röportaj: türkiye - güney afrika ilişkileri - KLU
Transkript
röportaj: türkiye - güney afrika ilişkileri - KLU
2015 RÖPORTAJ: TÜRKİYE - GÜNEY AFRİKA İLİŞKİLERİ Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Merkezi 4.3.2015 Türkiye – Güney Afrika İlişkileri Güney Afrika’nın İzmir Fahri Başkonsolosu Sayın Tamer TAŞKIN ile Türkiye – Güney Afrika İlişkileri üzerine röportaj… 1. Öncelikle Fahri Başkonsolosluk serüveniniz nasıl başladı? 1989 yılında bir arkadaşımla turistik amaçla Güney Afrika’ya gittim ve çok etkilendim. 1992’ye kadar 4-5 kere daha gittim ve 1992’de İstanbul’da Güney Afrika’nın Konsolosluğu açılınca onları İzmir’e davet ettim. Sonrasında 1992’nin Ekim ayında böyle bir görevi verdiler. 23 yıldan beri Güney Afrika’yı temsil ediyorum. Bir ülkeyi temsil etmek çok güzel ve gurur verici bir şey… 2. Türkiye – Güney Afrika arasındaki ikili siyasi ve ticari ilişkileri nasıl görüyorsunuz? Öncelikle siyasi ilişkilerimiz oldukça iyi durumda. Belirli bir stabilitesi var. Türkiye Güney Afrika’ya bölgesindeki konumundan ve gücünden ötürü her daim önem verdi. İkili ticaret hacmi genelde 3 milyar $ civarında. Tabi zaman zaman değişebiliyor bu rakam. Türkiye olarak Güney Afrika’dan genellikle maden, kömür ve altın alıyoruz Birçok ürünümüz de oraya gidiyor. Türkiye’den Güney Afrika’ya genelde 800 milyon $ ile 1 milyar $ civarında mal gidiyor. Bunun dışında iki ülkenin sanayi yapısının birbirine çok benzemesinden ötürü karşılıklı ticaret hacmini ne yazık ki arttıramıyoruz; çünkü Güney Afrika da üreten bir ülke. İşçilik ucuz. Tekstil ve enerji güçlü… 3. İki ülke arasındaki ilk ve son üst düzey resmi temas, 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Yakın zamanda üst düzey bir ziyaret planlanıyor mu? Afrika kıtasında 54 ülke var. Güney Afrika bu ülkeler arasında en güçlü ve en sanayileşmiş olanlardan. Haliyle, Türkiye özel bir önem atfediyor Güney Afrika’ya. Geçmişte Türkiye’nin ve Güney Afrika’nın Başbakanları birbirlerini ziyaret ettiler. Bakanlar düzeyinde de bu ziyaretler sürekli devam ediyor. Ama malumunuz bu sene Türkiye’de seçim var ve bu sebepten kısa vadede üst düzey bir ziyaret zor gibi. 4. Güney Afrika’da Türk iş insanlarının yatırımları ne boyuttadır? Hakeza, Türkiye’de Güney Afrikalı yatırımcı var mıdır? Güney Afrika’da battaniye fabrikası üzerine birçok müteşebbisimiz yatırım yaptı. Şu anda Güney Afrika’da 50 civarı Türk yatırımcı var. En son ve en büyük yatırımı kısa zaman önce Güney Afrika’da 100 yıllık köklü bir fabrikayı satın alan Arçelik yaptı. Bu dâhilde Arçelik’in hem Güney Afrika özelinde hem de Afrika’nın genelinde önemli bir beyaz eşya hacmi oluştu. Bunun yanı sıra, İstanbullu bir müteşebbisin Cape Town’da sahip olduğu kapalı bir demirçelik fabrikası da var. Güney Afrika’dan Türkiye’ye gelen en büyük yatırım ise Güney Afrikalı bir akü firmasının Türkiye’deki önemli bir akü firmasını satın almasıyla gerçekleşti. Bu yatırım Güney Afrikalı girişimcilerin Türkiye’de yapmış olduğu en büyük yatırımdır. 2 5. Türk iş insanlarının Güney Afrika’da karşılaştıkları zorluklar nelerdir? Türk iş adamlarına özel bir zorluk yok ama Güney Afrika’ya ülke dışından gelen mallara kendi mallarını korumak amacıyla uygulanan gümrük vergisi bulunmaktadır. Bu durum haliyle Türk girişimcileri de diğer girişimciler gibi zorlamaktadır. Bunun dışında rekabet, piyasanın düzeni ve coğrafi şartlardan ötürü nakliyenin uzun sürmesi (1-1,5 ay) gibi problemler de var ama bunlar her yerde ve herkesin karşılaştığı zorluklar. 