diyalog

Transkript

diyalog
OYDER - Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Yayın Organıdır.
OCAK 2012 SAYI: 32
“Sektör istikrarla
yola devam edecek”
Ruhan Özön
OYDER Yönetim Kurulu Üyesi
“Yetkili satıcılar
gücünün farkında
olmalılar”
Nurkan Yurdakul
OG
L
A
DİY O N Y A
K
YET
KİL
T
İ SA
IC
R
ILA
TOP
LAN
TIS
I
2011’in son
buluşması: Konya
OYDER Türkiye’nin
Müşteri Profili Araştırması
Mazda Türkiye Genel Müdürü
“OYDER bir referans
dernek haline geldi”
Yüksel Mermer
Mermerler Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı
2012
Neler Getiriyor?
Emre Özpeynirci
Hürriyet Gazetesi Otomobil Editörü
“Araç kullanmak
büyük bir sorumluluk
gerektiriyor”
Tamer Karadağlı
Fark yaratacak kararlar
zor günlerde alınır
Değerli Otoban Dergisi okurları,
Yeni bir yıla başlıyoruz,
Kendimi bildim bileli hep aynı şeyi duyarım: “Bu yıl çok zor geçecek”. Bu söylem kimi
zaman doğru çıkar kimi zaman ise tam tersi olur. Bu felaket senaryoları bazen bizi gereğinden fazla endişelere sürükler ve doğru kararlar almamızı, yatırım yapmamızı engeller, bazen ise gerçekten olası tehlikelerden korur. Fakat şunu unutmamak lazım,
fark yaratacak kararlar zor günde alınan kararlardır.
2011 yılını binek ve hafif ticari araçta 864.439 toplam satışla ve böylece yeni bir rekorla
tamamladık, bu durumda pazar geçen yıla göre yüzde 13,6 oranında büyümüş oldu,
bu rakamı her ne kadar rekor diye nitelendirmeye çekiniyor olsak da mutlaka gururlanmak ve tadını çıkartmak lazım. Ama yine de bu bizim için bir sürpriz bir sonuç değildi.
Türkiye’de pazar olması gerektiği gibi gelişiyor, artık 700-800 bin bandında bir taban
oluşuyor. Bu sağlam tabanın bizi birkaç yıl içerisinde 1 milyon ve üstü satışlara rahatlıkla taşıyacağına inanıyorum.
Tamer ATSAN
OYDER
Genel Sekreteri
Bugün Türkiye yollarında dolaşmakta olan 12 milyon aracın yüzde 50’sinin 12 yaş üstü
olduğunu göz önüne alırsak, çevre ile ilgili yapılacak yasal ayarlamalar ile hem iç pazar
daha hızlı genişleyecek hem de çevremiz temizlenecektir.
Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi’ndeki üç numaralı hedef: Otomotiv sektöründe iç ve dış pazarları geliştirmektir.
Peki Nasıl?
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonunda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ve içerisinde OYDER’in de bulunduğu ilgili STK’ların katkılarıyla bu konu mercek altında inceleniyor.
İç pazarın gelişimi öncelikle kişi başına düşen gelir, kredi faiz oranları ve tüketici güven endeksiyle birebir bağlantılı, dolayısıyla ekonomik ve siyasal istikrar çok önemli.
Özellikle son 5 yıldır dışarı bağımlılığı giderek azalan ve kendi ayakları üzerinde geçmişe göre daha sağlam duran bir Türkiye var. 5 yıl önce ekonomilerine özendiğimiz ülkeler bugün can çekişiyor, Türkiye ise büyümede dünya rekoru kırıyor.
Tüm bunlara rağmen biliyoruz ki gidecek daha çok yolumuz var.
Otomotiv sektörümüzde bilinçli olarak tüm atılacak adımlar bir bütünün birbirini tamamlayan parçaları olmalı, artan otomotiv cari açığı ve yerli marka çalışmaları, artan
araç sayısına uygun yol ve park yeri yatırımları, gelişen pazarda ithal-yerli oranı ve çevreci araçlar.
Endişelerden uzak, keyifli bir 2012 yılı diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla...
OCAK 2012
3
İÇİNDEKİLER
3
EDİTÖRDEN
12 ARAŞTIRMA
OYDER Türkiye'nin
Müşteri Profili Araştırması
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği
adına İmtiyaz Sahibi
H. Şükrü ILISAL
16 DİYALOG
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Murat MUTLU
Yayın Kurulu
Aytekin YILDIRICI
Murat MUTLU
Murat ŞAHSUVAROĞLU
Seyra TOPRAK
Zeynep FİDAN SOYSAL
Fark yaratacak kararlar
zor günlerde alınır
Tamer ATSAN
OYDER Genel Sekreteri
Editör
Tevfik Fikret ÇALIŞKAN
Reklam
Aylin GÖKÇE
Tel: 0216 355 73 16
[email protected]
8
SEKTÖR ÖNGÖRÜLERİ
2011'in son buluşması:
Konya
Yönetim Yeri:
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği
Derya Sok. No: 14/ 6 Şişikler Plaza
Sahrayıcedid - Kadıköy / İstanbul
Tel: 0216 355 73 16
Faks: 0216 355 72 69
www.oyder-tr.org
[email protected]
Yapım:
MAVİ TANITIM VE İLETİŞİM
Rasimpaşa Mah. Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Yeldeğirmeni 34500
Kadıköy-İstanbul
Tel: 0216 418 59 31 pbx
Faks: 0216 348 95 22
www.mavitanitim.com.tr
Otomotiv Yetkili Satıcıları
Derneği 9. Diyalog toplantısını
Konya Dedeman Otel’de
gerçekleştirdi
20
"Sektör istikrarla
yola devam edecek"
Ruhan Özön
OYDER
Yönetim Kurulu Üyesi
10 GÜNDEM
Baskı:
Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.
Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21
Otosanayi 4. Levent-İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
Yayın Türü:
Yerel Süreli Yayın, Ayda Bir Yayınlanır.
4
OCAK 2012
“Yetkili satıcılar
gücünün farkında
olmalılar”
ODD Satış ve
İletişim Ödülleri
Nurkan Yurdakul
Mazda Türkiye
Genel Müdürü
İÇİNDEKİLER
22
“OYDER bir referans
dernek haline geldi”
Yüksel Mermer
40 KISA... KISA... 2011
2011'de neler yaşadık?
44 RÖPORTAJ
Mermerler Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı
24
TAMER
KARADAĞLI:
"Kiralama sektörü
kayıt dışından dertli"
“Araç kullanmak
büyük bir
sorumluluk
gerektiriyor”
Aytekinhan Yıldırıcı
OYDER Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı
24 “Yetkili satıcılar
mutlu olmak istiyor”
Musa Uyaraslan
Konya Peugeot Yetkili Satıcısı
48 YENİ TEKNOLOJİLER
56 YORUM
28 OTOMOBİL DÜNYASI
G20 Gezegeni
Yörüngede
Kadınlar Araç
Seçerken Nelere
Dikkat Ediyor?
Dr. Bahadır Kaleağası
TÜSİAD Uluslararası
Koordinatörü
Bosphorus Enstitüsü
Başkanı
30 2012 GÜNDEMİ
2012
Neler Getiriyor?
Emre Özpeynirci
Hürriyet Gazetesi
Otomobil Editörü
38 RENKLER VE OTOMOBİLLER
Bana Otomobilinin Rengini Söyle,
Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim!
Esra Sak
6
OCAK 2012
58 TRAFİK VE HAYAT
Trafikte AB'ye uyum
tabelaları değiştirdi
60 FUAR
62 GEZİ REHBERİ
ŞEB-İ ARÛS ve
Mevlana'yı anmak
SEKTÖR ÖNGÖRÜLERİ
OYDER Yönetim Kurulu Üyesi Ruhan Özön:
"Sektör istikrarla
yola devam edecek"
Otomotiv sektörü açısından önümüzdeki 3 yılı nasıl
Ruhan Özön:
"OYDER Benim
için birliğimizin,
sesimizin ve
gücümüzün
ifadesi
demektir."
değerlendiriyorsunuz?
Geçmişte yaşamış olduğumuz tecrübeleri göz önüne aldığımızda, otomotiv sektörünün yaşanan ekonomik krizler sonucunda zaman, zaman dalgalı seyir izlemiş olduğunu görmekteyiz. Ancak yaşanan her olumsuzluk bir ders ve tecrübe edinmemizi sağlamıştır. Ülke ekonomisinin de genel olarak iyi yönde seyretmesi nedeniyle, önümüzdeki üç yılda olumsuz etkenlerin beklenenin üzerinde olmayacağını ve otomotiv sektörünün istikrarlı ilerlemesinin devam edeceğini düşünmekteyim.
Sizce otomotiv sektörünün en önemli problemleri ve
çözümleri nelerdir?
Otomotiv sektörüne yüklenen aşırı vergiler başlı başına bir
engel teşkil etmektedir. Sektörümüzün hizmet sektörü olması sebebiyle birinci öncelik müşteri memnuniyeti ve mutluluğu olmalıdır. Bunun için de “Bağlılık Duygusu” gelişmiş çalışma
arkadaşlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Sistem içinde yer verilecek bu vasıflardaki çalışma arkadaşlarının titizlikle seçilmesi ve
sirkülasyonun minimize edilmesinin son derece yararlı olacağı
kanaatini taşımaktayım.
RUHAN ÖZÖN
1995 yılında Samsun’da VW, AUDI Türkiye distribütörü Doğuş
Otomotiv A.Ş.nin yetkili satıcısı olarak VW ve Audi markaları ile
otomotiv sektöründeki ilk faaliyetine başladı. Bugüne kadar bu
markalara ilave olarak Seat marka otomobillerin satışının yanı
sıra yine VW, Audi, Seat ve Porsche marka araçlara bölgesel olarak satış sonrası hizmetlerinin yanında Doğuş Oto Değerlendirme (DOD) olarak her marka ikinci el araç satış hizmeti de vermektedir. Otomotiv sektörüne paralel olarak TÜVTÜRK Samsun
ve Sinop illerinde bölge Taşıt Muayene İstasyonları işletmeciliği,
Samsun’da muhtelif konut inşaatları ve İstanbul Çekmeköy’de
VW&Audi konsept plaza inşaatlarıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. İstanbul projesini 2012 yılı sonunda tamamlayarak Çekmeköy bölgesinde yine Doğuş Oto Yetkili Satıcısı olarak VW ve Audi
markalarına yönelik satış ve satış sonrası hizmeti vermek suretiyle faaliyete başlamayı planlamaktadır.
8
OCAK 2012
Özön Otomotiv – SAMSUN
Özön Otomotiv 1995 yılından bu yana VW Türkiye distribütörü Doğuş Otomotiv’in Yetkili Satıcısı
olarak Samsun bayiliğini yürütmektedir.
Volkswagen ve Seat markalarının satışıyla birlikte Volkswagen, Audi, Porsche ve Seat markalarına
servis hizmeti de sunmakta olan Özön Otomotiv, bu markaların en iyi şekilde temsil edilmesinin
yanında, “Müşteri Memnuniyeti” ilkesini de daima en üst seviyeye taşıma gayreti içinde olmuş ve
Türkiye Volkswagen yetkili satıcıları genelinde Doğuş Otomotiv’den “Golden Pin”, Volkswagen
AG’den ise “Diamond Pin” ödüllerini almaya hak kazanmıştır.
Özön Otomotiv servisinde ortalama 35 araç ISO Standartları dahilinde servis hizmeti almaktadır..
Özön Otomotiv – İSTANBUL
Yatırımlarını arttırarak büyüme hedefini yükselten Özön Otomotiv, İstanbul Çekmeköy’de Şile
Otobanı üzerinde 18000 m2 kullanım alanlı Volkswagen & Audi Concept Plaza inşaatına başlamış
bulunmaktadır. Ancak son yıllarda teknoloji ve sanayinin hızla gelişmesine paralel olarak önemli
oranda artan çevre kirliliği sorununu da göz önüne alan , Özön Otomotiv bu projesini çevre
kirliliğinin önlenmesi öne çıkaracak şekilde yürütmektedir. ‘’Yeşil Bina’’ olarak hedeflenen
Çekmeköy Projesi ‘ nin tamamlanmasını takiben toplam enerji tüketimine yüzde 75 ‘ varan
tasarruf sağlanması hedeflenmektedir.
Volkswagen ve Audi markalarına yönelik Satış ve Satış Sonrası Hizmetlerin verileceği Concept
2012 sonbaharında faaliyete geçmesi ve yaklaşık 150 kişilik istihdam olanağı sağlaması
planlanmaktadır.
GÜNDEM
ODD Satış ve İletişim Ödülleri
Otomotiv sektörünün prestij
gecesinde heyecan doruktaydı
ODD Satış ve İletişim Ödülleri 2011
Gladyatörleri, görkemli bir törenle
sahiplerini buldu.
O
DD’nin sektöre dinamizm katmak ve marka algısına
pozitif katkıda bulunmak amacıyla ikinci kez düzenlediği, otomotiv sektörünün en kapsamlı ve prestijli
organizasyonu olan “ODD Satış ve İletişim Ödülleri 2011 Gladyatörleri” heyecanlı ve görkemli bir finalle sona erdi. Four Seasons at the Bosphorus’da düzenlenen törene, ODD Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, otomotiv dünyasının saygın
temsilcileri, basın mensupları ve davetliler katıldı. “Satış” ve “İletişim” kategorilerinde toplam 17 dalda Yılın Gladyatörleri’nin
belirlendiği gecede TURKCELL Mobil Uygulama Ödülü de sahibini buldu. Ayrıca jürinin en beğendiği çalışma jüri özel ödülüne sahip oldu.
Satış Ödülleri, ODD veri tabanındaki yıllık satış oranlarına göre
belirlenirken, iletişim ödüllerinde adaylar www.oddgladyator.
com sitesi üzerinden halkoyu ile 5’e indirildi. Bu yıl ilk kez yapı-
10
OCAK 2012
Türk otomotiv sektörünün 53 markasını çatısı altında bulunduran (ODD’nin başarılı şirket,
ürün ve projelerini ödüllendirmek için düzenlediği “ODD Satış ve İletişim Ödülleri 2011 Gladyatörleri” renkli ve heyecanlı bir finale sahne oldu. 9 Ocak Pazartesi gecesi Four Seasons
at the Bosphorus’da gerçekleşen gecede “Satış” ve “İletişim” kategorilerinde 17 ödül verildi. Halk oylaması kapsamında ise Milli Piyango İdaresi’nin yaptığı çekiliş ile oylamaya katılan 6 kişi Apple iPad 2 kazandı.
lan uygulamayla finale kalan 5 çalışma arasından en iyiler, jürinin ödül gecesinde canlı olarak gerçekleştirdiği oylamayla seçildi. Ayrıca yine bu yıl ilk kez “Yılın Basın Lansmanı” ödülünü,
otomotiv basınının temsilcileri belirledi. Otomotiv sektöründe
uzmanlaşan basın mensupları, kendilerine verilen şifre ve kullanıcı adıyla 2011 yılı içerisinde en beğendikleri lansmanı belirledi. ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar törende
yaptığı konuşmada, “Derneğimiz bildiğiniz gibi, Türkiye’de faa-
ODD 2011 SATIŞ ÖDÜLLERİ
En Hızlı Büyüyen Hafif Ticari Araç Markası:
Mercedes-Benz
En Çok Satılan Hafif Ticari Araç Modeli:
Ford Connect
En Çok Satılan Hafif Ticari Araç Markası: Ford
En Hızlı Büyüyen Otomobil Markası: Mini
En Çok Satılan Otomobil Modeli: Renault Symbol
liyet gösteren otomotiv sektörünün 53 markasını çatısı altında
barındırıyor. Otomotiv sektöründeki gelişim ve büyümeye itici
güç oluşturmak amacıyla birçok faaliyet yürütüyoruz. Bu faaliyetlerden belki de en dikkat çekici olanlarından birisi, ODD Satış ve İletişim Ödülleri.
En Çok Satılan Otomobil Markası: Renault
En Çok Satılan Otomobil ve Hafif Ticari Araç
Markası: Ford
Bu akşam ödül heyecanını yaklaşık 600 kişilik bir davetli grubu
ile birlikte yaşayacağız. Aday olup halk oylamasıyla jüri önüne
gelen çalışmalar arasından, jüri seçimiyle ödüle layık görülecek
17 kategorideki çalışmayı hep birlikte öğreneceğiz.
ODD 2011 İLETİŞİM ÖDÜLLERİ
Sektörümüzün önemli motivasyon kaynaklarından biri haline
gelen organizasyonda, etkisi giderek artan sosyal medyanın da
etkin şekilde kullanılması, bu yıl halk oylamasında çok yoğun
bir rekabet yaşanmasına neden oldu. 37 bin adet halkoyuyla
belirlenen ilk 5 proje, değerli jüri üyelerimizin karşısına çıkacak
ve sonuçlar canlı olarak belirlenecek.
Yılın Radyo Spotu: Citroën Nemo
Geçtiğimiz yıl, siz otomotiv medyasının değerli temsilcileri de,
seçim sürecine katkıda bulunmayı arzu ettiğinizi dile getirmiştiniz. Biz de bunu dikkate aldık ve sizlerin belirleyeceği “Yılın
Basın Lansmanı” ödülünü de oylama sürecine ekledik.” dedi.
Yılın TV Reklamı: Fiat
Yılın Gazete İlanı: Ford Fiesta S2000
Yılın Dergi İlanı: Mercedes-Benz
Yılın PR/Etkinlik Uygulaması:
Mercedes-Benz Roadshow
Yılın Dijital Uygulaması: Volkswagen Fan Edition
Yılın Outdoor Uygulaması: Opel Corsa
Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi:
Renault Sokakta İlk Adımlar
Heyecan ödül gecesinde zirveye çıktı
Yılın Entegre İletişim Kampanyası: Peugeot 508
Otomotiv sektörünün yakından takip ettiği ve heyecanla beklediği 2011 pazar rakamları da aynı gecede açıklandı. Buna
göre Türkiye’de 2011 yılında satılan otomobil ve hafif ticari
araç miktarı bir önceki yıla göre yüzde 13,61 oranında büyüyerek 864 bin 439 rakamına ulaştı. Otomobil satışları 593 bin
Yılın Basın Lansmanı: BMW 1 Serisi
Turkcell Mobil İletişim Ödülü: Toyota-Türkiye’nin
3G’li İlk Otomobil Projesi
Yılın Jüri Özel Ödülü: Toyota-MIT EF 50K İş Planı
Yarışması
519 adet, Hafif Ticari Araç satışları ise 270 bin 920 adede ulaştı. Gecede satış kategorisinde ödül alan firmalar, ödüllere paralel olarak hazırlanan ve ODD tarafından onaylanan logoların bir
yıllık kullanım hakkına da sahip olacak. Oylama sürecinin tamamlanmasının ardından oy verenlerin arasından noter huzurunda yapılan çekilişle 6 adet Apple iPad 2 de sahiplerini buldu.
Otomotiv sektörünün yol arkadaşları destek verdi
OYDER Başkanı H. Şükrü Ilısal, Yılın En Çok Satılan Hafif
Ticari Araç Ödülü’nü verdi.
Otomotiv sektörü ile birlikte yürüyen firmalar, ODD Satış & İletişim Ödülleri 2011 Gladyatörleri gecesinde de sektörü yalnız
bırakmayarak geceye destek verdi. Bridgestone ve Lassa ana
sponsorluğunda düzenlenen ödül gecesinde TURKCELL İletişim Sponsoru oldu. Organizasyona destek veren diğer sponsor firmalar arasında Castrol, Gefco ve Güneş Sigorta bulunuyor.
OCAK 2012
11
ARAŞTIRMA
OYDER
Türkiye'nin
Müşteri Profili
Araştırması
900'den fazla Otomotiv Yetkili
Satıcısını temsil eden OYDER'in
2011 yılının toplamına yönelik
olarak Türkiye çapında 2 bini
aşkın müşteriyle gerçekleştirdiği
araştırmasının sonuçları açıklandı.
T
amamı yerli sermaye ile
gerçekleştirilmiş, 12 Milyar TL
yatırıma ve 100 bin kişiye doğrudan
istihdama sahip OYDER'in kendi çatısı
altında Türkiye çapında yer alan yetkili
satıcıları kanalıyla gerçekleştirilen
araştırma sonuçları, ülkemizin otomobil
ve hafif ticari araç satın alma trendlerini
ve pazar eğilimlerini ortaya koyması
bakımından önemli ve benzersiz
sonuçlar içeriyor.
Yüzde 90'lık Kesim 1.6 Litre ve
Altında Motorlu Araçları Tercih
Etti, Fiyat/Vergi Uygunluğu Satış
Kararını En Çok Etkiledi!
OYDER Başkanı H. Şükrü Ilısal
tarafından açıklanan "Türkiye'nin
Otomotiv Müşteri Profili" araştırmasının
sonuçlarında öncelikli olarak 2011
yılının tamamında yeni otomobil
alımını genel olarak makro düzeyde
tetikleyen en önemli iki unsur olarak
sırasıyla fiyat/vergi oranlarının
uygunluğu (yüzde 41) ve hemen
ardından kredi olanaklarının sağladığı
avantajlar (yüzde 25) geliyor. Bununla
birlikte geçtiğimiz yıl içinde 1.6 litre
ve altındaki silindir hacmine sahip
motorlara sahip modellerin tercih
oranının yüzde 90'a ulaştığına değinen
Ilısal, araç alımlarında ise yüzde 52 gibi
ezici bir oranda nakit/banka kredisi
kombinasyonunun ön plana çıktığını
12
OCAK 2012
vurguladı. Nakit alımların ise yüzde 26
oranla ikinci sırada yer aldığına dikkat
çeken OYDER Başkanı H. Şükrü Ilısal,
satın alınan otomobil ve hafif ticari
araçlara yönelik en önemli karar verme
kriterinin ise yine yüzde 21'in üzerinde
bir oranla fiyat etiketinin uygunluğu
olduğuna dikkat çekti. Yüzde 15'lik
yakıt tüketim değeri kriterinin ardından
konfor ve tasarım özelliklerinin
tüketici nezdinde bir tercihte bulunma
açısından üçüncü ve dördüncü sırada
yer alan kriterler olduğunu belirten
Ilısal, ikinci el değerinin öneminin
ise yüzde 10'lara yükselmesinin satın
alım kriterlerinde ön plana çıkan bir
başka unsur olduğuna değindi. Çevre
ve emisyon değerlerinin satın alım
aşamasında etkisinin ancak yüzde 4
gibi bir oranla son sırada yer almasını
ise tekrar tekrar üzerinde düşünülerek
değerlendirilmesi gereken bir sonuç
olarak dikkat çekti.
Türk Tüketicisi Bayileri Ziyaret
Etmeden Karar Vermiyor,
İnternette Araştırma Yapmadan
Satın Almıyor!
Geçtiğimiz 1 yıl boyunca otomobil
severlerin yüzde 35'inden fazlasının
Müşterinin otomobil alım kararını tetikleyen faktörler nedir?
Diğer
Otomobil
Fiyatları
Takas
Olanakları
Mecburiyet
% 29
% 14
% 15
%9
Ekonomik
Gidişat
%8
% 24
Kredi
Olanakları
dikkat çeken OYDER'in "Türkiye'nin
Otomotiv Müşteri Profili" 2011 yılı
araştırmasında otomobil ve hafif ticari
araç alanların yüzde 77'sinin evli, yüzde
59'nun ise en az 1-2 çocuklu olması
dikkat çekti. Bununla birlikte geçtiğimiz
süre zarfında yeni bir otomobil veya
hafif ticari araç alan her 10 kişiden
2'sinin memur/kamu çalışanı, 4'nün
ise serbest meslek sahibi olduğunu
belirten OYDER Başkanı H. Şükrü Ilısal,
10 araçtan 6'sının üniversite ve lise
mezunları tarafından alındığına dikkat
çekti.
Yerli Otomobil Markası Girişimi
yüzde 80 Destek Buldu, Fiyatı
20-25 Bin TL Olsun Dendi!
"tavsiye" ile araç aldığını ortaya koyan
araştırma sonuçlarına göre müşterilerin
yüzde 32'si bayii ziyareti sonrasında
ne marka ve ne model alacağına kesin
karar veriyor. Bununla birlikte firmaların
yüzde 11'lik bir müşteri grubu ise
hiçbir şeyden etkilenmeden satın alım
kararı verebildiğini ifade etti. Baskın
yönlendirici unsur olarak mecralar
açısından yapılan analizlerde ise yüzde
29 ile internet liderliği devralırken, bu
mecrayı yüzde 25 ile TV'ler ve yüzde
15 ile günlük gazeteler takip ediyor.
Bununla birlikte özellikle neredeyse
tüm firmaların gerek ulusal ölçekte
gerekse lokal test sürüşü aktivitelerinin
önemini ortaya koyan araştırmada,
tüketicilerin yüzde 68'sinin test sürüşü
yapmadan asla yeni bir araç almadığı
sonucu dikkat çeken bir başka veri
olarak ön plana çıkıyor.
En Çok Sevilen Renk Açık Ara
Yine "Beyaz" Oldu,
Her 10 Araçtan 2'sini "Kadınlar"
Satın Aldı!
Geçmiş 6 boyunca en çok tercih
edilen renk olarak yüzde 50'ye varan
oranda beyaz dikkat çekti. Hemen
ardından ise yüzde 30'a yaklaşan
oranda siyah renk, tercih açısından ön
planda kalmaya devam etti. Bununla
birlikte her 10 araçtan 2'sinin kadın
kullanıcılar tarafından satın alındığına
Türkiye'nin yerli otomobil markası
yaratma yaklaşımını yüzde 80'i aşkın
bir oranda destekleyen müşterilerden
yüzde 72'si satın alırım yanıtını verirken,
