zonguldak il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı
Transkript
zonguldak il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı
T.C. Bülent Ecevit Üniversitesi Yayınları No: 2 ZONGULDAK İL MERKEZİNDE İNTİHAR DAVRANIŞININ YAYGINLIĞI, SOSYODEMOGRAFİK, KLİNİK VE AİLESEL RİSK ETKENLERİ YAZARLAR Nuray ATASOY Özge SARAÇLI Hasan SANKIR Zonguldak 2014 www.beun.edu.tr www.beun.edu.tr T.C. Bülent Ecevit Üniversitesi Yayınları No: 2 Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Bülent Ecevit Üniversitesi’ne aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın Tümü ya da bölümü/bölümleri Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yazılı izni olmadan Elektronik, optik, mekanik ya da diğer yollarla basılamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz. Copyright 2014 by Bülent Ecevit University. All rights reserved. No part of this book may be printed, Reproduced or distributed by any electronical, optical, mechanical or other means without the written permission of Bülent Ecevit University. Tasarım-Dizgi: Ziraat Gurup Matbaacılık ISBN: 978-975-7137-34-4 1. Baskı Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş. İçindekiler İÇİNDEKİLER Rektörün Mesajı............................................................................................................... IX Önsöz................................................................................................................................ XI Teşekkür..........................................................................................................................XIII GİRİŞ ve AMAÇ.................................................................................................................. 1 İntihar Epidemiyolojisi...................................................................................................... 2 Türkiye’de İntihar Epidemiyolojisi...................................................................................... 3 Zonguldak’ta İntihar Epidemiyolojisi................................................................................. 5 İntiharı Etkileyen Sosyodemografik Risk Etkenleri............................................................... 7 Cinsiyet ve yaş................................................................................................................. 7 Medeni Durum................................................................................................................ 8 Eğitim............................................................................................................................. 8 Kültür ve Din................................................................................................................... 9 İş ve Ekonomik Durum................................................................................................... 10 İntiharı Etkileyen Psikiyatrik Risk Etkenleri......................................................................... 11 Depresyon.................................................................................................................... 11 Bipolar Bozukluk............................................................................................................ 12 Şizofreni ve diğer psikotik hastalıklar............................................................................... 12 Alkol ve Madde Bağımlılığı............................................................................................. 13 Anksiyete ve Diğer Psikiyatrik Bozukluklar........................................................................ 13 Kişilik ve Diğer Özellikler................................................................................................. 14 İntiharı etkileyen bedensel sağlıkla ilgili risk etkenleri........................................................ 15 Daha Önceki İntihar Girişimleri....................................................................................... 15 İntiharı Etkileyen Aile Ve Sosyal Çevreyle İlişkili Risk Etkenleri............................................ 16 İntiharı etkileyen çevresel risk etkenleri............................................................................ 18 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri III İçindekiler ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ.............................................................................................. 18 İstatistiksel Değerlendirme.............................................................................................. 19 Veri Toplama Araçları..................................................................................................... 19 Sosyodemografik Bilgi Formu......................................................................................... 19 İntihar Davranışı Ölçeği.................................................................................................. 19 İntihar Niyeti Ölçeği....................................................................................................... 20 Beck Depresyon Envanteri............................................................................................. 20 Beck Anksiyete Ölçeği.................................................................................................... 21 PRIME-MD duygudurum modülü................................................................................... 21 BULGULAR....................................................................................................................... 21 Yaşam boyu ve son 1 yılda intihar düşüncesi.................................................................. 26 İntihar girişimi................................................................................................................ 51 Depresyon.................................................................................................................... 68 İntihar Davranışı Ölçeği Verileri...................................................................................... 75 İntihar Niyeti Ölçeği....................................................................................................... 75 Ölçek puanları ile ilgili bulgular...................................................................................... 76 TARTIŞMA........................................................................................................................ 81 İNTİHARI ÖNLEMEYE YÖNELİK ÇALIŞMA ÖNERİLERİ................................................. 83 KAYNAKLAR.................................................................................................................... 87 EKLER............................................................................................................................... 98 Ek 1: Sosyo-demografik Veri Formu................................................................................ 98 Ek 2: Kullanılan ölçekler: İntihar davranışı ölçeği, İntihar Niyeti Ölçeği,.......................... 101 Beck Depresyon ve Beck Anksiyete Ölçeği.................................................................... 105 Ek 3: Bilgilendirilmiş Olur Formu................................................................................. 107 Ek 4: Etik Kurul Onayı.................................................................................................. 109 IV Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Tablo Listesi TABLO LİSTESİ Tablo 1. Batı Karadeniz Kaba İntihar Hızı – 2007-2012........................................................ 5 Tablo 2. 2007-2012 yılları arasında Batı Karadeniz bölgesi intihar sayıları............................. 6 Tablo 3. 2012 intiharla ölümlerin yaşlara göre dağılımı....................................................... 6 Tablo 4. Çalışma grubunun sosyodemografik özellikleri..................................................... 22 Tablo 5. Çalışma grubunun gelir ve çalışma durumu ile ilişkili özellikleri............................. 25 Tablo 6. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi .......... 27 Tablo 7. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi......................................................... 30 Tablo 8. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi............. 32 Tablo 9. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi ........ 35 Tablo 10.Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi........... 39 Tablo 11.Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi......................................................... 43 Tablo 12.Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi.............. 44 Tablo 13.Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi.......... 47 Tablo 14.Hayat boyu intihar girişimi varlığının sosyo-demografik özelliklerle ilişkisi............... 54 Tablo 15.Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi......................................................... 55 Tablo 16.Hayat boyu intihar girişimi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi.................. 56 Tablo 17.Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireysel risk faktörleri ile ilişkisi...................... 59 Tablo 18.Hayat boyu intihar girişimi varlığının ailesel risk faktörleri ile ilişkisi......................... 62 Tablo 19.Hayat boyu intihar girişimi varlığının aile içi şiddet ile ilişkisi.................................. 64 Tablo 20.PRİME – MD’ye göre depresyon varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi........ 68 Tablo 21.Depresyon varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi......................................... 70 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri V Tablo Listesi Tablo 22.Depresyon varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi..................................... 71 Tablo 23.Katılımcıların cinsiyetine göre intihar davranışlarının yaygınlık oranları.................. 76 Tablo 24.Ölçek puanları ile bireysel risk faktörleri arasındaki ilişki......................................... 77 Tablo 25.Ölçek puanları ile ailesel risk faktörleri arasındaki ilişki........................................... 79 VI Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Kısaltmalar KISALTMALAR İD İntihar düşüncesi İDÖ İntihar Davranışı Ölçeği İNÖ İntihar Niyeti Ölçeği BDÖ Beck Depresyon Ölçeği BAÖ Beck Anksiyete Ölçeği PRIME-MD Mental Hastalıkların Birinci Basamakta Değerlendirilmesi Sistemi Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri VII Rektörün Mesajı REKTÖRÜN MESAJI Bülent Ecevit Üniversitesi, başarıyla sürdürdüğü eğitim, araştırma, sosyal sorumluluk ve topluma hizmet uygulamaları alanlarında kapasitesini her geçen gün artıran bölgesinin güçlü bir yükseköğretim kurumudur. Köklü bir geçmişin üzerinde yükselen aktif, dinamik ve çevresine duyarlı bir yükseköğretim kurumu olan üniversitemiz, yaşadığı çevrenin ve bölgesinin sorunlarına da el atmakta ve sorunların tespiti ve çözüm yollarıyla ilgili akademik çalışmalara öncelik vermektedir. Bu bağlamda, hem Zonguldak’ın tarihi, kültürü ve sosyal yapısı ile ilgili çalışmalar yaparken hem de karşılaştığı sorunlara yönelik çözüm önerileri getirebilecek araştırmalar yapmakta ve kamuoyu ile paylaşmaktadır. Yakın zamanda akademisyenlerimiz tarafından gerçekleştirilen ve üniversitemiz tarafından desteklenen; Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Belgelerle Zonguldak, Bülent Ecevit Üniversitesinin Zonguldak’a Etkileri ve Şehrin Üniversite Algısı ve Zonguldak İlinde Göçün Sosyo-Ekonomik Nedenleri ve Alınabilecek Tedbirler başlıklı üç önemli çalışmayı kamuoyu ile paylaştık. