here

Transkript

here
GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM KİTABI
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Projesi Ürünüdür.
PROJE ORTAKLARI
CENTRUM PRO VEŘEJNOU POLITIKU, CZECH REPUBLIC
MENEDZMENTA HOLDING, LATVIA
JONISKĖLIO IGNO KARPIO ŽEMĖS ŪKIO IR PASLAUGŲ MOKYKLA, LITHUANIA
OŚWIATOWIEC-ŁÓDŹ, POLAND
COLEGIUL TEHNIC METALURGIC, ROMANIA
MERSIN IL MILLI EGITIM MUDURLUGU, TURKEY
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
BU KİTAP, PROJE ORTAKLARI ;
ÇEK CUMHURİYETİ, LETONYA, LİTVANYA, POLONYA, ROMANYA VE TÜRKİYE
TARAFINDAN UYGULANAN NİTEL ARAŞTIRMA TEMEL ALINARAK HAZIRLANMIŞTIR.
Düzenleme; Anna SOLTYS, OSWIATOWIEC- LODZ, POLAND
Çeviri; Tülay KARABULUT, MERSIN IL MILLI EGITIM MUDURLUGU, TURKEY
ISBN: 978-83-62916-89-4
© AVRUPA BİRLİĞİ, 2013
BU YAYINDA ORTAYA KONAN BİLGİ VE GÖRÜŞLER YAYINI HAZIRLAYAN KİŞİLERE AİTTİR VE
AVRUPA BİRLİĞİNİN RESMİ FİKRİNİ YANSITMAMAKTADIR. İÇİNDEKİ BİLGİLERİN
KULLANIMDAN DOLAYI AVRUPA BİRLİĞİ VEYA KENDİ YARARINA ÇALIŞAN KURUM VE
KURULUŞLARI SORUMLU TUTULMAMALIDIR.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
GİRİŞ
İş bulmak için göç etmek yeni oluşan bir durum değil. 1 “Göç akım modelleri zaman
içerisinde değişebilir, göç eden nüfusun büyüklüğü ve oluşumu günümüzde ve geçmişteki göç
akımlarının oluşum sebeplerini yansıtır.” Nüfus, toplum, ekonomi ve politika ögeleri
topluluklara uyum sağlama ve topluluklardan ayrılmanın uzun soluklu doğası ve karmaşıklığı
ile birleşir.
İnsanlar her zaman kendileri ve aileleri için daha iyi iş ve yaşam şartları ararlar, ama
son yirmi yıldır Avrupa’da Avrupa Birliği yeni üye ülkelerinden, Afrika ve Asya’dan “Eski
Avrupa”ya doğru karışık bir göç gözlemleyebiliriz. 2Ch. Hardy’nin dediği gibi “İşte paradoks
budur!” Gelişmiş ülkelerde o ülkenin vatandaşlarına cazip gelmeyen az ödeyen ama zor olan
işler vardır. Düzgün toplumsal güvenlik sistemi insanların “düşük seviyeli” işler yapmasını
teşvik etmiyor. Ama ülkeleri politik sistemlerden, savaştan ve ekonomik krizden etkilenmiş
insanlardan hala talep görüyor. Göçün boyutları, sürecin 60’larda başladığını ve farklı
toplumsal modellerle hala var olduğunu gösteriyor. Yeni göç etmişlerin yanında 1. ve 2. nesil
göçmenlerden bahsedebildiğimize göre Batı Avrupa’nın kültürel farklılıklar ve göçmenlerin
topluma entegrasyonu ile ilgili sorunları çözmeyi öğrendikleri söylenebilir. Avrupa Birliği yeni
üye ülkeleri için iş bulmak için göç yeni bir süreç ve sonuçları hala ölçülebilir de değil. Merkez
ve Doğu Avrupa’daki göçün seviyesi aslında farklı boyutlardaki sebeplerin varlığını da ispatlar
ve artık bu süreci gözlemlemeyi mümkün kılan yöntemler ve araçlar da bulunmaktadır.
Göçmen sayısı; kayıtlı işçi sayısı, sosyal yardım miktarı, okula giden yabancı öğrenci sayısı ve
daimi ikamet edenlerin sayısı temel alınarak değerlendirilir. Ülke içindeki göçün tespit
edilmesinde kullanılacak herhangi bir araç yoktur. 3İstatistikler gösteriyor ki Polonya,
Romanya, Letonya ve Ukrayna’da özellikle kırsal kesimlerinde her dört çocuktan biri göçmen
aileye mensuptur.
Olası avantaj ve dezavantajları hakkında tartışabiliriz ama biliyoruz ki geleneksel
bağlar ve aile modelleri, kariyer, eğitim imkânları değişmiştir. Göçün sonuçlarını ekonomik,
sosyal ve nüfus gibi farklı açılardan tartışmalıyız. Ama tartışılması gereken en önemli yönü
bireylerin ve ailelerin bağlarını, etkileşimlerini, toplumsal rollerini ve aile içi düzenlerini nasıl
etkilediğidir.
1.http://epp.eurostat.ec.europa.eu/cache/ITY_OFFPUB/KS-31-10-539/EN/KS-31-10-539-EN.PDF.
2 Ch. Handy, Wiek paradoksu, Wyd. ABC, Warszawa 1996.
3. http://www.oecd.org/els/mig/World-Migration-in-Figures.pdf
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Bu el kitabını aile hayatındaki ayrılıkların göçün sosyal ve kültürel sorunları, iletişim ,
psikolojik destek ve etkileşimleri gibi en önemli sıkıntılarını ele alabilmek için hazırladık.
Göçmen ailelerin her gün aşmak zorunda olduğu bu sorunların çözülmesini hayati önem
taşımaktadır. Kimseyi kınamaya ya da değerlendirmeye değil yeni kurallar altında yaşamak
zorunda kalan tüm aile bireylerine normal bir durum olan göçün farklı yönlerini göstermeye
çalışıyoruz. Böylelikle yeni şartlardaki hayatları iyileşecek ve bu süreçten her birey
faydalanacaktır. Umarız bu el kitabı uzakta yaşamanın olumsuz etkilerine karşı ailelerini
korumak isteyenlere yol göstermek için kullanılır. Ayrıca bu kitabı hazırlamamıza esin kaynağı
olan 4 “GÖÇMEN AİLELERİN HAYAT HİKÂYELERİ” kitabımızı da okumanızı tavsiye ederiz. Bu
kitabı oluşturmak için kullanılan tüm içeriğe internetten de ulaşabilirsiniz.
Anna Soltys Ph.D.
4 http://prevence.cpvp.cz/images/stories/story_book_en.pdf
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
YENİ AİLE MODELLERİ VE EBEVEYN ROLLERİ
İş yüzünden göçten bahsederken ortaya çıkan birkaç aile tipi görülmektedir.
1. Ebeveynlerden biri göç eder ve yurtdışında sürekli bir işe başlar.
2. Ebeveynlerden biri göç eder ve yurtdışında yıl içinde kısa izinlerle dönemsel işe
başlar.
3. Her iki ebeveyn göç eder ve çocuklarını akrabalarının yanında bırakıp yurtdışında
sürekli işe başlar.
4. Tüm aile göç eder.
5. Hem ebeveynler hem de çocuklar büyük ailelerinden ve yakın akrabadan ayrı yaşar.
Bu göçler geçici ya da sürekli olabilir. Mesela; yılda birkaç ay, birkaç hafta geçici, maddi
sorunlar çözülene kadar bir ya da iki yıl veya birkaç yıl.
Ailenin farkında olmadan seçtiği bu çözüm aile hayatını değiştirir. Bir ebeveyn diğerinin
sorumluluğunu da üstlendiğinde roller değişir, aile üyeleri arasındaki ilişkiler değişir, yeni tip
çatışmalar ortaya çıkar ve psikolojik sorunlar oluşur. Yeni durum içinde sabit kalabilmek için
ailelerin bu tür zorluklarla başa çıkması gerekir. Yeni bir çözüm ürettiklerinde tüm ailenin
bunu kabul etmesi, uzun solukta aile için bu sorunları halletmek için büyük bir şans anlamına
gelir. İş amaçlı göç ve ilişkilerde ve rollerde olan değişiklik her zaman ailenin işlevini yitirdiği
anlamına gelmez ama yaygınlaşan anlayış bu yöndedir. Ailenin diğer üyelerine bunun normal
olmayan, yanlış ve istenmeyen bir durum olduğunu göstermeden basit bir şekilde bu
durumun kabul edilmesinin önemli olduğu anlaşılıyor. Ayrıca, diğer aile üyelerinden de
çocuklarla konuştukları zaman böyle bir çözümün anormalliğini vurgulamamaları
istenmelidir. Geçmişte; savaş, evden uzakta bulunan bir iş, askeri hizmet aile bireylerinin
erken ölümü veya evden uzakta okula başlamak gibi sebeplerle aileler uzun süre birlikte
kalamıyorlardı. Yani, iş amaçlı göç aslında yeni bir şey değildir, yeni olan bu olayın
büyüklüğüdür.
5
Bir ebeveynin göç edip diğer ebeveynin evde kalması vakalarında ortaya çıkan beş tavır
görülmektedir.
Tehlikeli bir despot: Çocukların normal tavır ve tutkuları kadar yaptıkları yanlışları, okul
sonuçları ve okuldaki tavırlarını inceler. Genellikle sözle veya fiziki agresiflikle, sürekli
reddettiğini ifade ederek veya başarılarını takdir etmeyerek çocukları cezalandırır.
Kaderine boyun eğmiş bir gözlemci: evdeyken , özellikle çocuk yetiştirme gibi önemli aile
meselelerine sırf aile ortamını bozmamak için karışmazlar. Sorunlara mesafelerini sezdirir ve
ailedeki en önemli insan olmak istemediklerini vurgularlar.
5.A. Pawlak,Rodzina w systemie wartosci polskiego emigranta zarobkowego w: Dyskursy o kulturze – Etosy
pracy, A. Soltys, SAN, LODZ 2012
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Santa Claus: Çocukları hediyeler boğar ve onların yanlış
hareketlerini görmezden gelirler. Ebeveynin yokluğunu
hissettirmemek için çocukları tatile davet eder,
böylelikle dünyayı tanıyıp yurtdışında bir süre
yaşayabilirler.
Önemli bir misafir : Eşleri tarafından misafirlermiş gibi
davranılır. Özel hakları vardır; huzur ve sessizlik içinde
dinlenmek, çocuklar tarafından rahatsız edilmemek
gibi. Ve evi ziyaretleri boyunca bitmeyen bir kutlama
yapılır.
Önemli bir “var ama yok” ebeveyn : diğer ebeveyn
sayesinde hep evdeymiş gibi davranılır. Evdeki
diyaloglarda geleneksel mesajları kullanır ; “ Az bekle de gör baban ne diyecek buna! ” veya
“Annene ne yaptığını söyleyeceğim!”, “Baban karar versin!” ve evde olmayan ebeveyn aile
hayatında her zaman yer alır.
Bu davranışlarının hiçbiri tam olarak etkili değildir ama tutarlı bir şekilde
uygulanmalıdır. Genellikle olan eve geldikten az bir süre sonra, birkaç gün Santa Claus, veya
önemli bir misafir veya gidişata bağlı olarak bir despota veya gözlemciye dönüşüp değişik
davranışlar gösteriyorlar.
Vaka Çalışması 1 : Agnieszka Bochum’da senedir yaşıyor ve çalışıyor. Çocuk yardımı da
alabildiği mutfak ve lokanta temizliği yapan bir şirkette sürekli ve resmi iş bulabilmeyi
başardı. Maaşı asgari ücretin altına düştüğü zaman yevmiye ve ev yardımı da alıyor. Ayrıca
bir terzide de tadilat işlerini yapmaya başladı. Okul yaşında çocukları var- evden ayrıldığında
çocuklar 11 ve 13 yaşındaydı bu yüzden çocukların Polonya’da kalmasına ve okullarını
bitirmelerine karar verdi. Her Noel’de evine gelmeye çalışıyor, parası ve zamanı olduğu
anlarda genellikle üç ayda bir ailesini ve çocuklarını ziyaret ediyor. Her seferinde kıyafetler,
ayakkabılar, Ipadler, cep telefonları ve şekerleme gibi hediyeler getiriyor ve çocuklara harçlık
veriyor. Ama birkaç gün sonra evde büyük bir dağınıklık, kirli çamaşır ve bulaşıklar birikmiş
oluyor. Böyle anlarda Agnieszka sakinliğini kaybediyor, kocasına ve çocuklara bağırıyor. Ona
göre ailesi ona saygı göstermiyor ve onsuz ailesi darmadağın. Temiz ve düzenli bir evde
yaşamayı hak ettiğini hissediyor. Annesi de bu kargaşa katılırsa, Agnieszka hemen kızların
okuldaki görevlerine ait tutumlarını, kendilerine zaman ayırmadıklarını ve evi temizlemek
zorunda olduklarını anlatıyor. Agnieszka’nın kızı ise gururla ne kadar şımartılan bir kız
olduğundan bahsediyor. Çocuklar ise büyüyorlar ve annelerini daha çok ziyaret ediyorlar. Kızı
erkek arkadaşından ayrıldığı için zor zamanlar yaşarken; Agnieszka hemen “Bana gel, tatlım”
diye cevap verdi.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Muhtemelen çocuklar okulu bitirir bitirmez annelerine katılacaklar. Bochum’da bir araya
geldiklerinde hiç tartışmıyorlar- birlikte zaman geçiriyor, geziyor ve yürüyüşlere çıkıyorlar.
Agnieszka hala Polonya’daki evini kendi evi olarak görüyor. Ona göre bazı şeyleri talep
etmeye hakkı var, çünkü ailenin devamlılığını sağlayan kişi kendisi.
AGNİESZKA’NIN EVDEKİ ROLÜ NEDİR?
AİLE İÇİN BU DAVRANIŞLARIN SONUÇLARI NEDİR?
Vaka Çalışması 2 : Krzystof üç yıldır yurtdışına çalışmak için gidiyor. Birçok kursa gitti ve
İsveç, Hollanda ve Norveç’te çalışıyor. Evden her seferinde 2 ya da 3 aylığına ayrılıyor ve ev
ziyaretleri çok kısaydı en fazla bir hafta kalabiliyordu. Partneri bir kaza geçirdiği için hasta
bakım ünitesinde kalıyor ve şu an evde yetişkin bir üvey kızı ve 15 yaşında bir oğlu var. İlk
başta Krzystof hastanedeki partnerini oğluyla ziyaret etti. Sonra çocuğa bir miktar para
bıraktı ve kendi erkek kardeşinden eve gelip çocukla yaşamasını istedi. Farklı aralıklarla oğlu
istediği gibi harcayabilsin diye birkaç Polonya zlotu gönderdi. Baba uzaktayken, oğlu
amcasıyla gerekli şeyleri satın alıp ve akşam yemeklerini birlikte hazırladılar.Ama, bir yıl sonra
amca yeğenine baktığı için para istedi ve Krzystof artık amcanın yardımından mahrumdu.
Bir süre sonra yetişkin kızın da tüm yasal sorumluluğunu aldı ama ona maddi anlamda yardım
etmedi. Ve sonrasında artık ne oğlunun okul sonuçlarıyla ne partneriyle ilgilenir oldu ne de
bakım ünitesini aradı. Üvey kızı resmi ve maddi sorunlarla ilgilenmeye başladı. Birkaç
günlüğüne eve geldiğinde, oğluna alışveriş yapması için biraz para veriyor ama onunla
alışverişe gitmiyor.
Evin geçimiyle, eşya veya kış için yakıt almakla ilgili konuşmuyorlar. O çoğunlukla evde kalıp
TV izliyor, bira içiyor ve arkadaşları ile buluşuyor. Babası evdeyken, oğlu da arkadaşlarıyla
görüşüyor. Babasından kira veya bilgisayar için para istediğinde, hep aynı cevabı alıyor; para
yok. Aynı zamanda daireyi yenilememesine sebep olarak da birkaç yıl içinde Kanada’ya
taşınacaklarını ve gerek olmadığını iddia ediyor.
KRZYSTOF’UN BAŞLANGIÇTAKİ ROLÜ NEYDİ VE ŞU ANKİ ROLÜ NE?
TAVRI NEDEN DEĞİŞTİ?
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Vaka Çalışması 2 : Agata 1 ya da 2 haftasını evde geçirip geri kalan zamanda sürekli iş
seyahatlerine çıkar. Kocası ve büyükannesi çocuklarıyla evde kalıyor. Çocukların
çamaşırlarıyla, giyinmeleriyle ve yemekleriyle Agata veya büyükanne ilgilenir. Çocuklar kreşe
başladığında Agata ve kocası çocukların büyükanneye yük olmamasına ve bazı sorumlulukları
kocasının almasına karar verdiler. Eğer çocuk hastalanırsa, o zaman büyükanneden yardım
isteyeceklerdi.
İş seyahatleri sırasında, Agata düzenli bir şekilde kocası ve çocukları ile telefonda ve Skype’ta
görüşür. Agata çocukları ile ilgili her şeyi bilir; ne yediler, okulda ne giydiler ve ne yaptılar,
baba nasıl idare ediyor ve at kuyruğu yapabiliyor mu? Çocuklar anneleri ile akşam
sohbetlerine alıştılar ve sanki yanlarındaymış gibi onunla konuşabiliyorlar.
Çocuklar annelerinin yokluğunu kabullendiler ve şu ana kadar şikayet etmediler; bu annenin
işi çünkü. Her gezisinden sonra çocukları ve kocasına güzel ve küçük birer hediye getirir. Ve
ne zaman eve geri dönse, her zamanki gibi evi ve çocukları ile ilgilenir.
AGATA NEDEN HALA BİR EBEVEYN ROLÜNÜ OYNAYABİLİYOR?
Her bir durumda, her iki ebeveyn ve çocuklar eski davranışlarını ve rollerini değiştirme
gereğiyle karşı karşıya gelir. Bazı ihtiyaçlar giderilirken bazı ihtiyaçlar da artmaktadır ( maddi
olan ihtiyaçlar gibi )
GÖÇMEN AİLELERİN ÇATIŞMALARI
Avrupa ailelerin iş amaçlı göçleri yirmi beş yıl önce başladı. İşte bu sebeple; biz meydana
gelen değişimleri , sonuçlarını ve ailelerin bu yeni, sürekli duruma adapte olabilmek için
geliştirdikleri yöntemleri anlatabiliyoruz. 6 Çoğu göçmene göre ailelerinden uzak kalma
zorunlulukları aile olabilmenin özüyle çatışır. “Çocuklarını görmüyorsan, nasıl iyi bir ebeveyn
olabilirsin?” Çoğu insana göre ebeveyn olma, partneri ve çocukları için partneri ve çocukları
ile temel faaliyetleri yapmak demektir. Yurtdışında bir gezi para kazanma fırsatı iken, aslında
insanları aile hayatından koparır. Telefon ve internetle görüşmeyi sürdürmek, gerçek
iletişimin bir alternatifidir. “ Uzaktaysan, artık önemi olmayan her şeyi öğrenirsin” Birçok
insan için şu anlama gelir; “sen artık birilerinin hayatının parçası değilsin.” Sonuçta bu durum
insanı şu hisse yönlendirir:
6.A. Pawlak,Rodzina w systemie wartosci polskiego emigranta zarobkowego w: Dyskursy o kulturze – Etosy
pracy, A. Soltys, SAN, LODZ 2012.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
*Çocukların ve diğer ebeveyn üzerindeki kontrolü kaybetme
*Çocukların yetişmesinde ve hayatlarında kontrolü kaybetme
*Ailenin gündelik sorunlarından dışlanmış ve uzaklaşmış olma
*Çocukları ve partnerleri için önemli olmama
*Evde ve yurtdışında geçici bir hayat yaşama
Birçok insan “iyi bir ebeveyn” olmanın bazı şartlara bağlı olduğuna inanıyor. Çocuğun
yaşı; çocuk ne kadar büyükse, idare etmesi o kadar kolaylaşır. Göç Süresi; gidişler ne kadar
kısa ve ev ziyaretleri ne kadar uzunsa, o kadar iyidir. En önemli şey ise ebeveynin gitmeden
önceki tavırlarını yurtdışına çıktıktan sonra da sürdürebilmeleridir. – Eğer ilişkileri karşılıklı
güvene ve desteğe dayalıysa, göç ilişkilerini değiştirmeyecektir. Ama eğer ilişkileri iyi
değildiyse göç bu durumun devam etmesine ya da daha kötüye gitmesine sebep olabilir.
Nadiren bu durumda gelişme görülmüştür.
Kadın ve erkekler ilişkilerini sürdürmek için farklı yöntemler seçerler. “ Demek ki;
uzaktan da olsa “uluslararası annelik/ babalık” diye bilinen anne baba olmak mümkündür.
Göçmen anneler, yerleşik olmayan anne yöntemleri kullanırlar, mesela uyku zamanında
çocuklarına telefondan kitap okurlar veya Skype üzerinden ödevlerini yapmalarına yardım
ederler. Göç dönemleri arasındaki ev ziyaretlerinde, yoğun bir annelik yaşarlar. Yani
çocuklarıyla olması gerekenin iki katı ilgilenirler ve çocuklar nereye giderse onları takip
ederler. ” 7
Önemli olan ebeveynin nasıl “iyi” olduğu değildir, doğru olan çocuğa ve aileye yardım
etmeye, destek vermeye karar vermektir. Ve hiç kimse olduğundan daha iyi anne ve baba
olmayacaktır.
7.A. Pawlak,Rodzina w systemie wartosci polskiego emigranta zarobkowego w: Dyskursy o kulturze – Etosy
pracy, A. Soltys, SAN, LODZ 2012 syf 172.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
ETKİLEŞİM SOSYAL BAĞLARI NASIL ETKİLER?
Toplum biliminde , toplumsal grubun tanımındaki temel kategori kavramları şunlardır; Aile,
topluluk ve organizasyon.8
SOSYAL
TEMASLAR
ETKİLEŞİM
BAĞLAR
Sürekli ilişkiler için temel olan temasları şu şekilde ayırırız;
kalıcı
kısa süreli
doğrudan
dolaylı
özel
aleni
kişisel
kişisel olmayan
Kalıcı, doğrudan, özel ve kişisel olan temaslar aileler ve arkadaşlar arasındaki
ilişkilerin özünü şekillendirir. İnsanlar sık sık yüz-yüze temasla, profesyonel rollerini değil de
kendilerini ve ihtiyaçlarını ifade ederek diğerleriyle ilişki kurarlar. İlişki kurmaktaki amaç
kendileri için, kendi duygusal ve toplumsal ihtiyaçlarını gidermek için, bir araya gelmektir.
Ebeveyn göç ettiğinde, duygusal ve toplumsal bağları zayıflatan, kısa süreli, dolaylı
aleni ve kişisel olmayan ilişkiler ortaya çıkar ve baskındırlar. İşte bu yüzden, uzun süreli göç
durumunda bir süre sonra bir karar verilmesi gerekir – birlikte veya ayrı- ve karar ya geri
gelmek, ya aileyi de o ülkeye götürmek ya da ilişkiye bir son vermek arasında bir seçim
yapılır. Aynı durum yakın akraba, arkadaş ve iş arkadaşları ile olan ilişkiler için de geçerlidir.
Daha az temas kurulur ve bağlar artık daha zayıftır. Sonuçta, göçmen ebeveyn iki kat fazla
yalnızlaşır.
8 Por. D. Walczak-Duraj, Socjologia dla ekonomistów, PWE, Warszawa 2010.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Araştırma gösteriyor ki; maddi ve duygusal sıkıntılar arttığında ve göç süresi
uzadığında, tüm aile tarafından tartışılsa da göç hakkındaki son kararı kadınlar verir.
SİZCE AGNIESZKA, KRYSZTOF VE AGATA’YA NE OLACAK ?
Başka bir insan olduğunuzda temaslarınızı tamamen devam ettirmek can alıcıdır.
Bunu başarabilmek için farklı iletişim düzeyleri kullanılabilir. –aşağıdaki diyagramda verilen
unsurlar hakkında konuşmalar, tartışmalar, sorup dinlemeler yapılabilir.
İhtiyaçlar
gerçekler
Korkular,
başarısızlıklar
fikirler
duygular
umutlar,
hayaller
Bu yöntem ilişkileri devam ettirmeye, katılım hissini oluşturmaya, ne olup bittiğinden
haberdar olmaya, eş ve çocukların önemli olduğunu hissettirmeye yardımcı olabilir.
Hatırlamak gerekir ki; çocukların da içinde olduğu ilişkiler geliştirilmeli ve
değerlendirilmelidir. Knapp’ın İlişkisel Gelişim Modeli, biriyle birlikte olurken ilişkinin birkaç
seviyesini tecrübe edebilirsiniz, bu yüzden olumlu şekilde kendimizi motive etmek ve
olumsuzluktan sakınmak önemli olduğunu gösterir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
http://www.adamroslan.com/2010/10/knapps-relational-development-model/
ELEŞTİRİYLE NASIL MÜCADELE EDİLİR?
Birçok insan ebeveynlerden birinin göç etmesine tepkilidir çünkü bu durumun çocular
üzerinde olumsuz etkisi olduğuna inanırlar. “Avrupa öksüzlüğü” diye adlandırılan bu
durumda çocuklar bakılmaz veya kontrol edilmezler. Maddi ihtiyaçları giderilirken, çocuklar
hiçbir destek almadan duygusal boşluk içindedir. Çocukların yaşıtları arasında yeni sosyal bağ
kurabileceği ve aitlik duygusunu giderebileceği yerler aramasına -bir ebeveyn ya da başka bir
koruyucu ilişki kuramaz ve çocuklarla iletişime giremez- özellikle ergenlik dönemine
girdiklerinde hayatta kendilerine has bir yol aramasına sebep olur. Çoğu vakada büyükanne,
teyze veya amca çocukların ihtiyaçlarını , hayat tarzlarını ve isyan etmeleriyle sonuçlanan
arayışlarını anlamazlar.
Davranışsal sorunları çözebilecek bir tarif yoktur, ama gençler tarafından ilgi olarak
değerlendirilecek olan sabır, güven ve destek kontrolle birleştirilirse büyük bir adım atılmış
olacaktır.
Birçok insan kendilerine uluslar arası anne ve babaların çocuklarını neden yanlarında
götürmediklerini sorar. Her şeye kusur bulan insanlara verilecek cevap olarak birçok neden
vardır:
1. Çalışırken-temizlik yaparken veya başka insanlara bakarken – kendi çocuklarına
bakacak zamanları olmaz.
2. Çocuklarını yanlarında götürmenin bir bedeli vardır ve giderleri- ev, yiyecek, ulaşım ve
okullara ödenenler gibi- artırır ki bu kazanılan paranın eve gönderilememesine sebep
olur.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
3. Bu bir seçim meselesi değil bir gereklilik ve kendi ülkenle göç edilen ülke arasında
ücret ve giderler açısından yapılan bir karşılaştırma meselesidir.
4. Aileler açısından, yurtdışına gitmek; bulunulan ülkedeki işsizlik , borç gibi ekonomik
sıkıntıların varlığına işarettir.
5. Çoğu göçmen anne-baba evde çocuklarıyla olmayı tercih eder.
6. Çocuklar ve partner, göç eden kişi sürekli ve iyi para kazandıran bir iş bulduğunda,
ona katılacaktır. Ayrıca çocuklar büyüdüklerinde iş bularak destek de olabilirler.
7. Yurtdışına gitme kararı çocuklara iyi bakılacağına inanıldığı zaman verilir ve göç
sayesinde ekonomik ihtiyaçlar karşılanacaktır.
8. Polonya, Romanya , Ukrayna ve Çek aileleri için göç fırsat değil hayatta kalmak için bir
yoldur. Göçmenlerin gelirleri ailenin evdeki giderlerini karşılamak içindir. Yatırım veya
birikim yapmak için değil.
GÖÇ ETMEYE KARAR VERME SÜRECİ
Göçmen ailelerin karşılaştığı diğer bir problem de doğru karar vermektir. İlk vermeleri
gereken can alıcı karar, ailenin evde kalıp kalmayacağıdır. “ Ne kadar süre ailemden uzak
kalmalıyım? “, Ben uzaktayken , çocuklarıma kim bakacak?“, “Uzaktayken , çocuklarım iyi
olacaklar mı?“ Kararı vermeden önce bir göçmenin bu sorulara cevap vermesi gerekir.
Hayatta karar vermek herkes için zor bir görevdir. Hayatımız boyunca geleceğimizi
etkileyen kararlar veririz. Aslında, alınan kararlar sadece bizi etkilemez içinde yaşadığımız
dünyadaki diğer insanları da etkiler.
Karar verme düşünme, konuşma ve problemle ilgili bilgi edinmek için araştırma
süreçlerini içerir. Vermeniz gereken karara yardımcı olacak veri toplarsınız. Bunu konuyu
bilen kişilerle konuşarak , kütüphaneye giderek ve bir kaç çözüm daha düşünerek
yapabilirsiniz
Çoğu karar bir kere de alınmaz.
Zaman içinde kararlar tamamlanır.
Göçmen ebeveyn açısından karar verme genellikle olaylar, alışkanlıkları ve yaşam
tarzları değiştiğinde gerçekleşir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Karar verirken, altı basamaklı bir süreç izlenir.
1.
2.
3.
4.
Problemi veya hedefi tanımlayın- problemi net bir şekilde anlayın.
Tüm bilgiyi toplayın ve listeleyin- probleme yoğunlaşabilirsiniz.
Duruma yönelik iki veya daha fazla çözüm inceleyin- alternatifleri düşünün.
Her çözüm için muhtemel sonuçları analiz edin- çözümlerin iyi ve kötü yönlerine
bakın. Her birinin sonucu nedir? Bu çözüm benim ve ailem için faydalı olacak mı?
5. Probleminizi çözmek için en iyi çözümü seçin-aldığınız kararın ve iyi veya kötü
sonuçlarının sorumluluklarını kabul etmeye gönüllü olmalısınız.
6. Kararınızı değerlendirin-eylem planınızı gözden geçirmeniz gerekiyorsa kararınızı
verin. Sorunu çözmek ve hedefe ulaşmak için alternatif yollara her zaman hazır olun
belki ilk seçtiğiniz işe yaramayabilir.
Vaka Çalışması 4 : Mihaela 35 yaşında , 7.sınıftan mezun olmuş ve iki kızı var. Küçük olanı
16 yaşında ve Colegiul Teknik Meslek Lisesinde okuyor. Büyüğü 18 yaşında. Romanya’da hiç
çalışmamış ve İtalya’ya çalışmaya gitmeden önce boşanmış. Gittiğinde kızları 6 ve 8
yaşlarındaydı. Büyükanneleriyle kaldılar. Eski kocası aileyi geçindiren kişiydi. Ona kötü
davranıyordu ve işi olmadığı için onu aşağılıyordu. Bu tavırlar onu Romanya’dan ayrılmaya
itti. İtalya’ya herhangi bir sözleşme imzalamadan gitti. Başlangıçta, bir barda çalıştı ve kaldığı
yer kötüydü. Hayatını kazanmak için birkaç ailenin yanında çocuk bakıcısı olarak da çalıştı.
Yasal belgeleri olmadan bir pizza dükkânına geçti. Ve sonra bir aşçı yamağı olarak iş buldu. Şu
an resmi belgelerini de alıp yaşlı bakımevinde çalışıyor. Kızların babası Mihaela evden
ayrılınca çok mutlu oldu. Kızlar annelerinin neden gittiğini anlamadı ve büyükanneleri de bu
duruma karşı çıktı. Dilini bile bilmediği hiç tanımadığı bu yere korku içinde geldi. Kelimelerle
anlatılamayacak duygulardı bunlar. Her üç günde bir telefon edip ailesiyle görüşüyordu.
Başlangıçta her üç ayda bir ailesini görmeye geldi. Romanya’nın Avrupa Birliğine katılması
sayesinde gidiş gelişleri daha da kolaylaşmıştı.
Kızlar yaşadıkları her sorunu büyükanneleriyle tartışıp çözdü. Büyükanne kızların tüm
sıkıntılarını, ergenlik döneminde yaşadıkları herşeyi biliyor. Ama kızlarla anne arasında
aşılmaz bir duvar oluştu. Mihaela’dan para istediklerinde sahip olduğu son Euroya kadar
onlara gönderiyordu. Belki yiyecek alacak kadar parası bile kalmıyordu. Onlara sürekli para ve
hediyeler gönderiyordu. Bunların aradaki mesafeyi ortadan kaldıracağına inanıyordu ama
beklediği gibi olmadı. İtalya’da yaşamaya çok zor alıştı. Romanyalıların kıskançlığı hayatını
daha da zorlaştırdı. Hiç boş zamanı yoktu. Para kazanmak için evler arasında temizlik yapmak
için koşturdu. akşamları tükenmişlikten ağlıyordu. Sevdiklerinden ayrı kalmak eziyet gibiydi.
Okula başladıkları gün onların yanında olup onlara umut vermek istedi ama olamadı. Tek
avantaj paraydı. Bir sürü dezavantajı vardı, gençliği geçiyor, sağlığını kaybediyordu ; her şeyin
bir bedeli vardı. Kızların İtalya’ya gelmesini istiyor. Onun için daha kolay olacak çünkü üç eve
bakmak zorunda şu an; biri İtalya’da, kızların yaşadığı diğer bir ev Slatina’da , diğeri ise
babasının yaşadığı kasabadaki ev.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Mihaela’nın ailesi emeklilik maaşı almıyor. Kızlar Mihaela’yı anlamak istemiyor ve onların
arzularını da Mihaela bilmiyor. Fedakârlığını takdir etmiyorlar ve ona göre bu fedakârlık
yaşadıklarına değmez. Kızlarıyla iletişim kuramamasına çok üzülüyor. Kızları ve kendisi
arasında bir sessizlik duvarı var.
1. Mihaela’nın annesinin kızlarının hayatında onun rolünü almasına izin vermesi
konusundaki kararı hakkında düşünün.
2. Eğer Mihaela dönebilseydi kızlarını da düşünerek alacağı bir karar hayal edin.
GÖÇMENLERİN YURTDIŞINDAKİ SOSYAL İLİŞKİLERİ
İnsanlar yurtdışına gitmeye karar verdikleri zaman, çoğu durumda en büyük
destekçileri daha önce yurtdışına gitmiş olan akraba ve arkadaşlarıdır. Bu sebeple göçmenler
yurtdışında yalnız değillerdir. Ama bu sadece o kişilerle kendilerini sınırladıkları anlamına
gelmez. Farklı yerlerde çalışır ve ayrı yaşarlar ve diğer insanlarla temas kurmak bu yüzden
önemlidir. Dahası, oraya vardıklarında, tanıştıkları insanlar uğraşmak istemedikleri
tarzdandır. Böyle durumlarda, birlikte var olabilmek için bazı sınırlamalara ve kurallara ihtiyaç
duyulur:
1. Birlikte çalışırız ama boş zamanlarımızı dilediğimiz gibi ayrı ayrı geçiririz.
2. Aynı aileden, ülkeden veya kasabadan gelmiş olmamız birbirimizi sevmek zorunda
olduğumuz anlamına gelmiyor. Saygı ve yardım kabul edilebilir ama koyduğumuz
sınırlar ölçüsünde tabi.
3. Eğer birini iyi tanımıyorsak, aynı ülkeden geliyor olmamız birbirimize sonsuz
güveneceğiz anlamına gelmez.
Dini, ulusu düşünmeden yeni bağlantılar ve ilişkiler kurmak her zaman daha faydalıdır. İlk
önce, tüm dünyada aynı kurallar geçerli olsa da, dil sınırlılıkları yüzünden biraz zor olabilir.9
1. Fiziksel Çekim; Sevimli ve çekici insanlara karsı takınılan gayri ihtiyari olumlu tavır
takınırız.
2. Benzerlik; bize benzeyen insanları severiz. Benzerliğin ne olduğu önemli değildir;
inançlar, kişisel özellikler, hayat tarzı, tecrübeler, meslek veya hobi gibi. Biz bu yüzden
aynı hobilere sahip, müzikle veya sporla ilgilenen, aileden veya iş çevresinden arkadaş
ediniriz.
3. İltifatlar; eğer dürüstse, tıpkı espri yeteneği ve bir gülüşü varsa, başlangıçta çok
yardımcı olabilir. Dili bilmeseniz bile, kahkaha diğer insanları sevmenizi sağlar, çünkü
diğer insanların sevdiği belli bir mesafedeki bir insan olduğunu gösterir. Mesela,
bazen dil hatalarında kendinize gülmek de işe yarayabilir.
4. Temas ve İşbirliği; - veya küçük şeylerde bile başkalarına yardım etmek size minnetkar
arkadaşlar kazandırabilir. Ayrıca bazen diğerlerini dinleyerek de daha yakın arkadaş
olabilirsiniz. Daha fazla temas daha yakın ilişki demektir.
9 .Por. R. Cialdini, Wywieranie wpływu na ludzi, GWP, Gdańsk 1996
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
5. Ziyaret ettiğimiz yerler çok önemlidir; alışveriş yaptığımız küçük bir dükkân, kilise,
yerel koro, komşular ve işten arkadaşlar. İnisiyatif alıp, onları kahveye, akşam
yemeğine veya bowling oynamaya davet edebilirsiniz.
KÜLTÜREL MESELELER-AYRI DÜNYALAR
Başka bir ülkeye gittiğimizde hayran kalabileceğimiz, sevmeyeceğimiz ya da bizi
şaşırtabilecek farklı bir kültürle karşılaşırız. Bize nolrmal ve alışılmış gelmeyen “diğeri“ ile
karşılaştığımızda , diğerleri için o „diğeri“ değildir. Farklılıklar sadece dil, alışkanlıklar ve
geleneklerde değil ayrıca jestler, gerçeğin anlaşılma şekli, güdüler ve tüm toplum
düzeninde de karşımıza çıkabilir. Daha uzun yaşadığımız her seferde ,ev sahibini
gücendirmemek veya görgüsüz gibi görünmemek için farklılıkları öğrenmek gerekir.Eski
bir deyim vardır; “ Roma’dayken , Romalılar gibi davran!“ Bir ulusun veya bir grubun
kültürü şu hallerde pekişir:10
Temel Varsayımlar : hayatın anlamı, insan hakları, insan ilişkilerinin doğası, kadın ve
erkeğin rolleri, ulusal sistem ve bir vatandaşın pozisyonu, zamanın doğası, insan ve doğa
arasındaki ilişki, peşinden gitmeniz gereken şeyler, tavırlar, bakış açıları, fikirler ve
ideolojileri ilgilendiren kalıcı inanışlar.
Normlar ve Değerler: bağlayıcı bir dizi kural ve değerler, ilişkinin anlamının tanımı,
insanlık, aile ve toplum, bir insanın diğerine karşı zorunlulukları ve insan hakları,
davranışlarda belli edilen fikir ve inançlar.
İnsan yapımı ürünler: bir davranış şeklinin görsel ve işitsel ürünler, görünüş, dil, jestler,
fiziksel nesneler, mimari ve iletişim sistemleri vs.
Kültürün büyük bir bölümü gözle görülmez veya tam olarak fark edilemez yine de
dışardan biri için farklılıklar kültür şoku denilecek kadar açık olabilir. Bu yüzden
göçmenler birbirleriyle veya başka göçmenlerle bir aradayken kendilerini daha iyi
hissederler. Çoğu vakada öncelikle benzerliklerin bulunmasına ve kültürel yapıların kabul
edilmesine rağmen daha yakın arkadaşlıklarda katlanılmaz ve şok edici bulunabilir ,
Norveç ve Almanya’daki ebeveynler ve çocuk bakımı tavırları gibi. Göçmenler tarafından
tercih edilen ülkeler-İngiltere, İrlanda, Almanya, Norveç, İspanya, İtalya- arasındaki tüm
farklılıkları anlatmak imkansızdır.Yine de bazı akılda kalıcı şeyleri hatırlamak gerekir :11
10.Por. Culture Model of E. Schein http://wawak.pl/pl/content/poziomy-i-funkcje-kultury-organizacyjnej
11. http://gifts-from-world.blogspot.com/2013/03/te-same-gesty-inne-znaczenia.html
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Baş parmak havada:
Polonya’da her şey yolunda demektir. Bazen otostopçular
tarafından da kullanılır.
Orta Asya, Güney Avrupa ve Batı Afrika’da ise bu işaret rahatsız
edici ve ayıptır.
Avuç içini gösterme
Polonya’da birini sakinleştirmek istediğimizde bu işareti
yaparız.
Yunanistan’da bu hareket diğer insanların yanında birine
yapıldığı zaman küçük düşürücü olarak kabul edilir.
Arap ülkelerinde, satıcılardan bir şey almak istemediğinizde
bu hareketi yaparsınız.
İşaret Parmağını Uzatmak:
Polonya’da, birini bu şekilde göstermek hiç hoş bir davranış
değildir.
Asya’da köpek çağırma şeklidir.
Filipinler’de bu işarete parmak kırılarak ceza verilebilir.
Latin Amerika, Endonezya ve Avustralya’da bu işaret işaret
edilenin hayat kadını olduğunu gösterir.
Zafer İşareti:
Polonya’da , zafer, 2 sayısı ve barış işareti anlamına gelir.
İngiltere, İrlanda , Yeni Zelenda ve Avustralya ‘da bu işaret
avuç içi dışa doğruysa kırıcı bir hareket değildir. Eğer bu
ülkelerde avuç içi içe doğru yapılırsa , orta parmağı göstermek
gibi bir hareket olarak anlaşılır. Bu durum tarihle alakalıdır.
Yüzyıl Savaşları sırasında Fransızlar, İngiliz okçularını tehdit
etmek için bu hareketi kullanırlardı. “O ok tutan iki
parmağınızı koparacağız!” anlamında kullanılmıştır.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Tamam İşareti:
Polonya’da servisten ve yemekten memnun olduğunu
belirtmek için kullanılır.
Bu hareketten bazı ülkelerde kaçınmalısınız; Fransa, Belçika,
Brezilya, Yunanistan, İspanya, Almanya ve Türkiye gibi.
Japonya’da rüşvet istiyoruz anlamına gelir. Fransa’da bir
insanın sıfır olduğunu söylemek, diğer ülkelerde kişinin
homoseksüel olduğunu söylemek için kullanılır.
Çağırma işareti
Polonya’da ve Türkiye’de yakına gel anlamına gelir.
Latin Amerika, Endonezya ve Avustralya’da hayat kadınlarını çağırmak için
kullanılır.
Asya’da köpek çağırmak için kullanılır.
Fig İşareti:
Polonya’da yandaki işaret sevimli karşılanır.
Brezilya’da , iyi şanslar dilemek için kullanılır.
Türkiye, Endonezya, Çin ve Rusya’da kırıcı bir harekettir.
Boynuz İşareti
Rock konserlerinde kullanılan yaygın bir işarettir.
İtalya’da karısını aldatan erkekler için kullanılır.
Açık elle boynun bir yanına dokunmak
Polonya’da birini bir şeyler içmeye davet için kullanılan
yaygın bir işarettir.
İtalya’da giyotin anlamına gelir. Karşıdakini ölümle tehdit
etmektir.
Dil Çıkarmak
Polonya’da kaba bir davranışken, Hindistan’da saygı göstergesidir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Kısmen daha önemli farklılıklar ev, yemek ve işle ilgili olan geleneklerle alakalıdır, bu
yüzden gitmeden önce ülkenin kültürü hakkında bilgi edinmek gerekir. Gittiğiniz zaman,
gözlem yapın, soru sorun ve gaf yapmaya hazır olun. Tabi ki en önemlisi çalıştığınız yerde
düzgün davranmanızdır. Ne zaman emin olmadığınız şeyler olursa, sormaktan çekinmeyin.
Mesela yurtdışında çalışan Polonyalılar en büyük farklılığın işe karşı tavırlarda olduğunu
söylüyorlar- Polonyalılar önce iş derken, diğerlerinin işi bırakıp öğle yemeği yemelerine
şaşırıyorlar. Kültürel davranışlardaki farklılıklar klişelerdir ve olumlu ya da olumsuz
anlaşılabilir. En önemli bilgi genel ve tekrar eden gözlemlerden çıkarılmıştır. Ama bu her
birey aynı şekilde davranacak anlamına gelmez. Yine de hatırlanması gereken bazı notlar
aşağıda verilmiştir. 12
İngilizler:
Duygularını göstermekten uzaktırlar, aşırı şekilde Bay, Bayan demeyi sevmezler ama
bir toplulukta resmi bir şekilde hitap ederler, söz verildiği takdirde bunu belge sayarlar,
muhabbetleri kibardır, eşsiz bir espri anlayışına sahiptirler ve İngilizlerle temaslarınızda
fiziksel teması en aza indirmeniz gerekir.
Almanlar:
Duygularını göstermekte, temkinli ve heyecandan uzaktırlar, yaygın bir şekilde
akademik ve profesyonel unvanları kullanırlar, yüksek mevkili insanlara saygı gösterirler,
düzeni severler, durmadan hedeflerini kovalarlar, tüm randevuların önceden ayarlanmasını
isterler, tartışmayı ve faaliyetleri, her adımı ve görevi düzenlemeyi bilirler, ve doğaçlama
yaşamaktan hoşlanmazlar.
Fransızlar:
Dışavurumcudurlar, tartışmayı severler, dakikliğe önem verirler, dikkatlidirler ve
baskıyı sevmezler, soyadı kullanmadan mösyö, madam ve matmazel gibi resmi unvanları
kullanmayı severler.
İspanyollar:
Misafirperver ve arkadaş canlısıdırlar, iltifat almayı isterler ve doğaçlama yaşamayı
severler; profesyonel unvanlar ve statü isimlerini kullanmayı severler ama zamana ve
dakikliğe önem vermezler; erkekler diğer erkekleri kucaklayarak selamlar, detaylara özen
gösterirler, baskıyı sevmezler ve en üst seviyedeki istekleri ile sohbete başlarlar; işte çok sık
değişimler ve düzeltmelere ihtiyaç duyarlar.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
İtalyanlar:
Dakik değillerdir, konuştuklarında dışa vurumcudurlar, hızlı düşünürler, fiziksel
yakınlık kurarlar- konuşurken insanlara dokunurlar, bundan kaçınan kişinin soğuk olduğunu
düşünürler; yemek sırasında masada konuşmaktan keyif alırlar ama iş konuşmazlar.
Yunanlar :
Diğerlerini rahatsız etmede ustadırlar, sohbetleri taşkın ve açıktır, gürültülü
konuşurlar, konuşurken sayısız jest kullanırlar, aralarında kısa bir mesafe bırakırlar ve göz
temasını kesmezler, iş dünyasında erkekler baskındır, yemek boyunca ellerini masanın
üstünde tutarlar, yemek sırasında yiyeceklerden bahsetmek onlar için önemlidir, hoş geldin
derken sert bir şekilde el sıkışırlar, pazarlık yapmayı severler.
Unutmayın ki bir göçmen olarak yerel halkın davranışlarını gözlemlemek keyifli bir
aktivite ve sürpriz kaynağı olabilir. Ve tabi ki yabancı bir kişi hep sıkı gözlemlenir ve kabul
edilmek için düzgün davranmalıdır.
GÖÇÜN YASAL BOYUTU
Göç etmenin diğer bir zorluğu da resmi işlerdir. Bildiğiniz gibi, hiçbir ebeveyn
güvendikleri birinin çocuklarına bakacağını bilmeden gitmeye ve çocuklarını bırakmaya karar
vermez. Yine de bakım yeterli olmayabilir, bu yüzden eğer çocuk ebeveynlerden biriyle
kalmıyorsa, ayrılmadan önce çocuğa yasal bir vasi sağlanması gerekir. Reşit olmayan çocuk
için yasal bir vasi tayin etmek isterseniz, Aile Mahkemesine başvurursunuz. Tıbbi nedenler ve
acil durumlar için gereklidir.
Yasal bir vasi ebeveynleri öğretmenlerin ve kurumların önünde de temsil eder.
Akrabalardan yardım almak onları yasal olarak sorumlu kişiler yapmaz ve çoğu durumda bu
bilgi kabul edilmez. Her zaman öğretmenleri göç hakkında bilgilendirmek ve onlarla
teknolojiyi kullanarak irtibat kurmayı istemek faydalıdır, böylece diğer ebeveyn evde dahi
olsa göçmen ebeveyn çocuğun davranışlarını ve okul sonuçlarını takip edebilir. Çoğu ülkede
yapılan gezileri bildirmek zorunlu değildir ve kişisel bir karardır, ama bazı ülkelerde sorunun
boyutuna bağlı olarak, temel destek ve yardımlar yapılmıştır. Mesela çocuğa okul yurdunda
kalma fırsatı verilebilir. Hatta çocuk bir ebeveynle kalsa bile, en yakın akrabadan veya
komşudan mümkün olduğunca geride kalanlara göz kulak olmasının istenmesi önemlidir,
böylelikle göçmen ebeveynin evden ayrılmasının etkileri mümkün olduğunca azaltılabilir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Yurtdışında çalışma ile ilgili diğer sorunlar çalışma şartlarıdır. Araştırmalar gösteriyor ki
göçmenler hiç istenmedik durumlarla da karşılaşabiliyor,
-
Söz verilen miktardan daha az maaş ödenebilir,
Bazen, söz verilen iş pozisyonu dolu olabilir,
Hırsızlıklar,
Barınma için söz verilen yer aslında yoktur veya kötü şartlar söz konusudur,
Çalışma şartları zarar verici veya tehlikeli olabilir,
Bu gibi durumlarda, yasadışı çalışma veya bir kişi tarafından işe alındığınızda, ya kalıp şartları
kabul etmelisiniz ya da bir süre idare edip farklı bir iş bulmalısınız.
En iyi çözüm, yine de, ülkeden ayrılmadan iş teklifini, şirketi ve sizi işe alan kişiyi
araştırmanızdır; eğer dolandırıcılarla muhatapsanız, İnternet sitelerinde muhtemelen onlarla
ilgili bilgi bulacaksınız. Birçok ülke yurtdışında çalışma şartları ile ilgili internet siteleri veya
danışma merkezleri aracılığıyla bilgi vermektedir. Bu sayede iş veren , çalışma şartları veya
kimden yardım alacağınız konusunda bilgi edinebilirsiniz.
Yasal bir iş bulduysanız; sendikalara, devlet birimlerine ya da göçmenler için çalışan
kuruluşlara durumunuzu sorabilirsiniz. ( Bazı ülkelerde yasadışı çalışanlara bile bu yardım
yapılmaktadır.)
Ülkeden ayrılmadan önce, uygulamadaki iş yasasını, işçi ve işverenin hakları ve zorunlulukları,
göçmen yasasını da araştırmalısınız, böylece bulduğunuz işin yasalara aykırı olup olmadığını
öğrenebilirsiniz.
Ayrıca yasal olarak yurtdışında çalışan insanların ailelerine ne tür yardımlarda bulunduğunu
da internet sitelerinden öğrenmeniz faydalı olacaktır.
Burada tüm yasal ve yasal olmayan çalışmaları tüm yönleriyle ele almak mümkün değildir
ama evde kalan çocuklar için yasal vasilik sağlamak ve tanıdığınız kişilerden gelse bile
yurtdışındaki tüm iş olanaklarını değerlendirmeniz önemlidir.
Madrid’teki Polonya Cumhuriyeti Elçiliğinin sitesinden bir örnekle devam edelim:
http://www.madryt.msz.gov.pl/pl/informacje_konsularne/praca_w_hiszpanii/?printMode=true
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
UYARI: İSPANYA’DAN YAPILAN SAHTE İŞ TEKLİFLERİ
Madrid’teki Polonya Cumhuriyeti Elçiliğinin Danışmanlık Bölümü İspanya’dan yapılan ve Polonya basınında
yayınlanan sahte iş tekliflerine karşı sizleri uyarıyor. Çoğu teklif meyve toplama, ayrıştırma ve işleme üzerinedir.
Sahte iş tekliflerinin genel özellikleri;

