temmuz 2012

Transkript

temmuz 2012
MESS AB Bülteni
TEMMUZ 2012
AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Türkiye-AB ile vize diyaloğunda gelişmeler
Türkiye vatandaşlarının Avrupa Birliği (AB)’ne vizesiz seyahati konusunda vize serbestisi
müzakerelerinin başlaması için Türkiye, AB’ye Türkiye üzerinden giren kaçak göçmenleri geri alma
konusunda ilk adımı attı. Birlik Üye Devletlerinin, Türkiye ile vize diyaloğu başlatılması için koşullar
üzerine anlaşması ve Avrupa Komisyonu’nun müzakereler için yetkilendirilmesi üzerine Türkiye’nin AB
Daimi Temsilcisi Selim Yenel Geri Kabul Anlaşması’nı parafladı.
Geri Kabul Anlaşması temelinde kaçak göçmenlerin Türkiye tarafından kabul edilmesi sürecinin, AB ile
yürütülecek vize muafiyeti müzakerelerinin tamamlanması ile paralel olarak yürütülmesi öngörülüyor.
Sürecin 2015’e dek tamamlanmasını öngördüklerini açıklayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,
müzakerelerin ucunun açık olmaması, süreçlerin paralel işletilmesi ve Türkiye’nin üçüncü ülkelerle
yaptığı vize muafiyet anlaşmaları çerçevesinde AB’den yazılı güvence alındığını kaydetti. Daha fazla
adım atılmadan önce Komisyon tarafından Sonbaharda açıklanması öngörülen Eylem Planı bekleniyor.
Kaynak için tıklayınız
AB ve Türkiye arasında Güçlendirilmiş Enerji İşbirliği
Avrupa Komisyonu ve Türkiye, Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinin yeniden canlandırılması için
17 Mayıs’ta başlatılan “Pozitif Gündem” çerçevesinde, AB ve Türkiye arasındaki enerji işbirliğinin
güçlendirilmesi için karar aldı. Avrupa Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikası’ndan Sorumlu
Komisyon Üyesi Štefan Füle, Enerjiden sorumlu Komisyon Üyesi Günther Oettinger ile Avrupa Birliği
Bakanı Egemen Bağış ve Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın katılımı ile 14 Haziran 2012’da Stuttgart kentinde
varılan mutabakat şu alanları kapsıyor:
1. Enerji senaryoları ve enerji dağılımı konusunda uzun vadeli bakış açıları;
2. Pazar entegrasyonu ve ortak menfaatlerin söz konusu olduğu (gaz, elektrik, petrol)
altyapılarının geliştirilmesi;
3. Küresel ve bölgesel enerji işbirliği;
4. Yenilenebilir enerjinin, enerji verimliliğinin ve temiz enerji teknolojilerinin desteklenmesi;
5. Nükleer emniyet ve radyasyon koruması.
Toplantı çerçevesinde aynı zamanda bu alanlardaki ortak çalışmaların koordine edilmesi ve kaydedilen
ilerlemenin tespit edilmesi adına bir yönlendirme grubu oluşturulmasına karar verildi. Güçlendirilmiş
enerji işbirliği, Türkiye’nin katılım sürecinde halihazırda açılamayan enerji başlığında ilerleme
kaydedilmesi ve enerji piyasalarının nihai entegrasyonunun kolaylaştırılmasını amaçlıyor.
1
Kaynak için tıklayınız
AB POLİTİKALARI
Avrupa Konseyi Büyüme ve İstihdam Sözleşmesi’ni kabul etti
28-29 Haziran’da düzenlenen Avrupa Birliği Zirvesi’nde, AB liderleri daha önce mutabakata varılan yeni
Büyüme ve İstihdam Sözleşmesi’ni kabul etti. Büyüme ve İstihdam Sözleşmesi; mali konsolidasyon,
yapısal reformlar ve sürdürülebilir büyümeye yönelik yatırımlar çerçevesinde Üye Devlet, Birlik ve Euro
Bölgesi düzeylerinde alınacak eylemler için kapsamlı bir eylem planı ortaya koyuyor.
