Kitap Okuma Duası - Dawat-E

Transkript

Kitap Okuma Duası - Dawat-E
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
ِ ‫ﮐﺮ‬
‫اﻣﺎت ﻓﺎروقِ ﻋﻈﻢ‬
Æ
Karamat Faruq-e-A’zam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä Å ʝ
‡”ƒƒ–Ç
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä Å ʝ
ƒ”—Ǧ—œƒ
Bu kitapçık Tarikat Şeyhi ve Davet-i İslami’nin kurucusu Hazret-i
Allame Muhammed İlyas Attar Kadiri Razavi ȜøÄȦøÆȑǀøÄǾøÈȑȻ ȔøÅ ȞøÅ ljÅ ǀøȍÄ ǠÄ øÄǃȻ Ljø
È ȕ
Ä Ä¥
tarafından Türk dilinde yazılmıştır. İş bu kitapçığı Meclis’in
(Davet-i İslami’nin) tercümanı tarafından Türkçeye tercüme
edilmiştir. Şayet tercümede bir hata bulunursa Meclis’in
(Davet-i İslami’nin) tercümanıyla irtibata geçmenizi rica ederiz
ve siz de bunun karşılığında sevap kazanırsınız.
Translation Majlis (Dawat-e-Islami)
Aalami Madani Markaz, Faizan-e-Madinah Mahallah Saudagran,
Purani Sabzi Mandi, Bab-ul-Madinah, Karachi, Pakistan
UNA: +92-21-111-25-26-92 – Ext. 1262
Email: [email protected]
www.dawateislami.net
Ð Ä Á Ì Á Â Á ÁÄ Á Â Ì ÁÄ Á Á Ð Á Ì Ð Ä Á Ä Ì Â Ð Á Ð Á
Ð
ǂÁ Lj½“à ½fÁ a½Ð —½Â ’]à ½«½
Lj—½Ã “½½’à Ã ½“½Ã ’ ]½—½W½’
à fƑƷ½~-°­½g½’0 2¡½“½o½’0 ǂ
ÄÌ
Ì Ð ÁÄ Á
  Á Á  РÁ ÁÄ Á
Ð ÁÄ ™w½
ÁÄ ™—½Ì VÐ a½’
ÁÄ Ã ½Ä ̓½’•g½
Ð
Ĕȗà ȝ½Ð V
à a½’
FC½–
à ½“½’C½ÃF¡½Ð ~C½†]½½½
à ÃF Ĕȗà ȝRà a½’
Ã
à «½k½’™½–à 
Kitap Okuma Duası
Dini bir kitabı veya dersi okumadan önce aşağıdaki duayı
okuyunuz. Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ Äǽ ȜøȹȒøȑÄ—ƴˠǩÄ Ȼ ¼È Ɲ, okuduğunuz her şey aklınızda
kalacaktır. Dua şöyledir:
iû h h hh û hûh h û hû ğ iġ h
ûǬ
ȸAbū
ļųŭń
ļȯAű ŹŰɉA
j ĵŶžŰŠŃ
û û h h hû h h h h h û h h û h h
h
_AŋŬjƅA
b^j ƆƠ
ļƧ
AAJĵZŽū
KĵŶžŰŠ
Tercüme
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bizlere ilim ve hikmetin kapılarını aç ve üzerimize
Ey Allah’ım Ȑ
rahmetini indir. Ey Azametli ve Bağışlayıcı olan!
0XVWDUDIFV'DU¼OILNLU%HLUXW
Not: Başlangıçta ve sonunda bir kez Salât-u Selam okuyunuz.
ii
www.dawateislami.net
ƒ„Ž‡‘ˆ‘–‡–•
Kitap Okuma Duası ..................................................................ii
Æ
‡”ƒƒ–ǃ”—Ǧ—œƒ ȜÅ ÈȚøÄǽȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä ǤǤǤǤǤǤǤǤǤǤǤǤǤ͝
Å ʝ
Salât-u Selam’ın Fazileti ............................................................. 1
Seda-ı Faruki Ve Müslümanların Fethi ................................... 2
Hazreti Ömer Faruk-u Azam’ın Tanıtımı ............................... 6
Özel Yakınlık ............................................................................... 7
Keramat’ın Sahibi ....................................................................... 8
Keramet Haktır ........................................................................... 8
Kerametin Tanımı ...................................................................... 9
Evliyaların Faziletlisi .................................................................. 9
Nil Nehrine Bir Mektup........................................................... 11
Caiz Olmayan Örf Ve Adetler Ve Müslümanların Perişan
Durumu ..................................................................................... 13
3 Hastalık ................................................................................... 15
Bu Hastalıkların Tedavisi ........................................................ 15
Kabir Sahibi İle Bir Konuşma ................................................. 17
Arş’ın Gölgesine Kavuşan Şanslılar........................................ 19
Faruk-u Azam’ın Allah Korkusu ............................................ 20
iii
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Faruk-u Azam’ın Cennetteki Sarayı ....................................... 20
Kırbaç Vurulur Vurulmaz Deprem Yok Oldu ..................... 22
“Ömer Faruk”un 8 Harfinin Nispetiyle Hazreti
Peygamber’imizin Ağzıyla Hazreti Ömer’in 8 Fazileti ........ 23
iûh
ġ
i ǂ
h j Kh Seviyoruz ................................ 24
Biz Hazreti Ömer’i ŷ ŶȭĬA
Kimi Seversen Haşirde Onunla Olursun ............................... 25
Sahabelerin Azameti................................................................. 26
Ölü Çığlık Atmaya Başladı, Arkadaşları Kaçmaya Başladı . 28
Faruk-u Azam İle İlgili Akide’yi Ehli Sünnet........................ 32
Kötü Mezheplilikten Nefret .................................................... 33
Malik Kendi Müştakını Bağrına Bastı.................................... 36
Harfin Nisbetiyle Su İçmenin 12 Medeni Çiçeği .................. 37
Bu risaleyi okuyup bir başkasina verin .................................. 40
iv
www.dawateislami.net
Ð Ä Á Ì Á Â Á ÁÄ Á Â Ì ÁÄ Á Á Ð Á Ì Ð Ä Á Ä Ì Â Ð Á Ð Á
Ð
ǂÁ Lj½“à ½fÁ a½Ð —½Â ’ ] à ½«½
½“½o½’ 0 ǂ
Lj—½Ã “½½’ à Ã ½“½Ã ’ ]½—½W½’
à fƑƷ½~-°­½g½’0 2¡
ÄÌ
ÄÌ
Ì Ð ÁÄ Á
  Á Á  РÁ ÁÄ Á
Ð a½’
ÁÄ 
Á
Ð F ĔȗȝÐ Ra½’
ĔȗÃ ȝ½V
à —½Ì VÐ a½’
à ½“½’ •
FC½–
à g½
à ½“½’C½ÃF¡½Ð ~C½†]½½½
à ÁÄ ™
Ã Ã Ã Ä ™Ã w½«½k½’ ™½–à 
Æ
‡”ƒƒ–ǃ”—Ǧ—œƒ1ȜÅ È ȚøÄǽȻ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Şeytan her ne kadar sizi engellese de şu risaleyi tam olarak okuyun.
Æ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ȜøȹȒøȑÄ—ƴˠǩ
Ȑ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä Ȼ ¼È Ɲ siz kalbinizde Hazreti Seyid’imiz Ömer’e ȜÅ È ȚøÄǽȻ Ţǀ
Ä §Ä
Å ʝ
olan bağlılık ve sevgi duygularının arttığını hissedeceksiniz.
Salât-u Selam’ın Fazileti
Emir El Müminin Hazreti Seyid’imiz Ömer İbn-i Hattab
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀ
ü ÄǾÄljȻÅƣȻʝ
Ä §Ä buyuruyor:
hû
k i ġ h f h iû ih û h h
h ;h ȕh ȐA
h û Ȩh [f źû ũi źû Ɋ
Ġ `jğ A
ğ ǻ
ǔ
h j ŕh Ļ Ʋ
ń IJő ŷŶjŲ ʼnšŕŽ ƅ P˱
j ƅAbh ;j ĵųh ŏɉA
Šh ûh h Š hh iġ ğ h h k h Š h
ğ
(űh ŰŎh bh ȳjȔAbj
ŷžŰŠǓĵšȩĬAǔŔ)ūj ž j ȼŵȇ
‘Yani şüphesiz dua yer ve gök arasında duruyor ve ondan hiç
bir şey yukarı çıkmaz (yani dua kabul olmuyor) ta ki siz
1
Bu beyanı Emir-i Ehli Sünnet Hazreti Allame Mevlana Ebu Bilal Muhammed
İlyas Attar Kadiri Razavi ȜøÄ Ȧ øÆ ȑǀ øÄǾ È øȑȻ ȔÅ øȞÅ øljÅ ǀøȍÄ ǠÄ øÄǃ Ȼ LjÈ øȕÄ ¥Ä tebliği Kuran ve Sünnet’in dünya
çapındaki gayri siyasi hareketi Davet-i İslami’nin Uluslararası Medeni Merkez
Feyzan-ı Medine Bab El Medine Karaçi’de haftalık Sünnetler dolusu
toplantısında (17-12-09, Zilhicce El Haram 1430H) buyurmuştur. Gerekli
değişikliklerle yazılı olarak huzurunuzdadır. Meclis Mektep El Medine
1
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Peygamber’inize Salât-u Selam okursunuz.
6¼QHQL7LUPL]L&LOWVD\ID+DGLV'DU(O)LNLU%H\UXW
Æ ȻdžÅ ƅ
Hazreti Allame Kifayet Ali Kâfi ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀü Ä ǾÄljȻƣ
Ä È §Ä buyuruyor:
'XDLOHELUOLNWH6DO¢WX6HODPROPD]VD
+DğLUՍHNDGDUKDFHWOHUNDUğñODQPD]
0DNEXOELUGXD6DO¢WX6HODPՍGDQGROD\ñGñU
6DO¢WX6HODPՍñQNHUDPHWYHEHUHNHWOHULLVSDWODQPñğWñU
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Seda-ı Faruki Ve Müslümanların Fethi
Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin
yayınlamış olduğu 346 sayfalık kitabı “Keramatı Sahabe”nin
74. Sayfasında Şeyh El Hadis Hazreti Allame Abdul Mustafa
Azami’nin ĀȠÆ øȊÄ ɌøȑȻȜÆ øȹȒøȑȻdžÅ ȖÄ øǕÈ §ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒøǽÄ yazısının hulasası şöyledir.
