Hayvanların kesilmeden önce şoklanarak bayıltılmasının bilimsel

Transkript

Hayvanların kesilmeden önce şoklanarak bayıltılmasının bilimsel
This essay is only available in Turkish. The title is “Islamic, scientific and ethical
discussion about the stunning of animals prior to slaughter”.
Asalet Sancakdaroğlu
Bu yazıda kesimlerle ilgili bilimsel belgeleri dini kurallarla karşılaştıracağız. Dini
kuralların bilimsel kurallara zıt olması düşünülmez. Bundan dolayı bilimsel araştırma
sonuçları ile dini uygulamalar karşılastırıldığında aradaki uyum daha güzel tesbit edilmekte,
yapılan yanlışlar da ortaya çıkmaktadır.
Hayvanların kesilmeden önce şoklanarak
bayıltılmasının bilimsel, islami ve etik olarak önemi
_______________________________________
Bayıltarak kesim
Bilimsel olarak en uygunkesim, bayıltan (şoklamak) ile hayvanın bayıltılması
ve hemen akabinde kesilmesidir. Bu yöntem islam dinine de uygundur.
Uzman bir eleman tarafından, uygun bir kabinde bu tür bir kesimin
gerçekleştirilmesi, hem hayvanın refahı açısından ve hem de et karkasının kalitesinin
iyi olması açısından en iyi yöntemdir. Bu yöntemde hayvan hem gereksiz yere açık
alanda veya kabinde devirme, zincirle asılma, çırpınma, korkma, bağırma ve
kaçmaya çalışma gibi konforsuz bir kesimi yaşamaz ve hem de kesim süreci boyunca
bilinçli halde bulunmaz, kesim acısını hissetmez. Bundan dolayı bayıltmalı ayakta
kesimde fazla bir stres olmadığından, hem hayvanın refahı ve hem de et karkas
kalitesi daha iyidir.
Bayıltılarak kesim de ileri sürülen islami endişeler nelerdir?
Bayıltarak kesimde en çok sorulan soru: Acaba hayvan bayıltılırken ölürse
murdar et sınıfına girer mi?
Hayır girmez.
Neden girmez?
Bu konuda bilimsel kuralları ve İslami kuralları gözden geçirmemiz yeterlidir.
Bilimsel gerçekleri gözden geçirerek dini kurallara bakacak olursak, bilimsel
gerçeklerin Kur’an‘daki kurallar ile nedenli uygun olduğunu daha rahat anlayabiliriz.
Öncelikle şu bilinmelidirki, beyin ile kalp birbirinden ayrılsalar bile yaşamaya
devam ederler. Nitekim bugün herkes biliyorki, kalp nakillerinde bir kalp bir insandan
alınıp başka bir insana 12 saat içinde nakledilebiliniyor. Yani siz bir hayvanın kafasını
bayıltan ile devre dışı bıraksanız bile, onun kalbi en az 4 - 5 dakika atmaya devam
edecektir. Kalbin çalışması içindeki oksjenli kan
dolayısıyladır. Kan, içindeki oksijeni kullanarak kendi
elektiriğini kendi üretir. Yani kalpte oksijenli taze kan
olduğu müddet nabız için elektirik (impuls) üretmeye
ve dolayısıyla çalışmaya devam eder. Kalp, vucutta
bulunan kanı kendine çekecek ve dışarı
pompalayacaktır. Vucutta kan kalmayınca da, kalp
kendi elektiriğini üretemeyecek ve duracaktır. Bu
durum bilinçli kesimde de aynıdır.
Beyin de kendi elektiriğini kendi üretir. Taze oksijenli kan alamayınca o da 1 – 5
dakika içinde kafada bulunan kandaki enerjiyi kullanır ve ölür. Bu süre içinde
bayılmamışsa acı çeker. Bayılmışsa hiç bir acı hissetmez. Bayıltmalı kesimdeki amaç
beyindeki acı hislerini kapatmaktır.
Akan kan miktarı aynı mdır?
Yine bilimsel
olarak, bilinçliyken kesilen bir
hayvan ile bayıltıldıktan sonra kesilen hayvanın akan kanı birbirine
eşittir.
Burada
verdiğim bilimsel
tablo, çok sayıda
profösörün imzasını taşımaktadır.
