BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ Bu haftanın

Transkript

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ Bu haftanın
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/160
22 TEMMUZ 2013
Bu haftanın konu başlıkları:
 Indesıt Company Türkiye yeni satınalma müdürü; Paolo Fabbrıcatore oldu
 LACP'den Arçelik A.Ş. raporlarına 6 ödül
 Vestel, satış sonrası hizmet kalitesini yükseltmek amacıyla “merkez servis” projesini
hayata geçirdi
 Silverline ankastre Türk Patent Enstitüsü’nün (TPE) tanınmış markaları arasında yerini aldı
 Profilo Dayanıklı Ev Aletleri’nin Red Dot’da “dört dörtlük” gurur gecesi
 Fagor Türkiye, üretiminin yüzde 50’sini ihraç edecek
 Hasan Danişment: “Bugün Avrupa’da bir numaralı üreticiyiz”
 Başoğlu Kablo, 2 milyon TL’lik yatırımla %15 büyüme hedefliyor
 Manisalı sanayiciden ‘güçlü temsil’ için sanayi odası talebi
 9. İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları’nda 29 proje ödül aldı
INDESIT COMPANY TÜRKİYE YENİ SATINALMA MÜDÜRÜ; PAOLO FABBRICATORE
OLDU
Uluslararası satın alma ve tedarik zinciri yönetimi konularında 10 yılı aşkın bir tecrübeye sahip
olan Paolo Fabbricatore Indesit Company’e katılmadan önce otomotiv sektöründe Fiat Grubu’nda,
havacılık sektöründe Finmeccanica’da ve nakliye sektöründe Alstom’da çalıştı.
2003 yılında katıldığı Indesit Company’de de sırasıyla Tedarik Zinciri Müdürü ve Servis/Tüketici
Destek Departmanları’ndan sorumlu Grup Satın Alma Direktörü olarak görev yaptı. Indesit
Company’nin Türkiye pazarındaki büyük hedefleri için attığı adımların bir parçası olarak ekibe
katılan Paolo Fabbricatore, Temmuz 2013 tarihi itibarıyla Indesit Company Türkiye Satınalma
Müdürü görevini üstlenecek.
Kendisine yeni görevinde başarılar dilerken, tüm Indesit Company Ailesine ve Türk Beyaz eşya
sektörüne hayırlı olmasını temenni ediyoruz.
LACP'DEN ARÇELİK AŞ RAPORLARINA 6 ÖDÜL
Arçelik A.Ş. Faaliyet ve Sürdürülebilirlik Raporlarına Amerikan İletişim Profesyoneller Ligi'nden
(LACP) 6 Ödül kazandı. Şirketten yapılan açıklamaya göre, Arçelik AŞ. 2012 yılı Faaliyet Raporu ile
dayanıklı tüketim sektöründe "Altın Ödül" dahil olmak üzere iki ödüle layık görülürken, 2011 yılı
Sürdürülebilirlik Raporu ile de yine dayanıklı tüketim sektöründe "Altın Ödül" de dahil olmak üzere
dört ödüle layık görüldü.
San-Diego merkezli LACP tarafından her yıl uluslararası platformda düzenlenen yarışmada; bu yıl
25 ülkede, farklı sektörlerden dünyanın önde gelen şirketleri tarafından yapılan 6000'den fazla
başvuru yer aldı. Şirketlerin faaliyet raporları, 'İlk İzlenim, Rapor Kapağı, Hissedarlara Mektup,
Rapor Anlatım Dili, Rapor Finansalları, Yaratıcılık, Mesaj Açıklığı ve Bilgi Erişimi' kriterleri dikkate
alınarak değerlendirildi. Arçelik A.Ş.'nin; Duayen Creative Ajansı işbirliği ile hazırladığı 2012 yılı
Faaliyet Raporu, dayanıklı tüketim sektöründe Altın Ödül'e ek olarak; Top 20 Turkish Annual
Reports of 2012 (2012'in Türkiye'den Başvuru Yapan En İyi 20 Faaliyet Raporu) kategorisinde
ödüllendirildi.
Arçelik A.Ş.'nin 2011 yılı Sürdürülebilirlik Raporu da aynı yarışmanın "Sürdürülebilirlik Raporları"
kategorisinde, kendi ciro sınıfında sektör bağımsız olarak Altın Ödül'ün yanısıra Top 50 Annual
Report Europe -Middle East - Africa Region (Avrupa, Ortadoğu, Afrika Bölgesinin En İyi 50
Sürdürülebilirlik Raporu), Best Annual Report Letter to Shareholders – Bronze Europe - Middle
East-Africa Region (Avrupa, Ortadoğu, Afrika Bölgesinin En İyi Hissedar Mektubu – Bronz
BEYSAD
1
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/160
22 TEMMUZ 2013
kategori), Top 20 Turkish Annual Reports of 2011 (2011'in En İyi 20 Sürdürülebilirlik Raporu)
ödüllerinin sahibi oldu.
VESTEL, SATIŞ SONRASI HİZMET KALİTESİNİ YÜKSELTMEK AMACIYLA “MERKEZ
SERVİS” PROJESİNİ HAYATA GEÇİRDİ
Vestel'den yapılan açıklamaya göre, 9 milyon lira yatırım ile gerçekleştirilen projede Vestel ilk
Merkez Servis’lerinden birini Adana’da açtı. Vestel Adana Merkez Servisi, yetkili servislerin
çözemediği sorunları devralıp hızlı bir şekilde çözüme kavuşturmanın yanı sıra yetkili servis
çalışanlarının eğitimlerinden, sosyal medyada şikâyet yönetimine kadar çok geniş bir yelpazede
faaliyet gösteriyor.