İş imkanı sunan şirketin bir internet sayfası yoktur.
Sadece işverenin cep telefonu iletişim bilgisi olarak verilmektedir.
Sunulan fiyat teklifi zamanın şartlarından şaşırtıcı bir şekilde fazladır.
Aracı kişi Polonyalıdır.
Şirket işçi İspanya’ya gelmeden anlaşma imzalamamaktadır.
Potansiyel işçiye telefonda sadece belirtilen meyvenin toplanacağını garanti etmektedir.
İspanya’da bir daire kiralamak için ön ödeme yapmak zorunludur.
Şirketin adresini Google Maps’te control ettiğinizde ya yapım aşamasında bir binanın adresi ya da hiçbir
binaya rastlanmamaktadır.
Madrid’teki Polonya Cumhuriyeti Elçiliğinin Danışmanlık Bölümü sözleşme imzalamadan herhangi bir ön ödeme
yapılmaması için uyarıda bulunuyor. Ayrıca işverenin dolandırıcı çıkması ihtimaline karşı, İspanya’dan dönmeye
yetecek paraları olmadan yurtdışına çıkmamaları gerektiğini belirtiyorlar.







AİLE ÜYELERİ ARASINDAKİ ETKİLEŞİM:
Aile üyeleri arasındaki etkileşim her zaman istediğimiz gibi değildir. En az bir ebeveynin bile
olmaması bazen beklenilenden daha problemli olabilir.
S. Goldberg’e göre “Kesintisiz samimi ve olumlu cesaretlendirmeler çocukların kendilerini iyi
hissetmelerini ve daha olumlu davranışlar sergilemelerini mümkün kılar. Öte yandan ,
kesintisiz eleştiri ise çocuğun kendini kötü hissetmesine ve büyümesini , gelişmesini
engellemesine sebep olur.”13 Dolayısıyla, çocuğunuzla etkileşime girmenin etkili yollarını
öğrenmeniz önemlidir. Çocuklarından olumlu dönüt alan aileler bu konuda bilgi edinenlerdir,
diğerleri ise çoğunlukla zorluk yaşamaktadır.
Goldberg rehberlik ve destek sağlayacak araçlar olan, iyi bir ebeveyn olabilmenin on beş
ayağından bahsediyor.14 Bu maddeler 4 hazırlık, 5 tavır ve 6 teknikten oluşmaktadır. Hepsi
bir arada işe yarar. Hazırlık maddeleri sürekli devam eder. Bu maddeler; çocukları olumlu
davranışa yönlendirip olumsuz davranışlardan uzaklaştırmak için düzenlenmiştir. Tavırlar ise
çocuğun davranışlarını anlamaya yöneliktir. Bunlar doktrinlerdir. Müdahaleler ise davranışla
başa çıkabilmeniz için yapacağınız eylemlerdir.
13
14
http://www.education.com/reference/article/parent-child-interaction/
Vide http://www.education.com/reference/article/parent-child-interaction/
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Hazırlık
Hazırlık yapmanın arkasındaki fikir faaliyetleri mümkün olduğunca sorunsuz devam
ettirmektir. Kazalar hep olur ama kesin önlemler alınırsa çok azı meydana gelir. Sistemler,
kurallar, beklentiler ve programlar ev işlerini olması gerektiği gibi yürütmek için temel
unsurlardır. Bu unsurlar hazırlık sürecinin parçasıdır. Böylelikle; odaklandığınız, yaptığınız ve
söylediğiniz şeylerin ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz:
1. Başarıya hazırlanın : Gelecek odaklı olun, her an gelecek için nasıl hazırlık
yapabileceğinizin yollarını arayın. İlerin aksaksız yürümesi için güncel bilgileri kullanın.
Aşağıdaki tabloda problemli geçmiş durumlarını ve başarılı yeni durumları
göreceksiniz.
“Evet veya hayır” durumlarından kaçınmaya çalışın çünkü cevaplar kolayca “hayır”
olabilir. Mesela, çocuğunuza giyinmeye hazır olup olmadığını sormak yerine hangi
eteği giyeceğini sorun.
2. Beklentileri netleştirin: Adil kararlı ve olumlu olun. Bunlar etkili disiplinin
parametreleridir. Gelecekteki yanlış davranışları düşürmede faydalı olacaktır. Dahası,
çocuğun kendini kontrol etmesini öğrenmesine yardımcı olur ve sonuçta çocuğun
kendisi bir disiplin yanlısı olacaktır.
Başarı odaklı olun ve çocuğunuza da beklentilerinizi anlatın. Mesela, eğer
büyükannenin evine gidiyorsanız ve orada çocuğunuzun düzgün davranmasını
istiyorsanız yanınızda bulmaca, birkaç kitap veya çocuklara uygun ve çocuğunuzun
keyif alacağını bildiğiniz başka etkinlikler götürün. Sonra götürdüğünüz eşyalara bağlı
olarak çocuğunuzdan beklediğiniz davranışı ona anlatın. Bu tür bir hazırlık
çocuklarınıza sorumluluğu öğretmenin bir yoludur. Çocuğunuzu seçim yapmak için
yönlendirmiş olursunuz-ya talimatları takip edip keyifli zaman geçirecek ya da göz
ardı edip sıkıntı yaşayacaktır.
3. Övgü ve Cesaretlendirme cümlelerini yerinde kullanın. : Webster Yeni Dünya
Sözlüğü’nde “övgü” kelimesi “değeri methetmek”( syf.462) olarak tanımlanır.
“Methetmek” ise “önermek” olarak tanımlanır. (syf.121) Bu kavramda üstü kapalı
anlaşılan onaylama verildiği fikridir. Yetişkinler tarafından onaylanma çocuklar için
çok güçlüdür. Ama en önemli olanı çocuğun kendini onaylamasıdır. Yetişkin
tarafından onaylanmaya bağımlılığı engellemek için övgüleri tedbirli bir şekilde
yapılmalı ve en önemli başarılar için saklanmalıdır.
Övgü için söylenecek tek söz vardır: Övgüyü baş başayken yapın. Çocuğunuz bir işi
başardığında, ödülünü herhangi bir zaman veya herhangi bir yerde toplayacaktır.
Övgünüzü yalnızken yapmanız diğer çocukların başarısızlık hissine kapılmasını
engeller.
4. Çocuğunuza, ona ihtiyacınız olduğunu hissettirin. : Mümkün olduğu her an
çocuğunuzun yardımını isteyin. Şu tür cümleleri seçin : “ Bebeğe bakarken yardımına
ihtiyacım var-şişeyi uzat lütfen.” Ve “lütfen bana havlu getir” bu cümleler
çocuğunuzun kendini önemli ve değerli hissetmesine yardımcı olacaktır.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Çocuklardan bir şey yapması istendiğinde, genellikle çocuklar işbirliğine
yanaşmamaktadır. Ama isteklerini daha anlamlı bir bağlamda yaptıkları zaman, daha
olumlu cevaplar alınacaktır. Kesintisiz bir şekilde çocuğunuzdan yardım isterken,
“lütfen” ve “teşekkür ederim” kelimelerini kullanın. Kültürümüzde bunlar sihirli
kelimelerdir. Bu kelimeleri ebeveyn-çocuk ilişkisine saygı ve takdiri yerleştirmek için
kullanın. “lütfen” ve “teşekkür ederim” kelimelerini çocuklarınıza öğretmek için bu
kelimeleri onlara söyleyin.
Tavır
Bu maddeler, davranış yönetimi ve ilişki kurmanın bir sonraki basamağıdır. Ve bunlar doğru
davranışlara rehberlik etmenize ve hatalı davranışları fark etmenize yardımcı olacaktır, ne
olduğunu anlamanızı değerlendirmenizi sağlayacak araçlardır. Gündelik olayları ve sıkıntılı
durumları daha net anlayacaksınız. Yanlış davranışların sebeplerini tanımlayabilecek ve bu
yanlış davranışlar meydana geldiğinde doğru bir şekilde davranmaya hazır olabileceksiniz.
1. Davranışı çocuğunuzdan ayrı değerlendirin: Sizce çocuğunuz yanlış bir davranışta
bulunduğunda atmanız gereken ilk adımdır. Beyninizde davranışı sevdiğiniz
çocuğunuzdan ayrı tutun. Bunu yapınca göreceksiniz ki çocuğunuzun davranışını
sevmeseniz bile hala çocuğunuza karşı sevgi hissedeceksiniz.
2. Yanlış davranışın sebebini tanımlayın. Yanlış davranışı tespit edip net bir şekilde
görebildiğinizde, sebebini de muhtemelen net bir şekilde görebileceksiniz.
Sebebi tanımlamak önemlidir çünkü sebebi yok etmek problemin tekrarlanmasını
engellemenin en iyi yoludur.
3. Dinle ve iletişim kur: Özellikle dinleyip iletişim kurmak her zaman iyiyken, davranışı
çocuğunuzdan uzaklaştırdığınızda bu daha önemlidir. Sebebi belirlerken zorluk
yaşarsınız, işte size çocuğunuzun aklından geçenleri öğrenmenin yolu. Bu süreç
çocuğunuzun kendini anlamasını sağladığı kadar sizin de çocuğunuzu anlamanıza
yardım edecektir. Çocuğunuzun sizi duyması %70 dinleyip, %30 konuştuğunuzda
gerçekleşir. Sohbetin sizin payınıza düşen kısmında ya çocuğunuzun daha çok
konuşmasını sağlayacak sorular sorun ya da çocuğunuzun konuşmasını besleyecek
“oh, evet” ve “gerçekten mi?” kelimeler kullanın.
Sorabileceğiniz temel uyarıcı sorular vardır. “Ne” kelimesi ile sorabileceğiniz sorular;
“Ne oldu?”, “Ne düşündün?” veya “Nasıl” kelimesi ile sorabileceğiniz sorular “Nasıl
oldu?” , “Nasıl yaptın?” veya “Niye” kelimesi ile soracağınız sorular “Niye yaptın?”,
“Niye dedin?”. Bunlar açık uçlu sorulardır ve çocuğunuzu evet veya hayır gibi
cevaplardan alıkoyacaktır. Daha fazla bilgi almanızı sağlayacak diğer bir kelime ise
“anlat”tır. “……..hakkında biraz daha anlat.” veya “…….ile ne demek istediğini anlat
bana” . Çocuğunuzu mümkün olduğunca dinleyin ve onunla iletişim kurun. Önemli
bilgiler edineceksiniz ve çocuğunuzla bağ kuracaksınız. Bu tür bir alış-veriş
çocuğunuza her durumda destek vermenizi ve onlara yardım etmenizi mümkün
kılacaktır. Siz ve çocuğunuzun birbirinize zıt düşebileceğinizi de aklınızda tutun.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Benzer bir tempo ve ton kullanmaya çalışın. Böylelikle çocuğunuza konuşmaz,
çocuğunuzla konuşursunuz. Bu tür bir uyarıcıyla bağlantılı olarak, fiziksel anlamda
çocuğunuzla aynı seviyede olun. Daha alçak bir seviyedeyse eğilin.
4. Olumlu, ılımlı ve destekleyici olun. Çocuğunuzu zorlayan problemli bir durumda
olduğunu anladığınızda, sorun üzerinde çalışma vakti gelmiştir. Çocuğunuzla, çözüm
bulmaya çalışın. Çocuğunuzun en iyi arkadaşı olmaya ve elinizden gelenin en iyisini
yapmaya çalışın. Bu rolü oynadığınız için çocuğunuzla ilişki kuruyor olacaksınız.
Olumlu, ılımlı ve destekleyici olarak, çocuğunuza inandığınızı gösteriyor olacaksınız.
Siz çocuğunuza ne kadar inanırsanız, o da kendine o kadar çok inanır. Bu şekilde
yaklaşarak ayrıca, çocuğunuza etkili ilişki kurma davranışında model olursunuz. Bu
benzerini veya daha iyisini yapması için olumlu bir davranıştır. Ilımlılık ve destek
görmek empati kurma ve ahlak gelişimi için temeldir. Çocuğunuzla etkileşim
sayesinde gündelik ilişkinizi oluştururken, olumlu olun. Çocuğunuzun neye sahip
olamayacağına değil neye sahip olabileceğine odaklanmayı deneyin. Arkadaşı
bitirdikten sonra oyuncakla oynayabileceğini söylemek oyuncakla oynayamayacağını
söylemenizden daha iyidir. Ek olarak, doğru bir davranış gördüğünüzde onu da
bilgilendirin. Çocuğunuza inanmanız önemli bir kavrama dönüşür. Bunun etkileri
ölçülemez boyuttadır. Eğer çocuğunuzun yeteneğinin olduğuna ,olsa da olmasa da,
inanırsanız, çocuğunuz o yeteneğe sahip olacaktır.
5. İnsan olun, Tanrı değil! Kendinizi çocuğunuza gerçek bir insan olarak tanıtmaya
çalışın. Çocuğunuzla gerçek düşünceleri, duyguları ve düşünceleri paylaşın. Hatalar
yapmaktan çekinmeyin ve sonrasında özür dileyin. Bu tavırla, çocuğunuza saygı
göstermiş olacaksınız. Kendinizi ifade etmenin yanında, mümkün olduğunca
çocuğunuzun da düşünce, duygu ve fikirlerini öğrenin.
Yöntem
Bu ilişki kurma sürecinin eylem kısmıdır. Her şeye vakıf olduğunuzda ve tamamen olumlu,
ılımlı ve destekleyici olabildiğinizde, doğru ve güçlü bir şekilde harekete geçmeye
hazırsınızdır. Bir duruma müdahale edebileceğiniz çok şansınız olduğunu göreceksiniz ve
ne kadar olumlu bir rol oynadıklarını da göreceksiniz.
1. Çevreyi değiştirin: Bebeklerle kabul gören bir yöntemdir yaşı daha büyük çocuklarla
da etkili olabilir. Ebeveynler sıkça çocukları bir yerden daha güvenli ve iyi bir yere
götürürler. Farklı birçok durumda uygulanabilecek birçok çeşit yer değişikliği olasılığı
vardır. Sıkıntıya sebep olan bir nesnenin yerini de değiştirebilirsiniz. Çocuğunuzun
yerini değiştirmenin yanında çevrelerini de zenginleştirebilirsiniz. Durumu
çocuğunuzla konuşup ikinizin de memnun olacağı bir çevre oluşturabilirsiniz.
2. Gözetim için sandviç modelini kullanın: Bir öneriyi veya bir isteği olumlu cümlelerle
uygulamaya koyun ve takip edin.
3. Çözümün parçası olun: Mümkün olduğunca çocuğunuzla katılımda bulunmanız her
zaman etkilidir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
4. Uygunsa espri ile karşılık verin.
5. Dokunun: Sık sık istediğiniz kadar çocuğunuza sarılın, onu okşayın. Hiçbir kelime
fiziksel yakınlığın yerini tutamaz.
6. Bir ödülü es geçin: Uygun olmayan bir şey yaptığınızda, ödül miktarı azalır. Bu tür
durumlar için, geri alabileceğiniz ödülleriniz olmalıdır. Bu durum olumlu bir şekilde
sunulmalıdır. Çocuğunuza bu şekilde rehberlik etmek adil, kesin ve olumludur. Karşı
bir tavır değildir, ileriye etkilidir ve öğretme bakış açısını içerir.
AİLEDE İLETİŞİM NEDEN ÖNEMLİDİR?
İletişim fikir, düşünce ve duygularını insanlarla paylaşmaktır. Kelimelerle olmak zorunda
değildir, bazen bir gülümseme veya kaş çatma ile olabilir. Sessizlik bile iletişim demektir.
Çocuklarınızla iletişim kurarak, onların hayatlarıyla ilgilendiğinizi ve sizin için önemli
olduklarını gösterirsiniz.
İletişim sayesinde aile bireyleri birbirlerinin ihtiyaçları ve isteklerine saygı gösterirler.
Olmazsa birbirlerinin ne düşündüğünü, hissettiğini bilmeyecekler ve aile hayatı daha da
zorlaşacaktır.




Düşündüklerinizi ifade edin. Bazen onlara anlatmadan bizim neye ihtiyaç
duyduğumuzu, fikirlerimizi bildiklerini sanırız. Ama zihin okumaya güvenmek yalnızlık,
hoşnutsuzluk, hüsran, pişmanlık veya incinmişlik hissine yol açabilir.
Duygularınızı inceleyin. Kendinize sorun, “Şu an gerçekten ne hissediyorum?” veya “
Bu konuda kendimi nasıl hissediyorum?” Konuşmadan önce düşünmek gerçekten
nasıl hissettiğinizi anlamanıza yardım edecektir.
Duygularınızı paylaşın. Net ve dürüstçe duygularınızı seslendirin. Mesela; “Bugün
patronumla cesaret kırıcı bir konuşma yaptım” demek “Bugün berbat bir gündü”
demekten daha iyidir.
Olayların sizi nasıl etkilediğine odaklanın. Bazen başkalarının dediklerini veya
yaptıklarını suçlamak kolay olabilir. Hatırlayın ki diğer insanların da duyguları bu
duruma karışmıştır. O kişiye-ve kendinize- saygısızlık etmeniz iletişimde kırılmalara
sebep olur.
İletişimin Parçası; Dinleme
Etkili iletişim sadece konuşmak değil ayrıca dinlemedir. Ailenizdeki diğer kişileri daha iyi
dinleyerek, hayatlarındaki önemli şeyleri anlatmaları için onları cesaretlendirirsiniz. Dinlemek
dikkat gerektirir. Yaptığınız her şeyi bir kenara bırakarak dinlemeye hazır olduğunuzu
gösterebilirsiniz. Eğer zamanınız yoksa daha sonrası için bir görüşme ayarlayın.
Dinleme açıklık ve saygı gerektirir. Söylenenlere katılmıyor olabilirsiniz ama dinlemeye istekli
olmalısınız. Dinleme hem kelimeleri duymayı hem de duyguları hissetmeyi gerektirir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Söylenilenleri doğru anlayıp anlamadığınızı kontrol etmek için “…… mu diyorsun?” veya
“………mu kastediyorsun? Soruları kullanabilirsiniz. Güçlü duygular varsa dinlemek zordur. Zor
günler yaşayan aile bireyinin yanında olmanız nu önemsediğinizi gösterir. Bazen nazik bir
dokunuş veya kucaklama ne söyleyeceğinizi bilmediğiniz anlarda destek verdiğinizi gösterir.
Ebeveynlerden gençlere: Hadi konuşalım!
Gençler hemen her gün hayatlarını değiştirecek seçeneklerle ve olaylarla karşılaşır. Ortaokul
ve lise yılları gençler için en zor dönemlerdir çünkü ne çocukturlar ne de yetişkin. Vücutları
hızla değişir, ve birçok duygusal dalgalanma yaşarlar. Birçok genç nasıl hissediyorlar e
hayatlarında ne yapacaklar gibi zor sorulara cevap ararlar. Anne-baba olarak bu yıllar sizin
için de zor geçecektir ama unutmayın ki gençlerin sevgi, ilgi, duygusal sıcaklık, kabullenilme
ve duyarlılığa ihtiyaçları vardır.
İletişim insan ilişkilerinin kalbidir- geri kalan her şey bunun üzerine kurulur. Araştırma
gösteriyor ki ailelerin çocukların fikirlerine gösterdiği saygı evde mutluluğa sebep olur. Her
zaman olduğu gibi, gençler sempatik, anlayışlı, dikkatli bir kulak istediklerini söylüyorlar.
Gençler için önemli meseleler;











Ailelerin dürüst olmaları
Onlarla konuşmak
Yargılamadan dinlenmek
Saygı görmek
Evde, okulda ve etkinliklerde destek görmek
Ailelerinden özen ve dostluk görmek
Vücutlarını ve duygusal değişimleri anlamaları için yardım almak
Aşk, ilişkiler hakkında dürüstçe konuşmak
Sıkıntıya düşünce dikkat edilmesi
Neyin iyi olduğunun, içinde sorumluluk olan ilişkilerin neye benzediğinin gösterilmesi
Akran baskısından, uyuşturucu ve alkolden konuşabilmek.
İletişim devam eden bir süreçtir ve aile üyeleri nesiller arasında açık sözlülüğü geliştirmek
için birlikte çalışabilirler. Uyumlu ebeveyn-çocuk ilişkileri için anahtar kelime iletişimdir.
Söylediğinizi sahiplenin.
Bazen ailelerin çocukları ile konuşmak için rehberliğe ihtiyacı olur. “Ben-cümleleri” ve “Senmesajları” yardımcı olabilecek iletişim stratejileridir.
“Ben-cümleleri” ve “Sen-mesajları”
“Ben-cümleleri” benim hakkımdadır; ne hissettiğime, ihtiyaç duyduğuma ve düşündüğüme
odaklıdır. Sorumluluğu başka insanlara atmazlar. Beni ilginin merkezi yapar. Bana
odaklanırlar ve beni anlatırlar.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
“Sen-mesajları” başkaları hakkındadır. Başkalarının nasıl hissettiğiyle ve ne düşündükleriyle
ilgili sizin algılarınızdır. “Sen-mesajları” başkalarını da odak noktası yapar. En büyük fark,
başkaları hakkındaki mesajlar onların nasıl baktığı, hissettiği veya ihtiyaç duydukları
hakkındaki tahminlerdir. Sadece o kişi mesajın doğru olup olmadığını bilir.
“Ben-cümleleri” ve “Sen-mesajları” arasındaki farklılık sahiplenmektir. “Ben-cümleleri” bir
kişinin duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını iletir. Her insan kendi duygularından sorumludur.
Diğerleri sizin kararınızı etkilemesine rağmen son karar sizindir, başkasının değil. İnsanlar
“Ben-cümleleri”ni kullandıkları zaman, ne hissettikleri, düşündükleri ve ihtiyaç duyduklarını
sahiplenirler. “Ben-cümleleri”ni uygun bir şekilde kullanmanın ilk adımıdır bu. Diğer yandan
“Sen-mesajları” sahiplik ifade etmezler çünkü kimse bu duygu ve düşünceleri sahiplenmez.
Uygun “Ben-cümleleri”
Kendinizle ilgili net mesajlar vermek istediğinizde, “Ben-cümleleri”ni kullanın. Mesela; “Ben
sinirliyim çünkü odan temiz değil.” “Sakinleşmek için BENim zamana ihtiyacım var.” Ne yazık
ki, insanlar “Ben-cümleleri”ni diğerlerini idare etmek için uygunsuz şekilde kullanırlar.
Mesela; “Yaptığın şeye BEN çok üzülüyorum. Ben kalp krizi geçirebilirim.”
Uygun “Sen-mesajları”
Aşağıda uygun kullanılan “Sen-mesajları” bulunmaktadır.
Seçim sunmak için; “ Odanı şimdi temizleyebilirsin veya sonra temizle. Ama eğer saat 18.00’a
kadar bitmezse, TV izleyemezsin. Senin seçimin.”
Övmek için; “Sen kendinle gurur duymalısın.”
Açıklığa kavuşturmak için; “ Sen gerçekten sinirli görünüyorsun.”
Çocukların duygularının farkına varmalarını sağlayarak, duyguları yansıtmak için; “ Üzgün
görünüyorsun. Bugün okulda ne yaptın anlat bana.”
“Ben-cümleleri” ile iletişim kurmanın formülü
Aşağıdaki formül duygularımızın sorumluluğunu almamıza yardımcı olacak bir rehber olarak
sunulmuştur.




Ben hissediyorum ( duygu cümlesi )
Ne zaman ( olması gereken davranışı anlat )
Çünkü ( duygunun sebebi)
İstediğim….. ( olması gereken davranışı anlat)
“ Ne zaman oyuncaklar toplansa ben mutlu hissediyorum. Çünkü evde huzurlu hissetmek için
eşyaların düzenli olmasına ihtiyacım var. Benim ihtiyacım olan düzene karşı duyarlı olduğun
için teşekkür ederim.”
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
“ Kardeşine vurduğun için ben mutsuz hissediyorum. Aile kurallarımızdan biri vurmak
yasaktır. İstediğim ve beklediğim şey aile kurallarında işbirliği ve senin öfkeni başka şekilde
ifade etmendir.”
“Ben-cümleleri” ve “Sen-mesajları”nı çocuğunuzla uygun bir şekilde kullanın. İletişim
tarzınızda olumlu bir değişiklik var mı, görün.
Ayrıyken çoğu aile çocuklarıyla iletişim kurmakta güçlük çeker. Boşanma, ayrılma veya göç
gibi uzun süreli birlikte olamayışlar ebeveyn ve çocuk ilişkisini tehlikeye sokar. Ayrılıkların
etkileri çocuklar için yıkıcı olabilir.
Bu ayrılıklar özellikle okul çağındaki çocuklar için çok daha güçtür. Çünkü ödevlerinde
yardıma ihtiyaçları vardır ve ailelerinin etkinliklerine ve spor faaliyetlerine katılmalarını
isterler.
Ebeveynin niye gittiğini umursamadan, çocukların ailelerinin onları sevdiğini bilmelerine
ihtiyaçları vardır. Bu gibi durumlarda çocukları öncelikli tutmak gerekir. Ayrılık süresince,
ebeveynler çocuklara büyüyebilecekleri bir çevre sağlamaya odaklanmak zorundadırlar.
Aşağıda iletişim halinde kalabilmek için birkaç yol verilmiştir. Pahalı yollar değildir, sadece
biraz düşünce ve kalp gerekir.
















Onları arayın ve günlerinin nasıl geçtiğini sorun.
Bir mektupta ya da bir sohbetinizde kurallarınızı ve değerleriniz paylaşın.
Onlarla konuştuğunuzda sevginizi dile getirin
Çocuğunuza bir kart, mektup veya bir çizim yollayın.
Sizinle konuşması için çocuğunuzu cesaretlendirin.
Onlarla konuştuğunuzda anlattıklarını ve duygularını sabırla dinleyin.
Bir haritayı işaretleyerek çocuğunuza nerede olduğunuzu ve birlikte gidebileceğiniz
eğlenceli yerleri gösterin.
Siz uzaktayken kullanıp sizi hatırlayacakları nesneleri çocuklarınıza verin.
Sık sık resimlerinizi yollayın.
Ayrı kaldığınız hergün için bir takvime “X” koymalarını isteyin.
Önemli olayları hatırlayın. Çocuklarınızın bulup açması için doğum günü kartları
bırakın.
Sizin ve çocuğunuzun bir albümünü hazırlayın.
Maceralarınızı anlatan bir gazete hazırlayın ve çocuğunuza verin. Veya çocuğunuzun
ne kadar özel olduğunu anlatan bir kitap oluşturun.
Yanında olmasanız bile onun her zaman sevilip korunacağına çocuğunuzu inandırın.
Doğduğu veya başka özel bir günü anlatan bir video çekin ve yollayın.
Çocuğunuzun en sevdiği eşyalarla dolu bir paket hazırlayın.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
ÇATIŞMA YÖNETİMİ
Çatışma sağlıklı aile ilişkisinin normal bir parçasıdır. İnsanların her zaman aynı fikirde olmaları
beklenemez. Çatışmalar göçmen ailelerde daha fazla rastlanır ve sebepleri farklı olabilir:
-
Para sıkıntısı
İletişim eksikliği
Ev işleri
Çocuklarla anlaşmazlıklar
“Çatışma Çözüm Becerileri” makalesinde Jeanne Segal and Melinda Smith15 çatışma çözmeyi
öğrenmenin– çatışmadan kaçmaktansa- hayati olduğunu vurguluyorlar. Çatışma yanlış
yönetilirse, ilişkiye büyük zarar verebilir, ama saygılı bir şekilde çözülürse, insanlar arasındaki
bağın kuvvetlenmesini sağlar. Her bir çatışma farklılıklardan doğar. İnsanlar değerleri, algıları,
fikirleri veya arzuları hakkında aynı fikirde olmadıkları zaman ortaya çıkar. Bazen bu
farklılıklar önemsiz görünebilir, ama bir çatışma güçlü duyguları tetiklediğinde, problemin
merkezinde derin kişisel bir ihtiyaç vardır. Bu kendini güvende hissetme, saygı ve değer
görme, veya yakınlık kurma ihtiyacı olabilir.


15
Çatışma anlaşmazlıktan daha fazla anlam içerir. İki taraf da tehdit algılar.
Çatışmalar göz ardı edildiğinde iltihaplanmaya devam eden yara gibidir. Varlığımıza
ve devamlılığımıza yapılmış tehdit olarak algılanır. Çözülene kadar iki taraf da huzurlu
hissetmeyecektir.
http://www.edcc.edu/counseling/documents/conflict.pdf
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348



Durumla ilgili algılarımıza bağlı olarak çatışmalara tepki veririz. Aslında olaya bağlı
değildir. Algılarımız, hayat tecrübelerimize, kültür, değer ve inançlarımızdan etkilenir.
Çatışmalar güçlü duyguları tetikler. Eğer duygularınızı kontrol altında tutamıyorsanız,
çatışmayı da başarılı bir şekilde çözemezsiniz.
Çatışmalar büyümek için birer fırsattır. Bir çatışmayı çözebilirseniz, güven oluşur.
Bilirsiniz ki ilişkiniz zorlukların ve anlaşmazlıkların üstesinden gelebilir.
Çatışmayı başarılı bir şekilde çözme yeteneğiniz aşağıda yazılanları yapabilmenize bağlıdır.





