bizimşifa dergisi - KadıköyŞifa Sağlık Grubu

Transkript

bizimşifa dergisi - KadıköyŞifa Sağlık Grubu
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 1
içindekiler
RÖPORTAJ
BASINDA KADIKÖYŞİFA
Gökhan
Özoğuz
baba oldu...
GERİATRİ GERİATRİ
GERİATRİ
DAHİLİYE
Dengesiz hava
sizi hasta etmesin
GERİATRİ
GERİATRİ
Dosya konusu
GERİATRİ
KLİNİK PSİKOLOJİ
BESLENME VE DİYET
ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ
Yaş osteropozun ve dolayısıyla kırık riskinin...
MEDİKAL ESTETİK
İleri yaşta cilt bakımı nasıl olmalı?
BİZDEN HABERLER
MEDİKAL ESTETİK
GENEL CERRAHİ
DOULA
Emeklilik dönemi bir kabusa dönüşmesin...
Dengeli beslenme ileri yaşlarda sağlığınızı...
Meslek lisesi konulık prıogramı
Fibroblast hücresel doku yenileme
BİZDEN HABERLER
Popüler romanın yükselişi
Baskı
İletişim
Bilgileri
Işıklar Cad. No:
31
Form-Ar Ataşehir, İstanbul
Matbaacılık ve Ambalaj San.
Tel: 0212 512 16 31
444 2 574
www.kadikoysifa.com
[email protected]
KÜLTÜR SANAT
Doğumların en önemli destekçisi
KADIN HASTALIKLARI
AĞIZ VE DİŞ
VE DOĞUM
SAĞLIĞI Hamile kalmadan önce mutlaka diş...
Menepoz yaşı değiştirilebilir
mi?
Bülteni Hazırlayanlar
Kurucumuz
DR. AHMET
EMİNOĞLU
AYŞEN ÖZKUL
Yönetim Kurulu Başkanı
ŞENAY EKİZOĞLU
PİLAVCI
BUKET
GÖKÇE BABAYİĞİT
FARUK GÜR
Hamilelik hemoroidi tetikleyebilir
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 2
"
1 %
#$ (!&
# %
,! 3'
" !+
3
"
&' 0
#% "&
*0 0"
"
%
+! ' " '
! *#"
"'
" % 1 ! + *0
%
'
) !
*#%
% "&#" (
0" %0
# '#%(!(+
30! 0
% "&#"
&'
%,
3' %
"
(
%
"
%0!0+ , " * 0
( '#$ "'0 %0!0+
%
&0 0"'0&0"0 * 3 !
'.! , 03!
13
%
' 3 ! (% %
' # (1( ("('
%0!0+0 $ " 0*#%(+
%#"
%0
%'0
) !
1+
%
.'." (
."* & "
%"
"
+& 1 0
"
%#"
%,
,! * )
."
/( * 3 0 ". (& #
&' 0 #% "0"0" 0+
1 " -&' % *#%
) & " * $! *
*#1("
*
" " ". (&("("
(
1""* ) 3* ) 3
# %
% '%
% 3! &
* 30"0 3!03 #
%0" ' 3 & ) '
%( (
*
", ". (& # %
0
.% * /" "
"
0 %
(
% 03010"
* 3 ! ' %+ %0*
-1% " *#% %
"0
('
10
1 # (3'(%! *
, 03!
%0*
!
%
&'
,#
*
$
)&"
0 -*2
* 3 0 ". (&("
"1!+
%0" '
+! ' , 3 '
"
10"0 '
(%( (3 %0 # %
&' 0
" %! '#$ "'0 %0 * $0*#%(+
'0 %
%'
%0!0+
1 %
1
0" + ! "
'
!
%
", ". (&("
,!
.+ %
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 3
! !
"!
Basında KadıköyŞifa
MİLLİYET AKDE
NİZ
02.09.2013
MİLLİYET
3
04.07.201
SÖZCÜ 3
5.08..201
2
ABY
ER & B
MOTH 013
01.07.2
GÜNEŞ
05.09.2013
TRENDY
HÜRRİYET
08.07.2013
3
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 4
GÜNEŞ
05.09.2013
AKŞAM
11.09.2013
TE
FORMSAN
01.09.2013
ANNE BEBEK
01.09..2013
CUMHURİYET
29.08..2013
4
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 5
! !
"!
Athena Grubu’nun
solisti Gökhan Özoğuz
ile keyifli bir söyleşi
yaptık. KadıköyŞifa
Ataşehir Hastanesi’nde
dünyaya gelen minik
kızları Derya’ya annesi,
babası ve sevenleri ile
birlikte mutlu bir hayat
diliyoruz.
Sizi yakından takip ediyoruz. Konserler,
festivaller, turneler... Yoğun bir
tempodasınız. Bu durumda sağlığınıza
gereken önemi gösterebiliyor musunuz?
Evet tabi. Şöyle söyleyebilirim. Biz hep
spor yaptığımız için daha çok sportif
sakatlıklar yaşıyoruz. Çapraz bağlarım
yırtıldı. Ben güreş yapıyorum artık
müsabakalara katılamıyorum, katılmak
istiyorum ama şimdiye kadar katılmadım,
çapraz bağımdan dolayı. Aslında normalde
spor yapan bir insanın olması gerekiyor,
Çünkü kitleniyor antrenman yaparken,
bundan dolayı da rahatsız oluyorum. Bu
yüzden o ameliyatı olacağım. Bir de çok
enteresan bizim doğumumuz tam turne
bitimine denk geldi. Ben buraya Karadeniz
Ereğlisi’ndeki festivalden hemen sonra
geldim ve doğum gerçekleşti.
başladım. Böyle bir duygusallık oldu. Çok
şükür onu aştım şimdi ama bu rutin
kontrolleri yaptırıyorum. Onun dışında hiç
bir problem yok çok şükür.
Çilek festivaline gitmiştiniz yani?
Evet çilek festivaline gitmiştim. Orada
üşüttüm. Almanya sıcak olacak sanmıştım
ama çok yağmur oldu, çok güzel bir
konser geçti ama biraz hastalandım.
Konserler bitti, doğum oldu.
Birazda bebeğiniz hakkında soralım.
Erkekler genellikle babalık hissini anne
adayından çok sonra hissediyorlar. Öyle
bir genel kanı var. Sizde durum nasıl?
Doğumdan bahsetmek istermisiniz?
Doğum sezeryan ile oldu. Zaten çok
enteresan; kasılmalar öyle sıklaşmıştı ki 2
gün öncesinden artık yarım saatte bire
inmeye başladı. Eğer 3’ünde olmasaydı
4’ünde veya maksimum 5’inde olacaktı.
Yani doğum, gerçek doğum vaktine denk
geldi.
Düzenli chek-up yaptırıyor musunuz?
Evet. Ben aslında her 6 ayda bir
yaptırıyorum ama şimdi biraz daha
rahatladım. Çünkü ben bir anda
hipokondriyak olmak üzereyken 2004’te
babamın vefatından sonra rahatsız
hissetmeye başlamıştım kendimi.
Babamdaki bütün semptomları hissetmeye
5
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 6
Ben çocukları çok severim. Hatta bir ara
kreş mi açsak acaba diye düşündüm.
Şükürler olsun ki çocuğumuz da oldu.
Şimdi işte hissiyat olarak tamamen çok
şaşkınım ama inşallah iyi bir baba
olabileceğim. Bir de bizim
jenerasyonumuzda daha enteresan çünkü
bizler çok fazla geçmişimizde olduğu gibi,
aile kavramını çok iyi yaşayamıyoruz,
daha farklı yaşıyoruz. Ama işte çocuk
olduğu saniyeden itibaren ben kendimi çok
enteresan o doğumhane kapısında
bekleyen babammışım gibi hissettim.
Sanki beraber doğuma girmişim
hissiyatına girdim. Babalık ve aile
mükemmel bir şey. İnşallah güzel bir
şekilde devam ettirip çocuğumuzu
büyüteceğiz.
Babaların kızlarıyla bağları da bir başka
oluyor. Bu konudaki düşünceleriniz
nelerdir?
Ben hayatım boyunca kız arkadaşıma
sevgilim diyemedim çok içten. Doğumdan
sonra eşime de kızıma da sadece sevgilim
diyebiliyorum. O çok başka bir hissiyat
uyandırdı, yani garip bişey :)
Baba olmaya karar vermeden önce
dikkat ettiğiniz şeyler oldu mu ? Yani
beslenmenize veya
fiziksel
aktivitelerinizde bir
değişiklik oldu mu?
Hayır yani zaten ben
içki içmem, sigara
kullanıyorum sadece.
Onun dışında çok
yoğun spor yaptığım
için zaten ekstra bir
şeye gerek kalmadı.
Yani ben şuna
inanıyorum insanlar
çocukları olduktan
sonra yaşamayı tercih
ediyorlar. Bence tam
tersi eğer siz hayatınızı
Ben Derya’nın ismini rüyamda
gördüm ilk. Melis daha hamile
değildi rüyamda görmüştüm,
kucağıma verdiler. Bu senin
kızın. Adı da Derya dediler. Tabii
kızımız olunca da adını Derya
koyduk diğer adı da Ayşe.
ona entegre etmezseniz bu sefer o
büyüdükten sonra siz belirli bir zaman
sonra elinizi bir şekilde çekmeye
başladığınızda bence ayağının altı
boşalıyor. Ben bebeklikten itibaren bir yere
giderken omzuma alıp gitmeyi veya kendi
hayatıma entegre etmeyi tercih ederim
onu. Özel ilgilenimler tabiki çok apayrı
onun büyümesiyle alakalı. Ama
yaşanılacak olan hayatı baştan itibaren
yaşarsan çok daha sağlıklı olacağını
düşünüyorum.
Çocuğun fiziksel ve ruhsal durumu
açısından sağlıklı bir şekilde
yetiştirilmesi sizin için nelere bağlıdır?
Bi kere tartışmalar, o kötü enerjiler onun
yanında olmamalı. Benim annem babam
biz çok ufakken ayrıldılar.Onun vermiş
olduğu bir hassiyet, garip bir ekstra ilgi
hissetme de var . Birbirlerini çok
sevmelerine rağmen anlaşamazlardı. Biz
daha çocukken 5-6 yaşlarındayken
6
ayrılmışlardı. Bizde onun vermiş olduğu bir
ön tutum var yani çocuk olacağı için bunu
yaşatmamak gerektiğini önceden
biliyorduk mesala.
Sağlıklı yaşam ve hastalıklardan
korunmak adına şimdiye kadar dikkat
etmediğiniz ancak çocuğumda mutlaka
dikkat edeceğim dediğiniz şeyler var mı?
Valla benim kendimde dikkat etmediğim
sadece yaşım çok ufakken çok daha hızlı
yaşamamdı. Sanırım çok spor
yapmaktan; çok enteresan şekilde hep
korunduk kalıcı olabilecek durumlardan.
Çocuğumda da aslında herşeyin hep
gönlünce olmasını tercih ederim. Bir kere
sağlığı için spor çok çok önemli. Hareket
ve spor. Bir de bir şey daha ekleyim; ben
Londra'daydım 5 senedir acaba doğumu
orada mı yapalım diye düşünüyorduk.
Sonra bence Türkiye’de doğmuş olması,
biz o oksijeni teneffüs edip ne olursa olsun
hani buranın hava kirliliği olsun nesi olursa
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 7
! !
"!
sordum nerede doğum yapacağız diye.
KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi deyince
'Aa ne enteresan ben orada ameliyatımı
olmuştum' dedim. Melis de 'ben de orada
doğmuştum' deyince kızımızın da
KadıköyŞifa’da doğmuş olması
mükemmel bir anı oldu.
Bebeğinizi kucağınıza aldığınızda neler
hissettiniz?
Çok klişe bir cevabım var; “Anlatılmaz
yaşanır :)”
Doğuma girebilmiş miydiniz?
Ben doğuma giremedim. Eşimde bel fıtığı
olduğu için epidural değil de, genel
anestezi ile oldu sezeryanı. Ondan dolayı
da beni içeri almadılar. Ama ilk
gördüğümde, ilk kucağıma aldığımda
sadece hayat bir durdu hakikaten. Ve o
durduğu an boşlukta bir yüzdüm ondan
sonra uzun bir süre belleğim ve algım
açılmadı, öyle kaldım. Doğumhane
kapısında beklerken, bebek çıkarken
cennet bahçesi gibi hissettim o sahneyi.
Başka duygular içerisindeydim. Ve o
anın, insanlığın, yaradılışımızın
çemberinin bütünlendiği vakit olduğunu
düşünüyorum. Allah herkese nasip eder
inşallah.
olsun, burada doğup büyümesi
gerektiğini düşünüyordum. KadıköyŞifa
Hastanesiyle de farklı bir şekilde
bağlarımız var. Mesala eşim KadıköyŞifa
Hastanesi’nde doğmuş. Ben 11
yaşındayken ölümden dönmüştüm
apandisim patlamıştı. Biraz yerinde
duramayan bir insanmışım çocukken.
Olayı hatırlıyorum; okul sırasının üçgen
kısmının tam ucuna apandistimi
çarpmıştım hocaya bir yaramazlık
yaparken. Sonra midem bulanmıştı ve
revire gitmiştim. Bir kaç gün içerisnde
ateşlendim. Bir sabah yataktan
kalkamıyorum. 'Anne ben kalkamıyorum'
dedim. Annem de bilir benim okula
gitmek istemediğimi kalk kalk yapar,
sonra bir baktı ki kolum kalkmıyor
hastaneye götürdüler lökosit 25.000
çıkınca doktor hemen ameliyata alınması
gerekiyor dedi. Beni götürüp ilk önce
apandisti temizlediler, patladığı için 2 ay
sonra da apandisti aldılar. Onlar da
KadıköyŞifa’da olmuştu. Hep anne
kucağı gibi hissederim KadiköyŞifa’yı. Bir
de ülkemizdeki diğer Avrupa kökenli
hastanelerden daha çok bizim
hastanemizmiş gibi geliyor. İşte Melis’e
7
Zamanı geriye getiremediğiniz
keşkeleriniz oldu mu?
Bende hiç olmadı biliyormusunuz, hiç
olmadı. Yani şükürler olsun ben hep
yapmak istediğimi yaptım. Ailem öyle
yetiştirdi. Benim dedem hafızdı. Babam
eczacıydı. 5 vakit namaz kılardı. Ama
çocukluğumuzdan beri biz böyle dövmeli,
rock müzik dinleyen insanlar olduk. Ama
hiç bir zaman da bizim evimizdeki o
kucaklama bitmedi. Ve ben hiçbir şeyi
keşke yapmasaydım demedim şükürler
olsun.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 8
Siz hep müziğin içerisindesiniz. Belli bir
zaman sonra ileride çocuğunuz da
müziğin içerisinde olacak mı? Öyle bir
düşünceniz var mı?
Valla bizim babamız da şarkı söylermiş.
Hatta İtalyan müziğini çok severmiş.