AB liderleri, Büyüme ve İstihdam Sözleşmesi çerçevesinde, ekonomik kriz ile mücadelede zorluk çeken
ülkeler tarafından büyüme ve istihdam önlemleri için kullanılmak üzere toplam 120 milyar € değerinde
bir fon oluşturulmasını onayladı. Aynı zamanda, Avrupa Yatırım Bankası’nın sermayesinde 10 milyar €
artış ile bankanın kredi kapasitesinde 60 milyar € artış sağlanması öngörülüyor. AB liderleri sözleşme
kapsamında aynı zamanda AB’de enerji, ulaşım ve dijital ekonomi alanlarında yapılacak yatırımları
arttırmak amacıyla başlatılan “proje tahvilleri” pilot projesi için mali kaynağın 4,5 milyar €’a
çıkarılmasını öngördü.
Kaynak için tıklayınız
Kaynak için tıklayınız
Euro Bölgesi, kriz yönetiminde devlet ve banka borçlanmalarını birbirinden
ayırmak için adım attı
AB Devlet ve Hükümet Başkanlarının 28-29 Haziran tarihli Zirvesi’nde, Euro Bölgesi’ndeki bankalara
yönelik kurtarma fonları ve denetim sistemine ilişkin önemli kararlar alındı.
Zirve sonunda yaptıkları açıklamada liderler, Euro para biriminden geri dönüş olmadığının altını çizdi.
Alınan karar uyarınca, Euro Bölgesi’ndeki bankalar, bütçe disiplini kurallarını yerine getiren üye
devletler ile imzalanacak bir Mutabakat Zaptı vasıtasıyla AB kurtarma fonuna doğrudan erişim elde
edebilecek. Özel sektör ve kamu borçlarını birbirinden ayırmayı amaçlayan uygulamada, geçici Avrupa
Finansal İstikrar Fonu (EFSF) ve 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek devamlı Avrupa İstikrar Mekanizması
(ESM) fonları kullanılarak, bütçesel yükümlülükleri ve ekonomik reformları yerine getiren Euro Bölgesi
Üye Devletlerinin tahvillerinin satın alınması öngörülüyor. Avrupa Merkez Bankası’nın merkezi denetim
yetkisi kazanması ile birlikte, ülkeler kamu borçlarını arttırmadan ilgili kurtarma fonlarını doğrudan
bankalara yönlendirebilecek. Anlaşma uyarınca Komisyon, Avrupa Merkez Bankası ve IMF ilgili
anlaşmayı denetlemeyecek fakat teknik destek sağlayacak. Fondan öncelikle İspanya’nın 100 milyar
Euro faydalanması bekleniyor. Alınan kararda, kamu borçlarında giderek artan faiz oranları ile karşı
karşıya olan İtalya ve İspanya’nın baskısının etkili olduğu belirtiliyor.
Kaynak için tıklayınız
Kaynak için tıklayınız
Avrupa Merkez Bankası, Euro Bölgesi’ndeki bankaların denetiminde tek yetkili
oluyor
Avrupa Zirvesi’nde alınan bir diğer karar ise Euro Bölgesi’ndeki bankacılık denetim sisteminin Avrupa
Merkez Bankası bünyesinde merkezileştirilmesi oldu. Euro Bölgesi genelinde bir Bankacılık Birliği
oluşturulması için ilk adım olan yapılanma, kötü yönetilen bankaların bertaraf edilmesi ile Avrupa’daki
2
borç krizinin daha iyi yönetilmesini amaçlıyor. Bankacılık Birliği, Euro Bölgesi’nde tek denetim, ortak
mevduat garanti fonu ve tek bir bankacılık kapatma fonu öngörüyor.
Almanya’nın uzun bir süredir karşı olduğu Bankacılık Birliği fikri, İspanya’daki büyük bankaların
yaşadığı zorluk ertesinde yeniden gündeme geldi. Merkezi denetim, ihtiyacı olan ülke bankalarının AB
kurtarma fonundan yararlanması için bir ön şart olarak kabul edilmişti.
