Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik

Transkript

Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik
DENİZLİ DGKÇS PROJESİ
RWE&TURCAS Güney Elektrik Üretim A.Ş.
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED)
Teknik Olmayan Özet
TASLAK
Şubat 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Bu belge, RWE&TURCAS Güney Elektrik A. Ş.'nin
planlanan yeni DGKÇS ("Proje") için hazırlanan
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi
Raporunun (ÇSED)Teknik Olmayan Özetidir (TOÖ).
(RWE&TURCAS).
Bu rapor İngilizce aslından Türkçe’ye çevrilmiştir
ve ilgili durumda Ingilizce orijinali esas alınacaktır.
1 Giriş
Projenin Arka Planı
RWE&TURCAS Güney Elektrik Üretim A. Ş.
(“RWE&TURCAS”) adlı şirket Türkiye'de Denizli
yakınlarında 800 MW kurulu gücünde bir doğal
gaz kombine çevrim elektrik santrali (DGKÇS) inşa
etmek ve işletmek niyetindedir.1 Tesis, Denizli'nin
yaklaşık 30 km doğusunda ve İzmir'in yaklaşık 280
km güneydoğusunda bulunan Kaklık Belediyesi
yakınlarında yer alacaktır.
RWE AG, Avrupa'da önde gelen özel enerji
şirketidir. TURCAS Petrol A.Ş., Türkiye'de ilk özel
petrol Dağıtım Şirketi olarak 1931'de kurulmuş ve
anonim şirket statüsüne dönüştürülmüş Türk
Petrol ve Madeni Yağlar A.Ş.'nin halefidir. Petrol
ürünleri perakendecisi olarak kurulmuş olan
TURCAS kendisini bir enerji holding şirketine
dönüştürmektedir.
RWE hızla büyüyen Türk enerji piyasasına
girmeye 2007 yılında karar vermiştir. Bu nedenle,
iki büyük ölçekli elektrik santrali gerçekleştirmek
amacıyla Turcas'la bir hissedarlık anlaşmasını 2009
yılında imzalanmıştır.
"RWE&TURCAS Güney Elektrik Üretim A. Ş."
(RWE&TURCAS) 09.06.2009'de tescil edilmiştir. Bu
şirket doğal gazla çalışan bir elektrik santralinin
yapımı ve işletmesinden sorumludur.
En ileri teknoloji ürünü olan kombine çevrim gaz
türbinli elektrik santrali olan bu proje ulusal
şebekeye yaklaşık 800 MW elektrik kapasitesi
ekleyecektir.
1 Proje başlangıçta E.ON ve TURCAS şirketleri tarafından
geliştirilmiştir. Mart 2009’da, E.ON hisselerini RWE şirketine
satmaya karar vermiştir.
RWE&TURCAS yetkin bir uluslararası
Mühendislik, Satın Alma ve İnşaat (MSİ)
yüklenicisi olarak ‘METKA’ şirketini uluslararası
bir ihale süreci ile seçmiş ve 27 Ekim 2009 tarihinde
ilgili kontrat imzalanmıştır.
RWE & TURCAS
Proje Türk kanun ve yönetmeliklerine, uluslararası
en iyi uygulamalar ve standartlar ile RWE Grubu
Çevre Yönetimi Politikasına uygun olarak
planlanacak, inşa edilecek ve işletilecektir.
Tesis tasarımı, teknik özellikleri ve proje
uygulamasıyla ilgili ÇSED'nin çevresel ve sosyal
bulguları bu ÇSED çalışmasında gerekli olduğu
tespit edilen tedbirlerin uygulanmasını güvence
altına alınması RWE&TURCAS tarafından
sağlanacaktır.
İnşaatın başlangıcı 2010 yılının ikinci çeyreği
olarak olarak planlanmaktadır. Yeni elektrik
santraliyle elektrik üretiminin başlangıcı olarak
2012 sonu hedeflenmiştir.
DGKÇS projesinin toplam sermaye yatırımı
yaklaşık olarak 600 milyon Avro.’dur. Şebekeye
bağlanacak iletim hatları Projenin parçası değildir.
Projede halihazırda inşaat ruhsatı alma
aşamasındadır.
Projeye Duyulan İhtiyaç
Son yıllarda Türkiye önemli bir ekonomik büyüme
görmüştür ve bu hızlı yükselişe paralel olarak
elektrik talebinde de artış gerçekleşmiştir.
Türkiye'de elektrik talebinin uzun vadeli artış hızı
yılda yaklaşık %10'la yüksek seviyededir.
Ekonominin kalkınmasına yönelik tahmin 2020'ye
kadar orta ile yüksek ekonomik büyüme oranları
olacağını göstermektedir. Bu nedenle enerji
taleplerinde artış olması beklenmektedir.
TEIAŞ’ın tahminine göre, elektrik talebindeki artış
ve üretim kapasitesindeki yavaş gelişimin sonucu
olarak , Türkiye’de 2013 ve 2015 yılları arasında
elektrik kesintileri olabilecektir.
Denizli bölgesi diğer elektrik üretim tesislerinden
uzakta olmasına karşın elektrik tüketiminin en
yüksek olduğu alanlardan biridir. Ayrıca Denizli
bölgesinin enerji talebinin tahmini artışı Türkiye
ortalamasının üzerindedir. Türkiye'nin batısında
tüketim üretimin üzerindedir ve Enerji ve Doğal
Kaynaklar Bakanlığının bu bölge için ilave kapasite
talep etmesinin nedeni budur.
Siyasi ve hukuki çerçevenin koşulları özel
şirketlerin enerji sektörüne yatırımlar yapmasına
olanak tanımaktadır. Dolayısıyla özel yatırımlar
kısa vadede gerekli enerji üretim kapasitesinin
oluşturulması için iyi bir fırsat olarak ortaya
çıkarken devlet yatırımlarının gerçekleştirilmesi
siyasi ve mali nedenlerden ötürü daha güç
olmaktadır.
TOÖ Sayfa 1 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Gazla çalışan elektrik santralinin uygulanması için
gereken genel süre örneğin kömürle çalışan bir
elektrik santrali için gerekenden daha kısa
olduğundan, doğal gaz kombine çevrim santrali
kısa vadede yeni baz yük üretim kapasitesi
sağlanması konusundaki en iyi seçenektir.
Bu nedenle Denizli bölgesinde doğal gazla çalışan
800 MW'lık baz yüke sahip bir elektrik santralinin
inşa edilmesi bölgeye ve tüm ülkeye yarar
sağlayacaktır.
Projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi
Proje, Türkiye'de çevresel değerlendirme
projelerinin onaylanmasında yetkili makam olan
Çevre ve Orman Bakanlığının (ÇOB) onayını
gerektirmektedir. Türk çevre yönetmelikleri
uyarınca bu Proje için bir çevresel etki
değerlendirmesi (ÇED) yapılması zorunludur.
Şubat 2008'de RWE&TURCAS, ÇED çalışmasının
yürütülmesi için İstanbul'dan yerel danışmanlık
şirketi olan Tugal Çevre Teknolojileri ile birlikte
Ankara'dan Ekotest Çevre Danışmanlık ve Test
Ltd. Şti. ile sözleşme yapmıştır. ÇED Raporu
onaylanmak üzere Çevre ve Orman Bakanlığına
(ÇOB) verilmiştir ve RWE&TURCAS Projenin
‘ÇED Olumlu Belgesi’ni Kasım 2008'de almıştır.
Ayrıca, projenin muhtemel finansörlerinin çevresel
ve sosyal gerekliliklerini karşılamak amacıyla
RWE&TURCAS Mayıs 2008'de ilave çalışmaların
yapılması ve destekleyici bilgilerin daha geniş
kapsamlı bir Çevresel ve Sosyal Etki
Değerlendirmesi (ÇSED) raporunda derlenmesi
amacıyla ERM'nin (Frankfurt ofisi / Almanya)
liderliğini yaptığı ve Ankara'dan Ekotest Çevre
Danışmanlık Test Ltd. Şti. ile birlikte İstanbul’dan
Tugal Çevre Teknolojileri (TÇT) tarafından yerel
olarak desteklenen bir danışman ekibiyle sözleşme
yapmıştır. ÇSED, IFC Uygulama Standartları gibi
uluslararası standartlara ve uygulamalara uyacak
şekilde tasarlanmıştır.
ÇSED Raporu Projeyle ilişkili olası çevresel ve
sosyal etkiler üzerinde yapılan değerlendirmenin
bulgularını ayrıntılı olarak sunar. Projenin çevresel
ve sosyal açıdan kabul edilebilir ve gerek ulusal,
gerekse uluslararası standartlara uygun şekilde
RWE & TURCAS
gerçekleştirileceğinin ana hatlarını belirleyen
Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı (ÇSYP) dahilinde
belirlenen etkilerden kaçınılması veya bu etkilerin
hafifletilmesi için gereken tedbirleri açıklar.
Ayrıca bu çalışma, mühendislik, satın alma ve
inşaat için MSİ yüklenicisiyle yapılan sözleşme ile
işletme ve bakımdaki çevresel ve sosyal
hükümlerin belirlenmesi için bir esas oluşturur.
ÇSED ve ÇSYP tedbirlerinin belli başlı bulguları bu
özet raporda sunulmuştur (bkz. Bölüm 5).
ÇSED faaliyetlerinin bir parçası olarak paydaşlarla
ve halka görüşmeler yapılmış ve proje bilgileri
Proje için hazırlanan halkın katılımı ve
bilgilendirilmesi planı (HKBP) çerçevesinde
açıklanmıştır. Taslak ÇSED Raporu halka
açıklanacaktır ve; RWE&TURCAS 2010'un ilk
çeyreğinde tesisin yakınlarındaki yerleşimde, halka
yönelik bir halkın katılımı toplantısı
düzenleyecektir.
2 Projenin Açıklaması
Proje Sahasının Konumu
Yoğun bir saha eleme ve Türk Makamlarıyla
yapılan görüşme faaliyetleri ile teknik çalışmaların
ardından Denizli-Kaklık sahası proje için uygun
yer olarak belirlenmiştir.
Denizli DGKÇS için seçilen saha, Ege bölgesinde,
İzmir'in yaklaşık 280 km güneydoğusunda, Denizli
kentinin yaklaşık 35 km doğusunda
bulunmaktadır. Saha, Denizli İli Honaz İlçesi
Kaklık Belediyesinin 1,8 km kuzeyinde yer alır.
Saha yaklaşık 26,7 ha alana sahiptir ve çoğunluğu
özel arazi sahiplerinden oluşan 19 parsele
bölünmüştür. Şahıslara ait parsellerin tümü
müzakereler yolu ile satın alınmıştır. Tesisin deniz
seviyesinden yüksekliği (dsy) 545 m ile 595 m
arasında değişmektedir.Tesis için gerekli alan
yaklaşık olarak 300 m x 300 m'dir.
Proje sahalarının konumunun genel görünümü
Şekil ES-1'de verilmiştir.
TOÖ Sayfa 2 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Şekil ES-1: DGKÇS Sahasının Yer Haritası
şekilde ileri teknoloji ürünü olacaktır. Elektrik
santralinde yegane yakıt doğal gaz olacaktır.
Dikkati Çeken Özellikler
Planlanan Denizli Elektrik Santrali, %57 civarında
yüksek verimliliğe sahip, doğal gazla çalışan 800
MWel Kombine Çevrim Santralidir (DGKÇS).
DGKÇS en az 25 yıl işletme süresi (200.000 işletme
saati) boyunca ekonomik elektrik üretimi yapacak
RWE & TURCAS
Tesisin merkezi ünitesi, kuru düşük NOx yanma
sistemleriyle donatılmış, çoklu şafta sahip ağır
hizmet endüstriyel gaz türbiniyle
yapılandırılacaktır. Her bir gaz türbinin egzoz gazı
ilişkili bir Atık Isı Kazanı’na (AIK) beslenir. Her iki
AIK'den gelen buhar tek bir ortak buhar türbinine
TOÖ Sayfa 3 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
hizmet eder. Ayrıca tesis gerekli tüm yardımcı ve
destekleyici sistemlerden ve ekipmandan oluşur.
Çevrenin korunmasına yönelik tedbirler tesis
tasarımının ayrılmaz parçasıdır. Elektrik santrali
çıkış suyu arıtmasını, yangın söndürme
sistemlerini, atık yönetimi tesislerini içerir ve
işletmenin güvenli ve sürekli olması için gerekli
tüm aksesuarları, kabloları, boruları, koruma ve
güvenlik ekipmanı, yan ve yardımcı donanımla
donatılmıştır. Tüm hava ve gürültü emisyonu
kontrol tedbirleri, atıksu çıkış suyu arıtması, atık
işleme, işletme ve inşaat faaliyetleri kabul edilen
yasal gerekliliklere ve uluslararası standartlara
uyulacak şekilde planlanacak, gerçekleştirilecek ve
uygulanacaktır.
Sahayla ilgili sel ve deprem gibi doğal afet riskleri
ile tehlikelere yönelik uygun hükümler tasarımda
göz önünde bulundurulacak ve yürürlükteki inşaat
normları uygulanacaktır.
Ana yapılar aşağıdaki gibidir:
•
Her birinin itibari elektrik gücü yaklaşık
270 MWel olan iki adet gaz türbini (GT) ve ilgili
jeneratörler;
•
Buhar türbininde (BT) kullanılmak üzere
GT'lerin atık ısısından buhar üretmekte
kullanılan iki adet Atık Isı Kazanı(AIK);
•
Bir buhar türbini (BT) ve nominal elektrik
kapasitesi yaklaşık 260 MWel olan bir jeneratör;
•
AIK'lerin her birinin atık yanma gazının
tahliye edilmesi için zemin seviyesinden 60
metre yükseklikte bacası;
•
Hava Soğutmalı Yoğuşturucular (HSY)
yoluyla kapalı döngü buhar/su devresinin
soğutulması;
•
Ham suyun şartlandırılması ve atıksu arıtması
için uygun tesisler;
•
Elektrik trafolarına ve elektrik dağıtım
sistemlerine sahip yüksek gerilim şalt
istasyonu;
•
Tesis işletmesinde kullanılan yağlayıcıların test
edilmesi ile su kalitesi testi için küçük bir
laboratuar;
•
De-mineralize su için depolama tankları;
RWE & TURCAS
•
Doğal gaz giriş ölçüm istasyonu;
•
Binalar (özellikle Merkezi Kontrol Odası için),
yollar, parklar ve çit.
Yağlar, yağlayıcılar ve boyalarla solventler gibi
diğer kimyasal maddeler için depo, bakım
atölyesinde bulunacaktır. Ham su ve atıksu
arıtmada kullanılan kimyasallar ilgili yerlerde
depolanacaktır.
Türbin/jeneratör ünitelerinin her birinin kendine
ait binası olacak ve bu binalar titreşim ile
gürültünün yayılmasının önlenmesi amacıyla ada
yapılar halinde olacaktır.
Tüm elektrik sisteminin izlenmesi ve denetlenmesi
Merkezi Kontrol Odasından (MKO) yapılacaktır.
Kumanda sistemi tesise MKO'dan tam kumanda
edilmesi ve gözetim uygulanması amacıyla
tasarlanacaktır.
Tesisin çalışmaya başlaması 380 kV'luk ulusal
şebeke yoluyla temin edilen elektrikle
gerçekleştirilecektir. Buhar jeneratörünün
çalıştırılması ve kapatılması için yardımcı buhar
doğal gazla çalışan bir yardımcı kazandan
(50 MWth) sağlanacaktır.
Sahaya erişim Kaklık-Uşak arasındaki D595 devlet
karayoluna bağlanan yaklaşık 1 km
uzunluğundaki yerel yolla sağlanacaktır. Yerel yol
ağır malların taşınmasına olanak tanıyacak şekilde
asfaltlanacaktır. Sahanın etrafı çitle çevrilecek ve
erişim nizamiye kulübesinin bulunduğu ana
kapıdan sağlanacaktır.
Enerji İletimi
Tesisin ürettiği elektrik, üretim voltajının ulusal
şebekenin 380 kilovolt'luk (kV) seviyesine
dönüştürüleceği yükseltici trafolara beslenecektir.
İki adet paralel havai iletim hattı sahayı Denizli alt
istasyonu ile Afyon alt istasyonu arasındaki iletim
hattına bağlayacaktır. Ayrıca halihazırda üçüncü
bir iletim hattının sahayı doğrudan Denizli alt
istasyonuna bağlaması planlanmaktadır. Ulusal
şebekelere bağlantı için gerekli iletim hatları
Projenin parçası değildir.
TOÖ Sayfa 4 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Şekil ES-2: DGKÇS'nin genel akış diyagramı
Exhaust stack
Exhaust stack
MWe l
HRSG
HRSG
Generator
Steam turbine
Air Cooled
Condenser
MW el
Gas
turbine
MW
el
Gas
turbine
Pump
Steam
Generator
Air
Generator
Water (Closed
Hot Turbine Exhaust
Air
Natural gas
Cooled Exhaust
Air Intake
Natural gas
Tüketimler ve Salımlar
Tablo NTS-1'de elektrik santralinin tüketimleri ve
salımları listelenmiştir.
Elektrik santralinin işletimiyle ilgili belli başlı
tüketimler ve çevreye salımlar şunlardan
oluşmaktadır:
Yakıt
Elektrik santralinde yakıt olarak BOTAŞ tarafından
temin edilecek ve kullanılmadan önce
temizlenecek (yani, toz filtresi yapılacak) doğal gaz
kullanılacaktır. Saha, güneyinden geçen gaz boru
hattına bağlanacaktır. Aynı zamanda yeni elektrik
santralinin yaklaşık 3,5 km batısında çimento
üretim tesisine (Denizli Çimento) hizmet eden bir
dal bu boru hattına bağlıdır.
•
Yakıt tüketimi;
•
Yanmış atık gazın havaya emisyonu;
•
Türbinlerden, HSY'den ve diğer ekipmandan
kaynaklanan gürültü emisyonları;
•
Özellikle su/buhar çevrimi için ham su talebi,
•
Su akışlarından gelen atıksu deşarjı (örneğin,
buhar çevrimi blöfü, ham su ön arıtma
artıkları, atıksu nötrleştirilmesi, yağ/su
ayırıcılar, sıhhi amaçlar);
Doğal gaz tüketimi her iki türbinin baz yük
işletmesinde 2 x 14 kg/s (145.000 m³/saat)
olacaktır. DGKÇS'nin toplam ısıl enerji girişi
1.400 MWth olacaktır.
•
İşletme ve bakım için kullanılan tehlikeli
maddeler;
Hava Emisyonları
•
Atıksu arıtma tesisinden çıkan arıtma çamuru
dahil katı atıklar.
RWE & TURCAS
Havaya yapılan emisyonların ana kaynağı
AIK'lerin iki bacasıdır. Havaya yapılan
TOÖ Sayfa 5 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
emisyonlardaki diğer kaynak, yalnızca başlatma
durumunda kullanılacak olan yardımcı kazandır.
Normal çalışma için baca gazındaki azami
konsantrasyon, kuru düşük NOx brülörlerin
takılmasına bağlı olarak azot oksitleri için
50 mg/Nm³'tür (NO2 olarak ifade edilen NOx).
Karbon monoksit (CO) için azami konsantrasyon
50 mg/Nm³ olacaktır.
Yakıttaki kükürt içeriği düşüktür; yayılan SO2
konsantrasyonu 5 mg/Nm³'ün altında olacaktır.
Yakma işlemi PM üretmediğinden parçacık madde
(PM) emisyonları da düşük olacaktır. Baca gazında
yalnızca giriş filtrelerinden geçen parçacıklar
görünecektir.
Baz yükte her bir gaz türbini için NOx (NO2
olarak) ve CO'nun azami emisyon oranları
95 kg/saat olacaktır. Baca gazındaki karbondioksit
(CO2) içeriği türbin başına yaklaşık 138 t/saat
olacaktır.