Æ
Emir El Müminin Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Æ
Hazreti Sariya’yı ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä bir ordunun başkomutanı yaparak
Å ʝ
cihat için “Nihavend” bölgesine gönderdi. İslam Ordusunun
Æ
ʝ
Başkomutanı Hazreti Sariya ȜÅ È ȚøǽÄ Ȼ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä kâfirlere karşı
Å
Æ
savaşmaktayken Hazreti Ömer ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä Mescid-i Nebevi’de
Å ʝ
1
Karşılanmak
2
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
hutbe okumaktaydı ki birden buyurdu: ‘ȐÄDŽǒÈÄ ȑ džÅ ȥ§żǥǀ
Ä Äȥ’ Yani Ey
Sariya! Sırtını dağa çevir.‘ Cemaat şaştı kaldı ki İslam
Æ
Ordusu’nun Başkomutanı Hazreti Sariya ȜÅ È ȚøÄǽȻ Ţǀü Ä ǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ
Ä §Ä Medine-i
Æ ǾøɌ ÄljȻ ¾ȻÄ ǀøÁ ȅ ǠÄ øǩÄ Ȼ ȜÅ øȹȒøȑȻ ǀøȝÄ ¥Ä¨ yüzlerce mil uzaklıkta
Á Ɍ ȦǺø
Münevver’den ǀȖø
Ç
Ä
“Nihavend” de cihatla meşgûldür. Bugün ise Emir El Müminin
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä ona neden ve nasıl seslenmiştir? Bu karışıklığın
Å ʝ
giderilmesi şöyle oldu ki Fatih-i Nihavend Hazreti Sariya’nın
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä habercisi (yani elçisi) geldi ve haber getirdi ki savaş
Å ʝ
meydanında kâfirlere karşı savaştığımız sırada biz yenilmeye
başlamıştık ki bir ses geldi:
“ȐDŽÄ ǒÈÄ ȑ džÅ ȥ§żǥǀ
Ä ȥÄ Yani Ey Sariya! Sırtını dağa çevir.” Hazreti Sariya
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ
Ä §Ä buyurdu: Bu Emir El Müminin Hazreti Ömer
Æ
Faruk-u Azam’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä sesidir ve hemen ordusuna dönüp
Å ʝ
sırtını dağa çevirip sıraya dizilmesini emretti. Bundan sonra ise
bizler düşmana tam gücümüzle saldırdık ve anında savaşın
durumu lehimize çevrildi ve kısa bir sürede İslam Ordusu kâfir
ordularını ezdi geçti ve onlar İslam Ordusunun hamlelerini
dayanamayarak savaş meydanından kaçtılar ve İslam Ordusu
Fethi Mübin’in bayrağını çekti1.
1
Delail El Nubuvvah Li Bayhaki 6. Cilt sayfa 370) Dar ul Kutub Beyrut, Tarihi
Damişk L İbni Asaker 44. Cilt sayfa 336 Dar El Fikir Beyrut, Tarihi Hulefa sayfa
99, Mişkat El Masabih 4. Cilt sayfa 401 Hadis 595 Dar El Kutub El İlmiye Beyrut,
Hiccatullah Al El Alemin sayfa 612, Merkez Ehli Sünnet Berekat-ı Raza El Hind
3
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
0XUDWJHOGLPXUDWODUñQNDUğñODQDFDßñJ¼]HODQJHOGL
%L]H6XOWDQñ‚OHPJLELVLELUK¢FHWUHYDYHULOGL
=HYNL1DDW
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Sevgili İslami Kardeşler! Emir El Müminin Fatihi Azam Hazreti
Æ
Faruk-u Azam’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä bu şanlı kerametinden ilim ve
Å ʝ
hikmetin birçok Medeni çiçeği hâsıl oluyor:
Æ
1. Emir El Müminin Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽÄ ȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Æ
Medine’yi Tayyibe’den ǀȖø
Á Ɍ ȦǺøǾøɌ Älj ¾ÄÇ ǀøÁ ȅ ǠÄ øǩÄ ȜÅ øȹȒøȑ ǀøȝÄ Ä¥Ä¨ yüzlerce mil
uzaklıkta “Nihavend” savaş meydanını ve orada olup
bitenleri gördü ve sonra İslam Ordularının problemlerinin
çözümünü de Başkomutanına söyledi. Bundan anlaşıldı ki
Æ
Evliyanın Ţǀü ÄǾøÄlj Ȼ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ ȔÅ ȞÅ ƅ
Ä §Ä semaat ve basaret (yani duyma ve
görme gücü) umumi insanların duyma ve görme gücüyle
hiçbir şekilde kıyaslanmamalıdır. Aksine buna inanılmalıdır
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ kendi mahbup kullarının kulak ve gözlerine
ki Allah Ȑ
umumi insanlardan daha fazla takat vermiştir ve onların
göz, kulak ve diğer organlarının kuvveti o kadar emsalsizdir
ki onlar tarafından böyle büyük işler yapılıyor ve onları
görünce kerametten başka bir şey söylenemez.
Æ
2. Hazreti Faruk-u Azam’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ
Ä §Ä sesi yüzlerce mil
uzaklıkta Nihavend’e ulaştı ve orada ordunun tamamı
bunu duydu.
4
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Æ
3. Emir El Müminin Hazreti Ömer Bin Hattab’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
ÄÇ Ǒ
Ä ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ o savaşta Müslümanlara fetih
bereketiyle Allah Ȑ
bağışladı. .HUDPDWñ6DKDEH6D\IDGDQ6D\IDVñQDNDGDU0LUNDW
(O 0DIDWLK &LOW VD\ID 7DKW (O +DGLV 0XOKDVDQ 'DU (O
)LNLU%H\UXW
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ rahmeti O’nun üzerinde olsun ve O’nun vesilesiyle
Allah’ın Ȑ
bizim de hesapsız olarak mağfiretimiz olsun. Âmin Becah El
Nabi El Emin.
hû k ğ h û Š
Š hh Š hh iġ ğ h
ğ
űŰŎh bh Ȕ
ȳj Abh jŷžû Ű ŠǓĵ
šȩĬA
ǔŔǻû Ų
j ƅAƱ
ȍAj aĵƎ
j ǻŲj A
jj
.LP]HUUHOHULNDOGñUñSVDKUD\DSWñ
.LPGDPODODUñNDUñğWñUñSGHU\D\DSWñ
.LPLQKLNPHWL\HWLPOHUL\HWLPLQKDPLVL\DSWñ
9HN¶OHOHULG¼Q\DQñQHIHQGLVL\DSWñ
ĞHYNHWLPDßUXUXQWñOVñPñQñNLPNñUGñ
$OODKՍñP.DVUñ.HVUDՍ\ñNLP\ñNWñ
Translator’s Note: Yeh teenon “jadoo, girana aur Iran ke
Badshah ka Mahal” ka sahih tarjuma hain.
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
1
Sihir
Yıkmak
3
İran Şah’ının sarayı
2
5
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Hazreti Ömer Faruk-u Azam’ın Tanıtımı
Æ
Hazreti Ömer’in ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä namı müstear “Ebu Hafs” ve lakabı
Å ʝ
Æ
“Faruk-u Azam”dır. Bir rivayettedir ki Kendileri ȜÅ È ȚøǽÄ Ȼ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä 39
Å ʝ
Äǭ
erkekten sonra Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä
duasıyla İlanı Nübüvvet’in altıncı senesinde şahadet getirdi.
Æ
Dolaysıyla Kendisine ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä (Mutammim al Arbaeen) Yani
Å ʝ
Æ
“40 sayısını dolduran” denir. Kendisinin ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä İslam’ı
Å ʝ
kabul etmesinden dolayı Müslümanlar çok sevindi ve onlara
büyük bir destek verildi. Hatta Kendileri Hazreti Peygamber’
Äǭ
imizle ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä beraber Harem-i Muhterem’de açıkça
namaz kıldı.
Æ
ʝ
Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä İslami savaşlarda mücahitlik şanıyla
Å
Äǭ
savaştı ve Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä bütün
İslami hareketler, sulh ve savaşlarının her türlü planlamalarında
vezir ve danışman olarak vefalı bir iş arkadaşı olmuştur. Birinci
Æ
Halife Hazreti Ebubekir Saddik ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä Hazreti Ömer FarukÅ ʝ
Æ
u Azam’ı ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä kendisinden sonra Halife tayin etti. Kendileri
Å ʝ
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
ü ÄǾÄljȻ ƣ
Ä Ţǀ
Ä §Ä de bir Halife olarak Hazreti Peygamber’imizin
Å Ȼʝ
Äǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä halefinin tüm sorumluluklarını çok güzel bir
şekilde yerine getirmiştir.
Sabah namazı sırasında bir bedbaht Ebu Lolo Firuz isimli
Æ
(Mecusi yani ateşperest) Kâfir Kendilerine ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä hançerle
Å ʝ
saldırdı ve Kendileri
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
yaralarına dayanamayarak
6
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
üçüncü gün şerefi şahadetine nail oldu. Vefat ettiğinde
Æ
Æ
Ä Ţǀ
Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä 63 yaşındaydı. Hazreti Süheyib ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Å ʝ
Æ
cenaze namazını kıldırdı. Hazreti Ömer Bin Hattab ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ
Ä §Ä
Äǭ
ȔÇÄ ȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä Ravza’sında
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Æ §Ä yanında defnedildi ki
ü ÄǾÄljȻ ƣ
Ä Ţǀ
Å Ȼʝ
Hazreti Peygamber’in
Hazreti
Ebubekir Saddik’in
Hazreti
Æ
Äǭ
ȳÆ Æ
Ebubekir ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä de Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀ
Å ʝ
Å ʄÇ Ä
yanında istirahat etmektedir.
(O5L\DG(O1X]UD)L0HQDNHE(O$ğUD&LOWVD\ID7DULK(O
+XOHIDVD\IDYE
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ rahmeti O’nun üzerinde olsun ve O’nun
Allah’ın Ȑ
vesilesiyle bizim de hesapsız olarak mağfiretimiz olsun. Âmin
Becah El Nabi El Emin
Özel Yakınlık
Æ
Hazreti Saddik-i Ekber ve Hazreti Faruk-u Azam’a ǀȖÄ ȞÅ ÈȚǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
dünya hayatında ve öldükten sonra da Hazreti Peygamber’
ʄÄÇ ǭ
imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä Özel Yakınlığı bahşedilmiştir.
Å
Dolaysıyla Âşık-ı Mustafa Şah İmam Ahmed Raza ȘüƅÈ ǠÄÇ øȑȻ džÅ ƅ
Ä È §ȻÄ ȜÆ È ȦÄ ȒøǽÄ
buyuruyor:
0DKEXEX5DEEL$UğՍWñUğX\HğLONXEEHGH
<DQñQGD$WLNYH–PHUՍLQ\HULYDUGñU
7
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
6DDGHQEXD\ñQ\DQñQGDYDUGñU
<ñOGñ]ODUñQNDODEDOñßñ.DPHUՍLQWHFHOOLVLYDUGñU
9HDğNñRODQELULVLGL\RU
+D\DWñQGD]DWHQ0DKEXEX+DOLNՍLQKL]PHWLQGH\GL
ĞLPGL)DUXNX$]DPՍñQ0H]DUñ0XVWDIDՍ\D\DNñQGñU
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Keramat’ın Sahibi
Æ
ʝ
Hazreti Ömer Bin Hattab ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä Hazreti Ebubekir
Å
Æ
Æ
Ä Ţǀ
Saddik’ten ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä sonra tüm Sahabelerden ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä §Ä daha
Å ʝ
Å ʝ
Æ
faziletlidir. Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä Keramat, Fazail ve Kemalat
Å ʝ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ O’na diğer özelliklerle birlikte birçok
Sahibidir. Allah Ȑ
kerametin faziletli tacı bahşedip diğerlerinden mümtaz etmiştir.
