S11. Anne-Bebek Bağlanması ile Kolikli Bebek İlişkisi

Transkript

S11. Anne-Bebek Bağlanması ile Kolikli Bebek İlişkisi
Anne-Bebek Bağlanması ile Kolikli Bebek İlişkisi
Aziz Mert İpekçi, Başak Gökçay, Çiğdem Bengü Candoğan, Elif Şahin,
Tamara Toklu
Danışman: Prof. Dr. Aylin Tarcan
ÖZET
Bu çalışmadaki amacımız,anne bebek bağlanması ile bebeklerde görülen
infantil kolik arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmak, varsa bu ilişkiyi
istatiksel olarak değerlendirip ortaya koymaktır.
Bağlanma; çocuğun ilgi bakım ve ihtiyaçlarını karşılayan kişilere genellikle
ebeveynlere karşı geliştirdiği bebekte güven duygusunu yerleştiren güçlü
duygusal bir bağdır(1). Anne-bebek bağlanması ile ilişkisini incelediğimiz
infantil kolik ise gelişimi normal olan, sağlıklı 0–6 aylık bebeklerde, günde
üç saat,
haftada üç gün ve üç haftadan uzun süren,
nedeni
açıklanamayan huzursuzluk, saldırganlık ve ağlamaların olduğu tablo
olarak tanımlanmıştır(2).
Çalışmamızda Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Pediatri Anabilim
Dalında izlenen bebekler ve anneleri çalışmaya alınmıştır. İnfantil kolik
tanısı ile izlenen, yaşları 0-6 ay arasında bebeği olan 61 anne ile
bebeklerinde infantil kolik yakınması olmayan 61 anne değerlendirilmiştir.
Bu değerlendirmede önce “Sosyo-demografik bulgular ve infantil kolikle
ilişkili durumlar” isimli form ve daha sonra annelerin bağlanma düzeyini
ölçmek amacıyla “Maternal Bağlanma Ölçeği” kullanılmıştır(5).
Yaptığımız çalışmada anne-bebek bağlanması ile kolikli bebek arasında
anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bunun sebebinin infantil kolik hakkında
iyi bilgilendirilmiş ebeveynlerin bu durumu bir hastalık olarak görmemesi
ve bunun sonucunda bebeklerine olan davranışlarının değişmemesine
bağlandı.
Anahtar kelime: İnfantil kolik, Maternal bağlanma, sosyo-demografik
bulgular
GİRİŞ
Bağlanma kuramı, insanların kendileri için önemli olan diğer kişilerle güçlü
duygusal bağlar kurma eğiliminin nedenlerini açıklayan bir yaklaşımdır.
Duygusal bağ kurma eğilimi ve gereksinimi bebeklerin yaşamlarını
sürdürebilmeleri için gerekli ve gelişimsel açıdan işlevsel olan bağlanma
sistemini ifade eder. Bağlanma sistemi bebeklerin onlara bakan kişi veya
kişilerle fiziksel yakınlığını güçlü tutarak, hem bebeklerin çevreden
gelebilecek tehlikelere karşı korunmasını hem de onlara çevreyi
keşfetmeleri için gerekli koşulları sağlar. Bebeğin anne ile güvenli bir bağ
kurması bebeğin sosyal ve duygusal gelişiminde temel taşlardandır.
Bağlanma, ilk birkaç ayda gelişmeye başlayarak dokuzuncu ayda
kuvvetlenir. Bu güvenli bağ kişinin özgüvenine,arkadaş ilişkilerine,
problem çözme yeteneğine ve benlik kontrolüne önemli bir katkıda
bulunur.
Bağlanma iki taraflı bir ilişkidir ve her iki tarafın da birbirinin ihtiyaçlarını
karşılamasıyla giderek gelişir. Bu ilişki geliştikçe bebeğin, annesiyle
iletişiminde kullandığı ve hayatının ilk dokuz ayında edindiği
davranışlarına “bağlanma davranışları" denir. Emme, sokulma/uzanma,
bakış, gülümseme, ağlama bebeğin başlıca bağlanma davranışlarıdır.
Mary Ainsworth adlı gelişim psikoloğunun bir çocuk ile temel bakıcısı
arasındaki bağlanma ilişkisini gözlemlemek üzere yaptığı Yabancı Durumu
Testine göre 3 tipte anne-çocuk bağlanması vardır(7):
1) Güvenli bağlanma: Bebekler, annenin yokluğunda kısmen huzursuz
olmakta, ancak panik yaşamadan, anneleriyle temas aramakta ve o
döndüğünde rahatlayarak, onu güvenli üs olarak kullanıp çevreyi keşfe
çıkmaktadır. Güvenli bağlanan bebeklerin annelerinin genelde duyarlı,
ulaşılabilir ve çocuklarından gelen isteklere olumlu tepkiler veren kişiler
oldukları dikkati çekmiştir.