Avrupa Birliği Euro Bölgesi’nde gelecek yıl Bahar dönemine kadar tesis edilmesi öngörülen yeni
bankacılık denetim mekanizmasının detayları Avrupa Komisyonu tarafından Ekim ayına kadar
açıklanması beklenen yasa teklifinde netleşecek.
Daha fazla mali birlik için de ilk adımların atıldığı Zirve’de, Avrupa Komisyonu Başkanı Herman Van
Rompuy ayrıca bir rapor açıkladı. Bankacılık Birliği, Bütçe Birliği ve Ekonomik Birlik olarak konuyu üç
boyutta inceleyen rapor, üç alanda da daha fazla yetkinin AB’ye devrini tavsiye ediyor.
Kaynak için tıklayınız
AB’de Finansal İşlem Vergisi ve Enerji Vergisine ilişkin Son Gelişmeler
AB liderleri 28-29 Haziran tarihli Avrupa Zirvesi’nde mali konsolidasyon ve sürdürülebilir büyüme için
vergilendirme politikasında da karar aldı. Enerjinin vergilendirilmesi, konsolide kurumlar vergisi ve
finansal işlem vergisi, tasarruf gelirlerinin vergilendirilmesi ve vergi kaçakçılığı ile mücadele görüşülen
konular arasındaydı.
Avrupa Komisyonu tarafından 22 Haziran’da önerilen finansal işlem vergisine ilişkin AB seviyesinde
ortak bir karar almanın halihazırda mümkün olmadığına kanaat getiren AB liderleri, bu konuda 2012
yılı sonuna kadar bir anlaşma sağlamak için politikayı destekleyen ülkeler arasında “güçlendirilmiş
işbirliği” başlatılmasına karar verdi. Belçika, Fransa, Almanya, Avusturya, Slovenya ve Polonya finansal
işlem vergisine destek verirken, İspanya, Yunanistan, Slovakya, Estonya ve Romanya fikre açık
olduklarını belirtiyor.
Enerjinin vergilendirilmesi, ortak konsolide kurumlar vergisi matrahı ve tasarruf gelirlerinin
vergilendirilmesi konusunda ise Konsey düzeyinde istişareler devam ediyor. Avrupa Komisyonu
tarafından hazırlanan enerji vergisi yasa teklifi son olarak Ekonomik ve Mali İşler Konseyi tarafından
revize edildi.
Kaynak için tıklayınız
GKRY ve İspanya kurtarma fonları için gözlerini Brüksel’e çevirdi
AB Dönem Başkanlığı’nı 1 Temmuz’da devralacak olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY),
ekonomisini kurtarmak için AB’nin acil fonları için Yunanistan, İrlanda, Portekiz ve İspanya’dan sonra
başvuruda bulunan beşinci üye ülke oldu. İspanya ise bankalarının kurtarılması için €100 milyar
değerinde resmi talepte bulundu.
Moody’s İspanya’da 33 banka arasından 28’inin notlarını bir ila dört kademe düşürmüş, ülke notunu ise
“değersiz” statüsünün bir not üstüne çekmişti. GKRY için ise değersiz statüsünde olan BB+ notunu
belirledi.
GKRY ise en son Rusya’dan €2,5 milyar borç almış, AB’nin kurtarma paketleri altındaki katı şartlara
maruz kalmamak için ise Rusya ve Çin’den yardım istemişti.
3
Kaynak için tıklayınız
SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM
Sürdürülebilir bir Emeklilik ve Sağlık Sistemi için Emeklilerin İşgücüne Daha Fazla
Katılımı Önerildi
Avrupa Politika Merkezi ve Bertelsmann Stiftung tarafından 20 Haziran’da Brüksel’de düzenlenen
konferansta, Avrupa Birliği (AB)’nde derinleşen demografik sorunlar ile mücadele etmek üzere yaşlı
nüfusun AB işgücü pazarına daha aktif katılımı için politika geliştirilmesi tavsiye edildi.
