AKUT`un Öyküsü

Transkript

AKUT`un Öyküsü
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
81
2. Bölüm
AKUT’UN ÖYKÜSÜ
AKUT Büyüyor
AKUT Çal›fl›yor
AKUT’a Duyulan Güven ve Türkiye’nin Güven Bunal›m›
Vatan Sevgimiz
AKUT’un Ulusal Konulardaki Duruflu
AKUT’un Ald›¤› Ba¤›fllar
82
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Ülkemizde 90’l› y›llarla birlikte do€a sporlar›na artan bir ilgi
gözlemlenmeye baflland›. Özellikle üniversite kulüpleri son derece etkin bir flekilde da€c›l›k, ma€arac›l›k, yamaç paraflütü,
aletli dal›fl gibi sporlar›n yay›lmas›nda öncülük ettiler. 1992 y›l›nda yapt›€›m Khan Tengri t›rman›fl›, arkas›ndan 1994 y›l›nda
ald›€›m Kar Leopar› unvan› ve ertesi y›l 1995 y›l›nda gerçeklefltirdi€im Everest t›rman›fl› ve bu haberlerin s›kl›kla medyada yer
almas› da, gençlerin özellikle da€c›l›k sporuna yöneliminin h›zlanmas›nda etkili olmufltu. Daha önceden yap›lmam›fl pek çok
t›rman›fl gerçeklefltirildi, Türkiye’nin do€al f›rsatlar› yavafl yavafl güzelliklerini açmaya bafllad›lar. Daha önceden hiç düflünülmeyen teknik zorluklar› olan yeni rotalar t›rman›lmaya bafllad›,
pek çok ma€aran›n keflfi yap›ld›, haritaland›, foto€raflar› çekildi, yeni dal›fl yerleri keflfedildi, yamaç paraflütü ile uçulabilecek
yeni yerler bulundu, do€a sporlar›ndaki turizm potansiyelimiz
ortaya ç›kar›ld›. Bu konular hakk›nda dergiler, makaleler yay›nlar yap›lmaya baflland›. Ülkenin ayd›nl›k ve ça€dafl vizyona sahip gençleri, ülkelerinin do€al güzelliklerini amatörce olmakla
birlikte, bu kez iflin içine bilimsel bir vizyon da katarak belgelemeye ve paylaflmaya bafllad›. Do€al olarak daha fazla say›da
genç insan›n araziye ç›kmas›, do€ada birtak›m etkinliklere kat›lmas›, beraberinde do€ada mahsur kalma, yaralanma, kaybolma
gibi çeflitli kazalarda art›fl› da gündeme getirdi. Bu olas› geliflmeyi fark eden ve önlemini almay› düflünen ilk ekip de da€c›lar›n kurdu€u AKUT oldu.
1994 y›l› Kas›m ay›nda Bolkar Da€lar›’nda Y›ld›z Teknik
Üniversitesi’nden iki da€c›n›n kayboldu€u haberi bir bomba gibi da€c›l›k camias›n›n gündemine düflmüfltü. Dönemin bütün
deneyimli da€c›lar› Türkiye’nin dört bir taraf›ndan gelerek kay-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
83
bolan iki da€c› için seferber olmufltuk. ‹ki ana grup halinde yüze yak›n da€c›n›n kat›ld›€›, Jandarma’n›n ve bölge insan›n›n da
yer ald›€›, hatta askeri helikopterlerin de destekledi€i toplam 14
gün süren detayl› bir arama çal›flmas› yap›ld›. Ancak ne yaz›k ki
bütün iyi niyetli gayretlere ve onca eme€e ra€men birtak›m aksilikler ve sorunlar yafland› ve baflar›s›zl›kla sonuçlanan bu faaliyet sonras›nda aralar›nda benim de bulundu€um iki elin parmaklar›n› geçmeyecek kadar küçük bir grup da€c› arama kurtarma
faaliyetlerinin en do€ru ve verimli biçimde nas›l gerçeklefltirilebilece€ini düflünmeye ve araflt›rmaya bafllad›.
14 günlük yorucu ama sonuçsuz çaban›n sonunda küçük bir
da€c› grubu biraraya gelmifl ve flu iki temel öngörüde bulunmufltuk; birincisi, Türkiye’de art›k daha fazla say›da genç do€aya
ç›kmaya bafllad›, bunun sonucunda önümüzdeki süreçlerde daha
fazla say›da kaza yaflanacak. ‹kincisi de, bir da€c› bir da€da kaza geçirirse, ona sadece di€er da€c›lar yard›m edebilir. Bu iki
öngörüye ba€l› gelecekte artma olas›l›€› bulunan sorunlar›m›z
olaca€› düflüncesi, do€al olarak çözümünü de beraberinde getirdi; örgütlenmek...
Atefl düfltü€ü yeri yakar. Bu arkadafllar›m›z›n ac›s›n›, ailelerinden sonra en yo€un flekilde, onlar›n ac› sonunu kendileriyle
özdefllefltirebilen da€c›lar yaflad›. Baflka ac›lar olmas›n diye, daha do€rusu olas› ac›lar› azaltmak için biraraya gelmeye ve örgütlenmeye karar verdiler.
AKUT bir sezgidir, bir öngörüdür, bir ders ç›kartmad›r, gelece€i bugünden hissetmektir...
Bir musibet bin nasihatten iyidir derler. ‹ki genç kardeflimizin kayb›, bizim üzerimizde bu etkiyi yapt› ve gözümüzü açt›,
ufkun ötesini görmemizi sa€lad›. Türk da€c›lar›n›n bir bölümünün 1994 y›l›nda yaflad›€› ayd›nlanmay›, Türk toplumunun içsellefltirebilmesi için, yüzy›l›n en büyük do€al afetlerinden biri
olan Gölcük Depremi’nin yaflanmas› ve neredeyse 18.000 vatandafl›m›z›n ölmesi gerekecekti. Ama bu bile uzun sürmedi ve
planl›, bilinçli kirli bilgi çal›flmalar›yla bu kuvvetli ç›k›fl bile yok
edildi. ‹lerleyen bölümlerde ne demek istedi€imi daha aç›k olarak anlataca€›m.
84
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Da€c›lar›n flöyle bir özelli€i vard› o y›llarda. Hemen tamam›
ya üniversite ö€rencisiydi, ya da üniversite mezunu. Da€c›l›€›n
yan› s›ra tiyatro, edebiyat, felsefe, sanat, foto€raf ve benzeri ilgi
alanlar›na da sahiptiler. Bu da onlar› son derece ayd›n, nitelikli
ve sorumluluk duygusu geliflmifl insanlar yapard›. O günlerin
aktif da€c› ve do€a sporcusu kuflaklar›n›n içinde bu yönleri kuvvetli çok insan vard›. Hayat›m›n en flansl› f›rsatlar›ndan biri;
üniversite e€itimim için Ankara’ya gitti€imde, daha 20 yafl›nda
toy ama son derece at›lgan bir delikanl›yken, benden yaflça ve
deneyimce büyük, hem do€a sporu hem de tiyatro, edebiyat, fliir, felsefe gibi konularla da ilgilenen son derece nitelikli bir grubun içine girmifl olmamd›. O günleri ve o insanlar› her zaman
büyük bir minnetle anar›m. Da€lara, do€aya gitmek için sürekli
ülkenin dört bir yan›n› dolaflt›€›m›z için, ülke içinde farkl› co€rafyalara s›kl›kla seyahat eden ve buralardaki eksikleri, s›k›nt›lar›, farkl›l›klar› gözlemleyen ve bunlar için üzülen, endifle eden
ve bir fleyler yap›lmas› gerekti€ini düflünen insanlard›k.
Bafllang›çta AKUT’un en büyük gücü, hemen hepsi üniversite mezunu veya ö€rencisi olan sporcu disiplinine sahip, dinamik, e€itimli, kültürlü, tak›m çal›flmas›na yatk›n, do€a koflullar›nda kendi bafl›n›n çaresine bakmay› bilen, liderlik vas›flar›
olan ve geleneksel Türk fedakârl›€›n›n en has fleklini ruhunda
tafl›yan ayd›n gençlerdi. O günlerin heyecan›, içimizdeki coflku,
eksikli€ini gördü€ümüz bir konuda ülkemiz için birlikte bir fleyler yapabilme düflüncesi bizleri bir çat› alt›nda bir araya getirdi.
‹lk zamanlar vak›f m› dernek mi kural›m diye çok tart›flt›k ama
vak›f kurmak için gerekli maddi imkânlar yoktu elimizde. O nedenle dernekte karar k›ld›k ve kollar› s›vad›k. Ülkemizde giderek ihtiyac› daha fazla hissedilen arama kurtarma konusunda faaliyet gösterecek uzman bir ekibin gönüllülük prensibinden yola ç›karak bir dernek çat›s› alt›nda bir araya gelme çal›flmalar›
sürerken, 1995 y›l› Aral›k ay›nda Uluda€ Keflifltepe’de yap›lan
bir arama kurtarma operasyonunda ilk defa AKUT ad›n› kullanarak yer ald›k. 1996 y›l›n› yaflarken üye say›s›n› 20’ye yükselttik ve 14 Mart’ta da AKUT Arama Kurtarma Derne€i’ni resmen
kurduk. Nur topu gibi, gürbüz, sa€l›kl› ve gelece€e umutla bakan bir bebe€imiz olmufltu. Onu o kadar çok sevdik ve benim-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
85
sedik ki, ilerleyen y›llarda hayat›m›z›n birinci önceli€ini hep
AKUT oluflturacakt›.
AKUT, bizim koflulsuz vatan ve insan sevgimizdi...
Kuruluflumuzda bile görev tan›m›m›z› sadece da€ ve do€a
sporlar› ile s›n›rland›rmad›k. Madem kendi bafl›n›n çaresine bakabilen bir ekibiz ve ilk yard›m, arama ve kurtarma gibi e€itimlerimiz var; ihtiyaç halinde deprem, sel gibi do€al afetlerde de
gider gönüllü olarak çal›fl›r›z dedik. AKUT’un bu dönemde att›€› en önemli ad›m da bu olmufltu. Tüzü€ümüzde de belirtti€imiz
gibi, yaln›zca da€da de€il, tüm do€a sporlar›nda ve ihtiyaç duyuldu€u taktirde deprem, sel gibi do€al afetlerde de arama kurtarma yapmay› hedeflemifltik. Çünkü arama-kurtarma konusunda bilgimizi ve kültürümüzü art›rmaya çal›fl›rken, co€rafi olarak
bak›ld›€›nda ülkemizin % 92’sinin, nüfus olarak bak›ld›€›nda
ise % 98’inin deprem riski ile iç içe yaflad›€›n› ö€renmifltik. Sorumluluk ve ilgi alan›m›z yaln›zca çok sevdi€imiz da€lar de€il,
bir anda bütün Türkiye ve bütün Türk halk› oldu. Gün gelecek
imkânlar›m›z ölçüsünde bütün dünya ve bütün dünya halklar› da
olacakt›.
Yapt›€›m›z gönüllü kurtarmalarla yavafl yavafl ad›m›z da duyulmaya baflland›. (Ek: 9) AKUT’u kurarken elbette ki 17
A€ustos Depremi gibi bir afeti öngörmemifltik ama karfl›laflt›€›m›z s›k›nt› ne olursa olsun; ülkemizin ihtiyac› olursa, gider elimizden geleni yapar›z diye düflünmüfltük. Ancak daha sonra,
Sevgili ‹skender’in (I⁄DIR) Kandilli Rasathanesi’nde ayarlad›€› seminerde; Prof. Dr. Ahmet Mete Ifl›kara bize, ‹stanbul’da
beklenen depremden bahsetmifl, büyük bir depreme haz›r olmam›z gerekti€ini söylemifl ve çal›flmalar›m›z› h›zland›rmam›z› istemiflti. Türkiye’nin genelinin aksine, biz Ifl›kara hocay› çok ciddiye alm›flt›k. Bu uyar› bizi hem sarsm›fl hem korkutmufltu. Bunun üzerine çal›flmalar›m›z› h›zland›rd›k, deprem ve enkaz konular›na daha büyük bir ciddiyetle e€ilmeye bafllad›k. Çevremize de bu konuda daha 1998 y›l›nda uyar›lar›m›z› yapmaya bafllam›flt›k. O günlerde de bugün oldu€u gibi s›kl›kla okullara seminerlere gidiyorduk. 18 Aral›k 1998 tarihinde bölgesel bir gazete olan Yenilikçi Vitrin gazetesinde; Yavuz Selim ‹lkö€retim
Okulu’nda ö€rencilere verdi€im seminerle ilgili ç›kan haberde
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
86
flunlar› söylemifltim; “‹stanbul’da 7 fliddetinde bir deprem bekliyoruz. Ne zaman olaca€›n› bilemiyoruz. Ancak böyle bir deprem olaca€› yap›lan araflt›rmalar›m›z sonucunda kesinleflmifl durumdad›r. Bundan sonra hasar› en az kay›pla kapatmak için çok
acil tedbirler almam›z gerekiyor. Çal›flmalar›m›z yetkilileri bu
konuda bilgilendirmek yönündedir.” (Ek: 10)
Bu haberden sonra Yavuz Selim ‹lkö€retim Okulu müdürünün, halk› korkutmak, pani€e sevketmek gibi bir gerekçeyle ifadesi al›nd›. Gelecekteki olas› bir tehlikeye karfl› halk›m›z› uyarmak ve gerçekleri savunmak, statükocu baz› dar görüfllüler taraf›ndan halk› korkutmak olarak anlafl›ld›€› için biz ne önlem almay›, ne koruma kültürünü, ne risk yönetimini, bunca yaflanan
ac›ya ve s›k›nt›ya ra€men bugün bile do€ru dürüst yapam›yoruz.
1998 y›l›nda bu tür ac› gerçekleri dile getirenleri s›k›flt›rmak s›radan bir olayd›.
AKUT’un misyon cümlesi fludur;
“Da¤ ve do¤a koflullar›nda meydana gelen kaybolma ve kaza olaylar›nda, deprem, sel gibi do¤al afetlerde ve büyük kazalarda, tamamen gönüllü olarak, amatör bir çal›flma ve profesyonel bir yaklafl›m
ile, bafl› dertte olan kiflilere en k›sa sürede ulaflmak, yard›m için gereken en uygun koflullar› yaratmak, do¤ru arama ve kurtarma çal›flmas› yaparak, kazazedelere temel ilkyard›m deste¤ini sa¤lad›ktan
sonra emniyetli ortam koflullar›na nakillerini sa¤lamak ve bu tür
olaylarda can kayb›n› en aza indirmek ve arama kurtarma konular›nda toplumu bilgilendirmek derne¤imizin temel amac›d›r.”
AKUT’un bu misyonunu yerine getirirken uyaca€›n› taahhüt
etti€i de€erleri de flunlard›r;
Gönüllülük
Karfl›l›ks›z Yard›mseverlik
‹nsan Hayat›na De¤er Vermek
Dürüstlük
Güvenilirlik
Bugüne dek yapt›€›m›z her fleyin özü yukar›daki paragrafta
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
87
ve de€erlerde gizlidir. Bunlardan en küçük bir sapmaya bile bugüne dek hiçbir zaman izin vermedik ve vermeyece€iz.
AKUT, bizim bu vatana borcumuzdur...
AKUT’un idari yap›lanmas›n› 5 kiflilik bir Yönetim Kurulu
üzerine infla ettik ama kararlar›m›z› her zaman 22 kifliden oluflan
bir karar grubu ile ald›k. Ne zamanki büyük deprem yafland› dernek büyümeye bafllad›, o zaman idari yap›m›z› da ona göre yeniden yap›land›rd›k. Bir yandan da arama kurtarma an›nda devreye girmek üzere operasyonel olarak daha farkl›, hiyerarfli üçgeni dar, yetki ve sorumluluklar›n net olarak tan›mland›€› disiplinli, acil durumlarda dar bir kadro ile çabuk karar alabilen ve ald›€› kararlar› çabuk uygulayabilen bir örgütlenme biçimi tercih
ettik. Bunun da ilerleyen süreçte çok faydas›n› gördük. Her zaman nitelikli insanlara yetki ve sorumluluk verdik. Bugün bile
AKUT’un en büyük gücü o günlerden kalan bu anlay›flt›r. Bu
konuda en büyük avantaj›m›z, kiflisel inisiyatif kullanma konusunda cesur ve kararl›, sorumluluk almaktan çekinmeyen ve riske girmekten korkmayan tak›m liderlerine sahip olmam›zd›.
Da€c›l›€›n bize kazand›rd›€› tak›m çal›flmas›, kontrollü riske
girme ve inisiyatif kullanma yetene€i, arama-kurtarma gibi son
derece kritik karar mekanizmalar›n›n tereddütsüz ve çok h›zl›
devreye sokulup, al›nan kararlar›n sonuna kadar takipçili€inin
yap›lmas›, de€iflen koflullara süratle ayak uydurulmas› gereken
bir ortamda baflar› grafi€imizi h›zla yükseltmiflti.
Lider odakl› kurum olmay› ve liderlik mekanizmas›n› her zaman büyük bir verimlilikle kulland›k. Her zaman insana inand›k, insana yat›r›m yapt›k ve sadece nitelikli, sorumluluk duygusu geliflmifl, empati yapabilen, çal›flkan insanlar› aram›za ald›k.
Bu kitab›n alt›nc› bölümünde AKUT gönüllülerinin kendi a€›zlar›ndan neden burada olduklar›yla ilgili duygu ve düflüncelerini sizlerle paylaflaca€›m. O zaman ne demek istedi€imi daha iyi
anlayaca€›n›z› düflünüyorum.
AKUT, ayd›nlanma sürecimizin bafllang›c›d›r...
Türkiye’de kimse depremden bahsetmezken, biz 1997 y›l›
Ocak ay›nda ilk deprem e€itimimizi alm›flt›k, Haziran ay›nda ise
ilk sel e€itimimize bafllam›flt›k. 1998 y›l›nda Eyüp Belediye-
88
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
si’nin y›k›m karar› ald›€› bir binan›n içine belirli yerlere plastik
mankenler, ev eflyalar› ve okul s›ralar› yerlefltirip, ondan sonra
y›k›lmas›n› sa€lam›fl ve enkaz alt›nda insanlar nerelerde sa€ kalabiliyorlar ve enkaza nas›l müdahale ediliyor konular›nda çal›flmalar yapm›flt›k. AKUT böylece, gerekti€inde do€al afetlerde
de ilgili resmi kurumlara yard›mc› olabilir hale gelmiflti.
Kuruluflumuzdan hemen sonra insan kaynaklar› aç›l›m›m›z›
da yaln›z da€c›lara de€il, AKUT’un tüzü€ünü kabul eden ve bir
beklenti ya da ç›kar düflünmeksizin insan hayat› kurtarmak için
çal›flmak isteyen herkese yapm›flt›k. Yine de disiplinleri, atakl›klar›, sa€duyulu karar alabilme yetenekleri ve riskli sporlarla u€raflan insanlara özgü liderlik ve kritik süreçlerde karar verebilme
becerileriyle, da€c›lar›n görevi daha uzun y›llar AKUT’un lokomotifi olarak devam edecekti.
Kat›ld›€›m›z arama ve kurtarma operasyonlar›, gönüllülerimizi gelifltiren e€itimler, organizasyon ve tan›t›m çal›flmalar›, ilgili kurum ve kurulufllarla yap›lan protokol ve anlaflmalar, sponsor araflt›rmalar› sürerken, yaklafl›k 90 üyeyle, Haziran 1998 tarihinde Adana-Ceyhan Depremi’ni yaflad›k. 14 kiflilik AKUT
ekibi, 28 kiflinin enkaz alt›nda kald›€› bir apartmanda s›ra ile 5
gün çal›flt›. 2 yaflam›n kurtar›lmas›n› sa€lad› ve bu olay AKUT’u
gazete manfletlerine tafl›d›. Baflard›€›m›z iflten ve kurtard›€›m›z
canlardan çok ama çok büyük bir gurur duymufltuk. Onca eme€in karfl›l›€›n› enkaz›n alt›ndan kurtard›€›m›z iki canla alm›flt›k.
Onca e€itimin, eme€in karfl›l›€›n› enkaz›n alt›ndan kurtard›€›m›z iki canla alm›flt›k. (Ek: 11)
Çok ama çok mutluyduk...
O günlerdeki duygular›m› “AKUT gerçekte ne ifade ediyor”
bafll›kl› makalemde flöyle dile getirmifltim;
1996 y›l›nda, da¤c› arkadafllar biraraya gelerek, AKUT’u, Arama
Kurtarma Derne¤ini kurduk. Üç y›l boyunca, pek çok da¤ kazas›nda, kaybolma olay›nda, sellerde, depremlerde tamamen gönüllülük
ilkesiyle çal›flan ekibimizle, zor durumdaki insanlara yard›ma çal›flt›k, baz›lar›n›n hayat›n› kurtard›k.
Baflkalar›n›n hayat› için kendi sa¤l›¤›n› ve hayat›n› hiçbir karfl›l›k beklemeden tehlikeye atan bir grup gencin bu özverili çabalar›,
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
k›sa sürede, birkaç kiflinin hayat›n› kurtarmaktan çok daha öte bir
sonuca ulaflt›. ‹nsanlara; böyle bir hareketin ne kadar önemli ve de¤erli oldu¤unu ve asl›nda hepimizin bu topraklar› hatta bu dünyay›
paylaflt›¤›m›z di¤er insanlara, daha da genifl görebilirsek bütün canl›lara karfl› bir sorumluluk tafl›d›¤›n›, tafl›mas› gerekti¤ini gösterdi.
Büyük Çinli bilge Konfiçyüs, dostluk-sevgi anlam›na gelen,
“jen” diye tan›mlad›¤› ve insan›n en önemli iki erdeminden biri olarak gördü¤ü kavramla, “insan›n insana iyilikçi ilgisinden” bahseder. Ancak bu ilgiyi, bu sorumlulu¤u hissedersek ve gereklerini yerine getirebilirsek, önce yak›n çevremizde ve kendi toplumumuzda,
sonra da bütün insanl›k içinde, sevgi ve kardefllik ba¤lar›n› güçlendirebiliriz. Böylece, kendimizden sonraki kuflaklar›n daha sa¤l›kl›,
daha huzurlu, daha mutlu olmas›n› sa¤layabilir ve insanl›¤›n daha
ileriye gitmesine yard›mc› olabiliriz.
Shakespeare bir eserinde, dünyay› oyuncular›n sürekli girip ç›kt›¤› bir sahneye benzetmifl. Bu sahnede ne kadar aktif bir rol oynayaca¤›n›z›n seçimi tamamen size kalm›fl. Bakanlardan m›, yoksa yapanlardan m› olacaks›n›z? Bütün farkl›l›k bu çok önemli seçimde gizlidir.
Ço¤unuz bilirsiniz, ünlü bir yazar›n Meksika k›y›lar›nda tatil yaparken bafl›ndan geçen olay›. Yazar her sabah kald›¤› yerin balkonundan, k›y›da koflup duran ve dans eder gibi hareketler yapan
genç adam› izler ve ne yapt›¤›n› merak eder. Bir sabah onunla konuflmak için yan›na gider. Genç adam, sular›n çekilmesinden dolay› kumda kalan on binlerce denizy›ld›z›n›n aras›nda kumsal boyunca koflmakta ve onlar› denize atmaktad›r. Yazar bu garip çabaya flafl›r›r, çünkü okyanus kumsal› çok uzundur ve kumda kalan denizy›ld›zlar› say›s›zd›r. Genç adama bofluna u¤raflt›¤›n›, hiçbir fleyi de¤ifltiremeyece¤ini söyler. Bunun üzerine genç, e¤ilir ve kumdan ald›¤›
bir deniz y›ld›z›n› okyanusa geri atar ve “Onun için de¤ifltirdim” der.
1932 Erzincan depreminde, otuz iki bin dokuz yüz atm›fl iki kifli öldü. PKK bugüne dek otuz bin kifliyi katletti. Türkiye’de geçen
y›l dört bin sekiz yüz elli iki kifli trafik kazalar›nda can verdi. ‹stanbul’da geçti¤imiz y›l ç›kan yang›nlarda atm›fl iki kifli hayat›n› kaybetti. AKUT ve Sivil Savunma Birlikleri, Ceyhan’da iki kiflinin hayat›n› kurtard›.
89
90
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
‹nsan hayat›n›n bu kadar ucuz oldu¤u ülkemizde, Sercan’› ve
Hatice ö¤retmeni büyük bir enkaz›n alt›ndan, ölümün kuca¤›ndan
çekip ald›k. Ülkemizde binlerle ölçülen ölümlerin yan›nda, iki can
nedir ki?
‹ki can çok fleydir dostlar. ‹ki can, insan›n insana karfl› en büyük
sorumlulu¤udur. ‹ki can, bireylerin isterlerse neler yapabileceklerinin bir göstergesidir. ‹ki can, insan›n isterse en umutsuz anda bile
her fleyi de¤ifltirebilece¤inin kan›t›d›r. Bizim, kumsaldaki bütün deniz y›ld›zlar›n› kurtarmak gibi bir ütopyam›z yok. Biz de her fleyi de¤ifltiremeyece¤imizi çok iyi biliyoruz ama Ceyhan’da iki küçük deniz y›ld›z› için de¤ifltirdik.
Haydi dostlar, bizi bekleyen daha çok deniz y›ld›z› var kumsalda, hepsine yetiflemeyiz ama, hiç de¤ilse bir avucunu daha denize
geri atal›m.
Adana-Ceyhan Depremi’ndeki baflar›l› ve özverili çal›flmalar›m›z sonucunda rahmetli Baflbakan›m›z Bülent Ecevit’in de
destekleriyle 15 Ocak 1999 tarihli Bakanlar Kurulu karar›yla;
AKUT, “Kamu Yarar›na Çal›flan Dernek” oldu, (Ek: 12) ki bugün bile hâlâ arama kurtarma konular›nda bu statüye getirilmifl
tek sivil toplum kuruluflu AKUT’tur.
Çeflitli arama ve kurtarma operasyonlar›, yeni gönüllülerin
al›m› ve e€itimleri, yeniden yap›lanma, ilgili kurum ve kurulufllar ile yap›lan yeni protokol ve anlaflmalar, tan›t›m faaliyetleri,
sponsor araflt›rmalar› sürerken bir gece sabaha karfl› Gölcük
Depremi meydana geldi. An›nda felaket bölgesine kofltuk. Yaklafl›k 150 gönüllümüzle canla baflla çal›flt›k. Türkiye’nin dört bir
yan›ndan gelen 1.000’in üzerinde gönüllü insan›n çal›flmas›n›
organize ettik. 220 vatandafl›m›z›n enkaz alt›ndan canl› ç›kart›lmas›nda görev ald›k, say›s›z cenazeyi ailelerine teslim ettik.
Yurt içi ve yurt d›fl›ndan gönderilen çok miktarda t›bbi malzeme
ve di€er yard›m malzemelerinin felaketzedelere do€rudan veya
K›z›lay, Türk Silahl› Kuvvetleri ve Kriz Masalar› ile koordineli
olarak ulaflt›r›lmas›n› sa€lad›k.
Yaflanan felaketin büyüklü€ü, çok genifl bir co€rafyan›n ve
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
91
büyük bir nüfusun etkilenmifl olmas› ve bu ölçekte bir depreme
karfl› enkaz arama ve kurtarma konular›nda çok çok az e€itimli
insan olmas›, ki bütün Türkiye’de 110 kifli Sivil Savunma’dan,
100 kifli kadar da bizden vard› ve baflka birçok yetersizlik nedeniyle, yaflanan s›k›nt›lar da o ölçüde büyüdü. Bütün bunlara ra€men, önceden yapt›€› haz›rl›klar ve en önemlisi felaket an›nda,
o sürecin bütün korkunçlu€una ve ac›lar›na ra€men insan hayat› kurtarmaya yönelik psikolojik olarak haz›r olman›n verdi€i
güçle, AKUT baflar›l› ve inisiyatifli bir arama kurtarma örgütü
örne€i verdi. Kendi ölçe€inin çok üzerinde bir ifl ç›kard›, hatta
hiç deneyimi olmamas›na ra€men yard›m da€›t›m› çal›flmalar›n›
da De€irmendere’de kurdu€u kamptan, buray› Donanma Komutanl›€› yetkililerine teslim edinceye dek baflar›yla koordine etti.
Biz o kadar ifli o günlerde nas›l becerdik, hâlâ flaflar›m... (Ek:
13)
17 A€ustos 1999 öncesinde ülkemizde do€ada meydana gelen kazalar ve do€al afetlerde arama kurtarma konusuna odaklanm›fl tek gönüllü ekip AKUT’tu. Ancak Gölcük Depremi’ni
izleyen günlerde, yurdumuzun pek çok bölgesinde yüzlerce arama kurtarma grubu örgütlendi. Birçok ilimizde, ilçemizde özellikle afetlere yerel müdahale sa€lamak amac›yla dernekler, mahalli ekipler kuruldu. Silahl› Kuvvetlerin ve kamu kurulufllar›n›n
bu konudaki yeniden yap›lanmalar›na ek olarak, pek çok büyük
fabrikan›n, firman›n bünyesinde de benzeri flekilde ekipler oluflturuldu. Bütün Türkiye, depreme haz›rl›k konular›nda arama
kurtarma, malzeme, lojistik ve e€itim konular›nda büyük çal›flmalar gerçeklefltirdi. Öyle ki, Türkiye’deki bütün kurumlar›n
AKUT’u örnek ald›€› bu hareket bir nevi ulusal seferberli€e dönüfltü ve bafllang›çta son derece olumlu ad›mlar at›ld›. (Ek: 14)
Sonuçta AKUT, Türkiye’de köklü bir paradigma, zihin haritas› de€ifliminin öncüsü oldu. Birçok sivil toplum örgütü ile kamu ve özel sektör kurulufllar›n›n bak›fl aç›lar›n›, arama kurtarmaya yaklafl›mlar›n› de€ifltirdi ve afet zararlar›n›n azalt›lmas›
konular›nda da önlem alma, haz›rl›kl› olma ve korunma kültürü
anlay›fl›n› gündeme getirdi. Arama kurtarman›n yan›nda, felaket
öncesi ve sonras› ile ilgili toplumun yo€un bilinçlenme taleplerini karfl›layacak çal›flmalar bafllatt›. Yaflanan ac›n›n büyüklü€ü
92
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
ve AKUT’un gösterdi€i, o güne dek sivil hayatta bu ölçekte bir
efli daha pek görülmemifl disiplini, ciddiyeti, bilimselli€i ve özverisi ve en önemlisi bütün bunlar›n karfl›l›ks›z yap›lmas›,
AKUT’a bir arama kurtarma derne€i olarak öngördü€ünden daha büyük bir misyon yükledi ve dernek bütün Türkiye’de tan›nan ve örnek gösterilen bir sivil toplum örgütü oldu, birçok ödüle lay›k görüldü. (Ek: 15)
AKUT; TESEV’in 1999 y›l›nda Gölcük Depremi’nin ard›ndan yapt›€› kamuoyu araflt›rmas›nda; o günlerin duygular›n›n
a€›rl›€› nedeniyle halk›m›z›n en çok güvendi€i 1. kurum seçildi.
Ayn› anket 2000 y›l›nda yap›ld›€›nda AKUT, Silahl› Kuvvetler’den sonra halk›m›z›n en güvendi€i 2. kurum olarak de€erlendirildi. Toplumumuzun hemen tamam›, sivil toplumun bu gönüllü çal›flmas›n› yürekten destekledi ve onurland›rd›. Milletimizin bize bu kadar yüksek bir güven duygusu ile sahip ç›kmas› hayat›m›z›n en büyük onurunu yaflatt› bize.
Gölcük Depremi’nin ard›ndan gelen Yunanistan-Atina depremi ve bize onlar›n yard›m etmesi, onlara da bizim yard›ma gitmemiz, onlarca y›ld›r çözülemeyen sorunlar›n yafland›€› süreçte, uluslar aras›nda kardeflli€in ve bar›fl›n simgesi oldu. Zor günlerinde insanlar›n dil, din, ›rk, ulus fark› gözetmeksizin yan yana, omuz omuza çal›flabildi€ini gösterdi. Yunanistan Cumhurbaflkan› Kostis Stefanopoulos’un AKUT ekibini resmi olarak
kabul edip teflekkür etmesi, gazete manfletlerinden günlerce inmedi.
AKUT Atina Depremi’nin ard›ndan yine 1999 y›l›nda Tayvan, 2001 y›l›nda Hindistan, 2003 y›l›nda ‹ran ve 2005 y›l›nda
Pakistan depremlerindeki arama-kurtarma ve 2000 y›l›nda Mozambik selindeki t›bbi destek çal›flmalar›yla uluslararas› süreçte
geldi€i konumu daha da gelifltirdi.
1999 y›l›nda Birleflmifl Milletler flemsiyesi alt›nda bulunan
Arama Kurtarma Dan›flmanl›k Grubu - INSARAG’a kabul edilen AKUT, tüm dünyada uluslararas› standartlara uygun arama
kurtarma ekipleri içinde, s›rad›fl› çal›flkanl›€› ile enkaz arama
kurtarma konusunda en deneyimli ve bilgili ekiplerden biri haline geldi. AKUT INSARAG a€› içerisinde, Avrupa - Afrika Bö-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
93
lümü’nde yer almakta olup, zaman zaman INSARAG’›n düzenledi€i toplant› ve çal›flmalara kat›lmaktad›r.
AKUT, Kas›m 2003 tarihlerinde Kore’nin baflkenti Seul’de
ve Mart 2007’de Hindistan’›n Yeni Delhi kentinde düzenlenen
INSARAG Team Leader toplant›lar›na ve UN OCHA - INSARAG tüzük revizyon çal›flma grubunun fiubat 2004 tarihinde
Cenevre’de yap›lan en son revizyon çal›flmas›na kat›lm›flt›r. Cenevre’deki toplant›da yap›lan görev da€›l›m›nda, arama kurtarma operasyonlar›nda “etik” bölümünü yazmay› üstlenmifl ve bu
görevi de en iyi flekilde tamamlam›flt›r.
Bu ziyaretlerin d›fl›nda AKUT gönüllüleri e€itim, seminer ve
bilgi al›flverifli amac›yla da yabanc› ekiplerle iflbirli€i içerisindedir. 2004 y›l› Kas›m ay›nda Belçika’da düzenlenen ve günümüz
flartlar›nda h›zla artan insani yard›m ve terörle mücadele konular›nda yap›lan NATO toplant›s›na, 18-22 Ocak 2005 tarihleri
aras›nda Japonya’n›n Kobe kentinde düzenlenen Birleflmifl Milletler “Dünya Afetleri Azaltma Konferans›”na, NATO ve GCSP
(Geneva Centre for Security Policy) taraf›ndan 7 - 8 Temmuz tarihlerinde ‹sviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen “Sivil - Askeri ‹liflkilere Yeni Yaklafl›mlar: Stratejiler ve Uygulamalar”
bafll›kl› konferansa kat›lm›flt›r.
Yunanistan’›n Patras flehrinde 23 Haziran-8 Temmuz 2007
tarihleri aras›nda gerçekleflen ve Yunan K›z›lhaç› ve Alman K›z›lhaç› taraf›ndan ortaklafla düzenlenen “I. Balkan Afet ve Kurtarma Yönetimi” e€itimine 5 gönüllüsü ile, 28 A€ustos - 1 Eylül
2007 tarihleri aras›nda Almanya’n›n Bremen kentinde, Alman
Sivil Savunma mekanizmas› olan THW’nin INSARAG standartlar›nda Uluslararas› A€›r Arama Kurtarma Ekibi olarak s›n›fland›r›labilmek için yapt›€› tatbikata davet üzerine gözlemci
olarak iki gönüllüsü ile kat›lm›flt›r.
AKUT sadece Türkiye’de de€il, yurt d›fl›nda da bilgi birikimi ve deneyimlerini paylaflmaya, zor durumda kalan insanlara
fayda sa€layabilece€i her yerde, imkânlar› elverdi€i ölçüde operasyonlar düzenlemeye, faaliyet alan› ortak olan kurumlarla iflbirli€i içinde çal›flmalar›n› yürütmeye devam etmektedir.
Bugün AKUT 14 bölgede oluflturdu€u ekipler ve 750 gönül-
94
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
lüsü ile, ki bu say›lar ileride daha da artacakt›r, operasyonel gücünü ivedilikle harekete geçirecek uluslararas› standartlarda
deneyimi ve birikimiyle ülkemizin ilk ve en önde gelen gönüllü
arama kurtarma grubudur. Bir yandan büyüyüp kendi insan kayna€›n› en verimli biçimde kullanmaya çal›fl›rken, bir yandan da
üzerine düflen sorumlulu€un gere€i olarak örnek projeleriyle
toplumda bilinçli bireylerin artmas› için çaba göstermektedir.
AKUT BÜYÜYOR
1996 y›l›nda ‹stanbul’da kurdu€umuz AKUT’u, y›llar içerisinde
son derece kontrollü ve dikkatli bir flekilde büyütmeye de özen
gösterdik. Hatta pek örne€ine de rastlayamayaca€›n›z özgün bir
model üzerinden yapt›k bunu. AKUT; tamamen insan odakl› bir
kurum olarak tasarland› ve her seviyede liderlik modeliyle, lider
odakl› bir kurum olarak büyüdü ve büyümeye de devam ediyor.
Merkezden yüzlerce kilometre uzaklarda kurdu€umuz ekiplerimizdeki liderlerimize sorumlulu€uyla birlikte yüksek yetkiler
de verdik ve merkezle operasyonel ekip aras›ndaki bürokrasiyi
minimum olacak flekilde tasarlad›k. Öyle ki her bir ekip lideri,
kendi bölgesinde, benim baflkan olarak AKUT üzerinde sahip
oldu€um yetkilere eflde€er bir yetkiyle donat›ld›. Ülkemizin de€iflik bölgelerinde AKUT kurmak için bölge de€il lider seçtik.
Seçti€imiz her lider de süreç içerisinde kiflili€iyle, vizyonuyla,
çal›flkanl›€›yla ve cesaretiyle AKUT’un kendisi oldu.
AKUT’u AKUT yapan liderlerimizin ortak bilinci ve ortak
iradesidir.
Bizimle ayn› vizyonda ve ayn› de€erlere sahip ve bu gerçekten yo€un gönüllü çaban›n alt›na girebilecek insanlar› titizlikle
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
95
seçerek, ki ilk y›llar bu kifliler zaten bizim önceden tan›d›€›m›z,
birlikte hareket etti€imiz arkadafllar›m›zd›; onlar›n yaflad›klar›
yerlerde bafllad›k yeni AKUT ekiplerini kurmaya. Zaman içinde
önce büyümek istedi€imiz bölgeyi seçip, sonra o bölgede bize
uygun insan aramaya bafllad›k. Nitekim Karadeniz bölgesi aç›l›m›m›z bu flekilde oldu. Bir ön araflt›rma ekibi yollad›k Ordu, Rize, Giresun, Trabzon ve çevresine ve onun sonucunda da Giresun’da arad›€›m›z niteliklerde liderimizi bulduk. Daha önceden
bekletti€imiz Rize ve Trabzon’u da dahil edip süreci h›zland›rd›k. Ordu’daki arkadafllarla da iliflkilerimizi yak›n bir flekilde
sürdürmeye karar verdik. Bazen de, 1999 Depremleri sonras›nda kurulmufl nitelikli ekiplerle gücümüzü birlefltirdik ve onlar›
da AKUT ailesine dahil ettik. SAKAY ve 911’deki arkadafllarla
bu flekilde bulufltuk. Bu birleflmedeki özverileri takdire flayand›r.
Asl›nda 1999 Gölcük Depremi’nden sonra AKUT’u kurmak
için Türkiye’nin her yerinden say›s›z ça€r› alm›flt›k, ama bizim
modelimiz ne yaz›k ki bu tür kontrolsüz bir büyümeye uygun
de€ildi. Lider odakl› kurum olmak ve bürokrasiyi minimuma indirmek sizi çok h›zland›r›yor ama getirebilece€i riskleri bafltan
çözmezseniz, süreç içerisinde bafl›n›z çok a€r›yabilir. Bu konuda en küçük bir hatay› bile telafi edemeyece€imizi düflündü€ümüz için, bu tür bir riski hiçbir zaman almad›k ve alamay›z.