sadece yüzde 8'lik bir bölüm satın
almayacağını beyan etti. Yüzde 76'lik
bir kesim yerli marka otomobilin
hemen yollara çıkmasını isterken,
gönüllerinden geçen fiyat aralığını ise
Yüzde 47'lik bir baskın oran ile 20-25
bin TL arası olarak belirlediler.
Dünyanın Krizlere Karşı En
Antremanlı Otomobil Yetkili
Satıcıları Türkiye'de, Fakat
Riskleri de Paylaşmak Gerek!
OYDER Başkanı H. Şükrü Ilısal,
Türkiye'nin istihdam sağlayan önemli
sivil toplum örgütlerinden biri olarak
kriz ve risklere karşı aynı zamanda
dünyanın en antremanlı otomobil
yetkili satıcıları olduklarını vurguladı.
OYDER Başkanı H. Şükrü Ilısal; "Avrupa
ülkelerinin borç stoku ve bütçe açıkları
ekonomik risk ve kriz ortamı algısını
ateşledi. 2008-2009'dan beri devam
eden ve tüm dünyayı saran inişli çıkışlı
süreç halen devam ediyor. Yetkili
satıcılık mesleğinde, satışta ve satış
sonrasında karlılık azalsa da üyelerimiz
yüzde yüz yerli sermaye yapısı ile
ayakta kalmaya ve toplamda 500 bin
kişiye ekmek kapısı olmaya devam
ediyor" dedi.
Son bir sene içerisinde OYDER olarak
İzmir'den Konya'ya, Antalya'dan
Trabzon'a 9 bölge toplantısı
düzenlediklerini ve yetkili satıcılarla
yakın iletişime geçtiklerini belirten
Ilısal, "OYDER çatısı altında takım
olmanın önemini otomotiv yetkili
satıcıları olarak global bir araştırma
yaptığımızda daha net biçimde
görürken, kendimizi bir parça
daha şanslı hissediyoruz. Böylesi
bir dönemde tüm yetkili satıcıların
ayaklarını yere daha sağlam bastıracak,
olası ve mevcut ekonomik sarsıntıların
etkilerine karşı sağlam durmasını
sağlayacak çözümler için çalışıyoruz.
Rekabet hukuku çerçevesinde üyemiz
olan tüm yetkili satıcılara birleşmeyi,
devretmeyi, tamamen yok olmak
yerine zamanında geri çekilerek
ayakta kalmanın yollarını öneriyoruz "
açıklamasını yaptı.
Bununla birlikte otomotiv yetkili
satıcılarının kar marjlarına da değinen
Ilısal, yetkili satıcıların kar marjlarında
düşüş olduğunu, sektörde fiyatı
kendilerinin belirleyemediğini, fiyatı,
Müşteriyi satın alım kararında etkileyen faktörler nelerdir?
Hiçbiri
Sergileme
ve Fuar
Yetkili
Satıcı
Ziyareti
Tavsiye
Üzerine
% 12
% 33
%4
% 11
% 32
%8
Reklam
Test
Sürüşü
OCAK 2012
13
ARAŞTIRMA
Müşterinin satın aldığı otomobilde alım kararını etkileyen
faktörler nelerdir?
% 26 % 21
"Yetkili Satıcı Değerlendirme
ve Beklenti" araştırma
sonuçlarına göre otomotiv
yetkili satıcılarının yüzde 60'ı
büyüdü.
% 20
% 19
% 10
%4
Yakıt
Sarfiyatı
müşteri ve rekabetin belirlediğini
belirtti. Ilısal, kendilerinin OYDER
olarak karları da riskleri de paylaşalım
dediklerini ifade ederek, "Artık bu
sisteme dışarıdan girecek oyuncu yok.
Sektör dışardan yeni bir yatırımcıyı
getirebilecek cazibe içinde değil. Sektör
ancak kendi içindekilerle devam etmek
zorunda olan bir sektör oldu. O zaman
siz pazarı büyütüyorsanız, dışardan da
yeni oyuncu istihdam edemiyorsanız,
mevcut oyuncuları güçlü kılmak
zorundasınız. Bunu yapmayan markalar
başarılı olamaz" diye konuştu.
OYDER; "Her 3 Bayiden Biri
1 Milyon TL'nin Üzerinde Yatırım
Yaptı!"
12 Milyar TL'lik yerli sermaye yatırımı
ile 100 bin kişiye doğrudan istihdam
sağlayan OYDER üyelerinin büyük
bir çoğunluğunun katılımıyla
gerçekleştirilen "Yetkili Satıcı
Değerlendirme ve Beklenti" araştırma
sonuçlarına göre Otomotiv Yetkili
Satıcılarının yüzde 60'ı büyüdü.
Döviz kurlarındaki değişkenlik yetkili
satıcıların yüzde 58'ini en çok zorlayan
etken oldu. ÖTV'de yapılan ayarlamalar
ise yetkili satıcıların sadece % 8'ini
etkiledi. Birbirinden ilginç veriler
sunan bu araştırma sonuçlarına göre
Fiyat
Vergi
Otomotiv Yetkili Satıcılarının yüzde
28'i, 2011 yılı içerisinde 1 milyon TL ve
üzerinde yatırım yaparken, yüzde 60'ı
ise çalışan sayısını arttırdı!
OYDER Başkanı Şükrü Ilısal; "Yetkili
satıcıların yüzde 60'ı 2011 yılı için
yetkili satıcılık faaliyetinin ekonomik
hacimlerinin bir önceki yıla göre
büyüdüğünü ifade ederken, yüzde 24'ü
"bir önceki yıla göre küçüldük", yüzde
Yerli marka
otomobili satın alır
mısınız?
% 72
Satın Alırım
%8
Satın Almam
% 20
Fikrim Yok
Konfor
Genel
Güvenlik Tasarım
2. El Çevrecilik
Değeri
16 oranında ise "büyüme olmadı"
yanıtını verdi. Döviz kurundaki ani
yükselme ve düşüşler yetkili satıcıların
yüzde 58'i açısından 2011'in en zorlu
unsuru olarak değerlendirildi. Yüzde
30'u küresel ekonomideki çalkantıları
en ön plandaki zorlayıcı unsur olarak
tanımlarken, ÖTV'de yapılan yukarı
yönlü ayarlamanın etkisi ise sadece
yüzde 8'lik bir kesim tarafından ilk
sırada değerlendirildi" açıklamasını
yaptı. Yetkili satıcıların 2011 yılında
büyüme planlarına kontrollü bir
hızda devam ettiğine dikkat çeken
Ilısal, "Yetkili Satıcılarımızın yüzde 70'i
2011'de işlerine yatırım yaptı. Yatırım
yapan yetkili satıcıların ise yüzde 33'ü
250 bin TL'ye kadar, yüzde 28'i 250 bin
ila 500 bin TL arasında, yüzde 11'i 500
bin ila 1 milyon TL arasında, yüzde 28'i
ise 1 milyon TL ve üzeri yeni yatırımı
gerçekleştirmiş olmasıyla dikkat
çekiyor" dedi. Yaklaşık olarak her 3
yetkili satıcıdan birinin 1 Milyon TL'nin
üzerinde yatırım yapmasının etkisiyle
istihdam artışının da mevcut olduğunu
dile getiren Ilısal, "2011 yılında Yetkili
Satıcıların yüzde 60'ı ilave istihdam
artışı sağlarken, yüzde 32'si ise mevcut
kadrolarını korumayı tercih etti" dedi.
Aracı satın alan kişinin renk tercihi
% 38
BEYAZ
14
OCAK 2012
% 28
SİYAH
% 25
GRİ
%3
KIRMIZI
%6
DİĞER
OG
L
A
DİY O N Y A
DİYALOG
K
YET
KİL
T
İ SA
IC
R
ILA
TOP
LAN
TIS
I
2011'in son buluşması: Konya
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği
9. Diyalog toplantısını Konya
Dedeman Otel’de gerçekleştirdi
OYDER Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vedat İnciroğlu
16
OCAK 2012
Otomotiv Sektörünün rekorlara imza attığı bu
dönemde Yetkili Satıcılık mesleğinin sürdürülebilir olması için gayret gösteren OYDER, Yetkili Satıcıların tek ses olması adına her ay bir bölgede toplanıyor. Her geçen gün artan üyeleri ile
Türkiye’de tüm kurum ve kuruluşlar nezdinde
güç kazanan OYDER’in toplantısına OYDER Başkanı H. Şükrü Ilısal, OYDER Genel Sekreteri Tamer Atsan, OYDER Başkan vekili Vedat İnciroğlu ile Mermerler Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer, Mazda Genel Müdürü Nurkan Yurdakul ve davetliler katıldı. Konya’dan
sektörün önemli isimlerinin de katıldığı toplantıda yetkili satıcıların problemleri, sektör değerlendirmesi ve genel değerlendirme yapıldı.
OYDER Genel Sekreteri
Tamer Atsan, ‘’Gelir
artışları nedeniyle araç
yenileme ihtiyaçları da
doğdu. Dünyada otomotiv
sektöründeki vergi oranları
yüzde 20 seviyelerindeyken
Türkiye’de bu oran yüzde 60
seviyelerine çıkıyor. Otomotiv
sektörünün önünün açılması
için bu sorunların aşılması
gerekiyor’’ diye konuştu.
OYDER Yönetim Kurulu Başkanı H. Şükrü Ilısal
OYDER Genel Sekreteri Tamer Atsan
Konya Selçuk Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencileri toplantıyı ilgiyle izlediler
OYDER’in 9. Bölge Diyalog toplantısı Konya’da gerçekleştirildi. Bölgesel anlamda 70’den fazla bayinin katılımıyla gerçekleşen toplantı kapsamında Türkiye’nin otomotiv geleceğinin çok
daha parlak olduğunu vurgulayan ve OYDER çatısı altında gerçekleştirdikleri çalışmalar ile ilgili bilgiler veren OYDER Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Vedat İnciroğlu “Türkiye’nin aldığı istikrarlı
kararlar ve ekonomik politikalar doğrultusunda bugün cari açığı bir kenara koyarsak büyüme rakamları, artan istihdam, düşen işsizlik oranı, yükselen kişi başına gayri safi milli hasıla gibi
verilerin ışığında Türkiye’miz ilk 10 ekonomiden biri olma yolunda ilerliyor. Özellikle Avrupa ülkeleri borç stoğu ve bütçe
açığıyla boğuşuyor. Mukayese edildiğinde Türkiye ekonomisinin daha güçlü olduğunu görmek umut verici ve sevindiricidir.
OCAK 2012
17
OG
L
A
DİY O N Y A
DİYALOG
K
Elbette dünyada safha safha değişen hatta evrim geçiren sıkıntılı bir süreç var. ABD ve Avrupa ekonomilerinin içinde bulunduğu ne yapacağını, nereye gideceğini bilemez halini de analiz
etmeden, bunun ülkemize olabilecek kısa ve orta vadeli etkileri
üzerine de düşünmeden, planlama yapmayı ihmal etmiyoruz.
Buna rağmen bildiğimiz ve inandığımız tek şey var ki, o da çok
daha fazla iş ve aş sağlayacak atılımlar yapmak için fırsatları değerlendirmek, çalışmak ve katma değer üretmektir. Türkiye’nin
hızlı ve istikrarlı bir çıkış içinde olduğu böylesi bir dönemde
ayaklarımızın yere biraz daha sağlam bastıracak, bizleri ekonomik sarsıntıların etkilerine karşı sağlamlaştırmanın verimli yollarını arıyoruz” dedi.
YET
KİL
T
İ SA
IC
R
ILA
TOP
LAN
TIS
I
Basf Coatings Otomotiv Tamir Boyaları Müşteri Projeleri
Müdürü Serdar Gürses
Legal Danışmanlık, Emre Akın Sait
(OYDER) Genel Sekreteri Tamer Atsan, Türkiye’nin istihdam sağlayan önemli sivil toplum örgütlerinden biri olarak kriz ve risklere karşı aynı zamanda dünyanın en antrenmanlı otomobil
yetkili satıcıları olduklarını belirterek, böylesi bir dönemde tüm
yetkili satıcıların ayaklarını yere daha sağlam bastıracak, olası
ve mevcut ekonomik sarsıntıların etkilerine karşı sağlam durmasını sağlayacak çözümler için çalıştıklarını söyledi.
Atsan, 9. Bölge Diyalog toplantısının açılışında, otomobilin lüks
olmaktan çıkıp ihtiyaç haline geldiğini belirtti. Otomotiv sektörünün temsilcilerine genel bilgilendirmelerde bulunduğu diya-
18
OCAK 2012
Mazda Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul
log toplantısının 2011 yılının son buluşması olduğunu hatırlatan Atsan, Türkiye’de bin kişiden 135 kişiye otomobil düştüğünü dile getirdi.
Türkiye’de yıllık gelirin 10 bin dolara çıktığını ifade eden Atsan,
‘’Gelir artışları nedeniyle araç yenileme ihtiyaçları da doğdu.
Dünyada otomotiv sektöründeki vergi oranları yüzde 20 seviyelerindeyken Türkiye’de bu oran yüzde 60 seviyelerine çıkıyor.
Otomotiv sektörünün önünün açılması için bu sorunların aşılması gerekiyor’’ diye konuştu.
Otomotiv sektörünün avantajları, geleceği, sorunları gibi birçok konuda bilgilendirmeler yapan Atsan, şunları kaydetti: ‘’Türkiye’nin istihdam sağlayan önemli sivil toplum örgütlerinden biri olarak kriz ve risklere karşı aynı zamanda dünya-
nın en antrenmanlı otomobil yetkili satıcılarıyız. Avrupa ülkelerinin borç stoku ve bütçe açıkları ekonomik risk ve kriz ortamı
algısını ateşledi. 2000’den beri devam eden ve tüm dünyayı saran inişli çıkışlı süreç halen devam ediyor. Yetkili satıcılık mesleği, satışta ve satış sonrasında karlılık azalsa da üyelerimiz yüzde yüz yerli sermaye yapısıyla ayakta kalmaya ve toplamda 500
bin kişiye ekmek kapısı olmaya devam ediyor.’’
Son bir yıl içerisinde dokuz bölge toplantısı düzenlediklerini ve
yetkili satıcılarla yakın iletişime geçtiklerini anlatan Atsan, ‘’OYDER çatısı altında takım olmanın önemini global bir araştırma
yaptığımızda daha net biçimde görürken, kendimizi daha şanslı hissediyoruz. Böylesi bir dönemde tüm yetkili satıcıların ayaklarını yere daha sağlam bastıracak, olası ve mevcut ekonomik
sarsıntıların etkilerine karşı sağlam durmasını sağlayacak çözümler için çalışıyoruz’’ diye konuştu.
OCAK 2012
19
OG
L
A
DİY O N Y A
DİYALOG
K
Mazda Türkiye Genel Müdürü
Nurkan Yurdakul:
YET
KİL
T
İ SA
IC
R
ILA
TOP
LAN
TIS
I
“Yetkili satıcılar gücünün
farkında olmalılar”
T
ürkiye’de otomotiv sektörü büyük bir potansiyel taşıyor.
Ülkemizde bin kişiye 135 otomobil düşüyor, otomobil
sahipliğinin Avrupa düzeyine gelmesi için pazarın iki
üç kat büyümesi kaçınılmaz gözüküyor. Günümüzde araçlar
çok gelişiyor, artık hiç bir aracın diğerinden eksiği yok. Otomotiv sektöründe rekabet de giderek artıyor. Türk ekonomisinin
olumlu seyri, sektörü geliştiriyor.
Geçmişte, yaşadıklarımızı hatırlarsınız, sektörde kârlılık oranları yüksekti, bir satıcı piyasasında yaşıyorduk. Müşteri de bulduğunu alıyordu. Şimdi zaman değişti. Kârlar, sadece otomotivde
değil, tüm sektörlerde düştü. 2001 yılından itibaren enflasyonun normal bir seyir izlemesiyle beraber tüm sektörlerde kârlar
minimize halde geldi.
“Distribütörler teşkilatı kadar değerlidir”
Sektörümüzde yaşanan “kâr” probleminin bir açıdan sanki distribüterlerin etkisiyle yaşandığı algısının yanında kârsızlığa karşı çözümü de distribütörlerin gerçekleştirmesi gibi bir algı oluşmuş durumda. Bugün Türkiye’de hangi markaya bakarsanız bakın, teşkilatından daha değerli bir marka yoktur. Bir markanın
teşkilatı ne kadar değerli ise, o marka o kadar değerlidir. Marka neden teşkilatını oluşturan yetkili satıcıları zor durumda bıraksın? Bana göre yetkili satıcılar, distribütör firmanın hedeflerinden dolayı üzerinlerinde oluşan baskıdan dolayı bazı algılamalara kapılabilirler. Bugün Türkiye’de müşteri ile temas noktası olan siz yetkili satıcılar varsınız. Bir de bazı markaların kendi
satış teşkilatları. Buna rağmen müşteri ile temas noktasını yetkili satıcı oluşturuyor. Buradan hareketle yetkili satıcıların nasıl
bir güç olduklarının farkında olmadığını düşünmekteyim. Yetkili satıcılar çok önemlidir, sorun sadece bunun farkına varmakta yatıyor.
“Bizi temsil eden insanların güçlü olduğunu
görmek isteriz”
Distribütör ve yetkili satıcı yok, bizler birer bütünüz. Yetkili satıcısı kuvvetli, kaliteli bir teşkilatı varsa distribütör vardır. Artık
aynı tarafta olduğumuzun bilincine varmamız gerekiyor.
“Kâr”sızlığın nedeni geleneksel olarak distribütörde aramak
belki yetkili satıcının hakkı olabilir. Ama çuvaldızı biraz da yetkili satıcının kendisine batırmasında fayda var. Sonuç olarak ticaret yapıyoruz. Ticaret “kâr” elde etmek için yapılır. Marka içi
rekabet distribütörün işine gelz. Çünkü bu her seferinde bizden giden bir parça olarak değerlendirilmelidir. Yetkili satıcıların zor duruma düşmeleri, giderek “kâr”sızlığa batmaları bu manevi olarak da markayı etkiler.
20
OCAK 2012
“Kâr artık bir sigorta poliçesinde saktı”
Rekabeti ve “kâr”sızlığı başka yerlerde aramaya gerek yok. Bu
durumu yetkili satıcı kendi içerisinde çok daha sık sorgulamalı ve yeni çıkış yolları bulmak zorundadır. “Kâr” artık başka yerlerde saklı, yetkili satıcı bunları bulup çıkarmak durumundadır.
Bundan 15 yıl önce yetkili satıcılar satış sonrası hizmetleri çok
da fazla dikkate almıyordu. Günümüzde artık, yetkili satıcılığın
her faaliyeti, küçük ya da büyük, içerisinde “kâr”lar barındırıyor.
Önemli olan işte bunları bulup çıkarabilmektedir. Bütün bunları doğru bir potada eritebilmek için değişime ayak uydurmak
gerekiyor.
“Yetkili satıcılar
nasıl bir güç
olduklarının
farkında değiller.
OYDER çatısı
altında daha fazla
yetkili satıcı bir
araya gelerek,
güçlerine güç
katarak, sorunların
aşılmasında
işbirliği
yapabilirler”
OG
L
A
DİY O N Y A
DİYALOG
K
YET
KİL
T
İ SA
IC
R
ILA
TOP
LAN
TIS
I
Bir otomobil için
gereken her türlü
yedek parçanın
üretilebildiği
Türkiye’de, hem yetkili
satıcı hem vatandaş
hem de devlet artık
sanayicinin harekete
geçmesini istiyor.
Mermerler Şirketler Grubu Yönetim
Kurulu Başkanı Yüksel Mermer:
“OYDER bir referans
dernek haline geldi”
M
ermerler Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı
Yüksel Mermer; OYDER’in sektörde gerçekleştirdiği
çalışmalara değinerek “en içten dileklerimle OYDER
yönetimini kutluyorum” dedi.
Mermer sözlerine, “OYDER’in sektörde gerçekleştirdiği çalışmaları en içten dileklerimle kutluyorum. Hepimizin bir parçası olduğu OYDER diyalog toplantılarıyla her bölgede yetkili satıcıların bir sinerji yaratmasına olanak sağlıyor.” diyerek devam etti.
Derneklerin uzun soluklu olması ve ayakta kalabilmesi için hem
maddi hem de manevi sıkıntılar yaşamaması gerektiğini vurgulayan Yüksel Mermer, “Bunun için yetkili satıcıların tek temsilcisi olan OYDER’de bir araya gelmesi gerekiyor. OYDER bugün artık bir referans derneği haline gelmiştir. Bu yüzden bütün yetkili satıcıları OYDER çatısı altında olmaya davet ediyorum.” dedi.
Yetkili satıcılar olarak son yıllardaki yaptığı önemli yatırımları
dikkatle izlediğini vurgulayarak hükümetin de otomotiv sektörüne çok önem verdiğini, yerli otomobili desteklediklerini ancak sıfırdan yapmak yerine mevcut bir markayı almanın daha
mantıklı olduğunu söyledi.
22
OCAK 2012
Yüksel Mermer cari açık konusunda ise Türkiye’de yüzde ellilere
ulaşan kayıt dışı girdiye dikkat çekerek, otomotivin tüm sektörler içerisinde kayıt içi olan ender sektörlerden biri olduğunu hatırlattı. Cari açıktan önce, kayıt dışı ile mücadelenin daha önemli olduğunu ifade ederek, “otomotiv sektöründen şikayet etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur” dedi. Yüksel Mermer Türkiye’de
otomotiv üzerindeki yüksek vergilerden dolayı asıl şikayet edenin sektör olması gerektiğini vurguladı. Vergi reformunun bir
an önce yapılarak kayıt dışılığı önlemek gerektiğini söyledi.
Otomotiv sektörü, kendini ispatladı
Yüksel Mermer, Türkiye ekonomisinde önemli bir ağırlığa ulaşmış olan otomotiv sektörünün, istihdamda, üretimde ve ihracatta kendisini kanıtladığını belirtti.
Distribütörlerin, yetkili satıcıların ve ikinci el ticaret yapan sektör mensuplarının aynı çatı altında toplanmış olduğu TOBB sektör meclisinin özellikle son yıllarda önemli başarılar sağladığına
dikkat çeken Yüksel Mermer, hem ülkemizin ekonomik canlanmasına önemli katkılarda bulunmuş, hem de uluslararası alanda önemli bir rekabet gücüne ulaşılmıştır diye konuştu.
OG
L
A
DİY O N Y A
DİYALOG
K
YET
OYDER Yönetim
Kurulu Başkan
Yardımcısı
Aytekinhan Yıldırıcı
KİL
T
İ SA
IC
R
ILA
TOP
LAN
TIS
I
Kiralama sektörü kayıt dışından dertli
OYDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Aytekinhan Yıldırıcı, sektörde kayıt dışılığın
ciddi boyutlara ulaştığına dikkat çekerek sıkı
denetimlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
AB ülkelerinde 1000 kişiye düşen kiralık araç
sayısının 220 olduğunu vurgulayan Yıldırıcı,
Türkiye’de bu rakamın sadece 12 adette
kaldığını vurguladı. Yıldırıcı, “TOKKDER çatısı
altında görünen firma sayısı 120 ancak 3 binden
fazla kiralama şirketi var. Kasap dükkanının
vitrininde bile ‘araç kiralanır’ yazıyor. Haksız
rekabetin önlenmesi için sıkı denetimlerin
getirilmesini arzu ediyoruz” dedi.
Konya Peugeot bayisi Musa Uyaraslan:
“Yetkili satıcılar
mutlu olmak istiyor”
O
tomotiv pazarının gelişmesini 2012 yılında da
sürdürecektir. Bu tahmini yaparken ülkemizde
kişi başına düşen araç sayısının çok düşük olduğu verisinden hareket ediyorum. Otomobil artık insanlar için önemli bir ihtiyaç haline geliyor. Nüfus verilere baktığımızda, ülkemizde ne kadar hane varsa, o
ölçüde de otomobil sahipliği sayısı artıyor. Bu bir açıdanda da otomobil kültürünün gelişmişliğini de gösteriyor. 2012 yılında Avrupa’daki krizden çok etkilenmeden, iyi satış ve pazarlama teknikleriyle otomobil pazarının 2011 seviyesini geçeceğini düşünüyorum.
Otomobil yetkili satıcıları, bundan 8 ya da 10 yıl önce
pazar bu büyüklüğe ulaşmadığı halde, hatta servis girişlerindeki, yedek parça satışındaki cirosunun azlığına
rağmen mutluydu. Mutlu olmanın yanı sıra bir umut da
taşıyordu. Çünkü o dönem yaptığımız işte bir “kar”lılık
söz konusuydu. Fakat, son 5 ya da 6 yıla baktığımızda
zaman Türkiye olarak pazar payının, satış, servis, yedek
parça satışlarının artmasına rağmen geçmiş yıllardaki
karlılık yakalanamaz oldu.
OYDER'in 2011 yılının son
Diyalog Toplantısı Konya
Peugeot Yetkili Satıcısı
Mustafa Uyaraslan'ın
katkılarıyla düzenlendi.
24
OCAK 2012
Öte yandan bugün baktığınız da hala cazibesini koruyor
gibi gözükse bile artık araştırmalar sektörün yani yetkili satıcılığın büyük yatırımlar için cazibesini giderek kaybettiği yönündedir.
OTOMOBİL DÜNYASI
Kadınlar Araç Seçerken
Nelere Dikkat Ediyor?
Otomobil markaları için kadın
müşterilerin önemi her geçen
gün artıyor, çünkü Türkiye’de
satılan her üç otomobilden
birini kadınlar satın alıyor
ve erkeklerin aldığı diğer iki
otomobilin satın alma sürecinde
de önemli rol oynuyorlar. Bu
yüzden firmalar için kadın