Keramet Haktır
Nübüvvet zamanından başlayarak bugüne dek bu konuda Ehli
Hak arasında hiçbir zaman ihtilaf olmamıştır. Herkes inanıyor
Æ
ki Sahabeler ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ ve Evliyaların »ȮøÄ Ǧøȑ
ÄÇ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ
Ä §Ä kerametleri
Å ȞÅ ƅ
1
Saaden iki yıldızın ismidir. Burada Saaden Hazreti Ebubekir ve Hazreti
Æ
Ömer Faruk-u Azam ǀȖÄ ȞÅ ÈȚÄǽȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä demektir ve Ay ve Kamer yani Resul-u
Å ʝ
Æ
Æ
Ä
ȳ
ǭ
Ä
Zişan ȔÇ ȒǥÄ ¾Ä ȻȜ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻʄÇ Ä ve yıldızlar 70 bin melek demektir ki onlar mezarında
görevlendirilmiştir.
8
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
haktır ve her zaman Allah’a yakın olanların kerametleri açığa
çıkıyor ve Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ȜøȹȒøȑÄ—ƴˠǩÄ Ȼ¼È Ɲ kıyamete kadar bu süreç kesilmeyecektir.
Æ
Aksine her zaman EvliyalarınȜÅ øȹ Ȓ øȑȻȔÅ ȞÅ ƅ
Ä §Ä kerametleri zahir olamaya
devam edecektir.
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Kerametin Tanımı
Æ
Şimdi Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ȜøȹȒøȑÄ—ƴˠǩÄ Ȼ ¼È Ɲ Hazreti Ömer’in ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʝ
Ä §Ä birkaç keramatı
daha beyan edilecek fakat önce kerametin tanımını dinleyin.
Nitekim Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin
yayınlamış olduğu 1250 sayfalık kitabı “Bahar-ı Şeriat” Birinci
cilt sayfa 58’de Hazreti Allame Mevlana Müftü Muhammed
Amjad Ali Azami ĀȠÆ øȊÄ ɌøȑȻȜÆ øȹȒøȑȻdžÅ ȖÄ øǕÈ §ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒøǽÄ kerametin tanımını şöyle beyan
etmiştir: Bir Evliya tarafından âdete karşı yapılan fiile keramet
denir.” %DKDUñĞHULDW
Evliyaların Faziletlisi
Ulema ve İslam Büyükleri
Sahabeler
Æ
Æ ȹ Ȼ ¼
Ź
Ä Ɍ ÆǾƄÄ
Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ
Å ȠÄ DZɌ §
Æ
»Ȯø
Ä Ǧøȑ
ÄÇ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ
Ä §Ä
Å ȞÅ ƅ
inanıyor ki tüm
“Evliyaların Faziletlisidir”. Kıyamete
kadar gelecek olan tüm Evliyalar
Æ
ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ
Ä §Ä
Å ȞÅ ƅ
evliyalığın en üst
derecesine çıktıkları halde herhangi bir Sahabe’nin
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
Ä Æ §Ä
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʝ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Hazreti Peygamber’in
evliyalık derecesine ulaşamazlar. Allah Ȑ
ȔÇÄ ȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
ʄÄÇ ǭ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä
Å
kölelerine evliyalığın yüksek mertebesi
9
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
bahşetti ve bu mukaddes Zatları
Æ
Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ
Æ ȹ Ȼ ¼
Ź
Ä Ɍ ÆǾƄÄ
Å ȠÄ DZɌ §
öyle şanlı
kerametler yani büyüklüklere nail etti ki diğer tüm Evliyalar
Æ
»Ȯø
Ä Ǧøȑ
ÄÇ Ȼ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ
Ä §Ä
Å ȞÅ ƅ
için böylesi bir miracı kemal düşünülemez bile.
Şüphesiz Sahabeler
Æ
Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ
Æ ȹ Ȼ ¼
Ź
Ä Ɍ ǾÆ ƄÄ
Å ȠÄ DZɌ §
için Evliyalar
Æ
»Ȯø
Ä Ǧøȑ
ÄÇ Ȼ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ
Ä §Ä
Å ȞÅ ƅ
kadar fazla keramet nakledilmemiştir.
Bilinsin ki kerametin fazlalığı evliyalığın üstünlüğünün delili
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ yakınlığın adıdır.
değildir çünkü evliyalık aslında Allah’a Ȑ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ yakınlık ne kadar fazla elde edilirse o kadar
Ve bu Allah’a Ȑ
evliyalığın derecesi de daha yüksek olacaktır. Çünkü Sahabeler
Æ
Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ
Æ ȹ Ȼ ¼
Ź
Ä Ɍ ÆǾƄÄ
Å ȠÄ DZɌ §
Envarı Nübüvvet ve Feyzanı Risalet’in feyiz ve
bereketlerinden istifade etmişlerdi onun için o büyüklere Allah’ın
ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ
yakınlığı hâsıl olmuştur. Ve bu yakınlık diğer Evliyalara
Æ
ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ
Ä §Ä
Å ȞÅ ƅ
verilmemiştir. Dolaysıyla Sahabelerin
Æ
Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ
Æ ȹ Ȼ ¼
Ź
Ä Ɍ ǾÆ ƄÄ
Å ȠÄ DZɌ §
kerametleri daha az nakledildiği halde onların evliyalık derecesi
Æ
Evliyalardan »ȮøÄ Ǧøȑ
ÄÇ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻȔ
Ä §Ä çok daha faziletli ve yüksektir.
Å ȞÅ ƅ
ðNLFLKDQñQ0DOLNLLOHJ¶U¼ğPHQLQ¢OHPL
&LKDQGDPLUDFñNHPDODWñQ¢OHPL
%XQODU$OODKՍWDQUD]ñGñU$OODKGDRQODUGDQ
‡RNJ¼]HOGLU6DKDEHOHULQNHUDPDWñQñQ¢OHPL
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
10
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Nil Nehrine Bir Mektup
Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin
yayınlamış olduğu 192 sayfalık kitabı, “Savaneh-i Kerbela”nın
(Kerbela Tajedileri) sayfa 56-57’de Hazreti Allame Mevlana
Seyit Muhammed Naimuddin Muradabadi Ā¥Æ ǀÄ Ɍƌ ȜÆ øȹȒøȑȻ džÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ
yazıyor: Hulasası şöyledir: Mısır fethedildiği zaman bir gün
Æ
Mısır halkı Hazreti Ömer Bin As’a ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä arz etmiş: Ey
Å ʝ
Emir! Bizim Nil Nehrinin bir ritüeli vardır, bu ritüeli yerine
getirmedikçe nehir akmıyor.
Kendisi sordu: Ne? Dediler: Biz bakire bir kızı ebeveynlerinden
alıp güzel giydiriyoruz ve Nil Nehrine atıyoruz. Hazreti Ömer
Æ
Bin As ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä buyurdu: İslam’da böyle bir şey hiç olmaz ve
Å ʝ
İslam eski adetleri yok eder. Zira o ritüel durduruldu ve nehrin
akıntısı da azalmaya başladı hatta insanlar oralardan göçmeyi
Æ
düşünmüşler. Bunu görünce Hazreti Ömer Bin As ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ
Ä §Ä
Æ
Emir El Müminin Hazreti Ömer Bin Hattab’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
huzuruna bir mektup yazıp olup bitenleri anlattı.
Æ
Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä cevaben yazdı: Sen doğruyu yapmışsın.
Å ʝ
Şüphesiz İslam böyle ritüelleri yok eder. Benim mektubumu
Nil Nehrine at. Emir El Müminin’in mektubu Hazreti Ömer
Æ
Bin As’a ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä vardı ve O da mektubu zarftan çıkarıp
Å ʝ
okuduğunda şöyle yazıyordu: “(Ey Nil Nehri!) Eğer sen kendi
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ seni akıtıyorsa ben
kendine akıyorsan akma ve eğer Allah Ȑ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ arz ediyorum ki seni akıtsın.”
de Vahid-i Kahhar’a Ȑ
11
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Æ
Hazreti Ömer Bin As ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä bu mektubu alıp Nil Nehrine
Å ʝ
attı. Bir gecede 16 metre su yükseldi ve bu ritüel Mısır’da
tamamen yok oldu. (O $]PDW / (EL (O ĞH\K (O ðVEDKDQL VD\ID +DGLV'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW
ðVWHUOHUVHLğDUHWOHUL\OHG¼Q\DQñQWDNGLULQLGHßLğWLULUOHU
%XKL]PHWN¢UODUñQğDQñGñU6HUGDUՍODUñQñQ¢OHPLQDVñORODFDN
Sevgili İslami Kardeşler! Bu rivayetten öğreniyoruz ki Emir El
Müminin Hazreti Ömer Faruk-u Azam’ın
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ʝ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä
Å
hükümdarlığının bayrağı nehirlerin sularında da dalgalanıyordu.
Æ
Ki nehirlerin akıntısı da O’nun ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä itaatkârıydı. Hazreti
Å ʝ
Æ
Ömer Bin Hattab’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä hüsnü imanın bereketleriydi ki
Å ʝ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Ehli Mısır’ı bu kötü bir ritüelden kurtardı.
Allah Ȑ
%L]LKWL\DWVñ]OñßDDOñğWñN
.HQGLPL]HNñ\DPHWLJHWLUGLN
%HQLGDKDEDğODQJñ§WDGXUGXUGX
%HQLP$OODKՍñPUDKPHWHWWL
=HYNL1DDW
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
12
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Caiz Olmayan Örf Ve Adetler Ve Müslümanların
Perişan Durumu
Sevgili İslami Kardeşler! Ehli Mısır’ın Nil Nehrini akıtmak için
devam eden kötü adetleri gibi halı hazırda da bazı kabih ve caiz
olmayan adetler artmaktadır ve bu Şeriata aykırı adetler
Müslümanları düşüş ve yıkımın derin çukuruna itmektedir ve
Sünnet’i Resulallah’tan uzaklaştırmaktadır. Davet-i İslami’nin
yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 170
sayfalık çok güzel bir kitabı, “İslami Zindagi”nin sayfa 12-16’da
Meşhur Müfessir Hekim El Ümmet Hazreti Müftü Ahmed Yar
Æ  džÅ Ȗ
È §ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒøǽÄ kötü adetler ve Müslümanların kötüleşen
Han ¼ǀÄÇȚǖøÄ È ȑȻ ƣ
Ä øǕ
durumu hakkında yazdıklarının hulasası şöyledir: Bugün derdi
olan hangi kalptir ki Müslümanların devam etmekte olan
düşüşü, zilleti ve yoksulluğuna acımıyor ve hangi gözdür ki
bunların fakirliği, müflisliği ve işsizliğine ağlamıyor.
Hükümet bunların elinden gitti, bunlar mallarından oldu,
bunların saygınlıkları ve vakarları bitti, dünyanın bütün
musibetleri Müslümanlara gelmiştir. Bu durumlarını görünce
ciğerimiz kan ağlıyor. Fakat arkadaşlar! Sadece ağlayıp zırlamakla
olmuyor, bunun tedavisi düşünülmeli. Tedavi için birkaç şey
düşünülmelidir (1) Asıl hastalık nedir? (2) Bunun nedeni nedir?
Hastalık neden başladı? (3) Bunun tedavisi nedir? (4) Bu
tedavideki perhizler nelerdir?