Çünkü bizim görevimizde hata ölümle bile sonuçlanabilir, bu
nedenle AKUT’u büyütme iflini bir-iki y›l erteledik. 1999 Gölcük Depremi sonras›nda ve 2000 y›l›nda öylesine yo€un bir ilgi
oldu ki AKUT’a, o y›llarda üye al›m›n› bile durdurmufltuk. Hatta bu yaklafl›m›m›z AKUT’a kat›lmak isteyen insanlar› o günlerde belki de biraz gücendirmiflti. Bizi mazur görsünler; ancak
150 kiflilik bir derne€e binlerce kiflinin birden girmeye çal›flmas›, bizim o günkü yap›m›zla yönetemeyece€imiz bir süreçti. Bu
nedenle bu tür bir yükün alt›na girmedik, ancak ilerleyen y›llarda nas›l bir modelle büyüyebilece€imizin, büyümemizin do€ru
olaca€› da yavafl yavafl flekillenmeye bafllad›.
Gölcük Depremi yafland›€›nda AKUT’un sadece iki ekibi
vard›; merkez olarak ‹stanbul ve Türkiye’nin en güçlü da€c›lar›ndan biri olan Y›lmaz Sevgül’ün liderli€inde ilk kurdu€umuz
d›fl ekip olarak Antalya. Gölcük Depremi’nde bu iki ekip birlik-
96
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
te çal›flm›flt›k. Arkas›ndan her y›l ekip say›m›z› art›rmaya bafllad›k. 2000 y›l›nda Hakan Korkut’la Ankara, 2001 y›l›nda Tolga
Gözüm’le Marmaris, 2002 y›l›nda Veysel Aksoy’la Bingöl,
2003 y›l›nda Erdem Ak›n’la ve flu anda da Recep fialc›’yla devam eden Kocaeli, 2004 y›l›nda Metin Y›lmaz’la Olympos,
2005 y›l›nda Nedim Urcan’la Ni€de, 2006 y›l›nda da Aziz Do€an’la Bursa ve Ömer Karaca’yla ‹zmir’de ve 2007 y›l›nda da
Dr. Cengiz Cindemir’le Giresun, Rag›p Pirselimo€lu’yla Trabzon, Güçlü Uzunalio€lu’yla Rize ve Nurettin Özcan’la da Kayseri ekiplerimizi kurduk ve bugün için 14 bölgede aktif olarak
çal›flmalar›m›z› sürdürüyoruz. Arada baz› uzun soluklu projelerimiz oldu€unda bölgesel ve geçici ekipler kurmay› da ihmal etmiyoruz. Sonuçta baflka bir proje için bile gitmifl olsak, gitti€imiz yerde acil durumlara müdahale edebilecek altyap›m›z› ve
lojisti€imizi de beraberimizde götürüyoruz.
Büyüme politikalar›m›zdaki bu gözle görülür h›zlanmay›,
AKUT’un “Küresel Is›nma” ve yarataca€› tehditleri çok ciddiye
almas› olarak da okuyabilirsiniz. Ayr›ca Küresel Is›nma konusunda kendi içimizde bir e€itim ve araflt›rma komitesi de oluflturduk. Kitab›n sonlar›nda bu konuya bir kez daha de€inece€im.
Çok dikkatli ve kontrollü büyüme stratejimizle sa€l›kl› bir
flekilde bugünlere geldik. Bu süreçte de nazar de€mesin ama
hiçbir arama kurtarma görevinde bizden kaynaklanan bir kaza
yaflamad›k ve yaflatmad›k. Sadece ikisi operasyondan, biri de yine AKUT’la ilgili bir etkinlikten yorgun arg›n dönerken, Antalya’da, Bingöl’de ve Kocaeli’de olmak üzere üç ciddi trafik kazas› yaflad›k ama Allah korudu, ciddi yaralanmalara ra€men
kimse ölmedi. AKUT’taki herkesin en büyük korkusu, bizden
birinin bir gün, bir arama kurtarma görevi s›ras›nda bir kaza yaflamas›d›r; bu tür bir durumun yaflanmamas› için alabilece€imiz
bütün önlemleri al›yoruz, almaya gayret ediyoruz.
‹nflallah bu hiçbir zaman olmayacak...
Üzerlerinde AKUT k›yafetiyle, e€itimlerini alm›fl gencecik
delikanl›lar›, k›zlar› karda, k›flta, ya€murda, çamurda, gece gündüz demeden sellere, da€lara, depremlere, memleketin ücra bir
köflesinde bafl› dertte olan insanlar›m›z›n yard›m›na yollaman›n
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
97
ne kadar a€›r bir sorumluluk oldu€unu bilemiyorum sizlere hissettirebiliyor muyum. Bu yi€it çocuklar› her göreve u€urlad›€›m›zda arkalar›ndan gizli gizli dua ettik; sa€ salim gidip, sa€ salim dönmeleri için.
Lütfen sizler de dualar›n›z› bizden eksik etmeyin...
Yard›ma muhtaç olana her zaman elini uzatan AKUT, imkânlar›n› ve deneyimini, devletimizin yönlendirmesiyle gerekti€inde yabanc› ülke topraklar›nda da kulland›. Gö€sümüzde Türk
bayra€›, yabanc› arama/kurtarma ekiplerinin aras›nda ülkemizi
temsil etmenin bilinciyle, coflku ve heyecan içinde dünyan›n büyük afetlerinde görev ald›k. Atina Depremi’nin (Ek: 16) ard›ndan süratle bölgeye giden AKUT ekibini, kurtarma çal›flmalar›
sonras›nda Yunanistan Cumhurbaflkan› resmi olarak kabul etti
ve teflekkürlerini iletti. Tayvan Depremi’nde (Ek: 17) yine Türk
insan›n›n yard›mseverli€ini ve fedakârl›€›n› bütün dünyaya gösterdi ve Hindistan Depremi’nde (Ek: 18) yapt›€› baflar›l› kurtarmalar o günlerde dünya kamuoyunda yer ald›. Mozambik Seli
(Ek: 19) sonras›ndaki çal›flmalara 3 uzman hekim ve büyük bir
t›bbi malzeme ile destek veren AKUT, imkânlar› elverdi€i ölçüde ‹ran (Ek: 20) ve Pakistan depremlerinde (Ek: 21) yine üzerine düfleni eksiksiz yerine getirdi.
Bir grup da€c›n›n öncülü€ünde kurulan AKUT, 1996 y›l›ndan bu yana gerçeklefltirdi€i etkinliklerin neredeyse tamam›nda
öncü ve lider bir kurum olarak çal›flt›. Türkiye’de gönüllü olarak
do€al afetlerde arama ve kurtarma yapan ilk ekip oldu; bu görevi yurtd›fl›nda da gerçeklefltiren ülkemizden ç›kan ilk gönüllü
ekip oldu; afetler ve arama-kurtarma konular›nda topluma kapsaml› e€itimler veren ilk gönüllü ekip oldu; Bakanlar Kurulu karar›yla, bu alanda “kamu yarar›na çal›flan” belgesi alan ilk dernek oldu ve halen de tektir; Akdeniz Bölgesi’ndeki arazi yap›s›n›, yo€un turizm potansiyelini ve bunlar›n getirdi€i riskleri fark
edip, bu yönde yaflanan kazalarda bölgedeki 3 ekibi ile (Antalya, Olympos, Marmaris) örgütlü müdahale yapan ilk ekip oldu;
Do€u’nun a€›r k›fl koflullar›n›n kapad›€› yollarda, o güne dek
al›fl›lm›fl›n d›fl›nda olarak kar üstü araçlarla köylerden yaral› ve
hasta ulafl›m›n› sa€layan ilk ekibi Bingöl’de kurdu; bugüne dek
ülkenin dört bir yan›nda binlerce seminer verdi ve 100.000’ler-
98
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
ce insana ulaflt›, binlerce kifliye ve resmi, özel, sivil ve askeri kurumlara arama ve kurtarma e€itimleri verdi, bilinçlendirme çal›flmalar› yapt›. (Ek: 22)
‹stanbul, Ankara, Antalya, Marmaris, Bingöl, Kocaeli, Ni€de, Olympos, Bursa, ‹zmir, Rize, Trabzon, Giresun ve Kayseri’de oluflturdu€umuz yurt sath›na yay›lm›fl toplam 14 gönüllü
ekibimizle, 2007 y›l› Eylül ay›na dek 383 arama ve kurtarma
operasyonu gerçeklefltirdik. 383 kere, hayat›m›zda hiç görmedi€imiz ve bir daha da hiç görmeyece€imiz insanlar›n hayat› için
kendimizi gönüllü olarak tehlikeye att›k ve 700’den fazla insan›n hayat›n›n kurtar›lmas›n› ve/veya içinde bulunduklar› zor durumdan al›n›p normal yaflam koflullar›na nakledilmesini; bazen
de son bir görev olarak, pek çok ac›l› ailenin sevdiklerinin cenazelerine kavuflmas›n› sa€lad›k; hep gönüllü olarak. Zaten sizlerin bize bu kadar içten bir sevgi ve güven duyman›z›n as›l sebebi de, bu karfl›l›ks›z yard›m anlay›fl›m›z, gönüllü€ümüz ve sorumluluk duygumuz oldu.
Biz sizi koflulsuz sevdik, siz bize yüre€inizi açt›n›z; biz size
karfl›l›ks›z hizmet ettik, siz bize sahip ç›kt›n›z.
AKUT’u kuranlar nas›l da€c›larsa, var edenler de sizler oldunuz...
AKUT ÇALIfiIYOR
Bizim anlad›€›m›z anlamda AKUT, yaflad›€›m›z topraklara ve
bu topra€›n yüce ruhlu insan›na karfl› bir görev bilinci ve sorumlulu€udur. AKUT’un son derece net tan›ml› bir varl›k sebebi, çal›flma anlay›fl› ve özde€erleri vard›r ve görev süreçlerini de bu ilkeler çerçevesinde gönüllüleri eliyle yürütür. AKUT derne€i as-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
99
l›nda bir flemsiye organizasyondur, ancak AKUT ruhu ve anlay›fl› gönüllüleri eliyle yaflayan, kendini sürekli gelifltiren ve büyüyen, yeni beliren ihtiyaçlara ve imkânlara göre kendisini yeniden konumland›ran, sürekli bir dinamizmi olan, her hücresinde
kendi içinde inisiyatif kullanabilen canl› bir organizasyondur.
Asl›nda AKUT’u s›rad›fl› k›lan, benzerlerinden ay›ran ve baflar›l› yapan da bu tercihtir.
Öncülük, yol aç›c›l›k, ufuk aç›c›l›k ve liderlik ruhumuz; sorumluluk anlay›fl›m›z, yurt ve insan sevgimizle birleflince baflka
pek çok projeye de imza att›k ve atmaya da devam ediyoruz.
Son derece çal›flkan, nitelikli, fedakâr ve gönüllü insan gücümüze dayanarak, y›llar içerisinde asli görevimiz olan arama ve kurtarma konular›na ilave olmak üzere ülkemizde eksikli€ini gördü€ümüz pek çok farkl› konuda da projeler gerçeklefltirdik. Hatta 10. y›l›m›z› kutlad›€›m›z 2006 y›l›nda kulland›€›m›z slogan
fluydu; “AKUT 10 YAfiINDA VE BU SADECE B‹R BAfiLANGIÇ.”
Kitab›m›n bu bölümünde sizlere AKUT’un gerçeklefltirdi€i,
ancak medyam›z›n malum magazin a€›rl›kl› tutumu nedeniyle
kamuoyu ile yeteri kadar paylaflamad›€›m›z› düflündü€ümüz
sosyal fayda amaçl› özgün projelerimizden bir kesit sunmak istiyorum. Son derece çal›flkan, fedakâr ve gönüllü insan gücümüze dayanarak, y›llar içerisinde asli görevimiz olan arama ve kurtarma konular›na ilave olmak üzere ülkemizde eksikli€ini gördü€ümüz pek çok farkl› konuda da projeler gerçeklefltirdik. Bu
gücü ve yetkiyi de tüzü€ümüzde bulunan AKUT’un amac›n› ifade eden 3. maddemizden al›yoruz.
Önce AKUT’un tüzü€ünün 3. Maddesi’ndeki bize bu yetkiyi
veren bölümü sizlerle paylaflmak istiyorum;
...
Ayr›ca Anayasam›zda tan›mlanm›fl bütün özellikleri, kavramlar› ve
de¤erleri korumak ve kollamak, Devletin temel amaç ve görevlerine yard›mc› olmak, yürürlükte olan kanunlarla belirlenmifl ve koruma alt›na al›nm›fl konulara destek vermek amac›yla, Türkiye’nin en
etkin ve güçlü sivil toplum örgütlerinden biri olma sorumlulu¤u ve
bilinci ile as›l konusu olan arama ve kurtarma çal›flmalar›n›n yan›
100
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
s›ra ülkemizde bofllu¤unu, eksikli¤ini ve yanl›fll›¤›n› gördü¤ü, tarih,
kültür, e¤itim, sa¤l›k, çevre ve do¤a gibi sosyal, kültürel ve toplumsal konularda; toplant›, sempozyum, söylefli, yürüyüfl, etkinlik, imza
kampanyalar›, kitap, broflür ve benzeri yay›n haz›rlama ve toplama
kampanyalar›, kamuoyu oluflturma, toplum bilinçlendirme ve benzeri çal›flmalar yapmakt›r.
...
fiimdi de bu projelerden baz› örnekler vermek istiyorum;
GENÇ AKUT GÖNÜLLÜSÜ PROJES‹ - 2002’den bu yana
(Ek: 23)
9-12 yafl grubundaki kardefllerimize, “AKUT RUHU” sembolüyle tan›mlad›€›m›z de€erlerin kazand›r›lmas› ve çocuklar›n
karakter geliflimlerinin, biliflsel, duyuflsal ve psiko-motor davran›fllar›n›n, uzman e€itmenler taraf›ndan haz›rlanan kurs programlar› ile gelifltirilmesi amaçlanmaktad›r. Bu proje kapsam›
içindeki gençlerin; gönüllülük nosyonuna sahip, kendine güvenen, sorumluluk duygusu tafl›yan, inisiyatif kullanabilen, problem çözme yetene€i olan, kararl› ve cesur, çevre bilincine ve
kültürüne sahip, acil durumlarda neler yapmas› gerekti€ini bilen; k›sacas›, Atatürk’ün Türk Gençli€i’nden bekledi€i güçlü ve
ülkesine faydal› olacak flekilde yetiflmifl sa€lam karakter özelliklerine sahip, gelece€in güçlü Türkiye’sini tafl›yacak bireyleri olmalar› hedeflenmektedir.
Söz konusu proje tasar›m ve uygulama olarak uzman bir kadro taraf›ndan haz›rlanm›flt›r, haftasonlar› yürütülen çal›flmalar›
AKUT Gönüllüleri yürütmektedirler.
KAR ÜSTÜ ARAÇLARIYLA HASTA NAKL‹ PROJES‹ / B‹NGÖL - 2003 (Ek: 24)
Do€u ve Güneydo€u Anadolu Bölgelerimizde k›fl mevsiminin yaratt›€› a€›r koflullar, bu yörelerimizde yaflayan halk›m›z›n
yaflam kalitesini son derece olumsuz bir flekilde etkilemektedir.
Yo€un kar ya€›fl› nedeniyle, k›rsal alandaki pek çok yerleflim yeriyle merkez aras›ndaki yollar bazen aylar boyunca tamamen ka-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
101
panmaktad›r. Co€rafi yap› ve iklim flartlar›n›n son derece elveriflsiz olmas› nedeniyle, ifl makineleri ve insan gücü kapanan
yollar› açmakta yetersiz kalmakta, yetti€i durumlarda da maliyeti çok yüksek olmaktad›r. Bu da, özellikle tam teflekküllü sa€l›k imkânlar›ndan uzakta olan insanlar›m›z aç›s›ndan, özellikle
acil durumlarda ciddi sorunlar›n yaflanmas›na neden olmaktad›r.
AKUT, elindeki imkânlar›n bu tür zor koflullarda da halk›m›z›n hizmetine sunulabilece€ini öngörerek Bingöl’de bir pilot çal›flma bafllatm›flt›r. 10 Kas›m 2002 tarihinde resmen faaliyetlerine bafllayan AKUT Bingöl Ekibi, k›fl koflullar› ne denli zor olursa olsun, elinde bulunan 2 adet kar motosikleti ile ça€r› ald›€›
bölgeye derhal ulaflmakta ve yard›ma ihtiyac› olan hamile, böbrek hastas›, kaza geçirmifl veya yaralanm›fl vatandafllar›m›z› bu
araçlara ba€l› sedyelere sabitleyerek merkezdeki sa€l›k kurulufluna nakletmektedir.
Son y›llarda özellikle do€u ve güneydo€u illerimizde kar üstü araçlar›n benzer amaçlarla kullan›lmak üzere mülki idareler
taraf›ndan temin edilerek bölgede hizmete sokulmas›, AKUT’un
öncülü€ünün ve ufuk aç›c›l›€›n›n ne kadar etkili ve do€ru oldu€unu göstermektedir. Bizden önce bu tür çal›flmalar ço€u zaman, bütün yolun kar küreme araçlar›yla aç›larak çok maliyetli,
zahmetli ve sadece o seferlik ifle yarayabilen flekilde yap›l›yordu. ‹kinci bir vakada bütün yolu tekrar açmak gerekiyordu.
AKUT ANADOLU TIRI PROJES‹ - 2004 (Ek: 25)
“Bir nefes için...” ad›n› verdi€imiz bu projede mobil e€itim
sistemi ile vilayet makamlar› koordinasyonunda, do€al afet seminerleri düzenlenerek, haz›rlad›€›m›z do€al afet kitab›n›n da€›t›lmas›, e€itim filminin izlenmesi ve da€›t›m› ve foto€raf sergisi aç›lm›flt›r. Ayr›ca proje içerisinde bir ambulansla birlikte
yurt genelinde solunum fonksiyon (KOAH, ast›m) testleri yap›lm›flt›r.
8 Nisan-17 A€ustos 2004 tarihleri aras›nda, AstraZeneca ve
TURKSPED sponsorlu€unda gerçeklefltirilen bu projede, özel
donan›ml› bir t›r ve bir ambulansla birlikte 15.500 kilometre yol
kat edilerek 81 ilimizin tamam› ziyaret edilmifl ve 1 milyondan
102
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
fazla insan›m›za ulafl›lm›fl ve afetler hakk›nda bilinçlendirme çal›flmalar› yap›lm›flt›r.
Bu proje s›ras›nda ayr›ca çok özel bir çal›flma daha gerçeklefltirildi; AKUT ANADOLU TIRI uzun yolculu€unu bitirdi€inde, milletimizin yürek dolu sevgisi, coflkusu, duas› ve güveninin
yan› s›ra, bizler için kutsal bir emanet daha tafl›yordu; 81 ilimizden teker teker özenle al›nan, bir avuç vatan topra€›.
Bu topraklar daha sonra özenle mermer bir haritaya yerlefltirildi. Bu özgün toprak haritas›; yapt›klar› her çal›flmayla Atalar›na lay›k olma çabas› içinde olan AKUT gönüllüleri taraf›ndan,
her kar›fl› flehitlerimizin kanlar›yla sulanm›fl Türkiye’mizin 81
ilinden özenle al›nan tertemiz vatan topra€›yla oluflturuldu. Anayasam›z›n 3. ve 4. maddelerinde koruma alt›na al›nan; “Türkiye
Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” maddesinde ifade edildi€i flekliyle Vatan topra€›n›n bölünmez bütünlü€üne olan koflulsuz ba€l›l›€›m›z› ve kahraman dedelerimiz ve ninelerimiz gibi bu u€urda her türlü fedakârl›€a haz›r oldu€umuzu ifade eden bir sembol olarak haz›rland›.
AKUT ANADOLU’YLA ELELE PROJES‹ - 2005’ten bu yana
(Ek: 26)
Farkl› alanlardaki projelerimizden biri olarak sürdürdü€ümüz; yurdumuzun özellikle sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda geri kalm›fl bölgelerinde, de€iflik vesilelerle tan›flt›€›m›z veya iletiflim kurdu€umuz ihtiyaç sahiplerine çeflitli yard›m ve
destek çal›flmalar›m›z›, “AKUT ANADOLUYLA ELELE” ad›n› verdi€imiz proje çerçevesinde son derece kapsaml›, genifl kat›l›ml› ve organize olarak sürdürmekteyiz.
Bizi neredeyse arama kurtarma çal›flmalar› kadar heyecanland›ran bu proje çerçevesinde, üretici firmalar›n yurt çap›nda
ihtiyaç sahiplerine ulaflt›rmak istedikleri kendi ürün portföylerindeki her türlü giyim, g›da, elektronik eflya, mobilya, araç, k›rtasiye, okul malzemesi, kitap ve benzeri ürünleri AKUT arac›l›€›yla ulaflt›r›yoruz. Anadolu’muzun dört bir yan›nda y›llar içerisinde kurmufl oldu€umuz s›cak ve güvenli iliflkilere dayanarak,
gönüllülerimiz eliyle uzun zamand›r sürdürdü€ümüz arac›l›k
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
103
görevimizi bu proje ile birlikte art›k daha planl› olarak sürdürüyoruz. Bu çal›flmalar›m›za bu ö€retim y›l› bafl›nda önemli bir
halka daha ekledik. Geçti€imiz y›l okullar aç›l›rken, Anadolu’nun de€iflik yerlerindeki 5000 ö€renci kardeflimize içi defter,
kalem gibi k›rtasiye malzemeleriyle hatta birer de klasik çocuk
roman› ile dolu olarak okul çantas› yollad›k. Bu y›l dönem sonunda da bu kez 10.000 ö€renci kardeflimize okuma kültürünün
yerleflmesi amac›yla yaz tatili arma€an› olarak çocuk kitaplar›
yollad›k. Bir kalemi ikiye k›r›p ö€rencilerine verip ders yapabilen ö€retmenlerimiz, yoksulluktan okula bile gidemeyen kardefllerimiz var Anadolu’da; onlar› unutmak ülkeyi unutmakt›r...
Ulusal ve uluslararas› üreticilerin ve hay›rseverlerin derne€imize karfl› duyduklar› güven ve teveccühle, ihtiyaç sahiplerine
ulaflt›r›lmak üzere derne€imize iletilen her türlü ürün; “AKUT
ANADOLUYLA ELELE” projesi çerçevesinde de€erlendirilmekte ve bütün yard›m da€›t›m› çal›flmalar›m›z bu bafll›k alt›nda toplanmaktad›r.
KERMAN EYALET‹ AFET HAZIRLIK GEL‹fiT‹RME PROJES‹ - ‹RAN - 2005
2003 y›l› sonunda gerçekleflen ve 30.000 kiflinin yaflam›n›
kaybetti€i Kerman-Bam depreminin ard›ndan, Kerman eyaletinin talebi ve ACT Netherlands’in deste€i ile resmi ve sivil kat›l›mc›lara yönelik olarak; May›s 2005 tarihinde yap›lan bir ön
keflif çal›flmas›n› takiben Eylül 2005 ile Nisan 2006 aras›nda
aral›kl› olarak üç fazda e€itimler düzenlenmifl ve tatbikatlar yap›lm›flt›r. ‹lk fazda; arama kurtarma e€itmenli€inin koflullar› ve
arama kurtarma ile acil durum yönetimi konusundaki standartlar› inceleyen masa bafl› çal›flmalar› düzenlenmifltir. ‹kinci fazda
Acil Durum Yönetimi ve Acil Durum Yönetim Merkezi yap›land›rmas› e€itimi, Toplum Afet Müdahale Tak›m› e€itimi ve asistan ile e€itmen e€itimleri düzenlenmifltir. Üçüncü fazda ise e€itmenlere yönelik olarak, teknik arama kurtarma branfllar›n›n fark›ndal›k seviyesindeki e€itimleri düzenlenmifl ve yetifltirilen
e€itmenlerin yeni kat›l›mc›lara verdikleri TAMT e€itimi denetlenmifltir.
104
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
AKUT BTC BORU HATTI DESTEK PROJES‹ - 2006’dan
bu yana (Ek: 27)
AKUT ve ADY firmas›, arazi koflullar› ve k›fl koflullar›ndaki
deneyimiyle Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hatt›n›n kullan›m› süresince, k›fl aylar›nda hat boyunca görevli BOTAfi ekiplerine destek veriyor. BOTAfi’›n ilgili ekiplerine, AKUT taraf›ndan “Hayatta Kalma” ve “Do€ada ‹lkyard›m” konular›nda e€itimler verildi. Ayr›ca proje süresince arama - kurtarma çal›flmalar› ve acil
durumlarda müdahale amac›yla hat boyunca ekiplerimiz haz›r
bulunuyor ve mühendislerin arazideki güvenli€inden sorumlu
olarak çal›fl›yor.
AKUT 1. ULUSLARARASI AFET SEMPOZYUMU - 2006
Kuruluflunun 10. y›l› etkinlikleri çerçevesinde, Bo€aziçi Üniversitesi’nin de deste€i ile, 23 - 24 Mart 2006 tarihlerinde, Üniversite Kampüsü’nde AKUT “1. Uluslararas› Afet Sempozyumu”nu gerçekleflmifltir. Sempozyumda, farkl› disiplinlerden
toplam 30 konuflmac› uzmanl›k konular› çerçevesinde bilgi aktarm›flt›r.
AKUT’un arama ve kurtarma konular› d›fl›nda destek verdi€i kampanya ve projelerden baz›lar›n› da sizlerle paylaflmak istiyorum.
KAN BA⁄IfiI KAMPANYALARI - 1996’dan bu yana
Her AKUT gönüllüsü, baflkalar›na hayat vermeyi kendisine
görev seçmifl bu asil çat›n›n alt›na girerken, de€erli kanlar›n› KIZILAY’a ba€›fllayarak aram›za kat›l›r. Bu sembolün anlam› bizler için son derece aç›kt›r; hayat kurtarmay› kendisine görev seçen, önce tertemiz kan›yla hayatlar›n kurtar›lmas›na yard›mc›
olmaya bafllar. Gönüllü adaylar›m›z›n de€erli kanlar›, onlar daha AKUT çat›s› alt›na girmeden, uzaklarda bir yerlerde birilerine hayat olur, gönüllülerimiz de AKUT’un parças›, AKUT’un
kendisi olurlar.
AKUT gönüllüleri, AKUT’taki çal›flmalar› s›ras›nda da acil
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
105
kan ihtiyaçlar›na sürekli olarak destek vermektedirler.
DÜNYA BARIfiI ‹Ç‹N A⁄RI DA⁄INA EVEREST TIRMANICISI DA⁄CILARLA B‹RL‹KTE TIRMANIfi - 2001
AKUT’un Everest Da€›’na t›rmanm›fl (1995 AL‹ NASUH
MAHRUK‹ ve 2001 TUNÇ FINDIK) iki da€c›s› ile birlikte,
AKUT taraf›ndan davet edilen Amerikal›, Kolombiyal›, Meksikal› ve Singapurlu da€c›lar dünya bar›fl› için A€r› Da€›’na t›rmand›lar. O günlerde dünya da€c›l›k camias› bu sempatik projeye yo€un ilgi göstermifl ve gün gün geliflmeleri internet üzerinden takip etmiflti.
A⁄RI DA⁄I’NDA BY PASS’LI DA⁄CILAR - 2003 (Ek: 28)
Prof. Dr. Bingür Sönmez’in öncülü€ünde gerçeklefltirilen bu
projenin temel amac›; Koroner By Pass ameliyat› geçiren hastalar›n, ameliyat sonras› süreçte kendilerini bak›ma muhtaç, eksik,
yar›m, evlerinden ç›kamaz durumda hissetmelerini önleyip, bir
an önce, ameliyat sonras› süreçte do€al olarak yaflad›klar› psikolojik bunal›mdan kurtulmalar›n› sa€lama konusunda bir mesaj
vermekti. Koroner by pass ameliyat› geçiren kiflilerin, beslenmelerine, egzersizlerine ve doktorlar›n›n dediklerine dikkat
ederlerse, ameliyat sonras› hayatlar›n› da, eskisi gibi hatta ameliyat öncesine göre eskisinden daha sa€l›kl›, dengeli ve kaliteli
bir flekilde sürdürebileceklerini ve hem kendilerinin, hem çevrelerinin bundan, duygusal, sosyal ve ekonomik olarak büyük bir
fayda sa€layabilece€ini göstermek istedik. Söz konusu t›rman›flta, by pass ameliyat› geçirmifl insanlar›n Türkiye’nin en yüksek
da€› olan A€r› Da€›’na bile gidebilecekleri bir sembol olarak
gösterilmifltir.
106
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
ORGAN BA⁄IfiI KAMPANYALARI - 2005’ten bu yana (Ek:
29)
“YAfiARKEN DE, YAfiAMDAN SONRA DA HAYAT KURTARIYORUZ” ad›n› verdi€imiz sloganla, AKUT gönüllüleri olarak
“Organ Ba€›fl›” kampanyalar›na destek veriyoruz.
AKUT gönüllüleri olarak, yaflarken oldu€u gibi, bu güzel
dünyadaki varl›€›m›z sona erdikten sonra da, yaflam›n kutsall›€›na hizmet etmek istiyoruz. Bizler yaflam›n kutsall›€›na inanan
bir gelene€in temsilcileriyiz. Dünya sizi flafl›rtmas›n, d›flar›da ne
görürseniz görün, do€rusu yaflam›n kutsal oldu€udur, yaflama
hakk› da öyledir...
Organ ba€›fl› kampanyalar› ne yaz›k ki de€iflik sebeplerle ülkemizde yeteri kadar duyurulamayan, desteklenemeyen konulardan biri. Oysa bir millet olman›n birinci sorumlulu€u o millet
aras›ndaki koflulsuz, art niyetsiz, karfl›l›kl› güven, sevgi, sayg›,
anlay›fl ve destektir ve bunlardan kaynaklanan birarada yaflama
arzusudur. Toplum kendi içdinamiklerini, di€erleri kadar flansl›
olamayan, di€erlerinin imkânlar›na sahip olamayan bireyleri de
koruyacak, onlara sahip ç›kacak flekilde kurgulamak zorundad›r.
Aksi halde milleti oluflturan unsurlar aras›nda sevgi, sayg›, karfl›l›kl› güven ve empati eksikli€i yaflan›r ki, uzun dönemde bu
bölünmüfllü€ün, güvensizli€in ve yabanc›laflman›n etkileri son
derece tehlikeli olabilir.
Bu inanç ve düflünceyle, Türk Milleti’ni oluflturan 73 milyonluk nüfusumuzun kendi içindeki ba€lar›n› kuvvetlendirebilmek için önemli bir sembol olabilecek organ ba€›fl› kampanyalar›na tüm yurttafllar›m›z›n destek vermesini istiyoruz.
SOKAK KÖPEKLER‹N‹N REHAB‹L‹TE ED‹LMES‹, E⁄‹T‹LMES‹ VE KAZANDIRILMASI PROJES‹ / Ankara - 2006
(EEk: 30)
Çankaya Belediyesi’ne ait bar›nakta bulunan köpeklerin rehabilite edilmesi ve topluma kazand›r›lmas› amac›yla belediye
tesisleri içinde 26 köpeklik bir bar›nak oluflturuldu. E€itim ve
rehabilitasyon merkezinin inflaat› devam ederken köpeklerle ilgilenecek insanlara teorik e€itim AKUT Ankara Ekibi operas-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
107
yon merkezinde AKUT gönüllüleri taraf›ndan verildi. Uygulama k›sm› iki aflamadan oluflan bu projede; öncelikle insan eliyle travmaya u€rayan köpeklerin güveninin kazan›lmas›na yönelik çal›flmalar yap›ld›. Temel e€itim çerçevesinde köpeklerin kay›fla ve tasmaya al›flt›r›lmas›, flehir yaflant›s›nda sahipleri ile rahatça gezebilmeleri için çeflitli komutlar›n ö€retilmesi gibi e€itimler verildi. ‹kinci aflamada ise sa€l›k kontrolleri yap›lan ve
rehabilite edilen köpekler sahiplendirildi. Böylelikle binlerce
köpe€in bir arada tutuldu€u bar›naktan rehabilitasyon merkezine, oradan da köpek edinmek isteyenlere sahiplendirilme fleklinde bir döngü oluflturuldu.
Ayn› zamanda hedeflenen di€er bir konu ise terapi köpe€i;
yani çocuklar, yafll›lar veya engellilerle iletiflim kurup pozitif alg› yaratacak köpek yetifltirilmesiydi. Bu hedef do€rultusunda
yap›lan çal›flmalarla yetifltirilen köpekler belediye taraf›ndan yap›lan organizasyonlarda kullan›lm›flt›r.
AKUT ÜN‹VERS‹TE Ö⁄RENC‹ TOPLULUKLARI PROJES‹ - 2006’dan bu yana
Bo€aziçi, ‹TÜ, Kocaeli, Uluda€, Ege, Akdeniz gibi pek çok
üniversite ile iflbirli€i protokolü bulunan ve de€iflik projelerde
birlikte çal›flan AKUT, üniversite ö€rencileri aras›nda gönüllülük, kan ba€›fl›, organ ba€›fl› ve toplum bilinçlendirme çal›flmalar› gibi konulara destek vererek, ö€rencilerle birlikte oluflturdu€u Uluda€ Üniversitesi, Haliç Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve ‹zzet Baysal Üniversitesi AKUT Ö€renci Topluluklar› ile
hem üniversite içinde, hem de çevresinde çok çeflitli bilgi paylafl›m› projeleri düzenlemektedir. Giderek yay›lan AKUT Üniversite Ö€renci Topluluklar›, okul içi ve çevresinde, AKUT’un arama ve kurtarma konular› haricinde faaliyetlerde bulundu€u sosyal fayda a€›rl›kl› projelerde çal›flmalar yapmaktad›r. Burada
amaç üniversite ö€rencilerinin enerjilerini ülkeye faydal› projelere yönlendirebilmek ve gençlerin yarat›c› beyinlerine, AKUT
çat›s› alt›nda hayallerini gerçeklefltirebilme f›rsat› vermektir.
108
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
KÜRESEL ISINMA’YA D‹KKAT ÇEKMEK ‹Ç‹N A⁄RI DA⁄I KIfi TIRMANIfiI - 2007 (Ek: 31)
Çinli ve Türk da€c›lardan oluflan 10 kiflilik bir ekiple, dünyan›n bugün için en büyük problemi olan “Küresel Is›nma” konular›na dikkat çekmek ve her bireyin, her kurumun, her devletin
yapabilece€i bir fleyler, alabilece€i birtak›m önlemler oldu€u
mesaj›n› iletmek ve bu küresel sorunu, ancak küresel anlamda
her birimiz üzerimize düfleni yaparsak daha az zararla atlatabiliriz düflüncesine dikkat çekmek için, 2007 y›l› fiubat ay›nda A€r› Da€›’na t›rmand›k. Bu t›rman›flta slogan›m›z; “DÜNYAMIZI,
EVRENDEK‹ TEK EV‹M‹Z‹ KORUMALIYIZ” olarak seçilmifltir.
Yukar›daki örnekleri sizlerle paylaflmak istememin sebebi;
kamuoyunda arama ve kurtarma, hatta daha da daraltarak deprem konular›ndaki çal›flmalar›yla bilinen bir STK olarak asl›nda
ülkemiz için, insan›m›z için ne kadar farkl› konularda da proje
üretmeye çal›flt›€›m›z›, kendimizi, sadece bu ülkenin birer vatandafl› olarak, ne kadar genifl bir alanda sorumlu hissetti€imizi
gösterebilmek içindir.
AKUT, kendisine görev olarak seçti€i acil durumlarda arama
ve kurtarma çal›flmalar›n› en iyi flekilde yerine getirmeye gayret
eden ve bu flekilde vatan›na, milletine bir nebze olsun hizmet etmenin getirdi€i iç huzuru ile kendi yaflam doygunlu€unu ve kalitesini yükselten gönüllülerden oluflan, tam anlam›yla insan
odakl› bir kurumdur. AKUT asl›nda kendisini vareden gönüllülerinin kimli€inde, duygular›nda, söyleminde, eyleminde vücut
bulan, yaflayan bir kurumdur. Bu canl›l›€› ve ruhu nedeniyle
AKUT’un operasyonel ekiplerinin yöntemleri ve tercihleri de
bulunduklar› co€rafyaya ve ihtiyaçlara göre farkl›l›klar gösterir.
Bingöl ekibi ile Olympos ekibi veya Rize ekibi ile Marmaris
ekibi yaflad›klar› bölgenin ihtiyaçlar›na, risklerine ve fiziksel
flartlar›na göre özgün olarak tasarland›klar› için çal›flma biçimleri, kulland›klar› araçlar ve sahip olduklar› imkânlar itibariyle
birbirlerinden farkl›l›klar gösterebilirler. Ancak ortak noktalar›
AKUT ruhunun en güçlü temas› olan sorumluluk duygusu, karfl›l›ks›z yard›m, gönüllülük, yaflam›n kutsall›€›na inanç, Anadolu’lu olman›n getirdi€i içsel de€erler, vatan ve millet sevgisi ve
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
109
büyük önder Atatürk’ün tam ba€›ms›z, öncü, bilime dayal›, devrimci ruhudur.
Bu yönüyle AKUT; üstlendi€i arama ve kurtarma görevleri
bir yana, asl›nda Türk Milleti’nin 12 Eylül 1980 sonras› süreçte
yaflad›€›-yaflamak zoruna b›rak›ld›€› ve bir türlü kendisini kurtaramad›€› kendi içindeki yabanc›laflmaya ve bölünmüfllü€e tepkisidir de bir yandan. AKUT’u bir avuç da€c›n›n kurmas›, bugün için bizlerin yürütmesi iflin görünen k›sm›d›r. AKUT yabanc›laflmaya ve bölünmüfllü€e karfl› sonuna kadar direnme kararl›l›€›nda olan Türk Milleti’nin ortak bilincinin zaman› gelmifl özgün bir ürünüdür. Bizler sadece bugün için bu düflüncenin uygulay›c›lar› ve koruyucular›y›z. Milletimize ait olan›n emaneten
bizde oldu€unu bir an bile akl›m›zdan ç›kartmadan çal›flmalar›m›z› art›rarak sürdürece€iz. (Ek: 32)
AKUT Türk Milleti’ne aittir...
AKUT, 1999 Gölcük Depremi’nde, ülkedeki neredeyse bütün kurumlar›n haz›rl›ks›z yakaland›€› bir dönemde bile ne yapmas› gerekti€ini gayet iyi bilen, planl› ve organize bir flekilde
gerçeklefltirdi€i kurtarma çal›flmalar› ve ülkenin dört bir yan›ndan gelen büyük gönüllü gücünün ve yard›mlar›n koordinasyonundaki baflar›s› nedeniyle, sivil toplum örgütlerinin neler yapabilece€ini bütün Türkiye’ye göstermifl oldu. Her fleyi devletten
beklemeye al›flm›fl bir toplumun içinden ç›kan AKUT; iyi kurguland›klar› ve kendi konular›nda bilinçli bir flekilde çal›flt›klar›
taktirde, sivil toplum örgütlerinin son derece tehlikeli ve zorlu
konularda bile etkin ve baflar›l› olabilece€ini ispat etti. Asl›nda
konuyu incelerken hep 17 A€ustos 1999 sonras› kurulan arama
kurtarma ekiplerinin say›s›ndan bahsederiz; oysa AKUT sadece
arama kurtarma konusunu de€il, dinamik yap›lar› ve süratli karar mekanizmalar› ile sivil toplum örgütlerinin ve sivil inisiyatif
kullanman›n ne kadar etkin ve baflar›l›, daha do€rusu ne kadar
gerekli oldu€unu da bir kez daha göstermifl oldu. Bugün demokrasinin vazgeçilmezlerinden kabul edilen örgütlü bir sivil toplum ve sivil toplum kuruluflu söylemleri bile, genifl anlam›yla
kamuoyunun bilincine Gölcük Depremi’nde AKUT’un yapt›€›
baflar›l› çal›flmalar sonras›nda girdi.