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik ve Ailesel Risk Etkenleri başlıklı bu çalışma da bu yaklaşımın sonucu olarak üniversitemiz öğretim üyeleri tarafından gerçekleştirilen disiplinlerarası bir araştırmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çalışmayı gerçekleştiren öğretim üyelerimize, araştırma ekibine teşekkür ediyor, araştırma sonunda elde edilen bulguların alandaki sorunların çözümüne katkıda bulunmasını temenni ediyorum. Prof. Dr. Mahmut Özer Rektör Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri IX Önsöz ÖNSÖZ Dünyada birçok ülkede tüm yaş gruplarında intihar, ölüm nedenleri arasında ilk 10 sırada yer almaktadır. Bu nedenle intihar en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Zonguldak’da 2012 yılında 30 kişi intihar nedeniyle ölmüştür. Bu da intiharı toplum genelinde araştırmayı gerekli hale getirmektedir. Bülent Ecevit Ünivertesi psikiyatri, halk sağlığı ve sosyoloji bölümleri ortaklığıyla, Zonguldak şehrinin önemli sorunlarından olan intihar olgusuna yaklaşımında, “Zonguldak il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı, sosyodemografik, klinik ve ailesel risk etkenleri” konulu proje çalışmasıyla elde edilecek bilgilerden ilerde intiharı azaltmaya yönelik önlem çalışmaları yapmayı hedeflemektedir. Bu çalışma psikiyatri, halk sağlığı ve sosyoloji- öğretim üyesi, asistanı ve öğrencileriyle, Zonguldak il merkezinde her mahalleden seçilmiş evleri dolaşarak ve bireylerle yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılmıştır. Bu çalışmadan çıkan bulgular gelecekte intiharı önlemeye yönelik yeni çalışmalara bir temel oluşturacaktır. Çalışmamızın sonuçları Zonguldak’ta intihar önleme açısından, özellikle toplumun düşük gelirli grubunda depresyon hastalığını tarama ve tedavi etme, aile içi şiddeti önleme konularında tüm kurumların işbirliğini gerektiren bir seferberlik ihtiyacına işaret etmektedir. Atılacak her adım bu şehrin daha sağlıklı ve mutlu bir yer olmasını gelecek nesillerin daha iyi koşullarda yaşamasını sağlayacağı için önemlidir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri XI Teşekkür TEŞEKKÜR Bu çalışma Bület Ecevit Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi olarak yürütülmüştür. Çalışmanın başlatılmasında motive edici bir güç olan REKTÖRÜMÜZ Sayın Prof Dr Mahmut Özer’e öncelikli olarak teşekkür etmek isteriz. Projenin ihtiyaçlarının karşılanmasında her aşamada bizlere yardım ve danışmanlık veren rektör yardımcımız Sayın Prof. Dr. Orhan Uzun’un desteği olmasaydı bu çalışma bu kadar kısa zamanda başarılı olamazdı; destekleri için hocamıza minnettarız. Araştırmanın proje başvurusu aşamasında belgelerin ve araştırma fotokopilerinin hazırlanmasında yardımcı olan proje ofisi çalışanı Cemalettin Topsakal’a da ayrıca teşekkür ederiz. “Zonguldak il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı, sosyodemografik, klinik ve ailesel risk etkenleri” çalışması çok kişinin emeği sayesinde tamamlanmıştır. Günlük ayaktan tedavi, lisans öncesi ve sonrası eğitim faaliyetleri, nöbet hizmetlerine ek olarak araştırma için mahalle mahalle görüşmeleri bizzat yapan Psikiyatri Öğretim Üyesi hocalarımız Doç. Dr. Levent Atik, Yrd. Doç. Dr. Ömer Şenormancı, örneklem seçimi ve istatistiklerin yapılmasında emeği geçen Halk Sağlığı A.D. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bilgehan Açıkgöz hocalarımıza; psikiyatri araştırma görevlileri Veysel Doğan, Hasret Ozan Keser, Melek Cengiz, Elif Erdoğan, Aysun Akar ve İsmet Kaygısız’a ve öğrencilerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Proje raporunun yazılmasında bilimsel desteğini bizden esirgemeyen Prof Dr Sibel Örsel’e de teşekkür ederiz. Tabi ki esas olarak bilgilerini kullanmamıza izin veren, bizlere kapılarını ve yüreklerini açan Zonguldak halkına, bizleri evlerinde misafir ettikleri ve değerli zamanlarını bize ayırdıkları; ayrıca yaptığımız çalışmanın önemini kavrayarak bizden takdir ve güzel sözlerini esirgemedikleri için ayrıca teşekkür ederiz. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri XIII ZONGULDAK İL MERKEZİNDE İNTİHAR DAVRANIŞININ YAYGINLIĞI, SOSYODEMOGRAFİK, KLİNİK VE AİLESEL RİSK ETKENLERİ GİRİŞ VE AMAÇ İntiharın özet bir tanımını yapmak güçtür. İntihar konusunda çalışan ve intiharın bilimsel tanımlamasının öncülerinden olan Fransız sosyolog Emile Durkheim’dır. Durkheim 1897 tarihli İntihar isimli eserinde intihar ve intihar girişimini şöyle tanımlamaktadır: “Ölen kişi tarafından ölümle sonuçlanacağı bilinerek yapılan olumlu ya da olumsuz bir edimin doğrudan ya da dolaylı sonucu olan her ölüm olayına intihar denir. İntihar girişimi ise, bu biçimde tanımlanan ama ölüm sonucu doğurmadan durdurulan edime denir.” (Durkheim 2002) Dünya Sağlık Örgütü, intihar davranışını “kişinin amacının bilincinde ve değişik derecelerde ölümcül maksatlı olarak kendisine zarar vermesi” olarak tanımlamıştır. Bu kavram kişinin yaşamına son verme amacını içeren girişim, düşünce, eğilim veya plan yapmayı içermektedir (Sayıl 2000). İntihar davranışları; tamamlanmış intihar (completed suicide), intihar girişimi (attempted suicide) ve intihar düşüncesinden (suicide ideation) oluşmaktadır. Tamamlanmış intihar olarak tanımlanan kategori, kişinin kendi isteğiyle yaşamını tehdit edici bir davranışta bulunmasını ve bu davranışının ölümle sonuçlanmış olmasını içermektedir. İkinci kategoriyi oluşturan intihar girişimi, kişinin yaşamını tehlikeye atacak bir davranışta bulunması veya bu amacı taşıyor izlenimini yaratacak şekilde davranması olarak açıklanmaktadır. Burada, intihar girişimleri ölümle sonuçlanmamaktadır. Bu kategori kapsamında, tamamlanmamış intihar (incomplete suicide), başarısız intihar (unsuccesful suicide), intihar ifadesi (suicide gesture) ve çelişkili intihar (ambivalent attempts) gibi intihara yönelik ölümcül nitelikte olmayan davranışlar bulunmaktadır (Pokorny 1974). İntihar düşüncesi kavramı olarak tanımlanan üçüncü kategori ise, kişinin, kendini öldürmeye yönelik açık bir davranışı bulunmaksızın, intihar riskini çağrıştıracak gözlenebilir davranış ve düşünceler içerisinde olmasını ifade etmektedir (Beck ve ark. 1974). Başka bir deyişle, intihar düşüncesi, intihar etmek için plan yapılması ve intiharın kişi tarafından istenmesine rağmen, bu amaca yönelik gözlenebilen bir davranışın olmaması olarak da tanımlanmaktadır (Beck ve ark. 1979). Birçok ülkede tüm yaş gruplarında intihar, ölüm nedenleri arasında ilk 10 sırada yer almaktadır. Bu nedenle intihar en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Türkiye’de kaba intihar hızları 10 yıl içerisinde erkeklerde % 60, kadınlarda % 41 artmıştır (Eskin 2003, p. 3-28).Koruyucu ruh sağlığı kapsamında ele alınması gereken intiharın çok çeşitleri nedenleri vardır. İntiharın her zaman (Dorpat ve ark 1960) veya hemen hemen her zaman (Bertolote ve ark. 2004) bir Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 1 ruhsal bozukluğun sonucu olduğu bildirilmiştir. İntiharın ruhsal hastalığı olanlarda olmayanlara göre daha sık olduğunu kabul ederken, bireyin kendini açmazda bulmasının sonucu da olabileceğine inanıyoruz. Böyle bir açmaz, tedavi edilmemiş veya tedaviye cevap vermeyen sancılı bir ruhsal bozukluk ya da sancılı bir sosyal veya çevresel tetikleyici olabilir (Pridmore ve ark. 2009). Psikiyatrik bozukluklar arasında başta majör depresyon olmak üzere kişilik bozuklukları, şizofreni, duygudurum bozuklukları gibi çeşitli hastalıklarda intihar riski yüksek bulunmuştur (Saddock ve Saddock 2005, Ateşçi ve ark. 2002). Psikiyatrik bozukluğu olanlarda intihar riskinin psikiyatrik bozukluğu olmayanlara göre daha yüksek olduğu bilinmektedir (Saddock ve Saddock 2005, Roy 2000). Epidemiyolojik çalışmalar intihar girişimi ile ilişkili çeşitli demografik risk etkenleri tanımlamaktadır. Risk etkenlerine yönelik çalışmalar intiharın nasıl önlenebileceğine yönelik çalışmaların planlanabilmesi için önemlidir. Biz bu çalışmada Zonguldak il merkezinde intihar düşüncesi ve girişiminin yaşam boyu yaygınlığı ile birlikte ilişkili risk etmenlerinin saptanmasını amaçladık. Zonguldak’ta bu konuda yapılmış yeterli bir araştırmanın olmadığı gözlenmiş olup, epidemiyolojik alanda önemli bir eksiği gidereceği düşünülmüştür. İNTİHAR EPİDEMİYOLOJİSİ İntihar dünyada genç ölümlerine neden olan sık görülen ve önlenmesi gereken en önemli sorunlardan birisidir. Gelişmiş ülkelerde ölüm olgularının önde gelen on nedeninden biri intihardır. Ölüm nedenleri arasında kalp hastalıkları, kanser, serebrovasküler hastalıklar, kazalar, pnömoni, diabet ve sirozdan sonra sekizinci sırada yer almaktadır. Özellikle genç yaşlardaki ölümlerin en sık nedenlerindendir. Tüm ölümlerin yaklaşık 0,9’unun intihar sonucu olduğu, dünyada yaklaşık her gün 1000 kişinin intihar ettiği tahmin edilmektedir (Roy ve ark. 2000).Dünya Sağlık Örgütünün verileri göz önünde bulundurulduğunda, her yıl 800.000’den fazla insan intihar yolu ile yaşamını yitirmektedir (Comtois ve ark. 2006). Tüm dünyada 15-44 yas arasındaki başlıca ölüm nedenlerine cinsiyet farklılıkları bağlamında bakıldığında ise; ölüm nedenleri arasında intihar, kadınlarda %7,1’lik oranla ikinci; erkeklerde ise %6,6’lık bir oranla dördüncü sıradadır (Jamison ve ark. 2004). Sadece ülkemizde değil bütün dünyada intihar olguları giderek artmakta bu da intiharı öncelikli sağlık sorunu haline getirmektedir. Bu artış ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile ters orantılı bir tablo çizmektedir (Atay ve ark. 2003). Dünya Sağlık Örgütü’ne ( D.S.Ö.) göre tüm dünyada 40 saniyede bir intihara bağlı ölüm gerçekleşmektedir ve tüm dünya genelinde son 50 yıl boyunca intihar hızı %60 oranında artmıştır (Mohanty ve ark. 2007). Genel toplumda intihar sıklığı yıllık 100.000’de 10–20 kadardır (Demirel ve ark. 2003, Sayıl 2002a). Değişik ülkelerde bu oran 100.000’de 10–40 arasında değişmektedir (Demirel ve ark. 2003, Kaplan ve Sadock 2004). İntihar girişimi oranı ise, bunun 15 katı kadardır (Demirel ve ark. 2003). Bu oran ABD’de yıllık 100.000’de 12,5’tir. Baltık ülkelerinde 100.000’de 35’in üzerine çıkabilmekte, İrlanda 2 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri ve Mısır gibi ülkelerde ise 100.000’de 10’un altına düşebilmektedir (Demirel ve ark. 2003). İntihar girişim oranları ülkelerin çoğunda daha tutarlı bir benzerlik göstermekte olup yaşam boyu intihar girişimi yaygınlık oranları %0.72-5.93 arasında değişmektedir (Weissmann 1999). TÜRKİYE’DE İNTİHAR EPİDEMİYOLOJİSİ Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2012 verilerine göre kaba intihar hızı yüz binde 4,29’dur. Ölümle sonuçlanan intihar sayısı, 2012 yılında 3225’tir. İntihar edenlerin %72’sini erkekler, %28’ini kadınlar oluşturmaktadır (TÜİK 2012). Kaba intihar hızı illere göre incelendiğinde, 2012 yılında kaba intihar hızının en yüksek olduğu il yüz binde 8,5 ile Uşak’tır. Uşak ilini yüz binde 8,06 ile Kastamonu, yüz binde 7,38 ile Iğdır ve yüz binde 7,28 ile Aydın izlemektedir. Kaba intihar hızının en düşük olduğu il ise yüz binde 1,6 ile Bartın’dır. Bartın ilini yüz binde 1,7 ile Batman, yüz binde 2,22 ile Van ve yüz binde 2,24 ile Gümüşhane izlemektedir. 2012 yılında intihar eden kişilerin %53,1’inin intihar nedeni bilinmemektedir. İntihar eden kişilerin %17,3’ü “hastalık”, %7,8’i “aile geçimsizliği”, %7,6’sı “geçim zorluğu”, %4’ü “hissi ilişki ve istediği ile evlenememe”, %2,1’i “ticari başarısızlık” ve %0,6’sı ise “öğrenim başarısızlığı” nedeniyle intihar etmiştir (TÜİK 2012). İntihar nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, her iki cinsiyette de “hastalık” (erkek %15,9, kadın %20,9) birinci sırada yer alırken; erkeklerde %10 ile “geçim zorluğu”, kadınlarda %9,1 ile “aile geçimsizliği” ikinci sırada yer almaktadır (TÜİK 2012). 2012 yılında intihar edenlerin %50,7’si kendini asarak intihar etmiştir. İntihar şekilleri arasında %24,9 ile “ateşli silah kullanmak” ikinci sırada, %10,3 ile “yüksekten atlamak” üçüncü sırada, %5,1 ile “kimyevi madde kullanmak” dördüncü sırada gelmektedir. İntihar şekilleri cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin %51,5’i “kendini asarak”, %28,8’i “ateşli silah kullanarak”, %7,5’i “yüksekten atlayarak” intihar ederken, kadınların %48,6’sının “kendini asarak”, %17,3’ünün “yüksekten atlayarak”, %15,1’inin ise “ateşli silah kullanarak” intihar ettiği görülmektedir (TÜİK 2012). Yaşa özel intihar hızları incelendiğinde, yüz binde 8,54 ile en fazla intihar olayı “75+” yaş grubunda görülürken en az intihar olayı yüz binde 4,73 ile “35-39” yaş grubunda görülmektedir (TÜİK 2012). İntiharlar yaş grubu ve cinsiyete göre incelendiğinde, yaş grupları arasındaki cinsiyet farklılığının belirgin olduğu görülmektedir. Tüm yaş gruplarında erkek intiharlarının kadın intiharlarından daha fazla olduğu görülmektedir. Cinsiyetler arasındaki farklılığın en yüksek olduğu yaş grubu “55-59”, en az olduğu yaş grubu ise “15-19”dur. Kaba intihar hızının en yüksek olduğu yaş grubu erkeklerde yüz binde 15,22 ile “75+” yaş grubu iken kadınlarda yüz binde 5,58 ile “15-19” yaş grubudur (TÜİK 2012). 2012 yılında intihar eden kişilerin eğitim düzeyleri sırasıyla %31,7’si “ilkokul mezunu, %20 ,6 “ilköğretim”, %16,4 “lise ve dengi okul” ve %7,7 ile “yükseköğretim” mezunlarıdır (TÜİK 2012). İntihar edenlerin eğitim durumu ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, “ilkokul”, Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 3 “orta ve dengi okul”, “lise ve dengi okul” ile “yükseköğretim” mezunlarında erkeklerin oranının kadınlardan daha yüksek olduğu, “okuma ve yazma bilmeyen”, “bir okul bitirmeyen” ve “ilköğretim” mezunlarında ise kadınların oranının erkeklerden daha yüksek olduğu görülmektedir. 2012 yılında intihar edenlerin %50’si “evli”, %36,7’si “hiç evlenmemiş”, %5,9’u ise “boşanmış” kişilerdir. İntihar edenlerin medeni durumu ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerde en fazla “evli” olanların intihar ettiği görülürken, kadınlarda “evli” olanların yanında “hiç evlenmemiş” kadın intiharlarının da yüksek olduğu görülmektedir (TÜİK 2012). WHO-EURO intihar davranışı çok merkezli çalışmasının Türkiye’nin Ankara ilinde 19982001 yıllarında yürütülen bölümünde; intihar girişiminin yıllık hızı, ilk yıl 57.9/100.000 ve dördüncü yılda 112.1/100.000 olarak bildirilmiş ve çalışmaya katılan diğer Avrupa araştırma merkezlerinin sonuçlarıyla kıyaslandığında, Türkiye’de intihar girişimi oranlarının oldukça düşük olduğu, ancak artış hızının çarpıcı olduğu tespitinde bulunulmuştur (Devrimci Özgüven ve Sayıl 2003). 