Babam biz ne istersek onu yapmamızı
isterdi, bize hiç bir zaman şöyle yapın,
bunu yapmayın demedi. Biz herşeyi
yaşadık istediğimiz gibi. Sonunda da
kendi yolumuzu bulduk. Bence herkesin
öyle yapması gerekiyor. Bir tek şart şu;
eğitim evde başlıyor, bunu hepimiz
biliyoruz artık ama insanların en azından
bir ilkokul hazırlık aşamasında çocuklarına
hayatın ne olduğunu, inançları
doğrultusunda anlatması lazım bence.
Annemin evi de, babamın evi de hep
dualıydı. O duaların vermiş olduğu bir
hissiyatla beraber, ne kadar başka
hayatlar yaşasak ta hep bizim
yanımızdaydı o dualar. Bence bu çok
önemli bir şey ve bizim toprağımızın en
büyük velinimeti o. Ben bunun kesinlikle
içten geldiğini düşünüyorum. Ve bu
insanın ruhunun sağlığı açısından bence
şart. İnançlar farklı olabilir bu kesinlikle
göreceli. Annesi babası neyse çocuğuna
da onu verir. Ben şükürler olsun ki her
zaman inançlı büyüdüm. Ama benim
çocuğuma vereceğim de bak bu böyledir,
şu şöyledir nasıl istersen öyle yaşadır. En
azından bana gösterildiği kadarıyla ben de
ona göstereceğim. Hepimiz farklıyız,
dayatarak hiçbir yere varamayız. Tam
tersine baskıyla ters tepki yapar. Ondan
dolayıdır ki ben hiç birşeyi dayatmam.
Biraz da müzikten bahsedelim. Bu sene
de Rock'n Coke Festivali’ne katılacak
mısınız?
Bu sene var mı bilmiyorum ama olsa bile
biz büyük bir ihtimalle çıkmayız. Biz 3
sezondur çalıyoruz artık yeni bir albüm
hazırlığı için kampa giriyoruz. Ondan
dolayı öyle zamanlarda hiç konser
yapmıyoruz.
Frank Sinatra’nın meşhur parçası My
Way’in Türkçe cover’ı 'Ben Böyleyim'
parçası muhteşemdi. Bende şöyle bir
his uyandırdı; geçmişte çok güzel işler
başarmışsınızdır ve bu şarkı ile de artık
demlenme noktasına ulaşmışsınızdır.
Müzik eleştirmeni değilim ama
gözlemlediğim şey tam anlamıyla bu.
Bana göre müzik dinleyen herkes
eleştirmendir. Bizim aklımızda öyle bir
şarkı yoktu. Athena’nın ilk albümü
zamanlarında bir barda çalardık. Şarkının
sözlerini ve müziğini çok severdik. Bu
tamamen bir itiraflar şarkısıydı. Hissiyatlar
orada tamamen bir patlamaya erişiyor;
düşüşler ve yükselişler. Biz de hissiyat
olarak o şarkıyı şöyle hissettik; yaşam her
an be an yenilenen bir şey olduğu için,
bizde bitme yok, tam tersine her an farklı
bir alemi algılayıp, farklı bir alemi aktarma
olduğunu düşündüğüm için 'ben
böyleyim' şarkısı 'benim yolum var, böyle
böyle gidiyorum, bundan sonra da bu
doğrultuda gideceğim, değişmeyeceğim'
üstüneydi.
Zor bir parça ve Türkçe’ye çok güzel
uyarlandığını söyleyebilirim.
Çok teşekkürler. O kadar kendi kendine
oldu ki. Yani biz beraber bir ekip olarak
yaptık. Biz beraber şirket çalışanlarımızla
ve şirketimizdeki fikir danışmanlarıyla,
herkesle. İşte ben başta böyle riskli bir
şarkı yapmasak mı acaba dedim ondan
sonra birazcık deneyelim dedik biraz oldu,
olmadı sonra biran geldi 12 Dev Adam
gibi o da. 12 Dev Adam 2 haftalık bir
çalışmanın sonucunda kayıttan 1 gün
evvel gece ikide çıktı. O dakikaya kadar
hiçbişey yoktu. Ama hep büyülü anlar
vardır, parmak çıtlatmak gibi o an oluyor
ve siz bile nasıl olduğunu bilmiyorsunuz.
“Ben Böyleyim”de öyle oldu.
8
“Melis’e sordum nerede
doğum yapacağız diye.
KadıköyŞifa Ataşehir
Hastanesi deyince 'Aa
ne enteresan ben orada
ameliyatımı olmuştum'
dedim. Melis de 'ben de
orada doğmuştum'
deyince kızımızın da
KadıköyŞifa’da doğmuş
olması mükemmel bir
anı oldu.”
12 Dev Adam şarkısıyla Türklerin çok iyi
motive olduklarını biliyoruz.
Evet mükemmel bir his. Çok enteresan bir
şey var, çocuk olayında da öyle oldu ben
ne söylediğimi hissettiğim zaman, yani
Yaradan bir çocuk verdi ve “buna bakın,
bununla mükellefsiniz dedi” diye
hissettim. Sadece ona bakmakla yükümlü
olduğumu ve ona elimden geldiğince
herşeyimi vereceğimi hissettim. Ve şarkı
12 Dev Adam’da onu yaptık, bu şarkıyı
yaptığımız için kendimizi bir yerde görmek
değil sadece işe yaradığı için mutlu olduk.
O daha büyük bir keyif verdi. Çünkü öbür
türlü böbürlenirsiniz. Yani bu şarkının işe
yarıyor olması çok büyük bir olay.
Bebeğiniz maşallah çok tatlı.
Bebeğinizin ismine kim karar verdi ?
Ayşe Derya. Ben Derya’nın ismini
rüyamda gördüm ilk. Melis daha hamile
değildi rüyamda görmüştüm kucağıma
verdiler. “Bu senin kızın. Adı da Derya”
dediler. Tabi kızımız olunca da adını Derya
koyduk diğer adı da Ayşe.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 9
DAHİLİYE
! !
"!
DENGESİZ HAVA SİZİ
HASTA ETMESİN
Küresel ısınma, iklimin değişmesi, hava sıcaklığının mevsim
normalinde seyretmemesi pek çok kişiyi hasta edebiliyor. Dengesiz
hava değişiminden en çok kadınlar şikayetçi. KadıköyŞifa Kadıköy
Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Deniz Hızlıbacak, dengesiz
mevsimlerin yarattığı rahatsızlıklar ve çözümleri 10 maddede anlatıyor.
ve astım gibi solunum sisteminde
kronik hasarlar meydana gelebilir.
Hava değişiminden etkilenmek ne
demek?
Bunun anlamı, o kişinin havadaki en
ufak bir değişimi diğer insanlara göre
daha kuvvetli bir şekilde algılaması.
Kişinin organizması bu tür hava
değişimlerine karşı baş ağrısı, uyku
sorunu, bulantı, konsantrasyon
bozukluğu ve depresyon gibi tepkiler
veriyor. Diğer belirtiler ise dolaşım
sisteminde bozukluk ve yara izlerinde
ağrı. Hava değişiminin bünyede
yaptığı etkiyle romatizma, osteoartrit
Hava değişimine karşı tepkiler
arasında fark var mı?
Evet, insanların hava değişimlerine
verdiği tepkiler arasında fark var.
Halkın üçte biri hava değişimlerine hiç
tepki göstermiyorken, diğer bir üçte
bir kısım ise en ufak bir hava
değişiminde hemen kolayca yoruluyor.
Geri kalan kısım ise hava
değişimlerine karşı oldukça hassas.
Ayrıca kadınların hava değişimlerinden
daha fazla etkilendikleri ispatlandı.
Bünyenin hava değişimlerinden
etkilenmesinin sebebi nedir?
Sağlıklı bir bünye çok güçlü hava
değişimleri karşısında bile dayanıklı
olabilir. Bu sebepten hava
değişimlerine bünyenin verdiği tepkiler
çoğu zaman bazı hastalıkların
habercisi olmuştur. Mesela her
yağmur yağdığında eklemler ağrıyorsa
bunun arkasında osteoropoz veya
9
osteoartrit gibi eklem hastalıkları
yatabilir. Kadınların hava
değişimlerinden daha fazla
etkilenmelerinin sebebi ise zaten
sürekli bir hormonel değişim
yaşadıklarından dolayı, organizmanın
daha hassas olması. Bunun dışında
kadınların kan basıncı daha düşük
olduğundan kış mevsiminde meydana
gelen hava değişimlerine karşı daha
hassas. Hava değişimi ile birlikte
bünyede meydana gelen değişimin
asıl sebeplerinden biri de beynin vücut
ısısını yeteri kadar hızlı
ayarlayamaması.
Beynin bu durumla ne ilgisi var?
Beyin organizmanın ısısını düzenleyen
klima cihazı görevini görür. Hava
şartları ne olursa olsun, beynin görevi
vücut ısısını 37 derecede tutmak. Bu
alandaki sorunlar sonucunda kişi hava
değişimlerine karşı daha hassas
oluyor.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 10
Bu konuyla ilgili bilimsel
araştırmalar var mı?
Yapılan birçok araştırma
sonucunda hava ve sağlık
arasında ilişki olduğu
kanıtlanmıştır. Fransız bilim
adamları son on yılda meydana
gelen kalp krizi vakalarıyla hava
değişimlerini karşılaştırmış.
Bunun sonucunda büyük ısı
değişimlerinin kalp krizi riskini
arttırdığı ortaya çıktı. Ayrıca
değişik hava akımlarının da
migren krizine sebep olduğu
ispatlandı.
Hava değişimlerinden bünyemi
nasıl koruyabilirim?
Kendini koruma düşüncesiyle
evde kalmak yerine iyi veya kötü
havada da dışarı çıkıp mutlaka
yürüyüşler yapılabilir. Hamam
veya sauna ziyaretleri, sıcak
soğuk duşlar almak sizi hava
değişimlerine karşı daha güçlü
yapacaktır.
Başka ne gibi takviyelerde
bulunabilirim?
Bazı mineraller ve vitaminlerle
mesela selen ve E vitamini
vücudun hava değişimlerine
karşı biraz daha az
etkilenmesinde bir rol oynuyor.
Hava değişiminden etkilenenler
için en zararlı iklim hangisi?
Kan basıncı sabit olan durumlar
en az problem yaşanan
durumlardır. En sağlıksız hava
şartlarından biri sıcak ve nemli
hava şartlarıdır. Bu hava
şartlarında her türlü rahatsızlık
meydana gelebilir: Dolaşım
sorunlarından tutun kan dolaşımı
sorunlarına kadar her türlü ciddi
rahatsızlık meydana gelebilir.
Özellikle kalp ve romatizma
hastalarının şikayetleri nemli ve
yağmurlu havalarda artar. Kış
aylarında oluşan hava
basıncından dolayı kalp krizi
vakaları meydana gelir.
Hangi durumlarda doktora
başvurmalıyım?
Hava değişiminden sadece hafif
etkilenenler bu sorunla baş
edebilirler. Fakat romatizmaya
bağlı olarak oluşan ağrılarda
güçlenme meydana geliyor ve
daha hassas olunuyorsa, bu
durumda en kısa zamanda bir
doktora başvurup mümkün olan
tedavi yöntemleri hakkında
konuşmakta fayda var.
Hava değişiminin iyi geldiği
durumlar da var mı?
Evet. Mesela deniz havası alerjisi
ve astımı olanlar ayrıca kan
basıncı düşük olanlara çok iyi
gelir. Çünkü deniz havası dolaşım
sistemini harekete geçirir ve
bronşları temizler. Deniz
havasında alerjik tepkilere yol
açacak hiçbir yabancı madde
bulunmaz. Yüksek yerlerdeki
ince hava ise kan üretiminde
etkili. Deniz havasından uzak
durması gerekenler ise kalp
hastaları, kan basıncı yüksek
olanlar ve tiroit bezlerinde
sorunları olanlar.
10
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 11
! !
"!
DOSYA KONUSU
Geriatri, Alzheimer Hastalığı
başta olmak üzere sık görülen
kognitif problemler ve bunların
tıbbi ve davranışsal tedavileri
ile de ilgilenmektedir.
11
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 12
GERİATRİ
Yaşlanma, canlı molekül, hücre, doku, organ ve
sistemlerinde zamanın ilerlemesinde ortaya çıkan,
geriye dönüşü olmayan yapısal ve işlevsel değişikliklerin
tümüdür. Yaşlılık hekimliği, yaşlılığa bağlı olarak oluşan
sağlık sorunlarını ve bunların tedavilerini inceler.
Vücutta yaşlılıkla birlikte meydana gelen değişiklikler nedeniyle
(metabolizmanın yavaşlaması, strese karşı direncin azalması gibi)
hastalıkların tedavileri ve hastaya yaklaşımda da nüanslar ortaya
çıkmaktadır.
Geriatri, Alzheimer Hastalığı başta olmak üzere sık görülen kognitif
problemler ve bunların tıbbi ve davranışsal tedavileri ile de
ilgilenmektedir.
Yaşamın bu döneminde hastalıkların yoğunlaşmasıyla birlikte
koruyucu hekimlik de ön plana çıkar. Bu hasta popülasyonunda
strese karşı rezerv düşük olduğu için koruyucu hekimlik
uygulamalarında gereksiz tahlil ve tetkiklerden kaçınarak mümkün
olan en iyi koruyucu hekimlik hizmetini sunmak da geriatri
uzmanlarının sorumlulukarındandır.
12
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 13
GERİATRİ
KLİNİK PSİKOLOJİ
! !
"!
EMEKLİLİK DÖNEMİ BİR
KABUSA DÖNÜŞMESİN
Emeklilik denince aslında bolca boş vakte sahip olmak, özgür olmak,
sürekli tatilde olmak, gezilere çıkmak gibi durumlar akla geliyor ve hayatın
belki de en cazip dönemlerinden biri gibi hayal ediliyor. Ancak her ne
kadar kendi isteğinizle emekliliğe karar veriyor olsanız, maddi anlamda
zorluk yaşamayacak ölçüde imkanlarınızı oluşturmuş olsanız da bu süreç
ne yazık ki hayal ettiğiniz gibi olmayabiliyor. KadıköyŞifa Ataşehir
Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu Merve Büyükkucak emeklilik
döneminin bir kabusa dönüşmemesi için neler dikkat etmeniz gerektiğini
anlatıyor
Klinik Psikoloji
Uzm. Psikolog Merve Büyükkucak
Başlangıçta çalışma hayatının getirdiği
var olan ileri yaşlarda çalışma ve sağlık
emeklilik de her ne kadar farklı ve daha
zorunlulukların kalkması kulağa çok
koşulları arasındaki ilişkiye bakan
rahat, daha özgür, daha keyifli olacağı
hoş gelebilir ancak bir şey üretememek
araştırmaların da oldukça muğlak
tasarlanan yeni bir başlangıca kapı
ve bunun yaratacağı sıkılma duygusu
sonuçlar ortaya koyduğunu biliyoruz.
açıyor olsa da ister zorunlu ister isteğe
zamanla baş edilemez olabilir; yoğun
bir çalışma temposundan sonra saatler
geçmek bilmeyebilir. Daha da önemlisi
birçoğumuz için iple çekilen bir dönem
Kayıp sadece ölüm değildir,
emeklilik de bir kayıp olarak
görülebilir!
olsa da emekliliğin fiziksel ve duygusal
bağlı olarak gerçekleşiyor olsun, kendi
içerisinde bir kayıp olarak
değerlendirilebilir.
