2,5 km uzaklıkta bulunan ve 29 Ekim 2012 tarihine yetiştirilmesi
hedeflenen projede, alışveriş merkezinin yanı sıra bir de 5 yıldızlı otel bulunacak. Alışveriş
merkezinin 62 bin metrekarelik kiralanabilir alanında, deniz manzaralı restoran ve
kafeler, bir hipermarketle ulusal ve uluslararası markaların satış mağazaları yer alacak.
Karadeniz'in en büyük alışveriş merkezi olması beklenen AVM, 170 mağazaya ev sahipliği
yapacak.
Rönesans Gayrimenkul'un AVM projesinde yer alan 156 odalı otel de, şehrin ilk 5 yıldızlı
konaklama tesisi olacak ve son yıllarda dışa açılan Samsun'un uluslararası standartlarda
konuk ağırlama ihtiyacını karşılayacak. AVM ve 5 yıldızlı otel kompleksinin yatırım tutarı
yaklaşık 250 milyon TL olarak bütçelendi. Tamamlandığında projenin otel ile birlikte
yaklaşık 2 bin 500 kişiye iş imkânı sağlaması bekleniyor.
MEYVE ÜRETİCİLERİ SOĞUK HAVA DEPOSU KURUYOR
Çorum Meyve Üreticileri Birliği’nde yeni yönetim oluşturuldu. Anitta Otel’de yapılan isim
ve tüzük değişikliğinin onaylandığı genel kurulda konuşan Rıdvan Samsunlu soğuk hava
deposu ve ambalaj tesisi için proje çalışmalarının sürdüğünü açıkladı.
Çorum Meyve Üreticileri Birliği Başkanı Rıdvan Samsunlu, yumurta ve leblebide olduğu
gibi meyve üretiminde de Çorum’un marka kentlerden biri haline getirmeyi
hedeflediklerini belirterek bu kapsamda soğuk hava deposu ile ambalaj tesisi kurmayı
planladıklarını vurguladı.
Meyve Üreticileri Birliği’nin üçüncü olağan kongresinde yaptığı konuşmada Birlik olarak 51
üyeye ulaştıklarını ve Bakanlığa başvurarak Ağustos ayında yetki belgesi aldıklarını ifade
eden Samsunlu, kanun gereği 1 yıl geçmeden hibe başvurusunda bulunamayacakları için
hazırlıklarını sürdürdükleri soğuk hava deposu ve ambalaj tesisi başvurusunu Ağustos
ayında yapacaklarını bildirdi.
Günümüzde her ülkede kırsal kesimde yaşayan üreticilerin gelirlerinin artırılmasının tarım
politikalarının temel hedefi haline geldiğini söyleyen Samsunlu bu hedefin yapılmasında
modern tarım tekniklerinin uygulanması gerektiğini hatırlattı.
Türkiye’nin meyve ağacı sayısı bakımından sayılı ülkelerden biri olduğunu, son yıllarda
kurulan modern bahçelerle meyve ihracatına başlandığını anlatan Samsunlu, Çorum’un da
coğrafi konumu itibariyle meyve üretiminde avantajlarının bulunduğunu, birlik olarak bu
kapasite ve verimin artırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü vurguladı. Meyve
üretiminde marka kentlerden olan Niğde’den gelen Tarım İl Müdürü Usanmaz’ın bilgi ve
birikiminden yararlanacaklarını ve leblebi ile yumurtada olduğu gibi meyvede de ilimizi
marka kent haline getireceklerini anlatan Samsunlu, “Çorum meyve üreticilerinin meyve
üretiminde istikrarlı bir gelir sağlayarak refah düzeylerini yükseltmek istiyoruz. Avrupa
Birliği ve diğer rakip ülkelerle rekabet edebilen bir ortamı sağlamak zorundayız. Türkiye
gerekli reformları yaparak tarım sektörünü güçlendirip geliştirerek güçlü bir ülke haline
gelecektir” dedi.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=11417:meyveueretcler-souk-hava-deposu-kuruyor&catid=51:guncel
81 İL ARASINDA 13.SIRADAYIZ
Vali Şerif Yılmaz ilimizde Avrupa Birliği tarafından desteklenen projelere ilişkin basın
açıklaması yaptı. Tokat Valiliği resmi sitesinden yapılan açıklamada Vali Yılmaz AB
Komisyonu teklif çağrısı başvurularından, AB Merkezi Finans İhale Birimi Ulusal Teklif
Çağrısı ve program kuralları çerçevesinde teknik ve içerik olarak yapılan değerlendirme
sonucunda Tokat’ta 51 projenin hibe almaya hak kazandığını belirtti.
Tokat’ın Avrupa Birliği’nden hibe almaya hak kazanan 51 projesiyle 81 il içerisinde 13.
sırada olduğunu ve önemli ölçüde hibe desteği sağlandığını dile getiren Vali Şerif Yılmaz,
51 proje ile Tokat’a aktarılacak olan hibe tutarının da toplam 8.788.148,33 Euro olduğunu
kaydetti.
Vali Şerif Yılmaz 2010 yılında AB Hibe Projeleri ile ilgili açıklamasına şöyle devam etti;
AB tarafından hibe desteği sağlanan 51 projenin 40 tanesinin Sivil Toplum Diyalogunun
geliştirilmesi ile ilgilidir. Kültürler arası diyalogu kurmak, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye
arasından karşılık kültürlerarası anlayışı geliştirmeye yöneliktir. Türkiye’de bulunan kültür
operatörlerinin AB ülkelerinde ve aday ülkelerde bulunan benzer kültür operatörleriyle
işbirliği kapasitesini geliştirmek, kültür ve sanat alanlarında uzun vadeli işbirlikleri ve
ortaklıklar kurmak, AB ile Türkiye’de ki kültür ve sanat çevreleri arasında deneyim ve
bilgi değişiminin sağlanması için kamu ve özel sektör kuruluşları tarafından geliştirilen bu
40 projeden toplam 7.245.120,36 Euro hibe kazanılmıştır.
Çok Yararlanıcılı (Multi-benefıciary) IPA Programı kapsamında finanse edilen SosyoEkonomik İşbirliği Hibe Programı proje teklif çağrısı Avrupa Komisyonu tarafından
yapılmıştır. Sosyo-Ekonomik İşbirliği Hibe Programı ile aday ve potansiyel aday
ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, odalar, işçi ve işveren örgütleri,
tüketici örgütleri, araştırma merkezleri ve düşünce kuruluşları (think tank) vb. kuruluşlar
ile söz konusu kuruluşların AB üyesi ülkelerdeki muhatapları arasında AB müktesebatının
uygulanmasına destek olmak amacıyla kalıcı işbirliklerinin oluşturulması sağlanmıştır. Bu
çerçevede, aday ve potansiyel ülkelerdeki kuruluşlar ile AB üyesi kuruluşların ortak
geliştirecekleri ve sosyo-ekonomik konularda işbirliği kurulmasını hedefleyen projelere
hibe desteği sağlanmıştır.
İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı IPA IV. Bileşeni Genç
İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı çerçevesinde Kelkit Havzası Kalkınma Birliği
olarak Tokat’ta “Genç Umutlar Mesleki Eğitim ve Gelişim Projesi” toplam 136.615,84 Euro
toplam bütçe ile gerçekleştirilecektir.
Proje ile ilimizde yaşayan 15-29 yaş arası yeterli eğitimi alamamış işsiz gençlere
verilecek
mesleki eğitimler yoluyla, aktif işgücü piyasasında istihdam edilebilirliklerini
arttırmakla birlikte, işsizlik sorunun çözülmesine ve bu yolla bölgenin sosyo-ekonomik
alanda kalkınmasına katkı sağlanacaktır. İl merkezinde toplam 60 kişiye sektörlerin
talepleri doğrultusunda nitelikli işgücü sağlamak ve işgücü niteliklerini arttırmak amacıyla
4 ay süreli teorik ve uygulamalı eğitimler verilerek mesleki beceri kazandırılması
hedefleniyor.
Proje kapsamında 15-29 yaş arası 60 kişi, Mobilya Döşemeciliği (20), El ve Dikiş
Makineciliği (20), Muhasebe Yardımcısı (Bilgisayarlı Muhasebe) (20) alanında alacakları
mesleki eğitimle kalifiye hale getirilip, piyasanın ihtiyacına cevap verir nitelikte iş görenler
hale getirileceklerdir.
Projede Tokat Ticaret ve Sanayi Odası ve Tokat Halk Eğitim Merkezinin proje ortakları
olarak, Tokat İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ve Tokat Endüstri Meslek Lisesi ise
iştirakçi kuruluş olarak yer alıyor. Toplam bütçesi 136.615,84 Euro olan projenin % 90
oranında bütçesi Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından hibe edilecektir. % 10’luk
kısmı ise Kelkit Havzası Kalkınma Birliği tarafından karşılanacaktır.”
Vali Şerif Yılmaz Tokat’ta kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörün 2011 yılında çok
daha fazla gayret sarf ederek AB hibe programlarından azami ölçüde yararlanacağını ve
hibe almaya hak kazanan projeler bakımından daha üst sıralara yerleşeceğini vurgularken
“AB ülkeleri ile entegrasyon sürecinde eğitim, sağlık, kültür-sanat, sivil toplum
diyalogunun geliştirilmesi, kadın istihdamının desteklenmesi vb. gibi pek çok alanda
Tokat yine başarılı projelere imza atacaktır.” dedi.
GENÇ İSTİHDAMI RESTORASYON PROJESİ KURSLARI BAŞLIYOR
Amasya Belediyesi bünyesinde, Genç İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı
kapsamında; Belediye Başkan Yardımcısı Sn. Osman AKBAŞ ’ın önderliğinde, Proje
Koordinatörlüğünü Sn.Birsen DEMİRTOP un yaptığı ve Amasya Ticaret ve Sanayi Odası,
Amasya İl Özel İdaresi ve Ege Üniversitesi Bergama Yüksekokulu’nun proje ortağı olduğu
TR08H1-01-01/380 referans nolu ''Restorasyon Sektörü İçin Nitelikli İşgücünün
Yetiştirilmesi Projesi'' uygulamaya konuldu. Söz konusu projenin amacı; Amasya ilinde
yaşayan 18 – 29 yaş arası en az ilköğretim mezunu 80 işsiz gence “Yapı, sıva ve kalemişi
restorasyonu alanlarında olmak üzere toplam 8 ay süreli mesleki eğitim sağlayarak,
mesleki bilgi/beceri eksikliğinin aşılmasını desteklemek ve kursiyerlerin en az % 50’sinin
istihdamını sağlamaktır. Eğitimler 2 grupta 40’ar kişi halinde 2 dönemde yapılacak,
toplamda 80 kişi eğitime alınacaktır ve bu eğitim toplamda 8 ay sürecektir. Ayrıca, kurs
süresince her bir kursiyere günlük 8 avroluk ödeme yapılacaktır. Toplamda 12 ay sürecek
proje AB fonlarından sağlanan 289.137,54 AVRO hibe ile yürütülecektir.
SAĞLIKÇILAR GÖZÜNÜ YURTDIŞINA DİKTİ
Samsun Büyükşehir Belediyesi ile Rusya'nın güneyindeki en büyük liman kenti olan
Novorossiysk kenti arasında 25 Kasım 2010 tarihinde imzalanan kardeş şehir
protokolünün ardından 19 Mayıs'ta Novorossiysk'den Samsun'a gelecek heyet öncesinde
ön araştırmada bulunmak üzere Samsun'a gelen Novorossiysk Belediyesi Dış İlişkiler
Danışmanı Pavel Pokusaev, Novorossiysk Meclis Üyesi ve Milletvekili Antonov Andrey ile
Ulusoy ve Karadeniz Ro-Ro Novorossiysk Temsilcisi Halilov Ruslan, Samsun'da çeşitli
temaslarda bulundu.
Ulusoy Denizcilik A.Ş Karadeniz Ro-Ro ve Konteyner Taş. A.Ş. Karadeniz Sorumlusu
Tuncer Üçüncüoğlu ve Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Nemci
Çamaş ile birlikte Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'ni ziyaret eden
heyet, Yönetim Kurulu Başkanı Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Köksal
Holoğlu'ndan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Hastaneyi gezen ve hayran kalan Pavel
Pokusaev, "Burası çok modern bir hastane, modern bir tesis. Hastane sahibi ve çalışanları
çok dinamik, bu da hastalara yansıyor. Personelin uzman olması çok önemli.
Pavel Pokusaev, "Kültürel ve sosyal bağların iyi olması durumunda ticari bağlantıların da
iyi olması kaçınılmaz. Bu kardeşlik protokolü sonrasında kültür, turizm, spor ve ticari
anlamda çalışmalar yapacağız. Bu çalışmalar iki şehri birbirine daha da yakınlaştıracak.
Bu çalışmaların kimini biz, kimini siz yaparsınız, iki tarafta zenginleşir. Burada Büyükşehir
Belediye Başkanı'nın işadamlarına desteğini gördük. Samsun'da ve Novorossiysk'de
işadamları ortak yatırım yapabilirler" diye konuştu.
15 Şubat 2008 tarihinde Özel Hastaneler Yönetmeliği ile yeni hastane yapımının önüne
geçildiğini hatırlatan Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Yönetim Kurulu
Başkanı Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Köksal Holoğlu, "Sağlık yatırımcıları
gözünü artık yurtdışına dikti. Özellikle Rusya'nın güneyinde cazip yatırım ortamını
keşfeden sağlık yatırımcıları yatırım yapmak için bağlantılar kuruyor. Samsun'un
Novorossiysk ile kardeş şehir olması nedeniyle bu bölgeyi incelemek için buradan bir
heyet ile birlikte gideceğiz. Bize göre Rusya'nın güneyindeki bölgeler güvenli. Orada da
Türkiye'de olduğu gibi sağlık tesislerinin kalitesinde sağlık tesisi olmadığını düşünüyoruz.
Biz yabancı sermaye olarak gidip orada yatırım yapmak istiyoruz. Gerekirse orada
gelişmiş sağlık hizmetleri için buradan gerekirse hasta götürmek, bizde gelişmiş sağlık
hizmetleri için oradan buraya hasta götürmek gibi taleplerimiz var" şeklinde konuştu.
EMITT’TE EN İYİ STANT ÖDÜLÜ ÇORUM’UN OLDU
15. Uluslararası Turizm Fuarı’na katılan Çorum, ödülle dönüyor. Dizaynı ile fuarın ilk
gününden itibaren en ilgi çeken standı olan Çorum, katılımcılar arasında gerçekleştirilen
anketten uzak ara birinci çıktı. Katılımcıların oylarıyla “EMITT 2011’de Turizm Merkezleri
dalında en iyi stant dekoru” ödülünü alan Çorum’un plaketini Çorum Belediyesi Kültür ve
Sosyal İşler Müdürü Mustafa Ercan ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Özüdoğru Ekin
Fuarcılık Genel Direktörü Hacer Aydın ile Yönetim Kurulu Başkanı Halim Bulutoğlu’nun
elinden birlikte aldılar.
Ödül töreninin ardından Mustafa Ercan ile Ali Özüdoğru’yu arayan Vali Nurullah Çakır,
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ve Başkan Yardımcısı Zeki Gül fuarda görev alan tüm
ekibi kutlayarak “Standın tasarımından yapılmasına, fuarın açılışından kapanışına kadar
fedakârca çalışan arkadaşlarımızı tebrik ediyoruz. Emekleri için teşekkür ediyoruz” diye
konuştular.
GİRİŞİMCİ ADAYLARI SERTİFİKALARINI ALDILAR
TSO tarafından 2011 yılı için gerçekleştirilmesi planlanan 4 adet Uygulamalı Girişimcilik
Eğitimlerinden 1 Şubat 2011 tarihinde başlayan ilk kurs tamamlandı. Kursa katılan 30
kişi, TSO Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen bir törenle sertifikalarını aldılar.
Törende ilk konuşmayı gerçekleştiren TSO Başkanı Ahmet Arat, gerçekleşen sertifika
töreninin önemli ve bir o kadar da güzel bir başlangıç olduğuna dikkat çekti. Arat;
‘‘Bugün burada hep beraber bizim için önemli ve güzel bir günü paylaşacağız. Bildiğiniz
üzere KOSGEB İl Müdürlüğümüz bu yıla kadar Çorum’a bağlı bir Sinerji Odağı olarak
Odamız Hizmet Binasında Tokat’taki faaliyetlerini yürütüyordu. Geçen bu süreçte Sanayi
Bakanımızın Tokat’a gelmesi ile beraber gelişini hızlandırdığımız İl Müdürlüğü Ocak ayı
içerisinde Sayın Müdürümüzün de ataması ile beraber hizmetlerine başladı. Bu döngü ile
birlikte biz kollarımızı sıvayarak ciddi çalışmalara başladık. KOSGEB’in gerek yeni
işletmelere gerek ise mevcut işletmelere çok ciddi destekleri bulunmakta. Bu bağlamda
yeni işletmelerin KOSGEB Desteklerinden yararlanabilmesi için Uygulamalı Girişimcilik
Eğitimi kurslarımıza başladık. Sadece Tokat Merkez’den bu kurslara 500’ün üzerinde bir
başvuru gerçekleşti. Sonuçta bir mevzuata göre açılabilen bu eğitimlere Tokat Ticaret ve
Sanayi Odası yılda sadece 4 sınıf açabiliyor. Bu sınıflar 30 kişiden fazla olamıyor ve yılda
4 defa açılabiliyor. Biz bugün bu eğitimlerin ilkini başlattık ve kursu tamamlayan 30
arkadaşımıza sertifikalarını vereceğiz. Bundan sonra 21 Şubat’ta başlayacak olan 2.
Sınıfımızı açacağız. Bu sınıflar Tokat Ticaret ve Sanayi Odasının kendi imkânları ile yeni
girişimcilerin önünü açmak için oluşturulmuştur. Asıl süreç bundan sonra da önemli. Biz
sadece direksiyona geçtik ve ilk startı verdik. Bu bağlamda KOSGEB önümüzdeki
günlerde 10’un üzerinde sınıf açacak. Yine aynı şekilde İŞKUR yine bu eğitimleri
verebiliyor. Burada hepinizin huzurunda da 60 saatlik eğitimlerini tamamlayan, yeni iş
hayatına atılacak olan arkadaşlarıma başarılar diliyorum. İnşallah kafalarında
tasarladıkları işleri tam manası ile yerine oturur. Gerek kendileri, gerek ise ilimize
istihdam sağlayacak projelerin altına imza atarlar. Toplamda 500 müracaatın biz en
azından 250 ila 300 tanesinin projesini gerçekleştirmesine vesile olursak ve her işyeri için
en az 3 er kişiye iş imkânı sağlanacak olursa ciddi bir istihdam kaynağı oluşacağını umut
ediyoruz” dedi.
ORGANİK TARIM YÖNETMELİĞİ DEĞİŞTİ
Kısmen veya tamamen genetiği değiştirilmiş organizmalardan (GDO) elde edilen, GDO
içeren veya GDO'lardan oluşan gıda, yem, gıda katkı maddesi, bitki koruma ürünleri,
gübreler, toprak düzenleyiciler, tohumlar, mikroorganizmalar, hayvan sağlığı için
kullanılan ürünler ve hayvanlar, organik tarımda kullanılamayacak. Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, AB mevzuatındaki değişikliklere uygun olarak, Organik Tarımın Esasları ve
Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliği yeniledi.
Yönetmelik, ekolojik dengenin korunması, organik tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi,
organik
tarımsal
üretimin
ve
pazarlamanın
düzenlenmesi,
geliştirilmesi,
yaygınlaştırılmasına ilişkin usul ve esasları belirliyor. Gıda veya yem olarak kullanılan
mayalar da yönetmelik kapsamına alınırken, yönetmelik, her türlü bitkisel, hayvansal ve
su ürünleri üretimi ile kullanılacak girdilerin organik tarım metoduna uygun olarak
üretilmesi veya temini, gıda veya yem olarak kullanılan mayalar, orman ve doğal
alanlardan organik tarım ilkelerine uygun olarak ürün toplanması, bu ürünlerin işlenmesi,
ambalajlanması, etiketlenmesi, depolanması, taşınması, pazarlanması, kontrolü,
sertifikalandırılması, denetimi ile cezai hükümlere ilişkin teknik ve idari hususları
düzenliyor.
Organik tarımın genel kurallarının yeniden belirlendiği yönetmelik uyarınca, kısmen veya
tamamen GDO'lardan elde edilen, GDO içeren veya GDO'lardan oluşan gıda, yem, gıda
katkı maddesi, bitki koruma ürünleri, gübreler, toprak düzenleyiciler, tohumlar,
mikroorganizmalar, hayvan sağlığı için kullanılan ürünler ve hayvanlar organik tarımda
kullanılamayacak. Gıda ve yem olmayan organik dışı ürünleri kullanan müteşebbisler,
satıcıdan tedarik edilen ürünün GDO'lardan ya da GDO'lar tarafından üretilmiş ürünlerden
üretilmediğini, Satıcı Beyannamesi ile teyit edecek.
"YOLLARI BÖLDÜK HAYATLARI BİRLEŞTİRDİK"
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir, Samsun'da
12 milyon liraya mal olan Kutlukent Organize Sanayi Bölgesi Köprülü Kavşağı'nın açılışını
yaptı.
Alaçam ilçesinde yapımı tamamlanan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) PTT ve Lojistik
Meslek Yüksekokulu'nun ve Alaçam Balıkçı Barınağı'nın açılışını yapan Bakan Yıldırım ve
Bakan Demir, daha sonra Karayolları tarafından yapımı tamamlanan Kutlukent Organize
Sanayi Bölgesi Köprülü Kavşağı'nın açılışına katıldı. Kutlukent Organize Sanayi Bölgesi
Köprülü Kavşağı ile ilgili bilgi veren Karayolları Genel Müdürü Mehmet Cahit Turhan,
"Samsun-Ordu devlet yolunun 18. kilometresinde bölünmüş yolu üstten geçen bu kavşak
projesinin bedeli 12 milyon liradır" dedi.
Samsun'un büyümesi ve gelişmesinin rastgele olmadığını belirten Bayındırlık ve İskân
Bakanı Demir ise, "Samsun Türkiye'nin kuzeyde tek büyük şehri. Şu anda Türkiye'ye
baktığınızda altyapısını en tekâmül ettirmiş kentler arasındayız. Bu tamamen sağlıklı
yürüyüş rast gele olmuyor, durup dururken olmuyor. Bir yerde bir gelişme varsa mutlaka
çalışmayla, emek vermeyle, planlı programlı bir şekilde yapmaktan geçiyor" diye konuştu.
Bu zamana kadar yapılan bölünmüş yol çalışmaları hakkında bilgi veren ve 2023 hedefini
açıklayan Ulaştırma Bakanı Yıldırım da, "Yol medeniyettir. Ulaşamadığın yer senin
değildir. Bu anlayışla 8 yıldan beri yol yapıyoruz. 6 bin 100 kilometreyle devraldığımız
bölünmüş yolları 20 bin kilometreye çıkarttık. 79 yılda yapılan 6 bin 100 kilometrenin
üzerine 14 bin kilometreye yakın bir yolu bu dönemde yaptık. 2003 yılından önce
Türkiye'de 6 vilayetimiz birbiri ile bölünmüş yol ile bağlanırken, şu anda 74
vilayetimiz bölünmüş yollarla birbirine bağlanır hale geldi. Önümüzdeki yıl bu 20 bin
kilometrelik bölünmüş yol 22 bin kilometrenin üzerine çıkacak. 2023 hedeflerimizde ise
bölünmüş yol miktarını 32 bin kilometreye çıkartmak. Eskiden bölünmüş yollar sadece
şehirlerin giriş ve çıkışlarında vardı, şimdi ise artık şehirleri birbiriyle bölünmüş yollar
bağlıyor. Yolları böldük, hayatları birleştirdik" şeklinde konuştu.
DEMİRYOLUNUN FİZİBİLİTESİ BU YIL TAMAMLANACAK
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kırıkkale-Çorum-Samsun demiryolu hattı projesinin proje
ve fizibilite çalışmalarının bu yıl tamamlanacağını bildirdi.
Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir ile birlikte Tekkeköy ilçesinde Kutlukent OSB
Köprülü Kavşağı'nın açılışını yapan Yıldırım, törende yaptığı konuşmada, demiryolu
çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yıldırım, ulusal demiryolunun, Karadeniz bağlantısını
sağlayan Ankara-Amasya-Samsun demiryolu hattının Samsun'a yakışmadığını belirterek
şunları söyledi: “Bu nedenle Kırıkkale-Çorum-Samsun demiryolu hattı projesini devreye
aldık. Proje ve fizibilite çalışmaları bu yıl tamamlanacak. Bu iki projenin tamamlanması ile
Samsun, Avrupa standartlarında bir demiryolu hattına kavuşmuş olacak. Projesini
tamamlayacağız,
yapılabilirliğine
bakacağız.
Cumhuriyeti
kuran
şehrimize
Cumhuriyetimizin 100. yılına kadar bu yolları armağan edeceğiz. Yaklaşık 50 yıldır kendi
haline bırakılmış bakımsız ve yıpranmış durumdaki gar ve istasyonların çevresiyle birlikte
bakım ve onarımlarını yaptırdık.” dedi.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=26765&HaberBasligi=Demiryolunun
fizibilitesi bu yıl tamamlanacak
TOKAT'A 200 YATAKLI EK HASTANE
Tokat'ta 200 yataklı ek hastanenin kaba inşaatı bitti. Yeni Tokat Devlet Hastanesi yanında
yapımı devam eden 200 Yataklı Hastane'nin bu yıl içinde faaliyete geçmesi bekleniyor.
500 araçlı 3 katlı otopark ile birlikte 20 milyon TL muhammen bedel üzerinden ihale
edilen hastanenin Kadın ve Doğum Çocuk Hastanesi olarak hizmet vermesi bekleniyor.
Öte yandan, Yıldız Teknik Üniversitesi'nden gelen ekibin eski Tokat Devlet Hastanesi
binasının depreme dayanıklı olup olmadığı yönünde inceleme yaptığı öğrenildi. Yapılan
incelemeden alınacak sonucu göre hastaneye İl Sağlık Müdürlüğü'nün taşınıp
taşınmayacağına karar verilecek.
OVABAŞI KÖYÜNE 1 MİLYON 300 TL YATIRIM
Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesine bağlı Ovabaşı Köyünde kırsal kalkınma programı
kapsamında hazırlanan hayvan atıklarının ıslahı ile ilgili 1 Milyon 300 Bin TL'lik proje
Tarım ve Köy İşleri Bakan Danışmanı Hasan Davulcu’nun girişimleri ile kabul edildi.
Tesisin yapımı için 1 Milyon 300 TL'lik paranın 300 Bin TL si serbest bırakıldığını belirten
Davulcu, 2011 yılı sonuna kadar bitirilmesi hedeflenen projenin tamamlanması ile birlikte
Ovabaşı Köyü ve Çevre Köylerdeki Hayvan Atıklarının Islah Edileceğini İfade etti.
Davulcu, yürütülecek olan proje ile ilgili bilgi vermek üzere Ovabaşı Köyünü Ziyaret
ederek proje hakkında çeşitli açıklamalarda bulundu.
TARIM ÖNEMLİ BİR İSTİHDAM DEPOSUDUR
Hizmet sektöründen ayrılan insanların yarıya yakın bölümünün tarım sektörüne sığındığını
ifade eden Samsun Ziraat Odası Başkanı Hasan Tütüncü, kriz dönemlerindeki tarım
sektörünün istihdam oranının artmasının en önemli nedeninin, insanların tarımı daha
güvenli bir sektör olarak görmelerinden kaynaklandığını söyledi.
"Şehirlerde işsiz ve gelirsiz kalan bir kısım insanımız, tarımdaki şartlar iyi olmasa da,
karınlarını doyurabilmek için tarıma sığınmaktadır" diyen Tütüncü, sözlerine şunları
ekledi: "Tarımda çalışan nüfusun önemli bir bölümü gizli işsiz durumundadır. Tarım
sektörü, işsizliğin artmasını önleyerek, sosyal riski azaltan kilit konum durumunu
korumaktadır. Ancak tarım sektörüne yeteri kadar destek olunmadığı takdirde bu yükü
taşımayacağı aşikârdır. Tarımın bu yükü taşıyabilmesi için üretim ve yatırımın teşviki ile
kırsal kalkınma politikalarına daha fazla önem verilmesi gerekmektedir. Tarım sektörü,
gerek ekonominin gerekse istihdamın lokomotifi olmaya devam etmektedir. Bu nedenle
sektörün yapısal sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir.”
ÇALIK ENERJİ’DEN 5 İLDE 500 MİLYONLUK YATIRIM
Çalık Elektrik Dağıtım A,Ş, Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, Çorum, Samsun, Amasya,
Ordu ve Sinop’ta yapacakları 5 yıllık yatırım planlarını açıkladı. Her yıl için 100 milyon
TL’lik yatırım öngördüklerini ifade eden Türkoğlu, 5 yılın sonunda 5 ile yapılacak yatırımın
500 milyon TL olacağını ifade etti.
Yeşilırmak YEDAŞ İl Koordinatörlüğü’nü ziyaret ederek, basın mensupları ile bir araya
gelen Genel Müdür Nurettin Türkoğlu, 2006-2010 döneminde yapılan yıllık 25 milyonluk
yatırım tutarını 4 katına çıkardıklarını, hedeflerinin kesintisiz hizmet, kesintisiz tahsilât
olduğunu bildirdi.
Çorum’da kayıp kaçak oranlarının çok düşük olduğunu, bunan yanı sıra da tahsilât
sorununun en az olan iller arasında bulunduğunu hatırlatarak, Çorumlulara teşekkür eden
Genel Müdür Türkoğlu, Çorum’u diğer illere örnek olarak gösterdiklerini dile getirdi.
Basın mensuplarıyla yemekli toplantıda buluşan Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel
Müdürü Nurettin Türkoğlu, 1 milyon 500 bin abone ve 5 milyar kilovat saat tüketimin
olduğu Samsun, Amasya, Çorum, Ordu ve Sinop'ta yaşayan toplam 3 milyon
vatandaşımızın hayatını kolaylaştırmak için sunacakları hizmetler hakkında ayrıntılı bilgi
verdi.
Potansiyeline inandıkları bir bölgede olmaktan büyük mutluluk duyduklarını vurgulayan
Türkoğlu, şunları söyledi: "Vatandaşlarımıza yüksek standartlarda sorunsuz hizmet
sunabilmek için 5 yılda 500 milyon liralık yatırım gerçekleştireceğiz. IT altyapı kurulumu
çalışmalarına başlandı. Dünyanın önde gelen şirketleri tarafından tercih edilen ve Grup
Şirketlerimizde kullanılan SAP-ERP uygulamasına devir işlemlerinin akabinde geçildi.
Elektrik Dağıtım hatlarını yer altına alarak, rüzgârın ve yağışın sebep olduğu elektrik
kesintilerini engelleyeceğiz. Bu konudaki projelerimiz kısa sürede art arda uygulamaya
konacaktır."
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?SID=2
'MÜZEBÜS' YENİ EĞİTİM DÖNEMİNDE TOKAT'TA
Kısıtlı imkânlar, uzaklık gibi nedenlerle müzeye gelemeyen öğrencilere ulaşmak amacı ile
Rahmi M. Koç Müzesi’nin 2003 yılından bu yana sürdürdüğü gezici müze geleneği bu yıl
da devam ediyor. “Müzebüs”ün bu sene 22 Eylül’de Mersin’den başlayan yolculuğu Tokat
ile devam ediyor. Müzebüs eylülden bu güne dek toplam 60 okulu ve beş Türkiye Eğitim
Gönüllüleri Vakfı öğrenim birimini ziyaret etti.
Müzebüs Tokat’ta 14 Şubat tarihinden itibaren bir hafta boyunca beş okulda öğrencilerle
bir araya geliyor. 2010-2011 eğitim öğretim yılı boyunca sürecek turun 17 Haziran
2011’de Edirne’de sonlanması planlanıyor. Bugüne dek bin 36 okul ve 155 bin öğrenciye
ulaşan gezici müze, bu yıl da 24 ilde 220 okul ve 20-25 bin öğrenciye ulaşmayı
hedefliyor.
Eğitim-öğretim yılı boyunca yaz kış, köy kasaba demeden ilerleyen Müzebüs’te ulaşım,
iletişim, kuvvet-hareket ve çevre bilinciyle ilgili teknolojik gelişimi gösteren 60 obje
sergileniyor. Bu objeler arasında buhar makinesi, kronometre, radyometre, telgraf,
gramofon, güneş saati, güneş pilli araba vb. bulunuyor. Müzebüs’ün ziyaret rotasında yer
alan okullar Milli Eğitim Müdürlükleri ile irtibata geçilerek belirleniyor.
Müzebüs’ün Anadolu’nun zor koşullar altında yaşayan en ücra noktalarına dahi ulaştığını
vurgulayan Rahmi M. Koç Müzesi Eğitim Danışmanı Emine Bayam, ‘Öğrencilerin
isteklerine ve hayallerine kulak veriyoruz. Derslerde gördükleri konuları gözlerinde
canlandırabilmeleri güç olabiliyor. Objeleri birebir gördüklerinde ise hem derslerini hem
de hayatı çok daha iyi kavrayabiliyorlar” şeklinde konuşuyor.
ÜNLÜ UZMANLAR SULUOVA İLÇEMİZÉ KONFERANSA GELİYOR
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, İnsan Kaynaklarının
Geliştirilmesi Operasyonel Programı ve Kadın İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı
kapsamında ilçemiz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından uygulanmakta
olan "Pembe Yakalı Melekler Projesi" çerçevesinde 18 Şubat 2011 tarihinde "Sosyal
Bakım - Dünü-Bugünü-Yarını" isimli Konferans yapılacaktır.
Suluova Kaymakamı ve SYD Vakfı Başkanı Harun SARIFAKIOĞULLARI konuyla ilgili olarak
"Yürütmekte olduğumuz Pembe Yakalı Melekler Projesi Eğitim ve Sosyal Diyalog
Çalışmaları olarak iki bölümden oluşmaktadır. Projemizin eğitim bölümü 8 Kasım 2010
tarihinde başlamış ve ilk dönem kursiyerlerimizin eğitimleri 31 Şubat 2011 tarihinde sona
ermiştir. 24 Ocak 2011 tarihinde ikinci dönem eğitimleri başlamıştır.
Projemizin ikinci bölümünü oluşturan Sosyal Diyalog çalışmalarımıza ise "Sosyal Bakım"
konusunda düzenlemiş olduğumuz bu konferansla başlamış bulunuyoruz. Ülkemizde ve
Gelişmiş ülkelerde yürütülen; Bakıcılık, Çocuk Bakımı, Yaşlı Bakımı, Özürlü Bakımı, Sosyal
Bakım ve Manevi Bakım konularını içeren konferansımızda bu alanda karşılaşılan iyi
örnekler ve sorunların yanı sıra İstihdam imkânları ve Sosyal Bakım Sigortası konuları ele
alınacaktır.
Konuyla ilgili önemli çalışmalar yapmış olan ve daha önce Başbakanlık Özürlüler Yüksek
Kurulu Üyeliği yapmış olan Sakarya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ali SEYYAR Bey ile Yaşlı
Bakımı ve Gündüz Bakımevleri konularında çalışmalar yapan ve bu konuda Avrupa Birliği
projesi yürütmüş bulunan İzmir 9 Eylül Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Sema OĞLAK'ın
katılımıyla gerçekleşecektir. Yapılacak olan Konferansın İlçemizin Sosyo-Kültürel
gelişmişliğine katkı sağlayacağını ümit ederek konferansa tüm halkımızı davet ediyorum"
dedi.
http://www.yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4138&haber=Ünlü
Suluova İlçemizé Konferansa Geliyor.xhtml
Uzmanlar
SAMSUN SÜLEYMANİYE TİCARET HATTI
ASKON Samsun Şubesi Irak ziyaretinin ilk ayağında Süleymaniye İhracatçılar Birliği'ne
ziyarette bulundu.
ASKON Samsun Şube Başkanı İrfan Şenocak, Süleymaniye İhracatçılar Biriliği'ndeki
temaslardan memnun olduklarını dile getirerek, “Süleymaniye İhracatçılar Birliği'nde çok
sıcak bir karşılama ile ikili görüşmelerimize başladık. Bizlere Irak'ta 1300'ün üzerinde
firma olduğu ve bunların yarısından fazlasının Türk Şirketleri olduğu söylediler. Birçok
sektöre ihtiyaç olduğunu belirttiler. Yeni Türk işadamlarının Irak'a ziyaretlerinden ve
Irak'ta iş yapmalarından memnun oluyorlar. Bizlerde Samsun ile Süleymaniye arasındaki
ticaret imkânlarını araştırarak, Samsun'un ekonomik potansiyelini buralara taşımak
istiyoruz” diye konuştu.
ASKON Samsun Şubesi daha sonra Süleymaniye Ticaret Odası'nı ziyaret ederek
Süleymaniye Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Baban A. Hamasur ve yönetim kurulu
üyeleri ile bir dizi temaslarda bulundu. ASKON Samsun Şubesi Üyesi işadamları
Süleymaniye Ticaret Odası'na bağlı üyeler ile ticari temaslar ve sohbetler ederek birlikte
iş yapabilme yollarını aradılar. ASKON Samsun Şubesi'nin Irak gezisi Kerkük'e
gerçekleştirecekleri temaslar ile devam edecek.
İŞ KUR ÖZÜRLÜLERE YÖNELİK İSTİHDAM GARANTİLİ KURS AÇACAK
İş Kur ile Mintay Tekstil Konfeksiyon San. Tic. A.Ş. işbirliğinde uygulanacak olan
“Konfeksiyon İşçisi (Erkek Üst Giysileri Dikimi)” istihdam destekli iş gücü kursuna 20 kişi
katılacak.
21 Şubat 2011 tarihinde başlayacak olan kurs 29 Nisan 2011’de sona erecek. Kursa
katılım şartları ise şunlar:
“İş Kur’a kayıtlı işsiz olmak, Son 24 ay içerisinde İş Kur’un bütün programlarından toplam
yararlanma süresi 6 ayı geçemez. Son 24 ay içinde İş Kur’un meslek edindirme kurslarına
katılmamış olmak. Ancak, aynı mesleğin istihdam garantisi olmayan kursuna katılanlar
katılmış olduğu kursun bitiş tarihinden itibaren en az 3 ay geçtiği takdirde bu kurstan
faydalanabilirler.
Farklı programlara (Girişimcilik, TYÇP, Staj) katılanlar ise katıldığı programın bitiş
tarihinden itibaren en az 6 ay geçmeden başvuru yapamazlar. Özür durumu; Tekstil
sektöründe çalışabilecek durumda olmak, En az ilköğretim mezunu olmak, 18-35 yaş
arasında olmak, Açık veya ikinci öğretim hariç öğrenci konumunda olmamak”.
DEVLETİN HİZMETİ HİÇ DURMAZ
Vali Şerif Yılmaz dün gazetecileri makamında kabul ederek kendisine yöneltilen soruları
cevapladı. Yılmaz ilk olarak ‘Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü görevinden istifa eden
Şenel İhya Tutmaz’ın yerine herhangi bir atama yapıldı mı?’ sorusunu cevapladı. Vali
Yılmaz, Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü görevinden istifa eden Tutmaz’ın yerine
vekâleten kendi görevini devam etmek şartıyla Sanayi Ticaret İl Müdürü Halil İbrahim
Yüksel’in getirildiğini söyledi. Tutmaz’ın kendi isteğiyle istifa ettiğini söyleyen Vali Yılmaz,
‘‘İstifa kendisinin kararı. Tabi bir kişiyi zorlar çalıştıramazsınız. Yerine vekâleten bakılıyor
ama sürekli bakacak birisini bulacağız. Ama devletin hizmeti hiç durmaz’’ dedi. Vali
Yılmaz, istifasının haftalık çıkan bir gazetede çıkan haber üzerine mi sorusuna ise,
‘‘Kendisinin kararı. Basında çıkan haberle ilgisi yok’’ cevabını verdi.
CANLI YAYIN BAĞLANTISIYLA AÇILDI
Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı kapsamında (KKYDP) bugüne kadar 77
si Samsun'da olmak üzere Türkiye genelinde toplam 3 bin tesis tamamlandı. Tamamlanan
bu tesisler için Samsun, Bursa, İzmir, Konya, Antalya, Kars, Adıyaman, Diyarbakır
illerinde eş zamanlı açılış yapıldı.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in Diyarbakır'da bulunduğu açılışlar diğer illerden
canlı yayın bağlantısı ile valiler düzeyinde gerçekleştirildi. Samsun'da ki açılış Bafra OSB
de bulunan Samsun Balıkçılığa ait balık unu ve balık yağı tesisinde Vali Hüseyin Aksoy
tarafından gerçekleştirildi.
Açılış öncesi canlı yayında Samsun'a seslenen Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, "
Diyarbakır'dan Samsun'a selam gönderiyoruz. Samsun Kırsal Kalkınma Yatırımlarını
Destekleme Programı kapsamında en çok proje gerçekleştiren iller arasında. Bu tesisler
Samsun'un ekonomik hayatına, tarımına hayvancılığına önemli katkı sağlamakta." dedi.
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'da Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'e cevaben şunları
söyledi;" Samsun'da KKDYP çerçevesinde 77 adet projeye değerlendirilmiş, 1845 makine
ekipman alımı ile ilgili de destek sağlanmıştır. Toplam destek miktarı 22.209.738 TL'dir.
Bu kapsamda 702 istihdam sağlanarak bölge ekonomisine bölge tarımına çok önemli
katkılar sağlamıştır. Samsun önemli bir tarım kenti ve bu tarım potansiyelini daha üst
noktalara taşımak için bütün kurum ve kuruluşları ile birlikte önemli çalışmalar
gerçekleştiren bir kent bu destekler ile Samsun'da tarım daha iyi bir
noktaya taşınacaktır."
“GELECEĞİME IŞIK TUTUN PROJESİ”NİN TANITIMI YAPILDI
Proje ile ilgili olarak bilgi veren Sungurlu Lisesi Müdürü Ali Atmaca, "Türkiye ile Avrupa
Birliği arasındaki mali işbirliğine yönelik geliştirilmiş olan Katılım Öncesi Mali Yardım
Aracının 'İnsan Kaynaklarını Geliştirme' bileşeni kapsamında kızların okullaşmasının
artırılması amacıyla özellikle kız çocuklarının okullaşmasının arttırılması programı
geliştirilmiştir. Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye tarafından finanse edilen söz konusu hibe
programı AB tarafından yürütülmekte ve izlenmektedir" dedi.
Atmaca, AB fonlarından projeye 138 bin 436 avrosu hibe olmak üzere toplam153 bin 818
avro kaynak ayrıldığını açıkladı.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=11435:gelecem
e-iik-tutun-projesnn-tanitimi-yapildi&catid=51:guncel
YAT LİMANI İÇİN ÇALIŞMALAR TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR
Büyükşehir Belediyesi tarafından Kurupelit bölgesinde başlatılan Yat Limanı inşaatı, kış
şartlarına rağmen devam ediyor.
205 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen Yat Limanı'nın 900 metre uzunluğundaki
mendireğinin kıyı çizgisi ile mesafesi 380 metre olacak. Deniz derinliği ise 5 metreye
ulaşacak.
Sanayileşmemiş, ancak tarihi ve doğal zenginlikleri olan bölgelerin kalkınmasında
turizmin lokomotif güç olduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz,
bu bağlamda dünyadaki küresel ısınma faktörünün, iklimi kısmen daha serin, kıyı, deniz
ve doğa güzelliği dillere destan Karadeniz kıyısındaki Samsun'u daha cazip ve avantajlı
hale getirdiğini vurgulayarak; “Yıllarca denizi ve kumsalı unutmuş Samsunlulara
Kurupelit'te yapılacak Yat Limanı vasıtasıyla bu keyfin yaşatılmasını ve Samsunumuzun
turizmden hak ettiği payı almasını arzulamaktayım. Ayrıca Yat Limanı mendireğinin
yapılması ile kıyıda yok olan kumsal yeniden oluşacak, eski güzelliğine kavuşacaktır. Sahil
yolu ile birleştireceğimiz bu alanda ayrıca SASKİ Genel Müdürlüğümüzün yürütmekte
olduğu Batı Bölgesi Kolektör Hattı çalışmasını da gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
Kurupelit'te yapımı süren Yat Limanı'nda ilk etapta çeşitli boyutlarda yat, tekne, yelkenli
ve benzeri deniz taşıtları için kışlık konaklama ve kara park alanı oluşturulacak. Ayrıca
teknelerin bakımının yapılabilmesi karaya alınıp denize indirilebilmesini sağlayacak 50 ve
70 tonluk lift sistemleri kurulacak.
Gelecek yıl bitirilmesi planlanan Yat Limanı'nda; kara ve deniz gözetleme kuleleri, otopark
alanı, deniz kurtarma ve müdahale ekipleri, teknelerin lojistik gereksinimlerini
karşılayacak tesisler, dalgıç hizmet birimi ve benzeri tesisler de yer alacak.
KOBİ'LERE KURUMSAL YÖNETİM EĞİTİMİ
Samsun'da ABank'ın önderliğinde ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi
eğitmenleri tarafından finansal yönetime genel bakış, pazarlama iletişimi, KOBİ'lerde
ithalat ve ihracat işlemleri gibi konuların işlendiği, 5 hafta süren ve eğitim programının
sonunda yapılan değerlendirme sınavında başarılı olan 92 kişiye düzenlenen sertifika
törenine Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Turan Çakır, TSO Başkanı Salih Zeki
Murzioğlu, ABank Genel Müdürü Hamit Aydoğan, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim
Merkezi Müdürü Dr. Tamer Atabarut ve eğitimlerden faydalanan katılımcılar katıldı.
Sertifika alan katılımcılara başarılar dileyen TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu,
"Temennimiz bu eğitimin pratiğe dönüştürülerek KOBİ'lerin ciddi gelişmeler kaydetmesi,
kentimizin kalkınma ivmesinde hak ettiği konuma erişmesidir" dedi.
Yaşam boyu eğitim felsefesinin gün geçtikçe önem kazandığını söyleyen Boğaziçi
Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Tamer Atabarut, "2020 yılı AB
hedefine baktığımızda yaşam boyu eğitim felsefesinin büyük önem arz ettiğini görüyoruz.
ABank ve Yaşam Boyu Eğitim Merkezi'nin bu programa verdiği önem ve sergiledikleri
duruş çok önemli. Bu programı biz KOBİ'lere yönelik gerçekleştirdik. Çünkü ülkemiz bir
noktaya gelecekse bu gelişimi sürdürülebilir kılmak ancak KOBİ'ler sayesinde olacak"
şeklinde konuştu.
3 yıl içinde 15 farklı ilde yapılması planlanan ve ilk yılında Eskişehir, Trabzon, Denizli,
Kayseri ve Samsun'da uygulanan proje kapsamında 632 kişiye sertifika verildi. Ayrıca
proje kapsamında Mersin, Bursa, Kahramanmaraş, Konya ve Gaziantep illerinde de
düzenlenecek.
TOKAT'IN TURİZM HARİTASI
Vali Şerif Yılmaz, Valilik Kütüphane Salonunda 17 Şubat günü düzenlenen KÖYDES
toplantısının ardından ilimizde turizm alanında ilk defa yapılan Tokat’ın Turizm Haritası ile
ilgili bilgiler verdi.
İlimiz turizmi için çok önemli bir çalışma olduğunu ifade eden Vali Şerif Yılmaz “Tokat’ın
turizm alanında bir haritasını çıkarttık. Bugün itibariyle tüm ilçelerimize bunu
göndereceğiz. İlimizin değişik yerlerinde, ilimize dışarıdan veya içeriden farklı yerlerden
gelen insanların Tokat’ın neresinde hangi bölgesinde hangi kültürel mirasımız,
değerlerimiz, hangi varlıklarımız var bunu rahatlıkla görebilecekler. Bunları her ilçemize
asacağız, ayrıca ilçelerimizin büyüklüklerine göre misal olarak ilimizde Turizm Danışma
Bürosunda, Cumhuriyet Meydanında, ilimizin girişinde, Mevlevihane’ye, Sulusokak’a bu
haritalarımızı koymak istiyoruz. Bunu ilçelerimiz de dâhil olmak üzere Pazar ilçemizde
Kervarsaray’a, Ballıca Mağarası’na, insanların dışarıdan gelip gittiği yerlere dikkat çekecek
şekilde ilimizin tüm güzellikleriyle hitap edebilen bir şekilde asılacak. Bunu ilk defa sizlerle
ve kamuoyu ile paylaşıyorum. Bugünden itibaren bunları da dağıtacağız. Bu da turizm
alanında atmış olduğumuz adımlardan bir tanesidir” diye konuştu.
ÇÖPLERİN VAHŞİ DEPOLANMASI 2013’TE BİTECEK
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü büyük bölümü AB hibesiyle yapılacak olan Katık Atıkların
Bertarafı Projesini 2013 yılında hayata geçirmeyi hedeflediklerini açıkladı. Başkan
Muzaffer Külcü, Çorum Belediyeler Çevre Birliği Meclisi şubat ayı olağan toplantısında
konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Katık Atıkların Bertarafı Projesinin Çorum Belediyeler Çevre Birliğinin tek projesi olduğunu
kaydeden Başkan Külcü, projenin bedelinin ise 20 milyon Avro olduğunu söyledi. Projeyi
sıkı şekilde takip ettiklerini dile getiren Başkanı Külcü, “Projenin yüzde 72’si AB hibeleriyle
yüzde 10’u Çevre ve Orman Bakanlığı desteğiyle geri kalanı ise Birlik üyesi belediyelerinin
finansmanıyla yapılacak. Proje tamamlandığında ise çöpleri vahşi depolamadan düzenli
depolamaya
geçmiş
olacağız”
dedi.
Projenin danışmanlık ihalesinin ocak ayında Resmi Gazetede yayınlandığını ifade eden
Başkan Külcü, “Niyetimiz en geç yaz ortasında ihaleyi yapmaktır. 2013 ortalarında da
projeyi tamamlayarak verdiğimiz en önemli sözlerden birini hayata geçirmiş olacağız”
diyerek sözlerini tamamladı.
SYDV, ‘MİKRO KREDİ’ PROJESİ İLE UMUT KAPISI
Merzifon Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından uygulanan ‘mikro kredi’
projesi 2010 yılında 278 vatandaşa umut kapısı oldu.
Hiçbir sosyal güvencesi olmayan muhtaç kimselere üretim yapmaları için sermaye
niteliğinde kredi vermeyi öngören mikro kredi uygulaması, ilçe halkının yoğun talebiyle
karşılaşıyor. 2010 yılında toplam 7 tane uygulanan proje olduğunu belirten Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı müdürü Handan Ekici Bal, 163.231.90TL’lik uygulama
olduğunu söyledi. Mikro krediden faydalanmak isteyenlerin sosyal güvencesinin olmaması
gerektiğinin altını çizen Bal, kişi başına en fazla 15.000.00 TL faizsiz verildiğini, toplam 8
yılda taksitlendirme yoluyla ödeneceğini ve ilk 2 yıl ise ödeme şartının olmadığını bildirdi.
2010 yılında uygulanan projeler hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan Bal; “2010
yılı içerisinde yapay çiçeklik projesi, bez dokuması ile üretilecek giyim projesi, 272
öğrenciye öğle yemeği projesi, kağıt, naylon, poşet hurdacılık projesi, kiraz yetiştirme
projesi, elma yetiştirme projesi, kültür mantar projesi. Bu projeler 2010 yılında
uygulanan projeler. 2011 yılında da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Genel
Müdürlüğünün onaylamasını bekleyen projeler var. 17 tane süt sığırcılığı, 7 tane de
koyunculuk projesi. Genel merkezden cevap gelmesinin ardından uygulamaya konulacak”
şeklinde konuştu. Her yıl 600.000.00 TL kotasını aşmamaları gerektiğini vurgulayan
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı müdürü Handan Ekici Bal, girişimcilerin
projelerinin kabul edilmesi için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı mütevelli
heyetinden geçmesi gerektiğini, hiçbir sosyal güvencesinin olmaması ve Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Genel Müdürlüğünün onaylaması, bu üç aşamadan
geçtikten sonra olumlu sonuçlar alan girişimcilere destek verileceğini kaydetti.
HEM ÜRETİCİ HEM DE TÜKETİCİ MEMNUN
Katkısız ve sağlıklı ürünlere ulaşmak isteyen Samsunluların yeni adresi olan İlkadım
Belediyesi “Ekolojik Yaşam Alanı” bilinçli tüketicilerin akınına uğruyor.
Adalet Mahallesi Mevlana Caddesi üzerinde Türkiye'nin üçüncü ekolojik yaşam alanı
olarak hizmete giren pazarda, cumartesi ve salı günleri sebze, meyve, hayvansal ürünler
ve organik oyuncak gibi 60 çeşit ürün satışa sunuluyor.
Karadeniz'de ilk, Türkiye'nin ise, üçüncü ekolojik pazarını hayata geçirdiklerini söyleyen
Başkan Demirtaş, uzun zamandır yürüttükleri çalışmayı tamamlayarak örnek bir projeyi
hayata geçirdiklerini kaydetti.
Ekolojik yaşam alanında "organik" logosu olan ürünlerin satışa sunulduğu pazarda, katkı
maddesiz ürünlerin satın alma imkânının sağladığını ifade eden Başkan Necattin
Demirtaş, Günümüzde tarım alanında kullanılan zirai ilaçlar ve fazla verim alabilmek için
geliştirilen gübrelerin sağlığa etkileri konusunda insanlarımızda büyük kaygılar
bulunmaktadır. Tarımda kullanılan pek çok ilacın insanlara çeşitli etkileri olduğu da
belirlenmiştir. Hiçbir kimyasal ilacın kullanılmadığı ürünler, ekolojik pazarımızda kontrol
altında satılıyor. Pazarımız, organik üretim yapan üreticilere ürünlerini sağlıklı bir ortamda
tüketiciye sunma olanağı veriyor. Kimyasal işlemden geçmemiş ahşap tezgâhlarda satılan
ürünler, tüketicilere bez ya da kâğıt ambalajlarda veriliyor. Naylon poşetin kullanılmadığı
ekolojik pazarımız, tarladan sofraya kadar sağlıklı ürünlerin satılacağı bir merkez
hüviyetindedir." dedi.
BÜYÜKŞEHİR’İN GÜNDEMİNDE KARAYOLLARI YOK
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Atakum ilçesinde yer alan
Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü'ne ait arazinin turizm yatırımları arasına alınmasının
gündemlerinde olmadığını söyleyerek "Zaten buna gerek de yok" dedi.
Başkan Yılmaz, Karayolları alanının merkezi idareye ait olduğunu hatırlatarak buranın otel
ve AVM yapılmak amacı ile bir firmaya devredilmesi halinde kazancın şehre
yansımayacağını ifade etti. Yılmaz; "Karayolları alanı tamamen bizim dışımızda. Buranın
satışından elde edilecek gelir doğrudan maliyenin kasasına girecek. Samsun'la veya
belediyemiz
ile
bir alakası
yok.
Bunun
yerine
şehrimize
kazanç
olarak
dönüştürebileceğimiz atıl vaziyetteki yerlere turizm alanında öncelik vermeye çalışıyoruz.
Bu sayede buralardan elde edilecek gelir de şehrimize kalacaktır" şeklinde konuştu.
Yılmaz Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü alanının turizm yatırımları için değerlendirilmesinin
kısa vadede mümkün olamayacağını da söyledi. Bunun nedenin ise Yılmaz, şöyle izah
etti: “Devredilen alan için Karayollarına yeni bir tesis ve hizmet binası inşa edilmesi
gerekecek. Bu süre içerisinde şu anki alanın kullanıma Kara Yolları devam edecek. Bir kaç
yılı bulabilecek bu zaman aralığı yerine, hazır durumda ki alanlara öncelik veriyoruz.”
GENÇLERE MESLEKİ EĞİTİM VE GELİŞİM UMUDU
Kelkit Havzası Kalkınma Birliği Başkanı Vali Şerif Yılmaz, Avrupa Birliği’nden hibe alan
Genç Umutlar Mesleki Eğitim ve Gelişim Projesi’yle ilgili açıklama yaptı.
Birlik Başkanı Vali Şerif Yılmaz’ın açıklaması şu şekilde oldu:
“Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mali işbirliğine yönelik geliştirilmiş olan Katılım
Öncesi Mali Yardım Aracı (Instrument for Pre Accession-IPA)’nın “İnsan Kaynaklarını
Geliştirme” bileşeni kapsamında;
genç işsizliğini azaltmak ve işgücüne katılımını
artırmak, daha çok ve daha iyi işler ve daha fazla sosyal uyum ile sürdürülebilir
ekonomik büyümeyi sağlayabilen bilgi-temelli bir ekonomiye geçişi desteklemek amacıyla
Genç İstihdamın Desteklenmesi Hibe Programı geliştirilmiştir. Avrupa Birliği ve Türkiye
Cumhuriyeti tarafından finanse edilen söz konusu hibe programı İŞKUR Genel Müdürlüğü
tarafından yürütülmekte ve izlenmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB)
ise Program Otoritesi’dir. Hibe Programının toplam bütçesi 21.000.000 Avro olup, bu
tutarın %15’ine karşılık gelen 3.150.000 Avro’su Türkiye Cumhuriyeti, %85’ine karşılık
gelen 17.850.000 Avro’su ise Avrupa Birliği katkısıdır.
Genç İstihdamın Desteklenmesi Hibe Programı kapsamında uygulanmakta olan Genç
Umutlar Mesleki Eğitim ve Gelişim Projesi, başvuru sahibi olarak Kelkit Havzası Kalkınma
Birliği tarafından, Tokat Halk Eğitim Merkezi ve Tokat Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığında
yürütülmektedir. Ayrıca Tokat Anadolu Teknik Ve Endüstri Meslek Lisesi projede iştirakçi
kuruluş olarak yer almaktadır. Projenin toplam bütçesi 136.615,84 Avro olup, bu tutarın
13.661,58 Avro’luk kısmı Kelkit Havzası Kalkınma Birliğinin eş finansman katkısıdır.
Projemizin genel amacı; Tokat ilinde yaşayan 15-29 yaş arası yeterli eğitimi alamamış
işsiz gençlere verilecek mesleki eğitimler yoluyla aktif işgücü piyasasında istihdam
edilebilirliklerini arttırmakla birlikte işsizlik sorunun çözülmesine ve bu yolla bölgenin
sosyo ekonomik ve kültürel alanda kalkınmasına katkı sağlamaktır. İlimizde son dönemde
gelişme gösteren sanayi ve ticaret alanında var olan işgücü arz-talep dengesizliğinin
temelinde yatan nitelikli insan kaynağı sorununa çözüm üretmeye ve genç işsizlere
istihdam yaratmaya yönelik bir girişimdir. Bu proje ile mevcut durumda işgücüne
katılamayan 15–29 yaş arası gençlerimiz arasından seçilecek 20’şer kişiden oluşan üç
grup, uygulama süresi 12 ay olan proje süresinin 4 ayında mesleki ve teknik eğitim
alacaklardır. Belirlenecek olan 60 kişiye teorik ve uygulamalı olarak 4 ay süreli iki etaptan
oluşan Mobilya Döşemeciliği, El ve Makine Dikişi ve Bilgisayarlı Muhasebe kursları
verilecektir. Eğitime katılan kursiyerlere günlük 5 Euro cep harçlığı verilecek olup;
Eğitimler sonunda başarılı olan kişilere sertifikaları verilecek ve en az 50 KOBİ ile yapılan
görüşmeler ve anketler sonucu işe yerleştirilmek için değerlendirmeye alınacaklardır.
Proje kapsamında verilecek olan eğitimleri için Tokat Halk Eğitim Merkezi ve Tokat
Anadolu Teknik Ve Endüstri Meslek Lisesi atölyeleri kullanılacaktır. Tokat’ta yerel sektörde
projenin tanıtılması ve eğitim sonu istihdam konusunda iletişim kurulması ve bu konuda
işletmelerin destek vermesi hususunda Tokat Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteği
alınacaktır. Böylece programa katılan işsiz gençlerin orta vadede asgari % 60’ının uzun
vadede % 80’inin istihdam edilmesi sağlanacaktır.
5 YIL İÇİNDE 3 BİN GENÇ MESLEK EĞİTİMİ ALACAK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) ve TOBB ETÜ tarafından Türkiye'nin işsizlik sorununa çözüm bulmak
amacıyla oluşturulan Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Beceri 10
projesinin tanıtımı ve işletmelerin bilgilendirilmesi amacıyla Çorum Organize Sanayi
Bölgesi'nde (OSB) bir toplantı düzenlendi.
ÇOSİAD Başkanı Bülent Onur, toplantıya ilgi gösteren işletme sahiplerine teşekkür
ederek, UMEM projesinin kalifiye eleman sıkıntısı yaşayan firmalar için büyük önem
taşıdığını ifade etti.
TSO Genel Sekreteri Murat Zeybel de, Haziran ayı içerisinde başlatılan UMEM projesinin
illerde İş-Kur, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ticaret ve Sanayi Odaları'nın işbirliğinde
yürütüldüğünü belirterek, “Çorum ilimizde şu anda projede görev alacak öğretmenlerin
eğitimi tamamlanmış olup, 955 bin TL makine ve teçhizat alımı için Teknik ve Endüstri
Meslek
Lisesi
Müdürlüğü'ne
gönderilmiştir.
İlimizde
gerçekleştirilecek
eğitim
programlarıyla işverenlerimizin ihtiyaç duyduğu branşlarda 5 yıl içinde yaklaşık 3 bin kişi
eğitim alacak ve büyük çoğunluğunun işe yerleştirilmesi hedeflenmektedir. Kurs yönetim
kurulunda odamızın yanı sıra İş-Kur, Milli Eğitim Müdürlüğü ile Teknik ve Endüstri Meslek
Lisesi Müdürlüğü'nün yer aldığı proje için işletmelerimizden gelen talepler, odamız
tarafından kurs yönetim kuruluna bildirilerek işletmelerimizin ihtiyaç duyduğu meslek
kolunda kurs açılması sağlanmakta ve kurslarda eğitim alan kursiyerlere, işletmelerde
staj yapma fırsatı sunulacaktır” dedi.
Projenin tanıtımını yapan İş-Kur Müdürü Zafer Eyvaz, “Ülkemizdeki işsizlik sorununa
çözüm bulabilmek amacıyla hazırlanan UMEM projesinin tanıtım toplantısı Haziran ayı
içerisinde gerçekleştirilmişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve TOBB ETÜ'nün işbirliğinde gerçekleştirilen proje ile
yılda 9 bin 858 kurs düzenlenmesi, 197 bin 160 kişinin bu eğitimlerden yararlanması
öngörülmektedir. Proje ile 5 yılda 1 milyon işsizin bu eğitimlerden yararlanarak yüzde
90'ının ise yerleştirilmesi hedeflenmektedir. Projenin bütçesi de 119 milyon 270 bin 553
TL olarak hesaplanmıştır” diye konuştu.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=11574:5-yilcnde-3-bn-genc-meslek-etm-alacak&catid=51:guncel
AMASYA’DA SERACILIK GELİŞİYOR
Amasya’da seracılığın yaygınlaştırılması amacıyla yapılan çalışmalar Tarım İl Müdürlüğü
ve İl Özel İdaresinin destekleriyle amacına ulaşıyor.
Çiftçi eğitimi gezilerinin etkili olduğu seracılığın gelişmesi kapsamında önceki yıllarda
örnek köy ilan edilen Aksalur köyünden sonra çevre köylerdeki küçük arazi sahipleri de
seracılık alanında önemli adımlar atmaya başladılar. Amasya'da örtü altı yetiştiriciliğinde
olumlu sonuçlar alınması üzerine seracılık yapanların sayısında artış olduğu kaydedildi.
Amasya’nın merkez köylerinden B. Kızılca, Aksalur, Çayköy, Belmebük’de de yoğun
olarak yapılan seracılık, şehir için çok önemli bir ekonomik gelir haline geldi. Bu köylerde
750 dekar alanda tünel sebzeciliği, 700 dekar alanda da seracılık yapıldığı kaydedildi.
Seracılıkta birim alandan tarla şartlarına göre 2 veya 3 kat daha fazla ürün alma
imkânının olduğuna işaret eden uzmanlar; "İklim şartlarımız da seracılık yapmaya
uygundur. Hatta dört mevsim ürün almak mümkündür. Bu gelişmeler kırsal kesimden
merkeze göçü durdurmuştur" dediler. Örtü altı sebze yetiştiriciliğinin Amasya genelinde
yaygınlaştırılması projelerine ilgi duyan çiftçileri teşvik etmek ve bu alanda yapılacak
çalışmaları takip ederek ihtiyaç duyulan teknik hizmetleri sunmak üzere Tarım İl
Müdürlüğü bünyesinde teknik elemanlardan oluşan örtü altı sebze yetiştiriciliği ekibinin
kurularak çalışmalara başlanmalı ve oluşturulan ekibe uygun bölgelerde yayım ve kontrol
hizmeti verilmeli diyen uzmanlar kısa zamanda seracılık Amasya’nın geçim kaynağı haline
gelecektir dedi.
KÖYLER YILDA 2 MİLYON TL KAZANIYOR
Kuzey Avrupa ülkeleri Finlandiya, Norveç, İsveç, Danimarka, İrlanda, Hollanda ile
Almanya gibi ülkelere ihraç edilen sazlıklar, buralarda çatı örtüsü, ısı yalıtımı, süs ve
dekorasyon malzemesi olarak kullanılıyor.
Bafra ilçesinde irili ufaklı 7 göle sahip 56 bin hektarlık Kızılırmak Deltası, Yaban Hayatı
Geliştirme Sahası ile Terme Gölardı Simenlik Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda
yetişen sazlıklar, 1996 yılından itibaren yöre halkının önemli gelir kalemlerinden oldu.
Her yıl birçok firma, gölün içindeki sazlıkların kesilip toplanması karşılığında köylülere
para ödüyor. Dolayısıyla 9 göl etrafında bulunan yaklaşık 20 köyün yıllık gelirinin büyük
bölümünü sazlık ticareti oluşturuyor. Samsun İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün
kontrolünde, her 2 sahadan yılda toplanan 300 bin bağ sazlık ihracatı, yöreye 2 milyon
TL`lik kazanç sağlıyor.
Doğanca beldesinde, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde bulunan balık göllerinde yetişen
sazlık ihracatından, bu yıl 100 euro döviz bekleniyor. Doğanca halkının önemli geçim
kaynağı arasında yer alan sazlık biçimi ve bağ şekline getirilmesi işiyle 30 aile uğraşıyor.
Kayıklarıyla göllere açılan vatandaşlar, oraklarla sazlıkları biçiyor. Topladıkları sazlıkları
saz şantiyesine götüren yöre halkı, daha sonra bağ yapıp ihracata hazır hale getiriyor.
Taşdöğen, 14 yıldır sazlık ticaretiyle uğraştığını ifade ederek, "Balık göllerin sığ sularında
doğal ortamda kendiliğinden yetişen çeşitli uzunluklardaki sazlıkları topluyoruz. Avrupa'da
bu sazlıkların ekonomik değeri varmış. Biz de bununla ilgilenen firmalarla anlaşarak kesip
bağ şekline dönüştürüyoruz. Bizim elimizden her yıl ortalama 150 bin bağ sazlık geçiyor.
Emeğimizin karşılığını da fazlasıyla alıyoruz." diye konuştu.
Samsun İl Çevre ve Orman Müdürü Ömer Albayrak, toplam saz alanının yaklaşık yüzde
25'inde kesime izin verdiklerini belirtti. Kesilen sazlıkların büyük bölümünün ihraç
edildiğini söyleyen Albayrak, kalan kısmın ise yurt içinde hasır ve sepet gibi eşyaların
yapımında, hayvan barınaklarının çatılarını örtmede ve ahırların zeminine sermede
kullanıldığını söyledi. Sazlık üretiminin hem bölge insanı için hem kent ekonomisi için
büyük önem taşıdığını dile getiren Albayrak, sazlık ihracatını sürdüreceklerini kaydetti.
KREDİYE 'AF' ENGELİ
Samsun'daki esnafın kredi alabilmek için önlerine çıkan büyük engellerden biri olan Sicil
Affı'nın bankalar tarafından uygulanmadığı öne sürüldü. Atakum Esnaf ve Sanatkârlar
Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Metin Sinecek, söz konusu uygulamanın esnafın
krediye ulaşımını engellediğini savunarak, bankalara çağrıda bulundu.
Esnafa sicil affı çıkmasına rağmen bunun bankalar tarafından uygulanmadığını dile getiren
Sinecek, "Genel merkezimizin hem Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)
hem Bankalar Birliği hem de finans merkezleriyle görüşmeleri devam ediyor " diye
konuştu.
Kooperatifleri aracılığıyla kullandırdıkları kredilerin 1 yıla kadar olan faizlerinin de
düştüğünü kaydeden Sinecek, "Yapılan düzenleme ile daha önce yüzde 6,5 olan faiz
oranlarının 1 yıla kadar olan kooperatif kredilerinde yüzde 5,2'ye, bir yıldan fazla olan
kooperatif kredilerinde ise yüzde 6'ya düşürüldü. Bu uzun zamandır beklediğimiz bir
gelişmeydi. Tüm gelişmelerin ışığında sicil affının da bir an önce uygulanması gerekir ki,
krediye ulaşmadaki engellerden biri daha kalksın" dedi.
MİNİK ELLER TOPRAĞA
Ankara, Mersin, Tokat ve Samsun'da pilot olarak uygulanacak olan "Minik TEMA ve Minik
Eller Toprağa Projesi" kapsamında, Okul Öncesi Eğitimi Alan Minikler, Çevreyi Koruma ve
Erozyonla Mücadele Konularında Bilinçlendirilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal
Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) işbirliğinde başlatılan "Minik TEMA ve Minik Eller Toprağa
Projesi" kapsamında, okul öncesi eğitimi alan minikler, çevreyi koruma ve erozyonla
mücadele
konularında
bilinçlendirilecek.
Projenin tanıtımı için düzenlenen toplantıda konuşan MEB Okul Öncesi Eğitimi Genel
Müdürü Funda Kocabıyık, okul öncesi eğitimin önemine değinerek, bu dönemin çocuğun
gelişiminde kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Çocuğun doğduğu günden temel
eğitime kadar geçen dönemi kapsayan okul öncesi eğitimle çocukların gelişiminin en üst
düzeye çıkarıldığını belirten Kocabıyık, "Okul öncesi eğitim hem çocuklarımız hem de
ülkemiz için hayati önem taşımaktadır" dedi.
Doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların, ormanların korunması ve geliştirilmesini
sağlamak için büyüklerin çocuklara örnek davranışlar sergilemesi gerektiğinin altını çizen
Kocabıyık, bu çerçevede bakanlığın TEMA ile işbirliği yaparak bu projeyi başlattığını
belirtti. Projenin Ankara, Mersin, Tokat ve Samsun'da pilot olarak uygulanacağını
kaydeden Kocabıyık, "Proje, ilköğretim okulu bünyesinde bulunan ana sınıflarıyla
bağımsız anaokullarındaki 60-72 ay arasındaki çocukları doğa ve çevre konusunda
bilinçlendirmek, edindikleri bilgileri hayata geçirmek amacını taşımaktadır" dedi.
TEMA Vakfı Teşkilatlanma Bölüm Başkanı Temel Uraz da vakfın 18 yıldır çeşitli faaliyetler
yürüttüğünü belirterek, ilköğretimde "Yavru TEMA", ortaöğretimde "Genç TEMA"
projesinin devam ettiğini anımsattı. Yaklaşık 1000 okulda Yavru TEMA teşkilatının
kurulduğunu belirten Uraz, okul öncesinde de "Minik TEMA" çalışmasının başlatılmasını
kararlaştırdıklarını ve MEB ile iletişime geçtiklerini anlattı.
2011 YILI KÖYDES YATIRIMLARI MASAYA YATIRILDI
2011 yılında uygulanacak Köy Des projeleri masaya yatırıldı. Valilik toplantı salonunda
gerçekleştirilen istişareye Vali Nurullah Çakır, Vali Yardımcısı Hacı Osman Ebiloğlu, İl Özel
İdaresi Genel Sekreteri Yakup Keleş, ilçe kaymakamları ve Özel İdare teknik personeli
katıldı.
Toplantı öncesinde değerlendirme yapan Vali Nurullah Çakır, Köy Des’e gelen ödenekleri
adaletli olarak yatırıma dönüştürmeye çalıştıklarını söyledi. Alt yapı hizmetlerinin dinamik
bir yapısının olduğunu ve zaman içinde yıprandığını ifade eden Vali Çakır, “Yollar
kanalizasyon ve içme suyu şebekeleri sürekli kullanıldığı için zamanla yıpranıyor ve
yenilenmesi gerekiyor. Bir taraftan yeni yatırımları hayata geçirirken diğer taraftan ise
yıpranan sistemleri yenilemek gerekiyor. Bizde yıllık planlarımızı bu doğrultuda
yapıyoruz” dedi.
Köy Des için gelen ödenekleri adaletli ve rasyonel olarak kullanmaya çalıştıklarını
kaydeden Vali Çakır, “Örneğin köy yollarının yüzde 55 asfaltlanmış ve bu da köy
nüfusunun yüzde 80’ine hitap ediyor. Yüzde 45’lik kısmı ise asfalt değil. Asfalt olmayan
yerler genellikle dağlık alanda kurulan köylerin yollarıdır. Alt yapı hizmetleri her geçen
gün daha demokratik olarak hayata geçiriliyor” şeklinde kaydetti.
Vali Çakır, “2005 yılında başlayan bölünmüş yol çalışmalarında sıcak asfalt olmayanlarda
sıcak asfalt yapılmaya başlandı. İmkânlar iyileştikçe hep en iyisi yapılmaya çalışılıyor”
diye belirtti. Tüm projelere kaynak ayrılsa dahi teknik şartlardan dolayı hayata
geçirmenin zor olduğunu ve gelen paraların çarçur edileceğini ifade eden Vali Çakır,
“Elimizde proje rezervimizin olması lazım. Kaynak geldiği anda ne yapacağımızı bilmemiz
gerekiyor. Bu da ancak proje rezerviyle olur. Elimizde mutlaka projelerimiz olmalıdır.
Devlette rasyonel projeler için kaynak sorunu her geçen gün azalıyor” diye kaydetti.
Özel İdarenin daha iyi hizmet verebilmesi için yeni araçlar alınacağını ifade eden Vali
Çakır, “Özel İdarenin makine parkı eskimiş durumda hem de bakım masrafları yüksek.
Yeni araçlarla zamandan da tasarruf edilecek. İşleri kısa sürede yapılacak” dedi.
Vali Çakır 2010 yılında köylerde hayat geçen alt yapı yatırımları ile ilgili de şu bilgileri
verdi:
Köy yolları toplam yol ağı 4 bin 855 kilometre olup, 2 bin 115 kilometresi asfalt yoldur.
1.derece yol ağına göre asfalt oranı yüzde 51,6’dır. Toplam köy nüfusunun yüzde 80'i
asfalt yoldan faydalanmaktadır.
Toplam 727 adet köyün tamamı şebekeli içme suyundan faydalanmaktadır. Toplam 393
adet bağlının 299 adedi şebekeli, 94 adedi çeşmeli içme suyundan faydalanmaktadır.
Şebekeli köy oranı yüzde 100, şebekeli bağlı oranı köy oranı yüzde 76'dır. Toplam köy
nüfusunun yüzde 98'i şebekeli içme suyundan faydalanmaktadır.
Toplam 727 adet köyün 358 adedi kanalizasyonlu olup, 369 adedinde kanalizasyon
bulunmamaktadır. Kanalizasyonu olan köy oranı yüzde 49, kanalizasyonsuz köy oranı
yüzde 51'dir. Toplam köy nüfusunun yüzde 62'isi kanalizasyon tesisinden
faydalanmaktadır.
Çorum ili toplam arazisi 621 bin 857 hektar olup, sulanabilir tarım arazisi 202 bin 810
hektardır. Sulanabilir tarım arazisinin; 22 bin 019 hektarı (% 10,9) İl Özel İdaresi, 4 bin
572 hektarı DSİ (% 2,3) tarafından olmak üzere, toplam 26 bin 951 hektarı (% 13,2)
sulanmaktadır.”
2010 yılında İl Özel İdaresi ve Köy Des ödenekleri ile yapılan hizmetler ise şunlar: 119
adet içme suyu işi, 35 adet kanalizasyon tesisi, 47 adet sulama tesisi, 149.5 km 1.kat
asfalt 136.5 km 2. kat asfalt, 152.3 km stabilize, 28 km yol bakım ve onarım, 19 adet
menfez, 4 adet köprü, 6 adet okul, 2 adet spor salonu, 40 adet çocuk oyun grubu yapımı,
108.468 adet fidan dikimi gerçekleştirilmiş olup bunlar için İl Özel İdaresinin toplam
harcama tutarı 43 milyon 598 bin 836 TL’dir.
Köy Des Projesi kapsamında ise 2011 yılında 14 milyon 708 bin 949 TL’lik yatırım
programlandı.
Bu ödeneğin 8 milyon 952 bin 563 TL’si asfalt, 25 bin TL’si sulama tesisi, 1 milyon 130
bin TL’si stabilize, 1 milyon 095 bin TL’si sanat yapıları, 1 milyon 500 bin TL’si ise
akaryakıt ve yedek parça alımı için ayrıldı.
DOLULUK ORANI YÜKSEK
Gümüşhacıköy Sulama Birliği Başkanı Ahmet Deringöl, yaptığı açıklamada, yağış
oranlarının önceki yıllara oranla az olmasına rağmen, ilçedeki sulama göletlerinin doluluk
oranlarının yüksek olmasının sevindirici olduğunu belirtti. Yeterince yağmur ve kar yağışı
olmamasının çiftçileri endişelendirdiğini ifade eden Deringöl, şunları söyledi: "Şubat
ayının sonlarına yaklaşılmasına rağmen bölgede yeterince yağmur ve kar yağışı
görülmemesi çiftçilerimizde olası bir kuraklık endişesi yarattı. Bize bağlı olan ve 14,5
milyon metreküp su tutma kapasitesine sahip Balıklı Göleti bugün itibariyle yüzde 80
doluluk oranında, 1 milyon 350 bin metreküp kapasiteli İmirler Göleti yüzde 100 dolu
durumda, İmirler Göleti'nden 500 metreküp su kapasiteli olan Ayvalı Göleti'ne su
transferi yapılıyor. Görüldüğü üzere hiçbir çiftimizin su nedeniyle endişelenmesine gerek
yok." Birliğe bağlı 14 köy ve 12 mahallede yaklaşık 2 bin çiftçinin 20 bin dönüm
sulanabilir tarım arazisinde ekim yaptığını dile getiren Deringöl, su sıkıntısı
yaşanmayacağını ifade etti.
32 KİŞİLİK KURSA 255 BAŞVURU
AB ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortak olarak fonlanan ve 32 kişinin 6 ay süresince
eğitim alacağı Bilgisayarlı Muhasebe ve Bilgisayar Operatörlüğü kurslarına toplam 255 kişi
başvurdu. Proje yönetim komisyonu tarafından yapılan değerlendirmede Bilgisayarlı
Muhasebe ve Bilgisayar Operatörlüğü kurslarına başvuru yapan 255 kişinin sınav ve
mülakata tabi tutulması kararlaştırıldı. Sınav için üniversiteden alınacak destekle projede
belirlenen 32 kişilik kontenjan, sınav sonucu ile değerlendirilerek birlikte yapılacak
mülakatla doldurulacak. Sınavın tarihi ve yeri konusu hakkında, önümüzdeki günlerde
İlkadım Belediyesi Ar-Ge birimi tarafından başvuru sahiplerine detaylı bilgilendirme
yapılacak.
Türkiye'de yaşanan işsizlik boyutlarının ve istihdam açığının özellikle azımsanmayacak
derecede olduğunu söyleyen İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, "Projemize
başvuru için gösterilen yoğun talep işsizliğin ve istihdam yoksunluğunun en önemli
delilidir. Biz belediye olarak gençlerin istihdamını ve girişimciliğini desteklemek amacıyla
AB hibe programı kapsamında belediye olarak kazanım elde ettiğimiz 'Bilişim ve Gençlik
Birlikteliği Projesi' ile ilçemizde istihdam açığını bir nebzede olsun kapatacağız. Projemiz
ile en az lise mezunu toplam 32 işsiz gencimizin istihdam edilebilirliklerini desteklemek,
bilişim sektörüyle ilgili kapasitelerini arttırmak konusunda mesleki bir eğitim vereceğiz.
Kursumuzla gençler hem çağımızın en önemli sektörlerinden birisi olan Bilgisayar
Operatörlüğü ve Bilgisayarlı Muhasebe konularında bilgi sahibi olacak hem de iş dünyası
bu konuda gerekli olan kalifiye eleman açığını kapatmış olacaktır" diye konuştu.
İstihdam amaçlı projelere verdiği önemle AB hibe programlarını uygulamaya, toplumda
dezavantajlı konumda bulunan kitlelere mesleki açıdan nitelik kazandırmaya büyük
hassasiyet gösterdiklerini belirten Başkan Demirtaş, proje ile istihdam imkânı
oluşturularak bölge ekonomisi üzerine somut olumlu etki meydana getirilmesi üzerine
durulacağını kaydetti.
İlkadım Belediyesi tarafından hazırlanan Gençlik ve Bilişim Birlikteliği Projesi ile
Samsun'da işgücüne dâhil olmayan gençlerin kapasitelerini arttırmak için Samsun'da
ikamet eden, aktif işgücüne dâhil olamamış, 18-28 yaş arası, en az lise mezunu ve en az
orta düzeyde bilgisayar bilgisine sahip 16 kişiye 600 saat bilgisayarlı muhasebe, 16 kişiye
600 saat bilgisayar operatörlüğü olmak üzere bilişim konularında mesleki eğitim
verilecek.
KOSGEBİN DESTEKLERİNDE YOK YOK
KOSGEB İl Müdürü Hacı Murat Elyürek, KOSGEB’in şu an 7 konu başlığında çeşitli
kalemlerde birçok desteği olduğunu hatırlatarak amaçlarının köydeki bakkallara kadar
herkesin üye olmasını sağlamak olduğunu belirtti.
KOSGEB’in şu an 7 tane desteği olduğunu söyleyen Elyürek, ayrıca genel desteklerinin de
olduğunu kaydetti. KOSGEB olarak Yurtdışı gezileri yaptıklarını söyleyen Elyürek, ‘‘Yurtdışı
gezileri yapıyoruz, yaptığımız gezilerde KOSGEB üyesi firmaların %60 masrafını biz
karşılıyoruz. Mart ayına Zile Ticaret Odası ile Almanya gezisi yapacağız. Nisan ayında
TESOB ile Azerbaycan gezisi planlıyoruz. Maliyetin %60’nı KOSGEB karşılıyor. Burada ben
istiyorum ki Tokat’ta ki tüm tüccarlar, esnaflarla bir gezi yapalım. İşletme sahiplerinden
yurt dışına çıkmayan kalmasın. Global ticareti üretimi hizmeti görsün. İlk başta uluslar
arası ticaret yapmasalar da hiç olmasa buradaki hizmetlerinin kalitesini artırırlar’’ dedi.
Amaçlarının OSB’lerdeki fabrikalardan köylerdeki bakkala kadar herkesi KOSGEB’e üye
etmek olduğunu belirten Elyürek, önümüzdeki günlerde yeni kredilerin verilebileceğini
söyledi. Kredi verileceğini beklemeden önce işletmelerin KOSGEB veri tabanına üye
olmasını isteyen Elyürek, ‘‘Üye olursa aynı gün desteği alabilirler. Bölgemiz işletmeleri
KOSGEB desteklerinden yeterince yararlanamamış ama bir üyelikle biraz gayret ve
araştırma ile yer yer yararlanıcı destekler var. Allah korusun bir deprem olsa, sel olsa,
felaket olsa biz bu konuda tüccara faizsiz kredi veriyoruz. Tıpkı sigorta gibi, sadece bize 0
maliyeli üye olacak. Ya da hemen yeni destekler çıkabiliyor. Geçen sene kasım ayında
olduğu gibi kredi çıktı ama yeterince faydalanamadık. Çünkü işletmelerin üyelikleri yoktu.
Kredi duyulunca üyelikler başladı. Ortada büyük bir yığılma oldu. Bir anda 2 bin 3 bin
dosya önümüzde birikti. O zamanlar sinerji odağı olarak biz bu dosyaları Çorum’a
gönderdik. Çorum’un kendi dosyaları vardı derken yetişmedi. Ve biz sıkıntı duyduk. Ama
şu günden itibaren herkes üye olmaya gelirse çıkacak destekten o gün daha iyi yararlanır
diye düşünüyorum’’ dedi. KOSGEB desteklerinden en çok faiz desteğinin bilindiğini
söyleyen Elyürek, ‘‘Bu faiz desteği şu şekilde oluyor. Krediyi bankalar veriyor, bankaya
olan faiz maliyetinin %75’ni KOSGEB ödüyor. Ama bizim bundan daha çok önemli bir
desteğimiz var. Kobi Proje desteği. Yani siz işletme olarak geliyorsunuz benim geleceğe
dair planlarım var. Bir bilgisayar programı alacam, yurt dışına gideceğim, eğitim
alacağım, makine alacağım diyorsunuz. Proje kuruldan geçtikten ve harcamalar yaptıktan
sonra projenin % 60 150 Bin TL’ye kadar hibe alabilirsiniz. Şu anda Tokat’ta 3 tane
kurum bizden destek için başvuru yaptı. Bir tanesi direk aldı, diğer ikisi revizyona girdi.
Yani 3’ününde alma kararı oldu. Yaklaşık olarak 300 Bin TL karşılıksız hibe programından
yararlanacaklar’’ dedi. Girişimcilik için başvurularında olduğunu hatırlatan KOSGEB il
Müdürü Hacı Murat Elyürek, ‘‘Şu anda 3 tane firma kuruldan geçerek yeni işyerlerine
bizden destek kazandılar. Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre birçok girişimciğin eğitim
aldıktan sonra işletmesini kuracak ve desteğine başvuracakmış. Mart ayında yaklaşık 4
eğitim daha açmayı düşünüyoruz’’ şeklinde konuştu.
İÇME SUYU KORUMA PROJESİ
Samsun'un içme suyunun karşılandığı Çakmak Barajı ve havzasını korumak amacıyla
geliştirilen 'Çevre Amaçlı Tarım Arazilerinin Korunması (ÇATAK) projesi çiftçilere tanıtıldı.
Proje Danışmanı Fadime Turan, "Baraj havzasında yürütülecek ÇATAK projesi ile içme
suyunda kirliliğe ve hastalıklara neden olabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi
hedefleniyor" dedi.
Çakmak Barajı ve havzasını korumak amacıyla geliştirilen 'ÇATAK' projesi Ağcagüney
Beldesi ve Gökçeçakmak köyünde düzenlenen toplantılarla bölgedeki organik üretim
yapan Proje tanıtım toplantısının açılışında konuşan İlçe Tarım Müdürü Osman Akman,
proje ile Çakmak Barajı'na sınırı olan insan sağlığının korunmasını amaçladıklarını
belirterek, "Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na sunduğumuz proje kabul edildi. Proje alanını
önümüzdeki yıllarda daha da genişletilerek baraja su sağlayan diğer köyleri de
kapsayacak" dedi.