Tetikte iken stresi hızlı bir şekilde kontrol altına alın ve sakinleşin. Sakinken, sözlü ve
sözlü olmayan iletişimi doğru okuyup anlayabilirsiniz.
Duygularınızı ve davranışınızı kontrol edin. Duygularınız kontrol altındayken,
ihtiyaçlarınızı tehdit etmeden, korkutmadan veya diğerlerini cezalandırmadan
söyleyebilirsiniz.
İfade edilen duygulara dikkat edin. Tabi ki söylediklerine de.
Farklılıkların farkında olun ve saygı gösterin. Kaba sözlerden ve eylemlerden
kaçınarak bir sorunu çok daha çabuk çözebilirsiniz.
Kendi duygularınıza dikkat ediyor musunuz? Karar vermenizde etkili oluyor mu?
Sözsüz İletişim
Çatışmalar ve tartışmalar sırasında verilen en önemli bilgiler sözsüz olanlardır. Sözsüz iletişim
duygulardan etkilenen yüz ifadeleri, vücut dili, jest, ses tonu, temposu ile sürdürülür.
Sağduyulu yapılmış bir espri çatışmayı etkisiz hale getirir.
Neşe aldatıcı biçimde güçlü bir kaynaktır. Çalışmalar gösterir ki neşeli anları yaşamaya devam
ettiğiniz müddetçe sıkıntının üstesinden gelirsiniz. Espri de çatışmayla karşı karşıyayken aynı
rolü oynar.
Çatışmayı yönetme ve çözme ipuçları;
Çatışmayı yönetme ve çözmek stresinizi azaltma ve duygularınızı dengeleme yeteneğinize
bağlıdır. Aşağıdaki başlıkları takip ederseniz sürecin olumlu devam etmesini sağlayabilirsiniz:



Söylenilen kadar hissedileni de duyun. Dinlediğimizde, hem kendi hem de
karşımızdakinin ihtiyaç ve duygularıyla bağ kurarız. Dinlemek bizi güçlü kılar,
bilgilendirir ve konuşma sırası bize gelince diğerlerinin de bizi duymasını sağlar.
Önceliğiniz çatışmanın çözülmesi olsun, yenmek veya “haklı olmaktan” değil. İlişkiyi
sürdürmek ve kuvvetlendirmek, tartışmayı kazanmanızdan her zaman daha öncelikli
olmalıdır.
Şu ana odaklanın. Geçmiş pişmanlıklara takılı kalırsanız, şu anki durumu
anlayabilmeniz mümkün olmayacaktır. Geçmişi düşünüp, karşıdakini suçlamak yerine
şu an burada ne yapabileceğinize odaklanın ki sorunu çözebilin.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348



Savaşlarınızı seçin. Çatışmalar yorucu olabilir, bu yüzden enerji ve zaman harcamaya
değer mi diye düşünmek önemlidir. Mesela 15 dakikadır boş bir park yeri arıyorsanız
ve daha fazla aramak istemiyorsunuz, ama bir sürü boş park yeri varsa bir park yeri
için tartışmak gereksizdir.
Affetmeye istekli olun. İstemiyorsanız ve affedemeyecekseniz çatışmayı çözmek
imkânsızdır. Çözüm cezalandırma dürtüsünden vazgeçmekte yatar.
Ne zaman bırakmanız gerektiğini bilin. Eğer çatışmayı çözemiyorsanız, hem fikir
olmadığınızda hem fikir olun. Çatışmanın çıkması için iki kişi gereklidir. Eğer çatışma
hiçbir yere varmıyorsa, tartışmadan kurtulup devam etmeyi seçebilirsiniz.
Psikologlar16 çatışma çözümünün tanımını “çatışmaya çözüm bulmayı deneme süreci”
olarak yaparlar. İdeal çatışma çözümü; ortaklaşa problem çözümü, karşılıklı konuşma ve
sonrasında iki tarafın da iyi hissedeceği bir eylem planı seçmektir.
Çatışmalar ne zaman biter?
Kararlar tehlikeli dönüm noktalarıdır. Olayları farklı görmek çatışma çıkmasına sebep
olabilir. Çözüm için tanımlanan beş yol vardır. “Çatışmalar çıktığında, katılımcılar
aşağıdaki seçeneklere sahiptirler. Sadece birincisi her iki tarafın da kendisini iyi
hissetmesini sağlar. Diğer dördü tercih edilmemelidir.
1. Ortak çalışmaya dayanan çözüm: Arkadaşça bir tavırla beraber konuşmak
anlaşmazlığı açıklığa kavuşturabilir böylelikle her iki taraf birbirinin ne demek
istediğini anlayabilir ve sonra ortaklaşa bir çözüm bularak sonuca ulaşılabilir.
2. Kavga: Taraflar atışır, sinirlenir ve diğerinin üzerinde güç kullanarak kendi çözüm
yollarını kabul ettirmek için kimin kazanacağı hakkında kavga ederler.
3. Kabullenme: Taraflar isteklerini elde etmeden potansiyel şiddetli bir kavgayı bitirirler.
Tartışma bir tarafın mutsuz olması ile sonuçlanır.
4. Uçuş: Taraflar dikkat dağıtarak, ikilemden kaçarlar. Kendilerini bir bağımlılıkla veya
obsesif-kompulsif bir alışkanlıkla meşgul ederler.
5. Donma: Taraflar problemin farkında ve konuşmadan gerginlik içinde
hareketsizleşirler.
Ortak Çalışmaya Dayanan Çatışma Çözümünde Üç Adım
Eğer her iki tarafın da çatışmanın sonuçlarından mutlu olmasını hedefliyorsak, bu
çatışmanın üç adımı geçmesi gerekir. Bir çatışmanın sinirlenerek, üzülerek veya gerilerek
bitmesi istenmiyorsa izlenmesi gereken üç adım şunlardır:
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
• Bir çatışmayı çözmek için öncelikle bir çatışmanın var
olduğunu kabul etmekle işe başlayın.Bazen en zoru sakin
bir ses tonunu devam ettirmektir.İlk adım iki tarafın da
akıllarındakini söylemeleridir.Her ikisi de,istekleri farklı
olsa bile, konuşur ve karşı tarafı dinler.Mesela:
• Erkek: Tatildesin, hadi bir yerlere gidelim. Seyahat etmek
istiyorum.
• Kadın: Tatilde evde kalmak istiyorum.
Aklınızdaki ilk
öneriyi anlatın.
Söylenilenin altında
yatan endişeleri
keşfedin
• Bu adımda olası çözümleri düşünmek yerine ilk
söylenilenden yola çıkarak söylenilenin altında yatan
endişeleri keşfetmeniz gerekmektedir. Endişeler bulunulan
durumdaki arzular korkular veya diğer faktörlerle
alakalıdır. Mesela:
• Erkek: Seyahat etmek istiyorum çünkü uzun bir süre
evdeyim, işe gidiyorum veya çocuklara bakıyorum. Tatilde
başka bireşeyler yapmak isterim
• Kadın: Artık seyahat etmek istemiyorum. Tüm yıl boyunca
çalışıyorum ve tatilde evimde biraz da olsa dinlenmke
istiyorum.
İki tarafın da kabul
edebileceği bir
çözüm bulun.
• Erkek: İlk hafta dinlenirsin ve sonra ikinci hafta bir yerlere
gidebiliriz.
• Kadın: Tamamdır. İkimiz için de mükemmel olur.
• Çatışmadaki iki kişinin de endişelerini ortadan
kaldırdığınızda anlaşma ve çözüm ortaya çıkar.
Duygular işin içine karıştığı için çatışma çözüm süreçleri sıkıntılıdır:
Öfke; insanlar istediklerini alamayınca veya karşı tarafça önemsenmediklerini düşününce
ortaya çıkar. Birindeki öfke, diğerindeki öfkeyi de uyandırır. Baskın çıkıp kazanmak için her iki
taraf da birbirini kızdırmaya çalışır ve kavga başlar.
Kavga; kazananlar ve kaybedenler üretir ve süreç içinde asıl sorun ortadan kalkar ve
karşıdakini ne kadar inciteceği daha önemli olur. Kavga problemi çözümsüz bırakır. Her kavga
birçok kavganın ve bir seri çatışmanın çıkmasına da ön ayak olur, hatta sözel ve fiziksel
şiddete kadar gidebilir.
Çatışmalardan Kaçınma; bazen kavgaya tercih edilebilir. Buradaki zorluk ise problemin
çözülmemesidir. Eğer açık bir tartışmayla problem çözülmez ve havada kalırsa, bireyler
gergin hissedecek, çiftler ise gerilecektir.
Obsesif düşünme, kompulsif davranışlar ve bağımlılık- alternatif etkinliklerle dikkati
dağıtarak problemin düşüncesinden bile kaçıldığının kanıtıdır. Çiftler çatışmalardan
kaçınırlarsa evlilikleri bitebilir.
Depresyon; biri kazanıp diğeri kaybettiğinde ortaya çıkar. Depresyonun sebebi olan
umutsuzluk ve öfke, kişi görmezden gelindiğini hissettiğinde veya dinlenilmediğinde,
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
istediğini alamadığında veya elindekini kaybettiğinde ortaya çıkar. Kavga, kaçınma veya her
şeyden vazgeçmenin ciddi sonuçları olabilir. İlişkiyi zedeleyecek olumsuz duygular yaratabilir.
Bu tatmin edici olmayan çözümler var olan sorunlarının çözümsüz kalmasına sebep olur.
Kısaca, barışçıl kazan-kazan çatışma-çözüm yolu kavga, kaçış veya kabullenmeye nazaran
daha çok tercih edilir.
Ödev: Mihaela’nın hikayesini düşünün. Büyük kızıyla yaptığı bir diyaloğu hayal edin.
Mümkün olduğunca “ ben cümleleri”ni kullanın.
Sağlıklı Çatışma Çözümü




Tüm ilişkilerin çatışmaları vardır.
Önemli olan çatışmayı nasıl idare ettiğinizdir.
Eğer çatışma saygı çerçevesinde çözülebilirse, ilişkiler için iyi olabilir.
Çocukların, yetişkinlerin çatışmalarla nasıl baş ettiklerini görmeleri faydalı olabilir.
Soru: “ Sağlıklı İlişkilerde çatışma olur mu?”
Cevap ; “ Tüm ilişkilerin çatışmaları vardır. Önemli olan çatışmayı nasıl idare ettiğimizdir.
Sağlıklı ilişkilerde ebeveynler ortaya çıkan sorunu ve çatışmayı birlikte çalışarak çözerler.
Eğer çatışma saygı çerçevesinde çözülebilirse, ilişkiler için iyi olabilir. İlişkiyi
kuvvetlendirebilir. Çocukların önünde tartışmak iyi olmasa da çözümün nasıl olduğunu
görmek çocuk için iyi olacaktır. Çünkü böylece problemlerini nasıl çözeceklerini
öğrenebilirler. Yine de çocuklar etraftayken çatışmanın türüne dikkat edin. Çocukların
ebeveynlerini etrafta birbirlerine bağırmalarını görmek korkutucu olabilir.
Soru : “İlişkilerinizde çatışmalarla başa çıkarken kullandığınız olumlu yöntemler nelerdir?”
Destek

Partnerinize cesaret vererek, destek olduğunuzu göstererek destekleyin.
Cevap: “ Sağlıklı bir ilişkinin diğer bir özelliği destektir. Sağlıklı ilişkilerde partnerler
birbirlerini destekler, sevdiklerini ve değer verdiklerini gösterirler.
Partnerinizin ihtiyaçlarını, umutlarını, hayallerini ve kararlarını destekleyin. Bunu sözlerinizle
ve eylemlerinizle yapabilirsiniz.
Soru: “Partnerinizi desteklediğinizi ona nasıl gösterirsiniz?”
“ Eşinizin size nasıl destek olmasını istersiniz?”
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Empati:


Partnerinizin nasıl hissediyor olabileceğini düşünün.
Partnerinize onun duygularını önemsediğinizi gösterin.
Soru: “ Partnerinize anlayış ve empati göstermek ne demektir?”
Cevap: “Empati kurmak demek kendinizi partnerinizin yerine koymak ve nasıl hissettiğini
hayal etmeye çalışmaktır. Bu şu anlama gelir ; siz partnerinizin bakış açısını anlıyorsunuz ve
sizinkinden farklı da olsa duygularına gerçekten saygı duyuyorsunuz.Partnerinize şunu
sorabilirsiniz; “Bu sana ne hissettirdi?” veya “Seni üzdüğünü görebiliyorum.” Bu kalıplar
partnerinizi önemsediğinizi ve onu anlamak istediğinizi gösterir.
Soru: “ Partneriniz sizinle nasıl empati yaptı?”
Güven:



Güven inşa etmek çok zaman ve çaba gerektirir.
Birbirinize dürüst olun.
Sadakatsizlik ilişkinin iyi gitmediğini gösterir.
Cevap: “ Birçok çift için güven büyük bir sorundur. Eğer güven yoksa, sağlıklı bir ilişkiye de
sahip olamazsınız. Güven inşa etmek çok zaman ve çaba gerektirir. Eşinize güvenmek size
lazım olduğunda destek olacağına emin olmanız demektir.
Soru: “ İlişkinizde güveni nasıl inşa edersiniz?”
Cevap: “Güven inşa etmek, eşinizle dürüstçe iletişim kurmak ve verdiğiniz sözleri tutmaktır.
Eğer eşinize bir şey yapacağınızı söylediyseniz, yapın! Eşinizin inandığı ve güvendiği biri olun.
Sadakatsizliği tartışın
Güven ilişkiler için önemlidir. Güveni sarsan şeylerden biri sadakatsizliktir. Bu ilişkinizde
sorunlar olduğunun işareti olabilir. Eğer ebeveynlerin olumsuz duyguları varsa ve
çatışmalardan kaçınıyorlarsa, eskiden olduğu kadar yakın olmamalarına sebep olur. Bu
olduğunda eşler ilişkinin dışına çıkıp başka yakınlıklar kurmak isteyeceklerdir. Bir partner
sadakatsizse, ilişki için bu durum yıkıcı olabilir. Güven yıkılmıştır artık.
UZAKTAN AİLE KONTROLÜ
Ebeveynler çocuklarının hayatları üzerinde tam bir kontrole sahip olmayı onlu yaşlarının son
yıllarına kadar ummalıdırlar.17 Konuştuğumuz göçmen aileleri, çocuklarından ve eşlerinden
uzağa, yurtdışına çıkmak zorunda kaldıkları zaman genellikle kontrolü kaybediyor olduklarını
ve hem ailelerinin hem de kendi hayatlarında olan bitenin kendi kontrollerinde olmadığını
hissettiklerini itiraf ettiler. Öncelikle kontrol kelimesinin sözlükteki karşılığına bakalım.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Kontrol:
1. Otorite veya olaylar, davranışlar, durumlar veya bireyler üzerindeki etki.
2. Bir deneyimdeki tüm dış durumların ve etkenlerin yönetimi böylece bağımlı bir
değişkendeki herhangi yenilenme özellikle bağımsız bir değişkenin sıklığına bağlanabilir.18
Üç tip yetişkin kontrolü vardır19, her biri çocuk yetiştiren eğitmenler ve aile-çocuk
uzmanlarını etkilemiştir.
1. Hoşgörülü/ Serbest :Hoşgörülü ebeveyn, çocuğun tepkilerine, arzu ve eylemlerine
cezalandırmadan, kabullenici ve olumlu tavırla yaklaşır.
- Hareket tarzı ile kararları çocuğa danışır ve aile kuralları ile ilgili izahat verir.
- Ev içi sorumlulukları ile ilgili birkaç istekte bulunur.
- Mümkün olduğunca çocuğun kendi faaliyetlerini düzenlemesine izin verir.
- Kontrol etmekten kaçınır.
- Dışarda standart olarak tanımlanmış kurallara uyması için çocuğu cesaretlendirmez.
- Çocuğun başarılı olması için aklı ve güdümlemeyi kullanır, güç kullanmaz.
2. Otoriter: Otoriter ebeveyn, bir dizi standart tutuma uygun olarak çocuğun davranışını
şekillendirmek, kontrol etmek ve değerlendirmek için müdahalede bulunur.
- İtaate önem verir.
- Çocuğun özerkliğini sınırlandırmaya inanır.
- İşe saygı duymayı aşılamak için çocuğa evde sorumluluklar verir.
- Çocuğunun söylediğinin doğru olduğunu kabul edeceğine inanarak, sözlü anlaşmalara
ehemmiyet vermez.
3. Buyurucu / Amirane :Buyurucu / Amirane ebeveyn mantıklı, sorun odaklı bir tavırda
çocuğunun faaliyetlerini yönetmeye çalışır.
- Sözlü anlaşmalar yapılmasını ister.
- Davranışının arkasındaki mantığı çocuğuyla paylaşır.
- Bir yetişkin olarak kendi perspektifini devam ettirir ama çocuğun bireysel ilgilerini ve
özel yollarının farkındadır.
- Çocuğun halihazırdaki özelliklerini kabul eder ama gelecek için standartlar belirler.
17
http://psychologydictionary.org/control/
www.oxforddictionaries.com
19
D.
Baumrind,
Effects
of
authoritative
parental
control
on
http://persweb.wabash.edu/facstaff/hortonr/articles%20for%20class/baumrind.pdf
18
child
behaviour,
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Çoğu ebeveyn kendilerine şunu sorar: Çocuğu duyarlı bir şekilde kontrol etmek mümkün
müdür? Çocuğa çok fazla özgürlük vermek mümkün müdür?
Deneyimler göstermiştir ki ;
asla güvenmeyen insanlar mutlaka aldatılırlar.
Leonardo da Vinci
Güven- Çocukların eylem ve kararlarının ebeveynlerin beklentileri ile aynı doğrultuda
olacağına emin olmaktır. Aileler çocukların davranışlarında sorumluluk sahibi ve dürüst
olduklarına inanırlar. Eğer çocuklar da ailelerinin onlara güvendiğini bilirlerse;












Kendilerine daha çok inanırlar.
Daha da bağımsız olurlar
Daha rahat hareket ederler.
Daha çok cesur olurlar.
Kendilerine daha çok itibar ederler.
Yeni durumlarla daha iyi başa çıkarlar.
Zorluklardan kaçmazlar.
Daha açık insanlar olurlar.
Özgür hissederler.
Bağımsız düşünebilirler.
Kendilerinden hoşnut olurlar.
Ebeveynleriyle daha iyi ilişkileri olur.
Bir insana güvenmek ona saygı göstergesidir. Çocuk, ailesinin ona inandığını görerek, onları
hayal kırıklığına uğratmamaya çalışır. Bu durum öylesine bir keyif verir ki çocuğa kaybetmek
istemez. Eğer çocuğa güvenirsek, onun da bize güvenini sağlama şansımız olur. Çocuktaki
özgüven eksikliğinin sebebi ailelerin eğitim yöntemlerinin yetersiz olduğunun kanıtıdır. Bazı
aileler yaptıkları yanlışların çocukların davranışlarını kötü etkilemesinden korkarlar.
Çocuklarını özerk hareket edemeyecek şekilde yetiştirdiklerini düşünürler.
Ailevi kontrol
Aşırı kontrol hissi çocuk için korkmanın bir sonucudur. Bu aileler eğer çocuklarını yeterince
kontrol etmezlerse, yanlış davranacağından korkarlar. Böyle davranarak çocuklarının yanlış
yola girmelerini engellemiş olurlar. Kontrol eksikliği gözetim eksikliği anlamına gelmez.
Çocukların özgürlüklerini kısıtlayarak, davranışlarını gözlem altında tutarak aileler çocuklarını
tehlikeden koruduklarını ve iyi birer adam olarak yetiştirdiklerini düşünürler. Bunun,
çocuklarıyla ilgilendiklerinin ve onlara değer verdiklerinin ifadesi olduğuna inanırlar.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Bu tavır çocuğun inatlaşmasına, isyan etmesine ve öfkelenmesine sebep olur. Çocuk öfkeli
anne- babadan korktuğu için bu duygularını göstermeyebilir. Aileler kontrol ederek iyi huylu
çocuklar yetiştirdiklerini düşünebilirler. Ama korkmuş, bağımlı ve hoşgörüsüz ne demektir?
İpleri kısa tutulan çocuk bu bağlardan özgür olmaya karşı büyük bir istek duyar. Çocuğa
özgürlük vermek daha az özen veya daha az ilgi göstermek anlamına gelmez. Yasaklar ve
uyarılar, bir noktada, eğitim aracı olmaktan çıkar. İlerleyen yaşla birlikte çocuk daha fazla
yapmamaya başlar. Aileler güçten düşüyorlarsa, bunu görürler. Çocuklar isyan eder, dövüşür,
üstünü kapatır veya pes ederler. Çocuğa daha aşırı kontrol uygulamak bağımsızlıklarını ve
olgunlaşmalarını engelleyecektir. Aile- çocuk arasındaki ilişkiyi de zedeleyecektir. Dıştan
sürekli kontrolün varlığı, içten bir kontrol sisteminin oluşmasını azaltacaktır. Bu beceri her
insanın hayatında oldukça önemlidir. İç kontrol sayesinde etkili davranmak için gözetime,
emirlere veya yasaklara ihtiyaç duymayız. Kendini kontrol etme ( öz-disiplin) bizim
faaliyetlerimizin motorudur ve iç motivasyonumuza katkıda bulunur. Çocuk üzerindeki sıkıcı
uzun süreli kontrol çocuğun gelişimini ve kendi eylemlerine karşı hoşnut olmasını sınırlar.
Sonra çocuk birçok şeyi istediği için değil ona yapması söylendiği ve yapmak zorunda olduğu
için yapar. Çocuk artık kendini özgür veya bağımsız bir insan gibi hissetmez. Böyle bir durum,
bazı vakalarda, çocuk için uygundur. Düşünmek, karar vermek zorunda değildir, çünkü
çevresinde bunu yapan yetişkinler vardır. Ve eğer çocuk kötü bir şey yaparsa , anne, baba
veya başka bir yetişkin bunu düzeltecektir. Biz yetişkinler kontrol edilmeyi sever miyiz?
Sürekli bir kontrole nasıl tepki veririz? Ve birileri bize güvendiğinde nasıl hissederiz?
Diğerlerinin bize güvendiğini görünce mutlu olur muyuz? İşte çocuklarımız da aynı şekilde
hissederler. Bize davranılmasını istediğimiz gibi onlara davranmalıyız. Güven duyulan insan
bunu kaybetmemek için çabalayacaktır. Çocuk anne-babasını üzmemek için herhangi bir
eylem yapabilir. Çocuklarına özen gösteren, ne yaptıklarıyla ilgilenen ve hayatlarını onlara
adayan anne-babalar çocuklarının ne yaptığını ve düşündüğünü aşırı kontrol etmemeliler.
Çocuğun geleceğini düşünmelidirler. Karşılıklı güvene ve ilgiye dayanan aile ilişkileri,
kesintisiz gözleme dayanan aile ilişkilerinden daha dayanıklı ve güçlüdür. Ayrıca diyebiliriz ki
çocuğun rolü yanlış kararlar vermek, denmek ve başarısız olmaktır, ailenin rolü de,
büyümenin doğasında var olduğu gibi, çocuk düştüğünde onu korumaya çalışmak değil
devam etmesini sağlamak ve desteklemektir.20
Ailenin Kontrolünü Kazanmanız Mümkün Müdür? İşin içine insan girdiği zaman her
değişim zordur. Ana kural şudur; her bir değişim sizinle başlamalıdır. İlişkileri tamir etmek
daha zordur eğer geçmişte çatışma yaşandı ve beklentiler karşılanmadıysa. Ama denemeye
devam etmek ailelerin ve eşlerin başarılı olmasını sağlar, özellikle ebeveyn- çocuk ilişkisini
sağlamlaştırır. Bu bir ebeveynin isterse yapabileceği bir şey değil her iki ebeveynin de
yapmak zorunda olduğu bir şeydir- aile ilişkilerinin kontrolünü kazanmak. 21
20
http://www.uczdziecko.pl/przedszkolak/artykuly/artykul/zobacz/wychowanie-dzieci-ufac-dziecku-czy-jekontrolowac.html Autor: Ewa Ukleja, pedagog szkolny, właściciel Centrum Edukacji SENSUS
21
How to Gain Control of Your Life, Ed. by Here_For_You, Kimmy, T. Yelloizsaschagal and 2 others
www.wikihow.com/Gain-Control-of-Your-Life how to gain back control of your life:
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Başardığınız hedeflerinizi
kontrol edin.
Her zaman
bunu deneyin!
Hayatınızın rayından
çıktığını ve değişimin
gerektiğini kabullenin.
olmak istediğiniz kişi ile
ilgili beyninizde bir imaj
yaratın
Bu ideal kişinin , kişilk
özelliklerini bir liste
halinde yazın.
hayatınızın bir günün ayırıp o ideal kişi
olun ve bunu kağıda dökün.Sanki
oymuşsunuz gibi durumlarla ilgilenin
ve gününüzü böyle geçirin. Sonra
yavaş yavaş bu süreyi uzatın.
Yakında başarmak
istediğiniz birkaç hedef
yazın.
Görev: Mihaela’nın hikayesini okuyun. Hayatını nasıl geri alabileceğini ve annesi ve kızlarının
hayatını kontrol etmelerine nasıl engel olacağını söyleyin.
GÖÇMEN AİLELERİN PSİKOLOJİK SIKINTILARINA DESTEK OLMAK
Göç bir bireyin, tek başına veya diğerleri eşliğinde, uzun süreli kalmak için veya yerleşmek
için yaptığı coğrafi değişikliktir. Amacı farklı olabilir; ekonomik , politik , eğitim veya diğer
amaçlar gibi. Böyle herhangi bir süreç sadece sosyal çevreyi bırakmayı değil kaybolmuşluk,
yabancılaşma ve yalnızlaşma hissini de beraberinde getirir.
Proje sırasında göçmen ebeveynlerle yapılan görüşmelere göre , sıkça yalnız ve çocuk ve
eşlerinden ayrıldıkları için kaybolmuş hissederler. Bu duygulara en yakınlarını geride
bırakmanın suçluluk duygusunu da eklenince, daha derin psikolojik sorunlar ortaya çıkar.
Yalnızlık hissi işte ve yaşadıkları yerlerdeki kötü şartlar ve düşmanlık sebebiyle daha da
perçinlenir.
Bunu akılda tutarak; yalnızlık, kendinden endişe etme, öz saygıyı yitirme ve kişisel
yetenekleri geliştirme ile başa çıkmak için kullanacakları yöntemler aşağıda belirtilen
sorunlarla başa çıkabilmelerini sağlamalıdır.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Psikolojik sorunlarla ilgili eğitim programının bu bölümü aşağıdaki maddeleri nasıl çözecekleri
ile ilgilidir:




Yalnızlıkla mücadele
Kendine güveni artırma
Öz-saygıyı artırma
Kişisel gelişim becerilerini kazanma
Yalnızlıkla Mücadele
Her insan mutlu olmak için diğer insanların arasında yaşamaya önceden hazırlıklıdır.
Modernleşme süreci ailenin sosyal rolün değişiklikler yapmasına rağmen, çoğunluğumuz hala
bir aile içinde , sevdiklerimizle bir arada yaşamaya alışkındır. Günümüzde, gittikçe daha fazla
insan göç etmeye ve sevdiklerinden ayrı yaşamaya zorlanmaktadır. Açıkça anlaşılmıştır ki; göç
yetişkinlerin ekonomik seviyelerini artırmakta, ama çocuklardan ve eşlerden ayrı kalındığı için
her iki tarafa da negatif etkileri olmaktadır. Bu negatif yan-etkilerden biri yalnızlık hissiyle
birlikte yalnız yaşamaktır.
Yalnızlık nedir?
Yalnızlık , yalnız olma ve buna üzülme hissidir, diğer bir deyişle bir zihin durumudur. Yalnızlık
insanların boş, yalnız ve istenmiyor olduklarını hissetmelerine sebep olur. Yalnız insanlar
temas kurmak isterler fakat kendi zihinleri diğer insanlarla bağ kurmalarını zorlaştırır.
Yalnızlığa Ne Sebep Olur?
Yalnızlık güçlü bir şekilde genetikle bağlantılıdır. Diğer katkıda bulunan etkenler, durumsal
değişkenlerdir; fiziksel yalnızlaşma yani bir yerden başka bir yere taşınmak gibi. Birinin
ölümü de yalnızlık hissinin güçlü bir şekilde ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Yalnızlığın Sağlıkla İlgili Sonuçları
Yalnızlığın hem fiziksel hem de ruhsal sağlığa olumsuz etkileri vardır. Yalnızlıkla
ilişkilendirilebilecek birkaç sağlık problemi şunlardır:








Depresyon ve intihar
Kalp-damar hastalıkları ve inme
Artan stres seviyesi
Azalan hafıza ve öğrenme
Antisosyal hareketler
Karar verme yetersizliği
Alzheimer hastalığının gelişmesi
Değişen beyin fonksiyonları
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Tabi ki yalnızlığın etkileriyle başa çıkabilmenin birkaç yolu vardır;
Yalnızlığı Tanımlama ve Yalnızlıktan Kaçınma
1.
2.
3.
4.
5.
John Cacioppo yalnızlıkla başa çıkabilmek için birkaç ipucu veriyor.
Farkına varın; Yalnızlık bir şeylerin değişmesi gerektiğini söyleyen
bir işarettir.
Yalnızlığın hem fiziksel hem de ruhsal etkileri olduğunu anlayın.
Toplum hizmeti veya keyif aldığınız başka bir etkinlik yapın.
İnsanlarla tanışıp arkadaşlıklar kurmak ve sosyal etkileşim geçmek
için kaçırılmaz fırsatlardır
Size benzer tavırlara, ilgilere ve değerlere sahip insanlarla kaliteli
ilişkiler kurun.
En iyisini bekleyin. Yalnız insanlar hep reddedileceklerini
düşünürler. Bunun yerine olumlu düşüncelere ve tavırlara
odaklanın.
Hayatta bir denge sağlayabilmek için , kişinin onu birey olarak mutlu edecek şeyin gerçekten
ne olduğuna karar vermesi zorunludur. Aşağıda dışlanmış ve yalnız hissetmemenizi
sağlayacak 7 adım verilmiştir.
1. Çocuklarınızla bağlantıda olun.
Hayatınızda önemli yere sahip insanlarla ne kadar çok bağlantıda olursanız, kendinizi o kadar
iyi hissedersiniz. Ailenizle her gün iletişim kurun. Sevdiğiniz çocuklarınızla iletişimde olmanın
bir çok yolu vardır.23



E-mail: Bu iletişimde olmak için muhtemelen en kolay yoldur. Dünya çapında, ilk
başlayanlar için kapsamlı anlatımlı bedava e-mail atabileceğiniz hizmetler
bulunmaktadır.
Facebook , Myspace veya diğer sosyal paylaşım ağları : bu da yine ücretsiz
faydalanabileceğiniz ve ailenizle her gün ne yaptıklarını paylaşabileceğiniz bir yoldur.
Skype ve web-cam: Bazen kelimeler yetmez, ve sevdiklerinizi görüp onların sesini
duymanız gerekir. Modern teknoloji icatları özellikle ailelerinden uzak kişilerin
hizmetindedir
23
http://www.wikihow.com/Live-a-Year-Alone, http://www.wikihow.com/Deal-With-Loneliness
http://www.shelteroffshore.com/index.php/living/more/dealing-with-homesickness-living-abroad-10290
http://psychcentral.com/blog/archives/2012/07/16/10-more-ideas-to-help-with-loneliness/
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348