2) Kaygılı-kararsız bağlanma: Annelerinin yokluğunda yoğun bir kaygı,
gerilim ve kızgınlık yaşamakta, o sırada odada bulunan yabancı ile iletişimi
reddetmekte, anneleri döndüğünde ise kolay kolay yatıştırılamamakta ve
çevreyi keşfe çıkmak yerine ona sıkıca yapışıp birlikte olmak istemektedir.
Bu bebeklerin annelerinin, tutarsız tepki veren; bazen ulaşılamaz ya da
tepkisiz, bazen de çocuklarının etkinliklerini sıklıkla kesintiye uğratacak
şekilde, aşırı müdahaleci oldukları gözlenmiştir.
3) Kaygılı-kaçınmacı bağlanma: Bu bebekler ise, anneleriyle
ayrılmaktan etkilenmez görünmekte, onunla yeniden bir araya
geldiklerinde de temastan kaçınmaktadırlar. Bu bebeklerin annelerinin ise
genellikle soğuk, çocuklarının yakınlık isteğini reddeden ve onunla beden
temasından kaçınan anneler oldukları gözlenmiştir.
4)Dağınık/yönü belirsiz bağlanma: Son yıllarda, bu sınıflandırmaya
uymayan ve kaçınmacı, kararsız davranışların dağınık bir karışımı olarak
kendini gösteren (örneğin annenin yokluğunda onu arayan ancak
yanındayken ondan kaçınan) bir bağlanma örüntüsü daha tanımlamıştır.
Araştırmalar, bu örüntünün, bebeklik döneminde annenin depresyon ya da
başka bir tür rahatsızlık geçirmesi sonucunda veya ihmal ve istismara
bağlı olarak geliştiğini göstermektedir. (8)
İnfantil kolik ilk kez Wessell tarafından 1954 yılında tanımlanmıştır.
İnfantil kolik nedenini açıklamaya yönelik çeşitli teoriler öne sürülmüş
ancak etyolojisi kesin aydınlatılamamıştır. İnfantil kolik nedenleri olarak
gastrointestinal,
psikososyal,
nörogelişimsel
bozukluklar
üzerinde
durulmuştur (3). Özellikle genetik yatkınlık ve ebeveynin depresyonu ve
olumsuz anne-bebek ilişkisi infantil kolik açısından önemli risk faktörleri
olarak gösterilir (4).
GEREÇ VE YÖNTEM
Bu çalışma, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Pediatri Anabilim Dalı
ve Etik Kurulu tarafından onaylanmış.(Proje No: KA13/91)
Çalışmamız, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Pediatri Anabilim
Dalında yapılmıştır. İnfantil kolik tanısı gözlenen 0-6 aylık bebeği olan 61
anne ile infantil kolik yakınması olmayan 61 anne olmak üzere toplamda
122 anne değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede “Sosyo-demografik
bulgular ve infantil kolikle ilişkili durumlar”(Ek 1) isimli form ve annelerin
bağlanma düzeyini ölçmek amacıyla “Maternal Bağlanma Ölçeği” (Ek 2)
kullanılmıştır.
Ek 1: Sosyo-Demografik Bulgular ve İnfantil Kolikle İlişkili Durumlar Bilgi Formu



















Bebeğin adı-soyadı
Bebek yaşı
Gebelik haftası
Bebek cinsiyeti
Doğum şekli
Doğum ağırlığı
Aktüel ağırlığı
Cinsiyet
Çoğul gebelik
Kaçıncı çocuk olduğu
Anne yaşı
Baba yaşı
Evlilik süresi
Annenin eğitim durumu
Annenin iş durumu
Daha once çocuk kaybı
Sorunlu gebelik öyküsü
Bebeğiniz 24 saat içinde ortalama ne kadar ağlıyor?
Sebepsiz yere ağladığı oluyor mu?Evetse ne sıklıkta?


















Sebebini bulamadığınız herhangi bir ağlama için hiç doktora gittiğiniz
oldu mu?
Bebeğinizin gaz sıkıntısı oluyor mu?
Bebeğiniz doğduktan sonar hiç depresyon yaşadınız mı?Evet ise ilaç
kullandınız mı?
Bebeğiniz uykudan aniden ağlayarak uyanıyor mu?Evet ise ne
sıklıkta?