13
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Eğer bu dört şeyi düşünürseniz anlayın ki tedavi kolaydır.
Milletin birçok lideri ve ülke önderleri Müslüman milletlerini
tedavi etmeyi üstlenmişlerdir fakat başarısız oldular. Ve
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ iyi köleleri Müslümanlara doğru olan tedaviyi
Allah’ın Ȑ
söylemişlerdir fakat bazı akılsız Müslüman onlarla dalga
geçmişler, onlara laf atmışlar, onlara dil uzatmışlar hatta doğru
olan hekimlerin sesine kulak vermemişler.
Müslümanların padişahlıkları gitti, onuru gitti, malları gitti,
Äǭ
vakarları gitti, çünkü bizler Şeriat-i Mustafa’ya ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Å ʄÇ Ä
uymayı bıraktık. Bizim hayatımız İslami hayat olarak kalmadı.
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ korkusu,
Bütün bu nuhusetlerin nedeni ise bizde Allah Ȑ
Äǭ
Hazreti Peygamber’den ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä utanma ve ahretin
korkusunun kalmamasıdır. Hazreti Müceddid-i Din ve Millet
Æ ȻdžÅ ƅ
ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀ
ü ÄǾÄljȻƣ
Ä È §Ä buyuruyor:
*¼Q¼NDQGDND\EHGHUVLQJHFHVDEDKDNDGDUX\XUVXQ
1DELՍGHQXWDQPD$OODKNRUNXVXEXGD\RNRGD\RNVHQGH
+DGDLNL%DKğLğ
Bizim camilerimiz virandır. Sinema ve temaşalar Müslümanlardan
dolayı abattır. Her türlü günahlarda Müslümanlar mevcuttur.
Caiz olmayan adetler bizde vardır. Biz nasıl saygınlık kazanabiliriz.
Birisi şöyle demiştir:
9DKEDğDUñVñ]OñN.HUYDQñQYDUOñßñJLWWL
.HUYDQñQNDOELQGHQ]DUDUGX\JXVXJLWWL
14
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
3 Hastalık
Müslümanların asıl hastalığı ise Allah’ın emirleri ve Sünneti
Mustafa’dan yüz çevirmektir. Şimdi bu hastalıktan dolayı çok
fazla hastalık doğmuştur. Müslümanların üç büyük hastalıkları
vardır: Birincisi her geçen gün yeni mezheplerin doğuşu ve
Müslümanların her sese körü körüne uymalarıdır. İkincisi
Müslümanların kendi aralarındaki kırgınlıkları, düşmanlıkları
ve davalarıdır. Üçüncüsü cahil insanların Şeriat’a aykırı ve boş
adetleridir. Bu üç çeşit hastalık Müslümanları mahvetmiştir,
berbat etmiştir, evsiz bırakmıştır, borçlu duruma getirmiştir
hatta zilletin çukuruna itmiştir.
Bu Hastalıkların Tedavisi
Birinci hastalığın tedavisi olarak her kötü mezhebin sohbetinden
kaçının. Âlimi Hak ve Sünni mezhebi olan şahsın yanında oturun
ki onun feyizli sohbetinin etkisiyle Hazreti Peygamber’imizin
Äǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Å ʄÇ Ä sevgisi ve Şeriat’a uymanın şevki doğsun.
İkinci hastalığın tedavisi şudur ki çoğunlukla fitne ve fesadın
kökü iki şeydir: Birincisi öfke ve yükseklik hissi ve ikincisi ise
Şer’i Hukuktan gaflet. Her şahıs istiyor ki ben herkesten yüksek
derecede kalayım ve herkes benim haklarımı eda etsin fakat ben
hiç kimsenin hakkını eda etmeyim. Eğer bizim mizacımızdan
gurur ve tekebbür çıkarsa, acizlik ve tevazu doğarsa, bizden her
şahıs diğerlerin haklarına riayet ederse Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ÄǽȜøȹȒøȑÄ—ƴˠǩÄ Ȼ ¼È Ɲ hiçbir zaman
kavga çıkmayacaktır.
15
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Üçüncü hastalık ki Müslümanların çocuklarının çoğu için
doğumdan ölüme kadar değişik zamanlarda öylesine yıkıcı
adetler devam etmektedir ki Müslümanların kökleri kazılmıştır.
Düğün adetlerinden dolayı binlerce Müslüman’ın gayrimenkulleri,
evleri, dükkânları faizli borçlarına heba olmuştur ve birçok
zengin aile mensupları bugün kiralık evlerde kalmaktadır ve
oradan oraya sürünmektedirler.
Kendi Milletimin bu musibetini görünce çok duygulandım.
İçim coştu ve istedim ki ben biraz hizmet edeyim. Birkaç
mürekkep damlası aslında benim gözyaşlarımın damlalarıdır,
Allah bu milleti ıslah etsin. Ben hissettim ki birçok insan bu
düğün adetlerinden ve boş örf ve adetlerinden bıkmıştır fakat
toplumun laflarından ve utançtan korktukları için her ne
pahasına olursa olsun borçlanarak bu cahilane adetlere
uymaktadırlar. Öyle bir mert ve mücahit birisi olsun ki
korkusuzca her türlü lafı karşılayarak tüm caiz olmayan ve
Äǭ
haram adetleri reddetsin ve Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Å ʄÇ Ä
Sünnetini canlandırıp göstersin ki Sünneti yaşatan birisine 100
Şehidin sevabı kadar sevap verilir.
Çünkü bir Şehit bir defa kılıçla yaralanıp dünyadan intikal eder
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bu iyi kulu ömrü boyunca insanların
fakat Allah’ın Ȑ
dillerinden dolayı yara alıyor. Bilinsin ki yürürlükte olan
adetler iki çeşittir: Birincisi Şeriat’ça caiz olanlardır, ikincisi ise
yıkıcıdır ve çoğu zaman bunları yerine getirmek için
Müslüman faizli borçlanma nuhusetine kapılıyor. Halbuki, faiz
16
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
almak ve vermek kebire bir günahtır ve böylece bu adetler
birçok afete sokuyor, bunlardan sakınmakta afiyet vardır.
ðVODPL =LQGDJL VD\ID %HWDVDUUXI 0HNWHS (O 0HGLQH %DE (O 0HGLQH
.DUD§L
(Yanlış ve kabih adetlerin zararlarını öğrenmek için ve bunların
tedavisinin bilgilerini elde etmek için “Mektep El Medine”nin
kitabı “İslami Zindagi”yi hediye olarak alıp okuyunuz)
(\DNñOVñ]G¼ß¼QOHUGHJ¼QDKLğOHPH
(YLQ\ñNñOñğñL§LQKD]ñUOñN\DSPD
%¼W¼Q\DQOñğ¶UIYHDGHWOHULWHUNHW
%XJ¼Q6¼QQHWOHUHX\PD\DV¶]YHU
$OODKYH5HVXOՍ¼§RN§D]LNUHW
.DOELQL2QODUñQG¼ğ¼QFHVL\OH0HGLQH\DS
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Kabir Sahibi İle Bir Konuşma
Müşavir ve Refik-i Resul Emir El Müminin Hazreti Ömer
Æ
Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä bir defasında Salih (yani perhizkâr)
Å ʝ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ
bir gencin mezarına teşrif etti ve buyurdu: Ey Filan! Allah Ȑ
söz vermiştir:
17
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Ì Á
Á Á Ð Á Á
Á ‹Á –Á )C
èÞàĉ é ǂà Dž›Ä RÁ É ÄÃFÁ -C
Z ™—Ã ’ 0
Tercüme Kanz ul İman: Ve kendi Rabbinin huzurunda
durmaktan korkan birisi için iki Cennet vardır.
&¼](O5DKPDQ
Ey Genç! Söyle! Sen kabirde nasılsın? O Salih (yani iyi emelli)
Æ
genç kabrin içinden Kendilerine ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä ismiyle seslendi ve
Å ʝ
yüksek sesle iki defa cevap verdi: džÆ ȚÄÇ ǒÈÄ ȑȢøÆȅ ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ȢÈ øÇÆǃ§ǀ
È ȉ
Ä ȖøÄ ɡÆ ΆÆÈ ș ǀøǵÄ ͱÄÈ  ǜøÄ
Benim Rabbim
ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ
bana şu iki Cenneti bahşetmiştir. 7DULKL
'DPLğN/ðEQL$VDNHU&LOWVD\ID
6DGGLNYH)DUXNJLEL$OODKNRUNXVXQXYHU
<DðODKL'HQL]YHNDUDQñQĞDKՍñQñQVHYJLVLQLYHU
Š hh Š hh iġ ğ h û h û
ğ
û Š
k ğȍAj aĵhƎ
űŰŎh bh ȳjȔAbh jŷžû Ű ŠǓĵ
šȩĬA
ǔŔǻŲ
j ƅAƱ
j ǻŲj A
jj
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Æ
Faruk-u Azam Hazreti Ömer’in ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ
Ä §Ä ne
Æ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ lütfü ile Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
büyük şanı vardır ki Allah’ın Ȑ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
ehli kabrin halini öğrenmiştir. Bu rivayetten öğrendik ki
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ korkusuyla
iyiliklerle dolu bir hayat yaşayan ve Allah Ȑ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ huzurunda durmaktan da korkacak olan
titreyen Allah Ȑ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ tam rahmetiyle iki Cenneti hak edecektir.
birisi Allah’ın Ȑ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ korkusu olanlara tebrikler
Gençlikte ibadet eden ve Allah Ȑ
ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Ȝˠȹ ȒøȑȻ
ȘÄ øǖ
ü È DŽøǥÅ
18
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
olsun ki Kıyamet günü Güneş 1.25 mil uzaklıkta ateş
püskürürken, Arş’ın gölgesi dışında o canı yakan (yani canı
acıtan) sıcaktan koruyacak hiçbir kaynak olmayacak. O zaman
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ böylesine şanslı olan Müslüman’a kendi Arş’ının
Allah Ȑ
rahmetli gölgesini verecek. Mesela,
Arş’ın Gölgesine Kavuşan Şanslılar
Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin
yayınlamış olduğu 88 sayfalık kitabı “Arş’ın Gölgesi Kimlere
Verilecek?” 20. sayfasında Hazreti İmam Celaleddin Suyuti
Æ
Æ ÄʆɌ ȑ ȜÆ øȹȒøȑȻ džÅ Ȗ
Şefei Ŝǀ
Ä øǕÈ §ȻÄ ȜÈȦÄȒøǽÄ nakederek buyuruyor: Hazreti Selman
Æ
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä Hazreti Ebu El Derda ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä §Ä tarafına bir mektup
Å ʝ
Å ʝ
yazdı ki şu sıfatlara hamil Müslüman’lar Arş’ın gölgesi altında
olacak: (Bunların ikisi şunlardır) (1)… Gelişmesi yeni olan
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ isteği
şahıs ki onun sohbeti, gençliği ve kuvveti Allah’ın Ȑ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ
ve rızası olan işlerde harcanmıştır ve (2)… Allah’ın Ȑ
zikrini eden ve O’nun korkusundan gözlerinden yaş akmaya
başlayan şahıs.