Gürültü Emisyonları
Elektrik santralindeki ilgili gürültü kaynakları, gaz
türbinleri, AIK'ler, buhar türbini, hava soğutmalı
yoğuşturucu, kompresörler ve basınçlı buhar
borularıdır. Bu ekipmana gürültü zayıflatma
paketleri takılarak yürürlükteki sınır değerler
korunacaktır.
İki adet AIK'nin her biri bir bacayla donatılmıştır.
Bacalardan çıkan atık gazın yol açtığı gürültü
emisyonlarının azaltılması için susturucular
takılacaktır.
Su Kullanımı
DGKÇS'de kapalı döngü hava soğutmalı
yoğuşturucuyla soğutma teknolojisi
kullanılacaktır. Bu tasarım, sisteme özgü su
kaynaklarının korunması teknolojisini oluşturur.
Büyük hacimlerdeki soğutma suları, yüksek
buharlaşma kayıpları, yüksek kimyasal miktarı,
buhar saçaklarına sahip büyük soğutma kuleleri
gibi suyla soğutma ile ilişkili su kaynakları
üzerindeki tipik olumsuz etkilerden uzak
durulmasını sağlar.
Ham su tesisin çalışması için gereklidir ve 1.000
m3'lük kombine ham su / yangın söndürme
tankında depolanacaktır.Bu su aşağıda belirtilen
amaçlar için kullanılacaktır: Demineralizasyon
tesisi (su /buhar çevrimi, yardımcı kazan,
yardımcı soğutma sistemi); yangın söndürme;
diğer hizmetler için (örneğin, temizlik veya
RWE & TURCAS
yıkama); Isıtma, havalandırma ve
klimalandırma (HVAC) için tamamlama suyu
ve içme suyu olarak.
Ortalama günlük su tüketimi 280 – 380 m³/gün
civarında olacaktır. Azami su talebi miktarı
başlangıç ve bakım (su ve buhar çevrimlerinin,
yardımcı soğutma sisteminin ve yardımcı kazanın
doldurulması), acil durumlarda ve özel çalıştırma
modlarında 1000 m3/gün değerine kadar
çıkacaktır.
Atıksu Deşarjı
Detay mühendislik aşamasında yapılacak olan
optimizasyon çalışmasının ardından, rejenerasyon
suyu miktarının günlük 20-39 m3 olması
beklenmektedir.
Elektrik santralindeki deşarj suyu akışları, tesis
işletmesiden (demineralizasyon tesisi, buhar
çevrimi, nötralizasyon tankı, yağ ayraçları), evsel
atıksulardan ve yağmur suyundan oluşacaktır.
Tüm toplanan atıksular atık su artıma tesisine
yönlendirilecektir. Detay mühendislik aşamasında
yatırımcının isteği doğrultusunda, atıksu demi
tesisinde yeniden kullanılmak ve atık su miktarını
azaltarak, deşaj edilecek ya da en yakındaki daha
büyük bir arıtma tesisine ileri arıtım için
taşınacaktır. Atık su deşarjı, Türk ve uluslararası
standartlara uygun şekilde yapılacaktır. Eğer su
kalitesi uygun olursa sulama amaçlı
kullanılabilecektir.
Evsel Atık sular, Yağmur Suları
Normal işletme durumunda, yağlı su oluşan
alanlara yağ tutucular yerleştirilecek ve uygun
havuzlar sağlanacaktır.
Evsel atıksular septik tankta toplanacak ve katı
maddeler için çökeltme amacıyla kullanılacaktır.
Buradan çıkan katı atıklar bir alanda toplanacak ve
kamyon vasıtasiyle yakındaki bir arıtma tesisine
taşınacaktır.
Katı Atıklar
Yakıt olarak doğal gaz kullanan DGKÇS'nin
çalışmasının niteliği göz önünde bulundurulursa,
yalnızca az miktarda katı atık üretilecektir. Ofis ve
evsel atıklar gibi geleneksel katı atıkların ve atık
ambalaj malzemelerinin yanı sıra ekipmanın
onarım ve bakımından gelen su açısından zararlı
veya tehlikeli çeşitli atıkların bertaraf edilmesi
gerekmektedir.
TOÖ Sayfa 6 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Sahada üretilen tehlikeli atıklar örneğin atık
laboratuar kimyasallarından, atık yağlayıcılardan,
yağ/su ayrıştırıcılardan gelen yağlı arıtma
çamurundan oluşur. Tüm atıklar gereğince
yönetilecek ve lisanslı yükleniciler tarafından Türk
çevre yönetmelikleri ve uluslararası iyi uygulama
standartları uyarınca saha dışında bertaraf
edilecektir.
Tehlikeli Maddeler
Elektrik santralinde işletme ve bakım amacıyla
yakıt dışında bir takım tehlikeli maddeler
kullanılacaktır.
•
Dizel yakıtı acil durum jeneratörlerinin ve
yangın söndürme pompalarının çalıştırılması
için depolanacaktır.
•
Yağlayıcılar ve hidrolik yağları bakım
amacıyla atölyedeki yağ deposunda
saklanacaktır;
•
Atıksu arıtmada ve demineralizasyon tesisinin
rejenerasyonunda asitler ve kostikler
kullanılacaktır;
•
Kapalı su devrelerinde katkı maddeleri
kullanılacaktır (kireç önleyici, korozyon
önleyici, kötü koku önleyici maddeler);
•
Onarım amacıyla az miktarda solvent ve boya
kullanılacaktır;
•
Laboratuar için düşük hacimlerde kimyasal ve
•
Muhtemel tehlikeli atıklar (kullanılmış
yağlayıcılar, boyalar).
Depolama alanlarında Türk ve uluslararası
standartların ve yönetmeliklerin şart koştuğu
güvenlik tedbirleri uygulanacaktır (örneğin, kapalı
şekilde depolama, yangın alarmı, yangın
söndürme ekipmanı).
Tablo NTS-1: Elektrik santralinin tüketim ve salımları
Kombine Çevrim Elektrik Santrali *
Yapılandırma
2 GT + 2 AIK + 1 BT
(GT – gaz türbini,
AIK – Atık Isı Kazanı,
BT – buhar türbini)
Yakıt tüketimi
Doğal gaz: 155 000 m³/saat
(her iki GT için azami)
Hava Emisyonları (ana kaynaklar)
hacim debisi
(her iki gaz türbini için) 3,8 milyon Nm³/saat
kirletici madde emisyon oranı:
- CO
- NOx
- CO2
- SO2
- PM
190kg/saat
190 kg/saat
276 t/saat
17 kg/saat
19 kg/saat
baca yüksekliği
egzoz gazının sıcaklığı
2 x 60 m
104 °C
Su talebi (yeraltı suyu)
Azami 41.4 m³/ton (azami 11.5 l/s, toplam yaklaşık
1000 m3/gün)
Tüm su azaltımı ekipmanlarının kurulmasından
sonra ortalama 9,5 m3/gün.
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 7 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Kombine Çevrim Elektrik Santrali *
Atık su tesisi tarafından artılacaktır. (Nötralizasyon,
yağ tutucular vb)
Kapalı döngü içinde suyun yeniden kullanımı
sağlanacaktır. Minimum miktarda atıksu deşarj
edilecektir ya da yakındaki bir artıma tesisine
gönderilerek ilgili çevresel standartlara uygun
olarak arıtılacaktır.
Evsel atıksu deşarjı (3,0 m³/gün)
Septik Çukur
- KOİ
- BOİ
- AKM
- pH
120 mg/l
45 mg/l
45 mg/l
6,0 – 9,0
- arıtma çamuru
- atık yağlar
- atık kimyasallar ve boyalar
- tehlikeli olmayan atıklar
lisanslı atık bertaraf yüklenicileri tarafından bertaraf
edilir, arıtılır, yeniden kullanılır
Atıklar
Kaynak: Denizli DGKÇS Fizibilite Çalışması.
Tablo NTS-2: Elektrik santralinin emisyon konsantrasyonları ve mg/m³ olarak yürürlükteki
emisyon standartları
Kirletici madde
Emisyon
Konsantrasyonu
Emisyon Standartları
Denizli DGKÇS
TR
IFC
AB
O2
15%
15%
15%
15%
NOx (NO2
olarak)
< 50
75
51 (25 ppm)
50
CO
< 50
100
Belirtilmemiştir
Belirtilmemiştir
SO2
<5
60
Belirtilmemiştir
35 (%3 O2)
PM
5*
Konsantrasyon
belirtilmemiştir.
Belirtilmemiştir
5
CO2
76 g/m³
Konsantrasyon belirtilmemiştir.
*
AB standardını karşıladığı kabul edilir.
Kaynaklar:
TR: STKHKKY – Sanayi Tesisleri Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği No. 26236, 2006,
IFC: Termal Elektrik Santralleri için Çevre, Sağlık ve Güvenlik Kılavuzları, Aralık 2008
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 8 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Tesis Yönetimi
Proje Hazırlığı
DGKÇS, RWE&TURCAS tarafından Yap-Sahiplenİşlet esasına göre geliştirilecek ve finansman,
inşaat, işletme ve bakımından genel olarak
RWE&TURCAS sorumlu olacaktır. Tasarım ve
inşaat konusunda RWE&TURCAS bir MSİ
yüklenicisiyle, METKA ile mühendislik, satın alma
ve inşaat anlaşması imzalanmıştır.
Mümkün olduğunda teknik deneyimi Türkiye'deki
yerel inşaat deneyimi ve bilgisiyle birleştirmek
amacıyla MSİ Yüklenicisinin nezaretçilerinin
doğrudan gözetimi altında yerel taşeronlar
kullanılacaktır.
MSİ yüklenicisi sistemin temizlenmesi,
boşaltılması ve işleyiş kontrolü ile tesisin
başlatılmasından sorumlu olacaktır. Başlatma
işlemi, MSİ yüklenicisinin doğrudan gözetimi
altında ekipmanların işletmesinden sorumlu tesis
işletme ve yönetim personelinin yardımıyla
gerçekleştirilecektir.
İşletme personelinin eğitimlerinden MSİ
yüklenicisi sorumlu olacaktır.
Tesis yönetimi çevre, güvenlik ve kalite
güvencesinden sorumludur. Tesis yöntemi
yangınla mücadele, güvenlik ve çevre politikaları
ile yönetim planlarının oluşturulmasından ve
uygulanmasından sorumludur. Tesis yönetimi
aynı zamanda tüm işletme prosedürlerinin ve
standartlarının tesisin gündelik işletme ve
bakımında doğru şekilde uygulanmasının
sağlanmasından da sorumlu olacaktır.
Proje Uygulama Zaman Çizelgesi
DGKÇS'nin kurulumunun tahmini 2.5 yıl içinde
tamamlanması planlanmaktadır.
Başlıca temel faaliyetleri toplamda yaklaşık 12 ay
gerektirecektir. Mekanik ve elektromanyetik işleri
etkilemeyen inşaat işleri 12 ayın ötesine uzayarak
yapım aşamasının diğer dönemlerine de sarkabilir.
Sahada mobilizasyon 2010 ikinci çeyreği olacak
şekilde planlanmıştır. Ticari işletmenin başlatılması
2012’nin son çeyreği olarak planlanmıştır.
3 Projenin Sahasının Tanıtımı
İstihdam ve Personel
Bölgesel Bağlam
800 MW-DGKÇS'yi işletmesi beklenen personel
yaklaşık 35 – 40 TZE'dir (Tam Zaman Eşdeğeri).
Proje, Denizli İlinde, Denizli kentinden yaklaşık 35
km doğuda bulunmaktadır. Saha, hepsi de Honaz
İlçesinde bulunan Kaklık'ın 1,8 km kuzeyinde,
Yokuşbaşı'nın 1,7 km batısında ve Aşağıdağdere
köyünün 4,2 km kuzeydoğusunda ve Denizli İli,
Bozkurt İlçesi Alikurt köyünün 3,5 km
kuzeybatısında bulunur.
Tesis günde 24 saat, haftada yedi gün esasına göre
çalışacak, her biri üç adet 8 saatlik vardiyada
çalışan 4 vardiya (bir tanesi yedek) ekibinden
oluşan personele sahip olacaktır. Mevcut personele
bağlı olarak personelin büyük çoğunluğunun iyi
öğrenim geçmişine ve her bir pozisyon için gerekli
deneyime sahip Türk vatandaşları olması
amaçlanmaktadır.
Tesis Müdür Yardımcısı ve Laboratuar
Personelinin (çevreyle ilgili konular açısından) özel
becerilere ve deneyime sahip olması gerekecektir.
İnşaat süresi boyunca sahada 350 ile 400 çalışanın
olması beklenmektedir. Tipik olarak çalışanlar
düzenli olarak tek vardiyada (06:30-18:00 saatleri
arası) çalışacaklardır. Özel faaliyetlerde (kazık
uygulaması, vb. gibi) aynı zamanda iki veya üç
vardiya daha gerekecektir.
MSİ yüklenicisi, Metka, bir Yunan firmasıdır.
RWE&TURCAS mümkün olduğunda MSİ
yüklenicisi tarafından yerel Türk işgücünü (%8090) işe alınması niyetindedir ve yeterli beceriye
sahip işçiler mevcuttur. Türk taşeronlar ve
tedarikçiler mümkün oldukça azami oranda
kullanılacaktır.
RWE & TURCAS
Kaklık, Denizli'yi Afyon-Uşak üzerinden
Ankara'ya bağlayan D320 ve D595 devlet
karayollarının kavşak noktasındadır.
Denizli bölgesi tarım ve sanayi faaliyetleriyle
(mermer ocakları, deri fabrikaları) karakterize
edilir. Sahanın yaklaşık 4,5 km batısında bir
çimento fabrikası bulunmaktadır. Sahanın yaklaşık
2 km batısında bir turistik mağara bulunmaktadır.
Topografya
Bölge, kuzey ve güneyde dağlık alanlar olmak
üzere batı-doğu yönünde uzayan bir vadiyle
yapılandırılmıştır. Saha, en yüksek noktası Malı
Dağı (deniz seviyesinden 1275 m) olan kuzeydeki
dağlık bölgenin eteklerinde yer alır. Güneyde
dağların denizden yüksekliği yaklaşık 2600 m
civarlarına ulaşır (Honaz Dağı).
Sahanın deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık
545 m ve 595 m'dir ve arazi kuzeyden doğuya
doğru alçalmaktadır. Sahanın kuzeybatı kesiminde
TOÖ Sayfa 9 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
bir açık çukur bulunmaktadır. Eğimler %10-20
arasında değişmekte ve kuzey-kuzeybatı yönünde
bulunmaktadır.
Arazi kullanımı
İldeki alanın yaklaşık %20'si yerleşim bölgesidir
(yerleşim yerleri ve ticari/sanayi alanları). Geri
kalan %80'lik kısmın yaklaşık yarısı ormanlık alan,
diğer kısmı ise çoğunlukla tarım arazileri
tarafından kullanılan tarım alanı olup, yalnızca
birkaç tane de çayır ve mera bulunmaktadır.
Yerleşim Yerleri
Kaklık kasabasının (yaklaşık nüfus 4500) yanı sıra
proje sahasının 5 km yarıçap içindeki çevresinde
Yokuşbaşı (425), Alikurt (650) ve Aşağıdağdere
(675) adlarında üç köy bulunmaktadır.
Tüm yerleşim yerleri 2000 yılından sonra ülkenin
diğer kesimlerindeki işçilerin iç göçüne bağlı
olarak yaklaşık %10 ile 20 civarında önemli bir
nüfus artışı yaşamıştır.
Tarım
Denizli ilinde tarım arazilerinin yaklaşık %80'i tarla
(çoğunlukla buğday, mısır, arpa, ayçiçeği ve
anason), %12'si bağ ve %4'eri de sebze ve meyve
bahçesi (örneğin, kiraz-vişne ve üzüm) olarak
kullanılmaktadır.
Toprak işlemenin yanı sıra canlı hayvan
yetiştiriciliği de yapılmaktadır (koyun, keçi, kümes
hayvanları ve son zamanlarda da süt ineği).
Halihazırda tarım arazilerinin üçte biri
sulanmaktadır, bu rakam planlanan tüm sulama
projeleri tamamlandığında %50'ye ulaşacaktır.
Sahanın güneybatısında bir sulama kuyusu
bulunmaktadır ve sahanın batı kesimi boyunca
saha içinden bir sulama kanalı geçmektedir ve şu
anda Kaklık Sulama Kooperatifi tarafından
işletilmektedir.
Saha genel olarak kuru tarımla buğday ve arpa
yetiştirilen tarım arazisi olarak kullanılmıştır.
Altyapı
Kaklık kasabası Denizli-Ankara-Afyon-Uşak devlet
karayollarının kavşak noktasındadır. Kaklık'tan bir
demiryolu geçmektedir ve ülkenin ana demiryolu
hatlarına bağlanmaktadır. Denizli'nin havaalanı
Çardak, sahanın yaklaşık 20 km doğusundadır.
Karayoluna bağlı sahaya ulaşan yaklaşık 1 km
uzunluğunda bir toprak yol mevcuttur. Bu yol
proje sırasında iyileştirilecek ve asfaltlanacaktır.
Sanayi Faaliyetleri
Bölgenin önde gelen sanayileri deri ve tekstil
sanayi ile madenciliktir. Deri üretimi amacıyla
Proje sahasının batısına komşu bir organize sanayi
bölgesi kurulması planlanmaktadır.
Sahanın 4,5 km batısında bir çimento fabrikası
bulunmaktadır. Mermer ocakları sahanın
kuzeyindedir (yaklaşık 300 m).
Turizm
Sahanın yaklaşık 2 km batısında Kaklık mağarası
bulunmaktadır. Bu mağara doğa koruma alanıdır
Mağaranın yakınlarında bir yüzme havuzu
bulunmaktadır. Bu tesisleri yılda yaklaşık 40.000
kişi ziyaret etmektedir.
İmar Planı
1/100,000 Çevre Planı’na göre, proje sahası ‘Doğal
Gaz Kombine Çevrim Santrali’ olarak ayrılmıştır.
(25 Agustos 2009)
Belediye seviyesinde saha için hiçbir imar planı
bulunmadığından, Proje için iki planın, 1/5000
(Nazım İmar Planı) ve 1/1000 (Uygulama İmar
Planı) ölçekli hazırlanması gerekmiştir ve bu
planlar Kaklık Belediye Meclisi’nce 5 Eylül 2008
tarihinde onanmıştır. ..
Bu iki planın onayından önce, Denizli İli Toprak
Koruma Kurulu tarafından 22 Ağustos 2008
tarihinde proje alanının tarım dışında amaçlar için
kullanılmasına yönelik bir karar alınmıştır.
Jeoloji
Orman
Bölgedeki ormanlar çoğunlukla Kızılçam,
Karaçam, Ardıç ve bir miktar Sedir gibi kozalaklı
ağaçlardan oluşmaktadır ve devlete aittir. Proje
sahası içinde orman bulunmamaktadır. Sahada
hiçbir orman bulunmamaktadır. Ormanlık alanlar
sahanın doğrudan kuzeyinde, tepe yamaçlarında
ve sahanın güneyinde, vadinin güney kesimindeki
tepe yamaçlarında bulunur .
Alanda Palaeozoik dönemden Kuvaterner döneme
uzanan yaşlarda sedimenter ve metamorfik
kayalardan oluşan Litolojik birimler mevcuttur.