Konferansa katılan AB’nin İstihdam ve Sosyal İşlerden sorumlu Komiseri László Andor, AB’nin
demografik açıdan bir eşikte olduğunu, bebek patlaması döneminin sona ermesi ile 60 yaş üstü
nüfusun yılda 2 milyon artmakta olduğunu kaydetti.
İsveç’in İstihdamdan sorumlu Eski Bakanı Sven Otto Littorin, yaygın kanının aksine, emeklilerin
işgücüne daha fazla katılımının tüketimi arttıracağını, böylelikle genç nüfus için de ek istihdam
olanaklarının oluşacağını belirtti. Emeklilerin çalışmak istemediği inancının doğru olmadığını vurgulayan
Littorin, İsveç’te 65 yaş üstü çalışan nüfusun 2004-2012 döneminde ikiye katlanarak %1,5’a ulaştığına
işaret etti. Daha fazla verimlilik için anahtar çözümün, işgücü pazarında genç ve yaşlı çalışanların en
uygun şekilde dağıtımı olduğunu söyleyen Alman Bakan Ursula von der Leyen ise sürdürülebilir bir
işgücü piyasası için yol haritası sundu.
AB’de 55 yaş ve üstü nüfusun oranı 1990 yılında %25 iken, 2010 yılında %30’a yükselmiştir. Bu oranın
2060 yılında %40’a ulaşacağı tahmin edilmektedir. Buna göre, emeklilik sistemi ve ödemeler
çerçevesinde 1960 yılında her 3 gence (0-14 yaş) bir yaşlı düşerken, 2060 yılında her gencin ikiden
fazla yaşlıyı finanse etmesi gerekmektedir.
Kaynak için tıklayınız
Komisyon, AB iş hukukunun uygulanması için bazı Üye Devletlere gerekçeli görüş
iletti
Avrupa Komisyonu, istihdam ve sosyal politika alanındaki Avrupa Birliği (AB) müktesebatını tam olarak
uygulamayan Üye Devletlere ‘gerekçeli görüş’ ileterek, ilgili yükümlülükleri yerine getirmelerini istedi.
Vakaların Avrupa Adalet Divanı’na intikal etmemesi için Üye Devletlerin gerekli tedbirleri almak üzere
iki ayı bulunuyor.
Bu kapsamda Komisyon, Birleşik Krallık ve İtalya’yı, çalışanların tehlikeli kimyasallardan korunmasına
ilişkin AB Yönergesi’nin iç hukuka tam olarak aktarılmaması çerçevesinde uyardı. Son uygulama tarihi
18 Aralık 2011 olan Yönerge, 19 kimyasal için çalışanların maruz kalabilecekleri limit değerleri
belirliyor. Komisyon, aynı zamanda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsveç’ten geçici ajans işçileri için
koşulları ortaya koyan 2008/104/AT sayılı Yönerge’nin tam uygulanmasını istedi. Komisyon,
Yunanistan’ın diğer Üye Devletlerde deneyim ve kıdem kazanan öğretmenlerin haklarını gözeterek
çalışanların serbest dolaşımına ilişkin AB yasasına uyum göstermesi için gerekçeli görüş iletirken,
İtalya’dan AB’nin Toplu İşten Çıkarma Yönergesi uyarınca yöneticilerin bilgiye erişim ve çalışanlar ile
istişare haklarından muaf tutulmasına son verilmesini istedi.
Kaynak için tıklayınız
Kaynak için tıklayınız
Kaynak için tıklayınız
4
Kaynak için tıklayınız
AB, 2020 İstihdam Hedeflerinin belirlenmesine yardımcı olacak analitik çalışma
başlattı
Avrupa Komisyonu, Avrupa 2020 Stratejisi çerçevesinde istihdamda yeni hedeflerin belirlenmesi için bir
dizi analitik çalışma başlattı. Avrupa Komisyonu ve üçüncü kurumlar tarafından birlikte hazırlanan
analiz çalışmaları, AB’nin 2020 istihdam hedefi çerçevesinde, yeni projeksiyonların yapılmasını ve Üye
Devlet ve kategori özelinde yeni hedeflerin belirlenmesi için bir metodoloji ortaya koyulmasını
amaçlıyor.