0XVDQQDIðEQLĞH\ED&LOWVD\ID+DGLV'DU(O)LNLU%H\UXW
<D5DE%HQNRUNXQGDQKHUGHPDßOD\D\ñP
%HQLĞDKHQğDKñ0HGLQHՍQLQGLYDQHVL\DSñQñ]
ğhi Šh Š hh iġ
ğ h
û û
hh ûĠ h
h ȇAź ŰŔ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžj ĸơA
ʼnųƤȇ
19
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Faruk-u Azam’ın Allah Korkusu
Sevgili İslami Kardeşler! Mahbubu Sadık ve Emin Emir El
Æ
Müminin Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä kesinlikle
Å ʝ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ korkusuyla sürekli ağlardı
cennetlik olduğu halde Allah Ȑ
Æ
Æ
Ä Ţǀ
hatta Haşyeti İlahi’den ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʝ
ü ÄǾÄljȻÅƣȻʝ
Ä §Ä dolayı Kendilerinin ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä §Ä
münevver yüzünde siyah çizgiler oluşmuştu. Nitekim Davet-i
İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış
olduğu 217 sayfalık kitabı “Allah Valon Ki Baten”nin birinci
cilt sayfa 129’da Hazreti Ömer
Æ
Faruk-u Azam’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä pakize hayatının güzel ve izlenmeye
Å ʝ
layık bir köşesinin zikri vardır: Hazreti Abdullah Bin İsa’dan
Æ
Æ Ȼ džÅ ƅ
ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä È §Ä rivayettir ki Hazreti Ömer Faruk’un ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä §Ä
Å ʝ
yüzünde çok fazla ağladığından dolayı siyah çizgiler oluşmuştu.
(O=¼KG/LOðPDP$PHG%LQ+DQEHO+DGLVVD\ID'DU(O*DG(O
&HGLG
$ßOD\DQJ¶]OHULLVWHDßODPDNKHUNHVLQLğLGHßLOGLU
=LNULPXKDEEHWYDUGñUIDNDWGHUGLPXKDEEHW\RNWXU
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Faruk-u Azam’ın Cennetteki Sarayı
Æ
Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä Hazreti Peygamber’imizin
Å ʝ
Äǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä beşaretine göre Cennet vaad edilen 10 Sahabeye
20
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
dâhil olan kesinlikle cennetliktir. Nitekim Hazreti Cabir Bin
Æ
Abdullah ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä rivayet ediyor ki Hazreti Peygamber’imiz
Å ʝ
Äǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Å ʄÇ Ä buyurdu:
Ben Cennete gittim. Orada ben bir saray gördüm, ben sordum:
Æ
Bu saray kimindir? Melek arz etti: Hazreti Ömer’indir ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä .
Å ʝ
Æ
Ben istedim ki içeri girip buna bakayım fakat (Ey Ömer ȻÅƣȻ ʝ
Ä §Ä
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄlj senin namusunu anımsadım. Bunu duyunca Hazreti
Æ
Äǭ
ȳÆ Æ
Ömer ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä arz etti: Ya Resûlallah ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀ
Å ʝ
Å ʄÇ Ä ! Benim
Æ
Æ
Äǭ
ȳ
annem ve babam size feda olsun, ben Size ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä
namusu sorun edebilir miyim? %XKDUL&LOWVD\ID+DGLV
Æ ȻdžÅ ƅ
Hazreti Şah İmam Ahmed Raza Han ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻƣ
Ä È §Ä buyuruyor:
û k h h h
Nŋû šh ůA
B
ƅNLPHYHULOGL\VHRQGDQYHULOGL
j Kb
ðNLFLKDQGD5HV»ODOODKՍñQQLPHWLGDßñWñOñU
$ğNWDWRSUDNROXSUDKDWX\XOGX
&DQñQLNVLULGLU5HV»ODOODKՍñQVHYJLVL
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ
Birinci şiirin anlamı şudur: Arşı Azamı yaratan Allah’a Ȑ
Äǭ
yemin olsun! Kime ne verildiyse Hazreti Peygamber’in ȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Å ʄÇ Ä
Æ
Æ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋ kapısından verilmiştir. Çünkü her iki cihanda Hazreti
Muhammed’in ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʄÄÇ ǭÄ sadakası dağıtılmaktadır.
İkinci şiirin anlamı şudur: Resûl aşkının ateşinde yanıp kül
olanlara (öldükten sonra) rahat bir uyku nasip oluyor çünkü
21
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Äǭ
ruh ve can için Muhammed Resûlallah’ın ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä sevgisi iksir yani çok etkili ve faydalı bir deva derecesindedir.
Kırbaç Vurulur Vurulmaz Deprem Yok Oldu
Bir defasında Medine-i Münevver’de
Æ ǾøɌ ÄljȻ ¾ȻÄ ǀøÁ ȅ ǠÄ øǩÄ Ȼ ȜÅ øȹȒøȑȻ ǀøȝÄ ¥Ä¨
ǀȖø
Á Ɍ ȦǺø
Ç
Ä
deprem
oldu ve yer şiddetli bir şekilde sallanmaya başladı. Bunu
görünce Emir El Müminin Hazreti Ömer Bin Hattab
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ
Ä §Ä
celallendi ve yeri kırbaçlamaya başlayıp buyurdu:
h h û û h ûhh û k h
û
jūžŰ Š ^jʼnŠ
A űɉA d
ŋjj ũA (Yani Ey yer! Sakin ol, ben senin üzerinde
Æ
adalet ve insaf yapmadım mı?). Kendilerinin ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä emrini
Å ʝ
duyar duymaz yeryüzü sakin oldu (yani durdu) ve deprem
bitti. 7DENDW(OĞDILDW(O.¼EUD/LO6DENL&LOWVD\ID
Sevgili İslami Kardeşler! Allah’ın
ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ
makbul kullarına ne
kadar güç ve kuvvet hasıl olur ve onlar ne kadar yüksek şanlı
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ adanmış olanların
olurlar. Bu doğrudur ki Kâinat Allah’a Ȑ
Æ
oluveriyor. Özellikle Hazreti Ömer Bin Hattab ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä öyle
Å ʝ
azametli bir şahsiyettir ki O’nun şanı rıfat nişanını Hazreti
Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʄÄÇ ǭÄ kendileri beyan etmişlerdir.
Nitekim
Translator’s Note: Pehle wala tarjuma bhi ain urdu ke mutabak
tha albatta ab bilkul lafzi tarjuma kar diya hai.
22
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
“Ömer Faruk”un 8 Harfinin Nispetiyle Hazreti
Peygamber’imizin Ağzıyla Hazreti Ömer’in 8 Fazileti
Šh
ğ
i û k ûh
hh
h
Ųj Ǟ
Ůg Łi Kh ȇ ōi ųû ŒɉA ĺ
j šŰŚh ĵŲ Yani Hazreti Ömer’den
1. ŋh ųh ȭ Ŵ
g Ň
Æ
(ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä ) daha iyi olan hiçbir şahsın üzerinde güneş
Å ʝ
doğmamıştır. 6¼QHQL7LUPL]L&LOWVD\ID+DGLV
7HUF¼PDQñ1DEL+HPOLVDQñ1DEL
$GDOHWLQFDQñYHğDQñ¼]HULQGH\¼]ELQOHUFHVHODP
+DGDLNL%DKğLğ
Æ
2. Göklerdeki tüm melekler Hazreti Ömer’e (ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä ) saygı
Å ʝ
gösteriyorlar ve yeryüzündeki her Şeytan O’nun korkusuyla
titriyor. 7DULKL'DPLğN&LOWVD\ID
û i h i i û i h h f h i h h i h û h hh Ġ i h
Ŵj
f Ųİ Ɋ
ĵųŹ Řj
Ťĸ Ȭ ƅ
b Ũj ŦĵŶŲ ŋųȭ b ŋg Ȳ
ķ ĵķA ĶjƘ
ƅ Yani Bir Mümin
Æ
Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer’i (ǀȖÄ ȞÅ ÈȚǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ
Ä §Ä ) sever ve
bir Münafık onlara kin tutar. 7DULKL'DPLğN&LOWVD\ID
ğ hû ŮŸû h A FA
i Ǧ
h j ŋi ųh ȭi Yani Hazreti Ömer Ȝ ȚøǽȻ Ţǀü ǾÄljȻ ƣȻ ʝÆ § Ehli
4. jĹŶƠA
ÅÈÄ
Ä Å
Ä Ä
j
Cennet’in ışığıdır. 0HFPD(O5HYDLG&LOWVD\ID+DGLV'DU
(O)LNLU%H\UXW
h û Ġ i h fi h h Š
Æ
ĶjƘ
ƅ ŮŁK AŊŸ Yani bu (Hazreti Ömer ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü Ä ǾÄljÅȻƣȻʝ
5. ŮjŚĵhȊA
Ä §Ä ) batılı
sevmeyen bir şahıstır. 0¼VQDGL ðPDP $KPHG FLOW VD\ID +DGLV'DU(O)LNLU%H\UXW
23
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
6. Sizin yanınıza Cennetlik bir şahıs gelecek ve Hazreti Ömer
teşrif etti. 7LUPL]L&LOWVD\ID+DGLV
ġ h hh i h h hh i h
ġ h
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ beğenisi
ĵŗK
ĵŗjK Yani Allah’ın Ȑ
7. j ĬA
j ŋųȭ ĵŗjK b ŋųȭ ĵŗjK j ĬA
Æ
Hazreti Ömer’in ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä beğenisidir ve Hazreti Ömer’in
Å ʝ
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ beğenisidir. &HP(O&HYDPH
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä beğenisi Allah’ın Ȑ
Å ʝ
/LO6X\XWL&LOWVD\ID+DGLV'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW
ûh h
h i
h
Šh ğ û
hh h hġ
ğ
h ŮšŁ ĬA `j A Yani “Allah Ȑ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Ömer’in
ŋh ųȭ `ĵ
ȳŷj ĸ Ű ũ b
j ŏj ɉ ȇ ŨơA
Æ
ȜÅ È ȚøÄǽȻ
Ţǀ
ü Ä ǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
diline ve kalbine hak vermiştir.” 6¼QHQL7LUPL]L
&LOWVD\ID+DGLV Meşhur Müfessir Hekim El Ümmet Hazreti Müftü Ahmed Yar
Æ Ȼ džÅ ÄƅÈ § bu Hadis’e göre buyuruyor: Yani O’nun
Han ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣ
Ä
kalbine gelen düşünceler haktır ve O’nun dilinden
konuştukları da haktır. 0HUDWFLOWVD\ID
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
ġ h j h
i ǂ
K Seviyoruz
Biz Hazreti Ömer’i ŷi Ŷû ȭh ĬA
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Emir El Müminin Hazreti
Sevgili İslami Kardeşler! Allah Ȑ
Ömer Faruk-u Azam’a yüksek şanlı mertebe vermiştir ve çok
Æ
fazla saygı, şeref ve fazail ve keramat vermiştir. O’nun ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä Å ʝ
Æ
yüksek şanını kabul etmek ve O’nu ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä haklı olduğunu
Å ʝ
24
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
bilerek hidayetin feneri olarak kabul etmek ve O’na
sevgi ve yakınlık hissetmek çok gereklidir.