Emeklilik süreciyle önceden var olan
sağlık üzerine ciddi negatif etkileri
Peki bu kadar rahat olan bir dönem
birçok şey kaybedilir. Örneğin iş
olabiliyor. Ve emeklilikle geçirilen süre
neden kişiyi özellikle duygusal anlamda
yerindeki itibar, bir şeyler üretiyor
uzadıkça bu olumsuz etkilerin de arttığı
bu kadar zorluyor? Bizler günlük
olmakla ilgili işe yararlık duygusu,
biliniyor. Son yıllarda yapılan
hayatta belki sadece ölümü bir kayıp
özellikle iş çevresiyle birlikte oluşmuş
araştırmalar emekliliğin depresyon
olarak nitelendiriyoruz ancak günlük
sosyal çevre, para kazanma gücü ve
ihtimalini %40’a yakın oranda
hayatın hemen hemen her alanında
genel aktivite düzeyindeki azalmalar
arttırdığını, fiziksel bir hastalık yaşama
“kayıp”tan ve kayıpla bağlantılı
emeklilik süreciyle birlikte gelen
olasılığını ise %60 oranında arttırdığını
duygulardan bahsetmek mümkün.
kayıplar olarak nitelendirilebilir. Tüm
gösteriyor. Dolayısıyla, emeklilik süreci
Örneğin alıştığınız bir mahalle ya da
bunlara ek olarak belki de en önemli
başlangıçta ruhsal ve fiziksel sağlık
şehirden taşınmak, okuldan mezun
kayıplar arasında bir kimlik kaybından
açısından kişiye iyi geliyor olsa da uzun
olmak, arkadaşınızla küsmek ya da
da bahsedilebilir. Zira birçoğumuz için
dönemde her iki alanda da
sevgilinizden ayrılmak da tıpkı bir ölüm
işimiz bizim kim olduğumuzu
kötüleşmelere sebebiyet veriyor. Bu
gibi kayıp hissini kişiye yaşatacak
tanımlayan, kimliğimizin çok önemli bir
sonuçlar elbette ki ölene kadar çalışma
durumlardır; çünkü eski ve alışmış
parçasıdır. Emeklilik durumunda ise kim
gerekliliği anlamına da gelecek şekilde
olduğunuz ilişkisel durumlar artık
olduğumuzu tanımladığımız en temel
de yorumlanmamalı. Zira halihazırda
devam etmemektedir. Benzer şekilde
rollerden biri, amacımız ve günlük
13
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 14
rutinimiz devam etmiyor oluyor. Elbette
her kayıp sürecinde olduğu gibi bu
noktada da kayıplarla birlikte gelen bir
yas sürecinden bahsetmek mümkün.
danışmanızda fayda var.
Depresyonu önlemek için
hayatınızı yeniden planlayın!
Ancak kimi zaman bu yas süreci
Ancak emekliliğinizi uzun zamandır arzu
ettiğiniz ilgi alanlarına yönelmenize ve
arkadaşlar ve ailenizle daha fazla vakit
geçirmenize olanak tanıyacak şekilde
şekillendirebilirseniz eskisinden de daha
oldukça uzayarak kişiyi depresif bir
Her ne kadar emeklilik süreci kişiyi
mutlu olabilirsiniz. Araştırmalar böyle
dönemece doğru sürükleyebilir.
depresyona yatkın kılıyor olsa da
bir emeklilik sürecinde depresyon riski
Özellikle işinden zevk alan ve çeşitli
elbette ki bu bir kader değildir. Ruh
ve yorgunluğun, tükenmişliğin çok daha
zorunluluklardan ötürü (ör: finansal
sağlığınızı korumak ve emekliliğinizi
aza indiğini göstermektedir. İyi sosyal
sıkışıklıklar ya da sağlık problemleri
hayatınızın güzel bir dönemi olarak
bağların yaşam süresini olumlu yönde
gibi) emekli olmak durumunda kalan
geçirebilmek aslında sizin elinizde.
etkilediği, aynı zamanda özellikle
insanların bu dönemi çok daha zor
Emeklilik kendinize yeni bir kimlik ve
yaşlılıkta bir hastalık ve ihtiyaç
atlattıklarını söylemek olasıdır.
yeni bir rol belirleyebilmek için bir
durumunda yardım alma becerisini
anlamda özgür olduğunuz bir dönem.
desteklediği ve zihni de aktif tuttuğu
Örneğin kendinize yeni bir günlük rutin
araştırmalar tarafından desteklenen bir
oluşturmakla işe başlayabilir, belki işe
gerçek. Aynı zamanda zihninizi ve
gider gibi sabahın çok erken bir
bedeninizi meşgul etmek sağlıklı
Zaten 60 yaş üzeri grupta yaşlılık, genel
saatinde kalkmak yerine daha makul
kalmanın bilinen en önemli yollarından
sağlık durumunda bozulmalar,
ancak belirli bir saatte kalkmak üzere
biri. Fiziksel olarak da aktif kalmak,
akranların kaybı ve aile fertlerinin kendi
saatinizi ayarlayabilir ve günün geri
yürüyüşe çıkmak, bolca seyahat etmek
yaşamlarını kurmaları sonucu
kalanını önceden planlayabilirsiniz.
de hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınız
yalnızlaşma ile gelen depresyon hiç de
Kendinize bahçeyle ilgilenmek, evcil
açısından büyük önem taşımakta.
azımsanamayacak bir sıklıkta
hayvanınızı gezdirmek ya da model
görülmekte, ancak fiziksel sağlığa bağlı
uçaklar yapmak gibi yeni hobiler
Yakın ilişkiler anlamında ise bu
birçok sorun daha ön planda
edinebilirsiniz. Bunların yanı sıra gün
dönemde en başta eşinizle ilişkinizde
tutulduğundan ve ruh sağlığı ile ilgili
içerisinde planladığınız aktivitelere
değişimler göze çarpabilir. Elbette ki bu
stigmalardan ötürü çoğunlukla teşhis
başka kişileri de dahil etmeye özen
süreçte eşinizle ilişkiniz de yeni bir
edilemeden kalmaktadır. Malum, bu yaş
göstermeniz iyi olacaktır. Bunlara ek
motif kazanıyor olacak. Zira, büyük
grubunda fiziksel sağlık sorunlarına
olarak barınaklarda görev almak ya da
olasılıkla emeklilik döneminde birden
odaklanmak çok daha öncelikli bir
görme engellilere kitap okumak gibi
bire eşinizle her zamankine göre çok
Depresyon ileri yaşlarda da
görülebilir!
meseledir. Elbette hayatının önceki
hem boşluk hem de çalışmıyor olmanın
daha fazla vakit geçirmeye başlıyor
dönemlerinde depresif süreçler
getirdiği bir şey üretememe ve işe
olacaksınız ki bu da elinizde olmadan
geçirmiş olan ya da ailesinde
yaramazlık hislerinden kurtulmanıza
gerginliklere yol açabilir. Bu gerginlikleri
depresyon geçmişi bulunan
yardımcı olacak gönüllü işler yapabilir,
en aza indirgemek için aranızdaki
yetişkinlerin bu hastalığa yakalanma
aynı zamanda keyif de alacak şekilde
iletişime önem vermeli, yeni düzende
ihtimalleri daha yüksektir. Eğer siz de
yarı zamanlı olarak kendinize iş
neye ihtiyaç duyduğunuzu, nelerde
en az iki hafta süreyle mutsuz, çökkün
edinebilirsiniz. Yakın arkadaşlar ve
zorlandığınızı açık bir şekilde
hissediyor, hiçbirşeyden keyif alamıyor,
akranlarla etkileşimden uzak, keyif
konuşabilmeli ve kendinize yalnız
uyku ve iştahınızda değişimler yaşıyor,
alacağınız hobiler edinmeden bütün gün
kalabileceğiniz zamanlar ayırmaya da
günlük aktivitelerinizi yerine getirmekte
evde oturur halde kendinizi bulursanız
özen göstermelisiniz.
zorlanıyor ve güçsüz hissediyorsanız
hem bedensel hem de zihinsel
mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına
sağlığınızın olumsuz etkileneceği aşikar.
14
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 15
BESLENME VE
DİYET
"!
DENGELİ BESLENME
İLERİ YAŞLARDA SAĞLIĞINIZI
KORUR
GERİATRİ
! !
Geriatrik dönemde yeterli ve dengeli beslenme; hastalıklardan
korunma, sağlığın iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin
yükseltilmesi ve devamlılığının sağlanması için önem taşır.
KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Rabia
Yurdagül ileri yaşlarda sağlığınızı korumak için nasıl beslenmeniz
gerektiği konusunda bilgi veriyor.
Beslenme ve Diyet
Uzm. Dyt. Rabia Yurdagül
Yaşlanmaya bağlı olarak gelişen
yaşam biçimi değişiklikleri (yalnız
yaşama, eşini kaybetme, aileden
ya da arkadaşlardan ayrılma, işten
ya da evden ayrılma, fiziksel engel
veya hareket güçlüğünün olması,
yardımcı kişi ve kurumların
olmaması, gelir yetersizliği,
bağımlılık, sosyal izolasyon, ruhsal
problemler-depresyon ve bunama
gibi, ilaç kullanımı), fiziksel
değişiklikler (vücut ağırlığının
azalmaya başlaması, yağsız doku
miktarının azalıp yağ dokusunun
artması, kemiklerden kalsiyum
kaybı ve buna bağlı gelişen
düşme ve kırık riskinin artması,
eklem esnekliği ve
hareketlerindeki kısıtlılık nedeniyle
hareketsizliğin artması, vücut su
yüzdesinin azalması) ve organ
fonksiyonlarındaki değişiklikler (tat
ve koku duygusunun, tükürük
salgısının azalması, ağız ve diş
problemleri, yutmanın güçleşmesi,
mide, karaciğer, safra, barsak
fonksiyonlarında azalma,
bağışıklık sistemi ve sinir sistemi
fonksiyonlarında azalma, bazal
metabolizma hızında yavaşlama)
bireylerin besin tüketimini olumsuz
etkiler.
Enerji gereksinimi
karbonhidrat ağırlıklı
karşılanmalı
Bu dönemde besin öğesi
yetersizliklerine daha sık rastlanır.
Yaşlı bireylerin enerji, protein,
folat, B12 vitamini, kalsiyum, D
vitamini, demir, çinko ve riboflavin
gibi bazı besin öğesi tüketimine
özellikle dikkat edilmelidir. Bazal
metabolik hız ve fiziksel
aktivitedeki azalma nedeniyle bu
dönemde enerji gereksinimi azalır.
Enerji gereksinmesinin çoğunluğu
karbonhidratlardan sağlanmalıdır.
Karbonhidrat türü olarak basit
şekerler yerine, vücut çalışması
için gerekli olan protein, vitamin,
mineraller ve posa içeren
15
kompleks karbonhidratlar (tahıllar,
baklagiller, sebzeler) seçilmelidir.
Özellikle posanın yaşlılarda
koruyucu ve tedavi edici etkileri
vardır. Geriatrik dönemde büyüme
durmuş olmasına karşın vücut
fonksiyonlarının gerçekleştirilmesi,
kas kütlesi ve dokuların
korunması, immün sistem ve
bilişsel fonksiyonlar için gerekli
olan besin öğesi protein
gereksinimi stres, yaralanma,
enfeksiyon, ameliyat ve kırık
durumlarında artarken, böbrek ve
karaciğer yetersizlikleri
durumunda azalır.
Hayvansal protein ve
bitkisel protein iyi
dengelenmeli
Biyoyararlılığı yüksek olmasına
karşın yüksek yağ ve kolesterol
içermesi nedeniyle hayvansal
kaynaklı protein (et ve süt grubu
besinler) alımı ile bitkisel protein
(kurubaklagiller, tahıllar, bazı
sebze ve meyveler, yağlı
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 16
tohumlar) alımı arasındaki denge
sağlanmalıdır. Yüksek doymuş ve
trans yağ, yüksek kolesterol içeren
beslenme tarzı kalp damar
hastalıkları için risk faktörüdür.
Diyetle alınan doymamış yağ asitleri
(özellikle balık ve deniz ürünlerinde,
yeşil yapraklı sebzelerde, yağlı
tohumlarda bulunan Omega-3 yağ
asitleri) kan yağlarının ve
damarlarda plak birikiminin
azalmasına yardımcıdır, kanın
pıhtılaşmasını ve eklemlerdeki
iltihaplanmaları engeller, bağışıklık
sistemini güçlendirir, yaşa bağlı
bilişsel fonksiyonun azalmasına
karşı koruyucudur.
Düşük yağlı süt ve süt
ürünleri tercih edilmeli
Yaşlılarda ayrıca beslenmede düşük
yağlı süt ve ürünlerini, yağsız et ve
ürünlerini sebze ve meyveler ile
birlikte tüketmek diğer bir risk
faktörü olan kan homosistein
düzeyini azaltarak kalp hastalığı
riskini önlemeye yardımcıdır. Sebze
ve meyveler lif kaynağı olmalarının
yanı sıra pek çok vitamin ve mineral
içeren besinlerdir.
Vitamin, mineral
eksikliği akut ve kronik
hastalıkları tetikler
Yaşlılık döneminde enerji
gereksinmesinin azalması, vücut
direncinin azalması, hareket
kısıtlılığı, kronik hastalıkların görülme
sıklığının artması gibi nedenlerle
vitamin ve minerallere olan
gereksinim artar. Vitamin ve mineral
yetersizliği akut ve kronik
hastalıkların seyrini etkiler,
ağırlaştırarak ölümlere neden
olabilir. Bu nedenle kemik ve
sağlığının korunması ve devamlılığı
için süt ve ürünlerinde bol miktarda
bulunan kalsiyumun güneş ışınları
aracılığı ile derimizde sentezlenen D
vitamini ile birlikte alınması, demir
eksikliği oluşmaması için yeterli
miktarda hayvansal ve bitkisel demir
kaynaklarının tüketilmesi, bu
dönemde zayıflamış bağışıklık
sistemine karşı yeterli çinkonun
alınması, yine hem bağışıklıkta ama
özellikle bilişsel fonksiyonlarda
önemli olan B12, B6 ve folatın yeterli
miktarda alınması, D vitamini
sentezi için yeterince
güneşlenilmesi, antioksidan
özellikleri olan C vitamini, E vitamini
ve A vitaminin besinlerle
gereksinmeler kadar karşılanabilir
olması gerekir.
Yeteri kadar su tüketimi
çok önemlidir!