kullanıcıların araç satın alırken
nelere dikkat ettiği büyük önem
kazanıyor.
Peki kadınların araç satın
almadaki kriterleri neler?
Yeni araç alırken kadınların
aradığı dört özelliği sizlerle
paylaşıyoruz:
28
OCAK 2012
2. DÖRT KAPI
1. İYİ FİYAT
4. OLUMLU ELEŞTİRİLER
Kadın Sürücüler Artıyor
Türkiye’de sürücü belgesi alan kadın sürücü sayısı katlanarak artıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden alınan
bilgiye göre, Türkiye’de 2010 yılı sonu itibarıyla toplam
21 milyon 548 bin 381 kişinin sürücü belgesi bulunuyor. Ehliyeti olanların 17 milyon 457 bin 486’ısını erkekler, 4 milyon 90 bin 895’ini kadınlar oluşturuyor.
3. GÜVENLİK ÖZELLİKLERİ
Yıllara göre dağılımların yer aldığı verilere göre, 2001
yılında erkek sürücü sayısının 12 milyon 435 bin 806,
kadın sürücü sayısının ise 2 milyon 55 bin 526 olduğu
görülüyor. Kadınların toplumsal hayattaki etkinliğinin
göstergelerinden biri olarak değerlendirilen kadın sürücü sayısının her sene artarak ilerlediği göz önünde
bulundurulduğunda, önümüzdeki yıllarda da bu artışın süreceği tahmin ediliyor.
OCAK 2012
29
2012 GÜNDEMİ
2011 yılı içerisinde
farklı zamanlarda
Hürriyet Gazetesi
Otomobil Editörü Emre
Özpeynirci tarafından
derlenen markaların
yöneticilerinin
görüşlerine göre 2012
yılı neler getiriyor?
2012
Neler
Getiriyor?
O
tomotiv pazarı 2011 yılında ilk ve ikinci altı ay olmak
üzere iki dönem olarak ayrıldı. İlk altı ayda düşük kur
ve faizle yaşanan tarihi büyüme ikinci altı ayda yerini ÖTV, faiz ve döviz kurundaki artışla küçülmeye bıraktı. Sektör yetkilileri buna rağmen 2011 yılında toplam pazarın yaklaşık 850 bin adetle rekor kıracağını, 2012 yılında ise Avrupa’daki
krize bağlı artan faiz ve döviz kuruyla en az yüzde 10 küçüleceğini öngörüyor.
2011 yılını rekor iç pazarla kapatması beklenen otomotiv sektörünü 2012 yılında ise daha belirsiz bir yıl bekliyor. Sektör temsilcilerinin ortak görüşü Avrupa’daki kriz, artan döviz kurları ve
faizler ile ÖTV artışının etkilerinin 2012 yılında pazarı bu yıla
oranla en az yüzde 10 daraltacağı yönünde. Bu da 2011 yılını
yaklaşık 850 bin adetle kapatması beklenen pazarın 2012 yılın-
EMRE ÖZPEYNİRCİ
HÜRRİYET GAZETESİ OTOMOBİL EDİTÖRÜ
da 770-800 bin seviyesine inmesini sağlayacak. Tabi kimsenin
2012 yılına ilişkin çok sağlıklı bir öngörü yapamadığını da belirtmekte fayda var.
İlk ve ikinci altı ay
Sektör yetkililerinin 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı öngörülerine geçmeden önce bu yıl neler oldu bir üstünden geçmekte fayda var. Aslında 2011 yılını ilk ve ikinci altı ay olarak değerlendirmek gerekir. İlk altı ay hem tüketici faizlerinin hem de
döviz kurlarının düşük olmasından dolayı son derece hareketli geçti. Dolayısıyla otomotiv satışları açısından olması gereken
iki temel faktör de sağlanmıştı ve bu da satışları pozitif yönde
etkiledi. Geçmiş yıllara göre en iyi ‘ilk 6 ayı’ yaşadık. Hatta ikinci 6 ayda satışlardaki yavaşlamaya rağmen, yıl toplamına baktığımızda ilk 6 ayın etkisi yine de rekor bir yılın gerçekleşmesini sağladı.
3 temel negatif etken
İkinci altı aya ise üç temel negatif etken damgasını vurdu. Bir
tanesi üst segmentteki binek otomobillerdeki ve hafif ticari
araçların bir grubundaki ÖTV artışı, bir diğeri 0.90-0.95 seviyelerinden seyreden tüketici kredilerinin bugün artık aylık 1.3 seviyelerine gelmiş olması ve son olarak yılbaşından bugüne döviz kurlarındaki ortalama yüzde 22’lik artış. Sektör yetkilileri bu
3 negatif etkene rağmen pazarın halen 65 binler seviyesinde
seyretmesini ise son derece olumlu buluyor. Ancak bu konudaki en net açıklamayı Borusan Otomotiv CEO’su Eşref Biryıldız yapıyor: “Otomobil satışının 2011’deki gibi böyle bir 12 aylık
dönem yaşaması artık bir 2-3 yıl daha ister. ÖTV oranları artırılan lüks segmentin bir 10 yıl daha böyle bir 12 aylık dönem yaşayacağını düşünmüyorum.”
30
OCAK 2012
Otoda önümüzdeki 2-3 yıl 2011 gibi bir yıl yaşanmaz
Borusan Otomotiv CEO’su Eşref Biryıldız: “2011 yılında toplam otomobil pazarı ilk 6 ayın etkisiyle geçtiğimiz yıla göre yüzde 10-11 civarında büyüyerek 560-570
bin seviyesinde kapanacaktır. Ancak otomobil satışının
böyle bir 12 aylık dönem yaşaması artık bir 2-3 yıl daha
ister. 1.6 litre üstündeki mevcut ÖTV oranlarının devam
ettiği sürece ise toplam otomobil pazarının ancak yüzde 8’ini oluşturan lüks segmentin bir 10 yıl daha böyle
bir 12 aylık dönem yaşayacağını düşünmüyorum. 2012
yılında toplam pazarın yüzde 89’unu oluşturan 1.6 litrelik otomobil satışları mevcut yüzde 37’lik ÖTV oranı ile
yüzde 10-15 düşer. Yani bu yılın bu kategorideki tahmini adeti olan 503 bin yerine 428 ila 453 bin adet arasında olur. Toplam otomobil pazarının yüzde 9’unu oluşturan 1.6 litre ila 2.0 litre arasındaki pazar ise yüzde 30 ila
35 düşer. Yani yıl sonu tahmini olan 51 bin adet yerine
33 bin ila 36 bin adet arasında olur. Toplam otomobil pazarının yüzde 2’sini oluşturan 2.0 litre üzerindeki pazar
yüzde 65 ila 70 düşer. Yani yıl sonu tahmini olan 11 bin
adet yerine 3 bin 400 ila 4 bin adet arasında olur. Bunları harmanladığımızda toplam otomobil pazarı 464 ila
493 bin adet arasında olur. Bu, 2011 yılını 565 bin adet
ile sonlanacak diye kabul edersek, 2012 yılının yüzde 13
ila 18 arasında düşmesi demektir. Bu tahmin neresinden
bakarsanız bakın iyimser bir varsayımdır.”
2012'de pazar düşer ama istikrar sürer
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar: “2011 yılında pazar büyüklüğünün geçen
yılın yüzde 10-15 yukarısında çıkacağını tahmin
ediyoruz. 850 binin üzerinde satışla rekor bir yıl
olacak. 2012 yılında ise ekonomik büyümenin
daha az olacağını düşünerek, Türkiye’deki pazarı
bu seneye göre bir miktar düşük beklemeliyiz, bu
sürpriz olmamalı. Bu yılın yüzde 10 kadar altında bir pazarla karşılaşmamız olası. Yani 2012’nin,
2010 ayarında bir pazar olmasını bekliyoruz. Bu
da Türkiye’de son yıllarda otomotiv sektöründe
yaşanan istikrara uygun bir rakamdır. Böyle olması planlarımızda da bir sıkıntı yaratmayacaktır. Otomotiv pazarında 2012’de muhtemel daralma, faizlerin yükselmesi nedeniyle eskisi kadar cazip alım ve kredileme koşulları bulunmamasından ve ÖTV artışlarından kaynaklanacaktır.
Türkiye’de vergiler yeterince yüksek. Yapılan her
vergi artışında pazarın küçülme riski bulunuyor.
Pazarın küçülmesi de toplam vergi gelirini olumsuz etkiler.”
OCAK 2012
31
2012 GÜNDEMİ
2012’de ilk 6 ay düşen pazar sonra toparlar
Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay:: 2011’de
toplam pazarın yılın sonuna kadar 2010 yılına göre yüzde 10’luk bir artışla kapanacağını öngörüyoruz. 2012 yılında ise Türkiye otomotiv pazarının ilk 6 ayda düşük gideceğini, ikinci 6 ayda ise kısmen toparlanacağı bir yıl
olacağını tahmin ediyoruz. Artırılmış olan ÖTV vergisi
ve diğer ekonomik kısıtlar nedeniyle 2012 yılı için yüzde
5-10 mertebesinde daralacak bir endüstri öngörüyoruz.
Avrupa’daki ekonomik çalkantı nedeniyle özellikle yılın
ilk yarısında daralan ihracat beklenirken yüzde 70’i yerli üretilen hafif ticari araçların ÖTV’lerinin tekrar azaltılarak yerli üretime ve istihdama katkı sağlanmasını bekliyoruz. İç pazarın büyümesi oranında yatırımcıları cesaretlendirici tedbirler alındığında hem iç hem de dış yatırımcılar yerli araç üretmeye geleceklerdir.”
2012'de düşüşler olabilir
Doğuş Otomotiv CEO’su Ali Bilaloğlu: “2012 ile ilgili ekonomi alanındaki beklentilerin 2011’e göre daha
muhafazakar yönlü olduğunu söylemek mümkün. Başta
hükümet olsun, birçok ekonomist, kurum, bu yıla göre
daha düşük bir büyüme rakamı öngörüyor. Küresel ekonominin durumuna baktığımızda bu beklentinin oldukça gerçekçi olduğunu söyleyebiliriz. Otomotiv sektöründe 2012 yılında, bugünkü mevcut ekonomik göstergeler ışığında, 2011’e göre düşüşler yaşanması muhtemel.
Binek araç pazarında yüzde 20 oranında, hafif ticari araçlar pazarında da yüzde 30 oranında bir daralma gerçekleşebilir.”
32
OCAK 2012
2012'de pazar 750 bine iner
Çelik Motor Genel Müdürü Bora Koçak: “Benim tahminimce bu yıl pazar 840 bin adetlere yaklaşıp
yeni rekor kırar. Binek otomobil açısından bakarsak, son
2 ayda 120 bin adet satış gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Bu da pazarı 840 binler seviyesine taşıyacaktır.
2012 yılı için ise herhangi bir büyüme beklemiyoruz.
Hatta 840 bin seviyesinde gerçekleşecek olan pazarın,
800 bin adedin altına gerileyeceğini ve 750-800 bin bandında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. “
2012 GÜNDEMİ
Tüm olumsuzluklara rağmen rekor geldi
Citroën Genel Müdürü Bahattin Tatoğlu: ”Yıl içerisinde yaşanan kur artışı ve
ÖTV değişiklikleri gibi önemli gelişmelere rağmen, 2011 yılında otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 13,6 oranında büyüyerek, 864 bin 439 adetlik satışla rekor kırdı.
Citroën olarak, 2011 yılını 30.439 adet araç satışı ile kapatarak yıl sonunda % 3,52’lik
bir pazar payına sahip olduk, 2012 yılında ise pazar payımızı %4‘e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu yılda yeni modellerimiz ile marka imajımıza ve pazar payımıza katkı sağlamaya
devam edeceğiz. 2012’de birçok yeniliğimiz olacak: yılın ilk yarısında, DS5 ve C1 Facelift modellerimizi satışa sunmaya hazırlanıyoruz. 2011 yılında lanse ettiğimiz, DS 4 modelinin ardından, bu sene Türkiye’ye gelecek DS 5 modeli ile de DS serisi tamamlamış
olacağız. Yılın 2. yarısında ise Citroën’in Türkiye’ye gelecek olan ilk Crossover’ı olan C4
Aircross ve B- Sedan modellerimizin lansmanını gerçekleştireceğiz. Gerçekleştireceğimiz bu lansmanlar ile öngörülerimiz doğrultusunda satışlarımızı ve pazar payımızı artıracağımızı düşünüyoruz. 2012’de toplam satış hedefimizi 31.000 adet olarak belirledik. Citroën’nin zenginleşen ürün gamı ile 2012 yılından umutluyuz. Özetle; otomotiv
sektörü için 2011 yılı rekor bir yıl oldu, 2012 yılının ise biraz daha zor geçmesi beklense de, tüketicilerin beklentilerine uygun , farklı seçenekler ile sektörde büyümenin bu
yıl da kontrollü olarak devam edeceğini öngörüyoruz.”
34
2012’de kontrollü büyüme
yaşanır, artış hızı yavaşlar
Premium segment
küçülebilir
Subaru Genel Müdürü Toros Kardaş: “2011 yılında alınan mali sıkılaştırma önlemleri, pazarın artış hızını
yavaşlatarak kontrollü büyüme çizgisine çekti. Buna rağmen Aralık ayı beklentilerin üzerinde gerçekleştiği için
toplam pazar 864 bin 439 adet satış miktarı ile kapandı.
Infiniti Genel Müdürü Murat Gürünlü: “2011 yılında toplam tahminlerin üzerinde pazar 864 bin 439 adet
ile kapandı. Ancak 2012’nin pazar tahmini olarak biraz
temkinliyiz bu yıl pazarın 2011’in gerisinde 760 bin’li
adetlerde olmasını öngörüyoruz.
Sonuçlara bakıldığında 2011’in otomotiv sektörü için
yeni bir rekor yılı olduğunu söyleyebiliriz. 2012’nin ise
Avrupa’dan kaynaklanan etkiler nedeni ile biraz daha
zor geçmesi beklense de, Türkiye’nin yüzde 3’lere ulaşan
büyüme yakalamasıyla yeni bir rekor gerçekleştirilebilir.
Türkiye otomotiv pazarı, yüksek tüketici güveni ve artan
rekabet ile pek çok Avrupa ülkesinden pozitif yönde ayrıştı. Dolayısıyla sektör olarak 2012 yılına iyimser bakıyoruz. 2011’de olduğu gibi bu yıl da büyümenin kontrollü
olarak devam edeceğini öngörüyoruz.”
Geçtiğimiz Ekim ayında gerçekleşen 2.0 litre ve 2.0 litre üzerindeki motorlardaki ÖTV artışının premium segmente olumsuz etkisinin devam edeceğini premium
segmentin küçüleceğini ön görüyoruz. Bizim de bu daralan pazardaki beklentimiz; gün geçtikçe artan marka
bilinirliği ve SUV segmentindeki başarılı Infiniti FX modelimiz ile 2011 ile aynı adetlere ulaşarak premium segmentteki pazar payımızı arttırmak.”
OCAK 2012
2012 GÜNDEMİ
2012'de toplam pazar
yüzde 10-20 daralır
2012'de daralma
yüzde 10 ile sınırlı olur
Mazda Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul: “Otomotiv sektöründe bu yıl pazar çok şaşırtıcı seyretti. İlk yarıda, hızla artan döviz kurlarına rağmen, beklenenin üzerinde bir artış, ikinci yarıda ise cari açığın finansmanının zorlaşmasına kurban giden ivme. ÖTV artışı ile ve sektörün buna hızla cevap vermesi ile etkilerini
az yaşadık. Gerçek yansımaları önümüzdeki yıl içerisinde kendisini hissettirecektir. Bununla birlikte yıl sonunda pazarın 850 bin adet civarında kapanacağını zannediyorum. 2012 yılında ise global krizin etkileri ve ekonominin büyümesine endeksli olarak otomotiv sektöründe küçük çaplı bir daralma yaşanacağına inanıyorum.
Daralma pazarın yüzde 10’u ile sınırlı olacaktır. Bu daralma ile birlikte pazarın 750 bin civarında olacağını düşünüyorum.”
Fiat Marka Direktörü Okan Baş: “Türkiye otomotiv pazarında 2011 yılında beklemedik gelişmeler doğrultusunda iki farklı yarı yaşandı. İkinci yarıda pazarda
yaşanan daralmaya rağmen ilk yarıdaki yüksek oranlı büyüme sonucunda yılın ilk 11 ayında binek otomobil ve hafif ticari araçtan oluşan toplam pazar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 oranında artışla 735
bin adedi aştı. Rekor satışla kapanacak olan 2011’in ardından gelecek olan 2012 yılında ise otomotiv pazarında bir daralma olacağı beklentisi hakim. 2012 yılında
ekonomideki büyüme hızının yavaşlaması ve ÖTV artışının etkisiyle otomotiv pazarında küçülme bekleniyor.
Firmalar yaptıkları kampanyalarla bu yılın Ekim ayında
yapılan ÖTV artışını müşterilerine mümkün olduğu kadar yansıtmadılar. Ancak 2012 yılı başından itibaren ÖTV
artışının etkisinin de pazarda hissedileceğini düşünüyoruz. 2012 yılında binek otomobil ve hafif ticari araçtan
oluşan toplam otomotiv pazarının yüzde 10-20 aralığında daralacağını öngörüyoruz.”
İstikrar sürerse 2012'de
800 binlik pazar oluşur
Nissan Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu: “2011 yılı, otomotiv sektörü açısından oldukça olumlu geçti. Pazar büyümesi beklentiler doğrultusunda gerçekleşti. Kasım sonunda 735 bin
33 adetlik satış rakamına ulaşan toplam
pazarın, yılsonunda 800 bin adedi aşacağını öngörebiliriz. Mevcut ekonomik istikrarın devam etmesi durumunda 2012 yılında toplam 800 bin adet araç satılacağını öngörüyoruz.”
36
OCAK 2012
2012'de 780 bin adetlik pazar
bile fazla iyimser
Hyundai Assan Genel Müdürü Ümit Karaarslan: “Aralık ayında mevsimin etkileri, satıcı firmaların
yoğun satış aktiviteleri ve 2012 yılında satışı mümkün
olmayan bazı modellere uyguladıkları özel satış şartları ile Aralık ayında pazarın 100-120 bin adede ulaşacağı ve toplam 2011 pazarının bu doğrultuda 835-855 bin
adede ulaşacağı öngörülmektedir. Toplam kredi miktarındaki azalmalarında etkisiyle 2012 yılında araç pazarında yüzde 10’a varan azalma beklenmektedir. Otomotiv distribütörlerince yapılan 2012 pazar tahmini ise ortalama 780 bin adet olarak belirtilmiştir. Ekonomi yönetiminin Avrupa’daki ekonomik krizinin olumsuz etkisiyle Türk ekonomisinde ihracatın daralması ve buna paralel olarak sıcak para girişindeki azalma olacağı öngörülerek aldığı tedbirler doğrultusunda vergi artışları ile pazarın soğutulmaya çalışılacağı anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda yukarıda belirtilen tahminlerin de fazla iyimser
olduğu anlaşılmaktadır.
850 bin adetlik rekor satış
Türkiye için yeterli değil
Peugeot Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti: “2011 yılında Türkiye otomotiv pazarının 2010 yılına göre yaklaşık yüzde 10 oranında bir artış ile 850 bin
adetlere ulaşacağı ve Türkiye otomotiv tarihinde bir rekora imza atacağı görülüyor. Ancak hatırlatmak isterim
ki bu rakam Türkiye potansiyeli açısından yeterli seviyede değildir. Türkiye’de halen 1000 kişiye düşen otomobil adedi yaklaşık 100 adet seviyesinde, bu oranın Avrupa ülkeleri seviyesine ulaşması gerekiyor. Peugeot olarak Türkiye pazarının potansiyeline güveniyoruz ve bu
pazarda gelişmeye devam edeceğiz. 2012 yılında toplam pazarda 2011 yılına göre yüzde 10 civarında bir daralma yaşanacağını öngörüyoruz. Çevre normları çerçevesinde geliştirilecek bir vergi uygulamasının Türkiye’de
otomotiv sektörünün gelişimini olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum.
Çevreci vergi sistemi otoda
2 milyon adetlik pazar yaratır
Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt: “Otomotiv sektöründeki daralma Temmuz ayından bu yana sürmektedir. 2011’de pazarın 855 bin
adetle kapanacağını, yılın 2. yarısındaki yavaşlıktan ve ekonomik büyümedeki beklentinin düşük olmasından dolayı gelecek sene de pazarın daralacağını öngörüyorum. Örneğin Kasım ayında 63 bin 532 adet otomobil ve hafif ticari araç satılmış. Geçen yıla oranlarsak yüzde 14 seviyesinde bir daralma söz konusu. Bu durumda 2012 yılında pazarın da daralarak 750-800 bin
adetlere gerileyeceğini tahmin ediyorum. Vergi sistemimizin pazarın büyümesi hedefleriyle doğrudan ilgisi olduğunu hep söylüyoruz. Avrupa’da olduğu gibi ve Otomotiv Strateji Belgesi’nde de belirtildiği gibi araçların çevreci
özelliklerine göre vergilendirilmesinin esas alınmasıyla birlikte Türkiye pazarı 1.5-2 milyon araca ulaşır.”
OCAK 2012
37
RENKLER VE OTOMOBİLLER
Bana Otomobilinin Rengini Söyle,
Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim!
Arabanızın rengi sizin hakkınızda pek çok
şeyi açığa çıkarıyor: kişiliğinizi, ruh halinizi ve
hatta yaşadığınız hayattan ne kadar memnun
olduğunuzu.
Esra Sak
[email protected]
Beyaz
Kırmızı
Ateşli turuncu-kırmızı spor arabanız tam olarak düşündüğünüz şeyi söylüyor: çekicisiniz, hızlısınız, yüksek bir enerjiniz var
ve oldukça dinamiksiniz. Üstünüzü başınızı düzeltmeden önce
dışarı çıkıp kırmızı arabanıza bir bakın. Kırmızı arabaların çoğu
kırmızı barbunya rengindedir. Peki ya sizinki? Eğer öyleyse, dinamik ve enerjiksiniz, fakat ateşinizi kaybediyorsunuz. Siz gerçekten o turuncu-kırmızı spor arabaların karakterine sahip olmak istiyorsunuz ama yapamıyorsunuz. Siz çok meşgul bir insansınız, ya da çok yaşlı, belki de çok yorgun. Kırmızı arabanızın
size yapacağı tüm iyilik, kahverengi olabilmesidir.
Gümüş
Gümüş rengi bir araba genellikle, sizin, karizmatik ve zarif biri
olduğunuzu gösterir. Tek problem, yıllardan beri bu rengin çok
popüler olması. Neredeyse herkeste bir tane var, komşunuzdaki gibi. Hani çöpleri, çöp arabası gittikten sonra bırakan komşunuz. Ne kadar da karizmatik değil mi? Çok zarifçe.
38
OCAK 2012
Beyaz renk zor beğenen biri olduğunuzu gösterir. Fakat aslında, istediğiniz o ateşli turuncu-kırmızı spor araba. Şimşek gibi
hızlı araba kullanıyorsunuz ya da batmobildeki batman gibisiniz (yaş grubunuza bağlı olarak), ama ceza yemekten korkuyorsunuz ve bu nedenle daha az çarpıcı olan beyazı tercih ediyorsunuz. İyi bir düşünce. Ortalama olarak, kırmızı araba kullananlar diğerlerinden daha fazla ceza yemiyorlar, ama
turuncu-kırmızı spor araba sürücüleri daha fazla ceza yiyorlar.
Dürüst olalım, bunu hakediyorlar. Böyle bir arabayı hız limitini
aşmadan kim kullanır?
Gri
Gri bir araç, sizin ne kadar ciddi, kurumsal ve pratik biri olduğunuzu gösterir. Ve de sıkıcı! Ama eğer bu gri araç ışıldayan kömür rengiyse, hala göz alıcı ve karizmatiksiniz demektir.
Turuncu
Açık Mavi
Açık mavi bir araç, sizin sakin ve sessiz biri olduğunuzu söyler.
Bu aynı zamanda sizin galeriye gidip ne kadar eğlenceli ve içinizde ne kadar genç olduğunuzu gösteren güneş sarısı bir araba almak istediğinizi de gösteriyor. Ama ellerinde yalnızca ultramarin mavisi var ve siz de sakin ve sessiz bir insan olduğunuz
için bu arabayı satın aldınız.
Turuncu bir araç, sizin eğlenmeyi seven, konuşkan, değişken ve
modayı takip eden biri olduğunuzun göstergesidir. Sarı-yeşil
bir araç, sizin yenilikleri takip eden, farklı ve canlı biri olduğunuzu söyler. Bunun doğru olduğunu zaten biliyorsunuz. Yalnızca eğlenceli ve farklı arabalar bu renklerde üretilir: Volkswagen
bugs ve küçük spor arabalar.
Koyu Yeşil
Koyu yeşil bir araç, sizin geleneksel, güvenilir ve dengeli biri olduğunuzu gösterir. Ama bunun gerçekte anlamı ne kadar tutumlu biri olduğunuzdur. Artık koyu yeşil araba yapan kaldı mı?