110
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
AKUT’un yapt›€› yüzlerce arama ve kurtarma çal›flmas›na
ilave olarak, “Acil Durum Yönetimi” ve “Kurumsal Süreklilik”
konular›nda kurumlara verdi€i e€itim, denetleme ve dan›flmanl›k hizmetleri ise, bugün geldi€i yer itibariyle, ülkede bu alandaki önemli bofllu€u ülkemizin özkaynaklar› ile doldurmaya katk›
vermesi sebebiyle bir di€er önemli aç›l›m›d›r. Bugünün
AKUT’u, bu yönde yapt›€› ulusal ve uluslararas› ölçekteki büyük ve prestijli projelerle gelece€in AKUT’unun nas›l olaca€›na
dair de önemli sinyaller vermektedir.
Y›llar›n kurumsal birikimini, kendisini bu konularda gelifltiren gönüllülerimizin enerjisi ve bilgisiyle, güncel geliflmeleri de
takip ederek birlefltirdik ve Türkiye’nin yeni ö€renmeye bafllad›€› “Acil Durum Yönetimi” ve “Kurumsal Süreklilik” konular›nda son derece nitelikli projeler üreten yeni bir yap› kurduk
AKUT içerisinde. Bu yöndeki bütün çal›flmalar›m›z› da bu bafll›k alt›nda toplad›k.
Geçti€imiz 2 y›l içerisinde, bu konularda AKUT’u tercih
eden kurumlardan baz›lar›n› afla€›da sizlere paylaflmak istiyorum.
1.
2.
3.
4.
‹fl Bankas› Genel Müdürlü€ü
Nike Türkiye
TYCO Medikal International
ÇM‹fi Çimento Muhtasilleri
‹flverenleri Sendikas› (Tüm
Türkiye Çimento Fabrikalar›)
5. Reebook, Hey Tekstil
6. ‹TK‹B Tekstil ‹htalatç›lar›
Birli€i
7. TGSD Türkiye Giyim Sanayicileri Derne€i
8. Levi Strauss Çorlu Fabrikas›
9. TNT Lojistik (Tüm Türkiye
Operasyonlar›)
10. SCHOT-ORIM
11. Li & Fung
12. AQUACITY
13. STFA
14. CEMTAfi
15. BTC BORU HATTI Projesi
16. Gama Nurol Bo€az Tüp Geçifl
Projesi
17. ABANK
18. Shell Company
19. Bahçeflehir Koleji
20. STATOIL
21. Fevziye Mektepleri IfiIK L‹SES‹
22. TC Sa€l›k Bakanl›€› UMKE Ulusal Medikal Kurtarma
Ekipleri
23. Yeflim Tekstil
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
24. Levi Strauss Vakf›
25. Alternatif Bank Afi
26. Fark Turizm ve ‹flletmecilik
Afi
27. TAISEI Corporation
28. Hürkufl Havayolu Tafl›mac›l›k
ve Tic. Afi
29. Garanti Biliflim Teknolojisi ve
Tic. Afi
30. Gama Nurol
31. Modateks Konfeksiyon Tic.
ve San. Afi
111
32. ‹SO ‹stanbul Sanayi Odas›
33. ‹TO ‹stanbul Ticaret Odas›
34. Armada Hotels
35. ALTUYAB Turizmciler Birli€i
36. Finans Invest
37. Tekfen Afi
38. Arkas
39. Alt›nmarka
40. Perboya
Bu anlamda bizim için en önemli olan konu, nas›l arama ve
kurtarma konular›nda % 100 baflar›y› hedeflediysek, ayn› flekilde
kurumlara verdi€imiz e€itim, denetleme ve dan›flmanl›k hizmetlerimizde de % 100 müflteri memnuniyetini hedefledik ve yakalad›k. Bunun en büyük göstergesi de, yukar›daki listede gördü€ünüz kurumlar›n büyük ço€unlu€uyla uzun soluklu bir iflbirli€i ve
birbirini takip eden yeni aç›l›mlar yap›yor oldu€umuzdur.
AKUT’u var eden o€ullar›n›z, k›zlar›n›z, kardeflleriniz olan
bizler, nas›l enkazlardan, sellerden, 盀lardan, da€ kazalar›ndan
bir can daha kurtarabilmek için, yüzlerce kez oradan oraya kofltuysak ve çal›flt›ysak, yüce Devletimiz ve asil Milletimiz için,
Vatan›m›z için de koflmaya, çal›flmaya, hem de hiç durmamacas›na, hiç yorulmamacas›na koflmaya ve çal›flmaya kararl›y›z.
Çünkü biliyoruz ki geçmiflimiz, bugünümüz, gelece€imiz,
kültürümüz, varl›€›m›z, refah›m›z ve mutlulu€umuz hepsi ayn›
yerde bulufluyor. Ya hepimiz kazanaca€›z, ya hep birlikte kaybedece€iz. Türk Milleti kazanmak istiyor ve bunu herkesten çok
hak ediyor.
AKUT’un bütün çal›flmalar›nda ve etkinliklerinde, yol göstericimiz her zaman Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmufltur. Henüz Harp Okulu s›ralar›nda ö€renciyken; “Engellerden hiçbiri bilimden yararlanmay› önleyemez” diyen Atatürk, y›llar sonra bunu “Hayatta en hakiki mürflit ilimdir” sözle-
Toplam
Göçük ve Toprak Kaymas›
Da¤ ve Di¤er Do¤a
Sel
Deprem
Yang›n
Tafl›t ve Mekanizma
Kriminal
Hayvan Kurtarma
14/3/08
0
2
1
2
12
90
17
251
12
20
34
87
2
45
60
1
50
21
AKUT GENEL OPERASYON TABLOSU
1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Toplam
5
9
18
14
17
31
53
35
55
40
22
314
1
1
1
2
2
1
2
10
1
7
1
2
1
5
2
4
3
26
2
4
1
1
12
12
3
35
1
2
3
3
4
8
1
22
1
3
2
1
2
9
1
2
2
2
4
11
3
3
5
11
1
10
16
21
17
24
50
64
51
70
71
28
438
16
11
Toplam
257
148
262
3
46
0
0
3
14
719
2003 2004 2005 2006 2007 2008
18 35 50 46 17 14
40
7
19
3
10 10
1
10
4
AKUT GENEL OPERASYONLARINDA KURTARILAN K‹fi‹ TABLOSU
1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002
2
16
4
12 12
7
24
90 11
2 239
2
1994 1995 1996
1
2
12
Da¤ ve Di¤er Do¤a
Sel
Deprem
Yang›n
Tafl›t ve Mekanizma
Kriminal
Hayvan Kurtarma
Göçük ve Toprak Kaymas›
Toplam
14/3/08
112
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
riyle hayata geçirmifl ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin her türlü faaliyetine ak›l ve bilimin egemen olmas›n›” temel ilke olarak benimsemifltir. O’nun yolunda ilerlemekten bir an bile tereddüt etmeyen
AKUT ailesi, bugüne dek oldu€u gibi bundan sonra da ATA’s›n›n
gösterdi€i bilim ve ak›l yolundan hiçbir zaman ayr›lmayacakt›r.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
113
AKUT’A DUYULAN GÜVEN
ve TÜRK‹YE’N‹N GÜVEN BUNALIMI
Medyam›z ve halk›m›z, 1998 Adana-Ceyhan ve 1999 Marmara
Depremleri sonras›nda verdi€i büyük destekle bizi onurland›rd›,
güç ve cesaret verdi. Bundan sonraki çal›flmalar›m›z için olumlu
yönde motive etti. Hatta bizi bu milletin tarihten bir övünç olarak
tafl›d›€› Türk Silahl› Kuvvetleri ile birlikte en çok güvendi€i kurumlar›n bafl›na yerlefltirdi. Y›llard›r hep bu sorumluluk duygusu
içinde, daha önce yapt›klar›m›zdan daha iyisini, daha fazlas›n›
yapabilmek tutkusuyla, canla baflla çal›flt›k, bundan sonra da ne
olursa olsun bütün kararl›l›€›m›zla çal›flmaya devam edece€iz.
Çünkü biz bu vatan› çok seviyoruz, çünkü biz sizi çok seviyoruz...
1999 y›l›na kadar hayat›m›zda her fley çok iyi giderken, Gölcük Depremi sonras›nda birdenbire hiç beklemedi€imiz say›s›z
sald›r› ile karfl›laflt›k. ‹lk önce neler oldu€unu, daha do€rusu neden oldu€unu anlayamad›k. Sald›r›lar öyle yo€un ve beklenmedik yerlerden pefli s›ra gelmeye bafllad› ki, hiç bilmedi€imiz ve
hayat›m›zda ilk kez karfl›laflt›€›m›z bu çirkin oyunda sadece yar›m yamalak bir savunma yapabildik.
O süreçte kimilerinin bizi kulland›klar›n› düflünüyorum.
Devlet’le kendilerince bir hesab› olanlar; bu bir f›rsatt›r diye bizi ön plana ç›kart›p Devlet’in zafiyetini gündeme tafl›maya çal›flt›lar. Devlet’i korumak isteyenlerin bir k›sm› da yine karfl› taraf›n (!) kahraman yapt›€› AKUT’u bu sefer s›k›flt›rmaya kalkt›lar. Baflkalar›n›n gizli gündemleri ne yaz›k ki arada bizi ezdi.
Biz sonuçta da€c›y›z, sporcuyuz, sorumluluk duygusu geliflmifl
s›radan insanlar›z. ‹çten pazarl›kl› politik manevralara al›flk›n
de€iliz ve ne yaz›k ki bu tür, alt›nda baflka hesaplar›n oldu€u ç›k›fllar›n elinde oyuncak olmay› engelleyemedik. Bugün hâlâ o
günlerden kalan tortular ile mücadele etmemiz gerekiyor.
Bize karfl› al›nan tav›rlar›n daha da fliddetlenmesine yol açan
bir geliflme yafland› Gölcük Depremi’ni izleyen süreçte. TESEV
(Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakf›), iki y›l üst üste
114
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Türk toplumunun kurumlara olan güvenini araflt›rd›€› iki kamuoyu araflt›rmas› yapt› 1999 ve 2000 y›llar›nda. Her ikisinde de
Türk Silahl› Kuvvetleri’nin yan›nda AKUT da en baflta ç›kt›;
(Ek: 33) ama bunun ac›s›n› da bizden daha sonra ciddi bir flekilde ç›kard›lar.
Bu bölümde asl›nda Türk toplumunun uzun y›llar›n birikimi
ile bilinçli bir flekilde nas›l ciddi bir güven bunal›m›na düflürüldü€ünden bahsedece€im. Ama önce AKUT’un neden ve nas›l
bu kadar güveni ve sevgiyi bünyesine toplayabildi€ine k›saca
de€inmek istiyorum.
5 Mart 2001 tarihinde Zaman gazetesinde ç›kan de€erlendirmelerinde, AKUT kurucular›ndan ve ilk y›llarda büyük eme€i
olan Dr. Feridun Çelikmen flu tespitleri yapar;
TSK’ya olan güven kurumlar üstüdür. Yolsuzluk ve güven gibi iki hassas noktada AKUT’un bu kurumdan sonra güven s›ralamas›nda ikinci olmas›, halk›n derne¤imizi onurland›rmas›d›r. Ayn› zamanda hakl› bir güvendir. Bugün çok ciddi finansmanlara sahip K›z›lay gibi, üniversiteler gibi kurumlar var. Ancak AKUT maddi s›k›nt›lar›na ra¤men
gönlünden ifl yapan insanlar›n kurdu¤u, büyüttü¤ü bir yard›m kuruluflu. Bu güvenin kazan›lmas›nda elbette ki 17 A¤ustos ve 12 Kas›m
depremlerinde yapt›¤›m›z çal›flmalar›n büyük pay› var. Ard›ndan Yunanistan, Tayvan son olarak Hindistan depreminde de y›llard›r iç ve
d›fl çekiflmelerle gününü geçiren Türkiye’yi, daha do¤rusu halk› yaln›z b›rakmad›. Uluslararas› bir güven unsuru oldu. San›r›m AKUT almaktan çok veren konumunda oldu¤u için buna lay›k görüldü.
Yine ayn› haberde Sosyolog Doç. Dr. Nilüfer Narl›’ya göre;
AKUT’a duyulan güvenin alt›nda depremle birlikte sivil toplumun sosyal sorunlar›n çözümünde daha aktif rol almaya bafllamas› ve sivil bilinçteki de€iflim yat›yor. “Bir avuç AKUT gönüllüsü her fleyin yerle bir oldu€u bir ortamda insanlar›n kendi sorunlar›n› örgütlenerek kendilerinin çözebilece€ini gösterdi.” diyen Narl›, depremden sonra halk›n “her fleyi devletten bekleme”
anlay›fl›ndan kurtulmas›yla bafllayan sürecin meyvelerinden birisinin AKUT’a; yani sivil topluma duyulan güven oldu€una iflaret etti. Narl›’n›n tespitlerine göre Meclis, siyasi partiler, K›z›lay, belediyeler güven aç›s›ndan prim kaybederken, halk›n kendi ayaklar› üzerinde durma ihtiyac›n› hissetmesi ve bu de€iflimin
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
115
sürmesini istemesi de AKUT’un güven zirvesinde yer almas›n›n
sebepleri aras›nda.
‹flte tam bu noktada, ilerleyen sayfalarda karfl›laflaca€›n›z bu
kitab›n çok önemli bir bölümünü oluflturan, toplumda en çok eksikli€i hissedilen ve hem özlem hem ihtiyaç duyulan, Marmara
Depremleriyle bafllayan, ancak süreç içerisinde unutturulan ve
önü k›sa sürede al›nan toplumumuzdaki köklü zihin haritas› de€iflimi ihtiyac›n› da size hat›rlatmak istiyorum. Zaman gazetesi,
bu haberde bu konuya “Sivil Bilinç De€iflimi” bafll›€›n› atm›flt›.
1999 y›l›nda, hâlâ depremin ac›lar›n›n yo€un olarak yafland›€› süreçte, toplumun güven konusundaki görüflleri do€al olarak
depremin a€›r travmas›ndan da etkilenmiflti. AKUT bu ruh haliyle ve elbette ki depremin hâlâ içimizi s›zlatan ac›lar›n›n etkisiyle, 10 puan üzerinden 7.9 puan alarak, Türkiye’nin en güvendi€i kurum seçildi. Ayn› ankette Türk Silahl› Kuvvetleri, çok az
bir farkla ikinci olmufltu. Burada bence as›l ilginç veri en altta
kalan, yani toplumun en güvenmedi€i kurumlarda ortaya ç›km›flt›. Daha 3 yafl›nda bir bebek olan AKUT’un birinci kurum
olarak ç›kt›€› ankette 131 y›ll›k flanl› bir geçmifli olan K›z›lay
2.8 puanla sonuncu ç›km›flt›. Yürütmenin bafl› olan Hükümet
2.9, yasama organ› TBMM ise 3.1 puanla en sona yerlefltirilmiflti. Bas›n 4.4 puan, Belediyeler ise 4.5 puan alabilmiflti.
TESEV ayn› anketi, “Hanehalk› Yolsuzluk Araflt›rmas›na
Göre Türkiye’de Kurumlara Duyulan Güven” bafll›€›yla 2000
y›l›nda da tekrar etti. Bu sefer de sonuçlar pek farkl› ç›kmad›.
Depremin ac›lar› biraz daha geride kalm›flt› ve bu kez en güvenilen kurum, olmas› gerekti€i gibi Türk Silahl› Kuvvetleri olarak ç›kt›. TSK’n›n 10 puan üzerinden 7.7 puan ald›€› bu ankette
AKUT 7,6 puanla, toplumun en güvendi€i ikinci kurum seçildi.
2000 y›l›ndaki ankette toplumun en güvenmedi€i kurumlar› da
size bir kez daha hat›rlatmak istiyorum. En güvenilmez kurum
olarak 2.1 puan alan siyasi partiler seçildi. TBMM bu kez 3.2
puan alabildi. Merkezi Yönetim 3.9, gazeteler ise 4 puan al›rken,
K›z›lay ve Belediyeler 4.4 puan alabilmiflti. Hatta K›z›lay yönetimi, afet süreçlerindeki tarihsel sorumluluklar› gere€i o günlerde en sert flekillerde kritik edilmifl, suçlanm›fl ve bu düflündürücü sonuçlar nedeniyle yönetim de€iflikli€i yapmak zorunda kalm›flt›. Hat›rlayacaks›n›z o ac›l› süreçte kendinden beklenenin
116
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
çok alt›nda kalan K›z›lay için o günlerde büyük bir gazetemiz;
“KIZILAY’› AKUT’a verin” diye münasebetsiz bir bafll›k bile
atm›flt›. Hatta 1999 y›l›nda ayyuka ç›kan suçlamalar› ve üzerine
yap›flan kötü imaj› da üzerinden atabilmek için, takip eden dönemde K›z›lay, Atatürk taraf›ndan koyulan marka ad›n› de€ifltirerek Türk K›z›lay› yapm›flt›. (Bugünün Türk K›z›lay› geçmifl
hatalar›ndan ders alm›fl ve ad›na yak›fl›r bir flekilde dünyan›n
her yerinde çal›flmalar›n› sürdürmektedir.)
Dolay›s›yla Türk toplumu ne yaz›k ki ortak yaflam›, ortak kullan›m›, birlikte yaflama kültürünü düzenleyen, kanunlar ve kurallar›n uygulanmas›ndan, denetlenmesinden sorumlu olan unsurlara, yasama, yürütme ve yarg› organlar›na, dahas› demokratik bir
sistemde sorunlar› çözecek tek seçenek olan siyaset kurumuna ve
siyasi partilere bile güvenmiyordu. Bu anketleri inceleyen biraz
akl› bafl›nda olan herkes yaklaflmakta olan büyük tehlikeyi apaç›k bir flekilde görebilmeliydi bence; Türk toplumu yaflamak zorunda b›rak›ld›€› yolsuzluk, rüflvet, ahlaks›zl›k, adaletsizlik ve
eflitsizlik süreçlerinde uzun y›llard›r ezilmekten ve haks›zl›€a u€ramaktan temel güven duygusunu o kadar yitirmifl durumdad›r
ki, tarihsel olarak toplumun gönlünde çok özel bir yeri olan Türk
Silahl› Kuvvetleri ve bir de Gölcük Depremi’nin yaratt›€› muazzam ac› ve y›k›m karfl›s›nda yapt›€› mütevaz› ama bilinçli ve etkili çal›flmalar nedeniyle AKUT d›fl›nda neredeyse hiçbir kuruma, sa€l›kl› bir toplumda olmas› gerekti€i gibi güvenmiyor, güvenemiyordu. Bu iki kurum d›fl›nda ortak yaflamla ilgili olan ve
sistemi ayakta tutan neredeyse bütün kurumlara karfl›, bunu devletin kendisine diye de okuyabilirsiniz, derin bir güvensizlik hissediyordu. Bunun gidece€i yer acaba ne olabilirdi? Bu bölümünün ilerleyen sayfalar›nda bir psikanalistin bak›fl aç›s›ndan da
destek alarak bu konuya de€inece€im. Ama önce Coflkun Can
Aktan’›n editörlü€ünde Hak-‹fl Yay›nlar›’ndan 2001 y›l›nda ç›kan; “Yolsuzlukla Mücadele Stratejileri” adl› araflt›rmas›ndan
birtak›m verileri ve saptamalar› da, biraz uzun olmakla birlikte
do€rudan al›nt›lar olarak sizlerle paylaflmak istiyorum.
TÜRK‹YE’DE SIYASAL YAPI VE KAMU YÖNET‹M‹ HAKKINDA
DÜfiÜNCELER VE DE⁄ER YARGILARI
Siyasal kültürümüzde hâlâ geçerli olan “yak›n çevre d›fl›ndakilere
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
117
güvensizlik” e¤ilimi siyasal yap›da adam kay›rmac›l›¤›n›n yayg›nlaflmas›n›n bir nedenidir. Yine Osmanl› Devleti’nde oldukça yayg›n
bir durum arzeden rüflvet, irtikap vb. yozlaflmalar Türkiye Cumhuriyet’inde de varl›¤›n› daima sürdürmüfltür.
Ülkemizde siyasal kültürde ciddi de¤iflim 1980’li y›llarda yaflanm›flt›r. Osmanl›’dan kalma de¤er ve tutumlar›n yerini yeni de¤erler almaya bafllam›flt›r. 1980’li y›llarda serbest piyasa ekonomisine entegre olmaya çal›flan Türkiye’de, toplumun degiflen baz› de¤er ve tutumlar›n› gözlemek mümkündür.
Ülkemizde maalesef geçmiflten miras kalan de¤er ve tutumlar
ile yukar›da s›ralanan de¤er ve tutumlar 1980 sonras›nda tezatlar
oluflturmufltur. “Kolay yoldan para kazanma”, “köfle dönme” türünden zihniyetlerin artt›¤›n› söylemek mümkündür. Özellikle 1980
sonras›nda ülke ekonomisindeki h›zl› büyüme ve sanayileflme çabalar› yeni kaynak ve f›rsatlar yaratm›flt›r. Bu kaynak ve f›rsatlardan
yararlanma yar›fl›, modern anlamda yeni türde siyasal yozlaflmalar› gündeme getirmifltir. Örne¤in, lobicilik ve rant kollama ad› verilen siyasal yozlaflma türü özellikle 1980 sonras›nda yayg›nl›k kazanm›flt›r.
A. TÜS‹AD’›n “Türkiye De¤erler Araflt›rmas›’n›n bulgular›
“1990-1991 Dünya De¤erler Araflt›rmas› çerçevesinde TÜS‹AD’›n sponsorlu¤unda gerçeklefltirilen Türkiye De¤erler Araflt›rmas›’n›n sonuçlar› ülkemizde siyasal yap› ve kurumlar hakk›nda ilginç
baz› sonuçlar ortaya ç›karm›flt›r.
... aç›k bir flekilde ülkemizde Türk siyaset sistemine, TBMM’ye,
mahkemelere ve devlet memurlar›na olan güven duygusunun pek
yüksek olmad›¤› dikkat çekmektedir. Yap›lan araflt›rmaya göre ülkemizde en çok güven duyulan kurum Silahl› Kuvvetlerdir.”
“Türkiye’deki kamu bürokrat›n›n halk›n gözündeki görüntüsünün hâlâ son derece olumsuz oldu¤u görülmektedir. Osmanl› ‹mparatorlu¤u döneminden kalan üstün yetkili, devletin temsilcisi ve hâkimi, egemen gücün sorumsuz ve s›n›rs›z kullan›c›s› ve halk›n sorunlar›na karfl› ilgisiz ve duyars›z, ondan farkl› ve ona üstten bakan bir
konumdaki ceberrut ve keyfi saltanat sahibi bir kifli görüntüsü ve
onun benzeri bir görünümündeki tek parti dönemindeki uzant›s›n›n
siyasal kültürümüzdeki imgesinin pek de de¤iflmeden sürmekte ol-
118
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
du¤unu söyleyebiliriz.”
Yine ayn› araflt›rmada “Devletin ‹flleyifli halka daha aç›k bir hale getirilmelidir görüflü hakk›nda ne düflünüyorsunuz?” sorusuna
ortalama % 90’›n üzerinde bir oranla kabul (evet) cevab› al›nm›flt›r. Bu sonucu ülkemizde yönetimde aç›kl›¤›n (fleffafl›¤›n) olmad›¤›
fleklinde yorumlamak mümkündür.
B. MÜS‹AD’›n “Orta Büyüklükteki ‹flletmeler ve Bürokrasi Arafl t›rmas›”n›n Bulgular›
... anlafl›laca¤› üzere ülkemizde sanayici kesimin Türk kamu yönetimi ve bürokrasiye olan düflüncesi oldukça olumsuzdur. Araflt›rmaya göre özel iflletme sahip ve yöneticileri büyük bir yüzdeyle devlet ve belediye memurlar›n› “bilgisiz”, “engelleyici”, “tembel”, “yiyici” olarak görmektedirler. Kamu yöneticileri hakk›ndaki düflünceler
ise “tarafl›”, “politize olmufl”, “bürokrasiyi artt›ran”, “ç›karc›” ve saire fleklindedir.
C. TÜG‹AD’›n “Türkiye’de Adalet Hizmetleri” Araflt›rmas›n›n
Bulgular›
Türkiye Genç ‹fladamlar› Derne¤i’nin (TÜG‹AD) 1993 y›l›nda
kendi üyeleri aras›nda yapt›¤› anket sonuçlar›na göre, Türkiye’de
hukuk sistemine ve adalet hizmetlerini gerçeklefltiren hâkim, savc›
ve avukatlara olan güven duygusu tespit edilmeye çal›fl›lm›flt›r. Söz
konusu araflt›rman›n sonuçlar› afla¤›da sunulmufltur:
TÜG‹AD’›n anketine kat›lan genç ifladamlar›n›n yüzde 54.4’ü
Türk hukuk ve adalet sistemine güvenmemektedir. Türk hukuk ve
adalet sistemine “hiç güvenmiyorum” diyenlerin oran› % 32.8, “güveniyorum” diyenlerin say›s› ise % 3.2’dir.
Ankete kat›lan TÜG‹AD üyelerinin yüzde 34.4’ü ülkemizde hâkimlere güvenmemektedir. Hâkimlere güvendi¤ini belirtenlerin oran› ise sadece yüzde 27.9 düzeyindedir. Avukatlara iliflkin de¤erlendirmeler ise flu flekildedir: Ankete kat›lanlar›n yüzde 39.3’ü avukatlara güvendi¤ini, yüzde 34.4’ü ise güvenmedi¤ini belirtmifltir. Savc›lara yönelik de¤erlendirmede ise ankete kat›lanlar›n yüzde
44.3’ü karars›z olduklar›n› belirtmekte, yüzde 28.9’u ise savc›lara
güvenmediklerini belirtmifllerdir.
TÜG‹AD’›n anket çal›flmas›nda ayr›ca genç ifladamlar›na yönel-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
119
tilen “Davan›z›n adil bir biçimde sonuçland›¤›na inan›yor musunuz?” ve “Hâkimler dava dosyalar›n› yeterince inceleyerek karar veriyorlar m›?” sorular›na verilen cevaplar ise yüzde olarak afla¤›da
gösterilmifltir. Herhangi bir nedenle daval› ya da davac› olan genç
ifladamlar›n›n yüzde 60.7’si ülkemizde davalar›n adil bir biçimde
sonuçlanmad›¤›n› belirtmektedir. Ankete kat›lanlar davalar›n adil
sonuçlanmama nedenlerini; hâkimlerin yeterince inceleme yapmamas›na (yüzde 27), adalet sistemindeki aksakl›klara (yüzde 21),
mahkemelerin yavafl çal›flmas›na (yüzde 18) ve yasalar›n günümüz
koflullar›na uygun olmamas›na ba¤lamaktad›r. Öte yandan görüfllerine baflvurulan ifladamlar›n›n yüzde 98.3’ü hâkimlerin dava dosyalar›n› yeterince incelemedi¤i kanaatini tafl›maktad›r.
D. TESEV’in “Türkiye’de Yolsuzluklar Araflt›rmas›’n›n Bulgular›
Hanehalklar› ile yap›lan anketin sonuçlar›n› flu flekilde özetleyebiliriz.
1. TESEV araflt›rmas›na göre ülkemizde çözülmesi gereken en
önemli sorunlar›n bafl›nda yolsuzluklar gelmektedir. Ankette sorulan “Türkiye’nin çözülmesi gereken en önemli sorunu nedir? Sorusuna verilen cevap s›ralamas› flu flekildedir: Enflasyon yüzde 34; iflsizlik yüzde 26; rüflvet ve yolsuzluk yüzde 14; e¤itim yüzde 8; PKK
/ güneydo¤u sorunu yüzde 6; demokrasi / fikir özgürlü¤ü yüzde 5;
sa¤l›k / sosyal güvenlik yüzde 3; ahlaki yozlaflma yüzde 3.6 .
Ankete verilen cevap s›ralamas›na bak›ld›¤›nda rüflvet ve yolsuzluklar üçüncü s›rada bulunmaktad›r. Yani rüflvet ve yolsuzluk
Türkiye’nin yüz yüze bulundu¤u en önemli sorunlar›ndan biri olarak düflünülmektedir.
2. TESEV’in yolsuzluk araflt›rmas›nda halk›n kurumlara (özel,
kamu ve kar amac› gütmeyen kurumlar) duydu¤u güven de tespit
edilmeye çal›fl›lm›flt›r.
Anket sonuçlar›na bakt›¤›m›zda Silahl› Kuvvetler ve AKUT hariç tüm kurum ve kurulufllara halk›n güven oran› yaklafl›k olarak
yüzde 50’nin alt›ndad›r. Halk›n en az güven duydu¤u kurumlar›n
bafl›nda siyasal partiler ve TBMM gelmektedir. Üçüncü s›rada ise
merkezi yönetim kurulufllar› gelmektedir.
3. Meslek gruplar›n›n dürüstlü¤ü konular›nda kamuoyunun alg›lanan de¤er yarg›lar› da pek olumlu de¤ildir. Anket bulgular›na
120
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
göre ülkemizde tüm meslek alanlar›nda dürüstlük oran› oldukça
düflüktür. Hanehalklar›na göre dürüst olmayan meslek gruplar›n›n
bafl›nda s›ras›yla milletvekilleri, gümrük memurlar›, trafik polisleri,
vergi memurlar›, tapu kadastro memurlar› gelmektedir.
4. TESEV’in Hanehalk› Yolsuzluk Araflt›rmas›’na göre ülkemizde kamu kurum ve kurulufllar›nda rüflvet ve yolsuzluklar›n genel
olarak yayg›n oldu¤u sonucuna ulafl›lm›flt›r. Rüflvet ve yolsuzlu¤un
en yayg›n oldu¤u mesleklerin / kurumlar›n bafl›nda s›ras›yla trafik
polisi, gümrük, vergi daireleri, tapu daireleri, belediyeler vs. gelmektedir. Rüflvet ve yolsuzluklar›n göreceli olarak en az yayg›n oldu¤u
kurumlar›n bafl›nda Silahl› Kuvvetler gelmektedir.
5. TESEV araflt›rmas›nda bafll›ca iki tür rüflvet tan›mlanarak bu
rüflvet türlerinin kurumlarda ne derece yayg›n oldu¤u tespit edilmeye çal›fl›lm›flt›r. Tan›mlanan rüflvet tipleri flunlard›r:
Birincisi; vatandafl asl›nda yasalara göre hakk› olan bir hizmetten yararlanmak isterken afl›r› bürokrasi, afl›r› ifl yükü veya görevlilerin ifli yokufla sürmesi nedeniyle iflin yap›lmamas› veya çok geç
yap›lmas› durumuyla karfl›laflmaktad›r. Bu sorunu çözmek amac›yla vatandafl kural d›fl› bir ödeme yaparak veya hediye vererek, rüflvet ödemek yoluna gitmektedir.
‹kincisi; Vatandafllar›n asl›nda yasalara göre hakk› olmayan bir
iflini yapt›rmak amac›yla kural d›fl› bir ödeme yaparak veya hediye
vererek rüflvet ödemeleri söz konusu olmaktad›r.
Kurumlarda yayg›n olan rüflvet tiplerine bakt›¤›m›zda ise flu sonuçlar›n tespit edildi¤ini görüyoruz. Birinci tip rüflvet özellikle devlet hastanelerinde, tapu dairelerinde, ilk ve orta ö¤retim kurumlar›nda ve belediyelerde daha yayg›n durumdad›r. ‹kinci tip rüflvet ise
daha ziyade trafik polisi, gümrük, trafik d›fl›nda kalan genel polis
hizmetlerinde daha yayg›nl›k göstermektedir.
De€iflik kurumlar taraf›ndan de€iflik zamanlarda yap›lan, yukar›da bir k›s›m sonuçlar›n› sizlerle paylaflt›€›m kapsaml› anket
çal›flmalar›n›n gösterdi€i özetle tek bir sonuç var; Türk toplumu,
özellikle 1980 sonras› süreçte, toplumsal örgütlenmenin temellerini oluflturan ve sistemi ayakta tutan, Silahl› Kuvvetler haricindeki neredeyse bütün kurumlara karfl› güven duygusunu
önemli ölçüde yitirmifl ve bundan kaynaklanan tehditlere son
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
121
derece aç›k hale gelmifl, getirilmifltir. Bugün yaflad›€›m›z birçok
s›k›nt› asl›nda uzun bir süredir yaflamak zorunda b›rak›ld›€›m›z
bu sürecin kaç›n›lmaz bir sonucudur.
Milli Güvenlik Kurulu; düzenli olarak Türkiye’nin iç tehdit
de€erlendirmesini yaparken uzun y›llar bölücü ve irticai faaliyetleri en önemli iki temel tehdit olarak ele alm›flt›. Kiflisel görüflüm; yukar›daki anketlerde de do€ruland›€› gibi, en az bu iki
konu kadar önemli bir tehdit olan, giderek her yeri ele geçiren
ve toplumu çaresiz b›rakan yolsuzluk ve rüflvet gibi hastal›klar›
ve hukukun üstünlü€ünün ald›€› yaralar› yeteri kadar dikkate almayan anlay›fl›n da bugünkü noktaya gelinmesinde önemli bir
pay› oldu€udur.
Bir sorunu çözebilmenin ön flart› onu sorun olarak alg›lamakt›r...
Bütün bu süreç içerisinde güven duygusu iyice yaralanm›fl
Türk toplumunun, bunca resmi, özel, hatta kamu yarar› güden
kurumlara bile güveninin kalmad›€› bir dönemde, AKUT’a bu
kadar üst düzeyde bir güvenle yaklaflmas› birileri ve bir yerleri
ciddi flekilde rahats›z etmifl belli ki. ‹flte bunun sonucunda da takip eden süreçte hakk›m›zda çok ciddi, hatta profesyonelce kurgulanm›fl karalama kampanyalar› bafllat›lm›flt›. Bu kirli bilgi çal›flmalar›n› ayr› bir bölümde ele alaca€›m.
Peki bütün bu yap›lanlar acaba AKUT’un toplum gözündeki
de€erini ne kadar y›pratt›? Hakk›m›zdaki kirli bilgi çal›flmalar›n›n 2000-2002 y›llar›nda ciddi bir zarar verdi€ini ve bize flüpheyle bak›lmas›na yol açt›€›n› ne yaz›k ki kabul etmemiz gerekir. Ama bu dünyadaki en büyük güç istikrar ve kararl›l›kt›r. Her
fleye ra€men istikrar›n› ve ilk günkü kararl›l›€›n›, gönüllüleri
eliyle büyük bir özveriyle sürdürdü€ü ve bütün engellemelere
ra€men giderek büyümeyi de baflard›€› için, sonuçta AKUT’un
tekrar hak etti€i sayg›nl›€a ulaflt›€›n› gururla paylaflmak isterim.
2007 y›l› Mart ay›nda ‹stanbul Üniversitesi ‹ktisat Fakültesi
Mezun ve Mensuplar› Vakf› taraf›ndan yap›lan “Yolsuzlu€a Bak›fl
Araflt›rmas›; ‹stanbul Örne€i” bafll›kl› araflt›rman›n, Vakf›n Mütevelli Heyeti baflkan› Prof. Dr. Esfender Korkmaz’›n bir bas›n
toplant›s›yla aç›klad›€› sonuçlar›na göre; Türk Silahl› Kuvvetleri
yine en güvenilen kurum seçilmiflti. En az güvenilen kurumlar ise
belediyeler, siyasi partiler ve medya olarak ç›km›flt›. Sivil Toplum
122
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Kurulufllar›nda ise en güvenilir kurumlarda ilk s›ray› AKUT alm›flt›, onu da s›ras›yla Mehmetçik Vakf›, Deniz Feneri Derne€i,
TEMA Vakf›, Türk E€itim Vakf› ve K›z›lay takip ediyordu.
2007 y›l› Nisan ay›nda bu kez Capital dergisi “Türkiye’nin
Sosyal Sorumlulukta Liderleri” bafll›kl› genifl kapsaml› bir araflt›rma yay›nlad›. A€›rl›kl› olarak ifl dünyas›n›n ele al›nd›€› bu
araflt›rmada elde edilen sonuçlar flöyle; 2005 y›l›n›n en baflar›l›
sivil toplum örgütü Deniz Feneri olarak ç›k›yor, ard›ndan da ikinci s›rada AKUT geliyor. Onu da s›ras›yla TEMA, KIZILAY,
AÇEV izliyor. 2006 y›l›n›n en baflar›l› sivil toplum örgütü de€erlendirmesinde bu kez AKUT beflinci s›rada alg›lan›yor. ‹lk dört
s›ray› s›ras›yla Deniz Feneri, TEMA, AÇEV ve KIZILAY al›yor.
2006 y›l›n›n en baflar›l› sosyal sorumluluk projesi de€erlendirmesinde AKUT’un bütün Türkiye’yi bir t›r ve bir ambulansla bafltan bafla geçti€i ve afet konular›nda toplum bilinçlendirme
çal›flmalar› yapt›€› “B‹R NEFES ‹Ç‹N” adl› proje 7. seçiliyor.
‹lk s›rada Milliyet’in destekledi€i “Baba Beni Okula Gönder”
projesi, 2. s›rada UNICEF’in destekledi€i “Haydi K›zlar Okula”
projsi, 3. s›rada Hürriyet’in destekledi€i “Aile ‹çi fiiddete Son”
projesi, 4. s›rada TEMA’n›n “Türkiye Çöl Olmas›n” projesi, 5.
s›rada Turkcell’in destekledi€i “Kardelenler” projesi ve 6. s›rada da Arçelik’in destekledi€i“E€itimde Gönül Birli€i” projesi
yer al›yor. Bizim arkam›zdan 8. S›rada Türkiye Bankalar
Birli€i’nin “Çocuklara Sa€l›kl› Bir Gelecek” projesi, 9. s›rada
Show TV’nin “Yaflas›n Okulumuz” projesi ve 10. s›rada da
Danone’nin “Gülümseyen Gelecek Ana S›n›flar›” projesi yer
al›yor. (Ek: 34)
Bu projeleri ve sponsorlar›n› size detayl› olarak vermemin
sebebi; maddi güçleri milyon dolarlarla ifade edilen yukar›daki
kurumlar›n gerçekten de anlaml› ve baflar›l› projelerinin aras›na,
y›ll›k ortalama ald›€› ba€›fl miktar› sadece ve sadece 150200.000 YTL gibi, yukar›daki devlerin aras›nda laf› bile edilemeyecek kadar düflük olan AKUT gibi bir STK’n›n girebilmifl
olmas›na dikkatinizi çekmeyi istedi€im içindir. ‹flte Türk insan›n›n bütün karalama kampanyalar›na ra€men AKUT’a duydu€u
büyük güven, hiçbir zaman taviz vermedi€imiz kararl›l›€›m›z,
çal›flkanl›€›m›z, özverimiz ve bilinçli duruflumuz nedeniyledir.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
123
Bu bölümde son olarak sizlere bambaflka bir pencereden bakarak, çok de€erli bir psikanalist olan Prof. Dr. Vam›k Volkan’›n
genifl gruplar ve temel güven duygusu konular›nda yapt›€› çal›flmalardan bahsetmek istiyorum. De€indi€im konular haliyle uzman› oldu€um alanlar de€il. Lütfen bunlar› okuyan, gözlemleyen
ve anlamaya çal›flan bir insan olarak dikkatimi çeken birtak›m
saptamalar› ve iliflkileri paylaflma çabas› olarak de€erlendirin.
Prof Dr. Vam›k Volkan, son derece ilgi çekici Körü Körüne
‹nanç - Kriz ve Terör Dönemlerinde Genifl Gruplar ve Liderleri
kitab›nda afla€›daki saptamalar› yapar, kitab›n içinden seçti€im
bölümleri hiç yorum katmadan sizinle paylaflmak istiyorum;
Bu kitap genifl grup kimli¤ine, tehdit alt›ndaki toplumlar›n genifl
grup oluflturma yönündeki gerileme (regresyon) e¤ilimine ve politik liderlerin bu gerilemeyi nas›l yönlendirebilece¤i sorunlar›na
odaklanmaktad›r. Genifl grup kimli¤i kavram›, ço¤u yaflamlar› boyunca asla bir araya gelmeyecek olan binlerce ya da milyonlarca
bireyin, ayn› etnik, dini, ulusal ya da ideolojik gruba ait olmaya dayal› yo¤un bir ayn›l›k duygusuyla birbirlerine nas›l ba¤land›klar›n›
tan›mlamaktad›r. fiuras› ilginçtir ki, grup kimli¤i yaflant›m›z›n ak›fl›
içinde bilinçli olarak odakland›¤›m›z bir fley de¤ildir.