Ayrıca yaşam için elzem öğe olan
suyun yeterli miktarda tüketilmesi,
sıcak havalarda, fazla fiziksel
aktivite yapıldığında, fazla proteinli
ve tuzlu besinler tüketildiğinde,
ateşli hastalıklarda, ishalde vücuttan
kaybedilen sıvının mutlaka yerine
konulması gerekir. Besin grupları
günlük olarak dengeli bir şekilde
beslenme düzeninde yer almalı ve
öğünler az ve sık olacak şekilde
atlanmadan tüketilmelidir. Bireylerin
ihtiyaçlarına, mevcut sağlık
durumlarına göre özelleştirilmiş
yeterli ve dengeli bir beslenme
programı geriatrik dönemde daha
kaliteli bir yaşam için elzemdir.
16
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 17
GERİATRİ
ORTOPEDİ VE
TRAVMATOLOJİ
! !
"!
YAŞ, OSTEOPOROZUN VE
DOLAYISIYLA KIRIK RİSKİNİN
EN ÖNEMLİ BELİRLEYİCİ
UNSURUDUR
İleri yaşlarda en çok görülen rahatsızlıkların başında kırıklar görülür. Yaşın ilerlemesi ile
birlikte reflekslerin azalması, ev kazaları veya çeşitli akut, kronik hastalıklar kırıkların
oluşmasına neden olur. KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Op. Dr. Ali Canpolat ileri yaşlarda kırıkların nasıl oluştuğu, nasıl tedavi edildiği ve nasıl
korunabileceğimiz konusunda bilgi veriyor
Son yüzyılda kırsal yaşamdan
şehir yaşamına hızlı geçiş sonrası
özellikle ileri yaşlarda hareket
azlığı, güneş ile temas eksikliği,
beslenme alışkanlıklarındaki
değişme çeşitli rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden oldu. İnsan
ömrünün uzaması ve yaşlı insanların artması (şu an da %20, 2050
yılında %40 yaşlı nüfus olucaktır.)
sonucu yaşlı kırıkları denilen bir
başlığı açılmasına ihtiyaç olmuştur.
Yaş, osteoporozun ve dolayısıyla
kırık riskinin en önemli belirleyici
unsurudur. 65 yaş üsttü kadınların
3/1 erkeklerin 8/1 osteoporatiktir.
Yaşlıların 3/1 her yıl en az bir defa
düşerler. Tekrar düşme korkusuyla
hareketleri azalır, bu da osteoporozu tetikler.
En çok görülen kırık nedenleri
nelerdir?
65 yaşından sonra hareketsizlik
mental bozukluklar eklemlerde kordinasyon kaybına neden olur. Kas
kütlesi kaybı çok olur postür
bozukluğu gelişir, görme bozukluğu, anemi, hipertansiyon,
hipotansiyon, diyabete bağlı bayılmaları kırık nedenleri arasına girer.
İleri yaşlarda yaşanan kırıkların en
çok görülüdükleri bölgeler şunlardır:
• El bileği kırıkları
• Ayak bileği kırıkları
• Kalça kırıkları
• Omurga kırıkları
• Omuz kırıkları
• Dirsek kırıkları
Kırık tedavisi nasıl yapılır?
Daha basit olan kırıklarda tedavi
bandaj ve omuz kol askısıyla
yapılır. Ancak daha ciddi durumlarda ayrılmamış kırıklar alçı ile tedavi edilir. Saydığımız bu
yöntemlerle tedavi edilemeyen
kırıklarda ise cerrahi müdahale
gereklidir. Yapılan ameliyatlarda ya
plak, vidalar ve uygun çiviler kullanılır ya da tedavi uygun protezler
ile gerçekleştirilir.
Yaşlı kırıkları gerekli tetkikleri
yapıldıktan sonra olabilecek en
uygun sürede deneyimli uzmanlar
tarafından ameliyat edilmelidir.
Özellikle protez ameliyatları erken
harekete müsaade ettiği için yüz
güldürücü sonuçlar verir:
• Hasta 48 saat içinde ayağa
kalkar.
17
Ortopedi ve Travmatoloji
Op. Dr. Ali Canpolat
• Kendisi yemeğini yer.
• Wolker ile yürüyerek tuvaletine
gider.
• Yatak yarası açılmaz.
• Enfeksiyon ve akciğer iltihabı
riski azalır.
• Enboli riski azalır.
İleri yaşlarda kırıktan korunmak
için ne gibi önlemler alınabilir?
• Ev içinde halı ve kilimleri kaldırılması veya raptiye ile tutturulması
kayma ve takılma ile düşmeyi
önler.
• Banyo zeminlerinde kaymayı
önleyen örtüler kullanılması uygundur.
• Geceleri hafif bir ışık bulunmalıdır.
• Duvarlara bant halinde korkuluklar çakmak güvenli yürümeyi
sağlar.
• Yatak yanında Wolker yürüme cihazı bulunması uygundur.
• Yatak başında ve banyoda telefon bulunması acil durumda ulaşılmayı kolaylaştırır.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 18
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 19
GERİATRİ
MEDİKAL
ESTETİK
! !
"!
İLERİ YAŞTA CİLT BAKIMI
NASIL OLMALI?
Normal olarak gençlikte herkesin cildi güzeldir, önemli olan cildin güzelliğini
sağlayan diriliği, tazeliği ileri yaşlarda da olabildiğince sürdürebilmektir.
Doğru yürütülen sistemli bir bakım programı kişinin kırkından sonra bile
kırışıksız, canlı bir deriye sahip olmasını sağlar. KadıköyŞifa Kadıköy
Hastanesi Medikal Estetik Uzmanı Dr. Okan Yücel ileri yaşta pürüzsüz ve genç
bir cilde sahip olmalının sırlarını anlatıyor.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte kullanılan ilaçlar, hava kirliliği, geçirilen rahatsızlıklar cilt üzerinde
olumsuz etkilere yol açmaktadır. İlerleyen yaşlarda kullanılacak nemlendiricilerin cildi nemlendirmenin
yanı sıra onarıcı özelliklerinin de
bulunması gerekir.
Cildimiz güneş ışınları, olumsuz
çevre koşulları, uzun süreli rahatsızlıklar ve ilaç kullanımları, hormonlu gıdalar, dengesiz beslenme,
sigara gibi etkenlerle yıpranır.
Doğal olan yaşlanma süreci ise
hormonal ve genetik (ailesel) faktörlere de bağlı olarak yaşam
boyunca devam eder. Zamanla
cildimizde kırışıklıklar, renk değişikliği (sararma, kahverengi lekeler,
ince kırmızı damarlanmalar)
gevşeklik ve esneklik kaybı gözlenir. Bu durum bakımsızlıkla birleştiğinde gözle görülür şekilde
hızlanır ve derinleşir. Bununla beraber, zamanın ve olumsuz faktörlerin cildimizde yaptığı tahribatı
yumuşatmak ve geciktirmek elimizdedir. Cildinizi güzelleştirmek için
yapabileceğiniz çok şey var. Bu
yöntemler cildinizi doğru tanımaktan başlayan ve cildin ihtiyaçlarına
yönelik bakım ve uygulamaları
içeren bir süreci kapsar. Uzman
kişilerin size önerip titizlikle uygulayacakları profesyonel cilt bakımı,
ev bakımınızda kullanmanızı
önerecekleri cilt bakım ürünleri,
sağlıklı ve taze bir cilde sahip olmanıza yardımcı olacaktır.
PROFESYONEL CİLT BAKIMI
UYGULAMALARI
Cilt bakımı işleminden önce mutlaka cilt kontrolünüz yapılıdır. Cilt
tipiniz, yıpranma derecesi, mevcut
problemler, yaşınız gibi faktörler
dikkate alınarak hangi cilt bakımı
ürünlerinin kullanılacağı tespit
edilmeli ve size özel cilt bakım programınız oluşturulmalıdır. Kullanılacak ürünler hassasiyetle seçilmeli
ve doğru işlem sırası takip edilerek
özenle uygulanmalıdır.
Profesyonel cilt bakımı yapılmasının amacı gözeneklerin temizlenmesi, cilde oksijen
sağlanması, parlaklık, canlılık ve
tazelik kazanması için metabolizmanın hızlandırılması ve lenf
drenajı ile toksinlerin atılmasıdır.
Cildinizin üzerinde kalıcı, koruyucu
ve besleyici bir tabaka oluşturarak;
kırışıklıkların oluşumunun geciktirilmesi, cildinizin daha genç ve ger-
19
Medikal Estetik
Uzm. Dr. Okan Yücel
gin bir hal alması hedeflenmektedir. Cilt bakımı işlemi, yapılacak
bakımın özelliklerine göre 45 - 90
dakika sürebilir.
Yaşa uygun cilt bakımı uygulamalarının yanısıra Dolguyla
yapılan küçük, sihirli dokunuşlar!
Kırışıklık ve yaşlılık çizgilerinden
kurtulmak için bir başka çözüm de
‘dolgu’ yaptırmaktır. Küçük
dokunuşlarla yüzün ifadesi bir
anda değişir. Üstelik sosyal
yaşamdan uzaklaşmadan, depresyona girmeden gayet doğal
bir görünümü koruyarak.
• Dolgu uygulamaları ;
• Gülme çizgileri
• Sigara çizgileri
• Dudak kenarlarındaki çizgiler
• Yara izleri
• Dudaklarda, yanaklarda, elmacık
kemiklerinde, göz altlarında
Bu uygulamada insan vücudunun
kabul edeceği nitelikteki dolgu
maddeleri, cilde enjekte edilir.
Uygulamayı yapacak kişinin bu
konuda tecrübeli bir dermatolog,
plastik cerrah veya medikal estetik
doktorları olabilir.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 20
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 21
BİZDEN
HABERLER
! !
"!
0HVOHN/LVHVL
MESLEK LİSESİ
.RoOXN3URJUDPÕ
KOÇLUK PROGRAMI
0HVOHN/LVHVL
.RoOXN3URJUDPÕ
'H÷HUOL.DGÕN|\ùLIDOÕ¶ODU
Değerli KadıköyŞifalı’lar,
.Ro+ROGLQJ¶LQ\ÕOÕQGDQEX\DQDVUGUG÷³0HVOHN/LVHVL0HPOHNHW
Koç Holding’in 2006 yılından bu yana sürdürdüğü “Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi”
0HVHOHVL3URMHVL´NDSVDPÕQGDNL³0HVOHN/LVHVL.RoOXN3URJUDPÕ´NXUXPVDO
kapsamındaki “Meslek Lisesi Koçluk Programı” kurumsal üyesi olduğumuz ve pek çok sosyal
\HVLROGX÷XPX]YHSHNoRNVRV\DOVRUXPOXOXNSURMHPL]GHGHVWHNDOGÕ÷ÕPÕ]
sorumluluk projemizde destek aldığımız Özel Sektör Gönüllüleri Derneği’ne devredilmişti. Devir
g]HO6HNW|U*|QOOOHUL'HUQH÷L¶QHGHYUHGLOPLúWL'HYLUVRQUDVÕQGDSURMHGH
'H÷HUOL.DGÕN|\ùLIDOÕ¶ODU
sonrasında projede
var olmak isteyen bizim de arasında olduğumuz 21 şirket ve Meslek Lisesi
YDUROPDNLVWH\HQEL]LPGHDUDVÕQGDROGX÷XPX]úLUNHWYH0HVOHN/LVHVL
.Ro+ROGLQJ¶LQ\ÕOÕQGDQEX\DQDVUGUG÷³0HVOHN/LVHVL0HPOHNHW
Koçları ilk çalışmalarımızı 2012-2013 öğretim yılında gerçekleştirdik. Projede gönüllü olarak
.RoODUÕLONoDOÕúPDODUÕPÕ]Õ|÷UHWLP\ÕOÕQGDJHUoHNOHúWLUGLN
0HVHOHVL3URMHVL´NDSVDPÕQGDNL³0HVOHN/LVHVL.RoOXN3URJUDPÕ´NXUXPVDO
Olay Küçükdeveci
(İşletme
Gözde Olanbatur
(Destek Hizmetler
Müdür
Yardımcısı),
3URMHGH
J|QOO
RODUDNDirektörü),
2OD\ .oNGHYHFL
øúOHWPH
'LUHNW|U
*|]GH
\HVLROGX÷XPX]YHSHNoRNVRV\DOVRUXPOXOXNSURMHPL]GHGHVWHNDOGÕ÷ÕPÕ]
Sezen Dinas'HVWHN
(Medikal
Arşiv
ve
SIM
Sorumlusu),
Mustafa
Kaplan
(Teknik
Servis
Sorumlusu
2ODQEDWXU
+L]PHWOHU
0GU
<DUGÕPFÕVÕ
6H]HQ
'LQDV
0HGLNDO
g]HO6HNW|U*|QOOOHUL'HUQH÷L¶QHGHYUHGLOPLúWL'HYLUVRQUDVÕQGDSURMHGH/
$UúLY
YH Elif
6,0
6RUXPOXVX
0XVWDID
.DSODQ /7HNQLN
Ataşehir),
İspekter
Gör (Laboratuvar
Sorumlusu
Kadıköy)6HUYLV
“Meslek6RUXPOXVX
Lisesi Koçu”olmak
YDUROPDNLVWH\HQEL]LPGHDUDVÕQGDROGX÷XPX]úLUNHWYH0HVOHN/LVHVL
$WDúHKLU
(OLI
øVSHNWHU
*|U
/DERUDWXYDU
6RUXPOXVX
.DGÕN|\
³0HVOHN
için 2 tam gün
koçluk eğitimi aldık. Kartal Yakacık Teknik ve Endüstri Meslek
Lisesi ve
.RoODUÕLONoDOÕúPDODUÕPÕ]Õ|÷UHWLP\ÕOÕQGDJHUoHNOHúWLUGLN
/LVHVL.RoX´ROPDNLoLQWDPJQNRoOXNH÷LWLPLDOGÕN.DUWDO<DNDFÕN7HNQLN
3URMHGH
J|QOO
RODUDN
2OD\
.oNGHYHFL
øúOHWPH
'LUHNW|U
Haydarpaşa Bülent Akarcalı Anadolu Sağlık Meslek Lisesi 11 ve 12. Sınıf öğrencilerinden*|]GH
oluşan
0GUuyguladık,
2ODQEDWXU
'HVWHN
+L]PHWOHU
<DUGÕPFÕVÕ
6H]HQ 'LQDV
0HGLNDO
YH(QGVWUL0HVOHN/LVHVLYH+D\GDUSDúD%OHQW$NDUFDOÕ$QDGROX6D÷OÕN
yaklaşık 30 öğrenci
grubumuzla
programın
modüllerini
hastanemizde
ağırladık,
Genel
7HNQLN
$UúLY
6,06ÕQÕI
6RUXPOXVX
0XVWDID .DSODQ
6HUYLV
6RUXPOXVX 0HVOHN /LVHVL
YH |÷UHQFLOHULQGHQ
ROXúDQ
\DNODúÕN
|÷UHQFL
Müdürümüz Sn.