Temel kayalar aşağıdan yukarıya doğru gnes, şist
ve mermer tabakalarıdır ve bunlar geçirimsiz
Mesozoik karstik kireçtaşlarından oluşur. Bu
kayalar Oligesen, Pliosen traverten ve kireçtaşı ve
Kuvaterner döneme ait alüvyonlardır. (çakıl, kum,
kil)
Çalışma sahasının büyük bir kısmı Neojen yaşlı
Kızılburun Formasyonunda, Pliyo-Kuvaterner
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 10 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
yaşlı eski alüvyon teraslarda ve Kuvaterner yaşlı
alüvyonlarda bulunmaktadır.
Tektonik ve Depremsellik
Hidrojeoloji ve Yeraltı Suyu
Depremler
Çalışma sahasının dahil olduğu Çukurova Havzası
kompleksi: Havzanın kuzeyindeki PamukkaleKarahayıt fayı , güneyindeki Babadağ-Denizli fayı
ve doğusundaki Honaz fayı bölgede deprem
üreten başlıca faylardır.
Denizli ve civarını etkileyecek depremlerin
geçmişte çok sayıda depreme neden olmuş olan bu
normal yatık atımlı faylardan olması beklenebilir.
Tüm değerlendirmelerin sonunda düşük - orta
şiddetlerdeki (M: 4,9-6,8) depremler gelecekte
Denizli ve civarında beklenebilir.
Denizli yarılım vadisi kuzeyde ve güneyde normal
faylarla çevrilidir. Denizli ilinin merkezi ile proje
sahasının 1. derece deprem riski bölgesi içinde
olduğu kabul edilir (sismik katsayısı 0,4'tür). Sonuç
olarak, bu projenin arazi binaları ve arazi tabanlı
yapılarının 0,4 g zemin ivmelenmelerine
dayanacak şekilde tasarlanması gerekmektedir.
Çalışma sahası kalınlıkları 50 ile 150 metre
arasında değişen kuvaterner dönem alüvyon
birimler üzerinde yer alır. Alüvyonun altındaki fay
bölgeleri ana kayaçta izlenebilir durumdadır.
Bununla birlikte proje sahasında veya yakınlarında
alüvyon birimlerde fay saptanmamıştır.
Türk mevzuatına göre planlanan projenin inşaatı
sırasında yapılacak binaların "Afet Alanlarında
İnşa Edilecek Binalara Dair Yönetmeliğin" ilgili
hükümlerine katiyen uyulacaktır.
Toprak
Çalışma alanında çoğunlukla kahverengi orman
toprakları ve alüvyal topraklar mevcuttur.
Kahverengi topraklar dağlarda orman altlarında
gözlenir ve kalınlıkları azdır. Proje alanındaki
kahverengi topraklar arazi kullanım kapasitesine
yönelik sınıflandırmaya göre toprak tipi VII olarak
sınıflandırılmaktadır, yani su erozyonu, taşlar ve
tuzluluktan şiddetli şekilde etkilenmiş verimli
olmayan topraklardır.
Kolüvyal topraklar yamaçların alt kısımlarında ve
nehir vadisinde bulunur çünkü bunlar daha
yüksek kotlarda bulunan alanlardan suyla akan
çökeltilerden oluşurlar. Bunlar genellikle bereketli
topraklardır ancak genellikle sulanmaları gerekir.
Kolüvyal topraklar sahanın orta ve batı
kesimlerinde (sulanmayan) gözlenirler ve toprak
tipi II olarak, yani bereketli topraklar olarak
RWE & TURCAS
sınıflandırılırlar. Bununla birlikte, eğimler
nedeniyle kolüvyal toprak erozyon tehlikesi
altındadır.
Proje sahasında kalınlığı yaklaşık 32 m olan
Kuvaterner alüvyal çökeltilerin konglomeratik
taşyatağının üstünde yattığı ortaya çıkmıştır.
Alüvyal katman, kum, kil, çakıl ve bunların
karışımından oluşan Neojen ve geç Miyosen
ünitelerden oluşur.
Alüvyal çökeltilerde ve konglomerin üst
katmanlarında zemin seviyesinden 26 ile 38 m
aşağıda yüzeye yakın yeraltı suyuna rastlanmıştır.
Saha civarlarında yeraltı suyu Kaklık ve
Yokuşbaşı'ndaki sulama kooperatifleri tarafından
Saha yakınlarında sulama amacıyla yılda yaklaşık
15 milyon m³ yeraltı suyu kullanılmaktadır.
Yeraltısuyu geojen arkaplanından dolayı yüksek
miktarda sulfat içermektedir.
Hidroloji/Yüzey Suları
Proje alanı batıya doğru, en sonunda Denizli
İlindeki en büyük nehir ve Türkiye'nin de en
büyük nehirlerinden biri olan Büyük Menderes
Nehri'ne deşarj yapmaktadır.
Sahanın yaklaşık 2,8 km güneyinden güneyde
Honaz Dağı'ndan ve Kaklık bölgelerinden gelen
suları toplayıp en sonunda Menderes Nehri'ne
karışan Çürüksu (Aksu, Emir) Nehri geçer.
Çürüksu Nehri genellikle yaz aylarında neredeyse
kurur.
Yaklaşık 500 m kuzeybatıda Çaykara çayı sahadan
geçer. Sahanın yaklaşık 500 m doğusunda Hasıl
Çayı bulunur. Her iki çay da geçici küçük
akarsulardır. Hasıl Çayı'nın eski bir kolu çaydan
ayrılarak batıya doğru gider ve yaklaşık 25 yıl
önceki kazı çalışmaları nedeniyle akış
karakteristiklerini yitirmiş olan kuru dere yatağı
olarak sahanın içinden geçer.
Proje alanının batı kısmından (sınırın 300 m
içinden) bir sulama kanalı (Kaklık Sulama
Kooperatifi) geçmektedir
İklim Koşulları
İklim özellikleri açısından Denizli İli, kıyıda
subtropik-Akdeniz Ege İkliminden daha Karasal
İklime geçiş bölgesinde bulunmaktadır. Yazlar
sıcak ve kuraktır. Kışlar ılımandır ancak kıyıdan
daha serindir.
TOÖ Sayfa 11 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Bölgede ortalama yıllık yağış miktarı 556 mm'dir.
Veri toplama sırasında sıcaklık 16,1 °C ortalamayla
-10,5 °C ile 42,4 °C arasında değişmiştir.
Ortalama aylık güneş ışığı saatleri 3,75 saat ile 12
saat arasında değişiklik gösterir. Solar ışınım
metrekare başına 1,8 kW değerine ulaşabilir.
Rüzgar Özellikleri
Denizli bölgesindeki rüzgar rejimi hakim rüzgar
yönü olarak kuzeykuzeybatı (KKB) ve
batıkuzeybatı (BKB) yönlerini gösterir.
Uzun vadeli ortalama rüzgar hızı yalnızca 1,1 m/s
(4 km/saat) olurken, hızı 29 m/s (105 km/saat,
kasırga) değerine varan rüzgarlar da
kaydedilmiştir.
Hava Kalitesi
DGKÇS'nin Proje alanı, temel olarak kırsal arazi
kullanımı ile bir miktar sanayi
kaynaklarının(çimento fabrikası, kireçtaşı ve
mermer ocakları) ve yolların bir karışımı olarak
nitelendirilebilir.
Mevcut hava kalitesinin belirlenmesinde azot
dioksit (NO2), kükürt dioksit (SO2) ve parçacık
madde ilgilenilen kirletici maddelerdir. Bunların
konsantrasyonları 35 numune noktasında Haziran
ile Ağustos 2008 arasındaki iki aylık süre boyunca
pasif numune alımı yoluyla ölçülmüştür. Ayrıca,
parçacık madde (PM10) için nokta numune alımları
planlanan elektrik santrali sahasındaki iki
konumda Haziran 2008'de yapılmıştır.
Numune alma yerlerinden elde edilen sonuçlar
geniş bir değişim aralığı vermektedir ve ortalama
NO2 konsantrasyonu 11 µg/m³'tür. Tüm
numunelerdeki ortalama SO2 konsantrasyonu
6,9 µg/m³ olmuştur. PM10 için ölçülen
konsantrasyonlar 10 µg/m³ civarında olmuştur.
Yürürlükteki tüm ulusal standartlar karşılanmıştır.
Aynı zamanda uluslararası standartlar (IFC; EU)
karşılandığından IFC hava kalitesi değerlendirmesi
açısından hava kuşağındaki mevcut durum hava
kalitesi bozulmamıştır.
Ortam Gürültüsü
Haziran 2008'de planlanan DGKÇS sahasının
yakınlarında beş noktada ortamdaki gürültünün
mevcut durumu ölçülmüştür.
Ölçülen gündüz seviyeleri 36 dB(A) ile 52 dB(A)
arasındadır ve en yüksek değerler yerleşim
yerlerindedir. Ölçülen gece seviyeleri 38 dB(A) ile
53 dB(A) arasında değişmektedir.
RWE & TURCAS
Bu sonuçlar Türk gündüz gürültü standardı olan
65 dB(A) ile konut bölgeleri için IFC standardını
(55 dB(A)) karşılamaktadır.
Gece seviyeleri açısından Türk standardı
(55 dB(A)) karşılanırken IFC'nin gece standardı
olan 45 dB(A) değeri Kaklık'ta bulunan alıcı
noktasında aşılmıştır ve bunun nedeninin karayolu
trafiği olduğu düşünülmektedir.
Ekolojik Kaynaklar
Flora ve Yaşam Alanları
Sahanın önemli bir kısmı kuru tarım faaliyetleri
için kullanılmaktadır. Triticum sp. (buğday) ve
Hordeum sp. (arpa) bu alanda yetiştirilmektedir.
Geri kalan kısımlar ekilmemiş arazi ve makiden
oluşmaktadır.
İnsan faaliyetleri nedeniyle saha çalışması
sırasında doğu kesiminde çalılık bitkiler dışında
doğal bitki neredeyse bulunmamıştır. Proje
sahasında doğal orman yoktur. Saha çalışmaları
sonucunda 163 flora türü belirlenmiştir.
Tehlikedeki Türler IUCN kategorilerine, Türkiye
Kırmızı Listesine (Ekim ve diğerleri, 2000) ve
BERN Sözleşmesine göre belirlenmiştir. Bu 163
bitki türü arasında dokuzu Türkiye'de endemiktir.
Bunlardan biri (Phlomis carica) “bölgesel endemik
tür” olarak sınıflandırılmaktadır. Sekizi yaygın
endemiktir; bu, gerek Ege Bölgesinde, gerekse tüm
Türkiye'de bölgesel olanlardan daha yaygın
oldukları anlamına gelir.
Fauna
5 km’lik çalışma alanı içindeki fauna çeşitliliği de
görece zayıftır. Tehdit altındaki türler ve yabanıl
hayat yaşam alanları IUCN kategorilerine, Türkiye
Kırmızı Listesine ve BERN Sözleşmesine göre
değerlendirilmiştir. Ayrıca kuşların ve memelilerin
durumu Merkezi Av Komisyonu Genelgesine
(2008-2009) göre belirlenmiştir.
Fauna bulguları alt sürüngen türünü içermektedir.
Mahmuzlu Akdeniz kaplumbağası (Testudo graeca)
IUCN tarafından "hassas tür (VU)" olarak
sınıflandırılmıştır ancak Türkiye'de yaygın olarak
bulunmaktadır. İki amfibi türü belirlenmiştir: gece
Kurbağası (Bufo viridis) ve Ova Kurbağası (Rana
ridibunda). Çalışma sahasında belirlenen sürüngen
ve amfibi türlerinin tamamı Türkiye veya Ege
Bölgesinde yaygındır.
Toplamda yedi memeli türü tespit edilmiştir.
Bunlardan biri olan Avrupa yer sincabı (Citellus
citellus) IUCN tarafından "hassas türler (VU)"
TOÖ Sayfa 12 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
olarak sınıflandırılmıştır ancak Türkiye'de yaygın
olarak bulunmaktadır.
18 kuş türü bulunmuştur; 11'i ötücü olmayan, 7'si
ötücü kuşlardır. Çoğu, yıl boyunca aynı alanda
gözlemlenen ancak sahada yuva yapmayan veya
üremeyen yerli kuş türleridir. Diğerleri Türkiye'nin
birkaç bölgesinde yaygın olarak görülen yaz
göçmenleridir.
Etki alanında yuva yapan beş kuş türü
bulunmuştur: Endemik veya IUCN'de listelenen
kuş türlerine rastlanmamıştır. Saha ve civarı kuş
göç güzergahları üzerinde değildir.
Çalışma alanındaki toplamda 33 fauna türünden
30'u Bern Sözleşmesinin Ek 2 veya Ek 3'ünde, 23
fauna türü Türkiye Kırmızı Listesinde
listelenirken, hiçbiri CITES eklerinde yer
almamaktadır. Saptanan türlerin çoğu Ege
Bölgesinde olduğu gibi Türkiye'nin tamamında
yaygındır.
Çalışma alanı içinde 9453 sayılı Kararname (2005)
uyarınca hiçbir yabanıl hayat koruma alanı
bulunmamaktadır.
Kültür mirası
Türkiye farklı tip ve dönemlerdeki arkeolojik
eserler açısından zengindir. Bununla birlikte
Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün Müze
Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, sahada
veya yakınlarında kültür mirası bulunmamaktadır.
Peyzaj ve Görsel Tesisler
Elektrik santrali, Denizli'nin doğusunda, vadinin
kuzey kesimindeki Malı Dağı dağlık alanının
eteklerinde yer alacaktır. Dağlık alan çoğunlukla
ormanla (Pinus brutia) kaplıdır ancak vadi tarım
amaçlı olarak kullanılmaktadır veya maki/step
bitki örtüsüyle kaplıdır. Vadi ile kuzeydeki dağ
arasındaki yükseklik farkı yaklaşık 700 m'den
kuzeydeki dağa doğru yaklaşık 1100 m'dir.
Ormanın yeşilimsi kahverengi renkleri dağlarda
hakimdir, nadir bitki örtüsünden ve tarım
alanlarından gelen bej-kahverengi tonlar ise ovada
hakimdir
Dağın yanı sıra sahanın yakınlarındaki bir diğer
göze çarpan peyzaj özelliği, sahanın batısındaki
çimento fabrikasıdır. Bu yapının yüksekliği
bilinmemektedir ancak planlanan elektrik
santralinin büyüklüğünde (yaklaşık 60 m) olduğu
tahmin edilmektedir.
Yakınlardaki yerleşim yerleri kırsaldır.
RWE & TURCAS
Sosyo-Ekonomik Durum
2007'de Denizli İlinin 907.325 sakini vardır ve
Honaz İlçesinin nüfusu ise 28.941 kişidir. Aynı yıl
proje alanı çevresinde 6278 kişi yaşamıştır.
İstihdam oranları erkekler için %68, kadınlar için
%12 olmak üzere alanda oldukça düşüktür. Başlıca
geçim kaynakları yakındaki sanayi tesisleridir
(mermer, taş ve çimento sanayi, deri ve tekstil,
inşaat). Çiftçilik (buğday, arpa, üzüm, kimyon,
pamuk, ayva, şeftali ve ayçiçeği) hem erkekler,
hem de kadınlar için ikinci en yaygın meslektir.
Yıllık gelir, yaklaşık 10.000TL/yıl ortalamasıyla
720 ile 33.600TL/yıl arasında çok fazla değişiklik
göstermektedir. Ailelerin yaklaşık %32'si geçim
kaynağı olarak çiftçilikle uğraşmaktadır. Türk
ulusal standartlarına göre, çalışma alanında
yaşayan kişilerin ezici bir çoğunluğu (%84)
yoksuldur.
Ulusal eğilimi izleyen proje alanının etnik köken ve
dini inanç açısından çok homojen olduğu
bulunmuştur. Müslümanlık dışında başka bir din
saptanmamıştır. Türkçe proje alanındaki herkesin
ana dilidir.
Kadınların liderlik ettiği hanehalkları proje
alanında anket araştırması yapılan hanehalklarının
yaklaşık %9'unu oluşturmuştur. Lider olmalarının
başlıca nedeni kocalarının ölümü olarak
görünmektedir. İstihdam fırsatlarının bulunmayışı
bu alanda kadınlar açısından başlıca endişe
kaynağı olarak görünmektedir.
Ortalama öğrenim süresi erkeklerde 6,8 yıl,
kadınlarda ise 5,3 yıldır. Yetişkinlerde okuryazar
olmama oranı erkeklerde %3,8, kadınlarda ise
%19'dur.
Türkiye'de halk sağlığının durumunda bir takım
zayıflıklar göze çarpmaktadır. Diğer bölgelerle
karşılaştırıldığında Denizli daha yüksek oranda
sağlık profesyonelinden, önleyici sağlık bakımına
daha iyi erişime ve enfeksiyöz hastalıklarda daha
düşük oranlara sahiptir. Proje alanındaki sağlık
koşullarının genel olarak iyi olduğu
gözlemlenmiştir.
Arazi mülkiyeti düşünüldüğünde, çiftçilerin
büyük çoğunluğu kendi arazilerinin tapularına
sahiptir ve alanda resmi olmayan anlaşmalar
yaygın değildir.
Yerleşim yerlerinin tamamında ana su kaynağı
yeraltı suyudur. Aşağıdağdere, Alikurt ve
Yokuşbaşı kendi sınırlarının içinde kuyulara
sahiptir ancak Kaklık'ın suyu komşu Sapaca
köyünden boruyla getirilmektedir. Kişilerin %90'ı
TOÖ Sayfa 13 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
musluk suyunu aynı zamanda içme amaçlı da
kullanmaktadır.
Tüm sakinlerin iyileştirilmiş sıhhi tesislere erişimi
vardır. Alikurt'ta bir doğal atıksu arıtma tesisi
bulunmaktadır ancak artık çalışmamaktadır.
Yokuşbaşı'nda atıksular deşarj edilmeden önce bir
foseptik tankında toplanmaktadır. Kaklık ve
Aşağıdağdere'de arıtma sistemi bulunmamaktadır.
Atıksuyun tamamı kuru ve yarı kuru dere
yataklarına deşarj edilmektedir.
Proje alanındaki evlerin tamamında elektrik vardır.
Telekomünikasyon tesisleri iyidir. Elektrik
kesintileri (ayda 1 ile 3 arası) ve gerilimdeki sürekli
değişiklikler yaygın olarak bildirilen sorunlardır.
Kömür ve odun, başlıca ısınma yakıtı
kaynaklarıdır.
Alikurt ve Kaklık'ın evsel atıkları Kaklık belediyesi
tarafından toplanarak belirlenen çöp bertaraf
sahasına dökülmektedir. Diğer köylerde herhangi
bir atık yönetimi uygulanmamaktadır ve burada
atıklar düzensiz olarak dökülmektedir.
Kaklık (düzenli otobüsler) dışında yerleşim
yerlerinin hiçbiri kendi halk ulaşım sistemine sahip
değildir.
Belli başlı kalkınma sorunları şunlardır:
Alternatif Sahalar
Denizli İlindeki Kaklık sahası, alternatif Samsun,
Adana ve İzmir İllerindeki diğer sahalarla
karşılaştırılmıştır.
Tüm sahaların başlıca üstünlüklerini
birleştirdiğinden Denizli İlindeki Kaklık sahası
seçilmiştir. Bu saha mevcut bir gaz boru hattının
yakınındadır. Elektrik şebekesine bağlantı uzaklığı
diğer sahalara kıyasla daha azdır. Ayrıca saha
mevcut yollara yakın konumdadır. Alan ekonomik
olarak kalkınmakta, bu nedenle de enerji talebi
yaratmaktadır. Arazi sahiplerinin sayısı sınırlıdır
ve arazi satın alma işlemi için mülk sahipleriyle
görüşmeler yapılmıştır. Sahanın konumunun
birinci derece deprem bölgesinde olması, bu
sahaya uygun bir yapısal tasarım yoluyla
halledilecektir.