Proje hakkında çiftçileri bilgilendiren Proje Danışmanı Fadime Turan, Samsun ve
Çarşamba'da bir milyon insanın Çakmak Barajı'ndan temin edilen içme suyunu kullandığı
için barajın ve çevresinin korunmasının önemli olduğunu belirterek, "Baraj çevresinde
tarımsal üretim alanlarında kullanılacak kimyasal gübre ve ilaçların artıkları doğal dengeyi
bozması yanında yağmur, kar ve diğer etkenlerle içme suyuna karışma riskinden dolayı
insan sağlığını da tehdit etmektedir. Baraj havzasında üretim yapılan alanların korunması
ve üreticilerin desteklenmesi bu bakımdan daha da önem kazanmaktadır. Baraj
havzasında yürütülecek ÇATAK projesi ile içme suyunda kirliliğe ve hastalıklara neden
olabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi hedefleniyor" diye konuştu. ÇATAK projesine
Kabaceviz, Esentepe, Eğridere, Ulupınar, Ağcagüney, Yukarı Ağcagüney, Gökçeçakmak,
Koldere Esençay, Güldere, Kabaceviz, Karakaya köyleri dahil edilmesi planlandığı ve
toplantıların devam edeceği belirtildi.
CHAMPİON SAMSUN'A GELİYOR
Exxon Mobil'in Güney Kore'deki tersanelerde yaptırdığı Deepwater Champion son modern
teknoloji ile inşa edildi ve şirket bu gemiyi ilk defa Karadeniz'de kullanacak. Deepwater
Champion, su derinliği 3 bin 600 metre olan derin denizlerde, yaklaşık 12 bin 200
metreye kadar sondaj yapma yeteneğine sahip bulunuyor. Gemi altıncı nesil bir sondaj
gemisi olarak ifade ediliyor.
Geminin bir diğer özelliği de iki tane sondaj sisteminin bulunması. Bunlardan biriyle
sondaj yapılırken, ötekiyle aynı anda üretim yapılabiliyor. Bu da diğer sondaj gemilerine
göre işlerin yapılma süresini kısaltıyor. Örneğin normalde 90 günde yapılabilen bir sondajı
bu gemiyle 50 günde yapabilmek mümkün hale geliyor. Gemideki kulenin iki adet
sökülebilir bölümü de bulunuyor. Çift gövdeli gemi, açık denizlerde 9 metre yükseklikteki
dalgalar karşısında ve saatte 110 kilometre hızındaki rüzgârda dahi, uydu bağlantısı ile
pozisyonunu otomatik olarak koruyabiliyor.
'Deepwater Champion' (Derin Su Şampiyonu) adı verilen dev platformun, Karadeniz'in
derin sularında arama yapacağını belirten 'Exxon Mobil'in Genel Müdürü Drew Goodbread,
"Türkiye'de şu anda Karadeniz'de iki petrol arama çalışması yapılıyor. TPAO ile yüzde 50
ortak Kastamonu ve Samsun'da 2 bin metre derinlikte sondaj çalışmaları yapıyoruz.
İnşası devam eden özel tasarlanmış petrol arama platformu, sökülüp takılabilir şekilde iki
parça halinde Samsun'a gelecek. Burada monte edildikten sonra İnebolu"nun 120
kilometre açığındaki sondaj lokasyonuna ulaşacak. Testlerden sonra Nisan ayında sondaj
çalışmalarına başlanmış olacak" dedi.
Öte yandan Samsun limanında hummalı çalışma dikkatleri çekiyor. Dev platformu
ağırlamak için şimdiden dev boyuttaki vinçler yerleştirildi. Yetkililerden yapılan
açıklamada Mart ayı içerisinde geminin Samsun kıyılarında olacağı bildirildi.
BÜYÜKŞEHİR KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETECEK
Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, belediye olarak yılda elektriğe
18 milyon TL ödediklerini belirterek, ''Kendi elektriğimizi üretme arayışı içindeyim'' dedi.
Yılmaz, şehrin batı bölgesinden alınan foseptiğin doğu bölgesinde pompalandığını,
foseptiğin Tekkeköy ilçesi Gelemen mevkisine kadar pompalanması için 200 beygir
gücünde elektrik motorları kullandıklarını belirtti.
Yapılan işlem sırasında kullanılan elektriğin miktarının yüksek olduğuna işaret eden
Yılmaz, şunları kaydetti: "Foseptiği denize vermemek için şehrin batı bölümünden alıp
Gelemen'e kadar pompalıyoruz. Ne yapabiliriz? Bir yerden denize mi verelim. Amacımız
zaten denize vermemek. Pompalamadan kendiliğinden atmak mı? Sahildeki '0' eğimde
mecburen 100 metre boruyu döşediğinizde bir derinliğe düşüyorsunuz. Sonra onu bir
pompa ile yükseltip tekrar pompalıyorsunuz. Tekrar yükseltiyorsunuz, tekrar
pompalıyorsunuz. Bu her yükseltme noktasında 200 beygir gücünde elektrik motorlarıyla
birlikte harıl harıl pis suyu yükseltip ileriye itiyoruz. Aylık elektrik masrafı 1 milyon TL. 1
Milyon TL Samsun Büyükşehir Belediyesi gibi bir belediyenin yüksek bir elektrik gideridir."
Elektrik giderlerine Hafif Raylı Sistemi'n de eklendiğini söyleyen Yılmaz,''Raylı sisteme de
aşağı yukarı 350 bin lira civarında elektrik masrafı var. Yani ayda yaklaşık 1,5 milyon lira,
yılda ise 18 milyon lira ödeyerek elektrik dağıtım şirketinin en büyük müşterilerinden biri
olduk. Ben şunun hesabını yapıyorum. Ne yapıp yapıp kendi elektriğimizi kendimiz
üretmeliyiz diye bir arayış içindeyim. Buna dönük yasal düzenlemeler yapılıyor şimdi. Çok
küçük elektrik üretme tesislerini belediyelerin kurması yönündeki yasal düzenlemelerle
önümüz açılmaya çalışılıyor'' dedi.
Samsun'un içme suyunun karşılandığı Çakmak Barajı üzerine tribün koyup elektrik
üretmeyi planladıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: "İçme suyumuz yüksek
kotta geliyor, kendi yüksek kotunun verdiği potansiyel enerji ile şehre akıyor. Madem
öyle akıyorsa o borunun üzerine tribün koyup elektrik üretelim dedik. Orada elektrik
üreticisi kurmaya çalışıyoruz. Yine hiç birimizin hiç önemsemediği Kürtün Irmağı'nın
membasında geride Ada Köprüsü var. O vadiden çok rejimi düzenli olan hatta bir tribün
koyup oradan da elektrik alabiliriz. Hatta orada biriktirdiğimiz suyu da Atakum ilçesine
içme suyu olarak verebiliriz."
ÇORUM’UN 6 İLİ DOYURACAK BUĞDAY ÜRETİMİ VAR
Tarım İl Müdürü Cemil Usanmaz Çorum’un tarımsal üretim miktarıyla hem kendini hem
de aynı büyüklükte 6 ili daha doyurabileceğini söyledi. Cemil Usanmaz, tarım sektörünün
açık bir fabrika olduğunu belirtti.
Türkiye’nin tarımda dünyada başarılı ülkeler arasında yer aldığını kaydeden Usanmaz,
“Ülkemiz dünyada 5 ürünün üretiminde ilk sırada yer alıyor. Tarımsal faaliyetlerde de 8.
sıradadır. Çokta gerilerde değiliz” dedi. Çorum’un da Türkiye’de tarımsal üretimde önemli
bir merkez olduğunu anlatan Usanmaz, “Çorum’da geçen yıl 736 bin ton buğday üretildi.
Yıllık buğday tüketimimiz ise 108 bin tondur. Yani tüketimden geriye kalan buğdayla 6 ili
daha doyuracak kapasitemiz var. Pirinç üretiminde 4. sırada, soğanda 5.sırada nohutta
ise 6.sıradayız” şeklinde belirtti.
Konuşmasında Çorum çiftçisinde bir müjde de veren Usanmaz, Çevre Amaçlı Tarımsal
Arazilerin Korunması (ÇATAK) Projesinin bu yıl 19 ilde uygulanmasının planlandığını
ancak sayının yükseltilerek 25 çıktığını bu iller arasında Çorum’un da yer aldığını açıkladı.
ÇATAK’ın iki aşamalı bir proje olduğundan bahseden Usanmaz, çiftçilere ilk aşamada
dekar başına 60 TL ikinci aşamada ise yine dekar başına 135 TL destek verileceğini
aktardı.
TOKAT AB’YE HAZIRLANIYOR
Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, geçen yıl İçişleri Bakanlığı ile işbirliği içerisinde
başlatmış olduğu “Valiliklerin AB Sürecinde Etkinliğinin Artırılması Projesi” çerçevesinde,
sekreterlik “İllerimiz Avrupa Birliğine Hazırlanıyor Programı”nı başlattı.
Tokat Valiliğinin resmi sitesinde yer alan haberde şu ifadelere yer verildi. ‘‘ABGS’nin
bütçesi kapsamında yürütülecek olan program çerçevesinde ABGS’nin yerelde
gerçekleştirmek istediği ancak çeşitli sebeplerle etkin olarak uygulamaya geçiremediği AB
ile ilgili faaliyetlerin, valilikler tarafından gerçekleştirilmesi öngörülüyor. Bu kapsamda
hazırlanan teklif çağrısı, başvuru rehberi ile birlikte 2 Şubat 2011 tarihinde tüm illere
duyuruldu.
“Valiliklerin AB Sürecinde Etkinliğinin Artırılması Projesi” Avrupa Birliği Genel Sekreterliği
tarafından 2010 yılının başı itibarıyla uygulamaya geçirilmiştir. Projenin amacı AB
sürecinin yerel düzeyde daha iyi anlaşılması ve kamuoyunun AB ile ilgili konularda doğru
bilgiye sahip olabilmesi için valiliklerin AB ile ilgili birimlerinin idari ve teknik
kapasitelerinin artırılmasıdır. Bu yolla, AB’ye katılım sürecinde gerçekleştirilen projelerin
tam olarak hayata geçirilmesi, takibinin sağlanması ve halk nezdinde AB’ye üyelik
sürecimizin daha sağlıklı anlaşılabilmesi hedeflenmektedir. Genel Sekreterlik, “İllerimiz
Avrupa Birliğine Hazırlanıyor Programı”nı söz konusu proje kapsamında İçişleri
Bakanlığı’nın desteği ile yerelde oluşturulan yapılanmayı 2011 yılında da desteklemeye
devam
etmek
amacıyla
başlatmıştır.
Bu destek programına sadece valilikler başvuru yapabilecektir. Valiliklere bağlı olarak AB
Koordinasyon Merkezleri, Proje Koordinasyon Merkezleri, AB Ofisleri (Büroları), AB
Danışma Masaları vb. değişik adlar altında kurulan valilik AB birimleri uygun başvuru
sahibi olarak değerlendirilecektir’’
GÜRCİSTAN EKONOMİ BAKANI MERZİFON ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİNİ
GEZDİ
Gürcistan ekonomi bakanı Tamazi Şavadze ve beraberindeki heyet Merzifon Organize
Sanayi Bölgesini ziyaret etti. Bakan Şavadze, bölgede bir dizi ziyaretlerde bulundu.
Türk iş adamlarının Gürcistan’a önemli yatırımlar yaptığını belirten Şavadze, Merzifon’a ilk
defa geldiğini ve hayran kaldığını söyledi. Organize sanayi bölgesinin dünya çapında
ihracatlar yaptığı hususunda yetkililerden bilgiler alan Şavadze; “Merzifon’a ilk defa
geldim ve yakınlık beni çok etkiledi. Kendimi Gürcistan’da gibi hissettim. Dünya çapında
ihracat gerçekleştiren firmalar olması çok önem arz ediyor. Merzifon gelişmiş bir şehir”
diye konuştu. Amaçlarının Gürcistan’la Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğini
geliştirmek olduğunu belirten bakan Şavadze, birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde
olmaya çağırarak ilişkilerin daha da güçlenmesini istedi.
"KIZILIRMAK DELTASI, MANDA ÜRETİMİNE ÇOK UYGUN"
Samsun'un Bafra ilçesinde "Manda Yetiştiriciliği" konulu toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan OMÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi ve Manda
Üretimi Koordinatörü Doç. Dr. Hüseyin Erdem, Türkiye'de manda üretiminin beklenenin
çok altında olduğunu söyledi. Manda yetiştiriciliğindeki düşüşün sebebinin sığır
yetiştiriciliğine ağırlık verilmesi ve rekabet ortamının bulunmayışından kaynaklandığını
ifade eden Erdem, şu bilgileri verdi: "Dengeli beslenmek için manda sayısını artırmak
zorundayız. Kızılırmak Deltası, manda üretimine çok uygun. Bölgede, damızlık boğa
dağıtımı ve suni tohumlamayı yoğunlaştırmalıyız. Manda popülâsyonunun yoğun olarak
bulunduğu bölgelerde saf ırk yetiştirme çalışmalarına ağırlık vermeliyiz."
OMÜ Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Ayan da, Samsun'da
kayıtlı 13 bin manda bulunduğunu belirtti. Türkiye'de manda yetiştiriciliğini geliştirmek ve
yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan ırkları korumak için Tarım Bakanlığı'nca
desteklemeler uygulandığını vurgulayan Ayan, "Manda yetiştiriciliğinin geliştirilmesi için
yürütülen çalışmalar devam ediyor. Manda yetiştiriciliği için Kızılırmak Deltası çok
değerlidir. Bitkisel üretimle, hayvansal üretimi birlikte düşünmek gerekiyor" diye konuştu.
Toplantı katılımcıların sorularının cevaplandırılması sonrasında tamamlandı.
OTELLERDEN ARD ARDA MÜJDE
Samsun'da oteller konusunda ard arda müjde geliyor. Önce yılan hikâyesine dönen ve
eski otogar alanına bir türlü inşa edilemeyen Acteum Otel ve AVM projesinin en sonunda
Rönasans Grup'a devredilmesi ile 2012 yılı sona ermeden projenin bitirilmiş olacağı
müjdesi geldi. Dün de Meteoroloji Bölge Müdürlüğü'nün bulunduğu alana yapılacak otel
projeleri için teklif toplamanın son günü idi. Bugün açılan teklif zarflarından Güral Grup
zaferle çıktı.
Meteoroloji Bölge Müdürlüğü'nün bulunduğu alanın 49 yıllığına kullanım hakkını alan
Güral Grup, 100 milyon TL harcayarak 1500 kişilik konferans salonuna sahip, 325 odalı
750 yatak kapasiteli içerisinde uluslar arası restoranlar, balık ve et restoranları,
cafeteryalar, güzellik salonları, kuaför salonları. çiçekçiler, sinema salonu, rent a car,
giyim mağazaları, ayakkabı dükkânları, hediyelik eşya mağazası, kuyumcu gibi satış
ünitelerinin yer alacağı açık yüzme havuzu, su parkı, spa merkezinin bulunduğu 500
araçlık otoparka sahip 300 kişinin istihdam edileceği 5 yıldızlı bir otel inşa edecek. Bu
alan karşılığında Güral Grup, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü için 19 Mayıs ilçesindeki Tekel
arazisine yeni bir hizmet binası yaparak teslim edecek.
“ÇORUM’UN EĞİTİM GRAFİĞİ YÜKSELİYOR”
Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin, Milli Eğitim Bakanlığı ve Intel firmasının işbirliğinde
düzenlenen Eğitimde Teknoloji Kullanımı Proje Yarışması’na Çorum’dan 258 projeyle
katıldıklarını
söyledi.
Girgin, “İlk ve ortaöğretim kategorilerinde düzenlenen yarışmada her iki kategoride de
finale kalan Çorum projeleri, ilk 5 e girmeyi başardı. Türkiye çapında bin 700 projenin
katıldığı yarışmada Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu ve Osmancık İsmail Karataş
Sağlık Meslek Lisesi’nin projeleri finalde yarışmaya hak kazandı. Mehmet Akif Ersoy
İlköğretim Okulu “Madde ve Özellikleri”, Osmancık İsmail Karataş SML ise “Nüfus
Hareketleri” adlı projeleriyle büyük başarı elde etti” dedi.
Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) projesi hakkında açıklama
yapan Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin, “Çorum olarak eğitimde grafiğimiz giderek
yükseliyor. Daha önce öğrencilerimiz kitap kuyruğunda bekliyorlardı. Ama artık okulun
açıldığı ilk gün kitapları sıralarının üzerinde onları bekliyor. Teknolojiyi de kullanmaya
başladık. Bununla birlikte işlerimizi artık elektronik ortamda yapıyoruz” dedi.
GERİ DÖNÜŞÜM ARTIK BİR ZORUNLULUK
Ülkemizde 2012 yılında Çevre Bakanlığı tarafından resmen yürürlüğe girecek olan “ÇEVRE
KORUMA KANUNU” çevremizin daha temiz, daha sağlıklı bir ortam olmasına örnek teşkil
etmektedir. Bu bağlamda evsel ve ambalaj atıklarının ayrı toplanması, bertarafı
konusunda çeşitli önlemler alınacak. Ancak bu yasadan önce çevrenin ve insanların
bilinçlendirilmesi için eğitimlere ihtiyaç olmuştur. Bu konudaki duyarlılığını bir kez daha
gösteren TEMA Vakfı Tokat İl Temsilciliği, Tokat Havaalanı’nda başlayan ve sonrasında da
devam eden eğitimlerin bir ayağını da Tokat Jandarma İl Komutanlığı oluşturdu.
KURDDAN, projenin Türkiye’de bir ilk olduğunu yineleyerek, insanları bilinçlendirmenin,
özellikle bu projede yararlı olacağını dile getirdi.
TURMEPA'DAN SAMSUNA JEST
Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) tarafından Samsun Büyükşehir Belediyesine hediye
edilen deniz süpürgesinin tanıtımı Samsunun-1 adlı gemide gerçekleştirdi. TURMEPA
Samsun Şube Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, toplantıda Deniz
Temiz Derneği Genel Merkezi'nin Büyükşehir Belediyesi'ne Deniz Süpürgesi hediye ettiğini
söyleyerek, deniz süpürgesini İzmir'den Samsun'a 10 günde getirdiklerini, baştan başa
revize ettiklerini, denizdeki kirliliği ağ ile balık tutar gibi alıp temizlemeye dönük bir
ekipman olduğunu bu ve buna benzer ekipmanlarla örnek bir çalışma ortaya
koyacaklarını ifade etti.
Yılmaz, 3-4 ay içinde büyük atık su arıtma tesisinin yapımına başlanacağını, bu ölçekte
büyük bir atık su arıtma tesisinin henüz yapılmadığını söyleyerek, "Bunu yaptığımız
zaman Karadeniz'e komşu olan bütün şehirler için örnek bir uygulama yapmış olacağız.
Sadece ilimiz için değil, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Romanya gibi Karadeniz'e kıyısı olan
ülkelerinin de yöneticilerinin örnek alacağı proje olacak. Şüphesiz biz de çok iyi değiliz
ama kötünün iyisiyiz. Mutlaka iyinin de iyisi olmak gibi bir amaçla ilerliyoruz" dedi.
Samsun'a iki tane arıtma yapacaklarını ifade eden Yılmaz sözlerine şunları ekledi: "Bir
tanesi kentin doğusundaki büyük arıtma, diğeri Altunkum tarafındaki küçük arıtma
olacak. O taraftaki arıtmayı küçük olduğu gibi kendi bütçe kaynaklarımızla, diğerini büyük
olduğu için kredi kullanarak yapacağız."
Toplantıda Samsun'a deniz kirliğinin kontrol edilmesi için laboratuvar kurulması,
Karadeniz'deki kirliğinin önüne geçilmesi için Rusya'nın Novorossiyk ve Ukrayna'nın
Odessa şehirlerine TURMEPA'nın şube açması için yetki verilmesi, Samsun'da
Karadeniz'de yaşayan balıkların teşhir edilmesi için dev akvaryum yapılması ve 26-28
Mayıs 2011 tarihleri arasında TURMEPA İstanbul ve Samsun şubelerinin ortaklaşa
Karadeniz'in kirliliği ve turizme etkisi konulu uluslararası konferans yapılması konuları
görüşülerek karara bağlandı.
ACI RAPOR TİM
Samsun ihracatçısının karşı karşıyla olduğu sorunlar rapor haline getirildi. TİM'in Ortak
Akıl Raporu'nda bürokrasi yükünün azaltılması, limanda konteyner taşımacılığının zayıf
kalması ile enerji ve girdi maliyetlerinin yüksekliğinin ihracat geliştirilmesinde sorun
yarattığı belirtildi.TİM tarafından İhracatı Geliştirme Projesi kapsamında ortaya konulan
ve Samsun'da ihracatı 1 milyar doların üzerindeki iller arasına çıkartılması için alınması
gereken önlemlerin tartışıldığı 'Ortak Akıl Toplantısı'nın sonuç raporu belli oldu. Raporda
ihracatın arttırılabilmesi için bürokrasi yükünün azaltılmasından, liman kapasitesinin
eksikliğine, yatırım için arazi yeri bulunamamasından ihracatçı birlikleri merkezinin
Samsun'da olmamasına kadar çok sayıda problem ortaya konuldu.
Eski Devlet Bakanlarından Tınaz Titiz modetatörlüğünde yapılan ve Samsun'u ihracatı 1
milyar doların üzerindeki iller arasına çıkarmak amacıyla düzenlenen Ortak Akıl Toplantısı
raporunda, ihracatın geliştirilmesindeki en önemli sorunlardan biri olarak bürokrasinin çok
fazla olması ve bürokrasi yükünün azaltılması gerektiği belirtildi. Raporda ayrıca
uygulamalı dış ticaret ve ileri düzeyde yabancı dil eğitimi verilmesi ile ihracata yönelik
aracı kurumların yaygınlaştırılması gerektiği dile getirildi.
Raporda ayrıca aile şirketlerinde kurumsallaşma eksikliği, sanayi arsası üretilememesi,
liman kapasitesinin eksikliği ve konteyner taşımacılığının yeterli olmaması, sorunlar
olarak dile getirildi. Gümrüklerde mobil ekip yetersizliğine de dikkat çekilen raporda,
tarım ürünleri için laboratuvar imkânlarının yeterli olmaması, demiryolu taşımacılğının
yeterli olmayışı da ihracatın önünü tıkayan etkenler olarak gösterildi. Raporda ayrıca
ihracatçı birliklerinin Samsun'da olmamasının da ihracatı olumsuz etkilediği dile getirildi.
Rusya ve Ukrayna ile yoğun ticaret ortamı olmasına rağmen bu ülkelerin
konsolosluklarının Samsun'da olmamasının sorun yarattığı dile getirilirken, tanıtım
kampanyaları olmaması nedeniyle bölgenin potansiyelinin bilinmediği buna yönelik
kampanyalar düzenlenmesi gerektiği vurgulandı. İhracatın arttırılmasında ihracatçı
firmalara ucuz girdi sağlamanın, OSB'lerin büyütülmesinin yanı sıra, bürokrasi yükünün
azaltılması ile uygulamalı dış ticaret ve ileri düzeyde yabancı dil eğitimi verilmesi
gerektiğine de işaret edildi. Raporda ayrıca ihraca yönelik aracı kurumların
yaygınlaştırılması gerektiği dile getirildi.
“HİTİT YOLU” ITB BERLİN 2011"DE TANITILACAK
Almanya'nın Berlin şehrinde düzenlenecek "ITB Berlin Turizm Fuarı”na Yeşilırmak Havzası
Kalkınma Birliği Ajansı ile birlikte katılacak olan Çorum ikinci bir stant da ise bir Tematik
Kültür Yolu olan ve 2010 Mayıs ayında başlatılarak kasım ayında tamamlanan “Hitit
Yolu”nun tanıtımını yapacak. Valilikten konu hakkında yapılan açıklamada Berlin'de bu yıl
45'incisi düzenlenecek olan "ITB Berlin Turizm Fuarı"nın 8-13 Mart 2011 tarihleri arsında
gerçekleştirileceğini ve fuara yaklaşık 150 ülkeden katılımın olacağı ifade edildi.
Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği Ajansına tahsis edilen stant da Samsun, Tokat, Çorum
ve Amasya illerinin tanıtımı yapılacak. Berlin Kültür ve Turizm Müşavirliği tarafından “Hitit
Yolu”nun tanıtımı için ikinci bir stant tahsis edildi. Tarihi antik yollarla eski göç yolları esas
alınarak projelendirilen ve 2010 Mayıs aynıda başlatılarak kasım ayında tamamlanan ve
bir Tematik Kültür yolu olan “Hitit Yolu”nun tanıtımı için sunum yapılacak ve Almanca
olarak hazırlanan “Hitit Yolu” kitabı da dağıtılacak.
TOKAT'IN MİSYON VE VİZYONU HAZIRLANDI
İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Elibol başkanlığında yapılan toplantıda İl Özel İdaresi
Genel Sekreteri Muhlis Yeşilyurt, 2010 yılı faaliyet raporunu okudu. Yeşilyurt, yatırım
programlarının hedeflerin üzerine çıkarıldığını söyledi.
Yapılan hizmetlerin tamamının Tokat'ta yaşayan insanların yaşam standartlarını artırarak
çağdaş yaşam kalitesini elde etmek için olduğunu ifade etti. Yeşilyurt, "Aldığımız paranın
yüzde 85'ini yatırıma, yüzde 15'ni de araç alımına kullandık. Geleceğin Tokat'ını
oluşturmak için bize büyük misyon düşmektedir. Bu anlamda kurum olarak misyon ve
vizyonumuzu hazırladık. Buna katkı sağlayanlara teşekkür ediyorum" dedi.
İl Genel Meclisi mart ayı olağan toplantısında ayrıca 21 gündem maddesi görüşüldü.
Gündem maddeleri arasında altın çilek yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak amacıyla yapılacak
çalışmalarda kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 30 bin TL'nin İl Tarım Müdürlüğü 2011 yılı
bütçesinden harcanmak üzere programa dâhil edilmesi, Tokat Kalesi'nin şehirle irtibatını
sağlayan kaleden şehir içine inen 3 adet gizli yolların zamanla kapandığı, turizme katkı
sağlamak amacıyla bu gizli yolların araştırılarak açılıp açılamayacağı konusuna dair
müşterek rapor görüşülerek karara bağlandı.
YEŞİLIRMAK HAVZASI KALKINMA BİRLİĞİ CORAFİ BİLGİ SİSTEMİ ALT YAPISI
EĞİTİMİ 3 MART 2011 TARİHİNDE BAŞLADI
1997 yılında kurulan YHKB’nin Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat illeri il
koordinatörlükleri, birlik merkezi elemanları ile Valimizin illerden görevlendirdiği teknik
personele yönelik toplam 25 kişiye, YHKB bünyesinde bulunan coğrafi bilgi sisteminin alt
yapısının güncellenmesi ve Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat illerini kapsayan kamu
kurum ve kuruluşlarda kapasite artırımı amacıyla coğrafi bilgi sistemi altyapısı eğitimi
YHKB Amasya merkez ofisinde 3 Mart 2011 tarihinde başladı. Bu eğitim ile YHKB amaçları
doğrultusunda Yeşilırmak ve kollarının oluşturduğu akarsulardaki su akımı düzensizliğini,
su kirliliğini ve erozyonu önleyecek verileri toplamak oluşturmak ve değerlendirmek,
eldeki mevcut veri tabanı ve bilgileri değerlendirmek ve değerlendirmeye açık tutarak
araştırma geliştirme ve yatırım projelerine altlık sağlamak, CBS’nin kurumlara
adaptasyonu, kurumsal iş güvence ve ülke ekonomisine katkı sağlamak, yer isimleri
terimler ve kavramlar üzerinde birlik sağlamak, uygulamalı CBS projelerini geliştirmek,
veri tabanını internet üzerinden sorgulaması ve güncellenmesine imkân tanımak suretiyle
CBS merkezinin çok katılımlı bir yapıya ulaşmasını temin etmek, teknolojik gelişimleri
takip ederek uygulayarak bölgeye öncülük yapmak amaçlarına ulaşılacaktır.
SAMSUN'UN BÜYÜK GURURU
İl Milli Eğitim Müdürü Hülya Ertürk Koç, geçtiğimiz yıl proje yarışmalarında, Samsun'un
büyük bir başarıya imza attığını, TÜBİTAK orta öğretim araştırma projelerinde 456 proje
üreterek Türkiye birincisi olduklarını söyledi.
Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yıl orta öğretim araştırma projelerinde 456 proje
üreterek, Türkiye genelinde üretilen projelerin yüzde 8.92'si ilimizden üretilmiş olup bu
oran ile Türkiye birincisi olmuştur. Bizi 390 proje sayısıyla İstanbul, 359 ile de Ankara
takip ediyor. Bu bizim için gurur verici bir durum. Geçen yıl 154 proje üretmiştik, bu yıl
ise 456'ya çıktı. Gerçekten sonuç da beklediğimiz gibi güzel oldu. İnşallah bundan sonraki
başarılar da arkadaşlarımızın çalışmalarıyla birlikte devam edecek. Şu an bu başarının
gururunu yaşıyoruz"
SAMSUN KARADENİZ'DE LİDER
Türkiye Patent Enstitüsü (TPE) tarafından yayınlanan son marka başvuru bültenine göre;
geçtiğimiz dönemde yapılan 4596 marka başvurusunun yüzde 65"i sadece İstanbul,
Ankara ve İzmir"den yapıldı. Türkiye birincisi açık ara farkla Marmara Bölgesi olduğu
ortaya çıkarken, 145 başvuruyla Karadeniz Bölgesi 6. bölge oldu. Samsun, bölgesinde 37
marka başvuruyla lider il oldu.
Gaziantep patentteki başarısını markada da göstererek TPE Şubat bülteninde en fazla
marka başvurusunda bulunmuş 5. il oldu. 143 başvuru ile bölgesi olan Güneydoğu
Anadolu"nun çıtasını yükselten Gaziantep önemli bir başarıya imza attı. Yükselişine
istikrar kadar Gaziantep son bültendeki marka sayısı ile Güneydoğu Anadolu, Doğu
Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz Bölgelerindeki en yüksek marka sayısına sahip il oldu.
TPE"nin Şubat ayı bültenine göre yayınlanan marka başvurularında çıtanın çok gerisinde
kalan Doğu Anadolu Bölgesi dört ili "0" marka ile kapattı.
2010 yılının Mart ayından bu yana marka konusunda düşüş yaşayan ve son dönemde hiç
marka başvuru olmayan Erzincan Şubat ayı ile yeniden yükselişe geçerek 5 markaya
yükseldi. Bartın, Ardahan ve Sinop da önceki döneme göre yükselişe geçerek 1"er marka
başvurusunda bulunan iller arasına girdiler. Karadeniz Bölgesi'ndeki en başarılı il ise 37
marka başvurusuyla Samsun oldu. Trabzon ve Rize gibi illeri geride bırakan Samsun,
Türkiye genelinde 14. sırada yer alırken, 145 başvurusu olan Karadeniz Bölgesi'nde de
lider il olmayı başardı.
http://www.halkgazetesi.com.tr/news_detail.php?id=25920
“DÜNYANIN EN GÜZEL YERİ”NDE ÇORUM’DA TANITILACAK
TRT’de yayınlanacak olan “Dünyanın En Güzel Yeri” adlı belgesel programın Türkiye
çapında seçtiği 13 ilden birisi olan Çorum’un Belgeseli, çarşamba günü Saat Kulesi ve
Ulucami
çekimleriyle
başladı.
Dünyanın En Güzel Yeri’nin insanların doğduğu, büyüdüğü ya da yaşadığı yer olduğundan
yola çıkan program ekibi, 13 özel şehir seçti.
TRT-Belgesel Kanalında yayınlanacak olan "Dünyanın En Güzel Yeri" programı, ülkemizin
en özellikli ve marka olma potansiyeli taşıyan şehirlerini tarihi, doğal, turistik ve kültürel
yönleriyle tanıtmayı ve kendi başlarına marka haline gelmelerine yardımcı olmayı
amaçlıyor. Programda, Çorum’un ünlü leblebisinin yanı sıra sanayi ve ticareti, sokakları,
insanları, İskilip, Kargı, Osmancık gibi ilçeleri ile Boğazkale ve Alacahöyük gibi tarihi
yerleri de çekilecek. Program Mayıs ayında ekranlara gelecek.
SAMSUN'DA FINDIK SEVİNCİ
Bakanlar Kurulu kararı ile fındık üretim alanları artırıldı. Karara göre Samsun'da 9 ilçe
daha fındık üretim alanı olarak belirlenirken, Samsun'daki toplam fındık üretim alanına
sahip ilçe sayısı 13'e yükseldi. Bakanlar Kurulu'nun fındık alanlarının tespitine dair
kararda değişiklik yapılmasına ilişkin kararı, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlanarak 1 Haziran 2010 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Karara göre,
Samsun'da fındık üretimine izin verilen yerler Çarşamba, Terme, Ayvacık, Salıpazarı,
Ondokuzmayıs, Tekkeköy, Alaçam, Yakakent, İlkadım, Bafra, Asarcık, Canik ve Atakum
ilçeleri olarak belirlendi. Alınan bu karar birçok kesim tarafından büyük bir mutlulukla
karşılandı.
MECİTÖZÜ’NDE GÖLETLERE MODERN SULAMA PROJESİ
Devlet Su İşleri (DSİ) 5. Bölge Müdürü Halit Uzunkaya, modern ve basınçlı sulama
sistemi projesinin 2012 yılı itibariyle Mecitözü'nde kullanılmaya başlanacağını söyledi.
Uzunkaya, “Modern ve Basınçlı Sulama Projesi”nin Mecitözü Milli Eğitim Müdürlüğü
Toplantı Salonu'ndaki tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Köprübaşı, Figani,
Geykoca, Bayındır ve Kozören köyleri sınırları içerisinde irili ufaklı çok sayıda göletin
bulunduğunu, bu göletlerin modern sulama sistemi ile tarımsal sulamada
değerlendirileceğini belirtti.
Proje ile tarımsal sulamanın daha ekonomik ve cazip hale geleceğini kaydeden Uzunkaya,
ülkedeki çok sayıda tarım bölgesinde pompajlı sulama sisteminden basınçlı sulama
sistemine geçildiğini bildirdi. Toplantıya katılan çiftçilerden yapılacak projeye sahip
çıkmalarını isteyen Uzunkaya, şöyle devam etti: “Mecitözü'ndeki söz konusu göletlerde yıl
içinde 7 milyon metreküp su birikiyor. Kısa süre içinde çalışmaları tamamlanacak modern
sulama sistemi ile basınçlı borular döşenecek. Pompajlı sulama sistemine göre çok daha
ekonomik bir sistem. Projeyle birlikte sulu tarıma geçilecek ve çiftçilerimiz yılda en az iki
kere ürün alabilecek. Sulu tarım ilçedeki sebzecilik ve meyvecilik faaliyetlerini de
canlandıracak. Projenin tamamlanması ile sadece Figani göletinin 3 bin hektar alanı
sulaması bekleniyor.”
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=11752:mectoez
uende-goeletlere-modern-sulama-projes&catid=51:guncel
FOTOĞRAFLARLA LÂDİK TURİZM BÖLGESİ
Samsun İl Özel İdaresi Kültür ve Sanat Galerisinde 'Fotoğraflarla Lâdik Turizm Bölgesi ve
Akdağ Kayak Merkezi' konulu fotoğraf sergisi düzenlendi.
57 adet fotoğrafın ve çeşitli materyallerin yer aldığı sergide, Lâdik; temiz havası, yaz ve
kış sporları, kaplıcaları, doğal zenginlikleri ve tesisleri gibi birçok yönüyle fotoğraflarda
anlatıldı.
Ladik'in tüm turistlik ve kültürel değerleriyle anlatıldığı sergiyi dolaşan Vali Hüseyin
Aksoy, Ladik Akdağ Kayak Merkezi'nin Orta Karadeniz Bölgesinin tek kayak merkezi
olduğunu hatırlatarak turizmin Samsun'un öncü sektörlerinden biri haline getirilmesi
amacıyla bir turizm master planı hazırlandığını ve planın İl Genel Meclisinde onaylanarak
faaliyete geçirildiğini söyledi.
Samsun'u turizm sektöründe marka yapmak amacıyla hazırlanan Turizm Mastır Planıyla;
Samsun sınırları içinde mevcut olan doğal değerler, tarihi yapı ve sosyo-kültürel yapıdan
oluşan turizm potansiyeli detaylı olarak incelenerek bu potansiyelin ülke yararında
kullanılabilmesi ve faydalanılabilmesi için alınması gerekli önlemlerin uzun ve kısa vadeler
için ayrıntılı bir biçimde belirlenebilmesi sağlanacak” diyen Vali Aksoy, “Yine bölgenin
potansiyelini ve problemlerini kapsamlı bir şekilde ortaya koyan, bunlara çözüm önerileri
getiren dünya barışına, kültürler arası iletişime ve ülke ekonomisine katkıda bulunan
turizmin İlimizdeki rekabet gücünün arttırılması düşünülmekte” diye konuştu.
'Fotoğraflarla Lâdik Turizm Bölgesi ve Akdağ Kayak Merkezi' konulu fotoğraf sergisi 6
Mart Pazar gününe kadar açık olacak.
SAZ KESİMİ BÖLGE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Türkiye'nin ender sulak alanlarından birisi olan Kızılırmak Deltası'nda en önemli ekonomik
faaliyetler arasında saz kesimi bulunuyor.
Toplam 56 bin hektar genişliğinde bir alanı kapsayan ve bu alanının 12 bin hektarlık kısmı
sulak alan rejiminde olan Kızılırmak Deltası'nda en önemli ekonomik faaliyetlerin başında
saz kesimi geliyor. Samsun'da 19 Mayıs, Bafra ve Alaçam ilçelerini kapsayan ve 22 bin
hektarlık kısmı 1998 yılında RAMSAR Alanı, 5 bin 174 hektar genişliğindeki alan ise Yaban
Hayatı Geliştirme Sahası olarak ilan edilen deltada kesilen sazlar genel olarak hasır, sepet
yapımında, binaların, özellikle hayvan barınaklarının çatılarını örtmede ve ahırlarda
zemine sermek için kullanılıyor.
OMÜ Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Ayan'ın Kızılırmak
Deltası hakkında hazırladığı rapora göre, saz kesiminin en çok yapıldığı Doğanca ve
Yörükler beldelerinden ihracatçı firmalar aracılığı ile yurtdışına ihraç ediliyor. Sazlar, ihraç
edilen ülkelerde de çatı, izolasyon ve hasır yapım malzemesi olarak kullanılıyor. Rapora
göre, saz kesimi sulak alan çevresinde yaşayan insanlar için bir gelir kaynağı olması yanı
sıra, belirli kurallar çevresinde sürdürülebilir olması durumunda sulak alanlara çeşitli
faydalar da sağlıyor. Hasır otu, kamış gibi bitkilerin hasat edilmesi atık birikimini
sınırlandırarak sucul ekosisteme katkıda bulunuyor. Saz kesimi gelişmekte olan
vejetasyonun kendini yenilmesini, gövdelerin daha güçlenmesini ve sıklaşmasını sağlıyor,
bu da birçok kuşun bu alanları üreme için seçmesi anlamına geliyor.
"GENÇLERE İŞ BULMAK ZORUNDAYIZ"
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen 'Ekonomi Değerlendirme
Toplantısı'na katılan Hisarcıklıoğlu, ülke, bölge ve kent ekonomisinin geldiği son durumu
değerlendirdi. İllerdeki sanayici ve iş adamlarından 1 yıllık büyük hedefler koyup bunlara
ulaşmak için seferber olmalarını tavsiye eden Hisarcıklıoğlu, başarının ve büyümenin
temelinde hedef koymanın yattığını vurguladı. Türkiye'nin koyduğu dünyanın en büyük
10. ekonomisi hedefine ulaşmaya az kaldığının altını çizen TOBB Başkanı, "Dünya'nın en
büyük 16 ülkesinden birisi ve 12. sıradayız. Buna şükretmek lazım. En zengin 10 ülkeden
birisi olmak istiyorsak ve hedefi yakalamak istiyorsak rakiplerimizi geçmek zorundayız.
Bunları geçemezsek ilk 10'a girmek hayal olur. Onun için de kendi kendimizi
sorgulayacağız." dedi.
Türkiye'nin 8,9'luk büyüme gerçekleştirmesinde özel sektör yatırımlarının yüzde 50 payı
bulunduğunun altını çizen Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk özel sektörünün büyük bir başarı
hikâyesi yazdığını vurguladı. Bürokratlardan ve iş adamlarından genç ve kadın
girişimcilere sahip çıkılması ve desteklenmesini isteyen Hisarcıklıoğlu, "TÜİK'in
rakamlarına göre Türkiye'de işsiz sayısı 3 milyon. 2 milyon kişi de iş arama umudunu
kaybetmiş, evinde oturuyor. Bir de her yıl 800 bin genç, istihdam nüfusuna katılıyor.
Türkiye'nin en büyük zorluğu bu. Gençlere iş bulmak zorundayız. Türkiye'de bir ilki
başlattık. Meslek edindirme projesi. Her yıl 200 bin kişiye meslek sahibi edindireceğiz.
Ankara'da olduğum için bakanından, milletvekilinden, eşten, dosttan, ahbaptan devamlı iş
için adam geliyor. Geliyor adam üniversite mezunu, 'ne iş yaparsın' diyorum, 'her işi
yaparım' diyor. 'Başkanım her işi yaparım' diyor. Üniversite mezunu mesleği yok.
Türkiye'nin sorunu işsizlik değil, mesleksizliktir. Bunun da iki yolu var. Girişimci sayısını
artırmak ve ekonomiyi yüzde 5'in üzerinde büyümektir.” “ diye konuştu.
Projeye büyük önem verdiklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Bir tarafta işsizler ordusu, bir
tarafta da mesleği olmayan insanlar. Bu kasamda bir ilki başlattık. Öncelikle insanlara
okullarda meslek edindirecek, eğitim veriyoruz. 3 ay boyunca orada eğitim görecekler.
Her gün de bizim işsizlik fonundan 15 TL cep harçlığı alacak, sigortası da başlamış olacak.
Şu an bizim için en önemli proje bu. İnsanın en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Bundan
daha hayırlı bir iş yok. İşsiz adam her meslek sahibi oluyor, hem de çalışıyormuş gibi her
gün 15 TL cep harçlığı alıyor. 3 aylık eğitimin ardından iş yerinde staj görüyor. 15 liraya
almaya devam ediyor, sigortasını da devlet ödüyor. 6 ay bitti, sınıfı geçtiğinde istihdam
ediliyor." şeklinde konuştu.
Anayasa Değişikliği Referandumu ile Ticaret, Borçlar ve Hukuk Muhakemeleri
kanunlarının değişmesinin devrim niteliğinde olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, Perakende
Kanunu'nun değiştirilip Vergi İdari Reformu'nun mutlaka çıkarılmasını istediklerini bildirdi.
Türkiye'nin çevresindeki 3 saatlik uçuş mesafesinde olan ülkelerde 9,4 trilyon dolarlık
pazar bulunduğunu hatırlatan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Ne iş yapacaksan yap ama
bunu Samsun, Karadeniz merkezli yapma. Türkiye'den 3 saatlik uçuşla ne üretirsen üret,
satın alacak pazar var. 9.4 trilyon lira. İtalya-Çin arasındaki en büyük sanayi devi olan
ülke Türkiye'dir. Bu alanların hepsi bizi bekliyor. Ne olur ne yaparsanız yapın 9,4 trilyon
dolarlık pazara uygun yapın.” ifadelerini kullandı.
“VALİLİK PROJE OFİSİ” KURULUYOR
Çorum’da AB ve diğer hibe programlarına proje hazırlayan birim temsilcileri ve birim
koordinatörleri ile sabah kahvaltısında bir araya gelen Vali Nurullah Çakır toplantı öncesi
yaptığı konuşmasında, Çorum’da proje hazırlama kapasitesini ve mevcut proje
envanterini ortaya çıkartmak, proje hazırlayan birim ve temsilcilerin birbirini tanıyıp
kaynaşmasını sağlamak Valililik öncülüğünde proje hazırlama konularında iş birliği ve
koordinasyonunu sağlamak ve geliştirmek amacı ile bu toplantıyı gerçekleştirdiklerini
söyledi.
Her konuda olduğu gibi proje hazırlamada da birliktelik ruhu ile hareket edilmesinin
faydalarını anlatan Vali Çakır, yapılacak koordinasyonun proje hazırlayanlara ışık
tutacağına, oluşturulacak bilgi havuzu sayesinde izlenecek yol haritasının da netleşeceğini
ifade ederek her projenin geçip geçmeyeceğinin çok önemli olmadığını ancak proje
hazırlama yeteneğinin gelişmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Valilik Proje Ofisinin kuruluş aşamasının büyük ölçüde tamamladığını belirten Vali Çakır,
projecilerin zaman zaman bu büroda bir araya gelerek projelerini tartışıp birbirlerine
yardımcı olabileceklerini buna mekânın uygun olduğunu söyleyerek toplantı akışında her
projeciye söz vererek projeleri hakkında bilgi aldı.
Toplantıya Kamu Kurum ve kuruluşlarının yanı sıra Hitit Üniversitesi, sivil toplum
kuruluşları, meslek odaları ve serbest çalışanlardan oluşan 120 kadar proje hazırlayıcı
katıldı.
AYDINLI: MERZİFON HER ALANDA GELİŞİYOR
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ilçe merkezinde yapılan büyük ve kapsamlı otelde
sürdürülen çalışmaları Merzifon Belediye Başkanı Mehmet Kadri Aydınlı yerinde inceledi.
Konu ile ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Aydınlı Merzifon’un her alanda
geliştiğini söyledi. Merzifon’un tarihi eserlerinin restore edilerek eski canlılığına
kavuşturulması, coğrafi olarak özel bir noktada konumlanması, havaalanının sivil uçuşlara
açık oluşu ve organize sanayisindeki yatırımlarıyla atak yapan bir ilçe olduğuna dikkat
çeken başkan Aydınlı;“ Gelişim; zincirin halkaları gibi birbirine bağlı olarak her alanda
gerçekleştiğinde bir anlam ifade eder. Merzifon, modern mimarisiyle, tarihi eserleriyle,
tarımıyla, eğitimiyle, sanayisiyle her alanda gelişim göstermektedir. Otel bu manada
zincirin en önemli halkalarından biri idi.”dedi. Çalışmalarında sona doğru yaklaşılan otel
inşaatının tamamlanmasıyla, tarihi eser bakımından zenginliğinin yanı sıra son yıllarda
gelişen sanayisi, sivil trafiğe açılan havaalanı, artan nüfusu ve kavşak noktasındaki
konumuyla cazibe merkezi haline gelen Merzifon’un konaklama konusundaki eksikliği de
giderilmiş olacak. 21.07.2008 tarihinde ihale edilen 19.09.2009 tarihinde 8,944.000,00
TL bedelle sözleşmesi imzalanan otel önümüzdeki aylarda açılışa hazırlanıyor.12 katlı
binada 40 odanın otel odası olacağı öğrenilirken, içerideki bölümlerin tek tek kiraya
verileceği öğrenildi.
AZERBAYCAN'A FİDAN İHRACATI
Birçok ürünün ihracatının gerçekleştiği ilimizde ilk kez meyve fidanları ihraç oluyor. Vali
Şerif Yılmaz, Tokat'tan çeşitli ürünlerin ihraç edildiğini ama ilk defa meyve fidanı ihracatı
yapıldığını belirtti.
İlk defa kardeş ülke Azerbaycan'a fidan yollandığına dikkat çeken Vali Yılmaz, "İlimizden
çeşitli ürünlerimiz ihraç oluyordu. Ama bugün ilk defa fidan ihraç ediyoruz. Bu ilimiz adına
sevindirici bir gelişmedir. Bu yıl bazı aksaklılar oldu fakat önümüzdeki sene bu fidanlardan
daha fazlasını ihraç edeceğiz. Bu güzel gelişmenin diğer işadamlarımıza da örnek teşkil
etmesini temenni ediyorum." dedi.
Meyve fidanı ihraç eden Espa Gıda Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Esin, kendi
emekleriyle yetiştirdikleri fidanları bugüne kadar Türkiye'nin çeşitli illerine gönderdiklerini
belirterek, "Bu sene yapmış olduğumuz girişimler sonucunda Azerbaycan'a ilk ihracatımızı
tır ile gerçekleştireceğiz. İlimiz için çok önemli olan bu ilk fidan ihracatında bizleri yalnız
bırakmayarak desteklediğiniz için teşekkür ediyorum." dedi.
ÇOK ÖZEL ŞEHİR
Samsun TSO Samsun AB Bilgi Merkezi tarafından organize edilen "Türkiye-AB İlişkilerinde
Enerji Güvenliği" konulu konferans, Yelken Kulüp'te yapıldı.
Vali Yardımcısı Haluk Şimşek, Samsun'un enerjide özel bir konumu olduğunu belirterek,
"Türkiye'de kömür girişinin yüzde 60-70'i Samsun'dan alınıyor ama ithalatın tamamı
Samsun üzerinden Türkiye'ye yayılacak. Bu da çok önemli bir pazar olarak Samsun'a
dönecek" dedi. Samsun'un özel konumunun sadece doğalgaz ve petrol olmadığını,
kömürün de bu özellikler içerisinde bulunduğunu vurgulayan Vali Yardımcısı Haluk
Şimşek, "Ülkemiz enerji geçişinde kilit konumunda ama Samsun'un özel bir konumu var.
Sadece doğalgaz ve petrolde değil kömürde de öyle. Samsun önümüzdeki yıllarda
parlayan bir yıldız olacak. Bunda en büyük özelliklerden birisi de kömür olacak.
Türkiye'de kömür girişinin yüzde 60-70'i Samsun'dan alınıyor ama ithalatın tamamı
Samsun üzerinden Türkiye'ye yayılacak. Bu da çok önemli bir pazar olarak Samsun'a
dönecek" şeklinde konuştu.
Küreselleşmenin giderek ivme kazandığını, teknolojinin vazgeçilmez olduğu yeni dünya
düzeninde enerjinin uluslar arası ilişkileri şekillendiren unsurların başında geldiğini
belirten TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu da, "Şüphesiz uluslararası düzene etki eden
enerji kaynaklarının başında petrol gelmekte. Türkiye; başta Ortadoğu ve hazar havzası
olmak üzere dünyanın ispatlanmış gaz rezervlerinin yaklaşık yüzde 72'sini, ispatlanmış
petrol rezervinin yüzde 73'ünün bulunduğu bölgede yer almakta. Bu nedenle Türkiye
kaynak ülkeler ile tüketici pazarlar arasında doğal bir köprü işlevi görmektedir. Enerji
kullanımı oranı gelişmişlik ile doğrudan orantılıdır. Bu bağlamda Türkiye gelişmiş ülkelerle
ana geçim kaynağı enerji olan ülkeler arasında enerji güvenliğinin sağlanmasında kilit
ülke olarak ön plana çıkmaktadır. Birçok enerji nakil hattının geçiş noktası olan
Türkiye'nin bu konjöktürdeki yeri bölgenin getirdiği miras sayesinde kilit pozisyondadır"
dedi. Konferansa konuşmacı olarak katılan BOTAŞ Uluslararası Projeler Daire Başkan
Yardımcısı Kürşad Çapanoğlu "Enerji koridorları ve Türkiye" konulu, OMV Genel Müdürü
Korkut Öztürkmen "Türkiye'de enerji alanında yapılan AB yatırımları" konulu, ODTÜ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr.
Oktay Tanrısever "Avrupa enerji güvenliğinde Karadeniz'in rolü" konulu ve AB Türkiye
Delegasyonu'ndan Hasan Özkoç "Türkiye-AB ilişkilerinde enerji güvenliğinin rolü" konulu
birer sunum yaptı.
HAFTALIK YUMURTA ÜRETİMİ 13 MİLYON
İl Genel Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Pehrül Soysal, Çorum'un yumurta
sektörü ve sektör içerisindeki yeri hakkında meclis üyelerini bilgilendirdi. Meclis
Başkanlığı'na verilen önerge teklifi doğrultusunda komisyon olarak Yumurta Üreticileri
Birliği Vedat Kaplan'ı ziyaret ettiklerini belirten Soysal, ziyarette yumurta sektörü
hakkında bilgiler edindiklerini bildirdi.
Edindikleri bilgilere göre Çorum'da et tavukçuluğunun yapılmadığını, yumurta
tavukçuluğunun da 1980'li yıllarda başladığını belirten Soysal, 1990 yılına kadar
Çorum'da günde 100-120 bin civarında yumurta üretildiğini, 2010 yılına gelindiğinde ise
Çorum'daki 49 işletmenin haftada 13 milyon civarında yumurta üretimi gerçekleştirdiğini
söyledi.
Yumurta sektörünün Çorum'da bin tanesi doğrudan olmak üzere toplam 6 bin civarında
kişiye istihdam sağladığını dile getiren Soysal, yumurta sektörünün sorunlarının başında
gübre konusunun geldiğini, bu sorunun halledilmesi için gübreden biogaz elde edilmesi
için birkaç firma ile görüşüldüğünü kaydetti. Çorum'daki tavuk çiftliklerinin birçoğunun 20
yıllık olduğunu, dolayısıyla yapıların eskidiğini tespit ettiklerini ifade eden Soysal,
çiftliklerin mücavir alan içerisinde kaldığını ve bina bakımı için ruhsat verilmediğini
öğrendiklerini aktardı.
Pehrül Soysal, "Bu yapıların birçoğu ilk yapıldıklarında mücavir alan sınırları dışında
kalıyormuş. Daha sonradan belediyenin sınırları genişletmesiyle mücavir alan içerisine
girmişler. Şehir yerleşim alanlarının çok yakınında kalanlar hariç bu firmalara gerekli
izinlerin verilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu sektör ilimizde giderek küçülecek ve
yok olacaktır." dedi. Soysal ayrıca, sektörün üretim maliyetinin yüzde 70'ini yemin
oluşturduğunu, yemin de mısırdan elde edildiğini belirterek Çorum'daki tane mısırcılığın
desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27065&HaberBasligi=Haftalık
üretimi 13 milyon
yumurta
THY, MERZİFON’DAN 7 GÜN UÇUYOR
Türk Hava Yolları Merzifon Şubesi Müdürü Cengiz Aktan, Merzifon Havaalanındaki
doluluğun maksimum düzeyde olduğunu söyledi.
Kış mevsimi olmasına rağmen Amasya- Merzifon Havaalanı'na Pazartesi, Salı, Çarşamba,
Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar olmak üzere haftada yedi gün uçuş yapıldığını
anımsatan Aktan; “ uçuşlar, İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan 16.30'ta kalkış, Merzifon’a
18.00'da varış ve Merzifon'dan 16.50'da kalkış, İstanbul'a 20.20'de varış şeklinde
yapılıyor.”dedi. Amasya, Çorum, Tokat, Samsun bölgelerinden Merzifon Havaalanına
yoğun bir ilgi olduğunu aktaran Türk Hava Yolları Merzifon Şubesi Müdürü Cengiz Aktan ;
“ doluluk oranı şuna %60-70 seviyelerinde. Kış mevsimi olmasına rağmen talepler iyi
derecede. Sefer sayılarının yediye çıkarılması bizi çok sevindirdi. Düşüş olmamasını
temenni ediyorum. Çünkü müşteriler şaşırabiliyorlar.” Şeklinde konuştu. AmasyaMerzifon Havaalanının bölgede önemli bir eksikliği giderdiğinin altını çizen Aktan, çevre il
ve ilçelerden en çok Çorum’dan müşteri geldiğini söyledi. Aktan; “ Yapımı 13 ayda
tamamlanan Amasya - Merzifon Havaalanı'nda gelen-giden yolcu salonları, , 840
metrekarelik terminal binası, giriş kontrol binası, 20 bin metrekarelik apron ve otopark
yer almakta. Merzifon Havaalanı Amasya'nın yanı sıra Tokat, Çorum ve Samsun'un Havza
ve Lâdik ilçelerine kadar olan alanı kapsadığını bölgede önemli bir eksikliğini gideriyor. Şu
ana kadar THY gerçekleştirdiği seferlere Çorumlu THY yolcuları bir hayli büyük ilgi
gösterildi. Şu anda uçak seferlerindeki doluluk oranı yüzde 70′e yakın bir seviyeye
ulaştı.” dedi.
FARABİ ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Konferans salonunda GOÜ Farabi Koordinatörlüğünün
organize ettiği “Farabi Öğrenci Değişim Programı Bilgilendirme Toplantısı” yapıldı.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin, Rektör Yardımcıları, çok sayıda
öğretim üyesi ve öğrencinin katıldığı toplantıda öğrencilere, Farabi Kurum
Koordinatörümüz Yrd. Doç. Dr. Şenay ÖZGEN tarafından Farabi Ofisinin işleyişi ve faaliyet
alanları anlatıldı. Öğrencilere, Mart ayı içerisinde başvuruları başlatılan Farabi Öğrenci
Değişim Programı hakkında detaylı bilgi verildi. 2010-2011 öğretim yılında 45'den fazla
öğrencinin gönderildiği değişim programında önümüzdeki yıllarda sayının daha da fazla
arttırılmak istendiği vurgulandı. Toplantının son kısmında, soru ve cevaplara yer verildi.
Bilindiği gibi Farabi Öğrenci Değişim Programı ile Üniversite öğrencileri farklı
üniversitelerle imzalanan anlaşmalar çerçevesinde eğitimlerine en az bir yarıyıl, en çok iki
yarıyıl devam edebiliyorlar.
TERSANE UMUTLARI YEŞERİYOR
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'un başkanlığında, Tekkeköy Tersane Bölgesi'yle ilgili bir
toplantı gerçekleştirilerek, çözüme yönelik eylem planı oluşturulması kararı alındı.
Toplantıda; ana mendireğin giriş kısmının kaydırılması, Selyeri ve Ortaköprü Deresi'nin
ıslahı, enerji talebi, tali mendireğin derinliği, Ortaköprü Deresi'nin mendirek alanı dışına
yönlendirilmesi, set ve mahmuz yapımı görüşüldü. Toplantıda ayrıca, içme suyu ve yol
sorununun Büyükşehir Belediyesi'nce, enerji nakil hattının da YEDAŞ tarafından yapılacak
çalışmalarla çözüme gidilmesi hususunda görüş birliğine varıldı. Toplantıya; Büyükşehir
Belediyesi, İl Özel İdaresi, DSİ 7. Bölge Müdürlüğü, DLH Bölge Müdürlüğü, Tekkeköy
Belediyesi, Çalık Enerji Grubu'ndan yetkililer katıldı.
‘SANAYİ SİTELERİNE ENERJİ DESTEĞİ SAĞLANMALIDIR’
Türkiye Haber İş Sendikası tarafından sürdürülen “Dışarıdakiler Kaybeder” başlıklı kayıt
dışı ile mücadele projesi başarıyla devam ediyor.
Proje değerlendirme toplantısında gelinen nokta hakkında bilgi veren Türkiye Haber İş
Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan, 4 aylık süreç içerisinde 108 çalışan ve 214 işverenin
seminer programına katıldığını açıkladı.
Proje kapsamında alınan 17 bilgisayarın kendi imkanlarıyla 22'ye çıkarıldığını hatırlatan
Akcan, ayrıca iki adet akıllı tahta ve bir adet projeksiyon makinesinin Çıraklık Eğitim
Merkezi'ne hediye edildiğini açıkladı.
Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan, Organize Sanayi Bölgelerindeki 10
ve daha fazla işçi çalıştıran firmalara sağlanan yüzde 20'lik enerji desteğinin, küçük
sanayi sitelerine uygulanmasının buralardaki kayıt dışı istihdamın önlenmesinde etkili
olacağını söyledi.
Firmaların kayıt dışına yönelmesindeki en temel nedenin başında öz kaynak yetersizliğinin
geldiğini kaydeden Akcan, şunları söyledi, "Öz kaynak yetersizliğini önlemek için öncelikle
Organize Sanayi Bölgelerindeki 10 ve daha fazla işçi çalıştıran işverenlere tanınan sosyal
güvenlik prim desteği daha az sayıda işçi çalıştıran firmalara da tanınmalı. OSB'deki
firmalara sağlanan yüzde 20'lik enerji desteğinin küçük sanayi sitelerine de uygulanması
buralardaki kayıt dışı istihdamın önlenmesinde etkili olacaktır. Devlet KOBİ'leri
destekleyici hizmetlerin tanıtımı konusunda daha çok çaba harcamalı. Çünkü anketlerde
katılımcılardan pek çoğunun Çorum'da bir KOSGEB şubesi olduğundan habersiz
olduklarını belirledik. İş yerlerimizin denetimi hep söylendiği gibi artırılmalıdır.''
İş arayan gençlerin işe uyum açısından da aydınlatılması gerektiğine dikkat çeken Akcan,
gençlerin ısrarla kendi mesleğinde iş aradığını, bu işi bulamayınca ise büyük hayal
kırıklığına uğradığını ifade etti.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27045&HaberBasligi=‘Sanayi
enerji desteği sağlanmalıdır’
sitelerine
KRAL KAYA MEZARLARI İLE KIZLAR SARAYI ÇEVRE DÜZENLEMESİ
Amasya Belediyesi'nce Kral Kaya Mezarları ile Kızlar Sarayı çevresinde düzenleme
çalışmalarına başlandığı belirtildi. Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir, çevre
düzenleme çalışmalarının yaz dönemine kadar tamamlanacağını söyledi. Turistlerin yoğun
olarak ziyaret ettiği Kral Kaya Mezarları ile Kızlar Sarayı çevresinin daha güzel görünüm
kazanması için çevre düzenlemesi ve rekreasyon alanları oluşturduklarını anlatan
Özdemir, "Çevrede görüntü kirliliği oluşturabilecek çalışmaların önüne geçmek istedik. Bir
tarih, kültür ve doğa kenti olan Amasya'nın geçmişten bugüne kadar gelen kültürel ve
tarihi zenginliklerinin iyi korunması ve tanınması için çalışıyoruz" dedi.
SAMSUN EKOLOJİK TARIM İÇİN İDEAL
ORKÖY Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Avni Çatal, yaptığı yazılı açıklamada, Bafra ve 19
Mayıs ilçeleri arasında bulunan Nebyan Havzası'nda orman köylülerinin organik tarım,
eko-turizm ve köy altyapısının iyileştirilmesi amaçlı proje hazırlıklarına başlandığını
belirtti. Son yıllarda ekolojik tarımın gerek Türkiye'de gerekse dünyada hızla artığına
işaret eden Çatal, şunları kaydetti: "Ekolojik ürünlere olan ve hızla artan talebin
karşılanabilmesi için yeni alanların bu üretime ayrılması ve yeni üreticilerin bu çalışmalara
katılmasını gerektirmektedir. Ülkemizde orman köyleri yeni alan arayışlarında önemli bazı
avantaja sahip olacaklar. ORKÖY olarak Türkiye genelinde beş noktada 'Ekolojik Havza
Pilot Bölge Projesi'ne başladık. Bu pilot bölgelerin arasında Bafra ve 19 Mayıs ilçeleri
arasında bulunan Nebyan Havzası da var. Bu bölgede Düzköy, Aydınpınar, Yeşilyurt,
Kuşkayası, Cerekli ve Kösedik gibi bazı köy muhtarları ile bir araya gelerek görüş
alışverişinde bulunduk. Samsun'da bulunan orman köylerimizin topraklarının az kirlenmiş
olması, sanayi bölgelerinden uzak olması ve etraflarının ormanla çevrili olması nedeniyle
ekolojik tarım yapılması için elverişli bir ortam oluşturmaktadır."
UMEM PROJESİNDE ÜÇ KURS BİRDEN AÇILACAK
İş Kur İl Müdürlüğü, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı ve Endüstri Meslek Lisesi
Müdürlüğü işbirliğinde hayata geçirilen Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri
(UMEM) Projesi kapsamında Çorum’da üç kurs açılacak.
Kurslardan ilki olan “Autocad” kursu 21 Mart-23 Haziran tarihleri arasında yapılacak ve
başvuru yapanlar arasında, 15 Mart 2011 tarihinde saat 10:00’da İş Kur İl Müdürlüğü’nde
mülakat yapılacak ve 14 Mart 2011 Pazartesi gününe kadar internet üzerinden başvurular
alınacak.
Açılacak ikinci kurs ise “Gazaltı Kaynakçısı” kursu olacak. 21 Mart - 23 Haziran
2011tarihleri arasında yapılacak olan kursa başvurular 13 Mart Pazar günü sona erecek.
Başvuranlar arasından ise 14 Mart 2011 tarihinde saat 14.00’da İş Kur İl Müdürlüğü’nde
mülakat yapılacak. Açılacak üçüncü kurs ise“PVC Doğrama İmalat ve Montajcılığı”
mesleğinde olacak.
21 Mart - 16 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan kursa başvurular ise 13
Mart Pazar günü sona erecek. 14 Mart 2011 tarihinde ise saat 10:00’da İş Kur İl
Müdürlüğü’nde mülakat yapılacak.
Kurslara 20’şer kişi alınacak ve günlük 15 TL ücret ödenecek ve iş kazası ve meslek
hastalığı sigorta primleri karşılanacak.
Kurslar hem teorik hem uygulamalı yapılacak ve kurs sonunda ise “İşbaşı Eğitimi (Staj)”
gerçekleştirilecek. Başarılı olan kursiyerlere kurs sonunda en az bir ay süreyle işbaşı
eğitimi (staj) yaptırılacak ve Ticaret Sanayi Odası Başkanlığınca işyerlerinde istihdamı
sağlanacak
Kurslara başvuru şartları ise şunlar:
“İş Kur’a kayıtlı işsiz olmak, Erkek olmak ve 16 yaşından gün almış olmak, En az ilkokul
mezunu olmak, Öğrenci olmamak, (Açık öğretimde okuyanlar başvurabilir), Başvuru
tarihi itibarıyla son 24 ay içerisinde İş Kur’un bütün programlarından toplam 6 aydan az
faydalanmış olmak, Başvuru tarihi itibarıyla İş Kur’un TYÇP, Staj (İşbaşı Eğitimi) ve
Girişimcilik eğitimlerinden son 6 ay içerisinde faydalanmamış olmak, Emekli veya aktif
sigortalı olmamak.”
Söz konusu kurslara katılmak isteyen ve durumu şartlara uyan müracaatçıların
www.umem.org.tr veya www.becerion.org.tr internet adresindeki “Kurs Listesi ve
Başvuru” kısmından Çorum ilini seçerek başvuru yapmaları gerekiyor.
TARLA SULARKEN TARİH FIŞKIRDI
Merzifon 5. Ana Jet Üssü yakınlarındaki Yol üstü köyünde tarlasını sulayan bir çiftçinin
küp bulduğunu bildirmesi üzerine harekete geçen Amasya Müze Müdürlüğü yetkilileri,
yaptıkları ilk incelemelerde söz konusu alanda On horoz Höyük adıyla bilinen höyüğün
kalıntılarını tespit ettiler. Höyükte ilk belirlemelere göre Tunç Çağı'ndan, Roma dönemine
kadar yaşayan 5 uygarlığın izlerine rastladıklarını belirten Amasya Müzesi Müdürü Celal
Özdemir, "Tescil tespit işlemlerinin ardından hazırlanacak olan dokümanları Samsun
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'na
sunacağız. İlerleyen süreçte ise kurtarma kazısının başlatılmasını öngörüyoruz" dedi.
KIYILARA ÇEKİ DÜZEN
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü tarafından
çalışmalarına başlanılan ve batıda Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) ile doğuda
Yeşilırmak arasındaki 9 bin 271 hektar ve 65,4 kilometrelik sahil şeridini kapsayan
Samsun Bütünleşik Kıyı Alanları Projesi'nde son aşamaya gelindi. Bakan Mustafa Demir,
hazırlanan projenin Strateji Belgesi niteliği taşıyacağına dikkati çekerek, "Kıyılar
korunarak gelecek nesillere aktarılacak" dedi.
Demir, kıyı bölgelerinin hızlı nüfus artışı, turizm, sanayi, ikinci konut, ulaşım, gibi kentsel
alanların hızlı yayılımı ve farklı sektörlerin baskısı altında kalan alanlar olduğunu dile
getirdi. Demir, "Kıyı alanlarını, kıyının yoğun etkileşim içinde bulunduğu geri sahası ve
deniz ile bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Samsun kıyılarıyla ilgili görüşlerini aktaran Demir, "Buralar kentin yerleşik dokusu önünde
yer alan kıyılar ile doğusunda Yeşilırmak'a kadar uzanan kıyı bölgesi coğrafi özellikleri,
doğal kaynak potansiyeli ve ekosistem zenginliğinin yanı sıra, kentleşme ve sanayileşme
nedeniyle kıyı bölgesi üzerindeki baskıların artarak sürdüğü bir bölgedir. Hazırlanan
projeyle, bölgenin tüm sektörler itibari ile değerlendirilmesi, mevcut durumun ve
ihtiyaçların tespit edilmesi, ilgili tüm paydaşların da katılımını sağlayarak, bölgesel
anlamda bir kıyı planlaması ve yönetim modeli geliştirilmesi amaçlanmaktadır" dedi.
Projeyle Samsun kıyılarının mevcut durumunun resmedilmesinin sağlanacağını ifade eden
Mustafa Demir, "Ayrıca, kısıtlı ve artırılamaz bir kaynak olan kıyılarımızın geri sahası ile
etkileşiminde olan tüm alanlar ve faktörler dikkate alınmak suretiyle, korunarak
kullanılması ve gelecek nesillere aktarılması sağlanacaktır. Bu amaç çerçevesinde; kıyının
geri sahasındaki alanların kıyı üzerindeki etkilerini de irdeleyecek; ileriye dönük olarak
Samsun'un Türkiye ekonomisindeki yeri ve önceliği gözetilerek, koruma- kullanma
dengesi çerçevesinde Samsun kıyı alanlarının önümüzdeki 10-15 yıllık perspektifinin
çizilmesi, ortaya konulan ürünün bir Strateji Belgesi niteliği taşıması gerektiği kararına
varılmıştır" diye konuştu.
Proje kapsamındaki kıyı bölgesinin coğrafi, ekonomik, mekânsal ve çevresel bakımdan
farklı nitelikler göstermesi nedeniyle, idari sınırlar da göz önüne alınarak bölgelere
ayrıldığını dile getiren Mustafa Demir, "Bu bölgeler; Batı Aksı Alt Bölgesi, Merkez Alt
Bölgesi, Doğu Aksı Alt Bölgesi ve Yeşilırmak Deltası Alt Bölgesi'dir" dedi. Mustafa Demir,
Samsun Bütünleşik Kıyı Alanları Projesi'nin yıl içerisinde onaylanmasının planlandığını
sözlerine ekledi.
ALTYAPI ÇALIŞMALARI ARTIK KOORDİNELİ YAPILACAK
Çorum Belediyesi, şehirdeki altyapı çalışmalarının daha düzenli hale getirilmesi için
Altyapı Koordinasyon toplantıları düzenliyor. Çorum Belediyesi’nde ilk kez gerçekleştirilen
ve bundan sonra ayda bir düzenlenmesi öngörülen toplantı Başkan Yardımcısı Alper Zahir
başkanlığında Yedaş, Türk Telekom A.Ş, Çorumgaz, Çorum Belediyesi Su ve Kanalizasyon
İşleri Müdürlüğü ve Fen İşleri Müdürlüğü teknik sorumlularının katılımıyla gerçekleştirildi.
Altyapı çalışmalarında koordinasyonun sağlanması amacıyla yaptıkları toplantıda öncelikli
olarak ekonomik kaybın ve vatandaşlara verilen rahatsızlıkların önlenmesinin
amaçlandığını dile getiren Zahir, “Kentimizdeki imar alanlarında yoğunluğun artması,
vatandaşlarımızın temel ihtiyaçları, şehrimizin sürekli olarak gelişmesi ve bu gelişmeler
sonucunda ortaya çıkan yeni tesis ve yatırım ihtiyaçlarının paralel gerçekleştirilmesi
kaynaklarımızın ekonomik olarak verimli kullanılmasını sağlayacaktır. Yapılacak altyapı
çalışmaları daha hızlı bir şekilde ilerleyecektir” dedi.
Daha önce Çorum Belediyesi’nin her kurumla ayrı ayrı görüşerek sorunların çözümüne
yönelik adımlar attığına dikkat çeken Başkan Yardımcısı Alper Zahir, “Bir caddenin su,
kanalizasyon, yağmursuyu, elektrik, telekom, doğalgaz ve sinyalizasyon gibi çeşitli
altyapıları bulunmaktadır. Önceden bir cadde belki bu çalışmaların her biri için ayrı ayrı
kazılıyordu. Bundan sonra tüm altyapı çalışmaları koordineli bir şekilde tek çalışmayla
yürütülecek. Hepimizin bildiği gibi tamamlanmış bir altyapının başka bir altyapı
çalışmasından dolayı bozulması vatandaşlarımızın günlük yaşamdaki sıkıntıları yanında
ekonomik ve çevresel zararları beraberinde getirmekteydi” dedi.
Alper Zahir, yapılan toplantıda ayrıca kurum ve kuruluşların 2011 yılı ve sonraki yılların
ihtiyaçları ve programlarının görüşüldüğünü, katılımcılardan uzun vadeli programların
hazırlanarak diğer kurumlara bildirmelerini istediklerini sözlerine ekleyerek “İstenen
veriler, yapılacak altyapı çalışmaları Çorum Belediyesi Kent Bilgi Sistemi’ne işlenecek”
diyerek sözlerini tamamladı.
AMASYALI ÇİFTÇİLERE MEYVE FİDANI DAĞITILDI
Meyve fidanı dağıtımı töreninde konuşan İl Tarım Müdürü Vekili Mehmet Erdemir yaptığı
konuşmasında; “Amasya’mız meyvecilik bakımından Türkiye’nin vitrin illerinden biridir.
254.960 hektar tarım alanın 5.085 hektarında meyvecilik yapılmaktadır. Meyve ürünleri
içerisinde özellikle kiraz üretimi ön plana çıkmakta olup 2010 yılında 48 milyon TL
değerinde 32.226 ton kiraz üretilmiştir. İlimizde ihracata yönelik kiraz üretimi öncelikli
olmak üzere, meyveciliğin geliştirilmesine büyük önem verilmektedir. Bu amaçla İl Özel
İdaresi kaynaklarıyla her yıl yaklaşık 400.000 TL’lik kaynak meyvecilik projelerine
aktarılarak,
ilimizde
ihracata
yönelik
meyve
yetiştiriciliğinin
geliştirilmesi
amaçlanmaktadır. İl Özel İdaresi, S.Y.D.F kaynakları, Bakanlığımız kaynakları ve çiftçi
katkılarıyla 2006–2010 yıllarında ürünleri tamamen ihracata yönelik türden olmak üzere
2.701.317 TL tutarında 512.280 adet fidan dağıtımı gerçekleştirilmiştir. İl Özel İdaresi
Strateji Planı doğrultusunda, 9.000 adet kiraz, 4.500 adet Amasya Elması ve 1.680 adet
armut fidanı dağıtımını gerçekleştirilmekte olup proje toplam tutarı 127.000 TL’dir.
Belirtilen tutarın %50’si çiftçi katkısıdır,”dedi. Vali Halil İbrahim Daşöz yaptığı
konuşmasında;” Tarım çok modern bir anlayışla yapılması gereken bir faaliyet dalıdır. Bu
konuda çok ihtiyaç vardır. Modern bahçelerin kurulması, bodur fidancılık, değişik anaç
uygulamaları, seracılık bölge için büyük önem taşıyor. İlimizde bunları bilinçli bir şekilde
yaptığımızda verimlilik çok artacaktır.
Çiftçilerimizin kırsal kalkınma programlarını yakından takip etmeleri bakanlığın ve diğer
ilgili kurum ve kuruluşların bu konulardaki diğer desteklemeleri yakından takip etmeleri
kendileri açısından büyük önem arz etmektedir,” dedi.
FINDIK İHRACATINDA REKOR
Samsun Ziraat Odası Başkanı Hasan Tütüncü, 2010 2011 ihracat sezonunda tüm
zamanların ihracat rekorunu kırılmasını beklediklerini belirterek, "Fındık ihracatı, 260 bin
tonun üzerinde bir rakamla, geçmiş dönemlerin en yükseğine ulaşma yolunda ilerliyor"
dedi. Fındık ihracatında yaşanan artışı değerlendiren Tütüncü, yeni sezonda 260 bin 520
bin ton kabuklu fındığın ihrac edildiğini belirterek, "İç piyasa tüketiminin de 120 bin ton
olduğunu düşündüğümüzde, bu yıl da içinde olmak üzere bundan sonraki yıllarda alınıp
satılan fındık miktarı 650 bin ton olacaktır. Hatta randıman farkları, gelecek yıllara
devirler ile 700 bin ton fındığın piyasalarda rahatlıkla işlem görecek olması hayalden öte,
gerçeğin kendisi olacaktır. 260 bin tonun üzerinde bir rakam ile fındık, geçmiş zaman
ihracat rakamlarının en yükseğine ulaşma yolunda ilerliyor" diye konuştu. 2011 ürünü
fındık karanfil sayımlarının başladığını da hatırlatan Tütüncü, ortaya çıkacak olan
rakamın, serbest piyasanın belirlenmesinde önemli etken teşkil edeceğini sözlerine ekledi.
VELİPAŞA KONAĞI’NI BAKAN KAVAF AÇACAK
Uzun zamandır atıl durumda olan tarihi Velipaşa Konağı’nın Kadın Kültür ve Sanat
Merkezi olarak Çorumlu kadınların hizmetine sunulacağı açıklandı.
Tarihi konakla ilgili yeni bir çalışma başlattığı öğrenilen Çorum Belediyesi’nin konağı
“kadın ve sanat merkezi” olarak yeniden restore etmesinin ardından resmi açılışın 17
Mart’ta yapılacağı bildirildi.
Hatice Külcü, “Kadınlar eşyaya ve mahlûkatlara sevgiyle yaklaşmışlardır. Biz hanımların
eşyaya ve hayata yaklaşımı bu denli nettir. Kadınlar için esas olan insani ve vicdani
yaklaşımdır. Biz kadınlara en çok vicdan, merhamet, incelik, sevgi ve hoşgörü yakışır”
diyerek, bugün dünyanın birçok bölgesinde hoyrat yönetimlerin altında kadınların türlü
haksızlıklarla karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Külcü, “Günümüzde toplumsal yaşamdan
izole edilen kadınlara şahidiz. Şiddete maruz bırakılan, haysiyeti örselenen aslında
kadınlar değil insanlığın bizzat kendisidir. İnsanlar sevgiyi öğrenecekse bunun gerçek
halini ancak biz kadınlardan öğrenecektir. Ülkemizde artık kadınlar daha çok eğitim talep
eden ve araştıran bir konuma geldi. Kent hayatında kadınlar etkin olduğu müddetçe barış
dili de daha fazla büyüyecektir” diye konuştu.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=11860:velpaakonaini-bakan-kavaf-acacak&catid=51:guncel
AKDAĞ'A 45 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Karadeniz'in en büyük sağlık ve turizm kompleksini dünya turizmine açmaya hazırlanan
Lâdik Akdağ Termal Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zeybek, Lâdik
Hamamayağı Kaplıcaları için yapılacak olan 45 milyon dolarlık yatırım için son aşamaya
gelindiğini ifade etti.
Sağlık Kenti Samsun'da termal turizmin can damarı Havza ve Ladik'te sağlık turizminin
önemli bir ayağı daha hizmete girmeye hazırlanıyor. Yaklaşık olarak 45 milyon dolar
yatırım yapılması planlanan Lâdik Hamamayağı Kaplıcaları'nın yeni turizm sezonuna
hazırlanması bekleniyor. Ortalama 4 yıllık bir süreçte 3 etapda tamamlanması planlanan
bu sağlık kompleksi için 1. etap da 100 devre mülk kür merkezi, 2. etap da 5 yıldızlı otel,
3. etap da ise 200 devre mülklük kür merkezi yapılması hedefleniyor.
Lâdik Hamamayağı Kaplıcaları'nı yeni turizm sezonuna hazırlamayı amaçladıklarını ifade
eden Lâdik Akdağ Termal Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zeybek,
"Karadeniz'in en büyük turizm kompleksini dünya turizmine açacağız. Kuzey ülkelerinden
özellikle de Rusya'dan buraya turist bekliyoruz. Taslak projeyi bitirdik. Bu proje ile "Sağlık
Kenti Samsun" sloganına anlam katacak, sağlık turizmine önemli bir ayak olacağız" diye
konuştu. Zeybek, arazi sorununu çözdükten sonra yatırımı hemen hayata geçireceklerini
belirtti.
ÇORUM-DER BERLİN’DE VALİLERİ AĞIRLADI
Berlin'de yasayan Çorumlular tarafından kurulan Çorum-Der Kültür ve Eğitim Merkezi Vali
Nurullah Çakır onuruna akşam yemeği verdi.
Yemeğe Amasya Valisi Halil İbrahim Daşöz ve Nevşehir Valisi Abdurrahman Savaş ve
Berlin’de yaşayan iş adamları ile Amasya, Samsun, Çorum ve Tokat illerinden tanıtım
amacıyla Birlin Fuarına katılan valilik personeli ve diğer yetkililer katıldı.
Vali Nurullah Çakır yaptığı konuşmada görev gereği yıllar önce Avrupa şehirlerinde
bulunduklarını ve o yıllarda bu kentleri ülkemiz şehirleriyle mukayese ettiklerinde
gelişmişlik farkının bugüne göre daha büyük olduğunu bugün ise bu farkın azaldığını
gözlemlediklerini söyledi. Söz konusu gelişmenin 3 şekilde gerçekleştirildiğini ifade eden
Çakır, bunları; kalkınma çabalarını akademik platforma taşımak, yerel kalkınmayı
bölgesel kalkınmaya dönüştürmek ve yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesi ile yeni bir
kalkınma modeli ile sağlandığını kaydetti.
Master planlarının yapılmasının, bölgesel kalkınma ajanslarının faaliyetlerinin ve
ihtiyaçların yerel yönetimler eliyle giderilmesinin bu kalkınma modelinin örneklerini
oluşturduğunu dile getiren Vali Çakır, 3 ilin valisi olarak bir arada bulunmalarının bu
kalkınma modeli çalışmasındaki birlikteliğin en güzel örneğini gösterdiğini ifade etti.
Amasya Valisi Halil İbrahim Daşöz ise yapığı konuşmada Çorum’da veya ilçelerinde görev
yapmadığını ancak Çorumluların girişimci bir ruha sahip olduklarını, bunun en güzel
göstergesinin leblebiyi bir marka haline getirmeleri olduğunu ifade ederek, kalkınmanın
yerel değil bölgesel hareket etmekle mümkün olabileceğini söyledi.
LOVELET TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDE
İdol İnşaat'ın Samsun'da 50 milyon euro'luk yatırımla bin 200 kişiye iş imkânı sunacak
alışveriş merkezi yatırımı LOVELET Türkiye'nin gündeminde. 13 Mart Pazar günü temel
atma töreniyle yapımına başlanacak LOVELET 75 bin metrekarelik alan üzerinde
yükselecek.
75 bin metrekare inşaat alanı ve 40 bin metrekarelik kiralama alanına sahip LOVELET,
ayda 900 bin kişiyi ağırlayacak. Bin 200 kişiye iş imkânı sağlayacak olan AVM, Orta ve
Doğu Karadeniz'le birlikte Rusya, Gürcistan ve Türk Cumhuriyetlerine açılan bir kapı olan
Samsun'da gelecek yıl hizmete girecek.
PAZARYERİ KÜLTÜR MERKEZİ OLUYOR
İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, ilçeye Kültür Merkezi kazandırmak için
düğmeye bastı. Kültür Merkezi için belediye tarafından uygun bulunan yer Kılıçdede
Mahallesi Pazar yeri olurken, merkezin 2 sene içerisinde faaliyete geçmesi planlanılıyor.
Demirtaş, Kültür Merkezi"nin yapılacağı yerin arkasına Samsun yeni Adliye binasının
yapımına başlandığını anımsatarak “Kültür Merkezi"nin arka tarafına yapılacak olan
Samsun Adliyesi binasına gelen avukatların rahat çalışabilmesi için, 4 katlı olarak
yapılacak Kültür Merkezi"nin 2 katı bürolar şeklinde yapılacak ve genellikle avukatların
kullanımına sunulacak. Diğer 2 katının ise sosyal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi amacıyla
düzenlenecektir ”dedi.
Demirtaş İlkadım İlçesinde Kültür Merkezi"nin olmadığına da işaret ederek “Mülkiyeti
belediyemize ait olan yere yapılacak Kültür Merkezi ile ilçeye sosyal faaliyetlerin rahatlıkla
gerçekleştirilebildiği, gençlerin vakitlerini hoşça geçirebildikleri bir merkez kazandırmış
olacağız “dedi.
Kültür Merkezi"nin 2 sene içerisinde faaliyete geçmesi planlanırken, merkezin 3 milyon
liraya mal olması planlanılıyor.
AKDENİZ'E AÇILACAĞIZ
Karadeniz’i Anadolu"nun tam ortasından geçecek tünelle Karadeniz"i Akdeniz"e doğrudan
bağlayacak tünel, Türkiye Cumhuriyeti"nin 100. yılı için bir prestij projesi olarak
öngörülüyor. Türkiye’ye dünya genelinde çok büyük bir prestij sağlayacağı hesaplanan
proje Samsun"un 15 km. doğusundan başlayacak ve Kayseri"nin yaklaşık 50 km.
doğusundan geçtikten sonra, Adana"nın Yumurtalık ilçesinde Akdeniz’e kavuşacak.
Uzunluğu 500 km. olacak tünel, orta büyüklükte 2 geminin karşılıklı geçişine imkân
tanıyacak şekilde, 80 metre olarak planlandı. Tünelin su yüzeyinden derinliği 22 metre,
yüksekliği 18 metre olacak. Karadeniz-Akdeniz Denizyolu Tüneli, Anadolu’nun altından
geçerken, yeryüzünden 1400 metreye kadar derinliğe ulaşacak. Tünelin açılmasıyla,
keşfedilmemiş doğal kaynaklar da ekonomiye kazandırılacak.
Mühendisler, dünyada ilk defa böylesine devasa bir tünel kazısının planlandığını,
dolayısıyla çok farklı kazı tekniklerinin kullanılması gerektiği üzerinde duruyor. Kazının, bu
amaçla özel olarak inşa edilecek platform-gemiler üzerine monte edilecek dev kazıcılarla
yapılması, kazılan toprak, kaya ve madenlerin taşıyıcı bantlar yardımıyla, platformu takip
eden gemilere yüklenmesi ve böylelikle nakledilmesi üzerinde duruluyor. 500 kilometre
uzunluğundaki tünelin daha kısa süre içinde kazılabilmesi için, inşaatın Samsun ve
Yumurtalık’tan iki yönlü olarak başlatılması söz konusu.