Buket
Pilavcı
ile
keyifli
sohbetler
yaptık,
geleceklerini
hayal
etmeleri
için
(OLIPRGOOHULQL
øVSHNWHU *|UX\JXODGÕN
/DERUDWXYDU
6RUXPOXVX .DGÕN|\
³0HVOHN
JUXEXPX]OD$WDúHKLU
SURJUDPÕQ
KDVWDQHPL]GH
D÷ÕUODGÕN
Marmara Üniversitesi
Öğrenci Şenliğine gittik, heyecanlı bowling turnuvaları yaptık ve 2013 /LVHVL.RoX´ROPDNLoLQWDPJQNRoOXNH÷LWLPLDOGÕN.DUWDO<DNDFÕN7HNQLN
*HQHO0GUP]6Q%XNHW3LODYFÕLOHNH\LÀLVRKEHWOHU\DSWÕNJHOHFHNOHULQL
2014
öğretim
yılında
öğrencilerimizle yeniden buluşmak ve onlarla keyifli saatler geçirmek
YH(QGVWUL0HVOHN/LVHVLYH+D\GDUSDúD%OHQW$NDUFDOÕ$QDGROX6D÷OÕN
KD\DOHWPHOHULLoLQ0DUPDUDhQLYHUVLWHVLg÷UHQFLùHQOL÷LQHJLWWLNKH\HFDQOÕ
0HVOHN /LVHVL YH 6ÕQÕI|÷UHQFLOHULQGHQ ROXúDQ \DNODúÕN|÷UHQFL
üzere
ayrıldık…
ERZOLQJWXUQXYDODUÕ\DSWÕNYH|÷UHWLP\ÕOÕQGD|÷UHQFLOHULPL]OH
JUXEXPX]OD SURJUDPÕQ PRGOOHULQL X\JXODGÕN KDVWDQHPL]GH D÷ÕUODGÕN
\HQLGHQEXOXúPDNYHRQODUODNH\LÀLVDDWOHUJHoLUPHN]HUHD\UÕOGÕN«
*HQHO0GUP]6Q%XNHW3LODYFÕLOHNH\LÀLVRKEHWOHU\DSWÕNJHOHFHNOHULQL
KadıköyŞifa Meslek Lisesi Koçları
.DGÕN|\ùLID0HVOHN/LVHVL.RoODUÕ
KD\DOHWPHOHULLoLQ0DUPDUDhQLYHUVLWHVLg÷UHQFLùHQOL÷LQHJLWWLNKH\HFDQOÕ
ERZOLQJWXUQXYDODUÕ\DSWÕNYH|÷UHWLP\ÕOÕQGD|÷UHQFLOHULPL]OH
\HQLGHQEXOXúPDNYHRQODUODNH\LÀLVDDWOHUJHoLUPHN]HUHD\UÕOGÕN«
.DGÕN|\ùLID0HVOHN/LVHVL.RoODUÕ
Tadına doyamadığım öğrencilik yıllarıma
Karanlıkta bir ışık olmak amacıyla
Öncelikle böyle güzel bir sosyal
Gençlerle birlikte olmak, onlara bir
sorumluluk projesinin bir parçası
büyülü bir yolculuk oldu bu koçluk
heyecan, merak ve kafamızda birçok
şeyler verebildiğini, katabildiğini
olmaktan gurur duyuyorum. İlk
programı. Öğrencilerimiz ile birlikte yine
bilinmeyenle bu projeye dahil olduk.
hissetmek, farkındalıklarını arttırmak,
zamanlar hem öğrenci arkadaşlar hem
yeniden
büyüyor, eğleniyor ve
Birlikte
düşündük, düşündürdük, güldük,
var olan potansiyellerini birlikte
*HQoOHUOHELUOLNWHROPDN
7DGÕQDGR\DPDGÕ÷ÕP|÷UHQFLOLN
.DUDQOÕNWDELUÕúÕNROPDN
gQFHOLNOHE|\OHJ]HOELU
de biz biraz çekingendik ama kısa
başkalaşıyorum
adeta. Onların akıl
eğlendik.
Ve sonunda çalışmalarımızın
keşfedip ortaya çıkarmaya çalışmak,
DPDFÕ\ODKH\HFDQPHUDNYH
VRV\DOVRUXPOXOXNSURMHVLQLQ
RQODUDELUúH\OHUYHUHELOGL÷LQL
\ÕOODUÕPDE\OELU\ROFXOXN
zamanda sağlam ilişkiler kurduk.
almaz,
beklenmedik sorularına
cevap
ELUSDUoDVÕROPDNWDQJXUXU
NDWDELOGL÷LQLKLVVHWPHN
ROGXEXNRoOXNSURJUDPÕ
NDIDPÕ]GDELUoRNELOLQPH\HQOH
onlara
kazandırdığı
özgüveni
ve
başarı
yön *HQoOHUOHELUOLNWHROPDN
gösterici olmak, bazen saflıklarına,
7DGÕQDGR\DPDGÕ÷ÕP|÷UHQFLOLN
.DUDQOÕNWDELUÕúÕNROPDN Konserlerde
gQFHOLNOHE|\OHJ]HOELU
birlikte coştuk, sürpriz
IDUNÕQGDOÕNODUÕQÕDUWWÕUPDNYDU
g÷UHQFLOHULPL]LOHELUOLNWH\LQH
EXSURMH\HGDKLOROGXN%LUOLNWH
GX\X\RUXPøON]DPDQODUKHP
verebilmenin
adrenalini, \ÕOODUÕPDE\OELU\ROFXOXN
gözlerinde
isteğini
gördük. Baktık
ki doğru
bazen
cinliklerine şahit olmak,
RQODUDELUúH\OHUYHUHELOGL÷LQL
DPDFÕ\ODKH\HFDQPHUDNYH
VRV\DOVRUXPOXOXNSURMHVLQLQ
doğum günü
kutlamaları yaptık.
RODQSRWDQVL\HOOHULQLELUOLNWH
GúQGNGúQGUGN
|÷UHQFLDUNDGDúODUKHPGHEL]
\HQLGHQE\\RUH÷OHQL\RU
NDWDELOGL÷LQLKLVVHWPHN
ROGXEXNRoOXNSURJUDPÕ
NDIDPÕ]GDELUoRNELOLQPH\HQOH
beliren
o merak dolu sorgulayan
yoldayız,
yeni eğitim
döneminde tekrar
öğrencilik
yıllarının keyfini özlemle
BirlikteykenELUSDUoDVÕROPDNWDQJXUXU
zamanın ne kadar hızlı
ELUD]oHNLQJHQGLNDPDNÕVD
NHúIHGLSRUWD\DoÕNDUPD\D
YHEDúNDODúÕ\RUXPDGHWD
JOGNH÷OHQGLN9HVRQXQGD
IDUNÕQGDOÕNODUÕQÕDUWWÕUPDNYDU
g÷UHQFLOHULPL]LOHELUOLNWH\LQH
EXSURMH\HGDKLOROGXN%LUOLNWH
GX\X\RUXPøON]DPDQODUKHP
bakışların
parıltısı, bizi her
an zirvede
aktığının farkına
bile varmadık.
buluşmak üzere ayrıldık.
Bu projede bir
hatırlamak
ve hatta onların da yerinde
oDOÕúPDN\|QJ|VWHULFLROPDN
2QODUÕQDNÕODOPD]EHNOHQPHGLN
oDOÕúPDODUÕPÕ]ÕQRQODUD
RODQSRWDQVL\HOOHULQLELUOLNWH
\HQLGHQE\\RUH÷OHQL\RU
GúQGNGúQGUGN ]DPDQGDVD÷ODPLOLúNLOHUNXUGXN
|÷UHQFLDUNDGDúODUKHPGHEL]
tutan ilgileri ve düşünmeyeni
Öğrencilerimle birlikte olmaktan, onların
izND]DQGÕUGÕ÷Õ|]JYHQLYHEDúDUÕ
bırakacak olmanın
mutluluğu ile yeni
olmayı
istemek… Bana hiç
NHúIHGLSRUWD\DoÕNDUPD\D
YHEDúNDODúÕ\RUXPDGHWD
JOGNH÷OHQGLN9HVRQXQGD
ELUD]oHNLQJHQGLNDPDNÕVD ED]HQVDÀÕNODUÕQDED]HQ
.RQVHUOHUGHELUOLNWHFRúWXN
VRUXODUÕQDFHYDSYHUHELOPHQLQ
hayatlarında
çok küçük de olsa bir
düşünmelerini
sağlayabilmenin
hazzı
dönemi
sabırsızlıkla
bekliyoruz...
beklemediğim
deneyimleri ve keyfi
oDOÕúPDN\|QJ|VWHULFLROPDN
2QODUÕQDNÕODOPD]EHNOHQPHGLN
oDOÕúPDODUÕPÕ]ÕQRQODUD
]DPDQGDVD÷ODPLOLúNLOHUNXUGXN
VUSUL]GR÷XPJQNXWODPDODUÕ
FLQOLNOHULQHúDKLWROPDN|÷UHQFLOLN
DGUHQDOLQLJ|]OHULQGHEHOLUHQR
LVWH÷LQLJ|UGN%DNWÕNNLGR÷UX
farkındalık .RQVHUOHUGHELUOLNWHFRúWXN
yaratmaktan inanılmaz keyif
gerçekten
paha biçilemezVRUXODUÕQDFHYDSYHUHELOPHQLQ
bir tecrübe.
ED]HQVDÀÕNODUÕQDED]HQ
ND]DQGÕUGÕ÷Õ|]JYHQLYHEDúDUÕ
Sezen
Dinas & Elif
İspekter Gör
yaşattığı
için gençlerimize ve birlikte
\ÕOODUÕQÕQNH\¿QL|]OHPOH
PHUDNGROXVRUJXOD\DQEDNÕúODUÕQ
\ROGD\Õ]\HQLH÷LWLPG|QHPLQGH
\DSWÕN%LUOLNWH\NHQ]DPDQÕQQH
alıyorum.
Sorumluklarımızın
farkına
FLQOLNOHULQHúDKLWROPDN|÷UHQFLOLN
DGUHQDOLQLJ|]OHULQGHEHOLUHQR
LVWH÷LQLJ|UGN%DNWÕNNLGR÷UX
VUSUL]GR÷XPJQNXWODPDODUÕ
HayalSDUÕOWÕVÕEL]LKHUDQ]LUYHGH
ettiğimin çok üstünde
bir deneyim
KDWÕUODPDNYHKDWWDRQODUÕQGD
WHNUDUEXOXúPDN]HUHD\UÕOGÕN
NDGDUKÕ]OÕDNWÕ÷ÕQÕQIDUNÕQDELOH
çalıştığım
“Şifa’lı Koçlarımıza”
vardığımız,\DSWÕN%LUOLNWH\NHQ]DPDQÕQQH
motive edici, keyifli bir
\ÕOODUÕQÕQNH\¿QL|]OHPOH
PHUDNGROXVRUJXOD\DQEDNÕúODUÕQ
\ROGD\Õ]\HQLH÷LWLPG|QHPLQGH
yaşadığım
için emeği geçen
herkese
%XSURMHGHELUL]EÕUDNDFDN
YDUPDGÕNg÷UHQFLOHULPOHELUOLNWH
\HULQGHROPD\ÕLVWHPHN«%DQD
WXWDQLOJLOHULYHGúQPH\HQL
teşekkürler…
KDWÕUODPDNYHKDWWDRQODUÕQGD
SDUÕOWÕVÕEL]LKHUDQ]LUYHGH
WHNUDUEXOXúPDN]HUHD\UÕOGÕN
NDGDUKÕ]OÕDNWÕ÷ÕQÕQIDUNÕQDELOH
deneyim. Geleceğin
pırlantalarını çok
KLoEHNOHPHGL÷LPGHQH\LPOHULYH
GúQPHOHULQLVD÷OD\DELOPHQLQ
ROPDQÕQPXWOXOX÷XLOH\HQL
ROPDNWDQRQODUÕQKD\DWODUÕQGD
yürekten
teşekkürler… WXWDQLOJLOHULYHGúQPH\HQL
Küçükdeveci
%XSURMHGHELUL]EÕUDNDFDNseviyorum…
YDUPDGÕNg÷UHQFLOHULPOHELUOLNWHOlay\HULQGHROPD\ÕLVWHPHN«%DQD
NH\¿\DúDWWÕ÷ÕLoLQJHQoOHULPL]H
G|QHPLVDEÕUVÕ]OÕNODEHNOL\RUX]
KD]]ÕJHUoHNWHQSDKDELoLOHPH]
Gözde
Olanbatur
KLoEHNOHPHGL÷LPGHQH\LPOHULYH
GúQPHOHULQLVD÷OD\DELOPHQLQ
ROPDQÕQPXWOXOX÷XLOH\HQLoRNNoNGHROVDELUIDUNÕQGDOÕN
ROPDNWDQRQODUÕQKD\DWODUÕQGD
Mustafa Kaplan
\DUDWPDNWDQLQDQÕOPD]NH\LI
YHELUOLNWHoDOÕúWÕ÷ÕP³ùLID¶OÕ
ELUWHFUEH+D\DOHWWL÷LPLQoRN
KD]]ÕJHUoHNWHQSDKDELoLOHPH]
G|QHPLVDEÕUVÕ]OÕNODEHNOL\RUX] oRNNoNGHROVDELUIDUNÕQGDOÕN NH\¿\DúDWWÕ÷ÕLoLQJHQoOHULPL]H
VWQGHELUGHQH\LP\DúDGÕ÷ÕP
6H]HQ'LQDV(OLIøVSHNWHU*|U
DOÕ\RUXP6RUXPOXNODUÕPÕ]ÕQ
YHELUOLNWHoDOÕúWÕ÷ÕP³ùLID¶OÕ
ELUWHFUEH+D\DOHWWL÷LPLQoRN
\DUDWPDNWDQLQDQÕOPD]NH\LI .RoODUÕPÕ]D´WHúHNNUOHU«
IDUNÕQDYDUGÕ÷ÕPÕ]PRWLYHHGLFL
LoLQHPH÷LJHoHQKHUNHVH
.RoODUÕPÕ]D´WHúHNNUOHU«
VWQGHELUGHQH\LP\DúDGÕ÷ÕP
6H]HQ'LQDV(OLIøVSHNWHU*|U
DOÕ\RUXP6RUXPOXNODUÕPÕ]ÕQ
21 NH\LÀLELUGHQH\LP*HOHFH÷LQ
2OD\.oNGHYHFL
\UHNWHQWHúHNNUOHU«
LoLQHPH÷LJHoHQKHUNHVH
IDUNÕQDYDUGÕ÷ÕPÕ]PRWLYHHGLFL
2OD\.oNGHYHFL
\UHNWHQWHúHNNUOHU«
NH\LÀLELUGHQH\LP*HOHFH÷LQ
SÕUODQWDODUÕQÕoRNVHYL\RUXP«
SÕUODQWDODUÕQÕoRNVHYL\RUXP«
*|]GH2ODQEDWXU
*|]GH2ODQEDWXU
0XVWDID.DSODQ
0XVWDID.DSODQ
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 22
'H÷HUOL.DGÕN|\ùLID¶OÕODU*(7(0%R÷D]LoL
Değerli
KadıköyŞifa’lılar, GETEM (Boğaziçi
hQLYHUVLWHVL*|UPH(QJHOOLOHU7HNQRORMLYH
Üniversitesi
Görme
Engelliler
Teknoloji
ve
(÷LWLP0HUNH]L3URMHPL]LWDPDPODGÕN
Eğitim Merkezi) Projemizi tamamladık.