Vestel, Adana’da 555 metrekare alana sahip merkez servisinde alanında uzman 13 çalışanıyla
hizmet veriyor. Adana’da yeni açılan merkez servis Adana yetkili servislerinin yanı sıra Hatay, İçel
ve Osmaniye illerindeki yetkili servislerden de sorumlu olacak.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Vestel Müşteri Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Tarkan Tekcan,
Merkez Servis projesinin hayata geçtiği ilk illerden birinin Adana olduğunu ifade etti. Tekcan,
şunları kaydetti:
"Merkez servisler, yetkili servislerin hizmet kalitesini sürekli denetim altında tutarak onların çözüm
oluşturmada zorlandıkları noktalarda anında devreye giriyor. Böylece çözüm sürecini
hızlandırıyorlar. Örneğin merkez servislerde daha geniş yedek parça depo alanları bulunduğundan
daha büyük stoklarla çalışıyorlar. Böylece müşterilerin bekleme süresi kısaltılıyor.
Müşterilerimizin hayatını kolaylaştıracak Merkez Servis uygulamamızdan Adana’da ve çevre illerde
yaşayan kullanıcılarımızın oldukça memnun kalacağına inanıyoruz. Merkez servis yaklaşımımızda
da görüleceği gibi; artık satış sonrasında yaratılan hizmetlerde müşterimizin en az eforu
harcayarak çözüme ulaşabileceği yaklaşımları hayata geçiriyoruz.”
SILVERLINE ANKASTRE TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ’NÜN (TPE) TANINMIŞ MARKALARI
ARASINDA YERİNİ ALDI
Kullanışlı ve şık ürünleri ile yeni nesil mutfak keyfinin mucidi Silverline Ankastre, Türk Patent
Enstitüsü’nün (TPE) “Tanınmış Markalar”ı arasına katıldı. 60’dan fazla ülkeye ihraç edilen Silverline
markası, Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından sadece orijinal marka özelliği taşıyan, ürünlerde
ve hizmet anlayışında kalite standardının sağlandığı ve tüketici bilinirliği kanıtlanmış markalara
verilen “Tanınmış Marka” tesciliyle taçlandı.
Silverline Ankastre CEO’su Mustafa Laçin: “Silverline markamız ile Türk Patent Enstitüsü
tarafından verilen “Tanınmış Marka” tesciline layık görülmekten gurur duyuyoruz. Ürün ve hizmet
kalitemizde dünya standartlarını gözeterek sürdürdüğümüz çalışmalarımız ve 60’dan fazla ülkeye
gerçekleştirdiğimiz ihracatımız ile bir Türk markası olarak bu prestijli ünvana sahip olmanın
mutluluğunu yaşıyoruz” diye konuştu.
Ankastre sektöründe 19 yıllık tecrübesi ile aspiratör, fırın, ocak, davlumbaz, buzdolabı, bulaşık
makinesi, evye ve armatüre kadar 250’ye varan ürün çeşidiyle hizmet veren Silverline Ankastre,
450’den fazla bayisi ve 180 adet yetkili servisi ile Türkiye’nin lider markaları arasında yerini alıyor.
Silverline Ankastre, Türkiye’nin en çok ihracat yapan firmalarının bir araya geldiği “İhracat 500”
listesinde yer alıyor.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
2
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/160
22 TEMMUZ 2013
PROFİLO DAYANIKLI EV ALETLERİ’NİN RED DOT’DA “DÖRT DÖRTLÜK” GURUR
GECESİ
Tasarım alanında dünyanın en köklü ve prestijli ödül organizasyonu olan Red Dot 2013 Ödül
Töreni 1 Temmuz 2013 Pazartesi gecesi Almanya’nın Essen kentinde Aalto Tiyatrosu’nda
düzenlenen gala gecesiyle sahiplerini buldu. Profilo Dayanıklı Ev Aletleri “Ev Aletleri” ve “Mutfak”
kategorilerinde kazandığı dört ödülle dört dörtlük bir mutluluk yaşadı.
Her yıl tüm dünyadan binlerce başvurunun yapıldığı ve tasarımın en iyilerinin ödüllendirildiği Red
Dot Tasarım Ödüllerinde bu yılın en iyileri ödüllerine kavuştu. 1 Temmuz tarihinde Almanya’nın
Essen kentinde yapılan ödül töreninde Ev Aletleri ve Mutfak kategorilerinde dört ödüle layık
görülen Türkiye’nin yerel markalarından Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, böylelikle tasarım alanındaki
başarısını uluslararası arenada da ispatlamış oldu. Aalto Tiyatrosu’nda gerçekleşen ve jüri üyeleri
arasında yer alan İTÜ Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanı Prof Dr. Alpay
Er’in Onur Ödülü’ne layık görüldüğü gecede Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, CM1001LTR ve
CM1021LTR 6 kg kapasiteli çamaşır makineleri ve Profilo BM6480MG ve BM5380MA bulaşık
makineleri ile Red Dot ödüllerinin sahibi oldu.
Almanya’da 1955 yılından beri her yıl verilen ve tasarım dünyasında alanının en önemli
ödüllerinden biri olarak kabul edilen Red Dot ödüllerinde uluslararası jüri bu yıl 54 ülkeden 4,662
farklı ürünü mercek altına aldı. Ürünlerin kalitesinin; yenilik, işlevsellik, kalite, ergonomi,
dayanıklılık, duygusal etki, ürün aksesuarları, kullanım kolaylığı ve çevreye duyarlılık gibi dokuz
ana kriter üzerinden değerlendirdiği Red Dot Ödülleri’nde Profilo, 6 kg kapasiteli çamaşır
makineleri ve HijyenEkstra özellikli, üç çekmeceli bulaşık makinelerinin tasarım özellikleriyle Ev
Aletleri ve Mutfak kategorilerinde dört ödülün sahibi oldu.