Kazı sırasında çıkarılacak milyarlarca tonluk toprak ve kaya hafriyatının, özellikle
Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında inşa edilen ve edilecek sahil yolları için dolgu amaçlı
kullanılması planlanıyor. Ayrıca bu hafriyatın, başta Hollanda olmak üzere deniz dolgusu
için toprak ve kayaya ihtiyacı olan ülkelere ihraç edilmesi de söz konusu olabilecek.
Ayrıca, kazı sırasında elde edilecek maden ve kömür gibi unsurların ticari olarak
değerlendirilmesi yanında, muhtemel organik maddelerin de tarımsal gübre amaçlı
kullanılabileceği öngörülüyor.
Karadeniz-Akdeniz Denizyolu Tüneli"nin inşasıyla, Boğazlardaki gemi ve tanker trafiğinin
önemli ölçüde azaltılması sağlanacak. Orta Anadolu"nun doğusundan geçecek tünel, bir
anlamda Kayseri"ye deniz de getirmiş olacak. Tünelin geçtiği güzergâh boyuna, biri
Kayseri yakınlarında olmak üzere, 3 veya 4 noktadan dikey tünel açılarak, bu asansör
tünellerin Karadeniz-Akdeniz Denizyolu Tüneli"ne kavuştuğu noktalara birer liman
kurulması planlanıyor. Böylece Orta Anadolu, deniz yoluyla taşımacılık imkânına
kavuşmuş olacak. Mühendisler, tünel limanlarına dikey asansörlerle yolcu ve yük taşıması
yapılabileceği gibi, eğimli tünellerle karayolu bağlantısı da yapılabileceği düşüncesiyle
seçenekli projeler üzerinde çalışıyor.
Projenin kamuoyuna açıklandıktan sonra yaklaşık 1 yıl boyunca her bakımdan tartışılması
ve gelen eleştiriler dikkate alınarak gerekli revizyonlar yapıldıktan sonra, 2012
sonbaharında inşaat çalışmalarına başlanması öngörülüyor. Tünelin açılışı için
Cumhuriyetin 100. Kuruluş Yıldönümü olan 2023 yılı hedefleniyor.
"MOBİLYA VE EV DEKORASYON FUARI" AÇILDI
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ÇTSO) katkılarıyla EXPO TR83 Fuarcılık tarafından
düzenlenen "Mobilya ve Ev Dekorasyon Fuarı" açıldı.
EXPO TR83 fuar alanında açılan ve dört gün boyunca açık olacak "Mobilya ve Ev
Dekorasyon Fuarına" 10 ilden 25'i imalat yapan toplam 43 firma katılıyor. 20 Mart'a
kadar devam edecek olan fuara, Çorum'un yanı sıra Amasya, Ankara, Konya, Zonguldak,
Samsun, Afyon, İstanbul, Yozgat ve Kayseri'den de katılım var.
HALK, YÜKSEKOKULU SAHİPLENMELİ
Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren, "Yüksekokulu halkın sahiplenmesi
gerek" dedi. Eren, beraberinde Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Yavuz, Genel Sekreter
Halil Taşkın ve İnşaat ve Yapı İşleri Teknik Daire Başkanı Ali Bağ ile Gümüşhacıköy
Kaymakamı Serdar Kartal'ı ve İlçemiz Belediye Başkanı Mustafa Saatcı'yı ziyaret ederek
ilçede açılması planlanan yüksekokul hakkında bilgi aldı.
Yüksekokul binası ve öğrenci yurt binası gibi çalışmaların başlatıldığını anımsatan Eren,
çalışmaları yerinde görmek ve son değerlendirmeleri yapmak üzere geldiklerini söyledi.
Söz konusu yüksekokulun açılabilmesi ve öğrenci alımına başlamak için bir an önce
hizmet ve yurt binasının hazırlanması gerektiğini kaydeden Rektör Eren, şunları söyledi:
"Binalar hazır olduğunda öğrenci alımı için gerekli yazıları YÖK'e gönderip 2011'2012
eğitim yılı programına dâhil olmasını sağlayacağız. Gümüşhacıköy çok önemli ilçemiz ve
halkını da çok seviyoruz. Yüksekokul ilçenin sosyal ve ekonomik olarak kalkınmasına
önemli katkılar sağlayacak, gelişmekte olan bölgenin ara eleman gücünü karşılayacaktır.
Yüksekokulun açılması yönünde yaptığımız çalışmaların netice vermesi için Gümüşhacıköy
ve ileri gelenlerinin desteği gerekmekte yoksa çalışmalarımız yarım kalır. Yüksekokulu
halkın sahiplenmesi gerek." dedi.
30 GİRİŞİMCİ DAHA GELİYOR
TSO tarafından düzenlenen ve geçtiğimiz ay birincisi tamamlanan Uygulamalı Girişimcilik
Kurslarının, ikincisi de başarı ile tamamlandı. 21 Şubat 2011 tarihi itibari ile başlayan 2.
Uygulamalı Girişimcilik Kursuna katılan Girişimci Adayları, dün yapılan törenle
sertifikalarını aldılar. Geçtiğimiz aylarda TSO binasında düzenlenen mülakatlar sonrasında
2. Uygulamalı Girişimcilik Kursu için seçilen eğitimlerine başlayan 30 kişi sertifika sahibi
olmaya hak kazandılar. Toplantı Salonu’nda düzenlenen bir törenle sertifikalarını alan
Girişimci Adayları, en kısa zamanda bu sertifika sayesinde yararlanabilecekleri destek ve
kredilere başvuracaklarını ve iş hayatına atılacaklarını ifade etti.
İlk sözü alan TSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Muhsin Kurulay, gerçekleşen törene
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Arat’ın şehir dışında olması sebebi ile katılamadığını ve
kursu tamamlayan adaylara başarılar dilediğini iletti. Gerçekleşen sertifika töreninin
önemli ve bir o kadar da güzel bir başlangıç olduğuna dikkat çeken Kurulay, “Tokat’ta
kurulacak olan yeni işletmelerin, KOSGEB Desteklerinden yararlanabilmesi için
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi kurslarımıza başladık. Sadece Tokat Merkez’den bu
kurslara 500’ün üzerinde bir başvuru gerçekleşti. Biz bu mahiyette ikinci kursumuzu da
açtık ve 30 kişinin daha sertifika sahibi olmasına vesile olduk. Toplam da 60 sertifika
sahibi girişimci adayına sahibiz. Bu sayının ilerleyen günlerde artması için elimizden
geleni yapacağız. Şehrimize ve ülkemize hayırlı olsun” dedi.
SAMSUN-CEYHAN'DA TOP TÜRKİYE'DE
Rusya Enerji Bakanı Sergey Şmatko, Samsun-Ceyhan petrol boru hattı projesiyle ilgili
topun Türkiye'nin ayağında olduğunu söyledi.
Projeyle ilgili Ankara'dan teklif beklediklerini kaydeden Rus Bakan, "Projeyle ilgili
eksiklerin giderilmesi konusunda ortakların çalışmaları zaman aldı" dedi. Şmatko, "Rusya,
Samsun-Ceyhan konusunda ilgili anlaşmayı imzalamaya hazırdı. Biz ve Türk
meslektaşlarımız bazı parametreleri netleştirmeyi kararlaştırdık. Şimdi biz onlardan ilgili
teklifleri bekliyoruz" dedi.
'ÇORUM'UN İTALYA İLE İŞ YAPMASI İÇİN HER TÜRLÜ GÖREVE HAZIRIM'
İtalya'nın Roma kentine Büyükelçi olarak Atanan Hemşerimiz Hakkı Akil, Çorum Valisi
Nurullah Çakır'a bir mesaj göndererek kutlama mesajından dolayı teşekkür etti. Büyükelçi
Akil mesajında ayrıca, Çorum'a yaptığı ziyarette kendisine gösterilen yoğun ilgi
misafirperverlikten dolayı teşekkür etti.
Hakkı Akil mesajında şu ifadelere yer verdi: "Öncelikle göndermiş olduğunuz çok nazik
kutlama mesajını için çok teşekkür ederim. Çorum ziyaretimizde gerek size, gerek
Çorumlu iş adamlarımıza söz verdiğim üzere Roma'da görev yaptığım sürece Türkiye ile
İtalya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine paralel olarak Çorum ekonomisinin İtalya'da
daha iyi tanınması ve Çorumlu hemşerilerimizin İtalya ile iş olanaklarını geliştirebilmeleri
için her türlü çalışmayı yapmaya hazır olduğumun bilinmesini özellikle vurgulayarak bu
mesajımın hemşerilerime de iletilmesini sizden özellikle istirham ediyorum.
Ben ve arkadaşlarımın Çorum ziyaretinde bizzat yakından tanık olduğumuz aktif ve
heyecan duyan görev anlayışınızla Çorum'a ve özellikle de buna en çok ihtiyaç duyan
Kargı'ya çok hayırlı işler yapacağınıza olan inancımı bir kez daha yenileyerek görevinizde
başarılar diler, değerli hanımefendi ve size saygılar sunarım."
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27188&HaberBasligi='Çorum'un
ile iş yapması için her türlü göreve hazırım'
İtalya
BAŞARI’DA HEDEF DÜNYA ÜNİVERSİTESİ
Samsun’un Canik İlçesi'nde inşa çalışmaları sürdürülen Başarı Üniversitesi'nin Mütevelli
Heyet Başkanı ve Kurucu Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir, hedeflerini, 'bir dünya
üniversitesi olmak' şeklinde açıkladı. Bekdemir, üniversiteye her yıl yüzde 15 oranında
yabancı öğrenci alacaklarını söyledi.
Vakıf üniversitelerinin temel ilke olarak kar amacı gütmediklerini ve öğrenciden aldığını
yine öğrenciye veren bir yapılanma içerisine girdiklerini hatırlatan Prof. Dr. Yunus
Bekdemir, "Vakıf üniversiteleri, personel hareketliliğinde kaynakların kullanımında
dinamik bir yapı sunuyor. Bu da başarıyı getiriyor. İnsan kaynağını çok iyi
kullanabiliyorsunuz. Yatırımlarınızı özel, en optimal ve rantabl şekilde yapabilirsiniz.
Dünyadaki en iyi 10 üniversitenin 9'unun vakıf üniversitesi olması bundan. Harward
deyince herkes duruyor. Türkiye'de ise Bilkent'i örnek verebiliriz" dedi.
Canik Başarı'nın Samsun'un ve Karadeniz'in ilk vakıf üniversitesi olacağını söyleyen
Bekdemir, "Bu nedenle bölgedeki tüm vakıf üniversitelerini tercih edecek öğrencilerin
gözdesi olacak. İlk 5 yılda 2 bin 200 öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz. İlk yıl 400 öğrenci
alacağız. Canik Başarı, bölgeyle sınırlı kalmayıp uluslararası bir boyuta taşınacak. Batı
ülkelerinde gündem üniversitelerde uluslararasılaştırma. Biz de öğrenci profilimizin yüzde
15'ini yabancılardan oluşturacağız. Türkmenistan'dan, Ukrayna'dan öğrenciler gelecek.
Binlerce öğrencisiyle Canik Başarı, Samsun'a ayrıca bir ekonomik katkı sağlayacak" diye
konuştu.
Canik İlçesi'ni 'bakir bir bölge' olduğu için seçtiklerini söyleyen Prof. Dr. Yunus Bekdemir,
"Bu nedenle 137 dönümlük bir araziyi vakıf olarak satın aldık ve bilindiği üzere burada
inşaat son hızıyla sürüyor. Canik ayrıca, gelecekte gelişmeye en müsait alanlardan birisi.
Konumu ve muhteşem manzarası ile Samsun'a en yakın arazi burasıydı. İnşaatın üçte
birini tamamladık. Yemekhane, kongre kültür merkezi, cep sinemaları ve kafeteryalar
olacak. U şeklindeki fakülte ve idari blok inşaatlarımız da son sürat devam ediyor. Ulaşım
sıkıntısı kesinlikle olmayacak" dedi.
Başarı'nın 2012 ocak ayında faaliyete geçeceğini, aynı yılın eylül ayında öğrenci almaya
başlayacağını açıklayan Yunus Bekdemir, "İlk etapta 4 fakültemiz olacak. Bunlar fenedebiyat, mimarlık-mühendislik, işletme ve idari bilimler ile eğitim fakülteleri. Yüksek
lisans ve doktora programları için ise 2 enstitümüz bulunacak" dedi.
Vizyonu itibariyle bir dünya üniversitesi oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Prof. Dr.
Yunus Bekdemir, "Canik Başarı, dünyadaki tüm üniversitelere dokunarak onlarla aynı
kaliteyi yakalamaya çalışacak. Burada Samsun'u taşra gibi değil, telekonferansla ABD'den
ders alınabilen bir eğitim kurumuna sahip gelişmiş bir kent gibi algılanmasına katkı
sağlayacağız. Canik başarı, Samsun'un üniversitesidir. Bir taş üzerine başka taş
koyduğumuzda Samsun kazanacak. Tamamen takım çalışmasının ürünü olan Canik
Başarı, Samsunluların gücüyle, kuvvetiyle yükseliyor. 5 lira veren de var, binlerce lira
verenler de. Dünya döndükçe var olacak bir üniversite inşa ediyoruz" diye konuştu.
HİTİT ARAŞTIRMA MERKEZİ AÇILIYOR
Hitit Üniversitesi Hitit Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin açılışı, 24 Mart Perşembe günü
gerçekleşecek. Açılış çerçevesinde ayrıca, ‘Hititler yurtlarına geri dönüyorlar: Hititler,
Türkiye ve Çorum’ konulu panel yapılacak.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27229&HaberBasligi=Hitit
Merkezi açılıyor
Araştırma
KÜLTÜR MERKEZİNİN TEMELİ TÖRENLE ATILDI
Amasya’nın İhsaniye Mahallesine Amasya Belediyesi tarafından Kültür Merkezi yapılıyor.
Temeli 14.03.2011 Pazartesi günü atıldı.
Amasya’nın tarih ve dokusuna uygun olarak ve 340 m2 üzerinde 2 katlı 200.000 TL mal
olacak olan Kültür Merkezi 60 iş gününde bitirilmesi hedefleniyor. Belediye Başkanı Cafer
Özdemir, her mahalleye kültür evi açıyor ve yapıyoruz. İhsaniye Mahallesi 7’inci Kültür
evimizdir. Hanımlar ev ekonomisine katkı sağlayacaktır. Kenar Mahallelerimizde ev
hanımları el sanatı ve sosyal konularda kullanacaklar. Bu bina, kadınlarımızın rahat
kullanacağı bir mekân olacaktır, dedi.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4331&haber=Kültür
Temeli Törenle Atıldı.xhtml
Merkezinin
TOKAT DERNEKLERİ, FEDERASYON ÇATISI ALTINDA BİRLEŞTİ
Başkentte Faaliyet Gösteren Tokat Dernekleri, Tokat Dernekler Federasyonu (Tokfed)
Çatısı Altında Birleşti.
TOKFED Kurucu Başkanı Fahrettin Alıcı, federasyonun kuruluşu nedeniyle Tandoğan'daki
bir düğün salonunda düzenlenen resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada, Ankara'daki
Tokatlı derneklerin 4 yıldır yoğun bir şekilde birlik ve dayanışma toplantıları yaparak
birbirlerini tanıma fırsatı bulduklarını söyledi. Ankara'daki Tokatlı derneklerin daha büyük
bir çatı altında toplanmasını sağlamayı amaçladıklarını, bu kapsamda attıkları ilk adımın
federasyon kurmak olduğunu dile getiren Alıcı, başkentteki 22 derneğe birlik çağrısı
yaptıklarını, ancak tüzükleri federasyon için uygun olan 7 derneğin desteğiyle federasyon
kurduklarını ifade etti. Alıcı, bundan sonra Tokatlıları Ankara'da temsil edecek bir
federasyon bulunduğunu kaydederek, federasyonun kurulmasında destek veren tüm
dernek ve Tokatlılara teşekkür etti.
KLASİK YÖNETİM ANLAYIŞINA SON
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, kamuda artık klasik yönetim anlayışı ortadan kalkmaya
başladığını belirterek, "Kamu yöneticilerinin kendisini bu yönetim anlayışı içerisinde
geliştirmeleri büyük önem taşıyor" dedi. Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı, kamu
yöneticilerinin değişen çağın gereklerine ayak uydurmaları amacıyla daha önce Rize,
Çanakkale, Antalya, Hatay, Sakarya, Karabük ve Ankara'da gerçekleştirdiği bölgesel
eğitimin 8'incisi OMÜ Mühendislik Fakültesi konferans salonunda yapıldı. Toplantıya, Vali
Hüseyin Aksoy, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan ile Samsun, Sinop, Amasya, Giresun
ve Ordu illerinden çok sayıda kamu yöneticisi katıldı. Eğitim programında kamu personeli,
inovasyon yönetimi ve yaratıcı düşünce, kamu personel rejiminde istihdam şekilleri,
kadro sistemi, norm kadro uygulamaları, yöneticilerin yetki, görev ve sorumlulukları, astüst ilişkileri, liderlik, koçluk, kariyer ve liyakat sistemi, görevde yükselme ve unvan
değiştirme, kamu yönetiminde sorunlar ve yeni yaklaşımlar, yönetimde karar verme
teknikleri, problem çözme ile insan kaynaklarının stratejik planlanması gibi konularda
bilgilendirildi.
Katılımın yüksek olduğu eğitim toplantısı hakkında açıklama yapan Devlet Personel
Başkan Yardımcısı Erdal Aydın, kamu kesiminde hizmet içi eğitimin gerekli olduğunu
söyledi. Aydın, "Gelişen şartlara uyumun sağlanması, etkinlik ve verimliliğin arttırılması,
yeni ve üst görevlere hazırlanması ile üst kademe yöneticilerin en çağdaş yöntemlerle
yetiştirilmesi başbakanlığımızın öncelikleri arasındadır" diye konuştu.
Valisi Hüseyin Aksoy da, eğitimin önemli ve gerekli olduğunun altını çizdi. Vali Aksoy,
"Bu, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı'mızın kamu yöneticileri üzerinde yapmış
olduğu eğitim çalışması kapsamında düzenlenen bir etkinlik. Kamu yönetiminde kendisini
geliştirme anlayışı içerisinde bu çalışmaları yürütüyoruz. Dolayısıyla bu eğitim çalışmasını
da oldukça önemsiyoruz. Değişen şartlara kamu yöneticilerinin de ayak uydurması
bakımından önemli bir eğitim çalışmasıdır. Artık klasik yönetim anlayışı ortadan kalkıyor
ve kamu yöneticilerinin kendisini bu yönetişim anlayışı içerisinde geliştirmeleri büyük
önem taşıyor. Bu eğitim çalışmasının da kamu yönetimindeki kaliteyi, verimliliği daha da
artıracağına olan inancım tam. Bununla hem çevre illerden insanların bölgemizi
tanımasına katkı sağlayacak hem de onların gelişmesi daha üst noktaya taşımış olacağını
umuyorum" dedi.
ÇORUM KÜLTÜR MANTARI MERKEZİ OLMAYA ADAY
Dodurga Kaymakamlığı tarafından hazırlanan ‘Kültür Mantarı Yetiştiriciliği Projesi’ dün
Çorum Valiliği’nde tanıtıldı.
Vali Nurullah Çakır’ı makamında ziyaret eden Dodurga Kaymakamı Bülent Güven,
hazırladıkları proje ile Çorum’u kültür mantarı yetiştiriciliğinin merkezi konumuna
taşımayı amaçladıklarını söyledi.
Daha önce Antalya’nın Korkuteli ilçesinde görev yaptığını ve burada gerçekleştirilen kültür
mantarı yetiştiriciliği çalışmalarını yakından izleme fırsatı bulduğunu anlatan Kaymakam
Bülent Güven, Çorum’un kültür mantarı yetiştiriciliği açısından önemli bir potansiyele
sahip olduğunu kaydetti. Üreticisine yüksek gelir sağlayan kültür mantarı yetiştiriciliği
konusunda pazarın hazır olduğunu vurgulayan Bülent Güven, hazırladıkları proje ile 1.000
kişiye istihdam imkânı sunacaklarını ifade etti.
Akkaya Köyü’nde pilot olarak uygulanması planlanan projenin Dodurga havzasında
yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini anlatan Güven, Vali’den destek istedi. Tarım
alanındaki yeni açılımları takdirle karşıladığını belirten Vali Çakır ise projeye destek sözü
verdi.
Dodurgalı çiftçilerin Korkuteli’ne götürülerek kültür mantarı yetiştiriciliğini yerinde
görmelerine imkân tanıyacaklarını anlatan Çakır, saha uygulamalarına da katkıda
bulunacaklarını ifade etti. Hazırladığı proje nedeniyle Dodurga Kaymakamı Güven’i tebrik
eden Çakır, Ziraat Odası yönetiminden de kültür mantarı yetiştiriciliğini Çorum çiftçisine
teşvik etmelerini önerdi.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27175&HaberBasligi=Çorum
mantarı merkezi olmaya aday
kültür
BAFRA'DA TARIM BİLİNÇLİ YAPILIYOR
Bafra Ovası'nın bereketli bir ova olduğunu ve bilinçli tarımının her geçen yıl daha da
yaygınlaştığını ifade eden Bafra Ziraat Odası Başkanı Sait Karagöl, "Bilinçli tarım
uygulamasında büyük mesafe kat ettik" dedi. Karagöl, yaptığı değerlendirmede,
Karadeniz Bölgesi'nin iki büyük ovasından birisi olan Bafra Ovası'nda bilinçli tarım
uygulamalarının devam ettiğini söyledi.
Bafra Ovası'nın bereketli bir ova olduğunu ve bilinçli tarımının her geçen yıl daha da
yaygınlaştığını ifade eden Karagöl, "Bilinçli tarım uygulamasında büyük mesafe kat ettik.
Bafra Ovası'nda, 150 bin dekar alanda 500 bin ton civarında sebze üretilmektedir.
Özellikle kışlık sebze üretiminin yüzde 20'si Bafra Ovası'ndan sağlanmaktadır. Ayrıca, 100
bin dekar alanda çeltik üretilmekte ve faaliyette olan 7 adet çeltik fabrikasında, işlenerek
ülkemizin birçok tüketim merkezlerine pazarlanmaktadır" dedi.
Devam eden sulama projelerinin henüz tamamlanamamasından kaynaklanan sorunların
yaşandığını da belirten Karagöl, "Bu sulama alanlarındaki çalışmalar tamamlandığında
Bafra tarım arazisinin tamamı sulanmış olacak. Sulama kanalları konusunda şu an
çalışmalar çok yavaş gidiyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla üretim maliyetlerinde de
büyük düşüş yaşanacak. Sulama projeleri bir an evvel tamamlanarak çiftçinin hizmetine
sunulmalıdır" diye konuştu.
GENÇ GİRİŞİMCİLERİN ÖNÜ AÇILACAK
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası ve Hitit Üniversitesi’nin güçlerini birleştirerek iş kurmak
isteyen ve iş arayan gençlere rehberlik, eğitim ve seminerler yoluyla destek vermek ve
öğrencilerin okul hayatından iş hayatına geçişlerine kılavuz kaptanlık yapmak amacıyla
hazırlanan
“Üniversitelilerin
Girişimciliklerinin
ve
İstihdam
Edilebilirliklerinin
Desteklenmesi” (ÜGİSED) projesinin tanıtım toplantısı dün yapıldı.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı “İnsan Kaynaklarının
Geliştirilmesi Operasyonel Programı” kapsamında proje sahibi Çorum Ticaret ve Sanayi
Odası ve proje ortağı Hitit Üniversitesi ile yürütülen ÜGİSED açılış toplantısına Vali
Yardımcısı Hamdi Bolat, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Kılıçkaplan, Çorum
Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, Mühendislik
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Satılmış Basan, TSO Meclis Başkanı Erol Karadaş, Çorum eski
milletvekili Adnan Türkoğlu, Defterdar Ahmet Özkan, İş-Kur Müdürü Zafer Eyvaz, Sanayi
ve Ticaret İl Müdürü Erdal Ceylan, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Projenin açılışında konuşan Çorum TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal, Hitit Üniversitesi ile
birlikte birçok projenin altına imza attıklarını belirterek, Üniversitelilerin Girişimciliklerinin
ve İstihdam Edilebilirliklerinin Desteklenmesi Projesi’nin başarıyla sonuçlanacağına
inandığını söyledi. Başaranhıncal, ÇTSO tarafından yürütülen projenin genel hedefinin
gençlerin iş gücü piyasasına katılımlarını teşvik ederken, istihdam edilebilirliklerini ve
girişimciliklerini, etkili aktif iş gücü piyasası tedbirleri geliştirme ve uygulama
kapasitelerini arttırmak olduğunu belirtti.
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kılıçkaplan ise, “Üniversiteliler biran önce mezun olup
yaşama atılmak istiyorlar. Eğitim-öğretim sürecinde üniversitelerdeki öğrenci kulüpleri
tarafından kariyer günleri ve benzeri etkinlikler düzenleniyor. Ancak öğrencilerin aklında
okul bitirmek olduğu için bunlara pek fazla zaman ayırmıyorlar. Bu proje kesinlikle göz
ardı edilemez. Herkes mezun olduğu bölümle ilgili işte çalışmaya mecbur değil. Bu
projenin başarılı olmasını istiyorum” şeklinde konuştu.
AB İş Geliştirme Merkezi Direktör Yardımcısı Serap Gültekin ise tanıtımda yaptığı
konuşmada, gelişmiş ülkelere kıyasla, genç ve aktif nüfusuna rağmen Türkiye'de
girişimciliğin istenilen seviyede olmadığını ifade etti.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=12038:gencgrmclern-oenue-acilacak&catid=51:guncel
AMASYA ÜNİVERSİTESİNDEN KADIN İSTİHDAMINA DESTEK
İşsiz Kadınların Aşçılık ve Pastacılık Eğitimiyle İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması' projesi
kapsamında, 40 bayanın eğitimi Amasya Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunda sürüyor.
Proje, Amasya bölgesinde, turizmin gelişmesine paralel olarak ortaya çıkan aşçılık ve
pastacılık alanındaki yetişmiş eleman ihtiyacını, bu alanda çalışmak isteyen işsiz genç
kadınlara aşçılık ve pastacılık alanında eğitim vererek karşılamayı ve kadın istihdamını
artırmayı amaçlamaktadır.
PLATFORM GELİYOR
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile birlikte Karadeniz'de, Kastamonu ile
Samsun arasında ortak petrol arama çalışmaları yapan ABD'li Exxon Mobil, Kastamonu'da
3921, Samsun'da 3922 lisans numarasıyla arama çalışmaları gerçekleştirecek. 2011
yılının ilk yarısında Türkiye'de Karadeniz'de petrol arama çalışmalarına başlayacak olan
'Deepwater Champion' (Derin Su Şampiyonu) adı verilen dev platform, Karadeniz'in derin
sularında arama yapacak.
Karadeniz'de halen iki petrol arama çalışmasını sürdüren Exxon Mobil, bu çalışmalardan
birisini Samsun'da, diğerini ise Kastamonu açıklarında gerçekleştirecek. 'Deepwater
Champion' (Derin Su Şampiyonu) adı verilen dev platform, geldiğinde Kastamonu ve
Samsun'da 2 bin metre derinlikte sondaj çalışmaları yapılacak.
Exxon Mobil Türkiye Genel Müdürü Drew Goodbread, Kastamonu'da yapacakları sondaj
çalışmaları sonucunda petrol veya doğalgaz bulunması durumunda verilerin
değerlendirileceğini ve ikinci tespit kuyusunun açılacağını söylemişti. Kastamonu-1
kuyusunu Nisan ayında açmaya başlayacaklarını, sondaj çalışmalarının 160 gün sürmesini
beklediklerini, projede lojistik merkezin İnebolu Limanı olacağını belirtmişti.
Yapılan araştırmalara göre Karadeniz'de petrol veya doğalgaz bulma ihtimalinin yüzde
15-20 civarında olduğunu da vurgulayan Goodbread, "Elde edilen verilerin petrol mü,
doğalgaz mı, su mu olduğunu henüz bilmiyoruz. Karadeniz'deki sondaj çalışmalarında
başarı oranımız yüzde 15 ila 20 civarında. Yani yüzde 80-85 petrol de gaz da olmayabilir.
Sondajın sonuçlarını 6 ay içinde göreceğiz" diyerek aramalardan umutlu olduklarını dile
getirmişti.
Karadeniz Arama Projesi için Güney Kore'de inşa edilerek Exxon Mobil tarafından
kiralanan Dreepwater Champion gemisi, dünyanın en modern petrol arama gemilerinden
biri olarak nitelendiriliyor. Çanakkale Boğazı'ndan geçen dev platform, Bandırma'da kulesi
söküldükten sonra İstanbul Boğazı'ndan geçerek Karadeniz'e çıkacak. Daha sonra da
Samsun'a gelecek. Samsun'da kule yeniden monte edildikten sonra İnebolu'nun 120
kilometre açığındaki sondaj lokasyonuna ulaşacak. Testlerden sonra Nisan ayında sondaj
çalışmalarına başlanmış olacak. Sondaj gemisi 3 bin metreden fazla su derinliğinde 12 bin
metreye kadar inebiliyor. Gemide 180 kişi çalışacak. Personel İstanbul'dan Samsun'a
uçakla, buradan da helikopterle gemiye ulaştırılacak.
“KAYIT
DIŞI
KURŞUNDUR”
İSTİHDAM
İŞLETMELERİN
AYAKLARINA
SIKTIKLARI
Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (KASİF) tarafından uygulanan,
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen ‘TR-83 ve TR-90
Bölgelerinde Kayıtlı İstihdamın Teşviki Projesi’ kapsamında ‘Kayıtlı İstihdamın Teşviki İçin
Bilinç Arttırma’ semineri Hitit Sanayici ve İşadamları Derneği (Hititsiad) ile işbirliğiyle
Çorum’da düzenlendi.
Seminerde kayıt dışı istihdamın işletme yönetimi açısından önemi konulu bir sunum
yapan KASİF Genel Sekreteri ve Yönetim Danışmanı Yaşar Bıyıklı, “Kayıt dışı işçi
çalıştırarak kısa vadede yüksek kazanç elde etmek isteyen işletmeler, orta ve uzun
vadede ‘kendi ayağına sıktıkları kurşunun farkında değiller. İşletmelerin varlıklarını
sürdürebilmeleri için gerekli en önemli sermeyesi ‘çalışanları’ yani insan kaynaklarıdır”
dedi.
Bıyıklı, bir şirketin başarısının, çalışanlarının moral ve motivasyon seviyesiyle paralel
olduğunu, insan kaynağının değerini bilen ve insana yatırım yapan şirketlerin
kazançlarının sürekli olarak arttığının gözlendiğini belirterek, “ Şirket çalışanlarını
işletmelerin ‘iç müşteri’leridir. Personelinizi, yani iç müşterilerinizi memnun etmeden,
onlar aracılığı ile mal ve hizmet üreterek, dış müşterileri memnun etmeniz imkânsızdır.
Sigortasız çalıştığı için, sağlık ve emeklilik güvencesi olmayan, bu nedenle morali bozuk,
her an işten ayrılma endişesi ile çalışan personelin kaliteli mal ve hizmet üretmesi
beklenemez” diye konuştu.
Sigortasız işçi çalıştıran işletmeleri bekleyen bir başka tehlikenin de kalifiye eleman
bulamama sorunu olduğunu dile getiren KASİF Genel Sekreteri Yaşar Bıyıklı, “ Bu
problem her ne kadar tüm işletmelerin ortak sorunu gibi görünse de kayıt dışı işçi
çalıştıran işletmelerde oldukça fazladır. Belli bir tecrübesi olan nitelikli elemanlar
çalışacağı işyerleri konusunda seçici davranmakta, özellikle sık sık işçi çıkaran ve
sigortasız işçi çalıştıran işletmeleri, mecbur kalmadıkça, tercih etmemektedir” dedi.
Kayıt dışı ekonomi, özelde ise kayıt dışı istihdamın Türkiye’nin önemli problemlerinin
başında geldiğine işaret ederek kayıt dışı istihdamda OECD ortalamasının yüzde 18,
Avrupa Birliği ortalamasının yüzde 5, Türkiye’de ise bu rakamın yüzde 43’lerde
seyrettiğini söyleyen Bıyıklı, “KASİF olarak kayıt dışı ile mücadeleyi, ülke kalkınmasında,
ülkenin refah düzeyinin artmasında, bireysel hak ve özgürlüklerin gelişmesinde, şeffaf ve
hesap verebilir bir yönetim anlayışının yerleşmesinde odak noktası olarak görüyoruz.
Federasyon olarak kayıt dışı istihdamla ilgili çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz”
dedi.
Kayıtlı istihdamın desteklenmesi konusunda hazırladıkları ‘TR-83 ve TR-90 Bölgelerinde
Kayıtlı İstihdamın Teşviki’ isimli projeyi 10 ilde uygulayarak kayıt dışı istihdamın
önlenmesine bir nebze olsun katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten Bıyıklı, sözlerine
şöyle devam etti:
“Bilindiği gibi, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mali işbirliğine yönelik geliştirilmiş olan
Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA)’nın ‘İnsan Kaynaklarını Geliştirme’ bileşeni
kapsamında ‘Yenilikçi Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın Teşviki Hibe Programı’ geliştirilmiştir.
Bu çerçevede Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (KASİF) olarak
hazırladığımız ‘TR-83 ve TR-90 Bölgelerinde Kayıtlı İstihdamın Teşviki’ isimli projemiz
kabul edilerek Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB) ile sözleşme imzalanmıştır. Avrupa
Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen söz konusu hibe programı Sosyal
Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yürütülmekte ve izlenmektedir.”
10. BÖLGE PROJE TABANLI BECERİ YARIŞMASI
Amasya, Çorum, Erzurum, Giresun, Ordu, Sinop, Trabzon ve Rize'de yapılan Proje Tabanlı
Beceri Yarışması'nda dereceye giren projeler, Samsun'da yapılan 10. Bölge Proje Tabanlı
Beceri Yarışması'nda sergilenmeye başladı. 15-17 Mart tarihleri arasında Atakum Endüstri
Meslek Lisesi Spor Salonu'nda gezilebilecek olan proje sergisinin açılışına Vali Yardımcısı
Hasan Ersan, Milli Eğitim Müdür Vekili Nihat Çelikezen, İlçe Milli Eğitim Müdürleri,
öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Mesleki ve teknik eğitimin gelişmesine her platformda
ağırlık verilmesinin milli politika haline gelmesi gerektiğini belirten Milli Eğitim Müdür
Vekili Nihat Çelikezen, "Şu an ayaklarının üzerinde yürür bir bilgi teknolojisine sahip
değiliz. Bunun çabası içindeyiz, bu bizim için çok uzak sayılmaz. Mesleki ve teknik eğitim
okul ve kurumlarında öğrenci ve kursiyerleri bilgi yetenekleri doğrultusunda geliştirmek,
onları geleceğe hazırlamak, girişimci kılmak ve proje hazırlamaları için onlara deneyim ve
tecrübe kazandırmak zorundayız" dedi.
Gençlerin her alanda başarılı olmaları için gereken desteği vermenin bir ülke
sorumluluğunun gereği olduğunu söyleyen Vali Yardımcısı Hasan Ersan ise, "Burada 8 ilin
proje ekiplerinin gerçekleştirdiği 40 projenin tamamında öğretmenleri ve öğrencilerimizin
alın teri, bilgi ve becerileri söz konusu. Bu aynı zamanda mesleki teknik olukları ve
kurumlarının eğitimde oluşturduğu bir farkındalığın ve giderek artan niteliğin de
göstergesidir. Gençlerimizin bu okullarda elde ettikleri kazanımlar onları tüketen değil
üreten, araştırmacı, girişimci, rekabetçi, paylaşımcı ve ekip anlayışı içerisinde kendi
özgüvenleri ile daha iyiyi, daha güzeli arayarak başarılı olmayı hedeflemekte" diye
konuştu.
Serginin açılışına katılan davetliler, 8 ilden gelen öğrenciler tarafından hazırlanan projeleri
inceledi. Yarışma sonunda 5 kategoride dereceye girecek olan projeler, 12 bölgede
dereceye giren projelerle birlikte 4-8 Nisan'da Ankara'da düzenlenecek final yarışmasına
katılacak.
“48 SAATTE PATRON OLABİLİRSİNİZ”
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası(TSO) Kadın Girişimciler Kurulu ve Genç Girişimciler
Kurulu, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi ve Zesko Eğitim
Danışmanlık Limitet Şirketi ile birlikte, “48 Saatte Patron Olabilirsiniz” adı altında eğitim
programı düzenlendi.
Toplam 48 saatlik eğitim programının açılışı Samsun TSO Meclis Salonu'nda yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan TSO Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Yeşim Kıyıcı,
yürüttükleri çalışmalar hakkında katılımcılara bilgi vererek, “Çalışmalarımızdan biri de
bugün düzenlediğimiz eğitim programı. Burada amacımız, belli bir fikri olan, belli bir
amacı olan ya da gelecekte hedefleri olan vizyonlarını geliştirmek isteyen arkadaşlarımıza
bir ışık tutabilmek. Bize bu eğitim programımızda katkıda bulunan herkese çok teşekkür
ediyorum” dedi.
OMÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Yardımcı Doçent Dr. Ahmet Mutlu
da yaptığı konuşmada, üniversitelerin cam fanus içinden çıkarak toplumla iç içe olması
gerektiğine işaret ederek, “Biz de fakülte olarak yapmaya çalıştığımız kesinlikle Samsun
ve içerisine nüfus etmek. Bu programın öğrencilerimize de çok yarar sağlayacağı
inancındayım” diye konuştu.
Ardından kürsüye gelen Samsun TSO Başkan Yardımcısı Servet Keskinsoy ise en büyük
zenginliğin girişimcilik olduğuna vurgu yaparak, “Ülkemizin zenginleşmesi girişimci
sayımızın artmasına bağlı. Ne yazık ki 70 milyon nüfuslu ülkemizde girişimci sayısı 1
milyon 300 gibi rakamlarla ifade ediliyor. Bizim bu sayıyı yukarılara taşımamız lazım.
Gençlerimiz maalesef çalışmak için önce kamu kurumlarını, sonra özel sektörü hiç çıkar
yıl bulamazlar ise girişimciliği düşünüyor. Bu nedenle bizim için çok değerlisiniz. Çünkü
girişimci olduğunuzda hem iş sahibi olacaksınız, hem de başkalarının iş sahibi olmasına
vesile olacaksınız. Yeter ki iyi bir iş fikriniz olsun” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarından sonra reklamcı-marka yönetmeni Mustafa Can, katılımcılara bir
sunum yaptı. 1980'li yılların Türkiye için en çok bilgiye ihtiyaç duyulan bir dönem
olduğunu belirten Mustafa Can, “Çünkü o dönemlerde yapacak insanı bulmak da zorluk
vardı. 2000'li yıllarda Türkiye'deki en değerli şey bilgi olmaktan çıktı. Çünkü bilgi artık
ulaşılabilir, edinilebilir hale geldi. O dönemlerde bilgiyle fikri bir araya getiren insanlar çok
değerliydi. Artık 2010'lu yıllardayız ve dünyada olduğu gibi ülkemizde de en değerli şey
bilgi de değil, fikir de değil. Bugün en değerli şey karar verici olabilmek. Jönlerimiz ise
patronlar CEO'lar ve işadamları. Bunlar bu dönemin en değerli insan tipi. Niye dersek
artık Türkiye'de bilgiye kolay ulaşabiliyoruz ve fikir de var. Ama hangi fikrin, hangi
bilgiyle, hangi zamanda uygulanacağına karar verecek kişi sayısı henüz ülkemizde
yeterince yok. Bu dünyada da böyle” dedi.
Türkiye'nin dünyada ilgiyle izlenen çok önemli bir pazar olduğunun altını çizen Mustafa
Can, şöyle konuştu: “Önümüzdeki 10 yıl boyunca aydınlatma, enerji, gıda gibi sektörler
çok önde olmak üzere, birçok sektörde yapan ve yapmayı başarabilen herkes para
kazanacak. Türkiye böyle bir dönem geçiriyor. Türkiye önümüzdeki yıllarda çok değerli ve
çok büyük ölçekte uluslararası şirket ortaklıkları yapacak. Zaten şu anda da yapıyor. Bu
büyüyerek devam edecek. Bunun Türkiye ölçeğinin içerisinde Samsun'un önemli yere
sahip. Samsun, ticareti, markayı, markalaşma yapısını, kurumsallaşmayı çözmüş, anlamış
hem uluslararası hem ulusal çapta çok düzgün hizmet oluşturabilen bir şehir. Türkiye'de
Samsun'un konseptine, potansiyeline ve gücüne sahip şehir sayısı toplamda 20 ya da 25
kadar. Patron olmak aslında karar verici olmak ve karar verme cesaretini üzerinde
taşıyabilmek. Bir işte iyi olup olmadığınızı görmek istiyorsanız müşteri sayınıza, cironuza
ve kârlılığınıza bakacaksınız. Dünyada örneği var ruh halini dengeleyen, vizyonu, hayalleri
olan bir patron bir gecede, bir ayda ya da bir yılda hem ekonomik hem üretim anlamında
çok güzel işler yapabilir.”
16 Nisan'a kadar toplam 48 saat sürecek eğitim programında ayrıca, 'Patron Olmak',
'İnsan Kaynakları Yönetimi', 'İş Hayatında Kalite', 'Beden Dili ve Etkili İletişim', 'Marka
Yönetimi', 'Toplam Kalite Yönetimi', 'Temel Muhasebe', 'Çağdaş Yönetim Becerileri', 'Proje
Yönetim Döngüsü Mantıksal Çerçeve Yaklaşımı', 'KOSGEB Destekleri', 'OKA Destekleri',
'Motivasyon', 'İş Planı Hazırlama Teknikleri' ve 'Danışmanlık' konularında katılımcılara
uzmanlar tarafından sunum yapılacak.
156 GENÇ İŞ SAHİBİ OLACAK
Türk Tesisat Mühendisleri Derneği'nin (TTMD) Avrupa Birliği (AB) ile birlikte hazırladığı
"Yeşil Meslekler İçin Gençlerin Eğitimi Projesi"nin Amisos Otel'deki tanıtım toplantısında
konuşan TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Ünlü, Türkiye'de uygulanan enerji verimliliği
politikalarına değindi.
Ünlü, proje kapsamında binalarda enerji verimliliği konusunda gençlere eğitimler
verileceğini belirterek, "Proje kapsamında, Samsun, Kayseri ve Erzurum'da enerji
verimliliği konusunda gençlere yönelik, güncel bilgiler içeren teorik ve uygulamalı
eğitimler verilecek. Bunların yanı sıra, halkın enerji verimliliği konusunda
bilinçlendirilmesi amacıyla enerji verimliliği günleri düzenlenecek" dedi.
Proje kapsamında 156 gence 12 ay süren bir eğitim programı uygulanacağını ifade eden
Ünlü, makine, inşaat, mimarlık konularında lisans, yalıtım, ısıtma soğutma tesisatı ve
elektrik konularında ön lisans ya da lise mezunu henüz istihdam edilmemiş gençlerin
projeden yararlanmak için başvuru yapabileceklerini kaydetti. Yeşil mesleklerin, çevreyi
korumak ve iyileştirmek üzerine odaklandığını, enerji verimliliğinin de bu konunun içine
girdiğini aktaran Ünlü, eğitim alacak gençlerin, yalıtım uygulama esasları, güneş enerjisi,
ısı ve elektrik sistemleri gibi konularda bilgilendirileceğini açıkladı. Ünlü, 12 ay sürecek
eğitimlerde, kursiyerlerin 132 saat teorik ve 192 saat uygulamalı ders alacağını sözlerine
ekledi.
TEKNOPARK FİZİBİLİTE RAPORU TAMAM
Organize Sanayi Müteşebbis Heyeti ve Yönetim Kurulu Toplantısı, Vali Nurullah Çakır’ın
başkanlığında yapıldı.
Toplantıda öncelikle Çorum’da oluşturulması düşünülen teknopark ile ilgili bir izleme
sunumu yapıldı. Ardından Hitit Üniversitesi USİ Koordinatörü Doç. Dr. Vedat Deniz
tarafından “Teknokent İnceleme ve Değerlendirme Raporu” katımcılara sunuldu. Bu
raporla birlikte bazı illerde kurulmaya çalışılan veya kurulmuş olan Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri örnekleri üzerinde ilgili ortaklara değerlendirme ve inceleme sonuçları sunuldu.
Ayrıca Vedat Deniz, Organize Sanayi Bölge Müdürü Yaşar Şahin, Belediyeden Ömer Maz,
İl Özel İdaresinden Osman Duman ve TSO Meclis Üyesi Turgut İlgü’den oluşan inceleme
ekibinin izlenimleri alındı. Toplantıda Organize Sanayi Bölgesi üyelerinin borçları, yeni
çıkan torba yasaya bağlı olarak yeniden yapılandırıldı.
Vali Nurullah Çakır, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında fizibilite raporlarının kısa bir
sürede hazırlanmasını sevindirici olarak nitelendirdi ve bir an önce fizibiliteye uygun adım
atılması gerektiğini vurguladı.
AB KİMSESİZLERİN SESİ PROJESİ KAPSAMINDA 30 GENÇ BELEDİYE BAŞKANINI
ZİYARET ETTİ
Avrupa Birliği'nce kabul edilen "Kimsesizlerin Sesi" isimli proje kapsamında 5 Avrupa
ülkesinden Amasya' ya gelen 30 genç Belediye Başkanı Cafer Özdemir’ i makamında
ziyaret etti.
Amasya'da gençlerden oluşan "Grup Şehzade" adlı grubun üstlendiği ve Avrupa Birliği
Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından kabul edilen proje
çerçevesinde Slovenya, İtalya, İngiltere, Polonya ve Romanya'dan Türkiye'ye gelen 30
genç, Türk dostlarıyla beraber ülkelerindeki kimsesizlerin yaşadıkları sorunlara masaya
yatırıp, entegrasyonlarının sağlanması için fikir jimnastiği yapacaklar.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4391&haber=AB
Projesi Kapsamında 30 Genç Belediye Başkanını Ziyaret Etti.xhtml
Kimsesizlerin
Sesi
ÇEVRE YOLU ÇALIŞMALARINDA SONA YAKLAŞILIYOR
Bakanlar Kurulu tarafından çevre yolu güzergâhında acele kamulaştırma kararı alınması
ile birlikte 9 kilometrelik yol çalışmasına ivme kazandırdı. Sarp dağlık arazi üzerinde
yapılan çevre yolu çalışmalarının son ayağı olan Geyraz Mahallesi'ne yaklaşıldı. Sanat
yapıları ve yol açma çalışmalarının ardından yaz ayların asfalt çalışması yapılması
planlanıyor. Turhal Karayolu Organize Sanayi Bölgesi'nden geçerek Derbent Boğazı,
Erenler Mezarlığı bölgesi ve Büyükbeybağı Mahallesi'nden Sivas karayoluna bağlanacak
olan yolun bu yıl tamamlanması hedefleniyor.
GENÇ GİRİŞİMCİLERE DESTEK SÖZÜ
Dünyada 18-40 yaş arası gençlerin liderlik ve girişimcilik becerilerini artırmak amacıyla
kurulan Junior Chamber International (Genç Girişimciler Derneği)'nin Samsun Şubesi'nde
göreve gelen yeni Yönetim Kurulu, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki
Murzioğlu'nu makamında ziyaret etti. Kısa adı JCI olan Genç Girişimciler Derneği'nin
Samsun Şube Başkanlığı'nın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çakır, yürütecekleri
çalışmalar ve projeler hakkında Başkan Salih Zeki Murzioğlu'na bilgi verdi.
Tüzük gereği yönetim kurullarının her yıl değiştiğini belirten Murat Çakır, “Yaşları 18-40
arası gençlerin liderlik ve girişimcilik becerilerini artırmak amacıyla kurulan derneğimiz
dünyanın 115 ülkesinde faaliyet gösteriyor. Derneğimiz ayrıca BM'nin logosunu
kullanmaya tek yetkili. Ticaret ve Sanayi Odamızla birlikte projelerimizi hayata
geçirebilmek bizim için çok önemli. Birlikteliğimizi proje üretir hale getirmek istiyoruz.
Senatörlerimiz ve eğitmenlerimiz vasıtasıyla eğitimler düzenleyeceğiz. Bunlardan ikisi aile
şirketlerinde kurumsallaşması ve sosyal sorumluluk üzerine olacak. Bunun dışında gerek
kendi bünyemiz gerekse bağlantılarımız vasıtasıyla büyükelçiler, ticari ataşeler,
konsolosluklar veya ülkelerin ticaret ajanslarını Samsun'a getirmek istiyoruz. Hatta bu
konuda fazla bilinmeyen ülkeleri tercih etmek istiyoruz. Bu projemize Kamboçya ile
başlamak istiyoruz. Ayrıca Türkiye çapında önemli firmaların CEO'larını veya Genel
Müdürleri'ni Samsun'a getirmeyi düşünüyoruz” dedi.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Salih Zeki Murzioğlu ise, “Bizler, gençlerimizi ve yürüttükleri projeleri çok önemsiyoruz.
Burası TOBB'a bağlı kamu kurumu. Saydığınız bütün projelere bizi ortak yapabilirsiniz.
Beraber çalışabiliriz. Yasal çerçeveler içerisinde yapacağınız tüm çalışmalara destek
olmaya hazırız. Sizlere katkı vermek bizi de oldukça mutlu eder. Yeter ki; toplumumuza
faydalı projeler üretelim. Bunlara destek bizim görevimizdir” diye konuştu.
“HİTİT ARAŞTIRMA MERKEZİ HATTUŞA’YA KURULMALIDIR”
Hitit Üniversitesi, "Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi" açıldı. Merkezin
açılması nedeniyle “Hititler Yurtlarına Geri Dönüyorlar: Hititler Türkiye ve Çorum” konul
panel düzenlendi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Kılıçkaplan,
Üniversite olarak Hititlerin evrensel düzeyde temsil edilmesi için 13 Ekim 2010'da
Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararıyla Çorum'da Hititlerin araştırılacağı bir merkezin
kurulmasının ilk adımını attıklarını söyledi. Kılıçkaplan, Hitit araştırmalarının önemli bir
yönünü oluşturması beklenen Hititoloji bölümünün açılması için de çalışmalar
yürüttüklerini belirtti. Merkezin, Hititlerin uygarlık tarihindeki yerini, tarihini, dilini,
sanatını ve arkeolojisini araştıracağını, aynı zamanda danışmanlık hizmeti vereceğini ifade
eden Kılıçkaplan, Hititler denilince ilk akla gelen kent olan Çorum'a Hititler'in araştırılacağı
bir merkez kazandırmanın göreve ilk geldiği günden beri hayali olduğunu kaydetti.
Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Ahmet Ünal ise Fen-Edebiyat Fakültesi binasında hizmet verecek merkez için
kısa sürede yeni bir bina yapılacağını ifade etti. Türkiye'de Hititoloji alanında çalışma
yapmak isteyenlerin yararlanabileceği bir arşiv olmadığının altını çizen Ünal, "Hititlerle
ilgili çalışmalar 1936 yılında başlamasına ve aradan 75 yıl geçmesine rağmen kendisine
bir arşiv oluşturamamıştır. Hititler'i araştırmak için ilk olarak tam teşekküllü bir arşive
ihtiyacımız var. En büyük hayalim böyle bir merkezi bir gün Hititler'in başkenti Hattuşa'da
kurmak ve dünyanın dört bir yanından öğrencilerin o merkezde çalıştığını görmektir.
Maalesef Hititler'i yeterince sahiplenemedik. Hala en kıymetli Hitit tabletleri Almanya'da.
Türkiye'de çivi yazılı kitap basabileceğimiz bir yayınevi yok” dedi.
DEV ÖĞRENCİLERDEN DEV PROJE
Amasya Valisi Halil İbrahim Daşöz, Amasya kent merkezine yakın 720 dönümlük alanda
tüm ülkelere parsellerin ayrılacağı “65 Bin Dev Öğrenci Dünya Çocukları Sevgi Ormanı”
oluşturulacağını açıkladı.
Yanıktepe mevkiinde oluşturulması planlanan ormanın protokol töreninde basın
mensuplarına açıklama yapan Vali Daşöz, “Bilindiği üzere 2011 yılı Birleşmiş Milletler
tarafından dünya ormancılık yılı olarak ilan edilmiştir. Bu yılda Amasya'da dünyaya örnek
olabilecek bir projeyi gerçekleştireceğiz.
Her ülkeye 3 dönüm parsel düşecek şekilde toplamda toplam da 720 dönümlük alanda
'65 Bin Dev Öğrenci Dünya Çocukları Sevgi Ormanı' oluşturacağız. Amasya Orman Bölge
Müdürlüğü, Amasya İl Özel İdaresi, Kadastro Müdürlüğü, Çevre ve Orman Müdürlüğü,
Milli Eğitim Müdürlüğü ve 65 Bin Dev Öğrenci Proje Kurulu bu olayın taraflarıdır. Bir
taraftan ağaçlandırma yapılacak, diğer taraftan öğrencilerin hafızalarında ağaç sevgisi ve
bilinci yeşertilecek” dedi. Söz konusu alanda yaklaşık 200 bin'e yakın fidan dikilebileceğini
anımsatan Vali Daşöz, ilk fidanların Nisan ayı içerisinde dikilebileceğini kaydetti.
http://amasyayorum.com/oku.asp?haberID=1325
SAMSUN'A SAĞLIK KOMPLEKSİ
Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmetlerinin vizyonunu değiştirmek için düğmeye bastı. Bakan
Recep Akdağ, bu kapsamda Samsun'a bir sağlık kampüsü yapılacağını açıkladı. Sağlık
Bakanlığı tarafından geliştirilen ve 'Kamu Özel Ortaklığı' verilen bir projeyle Samsun'a
'Yap-kirala-yönet' sistemiyle sağlık kampüsü yapılacak. Kampüsü, özel sektör
konsorsiyumları inşa edecek, idari açıdan yönetecek ve Sağlık Bakanlığı'na kiralayacak.
Sağlık hizmetleri ise bakanlık tarafından verilecek.
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, sağlıkta 5 yıldan fazla süredir üzerinde çalıştıkları
bir projenin sonuna geldiklerini açıkladı. Sağlık hizmetlerinin vizyonunu değiştireceklerini
belirten Akdağ, "Kaliteli ve çok alanda hizmet verebilecek sağlık hizmetlerinin
yaygınlaştırılması kararı aldık. Hastalar hizmete gitmeyecek, hizmet hastalara
yaklaştırılacaktı. Bunun için bölgeye hizmet verecek olan Ankara, İzmir, İstanbul'un yanı
sıra Erzurum, Elazığ, Kayseri, Van, Gaziantep, Konya, Samsun, Trabzon Adana, Antalya,
Eskişehir'e sağlık kampüsleri kurma fikrine varıldı" dedi.
Akdağ söz konusu projenin 15 milyar TL'yi aşan finansmanını kamu kaynaklarından
karşılanamayacağını belirterek, "Bunun üzerine farklı bir yönteme gidildi ve "Kamu Özel
Ortaklığı" adı verilen bir proje hazırlandı. Yap-işlet-devret gibi işleyecek "yap-kiralayönet" sistemi geliştirildi. Buna göre özel sektör konsorsiyumları hastaneleri inşa edecek,
idari açıdan yönetecek ve bunu Sağlık Bakanlığı'na kiralayacaktı. Sağlık hizmetleri ise
bakanlık tarafından verilecek. Yani bina, altyapı, malzeme ve hastane yönetimini özel
sektör yapacak, ancak bu hizmetleri Sağlık Bakanlığı'nın kullanımı için kiralayacak. Sağlık
Bakanlığı ise doktor kadrolarını sağlayacak" diye konuştu. Akdağ, sağlık kampüslerinin
farklı alanlarda uzmanlaşmış hastaneler olacağını belirterek, "Bunun yanı sıra araştırma
birimleri, rekreasyon alanları, alışveriş merkezleri, konaklama tesisleri de bulunacak"
dedi. Akdağ, sağlık kampüsleriyle birlikte yapılacak 32 bin yatakla 120 bin yatak
kapasitesine ulaşılacağını sözlerine ekledi.
370 KM. OTOBANIMIZ OLACAK
Karayolları Genel Müdürlüğünün projeleriyle Türkiye'nin 100. kuruluş yıl dönümünde
otoyol ağını 7 bin 516 km'ye ulaştıracak. 2023'e kadar tamamlanması hedeflenen otoyol
projeleri arasında Ankara-Samsun arası 370 km.’lik Çorum’dan da geçen otoyol
bulunuyor.
Böylece, 1000 kilometrekareye düşen 2,5 kilometrelik otoyol uzunluğu, AB üyesi
ülkelerdeki gibi 8,8 kilometreye çıkarılmış olacak.
Karayolları Genel Müdürlüğü, dünyada ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi otoyolların
birbirleriyle kesintisiz hale getirilmesi için önemli projeleri hayata geçiriyor. Avrupa'yı,
Kafkaslar ve Ortadoğu'ya bağlayan Türkiye'de, batıdan doğuya kesintisiz ulaşım imkânı
sağlayacak otoyol ağının 2023'e kadar tamamlanması öngörülüyor.
Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kadar toplam 5 bin 278 kilometre otoyol ağının
kurulması planlanıyor. Projelerin maliyetinin 80 milyar doları aşması bekleniyor. Bu
projelerin hayata geçirilmesiyle Türkiye, 2023 yılında 7 bin 516 kilometre uzunluğunda
otoyol ağına sahip olacak. Bu otoyol ağı ile Türkiye, 1000 kilometrekareye düşen 2,5
kilometrelik otoyol uzunluğunu, AB üyesi ülkelerdeki gibi 8,8 kilometreye ulaştırmış
olacak.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27280&HaberBasligi=370
otobanımız olacak
km.
ŞIHOĞLU KÖYÜ TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİNE DÜVELERİ VERİLDİ
Amasya ili Göynücek İlçesi S.S. Şıhoğlu Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifine Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü arasındaki
yapılan protokol kapsamında; “Ortaklar Mülkiyetinde 176 Başlık (44 aile x 4 Baş/aile) Süt
Sığırı yetiştiriciliği Projesi” 176 Baş Holstein ırkı gebe düve dağıtımı 15.03.2011 tarihinde
yapıldı.
Kırsal alanda ekonomik ve sosyal yoksulluk içinde bulunan kişi ve ailelerin gelir seviyesini
yükseltmek, istihdamı artırmak, tarımsal ürünleri mahallinde değerlendirmek, köyden
kente göçü önlemek için üreticilerin imkânlarını birleştirerek ekonomik büyüklükte
işletmeler haline gelmeleri ve uyguladıkları projelerle rekabet güçlerini artırıp ürünleri
daha iyi değerlendirmelerinin sağlanması için yürütülen projedir. Kooperatife kullandırılan
kredinin vadesi 8 yıl olup, vade tarihi itibariyle iki yıl ödemesiz, geriye kalan borç miktarı
6 yıl eşit taksitler halinde anapara olarak geri ödenecektir.
Kooperatif adına tahsis edilen 1.562.364,00 TL kredinin 235.824,00 TL’si işletme binası
ve makine donatım alımında, 241.500,00 TL’si ahır yapımında, 22.000,00 TL’si işletme
kredisi (Yem bedeli) 1.063.040,00 TL’si Canlı demirbaş (hayvan alımı) olmak üzere
toplam 1.562.364,00 TL Kredi Proje tamamlandığında kullandırılmış olacaktır.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4386&haber=Şıhoğlu Köyü Tarımsal
Kalkınma Kooperatifine Düveleri Verildi.xhtml
GEÇ KALDIK
Samsun'un uluslararası ticaret alanındaki işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) tarafından düzenlenen "Ülke Günleri" adlı programa
katılmak üzere Samsun'a gelen Büyükelçi Dr. Eckart Cuntz, ilk olarak Vali Hüseyin
Aksoy'u makamında ziyaret etti. Büyükelçi Cuntz, Almanya ile Türkiye arasında çok
önemli ekonomik ilişkiler olduğunu ifade ederek, "Almanya, Türkiye'nin en önemli
ekonomik partneri. 26 milyar avroluk bir ticaret hacmi var iki ülke arasında. Alman
turistler Türkiye'ye gelen en önemli turist grubu. Samsun'un da Almanya ile olan ticari
ilişkilerinin gelişmiş olduğunu gördüm. Bu ticari ilişkileri daha da geliştirebiliriz" diye
konuştu.
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz ve beraberindekiler daha sonra STSO'da
düzenlenen "Ülke Günleri" adlı programına katıldılar. STSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu
toplantıda, Samsun ile Almanya arasındaki ticari ilişkilerin yoğunluğuna dikkati çekerek,
Büyükelçi'den Samsun'da bir fahri konsolosluk açılması için destek vermesini istedi.
Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz ise, Samsunlu işadamlarını Almanya'da yatırım yapmaya
davet ederken, Murzioğlu'nun fahri konsolosluk isteğini, "Bizim Trabzon'da uzun yıllardır
zaten fahri bir konsolomuz var. Kendisi de şu anda burada. Karadeniz ile olan ticari
ilişkilerimiz bu konsolosluğumuz aracılığıyla artarak devam ediyor" dedi. Almanya'da
Türkiye kökenli 70 bin işadamı olduğunu da belirten Cuntz, "Almanya'da yaşayan Türkiye
kökenli vatandaşlarımız, toplumun önemli bir parçası" diye konuştu. Samsun’un enerjide
kilit bir kent durumunda olduğunu da söyleyen Büyükelçi Cuntz, "Almanya çok fazla
enerji kaynağına sahip bir ülke değil ama kilit durumda. Bu kenti daha iyi tanımak gerekir
diye düşünüyorum" dedi.
Vali Hüseyin Aksoy ise Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin iyi durumda olduğunu
belirterek, "Samsun'dan Almanya'ya yaklaşık 56 milyon dolarlık ihracat, 52 milyon
dolarlık da ithalat yapılıyor. Samsun'dan yapılan ihracatın en büyük kısmı Almanya'ya
yapılıyor. Ticari ilişkiler bakımından Almanya bizim için önemli ülkelerden birisi. Bu ticari
ilişkilerin arttırılarak gelişmesini temenni ediyorum" diye konuştu. Türkiye’nin Avrupa
Birliği'ne tam üye olabilme yönünde çalışmalarını sürdürdüğüne de işaret eden Vali
Aksoy, Almanya'nın da bu konuda Türkiye'yi desteklemesi beklentisinde olduklarını dile
getirdi. Toplantı daha sonra iki ülkenin ticari temsilcileri tarafından öğleden sonra yapılan
sunumlarla devam etti.
ÇOPİKAS OLMUKSA OLUYOR
Olmuksa'nın İngiliz DS Smith Grubunun Türkiye Operasyonlarını (Çopikas) satın alma
süreci tamamlandı.
Olmuksa'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, 30 Mart 2011 tarihi itibariyle DSS Trakya
Oluklu Mukavva Kutu San. A.Ş. ve DSS Çopikas Kâğıt ve Oluklu Mukavva Kutu San. A.Ş.
tüzel kişilikleri sona erecek ve 31 Mart tarihinden itibaren bu şirketler Olmuksa olarak
faaliyetlerine devam edecek.
Olmuksa Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, tüzel kişilik birleşmesi ile Çorlu ve Çorum'da
yerleşik 2 kutu fabrikası, 1 kâğıt üretim tesisi ile 200'ü aşkın çalışanın Olmuksa bünyesine
katıldığını belirterek, bu tesislerin, Olmuksa'nın Türkiye'deki coğrafi servis noktalarını
tamamlayacağını ve Olmuksa'ın mevcut kapasitesini artıracağını kaydetti.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27217&HaberBasligi=Çopikas Olmuksa
oluyor
İŞKUR TARAFINDAN GEÇİCİ İŞ İMKÂNI
Toplum yararına çalışma programı çerçevesinde İşkur İl Müdürlüğü tarafından fidan
dikimi ve de ağaçlandırma işlerinde çalıştırılmak üzere 23 işsiz vatandaşımıza iş imkânı
sağlandı. Noter huzurunda yapılan çekilişte ağaçlandırma işlemlerinde çalışacak işçiler
belli oldu.
Amasya İşkur İl Müdürü Cavit Bayrak’ın yapmış olduğu açıklamada proje kapsamında
Amasya ve Taşova ilçesinde Orman işletmesinin kontrolünde yapılacağını ve burada
çalışacak işçilere asgari ücret tutarında maaş ödeneceğini belirtti. Maaş ve sigorta
primlerinin İşkur aracılığı ile ödeneceğini belirten İl Müdürü Cavit BAYRAK amacımız işsiz
vatandaşlarımıza iş imkânı sunarak aynı zamanda da İlimizin orman alanlarını
genişletmede İşkur olarak aktif rol oynamaktan memnun olduklarını belirtti.
Bu projelerin mevcut bütçe çerçevesinde Orman İşletme Müdürlüğü ve Çevre Orman
Müdürlüğü ile işbirliği çerçevesinde devam edeceğini belirterek ilk grubun 1 Nisanda
başlayacağını
bildirdi.
Bu projeden faydalanmak isteyen vatandaşların İşkur İl Müdürlüğünden bilgi almalarını
isteyen İl Müdürü Cavit BAYRAK İşkur olarak Amasya’mıza Ağaçlandırma işlemlerinde
kullanılmak üzere 535.751 TL kaynak aktarıldığını bildirdi
ATAKENT PAZARYERİ DÜZENLENİYOR
Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, bölgelerinde bulunan mevcut pazaryerinin daha
modern ve çok amaçlı hale getirilmesi için kendisinden ricada bulunan Atakentliler'in ve
pazarcıların isteklerini yerine getirmek için harekete geçti.
Atakentliler'in isteklerini yerine getirmek ve pazaryerini daha modern hale getirmek için
çalışmalara hemen başlayan Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, “Şu an zemin
betonunu döktüğümüz ve yüksekliğini 4 metre olarak planladığımız pazaryerimizin üstünü
de şeffaf fiber karbon ile kaplayacağız. Böylece yağmur, çamur derdiniz olmayacak.
Zemini de özel bir malzeme ile kaplarız. Burada haftada bir gün pazar kurulacak. Pazar
tezgâhlarımızı katlanabilir yapacağız. Diğer günlerde ise otopark, çocuk parkı, oyun alanı
gibi sizin isteğiniz ne ise o yönde çok amaçlı olarak kullanılabilmesi için gerekli
düzenlemeleri hep birlikte bir masa etrafında toplanıp ortak karar alarak yapacağız” dedi.
TSO MECLİSİ, HAVA KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİNİ ARAŞTIRACAK
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Meclisinde hava kirliğinin nedenleri, zararları ve yapılması
gerekenlerin araştırılması için bir komisyon kurulması kararlaştırıldı.
Meclis Başkanı Erol Karadaş başkanlığında gerçekleştirilen mart ayı meclis toplantısında
söz alan Meclis Üyesi Şükrü Türkoğlu, Çorum’da hava kirliliğinin öncelikli sorunlar
arasında yer aldığını belirterek, bu soruna çözüm bulunması gerektiğini ifade etti.
Samsun yolu üzerinde bulunan Çimento Fabrikası’ndan çıkan partiküler maddenin, hava
kirliliğine neden olan ilk maddeler arasında yer aldığını savunan Türkoğlu, ‘‘Çimento
imalatı sırasında çimento kliniklerinin yakmak için kullanılan döner fırınlarında meydana
gelen gazlar, öğütülmüş kireç taşı ve çimento tozları, bu endüstri de çevreye yayılan en
önemli kirleticilerdir. Bu etkilerin yanı sıra belki de üzerinde durulmayan en önemli etkisi
de, çevreye kadmiyum elementi yaymasıdır. Çevreye yayılan kadmiyum toprakta
birikmekte böylece bitkilere geçip sonra besin zinciri ile insanlar tarafından
tüketilmektedir. Kadmiyum insan vücudunda sadece bitkilerle değil solunum yoluyla da
alınmaktadır. Kadmiyumun maruz kaldığı insanlarda sürekli baş ağrısı, baş dönmesi, mide
bulantısı, uykusuzluk, sinirlilik ve daha sonra göğüs ağrıları ve astım gibi solunum sistemi
hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Bu konuyla ilgili Çorum Çimento Fabrikası çevresinde de
bir araştırma yapılmalı, fabrikadan uzaklaştıkça insanların kan örneklerinde kadmiyum
miktarının düşüşü incelenmektedir. Bu durum, Çorum Çimento Fabrikası’nın kadmiyum
yayıp yaymadığının açık bir göstergesini ortaya çıkaracaktır’’ ifadelerini kullandı.
Çevre ve Orman İl Müdürlüğü tarafından Çorum Çimento Fabrikası’na yönelik yapılan
denetim ve kontrollerin normal seviyede çıktığını belirten Türkoğlu, “Avrupa ülkelerinde
partiküller madde sınır değerleri 100-150 ug/metreküp iken bu oran Türkiye’de 300
ug/metreküp seviyesindedir. Türkiye’de partiküler madde sınırının bu kadar yüksek
olması son derece yanlıştır. Birçok hastalıklara neden olmaktadır. Yaptığım bir
araştırmaya göre İlimizde de Çimento Fabrikasından emekli olanların yüzde 70’i,
fabrikada çalışırken yakalandığı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Çocuklarımızın da geleceğimizi düşünerek böylesine önemli bir konuda Meclis olarak
çalışma yapmalıyız. Gerekirse bir komisyon kurarak, araştırmalar yapılabilir”dedi.
Yapılan görüşmenin ardından meclis adına hava kirliği konusunda ilgili kurumlarla
görüşme yapacak, hava kirliliğinin nedenlerini araştırıp, çözüm yolları noktasında
girişimlerde bulunması için bir komisyon kurulması kararlaştırıldı. Toplantıda ayrıca Çevre
ve Orman İl Müdürü Ziya Çöpür’ün de gelecek ay ki meclis toplantısına davet edilerek,
bilgilendirme yapılmasının uygun olacağı kararlaştırıldı.
YENİ İHRACAT DESTEKLERİ UMUT OLDU
2006 yılından beri yürürlükte olan “Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği”nin yeniden
düzenlenerek 21 Mart 2011 tarih ve 27881 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe
girdiğini ve bu tebliğle Samsun ve Karadeniz iş dünyasına ihracat kapasiteleri arttırmak
için önemli fırsatlar ortaya çıktığını söyleyen, Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri
Federasyonu (KASİF) Başkanı Osman Reis, son yıllarda Samsun’da yapılan sanayi
yatırımlarının yıllık 1 milyar dolar ihracat hedefiyle taçlandırılması gerektiğini belirtti.
Reis, Samsun’da AB, Kalkınma Ajansı, KOSGEB ve benzeri yerel ve ulusal desteklerini
kullanmada gerek KOBİ'ler gerekse STK'ların önemli bir mesafe aldığını, Dış Ticaret
Müsteşarlığının (DTM) pazar araştırması desteğinin de en iyi şekilde değerlendirilmesi
gerektiği vurgulayarak, “Samsun iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları yerel ve ulusal
desteklerden yararlanmada gösterdikleri başarıyı ihracat desteklerini kullanmada da
göstermelidir” şeklinde konuştu.
KASİF Başkanı Osman Reis, Devlet Bakanı Zafer Çağlayanın açıkladığı Pazar Araştırması
ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğinde yeni desteklenen sektörlerin de olduğunu
söyleyerek, ' Devlet Bakanımız Zafer Çağlayanın açıkladığı pakette sağlık, yüksek
öğrenim, hukuk ve film yapımcılığı gibi yeni sektörler de var. Bu yeni desteklenen
sektörler Türkiye’nin önüne koyduğu vizyonu göstermesi açısından da önemlidir. Yeni
desteklenen sektörlerden özellikle yüksek öğrenim ve sağlık sektörü ülkemizin olduğu
kadar Karadeniz için de hayati öneme sahip desteklerdir. Yeni açıklanan destek paketinde
tedavi amaçlı sağlık kuruluşlarının yurt dışında yapacakları tanıtım ve pazarlama
faaliyetlerinin yüzde 50 oranında ve 300 bin dolara kadar desteklenecek. Ayrıca sağlık
sektöründeki derneklerin sektörel ticaret heyeti ve alım heyeti düzenleyebilecekler. Bu
destek modeli, kamu ve özel sektöre ait modern sağlık işletmelerine sahip Samsun’u
Karadeniz Havzası'nda bulunan ülkelere tanıtımı için önemli bir fırsattır. Bu alanda
yapılacak çalışmalar, Samsun’u Karadeniz Havzasının sağlık merkezi yapma hedefine
yaklaştıracaktır” dedi.
Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği ile yüksek öğrenim kurumlarına da kendilerini
yurt dışında tanıtma fırsatı getirilmesinin önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Osman
Reis sözlerini şöyle sürdürdü : “Yine iki tane üniversiteye sahip şehrimizin çevre
ülkelerden öğrenci getirmesi de ilimiz için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Yeni
pakette yüksek öğrenim kurumlarının yurt dışında yapacakları tanıtım faaliyetlerinin
yüzde 50 oranında ve yılda 300 bin dolara kadar desteklenecek”
KASİF Başkanı Reis, bu yeni destek unsurlarının yanında, halen uygulanmakta olan
desteklerin oranları ve miktarlarının da yükseltildiğine işaret ederek, “Pazar araştırması
raporlarının satın alınmasına yönelik giderlere verilen destek oranının yüzde 50'den yüzde
60'a ve destek miktarının 20 bin dolardan 200 bin dolara, etkin bir tanıtım mekanizması
olarak öne çıkan e-ticaret sitelerine üyelik giderleri desteğinin yüzde 50'den yüzde 70'e
yükseltildiğini söyledi.
SAMSUN TERSANELER ŞEHRİ OLACAK
Müsteşarlığın yatırım programı arasında Türkiye’de 60’a yakın yeni tersane alanları
kurulacak. Programa göre Samsun’a 9 adet yeni tersane kurulması öngörülüyor.
Samsun’a kurulacak tersaneden 4"ü Tekkeköy İlçesi Selyeri mevkiine, 5 âdeti Terme
İlçesi Sivaslılar Köyü mevkiine kurulacak. Mevut Terme ilçesinde bir adet Tersanesi
bulunan Samsun"da yeni yapılacak işletmelerle tersane sayısı 10"u bulacak.
Tekkeköy Selyeri mevkiine yapılacak 4 adet tersanenin üçünün ihalesi gerçekleştirildi.
İlçede tersane alanı için ayrılmış alanın 190 bin metre karesinde Atilla Makine Montaj
İzolasyon. Taah. İnş. Tur. Nak. ve Tic. Ltd. Şti, 213 bin metrekare alanda C-M Denizcilik
Sanayi ve Tic. A.Ş., 191 bin metrekare alanda Kanlar Denizcilik İnşaat Nakliyat Gemi İnşa
Sanayi Tic. ve Ltd. Şti. yeni tersane inşaa edecek. 325 bin metre kare alanda yapılacak
tersane için önümüzde ki aylar içinde ihaleye çıkılması planlanılıyor.
Terme İlçesi Sivaslılar Köyü mevkiine yapılması planlanan 5 adet yeni tersanenin ihalesi
de gerçekleştirildi. Tersane alanı için ayrılmış 395 bin metrekare alanda Samsun
Tersanesi, 406 bin metrekare alanda MBB Denizcilik ve Gemi İnşaat Sanayi Tic. A.Ş, 430
bin metrekare alanda Aksoylar Gıda Sanayi ve Tic. Şti., 376 bin metrekare alanda
Çeltikçioğlu İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. ve 361 bin metrekare alanda Öktemler
Denizcilik ve Gemi İnşaat Sanayi A.Ş yeni tersane inşaa edecek.
KUŞ HALKALAMA ÇALIŞMALARI BAŞLADI
OMÜ Ornitolojik Araştırmalar Merkezi görevlisi Kiraz Erciyas, yaptığı açıklamada, "Ulusal
Kuş Halkalama Programı" kapsamında deltadaki 19'uncu dönem ilkbahar çalışmalarına
başladıklarını söyledi. Çalışmaların 30 Mayıs'ta sona ereceğini ifade eden Erciyas, deltada
halkalamanın 10 yıldır düzenli olarak sürdüğünü ve bugüne kadar 137 türden 58 bin kuşa
halka takıldığını söyledi. Türkiye'nin en düzenli ve en başarılı istasyonu olduklarını ve
sürdürülen çalışmalarda büyük başarı elde ettiklerini ifade eden Erciyas, "Deltada
sürdürülen Ulusal Kuş Halkalama Programı kapsamındaki çalışmalarda bugüne kadar 137
türden yaklaşık 58 bin kuşa halka takıldı. Bu kendi alanında çok büyük bir gelişme ve
başarıdır. Bu başarı aynı zamanda üniversitemizin, Ornitolojik Araştırmalar Merkezi'ne
sağladığı destek ve imkânın bir göstergesidir" dedi.
İlkbahar dönemi halkalama çalışmaları kapsamında Kızılırmak Deltası'nın çeşitli
bölgelerindeki 18 noktaya gerilen ağ ve kafeslerle yakalanan kuşların gerekli incelemeleri
yapılıp, kayıtları tutulduktan sonra ayaklarına halka takılarak tekrar doğal yaşama
bırakıldığını da ifade eden Erciyas, sürdürülen çalışmalarla göçmen kuşların hareketlerinin
ve göç yollarının belirlendiğini, aynı zamanda çalışmanın sonucunda da Türkiye'nin kuş
envanterinin de hazırlanacağını kaydetti.
Samsun'un Bafra ilçesinde, Kızılırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü alanın da içinde yer aldığı
56 bin hektar genişliğindeki Kızılırmak Deltası, Türkiye'nin önemli sulak alanlarının
başında geliyor. "Kuş Cenneti" olarak da bilinen ve Karadeniz sahilinde doğal özelliklerini
koruyabilmiş olan en büyük sulak alan olan delta, irili ufaklı çok sayıdaki gölü, sazlık
alanları, ender subasar çayırları, 12 bin hektarı bulan sulak alanları ve barındırdığı canlı
türleri ile Türkiye'nin önemli doğal sistemlerinden birini oluşturuyor. Deltada bugüne
kadar, aralarında deniz kartalı, tepeli pelikan, karaleylek, turna, balıkçıl ve yağmurcanın
da aralarında bulunduğu yaklaşık 140 türün ürediği belirlenirken, kış döneminde 100 bin
dolayında su kuşunun kışladığı delta, bu yönüyle de uluslararası ornitolojik öneme sahip
bulunuyor.
TOKAT, HAVA ULAŞIMINDA 3 İLİ GERİDE BIRAKTI
Tokat hava ulaşımında doluluk oranı ile Çanakkale, Uşak ve Isparta'yı geride bıraktı.
Türk Hava Yolları'nın (THY) alt markası olan Anadolu Jet, "Uçulmadık yer kalmasın"
sloganıyla yaklaşık 3 ay önce başladığı seferlere Tokatlı ilgi gösteriyor. Anadolu Jet'in ATR
72-500 tipi pervaneli uçaklarla sefer yaptığı Çanakkale, Uşak ve Isparta illeri arasında
Tokat doluluk oranı ile en üst sıraya yükseldi. Son 3 ayda düzenlenen seferlere göre elde
edilen veriler şu şekilde: "Ocak ayı Çanakkale 62.21, Isparta 67.87, Uşak 55.22, Tokat
85.17; Şubat ayı Çanakkale 75.85, Isparta 80,1, Uşak 73.01, Tokat 85.57; Mart ayı
Çanakkale 66,4, Isparta 73.75, Uşak 65,9 ve Tokat 83,4."
ÇORUM HİBEDE 15’İNCİ SIRADA
Türkiye'deki tüm illerin arasında Avrupa Birliği (AB) hibe programlarından en fazla
yararlanan il, yüzde 5,51 payla Kayseri olurken Çorum 15’inci sırada yer aldı.
Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Biriminin (MFİB) web sitesinden
derlenen bilgiye göre, Türkiye genelinde Katılım Öncesi AB Mali Yardımı çerçevesinde
2002-2010 yılları arasında uygulanan 44 farklı hibe programı kapsamında yerel kuruluşlar
tarafından geliştirilen 2 bin 878 projeye toplam 366 milyon avro finansman sağlandı.
Bu kaynaktan en çok yararlanan Kayseri, MFİB'nin sözleşme tutarına göre performans
sıralaması listesinde ilk sırada yer alıyor. Kayseri, geliştirdiği 144 projeye karşılık hibe
programlarından toplam 20 milyon 172 bin avroluk kaynak elde etti. 15’inci sırada yer
alan Çorum ise 57 projeye karşılık 7 milyon 813 bin liralık kaynak sağladı. Bu rakam hibe
kaynağının yüzde 2,13’lük kısmına tekabül ediyor.
Hibe programlarından aldıkları payları artırmak isteyen veya hiç pay alamamış iller, şu an
açık olan ve bu yıl içinde açılacak proje tekliflerini değerlendirebilirler.
ABGS'nin web sitesinde yer alan duyurulara göre, şu an başvurusu devam eden hibe
duyuruları şöyle: ''Kadın Girişimciler İçin Avrupa Danışman Ağı Proje Teklif Çağrısı,
Avrupa'da, Dünya çapında Küme Teşviki ve Geliştirilmesi, Yatırım Aktörlerinin Çevresel,
Sosyal ve Yönetişim Bilgi (ÇSY) Analizi ve Kullanımı Hibe Programı, TÜBİTAK-İl Yenilik
Platformları Projeleri, Gençlik Programı Eylem 3.2 Teklif Çağrısı, CIP Programı Bilgi ve
İletişim Teknolojileri Politika Destek (ICT PSP) Teklif Çağrısı, İllerimiz Avrupa Birliğine
Hazırlanıyor Programı Proje Teklif Çağrısı, Kadınların Güçlendirilmesi Konulu Proje Teklif
Çağrısı, Kültür Programı Hibe Duyurusu, Kalkınma Ajansları Proje Teklif Çağrıları, Hayat
boyu Öğrenme Programı 2011 Ulusal Teklif Çağrısı, Türkiye ile AB Arasında Sivil Toplum
Diyalogunun Güçlendirilmesi-II Mikro Hibe Desteği.''
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27339&HaberBasligi=Çorum
15’inci sırada
hibede
HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE İŞ GÜCÜ EĞİTİMİ VE İSTİHDAM SORUNLARI
PANELİ YAPILDI
29.03.2011 tarihinde Amasya Meslek Yüksekokulunda, Türkiye ve Avrupa Birliğinin
finanse ettiği İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Program kapsamında
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Program otoritesi olduğu eğitimden istihdama
geçişte gençlerin desteklenmesi projesi çerçevesinde Amasya Üniversitesi Meslek
Yüksekokulu ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsü işbirliği ile “Hazır Giyim Sektöründe İş gücü
Eğitimi ve İstihdam Sorunları” isimli panel gerçekleştirildi.
Panele, Abdullah ÖZTOPRAK (Ankara/Modacı), Mustafa YETKİN (APS Giyim Sanayi
Personel Müdürü) konuşmacı olarak katılırken, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Zafer EREN de moderatör olarak katkı vermiştir.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4443&haber=Hazır Giyim Sektöründe
İş Gücü Eğitimi Ve İstihdam Sorunları Paneli Yapıldı.xhtml
BAT 120 İŞÇİNİN İŞİNE SON VERDİ
Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde bulunan tekel fabrikasının özelleşmesinin ardından
devralan British American Tobacco (BAT) şirketi, 120 işçinin işine son verdi. BAT'ın
Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Tuna Turagay, gazetecilere
yaptığı açıklamada işten çıkartma eyleminin kendileri için zor, ancak kaçınılmaz bir karar
olduğunu ileri sürdü.
İş akitleri feshedilen 120 işçi ise fabrika önünde kararı protesto etti. Tepkilerini dile
getiren işçiler, daha sonra fabrikaya geri döndü. Fabrikaya gelen Tek Gıda İş Sendikası
Samsun Şube Başkanı Yakup Sandıkçı ile sendika yöneticileri, şirket yöneticileri ile
kararın iptal edilmesi yönünde görüşmeler yaptı.
PROJE KÜLTÜRÜ EĞİTİMİN KALİTESİNİ ARTIRIYOR
Serginin açılışını gerçekleştiren Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Hülya Ertürk Koç, son
yıllarda öğrenciler arasında proje kültürünün yaygınlaşmaya başladığını söyledi. Bunun
ilin eğitim seviyesine önemli katkılar sağladığının altını çizen Koç, bir ilin eğitim ve
öğretimin kalitesinin proje sayısı ile ölçüldüğünü kaydetti.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tepe Otel'de açılan Araştırma Projeleri Yarışması
Bölge Sergisi'nde 110 proje yer alıyor. Sergide 662 başvuru içinden seçilen birbirinden
ilginç projeler bulunuyor. Jürinin değerlendirmesi sonucunda Ankara'ya 23 proje
gönderilecek. Toplamda ise 5 bin 111 projeden 182'ncisi finale kalacak.
Sergi hakkında bilgi veren Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK)
Bölge Bilim Kurulu Başkanı Samsun Doç. Dr. Kamil Işık, bu yıl öğrencilerin yarışmaya
büyük ilgi gösterdiğini belirtti. Geçen 257 olan müracaat sayısının 662'ye çıkmasının
sevindirici bir gelişme olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kamil Işık, "Samsun bölgesinde
proje kültürü ve kalitesi katlanarak artıyor. Bunun artmasında İl Milli Eğitim Müdürlüğü
Ar-Ge biriminin ve okulların çok disiplinli çalışması etkili oldu. 12 bölgenin ürettiği proje
sayıları açısından Samsun bölge, 2. sırada yer alıyor. Bu bizim için çok sevindirici bir
durum. Devamının hızlı bir şekilde katlanarak artmasını bekliyoruz." dedi.
İl Milli Eğitim Müdürü Hülya Ertürk Koç ise ortaya konan projelerin çok orijinal olduğuna
değindi. Üretilen 458 proje ile Samsun'un Türkiye'de en fazla proje üreten il olduğunun
altını çizen Koç, "Proje sayılarımızın artması ilimizin eğitim seviyesini de yükseltiyor.
Eğitim ve öğretimin kalitesinin asıl göstergesi akademik başarının yanında projelerdir. Biz
hem sayısal sonucun artmasına hem de bunun niteliğe yansımasına önem veriyoruz.
Proje üretmeyen hiçbir öğrencimiz kalmasın istiyoruz. Ne kadar çok proje üretilirse
nitelikli proje sayısı o oranda artacaktır. Bu sonuç da onu gösteriyor." şeklinde konuştu.
Geçen yıl 12 proje Ankara'ya giderken bu sayının 23'e çıkmış olmasını önemli bir gelişme
olarak değerlendiren Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim dileğimizin bunların içinden en
iyisinin ilimizi ve bölgemizi temsil ederek ülke genelinde de güzel sonuçlara ulaşmasıdır.
Çocuklarımızın farklı bakış açılarıyla proje kültürünü özümsemiş ve bunun sonucu olarak
çok güzel projeleri ortaya çıkarmış olmalarından dolayı çok mutluyum. Bizim için sonuçta
derece tabii ki önemli, ama bundan çok daha önemli olan proje kültürünün yaygınlaşması
ve öğrencilerin bu kültürü kavramalarıdır. Bu sonuç bizi mutlu ediyor."