Eğer böyle bir araca sahipseniz bu, yeni alacağınız arabanın hemen öncesidir.
Taba
Taba rengi bir araç, sizin belli bir çağa ait olmayan, basit ve saklayacak birşeyleri olan biri olduğunuzu gösterir. Bunlar belki de
kötü sürüş alışkanlıklarıdır? Ya da arabanızı asla yıkamadığınızın?
Pembe
Pembe bir araç, sizin yaratıcı, bireysel, orijinal olduğunuzu gösterir. Bu aynı zamanda, başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğünü önemsemeyecek kadar yaşlı olduğunuzu da gösterir.
Siyah
Siyah bir araç, sizin yetkin, kolayca aklı çelinmeyen ve çekici biri
olduğunuzu gösterir. Klasiklerin değerini biliyorsunuz. Bununla birlikte siyah renk, sizin gizemli biri olduğunuzu ve kişiliğinizin iki farklı yönünün olduğunu da gösterir. Bu, gangsterler tarafından tercih edilen en gözde renk.
Lacivert bir araç, sizin güvenilir, kendinden emin ve mert bir insan olduğunuzu söyler. Siz aynı zamanda çok fazla araba kullanıyorsunuz, çünkü çok fazla insanla seyahat ediyorsunuz.
Altın
Altın rengi bir araç konforu sevdiğinizi ve bunun için ödemeden kaçınmayacağınızı gösterir. Bu renk sizin aynı zamanda,
akıllı olduğunuzu da gösterir.
Kahverengi
Son olarak, kahverengi olan bir araç, güya sizin ayakları yere
basan biri olduğunuzu gösterir. Kahverengiyi tercih eden erkeklerin davranışları, yaşayışları ve giyinişleri sadedir. Müstakil
yaşamasını seven kişilerdir.
OCAK 2012
39
Otohaber Dergisi'nden
Baturhan Boyacılar, 2011
yılında otomobil dünyasında
neler yaşandığını kısa kısa
özetliyor.
KISA... KISA... 2011
R
BE
A
H
OTO ERGİSİ
R
D
ABE
H
L
ÖZE
2011'de neler yaşadık?
OCAK
Türkiye’de 2010 yılında
760.913 adet otomobil ve
hafif ticari araç satılırken
sektör, 2011 yılı satış
hedefini 1 milyon adet
olarak belirledi. Ancak bu
rakamlara ulaşmak ise zor
görünüyor.
D
ünyada yaşanan kriz karşısında
Türkiye, 2010 yılında 760.913
adet otomobil ve hafif ticari araç
satarken sektör, 2011 yılı satış hedefini
1 milyon adet olarak belirlemişti. ODD
Satış ve İletişim Ödülleri sahiplerini
bulurken 2011 Detroit Auto Show'da,
birbirinden etkileyici otomobiller
sahne aldı. Hemen hemen bilindik her
markanın yer aldığı organizasyonda,
daha önce gün ışığıyla buluşmamış
konseptler de ziyaretçilerin beğenisine
sunuldu. Chevrolet Cruze, 113 HP’den
124 HP’ye yükselen revize edilmiş
motoruyla satılmaya devam ederken
40
OCAK 2012
ŞUBAT
eklenen donanımlarıyla da model
yelpazesini genişletti. 4 tekerlekten
çekişli Ferrari FF’in fotoğrafları gün
ışığına çıkarken Renault Latitude,
SsangYong Korando, makyajlı Land
Rover Freelander2 Türkiye’de satışa
sunuldu. Elektrik turuncusu rengiyle
lanse edilen Ford Focus ST, resmi olarak
tanıtıldı. Dünyanın en gelişmiş elektrikli
motorlarından birini bünyesinde
barındıran Nissan Leaf, olağandışı
yetenekleriyle Avrupa'da satışa
sunuldu.
İstanbul’da düzenlenen
MotoPlus fuarında çok
sayıda motosiklet yer aldı.
Aynı zamanda otomobil
ve hafif ticari araç satışları
Şubat ayında yükselişteydi.
H
yundai Rusya’daki üretim tesisini
açarken BMW’de Kocaeli’de
Teklas Kauçuk ve Kocaeli Üniversitesi
ile ortaklaşa geliştirilen yedek parça
üretimi için 30 milyon dolarlık
anlaşma yapıldı. Makyajlı Opel Corsa,
Peugeot 508 İtalyanların köklü otobüs
markalarından biri olan BredaMenarini,
Karsan’ın Bursa’da bulunan üretim
tesislerinde üretilmeye başlandı.
Cenevre Otomobil Fuarı’nın yenilikleri
yavaş yavaş gün ışığına çıktı. Dünya
Ralli Şampiyonası’nın ilk yarışı olan
İsveç Rallisini Ford’un Finli pilotu Mikko
Hirvonen kazanırken Japon lastik
üreticisi Yokohama ise ‘Çevre Dostu’
ödülünü kazandı. Otomobil firmaları
ellerindeki imkanları göstermek için
konsept araçlara büyük yatırımlar
yaptılar. BMW'nin 600 milyon dolar
(Yaklaşık 900 milyon TL) ayırdığı proje
kapsamında, tam elektrik motorlu i3
ve BMW M6'nın hibrit (benzin-elektrik
motoru melezi) sürümü denilebilecek
i8 öne çıktı. Süper spor otomobil
üreticisi McLaren, Ferrari 458 Italia
avcısını piyasaya sürdü.
MART
Cenevre Otomobil Fuarı,
bu yılda çok satıda
yeniliğe imza attırdı.
Ömrünü tamamlamış
lastikler LASDER tarafından
toplanmaya başladı.
tırnağa yeniledi ve bu işlem için 180
milyon Euro (360 Milyon TL) harcadı.
Deneyimli ralli pilotu Volkan Işık
tarafından geliştirilen Volkicar isimli
otomobiller gün ışığına çıktı. Honda,
Casey Stoner ile Katar’da zafere ulaştı.
Dünya Ralli Şampiyonası’nın Portekiz
ayağını Citroen DS 3 ile Sebastian
Ogier kazanırken Ken Block ise Fiesta’sı
ile takla atarken yarışa veda etti.
Renault, dünyanın ilk 360 derece sanal
test sürüşünü Türkiye’deki otomobil
tutkunlarına sundu. BMW'nin hibrit
motorlu 5 serisinin üzerindeki örtüler
kaldırıldı. Elektrikli ve benzinli motora
sahip olacağı belirtilen araçta, BMW
tarafından "Yeni Enerji Taşıtı" olarak
nitelendiriliyor.
NİSAN
2011 Nisan ayında trafiğe
kaydı yapılan toplam
100 bin 479 taşıt içinde
otomobil yüzde 50,9 pay
ve 51 bin 123 adet ile ilk
sırada yer aldı.
Cenevre Otomobil Fuarı, 2011 yılının
Avrupa'da düzenlenen ilk önemli fuarı
oldu. Fuarda, 170 yeni modelin dünya
tanıtımı yapıldı. 80 bin metrekare
alanda 31 farklı ülkeden gelen 700
markanın katılımıyla düzenlendi.
Hyundai, özellikle ülkemizde çok
satan Accent modelini tepeden
Ç
in, dünyanın en büyük otomobil
pazarı olurken rekora koşan
Şanghay Otomobil Fuarı yeniliklerle
doluydu. Otomobil satışları beklenenin
altında seyrederken Ford Focus, Kia
Picanto, Saab 9-5, Dacia Sandero 1.2
gibi yeni modellerde showroomlarda
yavaşça yerini alıyordu. MercedesBenz, A Serisi’nin konsepti kendini
gösterirken BMW’de 1 M Coupe ve
6 Serisi Cabrio’yu tanıttı. Hyundai
Yurtiçi Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası
Genel Müdürü Ümit Karaarslan,
Hyundai'nin Türkiye'ye yeni yatırım
için mantıklı vergi beklediklerini
söyledi. Renault-Nissan İttifakı ile
Hollanda'da elektrik dağıtım kurumları
konsorsiyumu e-laad.nl Vakfı arasında
sıfır emisyonlu gelecek için işbirliği
anlaşması imzalandı. New York Taksi'de
finale kalan Türk oto üreticisi Karsan,
Taksi ve Limuzin Komisyonu Başkanı
David Yassky'ye seçilmeleri halinde
montaj tesisi ve istihdam sözü verdi.
Maliye Bakanlığı, otomotivde hem
Özel Tüketim Vergisi, hem de Motorlu
Taşıtlar Vergisi sistemini değiştirmeye
hazırlandığını açıkladı. Motor
gücüne esas olan vergi emisyonu da
kapsayacağı belirtildi.
OCAK 2012
41
KISA... KISA... 2011
MAYIS
Benzinli fiyatına dizel
motorlu Fiat Linea
kampanyası sayesinde
4616 adet satılarak bir
rekor kırdı.
O
tomotiv Sektörü’nün geleceği
OYDER tarafından düzenlenen
“Bugünden 2023’e” isimli kongrede
tartışıldı. Team Lotus, Caterham’ı satın
alırken Audi A6 Avant, Porsche’nin
500 HP’lik 911 GT3 RS 4.0’ı Opel’de
Astra GTC, Corsa OPC modelleri
tanıtıldı. Makyajlı C Serisi sedan, yeni
CLS Serisi, Volkswagen Amarok ve
Touareg Hybrid ile Porsche Panamera
V6 Türkiye pazarında satışa sunuldu.
Binek otomobil satışları 56.714 adet
gerçekleşti.
Fiat 500’ün 2 silindirli turbo beslemeli
TwinAir motoru Engine Of The
Year’da yıkın en iyisi seçilirken ödüller
BMW, Audi, Volkswagen ve Ferrari
kazandı. Volkicar’ın ilk yarışı Ankara
Hipodrom’da başladı. Hyundai yetkisiz
servislere karşı araç sahiplerini uyardı.
Makyajlı Peugeot 308, Honda CRZ, Mercedes-Benz C Serisi Station,
Türkiye’de satışa sunuldu. İstanbul,
yeni taksisini seçiyor isimli yarışma
internet üzerinde başladı. Geçen yıl 870
bin adede kadar gerileyen otomotiv
sektörünün toplam araç üretiminin bu
yıl 900 bin ile 1 milyon adet aralığına
yükselmesi beklendiği açıklandı.
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu
32 ülkeden 65 gazetecinin oluşturduğu
yılın motoru jürisi, 12 farklı kategoride
verilen ödülleri açıkladı.
TEMMUZ
HAZİRAN
İlk 6 ayda binek otomobil
56.714 adetle ve 24.679
adet hafif ticari araç
satılırken bu değerlerle
toplamda 81.393 adetle en
çok araç Haziran ayında
satıldı.
42
OCAK 2012
Elektrikli otomobil
sürüşlerinin ön plana
çıktığı yaz günlerinde
otomobil satışlarında düşüş
yaşanırken hafif ticari
araçlarda 20.000 barajının
altına indi.
Mercedes-Benz Aksaray fabrikası
25’inci yılını kutladı. AIDS’le mücadele
etmek için yola çıkan Move The World
konvoyu İstanbul’dan geçti. Fernando
Alonso, bu sezonda Ferrari’nin ilk
zaferini İngiltere’de elde etti. Bayraktar
Holding’le Türkiye’ye giriş yapan Infiniti,
ilk dizel modeli FX30d ile Türkiye’de
hem satışlarını 5 kat artıracak hem de
Avrupa’da toplam satışın yüzde 5’ini
gerçekleştirecek. Dizelin etkisiyle yıl
sonunda 150, 2011 yılında ise 250
adetlik satış hedeflediklerini söyleyen
Infiniti Türkiye Genel Müdürü Murat
Gürünlü, “Avrupa’da en büyük Infiniti
ülkelerinden biri olacağız” dedi. Ford
Otosan, Fiesta'nın 2009 ve 2010
yıllarında Avrupa'da sınıfının en çok
satan aracı olduğu, 2011'de de aynı
başarıyı gösterme yolunda ilerlediğini
açıkladı. Yılın ilk yarısında motorin
tüketimi geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 3 oranında artarken,
benzin tüketimi ise yüzde 8,3 oranında
geriledi.
KISA... KISA... 2011
AĞUSTOS
C
hrysler ve Jeep Tofaş çatısı altına
katıldı. BMW’nin i3 Concept
ile i8 Concept modelleri gün ışığına
çıkarken Mazda’nın CX-5 isimli SUV’u,
Mercedes-Benz SLK 250 CDI , Lexus
LF-Gh ve Porsche 911 tanıtıldı. Dizel
motorlu Subaru Outback ve Jaguar XF
ile Geely Emgrand EC7 HB Türkiye’de
satışa sunuldu. Pirelli, 2015 yılına kadar
Dünya Superbike Şampiyona’sının
lastik tedarikçisi olmayı sürdürecek.
Mercedes-Benz 125’inci yaşını
Stuttgart’ta kutladı. Japon otomobil
üreticisi Suzuki Motor, Alman otomotiv
şirketi Volkswagen ile işbirliğini
bitireceğini açıkladı.
motoruyla Bonneville tuz çölünde 365
km/s’ye ulaşarak yeni bir rekor kırdı.
Peugeot, Hindistan’da yeni yatırım
planlarını duyururken Yenilenen Körfez
pisti motorsporlarına yeniden açılırken
Mikko Hirvonen Avustralya’da birinciliği
elde etti. Kamuda artık taşıtlar
ekonomik olacak ve hangi kurumun
elinde ne kadar kamu taşıtı bulunduğu
netlik kazanacak.
Motor silindir hacmi
1600-2000 cc arasında
ve 2000 cc üzerinde olan
araçlardaki ÖTV artışının
satışları olumsuz etkilemesi
bekleniyor.
S
Frankfurt Otomobil Fuarı
gerçekleştirildi. OYDER
Yönetim Kurulu, Frankfurt
Otomobil Fuarı'na katıldı.
B
u yıl 64’üncüsü düzenlenen
Frankfurt Otomobil Fuarı’nın
tüm yenilikleri Otohaber ve Otoban
dergisinde yer aldı. Audi Q3, BMW 6
Serisi, Kia Rio, Citroen DS4, makyajlı
Volkswagen Tiguan ve Crafter ile
BMW Z4’ün yeni motor seçenekleri
Türkiye’de satışa sunuldu. Skoda’nın
performans serisi VRS, 600 HP’lik
44
OCAK 2012
Turkuvaz Medya
Grubu tarafından
düzenlenen ve otomotiv
sektöründeki gelişmelerin
değerlendirildiği yemek,
sektör temsilcilerini bir
araya getirdi.
T
EKİM
EYLÜL
KASIM
ilindir hacmi 2.0 lt’nin üzerinde
olan otomobillerle hafif ticari
araçlarda uygulanan ÖTV (Özel Tüketim
Vergisi) oranlarının yükselmesiyle
sektör adeta şok etkisi yaptı. Markalar
stoklarındaki otomobilleri eritmek
için kampanyalarını hızlandırdılar.
Bu artış bazı modellerin ithalatını
engellese de makyajlanan C Serisi’nin
1.6 lt’lik benzinli motor seçeneği ile
makyajlı Hilux, otomatik şanzımanlı
dizel motorlu Honda CR-V ve makyajlı
Accord modelleri, Fiat Practico
Türkiye’de satışa sunuldu. Audi AG’nin
tüm dünyadaki servis teknisyenleri ve
danışmanları arasında gerçekleştirdiği,
bu yıl 35 ülkeden 66 takımın katıldığı
Twin Cup Dünya Şampiyonası’nı Doğuş
Otomotiv-Audi adına mücadele eden
Şenyıldız Otomotiv kazandı. Avusturya
takımı ikinciliği elde ederken, ABD ise
üçüncü oldu. DTM 2011 sezonunda
Martin Tomczyk Audi’si ile şampiyon
oldu. Dünyanın ilk hibrid dizel
crossover modeli Peugeot 3008
Hybrid4, yola çıkmaya hazır olduğu
açıklandı.
ürkiye pazarına sunulan otomatik
şanzımanlı Ford Focus, yeni Toyota
Yaris, Ferrari FF, dizel motorlu Aveo,
Honda Civic’te LPG seçenekleri yetkili
satıcılarda yerini aldı. Shell, ‘Dünya’nın
En Kalabalık Yakıt Tasarrufu Eğitiminde’
114 kişiyi bilgilendirerek Guinness
Rekorlar kitabına girdi. Formula 1
yarışlarında Red Bull’un Alman pilotu
Sebastian Vettel kazandı. A haber, auto
motor sport ve Sabah gazetesinin
medya sponsorluğunu üstlendiği Casa
Klasik Otomobil Cumhuriyet Rallsi’nde
88 otomobil yarıştı.
ARALIK
Yılın son ayının son
günlerinde 2012’de
uygulanacak olan MTV
(Motorlu Taşıtlar Vergisi)
tutarları ve Trafik Cezaları
yayınlandı.
O
tohaber Dergisi 20’nci yılını
kutladı. Dergi ayrıca BMW 3
Serisi, Audi A4, Opel Astra GTC’yi ve
Scania R730’da kullanarak izlenimlerini
artardılar. Türkiye’de satışa sunulan
makyajlı Kia Soul, Renault Scenic, Opel
Zafira, Opel Astra GTC, dizel motorlu
Chevrolet Cruze, Mercedes-Benz M ve
B Serisi, Mitsubishi ASX, dizel motorlu
MINI Cooper’ın bayilerde yerini aldı.
Yılın son yenilikleri arasında Bentley
Continental GT/GTC V8, Mercedes-Benz
SL, BMW 6 Gran Coupe vardı. Dakar
Rallisi’nde, 3 Türk mücadele etti. Ford
Otosan, İnönü’de bulunan tesisinde
175.000’inci kamyonun üretim
bantlarından indirdi. Fransa’nın Ermeni
yasasını kabul ederken Türkiye’de
üretim yapan markalar için biraz risk
meydana geldi.
RÖPORTAJ
Tamer Karadağlı,
Türkiye’de trafik
kültürü diye bir
şey olmadığını
ifade ediyor. "Bunu
konuşuyoruz,
programlar
yapıyoruz ama bir
türlü sonuç elde
edemiyoruz. Mesela
bir türlü emniyet
şeridinden gitmemeyi
öğrenemiyoruz" diyor.
TAMER KARADAĞLI:
“Araç kullanmak büyük bir
sorumluluk gerektiriyor”
46
OCAK 2012
Tamer Karadağlı, aslen Kars, Sarıkamışlı'dır.
İlkokula başlamadan ailesi ile birlikte ABD'ye
yerleşen Karadağlı, Türkiye'ye dönmüş, sonra
yapamayıp tekrar Amerikaya gitmiştir. Lise
son sınıfta kesin dönüş yaptığı yıllarda da lise
yıllarında okulunu aksatıp akut sinemasına
abone olmuştur. Bir yandan da lise yıllarında
onun için bir tutku olduğunu belirttiği seslendirme
sanatına başlamıştır. Sonra Shakespeare’in "Kuru
Gürültü" adlı oyununu hem Türkçe hem de
İngilizce sahneye koymuştur ve böylece Bilkent
Üniversitesi macerası başlamıştır. TED Ankara
Koleji'nden sonra Çankaya Lisesi'nden ve Bilkent
Üniversitesi Sahne ve Güzel Sanatlar Fakültesi
Tiyatro Bölümü'nden 6 kişilik sınıftan mezun olan
3 kişiden biri olmanın verdiği gururla üniversiteyi
başarı ile tamamlayan sanatçı ilk filmini 1993
yılında çevirdi. Çocuklar Duymasın dizisiyle ün
kazandı
Otomobil sizin için ne ifade ediyor?
Çok şey ifade ediyor. Araba kullanmayı çok seviyorum ve genç
yaştan itibaren de çok fazla araba kullandım. Her erkek, çocukluk yıllarında arabayla oynar, bu o zamanlar çok etkileyici gelir.
Ben de çocukluktan gençliğe geçerken tır şoförü olmaya karar
vermiştim. Kocaman tırlarla uzun yolda gideyim, dünyayı gezeyim gibi bir hayalim vardı. Gençlik yıllarında bu araba zevkim
daha da arttı, çok çeşitli arabalar kullandım. Şimdilerde arabama binip müziğimi açıp uzun yola gitmek en sevdiğim rahatlama yollarından biri.
Çocukluktan
gençliğe
geçerken
tır şoförü
olmaya karar
vermiştim.
Kocaman
tırlarla uzun
yolda gideyim,
dünyayı
gezeyim gibi bir
hayalim vardı.
yapıyorlar. Ben şahsım adına servisimden çok memnunum, söylediğim bir şeyi hiç ikiletmiyorlar ve istediğim her şeyin karşılığını alıyorum, bu da sanırım servisle aramızda özel bir bağ oluşturuyor.
Trafikte önem verdiğiniz ilkeler ve örnek aldığınız davranışlar nelerdir?
Türkiye’de trafik kültürü diye bir şey
yok ne yazık ki. Bunu konuşuyoruz,
programlar yapıyoruz ama bir türlü
sonuç elde edemiyoruz. Mesela bir
türlü emniyet şeridinden gitmemeyi öğrenemiyoruz. Siz orda trafikte
bekliyorsunuz yandan biri emniyet
şeridine geçince ben “enayi miyim”
diye düşünüp yapmayacak biri de
emniyet şeridinden gidebiliyor. Neden gidiyorsunuz dediğinizde de “sana ne” diyebiliyor. Bu zihniyeti değiştirmediğimiz sürece bir arpa boyu yol alamayacağız. Emniyet şeridi ambulanslarındır, lütfen emniyet şeridini kullanmayalım demekle olmuyor, caydırıcılık yaratmak açısından cezaların daha yüksek olması gerektiğine inanıyorum. İstanbul gibi bir metropolde bu
keşmekeş içinde her gün araç kullanıyoruz, ister istemez o akı-
Otomobil alırken nelere dikkat ediyorsunuz?
Mercedes S serisi kullanıyorum. Otomobil alırken güvenli, sağlam, konforlu olmasına dikkat ediyorum. Özellikle kızım olduktan sonra araba alırken onu düşünerek alıyorum. İki kapılı spor
bir araba almıyorum artık, daha büyük ve daha güvenli araçları tercih ediyorum. Araç alırken dikkat ettiğim hususlardan biri
de yetkili bayilerden araç almak ve daha sonrasında servis ilişkisini de beraberinde yürütebileceğim plazaları tercih etmektir.
Servise arabayı siz mi götürürsünüz? Servisten neler
beklersiniz?
Eğer vaktim varsa kendim götürüyorum. Vaktim yoksa da telefon açarım kendileri gelip alırlar. Bütün periyodik bakımlarını
yaptırırım, bunu hiçbir zaman ihmal etmem. Her zaman yetkili servise giderim. Bu özellikle dikkat ettiğim konulardan biridir.
Uzun yola çıkacaksam servise uğrayıp yağına suyuna baktırmayı ihmal etmem. Tabi artık servislerde de çok şeyler değişti . 25
yıl önce de servise gidiyorduk ama şimdiki hizmetle de kaliteyle de alakası yoktu. Müşteri memnuniyetine çok önem veriliyor. Bunu fark edebiliyoruz ve bu gelişmeler de çok memnun
edici. Müşteri tarafında olunca beklentilerimiz çok fazla oluyor. Müşteri her şeyi ister, özel ilgi bekler, gördüğüm kadarıyla
servislerde de bu memnuniyeti yaratmak için ellerinden geleni
OCAK 2012
47
RÖPORTAJ
şın bir parçası oluyorsunuz. Amerika’ya gittiğimde oradaki trafiğe adapte olmakta zorlanıyorum çünkü orada bir düzen var
ve trafik kurallarına herkes uyum gösteriyor. Türkiye’ye döndüğümde de buraya tekrar adapte olmam en az bir gün sürüyor.
Kısacası siz trafiğin genel durumuna göre hareket etmeye mecbur kalıyorsunuz yoksa ilerlemeniz mümkün olmuyor. Bunun
dışında emniyet kemeri altı özellikle çizilecek kadar önemli, çocuk koltuğu çok önemli. Halen ön koltukta annenin kucağında
oturan küçücük çocuklar görüyorum. Ne yazık ki Türkiye’de trafikte hayatımızla kumar oynamaya devam ediyoruz. Bu oldukça üzücü.
Dizide Havuç’a neden araba almıyorsunuz?
Eski bölümlerde cep telefonunu neden almıyorsam aynı şey
şimdi de araba için geçerli. Belli olgunluğa ve sorumluluğa
erişmesi lazım. Araba kullanmak büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Dolayısıyla Üniversite bitmeden Havuç’a araba yok.
Biraz da hobilerinizden bahsedebilir miyiz?
Motosiklet kullanmak benim hobilerimden biri. Kaskımı ceketimi giyiyorum kimse beni tanımıyor ve gaza bastığım zaman kendimi deşarj ettiğimi, rahatladığımı ve keyiflendiğimi hissediyorum. Uzun yol yapmayı da seviyorum, Çeşme’ye,
Bodrum’a, Antalya’ya gidiyorum, bazen yurt dışı organizasyonu yapıyoruz. Beraber motor kullandığımız ve gezmeyi sevdiğimiz birkaç arkadaşım var. Ortak zevkimiz motosiklet ve bu
ortak paydada buluşuyoruz. Senin egzozun böyle mi , ben şu
aynayı taktım diye motosiklet geyiği yapıyoruz birlikte. Ayrıca
Amerika’ya gidiyorum, kendimi orada çöllere atıyorum bu da
benim için değişik bir zevk.
Çocuklar Duymasın en son 8 yıl önce oynadı ve 8 yıl
sonra aynı dizi, aynı oyuncularla aynı başarıyı yakaladı . Bunun sebebi nedir?
“Çocuklar Duymasın”ın aynı ilgiyle izleniyor olması çok önemliydi. Biz tekrar başlarken de ekip olarak buna inanarak girdik, ya tutmazsa diye bir şüphemiz olmadı. Bu dizinin sloganında da var, hayat kadar gerçek bir dizi. Mesela Havuç küçükken cep telefonu istiyordu şimdi büyüdü araba istiyor. Dolayısıyla biz güncel olayları işlediğimiz için eskiyebilecek bir konu
yok ortada. Tabi aynı oyuncularla olması da bu başarıda önemli bir rol oynuyor. Özellikle Haluk ve Meltem o projenin oyuncu anlamında beyni ve bel kemiği. Haluk güneş gibi merkezde
duruyor ve onun bakış açısından bütün olaylar meydana geliyor. Meltem’le Haluk’un doğru karakterler ve doğru oyuncular olması belki de o kimyanın oluşmasına sebep oluyor. Tabi