6. Türk yatırımcılar için Güney Afrika’daki fırsatlar nelerdir? Öncelikle Türk sanayisi 1990’lardan sonra kaliteyi, verimliliği ve rekabeti öğrendi. Sonra yavaş yavaş dışarıya açılmayı öğrendi. Afrika’da Etiyopya’ya gittik ve birçok tekstilcimiz yatırım yaptı. Afrika’ya ilk etapta tekstil yatırımları yapıldı; çünkü hem ham madde vardı hem işçilik ucuzdu hem de elektrik ihtiyacı fazla değildi tekstilin. Enerji konusu bilhassa önemli; çünkü enerji olmadan büyük yatırımlar yapamazsınız. Bunun yanı sıra, 1980’ler sonrası sanayileşen Türkiye kendine her daim en büyük pazar olarak Avrupa’yı gördü. Bunun sebepleri coğrafi olarak yakın olması, finansal olarak istikrarlı olması ve çok geniş bir pazar olmasındandı. Ama şimdi Afrika çok daha büyük bir fırsat... Ancak malumunuz ülkelerin iç siyasi yapıları dış yatırım için çok önemli. Mesela, Mısır’a giden ilk yatırıcılarımız önemli kazançlar elde ettiler ama son olaylar yatırımcılarımız açısından ciddi anlamda olumsuz etki yarattı. Tabi, bunu öngörmek çok zor… Afrika dev bir kıta... Kamyonlar sürekli çalışıyor. Haliyle, otomobil yedek parçası satabiliriz. Türkiye’nin kimya sektörü gelişiyor; haliyle bu sektörü de Afrika’ya genişletebiliriz. Hakeza, inşaat sektörü (fayans, mermer, çimento) ve mobilya sektörü de önemli bir fırsat Afrika’da. Aslına bakarsanız Afrika ülkeleri de günden güne gelişim gösterdiği için haliyle buradaki insanların ihtiyaçları da çeşitleniyor. Bu dâhilde yeni pazarlar da açılıyor. Bunları iyi takip etmek gerek. Güney Afrika’ya gelecek olursak öncelikle bizden vize istemiyor ve Türk Hava Yolları’nın her gün seferi var. Bunlar çok önemli imkânlar. Bunun yanı sıra, bankacılık ve enerji alanında da gelişmiş bir ülke Güney Afrika. Firmaların bir araya gelmesi için sık sık fuarlar da düzeliyor. Haliyle, hem Afrika’da hem de Güney Afrika’da fırsatlar çok geniş… Son olarak Güney Afrika’da turizm de çok önemli. Benim Güney Afrika’ya gidip de oraya hayran kalmayan tek dostum yoktur. Bu sektör de çok bakir ve fırsata açık. 7. DEİK bünyesinde İş Konseyi olarak faaliyetleriniz nelerdir? Güney Afrika’daki ve Türkiye’deki imkânlarla ilgili karşılıklı bilgi alışverişine dayalı etkinlikler düzenliyor musunuz? DEİK bünyesinde hemen her ülke ile karşılıklı iş konseylerimiz var ve öncelikli görevimiz ikili ticari ilişkileri geliştirmek. İş Konseyleri olarak buraya gelen misafirleri ağırlıyoruz ve onlara seyahatleri boyunca yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yine yurtdışına giden üst düzey idarecilerimize (Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Bakanlarımıza, vb.) ticari konularda yardımcı olmak amacıyla eşlik ediyoruz. Bugüne kadar Güney Afrika’da bizim ortağımız Johannesburg Ticaret Odası oldu. Ancak Güney Afrika’da oda sistemi bizdeki gibi değil; çünkü orada oda kurmak zorunlu değil ve onlarca dernek şeklinde organizasyon var. Haliyle, bazen muhatap bulmakta zorlanıyoruz. Buna rağmen bugüne kadar Johannesburg Ticaret Odası bizden yardımlarını esirgemedi. 3 Gerek biz gittiğimiz zaman oradaki firmalarla görüşme şansı yakaladık gerekse onlar buraya geldiği zaman biz yardımcı olmaya çalıştık birçok konuda. 8. Afrika’nın genelinde Çin’in yükselen bir gücü var. Güney Afrika’da Çin faktörünü nasıl görüyorsunuz? Çin önemli bir ülke... Dev bir ekonomi... Afrika’nın neresine giderseniz gidin etkisini rahatlıkla görebilirsiniz ama bu demek değil ki Çin burada yalnız; çünkü rakamlara baktığınız zaman Çin’in kıtanın genelindeki payı %20-25 arası. Bu durum büyük oranda Güney Afrika için de geçerli. Çin mevcut pazarların tümüne hâkim değil. Avrupalılar ve Amerikalılar da var Afrika’da… Biz birçok kez Avrupalıların elinden pazar aldık. Rekabet gücümüzle, fiyat avantajımızla ve elastikiyetimizle biz de daha fazla yer alabiliriz burada. Yani Çin var mı Afrika’da? Evet, var. Hindistan var mı? Evet, var. Ama bunlar demek değil ki Türk yatırımcılar için fırsatlar yok. Mesela, Çin yılda yaklaşık 2 Trilyon $ dış alım yapıyor. Bizim yatırımcılarımız bu konuyu çok yakın zamanda fark ettiler ve Çin’e de yatırım yapmaya başladırlar. 