HAYVAN PAZARLARINDA ŞAPSIZ GÜNLER
Tokat Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Çeltek, şap hastalığının yaygınlaşması nedeniyle bir
süre satışa kapatılan hayvan pazarlarının tekrardan açıldığını belirtti. Çeltek ayrıca
hastalığın artık sona ermek üzere olduğunu ifade etti.
Tokat’ın hayvancılık ve tarımda ileri bir durumda olduğunu söyleyen Çeltek, “Hayvan
pazarlarının kapalı olması esnafımızı, tüccarımızı kısacası hepsini etkilemiştir. Bu etki
nedeniyle Tokat piyasasında müthiş bir para sıkıntısı yaşandı. Bu para sıkıntısından dolayı
da köylümüz borçlarını ödeyemez bir duruma geldi.” dedi.
Hayvan pazarlarının kapatılmasını doğru bulduğunu belirten Başkan Çeltek sözlerini şu
şekilde sürdürdü:
“Bunu en çok isteyenlerden biri bendim. Gecikmeli olsa da hayvan pazarları kapatılmıştı.
Ama bugün geldiğimiz noktada şap hastalığı tehlikesi atlatıldı. Bitme noktasına geldi.
Zaten hastalanan hastalandı, hastalanmayanlar için Tarım İl Müdürlüğünce tarama
yapıldı. Bu taramadan dolayı baya bir rahatlama oldu. Bundan sonra şap olacaktır ama
buradan üreticilerimize seslenmek istiyorum. Daha etkin tedbirler alsınlar. Aşıları
zamanında yaptırsınlar. Üç beş kuruşun hesabını yaparak aşıdan kaçmasınlar. Mümkün
olduğu kadar hastalıklı hayvanları meraya bırakmasınlar. Çünkü hastalığın yayılma
şekilleri çok fazla. Çeşitli ve dolaylı yönleriyle bu hastalık hızlı bir şekilde yayılıyor.
Bundan dolayı hastalıklı hayvanları meraya bırakmasınlar. Barınaklarda ve ahırlarda
tedbirlerin alınması ve daha hijyenik ortamlar oluşturulması gerekmektedir. Tokat şu
anda bu tehlikeyi atlatmış durumda. İnşallah önümüzdeki günlerde bu hastalığı
görmeyeceğiz.’’
KOBİ’LER BERABER ÇALIŞARAK BÜYÜYECEK
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı koordinasyonunda yapılan ‘‘Ulusal Kümelenme
Politikası’nın Geliştirilmesi’’ projesi kapsamında aralarında Çorum’unda bulunduğu 5 ilde
‘‘KOBİ’lerin Ağ Yapılandırmaları ve Bölgelerarası İşbirliğinin Geliştirilmesi’’ programı
yürütülüyor.
Pilot iller olarak belirlenen Trabzon, Samsun, Kahramanmaraş ve Gaziantep illerinin yanı
sıra Çorum’unda dahil edildiği projenin işlerlik kazanması için yerel düzeyde Kümelenme
Merkezleri oluşturulacak. Bu kapsamda Çorum’da TSO bünyesinde oluşturulacak
“Kümelenme Merkezi” projesiyle ilgili bilgilendirme toplantısı yapıldı.
TSO meclis salonunda gerçekleştirilen toplantıya John Murray Dış
Müsteşarlığından Aslı Hekimoğlu ve Emrah Soğancı konuşmacı olarak katıldı.
Ticaret
İngiltere’nin Manchester kentinden gelen John Murray uzmanların artık Ankara’dan rapor
yazıp durmayacaklarını söyledi. Murray, “Bizim işimiz 2-3 kümeyi ele alıp iyi çalışmalar
yapıp geliştirmek yurt dışına açılmak iş ofisinin gelişmesinde her pilot illerde aktivitelerle
geliştirecekler. İhracat performansının geliştirmesi ile ilgili çalışmalar her ilimizde TSO’dan
yürütülecek” dedi.
Emrah Soğancı ise değişen dünyada ekonomik rekabetin eskiden devlet teşvikli olduğunu
ama şuanda uygulanan yeni modelde iş yerlerinin beraber çalışarak güçlenmelerinin
hedef
alındığını
söyledi.
Programı İş Kur İl Müdürü Zafer Eyvaz, OKA İl Koordinatörü Özgür Yalçın ve Mühendislik
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Satılmış Basan’da takip etti.
DERİN SU ŞAMPİYONU KARADENİZ'DE
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile ExxonMobil'in Karadeniz'deki petrol arama
çalışmalarına katılacak olan dev sondaj gemisi Deepwater Champion (Derin Su
Şampiyonu), İstanbul Boğazı'ndan geçerek Karadeniz'e yöneldi. Deepwater Champion'un
İstanbul Boğazı'ndan Karadeniz'e geçişi sırasında düzenlenen törene Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Petrol İşleri Genel Müdürü Erdal Gülderen, TPAO Genel
Müdürü Mehmet Uysal ile ExxonMobil Arama Bölüm Direktörü Russ Bellis katıldı.
ABD'li ExxonMobil ile Türkiye'de yapılacak olan petrol aramaları için yaptıkları anlaşmanın
tutarının 750 milyon dolar civarında olduğunu söyleyen Yıldız, söz konusu tutara sismik
aramaların da dahil olduğunu belirtti. Yıldız, Güney Kore'de yapılan geminin Türkiye'ye
gelmesinin maliyetinin 180 milyon dolar olduğunu kaydederek, Karadeniz'deki arama
çalışmalarından umutlu olduklarını söyledi.
Yıldız, "Son 8 yıldaki arama faaliyetlerine ayırdığımız yatırım miktarı en az 10 kat arttı.
2035 yılına kadar doğalgaz ve petrol, dünyanın enerji ihtiyacının en az yarısını
karşılayacak. Biz bunun yerli kaynaklardan sağlanması için çaba sarfediyoruz" dedi.
Brezilyalı Petrobras ve ABD'li Chevron şirketleriyle Karadeniz'de iki sahada yapılan
aramalarda petrol çıkmadığını belirten Yıldız, petrol aramaya ilişkin şu ana kadar yapılan
yatırım tutarının 4,6 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Yıldız, zaman zaman TPAO'nun tek
başına da petrol araması yapabileceğini ifade etti. TPAO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel
Müdürü Mehmet Uysal ise Karadeniz'de petrolü ve doğalgazı buluncaya kadar
aramalarına devam edeceklerini belirtti.
CUMHURBAŞKANI GÜL, TOKAT’A GELİYOR
Vali Şerif Yılmaz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Cuma günü Tokat’a geleceğini açıkladı.
Makamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Tokat ziyareti ile ilgili açıklamalarda bulunan
Vali Yılmaz, Tokat heyeti olarak geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret
ettiklerini ve kendisini Tokat’a davet ettiklerini açıkladı. Vali Yılmaz Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün ziyaretiyle Tokat’ın kazanacağını belirterek ‘’Cumhurbaşkanımız
halkımızla bir araya gelecek’’ dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kentte sırasıyla Valiliği,
Garnizon Komutanlığını, Gaziosmanpaşa Üniversitesini ziyaret edecek. Ardından tarihi
Latifoğlu Konağı, Sulusokak ve Mevlevihane'yi gezecek olan Cumhurbaşkanı Gül öğlen
yemeğinde ise şehit aileleri, işadamları ve sivil toplum kuruluş temsilcileri ile bir araya
gelecek.
"SAMSUN MODELİ" TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLDU
Tapu ve Kadastro Samsun 10. Bölge Müdürlüğü'nün bölge illerinin de katılımıyla
düzenlediği değerlendirme toplantısına katılan Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Türkiye'de
ilk olarak Tapu ve Kadastro Samsun 10. Bölge Müdürlüğü'nde başlatılan ve Türkiye
genelinde “Samsun modeli” olarak bilinen Tapu ve Kadastro İşlem Yönetimi ve
Performans Sistemi Projesi ile ilgili Tapu ve Kadastro Samsun 10. Bölge Müdürü Hasan
Özalban'dan bilgi aldı. Kurum içerisinde ilçe müdürlüklerini gezerek vatandaşlar ve
çalışanlarla görüşen Vali Aksoy, Tapu ve Kadastro İşlem Yönetimi ve Performans Sistemi
Projesi'nin vatandaşın memnuniyetini büyük oranda artırdığını belirtti.
Değerlendirme toplantısının açılışını yapan ve en temel insan hakkının mülkiyet hakkı
olduğunu belirten Vali Hüseyin Aksoy, "Mülkiyet hakkının korunması ve sağlıklı bir şekilde
kayıt altına alınması oldukça önemli bir görev. Türkiye değişirken kurumlarımızda
kendilerini geliştiriyor. Tapu ve Kadastro Müdürlükleri özellikle Samsun örneğinde ifade
edebileceğimiz çok önemli bir değişimi gerçekleştiriyor. Çok önemli, daha önce
söylendiğinde insanların aklından bile geçiremeyeceği bir uygulamayı Samsun olarak
başlatmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Vatandaşın memnuniyet oranı yüzde 90'ların
üzerinde. Bu çok önemli bir değişim. Samsun'da 6 merkezde uygulaması
gerçekleştiriliyor. Türkiye'de 85 civarında müdürlükte uygulanıyor. Diğer bölgelerde de
zaman içerisinde geliştirilerek vatandaş odaklı hizmet anlayışını bütün bölgelere sunmuş
oluruz. Vatandaş memnuniyeti artık bütün kamu kurumlarımızın öncelikli hedefleri
arasında yer almalıdır" diye konuştu.
Elde edilen başarıda birim müdürleri ve personelin büyük emeği olduğunu belirten Tapu
ve Kadastro Samsun 10. Bölge Müdürü Hasan Özalban, "Burada tapu müdürü
arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Kendileri Samsun'da yüzde 97 oranında vatandaş
memnuniyetini sağlayarak yapılan işlemlerde son derece olumlu dönüşler sağlamışlardır"
şeklinde konuştu.
DEMİRYOLU PROJESİ TAM GAZ
Samsun'u
Mersin'e
bağlaması
planlanan
demiryolu
hattı
projesi
ile
ilgili
değerlendirmelerde bulunan Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan, "Bu proje ile Samsun
Limanı, Mersin Limanı'na demiryolu ağıyla bağlanacak. Ülkemizin en önemli Kuzey-Güney
akslarından Samsun-Mersin Demiryolu hattının tüm halkalarının tamamlanması için
Yerköy-Kırşehir-Aksaray-Ulukışla kesiminin ivedilikle yapılması gerekmektedir. Bu
nedenle uygulama projeleri tamamlanan Kırşehir-Yerköy kesiminin devamı niteliğindeki
Kırşehir-Aksaray-Ulukışla demiryolu hattı uygulama projesi ihalesi geçtiğimiz hafta ilana
çıktı. Yaklaşık 18 ayda tamamlanması öngörülen ihale projesinin 2012 yılında
tamamlanması neticesinde 2013 yılında yapım çalışmalarına başlanması planlanmaktadır"
dedi.
İLKADIM 35 PROJEYLE YARIŞMAYA KATILDI
TÜBİTAK Ortaöğretim Bölge Finali Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Atatürk Kültür
Merkezinde yapıldı. Amasya, Giresun, Kastamonu, Ordu, Samsun, Sinop ve Tokat
illerinden 110 projenin sergilendiği ve Samsun'un 63 proje ile katıldığı Bölge Finali'nde
İlkadım ilçesi, 35 proje ile en çok projesi olan ilçe oldu.
7 ilin projeleri ile katıldığı finalde 8 branşta 23 proje birinci olarak 13-15 Mayıs 2011
tarihlerinde Ankara'da yapılacak Türkiye Finalleri'ne katılma hakkı kazandı. İlkadım ilçesi,
23 birincilikten 8 birinciliği elde ederek en çok derece alan ilçe oldu.
İlçede son iki yıldır proje kültürünün yaygınlaştığını, öğrencilerin ve öğretmenlerin yeni
müfredat programlarının gereği, proje hazırlama ve hayata geçirme konusunda oldukça
başarılı olduğunu ifade eden Numanoğlu, "Gerek proje hazırlama konusunda gerekse
nitelikli projelerle ilçemizi ve ilimizi en iyi şekilde temsil eden öğrenci ve öğretmenlerimizi
kutluyorum ve onlara rehberlik eden ilçe Ar-Ge yönetici ve çalışanlarını da tebrik
ediyorum. Ankara'da Türkiye finallerinde yarışacak olan okullarımızın öğrenci ve
öğretmenlerine de ayrıca başarılar diliyorum" dedi.
ENERJİ TÜKETİMİNDE ARTIŞ
Çorum'da enerji tüketimi bir önceki yıla oranla artış gösterirken, kaçak kayıp oranında
düşüş olduğu bildirildi.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'nın verimliliğini teşvik etmek amacıyla ülke genelinde
başlattığı En-Ver projesi kapsamında yapılan çalışmalarla ise kamu kurumlarında elektrik
tüketiminin aşağı seviyelere çekildiği açıklandı. Çorum'daki enerji tüketimi ve yatırımları
hakkında bilgi veren Vali Nurullah Çakır, 2002 yılında 382 bin 626 bin 127 Kwh olan
enerji tüketiminin 2010 yılında 612 bin 503 bin 623 Kwh'ye yükseldiğini belirterek, 2002
yılında 13.33 olan kaçak kayıp oranının 2010 yılında 10.57 seviyesine düştüğünü söyledi.
Enerji tasarrufunu teşvik etmek amacıyla Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından
hayata geçirilen En-Ver projesinde yapılan çalışmalarla kamu kurumlarında elektrik
tüketiminin aşağılara seviyeye çekildiğini anlatan Vali Çakır, "Tüm kamu kurum ve
kuruluşlarına ait binalarda birer bina enerji verimliliği sorumlusu belirlenmiştir. Tüm bu
çalışmaların gözetim ve denetimi Valiliğimiz tarafından etkin bir şekilde yerine
getirilmekte olup, enerji verimliliği çalışmaları devam etmektedir. Türkiye Enerji
Verimliliği Derneği (ENVER-DER) Çorum Şubesi 2010 yılında kurulmuş olup, faaliyetlerini
sürdürmektedir" diye konuştu.
Çorumda TEİAŞ'a ait 6 adet trafo merkezinden enerji alındığını kaydeden Vali Çakır,
ayrıca özel sektöre ait 2 adet üretici bulunduğunu kaydetti. İlde işletmede olan 1, yapımı
devam eden 4, başlanmayan 2, lisans aşamasında 3 Hidro Elektrik Santrali (HES)
bulunduğunu açıklayan Vali Çakır, "İlimizdeki tüm hidroelektrik santralleri faaliyete
geçtiğinde toplam 1354,75 GWh/yıl enerji üretilecek olup, bu miktar Türkiye hidroelektrik
enerjisi üretim potansiyelinin yüzde 1' ine tekabül etmektedir. Bunlar dışında, SamsunSinop-Çorum İlleri sınırlarının kesiştiği noktada özel sektör tarafından Boyabat Barajı ve
Hidroelektrik Santrali (1.500 GWh/yıl) yapım çalışması devam etmekte olup, baraj yapımı
sonrası Kargı ve Osmancık İlçelerimize bağlı bazı köyler baraj gölünün İlimiz sınırlarındaki
kısmında kalacağından bu köylerde kamulaştırma işlemleri sürmektedir. Ayrıca, ilimiz
Mecitözü İlçesi Alören Köyünde özel sektör tarafından 45 MW Kurulu güce sahip bir
rüzgâr enerjisi santrali yapımı planlanmış olup, 2009 yılında "ÇED gerekli değildir" kararı
verilmiş olan projeye henüz başlanmamıştır" dedi.
Çorum merkez ve Sungurlu ilçesinde 2010 yılında 115 milyon 66 bin 36 metreküp, sanayi
alanında 53 milyon 697 bin 78 metreküp doğalgaz tüketildiğini açıklayan Vali Çakır,
Çorum organize Sanayi Bölgesi'nde doğalgaz kullanılırken, Sungurlu OSB'de doğalgaz
kullanımına başlanamadığını kaydetti.
Çorum'da bir şirket tarafından fermantasyon yöntemiyle organik atıklardan elektrik
enerjisi üretmek üzere 4 MWh gücünde bir tesis kurulmasına yönelik çalışma başlatıldığını
açıklayan Çakır, "Çorum Belediyesi arıtma tesisi yakınında kurulması düşünülen tesiste
hayvansal organik atıkların yanı sıra arıtma tesisi çamuru ve melasınında
değerlendirilmesi mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.
5350 sayılı yatırımların ve istihdamın artırılması hakkındaki teşvik kanunu kapsamında
enerji desteği uygulaması yapıldığını anlatan Vali Çakır, 2010 yılında 147 firmaya toplam
3 milyon 128 bin 435 TL, enerji desteği uygulamasının başlangıcından bugüne kadar ise
toplam 223 firmaya 20 milyon 945 bin 949 TL ödeme yapıldığını sözlerine ekledi.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27503&HaberBasligi=Enerji tüketiminde
artış
2010 TOKAT İÇİN AB PROJELERİNDE SIÇRAMA YILI OLDU
KASİF tarafından yürütülen 'Samsun, Tokat, Çorum ve Amasya'da Kadın İstihdamının
Destekleme Projesi' kapsamında Tokat'ta da 'Hukuk Sekreterliği' ve 'Yönetici Asistanlığı'
kursları açıldı. KASİF Başkanı Osman Reis, federasyon olarak kadınların, gerek girişimci
ve gerekse çalışan olarak iş hayatına girişlerini son derece önem verdiklerini ve
desteklediklerini hatırlatarak, özellikle iş piyasasına yönelik düzenlemiş oldukları meslek
kurslarında ve projelerde kadınlara pozitif ayrımcılık uyguladıklarını, diğer taraftan
kadınların iş piyasasına girişinin önündeki engellerin aşılması ve önyargıların kırılması için
mücadele verdiklerini kaydetti.
Tokat Aktif Sanayicileri ve İşadamları Derneği (AKSİAD) Başkanı Hasan Urhan da iş
dünyasının ihtiyaç duyduğu kalifiye elaman sorununa bir nebze de olsun çözüm bulmayı
amaçladıklarını vurguladı. Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Petek ise Tokat'ın 2010
yılında AB projelerinde sıçrama yılı olduğu bilgisini verdi. 2010'da 39 tane projenin
geçtiğini hatırlatan Petek, "Bu sıçrama, bilgilendirmeyle oldu. İnsanlar proje nedir
bilmiyordu, biz de bilmiyorduk, proje deyince çok zor bir şey sanıyorduk, ama öğrenince
öyle olmadığını gördük. Göreve geldiğim 2008'de Tokat'ta toplam 300 bin euroluk proje
başvurusu vardı. 2009 yılı kabul listesi açıklandığında 5 tane projemizin geçtiğini gördük.
Okullarımızda yaptığımız araştırmada proje yapacak yeterli insan kaynağının olmadığını
gördük. 2010'da bin 800 küsur öğretmen, Öğrenci ve yöneticiye proje seminerleri yaptık.
Çalıştay anlamında seminerler düzenledik. Bizzat uygulamalı olarak eğitimler vererek çok
ciddi bir çalışma içine girdik. Netice itibariyle 2010'da 39 tane AB projemiz geçti, yani
2009'da toplam kabul edilen projemiz 5 iken, 2010'da 39'a çıktı. Bu rakamlar Tokat'ın
nasıl bir sıçrama yaptığının açıkça göstergesidir." şeklinde konuştu.
500 M’LİK 40 ADET SERA DAĞITIMI GERÇEKLEŞTİ, 17 ADET İŞ MAKİNESİ
AMASYALILARIN HİZMETİNE SUNULDU
Her yıl olduğu gibi 2011 yılında da Özel İdare Genel Sekreterliği yepyeni 17 adet iş
makinesini törenle hizmete sundu ve 500 m’lik 40 adet profil seracılığa adım atıldı.
Sendika Baştemsilcisi Zafer Güngör, bugün hizmet araçlarımızı hizmete sokuyoruz. İş
makinelerimizin hizmete girmesiyle hizmetimiz daha verimli daha hızlı bir şekilde
olacaktır, dedi. İl Tarım Müdür Yardımcısı Mehmet Erdemli konuşmasında; Ülkemizde
arazilerin miras yolu ile parçalanarak küçülmesi, köylerimizde kişi başına düşen gelir
miktarının azalmasına ve buna bağlı olarak köylerden şehirlere göçün artmasına sebep
olmaktadır. Çiftçilerimizin arazi varlığının sınırlı olması da birim alanda daha fazla gelir
elde etmeyi zorunlu hale getirmiştir. Ülkemizde seracılık ve sera bitkileri yetiştiriciliğinin'
merkezi haline gelmiş Akdeniz illerimizde geçiş dönemi olan 15 Haziran 15 Temmuz arası
dönemde üretim azalmakta, bu dönem, ilimizde mikroklima özelliği gösteren
bölgelerimizde üretimi gerçekleştirilen sera ürünlerinin daha kolay ve kârlı olarak satışının
yapılmasında önem arz etmektedir. Son yıllarda seracılığın geliştirilmesi amacıyla profil
seracılığa geçişin sağlanması ve çiftçilerimizin seracılık yönünden destekleneceği projelere
ihtiyaç duyulmuştur. Bu doğrultuda İl Özel idaresi ve tarım Müdürlüğümüz ortak çalışması
ile İl Stratejik Planı kapsamında seracılığı geliştirme projesi hazırlanmış olup, örtü altı
yetiştiriciliğin yoğun olarak yapıldığı köylerimizde profil seraya geçişin sağlanması ve
diğer köylerimizde seracılığın teşvik edilmesi amaçlanmıştır.
Amasya merkez ve bağlı köylerimizde yaklaşık 1500 dekar alanda örtü alti yetiştiricilik
yapılmaktadır. Son 3 yılda il özel idaresi ve Tarım Müdürlüğü ortak çalışmasıyla yürütülen
projelerle 15 köyümüze 500m lik 126 adet sera malzemesi dağıtılmıştır. Projeler
öncesinde %40 profil %60 ahşap sera mevcut iken, SYDV, İl Özel İdaresi ve diğer
teşviklerle bu oran %60 profil %40 ahşap sera haline gelmiştir.
Bu gün İl Özel İdaresi katkıları ile 500 m lik 40 adet sera dağıtımı gerçekleştirilecektir ve
bu seralar için İl Özel İdaremiz tarafından 250.485 TL kaynak kullanılmıştır. Bu seraların
dağıtımında komisyonumuz bazı kriterleri göz önünde bulundurulmuştur. Örtüaltı
yetiştiriciliğin yoğun olarak yapıldığı köylere öncelik tanınmıştır. Hiç serası bulunmayan
çiftçilerimize öncelik tanınmıştır. Son 3 yılda İl Özel İdaresi destekli olarak sera
projesinden yararlanan çiftçiler değerlendirmeye alınmamıştır. Ahşap serası olmasına
rağmen profil serası olmayan çiftçilerimize öncelik tanınmıştır. Aynı haneden sadece bir
kişi değerlendirmeye alınmıştır. Bu kriterlerin dışında başvuru sahibinin arazi varlığı ve
mal varlığı da dikkate alınmıştır, dedi.
Belediye Başkanı Cafer Özdemir, Amasya’mız Türkiye ortalamasında hizmet almış bir
ildir. Daha mükemmele gitmek amacıyla durmak yok, yola devam. Bu iş makineleri ve
sera malzemelerinin Amasya’mıza hayırlı olmasını diliyorum, dedi.
Valimiz Halil İbrahim Daşöz konuşmasında, bugün burada araç filosu Amasya için hizmete
giriyor. Özel İdarelerin rolü her geçen gün artıyor. Araçların değeri yaklaşık 5 milyon TL.
Özel İdare çok güzel hizmetler yapıyor. Güç birliği hedef birliği müthiş bir uyum
içerisinde. Umuyorum bu iş makineleri ile daha iyi verim olacak. İş makinelerinin ve
sera’nın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum, dedi.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4480&haber=İş Makinelerinin Sezon
Açılışı Yapıldı.xhtml
KOBİ'LERE PROJE ÜÇLÜ DESTEĞİ
Samsun TSO, OMÜ ve KOSGEB arasında, özellikle girişimcilerin ve KOBİ'lerin proje
hazırlamalarına yardımcı olmak amacıyla ortaklık protokolü imzalandı.
Proje esaslı KOSGEB desteklerinden faydalanmak için 'Proje Hazırlama Eğitimi' adı altında
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO), Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ve KOSGEB
arasında ortaklık protokolüne imza atıldı. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih
Zeki Murzioğlu, imzalanan protokolün önemli olduğunu söyledi.
Protokolle ilgili açıklamada bulunan Salih Zeki Murzioğlu, “Bilindiği gibi KOSGEB'in destek
ve hizmetlerinin yaygınlaştırılması amacıyla KOSGEB Kanunu'nda değişiklikler yapılmış ve
yeni KOSGEB Kanunu, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Yeni kanun
kapsamında imalat sektörü ile birlikte hizmet sektöründe desteklenecek KOBİ'lerin NACE
sistemine göre belirlenmesi yetkisi Bakanlar Kurulu'na verilmiş ve Bakanlar Kurulu'nun
Resmi Gazete'de yayımlanan kararıyla Ekonomik Faaliyetlerininin İstatistiki Sınıflaması
(NACE Rev. 2'e görev desteklenecek faaliyet dalları kesinlik kazanmıştı. KOSGEB
Destekleri Yönetmeliği, yeni hedef kitle de göz önünde bulundurularak düzenlendi” dedi.
Söz konusu yönetmelik doğrultusunda beş tanesi proje esaslı ve bir tanesi genel olmak
üzere altı adet destek programının Bakanlar Kurulu kararında faaliyet dalı belirtilen
KOBİ'lerin faydalanması amacıyla KOSGEB tarafından devreye sokulduğunu ifade eden
Murzioğlu, “Söz konusu destek esaslı projeler ise, 'Ar-Ge İnovasyon ve Endüstriyel
Uygulama Destek Programı', 'KOBİ Proje Destek Programı', 'Tematik Proje Destek
Programı', 'İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı' ve 'Girişimcilik Destek Programı'dır. Biz de
Samsun TSO, OMÜ ve KOSGEB olarak, özellikle girişimcilerin ve KOBİ'lerin proje
hazırlamalarına yardımcı olmak amacıyla bir ortaklık protokolü imzaladık. İnşallah
imzalanan protokol sayesinde proje esaslı destek programlarından Samsun olarak daha
fazla yararlanacağız. Bu projeden Odamıza kayıtlı KOBİ tanımına giren işletmeler
faydalanacaktır. Müracaatlar Odamız Genel sekreterliğine yapılabilir ” diye konuştu.
VALİ ÇAKIR’DAN TÜRKONFED BAŞKANI ERDEM ÇENESİZ’E TEBRİK
Vali Çakır, kısa adı TÜRKONFED olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun
başkanlığına seçilen Erdem Çenesiz’i tebrik etti. ÇORSİAD Başkanı Bülent Onur’un da
hazır bulunduğu ziyarette Vali Çakır, Çenesiz’in bu başarısı ile birlikte Çorumlu
girişimcilerin kolektif başarısının bir kez daha tescillendiğini ifade etti. Çenesiz’in
üstlenmiş olduğu bu görevin Çorum ve benzeri Anadolu kentlerinin bölgesel kalkınma
açısından ortaya çıkaracağı katma değer açısından önemli olduğunu vurgulayan Vali
Çakır, “Anadolu’nun bu farkını hissedip, gelişen dünya ve değişen yerel ölçek itibariyle bu
sese kulak verilmiş olması da ayrıca takdire şayan bir durumdur” dedi.
Çenesiz, ise şehir, bölge ve ülke için bir şeyler yapmaya çalıştıklarını ifade ederek,
“Çalışmalarımızda motive edilmek önemli. Bu görevin alınması ile ilgili fikir oluştuğunda
akıl danıştığımız bir kişi de sayın valimizdi. Sayın valimiz bu görevin şehrimiz ve bölgemiz
için önemli olacağını belirterek, bir şekliyle de olsa danışmanlığımızı yaptı” ifadelerini
kullandı. TÜRKONFED’in çok yaygın bir örgüt olduğunu belirten Çenesiz, “Farklı yapıdaki
kurum ve kişilerle farklı bölgeleri bir araya getiren Türkiye mozaiğinin küçük bir
parçasıyız. Burada başarılı olmak için dikkatli olmamız gerekiyor” diye kaydetti.
Çenesiz, konfederasyonlarının her yıl bir temasının bulunduğunu ve bu temaya yönelik
projeler gerçekleştirdiklerini belirterek, geçen yılki temalarının KOBİ’lerle ilgili olduğunu,
bu yıl ise “KOBİ’lerin uluslararası rekabet gücünü arttırma” yönünde çalışma içerisinde
olacaklarını bildirdi.
VALİ YILMAZDAN TOKAT HALKINA TEŞEKKÜR
Vali Şerif Yılmaz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Tokat ziyaretlerinde vatandaşın
misafirperverliğini gösterdiğini belirterek Tokat halkına teşekkür etti.
Makamında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Tokat temaslarını değerlendiren Vali Yılmaz,
vatandaşın devletine olan saygısını en güzel şekilde gösterdiğini söyledi. Tokatlının
misafirperverliği ve sıcaklığını göstermesine teşekkür eden Vali Yılmaz, "Tokat'a yaraşır,
yakışır bir davranış sergilendi. Sayın Cumhurbaşkanımızın ilimizden memnun ayrılmasını
sağlayan o sıcaklığı, yakınlığı gösterdikleri için tüm hemşerilerime teşekkür ediyorum"
dedi. Cumhurbaşkanı Gül'e ziyaretleri sırasında kentin bazı sorunlarının aktarıldığını ifade
eden Vali Yılmaz, "Havaalanında yeni pistin düzenlenmesi, Tokat-Niksar-Ünye yolu, Yazı
Tepe Barajı ilgili konular iletildi. İlettiğimiz önceki problemlerle ilgili Cumhurbaşkanımız
bizlere destek oldu. İlettiğimiz sorunlar talim atlandırması yapıldı ve takip edilerek ilgili
makamlara iletilerek sonuç aldık. İnşallah bunlarında sonuçlarını alırız. Ayrıca Sayın
Cumhurbaşkanımızın ifadeleri; havaalanı pistinin yönün değiştirilmesi ile ilgili çalışmalar
yapılması oldu. Kaynakla ilgili sıkıntı olduğunu ifade ettik. İnşallah yardımcı olacaklarını
ifade ettiler" diye konuştu.
SAMSUN TİCARET KAPISI
MÜSİAD Genel Merkezi, Litvanya Demir Yolları ile işbirliği anlaşması imzaladı. MÜSİAD
Samsun Şube Başkanı Mehmet Köse, "Viking Projesi kapsamındaki bu anlaşmayla
üyelerimiz Ortadoğu ve Baltık ülkeleri arasında ticaretlerini Samsun üzerinden yapacak"
dedi. Samsun Limanı vasıtasıyla Ukrayna'nın Odesa Limanı'na oradan da demir ağı ile
Litvanya'ya ulaşacak ticaret koridorunu ifade eden Viking Projesi kapsamında Müstakil
Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Litvanya Demir Yolları ile işbirliği anlaşması
imzaladı. MÜSİAD Samsun Şube Başkanı Mehmet Köse, "Bu anlaşmayla MÜSİAD üyeleri
Ortadoğu ve Baltık ülkeleri ile Samsun üzerinden ticaret yapacak" dedi.
Derneklerinin genel merkezi tarafından daha önce Viking Projesi kapsamında Litvanya
Endüstri Konfederasyonu ve Litvanya Ekonomi Bakanlığı ile iki anlaşma imzalandığını dile
getiren MÜSİAD Şube Başkanı Mehmet Köse, "Geçtiğimiz yıl benim de yer aldığım
Litvanya gezisinde ticaret merkezi anlaşması yapılmıştı. Genel merkezimiz bu projeye çok
önem veriyor. Bu çalışmayla birlikte ülkemizin coğrafik ve ekonomik önemi,
vazgeçilmezliği bir kez daha ortaya çıkmıştır. İnşallah Samsun için hayırlısı olur" diye
konuştu.Mehmet Köse, Türkiye'nin yanı sıra Suriye, İran ve Irak gibi ülkelerin aralarında
yer aldığı Ortadoğu ülkelerinden, Samsun ve İstanbul'daki limanlar vasıtasıyla
Ukrayna'nın Odesa Limanı'na, oradan da demir ağı ile Belarus üzerinden Litvanya'ya
ulaşacak ticaret koridorunu ifade eden Viking Projesi'nin en önemli bölümünü içeren
demir ağının geliştirilmesi için böyle bir işbirliğinin yapıldığını söyledi.
HİTİT YOLU’NDA HEP BİRLİKTE YÜRÜYELİM
Valilik tarafından gerçekleştirilen Güneş Kursu'nun izinde Hitit Yürüyüşü adlı proje,
heyecan verici bir noktaya ulaştı. Alt yapı hazırlıklarının tamamlandığı proje 13-15 Mayıs
tarihleri arasında uluslararası katılımlarla gerçekleştirilecek. Vali Nurullah Çakır, "Etik
turizm değerleri içerisinde gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz bu organizasyonlar, tüm
hemşerilerimizle el ele vererek gerçekleştireceğimiz organizasyonlar olacak." dedi.
İlçe Kaymakamları ve ilgili kuruluş temsilcileri ile Valilik Toplantı Salonu'nda bir araya
gelerek değerlendirme toplantısı yapan Vali Nurullah Çakır, düzenlenecek olan etkinlikler
hakkında bilgi verdi. Yürüyüş, gitar konserleri, bisiklet yarışları ve yemek yarışları ile
zengin bir içeriğe sahip olan etkinlikler 13 Mayıs'ta başlayacak.
Vali Nurullah Çakır, dünyada gelişen turizm algısının oluşturduğu yeni turist profiline hitap
eden alternatif turizm yöntemlerinin hayata geçirilmesinin, Çorum açısından önemli
olduğunu, Çorum'un sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginliğin sektöre kazandırılması
gerektiğini vurguladı.
Hitit Yolu'nun uluslararası düzeyde tanıtımı için çeşitli çalışmalar yapıldığını anlatan Çakır,
projenin İstanbul'da düzenlenen EMİTT Turizm Fuarı'nda ve Berlin'deki ITB Turizm
Fuarı'nda hazırlanan stantlarla tanıtıldığını hatırlatarak, ''Değişen ve gelişen turizm
sektöründe her an kendimizi yenilemek, yeni turist profilinin arzu ettiği kültür turizmi ve
alternatif turizm ile ekoturizmine yönelmek durumundayız.'' dedi.
Çorum'un en önemli simgesi ve dünya uygarlık tarihinin mihenk taşlarından sayılan
Hititler'in yaşadığı bölgenin ''Hitit Yolu Yürüyüş ve Bisiklet Parkurları'' olarak hazırlandığını
belirten Vali Çakır, ''Tarihteki eski göç ve ticaret yolları esas alınarak parkurlar tespit
edildi, ardından GPS koordinatları alındı ve tüm güzergâhlar uluslararası standartlara
uygun işaretler ve yön levhalarıyla belirlenerek rotalar ortaya çıkarıldı. İşaretlenen yol
üzerindeki 17 yürüyüş parkuru, alternatif güzergâhlarla birlikte toplam 385 kilometre,
bisiklet parkurları ise 406 kilometreye ulaştı. Projenin son aşamasında yayınlanan rehber
kitabıyla bütünlüğe kavuşan ve her seviyedeki yürüyüş severe hitap eden rotalarıyla bir
tematik kültür yolu olan Hitit Yolu'nun, yeni turizm anlayışında hak ettiği yerini alacağına
inanıyorum'' diye konuştu.
Çakır, 13 Mayısta başlayacak açılış etkinliklerinde uluslararası bir gitar sanatçısının gitar
resitali vereceğini, uluslararası bisiklet yarışları düzenleneceğini, ''Hititlerden günümüze
Çorum mutfağı'' konulu bir yemek yarışması yapılacağını ve trekking, yamaç paraşütü
gibi çeşitli spor etkinliklerinin yanı sıra, yürüyüş yolunda engellilerin de bir yürüyüş
gerçekleştireceğini belirtti.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27485&HaberBasligi=Hitit Yolu’nda hep
birlikte yürüyelim
TOKAT TİCARET LİSESİ AVRUPA YOLUNDA
Tokat Ticaret Meslek Lisesi’nin hazırlamış olduğu bir proje hakkında bilgi verildi.
Almanya’ya gidilecek projeye dair okul yönetiminin haber servislerine ulaştırdığı bilgi şu
şekilde oldu:
“2010-1-TR1-LEO03-15176 nolu Avrupa birliği eğitim ve gençlik programları merkezi
başkanlığı ulusal ajans tarafından desteklenen 272 başarılı projeden biri olan
ORGANİZASYON EĞİTİMİNDE YÖNTEM VE UYGULAMALARIN İNCELENMESİ ve
SİMÜLASYON ÖRNEĞİ isimli proje okulumuzun ilk Leonardo projesi olup Ticaret Meslek
Lisesi Proje Ofisince hazırlanmıştır.
Projeye okulumuzdan 8 öğretmen, Tokat Sanayi ve Ticaret Odasından 1, Tokat Kent
Konseyi’nden 1, Tokat Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulundan 1 personel ile toplam 11
kişilik ekiple projemiz Almanya Dr. Robert Eckert Schulen AG okulunda ulusal ajansın
maddi desteği ile 04 – 17 Nisan 2011 tarihinde 2 hafta olarak planlanmıştır.
Projemiz bölgemizdeki organizasyon eğitimi ve eksikliğine katkı sağlayacak teknik eğitim
ve gezileri kapsamaktadır. Proje ekibine 4 ay süreli Halkeğitim sertifikalı Almanca eğitimi
ve Pedegojik hazırlık Tokat Ticaret Meslek Lisesinde verilmiştir.
Projemiz Ticaret Meslek Liseleri ve Diğer kurumlar arasında farklı bir konsepte sahip
olduğu için bölgemizdeki iş toplantıları, konferanslar ve diğer organizasyon çalışmaları
için teknik destek sağlayabilecek alt yapının oluşması için örnektir.”
AMASYA ÜNİVERSİTESİ’NDE PANEL
Amasya Üniversitesi ile Almanya Kaiserslautern Teknik Üniversitesi Arasında İmzalanan
Almanya Eğitim Desteği) çerçevesinde Mimarlık Fakültesinin Bölgedeki Yeri ve Önemi"
Konulu panel 04 Nisan 2011 Pazartesi günü Amasya Üniversitesi Kongre ve Kültür
Merkezinde gerçekleştirildi.
EN BÜYÜK ARTIŞ SAMSUN BÖLGESİNDE
Ocak ayında Türkiye'deki 16 serbest bölgenin ticaret hacminde artış yaşandı.
Ocak ayındaki en büyük artış ise geçen yılın aynı dönemine göre ticaret hacmi yüzde
109,6 artan Samsun Serbest Bölgesi oldu. Geçen yılın Ocak ayında 6 milyar 590 milyon
dolar olan Samsun Serbest Bölgesi'nin ticaret hacmi 13 milyar 814 milyon dolara
yükseldi. Bölgenin ticaret hacminde yaşanan artış büyük bir memnuniyetle karşılanırken,
bu tür artışın önümüzdeki aylarda da devam etmesi bekleniyor.
http://www.dengegazetesi.com.tr/news_detail.php?id=55622&uniq_id=1302596830
İHRACATÇILAR DOĞALGAZ VE ÖTV’DE İNDİRİM İSTİYOR
Bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere hafta sonu kente gelen Bakan Taner
Yıldız, Organize Sanayi Bölgesinde işadamlarının sorunlarını dinledi. KOSGEB’te yapılan
toplantıda ilk olarak Vali Nurullah Çakır brifing verdi.
Çorum’da üretilen ürünlerin uluslararası pazarlara daha kolay ulaşabilesi için demir
yoluna mutlaka ihtiyaç olduğunu kaydeden Vali Çakır, demir yolu ile ilgili fizibilite
çalışmalarının başlamasından dolayı da teşekkür etti. Vali Çakır zayıf OSB’ler için enerji
destekleri konusunda pozitif ayrımcılık yapılmasını istedi. Türkiye ekonomisinin hızla
büyüdüğünü ve bu günlere kolay gelinmediğini kaydeden Bakan Taner Yıldız, “2001
yılında dünya tozpembeydi. Ama ülkemizde meydana gelen krizde 238 milyar dolar
kaybettik. Ancak bugün ise global bir kriz var. Uluslar arası firmaların yanında devletlerin
bile battığı bir kriz bu” dedi.
Toplantıda işadamları da söz alarak sorunlarını ve taleplerini aktardılar. ÇORSİAD Başkanı
Bülent Onur özellikle üreten ve ihracat yapan işadamlarını nakliye giderleri üzerinde ki
ÖTV yükünün hafifletilmesinin istedi. OSB’lere elektrikte sağlanan iyileştirmelerin
doğalgazda da olmasını talep eden Onur, “OSB’lere doğalgaz dağıtım lisansının
verilmesini istiyoruz” şeklinde kaydetti.
TÜRKONFED Genel Başkanı Erdem Çenesiz ise en büyük sorunun KOBİ’lerin uluslar arası
alanda rekabet edebilirliklerinin zayıflığı olduğuna dikkat çekerek, “KOBİ’lerin uluslar arası
alanda rekabet edilebilirliklerinin artırılması lazım. Çorum’da genel olarak yükte ağır ama
pahada hafif ürünler üretiliyor. Özellikle ihracat yapanların ödedikleri ÖTV’lerin kurumlar
vergisinden mahsup edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Bakan Yıldız toplantının
ardından Vali Nurullah Çakır’ı makamında ziyaret etti.
ALMUS-TOKAT KARAYOLUNDA YOL GENİŞLEME ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Almus-Tokat karayolunda başlatılan 2. etap yol genişletme çalışmaları tüm hızıyla devam
ediyor.
Alınan bilgiye göre, Almus-Tokat karayolunun 2. ve 6. kilometreleri arasında başlatılan 2.
etap yol genişleme çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Karayolları Bölge Müdürlüğü
tarafından yapılan ihalenin ardından, Almus ilçesini Tokat'a bağlayan karayolunda drenaj,
istinat duvarı, dar bölümlerde yol genişletme ve keskin virajların ortadan kaldırılmasına
yönelik çalışmalar yürütülüyor. Geçen yıl da Almus-Tokat karayolunun Serince köyü
mevkisindeki heyelanlı bölgede, alt yapı ve genişletme çalışmaları yapılmıştı.
Almus Belediye Başkanı mimar Hasan Hüseyin Arıkan, bu çalışmaların yanı sıra AlmusTokat yolunda iyileştirme çalışmaları yapılacağını, bunun için de 2 ayrı ihalenin hazırlık
çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
"SEVGİ ENGEL TANIMAZ PROJESİ"
Kadın İstihdamının Desteklenmesi AB Hibe Projesi kapsamında İlkadım Kız Teknik ve Kız
Meslek Lisesi tarafından "Sevgi Engel Tanımaz Projesi" hazırlandı. Proje çerçevesinde
"Özel Eğitim ve Girişimcilik" konulu konferans düzenlendi. Lisenin konferans salonunda
gerçekleştirilen etkinlikte konuşan İlkadım Kaymakamı Zafer Orhan, kadına yönelik
istihdam programlarının 2010 yılı Temmuz ayından buyana devam ettiğini, bayanların
eğitimine yönelik ciddi çalışmalar yapıldığını söyledi. AB projelerinin büyük katkılar
sağladığını belirten Orhan, "Kadınlarımız hem meslek sahibi oluyor hem de engellilerimiz
ve yaşlılarımız sevgiyle bakılıyor. Önemli bir projeye imza atıldı" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, projenin ismiyle bütünleştiğini, sevgi
gerektiren bir bakım çalışmasının öneminin vurgulandığını ifade ederek, "Belediye olarak
bizler de yaşlılarımıza bakım çalışması yürütüyoruz. İşin başında sevgi geliyor. İşini
sevmeyerek yapan çalışan olduğu zaman yerinin değiştirilmesini, başka birime alınmasını
sağlıyoruz. Çünkü bakım işi sevgi işidir. En ufak bir eksikliğe tahammülümüz yok" diye
konuştu.
İlkadım Kaymakamı Zafer Orhan, daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya
Yılmaz ve İŞKUR İl Müdürü Tahsin Bayar'a projeye katkılarından dolayı teşekkür plaketi
verdi. Proje koordinatörü Ömür Çiçek, proje hakkında bilgi verirken, Başkan Yılmaz, İl
Müdürü Bayar ve proje eğitmeni Mehmet Akbulut, alanlarıyla ilgili sunumlar yaptı. Proje,
18-35 yaş arası en az ilköğretim okulu mezunu 30 bayana 518 saatlik eğitimi planlıyor.
YERALTI SU HARİTASI HAZIRLANACAK
İl Genel Meclisi İmar ve Bayındırlık Komisyonu tarafından yer altı suyu sondajları, Çatak
Kayak Merkezi’nin durumu ve Oğuzlar’a bağlı Derinöz Köyü’nün Tekkeşin Mahallesi’nin sel
sorununa çözüm bulunması talepleri ile ilgili hazırlanan üç raporu da kabul edildi.
Mustafa Eker yönetiminde dün yapılan toplantıda Sungurlu’ya bağlı Aşağıbeşpınar
Köyü’nde yapılması düşünülen Cezaevi ve Osmancık İlçesi Aşağızeştin Köyü’ne bağlı
Pevroğlu mevkiindeki köy gelişme alanı ile ilgili maddeler incelenmek üzere İmar ve
Bayındırlık Komisyonu’na havale edildi.
Toplantıda daha sonra aynı komisyonun hazırladığı üç rapor Yaşar Ağzıkara tarafından
üyelerin bilgisine sunuldu. Ağzıkara ilk raporunda Çorum’da yüzeysel suyun yetersizliği
nedeni ile sondaj yapılmasının yasaklanması ile ilgili DSİ ile yaptıkları görüşmelerde
mevcut yer altı suyu kapasitesinin yetersizliğini öğrendiklerini ve bunun için sondaj
yasağı bulunduğunu vurguladı. Ağzıkara daha teknik bir çalışma yapılarak yer altı su
rezervinin haritasının hazırlanması ve halkın mağduriyetinin giderilmesinin gerektiğini
bildirdi.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne tahsis edilen Çatak Kayak Merkezi’nin durumu hakkında
yaptıkları incelemede kar sporları için Çatak’ta yeterli oranda kar bulunmadığının
uzmanlarca belirlendiğini anlatan Ağzıkara, 3050 metrelik Kösedağı’nın incelendiğini,
olumlu rapor gelmesi halinde bu bölgeye kayak merkezi kurulacağını kaydetti. Ağzıkara
bu nedenle Çatak’ın başka bir hizmette kullanılması için tahsisin kaldırılmasını uygun
bulduklarını da kaydetti.
Oğuzlar’a bağlı Derinöz Köyü’nün Tekkeşin Mahallesi’nin dik bir yamaca kurulduğunu
anlatan Ağzıkara yukarıdan gelen sellerin köye zarar verdiğini ve bunun önlenmesi için
beton şarampol ile 80’lik boru talebini de uygun bulduklarını kaydetti. Komisyonun üç
raporu da onaylandı.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=12562:yeraltisu-hartasi-hazirlanacak&catid=51:guncel
TURİZM TAHSİSLERİNDE 11 NİSAN SON TARİH
Turizm amaçlı yatırım yapmak üzere tahsis edilen 74 kamu taşınmazı için başvurular
devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığınca, turizm amaçlı yatırım yapılmak üzere yerli
ve yabancı girişimcilere aralarında 'Samsun Havza 25 Mayıs Termal Turizm Merkezi'nin de
bulunduğu 26 ilde tahsis edilecek 74 kamu taşınmazı için 11 Nisan 2011'e kadar başvuru
yapılabilecek.
Girişimciler, 11 Nisan Pazartesi günü saat 16.30'a kadar “Kamu Taşınmazlarının Turizm
Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik“in 10. maddesi ile “Turizm Yatırımcılarına
Kamu Taşınmazı Tahsis Şartnamesi-2011/1” gereğince istenilen bilgi ve belgeleri Kültür
ve Turizm Bakanlığının Ankara Emek'teki binasına elden teslim edecekler. Başvurular için
ayrıntılı bilgiye Bakanlık internet sayfasından erişilebiliniyor.
SAMSUN TARIM ÇALIŞTAYI YAPILDI
Bafra ve Çarşamba Ovaları, büyük ve küçük sulama projeleri, barajları, göletleri ve
sulanabilir arazi potansiyelleriyle tarımsal altyapısı güçlü bir il olan Samsun'un bu
potansiyelleri doğrultusunda İl Gelişme Strateji Planı'nda ortaya çıkan 3 gelişme ve
kalkınma alanından birisi olarak "Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi" sektörü belirlendi.
Tarım sektöründe çalışan kurumların, Samsun'un tarım potansiyellerini dikkate alarak,
stratejik bir yaklaşımla gelecek odaklı, üreticiden tüketiciye stratejiler belirleyerek ve
buna yönelik somut projeler oluşturarak hareket etmeleri önemli konuların başında
geliyor. Bu anlamda başlatılan Samsun Tarım Master Planı çalışmaları devam ederken,
kısa zamanda birinci etabının tahsisleri tamamlanan ve ikinci etabına yönelik hazırlık
çalışmaları devam eden Gıda Organize Sanayi Bölgesi'nin doğru yatırımlarla
buluşturulmasının Tarım Master Planı'nın sonuçlarıyla paralellik göstermesi bekleniyor.
Sektörün tarafı olan kuruluşların söylem ve eylem birliği oluşturarak hareket etmelerinde
eksikliklerin bulunduğu Samsun'da, kurumların ortak stratejiler belirlemeleri ve bu
doğrultuda bir bütünün parçaları ve tamamlayıcıları olarak hareket etmeleri gerektiğinden
yola çıkılarak yıllık faaliyetler, ihtiyaçlar, paydaş diğer kurumlarla beraber yapılmak
istenilen çalışmalar, kuruluşlar arasındaki eşgüdüm ve koordinasyonu sağlamak amacıyla
İl Özel İdaresi Atakum yerleşkesinde Vali Yardımcısı Mustafa Özer başkanlığında "Tarım
Çalıştayı" başlığı altında toplantı düzenlendi.
OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanlığı, OMÜ Veteriner Hekimliği Fakültesi, OMÜ Mühendislik
Fakültesi Dekanlığı, İl Özel İdaresi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü, DSİ 7. Bölge
Müdürlüğü, Tarım Kredi Kooperatifi Bölge Birliği Müdürlüğü, Tarım Reformu Bölge
Müdürlüğü, İl Tarım Müdürlüğü, Zirai Karantina Müdürlüğü, İl Kontrol Laboratuarı
Müdürlüğü, Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğü, Toprak Mahsulleri Ofisi Samsun Şube Müdürlüğü, Toprak ve Su Kaynakları
Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Ziraat Mühendisleri Odası, Samsun Ziraat Odası
Başkanlığı, Karadeniz Birlik, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı yetkililerinin katılımıyla
düzenlenen toplantıda sektör kuruluşları yaptıkları çalışmalarla ilgili birer sunum yaptı.
NİKSAR BELEDİYESİNDEN BİR İLK
Bölgemizde ticari faaliyetleri destekleyen, eğitime büyük önem veren Niksar Belediyesi
yeni bir dönem daha başlattı.
Niksar Belediye Başkanlığı ve Tokat KOSGEB Müdürlüğü işbirliği ile başlatılan ve 90 yeni
girişimciye verilecek olan Girişimcilik Eğitimleri başladı. İlimizde ilk kez bir belediye
tarafından verilen ve bölgenin en çok katılımcı sayısına sahip olan girişimcilik kursları 9
Nisan 2011 tarihi itibariyle Niksar Belediyesi Düğün Salonunda başladı. Üç farklı gruba
verilen kurslar hakkında konuşma yapan Niksar Belediye Başkanı Duran Yadigar;
şehrimizdeki yeni işyerlerinin açılması, girişimci ruhları cesaretlendirme ve devamlılığını
sağlamak için KOSGEB Tokat Müdürlüğü ile yapılan bu çalışmanın hayırlı uğurlu olmasını
diledi.
TOPRAK SANAYİ 2011’DEN UMUTLU
Toprak Sanayicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, sektörün
yeni sezonu umutla açtığını söyledi.
Kooperatifin Olağan Genel Kurul Toplantısında tüm üyelerin oyunu alarak yeniden güven
tazeleyen Çetin Başaranhıncal yaptığı teşekkür konuşmasında toprak sanayi sektörünün,
Çorum’un en çok istihdam sağlayan lokomotif sektörü olmasının yanı sıra aynı zamanda
hammadde temini konusundaki problemler ve ithal malzemeler nedeniyle krizden en çok
etkilenen sektörlerden olduğunu da ifade ederek, “Hiçbir ithal girdisi olmadan yapılan
üretimle cari açığın kapatılmasına en çok destek veren toprak sanayi sektörümüz, her
yıla, bir önceki yıldan daha umutlu bakmaktadır. İmalat aşamasında doğal malzemeler
kullanıldığı için ürünlerimizin insan sağlığına ve çevreye hiçbir zararı yoktur. 2011 yılına
da umutla bakan toprak sanayicilerimiz bu yıl da sezonu açmıştır. Tuğla fabrikalarımızda
üretim başlamış olup, şuanda hareketli günler yaşanmaktadır. Ancak bu hareketlilik
henüz fiyatlara yansımamıştır” dedi.
Hava şartlarına göre 20 Nisan’dan sonra üretimin başlaması öngörülen kiremitte ise
tuğladaki hareketliliğe göre 2011 yılının son çeyreği ve 2012 yılında bir kıpırdanma ve
hareketlilik beklendiğinin altını çizen Başaranhıncal sözlerini şöyle tamamladı: “Bu
gelişmelerin yanı sıra birçok ülkede ve Türkiye’nin değişik bölgelerinde çalışmaları henüz
yeni gerçekleştirilen kümelenme çalışması, Çorum Toprak Sanayi sektöründe çoktan
gerçekleştirilmiş olup, güzel bir birliktelik sergilenmiştir. Kümelenme çalışmasıyla
maliyetlerin düşürülmesi ve ortak işbirliğinin geliştirilmesi için çaba gösteren ve örnek bir
çalışmaya imza atan tüm kooperatif üyelerimizin yanı sıra sektörümüzün duayenlerine ve
temsilcilerine teşekkür ediyorum.”
SANAYİ VE TİCARET İL MÜDÜRLÜĞÜNDEN HAKEM HEYETLERİ RAPORTÖRLERE
EĞİTİM
Amasya Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Mürsel Kuloğlu, Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri
Raportörlerine Eğitim verildiğini söyledi.
Kuloğlu; Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızın Tüketici ve Rekabetin Korunması, tüketicilerin
bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine hizmet etmek amacıyla www.tuketici.gov.tr
internet sayfası hizmete sunulduğu bilinmektedir. İnternet sayfasına ilave olarak TÜBİS
(Tüketici Bilgi Sistemi) kapsamında, tüketici şikâyetlerinin tek noktadan alınmasına imkân
sağlayacak, her il ve ilçede mahkeme öncesi çözüm organı olarak faaliyet gösteren 975
adet Tüketici Sorunların Hakem Heyetinin iş ve işlemlerini elektronik ortama taşıyacak,
gerek birbirleri ile gerekse Bakanlığımız ile entegre olmalarını sağlayacak bir uygulama
yazılımı geliştirilmiştir. TÜBİS kapsamındaki bu uygulama yazılımı ile Hakem Heyetlerinde
alınan kararlara karşı Tüketici Mahkemelerinde açılan davalara ait dosyaların tek bir
numara ile takip edilmesi, kararlara esas olan dosyaların tek bir tıklama ile UYAP’a
(Ulusal Yargı Ağı Projesi) aktarılması ve dolayısıyla Tüketici Mahkemeleriyle Hakem
Heyetlerinin tam entegrasyonu sağlanmıştır.
TÜBİS’ de Devletin vatandaşlara açık yüzü, “Devletin Gülen Yüzü” olmak temel hedef
olarak belirlenmiştir. e-Tüketici portalı sadece tüketicilerimize değil aynı zaman da
üreticilerimize, sanayicilerimize, esnaf ve tacirlerimize de yön göstermek amacıyla
hazırlanmıştır. Amasya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğümüz, İlçelerimiz Tüketici Sorunları
Hakem Heyetlerine gelen müracaatların sisteme girilmesi ve işlemlerin sistem üzerinden
yapılmasına yönelik TÜBİS ‘in işleyişine yönelik aksaklıkların giderilmesi amacıyla
İlçelerimiz Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Raportörlerine Amasya Esnaf ve Sanatkârlar
Odaları Birliği toplantı salonunda eğitim vermiştir.
Eğitimde, “175 Alo Tüketici “hattının ve www.tuketici.gov.tr internet sayfasının
kullanılmasına yönelik vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi, Tüketici Sorunları Hakem
Heyetlerine gelen şikayet başvurularının en hızlı bir şekilde sonuçlandırılması, e-Tüketici
Portalının Devletin Gülen Yüzü olmak hedefinin vatandaşlarımıza fark ettirilmesinin
sağlanması, konuları anlatıldı ve TÜBİS’ in kullanımı ve işleyişi hakkında program
üzerinde bilgiler verildi.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4515&haber=Sanayi
Müdürlüğünden Hakem Heyetleri Raportörlere Eğitim.xhtml
ve
Ticaret
İl
SAMSUN İÇİN ÇALIŞACAĞIM
Samsun Sanayici ve İşadamları Derneği (SAMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Bahri
Uğurlu, yeni seçildiği Türk Girişimci ve İş Dünyası Konfederasyonu'nda (TÜRKONFED)
Samsun'un tanıtımı ve gelişimi için çalışacağını bildirdi.
Dernek binasında düzenlediği basın toplantısında TÜRKONFED üyesi seçildiğini açıklayan
Uğurlu, Türkiye'de önemli derneklerin ve kuruluşların üye olduğu TÜRKONFED'e üye
seçilmenin gururunu yaşadığını söyledi. SAMSİAD'ın bugüne kadar önemli çalışmaların
altına imza attığını dile getiren Uğurlu, "SAMSİAD'ı TÜRKONFED'de temsil etmek
gerçekten gurur verici bir şey. Çünkü TÜRKONFED bugüne kadar üyelerini hep
federasyon başkanlarından ya da üyelerinden seçmiş. Bir dernek başkanı olarak seçilen
tek üye belki de biziz" dedi.
TÜRKONFED'in iş dünyasının sorunlarını ve çözüm önerilerini kamuoyuna ve yetkili
kurumlara duyurmak amacıyla kurulduğunu aktaran Uğurlu, şöyle devam etti:
"TÜRKONFED, bölgesel ve sektörel sanayi ve iş adamları federasyonlarının ortak sesi
olarak bölgesel sektörel ve ulusal ekonomik politikaların oluşmasına katkıda bulunmak
için kurulmuş bir yapı. TÜRKONFED'in bünyesinde 10 federasyon, 105 dernek ve 10
binden fazla işadamı bulunmakta. TÜSİAD da bunlardan biri. TÜSİAD'ın da üyesi olduğu,
Türk Girişimci ve İş Dünyası Konfederasyonu'nda Samsun'un tanıtımı ve gelişimi için
çalışacağım."
Samsun'un çok hızlı büyüdüğünü ve geliştiğini ifade eden Uğurlu, bu gelişmeye ayak
uydurabilmek için yapılması gereken şeyler olduğunu belirtti. Tarımsal sanayi, tersane,
gemi sökümü, medikal imalatı ve lojistik sektörlerinin Samsun'da yapılabilecek yatırım
kollarından sadece birkaçı olduğunu söyleyen Uğurlu, bu iş kollarının daha fazla artacağını
sözlerine ekledi.
SAMSUN'UN HAVASI İYİ
Çevre ve Orman İl Müdürü Ömer Albayrak, Samsun'un hava kalitesinin İlkadım ve
Tekkeköy ilçelerinde bulunan Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu ile yakından takip edildiğini
belirterek, "Özellikle doğal gazın kullanımıyla hava kalitesinde ciddi oranda iyileşme oldu"
dedi. AB mevzuatına göre hava kirliliği kükürt dioksit sınır değerinin 175 gram/metreküp
olduğunu hatırlatan Ömer Albayrak, "Samsun'da 2006 yılında kükürt dioksit oranı 16,8
gram/metreküp iken doğal kullanımın başlamasıyla bu oran bu yıl 11,6 gram/metreküp
olarak tespit edildi. Kirlilik oranında belirgin bir düşüş yaşandı" dedi. Kükürt dioksit
oranının düşük çıkmasında doğalgaz kullanımını önemine dikkati çeken Ömer Albayrak,
şunları söyledi:
"Samsun'da şehir merkezinde ve sanayi bölgelerinde doğalgazın yaygın bir şekilde
kullanılmaya başlamasıyla hava kalitesinde ciddi oranda iyileşme oldu. Yine sanayi
bölgelerinde emisyon izni alan fabrika sayısının artışı buna katkı sağladı. Bir diğer faktör
ise katı yakıtın denetim altına alınmasıdır. Havası temiz bir ilde yaşıyoruz."
Ölçüm istasyonlarının bazı çevreler tarafından spekülasyon konusu edildiğini de hatırlatan
Ömer Albayrak, "İstasyonlarımız dünya standartlarında ölçüm yapıyor. Cihazlar sürekli
kalibre ediliyor. Ölçülen değerlerle oynanması gibi bir durum söz konusu değil. Bu durum
çok speküle edildi" diye konuştu.
TOKAT'IN 5 YILDIZLI OTELİ BİTMEK ÜZERE
Ali Yücel Spor Salonu iken Tokat Belediyesi ile Tokat Gençlik Spor Genel Müdürlüğü
arasında varılan mutabakatla Tokat Belediyesi’ne devredilen ve Tokat Belediyesi’nin de
satışa sunduğu alanda inşası büyük oranda biten ve Gazi Osman Paşa Bulvarı’na bakan
ön cephedeki işyerleri faaliyet geçen Çavuşoğlu binası, Tokat’ın en büyük binalarından biri
olacak.
İki katlı otopark, ulusal markaların yer aldığı alış veriş merkezleri, ofisler ve Tokat’ın beş
yıldızlı ilk oteliyle birilikte, bir düğün salonu, konferans salonu ve on dördüncü teras katta
büyük bir havuz yer alacak.
Zemin katla birlikte dörder kattan oluşan alış veriş merkezlerinin hizmet vermeye
başladığını söyleyen Çavuşoğlu Otel Müdürü Hakan Akay konuşmasına şöyle devam etti:
“Alışveriş merkezlerimiz, geniş, ferah nezih ortamları, ulusal seçkin marklarımızdan
oluşan il bayilikleriyle büyük şehirlerde görmeye alıştığımız mağaza standartlarını ilimize
taşımış bulunuyor.”
Binanın bodrum iki katında otoparkın yer alacağını ifade eden Akay konuşmasını şöyle
sürdürdü: “Binamızda ayrıca ofisler, düğün salonu, konferans salonu, 250 yatak
kapasiteli beş yıldızlı otelimiz ve on dördüncü teras katımızda ise büyük kapalı
havuzumuz olacak. Düğün salonu havuz ve konferans salonlarının otel müşteriyle birlikte
dışarıdan gelecek vatandaşların da hizmetine sunulacağını belirten Akay, “Tokat’a ayrı bir
değer katacak yapımızın tamamı Allah nasip ederse 2011 yılı sonuna kadar açılarak
hizmet vermeye başlayacak.” dedi.
ÇORUM ÖDES PROGRAMINA ALINDI
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, özürlülük alanında gerçekleştirilecek en büyük bütçeli
ilk destek programı olan "Özürlüler Destek Programı(ÖDES)" ile özürlülük konusunda
yerel sahiplenmenin sağlanmasını amaçladıklarını belirtti.
Kavaf, Başbakanlık Toplantı Salonu'nda ÖDES tanıtımını yaptı. Yaşamın her alanında
özürlülere yönelen ön yargılar, incitici uygulamalarla cinsiyet ve yaş temelli ayrımcı
davranışlarla mücadele etmek için toplumda farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmaların
yapılmasını zorunlu gördüklerini belirten Kavaf, bu kapsamda bugün itibariyle ÖDES'i
uygulamaya
başlattıklarını
söyledi.
Devlet Planlama Teşkilatının başarılı bir uygulaması olan Sosyal Destek Projesi'nin
deneyimlerinden yararlanarak hazırladıkları ÖDES'in özürlüler için bir destek programı
olduğunu ifade eden Kavaf, programın, valiliklere aktarılacak kaynakla özürlülük alanında
gerçekleştirilecek en büyük bütçeli ilk destek programı olduğunu dile getirdi.
Programın ilk etapta 2002 TÜİK verilerine göre özürlülerin en yoğun bulunduğu Orta ve
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde başlayacağını bildiren Kavaf, Amasya, Artvin, Bayburt,
Çorum, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Samsun, Tokat ve Trabzon'da uygulanmaya
başlanacak programla engellilik alanında farkındalık yaratılmasının amaçlandığını
kaydetti.
Program kapsamında özürlülük nedenlerinin tespit edilerek, özürlülükte erken tanı, erken
müdahale ve koruyucu hizmetler konusunda toplumun sürekli bilgilendirilmesi ve
toplumsal bilincin arttırılmasına yönelik eğitimlerin verileceğini anlatan Kavaf, doğumdan
önce engelli olduğu tespit edilen bebeklerin annelerinin engellilik konusunda
bilinçlendirilmesi ve dünyaya gelen engellilerin hayata en iyi şekilde hazırlanmasını
amaçladıklarını belirtti.
Bakan Kavaf, ÖDES programından özürlüler ve özürlülükle ilgili farkındalık oluşması,
özürlülerin ve ailelerinin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, bağımsız yaşam
eğitimleriyle özürlülerin sosyal yaşama katılımının artırılması ve evde özürlü bireyin
bakımını üstlenen kişilerin eğitilmesini amaçladıklarını kaydetti.
Programla ayrıca engellilik nedenlerinin tespiti, koruyucu ve önleyici hizmetlerin
geliştirilmesi, özürlülük oranının azaltılması ve özürlülüğün etkilerinin en aza indirilmesine
katkıda bulunmayı hedeflediklerini dile getiren Kavaf, programın valilikler için çok önemli
bir imkân olduğunu vurguladı. Kavaf, valililere seslenerek, "Programda önceliğimiz,
projelerin hazırlanması ve uygulanması sürecinde yerel dinamiklerin harekete geçirilerek
özürlülük konusunda yerel sahiplenmenin sağlanmasıdır. Bunu programın başarısı
açısından çok önemli buluyoruz. Dolayısıyla bu imkânı ne kadar iyi kullanırsanız ve
projeleriniz ne kadar başarılı olursa bu programa ayrılacak bütçe de o oranda artacak"
diye konuştu.
Engellilik alanında yapılan yasal düzenlemeler hakkında da bilgi veren Kavaf, 2005
yılından bu yana evde bakım desteğinden Türkiye genelinde 300 binden fazla engellinin
yararlandığını, sayıları 80'e ulaşan özel bakım merkezlerinden de 4 bin 800 bakıma
muhtaç
engellinin
hizmet
aldığını
söyledi.
Kurumlarda misafir statüsünde 2 aya kadar ücretsiz bakım hizmeti veren birimler
oluşturduklarını hatırlatan Kavaf, 2010-2011 yılında kaynaştırma eğitiminden 92 bin 355
öğrencinin yararlandığını kaydetti.
İLİMİZDE ÖNEMLİ BİR LABORATUARIN TEMELİ ATILDI
Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Yerleşkesinde 12 Nisan 2011 Salı günü
Merkezi Araştırma Laboratuarı Temel Atma Töreni yapıldı. İlk olarak Amasya Valisi Halil
İbrahim Daşöz, Amasya Cumhuriyet Başsavcısı Ferudun Süzer, Amasya Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren, Jandarma Alay Komutanı Erhan Nazlı, üniversitenin öğretim
üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda davetlinin katılımı ile Merkezi Araştırma Laboratuarı
temel atma töreni yapıldı. Temel atma töreni öncesinde konuşan Amasya Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren emekleyerek yürüyen bir üniversite iken artık yürümeye
başladık. Bu kapsamda çok kısa zamanlarda başarılması güç projelere imza attık dedi.
Eren, işte bu önemli projelerden bir tanesi de ileride üniversitemiz için çok önem arz
edecek olan Merkezi Araştırma Laboratuarı işte bugün burada bu önemli noktanın temel
atma töreninde bir araya geldik, ilimize ve ülkemize hayırlı olsun dedi. Daha sonra
konuşan Amasya Valisi Halil İbrahim Daşöz, bu önemli tesisin temel atma töreninde
bulunmaktan onur duyuyorum dedi. İlimizin laboratuar ihtiyacını karşılayacağına
inandığımız bu tesisin inşallah bittiği tarihte birlikte açılışını yapmak bizlere nasip olur
dedi.
VALİ'DEN TURİZM TALİMATI
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, ilçe kaymakamlarına, "İlçenizin tarım ve turizm
potansiyelini ortaya koyan bir çalışma yaparak bunu raporlaştırın" talimatını verdi. Aksoy,
"Amacımız gerçekçi bir tarım ve turizm planı ortaya çıkarmak" dedi.
Samsun'un uzun vadede gelişim şeklini gösterecek olan tarım ve turizm master planları
ihale edildi. Vali Hüseyin Aksoy da her iki planın daha yön gösterir ve gerçekçi olabilmesi
için kaymakamlara, "İlçenizin tarım ve turizm potansiyelini ortaya koyan çalışmalar
yapın" talimatı verdi. Kaymakamların hazırlayacağı rapor, master planlara dâhil edilecek.
Samsun'un master planlarıyla ilgili gelişmeleri Haber'e açıklayan Vali Hüseyin Aksoy,
"Lojistik plan tamamlandı. Yakın bir zamanda toplanıp değerlendirme toplantısı yapıp,
uygulamasına yönelik çalışmaları başlatacağız. Tarım ve turizm master planlarının da
ihalesi yapıldı. Yüklenici firma çalışmalara başladı. Ben planların daha sağlıklı ve
uygulanabilir olabilmesi bakımından herkesin desteğini bekliyorum. Başlanan planların
yılsonuna kadar tamamlanmasını öngörüyoruz" dedi.
Tarım ve turizm master planları için kaymakamlara talimat verdiğini söyleyen Vali
Hüseyin Aksoy, "Her ilçe kendi potansiyeli çerçevesinde hem tarım hem de turizmle ilgili
ön değerlendirme çalışması yapacak. Sektörün tüm taraflarını toplayacak ve o ilçenin
mevcut tarım ve turizm potansiyelini masaya yatıracak. Önümüzdeki dönemde hangi
tarımsal potansiyelleri daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz. Turizm ise turizmle ilgili olan ön
değerlendirme toplantıları yapılacak. Tarım ve turizm master planlarını hazırlayan
firmanın her ilçede ayrı ayrı toplantısı olacak. Her iki konuda ilçelerdeki birikimi, tespitleri
ve raporda yer almasını düşündükleri hususları değerlendirmek üzere kayıt altına
alacaklar" diye konuştu.
ŞAMPİYON GEMİ GÜN SAYIYOR
Karadeniz açıklarında petrol arayacak olan dünyanın en modern 'petrol arama gemisi'
Deepwater Champion'un kule montaj çalışmaları Samsun Limanı'nda sürüyor. ABD'li
enerji devi Exxon Mobil'in özel olarak yaptırdığı ve dünyanın en modern petrol arama
gemilerinden biri gösterilen Deepwater Champion(Derin Deniz Şampiyonu) adlı geminin
Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçişi öncesi sökülen kulelerinin montajına Samsun
Limanı'nda devam ediliyor.
Geminin, yaklaşık 1 hafta daha sürmesi beklenen montaj çalışmaları sonrasında limandan
ayrılarak İnebolu'nun 120 kilometre açığındaki 'sondaj lokasyonu'na hareket edeceği
öğrenildi. Gemi su derinliği 3 bin 48 metre olan derinlikteki denizlerde toplam 12 bin 190
metreye kadar sondaj yapabiliyor. Çift gövdeli gemi, açık denizlerde 6 metre
yükseklikteki dalgalar karşısında ve hızı 110 kilometreye ulaşan rüzgârda dahi uydu
bağlantısı ile pozisyonunu koruyabiliyor.
PATATESTE TOHUM SIKINTISI
Patates Üreticileri Birliği Genel Kurulu’nda konuşan Tarım İl Müdürü Cemil Usanmaz,
patates dikiminde en önemli ihtiyacın tohumluk olduğunu söyledi.
Patatesin faydalarını anlatan Usanmaz, dünya ve Türkiye’de patates üretiminin genel
durumu hakkında bilgiler verdi.
Usanmaz’ın verdiği bilgiye göre, Çorum’da 914 hektar alanda 24 bin 703 ton patates
üretiliyor, dekara verimi 2.703 kilogram. Kırsalda üretilen patatesin yaşayan nüfus başına
tüketim miktarı 46 kilogram. Patates dikiminde tohumluk çok önemli. Tohumluk patates
üretiminde dışa bağımlıyız. Çorum’a her yıl 2 bin 742 ton patates tohumu gerekiyor. Her
iki yılda tohumun değişimi dikkate alındığında gerekli tohum miktarı 1.371 ton.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27526&HaberBasligi=Patateste
sıkıntısı
tohum
KELKİT VADİSİ CHANDLER İLE KALKINIR
Kelkit Vadisi'nde ceviz üretimi yapan, yurtiçi ve yurtdışına işlenmiş ceviz arz ederek
yıllarını bu sektöre veren, Cevizsan Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, yaptığı çalışmalarla
Tokat ekonomisine katma değer sağlıyor.
Firmanın Niksar’da 50.000 metrekare alanda yaptığı üretim faaliyetleri yanında, modern
üretme seraları da bulunmakta. Niksar’da ufak çaplı ceviz üreticilerine de fidan temini ve
ürün satışında yardımcı olan Cevizsan Gıda bir anlamda rol model özelliği taşıyor. Firma
Yöneticilerinden Ömer Yılmaz yaptığı açıklamada, “Kelkit Vadisinin kalkınması için
Chandler ceviz türünün hızla yaygınlaşması için yoğun çaba sarf etmekteyiz. Hangi
bölgeye he tür ceviz fidanı dikileceği tamamen bilimsel yöntemlerle temin
edilebilmektedir. Biz bu anlamda Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin dünya çapındaki ceviz
uzmanı Prof. Dr. Yaşar Akça’dan uzman desteği almaktayız. Yaşar Hoca’mız gerçek bir
ziraatçı ve ayağı tarladan hiç eksik olmuyor. Ceviz üretiminin Türk Ekonomisine katkılarını
en iyi bilenlerden birisi. Kelkit Havza’sına 100 bin fidan diktirebilmek birinci hedefimiz.
Ülkemiz, yurt dışından ceviz ithal ediyor. Biz buna bir son vermenin arzusundayız. Ceviz
üretmek isteyen herkese kapılarımız sonuna kadar açıktır. Eski metotlarla cevizcilik
yapanlar, 30 yılda elde ettiği cevizi yeni yöntem ve Chandler, Pedro, Franquette, Midland,
Serr, Howard, Hardley ceviz çeşitleriyle 6-7 yılda alabilmekteler. Bu ceviz çeşitlerinden
alınan verim her yıl % 30 artmaktadır” dedi.
MEDİKALDE MARKA ARAYIŞI
Samsun'da yeni kurulan Medikal Kümelenme Derneği, Almanya'nın Tutlingen şehrindeki
gibi fason üretimi yaygınlaştırıp, Samsun'a özgü bir marka oluşturacak. Hedefte ise
dünya pazarını ele geçirmek var. Türkiye’de medikal sektöründe adından söz ettiren
Samsun'da 36 kurucu üyenin katılımıyla Medikal Kümelenme Derneği kuruldu. Sektördeki
çoğu firmanın yer aldığı dernek, 600'e yakın cerrahi sanayi firmasını barındıran
Almanya'nın Tutlingen şehrindeki gibi fason üretimi yaygınlaştırıp, Samsun'a özgü
markayla sadece iç pazarı değil dünya pazarını da ele geçirmeyi hedefliyor.
Samsun Valiliği tarafından desteklenen OMÜ, KOSGEB ve MMO ile çok sayıda medikal
üretim ve satış yapan firmanın kurucuları arasında yer aldığı Medikal Kümelenme Derneği
oluşturuldu. Derneğin kurucuları arasında yer alan Medikal Galeri'nin sahibi Cengiz Uzdil,
oluşumun amaçları ve hedefleri hakkında bilgiler verdi. Önümüzdeki hafta derneğin genel
kurula gideceğini ve yönetim kurulu üyelerinin oluşturulacağını söyleyen Uzdil, "Derneğin
kuruluş amacı; medikalcileri bir araya toplamak, bunların üretim ve satıştaki faaliyetlerini
artırmak ve uluslararası pazara açılmalarını sağlamak. Ayrıca OMÜ Teknopark aracılığıyla
da yeni cihazların üretimini araştırmak" dedi.
Medikal sektörünün Samsun ekonomisinde bir lokomotif oluşturduğunu belirten Cengiz
Uzdil, "Medikal sektörde satış değil imalat daha önemli. Artık bir Almanya markası var.
Neredeyse 600 cerrahi sanayi firmasını bünyesinde barındıran Tutlingen şehrinde güzel
bir model var, o modeli Samsun'a yerleştirmeye çalışacağız. Orada her ailenin evinin
altında imalathaneleri var. Amaçları sadece markasız imalat yapıp, uluslararası satış
yapan firmalara veriyorlar. Onlarda kendi markalarını basıp uluslararası pazara verirler.
Biz de Samsun'a medikal sektörüne özgü bir marka oluşturarak, dünya pazarını ele
geçirmeyi hedefliyoruz. Samsun denildiği zaman sadece Türkiye değil dünyada 'Cerrahi
aletler üretim merkezi' imajını yaratmayı hedefliyoruz" dedi.
Derneğin Samsun'da faaliyet gösteren 36 üyeyle kurulduğunu ifade eden Cengiz Uzdil,
"İmalat ve satış sektöründe faaliyet gösteren firmalar var. Bu Valilik ve OKA tarafından
desteklenen bir projeydi. Biz inşallah hayırlı olur. Kurucu Başkanımız Aysam Ortopedi'nin
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Aydemir. Genel kurulu yaptıktan sonra amaç ve
hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalara başlayacağız. İlk hedefimiz imalat ve satışta bu
işte ciddi olarak uygulanan üyelere sahip olmak. Samsun medikal sektörde en ön saflarda
yer aralıyor. Sadece iç pazarda değil uluslararası pazarda ciddi satışlar yapan firmalar
var. Sadece tıbbi değil ilaç yardımcı maddeleri imal eden firmalar da bu kentte yer alıyor"
diye konuştu.
MERZİFON 24 SAAT UÇUŞA HAZIRLANIYOR
Sivil uçuşlara açılan Merzifon Askeri Havaalanı’nın 3 ay süreyle kapalı kalacağı bildirildi.
Edinilen bilgilere göre 1 Nisan’dan itibaren “serbest meydan” statüsü kazandırılan
Merzifon Havaalanı’nın 1 Haziran’dan itibaren üç ay süreyle uçuşa kapatılacağı öğrenildi.
Bütün uçakların 24 saat süreyle her an inebilmesi ve gece yatıya kalabilmesi anlamına
gelen “Serbest Meydan” statüsü verilmesinin ardından pistte tadilat yapılması gerekiyor.
Biri ana pist, diğeri acil iniş pisti olmak üzere iki pist bulunan havaalanının tadilat
süresinde kapalı kalmaması için acil iniş pistine 22,5 metre genişliğinde, bin metre ilave
yapılması gerektiği bildirildi.
Söz konusu değişiklik ile ilgili
tamamlanması öngörülüyor.
çalışmaların 1
Haziran’da
başlaması
ve 3
ayda
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27573&HaberBasligi=Merzifon 24 saat
uçuşa hazırlanıyor
EKOLOJİK ELE ALINDI
Temmuz ayında kırsal kalkınmanın alt başlığı olan turizm alanında ön görülen hibe
programı için Samsun İl Özel İdaresi olarak hazırlıklarını yürüttüklerini söyleyen Genel
Sekreter Vekili Kayaoğlu, " Samsun'un turizmine dönük katkılar içinde bulunmaktan
mutluyuz" dedi.
"Samsun Ekolojik Turizm Potansiyeli ve Yatırım İmkânları" konulu bilgilendirme toplantısı
İl Özel İdaresi Eğitim ve Kültür Salonu'nda yapıldı. Kamu kurum ve kuruluşları ile sivil
toplum örgüt temsilcileri katıldığı toplantıda kırsal toplumun refahının artırılması konuları
görüşülerek proje fikirleri oluşturuldu.
Yapılan toplantıyla yerel potansiyel ve kaynaklara dayalı olarak kırsal ekonominin rekabet
gücünün yükseltilmesi amaçlandığını söyleyen Özel İdare Genel Sekreter Vekili Muzaffer
Kayaoğlu, " Ayrıca gelir ve istihdam imkânlarının artırılması ve çeşitlendirilmesi, insan
kaynaklarının ve örgütlenme düzeyinin geliştirilmesi, fiziki ve sosyal alt yapı hizmetlerinin
yaygınlaştırılması, etkinleştirilmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, kırsal çevrenin,
doğal ve kültürel varlıkların korunarak geliştirilmesi suretiyle kırsal toplumun refahının
artırılması gibi konuların ele alınarak proje fikirlerinin oluşturulması amaçlanıyor" dedi.
Samsun'un her anlamda önemli bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Kayaoğlu,
şöyle devam etti: "Temmuz ayında kırsal kalkınmanın alt başlığı olan turizm alt başlığında
açılması ön görülen hibe programı için Samsun İl Özel İdaresi olarak hazırlıklarımızı
yürütüyoruz. Samsunumuzda turizm noktasında sosyal konaklama tesisleri, dağ turizmi,
yayla turizmi, balık avcılığı ve rafting gibi programlar üzerinde çalışmalar söz konusu. Biz
de Samsun İl Özel İdaresi olarak bu katkıların içinde olmaktan çok mutluyuz. Bu konuda
kapılarımız katkı ve desteğe her zaman açıktır. Bu çalışmalarda üzerimize düşen her ne
varsa elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız."
İl Özel İdare Ar-Ge Daire Başkanı Eyüp Elmas da Samsun'un ekolojik turizm potansiyeli
ve yatırım imkanları konusunda bir sınava odaklandığını belirterek, "AB'nin bu alanda
desteklediği 5 aşama var. Bunlardan bir tanesi de kırsal kalkınma. Samsun'un bugün
yapmasa da yakın gelecekte hamilik yapacak olduğuna inandığımız sektörlerimize,
(bunlardan biri de kırsal kalkınma) İl Özel İdaresi Ar-Ge Daire Başkanlığı olarak elimizden
gelen desteği vermekteyiz" diye konuştu.
KADINLAR GÜÇLENİYOR
STSO İl Kadın Girişimciler Kurulu tarafından düzenlenen 'Kadının Adı 2' adlı panelde,
kadının günümüzdeki yeri masaya yatırıldı. Konuşmacılar, kadınların her konuda cesur
olması gerektiğine dikkati çekti. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) İl Kadın
Girişimciler Kurulu tarafından düzenlenen ‘Kadının Adı 2' isimli panelde, kadının
günümüzdeki yeri enine boyuna anlatıldı. Konuşmalarda, toplumda kadının yerinin
önemine vurgu yapılarak, kadınların hem iş hem de siyaset arenasında daha çok cesur
olmaları gerektiğine işaret edildi. Panel sonrası, usta oyuncu Ayla Algan'ın oynadığı
‘Troyalı Kadınlar' isimli tiyatro ise davetliler tarafından ayakta alkışlandı.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası İl Kadın Girişimciler Kurulu tarafından bu yıl Canik Kültür
Merkezi'nde ikincisi gerçekleştirilen "Kadının Adı 2" paneli büyük ilgi gördü. Panelin
açılışında konuşan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı
Yeşim Kıyıcı, kadınların gün geçtikçe güçlendiğini söyledi. Kıyıcı, "Ülkemizde kadın
girişimci sayısını artırmak üzere var gücümüzle çalışmaya ve proje üretmeye başladık"
dedi.
STSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise, tüm dünyada ekonomilerin büyüklüğü ve gücünün
girişimci sayıları ile ölçüldüğünün altını çizerek, "Dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında
olmayı hedefleyen Türkiye'nin daha fazla girişimciye ihtiyacı vardır. Bunun da en etkin
yolu daha fazla kadın girişimcinin ekonomik platformda yer almasıdır. Burada bize düşen
görev kadınlarımızın önünü açarak, onları yüreklendirmektir. Özellikle son dönemlerde
kadınlarımızın her alanda olduğu gibi iş hayatında da kazandığı başarıları gururla
izlemekteyiz" diye konuştu. Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ise, toplum içerisinde kadınının
yeri konusunun uzun yıllardan beri tartışılan ve olması gereken noktadan çok uzakta
olduğu konusunda toplumun bütün kesimlerince fikir birliği sağlanan bir konu olduğunu
söyledi. Aksoy, "Kadınlarımızın sosyal, ekonomik ve siyasal yaşamda, seçimle gelinen
noktalarda arzu edilen konumda olmadığını hep biliyor ve ifade ediyoruz. Umuyoruz ki;
önümüzdeki dönemde de arzu edilen noktaya ulaşırlar ve kadının toplum içerisinde
olması gereken noktada bu alanda yapılacak olan çalışmaklara daha fazla katkı sağlarlar"
dedi. Konuşmaların ardından usta tiyatro sanatçısı Ayla Algan, salonda bulunan
katılımcılara meslek hayatında ve yaşamında edindiği tecrübelerini paylaştı. Sunumunu
söylediği şarkıları kendi yorumlarıyla süsleyen Algan, salondan büyük alkış aldı.
Moderatörlüğünü Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Hülya Ertürk Koç'un yaptığı panele,
Türkiye'nin ilk kadın Bakanı, ÇESAV Başkanı Dr. İmren Aykut, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, Türk-Mısır İş Konseyi
Başkanı Zuhal Mansfield konuşmacı olarak katıldı. Panelde, kadının dünü ve bugünü enine
boyuna tartışıldı.
RUH SAĞLIĞIMIZ KONTROL ALTINDA TUTULACAK
Türkiye'nin ikinci, Karadeniz'in ilk Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde, özellikle intihar
konusunda çalışmalar yapılacağı belirtildi.
Atakum ilçesi Pelitköy Mahallesi'nde Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Toplum Temelli Ruh
Sağlığı Merkezi'nin tanıtımı yapıldı. Sağlık Bakanlığının Sağlıkta Dönüşüm Programı
kapsamında toplum temelli ruh sağlığı merkezlerinin planlanmasının ardından faaliyete
geçen merkezde, psiko-sosyal destek hizmetlerinin verilmesi, takip ve tedavilerinin
yapılması, psikoterapi ve resim, el sanatları, tarım gibi uğraş terapilerinin sağlanması
hedefleniyor. 800 ila bin hasta kaydının yapıldığı merkezde 200 bin kadar nüfusa hizmet
veriliyor.
1 Ocak'ta faaliyete giren merkezde inceleme yapan Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, İl
Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi
Başhekimi Psikiyatr Dr. Osman Salış, faaliyetleri yerinde gördü.