Onları arayın: Eğer anında cevap almak istiyorsanız veya saatlerce sohbet etmek
istiyorsanız en iyi yoldur.
Onlara mesaj atın. Anında cevap almak için diğer iyi bir yoldur.
Onlara bir mektup yazın: Bazıları için eski moda gibi gelebilir ama siz yine de
yapabilirsiniz. Çok yararlıdır.
2. Var olan ilişkilerinizi Sağlamlaştırın:
Zaten hayatınızda, tanıdığınız veya aileden dolayı bildiğiniz insanlar vardır. Eğer öyleyse,
neden arkadaşlarınızı aramayasınız, onlarla dışarı çıkmayasınız veya ilişkilerinizi sağlamlaştırıp
keyif almak için yollar aramayasınız?
3. Çevrenizdeki dünyayla bağlantınızı koparmayın.
Çevrenizde neler oluyor bilmek için bir bilgisayar ya da bir TV alın. Bazen yalnız yaşamak size
kendinizi keşiş gibi hissettirebilir, bu yüzden dünya herhangi bir yere kolayca bağlanın.
Haberleri izledikten sonra çocuklarınızla paylaşın ve onlarla tartışın.
4. Farklı Etkinliklere Katılın.
Bir spor ligine, bir kursa katılın veya yürüyün- sizi yenileyecektir. Toplumunuzda gönüllü işler
yapın. Eğer utangaçsanız, internette bile sosyal kaygı gruplarına katılın. Bölgenizdeki
etkinlikler için yerel haber sitelerine bakın. Sadece insanlarla tanışmak ve arkadaş olmak
amacıyla faaliyette bulunmayın. Beklentilerle oraya gitmemeye çalışın ve ne olduğunu çok
düşünmeden keyif alın. Sizin ilginizi çeken faaliyetler bulun; kitap kulübü, politik
kampanyalar, konserler ve resim sergileri.
5. Sosyal aktiviteleri kendiniz yapın.
Çoğu zaman ıskaladığınız aile üyesi değil, paylaştığınız etkinlik ve hobilerdir. Kendinizi dışarı
atın. Mesela, eğer akşam yemeği için dışarı çıktıysanız veya bir filme çocuklarınızla gittiyseniz,
sonra tek başına gidin. Başta, garip gibi görünmesine rağmen, geri çekilmeyin. Kendi başına
olmanız ve dışarda bir şeyler yapmanız garip değildir.
Bir kitap, dergi veya gazete alın eğer tek başınıza dışarı çıktıysanız. Sürekli sohbet ederseniz,
hep meşgul olur beyniniz. İnsanlar kendileriyle kalmak istediklerinde yalnız dışarı çıkarlar.
Yalnız oturduğunuzu gören insanlar sizin arkadaşınız olmadığını düşünmeyeceklerdir.
6. Kendinizi Meşgul Edin.
Bir şeyler yaparak kendinizi meşgul edin. Ayrıca, çocuğunuzla bir anlaşma yapın mesela gelecek hafta
ikiniz de farklı bir dil öğrenmeye başlayacağınıza söz verin. Böylelikle çocuğunuzla aranızda başka bir
bağ daha oluşacaktır. Çünkü ders öncesi-sonrası bilgilerinizi paylaşabilecek, öğrendiklerinizi Skype
veya diğer medya araçlarıyla birbirinize aktarabileceksiniz.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Başka şeyler öğrenmek için de aynı yöntemi kullanabilirsiniz ve yeni şeyler yaparak ufkunuzu
genişletebilir veya bildiğiniz şeyleri yaparak kendinizi geliştirebilirsiniz. Mesela resim, yoga, aerobik,
heykel vs.
7. Evcil Hayvan Sahiplenin.
Evcil hayvanlar- genellikle kedi ve köpek- sahibi olmanın bir sürü faydası vardır; yalnızlıktan
koruması bir tanesidir. Bir hayvanı kurtarmak size başkalarını da düşünme ve birliktelik
deneyimi kazandırır ve diğer yalnızlıkla savaşanlardan sizi ayırır. Diğer insanlarla sizi bağlarköpeğinizle yürümek sizi diğer köpek sahipleriyle tanışmanızı saylayacaktır, şirin bir köpeğin
diğer insanlar üzerinde magnet etkisi vardır. Ayrıca, evcil hayvanlar, yalnızlığınıza bir teselli
gibi karşılıksız sevgi verebilir.
8. Ailenizi Ziyaret Etmek için Fırsat Kollayın.
Mümkün olduğunca erken ailenizi ziyaret etmek için bir gezi ayarlayın. Biletleri alın ve
takviminizde gideceğiniz günü işaretleyin çünkü beklemeye değer bir şeyiniz olacak ve o güne
kadar daha dik durmanızı sağlayacaktır. Fiziksel uzaklık çok olsa da , çalışıp para, biriktirip
eve gitmek için ucuz bir uçuş ayarlayabilirsiniz. Masraf fazla, yol uzun olsa da ailenizi ziyaret
etmek için yollar vardır. Kendinizi bir ziyaret için kurun ve bu amaç için nasıl kaynak
ürettiğinizi kendiniz görün.
Öz-Güven İnşa Etme
Dalai Lama der ki ; “ İnsan, yeteneğindeki potansiyelini ve kendine olan öz-güvenini fark
edince, kendine daha iyi bir dünya inşa edebilir.” Kendinizden emin olmamanız bir şeyleri
yapmayı isteme ama başlamaktan korkma duygusu yaratır. Bu sadece hayattaki
potansiyelinizi sınırlamaz, çevrenizdeki dünyaya olumlu bir etkide bulunma yeteneğinizi de
en aza indirir.
Öz-Güven Nedir?
Öz-güven bireylerin kendileriyle ve durumlarıyla ilgili olumlu ama gerçekçi bakış açısına sahip
olmalarına izin veren bir tavırdır. Öz-güvenli insanlar kendi yeteneklerine güvenirler,
hayatlarında genel bir kontrol anlayışına sahiptirler ve mantık çerçevesinde diledikleri,
planladıkları ve bekledikleri şeyleri yapabileceklerine inanırlar.
Öz-güven bir gecelik bir edinim değildir. Sizin sevilmeye ve saygı görmeye değer bir insan
olduğunuzu anlamak için kendiniz adamanızı gerektirir. Öz-güveni geliştirmenin birçok yolu
vardır:
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
1. Güvensizliklerinizi fark edin.
Zihninizdeki arkadan gelen o ses ne der? Sizi ne huzursuz eder ve kendinizden utandırır? Bu
akneden tutun pişmanlıklarınıza kadar her şey olabilir; okuldaki arkadaşlarınız, geçmişte
yaşadığınız travmatik veya olumsuz bir deneyim gibi. Sizi değersiz, utanmış veya aşağı
hissettiren ne varsa tanımlayın, isimlendirin ve yazın. Bazı noktalarda bu yazdıklarınız yırtıp
yeniden olumlu bir başlangıç yapabilirsiniz.
2. Arkadaşlarınızla ve sevdiklerinizle bu durumu konuşun.
Çabuk bir iyileşme yoktur. Problemin kökenine inin; ona odaklanın ve devam etmeden önce
her meseleyi çözmeniz gerekir. Bu geçmişten kalan eski bir duygu mu ve hala bugün de
geçerli mi veya uygulanabilir mi diye kontrol edin. Ve bu sizi kötü hissettiren her şeyden
kurtulmak zorundasınız anlamına gelmez. Olanları “kötü” diye düşünmeden kendinizi,
geçmişinizi ve durumunuzu olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmeniz gerekir.
3. Öğrenme, Bilgi ve Eğitim
Öğrenme ve araştırma durumlarla, rollerle ve görevlerle başa çıkabilmek için yeteneklerimize
daha çok güvenmemizde bize yardımcı olur. Bazen bildiklerimiz kendimizi yetersiz
hissetmemize sebep olabilir, böyle olduğunda bilgiyi tecrübeyle birleştirebilmek şarttır.
Öğrendiğimiz şeyleri yaparak, güvenimizi geliştiren teoriden pratiğe aktarımlar yapabilir ve
öğrenme ve anlamaya katkı sağlayabiliriz. Yetersiz yabancı dil bilgisi diğer ülkelerde
yaşadıklarında göçmen ailelerin karşılaştığı en önemli problemlerden biridir. Mümkün
olduğunca çabuk bu problemi dil kurslarına giderek çözebilirler. Kültürlerini ve dillerini
öğrenerek değişime ayak uydurabilir ve yeni bir topluma uyum sağlayabilirler. Ayrıca çeşitli
etkinliklere ve gruplara katılmak, yeni temaslar kurabilmek ve arkadaş edinebilmek için yeni
fırsatlar doğurur.
‘Bir dil sizi hayatta bir koridora sokar.
İki dil size o yoldaki bütün kapıları açar.’
Frank Smith
Diğer bir öğrenilmesi gereken hedef de yeni teknolojiler ve e-iletişimdir. Evde kalan aileyle
görüşebilmek ve yeni iş imkânları bulabilmek bu araçları öğrenmekle mümkündür.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
4. Olumlu düşünün ve başarınızı tanımlayın.
Olumlu düşünme güveni geliştirecek güçlü bir yoldur. Olumlu düşünmenin kuralları güçlü
yönlerinizi ve başarılarını ön plana çıkarmak ve zayıf yönleriniz, hatalarınızdan ders
çıkarmanızdır. Genellikle geçmişimizdeki bizi mutsuz eden olaylarla uğraşırız- olmaları
gerekenden daha büyük meselelere dönüştürürüz. Bu olumsuz yaklaşımlar güveninize ve
amaçlarınızı başarmak için kullanacağınız yeteneklerinize büyük zarar verir.
“Hayatın güzellikleri üzerinde durun!
Yıldızları izleyin ve kendinizi onlarla koşarken
görün!”
Marcus Aurelius, Meditations
Hayatla ilgili düşünce tarzınızı yeniden oluşturmaya çalışın:
Güçlü ve Zayıf Yönlerinizi Bilin: Herkes beceri ve güçlü özelliklerle doğmuştur, bu yüzden
üstün olduğunuz şeyleri keşfedin, sonra yeteneklerinize odaklanın. Kendinize başarılı olmak
için kredi verin. Tutkunuzu takip ettiğinizde, sadece terapi etkisi yaratmayacak ayrıca eşsiz ve
başarmış hissedeceksiniz. Bunların hepsi sizin öz-güven inşa etmenize yardım edecektir. İyi
olduğunuz ve geliştirmeniz gereken şeylerin listelerini yazın. Arkadaşlarınızla ve ailenizle
bunu tartışın, onlar da listenize ekleme yapacaktır. Güçlü yönlerinizi kutlayın ve
sağlamlaştırın ve zayıf yönlerinizi geliştirmek için yollar bulun.
Hepimiz hata yaparız: hatalarınızın olumsuz olduğunu düşünmektense birer öğrenme fırsatı
olduğunu düşünün.
İltifatları incelikle kabul edin ve kendinize iltifat edin : Bir iltifat aldığınızda, teşekkür edin ve
tam olarak neyi beğendiklerini detaylı bir şekilde anlatmalarını isteyin. Başarılarınız fark edin
ve kendinizi ödüllendirerek, arkadaşlarınıza ve ailenize anlatarak kutlayın.
Eleştiriyi bir öğrenme deneyimi olarak kullanın: Herkes kendi açısından dünyayı farklı görür,
birine faydalı olan diğerine değildir. Eleştiri sadece başka bir insanın görüşüdür.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Eleştiri aldığınızda iddialı olun ve savunmacı bir yaklaşımla cevap vermeyin ve sizin kendinize
olan saygınızı düşürmesine izin vermeyin. Eleştiriyi dinleyin ve ne söylenildiğinden emin olun.
Eleştiriyi öğrenme ve gelişme için kullanın.
Hep neşeli kalmaya çalışın ve hayata olumlu bir pencereden bakın. Sadece gerekli
olduğunda şikayet edin ve eleştirin ve bunu da yapıcı bir şekilde uygulayın. İnsanlara iltifat
edin ve başarılarını tebrik edin.
5. Diğerleriyle konuşma ve onların liderliğini izleme
İnsanlar genellikle kendine güvenen insanlardan etkilenir- Güven karizmanın temel
özelliklerinden biridir.
“Yürümeye başlayın. İleriye doğru hareket edin.
Yüksekleri hedefleyin. Bir kalkış planlayın. Pistte sadece
oturmayın, birilerinin gelip uçağı itmesini beklemeyin.
Basit, bu olmayacak. Tavrınızı değiştirin ve tavır edinin.
İnanın bana, burada, yukarıda olmayı seveceksiniz.”
Donald Trump
Kendine güvenen insanların yanında olup onlarla konuşmak size daha güvenli hissetmenizde
yardımcı olacaktır. Sizin başarmak istediğiniz amaçlarınızı başarmış insanlardan yollarını
öğrenin- bırakın öz güvenlerini sizde perçinlesinler. Daha güvenli olduğunuzda, yardım edin
ve tavsiye verin daha az kendine güvenen birinin rol-modeli olun.
6. Diğerlerine Yardım edin.
Etrafınızdaki insanlara nazik olduğunuzda ve diğer insanların hayatlarında bir fark
yarattığınızda ( size kahve servisi yapan küçük bir çocuğa bile) dünyada olumlu bir güç
olduğunuzu bileceksiniz- bunu izlemek öz-güveninizi coşturacaktır.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
7. Deneyim Kazanın.
Görevleri ve amaçları başarılı bir şekilde tamamladığımız için, kendimize olan güvenimizin
çıkacak diğer görev ve amaçların da başarıyla tamamlanabilmesi için yeterli olduğunu
anlamış olacağız.
“Hayatın merdivenlerini tırmanıyorsanız, basamak basamak çıkın,
Her seferinde bir adım.
Çok fazla yukarılara bakmayın, ama hedeflerinizi de yüksek tutun,
Ama her seferinde bir adım atın.
Bazen ilerlemediğinizi düşünürsünüz,
Ta ki arkaya bir adım atıp ne kadar yükseldiğinizi görene kadar.”
Donny Osmond
Tecrübe kazanmak ve ilk adımı atmak hep zordur. Çoğu zaman, yeni bir işe başlama fikri o işi
yapmaktan daha zor gelir. Burada size hazırlık yapmak, öğrenmek ve olumlu düşünmek
yardımcı olacaktır. Rolleri ve görevleri küçük parçalara bölün. Her amacınızı SMART
kriterlerine göre düzenleyin. ( Specific, Measurable, Attainable, Realistic and Timely = Özel,
Ölçülebilir, Kabul edilen, Gerçekçi ve zamana bağlı )
8. İddialı olun
İddialı olmak demek inandığın şeyin arkasında durup prensiplerine bağlı kalın. İddialı olmak
ayrıca eğer doğruluğuna inanırsanız fikrinizi değiştirebilirsiniz anlamına da gelir. İddialı olmak,
öz güven ve öz saygı birbirleriyle bağlantılıdır. Genelde öz güvenleri artan insanların iddialı
olma durumları da artar.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
“Pratikte İddialı Olmak; Diğerleriyle olan ilişkilerde özgün olmak,
sosyal bağlamda kendi ve başkalarının değerlerine
samimi bir saygı duymak,
onaylanmama korkusu ile kim olduğumuz veya neye itibar ettiğimizle
ilgili sahte davranmamak;
uygun bağlamda, uygun yollarla kendimiz ve düşüncelerimiz için
direnmektir.”
Nathaniel Branden
Öz-saygınıza destek verin.
Öz-saygının ayılarla birlikte kış uykusuna mı yattı ya da ağaçtaki yapraklar gibi yerlere mi
düştü? Bir anın bile elinizden kayıp gitmesine izin vermeden önce, buzların çözülmesini
beklemeden baharınızı geri getirin. Öz saygınız ister artsın, ister solsun, isterse yok olsun, öz
güvenimi geliştirmek hepimiz için elzemdir. Kendimize güven hoş olmayan zor durumlarla
karşılaştığımızda bize destek olur ve neşeye , hoşnut olmamıza yol açar.
Öz-saygınızı artırmaya yönelik önerilen altı adım vardır;
Beceri, deneyim, fiziksel ve sosyal kaynaklarınız, yetenekleriniz ve
Olumlu
özelliklerinizin size mutlu kılan herşeyin yani sahip olduğunuz zenginliklerin bir
farkına varın ve onları listesini yapın. Size edilen iltifatları da listenize ekleyin. Tüm bu
zenginliklerin öz-güveninizi artırıcı maddeler olduğunu kendinize
kucaklayın.
hatırlatın.
Sizin tek bir özellikten Mükemmel olmadığınızı kabul edin.yüzünüzde bir gülümsemeyle bir
ibaret
olmadığınızı, fotoğrafınızı çekin ve banyodaki aynaya asın ki arzulanan içi dolu bir
arzulanan içi dolu bir bohça
bohça olduğunuzu kabul
olduğunuzu
görün.
Yüzünüzdeki
gülümsemeyi
her
gördüğünüzde , size tariff eden olumlu bir yönünüzü düşünün.
edin.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Karşılaştığınız ve atlattığınız bütün problemleri düşünün. Eğer
problemi kendiniz çözemeyecekseniz, ihtiyaç duyduğunuz yardımı
alabilecek marifete sahip olduğunuza inanın. Yapabileceğinizden
şüpheniz mi var? Yeni bir meydan okuyuş seçin ve kendinize
yapabileceğinizi
Yeterliliğinize güvenin.
kanıtlayın.
Başarılarınızın
küçük
olmasına
takılmadan zihninizde veya gerçek anlamda bir defter tutun.
Kendinize önemli bir çaba sarf etmeniz gerektiğinde kendinize destek
olun ve sırtınızı sıvazlayın. “Yapabilir” tavrı kendinizle ilgili olan
olumlu algınıza katkıda bulunacaktır ve amaçlarınızı başarmaya
yöneltecektir.
Kendi değerinize inanın.
Bir ara kendinizi öncelik yapmak için yollar bulun. Yapmak istediğiniz
birşey bulun ve yapın. Hayır deme iznini kendinize verin, istediğiniz
şeyi talep edin, veya istediğiniz bir pozisyon için manevra yapın.
Önemli olduğunuzu fark etme ve kendinize dikkat etme adına,
diğerlerinin hayal kırıklığı yaşamasına hoşgörülü olmaya hazırlıklı
olun.
Zamanda geriye dönün
Kendinizi küçük
gördüğünüz, hata yaptığınız, veya herşeyi
darmadağın ettiğiniz anı düşünün ve işlerin yolunda gittiği beş şeyin
ismini hatırlamaya kendiniz zorlayın. Biz sadece bir özelliğimizle değil
tüm deneyimlerimizin birleşmesiyle var oluruz.
Bir
aynaya
gülümseyin.
bakın
ve Büyük boy bir aynada kendinize bakın ve görünce size mutlu eden
beş şeyi seçin. Fiziksel özelliklerinizden şeyler; haç, göz, dudak vb
seçebilirsiniz. Tarzınızla alakalı şeyler de seçebilirsiniz; giyiminiz,
makyajınız, ayakkabınız vb. İçten gelen özelliklerinizi de seçebilirsiniz;
ışığınız, ruhunuz, enerjiniz vb Sıkıntı mı yaşıyorsunuz? Sizin için
önemli olan başka birine bunu sizin için yapmasını isteyin. Bunu bir
hafta boyunca deneyin ve sonucunu görün.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
KİŞİSEL BECERİ GELİŞİMİNİ YÖNETMEK
Kişisel gelişim hayat boyu süren bir süreçtir. Becerilerini ve özelliklerini
değerlendirdikleri, hayattaki amaçlarının ne olduğunu tekrar tekrar düşündükleri ve
potansiyellerinin farkına varmak ya da en üst seviyeye çıkarmak için amaçlarını belirledikleri
bir yoldur. Kişisel gelişim özellikle yurtdışına çıktığınız ve yeni bir hayata başladığınız zaman
çok önemli bir role sahip olabilir. Size ihtiyaçlarınızı belirlemede iş bulabilmenizi
kolaylaştıracak hedefler koymada, güvenizi artırıp daha yüksek kalitede bir hayat yaşamanıza
yardım edebilir. Kişisel gelişim bir çok unsurdan meydana gelir ve her biri deniz aşırı
ülkelerde mutlu ve başarılı bir şekilde yaşama yeteneğinizi artırır.
( Kişisel Gelişim = Öz Farkındalık, Kendini Tanıma, Yetenekler, Potansiyel, İnsan Kaynakları,
Hayat Kalitesi, Hayaller, Tutkular )
Abraham Maslow’a24 göre kişisel gelişime Kendini Gerçekleştirme süreci denir. Ve bu süreç
eşsiz her bir insanın tam potansiyeline ulaşma ihtiyacıdır.
Kendini gerçekleştirme her insanın sahip olduğu
“olabildiğim her şeyi olabilmek” arzusudur.
24
http://www.skillsyouneed.com/ps/personal-development.html
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Kimim ben? Öz Kimlik
Öz kimlik süreci kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz sorusuyla ortaya çıkar. Bunu yapmanın en iyi
yolu bir parça kağıt ve bir kalem alıp, kimliğinizle ilgili düşünebildiğiniz kadar çok kelimeyi,
rolü, grupları ve düşünceleri yazmaktır. 10 dakikanızı alır. Sonra arkanıza yaslanıp düşünün
bu şeyler gerçekten sizi anlatır mı anlatmaz mı diye- siz bundan daha fazla mısınız?25
Yurtdışında ve yalnızken kendi potansiyelinizi keşfetme olasılıklarını arayabilirsiniz. HayatBoyu Öğrenme hem genel hem de mesleki alanlarda ücretsiz eğitim sunan çoğu Avrupa
ülkelerinde kanıksanmıştır. Birçok açık üniversite vardır. Halk okulları kendini geliştirmek ve
yeni beceriler kazanmak isteyen herkese açıktır. Yapmanız gereken tek şey aramaktır.
Becerileriniz dikkat çekecek ve takdir edilecektir.
Vaka Çalışması 5: Magda 32 yaşındayken ülkeden ayrıldı ve Birleşik Krallık’ta yeni bir hayata
başladı. Hiçbir eğitimi, mesleki bilgisi veya yabancı dil bilgisi olmadan bir evde temizlikçi
olarak başladı.İş zordu onu canlı tuta tek şey hobisiydi- fotoğrafçılık. Birçok doğa fotoğrafı
çekti. Onun bilgisi olmadan arkadaşları bu fotoğrafları birkaç ajansa gönderdi. Bir an geldi ve
Magda fotoğraflarını satmaya başladı. Daha sonra köpek balıklarının hayatı ile ilgili bir
İspanyol projeye kabul edildi. Dalış, İspanyolca, ve sualtı fotoğrafçılığı eğitimi aldı.
Öz Farkındalık ve Kendini Tanıma: Johari Penceresi
Amerikalı psikologlar Joseph Luft ve Harry Ingram (1950’lerde) Johari Penceresi yöntemini
kişinin kendini anlaması ve potansiyelini değerlendirmesi için geliştirdiler. Bu pencere öz
değerlendirme tekniği olarak kullanılabilir ve bizi biz yapan unsurları görmemizi ve özfarkındalığımızı artırma olasılığını geliştirmemizi sağlayabilir.
Bildiğimiz
Bilmediğimiz
Açık Alan (1)
Kör Alan (2)
Gizli Alan(3)
Bilinmeyen Alan (4)
Başkalarının
Bildiği
Başkalarının
bilmediği
26
http://www.sqa.org.uk/files_ccc/CB3496_self_management.pdf
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Açık Alan (1)
Hem sizin hem de başkalarının sizinle ilgili bilgilere sahip olduğunuz alandır. Yeni bir
grupta bu alan küçüktür. Bu alan paylaşımlarla ve sizinle ilgili dinlemelerle genişleyebilir.
Kişinin hem kendisi hakkında bildiklerini hem de diğerleri tarafından bilinen özelliklerini
içermektedir. Bu alan genel olarak kolay gözlemlenebilir bilinçli hareket ve ifadeleri, kişinin
anlatmaktan çekinmediği bilgileri kapsamaktadır. Kişinin ve karşısındaki insanların farkında
olduğu, tanıdığı, bildiği tutum, nitelik ve davranışlar yer almaktadır. İlişkiler açısından en
avantajlı bölgedir. Etkili iletişim ve takım süreci için en geniş olması beklenen alandır. Açık
alanı geniş olanlar birer iletişim ustasıdır, takım oyununa yatkındırlar. Ayrıca bu kişiler rahat,
doğal, özgüveni olan, duygusal yeterlilikleri gelişmiş ve duygusal zekaları yüksek kişilerdir.
Kazan/kazan yaklaşımını benimserler, iletişim ve empati yetenekleri gelişmiştir, insanların
duygu ve düşüncelerine karşı açık fikirlidirler, paylaşımcı ve işbirliğine açıktırlar, farklılıkları ve
çeşitliliği doğal kabul ederler.
Kör Alan (2)
Kişinin kendisinin bilmediği fakat diğerleri tarafından bilinen alanı açıklamaktadır.
Kaygı, korku, kıskançlık duyguları bu alanda yer almaktadır. Bu alanın geniş olması kişinin tek
yönlü iletişimi tercih eden, benmerkezci, savunmacı, eleştirilere kapalı, şüpheci olduğu
anlamına gelmektedir. Kör alanı geniş olan kişiler iletişim engelleri oluşturur, zamanla
kendileri engel halini alırlar. Baskın, otoriter yöneticiler, hiyerarşik yapıyı benimseyen
insanlar daha çok bu özelliktedirler. Kör alanı geniş olan kişilerin duygusal yeterlilikleri
sınırlıdır, bu kişiler için karşılarındaki insanların duyguları, düşünceleri önemli değildir.
Gizli Alan (3)
Kişi tarafından bilinen ancak diğerleri tarafından bilinmeyen özellikleri içermekte,
kişinin paylaşmak istemediği ve bilinçli olarak gizlemek istediği bilgileri kapsamaktadır. Bu
alanda kişinin kendisiyle ilgili bildiği, farkında olduğu fakat karşısındakilerin bilmediği,
farkında olmadığı tutum, nitelik ve davranışlar yer almaktadır. Bu alanın geniş olması kişinin
risk almayan, bilinmeyenle baş edemeyen, hakkını arayamayan, kendine odaklı, özgüveni
eksik, paylaşıma kapalı olduğu anlamına gelmektedir. Bu alanı geniş olan insanlar kendilerini
iyi kamufle ederler, içe kapanık bir yapıları vardır. Bu kişilerle iletişim kurmak zordur. Yapıcı
eleştiri alır, fakat yapmazlar. Problemlerden çekinirler.
Bilinmeyen Alan (4)
Kişinin hem kendisi hem de başkaları tarafından bilinmeyen özelliklerini içermektedir.
Bilinmeyen alanı geniş olan kişilerin ne yapacakları kestirilemez. Kuralcı ve mesafelidirler.
Birer kapalı kutudurlar. Bilinmeyen alanı geniş olan insanlar, davranış ve düşüncelerini
gizlerler ve çatışmadan kaçınırlar. Bu alanın bilinçaltı veya bilinçdışı bilgileri içerdiği
söylenebilir. Rüyalar da bu alanın içerisindedir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Johari Penceresi modeline göre bu alanlar değişebilmektedir. Günlük hayatın içerisinde
düşünceler, duygular, gözlemler bir alandan diğer alana kayabilir. Pencerelerden birinde
meydana gelen genişleme ya da daralma diğer pencereleri de etkilemektedir.
UZAKTAN AİLE-ÇOCUK İLETİŞİMİ
Çocukluğumuzdan bu yana aile ile iletişim şekilleri değişmiştir. Birçok toplumsal etki
sonucunda aile üyelerinin bir diğeriyle etkileşimi değişime uğramıştır. Boşanma, tek
ebeveynli aileler, bakıcılar, aile kurmak için uzun bekleyişler, çiftçi bir toplumdan endüstri
toplumuna dönüşüm, bilişim teknolojileri ve artan hareketlilikler aile doğasını ve onların
iletişimini etkilemiştir. Bu olay ailelerin neden iletişim stratejilerini geliştirerek
desteklenmeleri gerektiğini açıklar.
İletişim aile hayatının kalitesini belirlemek için önemli rol oynar. Yüksek kalitede aile
hayatı olan ailelere “sağlıklı aileler” denir. Araştırmacı Virginia Satir 27 sağlıklı ailelerde,
üyelerinin öz-değerlerinin yüksek, iletişimin doğrudan, açık, belirli ve dürüst, kuralların
esnek, insancıl ve değişime açık, ve ailenin toplumla olan bağlarının net ve yardımsever
olduğunu tespit etmiştir. Böyle ailelerde aktif dinleme ön plandadır, birbirlerine biri
aracılığıyla bakmazlar, yaşını umursamadan birbirlerine dokunurlar ve hayal kırıklıklarını,
korkularını, öfkelerini ve eleştiriyi, neşelerini ve başarılarını açık bir şekilde tartışırlar.
Başka bir çalışmada, araştırmacılar28 iyi iletişime sahip olan ailelerle ilgili on faktör
tanımlamışlardır. Etki sırasına göre bu faktörler; açıklık, durumsal stabilizeyi sağlama,
beğeniyi ifade etme, duygusal ve maddesel destek, zihin-okuma ( diğerlerinin ne
düşündüğünü ve hissettiğini bilme) , kibarlık, disiplin (net kural ve sonuçlar), espri anlayışı,
düzenli rutin etkileşimler ve kişisel, kırıcı konulardan uzak durma.
Çocuk aile iletişimi ailedeki en önemli kuşaklararası ilişkiyi yansıtır. Sosyal yapı ve
çocuğun ihtiyaçları aileleri çocuğa bakmaya mecbur kılar. Çocuklar ailelerine bağımlı doğar ve
onların yardımına ihtiyaçları vardır. Çift ilişkilerinin aksine, bunlar seçimlerimizdir, çocuklar
ailelerini seçemezler. Ailelerin çocuk sahibi olmayı seçip seçmediklerini umursamadan, bazı
ölçülerde ebeveyn-çocuk iletişimi mecburidir.
27
V. Satir, People making (Palo Alto, CA: Science and Behavior Books, 1972)
John Caughlin, “Family Communication Standards: What Counts as Excellent Family Communication and
How Such Standards Associated with Family Satisfaction?” Human Communication Research, 29 (January
2003): 5-40
28
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
UZAKTAN AİLE-ÇOCUK İLETİŞİMİNİ SAĞLAMAK İÇİN PRATİK STRATEJİLERİ
Biraz karmaşık olabilir ama bu uzaktan da olsa ebeveynin görevini yapamayacağı
anlamına gelmez. Biraz çaba ve planlamayla uzaktaki çocuğunuzla yakın ilişki kurmak
mümkündür. Eğitimlerimizde iş yüzünden düzenli olarak ayrılık yaşayan ailelerin bu durumu
idare edebilmek için stratejiler geliştirdiğini gördük. İşte iletişiminizi nasıl düzenleyeceğinize
dair pratik birkaç strateji:
Diğer Ebeveynle İletişim kurun ve İşbirliği Yapın.
Çocuğunuzla güçlü bir bağa sahip olmanızı sağlayacak en önemli yollardan biri
vesayete sahip ebeveynle işbirliği kurmak için mümkün olan her şeyi yapmanızdır.
Çocuklarının hayatında neler olduğunu bilmenizin en iyi yoludur. Ebeveynler çocuğun
hayatındaki önemli kararları birlikte almalıdırlar.
Skype Kullanın.
Her zamankinden daha fazla bugün insanlar bir uzaklıktan birbirlerine
bağlanabiliyorlar. Telefonlara ek olarak, maliyeti yüksek olmayan birçok yolla istediğiniz