Almanya’nın en eski sanayi şehirlerinden biri olan Essen’de düzenlenen törene Profilo adına Profilo
Dayanıklı Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu ve Profilo Tasarım Yöneticisi
Sedef Abbasoğlu katıldı. Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu dünyanın en önemli tasarımcılarını
buluşturan gecede Profilo’nun ödüle değer görülmesiyle ilgili olarak; “Profilo Dayanıklı Ev Aletleri
olarak tüketicilerimizin beklentilerine yanıt veren, onların hayatını kolaylaştıran, yenilikçi tasarımlar
geliştirmeye yaptığımız yatırımların karşılığını, bugün burada tüm dünyadan tanınmış markalar ve
önemli tasarımcılarla paylaşmanın gururunu yaşıyoruz. Ar-Ge ekibimiz ile estetik olduğu kadar
fonksiyonel, dayanıklı olduğu kadar teknolojik, her yeni özelliği ile tüketicisine yepyeni yararlar
sunacak ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. BSH Grubu’nun Türkiye’deki yerel markası ve
ülkemizin en köklü beyaz eşya markalarından biri olarak, ürünlerimizin tasarımında hem BSH’nın
küresel gücünden destek alıyor hem de Türk tüketicilere özel beklentileri uluslararası kalite ve
üretim standartlarıyla karşılamaya özen gösteriyoruz. Bu doğrultudaki kararlılığımız ile
başarılarımıza yeni başarılar ekleneceğine başarılarımızı yeni ödüllerle pekiştireceğimize yürekten
inanıyoruz.” dedi.
FAGOR TÜRKİYE, ÜRETİMİNİN YÜZDE 50’SİNİ İHRAÇ EDECEK
Fagor Türkiye, geçtiğimiz yıl yakaladığı yüzde 10’luk büyüme oranını bu yıl da yakalamayı
hedefliyor.
Endüstriyel bulaşık ve çamaşır makinelerinin yanı sıra buzdolabı, pişirici cihazlar, kombi ve
konveksiyonel fırın üretimi yapan Fagor Türkiye, geçtiğimiz yıl yakaladığı yüzde 10’luk büyüme
oranını bu yıl da yakalamayı hedefliyor. Fagor Türkiye Genel Müdürü Belen Fernandez,
“Üretimlerimizin yüzde 30’unu 30 ülkeye ihraç ediyoruz. Üretim kapasitemizi ve ihracatımızı doğru
orantılı olarak artırarak, üretimimizin yüzde 50’sini ihraç etmeyi hedefliyoruz” dedi. Otel ve
catering sektöründe emaye endüstriyel pişiricilerin üretimini yapmak için 1960 yılında kurulan ve
kısa zamanda çamaşır ve bulaşık makinesi üretimine başlayan Fagor Endüstriyel, bugün itibarıyla
BEYSAD
3
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/160
22 TEMMUZ 2013
endüstriyel fırın, ticari soğutucu, açık büfe teşhir üniteleri, pres ve silindir ütüler, kurutucu ve
çamaşırhaneyle ilgili aksesuarların üretimini gerçekleştiriyor. Türkiye’deki faaliyetlerine 1999
yılında başlayan Fagor Türkiye, 2005 yılından itibaren Gebze Güzeller Organize Sanayi
Bölgesi’ndeki (GGOSB) tesislerinde faaliyetlerine devam ediyor. Toplam 9 bin metrekare kapalı
alana sahip tesislerde ürettikleri endüstriyel bulaşık yıkama makineleri, buzdolapları, pişirici
cihazlar, kombi ve konveksiyonel fırınlar ve çamaşır yıkama makinelerini Fagor, Edesa ve Asber
markalarıyla satışa sunduklarını ve dünyanın beş büyük üreticisinden biri olduklarını ifade eden
Fernandez, bu ürünlerin tamamını kendi bünyesinde üreten tek firma olduklarını ve endüstriyel
mutfak sektöründe ithal ekipman pazarında, adet bazında lider olduklarını belirtti. Seri olarak
üretimini yaptıkları buzdolaplarında poliüretan izolasyon teknolojisi kullanarak, elektrik tasarruflu
hale getirdiklerini dile getiren Fernandez, tek vardiyada yılda 5-6 bin adet endüstriyel buzdolabı,
bin adet de endüstriyel (giyotin) bulaşık makinesi ürettiklerini söyledi. Çift vardiya olarak
çalışmaları durumunda bu üretim kapasitesini iki katına çıkarabileceklerini aktaran Fernandez,
bunun yanı sıra sektörlerindeki birçok yerli ve yabancı firma için fason üretimler de yaptıklarını
kaydetti.
Her ürünü kendi bünyesinde üretiyor
Fernandez, “Hedefimiz, üretim kapasitemizle ihracatımızı doğru orantılı olarak yükselterek,
üretimimizin yüzde 50’sini ihraç etmek. Üretimlerimizin yanı sıra İspanya’dan ithal ettiğimiz
ürünlerin ihracatını da gerçekleştiriyoruz” dedi. Türkiye’ye ithal yollarla gelen ürünlere verilen
teknik servis hizmetlerinde sıkıntı yaşanmadığına dikkat çeken Fernandez, şunları söyledi: “Bir
genel müdürlük gibi hizmet verdiğimiz için müşterilerimiz teknik servis anlamında bir sıkıntı
yaşamıyor. Türkiye'nin yanı sıra komşu ülkeler, Balkanlar, Türk cumhuriyetleri, Kuzey Afrika ve
Ortadoğu ülkeleri olmak üzere bize bağlı 30 ülkeye de buradan hizmet veriyoruz. Bu ülkelerin
hem makine hem de yedek parça stokları fabrikamızda tutuluyor. Her ürünü kendi bünyemizde
üretmemiz bize hem teknik servis anlamında hem de ürün standardı anlamında büyük avantaj
sağlıyor.”
HASAN DANİŞMENT: “BUGÜN AVRUPA’DA BİR NUMARALI ÜRETİCİYİZ”
Subcon Dergisi’nden alınmıştır.