Merkez hakkında bilgi veren Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, ruh ve sinir hastalıkları
hastanelerinin birçok ilde bulunmadığını, Samsun'un bölgeye hitap eden bir konumda
olduğunu söyledi. Ruh sağlığı konusunda toplumdaki anlayış ve algının zaman içerisinde
değişmeye başladığını ifade eden Aksoy, "Ruh sağlığı, önemli çalışmalarımızın başında
geliyor. Ruh sağlığı, özellikle gündemimizde olan intihara teşebbüs ve intihar vakaları,
önemli çalışma alanlarımızın başındadır. Bu tür merkezler, böyle olayların oluşmasına da
engel olacak şekilde çalışmalarını sürdürecektir. Burada en güzel alanlardan birisi de
vatandaşlarımızı evlerinden alıp buraya getirerek tekrar evlerine bırakma gibi bir hizmeti
onlara sunuyor olmamız. Bu merkez, Karadeniz'de ilk, Türkiye'de de muhtemelen ikinci
merkezdir" dedi.
DOĞRU ADRES SAMSUN
Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Vladimir Ivanovskiy, Samsun Ticaret ve Sanayi
Odası (TSO) Başkanı Salih Zeki Murzioğlu'nun, "Samsun'dan Rusya'ya günlük uçak
seferleri koyalım" teklifine sıcak baktı. Ivanovskiy, böyle bir projenin iki ülke arasındaki
ilişkileri geliştireceğini dile getirdi.
'Ülke Günleri' programına katılmak için Samsun'a gelen Rusya Federasyonu Ankara
Büyükelçisi Vladimir Ivanovskiy, TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu'nu makamında ziyaret
etti. Vizelerin kalkmasıyla ilişkiler çok daha sıcak ve ekonomik anlamda da çok daha
gelişeceğine inandıklarını söyleyen Murzioğlu, "Rusya'ya en yakın ve en büyükşehir
Samsun. Bu potansiyelin her iki ülke de farkında. Rusya'ya gönderilen yükün büyük bir
kısmı Samsun limanından gidiyor. Tren Feri seferlerini de başlattık. Altyapısı bitti.
Bir de günlük uçak seferleri konulmasını istiyoruz. Novorosisk'e yakın yerlere olabilir.
Vizelerin de kalkmasıyla Rusya'ya gitmek isteyenler var. 1 saatlik mesafedeyiz. Günlük
uçuş koyarsak, karşılıklı çalışacağına inanıyoruz" dedi.
Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Vladimir Ivanovskiy de, direkt uçuş fikrinin güzel
olduğunu belirterek, "Bu seferlerin koyulması için biz bürokrat olarak siz de iş dünyası
olarak teşvik edin. Her türlü yardımı sunarız" dedi. Rusya ile ticaretin gelişmesinde
Trabzon ve Rize'deki limanların kapasitesinin yetersiz kalacağını dile getiren Ivanovskiy,
"Samsun'un gelişmesi için bizim seferber olmamız lazım. En kolay ulaşım şekli
Samsun'dan Kafkas Limanı'na. Orada bir lojistik merkez kurulması teklifi ilettik.
Türkiye'de üretilen ürünler Samsun Limanı üzerinden doğrudan Rusya'ya giriş yapabilir"
diye konuştu.
“KOSGEB KREDİSİ ALACAK ESNAFLAR BİR AN ÖNCE KAYDINI YAPTIRMALI”
Çorum Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ÇESOB) Başkanı Yalçın Kılıç, küçük ve orta
ölçekli işletmelere Mayıs ayında verilecek olan KOSGEB kredilerini alabilmek için biran
önce işletme sahiplerinin kayıt yaptırmalarını istedi.
Kılıç, odalara kayıtlı esnaf ve sanatkarların, KOSGEB desteklerinden daha fazla
yararlanabilmeleri amacıyla yapılan çalışmaların, TESK tarafından büyük bir hızla
sürdürüldüğünü belirtti. Birlik Başkanı Yalçın Kılıç, çalışmaların özellikle ihtiyaç sahibi
esnaf ve sanatkarlarca talep edilen kredi faiz desteği programlarının açılması yönünde
yoğunlaştırıldığını kaydetti.
Kılıç, 2010 yılı Kasım ayında Türkiye genelinde 100 bin işletmeye verilen kredi faiz
desteğinin, 2 gün gibi kısa bir sürede tüketildiğini dile getirerek, "Ne yazık ki bankalar
kredileri istediği kişiye vermiş, istediğine vermemiştir. Kredi kullanan kişilerin yüzde 80'i
bankada parası olan, sıkıntısı olmayan genelde şirket sahipleridir. Küçük esnafa pozitif
ayrımcılık yapılmıştır. Bundan birkaç yıl evvel esnafı baş tacı gören bankalar zor gününde
esnafın yanında yer almamakta, esnafı ertesi gün iflas edecekmiş gibi görmektedir" diye
konuştu.
KOSGEB desteklerinden, esnaf ve sanatkarların daha fazla yararlanabilmeleri açısından,
KOSGEB veri tabanına kayıtlı olmayanlarını, süratle işlemlerini tamamlayarak kayıtlarını
yaptırmaları gerektiğini ifade eden Yalçın Kılıç, "Kayıtlı olanların da bilgilerini
güncellemeleri, desteğe erişim konusunda iş ve işlemlerinin etkinliğini artıracaktır"
ifadelerini kullandı.
AMASYA’YA TIP FAKÜLTESİ KURULUYOR
Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren, Amasya’ya Tıp Fakültesi kurulmasına
ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayımlandığını söyledi.
Amasya Gazetesine konuşan Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren, “Amasya
Üniversitesi'nin önemli atılımlar gerçekleştiriyor. Bu atılımlardan en önemlilerinden biri de
Tıp Fakültesidir” dedi. Tıp Fakültesinin Amasya'ya ve Amasya Üniversitesine hayırlı olması
temennisinde bulunan Eren, “Bu karar sayesinde hastalarımızın Samsun'a, Ankara'ya,
İstanbul'a gitmelerine gerek kalmayacak. Tıp Fakültelerindeki arkadaşlarımdan da
öneriler bekliyorum. Amasya'mıza hayırlı olsun” diye konuştu
'TOKAT YAZMASI' BELGESEL OLDU
Tokat'ın en önemli el sanatları arasında yer alan ancak son dönemlerde usta yetişmemesi
nedeniyle kaybolmaya yüz tutan yazma üretimi konusunda belgesel film çekildi. Belgeseli
bir yönetmenin yardımıyla hazırlayan Gaziosmanpaşa Üniversitesi Biyoloji Bölümü
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Köksal Papuçcu, yaptığı açıklamada, biyolog olduğunu
hatırlatarak bunun yanı sıra sanatçı kimliğinin de bulunduğunu söyledi. Ressam olduğunu
ve bugüne kadar birçok yerde sergiler açtığını ifade eden Papuçcu, elle baskısı yapılan
yazmaların kültürel ve sanatsal bir değer taşıdığını ve bu nedenle ilgi alanına girdiğini
ifade etti.
Tokat'ta 2008 yılında yazmacılık ile ilgili düzenlenen panelin danışmanlığını yaptığını
kaydeden Papuçcu, "El yazmacılığının 600 yıllık bir geçmişi var. Yazmacılığının önemli bir
yerde olduğunu ve yüzlerce ustanın var olduğunu tahmin ediyordum. Hâlbuki hiç de öyle
değilmiş. Yazmacılık çok vahim bir durumda. El yazmacılığı yıllarca şaşalı dönemini
yaşamış ancak fabrikasyon üretim başlayınca Tokat'ta el yazması yapan birkaç usta
kalmış" dedi.
El yazması ile ilgili "Ihlamur Ağacının Kalemkar Nazlı Hüznü" adıyla bir beste yaptıklarını
ve bu eserin Tokat'ta yazmacılığın dramını anlattığını belirten Papuçcu, yazmacılığın
geliştirilmesi için yetkililere çağrıda bulunduklarını belirtti. El yazmacılığı ile ilgili farklı
projelerinin olduğunu belirten Papuçcu, "Her şeyi devletten beklemekle olmaz diye kendi
projemizi kendimiz yapalım dedik. Benim branşım olmadığı halde, yazmacı olmamama
rağmen bilim adamı duyarlığı ile bir Avrupa Birliği projesi hazırladık" diye konuştu.
Tokat Ticaret ve Sanayi Odası, Tokat Kültür Koruma Derneği ve Orta Doğu ve Teknik
Üniversitesi işbirliğindeki projenin danışmanlığını yaptığını bildiren Papuçcu, bu sayede
yazma üretiminde çırak yetiştirilmesinin hedeflendiğini ve gerekli eğitim çalışmalarına
başlanıldığını aktardı. El yazmacılığının dramını anlatan bir film de çekmeyi düşündüğünü
söyleyen Papuçcu, "Bunu belgesel olarak çektik. Dışarıdan yönetmen getirdim, 9 günde
bu belgesel filmi çektim. Bu filmi çekmemden dolayı yazma üreticileri mutlu oldu" dedi.
Tokat'ın el yazması üretiminin yüzyıllardır merkezi olduğunu ama bunun sekteye
uğradığını dile getiren Papuçcu, "Halbuki savaş yıllarında hiç sekteye uğramadan bu
yıllara gelmiş. Son zamanlarda çırak yetiştirme de bitmiş. Biz bu belgesel film ile el
yazmacılığının dramını anlatıyoruz. Bunu ıhlamur ağacının dilinden anlatıyoruz. Çünkü el
yazmacılığında kullanılan kalıplar ıhlamur ağacından yapılıyor" ifadelerini kullandı.
FINDIĞA ALTERNATİF ÜRÜN BELİRLENECEK
Samsun'da tarım alanında hizmet veren kamu kurumları arasında koordinasyonu
sağlamak ve çalışmalarla düzenlenen Tarım Çalıştayı'nın sonuçları açıklandı.
Tarımda il genelinde yaşanan sorunların ele alınarak değerlendirilmesi sonucu hazırlanan
çalıştay raporunda Çarşamba Ovası'nda fındığa alternatif soya gibi yeni ürün çeşitlerinin
belirlenmesi, Terme ve Bafra'da da çeltiklerde markalaşmaya gidilmesi gerektiği belirtildi.
Samsun Vali Yardımcısı Mustafa Özer başkanlığında İl Özel İdaresi Toplantı Salonu'nda
yapılan Tarım Çalıştayı'na İl Özel İdaresi Genel Sekreter Vekili Muzaffer Kayaoğlu ve
Tarım İl Müdürü Kadir Güven başta olmak üzere çok sayıda ilgili kurum ve kuruluş
yetkilisi katıldı. Tarımın genel meseleleri ve çözümlerinin ele alındığı çalıştay sonrasında
da sonuç raporu hazırlandı. Kamuoyu ile paylaşılan raporda bölge tarımının geleceğine
ilişkin önemli tespitler yer aldı.
Tarımsal işletmelerin küçük ve arazilerin çok parçalı olmasının önemli bir sorun olarak
belirtildiği raporda, arazi toplulaştırılması çalışmalarına hız verilmesi gerektiği vurgulandı.
Gıda güvencesinin sağlanması amacıyla üniversite bünyesinde uluslararası akredite bölge
laboratuvarının kurulması, yapılandırılması, verimli işletilmesi, Bafra ve Çarşamba
ovalarında üretilip ihraç edilen meyve sebzelerin analizlerinin yapılarak sevk edilmesi,
sulamaya açılan alanlarda, projede öngörülen ürün deseni uygulanmaması, ekilen
arazilerde ürün planlaması yapılırken sulama planı ile birlikte düşünülmesi gibi çok sayıda
tespitin yer aldığı raporda, “Tarımsal gelirin artırılması için katma değeri yüksek ve
avantajlı ürünlere yönelerek, kalite ve standartlara uygun üretim yapılmalıdır. Taban
arazide yaygın bir şekilde fındık tarımı yapılmaktadır. Fındığa alternatif olarak yeni ürün
çeşitleri (soya gibi) belirlenmelidir. Terme ve Bafra'da yetiştirilen çeltiklerde
markalaşmaya gidilmelidir.“ ifadelerine yer verildi.
Şehirde 2 ovaya sahip olunmasına karşın tarımsal sanayinin zayıflığına dikkat çekilen
çalıştay raporunda, “Samsun'da tarıma dayalı sanayi ve tarımsal mekanizasyonun
geliştirilmesi ve toprağın korunması için bilimsel araştırma ve geliştirme çalışmalarını
yapabilecek; yerel seviyede stratejik planlama yapacak ve yürütecek; koruma ve
geliştirme konusunda yerel yönetimlere ve sivillere teknik ve mali destek verebilecek;
yasal düzenlemeleri önerebilecek güçlü bir kamu kurumun oluşturulması zorunlu
görülmektedir. Hasat sonrası soğuk hava depolarının kurulması, kayıpları azaltacaktır.
Manda yetiştiriciliği ele alınmalı, ıslah çalışmaları yapılarak, manda sütünün ve ürünlerinin
üretim miktarları artırılarak (kaymak, pizza peyniri, yoğurt), markalaşma çalışmalarına
başlanmalıdır.” denildi.
“İşletmelerde sınıflandırma ve ambalajlama oranı oldukça düşük bir seviyededir. Bu
durum üreticinin ürettiği daha düşük bir fiyatla elden çıkarmasına ve nakliye esnasında
ürün kayıplarının artmasına yol açmaktadır. Üreticinin bu konularda bilinçlendirilmesi,
bunun için de öncelikle ürünlerin sınıflandırma ve ambalajlamasının yapılacağı tesislerin
kurulması gereklidir. Kurumlar arası koordinasyona önem verilmeli, ilgili tüm taraflar
davet edilerek katkıları alınmalıdır. Tarıma paydaş kuruluşlar mükerrer çalışmaların
yapılmamasına özen göstermelidirler.” ifadelerine yer verilen sonuç raporunda, kamu
kurumları, üniversite, araştırma enstitüleri ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte
çalışmalarının ve bilgi paylaşımının öneminin anlaşıldığının altı çizilerek, çalıştaydaki
sorunların çözümlerinin ve önerilerinin ne düzeyde gerçekleştiğinin değerlendirileceği,
yeni hedefler ve yol haritası oluşturulacağı kaydedildi.
SAMSUN İLK 5'TE
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, "Kamu yatırımlarında Samsun'un 8 yıllık
ortalaması, ilk 5 il arasındadır. 2011 yılına geldiğimizde sanayi büyüklüğü birçok
Karadeniz ilinden daha fazladır" dedi.
Bakan Demir, çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Samsun'a geldi. Samsun
Sanayici ve İşadamları Derneği'nce (SAMSİAD) Yelken Kulüp'te düzenlenen 22'inci aylık
geleneksel iş yemeği toplantısına katılan Demir, Türkiye'nin, her alanda kalkınma içinde
olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Bir ülke kalkınacaksa kendi insanları tarafından
kalkındırılacak. Dünyada ekonomik istikrarını bozmadan iyi seviyede yürüten üç-dört
ülkeden biriyiz. Bu göstergelere en çok katkı sağlayan grubun organizasyonundayız.
Ticari ve sanayi gelişmesindeki büyüklük fevkalade iyi bir noktadır. 2002 yılında 36
milyon dolar ihracat yapılıyordu. 2010 rakamlarının 400 milyon doların üzerine çıktığını
görüyoruz. Kamu yatırımlarında Samsun'un 8 yıllık ortalaması, ilk 5 il arasındadır. 2011
yılına geldiğimizde sanayi büyüklüğü birçok Karadeniz ilinden daha fazladır. 10 büyük il
arasına Samsun'u sokmak istiyoruz. 2023 yılında Türkiye'de ekonomik büyüklük
açısından ilk 7 il arasına girmeyi hedefliyoruz. Sanayici ve iş adamlarımızın dikkat
etmeleri gereken bir husus var. Sizin daha fazla çalışmanız gayret etmeniz önemli. Bizden
talep etmeniz ve talep ettiğinizin yapılacağını bilmenizi isteriz. Eksik olduğumuz noktalar,
yapılması gerekenler var. Özellikle tarıma dayalı sanayileşmede geride olduğumuzu ifade
etmek istiyorum." Bakan Demir, Samsun'un birçok Anadolu kentinden daha ileri seviyede
olduğunu, imkanlarının ve kaynaklarının iyi bilinerek değerlendirilmesi gerektiğini de
sözlerine ekledi.
MİKROKREDİ KREDİ VERECEK
Çorum Mikrokredi Şubesi’nden yapılan yazılı açıklamada, kurumun 18 Nisan Pazartesi
günü Çorum merkeze bağlı Eskice Köyü’nde kredi dağıtacağı bildirildi.
Kredi dağıtım törenine Vali Nurullah Çakır’ın da katılacağının bildirildiği açıklamada şu
ifadelere yer verildi: “İlimizde yoksul ve dar gelirli kadınlarımızın, kendi kendilerine gelir
getirici faaliyetlerde bulunmalarına imkân sağlamak ve aile bütçesine katkıda bulunmak,
kendi ihtiyaçlarını karşılamak, ekonomik özgürlüklerini bir nebze olsun geliştirmek
amacıyla ilki 2003 yılında Diyarbakır'da kurulup şuan 52 il 68 Şube'de faaliyetlerine
devam eden Mikrokredi Uygulaması İlimizde 2008 yılından beri toplam 925 kadına
ulaşmıştır. Yaklaşık 900.000 TL'lik kredi dağıtımını gerçekleştirmiştir.
Mikrokredi Projesi kapsamında 18 Nisan Pazartesi günü saat 13.30'da ilimize bağlı Eskice
Köyü'nün girişimci kadınlarına kredileri törenle dağıtılacaktır”.
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27665&HaberBasligi=Mikrokredi
verecek
kredi
İŞ KUR GİRİŞİMCİLİK PROGRAMINA 100 KATILIMCI İLE START VERDİ
Türkiye İş Kurumu Amasya İl Müdürlüğünün düzenlediği girişimcilik programı başladı.
Programın test ve mülakat aşamasında başarılı olan girişimci adaylarına 25‘er kişilik ve 4
grup halinde toplam 100 kişiye eğitim verilecek.
Eğitimi tamamlayan kişiler kurumumuz tarafından verilecek sertifika ile KOSGEB’e
başvurarak 27.000 TL’lik hibeden faydalanma hakkına sahip olacaklar. 18 Nisan 2011
başlayan ilk grup girişimci adaylarına İşkur İl Müdürü Cavit BAYRAK bir konuşma yaptı.
Konuşmasında Türkiye’nin genç girişimcilere ihtiyacı olduğunu belirten Bayrak bu
ihtiyacın büyük bir kısmının İşkur projeleri ile giderileceğini belirtti.Aşamalı olarak devam
edecek girişimcilik programına Amasya halkı için çağrıda bulundu.Kendi işini kurmak
isteyen işsiz vatandaşların iş kurumuna işsiz kayıtlarını yaptırarak bir sonraki test ve
mülakat tarihlerini takip etmelerini tavsiye etti.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4588&haber=İş
Programına 100 Katılımcı İle Start Verdi.xhtml
Kur
Girişimcilik
KAZOVA, ERBAA VE NİKSAR OVALARI RİSK ALTINDA
TEMA Vakfı Danışmanı Mahir Gürbüz, Kazova, Erbaa ve Niksar Ovalarının amaç dışı tarım
arazisi talanı, erozyon ve yoğun kirlenme nedeniyle hızlı toprak kaybı ve arazi bozulması
riski altında olduğunu ileri sürdü.
Tokat Öğretmenevi'nde TEMA Vakfı Tokat Şubesi ile Ziraat Mühendisleri Odası İl
Temsilciliği organizesinde "Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı ve Büyük Ovaların
Korunması" konulu panel düzenlendi. Panelde konuşma yapan TEMA Vakfı Danışmanı
Mahir Gürbüz, Kazova-Erbaa ve Niksar Ovalarının amaç dışı tarım arazisi talanı, erozyon
ve yoğun kirlenme nedeniyle hızlı toprak kaybı ve arazi bozulması riski altında olduğunu
ileri sürdü. Gürbüz, Bakanlar kurulunca Kazova-Erbaa ve Niksar Ovalarının büyük ova ilan
edilmesi zorunluluğunun gecikilmeksizin yerine getirilmesi gerektiğini ifade ederek,
"Süreç hiç zaman yitirilmeden başlatılmalıdır. Başta çiftçi örgütleri genelinde geliştirilmeli,
gereken kamuoyu yaratılmalıdır. Bu sivil dinamik ovalarımızın kurtarılmasına dönük
demokratik ve etkin bir toplumsal talebe dönüştürülmelidir" diye konuştu.
TEMA Vakfı İl Temsilcisi Yardımcısı Ömer Faruk Aybek, her kuruluşun bir çıraklık, ustalık,
kalfalık eğitimi sertifikası olduğuna dikkat çekerek çiftçilerinde böyle bir eğitimden
geçmesini arzu ettiklerini söyledi. TEMA Vakfı İl Temsilcisi Mustafa Yarılan ise ovaların
korunması için herkese görev düştüğünü belirterek verimli arazilerde yapılaşmanın
karşısında olacaklarını kaydetti.
İLKADIM'A TAM NOT
İlkadım Belediyesi koordinatörlüğünde Avrupa Birliği Kadın İstihdamının Desteklenmesi
Hibe Programı kapsamında yürütülen “Samsun Tekstilinde Kadının Adı Var” isimli proje
yapılan denetim sonucunda tam not aldı
İlkadım Belediyesi koordinatörlüğünde Avrupa Birliği Kadın İstihdamının Desteklenmesi
Hibe Programı kapsamında yürütülen niteliksiz iş gücüne vasıf kazandırılarak istihdam
olanakları yaratılması hedeflenen “Tekstilde Kadının Adı Var” projesi, İş-Kur Merkezi
İzleme Uzmanı Talip Yön, Bölgesel Hibe İzleme ve Teknik Yardım Ekibi Hasan Dağıdır ile
Ali Kemal Özpişirici tarafından Proje Eğitim Merkezi'nde yapılan incelemelerle denetlendi.
Projenin uygulanma süreci ile ilgili bir dizi incelemelerde bulunan ekip, projenin çalışma
koşullarıyla ilgili yetkililerden geniş çapta bilgi aldı. Projenin başarı ile uygulandığına
kanaat getiren İş–Kur Merkezi İzleme Uzmanı Talip Yön, yerel yönetimlerin projeye olan
ilgi ve başarılarını İş-Kur olarak takdirle karşıladıklarını belirtti.
SAMSUNPORT'A 22 MİLYON DOLARLIK YATIRIM YAPILDI
Birkaç gün önce Samsun'a gelen Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Vladimir
Ivanovskiy'in Samsunport Limanı'na inceleme ziyaretinde bulunması sırasında 1 yıllık
çalışmaları hakkında bilgi veren Samsunspor Limanı Terminal Müdürü Halit Bezek,
yatırımlara devam edeceklerini kaydetti. Liman sahasında yeni depo ve antrepo, saha ve
betonlama, vagon yükleme ve boşaltma tesisleri, yeni vinçler ve liman iç demiryolları
revizyonu gibi birçok konuda önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini ifade eden Bezek, 1
yıllık toplam yatırım tutarının ise 22 milyon dolar olduğunu dile getirdi.
Yatırımların Samsun ekonomisine önemli girdiler sağlayacağına dikkat çeken Halit Bezek,
liman kompleksindeki yenilenme çalışmalarının devam edeceğini ifade etti. Bezek,
yatırımlar neticesinde Samsunport'un yıllık 135 bin TIR kapasiteli bir liman haline
geldiğine dikkat çekti. Gelişmeyi istatistiklerle de ortaya koyan Bezek, “2009 yılında
limana 757 gemi uğrarken geçen yıl bu rakam bin 5'e çıktı. Değişim yüzde 32 olarak
gerçekleşti. 2009'da 787 bin 266 ton olan dökme kat, yüzde 47'lik değişimle 2010'da
844.993 ton oldu. 705 bin 281 ton olan karışık ton yüzde 47'lik artışla 1 milyon 39 bin
791'e ulaştı. Konteyner 254'ten 356'ya, Ro-Ro ise 16 bin 17 iken yüzde 45 atışla 23 bin
178'e çıktı. Yatırımlar devam ettikçe rakamlar pozitif yönde değişecektir.” şeklinde
konuştu.
BİR USTA BİN USTA KURSU BAŞLADI
Çorum Anatolia Turizm Derneği Başkanı ve Çavuşoğlu Turizm Türk Hava Yolları Genel
Satış Şubesi Müdür Halit İnaltekin yaptığı basın açıklamasında “Bir Usta Bin Usta
Projesi”nin Kargı’da başladığını bildirdi. Kargıda kargı bezi dokumacılığı kursunun
başladığını belirten İnaltekin, “Başlayan bu kurs Anadolu Sigorta, “Bir Usta Bin Usta”
sosyal sorumluluk projesi ile Türkiye genelinde kaybolan veya kaybolmakta olan
meslekleri canlandırmayı hedeflemektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile
gerçekleşen bu özgün soysal sorumluluk projesi Derneğimiz organizasyonuyla
kamuoyunun dikkatinin kaybolmaya yüz tutan bazı meslek ve yerel değerlere çekilmesini
amaçlıyor. Gençlere iş imkânı yaratılması ve meslek ustalarının deneyimlerinin genç
nesillere aktarılarak yerel mesleklerin geleceğe taşınması amaçlanmaktadır.10 yıl
boyunca 5 farklı ilde ve meslekte 20’şer gencin ustalar tarafından kurs süresince
eğitilecek” dedi.
http://corumhaber.net/index.php?option=com_content&view=article&id=12885:br-ustabn-usta-kursu-baladi&catid=51:guncel
KIRSAL
ALANDA
SOSYAL
DEĞERLENDİRME VE İZLENİMLER
GÜVENLİK
EĞİTİMLERİ
KAPSAMINDA
Ülke kalkınmasında öncü rol oynayan, diğer sektörlere girdi temin eden tarım sektörünün
emekçilerine yönelik, Amasya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Avrupa Birliği ve Türkiye
Cumhuriyeti tarafından ortak olarak finanse edilen hibe programları çerçevesinde, Türkiye
Cumhuriyeti adına Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından açılan CFCU/2007 TR 05 IPO
001/PRE numaralı "Yenilikçi Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın Teşvik Edilmesi Hibe
Programı" na bağlı olarak "Tarım Sektöründe Kayıt Dışı İstihdamın Çözümüne Yenilikçi
Yaklaşımlar" adlı projesi kapsamında, 11 - 16 Nisan 2011 tarihleri arasındaki eğitimi
Amasya Merkez ve Taşova İlçesi köylerinde başarıyla gerçekleştirildi.
Eğitimlerde sosyal güvenlik sistemi ve özellikle tarım bağkuru hakkında anlaşılır bir dille
temel ve pratik bilgiler verilirken, eğitime katılımda etkinlik ve verimlilik ilkesi göz önünde
bulundurularak gidilen köylerdeki kadın erkek tüm vatandaşlarımız hedef kitle olarak
kabul edilmiştir. Tarımsal faaliyette bulunan ve özellikle herhangi bir sosyal güvenlik
sistemine bağlı olmayan çiftçilerimize Sosyal Güvenlik konusunda özet anlatımlar
yapılmıştır. Bu bilgilendirmede; genel olarak tarımsal faaliyette bulunanların sigortalılığı
ve Tarım Sigortası ile Genel Sağlık Sigortası kapsamına girmeleriyle edinecekleri
avantajlar vurgulanmıştır. Kanun’da tanımlandığı biçimiyle çiftçilik belgesinin nasıl
alınacağı, Ziraat Odalarına / il - ilçe tarım müdürlüklerine kayıt, Sosyal Güvenlik
Kurumu’na başvuru şekli, ödenecek sigorta primi miktarları, genel sağlık sigortası,
sigortalıların tüm hakları, ölüm yardımından faydalanma şartları, yaşlılık aylığı, prim gün
sayısı ve hangi yaşta emekli olunacağı, evlenme yardımı, doğum parası, emzirme ödeneği
konularında detaylı bilgilendirme yapılmıştır.
Katılımcılara ayrıca Torba Yasa olarak bilinen 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”
hakkında da bilgi verilerek, söz konusu Kanun’dan yararlanma koşulları ve sağladığı
avantajlar süre kısıdı da olduğu için önemle hatırlatılmıştır. Özellikle tarımsal faaliyette
bulunanların sosyal güvenlik prim borçlarının sattıkları ürün bedellerinden kesilmesi
suretiyle ödenmesi şeklinde tanımlanan Tevkifat Uygulaması ile ilgili 1994-2003 yıllarında
kooperatifler (pancar, tütün vb.) ve diğer yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından
çiftçilerden satın alınan ürün bedelleri üzerinden yapılan tevkifatı belgelendirmeleri
durumunda, tevkifat tarihi itibariyle sigortalılıklarının başlatıldığı bilgisinin önemi
vurgulanmıştır.
Eğitimlerde; tarım sigortasına ilişkin bilgilendirmeler dışında, eğitime katılan
vatandaşlarımızın tarım sigortası ve sosyal güvenlikle ilgili soru ve sorunları dinlenerek
çözüm üretilmeye çalışılmış,
katılımcı bir anlayışla eğitimler gerçekleştirilmiştir.
Birliğimizin kendi çalışanları tarafından da Birlik hakkında bilgi verilerek üreticilerimizin
soru ve sorunları çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4590&haber=Kırsal
Güvenlik Eğitimleri Kapsamında Değerlendirme ve İzlenimler.xhtml
Alanda
Sosyal
SAMSUN'DA GENÇLERE İSTİHDAM KAPISI AÇILIYOR
Samsun Valiliği'nin önderliğinde Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi
(UMEM) kapsamında Samsunlu işverenlerin nitelikli eleman ihtiyaçlarını karşılamaları
amacıyla açılan istihdam garantili kurslarda Samsunlu işsiz gençler nitelik kazanıyor.
UMEM kapsamında Samsun'da 2 okulun pilot okul olarak seçildiğini belirten ve teknik
bakımdan bu okulların donanımlarını geliştirmek için yaklaşık 1 milyon 500 bin lira
harcandığını söyleyen Vali Hüseyin Aksoy, Samsun Teknik Lise ve Endüstri Meslek
Lisesi'nde UMEM kapsamında açılan Programlanabilir Lojik Kontrol (PLC) Kursu'nu ziyaret
etti. Türkiye'de meslek liseleri arasında sadece Samsun'da bulunan PLC laboratuvarı 56
bin liraya mal olurken, laboratuvarda 20 adet PLC cihazı, 20 adet bilgisayar bulunuyor.
Toplam 20 kursiyerin kurs gördüğü laboratuarda incelemelerde bulunan Vali Hüseyin
Aksoy, Milli Eğitim Müdürü Hülya Ertürk Koç ve İŞKUR Müdürü Tahsin Bayar'dan bilgi aldı.
CNC ve mobilya sektörüyle ilgili kursları da ziyaret eden Vali Aksoy, kursiyerlerle sohbet
etti, yeni alınan cihazlar hakkında bilgi edindi. UMEM kapsamında yapılan çalışmalar
hakkında bilgi veren Vali Aksoy, "UMEM kapsamında Samsun'daki 2 okulumuz pilot okul
olarak seçildi, bu okullara teknik donanımlar için yeni yatırımlar yapıldı. Burada CNC
tezgahı alındı ve kullanılıyor, mobilya sektörüyle ilgili yeni alınan cihazlar var. Atakum'da
gaz altı kaynakçılıkla ilgili yenilenme gerçekleştirildi. Özellikle gençlerimizin daha nitelikli
eleman haline gelmesi ve daha rahat istihdam edilmelerini sağlayacak bu çalışmalara
Endüstri Meslek Lisesi de görev alıyor. Hem kendi teknik donanımlarını geliştirmiş oldular
hem de öğrencilerin dışında okulu bitirmiş ve farklı kademelerde eğitim almış olan
gençlerimize burada kurslara katılmak suretiyle onların daha nitelikli olmalarına katkı
sağlıyor. Özellikle PLC laboratuvarı Türkiye'de meslek liseleri içerisinde tek laboratuvar.
Bu çalışmaları İl Milli Eğitim, İŞKUR, odalar ve diğer kurum ve kuruluşların işbirliği
içerisinde gerçekleştiriyoruz" dedi.
İşverenlerin talepleri doğrultusunda kurslar açtıklarını açıklayan Aksoy, "Türkiye'de en sık
rastladığımız konulardan birisi, işadamlarımız ve sanayicilerimiz 'eleman arıyoruz
bulamıyoruz' diyor. Birçok kişi de 'iş arıyoruz, bulamıyoruz' diyorlar. En temel sorun iş
arayan insanların niteliklerinin arzu edilen seviye olmaması. Bu konuda Milli Eğitim
Müdürlüğü çerçevesinde odalar ve esnaf ve sanatkarlarla bir toplantı yaptık. Hangi
alanlarda istihdama ihtiyaç duyulduğun listesini aldık. İl İstihdam Kurulu'nda ve Meslek
Eğitim Kurulu'nda yeni kurslar açılmasıyla ilgili kararlar aldık. İşsizliğin giderilmesinde ve
istihdam sağlamak isteyen işverenlerin de nitelikli eleman bulmalarına katkı sağlıyoruz"
şeklinde konuştu.
LİMANDA MADEN VAR
Karadeniz'de petrol aramak için yola çıkan Derin Deniz Şampiyonu 'Deepwater Champion'
adlı dev platform 230 personeliyle Samsun Limanı'na adeta üs kurdu. Günlük gideri 1.2
milyon dolar olan dev platform, bu rakamın yaklaşık 100 bin TL'sini Samsun'a bırakıyor.
Dünyanın en modern petrol arama gemisi olan ve Kastamonu açıklarında 6 bin 500
metrelik sondajla petrol arayacak 'Deepwater Champion' adlı dev platformun kuleleri
Samsun Limanı'nda monte edildi. Son çalışmaları yapılan dev platformun yetkilileri,
"Günlük 1,2 milyon dolar giderimiz var. Bu miktarın yaklaşık 100 bin TL'si Samsun'a
kalıyor" dedi.
ABD'li enerji firması Exxon Mobil tarafından özel olarak yaptırılan ve dünyanın en modern
petrol arama gemilerinden biri olarak gösterilen Deepwater Champion-Derin Deniz
Şampiyonu adlı platformun yetkilileri Haber'e konuştu. Platform ABD toprakları
sayıldığından gemiye giriş izni verilmezken detayları ile ilgili sorularımızı yanıtlayan bir
yetkili, 15 bin 400 ton ağırlığındaki gemide mürettabat ve teknik personelle birlikte 230
kişinin çalıştığını söyledi. Yetkili, gemideki 13 Türk teknik personel arasında
Samsunluların da olduğunu dile getirdi.
Platformun yakıt, yiyecek ve personel giderleri için günlük 1.2 milyon dolar maliyeti
olduğunu söyleyen yetkili, "Bu paranın 100 bin TL'sini Samsun'da harcıyoruz. Buna
dinlenme, ulaşım, konaklama masrafları, ayrıca mazot alımı ve sanayi sitelerinden çeşitli
ihtiyaçların temini dâhil. Kumanyalar da bir Türk firması tarafından karşılanıyor" diye
konuştu.
Dev petrol arama gemisinin yetkilileri ayrıca, 'Karadeniz'de petrol var mı?' sorumuza ise,
"Elbette olabilir, daha önce de araştırmalar yapıldı. Milyonlarca dolar para harcanarak bu
platform buralara geliyor. Petrolün olduğuna dair umudumuz var" yanıtını verdi. Yaklaşık
10 gün daha Samsun Limanı'nda kalacak olan dev platformun kuleleri monte edildi,
montajı için kullanılan vincin söküm çalışmaları devam ediyor. Platform ortalama su
derinliğinin 2 bin metre olduğu Karadeniz'de 6 bin 500 metreyi bulacak sondaj çalışması
yapacak. Gemide iki tane sondaj sistemi bulunuyor. Bunlardan biriyle sondaj yapılırken,
ötekiyle aynı anda üretim gerçekleştirilebiliyor. Bu da diğer sondaj gemilerine göre işlerin
yapılma süresini kısaltıyor. Çift gövdeli gemi, açık denizlerde 9 metre yükseklikteki
dalgalar karşısında ve saatte 110 kilometre hızındaki rüzgârda dahi, uydu bağlantısı ile
pozisyonunu otomatik olarak koruyabiliyor.
Yapılan anlaşma çerçevesinde Exxon Mobil'in Karadeniz'de iki adet kuyu açacak.
Kuyulardan ilki Kastamonu açıklarında olacak. Dünyadaki en modern petrol arama gemisi
böylelikle ilk aramasını Türkiye'de yapmış olacak. Aramalarda petrol bulunursa bu sefer
yatırımlara Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı da (TPAO) katılacak.
ÇORUM’A HIZLI TREN İSTASYONU
Havza Belediye Başkanı Murat İkiz, "Samsun-Ankara Hızlı Tren Hattının Havza'dan
geçmesi ilçenin ekonomik olarak gelişmesinde önemli bir etken olacak" dedi. İkiz,
Belediye Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında Ankara - Samsun Hızlı Tren
Hattı'nın Havza'dan da geçtiğini, hat için 2010 yılında açılan etüt, plan ve proje ihalesini
alan özel firmanın çalışmalarını bitirdiğini belirtti.
Havza'nın her alanda gelişim gösterdiğini belirten İkiz, şunları söyledi: "2010 yılında
Samsun Ankara Hızlı Tren Hattı için Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü'nce 2010
yılında yapılan bir ihale ile hat için plan ve proje için çalışmalara başlandı. Yapılan
çalışmalar ve belirlenen hat üzerinde Delice, Çorum, Sungurlu, Merzifon, Havza ve
Kavak'ta birer istasyon planlanmakta. Samsun-Ankara Hızlı Tren Hattı'nın Havza'dan
geçmesi ilçenin ekonomik olarak gelişmesinde önemli bir etken olacak. Tarihi ve termal
turizmi ile adından söz ettiren ilçemiz bu sayede daha da fazla gelişme ve adına duyurma
imkânı bulacak. Bu da ilçemizin daha hızlı bir gelişim göstermesinde önemli bir rol
oynayarak birçok alanda gelişimini sağlayacak."
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27742&HaberBasligi=Çorum’a hızlı tren
istasyonu
KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARINDA ZAMAN AZALIYOR
KKYDP 2011 yılı müracaatları devam ettiğini belirten Samsun İl Tarım Müdürü Kadir
Güven, "5 yıldır uygulanmakta olan bu programa hem çiftçiler hem de yatırımcılar
tarafından yoğun bir ilgi gösterilmektedir. KKYDP makine ekipman destekleme
programıyla tarımsal faaliyetler için geliştirilen yeni teknolojilerin üreticiler tarafından
kullanımını yaygınlaştırarak daha kaliteli ve pazar isteklerine uygun üretim yapılmasını
sağlamak, zor şartlarda ve bedenen çalışan üreticilerimizin işlerini kolaylaştırmak ve
üretim maliyetlerini düşürerek, uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir düzeye getirmek
hedeflenmekte olup, makine ve ekipman destekleme müracaatları 25 Nisan tarihinde,
ekonomik ve altyapı yatırımları müracaatları başvuru süresi de 9 Mayıs tarihinde sona
erecek" dedi.
KKYDP makine ekipman destekleme programında 35 çeşit makine ekipmana destek
verildiğini belirten Kadir Güven, "Hibeye esas tutar gerçek kişiler için mal başına 50 bin
lira ve tüzel kişiler için mal başına 100 bin lirayı geçemez. Basınçlı sulama sistemleri
başvurularında gerçek kişiler için 100 bin lira, tüzel kişiler için 200 bin lirayı geçemez. Mal
alım bedellerinin bu miktarı aşması durumunda aşan kısım başvuru sahibi tarafından ayni
katkı olarak karşılanmaktadır. KKYDP'nin diğer bir destekleme konusu olan ekonomik ve
altyapı desteklemelerinde ise tabandan yukarıya doğru yaklaşımla katılımcılığı sağlayan,
yerel kapasiteyi ve örgütlenmeyi geliştiren, istihdam oluşturma potansiyeli olan, üretici
gelirlerini artıran ve çeşitlendiren, tarıma dayalı küçük ve orta ölçekli sanayinin
gelişmesini ve yaygınlaştırılması ile toplu basınçlı sulama projelerinin desteklenmesi
hedeflenmektedir. Ekonomik ve altyapı yatırımları için proje başvurularında hibeye esas
proje tutarı, gerçek kişi başvurularında 150 bin liranın, tüzel kişi başvuruları için ise 600
bin lirayı geçemez. Köylere hizmet götürme birlikleri ve sulama kooperatiflerince,
bakanlık tarafından belirlenen usul ve esaslara uygun olarak kabul edilen mevcut sulama
tesislerinin toplu basınçlı sulama sistemi tesisine dönüştürülmesine yönelik yatırım proje
tekliflerinde, hibeye esas proje tutarı 600 bin lirayı geçemez.. Hibeye esas proje tutarının
yüzde 50'sine hibe yoluyla destek verilmektedir. Diğer yüzde 50'si oranındaki tutarı
başvuru sahipleri kendi öz kaynaklarından temin etmekle yükümlüdür. Köylere hizmet
götürme birlikleri ve sulama kooperatiflerince hazırlanan projelere hibeye esas proje
tutarının yüzde 75'ine hibe yoluyla destek verilir. Başvuru sahipleri, hibeye esas proje
tutarının yüzde 25'i oranındaki katkı payının finansmanını temin etmekle yükümlü ve
sorumludur. Başvuru bütçeleri KDV hariç hazırlanmaktadır" diye konuştu.
KKYDP kapsamında Samsun'da geçen etaplarda makine ekipman desteklemelerinde bin
845 çiftçinin 17 milyon 230 bin 700 liralık makine ekipman alımı yaptığını ve buna karşılık
8 milyon 615 bin 350 lira destek verildiğini, ayrıca ekonomik altyapı müracaatlarında ise
4 tanesi toplu basınçlı sulama projesi olmak üzere 77 adet projenin desteklendiğini, 27
milyon 913 bin 719 liralık yatırım yapıldığını ve buna karşılık yatırımcılara 13 milyon 594
bin 388 lira destek verildiğini ve toplamda Samsunlu çiftçi ve yatırımcılara 22 milyon 209
bin 738 lira destek verilerek Türkiye'de en çok desteklenen iller arasında yer aldığını
belirten
Güven,
"Yatırımcılarımızın
ve
çiftçilerimizin
bu
desteklemelerden
yararlanabilmesi için müracaat süreleri kısalmış olup, destekten yararlanmak isteyenlerin
kalan süre içerisinde projelerini uygun bir şekilde hazırlayarak, belirtilen tarihe kadar il ve
ilçe müdürlüklerimize müracaat etmeleri gerekmektedir. İl müdürlüğümüzde bulunan il
proje yürütme birimimiz tarafından yatırımcılara teknik bilgi desteği sağlanmaktadır"
şeklinde konuştu.
UCUZ EKMEK GELİYOR
Necattin Demirtaş, İlkadım Eğitim Derneği üyeleri ile birlikte kahvaltıda buluştu. Halk
Ekmek Fabrikası'nın en geç ocak ayında faaliyete gireceğini açıklayan Başkan Demirtaş,
"Samsun halkı ocak ayından itibaren ucuz ekmek yiyecek" dedi. Yapılan bilimsel
araştırmalar sonucunda her insanın günde ortalama bir ekmek tükettiğini söyleyen
Demirtaş, "İlkadım İlçesi'nin nüfusuna orantılı olarak günde ortalama 311 bin ekmek
üretmesi gerekiyor" dedi. Faaliyete girecek olan Halk Ekmek Fabrikası'nın İlkadım
İlçesi'nin ekmek ihtiyacının 4'te 1'ini karşılayacağını vurgulayan Demirtaş, "Halkımıza
ucuz olmasının yanısıra hijyenik ortam üretilen sağlıklı ekmekler sunacağız" diye konuştu.
TURİZM HAFTASI'NA BAŞLANGIÇ
15-22 Nisan 2011 Turizm Haftası Atatürk Anıtı'na Turizm İl Müdür vekili Yunus Kahraman
tarafından sunulan çelenk ile başladı.
Belediye bandosu eşliğinde saygı duruşu ve okunan istiklal marşının ardından Turizm İl
Müdür Vekili Yunus Kahraman açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Kahraman yaptığı
konuşmada "Tarihte uygarlıklara önemli kültür merkezleri olarak hizmet vermiş olan
ilimizin tarihi eserleri, doğal güzellikleri, termal tesisleri turistleri cezbeder hale geldi. Her
şehrin bir markası vardır. Tokat'ın markası da Tokat yazmasıdır. Tokat yazması dünyanın
her yerinde rağbet gören bir ürünümüzdür. İlimize gelen yerli ve yabancılara hediye
edebilecek en güzel kültürel öğelerimizdendir. Tokat denildiğinde akla gelen bir başka
ürünümüz ise asma yaprağımızdır. Zile pekmezi ise gerek rengi gerek tadı ile alışılagelmiş
pekmezlerden farklı olmasıyla tanınır. Ve ayrıca Tokat’ımız tüm kültürü ve tarihi ile bir
açık hava müzesidir." dedi.
http://www.tokatgazetesi.com/haber_detay.asp?haberID=6860
KÜLTÜR TURİZM MÜDÜRÜ KAYA: AMASYA TURİZM AÇISINDAN ZENGİN BİR
İL’DİR
Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Kaya turizm haftası olması sebebiyle şu
açıklamayı yaptı; 15-22 Nisan tarihleri arasını Turizm Haftası olarak kutluyoruz.
Dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan gezilere turizm, bu
gezilere katılan insanlara da turist diyoruz. Ülke içinde yapılan gezilere iç turizm, ülke
dışına yapılan gezilere ise dış turizm denir. Yurt dışı gezilere daha çok, zenginleşen
ülkelerin insanları çıkar. Yabancı turistler ülkemize hangi amaçla gelirse gelsinler, para
harcarlar. Turistlerin harcadığı yabancı paralara döviz diyoruz. Üretemediğimiz ürünleri
yabancı ülkelerden döviz ile satın alırız. Döviz elde etmenin en kolay yollarından biri ise
turizmdir. Ülkemize ne kadar çok turist gelirse, o kadar çok döviz elde ederiz. Asya ve
Avrupa kıtaları arasında bir köprü olan yurdumuz, turistlerin ilgi duyduğu bir ülkedir.
Ilıman iklimi, zengin bitki örtüsü, eski medeniyetlerin bıraktığı tarihi eser ve anıtlarla
yurdumuz, turistler için adeta bir cennet gibidir. Bütün bunlara rağmen ülkemiz, hak
ettiği turist sayısına bir türlü ulaşamamıştır. Ülkemize daha çok turist gelebilmesi için,
yollarımızın daha güzel, insanlarımızın daha centilmen, ulaşım araçlarının daha gelişmiş,
konaklama yerlerinin bol, rahat ve temiz olması gerektiğini biliyoruz. Turistlere karşı
güler yüzlü olmak, onları rahatsız etmemek, değerinden yüksek ve zorla satış yapmamak
gerekir. Onların memnun ayrılması, ülkemize daha çok turistin gelmesini sağlar. Daha
çok turist ise, daha çok döviz demektir, dedi. Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Kaya
Amasya’nın turizm açısından zengin olduğunu belirterek gelen turistlere bu güzellikleri
görmeden gitmemelerini tavsiye ettiklerini söyledi.
Kaya Amasya’nın turizm güzelliklerini şöyle sıraladı; Yeşilırmak Vadisi’nde Ferhat Dağı ve
Amasya Kalesi eteklerinde kurulmuş açık hava müzesi olan bu kenti, kuşbakışı Çakallar
Mevkii’nden izlemeden, Çınar ağaçları altında semaver çayını yudumlarken; Yeşilırmak
içerisinden yükselen Roma Dönemi sur duvarları üzerine dizelenmiş Amasya tarihi
Yalıboyu Evleri’ni, arkasında yükselen kalker kayalara ayrılmış Kral Kaya Mezarları’nı ve
tepesinde Amasya Kalesi’ni görmeden, Taş işçiliğinin nadide örneği portale sahip, İlhanlı
Dönemi’nde hastane olarak kullanılan Bimarhane’yi (Darüşşifa) görmeden, Osmanlı
Dönemi yapılardan birisi olan Sultan II. Bayezid Külliyesi’ni gezmeden, Amasya Müzesinin
Mumyalar bölümünü ve Hitit Tanrı Heykelini (Teşup) görmeden, Hazeranlar Konağı'nı
gezmeden, Şehzadeler Müzesini gezmeden, Saraydüzü Kışlası ve Milli Mücadele Müzesini
gezmeden, 1914 Maket Amasya’yı gezmeden, Amasya Misket elmasını ve kirazını
yemeden, Doğa Harikası Borabay Gölü’nü görmeden, gitmeyiniz, dedi.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4557&haber=Kültür Turizm Müdürü
Kaya: Amasya Turizm Açısından Zengin Bir İl’dir.xhtml
‘TURİZMDE ATILIMA HAZIRLANIYORUZ’
Vali Nurullah Çakır, Çorum’un turizmde yeni atılımlara hazırlandığını açıkladı. Turizm
Haftası açılış töreninde konuşan Nurullah Çakır, Çorum’un turizmden hak ettiği payı
alması için kolları sıvadıklarını kaydetti. ÇEKÜL Vakfı işbirliğinde 21-23 Mayıs 2011
tarihlerinde düzenlemeyi planladıkları programla ilgili bilgiler veren Vali Çakır, “Tarihi ve
kültürel değerlerin masaya yatırılacağı programda Çorum’un turizm yol haritasını
belirleyeceğiz.” dedi.
Turizmin, Çorum’un gelişimi açısından büyük önem taşıdığına işaret eden Çakır,
konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Turizm kavramı her geçen gün değişiyor ve
gelişmeler ışığında yeni içerikler kazanıyor. Ülkelerin ve şehirlerin gelişiminde ekonomik
açıdan kayda değer bir kaynak teşkil eden turizm, Türkiye ve Çorum açısından da büyük
önem taşıyor. Türkiye, 2011 yılı turizm gelirlerinde geçen seneye oranla %13 artış
hedefliyor. Sahil ve kültür turizmi arasındaki dikkat çeken bir gelir farkı bulunmakla
birlikte turizmin güneş, kum ve deniz üçgeninden farklı yelpazelere taşınması kaçınılmaz
hale geldi. Değişen turizm değerlerini dikkate alarak yerel zenginliğimizi yeni turizm
anlayışına göre gözden geçirmeli ve pazarlamalıyız. Turizmden hak ettiğimiz payı
alabilmemiz için alt yapı büyük önem taşıyor. Sadece tabela dikip yol yapmakla altyapı ne
yazık ki tamamlanmıyor. Tanıtım da bunun önemli bir ayağını teşkil ediyor. Almanya ve
İspanya gibi yerlerde yaptığımız tanıtımlarda ülkemize olan ilginin arttığını görmek
sevindirici. Çorum çok kıymetli hazinelere sahip. Bu farkındalıkla gerekli adımları
atmalıyız. Yerli turizm artık yabancı turistlerden de daha fazla gelir bırakır hale gelmeye
başladı. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan sayılı yerler arasındaki bölgemizin
yabancıların ilgisini çekmesi kaçınılmaz; ancak yerel yönetimlerimizle birlikte Çorum’a
hak ettiği turizm değerini kazandırmamız gerekiyor. Bunun için Çorum’da konaklayacak
turistlere sunabileceğimiz kültürel değerlerimizi artırmalıyız.
Turizmde ürün çeşitliliği büyük önem taşıyor. Atılan adımlar neticesinde Çorum, 3 yıl
sonra çok daha iyi bir noktaya gelecek. Bunun için bazı çalışmalarımız var. Mesela Ankara
gibi büyükşehirlerde yaşayanların hafta sonu planlarını değerlendirebilecekleri bir
mesafedeyiz. Bunun için turizmde hareketi belirleyen çocuk ve gençleri dikkate alan
yapılanmalara ihtiyaç var. Çocuklara tarihi ve doğayı sevdirecek turizm faaliyetlerinin
Çorum’u cazibe merkezi yapacağına inanıyorum. Turizmde bencillik olmaz. Şehirler tek
başına bir şeyler yapamaz. O nedenle destinasyon bölgelerindeki illerin ortak hareket
etmesi gerekiyor. Çorum da, Amasya, Tokat, Samsun gibi illerle birlikte hareket etmeli.
Yemek kültürünün turizmdeki yeri de önemli. Ne yazık ki şu an kültürel değerlerimiz çok
düşük. Yabancı turist ve konaklama oranını artıracak adımlar atmalıyız. Çorum halkının
da Hitit coğrafyasını tanımalı ve farkındalık kazanmalı.Tarım ve sanayi ile birlikte üçlü sac
ayağını oluşturan turizm, Çorum kalkınmasının ana başlıklarını oluşturuyor. Turizmde etik
ve kültürel değerlerin sunumu için hizmet içi eğitim çalışmaları yapılacak. Ayrıca 21-23
Mayıs 2011 tarihlerinde ÇEKÜL Vakfı ile birlikte Çorum’un tarihi ve kültürel değerlerini
masaya yatırıp geniş bir envanter çalışması yapacak, turizmde yol haritasını
belirleyeceğiz.”
http://corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=27661&HaberBasligi=‘Turizmde atılıma
hazırlanıyoruz’
"TURİSTLERE İYİ DAVRANALIM"
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, turistlere karşı güler yüzlü ve hoşgörülü olunması
gerektiğini söyledi.
Vali Aksoy, Turizm Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, her yıl 15-22 Nisan
tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası'nın turizm bilincinin pekiştirilmesi açısından
büyük öneme sahip olduğunu belirtti. Vali Aksoy, turizmin ülke ekonomisinin yanı sıra,
insanlar arasında dostluk duygularının gelişmesine katkı sağladığını ifade etti.
Samsun'un ülke turizmindeki yerine değinen Vali Aksoy, şunları kaydetti: "Doğal
özellikleri büyük ölçüde korunabilmiş, ülkemizin Karadeniz kıyısındaki tek sulak alanı olan
Kızılırmak Deltası'nda kuş gözlemciliği, Ladik Akdağ'da kış sporları ve çim kayağı, yamaç
paraşütçülüğü yapılabilmekte. Su sporları yönüyle de Samsun, turistlere çeşitli
alternatifler sunmaktadır. Sağlık turizminde de her geçen gün mesafe kat eden Samsun,
sadece çevre illerden değil Türkiye'nin diğer bütün illerinden ve aynı zamanda bölge
ülkeleri ile birlikte Avrupa ülkelerinden de tedavi olmak amacıyla insanların tercih ettiği
cazibe merkezlerinden birisi olup, termal turizm açısından önemli bir merkeze sahiptir.
Bütün bunların yanında şunu da unutmamalıyız; Ülkemize ve ilimize turist gelmesini
istiyorsak, onlara karşı güler yüzlü ve hoşgörülü olmalıyız."
İLİŞKİLER GELİŞİYOR
Samsun heyetinin Novorosissk'e yaptığı ziyarette iki şehir arasındaki sosyoekonomik
ilişkilerin geliştirilmesi kararına varıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz, "Eksik kalan
ilişkileri düzeltiyoruz" dedi.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın başkanlığındaki 22 kişilik
Samsun heyeti, kardeş şehir Novorossisk Belediye Başkanı Vladimir Sinyagovsty'nin
konuğu olarak gittikleri Novorossisk'te, iki şehir arasındaki sosyoekonomik ilişkilerin
geliştirilmesi konusunda önemli mesafeler aldı. Samsun ile Rusya'nın Novorossisk şehri
arasındaki kardeş şehir protokolünün ardından iki şehir arasındaki sosyoekonomik
ilişkilerin güçlendirilmesi amacıyla Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya
Yılmaz başkanlığındaki heyet 19-22 Nisan tarihleri arasında Novorossisk'e gitti. Başkan
Yusuf Ziya Yılmaz, TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Samsun Ticaret Borsası Başkanı
Sinan Çakır, Sağlık Kenti Samsun Derneği Başkanı Dr. Köksal Holoğlu, Karadeniz
İhracatçılar Birliği Başkanı Fahrettin Ulusoy, Sağlık Müdürü Mustafa Kasapoğlu ve TSO
yöneticileri ve işadamlarından oluşan heyet, Novorossisk'te üst düzey yöneticiler
tarafından karşılanırken, Novorossisk heyetinin de mayıs ayında Samsun'a geleceği
açıklandı.
Samsun ve Novorossisk arasında Gelincik ve Anapa Havaalanlarına olmak üzere
doğrudan uçak seferleri konusunda üst düzeyde yapılan çalışmalarda önemli mesafeler
alınırken, Novorossisk Belediye Başkanı Vladimir Sinyagovsty, uçak seferlerinin konulması
için elinden gelen desteği vereceğini belirtti. Ayrıca iki kardeş şehrin ilişkilerinin
geliştirilmesi amacıyla bir süredir üzerinde çalışılan deniz seferleri konusunda da önemli
çalışmalar yapıldı. Yakın bir gelecekte Samsun ve Novorossisk arasından deniz seferleri
ile yolcu taşımacılığının başlatılması ile ilgili yapılan çalışmalarda sona gelindi.
Novorossisk gezisi sonrasında heyette bulunan, TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu,
Samsun Ticaret Borsası Başkanı Sinan Çakır, Sağlık Kenti Samsun Derneği Başkanı Dr.
Köksal Holoğlu, Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu ve işadamları ile birlikte
düzenlediği basın toplantısında, Novorossisk gezisi ile ilgili detayları anlatan Başkan Yusuf
Ziya Yılmaz, "Karadeniz'in kuzey illeri ile uzunca süredir bugüne kadar geliştirilememiş
ulaşım güçlükleri, ülkeler arası politikalardaki çeşitli hatalar, eksiklikler dolayısıyla eksik
kalmış ilişkileri geliştirmeye dönük yaklaşık 2 yıldır çabalarımız var. Rusya'nın güneye
açılan, Karadeniz'e açılan en önemli kapısı olan Novorossisk ile Türkiye'nin de kuzeye
açılan kapısı olan Samsun birbiri ile çok ortak gelecek beklentileri olan iki şehir. Bu ortak
misyonları ve vizyonları taşıyan bu iki şehir birbiri ile irtibatlanmalı diye düşünüyorduk"
dedi.
TOKAT, MERMER REZERVLERİNİN ÜLKE EKONOMİSİNE KATKISI BÜYÜK
Tokat Valisi Şerif Yılmaz, Zile’de Sanayi kuruluşlarında incelemelerde bulundu.
İlk olarak Zile Ticaret Odası’nı ziyaret eden Vali Yılmaz, oda çalışmaları ile ilgili Yönetim
Kurulu Başkanı Hüseyin Berberoğlu’dan bilgi aldı. Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı
Salonu’nda Zile Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Heyeti toplantısına katılan
Vali Şerif Yılmaz, toplantının ardından Erkaro Mermer Fabrikası’nda incelemelerde
bulundu. Erkaro Mermer işletme sahibi Mustafa Er’den çalışmalarıyla ilgili bilgi alan Vali
Yılmaz, MTA tarafından Türkiye mermer rezervinin % 20’sini içerisinde barındırdığı
belirtilen İlimizde mermer işletmelerinin sayısının her geçen gün artmasını memnuniyetle
karşıladığını ifade ederek, bunun hem ilimizde iş istihdamına hem de ülke ekonomisine
büyük katkı sağladığını kaydetti. Fabrikada bulunan işlenmiş mermerleri inceleyerek,
mermer sektöründe çalışan işçilerimizin, işletme sahiplerinin ekmeklerini taştan
çıkardıklarını söyledi.
Tokat Valisi Şerif Yılmaz ve beraberindeki heyet Zile programı kapsamında Organize
Sanayi Bölgesi’nde (OSB) de başlayacak olan altyapı çalışmalarını yerinde inceledi.
Altyapı çalışmaları İl Müftüsü Abdurrahman Koçak’ın okuduğu dua ve akabinde kesilen
kurbandan sonra fiilen başladı. Zile OSB’de faaliyetine devam eden Aktaş Kerestecilik,
fabrika sahibi Amil Aktaş’tan bilgi aldı. Zile OSB ziyaretinin sonra Zile Hasan Sevinç
Kapalı Spor Salonu ve İlçe stadyumunu gezerek Belediye Başkanı Lütfi Vidinel ve Stad
Müdürü Adnan Bayraktar’dan bilgi aldı.
http://www.yenitokatgazetesi.com/haber_detay.asp?haberID=5868
İLK 3 AYDA 6 MİLYON TL’LİK YATIRIM YAPILDI
Vali Nurullah Çakır, Çorum’da 2011 yılında kamu kurum ve kuruluşlarına ait toplam 314
adet yatırım projesi olduğunu ifade ederek bu projelerin dağılımı hakkında şunları
söyledi:
"12’si Hitit Üniversitesi Rektörlüğü, 21’i D.S.İ 5. Bölge Müdürlüğü, 28’i Karayolları 7.
Bölge Müdürlüğü, 53’ü Amasya Orman Bölge Müdürlüğü,57’si Tapu ve Kadastro 22. Bölge
Müdürlüğü,4’ü Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 1’i MTA Orta Anadolu I. Bölge Müdürlüğü,
7’si İller Bankası A.Ş. Ankara Bölge Müdürlüğü, 44’ü İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği, 4’ü
Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü, 4’ü İl Sağlık Müdürlüğü, 21’i İl Milli Eğitim Müdürlüğü,
3’ü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, 13’ü Tarım İl Müdürlüğü, 20’si Çevre ve Orman İl
Müdürlüğü, 18’i Çalık YEDAŞ İl Koordinatörlüğü, 4’ü Çorum Şeker Fabrikası Müdürlüğü".
Bu 314 adet projeden 137’sinin halen devam ettiğini 37’sinin ise ihale aşamasında
olduğunu kaydeden Vali Çakır, projelerden 13’ünün tamamlandığını, 127’sine ise henüz
başlanmadığını
belirtti.
Bu projelerin toplam tutarlarının 1 milyar 725 milyon 659 bin 385 TL ve program yılı
ödeneklerinin ise 128 milyon 790 bin 072 TL olduğunu dile getiren Vali Çakır, "2011 yılı
ilk 3 ayı nakdi harcama tutarı 6 milyon 140 bin 861 TL, 2011 yılı ilk 3 ayı nakdi
gerçekleşme oranı yüzde 5, kümülâtif fiziki gerçekleşme oranı yüzde 3’dür" dedi. Vali
Çakır toplam 314 projenin sektörlere göre dağılım hakkında ise şunları kaydetti:
"49’u Tarım, 43’ü Ormancılık, 18’i Enerji, 54’ü Ulaştırma, 38’i Eğitim-Kültür-Spor, 4’ü
Sağlık, 3’ü Sosyal Altyapı, 3’ü İmalat, 1’i Madencilik, 93’ü Harita-Kadastro-İmar, 8’i ise
diğer sektörler." Projelerin 104’ünün İl Merkezinde bulunduğunu anlatan Vali Çakır
ilçelere dağılımı ile ilgili ise şunlar söyledi: "12’si Alaca, 8’i Bayat, 2’si Boğazkale, 2’si
Dodurga, 33’ü İskilip, 31’i Kargı, 2’si Laçin, 3’ü Mecitözü, 1’i Oğuzlar, 6’sı Ortaköy, 44’ü
Osmancık, 17’si Sungurlu, 4’ü Uğurludağ, 45’i ise birden fazla İlçe kapsamında yer
alıyor."
Köy Des Projesi kapsamında 2011 yılında Çorum’a toplam 14 milyon 708 bin 949 TL
ödenek gönderildiğini ifade eden Vali Çakır, ödeneğin yatırımlara göre dağılımı hakkında
ise
şunları
kaydetti:
"Yol Projeleri 11 milyon 739 bin 563 TL, Sulama Projeleri 25 bin TL, İçmesuyu Projeleri
1milyon 444 bin 386 TL, Ortak Alım Ödeneği 1 milyon 500 bin TL."
Vali Çakır 2011 yılı hedeflerini ise şöyle açıkladı:
"Eğitim ve sağlık alanlarındaki iyileşmeler devam edecek. Sosyal yardımlar yerindelik
ilkesine göre ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. Özellikle istihdamın artırılmasına yönelik
proje çalışmalarına ağırlık verilecek. Köy Des Projesi kapsamında kırsal altyapıdaki
eksiklikler tamamlanacak. Başlangıcından bu yana yüzde 332 artışla 255 km’ye ulaşan
bölünmüş yol uzunluğunun 388 km’lik hedefe ulaştırılması için çalışmalar hızlandırılacak.
Tarımsal sulamanın geliştirilmesine yönelik programdaki yatırımlar hızlandırılacak. Teşvik
mevzuatı kapsamında girişimcilere ve sanayicilere gerekli destek sağlanacak. Tarihi
yapıların restorasyonu ve turizm altyapısı iyileştirilecek."
AMASYA BELEDİYESİNİN AB PROJELERİNE DESTEĞİ SÜRÜYOR
Amasya Belediyesi Tarafından Kadın İstihdamının Desteklenmesi Hibe Projesi kapsamında
yürütülen Amasya’da İşsiz Kadınların Çocuk ve Yaşlı bakımı konularında eğitimi adlı AB
Projesi devam ediyor. 60 kadının devam ettiği proje 12 ay süreli olup, sonunda
kursiyerlere sertifika verilecektir. Günlük katılımcılara 8 Euro ödenen projenin eğitimleri
Zübeyde Hanım Üçler İlköğretim Okulu çok amaçlı salonunda gerçekleştirilmektedir. 9 ay
sürecek kursta 400 sat çocuk bakımı, 240 saatte yaşlı bakımı konusunda eğitim
verilecektir.
Kurs çalışmalarını yerinde takip eden ve her türlü desteği sağlayan belediye başkanı
Cafer ÖZDEMİR daha önce tarım sektöründe çalışmış kadınları da içeren şekilde Amasya
merkezde yaşayan işsiz ve iş gücüne dâhil olmayan kadınları kapsayan, Amasya
Belediyesi tarafından Aydın PELİTLİ koordinatörlüğünde yürütülen AB projesi hakkında şu
açıklamalarda bulundu.
PROJE HEDEFİ:
1.Kadınların işgücü piyasasına katılımları önündeki kültürel ve diğer engelleri azaltmak
yolu ile kadınların istihdam edilebilirliğini artırmak
2- Amasya’da daha önce tarım sektöründe çalışmış olan kadınları da içerecek şekilde
kentsel alanlarda yaşayan işsiz ve iş gücüne dâhil olmayan kadınlara yaşlı bakıcısı ve
çocuk bakıcısı eğitimleri verilerek onların istihdam edile birliklerini artırmak ve işgücü
piyasasına kazandırılmalarını sağlamaktır.
3. Amasya Belediyesi olarak çocuk ve yaşlı bakımı eğitimlerinin sürekli verilebilmesi için
bir merkez oluşturulması
4. Amasya ilinde çocuk ve yaşlı bakımı hizmeti almak isteyenlerin kalifiye bakıcı elemanı
ihtiyacını sağlamak
ÖZEL HEDEFLER
Amasya ‘da çalışan kadınların en büyük sorunlarından biri olarak karşısına çıkan yaşlı ve
çocuk bakımında bilgi ve deneyimi yeterli eleman bulamamalarıdır. Bu nedenle işten
ayrılmalar, sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunlar yaşandığı gözlenmektedir. Bu
işgücüne kayıtlı istihdam olmadığından Çocuk bakıcısı ve yaşlı bakıcısı ilkel yöntemlerle,
eş, dost yolu ile aranmakta idi. Bu yolla bulunan kişilerin ruhsal ve psikolojik durumları
bilinmediğinden kadınlar ne ile karşılaşacaklarını bilmemekte ve buda beraberinde iş
verimsizliğini getirmekteydi. Bu ve benzeri projeler sonucu eğitim alan kadınlar İŞKUR
tarafından kayıt altına alınacağı için ailelerin bu kişilere erişimi kolaylaşacak ve önceden
yaşanan olumsuzluklar ortadan kalkacaktır.
BEKLENEN SONUÇ
İş gücü piyasasının talep ettiği niteliklere sahip olmayan 60 işsiz kadına çocuk ve yaşlı
bakımı konusunda eğitim verilerek istihdam edile birliklerinin sağlanmasıdır.
AB Projelerine Desteği Sürüyor.xhtml
Belediyesinin
SANAYİ SİCİL BELGESİ İÇİN SON UYARI
Sanayi belgesi vize ve yıllık işletme cetveli verme işlemleri için son gün 2 Mayıs olarak
açıklanırken, zamanında müracaat etmeyen firmalara 616 TL para cezası uygulanacağı
bildirildi.
Sanayi belgesi vize ve yıllık İşletme cetveli verme işlemleri hakkında bilgi veren İl Sanayi
ve Ticaret Müdürü Ahmet Arslan, il müdürlüğünden sanayi sicil belgesi alan firmaların
2010 yılına ait bilgileri içeren yıllık işletme cetveli formu ve iki yılda bir vize edilen sanayi
sicil belgeleri ile birlikte 2 Mayıs Pazartesi günü mesai bitimine başvuruda bulunmaları
gerektiğini hatırlattı.
Sanayi sicil belgesi sahibi kuruluşların bugüne kadar bağlı bulundukları Ticaret Sanayi
Odaları ve Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği ile Mali Müşavirler Odası'na 2 kez duyuru
yazıları yazmak suretiyle bilgilendirildiklerini hatırlatan Arslan, "Sanayi sicil belgesi
işlemleri için başvuru süresi daraldı. Kanun uyarınca 616 TL idari para cezası uygulanması
zorunluluğu bulunmaktadır. Sanayicilerimiz bizlere ulaşarak gerekli bilgileri alabilirler.
Sanayi sicil belgesi sahibi sanayicilerimizin cezai duruma düşmemeleri için gerekli
formları temin ederek daktilo veya bilgisayarda doldurmak kısa zamanda başvurularını
tamamlamalılar" dedi.
TURHAL İLÇE TARIMDAN ARICILIK KURSU
Turhal İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından “Arıcılığa Teşvik Kursu” düzenlendi. Kursa
başvuran vatandaşlar konunun uzmanlarından arıcılık konusunda eğitim alıyorlar.
Turhal İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından açılan ve büyük ilgi gören kurs hakkında şu
bilgilere yer verildi: “İlçemizde istihdamı artırmak, ekonomik gelir sağlamak ve hobi
amaçlı uğraşı dalı olarak arıcılığı teşvik kursu açılmıştır. Arıcılığa meraklı olan
çalışanlar
ve
emeklilerin
müracaatları
üzerine
İlçe
Tarım
Müdürlüğümüz
vatandaşların haklı isteklerinin yerine getirilmesi doğrultusunda çalışma başlatmıştır.
Halk Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Tarım Müdürlüğü işbirliği yaparak arıcılık kursunu
başlatmıştır. Kursa kayıtlar Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. 2011 Yılı
1. Dönem Arıcılık Kursu kayıtları tamamlanmıştır. Yeterli sayıda müracaat olursa 2.
Dönem Arıcılık Kursu da açılacaktır. Kurs bitiminde yapılacak sınavda başarılı olan
kursiyerlere Halk Eğitim Müdürlüğünce 80 saatlik Arıcılık Sertifikası verilecektir”
MESLEKLİ EĞİTİM İÇİN 9 MİLYON TL ÖDENEK
Vali Nurullah Çakır İş Kur’un yıllardır statik bir yapıda olduğunu ifade ederek son
dönemde ise daha dinamik bir şekle kavuştuğunu ve her geçen gün kendini yenileyebilen
bir kurum haline geldiğini söyledi. Çorum Ticaret ve Sanayi Odasında yapılan İl İstihdam
ve Mesleki Eğitim Kurulu 2. Olağan Toplantısında konuşan Vali Nurullah Çakır, İş Kur’un
çağın şartlarına uygun hizmet vermeye başladığını İl Müdürlüğünün de bu değişime ayak
uydurduğunu ifade ederek, İl Müdürü Zafer Eyvaz ve ekibine teşekkür etti.
Türkiye’nin her geçen gün geliştiğini ve 2023 hedefleri olduğunu kaydeden Vali Çakır,
"Türkiye Cumhuriyetinin 100. kuruluş yılı için belirlenen hedeflerin alt yapılarını
hazırlamamız
lazım"
dedi.
Mesleki eğitimin öneminin her geçen gün arttığının ve bilinçli işgücü piyasasının sürekli
geliştiğinin anlatan Vali Nurullah Çakır, "Bundan sonra işgücü piyasasında üniversite
mezunlarının sayısı artacak" şeklinde kaydetti.
Çorum’da SGK’ya kayıtlı iş yeri sayısının 7 binin üzerine çıktığını ifade eden Vali Çakır,
"Son bir yıl içinde 3 bin 731 iş yeri açılmış. TSO’ya kayıtlı firma sayısı 4 bini geçti"
ifadelerini
kullandı.
Konuşmasında meslek edindirme kurslarının önemine değinen Vali Çakır, "Bu kurslarda
2010’da 2 bin 200 eğitim gördü. 783’ü ise işe yerleştirildi. Bu rakam yüzde 30’lara denk
geliyor. Ancak ne zaman yüzde 50’lere ulaşırsa kurslar başarılı olmuş sayılır ve bundan
amaca uygun kursların açıldığı anlamı çıkar" diye belirtti. 2011 yılında kentte ki tüm
meslek edindirme kursları için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından 3 milyon TL
ödenek beklediklerini ancak Bakanlığın ise 9 milyon TL ödenek verdiğini anlatan Vali
Çakır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’e teşekkür etti.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yardım alan vatandaşlar ile ilgili İş Kur İl
Müdürlüğünün yürüttüğü bir çalışmam hakkında da bilgi veren Vali Çakır, "Vakıftan
yardım alan vatandaşlarımızla İş Kur’da görevli meslek danışmanları görüşüyor ve uygun
bir işe yerleşmelerine yardımcı oluyorlar. Meslek danışmanları şimdiye kadar 320 kişiye
gittiler ve bunlardan 57 tanesini işe yerleştirdiler. 110 tanesi işe yönlendirilmiş, 24 tanesi
ise kursa alınmıştır. Bu çalışmanın yürütülmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum"
Torba Yasayla birlikte teşvik süresinin uzatıldığını ve yasa içinde OSB’lerde ücretsiz arsa
tahsisinin de yer aldığını kaydeden Vali Çakır, "Bu konuda kıpırdanmalar var ama daha
çok çalışma yapılmalı" şeklinde konuştu. Çorum’da insan kaynaklarının geliştirilmesi ve
işsizliğin azaltılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini anlatan Vali Çakır, "Çorum’da
işverenler iki kişi çalıştırmayı meziyet sayıyor ve kutsal bir görev olarak görüyor. Bundan
dolayı tüm işverenlere teşekkür ediyorum" dedi.
Kentin gelişmesi için yapılması gereken çalışmalardan da bahseden Vali Çakır,
"Üniversite-Kent işbirliğini önemsiyorum. Tren yolunu önemsiyorum. Sanayide
kümelenmeyi önemsiyorum. TeknoParkı önemsiyorum. Bunlar gerçekleştiği zaman bizim
için avantaj sağlayacak" şeklinde ifade etti. Türkiye’de olduğu gibi Çorum’da da tarımın
en önemli gelir kaynağı olduğunu anlatan Çakır, "Tarımla uğraşanların sayısı fazla
olmasına rağmen elde ettiği katma değer yüksek değil. Küçük küçük arazilerde yapılan
tarım verimli olmuyor. Tarımsal faaliyetleri daha büyük ölçekte yapılır hale getirmemiz
gerekiyor. Bunun içinde çiftçilerimizi bilinçlendirmemiz lazım. Ya mülkiyetleri birleştirmeli
ya da kooperatifler yoluyla arazileri kiralayarak tek parça haline getirmeliyiz. Tarım
arazilerini mutlaka büyük işletmeler haline getirmemiz lazım. Bunun Güneydoğu ve
Akdeniz Bölgelerinde güzel örnekleri var. Buradan iş adamlarına sesleniyorum; Büyük
tarım
işletmeleri
kursunlar"
ifadelerini
kullandı.
Valilik olarak projeciler havuzunu oluşturduklarını açıklayan Çakır, "Artık sadece proje
yapmak değil sürdürülebilir hale getirmekte önemlidir. Ancak bunlar ayrı işlerdir. Sadece
proje yazmak değil, uygulanma noktasında görev alacakları da eğitmeliyiz" dedi.
Vali Çakır stratejik planlar konusunda da değerlendirme yaparak bu planların yani yol
haritalarının günün anlayışına göre hazırlanması gerektiğini belirterek sözlerini
tamamladı.
SAMSUN LOJİSTİK MERKEZİ
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, "Samsun'u mutlaka lojistik merkez haline getirmeliyiz. Bu
kentte bu potansiyel var" dedi. Samsun'un lojistik sektöründen daha fazla pay alması için
çalışmalar yürüttüklerini belirten Vali Hüseyin Aksoy, "Samsun, potansiyelini
değerlendirerek lojistik merkez olmalı" dedi. Samsun Genç İşadamları Derneği'nin
(SAMGİAD) bu ayki iş yemeğinin konuşmacısı Samsun Valisi Hüseyin Aksoy oldu. Vali
Aksoy, Samsun'un kalkınması, gelişmesi ve büyümesi konusunda yapılması gereken ve
planlananlarla ilgili genç işadamlarına bilgi verdi.
Samsun'un gelecek dönemde lojistik sektöründen daha fazla pay alabilmesi için önemli
çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Hüseyin Aksoy, "Mersin'de görev yapmış bir vali
olarak bu kentteki lojistik merkez ve serbest bölge iyi birer örnektir. Burada edindiğim
tecrübelerimi Samsun'un lojistik bir merkez olması için değerlendireceğim. Samsun
mutlaka lojistik bir merkez haline getirilmeli. Türkiye'nin önemli kentlerinden birisi olan
Samsun ekonomide, sanayi yatırımları ve tarım gibi sektörlerde oldukça iyi bir
noktadadır. Bunu iyi değerlendirmeliyiz" dedi.
Samsun'un deniz, kara, hava, demiryolu ulaşım olanakları ile bölgesinin turizm
potansiyeli en yüksek kentlerinden biri olma özelliğine sahip olduğuna dikkati çeken Vali
Aksoy, "İlan edilen turizm alanları turizme tahsis edilerek ilgili çalışmalar devam etmekte
ve yeni turizm alanları ilanı için de gerekli çalışmalar sürmektedir" diye konuştu.
Vali Hüseyin Aksoy, Samsun'un sağlık turizminde her geçen gün mesafe kat ettiğine de
dikkati çekerek, "Samsun, sadece çevre illerden değil Türkiye'nin diğer bütün illerinden
ve aynı zamanda bölge ülkeleri ile birlikte Avrupa ülkelerinden de tedavi olmak amacıyla
insanların tercih ettiği cazibe merkezlerinden birisi olup, termal turizm açısından da
önemli bir merkezi sahiptir" dedi. Hüseyin Aksoy ayrıca SAMGİAD üyelerine, "Biz,
Samsun Valiliği olarak İlimizin gelişmesi, daha da kalkınması için gerçekleştirilecek her
türlü projeye ve yatırımlara her zaman destek olduk ve olmaya da devam edeceğiz" diye
seslendi.
ÇANAKÇI HES GÜN SAYIYOR
Çanakçı Deresi üzerinde 2009 yılı Nisan ayında inşasına başlanan Şengün Şirketler Grubu
bünyesindeki Çanakçı I Hidroelektrik Santralinin altyapı çalışmaları son aşamaya geldi.
Çanakçı Deresinin 402 rakımında bulunan üç kilometre uzunluğunda, 4 metre çapındaki
su tünelinin tamamlanmasına ise 600 metre kaldı. Dört ay içinde bitirilmesi planlanan su
tünelinin halen tamamlanan kısımlarında ise betonlama çalışmaları sürdürülüyor. Günde 4
kez 45 adet dinamitle ortalama 6.5 metre ilerleme sağlanan su tünelinin saniyede 9
metreküp su geçişi bulunacak.
Deregözü Köyü sınırında yer alan tünel su girişinin olduğu konumda yıllık su debisinin
ortalama saniyede 13.5 metreküp olduğu belirtiliyor. Dört buçuk metreküp su fazlası ise
can suyu olarak Çanakçı Deresi'ne akacak. Bu miktarın yağışlı havalarda üç katı kadar
artabilme imkanı var. Elli kişilik bir ekip ve üç mühendis kadrosu ile çalışmaların
sürdürüldüğü Çanakçı I HES Santralinin Karabörk Çakılca Kaya mevkiinde yer alan
Santral kısmının alt yapısı tamamlanmış bulunuyor. Toplam 7.5 MW elektrik üretiminin
büyük kısmının üretime başlanmasıyla beraber Görele, Çanakçı Doğankent İlçesinin
tamamının ihtiyacının karşılanması hedefleniyor. 3 Kilometre uzunluğunda ki
Deregözü’nden başlayan su tünelinin 403.75 kodundan Regülatörden su giriş yaparak
402.75 kodunda, bir metre eğimli olarak hesaplandığını belirten yetkililer, tünel çıkışından
95 metre bir yükseklikten ortalama 60 derecelik bir eğimle santrale ulaştırılması
planlanıyor.
Şengün Şirketler Gurubuna ait Çanakçı I HES Hidroelektrik Santralinin yaklaşık 15 milyon
dolara mal olması beklenirken, Çanakçı II ve Çanakçı III Santrallerinin de inşaatı ile
birlikte Çanakçı ve Görele İlçesi sınırları içinde toplam 40 milyon dolar yatırım yapılacağı
ve 60 kişinin istihdam edileceği üretimin başlamasından sonra ki 3 yıl içinde kendisini
amorti edeceği ifade edildi.
OTOGARDA SON TEMEL
Samsun'da eski otogar alanına yapılması planlanan 5 yıldızlı otel ve alışveriş merkezinin
temeli 3 yıl sonra yeniden atıldı. Büyükşehir Belediye Yılmaz, ikinci temel atmayı 'Küçük
bir gecikme' olarak değerlendirdi. Samsun'un Canik İlçesi'ndeki eski otogar alanına
yapılması planlanan 5 yıldızlı otel ve alışverişi merkezi için ikinci kez temel atma töreni
düzenlendi. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz, otel ve alışveriş merkezi konusunda
başarısız olduklarını belirterek, "Küçük bir gecikme söz konusu oldu" dedi.
Samsun'da eski otogar alanına 320 milyon liralık yatırımla yapılacak olan Karadeniz'in en
büyük alışveriş merkezi ve 5 yıldızlı otel kompleksinin temeli, Bayındırlık ve İskan Bakanı
Mustafa Demir'in katıldığı törenle atıldı. Rönesans Holding tarafından inşa edilecek
kompleksin 29 Ekim 2012'de hizmete girmesi hedefleniyor.
Temel atma töreninin açılış konuşmasını yapan Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Erman Ilıcak, Samsun'un Türkiye için büyük önem taşıyan bir kent olduğunu belirterek,
"Samsunluların destekleri ile başladığımız projeye 320 milyon TL yatırım yapacağız.
Alışveriş ve otel merkezi hayata geçirildiğinde 2 bin 500 gence iş imkanı sağlamış olmak
bizler için büyük bir mutluluk olacak. Buradaki işlerin büyük bir kısmı Samsunlu firmalar
tarafından yapılacak. Samsun'a büyük karlar elde etmeye değil, Samsunlu olmaya
geliyoruz. Samsunlu olmak için var gücümüzle çalışacağız. Samsun halkının sosyal
hayatını zenginleştirecek bir proje olacak" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ise, 40 ayı geçen bir sürenin ardından
ikinci kez temel atılacağını belirterek, "Burada bir başarısızlığımız oldu. Bu başarısızlık
2007 krizi ile ilgili bir olay. Uluslararası bir ihale sonucunda, uluslararası bir firmanın
aldığı arazi konusunda, zaman içindeki gelişmelerle bir kriz etkilenmesi oldu. Firma krizin
ardından bu işi yapamayacağını itiraf etti. Rönesans Holding'le görüşmelerimiz oldu.
Anlaşma sağlandı. Burada ne bizim ne de Samsun halkının temel atma töreni gibi bir
konuya ihtiyaç hissetmemiz söz konusu değil. Ancak bir yeni firma, yeni bir başlangıç
yapacak. Burada küçük bir gecikmemiz söz konusu oldu" diye konuştu.
Vali Hüseyin Aksoy da yatırımın Samsun ekonomisi için çok önemli olduğuna inandıklarını
belirterek, "Samsun değişiyor, gelişiyor ve büyüyor. Bunu Samsun'da gerçekleştirilen
yatırımlara bakarak söylemimiz mümkün. Samsun'da geliştirmeyi hedeflediğimiz
alanlardan biri turizm. Samsun potansiyeli olmasına rağmen arzu edilen sayıda turist
alabilmiş değil. Bunun en temel nedenlerinden biri de yeterli yatak sayısına sahip
olamamasıdır. Bu otel yatırımı ile nitelikli yatak ihtiyacı karşılanacak. En kısa zamanda
diğer otel yatırımlarının inşası da başlayacak" diye konuştu.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir de, dünya genelinde küresel krizin etkileri
sürerken bu büyüklükte bir yatırımın yapılıyor olmasının Türkiye ve Samsun adına önemli
olduğuna vurgu yaptı. Demir, "Türkiye'de istakrarın ne kadar önemli olduğunu, bu yatırım
ifade etmektedir. Türkiye, dünyanın yükselen yıldızı bir ülke. Kalkınan Türkiye'de Samsun
da Türkiye'nin yıldızı oldu. Rönesans Holding, yaptığı yatırımlar içinde en fazla
Samsun'daki yatırımdan memnun kalacak. Bu yatırım Samsun'a prestji kazandıracak. Bu
ikinci bir temel atma değil, yatırımcı değişti. Bu yatırımı başka yatırımlarda takip edecek"
diye konuştu.
YAKINDA BAŞLIYOR
Rusya ile vizelerin kalkmasının ardından Samsun-Novorosisk arasında ticaret ve turizm
ilişkilerinin geliştirilmesi ve havayolu bağlantısının sağlanabilmesi amacıyla Kuban
Havayolları ile ilk görüşme bugün yapılacak. Rusya ile vizelerin kalkmasının ardından
Samsun ile bu ülkenin en büyük liman kentlerinden Novorosisk arasında uçak seferlerinin
konulması çalışmalarında ilk somut adım bugün atılıyor. STSO Başkanı Salih Zeki
Murzioğlu, Kuban Havayolu yetkililerinin Samsun-Novorosisk seferleriyle ilgili görüşme
yapmak üzere bugün Samsun'a geleceklerini söyledi.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi dün, Sedat Demirci başkanlığında toplandı. STSO
Başkanı Salih Zeki Murzioğlu toplantıda, geçen ay yapılan oda çalışmalarıyla ilgili meclis
üyelerini bilgilendirdi. Rusya ile Türkiye arasında vizelerin kalkmasının ardından,
Samsun'un bu ülkeyle ekonomik, ticari ve turizm ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla 22
kişilik bir heyetle Novorosisk kentine gittiklerini hatırlatan Murzioğlu, heyette yer alan
işadamlarının başta sağlık ve gıda, tıbbi cihazlar olmak üzere çeşitli yatırım
görüşmelerinde bulunduklarını hatırlattı.