“2020 için AB İstihdam Hedeflerinin Belirlenmesine ilişkin Analitik Destek” isimli ilk rapor, 2009 ve 2010
yıllarında AB düzeyinde yürütülen çalışmalara dayanıyor. 2010 yılı Mart ayında alınan Avrupa Konseyi
kararı uyarınca, AB genelinde 2020 yılına kadar 20-64 yaş grubunda %75 istihdam sağlanması
hedeflenmektedir.
Kaynak için tıklayınız
Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu’ndan İspanya ve Danimarka İşgücü Piyasalarına
Yardım
Avrupa Komisyonu, Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu’ndan İspanyol ve Danimarkalı işçilere ödenek
ayrılmasını önerdi.
İspanya’da inşaat sektöründe işten çıkarılan 320 işçinin yeniden işgücüne kazandırılması için 1,3
milyon € ödenek ayrılması önerilirken, toplam 2 milyon €’luk destek paketinin geri kalan kısmı İspanya
tarafından karşılanacak. İspanya için aynı zamanda 1.138 inşaat işçisinin faydalanması için daha önce
önerilen 1,6 milyon € değerindeki yardım paketi AB tarafından onaylandı.
Bununla birlikte, Komisyon, Danimarka’da gemi inşa sektöründe işten çıkarılan 550 işçi için 6,5 milyon
€ fon ayrılmasını öneriyor. Destek paketinin 3,5 milyonu ise Danimarka tarafından karşılanacak.
Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu, söz konusu işçilerin yeniden istihdama kazandırılması için mesleki
eğitim, birebir danışmanlık, beceri analizi ve koçluk, girişimcilik ve iş bulma desteği gibi tedbirleri
içeriyor. Ülkelerin fondan faydalanması için önerinin öncelikle Avrupa Parlamentosu ve Konsey
tarafından onaylanması gerekmektedir.
Kaynak için tıklayınız
Kaynak için tıklayınız
5
ÇEVRE
Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya Yasasında Uzlaşı Sağlandı
Avrupa Birliği’nde elektrikli ve elektronik atık eşyalara ilişkin 2008 yılında hazırlanan taslak yasa
üzerinde Avrupa Parlamentosu ve Konsey 7 Haziran uzlaşı sağlamış bulunmaktadır.
Yeni Yönerge, atık elektrikli ve elektronik eşyalara ilişkin toplama ve geri dönüşüm hedeflerini
yükseltirken, kişi başı 4 kg. olan sabit toplama hedefi her Üye Devlette tüketilen atığın yılda %45’i
olarak yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu hedef 2020’de %65’e yükseltilecektir. Yönerge
kapsamındaki ürün listesi fotovoltaik paneller, ozon tabakasına zarar veren maddeleri içeren eşyalar ve
cıva içeren flüoresan lambalar gibi ilgili tüm atıklara genişletilirken, üretici için yeni yükümlülükler ile
sorumlu tasarım ve üretim anlayışı güçlendirilmektedir.
AB’nin yeni elektrikli ve elektronik atık eşya Yönergesi’nin yasa metninin AB Resmi Gazetesi’nde yaz
döneminde yayınlanmasının ardından yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Kaynak için tıklayınız
AB’deki Enerji Şirketleri ETS’de karbon fiyatlarının arttırılmasını önerdi
Avrupa Birliği (AB)’nde faaliyet gösteren 13 büyük enerji şirketi, Emisyon Ticareti Sistemi (ETS)’ndeki
dalgalanan karbon fiyatlarının yukarı çekilmesi ve bu sayede düşük karbon yatırımlarının teşvik
edilmesi amacı ile 1,4 milyon karbon izninin pazardan çekilmesi için Avrupa Komisyonu’na görüş iletti.