BEYSAD-Beyaz Eşya Yan Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı Hasan Danişment:
Beyaz eşya yan sanayisindeki 40 yıllık tecrübesi ile sektör duayenleri arasında yer alan ve 20.
yılını kutlayan BEYSAD-Beyaz Eşya Yan Sanayicileri Derneği’nde başkan yardımcılığı görevini
yürüten Hasan Danişment ile BEYSAD’ın yeni ofisinde bir araya geldik. İş hayatına başlayışından
sektörün şu an geldiği konuma kadar birçok konuda bilgiler veren Hasan Danişment ile olan
söyleşimiz.
Beyaz eşya sektörü ile nasıl tanıştınız? İş hayatına başlayışınızı BEYSAD’ın kuruluş
hikayesini bizimle paylaşır mısınız?
1951 yılı Kasımpaşa doğumluyum. Henüz ilkokul 1’e giderken tatil dönemlerinde rahmetli babam
İsmail Danişment beni işyerine götürüyordu ve ona yardım ediyordum. Babam Türkeli firmasında
ambalajcı olarak işçi konumunda çalışıyordu. Türkiye’de ilk buzdolabı üretimi yapan Türkeli
firmasında çırak olarak 1960’lı yıllarda çalışmaya başladım ve beyaz eşya sektörü ile tanışmam o
yıllarda oldu. Türkeli firması asansör, su sebil imalatı ve sanayi tipi buzdolabı imalatı yapan bir
firmaydı. Sebil imalatında ve buzdolabı montajında çalıştım. Bu şekilde devam ederken askerlik
yaşına geldim ve askerlik görevimi tamamladım. Askerlik dönüşü 1971 yılında rahmetli babamıza
bir tane torna tezgahı alıp üretim yapmak istediğimizi söyledik. Kasımpaşa Dolapdere’de 12
metrekare küçücük bir atölyede bir torna tezgahı ile üretim yapmaya başladık. İlk üretimimize o
zamanlar Edirnekapı’da olan Simtel süpürge fabrikasının süpürge motorlarına, motor mili üretimi
yaparak başladık. Daha sonra buradaki işimizi geliştirdik ve Okmeydanı’nda 200 metrekare bir
atölyeye çıktık ama o zaman biz o atölyeye fabrika diyorduk ve 5 tane torna tezgahımız olmuştu.
BEYSAD
4
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/160
22 TEMMUZ 2013
Profilo Motor Fabrikasına motor mili üretmeye başlamıştık. Bu şekilde işlerimizi geliştirirken
talepler çoğaldı, motorların alüminyum kapaklarını da basmaya başladık. O tarihlerde çamaşır
makineleri otomatik değildi, şanzımanlı makineler vardı. Gelişmemizi sağlayan bir diğer üretimimiz
ise Arçelik’in Çayırova’daki tesislerinde üretilen merdaneli çamaşır makinalarının merdane millerini
ve şanzımanın içerisindeki motor millerinin üretimini yapmamız oldu. Sonrasında kendimizi daha
da geliştirerek Eskişehir’de 2000 metrekare kapalı alanı olan fabrika yaptık. 1981 yılında
Eskişehir’e gittik. Eskişehir fabrikamızı motor fabrikasının komponentlerini üretmek amacı ile
yaptık ve Profilo’nun Pemko motorlarına da ürün vermeye başladık.
Sürekli olarak işlerimiz gelişiyordu ve beyaz eşya sektörü de Türkiye’de kendini geliştiriyordu.
Daha sonra İstanbul’da Yakacık’ta bir fabrika satın aldık ve bu fabrikada da işlerimizi büyüttük.
Manisa’ya bir fabrika kurduk, 20.000 metrekarelik bir fabrikaydı. Manisa’daki fabrikamızda Vestel’e
plastik ürünler yapıyorduk. Bu dönemde İstanbul ve Eskişehir’deki fabrikamızdan Çerkezköy’deki
Profilo’ya sevkiyat yapıyorduk. Alman Boch firması Profilo’yu aldıktan sonra gerek teknolojimizi
yenilemek, gerekse lojistik açısından Çerkezköy’de bir fabrika aldık ve Çerkezköy’deki Danişment
fabrikasından oraya ürün satmaya başladık.
Bu işler böyle gelişirken ben ne yapmamız gerekir diye düşünmeye başladım. Beyaz eşya yan
sanayicilerinin bir araya gelmesinin gerektiğini, birlik olduğumuzda teknolojimizin gelişeceğini,
daha rekabetçi ürünler üreteceğimizi ve beyaz eşya sektörüne büyük bir imkan tanıyabileceğimizi
biliyordum. Sivil toplum örgütü olarak BEYSAD- Beyaz Eşya Yan Sanayiciler Derneği’nin
kurulmasına karar verdik. Kuruluşunda ben en genç kişilerden biriydim. Bundan 20 sene evvel 40
yaşlarındaydım. Tabi biz bu derneği kurarken çok zorluklarla karşılaştık. İleride bu derneğin beyaz
eşya sektörüne çok katkılar sunacağını anlattık ve sektördeki kişiler de bunu kabul ettiler.
Böylelikle BEYSAD bundan 20 yıl evvel kurulmuş oldu. BEYSAD’da Başkan Yardımcısı olarak son 45 yıldır tamamen beyaz eşya sektörüyle ilgili deneyim ve tecrübelerimi BEYSAD ve üyelerimizle
paylaşarak faydalı olmaya çalışıyorum.
Derneğimizin Kurucuları: Levent Gabay (Botel A.Ş.) - Namık Ceylanoğlu (Arçelik A.Ş.) Hasan
Basri Aksu (Konveyör San.) - Fazıl Çamdibi (TEE A.Ş.) Hasan Danişment (Danişment A.Ş.) Ender Çakıroğlu (TEE A.Ş.) Murat Önay (Önaysan A.Ş.) - Kerem Ünal (Galsan A.Ş) -Uğur Barkan
(Set Plastik) - Dilek Temel (Destek A.Ş.)