1974 yılında kaba intihar hızı 100.000’de 1.58; 2012 yılında 100.000’de 4.29’a ulaşmıştır (TÜİK 2012). Yani kaba intihar hızı 38 yıl içinde nerdeyse üç kat artmıştır. 4 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri ZONGULDAK’TA İNTİHAR EPİDEMİYOLOJİSİ Zonguldak 1829 yılında kömürün bulunması ve 1849 yılında ilk maden ocaklarının açılması ile kurulmuş en genç şehirlerimizden birisidir. Maden ocaklarında çalışmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından insan göçü olmuştur. Bu da Zonguldak’ı göçle kurulmuş bir şehir yapmaktadır. Son yıllarda kömüre dayalı ekonominin değişmesi ile birlikte Zonguldak, Türkiye’de göç veren şehirler arasında 16. sırada yer almaktadır. Diğer verilere bakıldığında bin kişi başına otomobil sayısında 26., kişi başına gayrisafi katma değerde 10. sırada, işsizlik oranında 65., işgücüne katılma açısından sekizinci sıradadır (TÜİK 2010). Zonguldak intihar istatistikleri verilirken Batı Karadeniz Bölgesi içinde yer almaktadır. 20072012 yılları arasındaki kaba intihar hızları Tablo 1’de gösterilmiştir (TÜİK 2012). Verilere bakıldığında 2008 yılı dışında kaba intihar hızının bölge ortalamasına göre yüksek olduğu göze çarpmaktadır. Tablo 1. Batı Karadeniz Kaba İntihar Hızı – 2007-2012 2007 2008 2009 2010 2011 2012 4,79 5,31 5,53 3,18 7,18 4,20 3,43 2,43 3,22 7,07 4,47 5,57 5,97 4,60 5,35 3,99 5,25 6,79 1,80 4,26 3,38 3,60 3,57 3,13 4,27 4,26 4,61 4,92 6,29 1,60 5,05 5,82 3,47 5,05 (Samsun, Tokat, Çorum,Amasya) 4,53 Samsun 5,86 Tokat 4,33 Çorum 3,25 Amasya 2,11 5,71 6,10 3,43 7,01 4,07 3,73 4,84 3,10 5,51 4,85 5,55 2,77 5,47 3,96 3,86 4,03 4,97 2,47 3,10 3,61 3,85 1,49 3,77 3,68 3,23 4,10 4,56 3,24 4,44 1,12 2,96 3,33 2,40 4,24 4,49 3,34 5,65 8,06 2,77 3,96 3,75 2,72 4,09 6,39 2,79 Bölge Ortalaması (Zonguldak, Karabük, Bartın) Zonguldak Karabük Bartın (Kastamonu, Çankırı, Sinop) Kastamonu Çankırı Sinop Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 5 Tablo 2’ye bakıldığında yıllara göre intiharla ölüm olgu sayıları Samsun, Çorum, Kastamonu ve Tokat’la benzerken diğer Batı Karadeniz illerine göre yüksek görünmektedir. 2012 yılında intiharla ölüm sayısı 30’dur. İntihar nedeni olarak bakıldığında hastalık, aile geçimsizliği ve geçim zorluğu gibi nedenler intihar etkeni olarak görülmektedir. 2012 yılında Zonguldak’ta görülen intihar olgularının yaşlarına bakıldığında en fazla sayı 40-44 yaş aralığında görülmektedir (TÜİK 2012). Tablo 2. 2007-2012 yılları arasında Batı Karadeniz bölgesi intihar sayıları (Zonguldak, Karabük, Bartın) Zonguldak Karabük Bartın (Kastamonu, Çankırı, Sinop) Kastamonu Çankırı Sinop (Samsun, Tokat, Çorum, Amasya) Samsun Tokat Çorum Amasya 6 2007 54 34 7 13 37 21 6 10 124 72 27 18 7 2008 35 15 7 13 42 22 6 14 111 46 30 17 18 2009 57 37 10 10 36 20 5 11 108 48 25 27 8 2010 54 42 4 8 23 13 7 3 103 46 20 22 15 2011 37 22 7 8 24 16 2 6 91 30 26 24 11 2012 47 30 14 3 42 29 5 8 102 34 25 34 9 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri İNTİHARI ETKİLEYEN SOSYODEMOGRAFİK RİSK ETKENLERİ Cinsiyet ve Yaş Ölümle sonuçlanan intiharlar açısından, birçok ülkede, erkeklerin oranı kadınlara göre daha fazla bulunmaktadır. Tamamlanmış intihar istatistikleri ele alındığında, erkeklerin kadınlara göre 2-3 kat daha fazla intihar ettikleri belirtilmektedir (Beautrais 2006). Toplam 34 ülke kapsamında yapılan bir çalışmanın sonuçları, intihar edenlerin %80.1’inin erkek, %19.9’unun ise kadın olduğunu göstermiştir (Johnson ve ark. 2000). Genel olarak intihar girişimleri ise kadınlarda erkeklerden daha sık görülmektedir (Devrimci 2008). İntihar hızı erkeklerde tüm yaşlarda kadınlara göre ABD’de üç kat (Kaplan, Sadock & Sadock 2005), Avrupa’da ve Türkiye’de ise yaklaşık iki kat fazladır (DİE 1993, Devrimci 2008, TÜİK 2008). İntihar girişimlerinde ise, kadın/ erkek oranının ABD’de 4/1.5, Avrupa’da 1.5/1.13 ve Türkiye’de 2/1 olduğu bildirilmektedir (Devrimci 2008). Kadınların erkeklere oranla daha az ölümcül yöntemlere başvurması, erkeklere oranla daha fazla yardım isteme yöntemlerini kullanması ve ergenlik dönemi sonrası kızlarda duygulanım bozukluklarının daha yaygın olması gibi bir dizi neden bu yaygınlığı açıklamak için öne sürülmüştür (Sayar ve ark. 2000). Şenol ve arkadaşları (2005) Kayseri’deki çalışmalarında kadın/erkek oranını 1,7 olarak bulmuşlardır. Polatöz ve arkadaşları (2011) Sivas’ta yaptıkları çalışmada kadın/erkek intihar girişimi oranını 2,4 olarak bildirmişlerdir. Manisa çalışmasında ise kadın/erkek oranı 2,1 olarak bulunmuştur (Deveci ve ark 2005). Erkeklerde kayıt edilebilen girişimlerin az olmasının bir nedeni de kadınlarda intihar girişiminin sosyal olarak daha kolay kabul edilmesine rağmen, erkeklerde başarısızlık gibi görülmesinin, erkeklerin başarısız girişimlerini bildirmelerini azaltması da olabilir (Wunderlich et al. 2001, Lewinsohn et al. 2001). Diğer yandan kadınların intihara daha çok meyilli olmasının gerekçesi olarak kadınlara toplumlarda çocuk bakımı, ev ve aile düzeni, para kazanma gibi ağır sorumlulukların yüklenmiş olması, kadınların bu yükler altında tükenmesi gösterilmiştir (Wasserman 1989, Ekşi 1990). Bağlı Batman’da kadınlarda intihar sebeplerini açıklamak üzere yaptığı çalışmada; intihar eden kadınların büyük bir kısmının okuryazar olmadığını ve hiç birinin nitelikli iş sahibi olmadığını bildirmiştir (Bağlı 2004). Günümüzde intiharların çoğu 15–44 yaşları arasında görülmektedir (Kaplan & Sadock 2004). Yaş dağılımına göre 15 yaş altı ve 15-24 yaş gruplarında kadınlar, diğer yaş gruplarında ise erkekler yüksek orandadır. Gençlerde tüm yaş gruplarında daha hızlı bir yükselme söz konusudur (Uludüz & Uğur 2001). En yüksek tamamlanmış intihar oranları erkekler arasında 45 yaşından sonra, kadınlar arasında ise 55 yaşından sonra görülür (Kaplan & Sadock 2004). İntihar ve intihar girişimi oranları yaşa bağlı olarak ergenlikten sonra anlamlı olarak artmaktadır. On dört yaşın altındaki çocuklarda intihar oranı 100.000’de birin altında iken 15-19 yaş grubunda 100.000’de on oranında görülmektedir. İntihar girişiminin tamamlanmış intiharlara oranı, 14 yaşın altındakilerde 1/50 iken, 15-19 yaş grubunda 1/15’dir (Qin ve ark. 2002). Yaşlılarda intihar girişimlerinin sıklığı gençlerde olduğu kadar yüksek değildir ama girişimin ölümle sonlanma olasılığı gençlerden ve genel toplumda olduğundan çok daha yüksek olup 100.000’de 25’tir Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 7 (Devrimci 2008). Gençlerde tamamlanmış intiharların intihar girişimlerine oranı 1/200 iken, yaşlılarda bu oran 1/4’tür (Devrimci 2008). Tablo 3’de 2012 yılında en yüksek intihar ölüm hızının 75 yaşından yaşlı olan erkeklerde olduğu (100.000’de 15.2) göze çarpmaktadır (TÜİK 2012). Tablo 3. 2012 intiharla ölümlerin yaşlara göre dağılımı Medeni Durum İntihar, evlilere oranla bekarlarda iki kat, boşanmış ya da ayrı yaşayanlarda dört-beş kat daha sık görülmektedir (Roy 2000). Sayıl ve arkadaşlarının Ankara ilinde yaptığı çalışmada intihar girişiminde bulunanların %30’unun evli, %65’inin bekâr olduğu bulunmuştur (Sayıl ve ark. 2000). Amerika Birleşik Devletleri’nde de evlilerde intihar oranı 11/100000, hiç evlenmemiş kişilerde yaklaşık iki katı, dullarda 24/100000, boşanmış kişilerde 40/100000 olarak bildirilmektedir, boşanmış erkeklerde oran 69/100000, boşanmış kadınlarda ise çok daha düşük, 18/100000’dir (Ceylan ve Yazan 2000). Avrupa’da intihar girişiminde bulunan bireylerin çoğunluğu bekar dul ya da yalnız yaşamaktadır (Yüksel 2001). Yapılan bir çalışmada boşanmış veya ayrı yaşayanlarda intihar riski 11 kat daha fazla bulunmuştur (Skegg 2005). Avrupa’da intihar girişiminde bulunan kişilerin çoğunluğu bekar ya da duldur ve bunların yaklaşık %30’u yalnız yaşamaktadır. Kadınların %6’sı, erkeklerin ise %9’u düzenli ev koşullarından düzensiz ev koşullarına bir geçiş yaşadıktan sonra intihar girişiminde bulunmuşlardır (Schmidtke ve ark. 1996). Eğitim İntihar riski olan kişilerin çaresizlik duygusu, umutsuzluk ve gerginlik sebebiyle, düşünme yeteneklerinin zayıfladığı ve sorun çözme becerilerin azaldığı düşünülürse, eğitim farklılıklarının 8 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri etkisinin belirleyici olabileceği düşünülmektedir (Jamison 2004). Düşük eğitim intihar davranışı için dünya genelinde bir risk olarak bildirilmektedir (Kaplan ve ark. 2005). Avrupa’da intihar girişimlerinin çoğu eğitim düzeyi düşük olan kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olup, intihar girişiminde bulunan kadınların ve erkeklerin yarıdan fazlası yalnız ilköğretim düzeyinde eğitim görmüşlerdir (Devrimci 2008). İntihar ve intihara teşebbüs edenlerin eğitim durumları yükseldikçe sebeplerinde değiştiği ve arkadaşları intihar girişiminde bulunanların %93’ünün eğitim seviyelerinin lise ve daha da altında olduğunu, 5–8–11 yıllık eğitimler arası anlamlı bir farklılıkların bulunmadığını belirtilmektedir (Sayıl 2000). Kültür ve Din İntihar; psikoloji, sosyoloji psikiyatri gibi farklı disiplinlerin çalışma konusuna giren karmaşık bir olgudur. Her bir disiplin intihar olgusunu kendi yöntem ve ilgili literatür kapsamında açıklamaya çalışırken aynı zamanda intihar davranışının nedenlerini ve bileşenlerini tartışmaya açar. Sosyolojiye göre intihar davranışı toplumsal bir eylemdir. İntihar konusunda ilk sosyolojik çalışmayı yapan Durkheim, intiharı toplumsal bütünleşme açısından ele alır ve tartışır. Bu anlamda intihar sosyal bir olgudur ve sosyal yapıyı oluşturan aile, din, ekonomi gibi diğer sosyal kurumlarla yakın ilişki içerisindedir. Dünya genelindeki intihar istatistikleri incelendiğinde bir sosyal kurum olan dinin etkisinin tüm diğer etmenlerin önünde yar aldığı görülmektedir. Fakat, intiharın anlamı ve bu olguya atfedilen değer toplumdan topluma değişebildiği gerçeğinin gözden kaçırılmaması gerekir. İntihar davranışının ne ölçüde kınandığı ya da kabul gördüğü inanç ve değerler tarafından yani kültürel yapı tarafından belirlenmektedir. Dinlerin intihar davranışı üzerinde etkisi olduğu görülmektedir. Dinler intihar davranışını günah ve ya suç görerek bireyler üzerinde engelleyici olabilmekte ya da intihar davranışını kimi Uzakdoğu dinlerinde olduğu gibi bu eylemi bireysel tercih olarak karşılayıp karşı söylem geliştirmemektedir. Örneğin, doğu ülkelerinde bazı dinlerin intiharı hoş gördüğü anlaşılmaktadır. Brahman ve Budist inancına göre, beden değersizdir ve beden sahibi tarafından her an terk edilebilir (Arkun, 1978). Ayrıca, Hindistanda erkeğin ölümünden sonra dul kalan kadının kocasıyla birlikte yakılması geleneği (Sati) ve Japon toplumunda görülen harakiri geleneğinde görüldüğü gibi intihar davranışı yüceltilmekte ve ona bir stigmadan (damgalama) ziyade şeref ve onur atfedilmektedir (Desjarlais ve ark. 1995). Durkheim’in elcil (alturistik) intihar olarak kavramsallaştırıldığı bu intihar davranışında kişi için hayat anlamını yitirmiş değildir, aksine hayatından daha üstün gördüğü bir amaç için kendi hayatını feda etmiştir (Durkheim, 2011) Din ve intihar arası ilişkiyi ele alan yaklaşımlar çoklukla Protestan ve Katolik mezhepleri arası intihar hızları ve oranları üzerinde çalışmalar yapmışlardır. Buna göre; İrlanda, İspanya ve İtalya gibi kimi Katolik mezhebinin yaygın olarak görüldüğü toplumlarda intihar hızının nüfusun çoğunluğunu Protestan mezhebinin oluşturduğu Danimarka, Almanya ve İsviçre gibi ülkelere kıyasla daha düşük görüldüğü anlaşılmıştır. (Desjarlais ve ark. 1995) Bu görüş ampirik çalış- Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 9 malarla tam olarak desteklenememektedir. ABD’ de yapılan çalışmalar Katolik ve Protestanlık arası intihar hızlarında anlamlı bir fark olmadığını ortaya koymuştur. Bu anlamda eldeki veriler yeniden değerlendirilerek Katolik ölümlerinin intihardan ziyade dış etkenlere bağlanabileceği ifade edilmiştir. (Stack, 2000) Bunla birlikte, Kanada’ da yapılan Eskimo (İnuit) gençlerinde intihar risk ve koruyucu etkenleri inceleyen bir çalışmada okul başarısı ve dini inancın koruyucu etkisi olduğu ortaya konmuştur. Bu gençler arsında düzenli olarak kiliyse gidenlerde intihar davranışı anlamlı ölçüde düşük çıkmıştır. Fakat bu etkinin sadece dinin intihar davranışı üzerinde yasaklayıcı etkisiyle ilgili olmayabileceği daha ziyade dini bağlantı ve uygulamaların toplumsal destek ağlarının oluşumunu kolaylaştırdığı ve bu ağlarında intihara karşı genci koruduğu öne sürülmüştür. (Kirmayer ve ark. 1996) Bütün tek Tanrı’lı dinler insanın kendisini öldürmesini yasaklamıştır. İntihara karşı en kuvvetli ve direk yasaklama İslamiyet’te görülmektedir (Eskin 2003). Bazı çalışmalarda yüksek düzeyde dindarlık azalmış intihar riski ile ilişkili bulunmuştur (Apaydın 2010). Tabi ki tüm intihar olgusunu dindarlık düzeyiyle açıklamak doğru olmaz. Türkiye’den yapılan bir çalışmada intihar girişiminde bulunan bireylerle görüşülmüş ve