Bebeğinize ilgisiz davrandığınızı fark ettiğiniz hiç oldu mu?
Bebeğinizin ağlaması günde 3 saatten fazla sürüyor mu?
Bebeğinizi nasıl uyutuyorsunuz?
Bebeğinizin ağlamasını genelde hangi yöntemlerle durdurmaya
çalışıyorsunuz?
Bebeğiniz günün en çok hangi saatlerinde ağlıyor? Sabah-öğleakşam
Bebeğiniz sizinle birlikte mi uyuyor?
Evinize bebeğin ilk kez gördüğü biri geldiğinde ağlaması artıyor mu?
Bebeğin günlük rutini var mı?( Hergün aynı şeyleri aynı saatlerde mi
yapıyor?)
Bebeğinizi emzirme sıklığınız nedir?
Çocuğunuzla konuşur musunuz?
Bebeğin bakımıyla anne ve baba dışında ilgilenen var mı?Varsa kim?
Bebeğinizi gündüz de uyutuyor musunuz?
Bebeğinizden başka kaç çocuğunuz var?
Bebeğinizin kardeşleri varsa onlarla ilişkisi nasıl?
Ek 2: Maternal Bağlanma Ölçeği
HER ZAMAN
1Bebeğimi
sevdiğimi
hissediyorum
2Bebeğimle
birlikteyken
mutluluk ve içimde bir sıcaklık
hissediyorum
3Bebeğimle
özel
zaman
geçirmek istiyorum
4- Bebeğimle birlikte olmak için
sabırsızlanıyorum
5- Sadece bebeğimi görme bile
beni mutlu ediyor
6Bebeğimin
bana
ihtiyacı
olduğunu biliyorum
7- Bebeğimin sevimli olduğunu
düşünüyorum
8- Bu bebek benim olduğu için
çok memnunum
9- Bebeğim güldüğünde kendimi
özel hissediyorum
10- Bebeğimin gözlerinin içine
bakmaktan hoşlanıyorum
11Bebeğimi
kucağımda
tutmaktan hoşlanıyorum
SIK SIK
BAZEN
a
b
C
HİÇBİR
ZAMAN
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
12Bebeğimi
uyurken
seyrediyorum
13- Bebeğimin yanımda olmasını
istiyorum
14Başkalarına
bebeğimi
anlatıyorum
15- Bebeğimin gönlünü almak
zevklidir
16- Bebeğimle kucaklaşmaktan
hoşlanıyorum
17- Bebeğimle gurur duyuyorum
18Bebeğimin
yeni
şeyler
yapmasını
görmekten
hoşlanıyorum
19Düşüncelerim
tamamen
bebeğimle dolu
20Bebeğimin
karakterini
biliyorum
21- Bebeğimin bana güven
duymasını istiyorum
22Bebeğim
için
önemli
olduğumu biliyorum
23- Bebeğimin hareketlerinden
ne istediğini anlıyorum
24Bebeğime
özel
ilgi
gösteriyorum
25- Bebeğim ağladığına onu
rahatlatıyorum
26- Bebeğimi içimden gelen bir
duyguyla seviyorum
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
b
C
d
a
a
b
b
C
c
d
d
a
b
c
d
a
b
c
d
a
b
c
d
a
b
c
d
a
b
c
d
a
b
c
d
a
b
c
d
a
b
c
d
a=4 puan, b=3 puan, c=2 puan, d=1 puan
İstatistiksel Yöntem
Sürekli değişkenlerde parametrik testlerin ön şartlarından varyansların
homojenliği “ Levene” testiyle, normallik varsayımı ise “Shapiro-Wilk” testi
ile kontrol edilmiştir. Ön şartların yerine gelmediği değişkenlerde grup
ortancaları Mann-Whitney U testi ile ön şartları sağlayan değişkenlerde
grup ortalamaları ise Student’s t testi ile analiz edilmiştir. Kategorik
verilerin analizinde Fisher’s Excat test, Pearson ki-kare testi ve Olabilirlik
oran testleri kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak
kabul edilmiştir. Veri analizinde SPSS 17,0 istatistik paket programı
(SPSS, Version 17, Chicago IL, USA) kullanılmıştır. Değişken arasındaki
ilişki için “Spearmen Ro” testi kullanılmıştır.
BULGULAR
“Sosyo-demografik bulgular ve infantil kolikle ilişkili durumlar” formunun
sonuçlarına göre çocuk ayının, anne yaşının, çocuk kilosunun ve evlilik
süresinin kolikli bebekler üzerindeki etkileri Tablo 1’de görülmektedir.