Aralarında Shell, E.On, Statoil, Alstom, Dong Enerji ve General Electric’in de bulunduğu enerji
şirketleri, AB’nin 2050 yılına kadar %80-95 karbon kesinti hedefinin gerçekleşmesi için ETS’nin öncelikli
politika olmasını ve ETS gelirlerinin düşük karbon yatırımlarının finansmanı için kullanılmasını önerdi.
Uzun dönemli iklim değişikliği yatırımlarının teşvik edilmesi için gerekli fiyatlandırma ton başına 25-30 €
iken halihazırda AB ETS pazarında bir ton karbon izni 8 €’dan işlem görüyor. Komisyon’un
fiyatlandırma sistemine ilişkin yaz döneminde yeni bir yasa teklifi sunması bekleniyor. Enerji
şirketlerinin aksine AB ETS kapsamındaki diğer enerji yoğun sektörler, maliyet artışı ve karbon kaçağı
riski kapsamında fiyatların yukarı çekilmesine karşı çıkıyor.
Kaynak için tıklayınız
Küresel karbon salımında artış yapılan tahminlerden daha yüksek
İngiltere’de Guardian kaynaklı haber, karbon dioksit gaz salımındaki artışın yapılan tahminlerden daha
yüksek olacağını belirtirken, tehlikeli boyutlara ulaşabilecek küresel ısınmadan kaçınmanın mümkün
olup olmadığı konusunda da şüphe uyandırdı. AB’de bir önceki seneye göre küresel boyutta %6,7 artış
gerçekleşmiştir. Fosil yakıtta bu derece tüketimin, bilim adamlarının 2050 yılına kadar 2 santigrat artış
olabileceği ve geri dönülemez sonuçlar doğurabileceği uyarısındaki rakamdan bile daha yüksek
boyutlara taşıyabileceği belirtilmektedir.
Kaynak için tıklayınız
6
ENERJİ
AB’nin Yeni Enerji Verimliliği Yönergesi’nde 2020 Hedefi %17’ye indirildi
Avrupa Birliği (AB)’nin 2004/8/EC ve 2006/32/EC sayılı Yönergelerini ilga edecek Enerji verimliliğine
ilişkin Yönerge Önergesi üzerinde Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Komisyon’un uzlaşı
sağladığı açıklandı. Haziran 2011’de hazırlanan ilk yasa teklifinde öngörülen 2020 yılına kadar %20
daha fazla enerji verimliliği hedefinin, İngiltere’nin baskısı ile “en az %17” olarak belirlendiği ifade
ediliyor. AB’nin yeni Enerji Verimliliği Yönergesi her Üye Devletin bir ulusal enerji verimliliği hedefi
belirlemesini ve 2014 yılına kadar kamu binalarının her yıl %3’ünün yenilenmesini hedefliyor. Enerji
şirketlerinin her yıl %1,5 tasarruf etmesi için enerji verimliliği yükümlülük planı hazırlaması talep
ediliyor. Yönerge aynı zamanda, enerji denetimleri ve enerji yönetim sistemleri, kullanılan enerjinin
ölçülmesi ve faturalama, ısıtma ve soğutmada enerji verimliliği, enerjinin dönüştürülmesi, iletim ve
dağıtımı ve diğer enerji hizmetlerine ilişkin hükümleri de içeriyor. Yönergenin, AB Resmi Gazetesi’nde
yayınlanmasından sonra bir buçuk yıl içerisinde uygulamaya girmesi bekleniyor.
Kaynak için tıklayınız
EDF: Düşük karbonlu elektrik için zam yolda
İngiltere’nin en büyük elektrik üreticisi ve tedarikçisi EDF, düşük karbonlu ekonomiye geçişteki
talepten dolayı Avrupa çapında elektrik fiyatlarının artışa geçebileceği yönünde uyarı yaptı. EDF CEO’su
Vincent de Rivaz’ın Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı açıklamaya göre fiyat artışına kesin gözüyle
bakıldığı, 110 milyar Sterlin değerinde enerji yatırımın gerçekleşmesini bekleyip fiyat artışının
olmamasını beklemenin gerçekçi bir yaklaşım olmayacağı belirtildi.