Görme / okuma engelli vatandaşlarımızın ihtiyacı olan temel sağlık bilgileri
*|UPH RNXPD HQJHOOL YDWDQGDúODUÕPÕ]ÕQ LKWL\DFÕ RODQ WHPHO
ilgili branş
hekimlerimiz tarafından 16 branşta ve 79 farklı içerikte
VD÷OÕN ELOJLOHUL LOJLOL EUDQú KHNLPOHULPL] WDUDIÕQGDQ EUDQúWD
oluşturuldu.
İçerikler
görme/okuma
bir kişinin
YH IDUNOÕ oluşturulurken
LoHULNWH ROXúWXUXOGX
øoHULNOHU engelli
ROXúWXUXOXUNHQ
J|UPHRNXPD
HQJHOOL
ELU
NLúLQLQ
LKWL\DFÕQÕ
NDUúÕOD\DFDN
ihtiyacını karşılayacak şekilde olmasına özen gösterildi. Acil müdahaleler,
úHNLOGH ROPDVÕQD |]HQ J|VWHULOGL $FLO PGDKDOHOHU oRFXN
çocuk sağlığı,
kadın sağlığı, dahiliye, sağlıklı beslenme, enfeksiyon
VD÷OÕ÷ÕNDGÕQVD÷OÕ÷ÕGDKLOL\HVD÷OÕNOÕEHVOHQPHHQIHNVL\RQ
hastalıkları,
psikoloji, SVLNRORML
üroloji vb.URORML
branşlarda
değişik
KDVWDOÕNODUÕ
YE oluşturulan
EUDQúODUGD bilgiler
ROXúWXUXODQ
ELOJLOHUGH÷LúLNJ|UHYOHUGHNLùLID*|QOOVWDUDIÕQGDQKHU
görevlerdeki 38 Şifa Gönüllüsü tarafından her iki hastanemizde
LNL KDVWDQHPL]GH ROXúWXUGX÷XPX] |]HO VHV ND\ÕW DODQODUÕQGD
oluşturduğumuz
özel ses kayıt alanlarında seslendirilerek kayıtlandı.
VHVOHQGLULOHUHN ND\ÕWODQGÕ 2OXúWXUXODQ VHV ND\ÕWODUÕ J|UPH
Oluşturulan
ses kayıtları
görme/ okuma engeli
vatandaşlarımızın
dinleyerek
RNXPD
HQJHOL YDWDQGDúODUÕPÕ]ÕQ
GLQOH\HUHN
|÷UHQPHOHUL
LoLQ
*(7(0¶LQZHEVD\IDVÕQGDQHULúLPOHULQHDoÕOGÕ(QJHOOLOHULQEX
öğrenmeleri için GETEM’in web sayfasından erişimlerine açıldı. Engellilerin
ELOJLOHUL7UNL\H¶QLQKHUQRNWDVÕQGDQ7UN7HOHNRPDUDFÕOÕ÷ÕLOH
bu bilgileri
Türkiye’nin
herKDWODUÕQÕ
noktasından
Türk Telekom
aracılığı
ile ücretsiz
FUHWVL]
WHOHIRQ
NXOODQDUDN
GLQOHPHOHULQL
VD÷OD\DFDN
telefon oDOÕúPDQÕQVRQXoODQPDVÕQÕKH\HFDQODEHNOL\RUX]«
hatlarını kullanarak dinlemelerini sağlayacak çalışmanın
sonuçlanmasını
heyecanla bekliyoruz…
.XUXPVDO6RV\DO6RUXPOXOXNdDOÕúPD*UXEX
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışma Grubu
22
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 23
! !
"!
KENDİ DOKUNUZLA YENİLENİN
FİBROBLAST - HÜCRESEL
DOKU YENİLEME
Daha genç bir görünüme kavuşmak için günümüzde uygulanan pek çok
yöntem vardır. Bu yöntemler etkili olabileceği gibi hasta için yan etkileri
de olabilir. Ancak son yıllarda uygulanmaya başlanan Fibroplast –
Hücresel Doku Yenileme sayesinde, herhangi bir yan etki olmadan, kendi
dokularınızla daha genç bir görünüme kavuşmanız mümkün. KadıköyŞifa
Ataşehir Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr.
Gülden Avcı, Fibroblast; kendi dokularınızla gençleşme yöntemi hakkında
bilgi veriyor
Yaşın ilerlemesi ile deride kolajen ve
elastin üretimi azalır. Bu azalma ciltte
kırışıklık, gevşeme ve sarkma olarak
görülür, cilt parlaklığı azalırken,
gerginliği de azalır. Fazla güneşe
maruz kalma, sigara içimi gibi
faktörler bu yaşlanma bulgularını
hızlandırır. Bu sorunları çözebilmek
için günümüzde dolgu materyalleri
kullanımı yaygındır. Ancak dolgu
maddelerinin etkinliği kısıtlıdır ve etki
süreleri sınırlıdır. Bu sorunu çözmek
amaçlı doku mühendisliği çalışmaları
sonrasında ilk kez 1995’de ABD’de
otolog kültüre fibroblastlar estetik
amaçlı kullanılmıştır. 2002’de İngiltere
ve Avusturalya’da da otolog
fibroblast enjeksiyonu estetik amaçlı
yapılmaya başlanmıştır.
Cilt kendi dokusu ile
yenileniyor
FDA tarafından onaylı bu yöntemde
güneş hasarı olmayan bir bölgeden
alınan küçük bir deri biyopsisi 4 hafta
kadar gerekli ortamda
bulundurularak fibroblastların kültüre
edilmesi sağlanır. 3 hafta sonra 3
seans şeklinde sorunlu bölgelere
gerekli enjeksiyon yapılır. Böylece
yaşlanma belirtilerine sebep olan
kollajen ve elastin azalması için
kollajeni ve elastini sentezleyecek
fibroblastlar bölgeye verilmiş olunur.
Özetle cilde enjekte edilen genç ve
taze fibroblast hücreleri, bırakıldıkları
bölgede faaliyete geçerek kollajen ve
elastin üretimi yaparlar; ciltte kuvvetli
bir anti-aging aktivite göstererek cildi
sıkılaştırırlar. Genel anlamda bir cilt
gençleştirme ve canlandırma etkisi
sağlanmış olur.
Yöntemin yan etkisi
yoktur ve etkisi 5 yıl
devam eder
Gençleşmeyi sağlayan fibroblastlar
kişinin kendine ait olduğu için,
herhangi bir yabancı cisim
reaksiyonu veya alerjiye sebep
23
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi
Uzm. Dr. Gülden Avcı
olmaz. Uygulama sonrası ilk 6 ay ile
24 ay arasında düzelmenin devam
ettiği ve sağlanan düzelmenin
yaklaşık 5 yıl devamlılığını koruduğu
bilinmektedir. Kırışıklık tedavisi
haricinde yüz yenileme ve
gençleştirmede, akne, suçiçeği,
ameliyat izleri, yanık izleri gibi derin
izlerde, saç dökülmesi tedavisinde,
dudak biçimlendirmede, cilt
çatlaklarında ve iyileşmeyen /
kapanmayan yaralarda kullanılabilen
otolog fibroblast enjeksiyonun
herhangi bir yan etkisi yoktur.
Karsinojenik veya teratojenik değildir.
Her hastada uygulanabilen bu tedavi
yöntemi sadece hamilelerde yapılan
yeterli çalışma olmadığı için
kullanılmamaktadır.
Otolog fibroblast enjeksiyonu,
hastanın kendi dokusu olması,
etkisinin uzun ve kalıcı olması, yan
etkilerinin olmaması nedeniyle
günümüzün önemli tedavi
metodlarının başında yer almaktadır.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 24
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 25
GENEL
CERRAHİ
! !
"!
HAMİLELİK HEMOROİDİ
TETİKLEYEBİLİR.
Hamilelikte sıkça rastlanan rahatsızlıklardan biri
hemoroidlerdir. KadıköyŞifa Sağlık Grubu Genel
Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Levent Eminoğlu, anne
adaylarının bedeninde meydana gelen değişikliklerin
sonucunda ortaya çıkan hemoroidler hakkında
bilinmesi gerekenleri anlattı.
Hemoroid dokusu her insanda normalde var olan, istemsiz gaz ve sıvı
çıkışını engelleyen bir yastıkçık mekanizmadır. Bu yastıkçıkları oluşturan
damar yumağının şişmesi, sarkması, kanama ve ağrı yapması
durumunda ise hemoroidal hastalık oluşur.
Gebelik dönemi çeşitli nedenlerle hemoroid sorunlarının sıklaştığı veya
başladığı bir dönemdir. Gebelik döneminde vücuttaki kan miktarı % 25 –
40 arttığından, toplardamar sisteminin basıncı direkt olarak artar.
Büyüyen rahim, giderek toplardamar sistemi üzerine baskı
yapacağından, hemoroid ve bacaklarda varis oluşumunu çok
kolaylaştırır.
Gebelik döneminde doğal olarak artan progesteron hormonu ve damar
duvarında gevşeme, rahatlama yaratarak, doğrudan hemoroid
durumuna neden olabilirken, aynı zamanda bağırsak hareketlerini
yavaşlatıp kabızlığı tetikleyerek de hemoroid hastalığının oluşumuna
katkıda bulunur.
Gebelik döneminde en etkili önlem olarak su masajı, şişlik ve ağrı
döneminde buzlu kortizon denenebilir. Kaşıntı ve kanamanın ön planda
olduğu durumlarda ise, kortikosteroid içerikli pomatlar kısa süreli olmak
üzere kullanılabilir. Nadir durumlarda ise, hemoroid memesi içinde
pıhtılaşma oluşması ve / veya ilaçla kontrol altına alınamaması
durumunda cerrahi gerekebilir.
25
Genel Cerrahi
Op. Dr. Levent Eminoğlu
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 26
Doğumların en önemli destekçisi
Doula
Aslında biliyoruz ki yüzyıllardır hamile,
doğuran ve lohusa kadın fiziksel,
duygusal ve bilgisel destek almaktadır.
Bu destekçi kişi yeri geldiğinde
annenin eşi, bir aile yakını ya da
arkadaşı olabilmektedir. Doulanın farkı
ise, bu işi eğitimini alarak daha tanımlı
ve profesyonel uygulamalara
dayandırarak yapmasıdır.
Araştırmalar, doğumlarında kesintisiz
destek alan kadınların doğumlarının
daha kısa ve kolay olduğunu,
bebeklerin daha sağlıklı ve kolayca
emdiklerini ve doğum sonrasında
ailelerin daha kolay bir geçiş dönemi
yaşadıklarını göstermektedir.
Doulanın en temel görevi, annenin
yürüdüğü yolu onurlandırmak;
Doula, anneye ve ailesine doğumdan önce,
doğum sırasında ve lohusalıkta fiziksel,
duygusal ve bilgisel destek sağlayan, bu
konuda eğitimli profesyonellere denir.
hamilelik, doğum ve ebeveynlik
yolculuğunun farkına varılan bir şekilde
yapabilmesi için bu yolu anne ve baba
ile birlikte bir danışman ve destekçi
olarak yürümektir.
Doula ne yapar?
Doğumunuzun başından sonuna kadar
sizinle birlikte olur.
Bir kadının bedenine ve kendi bebeğini
dünyaya getirebilme yeteneğine inanır.
Bu sebeple kadının bedenine ve
doğumun mahremiyetine saygılıdır.
Doğum yapan kadının ihtiyaç duyduğu
kutsal ve mahrem alanı korumaya
yardımcı olur.
Doğumunuzla ilgili tercihlerinizi
yaparken sizi seçenekleriniz hakkında
26
bilgilendirir ve seçimlerinizde sizi
destekler. Ayrıca doğum tercihlerine
göre beklenmedik durumlar ile de baş
etmenize de yardımcı olur.
Doğumda kullanılabilecek pozisyonlar,
masajlar ve nefes çalışmaları ile ilgili
bilgiler öğretir. Doğum sırasında da
size masaj yapar, cesaretlendirir,
rahatlatıcı pozisyonlar önerir, nefes
tekniklerini uygulamanızda size
yardımcı olur.
Medikal prosedürler uygulamaz ve
sağlık profesyonellerinin yaptığı işlere
müdahale etmez.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 27
KADIN
HASTALIKLARI
VE DOĞUM
! !
"!
MENOPOZ YAŞI
DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ?
Kadınlar için hayatlarının en zor dönemlerinden biri
menopoztur. Üreme faaliyetlerinin durup, hormon
üretiminin azalması ile birlikte kadınların vücutlarında
önemli değişiklikler görülür. KadıköyŞifa Ataşehir
Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Emrah Kol menopoz ile ilgili en çok merak
edilen soruları yanıtladı
Menopoz nedir?
Ergenlikte 300 - 400 bin yumurta taslağı
içeren yumurtalık, 40’lı yaşların başına
kadar 300 civarında olgun yumurta üretip
gebelik oluşumunda kullanılmasını sağlar.
Diğer binlerce yumurta taslağı
olgunlaşanlara destek görevinde
bulunurlar. 50 yaşa gelindiğinde yumurta
üretimi durup, yumurta üretimiyle
tetiklenen östrojen üretimi azalınca rahim
içinde aylık kalınlaşma olmaz ve artık
ritmik kanama görülmez. Bu durumun adı
menopozdur. Bu dönemde sadece
östrojenin değil diğer hormonların da kan
seviyelerinde de belli seviyelerde düşüşler
olur.
Menopoz hangi yaşta görülür?
Toplumlar arası farklılıklar olmakla beraber
menopoz yaşı için genel kabul 49-52
yaşlardır.
Menopoz yaşı değiştirilebilir mi?
Her kız çocuk doğduğunda genetik kodları
ile menopoz yaşı belirlenmiştir. Bu nedenle
menopoz yaşını daha ileriye taşımak
mümkün değildir. Ancak bazı olumsuz
faktörler (sigara tüketimi, ilaç kullanımı,
ameliyat, otoimmün hastalıklar, X-ışını)
menopoz yaşını öne çekebilir.
Menopoz öncesi dönem nedir?
Aktif dönemden sonra yumurta oluşumu,
kanama ve doğurma fonksiyonunun
tamamen bittiği ana kadar geçen dönem
menopoz öncesi dönem olarak
adlandırılır. Bu süreç 42 - 45 yaşlarında
başlar ve her kadında farklı belirtilerle
seyreder. Belirti yelpazesi o kadar geniştir
ki, bir kadın fiziksel ve ruhsal sıkıntı
yaşamazken, diğeri menopozun tüm
zorluklarını bu dönemde de omuzlarında
taşır.