BEYSAD’ın kurulmasından bu yana beyaz eşya sektörü nasıl gelişti?
BEYSAD’ın kurulmasından sonra beyaz eşya sektörü hızla gelişimini sürdürdü. Bu gelişimi
devletimizin de çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Beyaz eşya sektörü bugün hala çok sessiz bir
sektör. Bugün otomotiv sanayi veya tekstil sanayi ekonominin gündeminde ama şu bir gerçek ki
girdi katkıları %70 olan, üretiminin %70’i yerli yapılan gerek hammaddesinden gerek işçiliğinden
ve ihracatın ithalata oranının olumlu yönünden, bütçe açıklarına karşı önemli katkısından dolayı
beyaz eşya sektörünün Türk ekonomisine büyük katkılar verdiğine inanıyorum. 2012 senesindeki
21 milyon adet üretim rakamıyla Avrupa’nın bir numaralı üreticisi konumundayız ve bunu
sürdürerek devam edeceğiz. Bu arada reklam olsun diye söylemiyorum; SUBCONTURKEY’in beyaz
eşya yan sanayi sektörüne katkılarını da vurgulamak isterim. Yurt içinde ve yurt dışında yaptığımız
sergi ve fuarlarda sektörü tanıtmasından dolayı da ben 40 senelik bu sektörün içerisinde yer alan
bir kişi olarak SUBCONTURKEY’in sektörün sesini duyurmasında çok büyük katkıları olduğunu
düşünüyorum, bunun içinde teşekkür etmek istiyorum. Sesimizi duyurduğunuz için ayrıca size
teşekkür ederim. Bizim beyaz eşyada vermiş olduğumuz katkılar geniş anlamda lanse edilebilirse,
Türk beyaz eşya sektörünün gelecek 10 yıl ve sonraki 10 yılda Avrupa’da ve hatta dünyada
liderliğini sürdüreceği inancındayım. Çünkü gerek bizim toplum yapımız, gerekse kültürel yapımız
bu işin devam edeceğini gösteriyor. Türkiye’de çok büyük yatırımcılarımız var, Avrupa’nın en
büyük firmaları buraya gelip yatırıma devam ediyorlar. Bir ana sanayi firmasının yeni yatırım
olarak 300 milyon Euro yatırım kararı alması, sadece 5 yıllık yatırım kararı değil, 10-20 yıllık
gelecekler görülerek yapılan yatırımlardır, bu da beni gelecek için daha çok umutlandırıyor. Türk
beyaz eşya sanayisi şu an boş durmuyor ve çalışma içerisinde. Türkiye’nin devlerinden olan ana
BEYSAD
5
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/160
22 TEMMUZ 2013
sanayilerimizden biri BEYSAD üyelerini laboratuvarlarına davet etti, bu, Türkiye’deki büyük bir
açılımdır. 3 Temmuz’da ziyarete gideceğiz. Bu çok önemli bir gelişme ve bunları şu an yaşıyor
olmak beni çok mutlu ediyor. Ana sanayilerimiz ileriye gittikçe bizi de götürüyorlar.
Yine laboratuvarları Vatikan gibi korunan dünya devi firma olan 3M firmasından yine BEYSAD
olarak davet aldık. 24 Haziran’da Amerika’daki tesislerine gideceğiz. Amerika laboratuvarlarının
kapısını bize açıyorsa 5-10 yıllık planlamasında bizimle iş yapmak istemelerinin göstergesidir.
Bunlar çok önemli konular. Bugün dünya Türk beyaz eşyasını kabul etmeye başladı.
Strateji belgesinin sektöre katacakları hakkında değerlendirme yapabilir misiniz?
Strateji Belgesi’nin BEYSAD’ın bugüne kadar yaptığı çalışmalar içerisinde en önemlisi olduğunu
düşünüyorum. Sektörün bundan sonraki süreçte neler yapması gerektiğini gösteren, sektörün yol
haritası olacak bir çalışma oldu. Biz bu belgede sadece 2023 yılını planlamadık, 2023 yılından
sonraki süreci de planladık. Genç Beysadlılar oluşumu, bunu çok uzun yıllar sonrası için de
düşünerek oluşturduğumuzu gösteriyor. 2023 yılına kadar olan planlarımızı yaptık ve bunun da
ilerisine giderek daha sonraki yıllar için de stratejimizi planladık. Strateji belgesi içerisinde 5
branşta çalışmalar yaptık. Bunlar yurt dışı tanıtım, iç pazarlama, teknoloji geliştirme, Ar-Ge/ ÜrGe, lojistik gibi konuların hepsine belgenin içerisinde yer verdik. Her konuda dünyanın ve
Türkiye’nin en büyük firmaları ile görüştük ve onlarda çok büyük katkılarda bulundular bizlere.
Yani strateji belgesi bize ileride çıkabilecek sorunları bugünden çözümlememizi sağlıyor olacak.
Strateji Belgesi ile beyaz eşya yan sanayicileri dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir şeyi başardı.
Sadece beyaz eşya yan sanayinin düşünceleri değil beyaz eşya üreticilerinin de ihtiyaç ve
düşüncelerini konuştuk ve ortak çözümler bulmak için çalışmalar yaptık.
Bu sektöre 40 yılını vermiş biri olarak yapmak isteyip de şu ana kadar
yapamadıklarınız var mı?
Beyaz eşya organize sanayi bölgesi bizim en büyük eksikliğimiz ve benim çok üzüntü duyduğum
bir konudur. Bu konuda da çalışmalarımız oldu, Adapazarı’nda bir organize sanayi bölgesi
içerisinde yerler de baktık ve beyaz eşya yan sanayicilerimizin bir arada olduğu bir organize
sanayi bölgesini kurmayı çok arzu ettik ama maalesef başarılı olamadık. İnşallah bundan sonra bu
arzumuzu gerçekleştireceğiz. Bu konuda da çalışmaya devam edeceğiz.