ki hikaye çok önemli, oyuncu seçimi ve doğru kast olması çok
önemli. Bazen çok iyi oyuncular doğru kast olmazsa yanlış kullanılabilirler. O yüzden de Çocuklar Duymasın’ın başarısının en
önemli nedenlerinden biri doğru kast olması. Tabi Birol Güven,
cin gibi bir adam, müthiş gözlemlemeleri var. Tabi bunları ortaya çıkarıp kağıda dökebilmesi çok güzel bir şey. Her yaştaki izleyicinin kendine ve hayata dair pek çok şey bulabildiği bir
dizi. Günümüzde televizyondaki dizi piyasası çok vahşileşti, ensest ilişkiler, tecavüz , şiddet içerikli diziler çoğalmaya başladı
ve bu tarz yapımların içinde Çocuklar Duymasın gibi bir dizinin
olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tabi bu dizilere de karşı değilim ancak çocuklarımız için yayın saatleri daha
geç olabilir diye düşünüyorum.
48
OCAK 2012
Müşteri tarafında olunca
beklentilerimiz çok fazla
oluyor. Müşteri her şeyi ister,
özel ilgi bekler, gördüğüm
kadarıyla servislerde de bu
memnuniyeti yaratmak için
ellerinden geleni yapıyorlar.
YENİ TEKNOLOJİLER
DACIA
Dacia'nın yeni modeli bu yıl geliyor
Dacia, Mart ayında
gerçekleşecek 2012
Cenevre Motor Show’da
objektiflerin karşısına
çıkaracağı tamamen yeni
Lodgy MPV modeline
ait ilk resmi fotoğrafları
yayınladı.
HONDA
Honda Civic yenilendi
Türkiye’de uzun zamandır merakla beklenen otomobili
yeni Civic Sedan’ı satışa sundu. Tümüyle yenilenen yeni
Civic, Honda’nın dünya çapında en saygın ve en popüler
ürünlerinden birinin dokuzuncu neslini temsil ediyor.
50
OCAK 2012
YENİ TEKNOLOJİLER
CHEVROLET
Chevrolet Cruze Dizel Türkiye'de
163 beygirlik motoru ve
üstün performansı dikkat
çeken Chevrolet Cruze
Dizel Türkiye'de satışa
sunuldu.
HYUNDAI
Hyundai Hexa Space
konsept otomobili tanıttı
52
OCAK 2012
Hyundai’nin yeni konsepti
“Hexa Space” Hindistan’ın
başkenti Yeni Delhi’de
düzenlenen 2012’nin ilk
otomobil fuarı Auto Expo
2012’de tanıtıldı. Hyundai’nin
gelişmekte olan pazalar
için geliştirdiği MPV
segmentindeki yeni konsepti,
yenilikçi kayan kapıları ve
mekan ferahlığı sağlayan
koltuk tasarımı ile dikkat
çekiyor.
YENİ TEKNOLOJİLER
RENAULT
Renault Scenic ve Grand Scenic yenilendi
Renault Scenic ve Grand
Scenic Ocak 2012’de
yenileniyor. Scenic
ve Grand Scenic Mart
2012’de Türkiye pazarında
satışa sunulacak.
PEUGEOT
Peugeot 3008 ve 5008, e-HDi ve Stop&Start
seçenekleriyle satışta
2011 yılında Yeni
Peugeot 508 ve Yeni
Peugeot 308 ile pazara
sunulan ve büyük
beğeni kazanan, Aralık
ayında da Peugeot
3008 ve Peugeot
5008 ile sunulmaya
başlanan Stop&Start
sistemli bu motor
seçeneği yakıt tüketimi
ve CO2 emisyonlarını
düşürürken sürüş
keyfinden de ödün
vermiyor.
54
OCAK 2012
YORUM
G20 Gezegeni Yörüngede
Dr. Bahadır Kaleağası
TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü
Bosphorus Enstitüsü Başkanı
B
atıda sürekli artan tüketime ucuz mal yetiştirmeye
çalışan Çin ve diğer hızla kalkınan ülkeler, bunların
hepsine kömür, demir, bakır gibi hammadde yetiştirmeye çalışan üçüncü dünya, bu arada hazinesinde biriken üç trilyonu aşkın doların değer kaybından korkarak
içeride toplumsal kalkınmaya yeterince harcayamayan Çin, bu
dolarlarla alınan ABD hazine bonoları, bu sayede şişen kredi piyasası ve artan tüketim ve artan üretim... Ve zehirlenen mali piyasalar ve atmosfer...
Küresel düzenin çarkları gıcırdamaya böyle başladı. Ekonomi
ve doğa eş zamanlı olarak zor durumda. Dünya ekonomisi bir
daralıyor, bir toparlıyor, bazen durur gibi oluyor. Gezegen oksijen solumakta zorlanıyor. Mevcut uluslararası siyasal ağlar inceliyor. Kapitalizm kendi yenileme sancıları çekiyor. Yeni çarklar
ve ağlar ufukta beliriyor. Serap mı görüyoruz? Yoksa 21. yüzyılın yeni dünya düzenini mi?
Tarihin yeni sayfaları
İnsanlık tarihinde önemli aşamalar yüzyıllık tarih dilimlerine
göre sıralanmıyor doğal olarak. Yine de aşağı yukarı yüzer yıllık
zaman çizgilerinde gözlemlenen genel eğilim farklılıkları var.
Soğuk savaşın 1989’da son bulmasıyla 20. yüzyıl bitmeye, 11
Eylül 2001’de New York ve Washington’a terör saldırılarıyla 21.
yüzyıla geçiş başlamıştı.
Piyasa ekonomisi ve demokrasinin zaferle çıktığı bir yüzyıl şekillenmekteydi. Fakat ABD’li siyaset felsefecisi Fukuyama’nın
ünlü tezinin aksine, bu gelişmelerin “tarihin sonu” anlamına
gelmediği anlaşıldı. Ancak, tarihin bir cildi daha tamamlandı
denebilirdi.
Her yüzyılı bir cilt olsa, 46 milyon ciltlik gezegen, 200 bin ciltlik
insanlık, 32 ciltlik uluslararası ilişkiler ve iki ciltlik sanayi toplumu tarihinde çarklar dönmeye davam ediyor. 2008 yılında derin yapısal kökler üzerinde benzersiz bir uluslararası ekonomik
kriz belirdi. Böylece artık 21. yüzyıl geçiş tamamlandı sayılır. Bu
noktada insanlık uygarlığının gidişatını belirleyen iki temel süreci tekrar vurgulanabilir:
Bilgi toplumu: özel radyo ve televizyonlar ile başladı. İnternet
devrimi, cep telefonu ağları ve mobil teknolojilerle tetiklenen
bir devrime dönüştü. İnsanlığın yeryüzü üzerinde duruşu değişti. Her zaman, her yerde başka yerlerdeki kişiler, olaylar ve
bilgilerle karşılıklı etkileşim içindeyiz artık. Çalışma, aile ve eğlence yaşamları son yirmi yılda kökten farklılaştı. Eğitim, devlet
yönetimi, demokrasi, sağlık, finans, güvenlik gibi çok farklı bo-
56
OCAK 2012
yutlarda iletişim ve bilişim teknolojileriyle yenilenmekte insanlık uygarlığı.
Aşırı tüketim toplumu: Hava kirlenmekte, atmosfer ısınmakta,
temiz su azalmakta, gıda ve kozmetik ürünler kanser ve başka hastalıkları tetiklemekte. Yalnızca 1950’lerden bugüne daha
önce tüketilenden fazla enerji tüketildi yeryüzünde.
Yeni Dünya Düzeni? Pek Yakında
21. yüzyıl uygarlığı, I. Dünya Savaşı sonrasındaki içine kapanmacı, korumacı, aşırı milliyetçi politikaların egemen olduğu
girdaba bir daha düşmeyecek kadar olgun. Bu yönde önemli bir sınav Londra’da G20 zirvesi oldu (2 Nisan 2009). Belki de
Yeni Batı olarak beliren bir uluslararası siyasal ve ekonomik zeminin ilk kurumsallaşması olarak geçecek tarihe bu dönem.
Daha önce 1997’de ki Asya krizi sonrasında 1999’da kurulan bu
dünyanın en büyük yirmi ekonomisi grubu, 2008 krizi ile dünya sahnesinde en ön plana çıktı. İlk Berlin toplantısından beri
ekonomi ve maliye bakanları seviyesinde bir araya gelen yir-
mi ülke bu sefer hükümet veya devlet başkanları seviyesinde
toplandı. Londra zirvesi çıkışında dönemin İngiltere Başbakanı Gordon Brown “Dünya ekonomik gerilemeyle mücadele için
bir araya geldi. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor” dedi. Le Figaro gazetesinin 3 Nisan 2009 manşeti ise biraz daha Fransız bir
yorum getirdi: “ Yeni bir kapitalizm için küresel anlaşma”. Böyle
doğdu G20 Gezegeni.
Tabii ki bu grubun dışında kalan ülkeler de çok önemli. Peru’dan
Ukrayna’ya, Mısır’dan İsviçre’ye, Malezya’dan Nijerya’ya her
ülke, doğal kaynakları, tarihsel birikimi, ekonomik artı değerleri
ve en önemlisi insanları ile diğerleri kadar değerli.
G20 Gezegeni tanımlamasının amacı uluslararası konularda karar alabilmek: Birleşmiş Milletlerin 200 kadar ülkesinden mümkün olduğunca az sayıda bir grup ülkenin, yeterince belirleyici
önemde bir ekonomik ağırlık ve siyasal etki temsil edecek şekilde bir araya gelmesi; ortak sorunları tespit ederek karar alması ve uygulaması. Bu durumda diğer ülkelerin de G20 yörüngesinde hareket edeceği varsayılıyor. Bu gerçekçi, realpolitik, Hegelien yaklaşımın uzantısında idealist bir beklenti de var: “G20
için iyi olan, tüm gezegen için de iyidir”.
G20 liderleri toplanmadan önce uluslararası iş dünyası devreye girdi. Londra’da G20 ülkelerinin özel sektör liderleri toplandı: B20 (“Business-20”). Türkiye’yi TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ temsil etti. Ondan sonra başkan olan Ümit Boyner de, G20 zirveleri paralelindeki Seul ve Cannes B20 zirvelerine katıldı. İlk G20 ve B20 sonrası Brüksel’de BUSINESSEUROPE
(Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu) taleplerini, somut ve ay-
rıntılı eylem planları eşliğinde açıkladı:
● Şirketlerin finansman kaynaklarına erişimi kolaylaşsın
● Uluslararası mali düzenlemeler güçlensin
● Şirketlerin üzerindeki bürokratik yük azalsın, girişimcilerin
ve teknolojinin önü açılsın
● IMF’ye kaynak aktarılsın
● Piyasaları tetikleyecek altyapı projeleri, temiz enerjilere ve
eğitime yatırımlar artsın
● Korumacı ekonomik politikalardan uzak durulsun.
● Dünya Ticaret Örgütü görüşmeleri tamamlansın; mal, hizmet ve tarım ticareti daha da serbestleşsin.
● Dünyada yoksullukla mücadele ve UNDP’nin Milenyum Kalkınma Hedefleri’ne mali destek artsın, bu ülkelere yatırımlar
teşvik edilsin.
Bundan sonra G20 zirveleri hafif bir kurumsallaşma ile sürdü.
Vergi politikası araçlarının kullanımı tartışılmaya devam ediyor.
Diğer taraftan G8 de artık G20’nin ileri ekonomiler direği olarak varlığını sürdürmekte. Hatta Washington-Pekin hattında fiili
bir G2 de bazen söz konusu oluyor fakat Pasifik Okyanusu’nun
iki yakasındaki iki dünya devi ekonomi arasındaki anlaşmazlıklar önemli. Ayrıca 2009 sonunda Kopenhag’da toplanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı da “yeni dünya düzeni” açısından ekonominin ötesinde, gezegenin doğasını kurtarma çabalarını başlattı.
G20 Gezegeninde Türkiye’nin zamanı
G20 Gezegeni
Bahadır Kaleağası
Dünya ekonomisinin yüzde 90’ını temsil eden 20 gelişmiş
ülke çerçevesinde Türkiye ve Avrupa Birliği’ne ilişkin
geleceğin kısa tarihi.
21. yüzyılda neredeyse tepeden tırnağa değişmekte olan
dünyamızda, küreselleşmenin
etkisiyle çok sayıda eksenden
oluşan bir uluslararası ilişkiler
ortamı gelişiyor, yeni fırsatlar
doğuyor, yeni işbirlikleri kuruluyor.
Türkiye’nin, siyaseti, ekonomisi ve
çeşitli kurumlarıyla Avrupa Birliği
yolculuğu da bu süreçte şekilleniyor.
Elinizdeki kitap, dünya nüfusunun
üçte ikisini oluşturan, dünya
ekonomisinin yüzde 90’ını temsil
eden 20 gelişmiş ülke, yani
G-20 çerçevesinde, Türkiye ve
Avrupa Birliği’ne ilişkin “geleceğin kısa tarihini” sunuyor.
Avrupa halklarının ne istediğinden, Türkiye’nin AB
üyeliğinin “neden, ne zaman, nasıl”ına; Çin ve Hindistan’ın
hamlelerinden, uluslararası futbol turnuvalarına; vize
sorunundan lobi faaliyetlerine kadar, geleceğin inşasında
rol oynayan her şey, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerde en
deneyimli isimlerinden Bahadır Kaleağası’nın rahat ve akıcı
üslubuyla sayfalara dökülüyor.
Yeni binyılın ilk on yılında Türkiye’de demokrasi, ekonomi ve
AB’ye mevzuat uyumu alanlarında önemli gelişmeler oldu. Fakat yetersiz. Türkiye göreceli olarak zaman kaybetti. Çünkü küresel değişim, Avrupa’daki gelişmeler ve Türk toplumunun dinamizmi, Türk siyasetini aşmış durumda. AB hedefine doğru çok daha hızla ilerlemek olası. Avrupa ve dünyada yaşanan
sorunları Türkiye için fırsata dönüştürmek olası. Bu yönde bir
çok başarılı politika uygulanmakta. Fakat daha iyi, daha hızlı olmak şart. Bu zaman kaybının nedenleri AB sürecinin dışında.
Ülkede somut hedefler, kaynaklar ve takvime dayalı siyasal rekabet eksiği var. Toplumsal ve uluslararası iletişim nispeten zayıf. Siyasette ülkenin engin insan sermayesi ile dar kadroculuk
ve dogmatik kalıplar arasındaki tezatlık devam ediyor. Üstelik
kadın-erkek eşitliği konusuna aşağılık kompleksleriyle yaklaşan anlayışlar hala siyasal kültürü zehirlemekte.
Türkiye son yirmibeş yılda çok değişti, ilerledi. Fakat siyaset
dünyası zaman aşımına uğramış özelliklerinden daha hızlı kurtulamadıkça, demokrasi ve bilgi toplumu devrimi ile değişim
Türkiye’ye daha iyi yerleşmedikçe, küresel yükseliş göreceli olarak zayıf kalır; G20 gezegenindeki etkisi törpülenir. Türkiye ilerlemeye devam eder fakat uluslararası fırsatları ve toplumun dinamizmini yeterince değerlendiremez.
Bireylerin etnik, dinsel, cinsel ve kültürel özgürlükleri, hukuk
devleti, kültürel miras bilinci, özgüvenli ve çoğulcu bir ulusal
kimlik ve dünya kültürlerine açıklık konularında çok daha ileri
bir Türkiye, çok daha yaratıcı, girişimci, rekabetçi, güçlü bir Türkiye olur. Türkiye zamanı iyi kullanmalı, küresel düzende yükselmeli.
OCAK 2012
57
TRAFİK VE HAYAT
Trafikte AB'ye uyum
tabelaları değiştirdi
AB’ye uyum sürecinde değiştirilen bazı trafik işaret
levhalarının tam tersi anlam çağrıştırdığı ortaya çıktı.
Kırmızı çizgisi kaldırılan levhalardan ''kamyon giremez'' ve
''öndeki taşıtı geçmek yasaktır'' levhaları yanlış anlaşılıyor.
A
B’ye uyum sürecinde değiştirilen
bazı trafik işaret levhalarının
tam tersi anlam çağrıştırdığı ortaya
çıktı. Çapraz kırmızı çizgisi kaldırılan
levhalardan ''kamyon giremez'' ve
''öndeki taşıtı geçmek yasaktır'' gibi
levhalar tersi yönde algılanıyor.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği Bölümü Ulaşım Araştırma
Merkezi'nden Dr. Hediye Tüydeş
Yaman ve Erkut Kırmızıoğlu tarafından
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik
Eğitim Araştırma Daire Başkanlığının
desteğiyle Karayolu Trafik Güvenliği
Kurulu Alt Çalışma Grubu'nun seçtiği,
trafik güvenliğine etkisi yüksek olması
beklenen ve Avrupa Birliği (AB) uyum
süreci kapsamında değişen levhaları
da içeren 39 trafik işaret levhasının
bilinirlik düzeyi araştırıldı.
Araştırma kapsamında hazırlanan
ankete, büyük çoğunluğu üniversite
mezunu, sürücü belgesi olan, bin 134'ü
erkek, 327'si kadın olmak üzere toplam
bin 478 sürücü katıldı.
Ankete katılanların 271'i otobüs ve
taksi şoförü gibi profesyonel sürücü
olduğunu ifade ederken, bin 160
katılımcı ise profesyonel olarak sürücü
olmadığını belirterek ankette trafik
levhalarıyla ilgili soruları yanıtladı.
Anket formunda yer alan her levhanın
anlamı için verilen yanıtlar, ''ters, yanlış,
yorumsuz, kısmen doğru, yanıtlar
doğru'' şeklinde kodlandı.
Katılımcıların verdiği yanıtlara göre,
58
OCAK 2012
bazı trafik işaret levhalarının tam doğru
olarak bilinmesine rağmen,bazılarının
hiç bilinmediği ya da yanlış bilindiği,
hatta bazıların ters anlam çağrıştırdığı
görüldü.
Yanlış anlaşılan levhalar
Anket sonuçlarına göre, Avrupa
Anlaşması standartları kapsamında
değiştirilen bazı levhaların tam tersi
yönde anlaşıldığı ortaya çıktı.
En çok ters anlam çağrıştıran levhalar,
AB'ye uyum için çapraz kırmızı çizgisi
kaldırılan ''kamyon giremez'', ''öndeki
taşıtı geçmek yasaktır'' ve ''taşıt geçme
yasağı'' levhaları olduğu belirlendi.
Katılımcıların önemli bir kısmının ters
anlamda bildiği levha, yüzde 44.38
oranında ters algılanan ''karşıdan
gelene yol ver'' levhası oldu. ''Kamyon
giremez'' levhası da sürücülerin
yüzde 27.72'si tarafından ''kamyon
girebilir'' şeklinde algılandığı, yüzde
36'sı tarafından yorumsuz bırakıldığı
ve ''sollama yapılmaz'' levhasının ise
yüzde 12 oranında ''sollama yapılabilir''
şeklinde anlaşıldığı, yüzde 40.58'i
tarafından da yorumsuz bırakıldığı
tespit edildi.
''Kamyon giremez'' levhasının eski
hali, yüzde 90,8 oranında tam doğru
bilinen levhalar arasında yer alırken,
Tam Tersi Anlam Çağrıştıran Trafik Lehvaları
Bilinirlik Seviyesi (%)
Levha Adı
Tam
Tersi
Yanlış
Asgari Hız
Limiti
64,82
0,95
Karşıdan
Gelene Yol
Ver
44,38
Kamyonlar
İçin Geçme
Yasağı Sonu
Yorumsuz
Kısmi
Doğru
Doğru
10,96
0,54
19,96
1,69
22,40
14,68
14,95
28,28
14,14
39,38
3,45
11,77
Kamyon
Giremez
(Yeni)
27,72
6,34
36,00
3,17
21,79
Taşıt Geçme
Yasağı (Yeni)
12,75
4,65
40,50
1,73
34,53
Tam Doğru Bilinen Trafik Lehvaları
Levha
Bilinirlik
Seviyesi (%)
Bilinirlik
Seviyesi (%)
Levha
Levha
Bilinirlik
Seviyesi (%)
Yaya Geçidi
Yaklaşımı
97,52
Okul Geçidi
86,20
Zincir Takma
Mecburiyeti
82,47
Azami Hız
Sınırı
96,81
Taşıt Geçme
Yasağı (Eski)
84,97
Taşıt Giremez
79,28
Yolda Çalışma
Var
96,69
Kasisli Yol
71,72
İki Yönlü Yol
77,88
Kamyon
Giremez
(Eski)
90,84
Kontrolsüz
Demiryolu
Geçidi
83,17
Gizli
Buzlanma
74,15
En çok otobüs ve taksi şöförleri
yanıldı
yeni levhanın anlamını tam doğru bilen
sürücülerin oranı yüzde 22'ye düştü.
Yüzde 36 oranında yorumsuz bırakılan
bu levha, yüzde 6 oranında ise yanlış
yanıtlandı.
Ankete katılanlardan, kendilerini
profesyonel sürücü olarak tanımlayan
taksi ve otobüs şoförleri ise levhaların
anlamını en çok ters algılayan grup
oldu.
Benzer şekilde ''taşıt geçme yasağı''
levhasının eski hali de yüzde 85
oranında tam doğru bilinirlik
seviyesindeyken, yeni levhanın
anlamını tam doğru bilenler yüzde
34.5'e düştü. Buna karşılık yüzde
40.5 oranında yorumsuz bırakılan
bu levhanın yüzde 12.7 oranında
oranında ''sollama yapılır'' şeklinde ters
yanıtlandığı görüldü.
Profesyonel sürücü olmayanların
daha başarılı yanıtlar verdiği ankette,
profesyonel sürücülerin daha fazla
ters ve yanlış derecede yanıt verdiği
görüldü. Profesyonel sürücülerin
levhalara ters cevap verme oranı 6,38,
yanlış cevap oranı yüzde 8,05 ve tam
doğru oranı yüzde 40,40 olurken,
kişisel sürücülerin ise levhalara verdiği
yanıtlarda ters cevap oranı 4,41,
yanlışlık 5,22, tam doğru oranı da yüzde
42,47 olarak belirlendi.
Levhaların eski ve yeni halleri
karşılaştırıldığında, AB uyum
sürecindeki değişim sonucunda
bilinirliklerinde ciddi bir azalma
olduğu ve yeni işaret levhalarının
tasarım olarak ''yasak'' hareketi tam
veremediği ve şu ana kadar yapılan
çalışmalarla henüz istenilen derecede
öğrenilemediği anlaşıldı.
Trafik Hizmetleri Daire Başkanlığının
internet sitesinde yer alan bu
araştırmanın sonuç bölümünde,
Karayolu Trafik Güvenlik Kurulu'nun
anket sonuçlarına ilişkin aldığı karar
Kısmen Doğru Bilinen Trafik Lehvaları
Bilinirlik Seviyesi (%)
Levha Adı
Tam
Tersi
Yanlış
Yorumsuz
Kısmi
Doğru
Doğru
Ada Etrafında
Dönünüz
0,00
0,40
6,64
4,78
5,31
Kontrollü
Demiryolu
Geçidi
0,00
1,69
16,64
12,18
4,26
Sağa Tehlikeli
Devamlı
Virajlar
1,89
2,30
6,29
31,39
2,77
Duraklama
ve Parketme
Yasağı
0,61
4,94
23,95
19,49
3,11
Tehlikeli Viraj
Yön Levhası
1,96
5,07
20,91
21,38
5,01
da yer alıyor. Trafik kazalarına etkisinin
yüksek olduğu tahmin edilen trafik
işaretlerinden bazılarının yüksek
oranda bilinmediği veya yanlış bilindiği
bazılarının da katılımcılar tarafından
ciddi oranda tam tersi anlamda
yanıtlandığının gözlendiği belirtilerek,
özellikle AB uyum sürecinde
değiştirilen ''kırmızı çapraz çizgi'' içeren
yeni işaret levhalarının anlamının
katılımcılar tarafından tam olarak
bilinmediği gibi bazılarını zıt anlamda
yorumlandığına dikkat çekiliyor.
Trafik işaret levhalarının bilinirliğinin
artırılması için bazı önerileri sunan
Karayolu Trafik Güvenlik Kurulu,
trafik işaret levhalarının üzerlerine
ya da altlarına ek yazı yada işaret
kullanılmasının, Türkiye'nin uluslararası
karayolu güzergahında yer alması,
ülke şartları göz önünde alındığında
farklı eğitim, yaş, kültür ve dillere sahip
sürücü profiline sahip olması, yüksek
hızda seyredilmesine elverişli yapıdaki
yollarda daha fazla dikkat dağıtma
olasılığının her zaman risk oluşturması
ve özellikle şehir merkezlerinde
kullanılması halinde de alan sorunu
yaratacağından uygun olmadığına
vurgu yapıyor.
Bunun yerine, trafik işaret levhalarının
bilinirliğinin artırılması için örgün
eğitim sistemi içinde derslerde veya
uygun olacak diğer ortamlarda eğitim
verilmesi, okul bahçelerine okul işaret
levhalarının asılması, seviye belirleme
sınavlarında trafik güvenliği sorularına
yer verilmesi, sürücü adaylarına sürücü
kurslarında yapılacak eğitimlerde bu
konuya ağırlık verilmesi ve sürücü
belgesi bulunanlarında eğitim
programlarına tabi tutulması gibi
çalışmaların yapılması tavsiyesinde
bulunuluyor.
OCAK 2012
59
FUAR
Detroit
Otomobil Fuarı
50’den fazla şirketin yeni ürünlerini ve teknolojilerini sergilediği
Detroit Otomobil Fuarı kapılarını açtı.
2
60
011 yılına kadar sadece 20-25
dünya tanıtımının yapıldığı fuarda
son 2 yıldır 40’ı aşan yeni model dünya
vitrinine çıktı.
'Lincoln'un yeniden doğuşu Detroit'te
gerçekleşecek. Markayı yeniden
yaratan ekibin arasında Türk tasarımcı
Murat Güler de bulunuyor.
Yeni yılın ilk otomobil fuarı 9 Ocak
2012'de Amerika'da kapılarını basın