27
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Emrah Kol
Erken Menopoz nedir?
30 - 35 yaşlar ve daha öncesinde
menopoz gerçekleşmesi erken menopoz
olarak tanımlanır. Ameliyat, ilaç kullanımı,
X-ışını ve başka nedenler olmaksızın
ortaya çıkar, genetik özellik taşır ve
görülme sıklığı % 1’dir.
Menopoz döneminde hangi şikayetler
görülür?
Sıcak basması
Sıcak basması, menopoz geçiş döneminde
ve sonrasında en sık görülen şikayettir.
Beyindeki lokal doku maddelerinin salınımı
ve etkileri azalan östrojene bağlı olarak
değişim gösterir. Bunun sonucunda
bedenin sıcaklık ayar merkezi olumsuz
etkilenir. Bu olumsuzluk sonucunda,
menopozdaki kadında nöbetler halinde ısı
yükselmesi meydana gelir. Adı geçen lokal
doku maddelerindeki değişiklikler ayrıca
ruhsal emosyonel sorunları da beraberinde
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 28
getirir. Uyku bozuklukları, anlık günlük ruhsal
dalgalanmalar, hafıza sorunları,
konsantrasyon eksikliği kadının yaşam
kalitesini bozar ve bu tablo yıllar boyu
sürebildiğinden içinden çıkılmaz bir hal alır.
Fiziksel sorunlar
Cilt, kemikler, cinsel organlar menopozdan
olumsuz etkilenir. Kolay yorulma, güç kaybı
yaşamı zorlaştıran diğer faktörlerdir.Kemik
erimesi bu dönemde zellikle dikkat edilmesi
gereken bir konudur.
Cilt değişiklikleri
Cilt, vücudun en büyük organıdır ve
östrojene çok duyarlıdır. Böyle olunca
menopozla birlikte çok hızlı ve geri
döndürülemez değişiklikler olmaktadır. Sıcak
basması ile birlikte kadını en çok rahatsız
eden durumdur ancak çoğunlukla östrojenle
ilişkisi düşünülmediği ve yönlendirilmediği
için çaresiz kalmaktadır.
Cinsel organ değişiklikleri
Menopozda cinsel organlarda da ciltteki
değişikliklere paralel gerileme olur. Fiziksel
görünümdeki değişikliklerin yanı sıra kuruluk
ve yanma hissi, idrar şikayetleri ve
enfeksiyon riskinde artış diğer önemli
sorunlardır.
Menopoz döneminde hangi hastalıklar
ortaya çıkabilir?
Kalp Hastalıkları
Menopozdan önce kalp krizi riski erkeklere
göre daha düşükken menopozla birlikte bu
oran erkeklerle eşit seviyeye yükselir. Bu
durum ciddi sorun olarak menopozdaki
kadının karşısında durmaktadır.
Kemik Erimesi
Kemik erimesi iki ayrı nedenle olur. Birinde
östrojen azlığı temel sebep iken diğerinde
yaşlanmanın kendisi erimenin nedenidir. Irk,
doğum sayısı, iklim, beslenme kemik
erimesini etkilemektedir. Doğum sayısı,
kalça kemik açısı, ülkemizin güneşli gün
sayısı Türk kadınını bu konuda kuzey
ülkelerinde yaşayanlara göre şanslı hale
getirmektedir. Bununla birlikte östrojen
azalması kemik erime ve kırık
riskini artırmaktadır.
Menopoz Dönemi Kanserleri
Menopoz döneminde öncelikle
meme, rahim, yumurtalık ve
bağırsak kanseri üzerinde
durulmalı kontroller bu kanser
tipleri üzerinde
yoğunlaştırılmalıdır.
Menopoz döneminde hangi
tetkikler yapılmalı?
Rutin kan tetkikleri, CA 125,CEA,
EKG, tüm batın ve jinekolojik USG,
smear testi, mamografi, kemik
yoğunluk ölçümü, gaitada gizli kan
araştırması menopozdaki kadında başlıca
yapılması gerekenlerdir.
Menopoz tedavisinin amacı nedir?
Menopozda eksilen hormonu yerine koyma
tedavisi esastır (hormon replasman
tedavisi). Menopozda esas olan şikayet ve
bulguları esas alarak kadını (hasta değil) bir
bütün olarak ele almaktır. O halde temel
eksik östrojen olduğu için onun eksikliğini
gidermek gerekmektedir. Cilt için kozmetik
ürünler kullanılabilir, kemik erimesi için
sadece o amaca dönük ürünler kullanılabilir,
kalp hastalığı olunca bazı ilaçlar alınabilir
ancak hiçbirisi yeterli olmayacağı gibi zaman
kaybına da yol açacaktır. O halde hasta
değerlendirilmeli risk içermiyorsa en az 5 yıl,
risk içeriyorsa riske göre daha kısa süre
hormon tedavisi yapılmalıdır. Var olan kanser
hastalığı temel engel teşkil eder. Onun
dışındaki tüm durumlarda menopozdaki
kadının durumu bireyselleştirilerek ele
alınmalı multidisipliner yaklaşımla hayat
kalitesi yükseltilmeye çalışılmalıdır. Ergenlik
döneminden itibaren hayatının bir parçası
olan östrojen hormonunun düşük dozda
yani, menopoz öncesi döneminde ritmik
kanamalarının 3.günündeki kan seviyesiyle
desteklenmesi ve yanına doğada olduğu gibi
progesteron ilavesi konusunda
cesaretlendirilmelidir.
28
Menopozda cinsel yaşam değişir mi?
Gebelikten korunma kaygısından uzak olup
hormon tedavisi ile de günlük
şikayetlerinden kurtulan kadınların menopoz
döneminde de doyurucu cinsellik
yaşayabilecekleri öngörülmektedir.
Menopoz öncesinde korunma
42 Yaşından sonra menopoz dönemine
kadar yumurta oluşumu az da olsa devam
eder. Bu nedenle aktif cinsel yaşamı olanlara
düşük dozlu doğum kontrol hapları önerilir.
Menopozda korunma
Menopozla birlikte yumurta üretimi
olamayacağı için hormon replasman tedavisi
alınsa bile gebelik ihtimali olamayacağı için
gebelikten korunmaya gerek yoktur.
Menopozdaki kadın nasıl bir yol izlemeli?
İçinde bulunduğu durumun hastalık tablosu
olmadığını bilmeli, uzayan ortalama ömürle
30 -40 yıl süreyle yaşam kalitesinin
düşmesine izin vermemeli, destek almak için
aktif çaba göstermeli, akıl fonksiyonları,
kalbi, cildi ve kemikleri için, risk faktörü
içermiyorsa ve uygun takip aralıklarıyla
hormon tedavisinden uzak durmamalıdır.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 29
AĞIZ VE DİŞ
SAĞLIĞI
! !
"!
HAMİLE KALMADAN ÖNCE
MUTLAKA DİŞ MUAYENESİ
YAPTIRILMALI
Planlanmış bir hamilelikte nasıl öncelikle muayene olup gerekli tetkikler
yapılıyorsa gebelik öncesinde de tüm ağız içi muayene ve gerekli röntgenler
alınmalıdır. Böylece önceden çeşitli önlemler alınarak sorunsuz bir gebelik
geçirilebilir. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt.
Erhan Palamutçu, hamilelikte diş sağlığı ile ilgili merak edilenleri derledi.
Hamile kadınlarda hormonal dengenin
(östrojen, progesteron) ani değişimine bağlı
olarak özellikle diş etleri diş iltihaplanmalarına
çok eğilimlidir. Eğer dişler üzerinde biriken
yiyecek artıkları tamamen temizlenmezse,
“Gingivitis” adı verilen basit dişeti iltihabı
gelişir. Diş etleri şişkin, kırmızı ve kanamalı bir
hal alır. Bunu engellemek, etkili bir şekilde
fırçalayarak ve diş ipi kullanarak mümkün
olabilmektedir.
Ayrıca hamilelik döneminde iyi huylu diş eti
tümörleri de gelişir ve gebelik sonunda
kendiliğinden geçer.
Sabah bulantıları olan, sık sık kusan gebelerde
ağız ortamı asit seviyesi yüksek olduğu için
dişlerde aşınma, çürüme, hassasiyet oranı
artar. Bu da yine iyi bakımla önlenebilir. Fakat
kusmadan hemen sonra fırçalamak ortam
asiditesinin maksimum olmasından dolayı pek
tercih edilmez. Çünkü dişlerde arınma
görülebilir. Bu yüzden kusmadan hemen sonra
ağzı bol su ile çalkalamak ve ancak 20 - 30
dakika sonra dişleri fırçalamak daha uygundur.
Gebe kadınlarda fırçalama bulantıyı
artırıyorsa, en azından bol su ile ağzı
çalkalamak yine de faydalı olacaktır.
Çevremizde anne karnındaki bebeğin, annenin
vücudunda bulunan kalsiyumu çektiği ve
dişlerini çürüttüğü gibi bir inanış vardır. Fakat
bu doğru değildir. Bebek kalsiyumu önce
tüketilen gıdalardan, sonra da annenin
kemiklerinden sağlar. Hamilelik esnasında
oluşan çürükler yetersiz ağız bakımı ve diğer
faktörlerden kaynaklanır.
Gebeliğin ilk 3 ayı bebeğin oluşumunun
başladığı ve en hızlı gerçekleştiği evrelerdir. Bu
dönemde mecbur kalmadıkça diş uygulaması
yaptırmaktan kaçınmak gerekir. Dişetlerinde
şişme, kızarıklık, kanama arttığı için diş
temizliği ve ağız hijyen eğitimi bu dönemde
önemlidir. 3 – 6 ay arasındaki dönemde
röntgen ve diş çekimi dahil, tüm uygulamalar
yapılabilmektedir. Bu dönemde ihmal edilecek
her sorun, ileride ağrı ile doğumun daha erken
başlamasına sebep olabilir.
Bu yüzden başlangıçta, yani gebelik öncesi
kontrolden geçmediyseniz bile 3 – 6 aylık
dönemde mutlaka kontrolden geçilmelidir. İlk
3 aylık dönemde oluşabilecek sorunlarda
mecbur kalınmadıkça daha çok geçici
tedaviler uygulanıp, kalıcı tedaviler 3 - 6 ay
arasındaki döneme veya gebelik sonrasına
bırakılır. Hastanın kadın doğum uzmanıyla
görüşülerek, düşük, erken doğum riski, aşırı
korku, panik gibi faktörlerin elenmesi ile her
dönemde diş çekilebilir, dolgu yapılabilir, apse
tedavi edilebilir. Çünkü ağrının yaptığı stres
bebek için daha zararlı olabilir.
29
Ağız ve Diş Sağlığı
Dt. Erhan Palamutçu
Gebelik döneminde tükürük akışının
azalmasıyla da, zaten hassas olan diş etlerinin
tükürüğün yıkayıcı etkisinin azalmasıyla da
daha kötü bir hal ortaya çıkabilir. Bu yüzden
ağızda oluşan plak çok iyi bir şekilde
uzaklaştırılmalı ve azalan tükürüğün yıkayıcı
etkisi iyi fırçalama, diş ipi kullanımı ve bol su
ile çalkalama ile önlenmelidir.
Gebelik döneminde oluşan apselerde,
tetrasiklin grubu antibiyotikler dışındakiler
kadın doğum uzmanıyla görüşülerek
kullanılabilir. Eğer çok gerekli ise, röntgen de
anneye giydirilen kurşun önlük ile çekilebilir.
Gebelik döneminde direnç, dengeli beslenme,
sağlıklı olma, ilaçlardan uzak durma, bebeğin
gelişimi için en önemli faktörlerdir.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 30
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 31
! !
"!
kitap
İstanbul’un İncileri:
Adalar
Adalar
İstanbul’un İncileri
Kadir Can
Adalar Turizm Geliştirme
Merkezi
2013, 159 sayfa
Gitmek istiyorum!”
İstanbul’da yaşayan
birçoklarının gün içinde en
azından bir kere dile getirdiği
bir cümle bu. Trafiğinden,
gürültüsünden, insanların
vurdumduymazlığından sıkılıp
bir anda her şeyi bırakıp
gitmek istiyor insan. Alıp
başını betondan uzak, deniz
kenarında, içinde rengârenk
çiçekler olan bahçeli ufak bir
eve belki… Böyle sıkıldığın
her an arkana bakmadan
gitmek herkes için mümkün
mü bilmiyorum ama bir an
için hayalini kurabilmek bile
iyi geliyor. Durup nefes almak
istediğinizde, canınız sıkıldığı
halde uzaklaşamadığınız
zamanlarda, çok yakınlarda
bir günlük de olsa
kaçabileceğiniz bir hazineyi
hatırlatıyor Kadir Can.
İstanbul’un İncileri: Adalar
kitabındaki fotoğraflara
baktıkça Prens Adaları
okurun yanı başına geliyor.
Sanatçı ve imgesinin
Oluşumu
1980 Sonrası Türkiye’de
Popüler Roman
Sanatçı İmgesinin Oluşumu
Ernst Kris, Otto Kurz
Çeviren: Sabri Gürses
İthaki Yayınları
2013, 160 sayfa
1980 Sonrası Türkiye’de
Popüler Roman Koç
Üniversitesi Yayınları
2013, 348 sayfa
Bu kitap, elbette ki konusu
gereği, kitapların ticari
başarısını bir kriter olarak
gösteriyor. Öte yandan
popülerlik, piyasa, pazar
sözcükleri edebiyat ve sanatla
zorlukla ilişkilendirdiğimiz
deyimler. Yazarı malını satan
tüccar, kitabı da ticari bir mal
olarak görmek çok zor ama
popüler romanlar söz konusu
olduğu için seçilen deyimler
bu yönde. Bunu
eleştirmiyorum sadece doğal
olarak yadırgadığımı dile
getirmeden edemedim.
Eldeki kitabın başka disiplinler
ve türler üzerinde düşünmeye
imkân veren geçişkenliği, bu
imge meşruiyetinin oluşumu
meselesi üzerine de
yoğunlaşmaktadır. “Bir
sanatçının isminin kayda
geçirilmiş olup olmadığı bundan nesnel olarak emin
olmak mümkün olmasa bilesanatsal başarısının büyüklüğü
ve kusursuzluğuna bağlı değil,
o sanat eserine verilen öneme
bağlıdır.” İşte tam da bu,
seçmek, sunmak önem ithaf
etmektir ve bundan çıkan
sonuç imgedir. Yazılı kültürün
ve yüksek sanatın neredeyse
kutsal olduğu yakın zamanlara
kadar bu çok önemliydi. Şimdi
ise, kendi kendisinin kayda
geçireni olmak gibi tuhaf
olduğu kadar sorunlu bir çağ
var… İmge, imaja ve şöhrete
dönmüş çoktan.