Genifl gruplar da gerilemeye u¤rar.
Bu nedenle, bir grubun kendini güvende hissetmeye yönelik çabalar›, stres alt›ndaki insan do¤as›n›n d›flavurumlar›yla kaynaflmakta ve belli alanlarda gerçeklik ile fantezi aras›ndaki s›n›rlar bulan›klaflmaktad›r. Gerileme kendi bafl›na iyi ya da kötü bir fley de¤ildir;
gerileme bireylerde ve gruplarda kendini gösteren insani bir durumdur. Fakat genifl gruplardaki gerileme, politik liderlerin yönlendirmesine aç›k bir fleydir.
Demokratik ülkelerde dahi, kriz ya da terör dönemlerinde lider/yönetim’den kamuya do¤ru olan trafi¤e daha fazla odaklan›lmas› söz konusu olur, çünkü kamu, kendisini, kiflisel kimli¤ini ve genifl grup kimli¤ini koruyacak bir “kurtar›c›” aramaktad›r.
Kriz ve terör dönemlerinde liderler, yandafllar›n› iyilefltirebilirler
de, zehirleyebilirler de.
Genifl gruplar›n gerilemesi, merhum psikanalist Erik Erikson’un
124
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
temel güven duygusu olarak adland›rd›¤› fleyi bozar. Bu bir çocu¤un
kendi güvenli¤ini bak›c›lar›n›n eline b›rakmakla kendini güvende
hissetmeyi nas›l ö¤rendi¤ini tan›mlayan bir kavramd›r ve çocuk temel güven duygusunu gelifltirerek kendine nas›l güven duyaca¤›n›
keflfeder. Normal koflullar alt›nda yetiflkinler de, normal ifllevsellik
düzeyindeki vatandafllar olma konumunu devam ettirebilmek için,
kendilerine ve baflkalar›na güvenirler. Sözgelimi, temel güven duygusu olmasa ben, afl›r› bir endifle duymadan bir uça¤a binemem;
çünkü hayat›m› uça¤›n planlay›c›lar›n›n, yap›mc›lar›n›n ve de pilotlar›n›n ellerine güvenle teslim edemem. Temel güven duygusu o kadar esas bir fleydir ki, ifllevsel temel güven duygusuna sahip kimseler onun varl›¤›n›n fark›nda bile de¤ildirler. Bir grubun üyelerinin temel güven duygusu bir kez sars›ld› m›, çizgisinden sapar ve onun yerini körü körüne güven al›r. Bu gibi toplumsal gerileme durumlar›nda liderlerin görüfllerini ve gösterdikleri yönü, yap›c› ya da y›k›c› olduklar›na bak›lmaks›z›n takip etme e¤iliminde oluruz.
Ayr›ca, genifl grup stres alt›nda kald›kça yaflan›lan örselenmeye yan›t olarak, bireyler aras›ndaki düflünme ve hissetme farkl›l›klar› giderek azalma e¤ilimi gösterir.
Bu kitab›n amac›, genifl grup gerilemesinin yönlendirilmesinin ve
beraberindeki kimli¤i devam ettirme, koruma ve onarma amaçl› genifl grup ritüellerinin, tariflere s›¤maz barbarl›kta fliddet eylemleri
için gerekli atmosferi nas›l haz›rlayabildi¤ini gözler önüne sermektir.
Gerileme özünde kötü ya da iyi bir fley de¤ildir; gerileme belirli düzeylerdeki örselenme, tehdit ya da stres karfl›s›nda verilen kaç›n›lmaz bir tepkidir.
Gerileme inatç› ve uzun süreli bir nitelik kazand›ysa birtak›m
psikolojik sorunlar›n bulundu¤u söylenebilir.
Genifl Grup Gerilemesi’nin Özellikleri
1. Grup üyeleri bireyselliklerini yitirirler.
2. Grup gözü kapal› bir biçimde liderin çevresinde toplan›r.
3. Grup “iyi” (yani sadakatle lideri izleyen) ve “kötü” (yani lidere karfl›t alg›lanan) parçalara bölünür.
4. Grup kendisiyle “düflman” (bunlar genellikle komfludurlar)
gruplar aras›nda keskin bir “biz” ve “onlar” bölünmesi yarat›r.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
125
5. Grubun ortak ahlak ya da inanç dizgesi, kendisiyle çat›flmal› olarak alg›lanana karfl› giderek mutlakç› ve cezaland›r›c›
bir hale gelir.
6. Grup afl›r› derecede “içe alma” ve “yans›tma” düzene¤i uygular ve buna ba¤l› olarak paylafl›lm›fl depresif duygulardan
ortak paranoid beklentilere dek de¤iflen duygudurum oynamalar› yaflayabilir.
7. Grup ortak kimli¤ini sürdürmek ad›na bir fleyi yapma “hakk›”na sahip oldu¤u duygusunu yaflar.
8. Grup üyeleri, artan ölçüde bir büyüsel düflünce ve gerçekli¤in bulanmas› durumu yaflarlar.
9. Grup, yeni kültürel fenomenler yaflar ya da grup kimli¤ini korumak üzere geleneksel toplumsal âdetlerin yenilenmifl biçimlerini benimser.
10. Grubun seçilmifl örselenmeleri ve zaferleri yeniden etkinlik
kazan›r ve bu da bir zaman çökmesine yol açar.
11. Önderlik, grubun tarihsel süreklili¤ini parçalar ve aradaki
bofllu¤u flu tür ögelerle doldurur: “Yeni” ulus, etnik duygular,
köktendincilik ya da ideoloji; buna “yeni” bir ahlak ve bazen
de grup için istenmeyen ögeleri defeden “yeni” bir tarih efllik eder.
12. Grup üyeleri, grubun ortak simgelerinden baz›lar›n› protosimgeler olarak yaflamaya bafllar.
13. Ortak imgeler, düflman gruplar› giderek daha artan bir biçimde insandan afla¤› özelliklerle iliflkili simgelerle ya da
proto-sembollerle betimler ve insanl›ktan ç›kar›r; Cinler, böcekler, ...
14. Grup co¤rafi ya da yasal s›n›rlar› “ikinci bir deri” olarak yaflar.
15. Grup kendisi ile düflman gruplar aras›ndaki küçük farkl›l›klar
üzerine odaklan›r.
16. Önderlik, aile içindeki temel güveni y›kar ve aile içindeki,
normal çocukluk ça¤› gelifliminde ve ergenlik geçiflinde ortaya ç›kan rollerle (özellikle de kad›nlar›n rolüyle) çat›flan yeni
bir tür aile hiyerarflisi yarat›r.
126
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
17. Grup üyeleri “kan” kavram› ile ve ortak ya da kat›fl›ks›z varoluflla afl›r› ilgili bir hale gelirler.
18. Grup ar›nd›rmay› simgeleyen davran›fllarda bulunmaya bafllar.
19. Grup be¤enisi, güzel olan› çirkin olandan ay›rmada güçlük
yaflar.
20. Grup, fiziksel çevresini gri-kahverengi, flekilsiz (simgesel olarak d›flk›sal) bir yap›ya dönüfltürür.
Bir toplumun gerilemifl olarak de¤erlendirilmesi için bu 20
adet iflaret ve belirtinin hepsinin de sergilenmifl olmas› gerekmez;
bu nedenle ben bir toplumun gerilemifl tan›s› almas› için kaç iflaret
ve belirtinin var olmas› gerekti¤ini söyleyemen. Belirleme, olgudan
olguya de¤iflen bir temelde yap›lmal›d›r.
Gerilemifl toplumlarda yönetim kadrosundan olmayan (askeri
ya da sivil) yandafllar aras›ndaki toplumsal ve politik hiyerarfli silinmifl gözükür. Bu düzleflmifl toplumsal yap›, liderin çevresinde gözü
kapal› bir biçimde toplan›lmas›yla iliflkilidir. Bu tür toplumlarda (ya
da dini tarikatlar gibi alt gruplarda) üyeler ayr›ca temel güven duygusuna yönelik tehditlerle birlikte liderlik kurumuna afl›r› bir ba¤l›l›k duygusu yaflarlar. Yandafllar, temel güven duygusunun kayb›yla
birlikte engellenme yaflar, kendi sald›rganl›klar›n›n fark›na var›rlar,
fakat bunun d›fla vurulmas› tehlikeli olabilir. Lidere sunulan afl›r›
destek yani ba¤l›l›k bu sald›rganl›¤› gizlemenin önemli bir yoludur.
Lider, kendi gücü sayesinde grubun bir üyesini “yaratabilir ya da y›kabilir”; tümgüçlü (omnipotent) olarak alg›lan›r, bu nedenle sevildi¤i kadar korkulur.
Genifl grup gerilemesi sertleflmeye bafllad›¤› durumlarda düflman
giderek artan bir biçimde istenmeyen her türlü niteli¤in bir yuma¤›
olarak alg›lanmaya bafllan›r. Bu tür olumsuz düflünce kal›plar› ba¤lam›nda düflman ço¤u kez afla¤› s›n›ftan bir insan olarak, en kötü
olas›l›kla da asl›nda insan olmayan bir varl›k olarak düflünülür. Merhum ‹srailli psikanalist Rafael Moses, her grubun baflka bir grubu insanl›ktan uzaklaflt›r›rken kendi insanl›¤›n› yitirdi¤ini gözlemifltir; aksi
halde baflka insanlara karfl› bu derece vahfli davranamazlard›.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
127
Türk siyaset sahnesi 2002 y›l›ndan bu yana köklü bir de€iflim
sürecine girdi. Daha önce toplumda görece küçük bir yüzdenin
deste€ini arkas›na alabilen milli görüfl ve paralelindeki anlay›fl,
2002 y›l›nda ve arkas›ndan 2007 y›l›nda muazzam bir ç›k›fl yaparak siyaset sahnesindeki bütün dengeleri altüst etti. 2002 y›l› seçimlerinde, Türk milletinin bütün sisteme, hatta devlete güvensizli€ini yaratan süreçten büyük oranda sorumlu olan bütün siyasi
partiler siyaset sahnesinden silindiler. Y›llarca hoyratça ve düflüncesizce kulland›klar› yetkilerini, halk bir seçimde ellerinden ald›
ve onlar› meclis d›fl›na att›. Yerine de daha önce denenmemifl olan
yeni bir siyasi partiyi getirdi. Toplum psikolojisini ve sosyoloji
bilimini takip eden uzmanlar için bu tür bir sonucun gelmekte oldu€unu öngörmek bence çok zor olmamal›yd›. Bilimsel bak›fl
aç›s›ndan uzak ve kal›p düflüncelerle olaylar› de€erlendirmekten
baflka bir fley yapamayan ve ça€a ayak uyduramayan yetersiz liderler, ne yaz›k ki toplumu göz göre göre seçeneksiz b›rakt›lar.
Seçmen uzun süren güven bunal›m› sonucunda tercihini belki biraz da mecburiyetten yeni ve denenmemifl olandan yana yapt›.
Toplumun temel güven duygusu konular›nda yaflamak zorunda kald›€› uzun soluklu büyük ve ciddi güven bunal›m› nedeniyle, iktidar›, daha do€rusu iktidar›n nimetlerini uzun y›llar
aralar›nda paylaflan laik ve Atatürkçü de€erlere sözde dahi olsa
ba€l›l›kla özdeflleflmifl olan siyasi partiler, ne yaz›k ki sadece
kendi sonlar›n› getirmekle kalmad›lar, ayn› zamanda görüntüde
savunduklar› Atatürkçü de€erleri ve gerçek Atatürkçüleri de ayn› yenilgiye ortak ettiler.
1999 Gölcük Depremi sonras›nda toplumda bir de€iflim talebi ortaya ç›km›flt›, çünkü kay›plarla dolu, etik ve hukuki say›s›z
sorunu olan günü kurtarmaya dönük mevcut anlay›fl›n yaratt›€›
bütün sorunlar 45 saniyede bir tokat gibi hepimizin surat›nda patlam›flt›. Ama k›s›r ve dar bir alana s›k›flm›fl siyaset yapma anlay›fl› ile Devlet iradesini elinde tutan statüko, toplumun büyük bir
beklentiyle istedi€i, her ortamda dile getirdi€i ve aç›k olarak talep etti€i daha ça€dafl, daha fleffaf, daha hesap verebilir, hukuka
ve ahlaka daha sayg›l› bir toplum olma yönünde de€iflimi bafllatmak yerine bu de€iflime direnerek birbirini didiklemeye ve suçu
ona buna at›p, yap›lmas› gerekenleri görmezden gelmeye, bütün
sorumlulu€u bir kaç günah keçisinin üzerine y›kmaya çal›fl›p ko-
128
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
nuyu de€ifltirmeye u€rafl›rken, 2001’de bir de ekonomik kriz patlad›. 1999’daki toplumsal k›r›lmadan ve 2001’deki ekonomik k›r›lmadan gerekli dersi almayan ve bildi€i gibi, eskisi gibi devam
etmeye çal›flan bütün bu olan bitenin as›l sorumlusu olan statükocu anlay›fl 2002 seçimlerinde büyük bir flok yaflad›. 2002 öncesinde Devlet’in örgütlü gücünün anahtar›n› ve direksiyonunu
elinde tutan ve halktan geçici olarak emaneten ald›€› bu güçle
kendisini Devlet sanan siyasi partiler meclise bile giremedi, toplumdaki de€iflim beklentisini iyi okuyan ve do€ru zamanda do€ru yerde olan AKP ise kendisini bile flafl›rtan bir oyla mecliste ço€unlu€u ald›..
2002 y›l›nda Türk siyaset sahnesinde köklü bir dönüflüm, de€iflim yafland›. Siyasetteki bu öze iliflkin de€iflim kaç›n›lmaz
olarak toplumsal hayat›m›zda da de€iflim ve dönüflümü beraberinde getirdi. 1999 ve 2001 krizleriyle kendini gösteren, toplumun eski hatalardan kurtulmaya dayal› köklü zihin haritas› de€iflimi beklentisi yerini bambaflka ve hiç beklemedi€imiz ve haz›r olmad›€›m›z baflka türlü bir de€iflime b›rakt›. Bütün bu süreçte bana en ilginç gelen geliflme ise, “Büyük Ortado€u Projesi” ve “Il›ml› ‹slam” projelerinin de dünya konjönktüründeki
zamanlamas›n›n Türkiye’deki bu de€iflim süreciyle bu kadar eflzamanl› olarak üstüste çak›flmas› oldu. Bu ancak kaderin bir cilvesi olarak aç›klanabilir bence ya da ola€anüstü bir zekan›n muazzam bir projesi...
Kaderin tembel, sorumsuz, ilgisiz, tarih bilinci olmayan, gelece€i göremeyen, günü kurtarmaktan baflka bir fley üretemeyen
ve düflünemeyen milletlere ödetti€i ac› ama hayat kadar gerçek
bir fatura oldu bu. Neye niyet neye k›smet denir ya, iflte öyle bir
fley oldu bütün bu olanlar...
Bu tarihten sonra kafas› iyice kar›flan toplum tehlikeli bir biçimde ayr›flmaya ve bizden ve bizden olmayan anlay›fl›yla taraflara bölünmeye bafllad›. Bence Türkiye ve Türk insan› son y›llarda iyice flafl›rm›fl durumdad›r ve flu aralar neyin do€ru, neyin
yanl›fl, neyin kendisi için faydal›, neyin zararl› oldu€unu anlamaya çal›flmakta ve ne yapaca€›n›, ne yapmas› gerekti€ini bulabilmek ad›na büyük bir zihinsel mücadele vermektedir. Bence
Türkiye’nin bugünlerde, belki de son 50 y›lda hiç olmad›€› ka-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
129
dar kendisine do€ru yolu gösterecek ve düze ç›karacak, ülkesini
gerçekten seven ve ne olup bittti€ini görebilen gerçek liderlere
ihtiyac› var...
Bu sürecin arkas›n›n nerelere gidebilece€ini umar›m sorumlular de€erlendiriyordur.
VATAN SEVG‹M‹Z
Kiflisel baflar›lar›m›n yan› s›ra, (Ek: 35) 1996 y›l›ndan bu yana
AKUT’taki dostlar›mla birlikte ülkemize ve insan›m›za hizmet
ederken, kamuoyunun dikkatini ciddi flekilde üzerimize yönlendiren 1999 Gölcük Depremi’ni takip eden aylarda hayat yavafl
yavafl zorlaflmaya bafllad› bizim için. Ço€unuzun belki de bizim
varl›€›m›zdan ilk defa haberdar oldu€u 17 A€ustos 1999 Gölcük
Depremi, bizim 34. gönüllü arama ve kurtarma görevimizdi. O
güne dek tam 33 defa hiç tan›mad›€›m›z insanlar için sa€l›€›m›z›, hayat›m›z› tehlikeye atm›fl ve nice canlar kurtarm›flt›k. Ancak
kitlesel bir afete dönüflen ve neredeyse bütün sistemin çöktü€ü
Gölcük Depremi’nde gösterdi€imiz baflar›, kurtard›€›m›z 220
can ve Türkiye’nin dört bir taraf›ndan gelen gönüllüleri örgütleyerek yapt›€›m›z son derece planl›, organize ve baflar›l› arama /
kurtarma ve yard›m da€›tma çal›flmalar›, bizi bir anda Türkiye’nin gündemine oturtmufltu...
Buna ne haz›rd›k, ne bekliyorduk ne de istiyorduk. Sadece
çok önemli bir bofllu€u doldurmufl, en çok ihtiyaç duyulan zamanda milletimizin yard›m›na koflmufltuk. Mutluyduk, güvenliydik, gururluyduk, huzurluyduk. Çok iyi bir fley baflarm›flt›k ve
ATA’m›za lay›k Türk Gençleri oldu€umuzu bir kez daha göstermifltik. Sorumlulu€umuzun o kadar aç›k olarak fark›ndayd›k ki,
evimizden, iflimizden, sevdiklerimizden haftalarca uzak kalma
pahas›na, gönüllü ve karfl›l›ks›z çabalar›m›zdan bir an bile geri
130
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
ad›m atmad›k.
O gün ad›n› koyamad›k ama, bizim bebe€imiz gibi sevdi€imiz ve her fleyin üzerinde gördü€ümüz, u€runa ölümleri bile göze ald›€›m›z fley, asl›nda AKUT ile sembollefltirdi€imiz ve elle
tutulur hale getirdi€imiz vatan ve millet sevgimizdi. Yol göstericimiz ise bu topraklar›n ruhuna ifllemifl olan, atalar›m›z›n fedakâr ve kahraman ruhuydu. Her zaman büyük gurur duydu€um
atalar›m›z hakk›nda yazd›€›m; “Biz ki Fatih Sultan Mehmet
Han’›n Torunlar›y›z” bafll›kl› makalemi burada sizlerle paylaflmak istiyorum;
29 May›s 1453 tarihi bütün dünyan›n haf›za kay›tlar›na Türklerin
‹stanbul’u fethetti¤i, Bizans (Do¤u Roma) ‹mparatorlu¤una son vererek bir ça¤› kapat›p yeni bir ça¤› bafllatt›¤› tarih olarak geçmiflti.
Her Türk bu tarihle gurur duyar, gö¤sü kabar›r ve ad› geçti¤inde
tüyleri ürperir. Gencecik Osmanl› Sultan›’n›n eflsiz özgüveni, kararl›l›¤›, askeri dehas› ve güçlü ordusuyla Anadolu’yu kesin olarak
Türk Yurdu yapt›¤› bu tarihi, her y›l giderek artan bir coflkuyla an›yoruz. Peygamberimiz bile yüzy›llar öncesinden, ‹stanbul’u fethedecek kumandan›n ve askerin ne güzel kumandan ve asker olaca¤›n›
müjdelemiflti. Ve bu asil görev Türklere nasip oldu.
Bu destan›n isimsiz kahramanlar›n›n aras›ndan s›yr›l›p canlar›
pahas›na ilk sanca¤› surlara dikmeyi baflaran Ulubatl› Hasan ve arkadafllar›n›n yi¤itliklerinden, ilkokul s›ralar›nda okurken hangimiz
duygulanmad›k, etkilenmedik ki. Çocuklu¤umun kahramanlar›ndan biri Kubilay ö¤retmenken di¤eri de Ulubatl› Hasan’d›. Bu genç
insanlar›n ve tarihimizde say›s›z örne¤i bulunan benzerlerinin, kendilerinden sonrakilerin daha iyi koflullara sahip olabilmeleri için
inand›klar› de¤erler u¤runa, en de¤erli varl›klar›n›; canlar›n› tereddütsüz hediye etmelerinin arkas›ndaki yüceli¤i hayat›m boyunca
anlamaya, kavramaya çal›flt›m.
Tarihimiz bu tür say›s›z kahramanl›k, fedakârl›k ve yücelik örnekleriyle dolu. Kurtulufl Savafl›’m›z›n bafllad›¤› 19 May›s’lar› veya
‹stanbul’un Fethi’ni kutlad›¤›m›z 29 May›s’lar› atalar›m›z›n an›lar›na gösterdi¤imiz coflku, inanç, güven ve sayg›yla kutluyoruz. Uzak
geçmiflimizin 29 May›s’›nda da, t›pk› yak›n tarihimizin 19 May›s’›nda oldu¤u gibi öyle bir milli birlik ve beraberlik duygusu yaflamal›
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
131
ve yaflatmal›y›z ki, herkes Türkler her türlü iç çekiflmelerine ra¤men,
özde¤erleri ve atalar› söz konusu olunca yine yanyana durmay› baflar›yorlar desin.
Bizim gururla and›¤›m›z bu tarihlerin Bat› dünyas›ndaki etkilerini de öte yandan mutlaka anlamaya çal›flmal›y›z. Türkleri bir daha Anadolu’dan sökemeyeceklerini anlayan Bat›l›lar, o gün bugündür, ‹stanbul’u ve beraberinde kesin olarak Anadolu’yu ellerinden
kaç›rd›klar› 29 May›s’› emin olun bizim coflkumuza yak›n bir üzüntü, piflmanl›k ve öfke ile hat›rl›yorlar.
Fatih Sultan Mehmet’ten yüzlerce y›l önce; Hun ‹mparatoru Attila’n›n, Bat› ve Do¤u Roma ‹mparatorluklar›n› kuflatt›¤› y›llar›, ondan yüzlerce y›l sonra Alparslan’›n Bizans ‹mparatoru Romen Diyojen’i esir al›p Türklerin Anadolu’ya bir daha ç›kar›lamayacak flekilde yerleflti¤i tarihi ve 850 y›l sonra; Bat›l›lar›n Türkleri Anadolu’dan geldikleri yere geri yollama emellerine en yaklaflt›klar› s›rada karfl›lar›na dikilen Mustafa Kemal’i ve bu büyük adamlar›n Bat›l›lar›n menfaatlerine verdikleri zarar› mutlaka bir kez de onlar›n
gözünden anlamaya çal›flmal›y›z. Toplamda 1400 y›ll›k bir sürece
yay›lan, tarihin ta kendisi olan bu muazzam rekabetin karfl› taraf›nda bulunan ve aralar›ndaki birli¤i Hristiyanl›k olgusu üzerine infla
ederek, emellerine ulaflmalar›ndaki en büyük engeli Türkler olarak
alg›layan Bat› Kültürü’nün, bugünkü davran›fllar›n›n arkas›ndaki
gerekçenin, tarihte 1400 y›ll›k bir geçmifli olan ve hiçbir zaman ve
hiçbir koflulda unutulmayacak bu kuyruk ac›lar› ve Türklerin en zor
zamanlarda bile bir ç›k›fl yolu bulma konusundaki ezici üstünlü¤ü
oldu¤unu bir an bile akl›m›zdan ç›karmamal›y›z.
Avrupa Birli¤i konular›nda, yayg›n medyam›z›n büyük bir ustal›kla kamuoyu taraf›ndan ö¤renilmesini uzunca bir süre örtbas etti¤i ama art›k yavafl yavafl onlar›n bile engel olamad›¤› Avrupa’daki
çok net ve aç›k Türk karfl›tl›¤›n›n kökeninin bu tarihsel olaylara dayand›¤›n› ve kendi geleneksel e¤itim ve din sistemleri içerisinde
1400 y›l kadar önce Attila’n›n, 1000 y›l kadar önce Alparslan’›n,
550 y›l kadar önce Fatih Sultan Mehmet’in ve 90 y›l kadar önce
Mustafa Kemal’in ve di¤er iz b›rakan liderlerimizin önderli¤inde
Türklerin H›ristiyan alemine dünyay› dar etti¤i tarihsel olaylar› bir
tek gün bile ak›llar›ndan ç›karmad›klar›n› unutmamal›y›z.
132
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Çok basit bir tarih araflt›rmas› bile, binbeflyüz y›la yaklaflan bu
önyarg› ile bat›l›lar›n art›k neredeyse genlerine ifllemifl bir Türk karfl›tl›¤› duygusuna sahip oldu¤unu anlamam›za yetecektir. Bir gün
vakit bulursan›z, Darwin’in, Victor Hugo’nun, Delacroix’nin, Cervantes’in, Shakespeare’in, Ronsard’›n, Martin Luther’in, Voltaire’in, Diderot’nun, Kant’›n, Herder’in, Hegel’in, Engels’in, Marx’›n, Pascal’›n, Byron’›n, Edgar Allan Poe’nun ve daha pek çok Bat›’l› ayd›n›n Türkler hakk›nda yazd›klar›n›, söylediklerini bulup okuyun. Kendi kuflaklar›n›n bu son derece de¤erli flahsiyetlerinin bizim hakk›m›zdaki düflüncelerini fark edince gözlerinize, kulaklar›n›za inanamayacaks›n›z. Bugünkü Almanya, Fransa, Yunanistan, Güney K›br›s, Belçika, ‹sveç, ‹sviçre, Hollanda ve di¤er AB üyesi ülkelerin siyasi kimliklerinin bizim hakk›m›zdaki üzücü de¤erlendirmeleri tarafl›
tarihsel e¤itimlerinin kaç›n›lmaz bir sonucudur. Beyinleri yüzlerce
y›ld›r öylesine y›kanm›flt›r ki; isteseler de baflka türlü düflünemezler.
Düflünmeye kalksalar kendi toplumlar›ndan d›fllan›rlar.
‹çeride ve d›flar›da yaflad›¤›m›z bu karmafl›k süreç içerisinde birlik ve beraberlik konusunda yapaca¤›m›z en büyük hata, kültürümüzü oluflturan çeflitlilik içindeki unsurlar›n kullan›m haklar›n›n,
farkl› altkimlik gruplar› aras›nda paylaflt›r›lmas›na müsaade etmek
olacakt›r. Mustafa Kemal ne kadar atam›zsa, Fatih Sultan Mehmet
de o kadar atam›zd›r. Türklük, Osmanl›l›k, Müslümanl›k, Anadoluluk, Ayy›ld›zl› Bayra¤›m›z, Türkçe, yüzünü ça¤dafl medeniyetlere
dönmek, hoflgörülü olmak hepimizin ortak de¤erleridir. Kim ne derse desin, bu de¤erlerin bir teki bile eksik olsa, biz biz olmaktan ç›kar baflka bir fley olurduk; tarih de baflka türlü yaz›l›rd›. Türklerin
son büyük devletinin sahipleri olarak geçmiflimize ve de¤erlerimize
her fleyiyle birlikte sahip ç›kmal›y›z. Bu süreçte yap›lacak en küçük
bir hata, süreç içerisinde bizi özde¤erlerimize yabanc›laflt›rabilir ve
çözümü çok zor tohumlar›n ekilmesine yol açabilir.
Fatih Sultan Mehmet, 59 gün süren kuflatma esnas›nda Bizans
‹mparatoru’nun anlaflma karfl›l›¤›nda vergi vermeyi kabul edece¤ini
bildiren elçilerine flu cevab› verir; “Buradan gitmekli¤im mümkün de¤ildir. Ya ben Bizans› al›r›m, ya da Bizans beni.” Mustafa Kemal; “Ya
‹stiklal Ya Ölüm” der. Bizler gri tonlar› sevmeyiz, her fleyin aç›k, net,
anlafl›l›r olmas›n› isteriz; iliflkilerde, sözlerde dürüstlük arar›z; ak’a ak,
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
133
kara’ya kara deriz. Düzenbazl›¤›, kaypakl›¤›, belirsizli¤i, renksizli¤i
kabul etmeyiz. Biz dün ne idiysek, kim idiysek bugün de oyuz. Ad›m›z Attila da olsa, Alparslan da olsa, Hasan da olsa, Kubilay da olsa, Mehmet de olsa, Mustafa da olsa; özümüz, de¤erlerimiz birdir.
Bakmay›n bugünlerde sesimizin ç›kmad›¤›na, bir yere kayboldu¤umuz yok; sabr›m›z, hoflgörümüz çoktur, gönlümüz genifltir; sükutumuz ondand›r. S›nav günü geldi¤inde geçmifl yeniden canlanacakt›r;
buna kimsenin flüphesi olmas›n. O gün gelinceye dek; özde¤erlerimize, kahramanlar›m›za, atalar›m›za hep birlikte sahip ç›kmal›y›z.
Bu duygu ve düflünceleri ve atalar›m›z›n karfl› konulmaz yi€itli€ini, hayata karfl› dik duruflumuzun kayna€› alg›layan gençler olarak, kendi yaflam sürecimizde koflulsuz vatan sevgimizin
ifadesi olarak AKUT’u ve AKUT’un çal›flmalar›n› seçtik.
AKUT sevgisi bizim için vatan sevgisi, millet sevgisiydi.
AKUT’u o kadar çok sevdik ve benimsedik ki, hepimizin hayat›n›n birinci önceli€ini hep o oluflturdu. Ailemizden, iflimizden, eflimizden, sevgilimizden, arkadafllar›m›zdan hatta kendimizden bile öne geçti. Gün geldi dernek içindeki bir toplant›ya
kat›lmak için s›navlar›m›za girmedik, gün geldi derne€imize daha fazla vakit ay›rmak için iflimizden ayr›ld›k, yeni ifl arad›k,
gün geldi derne€imize daha rahat gidip gelebilmek için evimizi
tafl›d›k, gün geldi arkadafl çevremizi tamamen de€ifltirdik, gün
gelecek bir can› daha enkazlar›n alt›ndan çekip alabilmek için,
gözyafllar›m›z› içimize ak›t›p anneci€imizin cenazesine bile gidemeyecektik... (Ek: 36)
Bizi di€erlerinden ay›ran, çok cesur, çok güçlü veya kahraman olmam›z de€ildi; zaten öyle de de€ildik. Yapt›€›m›z sadece, bu cennet vatan u€runa gözünü k›rpmadan kendini feda etmekten çekinmeyen, Çanakkale’de son bireyine kadar k›r›l›p da
cephesini terk etmeyen o yi€itleri, K›nal› Ali’sini vatana kurban
olsun diye yollayan analar›, Anadolu’nun yetifltirdi€i o fedakâr
ve yüce ruhlu insanlar› tan›d›kça, ülkemize ve insan›m›za karfl›
hissetti€imiz sorumluluk duygumuzun kendi kapasitemiz ve ça€›n gereklerince d›fla vurulmas› oldu.
T›pk› Atatürk’ün dedi€i gibi oldu bizim hayat›m›z da; “Türk
çocu€u, ecdad›n› tan›d›kça daha büyük ifller yapmak için ken-
134
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
dinde kuvvet bulacakt›r.” Atalar›m›z› tan›d›kça daha fazlas›n›,
daha zorunu, daha iyisini hedefledik ve yapmaya çal›flt›k.
Özellikle 17 A€ustos 1999 Gölcük Depremi sonras›nda aram›za kat›lan ve AKUT yönetim hiyerarflisinde h›zla yükselen
yeni arkadafllar›m›zdan baz›lar›n›n, askerlik görevlerini Güneydo€u’ya gönüllü giderek yapanlardan olmas› bir sürpriz de€il,
tamamen bizim iç dengelerimize çok iyi uyum sa€layabilen bu
vatan evlatlar›n›n, askeri sorumluluk, disiplin, fedakârl›k, inisiyatif kullanma, kritik süreçlerde karar verme ve risk alt›nda çal›flma yetene€ine sahip geçmifllerinden ve koflulsuz vatan ve
millet sevgilerinden kaynaklan›yordu.
Bu bölümde bir de bayrak sevgisi ile ilgili yazd›€›m; “Bayrak bütün devletler için kutsald›r” bafll›kl› makalemi de sizlerle
paylaflmak istiyorum.
Geçti¤imiz günlerde tart›fl›lan bayrak, bayra¤›m›za sald›r› ve bayra¤›m›za sald›ranlara sald›r› konular›nda, bayra¤›m›z› yerkürenin en
yüksek da¤lar›na tafl›yan ilk Türk olarak izninizle birkaç söz de ben
söylemek istiyorum.
Bayrak, tafl›d›¤› soyut anlamlar itibar›yla bütün devletler için
kutsald›r, bu yüzden kanunlarla da koruma alt›na al›nm›flt›r. Her
devlet kendi bayra¤›n›; egemenlik haklar›n›n ve ulusal birlik ve beraberli¤inin sembolu olarak en üst düzeyde konumland›rm›fl ve vatandafllar›n› da çocukluklar›ndan itibaren bu yönde e¤itmifltir. ‹nsanlar bayraklar›na duydu¤u sayg›y›, daha do¤rusu bayrakta sembolleflen vatan ve millet sevgisini, bayrak sevgisi üzerine yaz›lm›fl
say›s›z fliir, hikâye, efsane, destan, resim, heykel ve benzeri eserlerle dile getirir. K›rm›z› kumafl› ve üzerindeki ay y›ld›z deseniyle bayra¤›n› somut olarak evine, iflyerine, arac›na ve benzeri mekânlara
asarak bu duygular›n› d›flavurur.
Bu anlamda Türk Bayra¤›; Türk Milletinin Anadolu co¤rafyas›ndaki kay›ts›z, flarts›z egemenli¤inin, onurunun, bar›fl›n›n, huzurunun, gelece¤inin ve güvenli¤inin sembolüdür. Bayra¤› üzerinde birtak›m sembollerin oldu¤u bir bez parças› olarak de¤il de, temsil etti¤i bu en üst düzey de¤erler ölçüsünde alg›lamak ve gere¤ini de
bu ölçüde yapmak gerekir.
Son günlerde yaflad›¤›m›z üzücü geliflmelerden dolay› hepimiz,
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
135
olaylar›n kontrolden ç›k›p önü al›namaz sonuçlara yol açabilecek
bir süreci tetiklemesinden endifle ediyoruz. Do¤al olarak en çok kullan›lan sözler de “sa¤duyulu olmak”, “halk› sa¤duyuya davet etmek”, “tahriklere kap›lmamak” ve “dikkatli olmam›z› ö¤ütlemek”
yönünde oluyor. Bayrak sevgisini, ak›l ve sa¤duyudan yoksun fetiflizm ve fanatizm seviyelerine tafl›y›p, daha ortadaki konunun ne oldu¤unu anlamadan, bir anda parlayarak, heyecanlanarak, kontrolden ç›karak bu konular hakk›nda yetkili ve sorumlu kifli ve kurumlar varken onlar› afl›p, onlar›n müdahalesine f›rsat vermeden sadece y›k›c›, ezici kurgularla davran›lmas›n› kabul etmemiz asla mümkün de¤ildir. Sonuçta bir hukuk devletinde, hukuk düzeninde, her
konunun sahibi ve takip mekanizmalar› mevcuttur. ‹deal olan da
herkesin kendi üzerine düflen görevi yapmas›d›r.
Devlet örgütlenmesinde devlete verilen en önemli üstünlük güç
kullanma yetkisidir. Devlet, vatandafllar›ndan ald›¤› yetki ile, tarafs›z
ve hukuk kurallar› içerisinde kalmak kayd›yla, suç iflleyenleri ömür
boyu hapse atmak veya öldürmek dahil her türlü yapt›r›m› yetkili unsurlar› eliyle kullanabilecek flekilde kurgulanm›flt›r. Sistemin bu çerçevede iflledi¤i, adaletin kesin ve eksiksiz uyguland›¤› ve devletin tarafs›zl›¤›ndan herkes emin oldu¤u sürece, vatandafllar aras›nda huzur, güven ve bar›fl iliflkisi sa¤l›kl› bir flekilde iflleyiflini sürdürür.
Ancak e¤er devlet hakl›y› koruma, haks›z› cezaland›rma konusunda zafiyete düfler gecikmelere meydan verirse, bir yerden sonra
vatandafllar tamamen içgüdüsel olarak kendi adalet sistemlerini
devreye sokmaya çal›flabilirler. ‹flin içinde provokasyon olsun veya
olmas›n, insanlar efllerinin namusuna, anne babalar›n›n onuruna,
çocuklar›n›n güvenli¤ine, kendi gururlar›na veya varl›klar›ndan daha önde gördükleri de¤erlere, örne¤in vatanlar›na, bayraklar›na,
atalar›na, Atatürk’e birileri taraf›ndan sald›r›ld›¤›n› gördüklerinde,
bu sald›r›lar› önleyecek kanunlarla güç kullanma yetkisiyle donat›lm›fl unsurlar ivedilikle devreye girmezse, do¤al olarak verecekleri
ilk tepki bunu önlemeye ve yapanlar› kendi imkânlar› dahilinde cezaland›rmaya dönük olacakt›r. Bu davran›fl biçimini en beklenmedik ve s›rad›fl› davran›flm›fl gibi flafl›rarak ve k›nayarak de¤erlendirmek de, en az bu davran›fl biçimini cesaretlendirmek ve güçlenmesini desteklemek kadar tehlikelidir.
136
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Bu konuyu, bayra¤a sald›ranlara sald›r›lmas› olay›n›n biraz daha d›fl›na ç›karak, örne¤in toplumda art›k hepimizi had safhada rahats›z eden bir kapkaçç›ya, bir çocu¤a tecavüz eden birisine veya
bir h›rs›za dönük toplu fliddet olaylar›n› da dahil ederek yorumlaman›n daha sa¤l›kl› olaca¤›n› düflünüyorum. Hiçkimse durduk yerde birisini linç etmeye kalkmaz, bunun için birtak›m koflullar›n, daha do¤rusu birtak›m birikimlerin oluflmas› gerekir.
Yetkililerin, acaba biz ne yapt›k ta Türk Milleti’nde bu tür bir birikim ve afl›r› bir hassasiyet olufltu diye kendilerine sormas› gerekir. Zaten oldukça tehlikeli bir hal alan sürecin buradan sonras›n›n kontrol
alt›na al›nmas›ndaki do¤ru hamle, milletin temel de¤erlerine olan
hassasiyetini azaltmas›n›, taviz vermesini beklemek de¤il, temel de¤erlerimizin bütün milleti içine alan bir konu oldu¤unun vurgulanmas› ve yaflanmas› muhtemel benzeri olaylarda yetkili organlar›n, ifli
vatandafllar›n duygusal ve tepkisel tav›rlar›na b›rakmadan ivedilik ve
kesinlikle çözmelerine dönük flekilde yönlendirilmeleri olacakt›r.
1906 y›l›nda, Japon-Rus savafl›n› sona erdirmeyi baflard›¤› için
Nobel Bar›fl Ödülü’ne lay›k görülen, ayn› zamanda da ilk Nobel
ödülü alan Amerikal› olan, Amerika eski devlet baflkan› Theodore
Roosevelt’in 1917’de dedi¤i gibi, “E¤er do¤ruluk ve bar›fl aras›nda
bir seçim yapmak zorunda kal›rsam, do¤rulu¤u seçerim.” Nobel Bar›fl Ödüllü bir adam›n; do¤rulu¤u, bar›fl›n önünde görmesinden herkesin ders alaca¤›n› umuyorum.
Elbette ki akl› bafl›nda hiç kimse her fley yolunda giderken savafl› bar›fla tercih etmez. Ancak bar›fl iki tarafl› bir denklemdir, her
iki taraf›n da konuya ayn› flekilde yaklaflmas› gerekir. Üzerine kurulu oldu¤u temel de¤erleri koruma konusunda yeteri ve gere¤i kadar kararl› olmayan toplumlar›n, süreç içerisinde her fleylerini kaybetme tehlikesi ile karfl› karfl›ya kalacaklar›n› unutmamal›y›z.