Samsun-Novorosisk arasında ilişkilerin geliştirilebilmesi için en büyük engelin ulaşım
olduğuna dikkat çeken Murzioğlu, İstanbul ve Krasnodar üzerinden yapılan uçuşların çok
zaman aldığını dile getirdi. Samsun ile Novorosisk arasındaki uzaklığın 320 kilometre
olduğunu ifade eden Murzioğlu, "Halbuki Novorosisk'in batısında ve doğusunda Anapa ve
Gelincik kasabalarında havaalanı var. Her türlü uçak da inebiliyor" dedi.
Kuban havayolu yetkililerinin Samsun ve Novorosisk arasında havayolu ulaşımının
sağlanması için görüşmeler yapmak üzere yarın (bugün) Samsun'a geleceklerini ifade
eden Murzioğlu, "Buradan oraya bir uçak koymaya çalışıyoruz. Bunu yaparsak turizm ve
ekonomik ilişkilerimizi de geliştirebileceğimize inanıyorum" diye konuştu. Murzioğlu ayrıca
Novorosisk Belediye Başkanı ve yetkililerinin de 22-23 Mayıs tarihlerinde Samsun'a
geleceklerini, karşılıklı ticari ve turizm işbirliğine yönelik protokol imzalayacaklarını da
bildirdi. Kuban Havayolları Krasnodar, Rusya merkezli bir havayolu şirketi. İç ve dış
hatlarda seferler düzenleyen şirketin merkezi ise Krasnodar Uluslararası Havalimanı'nda.
Şirketin ismi ise Rusya'nın güneyindeki Kuban ilinden geliyor. 1992 yılında özelleştirilen
şirketin yüzde 51'i devlete, yüzde 49'u ise havayolu işçilerine ait durumda.
ÇORUM’A SÜT FABRİKASI VE DAMIZLIK ÇİFTLİĞİ PROJESİ
Çorum Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (ÇDSYB) 4. Olağan Genel Kurulu’nun ardından
Hüseyin Cinbek başkanlığında ilk toplantısını dün yapan yönetim kurulu, görev dağılımını
yaptı.
Birlik binasında düzenlenen toplantıyla ilgili açıklama yapan ÇDSYB Başkanı Hüseyin
Cinbek, yeni dönemde hayata geçirmeyi hedefledikleri projelerini de anlattı. ‘Güçlü tarım,
güçlü hayvancılık’ sloganıyla kolları sıvadıklarını belirten Hüseyin Cinbek, Çorum’da süt
fabrikası ve örnek bir damızlık sığır çiftliği kuracaklarını söyledi. Üyelerinin ekonomik
refahı için çeşitli adımlar atacaklarını dile getiren Cinbek, “Üreticilerimizin önce bilgisini
sonra gelirini artıracağız.” dedi. Cinbek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Üreticilerimizin sürekli kâr etmesi için en büyük geliri olan süt fiyatları üzerinde birlik
olmanın gücünü kullanarak ilk hedefimiz olan süt merkezlerinin oluşturulması ve
soğutucu ünitelerinin nokta alım merkezlerini kurduk. Allah’a şükürler olsun bu
hedeflerimizi gerçekleştirdik. Bu dönemde arzu ettiğimiz şey ürettiğimiz sütü işleyecek
süt fabrikamızı üreticilerimizle ortak bir yapıda kurmak. İkinci hedefimiz ise en az 300
başlık düve çiftliği kurmak. Bu çiftlikle üyelerimizin elinde bulunan düveleri piyasa şartları
üzerinde alıp diğer ihtiyacı olan üyelerimize vereceğiz. Bu amaçla üyelerimiz düve
satarken ne zarar edecek ne de diğer illere gitmek zorunda kalacak. Birliğimizin kuracağı
kendi düve çiftliğine gelip istediği ölçüde düveyi alacak. Suni tohumlamada fiyata değil
kaliteye önem vermek, üstün verimli hayvanlar üretmek, ekonomik karlılığı yakalamak,
birim karlılığı en üst düzeye çıkarmak da hedeflerimiz arasında. Yetiştirici kardeşlerimizin
geleceğe umutla bakmaları için işleri işimiz, derleri derdimiz olacak. Üreticilerimizin önce
bilgisini sonra gelirini artıracağız. Birlikten güç doğar diyor, tüm üyelerimize teşekkür
ediyorum.”
http://corumhakimiyet.net/Detay/28049/CORUM-A-SUT-FABRIKASI-VE-DAMIZLIKCIFTLIGI-PROJESI.aspx
EZİNEPAZAR KASABASINDA HAYVANCILIĞA BÜYÜK DESTEK
Kırsal alanda ekonomik ve sosyal yoksulluk içinde bulunan ailelerin gelir seviyesini
yükseltmek, istihdamı arttırtmak, tarımsal ürünleri mahallinde değerlendirmek, köyden
kente göçü önlemek amacıyla kurulan Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından
hazırlanan proje ile dağıtılan Holstein cinsi damızlık sığırlar her aileye 4 baş olmak üzere;
toplam 70 aileye 280 baş olarak dağıtıldı. Projenin toplam bedelinin 2 milyon 270.992,00
TL olduğuna ifade eden kooperatif yetkilileri, ayrıca hayvan bedellerinin 2 yılı ödemesiz
olmak üzere toplam 8 yılda faizsiz olarak tahsil edileceğini belirtildi.
Ülkemiz gelir kaynaklarının önemli bir bölümünü tarım ve hayvancılıktan sağlandığını
ifade eden Amasya Valisi Halil İbrahim Daşöz: Devletimiz kırsal kalkınmayı
gerçekleştirmek amacıyla tarım ve hayvancılık sektörüne çeşitli destekler vermektedir.
Bugün dağıtacağımız damızlık hayvanlarda, köylülerimizin bir araya gelerek kurduğu
Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından hazırlanan bir proje ile gerçekleşmektedir.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de ifade etiği gibi milletimizin gerçek efendileri olan
köylülerimizin çalışkanlıkları ve devletimizin destekleri ile inanıyorum ki bu topraklarımız
adeta bir cennet görünümünü alacaktır. Ben bu projenin hayata geçirilmesinde büyük pay
sahibi olan milletvekillerimize, Ezinepazar Tarımsal Kalkınma Kooperatifine ve tüm emeği
geçenlere teşekkürlerimi sunuyor, teslim edeceğimiz damızlık hayvanların kasabamıza ve
ilimize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
ASMA FİDANI ÜRETİM ÜNİTESİ FAALİYETE GEÇTİ
GOPÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Adem Yağcı,
AA muhabirine yaptığı açıklamada, fakülte bünyesinde asma fidanı üretim ünitesi
kurduklarını belirtti. 2011 yılında fidan üretimine başladıklarını ifade eden Yağcı, "Tokat
Valiliği ve İl Özel İdaresi tarafından desteklenen proje kapsamında kurulan tesiste tüplü
ve açık köklü aşılı asma fidanı üretimini yapıyoruz" dedi. Şu anda 20 bin aşılı çelik
kapasiteli asma ünitede asma kanserinden uzak saf fidan ürettiklerini belirten Yağcı,
şöyle konuştu:
"Önceliğimiz Tokat bölgesinde tüplü asma fidanı ile bağ tesis etmenin teşvik edilmesini
sağlamak. Fidan üretimine yönelik araştırmaların yapılması, fakülte öğrencilerinin pratik
eğitimlerinin pekiştirilmesi, bölgede asma fidancılığının geliştirilmesini de hedefliyoruz.
Ünitede daha çok Tokat bölgesinin en önemli üzüm çeşidi olan narince fidanı üretiliyor.
Ticari değeri yüksek sofralık üzüm çeşitlerine ait fidanları da belli bir miktarda üretilecek.
Bu proje ile Tokat yöresinde bağcılığın ve asma fidancılık sektörünün gelişmesine büyük
destek sağlanmış olacaktır. "
http://yenitokatgazetesi.com/haber_detay.asp?haberID=5941
YÖRESEL ÜRÜNLER ÇALIŞTAYI YAPILDI
Samsun İl Özel İdaresi Ar-Ge Daire Başkanlığı'nın düzenlediği 'Yöresel Ürünler ve Coğrafi
İşaretler Çalıştayı' Vali Hüseyin Aksoy'un başkanlığında gerçekleştirildi.
İl Özel İdaresi Eğitim ve Kültür Salonu'nda gerçekleştirilen çalıştaya İl Özel İdaresi Genel
Sekreter Vekili Muzaffer Kayaoğlu, kaymakamlar, daire başkanları, birim amirleri, kamu
kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Coğrafi işaretin, bir ürünün belirli bir bölgeden kaynaklandığını ve sadece o bölgede
bulunabilecek karakteristik özellikler taşıdığını anlatan bir araç olduğunun kaydedildiği
çalıştayda konuşan Vali Hüseyin Aksoy, "Coğrafi işaretleme konusu, artık Türkiye'nin
önemli gündemleri arasında yer alması gereken ve Samsun olarak da bunun üzerinde
hassasiyetle durmamız gereken konuların başında geliyor" diye konuştu.
Coğrafi işaretleme kapsamına alınabilecek ve ileriki süreçte Samsun için üzerinde
çalışılabilecek konular hakkında ön çalışmaların yapıldığı bilgisini veren Aksoy, "Bu günkü
toplantımızda bu konunun uzmanı olan patent enstitüsündeki arkadaşlarımızla Samsun'u
ne derece coğrafi işaretleme kapsamı içinde değerlendirebiliriz ve bu çalışmalarımızı nasıl
yapabiliriz hususunda konuşacağız, tartışacağız ve üzerinde yoğunlaşarak daha sonraki
dönemde
bunları
hayata
geçireceğiz"
şeklinde
konuştu.
Coğrafi işaretlerin tek başına yeterli olmadığını, ancak iyi bir başlangıç olduğunu belirten
Aksoy, bu başlangıcın ilerleyen süreçte belirli ürünlerde markalaşmanın ve ticari anlamda
ciddi kazançlar sağlamanın önünü açacağını ileri sürdü.
"Bu konuda Samsun olarak bütün kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde olmalıyız" diyen
Aksoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'de şu anda coğrafi işaretlemede 139
işaretleme gerçekleştirilmiş. Samsun ne nokta diye baktığımızda ise çok da arzu edilen
bir noktada olmadığımızı belirtebiliriz. 139 coğrafi işaretlemeden sadece ikisi Samsun'a
ait. Bunlardan biri Terme pidesi diğeri Bafra pidesi. Peki, Samsun'da başka coğrafi
işaretlemeye konu olacak ürünlerimiz yok mu? Aslında Samsunumuz, bu konuda ciddi bir
potansiyele sahip. Pirincimizden tatlılarımıza kadar el sanatlarımızdan diğer alanlara
kadar birçok noktada Samsun olarak gerçekleştirebileceğimiz coğrafi işaretleme sistemine
dahil edebileceğimiz ürünlerimiz mevcut. Samsun ilimizi yansıtan ve kimliği olabilecek
pek çok değer bulunmakta ve bu değerlerin tanınırlığı her geçen gün artmaktadır.
Samsun'a özgü bu değerlerin tescillenmesi, ilin turizm potansiyelinin artması ve bu
değerlerin gelecek nesillere aktarımı konusunda da önemlidir."
Aksoy, konuşmasını coğrafi işaretleme çalışmalarında Samsun olarak bütün kurum ve
kuruluşlarla işbirliği içinde olunması gerektiğini yineleyerek bitirdi. Daha sonra çalıştay,
Türk Patent Enstitüsü Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Yüksel Birinci
ve Uzman Hakan Kızıltepe'nin konu hakkında bilgi vermesi ve ilgililerin sorularını
cevaplamasıyla devam etti.
SAMSUN MEDİKAL FİRMALARI DÜNYAYA AÇILACAK
Türkiye'de medikal sektöründe adından söz ettiren Samsun'da, geçtiğimiz aylar içerisinde
36 kurucu üyenin katılımıyla Medikal Kümelenme Derneği kuruldu. Sektördeki çoğu
firmanın yer aldığı dernek, 600'e yakın cerrahi sanayi firmasını barındıran Almanya'nın
Tutlingen şehrindeki gibi fason üretimi yaygınlaştırıp, Samsun'a özgü markayla sadece iç
pazarı değil dünya pazarında söz sahibi olmayı hedefliyor.
Derneğin kurucuları arasında yer alan Medikal Galeri'nin sahibi Cengiz Uzdil, oluşumun
amaçları ve hedefleri hakkında bilgiler verdi. Medikal sektörünün Samsun ekonomisinde
bir lokomotif oluşturduğunu belirten Cengiz Uzdil, "Medikal sektörde satış değil imalat
daha önemli. Artık bir Almanya markası var. Neredeyse 600 cerrahi sanayi firmasını
bünyesinde barındıran Tutlingen şehrinde güzel bir model var, o modeli Samsun'a
yerleştirmeye çalışacağız.”dedi.
Tutlingen şehrinde her ailenin evinin altında bir medikal imalathanesi olduğuna dikkati
çeken Uzdil “Orada her ailenin evinin altında imalathaneleri var. Amaçları sadece
markasız imalat yapıp, uluslararası satış yapan firmalara veriyorlar. Onlarda kendi
markalarını basıp uluslararası pazara verirler. Biz de Samsun'a medikal sektörüne özgü
bir marka oluşturarak, dünya pazarını açılmayı hedefliyoruz. Samsun denildiği zaman
sadece Türkiye değil dünyada 'Cerrahi aletler üretim merkezi' imajını yaratmayı
hedefliyoruz "dedi.
ÇORUMSİAD’IN YENİ YÖNETİMİNDEN VALİ NURULLAH ÇAKIR’A ZİYARET
Çorum Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇORUMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Onur
Şamlı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Vali Nurullah Çakır’a nezaket ziyaretinde bulundu.
Son yıllarda başta Avrupa Birliği ve Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı olmak üzere birçok
kurum ve kuruluş tarafından proje karşılığı hibe destekleri verildiğine dikkat çeken Vali
Çakır,
şunları
kaydetti:
"Proje karşılığında destek alabilmek için birçok kurum ve kişi tarafından çok sayıda proje
hazırlanıyor. Ancak ne yazık ki hepsi sonuçlandırılamıyor. Herkes bu anlamda bir şeyler
yapmaya çalışıyor, bu durumu takdir ediyorum. Fakat çok proje hazırlamaktansa
birliktelik içerisinde daha geniş kapsamlı ve daha etkili projeler hazırlanmalıdır. Ortak
projeler ile sonuca ulaşmak daha kolay olacaktır. Etkili bir iş yapılmadığı zaman proje ve
evrak kirliliğinden öteye geçilmiyor."
ÇORUMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Onur Şamlı da yeni yönetim olarak derneğin
vizyonu doğrultusunda hareket edeceklerini söyledi. 1995 yılında kurulan ÇORUMSİAD’ın,
16 yıldır sanayici ve işadamlarını ‘Çorum’ ortak paydasında ve birliktelik çatısı altında
toplamak için çalıştığını dile getiren Şamlı, ‘‘ÇORUMSİAD olarak tüm bu faaliyetlerimizi
Orta Karadeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (OKASİFED) ile Türk Girişim ve İş
Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) çatısı altında sürdürmekteyiz’’ diye konuştu.
ÇİFTÇİDEN AMASYA DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİNE TEŞEKKÜR
Amasya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti
tarafından ortak olarak finanse edilen hibe programları çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti
adına Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından açılan CFCU/2007 TR 05 IPO 001/PRE
numaralı "Yenilikçi Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın Teşvik Edilmesi Hibe Programı"na bağlı
olarak "Tarım Sektöründe Kayıt Dışı İstihdamın Çözümüne Yenilikçi Yaklaşımlar" adlı
projesi kapsamında verilen Sosyal Güvenlik Mevzuatı eğitimleri Tokat, Samsun ve
Amasya illerine bağlı köylerinde gerçekleştirilmiştir.
25.04.2011-01.05.2011 tarihleri arasında Tokat iline bağlı Çaylı Kasabası, Kalaycık,
Şenyurt, Dökmetepe, Abacı, Küçükkızılca, Kat Kasabası, Küçükbağlar, Dereköy, Söngüt,
Pazar, Büyükyıldız, Emirseyit, Ballıdere, Akyamaç, Çöreğibüyük, Günevi, Kızılköy
köylerinde, Samsun ili Havza ilçesine bağlı Belalan, Erikbelen, Yaylaçatı, Ekinpınarı,
Sofular, Çamyatağı, Yağcımahmut, Gidirli, Kirenlik, Kayabaşı, Çakıralan, Celil köylerinde,
Amasya iline bağlı Saraycık, Karsan, Sarayözü, Avşar, Yuva, Çatalçam, Hayrettin
köylerinde eğitimler gerçekleştirilmiştir.
Amasya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği olarak yaptığımız işin en iyisini, verdiğimiz
hizmetin en iyisini verebilmeyi amaç edinerek çıktığımız bu yolda verilen eğitimler
neticesinde çiftçilerimizin pek çok sorunu çözüme kavuşturulmuş, sosyal güvenlik
konusunda bilgi sahibi olmanın yanısıra sosyal devletin gereği sosyal güvenlik çatısı
altında sigortalı olması durumunda ne gibi kazanımlar olacağı hususunda da detaylı
bilgilenmeleri sağlanmıştır.
Süt, buğday, pancar, tütün gibi ürünlerini taraflarına %1 oranında tevkifat yapmayan ve
müstahsil makbuzu veremeyen aracılara kesinlikle satmamaları hususu vurgulanmıştır.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4686&haber=Çiftçiden
Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Teşekkür.xhtml
Amasya
KÜRESEL ISINMA VE SU
Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından “Küresel Isınma Sürecinde
Su Kıtlığı ve Türkiye” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Prof.
Dr. Zekai Şen katıldı. Prof. Dr. Şen “Türkiye’de geçmiş yıllar ile gelecekteki su
sorunundan bahsetti. Avrupa Ülkeleriyle Türkiye’deki su rezervleri hakkından bahseden
Prof. Dr. Şen, Türkiye’de olası bir kuraklık durumunda nelerin yapılması gerektiğinden
bahsetti.
MERSİN BALIKLARI YEŞİLIRMAK'A BIRAKILDI
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yürütülen, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım
Örgütü (FAO) tarafından desteklenen, Çevre ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma
Enstitüsü'nün organizasyonunda Yeşilırmak nehrinin Karadeniz'e döküldüğü Samsun'un
Çarşamba ilçesinde üretilen Mersin balıklarının ırmağa salınması için tören düzenlendi.
Mersin Balıkları Yaşam ve Göç Alanlarının Rehabilitasyonu İçin Ulusal Strateji ve Eylem
Planı kapsamında Çarşamba ilçesinde 5 bin adet mersin balığı yavrusu Yeşilırmak'a
bırakıldı.
Türkiye'de su ürünleri için çok önemli bir çalışma yapıldığını kaydeden Belediye Başkanı
Hüseyin Dündar, salonda bulunan öğrencilere de seslenerek, Yeşilırmak'a ve Mersin
balıklarına sahip çıkmalarını ve korumalarını istedi. Dündar, "Her gecen gün Yeşilırmak
daha da temiz akıyor. Mersin balıkları ile Yeşilırmak'taki su ürünleri türleri artacak.
Geçmişte sık gördüğümüz mersin balıklarını artık göremiyoruz. Su ürünlerimizin
arttırılması için yerel yönetim olarak katkıda bulunmaya hazırız" dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı TÜGEM Genel Müdürü Ali Karaca, "Yunusların varlığı nasıl ki
Karadeniz'in canlılığı demekse Mersin balıklarının Yeşilırmak'taki varlığı da bu nehrin
canlığı demektir" diye konuştu. Karaca, projenin hayata geçmesinde emeği geçenlere
teşekkür etti.
BU DA ÇESOB BAŞKANI KILIÇ'IN ÇILGIN PROJESİ
Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün Aşağı Sanayi Sitesi esnafına taşınmak için
süre vermesinin ardından harekete geçen Çorum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği
(ÇESOB) Başkanı Yalçın Kılıç kısa süre içerisinde yer belirleyerek projesini hazırladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Kanal İstanbul’ isimli Çılgın Projesinin gündemde
olduğu şu günlerde Çorum’un Çılgın Projesi de Yalçın Kılıç’ın hazırladığı ‘Ahi Evran Sanayi
Şehri’ olacak gibi.
Şeker Fabrikası karşısında belirlenen arazi için hazırlanan projede her şey düşünülmüş.
Alışveriş merkezi, cami gibi sosyal tesislerin yer alacağı Sanayi Şehrinde sağlık merkezi,
spor alanları, itfaiye, polis merkezi ve eğitim enstitüsü dahi var. Bilindiği gibi Başkan
Külcü’nün esnafa verdiği üç aylık süre 1 Aralıkta başlamıştı. ÇESOB Başkanı Kılıç’ın
projeyi kısa sürede hazırlatarak ocak ayı içinde belediye sunduğu öğrenildi. Önceki gün
ÇESOB’un web sitesinde proje ile bilgiler yer aldı.
Ahlatçı Otomotiv ile OSB arasında kalan bölgede inşaa edilmesi planlanan Ahi Evran
Sanayi Şehri bölgenin en büyük projesi olarak da dikkat çekiyor. Proje kapsamında 1500
iş yerinin yapılması planlanıyor. Aşağı Sanayi Sitesi esnafı ise projenin biran önce hayata
geçilmesi gerektiğini ifade ederek, "Ahi Evran Sanayi Şehri Projesi en kısa sürede hayata
geçirilmelidir. Bizler daha iyi şartlarda hizmet vermeyi istiyoruz. Yeni yapılacak olan
dükkânları büyük bir heyecanla bekliyoruz. Yeri de bizim için çok uygun. Yetkililerin bu
konuda üzerilerine düşen neyse biran önce yerine getirmelerini istiyoruz" dediler.
Projenin uygulanması için kaynak sorunu olmadığı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı kredisi,
esnaf tarafından kurulacak kooperatif ve AB hibe programından gerekli finansmanın
sağlanacağı öğrenildi.
KÖYDES YATIRIM PROGRAMI BELLİ OLDU
2011 Yılı Köylerin Alt Yapısının Desteklenmesi (KÖYDES) kapsamında Samsun'a tahsis
edilen ödeneğin uygulayıcı birimler ve projeler itibarıyla dağılımını gösteren il yatırım
programı, Vali Hüseyin Aksoy başkanlığında, İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa Karakurt, İl
Özel İdare Genel Sekreter vekili Muzaffer Kayaoğlu, kaymakamlardan oluşan İl Tahsisat
Komisyonu üyelerinin katılımlarıyla belirlendi. Samsun'a tahsis edilen 27 milyon 26 bin
872 TL'lik ödenek ile birçok köyün alt yapı sorununun giderilmesi planlanıyor.
KÖYDES çalışmaları hakkında bilgi veren Vali Hüseyin Aksoy, Samsun'un 2011 yılı
ödeneğinde beşinci sırada yer aldığını söyledi. Köy yolları, içme suyu sektörleri için
kullanılmasında, ilçelerin ihtiyaç öncelikleri ile nüfus ve sosyoekonomik gelişmişlik
düzeylerinin yanında, yapılabilirliği ve ön hazırlıkları en yüksek düzeyde olan projelerin
öncelik durumları dikkate alınarak dağılımının yapıldığı ifade eden Aksoy, "Ödenek ile 1
15 kilometre 1. kat asfalt kaplama, 100 adet 250 kilometre 2.kat asfalt kaplama, 278
adet 692 kilometre stabilize bakım ve onarım yapılacak. 18 köprü işi, 2 köprü genişletme,
1 köprü onarım, 15 menfez, 4 istinat duvarı yapımı, 99 adet içme suyu işi, 16 adet depo
onarımı ile klorlama cihazı alımı olmak üzere toplam, 534 adet iş ilimiz yatırım
programına alınmıştır" dedi.
Aksoy, uygulamaya giren projeler için, rekabet koşulları oluşturmak, ekonomik ve düşük
maliyetle hizmet satın almak, uygulamada koordinasyonu sağlamak amacıyla asfalt,
akaryakıt, yedek parça alımı, boru alımı ve sayısal haritalama işleri olmak üzere Ortak
Alım ödeneği adı altında bir ödenek ayrıldığını da kaydetti.
DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞI'NDAN İHRACATA DESTEK
Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğ çerçevesinde Samsunlu
işadamlarına ihracatta yeni devlet destekleri anlatıldı.
Dış Ticaret Müsteşarlığı Uzmanı Emrah Soğancı, "Firmaların yurt dışında pazar araştırması
amaçlı olarak gerçekleştirecekleri ziyaretlerin ulaşım ve konaklama masraflarını yüzde 70
oranında 7 bin 500 dolara kadar destekliyoruz" dedi.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Batı Karadeniz Bölge
Müdürlüğü işbirliği ile yeni yayınlanan Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği Hakkında
Tebliğ çerçevesinde Samsunlu işadamlarına ihracatta yeni devlet destekleri anlatıldı.
Samsun TSO Davut Atlan Meclis Salonu'nda düzenlenen ihracatta yeni devlet
desteklerinin anlatıldığı programda, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bu desteklerinin
Samsun'un tüm dünya ülkelerine ihracat gerçekleştirme ve 1 milyar dolarlık ihracat
rakamı hedefine ulaşmasında katkı sağlayacağına inandığını belirten TSO Sayman Üyesi
Mustafa Kemal Şahin, "Ulusal ekonomilerin önündeki sınırların büyük ölçüde kalkması ile
ekonomilerin rekabet edebilme yetenekleri uluslararası alanda ticari ilişkilerin en önemli
belirleyicisi haline geldi. Başka bir ifade ile bugün uluslararası düzeydeki aktörlerin
etkinliğini ekonomik anlamdaki güçleriyle ölçüyoruz. Küreselleşmedin giderek ivme
kazanmasıyla girişimcilerimiz için Pazar artık tüm dünyadır. Ancak dünyanın tek bir pazar
halini almış olması ihtiyaçların tekelleştiği anlamına gelmemektedir. Bu çerçevede
'küresel düşün yerel hareket et' sözü hala geçerli olan bir yaklaşımdır. Türk girişimcilerin
üretim kabiliyeti küresel pazarın her noktasına ürün satacak kapasitededir. Ancak,
küresel pazarın her noktası kendine has yerel özellikler taşımaktadır, farklı mevzuatlar
uygulanmaktadır. Üretimin amacına ulaşması noktasında Pazar araştırmaları büyük önem
arz etmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın Türk girişimcisinin bu küresel pazardaki
varlığını idame ettirmek ve daha da ötesinde artırmak adına verdiği destekleri
önemsiyoruz. Bugün Samsun, dünyanın 120 ülkesine ihracat gerçekleştiren, ihracat
hedefi 1 milyar dolar olan bir kent. Müsteşarlığın bu destekleri ile temenni ediyorum ki,
Samsun dünyanın tüm ülkelerine ihracat gerçekleştirecek ve 1 milyar dolar hedefine en
kısa zamanda ulaşacaktır" diye konuştu.
Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından 21 Mart tarihinde yayınlanan pazar araştırması ve
pazara giriş desteği ile ilgili sunum yapan Dış Ticaret Müsteşarlığı Uzmanı Emrah Soğancı,
"Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın hedefi 2023 yılında ihracat rakamı olarak 500 milyar dolara
ulaşmak. Ayrıca ihracat yapmayan ilin kalmaması da hedefler arasında, bu şuanda
gerçekleşmiş durumda, bütün illerimiz ihracat yapar durumda. Dış Ticaret Müsteşarlığı
olarak bu destekte vizyonumuz şirketlerimiz ve kuruluşlarımızın yurtdışı pazarları gezi
stratejilerine destek olarak bir ihracat seferberliği başlatmak. Bu vizyonla yola çıkarak
desteğimizi hazırladık. Destek sistemindeki kalemler arasında yurt dışı pazar araştırması
desteği, pazara giriş desteği, e-ticaret sitelerine üyelik destekleri bulunuyor. Yurt dışı
pazar araştırması desteği içinde firmaların yurt dışında pazar araştırması amaçlı olarak
gerçekleştirecekleri yurt dışı ziyaretlerinin ulaşım ve konaklama masraflarını yüzde 70
oranında 7 bin 500 dolara kadar destekliyoruz" şeklinde konuştu.
ÇORUM SANAYİ FUARI BÖLGENİN GÖZDESİ OLACAK
Uluslararası Hitit Fuar ve Festivali bünyesinde oluşturulan Sanayi ve Ticaret Fuarı’nın bu
yıl düzenlenecek olan 8’incisi, Çorum Sanayi-Ticaret ve İstihdam Fuarı olarak kapılarını
açacak. Bölgesinin yıldızı olma gibi bir hedefle yoluna devam eden Çorum, düzenlenecek
başarılı fuarlarıyla da, bölgenin fuar merkezi olma hedefini diri tutuyor. TSO tarafından
yapılan fuar merkeziyle birlikte, profesyonel fuarcılığa adım atan Çorum’un, sektörde
adını başarıyla duyuracak fuar firmaları da yetişmeye başlıyor.
Fuar kültürünün Çorumlu yatırımcı ve ticaret erbabı tarafından da katılımlarla
desteklenmesi, Çorum’da açılan fuarlara çevre illerden de katılımı özendiriyor. Sanayi
kuruluşlarımızın oluşturduğu istihdamla birlikte, işsizlik oranı düşük iller arasında yer
almak, ilimiz adına umut veriyor.
http://corumhakimiyet.net/Detay/28072/CORUM-SANAYI-FUARI-BOLGENIN-GOZDESIOLACAK.aspx
AMASYA MARKA
YAPILDI
KENT
KALKINMA
STRATEJİK
EYLEM
PLANI
TOPLANTISI
Amasya Marka Kent Stratejik Kalkınma Planı toplantısı 07 Mayıs 2011 Cumartesi günü
Saraydüzü Kışla Binası Milli Mücadele ve Kongre Merkezinde yapıldı.
Toplantıya Valimiz Halil İbrahim Daşöz, Belediye Başkanımız Cafer Özdemir, Vali
Yardımcısı İsmail Akman, Özel İdare Genel Sekreteri Mustafa Bolat, Esnaf Odaları Başkanı
Hatay Karaman, İl Milli Eğitim Müdürü Necati Akkurt, İl Turizm Müdürü Ahmet Kaya,
Marka Kent Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Metin Çelik ile diğer konuklar katıldı.
Amasya Marka Kent Stratejik Kalkınma Planının bugüne kadar aşamalarını ve Bakanlığın
istekleri neler olduğunu ve varsa esiklikler, aksaklıkların giderilmesi için bu toplantının
yapıldığının altını çizdi.
Kalkınma Stratejik Eylem Planı Toplantısı Yapıldı.xhtml
Marka
Kent
VALİ YILMAZ, YENİ DÜZENLEMEYİ DEĞERLENDİRDİ
Tokat Valisi Şerif Yılmaz, Tokat havaalanında Anadolu Jet tarafından yapılmakta olan
Tokat-İstanbul ve İstanbul-Tokat seferlerinin yeni bir düzenleme ile Ankara aktarmalı
olarak yapılacağını duyurdu. Vali Yılmaz bu hususta basın mensuplarının sorularına yanıt
verdi. Vali Yılmaz, Tokat havaalanımızdan Tokat, İstanbul ve İstanbul, Tokat arası
doğrudan yapılan seferlerin 23 Mayıs tarihi itibariyle Ankara aktarmalı olarak süreceğini,
Tokat’tan sadece İstanbul’a değil, Türkiye’nin ve hatta istenildiğinde dünyanın dört bir
yanına uçulabilme avantajı olacağını dile getirdi.
Vali Şerif Yılmaz’ın konuya dair açıklaması şu şekilde oldu:
“Tokat-İstanbul Sabiha Gökçen seferleri başta özel firma olarak Bora Jet tarafından,
bilahare Anadolu Jet tarafından uçuşlarımız hale devam etmekte. Anadolu Jet’in Türkiye
genelindeki yeni bir uygulama ve düzenlemesiyle 23 Mayıs tarihinden itibaren, bu yeni
uygulama içerisinde Tokat-Ankara bağlantılı uçuşlar başlayacak. Bu şu demek; bugüne
kadar uçuşlarımız sadece Sabiha Gökçen ile yapılıyordu ve ondan sonrasıyla bağlantımız
çok fazla yok idi. Bundan sonraki uçuşlarda Anadolu Jet, Türkiye genelindeki iç hatlar ve
dış hatlar dahil olmak üzere, merkez üs olarak Ankara Esenboğa havaalanını kullanacak.
Bu bağlamda da biz artık bağlantılı uçuşları Türkiye’nin her tarafına yapma imkanına
kavuşmuş olacağız. Burada, ücret olarak da belki Tokatlı hemşehrilerimizin merakını
celbedebilir; ücretler de, bağlantılı uçuşlarda 2. uçuş eğer ücreti yüksek ise, o da şu
demektir; örnek olarak buradan İzmir’e gitmek isteyen bir hemşehrimiz, Ankara bağlantılı
uçtuğunda, Ankara’dan İzmir fiyatı mesela 100 lira, Tokat-Ankara arası 50 lira ise, sadece
İzmir-Ankara arası ücret alınacak, ilave vergisi, Tokat’tan Ankara’ya gidiş vergisi
alınacak, o da 25 lira. Yani bizim bağlantılı uçuşlara vereceğimiz ekstra rakam sadece 25
lira. O da şu anlama geliyor, artık Tokat Ankara’ya gelmiş oluyor. Ankara’ya taşınmış
oluyor. Ankara’dan dünyanın her tarafına bağlantılı uçuşlar ile ulaşma imkanımız olacak.
Burada belki direkt uçuştan ötürü zamanla ilgili bir tereddüt olabilir ama hepimizin bildiği
gibi Sabiha Gökçen ile ilgili genel bir olumsuz bakışlar var idi. Böylelikle bu olumsuz bakış
da çözülmüş oldu. Artık bundan sonra hem Atatürk havalimanına, hem Sabiha Gökçen
dahil olmak üzere Türkiye’nin her yerindeki uçuş sağlayan Anadolu Jet’in ikinci etap
bağlantıları ile kavuşma ve ulaşma imkanına kavuşmuş olduk. Sadece İstanbul bağlantılı
olduğu için zaman uyuşmazlığı adına çok fazla bağlantılı uçuşları biz sağlayamadık. Ama
bundan sonraki süreçte, Ankara, İstanbul arası saat başı uçuşları var. O nedenle İstanbul
bağlantılı zaman kaybı olmayacak. Bir de Avrupa yakasına da daha kısa sürede ulaşma
imkanına kavuşmuş olacağız. Bugüne kadar hemşehrilerimiz Samsun, Merzifon ve Sivas
havaalanlarını zaman zaman kullandılar, artık bunu kullanmaya ihtiyaç kalmayacak.
Türkiye’nin her yerine Tokat’tan bağlantılı uçuşlar ile kavuşmuş olacağız. BU uygulama
Anadolu Jet’in Türkiye genelindeki bir uygulaması. Zaman zaman ifade ediyoruz, Avrupa
ve Amerika’da, gelişmiş ülkelerde uygulanan sistem. Küçük yerlerden, yolcu sayısının az
olduğu yerlerden Türkiye’nin her yerine ulaşmayı sağlayan bir sistem. Bu var olan bir
sistem, artık biz de dahil oluyoruz. Bora Jet’in Tokat’tan Ankara’ya, Ankara’dan İstanbul’a
olan seferi vardı. O sistem değil bu. Bundan sonra Tokat’tan Ankara’ya gideceğiz,
Ankara’dan aktarmalı gideceğiz. Saat başı Ankara’dan İstanbul’a uçuş olduğu için zaman
kaybı da olmayacaktır. 1, 1,5 arasında Ankara, İstanbul arası sürüyor. Diğer iller ile
oradaki saatlere göre olacaktır. Ankara’da bir daha bilet alımı hususu olmayacaktır.
Haftanın 7 günü Tokat-Ankara seferleri olacaktır. Esas olan, yeni sistemle bizlerin
Türkiye’nin her yerine ulaşma imkanımızın olması. Buradan Ankara 35, 40 dakika.
Ankara’daki uçuşlar da saat başı olduğuna göre o kadar uzun sürmez. Ankara, toplama
ve dağıtım yeri olacak. Yurt dışı da dahil olacak.
Tokat havaalanında, uçakların iniş ve kalkışlarında yardımcı olan seyyar WOR cihazının
sabit WOR cihazı ile yenilendiği bilgisini de veren Vali Yılmaz, Tokat’ımızdaki düzenleme
için “isabetli bir düzenleme olduğu kanısındayım.” Diyerek açıklamasını bitirdi.
BELEDİYE ‘ULAŞIM MASTER PLANI’ HAZIRLIYOR
Karayolu Trafik Haftası etkinlileri devam ediyor. Hafta kapsamında dünde "Çorum’da
Trafiğe Bakış ve Trafik Kültürü’nün Geliştirilmesi" konul panel düzenlendi.
Turgut Özal İş Merkezi konferans salonunda Belediye Başkan Yardımcısı Turhan
Candan’ın Moderatörlüğünde yapılan panele konuşmacı olarak Hitit Üniversitesi İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Bilgin, TOKİ Şehit Şükrü
Özyol İlköğretim Okulu Rehber Öğretmeni Kürşat Değirmenci ve İl Emniyet Müdürlüğü
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Ekipler Amiri Komiser Yardımcısı Abdulkadir Yıldız
katıldı.
Panelin açılış konuşmasını "Trafiğe Yerel Bakış" konusunda yapan Belediye Başkan
Yardımcısı Turhan Candan, Çorum’da trafik alt yapısının daha iyi hale getirilmesi için
belediyenin çalışmalarına büyük bir hızla devam ettiğini söyledi. Çorum’da toplu ulaşım
sisteminde sorun olmadığını kaydeden Candan, raylı sistem ile ilgili de değerlendirme
yaptı. Hafif Raylı sistemin kurulabileceğini ancak bunun kolay olmadığını kaydeden
Candan, "Hafif Raylı Sistemin maliyeti çok yüksek. Rantabl olması için tek yönde saatte
40 bin yolcunun taşınması lazım. Çorum’da bir günde 40 bin yolcu taşınıyor. Ayrıca
DPT’de 500 nüfus kriterini 600 bine çıkarttı. İleride kent nüfusumuz 500-600 bin olduğu
zaman raylı sistemi konuşabiliriz" dedi.
Taksi duraklarının sayısını azalttıklarını ve mevcut durakları ise daha modern hale
getireceklerini belirten Candan, "Belediye tüm taksi duraklarını yenilecek. Yeni duraklar
içinde lavabosu, LCD ekran tv’si kliması olacak. Şoför esnafının ihtiyaçları karşılanacak"
diye kaydetti. Ticari taşıt sahiplerinin 1 Temmuza kadar belirlenen kriterlere göre
değişiklikleri yapmaları gerektiğinin altını çizen Candan, bu tarihe kadar değişim
yapmayanlara Ticari Taşıt İzin Belgesi vermeyeceklerini söyledi. Candan ayrıca belediye
olarak Ulaşım Master Planı hazırladıklarını da belirtti.
BAFRA AKILLI KENT OTOMASYON SİSTEMİ'NE GEÇTİ
Bafra Belediyesi'nce başlatılan 'Akıllı Kent Otomasyon Sistemi'nin proje tanıtımı amacıyla
toplantı ve kokteyl düzenlendi. Bafra Belediyesi Kültür Merkezi'ndeki toplantıya Samsun
Valisi Hüseyin Aksoy da katıldı.
Türkiye'de hızla yaygınlaşan ve belediyeler ile halkın iletişiminde çağdaş ve etkin
çözümler sunan Akıllı Kent Otomasyon Sistemi proje tanıtım ve başlangıç toplantısında
konuşma yapan Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin, teknolojinin önemine değinerek,
“Günümüzde, üstün bir teknoloji ile desteklenmemiş hiçbir faaliyet başarılı olamaz” dedi.
Bafra Kentsel Otomasyon Projesi'nin hedeflere ulaşmada önemli bir araç olduğunu ifade
eden Başkan Zihni Şahin, “Bafra vizyonumuzu gerçekleştirmek için Bafra'yı bilmemiz
gerekiyor. Bu soruların cevabını Bafra Kentsel Otomasyon Projesi verecektir” diye
konuştu.
Artık yönetmek için gerekli verilere sahip olduğunu belirten Şahin, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Doğru bilgilere dayanarak kararlarımızı daha hızlı ve etkin verebileceğiz. Bafra
Kentsel Otomasyon Projesi sadece yöneticiler için değildir aynı zamanda belediyemiz
personeli içindir de. Onların işlerini daha etkin yapmaları, teknolojiye yakınlaşmalarını,
işlerine odaklanarak gereksiz iş yükünden kurtulmalarını sağlayacaktır. Bafra Kentsel
Otomasyon Projesi'nin asıl sahibi ve kullanıcısı vatandaşlarımız olacaktır. Bafra kentsel
otomasyon projesi ile herkes 'vatandaş odaklı hizmet' anlayışı ile çalıştığımızı fark
edecektir.”
Toplantıda düşüncelerini ifade eden Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ise, “Samsun ve
ilçelerinin turizm ve diğer alanlarda atması gereken adımların teknolojik destekle daha
kolay olacağını düşünüyorum. Akıllı Kent Otomasyon Sistemi Projesi de söz konusu
adımların
sıklaşmasını
sağlayacaktır”
dedi.
Akıllı Kent Otomasyon Sistemi proje tanıtım ve başlangıç toplantısı kokteyl ile sona erdi.
BU ÜNİVERSİTE AMASYA’YA YAKIŞIYOR
Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesine kavuştu. Fakülte 11.05.2011 Çarşamba günü
törenle açıldı. 15.000 m2 kapalı alanı, 12.281.253.20 TL sözleşme bedeli olan Teknoloji
Fakültesini Müt. Firma 94 takvim günü erken bitirmiştir. Teknoloji Fakültesinin açılış
törenine, Valimiz Halil İbrahim Daşöz, C. Başsavcımız Feridun Süzer, Amasya Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren, Amasya Üniversitesine yeni atanan Rektör Prof. Dr. Metin
Orbay, Öğretim görevlileri, öğrenciler katıldı.
Prof. Dr. Zafer Eren açılış konuşmasında, dört yıldır Amasya Üniversitesinde Rektör olarak
görev yapıyorum. Amasya Valisi ve Belediye Başkanına verdikleri destekten dolayı
teşekkür ediyorum. Bu hizmetleri Daire Başkanları ile birlikte yapıyoruz. Bu güzel eserler
Amasya’mıza ve ülkemize hayırlı olsun. Biz bu hizmetleri gerçekleştirirken heyecan ve
coşkulu olarak yapıyoruz. Emeğe geçen herkese teşekkür ediyorum, dedi.
Valimiz Halil İbrahim Daşöz konuşmasında, kuruluşu 2006 yılı olmasına rağmen bir bebek
konumunda olan Amasya Üniversitesi pırıl pırıl fakültelerine kavuşuyor. Üniversite adım
adım gelişiyor. Artık burası Üniversite bölgesi oluyor. Binlerce, on binlerce öğrencilerle
birlikte yaşamak büyük mutluluk veriyor. Bugün fakültenin yarın spor salonunun açılışı
var. Bu üniversite Amasya’ya yakışıyor. Emeği geçen başta Rektör olmak üzere herkese
teşekkür ediyorum. Hayırlı ve uğurlu olsun diyerek kurdeleyi kesti.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4747&haber=Bu
Amasya’ya Yakışıyor.xhtml
Üniversite
SERTİFİKALI FİDAN DESTEK BAŞVURULARI BAŞLADI
Tarım İl Müdürü Cemil Usanmaz 2011 yılı yazlık sertifikalı fidan/çilek fidesi ve standart
fidan kullanarak kapama meyve bahçesi kuran ya da kuracak olan çiftçilerin müracaat
dosyalarının il ve ilçe müdürlükleri tarafından incelenmek üzere alındığını söyledi.
Usanmaz, ‘Yurtiçi Sertifikalı Fidan/Çilek Fidesi ve Standart Fidan Kullanımının
Desteklemesi’ yazlık dikilişler için son başvuru tarihinin ise 29 Temmuz 2011 tarihi
olduğunu
bildirdi.
Çiftçilerin yurtiçi sertifikalı fidan kullanım desteği için 2011 üretim sezonuna yönelik Çiftçi
Kayıt Sisteminde ki bilgilerini güncellemeleri gerektiğini kaydeden Usanmaz, alınan
sertifikalı fidanın üretici belgesine sahip üreticilerden veya denetim altında satış yapma
yetkisi olan tohum veya fidan bayilerinden almaları gerektiğini vurguladı.
Usanmaz, başvurularda dikim sezonuna güncel tarihli satış faturası, alınan fidanlara ait
sertifika, fidan aldığı yerin yetkili tohum veya fidan bayi olduğuna dair bayilik belgesinin
ve satıcı bayi ve başvuru sahibi tarafından doldurulan talep formunun fidan alınırken
mutlaka
alınması
gerektiğinin
altını
çizdi.
Usanmaz, destekleme alanları bodur ve yarı bodur bahçelerin en az 5 dekar diğer klasik
çöğür üzerine aşılanarak üretilen aşılı sertifikalı fidanlarla kurulan kapama meyve
bahçelerinin ve bağların en az 10 dekar olması gerektiğini açıkladı.
Son yıllarda kapama meyve bahçesi sayısının önemli oranda arttığını ve elle tutulur
somut şeyler elde edildikçe bu sahada çiftçilerin da ha profesyonel çalışmalara
yöneleceğini meyvecilik alanında ilimizin tarımsal üretim potansiyelin daha da artacağını
kaydeden Usanmaz, "Çiftçilerimiz bodur ve yarı bodur meyve fidan türleri ile bahçe tesis
ettiklerinde, Standart belgeye sahip fidanlar için dekar başına 150 tl/da, sertifikalı olanlar
da ise 300 tl/da; Bağ ve diğer meyve fidanları ile bahçe tesisinde ise standart belgeye
sahip olanlara 100 tl/da, sertifikalı olanlara ise 200 tl/da bir defaya mahsus destek
ödenmektedir. İl müdürü son başvuru tarihini kaçırmamalarını, çiftçilerimizin daha geniş
ayrıntılı bilgileri il/ilçe müdürlüklerimizden alabileceklerdir konu ile ilgili yazışmalar
muhtarlıklar ve ilgili kurumlarla yapılmıştır" dedi.
YOLCU GARANTİSİ TAMAM
Samsun'daki turizm acenteleri Krasnodar-Samsun uçak seferleri için Ruslara yolcu
garantisi verdi. Seferlerin başlamasıyla ilgili sözleşmenin haftaya imzalanması bekleniyor.
Samsun ile Rusya'nın en büyük liman kentlerinden Novorosisk'e ulaşımı sağlamak
amacıyla, Krasnodar-Samsun uçak seferlerinin başlatılması görüşmelerinde, Kuban
Havayolları ile anlaşmalı KVK firmasına 'yolcu garantisi' verildiği öğrenildi.
Samsun ve Rusya arasında ticaret ve turizmin geliştirilebilmesi için 'ulaşım' sorunun
ortadan kaldırılması amacıyla ilki Büyükşehir Belediyesi'nde yapılan toplantının ardından
cuma günü de Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nda ikinci bir toplantı daha düzenlendi.
Toplantıya Samsun'daki turizm acenteleri ile Rusya merkezli Havayolu Şirketi Kuban ile
anlaşmalı
firma
KVK'nın
temsilcileri
katıldı.
Büyükşehir Belediyesi'ndeki toplantıda, uçak seferlerinin başlatılabilmesi için 'yeterli
kapasitede yolcu' garantisi isteyen firmaya, Samsun'daki turizm acenteleri 'yolcu
kapasitesinde bir sorun olmayacağının' garantisini verdiler. Kuban Tur operatörü
yetkilisinin, Novorosisk'in doğusundaki Anapa Havaalanı'nın tadilat nedeniyle kapalı
olduğu, batısındaki Gelincik Havaalanı'nda ise gümrük olmadığını belirtmesi nedeniyle,
Samsun bağlantılı uçak seferlerinin Krasnodar kenti üzerinden yapılması da benimsendi.
Krasnodar Havaalanı, Rusya'nın merkezi havaalanları arasında yer alıyor. Odessa, Soçi,
Kiev, Moskova gibi kentlere de bu havaalanı üzerinden uçuş olanağı bulunuyor. Söz
konusu uçak seferlerinin ise haftada 120 yolcu kapasiteli uçaklarla pazartesi ve
perşembe günü yapılması konusunda da prensipte anlaşmaya varıldı.
Rusya ile vizelerin kalkmasının ardından Samsun'un bu ülkeye ulaşımında çok önemli bir
sorunun ortadan kalkmasına olanak sağlayacak olan Krasnodar-Samsun uçak seferlerinin
başlamasıyla ilgili sözleşmenin ise önümüzdeki hafta imzalanması bekleniyor.
Rusya'nın Krasnodar kenti, Samsun heyetinin ticaret ve turizm bağlantısını sağlamaya
çalıştığı liman kenti Novorosisk ile 3 saatlik bir mesafede bulunuyor. Krasnodar ile
Novorosisk arasındaki yol standartlarının da Türkiye ile aynı kalitede olmadığı belirtiliyor.
KÖY PAZARI AÇILDI
Hitit Akademi Derneği'nin sahibi, Çorum Belediyesi ile Çorum İl Özel İdaresi'nin de proje
ortağı olduğu "Kırsal Kesimdeki Kadınların Girişimciliğinin Teşviki Projesi" kapsamında
Cuma Pazarı'nda "Köy Pazarı" açıldı.
"Köy Pazarı"nın dün yapılan açılışına Vali Nurullah Çakır, Milletvekili Murat Yıldırım,
Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yakup Keleş, Hitit
Akademi Derneği Başkanı Fatih, Maden, Proje koordinatörleri 19 Mayıs Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Ahmet Mutlu ile Hitit
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlker Sakınç ve
vatandaşlar katıldı. Açılış sonrasında Vali Çakır ve beraberindekiler pazar esnafını gezerek
proje hakkında Yrd. Doç Dr. Ahmet Mutlu ve Yrd. Doç. Dr. İlker Sakınç’tan bilgi aldı. Hitit
Akademi Derneğine projeden dolayı teşekkür eden Vali Çakır, proje yazmanın yanında
uygulamanın da önemli olduğunu ifade ederek, bu tür iyi örneklerin çoğalması
temennisinde bulundu.
Proje kapsamında ilk olarak Eşençay Köyü ve Eskiköy uygulama köyleri olarak belirlendi.
Çorum semt pazarlarında ürettikleri sebze ve meyvelerle haklı bir şöhrete sahip olan
Eşençay Köyü ve Eskiköy'de, köy pazarında satış yapmak üzere toplam 75 kişiye eğitim
verildi. Hitit Üniversitesi'nde görevli akademisyenler tarafından ayrı ayrı her iki köyde
36'şar saat verilen dersler, kadın-erkek eşitliği, eğitimin önemi, girişimcilik ve
pazarlamacılık, kent yaşamı, organik tarımın sunduğu fırsatlar gibi konulardan oluştu.
Eğitimler sonunda, Hitit Akademi Derneği tarafından eğitime katılan kadınlara katılım
belgesi verildi. Eğitim sonunda yapılan seçme sınavında, köy pazarına katılmaya hak
kazanan 50 katılımcı belirlendi.
Köy Pazarı'nda proje kapsamında yer almayan satıcılar yer almayacak ve ayrıca köyde
üretilmemiş ürünler satılamayacak. Köy pazarına, toptancı halinden satın alıp satış
yapmak söz konusu olmayacak. Tezgahlarda satılan her şey, köylünün kendi üretimi
olacak. Köy Pazarı'yla ilgili bu denetimleri Çorum Belediyesi zabıta memurları yapacak.
Proje sona erdikten sonra, köy pazarının göreceği ilgiye paralel olarak, daha fazla
köyden, daha çok kadın satıcının eğitim görmesi ve dolayısıyla Köy Pazarı'nın büyümesi
söz konusu olabilecek. Köy Pazarı Salı günleri Cuma Pazarında açılacak.
SAĞLIK KENTİ SİNERJİSİ İÇİN BİR ARAYA GELDİLER
Sağlık Kenti Samsun Derneği bünyesinde özel ve kamu temsilcilerinin katılımıyla sinerji
oluşturulması amacıyla sağlık değerlendirme toplantısı yapıldı. Dernekte gerçekleştirilen
toplantıda, sağlık kenti Samsun'un önümüzdeki süreçte, sağlık alanında gelişime katkı
sağlanması, sağlık turizminin geliştirilmesi, nasıl bir strateji izlenmesi gerektiği gibi birçok
konu ele alındı. Sağlığın daha da gelişmesi ve Samsun'un marka şehir konumunun
korunması, devamı için önemli fikirler ortaya konuldu.
Toplantıda konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, 'sağlık kenti' markasının
herkes tarafından desteklenmesinin güzel bir gelişme olduğunu ifade etti. "Sağlık kenti
olmak bir hayaldi, gerçekleşti" diyen Kasapoğlu, "Samsun, Türkiye'de önemli bir konuma
geldi. Yurt dışında artık Samsun anılan bir isim. Ama yurt dışında devlet ile birlikte özel
sektörü görmek istiyorlar. Küçük başladık ama şuan büyüdük. Branşlaşma konusunda
önemli adımlar atıldı. Samsun'u öne çıkaran bir durum. Eğer bunun biz yansıtmasını da
güzel yaparsak Karadeniz çanağını güzel toparlayabiliriz. Samsun, Sağlık Bakanlığı'nda
bölge konumunda. Ortalama bölgede 3 milyon nüfusun hizmeti öngörülüyor. Kamusunda,
özelinde çevre illerden hastalar görüyorsunuz. Samsun, Ankara, İstanbul'a çok hasta
gönderen bir ildi. Şimdi sadece radyoaktif iyot tedavisi için gönderiyoruz. Bunu da OMÜ
Tıp Fakültesi bünyesinde ünitesini kurarak sorunu ortadan kaldırıyoruz. Samsun artık
kendi yağında kavrulur bir duruma geldi" dedi.
Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası başkanı Metin Demir, 2003 yılının bir milat
olarak görülmesi gerektiğini ifade ederek, sonraki süreçte sağlıktaki gelişmenin ülkeyi
kalkındırdığını, sektörü canlandırdığını belirtti. Demir, "Bu alanı iyi kullanmamız
gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı yurt dışından hasta getirerek ücretsiz tedavilerini
yapıyordu. Bunun ülkelerde duyulması ile başka hastalar Türkiye'yi araştırarak kendi
imkanları ile gelmeye başladı. Promosyonlar sağlık turizmi olarak dönecektir. Daha önce
tıbbi cihazda kümelenme Samsun'da yapıldı. Tıbbi cihazlar ve hastaneler birbirini
tamamlayıcı
olmalıdır.
Birbirimize
de
sinerji
katmamız
gerekli.
Sektördeki
meslektaşlarımızı bir araya getirip, birbirimizden beklentilerimizi daha doğru ortaya
koymamız şart. 2003 yılında 14 milyon dolar olan ihracatımız, 2010 yılında 210 milyon
dolara ulaştı. Hep beraber iyi bir sinerji oluşturabilirsek sağlık kalitemiz belli artış
gösterecektir" şeklinde konuştu.
Sağlık Kenti Samsun Derneği Başkanı Dr. Köksal Holoğlu, kamu ve özel sektörün bir
bütünlük içerisinde desteklerle sağlık kenti alanında önemli çalışmaların yürütüldüğüne
dikkat çekti. Dernek olarak bir bütünlük içerisinde sağlık alanında markalaşma, daha
kaliteli ve daha ulaşılabilir sağlık hizmeti sunmak, bölgede sağlık alanında lider il
konumuna gelmek için çaba harcadıklarını ifade eden Holoğlu, eksikliklerin olmasına
rağmen iyi niyet kapsamında halledilerek, markalaşma konusunda önemli ilerlemelerin
sağlanabileceğini, toplantının önemli bir adım olduğunu dile getirdi.
“7 TANE DAHA ÇORUM’U DOYURACAK BUĞDAY ÜRETİYORUZ”
Tarım İl Müdürü Cemil Usanmaz, Çorum’un yıllık 736 bin tonla Çorum nüfusuyla aynı olan
7 tane İl’e yetecek kadar buğday ürettiğini söyledi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü işbirliğiyle
düzenlenen ‘Proje Döngüsü Yönetimi ve AB Fonlarının Kullanımı Eğitimi’ Anitta Otel’de
dün başladı. 13 Mayıs’a kadar sürecek eğitime 12 ilden 130 civarında tarım müdürlükleri
personeli katılıyor.
Eğitimin açılış konuşmasını yapan Tarım İl Müdürü Cemil Usanmaz, Çorum tarımı ile ilgili
bilgiler verdi. Çorum’un 1 milyon 287 bin hektar arazisinden 619 bin hektarının tarım
arazisi olduğunu belirten Usanmaz, "Mevcut arazimizin yüzde 40’ı dağlık, yüzde 50’si
eğitimli, yüzde 10’u ise ovadır. Çorum’un 518 bin olan nüfusunun yüzde 34’ü kırsalda
yaşıyor. İlimizin 10 tane ilçesi Yeşilırmak Havzası içerisinde, 4 tanesi ise Kızılırmak
Havzası’ndadır. 619 bin hektar arazimizin yüzde 12’si sulanabilir arazidir. Sulama
konusunda iyi bir durumda değiliz" dedi.
Çorum’da yetiştirilen ürünler arasında öne çıkanları sıralayan Usanmaz, ilimizin buğday
üretiminde Türkiye’de 6. sırada olduğunu söyledi. Çorum’da yılda 736 bin ton buğday
üretildiğini belirten Usanmaz, "Çorum yılda 130 bin ton buğday tüketiyor. Yani ilimiz, 7
tane Çorum’u doyuracak buğday üretiyor. Çeltik üretiminde de Türkiye’de 3. sıradayız.
Yılda 6 bin ton çeltik üretiyoruz. Nohut üretiminde 5. sıradayız ve yılda 27 bin ton nohut
üretiyoruz" diye konuştu.
YOL MÜJDESİ
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, "Önümüzdeki 4 yıl içinde Ankara-Samsun
otoyol inşaatına başlayacağız. Yeni dönemde batı ve doğu olmak üzere 2 çevre yolu
yapılacak. Kavak, Havza, Tekkeköy ve 19 Mayıs ilçelerindeki şehir geçişleri de yeni
dönemle birlikte hayata geçecek" dedi.
Samsun'un 2011 yılı itibarıyla kamu kaynaklarından en çok pay alan 5 ilden biri
olduğunu, 2014 yılı itibarıyla da en çok pay alan 3 il arasında yer alacağını söyleyen
Bakan Demir, "1994 yılı ile 2002 arasındaki 8 yıllık süreçte Samsun'a sağlık alanında
toplam 24 milyon liralık yatırım yapıldı” dedi.
Bakan Demir, Samsun'a yeni dönemde batı ve doğu olmak üzere iki adet çevre yolu
yapılacağını da belirterek, "Havza geçişi ortada. Çok kısa bir süre içinde Kavak Şehir
Geçişi hizmete girecek. Havaalanı geçişi için özel ve prestif proje hazırlanıyor. Yakın
zamanda çalışmalara başlanacak. 19 Mayıs ve Tekkeköy şehir geçişleri de yeni dönemde
hayata geçecek" diye konuştu.
''Türkiye dünyanın nasıl yükselen yıldızıysa Samsun'da Türkiye'nin yükselen yıldızıdır''
diyen Demir, ''Şu an Samsun-Ankara duble yolu bitti. Rahat gidip geliyoruz. Bunun
dışında önümüzdeki 4 yıl içinde Ankara-Samsun Otoyol'unun inşaatına başlayacağız'' diye
konuştu.
GÜL, ORBAY DEDİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 130 uncu ve 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddeleri uyarınca, Yükseköğretim Kurulunun
önerdiği adaylar arasından Amasya Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Metin Orbay’ı
atadı. Bilindiği üzere 15 Nisan’da Amasya Üniversitesinde yapılan rektörlük seçimlerinde
Prof. Dr. Metin Orbay 37 öğretim görevlisinin oyunu alarak en yakın rakibine 30 oy fark
atmıştı. Amasya Üniversitesi'nde gerçekleştirilen rektörlük seçimi sonucunda FenEdebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Metin Orbay, 37 oy ile en fazla oyu alan rektör
adayı olmuştu. Seçimlerde Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Metin Orbay 37,
Prof. Dr. Şenol Eren 7, Prof. Dr. Zafer Eren 6, Prof. Dr. Muhittin Yürekli 3, Prof. Dr. Cesur
Ekiz 1, Prof. Dr. Mehmet Ersoy 1 oy almıştı. Seçimler sonucunda Yüksek Öğretim
Kurumuna listeler gönderilmiş ve Yüksek Öğretim Kurulu, Prof. Dr. Metin Orbay’ı, Prof.
Dr. Şenol Eren’i ve Prof. Dr. Muhittin Yürekli’nin isimlerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e
sunmuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu üç isimden en çok oy alan Dr. Metin Orbay’ı
Amasya Üniversitesi Rektörü olarak atadı.
HİTİT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ REHA METİN ALKAN OLDU
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hitit Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Reha Metin Alkan'ı
atadı. Atamayla ilgili karar dün Cumhurbaşkanlığının resmi internet sitesinden duyuruldu.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu tarafından mülakata alınan Hitit Üniversitesi
Rektörlüğü için birinci sırada Prof. Dr. Reha Metin Alkan, ikinci sırada Prof. Dr. İrfan
Çağlar ve üçüncü sırada Prof. Dr. Osman Aydınlı’nın ismi Cumhurbaşkanlığı’na
sunulmuştu.
Atama sonrasında görüşlerini aldığımız Prof. Reha Metin Alkan rektörlük sürecinin zor
olduğunu ifade ederek, "Sürecin sonuna geldik. Hitit Üniversitesi Çorum’un son derece
önemli bir ortak paydasıdır. Yeni bir sayfa açtığımızı düşünüyoruz. Bundan sonra hep
beraber tek yürek olarak büyük hedeflere ulaşmak için çalışacağız. Hitit Üniversitesini
güzel bir çalışma temposuyla gurur duyacağımız bir yere getireceğiz. Hizmet dönemini
şimdi biz aldık en iyisini hep birlikte gerçekleştireceğimize inanıyorum. Tek bilek tek
yürek üniversitemizi hak ettiği yere getireceğiz. Yapacak daha çok işimiz var" dedi.
SULU TARIMA ADIM
Sungurlu ilçesine bağlı Ortaköy, Özel İdare tarafından yapımı tamamlanan sulama sistemi
ile sulu tarıma adımını attı. Sulama Sistemi'nin açılış kurdelesinin kesiminin ardından
tarlaya ilk suyu vanayı çeviren Vali Nurullah Çakır ve Milletvekili Murat Yıldırım bıraktılar.
Sungurlu Ortaköy'de gerçekleştirilen Sulama Tesisi açılışında konuşan Çorum Milletvekili
Murat Yıldırım, "Bugün gerçekten güzel bir birliktelikle, muhteşem bir hizmetin açılışını
yapıyoruz. Topraklarımızı suya kavuşturuyoruz" dedi.
Sulama tesisi ile birlikte bölgede ürün çeşitliliğinin beş kat artacağını kaydeden Yıldırım;
"Çorum Valimiz Nurullah Çakır Bey'e ve Özel İdare Genel Sekreterliğimize teşekkür
ediyorum. Bizim en önemli projelerimizden birisi topraklarımızı suyla buluşturup sulu
tarıma geçmektir. Bu projeler önümüzdeki günlerde bir bir hizmete sunulacak. Sulama
projeleri yol yapmaktan daha önemlidir. Çünkü bu projeler sayesinde insanlarımızın gelir
seviyesi yükseliyor. Göçü önlüyoruz" diye konuştu.
Ortaköy ve Kaledere'ye bir müjdeleri daha olduğunu kaydeden Yıldırım; "Uğurludağ'dan
gelen ve Sungurlu'ya bağlanan yolu karayolları ağına aldırdık. İhalesini yaptık. Çalışmaları
başlattık. İnşallah bir iki yıl içerisinde öyle dolambaçlı yollardan Sungurlu ve Uğurludağ'a
ulaşmayacak, daha nitelikli düz ve kısalmış bir güzergâhtan buralara seyahat
edeceksiniz" ifadelerini kullandı.
http://corumhakimiyet.net/Detay/28254/SULU-TARIMA-ADIM.aspx
İŞVERENE UYARI
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, herhangi bir kaza veya başka bir sorunla karşılaşıldığında
işverenin yükünün üst noktalarda olduğunu belirterek, "Kayıt dışı istihdam konusu,
işverenler tarafından benimsenmeli ve önemsenmeli" dedi. Kayıt dışı oranı Türkiye
ortalamasının üzerinde olan Samsun'da bu oranı azaltmak için yapılan çalışmalar devam
ediyor. Vali Hüseyin Aksoy da, kayıt dışı istihdam konusunda işverene büyük bir yük
düştüğünü belirterek, bu konunun önemsenmesi gerektiğine dikkati çekti.
Sosyal Güvenlik Haftası etkinlikleri kapsamında SGK İl Müdürü Saffet Çalışkan Atatürk
Anıtı'na çelenk sundu. Daha sonra Vali Hüseyin Aksoy'u makamında ziyaret eden Saffet
Çalışkan, SGK çalışmaları hakkında bilgi verdi. Amaçlarının toplumda sosyal güvenlik
bilincini oluşturmak ve yaygınlaştırmak olduğunu söyleyen Çalışkan, "Yaptığımız
çalışmalarda 2008 yılından bu yana 9 milyon 500 bin kişiyi kayıt altına aldık. Bunda Alo
170 hattının büyük katkısı oldu. İlgili yasa gereği her ay bize tüm resmi kurumlar ve bazı
özel kurumlar bize rapor veriyorlar. O kişileri arkadaşlarımız sorguluyor, hem kurumların
tescili yoksa ortaya çıkıyor hem de sigortasız çalışanları tescil altına alıyoruz" dedi.
Son 30 yılın en etkili reformunun Sosyal Güvenlik Reformu olduğunu belirten Saffet
Çalışkan, "Bu reformla birlikte sürdürülebilir bir sistem öngörülmüştür. Bunlar içinde aktif
pasif dengesi önemli. Şu an itibariyle 9 milyon 500 bin emekli, 16 milyon da aktif sigortalı
var. 170 İhbar Hattı'nın etkisiyle 917 bin kişi kayıt altına alındı. Bu oran Türkiye
genelinde yüzde 53'lerden yüzde 43'lere indi. Samsun şimdilik bu oranın biraz üzerinde
seyrediyor" diye konuştu. Çalışkan, yapılandırma sayesinde de kurumlarına 21 milyar 481
milyon TL bir gelir beklediklerini söyledi.
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy da, kayıt dışı istihdamın önlenmesinde işverenlere büyük
görev düştüğüne dikkati çekerek, "Sosyal güvenlik açısından en önemli husus kayıt dışı
istihdam ile mücadele. Bu konuda Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı'nın da desteklediği
kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda yürütülen önemli çalışmalar var. Umuyorum ki,
bu konuda toplumda önemli bir bilinç olur ve kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda
önemli mesafeler alırız. Kayıt dışı istihdam olmaması adına bu tür faaliyetlerin önemi var.
Özellikle herhangi bir kaza veya başka bir sorun ile karşılaşıldığında işveren üzerindeki
yükü çok üst noktalarda. Bu konunun işverenler tarafından benimsenmesi ve
önemsenmesi gerek" diye konuştu.
AMASYA GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜ HAYAT BOYU ÖĞRENME PROJELERİ
FUARINDA
Amasya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Ulusal Ajans tarafından organize edilen Hayat Boyu
Öğrenme Projeleri Fuarında.
Proje Koordinatörü Lütfullah AKSU konuya ilişkin verdiği bilgilerde; Amasya Gençlik ve
Spor İl Müdürlüğü Ekim ayında Amasya’da yürüttüğü Art of Ebru-Art Drawn on Water
(Ebru Sanatı-Suya Çizilen Resim) isimli projesi ile Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik
Programları Merkezi Başkanlığı (Ulusal Ajans) tarafından 16.05.2011 tarihinde Konya
Dedeman otelde organize edilen Hayat Boyu Öğrenme Projeleri fuarında Lütfullah AKSU
Koordinatörlüğünde, Süleyman ZİYAGİL, Gülşah TIRPAN ve Mısırdan projeye katılan ve
hali hazırla ilimizde gönüllü çalışmalarında bulunan Deena OSAMA’nın katılımıyla temsil
edilmektedir.
Proje fuarına ilgi büyük olmuş, özellikle projemizle ilgili standımıza olan ilgi diğer
stantlara göre daha fazla olmuştur. Standımızda açılan Ebru teknelerine olan ilgi ile
katılımcılara Ebru Sanatı hakkında bilgiler verilmiş ve bu sanatın ne olduğu ve nasıl
yapıldığı konusunda açıklayıcı bilgiler uygulamalı olarak verilmiştir. Standımızı ziyaret
edenler genellikle projemiz hakkında(nerede, nasıl, kim tarafından yürütüldüğü,
katılımcılar ve kazanımlar) bilgi almışlar ve benzeri projenin nasıl yapılabileceği
konusunda bilgi almışlardır.
Projeler kapsamında ayrıca Avrupa Birliği temsilcileri ile bir toplantı düzenlenmiş ve bu
toplantıda projelerde karşılaşılan sıkıntılar ve çözüm önerileri konusunda paylaşımlarda
bulunulmuştur. İlimiz ve kurumumuz iyi düzeyde tanıtılmış ve proje çalışmalarımızın daha
iyiye götürülmesi yolunda faaliyetler gerçekleştirilmiştir.
http://yesilirmakgazetesi.com/HaberDetay.asp?id=4777&haber=Amasya%20Gen%E7lik%20ve%20Spor%20%DDl%20M%FC
d%FCrl%FC%F0%FC%20Hayat%20Boyu%20%D6%F0renme%20Projeleri%20Fuar%FDn
da.xhtml
FUAR VE PAZAR ALANI 24 MAYISTA AÇILIYOR
Bölgenin en büyük kapalı fuar ve pazar alanında artık sona gelindi. 04.09.2010 tarihinde
temeli atılan fuar ve pazar alanı 24 Mayıs 2011 Salı günü pazarcı esnafı ve vatandaşların
hizmetine giriyor. Pazarcı esnafının satış yapacağı yerlerin alanları belirlenerek kura
çekimi ile yerleri belirleneceğini söyleyen Belediye başkanı Lütfi Vidinel, “Bölgemizde
olmayan ilk ve tek modern kapalı fuar ve Pazar alanımızda artık sona geldik. Esnaflarımız
artık yağmur ve rüzgârdan etkilenmeden satışlarını gerçekleştirecekler. Halkımız pazar
alanında alış verişlerini marketlerde olduğu gibi yürüyen sepetli arabalarla yapacaklar.
Pazar’ın olmadığı günlerde bu alanda çeşitli etkinlikler düzenleyeceğiz” dedi.
OMÜ, RUSYA İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İMZALADI
OMÜ Rusya'nın Perm kentindeki Devlet Tarım Akademisi (Perm State Agricultural
Academy) ile ikili işbirliği anlaşması imzaladı.
OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan ile Perm Devlet Tarım Akademisi Rektörü Andrey A.
Belykh tarafından gerçekleştirilen anlaşma kapsamında 2 üniversite arasında bilimsel ve
akademik çeşitli programların hayata geçirilmesi, öğretim elemanı ve öğrenci değişimi
gibi konularda işbirliği yapılacak.
OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Uluslararası İlişkiler Birim (UİB) Başkanı Prof. Dr.
Hüsrev Mennan ve OMÜ-UİB Rusya Masası Sorumlusu Doç. Dr. Rıdvan Kızılkaya, birlikte
gerçekleştirdikleri Rusya ziyaretinden anlaşma ile döndü. Rusya'nın Perm Devlet Tarım
Akademisi ile ikili işbirliği anlaşması imzalayan Rektör Prof. Dr. Akan, bu tür anlaşmaların
farklı ülkelerdeki üniversiteler ile iletişim ve işbirliğini sağlamak amacında olduklarını
söyledi. Rusya ile akademik ve öğrenci değişimi anlamında yapılacak işbirliklerinin
bilimsel ve kültürel bir sinerji sağlayacağını, ancak anlaşmaların kağıt üzerinde
kalmaması için her iki tarafında çaba harcaması gerektiğini aktardı.
HİTİTLER, TURİZM PROJESİYLE TEKRAR CANLANDI
Çorum Valiliğince yürütülen tarihi Hitit kentlerini kapsayan ''Hitit Yolu'' projesinin açılışı
dolayısıyla Anitta Otel'de resepsiyon düzenlendi.
Resepsiyona, Vali Nurullah Çakır, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, ilçe kaymakamları ve
belediye başkanları, siyasi partilerin milletvekili adayları, AKUT kurucu üyesi Nasuh
Mahruki çok sayıda ünlü gurme, dünyaca ünlü gitaristler Ricardo Moyano, Margarita
Escarpa, Carlo Domeniconi, Galina Vale ve Osman Ünsal Taşçı katıldı.
Resepsiyonda konuşan Çorum Valisi Çakır, değişen dünyayla birlikte turizm anlayışının da
değiştiğini, doğa yürüyüşü rotalarının çevre ve kültür açısından sürdürülebilir turizm
olanağı sağlaması, uluslararası bağları güçlendirmesi, kültürel mirasa değer katması ve
coğrafi alanların en ücra köşelerine kadar ulaşması nedeniyle insanlar arasında derin bir
ilişki
sağladığını
belirtti.
Bu kapsamda, Çorum'un ev sahipliğini yaptığı dünyanın en köklü medeniyetlerinden olan
Hititlerin eski göç ve kervan yollarının ''Hitit Yolu'' projesiyle yeniden canlandırıldığını
ifade eden Vali Çakır, ''Bulunduğu bölgenin tarihi ve doğal dokusunu koruduğu,
ekonomiye olumlu katkı yaptığı ve dünya turizmi açısından ülkemizi bir gezi durağı haline
getirdiği için bu yollar son derece önemli turizm dinamikleri arasında yer alıyor. 'Hitit Yolu
Yürüyüş ve Bisiklet Parkurları Projesi', tematik kültür yolları listesine adını yazdırarak
Türkiye turizm portföyündeki yerini almış durumda. Hitit medeniyeti yemeği, müziği ve
sanatı ile bir bütündü. Bu proje ile biz de bu bütünü bugünün değerleriyle dünyaya
duyurmaya çalışıyoruz'' dedi.
http://corumhaber.net/?sayfa=haberdetay&id=58&kategori=guncel&proid=180e4cb8_rig
elworks
KENTLER BÖYLE KAYNAŞIR!
Tarihi Kentler Birliği, Samsun'da toplandı. Toplantıda yapılan konuşmalarda kültürel ve
tarihsel varlıkların ortaya çıkmasının ekonomiye büyük katkı sağladığı, kültürel ve tarihsel
birlikteliğin kentleri kaynaştırdığı konusunda fikir birliği elde edildi.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, toplantının açılışında yaptığı konuşmada,
Tarihi Kentler Birliği'nin Türkiye'de kültürel mirasın korunması, yaşatılması ve gelecek
nesillere aktarılması konusunda önemli bir görevi yerine getirdiğini vurguladı. Türkiye'de
tarihi eserlerin, kültürel varlıkların korunması yönünde son yıllarda yapılan çalışmaların,
ülkenin farklı bir döneme girdiğinin göstergesi olduğunu söyleyen Demir, şunları kaydetti:
"Tarih ve kültür varlıklarımızı ortaya çıkarmada dünyada çok büyük yollar kat ettiğimiz
yılları yaşıyoruz. Tarih ve kültür varlıklarını ortaya çıkarmada il özel idarelerimiz ve
bakanlıklarımızın yaptığı çalışmaları da görüyoruz. Bu yapılara baktığımızda o eserlerin
bugünkü gibi kullanılabilir halde olduğunu görüyoruz. Yapmamız gereken bir şey var,
tarih ve kültür varlıklarımızı ortaya çıkarmamız ve bu varlıkları ileriye, ilerideki nesillere
nasıl taşımalıyız, bunu düşünmemiz gerekiyor. Bu konuda bir Bakan olarak şunu
söylemek istiyorum, inşallah seçimlerden sonra bu konuya katkı sağlama noktasında
çalışma yapacağız. Yapılan çalışmalara ise seçimden sonra da elimizden gelen desteği
vereceğiz."
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı Prof. Dr. Metin
Sözen, yaptıkları çalışmalar ile özellikle bölgeler arasındaki kültürel ve tarihsel bağları
sağladıklarını söyledi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaptıkları çalışmalarla yöreye ilgiyi
artırdıklarını ifade eden Sözen, "Kültürel ve tarihsel varlıklarımızın ortaya çıkması
ekonomimize büyük katkılar sağlıyor, kültürel ve tarihsel birliktelik kentlerimizi birbirine
kaynaştırıyor. Türkiye'de her kentte böylesi çalışmalarımız devam ediyor. Artık herkes
çocuğundan yaşlısına kadar kentinin kültürel ve tarihsel yapılarına sahip çıkıyor" diye
konuştu.
Sözen, çalışmalarla Türkiye'de tarihine, kültürüne sahip çıkan kentlerin dünyada da
saygın hale geldiğini sözlerine ekledi. Ayrıca Samsun'da kültür varlıklarının korunması,
yaşatılması noktasında yapılan çalışmalar slayt eşliğinde anlatıldı. Toplantıya, aralarında
Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin de olduğu birliğe üye
çok sayıda belediyenin başkanları ve temsilcileri ile Samsun Valisi Hüseyin Aksoy katıldı.
BAKANIN OSB AÇIKLAMASINA KEFELİ'DEN DESTEK
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in, OSB açıklamasına, Çarşamba TSO Yönetim
Kurulu Başkanı Yusuf Kefeli'den destek geldi.
Başkan Kefeli yaptığı açıklamasında, “Uzun yılardan bu yana Çarşamba'da Tarıma Dayalı
İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurabilmek için mücadele etmekteyiz. Ancak,
yüzölçümünün tamamına yakını 1. sınıf tarım arazisi olan ilçemizin, bu konumu, tarımsal
açıdan büyük bir avantaj gibi görünse de, aynı tarım arazileri, OSB kurulmasında en
önemli engel olarak karşımıza çıkmıştır. Diğer taraftan, OSB'lerin konumu ve ulaşım
kolaylığı, alan seçiminde çok önemli bir etkendir. Yapmış olduğumuz tüm girişimler
sonrasında kazandığımız deneyimler sonucu şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki;
Çarşamba'da OSB kurulacak en uygun alan Şeker Fabrikası'nın da kurulu olduğu
arazilerdir” dedi.
Bu konuda TMMOB Şehir Plancıları Odası Samsun Şubesi'yle önceki yıl ortak bir çalışma
yaptıklarını ve Çarşamba için mülkiyet yapısı ve orman bilgilerini dikkate alarak bir plan
hazırlattıklarını anlatan Kefeli, “Kısaca özetlersek; öncelikle şunu vurgulamak istiyorum:
Bu planlamaya konu olan yaklaşık 300 dönümlük alan üzerinde orman şerhi
bulunmamaktadır. Bu alan Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. mülkiyetinde bulunan ilçemiz
Sarıcalı Mah. 198 ada 1parsel, 30 ada 7 ve 8 parselleri kapsayan yaklaşık 300 dönümlük
bir arazidir. Arazi, gerek 26.02.2008 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından
onaylanan, Samsun-Çorum-Tokat Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli, çevre düzeni
planında ve gerekse de Çarşamba Belediyesi'nin 1/5000 nazım planında 'sanayi alanı'
olarak belirlenmiştir. Diğer taraftan, çevre düzeni planı, plan hükümleri bölümünde 1.5.8
çalışma alanları başlığı bölümünde tarif edilen OSB alanları, mevcut planda sanayi alanı
kullanımı bulunması halinde, plan değişikliğine gerek kalmaksızın OSB alanı olarak
kullanılabileceği ifade edilmektedir. Tüm bu bilgiler bize, Çarşamba'da OSB kurulabilecek
alanın Şeker Fabrikası arazisi içerisinde yer aldığı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bu
konuda da, Bakanımıza detaylı bir rapor sunmuştuk” diye konuştu.
Çarşamba'da tek sanayi kuruluşu olan Çarşamba Şeker Fabrikası'nın ilçenin gözbebeği
olduğunu vurgulayan Başkan Kefeli, “Bu fabrikanın ilçemize kazandırılmasında emeği
geçen herkese minnet ve şükran borcumuz vardır. Çarşamba'da hiç kimse şeker
fabrikasının kapanmasını istemez. Ancak, şu da bir gerçek ki, ovamızda üretilen şeker
pancarının, iklimsel nedenlerden dolayı şeker oranı çok düşüktür. Bu dezavantajı
gidermek için yıllardan beri, Tokat, Amasya, Vezirköprü, Havza gibi bölgelerden şeker
pancarı alınmaktadır. Bu durumda üretim maliyetlerini ciddi bir şekilde artırmaktadır.
Kısacası; piyasadaki, rekabet şartları, maliyet ve üretim analizleri incelendiğinde, rantabl
bir üretim yapılmayan Çarşamba Şeker Fabrikası'nın, sübvanse edilmediğinde, uzun
vadede rekabet edemeyerek kapanacağı aşikardır. Bizim planımızda, zaten Şeker
Fabrikası'nın kapatılması düşünülmemektedir. Şeker Fabrikası'nın yaklaşık bin 500 dönüm
arazisinden sadece 300 dönümlük bir alanda, tarıma dayalı OSB kurulmasını istiyoruz.
Daha sonraki dönemlerde ise yatırım taleplerine göre ve Şeker Fabrikası'nın durumuna
göre OSB alanını genişletebiliriz” şeklinde konuştu.
Çarşamba'da tarıma dayalı organize sanayi bölgesi kurulmasının, ilçenin kaderini
değiştirebileceğini vurgulayan Kefeli, şöyle konuştu: “Çünkü ilçemizde tarımsal sanayi
yatırımları için tahsis edebileceğimiz yer bulunmamaktadır. Yatırımcılar OSB olmayan
yerlere sıcak bakmıyor. Şeker Fabrikası'nda halen ortalama 400-450 kişi çalışmakta ve
her geçen yıl bu sayı azalmaktadır. OSB kurulması halinde binlerce kişinin istihdamı
mümkün olacaktır. Bu açıdan bakıldığında, Bayındırlık ve İskan Bakanımız Mustafa
Demir'in açıklamalarını önemli buluyor ve katılıyorum. Biz de Çarşamba Tarıma Dayalı
İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'yle ilgili, ön yatırım taleplerini toplamaya başlamıştık.
Bakanımız ve milletvekillerimizin desteğiyle seçimler sonrasında, bu konuda somut
gelişmeler kaydedileceğini umuyoruz.”
SAMSUN DEVLET OPERA VE BALESİ 26 MAYIS'TA TOKAT'TA
Samsun Devlet Opera ve Balesi Basın Protokol ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden haber
servislerine ulaştırılan açıklama ile 26 Mayıs tarihinde Tokat’ta olunacağı duyuruldu.
Konuya ilişkin açıklama şu şekilde oldu:
Karadeniz Bölgesi’nin tek Devlet Opera ve Balesi Kurumu olmanın verdiği sorumluluk ile
opera, bale ve çok sesli müziği tanıtma çalışmalarımız “Büyük Anadolu Turnesi”
kapsamında tüm hızı ile devam ediyor. Dünyadaki opera kültürünün doğudaki ilk
temsilcisi olan ve birçok ünlü eserini dünya sahnelerinde gördüğümüz, aynı zamanda
Azerbaycan Milli Marşı’nın da bestecisi olan Üzeyir HACIBEYOV’UN, iki perdelik müzikal
komedisi “ARŞIN MAL ALAN” bu sezon Samsun Devlet Opera ve Balesi repertuarına
girmiş ve izleyenler tarafından yoğun bir beğeni kazanmıştır.
Büyük Anadolu Turnesi kapsamında; YOZGAT’dan başlayarak Gümüşhane’de
noktalanacak olan programın TOKAT ayağında siz değerli izleyicilerimizi ağırlamaktan
kıvanç duyacağız.
HÜRRİYET TRENİ AMASYA’YA GELDİ
Hürriyet Treni 17.05.2011 Salı günü Amasya Gar’ına geldi. Hürriyet Trenini Valimiz Halil
İbrahim Daşöz, Belediye Başkanı Cafer Özdemir, Daire Müdürleri, öğrenciler ve diğer
misafirler katıldı.
Çeşitli etkinliklerin yapıldığı Hürriyet treninde DASK ve Kandilli Rasathanesi Türkiye’yi
dolaşıyor. Amasyalılar simülasyon vagonunda Kocaeli depremini yaşadı
Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) Hürriyet Treni’yle çıktığı Türkiye turunda
yedinci durağı Amasya oldu. Amasyalılar, trende deprem simülasyon vagonuyla yer alan
DASK’ın Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü
(KRDAE) işbirliğiyle gerçekleştirdiği eğitimlere yoğun ilgi gösterdi. Deprem, depremden
korunma yöntemleri ve zorunlu deprem sigortası eğitiminin ardından katılımcılar,
simülasyon vagonunda 7.4 büyüklüğündeki Kocaeli depremini yaşayarak deprem anında
neler yapmaları gerektiğini öğrendiler.
DASK, “Deprem geçecek, hayat devam edecek” sloganıyla çıktığı Hürriyet Treni
yolculuğunda 32 gün boyunca 25 ili ziyaret ederek 100 bin kişiye doğrudan ulaşmayı
hedefliyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün
6 kişiden oluşan eğitmen kadrosu tur kapsamında yaklaşık 80 deprem semineri verecek.
DASK, eğitimlerde edinilen bilgiyi kalıcı hale getirmek için tüm katılımcılara kitapçık ve
filmlerden oluşan Depreme Hazırlık Eğitimi seti armağan ediyor.
Amasya’da zorunlu deprem sigortası kapsamına giren yaklaşık 61 bin konuttan sadece 12
bine yakınının poliçesi bulunuyor. Amasya yüzde 19 sigortalılık oranıyla Türkiye genelinde
31. sırada yer alıyor. DASK, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü işbirliğiyle çıktığı Hürriyet Treni yolculuğunda zorunlu deprem
sigortasının yaygınlaştırılmasını amaçlıyor.
Türkiye’de zorunlu deprem sigortası kapsamına giren yaklaşık 13 milyon konuttan 3,4
milyonunun (yüzde 26) poliçesi bulunuyor. Zorunlu deprem sigortası poliçesi sahibi
konutların sayısının orta vadede 5,5 milyona çıkarılması hedefleniyor. Zorunlu deprem
sigortası yaptıran konut sahipleri ayda ortalama 12 TL ödeyerek evlerini güvenceye
alabiliyor.
DASK, zorunlu deprem sigortalı konutların sayısını artırmak için başlattığı Şehirler
Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor yarışmasıyla deprem güvenceli hayatı teşvik ediyor.
Türkiye’nin 81 ilini kapsayan yarışma kapsamında 2011 yılsonu sonuçlarına göre zorunlu
deprem sigortasında en yüksek sigortalılık oranına ulaşan, bir önceki yıla göre en yüksek
poliçe artış oranını kaydeden ve en iyi teşvik kampanyasını yürüten iller ödüllendirilecek.