İngiltere Enerji ve Küresel Isınma Bakanı Ed Davey’in yaptığı açıklamaya göre enerji faturalarına zam
gelmesinin olası olduğu, ancak bunun düşük karbonlu ekonomiye geçişten ötürü değil fosil yakıtlardaki
fiyat artışlarından dolayı olabileceği belirtildi.
Kaynak için tıklayınız
SANAYİ
Komisyon, Sonbaharda Otomotiv Sektörüne Destek için Yeni bir Eylem Planı
Açıklıyor
Avrupa Birliği otomotiv sektörünün rekabet gücünün güçlendirilmesi adına çalışmalar yürüten CARS 21
(21. yüzyıl için Rekabetçi Otomotiv Düzenleyici Sistemi) yüksek düzey grubunun 6 Haziran’da
düzenlediği toplantıda, Avrupa Komisyonu ve tüm sektörel paydaşlar ile birlikte hazırlanan bir rapor
kabul edildi. Rapor, 2020 yılına kadar AB otomotiv sektörünün güçlendirilmesine yönelik kapsamlı bir
görüş sunarken; elektro-hareketlilik, yol güvenliği, pazara giriş stratejisi ve taşıtlardan karbon
emisyonları gibi öncelikli konularda çeşitli öneriler sunuyor.
EUbusiness’ta yayınlanan habere göre toplantıya katılan Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve
Sanayiden ve Girişimcilikten sorumlu Üyesi Antonio Tajani, Komisyon’un otomotiv sektörünün içinde
bulunduğu ekonomik krizi aşmasına yardımcı olacak önlemlerin ortaya konulacağı bir eylem planını
Ekim ayında açıklayacağını belirtti. Eylem Planının, girişimcilik ve yenilik desteği, ‘akıllı’ yasal
düzenleme ve uluslararası ticarette AB’nin elinin güçlendirilmesi olmak üzere üç konuda tedbirler
ortaya koyması bekleniyor.
7
Buna göre her yıl 28 milyar € Ar-Ge yatırımı yapılan sektörde Avrupa desteğinin 500 milyon €
arttırılarak 2004-2020 dönemine ait desteğin 1,5 milyar €’ya çıkarılması hedefleniyor. Basına yaptığı
açıklamada Tajani, 2050 yılında dünya çapında yaklaşık 2,5 milyar binek aracın olacağını ve Avrupa’nın
elektrikli, hidrojenle çalışan ve hybrid taşıt üretimine biran önce başlaması gerektiğini kaydetti.
Eylem planının ikinci ayağında, sektördeki operatörler için maliyetleri düşürmek adına karbon
emisyonları gibi çeşitli yasal düzenlemelerin basitleştirilmesinin öngörüldüğü açıklandı.
Son olarak ise yaklaşık 12 milyon kişinin istihdam edildiği ve 90 milyar € ticaret hacmine sahip
sanayinin uluslararası rekabet gücünün korunması için, üçüncü pazarlara erişim kapsamında tarife dışı
engellerin kaldırılması ve karşılıklı eşit ticari koşulların oluşturulması adına üçüncü ülkeler ile ticaret
müzakerlerinde AB’nin daha katı bir pozisyon belirleyeceği kaydedildi. Son yıllarda Güney Kore ihracatı
karşısında önemli pazar kaybı yaşayan AB otomotiv sanayi, özellikle Japonya ve Rusya ile ticaret
anlaşmalarına dikkat çekiyor.
Toplantıda, CARS21 grubu tarafından işaret edilen sektördeki %20 kapasite fazlası sorunu için
halihazırda AB çapında bir önlem öngörülmediği görüldü.