Kesim metodları ve bunların karşılaştırılması
1- (Türkiye’deki uygulama) Boğazın hemen üstünden yapılan kesime zebh
kesimi denilir. Bu durumda hayvan en erken 1,5 dakikada bilincini
kaybetmekte ve fakat bu çoğu kez 8 dakikaya kadar devam etmektedir. Bu
yöntemde kan akışı yavaş olduğundan, bilinç kapanması da uzun sürer.
Tüm bu sürede hayvan acı çeker. Bu yöntemde kan sadece iki atar
damardan boşalmaktadır. Bir tonluk bir boğanın en az 50 - 60 litre kanının
bu iki damardan boşalması oldukca uzun sürer ve hayvanın bilincinin
kapanması bundan dolayı geçikir. Acı çeken bir can için, bir saniye bile çok
uzun bir süredir. Kan tahliyesi sırasında bu damarların uçlarında
pıhtılaşmalar da olduğundan, tahliye daha da uzun sürecektir ve biliç
kaybıda o derece daha geç oluşacaktır. Tabi bu da yine acı demektir.
2- Göğüs kesimine Nahr kesimi denilir. Bu yöntemde hayvan 15 saniye içinde
bilincini kaybetmektedir. Bu yöntemde kalpten çıkan ana atar damar
kesildiğinden, kan boşalımı ve dolayısıyla bilinç kaybı daha hızlıdır.
Bayıltan kullanılmayan durumlarda
Nahr kesimini tavsiye ediyoruz.
Nahr kesimi: Hızlı kan boşalımı ve 15
saniyede bilinç kaybı
Zebh kesimi: Yavaş kan boşalımı ve
8 dakikaya kadar sürebilecek biliç kaybı.
3- Bayıltanlı (şok) kesim 2 salise de hayvanın bilincini kapatmaktadır ve hayvan
hiç bir acı çekmemektedir. (Aşağıda bu yöntemi detayları ile anlatacağım)
Bilincin bir an önce kapanması ve hayvanın en az seviyede acı çekmesi için
kullanılan yöntemlere baktığımızda, bayıltanlı kesimin 2 salise içinde
hayvanın acısına son verdiğini görmekteyiz. Bayıltma 2 salise sürmektedir.
Hayvan bu kadar kısa bir zaman diliminde darbeyi bile hissetmemetedir. Bu
yöntemde hayvan hiçbir şeyden habersiz ayakta beklerken, birden bire
bayıltılmaktadır. Hayvan, bağlanma, devirme gibi eziyet, stres ve korkuyu
yaşamamış olur.
ْ semiz olan küçük veya büyükbaş) bedenli hayvanların ayakta
Kur’an, (َ‫الب ُْدن‬
boğazlanmalarının gerektiğini belirtmektedir. (Hac 36). Bu ayet bilimsel
tesbitleri desteklemektedir. Türkiye’de kesimhanelerde hayvanlar öncelikle
zor şartlar altında devrilmeye çalışılmakta, daha sonra ayakbileklerine zincir
takılarak zeminden yukarı çekilmektedir. Bu durumda istisnasız tüm
büyükbaş hayvanlar çığlıklar atmakta ve acı çekmektedirler. Koyunlar ise
sesli tepki veremediklerinden, acılarını sadece çırpınma ile ortaya
koymaktadırlar. Bayıltanlı kesimde ise hayvan tüm bu acılardan 2 salile
içinde kurtulmaktadır.
4- İlaçla bayıltma. Bu yöntem, hayvana verilen ilacın daha sonra eti yiyene
zarar vereceğinden, ugulanması sözkonusu değildir.
Bayıltan nedir? (Şoklama)
Halk dilinde tabanca olarak bilinen alet aslında tabanca değildir. Alet, ya hava
basıncı ile çalışır, ya da içine konulan bir kapsülün patlaması ile oluşan basınç ile
çalışır. Bu güçlü basınç esnasında aletten bir mil çıkarak hayvanın kafatasına
çarparak deler ve tekrar gerisin geri çekilir. Tıpkı bir tükenmez kalem gibi. Bu 2 salise
surer ve hayvan anında bayılır. Kasap ise bir kaç saniye içinde hayvanı keser.
Hayvan hiç bir acı ve stress yaşamamış olur.
Kur’an’a baktığımızda da bu kesim şeklinin doğru olduğunu görmekteyiz.