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Ä Æ §Ä rivayet
Celil El Kadir Sahabe Hazreti Ebu Said Hudri ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣ
Å Ȼʝ
ediyor ki Hazreti Peygamber’imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʄÄÇ ǭÄ buyurdu:
Æ
Yani Hazreti Ömer’e ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä kin tutan şahıs bana kin
Å ʝ
tutmuştur ve Hazreti Ömer’i seven beni sevmiştir.
(O0XDFFLP(O$YVDW&LOWVD\ID+DGLV'DU(O.XWXE(OðOPL\H
%H\UXW
2–PHUNL2GHQL]YHNDUDQñQğDKñQñQKDELELGLU
2–PHUNL2+DğLPL+DVODUñQWD§OñVñGñU
2–PHUNL2ՍQDUDKPHWLQNDSñODUñD§ñOGñ
2–PHUNLDWHğ2ՍQXQG¼ğPDQODUñQDğH\GDGñU
2$OODKGRVWXQXQ¼]HULQGH\¼]ELQOHUFHVHODP
Kimi Seversen Haşirde Onunla Olursun
Buhari Şerif’indeki bir Hadis’tedir: Hazreti Peygamber’in
Æ
Hizmetkarı Hazreti Anıs Bin Malik ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä buyuruyor ki bir
Å ʝ
Æ
ȳÆ Æ
ʄÄÇ ǭ
Sahabe ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä
Ä §Ä Hazreti Resûlallah’a ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
Å ʝ
Å
Æ
Æ
Ä
ȳ
ǭ
Kıyametin ne zaman kopacağını sordu? Kendileri ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀü Ä ǾÄljȻƣȻ
Å ʄÇ Ä
buyurdu: Sen onun için ne hazırlık yaptın? O Sahabe arz etti:
Äǭ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ve O’nun
Ya Resûlallah ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä bende Allah Ȑ
Æ
Æ
Ä
ʄÇ ǭ
Resûl’ünü ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä sevmekten başka hiçbir emel
Å
yoktur. Hazreti Peygamber’imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʄÄÇ ǭÄ buyurdu:
25
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Lj
Ä DŽÈ ʏÄ ǕÄÈ  ȘÈ ȕÄ ǼÄ ȕÄ Lj
Ä șÈ Ä  Sen kimi seviyorsan onunla olacaksın. Hazreti
Æ
Anıs ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ
Ä §Ä buyuruyor ki bizi Hazreti Peygamber’imizin
Äǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Å ʄÇ Ä bu tatlı sözünden başka hiçbir haber daha çok
Æ
memnun etmemişti. Yine Hazreti Anıs ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä buyuruyor:
Å ʝ
Æ
Æ
Ä
ȳ
ǭ
Ben Hazreti Peygamber’imizi ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä seviyorum. Ve
Ȝ
Ț
ø
ǽȻ
Ţǀ
Ǿ
lj
Ȼ
ƣȻ
ʝ
Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer’i Å È Ä ü Ä Ä Å Ä Æ §Ä de, dolaysıyla
umuyorum ki bunlara sevgimden dolayı ben bunlarla birlikte
olacağım halbuki, benim emellerim bunlarınki gibi değildir.
6DKLK%XKDUL&LOWVD\ID+DGLV'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW
%L](EXEHNLUYH–PHUՍLVHYL\RUX]
ðQğDOODKEL]LPJHPLPL]VDKLOHXODğDFDNWñU
Sevgili İslami Kardeşler: Allah’ın Sevgili Peygamber’inin
Äǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Å ʄÇ Ä sevgilisi, hidayet göğünün parlak yıldızı, dertli
kalbin dermanı, Mustafa’nın kullarının gözlerinin yıldızı Ebu
Æ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Hafs Ömer Bin Hattab’ın ȜÅ È ȚøǽÄ Ȼ Ţǀ
Ä §Ä şanı ve O’nu sevmenin
Å ʝ
Æ
ödülünü sizler gördünüz ki O’nu ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä sevmek aslında
Å ʝ
Äǭ
Hazreti Resûlallah’ı ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä sevmektir ve Maazallah
Äǭ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ O’na kin tutmak Hazreti Muhammed’e ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
Ȑ
ü ÄǾÄljȻ ƣ
Å Ȼ ʄÇ Ä kin ve düşmanlığa eşittir. Bunun sonucu da dünya ve ahretin
zillet ve dalaletidir.
Sahabelerin Azameti
Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin
yayınlamış olduğu 192 sayfalık kitabı “Savanehi Kerbela”nın 31.
26
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Sayfasında Hadis’i Şerifi menkuldür: Hazreti Abdullah Bin
Æ
Mugaffal’dan ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä rivayettir, Hazreti Peygamber’imiz
Å ʝ
Äǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä buyuruyor: Benim Sahabelerim için Allah’tan
korkun! Allah’tan korkun! Onları benden sonra hedef almayın.
Kim Onları severse benim sevgimden dolayı sevmiştir ve
Onlara kin tutan bana kin tutmuştur. Onlara eziyet eden birisi
bana eziyet etmiştir ve bana eziyet eden ise Allah’a eziyet
etmiştir. Yakındır ki Allah onu yakalasın.
6¼QHQL7LUPL]L&LOWVD\ID+DGLV
%L](VKDEñ1DELՍ\LVHYHUL]
ðQğDOODKEL]LPJHPLPL]VDKLOHXODğDFDNWñU
Hazreti Allame Mevlana Seyit Muhammed Naimuddin
Muradabadi Ā¥Æ ǀÄ ƌɌ ÆƣȻ džÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ buyuruyor: “Bir Müslüman Sahabe-i
Kiram ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ için son derece büyük edepli olmalı ve
kalbinde Onlara bağlılık ve sevgi taşımalıdır. Onları sevmek
ʄÄÇ ǭ
Hazreti Muhammed’i ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä sevmektir ve kim
Å
ȑ
DZ
Æ
bedbaht Sahabe-i Kiramın ¼ȠÄ È ǠÇ Ȼ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ şanına karşı edepsizlik
yapma teşebbüsünde bulunursa o Allah ve Resul’ünün
Äǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä düşmanıdır. Bir Müslüman böyle bir şahsın
yanında oturmamalıdır.” 6DYDQHKL.HUEHODVD\ID İmam-ı Ehli
Ä È §ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒøǽÄ
Sünnet Mevlana Şah İmam Ahmed Raza Han ȘüƅÈ ǠÄÇ øȑȻ džÅ ƅ
buyuruyor:
(KOL6¼QQHWՍLQJHPLVLVDKLOHXODğPñğWñUNL(VKDEñ3H\JDPEHU
<ñOGñ]GñUODUYHJHPL5HV»ODOODKՍñQ(KOL%H\LWՍLJLELGLU
27
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
+DGDLNL%DKğLğ
Bu şiirin anlamı şudur ki Ehli Sünnet’in gemisi sahile
ulaşmıştır çünkü Sahabe-i Kiram ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ onlar için yıldızlar
gibidir ve Ehli Beyit ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ bir gemi gibidir.
Ölü Çığlık Atmaya Başladı, Arkadaşları Kaçmaya
Başladı
Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin
yayınlamış olduğu 423 sayfalık kitabı, “Uyun El Hikayat”
Birinci bölüm 246. Sayfada Hazreti İmam Abdurrahman Bin
Ali Cozi ĀȠÆ ȊÄ ȑÆƣȻdžÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ ȦÄ ȒÄʋ yazıyor: Hazreti Halaf Bin Tamim ȔɌȦǺÆ Ä ǾɌȑÆƣȻdžÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ ȦÄ ȒÄʋ
Æ
Æ Ȼ džÅ Ȗø
buyuruyor ki Hazreti Ebu El Husaib Beşir ǠɌȥǜÆ ȊÄ Ɍ ȑȻ ƣ
Ä ǕÈ §ȻÄ ȜÈȦÄȒøǽÄ beyan
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ fazlı ve keremiyle
ediyor ki ben ticaret yapardım ve Allah’ın Ȑ
çok zengindim. Her türlü konforlarım vardı ve ben çoğunlukla
“Iran’ın” şehirlerinde kalırdım. Bir defasında benim işçilerimden
biri bana dedi ki filanca misafirhanede bir ölü kefensiz olarak
yatıyor. Defendecek kimsesi yoktur. Bunu duyunca o ölünün
kimsesizliğinden dolayı çok duygulandım.
Ve iyilik niyetiyle kefen ve cenaze işlemlerini yaptırmak üzere
misafirhaneye vardığım zaman bir ölünün orada yattığını
gördüm, onun karnında da birkaç ham tuğla konmuştu. Ben bir
çarşafla onu örttüm. O ölünün yanında ise onun arkadaşları
oturuyordu. Onlar bana söyledi ki bu şahıs çok ibadet eden ve
iyiliksever bir insandı. Bizde onun kefen ve defni için paramız
28
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
yoktur. Bunu duyunca ben bir şahsı para karşılığında kefen
almak ve kabir kazmak için gönderdim ve biz onun kabri için
tuğla hazırlamaya başladık ve onu yıkamak için su ısıtmaya
başladık. Biz bunları yapmakla meşgulken o ölü birden bire
ayağa kalktı ve tuğlalar onun karnından düştü. Sonra da
korkunç bir sesle çığlık atmaya başladı: Vay ateş, vay helaket,
vay berbatlık! Vay ateş, vay helaket, vay berbatlık! Onun
arkadaşları bu manzarayı görünce oradan kaçmaya başladı.
Fakat ben pes etmeyip yanına gittim.
Ve onu kolundan tutup salladım ve sordum: Sen kimsin ve
sana neler oluyor? O konuşmaya başladı: Ben Kufe’de
kalıyordum ve şansızlıkla ben öyle kötü insanlarla arkadaşlık
edindim ki onlar Hazreti Ebubekir Saddik ve Hazreti Faruk-u
Æ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ɟÇüȒȑÄ¦ǀǾÄ ȕÄ )! Onların kötü
Azam’a ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ ʝ
Ä §Ä küfrederlerdi. (Ȑ
Å
sohbetinden dolayı ben de onlarla birlikte Shaykhayn
Karimayn. Yani Hazreti Saddik-i Ekber ve Hazreti Faruk-u
Æ
Azam’a ǀȖÄ ȞÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻȜÅ øȹ Ȓ øȑȻʝ
Ä §Ä küfrederdim ve Onlardan nefret ederdim.
Æ Ȼ džÅ ȖøǕÈ §Ȼ ȜÆ ȦÄȒøǽÄ buyuruyor: Bunu
Hazreti Ebu El Husaib Beşir ǠɌȥǜÆ ȊÄ Ɍ ȑȻ ƣ
Ä Ä È
duyunca ben tövbe ve istiğfar ettim ve ona dedim: Ey bedbaht!
O zaman sen gerçekten cezaya müstahaksın fakat şunu söyle ki
sen öldükten sonra nasıl dirildin? O dedi ki: Benim iyi
emellerim bana hiç faydalı olmadı. Sahabe-i Kiram’a saygısızlıktan
Æ
dolayı öldükten sonra ben sürüklenerek ȔȞÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü Ä ǾÄljȻȜÅ øȹ Ȓ øȑȻʝ
Ä §Ä Cehenneme
götürüldüm ve orada bana benim kalacak yerim gösterildi ve
29
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
söylendi: Şimdi sen dirileceksin ki sen gümrah arkadaşlarına
onların can yakıcı sonlarından haberdar edesin ve onlara
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ iyi kullarına düşmanlık besleyen
söyleyesin ki Allah’ın Ȑ
birisi ahrette ne kadar can yakıcı bir azaba müstahaktır.
