Tufan Destanı_pdf

Transkript

Tufan Destanı_pdf
E T KİNLİK
10
TUFAN DESTANI
U Y G A R L I K L A R
T A R İ H İ - I
N İ L G Ü N
Y A M A N
K a yn a k 1 :
Mezopotamya’da (Babil) Tufan Destanı
Tanrı Ea, Utnapiştim’e, kamış kulübesinin duvarı yoluyla seslenerek, tanrıların, tüm yaşam tohumlarını bir tufanda yok etme kararı aldıklarını
açıklar, tüm yaşayan şeylerin tohumunu getirip
içine koyacağı bir gemi yapmasını söyler. Geminin
eni, boyu, yüksekliği birbirine eşit, küp biçiminde
olacaktır. Utnapiştim, Ea’ya, Şurappak hemşehrilerine yapacaklarının nedenini nasıl açıklayacağını
sorar, Ea ona, Enlil’in nefretini üzerine çektiğini,
bu yüzden tanrının ülkesinden sürgün edildiğini
söylemesini bildirir.
Utnapiştim, Şurappak’lılara, Tanrı Ea ile birlikte kalmak için derinliklere ineceğini, ayrıldığında
Enlil’in, üzerlerine bolluk yağdıracağını söyler.
Böylece tanrının gerçek niyetinin ne olduğu konusunda yanılgıya uğrayacaklardır.
Bunu geminin yapılması ve yüklenmesinin anlatımı izler:
“(Sahip olduğum her şeyi) gemiye yükledim.
Sahip olduğum gümüşün hepsini ona yükledim.
(Sahip olduğum) altının hepsini ona yükledim.
Sahip olduğum tüm canlı varlıkları yükledim
ona.
Tüm ailemi ve akrabamı gemiye yolladım.
Kırın hayvanlarını, kırın yabanıl varlıklarını,
Tüm zanaatçılarını tekneye yolladım,”
der Utnapiştim.
(Fırtına Tanrı) Adad gürler, (Yeraltı Tanrısı)
Nergal göklerdeki okyanusun sularını tutan kapıların direklerini parçalayıp yıkar, Anunnaki (Tanrı Anu soyundan iki oğul) tanrıları meşalelerinin
yalazlarıyla ülkeyi ateşe verir. Tanrıların kendileri
bile dehşete düşüp göğün duvarının dibine köpekler gibi (korkudan) sinmişlerdir.
Fırtına altı gün altı gece ortalığı kasıp kavurur.
Yedinci günde yatışır. Utnapiştim dışarıya bakar,
her şeyin damın üstü gibi dümdüz olduğunu ve
tüm insanların balçığa dönüştüğünü görür. Gemi,
Nisir Dağı’nda karaya oturur. Utnapiştim yedi gün
bekler ve sonra dışarıya bir kumru yollar; kumru
konacak bir yer bulamayıp geri döner. Sonra bir
kırlangıç gönderir, o da döner. Son olarak yolladığı
kuzgun, yiyecek bulur ve dönmez. Bunun üzerine
Utnapiştim, gemideki herkesi dışarıya bırakır ve
Nisir Dağı’nda tanrılara kurban sunar. Tanrılar hoş
kokuyu alır ve kurbanın üzerine sinekler gibi üşüşürler.
İştar gelir, halkının yok olmasına neden olduğu
için Enlil’i suçlar. Ea’nın Utnapiştim’e yardımı, tufanla insanları yok etmesi tanrılar arasında tartışmaya yol açsa da sonunda yatışırlar.
Enlil, Utnapiştim ile karısını kutsar ve onlara
ölümsüzlük sunar.
60
DKIH I-uygarliklar tarihi.indd 60
03.11.2014 12:00:47
Kay n a k 2 :
Tevrat’ta Tufan
Tanrı, insanların düşünce ve eylemlerinin kötü
olduğunu gördü. Bunun acısını şöyle dile getirdi:
“Kendi yaptığım insanı, insanları ve hayvanları,
sürüngenleri ve uçan kuşları silip süpüreceğim
yeryüzünden, çünkü bütün bunları yaratmış olmaktan pişmanım.”