DASK, “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor” yarışmasının her üç kategorideki
birincilerine DASK Güvenli Hayat Parkı armağan edecek. Tüm vatandaşların yararlanması
için kent merkezine inşa edilecek parklar oyun grubu, yürüyüş parkuru ve yeşil alanın
yanı sıra deprem ve zorunlu deprem sigortasıyla ilgili eğitim materyalleri de içerecek.
Yarışmanın her üç kategorisinde ikinci ve üçüncü olan illerin İl Afet ve Acil Durum
Müdürlüklerine ise depremle ilgili çalışmalarda kullanılmak üzere malzeme yardımı
yapılacak.
http://yesilirmakgazetesi.com/HaberDetay.asp?id=4778&haber=H%FCrriyet%20Treni%20Amasya%92ya%20Geldi.xhtml
GÜNÜMÜZ AMAZONLARI SAMSUN'A
Samsun Büyükşehir Belediyesi, kültürel varlığı olarak kabul ettiği efsanevi kadın
savaşçılar Amazonlar’ı, bir zaman yolculuğuyla turizme kazandırmaya hazırlanıyor.
Efsaneye göre, Samsun’un Terme ilçesi yakınlarında kurdukları Themiskyra kentinde
yaşamış, bu nedenle kentin kültürel değerlerinden saydığı tarihin ünlü kadın savaşçıları,
Büyükşehir Belediyesi’nin yeni projesiyle biz torunlarına geliyor. Büyükşehir Belediyesi,
deniz kıyısında 825 bin metrekarelik Batıpark Projesi içinde bir Amazon köyü oluşturuyor.
Batıpark tamamlandığında suni kayak pisti, balık lokantaları, piknik alanları, aquapark,
kafeler ve spor tesisleriyle tam bir dinlenme ve eğlenme alanına dönüşecek. Büyükşehir
Belediyesi, Amazon Köyü’nü bir kanalla bu alandan ayırmış, içine büyük büyük
annelerimizin Heykeltıraş Adil Çelik’in silikondan ürettiği heykelleriyle birlikte,
hayatlarından kesitler sunan otantik çadırlar, mağaralar yerleştiriyor.
Yaşam alanlarında Amazonların kullandıkları ok, yay, giysi ve diğer aletlerin örnekleri de
yer alacak. Amaç, yerli ve yabancı turistleri ilk çağlara, kendilerini Ay’ın Kızı, ana tanrıça
Kybele
ve
Artemis’in
hizmetkarı
olarak
tanımlayan
Amazonların
zamanına
götürmek. Amazonlar, Homeros’a göre Truva savaşlarına katılmış, Sokrates ve Platon’a
göre Atina’ya saldırmışlar. Hatta, Efes, Sinop, Samsun,İzmir ve daha bir çok antik kentin
kurucuları oldukları, Efes’teki Artemis Tapınağı’nın yapımını onların başlattığı
söyleniyor. Söylencelerin izlerini Anadolu ve Mora Yarımadası’ndaki kabartma taş ve
resimlerde görmek mümkün. Ama Ordu’dan Karadeniz’e dökülen Thermedon ırmağının
yakınlarında kurdukları Themiskyra’da yaşadıkları kabul edilen büyük annelerimizi, şimdi
yüzlerine dokununca gerçek bir tene dokunmuşsunuz hissi veren bir maddeyle cisme
bürünmüş halde görmek etkileyici.
Mitolojide mitoloji kahramanlarına denk savaşçı kadınlarmış onlar. Savaş aletleri ok, yay,
kargı ve Anadolu’nun simgesi “labrys” denilen iki ağızlı baltaymış. Günümüzde kadının
Meclis’ten başlayarak hayatın hiçbir alanında yeteri kadar görünmediği göz önüne
alınırsa, büyük büyük annelerimizden öğreneceğimiz çok şey var gibi görünüyor. Elbette
baltayla, okla, yayla değil ama bu eşitsizliğe karşı mücadele eden ve günümüz
medeniyetine uygun savaş aletlerini gömdükleri yerden çıkarmak isteyen kadınlara,
Samsun Amazon Adası’na bir uğrayın derim. Ay sonu açılıyormuş.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17803804.asp?top=1
MURZİOĞLU, "HER TÜRLÜ İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrena Kransnicka, bir dizi incelemelerde ve
ziyaretlerde bulunmak üzere Samsun'a geldi. İlk resmi Karadeniz gezisi çerçevesinde ilk
ziyaretini Samsun'a gerçekleştiren İrena Kransnicka, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı Salih Zeki Murzioğlu'nu makamında ziyaret etti. Oldukça samimi bir ortamda
gerçekleşen ziyarette, İrena Kransnicka, Samsun'da olmaktan büyük mutluluk
duyduğunu söyledi.
Samsun'u çok güzel bulduğunu belirten Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrena
Kransnicka, “Özellikle Karadeniz bölgenizin hızla geliştiğinizi biliyorum. Burası bizim için
çok önemli bir bölge. Samsun'un da Karadeniz bölgesinde çok önemli bir şehir olduğunu
biliyorum. Burada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bilindiği gibi ülkemiz, AB üyesi.
15 yıl çok zor geçen müzakerelerden sonra biz de AB'ye girebildik. Şimdi sınırlar kalktı.
Çok açıkça söylemeliyim ki; son dönemde bazı Avrupa Birliği ülkelerinin politikalarını çok
hoş karşılamıyorum. Çünkü sınırları tekrar kapatmak ve çizmek istiyorlar. Ben bunu biraz
geriye dönüş olarak görüyorum. Ben yine de pozitif düşünmek istiyorum. Çünkü, AB'nin
tarihinde bir takım anlaşmazlıklar görüldü. Ama atlatılabiliyor. Son yıllarda Çek
Cumhuriyeti ile Türkiye arasında ticari ilişkiler çok gelişmekte. Geçen yıl diğer senelere
göre yüzde 27 artış oldu. Ama bu yeterli değil, daha da fazla geliştirmeliyiz” dedi.
Samsun ile Çek Cumhuriyeti'nden bir şehrin kardeş şehir olmasını arzu ettiğini belirten
Kransnicka, “Her iki taraf da bunun üzerinde mutabık kalırlarsa çok yararlı proje olacağını
düşünüyorum. Samsun çok güzel bir şehir. Ben tekrar buraya geleceğimi ümit ediyorum.
Ben şehrinizle çok iyi ticari işbirlikleri yapabileceğimize inanıyorum. Biliyorsunuz, Çek
Cumhuriyeti makine endüstrisinde, otomotiv de çok başarılı. Aynı şekilde Türkiye'den de
bu kalemlerde karşılıklı ihracat ve ithalat yapılıyor. Biz belki beraber bunları üçüncü farklı
pazarlara satmak üzere işbirliğine gidebiliriz. Çek Cumhuriyeti'nin yatırımcıları hiç de fena
değil. Özellikle enerji, santraller ve çevre ile ilgili bir takım teknolojilerinde çok başarılı
işler yapılıyor. Bu konularda umarım ortak çalışmalar yapabiliriz. Ayrıca, öğrenci değişim
programlarında da AB fonlarından yararlanarak iş birliğine gidebiliriz” diye konuştu.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Salih Zeki Murzioğlu ise, kent ekonomisi hakkında Başkonsolos İrena Kransnicka'yı
bilgilendirdi. Samsun'un Karadeniz çanağının en büyük kenti olduğunu belirten Başkan
Salih Zeki Murzioğlu, “Samsun'un bir başka özelliği de kara, deniz, hava ve demir yolu
ulaşımına sahip Türkiye'deki üç şehirden biri olması. Samsun, Mavi Akım Projesi'nin
Türkiye'ye giriş noktası. Yine Bakü-Ceyhan Petrol Boru Hattı'nın yine Samsun üzerinden
geçmekte. Samsun'da ağır sanayiden can sanayiye, cerrahi aletlerden plastiğe, demirden
çeliğe kadar 250 çeşit ürünün imalatı yapılıyor. Samsun, 124 ülkeye farklı ihracat yapan
büyük bir şehir. Biz her türlü ilişkiye hazırız. Bunun için de elimizden gelen çabayı
gösteririz” diye ifade etti.
VALİ’DEN YENİ PROJE
Çorum Valiliği, Hitit Yolu projesinin ardından kısa adı Kızılırmak Rotası olan Kızılırmak
Havzası Gastronomi Yolu Projesi'ni hayata geçirecek.
Proje ile Kırşehir Hirfanlı Barajı'ndan Kargı ilçesine kadar Kızılırmak Havzasında bulunan il
ve ilçelerin gastronomik ve kültürel varlıkları ile birlikte Çorum'un tanıtılması ve bölgede
turistin canlılığın sağlanması amaçlanıyor. Proje hakkında bilgi veren Çorum Valisi
Nurullah Çakır, proje için gerekli altyapının 2012 yılı Mayıs ayında tamamlanmasını
beklediklerini söyledi. Projenin amacının bölgenin gastronomik ürünleri ve kültürel
varlıklarının turizme kazandırmak olduğunu belirten Vali Çakır, Kızılırmak Rotası'nın Hitit
Yolu'na benzer bir proje olduğunu ifade etti. Önümüzdeki yıla kadar proje ile ilgili
altyapının tamamlanacağını açıklayan Çakır, "Bu proje ile İskilip'teki kültürel ve
gastronomik ürünler, Bayat Eskialibey'deki Türkmen Kilimi kültürü, Oğuzlar
Cevizi, Osmancık'ın tarihi ve kültürel varlıkları, Kargı'nın yaylaları ve havza
üzerinde bulunan ilçelerin zenginlikleri bölgeye gelen insanlarla buluşacak.
Obruk Baraj gölünde kurulacak balık restoran, Osmancık'ta kapari turşusu,
ırmak kenarındaki dinlenme alanları turistler için farklı bir deneyim
olacak.Ayrıca
İskilip
ilçemiz,
restorasyon
çalışmaları
ve
altyapının
tamamlanmasının ardından, ilçedeki yemek kültürünün zenginliği ve kültürel
yapısı nedeniyle rotanın merkezi olabilir. Bu proje için havzadaki bütün ilçeler
ve halkımızla bir bütün olarak çalışırsak iyi bir sonuca varacağımıza
inanıyorum" diye konuştu.Proje kapsamında tematik kültür yolları ile bölgenin
doğa güzellikleri, yemek kültürü, tarihi ve kültürel dokusunun ön plana
çıkarılacağını ve tanıtılacağını ifade eden Vali Çakır, Hitit Yolu Projesi'nde
olduğu gibi Kızılırmak Rotası için de bir çeşitli davetler ve etkinliklerin
yapılacağını açıkladı.Projeye ilişkin olarak detaylı bilgi veren Trekking Rotaları
Uzmanı Ersin Demirel, önümüzdeki yıl faaliyete geçecek olan Kızılırmak Havzası
Gastronomi Yolu'nun muhtemelen Kırşehir Hirfanlı Barajı'ndan başlayıp havza
üzerinde bulunan Kırıkkale, Ankara'nın Kalecik ilçesi, Çankırı'nın Kızılırmak
ilçesi, Bayat ve Eskialibey beldesi, Uğurludağ, İskilip, Oğuzlar Dodurga, Laçin,
Osmancık ve Kargı'ya kadar devam edeceğini söyledi. Deniz, kum ve güneş
turizminin artık yerini eko turizme bıraktığına dikkat çeken Demirel, "Dünyada
artık tematik yollar var. Avrupa bu konuda çok gelişmiş durumda. Sadece
İspanya'daki Haç Yolu'nu yılda 5 milyon turist yürüyor. Amacımız bölgenin tarihi
ve turistik değerlerini korumak ve tanıtımına katkı sağlamaktır. Bir diğer
hedefimiz ise insanlar için yaşam kaynağı olan su kaynaklarının oluşturduğu
kültürel çeşitliliği gün yüzüne çıkarmaktır. Projeden Bayat, Uğurludağ, İskilip,
Oğuzlar, Dodurga, Laçin, Osmancık ve Kargı ilçeleri faydalanacak" dedi.
Havza boyunca oluşturulacak tematik kültür yollarının yanında belirli bölgelerde bisiklet
parkurları ve yürüyüş yolları belirleneceğini vurgulayan Demirel, bu güzergahlardan
geçen insanların havzadaki ilçelerin yemek kültürünü ve kültürel yapısını görüp ve
öğreneceğini belirterek, "Proje ile yapılacak etkinliklerle turistler Osmancık'ın Kunduz
Ormanlarındaki değerleri görecek. Kargı'da otantik yayla evlerini ve yaylaları
değerlendirecek. Obruk baraj gölü çevresinde bisiklet turu atabilecek, kano ve yelken
sporu yapabilecek. Temel amacımız, bölgeyi turizm merkezi haline getirmektir" diye
konuştu.
http://corumhakimiyet.net/Detay/28368/VALI-DEN-YENI-PROJE.aspx
ÇORUM’DAN, İRAN VE IRAK’A YUMURTA İHRACATI
Yumurta sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde ticari faaliyette bulunmak üzere
Çorum’a gelen İranlı ve Iraklı işadamları, konu hakkında bilgi almak amacıyla Vali
Nurullah Çakırla bir araya geldiler. Ziyarete işadamlarından Ali Rıza Latifi, Abid Sahiyyi,
Ali Ahmet, Mükerrem Muhammedi ve Tercüman–Danışman Rıza Mecidi katıldı.
Ziyarette, ülkemize komşu olan İran ve Irak ile yapılacak olan ticari faaliyetlerin önemine
değinen Vali Çakır, işadamlarını, Çorumlu yumurta üreticileri ile buluşturdu. İranlı ve
Iraklı işadamları, yumurta üreticilerinin eşliğinde Çorum’da bulunan yumurta üretim
çiftliklerini gezerek, sektör hakkında fikir edindiler.
TOKAT İÇİN TIBBI ATIK ARITMA TESİSİ
Tokat Merkez Belediyesi ile Pazar, Turhal ve Zile Belediyeleri’nin ortağı olduğu Katı Atık
Yönetim Birliği, Tokat’ımıza Tıbbı Atık arıtma tesisinin kazandırmak için yola çıktı ve
ihalesini yaptı. İhaleyi alan İnte A.Ş. firması 10 yılda yapacağı işletmeyi 10 yıl işletecek.
Eskişehir’deki tesisi de kuran İnte Firması’nın Tıbbi Atık Arıtma Tesisi için Tokat’ta
sunumu oldu. Vali Şerif Yılmaz. Milletvekili Zeyid Aslan, Tokat Belediye Başkanı Doç. Dr.
Adnan Çiçek, Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen, Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan,
Reşadiye Belediye Başkanı Rafet Erdem, Almus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Arıkan
ile Sağlık Müdürlüğü, Tarım Müdürlüğü ve ilgili birim yetkilileri İşeri Tesisleri’ndeki
sunumda hazır bulundu.
İnte A.Ş. Genel Müdürü ve ortaklarından Settar Yaltır projenin maliyeti ve bitimi üzerine
verdiği bilgide “aşağı yukarı, bize maliyeti 2-3 trilyona mal olacak. 5 ay içerisinde bitecek.
Yer teslimi yapıldıktan sonra. Katı Atık Birliği’nin Kuşoturağı mevkiindeki katı atıkları
biriktireceği alan içinde yapılacak. 3 ilçe ve Tokat Belediyesi için olacak ama biz tüm ilçe
ve il sınırındaki illere de talibiz. Ordu Belediyesi gibi çevre illerin de tıbbi atıklarına talibiz.
Kapasitesi oldukça yüksek seçildi. Tokat’ın 10 yıl boyunca tıbbı atığını bertaraf edecek bir
tesis. Avrupa Birliği Projesi değildir. Tamamen Tokat birliğinin kendi yaptığı ihaledir. Yap
İşlet Devret ile yapılacak. 4 km.yi geçkin bir elektrik iletim hattını da yapacağız. 2,5
trilyona yaklaşacak.” dedi.
BAŞKAN ÖZDEMİR, AKINOĞLU TRANSFER İSTASYONU’NUN AÇILIŞINI YAPTI
Tüm dünya ülkelerinin sahip olduğu en önemli varlıkların başında doğal enerji kaynakları
geliyor ve kaynaklar sınırsız değil. Doğal kaynakların korunmasında ise en etkili yollardan
biri ise geri kazanım. Amasya’da geri kazanım yolunda etkin çalışmalar yürüten Amasya
Katı Atık Birliği bünyesinde yer alan Akınoğlu Belediyesi Transfer İstasyonu, törenle açıldı.
Açılış konuşmasında söz alan Amasya Milletvekili Dr.Avni Erdemir; Amasya’mız için son
derece önem arz eden katı atık bertaraf projesi kapsamında Akınoğlu Transfer
İstasyonunun açılışını gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını belirterek, sürdürülebilir
hayat gayesinde AKAB’a destek olunması gerektiğinin altını çizdi.
Belediye Başkanımız Cafer Özdemir ise yaptığı konuşmada; Açılışını gerçekleştirdikleri
transfer istasyonunun Akınoğlu belediyesi başta olmak üzere, Ballıdere belediyesi, Belevi
belediyesi ve Boraboy belediyesine hizmet edeceğini belirtip, sağlıksız çöp ortamlarının
son bulduğunu, gelecek nesillere daha sağlıklı daha yaşanabilir ortamları sunmanın ana
hedefleri olduğunu belirtip,ambalaj atıklarının geri kazanımı sayesinde ise ekonomik
yaratımlar oluşturulacağının altını çizdi.
AKAB Birlik müdürü Maşide Bütüner ise; Geri dönüşüm çalışmalarına vurgu yaparak
vatandaşlardan evlerinde, işyerlerinde oluşan atık gruplarını ayrıştırarak uygun
kumbaralara atmalarını istedi. Geri kazanılabilir özellikte olan her ambalaj grubunun
tasarruf demek olduğunu, yarının doğasını birlikte yaratmak adına vatandaşların
desteğinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Transfer istasyonun açılışında aynı 2 aracın da belediyelere hizmet etmesi için teslimi
gerçekleştirildi, bu kapsamda hidrolik sıkıştırmalı çöp kamyonu ve kancalı kaldırıcı
kamyonun teslimi gerçekleşti.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4824&haber=Başkan
Özdemir,Akınoğlu Transfer İstasyonu’nun açılışını yaptı.xhtml
NOVOROSİSK'YE UÇAK SEFERİ HAZIRLIĞI
Samsun, Rusya ile en sıcak ilişkilerini yaşarken, Novorosisk şehri ile uçak seferlerinin
yapılmasının planlandığı açıklandı.
Rusya'nın Novorosisk şehrinden gelen 24 kişilik heyet Organize ve Sanayi Bölgesi'nde
sanayi kuruluşlarını gezdi. 7 ayrı firmada inceleme yapan 24 kişilik heyet, Samsun'un
sanayi potansiyeli hakkında bilgi edindi. Samsun ile Novorosisk arasındaki şehir ilişkisini
güçlendirilmesinin amaçlandığı ziyarette Novorosisk Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanı
Şatalov Aleksandr Vasilyeviç, Krasnodar Yasama Meclisi Milletvekili Yarışev Sergey
Nikolayeviç, Novorosisk TSO Başkanı Jarinov İgor Gennadyeviç, Krasnodar Gümrük
Başkanı Tümgeneral Hodokov Aleksandr Vasilyeviç, belediye meclisi üyeleri, işadamları
ve gazetecilerden oluşan heyet, işadamlarından bilgi aldı.
Samsun TSO başkanı Salih zeki Murzioğlu, Novorosisk'ten gelen heyete Samsun'u
tanıtmaya çalıştıklarını, olumlu gelişmelerin yaşandığını söyledi.
110 milyon ton ile Novorosisk Limanı'nın dünyanın dördüncü büyük limanı olduğunu
hatırlatan Murzioğlu, "Rus heyetine ilimizi tanıtma çalışıyoruz. Son dönemlerin en sıcak
ilişkilerini yaşıyoruz diyebiliriz. Tam netleşmedi ama çok yakında uçak seferleri
konulacak. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Bizim hava yollarımız atılım yaptı.
Netleştikten sonra açıklanacak. Seferlerin başlamasıyla ilişkiler ve ticaret hacmi daha da
artacak. Ticaret alanında iyi diyalogların yaşanacağına inanıyoruz" dedi.
SAMSUN İLE NOVOROSSİSK İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALADI
Samsun ile Rusya'nın Novorossisk şehri arasındaki kardeş şehir protokolünün ardından
Novorossisk ve Samsun'da gerçekleştirilecek dış ekonomik aktivitelere katılan tüm
katılımcıların ticari ve ekonomik ilişkilerini geliştirmek ve kuvvetlendirmek amacıyla
protokol imzalandı.
Protokole Samsun adına TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Novorossisk adına da TSO
Başkanı Zharinov İgor Gennadyeviç imza attı.
Samsun TSO'da gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Murzioğlu, yapılan protokolün
karşılıklı ticari ilişkileri daha iyi noktaya getireceğini, Samsunlu işadamlarının bu
protokolden ciddi anlamda istifade etmesi gerektiğini söyledi. Novorossisk TSO Başkanı
Zharinov İgor Gennadyeviç de anlaşmanın her iki taraf için de hayırlı olmasını diledi.
ORMAN YANGINLARINA ANINDA MÜDAHALE EDİLECEK
Orman İşletme Müdürlüğü tarafından orman yangınlarında kullanılmak üzere 4 adet su
tankeri alınarak ilçe ve beldelere dağıtıldı. Yangından korunmak için Orman Genel
Müdürlüğü’nce 4 adet su tankı, Konaklı, Ortaköy, Boğazkale ve Seydim’de kullanılmak
üzere ilgili belediyelerin yetkililerine teslim edildi.
Orman İşletme Müdürü İsmail Poyraz, ilimizde mayıs ayı itibariyle yangın sezonunun
başladığını belirterek, "Çorum ilimiz orman yangınlarına karşı 3. derece hassas alanlar
içerisinde bulunmaktadır. Yılda ortalama 15 adet orman yangını meydana gelmekte yine
ortalama 10 hektar alan yanmaktadır. Orman yangını ile mücadelede en önemli husus
yangına erken müdahaledir. Bir orman yangınına 45 dakikada müdahale edilmediği
zaman yangın kontrolden çıkarak büyük felaketlere neden olmaktadır. Orman yangınları
ile mücadele kapsamında, yangın gözetleme kulelerimizin bakımları yapılmış, yangın
arazözlerimizin durumları gözden geçirilerek eksiklikler tamamlanmış, yine yangın
havuzlan su ile dolu vaziyette helikopterlerin su alabileceği şekilde hazır tutulmakta, risk
taşıyan yangınlara helikopter ile mücadele edilmektedir. Yangın işçilerimizin bir kısmı işe
başlamış olup kalan işçilerin girişleri de Haziran ayının başında yapılacaktır" dedi.
İlimizde anız yangınlarının her yıl orman yangınlarına sebep olduğunu kaydeden Poyraz,
yangıların çoğunluğunun insan eliyle ve dikkatsizlik nedeniyle meydana geldiğini söyledi.
Bu nedenle köylerde eğitim çalışmaları yapılarak kırsal kesimde yaşayan insanların anız
ve orman yangınlarına karşı bilinçlendirildiğini ifade eden Poyraz, "Bütün bu önlemlerin
yanında, Orman Genel Müdürlüğümüz orman yangınları, kırsal alan yangınları ve zaman
zaman meydana gelen köy yangınlarında kullanılmak üzere 2010 yılında 2,5 ton
kapasiteli 12 adet su tankını ilimize göndermiş olup bu araçlar köylere verilmiştir.
Yine 2011 yılında başlangıçta 4 adet gelen su tanklarının devamı gelecek olup peyderpey
ihtiyaç durumuna göre köylerimize ve belediyelerimize verilecektir. Bu su tankları ile her
türlü yangına anında müdahale edilerek yangınların büyümesi engellenecektir" dedi.
AHİ EVRAN SANAYİ ŞEHRİ PROJESİ İÇİN ‘ALT KOMİSYON’ OLUŞTURULDU
Çorum Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ÇESOB) Başkanı Yalçın Kılıç’ın öncülüğünde
Akel Danışmanlık tarafından hazırlanan Ahi Evran Sanayi Şehri Projesi için alt komisyon
oluşturuldu.
Geçtiğimiz pazartesi günü ÇESOB’ta gerçekleştirilen toplantıya Birlik Başkanı Yalçın Kılıç,
Çilingirciler ve Sobacılar Odası Başkanı Halil Taşkaldıran, Pazarcılar ve Sebzeciler Odası
Başkanı Mehmet Yavşan, Marangozlar Odası Başkanı Ömer Latif Akdağ, Bakkallar ve
Bayiler Odası Başkanı Özkan Şanal, Akel Danışmanlık Yetkilisi Mustafa Lek ve çok sayıda
esnaf katıldı.
Toplantıda Ahi Evran Sanayi Şehri Projesi hakkında detaylı bilgi veren ÇESOB Başkanı
Yalçın Kılıç, proje üzerinde en ince ayrıntısına kadar çok çalıştıklarını belirterek, projenin
hazırlanma aşamasında 8-10 kişilik ekibiyle özverili bir çalışma gösteren Akel Danışmanlık
Yetkilisi
Mustafa
Lek’e
teşekkür
etti.
Çıktıkları yolun sonunun aydınlık olacağını ifade eden Başkan Kılıç, "İşimize dört elle
sarılarak gelecek nesillere güzel işler bırakmak için çıktığımız yolun sonu mutlaka aydınlık
olacak. Proje hayata geçtiği zaman geniş, ferah ve daha modern bir çalışma ortamlarına
kavuşacaksınız. Çorum neden bir Ankara Sanayi Sitesi gibi bir sanayi sitesine
kavuşmasın. Bunlar hayal değil. Çok çalışır, projeye inanırsak başaramayacağımız hiçbir
şey yok. Yapmak istediğimiz şeylere önce kendimiz inanalım. Fikir birliği yapacağız, el
birliği ile projeyi hayata geçireceğiz. Önce proje alanını satın alalım daha sonra 2,5 yıl gibi
bir sürede inşaatını tamamlarız" dedi.
Konuşmanın ardından sinevizyon eşliğinde proje sunumunu dikkatlice izleyen esnafların
hepsi projeye inandıklarını ifade ederlerken, projeye sonuna kadar destek olacaklarının
sözünü
verdiler.
İlk olarak Keresteciler Kooperatifi çatısı altında toplanacak olan proje alt komisyon
üyeleri, daha sonra Keresteciler Kooperatifi’nin isminin Ahi Evran Sanayi Şehri Kooperatifi
olarak değiştirilmesinin ardından görevlerine bu kooperatif adıyla devam edecek.
AVUSTURYA ANKARA BÜYÜKELÇİSİ GÜRER, TSO'YU ZİYARET ETTİ
TSO'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Büyükelçisi Dr. Heide Maria Gürer, Avusturya
Büyükelçiliği Ticari Ataşesi Dr. Christian Maier TSO Başkanı Ahmet Arat'ı makamında
ziyaret etti. Gürer, ziyaretin amacı hakkında bilgi vererek, "Tokat ve Avusturya arasında
ticari ilişkileri geliştirebilmek adına bu ziyareti gerçekleştirdik. Tokat'la yakından
ilgileniyoruz. Özellikle yayla turizmi ile ilgili ilerleyen günlerde bir dizi daha ziyaret
gerçekleştirmek istiyoruz" dedi. Arat ise Avusturya'nın ticari faaliyetlerini yakından
incelediklerini belirterek, "Ağırlıklı olarak makine, orman ürünleri üretiminde başarılı
olduklarını biliyoruz. Tokat'a yayla turizmi konusunda düşünülen yatırımlar için ihtiyaç
duyulan şartların sağlanmasında elimden gelen her şeyi yapmaya çalışacağım" diye
konuştu.
AVUSTURYA BÜYÜKELÇİSİNDEN VALİMİZE ZİYARET
Avusturya’nın Ankara Büyükelçisi Heidemaria GÜRER Valimiz Halil İbrahim DAŞÖZ’ü
ziyaret etti. Bir dizi ziyaretler ve Amasya gezisi için ilimize gelen Büyükelçi Valilik Şeref
Defterini imzaladı. Büyükelçiyi makamında ağırlayan Valimiz ziyaretten duyduğu
memnuniyeti dile getirdi.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4825&haber=Avusturya
Büyükelçisinden Valimize Ziyaret.xhtml
BAŞARI'YA GİDEN YOLA NEŞTER VURULUYOR
Karadeniz'in ilk Vakıf Üniversitesi Başarı'ya ulaşımı da sağlayacak Hasköy Ana Ulaşım
Yolu'nun çalışması başlatıldı. İnşaat çalışması Eylül ayına kadar bitecek.
Karadeniz ve Samsun'un ilk Vakıf Üniversitesi Başarı'nın da ana ulaşım yolu özelliğine
sahip 7 kilometrelik 30 metre genişliğindeki bulvarın inşaatına başlandı. Hasköy Ana
Ulaşım Yolu, Başarı Üniversitesi'nin bölgeye konuşlanmaya başlamasıyla oluşan çekim
merkezinin trafiğini rahatlatacak.
Samsun'un Canik ilçesine, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması planlanan 7
kilometrelik Hasköy Ana Ulaşım Yolu çalışması başlatıldı. Eylül ayına kadar
tamamlanacağı belirtilen yolun, 4 kilometrelik kısmını Büyükşehir Belediyesi, diğer 3
kilometrelik kısmını ise Canik Belediyesi'nin tamamlayacağı bildirildi.
Atatürk Bulvarı'ndan başlayarak Gürgen Yatak Köyü'ne kadar çıkacak olan 15 metre
genişliğindeki 7 kilometrelik Hasköy Ana Ulaşım Yolu, Canik Belediyesi ve Büyükşehir
Belediyesi'nin yaptığı istimlak ve kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmasının ardından
başladı. Cengiz Topel Caddesi yoluna alternatif ve ayrıca Karadeniz'in ilk özel üniversitesi
olan ve yaklaşık 27 bin metrekarelik inşaatı tamamlanan Canik Başarı Üniversitesi'nin ana
ulaşım yolu olacak olan Hasköy Ana Ulaşım Yolu, bölgede yaşanan trafik yoğunluğunu
büyük ölçüde azaltacağı belirtiliyor.
Yapılan istimlak ve kamulaştırmaların ardından yol çalışmalarını başlattıklarını kaydeden
Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı Mustafa Yurt, imar planına göre açılması
öngörülen 7 kilometrelik Hasköy Ana Ulaşım Yolu'nun Büyükşehir Belediyesi sınırları
içerisinde bulunan 4 kilometresinin açılması için çalışma başlattıklarını söyledi.
Uygulamada 30 metre düşünülen fakat imar planına göre ilk etapta acil olarak 15 metre
genişliğinde açılmaya başlanılan yolun üst ve alt yapı çalışmalarını da hızlı bir şekilde
yürüteceklerini belirten Fen İşleri Daire Başkanı Mustafa Yurt, "Hasköy Ana Ulaşım Yolu, o
bölgede mevcut olan Cengiz Topel Caddesi yoluna alternatif olarak trafiği büyük ölçüde
rahatlatacaktır." dedi.
Yurt ayrıca, yapılacak yeni ana ulaşım yolunun daha uzun ömürlü ve konforlu olması için
beton asfalt kullanılacağını ve mahalle ve köylerinde ana ulaşım yolu statüsünde olacak
yolun inşaat çalışması hızla devam eden Başarı Üniversitesi'nin da ana ulaşım yolu
olacağını ifade etti.
SERACILIK KURSU AÇILACAK
İş Kur İl Müdürlüğü ile Laçin Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü işbirliğinde ‘Örtü Altı Sebze
Yetiştiricisi (Seracılık)’ mesleğinde işgücü yetiştirme kursu açılacağı belirtildi.
Konuya ilişkin İş Kur İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada 25 kişilik kursta toplam 192
saat eğitim verileceği ve eğitim süresince İş Kur tarafından kursiyerlere günlük 15 TL
ödeneceği ve Genel Sağlık Sigortası primlerinin karşılanacağı ifade edildi.
Eğitimin, 06 Haziran 2011 tarihinde başlayıp 19 Temmuz 2011’de sona ereceği ve eğitim
sonunda yapılacak sınavda başarılı olanlara belge verileceğini dile getirildiği açıklamada,
"Laçin Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde verilecek olan eğitim, Pazartesi’den Cuma’ya
09:00-13:30 saatleri arasında günde 6 saat ve haftada 5 gün şeklinde uygulanacaktır.
Seçilen kursiyerlerin, eğitime devam etme zorunluluğu bulunmakta ve devamsızlıktan
kalan kursiyerler sınava girme ve belge alma haklarını kaybedeceklerdir" denildi.
Kursa katılım şartları ise şunlar:
"İş Kur’a kayıtlı işsiz olmak, 18-70 yaş arasında olmak, En az ilkokul mezunu olmak,
Laçin’de ikamet ediyor olmak, Öğrenci olmamak, Başvuru tarihi itibarıyla son 24 ay
içerisinde kurslara katılmamış olmak, İş Kur’un TYÇP, Staj (İşbaşı Eğitimi) ve Girişimcilik
eğitimlerinden son 6 ay içerisinde faydalanmamış olmak, Emekli veya aktif sigortalı
olmama."
Kursa katılmak isteyen ve durumu şartlara uyan müracaatçılar için 03 Haziran 2011 günü
saat 14.00’da Laçin Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde kursiyer seçimi mülakatı
yapılacak.
RÜZGAR SANTRALİNE OLUMLU ÇED RAPORU
Tokat’ta alternatif enerji kaynakları için yürütülen çalışmalardan biri de Killik Köyü
yakınlarında kurulmakta olan Rüzgar Enerji Santrali (RES). 154 kV Killik RES-Tokat OSB
TM EİH Projesi için olumlu ÇED raporu verildiği duyuruldu.
İSKİLİP’TE ÇİLEK HASADI ZAMANI
Kokusu, görüntüsü ve lezzeti ile hem göze hem de damak tadına hitap eden İskilip Çileği,
yılın ilk ürününü verdi. Tarım İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, İskilip Kaymakamlığı ve İskilip
Belediyesi’nin destekleriyle üretimi yaygınlaştırılmaya çalışılan organik İskilip Çileği’nin ilk
hasatına Vali Nurullah Çakır’da katıldı.
Vali Nurullah Çakır, çilek tarlasında yaptığı açıklamasında, "Bünyesinde barındırdığı tarihi,
kültürel ve doğa güzellikleriyle anılan İskilip İlçesi, önümüzdeki süreçte adını tarımsal
alanda, "İskilip Çileği" ile duyurmaya ve markalaşma yolunda ilerlemeye devam
edecektir. Önümüzdeki 45 gün içinde çilek üretimi yapılan çiftliklere gelen müşteriler,
orada verilen İskilip sepetine tarladan istediği kalitedeki çileği toplayabilecek ve satın
alabileceklerdir" dedi.
Geçen sene 20 tonu bulan çilek üretiminin, bu sene 100 tona çıkmasını beklediklerini
kaydeden Vali Çakır, şu anda 27 çiftçinin çilek üretimine başladığını, bu sayının ilerde
daha da artacağını ifade ederek, sezonun bereketli ve bol kazançlı geçmesini diledi. Vali
Nurullah Çakır, Çorum’un tanıtımına ilişkin bir ayrıntıyı daha paylaştı. Hitit Yolu Yürüyüş
ve Bisiklet Parkurları’nın yarattığı heyecanı, Kızılırmak Havzası Gastronomi Yolu Projesi ile
devam ettireceklerini belirten Vali Çakır, "Amacımız Kızılırmak Havzası’nı içine alan
bölgedeki, yerel zenginliğin, doğa güzelliklerinin, kültürel dokunun ve yemek kültürünün
ön plana çıkarılması ve bu değerlerin belirlenecek olan tematik kültür yolları ile birlikte
turizme kazandırılması. Bütün bunlar bir bütün olarak sunulduğunda Çorum’da var olan
dinamizm, daha da artacaktır. Bu rota üzerinde bulunan İskilip İlçesi de altyapı
hizmetlerini tamamlayarak, yeni görünümüyle bu zenginliğe dâhil olacaktır" şeklinde
kaydetti.
Tematik kültür yollarının rotalarını belirleyen Doğa Fotoğrafçısı Ersin Demirel, seneye
faaliyete geçecek olan Kızılırmak Havzası Gastronomi Yolu’nun Kırşehir-Hirfanlı Barajı,
Kırıkkale-Ankara-Kalecik, Çankırı-Kızılırmak güzergâhlarından geçeceğini dile getirerek,
"Havza boyunca manzaralı araç yolları ve belirli yerlerde yürüyüş ve bisiklet parkurları
belirlenecek ve ilçe merkezlerinin çevresindeki yemek kültürü ve yerel motifler ön plana
çıkarılmaya çalışılacaktır" dedi.
"Bu güzergâhlardan yolan çıkan biri Osmancıktaki Kunduz Ormanı’ndaki yaylaları,
Kargı’daki otantik yayla evlerini görebilecek, Obruk Göleti’ nde yürüyüş yaparak, bisiklet
sürebilecek, kano ve yelken sporları yapabilecektir. Yine Osmancık’ın pirincini, Kargı’nın
tulumunu ve kuru bamyasını, İskilip’in dolmasını ve çileğini tatma imkânı
bulabileceklerdir" ifadelerini kullandı.
"ALTIN KAYNAĞI" İKİ BAKAN ATTI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa
Demir, Samsun'un Vezirköprü ilçesinde Altın Kaynak törenine katılarak doğalgaz
çalışmalarını başlattı.
Bakan Taner Yıldız, Vezirköprü, Havza, Ladik ve Bafra ilçelerinde şehir içi doğalgaz
dağıtım çalışmalarının başlatılması törenlerine katılmak üzere Samsun'a geldi. Bayındırlık
ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'un da katılımıyla
Vezirköprü ilçesi Cumhuriyet Meydanı'nda ilk Altın Kaynak töreni düzenlendi.
Burada halka hitap eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Dünya büyüyor,
Türkiye dünyanın büyüme hızından daha fazla büyüyor. Sizler de odun kömür yakıtla
uğraşmayacaksınız. Samsun ilçelerine en fazla doğalgaz alan illerin başında geliyor" dedi.
Türkiye'de bir değişimden bahsettiklerini anlatan Yıldız, şöyle konuştu: "Bu değişimden
nasibini almayacak hiçbir yer kalmayacak. 16 milyon TL civarından yatırım yapıyoruz.
Elektrik hizmetlerinde de 17 milyon TL Vezirköprü'ye katkı sağladık. Biz az şey
anlatacağız, siz çok şey anlayacaksınız. 12 Haziran'da '1 tane oyum var, bir şey olmaz'
demeyin. Damlaya damlaya göl olur. Sizlerin sağduyularınıza ve basiretinize inanıyoruz.
Her zaman desteklerinize muhtacız."
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir de son 8.5 yıldır Türkiye'de her alanda büyük
değişim ve dönüşüm gerçekleştiğini vurguladı. Demir, sözlerine şöyle devam etti: "Bütçe
yatırımlarından en fazla yatırım alan 5. il oldu Samsun. Önümüzdeki 4 yılda kamu
yatırımlarından Ankara'dan kaynak almada ilk üç il arasına girecek. Çarşamba ve
Terme'ye
yatırım
çalışmaları
başladı.
Türkiye'de
lafla
peynir üretme dönemi kapandı. Türkiye kendine gelmiştir. İstikrar devam edecektir."
Törende Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ve Vezirköprü Belediye Başkanı İbrahim Sadık Edis
de birer konuşma yaptı. Daha sonra temsili olarak doğalgaz borusuna kaynak yapıldı.
TÜRKİYE'DE ŞİRKETLERİN ÖMRÜ 8 YIL
PwC Türkiye Vergi ve Mali Hukuk Hizmetleri Kıdemli Müdürü Ömrüncegül İçöz, Türkiye'de
yeni kurulan bir şirketin ortalama ömrünün 8 yıl olduğunu, bu sürenin uzatılması için
önlemler alındığını söyledi.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) tarafından 1 Temmuz 2012'den itibaren yürürlüğe
girecek olan 'Yeni Türk Ticaret Kanunu' konulu bir eğitim programı düzenlendi.
Gerçekleştirilen eğitimde, ticaret kanunun önemli getirileri hakkında bilgi verildi. İlk
konuşmayı
yapan
PwC
Türkiye
Vergi ve Mali Hukuk Hizmetleri Kıdemli Müdürü Ömrüncegül İçöz, yeni kanunun yönetim
kurulu üyeleri ve yöneticilerine ciddi cezai sorumluluklar getirdiğini kaydetti.
Kanun için 1999 yılından bu yana çalışmaların yürütüldüğünü, 2008 yılından bu yana
Meclis'te görüşülerek 14 Şubat'ta Resmi Gazete'de ilanıyla bin 535 kanun maddesinin
yasalaştığı bilgisini veren Ömrüncegül İçöz, yasanın 1 Temmuz 2012'den itibaren tümüyle
yürürlükte olacağını belirtti. Farkındalığın oluşturulması, çağdaşlık ve gelenekselliğin
karışımı bir kanunun hayata geçeceğini ifade eden İçöz, "Türkiye ekonomik büyüklükte
dünyada 17., otomotiv üretiminde 15. sırada. Dünyada 225 yüklenici firmanın 22'si Türk,
dünyadaki 5 mücevher üreticisinden biri Türk şirketi. Avrupa'nın en büyük üçüncü demir
çelik üreticisi Türkiye. Bu rakamlara baktığımızda çok ciddi sanayisi var. Bu potansiyeli
ticaret hayatında sağlıklı yürütmek adına artık 1956'da çıkartılmış, 1957'den beri
yürürlükte olan yasa yeterli kalmıyordu. Değişime ihtiyaç duyulduğu için kanun değişti.
Olayın özüne baktığımızda değişime adapte olabilmek. Türkiye'de bir şirketin ortalama
ömrü nedir, doğması ve sona ermesi ne kadar sürüyor? Sadece 8 yıl. Bu süre gerçekten
çok düşük. Kanunun en önemli hedeflerinden biri şirketleri kurulduktan sonra uzun
süreler
yaşayabilir
hale
getirmek"
diye
konuştu.
Eğitim toplantısında PwC Türkiye Denetim Bölümü Müdürü Alper Alptekin, PwC Türkiye
Sistem ve Süreç Denetim Hizmetleri Bölümü Müdürü Görkem Devrani de yasayla ilgili
bilgiler verdi.
SAMSUN'A KÖK HÜCRE MERKEZİ
Türkiye'de bulunan kök hücre merkezlerinden dördüncüsünün Samsun'da yapılması
amacıyla gerçekleştirilen toplantıda, katılımcıların mutabakatıyla fizibilite çalışmalarına
hemen başlanması kararı alındı. Türkiye'deki kök hücre merkezlerinden dördüncüsünün
Samsun'da kurulması için Sağlık Kenti Samsun Derneği tarafından bir toplantı düzenlendi.
Toplantıda, Samsun'un önde gelen kamu-özel ve üniversite kurumları bir araya geldi.
Sağlık İl Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu; kök hücre araştırma ve uygulamalarında
Türkiye'de sadece üç tane bulunan merkezlerin dördüncüsünün bir Sağlık Kenti olan
Samsun'a kazandırılmasının çok büyük önemi olduğunu söyledi. Kasapoğlu, Kök Hücre
Merkezi çalışmasına OMÜ Vakfı ve Üniversite yönetimiyle birlikte Teknopark'ın destek
vermesinin ve Sağlık Kenti Samsun Derneği üyesi tüm özel sağlık kuruluşlarının bu
yatırıma ilgi göstermesinin çok önemli bir sinerji oluşturacağını kaydetti. Kasapoğlu,
Sağlık İl Müdürlüğü olarak bu projenin hayata geçmesi için gerekli tüm destekleri
sağlayacaklarını kaydetti.
Sağlık Kenti Samsun Derneği Başkanı Dr. Köksal Holoğlu ise; Türkiye'de Kök Hücre
çalışmalarının bir numaralı ismi ve aslen Samsunlu olan Prof. Dr. Ercüment Ovalı'yı
ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Holoğlu, "OMÜ'nün, OMÜ Vakfı'nın,
Teknopark'ın ve Sağlık İl Müdürlüğü'nün destekleyeceği bir projede, Sağlık Kenti Samsun
Derneği olarak, gerektiğinde dev bir "çok ortaklı şirket" kurup bu projedeki en büyük
yatırımcı olmayı planlıyoruz" dedi. Türkiye'nin kök hücre tedavilerindeki en önemli
isimlerinden biri olan Prof. Dr. Ercüment Ovalı da, Samsun'da OMÜ, OMÜ Vakfı Teknopark ve Sağlık Kenti Samsun Derneği aracılığıyla tüm büyük özel sağlık
kuruluşlarının projede ortaklaşa yer almasının hayati önem taşıyan bir model olduğunu
kaydetti. OMÜ Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Muhammet Dervişoğlu ise, Sağlık
Kenti vizyonunu her geçen gün güçlendiren Samsun'a, sağlanan örnek birliktelikle
Türkiye'nin en önemli Kök Hücre Merkezleri'nden birinin kazandırılmasının çok büyük bir
atılım olacağını kaydetti. Toplantıda prensip olarak, tüm tarafların yer alacağı bir
komisyonla gereken fizibilite çalışmalarına başlanmasına karar verildi.
ÇEVRE ORMAN BAKANLIĞI ÇORUM’A 7 YILDA 379 MİLYON TL YATIRIM YAPTI
Çevre ve Orman Bakanlığının Çorum’a 2003-2010 yılları arasında 378 milyon 979 bin 028
TL yatırım yaptığı açıklandı. Bu yatırımın 334 milyon 413 bin 255 TL’lik kısmı ise DSİ
Genel
Müdürlüğüne
ait.
Bakanlıktan konuya ilişkin yapılan açıklamada, Çorum’a ayrı bir önem gösteren Çevre ve
Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun öncülüğünde yeni yatırım stratejileri
belirlendiği, planlamaların ivedilikle uygulamaya konulduğunu dile getirilerek, yarım kalan
yatırımların ülke ekonomisine kazandırılması adına çok önemli neticeler elde edildiği
belirtildi.
2003-2010 döneminde, içmesuyu projesi ile kentin uzun vadeli içmesuyu probleminin
çözüldüğünün ifade edildiği açıklamada, "202,8 MW Kurulu gücü olan, yılda 473,4 milyon
kilowatsaat enerji üreten ayrıca 69 bin 950 dekar tarım arazisini suya kavuşturan Obruk
Barajı ve HES İnşaatı tamamlanmıştır. Hatap Barajı’nı tamamlanmıştır. Bu barajla 7 bin
800 dekar alan suya kavuşacak ve Çorum iline yıllık 4 milyon 640 bin m3 içme suyu
temin edilecektir. Ayrıca 17 adet taşkın koruma tesisi tamamlanarak birçok yerleşim yeri
taşkından korunmuştur.
Koçhisar Barajı, Obruk Dutludere Sulaması, Yenihayat Barajı Derivasyon Tesisleri,
Boğazkale Evci Göleti ve Sulaması ile Şeyhmustafa Göleti ve Sulamasının yapım
çalışmaları
devam
etmektedir.
‘1000 Günde 1000 Gölet Göl-Su Projesi’ kapsamında 16 adet göletin yapımı planlanmış
olup, bunlarla 645 bin 100 dekar tarım arazisi sulanacak, ayrıca yılda 2,3 milyon m3 içme
suyu temin edilecektir. Ağaçlandırma çalışmaları kapsamında Çevre ve Orman
Bakanlığınca, 2003-2010 yılları arasında 508 bin 220 dekar arazide ağaçlandırma
çalışması yapılmış olup, 29 milyon 495 bin adet fidan dikilmiştir.
lde 1 adet kent ormanı kurulmuştur. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Çorum’a 14
adet çöp kamyonu hibe edilmiştir. Orman köylülerimize sağlanan destekler çerçevesinde
2003 - 2010 döneminde, 1.165 aileye 7 milyon 306 bin 712 TL ferdi proje kredisi
verilmiştir" şeklinde kaydedildi.
ÇEVRELİ BARAJI İÇİN TEMEL ATILDI
Almus ilçemize bağlı Çevreli Beldesi’nde yaklaşık olarak 6 bin dekar
sulanmasında kullanılacak olan Çevreli Çatak Barajı'nın temeli törenle atıldı.
arazinin
Tokat Valisi Şerif Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, tesisin Tokat'a, Almus'a ve
Çevreli'ye hayırlı olması dileğinde bulundu. Özel İdare olanaklarıyla yapılan göletlerin en
büyüğü olan Çevreli Çatak baraj göletinin son 5 yılda yapılanların en büyüğü olduğunu
belirten Vali Yılmaz, göletin iki yıl içerisinde tamamlanarak Çevreli bölgesinde yaşayan
insanların istifadesine sunulacağını kaydetti. Vali Yılmaz, Tokat İl Özel İdaresinin de ortak
olduğu Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği'nin yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi verdi.
Küresel ısınma gibi değişik etkenlerle meydana gelecek su azalmalarını önlemek için
bölgede küçük göletlerle suların bağlanması, tarıma bunun aktarılması ve ekolojik
dengeyi muhafaza için bu göletlerin yapılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Ben bu
göletin de ilimizde yapılan diğer göletlerin de önemli bir yatırım olduğunu düşünüyorum"
dedi.
2011 YILI YEM BİTKİLERİ DESTEKLEMELERİ
18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 19.uncu maddesi ve 24/02/2011 tarihli
ve 27856 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/1430 sayılı 2011 Yılında Yapılacak
Tarımsal Desteklemelere ilişkin Bakanlar Kurulu Kararına dayanılarak hazırlanan,
06/05/2011 tarih ve 27926 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
Hayvancılık Desteklemeleri Hakkında Uygulama Esaslarını belirleyen tebliğe (Tebliğ
No:2011/26) göre Yem Bitkileri Desteklemeleri yapılacaktır. Kaliteli kaba yem üretimi
amacıyla çok yılık yem bitkilerinden, yonca, korunga, yapay çayır mera ile tek yıllık yem
bitkilerinden; fiğ, Macar fiği, burçak, mürdümük, sorgum sudan otu, sorgum-sudan otu
melezi, hayvan pancarı, yem şalgamı, yem bezelyesi, silaj olarak ise mısır silajı ve
yukarıda sayılan tek yıllık yem bitkilerinden yapılan silajlar destekleme ödemesinden
yararlandırılır. Yem Bitkisi müracaatları 01 Ocak – 15 Kasım 2011 tarihleri arasında
yapılacaktır. Hasattan sonra yapılacak müracaatlar kesinlikle kabul edilmeyecektir. Tek
yıllık yem bitkileri % 50 çiçeklenme döneminde hasat edilecektir. Daneye hasat edilen
yem bitkileri destekleme kapsamından yararlanamayacaktır. Silajlık mısır ekilişlerinde
danenin hamur olum döneminden danelerin sararmaya başladığı döneme kadar hasat
edilerek silaj yapıldığında destekleme ödemesinden yararlandırılır.
GÜL: TAKİPTEYİM
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Emin Bahri Uğurlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü
ziyaret etti. Uğurlu, "Sayın Gül, Samsun'daki yatırımları yakından takip ettiğini söyledi"
dedi. Samsun Sanayici ve İşadamları Derneği (SAMSİAD) Başkanı ve Türk Girişim ve İş
Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Üyesi Emin Bahri Uğurlu,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yaptıkları ziyaretin detaylarını açıkladı. Uğurlu, Abdullah
Gül'ün Samsun'u yakından takip ettiğini söyledi. TÜRKONFED Başkanı Erdem Çenesiz ve
beraberindeki heyet Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Gül ile görüştü. Yapılan ziyaretin
detaylarını gazetemize açıklayan Emin Bahri Uğurlu, "Sayın Gül, Samsun'a yapılan
yatırımların son halini sordu ve yakından takip ettiğini söyledi. Ben de tersane
yatırımından, otel ve AVM yatırımlarına kadar hepsini kısa kısa söyledim" dedi.
TÜRKONFED Yönetim Kurulu üyeliğine seçildiğinde Samsun'u en iyi şekilde temsil
edeceğini söylediğini anımsatan Emin Bahri Uğurlu, "Üst düzey yöneticilerle yaptığımız
ziyaret ve görüşmelerde hep Samsun'u anlatacağım. Buradaki yatırımların hızlanmasını
ve Samsun'un hak ettiği yere gelmesi için çalışmalar yapacağım" diye konuştu.
KARADENİZ’İN FARKLI ÜRÜNLERİ ZİYARETÇİLERLE BULUŞTU
Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu'nun (KASİF) 'Yenilikçi
Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın Teşviki Hibe Programı' çerçevesinde yürüttüğü 'TR-83 ve
TR-90 Bölgelerinde Kayıtlı İstihdamın Teşviki' adlı proje kapsamında 26-29 Mayıs tarihleri
arasında Trabzon Dünya Ticaret Merkezinde düzenlenen '1. Karadeniz Ticaret Zirvesi'ne
Karadeniz'in 10 ilinden katılan 150 firmanın ürünleri ziyaretçilerle buluştu.
Karadeniz Bölgesinde bulunan illerden iş adamlarının heyetler halinde ziyaret ettiği fuara
yoğun bir katılım olduğunu ve gördükleri ilgiden memnun olduklarını belirten stant
sahipleri böyle bir fuarı organize ettiği için KASİF'e teşekkür ettiler. Karadeniz Ticaret
Zirvesi'nin 2.'si 21-24 Haziran tarihleri arasında Samsun Canik Kültür merkezinde
yapılacak.
ÇORUM BELEDİYESİ TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU
Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akça Belediye Başkanı Muzaffer
Külcü’yü ziyaret etti. Ziyarette konuşan Lütfi Akça Çorum Belediyesinin ilçe ve belde
belediyelerine yaptığı hizmetlerin örnek olduğunu söyledi.
Çorum Belediyesi ile Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek olan "Katı
Atıkların Bertarafı Projesi" ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirten Akça, "Avrupa’da
bürokrasi bizden beş kat daha fazla. Bir imza için üç ay bekliyoruz. Projenin
hızlandırılması için çalışıyoruz. 1-1,5 yılda tesisler bitmiş olacak" dedi. Belediye Başkanı
Muzaffer Külcü de, Katı Atıkların Bertaraf Projesi’nde son aşamaya gelindiğini belirterek
desteklerinden dolayı Akça’ya teşekkür etti.
Çorum Belediyesinin ilçe ve belde belediyelerinde yaptığı hizmetlerden övgüyle bahseden
Müsteşar Akça, "Gittiğimiz ilçe ve belde belediyelerinde sizin ağabeylik yaptığınızı
söylüyorlar. Bundan dolayı tebrik ediyorum. Türkiye’ye örnek olacak bir model ortaya
çıkarmışsınız. Bu model biraz daha geliştirilebilir" şeklinde kaydetti.
2011 YILINDA SERACILIĞA 1 MİLYON TL ÖDENEK
Vali Şerif Yılmaz, Kılıçlı Köyü’ndeki etkinliğin ardından beraberindeki kurum müdürleriyle
birlikte 2010 yılı İl Özel İdaresi kaynakları ile Örtü Altı Tarımının Geliştirilmesi Projesi
kapsamında yaptırılan ve bu sene ilk ürünleri alınmaya başlanılan seralarda incelemelerde
bulundu.
İlimizde Örtü Altı Tarımının Geliştirilmesi Projesi ile 2010 ve 2011 yıllarında özel idare
kaynakları ile seracılığın gün geçtikçe popülasyonunun artırdıklarını ifade eden Vali Şerif
Yılmaz “2010 Yılında İl Özel İdaremiz kaynaklarından seracılık için 250.000 TL ayırmışken
bu sene bu parayı tam olarak dört katına çıkardık. Bugün seracılığın ilimizde
popülasyonunu artırmak için tam 1.000.000 TL ödenek ayırdık. Ayırdığımız bu
ödeneklerle ilimiz Merkez Ulaş Köyünde yaptırdığımız ilk seramızda cuma günü
incelemelerde bulunduk. Bugün de 2010 yılı bütçesi ile Kılıçlı Köyümüzdeki yaptırdığımız
seralarımızdan alınan ilk ürünlerimizi inceliyoruz. Hepimizin gördüğü gibi çiftçilerimiz
seracılıktan çok memnun, söylemiş oldukları rakamlar kazandıkları paralar bizleri çok
mutlu ediyor.” dedi.
MEDİKÜM TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI
Samsun'da yapılan MEDİKÜM-SEİS 1. Tıbbi Cihaz İmalat Sanayi Sektörü Arama Toplantısı
sonuç bildirgesi açıklandı.
Samsun'da 26'sı tıbbi cihaz imalatçı firma yetkilileri olmak üzere toplam 44 kişinin
katıldığı toplantıda "Dünya, Türkiye ve Samsun'da Tıbbi Cihaz İmalat Sanayi, Sorunları ve
Çözüm Önerileri" konusunda ve "Medikal Satış Sektörü ve Samsun" konularında sunumlar
yapıldı.
Sunumların ardından tıbbi cihaz imalatçı firma yetkilileri sektörün sorunlarını gündeme
getirerek çözüm önerileri üretilmesini talep ettiler. Toplantıda konunun uzmanlarınca
Samsun'un tıbbi cihaz imalatı konusunda dünyanın üçüncü, Türkiye'nin ise birinci
kümelenme
merkezi
olduğu
ifade
edildi.
Samsun Medikal Sanayi Kümelenme Derneği (MEDİKÜM) Başkanı Dr. Ahmet Aydemir,
toplantıyla ilgili açıklama yaptı. Aydemir yaptığı açıklamada, "Sağlık alanı, teknolojinin
hızla geliştiği ve yüksek düzeyde teknoloji kullanılan alanların başında gelmektedir. Bilim
ve teknolojiyle bağlantılı olarak sağlık alanındaki ilerlemelerin insan yaşamı, insanın ömrü
ve toplumsal refah ile verimliliğe yansıması ekonomik-sosyal politikalar ile birlikte bir
bütünlük oluşturmaktadır. Dolayısıyla bilim, teknoloji, tıbbi cihaz üretimi ve sağlık
hizmetleri arasında kopmaz bağlar bulunmaktadır. Yaşamda sağlığın, ülkelerin
gelişmişliğinin, uygarlık düzeyinin ve ülke insanına verilen değerin de önemli bir
göstergesi olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, bu durumun, ülkemizde sağlık
alanında dolayısıyla tıbbi cihazlar imalat sanayinde de sıkıntılar yaşanmasına neden
olduğu ortadadır" dedi.
Sektör bileşenleri arasındaki paylaşma ve dayanışma zeminlerinin geliştirildiği arama
toplantısı sonucunda yayımlanan sonuç bildirgesi şöyle:
"- Ülkemizin önemli ithalat kalemlerinden birini oluşturan tıbbi cihazlar ve sarf
malzemelerinde dışa bağımlılığı azaltıcı politikalar geliştirilmesi hedeflenmelidir. Bunun
başarılabilmesi için üretken, ülkenin ve sektörün ihtiyaçlarını gözeten bir sanayi politikası
oluşturulmalıdır. Karar alıcılardan sektör, tıp ve mühendislik meslek disiplinlerine uzanan
geniş bir yelpazeyi kapsayan etkin bir planlama yapılmalıdır.
Sektörün ülkemizde kurulu bulunan üreticilerine yönelik sağlıklı bir envantere
ulaşılamamıştır. Basta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların bu
çalışmayı yapması, sektörle ilgili ulusal plan ve politikaların oluşturulması açısından önem
taşımaktadır.
Ülkemizde ihtiyaç duyulan, ancak yerli üreticilerimiz tarafından üretilmeyen tıbbi cihaz ve
malzemelerin
envanterlerinin
çıkarılarak
oluşturulacak
strateji
ve
politikalar
doğrultusunda yerli üreticilerin desteklenmesi sağlanmalı, tıbbi cihaz ve malzemelerde
dışa bağımlılık azaltılmalıdır.
Türkiye'nin, katma değeri en yüksek sektörlerden biri haline gelen tıbbi cihaz imalatı
sektöründe söz sahibi olabilmesi için ilgili tüm taraflarla birlikte mevzuat, Ar-Ge ve
nitelikli teknik personel yetiştirilmesiyle ilgili düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır.
Sektörde ihtiyaç duyulan her düzeyde yetişmiş nitelikli ara teknik eleman ihtiyacını
karşılamaya yönelik, ilgili meslek odaları, üniversiteler, sektörel kuruluşlar ve Mili Eğitim
Bakanlığı işbirliği çerçevesinde müfredat programları hazırlanmalı ve meslek liselerinden
başlayarak uygulamaya koyulmalıdır.
Ülkemizde tıbbi cihaz alımında neredeyse tek alıcı konumunda bulunan kamunun tıbbi
cihaz alımlarında yerli ürüne öncelik vermesi, yüzde 15 yerli ürün desteğinin tüm
alımlarda uygulanması sağlanmalı, kamuya ait teşhis ve tedavi merkezlerinin ihtiyaç ve
satın alma bölümlerinde, konularında ilgili meslek odaları tarafından eğitilerek
belgelendirilmiş makina, elektrik-elektronik, kimya, biyomedikal ve ilgili mühendislik
disiplinlerinin istihdamına yönelik yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan alımlarda başvuru kaynağı olarak kullanılmak
üzere tıbbi cihaz teknik şartname veri bankasının kurularak ihalelerde uygulama tekliği
sağlanmalıdır.
Kalitesiz tıbbi cihaz ve malzeme ithalatını engellemek için tedbirler alınmalı, satıcılara
satmış oldukları ürünlerle ilgili satış sonrası hizmet sorumlulukları getirilmelidir. ABD'de
FDA ve İngiltere'de BSI örneklerinde olduğu gibi 'tıbbi cihaz ruhsatlandırma' faaliyetlerine
ülkemizde
de
başlanılmalıdır.
Ülkemizde tıbbi cihaz ve malzemelerinin üretiminde kümelenmenin bulunduğu Samsun
ilimizde üreticilerin 'İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri' çatısı altında sinerjik
kümelenmeleri sağlanmalı, bölgesel ve sektörel teşvik uygulamasında sektöre
uygulanmakta olan çok yüksek miktardaki asgari yatırım tutarı (3 milyon TL) sektör
gerçeği
dikkate
alınarak
makul
seviyelere
çekilmelidir.
Türkiye'nin tıbbi cihaz imalatı konusunda merkezi konumda bulunan Samsun'un içersinde
yer aldığı TR83 Bölgesi'nin bir an önce 'sağlık master planı'nı ilgili kurumlarca
hazırlanmalıdır.
Sağlık Bakanlığı'nın uygulamakta olduğu 'çerçeve anlaşmalar ve toplu alımlar' yerli
firmalarımızın çokuluslu firmalara karşı rekabet gücünü zayıflatmaktadır. Bu
uygulamalarda yerli firmalarımızın lehine destekler oluşturularak çokuluslu firmalara karşı
rekabet gücü artırılmalıdır."
HAVAALANI KAPATILIYOR
Amasya-Merzifon Havaalanı'nın geçici süreyle 3 aylığına kapatılacağı bildirildi. THY Çorum
Acentesi Halit İnaltekin yaptığı yazılı açıklamada, Amasya-Merzifon Havaalanı'nın bakım
gerekçesiyle 1 Haziran'dan itibaren üç ay süreyle uçuşa kapatılacağını bildirdi. "Serbest
Meydan" statüsü kazanan havaalanının iki pisti bulunduğunu belirten İnaltekin, verilen
statünün ardından, piste bakım yapılması ihtiyacı duyulduğunu kaydetti. Turizm
sezonunda alınan bu kararın yolcuları olumsuz etkileyeceğini ifade eden İnaltekin,
açıklamasında
şunları
kaydetti:
"Bölgemizin tek havaalanı olan Amasya-Merzifon Havaalanı yaz döneminde 3 ay boyunca
uçuşa kapanacak. Havaalanı bütün uçakların 24 saat süreyle her an inebilmesi ve gece
yatıya kalınabilmesi anlamı taşıyan "Serbest Meydan" statüsü kazanmıştı. Bu durum
pistte bakım yapılması gerektiğini ortaya çıkardı. Biri 'ana pist', diğeri 'emergency pisti'
olmak üzere iki pist bulunan havaalanının tadilat süresinde kapalı kalmaması için
'emergency pistine' 22,5 metre genişliğinde bin metre ilave yapılması gerekiyor.
Pistin 3 ay boyunca kapalı olmasından dolayı THY'de bu tarihler arasındaki Merzifon
seferlerini iptal etti. Tadilat çalışmaları süresince yolcular, Samsun ya da alternatif olarak
Ankara'dan uçabilecekler. Turizm sezonuna girilecek bu dönemde alınan karar THY'nin
gece uçuşlarını ayarlamasını bekleyen turizmcilerin ve yolcuların tepkisini çekti. THY'nin
turizm sezonunda gerçekleştirilen sefer sayılarının sabah saatlerine alınmaması ve bakım
için yaz sezonunda Merzifon Havaalanı'nın kapatılması Çorum turizmini olumsuz
etkileyecek. Turizmciler olarak Merzifon Havaalanı'nın tadilat için kapatılması kararının
yeniden gözden geçirilmesini istiyoruz."
YOL HARİTASI HAZIR
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, "Lojistik, tarım ve turizm gibi belirli sektörlerde hazırlanan
master planları ile eksiklikler giderilip yol haritası ile öne çıkmayı hedefliyoruz" dedi. Vali
Hüseyin Aksoy, kara, deniz, demir ve hava yoluna sahip 4 ilden biri olan Samsun'un
jeopolitik anlamda coğrafi avantajlarının kullanılması, geliştirilmesi için kentte tüm
kurumlarla birlikte önemli çalışmalar yürütme gayreti içerisinde olduklarını söyledi.
Aksoy, özellikle belirli sektörlerde de daha iyi noktaya gelmek için önemli çalışmaların
devam ettiğini kaydetti.
Lojistikten daha çok pay alınabilmesi için Lojistik Master Planı'nın hazırlandığını
vurgulayan Aksoy, "Lojistik alanında artık bir planımız var. Samsun bekli de
Çukurova'dan sonra iki önemli tarımsal alana sahip Bafra ve Çarşamba Ovası ile ön plana
çıkmaktadır. Böylesine önemli bir kentte Tarım Master Planı'nın hazırlanması için
çalışmalarımız ise devam ediyor. Turizm sektöründen daha çok pay alabilmek için Turizm
Master Planımızın hazırlığı için çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde turizmde de kendimizi
daha iyi anlatabileceğimiz planımıza kavuşmuş olacağız. 'Sağlık Kenti Samsun' sloganıyla
önemli sağlık yatırımların olduğu bir kentiz. Samsun özel sektörün, devletin ve medikal
ev aletleri dünyadaki kümelenme merkezlerinden biri. Bu alanların daha da geliştirilmesi
ve planlı sistematik çalışma yürütülmesi için çalışmalar yapıyoruz" diye konuştu.
Kültürel varlıkların korunması geliştirilmesi adına çalışmaların yapıldığını ifade eden
Aksoy, "Kültürel turizm anlamında 20 bin eser var. Bunlar Arkeoloji ve Etnografya
Müzemiz de bulunuyor. Gazi Müzesi'nde 200 eser sergileniyor. Bandırma Vapuru Müzesi,
Havza Atatürk Evimiz ayrıca önemli tarihi ve kültürel yerlerimiz. Bafra'da Etnografya ve
Arkeoloji Müzesi hizmete giriyor. Samsun'da önemli bir mübadil nüfus var yaşamaktadır.
Alaçam ilçesinde mübadele ile ilgili konuların sergileneceği müze oluşumu için çalışmaları
devam ediyor. Türkiye'nin ilk mübadele müzesi olacak. Bafra ikiz tepe, Vezirköprü
Oymağaç köyündeki kazı çalışmaları ise sürmektedir" şeklinde konuştu. Özellikle deniz
turizmin de arzu edilen noktada olunmadığını dile getiren Aksoy, turizm alanında önemli
çalışmaların yürütüldüğünü, kültür ve turizm geliştirilmesinin önemli hedefler arasında
olduğunu da vurguladı.
DODURGA’DA TEKSTİL FABRİKASI AÇILDI
Dodurga ilçesinde kurulan tekstil fabrikasının açılışı gerçekleştirildi. Dodurga’da, daha
önce atölye olarak başlayan tekstil üretimi, Dodurga Belediyesi tarafından daha geniş ve
sağlıklı çalışma ortamı olarak inşa edilen yeni binasına taşınarak, üretim kapasitesini ve
istihdam
sayısını
artırdı.
Dodurga ekonomisine önemli katkı sağlaması hedeflenen teksti fabrikasının yeni binasına
görkemli bir açılış töreni düzenlenerek hizmete girmesi ile Dodurga ekonomisine
kazandırıldığı belirtildi.
TOKAT İÇİN ALTERNATİF ÜRÜN ALTIN ÇİLEK
Tokat’ımızda 2010 yılında Merkez İlçe Bağbaşı Köyü ile Güryıldız Kasabası’na bağlı
Küçükyıldız mahallesinde bir üretici de olmak üzere açık sahada 500’er m² den toplam
1000 m² alanda ticari olarak üretilmişti. Bir üretici, ürünlerini 10 TL/Kg üzerinden
pazarlamıştı. Yine Almus ilçemize bağlı Gölgeli köyünde de toplam 8 dekarlık iki ayrı
parselde organik olarak yer kirazı tarımı gerçekleştirilmişti.
Aynı süreçte Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü de deneme çalışmalarına
başlamıştı. Tarım İl Müdürlüğü’nün gerek doğal ortamda bulunup bulunmadığına, gerekse
kültürünün yapılıp yapılamayacağına dair yürüttüğü çalışmalar sonucunda; Tokat’ın doğal
florasında kendiliğinden yetiştiği belirlenmişti.
Tokat Valilik Makamının direktifleri ile bir bütçe hazırlandı ve İl Özel İdaresine sunuldu.
2011 yılı İl Özel İdare Bütçesi onaylandı ve uygulamaya kondu. Proje doğrultusunda;
üreticilere ücretsiz dağıtılmak üzere 30.000 adet yer kirazı fidesi ile 8 ilçede 38 üreticiye
ait toplam 30 dekarlık alanda tesis oluşturulması planlandı. Fideler dün Tarım İl
Müdürlüğü’nde dağıtıldı.
Fidelerin dağıtım planına göre merkeze 5 bin adet, Zile’ye 8 bin adet, Almus’a 10 bin
adet, Turhal’a 3 bin adet, Reşadiye’ye 2 bin adet, Pazar’a 1.000 adet, Erbaa’ya 1.000
adet olmak üzere toplamda 30 bin adet dağıtılmış oldu.
Almus ilçemizde bu yıl organik yer kirazı tesisi kurulacağı bilgisi de verilirken Vali Şerif
Yılmaz yapmış olduğu kısa açıklamasında “üretiminden pazarlama aşamasına kadar
teşkilatımız
çalışmalara
devam
edecekler.
Amacımız
Tokat’ta
mevcut
ürün
potansiyelimizin yanına alternatif tarım ürünlerinin ikame edilmesidir. O nedenle ben bu
fideleri alacak tüm üretici arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah bol kazanç elde
edersiniz. Tokat’ta yeni, farklı ürünlerle birlikte belirli bir ürüne bağlı kalmayız. Amacımız
burada birim alandan daha yüksek geliri temin edecek ürünlerin elde edilmesi ve bunun
hemşehrilerimizle birlikte üretilmesidir. Daha üst seviyede gelir getirici çalışmalara
öncelik verilmelidir. Öncelikle bu sene biraz çok geniş yapmadık. 30 dekar gibi bir alan az
bir alan değil aslında ama bunu da gördükten sonra, geçen hafta da gezdik, seralarda
daha fazla gelir temin edici çalışmaları var, bu ikinci ürün. Diğer başka ürünlerle gerek
üniversitemiz, gerek Toprak Su ve Araştırma Enstitümüz, Tarım İl Teşkilatı olarak bu
çalışmaları yapıyoruz. Bunlara Özel İdaremizden de istenilen miktarda, mevcut
imkanlarımızı zorlayarak kaynak aktarmaya devam ediyoruz. Yeter ki Tokat’ta yaşayan
tüm hemşehrilerimizin yaşayabilecekleri geliri temin edecek alternatifleri sunmaktır.
Bundan sonraki takdir kendilerindir.” Dedi.
SAMSUN TİCARETİNDE BÜYÜK ARTIŞ
Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerinden yapılan hesaplamalara göre, bu yılın Şubat ayı
itibariyle Türkiye'de bulunan 19 serbest bölgenin ticaret hacmindeki artış bilgileri elde
edildi. Samsun Serbest Bölgesi diğer tüm bölgeleri geride bırakarak en büyük artışı
yapmayı başardı.
Şubat ayı itibariyle 15 serbest bölgenin ticaret hacminde artış yaşandı. Ocak-Şubat
dönemindeki en büyük artış ise geçen yılın aynı dönemine göre ticaret hacmi yüzde 154,3
artan Samsun Serbest Bölgesi oldu. Böylece geçen yılın ilk iki ayında 11 milyon 510 bin
Dolar olan bölgenin ticaret hacmi 29 milyon 273 bin dolara yükseldi.
ÇORUM’DA İŞ VAR AMA BEĞENİLMİYOR
Hitit Üniversitesi Kariyer Günlerinde konuşan Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, ekonomik krizlerin çok kolay atlatılabilineceğini
ancak çalışacak genç bulunamazsa işlerin duracağını belirterek yetişmiş elemanın
önemine vurgu yaptı. Gençlerin iş dünyasına katılmasını beklediklerini kaydeden Çetin
Başaranhıncal, "Eğer bunun önü tıkanırsa işletmelerin çalışma şansı yok. Bugün Sanayi
Bakanlığı envanter çıkartamıyor. Neden çünkü devletin kurumlarında ki bilgiler
birbirleriyle örtüşmüyor" dedi.
Özel sektörde firmaların kendilerine özel şartlarının olduğunu anlatan Başaranhıncal,
" Şimdi alıyorsunuz bir öğrenciyi yeni mezun olmuş 1 yılınızı verip yetiştiriyorsunuz,
başka bir firma 3 kuruş daha fazla para verip onu alıyor. Buna göre firma da diyor ki niye
ben yetiştireyim hazırını alırım. "Ben bu firmada emekli olacağım" diye girerseniz kalıcı ve
başarılı olursunuz. Yetişen personelin yetiştiği yerden ayrılması en büyük sorun. Maddi
durumum yok çok acil iş lazım diyorlar, iş buluyoruz 3 ay sonra ben Ankara’ya gideceğim
diyorlar, böyle olmaz. Türkiye’nin işsizi yüzde 11 Çorum’un yüzde 5,5. İş Kur’da iş
arayanların büyük bir kısmı bir yerde çalışıyor ama işinden memnun değil.
Toprak Sanayi sektöründe 600 kişi yarın işe başlar, bunu işe başlayanlar bilirler. İngilizce
bile istemiyoruz. Çorumda iş var! İşi beğenmiyoruz problem o. Bizim en büyük
marifetimiz kanun yapıcılarını uyarırız. Stajyerlerin SGK pirimi devlet tarafından ödenir.
Zamanında sanayiciye sordum "niye stajyer almıyorsunuz" diye, "iş yapmıyorlar,
motivasyonu bozuyorlar" diyorlar. Eskiden SGK primini de bahane yapıyorlardı artık
devlet ödüyor" diyerek sözlerini tamamladı.
KARADENİZ KİRLENMESİN!
"Karadeniz İçin Çok Geç Olmadan" konulu konferansta konuşan Samsun Valisi Hüseyin
Aksoy, Samsun'da katı atık çöp düzenleme ve depolama çalışmalarının sürdüğünü
söyledi.
Deniz Temiz Derneği TURMEPA, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Ondokuz Mayıs
Üniversitesi (OMÜ) iş birliğinde düzenlenen "Karadeniz İçin Çok Geç Olmadan" konulu
Karadeniz Koruma Alanları Konferansı, Samsun Büyük Otel'de yapıldı. Vali Aksoy,
konferansta yaptığı konuşmada, denizlerin temizliği konusunda çok hassas olunması
gerektiğini ve bu konuda herkese büyük sorumluluklar düştüğünü vurguladı.
Denizlerin önemli değerler olduğuna ve denizlerin korunmasında herkese çok önemli
görevler düştüğüne dikkat çeken Vali Aksoy, denizlerin kirliliğinin yaklaşık yüzde 80'inin
karadan kaynaklandığını, karadan kaynaklanan kirlilikler konusunda başta yerel
yönetimler olmak üzere il özel idarelerine ve herkese sorumluluk düştüğünü belirtti.
Samsun'un, bu tür kirliliklerin önlenmesi konusunda belirli çalışmalar yaptığını ve
yapmaya devam ettiğini dile getiren Aksoy, "Samsun'da katı atık çöp düzenleme ve
depolama alanları olarak Büyükşehir Belediyemizin ve Çarşamba ilçemizin çalışmaları
mevcut. Şu anda oralarda düzenli depolamalar yapılıyor. Yapılmamış olan üç bölgemizde
bunlarla ilgili faaliyet içindeyiz" dedi.
TÜTEV AB PROJESİYLE MESLEK SAHİBİ YAPTI
Türkiye Teknik Elemanlar Vakfı(TÜTEV) Samsun Şubesi Kayıtlı İstihdamın Teşviki İçin
Mesleki Eğitim ve Farkındalık Yaratma Projesi kapsamında verdiği Cad/Cam eğitimi ve
Cnc Operatörlüğü Kursunu tamamlayan 28 kursiyerine düzenlenen törenle sertifikalarını
verdi.
Cad/Cam Eğitimi ve Cnc Operatörlüğü Kursu'nda 7 ayda 416 saat bilgisayar sayımlı idare
makinalarının kullanımı konusunda teorik ve pratik eğitimi alan 2'si bayan 28 kursiyer,
kursu başarıyla tamamlanmasının ardından meslek sahibi oldu. Kursiyerlerin sertifikaları,
Samsun Devlet Opera ve Balesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle takdim
edildi. Törende konuşma yapan TÜTEV Samsun Şube Başkanı Dursun Aksoy, Avrupa
Birliği'nce kabul edilen Kayıtlı İstihdamın Teşviki İçin Mesleki Eğitim ve Farkındalık
Yaratma Projesi kapsamında 28 kursiyere, mekanik işlemeyi gerektiren bir çalışmayı
bilgisayardan gelen komutlara göre otomatik olarak yapan makine operatörü olarak
yetiştirerek meslek sahibi yapmanın mutluluğu içerisinde olduğunu söyledi.
Başkan Aksoy, "Cad/Cam eğitimi ve Cnc Operatörlüğü Kursunu başarıyla tamamlayan 28
kursiyer kardeşimiz, gördükleri 7 aylık eğitim sonucunda gelecekte çok daha fazla ihtiyaç
duyulacak olan meslek bilgisayar sayımlı idare makinalarının kullanımı operatörü
olmuştur. Kursiyerlerimizin 18'i sigortalı olarak işe başlamıştır. Diğer kursiyerlerimizin iş
sahibi olması için görüşmelerimizi sürdürüyoruz." dedi.
Son yıllarda oldukça ilgi duyulan Avrupa Birliği (AB) hibe projeleri konusunda
çalışmalarına devam ettiklerini belirten Aksoy, "Her yıl açılan hibe programlarına proje
hazırlayıp sunmaktayız. Gençlerimizi, günümüzde ve gelecekte ihtiyaç duyulan meslek
branşlarına göre meslek sahibi yapıp, istihdamlarını sağlamalıyız." diye konuştu.
Vali Hüseyin Aksoy ise, ''Kayıt dışı istihdam, Türkiye'nin gündeminde yer alan ve henüz
arzu ettiğimiz rakamlara ulaşamadığımız bir konu. Bu konuda önemli çalışmaların
gerçekleştirildiğini biliyoruz. Kayıt dışı istihdamın sonuçları, sorunları gerek çalışan
üzerinde, gerek işveren üzerinde gerekse sosyal güvenlik kurumu üzerindeki etkileri
nelerdir, bu konuların çok iyi anlaşılması, tartışılması ve üzerinde durulması gerekiyor”
dedi.
Vali Aksoy, “Özellikle kayıt dışı istihdamı kabul eden çalışan açısından baktığımızda,
sosyal güvencesi olmadan çalıştığı için başına herhangi bir iş kazası geldiğinde çok ciddi
şekilde bunun telafisinde sorunlarla karşılaşıyor. Çalıştığını belgelemediği için emekliliği
de dahil olmak üzere bir çok konuda yaşamının sonraki süreçlerinde sorunlarla
karşılaşıyor. İşveren açısından da baktığımızda bir kişi çalıştırdığı bir personelinin geçirmiş
olduğu bir kaza sonucu yaşamını yitirmesi, bazı organlarını kaybetmesi o iş yerine
sorumluluklar yüklüyor. Bu eğitim çalışmaları bu boyutuyla oldukça önemli.''
açıklamasında bulundu.
SAMSUN'A YENİ TURİZM ALANLARI
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Bafra'nın Kolay beldesi ve Vezirköprü'nün Bakanlar Kurulu
kararı ile turizm alanı olarak ilan edildiğini açıkladı.
Kararın Resmi Gazete'de yayınladığını belirten Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, "Kolay ve
Vezirköprü'de yürütülen turizm merkezi çalışmaları Bakanlar Kurulu Kararı ile imza altına
alındı. Kolay bölgesi ve Vezirköprü turizm alanı olarak ilan edildi. Bu boyutu ile
baktığımızda Samsun'da turizmi, özellikle ekoturizmi daha iyi noktaya taşıyabilmek
bakımından bu iki alanın da turizm merkezi olarak ilan edilmiş olması bölgemiz için
önemli bir avantaj sağlayacaktır. Bölgemize ve Türk turizmine hayırlı olsun" dedi.
PROJELER İÇİN GÜÇBİRLİĞİ
Samsun'da kamu kurum ve kuruluşlarının proje bazlı çalışmalarını artırmayı hedefleyen
'ARGE'ler Arası Sinerji Projesi'nde bir araya gelen ARGE yöneticileri, daha çok proje için
güçbirliği yaptı. Samsun'un 17 ilçesinden 85 ARGE yöneticisi, TSO'da düzenlenen
'ARGE'ler Arası Sinerji Projesi' konulu toplantıda bir araya geldi. Kamu kurum ve
kuruluşlarında çalışan yöneticiler, daha çok proje için güçbirliği yapma ve önemli
çalışmaları hayata geçirme kararı aldı.
Katılımcılara 1 haftalık AB proje döngüsü eğitimi vererek daha profesyonel projeler
yazılmasının sağlanacağını belirten Havza Belediyesi Meclis Üyesi ve Proje Koordinatörü
Emine Yılmaz, "Bu şehrin daha büyük imkanlara kavuşması için güç birlikteliği yapmak ve
bu anlamda proje bazında beyin fırtınası yapabilecek bir grubun oluşması için bir araya
geldik. Böylelikle projelerimiz hem daha geniş kitlelere ulaşacak hem de birleştirilmiş güç
sayesinde geniş kapsamlı hale gelecek" dedi
Havza Belediye Başkanı Murat İkiz ise, bakış açılarının genişletilerek daha verimli projeler
üretilebileceğini belirterek, ARGE'ler Arası Sinerji Projesi ile bunun kolaylıkla
sağlanabileceğini söyledi. Samsun'un değişen ve gelişen yapısına en büyük katkının bu
şekilde sağlanacağını ifade eden İkiz, "17 ilçeden 85 kişinin bir araya geldiği bu birliktelik
projesi ile ilçeler ve kurumlar arası işbirliği kültürü geliştirilecek. Bu sonuçtan en büyük
kazancı da kesinlikle her şeyin en iyisine layık olan halkımız elde edecek" diye konuştu.
OSB'DEKİ PARSELLER YÜZDE 70 İNDİRİMLİ
Organize sanayi bölgelerinde yer alan parseller, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında
Kararın ekinde yer alan ''Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler'' gruplandırması
çerçevesinde, bölgelere ve yatırımlara göre değişen oranlarda indirimli veya bedelsiz
olarak verilecek. Teşvik uygulamaları için ayrılan 4 bölgeden 3. bölgede yer alan
Çorum’da ise OSB parselleri merkez ilçede yüzde 70, ilçelerde yüzde 90 indirimli
verilecek.
Bakanlar Kurulu'nun ''Organize Sanayi Bölgelerindeki Parsellerin Tamamen veya Kısmen
bedelsiz olarak Tahsisi Hakkındaki Kararı'', Resmi Gazetenin dünkü sayısında
yayımlanarak
yürürlüğe
girdi.
Buna göre OSB parselleri, 1. bölgedeki il ve ilçelerden sosyo-ekonomik gelişmişlik endeks
değeri 1 ve altında olan il ve ilçelerde yüzde 50 indirimli, 2. bölgedeki illerin merkez
ilçelerinde yüzde 50, ilçelerinde yüzde 60 indirimli, 3. bölgedeki illerin merkez ilçelerinde
yüzde 70, ilçelerinde yüzde 90 indirimli, 4. bölgedeki il ve ilçeler ile karar kapsamına
giren büyük ölçekli yatırımlar için bedelsiz olarak tahsis edilecek.
Bu arada yatırım teşvik uygulamaları için ayrılan 4 bölgeden 3. bölgede yer alan Konya,
Karaman, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir,
Kırşehir, Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak, Kayseri, Sivas, Yozgat, Zonguldak,
Karabük, Bartın, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Gaziantep, Adıyaman, Kilis’te merkez
ilçede parseller yüzde 70, ilçelerde 90 indirimli verilecek.
50 milyon lira üzerindeki büyük yatırımlar ise kimyasal madde ürünleri imalatı, rafine
edilmiş petrol ürünleri imalatı, transit boru hattı, motorlu kara taşıtı, demiryolu ve vagon
imalatı, liman, elektronik, tıbbi alet, ilaç, hava ve uzay taşıtları, makine imalat,
madencilik gibi yatırımları kapsıyor.
http://corumhakimiyet.net/Kategoriler/6/Ekonomi.Aspx
“ÇALIŞMA HAYATINDA KADIN” KONULU KONFERANS VERİLDİ
Kadın İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı kapsamında ilimizde yürütülmekte olan
“Erhani Gümüş İşleme Eğitim Merkezi” projesi programı dahilinde yapılacak olan “Çalışma
Hayatında Kadın” konulu konferans 07.06.2011 Salı günü saat 10.30’da Amasya İl Özel
İdare Salonunda yapıldı.
Konferansa; Valimiz Halil İbrahim Daşöz, İl Milli Eğitim Müdürü Necati Akkurt, HEM ve
ASO Müdürü Yaşar Akça, Kurum Müdürleri, kursiyerler ile Ülkü Şener (TEPAV Yönetim
Çalışmaları Uzmanı) Gül Erdost (Sosyal Hizmet Uzmanı) ve Sema Tartan (İş Kadını)
katıldılar.
HEM ve ASO Müdürü Yaşar Akça konuşmasında, “Projemizin amacı; Amasyalı 18-40 yaş
arasında 60 işsiz bayanın, işgücü piyasasına katılımına engel olan sosyo-kültürel engelleri
aşmak, istihdama katılımlarını desteklemek, gümüş takı ve hediyelik eşya yapımı eğitimi
vermek yoluyla, kadın istihdamını artırmaktır. 29 Temmuz 2011'de bitecek bir yıl süreli
projemizde, yaklaşık her kursiyerimize 380 saatlik eğitim verilmektedir.