BAŞOĞLU KABLO, 2 MİLYON TL’LİK YATIRIMLA %15 BÜYÜME HEDEFLİYOR
Başoğlu Kablo bir BEYSAD üyesidir.
Ağırlıklı olarak yazılım ve makine gibi sabit varlıkların iyileştirilmesi, üretim kapasitesi ve
verimliliğin artırılmasına yönelik yatırım planladıklarını açıklayan Halil İbrahim Başoğlu, bu yıl
yapacakları 2 milyon TL’lik yatırımla yüzde 15 büyümeyi hedeflediklerini söyledi.
Bu yıl makine ve yazılım gibi alanların iyileştirilmesi, üretim, kapasite ve verimliliğin artırılmasına
yönelik yatırımlar yapmayı planlayan Başoğlu Kablo, bu yıl içinde gerçekleştireceği toplam 2
milyon TL’lik yatırımla yüzde 15 büyümeyi hedefliyor. Geçen yıl yaklaşık yüzde 14 büyüme
gerçekleştirdiklerinin bilgisini veren Başoğlu Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Başoğlu,
bu büyümenin ağırlıklı olarak otomotiv ve inşaat sektörlerinden sağlandığını aktardı. Ayrıca geçen
yıl yeni ürün geliştirme ve pazar araştırması faaliyetlerine ağırlık verdiklerini açıklayan Başoğlu, bu
yıl ise Avrupa pazarındaki küçülmeden dolayı Amerika Kıtası, Körfez ülkeleri ve gelişmekte olan
ülkelere yönelik pazar araştırma faaliyetlerinin bulunduğunu belirtti.
Ayrıca bu yıl ağırlıklı olarak yazılım ve makine gibi sabit varlıkların iyileştirilmesi, üretim kapasitesi
ve verimliliğin artırılmasına yönelik alanlara yatırım planladıklarını dile getiren Başoğlu, “LSR
olarak adlandırılan tam otomatik likit silikon presine yatırım yapılarak özellikle otomotiv ve beyaz
eşya sektöründe hassas ölçülere sahip conta imalatı yapma kabiliyetimizi artırdık. 2013 yılında
toplam 2 milyon TL’lik yatırımlarımız doğrultusunda da yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz” dedi.
BEYSAD
6
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/160
22 TEMMUZ 2013
Talebin artması, hedeflerinin büyümesi, yeni projeler ile ürün gamına ekleyecekleri farklı ürünlerle
birlikte kaliteden ödün vermemek adına dördüncü fabrikayı kurmak istediklerini açıklayan Başoğlu,
firma merkezlerinin İstanbul’da, üretim alanlarının ikisinin Bolu’da birinin de Polonya’da olduğunu
aktardı. Toplamda 31 bin metrekarelik üretim tesisine sahip olduklarını belirten Başoğlu,
tesislerinin 17 bin 500 metrekarelik açık ve 12 bin metrekarelik kapalı alana sahip olduğunu ve
bin 500 metrekarelik depolama alanının bulunduğunu kaydetti.
Yangın kablolarında etkinliğini artıracak
İnşaat, raylı taşımacılık, gemi sanayinde yangın kabloları üzerinde etkinliklerini artıracaklarını
söyleyen Halil İbrahim Başoğlu, bu alanda da iddialı olduklarını göstermek istediklerini vurguladı.
Üretilen her ürünün sorumluluk taşıdığını ve Başoğlu Kablo olarak ürettikleri her kablonun
arkasında durduklarını belirten Başoğlu, “Firmamızı farklı kılan en büyük özellik, sürekli Ar-Ge’ye
dayalı çalışmalar yapması ve teknolojisini her yıl yenileyen bir yapısının bulunması. Sertifikalarımız
arasında HAR, UI, VDE, TSE, TÜV ve GHOST var. Özel kablo tasarımlarımız ve alanında
uzmanlaştığımız her türlü özel teknik şartnamelere uygun üretim yapabiliyoruz” açıklamasını yaptı.
Ağırlıklı Ortadoğu, Afrika ve Türk Cumhuriyetleri olmak üzere 30’un üzerinde ülkeye ihracat
yaptıklarının bilgisini veren Başoğlu, inşaat, beyaz eşya, aydınlatma, demir çelik, cam sanayi,
güneş enerjisi sistemleri, otomotiv ve raylı taşımacılık, madencilik, sağlık, gıda, gemi inşası,
makine ve elektrik sanayisi sektörleri için üretim yaptıklarını aktardı. Farklı sektörlere yönelik
çeşitli ürün gamlarında öncelikle özel silikon PVC ve HFFR kablolarının bulunduğunu anlatan
Başoğlu, bunun yanı sıra ürün portföylerinde kablo gruplama, profil conta gruplama, baskı conta,
sinyal lambaları, defrost ısıtıcı ve kabloları, gaz nakil boruları, silikon ekstrüzyon profilleri,
makaronlar, silikon hamur ve kimyasalları ile dış cephe fitillerinin yer aldığını söyledi.