Çocuk ayının ve özellikle çocuk kilosunun kolikli bebeklerle anlamlı bir
ilişkisi olduğu istatiksel olarak görülmüştür. Anne yaşının ve evlilik
süresinin ise kolikli bebek üzerine anlamlı bir etkisinin olmadığı
görülmüştür.
Tablo 1. Çocuk ayı, anne yaşı, çocuk kilosu, evlilik süresi değişkenlerinin koliklikoliksiz bebek üzerine etkileri
Anket
yapılma
zamanı
(çocuğun
yaşı)
Anne yaşı
Çocuk
kilosu
Evlilik süresi
Kolikli
2,00± (1,72)
Koliksiz
3,00± (1,58)
Max
6,00
6,00
Min
0,50
0,50
31± (3,94)
28± (4,88)
Max
38
41
Min
23
21
4,80± (1,60)
6,00± (1,64)
Max
8,90
9,20
Min
3,00
2,70
5,00± (3,60)
4,50± (3,83)
Max
16,00
20,00
Min
0,00
1,00
Ort ±
sapma
Ort ±
sapma
Ort ±
sapma
Ort ±
sapma
std.
std.
std.
std.
p
P<0,05
P>0,05
P<0,01
P>0,05
Tablo 2’de bebek cinsiyetinin kolikli bebek üzerinde anlamlı olduğu
görülmüş, erkek bebeklerin kolikli olma yüzdelerinin kız bebeklere oranla
daha az olduğu tespit edilmiştir. Buna göre kız bebeklerin yaklaşık
%60’nın,erkek bebeklerin ise %40,3’nün kolikli olduğu anlaşılmıştır. Kolikli
bebek üzerine bir diğer anlamlı sonuç sorunlu gebelikte görülmüştür.
Sorunlu gebelik geçirmiş olan annelerin %61,9’unun kolikli bebek sahibi
olduğu görülmüştür. Doğum şekli ve iş durumunun ise kolikli bebek
üzerine anlamlı bir etkisi görülmemiştir.
Tablo 1. Bebek cinsiyeti, bebeğin doğum şekli, annenin gebeliği ve iş durumu ile
kolikli bebek değerleri
Kolikli (%)
Koliksiz (%)
p
Cinsiyeti
Erkek(sayı
40,3%
59,7%
P<0,05
yüzde)
Kız
60,0%
40,0%
Normal
52,0%
48,0%
Sezeryan
48,6%
51,4%
Gebelikte
sağlık
sorunları
Var
61,9%
38,1%
Yok
47,5%
52,5%
İş Durumu
Çalışıyor
42,4%
57,6%
Çalışmıyor
57,1%
42,9%
Doğum Şekli
p>0,05
P>0,05
p>0,05
Tablo 3’te kardeş sayısının kolikli bebek yüzdesi üzerinde değişikleri olsa
da bunların kolikli bebek olma ile herhangi bir anlamlı ilişkisi
görülmemektedir.
Tablo 3. Kardeş sayısı ve infantil kolik oranları
Tanı
Kardeş Sayısı
0,00
1,00
2,00
3,00
Kolikli
50,8%
47,4%
52,9%
50,0%
Koliksiz
49,2%
52,6%
47,1%
50,0%
Sonuç
p>0,05
p>0,05
Çalışmamızdaki Maternal Bağlanma Ölçeği’ ne göre soru 18* ve soru 19
**’un sonuçlarının kolikli bebek üzerine anlamlı değerleri görülmüştür.
Tablo 4.Maternal Bağlanma Ölçeği’ nin istatiksel değerleri
Tanı
Soru 1
Soru 2
Soru 3
Soru 4
Soru 5
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Her
zaman
57
59
56
57
51
55
49
56
58
56
Sık sık
Bazen
4
2
5
4
9
6
10
3
3
4
0
0
0
0
1
0
2
2
0
1
Hiçbir
zaman
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
P
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
Soru 6
Soru 7
Soru 8
Soru 9
Soru 10
Soru 11
Soru 12
Soru 13
Soru 14
Soru 15
Soru 16
Soru 17
Soru18
Soru 19
Soru 20
Soru 21
Soru 22
Soru 23
Soru 24
Soru 25
Soru 26
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
Kolikli
Koliksiz
55
54
55
59
58
56
51
52
52
54
46
46
37
34
53
51
36
37
45
49
51
55
57
56
58
49
32
45
38
46
59
56
57
55
45
50
21
32
22
34
60
56
6
7
6
1
3
5
5
8
7
6
9
12
14
21
7
9
9
12
12
7
9
5
4
3
3
10
24
13
11
10
2
5
4
6
12
10
4
4
3
3
1
5
0
0
0
1
0
0
5
1
2
1
5
3
10
6
1
1
13
10
4
5
1
1
0
0
0
2
5
3
12
5
0
0
0
0
4
1
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
3
2
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
P<0,05
P<0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
p>0,05
*18- Bebeğimin yeni şeyler yapmasını görmekten hoşlanıyorum
**19- Düşüncelerim tamamen bebeğimle dolu
Tablo 5’te Maternal Bağlanma Ölçeği ile infantil kolik arasındaki ilişki
gözükmektedir. Bu tabloya göre anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
Tablo 5.Maternal Bağlanma Ölçeği ile infantil kolik ilişkisi
Tanı
Mean
Median
p=0,93
Kolikli
98,47±6,33
101
Koliksiz
99,32±4,63
100
Toplam
98,90±5,54
100,5
TARTIŞMA
Toplumun ilk ve doğal çekirdeği olan ailenin çocuk üzerindeki etkileri
doğum öncesinde başlamakta, doğumdan sonra da devam etmektedir.