Bu söylediklerimin ›fl›¤›nda, inand›¤›m›z de¤erlere ve kendimize olan sayg›m›z› yitirmemek ad›na, nas›l 17 A¤ustos 1999 Gölcük
Depremi’nde kimseden ça¤r› beklemeden, afetin bizim gücümüzü
bin kat aflan boyutlar›na bakmadan, bize flov yap›yor bunlar derlermifl diye düflünmeden, bafllar›nda bir Ermeninin bulundu¤u siyonist bir örgüt bunlar diye bize iftira atarlarm›fl diye korkmadan, sadece o anda yap›lmas› gereken en do¤ru davran›fl o oldu¤u için
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
137
derhal deprem bölgesine gittiysek, gelecekte herhangi bir yerde
bayra¤›m›za, ATA’m›za veya kutsal sayd›¤›m›z de¤erlere birilerinin
sald›rd›¤›n›, hakaret etti¤ini görürsek ve orada bu tecavüzü durdurma yetkisinde kimse olmazsa veya olanlar görevlerini yapmazlarsa,
her türlü bedele bafltan raz› olup ayn› kararl›l›k ve inançla tepki verece¤imizi söylemek isterim.
‹nflallah o günleri hiç yaflamay›z...
Bu bölümde bir de aktif vatandafll›k bilinci olarak ifade etmeye çal›flt›€›m sosyal sorumluluk, sivil inisiyatif, sivil toplum
kurulufllar› gibi kavramlar hakk›nda yazd›€›m makalemi sizlerle paylaflmak istiyorum.
Son y›llarda s›kl›kla sivil toplum örgütlerinin 21. yüzy›l›n belirleyici
faktörlerinden biri olaca¤› dile getiriliyor. Gerçekten de sivil toplum
örgütlerinin önemi ve bu yöndeki beklentiler son dönemde çok artt› ve gücü daha do¤ru anlafl›lmaya baflland›. Demokratikleflme ve
paralelinde geliflen sivilleflme ile birlikte e¤itimle ve kültürel zenginleflmeyle insanlar kendi haklar›n›, sokaktaki insanlar›n haklar›n›, hiç tan›mad›¤› insanlar›n haklar›n›, hatta bu dünyay› paylaflt›¤›m›z di¤er canl› türlerinin varolma haklar›n› koruma konusunda bir
vizyona ve bilince erifliyorlar. Bu konuda sivil toplum kurulufllar›na,
sivil inisiyatifin toplum içindeki örgütlü dinamiklerine büyük görev
ve sorumluluk düflüyor. Çok yak›n bir geçmifle dek, Türkiye’de sivil
kurulufllar s›radan bir taraftarl›k veya destekçilik yaklafl›m› haricinde, belirli bir amaç ve vizyon do¤rultusunda kitleleri peflinden sürükleyecek güçte de¤ildi. Türkiye’de faal görünen sivil toplum örgütlerinin ço¤u hemflehri ve dayan›flma dernekleridir. Bugün için
tam olarak kamu taraf›ndan kucaklanm›fl - kitleselleflmifl olmamakla birlikte, insanlar, her fleyi devletten beklemekten vazgeçerek,
kendi olanaklar›yla ve kendi inisiyatifleriyle, kendi kaynaklar›n› koordine edebilece¤ini ve bunlar› toplumun yarar›na yönlendirerek
çok ciddi bir katma de¤er yaratabilece¤ini, sivil toplum örgütlerinin yapt›r›m›n›n ne kadar büyük olabilece¤ini görmeye bafll›yor.
Sivil toplum hareketlerini en basit ifadeyle; ‘aktif vatandafll›k’
kavram› içinde de¤erlendirip, tan›m›n› da; baflkalar›na sayg› gösteren, sorun çözmede giriflimci ve yenilikçi olan, eyleme dönük araçlar
138
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
yaratabilen, kendi iç enerjisi ile harekete geçebilen ve toplumun daha az flansl› kesimleri için toplumsal destek sa¤lamak üzere kendilerini düzenleyebilen örgütlü insan topluluklar› olarak yapabiliriz. Toplumsal hayat› da, kökenine bak›lmaks›z›n tarihsel, co¤rafi ve siyasi
geçmiflinden dolay› ayn› toprak üzerinde yaflamak durumunda olan
ve menfaatleri birbiriyle yak›ndan iliflkili olan toplumun, üzerinde
büyük ölçüde hemfikir oldu¤u birtak›m yaz›l› kurallara (kanunlara)
ve yaz›l› olmayan etik de¤erlere (örfler, adetler, gelenekler) göre iflleyen bir sosyal sözleflme olarak alg›larsak; toplum içindeki her türlü örgütlü ve tan›ml› yap›n›n sorumlulu¤unu da, kabaca toplum hayat› içerisinde kendi ilgi, bilgi ve yetki alan›na giren konularda etkin, aktif, do¤ru çal›flmalar yapmak olarak tan›mlayabiliriz.
Sivil toplum örgütlerinin görevi seçtikleri misyon çerçevesinde
öncelikle önleyici, zarar azalt›c› ve gelifltirici olmak bir di¤er deyiflle, pro aktif çal›flmalar yapmakt›r. Ayr›ca kamu yarar›n› ilgilendiren
konularda çeflitli sebeplerle yaflanabilecek gecikmeleri ve eksiklikleri tamamlayan ve ihtiyaç halinde devletin resmi kurumlar›na destek olarak devreye girecek etkin bir güç olmakt›r. Örnek verecek
olursak, Türkiye E¤itim Gönüllüleri Vakf›’n›n amac›, Milli E¤itim Bakanl›¤›’na alternatif olmak de¤il, destek olmakt›r, veya TURMEPA’n›n gerçeklefltirdi¤i Türkiye çap›ndaki deniz temizli¤i çal›flmas›,
Ulaflt›rma veya Çevre Bakanl›¤›’n›n iflini elinden almak amaçl› de¤il, sivil bir inisiyatifle, varoldu¤u bu topraklara gönüllü bir katk›da bulunma çabas›d›r. Ayn› yaklafl›m, Ça¤dafl Yaflam› Destekleme
Derne¤i, Sokak Çocuklar› Derne¤i, Özürlüler Vakf› ve benzeri yüzlerce sivil toplum örgütü için de geçerlidir. Bir di¤er örnek olarak Yönetim Kurulu baflkanl›¤›n› sürdürdü¤üm AKUT da ayn› flekilde kendisine seçti¤i misyonda, acil durumlarda ve do¤al afetlerde, bu görevin as›l sahibi olan Sivil Savunma Genel Müdürlü¤ü ile birlikte,
ona ba¤l› olarak çal›fl›r, ancak hiçbir zaman için Sivil Savunma sistemine bir alternatif, bir rakip de¤ildir. Sivil toplum örgütleri çeflitli sebeplerle devletin ulaflamad›¤›, yetemedi¤i, gecikti¤i durumlarda tamamlay›c› ve son derece dinamik ve h›zl› hareket edebilen yap›lar›yla ufuk aç›c› bir vizyonla hareket ederler.
S›kl›kla yap›lan, hatta ne yaz›k ki bilinçli olarak kurgulanan
yanl›fl ise, sivil toplum örgütlerini devletin resmi kurumlar›n›n alternatifi olarak göstermeye çal›flmakt›r. Gerçekte ise her iki yap› da
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
139
ancak birarada ifllerse sa¤l›kl› ve üretken bir çal›flma ortam› do¤abilir. Kamu ve özel sektör ancak 3. Sektör ad› verilen sivil toplum
örgütleriyle beraber çal›fl›rsa dengeli ve sa¤l›kl› bir demokrasiden
bahsedebiliriz. Çünkü do¤ru iflleyen bir demokraside, seçimle göreve gelen hükümet ve meclis, atanm›fl bürokratlarla birlikte ülke
kaynaklar›n›, ulusal menfaatler do¤rultusunda yönlendirme ve kullanma yetkisini do¤ru ve etkin bir biçimde kullan›r. Bu kaynaklar›
koordine etmek hükümetin asli görevidir. Ancak ça¤›m›zdaki h›zl›
ve dinamik de¤iflimlere zaman›nda ayak uydurabilmek, iyi niyet olsa dahi devletin kurumsal ve büyük ancak hantal gücüyle her zaman mümkün olmayabilir. Bu noktada, devletin resmi kurumlar›n›n
tamamlay›c›s› rolünü gönüllü olarak üstlenen sivil toplum örgütleri devreye girer ki, gözden kaçan aradaki boflluklar› tamamlayan,
ekonomik ve sosyal kay›plar› en aza indiren bir rol ve sorumluluk
üstlenirler. Ayn› zamanda devlet kurumlar›na anayasa çerçevesinde verilen görevlerin, hukuk s›n›rlar› içerisinde kalmak kofluluyla takipçisi olarak sivil bir denetim mekanizmas› görevini üstlenirler.
Yine de zaman zaman ülke çap›nda çok etkin, dinamik ve baflar›l› ifller yapan sivil toplum örgütlerini, o konuda bir zafiyet gösteren devlet yap›s›na alternatif olarak göstermek ve kullanmak yan›lg›s›na düfltü¤ümüz olaylar oluyor.
Bu görüfl medyan›n herhangi bir kanad›n›n söz konusu sivil toplum örgütünü siyasi bir malzeme olarak kullanma çabas› sonucunda, elindeki malzemeyi bir silah olarak görmesinden dolay› gündeme oturuyor. Bu son derece yaln›fl ve haks›z vizyonla mutlaka mücadele etmemiz ve sistemin bütünlü¤ünü, ancak birlikte varolabilece¤ini kavramam›z gerekiyor. Devlet bir toplumdaki siyasi, ekonomik
ve sosyal en büyük güçtür. Ancak sonuçta insanlar, hükümetler ve
meclis taraf›ndan yönetilir. Yönetimsel kararlarda ve uygulamalarda
birtak›m terslikler varsa ki, ülkemizin gündemini meflgul eden pek
çok olay bunun böyle oldu¤unu apaç›k bir flekilde gözler önüne seriyor, bu eksiklikler ve yanl›fllar›n sorumlulu¤u sadece o olaydaki veya süreçteki hükümetin veya kamu idaresinde görevli seçilmifl veya
atanm›fl kiflilerin de¤il de, büyük olas›l›kla son 50 y›ldaki pek çok
hükümeti ve di¤er görevlileri de ba¤layan bir yanl›fll›klar zincirinin
son halkas› olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Ortada çok önemli bir vizyon sorunu vard›r ve bunun sorumlulu¤undan ne devlet, ne kamu
140
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
sektörü, ne özel sektör, ne asker, ne sivil halk, ne medya hiç kimse
kaçamaz. Ulusal ve uluslararas› alanda ülkemiz, insan›m›z ve gelece¤imiz için çok önemli kararlar›n sonuçlar› s›kl›kla göstermektedir
ki, pek çok iliflki, karar, uygulama, inisiyatif y›llarca ve y›llarca hep
hatalar ve k›sa dönemli menfaatler üzerine kurulmufltur ve bunda
ama az ama çok hepimizin ortak bir suç birli¤i mevcuttur.
Sivil toplum örgütleri, kendini gelifltirmeye çok aç›k olmalar› ve
h›zl› ve dinamik hareket kabiliyetlerinden dolay›, ülke gelifliminde
büyük görevler üstlenebilecek konumdad›r. Nitekim içinde bulundu¤umuz dönemde çok etkin ve baflar›l› çal›flmalar yapan pek çok
sivil toplum örgütü mevcut. Bizim yapmam›z gereken sivil toplum
örgütlerimizin say›s›n› ve etkinli¤ini art›rmak ve vatandafllar› kendi
gelecekleri ile ilgili daha etkin, daha aktif bireyler olmalar› konusunda desteklemek olmal›d›r. Çünkü geliflmifl bir sivil toplum hem
yurttafl›n› bireylefltirir hem de toplumsallaflt›r›r, hem haklar›n› ö¤retir hem de yükümlülüklerini hat›rlat›r. Ortak yaflama arzusu içinde
bulunan ça¤dafl toplumlarda vatandafll›k sorumlulu¤unun içinde,
kendisinden daha az flansl› bireyler için mücadele etmek ve çal›flmak çok sayg›de¤er ve toplum içinde kabul gören bir etkinliktir.
Bizler Anadolu görgüsü ve e¤itimi ile zaten bu vizyona ziyadesiyle
yak›n bir geçmifle ve genetik yap›ya sahip insanlar›z, bunu destekleyici çal›flmalarla, halk çok daha etkili bir sivil inisiyatif gelifltirebilecek altyap›ya sahiptir. Osmanl›’dan hatta belki flafl›racaks›n›z
ama Selçuklu’dan bile günümüze kalan yüzlerce y›ll›k birikimi ve
geçmifli olan vak›flar›n say›s› hiç de az de¤ildir. “‹mece usulü” ve
dünyan›n en eski itfaiye teflkilatlar›ndan biri olan “Tulumbac›lar”
bu topraklardan ç›km›flt›r. ‹çimizde do¤al olarak varolan bu vizyonu, e¤itim, ö¤retim, do¤ru rol modeller ve ödüllendirme-destekleme çal›flmalar›yla tekrar ortaya ç›kartmal› ve vatandafl olma bilinci
ve sorumlulu¤unu her ortamda harekete geçirmeliyiz.
Unutmamal›y›z ki, örgütlü toplum güçlü toplumdur.
Avrupa Birli¤i uyum yasalar› çerçevesinde yap›lan hukuksal ve
yap›sal reformlar Türkiye’yi daha iyi bir noktaya tafl›d›. Bundan sonras›n›n etkinli¤ini, bu de¤iflimlerin hayata geçme ve toplum ölçe¤inde kabullenme h›z› gösterecek. Bu noktada sivil toplum örgütleri halk› e¤itici ve yönlendirici bir rol oynamal›d›r. Sivil inisiyatif kav-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
141
ram› ile y›llard›r içiçe olanlar seçtikleri alanda dünya ölçe¤indeki olgulara ve kaliteye aflina oldu¤u için, zaten ihtiyaç duyulan de¤iflimlerin fark›ndad›rlar. Bugün için, devlet kademesi, askeri ve sivil bürokrasi olmak üzere kendi pay›na düfleni yapm›fl durumdad›r. Toplum örgütlenmesinin etkin aktörleri olarak, siyaset mekanizmas›n›,
asker ve sivil bürokrasiyi, özel sektörü ve sivil toplum örgütlerini görecek olursak, her yap›n›n üzerine düflen düzeltme, iyilefltirme ve gelifltirme çabalar›n›n vakit geçirilmeden uygulamaya sokulmas› gerekti¤ini vurgulamak do¤ru olacakt›r. Sonuç olarak, devlet yap›s›n›n
en etkin gücü ve yetkisini elinde bulunduran sivil siyaset, bu de¤iflime süratle ayak uydurmal› ve arzulanan de¤iflimi toplum yaflam›nda bütünlefltirmelidir. Bu yasalar›n uygulamaya geçmesi için sivil siyaset, bu de¤iflim yönetiminin sahibi ve uygulay›c›s› olmal›,
kaynaklar› ve karar mekanizmalar›n› do¤ru flekilde kullanmal›d›r. Sivil toplum örgütleri ise yine her zamanki dinamik yap›lar› itibariyle,
devletin ve milletin menfaatlerinin takipçisi konumunda olarak bütün geliflmeleri yak›ndan izlemeli ve hukuk s›n›rlar› içerisinde kalmak kofluluyla de¤iflim ve geliflim taleplerini, yol göstericilik görevlerini, yükü paylaflma sorumluluklar›n› yerine getirmelidir.
Bir toplumu oluflturan bireyleri yaln›z b›rak›rsan›z bunlar›n
içinden bir k›sm› di€erlerinden daha zeki ve at›lgan oldu€u
dolay›s›yla rekabet avantaj›na sahip oldu€u için s›yr›l›p öne ç›kar. E€er herkesin enerjisini toplum için birlefltirecek ça€dafl bir
sistem kurarsan›z o zaman matematikçi, devlet adam›, asker, tarihçi, ifl adam›, ö€retmen, sivil toplumcu, vs. herkes sahip oldu€u bilgiyi toplum yarar›na en iyi flekilde ortaya koymak için çal›fl›r. Hem kendisi bundan tatmin olur, hem de karfl›l›€›n› da sa€l›kl› ve dengeli bir toplumda yaflayarak al›r. Böylece hep birlikte hepimiz için sinerji yarat›r›z. Ancak bunun olabilmesi için;
adil, tarafs›z ve kal›c› bir üst denge unsuru gerekir ki, modern
toplumlarda bunun ad› Devlet’tir.
Adil, tarafs›z, etkin ve kudretli bir Devlet sinerjisinden uzak
oldu€umuzu düflünmeme ra€men, Türkiye hâlâ dimdik ayakta
kalmay› baflarabilen ve gelece€ine umutla bakabilen bir ülke.
Sebebi de bu topraklarda, topluma verdi€inin karfl›l›€›n› alamasa bile, vermenin mutlulu€unu yaflayan say›s›z insan›n olmas›.
142
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Anadolu’lu olman›n görgüsü ve kültürü çok farkl›. Bizim kültürümüzde vermenin mutlulu€unu içsellefltirmifl hâlâ ve her fleye
ra€men güçlü bir anlay›fl var. Türkiye iflte bu fedakâr insanlar›n
omuzlar›nda duruyor. Bu gücü, birlikteli€i ve çabay› sistemli hale dönüfltürebilir ve daha da yayg›nlaflt›rabilirsek inan›lmaz bir
aç›l›m yaflayaca€›m›za eminim.
Atatürk Nisan 1922 de flöyle demiflti; “Vatan mutlaka selâmet bulacak, millet mutlaka mutlu olacakt›r. Çünkü kendi selâmetini, kendi saadetini memleketin ve milletin saadeti ve selâmeti için feda edebilen vatan evlâtlar› çoktur.”
AKUT da vermenin mutlulu€unu yaflayan gönüllülerin bir
araya getirdi€i ülkedeki say›s›z topluluklardan biri. Yaflad›€›m›z
onca s›k›nt›ya ra€men bundan vazgeçmedik. Aç›kças›, hayat› bir
magazin e€lencesi gibi alg›layan zihniyet taraf›ndan takdir edilip
edilmemek de çok umurumuzda de€il. Çünkü biz yapt›€›m›z iflin
karfl›l›€›n› kurtard›€›m›z insanlar ve onlar›n ailelerinin mutlulu€uyla al›yoruz zaten. Yapmaya çal›flt›€›m›z fleyi anlayan, inanan
ve destekleyen sessiz ço€unluk gücümüzün kayna€›n› oluflturuyor. Onlar›n dualar›, mutlulu€u, sevgisi bizim enerjimiz oluyor.
Çok iyi anlamal›y›z ki; vatan lafla, sloganlarla sevilmez, vatan eylemle sevilir. Askerlikle s›n›rl› olmamakla birlikte bütün
askeri birliklerde yazd›€› gibi; “Vatan›n› en çok seven görevini
en iyi yapand›r.” Biz görevimizi herkesten iyi yapmaya çal›fl›r›z.
Bugüne kadar da Allah’›n izniyle yüzümüzü hiç kara ç›karmad›k.
Bugün sokakta kimi çevirseniz Türkiye’yi, Cumhuriyeti,
Atatürk’ü sevdi€ini söyler ama bu kadar›n›n yetmedi€i apaç›k
ortada. Demek ki Vatan sevgisi baflka bir fley, Vatan› bir baflka
türlü sevmek gerekiyor. Vatan sevgisi; ona özel bir de€er vermek, onu özel bir yerde konumland›rmakt›r, onun için kararl› ve
cesur bir durufltur; geçmifle sayg›, gelece€e ise inançl› bir güvendir. Geçmifl ve gelece€in aras›ndaki bugünde ise anlamak,
sahip ç›kmak, sorumlu hissetmek, korumak ve yüceltmektir.
Vatan› sevmek afl›k olmak gibi ciddi bir fleydir; baflka sevgilere benzemez. Vatan uzaktan sevilmez, Vatan yemek sever gibi, renk sever, k›yafet sever gibi, tak›m tutar gibi sevilmez. Vatan öylesi de olur böylesi de olur, kazansak da olur kaybetsek de
olur diyerek sevilmez, Vatan kerhen sevilmez. Vatan ruhla, be-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
143
denle, ak›lla, yürekle, bilekle, tepeden t›rna€a insan› insan yapan her fley ile, her hücre ile sevilir.
Vatan tektir, birdir, vazgeçilmezdir, taviz verilmezdir, hiçbir
fleyle k›yaslanamaz, yerine hiçbir fley konulamaz. Maldan mükten, paradan puldan, candan canandan herfleyden geçilir, Vatandan geçilmez. Çünkü Vatan’›n içinde hayat›n›z, sevdikleriniz,
milletiniz, atalar›n›z, tarihiniz, geçmifliniz, gelece€iniz, namusunuz, onurunuz, refah›n›z, mutlulu€unuz, huzurunuz, hayalleriniz
k›sacas› yaflama, insana ve ulusa dair ne varsa hepsi vard›r. Bütün bunlar›n bir anlam› olabilmesi için, önce bunlar› özgürce var
edecek bir Vatan gerekir. Vatan sevgisi sevgi kelimesinin s›n›rlar›n› öylesine zorlar ki, o sevginin içini ruhla, kararl›l›kla,
inançla, özveriyle, eylemle beslemezseniz, sevginizin Vatana bir
faydas› olmaz, o sevgi ancak egonuzu tatmin etmeye yeter, ço€umuzun yapt›€› gibi...
Vatan sevgisi belirli günlerde, anma etkinliklerinde, törenlerde ya da sadece duygularda yaflanacak bir heyecan de€ildir. Vatan› sevmenin eylemsel bir karfl›l›€› ve sonucu etkilemeyi hedefleyen tutarl› ve inançl› bir bütünlü€ü olmal›d›r. Büyük önderimiz; “Vatan sevgisi ona hizmetle ölçülür” diyerek bu konunun
da ölçüsünü çizmifltir. Bence bugünün flartlar› gere€i hepimizin
bu ölçüye göre kendi samimiyetini de€erlendirmesi ve vicdan›
ile bir hesaba girmesi gerekir. Ço€umuzun iyi niyetinden flüphem yok, ama bugünkü flartlarda sonucu etkileyemedi€imiz, de€ifltiremedi€imiz sürece sadece iyi niyet yetmiyor.
Vatan sevgisi evlat sevgisi gibi olmal›d›r. Bir anne, bir baba
nas›l çocu€unu her ne yaparsa yaps›n, yaramazl›k da yapsa, kötü bir fley de yapsa yine de sevgisinde bir azalma olmaz, ilk günkü gibi evlat sevgisiyle koflulsuz sever ve 24 saat, uykusunda bile evlad›n›n sa€l›€›n›, iyi okullara gitmesini, iyi imkanlara sahip
olmas›n›, gelece€ini, mutlulu€unu düflünür ve bunu sa€lamak
için çal›fl›r, araflt›r›r, fedakarl›k yapar, kendi yemez yedirir, kendi giymez giydirirse, gerçek vatan sevgisi de böyle olmal›d›r.
Ülkesini, insanlar› gerçekten, içten, samimiyetle seven 24 saat,
uykusunda bile böyle düflünür, her davran›fl›nda böyle hareket
eder. Yapt›klar›n›n, seçimlerinin, kararlar›n›n ülkesine zarar vermemesine, ülke hassasiyetlerine dikkat eder, onun da ötesinde
ülkesine, insan›na faydal› olmas›n›, olan bitende kendisinin de
144
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
yap›c›, gelifltirici, iyilefltirici bir pay› olmas›n› ister.
17 A€ustos 1999 Gölcük Depremi’nde yaflananlarda Türkiye’nin tamam› gibi bizler de çok üzüldük ve çok ac› çektik.
Ama biz içten bir üzüntüyle yetinmedik, derhal enkazlara koflup
tutabildi€imiz kadar›n›, bulabildi€imiz kadar›n›, gücümüzün
yetti€i kadar›n› enkazlar›n alt›ndan, ölümün kuca€›ndan çekip
almaya u€raflt›k. Ço€umuzun televizyonda bile izlerken fena oldu€u artç› depremlerin yafland›€›, ac›lar›n, umutsuzlu€un ve çaresizli€in hüküm sürdü€ü o günlerde AKUT gönüllüleri, kalplerindeki Vatan ve millet sevgilerinin eylemsel karfl›l›€›n› korkusuzca enkazlar›n alt›na girerek gösterebildi€i için 220 insan, 220
aile, 220 dostluk çemberi yaflama flans›n› yeniden yakalad›. Vatan Lafla De€il Eylemle Sevilir ad›n› verdi€im bu kitab›n ad›ndaki eylem ça€r›s› böylesine bir eylem ça€r›s›d›r.
Yoksa siz bizim spor olsun veya sakin hayat›m›zda biraz heyecan olsun diye mi da€lardaki kazalara, sellere, depremlere,
盀lara, orman yang›nlar›na, afetlere koflarak gitti€imizi düflünüyordunuz... Biz bütün bu zorluklara ve mücadelelere Vatan›m›z› ve milletimizi çok ama çok sevdi€imiz için, kendimizi onlara karfl› sorumlu hissetti€imiz için gö€üs geriyoruz.
Yukar›da anlatmaya çal›flt›€›m kavramlar asl›nda hiçbirimize
uzak de€il. Örneklerini yaz›l›, görsel ve iflitsel medyam›zda sürekli görüyoruz. ‹fl konuflmaya gelince ço€u mangalda kül b›rakm›yor, herkes ne kadar Atatürkçü oldu€unu, ne kadar vatansever
oldu€unu, ne kadar fedakâr oldu€unu o kadar iyi anlat›yor ki,
dinlerken tüyleriniz ürperir, gözleriniz dolar. Ancak gerçek
iman, inanç hakk›nda konuflmakta de€il; eline b›ça€› al›p Hz. ‹brahim gibi biricik o€lunun bo€az›na dayamakta ve Hz. ‹smail
gibi b›ça€›n alt›nda sessizce yatmaktad›r. Gerçek iman, konuflulacak de€il yaflanacak bir fleydir. Gerçek vatan sevgisi de sorumluluk almakt›r, üretmektir, çal›flmakt›r, gerçeklefltirmektir, baflarmakt›r, elini tafl›n› alt›na korkmadan, (ya da korkarak ama
kaçmadan) koymakt›r ve de bütün bunlar› namuslu, dürüst,
ahlakl›, sorumlu yurttafllar olarak yapmakt›r.
Bu dersi y›llar bize iyi ö€retti...
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
145
AKUT’UN ULUSAL KONULARDAK‹
DURUfiU
AKUT ailesi olarak kuruldu€umuz günden bu yana kendimizi
her zaman ülkemizden ve ülkemizdeki her fleyden sorumlu hissettik. Asl›nda bunu sadece AKUT gönüllüsü oldu€umuz için de€il de; ayd›n, sorumluluk duygusu geliflmifl, empati yapabilen ve
bu co€rafyay› paylaflt›€›m›z bizden daha az flansl› insanlar için
elini tafl›n alt›na koyabilen insanlar olarak zaten içimizde yafl›yorduk. Bizi AKUT çat›s› alt›nda bir araya getiren as›l unsur belki de buydu. Bizler d›flar›da baflka yerlerdeyken, henüz birbirimizi bulmam›flken bile sorumluluk sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandafllar› olarak zaten ülkemiz ve insan›m›z için bir fleyler yapmam›z gerekti€ine inan›yorduk ve her birimiz kendi ölçe€imizde
daha önceden bir yerlerde bir fleyler yapm›fl, yapmaya çal›flm›fl
veya yapmay› düflünmüfltük. AKUT bize hayallerimizi gerçeklefltirme ve bunun sonucunda da öz güven ve öz sayg› gibi de€erlerimizi güçlendirme ve kendimizle daha bar›fl›k, daha dengeli ve
huzurlu bir yaflam f›rsat› verdi. AKUT içimizdeki gizli potansiyelimizi ortaya ç›kard› ve kendimizi gerçeklefltirmemizi sa€lad›.
Gönüllü hizmetlerimizin karfl›l›€›, her fleye ra€men iç huzuru yüksek bir yaflam oldu. Bu hepimiz için fazlas›yla yeterli bir
karfl›l›k...
Kendisini var eden gönüllülerinin ortak iradesi ve bilinciyle
birlikte oluflan ve toplumda çok genifl bir kesimin sevgi, sayg›
ve sempatisini kazanan AKUT, ülkedeki birtak›m ciddi ulusal
meselelere karfl› cesur, pro aktif ve yarat›c› fikirlerle duruflunu
gerekti€inde göstermekten hiçbir zaman çekinmedi. Neyin do€ru oldu€una ve gerekti€ine inand›ysak, bize k›zarlarm›fl, ezmeye kalkarlarm›fl, iftira atarlarm›fl demeden ç›kt›k düflüncelerimizi aç›k ve net olarak ifade ettik. Asl›nda ça€dafl ülkelerde, demokrasiyi içsellefltirmifl toplumlarda zaten sivil toplum örgütle-
146
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
rinin yapt›€› da budur; toplumun yarar›na olaca€›na inand›€› de€erleri kararl›l›kla savunmak...
Bu bölümde de sizlerle AKUT’un ulusal konulardaki duruflunu paylaflmak istiyorum. Geçti€imiz dönemlerde de€iflik konularda yapt›€›m›z bas›n duyurular›n› tarihsel s›ra ile afla€›da görebilirsiniz.
Türk milletini ciddi biçimde yaralayan ve hâlâ ABD ile olan
iliflkilerimizde kapanmam›fl bir yara olarak hepimizin içinde duran Süleymaniye bask›n› sonucunda, 11 Mehmetçi€in bafl›na çuval geçirilmesi hadisesini ilk duydu€umuzda nas›l rahats›z oldu€umuzu size anlatamam. Bu olay›n medyada nas›l yorumlayaca€›n› beklemeden, 5 Temmuz 2003 günü sabah saatlerinde, henüz
gazetelere bile konu fliddetli bir flekilde yans›mam›flken yapt›€›m›z bas›n duyurusunu sizlerle paylaflmak istiyorum.
AKUT’TAN IRAK’TA YAfiANAN SON GEL‹fiMELER HAKKINDA
KURUMSAL AÇIKLAMA
ULUSAL ONURUNU KORUYAN M‹LLETLER
‹LELEBET PAY‹DAR OLACAKTIR.
Kuzey Irak’ta yaflanan son olay üzerine flu de¤erlendirmeler yap›labilir:
1. Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlar› aç›s›ndan halen çok riskli bir konumda ve dönemde bulundu¤u görülmektedir. Güvenlik siyasetinin oluflturulmas› ve uygulanmas› aç›s›ndan mevcut kurumlar›m›z›n ve Türk Silahl› Kuvvetleri’nin önemi ve bu alandaki yüzlerce y›ll›k onurlu bir geçmifle ve tecrübeye dayanan birikimlerinin (s›n›r güvenli¤i, s›n›raflan güvenlik konular› ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bekas›) önemi bir kez daha ortaya ç›kmaktad›r. Bu
nedenle Güvenlik Siyaseti alan›nda çok güncel olan yeniden
yap›lanma ihtiyaçlar›, yaflanan bu olay çerçevesinde ve ihtiyaçlar do¤rultusunda yeniden gözden geçirilmelidir.
2. Türkiye’nin güvenlik ç›karlar› do¤rultusunda Irak’ta ve di¤er
bölgelerdeki k›rm›z› çizgilerimiz tekrar kamuoyu ile paylafl›lmal›d›r ve k›rm›z› çizgilerin afl›lmas› halinde ulusça daha kararl› bir
tav›r içinde olunmal›d›r ve bu anlamda ulusal birlik mutlaka
sa¤lanmal›d›r.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
147
3. Hükümetin bu saate kadar sergiledi¤i tav›r, durumun ehemmiyeti ve aciliyeti göz önünde bulunduruldu¤unda yetersiz olarak
alg›lanmakla birlikte, hükümetimizin ilerleyen saatlerde daha
aktif olabilece¤i inanc›nday›z.
4. Türkiye ile ABD iliflkileri yeniden ve Türkiye’nin ulusal menfaatleri gözetilerek tarif edilmelidir. ABD’ne karfl› uzun vadeli yaklafl›m›m›z belirlenmeli ve bundan sonraki geliflmeler için proaktif olarak uygulanmal›d›r.
fiu saate kadar al›nan bilgilerin do¤ru oldu¤u kabul edilerek
yap›lan bu de¤erlendirmeler ›fl›¤›nda, AKUT, Arama Kurtarma Derne¤i olarak, Kuzey Irak’ta Türk Askerlerinin müsadere edilmesi dahil, yap›lan muameleyi kabul edemiyor hatta protesto ederek gerekli tavr›n mütekabiliyet esas›na dayan›larak en k›sa sürede gösterilmesini arzu ve talep ediyoruz.
Bir dipnot olarak yeri gelmiflken, yine bu konu hakk›nda
“Kurtlar Vadisi - Irak” sinema filmi hakk›ndaki görüfllerimi de
sizlerle paylaflmak istiyorum.
Filmi sinema sanat› ve görsel aç›dan çok be€endi€imi ve iyi
bir macera filmi olarak de€erlendirdi€imi söylemek isterim,
eme€i geçenlerin eline sa€l›k. Ancak içerik ve de€indi€i konunun yanl›fl seçildi€ini düflünüyorum. Türk Milleti’nin bu kadar
yaraland›€› ve hassas oldu€u bir konuda, gerçek hayatta hesaplafl›lamayan bu onur k›r›c› durumun, (hesaplafl›ld›ysa bile bunun
yine aç›k ortamlarda, gururumuz nas›l k›r›ld›ysa, yine ayn› mecralarda gururumuzu okflayacak flekilde bilinmesi gerekti€ini düflünüyorum) bir film üzerinden vatandafl üzerinde psikolojik rahatlatma mekanizmas› olarak kullan›lmas›n› kabul edemedi€imi
ve içime sindiremedi€imi eklemek isterim.
Biz tarih boyunca destanlar yazan-yazd›ran bir milletiz. Destanlar›m›z› bundan sonra masa bafl›nda kahvesini yudumlayan
senaristler yazacaksa, baz› fleylerin zaman› gelmifl de geçiyor
demektir.
Üst düzeyde izinler al›nmadan bu tür bir projenin gerçeklefltirilemeyece€ini düflünüyorum. Benim yetkimde olsayd›, bu tür
bir senaryoya asla izin vermezdim.
Son olarak, üzerimde herhangi bir sorumluluk olmadan ve bu-
148
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
nun rahatl›€›yla yazd›€›m fark›nday›m. Burada Mustafa Kemal’in
Anafartalar’da çarp›fl›rken söyledi€i sözü tekrar hat›rlatmak isterim; “Sorumluluk yükü her fleyden, ölümden bile a€›rd›r.” Herhangi bir sorumlulu€un alt›na girenler, gere€ini de ona göre yerine getirmelidir veya bu sorumlulu€u yerine getireceklere b›rakmal›d›r... (Bu sözüm asla oradaki 11 Mehmetçik için de€ildir.)
Hat›rlayacaks›n›z o günlerde, flu anda art›k iyice güçlenen ve
geri döndürülemez efli€i de çoktan geçmifl olan ulusal uyan›fl ve
bilinçlenme hareketlerinin yo€un olarak gündeme girmeye bafllayaca€› tarihlerin içindeydik. Bizler de kendi iç yaz›flmalar›m›zda bu konulara yer veriyor ve hep birlikte üzerimize düflebilecek sorumluluklara haz›rl›kl› olabilmek için bilinçlenme çal›flmalar›m›z› aksatmadan sürdürüyorduk.
Bak›n yine o günlerde, Sabah gazetesi ile y›llard›r sürdürdü€ümüz hukuk mücadelesinde, mahkeme kararlar›na ra€men bugün bile hâlâ yay›nlatmay› beceremedi€imiz düzeltme metni ile
u€rafl›rken, 1 Temmuz 2003 tarihinde bir AKUT gönüllüsü düflüncelerini nas›l paylaflm›fl arkadafllar›yla;
Arkadafllar Selam,
Ne yaz›k ki ülkemizde baz› çevreler, kendilerini vatan› ve milleti için
faydal› bir fleyler yapmaya adam›fl kurum ya da kiflilere sorun ç›karmak için elinden gelen her fleyi yapmaktad›rlar. Bu sorun ç›karma,
karalama, iftira ya da yok etme ad› her ne olursa olsun çok uzun
zamand›r süre gelmekte ve halen de devam etmektedir.
Her devirde vatan› ve milleti için bir fleyler yapmaya çal›flanlar
iç ya da d›fl güçler taraf›ndan belli flekillerde sindirilmifllerdir, çaresiz, tek bafllar›na b›rak›lm›fllard›r. Yapt›klar› olumlu ifller kamuoyuna negatif bir flekilde aktar›lm›flt›r.
T›pk›, geçmiflte ve flu anda AKUT’a yap›ld›¤› gibi. Oysa ki herkesin bilmesi gereken bir fley var.
AKUT Arama Kurtarma Derne¤i, Türkiye Cumhuriyeti Devleti
yasalar›na ve nizamlar›na göre kurulmufl veremeyece¤i hiçbir hesab› olmayan tamam› ile gönüllü olarak vatan›na ve Türk milletine
faydal› ifller yapmaya çal›flan ve yapan bir dernektir.
AKUT üyelerinin her biri, büyük önder Atatürk’ün de dedi¤i gi-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
149
bi akl› hür, fikri hür, vicdan› hür, devletini, vatan›n› ve milletini seven, vatan›n bölünmez bir bütün oldu¤una inanan ve bunu savunan ça¤dafl Atatürk gençleridir.
AKUT ne bu güzel vatan› bölmeye çal›flan bir terör örgütü ne de
bu ülkenin insan›n›n al›n terini hortumlamaya çal›flan bir çetedir.
AKUT sadece Türk ulusu ve insanl›k için elinden gelenin en iyisini yapmaya çal›flan gönüllü bir arama kurtarma derne¤idir.
AKUT içinde her kesimden her meslekten insan bulunmaktad›r.
Aram›zda siyaset, ideoloji, din, ›rk, para hiçbir zaman konuflulmam›fl, konuflulmayacakt›r.
Hepimizin bildi¤i üzere depremin yaralar› sar›l›p ortal›k durulunca baz› kesimler önümüzü kesmek için her yolu denediler ve hâlâ da deniyorlar. Neler yapmad›lar ki; ne Nasuh’un Ermeni oldu¤u
kald›, ne de bizlerin macera arayan zengin çocuklar› oldu¤umuz.
Oysa ki bizleri gelip yak›ndan tan›yanlar, bizlerle sohbet edenler
bunun böyle olmad›¤›n› gördüler.
Hepimiz bu derne¤e bir fleyleri feda ederek geliyoruz, ço¤umuz
s›rf bu vatana daha iyi bir fleyler verebilmek için iflimizi, eflimizi, çocu¤umuzu geri plana atarak çal›fl›yoruz.
Ama ne yaz›k ki yapt›klar›m›z baz› kesimler taraf›ndan kamuoyuna negatif olarak yans›t›l›yor. Biz kimseden övgü, makam, flan, flöhret, iltifat beklemiyoruz. Çünkü insan hayat› kurtarmay› toplumu bilinçlendirmeyi flan, flöhret, makam sahibi olmak için yapm›yoruz.
Ama yapt›klar›m›z›n da kamuoyuna objektif ve do¤ru olarak
aktar›lmas›n› istiyoruz. Bunu istemek de en do¤al hakk›m›z ve bu
hakk›m›z› da sonuna kadar savunmak bizlere düflüyor.
Geçmiflte oldu¤u gibi gelecekte de önümüzü kesmeye çal›flanlar, bizleri karalamaya, yok etmeye çal›flanlar olacakt›r. Ama bizleri hiçbir fley y›ld›ramaz, do¤ru bildi¤imiz yolda Türk Milleti arkam›zda oldu¤u sürece ilerlemeye devam edece¤iz.
Son olarak bizleri engellemeye çal›flanlara; önümüze ne tür engel ç›kar›rsan›z ç›kar›n, ç›karaca¤›n›z her engeli aflaca¤›m›z› bilmelisiniz çünkü;
MUHTAÇ OLDU⁄UMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDAK‹ AS‹L
KANDA MEVCUTTUR...