Özel silikon kablo üretiminde iddialı
Üretim kapasitelerini, iş ortaklarının gelişen ihtiyaçlarını karşılamak, verimliliği artırıp insan
hayatını en üst seviyede koruyabilmek için önemli yatırımlar yaptıklarını söyleyen Halil İbrahim
Başoğlu, her yıl yatırım yaptıkları Ar-Ge çalışmaları sonucunda özel silikon kabloyu ürettiklerinin
bilgisini verdi. İnşaat sektöründe kullanılan kabloların yangına karşı dayanıklılık gerektiren
özelliğinin en üst seviyede yer alması gerektiğine işaret eden Başoğlu, yangın anında kablonun
alev almasının, alevi yürütmesinin ve damlama yapmasının yangının büyümesiyle doğru orantılı
olduğunu söyledi. Üretimini yaptıkları özel silikon kablolarının tesisattaki yangının yayılımını
tetikleyen üç önemli unsur olan alevin yürümesi, damla yapması ve zehirli korozif gazı çıkarmasını
180 dakikaya kadar engelleyebildiğinin altını çizen Başoğlu, özel silikonlu kabloları sayesinde
büyük felaketlerin önüne geçilebildiğini kaydetti. Silikonun kendileri için büyük bir sermaye
olduğuna ve Başoğlu Kablo olarak Türkiye’ye giren silikonun yüzde 60’ını kullandıklarına dikkat
çeken Başoğlu, “Bu alanda oranı daha fazla yukarıya çekmeye çalışıyoruz. Bunların sonucunda
2013 yılındaki hedeflerimizi adım adım uygularken bununla birlikte ihracatımızın da ivme
kazanacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
MANİSALI SANAYİCİDEN ‘GÜÇLÜ TEMSİL’ İÇİN SANAYİ ODASI TALEBİ
Sanayicilerin, sanayi odası bulanan bazı büyük şehirler dışında yeterince temsil edilemediğini dile
getiren Manisa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çam,
Manisa Sanayi Odası’nın kurulması için talep toplamaya başladıklarını söyledi. Çam, bakanlıkların
bile görevleri ayrışmış, isimleri değişmişken, Manisa’da bir sanayi odası kurulmasının artık bir lüks
değil ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası çatısı altında bulunan Manisalı sanayiciler, sanayicinin sorunlarının
ve ihtiyaçlarının ticaret erbaplarının sorunlarından çok farklı olduğu gerekçesi ile ayrı bir sanayi
odası kurulmasını istiyorlar.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
7
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/160
22 TEMMUZ 2013
Tüccar ve sanayicilerin tümünü temsil eden ticaret ve sanayi odası yapılanmasından çok fazla
yararlanamadıklarından yakınan Manisa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Çam, “Üyelerimiz, birlik ve beraberliği sağlamak ve farklı projeler
geliştirebilmek için tek bir çatı altında toplanma arzusunda. Temel olarak sanayi sektöründeki
sorunlar, ticaret erbabının sorunlarından oldukça büyük farklılıklar gösteriyor. Ülke sanayisinin
gelişimine baktığımızda sanayicilerimizin bu gelişime paralel olarak sanayi odasının bulunduğu
büyük ve sanayisi gelişmiş bazı şehirler dışında yeterince temsil edilemediklerini görüyoruz.
Nihayetinde ticaret ve sanayi odaları daha çok ticaret erbabını temsil ediyor. Sanayiciler buralarda
yeterince temsil edilemediği gibi sanayicilerin beklentilerine yönelik faaliyetler ve ihtiyaç duyduğu
hizmetler yeterince karşılık bulamıyor. Bakanlıkların bile isimleri değişmiş ve ayrışmışken
Manisa’da bir sanayi odasının kurulması artık bir lüks değil, ihtiyaç. Bu sadece benim değil
özellikle bölgemizdeki ve Manisa’daki pek çok sanayicinin düşüncesi” diye konuştu.
Sanayici gelişmiş ve bu alanda büyümesi devam eden Manisa’da sanayicilerin oda hizmetlerinden
daha kaliteli ve daha hızlı yararlanabilmeleri gerektiğine işaret eden Çam, “Bu sebeple
çalışmalarını sanayicilerimizin sorunlarına odaklanarak devam ettiren bir sanayi odasının ilimizde
bulunması biz sanayiciler açısından büyük önem taşıyor. Manisa’da faaliyet gösteren sanayicileri
temsil edecek ve sadece sanayicilere hizmet verecek olan müstakil bir sanayi odasının kurulması
şart” dedi.
“Manisa OSB sanayicileri olarak, Manisa Sanayi Odası kurmamızın zamanının geldiğine hatta
geçtiğine inanıyoruz” diyen Çam, şunları söyledi: “İl genelindeki tüm sanayicileri temsil edecek,
kendilerine hızlı ve kaliteli hizmet sağlayacak, müstakil bir sanayi odası kurulması ile ilgili tüm
sanayiciler fikir birliği içinde. Bu amaçla Manisa Sanayi Odası kurulması ile ilgili gerekli
prosedürleri tamamlamak üzere çalışmalarımıza başladık. Dernek olarak bu çalışmaların
tamamlanmasını sağlamak amacıyla her türlü hizmet desteğini sağlıyoruz. İlk olarak ilimizde
bulunan sanayicilerimizden, sanayi odasının kurulması hususunda talep toplanması gerekiyor.
Mümkün olan en kısa sürede gerekli talepleri toplayıp, ilgili bakanlığa ve TOBB’a müracaat etmeyi
planlıyoruz. Yakın bir gelecekte Manisa’nın ve sanayicilerimizin kendi odalarına kavuşacağına
inanıyoruz.”
OSB’de genişleme çalışmaları sürüyor
Manisa’nın yerli ve yabancı yatırımcının ilgi odağı olmaya devam ettiğine de değinen Çam, gerek
alt yapı hizmetleri gerekse yeni idari ve sosyal tesis alanları ile Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin
yatırımcı için cazibe merkezi olduğunu söyledi. Murat Çam, Ağustos 2011 itibariyle tüm parsellerin
tahsisinin tamamlandığı OSB’de genişleme çalışmalarının devam ettiğini aktardı. 200 firmanın
faaliyet gösterdiği OSB’de, 35 bin çalışanın olduğunu belirten Çam, çalışan sayısının yeni
yatırımlarla birlikte bu yıl rahatlıkla 40 bine ulaşacağını söyledi.