Öncelikle Kur’an, ‚Tayyip‘ olan gıdanın helal olduğunu vurgular. "Ey iman
edenler! Size verdiğimiz rızıkların tayyip olanlarından yiyin… Bakara 172. Temiz ve sağlıklı
olan gıda helaldir. Temiz gıda, insan sağlığına uygun ve kesinlikle hastalıklı
olmayandır. Çünkü helallik konusunda bu nokta çok önemlidir. Gıda temiz ise
helaldir. (Bu yazının sonunda bir çok Kur’an müfessirinin konu ile ilgili ayet
yorumlarını aktaracağım)
Enam Suresi 145 de ve Maide Suresi 3 de, Ku’ran ’leş’ yemeyı yasaklar. Yani,
kendiliğinden ölmüş bir hayvanın (leş) etinin yenmesi yasaktır.‘ Neden? Çünkü,
eğer siz hayvanın neden öldüğünü bilmiyorsanız, onun sağlıklı yani temiz olduğunu
bilemezsiniz. Ve Kur’an tabiriyle o et bir ‚leş‘tir. Bayıltanlı kesim, kontrollü bir kesim
olduğundan, burada hayvan kendiliğinden ölmüş leş sınıfına girmez. Bilimsel olarak
siz hiç bir veteriner hekime, bayıltanlı kesilirken ölmüş bir hayvanın leş olduğunu
belgeletemezsiniz. Çünkü bir hayvanın leş olabilmesi için dokularının yıkıma
uğramaya başlaması gerekmektedir. Bu ise öyle değil bir kaç dakkada, bir kaç saatte
olacak şey değildir. Hayvan bu durumda da halen temiz ve sağlıklıdır. Çünkü, hayvan
o an bayıltılmış ve akabinde hemen kesilmiştir. Nitekim bu konuda da Kur’an Maide
Suresi 3 de‚ bir hayvan bir darbe sonucu ölmüşse ve siz ona yetişip
kesmişseniz o hayvan helaldir‘ der. Bilimsel olarak yapılan da budur. Hayvan bir
darbe ile bayıltılıyor ve akabinde kalbi henüz durmadan kesiliyor.
Kur’an ile bilim birbirine hiç ters olabilir mi? Bu mümkün değildir.
Peki Hz Muhammed (sav) neden bıçaklı kesim yapmıştır ve bu kesimi
uygulamak sünnet değil midir? Burada şunu görmek gerekmektedir. Bayıltanlı kesim
modern ve ilmi bir gelişmedir. Tıpkı internetin, matbaanın, ulaşım araçlarının
bulunması gibi. Peygamber (sav) bu dönemde yaşamış olsaydı telefon kullanmaz
mıydı? Veya teknolojik gelişmeleri elinin tersiyle iter miydi? Hayır itmezdi. Aynı
şekilde hayvanın acı çekmemesi için bulunmuş bu aleti de seve seve kullanırdı.
Örneğin, Peygamber (sav) dişlerini temizlerken misvak kullanmıştır. Şimdi ise
elektirikli fırçalar kullanıyoruz. Eğer biz burada asıl mesaj olan diş temizliği yerine
misvaka kutsallık yüklersek yanılmış oluruz. Bayıltan da böyledir. Peygamber (sav),
bıçağını hayvanın gözü önünde bilevleyen kasaba bile karşı gelmiş, “Bunu
hayvanın gözü önünde yapma. Çünkü bu durum hayvana ikinci bir acı verir“
buyurmuşlardır. Burada verilen asıl mesajı anlamak yerine, bıçağa kutsallık verirsek,
Kur’an’ın ruhuna, ve peygamberin mesajına ters hareket etmiş oluruz.
Teknolojik gelişmeleri bizler kendimiz için kullanırken, hayvanlar için
kullanmamamız hiç de etik bir davranış değildir. Biz ameliyata girerken acı
hissetmemek için iğne kullanıp bayıltılırken, hayvanlarda bayıltanı kullanmamak etik
değildir. Peygamber (sav), kesimde eline bıçağı almıştır diye bıçağa sarılmak, tayyip
gıdanın helalliğini anlamamak demektir. Teknolojik imkanlara rağmen hayvanlar
kesilirken uyulanan eski metod hem hayvan refahına terstir hem de içtihatlar
kapısının açık olmasına sırtını dönmek demektir.
Hayvanın bayılması için kafasına vurulan mil irkitici
değil midir?