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
150
Sevgiler
Mahmut Ç.
Süleymaniye olay›yla ilgili yapt›€›m›z bas›n duyurusu ve o
günlerde sürekli gündemde olan ulusal meselelerle ilgili yukar›daki gibi birtak›m yaz›lar da bizim e-posta grubumuza yollan›nca, aram›za yak›n dönemde kat›lan bir-iki arkadafl›m›z; acaba siyaset mi yap›lmaya baflland› AKUT’ta diye sorma ihtiyac› hissetmiflti. Bunun üzerine herhangi bir yanl›fl anlamay› bafltan engelleyebilmek ad›na, 8 Temmuz 2003 tarihinde afla€›daki aç›klamay› yollad›m arkadafllar›ma;
Arkadafllar merhaba,
Son günlerde web sayfam›zda yay›nlanan birtak›m köfle yazarlar›ndan yap›lan al›nt›lar ve Irak’ta yaflanan üzücü olay sonras›nda
AKUT olarak haz›rlad›¤›m›z ve duruflumuzu gösterdi¤imiz web sayfam›zda yay›nlanan yaz›, bir - iki arkadafl›m›z taraf›ndan yanl›fl anlafl›larak, “acaba burada tüzü¤ümüze ayk›r› olarak siyaset mi yap›l›yor” fleklinde yorumlanm›flt›r.
Bu konudaki hassasiyetlerine teflekkür eder ve endifle etmelerini gerektirecek bir durum olmad›¤›n›, AKUT’un geçmiflte oldu¤u gibi, bugün ve gelecekte de ayn› çizgide çal›flmalar›n› sürdürece¤ini
vurgulamak isterim.
AKUT - Arama Kurtarma Derne¤i olarak kurulufl amac›m›z hepimizce malumdur. Bunlar› gerçeklefltirirken kullanaca¤›m›z metodlar da öyle.
AKUT derne¤i, Atatürk’ün kurdu¤u Türkiye Cumhuriyeti s›n›rlar› içinde yer alan say›s›z alt gruptan biridir. AKUT’lular da, yine ayn› s›n›rlar içerisindeki say›s›z alt kimlikten birini oluflturur. Daha
aç›k ifade ile; bizler için Türkiye Cumhuriyeti ve Türk vatandafll›¤›
hiçbir tart›flmaya aç›k olmayacak flekilde üst kimli¤imizdir. AKUT’lu
olmak ise, hareketleri tutum ve davran›fllar› hiçbir flekilde bu üst
kimlikle çat›flmamak durumunda olan, bizlerin seçti¤i alt kimli¤imizdir. Bu kimlikleri daha anlafl›l›r hale getirmek için, Galatasaray’l› olmak, memur olmak, anne olmak, ö¤renci olmak, iflçi olmak,
Samsun’lu olmak, vb. gibi de açabiliriz.
Bu derne¤e üye al›nmadan önce yap›lan mülakatlarda her ye-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
151
ni kat›l›mc›ya flu konular büyük bir kesinlikle ifade edilir.
1- AKUT içinde para, din, politika, ›rk konular› konuflulmaz.
2- AKUT’un menfaatleri her zaman ve her durumda bireylerin,
AKUT’lular›n ve iliflkide olduklar› flirket ve kurumlar›n menfaatlerinden önce gelir. Sadece bir tek koflulda bu kural de¤iflir.
Gün gelir, AKUT’un menfaatleri herhangi bir sebeple Türkiye’nin menfaatleri ile çeliflirse, AKUT geri ad›m atar ve gerçek
varolufl sebebi olan vatan›na, milletine ve devletine hizmet etme misyonundan dolay› en a¤›r fedakârl›klara bile hiç çekinmeden katlan›r ve gereklerini yerine getirir.
Bu konular› üyelerimizle yapt›¤›m›z sohbet toplant›lar›nda da
s›kl›kla dile getirdi¤imiz hepinizce malumdur.
Dernek tüzü¤ümüzün “6.” maddesinin “J” bendinde flu ifade
yer al›r;
“Dernek, amac›n› gerçeklefltirmek için yapaca¤› ifl ve ifllemlerde
Atatürk ‹lke ve ‹nk›laplar›na ba¤l› olacak ve siyasetle u¤raflmayacakt›r.”
Bu cümlenin anlam› bizler için aç›kt›r. AKUT, ATATÜRK’ün kurdu¤u Cumhuriyet’e ve onun bir araya getirip bir ulus yapt›¤› bu
halka kendi konular›ndaki bilgi birikimi ve deneyimi ile hizmet etmekle yükümlüdür. Bunu yaparken de hiçbir siyasi görüflün, partinin, ideolojinin, politik vizyonun kurumsal izleyicisi veya destekçisi
olamaz. Burada aç›k olarak anlafl›lmas› gereken kritik nokta fludur
ki; “Atatürkçülük”, “Atatürk ‹lke ve ‹nk›laplar›” ve “Ulusal Menfaatler” birer siyasi ideoloji de¤il, nefes ald›¤›m›z hava ve içti¤imiz su
gibi do¤al olarak varoluflumuzun temel sebebi ve Cumhuriyetin
üzerine kuruldu¤u Türkiye Cumhuriyeti Anayasas› ile de güvence
alt›na al›nm›fl temel kavramlard›r. Bizler de sadece bu temel kavramlar çerçevesinde kalmak koflulu ile, varl›k sebebimiz gere¤i Atatürk ‹lke ve ‹nk›laplar›’na ve Türkiye’nin ve Türkiye Cumhuriyeti vatandafllar›n›n ulusal menfaatlerine sonuna kadar ba¤l› kalarak hareket etmekle yükümlüyüz.
Son yaflanan olay sonras›nda bu tür bir aç›klama yaparak duruflumuzu göstermemizin sebebi; bu konunun hiçbir flekilde flu veya
bu görüflün veya partinin veya siyasi ideolojinin flahsi sorunu de¤il,
152
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlü¤ünü kendisine temel
alarak bu topraklarda yaflayan her alt grubu ve alt kimli¤i ayn› düzeyde ilgilendiren, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk halk›n›n ulusal
onurunu hatta bekas›n› bile tehlikeye sokacak kadar ciddi ve sürpriz bir geliflme karfl›s›nda, ülkemize ve ulusumuza karfl› tafl›d›¤›m›z,
özünde kendi seçimimiz olan kurumsal sorumluluk nedeniyledir.
AKUT’un web sayfas›n›n amac›, ayn› Perflembe toplant›lar›m›zda oldu¤u gibi, hayat›n ta kendisi gibi çok genifl bir yelpazedeki konular çerçevesinde üyelerimizin, gönüllülerimizin ve sayfam›z› takip
edenlerin genel kültür ve vizyonlar›na katk›da bulunmakt›r. Bunlar›n içinde bizim misyon, vizyon ve de¤erlerimizle hiçbir ba¤lant›s›
olmad›¤› halde; “SARS hastal›¤›”, “120 milyon y›ll›k yeni bulunan
bir ma¤ara”, “Siyam ikizlerinin vefat›”, “Böcek sokmalar›n›n öldürebildi¤i”, “fianl›urfa’da hastane için kampanya” “Türkiye’deki yolsuzluklar›n boyutlar›” gibi temel misyonumuzla hiçbir ilgisi olmayan
haberler yay›nlan›yor.
Bu arada bir akl› evvel, madem burada her tür haber yay›nlanabiliyor, acaba buraya Atatürk karfl›t› veya anti laik veya PKK yanl›s› veya bölücü bir söylem içeren bir haber yollarsak ne olur derse
cevab›n› flimdiden söyleyeyim. O haber yay›nlanmaz ve o kifli yak›n
bir incelemeye al›n›r. Çünkü bu derne¤in üzerine kurulu oldu¤u ilkeler ve de¤erler, ayn› bu ülkenin üzerine kurulu oldu¤u ilkeler ve
de¤erler gibidir. Birine zarar verebilecek olan di¤erine de verir. Yine biri kalk›p bunlar bakt›¤›n yere ve yoruma göre de¤iflir derse, bu
bizim yorumumuzdur, ayn› foto¤raftan baflka hikâye ç›karmak isteyenin Genel Kurul’da bu dile¤ini üyelere kabul ettirmesi gerekir.
Ve flunu tekrar ifade etmek isterim ki; gelecekte de herhangi bir
flekilde varolufl sebebimiz olan Cumhuriyetimizin tehlikeye girdi¤i
her durum ve flartta, Mustafa Kemal’in Nutkunda ve Türk Gençli¤ine hitab›nda vücut bulan konum ve durumlarda, “siyasi” bir tav›r
olarak de¤il, bu ülkenin evlatlar› taraf›ndan kurulmufl onurlu bir sivil toplum kuruluflu olarak, varoluflumuzun do¤al bir sonucu olarak
tavr›m›z› hiç çekinmeden ortaya koymam›z gerekli ve flartt›r...
Bizler tarafs›z de¤iliz. Ülkemizin, Milletimizin ve Devletimizin
taraf›nday›z. Bunun kriterleri de zaten dernek tüzü¤ümüzde ve
Anayasam›zda yaz›yor.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
153
Nasuh.
‹lkesel bazdaki bu tür aç›klamalar›, kelimeleri çok dikkatli
seçerek özellikle aram›za yeni kat›l›mlar oldu€u süreçlerde ara
s›ra yapt›€›m›z› da eklemek isterim. Biz burada gönüllülerimizin sadece bedenlerini de€il zihinlerini de e€itmeye ve vatanlar›na faydal› birer birey olarak yetiflmelerine gayret ediyoruz.
Yine bu bölümde bir baflka AKUT gönüllüsünün, “Atatürk
ve Sosyal Sorumluluk Düflüncesi” bafll›€›yla gönülülerimize
iletti€i yaz›s›n› sizlerle paylaflmak istiyorum.
Özgürlü¤ün ve uygarl›¤›n yan›ndad›r Atatürk. O kadar yan›ndad›r
ki, “Özgürlü¤ün bir parças›n› sakatlamaktansa hepsini feda ederiz”
demifltir Cumhuriyeti kurdu¤u günlerde.
Özgür düflünceyi ve özgür inan›fl› demir kafesler içine kapatmak isteyen görüfllerin karfl›s›nda yer alm›flt›r hep. Her türlü kat›
düflüncelere karfl› ç›km›flt›r.
Bar›flç›d›r ve bar›flseverdir Atatürk.
E¤er sürekli bar›fl isteniyorsa demifltir yaflam›n›n son y›llar›nda;
“‹nsan topluluklar›n›n durumlar›n› iyilefltirecek uluslararas› önlemler al›nmal›d›r. ‹nsanlar›n tümünün gönenci (refah›) açl›k ve
bask›n›n yerine geçmelidir. Dünya vatandafllar› k›skançl›k, aç gözlülük ve düflmanl›ktan uzaklaflacak flekilde e¤itilmelidir…”
Bu nedenledir ki insandan yanad›r Atatürk, bilimden yanad›r,
ak›ldan yanad›r. Özgür düflünceyi tutsaklaflt›rmak isteyen düflünce
ve inan›fl›n karfl›s›ndad›r. Onun içindir ki her türlü kat› düflünce dizgelerini yad›rgam›fl, devrimcilik ilkesini ortaya atm›flt›r.
“Düflünmeden ‹nanacaks›n” felsefesini benimsememifltir. Atatürk o kadar gerçekçidir ki;
“Biz ilham›m›z› gökten ve gaipten de¤il, do¤rudan do¤ruya hayattan alm›fl bulunuyoruz” demifltir 1937 y›l›nda.
‹nanç tutsakl›¤›na karfl› ç›km›flt›r, inanç özgürlü¤ünü sa¤lamak
için…
Uygarl›k alan›n› devrimci bir at›l›mla de¤ifltirmek yolunu tutmufl, teokratik sistemden laik sisteme geçirmifltir Türk toplumunu.
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
154
Ulusun mutluluk, esenlik ve refah›n› sa¤lamak için saltanatç›l›¤›n
karfl›s›na halkç›l›¤› ç›karm›flt›r. Atatürkçülük ad›n› verdi¤imiz bu
ulusal kültürel ve evrensel düflünce biçimi, 82 y›l önce cumhuriyet
yönetimini getirmiflti yurdumuza.
Cumhuriyet bir rejim biçimi de¤ildi kuflkusuz bir devlet biçimiydi. Devlet biçimi olan cumhuriyetten rejim biçimi olan demokrasiye geçirmek istiyordu Türk ulusunu. Tüm çabas› bu do¤rultudayd›.
Toplumun törel yap›s›n› de¤ifltirmeye çal›fl›yordu bu nedenle. Çünkü demokrasi yaln›z yasalarla elde edilemezdi. Geliflmesi ve yaflamas› için, ulusun demokratik kurum ve kurulufllar› yaflatma bilincine de sahip olmas› gerekiyordu.
Çok ac› bir gerçektir ki, Atatürk’ün ça¤dafl uygarl›k düzeyine
ulaflmak için bir araç diye düflündü¤ü ilkeler, bugün bizim için birer amaçt›r. Önce bu amaca, sonra da ça¤dafl uygarl›k düzeyine
ulaflmak zorunday›z flimdi. Ben bir gönüllü olarak bundan sorumlu
oldu¤umu düflünüyorum. Bundan hepimizin sorumlu oldu¤unu düflünüyorum. Yönetici olarak sorumluyuz, yönetilen olarak sorumluyuz, ayd›n olarak sorumluyuz. Bundan, Türk halk›na y›llard›r hiçbir
karfl›l›k beklemeden hizmet eden, zor günlerde hep yan›nda olan,
Türk halk›n›n en çok güvendi¤i sivil toplum örgütü üyeleri, gönüllüleri ve dostlar› olarak, bundan büyük ATATÜRK’ün Cumhuriyeti
emanet etti¤i “TÜRK GENÇL‹⁄‹” olarak sorumluyuz.
“Gerçe¤i konuflmaktan korkmay›n›z” diyen Atatürk’ün önünde
bu sorumlulu¤umuzu aç›kça ortaya koyal›m.
Y›llar y›l› Atatürk’ü bilim ›fl›¤›nda yeterince inceleyemedik. Atatürk ö¤retisinin, Atatürk ideolojisinin bilimsel temellerini atarak
onu halka mal edemedik. Böyle bir ortamda yeniden Atatürkçülü¤e yönelmekten, ona sahip ç›kmaktan baflka ç›kar yol yoktur. Çünkü Atatürk, hem devrimden, hem demokrasiden yanad›r. Ve Atatürk Türk ulusu için her fleydir.
Ondan vazgeçemeyiz, ondan vazgeçmemeliyiz.
Türk ulusunu bugünkü koflullarda bar›fla, mutlulu¤a ve esenli¤e götürecek olan tek yol Atatürk’ün çizdi¤i yoldur.
Sayg›lar›mla
Ender B.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
155
Türkiye’de peflpefle yaflanan ve bizi çok flafl›rtan ve üzen geliflmeler karfl›s›nda, bir kez daha duruflumuzu gösterme ihtiyac›
hissettik ve 23 Ekim 2004 tarihinde afla€›daki bas›n duyurusunu
yapt›k.
AKUT, TÜRK‹YE’DE NELER OLDU⁄UNU ANLAMAKTA
ZORLANIYOR.
Kamuoyuna aç›k duyuru,
Derne¤imiz, son günlerde Devletimizi, Cumhuriyetimizi, Atam›z›, Ulusal Birli¤imizi ve Cumhuriyetimizin üzerine kurulu oldu¤u de¤erleri hedef alan, farkl› kanallardan ç›kt›¤› görülen, ancak ayn›
amaca dönükmüfl gibi hereket eden haber, rapor, yaz› ve yorumlardan art›k endifle etmeye bafllam›flt›r.
Varl›¤›n› Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerine ba¤l› sayan
AKUT, bugün için neler olup bitti¤ini anlamakta zorlanmaktad›r.
Tüzü¤ü gere¤i arama ve kurtarma konular›nda etkin bir kurum
olan AKUT, varolufl misyonundan daha önde gördü¤ü yüce Devletimizin bekas› ve güvenli¤i ile asil Milletimizin refah› konular›n› her
zaman birinci öncelik olarak tan›mlam›flt›r. Ancak bugüne dek, her
fleye ra¤men, bu konularda bu ölçekte bir kafa kar›fl›kl›¤›, flaflk›nl›k,
üzüntü ve tereddüt yaflamam›flt›r.
AKUT, ülkemizdeki herkes gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilerledi¤i Avrupa Birli¤i yolundaki geliflmeleri ilgi ve takdirle izlemekte, hatta kendi konusu olan arama ve kurtarma konular›nda uzunca bir süredir Avrupa Birli¤i standart ve prosedürlerini uygulamakta ve gelifltirmektedir. Bu amaçla Birleflmifl Milletler’in, Uluslararas› Arama ve
Kurtarma Dan›flma Grubu’na (INSARAG) üye olmufl, hatta bu grubun haz›rlamakta oldu¤u, arama kurtarma çal›flmalar›nda etikle ilgili konulara katk›da bulunmak amac›yla Etik Kuruluna seçilmifl ve
yine AB ve dünya standartlar›nda çal›flabilmek için, ISO 9000 kalite belgesi almak üzere 6 ayd›r yo¤un çal›flmalar içine girmifltir. Bütün bunlara ra¤men, içinde bulundu¤umuz günlerde, benzer amaçlara ulaflmaya çal›flt›¤›n› söyleyip, do¤rudan Cumhuriyetimizi hedef
alan giriflimlerden ve kurgulardan hakl› olarak endifle etmektedir.
156
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Hürriyet gazetesinin evvelki Pazar (10 Ekim) günü yay›nlanan
ekinde ülkemize maddi-manevi büyük kay›plar ve büyük ac›lar vermifl
ve bir terör örgütü oldu¤u art›k bütün dünyan›n kabul etti¤i PKKKongra Gel terör örgütünün Kandil Da¤›’ndaki militanlar›n› sanki
yaz kamp›ndaki genç k›zlarm›fl gibi gösteren zihniyetle flafl›rm›flt›k.
Daha bu flaflk›nl›¤›m›z geçmeden yeflil pasaport ile yurtd›fl›na
giden ve 13 Ekim tarihinde Avrupa Parlamentosunda Türk ve Kürtlerin ortak kurucu olarak ifade edildi¤i yeni bir Anayasaya ihtiyaç
duyuldu¤unu söyleyen ve bu konuda AB’den yard›m (medet) uman
Leyla Zana’n›n aç›klamalar› ile karfl›laflt›k.
Bir sonraki Pazar, (17 Ekim) yine Hürriyet gazetesinde yazan
Cüneyt Ülsever’in, “Türk ‹nsan› AB’ye ne kadar haz›r? (3)” bafll›kl›
yaz›s›nda; “Cumhuriyet projesi, ayd›nlanmay› anlamadan benimsemifl ayd›nlar›n projesidir” gibi, 1915’ler 1919’lar, sanki o savafllar,
o ac›lar, o fedakârl›klar hiç yaflanmam›fl gibi de¤erlendirerek, bütün dünyan›n, dehas›n›n önünde sayg›yla e¤ildi¤i Atam›za ve silah
arkadafllar›na bu tür bir söylemle hakaret edilmesini hâlâ hazmedemiyoruz ve arkas›ndaki nedenleri anlamakta zorlan›yoruz.
Son olarak da, yine ayn› Pazar (17 Ekim) Radikal gazetesinde
yay›nlanan; “‹nsan Haklar› Dan›flma kurulu Ekim 2004” raporunun
içindeki baflta “Türkiyelilik” gibi önerileri görünce, art›k iyice ne
yapmam›z gerekti¤ini bilemez hale geldik.
Türkiye’ye ve Türk insan›na ne oluyor, ne yap›l›yor, nereye gidiyoruz?
AKUT, kendisine görev olarak seçti¤i acil durumlarda arama ve
kurtarma çal›flmalar›n› en iyi flekilde yerine getirmeye gayret eden
ve bu flekilde vatan›na, milletine bir nebze olsun hizmet etmenin
getirdi¤i iç huzuru ile kendi yaflam doygunlu¤unu ve kalitesini yükselten gönüllülerden oluflan ve neredeyse 9 y›ld›r her türlü tehlikeye gözü kapal› girebilen bir sivil toplum örgütü olarak, Cumhuriyetimizin bugün içinde bulundu¤u durumdan endifle etmekte ve aç›kças› korkmaktad›r.
Bu endiflesinin en temel sebebi, yaflanan sürecin küstahl›¤›, ölçüsüzlü¤ü ve en önemlisi takipsizli¤i konular›d›r.
AKUT, Anayasam›zdan ald›¤› güçle süreçleri ve geliflmeleri daha yak›ndan takip edecek, izleyecek ve anlamaya çal›flacakt›r. Bu
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
157
süreç içerisinde, e¤er dikkat etmedi¤imiz bir fley varsa, bu konularda kendimizi gelifltirmek, gözden kaç›rd›¤›m›z fleyler varsa ö¤renmek, gerekiyorsa kendimizi yeniden konumland›rmak ve nas›l hareket etmemiz gerekti¤ini bulmak ihtiyac›nday›z.
AKUT, kendi varl›¤›ndan aziz bildi¤i de¤erlere, kim taraf›ndan
olursa olsun hakaret edilmesinden son derece hoflnutsuz oldu¤unu
ve bu de¤erlerin ilelebet koruyucusu olaca¤›n› kamuoyu ile paylaflmak istemifltir.
Ülkenin karfl› karfl›ya oldu€u s›k›nt›lara karfl› duruflumuzu
göstermemiz Radikal gazetesi yazarlar›ndan Y›ld›r›m Türker’i
çok rahats›z etmifl olacak ki, 11 Kas›m 2004 tarihindeki “Kurtar›c›lar›n Sonbahar›” bafll›kl› alayc› ve küçümseyici yaz›s›nda
bize öyle bir vermifl verifltirmifl ki, AKUT’un y›llard›r yapt›klar›n›, herkes evinde otururken kendi can›n› tehlikelere at›p kurtard›€› yüzlerce can› bir kalemde silip bizi gelece€in kontrgerillas› yapm›fl, bir de üstüne üstlük insanlar›n hapislere at›lmas›na,
iflkence gibi korkunç bir insanl›k suçuna sanki taraftarm›fl›z gibi
göstermeye kalkm›flt›.
Ama bak›n baflka bir kurtar›c›, sivil mi sivil bir grup da geçen gün
kamuoyuna bir aç›k duyuru yay›mlad›.
AKUT’un aç›klamas›, adeta geciken depremin muhayyel y›k›nt›lar› aras›ndan, nurtopu gibi kuca¤›m›za düflüverdi. Kendilerini unutmufltuk vesselam. Onlar›n dili elbette beyaz bir sükûnet tafl›yordu.
“Derne¤imiz, son günlerde Devletimizi, Cumhuriyetimizi, Atam›z›,
Ulusal Birli¤imizi ve Cumhuriyetimizin üzerine kurulu oldu¤u de¤erleri hedef alan, farkl› kanatlardan ç›kt›¤› görülen, ancak ayn› amaca dönükmüfl gibi hareket eden haber, rapor, yaz› ve yorumlardan
art›k endifle etmeye bafllam›flt›r” sözleriyle bafllayan duyurunun söylem analizine giriflmek yerimin tafl›yabilece¤i bir u¤rafl de¤il. Ama,
“Tüzü¤ü gere¤i arama ve kurtarma konular›nda etkin bir kurum
olan AKUT, varolufl misyonundan daha önde gördü¤ü yüce Devletimizin bekas› ve güvenli¤i ile asil Milletimizin refah› konular›n› her
zaman birinci öncelik olarak tan›mlam›flt›r. Ancak bugüne dek, her
fleye ra¤men, bu konularda bu ölçekte bir kafa kar›fl›kl›¤›, flaflk›nl›k,
üzüntü ve tereddüt yaflamam›flt›r” sözlerinin ne anlama gelebilece¤ini siz düflünün. Duyuruda daha sonra Hürriyet’teki Karakurt’un
158
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Kandil söyleflisi, Leyla Zana’n›n hüsnü kabul görmesi, Cüneyt Ülsever’in bir yaz›s›nda geçen hazmedilmesi güç ibareler ve son olarak
da üstte söz etti¤imiz raporun ‘Türkiyelilik’ gibi önerileri karfl›s›nda
nas›l tahammülleri kalmad›¤› anlat›l›yor. AKUT, (mükemmel bir sivil
toplum örgütü olarak) Cumhuriyetimizin içinde bulundu¤u durumdan endifle etmekte ve aç›kças› korkmakta’ imifl. “Bu endiflenin en
temel sebebi, yaflanan sürecin küstahl›¤›, ölçüsüzlü¤ü ve en önemlisi takipsizli¤i konular›” imifl. Kendilerinde nas›l bir pazarl›k gücü
vehmettiklerini bilemedi¤im bu kurum üyeleri, Zana’n›n, Sebati Karakurt’un, Cüneyt Ülsever’in ve Az›nl›k Raporu’nu haz›rlayan kurulun ‘takipsizli¤ine’ tahammül edemiyor. Onlar›n hapislerde, mümkünse iflkencelerde sürüm sürüm süründürülmeleri gerekiyor ya.
En delikanl›, da¤c›, zorcu Cumhuriyet flövalyelerinin yer ald›¤›
AKUT’un depremlerde enkaz alt›ndan insan kurtarmakla iktifa etmedi¤i, dahili ve harici bedhahlara karfl› savaflarak bu aziz vatan›
topyekûn kurtarmaya talip oldu¤unu ö¤renmifl bulunuyoruz. fiimdiye dek ‘her fleye ra¤men’ bir kafa kar›fl›kl›¤› yaflamam›fllar. Demek
ne Susurluk kasalar›, ne iflçi haklar›n›n durumu, ne depremde kurtard›klar› hayatlar›n ak›beti onlar› huzursuz etmifl.
Öyleyse bildi¤imiz yeteneklerinin gücüyle, ‘Ne Avrupa’s›, ne
az›nl›k haklar›; yeni bir Kontrgerilla kurulur, biz de orada yerimizi
al›r›z’ diyorlar.
Birçok kez, birçok sald›r›yla karfl› karfl›ya kalm›fl bir STK oldu€umuz halde, bu yaz›daki ifadelerde bize yüklenmeye çal›fl›lan anlam hepimizi hem flafl›rtt› hem de derinden rahats›z etti.
2003 y›l›n›n Aral›k ay›nda ise, bu sefer bir y›l sonras›na haz›rl›k yapmak amac›yla, Türkiye’de 89 y›l boyunca atlanm›fl bir
konuya dikkat çekmek ve 1. Dünya Savafl› s›ras›nda Sar›kam›fl’ta bu vatan u€runa flehit olan Mehmetçi€i anmak amac›yla
yine öncü bir proje bafllatt›k. (Ek: 37) Bu konu hakk›ndaki makalemi afla€›da okuyabilirsiniz.
89 YIL SONRA SARIKAMIfi DRAMI
Geçen haftasonu, Türk Harp tarihinin en üzücü olaylar›ndan birinin,
Sar›kam›fl Dram›’n›n 89. y›l›n› anmak için, Türkiye’nin dört bir yan›ndan kat›lan 19 AKUT üyesi, Bingöl’de geçti¤imiz k›fl 19 insan›n ha-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
159
yat›n› kurtarmam›za vesile olan kar motosikletimizle birlikte bölgeye geldi ve etkinli¤e kat›lan di¤er sivil toplum örgütleri ve 250 Mehmetçik ile birlikte So¤anl› da¤lar›n› aflarak Sar›kam›fl’a girdi. 5 hafta kadar önce, babas› Sar›kam›fl Dram›’n›n yafland›¤› köylerden Bard›z’l› (Gaziler) olan Prof. Dr. Bingür Sönmez ile birlikte, yaklafl›k 10
ayd›r akl›m›zda bulunan bu projenin ön araflt›rmas›n› yapmak üzere Erzurum Kalk›nma Vakf› Baflkan› Say›n Necati Bölükbafl› ile buluflmak üzere Sar›kam›fl’a gelmifltik. Alay Komutan›m›z›n önceden
harita üzerinde yapt›¤› çok iyi etüd çal›flmas›n› temel alarak, k›fl›n
gerçeklefltirece¤imiz yürüyüflün planlar›n› de¤erlendirmifltik.
Türk Silahl› Kuvvetleri, iyi veya kötü yaflanan hiçbir fleyi akl›ndan ç›karmayan haf›zas› ile, bu ac› olay› ve flehitlerimizi her y›l iki
kez an›yor, ayr›ca yaflanan o süreçten ç›kar›lan dersleri Akademilerde genç subaylara aktar›yordu. Bizim ç›k›fl noktam›z ise AKUT’un
dünya görüflü ile iliflkiliydi. Bize göre vatan ve millet kavramlar› kutsald›r, bu kutsal de¤erler için tafl üstüne bir tafl koyan herkesin
eme¤i de öyle. Bu noktadan ç›k›flla hiçbir flahsi menfaat gözetmeden milli ve manevi de¤erleri yüceltmek, vatan topraklar›n› müdafaa etmek, milletin fleref ve namusunu korumak için düflmanla savaflan ve savafl s›ras›nda hayat›n› kaybederek flehitlik mertebesine
yükselen veya düflmanla çarp›fl›p geri dönerek gazilik unvan›n›
alan Mehmetçiklere her Türk gibi, her zaman derin bir sayg› ve flükran duyduk. Bugünkü güvenli hayat›m›z›n bedelini onlar›n ödedi¤ini hiçbir zaman akl›m›zdan ç›karmad›k.
Tarih boyunca Türkler, 3 k›tada savaflm›fl, pek çok baflar›lar kazanm›fl, kahramanl›klar›yla destanlara, fliirlere, türkülere, a¤›tlara konu olmufl, dostlar›na güven düflmanlar›na korku salm›fl ve her ikisinin de sayg›s›n› kazanm›flt›r. Tarihin kay›t etti¤i biny›llar boyunca baflat bir kültür olan Türkler çok genifl bir co¤rafyada say›s›z flehitler
vermifl ve flehitlerine her zaman büyük sayg› duymufl ve önem vermifltir. Bunun örneklerini Çanakkale fiehitli¤inde, Mehmetçik Abidesinde, Sakarya fiehitli¤inde, Dumlup›nar fiehitli¤inde ve Türkiye’nin
ve dünyan›n dört bir taraf›na yay›lm›fl yüzlerce fiehitli¤imizde ve
An›tlar›m›zda görmek mümkündür. Anadolu s›n›rdan s›n›ra bir flehitliktir. Vatan için seve seve kanlar›n› döken, canlar›n› veren yurttafllar›m›z, Türk Ulusu’nun vicdan›nda ve gönlünde kutsal varl›klar olarak
yaflamaktad›rlar. Bize düflen görev, bu flehitlikleri ziyaret etmek ve
160
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
flehitlerimizi lay›k olduklar› flekilde anarak ruhlar›n› rahatlatmakt›r.
“Her Türk genci çok iyi bilmelidir ki, bu Millet övünmek için yarat›lm›fl, tarihini övünçlerle doldurmufl bir millettir. Tarihimizi
övünç sayfalar›yla dolduran ecdad›m›z bu vatan topraklar›n›, teriyle, kan›yla, etiyle, kemi¤iyle, can›yla kar›fl kar›fl yo¤urarak bizlere
vatan etmifltir.”
Tarihteki onurlu yerlerinde, bizlerden sadece bir dua, bir anma,
bir rahmet, bir flefkat bekleyen, üç k›taya yay›lm›fl yüzlerce Türk fiehitli¤inde yatan say›s›z Mehmetçik için, büyük Atatürk’ün söyledi¤i
bu sözden kendimize görev ç›kartt›k ve yaklafl›k 10 ay boyunca dernekteki arkadafllar›mla, önümüzdeki y›l 90. y›l›n›n yaflanaca¤› bu ac›
olay ve o kahraman Mehmetçikler için neler yapabilece¤imizi düflündük. Türk Silahl› Kuvvetleri’nin her y›l düzenledi¤i anma etkinliklerine kat›lmak ve a¤›r k›fl flartlar›nda onbinlerce evlad›m›z› yutan bu
da¤lar› aflmak istedi¤imizi dile getirdik. Erzurum Kalk›nma Vakf›’n›n
koordinatörlü¤ünde, Kars Ardahan I¤d›r Vakf›’n›n maddi deste¤i ve
Karayollar› ile Köy Hizmetlerinin büyük özveriyle aç›k tuttu¤u da¤
yollar› sayesinde, ‹stanbul Sar›kam›fll›lar Derne¤i’nin, Sivil Savunma
Genel Müdürlü¤ü’nün ve bölgedeki da¤c›lar›n da kat›l›m›yla tek kelimeyle tam hayal etti¤imiz gibi bir anma etkinli¤i yaflad›k.
Bugün, Sar›kam›fl Dram›’n›n yafland›¤› bölgelerde 10’dan fazla
yerde flehitlerimiz için an›tlar dikilmifl durumdad›r. Bunlara ilave olarak bölgede yap›lmas› düflünülen 4 hâkim tepeye TABYA TEPE
(2.540 m.) CIRCIR TEPE (2.521 m.) BÜYÜK KUMRU TEPE (2.847
m.) ve ÇEMBER TEPE’ye (2.805 m.) 4 büyük an›t ve ALLAHU EKBER
TEPE’ye de (3.120 m.) daha büyük bir an›t›n dikilmesi ve bu dört tepenin ortas›nda kalan platoya da, flehitlerimize yak›fl›r bir anma alan› haz›rlanmas› gerçeklefltirildikten sonra, o kahramanlara borcumuzu bir nebze olsun yerine getirmifl olaca¤›z. ‹nan›yorum ki, önümüzdeki y›l, gelebilenler bedenen, gelemeyenler kalben, Sar›kam›fl’ta çetin do¤a koflullar›na kurban verdi¤imiz 90.000 Mehmetçik için burada olacak ve o yi¤itleri lay›k olduklar› flekilde anacakt›r.
Sar›kam›fl Dram›, ‹ttihat ve Terakki’cilerin ve Harbiye Naz›r› Enver Pafla’n›n, 1. Dünya Savafl›’na Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Almanlar›n yan›nda kat›lmas› konusunda, Mebuslar Meclisi’ne bile
dan›flmadan, 22 Temmuz 1914’te imzalad›¤› gizli ittifak anlaflma-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
161
s› sonucunda yaflad›¤›m›z pek çok trajediden biridir. Bu gizli anlaflmaya göre;
1- Almanya - Avusturya ve S›rbistan aras›nda harbe bafllarsa Türkiye tarafs›z kalacak.
2- Almanya, Rusya ile harbe girerse Türkiye kat›lacak.
3- Türkiye sald›r›ya u¤rarsa Almanya yard›m edecek.
Sadece Sar›kam›fl’ta de¤il, ayn› zamanda Çanakkale’de de bize
büyük bedeller ödetecek olan bu ibretlik maddeye dikkatinizi
çekerim.
4- Türk ordusuna Alman kuvvet heyeti komuta edecek.
Birinci Dünya Savafl› öncesinde savafllardan ç›kan Osmanl› yorgun, zay›f ve topraklar›n›n bir k›sm›n› kaybetmifl durumdayd›. Modern harp ve silah teçhizat›na sahip Avrupa devletleri aras›ndaki bu
savafla kat›lmak için koflullar› son derece elveriflsizdi. Ne ekonomisi,
ne sanayi, ne mali gücü, ne de kaynaklar›, güçlü devletler aras›nda
yaflanacak böyle bir savafla kat›lmaya ve sürdürmeye yeterli de¤ildi.
Bütün bu elveriflsiz koflullara ra¤men, savafla girildi ve Türk askeri yedi ayr› cephede savaflmak zorunda kald›. Bunlar; Kafkas Cephesi, ‹ran-Irak Cephesi, M›s›r-Filistin-Suriye Cephesi, Galiçya Cephesi, Romanya Cephesi, Makedonya Cephesi ve Mustafa Kemal’in önderli¤inde kahraman Türk askerinin mucizeler yaratt›¤› Çanakkale
Cephesi.
22 Aral›k 1914-15 Ocak 1915 tarihleri aras›nda yaflanan Sar›kam›fl Harekat›, bu yedi cepheden birinde yaflanan onlarca farkl›
muharebede aylar-y›llar sürerek, savaflan her tarafa çok a¤›r bedeller ödeten bir ç›lg›nl›ktan, 15-16 gün içinde yaflanan ve biten bir
kesitti. Bu yenilgiyi di¤erlerinden ay›ran ve kah üstünü kapatt›ran,
kah di¤er kay›plardan daha fazla üzen sebep ise, her zaman övündü¤ümüz, gurur duydu¤umuz, göz bebe¤imiz kahraman ve fedakâr
askerimizin, dedelerimizin düflmana de¤il ama so¤u¤a ve açl›¤a yenilmifl olmas›d›r. Osmanl›’n›n gurur kayna¤› deneyimli 3. Ordu’su,
mevcudunun % 90’›n›, karl›-buzlu da¤larda neredeyse mermi bile
s›kamadan kaybetti¤i halde, metanet, sab›r, cesaret ve disiplinini
kuflatma harekât›n›n sonuna kadar korumufl, savaflma azmini kaybetmeden tükenifline dimdik ilerlemiflti ve flereften baflka her fley
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
162
kaybedilmiflti.
24 Aral›k 1914’te, Rus Kurmay Baflkan› Pietroroviç, düflman›n›n ac› sonunu o günlerde flöyle dile getirmiflti;
“Allahuekber Da¤lar›’ndaki Türk müfrezesini esir alamad›m.
Bizden çok evvel Allah’lar›na teslim olmufllard›.”
Allah hiçbir millete, askerine köpe¤inden daha az de¤er veren
bir komutan nasip etmesin.
Son y›llarda tam hayalimizdeki gibi gündeme giren Sar›kam›fl fiehitleri konusunu, Türkiye’nin gündemine 2003 y›l›nda
getiren de AKUT’tur. Bir süredir akl›m›zda olan ama nas›l hayata geçirebilece€imizi henüz bulamad›€›m›z, 90. y›lda tüm Türkiye’nin dikkatini çekmek amac›yla AKUT da€c›lar›n›n Sar›kam›fl
fiehitleri’ni anmak için 89 y›l sonra ayn› tarihlerde Allahuekber
da€lar›n› aflmas› projesini, A€r› Da€›’na by pass geçirmifl hastalar› götürdü€ümüz süreçte çok iyi anlaflt›€›m›z Prof. Dr. Bingür
Sönmez’e açm›flt›m. Bingür hoca da bu konudan çok heyecanlanm›fl ve konuyu Sar›kam›fl’a bizim gibi büyük ilgi duyan arkadafllar›yla birlikte son derece ciddi ve baflar›l› bir flekilde kamuoyunun gündemine tafl›m›flt›. Baflka birçok konuda oldu€u gibi
burada da yol göstericilik görevimizi bu fikri zaman›nda ortaya
atarak ve öncülü€ünü yaparak gerçeklefltirdik ve yuvarlad›€›m›z
kar topu Sar›kam›fl Dram›’n›n 90. y›l›nda bir 盀a dönüflünce
kendimizi geriye çektik ve Türk Milleti’nin geç kal›nm›fl dahi olsa flehitlerine sahip ç›kmas›n› izlemenin mutlulu€unu yaflad›k.
11 fiubat 2005 tarihinde, bu kez bu tarihten 2.5 ay kadar sonra ulus olarak bütün dünyada karfl› karfl›ya b›rak›laca€›m›z› öngördü€ümüz bir tehlike için milletimizi uyarmak ve göreve ça€›rmak amac›yla afla€›daki bas›n duyurusunu yapt›k. (Ek: 38)
AKUT, “ERMEN‹ SOYKIRIMI” YALANLARINA KARfiI TÜRK
ULUSUNU GÖREVE ÇA⁄IRIYOR
Ermeni Sorunu, Ermeni ulusunun gerçek ç›karlar›ndan çok, dünya
kapitalistlerinin (emperyalistlerinin) ekonomik ve politik ç›karlar›na
göre çözümlenmek istenmifltir.