Kaklık sahası tarım amaçlı kullanıldığından,
Denizli çevresinde bir sanayi bölgesinde
kullanılabilir saha olup olmadığı da araştırılmıştır
ancak elektrik santrali için kullanılabilir veya
uygun bir saha bulunamamıştır.
Yakıt
DGKÇS yakıt olarak yalnızca doğal gaz
kullanacaktır. Elektrik üretimindeki alternatif fosil
yakıtlar kömür ve petroldür. Fosil olmayan
yakıtlar biokütleyi temel alır.
•
Yatırım ve istihdam fırsatlarına yönelik
ihtiyaç;
•
İç yolların yapımı;
•
Eğitim (Kaklık'ta ilkokullar);
Petrol ve kömüre kıyasla doğal gaz aşağıdaki
avantajları sunmaktadır:
•
Denizli'ye ve işyerlerine ulaşım tesisleri;
•
•
Eğlence tesisleri (park, çocuk oyun alanları,
kütüphane, sinema tesisleri, restoranlar, vb.);
•
Katı atık yönetimi;
•
Yeterli ve daha iyi sulama tesisleri;
Doğal gaz için hiçbir saha depolama gerekliliği
bulunmaz (petrol için büyük depolar, kömür
içinse büyük stok yığınları gerekmektedir, bu
da sırasıyla toprak açısından riske ve kömür
tozu emisyonlarına neden olmaktadır);
•
Boru hattıyla taşıma trafiğe yol açmaz;
•
Doğal gazın yakılması, ek olarak SO2, is,
partikül madde ve ağır metaller içeren petrol
ve kömürün yakılmasından daha az havaya
emisyon salınımı yapar;
•
Kirletici maddelerin özgül emisyonları
(üretilen birim enerji başı kirletici madde
miktarı - yani, kg/kWsaat) yakıt olarak doğal
gazdan daha azdır.
•
Sera gazları emisyonu doğal gaz yanmasında
en düşük düzeydedir;
•
Doğal gaz brülörleri daha yüksek enerji
üretme verimliliğine sahiptir;
•
Enerji verimliliğinin daha yüksek olması
nedeniyle atık ısı deşarjı en düşük düzeydedir;
4 Alternatifler
"Hiçbir Şey Yapmama" Seçeneği
Projeye olan ihtiyaç 1. Bölümde açıklanmıştır.
"Hiçbir şey yapmama" seçeneği, yani Projenin
uygulanmasına devam etmeme seçeneği, gelecek
yıllardaki talep artışlarına bağlı elektrik temini
açığında artış meydana gelmesiyle
sonuçlanacaktır. Emniyetli ve güvenilir elektrik
üretim ve temin sisteminin bulunmayışı önemli
sosyal, ekonomik ve çevresel sonuçlar doğurur.
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 14 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
•
Havaya yapılan emisyon kontrol
sistemlerinden cüruf veya filtre külü gibi katı
atık üretimi olmaz;
Doğal gaz kullanımındaki dezavantajlar, yanıcı
gazlarla işlem yapılmasıyla ilgili potansiyel tehlike
riskleri, boru hattı yapısına ihtiyaç duyulması ve
sera gazı (CO2) emisyonları üreten fosil yakıt
kaynağının genel tüketimidir.
Alternatif Elektrik Üretim Teknikleri
Fosil yakıt kullanılmadan/yeniden kullanılan
enerjilerle elektrik üretimi, biokütle, rüzgar, güneş
ve hidroelektriği temel alır.
Bu elektrik üretim teknikleri bir sahada bulunması
gereken özel gerekliliklere bağlıdır:
•
Biokütlenin yakılmasından yukarıda söz
edilmiştir.
•
Biokütleden elde edilen gazın veya katı
biokütlenin kendisinin yakılması yalnızca
gerekli büyük miktarların baz yük işletmesi
için sağlanabildiği durumda bir seçenek
oluşturabilir , ancak bu durum
beklenmemektedir.
•
•
•
•
Rüzgar gücünden elektrik üretimi, DGKÇS'nin
800 MWel kapasitesine ulaşması için çok
büyük rüzgar çiftliklerinin ve buna orantılı
miktarda arazinin kullanılmasını gerektirir ki
bu da Denizli bölgesinde bulunmamaktadır.
Güneş enerjisi için de aynısı geçerlidir;
günümüzde 800 MWel kapasiteye sahip güneş
elektrik santralleri standart olarak
bulunmamaktadır ve güneş ışığındaki
dalgalanmalara bağımlı olduklarından baz yük
elektrik üretimi açısından hizmet veremezler.
Nitelikleri itibariyle rüzgar ve güneş enerjileri
kesintisiz enerji kaynakları değildirler ve baz
yük sağlama konusunda güvenilmezdir.
Hidroelektrik yalnızca büyük miktarlarda su
ile bu suyun bir baraj yoluyla toplanabilme
ve/veya yükseklik farkından yararlanabilme
kabiliyetinin birlikte olduğu bölgelerde
kullanılabilir. Bu durum Denizli bölgesinde
bulunmamaktadır.
Proses Teknolojisi
Yakıt olarak doğal gaz kullanan elektrik
santrallerinde elektrik üretimi gaz türbinlerine
dayanır. Açık çevrim gaz türbinleri yaklaşık %30 35 verimliliğe ulaşabilirler. Bu sistem bir buhar
türbiniyle eşleştirildiğinde verimlilik önemli
ölçüde artar. Yaklaşık %57 verimlilikle Denizli
RWE & TURCAS
DGKÇS kombine çevrim teknolojisi doğal gaz
yakıtını en verimli şekilde kullanacaktır.
Bu teknoloji elektrik üretimi verimliliği ve çevresel
etkilerin en aza indirilmesi (düşük NOx) açısından
var olan en iyi teknolojiyi temsil eder.
DGKÇS için seçilen iki gaz türbininin bir araya
gelmesi, tek bir gaz türbinine kıyasla daha yüksek
elektrik temini güvenliği sağlar (örneğin gaz
türbinlerinden birinin bağlantıdan düşmesi
durumu gibi).
Tesis yerleşimi konusundaki kilit karar soğutma
teknolojisiyle ilgilidir. DGKÇS, hava soğutmalı
yoğuşturucularla (HSY'ler) donatılacaktır.
Muhtemel soğutma sistemi alternatifleri
“doğrudan (bir kez geçişli) suyla soğutma” ve
buharlaştırıcı soğutma kuleleri yardımıyla “dolaylı
suyla soğutmadır”. Çevre açısından bakıldığında
HSY soğutma teknolojisi birkaç üstünlüğe sahiptir:
•
HSY teknolojisi görece çok az ham su
gerektirir ve su kaynaklarından tasarruf
edilerek işletmeye olanak tanır (su ile
soğutmada olduğu gibi büyük hacimli yeraltı
veya yüzey suyu kullanılmaz);
•
Soğutma suyu deşarjı olmaması, ısıl yayılma
olmaması;
•
Soğutma kulesi gerekmez;
Buna ilave olarak, yeraltısuyuna potansiyel etkileri
azaltmak için kondensat iyileştirme tesisi ve suyun
yeniden kullanımı gibi su kullanımını azaltıcı
önlemler dizayn aşamasında göz önünde
bulundurulacaktır.
5 Öngörülen Çevresel ve Sosyal Etkiler
ile Önlemleri
Arazi Kullanımı Etkileri
Sahanın tarım arazisi kullanımı (kuru tarım) sanayi
arazisi kullanımına çevrilmiştir. Bununla ilgili
1:5.000'lik nazım imar planı ile 1:1.000'lik
uygulama imar planı 5 Eylül 2008’de
onaylanmıştır. Yetkililer (Denizli İli Toprak
Koruma Kurulu ve son olarak Tarım ve Köy İşleri
Bakanlığı) proje alanının enerji üretimi alanı olarak
kullanılmasını onaylanmıştır.
Çiftçilerin ekonomik durumu üzerindeki
muhtemel etki sosyal ve sosyoekonomik etki
bölümünde ele alınmıştır. Projenin arazi kullanımı
üzerinde olumsuz etkileri olması
beklenmemektedir.
TOÖ Sayfa 15 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Hava Kalitesi
800 MW DGKÇS için mevcut hava kalitesi
seviyeleri Haziran 2008'de ortam havası
ölçümleriyle belirlenmiştir. Elektrik santralinin
işletilmesinin çevre üzerindeki etkisinin
belirlenmesi amacıyla tesis emisyonlarının neden
olduğu zemin seviyesindeki konsantrasyon
artışları dağılım modellemesi aracılığıyla
hesaplanmıştır.
Faaliyet sırasında tesisin gaz türbinlerinin egzoz
gazı atmosfere 60 m yüksekliğinde iki bacayla
salınacaktır. Yalnızca DGKÇS için kullanılacak
yakıtın doğal gaz olduğu düşünüldüğünde, tesis
faaliyetlerinden beklenen yegane önemli hava
kirletici madde emisyonları, azot oksitler (NOx) ve
karbon monoksittir (CO). Her iki madde için de
emisyon konsantrasyonları 50 mg/m³'ün altında
olacaktır.
Elektrik santrali yakıt olarak yalnızca doğal gaz
kullandığından, kükürt dioksit ve partikül madde
emisyonları ihmal edilebilir durumdadır. BOTAŞ
tarafından temin edilen doğal gazdaki (düşük
kükürtlü gaz) azami 110 mg/m³'lük kükürt
içeriğine göre her bir baca için egzoz gazındaki
azami saatlik emisyon oranı 8,5 kg SO2 olacaktır.
Partikül emisyonlarının konsantrasyonlarının gaz
türbinleri için Avrupa standardı olan 5 mg/m³
değerinin altında olacağı düşünülebilir.
modelleme sonuçları üzerindeki etkileri önemli
değildir.
DGKÇS işletmesi için ortam havası kalite
değerlendirmesi için yerel ÇED ve ÇSED'de iki
farklı model kullanılmıştır: Gauss Dağılım Modeli
ve Lagrange Dağılım Modeli. Hesaplama için tüm
yıl boyunca faaliyet olacağı (8.760 saat)
varsayılmıştır ve örneğin bakım gibi durumlarda
faaliyetin aslında kesintiye uğrayacağı ve
dolayısıyla yıllık faaliyet süresinin azalacağı ihmal
edilmiştir. Hesaplamalar 16 km x 16 km'lik (yerel
ÇED'de 10 km x 10 km) bir alan için
gerçekleştirilmiştir.
Elektrik santrali için yürürlükte olan havaya
yapılan emisyon standartları derlenmiş ve Tablo
NTS-3'te tesisin emisyonlarıyla karşılaştırılmıştır.
Uluslararası standartlar IFC - Genel Çevre, Sağlık
ve Güvenlik Kılavuzlarından ve Avrupa Birliğinde
yayınlanan yönetmeliklerden alınmıştır.
Bazı ortam havası kalite standartlarının belirli bir
modelleme yaklaşımına bağlanması
gerekmektedir. Örneğin Avrupa standartları,
belirli sayıda aşma durumuna bir istatistiksel
parametre olarak izin veren bir standardın
değerlendirilmesi için standartlara uyarlanan
modellemeyi gerektirir.
Yardımcı kazanın faaliyeti yılda yalnızca birkaç
saatle ve tesisin tam anlamıyla faaliyette olmadığı
süreyle sınırlı olacaktır (ortam havasının
durumunu önemli bir şekilde etkilemeyecek küçük
bir emisyon kaynağıdır).
Standart tasarım koşullarında baz yük çalışması
sırasında her bacada 104°C sıcaklıkta yaklaşık 1,9
milyon Nm³/saat (kuru) baca gazı hacim debisi
salınacaktır (ortam havasının gerçek sıcaklık, nem
ve basınç değerleri ile tesisin işletme yüküne bağlı
olarak). Bununla birlikte, bu değişikliklerin
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 16 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Tablo NTS-3: DGKÇS'nin Hava Kalitesine Etkisi
DGKÇS
Sınır / Kılavuz Değerler
NO2
(µg/m³)
CO
(µg/m³)
SO2
(µg/m³)
PM10+
(µg/m³)
Toz
birikimi
(mg/m²g
ün)
*
Yıllık
Günlük
1 saat (18 uyg.)3
1 saat azami1
Alikurt
Yokuşbaşı
Kaklık
Hava Yerleşim alanlarındaki
kuşağı hesaplanan azami etki
ndaki
hesapla
nan
azami
etki
Aşağıdağdere
Kirletici Referans
madde
Dönem
1.2
33
76
0.7 - 0.8 100 (TU); 40 (302) (AB); 40 (G)3 (IFC)
0.5–0.8
0.1 - 0.2 0.3
300 (TU)
14 – 24
7 – 14 22 - 24 23 – 26 2004 (AB); 200 (G)5 (IFC)
10 - 19 26 - 33 24 - 28 15 - 26
Yıllık
Azami emisyonlar NO2'ye eşit olduğundan, 10.000 (TU)
Günlük
CO için NO2 artışları alınabilir.
30.000 (TU)
Saatlik (8 saat)
10.000 (AB)
Yıllık
150 (TU); [50] 206 (AB)
Günlük
400 (TU); 125 (AB); 125/50/20 (T1/T2/G)* (IFC)
<3
1 saat (24 uyg.)2 < 4
350 (AB); 500 (10 dak.) (IFC)
< 0.1
< 0.1
1 saat
8
<3
1 saat azami1
Yıllık
Azami emisyonlar SO2'ye eşit olduğundan 150 (TU); 70/50/30/20* (IFC); 40 (AB)
Günlük
ve PM10 parçacıkları gaz gibi
300 (TU); 150/100/75/504 (IFC); 507 (AB)
davrandığından, PM10 için SO2 artışları
alınabilir.
Yıllık
450** (TU); [350] (AB)
6 Haziran 2008 tarihli ve 26898 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Hava Kalitesinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği
(HKDYY)
** 22.07.2006 tarihli ve 26236 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sanayi Tesisleri Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (STKHKKY)
+
1
aerodinamik çapı 10 µm veya daha küçük olan uçuşan parçacıklar)
Yılın en yüksek saati
2
Bu standart yalnızca yaklaşık 30 km mesafe içinde hiç sanayi tesisi bulunmayan uzak alanlara ve ekosistemlere uygulanır.
Dolayısıyla, Proje için geçerli değildir.
3
Standart yılda 24 sefere kadar aşılabilir (Avrupa ortam havasının kalitesi standartlarına göre 1 saat sınırı olarak tanımlanmıştır
ancak birden çok kez aşmaya olanak tanır. Bu, yılın en yüksek 18 ortalamasının hariç tutulduğu anlamına gelir. İlk ve ılımlı bir
yaklaşım olarak hesaplanan değerler referans 24 saatlik azami değerler olarak yorumlanabilir ancak gerçek 24 saatlik ortalama
yüksek tahmin edilmiş olur.)
4
Standart yılda 18 sefere kadar aşılabilir (1999/30/EC sayılı Avrupa Direktifi standardının izin verdiği şekilde)
5
T1/T2/T3/G - IFC geçici hedef-1 / geçici hedef-2 / geçici hedef-3 / Kılavuz değeri:
IFC Genel Çevre, Sağlık ve Güvenlik Kılavuzlarda belirtilen kılavuz değerleri Dünya Sağlık Örgütü Ortam Havasının Kalitesi
Kılavuzu 2005'ten alınmıştır. Kılavuz değerleri geçici hedef -1’den geçici-hedef 3’e kadar gösterildiği gibi yüksekten alçağa
doğru azalarak gider ve en düşük konsantrasyon ve en yüksek ortam havası kalitesi olan 'kılavuz değeri’ ile sona erer. Geçicihedeflerde, kalkınmamış veya kalkınmakta olan ülkelerde kılavuz değerine ulaşılmasının uzun vadeli geliştirme ve iyileştirme
çabaları gerektirdiği göz önünde bulundurulmuştur.
6
Bu standart yalnızca yaklaşık 30 km mesafe içinde hiç sanayi tesisi bulunmayan uzak alanlara ve ekosistemlere uygulanır.
Dolayısıyla, Proje için geçerli değildir.
7
Bu standart yılda 35 sefere kadar aşılabilir.
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 17 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Yerel ve Bölgesel İklim
Saha bir vadide yer almaktadır. Bu nedenle
elektrik santralinin binaları yerel rüzgar sahası ve
hava taşımacılığı açısından önemli bir engel
oluşturmayacaktır. Yakınlarda yüksek binalar
bulunmadığından, yerel rüzgar sahalarında
rüzgar bacası veya diğer etkilerin oluşması
beklenmemektedir. Faaliyete geçen HSY'ler,
atmosfere salınan yüksek miktarda buhar üreten
soğutma kulelerinde olduğu gibi bir buhar
yayılımına neden olmayacaktır. Bu nedenle
elektrik santralinin yakınlarında nem veya serin
günlerde ek sis oluşumu gibi etkilerin ortaya
çıkması beklenmemektedir.
DGKÇS'nin yerel veya bölgesel iklim üzerinde
herhangi bir önemli etkisinin olması
beklenmemektedir.
Yerel Sıcaklık
Kombine çevrim işlemi gazın yakılmasından
çıkan atık ısıyı kullanmaktadır. Geri kalan ısı
baca yoluyla deşarj edilmektedir. Bacalardan
yayılan baca gazında bulunan enerji (137 MW) ve
HSY yoluyla ortam havasına aktarılan ısı (450
MWth) olmak üzere iki ana ısıl enerji kaynağı
bulunmaktadır.
Baca emisyonu havayı kirletici maddelere benzer
yayılma şekliyle dağılır ancak yayılma alanı
dışındaki havayla enerji alışverişine bağlı olarak
ayrıca bir düşüş gerçekleşir. Bu ikinci etki yok
sayıldığında dahi, yayılma alanındaki azalma en
olumsuz durumda en az 1:600'dür. Örnek olarak
ortam hava sıcaklığı 20 °C ve baca gazı sıcaklığı
yaklaşık 105 °C alındığında, kısa süreli (azami)
zemin seviyesindeki sıcaklık artışı 0,15 °C'tan
fazla olmayacaktır.
HSY'lerden yaklaşık 32 derecelik ılık hava
yükselmektedir (22.000 m³/s'lik hava çıkışı).
1 °C'tan az sıcaklık artışı olmasının sağlanması
için gerekli seyrelme oranı 1:12 civarındadır.
HSY'nin hava akışının bu seyrelme oranına
yalnızca kısa süre ve mesafe sonra ulaşacağı
varsayılabilir.
HSY fanları ısınan soğutma havasını atmosfere
doğru kaldırdığında, yere önemli bir atık enerji
akışı ulaşmaz.
Aynı zamanda bir soğutma kulesinin veya
HSY'nin işletilmesinden kaynaklanan zemin
seviyesindeki ortam sıcaklığındaki potansiyel
artış sorunu elektrik santrali projelerinde endişe
kaynağı değildir. Ne IFC kılavuzu, ne AB BREF,
RWE & TURCAS
ne de uluslararası yönetmelikler ilgisi
bulunmadığından bu konuyu ele almazlar.
Sera Etkisi
Karbon içeren yakıtların yanmasıyla karbon
dioksit (CO2) üretilir. Elektrik santralinde yakıt
olarak yalnızca, Sera Etkisine ve Küresel
Isınmaya katkıda bulunan CO2, doğal gaz
kullanılacaktır.
Ancak doğal gaz yakılmasıyla metan (CH4), azot
oksit (N2O) gibi diğer sera gazları üretilmezler.
Denizli elektrik santralinin özgül CO2 emisyon
oranı üretilen elektriğin kWsaati başına 357 g
civarında olacaktır (diğer bir deyişle, 8.400 saatlik
baz yük işletmesine ve 276 t/saat CO2
emisyonuna göre 2,4 milyon ton).
Türkiye'de yakılan yakıttan gelen CO2 emisyonu
2005'te yaklaşık 313 milyon t/yıl civarındadır (1.