tüm olguların kendisini dindar olarak tanımladıkları ve dindarlığın intihardan korumadığı bildirilmiştir (Ağılkaya 2008). İntiharın Müslüman ülkelerde daha düşük olması dini yasaklara bağlı olabileceği gibi intiharla ilgili verilerin güvenilir olmamasıyla da ilgili olabilir. Bu nedenle bu konunun açıklığa kavuşturulması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Sonuç olarak din ve intihar ilişkisini araştırırken indirgemeci yaklaşımların işe yaramadığı intiharı toplumsal bir davranış biçimi olarak ele alıp değerlendirmek gerektiği, bu anlamda intihar davranışı üzerinde irili ufaklı pek çok farklı süreçlerin etkili olduğu ve tek bir intihar davranışının olmadığı gerçeği gözden kaçırılmamalıdır. Dini inancın bireyi intihar davranışından koruduğu savı tüm toplumlar için geçerli görünmemekle birlikte dini inancın intihar davranışını üzerinde önemli bir etkisi olduğu reddedilemez bir gerçekliktir. Fakat bu etkiyi yaratan dinamiklerin neler olduğunun ortaya konması gerekmektedir. Kültürel yapının genel özelliklerinin göz önünde bulundurulmadığı çalışmaların bu anlamda yetersiz kalacağı da bir başka gerçekliktir. Bu haliyle konu halen araştırmaya açık bir özellik taşımaktadır. İş ve Ekonomik Durum Hem intiharlarda, hem de intihar girişimlerinde işsizlik ve ekonomik sorun sıklığı yüksektir (Sayıl ve Devrimci 2002). İntihar girişiminde bulunan kişilerde düşük sosyal düzey ve fakirlik genel topluma oranla daha sıktır (Schmidtke ve ark. 1996). Bir işte çalışıyor olma genel olarak intihara karşı koruyucu bir etkendir. Ekonomik kriz ve işsizliğin arttığı dönemlerde intiharların arttığı, ekonominin iyi olduğu dönemlerde ise azaldığı belirtilmektedir (Devrimci 2002). Düşük sosyoekonomik durum, düşük akademik başarı, düşük gelir ve yoksulluk gibi özelliklerle tanımlanan sosyal dezavantajlı gençlerde intihar ve intihar girişimi riskinin arttığı bildirilmiştir (Beautrais 10 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 2000). Burns ve arkadaşlarının (2008) yaptıkları çalışmada intihar olgularının %48.3’ünün işsiz olduğunu bulmuşlardır (Burns ve ark. 2008). Ankara’daki intihar girişimi ile ilgili yapılan bir çalışmada öğrencilerin ilk sırada yer aldığı görülmüş ve emekli olanlarda da ihtimalin arttığı bulunmuştur (Yüksel 2001). Kişinin sosyal statüsünün yükselmesi de, düşmesi de intihar davranışı riskini yükseltmektedir. Ancak genel olarak düşük sosyal sınıftan olmak intihar girişimi riskini artırmaktadır (Bagley 1985). İNTİHARI ETKİLEYEN PSİKİYATRİK RİSK ETKENLERİ Genel toplum örnekleminde intihar edenler sıklıkla orta ya da ileri yaş grubunda iken, intihar eden psikiyatrik hastalar daha genç gruptadır. Bunun nedeni intihar eden psikiyatrik hastaların büyük bölümünün şizofreni ya da duygudurum bozukluğu gibi genç yaşta başlayan kronik bozukluklara sahip olması olabilir (Devrimci 2002). Psikiyatrik hastalıklar intiharların en önemli nedenidir (Oto ve ark. 2004). Psikiyatrik hastalığı olanlarda intihar riskinin, psikiyatrik hastalığı olmayanlara göre 3–12 kat arttığı bildirilmektedir (Roy 2000). İntiharda büyük ölçüde önemli psikiyatrik faktörler, madde kötüye kullanımı, depresif bozukluklar, şizofreni ve diğer mental bozuklukları içermektedir. İntihar girişiminde bulunan tüm insanların neredeyse %95’i bir mental bozukluk tanısı almıştır. Bunun %35-80’ini depresif bozukluk, %10’unu şizofreni, %5’ini demans ve deliryum oluşturmaktadır. Mental bozukluğu olan tüm hastaların % 25’inde ise alkol bağımlılığı tanısı bulunmaktadır (Saddock ve Saddock 2005). Depresyon Depresyon tüm dünyada en sık görülen psikiyatrik bozukluktur. Her yaşta görülebilir ancak orta yaşlarda ve özellikle de 25–44 yaşları arasında daha sık izlenen bir hastalıktır (Cimilli 2001). Doğan ve arkadaşlarının 1995’deki çalışmasında; ülkemizdeki depresyon yaygınlığı %8–20 bulunmuştur. Kadınlarda erkeklere göre iki kat daha sık rastlanır. Depresif bozukluklar yaşamları süresince erkeklerin %5-12’sini, kadınların ise %10-25’ini etkilemektedir (Akiskal 2000). Tek bir majör depresif epizottan sonra %85 hasta rekürren epizotlar yaşamaktadır. Epizotlar genellikle haftalar, aylar, hatta yıllar süren prodromal dönemlerden sonra başlamaktadır. Bir majör depresif epizodun süresi, iki hafta ile iki yıl arasındadır. Hastaneye yatırılan hastalarda ortalama epizodun uzunluğu 5.4 ay olup %25 olguda 11 ayı aşmaktadır. Yaklaşık 1/3’ü tek epizod yaşar. Kişinin biyolojik ailesinde depresyon geçirmiş diğer kişilerin bulunması, hastalık riskini 1.5–3 kat arttırmaktadır (Köroğlu 1997).Normal popülasyona göre intihar riskinin 30 kat fazla olduğu major depresyon, gerek tanınması gerekse tedavi edilebilirliği açısından intiharın önlenebilir nedenleri arasında en önemli yeri tutmaktadır (Roy 1985). Ateşçi ve arkadaşlarının (2002) yapmış olduğu çalışmada intihar girişiminde bulunan hastaların çoğunluğu %46.7 psikiyatrik değerlendirilmelerinde depresif bozukluklar tanısı almıştır. Çalışmalar depresif has- Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 11 taların 1/3’ünden fazlasının intiharı hastaneden ayrıldıktan ilk 6 ay içinde gerçekleştirdiğini göstermektedir. Hastaneden çıkılan ilk aylar risklidir (Saddock & Saddock 2005). Depresyonda psikotik semptomların olması tamamlanmış intihar riskini artırmaktadır (Suominen 2009). Diğer bir sorun depresyonda özsaygının düşük olmasıdır. Düşük özsaygıya sahip kimselerin olaylardan daha çabuk etkilenip, daha kolay depresyona girdikleri belirtilmiştir (Roberts & Monroe 1992). Düşük özsaygı, hem ergenler hem de yetişkinler arasında da kendini öldürmeyle yakından ilgili bulunmuştur (de Man ve ark. 1992, Wetzel ve ark. 1989). Tabi ki tüm depresyon hastalarının intihar açısından aynı risk altında olduğunu söylemek doğru olmaz. Majör depresyonu olan hastalarda, depresyonun varlığı gerekli olsa da intihar girişimini açıklamada yetersizdir. Çünkü majör depresyonu olan çoğu hastanın intihar girişimi öyküsü yoktur (Brodsky ve ark. 2001). Bipolar Bozukluk Bipolar bozukluk ve intihar düşüncesi, girişimi ve tamamlanmış intiharlar arasında yakından ilişki bulunmaktadır. Bipolar hastalar yaşam boyu intihar açısından yüksek risklilerdir. Manik dönemde dünyayı kurtarma düşüncelerine bağlı olarak intiharlar olasıdır. Ancak bipolar hastalarda intiharlar daha çok depresyona bağlı olarak olmaktadır. Bu grup hastalarda intiharın 30 kez daha sık görüldüğü saptanmıştır (Yüksel 2001). Depresif epizodlar intihar girişimi ve tamamlanmış intihar ile yakından ilişkilidir. Marangell ve arkadaşlarının (2006) geniş prospektif çalışmasında depresif semptomları ağırlıkta olan hastaların diğer epizodlara göre intiharla daha yakından ilişkili olduğu saptanmıştır (Marangell ve ark. 2006). Karma epizodlar da intiharlar açısından önemlidir. Dilsaver ve arkadaşlarının (1994) yaptığı çalışmada manik epizodla karma epizod karşılaştırıldığında intihar oranlarının karma epizodda fazla olduğu saptanmıştır. Ayrıca hızlı döngülülük de intihar açısından yüksek risk taşımaktadır. Hızlı döngülü olmayanlarla karşılaştırıldığında hızlı döngülülerin 2 kat daha fazla girişimi olduğu ve en az 3 kez daha ölümcül girişimlerde bulundukları saptanmış (Coryell ve ark. 2003). Epizod başları ve sonlarında özellikle hızlı geçişlerde de intihar riskinde artış olmaktadır (Angst ve ark. 2002). Şizofreni ve diğer psikotik hastalıklar Şizofreni hastalarının %20-50’sinde intihar girişimi, %10’unda tamamlanmış intihar görülmektedir. Emir veren varsanılar ve madde kötüye kullanımı ile birlikte depresif bulguların ve umutsuzluğun varlığı, bekar ve erkek cinsiyet, hastalığın başında olmak, yeni hastaneye yatmış olmak, hastalığın sık tekrarlayan ve ağır seyirli olması, yüksek bilişsel işlevler ve içgörü, iyi sosyal desteğin olmaması şizofrenide intihar için yüksek risk faktörleridir (Kirkpatrick ve ark. 2005). Ağır psikiyatrik bozukluklar arasında en sıkıntı verici ve en çok yeti yitimine neden olan şizofreni, intihar riskinin en yüksek olduğu bozukluklardan biri olan şizofrenide. hastalar intiharları ilk 10 yıl gibi hastalığın erken dönemlerinde gerçekleştirmektedirler (Tatlılıoğlu 2012). Koreen ve arkadaşlarının (1993) yaptığı çalışmada hastaların %15’inin ilk 5 yıl içinde ve psikotik semp- 12 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri tomlardan bağımsız intiharı gerçekleştirdiklerini bildirmişlerdir. Paranoid tipte risk artmışken, negatif belirtilerin fazla olduğu hastalarda riskin daha düşük olduğu söylenebilir (Fenton ve ark. 1997). Alkol ve Madde Bağımlılığı Alkolizm intihar için önemli bir risk faktörüdür. İntihar girişimi olan ya da tamamlanmış intihar gerçekleştiren alkol bağımlılarında; major depresif epizodların olması, stresli yaşam olayları ve kişiler arası ilişkilerde zorlanmaları, sosyal desteklerinin zayıf olması, yalnızlık, impulsivite ve agresyonlarının yüksek olması, umutsuzluk, komorbid madde bağımlılığı, fiziksel hastalıklar ve daha önce intihar girişimlerinin sık olması gibi özellikler nedeniyle risk artmaktadır (Sher 2006). Alkol ile ilişkili bozukluklarda, intihar girişimi yaygınlığının %10-15 arasında değiştiği bulunmuştur. Bunun yanında intihar davranışında alkol kullanımının varlığı çok daha yüksek oranlardadır (Tatlılıoğlu 2012). Türkiye’de yapılan bir çalışmada alkol bağımlılığı tanısı almış hastaların %26’sının hayatında en az 1 kez intihar girişimi olduğu, %61,5’inin tekrarlayan girişiminin olduğu, girişimi olan grupta aile içi şiddetin fazla, umutsuzluk ve depresyon puanlarının, girişimi olmayan gruba göre anlamlı derecede yüksek olduğu ve girişimlerin daha çok impulsif tarzda olduğu saptanmıştır (Dilbaz ve ark.2003). Alkol kötüye kullanımı olan gençler, depresyon veya bir anksiyete bozukluğu yaşadıkları sırada daha fazla intihara yatkındırlar (Carballo ve ark. 2007). Alkol erkeklerde kadınlardan iki kat daha fazla görülmektedir. Ateşli silahla intihar edenlerde de kanda alkol pozitif olma olasılığı 4,9 kat daha fazladır (Yılmazçetin ve ark. 2005, Aktepe ve ark. 2005, Coşgun ve Özcebe 2004). Madde bulunamadığı zaman intihar riski kendini gösterebilmektedir. Madde kötüye kullanımı/ bağımlılığı, özellikle komorbid duygudurum bozukluğu ve davranım bozukluğu olduğunda intihar için önemli bir risk faktörüdür. Eroin bağımlılarında intihar oranının genel topluma göre 20 kat fazla olduğu bildirilmektedir (Devrimci 2002, Brent ve ark. 1993). Madde bağımlılarında maddenin intravenöz yolla kullanımı, kaotik yaşam biçimi, madde bağımlılığıyla birlikte antisosyal kişilik bozukluğunun varlığı ve dürtüselliğin olması intihar riskini arttırmaktadır (Kaplan ve ark. 2005). Anksiyete ve Diğer Psikiyatrik Bozukluklar Anksiyete bozuklukları da tamamlanmış intihar ve intihar girişimleri ile ilişkili bulunmuştur. Bazı çalışmalarda duygudurum bozuklukları ve diğer durumlar dışlandıktan sonra anksiyete bozukluklarının tek başına intihar davranışına etkisi olmadığı bulunmuşsa da (Shaffer ve ark. 1996), Panik Bozukluğun ve Travma Sonrası Stres Bozukluğunun duygudurum bozukluklarından bağımsız olarak intihar davranışı riskini arttırdığını gösteren birçok çalışma vardır (Beautrais ve ark.1998, Pilowsky ve ark. 1999, Mazza 2000, Giaconia ve ark. 1995). Sonuç olarak; panik bozukluğu ve diğer anksiyete bozukluklarında intihar olasılığı yüksektir (Yüksel 2001). Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 13 Distimik bozukluklar ve uyum bozuklukları da intihar nedenleri arasında önemli bir yer tutmaktadır (Yüksel 2001). Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, erkeklerde özellikle davranım bozukluğu ve depresyon gibi eş tanıların sıklığını arttırarak intihar riskini arttırmaktadır (Hawton & Heeringen 2009). Dissosiyasyon bozukluğu hastalarında somatizasyon ve intihar düşüncesi arasında ilişki bulunmaktadır (Öztürk & Sar 2008). Türkiye’de yapılan çalışmalarda dissosiyatif bozukluk hastalarında intihar sıklığı yatan hastalarda %82,4, psikiyatri acil servise başvuran hastalarda % 66,7’dir (Sar ve ark. 2007, Tutkun ve ark. 1998). Kişinin intihar etmeyi düşünmesi ve girişimde bulunması arasındaki süre beş dakikadan az olan girişimler dürtüsel girişimler olarak değerlendirilmiştir. Diğer bir sorun dürtü kontrol bozukluğu ile ilgili olabilir. Özellikle intihar girişimlerinin çoğunun dürtüsel olarak gerçekleştirildiği gösterilmiştir (O’Donnell ve ark. 1996, Read 1997). Fawcett (2001) dürtüsel birinin stres hissettiği, bir kayıp veya kaygı yaşadığı zaman dürtüselliğinin artacağını, böyle bir durumda bireyin intihar davranışına yönelebileceğini belirtmektedir. Kişilik ve Diğer Özellikler Tamamlanmış intiharlarda kişilik bozukluğu oranı %9–28, intihar girişimlerinde ise %55 olarak bulunmuştur (Soloff ve ark. 1994). Antisosyal ve borderline kişilik bozukluğunda risk yüksektir (Demirel Özsoy & Eşel 2003). Kişilik bozukluklarında intihar davranışını inceleyen çalışmaların büyük bir bölümü sınır kişilik bozukluğu üzerine odaklanmıştır (Isometsä ve ark. 1996, Zaheer ve ark. 2008). Kendine zarar verme davranışı dışlandığında, borderline kişilik bozukluğu tanısı sıklıkla intihar davranışıyla ilişkilendirilmiştir (Brodsky ve ark. 1997, Yen ve ark. 2003). Antisosyal kişilik bozukluğu olanların yaklaşık %5’inin intihar girişiminde bulunduğu sanılmaktadır. Tutuklularda intihar oranı toplumun üç katıdır. Cezaevlerinde gerçekleşen intiharların üçte birinden fazlası daha önce psikiyatrik tedavi görmüş kişilerdir ve bunların yarısının, son altı ay içinde olmak üzere daha önce bir intihar tehdidi ya da girişimi olmuştur (Köroğlu 1999). Çalışmalar intihar davranışının gelişmesi ve sürmesinde umutsuzluğun önemli bir nedenselliğe sahip olduğunu göstermektedir. İntihar ve umutsuzluk arasındaki ilişkiyi inceleyen bilimsel çalışmaların gösterdikleri ortak bulgu, bu tür kimselerin çözümsüz olarak gördükleri bir olay karşısında büyük bir çaresizlik içine düştükleridir. Beck (1993), depresyonun umutsuzluk ve karamsarlık gibi belirli bazı bilişsel yönlerinin, intiharla daha yakından ilişkili olduğunu öne sürmüştür. Erişkin hastalarda yürütülen çalışmalarda, umutsuzluk, depresyondan bağımsız olarak intihar davranışıyla ilişkili bulunmuştur (Beck ve ark. 1993). Yazarlara göre intihar niyetiyle umutsuzluk arasında güçlü bir ilişki vardır ve depresyon kontrol edildiğinde bu güçlü ilişki sürmektedir (Kazdin ve ark. 1983). Çaresizlik içinde kıvranan bu bireyler geleceğe olan inançlarını ve ondan beklentilerini kaybetmekte ve umutsuzluk duygusunun yol açtığı boşluk, anlamsızlık, yalnızlık ve tükenmişlik duygularıyla yaşamlarını sonlamakta ya da sonlamak için girişimlerde bulunmaktadırlar (Beck ve ark. 1975, Beck ve ark. 1990, Dori & Overholser 1999). 14 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri İntiharı Etkileyen Bedensel Sağlıkla İlgili Risk Etkenleri Çeşitli nedenlerle hastaneye yatırılmalara bakıldığında epilepsi ile intiharlar arasında direkt bir bağlantı olduğu görülmektedir, epileptik hastalarda intihar hızı diğer hastalıklarla karşılaştırıldığında 5–7 kat daha yüksektir (Yüksel 2001). Diğer ciddi fiziksel hastalıklarda (kanser, AİDS (Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu), nörolojik hastalıklar gibi) intihar riskinin arttığı bulunmuştur. Fiziksel hastalıklar arasında intihar girişimi riskinin en çok malign neoplazmlarda arttığı kanıtlanmıştır (Suvarlı 1995).Bunun yanı sıra hipotiroidizm, hepatik ensefalopati, adrenal hipoaktivite de bireyin ruhsal durumunu etkilemekte ve intihar nedeni olabilmektedir (Yüksel 2001). Yapılan bir araştırmada intihar girişimi olan her beş kadından birinin kaza veya ameliyat nedeniyle hastaneye yatırıldığı belirlenmiştir. Kadınlarda mastektomi ve histerektomi belirgin disforik duyguduruma ve buna bağlı olarak da intihar davranışına neden olabilir (Yüksel 2001). Daha Önceki İntihar Girişimleri Öyküde intihar girişimlerinin bulunması, intihar riskinin yüksek olduğunun önemli bir göstergesidir (Devrimci 2002, Hawton & Heeringen 2009). İntihar girişimlerinin üçte biri yinelenen girişimlerdir (Doruk ve Özşahin 2007). İntihar davranışından sonraki ilk üç ay içinde ikinci bir intihar girişimi riski oldukça yüksek olarak değerlendirilmektedir (Doruk ve Özşahin 2007). Tamamlanmış intiharların %19-24’ünde daha önce gerçekleştirilmiş intihar girişimleri vardır ve intihar girişimlerinin %10’u on yıl içinde intihar ile son bulmaktadır (Sadock & Sadock 2007, Devrimci 2002). Bir girişimden sonraki ilk 12 ay, özellikle ilk üç-altı ay arası intihar riskinin en yüksek olduğu dönemdir (Sadock & Sadock 2007, Brent ve ark. 1993). Bu dönemde intihar girişiminin tekrarlanması ile ilgili başlıca risk etkenleri iyileşmemiş bir duygudurum bozukluğunun olması, aile içinde stres düzeyinin yüksek olması ve hastanın tedavisinde trisiklik antidepresanların kullanılıyor olmasıdır (Brent ve ark 1993, Pfeffer ve ark. 1991, Pfeffer ve ark. 1994). Daha önceki intihar girişimleri, tamamlanmış intiharlar kadar intihar girişimleri için de açık bir risk etkenidir. Geçmişte intihar girişimi öyküsü olan kişilerde ölüm oranı daha yüksektir (Cullberg ve ark. 1988, Farmer 1987) ve en riskli dönem, intihar girişiminden sonraki ilk on iki aylık dönemdir (Bille-Brahe & Jessen 1994, Kreitman & Casey 1988). Tekrarlayan intihar girişimleri olan kişilerin çoğu 25–49 yaşları arasında, boşanmış ya da bekâr, işsiz ve alt sosyal sınıftan, depresyon, kişilik bozukluğu ve alkol-madde kullanım bozukluğu olan, kronik olarak kendi kendine zarar veren, zedeleyici yaşam olayları öyküsü bulunan kişilerdir (Schmidtke ve ark. 1996, Arensman & Kerkhof 1996). Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 15 İNTİHARI ETKİLEYEN AİLE VE SOSYAL ÇEVREYLE İLİŞKİLİ RİSK ETKENLERİ Ailede intihar öyküsü olanlarda genetik bir hazırlayıcı etken olup olmadığı konusu açık değildir. Bazı yazarlar intihara katkıda bulunan bir genetik etkenin dürtüsellik ile ilişkili olabileceğini öne sürmektedirler (Sayıl ve ark. 2000). Ailede bir ruh hastasının bulunması ya da madde bağımlılığı öyküsü aile bireyleri için risk faktörleri içinde yer almaktadır, parçalanmış ailelerde, dul veya boşanmış olanlarda intihar riski yüksektir (Sayıl ve ark. 2000). Bazı çalışmalarda anne babada depresyon ve madde kötüye kullanımının psikopatolojiden bağımsız olarak intihar riskini arttırdığı gösterilmiştir (Brent ve ark. 1994). İntiharlarda görülen bu ailesel yığılmanın nedeni bilinmemektedir. Yığılma ailedeki psikopatoloji ve kaotik ortamdan çok genetik bir etkenle de ilgili olabilir. Yapılan çalışmalar anne–baba psikopatolojisi ve kaotik aile ortamı kontrol edildikten sonra bile aile öyküsünün intihar riskini arttırdığını göstermiştir (Gould ve ark. 1996). Çok sayıdaki çalışmada, dağılmış ailelerden gelen çocuklarda intihar davranışı riskinin arttığı gösterilmiştir. Gençlerde ayrılık ve boşanma sonucu ebeveyn kaybı, intihar davranışını içeren psikopatoloji riskini arttırırken, ölüm sonucu ebeveyn kaybında böyle bir risk artışına rastlanmamaktadır (Beautrais 2000). Aile içi şiddet, kurbanları üzerine ciddi fiziksel ve akıl sağlığı etkileri bırakmaktadır. Yaralanmaların yanı sıra fizik sağlık ve akıl sağlığı problemlerine ilişkin riski artırmakta olup, yaralanmalar ve intihar ölümlerin önemli bir nedenidir (Richardson ve ark. 2002; Campbell 2002, Jewkes 2002). Sıklıkla bildirilen hastalıklar olarak; TSSB, madde kullanımı, anksiyete ve depresyon sayılmaktadır (Astin ve ark. 1995, Follingstad ve ark. 1991). Kadınlarda depresyon sıklığı, erkeklerin üç katıdır. Dünya Bankası verilerine göre kadınlarla erkeklerin depresyonda geçirdikleri ortalama süreler arasındaki farklılığın %50’si aile içi siddet ve tecavüzden kaynaklanmaktadır (Campbell ve ark. 1997). Bir araştırmada intihar ve şiddet davranışlarına eğilimli hastaların öykülerinde, kontrol grubuna göre anlamlı derecede daha fazla aile içinde şiddet davranışına maruz kalma ve anne-baba kaybı bulunmuştur (Botsis ve ark. 1995). Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yaptığı bir araştırma (1993), dünya genelinde her 6 kadından birinin aile içi şiddete maruz kaldığını ortaya koymuştur. Bu araştırmanın bulgularına göre; şiddet gören kadınların intihara eğilimleri arttığı gözlenmiştir (WHO, 1993). Aile içi şiddete maruz kalan her 11 kadından birinin intihara teşebbüs ettiği ve kadınların yasadıkları psikolojik sorunların genelde kalıcı olup, şiddet sona erdikten sonra bu sorunları yaşamaya devam ettikleri bulunmuştur. Son dönem araştırmaları çocukluk çağı istismarı, özellikle de cinsel istismar ile erişkin yaşamındaki intihar girişimleri ya da kendine zarar verici davranış arasındaki bağlantıya dikkat çekmektedir (Andrews ve ark. 2002). Ayrıca bu bağıntı, toplum örneklemleriyle, birinci basamak sağlık merkezlerine başvuranlarla, erişkin psikiyatrik hastalarla, kişilik patolojisi olan bireylerle, majör depresyon tanısı almış hastalarla ve hastanede yatan adölesanlarla yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur (Ystgaard ve ark. 2004). Bulgular, özellikle cinsel istismar ve tekrarlayıcı intihar girişimleri arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. Van Egmond ve ark. (1993) tarafından yapılan bir çalışmada, çocukluk çağında cinsel istismara uğramış kadın 16 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri intihar girişimcilerinin girişimi tekrarlamaya eğilimleri olduğu ortaya konmuştur. İntihar girişiminin ardından hastane başvurusu olan hastalarla yapılan bir başka çalışmada beş girişimin üzerinde tekrarlayıcı intihar girişimi olanların çocukluk çağında istismara maruz kaldığı anlaşılmıştır (Krarup ve ark. 1991). Değişik ülkelerde yapılan çalışmalarda, fiziksel istismar sıklığı %0.45–64 gibi çok geniş aralıkta bildirilmiştir (Topbaş 2004). ABD’ de Çocuk İstismarını Önleme Komitesi’nin verilerine göre 1997 yılında toplam 3,7 milyon çocuk istismarı olgusu işleme konmuş ve gerçekliği kesin delillerle ortaya konulan yaklaşık bir milyon olgu tespit edilmiştir. Bu, her 1000 çocuktan 15’inin gerçekliği tespit edilen istismar yaşantılarına maruz kaldığını göstermektedir. Kesinlik kazanan olgular incelendiğinde en sık görülen örseleyici yaşantının %54 ile ihmal olduğu, fiziksel istismarın %22, cinsel istismarın %8 ve duygusal istismarın %4 ile bunu takip ettiği belirtilmektedir (Zoroğlu ve ark. 2001). Ülkemizde kesinleşen istismar olgularının sıklığı ve dağılımı ile ilgili resmi bir veri yoktur. Çocukluk çağında istismar ve ihmal yaşantılarının yaygınlığına ilişkin toplumsal tarama çalışmalarının da sayısı azdır. Ankara ve Adana illerinde toplum örneklemi ile yapılan bir çalışma ile fiziksel istismar araştırılmış ve Ankara için %46.44, Adana için %61,5 oranında fiziksel istismar bildirilmiştir (Yalın ve ark. 1995). Genel olarak stresli yaşam olayları ve intihar arasında doğrudan bir ilişki vardır. Son bir yıl içinde özellikle de intihar davranışından 3 ay önce stresli yaşam olaylarının sayısı arttığı belirtilmektedir. Olumsuz yaşam olaylarının tetiği çeken mekanizma olduğu düşünülmektedir (Doruk & Özşahin 2007). Göç yaşantısı da kişi için zorlayıcı olabilmektedir. Bağlı (2004) Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşanan genç kadınların intiharlarını, göçlerle zaruri hale gelen kent yaşantısı ve bu yaşantının gereği olan modernleşme sureci ile açıklamaktadır. Diğer bazı çalışmalarda bildirildiğine göre ise göç edenlerde intihar hızı göç ettiği ülke neresiyse oraya benzemektedir (Moscicki 2001, Jacobs & Brewer 2004). Ailede birinin ölümü de akut sorunlar arasında yer almaktadır. Yas sürecinde olan bireylerde intihar riski oldukça yüksektir. Risk ilk 4-5 yıl süreyle daha yoğun olmak üzere bazen bütün yaşam boyunca devam etmektedir. Yetişkinleri en çok etkileyen eş kaybıdır. Bunlar dışında önemli kayıplar, reddedilme, iş kaybı, tutuklanma, ağır hastalık tanısı, taşınma, yasal sorunlar, parasal sorunlar da olasılığı arttırır. Bireyin yaşamında tehdit edici olaylar da intihara neden olmaktadır. Bunlar içinde en önemlileri yetişkinler için mahkeme sorunları, ergenler için de sınav kaygısı ve başarısızlıktır (Yüksel 2001). Karşı cinsle ilişki ve ilişkilerde yaşanan sorunlarda intiharları etkilemektedir. Karşı cinsle ilişki kuramama, ilişkilerde hayal kırıklığı yasama ve bu ilişkilerdeki ayrılıklar intihar girişimlerine bir sebep olarak ortaya çıkabilmektedir (Alptekin 2008). Birey için önemli olan kişilerle ilişki sorunları ilk sırada yer almaktadır. Burada önemli olan kişi eş olabildiği gibi, erkek veya kız arkadaş da olabilir. İntihara neden olan olay, birey için önemli olan bu kişi ile intihardan önceki haftada ciddi bir kavganın yaşanmasıdır. Bazen sorun sadece bir kişi ile ilgili olmamakta birden fazla kişi ile de yaşanabilmektedir (Yüksel 2001). Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 17 İntihar için aile öyküsü, ayrılık, boşanma, stres, dul olma, yasal sorunlar, aile içi çatışmalar önemlidir. Kronik sorunların başında da evlilikte yaşanan sorunlar gelmektedir. Özellikle evlilik dışı ilişkilerin eşlerden biri tarafından öğrenilmesi intihara neden olan en önemli olaylardan biridir (Yüksel 2001). İntiharı Etkileyen Çevresel Risk Etkenleri İntihar araçlarına ulaşılabilirliğin artması ile ergenlerde intihar hızının arttığını bildiren çalışmalar vardır (Boyd 1983, Boyd & Moscicki 1986, Brent ve ark. 1987). Amerika Birleşik Devletleri’nde durumsal risk etkenlerinin başında evde bir ateşli silah bulundurulması gelmektedir (Sayıl 2000). ABD’de tamamlanmış intiharlarda en sık kullanılan yöntem, hem kadınlarda, hem de erkeklerde ateşli silahlardır. İkinci sırada ise kadınlarda ilaç, erkeklerde ası gelmektedir. İntihar girişimlerinde aşırı dozda ilaç içme tüm intihar girişimlerinin %70’ini oluşturmaktadır ABD’de ateşli silah kullanımının yasalarla kontrol edildiği eyaletlerde intihar hızı daha düşüktür (Sadock & Sadock 2007). Silah sahibi olmanın kanunlar ile sınırlandırıldığı, arabalarda katalitik konvertörlerin kullanımının zorunlu tutulduğu, kömür gazı yerine toksik olmayan kuzey denizi gazlarının kullanıldığı, ilaç paketlerinin içerdiği toplam ilaç miktarının toksik olmayan bir düzeye indirildiği yerlerde intihar yaygınlığının düştüğü gösterilmiştir. Yatkınlığı olan bireylerde intihar davranışına tanık olmak da önemli bir risk etkeni olarak kabul edilmektedir. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ Araştırma 01-30 Kasım 2013 tarihleri arasında Zonguldak il merkezinde yapılmıştır. Merkeze bağlı belde ve köyler araştırmaya dahil edilmemiştir. Zonguldak il merkezinin 2012 yılı 1865 yaş nüfusu 68.762 kişi olarak hesaplanmıştır. Belediye su abonelikleri üzerinden bölgenin hane sayısı 19 mahallede toplam 70.322 olarak tespit edilmiştir. Hane başına düşen 18-65 yaş birey sayısı 0,98’dir. Örneklem büyüklüğü hesaplanırken öngörülen intihar niyeti sıklığı % 7 (Weissman ve ark. 1999, Deveci ve ark. 2005) olarak alınmış, onarlı kümeler için 1.45 tasarım etkisi, %2 hata payı ile %95 güven aralığında örneklem büyüklüğü 899 kişi, ulaşılması gereken hane sayısı 918 olarak hesaplanmıştır. Örneklem olarak 918 hane seçildi. Her mahalledeki hane sayısı, mahalle nüfusuyla orantılı bir şekilde belirlendi. Her mahalledeki haneler, elektrik şirketinin kayıtları kullanılarak düzensiz olarak seçildi. Örneklem mahallelerdeki hane sayılarına orantılanmış ve küme örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Evde bulunamayanların yerine kullanılmak üzere yedek olarak 92 adres belirlendi. Bu haneler önceden haber vermeksizin ziyaret edildi. 18-65 yaşları arasındaki katılımcılar seçildi. Her hanede bu yaş aralığında olan kişilerin sayısı belirlendi ve bu kişilere aynı günde en çok iki kez ziyaret yapıldı. Her iki ziyarette de evde olmaması nedeniyle ilişki kurulamayan kişilerin yerine, aynı mahalledeki alternatif adreslerden rastgele seçilen bir hanedeki aynı cinsiyetteki kişiler ziyaret edildi. Katılımcılara çalışma hakkında bilgi verildi ve ad-soyad gibi kimlik bilgilerini vermenin zorunlu olmadığı açıklandı. Çalışmaya katılanların tümü gönüllü idi. Çalışmaya dahil edilen tüm katılımcılardan yazılı onay alındı. 18 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Araştırma kapsamında 918 hanede ulaşılması planlanan 899 kişiden, araştırmaya katılmayı kabul eden ve soruları yanıtlayabilecek zihinsel ve fiziksel yeterlilikte olan 897 kişiyle (%99,7) görüşme yapılmıştır. İstatistiksel Değerlendirme Araştırmada elde edilen veriler SPSS 19.0 (Chicago, Ilinois, 2012, customer no:114094) programına aktarılarak değerlendirilmiştir. Tanımlayıcı bulgular frekans, yüzde, ortalama ±standart sapma şeklinde sunulmuştur. Kategorik verilerin gruplar arası karşılaştırılmalarında Ki kare testi, sürekli verilerin gruplar arası karşılaştırmalarında iki gurup arasındaki farkın önemlilik testi (T testi) kullanılmıştır. Veri Toplama Araçları Görüşmeler: Çalışmaya katılan kişilerle görüşmeye başlamadan önce, görüşmeciler çalışmada kullanılan araçlar konusunda bilgilendirildi ve eğitildi. Bu çalışma, üç psikiyatri öğretim üyesi, altı psikiyatri araştırma görevlisi ve intern doktorlar tarafından yapıldı. Görüşmeler evlerde, özel görüşme şeklinde yapıldı. 18-65 yaş aralığındaki (n=897) çalışmayı kabul eden kişiye çalışmaya katılıma yazılı onay alındıktan sonra sosyodemografik bilgi formu, İntihar Davranış Ölçeği, İntihar Niyeti Ölçeği, PRİME-MD’ye göre depresyon taraması, Beck Anksiyete ve Depresyon Ölçekleri uygulandı. 1. Sosyodemografik Bilgi Formu: Bölümümüzce geliştirilen sosyodemografik bilgi formunda yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, oturdukları evin özellikleri, iş durumu, yaşadığı yer, gelir düzeyi, yerleşik ya da göç etmiş olma, sosyal güvence, 18 yaşından önce anne veya babadan herhangi bir nedenle ayrılık öyküsü, 18 yaşından önce anne babanın boşanması, psikiyatrik, fiziksel hastalık, bedensel engel varlığı, kendilerini hangi sosyal sınıfa ait hissettikleri, geleceğe umutla bakıp bakmadıkları, sigara, alkol kullanımı, aile içi ilişkilerini nasıl tanımladıkları, aile içi şiddet varlığı (çocuğa, eşe) sorularak, bireyin kişisel ve sosyo-ekonomik risk etkenlerini belirleyecek bilgileri ortaya koymaya yönelik sorular yer almaktaydı. 2. İntihar Davranışı Ölçeği (İDÖ): 1981 yılında Linehan ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş olan İntihar Davranışı Ölçeğinin Türkiye’de geçerlilik ve güvenilirlik çalışması 1995 yılında, Bayam ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. İntihar davranışı kavramı dört farklı unsuru içermektedir. Bunlardan birincisi, kişinin daha önceki intihar düşüncesi ve girişimlerini sorgulayan “intihar planı ve girişimi”, ikincisi ise, son bir yıl içinde kişinin yaşamını sona erdirme düşüncesi ile ilgilidir. Üçüncü unsur intihar tehdidini sorgulamakta olup, kişinin intiharla ilgili çevresine ve yakınlarına bir mesaj verip vermediğini, dördüncü unsur ise, kişinin gelecekte intihar girişiminde bulunup bulunmayacağı ile ilgili düşünce ve niyetini araştırmaktadır. Ölçek dört maddeden oluşmuştur: Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 19 1. madde: “İntihar planı ve girişimi”: Yaşam boyu intihar davranışı öyküsü ile ilgili olup, 6 seçenekten oluşmuştur. Likert tipi 0-5 puan arasında değerlendirilmektedir. 2. madde: “İntihar düşüncesi”: Son bir yıldaki intihar düşüncesiyle ilgili olup, 5 seçenek bulunmaktadır. 0-4 arası Likert tipi puanlanır. 3. madde: “İntihar tehdidi”: İki seçenekten oluşur. Hayır 0, evet yanıtı ise 1 olarak puanlanır. 4. madde: “İntiharın tekrar edilebilirliği”: Gelecekteki intihar düşüncesi ve niyeti ile ilgilidir. Beş seçenekten oluşmaktadır ve Likert tipi 0-4 arası puanlanır. İntihar davranışı ölçeğinden alınabilecek en düşük puan 0, en yüksek puan 14 olup, puanlar aritmetik olarak toplanarak toplam puan hesaplanır. Puan arttıkça intihar davranışının ciddiyet derecesi de artmaktadır. Ayrıca her madde kendi içinde yapılandırılarak, davranışın 4 farklı unsuru ayrı olarak değerlendirilmektedir. Ölçeğin test-tekrar test güvenilirliği r=0.92, ölçeğin tümü için Cronbach alfa katsayısı 0.73 olarak bulunmuştur. Madde-test korelasyonunda en düşük değer 0.37, en yüksek değer 0.61 olarak saptanmıştır. İntihar girişiminde bulunan ve bulunmayan gruplar arasında her maddeden alınan puan ortalamaları anlamlı ölçüde farklı (p<0.001) bulunmuştur. Ayrıca, İntihar Davranışı Ölçeğinin her bir maddesi İntihar Niyeti Ölçeği, İntihar Düşüncesi Ölçeği, Hamilton Depresyon Ölçeği ve Beck Umutsuzluk Ölçeği toplam puanları ile anlamlı ölçüde ilişkili bulunmuştur (Linehan & Nielsen 1981, Bayam ve ark. 1995). 3. İntihar Niyeti Ölçeği (İNÖ): Yirmi unsurlu bu ölçek, 1973 yılında Beck tarafından geliştirilmiştir (Beck ve ark. 1974). Kişinin intihar girişimi sırasındaki beklentilerini değerlendiren, puanlanan 15 ve puanlanmayan 5 olmak üzere, 20 maddeden oluşan bir ölçektir. Her madde, 0-2 arasında değişen şekilde puanlanmaktadır. Görüşme sırasında her bir madde ile ilgili yeterli bilgiler alındıktan sonra, görüşmeci ölçekteki en uygun seçeneği belirler. Toplam puan 0 ile 30 arasında değişmekte olup, her maddeden alınan puanlar aritmetik olarak toplamı belirler. İlk 9 madde esas olarak girişimle ilgili gerçekler ve girişimi belirleyen olaylarla ilgili bilgi vermekte olup, ‘intihar girişimi ile ilgili koşullar’ başlığını taşımaktadır. İkinci bölüm ise, hastanın girişim esnasındaki duygu ve düşüncelerinin geriye dönük olarak değerlendirmesi olup, ‘kendini değerlendirme bölümü’ olarak adlandırılır. Son 5 soruyu içeren üçüncü bölüm ise, görüşme sırasındaki seçeneklerin belirsizliği nedeniyle puanlanmamaktadır. İntihar Niyeti Ölçeğinin Türkiye örneklemindeki geçerlilik ve güvenilirlik çalışması Dilbaz ve arkadaşları (1995) tarafından yapılmıştır. Ölçeğin test–tekrar test güvenilirliği r=0.84, değerlendiriciler arası güvenilirliği r=0.99 ve Cronbach alfa katsayısı 0.83 olarak bulunmuştur. Beck Depresyon Envanteri (BDE): Depresyonda görülen bedensel, duygusal, bilişsel belirtileri ölçmektedir. 21 belirti kategorisini içeren kendini değerlendirme ölçeğidir. Alınacak en yüksek puan 63’tür. Toplam puanın yüksekliği depresyonun şiddetini gösterir. Beck (1961) tarafından geliştirilmiş olup ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalışması, Hisli (1988) tarafından yapılmıştır. 20 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ): Bireyin yaşadığı anksiyete belirtilerinin sıklığını ölçmektedir. 21 maddeden oluşan, 0-3 arası puanlanan Likert tipi bir kendini değerlendirme ölçeğidir. Toplam puanın yüksekliği kişinin yaşadığı anksiyetenin yüksekliğini gösterir. Beck ve arkadaşları (1988) tarafından geliştirilmiş olup ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalışması, Ulusoy ve arkadaşları (1998) tarafından yapılmıştır. PRIME-MD duygudurum modülü: Prime ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş, kısa sürede uygulanabilen ve birinci basamak sağlık hizmetleri uygulamasında; depresif bozukluk, somatoform bozukluk, anksiyete bozukluğu ve alkol kötüye kullanımı tanılarının konmasında hekime büyük kolaylık sağlayan bir ölçektir. Bu ölçeğin depresyon modülünü kullandık. Ülkemiz için uyarlaması, Çorapçıoğlu ve arkadaşları (1996) tarafından yapılmıştır. BULGULAR: Araştırma grubu 428 kadın (%47,7), 469 (%52,3) erkekten oluşuyordu. Grubun sosyodemografik özellikleri tablo 4 ve tablo5’te gösterilmiştir. Yaş ortalamaları kadınlarda 39,5±12,4, erkeklerde 44,11±14,2 idi (p=0,10). Kadınların ortalama eğitim yılı 8,64 ± 4,3, erkeklerin ortalama eğitim yılı 10,3±3,8 bulundu (p<0,001). Tüm grubun sosyodemografik özellikleri tablo 4’te, gelir ve çalışma durumu ile ilişkili özellikleri tablo 5’te verildi. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 21 Tablo 4. Çalışma grubunun sosyodemografik özellikleri Özellik (n) % Erkek 428 47,7 Kadın Yaş grubu 469 52,3 18-24 138 15,4 25-29 85 9,5 30-34 113 12,6 35-39 104 11,6 40-44 119 13,3 45-49 70 7,8 50-54 98 10,9 55-59 80 8,9 60-65 Medeni durum 90 10,0 Evli 630 70,2 Bekar 227 25,3 Dul / Boşanmış Eğitim düzeyi 40 4,4 Okur yazar değil 23 2,6 İlkokul 280 31,2 Ortaokul 143 15,9 Lise 229 25,5 Yüksekokul / üniversite 222 24,7 Cinsiyet 22 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Çalışma grubunun cinsiyet ve yaş dağılımı grafiklerde görülmektedir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 23 Çalışma grubunun eğitim ve medeni durumları grafiklerde görülmektedir. 24 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Tablo 5. Çalışma grubunun gelir ve çalışma durumu ile ilişkili özellikleri Özellik (n) % <1000 TL 180 20,1 10001-2000 399 44,4 2001-3000 199 22,2 >3000 119 13,3 Çalışan 322 35,9 İşsiz 32 3,6 Emekli 132 14,7 Ev hanımı 298 33,2 Öğrenci 113 12,6 Gelir düzeyi Çalışma durumu Çalışma grubunun gelir düzeyi dağılımı grafikte görülmektedir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 25 Çalışma grubunun mesleki durumları grafikte görülmektedir. Yaşam boyu ve son 1 yılda intihar düşüncesi İntihar düşüncesi genel yaygınlığı ortalaması %13,6 ve kadınlarda daha fazlaydı (%16,8) (p=0.003). Ayrıca bekarlarda, gelir düzeyi düşük olanlarda, sosyoekonomik düzeyini düşük olarak algılayanlarda ve Zonguldak’ta yaşamaktan memnun olmadıklarını söyleyenlerde daha fazlaydı (p=0.025; p=0.033; p<0.001). İntihar düşüncesi varlığının sosyodemografik verilerle ilişkisi tablo 6 ve tablo 7’de gösterildi. 26 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Tablo 6. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi İD var İD yok Erkek 43 (%10,0) 385 (%90,0) Kadın 79 (%16,8) 390 (%83,2) 18-24 25 (%18,1) 113 (%81,9) 25-29 10 (%11,8) 75 (%88,2) 30-34 22 (%19,5) 91 (%80,5) 35-39 19 (%18,3) 85 (%81,7) 40-44 13 (%10,9) 106 (%89,1) 45-49 8 (%11,4) 62 (%88,6) 50-54 12 (%12,2) 86 (%87,8) 55-59 7 (%8,8) 73 (%91,3) 60-65 6 (%6,7) 84 (%93,3) Okur yazar değil 3 (%13,0) 20 (%87,0) İlkokul 40 (%14,3) 240 (%85,7) Ortaokul 16 (%11,2) 127 (%88,8) Lise 39 (%17,0) 190 (%83,0) Yüksekokul / üniversite 24 (%10,8) 198 (%89,2) Evli 75 (%11,9) 555 (%88,1) Bekar 47 (%17,6) 220 (%82,4) <1000 TL 36 (%20,0) 144 (%80,0) 10001-2000 52 (%13,0) 347 (%87,0) 2001-3000 22 (%11,1) 177 (%88,9) >3000 12 (%10,1) 107 (%89,9) p Cinsiyet 0.003 Yaş grubu 0.074 Eğitim düzeyi 0.332 Medeni durum 0.025 Gelir düzeyi 0.033 İD: İntihar düşüncesi Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 27 Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının cinsiyet ve yaş ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. 28 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının eğitim ve medeni durum ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 29 Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının gelir düzeyi ile ilişkisi grafikte gösterilmiştir. Tablo 7. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi İD var İD yok P Bireyin kendisini ait hissettiği sosyoekonomik düzey Alt 48 (%22,3) Orta 71 (%10,7) Üst 3 (%15,8) Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet Memnun 56 (%10,8) Memnun değil 50 (%16,9) 30 167 (%77,7) 592 (%89,3) 16 (%84,2) 461 (%89,2) 245 (%83,1) P<0.001 P=0.017 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının bireyin kendisini ait hissettiği sosoyoekonomik düzey ve Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet düzeyi ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 31 Hayat boyu İD olanların, sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi tablo 8’de ve grafiklerde görülmektedir. Tablo 8. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi İD var İD yok Sigara içmiyor 64 (%52,5) 529 (%68,3) Sigara içiyor 58 (%47,5) 246 (%31,7) Alkol kullanmıyor 90 (%73,8) 654 (%84,4) Alkol kullanıyor 32 (%26,2) 121 (%15,6) p Sigara kullanımı 0.001 Alkol kullanımı 0.006 İD: İntihar Düşüncesi 32 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi tablo 9 ve grafiklerde gösterilmiştir. Hayat boyu İD olanların, aile ilişkileri ve aile içi şiddet verileriyle ilişkisine bakıldığında; çatışmalı aile ilişkileri, anne babanın birbirine şiddet uygulaması, bireyin annesinden, babasından ya da eşinden şiddet görmesi, kendisinin eşine veya çocuğuna şiddet uygulamasının intihar düşüncesi varlığıyla ilişkili olduğu bulundu (Tablo 9). Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 33 Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve sosyal uğraşı varlığı ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. 34 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Tablo 9. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi İD var İD yok Çatışmalı 49 (%35,0) 91 (%65,0) Uyumlu 69 (%9,2) 680 (%90,8) Sosyal uğraşısı var 34 (%9,8) 312 (%90,2) Sosyal uğraşısı yok 88 (%16,0) 463 (%84,0) Şiddet uyguluyor 72 (%25,8) 207 (%74,2) Şiddet uygulamıyor 50 (%8,1) 568 (%91,9) Şiddet gören 62 (%17,8) 286 (%82,2) Şiddet görmeyen 60 (%10,9) 489 (%89,1) 62 (%20,5) 241 (%79,5) P Aile ilişkileri < 0.001 Sosyal uğraşı varlığı 0.009 Ebeveynlerin birbirine şiddeti < 0.001 Anneden şiddet görme 0.004 Babadan şiddet görme Şiddet gören < 0.001 Şiddet görmeyen 60 (%10,1) 534 (%89,9) Şiddet gören 35 (%36,1) 62 (%63,9) Şiddet görmeyen 50 (%8,7) 523 (%91,3) Şiddet uygulayan 41 (%27,2) 110 (%72,8) Şiddet uygulamayan 39 (%8,0) 450 (%92,0) Eşten şiddet görme < 0.001 Çocuğuna şiddet uygulama < 0.001 İD: İntihar Düşüncesi Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 35 Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ve anneden şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. 36 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının babadan ve eşten şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 37 Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının çocuğuna şiddet uygulama ile ilişkisi grafikte gösterilmiştir. Son 1 yılda intihar düşüncesinin sosyo-demografik verilerle ilişkisi tablo 10’da verildi. Yaşam boyu intihar düşüncesiyle benzer şekilde kadın cinsiyet, bekar olmak, düşük gelir düzeyinde olmak intihar düşüncesini artırıyordu. 38 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Tablo 10. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi İD var İD yok Erkek 18 (%4,2) 410 (%95,8) Kadın 39 (%8,3) 430 (%91,7) 18-24 14 (%10,1) 124 (%89,9) 25-29 6 (%7,1) 79 (%92,9) 30-34 6 (%5,3) 107 (%94,7) 35-39 12 (%11,5) 92 (%88,5) 40-44 6 (%5,0) 113 (%95,0) 45-49 4 (%5,7) 66 (%94,3) 50-54 4 (%4,1) 94 (%95,9) 55-59 3 (%3,8) 77 (%96,3) 60-65 2 (%2,2) 88 (%97,8) Okur yazar değil 1 (%4,3) 22 (%95,7) İlkokul 22 (%7,9) 258 (%92,1) Ortaokul 7 (%4,9) 136 (%95,1) Lise 17 (%7,4) 212 (%92,6) Yüksekokul / üniversite 10 (%4,5) 212 (%95,5) Evli 32 (%5,1) 598 (%94,9) Bekar 25 (%9,4) 242 (%90,6) <1000 TL 18 (%10,0) 162 (%90,0) 10001-2000 23 (%5,8) 376 (%94,2) 2001-3000 11 (%5,5) 188 (%94,5) >3000 5 (%4,2) 114 (%95,8) p Cinsiyet 0.013 Yaş grubu 0.110 Eğitim düzeyi 0.486 Medeni durum 0.024 Gelir düzeyi 0.144 İD: İntihar Düşüncesi Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 39 Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının cinsiyet ve yaş ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir. 40 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 41 Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının gelir düzeyi ile ilişkisi garafikte gösterilmiştir. Son 1 yılda intihar düşüncesinin bireyin kendisini ait hissettiği sosyoekonomik düzey ve Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet düzeyi ile ilişkisi tablo 11’de verildi. Yaşam boyu intihar düşüncesiyle benzer şekilde düşük sosyoekonomik düzeyde algılamak ve Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyetsizlik intihar düşüncesini artırıyordu. 42 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Tablo 11. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi İD var İD yok p Bireyin kendisini ait hissettiği sosyoekonomik düzey Alt 24 (%11,2) 191 (%88,8) Orta 33 (%5,0) 630 (%95,0) Üst 0 (%0,0) 19 (%100,0) 0.003 Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet Memnun 21 (%4,1) 496 (%95,9) Memnun değil 29 (%9,8) 266 (%90,2) 0.001 İD: İntihar Düşüncesi Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının bireyin ait hissettiği sosyoekonomik düzey ile ilişkisi garafikte gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 43 Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının bireyin Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet düzeyi ile ilişkisi garafikte gösterilmiştir. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığı sigara ve alkol kullanımı ile ilişkili bulunmamıştır (Tablo12). Tablo 12. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi Sigara kullanımı Sigara içmiyor Sigara içiyor Alkol kullanımı Alkol kullanmıyor Alkol kullanıyor İD var İD yok p 32 (%56,1) 25 (%43,9) 561 (%66,8) 279(%33,2) 0.112 47 (%82,5) 10 (%17,5) 697 (%83,0) 143 (%17,0) 0.857 İD: İntihar Düşüncesi 44 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 45 Aile ilişkileri ve sosyal uğraşının son 1 yılda intihar düşüncesi varlığına etkisi grafiklerde gösterilmiştir. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığı, aile ilişkilerinin çatışmalı olması ve aile içi şiddetle ilişkili bulunmuştur (Tablo 13). 46 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Tablo 13. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi İD var İD yok Çatışmalı 26 (%18,6) 114 (%81,4) Uyumlu 28 (%3,7) 721 (%96,3) Sosyal uğraşısı var 13 (%3,8) 333 (%96,2) Sosyal uğraşısı yok 44 (%8,0) 507 (%92,0) p Aile ilişkileri < 0.001 Sosyal uğraşı varlığı 0.011 Ebeveynlerin birbirine şiddeti Şiddet uyguluyor 32 (%11,5) 247 (%88,5) Şiddet uygulamıyor 25 (%4,0) 593 (%96,0) < 0.001 Anneden şiddet görme Şiddet gören 27 (%7,8) 321 (%92,2) Şiddet görmeyen 30 (%5,5) 519 (%94,5) 0.206 Babadan şiddet görme Şiddet gören 29 (%9,6) 274 (%90,4) Şiddet görmeyen 28 (%4,7) 566 (%95,3) Şiddet gören 15 (%15,5) 82 (%84,5) Şiddet görmeyen 19 (%3,3) 554 (%96,7) 0.006 Eşinden şiddet görme <0.001 Eşine şiddet uygulama Şiddet uygulayan 6 (%12,2) 43 (%87,8) Şiddet uygulamayan 28 (%4,5) 593 (%95,5) 0.031 Çocuğuna şiddet uygulama Şiddet uygulayan 13 (%8,6) 138 (%91,4) Şiddet uygulamayan 21 (%4,3) 468 (%95,7) 0.059 İD: İntihar Düşüncesi Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 47 Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ve anneden şiddet görme ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir. 48 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının babadan ve eşten şiddet görme ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 49 Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının eşine ve çocuğuna şiddet uygulama ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir. 50 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri İntihar girişimi Çalışma grubunda İntihar Girişimi toplam 31 kişide tespit edildi (%3,5). Hayat boyu intihar girişimi varlığının cinsiyet ve yaş grupları ile ilişksi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 51 Hayat boyu intihar girişimi varlığının eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişksi grafiklerde gösterilmiştir. 52 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Hayat boyu intihar girişimi varlığının gelir düzeyi ile ilişksi grafikte gösterilmiştir. İntihar girişimi yaygınlığı ile sosyo-demografik veriler arasındaki ilişki tablo 14’de gösterildi. Hayat boyu intihar girişimi, düşük gelir düzeyi ile ilişkili bulunurken, cinsiyet, yaş, medeni durum ve eğitim düzeyi ile ilişki saptanmadı. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 53 Tablo 14. Hayat boyu intihar girişimi varlığının sosyo-demografik özelliklerle ilişkisi İntihar girişimi var İntihar girişimi yok Erkek 11 (%2,6) 417 (%97,4) Kadın 20 (%4,3) 449 (%95,7) 18-24 6 (%4,3) 132 (%95,7) 25-29 5 (%5,9) 80 (%94,1) 30-34 5 (%4,4) 108 (%95,6) 35-39 3 (%2,9) 101 (%97,1) 40-44 5 (%4,2) 114 (%95,8) 45-49 1 (%1,4) 69 (%98,6) 50-54 1 (%1,0) 97 (%99,0) 55-59 1 (%1,3) 79 (%98,8) 60-65 4 (%4,4) 86 (%95,6) Okur yazar değil 1 (%4,3) 22 (%95,7) İlkokul 13 (%4,6) 267 (%95,4) Ortaokul 4 (%2,8) 139 (%97,2) Lise 7 (%3,1) 222 (%96,9) Yüksekokul/ üniversite 6 (%2,7) 216 (%97,3) Evli 17 (%2,7) 613 (%97,3) Bekar 14 (%5,2) 253 (%94,8) <1000 TL 14 (%7,8) 166 (%92,2) 10001-2000 10 (%2,5) 389 (%97,5) 2001-3000 5 (%2,5) 194 (%97,5) >3000 2 (%1,7) 117 (%98,3) p Cinsiyet 0.201 Yaş grubu 0.593 Eğitim düzeyi 0.752 Medeni durum 0.071 Gelir düzeyi 54 0.005 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Çalışma grubunda hayat boyu intihar girişimi yaygınlığı ile bireyin kendini ait hissettiği sosyoekonomik düzey ve Zonguldak’ta yaşamakla ilgili memnuniyet düzeyinin ilişkisi tablo 15’te ve grafiklerde gösterildi. Tablo 15. Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi İntihar girişimi var İntihar girişimi yok p Bireyin kendisini ait hissettiği sosyoekonomik düzey Alt 18 (%8,4) 197 (%91,6) Orta 12 (%1,8) 651 (%98,2) Üst 1 (%5,3) 18 (%94,7) <0.001 Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet Memnun 10 (%1,9) 507 (%98,1) Memnun değil 18 (%6,1) 277 (%93,9) 0.020 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 55 Hayat boyu intihar girişimi sigara ve alkol kullanımı ile ilişkili bulunmuştur (Tablo 16). Tablo 16. Hayat boyu intihar girişimi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi İG var İG yok Sigara içmiyor 13 (%41,9) 580 (%67,0) Sigara içiyor 18 (%58,1) 286 (%33,0) Alkol kullanmıyor 21 (%67,7) 723 (%83,5) Alkol kullanıyor 10 (%32,3) 143 (%16,5) p Sigara kullanımı 0.006 Alkol kullanımı İG: İntihar Girişimi 56 0.029 *n sayısı az olduğu için analiz yapılmadı. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Hayat boyu intihar girişiminin, sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 57 Hayat boyu intihar girişimi yalnız yaşama, ruhsal hastalık varlığı, kendine zarar verme öyküsü ve depresyon varlığıyla ilişkili bulunmuştur. Sosyal uğraşı olup olmaması, bedensel hastalık, engellilik ve dini inanç varlığı ilişkisiz bulunmuştur (Tablo 17). Hayat boyu intihar girişiminin, yalnız yaşama ve ruhsal hastalık varlığıyla ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. 58 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Tablo 17. Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireysel risk faktörleri ile ilişkisi İG var İG yok Tek başına yaşıyor 5 (%11,4) 39 (%88,6) Aile ya da arkadaşları ile yaşıyor 25 (%2,9) 825 (%97,1) Sosyal uğraşısı var 10 (%2,9) 336 (%97,1) Sosyal uğraşısı yok 21 (%3,8) 530 (%96,2) Dini inancım kuvvetlidir. 6 (%2,1) 278 (%97,6) Düzenli ibadet edemesem de inanırım. 23 (%3,9) 566 (%96,1) Bir yaratıcı güce inanırım. 2 (%9,1) 20 (%90,9) Dinsel inancım yoktur. 0 (%0,0) 2 (%100,0) Sağlık sorunu var 15 (%4,9) 294 (%95,1) Sağlık sorunu yok 16 (%2,7) 572 (%97,3) Bedensel engeli var 0 (%0,0) 13 (%100,0) Bedensel engeli yok 31 (%3,5) 853 (%96,5) Var 17 (%11,8) 127 (%88,2) Yok 14 (%1,9) 739 (%98,1) Var 14 (%25,5) 41 (%74,5) Yok 17 (%2,0) 825 (%98,0) p Yalnız yaşama durumu 0,013 Sosyal uğraşı 0.574 Dini inanç 0,255 Kişinin sağlık sorunları 0.123 Bedensel engel varlığı * Ruhsal hastalık öyküsü < 0,001 Kendine zarar verme davranışı < 0,001 PRİME –MD’ye göre son 15 günde depresyon varlığı Var 14 (%1,9) 717 (%98,1) Yok 17 (%10,2) 149 (%89,8) İG: İntihar Girişimi < 0,001 *n sayısı az olduğu için analiz yapılmadı. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 59 Hayat boyu intihar girişiminin, kendine zarar verme davranışı ve depresyon varlığıyla ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. 