Bir karşılaştırma yapalım. Bıçakla bir veya iki, üç darbe ile boğazı keserek
hayvana 8 dakikaya kadar acı çektirmek mi, yoksa 2 salise içinde bilincini kapatmak
mı daha korkunç? Birisinde bir hayvanı güç kullanarak zorla yere yatırmak ve bıçak
saplayarak veya sürterek kesme, bağırtmak, çırpındırmak stres vermek var, diğerinde
ise hayvan ayaktayken kafasına sadece 2 salise süren bir bayıltma uygulaması var.
Bunu irkitici bulmak, alışık olmadığımızdan kaynaklanır. Alışık olmayanlar bile daha
ilk bayıltılmadan sonra, hayvanlarının acı çekmeden kesildiğini görecekler ve buna
yürekten memnun olacaklardır.
Bilinçli kesimde hayvanın acı çekmediği düşüncesi
Toplumda, bilinçliyken kesilen hayvanın acı çekmeyeceği ileri sürülmektedir.
Elbette acı çekmektedir. Bunu, hayvanın korkmasından, acı içinde böğürmesinden,
ağlamasından, altına korkudan dışkılamasından, gözlerinin son derece açılmasından
da kolayca anlarız. Ayrıca bunu test etmek de çok kolaydır. Hayvan kesildikten sonra
bilinçliyse, dışardan gelen tehlikeleri görmeye devam etmekte ve buna tepki
vermektedir. Kesimden sonra saniye tutarak hayvanın gözüne dokunun. Hayvanın
şah damarı kesilmiş olsa bile, gözüne dokunduğunuz an, gözüne gelen tehlikeyi
görecek ve gözlerini kapayacaktır. Bu durum, bilinçli kesimlerde 8 dakikaya kadar
sürmekte ve bu da hayvanın dışardan gelen tehlikeleri gördüğü, hissettiği ve tepki
verdiğini göstermektedir.
Ve hatta diyelimki hayvanın acı çekip çekmediği halen belli değildir. Bu
durumda bile bir insan olarak etik düşünmeliyiz ve acı çektiğinden hareket etmeliyiz.
Hayvanın kafasına Bayıltan uyguladıktan sonra
kesimden vazgeçsem hayvan tekrar yaşar mı?
Bu soru, “Ben 100 metre yükseklikten intihar için atladım ve düşerken intihardan
vazgeçtim. Yaşamaya devam eder miyim?” sorusuna benzer. Bıçakla hayvanın
boğazını ve nefes borularını kestikten sonra da, hayvanın yaşaması için kesimden
vazgeçtim demiyorsunuz. Onun için, bayıltan uygulamadan evvel kesin karar vermek
gerekir. Bu hayvanı kesecek misin kesmeyecek misin? Bu karardan sonra bayıltan
uygulanmalıdır. Eğer buradaki sorudan kasıt, hayvanın ölüp ilmediği ile ilgili ise, bu
soruyu soranlar, halen Kur’an’daki ‘Tayyip gıdanın helal olduğu‘ ayetini
anlamamışlardır demektir. Nitekim biz hayvanı bıçakla keserken de öldürüyoruz. Gel
görki hayvana bayıltan uygulandığında onun öldüğün hiç bir bilim adamı
garantilemez. Bundan dolayıdırki, tüm yazılı bilimsel yayınlarda, ‘bayıltan kullanmak
hayvanın öldüğü manasına gelmediğinden, bayıltmadan hemen sonra derhal
hayvanı kesmeli ve kanının akıtılma şartı’ yeralır. Hayvan ancak kanının aktılması
sonucu ölme sürecini tamamlamaktadır.
Sonuç
Hayvanlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirirken etik olabilmek adına, onlara acı
vermemek için tüm teknolojik gelişmeleri uygulamalıyız ve bu uygulamayı islam dini
desteklemektedir. Sonuç olarak İslam dini tayyip gıdayı helal saymaktadır. Bayıltma
sırasında hayvan ölmemektedir. Fakat o an velevki ölmüş olsa bile, o gıda halen
tayyiptir. Çünkü kontrollü bir ölüm vardır. Çünkü bayıltan tıpkı bıçak gibi kesimin bir
parçasıdır. Çünkü hiç bir bilim adamı o an ölmüş bir hayvana, halen sağlıklıysa, ‘leş’
olmuştur raporu vermemektedir. Ve çünkü islam dini, bilimsel veriler ile çatışmaz.