Mustafa Kemal (1919)
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
163
Aziz ve Yüce Türk Milleti,
‹çinde bulundu¤umuz y›llar, tarihin çok ac› bir döneminin, yak›n co¤rafyam›zda yer alan di¤er devletler ve milletlerle birlikte
1914-1918 y›llar› aras›nda yedi ayr› cephede savaflarak, bizim de
yaflamak zorunda kald›¤›m›z 1. Dünya Savafl› ç›lg›nl›¤›n›n çeflitli
dönem ve olaylar›n›n 90. y›ldönümlerine denk gelmektedir.
Hat›rlayaca¤›n›z gibi, yine AKUT’un ve di¤er pek çok sivil inisiyatif sahibi grubun ve yurtseverin öncülü¤ünde, 2004 y›l›n›n Aral›k ay› sonlar›nda; “90. Y›lda Sar›kam›fl fiehitlerini Anma Etkinlikle ri”, Türkiye’nin dört bir taraf›ndan gelen yurttafllar›n deste¤iyle, bugüne dek hiç olmad›¤› kadar genifl bir kat›l›m ve sahiplenme ile
gerçeklefltirildi. Türk askerinin hiçbir zaman unutmad›¤› aziz flehitlerimiz, 90 y›ld›r ilk kez sivil yurttafllar›n da yo¤un kat›l›m›yla lay›k
olduklar› flekilde an›ld›lar.
1915 y›l›, o güne dek dünyan›n gördü¤ü en güçlü donanmay›
18 Mart 1915’te Çanakkale Bo¤az›’nda durduran yi¤it Türk askerini ve ard›ndan dünyan›n en kanl› savafllar›ndan birinin yafland›¤›
Gelibolu Savafllar›’nda, askeri strateji, deha ve cesaretini, dünyan›n
en güçlü ordular›na kabul ettiren o günün genç subay›, gelece¤in
devlet kurucusu Mustafa Kemal’in ve emrindeki gö¤sümüzü her zaman kabartan Türk askerinin flahland›¤› y›l olarak, bir daha hiç
unutulmamacas›na haf›zalar›m›za kaz›nd›. 90 y›l öncesinin bu kahramanl›k destan›n› ve bu vatan u¤runa kendini feda eden o kahramanlar› anmak için, bu y›l 18 Mart 2005 tarihinde, hepimiz tek bir
yürek ve tek bir ses olarak Çanakkale’de düzenlenecek etkinliklere
kat›lmak için AKUT ailesi olarak orada olaca¤›z.
Benzeri flekilde bu y›l, hepimizi yak›ndan ilgilendiren, ancak ne
yaz›k ki henüz tam olarak çözemedi¤imiz uluslararas› ölçekte bir sorun karfl›m›za ç›kmak üzere gün say›yor. Ermeni diasporas›, Türk
Milletini dünya kamuoyunda özellikle son 30 y›ld›r rencide etmekte ve afla¤›lamaktad›r. Tarihsel gerçekleri sadece kendi menfaatle ri için sapt›rarak, bizleri bir soyk›r›m uygulay›c›lar› olarak dünyaya
tan›tmaya çal›flmakta, hatta çeflitli politik ve ekonomik bask›larla
bu yalan iddialar› için Bat›l› devletlerin parlamento ve bölge meclislerinden hiçbir anlam› olmayan onaylar ve yasalar ç›kartmaktad›r. Son derece fütursuzca, ama bugün için ciddiye al›narak bütün
164
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
kaynaklar›m›zla mücadele edilmesi gereken bir ölçekte yalanlar›n›
güçlendirmeye ve kendi lehlerinde bir dünya kamuoyu yaratmaya
çal›flmaktad›rlar. 24 Nisan 1915’i sözde Ermeni Soyk›r›m Günü ilan
eden Ermeni diasporas›, bu y›l 90. anma törenlerine haz›rlanmaktad›rlar. Oysa an›lan gün, 1. Dünya Savafl› s›ras›nda, Do¤u Cephesi’nde Ruslarla savaflan Osmanl› Ordusu’nu her f›rsatta arkadan vurarak ve casusluk yaparak devlet aleyhine faaliyette bulunan ve korumas›z Müslüman köylerini basarak masum insanlar› katleden
2345 Ermeni komitecinin tutukland›¤› gündür.
24 Nisan 2005’ten itibaren bizi, de¤il yapmak, akl›m›zdan bile
geçirmedi¤imiz bir soyk›r›m iddias› ile bütün dünyaya karfl› küçük
düflürme girifliminde bulunacak olan diaspora Ermenileri, iddialar›n› tan›tma, kabul ettirme ve en sonunda da Türkiye Cumhuriyeti’nden tazminat ve toprak talep etme planlar›n› da en güçlü flekilde karfl›m›za ç›kartacaklar›n› söylemektedirler.
‹çinde bulundu¤umuz flu günlerde, Türkiye’yi s›k›nt›ya sokan,
herhangi bir belgeye dayanmayan ve yaln›zca iddia boyutunda kalan soyk›r›m suçlamalar› karfl›s›nda daha dikkatli ve birbirimize daha ba¤l› olmam›z gereken bir sürece giriyoruz. Türk düflmanl›¤›n›
bir geçim kayna¤› haline getiren ve varl›klar›n› sürdürebilmek için,
her gün yeni yalanlar ve sahte belgelerle dünya kamuoyunu yalan
- yanl›fl yönlendiren diaspora Ermenilerine karfl› yapmam›z gerekenler flunlard›r:
1- 1. Dünya Savafl› y›llar›nda bu tür bir soyk›r›m›n yap›lmad›¤›n›,
ancak Do¤u Cephesi’nde savafl s›ras›nda Rus ordusuyla birlikte
Ermeni çetelerinin Müslümanlara sald›rmas› ve onlar› katletmeleri sonucu, Osmanl› Devleti taraf›ndan uygulanmas›na karar
verilen tehcir (göç ettirme) s›ras›nda, daha önceki Ermeni sald›r›lar›ndan kurtulan, ço¤unlu¤u Kürt Afliretlerinden oluflan bölge halk›n›n intikam almak üzere Ermenilere sald›rmas›, göç s›ras›ndaki bulafl›c› hastal›klar, yiyecek s›k›nt›lar› ve o günün koflullar›n›n a¤›rl›¤› gibi sebepler sonucunda, asla planl› bir soyk›r›m uygulamas› olmayan, ama savafl koflullar›n›n getirdi¤i ve
tüm taraflar›n yaflamak zorunda kald›¤› ac› olaylar oldu¤u her
türlü platformda savunulmal›d›r.
2- Birleflmifl Milletler’in 1948’de kabul etti¤i ve Türkiye’nin de
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
165
1950’de kabul ederek yürürlü¤e koydu¤u “Soyk›r›m Yasas›” özetle, “hiçbir ayr›l›kç› hareketi olmayan, silahl› örgütlenme ve devlete karfl› çat›flmaya girmeyen masum bir ulusal, etnik ya da dini
bir grubun, yaln›zca o guruba ait oldu¤u için k›smen ya da tamamen egemen devletin hükümetince ortadan kald›r›lmas›” biçiminde tan›mlanm›flt›r. Bu tan›ma en uygun örnek de, Nazi Almanyas›’n›n hükümet politikas› olarak, devletin örgütlü gücü ile
Yahudilere karfl› uygulad›¤› planl›, organize soyk›r›md›r ve bütün
dünyada da bu flekilde kabul edilmektedir. Do¤u Cephesi’ndeki
savafl sürecinde Kürtlerle - Ermeniler aras›nda yaflanan karfl›l›kl›
katliam ile soyk›r›m kavram›n›n birbirine kar›flt›r›lmamas› anlat›lmal›, 1918’de göç ettirilen Ermenilerin eski yerlerine geri dönmeleri için ç›kar›lan yasa sonucu Türkiye’ye kendi istekleriye dönmeyen ve flimdi diaspora Ermenisi ad›n› alan kitlenin bu tutars›z iddias›n›n ard›nda, Mustafa Kemal’in o y›llarda dedi¤i gibi, Do¤u
Anadolu üzerinde oynanan emperyalist ç›karlar aranmal›d›r.
3- 1918’de ‹stanbul’da kurulan Divan-› Harp’te yarg›lanarak tutuklan›p Malta’ya sürülen Ziya Gökalp baflta olmak üzere çok
say›da kifli, ‹ngiliz Kraliyet Savc›s›’n›n soyk›r›ma iliflkin bir belge
bulamamas› ve olaylar› “karfl›l›kl› katliam” olarak nitelemesi sonucu serbest b›rak›lm›fllard›r. Ayr›ca, ‹ttihat ve Terakki Hükümeti’nin bafllatt›¤› soruflturmayla, tehcir s›ras›nda gerekli önlemleri yeterince almayan çok say›da idari görevli, idam cezas› dahil
çeflitli cezalara çarpt›r›lm›flt›r. Özetle, Ermeni olaylar›na iliflkin
tüm sorunlar Cumhuriyet kurulmadan önce, uluslararas› hukuk
kurallar› çerçevesinde sonuçlanm›flt›r.
4- Bu konularda çal›flma yapan resmi, özel, sivil, askeri, akademik,
profesyonel veya gönüllü her gruba ve kifliye destek verilmelidir. Bu destek için de en önemli ve olmazsa olmaz flart, öncelikle do¤rular› ö¤renmek ve ö¤retmektir.
5- Olaylar›n üzerinden daha ancak bir insan ömrü kadar süre geçmesine ve her türlü bilgi ve belgesi hâlâ mevcut olmas›na ra¤men, özelde 1. Dünya Savafl› sürecini yaflayan dedelerimize, genelde ise ulus olarak bütün Türk Milletine karfl› yap›lan tüm bu
yalan iddialar›n ve haks›z suçlamalar›n tam tersine, gerçek in san sevgisi ve hoflgörü duygusu üzerine kurulmufl olan Türk
166
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Kültürünün hiç haketmedi¤i bu hakaretlerden bir an önce kurtar›lmas› sa¤lanmal›d›r.
6- Son aflamada da, en az 30 y›ld›r hepimizi huzursuz eden, tereddüte düflüren, di¤er devletler ve milletler karfl›s›nda küçük düflüren ve olmad›k yerlere an›tlar diktirerek onurumuzu k›ran bu süreci yaflamam›za sebep olan ve destek veren bütün kifli, kurum
ve devletlerden, uluslararas› hukuk kurallar› do¤rultusunda tazminat talep edece¤imizi dünya kamuoyuna duyurmak olmal›d›r.
7- Nitekim, Ermeni soyk›r›m iddialar›n› kan›tlamak üzere Haziran
2005’te Viyana’da yap›lacak toplant›ya belge sunaca¤›n› aç›klayan Ermenistan, soyk›r›m belgesi bulamad›¤› için toplant›ya
kat›lmaktan vazgeçmifl bulunmaktad›r. Böylece soyk›r›m iddialar›n›n kendi kayna¤›ndan çürütüldü¤ü de tüm dünya kamuoyuna duyurulmal›d›r.
8- Unutmamak gerekir ki, 2. Dünya Savafl› ç›lg›nl›¤›nda, Nazi Almanya’s› iflgali ve bask›s› alt›nda 20 civar›nda Avrupa devletinde 15.000’den fazla Yahudi Toplama Kamp›’n›n kuruldu¤u ve
neredeyse bütün Avrupa’n›n Yahudi öldürme veya olanlara seyirci kalma ç›lg›nl›¤›na giriflti¤i bir süreçte bile, Türkler merha met ve zorda olana yard›m etme duygular›n› yitirmemifllerdir.
Öyle ki, bu soyk›r›mdan kurtarabildikleri kadar›n› kurtarmak
için, o günün koflullar›n›n bütün elveriflsizli¤ine ra¤men, kendi
canlar›n› bile tehlikeye atarak her türlü zorlu¤a ve bask›ya direnmifllerdir. Bugün bizi barbar veya soyk›r›m uygulay›c›s› olarak suçlayanlara karfl› tek yapmam›z gereken fley, bu ve daha
pek çok benzeri gibi, kendi geçmifllerinin insanl›¤a s›¤mayacak
kirli uygulamalar›n› gözler önüne sermek olmal›d›r.
Tarihleri boyunca Partlar’›n, Selefküsler’in, Ruslar’›n, Persler’in,
Araplar’›n, Bizansl›lar’›n ve Romal›lar’›n yönetimleri alt›nda sürekli
bask› ve din de¤ifltirmeleri için iflkenceye u¤rayan Ermeniler, Selçuklu ‹mparatorlu¤u’nun yönetiminde tarihlerinde ilk kez rahat bir
yaflam sürdürme olana¤›na, Fatih Sultan Mehmet zaman›nda ise
1461’de özgürce ibadet edebilmeleri için Patrikhanelerine kavuflmufllard›r. Ermeniler, 900 y›l Türklerin yönetiminde uyum içinde ya flam›fl ve 20 bin Ermeni, Osmanl› Devleti’nin çeflitli katmanlar›nda
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
167
kamu görevi yapm›fllard›r. Cumhuriyet’in kurulmas›yla, Lozan Antlaflmas› çerçevesinde az›nl›k statüsü elde eden ve bugün için say›lar› 70.000’in üstünde olan Türkiye Cumhuriyeti yurttafl› Ermenilerin günümüzde Türkiye s›n›rlar› içerisinde aç›k durumda 33 kilise,
16 okul, 11 dernek ve 8 gazeteleri bulunmaktad›r.
Ermenistan 1991’de ba¤›ms›zl›¤›na kavufltu¤unda toplam nüfusu 3.6 milyon iken, bat›l› ülkelere göç nedeniyle flimdilerde ancak 1.6 milyon nüfusa sahip bir ülkedir. Gerek 1918’de gerekse
ikinci kez 1991’de ba¤›ms›zl›¤›na kavufltu¤unda, bir devlet olarak
onu ilk tan›yan ve yard›m eden Osmanl› hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olmufltur.
Bu konuda yorumunu size b›rakmak üzere, Amerikal› tarih profesörü Justin Mc. Carthy’nin Sürgün ve Ölüm - Osmanl› Müslüman lar›n›n Etnik Temizli¤i-1821 / 1922 kitab›nda geçen bir cümleyi
de sizlerle paylaflmak istiyoruz; “E¤er 15. yüzy›l Türkleri o kadar
hoflgörülü olmasayd›, 19. yüzy›l Türkleri bu kadar ac› çekmezdi.”
AKUT ailesi olarak, her fleyden daha çok de¤er verdi¤imiz devletimize, milletimize ve kültürümüze yap›lan bu a¤›r hakaretlere
karfl› bu ça¤r›y› yapmay›, Türkiye’nin en etkin ve güçlü sivil toplum
örgütlerinden biri olma bilinci ve sorumlulu¤u ile, üzerimize düflen
bir görev olarak de¤erlendiriyoruz.
Ça¤r›m›z›n hepimize dostluk ve bar›fl getirmesi dile¤iyle,
BU MESAJ, “ERMEN‹ SOYKIRIM ‹DD‹ALARI”NIN SEMBOL‹K
TAR‹H‹ OLAN 24 N‹SAN 2005 TAR‹H‹NE KADAR AKUT WEB SAYFASINDA KALACAKTIR.
Bu ça€r›m›zdan sonra hem Türkiye’de hem de dünyan›n dört
bir yan›nda yaflayan o kadar çok vatandafl›m›zdan destek, tebrik
ve teflekkür mesaj› ald›k ki, ne kadar do€ru bir ç›k›fl yapt›€›m›z›
o zaman bir kez daha anlad›k. Özellikle yurt d›fl›nda yaflayan
Türkler taraf›ndan en çok ifade edilen duygu neydi biliyor musunuz; “bize neden bu kadar zamand›r bu konu bu kadar aç›k ve net
bir flekilde ö€retilmedi, yurt d›fl›nda yabanc›larla bir araya geldi€imizde 5. dakikada konu buraya geliyor ve neden bu soyk›r›m›
yapt›n›z, neden suçunuzu kabul etmiyorsunuz gibi a€›r ithamlarla karfl› karfl›ya kal›yoruz, art›k onlara bizim de verecek bir ceva-
168
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
b›m›z var” diyerek bize nas›l teflekkür ettiklerini anlatamam size.
Bu teflekkürlerin hakk›n›, bu bas›n duyurusunu haz›rlamak
için u€rafl›rken, yaz› içinde bilimsel hata olmamas› amac›yla bize büyük destek veren Prof. Dr. Nurflen Maz›c›’yla paylaflt›€›m›z› da eklemek isterim.
Türk Askeri’nin Lübnan’a bar›fl gücü çerçevesinde yollan›lmas›n›n gündemde oldu€u günlerde, Ortado€u’nun sonunun nereye varaca€› belli olmayan ç›lg›n sürecinde, her türlü provokasyona aç›k olabilecek bir durum mevcutken Mehmetçi€imiz yerine insani yard›m ekiplerinin de yollan›labilece€inin bir seçenek olarak düflünülmesini sa€lamak amac›yla, 3 Eylül 2006 tarihinde afla€›daki bas›n duyurusunu yapt›k.
LÜBNAN’A BARIfi ‹Ç‹N “‹NSAN‹ YARDIM”
EK‹PLER‹ YOLLAYALIM...
Aziz ve Yüce Türk Milleti,
‹çinde bulundu¤umuz flu günlerde, bütün ulusu yak›ndan ilgilendiren Lübnan’a asker gönderilmesi konusu her seviyede hararetli bir flekilde tart›fl›lmaktad›r. Ancak Devletimizin en üst makamlar›nda henüz bu konuda bir fikir birli¤i sa¤lanamad›¤›n› gözlemlemekteyiz. Önümüzdeki günlerde bu çok önemli konuda ülkemiz ad›na sa¤l›kl› bir karar ç›kaca¤›n› temenni ediyoruz. Öncelikle, ülkemizin en etkin ve sorumluluk anlay›fl› en üst düzeyde geliflmifl sivil toplum örgütlerinden biri olarak; bu son derece kritik karar sürecinde,
karar hangi yönde ç›karsa ç›ks›n - karar› be¤enelim be¤enmeyelim,
Devletimizin ald›¤› her karar›n gereklerinin yerine getirilmesi konusunda üzerimize düfleni yapaca¤›m›z› flimdiden ifade etmek isteriz.
AKUT’un görüflü; vatan›m›z›n ve milletimizin menfaatlerini birinci dereceden ilgilendirmeyen ve henüz tam olarak durulmam›fl
hiçbir s›cak bölgede kahraman Mehmetçi¤imizin tehlikeye at›lmamas› yönündedir. Türk Silahl› Kuvvetleri’nin bugüne dek üstlendi¤i,
en a¤›r savafl flartlar›n›n yafland›¤› yurt d›fl› görevlerde bile fedakârl›¤› ve cesareti ile en üst düzeyde baflar›l› oldu¤unu her Türk gibi
bizler de gururla an›yoruz. Ulusal menfaatlerimizin korunmas› ve
uluslararas› anlaflmalardan kaynaklanan sorumluluklar›m›z›n yerine getirilmesi gerekti¤inde; Mehmetçi¤imizin her türlü flart alt›nda,
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
169
her türlü görevi eksiksiz yerine getirece¤ine ve bu u¤urda her türlü
fedakârl›¤› tereddütsüz göze alaca¤›na güvenimiz, milletimizin tamam› gibi bizim için de tamd›r.
Ancak tarihsel süreçler, bölgede çat›flan ve çat›flmalardan etkilenen taraflarla ayn› bölgenin insan› olmam›z ve menfaatlerimizin birçok konuda k›smen olumlu k›smen de olumsuz flekillerde birbiriyle
iliflkili olmas›ndan dolay›, özellikle Türk Askeri için di¤er ülke askerlerine nazaran çok daha tehlikeli olabilecek bir bölgede, Mehmetçi¤in,
kendi savafl› olmayan bir savaflta, savaflan taraflar›n aras›nda kalmas› veya bütün ülkemizi de içine alabilecek birtak›m provokasyonlar›n
hedefi olmas› endiflesini içimizde yo¤un olarak tafl›maktay›z.
Bölgenin en etkin ve güçlü Devletlerinden biri olan Türkiye’mizin bu sürecin d›fl›nda kalmas› elbette ki beklenemez, bunu vatan›n›n menfaatlerini düflünen hiç kimse söyleyemez. Ancak bize göre;
yukar›da aç›klamaya çal›flt›¤›m›z kendi özel durumumuzdan dolay›
üstlenece¤imiz risklerin karfl›l›¤›nda elde edebileceklerimiz, Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin muharip unsurlarla bölgede yer almas› için
yeterli ve tatmin edici de¤il, aksine son derece de tehlikelidir.
Bizler, vatan›m›za gönüllü ve karfl›l›ks›z olarak hizmet etmeyi
kendisine görev seçmifl bir sivil toplum örgütü olarak, Devletimiz
ad›na, AKUT gönüllülerinden ve bu tür bir projeye destek vermek
isteyecek di¤er gönüllülerden ve sivil toplum örgütlerinden oluflturulacak bir “insani yard›m” ekibi olarak bölgeye gitmeye ve orada
verilecek her türlü görevin alt›na gönüllü olarak girmeye haz›r›z.
Yard›m malzemelerinin da¤›t›m›ndan, enkaz alt›nda kalanlar›n kurtar›lmas›na, acil t›bbi yard›mdan, savafl koflullar›nda e¤itim projelerinin sürdürülmesine kadar ne gerekirse yapabilece¤imizi bu bas›n duyurusu ile bütün milletimizle paylaflmak istiyoruz.
AKUT ailesi olarak, Devletimizin bu son derece zorlu karar sürecinde, sivil toplum örgütlerinden oluflturulacak “insani yard›m”
a¤›rl›kl› bir gönüllü gücünün de, muharip birlikler yollamak yerine
bir seçenek olarak de¤erlendirilmesini rica ediyoruz.
Ulusal konulardaki son bas›n duyurumuzu ise Diyarbak›r’da
düzenlenen “Birlik ve Kardefllik” mitingine kat›laca€›m›z› ilan
etmek için yapt›k. Afla€›da Diyarbak›r’daki mitingde yapt›€›m
konuflman›n metnini bulabilirsiniz.
170
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
D‹YARBAKIR B‹RL‹K VE KARDEfiL‹K M‹T‹NG‹
De¤erli Diyarbak›rl›lar ve yurdumuzun dört bir yan›ndan, bütün
dünyaya aram›zdaki sars›lmaz birlik ve kardeflli¤i göstermek amac›yla gelen de¤erli yurttafllar;
Bugün burada, bu çok önemli buluflmada AKUT ailesi olarak
sizlerle birlikte olmaktan duydu¤umuz heyecan› bilemiyorum sizlere tam olarak ifade edebilecek miyim.
14 Nisan 2007 tarihinde Ankara’da bafllayan ve ard›ndan ‹stanbul ve ‹zmir’de devam eden Cumhuriyet mitinglerine, sorumluluk duygusu geliflmifl, toplumsal sorunlar›m›za duyarl›, aktif ve dinamik bir sivil toplum kuruluflu olarak kat›lm›fl ve milyonlarca yurttafl›m›zla birlikte Cumhuriyetin kazan›mlar›na ve Atatürk ilke ve
devrimlerine olan koflulsuz ba¤l›l›¤›m›z› bir kez daha ifade etmifltik.
AKUT’un temel felsefesi ›rk, dil, din, renk ay›r›m› yapmadan insana ve insanl›¤a hizmettir. Bu felsefeden yola ç›kan AKUT, yurt içi
ve yurt d›fl›nda kat›ld›¤› yüzlerce arama ve kurtarma görevinde
700’den fazla can kurtarm›flt›r. Hiç tan›mad›¤› ve bir daha hiç görmeyece¤i insanlar›n hayat› için kendi can›n› tehlikeye atmaktan çekinmeyen fedakâr ve çal›flkan gönüllüleri eliyle, 10 y›l› aflk›n bir süredir sürdürdü¤ü bu karfl›l›ks›z hizmet etme anlay›fl›n›, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri üzerine, Atam›z›n bize gösterdi¤i yolda ilerleyerek infla etmifltir.
Bugün de ayn› düflünce ile, Anadolu co¤rafyas›ndaki en az bin
y›ll›k egemenli¤imizin ana kayna¤› olan birlik ve kardefllik duygular›m›z›n ön plana ç›kar›ld›¤› mitingimize 50 kadar AKUT gönüllüsü ile kat›lm›fl bulunmaktay›z.
De¤erli Diyarbak›rl›lar ve yurdumuzun dört bir yan›ndan gelen
de¤erli yurttafllar, hepimiz bu heyecanl› havay› sizlerle birlikte soluyor olmaktan büyük gurur duyuyoruz.
Bizler daha ilkokul s›ralar›nda okurken;
orda bir köy var uzakta
o köy bizim köyümüzdür
gezmesek de tozmasak da
o köy bizim köyümüzdür
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
171
dizeleriyle yetifltik, büyüdük, bugünlere geldik. Ülkemiz ve insan›m›z için 10 y›l› aflk›n bir süredir sürdürdü¤ümüz gönüllü hizmetlerimizde de hep bu dizelerdeki iyi niyetli, özverili, duyarl› ve en
önemlisi ozan›n dedi¤i gibi; “bir a¤aç gibi tek ve hür ve bir orman
gibi kardeflçesine” yaflamay› temel felsefemiz olarak seçtik.
Ozanlar›n dizelerinde dile gelen bu anlay›fl, Anadolu topraklar›nda binlerce y›ld›r çok kültürlü toplumlar›n varl›¤›n› koruyan bir
arada yaflama karakterini ve bunu sa¤layan karfl›l›kl› hoflgörüyü
ifade eder.
Tarih defalarca göstermifltir ki, Anadolu toplumlar› ve insanlar›
ancak birlikte olabilirlerse huzur, bar›fl ve güven içerisinde yaflayabilirler, çünkü ancak birlikte varl›klar›n› sürdürürlerse aralar›ndaki
ifl ve güç birli¤ini sinerjiye, birlikte varolma kararl›l›klar›n› yenilmez
bir egemenli¤e ve umut dolu bir gelece¤e dönüfltürebilirler. Biz yüzy›llard›r bir arada huzur ve bar›fl içinde yaflamay› baflarm›fl ve çok
kültürlülü¤ü birlikte yaflamam›z›n temel felsefesi olarak benimsemifl bir büyük milletiz.
En büyük gücümüz ve tüm dünyaya karfl› en büyük rekabet
avantaj›m›z olan bu çok kültürlülü¤ümüzü bozmaya çal›flanlar ne
zaman birkaç ad›m mesafe kazanabildilerse, o zaman bu topraklar
ac› çekmifltir, Osmanl› ‹mparatorlu¤unun son yüzy›l› bu tür k›flk›rtmalar ve kand›rmalarla doludur, ve ne yaz›k ki ac›larla da...
Ayn› yapay ayr›flmalara ve ayn› iki yüzlü oyunlara bu kez izin
vermemeliyiz ve vermeyece¤iz.
Bugün topraklar›m›z üzerinde yüz y›l önce de oynanan bu kirli
oyunlar ne yaz›k ki yine sahneleniyor. Ancak bir kez daha, iflte bu
Cumhuriyet mitinglerinde ve bugün burada bu birlik ve kardefllik
mitinginde meydanlar› dolduran yüce gönüllü yurttafllar›m›z›n çelik iradesi, bir efli daha olmayan fedakârl›¤› ve birlikte yaflama kararl›l›¤› karfl›s›nda bozguna u¤rayacakt›r.
Bu meydanlar› dolduran varl›¤›n›z ve buradan bütün dünyaya
verilen birlik ve kardefllik mesaj›m›z bütün bu s›k›nt›lar›m›z› çözecek
milli iradeyi ortaya koymaktad›r.
Anadolu toplumlar› ve insanlar› aras›nda ayr›flmalar ve kopmalar bafllarsa Anadolu’nun birlikte yaflayabilme geneti¤i bozulur.
Bin y›ll›k Anadolu egemenli¤imizin kayna¤› olan bu karakterin ya-
172
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
ra almas›, zay›flamas› kimseye mutluluk getirmez, getiremez.
Tarihte, Anadolu’nun huzuru ve birlikte yaflama sevincini bozanlar her zaman ayr›flmalar› hedefleyen giriflimler olmufltur. Ayr›flma ve kopmalar bu topraklara yabanc›d›r, d›flar›dan getirilmifltir ve
Anadolu’daki yaflama karakterine uygun de¤ildir. Tarihte bu giriflimler hep ac› ve hüzünlü trajediler ile sona ermifltir.
Bugün bu giriflimlerin bir baflka örne¤ini yaflad›¤›m›z ayr›l›kç››rkç› terör de özü itibariyle bu topraklara yabanc›d›r. Biz cenk etmeyi, fethetmeyi, flehadet kültürünü iyi biliriz ama terör bizim kültürümüze son derece yabanc›, sefil ve korkak, kirli bir silaht›r.
Terör; ald›¤› bütün canlar, aziz flehitlerimiz, yaratt›¤› bütün sosyal ve ekonomik kay›plar bir yana, asl›nda Anadolu’muzun en az
1000 y›ll›k geneti¤ini bozmaya çal›flmaktad›r ve bin y›llar içerisinde do¤al geliflim sürecinde oluflmufl Anadolu’ya özgü çok kültürlülü¤ü ve bir arada yaflayabilme karakterini tehdit etmektedir. Selçuklu’yu, Osmanl›’y›, Türkiye Cumhuriyeti’ni yaflatan temel karakter
olan birlikte yaflama kabiliyetimiz tehdit edilmektedir.
Dikkat etmemiz gereken as›l konu, d›fl güçler taraf›ndan desteklenen terör belas›n›n bizim genlerimizi de¤ifltirmeye çal›flmas› ve bizim kültürümüze ve yaflam biçimimize tamamen yabanc› olan ayr›l›kç›, bölücü ve y›k›c› bir anlay›fl› bu co¤rafyada kurmaya çal›flmas›d›r.
Terör; bugün ne yaz›k ki bin y›ll›k birlikte yaflama karakterimizi
bozmay› hedeflemektedir.
De¤erli yurttafllar, bize d›flar›dan dayat›lmaya çal›fl›lan bu anlay›fl›n bu co¤rafyada tutunabilme flans› yoktur. Son 25-30 y›lda kullan›lan bu metot sadece geçici bir ac› ve s›k›nt› yaflatmaktad›r ancak özü itibariyle buraya ait olmayan ayr›l›kç› terörün Anadolu’nun
do¤as›n› de¤ifltirmesi mümkün de¤ildir.
Anadolu’da terörün baflar› flans› yoktur, çünkü buraya ait de¤ildir ve bizim özümüzde yoktur.
Terör oyunundan k›sa vadede kazananlar olsa bile, bu süreçte
taraf olan, destekleyen, içinde kalan herkes bir sonraki süreçte kaybedecektir.
Etnik milliyetçili¤e ve ayr›l›kç›l›¤a dayal› terörün en üzücü etki-
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
173
lerinden biri de Türkiye’de siyaseti ve toplumu da ayr›flt›rarak, siyaseti sadece milliyetçilik ekseni üzerinde yap›l›r hale getirmektir. Bu
eksen siyaseti kolaylaflt›rmakta, siyaset, ak›l ve bilgi ile yap›l›r olmaktan ç›kmakta, insanlar›n duygular›n›n sömürüsü üzerine yap›lmakta ve siyasetin kalitesi düflmektedir. Bu da Türkiye’nin biriken
sorunlar›n›n çözümünü geciktirerek Türkiye’ye en büyük kötülü¤ü
yapmaktad›r.
Terör yüzünden ülkenin gerçek kurtulufl yolu olan siyaset, k›s›r
bir dar alan içerisine hapis olmakta ve ülkenin gelece¤i ile ilgili yeni ve yarat›c› hedefler, iddial› projeler, ilerici at›l›mlar yerini bu dar
alandaki k›s›r - kal›p düflüncelere ve sloganlara b›rakmaktad›r. Bu
süreçte de çözüm bekleyen s›k›nt›lar birikmekte ve ço¤almaktad›r.
Terör sona ermelidir; Ancak tek bafl›na bu kal›c› bir çözüm için
yeterli de¤ildir. As›l önemli olan terörün varl›¤›na olanak sa¤layan
koflullar ortadan kald›r›lmal›d›r. Her nerede olursa olsun Cumhuriyetin tüm vatandafllar› ayn› olanaklara, asgari refaha, yaflam koflullar›na ve gelecek ümitlerine sahip olmal›d›r. Bu sa¤lanmadan sadece terörü lanetlemek sorunu çözmemektedir ve çözemeyecektir.
Bugün buradaki varl›¤›m›z›n, terörün yaflam alan› bulmas›n›
sa¤layan bu koflullar›n de¤iflmesi anlay›fl›n› güçlendiren ve gelecekle ilgili umutlar›m›z› yeflerten bir sürecin bafllang›c› olaca¤›na
inan›yorum.
Bugünden sonra Türkiye eskisi gibi olmayacakt›r, çünkü Diyarbak›r’›m›z›n ve yurdun dört bir yan›ndan terörü durdurmak için gelen duyarl› yurttafllar›m›z›n bugün ortaya koydu¤u ortak bilinç her
türlü zorlu¤u aflacak kadar kudretlidir.
Bu co¤rafyan›n birlikte yaflama kültürünün aflamayaca¤› engel
yoktur.
Fethedilemez denilen ‹stanbul’u atalar›m›za fethettiren de, tarihte efli görülmemifl galibiyetlerin sahiplerine “Çanakkale Geçilmez” dedirten de, Kurtulufl Savafl›’n› dünyan›n en yenilmez ordular› karfl›s›nda kazand›ran da, yüzy›l›n en büyük kitlesel afetlerinden
biri olan 17 A¤ustos 1999 Gölcük Depremi’nin muazzam y›k›c› gücünün yaralar›n› k›sa sürede sard›ran da, bin y›ll›k birlikte yaflama
kültürümüze dayal› milletimizin eflsiz duyarl›l›¤›, çal›flkanl›¤› ve fe-
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
174
dakârl›¤›d›r.
Bugünkü mesaj net ve aç›kt›r; ayn› duyarl›l›k, ayn› çal›flkanl›k
ve ayn› fedakârl›k terör karfl›s›nda da gösterilecektir. Bu meydandaki bayraklar›n tercümesi budur.
Terörden kurtulman›n ve yeniden birlik ve beraberlik içinde olman›n yegane güvencesi ise yine Anadolu insan›n›n eflsiz karakteri
olacakt›r. Bu nedenle öncelikle özgün ortak bilincimize ve sa¤duyumuza güvenmeli, vicdan›m›z›n sesini dinlemeli ve bize kalan 1000
y›ll›k birlikte yaflayabilme miras›m›z› korumal› ve sahip ç›kmal›y›z. Bu
ortak miras›m›z›n elimizden al›nmas›na, baflka güçlerin ç›karlar› için
kullan›lmas›na ve yok edilmesine hiçbir zaman izin vermemeliyiz.
Hele bunu, asla bizim kültürümüze ait olmayan terör gibi son
derece ahlak d›fl› ve onursuz bir mücadele biçimiyle sa¤lamaya çal›flanlara verilecek en güzel cevab› iflte bugün burada vermifl bulunuyorsunuz.
De¤erli Diyarbak›rl›lar; akl› hür, fikri hür, vicdan› hür yurttafllar
olarak sizlerin kararl›l›¤›, özverisi ve ortak iradesi terörü topraklar›m›zdan kovacakt›r.
Yurdumuzun dört bir yan›ndan bu mitinge koflarak gelen de¤erli yurttafllar; sizlerin varl›¤› bu co¤rafyadaki kardefllerimize motivasyon olacak, karfl› karfl›ya oldu¤umuz bu s›k›nt›l› süreci elbirli¤i
ile aflmam›z› sa¤layacakt›r.
Bundan sonras›nda ise, geçmiflin hatalar›ndan ders alarak, daha güzel, daha ça¤dafl, daha ayd›nl›k, huzur, bar›fl ve refah içerisinde, kaynaklar›n eflit ve adil paylafl›ld›¤›, f›rsatlar›n eflit oldu¤u bir
Türkiye’nin inflas› gerçeklefltirilecektir.
Hep birlikte, birlik ve beraberlik içerisinde...
Birlik ve kardefllik mitingimiz vatan›m›za, milletimize hay›rl› olsun.
Hepinizi sevgiyle kucakl›yorum.
AKUT geçmiflte oldu€u gibi gelecekte de, do€ru ve gerekli
oldu€una inand›€› biçimiyle, ulusal konulardaki duruflunu kamuoyu ile paylaflacakt›r.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
175
AKUT’UN ALDI⁄I BA⁄IfiLAR
AKUT’a ve flahs›ma yap›lan sald›r›lara geçmeden önce, bu bölümde son olarak 10 y›ldan fazlad›r sürdürdü€ümüz gönüllü çal›flmalar›m›z› ve kitab›n bu bölümüne kadar bir k›sm›n› sizlerle
paylaflt›€›m bu kadar fleyi, ne kadarl›k bir ba€›fl deste€iyle yapt›€›m›z› da paylaflmak istiyorum. Bu konuda da bizi çok ama
çok yaralayan birçok dedikodu ve iftira ile karfl›laflt›€›m›z› bilmenizi isterim.
Sonuçta bunca y›ld›r AKUT’un yapt›€›, yapmaya çal›flt›€› fley
para ifli de€il, gönül iflidir. Bize bu kadar düflmanl›k yapanlar, hayat› bu kadar mekanik ve maddi görmek yerine, bizim fikirlerimizi ve ideallerimizi anlayabilselerdi, bu tür belden afla€› vurufllarla veya taflra usulü ilkel ve kaba engelleme çabalar›yla bizi
durduramayacaklar›n› da çözerlerdi. Ama t›pk› Mustafa Kemal’in
Band›rma Vapuru ile Anadolu’ya geçerken, K›zkulesi aç›klar›nda
demirlemifl ‹stanbul’u iflgal eden düflman z›rhl›lar›n›n karfl›s›nda
ifade etti€i gibi; Bunlar›n bildikleri tek fley maddedir, sadece demire ve çeli€e inan›rlar, ideal ve iman›n gücünü anlamazlar.
Anlamad›klar› için de kazanamazlar...
AKUT’u ilk kurdu€umuz 1996 y›l›nda ve takip eden y›llarda
d›flar›dan ald›€›m›z maddi katk› hemen hemen s›f›rd›. AKUT’un
yapt›€› bütün çal›flmalar› y›llarca kendi cep harçl›klar›m›zla ve
kendi kazand›€›m›z paralarla finanse ettik. Arama ve kurtarma
görevlerine kendi arabalar›m›zla ç›kt›k. AKUT’un görevlerini
daha güvenli ve verimli yapabilelim diye o y›llarda AKUT’un lider kadrosunun ço€u binek arabalar›n› sat›p cip, kamyonet gibi
arabalar sat›n alm›flt›. 1997 y›l›nda ben de dört çeker bir kamyonet alm›flt›m. Acil durumlarda gerekir diye bir de araç telefonu
sat›n alm›flt›m arabam› de€ifltirdikten sonra. O y›llarda 522’li
hatlar arazide di€er hatlardan daha iyi çekiyordu. AKUT’un kat›ld›€› bütün arama ve kurtarma görevlerine kendi arabalar›m›zla gittik y›llarca. Bu durumun tek istisnas›, 1997’de bir gönüllü-
176
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
müzün babas›n›n çabalar›yla, TOFAfi taraf›ndan AKUT’un kullan›m›na verilen ikinci el bir Ducato minibüs olmufltu. TOFAfi,
1999 Gölcük Depremi’nden sonra arac› bize ba€›fllad›, o minibüsü bugün bile kullan›yoruz. Bu durum 17 A€ustos 1999 Gölcük Depremi’ne kadar da böyle devam etti.
1999 Gölcük Depremi’ne de kendi arabalar›m›zla gittik, hatta hat›rlayacaks›n›z cep telefonlar› depreme ba€l› hasarlar ve
afl›r› yüklenmeden çal›flmad›€› için, AKUT’un bölgede kald›€›
bütün süreçte benim araba telefonum kullan›lm›flt›.