Dünyada ve Türkiye'de projeler genellikle insan odaklı hazırlanır, insan mutluluğu ve
refahını ön planda tutulur. Yüzyıllar boyunca bu konuda kitaplar yazılmış, nutuklar
atılmıştır. Ama bulundukları yerin çehresini değiştirenler, girişken ve cesur insanlardır.
15. Yy'da yaşamış (Dinkişot) eserinin ünlü yazarı Servantesy "Cesaret bütün silahlardan
üstündür" demiştir. Bu ve benzeri projelerin sonunda, proje yararlanıcıları çok cesur ve
girişken olmalıdırlar, kendi işlerini kurarak, iş hayatına atılmalıdırlar. Her gün daha fazla
çalışarak, mücadele etmelidirler. Sayın Valimizden öğrendiğimiz Afrika atasözünde
"Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır, yaşamak için bütün arslanlardan daha hızlı
koşmak zorundadır. Yine Afrika'da her sabah bir arslan uyanır yaşamak bazı ceylanlardan
daha hızlı koşmak zorundadır." Var olmak, ayakta kalmak, daha iyi olmak için hep
mücadele, rekabet gerekiyor.
Amasya'mızda "Dev öğrencilerin başardıklarına bakarak, onların anaları, bacıları da neden
güzel şeyler başarmasınlar? Büyük başarılar büyük hayalleri, çok çalışmayı gerektirir.
Bunu başaranlar mutlu olurlar, büyük hedeflere yürürler. Bizim projemize ve ilimizde
uygulanan diğer projelere katılanlar içinde, neden hayal bile edemeyecekleri bir başarıya
koşanlar olmasın.
Bu projemizin sonunda; birbirinden güzel ürünlerin yer aldığı yaklaşık 150 sayfalık 2500
adet gümüş kitabı bastırılacak, (çalışmalarımız son aşamasına ulaştı.) Yine gümüş takı
ticaretiyle uğraşan firmalara ve halkımıza yönelik Erhani gümüş işleme tekniğiyle
yapılmış, özgün tasarım ve ürünleri içeren koleksiyonlar bir defile ile tanıtılıp
sergilenecektir. Bu eğitimi alanlar Erhani Gümüş İşleme Merkezinde ve ferdi olarak bu
teknikle gümüş takı ve gümüş hediyelik eşya yapımını sürdüreceklerdir. Öyleyse bu
teknikle üretilen ürünleri hep birlikte tanıtalım.
Daha Sonra Ülkü Şener, Kadın İstihdamında sorun alanları, Gül Erdost Ev Eksenli Çalışma
ve Sema Tartan Başarıyı İş Kadını Örneği konularını anlattılar.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4925&haber=“Çalışma
Kadın” Konulu Konferans Verildi.xhtml
Hayatında
GİRİŞİMCİLİK KURSLARI BAŞLADI
Bakkallar Manifaturacılar ve Tuhafiyeciler Odasının kentte yeni iş yeri açmak isteyen
vatandaşlar için başlattığı girişimcilik kursu başladı.
Oda binasında verilen kursun ilk gününde kursiyerleri ziyaret ederek açıklamalarda
bulunan Bakkallar Manifaturacılar ve Tuhafiyeciler Odası Başkanı İhsan Tunç, bugün
itibariyle girişimcilik kursunu başlattıklarını söyledi. Tunç, “Toplumumuzun yararına
olacağını düşündüğümüz gelecekte iş kurma ümidi olan bize müracaat eden kişilerin
başvurduğu KOSGEB onaylı girişimlilik kursunu bugün başlatmış bulunuyoruz. Odamız
olarak KOSGEB ile birlikte 4 sınıf halinde 110 kişiye sertifika verebilecek şekilde bugün ilk
sınıfımızın eğitimi başlamıştır. İkinci sınıfımızda akşam grubunda başlayacaktır. Amacımız
esnaf ve sanatkârların sayısını çoğaltmak değil ama çocuklarının akrabalarının
yakınlarının gelecekte iş yapmak istediklerinde onlara devletimiz aracılığı ile yardımcı
olabilmektir. İnşallah kursa geldikten sonra da hayırlı ticaret kapıları açılacağını da ümit
ediyoruz” diye konuştu.
SÖZLEŞMESİZ İŞLETMELERE 'BAFRA PİDESİ' İBARESİ YOK!
Bafra pidesi üretimi yapan işletmelerin sıkı takibe alınacağını belirten Bafra TSO Başkanı
Durgun, Oda ile sözleşmesi olmayan işletmelerin isimleri veya menülerinde artık 'Bafra
pidesi' ibaresi kullanamayacağını belirtti.
Başkan Durgun, şöyle konuştu: “Bafra TSO ile sözleşme imzalayan ve imzalamayan Bafra
Pidesi üretimi yapan her işletme sıkı takip edilerek denetimler yapılacaktır. Denetimlerin
amacı Bafra Pidesinin damak tadının ve özelliğinin bozulmamasıdır. Odamıza sözleşme
imzalamayan işyerlerinin isimleri içerisinde veya menülerinde 'Bafra Pidesi' ibaresi
olamayacak. Öte yandan, isim farklı olsa bile şekil ve özellik olarak Bafra pidesine
benzetilemeyecek. Durgun "Vatandaşlarımız, Bafra Pidesi Logolu tabela bulunduran her
yerde gönül rahatlığı İle Bafra Pidesi yiyebilirler." dedi.
"Sizin oraların nesi meşhur" sloganıyla bu yıl Antalya'da 2.'si düzenlenen Yöresel ürünler
fuarında Bafra'nın da stand açtığını belirten Bafra TSO Başkanı Durgun, Bafra pidesi, özel
ambalajlanmış Bafra nokulu, salça, pirinç ve zembil gibi ürünlerin fuarda oldukça ilgi ile
karşılandığını belirtti. Öte yandan Gaziantep'te 22 ülkeden 400 firmanın katıldığı
"Uluslararası 6. komşu ülkeler" fuarına katıldıklarını da söyledi.
Oda Başkanı Durgun, diğer faaliyetler hakkında ise şu bilgileri verdi: "Kayıtlı istihdamın
özendirilmesi projesi kapsamında 50 firma ya İSO 9001 kalite Yönetim sistemi ile ilgili
yaklaşık 4 ayı aşkın eğitimler verici ve şimdi bu firmalara belgelendirme aşamasına
geçildi. Belgelendirme ile ilgili eğitim ve çalınmaların ardından firmalar İSO 9001 Kalite
belgelerine kavuşacaklar”.
LADİK’E 5 YILDIZLI OTEL PROJESİNİN ÖNÜ AÇILDI
İl Genel Meclisi Haziran ayı üçüncü birleşim toplantısı Mustafa Karakurt"un Meclis
Başkanlığı"nda dün gerçekleştirildi. Meclis toplantısına, İl Özel İdaresi"nin 2011 yılı gider
bütçesinde yer alan Vezirköprü Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Hizmet Binası tertibinde
bulunan, 25 bin lira ödeneğin tenzil edilerek Kara Taşıtı alımları tertibine aktarılması
hakkında ki Plan ve Bütçe Komisyonu"nun okunması ile başlandı.
Komisyon raporu oy birliği ile mecliste kabul edilirken daha sonra, 19 Mayıs İlçesi İstiklal
Mahallesi Hızır Reis mevkiinde bulunan ve Sivil Havacılığın geliştirilmesi amacıyla İl Özel
İdaresi"nin kullanımına verilmek istenen arazi üzerinde ki binaların, idare tarafından
ihtiyaç duyulması halinde satın alma yoluyla kuruma kazandırılması hakkında çalışma
yürüten Hukuk, Plan Bütçe ile İmar ve Bayındırlık Komisyonu"nun çalışmalarına ek süre
verilmesi hakkında ki rapor mecliste karara bağlandı.
Meclis toplantısında ayrıca, “İl Özel İdaresi"nin tasarrufunda bulunan Ladik Akdağ Kış
Sporları ve Kayak Merkezi"nde bulunan toplamda 4 parselde 18 bin metrekare alan
üzerine yapılması düşünülen en az 3 yıldızlı ve üzeri otel projesinin 49 yıl süreli kullanım
hakkı ile ihaleye çıkılması yönünde ki teklif görüşüldü. Teklif karşısında söz alan İl Özel
İdaresi Genel Sekreter Vekili Muzaffer Kayaoğlu, daha önce söz konusu arazinin TOKİ"ye
devredildiğini anımsatarak, kurumdan istedikleri verimi alamadıklarını, geçtiğimiz yıllarda
çıkan ve 2009 yılında bazı maddeleri değişen 4706 sayılı Hazineye ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi Hakkındaki Kanun çevresinde, söz konusu arazinin değerlendirileceğini
söyledi.
Söz konusu yere en az 4 milyon liralık 3 yıldızlı bir otel yatırımı beklediklerini dile getiren
İl Özel İdaresi Genel Sekreter Vekili Muzaffer Kayaoğlu “ Belirtilen her biri 4 bin
metrekare olan yerde imar haklarına göre, 9,30 metre yüksekliğinde ve yüzde 50 kapalı
alan inşaatı olacak şekilde bir kullanım hakkı olacağı öngörülüyor.Fakat bu sadece
belirlenen kıstaslardır.Yeter ki, yatırımcı oraya gelsin biz lüks butik otele ve 5 yıldızlı
otelin yapılması için yatırımcının önünü açarız “dedi.
http://www.halkgazetesi.com.tr/news_detail.php?id=27876
ÇORUM BAKK KAPSAMINDA
Türkiye'de bölgesel gelişmişlik farkını azaltmak amacıyla ekonominin lokomotifi olan
mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırmayı
hedefleyen ''Büyüyen Anadolu'ya Kredi Kolaylıkları (BAKK)'' programı başlatıldı. Program
kapsamında Çorum da var.
Avrupa Yatırım Bankası Grubu'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Avrupa Yatırım
Bankası Grubu tarafından, Kredi Garanti Fonu ve aracı bankalar Akbank, Denizbank,
Halkbank, Vakıfbank ve Yapı Kredi ortaklığıyla yürütülen BAKK programına ilişkin
bilgilendirme toplantılarının ilki, 22 Haziran'da Gaziantep Ticaret Odası'nda yapılacak.
KOBİ'ler ve mikro işletmelerin katılımıyla gerçekleşecek tanıtım toplantısının ardından
katılımcılar, Kredi Garanti Fonu ve beş aracı bankanın temsilcileriyle birebir görüşme
imkânına kavuşacak.
Avrupa Yatırım Bankası Grubu'nun, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Avrupa Komisyonu ile
yakın işbirliği içinde geliştirdiği BAKK programından faydalanacak hedef kitle Türkiye'nin
az gelişmiş bölgelerinde bulunan 43 ilde faaliyet gösteren KOBİ ve mikro işletmeleri
kapsıyor. Türkiye'deki KOBİ'lerin yüzde 25'ine ev sahipliği yapan bu bölge kredi hacminin
yalnızca yüzde 10'undan faydalanabiliyor.
Toplamda 500 milyon avronun üzerinde bir kredi hacmi yaratılacak ''Büyüyen Anadolu'ya
Kredi Kolaylıkları'' programı kapsamında, mikro işletmeler 25 bin avro ve KOBİ'Ler 500
bin avroya kadar destek alabilecek.
BAKK NEDİR?
BAKK, Avrupa Yatırım Bankası Grubu tarafından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Avrupa
Birliği Komisyonu ve Türkiye Delegasyonu ve Merkezi Finans ve İhale Birimi ile yakın
işbirliği içinde geliştirilen bir programdır. Program Mayıs 2010 tarihinde Merkezi Finans ve
İhale Birimi ile Avrupa Yatırım Fonu arasında imzalanan anlaşması ile uygulamaya
konuldu.
BAKK'ın hedef bölgesi şu 43 ili kapsıyor:
''Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli,
Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin,
Batman, Şırnak, Siirt, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kayseri, Sivas, Yozgat,
Kastamonu, Çankırı, Sinop, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Trabzon, Ordu, Giresun,
Rize, Artvin, Gümüşhane.''
BAKK programı, ''mikro krediler için garanti, KOBİ'ler için garanti, kapasite artırma ve
tanıtım'' bileşenlerinden oluşuyor.
Mikro krediler için garanti: Avrupa Yatırım Fonu'nun Kredi Garanti Fonu'na sağladığı 5
milyon avroluk kontr-garanti ile Kredi Garanti Fonu, bölgede faaliyet gösteren mikro
işletmelerin işletme ve yatırım sermayesi ihtiyaçları için yapacakları kredi başvurularına
teminat sağlayacak. Bu şekilde mikro işletmeler için toplam 37,5 milyon avroluk kredi
hacmi yaratılması beklenmektedir.
KOBİ'ler için garanti: Avrupa Yatırım Fonu'nun Akbank, Denizbank, Halkbank, Vakıfbank
ve Yapı Kredi'ye sağladığı toplam 25 milyon avroluk garanti ile bölgede faaliyet gösteren
KOBİ'lerin işletme ve yatırım sermayesi ihtiyaçları için yapacakları kredi başvurularına
teminat sağlanacak. Aynı bankalar, Avrupa Yatırım Bankası'ndan toplam 250 milyon avro
kredi temin etmekte. Bankaların da sağladığı toplam 250 milyon avro kaynak ile
bölgedeki KOBİ'ler için 500 milyon avro kredi hacmi yaratılmış olacak.
Kapasite artırma ve tanıtım: Program, BAKK'ın uygulamasında kilit görev alacak olan
kuruluşlarda gerekli beceri ve yetkinliklerin kazanılabilmesini de amaçlıyor. Bunlar beş
aracı banka ile Kredi Garanti Fonu çalışanları olacak. Programın bölgedeki mikro
işletmeler ve KOBİ'ler arasında bilinirliğini artırmak için de bir tanıtım bütçesi ayrıldı.
http://corumhakimiyet.net/Kategoriler/6/Ekonomi.Aspx
FUARA DESTEK
STSO ile SESOB, KASİF'in düzenleyeceği '2.Karadeniz Sanayi ve Ticaret Fuarı Zirvesi'ne
destek verdiklerini açıkladı. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zeki Murzioğlu ile
Samsun Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Başkanı Metin Genççakır, KASİF'in 21-23
Haziran tarihleri arasından Canik Kültür Merkezi'nde düzenleyeceği '2.Karadeniz Sanayi
ve Ticaret Fuarı ve Zirvesi'ne destek verdiklerini açıkladı. KASİF Başkanı Osman Reis,
KASİF Başkan Yardımcısı ve KASİAD Başkanı Abdurrahman Hacıkerimoğlu ile KASİF
Genel Sekreteri Yaşar Bıyıklı, STSO Başkanı Zeki Murzioğlu ile Samsun Esnaf ve
Sanatkârları Odaları Birliği Başkanı Metin Genççakır'ı makamlarında ziyaret etti.
Ziyarette KASİF Başkanı Reis, zirveyi ‘TR83 ve TR90 Bölgelerinde Kayıtlı İstihdamın
Teşviki' projesi kapsamında düzenlediklerini söyledi. Projenin AB ve Türkiye Cumhuriyeti
tarafından desteklendiğini ifade eden Reis, "KASİF olarak fuar ve zirve sadece Samsun
için değil tüm Karadeniz Bölgesi için büyük faydasının olacağını düşünüyorum. Stantları
firmalarımıza ücretsiz olarak veriyoruz. Fuarda 10 ilden 150 firma stant açacak. TR90 ve
TR83 Bölgelerinde imalat sanayi basta olmak üzere tüm sektörlerde faaliyet gösteren
kobiler başvuruda bulunabilirler" dedi.
BOĞAZKÖY SFENKS’İ 28 KASIM’A KADAR TOPRAKLARINA DÖNECEK
99 yıl önce Almanya’ya götürülen ve Berlin Devlet Müzesi’nde sergilenen Boğazköy
Sfenksi topraklarına dönüyor. Alman yetkililerle imzalanan mutabakat gereği Sfenksin 28
Kasıma kadar Çorum’a gönderilmesi lazım.
Boğazköy’de başlanılan kazılarda Hitit arşivine ait 10400 tablet ve iki sfenks açığa
çıkartılmış ve bulunan bu eserler İstanbul Arkeoloji Müzelerine götürülmüştü. Almanlarla
varılan anlaşma gereğince tabletler ve iki sfenkse ait parçalar 1915, 1917 tarihlerinde,
temizleme, onarım ve yayın çalışmalarının yapılması için iki parti halinde Berlin’e
gönderilmiş ve onarımları bitirilen üç bin civarında tablet ile bir sfenks 1924-1943
yıllarında iade edilmişti.
Kültür Bakanlığı’nın arşivlerinde yalnızca onarım için gönderildiğine dair onlarca resmi
belge olmasına rağmen, iade edilmeyen ve şu anda Berlin Devlet Müzesi’nde bulunan
Boğazköy Sfenksinin iadesi için 1938 yılına kadar görüşmelere devam edilmiş ancak
İkinci Dünya Savaşının başlaması ve savaş sonrasında ise Berlin Pergamon Müzesinin
Doğu Almanya’da kalması üzerine ilişkiler kesilmişti.
18 Nisan 2011 tarihinde Ankara’da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve
Müzeler Genel Müdürlüğü’nde Türk ve Alman heyetleri arasında gerçekleştirilen toplantı
neticesinde sfenksin ülkemize iadesi konusunda mutabakata varıldığını ve sfenksin
Almanya’dan Türkiye’ye iadesi konusunda teknik ayrıntıları ve bürokratik işlemleri
görüşmek üzere Almanya’da bir toplantının yapılması konusunda uzlaşı sağlandığını
kaydeden Vali Çakır, "13 Mayıs 2011 tarihinde Berlin’de Alman ve Türk heyetleri arasında
Alman Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan toplantıda, en geç 28 Kasım 2011 tarihinde 94 yıldır
Berlin Pergamon Müzesinde bulunan Boğazköy Sfenksinin ülkemize iadesinin
gerçekleştirileceği, en geç 31 Mayıs 2011 tarihinde Türk ve Alman teknik uzmanlardan
oluşan bir heyetin eserin taşınması ile ilgili teknik çalışmalara başlayacağı konularında
Alman tarafıyla mutabık kalınarak konuya ilişkin bir "Mutabakat Zaptı" imzalanmıştır. Bu
çerçevede Türk ve Alman teknik uzmanlardan oluşan bir heyet 25-28 Mayıs 2011
tarihlerinde Berlin’de bulunan sfenks ile ilgili gerekli incelemelerde bulunmuşlardır.
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay "99 yıl önce ülkemizden koparılıp
götürülen bir anıt, Boğazköy sfenksi şimdi bu yıl içinde Boğazköy kazılarının yüzüncü
yılına varmadan topraklarımıza dönecek. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde ya da Anadolu
Medeniyetler Müzesi'nde değil Çorum'da sergileyeceğiz. Henüz bilgilerimiz yetersiz.
Taşların da anıtların da belki bizim bilmediğimiz bir ruhu vardır diye düşünüyorum. Onlar
90-100 yıl önce koparıldıktan sonra, başka mekanlara taşındıktan sonra acaba hangi
acıları taşıdılar çektiler, biz onu bilmiyoruz. Boğazköy sfenksi 100 yıla yakın bir süre
sonra, 5 bin yıl önce yapıldığı topraklara döndükten sonra acıları önemli biçimde
azalacaktır. Darısı bu coğrafyadan koparılıp giden öteki eserlerin başına " şeklindeki
açıklaması ile Berlin’den getirilecek olan sfenksin Boğazköy- Hattuşa’nın Dünya Miras
Alanı ilan edilişinin 25. yıldönümü olan 28 Kasım 2011’de Boğazköy Müzesinde ziyarete
hazır hale getirileceğini belirtmiştir.
SAĞLIK KENTİ SAMSUN'U TÜRKİYE'YE ANLATACAKLAR
Samsun Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, TRT'nin daveti üzerine ilin sağlıkta
yükselişini kamuoyuyla paylaşacak.
TRT Anadolu'da 9 Haziran Perşembe günü saat 14.30'da İl Müdürü Mustafa Kasapoğlu,
başkanlığındaki, Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Osman Salış,
Samsun Diş Hastanesi Başhekimi Dt. Erhan Sarı, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Başhekim Yardımcısı Dr. Ali Osman Katrancı, Çarşamba Devlet Hastanesi Başhekimi Dr.
Dursun Mehel, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Hatice Öz'den oluşan sağlık heyeti, sağlık
kenti Samsun'da yürütülen çalışmaları anlatacak.
İl Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, davet üzerine sağlık alanında yürütülen kamu ve özel
yatırımlar hakkında kamuoyunu bilgilendireceklerini, sağlıkta yaşanan büyük devrimleri
anlatacaklarını ve Sağlık Kenti Samsun'a vurgu yapacaklarını kaydetti.
BÜYÜKŞEHİR BİR İLKE İMZA ATTI
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Türkiye'de mobil taş kırma
tesisine sahip ilk belediye olduklarını söyledi.
Samsun Belediye Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, Samsun'da görev yapan ulusal ve yerel basın
kuruluşlarının temsilcilerine mobil taş kırma tesisi ve Kurupelit mevkisinde yapılan yat
limanını gezdirdi. Kurupelit mevkisinde yapılan yat limanının Türkiye'nin Karadeniz sahili
ve Samsun'un en büyük eksikliğini gidereceğini belirten Yılmaz, "Bu mendirek bin 200
metre uzunluğunda. Tabiatın doğal olarak oluşturduğu kesimin ucuna inşa ettik bu
mendireği. Bir dönemi boyunca kaya taşıma kapasitesi yüksek kamyonlarla buraya çok
yakın bir taş ocağında rezervi planlayarak bu mendireği oluşturduk. Günde yaklaşık 3 bin
ton civarında taş getirdik buraya. Türkiye'nin 800 kilometrelik Karadeniz sahilinde hemen
hemen hiçbir yerde doğru dürüst bir yat limanı, marina yok. Bir tane bizim Yelken
Kulüp'ün olduğu yerde küçük bir marina var. Marina ve yat limanı aynı şey değil. Fakat
bir marina yapsanız o bir yat limanı gibi kullanılıyor. Profesyonelce de işletilebilir. Böylece
Karadeniz'deki yatçılık ta teşvik edilmiş olur. Yatçılık turizmi de tetikleyen bir olgu.
Karşımızdaki Rusya ve Ukrayna, Bulgaristan, Romanya sahillerinde bu alt yapı tesisleri
var. Karadeniz'deki yatçıların çoğu oralara gidiyorlar. Böyle bir eksikliğimizi de bize her
zaman hatırlatıyorlar. Yatçılar her sene Karadeniz'i Şile'den Sarp'a kadar gidelerdi ve
Samsun'da duraklarlardı. Samsun'daki Yelken Kulüp onlara ev sahipliği yapardı. Bu ev
sahipliğini yaparken de mahcup olduğumuz bir takım eksikliklerimiz oluyordu. Çünkü alt
yapımız yeterli değildi. Burada çok modern bir tesis yapıp, bu tesis ile birlikte bu
ihtiyacımızı gidereceğiz" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Türkiye'de ilk olan mobil taş kırma
tesisini Samsun'a kazandırdıklarını açıkladı. Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne yılda 1
milyon liraya mal olan taş nakliyesi harcamasının önüne yeni alınan taş kırma
makinesiyle geçerek, belediye bütçesine yılda 1 milyon lira tasarruf sağladıklarını
kaydeden Yılmaz, "Belediye harcamalarımızda çok etkili olan yol yapım malzemelerinin en
fazla bütçemize yük getiren kırılmış taş kalemiydi. Bu kırılmış taş kalemine senede 5
milyon lira para harcıyorduk. Bu maliyetin yaklaşık 1 milyon lirası nakliye gidiyordu. Taşı
bir yerden alıyoruz, kullanacağımız yere götürmek için kamyonlara ödüyoruz. Bu taşı
keşke kullanacağımız yere yakın bir yerde üretsek ve uzun taşımalar yapmasak
istiyorduk. 'Daha küçük, daha kuruluş masrafları az, hatta TIR'lar üzerinde taşınarak
ihtiyacın bittiğinde bir yerden başka bir yere götürebileceğimiz bir tesis bulamaz mıyız'
sorusunu uzun süre tartıştık. Buna cevap veren bir teknoloji yoktu. Son 1 yıl içerisinde
arkadaşlarımızın yaptığı araştırmalar sonucunda Alman bir firmanın 2 milyon lira bedeli
olan, TIR'lar üzerine yerleştirilen, mobil bir ekipman yaptığını öğrendik ve bu ekipmanı
satın aldık. Her yıl yaklaşık 1 milyon lira nakliyeden tasarruf edeceğiz. Biz bu makineyi
zaten 2 milyon liraya aldık, 2 yılda kendini amorti edecek. Günlük 2 bin ton taş kırıyoruz,
200 iş günü çalıştığımızda 400 bin ton taş kıracağız. Geçen sene 300 bin tondu aldığımız
taş, buna ödediğimiz bedel 5 milyon lira civarındaydı. Bu sene 400 bin ton civarında taşı
biz 4 milyon liraya mal edeceğiz" diye konuştu.
http://www.internetsamsun.com/samsun/buyuksehir-bir-ilke-imza-atti-57316h.html
AVRASYA SİRKİ ÇORUM’DA
Çorum Belediyesi kültür etkinlikleri kapsamında Uluslararası Avrasya Sirkini Çorumlularla
buluşturuyor. Geçtiğimiz yıl da Çorum Belediyesinin girişimleriyle Çorum’a gelen
Uluslararası Avrasya Sirki 10-19 Haziran 2011 tarihleri arasında Farabi Caddesi Rus
Pazarı yanında Çorumlulara unutulmaz anlar yaşatacak.
Konu hakkında açıklama yapan Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül, 10-19 Haziran 2011
tarihleri arasında dev sirk çadırında yapılacak olan gösterilere tüm Çorum halkının davetli
olduğunu
söyledi.
Başkan Yardımcısı Zeki Gül, Avrasya Sirkinin aslanlar, kaplanlar vahşi hayvan gösterileri,
akrobatlar, palyaçolar, sihirbazlar ve dünyaca ünlü sirk sanatçılarının sunacakları
muhteşem gösterilerinin bugün saat 21.00'de protokol üyeleri ve basının da davetli
olduğu kalabalık bir katılımla başlayacağını bildirdi.
Avrasya Sirki'nin dünya standartlarına sahip Türkiye'nin ilk uluslararası sirki olduğunu
vurgulayan Gül, "Avrasya Sirkinde akrobasi ve denge gösterileri, palyaçolar, cambazlar,
lastik kızlar, yüksek hava gösterileri ve kılıç yutanlar, ateşbazlar ile eğlenceli şovlar yer
almaktadır" dedi.
SAMSUN'A 579 MİLYONLUK YATIRIM
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, 2003 ile 2010 yılını kapsayan 7 yıllık süre
içerisinde Samsun'da toplam 579 milyon 221 bin 301 liralık yatırım yapıldığını açıklarken,
yapılan çalışmalar içerisinde Samsun'un içme, kullanma ve sanayi suyu problemini uzun
vadede çözecek olan Samsun İçmesuyu Projesi'nin Hasköy Kökçüoğlu depo inşaatları ile
12 kilometrelik Atakum-Üniversite İsale Hattı'nın 2005 yılında hizmete alındığını bildirdi.
Samsun'a ayrı bir önem gösterdiğini belirten Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel
Eroğlu, yeni yatırım stratejileri belirlendiğini, planlamaların ivedilikle uygulamaya
konulduğunu ve yarım kalan yatırımların ülke ekonomisine kazandırılması adına çok
önemli neticeler elde edildiğini ifade etti. Eroğlu, uzun yıllardır inşaatı devam eden
Derinöz Barajı ile Vezirköprü Barajı inşaatının tamamlandığını, sulama inşaatlarının
devam ettiğini, bu iki projede bugüne kadar 70 bin dekar tarım alanının sulamaya
açıldığını dile getirdi.
ÇEVRE GÜNÜ KUTLANDI
5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
tarafından Atatürk Anıtı'nda tören düzenlendi. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Çevre
Mühendisliği Odası'nca anıta çelenk sunulurken, törene İl Çevre ve Orman Müdürü Ömer
Albayrak ve personeli ile SGK İl Müdürü Saffet Çalışkan katıldı.
Anıttaki törenin ardından İl Çevre ve Orman Müdürü Ömer Albayrak, Vali Hüseyin Aksoy'u
makamında ziyaret etti. Albayrak, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde, çevre sorunlarının
dile getirildiği, kamuoyu ile paylaşıldığı ve çözüm yolları ile ilgili çeşitli önerilerin
sunulduğunu belirterek, "Çevre sorunlarının çözümü bir kişi ya da kuruluşun yapacağı
çalışmalarla mümkün olmaz. Çevre sorunları topyekün çalışma ile çözülebilir" dedi.
Vali Hüseyin Aksoy ise, çevresel değerlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması
konusunda herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini belirterek, "Bu konuda herkese
önemli görev ve sorumluluklar düşüyor. Çevre ve Orman Müdürlüğü başta olmak üzere
kamu kurumlarına ve bireylere düşen sorumluklar var. Toplumun çevre konusunda
duyarlı olması bakımında bu günde yapılan etkinlikler çok önemli. Samsun'da çevre ile
ilgili yürütülen çok önemli çalışmalar var" diye konuştu.
BAŞKAN YILMAZ'A "BİRLEŞİK AVRUPA ÖDÜLÜ"
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, merkezi İngiltere'de bulunan
EBA Avrupa İş Konseyi tarafından "Birleşik Avrupa Ödülü"ne layık görüldü. Aynı ödül,
2006 yılında şimdiki Cumhurbaşkanı, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e de
verilmişti.
Başkan Yılmaz ödülünü, Europe Business Assembly (Avrupa İş Konseyi) tarafından 20
Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan Oxford Liderler Zirvesi'nde, Oxford Sheldonian
Tiyatrosu Kamu Töreni Salonu'nda alacak.
EBA Genel Direktörü John W. A. Netting, Başkan Yılmaz'a gönderdiği mektupta, şehir
yönetimlerinin modernizasyonu, ekonomide uluslararası iş birliğinin genişletilmesi, bilim,
eğitim, kültür ve sanat gibi konularda yapılan çalışmalara atıfta bulunarak, "Avrupa İş
dünyasının görüşü ve EBA Uzman Konseyi'nce uluslararası 'Birleşik Avrupa Ödülü'nün
sizin tarafınızdan başkanlığı yürütülen belediyenize verilmesine karar verilmiştir"
EBA, 1953 yılında İngiltere'de kurulmuş ve bin 100 üyeye sahip olmasının yanı sıra
Avrupa Rektörler Kulübü (CRE), Uluslararası Liderler Kulübü (ICL) ve Avrupa'nın en güçlü
sivil toplum örgütü KGMV iş birliği ile yönetiliyor.
EBA, her yıl dünyadaki tüm ülkeler hakkında merkezi Belçika'da bulunan Avrupa Pazar
Araştırması Örgütü, Merkezi Almanya'da bulunan Baden- Wurttemberg İhracat
Akademisi, Çek Cumhuriyeti Müşavirlik ve Pazarlama Uzmanları Birliği, İsviçre Kalite ve
Standart Enstitüsü aracılığı ile araştırmalar yapıyor. Bu sonuçlarla birlikte EBA ödül
komitesi himayesinde kitle iletişim araçları desteği ile hangi firmaların, belediyelerin,
organizasyonların veya insanların EBA seçim kriterlerine uygun olduğuna ve ödülü hak
edip etmeyeceğine karar veriyor.
Türkiye'de ilk kez bir şehre verilecek olan ödül ile ilgili görüşlerini açıklayan Büyükşehir
Belediye Başkanı Yılmaz, Avrupa'nın bağımsız sivil toplum örgütlerince böyle bir ödüle
layık görülmenin ve Samsun'un adının uluslararası platformlarda telaffuz edilmesinin
mutluluğunu ve gururunu yaşadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Birleşik Avrupa Ödülü,
Büyük Britanya yasaları tarafından koruma altına alınan ve dünyadaki 16 ülkenin etkili
kamu
organizasyonları
tarafından
desteklenen
Avrupa
İş
Dünyası
Asamblesi, Sokrat Aday Komitesi'nce verilmektedir. Bu ödülün şehrimizin statüsünü
önemli derecede etkileyeceğini, şehrimizin ve bölgemizin uluslararası organizasyonlara ve
fonlara açılmasında önemli fırsatlar oluşturacağına inanıyorum."
HOLLANDA'DAN SAMSUN'A İŞ BİRLİĞİ TEKLİFİ
Samsun'da kurulacak olan "Kümelenme Bilgi Merkezi" ön çalıştayına katılmak üzere kente
gelen Hollanda'nın Türkiye Ticaret Ataşesi David Naves, büyük bir potansiyele sahip olan
Samsun'la iş birliği ortamı oluşturabileceklerini söyledi.
Hollanda'nın Türkiye Ticaret Ataşesi David Naves, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası ile Dış
Ticaret Müsteşarlığı ile birlikte yürütülen "KOBİ'lerin Ağ Oluşturma ve Bölgelerarası İş
Birliğinin Güçlendirilmesi" programı kapsamında kurulacak olan "Kümelenme Bilgi
Merkezi" ön çalıştayına katılmak üzere kente geldi. David Naves, çalıştay öncesi Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Salih Zeki Murzioğlu'nu makamında ziyaret etti.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu,
kentin sosyoekonomik potansiyeli hakkında David Naves'i bilgilendirdi. Türkiye'nin
bulunduğu coğrafi konum üzerinde çok önemli bir ülke olduğunu belirten Samsun TSO
Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, "Bulunduğu coğrafyanın lideri olan ülkemizde istikrar ve
güven ortamı var. Ortaya koyduğumuz hedefimiz ülke olarak Cumhuriyetimizin 100.
kuruluş yılı olan 2023'de 500 milyar dolar ihracat yapmak. Tüm kesimler olarak biz bunu
daha da aşacağımız inancındayız. Bizi ister AB'ye alsınlar ya da almasınlar biz ülke olarak
stratejik bir konuma ve liderlik vasfına sahibiz. Samsun olarak da Türkiye'nin koyduğu
hedefe ulaşmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve göstereceğiz de" diye
konuştu.
Samsun'un Karadeniz'in en büyük lider kenti olduğunu belirten Başkan Murzioğlu,
"Samsun kara, hava, deniz, demir ve yolu ağıyla Türkiye'nin en önemli kentlerinden biri.
Samsun 3 limanı, 5 organize sanayi bölgesi, 16 küçük sanayi sitesi ile bölgesinin en
büyük kenti. Samsun, geleceğin lojistik merkezi. Bölge için stratejik konuma sahip olan
kentimiz de, 200'e yakın değişik ürün imalatı yapıyoruz. Bunun yanında Türkiye'nin iki
büyük ovasına sahip. Türkiye'nin en büyük un ihracatı Samsun'dan yapılıyor. Türkiye'de
üretilen kanatlı hayvanın yüzde 10'u kentimizde üretiliyor. Samsun'dan da Hollanda'ya
ihracat yapıyoruz. İşbirliğimizi daha da geliştirebiliriz" dedi.
Samsun'un önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirten Hollanda Türkiye Ticaret
Ataşesi David Naves, "Önümüzdeki yıl Türkiye-Hollanda ilişkilerinin 400. yılını
kutlayacağız. Amacımız, bu ticari ilişkilerin daha da artması. Türkiye'nin AB yolunda
büyük destekçisiyiz. AB'nin de genç nüfusuyla, ekonomisiyle Türkiye'ye ihtiyacı var. Ama
biliyorsunuz ki; AB'de işler ekonomik olarak değil, siyasi olarak yürüyor. Samsun da
Türkiye'nin önemli kentlerinden biri. Dokuz ay önce başlayan Kümelenme Projesi ile
birlikte bu bölgeyle daha çok ilgilenmeye başladım. Umarım Samsun ile daha çok işbirliği
yaparız" şeklinde konuştu.
TAHILDA YÜKSEK REKOLTE BEKLENTİSİ
Çorum Ziraat Odası Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizin tahıl üretiminde en ön sıralarda olan İlimizde 2010-2011 üretim sezonunda
hava şartlarının da iyi gitmesi sonucu tahıl üretiminde yüksek rekolte beklenmektedir.
Çiftçilerimizin ürünlerini en iyi şekilde değerlendirebilmeleri için Borsa ve Toprak
Mahsulleri Ofisimizin gerekli hazırlıklarını bir an önce yapmasını çiftçilerimiz adına talep
ediyoruz. Oda olarak bu hususta yapılacak çalışmalara her zaman yardımcı olunacaktır.
Borsamızın yeni yerinde faaliyete geçecek olması memnuniyet vericidir. Olabilecek bazı
aksamalarında ilgili mercilerce görüşülerek giderilmesi temennimizdir.
Bu arada hasatta oluşabilecek dane kayıplarının asgariye indirilmesi konusunda Tarım İl
Müdürlüğünce yapılacak çalışmalara her zaman yardımcı olunacaktır. Tekniğin izin verdiği
kaybın üzerinde oluşacak her kayıp gerek ilimiz tarımına gerekse milli ekonomimize
büyük kayıplar vermektedir. Bu hususta başka Biçerdöver operatörleri olmak üzere
Çiftçilerimize büyük görevler düşmektedir. Operatörlerimizin dikkatleri yanında kontrol
elemanlarının uyarılarına önem vermeleri çiftçilerimizin de kontrol elemanlarına yardımcı
olmalarını bekliyoruz. Verilecek cezaların pratikte kimseye yararı yoktur.”
Tarlada kalan sapların değerlendirilmesi konusuna da değinilen açıklamada, “Ortalama bir
dönümde 150-300kg arasında sap oluşmakta olup bunun 30-60kg arası toplansa dahi
tarlada kalmaktadır. Tarlaya atılan saplar çoğu yerde balya ve saman olarak
kullanılmakta hayvan beslemede ve kâğıt sanayinde değerlendirilmektedir. Esas sorun
toplanamayan saplardan oluşmaktadır. Gerek biçerdöverden atılan gerekse tarlada kalan
saplar anız olarak adlandırılmaktadır. Çiftçilerimiz genellikle iyi tohum yatağı
hazırlayabilmek için sapları yakmaktadırlar. Kısa vadede bu durum olumlu gibi görünse
de uzun vadede çok zararlıdır. İlimiz toprakları Organik Madde açısından bir hayli fakirdir.
En ileri teknik anızların toprağa karıştırılarak sapların bir an önce çürümesini sağlamaktır.
Üstelik hukuksal olarak anız yakmanın cezaları vardır.
Ancak burada anızların ne şekilde toprağa karıştırılacağı önemlidir. Bunun için anız
mutlaka parçalanmalıdır. Saplar ne kadar çok parçalanırsa o kadar çabuk çürüyecektir.
Çürüme için toprak nemi ve sıcaklık da önemlidir. Bu nedenle toprakta mevcut gölge
tavından da yararlanılabilinir. Derinlik 5-20cm arasında olacak şekilde ve anızın tamamını
gömülmesi şeklinde ayarlanmalıdır. Tarlada dönümde kalacak her 100kg sap için
verilecek 1kg saf azot çürümeyi hızlandıracaktır. Teknikte bunun bir diğer adı sap
gübrelemesidir. Eğer tarlamızda dönümde ortalama 200kg sap kaldığını tahmin ediyorsak
bunu dağıtarak atacağımız yaklaşık 3kg üre veya diğer azotlu gübrelerden atacağımız 5kg
çürümeyi hızlandıracaktır. Asit karakterli topraklarda çürüme biraz daha yavaş
olacağından bu tip topraklara kireç ilavesi çürümeyi hızlandırır. Bunun için topraklarımızın
tahlil yapılıp Ph düzeyinin bilinmesi önem arz etmektedir.
Ziraat Odası olarak mevcut laboratuarımızda en ekonomik ve sıhhatli şekilde her türlü
tahlil yapılmaktadır. Hasat sonrası da bu konuda yoğun bir çalışmaya girilecektir.
Çiftçilerimizin ahır gübresinin önemini çok iyi kavradıkları tartışılmaz bir gerçektir. Ancak
yakılan anızların da ahıra girip çıkmamış bir çeşit ahır gübresi olduğu unutulmamalıdır.
Günümüzde tarım topraklarını tehdit eden en önemli husus organik madde azalmasıdır.
Topraktan yüksek verim almak maksadıyla yapılan toprak işleme hataları, kimyasal
gübreler ve toprak düzenleyici olarak bazı maddelerin bilinçsiz kullanımı, toprakların
yorgunluğu, yanlış ilaçlama ve sulamalar ayrıca kullanılan hibrit tohumlar organik madde
azalmasının başlıca sebepleridir. Organik maddenin toprakta önemli bir yapı malzemesi
olduğu ve yüksek verimin başlıca sebebi olduğu unutulmamalıdır.” denildi.
http://corumhakimiyet.net/Detay/28666/TAHILDA-YUKSEK-REKOLTE-BEKLENTISI.aspx
METEF VE BİLİM
GERÇEKLEŞTİRİLDİ
ŞENLİĞİ
PROJE
STANTLARININ
AÇILIŞI
TÖRENLE
12-22 Haziran 2011 Amasya Uluslar arası Atatürk Kültür ve Sanat Festivali çerçevesinde
14.06.2011 Salı günü saat 10.00’da Metef ve Bilim Şenliği Proje stantlarının açılışı Valimiz
Halil İbrahim Daşöz tarafından yapıldı.
Okul öncesi, İ.Ö.O., Orta Öğretim ve Halk Eğitim’in hazırlamış olduğu projeler 54 stantta
sergilendi Dereceye giren ve Tubitak yarışmalarında dereceye giren projeler sergileniyor.
Proje’den 3 adeti Ankara’ya gönderildi. Türkiye de bir tanesi ilk 50’ye arasında, diğer iki
tanesi de ikinci 50 arasında yer aldı, dedi.
Valimiz Halil İbrahim Daşöz, eğitimde ileriye gitmiş, proje kabiliyeti artmış bireylerin ve
toplumun önünde hiçbir engel duramaz. Amasya’da kültür ve sanat alt yapısı var.
Projeleri üretme kabiliyetinin aratacağına inanıyorum. Ben öğretmenlerimize ve dev
öğrencilerimize güveniyorum, dedi ve kurdeleyi keserek açılışı gerçekleştirdi.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4973&haber=METEF ve Bilim Şenliği
Proje Stantlarının Açılışı Törenle Gerçekleştirildi.xhtml
AKSİAD PROJE AÇILIŞLARINI BİR BİR GERÇEKLEŞTİRİYOR
Tokat Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği (AKSİAD) Yürüttüğü Genç İstihdamına yönelik
Proje Açılışlarını Seri halde yapmaya devam ediyor.
Tanıtım filmi ile başlayan açılışta Aksiad Başkanı Hasan URHAN; Daire Müdürlerini ve
katılımcıları selamladıktan sonra, sözlerine şöyle devam etti. Biraz önce tanıtım filminden
de izlediğimiz gibi AKSİAD olarak, Konfederasyonumuz TUSKON'un önderliğinde bir
taraftan, ihracatçılarımızı uluslar arası pazarlara yönlendirirken, diğer taraftan da
işadamlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda konferans, seminer ve meslek kursları
düzenliyoruz. Bildiğiniz gibi, ülkemizin olduğu gibi, Tokat'ın en önemli problemlerinden
biri işsizliktir. İşsizlikte ise kadınların ve gençlerin ön sıralarda olduğunu görüyoruz.
İşsizliğin yüksek oluşunun pek çok sebebi vardır. Bunların başında ise gerek yerel
gerekse küresel alanda yaşanan ekonomik krizler gelmektedir. Gençlerin yetersiz eğitim
almaları da işsizliğin artmasındaki en önemli faktörlerden biridir. Çünkü iş dünyası
güncelliğini yitirmiş, pratikte uygulama özelliği olmayan eğitim programlarından mezun
olan
gençleri
istihdam
etmek
istemiyor.
İş dünyası, kendisine para, zaman ve emek kazandıracak, iyi eğitim görmüş, kendini
sürekli yenileyen, ekip çalışmasına yatkın kalifiye eleman arıyor. Kısaca ifade etmek
gerekirse; bir tarafta vasıfsız gençlerimiz iş ararken, diğer tarafta da işletmelerimiz
eğitimli işgücü arıyor.
Kalkınmak için önemli girdi “beyin gücü”dür. Maddi ve manevi zenginlik üreterek,
insanlarımızın refahını artıracaksak, toplumun hem akıl, hem enerji ve hem de insan gücü
açısından yarısını oluşturan gençlerin iş yaşamında aktif olarak rol almaları gerekir. Bu
nedenle, gencin iş yaşamında yerini alması ekonomik büyümenin gerçek şartıdır. Biz de
AKSİAD olarak, gençlerin, gerek girişimci ve gerekse çalışan olarak iş hayatına girişlerini
son derece önemsiyor ve de destekliyoruz. Özellikle iş piyasasına yönelik düzenlemiş
olduğumuz meslek kurslarında ve projelerde pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. Diğer taraftan
da gençlerin iş piyasasına girişinin önündeki engellerin aşılması ve önyargıların kırılması
için mücadele veriyoruz.
Urhan,Gençler bir taraftan iş hayatına katkı sağlarken diğer taraftan da yetiştirdikleri
nesillerle geleceğimizi şekillendirdiklerinin unutulmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Gençler birer “anne ve baba” olduğundan hareketle, onlara uygun çalışma ortamlarının
tesis
edilmesi
gerekir.
Bu konuyla ilgili bir örnek vermek istiyorum. Bugün organize sanayi bölgelerimizde kreş
ve anaokulu yok. Bu şartlarda çalışan annelerin moral ve motivasyonunu düşünün. Okul
öncesi eğitim Sosyal Devlet anlayışının bir gereğidir. Bu nedenle organize sanayi
bölgelerinin kreş ve anaokulu ihtiyacı Mahalli ve Kamu idareleri tarafından tesis edilmesi
gerekir.
Orta Karadeniz bölgesinde işsizliğin azaltılmasına ve işletmelerimizin ihtiyaç duyduğu
kalifiye elemanların yetişmesine katkı sağlamak amacıyla meslek kursları açıyoruz.
Bugün İŞKUR ile birlikte Tokat'da yürüttüğümüz, Satış ve Pazarlama Elemanı Yetiştirme
Kursunda da 40 tane işsiz genç kardeşimiz eğitim görmektedir. Bölgede, yani, Tokat,
Turhal ve Erbaa'da uygulanan projemizde ise toplam 100 genç (işsiz 75 bayan ve 25
erkek) meslek eğitimi almaktadır. Eğitimlerini tamamlayan gençlerimizin işe
yerleştirilmelerine öncülük edeceğiz. Hedefimiz kurslardan başarıyla mezun olanların en
az yüzde 50'sini işe yerleştirmektir.
Proje Koordinatörü Mahmut Şencan ise Proje sunumunda;
Genç İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı-I
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mali işbirliğine yönelik geliştirilmiş olan Katılım
Öncesi Mali Yardım Aracı'nın “İnsan Kaynaklarını Geliştirme” bileşeni kapsamında
1. Genç istihdam edilebilirliğini arttırmak,
2.
Genç girişimciliğini desteklemek,
3. Genç işgücü piyasasına katılımların önündeki kültürel ve diğer engelleri azaltmak
amacıyla
Genç İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı geliştirilmiştir.
Genç İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı-II
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen söz konusu hibe
programı İŞKUR tarafından yürütülmekte ve izlenmektedir. Hibe Programının toplam
bütçesi 23 milyon 700 bin Avro olup bu tutarın %15'i Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti,
%85'i
ise
Avrupa
Birliği
katkısıdır.
Bu kapsamda Tokat'ta 5 olmak üzere, Türkiye'de 135 proje uygulanmaktadır dedi.
Projenin amacını ise şöyle dile getirdi :
1. “ Tokat merkezde ve Turhal,Erbaa İlçelerimizde yerel bir kampanya düzenleyerek
işgücüne dahil olmayan gençlerin önündeki sosyo -kültürel engellerin aşılmasına
katkı sağlamak,
2. 18 29 yaş arası en az lise mezunu 100 geçe Satış ve pazarlama alanında 4 ay
süreli mesleki eğitimi vererek kursiyerlerin
en az % 50'sinin
istihdamını sağlamaktır.
3. Kursiyerlere Ayda 176 Avro Cep harçlığı veriliyor.
4. işgücüne dahil olmayan gençlerin önündeki sosyal ve
aşılmasına
katkı
kültürel engellerin
sağlamaktır.
Proje Temel Faaliyetlerini ise:
1. Projenin yürütüleceği Tokat ,Turhal, Erbaa'da eğitimlerin gerçekleştirilebilmesi
için il merkezinde ve ilçelerimizde Proje Ofisi ve Eğitim Merkezi kurulması,
2. Tokat , Turhal, Erbaa'da toplam 6 adet kurs açarak 100 kişiye meslek eğitimi
verilerek kursu başarıyla tamamlayanların yüzde 50'sinin istihdam edilmesi,
3. Bölgede yerel kampanya düzenleyerek gençlerin istihdamının önündeki sosyokültürel engellerin aşılmasına katkı sağlanması.
Projenin Faaliyet Bölgesinin Tokat,Turhal ve Erbaa olduğunu dile getirdi.
Ortaklarının ise: Proje Başvuru Sahibi: Tokat Aktif Sanayici
Derneği/Tokat
Proje Ortağı 1:Turhal Sanayici ve İşadamları Derneği/Turhal
ve
İşadamları
(AKSİAD)
Proje Ortağı 2: Erbaa Sanayici ve İşadamları Derneği/Erbaa
Proje Ortağı 3: Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu /Samsun
Proje Ortağı 4: Tokat Halk Eğitim Merkezi / Tokat olduğunu söyledi.
Hedef Grupta da Tokat Merkez, Turhal ve Erbaa ilçelerinde yaşayan, işsiz ve işgücüne
dahil olmayan 18 29 yaş arası en az lise mezunu 100 işsiz genç olduğunu,
Kurslara Yapılan Başvuru Durumunu ise Toplam 572 kiş olduğunu 100 kişinin sınav
mülakat yolu ile seçildiğini sözlerine ekledi.
Kurs Süresince 4 ay Eğitimin 2 ayı Teorik, 2 Ayı Pratik olarak uygulanacağını dile
getiren Mahmut Şencan, "Projenin; Gençlerimiz başta olmak üzere, bölgemize ve
ülkemize faydalı olmasını dilerim" şeklinde konuştu.
KONGRE TURİZMİ GELİŞECEK
Karadeniz Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (KASİAD) geleneksel olarak düzenlediği
'Sabah Yansımaları' programına konuk olan Vali Hüseyin Aksoy, turizm konusunu masaya
yatırdı. Turizm Master Planı'nın hazırlıklarının sürdüğünü söyleyen Aksoy, kongre turizmi
konusunda da artış yapılması gerektiğini söyledi.
Vali Aksoy, Turizm Çalıştayı gibi toplantılara İl Özel İdaresi'nin devam ettiğini söyledi. Bu
kapsamda Turizm Bilgi Sistemi oluşturulacağına dikkati çeken Aksoy, "Samsun'un termal
kaynakları var. Havza'da termal otel, hastane ve tesis inşaa edilecek. Ladik Akdağ'da
kayak tesislerinin yapılması, Bafra Kolay ve Vezirköprü de turizmle ilgili çalışmalar var.
Kuş Cenneti de bizim artımız, bunu iyi değerlendirmeliyiz" dedi.
Kongre turizmi deyince akla sadece Antalya'nın gelmesinin diğer şehirler ve özellikle
Samsun için talihsizlik olduğunu ifade eden Aksoy, "Turizm denince ilk akla gelen otel ve
ulaşım gibi görünse de yüzde 40'a yakın sektörün tetikleyen bir fonksiyonu olduğunu
görüyoruz. Bu kadar çok otel yatak enflasyonu yapmayacaktır. Otellerde doluluk oranı
arttığında fiyatlar da dengelenecektir. Özellikle kongre turizmine dikkat çekmek
istiyorum, üniversite rektörüyle yaptığım konuşmada kongre turizmini artırmak gerektiği
düşüncesini ısrarla söyledim" diye konuştu.
KASİAD Başkanı Abdurrahman Hacıkerimoğlu da "Samsun turizmde çok büyük ivmeler
yakalayacaktır. Turizm derken sadece tatil anlamıyla turizmden bahsetmiyorum. Sağlık,
eğitim turizmi gibi farklı dallarda da Samsun Karadeniz Havzasının merkezi olmaya
adaydır. Bunda valimizin katkısını göz ardı edemeyiz. Biz de sivil toplum kuruluşları
olarak elimizi taşın altına koyup gerekli desteği vermeliyiz" dedi.
SAMSİAD İŞ YEMEKLERİ HAZİRAN AYI TOPLANTISI
Rönesans Gayrimenkul ve Yatırım AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özgümüş, Samsun'da
yapacakları alışveriş merkezinde 2 bin ile 2 bin 500 kişi, 5 yıldızlı otelde ise yaklaşık 500
kişinin istihdam edileceğini söyledi.
Özgümüş, Samsun Sanayiciler ve İş Adamları Derneği'nin (SAMSİAD) düzenlediği
SAMSİAD İş Yemekleri Haziran ayı toplantısına katıldı. Rönesans Holding'in müteahhitlik,
gayrimenkul geliştirme ve enerji sektöründe hizmet veren sermayesi ve ortakları Türk bir
firma olduğunu ifade eden Özgümüş, firmalarının son yıllarda büyük ivme kazandığını
belirtti. "Rönesans inşaat son beş yıldır dünyanın ilk yüz müteahhitlik firması içerisine
giren, ülkemizde de Türk firmaları arasında ilk beş içinde bulunan bir müteahhitlik
firmasıdır" diyen Özgümüş, şöyle devam etti: "Rönesans inşaat, 2004 yılından itibaren
kendi ülkemizde ve Rusya'da gayrimenkul projeleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu
projelerimizin içinde öncelikle alışveriş merkezleri, ofisler ve konut projeleri var. 2004
senesinde günümüze kadar 7 tane alışveriş merkezini, bunların 6 tanesi ülkemizde, 1
tanesi Rusya'da bulunan projeleri tamamladı. Şu anda devam etmekte olan ve ülkemizde
de İzmir'deki bir alışveriş merkezimiz, geçen 25 Nisan'da temelini attığımız Samsun'daki
projemizle hizmetlerimiz devam ediyor. "
Murat Özgümüş, şirketlerinin Samsun'da "Karadeniz Optimum" adıyla temelini attığı
alışveriş merkezi ve 5 yıldızlı otel inşaatı hakkında da bilgi verdi, hedefin toplam 165 bin
metrekare alana sahip inşaatı 16-17 ay içinde tamamlamak olduğunu söyledi. Alışveriş
merkezi ve 5 yıldızlı otelin açılışını gelecek yıl 29 Ekim'de yapmayı planladıklarını belirten
Özgümüş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Projemiz, içinde 5 yıldızlı bir otel, yapı market,
hipermarket, elektronik market, sinemalar, çocuk oyun alanları, tekstil mağazaları ve
aksesuar mağazalarının meydana getirdiği yapı kompleksinden oluşuyor. Ekseriyetle
ülkemizde bulunan yabancı sermayeli uluslararası şirketler, ulusal şirketler ve yerel
firmaların da bulunmasını istediğimiz bir alışveriş merkezi şeklinde olacak. "
Projelerinin iki önemli ayağı olduğunu bildiren Rönesans Gayrimenkul ve Yatırım AŞ.
Yönetim Kurulu Üyesi Özgümüş, "Bunların biri yatırım değerleri ve ikincisi ise istihdam"
diyerek konuşmasını şöyle tamamladı: "Bizim kendi rakamlarımıza göre yaklaşık 320
milyon TL yatırımımız var. Yani bunun içinde arsa bedeli ve inşaat bedeli bu bahsettiğim
bedelin
üzerine
buradaki
perakendecilerin
mağazalarına
yapacakları
yatırımı
düşündüğümüz zaman bu yatırım 400 milyon TL'yi bulacak. Bununla birlikte alışveriş
merkezimizde 2 bin ile 2 bin 500 kişi, otelde ise yaklaşık 500 kişinin istihdam edilmesi
söz konusu. Bununla birlikte yaklaşık 170 civarında ticari işletme burada hizmete girecek.
Karadeniz şehirlerinde proje yaratmak çok zor ben şirketimizin proje geliştirme yönetim
kurulu üyesi olduğum için Türkiye'nin her tarafını tanıyorum. Karadeniz şehirlerinin
coğrafi olarak bazı sıkıntıları var. Samsun'da bu işin bize kısmet olması bizi çok mutlu
etti. Çünkü Trabzon'la Zonguldak arasında Kuzey Anadolu'yu da hesaba alırsak böyle bir
proje yapılamamış. Bu proje için Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı ve siz iş
adamlarının da faydalarını göreceğimize inanıyorum. "
SAMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Uğurlu ise SAMSİAD ve TÜRKONFED yönetim
kurulu olarak 12 Haziran genel seçiminin Türk demokrasisinin ulaştığı olgunluk düzeyinin
bir göstergesi olarak barış ve huzur ortamı içinde gerçekleşmesinden memnuniyet
duyduklarını söyledi. Türkiye'nin dünya ile rekabet edebilen güçlü bir oyuncu olmak için,
ortak çıkar, ortak akıl ve ortak paydayı yücelten, sorunlarını sağduyuyla aşabilen bir ülke
olması gerektiğini belirten Uğurlu şunları kaydetti:
"Yeni kurulacak meclis, iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye'yi 15-25 yıl öteye taşıyacak bir
sürecin ilk adımlarını atmalıdır. Bu da daha çağdaş bir anayasadır. SAMSİAD yönetimi
olarak 24. Dönem TBMM seçimlerinin ardından, genel seçim sonuçlarının herkes için
hayırlı olmasını temenni etmekteyiz. Seçimlerin yüksek katılımla gerçekleşmesini son
derece önemli buluyoruz. Türkiye'nin siyasi sorunlarının çözümü ve ülkenin geleceğinin
belirlenmesinde her yurttaşımızın sözünü söylemesi, tercihini ortaya koyması önemlidir,
24. Dönem TBMM seçimlerinin Türk demokrasisinin ulaştığı olgunluk düzeyinin bir
göstergesi olarak barış ve huzur ortamı içinde gerçekleşmesinden memnuniyet
duymaktayız. Bugün de Samsun'da 350 milyon dolar yatırım yapacak olan Rönesans
İnşaat ve Yatırım Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Murat Özgümüş'e ve ekibine
teşekkür ediyoruz."
Konuşmaların ardından Uğurlu, Murat Özgümüş'e SAMSİAD adına plaket verdi.
http://www.sondakika.com/haber-samsiad-is-yemekleri-haziran-ayi-toplantisi-2799378/
EVDE OLSAM DA FARK EDİLİRİM PROJESİ TANITILDI
Engelli öğrencilerin evde eğitim almalarını sağlamak amacıyla Çorum Valiliği tarafından
"Evde Olsam da Fark Edilirim" projesi hayata geçirildi.
Proje kapsamında 6 lösemi ve 6 bedensel engelli öğrenciye, gönüllü öğrenciler tarafından
yaz döneminde eğitim verilecek. Vali Nurullah Çakır projeye katılan engelli öğrenciler ve
gönüllü öğrencilerle birlikte tanışma yemeğinde bir araya geldi.
Hitit Üniversitesi ve Güzel Sanatlar Lisesi’nden gönüllü öğrenciler tarafından engelli
öğrencilere yaz döneminde evde eğitim verilecek. Eğitimin yanı sıra piknik ve gezi gibi
sosyal etkinliklerde düzenlenecek. Projenin İl Özel İdaresi yemekhanesinde düzenlenen
tanışma yemeğine katılan Vali Nurullah Çakır engelli bir öğrenci ve gönüllü öğrencilerle
birlikte kürsüye gelerek bir konuşma yaptı. Vali Çakır, toplumun tüm kesiminin projeye
destek olmasını İstedi.
Proje hakkında verilen bilgide, "Sosyal devlet anlayışı gereği dezavantajlı gruplar için
hazırlanan faaliyetler her geçen gün artmaktadır. Bu faaliyetler kapsamında Çorum
Valiliği başta olmak üzere Çorum Belediyesi, İl Özel İdaresi ve Milli Eğitim Müdürlüğü'nün
desteğiyle gezici sınıf öğretmenleri Gamze Gayretli ve Gülfere Tanrıkulu Ergül tarafından
hazırlanan "Evde Olsam da Fark Edilirim" projesi evde eğitim alan 6 bedensel engelli ve 6
lösemi tedavisi gören toplam 12 öğrenci için hazırlanan bir sosyal sorumluluk projesidir"
denildi.
Projenin hedeflerinin ‘evde eğitim gören öğrencilerin yapılacak faaliyetlerle yeteneklerini
keşfetmelerini sağlamak, öğrencileri yaşıtları gibi sosyal ve sanatsal faaliyetler içinde
bulundurmak, onların psiko-motor gelişimlerine destek olmak, projeye gönüllü destek
veren öğrencilerin ve toplumun evde eğitim ve özel eğitim konularında farkındalıklarını
arttırmak’ olduğu ifade edilerek "Proje, öğrencilerin yaz tatillerini verimli geçirmesi için
hazırlanmıştır. Projenin ilerleyen zamanlarda öğrenci sayısı arttırarak ve daha geniş
zaman dilimleri içine yayarak sürdürülebilirliği sağlanacaktır. Projenin giderleri Çorum
Valiliği İl Özel İdaresi ve gönüllü kuruluşlar tarafından karşılanmaktadır" şeklinde
kaydedildi.
Hitit Üniversitesi'nin gönüllü 22 öğrencisi haftanın 1 günü yapılacak çalışmalarla
öğrencilerin okuma anlama ve anlatma becerilerini arttırarak, Güzel Sanatlar Lisesi'nin
gönüllü 25 öğrencisi de haftanın 2 günü görsel sanatlar ve müzik yoluyla projenin
hedeflerinin
gerçekleşmesini
sağlayacaklar.
Proje ilk haftasında gönüllü öğrencilere Fiza Özel Eğitim ve Aile Danışmanlığı tarafından
verilen bilgilendirme semineri verildi.
4 hafta sürecek proje kapsamında 2.haftanın sonunda piknik, 3.haftasının sonunda
Çorum Müzesi gezisi yapılacak. Projenin son haftasında ise 19 Mayıs İlköğretim Okulu
salonunda öğrencilerin hazırlamış olduğu çalışmalar sergilenecek.
Tanıtım programına İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yakup Keleş, Vali Nurullah Çakır’ın eşi
Cemile Çakır, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün eşi Hatice Külcü, İl Milli Eğitim Müdürü
Aytekin Girgin, İl Sosyal Hizmetler Müdürü Mustafa Oruç, Şeker Fabrikası Müdürü
Cumhur Demirtaş’da katıldı.
ÇEVRE AMAÇLI TARIM ARAZİLERİNİ KORUMA
Amasya İl Tarım Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Çevre Amaçlı Tarım Arazilerini
Koruma (ÇATAK) Projesi kapsamında, Bakanlığımızın B.12.0.TUG.0.05.01.105.99-2277
sayı ve 02/05/2011 tarihli yazısıyla gönderilen ÇATAK Uygulama Genelgesiyle 2011 yılı
çalışmalarına başlanıldı.
ÇATAK projesi kapsamında, İlimizde mevcut yapısal dengede çeşitli nedenlerle toprak
yapısının ve su kalitesinin değiştiği gözlenen, tedbir alınmadığı takdirde yakın gelecekte
çevre açısından olumsuz etkilere sahip olabilecek bölgeler araştırıldı. Bölgelerden 2011
yılı için öncelikli olarak Ziyaret Belediyesi ve Yıkılgan Köyü ÇATAK İl Proje Komisyonu
Kararı ile projenin uygulanacağı hassas bölgeler olarak seçildi.
01/06/2011 tarihinde Yıkılgan Köyünde, 07/06/2011 tarihinde Ziyaret Belediyesinde
ÇATAK projesi bilgilendirme toplantısı yapıldı. Çiftçi toplantılarına toplam 106 çiftçi katıldı.
Proje kapsamında hassas bölge olarak tespit edilen, aşağıda adı geçen köyler proje
dahilindedir. Projeden faydalanmak isteyen ve şartlarını taşıyan üreticilerimiz en son
23/09/2011 Cuma günü mesai bitimine kadar bağlı bulundukları İl/ilçe Tarım
Müdürlüklerine müracaat etmeleri gerekmektedir.
İL/İLÇELER PROJEYE DÂHİL EDİLEN KÖYLER, Amasya, Büyükkızılca, Ovasaray, Yıkılgan
Köyleri ve Ziyaret Kasabası. Gümüşhacıköy, İlçe Merkezi, Kılıçaslan, Çitlibağlıca,
Ovabaşı, Köseler, Kiziroğlu, Yazıyeri Köyleri. Merzifon, İlçe Merkezi, Çavundur,
Çobanören, Aksungur, Karamustafapaşa, Hırka, Ortaova, Yalnız, Yenice, Aktarla, Akören,
Çaybaşı, Saraycık, Sarıbuğday Köyleri ve Kayadüzü Beldesi. Suluova, Saluca, Boyalı,
Eğribük, Çukurören Köyleri.
http://yesilirmakgazetesi.com/Haber-Detay.asp?id=4951&haber=Çevre
Arazilerini Koruma.xhtml
Amaçlı
Tarım
KOBİ'LER SAMSUN'DA BULUŞACAK
KASİF Karadeniz Sanayi ve Ticaret Fuarı ile işadamlarını Samsun'da ikinci kez bir araya
getirecek. Avrupa Birliği (AB) ve hükümetin desteği ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından yürütülen fuar, 21 Haziran'da Canik Kültür Merkezi'nde açılacak.
'Yenilikçi Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın Teşviki Hibe Programı' kapsamında ilki
Trabzon'da geçtiğimiz günlerde açılan ve ikincisi 21-23 Haziran'da açılacak fuarda;
'KOBİ'lerin güçlenmesi, daha fazla istihdam sağlanması ve özellikle kayıtlı istihdamın
desteklenmesi hedefleniyor.
Fuar ve zirve için KASİAD Başkan Abdurrahman Hacıkerimoğlu, Karadeniz Sanayici ve
İşadamları Dernekleri Federasyonu (KASİF), Genel Sekreteri Yaşır Bıyıklı ile birlikte basın
toplantısı düzenleyen Kasif Genel Başkanı Osman Reis, KOBİ'lerin güçlenmesi, daha fazla
istihdam sağlanması, özellikle de kayıtlı istihdamın desteklenmesi amacıyla açılacak
fuarın KOBi'ler arasında ciddi bir irtibat kuracağına inandığını söyledi. "Bu fuarda,
KOBİ'ler birbirini tanıyacak, bayilik verip ticari ortaklıklar kuracak" diyen Reis, iş
görüşmeleri ile yeni fırsatlar yakalanacağını, bu tür ortamların tesis edilmesine ciddi katkı
sağlanacağına inandığını ifade etti.
Fuarda; Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinden 10 ilin imalat sanayinde faaliyet gösteren
işletmeler başta olmak üzere 150 KOBİ, stant açarak ürünlerini sergileyecek.
İKİ BÜYÜK ETKİNLİK YOLDA
Çorum Valiliği, Çorum Belediyesi, Sanayi ve Ticaret Odası, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
ve sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle düzenlenen I. Ulusal Hattuşa Taş Heykel
Sempozyumu, 13 Haziran- 6 Temmuz tarihleri arasında, Kültür Park'ta gerçekleştirilecek.
Çorum Valiliği'nden konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada; Çorum Belediyesi, Sanayi ve
Ticaret Odası, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve sivil toplum kuruluşlarının katkıları ile 13
Haziran- 6 Temmuz tarihleri arasında, Kültür Park'ta gerçekleştirilecek olan I. Ulusal
Hattuşa Taş Heykel Sempozyumu ile geçmişten günümüze kültürel ve sanatsal yaşam
anlatılarak, kültürlerarasında köprü oluşturulmasının amaçlandığı ve bu kapsamda plastik
sanatlar alanında sanatçıların kentin mimarisine yayılan açık hava heykel sergisi
yapılması planlandığı bildirildi.
Hitit Medeniyeti'nin önemine vurgu yapılan açıklamada, sempozyumla ilgili şu bilgiler
verildi: "Dünya sanat tarihine adını altın harflerle yazdıran Hitit Medeniyeti'nin günümüze
uzanan kültürel yaşam izleri, geleceğimiz için de büyük önem arz etmektedir. Kendi
dönemlerinin Anadolu yaşantısında, heykel geleneğinde ayrıcalıklı bir üsluba sahip olan
Hitit Medeniyeti, özellikle kent mimarilerini oluştururken, anıtsal heykel uygulamaları
yapmışlarıdır. Hititler Anadolu'da ilk heykel atölyesini kurarak, bir ilke de imza
atmışlardır. Güneş kursları, kentimiz topraklarında dövülmüştür. Bu düşüncelerden yola
çıkarak, günümüz taş heykelciliğinde sürekliliğin oluşturulması amacıyla, bugünün
sanatçısı tarihin derinliklerinden aldığı esinle, günümüz kent mimarisine çağdaş sanat
eserlerini kazandırabilecektir. Heykel Sempozyumu'nun konusunun Hitit Medeniyeti
olarak belirlenmesi, geçmiş ile bugünün ruhunda oluşacak bütünlük, anıtsal ifadelerle
gelecek kuşaklara önemli izler bırakacaktır.
Kendi kompozisyon dillerinde Anadolu (uygarlık) formlarını kullanan ve özgün üsluplarını
oluşturmuş sanatçılar tespit edilmiş olup, şahsen görüşülerek mutabık kalınmış
heykeltıraşların belirlenmesiyle, sempozyum takvimine göre, başvuru formunda
öngördükleri projelerini halka açık bir uygulama alanında gerçekleştireceklerdir. Böylelikle
sanatçıların tanınması sağlanacak ve heykel sempozyumunda oluşacak eserlerin yer
aldığı bir katalog hazırlanmış olacaktır.
Sempozyum, Valiliğin himayesinde resmi kurum
gerçekleştirilecektir. Eserler İlimizde kalacaktır."
ve
özel
sektörün
destekleriyle
Açıklamada, Çorum Valiliği'nce planlanan diğer kültür sanat etkinliğiyle ilgili de şu
bilgilere yer verildi:"Aynı süre içerisinde Çorum Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü resim
öğretmenlerince yapılan toplantı sonucu, İlimiz Atatürk Anadolu Lisesi, Güzel Sanatlar
Lisesi ve üniversite öğrencilerinin katılımcı olacağı ve Gazi Üniversitesi, Hitit Üniversitesi
öğretim görevlilerinin de katılacağı, yine valilik himayesinde Milli Eğitim Müdürlüğü, Gazi
Üniversitesi Resim İş Anabilim Dalı'nın katkılarıyla "Hitit Uygarlığı Eserlerinin, Sanat
Eleştirisi Yöntemi Kullanılarak, Çağdaş Plastik Sanatlar Teknik ve Yöntemleriyle
Yorumlanması" projesi de 15-22 Haziran tarihleri arasında yapılacak ve bir sergi ile sona
erecektir."
http://corumhakimiyet.net/Detay/28616/IKI-BUYUK-ETKINLIK-YOLDA.aspx
YURT İÇİ SERTİFİKALI FİDAN/ÇİLEK FİDESİ VE STANDART FİDAN KULLANIM
DESTEKLEMESİ
Yurt İçi Sertifikalı Fidan/Çilek Fidesi ve Standart Fidan Kullanım Desteklemesi 11 Mayıs
2011 tarih ve 27931 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ (Tebliğ No:2011/25)
hükümleri doğrultusunda yürütülecektir.2011 yılı yazlık dikim Sertifikalı Fidan
desteğinden faydalanmak isteyen çiftçilerimizin 29 Temmuz 2011 günü mesai bitimine
kadar İl/İlçe Müdürlüklerine başvurmaları gerekmektedir.
Dönem içinde yapılmayan başvurular kabul edilmez.2011 yılı güzlük dikim Sertifikalı
Fidan desteğinden faydalanmak isteyen çiftçilerimizin 01 Ekim - 30 Aralık 2011 tarihi
mesai bitimine kadar il/ilçe Müdürlüklerine başvurmaları gerekmektedir. Dönem içinde
yapılmayan başvurular kabul edilmez. Konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler
Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine müracaat edeceklerdir.
SAMSUN BİRİNCİ SIRADA
Buğday ununun Karadeniz Bölgesi'nde ihracatı yapılan ürünlerin önemli bir kalemini
oluşturduğunu vurgulayan Gürsoy, "609 milyon dolar tutarındaki 2010 yılı Türkiye
buğday unu ihracatının 145 milyon doları yani yüzde 25'i Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki
birliğimiz üyesi ihracatçılar tarafından yapılmaktadır. İl bazında dağılımına bakıldığında ise
Samsun 131 milyon dolar ile birinci sırada bulunmaktadır" dedi.
İSKİLİP’TE DOLU DOLU ETKİNLİKLER
Ünlü ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu, doğumunun 100. yılında, bir mektubunda
''Derhal vurulmamaya imkan yok'' sözüyle anlattığı Çorum'un İskilip ilçesinde çeşitli
etkinliklerle
anılacak.
İskilip Kaymakamlığı ile İskilip Belediyesi, Eyüboğlu için, doğumunun 100. yılı dolayısıyla
çeşitli kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenleyecek.
1942 yılında geldiği İskilip'te iki hafta kalan, bu gezinin ardından resim anlayışında büyük
değişiklikler gözlenen Eyüpoğlu, ağabeyi Sabahattin Eyüboğlu'na yazdığı bir mektubunda,
ilçeyi ''Ağabey, resim için bundan olağanüstü bir yer düşünemezdim. Tam arayıp da
bulamadığım dağlar. Dağlar şehrin içinde, ortasında, nasıl anlatayım tramvay
caddesinden geçer gibi. Dere boylarına salkım saçak sıralanan Ortaçağ evleri. İskilip'e
derhal vurulmamaya imkân yok'' ifadeleriyle anlatmıştı. İlçede kaldığı sürece, insanları,
yaşam tarzlarını ve en çok da doğayı gözlemleyen, resimlerine, 'halay çekenleri, han
avlularını, saz çalan aşıkları' ekleyerek Eyüboğlu, ilçeden ayrılışını da, ''Dün İskilip'ten
kaçtım ama nasıl, çok sevdiğim bir kadından kaçar gibi'' sözleriyle ifade ediyor.
Mektupların da, resimlerin de ilçeyi anlatan ve ünlü şiiri ''Çatalkaram''ı İskilip'te kaleme
alan Eyüboğlu, doğumunun 100. yılında İskilip Kaymakamlığı ve belediyesinin ortaklaşa
hazırladığı etkinliklerle anılacak.
İskilip Kaymakamı Mehmet Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15-17 Haziran
tarihleri arasında ilçede, ''İskilip Kültür Sanat Günleri'' adı altında bir organizasyon
düzenleneceğini, çeşitli kültürel ve sanatsal etkinliklerle şair ve ressam Eyüboğlu'nun
İskilip'te
anılacağını
bildirdi.
Geçen yıl Eyüboğlu adına İskilip'te ''Bedri Rahmi Eyüboğlu Sürekli Sergi Salonu'' açıldığını
hatırlatan Yılmaz, bu yıl da etkinlikler kapsamında restorasyonu devam eden ''Çatalkara
Sanatevi''nin açılışının da 15 Haziran'da yapılacağını belirtti.
Sergi salonunun ilçeye gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden olduğunu ifade
eden Yılmaz, şunları anlattı: ''Eyüboğlu'nun ilçede kaldığı günlerin yer aldığı 'Çorum
Defteri'nden 41 parça eser digital baskı şeklinde salonda sergileniyor. Ayrıca sanatçının
ölümüne kadar üzerinde çalıştığı 25 eseri de salonda yer alıyor. Sergi salonu ilçemizin
kültürel yapısına büyük katkı sağlıyor. Çatalkara Sanatevinin'de İskilip'teki kültür ve
sanat yaşamını renklendireceğine inanıyoruz. Sanatevi için 150 yıllık tarihi bir konak
restore edildi, bu 3 katlı konakta, resim, heykel atölyesi, çocuk tiyatrosu olacak.
Sanatevinin her ay bir sergiye ev sahipliği yapılması bekleniyor. Ayrıca başka kentlerden
gelen sanatçılarımız kendileri için hazırlanan misafirhaneler de ağırlanabilecek.''
Kaymakam Yılmaz, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarının sanatçı Eyüboğlu'nun
doğumunun 100. yılı anısını yaşatmak için bir şiir yarışması düzenlediğini hatırlatarak,
yarışmanın galasının da etkinlikler çerçevesinde ilçede yapılacağını bildirdi. Yılmaz,
''Kaymakamlık ve belediyemizin de destekleriyle düzenlenen yarışmaya katılan eserler,
Doğan Hızlan, Eray Canberk, Erdal Alova'nın yer aldığı bir jüri tarafından değerlendirildi.
Yarışmanın galası 15 Haziran'da Tuncel Kurtiz, Doğan Hızlan, Dilek Türkan gibi ünlü
isimlerin katılımıyla gerçekleştirilecek. Kazanana ödül tutarı olarak 5 bin lira verilecek.
İskilip bu şiir galasıyla ünlü konukları ağırlayacak. İlçemizin tanıtımı için galanın güzel bir
fırsat olduğunu düşünüyoruz'' diye konuştu.
İskilip Belediye Başkanı Numan Sezer ise, 3 gün sürecek etkinliklerde ilçenin farklı
mekanlarında açılışlar yapılacağını bildirdi. Sezer, ''Düzenlenecek faaliyetler çerçevesinde
''Kapıların Dili'' adlı bir sokak sergisi açılacak. Sergide, ilçenin bozulmamış dokusu içinde
yer alan kullanılmayan eski evlerin kapıları sergilenecek. Tarihi dokusunu koruyan
İskilip'te bu eski kapılarında pek çok şeye tanıklık ettiğini biliyoruz. Sergi için
kullanımdaki evlerin kapıları sökülmeyecek tabi ki kullanılmayan kapılar değerlendirilecek.
Bu kapılar bize göre, eski dönemlerin izlerini taşıyan birer sanat eseri'' dedi.
İskilip'in keşfedilmeyi bekleyen bir Anadolu ilçesi olduğunu vurgulayan Sezer, yapılan
kültürel ve sanatsal çalışmalarla ilçenin var olan potansiyelini ortaya çıkarmayı
hedeflediklerini ve ilçedeki gezilebilecek alanların sayısını arttırmaya çalıştıklarını
kaydetti. Sezer, 3 gün boyunca ilçedeki kültürel ve sanatsal faaliyetlere katılacaklara
meşhur ''İskilip Dolması'' ikram edileceğini ve çalışmalarıyla ''Fabrika gibi işleyen halk
eğitim merkezi'' olarak bilinen İskilip HEM'in düzenlenecek sergiyle marifetlerini
katılımcılarla paylaşacağını, 16 Haziran'da Türk Dünyası Müzik Topluluğunun, 17
Haziran'da da sanatçı Orhan Hakalmaz'ın ilçede konser vereceğini bildirdi.
Geçmişten günümüze mimari yapısını koruyan, kaybolmak üzere olan meslekleri
arastalarında yaşatan İskilip'in görülmeye değer bir ilçe olduğunu vurgulayan Sezer,
ilçenin kısa süre içinde tarih ve kültür turizminin cazibe merkezlerinden olacağını
sözlerine ekledi.
http://corumhakimiyet.net/Detay/28634/ISKILIP-TE-DOLU-DOLU-ETKINLIKLER.aspx
DAMUDERE KÖYÜNDE 224 BAŞLIK SÜT SIĞIRI YETİŞTİRİCİLİĞİ PROJESİ
Amasya ili Merkez İlçesi S.S.Damudere Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifine Tarım ve
Köy işleri Bakanlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü arasındaki
yapılan protokol kapsamında; “Ortaklar Mülkiyetinde 224 Başlık (56 aile x 4 Baş/aile)
Süt Sığırı Yetiştiriciliği Projesi” 224 Baş Montofon ırkı gebe düve dağıtımı 06.06.2011
tarihinde yapılmıştır.
Projenin Amacı: Kırsal alanda ekonomik ve sosyal yoksulluk içinde bulunan kişi ve
ailelerin gelir seviyesini yükseltmek, istihdamı artırmak, Tarımsal ürünleri mahallinde
değerlendirmek, köyden kente göçü önlemek için üreticilerin imkanlarını birleştirerek
ekonomik büyüklükte işletmeler haline gelmeleri ve uyguladıkları projelerle rekabet
güçlerini artırıp ürünleri daha iyi değerlendirmelerinin sağlanması için yürütülen projedir.
TÜRKİYE TOHUMCULUK KONGRESİ OMÜ'DE YAPILIYOR
Bu yıl 4.'sü düzenlenen Türkiye Tohumculuk Kongresi'ne, Samsun Ondokuz Mayıs
Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi ev sahipliği yapıyor. OMÜ Atatürk Kongre Kültür
Merkezi'nde düzenlenen kongrenin açılış törenine Vali Hüseyin Aksoy, YÖK Üyesi ve
Rektör Vekili Prof. Dr. Sait Bilgiç, dekanlar, çeşitli şehirlerden gelen katılımcılar, öğretim
üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Düzenleme Kurulu adına Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kudret Kevseroğlu yaptığı
konuşmada, "Bu bilimsel ortamın oluşmasında emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Kongrenin önemli bir yönü de dostlukları pekiştirmek, yeni dostluklar edinmektir" diyerek
katılımcılara teşekkür etti.
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kuran konuşmasında, "Tarımsal üretimin
başlangıcı ve birçok bitkinin çoğaltım materyali tohumdur. Tohumlar gıda zincirinin ilk
halkasını, biyolojik ve kültürel çeşitliliğin ise yapısal göstergesini oluştururlar. Ülkemizde
iyi tohumun sağlanmasına yönelik çalışmaların olduğuna dair birçok kayıt bulunmasına
karşın, kaliteli tohumluk üretimi ile ilgili ilk çalışmalar Cumhuriyet Dönemi'nde
başlamıştır. Tohuma yatırım yapılmadığından dışarıya bağımlı bir ülke idik, ancak şimdi
kendi üretimlerimizi yapabiliyoruz" dedi ve katılımcılara Ziraat Fakültesi'ni tanıttı.
Rektör Vekili Prof. Dr. Sait Bilgiç, "Kurtuluş tohumunun atıldığı yerde ve o tarihin ismine
sahip üniversitede bulunmanızdan onur duyuyorum. Kollarımızı kavuşturamayacağımız
büyüklükteki ulu ağaçlar, serüvenine bir tohumla başlamaktadır" şeklinde konuştu.
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ise konuşmasında, "Türkiye'de ve dünyada tohumculuk ile
ilgili birçok kongre yapılmaktadır. Bunlardan birinin Samsun'da olması bizi onurlandırıyor.
Son yıllarda tohumculuk ile ilgili çalışmaların hızla arttığını bilmekteyiz. Buna rağmen
çalışma yapılmamış konuların bilim insanları tarafından tartışılması gereklidir" dedi ve
katılımcılara Samsun'u anlattı.
Ara verilmesinin ardından Lefke Avrupa Üniversitesi Tarım Bilimleri Teknolojileri Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Kazım Abak, "Tohumculukta AR-GE'nin Önemi: Yapılanlar ve Yapılması
Gerekenler" başlıklı sunumunda şunları söyledi: "Verimliliğin ve kalitenin temeli ıslah
edilmiş çeşit ve özenle üretilmiş kalite tohumluktur. Nitelikli tohum tek başına verimi
yüzde 50 artırabilir. Dünyadaki en büyük ihracatçılar Hollanda, ABD, Fransa, Almanya
iken, en büyük ithalatçılar ABD, Fransa, Hollanda, Almanya'dır. Türkiye ise gelişmek için
araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmalı, teknoloji transferi gerçekleştirmelidir. Genç ve
yetişkin ıslahçı eğitimi yapılmalı, tarım veya tohum teknoparkları inşa edilmelidir.
Firmaların ortak olacağı bir ileri AR-GE merkezi kurulmalıdır."
TÜRKTOB Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. S. Ahmet Bağcı; "Türkiye'de Tohumculuk
Sektöründe Yeni Yapılanma Modeli ve Hedefler" ve TÜRKTED Genel Sekreteri Müfit Engiz;
"Türkiye Tohumculuk Sektörü ve Türkiye Tohumculuk Endüstrisinde TÜRKTED'in yeri ve
önemi" başlıklı sunumlar yaptılar.
Bu yıl Samsun'da düzenlenen ve 4 gün sürecek olan kongre, 17 Haziran günü sona
erecek.
TÜTÜNCÜ'DEN DAMLA SULAMA ÖNERİSİ
Samsun Ziraat Odası Başkanı Hasan Tütüncü, damla sulama yönteminin bölgede
yaygınlaşması için çalışma yapılması ve üreticilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini
kaydederek, gelecekte damla sulamanın kaçınılmaz olacağını vurguladı.
Bölgemizde damla sulama yönteminin yok denecek kadar az tercih edildiğini ifade eden
Tütüncü, "Ancak özellikle kivinin yaygınlaştığı bölgemizde artık damla sulama yöntemine
geçileceğini düşünüyorum. Kivi her geçen yıl çoğalıyor. Üreticiler şimdilik kiviyi kendi
imkanlarıyla taşıma suyla sulamaya çalışıyor. İlerleyen yıllarda bu yöntemin başarısız
olacağını şimdiden söylemek isterim. Nedeni ise az sulanan bir ürünün yeteri kadar ürün
verememesi ve kalitesiz bir şekilde ürün vermesidir. Bunun önüne ancak damla sulama
yöntemi ile geçilebilir. Bölgemiz yağışlı bir bölgedir. Ancak yağmur suyu ile sulanan
meyve ve sebze damla sulama yöntemi ile sulandığı takdirde daha bol ve kaliteli verim
verecektir" diye konuştu.
KARADENİZLİ İŞADAMLARI SAMSUN'DA BULUŞTU
Samsun'da düzenlenen 2. Karadeniz Sanayi ve Ticaret Fuarı, iş dünyası ve vatandaşların
ziyaretine açıldı.
Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından desteklenen Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen 'Yenilikçi Yöntemlerle Kayıtlı İstihdamın
Teşviki Hibe Programı' kapsamında düzenlenen 2. Karadeniz Sanayi ve Ticaret Fuarı
Canik Kültür Merkezi'nde açıldı.
Karadenizliler, dev sanayi ve ticaret fuarında bir araya geldiği fuar Canik Kültür Merkezi
(CKM)'nin içinde bulunan bin 500 metrekarelik kapalı alan ve CMK'nin önüne kurulan bin
500 metrekareden oluşan çadır olmak üzere toplam 3 bin metrekare kapalı alanda
kuruldu.

2011 Yılına Ait Bölgeden Haberler ( İlk Altı Ay )

Transkript

Benzer belgeler

- Sam-Der

KARADENİZ MAHALLİ OFFROAD KUPASI 1. YARIŞ SAKOFF 28/29

CV İçin Tıklayınız. - Sinop Üniversitesi

Elektronik Bülten 2014/2

katalog - Samsun Towers

2020`den itibaren ticaretin % 90`ı elektronik ortamda

CANİK SANCAĞINA BAĞLI KAVAK KAZASI`NA 19. YÜZYILDA