Burada hayvanların acı çekmesi ve yeni keşfedilmiş bir kesim aleti ‘bayıltan’
sözkonusudur. Şurası bir gerçektir ki, bu alet bulunmadan evvel, bir hayvanın sağlıklı
olduğundan emin olmak için onun yaşıyor olmasını önemsemek elbette en doğru
yoldur. Fakat bu gün sağlıksız hayvanlar daha ilk baştan sağlıklı hayvanların yanına
bırakılmamaktadırlar. Gıdanın tayyip olmasına daha kesimler başlamadan dikkat
edilmektedir. Veteriner hekimler bu konuda oldukca eğitimlidirler. Bundan dolayı
veteriner hekim olmayan din adamları bu konudaki içtihadlarını yeniden gözden
geçirmek, konunun uzmanlarına kulak vermek zorundadırlar.
EK:
Konu İle İlgili Ayetlere Tefsirlerde Müfessirlerin Yorumları
HAYAT KAYNAĞI KUR’AN TEVSİRİ - M. Sait Şimşek
1
2
3
Leş: Öldüreni olmaksızın kendiliğinden ölmüş hayvan kasdedilir. Çoğunlukla bu şekilde ölmüş
olan hayvanlar hastalık nedeni ile ölmüşlerdir. Etleri, ölümlerine sebep olan mikropları
taşımaktadır. Bu durumlar hariç genel olarak onların etleri yenilebilir.
Kan: Burada kasdedilen, ciğer, dalak gibi katı kan değil, sıvı kandır. Hayvan kesilip kanı
akıtıldıktan sonra, etlerinin damar ve sinirlerinde kalan kanın etle birlikte yeniliyor olmasıda
bir sakınca yoktur.
Yetişip kesmek: Canının çıkmadığına dair en kücük bir ibare mevcutsa, kesilip yenilebilir.
Mesela ayağını çırpan, kuyruğunu sallayan, kısaca canının çıkmadığına dair herhangi bir
hareketi olan hayvana yetişilip şer’i olarak kesilirse yenmesi caiz olur.
SAFVETU-T TEFASİR - Sabuni
1
2
Leş, kesilmeksizin kendiliğinden ölen hayvandır. Zemahşeri şöyle der: Bunlardan canlılık
alameti gösterenler kesilmeleri halinde tekrar helaldir.
Taberi şöyle der: Allah‘ın temiz kıldığı şeyleri şer’i usule göre boğazlarsanız helaldir.
Çağdaş meselelere fetvalar - Yusuf el Kardavi
1
2
3
Dışarıdan ithal edilen muhafaza edilmiş etleri ve tavukları yemenin hükmü nedir?
Şüphesiz, bu etler çeşitlidir. Bir kısmı ehli kitap yanından geldiğinden Allah bunların
yenilebileceğini ayetinde buyurmuştur.
Müslümanların bir kısmı, kesimlerin bilinmesini ve Allah‘ın isminin zikredilmesini şart
koşuyorlar, bir kısmı ise bu hususu şu delilden dolayı kolaylaştırmışlardır. Bazı kimseler
Resulullaha (sav) sordular: Bir kavim bize et getiriyor, biz ise onların bu etin üzerine besmele
çekip çekmediklerini bilmiyoruz. Bunun üzerine Resulullah (sav) şöyle buyurdu: Et üzerine
Allah‘ın ismini zikredin ve yiyin“.
Büyük Kur’an Tefsiri – Dirayet ve Rivayet Tevsiri – Ali Arslan
1
2
3
4
5
6
7
8
Ayetteki meytet (ölü) kendiliğinden ve herhangi bir sebep olmaksızın ruhu bedeninden çıkmış
hayvan demektir.
Kandan maksat, akıp bedenden çıkan kandır.
Ölünceye dek sopalanan ve taşlanan hayvanın eti haramdır.
İbni kesir şunları söylüyor. Harici sebebler olmaksızın kendiliğinden ölen bir hayvanın etinde
kan kalır. İçinde kan kalan bir etin yenmesi hem dine hem bedene zarar verir. Bunun içindirki
cenabı hak, murdarın etinin yenmesini haram kılmıştır.
Resullullah: Deniz suyu pek temizdir, dolayısıyla ölüsü helal olan bir mahluktur.
İbni Abbas’a, dalak yenir mi? diye soruldu, yeyiniz cevabını verdi. Dedilerki, o kandır. İbni
Abbas, cenabı hak ancak akıtılmış olan kanı size haram kıldı buyurdu.