Ulusal Bildirim, 2007). Bu CO2 emisyonlarıyla
karşılaştırıldığında Proje yaklaşık %0,8'inden
sorumlu olacaktır.
Gürültü Etkisi
Yeni DGKÇS'nin inşaatı türbinler, hava
soğutmalı yoğuşturucu gibi önemli gürültü
kaynaklarını içermektedir. Gürültü kaynaklarının
gerçek ses karakteristikleri ile ses soğurma
özellikleri MSİ Yüklenicisi tarafından yapılacak
ayrıntılı tasarımda belirlenecektir.
DGKÇS'nin işletme gürültüsünün etkilerinin
değerlendirilmesi için iki indikatif gürültü
tahmini yürütülmüştür. Birinci ön
modelleme Türk kanunları kapsamında
ÇED sürecinde yapılmış ve o sırada
(Ağustos 2008) var olan mühendisliğe göre
Türk kanunlarına uygunluğu daha önceden
gösterilmiştir. DGKÇS'nin planlaması ve
mühendisliği sürecine paralel olarak Ocak
2010'da ikinci bir tahmin yapılmıştır (bkz. Ek
C). Çalışmada komşu yerleşim yerleri için
olumsuz bir gürültüye maruz kalma
durumunun beklenip beklenmeyeceği ve
uluslararası gürültü standartlarının yerine
getirilmesi için hangi önlemlerin dikkate
alınması gerektiği sorusunun yanıtlanması
amaçlanmıştır. Bu modellemede ılımlı bir
"makul orandaki en kötü durum" yaklaşımı
temel alınmaktadır. Gelecekteki durumun
modellemesinin yapılması sırasında tesis
TOÖ Sayfa 18 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
yerleşimi ve başlıca gürültü kaynakları göz
önünde bulundurulmuştur.
Tablo NTS-4: Yerleşim Birimlerindeki Kümülatif
Gürültü Seviyeleri
Kaklik
(IP2)
Yokusbasi
(IP1)
Gündüz Leq Mevcut
durum
51.6
50.5
Gündüz Leq
Modelleme
43.0
40.0
Gündüz Leq Kümülatif
52,2
50.9
Gece Mevcut Durum
52.7
40.0
Gece Modelleme
43.0
40.0
Gece Kümülative
53.1
43.0
Tablo NTS-5: Gürültü Standartları (Türkiye ve
IFC)
Standart
Aşma mesafesi
Türkiye gündüz standardı;
65 dB(A)
Türkiye gece standardı;
55 dB(A)
IFC gündüz standardı;
55 dB(A)
IFC gece standardı;
45 dB(A)
IFC ÇSG Kılavuzuna (2007) göre gürültü değerleri
bu değerleri geçmemelidir ya da mevcut durrum
üzerine maksimum 3 dB’lik artış yapılabilmektedir.
Kaklık için ölçülen mevcut değer,
DGKÇS'nin gürültü etkisinden önemli
ölçüde daha yüksektir. Dolayısıyla tesisin
kümülatif gürültü seviyesine katkısı çok az
olacaktır. dB(A) ölçeği logaritmik bir ölçek
olduğunda, tesisin mevcut durumunda yol
açtığı artış gündüz 0,6 dB(A)'dan, gece ise
0,4 dB(A)'dan fazla olmayacaktır.
Yokuşbaşı'nda gündüz arka plan değeri
daha yüksek olurken gece değeri
DGKÇS'nin hesaplanan gürültüsüyle
yaklaşık aynıdır. Bu nedenle tesisin
kümülatif seviyeye katkısı gündüz ve gece
için sırasıyla 0,4 dB(A) ve 3,0 dB(A)
olacaktır.
RWE & TURCAS
Bu sonuçlar göz önünde
bulundurulduğunda, Türk gürültü
standartları her iki yerleşim yerinde hem
gündüz, hem de gece değerleri için
karşılanmaktadır. IFC standartları açısından
Yokuşbaşı (IP1) için toplam gündüz ve gece
seviyesi ilgili standardı karşılayacaktır.
Ancak Kaklık'ta (IP2) gece seviyeleri
standardı aşmaktadır. Öte yandan,
DGKÇS'nin gece saatlerindeki toplam
gürültü seviyesi olan 53,1 dB(A)'ya katkısı
yalnızca 0,4 dB(A)'dır ve etkisi
algılanmayacaktır. Bir tesisin neden olduğu
artımlı gürültünün başlangıç değerini 3
dB(A) değerinden fazla aşmaması şeklindeki
ek ölçüt Kaklık ve Yokuşbaşı için
karşılanmıştır.
Modelleme için girdi verilerinde proje sahibi
tarafından sağlanan veriler temel alınmıştır.
Ayrıntılı tasarımda farklı gürültü
seviyelerinin ortaya çıkmasına yol
açabilecek bazı değişiklikler yapılacaktır. Bu
modelleme söz konusu rakamlara göre
tekrarlanmalıdır.
İnşaat işleri sırasında saha bölgesinde ve
erişim yolunda taşıtlar hareket halinde
olacaktır. Yığma, beton pompalama,
makinelerin dış mekanda kullanılması
(örneğin, testere, sıkıştırılmış havayla çalışan
aletler) ve çekiçleme gibi faaliyetler sırasında
kısa süreli olarak gürültülü faaliyetler
meydana gelebilir.
Bu gürültü kaynaklarının tamamı inşaat
faaliyetlerinde tipiktir ve geçici olarak
sahanın yakınlarında gürültü seviyelerinin
yükselmesine neden olabilirler. Bu
kaynaklar toplandığında inşaat sahasının
tamamında tahmini olarak 114 dB(A)'dan
daha düşük bir toplam gürültü gücü yapar.
Lw değeri olarak 122 dB/A'nın temel
alındığı tesis faaliyeti açısından sonuçlar
karşılaştırıldığında, inşaat sahasındaki ses
kaynaklarının neden olduğu tahmini etkinin
işletme için tahmin edilen değerden yaklaşık
8 dB(A) daha aşağıda olacağı ortaya
TOÖ Sayfa 19 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
çıkmaktadır8. Buna göre, Kaklık ve
Yokuşbaşı'nda inşaat işlerinin neden olduğu
gürültü etkisi yaklaşık 40 dB(A) civarında
olacaktır.
Gürültülü ekipmanların çalıştırılması
gündüz vaktiyle sınırlandırılacaktır. Mevcut
durum ölçümleri, alıcı noktalarındaki
gündüz gürültü seviyelerinin tahmini inşaat
gürültüsünden daha yüksek olduğunu
göstermektedir. Ancak mesafe ve genel
trafik gibi diğer gürültü kaynaklarının
varlığı göz önünde bulundurulduğunda,
gürültü etkisinin komşular açısından kabul
edilebilir olacağı beklenebilir.
İnşaat işlerinin genel süresinin yaklaşık 2
yıldan fazla süreceği öngörülmektedir. Bu
faaliyetler zaman içinde değişeceğinden
gürültü kaynakları da buna göre değişiklik
gösterecektir.
Titreşim
Tesisin işletilmesinden kaynaklanan titreşim,
döner ekipman doğru şekilde dengeleneceğinden
ve ekipmanın titreşim yalıtımı yapılacağından,
saha sınırlarının ötesinde hissedilmeyecektir.
Yapım tesislerinden kaynaklanan titreşim
üzerinde yapılan ölçüm, çarpmalı yığma gibi ağır
inşaat faaliyetlerinden gelen titreşim
seviyelerinin bile tipik olarak titreşim
kaynağından yaklaşık 100 m ötede fark edilemez
durumda olduğunu göstermiştir. Ekskavatörler,
buldozerler ve ağır malzeme araçları gibi diğer
titreşim kaynaklarında fark edilemez seviyelere
çok daha kısa mesafelerde ulaşılmaktadır.
Üstelik, inşaat faaliyetlerinin yalnızca sınırlı bir
süre gerçekleşmesi beklenmektedir ve bu
faaliyetler gündüz vaktiyle sınırlı olacaktır.
İş Sağlığı ve Güvenliği
Elektrik santralinin farklı işletme birimlerinde
muhtemel riskler saptanmıştır, özellikle:
jeneratör ve türbin alanları, elektrik odaları, trafo
alanı, kablo tünelleri ve kimyasal depolama
tesisleri.
Termal elektrik santrallerinde meydana
gelebilecek yaralanma, sakat kalma ve/veya
RWE & TURCAS
üçüncü şahıslara, tesislere veya topluluklara risk
olasılığı taşıyan hasarlara yol açan başlıca kaza
tehlikeleri veya acil durumlar şunlardır: yangın,
patlamalar, elektriğe çarpılmalar ve dökülmeler
(petrol, asit, kimyasallar). Bunun yanı sıra gazla
çalışan tesislere özgü tehlikeler temel olarak
şunlardır: taşma önleme sistemi kaybı, içeride
gaz patlaması ve döner makinelerin katastrofik
arızası.
Yangın ve patlama ile elektrik çarpması ve
dökülmelerden kaynaklı riskleri en aza indirmek
için tesis tasarımına dahil edilecek tedbirler göz
önünde tutulduğunda, büyük felaketlerin ortaya
çıkmasının olası olmadığı düşünülmektedir.
Bunun yanı sıra doğal gaz tesise boru hattıyla
ulaştırılacağından, sahada doğal gaz depolama
tesisi bulunmayacaktır. Ayrıca, sahada büyük
tehlike oluşturmaya yetecek miktarlarda tehlikeli
kimyasal tutulmayacaktır.
Çalışanlar kazalardan nasıl uzak durulacağı
konusunda eğitilecektir (örneğin, yangın
söndürme, ilk yardım, kurtarma ve acil durumda
yardım eğitimi). Yangın söndürme işlemi türbin
ünitelerinde CO2 yangın söndürme sistemi ve
yangın söndürme suyuyla yapılacaktır.
Proje işletmecisi, politika geliştirilmesi,
organizasyon, planlama ve ölçüm, inceleme,
denetim ve özellikle acil durumlara müdahale
talimatları gibi elektrik santralinin işletilmesine
yönelik acil durum müdahale talimatlarını içeren
ve oluşturulan standart kılavuzu temel alan
İşletme Kılavuzunun bir parçası olacak İş
Güvenliği, Sağlığı ve Çevre Yönetim Sistemi ve
Acil Durum Müdahale Planını (ADMP)
geliştirecektir. ADMP, diğerlerinin yanı sıra,
kimyasal dökülmelerini ve salımlarını, yangın
veya patlama gibi felaketleri, doğal afet
yönetimini (örneğin, deprem, fırtına) ve
toplumsal kargaşaları içerecektir.
Elektrik Manyetik Alanlar (EMA)
Elektromanyetik alanların (EMA) insan sağlığı
üzerindeki etkileri, özellikle iletim hatları gibi
tesislerden yayılan EMA'lara uzun süreli maruz
kalma durumları, son yıllarda çok tartışmalı bir
konu haline gelmiştir. Otorite kabul edilen,
uluslararası kabul gören epidemiyoloji
çalışmaları bugüne kadar EMA'lara maruz kalma
ile lösemi başta gelmek üzere hastalıklar arasında
güvenilir bir neden sonuç ilişkisi
kuramamışlardır. Eldeki bulgulara göre
İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyondan Korunma
TOÖ Sayfa 20 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Uluslararası Konferansı (ICNRP) düşük frekanslı
(50 Hz) alanlara uzun süreli tolere edilebilir
maruz kalma için önlem alınması gereken sınır
değerleri tavsiye etmiştir:
•
100 µT manyetik alan
•
5 KV /m elektrikli alan
Planlanan DGKÇS'nin sahasında hiçbir yerel
ulaşım güzergahı veya yolu bulunmamaktadır.
Sahayı devlet karayoluna bağlayan mevcut
toprak yol asfaltlanacak, genişletilecek ve bu da
yolun kullanıcılarına (mermer sanayi, çiftçiler)
yönelik bir fayda sağlayacaktır.
Bu sınır değerler uluslararası ortamda yaygın
şekilde kabul edilmektedir; örneğin halkın
genelinin elektromanyetik alanlara (0 Hz ile 300
GHz arası) maruz kalmasının sınırlandırılması
hakkındaki 12 Temmuz 1999 tarihli
(1999/519/EC) AB Konseyi Tavsiyesi 50 Hz için
ICNRP sınırlarını tavsiye etmektedir.
Yolun genişletilmesi, Kaklık Belediyesinin
sorumluluğundadır. Bu proje için kamulaştırma
öngörülmemektedir.
DGKÇS'in EMA kaynakları temelde jeneratörler,
trafolar, şalt sahaları ve iletim hattı bağlantısıdır.
DGKÇS'nin içinde EMA kaynakları jeneratörler
ve trafolardır. Bu ekipman elektromanyetik
alanların büyük çoğunluğunu kendi kaplaması
içinde tutacak ve yürürlükteki işletme sağlığı ve
güvenliği standartlarını karşılayacak şekilde
tasarlanacaktır. Dolayısıyla, jeneratörler ve
trafolardaki EMA'ların DGKÇS'nin dışı ile ilgili
olduğu düşünülmemektedir.
Bağlantı yoluyla devlet karayolunun kavşağında
güvenlik tedbirlerinin alınması koşuluyla, diğer
tesisler veya faaliyetlerle olumsuz etkiler
yaşanmayacaktır.
Oluşturulmuş planlama kılavuzlarıyla (örneğin,
Alman Federal/Eyalet İmisyon Koruma Komitesi
(LAI, 2004)) yapılan karşılaştırmalara göre,
ikamet edilen ve toplum üyelerince kullanılan
alanlara olan mesafelere uyulduğu sürece bağlı
bulunan iletim hatları ve şalt sahaları endişe
kaynağı olmayacaktır. 380-kV iletim hatları için
en düşük mesafe 40 m olmalıdır.
İnşaat sırasında artan trafik sahayı D595 devlet
karayoluna bağlayan kavşakta güvenlik riski
doğurabilir. MSİ yüklenicisi tarafından lojistik
çalısması yapılacaktır.
Katı Atık Yönetimi
Doğal gazla çalışan bir elektrik santrali kül
üretmez ve inşaat ile işletme sırasında yalnızca az
miktarda başka katı atık ortaya çıkar. Bunlar
aşağıdakileri içerir:
•
İnşaat atığı: kontamine artıklar, yağ varilleri,
vb.;
•
Genel tesis atıkları: yağlı bezler, kırılmış ve
paslanmış metal ve makine parçaları, arızalı
veya bozuk elektrikli parçalar, boş kaplar,
çeşitli atıklar, laboratuardan gelen kimyasal
atıklar;
•
Ham su ön arıtma çamuru: ham su ön arıtma
sisteminin artıkları (örneğin, kum filtre geri
yıkaması, demi çamuru);
•
Atıksu arıtma: nötrleştirmeden gelen atık
çamur, belt filtre artıkları, yağ ayırıcılardan
gelen çamur, çıkış suyundaki katı maddeler
ile yağ ve gresin giderilmesinde kullanılan
drenaj yakalayıcılarından gelen çamur;
•
Ambalaj atığı: işletme sırasındaki sarf
malzemelerden;
•
Ticari atıklar: ofislerden veya personel
tesislerinden;
Diğer tesisler veya faaliyetlere etki
DGKÇS tesisi tarım ve sanayi kullanımının
karma olduğu bir alanda yer almaktadır. Mevcut
çimento fabrikası ve mermer ocakları,
DGKÇS'nin alımını önlemek için uygun filtreye
ihtiyaç duyacağı toz emisyonu kaynaklarıdır.
Batıda hemen sınırdan başlamak üzere deri
sektörü için bir organize sanayi bölgesi
planlanmaktadır. Planlanan tesislerin havaya
yapılan emisyonlar, gürültü veya diğer
emisyonlar açısından elektrik santraliyle
herhangi bir etkisi olmayacağı kabul
edilmektedir.
Saha Denizli havalimanının yaklaşık 20 km
batısındadır ve sivil havacılığın doğrudan
yaklaşma güzergahında değildir. Egzoz bacaları
uluslararası uygulamaya ve Havacılık
Makamının özel gerekliliklerine (geceleri sürekli
kırmızı işaretçi ışıklar) uygun olarak engel
aydınlatmasıyla donatılacaktır.
RWE & TURCAS
Ham su arıtmadan ve atıksu arıtmadan çıkan
çamur artığı sınırlı miktarda olacaktır. Tesiste ve
tesis tarafından üretilen atıklar lisanslı
yükleniciler tarafından saha dışında bertaraf
edilecektir. Atıkların nihai bertaraf yeri ilgili
yetkili idari merci tarafından kabul edildiği gibi
atık arıtma tesisleri veya sıhhi düzenli depolama
sahaları olacaktır. Tüm katı atıklar atık türlerine
TOÖ Sayfa 21 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
göre ayıklanacak, toplanacak, kaydedilecek ve
belirlenen depolama tesislerinde saklanacaktır.
Bir atık yönetimi planı hazırlanacak ve sahada
katı atıkların yönetiminden bir çevre mühendisi
sorumlu olacaktır. Elektrik santralinin inşaatı ve
işletmesinde üretilen katı atıkların etkilerinin
önemli olmayacağı tahmin edilmektedir.
Su Üzerindeki Etki
Yeraltı Suyu:
İnşaat faaliyetlerinden kaynaklanan sularının
yüzey veya yeraltı sularına deşarjı olabilecektir.
Montaj ve kaynak işlerinden sonra AIK'ler ve
boru sisteminin test çalıştırması için
temizlenmesi gerekmektedir. Bu işlem, arıtma
gerektirecek şekilde kirletilmiş atıksu kaynağı
olacaktır. Atık su deşarjları yetkili mercillere
bildirilecek ve gerekli izinler alınacaktır.
Yüklenicinin aşağıdaki inşaat yönetimi
tedbirlerini gerektiği gibi uygulaması halinde
yüzey ve yeraltı suları üzerinde inşaat
süresinden kaynaklanan hiçbir etki olmayacaktır
(“iyi saha uygulaması”):
•
•
•
Örneğin, AIK'lerin kaynatılmasından
gelenler gibi kontamine olması olası yıkama
sularının tamamı özel bir havuzda geçici
olarak depolanacak ve yalnızca uygun
nötrleştirme ve arıtma işlemleri
(parçacıkların filtre edilmesi dahil)
uygulandıktan sonra lisanslı bir Yüklenici
tarafından saha dışında bertaraf edilecektir.
Yüklenici her türlü arıtılan çıkış suyunun
nihai deşarjında Türk standartlarına
uyulmasını sağlayacaktırç.
Evsel atıksular bir foseptik tankında
toplanacak ve arıtılmak üzere saha dışında
bir arıtma tesisine tankerle götürülecektir.
Katı atıklar lisanslı bir yüklenici tarafından
bertaraf edilecektir.
Katı atıklar toplanarak proje alanının dışında
uygun şekilde bertaraf edilecektir.
Planlanan elektrik santrali için tasarıma
yaklaşık 200-260 m³/gün (yaklaşık 2-3 l/s)
ortalama su ihtiyacıyla sonuçlanacak şekilde
birkaç su tasarrufu tedbiri (HSY soğutma,
kondesat iyileştirme tesisi, vb.) eklenmiştir.
Başlangıç ve bakım (kazanın asit temizliği,
su ve buhar çevrimlerinin doldurulması,
yardımcı soğutma sistemi ve yardımcı
RWE & TURCAS
kazan), acil durumlar ve özel işletme
modları sırasında su temininin önemli
oranda artacağı belirtilmelidir. DSİ izinlerine
(aşağıda belirtilmiştir) göre kuyulardan
çıkarılmasına izin verilen yaklaşık 1000
m³/gün toplam su miktarı, ham su talebinin
en yüksek olduğu zamanlarda dahi
aşılmayacaktır. Kesin su ihtiyacı, su
tasarrufu teknolojilerinin ayrıntılı olarak
geliştirileceği ayrıntılı mühendislik sırasında
belirlenecektir.