31
Işığın Çocuğu Arel
Işığın Çocuğu Arel
Koray Avcı Çakman
Resimleyen:
Elif Deneç
Can Yayınları
2013, 176 sayfa
Elif Deneç’in çizdiği kapak
resmine baktığımız anda, bu
kitabın içinde başka bir dünya
olduğunun farkına varıyoruz
Çikolata ile ben. Bir çizere,
böyle tatlı karakterleri çizdiren
bir hikâye olmalı ortada.
Sayfaları karıştırdığımızda sarı
saçları ve mor elbisesiyle bir
peri resmi geliyor önümüze.
Söz konusu kanatlı bir ufaklık
olduğunda ikimizin de en
sevdiği renkler bunlar. Kimmiş
acaba bu Arel diye okumaya
başlıyoruz Koray Avcı
Çakman’ın yazdığı Can
Çocuk’un yayımladığı
kitabımızı.
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 32
Popüler romanın yükselişi
Veli Uğur, 1980 Sonrası Türkiye’de Popüler Roman’da, popüler romanların son otuz
yılda piyasayı ele geçiren türlerinin incelemesini yapıyor. Geniş bir yelpazede türleri
ele aldığını söyleyebiliriz.
türün okuyucusu olduğu gibi,
her okur her türün okuyucusu
olabilir. Her kitabın yeri ayrıdır.
Yayıncılar Birliği’nin verilerine
göre 2011’de 1676 yayınevi
çalışır durumda, kitap
yayımlıyormuş. Bu sayı
herhalde son iki senede
azalmamış, artmıştır. Ayrıca
senede yaklaşık üç yüz milyon
bandrollü kitap piyasaya
sürülüyormuş. Bütün bu bilgileri
Veli Uğur’un 1980 Sonrası
Türkiye’de Popüler Roman
kitabından öğrendim. Genelde
klasik eserler, edebiyat kanonu
ve çağdaş edebiyatla
ilgilenmekten, eleştirmenlerin
öksüz bıraktığı türler oluyor;
onların ne denli çok olduğunu
bu kitabı okurken görmek
mümkün. Kitapla ilgili yazıya
başlamadan söylemeliyim ki
özellikle polisiye, casusluk, aşk
ve kadın temaları romanları çok
severek okuyan biriyim. Üst
edebiyat, alt kültür ayırımlarını
yapmaktan ve özellikle de ticari
eserleri küçümsemekten yana
biri olmadım hiç. Çocukluğum
ve gençliğim Agatha Christie,
Harold Robbins, Barbara
Cartland ve daha nicelerini
okuyarak geçti. Bir yaz tatilinde
evde bırakılmış otuz kadar (hiç
abartmıyorum) pembe dizi aşk
romanını bir haftada okumakla
türün yabancısı olmadığımı
sanırım kanıtlamış oldum. Kitap
söz konusu olduğunda bana
elitizm anlamlı gelmez. Her
Böyle bir açıklama yaptıktan
sonra bile popüler romanın
sınırlarını belirlemenin, türü
tanımlayacak bir olgu bulmanın
zorluğunun da farkındayım.
Popüler romanın tanımını
yapmak bir hayli zordur. Popüler
mi, çok satan mı, ticari roman
mı demeli? Yoksa tümden genel
kategorileri bir kenara bırakıp
sadece alt türün adıyla mı
anılmalı, örneğin polisiye, korku
romanı ya da erotik roman gibi?
“Ticari roman” bir aşağılama
çağrıştırabilir oysa “popüler”
geniş kitle tarafından kabul
edilmişlik şeklinde anlaşılır. Veli
Uğur kitabın giriş bölümünde bu
konuyu etraflıca ele alıyor.
Popüler olanın aslında kapitalist
düzende kitleler üzerinde bilinç
yaratmak oluşunun örneğini
veren Derrida ve Adorno gibi
çağdaş felsefecilerin izinden
giriyor konuya. Popüler kültürün
hegemonyasının sanatlar
üzerindeki ezici baskısı dile
getiriliyor fakat yazar hemen
bununla birlikte popüler romanın
sorunlarına da değiniyor. En
başta edebiyat kanonu dışında
bırakılmış olmak ve bugüne
kadar akademik ilgi görmemek.
Bu dışlanmanın nedenlerine
değinmiyor çünkü bu tezin
konusu değil, Veli Uğur sadece
popüler romanların son otuz
yılda piyasayı ele geçiren
türlerinin incelemesini yapıyor.
Kitap çok başarılı bir birinci
bölümle başlıyor: “Popüler
romanın doğuşu ve 1980’e
kadar olan gelişim”. Bu
bölümde özellikle ciddi bir
katalog sunduğu için hem adını
çok iyi bildiğimiz yazarların
eserlerini hem de Güzide Sabri
gibi çok daha az tanınan
popüler yazarları kapsayan
tarihsel süreç anlatılıyor. Kitabın
asıl amacı 80’lerden sonraki
dönem ama öncesinin böyle
netlikle ortaya konmuş olması
çok iyi fikir veriyor.
Veli Uğur 1980’lerden sonrasını
ele almasının nedenini, darbe
sonrası siyasi kutuplaşmanın
dağılması ve daha merkezi
akımlara yerini bırakması olarak
açıklıyor. Bu durum yeni türlerin
ortaya çıkmasına neden oluyor
ve piyasada kolay tüketilen
eserler egemen oluyor. Bütün
bunlar son otuz yıldır sanat ve
edebiyat eserlerinin ticari
değerleriyle öne çıkmasını da
açıklıyor.
Bu kitap, elbette ki konusu
gereği, kitapların ticari başarısını
bir kriter olarak gösteriyor. Öte
yandan popülerlik, piyasa, pazar
sözcükleri edebiyat ve sanatla
zorlukla ilişkilendirdiğimiz
deyimler. Yazarı malını satan
tüccar, kitabı da ticari bir mal
olarak görmek çok zor ama
popüler romanlar söz konusu
olduğu için seçilen deyimler bu
yönde. Bunu eleştirmiyorum
sadece doğal olarak
yadırgadığımı dile getirmeden
edemedim.
Veli Uğur tezini popüler roman
türlerini incelemek üzerine
kuruyor. Geniş bir yelpazede
türleri de ele aldığını söylemek
mümkün. Burada ele aldığı
konuların hepsinden söz etmek
olanaksız, sadece eksik
bulduğum birkaç konuya
değineceğim. Son yıllarda
okuduğum bilim kurgu
romanlarında sık rastladığım
temalardan biri büyük
metropollerin içinde çevreden
kopuk yaşayan insanların
korkusu. Gülayşe Koçak, Sadık
Yemni gibi yazarlar bilinçsizce
32
gelişmiş şehirlerin ve yanlış
çevre politikaların korkusunu
hissettiren romanlar yazdılar.
Veli Uğur bilim kurgu ve
fantastik romanlara yer vermiş
kitabında ama bu kitapların
yazılmalarına neden olan çevre
kirliliği ve nüfus patlaması ile
bağlamamış. Kitabın bütünü ele
alındığında çok önemsiz
görünecek bir kusur ama bu
kadar iyi araştırılmış bir kitapta
bu konuyu görmeyi bekledim.
Yeni ruhanilik
Ele alınan konular içinde
“hidayet romanları”na geniş yer
ayırmış yazar. Ayrıca İslami
temalı aşk öyküleri, dindar
dedektifler, türbanlı isyan gibi
konulara yer vermiş. Bunların
yanı sıra İslamiyet’ten kopuk
olarak gelişen yeni tür bir
spiritüalizmle karşılaşıyoruz
popüler romanlarda. Yazar bu
konuya fazla değinmiyor.
Popüler romanlarda yoga, reiki,
insanın ruhsal gelişimi, kendini
bulma gibi konuları Mevlana ile
birleştiren, yeni bir tür ruhanilik
çizgisinden bahsetmek
mümkün.
Üniversitelerin popüler kültüre
ilgilerinin artması çok
desteklenecek bir durum. Bu
konuları ele alan çok sayıda
yüksek lisans teziyle
karşılaşıyoruz artık. Daha
önceleri arabesk müzik,
televizyon dizileri, popüler
romanlar hakkında yapılmış
bilimsel araştırmalar ya yoktu
ya da çok azdı. “Popüler”
sözcüğünün doğru
tanımlanması çok önemli;
elbette sadece ne olduğu ve
nasıl geliştiği konuları değil,
nedenselliği de ele alınmalı.
Özellikle popüler eserlerin
hegemonyasının sanata ödettiği
bedel, artık araştırılması ve
tartışılması gereken bir konu.
İçerikler Radikal Kitap’tan alınmıştır.
http://www.kitap.radikal.com.tr
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 14:09 Page 33
insan
kaynakları
bizden haberler
Kadıköy ve Ataşehir Belediyeleri tarafından
her yıl düzenlenen Sünnet Şöleni’ne bu yıl da
destek verdik. Belediyelerle işbirliği halinde
yürütülen çalışma kapsamında, Kadıköy
Hastanemizde 35, Ataşehir Hastanemizde
ise 79 çocuğun sünneti ücretsiz olarak
gerçekleştirildi.
Kurumsal sosyal sorumluluk bilincimiz
kapsamında, 2003 yılından bugüne
belediyelerin organizasyonu ile
desteklediğimiz Ücretsiz Sünnet
Kampanyası, değerli hekimlerimizin özverileri ile her yıl daha fazla
ihtiyaç sahibine ulaşır hale geldi.
Kampanya kapsamında büyük bir özveri ile çalışarak, desteklerini
esirgemeyen hekimlere (Op. Dr. Mustafa Günhan,
Op. Dr. Levent Gürkan, Op. Dr. Murat Tan, Op. Dr. Gülden Avcı,
Op. Dr. Murat Mutuş) teşekkür plaketleri düzenlenen organizasyonda
Genel Müdürümüz Sayın Buket Pilavcı tarafından takdim edildi.
Evlenenler...
Çalışanlarımıza bir ömür boyu
mutluluklar diliyoruz.
KADIKÖYŞİFA SAĞLIK GRUBU
çalışanlarımıza yeni görevlerinde
başarılar diliyoruz.
BELMA DAĞITMAÇ
HASTA KABUL YETKİLİSİ
FATURA KONTROL UZMANI - AH
DİDEM ÖZSEZGİN
HASTA DANIŞMANI
HASTA KABUL YETKİLİSİ -KŞH
HATİCE ÇUBUKÇU
HASTA KABUL YETKİLİSİ
MEDİKAL MUHASEBE ELEMANI
SULTAN ŞAHİN
HASTA DANIŞMANI
HASTA KABUL YETKİLİSİ -KŞH
MEHTAP KAYA
HASTA DANIŞMANI
CHECK-UP DANIŞMANI-AH
SEVDA ARSLAN
CHECK-UP DANIŞMANI
KURUMSAL PAZARLAMA UZMANI
CEM ÇETİN
18.05.2013
LEYLA YILMAZ
25.05.2013
PERİHAN BEKTAŞ
15.06.2013
HÜLYA ALPTEKİN
29.06.2013
GÜLÇİN DEMİR-VEDAT TURUNCA
31.08.2013
AYFER KAYA
08.09.2013
İREM KONAKÇI-HAKAN YENİCE
24.08.2013
PELİN KEMEÇ
14.09.2013
FATMA KARTALOĞLU
21.09.2013
Sifalı Miniklerimiz
Çocuklarınızla birlikte sağlıklı ve şifalı bir ömür dileriz
Emre-Beril - Ediz Akkurt
Duygu - Defne İl
Nilüfer - Kuzey Aras
Yılmaz
Hasan-Nazan-Buğra Yalvaç
33
Selda - Miraç Oğuzhan
Tuba - Defne Irmak
Tabak
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 34
e
ronelinizd
da ve pe
ız
n
rı
a
rl
to
ok
nenizde d
ilgili hasta
e
uz. Z.M.
v
n
z
lu
ü
o
y
r
e
çizgid
u
diği güle
b
te
n
is
a
k
m
e
r za
k görm
kürler. He
nın en ço
için teşek
n
u
Bir hasta
n
K.
u
B
etmesi . İ.
mevcut.
.İ.
le tedavi
y
ü
çok fazla
z
ü
ry
üper. Y.A
le
nce gü
i Zehra s
s
ö
e
n
ir
a
ce
ş
d
re
m
a
ü
e
ımız s
bek h
ne olm
ellikle be
de kaldığ
z
y’in muya
e
e
Ö
n
B
.
ta
s
m
in
a
ri
g
e
H
n
E
ı dil
ri) çok iyi.
Devamın
hemşirele
fesyonel.
k
e
ro
b
p
e
e
rçekten
b
v
li
le
bilgisi ge
ok bilinç
ı (özellik
e
ç
v
i
ım
s
ş
g
e
il
la
,
rk
k
z
e
a
H
elryü
isi, y
rinin güz
ilgisi, bilg
.
ik. S.K.
hemşirele
tt
Prsonelin
e
s
ım
k
is
ürler. Y.K
a
h
k
b
k
u
e
yoğun
se teş
i huzurl
e
e
iz
v
rk
e
ri
im
C.M.
H
d
le
.
n
e
e
ir
k
un kadık.
üvendim
k hemş
n
g
e
m
b
e
e
e
v
b
m
m
n
n
i
a
evd
elde
Yenidoğ
n person
kibi çok s
lü ilgilene
m. Tüm e
z
e
ş
ü
y
te
r
h
sı.
le
u
ü
m
inde g
ağlanma
izmetin s
üre içeris
h
s
ü
ız
rl
ım
tü
r
ığ
t ald
e he
bir şekild
en hizme
orunsuz
Hastaned
s
e
v
i
iğ
ll
üze
eti
işleyişin g
e hakimiy
ı kibarlığı,
ır
ş
a
n
dilerinin iş
li
n
e
e
ş,
K
u
r.
lm
o
o
Person
ıy
l çalış
destek
çok güze
boyunca
olr
k
n
la
ü
ş
te
g
a
s
d
e
2
C.A.
a
d
nuda
bizlere
kti. Ark
o
e
k
ç
ım
r
i
n
e
a
m
h
h
ti
a
re
e
k
izle
and
celikle dik
sürekli b
umlusu H
onusu ön
da hanım
işkileri sır
e
il
S
ta
a
s
d
a
a
Temizlik k
H
el.
nışm
mükemm
miştir. Da
ebilei hissettir
kesinlikle
ib
g
e
için seçil
d
iz
im
im
iz
v
B
e
.
.
i
z
iz
ri
.Ö
e
C
r ed
kendim
ekkürler.
k teşekkü
epiniz teş
rkese ço
e
h
re
e
muştur. H
z
kü
aşta olma
Yakınlaeleriniz b
ir
ş
m
e
h
labildim.
e
a
v
i
iz
iy
n
g
ri
il
le
.
diğim
Hekim
ydiniz. A.C
ardan iste
i hastane
e doktorl
v
n
e
cek en iy
rd
le
şire
ldım. Hem
mnun ka
e
er. Z.P.
m
rl
k
ü
o
k
ç
k
en
ok teşe
Ç
.
im
Hastaned
ğ
e
c
vsiye ede
rımada ta

Benzer belgeler