Sahih de, Adiy bin Hatim‘den rivayet edilir. Sordum ey Allah‘in Resulu, ben bazen ava miradı
(uçları sivri ortası kalın ok) atıyorum. Vurarak öldürüyorum. Onları yiyebilir miyim.
Buyurdular: Miradı attığın zaman, eğer delerse, avlananın etini ye, eğer delmezse etini yeme,
çünkü o vurularak öldürülmüş sayılır.
Sahiheynde Rafi Bin Hudeyc‘ten rivayet edildi. Ey Allahin Resulu, biz yarın düşmanla karşı
karşıya geleceğiz, bizim beraberimizde bıçak yok. Acaba biz keskin kamışlarla hayvanı
kesebilir miyiz? Resulullah buyurdular: Kanı akıtan her aletle kesilen hayvanın eti yenilir, onu
yiyiniz.
Furkan Tefsiri - Prof. Dr. Muhammed Mahmud Hicazi
1
2
3
4
5
6
Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı nimetlerin temiz ve hoşlarını kendinize haram
etmeyin.
Ölü, herhangi bir failin eylemi olmaksızı kendiliğinden ölen hayvandır. Etini yemek zararlı
olduğu için haram kılınmıştır. Zira çoğunlukla bunlar hastalıktan dolayı ölürler ve hastalığın
mikrobu da bedenlerinde kalmış olur. Kaldıki sağlıklı kimseler bunların etlerini yemekten
tiksinirler.
Hayvanı gevşeyene kadar vurarak öldürmek, islam dininde yasaktır. Çünkü bu, hayvana
normal şekilde boğazlamadan daha çok acı verir. Haram kılınması bu sebeptendir.
Zamanımızda av tüfeklerinde kullanılan kurşunlarla öldürülen hayvanların etlerini yemek,
sahih olan görüşe göre caizdir.
Canlı iken yetişip kestiğiniz hayvanlar bu haramlık hükmünün dışındadır.
Maide suresi 3 de, helal hayvanların nasıl haram olacağı anlatılırken, bunun peşinden gelen,
Maide 4 ‚Size temiz şeyler helal kılındı, ayeti niçin nazil oldu? Bu ayetin nuzul sebebi, rivayet
olunurki, Hatim Tai‘nin oğlu Adiy ile, Muhelhel et Tainin oğlu Zeyd, Resulullaha, ya Resulullah,
Allah ölü hayvanı yemeyi haram kıldı. Bizim için helal olan nedir? diye sordu. Bunun üzerine
Maide Suresi 4 nazil oldu.
Hak Dini Kuran Dili - Elmalılı Hamdi Yazır
1
2
Leş: Bıçakla kesilmeyenler leştir.
Hırıstiyanlar, bıcakla kesilmemiş bir hayvanın kafasına ağır bir demirle vurarak yerler. Güya
bunlar dahili sebeple ölmeyip, bir insan tesiriyle ölmüş olduklarından leş gibi degildir derler,
kesilmiş gibi telakki ederler. Halbuki bunlar kesmek suretiyle kanları akıtılmamış olduğundan
3
4
tamamen leştirler ve haramdırlar. (Burada Elmalılı Hamdi Yazır‘ın, bayıltanlı kesimde de kanın
tıpkı bilinçli kesimde olduğu gibi boşaldığını bilmediği anlaşılmaktadır)
Ayette ‚illa ma zakkeytum‘ geçmektedir. TEZKİYE zekat yapmak demektir. Burada zekatına
yetişmek manası vardır.
‚Zekaa‘ temizlik manasına da gelmektedir. Dolayısıyla illa ma zakkeytum = temizlediğiniz
müstesna gibi mana vermeye kalkışılmamalıdır. Tezkiye ile pis hayan temizlenemez.
Hadislerle Kur’anı Kerim Tefsiri - Ibni Kesir
1. Ölü: Hayvanın boğazlanmadan veya avlanmadan ölmesidir. Yasaklanma sebebi, akmamış olan
kanının bedene zarar vereceğinden dolayıdır. Bunun istisnası sadece balıktır. Çekirgede
böyledir.
2. Sahih bir hadiste Adızz İbn Hatim der ki: Ben, Hz. Peygambere; ey Allah’ın Resul üben
silahımla avımı atıyor ve vuruyorum. Buyurdularki: Silahınla atıp vurduğun ve deldiğin şeyi ye!