İki yeraltı suyu kuyusu açılacaktır ve DSİ
(Türkiye'deki su konusundaki yetkili
makam) elektrik santralinde kullanılmak
üzere toplamda 11,5 litre/s (RWE Kuyu
#1'den 5 l/s ve RWE Kuyu #2'den 6,5 l/s) su
miktarı kullanılmasına yönelik izinler
vermiştir. MSİ yüklenicisi tarafından iki
ilave yedek kuyu açılacaktır. Sahaya su boru
hattı vasıtasıyla temin edilecektir. Yeraltı
suyu çalışması yeni yeraltı su kuyuları için
en iyi yerin değerlendirilmesi amacıyla
İstanbul Üniversitesi tarafından
hazırlanmıştır.
Kaklık Sulama Kooperatifi şu anda alandaki
başlıca yeraltı suyu kullanıcısıdır (bkz.
Bölüm 3.22) ve yılda yaklaşık 3 milyon m³
kullanmaktadır. DGKÇS'nin işletilmesi için
gerekli olan yeraltı suyunun tahmini toplam
miktarı yılda yaklaşık 70.000 ile 100.000 m³
arasındadır ve bu rakam sulama için
kullanılan miktarın %3'ünden azdır.
Bu kıyaslamaya göre elektrik santrali için
gerek duyulan suyun genel miktarı diğer
kullanıcıların su ihtiyaçlarıyla
kıyaslandığında düşüktür. Akifer kalınlığı
hakkındaki bilgiler (İstanbul Üniversitesinin
yeraltı suyu çalışmasında verilmiştir) göz
önünde tutulduğunda, ihtiyaç duyulan su
miktarı kullanılabilecek genel yeraltı suyunu
önemli oranda etkilemeyecektir. Ancak,
mevcut verilere göre yeraltı su seviyesindeki
yerel değişiklikler yakındaki kuyular
üzerinde olumsuz etkiye neden olabilecek
şekilde hariç tutulamaz. Bununla birlikte,
yakındaki kullanıcılar üzerindeki muhtemel
etkilerin en aza indirilmesi amacıyla yeraltı
TOÖ Sayfa 22 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
su kuyularının konumunun DSİ'sinin
gözetimi altında belirlendiği
düşünüldüğünde, bu olumsuz etkilerin
olması çok muhtemel görünmemektedir.
Uygulanan su tasarrufu teknolojileri elektrik
santralinin su gereksinimini, dolayısıyla da
diğer kullanıcılar üzerindeki muhtemel
olumsuz etkileri azaltmaya yönelik önemli
bir önlemdir.
Yukarıda belirtilen yeraltı suyu çalışmasının
varsayımlarının doğrulanması amacıyla
yeraltı su seviyelerinin uzun süreli
gelişiminin gözlemlenmesi için bir yeraltı
suyu izlemesi yapılmalıdır. Bu izleme, DSİ
veya sulama kooperatifleri gibi diğer
taraflarca yürütülmekte olan mevcut izleme
programlarıyla işbirliği içinde yapılabilir.
Tesisin işletilmesi sırasında komşu yeraltı
suyu kullanıcıları üzerinde olumsuz
etkilerin meydana gelmesi durumunda
Yatırımcı, uygun hafifletme tedbirlerini
geliştirmek amacıyla etkilenen taraflarla
işbirliği kurmaya çalışacaktır. Söz konusu
tedbirler, sulama için gerek duyulan su
miktarının azaltılması için Kaklık Sulama
Kooperatifinin sulama sisteminin
iyileştirilmesinin desteklenmesinden
oluşabilir.
Yüzey suları
Mevcut durum bölümünde açıklandığı gibi,
proje alanında dökülmelerden kontamine
olması olası sığ yeraltı suyunun ve hassas
akiferin veya yüzey suyu kütlesinin
bulunması beklenmemektedir. Aynı
zamanda kimyasallar ve yağlayıcılar sahada
normalde yalnızca sınırlı miktarda
bulundurulacaktır. DGKÇS'deki ham
maddeler depolarda doğru şekilde
saklanacağından ve yağış oranı genel
anlamda düşük olduğundan, herhangi bir
önemli sızıntı suyu oluşma olasılığı da
bulunmamaktadır.
Atıksu Deşarjı
Optimizasyon işleminden sonra oluşan
günlük 20 ila 30 m3 atık su beklenmektedir.
Atıksu arıtma tesisinin çıkış suyunun
RWE & TURCAS
yakındaki bir akarsuya deşarj edilebilir olup
olmayacağı veya ileri arıtma yapmak üzere
yakındaki daha büyük bir atıksu arıtma
tesisine taşınacağı belirlenecektir. Her iki
durumda da çıkış suları alıcı ortama deşarj
konusundaki Türk standartları ile
uluslararası standartların veya mümkünse
sulama suyu standartlarının gerektirdiği
kalitede arıtılacaktır.
İşletme sırasında limit değerler düzenli olarak
izlenecektir.
Toprak ve Jeoloji Üzerindeki Etkiler
Sahanın yüzey topografisi değişecektir. Tesis
binalarının kapatacağı alanlar toprak kaybına yol
açacaktır. Sahanın inşaat faaliyetleri için
kullanılacak geri kalan alanları pekiştirilecektır.
Etkilenen toprak türleri bölgede bol miktarda
bulunmaktadır. Dolayısıyla, saha içinde veya
civarında özel, hassas veya korunan topraklar
veya jeolojik özellikler ya da mineral birikintileri
yoktur. Bu nedenle bu arazi parçasının
geliştirilmesi toprak veya jeolojik özellikler ya da
mineral kaynakları üzerinde herhangi bir önemli
etki yapmayacaktır.
Elektrik santralinin işletilmesi özellikle inşaat
sırasında yakıt deposu alanları ve işletme
sırasında kimyasal deposu civarında dökülmeler
ve sızıntılar yoluyla kontaminasyona yol açma
konusunda bir miktar potansiyele sahiptir.
Sahada inşaat ve işletme sırasında bulunacak
muhtemel kirletici maddeler arasında yakıtlar,
yağlayıcı maddeler, hidrolik sıvıları, su arıtma
kimyasalları, tesis temizleme kimyasalları, sıhhi
çıkış suları ve deterjanlar bulunacaktır.
İnşaattan kaynaklanacak toprak ve yüzey
altı kirlenmesi olasılığı inşaat sahası
yönetiminin doğru şekilde yapılmasıyla en
aza indirilecektir. Mühendislik, Satınalma ve
İnşaat (MSİ) yüklenicisinin malzemelerin
doğru kullanılması ve depolanması ile katı
ve sıvı atıkların doğru bertarafını içeren bir
şantiye yönetim planı hazırlaması istenecektir.
İşletme sırasında toprak ve alt tabakalar
üzerinde meydana gelebilecek olası etkiler
bir yönetim planı ile minimize edilecektir.
Buna ilaveten, ikincil kaplama ve bekletme
tankları tesisin dizaynına konulacaktır.
TOÖ Sayfa 23 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Sahanın kuzey kesimlerindeki daha dik
alanlarda bulunan topraklar zaten erozyon
sorunuyla karşı karşıyadır. Sahanın daha
alçak kesimlerindeki topraklar erozyondan
etkilenecek durumdadır. Bu nedenle,
Şantiye Yönetim Planı’nında erozyon
önlemleri örneğin toprak yığınlarının düşük
açılarda depolanması gibi, belirtilecektir.
Önlemler uygulandığında planlanan elektrik
santralinin inşaat ve işletme faaliyetlerinin
sahada veya civar arazilerde herhangi bir
toprak kontaminasyonuna yol açmayacağı
tahmin edilmektedir.
Flora, Fauna ve Yaşam Alanları
DGKÇS halihazırda tarım amaçlı kullanılan bir
arazide yer alacağından, tesis yapılarının arazi
ihtiyacı nedeniyle proje sahasındaki yaşam
alanları kaybolacaktır. Alanda bulunan endemik
türler yaygın olduğundan bu türlerin önemli bir
tehlikede olması beklenmemektedir.
Bazı amfibi türler sulama kanalı civarında
gözlemlenmiştir. Sulama kanalının yeri,
ilgili merciin kararıyla değiştirilebilecektir.
Proje sahasında üreyen kuş bulunmamasına
karşın, çalışma alanında beş kuş türü yuva
yapmakta ve üremektedir. Proje alanında ya
da çevresinde endemik fauna türlerine
rastlanmamıştır. Alanın yakınlarında
benzeri yaşam alanları bulunduğundan,
fauna türleri proje sahasına yakın yerlerde
yeterli beslenme alanları bulabileceklerdir.
DGKÇS’nin inşaat ve işletme aşamalarında
gürültü, ışık, hava kirleticiler, atıksu ve
atıklar oluşacaktır. Tüm bu konuların
etkisinin azaltıması için önlemler
planlanmıştır. Tüm emisyonlar ulusal ve
uluslararası standartların altında
olacağından, fauna türleri üzerinde bir etki
beklenmemektedir.
60 metre yüksekliğindeki bacaların
varlığının kuş popülasyonları ve yaşam
alanları üzerinde hiçbir etki yapması
beklenmemektedir. Çalışma alanı kuş göç
güzergahları üzerinde bulunmamaktadır.
uygun yaşam alanları sağlayacak şekilde
maki ve step alanları olarak belirlenecektir.
Ayrıca, sahanın çevresinde sağlık koruma
bölgesinde kaybedilen alanlar için bir telafi
olarak ağaç dikimi yapılacaktır.
Görsel etkiler
DGKÇS'nin kurulumu peyzajda fark edilir
şekilde olacaktır. DGKÇS'nin bacaları yaklaşık 60
m yükseklikte ve uzak mesafeden görülebilir
halde olacak, HSY tesisi ise 35 m yüksekliğe
ulaşacaktır. Ancak, planlan HSY teknolojisi ile
hiperbol şekilli geleneksel soğutma kulelerinin
olumsuz görsel etkisinin ve büyük miktarlarda
yoğuşmamış su buharı yayılımlarının önüne
geçileceği de dikkate alınmalıdır.
Bacaların arka plandaki yüksek dağlar nedeniyle
peyzaja hakim olması beklenmemektedir.
DGKÇS'nin belirtilen çimento fabrikasından daha
yüksek olmayacağı kabul edilebilir.
Bununla birlikte, yakın arazilerde bina yapıları
komşu tarım alanları, Denizli'ye giden devlet
karayolu ve kısmen yakın köyler olan Kaklık ve
Yokuşbaşı açısından görünüm bandını önemli
oranda değiştirecektir. Alikurt'tan DGKÇS
zorlukla görülebilecektir. Aşağıdağdere'de
DGKÇS yalnızca yerleşim yerlerinin
sınırlarından veya köy içindeki yüksek
kesimlerden görülebilir olacaktır.
Yüksek yapılarda gri-kahverengi tonlar
kullanılarak ve saha çevresinde yeşil kuşak
oluşturularak elektrik santralinin peyzajla
bütünleştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu aynı
zamanda komşu tarım alanlarıyla arada bir
tampon oluşturacak ve görsel perdeleme
yapacaktır. Bir kez tam anlamıyla
yetiştirildiğinde bitki örtüsünün ilave gürültü
zayıflatma veya ortam havasındaki tozun
tutulması gibi başka olumlu etkileri de olacaktır.
Tesisin işletme ve bakımı için dış aydınlatma
yapılacaktır. Fakat, aydınlatmanın görsel etkisi
uzak olmasından dolayı çevre köyleri rahatsız
etmeyecektir.
Hava taşıtlarının güvenliği için egzoz bacaları
gece saatlerinde sürekli olarak radyo veya
televizyon kulelerinde görülenlere benzer şekilde
donatılacaktır
İnşaat işlerinin sona ermesinin ardından
sahadaki elektrik santrali yapılarının
kaplamadığı alanlar listelenen türler için
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 24 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Arkeoloji, Tarih ve Kültür mirası
Sahada veya civarında önemli hiçbir arkeolojik,
tarihi veya kültürel kalıntının varlığı
bilinmemektedir.
Doğal afet riskleri
DGKÇS tesisleri yürürlükteki tasarım
standartlarına ve ölçütlerine göre sismik veya
taşkın riski gibi doğal afet etkilerine dayanacak
şekilde tasarlanacaktır.
Tüm inşaat faaliyetlerinde ilgili yasalara ve
yönetmeliklere uyulacaktır ve binalarla yapılar
deprem bölgelerine yönelik "Afet Alanlarında
Yapılacak Binalara İlişkin Yönetmelik" gibi bina
yapım kuralları ve yasal yönetmeliklerine (Bina
Denetim Yasası, Bina Denetim Tüzüğü) uygun
olarak inşa edilecektir. Yeni DGKÇS A= 0,40 g
sismik katsayıya dayanacak şekilde
tasarlanacaktır.
Yetkili merci olan DSİ'ye göre, saha geçmişte
taşkına uğramamıştır ve gelecekte uğraması da
olası değildir.
Sosyal ve Sosyoekonomik Etkiler
Sosyal, sağlıkla ilgili ve ekonomik etkilere
yönelik yapılan bu analizde sosyal anket
araştırması sonuçları temel alınmıştır. Bu çalışma
kalıcı ve geçici etkileri göz önünde bulundurur.
Arazi ve Doğal Kaynak Üzerine Etkiler
Tüm özel arazilerin satın alma işlemleri karşılıklı
görüşme yoluyla yapılmıştır. Kaklık Belediye
Başkanı, Yokuşbaşı köy muhtarı ve arazi
sahiplerinin beyanlarına göre, satın alma fiyatı
arazinin benzer boyutta ve benzer/daha iyi
kalitede bir arazi alınmasına yetecek miktarda
olmuştur. Mülk sahipleriyle yapılan örnek
görüşmeler arazilerin edinilmesinin şikayetlere
yol açmadığını ortaya çıkarmıştır.
Projenin konumu herhangi başka bir
toplumsal/doğal kaynağa erişimi
önlememektedir.
Yapılan görüşmelerde su tablasının düşmesinin
planlanan projeyle ilgili başta gelen endişelerden
biri olduğu bulunmuştur. Projenin rakip kullanıcı
haline gelmesi durumunda tesis işletme sırasında
sürekli su kullanacağından bu etki büyük ve
kalıcı olacaktır.
Sosyal Ağlar ve Altyapı
Alanda zaten çok yüksek oranda iç ve dış göç
bulunmaktadır. Halk (%85) gelen kişilerle
herhangi bir sorun yaşar görünmemektedir, hatta
RWE & TURCAS
göç (ve artan talepler) altyapıyı (örneğin, eğitim
ve sağlık hizmetleri, küçük dükkanlar, vb) ve
ekonomi açısından bölgenin gelişimine ivme
kattığından yerli halkın çoğu bunu
desteklemektedir.
Farklı geçmişlere sahip 350-400'e kadar kişinin
aniden gelişi sosyal yapıyı ve ağları etkileyebilir.
Projenin işgücü için kendi sağlık tesislerini
kuracağı kabul edildiğinde sağlık hizmetleri
üzerinde önemli bir baskı olması
beklenmemektedir. İşçilerin ailelerini ve
çocuklarını da yanlarında getirmeleri halinde
eğitim tesisleri üzerindeki baskının artması
olasıdır. Fakat, yerel istihdam olanaklarının
sağlanması ile bölgeye göç sınırlı olacaktır.
İnşaat döneminde olabilecek etkilerin geçici
olması beklenmektedir ve gerçekleşmesi halinde
RWE&Turcas ve Kaklık Belediyesi arasında
yapıcı bir şekilde çözülecektir.
Sağlıkla İlgili Riskler
Yerli halk ile göçle gelenler arasındaki hastalık
bulaşma boyutu, bu iki grup arasındaki
etkileşimin seviyesine, işgücü boyutuna,
işgücünün sağlık durumuna ve yaşama
koşullarına bağlı olacaktır. Toplumun genelde
tutucu niteliği ve düşük vaka oranları nedeniyle
HIV/AIDS veya Tüberküloz gibi akut bulaşıcı
hastalıklardaki artış olasılığının düşük olduğu
bulunmuştur.
Yerel istihdam politikaları ve proje sahasında
sağlık tesisleri olacağından yerel halk ve
çalışanların sağlığı üzerinde olumsuz bir etki
olmayacaktır.
İnşaat sırasında solunum yolu enfeksiyonları,
işitme bozuklukları, işle ilgili kazalar ve trafik
kazalarında artış meydana gelebilecektir.En çok
sigara içenlerle ve tozlu ortamlarda çalışan kişiler
arasında görülen bir akciğer hastalığı olan Kronik
Obstrüktif Pulmoner Hastalık (KOPH) vakaları
alanda yüksektir. İnşaat sırasındaki toz
emisyonları KOPH'ye sahip kişiler açısından
rahatsızlığa/riske neden olabilir. Proje alanı
yerleşim yerlerinden uzakta olduğundan, işletme
sırasında toz emisyonları gerçekleşmeyeceğinden
ve inşaat sırasında ise kontrol altında
olacağından, bu etkinin küçük olduğu
düşünülmektedir.
Yerleşim yerlerine olan uzaklığı nedeniyle
üçüncü şahıs kazalarının (örneğin kazı alanına
küçük bir çocuğun düşmesi) meydana gelme
TOÖ Sayfa 25 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
olasılığı düşüktür. Gerekli önlemler toplum
güvenliği açısından alınacaktır.
seviyede olduğu düşünülen bu etkiyi en aza
indirebileceklerdir.
Projenin genel trafik taşıtlarının yanı sıra inşaat
sırasındaki trafik hareketleri (malzeme ve işgücü)
yerel yollarda trafik artışına neden olabilir.
Kaklık, Yokuşbaşı ve Alikurt trafik artışıyla ilgili
risklere en açık yerlerdir çünkü karayolları bu
yerleşim yerlerinden geçmektedir. MSİ
yüklenicisi taşıma güzergahını, yollara
bağlantılar için gerekli güvenlik önlemlerini, iş
gücü ve sürücülerin sorumluluklarını
kapsayacak bir trafik yönetim planı
oluşturacaktır.
Katı atık ve atıksu sistemleri alanda yeterli
değildir. Katı atık ve atıksu miktarlarında iç göçe
bağlı meydana gelecek bir artış, kokuyla ilgili
rahatsızlıkların yanı sıra vektör kaynaklı
hastalıklara da yol açabilir.
Önlemlerin alınmaması halinde yukarıda
sıralanan etkilerin önemi büyük olabilir, ancak
bu durum vaka sayılarındaki artışla başa çıkmak
için acil sağlık hizmetlerinin varlığına ve emniyet
tedbirlerine bağlı olarak azaltılabilir
Sosyal ve sosyo-ekonomik etkilere bağlı
önlemler:
Sosyal, sağlıkla ilgili ve ekonomik etkilerin
hafifletilmesi için daha fazla ayrıntı ve teyit
gerektiren proje tasarımı özellikleri şunlardır:
•
İnşaat işçileri kampı mı kurulacağının yoksa
yerel konaklama mı düzenleneceğinin
doğrulanması. Komşu topluluklar
üzerindeki etkilerin en aza indirilmesi için
trafik güzergahlarının belirlenmesi;
•
Ulaşım hatlarının güzergahının ve gerekli
kalıcı ve geçici arazi kullanımının
doğrulanması ve
•
Trafo istasyonuna (yeni iletim hatlarıyla ilgili
olarak) ihtiyaç olup olmadığının, bunun
muhtemel yerinin ve gerekli arazi
kullanımının doğrulanması.