kişiye ulaşabilirsiniz. Eğer evinizde internet girişiniz varsa, çocuğunuzla sohbet etmek için
bulunmaz bir fırsattır. Tabi ki Skype ve Face Time aileler arasında en popüler olanlarıdır,
sadece görmezsiniz birbirinizi görebilirsiniz. Bu yüzden sözlü iletişiminiz sözsüz iletişimle
tamamlanır.
E-mail ve mesaj gönderin.
Uzaktan çocuğunuzla bağlantı kurabilmenizin harika bir yoludur. Mesajlaşmak bilgi ve
duyguların paylaşımı için harika bir yoldur. Gülen bir yüzü kısa mesajla çocuğunuza
göndermeniz ve onu okuldaki sınavından önce cesaretlendirebilmeniz bile yeterlidir.
Çocuklar nerede olduğunuz ve ne yaptığınızla ilgili bilgilendirilmekten memnun olacaktır.
“Londra’dayım ve yağmur yağıyor.” gibi kısa bir mesaj bile çocuğunuza sizin varlığınızı
hissettirmenize yardımcı olur.
Fotoğraf ve Video Paylaşımı için Sosyal Medyayı kullanın.
Çevrenizin, evinizin, ofis ve arkadaşlarınızın fotoğraf ve videolarını çekin. Çocuğunuz
için şiir okurken veya şarkı söylerken kendinizi kaydedin. Ondan da sizin için aynısını
yapmasını isteyin. Sosyal Medyada paylaşın.
İletişim kanallarını açık tutun.
Eşinizle ve çocuğunuzla birlikte tüm ailenin müsait olduğu bir zaman kararlaştırın. Her
zaman bir not veya kart yollayabilirsiniz. Ama yine de çocuğunuzla yüz yüze bir görüşme
planlayın. Eğer mümkünse, rastgele görüşmeler için de hep çevrimiçi olun.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Posta Yollayın.
İyi bir postayı da unutmayalım. Çocuklar posta almayı çok severler! Her zaman bir not
veya bir kart yollayıp onları düşündüğünüzü ve sevdiğinizi bilmelerini sağlayabilirsiniz. Küçük
paketler de yollamayı düşünebilirsiniz. Pahalı olmalarına gerek yoktur. Lego, dudak parlatıcı,
resim malzemeleri gibi gönderilmesi kolay ve pahalı olmayan şeyler olabilir. Hangi yaşta
olursa olsun çocuklar kurabiyeleri ve şekerlemeyi severler. Ama aynı sıklıkta ve hemen cevap
vermelerini beklemeyin. Bu sizi sevmedikleri veya önemsemedikleri anlamına gelmez.
Sadece henüz sosyal açıdan yeterince olgun olmadıklarını gösterir.
İniş-çıkışlara hazırlıklı olun.
Çocuklar ebeveynlerinden aldıkları her e-maile cevap vermezler ve ebeveynler
aradığında telefonda konuşmak da istemeyebilirler. Böyle olduğunda incitici olabilir. Göz ardı
ediliyor veya reddediliyormuş gibi hissedebilirler. Çocuklar tam aksi şekilde de davranabilir,
telefonda ağlayabilir veya geri dönmesi için yalvarabilirler. Aslında bir aradığınızda size cevap
verebilir, diğerinde ise cevap vermeyebilirler. Bu reddedişleri duygusal tepki ve çocuklar için
normal bir davranış olarak algılayın.
Bebekler ve okul öncesi dönemindeki çocuklar, bir ebeveyne bağlı hissettiğinde, farklı
evrelerden geçerler. O ebeveyn eve akşam yemeğine gelemezse bile ağlar. Birinin uzakta
olmasıyla ilgili bulanık bir anlayışları vardır. Bir an gözyaşları içinde sizin sonsuza kadar
yanınızda olmayacağınızı düşünürken, bir oyunla veya hikâyeyle dikkatleri dağılınca, sizinle
telefonda konuşmak bile istemeyebilirler.
Genç okul-çağı çocukları eğer ebeveynin yokluğuna odaklanırlarsa, korkunç bir şekilde onu
özlerler. Ama onları meşgul eden, arkadaşlarıyla aktif bir hayatları da vardır. O yaştaki bir
çocuk için, siz aradığınızda sizinle konuşamayacak kadar yoğun olması alışılmadık bir durum
değildir. Eğer bir ayrılma veya boşanma sonucu uzaktaysanız, duygular ve çocuğunuzla olan
etkileşiminiz karmaşık olabilir. 9 veya 10 yaşlarındaki boşanmış çiftlerin çocuklarında
“sadakat krizi” yaşanabilir, bu, bir ebeveyne sevgi ve ilgi sözcükleri söylemenin diğer
ebeveyni aldatmak olduğuyla ilgili endişedir.
Gençler ( onlu yaşlardaki kişiler) ile siz onunla aynı odadayken iletişim kurmak zor olabilir.
Uzaktan iletişimi devam ettirmek daha da zor olabilir. Bu çocuğunuzun sizden ayrı kendi
bağımsızlığını ilan etmeye çalışırken yaşadığı bir gelişim dönemidir ve gençler bunu size
sizinle hiç konuşmayarak ya da sorularınıza en kısa cevapları vererek gösterebilirler. Diğer
günlerde uzakta olduğunuz için size kızabilir, yanında olup ona zor ödevinde yardımcı
olmadığınız için ağlayabilir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Duygularınızı anlatın.
Ayrılmış aileler, günlük sorumluluklar ve görevler altında ezilmiş oldukları için, sadece
görev odaklı, hayatı devam ettirebilmenin sıradan yönlerini konuşma hatasına düşebilirler; ev
temizliği, alışveriş, okul ve diğer keyif vermeyen konular gibi. Sağlıklı aileler çok daha fazla
iletişim kurarlar ve konular genellikle; ilişkiler, nasıl hissediyorlar ve diğerleri nasıl hissediyor.
Konuşabilmek için zaman yaratırlar, ne kadar yoğun oldukları önemli değildir.
Uzaktan bir çocukla iletişimi sürdürebilmek için, çocuğunuzun deneyimlediği acı,
kabul etmeme, kayıp veya öfke gibi duygularını dinlemek zorunda kalabilirsiniz. Siz de aynı
duyguları yaşayabilirsiniz. Ama zor zamanlarda bile irtibatı koparmayarak, çocuğunuzla,
yakın, sevgi dolu ve güvene dayalı bir ilişkiyi devam ettirebilirsiniz.
Son Not
Bildiğiniz gibi, ebeveyn-çocuk iletişimi çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına bağlıdır. Bazı
ihtiyaçları sürekliymiş gibi görünür fakat çocuğun gelişimiyle ortadan kalkar. Yine de hangi
yaşta olursa olsun çocuğunuzla iletişim kurmanızı ve bunu koruyabilmenizi sağlayan
yöntemler vardır.
ÇOCUĞUNUZLA DUYGUSAL BAĞI KORUMA TEKNİKLERİ
Her ebeveyn çocukla duygusal iletişim kurmanın önemini bilir hatta günümüz
ebeveynleri için çocukla derin sürdürülebilir duygusal iletişim kurmak kolay değildir. Ayrılmış
ebeveynler için bu bir mücadele haline gelebilir. Bu pratik yöntemleri geliştirmek için John
Gottman’ın ‘duygusal koçluk’ fikri ile Joan De Claire’in “Duygusal Olarak Zeki Çocuk
Yetiştirme”29 kitabını kendi ebeveyn eğitimi tecrübemiz ile birleştirdik. Bu yöntemin ana fikri
ebeveynlere çocukların duygularına hakim olmada nasıl destek olabileceklerini
göstermektir.John Gottman ve Joan De Claire çocuklar bu önemli yaşam yeteneğine hakim
olurlarsa yüksek özgüven, daha iyi fiziksel sağlık, okulda daha iyi verim ve sağlıklı sosyal
ilişkiler kurmanın zevkine varacaklardır fikrini savunurlar. Ebeveynlere duygusal koçluk
yöntemini uygulayan araştırmacılar, ebeveynlere nasıl;
-Çocuğun duygularının farkına varırız: Duygusal ifadeleri samimiyetle öğretmek için bir fırsat
olarak tanıyın,
-Empati kurarak onları dinleriz ve çocuğun duygularını onaylayın,
-Duyguları çocuğun anlayacağı şekilde ifade edin,
-Çocuğun bir problemin çözümünde uygun bir yolla fikir üretmesine veya bir durumun
hazırlığıyla ilgilenmesine yardımcı olun.
29J
. M. Gottman, J. DeCleare, The Heart of Parenting, Raising An Emotionally Intelligent Child, Simon &
Schuster , 1997 New York
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Size duygusal koçluğun gerçek ebeveyn-çocuk iletişimin içeriğinde pratik yöntemlere
başvurarak nasıl işe yaradığını göstereceğiz. Her ebeveyn-çocuk söyleşisi duygusal açığa
vuruş ve duygusal koçluk bakış açısıyla sunulmaktadır. Bu yöntemleri /stratejileri izleyerek
ebeveynler iletişim becerilerini ve aile içi iletişimi geliştirebilirler.
1.Çocuğunuzu dinlemek için zaman ayırın.
2.Hassas olun ve çocuğun duygularını onaylayın. Çatışma veya Stres
yaratmadan duygularını paylaşın.
3.Empati kurarak dinleyin. Çocuğunuzun hislerine saygı duyun ve
çocuğunuza cesaret verin
4.Çocuğunuzun hislerini tanımlamasına yardımcı olun onlara destek
verin
1. Aile iletişiminin etkili dinlemeyi gerektirmesi şaşırtıcı değildir. Uzun mesafede ve
stresli aile hayatı bağlamında, aktif dinleme becerileri önemlidir. Ne yazık ki
çocuğunuz size, siz çok önemli işlerinizle meşgulken ihtiyaç duyar. Ve çocuğunuz
sizden o an tepki bekler. Dürüst olmak gerekirse, birçok durumda, zorunluklarınıza ve
kendi ihtiyaçlarınıza rağmen, hemen tepki vermeniz gerekir. Eğer cevap veremeyecek
durumdaysanız, bunu açıkça söyleyin, duygularınızı bir çocuğun anlayabileceği şekilde
ifade edin, sebebinizi açıklayın ve sohbet için bir zaman ayarlayın. Sözlerinizi tutmanız
gerekir. Ayarladığınız saatte mutlaka orada olun ve çocuğunuzun ihtiyaçları ve
mesajıyla alakadar olun çünkü bir daha aynı konuyla ilgili konuşacak fırsatınız
olmayacaktır. Eğer konuya yoğunlaşmazsanız ve çocuğunuzu göz ardı ederseniz, ilk
önce aranızdaki güvene zarar vermiş olursunuz; ikinci olarak, yeni durumlar ve
gelişmeler olacaktır ve konuşamadığınız konu gölgede kalacaktır bu yüzden
çocuğunuzun bir parçası elinizden kayıp gidecektir. Ve sonuç olarak, çocuğunuzla olan
ilişkinizi geliştirme şansını yitireceksiniz ve bir sonrakinde birbirinizi anlamanız daha
zor olacaktır.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Durum:
Vergi Dairesinden bir mektup aldınız. Dili çok bürokratik
buldunuz ve neden bahsettiklerini hiç anlamadınız O an
çocuğunuz Skype’dan aradı ve size bir çorabını gösterdi. “
Bunda bir delik var. Ne yapmam gerek? Arthur’un evine
gidiyorum.”
Beklentiniz:
Zamana ihtiyacınız var ve rahatsız edilmek
istemiyorsunuz. Çocuğunuzun kendi sorununu çözmesini
istiyorsunuz.
Gerçekten bu çifte mi ihtiyacın var? Başka çorap giyemez
misin?
Bana müsaade et lütfen. Başka bir çift al lütfen.
İyi bu, delik küçükmüş. Olduğu gibi giy bunları. Kendin
dikebilir misin? Annene sor. Kendi çoraplarına bakmayı
ne zaman öğreneceksin
Eğer yukarıdaki gibi cevap veriyorsanız, çocuğunuzu göz
ardı ediyorsunuz demektir. Ve çocuğunuzu dağınık ve
dikkatsiz olmakla suçlayarak bu problemin sizin için çok
önemli olmadığını bilmesini sağlıyorsunuz.
Çocuğunuz kendini kırılmış, hayal kırıklığına uğramış, terk
edilmiş, yardımsız ve yalnız hissedebilir, sizin onu sevip
sevmediğinizden şüphe etmeye başlayacaktır.
Duyguları bir kenara bırakan cevap:
Akıbet:
Sonuçlar:.
Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Hayır.
Duygu odaklı cevap:
Akıbet:
Sonuçlar:
Üzüldüğünü görüyorum. Ama tatlım, bu çok önemli bir
mektup. Bana 5 dakika verebilir misin? Sonra çoraplarınla
ilgileniriz.
Muhtemelen vergi dairesinin size ne dediğini
anlamayacaksınız ama en azından mektuptan uzaklaşıp
çocuğunuza odaklanmanız için fırsatınız olacaktır.
Çocuğunuz istediğine hemen ulaşamayacaktır ve
muhtemelen ikinizin bulduğu çözüm farklı olacaktır. Ama
onu dinlemek istediğinizi bilecek ve ona kayıtsız
olmadığınızı hissedecektir. Çocuğunuz beş dakika
öncesinden daha fazla sevildiğini ve korunduğunu
hissedecektir.
Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Evet
Görevler:
1. Lütfen çocuğunuzun sizi rahatsız ettiği bir durum düşünün. Nasıl tepki verdiniz?
Duygu odaklı bir cevap mıydı?
2. Hikayeler Kitabından, Letonya’dan Alexander’in hikayesini okuyun lütfen. Ebeveynler
kızlarını dinlemek için zaman ayırdılar mı?
2.Duyarlı olun ve daha yüksek yoğunluktaki duygulara dönüşmeden düşük yoğunluktaki
duyguları fark edin. Her durumda önemlidir fakat öfke ve üzgünlük gibi olumsuz durumlarda
çok daha elzem olur. Bu durumların, daha fazla olumsuz duygu sellerine dönüşmeden önce,
çocuğa bir şeyler öğretmek için uygun zamanlar olabileceğini ebeveynin bilmesi gerekir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Çocuğunuza daha uygun bir yol bulup sorununu çözmesi veya üzücü bir durumla baş
edebilmesi için yardım edin. Eğer ebeveyn düşük yoğunluktaki duyguları göremezse, dikkat
etmezse çocuğun kabul edilebilir davranışın sınırlarını anlaması ve kabul etmesi karmaşık bir
hal alacaktır.
6 yaşındaki oğlu resim yapmaya çalışırken daha küçük
kardeşi boya kalemlerini almaya çalışır. Çocuk der ki :
“Anne, şunu uzaklaştır. Aptal işte. Ben güneşi boyuyorum
, o sarı renk boyamı alıyor.”
Çocuklar birbirlerine saygılıdır ve arkadaşça oynarlar.
Durum:
Beklentiniz:
Duyguları bir kenara bırakan cevap:
-
Akıbet:
Sonuçlar:.
Hadi ama o aptal değil. O küçük ve seninle
oynamak istiyor.
Küçük bir çocuk gibi davranma. Sen de denizi
boya.
O senin kardeşin. Onu sevmeli ve onunla
boyalarını paylaşmalısın.
Çocuk kendini korumasız ve göz ardı edilmiş
hissedecektir. Muhtemelen resmini ve boyalarını
korumak istedi ve gerildi. Öfkesi ( düşük yoğunluktaki
duygu) agresifliğe (yüksek yoğunluktaki duygu ) dönüştü.
Çocuk darılacak ve sizinle ya da kardeşiyle
konuşmayacaktır.
Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Hayır.
Duygu odaklı cevap:
Akıbet:
Sonuçlar:
-
Sinirli misin? Evet, kardeşin seni rahatsız ettiğini
anlayamayacak kadar küçük. Bu gerçekten can
sıkıcı.
- Resmin harika, güneş de mükemmel olmuş.
Anlıyorum sinirlisin. İhtiyacın olmayan başka bir
boyayı kardeşine verir misin?
- Üzüldüğünü görüyorum. Haklısın rahatsız
edilmek sinir bozucudur. Yine kardeşine vurmak
kabul edilemez.
Muhtemelen iki çocuğunuz da memnun olmayacaktır. Bu
yolla, çocuğunuza sinirli veya agresif olmak arasındaki
farkı öğretmiş olursunuz.
Bir sonraki benzer bir durumda sizin yardımınıza ihtiyaç
duymayacaklardır.
Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Evet
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Görevler:
1. Lütfen çocuğunuzun negatif duygularla dolu olduğu bir durumu hatırlayın. Duygu
odaklı bir yaklaşımla duygu değişimini engellemek mümkün müydü?
2. Hikaye kitabından Alexander’ın hikayesini lütfen okuyun. Ebeveynler kızlarının düşük
yoğunluktaki duygularının farkında mıydılar?
Çocuğunuzun duygularına saygı gösterin, göz ardı etmeyin ve hissetmediği şeyleri
hissetmesinde onu zorlamayın. Kendi duygularını anlaması için ona yardımcı olun, neşe veya
endişe için bir sebep varsa duygularını paylaşın. Geçmişteki olumlu bir duyguya dayanarak
güven dolu bir ilişki kurmak daha kolaydır.
Çocuğunuzun duygusal durumunu, öğretmek ve yakınlık kurmak için bir fırsat olarak görün.
Ebeveynler çocuklarıyla sohbet etmedir, onlara söylevde bulunmamalıdırlar.
Çocuğunuz okuldan eve büyük bir heyecanla gelir ve
bugün çok şanslı olduğunu söyler. Öğretmenin bir soru
sorduğunu, cevabı bilmediğini ve zilin çaldığını söyler. Bu
yüzden de öğretmen kötü bir not vermez.
Çocuğunuza şansına değil bilgisine güvenmesi gerektiğini
söylemek istersiniz.
Durum:
Beklentiniz:
Duyguları bir kenara bırakan cevap:
Akıbet:
Sonuçlar:.
-
Eğlenecek bir şey yok!
Yani dünkü dersi öğrenmedin mi?
Sana daha kaç kere not için değil bilgi için çalış
demem gerek?
- Cahil kalacaksın.
- Hep böyle gideceğini mi umuyorsun? Hep aynı
şekilde olmaz.
- Hemen şimdi gidip dersini öğreniyorsun, yarın
hiçbir şey seni kurtaramaz.
Çocuk cehaletinin yakalandığını veya yanlış anlaşıldığını
hissedecektir. Eğlence bitecek ve eğlenmeye hakkı olup
olmadığından şüphe edecektir.
Çocuk sizin, duygularıyla değil notlarıyla ilgilendiğinizi
fark edecektir.
Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Hayır.
Duygu odaklı cevap:
-
Şanslı olduğun için memnun musun?
Kötü not almak istemezdin, değil mi?
Sence yarın ödevle ilgili öğretmen sana ne
soracak?
Sence bir daha bu kadar şanslı olma ihtimalin
nedir?
Derslerine hazırlanmak için yardıma ihtiyacın var
mı?
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Akıbet:
Yüksek ihtimalle artık çocuğunuz kendi başına
öğrenmeye çalışacaktır. Çocuk ona ve okuldaki
performansına olan ilginizi anlayacaktır. Cevabınız size
olan güvenini artıracaktır.
Çocuk desteğinizi hissedecek ve en azından bugün
görevlerini tamamlayacaktır.
Sonuçlar:
Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Evet
Görevler:
1. Çocuğunuzun heyecanlanmamasının gerektiğini düşündüğünüz bir olayı hayırlayın,
lütfen. Nasıl tepki verdiniz? Duygu odaklı bir cevap mıydı?
2. Alexander’ın hikayesini hatırlayın. Ebeveynler kızlarını dinlemek için zaman ayırır
mıydı?
3.Bir çocuğu dinlerken, gerçekten ne olduğunu ve çocuğun ne anlatmaya çalıştığını anlayın.
Çocuğunuza duygularını anlatması ve sizinle paylaşması için yardımcı olun. Bu yöntem
olumsuz duygular söz konusuyken de geçerlidir. Aslında, nadiren sadece bir duyguya
sahibizdir. Yaygın olan ne olduğunu anlamamıza engel olan arapsaçına dönmüş duygular
yumağıdır. Duyguların ölçüsü beklentilerimizle ve gerçek arasındaki uçurumla ilintilidir. Bazen
çocuklar sakinleşince yapıcı bir şekilde ne olduğunu anlatmaya başlayabilirler. Bu yüzden
çocuğunuza sakinleşmesi için zaman verin ve ne olduğunu sonra araştırın.
Durum:
Beklentiniz:
Duyguları bir kenara bırakan cevap:
Akıbet:
Çocuğunuz göz yaşları içindedir: “ Kate, seni aptal !
ondan nefret ediyorum. Elly’yi doğum gününe davet etti
ama beni etmedi. Elly iyi arkadaş olduklarını ve benimle
arkadaş olmayacaklarını söylüyor.”
Çocuğunuzun çabucak sakinleşmesini istiyorsunuz.
-
İyi ki seni yalnız bıraktılar. dersler çıkarmalı ve
ağlamamalısın.
- Onun hep kötü bir kız olduğunu söylemiştim.
Kendine başka arkadaşlar bul.
- Üzülecek bir şey yok. Bugün kavga eder, yarın
barışırsınız.
- Endişelenme, sana yeni bir cep telefonu alırız,
onlar seni kıskanır.
- Evet, onlar aptallar, senin ne iyi bir kız olduğunu
anlamıyorlar.
Aslında kızınızı konudan uzaklaştırmaya çalışıyorsunuz .
duygularını anlaması için ona şans tanımıyor ve onu
başka duygulara itiyorsunuz.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Sonuçlar:.
Çocuğunuzun duygusunun mantıksız bir talep olduğunu
biliyorsunuz ve olumsuz duygularını başka duygularla yer
değiştirmesini istiyorsunuz. Bu ilerde kızınızın olumsuz
duygularla baş edemeyip kendi duygularına güveninin
azalmasına sebep olur. Sonrasında duygularını sizinle
paylaşmayı kesecektir çünkü sizin anlayamadığınıza
inanacaktır.
Bu kızınızı güvensizlik, sürekli yalnızlık ve öfkeye
sürükleyecektir.
Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Hayır.
Duygu odaklı cevap:
Akıbet:
Sonuçlar:
-
Davet edilmediğin için üzgün müsün?
Davet edileceğini mi umdun?
Sence Kate ve sen arkadaş mıydınız?
Kate’e senle görüşmeyeceğini düşündüğün için
kırıldın mı?
- Kate’in seninle arkadaş olmayacağından mı
korktun?
- Kiminle arkadaşlık edeceğinle ilgili endişe mi
ediyorsun?
- Eğer bu konuşmanın sonunda hala kızınız
ağlıyorsa, yanına oturun ve olanlardan dolayı
sizin de üzüldüğünüzü ve kimle arkadaş olacağını
gerçekten merak ettiğinizi söyleyin.
Gözyaşı var ama muhtemelen çok uzun süremeyecektir,
çünkü kızınız sizin desteğinizi hissedecektir. Bu anı
kızınızla duygusal bağ kurmak için bir şans sayabilirsiniz.
Kızınız onu anladığınız için ve duygularını ciddiye aldığınız
için size minnettar olacaktır. Daha güvende ve güvenli
hissedecektir. Kızınızla aranızdaki güven artacaktır.
Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Evet
Görevler:
1. Çocuğunuzun gerçekten mutsuz olduğu bir durumu hatırlayın. Ona destek oldunuz
mu? Duygu odaklı bir cevap mıydı?
2. Alexander’ın hikayesini okuyun. Ebeveynler çocuklarını desteklediler mi?
Vaka Çalışması 5 : 2 yıl önce Alexander’ın eşi Nina işini kaybetti. Muhasebeciydi. Letonya’da
kendine uygun bir iş bulamadı bu yüzden Almanya’ya gitti. Almanya’da Letonya’lı bir ailenin yanında
bakıcı olarak çalıştı. Nina ve Alexander’ın 2 kızı var. Lisa 16 yaşında ve Anastasia ise 12 yaşında. Büyük
kızı kendi yaş kategorisinde artistik jimnastik Letonya şampiyonu. Artistik jimnastik muazzam bir
yoğunlaşma, kararlılık, zaman planlaması ve çok fazla para gerektirir.
Alexander: “Lisa sporla iç içedir. O hep istediğini yapmakta özgür olmuştur fakat bu spor
yüksek maliyetlere sebep olmuyor.” Küçük kız Anastasia kız kardeşinin tam tersidir. Sorunlu bir
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
çocuktur, uzun süre bir konuda yoğunlaşma sağlayamaz ve duygusal anlamda Kız kardeşinden daha
az dengelidir. Okulda ise Anastasia daha az başarılıdır.
Alexander, Nina’nın iyi bir anne ve eş olduğuna inanıyor. Herkes farkındaydı, eğer o yurtdışına
çalışmak için çıkarsa, gündelik hayat değişecek ve herkesin sorumluluğu yardımlaşması artacak,
özgürlükleri de azalacaktı. Ama aile ayrı yaşamaya karar verdi çünkü Lisa’nın tutkusunu
gerçekleştirebilmesi için para gerekliydi. Alexander: “Kızlarım çok yetenekli. Onlara en iyi eğitimi
vermek istiyorum.”
Nina’nın Almanya’ya gidişinin ardından, her şey ailenin beklediğinden daha zor oldu. Nina
kızlarının kendilerine bakabilecek kadar yetişkin olduğuna inanıyordu. Ama tüm sorunlar, o ayrılır
ayrılmaz başladı. Anastasia kel oldu. Bir uçtan bir uca savrulmaya başladı: Bir an Gotik olmak
istiyordu, bir an Punk. Lisa da kaygılıydı ve spordaki başarıları azalmaya başladı. Alexander işiyle çok
meşguldü ama daha fazla sorumluluk aldı. Ama kızlarıyla konuşacak ve onlara destek olacak zamanı
yoktu. Hayatını zorluklarla sürdürüyordu.
Akşamları, Nina kızlarıyla Skype aracılığı ile görüşüyordu, ama bu tansiyonu düşürmüyordu.
Sonraları, Nina kendini yurtdışına çıktığı için suçlu hissetmeye başladı. “Almanya’da Nina, Anastasia
ile aynı yaşlardaki çocuklara bakıyordu. Bu yüzden Nina, hep kendi çocuklarına hiç kimsenin yeterince
bakamadığını düşünüyordu.” Diye açıklıyordu Alexander.
Alexander olanları şöyle hatırlıyor; “ Asıl sorun durumla duygusal olarak başa
çıkamamamızdı. Güzel olan şeyler bile rahatsız edici olmaya başladı. Kedimizin yavruları oldu ama biz
buna sevinemedik. Çünkü kimsenin vermeyi istemediği daha fazla dikkat gerektiriyordu. Anladım ki
her iki kızım da sıcaklığı ve ilgiyi özlüyordu.” Aile kendileri ile ilgili kararları kendileri veriyordu, bu
yüzden kimseden yardım ya da destek beklemiyordu. Alexander, kızların aralıklarla psikolog yardımı
alabilselerdi, gerginliklerinin azalabileceğini düşünüyordu.
Bir yıl sonra, Nina ve Alexander anladı ki yurtdışında para kazanırken Nina kızlarıyla olan
bağları kopmaya başladı. Bu yüzden Nina’nın Letonya’ya dönmesine karar verdiler. Nina döndüğünde
her şeyi eskisi gibi düzene koymaları birkaç haftalarını aldı. Sonra, bütün sorunlar çözüldü ve herkes
mutluydu artık. Nina ve Alexander bir süreliğine ayrı yaşamanın önemli bir deneyim olduğuna
inanıyor. Ama yine de kızlar küçükken bir daha ayrılmasının daha iyi olacağı sonucuna vardılar. Ayrıca
bir gün bu deneyimin tekrarlanabileceğini biliyorlardı.
Size ailenizde uzaktan nasıl iletişim kurabileceğinize dair birkaç pratik yöntem tanıttık.
Fark ettiğiniz gibi, tüm stratejiler kullanışlı ve uygulaması daha fazla zaman veya para
gerektirmeyen yöntemlerdir. Şüphesiz ki bu yöntemleri uygulayarak, çocuklarınız sizin için ne
kadar değerli olduklarını göreceklerdir. Söyledikleriniz sayesinde değil, eylemleriniz
sayesinde. Uzaktan ebeveyn olmak olumlu sonuçlar doğurabilir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
UZAKTAN İLETİŞİMİ SAĞLAYAN BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ
İnsan sosyal bir canlıdır ve diğer insanlarla iletişim kurma isteği önemli ihtiyaçlarındandır.
Canlı iletişim zorunlu değildir, işimiz bizi akrabalarımızdan ve arkadaşlarımızdan sık sık ayırır.
İletişim engellerinden biri coğrafik mesafedir- yüzlerce bazen binlerce kilometre mesafe.
Şanslıyız, iletişim için modern bilgi teknolojilerini ve tele-iletişim araçlarını kullanabiliriz.
İletişimin sözlük tanımı; “bilgi ve fikirleri göndermek, vermek ve değişim yapmaktır.”
Böylelikle modern iletişim araçlarından bahsederken, iki şeyden bahsetmeliyiz; telefon ve
internet.
1. CEP TELEFONLARI
Modern iletişim araçları hayatımızda meydana gelen değişiklerle uyumlu bir şekilde
gelişmiştir. Cep telefonları; iletişimde kalmak ve ulaşılabilir olmak için bir imkân verir.
Geçmişte cep telefonu olmadan nasıl yaşayabilmişler, şu an hayal bile edemiyoruz.
Cep telefonunun mucidi o dönemde Motorola’da mühendis olarak çalışan Martin Cooper’dır.
1973 yılında ilk cep telefonunu geliştirmiştir. İlk cep telefonu 1 kgdan fazla ağırlıktaydı ve tam
dolu batarya ile 20 dakikalık bir görüşme yapılabiliyordu. Martin Cooper yıllar sonra bu
telefon için “Telefonun uzun süre elde tutulmaması açısından iyiydi.” demiştir.
1990’larda üretilen telefon ikinci nesil telefon olarak ( 2G )
bilinir. Telefonların artık ekranı vardı.1989 yılına gelene
kadar Motorola, bu cep telefonu geliştirmek için yoğun çaba
harcadı. Sonuç olarak anteni küçülmese de boyutları ve
ağırlığı neredeyse yarı yarıya düşen MicroTAC 9800X modeli
satışa sunuldu. Bu modelin en büyük özelliği tuş takımının
üzerinde kapak yer almasıydı. Kapaklı ilk telefon da
böylece 1989 yılında üretilmiş oldu. MicroTAC 9800X’in
8 karakter gösterebilen LED ekranı vardı. Sadece iki
telefon olduğundan bu telefon dünyanın en hafif ve en
küçük telefonu olarak tanıtılıyordu.
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği üçüncü nesil (3G)
mobil telefon standartlarını gelişimin hızlanması, bant genişliğinin artması ve daha geniş
uygulamaların desteklenmesi için tanımladı. Mesela; GSM (şu anki en yaygın cep telefonu
standardı) sadece ses değil, aynı zamanda 14.4 kbps hızlarında devre anahtarlamalı veri
aktarımını destekler; ancak çoklu ortam uygulamalarının desteklenmesi için 3G'de paket
anahtarlamalı verilerin daha iyi spektral verimlilikte ve daha yüksek hızlarda aktarılması
gerekmektedir. Paket anahtarlaması sayesinde 3G sisteminde cihazlar bant genişliğini sadece
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
veri alışverişi sırasında işgal ederler. Özet olarak, 3G'nin 2G'ye göre getirmiş olduğu en büyük
yenilik, iletimin ses yerine veri odaklı olmasıdır.
Tüm telefonlarda bulunan ortak parçalar şunlardır:





İşlevlerini yerine getirmesi için kullanılan batarya,
Telefonu kullanabilmek için bir iç mekanizma, genellikle tuş takımıdır, ama artık akıllı
telefonlarda bulunan dokunmatik ekran,
Aramayı ve mesajlaşmayı sağlayan temel telefon hizmetleri,
Aletler arası değişimi mümkün bir hesap oluşturmaya yarayan SIM kart,
Her telefonun kendine ait olan IMEI ( uluslar arası taşınabilir aygıt kimliği ) numarası.
Tüm telefonlar hücresel ağlarda çalışmak üzere tasarlanmıştır ve farklı ülkelerden
birbirleriyle iletişim sağlamak için bir dizi standarda sahip hizmetleri içerir. Yıllardır , üreticiler
tarafından eklenen özelliklerle desteklenmişlerdir.





Dolaşım; gsm servis sağlayacısının anlaşmalı olduğu yabancı şirketlerle yaptığı dolaşım
anlaşmasına bağlı olarak, başka bir ülkeye gittiğinizde o yabancı gsm servis
sağlayıcısının geçici bir üyesiymiş gibi onun linkleri üzerinden kendi servis
sağlayıcınıza ulaşmanızı ve böylece yurtdışında cep telefonunuzu kullanmanızı
sağlayan sistemdir.
Bilgi alma ve gönderme, WAP hizmetlerine girme ve GPRS gibi teknolojileri kullanmak
için internete ulaşımı sağlar.
Saat, alarm, takvim ve hesap makinesi ve oyunlar.
MMS ile resim ve video paylaşımı, kısa mesafeler için Bluetooth kullanımı.
“Konuşmak için butona bas” tuşu.
SIM KART


Simkart, cep telefonlarının servis sağlayıcının telefon hizmetinden yararlanmasını
sağlayan ve kimlik bilgilerini barındıran bir mikroçiptir. Sim kart sözcüğü, İngilizce
Subscriber Identity Module (Abone Kimlik Modülü) sözcüklerinin baş harfleri ile kart
sözcüğünün birleşmesinden meydana gelmiştir.
Sim kart cep telefonunun içine yerleştirilir. Çıkarıldığında cep telefonundan normal
aramalar yapılamaz. Sim kartsız bir cep telefonu ile sadece acil servisler aranılabilir.
Sim kart başka bir telefona takıldığında eğer yeni telefon farklı sim kartlara kilitli
değilse normal şekilde çalışır. Kullanabilmeniz için iki koda ihtiyacınız vardır. PIN ve
PUK.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
 Sim kartları, 3 farklı boyutta temin
etmek mümkündür.


Sim kart kullanmayan telefonların hafızasında; programlanmış veri bulunur.
Karma denetimli bir cep telefonu birden fazla Sim kart alabilir. Sim kartlar birlikte
kullanılabilir.
EKRAN
Cep telefonlarının görüntü kısımlarıdır, bazıları dokunmatiktir. Modeline göre ekran boyutu
değişir. Genişlik- en için pixel veya diyagonal ölçü inç kullanılarak ölçülür.
Bazı telefonların birden fazla görüntüye sahiptir. Mesela; Kyocera Echo, çift 3,5 inçlik
android bir akıllı telefondur.
AĞLAR VE ÖDEME
Ağ telefon şirketlerinin sağladığı telefon hizmetidir. Birçok bölgede birden fazla hizmet
sağlayan ağ bulunur. Müşteriler fiyata veya verdikleri hizmetin kalitesine göre bir ağ seçerler.
Telefon ödemeleri için iki farklı yol vardır.
ANLAŞMA
Eğer anlaşmaya bağlı ödeme yapıyorsanız, her ay aramalarınıza karşılık belli bir miktar
ödersiniz. Kullansanız da kullanmasanız da bu ücreti ödemeniz gerekir.
KULLANDIĞINIZ KADAR ÖDEYİN.
Eğer kullandığınız kadar ödüyorsanız, insanları ararken kullandığınız miktar kadar kontörün
parasını ödersiniz. Kontörünüz bittiğinde yeniden yüklemeniz gerekir. Eğer çok
kullanmıyorsanız, bu daha ucuz olabilir.
YURTDIŞINA GİTMEDEN ÖNCE
Yurtdışında telefonunuzu nasıl kullanmak istediğinizi bir düşünün. Yurtdışında kullanımınızı
iyi planlamazsanız, daha fazla ödeme yapmak zorunda kalabilirsiniz.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
ARAMA VE MESAJLAR
Yurtdışına gitmeden önce hizmet saylanıcınızla görüşün ve size uygun bir paketi seçin. Özel
indirimler yapabilirler veya gittiğiniz ülkede yeni bir Sim kart almayı düşünebilirsiniz. Eğer
sim kartı yeniden almayı düşünüyorsanız, telefonunuzun kilitli olmadığından emin olun.
Uluslararası bir sim kart alıp yurtdışında serbestçe kullanmanızı kolaylaştırabilirsiniz.
Bazı hizmet sağlayıcıları size sesli mesaj geldiğinde ücretlendirme yapabilir. Bunun ücretli
olmadığından emin olun değilse kapattırın.
VERİ
Ülke dışında veri dolaşımı çok pahalı olabilir. Ayrılmadan hizmet sağlayıcınızla görüşüp özel
bir paketleri olup olmadıklarını öğrenin. Ayrılmadan önce veri dolaşımını engellemezseniz,
akıllı telefonunuz siz fark etmeden veri kullanmaya devam edebilir. Bu size yüklü bir miktara
mal olabilir.
Eğer düzenli olarak webi takip etmek istiyorsanız, kendi telefonunuzun internet bağlantısı
kullanmak yerine yerel Wi-Fi noktalarını kullanın. Bunu elle yapmak zorunda da değilsiniz,
telefonunuz otomatik olarak sizin yerinize bunu yapabilir.
Bu özellikle harita indirmede, e-mailleri kontrol etmede ve sosyal ağları kontrol etmede
kullanılabilir. Wi-Fi simgenizin açık olması gereklidir.
Gelecek için :
3 Nisan 2014’te Avrupa Parlamentosu yurtdışındayken cep telefonu kullanmak için kesilen
dolaşım ücretleri hakkında bir oylama yaptı. Geniş kapsamlı Telekom reformları altında, diğer
AB üye ülkelerinde internet veri ücretinin kendi ülkelerindekiyle aynı olmasına karar verildi.
Bu değişiklik uygulamaya 15 Aralık 2015’te geçecektir.