Eğer ucuyla isabet eder ve delmeden öldürürse o vurulan bir şeydir, onu yeme.
3. Hz. Peygambere kesici aletten sual edilmiş o da sorulana umumi bir ifade kullanmıştır.
Alehisselatu Vesselam efendimiz sözlerin en derli toplusuna sahip idi. Çünkü Rasullullah (sav),
kanı akıtan ve üzerine Allah’ın adı anılmıs olan her şeyden yiyin, buyuruyor fakat onu kesin
buyurmuyor. Bu durumda kesici herhangi bir alet olabilir. Nitekim okun vurarak öldürdüğü
değil, delerek mutlaka kanının akıtılması önemlidir.
4. Buhari ve Müslim’in Sahih’nde Rafi İbn Hadiç’ten nakledilir ki: o şöyle demiş: Ben dedim ki: ey
Allah’ın resulü, biz yarın düimanla karşılaşabiliriz. Yanımızda büyük bıçak bulunmaz. O zaman
kamışla keselim mi? Resulullah buyurduki: Kanı akıtılıp üzerine Allah’ın adının anıldığı hayvanı
yiyiniz.
5. Bazıları bize et getiriyorlar. Bunun üzerine Allah’ın adını anıp anmadıklarını bilmiyoruz. Ondan
yiyelim mi yemeyelim mi? Resullullah (sav) buyurdu ki: Allah’ın adını anınız ve yiyiniz.
6. Anladığımıza göre bu boğazlanmanın sırrı, hayvana azap vermeden ve en kısa yoldan onun
canını çıkarmaktır.
7. Bir adam, davarı yatırmış bıçağını biliyordu. Peygamber kendisine dediki: Onu defalarca
öldürmek mi istiyorsun? Niçin onu yatırmadan biçağını bilemedin?
8. Boğazladığınız zaman, öldürdüğünüz zaman güzel öldürünüz. Bıçağı bilevleyerek hayvanı
müsterih ediniz.
9. Bir gün Hz. Ömer, bir adamın kesmek üzere götürdüğü bir davarı sürükleyerek götürdüğünü
görünce dedi ki: Sana ne oluyor? Onu ölüme güzel götür.
Fahraddin Razi
1-
Leş Eti: "Meyte"dir. Müşrikler mü´minlere: "Sizler, kendi öldürdüğünüzü yiyor, ama Allah´ın
öldürdüğünü yemiyorsunuz" diyorlardı. Bil ki "meyte"nin haramlığı akla da uygundur. Çünkü
kan pek latif bir cevherdir. Binâenaleyh hayvan kendi kendine öldüğünde, damarlarındaki kan
tıkanır kalır ve kokuşup bozulur. Bundan dolayı onu yemek, büyük zararlara sebebiyet verir.
Fizilali KUR’AN - Seyyid Kutup
1. Bu gün size bütün iyi ve temiz şeyler helal kılındı ayeti, daha önceki ayette zikredilen helal
çeşitlerini birbirine bağlar ve tek hedefi esas alır. Bütün iyi ve temiz olanların helal oluşudur
bu.
2. Allah pisliklerden başka bir şeyi haram etmez.

Benzer belgeler

Hayvanların kesilmeden önce şoklanarak bayıltılmasının bilimsel

Hayvanların kesilmeden önce şoklanarak bayıltılmasının bilimsel Bu konuda bilimsel kuralları ve İslami kuralları gözden geçirmemiz yeterlidir. Bilimsel gerçekleri gözden geçirerek dini kurallara bakacak olursak, bilimsel gerçeklerin Kur’an‘daki kurallar ile ned...

Detaylı

Hayvanların kesilmeden önce şoklanarak bayıltılmasının bilimsel

Hayvanların kesilmeden önce şoklanarak bayıltılmasının bilimsel Kur’an’a baktığımızda da bu kesim şeklinin doğru olduğunu görmekteyiz. Öncelikle Kur’an, ‚Tayyip‘ olan gıdanın helal olduğunu vurgular. "Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların TAYYİB olanların...

Detaylı

Hayvanların kesilmeden önce şoklanarak bayıltılmasının bilimsel

Hayvanların kesilmeden önce şoklanarak bayıltılmasının bilimsel HAYAT KAYNAĞI KUR’AN TEVSİRİ - M. Sait Şimşek

Detaylı