9. İkili siyasi ve ticari ilişkilerin arttırılması adına hükümetler neler yapabilir? Çok şey ama özellikle iki şey: karşılıklı ziyaretler ve görüşmelerde eğer masada bir sorun varsa hemen çözülmesi. 10. Türkiye’de Güney Afrika denince akla hemen Mandela geliyor. Bunun dışında Vuvuzela geliyor… Kültürel yakınlaşma adına neler yapılabilir? Kültürel yakınlaşma heykel, tiyatro ve spor başta olmak üzere birçok şeyi kapsar. Burada önemli olan öncelikleri belirlemek; yani iki ülkenin limitli kaynakları ışığında benzerlikleri ortaya koyarak proje ve programlar yapmak gerek. 11. Türkiye’nin Güney Afrika’daki algısını nasıl görüyorsunuz? İkiye ayıralım: “Türkiye nerede?” diyenler ve “Tanıyıp da çok sevenler”. İki ülkenin insanı birbirini hala yeteri kadar tanımıyor ama tanıyanlar da çok seviyorlar. Türkiye’nin yelkenciliği, denizleri ve tarihi yerleri Güney Afrikalıları çok etkiliyor. Güney Afrika’nın da doğal güzellikleri Türkleri mest ediyor. Malumunuz Güney Afrika’da tarih yok ama eşsiz bir doğa var… 12. Son olarak TİKA’nın Güney Afrika’da faaliyetleri var mıdır? TİKA Türkiye’nin sosyal yardıma dayalı ilişkilerini ilerletme adına dünyanın birçok yerinde faaliyet göstermektedir. Çok da güzel çalışmaları bulunmaktadır ve devam etmektedir. Güney Afrika’da ve gittiğim birçok Afrika ülkesinde faaliyetlerini gördüm. Bunların başında sağlık ve gıda olmak üzere birçok sosyal yardımları bulunuyor. Bunların hepsi Türkiye’nin imajı için çok önemli. Değerli vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ederiz… Ben teşekkür ederim… Hacı Mehmet BOYRAZ ve Sedat IŞIK, İzmir, 02.03.2015 4 AFRİKA ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Tarihçe Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Afrika ile ilgili konularda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla 04.04.2011 tarihinde Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı bir birim olarak kurulmuştur. Merkezin Amacı Afrika kıtasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel gelişmeleri takip ederek, Türkiye’nin bu kıta ülkeleriyle ikili ve çok taraflı ilişkilerine ve bu ilişkilerin tarihi, kültürel, siyasi, ekonomik, sosyolojik ve jeopolitik yapısına yönelik bilimsel araştırmalar yoluyla özellikle araştırma ve uygulama projeleri planlamak ve yürütmek, bu kıtada faaliyet gösteren kamu ve özel kuruluşlara danışmanlık desteği ve gerekli uzmanların yetiştirilmesini sağlamaktır. Merkezin Çalışmaları Afrika – Türkiye ilişkilerinin, tarihten gelen bağlarla birlikte gelişmesine katkıda bulunmayı sürekli kılabilmek için önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi hedef aldığı faaliyetler arasında öncelikli olarak Afrika konusunda bir uzmanlık kütüphanesi oluşturmak, alanla ilgili bir akademik bir dergi çıkarmak, ulusal ve uluslararası sempozyumlara ev sahipliği yapmak, Afrika haber bültenleri yayınlamak, ulusal ve uluslararası Afrika Merkezleriyle karşılıklı işbirlikleri geliştirmek, Afrika Büyükelçilikleriyle birlikte ortak kültürel etkinliklerde bulunmak, Afrika günleri düzenleyerek Afrika etkinlikleri oluşturmak ve Türkiye’de Afrika üzerine çalışan uzmanlar yetiştirmektir. Bulunduğu coğrafi konum Kırklareli’nden hareketle Trakya Bölgesi’nde ve Türkiye’de uluslararası konularda siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal ve hukuki nitelikli bilimsel araştırma ve çalışmalar yapmayı, yurt içi be yurt dışındaki ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte ortak çalışmalar kapsamında bilgi birikiminin oluşturulması ve paylaşılmasını sağlamayı gaye edinen bir çalışma programı yürütmektir. E-Posta: [email protected] Web: http://acm.kirklareli.edu.tr @klu_afrika 5