mensupları için açtı. Otomobilseverler
ise bu yıl 105'incisi düzenlenen
Uluslararası Detroit Otomobil Fuarı'nı
14-22 Ocak arasında ziyaret etti. Dünya
otomotivinin kalbinin attığı Detroit'e
kriz süresince katılmayan markaların
bu yıl stant açması damga vurdu.
50'den fazla şirketin yeni ürün ve
teknolojilerini sergileyeceği fuarda şu
markalar boy gösterecek: Acura, AMG,
Audi, Bentley, BMW, Buick, Cadillac,
Chevrolet, Chrysler, CODA Automotive,
Dodge, Falcon Motor Sports, Fiat, Ford,
GMC, Honda, Hyundai, Infiniti, Jeep,
Kia, Lexus, Lincoln, Maserati, Maybach,
Mazda, Mercedes-Benz, Mini, Nissan,
Porsche, Ram, Scion, Shelby American,
Smart, SRT, Subaru, Tesla, Toyota,
Volkswagen ve Volvo.
‘Türkiye’de üretimi de
düşünüyoruz'
OCAK 2012
Amerikan otomotiv devi Ford
Motor Company’nin Başkanı Bill
Ford, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın
‘Türkiye’de otomobil de üretin’
çağrısına Detroit’ten yanıt verdi. Ford,
“Binek araç üretimini düşünüyoruz, bu
konu kesinlikle mümkün” dedi. Ford
Motor Company CEO’su Alan Mulally
de, “Ciddi olarak otomobil üretimini
düşünüyoruz” sözleriyle Bill Ford’un
mesajını güçlendirdi.
Lüks Lincoln'de Türk imzası
Ford'un Infiniti, Lexus, BMW ve
Mercedes gibi lüks markalarla
rekabet etmesi için baştan yarattığı
Ford Motor Company’nin Başkanı
Bill Ford, geçen yıl Başbakan Tayyip
Erdoğan’ın Hannover’de yaptığı
“Türkiye’de sadece ticari araç değil
otomobil de üretin” çağrısına 1 yıl
sonra Detroit’ten yanıt verdi. Ford’un
kurucusu Henry Ford’un torunu
Bill Ford, şöyle konuştu: “Rahmi Koç çok
önemli ve vizyoner bir insan. Ayrıca
Mustafa ve Ali ile çok iyi dostuz, çok
yakın irtibat halindeyiz. Koç Grubu
ile çalışmaya büyük önem veriyoruz.
Önümüzdeki dönemde Türkiye’deki
Ford yatırımları ve operasyonları
büyük değer yaratmaya devam
edecek. Türkiye’de hızla büyümeyi
sürdüreceğiz.”
Otomobil kenti çöküşte
ABD'de adı otomotiv endüstrisiyle
özdeşleşmiş olan Detroit kenti bir
süredir ekonomik çöküşün içinde.
Otomobil üreticileri sektörün eski
gücüne kavuşmasını kutlarken, kentin
sakinleri yoksullukla boğuşuyor.
olan Bill Ford, Türkiye’de otomobil
üreteceklerinin sinyalini vererek,
“Ticari araç üssümüz olan ve sürekli
büyüdüğümüz Türkiye’de binek araç
üretimini düşünüyoruz” dedi.
Türkiye ismi heyecanlandırdı
Detroit Fuarı’nda sorularımızı
yanıtlayan Bill Ford, Türkiye’nin
kendileri için çok önemli bir stratejik
ortak olduğunu söyledi. Türkiye ismini
duyduğunda heyecanını belli eden
ve yüzü gülen Bill Ford, “Türkiye’de
bugüne kadar ağırlıklı olarak ticari araç
ürettiniz, binek otomobil üretmeyi de
düşünecek misiniz?” sorusuna, “Evet,
binek araç üretimini düşünüyoruz.
Söz konusu olabilir. Bu konu kesinlikle
mümkün” yanıtı verdi.
Türkiye’de Koç Ailesi ile muazzam bir
işbirliği içinde olduklarının altını çizen
Yıllar önce Detroit’e taşınan Amerikan
otomobil endüstrisi kentte yaklaşık
1 milyon kişiye geçim kapısı sağlıyor
ve deyim yerindeyse kenti ayakta
tutuyor. Ancak buna rağmen son 20
yıldır kentin malî kaynakları tükeniyor
ve yoksulluk artıyor. Bugün kent
nüfusunun yüzde 40’ı, yani yaklaşık 250
bin insan açlık sınırının altında yaşıyor.
Dört kişilik bir ailenin ortalama geliri
ayda bin 900 dolardan az. Bu insanlar
vergi ya da satın alma yoluyla kente
para bırakmıyor. Tam tersine, hayatta
kalabilmek için sosyal yardımlara bel
bağlamış durumdalar.
OCAK 2012
61
GEZİ REHBERİ
ŞEB-İ ARÛS ve
Mevlana'yı anmak
Mevlâna (hicrî 672) miladî 17 Aralık
1273'de Pazar günü akşam üstü güneş
gözden kaybolup Konya ufuklarını kızıla
boyarken bu âlemden can ve bekâ
âlemine göç etmiştir. Mevlânâ ölümünü
gerdek gecesi "Şeb-i Arûs" "Sevgiliye
kavuşma" günü olarak kabullenmişti. Şeb-i
Arûs fedakârlıkla başlar ölüm boyunca
devam eder öbür âleme kavuşmakla
tamamlanır.
M
evlana’nın ölümünden sonra Pervane Muiniddin ve karısı Gürcü Hatun tarafından bir
türbe yaptırılmıştır. Türbe daha sonra dini ve
sosyal işlevli mimari eklemeler yapılarak günümüzdeki şekliyle bir mevlevi dergahı haline getirilmiştir.
Mevlana’nın ölümünden sonra yani 1273 yılından itibaren
imarına başlanan dergah Cumhuriyetten sonra müze haline dönüştürülmüştür. Müzede Mevlana ve diğer Mevlevi
sanatçılarına ait veya çeşitli yollarla dergaha gelmiş değerli
yazmalar, hat ve tezhip örnekleri, maden cam ve ahşap eserler ile mevlevi musukisi enstrümanları, halı ve kilimler sergilenmektedir.
62
OCAK 2012
Türbenin en ilgi çekici kısmı Hz. Mevlana ve oğlu Sultan Veled’in kabirleri üzerinde yükselen Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe)dir. 1396’da Selçuklular döneminde Mimar Bedreddin’in yaptığı kubbe yeşil çinilerle kaplıdır. Türbenin içi alçı rölyef, kalemişi nakış ve yazılarla süslenmiştir. Hz. Mevlana’nın sandukası dönemin ahşap işçiliğinin üstün örneklerindendir. Ancak bu yüksek sanduka şu an babası Sultan-ul Ulema Bahaeddin Veled’in üzerinde bulunmaktadır.
Türbenin kuzeyinde XVI.yy.da Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Semahane (Mevlevi Ayinlerinin- Semanın
yapıldığı yer) ve Mescid kısımları yer alır. Şeb-i Aruz Havuzu
ise dergah mutfağının önündedir. Mevlana’nın ölüm yıldönümlerinde, “Şeb-i Aruz” - “Düğün Günü” olarak adlandırılan
günlerde) havuz etrafında sema töreni yapılır. Hz. Mevlana
ölümü Tanrı’ya kavuşma yani, düğün olarak tanımlandığın-
ŞEB-İ ARUZ TÖRENLERİ
Konya’da, şeb-i aruz törenleri,
her yıl 10-17 Aralık tarihleri
arasında yapılır. Bu tarihler
arasında bölgeyi ziyaret
ederseniz, çeşitli etkinlikler
yanında, özellikle toplu sema
gösterilerini izleyebilirsiniz.
Bunun dışında bölgeyi ziyaret
ettiğinizde ise, sema gösterisi
izleme şansınız bulunmuyor.
dan bu günler de düğün olarak değerlendirilir. Hz. Mevlana
herşeyden önce tam bir insan dostu, barış taraftarı ve büyük
bir yol göstericidir.
Mevlana Müzesini gezmek isteyen ziyaretçilerin; özellikle
Aralık ayı içinde yapılan “Şeb-i Aruz” törenlerinin olduğu dönemde gitmeleri gerekir. Çünkü: bu törenler sırasında; Mevlana ile ilgili her türlü etkinlik düzenleniyor ve özellikle kapalı salondaki sema gösterileri muhteşem bir şekilde yapılmaktadır.
Bugün, müze olarak kullanılan yer; zamanında, Selçuklu sarayının ” gül bahçesi ” olan yer. 1231 tarihinde vefat eden,
Mevlana’nın babası, Sultanü-l Ulema’nın gömülmesi için;
Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat tarafından hediye edilmiştir. Bu defin; babasının sağlığında sık sık gezintiye geldiği gül bahçesine yapılan ilk defindir.
MESNEVİ: Mevlana; sema ederken, hamamda otururken,
ayakta, sukunet ve hareket halinde, daima Mesnevi’yi söylemeye devam eder. Bazen öyle olur ki; akşamdan başlayarak,
gün ağarıncaya kadar, birbiri ardına söyleyip, yazdırır. Çelebi
Hüsameddin de, bu söylenenleri süratle yazar ve yazdıktan
sonra, hepsini yüksek sesle, Mevlana’ya okur. Cilt tamamlanınca, Çelebi Hüsameddin, beyitleri yeniden gözden geçirir,
gereken düzeltmeleri yapar ve tekrar okur. Bu şekilde, dikkatlice, 1259-1261 yılları arasında yazılmaya başlanan Mesnevi; 1264-1268 yılları arasında tamamlanır. Bu muhteşem
eserin orjinal suretini; müzede görebilirsiniz.
MEVLANA’NIN SEMA ETMESİ: Mevlana; bir gün kuyumcular çarşısında, bir dükkanın önünden geçmekte imiş.
İçeride; varak yapmak için, çekiçle altın dövmekte olan kuyumcu Şeyh Selahattin ve çırakları var. Çekic darbelerinden
çıkan sesleri duyan Mevlana, o hoş seslerin ahengi ile cezbelenir ve kendisinden geçip, ilahi aşka dalarak, sema etmeye
başlar. Şeyh Selahaddin, Mevlana’nın dışarıda çekic darbelerinin ahengine ve ritmine uyarak sema ettiğini anlayınca,
altının zayii olmasını düşünmez ve çıraklarına, çekic darbelerine devam etmelerini söyler. Kendisi de, dışarıya fırlar ve
Mevlana’nın ayaklarına kapanır.
KONYA HATIRASI-MEVLANA ŞEKERİ: Toz şeker, su
ve limon tuzundan yapılıyor. Her yıl, yaklaşık 2 ton şekerin
satıldığı söylenmekte. Konya’nın en önemli hediyelik objeleri arasında. Fiyatı uygun, tadın ve satın alın. Küçük ve beyaz mevlana şekeri, ağza alınınca dağılıyor, içi beze kıvamında. Şekerin; bergamutlusu, çikolotalısı, muzlusu, çileklisi vs.
var. Peynir şekeri olarak da biliniyor. Leblebiyle yenildiğinde tadına doymak mümkün değil. Tek başına da yenebiliyor. Ama; İran mahreçli, hurma şekeri denilen şeker, buraya has değil. Mevlana şekeri almanızda yarar var. Çünkü, buraya özgü.
KONYA YEMEK KÜLTÜRÜ
Konya’ya Mevlana Müzesini ziyarete geldiğinizde, buraya
has ve ” etli ekmek ” olarak isimlendirilen bir tür pideyi mutlaka tadın. Bildiğiniz mayalı ekmek hamurundan yapılan bir
çeşit pide. Bezelere ayrılan hamurun üzerine, kıymalı harçtan konuluyor. Fırına verilmeden önce, hamur iyice uzatılarak 80-100 cm. boyuna getiriliyor. Etli ekmeğin özelliği, hamurunun incecik ve çıtır çıtır olması. Üzerine konulan malzemeye göre, üç çeşidi var. Yazın közlenmiş sivri biber, kışında doğranmış turp ve ayranla servis ediliyor.
FIRIN KEBABI
Koyunun muayyen yerlerinden alınan parçalar, iki aşamadan geçirilip, fırında pişirilerek hazırlanıyor. Kilo ile satılmakta. Yanında kuru soğan veriliyor. Güzel bir tat, bunu da denemenizi tavsiye ederiz.
MÜZE GEZİ PLANI
Müze mahalline geldiğinizde; büyük ve çiçeklerle bezeli bir
bahçe içinden geçilerek, müze kapısına geliniyor ve cümle kapısından içeriye giriliyor. Tabii, bu kapıdan girmeden
önce; kılık-kıyafetin uygun olması çok önemli. Özellikle; bayanlar için kıyafet dikkat edilmesi gereken bir konu. Erkekler
için; nisbeten uygun olduğunu düşündüğünüz kıyafetle gitmenizde yarar var, özellikle türbeye girerken, yanında başı
kapatmak için herhangi bir örtü bulunmayanlar için, kapıda
örtü de temin edilebiliyor.
OCAK 2012
63
SEKTÖRDEN HABERLER
MÜSİAD Otomotiv Sektör Kurulu
Türkiye İstişare Toplantısı…
OYDER Genel Sekreteri Tamer Atsan ve OYDER
Başkanı H. Şükrü Ilısal toplantıya katıldılar.
M
ÜSİAD tarafından organize
edilen Otomotiv Sektör
Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı'na
Bakan Nihat Ergün'ün yanı sıra
Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli
Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim
Karaosmanoğlu, MÜSİAD Genel Başkanı
Ömer Cihad Vardan ve otomotiv
sektörünün önde gelen isimleri katıldı.
Müstakil Sanayi ve İşadamları Derneği
Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan,
''Biz zamanında devrimi başlatmışız,
yapmışız bir şekilde kalmış. Hatta uçağa
başlamışız kalmış. Artık kalacak halimiz
yok, mutlaka bizim bunu bitirmemiz
lazım'' dedi.
Türkiye'nin daha önce otomobil
yaptığını ve başarılı olduğunu ifade
eden Vardan, ''Biz zamanında devrimi
başlatmışız, yapmışız bir şekilde kalmış.
Hatta uçağa başlamışız kalmış. Artık
kalacak halimiz yok, mutlaka bizim
bunu bitirmemiz lazım'' diye konuştu.
Türkiye'nin elektrikli araçlar konusunda
dünyayla hemen hemen aynı seviyede
olduğunu, hatta bazılarından çok
daha ileride olduğuna dikkat çeken
Vardan, ''Biz bu noktada eğer bir marka
oluşturabilirsek tahmin ediyorum bu
marka oluşturma konusunda belki
konvasyonel araçlardan çok daha
hızlı bir şekilde yol alabiliriz diye
64
OCAK 2012
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Nihat Ergün,
Leyla Atakan Kültür
Merkezi'nde (MÜSİAD)
Otomotiv Sektör
Kurulu Türkiye İstişare
Toplantısı'nda yaptığı
konuşmada, Türkiye'deki
otomotiv sektörünün
tarihinin yarım asırdan
fazla bir zamana
uzandığını söyledi.
düşünüyoruz. Biz bu konuda sizlerin
vermiş olduğu destekleri çok iyi
biliyoruz. Bunu biraz daha arttırabilirsek
çok iyi olur'' şeklinde konuştu.
Birliği'nin ve Amerika'nın durumu
gibi riskler var. Ama belki biz buna
başka açıdan baktığımızda bunları bir
avantaj olarak da görebiliriz. Belki onlar
ekonomik krizle boğuşurken bizim öne
atılmamız için, birşeyler yapabilmemiz
için, yaptıklarımızı gösterip
satabilmemiz için yüksek katma değerli
ürünler üretebilmemiz için de belki
bir fırsat olarak değerlendirilebilir. İşte
bizim bu aralığı çok iyi kullanmamız
lazım. Biz hepimiz tüm vücudumuzla
tüm ülkemizle buna hazır olmalıyız.
Hazır olduğumuzu da beyan etmek
istiyorum.''
Bakan Nihat Ergün
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat Ergün ise yerli otomobil
konusunda önemli açıklamalar yaptığı
konuşmasına Türkiye'nin başarılarına
ve başarısızlıklarına değinerek başladı.
Türkiye'de montaj alanında çok başarılı
bir ülke haline gelindiğinin altını çizen
Bakan Nihat Ergün, bugüne kadar
Türkiye'de üretilen ve üretim hatası
Bazı ülkelerin elektrikli araç konusunu
memleket meselesi yaptığını dile
getiren Vardan, ülkelerin tüm
vücutlarıyla bu konunun içerisinde
olduklarını savundu.
Türkiye'nin önündeki 10-12 yılı çok iyi
değerlendirmesi gerektiğini kaydeden
Vardan, şöyle devam etti: ''Tabii
önümüzde muazzam riskler var. Avrupa
MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Ömer Cihad Vardan
Merih Tüzün, Renault Grubu İran'a Ticari
Operasyon Direktörü Olarak Atandı
2006’dan bu yana Satış
ve Şebeke Müdürü olarak
Renault Mais’te görev yapan
Tüzün, Renault Grubu İran’a
Ticari Operasyon Direktörü
olarak atandı.
M
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat Ergün
nedeniyle geri çağırılan bir aracın
olmadığını söyledi.
Türkiye'nin otomotiv sektöründe
üretim üssü olabilmesi için yan
sanayi kapasitesinin yeterli olduğunu
söyleyen Ergün, her markaya parça
yapılabildiğini belirtti. Sadece başarı
hikayelerinin değil, başarısızlıkların
da olduğuna değinen Bakan Ergün,
şöyle konuştu: "Tasarım alanına gerekli
önemi vermedik ama verebilirdik.
Anadol tecrübemiz var. Daha sonra
geliştirerek devam edebilirdik
ama yarıda bıraktık. Başladığın
işi bitireceksin. Fiat'la yaptığımız
anlaşmayı yarıda bıraktık. Toros
denedik ama o da üretimden kalktı.
Halbuki yabancı markalarla birlikte
yürüyebilirlerdi. Bizim ısrar etmemiz
lazımdı."
"Türkiye otomotivde üretim
üssüne dönüşecek"
"Öncelikli planımız Türkiye'nin
otomotivde üretim ve Ar-Ge üssüne
dönüşmesidir" diyen Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı, yerli üretim için
altyapı sağlanacağını ve yeni nesil
teknoloji kullanılacağını söyledi.
Dünyada yaşanan değişimin ve
otomotiv sektörün Doğu'ya kaymasının
Türkiye için bir avantaj olduğunu
belirten Ergün, "Otomotiv sektöründe
ihracat artmasına rağmen net ithalatçı
konumuna düştük. Bu konuda sektörü
uyarmıştık. 2011'de 2 milyar dolar
net ithalatçıyız. 5 milyar dolar ihracat
fazlası verirken bu duruma düştük"
açıklamasını yaptı.
erih Tüzün, başarılı kariyerine
1 Şubat 2012 itibarıyla
markanın bir başka uluslararası
platformunda devam ediyor.
2006'dan bu yana Satış ve Şebeke
Müdürü olarak Renault Mais'te
görev yapan Tüzün, Renault Grubu
İran'a Ticari Operasyon Direktörü
olarak atandı.
Merih Tüzün, İspanya ve İngiltere
kadar önemli bu pazarda
deneyimlerini ekibine aktaracak.
İran pazarı, Türkiye pazarının 2
katı büyüklüğüne sahip ve 2011
yılında Renault Grubu'nun yüzde
100,9 büyüme gerçekleştirdiği bir
bölge. Tüzün, 2002 - 2006 yılları
arasında Dacia Otomobilleri Satış,
Satış Sonrası ve Dağıtım Hizmetleri
A.Ş'nin Genel Müdürlük görevini
yürütmüştü.
Merih Tüzün'den boşalan Satış ve
Şebeke Müdürlüğü görevine Sinan
Özkök atanmıştır. 1970 İstanbul
doğumlu Sinan Özkök, Saint Benoit
Lisesi'nin ardından İTÜ İşletme
Mühendisliği bölümünü bitirdi.
İş hayatına 1993 yılında Oyak
Renault'da başlayan Özkök, 2001
yılından itibaren Fransa'da Renault
S.A.'da Stratejik Planlama ve Ticari
Direktörlük görevlerinde bulundu.
Kariyerine 2007 yılında Renault
Mais'te devam eden Sinan Özkök
son olarak Şube Yönetim Müdürü
olarak görev yapıyordu.
vdf Faktoring Müdürü Müge Tuna oldu
V
olkswagen Doğuş Finans
(vdf ) Grubu altında
faaliyetlerini sürdüren vdf Faktoring
Hizmetleri’nin yeni Factoring
Müdürü Müge Tuna göreve başladı.
Göreve gelmesinin ardından vdf
Faktoring Hizmetleri’nin yeni
dönem hedefleri ile ilgili açıklama
yapan Müge Tuna, “2010 yılında
faaliyete geçen genç bir şirket
olmamıza rağmen kısa sürede
sektörde önemli mesafe kat
etmiş bir firmayız. Bugün vdf
Faktoring, 2011 yılı yaklaşık 3 milyar
TL tutarındaki işlem hacmiyle
faktoring şirketleri sıralamasında
ilk 8 arasında yer alıyor. 2012
büyüme stratejimiz kapsamında
hacimsel büyüklüğümüzü
arttırma ve karlılığımızı iyileştirme
yönünde çalışmalarına devam
ederek sektördeki konumumuzu
güçlendireceğiz” dedi. Boğaziçi
Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi
ve Uluslararası İlişkiler okuyan
Müge Tuna, iş hayatına 1998
yılında başladı. Garanti Bankası
Mecidiyeköy Ticari Şube’de iş
hayatına devam eden Tuna, 1
Aralık 2011 tarihinden itibaren
vdf Faktoring Müdürü olarak yeni
görevini yürütmektedir.
OCAK 2012
65
SEKTÖRDEN HABERLER
Türkiye'nin ilk otomotiv tasarım yarışması
T
asarımcılar, mucitler ve değerli
bir fikri olan herkes için,
otomotiv sektörüyle ilgili çalışmalarını
sunabilecekleri bir platform sağlayan
yarışmanın başvuruları 22 Ocak - 20
Nisan 2012 tarihleri arasında, online
olarak www.otomotivprojeyarismasi.
com ve www.otomotivprojepazari.
com adresleri üzerinden, dosya
yükleme yoluyla yapılabilecek. Uludağ
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları
Birliği (OİB) tarafından, T.C. Ekonomi
Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar
Meclisi (TİM) desteğiyle düzenlenen
“Türkiye Otomotiv Sektöründe ArGe Proje Pazarı ve Tasarım Yarışması”
finalistlerini, farklı kategorilere verilecek
toplam 228.000 Türk Lirası para ödülü
ve yurtdışında eğitim imkanı bekliyor.
“Türkiye Otomotiv Sektöründe ArGe Proje Pazarı ve Tasarım Yarışması”
sektörde çalışan profesyoneller,
araştırmacılar, akademisyenler, ilgili
dallarda eğitim alan öğrenciler ve
otomobil tutkunlarını içine alan geniş
bir kitlenin yaratıcı fikirlerini ortaya
koyabileceği, “Proje Pazarı” ve “Tasarım
Yarışması” olmak üzere iki farklı projeyi
kapsıyor.
“Otomotiv Tasarım Yarışması”
Özgün ve Yaratıcı Fikirleri
Arıyor…
“Otomotiv Tasarım Yarışması”,
üniversite öğrencileri, profesyonel
çevreler ile değerli bir fikri olan ve
katılım kriterlerini karşılayan herkese
açık bir yarışma olarak düzenleniyor.
Katılımcılardan özgün ve yenilikçi
projeler geliştirilmesinin beklendiği
“Otomotiv Tasarım Yarışması”,
komponent bazında; Ergonomi,
Yenilenebilir Enerji - Çevre, Emniyet,
Mekanik Fonksiyonellik olmak üzere 4
kategoride katılıma açık.
“Ar-Ge Proje Pazarı”,
Profesyoneller ile Sanayicileri Bir
Araya Getiriyor…
“Ar-Ge Proje Pazarı” yarışması,
akademik ve bilimsel araştırma
faaliyeti yürüten üniversite, araştırma
merkezi ve firmalar, sanayiciler,
profesyonel olarak bu işle ilgilenen
66
OCAK 2012
Katılımcıları, Toplam 228.000
Türk Lirası Para Ödülü ve 2 Yıllık
Yurtdışı Eğitim İmkanı Bekliyor…
Türkiye otomotiv
sektöründe ilk kez
gerçekleştirilen “Türkiye
Otomotiv Sektöründe
Ar-Ge Proje Pazarı ve
Tasarım Yarışması” için
başvurular 22 Ocak 2012
itibariyle başlıyor.
tüm birey ve ekiplerin projelerinin
sanayiye kazandırılması amacıyla
düzenleniyor. Sektörün ihtiyaçları
doğrultusunda belirlenerek yapılması
istenen Ar-Ge projeleri, Otomotiv
Tasarım Yarışması’nda olduğu gibi 4
farklı kategoride ele alınıyor. Yarışma
sonunda, projeleri seçilen araştırmacı
ve akademisyenlerin tasarımlarını
sunabileceği ve sanayicilerle bir araya
gelerek bire bir görüşme olanağına
sahip olacakları bir sergi düzenlenecek.
OIB Yönetim Kurulu
Otomotiv Tasarım Yarışması” ve
“Ar-Ge Proje Pazarı” olmak üzere
düzenlenen her iki yarışmada da
değerlendirmeler belirlenen dört
kategori üzerinden yapılacak. Ar-Ge
Proje Pazarı için her kategoriden ilk 3’e
girenler ödüllendirilirken, Otomotiv
Proje Yarışması’nda profesyoneller
ve üniversite öğrencileri için ayrı
değerlendirme yapılacak ve yine
her kategoriden ilk 3’e girenler
ödüllendirilecek. 1.’lerin 10.000, 2.’lerin
6.000, 3.’lerin ise 3.000 Türk Lirası
para ödülü kazanacağı yarışmalarda
verilecek toplam para ödülü ise