İnşaat sırasında uygulanması planlanan sosyal,
sağlıkla ilgili ve ekonomik etkilerin
hafifletilmesine yönelik tedbirler şunlardır:
Ekonomik Etkiler
•
İnşaat Yönetim Planı;
Proje alanı yerel fiyatların başlıca belirleyicisi
olan Denizli'ye çok yakın olduğundan, temel
malların fiyatlarında önemli bir artış
beklenmemektedir (yerel fiyat enflasyonu).
Bununla birlikte, önemli oranda iç göç olması
halinde bu durum ev kiralarında artışa neden
olabilir ve bu da çoğunlukla yoksul kiracıları
etkileyecektir. Sakinlerin büyük çoğunluğunun
(%87) kendi evlerinde veya geçici şekilde
yaşadıkları göz önünde bulundurulduğunda, bu
etkinin orta seviyede olacağı düşünülmektedir.
•
İstihdam ve İşgücü Politikaları;
İç göç yerel dükkanlar ve çiftçiler ile kendi
mallarını satan diğer kişiler açısından daha
büyük bir pazar sağlayacaktır. İşsiz kişilerin ve
yeterince iyi kazanmayanların çoğunun projede
iş araması olasıdır. Bazıları ticarete veya hatta
malzemelerin (örneğin, yiyecek, su) inşaat
sahasına temin edilmesine yönelebilir. Bu etkinin
büyük ve olumlu olacağına karar verilmiştir.
İnşaatla ilişkili iş fırsatları yalnızca 3 yıl
sürecektir. İşgücünde azalma başka yerlerde iş
olanakları arayacaklarından işçilerin dışarıya göç
etmesiyle sonuçlanacaktır. Bu normalde yerel
ekonominin çökmesiyle sonuçlanır ancak sırada
birkaç kalkınma projesi (örneğin, Kaklık'ta
Lojistik Demiryolu Merkezi, Kaklık yakınlarında
Deri fabrikası) bulunduğundan, bunlar orta
RWE & TURCAS
Yüklenicinin,, büyük faaliyetler konusunda yerli
halkın önceden bilgilendirilmesini ve toplumun
sağlığı ve güvenliği üzerindeki etkilerin en aza
indirilmesini sağlayacak, detaylı bir İnşaat Yönetim
Planına uyması gerekecektir..
MSİ yüklenicisinin, İşe alım sürecinin bir parçası
olarak çalışan adaylarının sağlık taramasından
geçirilmesi ve işçi kampının düzenli yönetilmesi
konuları dahil, istihdam ve işgücü politikalarına ve
kanunnamelere uyması gerekecektir. İşçilere iyi
inşaat alanı yönetimi ve yol güvenliği dahil
olmak üzere yerel toplum içinde davranış
kuralları hakkında talimatlar verilecektir.
Sosyal, sağlıkla ilgili ve ekonomik etkilerin
hafifletilmesi için yerli halka yönelik bir dizi
destek tedbiri sağlanmalıdır. RWE&TURCAS
yerli halka yönelik destek tedbirleri alma
konusunda kesin kararlıdır ve aşağıdaki
faaliyetlerin uygulanmasını destekleyecektir:
Sorumlu kuruluşların (örneğin, Kaklık
belediyesi, Honaz ilçe kaymakamlığı) olası sosyal
ve çevresel etkilerle başa çıkabilmeleri için konular
hakkında detaylı olarak bilgilendirilmesinin
sağlanması:
TOÖ Sayfa 26 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
İmar kurallarının uygulanması ve inşaat
izinlerinin verilmesinden Kaklık belediyesi
sorumlu olduğundan, kaçak yapılaşmadaki
artış ve gecekondu oluşumu konusundaki
olası risk hakkında belediyenin
bilgilendirilmesi özellikle önemlidir;
işletme, ihale, hizmetten çıkarma) aşamalarıyla
kapsam ve derinlik açısından gelişmesini
sürdürdüğünden, ÇSYP ilk ana taslaktır.
•
Gelişigüzel göçmenlerin projede istihdamının
engellenmesini de gerektiren, iç göçün önüne
geçmeye yönelik bir yerel istihdam ve
kaynak politikası;
•
Yerli halkın istihdam ve tedarik
fırsatlarından haberdar edilmesi ve köy
sakinleri için sıralı başvuru yollarının
sağlanması;
İnşaat aşamasıyla ilgili tedbirlerin sorumluluğu
seçilen MSİ Yüklenicisine ait olacaktır. Ancak
inşaat aşamasındaki olumsuz etkilerden uzak
durulmasının sağlanması için yüklenicinin
faaliyetlerine proje sahibi olan RWE&TURCAS'ın
personeli gözetmenlik yapacaktır.
•
•
Tedbirlerin/uygulamaların iyileştirilmesi
için önlem planlarının verimliliğinin düzenli
olarak değerlendirilmesi için sosyal etki
izleme planının geliştirilmesi ve
uygulanması;
İzleme planı, inşaat ve işletme (daha az)
aşamalarında düzenli toplantılar aracılığıyla proje
çevresindeki topluluk temsilcilerinin projenin
yerel etkileri hakkındaki görüşlerinin alınmasını
kapsayacaktır. Enerji Santralinin inşaat ve işletme
aşamalarında meydana gelen sosyal ve sağlıkla
ilgili sorunlar için yerel halkla birlikte uygun
önlemler geliştirilecektir. İşletme aşaması
boyunca şikayetleri düzeltme mekanizması
kurulacaktır.
6 Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı
Projede, ilgili sorunların ele alınması ve etki
değerlendirme sürecinde belirlenen etkilerin
hafifletilmesine yönelik yönetim ve izleme
faaliyetlerini içeren bir Çevresel ve Sosyal
Yönetim Planı (ÇSYP) uygulanacaktır. ÇSYP'nin
bir özeti bu Teknik Olmayan Özetin ekinde
verilmiştir.
ÇSYP Projenin çevre, sağlık ve güvenlik ile sosyal
yönler üzerindeki muhtemel olumsuz
etkilerinden kaçınılması için gerekli tedbirlerin
alınmasının sağlanması için gereken
organizasyon gerekliliklerini ve ihtiyaç planlarını
özetler.
Bu tedbirlerin bazıları daha önce RWE&TURCAS
tarafından proje planlamasının mevcut
aşamasında belirlenmiştir. ÇSYP Projenin daha
sonraki hazırlama ve uygulama (yani, inşaat,
RWE & TURCAS
ÇSYP konusundaki genel sorumluluk, proje
tasarımı, inşaat, işletme ve hizmetten alma gibi
tüm proje aşamalarında RWE&TURCAS'a aittir.
ÇSYP konularının (örneğin, İzleme Planı, Acil
Durum Müdahale Planı) daha ileri aşamalarının
belirlenmesi amacıyla ayrıntılı, bağımsız alt
planlar geliştirilebilir. Yetkinin devredilmesi
durumunda alt planlar, RWE&TURCAS'ın ÇSYP
ihtiyaçlarının nasıl uygulanacağını göstermek
amacıyla yüklenici şirketler tarafından kendi
sorumluluk alanlarına göre geliştirilecektir.
Talep edildiği ve uygun olan şekilde yıllık
planlama raporları hazırlanarak ilgili makamlara
ve finansörlere sunulacaktır. Raporlarda izinler,
lisanslar veya izinlerden doğan yükümlülüklere
uygunluk durumu, kök neden analiziyle çevreyle
ilgili yasal standartları aşma durumları, düzeltici
tedbirler gibi Çevre, Sağlık ve Güvenlikle ilgili
konuların durumları ele alınacaktır.
7 Halkın Katılımı ve Açıklama
RWE&TURCAS, Türk yönetmeliklerine ve
Dünya Bankası Grubu olmak üzere uluslararası
finansman kurumlarının oluşturduğu kılavuzlara
paralel olarak, paydaşlar ve halk için gönüllülük
esasına göre aşağıdakileri içeren bilgilendirme ve
danışma fırsatları sunar:
•
Halkın katılımı ve bilgilendirilmesi planı;
•
Planlanan projeyle ilgili belli başlı olguları ve
rakamları içeren ve çevresel ve sosyal etkileri
değerlendirmek için yapılan çalışmaları,
öngörülen zaman çizelgelerini ve sonraki
adımları özetleyen bir proje bilgilendirme
belgesi;
•
Proje hakkında özet bilgiler veren proje
bilgilendirme broşürü ve tanıtıcı proje
internet sitesi ile ücretsiz hat;
•
Proje bilgilerini içeren ve halkın katılımı
planını yayınlayan Proje internet sitesi
(www. rweturcasdenizlienerjisantrali.com);
TOÖ Sayfa 27 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
17 Haziran 2008'de halkın katılımı toplantısı
(Kapsam belirleme toplantısı) gerçekleştirilmiş ve
proje ilk olarak davet edilen paydaşlara
(toplamda 51 kuruluş), yerel makamlara, devlet
kurumlarına ve yerel basın-yayına sunulmuştur.
Dört yerleşim yerinde 17 ve 18 Temmuz 2008'de
başka halkın katılımı toplantıları yapılmıştır.
Toplantılar sırasında proje bölge sakinlerine
açıklanmış ve muhtemel etkiler ile olası
hafifletme tedbirleri ele alınmıştır. Bölge sakinleri
aynı zamanda sürekli iletişim kanalları (örneğin,
proje intrnet sitesi); yakında yapılacak sosyal
mevcut durum çalışmaları ve çevresel ve sosyal
değerlendirme çalışmalarında gerçekleştirilecek
açıklama faaliyetleri konusunda
bilgilendirilmiştir.
Halkın katılımı toplantılarının ardından bir
sosyal mevcut durum anket araştırması
yapılmıştır (20 Temmuz ile 4 Ağustos 2008
arasında). Sosyoekonomik verilerin
toplanmasının yanı sıra hanehalkı anket
araştırmaları kişilerin proje hakkında
bilgilendirilip bilgilendirilmediklerinin
değerlendirilmesi ve başlıca endişeleriyle
beklentileri hakkında bilgi toplanması amacıyla
da kullanılmıştır. Yerel halkın büyük çoğunluğu
(%89) proje hakkında bilgilendirilmiştir.
Ayrıca, Denizli İli Valisi ve Vali Yardımcıları,
Honaz ve Bozkurt Belediye Başkanları, yerel
sağlık, eğitim ve tarım daireleri, jandarma, Kaklık
sağlık ocağındaki ve Honaz Hastanesindeki
yetkililerle görüşmeler ve toplantılar yapılmıştır.
Buna ek olarak kadınları, yoksul sakinleri,
çiftçileri, yaşlıları, erkek ve kadın işçileri,
engellileri ve hasta sakinleri içeren farklı
gruplarla odak grubu toplantıları yapılmıştır.
Muhtemel çevresel etkilere ilişkin kişilerin
endişelerini gidermek amacıyla 51 kişi için
Bursa'daki benzeri bir kombine çevrim doğal gaz
elektrik santraline (1400MW) gezi
düzenlenmiştir. Katılımcılara göre bu gezi
çevreyle ilgili endişelerini büyük oranda
gidermiştir. Sakinlerin çoğu toplantılarda
tartışmalara açık olurken, gerçekler
açıklandığında görüşlerini çabucak
değiştirmişlerdir.
Kabul edilen uluslararası uygulamaya paralel
olarak Taslak ÇSED raporu ve özeti 1 aylık (30
gün) bir süre içinde tüm paydaşlara ve halka
sunulacaktır. Halk ÇSED'i inceleme olanağı
olduğu konusunda bilgilendirilecektir. Görüşler
ve öneriler, ÇSED çalışmasının sonuçları
konusunda bilgi vermek üzere Kaklık'ta bir
halkın katılımı toplantısı düzenleyecek olan Proje
Yatırımcısına verilebilir.
Tüm bilgiler aynı zamanda proje internet
sitesinde de mevcuttur:
www.eonturcasdenizlienerjisantrali.com
Proje Yatırımcısı projenin hazırlanması, inşaatı ve
işletmesi sırasında şikayetlere yanıt
verilmesinden sorumlu olan bir personeli
(örneğin, halkla ilişkiler görevlisi - HİG).
atayacaktır Şikayetlere genellikle alınmalarından
sonra 2 hafta içinde yanıt verilecektir.
Bu danışmalardan bir takım görüşler alınmıştır.
Genelde yerli halkın %72'si getireceği ekonomik
kalkınma ve muhtemel istihdam olanakları
açısından projeyi desteklemiştir. Bununla
birlikte, sıcaklık artışı, asit yağmurları, hava
kirliliği, gürültü ve kuşların rahatsız edilmesi,
sağlıkla ilgili etkiler ve tarım üretiminin
kaybolması konularındaki kuşkular da ifade
edilmiştir.
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 28 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
TOÖ Eki:
Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı (ÇSYP) Özeti
Genel Notlar:
Aşağıda listelenen herhangi bir plan veya prosedür/çalışma talimatı, RWE&TURCAS'ın çevre, sağlık ve güvenlik
ile sosyal sorumluluk konularındaki sözleşme hükümlerini temel alır ve uygulanmasından önce RWE&TURCAS
tarafından onaylanması gerekir. Uygulama Denetimi RWE&TURCAS tarafından yapılacaktır. İzleme sonucunda
uygulamada zafiyetler olduğu ortaya çıkarsa, uygulamanın iyileştirilmesi amacıyla planlar ve tedbirler gözden
geçirilmeye tabi olacaktır. Eylem kalemi uygulaması kilit performans göstergeleriyle kıyaslanacaktır. İnşaat ve
işletmeyle ilgili tüm faaliyetler ilgili makamların emrinde resmi Türk çevre ve sosyal denetimine tabi olacaktır.
Eylem
Kalemi
No.
D1
Muhtemel
Etki / Sorun
Elektrik
santralinin
gürültü
emisyonları
Önlem / Yönetim
Sorumluluk / Uygulama
Ses basıncı seviyelerinin
Yokuşbaşı'nda 40 dB(A) ve Kaklık'ta
43 dB(A) olması koşullarının
karşılanacağı şekilde teçhizatın, ses
soğurucu teçhizatın ve gürültü
bariyerlerinin seçimi. Dolayısıyla,
bir tesisin neden olduğu artımlı
gürültünün başlangıç değerini 3
dB(A) değerinden fazla aşmaması
ölçütü Kaklık ve Yokuşbaşı için
karşılanmıştır.
Gerekli teçhizatın MSİ
Yüklenicisi tarafından
seçilmesi, ayarlanması ve
tasarlanması.
İzleme / Kilit Performans Göstergeleri
Ortamdaki gürültü seviyelerine ve
mesleki sağlık ve güvenliğe göre
uluslararası gürültü standartlarına
uyulması.
İnşaat boyunca tasarımın Test ve kabul aşamasında saha dışı
gürültü ölçümleri yapılarak uygunluğun
MSİ Yüklenicisi
tarafından uygulanması doğrulanması.
Teçhizatın sahadaki ses seviyesi
gürültü kaynağından 1 m mesafede
< 85 dB (A) olacağı şekilde seçilmesi.
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 29 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Eylem
Kalemi
No.
D2
Muhtemel
Etki / Sorun
Yeraltından
su çıkarma.
Önlem / Yönetim
Sorumluluk / Uygulama
Elektrik santralinin su ihtiyacının
azaltılması için DGKÇS'nin önerilen
su tasarrufu teknolojileriyle (HSY,
yoğuşturulmuş su temizleme tesisi,
vb.) tasarlanması.
RWE&TURCAS, MSİ
Yüklenicisi
Tesisin işletilmesi sırasında komşu
yeraltı suyu kullanıcıları üzerinde
olumsuz etkilerin meydana gelmesi
durumunda Geliştirici, uygun
hafifletme tedbirlerini geliştirmek
amacıyla etkilenen taraflarla işbirliği
kurmaya çalışacaktır. Söz konusu
tedbirler, sulama için gerek duyulan
su miktarının azaltılması için Kaklık
Sulama Kooperatifinin sulama
sisteminin iyileştirilmesinin
desteklenmesinden oluşabilir.
D3
D4
Şebeke
bağlantısı için
İletim
Hattının
güzergahı
Can ve
Yangın
Güvenliği
Sismik Risk
İzleme / Kilit Performans Göstergeleri
Sürdürülebilir yeraltı suyu kullanımı.
Kavram aşamasında hazırlanan yeraltı
suyu çalışmasının varsayımlarının
doğrulanması amacıyla yeraltı su
seviyelerinin uzun süreli gelişiminin
gözlemlenmesi için bir yeraltı suyu
izlemesi yapılmalıdır. Bu izleme, DSİ
veya sulama kooperatifleri gibi diğer
taraflarca yürütülmekte olan mevcut
izleme programlarıyla işbirliği içinde
yapılabilir.
DGKÇS ve komşu kullanıcılara yeterli
miktarda yeraltı suyu sağlanması.
İletim hattının güzergahının Türk
yönetmeliklerine göre belirlenmesi ve
uygulanması
İletim hattı güzergah belirleme
çalışmasında çevresel kısıtlamalar
göz önünde bulundurulacaktır;
şebeke bağlantısı iletim hatlarının
etkileri, uluslararası standartların
gereklilikleri göz önünde
bulundurularak değerlendirilecektir
(biyolojik çeşitlilik/avifauna, Geçiş
Hakkı (GH), mülkiyet
sorunları/yeniden yerleşim, EMA,
vb. gibi konular yeterli oranda ele
alınır).
TEİAŞ tarafından iletim
hattının güzergahının
oluşturulması ve
uygulanması.
Sismik riske dayanması için elektrik
santralinin tasarımında ve
yapımında ilgili mevzuat ve
uluslararası tekniklere uyulacaktır.
Genel sorumluluk
RWE&TURCAS'a ait
olacaktır.
Aşağıdakiler gibi gerekli izinler ve plan
onayları alınmıştır. "Afet Alanlarında
İnşa Edilecek Binalara dair Yönetmelik".
MSİ tarafından tasarım
ve yapım.
MSİ'nin yapılan ayrıntılı tasarıma
uygunluğu Proje Sahibi tarafından
kontrol edilecektir.
DGKÇS'nin Can Güvenliği ve
Yangından Korunma konusundaki
Türk ve RWE (Alman/Avrupa)
Standartlarına uyulacağı şekilde
tasarlanması ve yapılması.
TEİAŞ tarafından eşlik
eden arazi edinme planı,
ÇED ve ÇSED.
Uluslararası standartların
uygulanmasıyla ilgili olarak gerekirse
TEİAŞ'ın desteklenmesi
Proje geliştirici, TEİAŞ'la
görüşmelerde muhtemel
etkilerin uluslararası
standartlara göre ele
alınmasının gerektiğini
vurgulayacak ve
gerekirse uygulama
konusunda TEİAŞ'ı
destekleyecektir.
İnşaat sürecinin sismik risk
bölgelerindeki binalara yönelik
gerekliliklere uygunluğunun kontrol
edilmesi için inşaat sahasının düzenli
denetlenmesi.
Uygulanan tedbirlerin
gerçekleştirildiğinin doğrulanması için
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 30 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Eylem
Kalemi
No.
Muhtemel
Etki / Sorun
Önlem / Yönetim
Sorumluluk / Uygulama
İzleme / Kilit Performans Göstergeleri
inşaat sahasının düzenli denetlenmesi.
D5
Yeraltı
Suyunun
Kalitesi
Kanıtların koruması amacıyla
DGKÇS kuyularından elde edilen
yeraltı suyunun ayrıntılı tasarım
aşamasında yağ ve gres gibi
antropojenik maddeler açısından
analiz edilmesi.
RWE&TURCAS, MSİ
Yüklenicisi
Yeraltı suyu örnek alma sonuçları
belgelenmiştir.
C1
İnşaat
faaliyetlerinin
Çevresel ve
Sosyal
Performansı
İnşaat Denetim Planı
İnşaat öncesinde
RWE&TURCAS
tarafından hazırlık
yapılması;
Sorumlu ÇSG ve KSS dahil olmak üzere
RWE&TURCAS Denetim ekibinin hazır
olması.