AKUT’un o kadar paras› yoktu ama AKUT’lular›n gönlü o
kadar geniflti ki, gitti€imiz bütün arama kurtarma görevlerinde,
AKUT’a sa€dan soldan bulabildi€imiz birtak›m malzemelerin
d›fl›nda, kendi da€c›l›k malzemelerimizi, kendi arabalar›m›z›,
kendi k›yafetlerimizi kullan›yorduk. O yüzden ilk y›llar›m›zda
hepimiz farkl› renklerdeki kendi da€c› k›yafetlerimizle yans›d›k
foto€raflara. Bütün görevlere kendi araçlar›m›zla ve yak›t masraf›n› da kendi aram›zda bölüflerek gittik. AKUT’un malzemelerini koyacak AKUT’a ait bir yerimiz olmad›€› için malzemelerimiz y›llarca benim evimin alt kat›nda durdu. Operasyonlara,
tatbikatlara gidifl gelifller benim evimden malzemeler al›narak
bafllard›. 17 A€ustos 1999 Gölcük Depremi’ne bile giderken arkadafllar sabah›n o erken saatlerinde babam› kald›r›p evden malzelemelerimizi alarak Avc›lar’a gittiler. Ço€umuzun malzemesi
kayboldu, y›rt›ld›, zarar gördü do€al olarak. Ama bundan hiçbirimiz ne gocunduk, ne flikâyet ettik, ne de aram›zda bir konuflmas› oldu. Kimde ne varsa ortaya koyuyordu ve elbirli€iyle, gidip her ne ise o acil durum çözmeye çal›fl›yorduk. Çünkü biz can
kurtarman›n kutsall›€›n› çoktan kavram›flt›k.
Yeri gelmiflken o günlerin ac›lar›yla pek paylaflamad›€›m bir
konuyu da size aktarmak isterim. Gölcük Depremi yafland›€› s›rada AKUT’un kurucular›ndan Memo (Memet Tanr›sever) ve
ben yurt d›fl›ndayd›k. Memo’yu Japon d›fl ifllerinin uluslararas›
iflbirli€i kurumu olan JICA’n›n düzenledi€i kurtarma ve ilkyard›m temal› 3 ay sürecek bir e€itim program› için Japonya’ya yollam›flt›k. 1998 Adana Ceyhan depreminde yapt›€›m›z baflar›l› çal›flmalar ve bize her zaman büyük bir sempati ile yaklaflan Baflbakan›m›z Say›n Bülent Ecevit’in deste€iyle, Devlet Planlama
Teflkilat› bu proje için Türkiye’den tek kat›l›mc› hakk›n› bizim
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
177
için kullanm›flt›. Deprem’den bir hafta kadar önce ben de bir
grup denizci dostumla birlikte yelkenli tekne ile M›s›r’a do€ru
denize aç›lm›flt›m. Depremin yafland›€› saatlerde Port Said liman›na girmifltik. Günlerdir aç›k denizde oldu€umuz için do€al olarak telefon çekmiyordu. Limana girince telefonlar›m›z› açt›k ve
gelen mesajlardan ac› haberi ald›k. Sadece büyük bir deprem oldu€u ancak etkisinin ne oldu€u sabah saatlerinde bilinmiyordu
do€al olarak. AKUT’taki arkadafllar›m sars›nt›n›n büyüklü€ünden ve Avc›lar’da y›k›lan binalardan bahsediyordu. Yurt d›fl›nda
olunca ve eliniz kolunuz bir yere ulaflamay›nca insan çok çaresiz
hissediyor kendisini. Hemen o saatlerde ulaflabildi€imiz herkesi
aray›p durumu anlamaya çal›flt›k. Telefonlar afl›r› y›€›lmadan dolay› sa€l›kl› çal›flm›yormufl Türkiye’de, ancak ben yurt d›fl›ndan
arad›€›m için hatlar daha müsaitti. Hatta ilk saatlerde AKUT’taki arkadafllar›m aras›nda M›s›r’dan bir iletiflim köprüsü bile oluflturmufltum. ‹lerleyen saatlerde durum biraz daha belirginleflti ve
olay›n büyük bir y›k›ma yol açm›fl olabilece€ini düflünmeye bafllad›k, ancak hâlâ sadece ‹stanbul’la s›n›rl›yd› bilgimiz. Yine de
Memo da, ben de hemen ‹stanbul’a dönmeye ve insan›m›z›n yard›m›na koflmaya karar verdik. Ö€le saatlerinde Port Said liman›nda demirlemifl teknemizden ayr›l›p Kahire’ye bir taksiyle gittim ve bulabildi€im ilk uça€a atlay›p ayn› gün akflamüstü ‹stanbul’a vard›m ve evime de gitmeden havaalan›ndan do€ruca Avc›lar’a gittim ve üzerime geçirdi€im AKUT t-shirt’üyle arkadafllar›m›n aras›na kar›flt›m. E€itimini yar›da kesen Memo da 3. günün sabah› vard› ‹stanbul’a ve do€ruca deprem bölgesine gitti.
Sonras›n› biliyorsunuz...
‹lk y›llarda AKUT’un bütün maddi yükünü AKUT’un lider
kadrosu ve onlara inanan yak›n çevreleri çekti. Bu süreçte bize
ama az ama çok destek veren kurulufllar toplasan›z 15 tane bile
de€ildi. O zamanki genel sekreterimiz Nevzat Çetin’in ofisinde
topland›k y›llarca; fax›n›, telefonunu, fotokopi makinesini kulland›k. Dr. Feridun Çelikmen’in büyük özverisi ve çal›flt›€› hastane International Hospital’›n o y›llarda AKUT’a verdi€i destek
unutulacak gibi de€ildir. AKUT’a malzeme sat›n alana kadar
y›llarca Memo’nun (Memet Tanr›sever) teknik malzemelerini
kulland›k ve kiflisel çabalar›yla ö€rendi€i arama kurtarma bilgileriyle ekibimize verdi€i e€itimlerle arazide koflturduk. 1999
Gölcük Depremi’nde ne yapmam›z ve nas›l yapmam›z gerekti€ini bu kadar iyi bilmemizin önemli sebeplerinden biri de Me-
178
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
mo’nun e€itim konular›ndaki özverili çabalar›d›r.
17 A€ustos 1999 Gölcük Depremi’ne kadar da bu durum
böyle devam etti. Hatta Gölcük Depremi sabah› AKUT’un kasas›nda sadece 7 usd karfl›l›€› bir para ve bana da 3400 usd borcu
vard›. O günlerde AKUT’un çok ihtiyac› olan yeni sat›n ald›€›m›z teknik malzemelerin paras›n›, ne zaman ve nas›l geri gelece€ini de düflünmeden ben ödemifltim. Ancak deprem sonras›
AKUT’a yap›lan ba€›fllar sayesinde bu para bana geri ödendi.
Sonuçta biz AKUT’u vatan›m›za, milletimize hizmet için
kurduk. Bu hizmet sadece el eme€i, bedensel çaba de€il, maddi
manevi bütün varl›€›m›z› adamay› gerektirecek kadar büyük bir
davayd›. Ne yaz›k ki 17 A€ustos 1999 sabah›, bütün Türkiye bizim y›llar önce kavrad›€›m›z gerçe€i çok ac› bir deneyimle birlikte yaflayarak ö€renmek zorunda kalacakt›.
fiimdi de sizlere AKUT’a bugüne dek yap›lan ba€›fllardan
bahsetmek istiyorum. Bu ba€›fllar›n her biri makbuz numaras›yla birlikte web sayfam›z olan www.akut.org.tr adresinde de, aç›k
ve fleffaf bir flekilde web sayfam›z› açt›€›m›z günlerden beridir
ilan edilmektedir.
Bize karfl› o kadar ciddi kampanyalar ve anti propagandalar
yap›ld› ki, 2001 ve 2002 y›llar›nda AKUT’a yap›lan ba€›fllar neredeyse s›f›ra inecekti. O süreci de, 1999 y›l›nda gelen paray›
çok idareli ve dikkatli kullanmam›z sayesinde atlatabildik. Asl›nda gelecekte bu tür bir fleyin bafl›m›za gelebilece€ini hiç öngörmemifltik ama zaten tutumlu ve milletimizin paras›n›, kendi
aram›zdaki deyiflimizle Ayfle teyzenin, Mehmet amcan›n paras›n›, kendi param›zdan daha iyi korudu€umuz için o y›llar› da atlatmay› baflard›k.
Afla€›da sizlere AKUT’un bugüne dek ald›€› bütün ba€›fllar›n bir dökümünü göstermek istiyorum. 2007 y›l› henüz bitmedi€i halde yine de 15 A€ustos 2007 tarihine kadar gelen ba€›fllar› sizle paylaflmak istiyorum; 142.474,17 YTL.
1996-1997 y›llar›nda hiç ba€›fl almad›k, 1998 y›l›nda ise
YTL olarak bakacak olursak 2.678 YTL ba€›fl ald›k. AKUT’un
gerçek anlamda ba€›fl almaya bafllamas› 1999 Gölcük Depremi
sonras›nda olmufltu. Bu rakamlardan da anlafl›laca€› gibi 1999
Depremi de dahil olmak üzere, o tarihe dek AKUT’un bütün
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
179
masraflar›n› AKUT’un gönüllüleri üstlenmiflti.
Bu arada her zaman fleffafl›€› ve aç›kl›€› savunan ve Dernekler Kanunu’na göre gerekli bütün evraklar›n› eksiksiz haz›r tutan AKUT, herhangi bir yükümlülü€ü olmamas›na ra€men, her
y›l bütün hesaplar›n› ayr›ca ba€›ms›z bir denetçiye de denetletmifltir. Afla€›daki listede o y›lki ba€›fllar›m›z› denetleyen yetkili
denetçilerin de ad›n› bulabilirsiniz.
1999 Y I L I
432.134,20 YTL
1- Üye Aidatlar›
145,00 YTL
2- Ba€›fllar
432.134,20 YTL
fiah›s + Kurum Ba€›fllar›
432.134,20 YTL
Denetleyen; ERD‹KLER-ERATARLAR YEM‹NL‹ MAL‹
MÜfiAV‹RL‹K Afi
2000 Y I L I
1- Üye Aidatlar›
2- Ba€›fllar
fiah›s Ba€›fllar›
Kurum Ba€›fllar›
Devlet Ba€›fllar›
3- Yurt d›fl› Ba€›fllar›
Denetleyen; S.M.M.M. EROL ÇELEN
118.422,71 YTL
108,00 YTL
118.314,71 YTL
6.677,64 YTL
86.862,07 YTL
24.775,00 YTL
8.336,22 YTL
2001 Y I L I
1- Üye Aidatlar›
2- Yurtiçi Ba€›fllar›
fiah›s Ba€›fllar›
Kurum Ba€›fllar›
Devlet Ba€›fllar›
3- Yurtd›fl› Ba€›fllar›
Denetleyen; S.M.M.M. EROL ÇELEN
46.886,77 YTL
598,80 YTL
46.287,97 YTL
765,55 YTL
45.522,42 YTL
0,00 YTL
0,00 YTL
2002 Y I L I
1- Üye Aidatlar›
2- Ba€›fllar
23.060,94 YTL
828,00 YTL
20.858,00 YTL
180
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
fiah›s Ba€›fllar›
Kurum Ba€›fllar›
Devlet Ba€›fllar›
3-Yurd›fl› Ba€›fllar› 1.374,94 YTL
Denetleyen; S.M.M.M. EROL ÇELEN
1.177,00 YTL
19.680,99 YTL
0,00 YTL
2003 YILI
1- Üye Aidatlar›
2- Yurtiçi Ba€›fllar›
fiah›s + Kurum Ba€›fllar›
Devlet Ba€›fllar›
3-Yurtd›fl› Ba€›fllar›
Denetleyen; S.M.M.M. EROL ÇELEN
112.241,27 YTL
1.577,20 YTL
85.341,13 YTL
69.203,64 YTL
16.137,50 YTL
25.322,94 YTL
2004 Y I L I
1- Üye Aidatlar›
2- Yurtiçi Ba€›fllar›
2. 1Özel Sektör Ba€›fllar›
2. 2 SMS Ba€›fllar›
2. 3 Kumbara Ba€›fllar›
4-Yurtd›fl› Ba€›fllar›
4.1 Yurtd›fl› Ba€›fllar›
Denetleyen; S.M.M.M. EROL ÇELEN
223.871,79 YTL
1.446.80 YTL
165.153.87 YTL
57.934,74 YTL
101.795,00 YTL
5.424,13 YTL
57.271.12 YTL
57.271.12 YTL
2005 YILI
1- Üye Aidatlar›
2- Yurtiçi Sponsorluk Ba€›fllar›
2.1 Ayni Sponsorluk Ba€›fllar›
2.2 Nakdi Sponsorluk Ba€›fllar›
2.3 WEB POS Kampanya Ba€›fllar›
2.4 Gelece€e Destek Kampanya Ba€.
2.5 SMS Kampanya Ba€›fllar›
2.6 Kumbara Kampanya Ba€›fllar›
Denetleyen; S.M.M.M. CEYHUN GÜLfiEN
218.898,87 YTL
1.609.20.-YTL
217.289.67.-YTL
3.542.58.-YTL
109.000.34.-YTL
1.225.00.-YTL
1.156.00.-YTL
75.015.00.-YTL
27.350.75.-YTL
2006 YILI
1- Üye Aidatlar›
2- Yurtiçi Sponsorluk Ba€›fllar›
310.214,71 YTL
1.610.00.-YTL
308.604.71.-YTL
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
2.1 Ayni Sponsorluk Ba€›fllar›
2.2 Nakdi Sponsorluk Ba€›fllar›
2.3 WEB POS Kampanya Ba€›fllar›
2.4 SMS Kampanya Ba€›fllar›
2.5 Kumbara Kampanya Ba€›fllar›
Denetleyen; S.M.M.M. CEYHUN GÜLfiEN
181
45.785.58.-YTL
213.846.12.-YTL
270.00.-YTL
22.060.00.-YTL
26.643.01.-YTL
Yukar›daki tablodan aç›kça anlafl›laca€› gibi, 1999 y›l›nda bizi Türkiye’nin en güvenilir kurumlar›n›n bafl›na yerlefltiren halk›m›z ba€›fllar›yla da bunu destekledi. Ancak 2000 y›l›nda dozu
artan karalama kampanyalar› 2001 ve 2002 y›l›nda bize yap›lan
ba€›fllar› ciddi flekilde düflürdü. 2003 y›l› ile birlikte, her fleye
ra€men sessiz sedas›z sürdürdü€ümüz çal›flmalar›m›z ve istikrar›m›z sayesinde AKUT’a yap›lan ba€›fllar yeniden yavafl da olsa
artmaya bafllad›. 2004 ve 2005 y›llar›nda yeni bir proje olarak
bafllatt›€›m›z SMS kampanyam›z›n da, yani fatural› GSM operatörlerinden 2930’a AKUT yaz›l› bir mesaj yollayarak 5’er
YTL ba€›fl yapan duyarl› vatandafllar›m›z sayesinde AKUT biraz daha rahatlad›. 2006 y›l›nda anlafl›lmaz bir flekilde RTÜK’ün
AKUT’un SMS kampanyas›n› televizyonlarda yay›nlatmama
karar› ile ne yaz›k ki SMS’lerden gelen ba€›fllar ciddi flekilde
düfltü. Yine 2006 y›l›nda LEVI STRAUSS Vakf›, birlikte yapt›€›m›z bir proje karfl›l›€›nda 55.000 usd (82.282,50 YTL) ba€›fl
yapt› AKUT’a, ki 2006 y›l› ba€›fllar›n› yükselten kalem de asl›nda bu oldu. 2006 y›l›nda görkemli bir gece ile 10. y›l›n› kutlayan
ve kal›c›l›€›n› ispat eden AKUT’a halk›m›z 10. y›l›m›z vesilesi
ile artan bir yak›nl›k gösterdi. Bütün karalama kampanyalar›na
ra€men do€ru bildi€i yoldan ayr›lmayan AKUT’a yap›lan destekler artmaya bafllad›.
Yine yeri gelmiflken bizi rahats›z eden bir konuyu da sizle
paylaflmak istiyorum. AKUT son derece k›s›tl› imkânlarla bugüne dek gerçeklefltirdi€i bu kadar çal›flman›n yan› s›ra bir de otomobil vergisi diye devlete toplamda 79.527,90 YTL ödemifl bir
kurumdur. Bu bizi çok zorlayan konuyu Maliye Bakan›m›z say›n Kemal Unak›tan’la 3 defa karfl›l›kl› görüfltü€üm ve çözülece€i yönünde söz ald›€›m halde bir sonuç alamad›k henüz. Kurufl kurufl halk›m›zdan toplad›€›m›z ba€›fllar› üstüste koyup otomobil vergisi olarak ödemek bize çok a€›r geliyor. Sonuçta biz
bu araçlarla gelir getirici veya keyfi bir hareket yapm›yoruz ki,
kamu yarar›na olan çal›flmalar›m›z› sürdürmeye çal›fl›yoruz.
182
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
TÜM YILLARA A‹T
AKUT’UN ÖDED‹⁄‹ TAfiIT V E R G ‹ L E R ‹
DÖNEM‹
TUTA R I
2000
3,389.14
2001
6,200.81
2002
9,120.03
2003
27,484.95
2004
3,306.70
2005
8,911.00
2006
10,176.27
2007
10,939.00
Toplam
79,527.90
Elbette ki kanunlara % 100 sayg›l› bir STK olarak, kendimize bir ayr›cal›k istemiyoruz, ama en az›ndan araç vergilerinin bizim zorlukla toplad›€›m›z ba€›fllardan ödenmesi yerine sadece
bu konu için bize aktar›lacak baflka bir kaynaktan karfl›lanmas›n› istiyoruz. Maliye Bakan›m›zdan istedi€im de buydu aç›kças›.
Büyük özverimize ra€men her araç vergilerini ödeme dönemi,
kumbaralardan 0.5 YTL, 1 YTL’leri toplay›p vergi borcumuzu
denklefltirmeye çal›flmak bize a€›r geliyor. (Ek: 39)
Kitab›m›n buraya kadar olan k›sm›nda, henüz AKUT’a özellikle 2000 y›l›yla birlikte artan engelleme, karalama, kamuoyu
önünde sayg›nl›€›n› küçük düflürme, hatta finans kaynaklar›n›
kesme çal›flmalar›ndan bahsetmedi€im için, 2005 y›l› sonlar›nda
acil durum yönetimi konular›nda neden e€itim, denetleme ve
dan›flmanl›k hizmetlerine girdi€imiz konusuna da de€inmek istiyorum.
Biz AKUT’a gönül vermifl ve gönüllülü€ü, karfl›l›ks›z yard›m› hayat›n›n merkezine oturtmufl ama bin türlü engelle bo€uflmaktan b›km›fl, kendini bu tür konularda y›llar içerisinde gelifltirmifl genç insanlar olarak, biricik AKUT’umuzu ayakta tutup
vatan›m›za, milletimize karfl›l›ks›z götürdü€ümüz hizmetlerin
devam›n› sa€layabilmek için bir gün bir karar verdik, vermek
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
183
zorunda kald›k. Madem hayat›m›z› zorlaflt›rmak için, çal›flmalar›m›z› engellemek için her türlü iftiray› at›p, karalama kampanyalar› yap›p, hatta kamuoyuna ulaflmam›z› bile engelleyip derne€imize ba€›fl yap›lmas›n› kesmek istiyorlar, o zaman biz de
kendi finans kaynaklar›m›z› kendimiz yarat›r›z dedik.
Nitekim bu amaçla bir iktisadi iflletme kurduk ve bütün bu
tür çal›flmalar› bu havuzda toplad›k. Bu sayede bir yandan
AKUT’un bilgi birikimini ticaret odalar›, sanayi odalar›, tekstil,
çimento, bankac›l›k gibi büyük sektörlerle paylafl›rken, bir yandan da AKUT’a gönül vermifl e€itmen olarak yetiflmifl arkadafllar›m›z›n bu yap›dan geçimlerini sa€lama, hem de AKUT’a
maddi anlamda destek sa€lama imkân› bulduk.
Yani biz hem gönüllü€ümüzü, hem de baz›lar›m›z profesyonel iflimizi AKUT’u yaflatacak flekilde tasarlad›k, tasarlamak zorunda kald›k.
Bu süreçte dünya da bizi yavafl yavafl tan›maya bafllad›. 1981
y›l›ndan bu yana dünyan›n 60’tan fazla ülkesinde, 1800 civar›nda sivil giriflimciyi destekleyen ve Türkiye’de etkin çal›flan ASHOKA adl› sivil giriflimci destekleme program›, AKUT’ta yapt›€›m çal›flmalar nedeniyle beni de programa dahil etmeye karar
verdi. (Ek: 40) Karfl›l›ks›z bir burs gibi düflünülebilecek olan bu
program çerçevesinde, AKUT’taki çal›flmalar›m› daha rahat sürdürebilmeme destek vermek amac›yla 3 y›l boyunca her ay yaklafl›k 900 usd gibi bir paray› benim ad›ma yat›rd›lar. Bu para bizim anlay›fl›m›za göre AKUT’un, AKUT’lular›n hakk›d›r ve ben
hak etmedi€im hiçbir fleyi kabul edemem. 33.000 dolar civar›ndaki bu paray› da oldu€u gibi AKUT’a ba€›fllad›m ve AKUT’un
ihtiyaçlar› için kullan›lmak üzere 7 Yönetim Kurulu üyesinin
onay›yla kullan›lmak üzere bir sistem kurduk.
Dünya bizi ilgi ve takdirle izlerken, bu kadar a€›r ve zor bir
konuda özgün olan modelimizi %100 gönüllülükle y›llard›r nas›l ayakta tutarak sürekli gelifltirdi€imizi anlamaya çal›fl›rken,
içeride baflka hesaplar bafllam›flt› bile...
184
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 9
Hürriyet gazetesi 05.04.1997
Akflam gazetesi
21.12.1997
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Akflam gazetesi
27.12.1997
185
186
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Milliyet gazetesi, 23.05.1998
187
Hürriyet gazetesi,
21.12.1998
Hürriyet Akdeniz,
28.05.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
188
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 10
Yenilikçi Vitrin gazetesi, 18.12.1998
EK: 11
Sabah gazetesi, 29.06.1998
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Akflam gazetesi, 29.06.1998
Milliyet gazetesi, 30.06.1998
189
190
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Milliyet gazetesi, 30.06.1998
Akflam gazetesi, 07.08.1998
Finansal Forum, 26.07.1998
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Radikal gazetesi, 30.08.1998
Hürriyet gazetesi, 30.08.1998
191
192
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 12
AKUT’un kamu yarar›na çal›flan dernek belgesi
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
EK: 13
ABD Baflkan› Bill Clinton’la birlikte, 18.11.1999
Hürriyet gazetesi,
19.11.1999.
193
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Hürriyet gazetesi, 18.08.2000
194
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Türkiye gazetesi, 18.05.1999
Akflam gazetesi, 02.09.1999
195
196
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Cumhuriyet gazetesi, 02.09.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
197
Zaman gazetesi, 21.08.1999
<
<
Türkiye gazetesi,
29.09.1999
<
Milliyet Pazar eki, 29.08.1999
198
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Aktüel dergisi, 02.09.1999
Marketing Türkiye,
01.10.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
‹stiklal gazetesi, 02.09.1999
Radikal gazetesi, 02.09.1999
199
200
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
02.09.1999, Star gazetesi.
Türkiye gazetesi,
02.09.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
28.08.1999,
Radikal gazetesi.
Günefl gazetesi, 03.09.1999
201
202
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Sabah gazetesi, 27.08.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Bursa (yerel gazete), 1999
Zaman gazetesi, 07.09.1999
203
204
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Aktüel dergisi, 1999.
Akflam gazetesi,
08.10.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
205
EK: 14
Sabah gazetesi,
01.09.1999
Yeni As›r gazetesi
17.04.1999
Bizim Gazete,
11.08.1999
206
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Kocaeli gazetesi,
10.05.2000
Bursa 2000
gazetesi,
15.10.1999
Bursa 2000 gazetesi,
15.09.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Zaman gazetesi, 16.11.1999
Radikal gazetesi, 19.10.1999
Egeli Sabah gazetesi,
02.10.1999
207
208
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Yeni As›r gazetesi, 02.10.1999
Dünya gazetesi, 28.09.1999
Bak›fl gazetesi, 01.09.1999
Milliyet gazetesi,
04.09.1999
Hürriyet gazetesi,
12.09.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
209
Egeli Sabah gazetesi, 20.11.1999
Bursa 2000 gazetesi, 23.09.1999
210
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Hürriyet gazetesi,
30.05.2000
Hürriyet gazetesi, 22.04.2001
Sabah gazetesi, 07.09.1999
Öncü gazetesi, 09.11.1998
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
211
Sabah gazetesi ‹stanbul,
30.11.1999
Sabah gazetesi,
04.10.1999
Hürriyet gazetesi, 31.03.2001
212
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
‹ntermedya, 05.09.1999
Hürriyet gazetesi, 08.07.2000
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
‹stanbul eki, 08.02.2000
Milli Gazete, 06.12.1999
18.05.2003
213
214
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 15
Yeni Asya gazetesi,
16.12.1999
Milliyet gazetesi, 13.09.1999
Hürriyet Ege gazetesi,
02.12.1999
Hürriyet gazetesi, 21.03.2000
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Öncü gazetesi, 14.01.2000
Nokta dergisi, 26.09.1999
Cumhuriyet gazetesi, 18.09.1999
215
216
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Posta gazetesi, 27.09.1999
Akflam gazetesi, 26.09.1999
Milliyet gazetesi, 26.10.1999
Milliyet gazetesi, 24.09.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Alem dergisi, 06.10.1999
TBMM Eski Baflkanlar›ndan Y›ld›r›m Akbulut’tan plaket al›rken
217
218
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Milliyet gazetesi,
31.10.1999
AKUT merkezindeki plaketler ve ödüller...
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
EK: 16
Günefl gazetesi, 09.09.1999
Sabah gazetesi, 09.09.1999
219
220
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Hürriyet gazetesi, 09.09.1999
Milliyet gazetesi, 09.09.1999
Hürriyet gazetesi, 13.09.1999
Radikal gazetesi, 11.09.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
221
Takvim gazetesi, 09.09.1999
222
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
TASEAD ilan›, 26.09.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
223
EK: 17
Sabah gazetesi,
23.09.1999
Gözcü gazetesi,
24.09.1999
Hürriyet gazetesi, 24.09.1999
224
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Sabah gazetesi,
26.09.1999
Türkiye gazetesi, 16.01.2000
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
225
Akflam gazetesi, 01.02.2001
EK: 18
Milliyet gazetesi, 01.02.2001
226
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Hürriyet gazetesi Akdeniz, 02.02.2001
Cumhuriyet gazetesi, 03.02.2001
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
227
D›fliflleri Bakan›m›z Say›n ‹smail Cem taraf›ndan AKUT’a gönderilen teflekkür
mektubu.
Sabah gazetesi, 23.02.2001
228
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 19
Hürriyet gazetesi, 12.03.2000
Zaman gazetesi, 12.03.2000
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Posta gazetesi, 13.03.2000
229
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
230
EK: 20
Radikal gazetesi, 29.12.2003
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
EK: 21
231
232
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
EK: 22
Yeni ‹leri, 14.05.2000
233
234
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Antalya Express, 15.12.2000
Hürriyet gazetesi, 16.12.2000
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
235
AKUT’tan Özel Harekat Polis Timine arama kurtarma e¤itimi, Aral›k 2002.
AKUT’tan Giresun’da 盤da arama kurtarma e¤itimi...
236
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 23
Cumhuriyet gazetesi, 24.12.2002
Milliyet gazetesi, 30.11.2002
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Cumhuriyet gazetesi,
10.01.2002
237
238
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 24
AKUT Bingöl Ekibi
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
14 fiubat 2006, Bingöl gazetesi.
239
240
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Bingöl’ün Sesi gazetesi, 27.01.2004.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
EK: 25
AKUT Türkiye toprak haritas›...
241
242
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Tempo dergisi, 15-21.04.2004.
243
244
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
245
246
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Mavi Dünya gazetesi, 01.07.2004
AKUT 81 ile ulaflt›
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
247
EK: 26
AKUT’tan ö¤rencilere
10.000 çocuk kitab›
AKUT’tan çocuklar›m›za,
5.000 okul çantas›...
Hakkari ‹lsesi gazetesi, 29.10.2005
248
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Afyonkarahisar Görüntü, 16.09.2006
Kars (yerel gazete), 16.02.2006
AKUT, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hatt› projesinde
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
249
EK: 27
250
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 28
Takvim gazetesi, 17.08.2003
Akflam gazetesi, 21.08.2003
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
EK: 29
AKUT’tan organ ba¤›fl› kampanyalar›na destek...
251
252
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 30
Hürriyet gazetesi, 29.04.20046
AKUT’tan küresel
›s›nmaya dikkat afifli...
fiubat 2007 tarihli, küresel ›s›nmaya dikkat t›rman›fl›...
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
253
EK: 31
254
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 32
Zaman gazetesi, 29.03.2000
Türkiye gazetesi, 16.10.2002
Sabah gazetesi
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Hürriyet gazetesi, 14.05.2000
Milli Gazete, 27.12.2003
255
256
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Olay gazetesi, 09.08.2006
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
257
AKUT’tan tatbikat, 15.05.2003
Yeni ‹leri gazetesi,
18.12.1999
258
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Batman Postas›, 22.04.2003
Hürriyet gazetesi, 22.05.2000
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Milliyet gazetesi, 22.02.2002
Posta gazetesi, 23.10.2003
259
260
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Hürriyet gazetesi, 25.05.2001
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Zaman gazetesi, 08.05.2002
Hürriyet gazetesi, 04.07.2000
261
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Posta gazetesi / Hürriyet gazetesi
Star gazetesi, 08.11.2003
262
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Hürriyet gazetesi, 08.05.2007
263
264
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Körfez’deki okullara AKUT’tan deprem tatbikat›...
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
AKUT’tan Atatürk’e ba¤l›l›k mesaj›
265
266
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 33
Star gazetesi, 15.12.1999
Hürriyet gazetesi, 25.11.1999
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
EK: 34
Kapital dergisi, Nisan 2007
267
268
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 35
Ali Nasuh MAHRUK‹, 21 May›s 1968’de ‹stanbul’da do¤du, ilk ve orta
ö¤renimini fiiflli Terakki Lisesi’nde tamamlad›ktan sonra 1992 y›l›nda
Bilkent Üniversitesi ‹flletme Fakültesi’nden mezun oldu. Da¤c›l›kla 1988
sonlar›nda, isim babal›¤›n› ve üç y›l boyunca baflkanl›¤›n› yapt›¤› Bilkent
Üniversitesi Do¤a Sporlar› Toplulu¤u’nda – DOST’ta - tan›flt›. Yazar, foto¤rafç› ve profesyonel sporcu olan Mahruki, da¤c›l›k, ma¤arac›l›k, yamaç paraflütü, aletli dal›fl, motor sporlar›, yelken ve bisiklet sporlar› yapmaktad›r.
1992 - 1994 y›llar› aras›nda, Sovyet Asya’n›n en yüksek (7000 metrenin üzerinde) befl da¤›na t›rmanarak, (Khan Tengri – Lenin – Korjenevskoy – Communism – Pobeda) Rusya Da¤c›l›k Federasyonu taraf›ndan verilen “Kar Leopar›” ünvan›n› alan az say›daki bat›l› da¤c›dan biri
oldu. Dünyan›n en zorlu ve tehlikeli 7000’lik da¤lar›ndan biri olan Pobeda Da¤›’n›n 8. solo t›rman›fl›n› yapt›.
1995 y›l›nda, Everest Da¤›’na t›rmanan ilk Türk ve dünyadaki ilk
müslüman da¤c› oldu.
1996 y›l›nda, Camel Trophy Türk tak›m›na girerek Kalimantan’da
Türkiye’yi temsil etti ve ekip olarak, Tak›m Ruhu de¤erlendirmesinde
dünya ikincisi, genel sonuçlarda dördüncülük elde ettiler. Ayn› y›l, dünyan›n yedi k›tas›n›n her birinin en yüksek da¤›na t›rmanmay› içeren, “Yedi Zirveler” projesini tamamlayan dünyadaki 46. da¤c› ve en genci oldu.
(Bu da¤lar; Everest, Aconcagua, Vinson, Kilimanjaro, Mc. Kinley, Elbruz,
Kosciusko’dur.)
1997 y›l›nda, motosiklet ile Türkiye, ‹ran, Pakistan, Hindistan, Nepal
ve S›kk›m’› içeren 21.000 kilometrelik bir yolculuk yapt›. 8201 metrelik
Cho Oyu Da¤›’na yapt›¤› t›rman›flla, Türkiye’nin en yüksek solo t›rman›fl›n› gerçeklefltirdi.
1998 y›l›nda, 8516 metrelik Lhotse Da¤›’na yapt›¤› t›rman›flla, Türkiye’nin en yüksek oksijensiz t›rman›fl›n› gerçeklefltirdi. Ayn› y›l 8163
metrelik Manaslu da¤›n› denedi.
2000 y›l›nda, dünyan›n en zorlu ve tehlikeli da¤lar›n›n bafl›nda gelen, dünyan›n 2. yüksek da¤› 8611 metrelik K2 da¤›n›n ilk Türk t›rman›fl›n›, oksijensiz olarak gerçeklefltirdi.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
269
2001 y›l›nda, Kuzey Alaska’n›n son derece sert iklimi ve co¤rafyas›nda, çok özel olarak haz›rlanan “Arktik Koflullarda Hayatta Kalma” e¤itimi ald›. 7546 metrelik Muztag Ata Da¤›’na t›rmand›. (Türkiye’nin en
yüksek kayakl› t›rman›fl›.)
2002 y›l›nda, Himalayalar› motosikletle aflarak Bat› Tibet’teki kutsal
Kailash da¤›n› ve Everest Da¤›’n›n Ana Kamp›n› ziyaret etti.
2003 y›l›nda bugüne dek sadece bir kez gerçeklefltirilen, dünyan›n
en kuzeyindeki 7000 metreden yüksek da¤ olan Pobeda Da¤›’n›n k›fl t›rman›fl›n› denedi.
2003 - 2004 y›l›, 55. Dönem Milli Güvenlik Akademisi e¤itim – ö¤retim dönemini, bugüne dek ilk kez sivil toplum örgütlerinden kabul edilen bir müdavim olarak baflar› ile tamamlam›flt›r.
2004 y›l›nda, Kuzey Hindistan’›n Himachal Pradesh, Ladakh, Zanskar ve Keflmir eyaletlerini içeren, “5602” ve “5328” metrelerle dünyan›n
en yüksek araç kullan›labilen yollar›n›n afl›ld›¤› bir motosiklet seyahati
gerçeklefltirdi. ABD’nin 4 farkl› eyaletinde, 4 üniversite, 2 do¤ada liderlik okulu, 5 arama ve kurtarma ekibi ve 3 Türk derne¤inde da¤c›l›k, liderlik, arama ve kurtarma, Türkiye ve Türk Gençli¤i konular›nda seminerler verdi ve konuflmalar yapt›.
Arama Kurtarma Derne¤i – AKUT kurucu üyesi ve baflkan›, Ulusal
Güvenlik ve Stratejik Araflt›rmalar Derne¤i – UGSAD, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Sualt› Araflt›rmalar› Derne¤i – SAD ve Gezginler Kulübü
üyesidir. Bahçeflehir Üniversitesi'nde "Tak›m Çal›flmas› ve Liderlik" dersi vermekte ve bu konularda motivasyon seminerleri düzenlemektedir.
Hürriyet ve Cumhuriyet gazeteleri eklerinde ve NOKTA dergisinde köfle
yazarl›¤› yapm›flt›r ve çeflitli televizyon kanallar›nda belgesel programlar› haz›rlam›flt›r. Halen ELEGANS dergisinde yazmaktad›r.
Eserleri: Yap› Kredi Yay›nlar›ndan; 1995 - Bir Da¤c›n›n Güncesi,
1995 - Everest'te ilk Türk, 1996 - Bir Hayalin Peflinde, 1999 - Asya Yollar›, Himalayalar ve Ötesi, Kapital Yay›nlar›ndan; 2002 - Yeryüzü Güncesi, Güncel Yay›nc›l›ktan; 2007 - Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir.
ww.nasuhmahruki.com
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Hürriyet gazetesi, 04.09.1992
270
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Sabah gazetesi, 18.09.1994
271
272
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Hürriyet gazetesi, 01.10.1994
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
273
Rusya Da¤c›l›k
Federasyonu’nun verdi¤i Kar
Leopar› unvan› belgesi.
1995: Nasuh Mahruki Became the first Turkish and Muslim climber in
the world to climb Mt Everest. Mav 1995.
Everest’in ilkleri listesi...
274
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Milliyet gazetesi, 01.05.1996
Off-Roader dergisi, Haziran 1996.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
fiubat 1997 tarihli Best dergisi.
275
276
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
fiubat 1997 tarihli Best dergisi.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
fiubat 1997 tarihli Best dergisi.
277
278
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Aral›k 1997 tarihli Vertical
dergisinde Nasuh Mahruki
hakk›nda ç›kan; “Türk gibi
güçlü mü dediniz?” bafll›kl›
yaz› ve Türkçe çevirisi.
Rusya Da¤c›l›k Federasyonu ona "Kar Leopar›" lakab›n› takt›. Bu acaba Türk da¤c› Nasuh Mahruki h›zl› t›rman›yor mu demek? Evet ama hepsi bu de¤il; Nasuh birkaç y›ld›r oldukça flaflmaz bir ritimle gerçeklefltirme zincirinin halkalar›n› birbirine
ba¤l›yor. Bir buçuk y›ldan biraz daha k›sa bir sürede; Everest'e, Aconcagua'ya, Vinson'a, Kilimanjaro'ya, Elbruz'a, Mc.Kinley'e ve Kosciusko'ya, yani kürenin her k›tas›n›n en yüksek zirvelerine t›rmand›. Tabii ki bu performans› gösteren ilk kifli o
de¤il. (fiu anda 60 kadar insan bu y›lmaz meydan okumay› gerçeklefltirmifl durumda.) Bununla beraber O, ilk Türk, ilk Müslüman ve en genci. Özellikle de dünyan›n
çat›s›na "yaln›zca" ulaflan ilk Türk ve müslüman.
Nasuh, Rusya'da 7000 metreden yüksek befl zirveye ulaflt›; Khan-Tengri
(7010m.), Lenin (7134m.), Eugenia Korjenevskaya (7105m.), Communism (7495
m.) ve hepsini de güzellikle sonuçland›rmak için, solo Pobeda (7439 m.); lütfen.
Da¤c›l›k yeteneklerinin ötesinde Nasuh yaz›yor ve yolculuklar›ndan say›s›z de¤erli foto¤raflar getiriyor. fiu anda Türkiye’de da¤c›l›k, Everest ve kovalad›¤› hayaller üzerine, ‹stanbul’un say›s›z kitapç›lar›n›n ço¤unda bulunan üç kitab› yay›mlanm›fl durumda.
Bizim "Kar Leopar›", 29 yafl›nda güzel bir parkur gerçeklefltirdi; tutkusunun
da yard›m›yla, burada kalmayacak gibi görünüyor. Zaten Eylül ve Ekim'de Cho
Oyu'da bulunan Vertical ekibi de Nasuh'u oradan geçerken gördüler.
Y›ld›r›m gibi h›z›yla, mükemmel ve süratli bir t›rman›flla "Türkuaz Tanr›ça"ya
damgas›n› vurdu. fiimdiden K2'nin hayallerini kurmaya bafllad› bile...
Vertical dergisi Aral›k 1997.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Enduro Club dergisi
Moto News dergisi
279
280
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
Turkish Daily News gazetesi, 05.07.1998
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
The Nation / Pakistan, 26.05.2000
281
282
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 36
(Üstte) Hürriyet gazetesi, 26.08.1999 ve (sa¤ sayfada) ayn› tarihli gazetede
haberin devam›.
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
283
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 37
Posta gazetesi, 22.12.2003
284
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
Hürriyet gazetesi, 22.12.2003
285
286
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
EK: 38
AKUT, Ermeni Soyk›r›m›
yalanlar›na karfl› Türk
ulusunu göreve
ça¤›r›yor
EK: 39
Kumbaralardan ç›kan paralar›n say›lmas›
❏ AKUT’un Öyküsü ❏
EK: 40
ASHOKA - Leading Social Entrepreneurs
287
288
❏ Vatan Lafla De¤il Eylemle Sevilir ❏
ASHOKA - Leading Social Entrepreneurs

Benzer belgeler