Anne ve babanın çocuk üzerindeki etkileri birbirinden farklıdır. Anne,
çocukla biyolojik ve psikolojik olarak derin bir ilişki içindedir Anne çocuğun
yaşamındaki ilk saat ve günlerden başlayarak çocuğun ilk bakıcısı, ilk
koruyucusu, ilk ilişki kurduğu, ilk güvendiği ve sevgi aldığı kişidir.(6) Tüm
bunlar bebeğin gelecekteki kişiliğini, insan ilişkilerini, özgüvenini önemli
derecede etkiler. Çalışmamızda üzerinde durduğumuz infantil kolik ise
anne bebek bağlanmasının bebek üzerindeki erken dönem etkilerinden
olup önemli bir klinik tablodur.
İnfantil kolik ile anne-bebek bağlanması arasındaki ilişkiyi araştırmak
üzere yaptığımız anketimizin verilme zamanı (bebek yaşı, kilosu) kolikli
bebeklerde, koliksiz bebeklere göre daha erkendi. Bu, pediatristlerin kolik
tanısını ekarte etmek için bebeği daha uzun süre izlemesine bağlandı
Bu hasta grubunda kız bebeklerde erkek bebeklere göre anlamlı oranda
fazla infantil kolik görüldü. Literatürde erkek bebeklerde daha fazla kolik
tablosu görülmektedir. Fakat bizim çalışmamız belli bir doğum sayısı içinde
kolikleri tarayan ve cinsiyet karşılaştırması yapan bir çalışma değildi. Bu
nedenle çalışmamızın sonuçlarının literatüre uymaması infantil koliğin kız
bebeklerde daha fazla olduğunu göstermez.
SONUÇ
Anne-bebek bağlanması ile infantil kolik arasında anlamlı bir ilişki
bulunamaması, doktora giden ve doğru bilgilendirilmiş ebeveynlerin, kolikli
bebeğe yaklaşımı öğrenmiş olması ile açıklanabilir.
İnfantil kolik ve anne –bebek bağlanması arasındaki ilişki ilk defa bu
çalışma ile araştırıldı. Bu çalışma grubunda anlamlı ilişki gösterilmedi.
KAYNAKLAR
1. Solmaz T psikolojinin alt alanları, romantik bağlanma: Bebeklik dönemi
bağlanma süreci, yetişkin bağlanma sitilleri ve romantik ilişkiler, Türk
Psikoloji Bülteni, 2002; 24-25: 105-13.
2. Wessel MA, Cobb JC, Jackson EB. Paroxysmal fussing in infancy,
sometimes called “colic” Pediatr.1954;14.721.
3. Kheir AE. Infantile colic, facts and fiction. Ital J Pediatr. 2012; 38:34.
4. Akman I, Kusçu K, Özdemir N, et all Mothers’ postpartum psychological
adjustment and infantile colic Arch. Dis. Child.2006; 91:417-419
5. Muller ME. A questionnaire to measure mother to infant attachment, J
Nurs Meas 1994; 2(2):129-41.
6. http://www.belgeler.com
7. Mary Ainsworth,Strange Situation 1970
8. http://yturkoz.blogcu.com

Benzer belgeler

İnfantil Kolikli Bebeğe Yaklaşım

İnfantil Kolikli Bebeğe Yaklaşım infantil kolik arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmak, varsa bu ilişkiyi istatiksel olarak değerlendirip ortaya koymaktır. Bağlanma; çocuğun ilgi bakım ve ihtiyaçlarını karşılayan kişilere ...

Detaylı