RWE&TURCAS denetim ekibinin
belirlenmesi;
RWE&TURCAS'ın düzenli saha
denetimleri ve MSİ ile toplantılar;
MSİ'nin raporlarının düzenli olarak
incelenmesi ve MSİ Yüklenicisini
Yönetim Planlarını uygulamasının
denetlenmesi.
C2
İnşaat
faaliyetlerinin
Çevresel
Performansı /
İyi Uygulama
Alt planları içeren İnşaat Sahası
Yönetim Planı:
Dökülme Önleme ve İhtiyat Planı;
Malzeme Kullanma ve Depolama
Talimatları
Tehlikeli Malzeme Kullanma Planı
RWE (Alman/Avrupa) ve Türk
standartlarına göre, Malzeme
Güvenliği Bilgi Sayfaları (MGBS)
İnşaat süresince
RWE&TURCAS
tarafından uygulanması.
İnşaat öncesinde MSİ
tarafından hazırlık
yapılması;
RWE&TURCAS'ın
denetiminde inşaat
süresince MSİ tarafından
uygulanması.
İşçilerin ve halkın sorunları dahil olmak
üzere, çevre, sağlık ve güvenlik ile sosyal
performans konularının aylık
raporlanması ve kusurların takibi.
MSİ'nin Saha Yöneticisi ve ÇSG
Sorumluları oluşturulmuştur;
Çevreyle ilgili konulara yönelik iş
talimatları dahil inşaat sahası yönetim
planı ve alt planları oluşturulmuştur ve
uygulama izlenmektedir; MSİ tarafından
iç denetim ve raporlama.
İnşaat Atıkları Yönetim Planı;
İnşaat Atıksuyu Yönetim Planı (sıhhi
atıksuyun ve AIK yıkama suyunun
toplanması, yağ/su ayırıcıları,
sivrisineklerin/sıtmanın önlenmesi
amacıyla durgun su birikintilerinin
önlenmesi dahil)
İnşaat Sahası Kapatma Planı;
İnşaat Trafiği Yönetim Planı (saha
içinde ve dışında)
MSİ'nin Belirlenen Saha Yöneticisi ve
ÇSG Sorumluları
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 31 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Eylem
Kalemi
No.
C3
Muhtemel
Etki / Sorun
İnşaatta
Sağlık ve
Güvenlik
Önlem / Yönetim
İnşaatta Sağlık ve Güvenlik Planı,
diğerlerinin yanı sıra aşağıdakiler
için hükümler dahil:
iş yeri risk değerlendirmesi, çalışma
izni, kişisel koruyucu donanım
(KKD).
İnşaat işçilerinin eğitimi ve
bilinçlendirilmesi.
Sorumluluk / Uygulama
İzleme / Kilit Performans Göstergeleri
İnşaat öncesinde MSİ
tarafından hazırlanması;
Faaliyetlerin başlamasından önce İş Yeri
Risk değerlendirmesinin
gerçekleştirilmesi;
İnşaat süresince
RWE&TURCAS'ın
denetiminde MSİ
tarafından uygulanması.
(ilgili mercilerle
eşgüdüm içinde: itfaiye;
hastane ve ilgili ilçe
kuruluşları; Türk Sosyal
Güvenlik Kurumuna
tarafından yapılan Sağlık
ve Güvenlik kontrolleri).
Zemin rahatsızlıklar, kaldırma
işlemleri, yüksekte ve kısıtlı
alanlarda çalışma.
Süregelen tesis işletimi / baca
emisyonları altında çalışma.
saha içinde ve dışında inşaat trafiği
güvenliğini (taşıma trafiği güvenliği,
saha bağlantı yolu ile ulusal
karayolunun kavşak noktasında
güvenlik önlemleri, çalışanlara ve
sürücülere talimat verilmesi)
Sağlık ve Güvenlik Planları ile acil
duruma hazırlık planı yapılmıştır ve
uygulanmaktadır;
ÇSG Talimatları ve KKD mevcuttur.
Tüm faaliyetlerde RWE&TURCAS
Standartlarına göre uygulama.
Güvenlik tedbirleri yerli yerindedir.
İhlallerin kaydedilmesi ve düzeltici
tedbirler
İşlerin başlamasından
önce RWE&TURCAS'ın
denetiminde MSİ
tarafından uygulanması.
Kaza sayıları (hedef =0)
Şikayet sayıları (hedef =0)
Acil Durum Müdahale Planı, kazalara
müdahale için
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 32 / 37
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Eylem
Kalemi
No.
C4
Muhtemel
Etki / Sorun
İnşaat
işçilerinin
refahı /
çalışanların
sosyal
sorunları /
anlaşmazlıkla
r
Önlem / Yönetim
Sosyal Tesisler ve Hizmetler Planı;
Sıhhi, sosyal ve tıbbi tesislerle
hizmetlerin sağlanması; işçilerin
barınması (iç göçler ve üçüncü ülke
vatandaşları - ÜÜV) ve ulaşımı
(ÜÜV ve yerli işçiler);
Sorumluluk / Uygulama
İzleme / Kilit Performans Göstergeleri
RWE&TURCAS'ın
denetiminde MSİ
tarafından uygulanması.
(ayrıca: Türk İş Denetimi
tarafından resmi
denetim).
Faaliyetlerin başlamasından önce
MSİ/RWE&TURCAS personeli
tarafından sosyal hizmetler ve ihtiyaçlar
değerlendirmesi yapılmıştır; üçüncü ülke
vatandaşlarının (ÜÜV) özel ihtiyaçları
(sosyokültürel konular) bunlara dahildir.
İşçilerin iş faaliyetleri sonrasında
eğlenmesi ve sosyal olması için
tesislerin ve fırsatların sağlanması;
Yeterli altyapının sağlanması
(örneğin, sağlık tesisleri)
Eğitim tesisleri üzerinde baskı
meydana gelmesi halinde
(beklenmemesine karşın çok sayıda
işçinin ailelerini beraberlerinde
getirmesi) bu durum
RWE&TURCAS ile Kaklık Belediyesi
arasında yapıcı bir tutumla
çözülecektir.
İşçilerle yapılan görüşmeler dahil
olmak üzere sosyal denetim
çalışmaları;
İşçi Şikayet Mekanizması;
RWE Standartlarına paralel olarak
ILO Temel Çalışma Standartlarının
MSİ ve taşeronlar tarafından
uygulanması.
İşyeri Yönetmeliği
İşçilerin Davranış Kuralları
İşçilerin bilgilendirilmesi/eğitilmesi
(ÜÜV'lerin belirli sosyokültürel
konuları, yerli Türk çalışanlar
dikkate alınarak).
Sosyal tesisler ve hizmetler planı
hazırlanmış ve uygulanmaktadır (MSİ).
İnşaatın başlangıcında tesisler ve
hizmetler yerli yerindedir.
Denetimlerin belgelenmesi, şikayetler ve
gerektiğinde çare getirici tedbirler
alınması.
Düzenli raporlama (sağlık raporları ve
sosyal raporlar) (MSİ)
Düzenli sosyal denetim
(RWE&TURCAS)
İşe almanın başlangıcında işçiler teker
teker bilgilendirilmiştir (MSİ).
ÜÜV'lere ÜÜV dilinde bilgi verilmiştir
(MSİ).
İki dilli (İngilizce veya Almanca)
personelin sürekli bulundurulması
Tıbbi ve sıhhi tesislerin uluslararası
standartlara göre yeterli sayıda olması ve
teçhiz edilmesi (MSİ)
Çalışma sahası yönetmeliği, işçilerin
davranış kuralları ve şikayet
mekanizması hazırlanmış ve
uygulanmaktadır.
Belgeler yerli yerindedir ve bildirilmiştir.
Şikayet vakası sayısı (hedef =0)
Şikayet sayıları (hedef =0)
C5
Halkla
ilişkiler /
Halkın
inşaatla ilgili
şikayetleri /
Halk Sağlığı
ve
Güvenliğiyle
ilgili konular
/
Yerel
RWE & TURCAS
Halkla İlişkiler Planı, diğerlerinin yanı MSİ tarafından işlerin
sıra aşağıdakileri içerir:
başlangıcında
RWE&TURCAS'la
MSİ Halkla İlişkiler Görevlisinin
eşgüdüm içinde hazırlık;
(MSİ-HİG) ve Çevre ve Sağlık
mümkünse, yerel halk
denetçisi (RWE&TURCAS)
idareleri ve
atanması; yerel halka ilişkiler
temsilcilerinin katılımı
komitelerinin kurulması
Kamuoyunu Bilgilendirme ve Bilinç
Oluşturma kampanyası;
TOÖ Sayfa 33 / 37
Halka İlişkiler ve Halk Sağlığı ve
Güvenliği Planı hazırlanmış ve
uygulanmıştır
RWE&TURCAS halkla ilişkiler denetçisi
tarafından, gerekirse MSİ Çevre ve
Güvenlik Denetçisinin de kabul ettiği
iyileştirici ve çare getirici tedbirleri içeren
düzenli rapor.
Yerel halk temsilcileriyle yapılan düzenli
geri bildirim toplantıları. KPI'lar: Halka
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Eylem
Kalemi
No.
Muhtemel
Etki / Sorun
istihdam ve
tedarik
Önlem / Yönetim
Sorumluluk / Uygulama
iyi ilişkilerin sürdürülmesine
yönelik tedbirler;
ilişkiler görevlileri çalışmaktadır.
İşçilerin davranış kuralları hazırlanmış
ve uygulanmaktadır. Bilgilendirme ve
bilinçlendirme kampanyası inşaat
başlangıcından önce gerçekleştirilmiştir.
Toplantılar sırasında getirilen
şikayetlerin ve sorunların takibi ve
çözümü, belgelendirilmesi.
Çatışma çözme prosedürünü de
içeren halk şikayet mekanizması.
Halka açık yolların güvenliğinin ele
alınması (inşaat nakliyesi ve trafiği);
titreşim, gürültü ve toz; çok sayıda
inşaat çalışanının bulunmasıyla ilgili
sağlık riskleri (örneğin, cinsel yolla
bulaşan hastalıklar (CYBH)) ve
kamu güvenliği konuları (örneğin:
ÜÜV'lerin varlığı dolayısıyla
toplumsal rahatsızlık doğması
konusunda potansiyel risk)
Yerli halk ve yükleniciler (varsa) için
bilgilendirme etkinlikleri
gerçekleştirilmiştir (katılanların sayısı)
Şikayet sayıları (hedef =0)
İnşaat bağlamında toplumsal rahatsızlık
olaylarının sayısı (hedef = 0)
İnşaat sırasında toz azaltma, örneğin
toprağın sulanması
İnşaat bağlamında bulaşıcı hastalık
vakası sayısı (hedef = 0)
Mümkün olduğunda yerel
işgücünün istihdam edilmesi ve
yerel tedarikin kullanılması için bir
çerçeve oluşturulacaktır. İş fırsatları
ile ticari fırsatlar hakkındaki bilgiler
yerel halka açılacaktır
(RWE&TURCAS yüklenicilerinin
politikası kapsamında)
C6
C7
İzleme / Kilit Performans Göstergeleri
ş ilanları ve yerel halkın bilgilendirilmesi
ve şeffaf işe alım prosedürleri yerli
yerindedir
İnşaat
sahasına
erişim ve saha
emniyeti
Sahaya Erişim ve Emniyet Planı;
MSİ + RWE&TURCAS
güvenli saha erişimi için bir sistemin tarafından işlerin
başlamasından önce
kurulması; bekçilerin/emniyet
hazırlık ve uygulama
personelinin eğitimi
İnşaatın başlamasından önce
uygulamanın tamamlanması.
Toprak işleri
sırasındaki
arkeolojik
bulgular
Şans eseri Buluntu Prosedürü,
Hazırlık: inşaat
işlerinden önce
RWE&TURCAS
tarafından
İnşaatın başlamasından önce prosedürün
uygulanması.
RWE&TURCAS'ın
denetiminde MSİ
tarafından uygulanması.
Makamların dahil edildiğinin
belgelenmesi.
RWE & TURCAS
Çalışanlarda bilinçlendirme eğitimi
TOÖ Sayfa 34 / 37
Uygun bir saha erişim sisteminin
oluşturulması
Şans eseri bulgular MSİ tarafından rapor
edilir.
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Eylem
Kalemi
No.
C8
Muhtemel
Etki / Sorun
Yaşam
alanları
üzerindeki
etkiler
Önlem / Yönetim
Sorumluluk / Uygulama
İnşaat ve inşaat sonu için en azından RWE&TURCAS
aşağıdaki konuları içeren ekolojik
tarafından ekolojik
yönetim planının
yönetimi planının hazırlanması:
hazırlanması.
Gerekirse, inşaat başlangıcından
önce uygun tedbirlerin alınmasıyla
yuva yapma dönemleri boyunca
kuşların rahatsız edilmesinden
kaçınılması.
İzleme / Kilit Performans Göstergeleri
Flora ve fauna türlerinin inşaatın
tamamlanmasından sonraki 3 yıl içinde
izlenmesi ve gerekirse ilave tedbirlerin
belirlenmesi.
MSİ Yüklenicisi
tarafından uygulanması.
İnşaatın tamamlanmasından sonra
maki ve step yaşam alanlarının
oluşturulması
Saha civarında ağaçların ekilmesi.
O1
O2
İşletmenin
• Alt planları içeren İşletme Yönetim RWE&TURCAS
Planı:
tarafından hazırlık ve
Çevresel
Performansı / - Dökülme Önleme ve İhtiyat Planı;
uygulama.
İyi Uygulama - Malzeme Kullanma ve Depolama
Talimatları
- Tehlikeli Malzeme Kullanma Planı
(uluslararası etiketleme sistemi
dahil, MGBS)
- Aşağıda açıklandığı gibi Atıksu
İzleme Planı
- Acil Durum Müdahale Planı
(kazalar, dökülmeler, yangın,
deprem, vb. gibi acil durum türleri
için)
Belirlenen RWE&TURCAS İşletme
Yöneticisi ile Çevre ve Sağlık Güvenliği
Sorumluları
RWE&TURCAS'ın İşletme Yöneticisi ve
ÇSG Sorumluları oluşturulmuştur;
Atıksu deşarjı Atıksu İzleme Planı (işletme
kılavuzunda uygulanmıştır):
RWE&TURCAS
tarafından hazırlanacak
ve uygulanacaktır
(başlangıçtaki sıklık
imalatçının tavsiyelerine
göre olacaktır; normal
faaliyet sırasında aylık)
Ulusal ve uluslararası atıksu deşarj
standartlarına uygunluk (hedef =
tamamının karşılanması)
AAT çıkış suyunun sahada düzenli
izlenmesi.
Çevreyle ilgili konulara yönelik iş
talimatları dahil işletme sahası yönetim
planı ve alt planları oluşturulmuştur ve
uygulama izlenmektedir;
RWE&TURCAS tarafından iç denetim ve
raporlama.
İlgili standartlara uygun olarak AAT
çıkış suyu izleme verileri hakkında
düzenli rapor.
O3
Gürültü İzleme Planı:
Gürültü
emisyonları/e Saha dışında halka giden
tkisi
gürültünün belirli referans yerlerde
izlenmesi; işletmenin 1. yılı boyunca
gündüz ve gece ölçümleri
Hazırlık ve uygulama
RWE&TURCAS
tarafından yapılacaktır;
Referans ölçümler
Projede işletmenin
başlamasından önce
gerçekleştirilecektir.
Gürültü ölçümleri
Ulusal ve uluslararası çevresel gürültü
standartlarına uyulması (bkz. ÇSED
Bölüm 3.9.2).
O4
Havaya
yapılan
emisyonlar
Faaliyetin başlamasıyla
RWE&TURCAS
tarafından prosedürün
hazırlanması ve
Bakım ve denetimler dahil olmak üzere
havaya yapılan emisyonların izleme
verileri hakkında aylık rapor.
RWE & TURCAS
• Havaya Yapılan Emisyonların
Kontrolü Planı:
Baca emisyonlarının sürekli
izlemesinin (NOx) düzenli (yani
TOÖ Sayfa 35 / 37
Yerel ve uluslararası havaya yapılan
ŞUBAT 2010
Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Teknik Olmayan Özeti
Denizli DGKÇS Projesi
Eylem
Kalemi
No.
Muhtemel
Etki / Sorun
Önlem / Yönetim
Sorumluluk / Uygulama
günlük) olarak emisyon
standartlarına göre
değerlendirilmesi, emisyonların
azaltılması için faaliyetin en
uygun hale getirilmesi; izleme
ekipmanının kalibrasyonunun
sağlanması
O5
O6
uygulanması.
emisyon standartlarına uyguluk (bkz.
ÇSED Bölüm 2.14) (hedef = tamamının
karşılanması).
İzleme teçhizatının kalibrasyonu
hakkında rapor; her 3. yıl
Tehlikeli
maddelerin
depolanması
ve
kullanılması
ile sahada
Gürültüye
Maruz Kalma
İş Yeri Risk Değerlendirmeleri ve
Maruz Kalma Durumu İzleme Planı:
Halkla
ilişkiler
Halkla İlişkiler Planı, diğerlerinin yanı İşletmeden önce
sıra aşağıdakileri içerir:
RWE&TURCAS
tarafından hazırlık ve
Çevre ve Güvenlik denetçisinin
uygulama.
atanması (RWE&TURCAS); yerel
Tehlikeli maddelerle ilgili iş
yerlerinin belirlenmesi; gürültü
seviyesinin yüksek olduğu iş
yerlerinin belirlenmesi; önleme ve
hafifletme tedbirleri; muhtemel
maruz kalma durumları; maruz
kalmanın düzenli olarak izlenmesi
ve çalışanların sağlık kontrollerinin
yapılması.
İzleme / Kilit Performans Göstergeleri
Prosedürün
RWE&TURCAS
tarafından hazırlanması
ve uygulanması.
Faaliyetlerin başlamasından önce İş Yeri
Risk Değerlendirmesinin
gerçekleştirilmesi; Tamamlanma durumu
= %100);
İşletmenin
başlamasından önce.
Sağlık ve Güvenlik Planları hazırlanmış
ve uygulanmaktadır;
ÇSG talimatları ve mevcut KKD (hedef =
uygun olan yerlerde %100);
İşyerinde tehlikeli maddelere ve
gürültüye maruz kalma durumunun
izlenmesi (hedef: muhtemel risk içerdiği
belirlenen tüm alanlar)
Tüm faaliyetlerde RWE&TURCAS
Standartlarına göre uygulama.
halkla ilişkiler komitelerinin
kurulması (RWE&TURCAS'ın
mevcut halka ilişkilerine göre)
Kamuoyunu Bilgilendirme ve Bilinç
Oluşturma kampanyası;
Çatışma çözme prosedürünü de
içeren halk şikayet mekanizması.
Halkla İlişkiler Planı hazırlanmış ve
uygulanmaktadır.
RWE&TURCAS halkla ilişkiler denetçisi
tarafından, gerekirse MSİ Çevre ve
Güvenlik Denetçisinin de kabul ettiği
iyileştirici ve çare getirici tedbirleri içeren
düzenli rapor.
Telefon, e-posta ve bu işle
görevlendirilmiş personel yoluyla yerel
halka yönelik bir iletişim sisteminin
kurulması.
Tuhaf gürültüler, vb. gibi sıra dışı
durumların meydana gelmesi halinde
işletme sırasında halka bilgi verilmesi.
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 36 / 37
ŞUBAT 2010
Sorular:
RWE&TURCAS Güney Elektrik A. Ş
Mr. Kürsad Tosun
Eskisehir Yolu
Üstün Dekocity Is Merkezi
No:348/71
Ümitköy - Ankara - Türkiye
[email protected]
RWE & TURCAS
TOÖ Sayfa 37 / 37
ŞUBAT 2010