Çağdaşları arasında âdil ve temiz bir insandı
Nuh. Tanrıyla birlikte yürüdü hep. İşte bunun için
lütuf buldu Tanrı’dan.
Nuh’u esirgemek isteyen Tanrı, ona bir gemi
yapmasını söyledi. Gofer ağacından olacaktı gemi.
İçten ve dıştan ziftle kaplanacak, gövdeden bir
arşın yükseklikte bir çatısı bulunacaktı. İçi, üç
kata ayrılacaktı. Yanında bir kapısı olacaktı. Tanrı yeryüzüne sular salacaktı. Nuh ise çocuklarını,
karısını ve çocuklarının karılarını alıp gemiye sığınacaktı. Yanında her türlü hayvandan bir dişi, bir
erkek bulunacaktı. Aynı gemiye yeterince yiyecek
de koyacaktı. Nuh, Tanrı’nın bütün dediklerini yerine getirdi.
Yedi gün sonra tufan olup sular yeryüzünü
kapladığında Nuh 600 yaşındaydı. Kırk gün kırk
gece yağmur yağdı. Sular kabararak gemiyi kaldırdı. Yeryüzünde yaşayan bütün canlılar yaşamlarını yitirdiler. Yalnızca Nuh ve yanındakiler kurtuldular.
150 gün sonra sular alçaldı. Ve gemi Ararat
Dağları’na oturdu. Nuh, gemiye yaptığı kapıyı açarak kuzgunu dışarı saldı. Kuzgun, sular kuruyuncaya kadar geri dönmedi. Sonra güvercini saldı
Nuh, suların azalıp azalmadığını öğrenmek için.
Yeryüzünde ayak basacak yer bulamayan güvercin
geri döndü. Nuh, elini uzatıp içeri aldı. Güvercinin
gagasında taze bir zeytin yaprağı gördü. O zaman
suların azaldığını anladı; ama tümden kurumamıştı toprak, 7 gün daha bekledi. Nuh’un hayatının 601’inci yılında bütün sular kurumuştu.
Amerikalı ressam Edward Hicks'den
bir tablo... (1780–1849), Nuh'un
gemisine hayvanların ikişer ikişer
alınışını gösteriyor.
Kay n a k 3 :
Mezopotamya destanlarının tarihi
Gılgamış ve Tufan destanlarının hem yazılı
hem de sözlü biçimde Sümerlerden sonra Akad,
Babil, Asur ve diğer toplumlarda da tekrarlandığı
DKIH I-uygarliklar tarihi.indd 61
bilinmektedir. En eksiksiz kopyası, 7. yüzyılda yeni
Asur Kralı Asurbanipal’in Ninova kentinde kurdurduğu kütüphanede saklanan 12 tabletle günümüze
ulaşmıştır.
M E Z O P O T A M Y A
Tanrı’ya bir sunak yaptı Nuh.
Bütün temiz hayvanlardan, bütün
temiz kuşlardan alarak, sunağın
üzerinde yakıp Tanrı’ya kurban
etti. Bu hoş kokuyu duyan Tanrı,
bundan böyle yeryüzünü insanlardan dolayı lanetlemeyeceğini
söyledi. Yaşayan varlıklar Tanrının gazabına uğramayacaklardı.
U Y G A R L I Ğ I
Nuh, çocuklarıyla, karısıyla ve
çocuklarının karılarıyla gemiden
çıktı. Bütün hayvanlar Nuh’un
peşinden çıktı.
61
03.11.2014 12:00:49
K a yn a k 4 :
N İ L G Ü N
Y A M A N
Michelangelo’nun (1475-1546) resmi; Sistina Şapeli, Roma
K a yn a k 5 :
Coğrafi yapı
U Y G A R L I K L A R
T A R İ H İ - I
Fırat ve Dicle taşkınlarının, Güney Mezopotamya’nın alüvyonlarla kaplı düzlüklerinde kurulmuş
kentlerini etkilediği kabul edilir. Arkeolojik kazılar, taşkınların tek dönemle sınırlı olmadığını,
beşinci binyıldan, ikinci binyıla kadar söz konusu