Sen onlara bunları aktardıktan sonra tekrar senin asıl yerine
(Yani Cehenneme) konulacaksın.” Nitekim! Bu haberi vermek
üzere ben dirildim ki benim bu ibret verici durumumdan
Sahabe’lere küstahlık edenler ibret alsın ve küstahlıklarından
sakınsın yoksa bu Kutsi Kişilere ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ küstahlık edecek
olanın sonu da benim gibi olacak. Bunları söyleyince o şahıs
tekrar öldü. Bu arada onun kabri kazılmıştı ve kefeni
hazırlanmıştı fakat ben dedim: Ben böylesi bedbaht birisinin
kefen ve defnini üstlenmeyeceğim ki o Shaikhain Karimain
(Yani Hazreti Saddik-i Ekber ve Hazreti Faruk-u Azam
Æ
ǀȖ
ü ÄǾÄljȻ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ ʝ
Ä Ţǀ
Ä ȞÅ È ȚøǽȻ
Ä §Ä ’a) küstahlık yapmıştır ve ben bunun yanında
durmak bile istemem. Bunu deyip ben dönmek üzere oradan
ayrıldım.
Sonra bana birisi haber verdi ki onun itikatsız arkadaşları onu
yıkadı ve cenaze namazını kıldı. Onlar dışında hiç kimse onun
cenaze namazına katılmadı. Hazreti Halaf Bin Tamim ȔɌȦǺÆ ÄǾɌȑÆƣȻdžÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ ȦÄ ȒÄʋ
Æ Ȼ džÅ ȖøǕÈ §Ȼ ȜÆ ȦÄȒøǽÄ
buyuruyor: Ben Hazreti Ebu El Husaib Beşir’e ǠɌȥǜÆ ȊÄ Ɍ ȑȻ ƣ
Ä Ä È
sordum: Siz bu olay sırasında orada var mıydınız? O da
cevapladı: Evet efendim! Ben kendi gözlerimle o bedbahtı
dirilirken gördüm ve kulaklarımla onun dediklerini duydum.
Bunu duyunca Hazreti Halaf Bin Tamim ȔɌȦǺÆ ÄǾɌȑÆƣȻdžÅ ƅ
Ä È §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ buyurdu:
30
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Ä Æ §Ä küstahlık edenlerin bu ibret
Şimdi ben Sahabe’lere ȔȞÅ È ȚǽÄ Ȼ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣ
Å Ȼʝ
dolusu sonundan diğer insanları haberdar edeceğim ki onlar
ibret alsınlar ve kendi akıbetini düşünsünler. $\XQ(O+LND\DW
$UDS§DVD\ID'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bizi Sahabelere ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆ
Rab El Anam Ȑ
Å ȞÈȦÄȒøǽÄ küstahlık ve
edepsizlik yapmaktan korusun ve tüm Sahabe-i Kiram’ın
ȔȞÅ È ȚǽÄ Ȼ Ţǀ
Ä Æ §Ä gerçek sevgisi ve onlara çok tazim etme saadeti
ü ÄǾÄljȻ ƣ
Å Ȼʝ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ hepimizi kendi güvenliğinde
versin. Allah Rahman Ȑ
tutsun, bizi edepsiz ve küstahlardan korusun ve bizden en ufak
bir küstahlık bile olmasın.
%L]LHGHSVL]OHUGHQPDKIX]NñOGñU(\+¼GD
9HEHQGHQKL§ELU]DPDQHGHSVL]OLNLğOHQPHVLQ
Š hh Š hh iġ ğ h û h û
ğ
û Š
k ğȍAj aĵhƎ
űŰŎh bh ȳjȔAbh jŷžû Ű ŠǓĵ
šȩĬA
ǔŔǻŲ
j ƅAƱ
j ǻŲj A
jj
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ yemin olsun! Küstahların sonu çok can
Rab El Ekrem’e Ȑ
yakan ve ibret verici olur. Böylesi bahtsızlar bütün dünyaya
Äǭ
ibretlik olurlar. Kimler Allah ve Resûl’ünün ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾Ä Ȼ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä
huzurunda çirkin kelimeler söylüyor veya Sahabe-i Kiram ve
Evliya-i İzam’a ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ karşı hurafe (yani küfür) söylüyorsa
ahrette yıkım ve berbatlık onların takdiri olacak fakat onlar
dünyada da rezil ve rüsva olup bütün dünya için ibretlik
31
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
oluyorlar ve hakiki Müslümanlar hiçbir zaman onların emel ve
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bizi hep edepli olmayı ve
itikatlarını takip etmezler. Allah Ȑ
edepli insanların yani Âşıkan-ı Resûl’ün sohbetini benimsemeye
Tevfik versin ve edepsiz ve küstahların sohbetinden bizi korusun.
Š hh Š hh iġ ğ h û h û
ğ
û Š
k ğȍAj aĵhƎ
űŰŎh bh ȳjȔAbh jŷžû Ű ŠǓĵ
šȩĬA
ǔŔǻŲ
j ƅAƱ
j ǻŲj A
jj
+¼GDՍGDQWHYILNLHGHSLVWH\LQ
(GHSVL]5DEELQID]OñQGDQPDKUXPGRODğñU
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ tevfiki edep talep edin ki edepsiz Rabbin
(Yani Rabbinden Ȑ
fazlından mahrum dolaşır)
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Faruk-u Azam İle İlgili Akide’yi Ehli Sünnet
Æ
Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä ile ilgili Ehli Sünnet ve
Å ʝ
Cemaat’in akidesi nedir? Bunun bilinmesi de zaruridir dolaysıyla
Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin 1250
sayfalık kitabı, “Bahar-ı Şeriat”in 1. Cilt sayfa 241’dedir:
“Hazreti Peygamber’imizden ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʄÄÇ ǭÄ sonra tüm
mahlûkat-ı İlahi insan, cin ve melekten (yani melekler) daha
üstün faziletlidir. Sonra Ömer Faruk-u Azam, sonra Osman-ı
Æ
Æ
Ä Ţǀ
Gani ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä , sonra Mevla Ali ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä §Ä . Hazreti Ali’yi
Å ʝ
Å ʝ
32
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Æ
ȜÅ È ȚøǽȻ
Ä Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Æ
Saddik veya Faruk’tan ǀȖÄ ȞÅ È ȚǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä daha faziletli
Å ʝ
diyen gümrah ve kötü mezheplidir.” %DKDUñĞHULDW
6DKDEHOHUGH+D]UHWL6DGGLNՍLQU¼WEHVL¼VW¼QG¼U
2ՍQGDQVRQUD)DUXNX$]DPՍñQPHUWHEHVLDODGñU
Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin
yayınlamış olduğu tercümeli Pakize Kur’an, “Kanz-ul İman
ÄÇ Ǒ
Ä ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ El Mecid El
Hazain El İrfan’la birlikte” sayfa 974’te Allah Ȑ
Hadid Suresi, 29. Ayette buyuruyor:
Á Ð ÁÐ ÁÁ
Ð ÄÌ
Ã «Ð ÃJ;ª õà ö´ ]à «Á ÃF ‘s‡’ .Ä 0Á
Á ÁÄ Ð
Ð Á Ð Â Â ÄÌ Á
Ð ÁÐ
èÜãé ȗà ȝ{à ’ ‘à s‡’0 õ ö´0 Ĕ  7kɃ ™–Á
Tercüme Kanz-ul İman: Ve öyle ki fazıl Allah’ın elindedir. O
kime isterse veriyor ve Allah çok fazıl olanıdır.
>.DQ]XOêPÁQ7UDQVODWLRQRI4XUDQ@3DUW6īUDå‫ۉ‬DGëG9HUVH
Kötü Mezheplilikten Nefret
Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin
yayınlamış olduğu 561 sayfalık kitabı “Melfuzat-ı Ala Hazret”in
Æ
(tam) 302. sayfasındadır: Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
akşam namazı kıldıktan sonra teşrif etmişti ki bir şahıs
seslendi: Bir misafire yemek verebilecek biri var mı? Emir El
33
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Æ
Müminin ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä hizmetlisine buyurdu: Bunu yanında içeri
Å ʝ
getir. O geldiğinde (ise) ona yemek ısmarladı. Misafir yemek
yemeği başlar başlamaz öyle bir kelime söyledi ki ondan “kötü
mezhepliliğinin kokusu” geliyordu. Hemen onun önünden
yemeği kaldırttı ve oradan kovdu. .DQ]XOðPDQ&LOWVD\ID
1R'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW
)DUXNX+DNR%DWñOðPDP(O+¼GD
7HßH0HVOXO¼ĞLGGHWՍH\¼]ELQOHUFHVHODP
+DGDLNL%DKğLğ
Æ Ȼ džÅ ƅ
Ala Hazret’in ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü Ä ǾÄljȻ ƣ
Ä È §Ä bu şiirin anlamıdır: Hazreti Faruk-u
Æ
Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä Hak ve Batılı ayırt eden, Hidayet İmamı ve
Å ʝ
İslam’ın himayesinde sertlikle yükseltilmiş bir kılıç gibidir,
Æ
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Kendilerine ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀ
Ä §Ä yüz binlerce selam olsun.
Å ʝ
‘Melfuzat-ı Ala Hazret’ (tam) 277. Sayfasında İmam-ı Ehli
Æ
ʝ
Sünnet’e ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä kötü mezheplilerle oturma konusu
Å
sorulduğunda buyurdu: ‘(Kötü meheplilerle otumak) haramdır
ve kötü mezhepli olma şüphesi tam olup arkadaşlık olursa din
için öldürücü bir zehirdir. Resûlallah ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʄÄÇ ǭÄ buyuruyor:
i h û h i hûĠ i h ûi ğ h û i ğ
űû Ȳ
ŵźû Ŷji ļŧȬh ƅbh űû Ȳ
ŵź ŰŘ
ű ŸĵŽj A b űȱĵŽj AYani onları kendi çevrenizden
j Ž ƅ
uzaklaştırın ve onlardan uzaklaşın ki onlar sizi gümrah etmesinler,
onlar sizi fitneye sokmasınlar. 0XNDGGGHPH6DKLK0¼VOLP+DGLV
VD\ID'DUðEQL+D]P%H\UXW
34
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Ve kendi nefsine güvenen büyük yalancıya (yani çok büyük bir
û h h h h hûh h û hh h h û h i h û h hğ
Jj A ťž ŭ
Ŧ ĺ
ŧŰńAJj A ;g ƾ
BŊȱ
Aĵ
Źȫj A (Nefis boş
yalancı) güvenir. DʼnŠbA
vaatte bulunduğu zaman değil de bir şeyi yemin ederek
söylerse en büyük yalancıdır) Sahih Hadis’te buyurdu: Deccal
çıktığı zaman bazıları (kişiler) onu bir gösteri olarak görmeye
gidecekler ve diyecekler ki biz kendi dinimizde (kaim) duruyoruz
bize ondan ne zarar dokunacak ki? Onlar oraya gidince onun
gibi olacaklar. 6¼QHQL(EX'DYXG&LOW6D\ID+DGLV
Äǭ
Hadis’tedir Hazreti Peygamber’imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä buyurdu:
Kim hangi milletle dostluk içindeyse onun haşiri ise onunla
olacaktır. (O0XDFFLP(O$YVDW&LOWVD\ID+DGLV
Sevgili İslami Kardeşler! Allah korkusu ve aşk-ı Mustafa’yı
Äǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä idrak etmek, kalpte Sahabe ve Evliyaların
Æ
ȔȞÅ ÈȚøǽȻ
ü ÄǾÄljȻȜÅ øȹ Ȓ øȑȻʝ
Ä Ţǀ
Ä §Ä sevgisini uyandırmak, iyi sohbetlerden feyiz almak,
namaz ve Sünnet’lere alışmak için Davet-i İslami’nin Medeni
atmosferiyle daima irtibatta kalınız, Âşıkan-ı Resûl’ün Medeni
kafileleriyle Sünnet’lerin terbiyesi için yolculuk yapınız ve
başarılı bir hayat yaşamak için ve kendi ahreti iyileştirmek için her
gün ‘Fikri Medine’ vasıtasıyla Medeni Ödüllerin kitapçığını
doldurunuz ve her ayın ilk 10 günü içerisinde kendi bölgenizdeki
sorumlularına vermeyi bir alışkanlık hale getiriniz.