228.000 Türk Lirası. Ayrıca Otomotiv
Tasarım Yarışması’nda dereceye giren
2 tasarımcı, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın
desteğiyle eğtim ve aylık 1500 USD’lik
yaşam masraflarının karşılandığı 2 yıllık
yurtdışı eğitimi kazanacak.
Otomotiv Endüstrisinin 2023 ihracat
stratejisi kapsamında, ülkemizde arge ve tasarım kültürünün gelişmesi,
yeni teknoloji ve metodların üretim
süreçlerine kazandırılması, yenilikçi
ürünler tasarlanması, yeni tasarımcılar
yetiştirilmesinin teşvik edilmesi,
endüstriyel tasarımcılığın geliştirilmesi
ve ülkemiz ihracatçıları tarafından
özgün ürünlerin dünya pazarlarına
sunulmasına katkı sağlaması amacıyla
gerçekleştirilen “Türkiye Otomotiv
Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı ve
Tasarım Yarışması”, 17-18 Mayıs 2012
tarihlerinde, İstanbul Haliç Sütlüce
Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek
ödül töreni, Ar-Ge Proje Pazarı sergisi
ve konferansları kapsayan törenle sona
erecek.
SEKTÖRDEN HABERLER
Krizlere rağmen 2012'de
dünya otomotiv üretimi artacak
satış rakamlarının ancak korunması
mümkün olacak gibi görünüyor.
Japonya'da satışların 4,6 milyonu
geçmesi hedefleniyor.
Bu yıl çok hızlı büyüyen Rusya'nın
gelecek yıl yavaşlaması ve yüzde 3
artışla pazarın 2,6 milyona çıkması
raporda yer alırken bir diğer BRIC
ülkesi Brezilya yüzde 6 büyüme
ile 3,9 milyonluk satış rakamına
ulaşacak. Yüzde 13 büyüme beklenen
Hindistan'da da pazar 3,7 milyonu
aşacak. Dünyanın en hızlı büyüyen
ülkesi Çin'de 2012 hedefleri oldukça
yüksek: "Bu yıl yüzde 2'lerde kalan
büyüme gelecek yıl yüzde 9'a çıkarak
pazar büyüklüğü 21 milyonu geçecek.
Çin bunun 20 milyonuna yakınını
üreterek karşılayacak."
T
ürkiye'de toplamda 900 bine
ulaşacak iç pazarın gelecek yıl
yüzde 10'dan fazla daralması, 1,2
milyona çıkacak üretimin ise aynı
büyüklükte kalması beklenirken
dünyadan sevindirici haberler geliyor.
ABD'li bağımsız araştırma şirketi
J.D.Power'ın yayınladığı son raporda
devam etmesi beklenen krize rağmen
2012'de hem üretim hem de satışlarda
yüzde 7,3'lük büyüme öngörüldü. Bu
büyüme rakamının geçen yıldan bu
yıl sonuna beklenen artışın iki katı
anlamına gelmesi ise sektörü motive
ediyor.
Şirketin açıkladığı rakamlara göre
2012'de dünyada toplam pazar
77,8 milyondan 83,5 milyon adete
çıkacak. J.D.Power'ın temmuz ayında
açıkladığı raporunda ise gelecek yıl
toplam satışların 87,5 milyon olması
bekleniyordu. Şirketin yılın ikinci
çeyreğinde açıkladığı hedefler son
raporda bir miktar aşağı çekilse de
ortaya çıkan rakamlar sektörün yukarı
doğru büyümesini sürdürdüğünü
gösteriyor. Borç krizleriyle boğuşan
Euro Bölgesini kapsayan Batı
Avrupa dışında tüm pazarlarda artış
beklenirken bu yıl pazarı yüzde 19
küçülen Japonya bile yüzde 16 gibi
iddialı bir artış beklentisi sergiliyor.
Üretimde de 80,9 milyonla kapanması
68
OCAK 2012
Satışlar en çok Japonya’da artacak
ABD'li araştırma şirketi
J.D. Power tarafından
hazırlanan son raporda
gelecek yıl Batı Avrupa
dışındaki tüm büyük
pazarlarda artış
öngörülüyor. Dünyada
önümüzdeki yıl 83,5
milyon araç satılması
hedefleniyor.
beklenen 2011'in aksine gelecek yıl
6 milyona yakın artışla 86,8 milyona
ulaşılması kapasite fazlası veren
üreticileri sevindirecek.
2008 kriziyle sarsılan ABD, otomotivde
toparlanmaya devam ediyor. Aralık
sonunda 12,9 milyona ulaşması
beklenen ABD pazarının gelecek yıl
yüzde 12'lik artışla 14,5 milyona çıkması
bekleniyor. Kanada ve Meksika dahil
edildiğinde toplam Kuzey Amerika'daki
satışları ise gelecek yıl 17.1 milyona
çıkmış olacak. Yunanistan, Portekiz,
İtalya gibi ülkelerin borç sarmalında
olduğu Batı Avrupa'da 2010'dan
beri devam eden 14,6 milyonluk
Ülke
2012*
Değişim**
Japonya
4.648
16
Hindistan
3.737
12,7
14.624
12,4
ABD
Brezilya
Çin
Rusya
Türkiye
3.884
6,4
21.098
9,1
2.602
2,9
775
-10
1.692
2,3
Batı Avrupa
14.631
-0,1
Dünya
83.486
7,3
Kore
Çin’in üretimi 20 milyonu aşacak
Ülke
2012*
Değişim**
Japonya
10.202
18,1
Hindistan
4.570
14,6
ABD
9.628
12
Brezilya
3.857
10,6
20.232
9,8
Rusya
2.090
4,9
Türkiye
1.200
0
Kore
4.392
-1,1
Batı Avrupa
13.730
-3,6
Dünya
86.813
7,3
Çin
Kaynak: J.D. Power
*Bin adet ** 2011-2012 tahmini
SEKTÖRDEN HABERLER
Otomotiv endüstrisinden
22 milyar dolar ihracat
araçta önümüzdeki dönemlerde başka
artış olmaz” temennisinde bulundu.
TAYSAD Almanya ofisine işbirliği
talepleri geliyor
T
AYSAD, üyelerine 2012’den
umutlu olduğunu ve stratejilerini
buna göre kurgulamalarını istedi.
Üyeleriyle bir araya gelen ve 2011
yılının değerlendirilmesi ile 2012
yılının öngörülerini paylaşan TAYSAD
Başkanı Celal Kaya, bu yıl bir milyon
200 bin adet araç üretimi ve 22 milyar
dolarlık ihracat beklediklerini söyledi.
Yerli otomobil markasının arkasında
da dernek olarak durduklarını aktaran
Kaya, “TAYSAD, tedarik sanayi olarak
bütün bir yatırımı destekleyecek üretim
yapısını organize etmeye ve arzusuna
sahiptir. Biz yerli otomobil markamızın
yüzde 80’ine talibiz. Parçalarını
geliştirir, dizaynını yaparız. Kendimize
güveniyoruz” dedi.
2011 öngörülerinin
yüzde 99’u tuttu
Otomotiv endüstrisinin adeta
görünmeyen kahramanları olan
yan sanayi yöneticileri, TAYSAD’ın
organize ettiği üye toplantısında
bir araya gelerek son ekonomik
gelişmelerle birlikte dünyadaki
otomotiv endüstrisinin gelişimiyle
ilgili bilgilendirildiler. TAYSAD Başkanı
Celal Kaya, üyelere 2011 yılının başında
koydukları hedeflerin yüzde 99’unu
doğru tahmin ettiklerinin altını çizerek,
bu dönemde bir milyon 260 bin adet
70
OCAK 2012
Küresel krizle birlikte son yıllarda
başta AB ile ABD’de yaşanan olumsuz
gelişmeler nedeniyle dünya otomotiv
endüstrisinde daralma hissedildiğini
hatırlatan Kaya, kendilerinin 2010
yılında gündeme taşıdıkları ‘Ar-Ge
ile küresele’ sloganıyla BMW’den
Mercedes’e kadar birçok önemli marka
ile işbirliği kapılarını araladıklarını
söyledi. Hedeflerine ulaşmada önemli
yol kat ettiklerini vurgulayan Kaya,
özellikle geçtiğimiz yıl başında devreye
giren TAYSAD Almanya Ofisi ile müthiş
gelişmeler yaşadıklarını, olağanüstü
bilgi ve işbirliği taleplerinin geldiğinin
altını çizdi.
TAYSAD Başkanı
Celal Kaya, otomotiv
endüstrisinin 2012 yılında
bir milyon 200 bin adet
araç üretimi ve 22
milyar dolarlık ihracat
gerçekleştireceğini
öngördü.
araç üretildiğini, 20.3 milyar dolarlık
ihracat yapıldığını, adetsel olarak da
801 bin 112 adet aracın dış satışının
gerçekleştiğini söyledi.
Otomotiv ihracatının
yüzde 44’ü yan sanayi
Kaya, ihracattaki başarılarının her
geçen dönem arttığını hatırlatarak,
toplam otomotiv endüstrisinin
ihracatının yüzde 44’ünün yan sanayi
tarafından yapıldığını vurguladı.
Hedeflerinin önümüzdeki dönemlerde
bu payı yüzde 50 seviyesine çıkarmak
olduğunu aktaran Kaya, iç pazardaki
rekor satış rakamı olan 910 bin adetlik
satışın 545 bininin ithal araçlardan
olduğunu hatırlatarak, “Umarım ithal
Çin ve ABD’de de TAYSAD ofisi
açılacak
Almanya’nın ardından bu yıl da
öncelikle Çin’de, daha sonra da ABD’de
TAYSAD ofisi açmak için girişimlere
başladıklarını ifade eden Kaya,
“Ufkumuzu ne kadar geniş tutarsak,
hedeflerimiz de o oranda büyüyor.
Böyle global olunuyor” şeklinde
konuştu. Kaya, 2012 hedeflerinde
üretimin ve ihracatın yanı sıra yatırım
anlamında da 5 ülkeye dikkat çekerek
üyelere şöyle seslendi: “Çin’de çok
önemli gelişmeler oluyor. 18 milyon
adedi aşan üretimi nedeniyle burayı
mutlaka takip edin. Hindistan’dan daha
üstün tedarik imkanlarına sahibiz. 3.5
milyonu aşan üretimi ile Hindistan
TAYSAD üyelerini bekliyor. Rusya’da
ise 1.7 milyon adetlik üretim için
yetersiz yan sanayi var. Bu ülkeden
de müthiş bir talep var. Türk yan
sanayisini mutlaka burada görmek
istiyorlar. Bunların dışında 2012’de
motor ve şanzıman grubu ile elektrik ve
elektronik parça sistemleri ile savunma
sanayine ağırlık vermeliyiz. Yan
sanayimizde 2011’de hedeflediğimiz
30 Ar-Ge merkezini iki fazlasıyla
tamamlarken, bu yıl da bu merkezleri
50’ye çıkarmayı öngörüyoruz.”
BASINDA OYDER
Görsel Basında OYDER
OYDER Başkanı H. Şükrü ILISAL, 12.12.2011 tarihinde
Bloomberg TV de, “Devre Arası” programında, İpek Kaplan’ ın
programına canlı telefon bağlantısı ile katıldılar.
Bloomberg HT > DEVRE ARASI >12.12.2011 12:37 > Süre:
00:04:20 > Ref:12325601
Bloomberg HT > DEVRE ARASI >12.12.2011 12:37 > Süre:
00:04:20 > Ref:12325601
OYDER Başkanı H. Şükrü ILISAL bugün04.01.2012 tarihinde TV
NET te Mesut Bıyık’ ın programına canlı bağlantı ile katıldı
TV Net > TÜRKİYE'NİN MOTOR GÜCÜ >04.01.2012 17:27 >
Süre: 00:07:54 > Ref:12448238
TV Net > TÜRKİYE'NİN MOTOR GÜCÜ >04.01.2012 17:27 >
Süre: 00:07:54 > Ref:12448238
H. Şükrü ILISAL, 02 Ocak 2012 Haber Türk TV de “Haber Türk
Gündem ” programında canlı yayın konuğuydu.
Haber Türk > HABERLER >02.01.2012 16:13 > Süre: 00:03:04
> Ref:12435811
72
OCAK 2012
OCAK 2012
73
ANALİZ
2011 Türkiye otomotiv pazarı
toplam satışları rekor kırdı!
Türkiye Otomotiv pazarında 2011 yılı otomobil ve
hafif ticari araç toplam pazarı 864.439 adet olarak
gerçekleşti. 760.913 adet olan 2010 yılı otomobil ve
hafif ticari araç pazar toplamına göre satışlar yüz2011
2012
de 13,61 oranında arttı. 2011 yılının ilk çeyreğinde
otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 76,60 büyürken, ikinci çeyreğinde büyüme oranı yüzde 36,92
oranında gerçekleşti. 3. çeyrekte ise beklentiler doğrultusunda daralmaya başlayan toplam pazar (-yüzde 2,86), son çeyrekte de yüzde 11,75 oranında geriledi. 2011 yılı Temmuz ayında (yüzde 2,77) büyüme oranında görülen yavaşlama, Ağustos ayından itibaren Aralık ayına kadar (-yüzde 13,79) tüm aylarda daralmayla devam etti. 2011 yılında en
yüksek satış adedine ulaşıldı.
Ocak-Aralık 2011 Otomobil Pazarı
2011
2012
2
011 yılında otomobil satışları bir önceki yıla göre %16,43
artarak 593.519 adete ulaştı. Otomobil pazarı, 2011 yılının
ilk çeyreğinde %82,87 oranında büyüme gösterirken, yılın 2.
çeyreğinde %40,09 oranında büyüdü. 3. çeyrekte ise beklentiler doğrultusunda daralmaya başlayan pazar (-%2,97), son çeyrekte de %8,09 oranında geriledi. 2011 Temmuz ayında (%5,12)
büyüme oranında görülen yavaşlama, Ağustos ayından itibaren Aralık ayına kadar (-%10,56) tüm aylarda daralmayla devam etti. 2011 yılında otomobil pazarı en yüksek satış adedine ulaştı.
2011 yılı hafif ticari araç pazarı ise geçen yıla göre %7,88 artarak 270.920 adet seviyesinde gerçekleşti. 2011 yılının ilk çeyreğinde %64,83 oranında büyüme gösteren hafif ticari araç toplam pazarı, yılın 2. çeyreğinde de %30,20 büyüdü. Yılın 3. çeyreğinde %2,64 oranında azalırken, son çeyrekte %19,10 oranında küçüldü. 2011 yılı Temmuz ayında (-%2,11) başlayan daralma, Aralık ayına kadar (-%20,35) tüm aylarda daralmayla devam etti.
2011 yılı Aralık ayında otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 127.910 adet olarak gerçekleşti. 148.369 adet olan 2010
74
OCAK 2012
Ocak-Aralık 2011 Hafif Ticari Araç Pazarı
2011
2012
yılı Aralık ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarına göre satışlar
%13,79 oranında azaldı. 2011 yılı Ağustos ayında başlayan daralma, yıl sonuna kadar devam etti.
2011 yılı Aralık ayında otomobil satışları geçen yılın Aralık ayına göre %10,56 oranında azalarak 88.957 adet olarak gerçekleşti. 2010 yılı Aralık ayında otomobil pazarı 99.461 adet düzeyindeydi. 2011 yılı Ağustos ayında başlayan daralma, otomobil
pazarında da yıl sonuna kadar devam etti.
2011 yılı Aralık ayında hafif ticari araç pazarı 38.953 adet olarak
gerçekleşti. 48.908 adet olan 2010 yılı Aralık ayı hafif ticari araç
pazarına göre satışlar %20,35 oranında daraldı. 2011 yılı hafif
ticari araç pazarı satışları 3. çeyrekten itibaren oransal olarak ay
bazında azalmaya devam etti.
2011 yılında otomobil pazarını motor hacmine göre incelediğimizde, en yüksek paya %89 oranıyla yine 1600cc altındaki otomobiller 529.135 adet ile sahip oldu. Ardından %9 pay ile 16002000cc aralığındaki otomobiller ve %2 pay ile 2000cc üstü otomobiller yer aldı. Geçen sene aynı döneme göre 1600cc altındaki otomobil satışlarında %17 artış, 1600-2000cc aralığın-
ANALİZ
da motor hacmine sahip otomobil satışlarında %11 artış ve
2000cc üstü otomobillerde de %7 artış görüldü.
2011 yılında dizel otomobil satışları geçen yıla oranla %34 oranında artış gösterdi. 2011 yılında 593.519 adet olan toplam
otomobil satışının 365.305 (%62) adedini dizel araçlar oluşturdu. 2011 yılı otomobil satış adetleri geçen yıl ile kıyaslandığında, dizel payı %54’den %62’ye yükseldi.
2011 yılında otomatik şanzımanlı otomobil satış adetleri 2010
yılına oranla %23 arttı. 2011 yılında 593.519 adet olan toplam
otomobil satışının 198.616 (%33) adedini otomatik şanzımanlı araçlar oluşturdu. 2011 yılı otomobil satış adetleri geçen yıl
ile kıyaslandığında, otomatik şanzımanlı otomobil satışlarının
payı %32’den %33’e yükseldi.
2011 yılında otomobil pazarı segmentinin %84’ünü yine vergi
oranları düşük olan A, B ve C segmentlerinde yer alan araçlardan oluşturdu. 2011 yılı 12 aylık toplam otomobil satış verileri segmentlere göre değerlendirildiğinde, en yüksek satış adetine %48 pay alan C (283.551 adet) segmenti ve hemen ardından yine %35 pay ile B (210.531 adet) segmenti ulaştı. Bu segmentlerin ardından %13 pay, 75.094 adet ile D segmenti yer
aldı.
2011 yılı kasa tiplerine göre değerlendirildiğinde, en çok tercih edilen gövde tipi yine Sedan otomobiller (%49 pay, 288.872
adet) oldu. Sedan otomobilleri %36 pay ve 211.319 adet satış
ile H/B ve %10 pay ve 59.961 adet satış ile SUV otomobiller takip etti.
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 2011 yılının ilk çeyreğinde %76,60 büyürken, ikinci çeyreğinde büyüme oranı %36,92 oranında gerçekleşti. 3. çeyrekte ise beklentiler doğrultusunda daralmaya başlayan toplam pazar (%2,86),
son çeyrekte de %11,75 oranında geriledi.
Avrupa Otomotiv
Pazarı
Avrupa Otomotiv pazarı 2011 yılı Ekim
ayında 1.213.864 adet olarak gerçekleşti. 1.215.701 adet olan 2010 yılı Ekim ayına
göre satışlar %0,2 oranında daraldı. 2011
yılı Ekim ayında Türkiye Avrupa otomotiv
satışları sıralamasında 5. sırada yer aldı.
Avrupa Otomotiv pazarı 2011 yılı Ocak-Ekim döneminde bir
önceki yılın aynı dönemine göre %0,5 arttı ve 13.165.580 adete
yükseldi. 2011 yılı Ocak-Ekim döneminde Türkiye Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. sırada yer aldı.
Avrupa Otomobil Pazarı
AB (27) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomobil pazarı 2011
yılı Ekim ayında, 2010 yılı Ekim ayına göre %1,4 küçüldü ve
1.044.825 adet seviyesinde pazar gerçekleşti. 2011 yılı Ekim
ayında Avrupa otomobil pazarı, Ağustos ve Eylül aylarındaki
büyümenin ardından daraldı.
76
OCAK 2012
AB (27) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2011 Ekim ayında geçen senenin aynı ayına göre en sert düşüş %51,8 ile İrlanda’da
gerçekleşirken, ardından %40,5 ile Portekiz’de ve %35,7 ile
Yunanistan’da görüldü. Daralma yaşayan diğer ülkeler arasında
Polonya, Danimarka, İspanya, Slovakya ve İtalya yer aldı. 2011
Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre satışlarını en çok arttıran ilk üç pazar sırasıyla; İzlanda %155,2, Letonya %111,6 ve Estonya %34,3 oranıyla yer aldı.
Avrupa (AB27+EFTA) otomobil satışları 2011 yılı Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,9 daralarak
11.505.000 adete geriledi.
Avrupa (AB27+EFTA) ülkelerinde 2010 ve 2011 yılları 10 aylık
gerçekleşen kümülatif otomobil pazarı kıyaslandığında en belirgin düşüş yine %35,7 ile Yunanistan’da gerçekleşirken, ardından %24,9 ile Portekiz ve %19,7 ile İspanya’da yer aldı. Daralma yaşayan diğer ülkeler arasında İtalya, Romanya, Polonya, İngiltere, Slovenya ve Lüksemburg yer aldı. 2011 yılı Ocak-Ekim
döneminde en yüksek artış sırasıyla; Letonya (%80), Litvanya
(%77,6) ve Estonya (%75,4)’da gerçekleşti. Türkiye, Avrupa otomobil satışları sıralamasında 2011 Ekim ayında 6. sıraya yükselirken, 2011 Ocak-Ekim döneminde 8. sırada kalarak bir önceki
dönem ile aynı sıralamada yer aldı.
Avrupa Hafif Ticari Araç Pazarı
Avrupa (AB (27) ve EFTA) ülkeleri toplamına göre Hafif Ticari
araç pazarı 2011 yılı Ekim ayında 2010 yılı Ekim ayına göre %6,4
arttı ve 136.706 adet pazar gerçekleşti.
AB (27) ve EFTA ülkelerinde 2011 Ekim ayında en sert düşüş
%40,5 ile yine Portekiz’da gerçekleşirken, ardından %33,1 ile
Yunanistan ve %5 ile İspanya’da daralma yaşandı. 2011 Ekim
ayında geçen yılın aynı ayına göre satışlarını en çok arttıran ilk
üç pazar sırasıyla; İzlanda %250, Letonya %229,8 ve Estonya
%82,2 oranıyla yer aldı.
Avrupa (AB27+EFTA) hafif ticari araç satışları 2011 yılı OcakEkim döneminde satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre
%7,8 artarak 1.360.367 adete ulaştı.
Avrupa (AB27+EFTA) ülkelerinde 2010 ve 2011 yılları 10 aylık
gerçekleşen kümülatif hafif ticari araç pazarı kıyaslandığında
en belirgin düşüş %42 ile Yunanistan’da gerçekleşirken, ardından %26,5 ile Portekiz ve %17 ile Slovakya yer aldı. 2011 yılı
10 aylık en yüksek artış sırasıyla; Letonya (%159,3), Litvanya
(%124,4) ve Estonya (%94)’da gerçekleşti. Türkiye, Avrupa hafif ticari araç satışları sıralamasında 2011 Ekim ayında 2. sırada yer almaya devam ederken, Ocak-Ekim döneminde 3. sıraya geriledi.
ANALİZ
Perakende Satışlar Yerli/İthal Dağılımı Ocak-Aralık 2011
Toplam
Yerli
İthal
Toplam
Yerli
İthal
Toplam
Yerli
İthal
Toplam
0
898
898
0
0
0
0
898
898
20
20
Alfa Romeo
Aston Martin
20
20
Audi
0
12.064
12.064
0
0
0
0
12.064
12.064
Bentley
0
10
10
0
0
0
0
10
10
BMC
0
0
0
BMW
0
15.018
15.018
0
0
0
0
Chery
0
1.932
1.932
0
113
113
0
2.045
2.045
Chevrolet
0
23.610
23.610
0
0
0
0
23.610
23.610
Chrysler
0
47
47
0
0
0
0
47
47
Citroen
0
14.469
14.469
6.712
9.258
15.970
6.712
23.727
30.439
Dacia
0
17.937
17.937
0
3.402
3.402
0
21.339
21.339
Daihatsu
0
379
379
0
0
0
0
379
379
DFM
0
0
0
0
3.407
3.407
0
3.407
3.407
Dodge
0
1
1
0
0
0
0
1
1
Ferrari
0
23
23
0
0
0
0
23
23
0
0
0
15.018
15.018
Fiat
45.759
12.002
57.761
65.728
5.380
71.108
111.487
17.382
128.869
Ford
0
58.807
58.807
72.641
1.829
74.470
72.641
60.636
133.277
Geely
0
1.405
1.405
0
0
0
0
1.405
1.405
Honda
7.418
5.891
13.309
0
0
0
7.418
5.891
13.309
Hyundai
49.005
29.290
17.157
46.447
1
2.557
2.558
29.291
19.714
Ikco
0
0
0
0
0
0
0
0
0
Infiniti
0
102
102
0
0
0
0
102
102
Isuzu
0
0
0
613
2.296
2.909
613
2.296
2.909
Iveco
0
0
0
0
0
0
0
0
0
Jaguar
0
168
168
0
0
0
0
168
168
Jeep
0
888
888
0
0
0
0
888
888
Karsan
0
0
0
3.027
0
3.027
3.027
0
3.027
Kia
0
9.714
9.714
0
780
780
0
10.494
10.494
Lada
0
10
10
0
0
0
0
10
10
Lamborghini
0
6
6
0
0
0
0
6
6
Lancia
0
178
178
0
0
0
0
178
178
Land Rover
0
2.139
2.139
0
0
0
0
2.139
2.139
Mahindra
0
0
0
0
0
0
0
0
0
Maserati
0
24
24
0
0
0
0
24
24
Mazda
0
1.620
1.620
0
228
228
0
1.848
1.848
Mercedes-Benz
0
12.630
12.630
0
8.395
8.395
0
21.025
21.025
Mini
0
1.735
1.735
0
0
0
0
1.735
1.735
Mitsubishi
0
3.005
3.005
397
4.640
5.037
397
7.645
8.042
Nissan
0
18.573
18.573
0
1.813
1.813
0
20.319
20.319
Opel
0
52.624
52.624
0
1.813
1.813
0
54.437
54.437
Otokar
0
0
0
0
0
0
0
0
0
Peugeot
0
15.480
15.480
9.467
9.968
19.435
9.467
25.448
34.915
Porsche
0
442
442
0
0
0
0
442
442
Proton
0
1.113
1.113
0
0
0
0
1.113
1.113
Renault
119.488
88.826
7.534
94.360
0
25.128
25.128
88.826
32.662
Saab
0
0
0
0
0
0
0
0
0
Seat
0
6.059
6.059
0
0
0
0
6.059
6.059
Skoda
0
7.589
7.589
0
1
1
0
7.590
7.590
Smart
0
60
60
0
0
0
0
60
60
Ssangyong
0
881
881
0
1.015
1.015
0
1.896
1.896
Subaru
0
761
761
0
0
0
0
761
761
Suzuki
0
1.340
1.340
0
0
0
0
1.340
1.340
Tata
0
1.024
1.024
0
833
833
0
1.857
1.857
10.195
26.450
36.645
0
1.351
1.351
10.195
27.801
37.996
Volkswagen
0
55.550
55.550
0
26.361
26.361
0
81.911
81.911
Volvo
0
4.662
4.662
0
0
0
0
4.662
4.662
179.488
414.031
593.519
133.091
112.334
270.920
338.074
526.365
864.439
Toyota
Toplam
78
Hafif Ticari Araç
OCAK 2012
Kaynak: www.odd.org.tr
Binek Araç
Marka