Yurtdışında telefonunuzu nasıl kullanmak istediğinizi düşünün.
 Hizmet sağlayıcınızla görüşün-özel hizmet paketlerinden size
uygun olanını seçin.
 Eğer veri dolaşımını kapatmazsanız, telefonunuz otomatik
olarak bir internet bağlantısı arayacak veya kendi
telefonunuzun internet erişimini siz fark etmeden kullanacaktır.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
1. AKILLI TELEFONLAR
Cep telefonunun sağladığı klasik özelliklere, bilgisayar dünyasının bir ürünü olan PDA’lerin
özelliklerinin de eklenmesiyle tasarlanan gelişmiş mobil iletişim cihazıdır. Akıllı telefonlarda
mobil işletim sistemleri bulunur (ör. Symbian^3) bu sayede birçok farklı amaç için daha aktif
bir şekilde kullanılabilir ve de neredeyse her iş için bir uygulama bulunabilir. İşlemcileri
bataryaların uzun süre dayanabilmesini sağlayan ARM tabanlı olur ve de karmaşık işlemleri
sorunsuzca yapabilirler. Aynı zamanda çoğu akıllı telefonda Grafik İşlemci de mevcuttur. Bu
sayede fazla poligon gerektiren kaliteli oyunları kolayca ve akıcı şekilde çalıştırabilirler. Sosyal
medya ağları olan Facebook ve Skype’ta dolaşmayı serbest kılar.
Akıllı Telefonların Temel Özellikleri
İşletim sistemleri; uygulamaların çalışabilmesi için her akıllı telefonda mevcuttur. Apple
İphone’u İOS, Blackberry OS Blackberry ‘yi çalıştırır. Diğerlerinde ise Android OS, web OS ve
Microsoftun telefon işletim sistemi bulunmaktadır.
Uygulamalar; Hemen hemen tüm cep telefonları bir tür yazılıma sahipken bir akıllı telefon
daha fazlasını yapabilecek yeteneğine sahiptir. (hatta en temel modeller bir adres defteri
içerir.) Bu, Microsoft Office belgeleri oluşturmayı ve dosyalarını görüntülemeyi mümkün
kılar. Ayrıca kişisel ve iş finans yöneticileri, kullanışlı ve kişisel asistanlar, gibi uygulamaları
indirmek için kullanabilir. Veya fotoğrafları düzenlemek GPS ile yol tariflerini almak ve dijital
melodileri bir çalma listesi oluşturmayı sağlar.
QWERTY Klavye: Tanım olarak , akıllı telefon QWERTY klavyeye sahiptir. Bu anahtarlar
telefonunuzda bilgisayarınızın klavye üzerindeki haliyle yerleştirilmiş demektir – numaralı bir
klavyede alfabetik sırayla dizili değildir. Klavye donanım veya yazılım türünde olabilir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Mesajlaşma: Tüm cep telefonları mesaj gönderip alabilir. Ama akıllı telefonu diğerlerinden
ayıran şey, e-mail de yazabiliyor olmasıdır. Akıllı telefonunuzu kişisel ya da profesyonel email hesabınızla senkronize edebilirsiniz. Bazı akıllı telefonlar çoklu e-mail hesaplarını da
destekleyebilir. Diğerlerinin ise hızlı mesajlaşma hizmetlerine AOL's AIM ve Yahoo Messenger
gibi giriş izni de vardır.
Web Erişimi: akıllı telefonların Web erişimleri, 4G ve 3G veri ağları ve Wi-Fi erişimi sayesinde,
daha hızlıdır. Hepsi hızlı erişim sözü vermese de, hepsi bir tür erişim sağlar. Akıllı
telefonunuzu favori sitelerinizi gezmek için kullanabilirsiniz.
Wi-Fi noktalarından faydalanmanın riskleri nelerdir?
Wi-Fi erişim noktalarının sayısı artmıştır, okul, kütüphane, kafe, havaalanı vb yerleri de
kapsamaktadır. Wi-Fi ile internete neredeyse her yerde giriş yapabilirsiniz. Yolcular için
yurtdışındaki Wİ-Fi noktaları iyi fırsatlardır- ücretsizdir.
Yine de sizin özel bilgisayarınıza, güvenliğine veya telefonunuza erşim risklerini de
düşünmelisiniz. Çoğu Wi-Fi noktası güvensiz ve şifrelenmemiştir. Bu en büyük tehlikedir.
Çünkü internet bağlantıları tehditlere açıktır. Bilgileriniz bilgisayar korsanları tarafından
alınabilir.
Gizliliğinizi Wi-Fi noktalarında nasıl koruyabilirsiniz?
Temel unsurlar. Wi-Fi kullanırken gizliliğinizi korumak için çeşitli yollar vardır. Temel sağ duyu
ile başlayın. Çevrenize bir bakın, sizin bilgisayarınızı görmeye çalışan birileri var mı?
Bilgisayarınızı sahpsiz bırakmayın. Asla korumasız aktarımları kabul etmeyin. Hassas
bilgilerinizi girerken ( Sosyal Güvenlik Numaranız, şifreleriniz veya kredi kartı numaranız gibi )
, web sayfasının veya Wi-Fi bağlantısının şifreli olduğundan emin olun. Kablosuz ağ
adaptörünü kullanmıyorsanız fişten çekin.
VPT ( Sanal Özel Ağ ) Wi-Fi tarafından oluşturulabilecek tehditler için ilk savunma yöntemidir.
Bir VPN ,Wİ-Fİ bağlantınıza şifre sağlar. Bu, sizin girdiğiniz tüm bilgilerin güvenliğini şifre
koyarak sağlar. Ofisinizde veya evinizdeki bilgisayarda VPN oluşturmak için yazılıma
ihtiyacınız vardır.
Güvenli internet dolaşımı: e-maillerinizi ve önemli aktarımları yaparken “http”nin sonuna “s”
yazarsanız size güvenli bağlantı sağlayacaktır. Mesela; https://www.gmail.com . Birçok mail
hizmeti bu özelliği sağlar. Bu girişlerinize şifre koyar ve PC korsanlarını engeller. E-mail
girişinizde şifre kullansanız da bazı hizmet sağlayıcıları Gelen kutunuzu ve mesajlarınızı
şifrelemeyebilir.
Wi-Fİ Ayarları: bilgisayarınızın en yakın Wi-Fi bağlantısına otomatik bağlanmasına engel olun.
Güvenilir bir bağlantı olmayabilir. Belki de bir PC korsanına kendiniz bağlanıyorsunuzdur.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Dosya paylaşımını engelleyin: Bilgisayarınızda dosya paylaşımını engelleyin ki ağ sayesinde
gizli dosyalarınıza istenmeyen kişiler giremesin.
Güvenlik duvarı : Bir güvenlik duvarı indirin ve Wi-Fi kullanımlarında aktif olmasını sağlayın.
Bilgisayarınıza girişleri engelleyecektir.
Güvenlik güncellemeleri: Bilgisayarınızın yazılım ve işletim sistemini güncel tutun. Böylece
yazılım ve işletim sistemlerindeki güvenlik boşlukları kontrol altında olsun.
Akıllı telefon diğer telefonlarla aynıdır- arama yapabilir, mesaj çekebilirsiniz. Ama İnternete giriş de
yapabilirsiniz, e-mail gönderip alabilirsiniz, uygulama ve oyun indirebilirsiniz ve sosyal ağ sitelerini ziyaret
edebilirsiniz, Facebook, Twitter gibi.
Akıllı telefonların dezavantajları: pahalıdır, batarya erken biter.
Eğer bilgisayarınız veya akıllı telefonunuz varsa yurtdışında Wi-Fi noktaları gezenler için iyi fırsattır.
Ücretsizdir.
Unutmayın; Wi-Fi bağlantı noktası güvensiz ve şifresizdir.
Gizliliğinizi Wi-Fi noktalarında korumalısınız.
Cep telefonları ile ilgili daha fazla bilgi için : http://www.gsmarena.com/
http://www.phonearena.com/ sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
;
2. E-MAIL HIZMETLERİ
Elektronik mesaj 1993’ten beri e-mail olarak
adlandırılmıştır. Bir yazıcıdan diğer bir alıcıya gönderilen
dijital mesaj değişimidir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
1. Gmail- Ücretsiz E-mail Hizmeti
Gmail, (Google e-mail) Google’ın ücretsiz web posta hizmetidir. google arama teknolojisi ile
bütünleşik olarak sunulan Gmail, (günden güne artan) 2.600 megabaytın üzerinde saklama
alanına sahiptir. Tüm önemli iletilerinizi, dosyalarınızı ve resimlerinizi sonsuza dek
saklayabilir, aradığınız herhangi bir bilgiyi bulmak için çabuk ve kolay bir şekilde arama
yapabilir ve iletilerinizdeki bilgileri ileti dizilerinin bir parçası olarak görüntüleyerek daha iyi
yorumlayabilirsiniz. Gmail, anlık mesajlaşmayı e-posta deneyimiyle birleştirir; böylece
çevrimiçi olduğunuz süre içinde arkadaşlarınızla daha yakın bir iletişim kurabilirsiniz.
Kullanımı kolay, verimli ve hatta eğlencelidir. Gmail'in e-posta hakkındaki düşüncelerinizi
değiştireceğinden emin olabilirsiniz. Gmail, Google’ın e-postaya yaklaşımıdır.
Gmail’de Hesap açmak için talimatlar:
1. Gmail’in ana sayfasına gidin.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
2. “Bir hesap oluştur” düğmesine basın.
3. Gerekli kutuları doldurun. “isim, soy isim, arzu edilen giriş ismi vb.”
4. Bir şifre seçin ve onaylayın.
5. Formun hatırlatıcı kısmını bir güvenlik sorusuyla doldurun, varsa ikinci e-mail
adresinizi, yerinizi ve kelime doğrulayıcıyı yazın.
6. “Kabul ediyorum. Hesabımı oluşturun”a basın eğer Gmail’in şartlarını kabul
ediyorsanız.
2. . Yahoo! Mail – ücretsiz Email Hizmeti
Yahoo, sık kullandığınız bölümleri ve Web'i tek bir noktada bir araya getirir. Ne görmek ve ne
duymak istediğinizi seçebilirsiniz: e-posta, hava durumu, fotoğraflar, web günlükleri, hisse
senedi fiyatları, spor karşılaşmalarının sonuçları, TV programları, sinema listeleri ve dahası.
Bu içeriğin tümü sık sık güncellenir. Yahoo’ya erişmek için tek gerekli olan, İnternet bağlantısı
olan bir bilgisayar ve bir tarayıcıdır – hiçbir şey indirmenize gerek yoktur – Yahoo’ya evden,
işten, okuldan, arkadaşınızın evinden, kablosuz ağ bağlantısı olan herhangi bir mekandan,
havaalanından ve sayıları her geçen gün artan kamuya açık diğer yerlerden erişebilirsiniz.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
3. Mail.com - Ücretsiz Email Hizmeti
Mail.com spam ve virüslerden engellenmiş, sınırsız çevrimiçi depolamaya sahip bir e-mail hizmetidir.
Zengin bir ara yüzü ve mobil uygulamalarını burada kullanabilirsiniz. Ödeme yapılırsa POP ve İMAP
erişimleri de mümkündür. Mesajları düzenlemek için daha fazla ve kullanışlı yollar güzel olabilir.
4. Inbox.com – Ücretsiz E-mail hizmeti
Inbox.com size sadece 5 GBlık çevrimiçi mesaj depolama imkanı vermez ayrıca hızlı işlevsel bir yolla
web veya POP aracılığıyla erişim sağlar. Ne yazık ki IMAP erişimi Inbox.com ile sağlanamaz ve
mesajlarınızı düzenleme sisteminin geliştirilmesi gerekir.
5. Zoho Mail- Ücretsiz e-mail Hizmeti
Zoho Mail büyük bir depolama, POP ve IMAP
erişimi, anında mesajlaşma olanağı ve çevrimiçi
ofis uygulamaları sunan sağlam bir e-mail
servisidir. Profesyonel kullanıcılar için
oluşturulan Zoho.mail mesajlarınızı düzenleme,
önemli mesaj ve bağlantılarınızı tanımlama ve
otomatik mesaj yollamada yardımcı olur.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
6. AIM Mail- Ücretsiz E-mail Hizmeti
AOL tarafından sağlanan ücretsiz bir anlık mesajlaşma servisidir. Servis diğer Aim kullanıcıları ile
sohbet etmenizi sağlamanın yanı sıra kullanıcılara dosya transferi yapma olanağı da sunmakta.
Programın tema desteği gibi birçok özelliği bulunmaktadır. AOL ile oyun grupları, haber grupları, hobi
grupları, meslek grupları gibi ilginize uyan birçok arkadaş gruplarına da katılıp dilediğiniz konuda
sohbet edebilirsiniz.
E-maillerin avantaj ve Dezavantajları
 Ucuz, kullanımı kolay, hızlı, evrensel ve özelleştirilmesi kolay. Emaillerde kullanılan dil basittir. Aynı mesajı sayısız insan göndermek
mümkündür. Bir e-maile cevap verdiğinizde orijinal mesajı da
ekleyebilirsiniz böylelikle karşıdaki kişi sizin neden bahsettiğinizi
anlayabilir. Doğum günü kartları, bilgilendirme yazılarını email olarak
yollayabilirsiniz. Kağıt kullanmayın. Çevre dostudurlar ve birçok
ağacın korunmasını sağlar.
 Emailler virüs içerebilir. Birçok insan istenmeyen mesajlar
yollayabiliyor. Bunlara “gereksiz” denir. E-mail kutunuz kısa bir süre
içinde taşma noktasına gelebilir bu yüzden zaman zaman silmeniz de
gerekir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
3. SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ
Sosyal paylaşım insanların belirli gruplara, yerel topluluklar veya komsu çevre gibi
ayrılmasıdır. Gerçek hayatta da sosyal paylaşımın mümkün olmasına rağmen, özellikle işte,
üniversitede ve liselerde en çok tercih edilen çevrimiçi olandır.
Web siteleri yaygın bir şekilde kullanılır. Bu web siteleri
sosyal siteler olarak bilinir. Sosyal ağ siteleri internet
kullanıcılarının çevrimiçi topluluğu gibi işlev görür. Söz
konusu olan web sitesine bağlı olarak, bu toplulukların
birçoğu hobileri, dinleri politikaya bakış açıları ve
alternatif hayat şekilleriyle ortak ilgi alanlarına sahiptirler.
Bir kere giriş yapınca, artık o sitede sosyalleşmeye
başlayabilirsiniz. Bu sosyalleşme diğer kişilerin profillerini
okuyarak veya iletişim kurarak olabilir.
Arkadaş edinmek sosyal paylaşım sitelerinden edinebileceğiniz faydalardan biridir. Diğeri ise
çeşitliliktir çünkü internet bireylere dünyanın her yerindeki sosyal ağa ulaşımı sağlar. Şu
anlama gelir; Avrupa’da yaşayıp Amerika’dan veya Hindistan’dan arkadaş edinebilirsiniz.
Ayrıca yeni kültürler ve dilleri tanıyabilirsiniz ve öğrenmek güzeldir.
Daha önce bahsedildiği gibi sosyal paylaşım özel grupların veya organizasyonların
gruplaşmasını sağlar. Belirli ilgi alanı olan web siteleri olmasına karşın genel olanları da
vardır. Odaklandığı özel bir konu olmayan web sitelerine “geleneksel” paylaşım sitesi denir
ve genellikle açık üyelik sistemine sahiptirler. Bu, ilgi alanı ne olursa olsun herkes üye olabilir,
anlamına gelir. Yine de böyle bir topluluğun içine girince, kendi arkadaş ağınızı oluşturup
istemediğiniz insanları çıkarabilirsiniz.
En popüler sosyal paylaşım ağları - 2014
1 Facebook
900,000,000 – aylık tahmini ziyaretçi sayısı
2 Twitter
310,000,000 - aylık tahmini ziyaretçi sayısı
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
3 LinkedIn
250,000,000 - aylık tahmini ziyaretçi sayısı
4 Pinterest
150,000,000 - aylık tahmini ziyaretçi sayısı
5 Google Plus+
120,000,000 - aylık tahmini ziyaretçi sayısı
Kaynak : http://www.ebizmba.com/articles/social-networking-websites
Facebook:
insanların başka insanlarla iletişim kurmasını ve bilgi alışverişi yapmasını amaçlayan bir
sosyal paylaşım sitesidir. 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 devresi öğrencisi
Mark Zuckerberg tarafından arkadaşları Eduardo Saverin, Andrew McCollum, Dustin
Moskovitz and Chris Hughes’nın yardımıyla kurulan Facebook, öncelikle Harvard öğrencileri
için kurulmuştu. Daha sonra Boston civarındaki okulları da içine kapsayan Facebook, iki ay
içerisindeki Ivy Ligi okullarının tamamını kapsadı. İlk sene içerisinde de; Amerika Birleşik
Devletleri'ndeki tüm okullar Facebook'ta mevcuttu. Üyeler önceleri sadece söz konusu
okulun e-posta adresiyle (.edu, .ac.uk, vb.) üye olabiliyordu. Daha sonrasında da ağ içine
liseler ve bazı büyük şirketler de katıldı. 11 Eylül 2006 tarihinde ise Facebook tüm e-posta
adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma
yerleri ya da yaşadığı yerler itibarıyla katılım gösterebilmektedirler.
Peki , Facebook üyesi nasıl olunur?
1. Facebook.com adresini ziyaret edin.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
2. Facebook hesabı açmak için Kaydol sayfasında, tam adınızı (Facebook kullanıcı adı), eposta adresinizi, istediğiniz şifreyi, cinsiyetinizi ve doğum tarihinizi bildirmeniz
yeterlidir. Şifrenizin en az 11 karakterli ve 3 tanesinin de numara olmasını öneririz.
Eğer evli bir bayansanız, kızlık soyadınızı eklemeniz de faydalı olacaktır.
3. Facebook sizden lise, kolej ve işveren bilgilerinizi isteyecektir. Bunları yazmanızda
fayda vardır Facebook kullanıcılarının sizi bulmasına faydalı olur.
4. En son sizden bir fotoğraf yüklemeniz istenecektir.
Bilgisayarınızda
yüklü
olan
bir
fotoğrafınızı
ekleyebilirsiniz. Yüklerken unutmayın, Facebook size
200px genişliğinde,600 px uzunluğunda bir alan
vermektedir. Eğer resminiz büyükse, sizin için
kırpacaktır. Eğer resim yüklemezseniz Facebook’un
sevgili kusuru olacaksınız.
5. Eğer emaille arkadaş ekle kısmına gelirseniz bunu atlayın. Sonra geri dönersiniz.
6. Kayıt formunu doldurmanızın ardından, verdiğiniz e-posta adresine Facebook
tarafından bir e-posta gönderilecektir. Onay bağlantısına tıklayarak kaydolma işlemini
tamamlayabilirsiniz.
Facebook Profili
Facebook Profiliniz, zaman tüneli olarak da bilinir, bireysel ana sayfanızdır . Facebook Profili
faydalıdır;






Fotoğraf, video ve bağlantı paylaşırsınız,
Arkadaşlarınızı eklersiniz
Yorumlar yollayabilirsiniz
Arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz,
Sevdiğiniz grup, ünlü ile temasa geçersiniz,
Facebook etkinlik günlüğünü görebilirsiniz.
Facebook.com sitesine geri dönün ve e-mail adresinizi oluşturduğunuz şifreyi yazarak
giriş yapın. Girdiğinizde Facebok’un sizin için arkadaşlarınızı aramaya başladığını
göreceksiniz. Ama bunu yapmadan önce facebook profilinizi tamamlamanızı öneririz. En
üst sol köşede yer alan Profilim bağlantısına basın.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Bilgilerinizi Güncelleme
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Arkadaşlarınızı Bulma
Artık Facebook kimliğine sahipsiniz, ve arkadaşlarınızı bulabilirsiniz.
Facebook’ta Navigasyon
Düzenleme
Profilinizi oluşturup birkaç arkadaşınızı da ekleyince, artık sıra Facebook’un sunduğu
imkanlarda. Hesabınızda neyi nerede bulacağınız çok önemlidir. Sadece zaman kazandırmaz,
ayrıca Facebook’u daha iyi anlamanızı sağlar.
En üst sol köşeyle başlayalım , LOGO
Facebook İkonu
Bu ikona tıklamak sizi ana sayfanıza götürecektir. Sağ yanında üç tane silik ikon daha
göreceksiniz. İlki arkadaşlık isteğidir.
Arkadaş Önerileri
Burada sizinle iletişime geçmek isteyen arkadaşlarınızın isteklerini göreceksiniz. Ayrıca,
Facebook önerilen arkadaşlar listesini de eklemiştir ki Facebook bu kişilerle geçinebileceğinizi
düşünmüştür.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Mesajlar
Bir sonraki ikon mesajlarınıza hızlı bir şekilde ulaşmanızı sağlayacak mesaj ikonudur.
Daha sağa gittiğinizde facebook bildirimler ikonunu görürsünüz.
Bildirimler
Burada hesabınızda olan tüm hareketi görebilirsiniz. Arkadaşlarınızın duvarınızda
paylaştıkları, kabul edilen arkadaşlık teklifleriniz, arkadaşlarınızın yaptıklarını kolayca
kaçırmadan görebilirsiniz.
Bir sonraki arama motorudur.
Arama
Yeni başlayanlar için önemli bir araçtır. Bu kutucuk sayesinde, sevdiğiniz grupları, kuruluşları
ve arkadaşlarınızı hızlı bir şekilde arayabilirsiniz. Basitçe aradığınız kişinin ismini yazmanız
yeterli olacaktır. Arama motorunun yanında ana sayfa tuşu vardır.
Ana Sayfa
Facebook’un en faydalı alanlarından biridir. Ana sayfanız sizin için önemli bilgilerin bir özetini
gösterir. (Profil sayfanız değildir bu)
Solda, olayların, mesajların, fotoğrafların ve diğer gerekli şeyleri görebilirsiniz.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Facebook Grupları
Forumlar gibi tartışma grupları düşünün özel ya da genel. Grup faydalıdır çünkü;




Tüm grup üyelerine mesaj gönderebilirsiniz
Önemsediğiniz konulardaki tartışmaları takip edebilirsiniz.
Sohbete katılması için yeni insanları davet edebilirsiniz
Bağlantı paylaşabilirsiniz.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Facebook Kullanmanın avantaj ve dezavantajları
 Ücretsizdir ve iletişim için en iyi aracılardan biridir.
 Farklı insanlarla dünyanın her bir yerinden tanışabilirsiniz. İnternet kullanmayı
bilen herkes Facebook kullanmıştır.
 Arkadaş bulmanın en iyi yoludur; eski veya yeni.
 Duygularımızı ve günlük hayatımızda ne olduğunu Facebook’tan paylaşabiliriz.
Dönütler alıp duygularımıza karşı tavırlarını görebiliriz.
 Gizlilik ayarları sayesinde kendi gizliliğimizi koruyabiliriz.
 En son haberleri almamızda yardımcıdır.
 Çevrimiçi oyunları sevilir ve bağımlılık yapabilir- yeni arkadaşlar edinebilirsiniz.
 Kısaca; iletişim, eğitim ve eğlenceyi bir arada sunar.
 Bazı insanlar için bağımlılıktır.
 Sahte profil ve ID en büyük dezavantajıdır.
 Din, kişilik veya ulusları kötüleyen gruplar vardır.
 İnsanlar sizi takip edip bilgilerinize ulaşabilirler. Kişisel bilgilerinizi herkesle
paylaşmamanız önerilir.
 Çalışanlar Facebook’ta dolaşırken zaman kaybedebilirler.
 Bazen insan hayatını tehdit edici durumlar olabilir. Birçok tanımadığınız insan
sizin nerede ne yaptığınızı bilir. Sonuçta tahmin edemeyeceğiniz sıkıntılarla
karşılaşabilirsiniz.
 Her kullanıcı zararlarından uzak kalabilmek için dikkatli davranmalıdır.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
4.SKYPE
Skype /ˈskaɪp/ İnternet üzerinden iletişim ve telefon
görüşmesi yapılmasını sağlayan en son Microsoft tarfından
güncellenen bir yazılımdır. İsmi sky= gökyüzü, peer=
arkadaş kelimelerinden gelir. İlke kez 2003 ‘te kullanıma
açılmıştır. Janus Friis (Denmark) ,Niklas Zennström (Sweden) tarafından Ahti Heinla, Priit
Kasesalu ve Jaan Tallinn ‘in yardımlarıyla yaratılmıştır. 500 milyondan fazla kayıtlı kullanıcısı
vardır. Vo IP teknolojisini kullanır. Yazılımının geliştiricileri tarafından kodlanmıştır. Özellikle
Amerikalıların çok ucuza konuştuğu bu yazılımla dünyada milyonlarca insana internet veya
telefonla konuşma imkânı sağlamaktadır.
Daha önce hiç Skype kullanmadım. Üzülmeyin, başlamak çok kolaydır.
Ek yapmanız gereken Skype’ı bilgisayarınıza yüklemek ve Microsoft hesabı oluşturmaktır. Üye
olduktan sonra arkadaşlarınızı ekleyebilir, arayabilir, görüntülü konuşabilir veya anında
mesajlaşabilirsiniz.
Bu rehber size nasıl Skype indirilir ve üye olunur bilgisini aktaracaktır.
Önemli : Eğer Windows XP kullanıcısıysanız, Windows’u Windows XP Hizmet Paketi 3 olarak
güncelleyin. Bu sayede Skype’ı Yükleme sonrası sıkıntı yaşamazsınız.
Skype’ın en son versiyonunu Windows masaüstüne indirmek
1. www.skype.com sitesine gidin ve Windows masaüstü için olan Skype’ı seçin.
2. Skype dosyasını kaydedin ve bilgisayarınızda Skype’ı açın.
3. Dilinizi seçin, Kullanım Şartlarını okuyun sonra “Kabul ediyorum” tuşuna basın.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
4. Hizmet sözleşmesini okuyun ve devamı seçin. Eğer Bing’i arama motoru olarak
istemiyorsanız, “Bing’i arama motorum yap” seçeneğini işaretlemeyin.
Eğer antivirüs yazılımınız varsa, Skype’a izin verip vermediğinizi sorar. Endişelenmeyin, bu bir
kere olur- “Evet”e basın ve 5. Aşamaya geçin. Tamamlandığında, skype açılacak ve giriş
sayfası görünecektir.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Başlamak için giriş yapmanız gerekir. Girişi aşağıda belirtilen maddelerle yapabilirsiniz:



Skype İsmi- eğer halihazırda bir hesabınız varsa
Microsoft hesabı
Facebook hesabı
Hangisini seçtiğiniz önemli değildir. Skype’ın tüm özelliklerinden artık faydalanabilirsiniz,
aramalar yapıp arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz.
VoIP teknolojisini kullanır ve ücretsiz görüşme yaparak iletişim kurulmasını sağlar.
Nerede olursanız olun, aile, arkadaşlar ve iş arkadaşlarınız ile iletişimi ücretsiz veya çok az
bir ücret ödeyerek yapabilirsiniz.
Skype’ın alternatifi Google Hangout’tur. Skype gibi birçok insan da Google Hangout’a üye
olmuştur. Ama yine de Skype’tan bir adım önde gibidir, insanlar video konferansını
yaparken 10 kişi bağlanabilir. Video kalitesi ve ses kalitesi harikadır. Skype’ta arama
yapmak kadar kolaydır, hangout’a başlamak ( gezinmek / takılmak ) sadece küçük bir
yükleme gerekir. Gmail hesapları olanlara Google Hangout’u öneririz.
Diğer seçenekler: Jitsi, Goober, Ekiga, ichat,Vbuzzer,Tinychat vb.
Skype’ın Avantaj ve Dezavantajları








Temel versiyonu ücretsizdir.
Arkadaşlarla ve aileyle video görüşmesi,
iPhone ve Androidler için uygulama indirilebilir.
Tüm dünyayı arayabilir.
Toplumları bir araya getirir.
Dezavantajları:
İnternet erişimi gerekir.
Dış dünyadaki insanlarla iletişimi olumsuz etkiler.
Dil çevirisi yoktur.
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Göç öncesi ve sonrası bilgi edinilebilecek bağlantılar
Polonya
http://www.mpips.gov.pl/gfx/mpips/userfiles/_public/1_NOWA%20STRONA/spoty%20reklamowe/B
EZPIECZNE_WYJAZDY_DO_PRACY_2013.pdf
http://www.dw.de/bezp%C5%82atne-punkty-doradcze-dla-polak%C3%B3w-pracuj%C4%85cych-wniemczech/a-16793070
http://www.faire-mobilitaet.de/
http://www.copernic-avocats.pl/prawo-pracy/umowa-o-prace-we-Francji.html
http://www.eures.praca.gov.pl/zal/warunki_zycia/francja/Francja.pdf
http://www.norway-job.pl/information/97-prawo-pracy-w-norwegii
http://www.madryt.msz.gov.pl/pl/informacje_konsularne/praca_w_hiszpanii/
http://bezpiecznapraca.eu/przygotuj
http://www.pracuj.pl/praca-za-granica-wskazowki-wyjazd-w-ciemno.htm#top
Çek Cumhuriyeti
www.migrace.com
www.pracovnicevdomactnosti.cz
www.clovekvtisni.cz –
http://migration4media.net/
www.cicpraha.org –
www.opu.cz - www.inbaze.cz
http://www.refufest.com/
http://www.interkulturnimediace.cz/
http://www.meta-os.cz/pic/
http://www.charita.cz/jak-pomahame/pomoc-cizincum-v-cr/
www.soze.cz
www.amnesty.cz
www.aucr.cz
www.konzorcium.cz
http://www.mvcr.cz/clanek/sluzby-pro-verejnost-informace-pro-cizince-informace-procizince.aspx
www.mpsv.cz
www.msmt.cz
Romanya
www.tjobs.ro/
www.jobsalert.ro/
www.jobsalert.ro/articole/
www.infomunca.ro/
anofm.ro/munca-in-strainatate
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
www.myjob.ro/locuri-de-munca-in-strainatate.html
www.findjob.ro/strainatate
Letonya
http://www.xn--darbsrzems-yfb4t.lv/
http://www.nva.gov.lv/index.php?cid=433&mid=201
http://www.nva.gov.lv/eures/index.php?cid=7
http://workin.lv/
http://www.pmlp.gov.lv/
http://baltic-ireland.ie/2014/02/27693/
http://www.latviesiem.co.uk/?ct=derzinas
http://lielbritanijastiesibas.blogspot.com/2013/07/darba-tiesibas-lielbritanija.html
Litvanya
http://www.migracija.lt/
http://www.ldb.lt/eures/
http://eurodarbai.lt
http://www.lietuviaisvetur.lt/;
http://infocentras.iom.lt/
http://www.mipas.lt/ http://www.lietuvis.no/
http://www.anglija.lt
http://emigrantai.jimdo.com/vokietija-austrija/
http://www.psyvirtual.lt/.
Türkiye
http://www.iskur.gov.tr/
http://www.kariyer.net/
http://www.yenibiris.com/
www.yabancihaklari.org.tr
http://www.mfa.gov.tr/yabancilar-icin-rehber.tr.mfa
http://www.egm.gov.tr/Sayfalar/yabancilarin-calisma-izinleri-islemleri.aspx
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.6244&sourceXmlSearch=&MevzuatIl
iski=0
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
Kaynakça :
D.
Baumrind,
Effects
of
authoritative
parental
control
on
child
behaviour,
http://persweb.wabash.edu/facstaff/hortonr/articles%20for%20class/baumrind.pdf
John Caughlin, “Family Communication Standards: What Counts as Excellent Family
Communication and How Such Standards Associated with Family Satisfaction?” Human
Communication Research, 29 (January 2003)
R. Cialdini, Wywieranie wpływu na ludzi, GWP, Gdańsk 1996
Facebook. A Beginner‘s guide.“- American Majority. P.O. Box 87 • Purcellville, VA 20134 • 540-3381251 • [email protected] • www.AmericanMajority.org
J. M. Gottman, J. DeCleare, The Heart of Parenting, Raising An Emotionally Intelligent
Child, Simon & Schuster , 1997 New York
Ch. Handy, Wiek paradoksu, Wyd. ABC, Warszawa 1996
How to Gain Control of Your Life, Ed. by Here_For_You, Kimmy, T. Yelloizsaschagal and 2 others
www.wikihow.com/Gain-Control-of-Your-Life how to gain back control of your life:
A. Pawlak, Rodzina w systemie wartości polskiego emigranta zarobkowego (w:) A. Sołtys,
Dyskursy o kulturze – Etosy pracy, SAN, Łódź 2012
A. Pawlak, Rodzina w systemie wartości polskiego emigranta zarobkowego (w:) A. Sołtys,
Dyskursy o kulturze – Etosy pracy, SAN, Łódź 2012
V. Satir, People making (Palo Alto, CA: Science and Behavior Books, 1972)
E. Ukleja http://www.uczdziecko.pl/przedszkolak/artykuly/artykul/zobacz/wychowanie-dzieciufac-dziecku-czy-je-kontrolowac.html
D. Walczak Duraj, Socjologia dla ekonomistów, PWE, Warszawa 2010
Culture
Model
of
E.
Schein
http://wawak.pl/pl/content/poziomy-i-funkcje-kultury-
organizacyjnej
http://www.bankier.pl/wiadomosc/Jak-zachowac-sie-w-obcym-kraju-1515085.html
http://www.beingmore.co.uk/Identity_how_do_you_define_yourself.html
http://bmb.oxfordjournals.org/content/69/1/129.full
http://cellphones.about.com/od/smartphonebasics/a/what_is_smart.htm
http://consumers.ofcom.org.uk/2013/03/check-your-phone-before-you-roam/
http://www.edcc.edu/counseling/documents/conflict.pdf
http://www.education.com/reference/article/parent-child-interaction/
http://email.about.com/od/freeemailreviews/tp/free_email.htm
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348
http://email.about.com/library/ec/pi/blpi_mail_com.htm
http://en.wikipedia.org/wiki/Mobile_phone_features
http://epp.eurostat.ec.europa.eu/cache/ITY_OFFPUB/KS-31-10-539/EN/KS-31-10-539EN.PDF
http://gifts-from-world.blogspot.com/2013/03/te-same-gesty-inne-znaczenia.html
http://www.inbox.com/products/photos-screenshots.aspx
http://www.jvmarketing.com.au/training/create-business-gmail-account/
http://mailformat.dan.info/config/yahoo.html
http://www.makeuseof.com/tag/fed-up-with-skype-here-are-6-of-the-best-free-alternatives/
http://www.mindfithypnosis.com/who-am-i-self-identity
http://mobileoffice.about.com/od/conferencing-and-collaboration/tp/top-skype-alternatives.htm
http://www.oecd.org/els/mig/World-Migration-in-Figures.pdf
www.oxforddictionaries.com
http://prevence.cpvp.cz/images/stories/story_book_en.pdf
https://www.privacyrights.org/wireless-communications-voice-and-data-privacy
http://psychcentral.com/blog/archives/2012/07/16/10-more-ideas-to-help-with-loneliness/
http://psychologydictionary.org/control/
http://www.psychologytoday.com/blog/resolution-not-conflict
https://securityinabox.org/en/
http://www.shelteroffshore.com/index.php/living/more/dealing-with-homesickness-living-abroad10290
http://www.shoutingblogger.com/2013/01/how-to-create-google-account_18.html
http://simple.wikipedia.org/wiki/Mobile_phone
http://www.skillsyouneed.com/ps/personal-development.html
http://www.socialquickstarter.com/content/
http://www.sqa.org.uk/files_ccc/CB3496_self_management.pdf
https://support.skype.com/en/faq/FA11098/getting-started-with-skype-windows-desktop
http://tnvrstar.hubpages.com/hub/The-advantages-and-disadvantages-of-using-Facebook
http://www.transitionsabroad.com/listings/living/articles/living-abroad-as-a-wired-expatriate.shtml
http://www.urmas.net/lt/katalogas/komunikacijos/
http://www.vodafone.ie/helpsupport/smartphone-get-started
http://www.whatissocialnetworking.com/
http://www.wikihow.com/Live-a-Year-Alone, http://www.wikihow.com/Deal-With-Loneliness
“GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA”
Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348

Benzer belgeler

here

here PROJE ORTAKLARI CENTRUM PRO VEŘEJNOU POLITIKU, CZECH REPUBLIC MENEDZMENTA HOLDING, LATVIA JONISKĖLIO IGNO KARPIO ŽEMĖS ŪKIO IR PASLAUGŲ MOKYKLA, LITHUANIA OŚWIATOWIEC-ŁÓDŹ, POLAND COLEGIUL TEHNIC M...

Detaylı