35
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Haftalık Sünnet dolusu toplantıya katılın ve Davet-i İslami’nin
popüler Medeni Kanal’ın (Madani Channel) programlarını
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ dostlarının ve
izleyin. Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾Ä ǢÄÇ ǽÄ ȜøȹȒøȑÄ—ƴˠǩÄ Ȼ ¼È Ɲ siz kalbinizde Allah Ȑ
Salihlerin sevgisinin her geçen gün arttığını hissedeceksiniz.
ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ fazlı ve keremiyle bu mukaddes insanların
Allah’ın Ȑ
feyizleri ve onların şefkati sizinle olacak. Tergib için Medeni
bir bahar sunuluyor nitekim,
Malik Kendi Müştakını Bağrına Bastı
Senahan-ı Resûl, Ravza-i Resûl’ün Bülbülü, Meddahı Sahabe ve
Al-ı Betül, Gülizar-ı Attar’ın Çiçeği, Mübelliği Davet-i İslami,
El Hacı Ebu Ubeyid Hacı Müştak Ahmed Attari’nin Ā§ǀÆ Ä DŽɌ ȑÆƣȻdžÅ ƅ
Ä È §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ
vefatından birkaç ay önce bana (ȜøÅ ɌȚøǽȻÄ ː
Ä Æ øǽÅ ) bir İslami kardeş bir
mektup gönderdi.
O mektupta yemin ederek bir olayı şöyle yazmıştı: Ben rüyamda
kendimi altın tel örgülerinin önünde buldum. Tel örgülerindeki
üç delikten birinden baktığımda güzel bir manzara gördüm.
Äǭ
Gördüm ki Hazreti Peygamber’ imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä teşrif
ediyor ve yanında ise Hazreti Ebubekir Saddik ve Hazreti Ömer
Æ
Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Ä §Ä da bulunuyor. Bu esnada Hacı
Å ʝ
Müştak Attari Ā§ǀÆ Ä DŽɌ ȑ ÆƣȻ džÅ ƅ
Ä È §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ de Hazreti Peygamber’imizin
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ
ü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʄÄÇ ǭ
Ä huzuruna geldi. Hazreti Peygamber’imiz
ÄÇ ǭ
ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀ
ʄ
Hacı
Müştak’ı bağrına bastı ve sonra bir şeyleri
ü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä
Å
buyurdu fakat onları hatırlamıyorum sonra da gözüm açıldı.
6L]LQD\DNODUñQñ]GD¶OG¼P<D0XVWDID
36
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
%X.LPVHVL]YHPHFEXUXQDU]XVXQH]DPDQNDUğñODQDFDN
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Sevgili İslami Kardeşler! Beyanımı sonlandırırken Sünnet’in
fazileti ve birkaç sünnet ve adabı beyan etmenin saadetine nail
Äǭ
oluyorum. Hazreti Peygamber’imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä buyuruyor:
“Benim Sünnet’imi seven beni sevmiştir ve beni seven Cennette
benimle olacak.‘ 0LğNDW(O0DVDELK&LOWVD\ID+DGLV'DU(O
.XWXE(OðOPL\H%H\UXW
6¼QQHWՍOHUL\D\DOñPGLQLğOHULQL\DSDOñP
(\0HGLQHՍQLQ6DKLEL0¼VO¼PDQODUð\LROVXQ
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
ġ i h i ğhi
^źŎi K
ʼnųƤ.
Note: j ĬA
Harfin Nisbetiyle Su İçmenin 12 Medeni Çiçeği
Äǭ
1. Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Å ʄÇ Ä iki Fermanı:
(a) Deve gibi tek nefeste su içmeyin, iki veya üç kez (nefes
alarak) için ve içmeden önce Bismillah okuyun ve
bittiğinde Elhamdülillah deyin. 6¼QHQL7LUPL]LFLOWVD\ID+DGLV
37
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
Äǭ
(b) Hazreti Nabi’yi Ekrem ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ
Å ʄÇ Ä kabın içine
nefes almak veya üflemekten menetmiştir. 6¼QHQL(EX'DYXG&LOWVD\ID+DGLV
Meşhur Müfessir Hekim El Ümmet Hazreti Müftü
Æ Ȼ džÅ ÄƅÈ § bu Hadis’e göre
Ahmed Yar Han ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣ
Ä
buyuruyor: Kabın içine nefes almak hayvanların işidir
ayrıca nefes bazen zehirli olur dolaysıyla ağzı kaptan
ayırarak nefes alın, (Yani nefes alırken bardağı
ağızdan ayırın) sıcak süt veya çayı üfleyerek
soğutmayın aksine biraz durun, biraz soğuyunca için.
0HUDW&LOWVD\ID Fakat Salât-u Selam okuyup şifa
niyetine suya üflemenin bir zararı yoktur. ġ
û
j ȵ okuyun.
2. İçmeden jĬAűj Zŏ
3. Emerek küçük yudumlarla için çünkü büyük yudumlardan
ciğer hastalığı doğar.
4. Suyu üç nefeste için.
5. Sağ elle ve oturarak su içiniz.
6. Eğer tas vs. ile abdest aldığıysanız ondan geri kalan suyu
içmek 70 hastalığa şifadır ki bu su Zemzem şerifine
benzer. Bu ikisi hariç (Yani abdestten geri kalan su ve
Zemzem şerifi) herhangi bir suyu ayakta içmek mekruhtur.
$OñQWñ)HWDYD5D]DYL\D&LOWVD\ID&LOWVD\ID
7. Bu her iki suyu Kıble’ye doğru bakarak ayakta içiniz.
38
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
8. İçmeden herhangi zararlı bir şeyin suyun içinde olup
olmadığına bakınız. ðWKDIXVVDGD/LO=XEH\GL&LOWVD\ID
ġ i û û h
h A deyin.
9. İçtikten sonra j Ĭj ʼnųơ
10. Huccat ul İslam Hazreti İmam Muhammed Bin Muhammed
ġ
û
Æ
j ȵ okuyarak su içmeyi
Gazali ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ
Ä §Ä buyuruyor: j ĬA űj Zŏ
Å ʝ
ġ i û û h
h A, ikinciden
başlayın ve birinci nefesin sonunda jĬj ʼnųơ
û h
ğ ŴųZ
Š û ğ h û ųj hŰšŠ ůAû Bk Kjh Ĭġ j ʼni ųû ơ
sonra űj žjû ńŋɉA
h A okuyun.
j
j ńŋɉAǻ
ðK\DXO8OXP&LOWVD\ID'DU6DGñU%H\UXW
11. Bir Müslüman’ın temizlikle içtiği ve bardağında geri kalan
su boşu boşuna atılmamalıdır. İçtikten sonra birkaç saniye
sonra baktığınız zaman boş bardağın duvarlarından akıp
inen birkaç damla suyun biriktiğini gördüğünüzde ise onu
da içiniz.
Binlerce Sünnet’i öğrenmek için Mektep El Medine’nin yayınlamış
olduğu iki kitabı “Bahar-ı Şeriat” 16. Bölüm (312 sayfa) ve 120
sayfalık “Sünnet’ler ve Adabı” hediye olarak alınız ve okuyunuz.
Sünnet’lerin terbiyesinin en iyi vasıtası Davet-i İslami’nin
kafileleriyle Âşıkan-ı Resûl ile birlikte Sünnet’ler dolusu yolculuk
da vardır.
39
www.dawateislami.net
Æ
Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ
Ä §Ä
Å ʝ
6¼QQHWՍOHUL¶ßUHQPHNL§LQNDILOHLOHJLGLQ
5DKPHWOHULND]DQPDNL§LQNDILOHLOHJLGLQ
0¼ğN¼OOHUKDOORODFDNNDILOHLOHJLGLQ
%HUHNHWOHULHOGHHGHUVLQL]NDILOHLOHJLGLQ
hh ûĠ h
hi Šh Š hh iġ ğ h
h û ȇ
ʼnųğ Ƥȇ
ǓĵšȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
Aź ŰŔ
Bu risaleyi okuyup bir başkasina verin
Düğün veya acı dolu merasimler, toplantılar, Arûs veya Kutlu
Doğum Yürüyüşlerinde Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu
risaleler ve Medeni çiçeklerle dolu kitapçıkları dağıtıp sevap
kazanın. Müşterilerinize sevap niyetine hediye vermek üzere
işyerlerinizde risaleleri bulundurmayı alışkanlık hale getiriniz.
Gazete dağıtıcıları veya çocuklar vasıtasıyla mahallenizin her eve
ayda en az iki adet Sünnet dolusu risale veya Medeni çiçeklerle
dolu kitapçığı ulaştırıp iyiliğe daveti yaygınlaştırınız
û hh Ġ
hi Šh Š hh iġ ğ h
ʼnųğ Ƥȇ
Ǔĵ
šȩĬA
ǔ
ŔĶžûj ĸơA
h ȇAźû ŰŔh
Bir Suskunluk Yüz Kere Rahatlık
Bu kitapçığı okuyup bir başkasına verin
Düğün dernek, toplantı, anma günleri ve kutlu doğum etkinliklerinde
Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu risale ve Medeni çiçeklerle
dolu kitapçıkları
dağıtıp sevap kazanın. Müşterilerinize sevap niyetine
hediye etmek için bu risaleleri işyerlerinizde bulundurmayı alışkanlık
hale getirin.
Gazete dağıtıcıları veya çocuklarla mahallenizdeki her
40
eve ayda en az bir adet sünnet dolusu
risale veya Medeni çiçeklerle
dolu bir kitapçığı ulaştırın, iyiliği yaygınlaştırın ve çok sevap kazanın.

Benzer belgeler

O ̄ GH |Pゞ GH KR XU - Mittwaldserver.info

O ̄ GH |Pゞ GH KR  XU - Mittwaldserver.info (\NDKSHU¼]JDUDUWñNQH\DQGDQHVHUVHQHVȊȊ

Detaylı