Benzer belgeler

8diyalog

8diyalog İÇİNDEKİLER

Detaylı

Otoban Dergisi

Otoban Dergisi Özellikle son 5 yıldır dışarı bağımlılığı giderek azalan ve kendi ayakları üzerinde geçmişe göre daha sağlam duran bir Türkiye var. 5 yıl önce ekonomilerine özendiğimiz ülkeler bugün can çekişiyor,...

Detaylı

Göster/Aç - Ordu Üniversitesi Açık Arşiv Sistemi

Göster/Aç - Ordu Üniversitesi Açık Arşiv Sistemi Geçmişte yaşamış olduğumuz tecrübeleri göz önüne aldığımızda, otomotiv sektörünün yaşanan ekonomik krizler sonucunda zaman, zaman dalgalı seyir izlemiş olduğunu görmekteyiz. Ancak yaşanan her olums...

Detaylı

ISS/EC 2005-01 - Boğaziçi Üniversitesi

ISS/EC 2005-01 - Boğaziçi Üniversitesi DD’nin sektöre dinamizm katmak ve marka algısına pozitif katkıda bulunmak amacıyla ikinci kez düzenlediği, otomotiv sektörünün en kapsamlı ve prestijli organizasyonu olan “ODD Satış ve İletişim Ödü...

Detaylı