9. İMMİB ENDÜSTRİYEL TASARIM YARIŞMALARI’NDA 29 PROJE ÖDÜL ALDI
Türkiye’nin endüstriyel tasarım geçmişine tanıklık eden ve Türkiye’de tasarım endüstrisinin
küresel boyuta taşınmasına aracı olan, İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları, bu yıl dokuzuncu
kez tasarımcıları ödüllendirdi. 296 projenin yarıştığı yarışmada 29 tasarım ödül kazandı. Ödül
töreninde, İstanbul için Hediyelik Eşya Tasarımı adlı özel konsept kategorisinde yarışan projeler
dikkat çekti. Medeniyetler beşiği İstanbul’un simgelerini Türkiye’yi markalaştıracak özgün eserlere
taşıyan tasarımcılar ihracata katma değer sağlayacak.
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri, geleceğe dokunmak için İMMİB Endüstriyel
Tasarım Yarışmaları yolculuğuna tam dokuz yıl önce çıktı. Türkiye’de endüstriyel tasarım denilince
akla gelen ilk yarışma olmayı başaran İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları, bu yıl ‘Engelliler,
Yaşlılar ve Çocuklar için Tasarım’ ve ‘İstanbul İçin Hediyelik Eşya’ özel konsept kategorisi
başlıklarıyla hayata geçirildi. Birbirinden değerli 296 projenin katıldığı yarışmada 29 proje
BEYSAD
8
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/160
22 TEMMUZ 2013
dereceye girdi. Bu yılın özel konsept kategorisi olan İstanbul İçin Hediyelik Eşya Kategorisinde
profesyonel alanda kartpostalları origami sanatıyla üç boyutlu İstanbul simgelerine dönüştüren
Nazlı Cangönül’ün ‘Kartpostal’ projesi birinci oldu. Öğrenci kategorisinde ise Adem Önalan’ın
Galata Kulesi’ni iki kişilik kahve ve lokum setine dönüştüren ‘Galata’ projesi birinciliğe layık
görüldü.
İMMİB Erkan Avcı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde düzenlenen ödül törenine, Ekonomi
Bakanı Zafer Çağlayan, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller
İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki, İstanbul Elektrik-Elektronik, Makine
ve Bilişim İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, İstanbul Kimyevi
Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Necmi Sadıkoğlu ve
Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) Genel Merkez Başkanı Ayberk Yağız ile
mimarlar, tasarımcılar, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Ödül töreninde konuşma yapan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, geçmiş yıllarda tasarımı
Türkiye’nin ıska geçtiğini ancak özellikle 2011 yılından beri endüstriyel tasarıma çok önem ve
destek verdiklerini belirterek şu konulara değindi: “Türkiye 2 yıl öncesine kadar ihracatının yüzde
50’sini Avrupa’ya, yüzde 25’ini Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine yapıyordu. Şu anda bu yüzde
75’te önemli ekonomik sıkıntılar ve siyasi problemler var. Ancak buna rağmen geçen sene
Türkiye, dünyada ihracatını en fazla arttıran 2’nci ülke olmayı başardı. İhracatla beraber büyüyen
Türkiye, ihracatın da desteğiyle geçen yıl Avrupa’nın en fazla büyüyen 3 ekonomisinden biri oldu.
Bunu iftihar ederek söylüyoruz ki Türkiye şu an dünyanın 17’nci, Avrupa’nın ise 6’ncı büyük
ekonomisi konumunda. Türkiye, 2023’e giden yolda dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi
olacak. 500 milyar dolar ihracat yapacağız. Tasarımı, Ar-Ge’yi, inovasyonu olmazsa olmazımız
haline getirmeliyiz.”
İstanbul Elektrik-Elektronik, Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği (TET) Yönetim Kurulu Başkanı
Fatih Kemal Ebiçlioğlu; “İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları’nı hayata geçirirken dünyada
Türkiye markasını oluşturmak için yola çıktık. Bunun yolunun tasarımdan geçtiğini hepimiz
biliyorduk. Sanayi ile tasarımı buluşturduğumuz zaman, dünyada ‘Made in Turkey’ etiketli
ürünlerimizin sayısını artıracağımıza inanıyoruz. Tasarımın rekabette üstünlük kazandıracağı
konusunda sanayicilere farkındalık sağlayan bu yarışma ile Türkiye’nin markalaşma yolculuğuna
ışık tutacak üretilebilir tasarımlara ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
29 Projeye 173 Bin TL Ödül Dağıtıldı
Profesyonel ve öğrencilerin başvurduğu 9. İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları’nda bu yıl dört
kategoride ödüller dağıtıldı. Yerli ve yabancı önemli tasarımcıların ve endüstriden isimlerin yer
aldığı jüri üyeleri başvuran 296 proje arasından 29’unu ödüle layık buldu. ‘Engelliler, Yaşlılar ve
Çocuklar için Tasarım’ teması için Metalden Mamul Ürünler, Plastikten Mamul Ürünler ve Elektrikli
Küçük Aletler kategorilerinde 20 ödül verilirken, ‘İstanbul İçin Hediyelik Eşya’ konsept
kategorisinde ise 9 ödül sahipleriyle buluştu. İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları’nda bu yıl
toplam 173 bin TL ödül dağıtıldı. Dereceye giren yarışmacılar, Ekonomi Bakanlığı’nın yarışmaya
tanıdığı kontenjan kapsamında yurt dışı eğitim bursundan yararlanacak.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
9

Benzer belgeler

Arçelik beyaz eşya satışları ikinci

Arçelik beyaz eşya satışları ikinci “Üretimlerimizin yüzde 30’unu 30 ülkeye ihraç ediyoruz. Üretim kapasitemizi ve ihracatımızı doğru orantılı olarak artırarak, üretimimizin yüzde 50’sini ihraç etmeyi hedefliyoruz” dedi. Otel ve cate...

Detaylı