Sektör adına bir açıklama yapan Avrupa Otomotiv Üreticileri Birliği Başkanı ve Fiat SpA CEO’su Sergio
Marchionne, CARS21 Grubu’nun raporunu memnuniyetle karşılarken, AB’de yeni araç kayıtlarının 2011
yılına göre %7 düşüş göstermesinin ve genel olarak taşıt üretiminde bir düşüş yaşanmasının
beklendiğini ifade etti. Marchionne, otomotiv üreticilerinin önerilerinin daha önce yeterince dikkate
alınmadığını belirterek, özellikle üçüncü ülkeler ile ticaret anlaşmaları ve düzenleyici çerçeve
kapsamında acilen gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Kaynak için tıklayınız
Kaynak için tıklayınız
MALİ KAYNAKLAR
Kayıtlı İstihdam Teşvik Projesi Kapanış Konferansı Gerçekleştirildi
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım süreci çerçevesinde AB’nin Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı
(IPA)’nın ‘İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi’ bileşeni kapsamında gerçekleştirilen ilk teknik yardım
projesi “Kayıtlı İstihdam Teşvik Projesi” kapanış konferansı 19 Haziran 2012 tarihinde düzenlendi.
Konferansa Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Sayın Jean-Maurice Ripert ile Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar katıldı. Konferansta
konuşma yapan Ripert, projenin “sadece, SGK, diğer ilgili kuruluşlar, sosyal paydaşlar ve STK'ların
kayıtlı istihdamın teşviki yönünde stratejiler hazırlayarak uygulama kapasitesini geliştirmekle
kalmadığını aynı zamanda müfettişlerin riskli alanları daha iyi analiz etmelerini sağlayacak bir ortak veri
tabanı ve araç geliştirilmesine yardımcı olduğunu” ifade etmiştir. Proje çerçevesinde SGK yerel
ofislerine gerekli ekipmanların sağlandığını ve yerel otoriteler, sosyal ortaklar ve STK’lar tarafından
düzenlenen 43 hibe projesi finanse edildiğini vurgulayan Ripert, geliştirilen kayıtlı istihdamın teşviki
strateji belgesinin SGK’nın bu alandaki faaliyetlerine rehberlik edecek çok faydalı bir belge olduğunu
vurgulamıştır.
Kaynak için tıklayınız
8
AYB’den Girişimcilik ve İklim Değişikliği Faaliyetleri için 475 milyon € Kredi
Avrupa Yatırım Bankası (AYB), Türkiye’de faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler)
girişimcilik ve iklim değişikliği faaliyetleri çerçevesinde faydalanması için 475 milyon € değerinde bir
kredi paketini onayladı. Kredi, girişimcilik faaliyetleri kapsamında Ziraat Bankası, Halkbank ve Türkiye
Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) tarafından ve çevre ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri kapsamında
İLBANK tarafından KOBİ’lerin kullanımına sunulmaktadır. AYB ve ilgili dört banka arasında 27
Haziran’da imzalanan anlaşma ile işleme konan kredi ile ilgili olarak Türkiye'den sorumlu AYB Başkan
Yardımcısı Pim van Ballekom Türkiye’de akılcı büyümenin desteklenmesinin finansman politikalarının
temeli olduğunu kaydetti. 2011 yılında 19 proje için Türkiye'ye toplam 2 milyar Euro aktarıldığını
belirten van Ballekom, 2012 yılında Türkiye'deki AYB faaliyetlerinin, Bilgi Ekonomisine ve İklim
Değişikliğiyle mücadeleye destek vereceğini vurguladı. Kamu altyapı projeleri, KOBİ'ler ve özel sektör
kredileri ile doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile enerji sektörünün AYB için öncelikli olduğunu
ifade etti.
Kaynak için tıklayınız
9

Benzer belgeler

Ağustos 2010

Ağustos 2010 yürütülecek vize muafiyeti müzakerelerinin tamamlanması ile paralel olarak yürütülmesi öngörülüyor. Sürecin 2015’e dek tamamlanmasını öngördüklerini açıklayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, müza...

Detaylı