nehir sularının yüksek olmayan yerleşmeleri etkilediğini ve buralara büyük zararlar verdiğini gösteren birçok izi belgelemiştir. Woolley’in Ur kentinde
bulduğu izler bunlardan yalnızca biriydi.
Basra Körfezi’nin günümüzdeki şeklini alması
da bu bölgede yerleşik yaşamın sürdüğü dönemde
gerçekleşmiş gözüküyor. Araştırmalar, günümüzden 16 bin yıl kadar önce körfezin seviyesinin bugünkünden 110 m. kadar daha derinde olduğunu
ve Fırat ile Dicle’nin sularının Umman Körfezinde
denizle buluştuğunu göstermektedir. Yerkürenin
yaşadığı buzul sürecinin sona ermesi ve yüksek
bölgelerdeki karların erimesiyle deniz seviyesi
(MÖ 4000-3000’lerde) bugünkü seviyesinden 1-2
m. yükselmiştir. Bu durum, güneydeki Ur ve Eridu
gibi kentlerin başlangıçta kıyıda geliştiği anlamına gelir. Sonra sular tekrar alçalmış ancak Fırat
ve Dicle’nin taşıdığı alüvyonlar nedeniyle kıyıdaki
değişim sürmüştür.
62
DKIH I-uygarliklar tarihi.indd 62
03.11.2014 12:00:51
ÇALIŞMA SORULARI
1. İki Tufan Destanı’nı karşılaştırınız. Hangi konularda benzeşiyor, hangi ayrıntılarda
ayrışıyorlar? Farklı uygarlıklarda başka zamanlarda çeşitli versiyonlarının ortaya
çıkmasını nasıl açıklarsınız? Tartışınız.
2. Babil Tufan Destanı’nda gemiye alınanlar arasında diğer meslek erbabından söz edilmezken
“zanaatçılar”ın vurgulanmasının bir anlamı olabilir mi?
3. Rönesans sanatçısı Michelangelo’nun resminde aşırı ağırlık yüzünden batmak üzere bir
kayık, kayanın üzerindeki çadıra sığınmış insanlar, şarap fıçısının önünde sarhoş olup her şeyi
unutmayı umut edenler, biri kucağında diğeri bacağına sarılan çocuklarını korumaya çalışan
anne, korkudan yılmış karısını sırtında taşıyan bir adam, çocuğunu kurtarmaya çalışan başka bir
anne, kasırganın yapraklarını alıp götürdüğü ağaca tırmanan genç ve bir gemi bulun. Sizce bu
eserin konusu nedir?
4. Mezopotamya coğrafyası ile Babil Tufan Destanı arasında nasıl bir ilişki kurulabilir?
KAYNAKLAR
Bottero, Jean, Kültürümüzün Şafağı Babil, Yapı Kredi Yayınları, 2006, s. 144-149
Cömert, Bedrettin, Mitoloji ve İkonografi, De Ki Yayınevi, 2008, s. 144-145
M E Z O P O T A M Y A
U Y G A R L I Ğ I
5. Dinler evreni ve yaşamı algılama konusunda toplumların zihin yapısını nasıl biçimlendiriyor?
İnsanlara Tanrı/Tanrılar karşısında nasıl bir görev yükleniyor?
63
Hooke, S.H., Ortadoğu Mitolojisi, İmge Kitabevi, 1991, s.48-50, 157-59
Köroğlu, Kemalettin, Eski Mezopotamya Tarihi, İletişim Yayıncılık, 2006, s. 17, 70-73
Ramazanoğlu, Muzaffer (çev.), Gılgamış Destanı, Dünya Klasikleri, Cumhuriyet Yayınları, 1998, 11. Tablet
DKIH I-uygarliklar tarihi.indd 63
03.11.2014 12:00:51

Benzer belgeler

Babilonya Yaradtlış Mitosu

Babilonya Yaradtlış Mitosu bu davranışından pişmanlık duyup yüksek sesle dövünürken, öteki tanrılar onunla birlikte ağlamaktadırlar. Fırtına, altı gün altı gece ortalığı kasıp kavurur. Yedinci günde yatışır; Utnapiştim dışa...

Detaylı