60 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri İntihar girişimi olanlarda 18 yaşından önce ebeveynden ayrı kalma, anne baba boşanması, ailede ruhsal hastalık, ailede intihar girişimi ve aile içi şiddet daha fazlaydı (Tablo 18, Tablo 19). Hayat boyu intihar girişimi ile ebeveynden ölüm nedeniyle ayrılma ve göç etme arasında ilişki bulunmadı. İntihar girişimi ile 18 yaş öncesi aileden ayrı kalma ve anne babanın boşanmış olmasının ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 61 Hayat boyu intihar girişimi ile ailesel risk faktörleri ilişkisi tablo 18’de gösterilmiştir. Tablo 18. Hayat boyu intihar girişimi varlığının ailesel risk faktörleri ile ilişkisi İG var İG yok p 18 yaş öncesi aileden ayrı kalma Var 10 (%11,0) 81 (%89,0) Yok 21 (%2,6) 785 (%97,4) 0.001 18 yaş öncesi anne babanın boşanması Anne baba boşanmış 6 (%46,2) 7 (%53,8) Anne baba beraber 25 (%2,8) 859 (%97,2) < 0.001 18 yaş öncesi anne veya babanın vefat etmesi Anne veya baba vefat etmiş 3 (%4,4) 65 (%95,6) Anne baba sağ 28 (%3,4) 801 (%96,6) Var 6 (%2,5) 236 (%97,5) Yok 25 (%3,8) 630 (%96,2) Var 16 (%16,7) 80 (%83,3) Yok 15 (%1,9) 786 (%98,1) Var 8 (%18,7) 35 (%81,4) Yok 23 (%2,7) 830 (%97,3) 0,725 Göç varlığı 0,413 Ailede ruhsal hastalık öyküsü < 0.001 Ailede intihar girişimi varlığı < 0.001 Ailede intihar sonucu ölen birinin varlığı Var 2 (%11,8) 15 (%88,2) Yok 29 (%3,3) 850 (%96,7) Çatışmalı 17 (%12,1) 123 (%87,9) Uyumlu 10 (%1,3) 739 (%98,7) * Aile ilişkileri İG: İntihar Girişimi 62 < 0.001 *n sayısı az olduğu için analiz yapılmadı. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri İntihar girişimi ile ailede ruhsal hastalık öyküsü ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 63 Hayat boyu intihar girişimi ile aile içi şiddet ilişkisi tablo 19’da gösterilmiştir. Tablo 19. Hayat boyu intihar girişimi varlığının aile içi şiddet ile ilişkisi İG var İG yok Şiddet uyguluyor 22 (%7,9) 257 (%92,1) Şiddet uygulamıyor 9 (%1,5) 609 (%98,5) Şiddet gören 18 (%5,2) 330 (%94,8) Şiddet görmeyen 13 (%2,4) 536 (%97,6) Şiddet gören 17 (%5,6) 286 (%94,4) Şiddet görmeyen 14 (%2,4) 580 (%97,6) Şiddet gören 11 (%11,3) 86 (%88,7) Şiddet görmeyen 11 (%1,9) 562 (%98,1) Şiddet uygulayan 12 (%7,9) 139 (%92,1) Şiddet uygulamayan 9 (%1,8) 480 (%98,2) p Ebeveynlerin birbirine şiddeti < 0.001 Anneden şiddet görme 0.037 Babadan şiddet görme 0.019 Eşten şiddet görme < 0.001 Çocuğuna şiddet uygulama 0.001 İG: İntihar Girişimi 64 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri İntihar girişiminin ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ve anneden şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 65 İntihar girişiminin babadan ve eşten şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. 66 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri İntihar girişiminin çocuğuna şiddet uygulamakla ilişkisi grafikte gösterilmiştir. İntihar girişiminde bulunan 31 kişinin 22 (%71,0)’si ilaç içerek, 4 (%12,9)’ü kendisini asmaya çalışarak, 2 (%6,5)’si yüksekten atlayarak, 1 (%3,2)’i hayati bölgelerdeki damarlarını keserek, 1 (%3,2)’i araç önüne atlayarak, 1 (%3,2)’i ateşli silah kullanarak girişimde bulunduğunu belirtti. İntihar girişiminde bulunma nedenlerine bakıldığında; 13 (%41,9)’ü aile geçimsizliği, 6 (%19,4)’sı duygusal ilişki problemleri, 6 (%19,4)’sı fiziksel ya da ruhsal rahatsızlık, 5 (%16,1)’i geçim zorluğu ve ekonomik sorunlar, 1 (%3,2)’i öğrenim başarısızlığı nedeniyle intihar girişiminde bulunmuştu. Örneklemin %13,4’ünün (120 kişi) evinde ateşli silah bulunduğu saptandı. 18 (%58,1) kişi bir kere, 9 (%29,0) kişi iki kere, 2 (%6,5) kişi üç kere, 1 (%3,2) kişi 6 kere, 1 (%3,2) kişi 15 kere intihar girişiminde bulunmuştu. Çalışmaya katılan kişilere sorulan “Sizce gazete, televizyon gibi medyada çıkan haberlerin intiharlar üzerine etkisi var mıdır?” sorusuna 604 (%67,6) kişi “Evet”, 290 (%32,4) kişi “Hayır” yanıtı verdi.İntihar girişiminde bulunan 31 kişiye sorulan “İntihar girişiminde bulunmadan önce televizyonda izlediğiniz intihar ile ilgili haber ya da filmler sizi etkiledi mi?” sorusuna “Hayır” diyen 26 (%83,9), “Evet” diyen 5 (%16,1) kişi mevcuttu. Aile içi şiddet açısından cinsiyetler arası karşılaştırmaya bakıldığında anne şiddetine maruz kalma açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı fark saptanmadı (p=0,113). Babanın şiddetine maruz kalma açısından kadınların %26,0’sı, erkeklerin ise %42,3’ü babalarından şiddet gördüğünü belirtmekteydi (p<0,001). Kadınların %21,2’si erkeklerin ise %6,1’i eşlerinden şiddet gördüğünü bildirdi. Eşinden şiddet gördüğünü bildirenlerin %81,4’ü kadın, %18,6’sı erkekti (p<0,001). Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 67 Depresyon Çalışma grubunda depresyon tarama kriterlerine göre depresyon yaygınlığı %18.5 (n=166) olarak bulundu. Depresyonu olanlarla olmayanların karşılaştırılmasında; sosyodemografik açıdan kadın cinsiyette olmak, bekar olmak, yüksek eğitimli olmak, kendisini düşük sosyoekonomik düzeyde olarak tanımlamak ve Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyetsiz olmak depresyon varlığı ile ilişkili bulunmuştur (Tablo 20). Tablo 20. PRİME – MD’ye göre depresyon varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi Depresyon var Depresyon yok Erkek 64 (%15,0) 364 (%85,0) Kadin 102 (%21,7) 367 (%78,3) Okur yazar değil 4 (%17,4) 19 (%82,6) İlkokul 40 (%14,3) 240 (%85,7) Ortaokul 24 (%16,8) 119 (%83,2) Lise 58 (%25,3) 171 (%74,7) Yüksekokul / üniversite 40 (%18,0) 182 (%82,0) Evli 99 (%15,7) 531 (%84,3) Bekar 67 (%25,1) 200 (%74,9) <1000 TL 18 (%10,0) 162 (%90,0) 10001-2000 23 (%5,8) 376 (%94,2) 2001-3000 11 (%5,5) 188 (%94,5) >3000 5 (%4,2) 114 (%95,8) p Cinsiyet 0.01 Eğitim düzeyi 0.03 Medeni durum 0.001 Gelir düzeyi 0.144 Bireyin kendisini hangi sosyoekonomik düzeyde gördüğü Alt 55 (%25,6) 160 (%74,4) Orta 106 (%16,0) 557 (%84,0) Üst 5 (%26,3) 14 (%73,7) 0.003 Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet 68 Memnun 74 (%14,3) 443 (%85,7) Memnun değil 71 (%24,1) 224 (%75,9) 0.001 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Depresyon varlığının cinsiyet, eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 69 Depresyon varlığının; sigara kullanımı ile ilişkili bulunmasına karşılık, alkol kullanımı ile arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (Tablo 21). Tablo 21. Depresyon varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi Depresyon var Depresyon yok Sigara içmiyor 91 (%54,8) 502 (%68,7) Sigara içiyor 75 (%45,2) 229 (%31,3) Alkol kullanmıyor 133 (%80,1) 611 (%83,6) Alkol kullanıyor 33 (%19,9) 120 (%16,4) p Sigara kullanımı 0.001 Alkol kullanımı 70 0.304 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Depresyon varlığı, çatışmalı aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkili bulunmuştur (Tablo 22). Tablo 22. Depresyon varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi Depresyon var Depresyon yok Çatışmalı 53 (%37,9) 87 (%62,1) Uyumlu 109 (%14,6) 640 (%85,4) Şiddet uyguluyor 73 (%26,2) 206 (%73,8) Şiddet uygulamıyor 93 (%15,0) 525 (%85,0) Şiddet gören 77 (%22,1) 271 (%77,9) Şiddet görmeyen 89 (%16,2) 460 (%83,8) Şiddet gören 76 (%25,1) 227 (%74,9) Şiddet görmeyen 90 (%15,2) 504 (%84,8) Şiddet gören 34 (%35,1) 63 (%64,9) Şiddet görmeyen 79 (%13,8) 494 (%86,2) Şiddet uygulayan 33 (%21,9) 118 (%78,1) Şiddet uygulamayan 73 (%14,9) 416 (%85,1) p Aile ilişkileri < 0.001 Ebeveynlerin birbirine şiddeti < 0.001 Anneden şiddet görme 0.028 Babadan şiddet görme < 0.001 Eşden şiddet görme < 0.001 Çocuğuna şiddet uygulama 0.006 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 71 Depresyon varlığının aile ilişkileri ve ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. 72 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Depresyon varlığının anne, babadan şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 73 Depresyon varlığının eşten şiddet görme ve çocuğuna şiddet uygulama ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir. 74 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri İntihar Davranışı Ölçeği verileri İntihar Davranışı Ölçeğine ait puanların ortalaması 897 kişilik örneklemin tamamı için bakıldığında 0.58 ±1.4 (0-10) olarak bulundu. Örneklemin %76,1’i (683 kişi) İntihar Davranış Ölçeğinden 0 puan almıştı. Ölçekten 0 puan alan olgular çıkarıldığında kalan 214 kişinin İntihar Davranış Ölçeğinden aldığı ortalama puan 2.43 ± 1.9 (1-10) bulundu. İntihar Davranış Ölçeğinden puan alan 214 kişiden 139’u (%65,0) 3 puanın altında, 75’i (%35,0) 3 puan ve üstünde almıştı. İntihar Davranışı oranı %8,36 olup, bunların 47 (%62,7)’si kadın, 28 (%37,3)’ü erkekti. İntihar davranışı ölçeğinin birinci sorusunda yaşam boyu intihar düşüncesi sorgulanmakta olup, seçeneklerde “Asla”, “Bir kez”, “Bazen”, “Sıklıkla”, “Çok sık” ve “Her zaman” cevapları yer almaktadır. Bu soruya “Asla” yanıtı verenler “Hayır”, diğer olumlu yanıtlar “Evet” olarak gruplanarak yaşam boyu intihar düşüncesi olan bireyler saptandı. Çalışma grubumuzda bu soruya “Evet” yanıtı veren 122 (%13,6), “Hayır” yanıtı veren 775 (%86,4) kişiydi. Yaşam boyu intihar düşüncesi olan 122 kişinin %64,8’i kadın, %35,2’si erkekti. Bu kişilerin 55’i “Bir kez”, 56’sı “Bazen”, 6’sı “Sıklıkla”, 5’i “Çok sık” yanıtını vermişlerdi. İntihar davranışı ölçeğinin ikinci sorusunda son 1 yıldaki intihar düşüncesi sorgulanmakta olup, seçeneklerde “Asla”, “Bir kez”, “Bazen”, “Sıklıkla” ve “Çok sık” cevapları yer almaktadır. Bu soruya “Asla” yanıtı verenler “Hayır”, diğer olumlu yanıtlar “Evet” olarak gruplanarak son 1 yıldaki intihar düşüncesi olan bireyler saptandı. Bu soruya “Evet” yanıtı veren 57 kişi örneklemin %6,4’ünü oluşturuyordu. Bu kişilerin %68,4’ü kadın, %31,6’sı erkekti, 23 kişi “Bir kez”, 26 kişi “Bazen”, 7 kişi “Sıklıkla” ve 1 kişi “Çok sık” yanıtını vermişti. İntihar davranışı ölçeğinin üçüncü sorusu intihar tehdidi ile ilgili olup, “Evet” ve “Hayır” seçeneklerini içeriyordu. Bu soruya “Evet” yanıtı veren 40 kişi örneklemin %4,5’ini oluşturuyordu ve 28 (%70,0)’i kadın, 12 (%30,0)’u erkekti. “Birisine hiç intihar edebileceğinizi söylediniz mi?” sorusuna “Evet” yanıtı veren kişilerin yaşam boyu intihar girişiminde bulunma oranı (%30,0), “Hayır” yanıtı verenlere (%2.2) göre anlamlı oranda yüksek bulundu (p<0.001). İntihar Davranışı Ölçeğindeki beşli likert tipi dördüncü soru, intiharın tekrar edilebilirliği ile ilgili olup, “Hiçbir zaman etmem” seçeneği “Hayır”, olumlu seçenekler ise “Evet” olarak gruplandı. “Evet” yanıtı verenler 156 olup örneklemin %17,4’ünü oluşturuyordu. Bu kişilerin 89 (%57,1)’u kadın, 67 (%42,9)’u erkekti. Bu soruya “Evet” yanıtı verenlerin 142’si “Şu an düşünmüyorum ama gelecekle ilgili kesin bir şey söyleyemem”, 12’si “Belki”, 2’si ise “Mutlaka” yanıtı vermişlerdi. İntihar Niyeti Ölçeği Bu çalışmada intihar girişimi 31 (%3.5) kişide saptandı. İntihar girişiminde bulunanların %64,5’i kadın, %35,5’i erkekti. İntihar Niyeti Ölçeğini dolduran 31 kişinin ölçek puan ortalamaları 11,1 ±5,4 (min-max= 1-21) bulundu. Bu ölçekten 11 puan ve altında alan 16 (%51,6) kişi, 12 puan ve üstünde alan 15 (%48,4) kişi vardı. İntihar niyeti oranı %1,7 bulundu. İntihar Niyet Ölçeğinden 12 ve üstü puan alanların 8’i kadın, 7’si erkekti. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 75 İntihar Niyeti Ölçeğini dolduran 31 kişiden 15 (%48,4)’i yanında kimse yokken intihar girişiminde bulunduğunu, 25 (%80,6)’i zamanlamaya dikkat etmeden ya da müdahaleye imkan verebilecek şekilde intihar girişiminde bulunduğunu, 22 (%71,0)’si müdahale edilmesine karşı önlem almadığını, 22 (%71,0)’si yardım edebilecek kişilerle haberleştiğini, 24 (%77,4)’ü intihar girişimi için hiç hazırlık yapmadığını, 29 (%93,5)’u intihar notu yazmadığını, 25 (%80,6)’i intihar girişiminden önce niyetini belirtmediğini, 16 (%51,6)’sı kendi çevresinden kurtulmak amacıyla intihar girişiminde bulunduğunu, 17 (%54,8)’si ölümün kesin olduğunu düşündüğünü, 19 (%61,3)’u girişim sırasında ölmek istediğini, 22 (%71,0)’si girişimi tasarlamadan yaptığını, 22 (%71,0)’si girişimden sonra pişman olduğunu, 14 (45,2)’ü ilk intihar girişimi olduğunu, 27 (%87,1)’si intihar girişimi sırasında alkol almadığını belirtmişlerdir. İntihar davranışı yaygınlık oranları Tablo 23’te verilmiştir. Tablo 23. Katılımcıların cinsiyetine göre intihar davranışlarının yaygınlık oranları İntihar Kadın Yaşam boyu Erkek Toplam Kadın Son 1 yılda Erkek Toplam İntihar İntihar İntihar Davranışı (%) Düşüncesi (%) Girişimi (%) Niyeti (%) 10,0 6,5 8,4 4,3 2,6 3,5 1,5 0,9 1,2 1,7 1,6 1,7 16,8 10,0 13,6 8,3 4,2 6,4 Ölçek Puanları İle İlgili Bulgular Tablo 24’te hastaların ölçek puanları ile bireysel sorunlar ve aile sorunlarıyla ilişkisi gösterilmiştir. Görüldüğü gibi kadın, bekar olmak, intihar girişimi ve psikiyatrik hastalık öyküsü, depresyonda olmak İDÖ’den alınan puanları artırıyordu. İntihar girişimi olan 31 kişiye uygulanan İNÖ puanları bu veriler açısından fark göstermiyordu. BDÖ ve BAÖ puanları kadın, bekar, intihar girişimi ve psikiyatrik hastalık öyküsü, depresyonda olanlarda daha yüksek bulundu. Ölçek puanları ile ailesel özellikler arasındaki ilişki tablo 25’te gösterildi. Ailede ruhsal hastalık, intihar girişimi, ebeveynler arası şiddet olanlarda, babadan, anneden veya eşten şiddet görenlerde İDÖ, BDÖ ve BAÖ puanları daha yüksek bulundu. 76 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 77 469 Kadin 267 Bekar 0,5±1,2 0 (0-10) 0,7±1,6 0 (0-9) 0,71±1,5 0 (0-10) 0,43±1,2 0 (0-9) Ort ± SS Ortanca (Min-Max) 0,008 0,01 p 14 17 20 11 n İNÖ 11,4±5,2 12,0 (1-21) 10,6±5,8 11,0 (2-19) 10,9±6,0 10,5 (1-21) 11,4±4,4 12,0 (3-17) Ort ± SS Ortanca (Min -Max) İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği 630 Evli Medeni durum 428 Erkek Cinsiyet n Özellikler İDÖ 5,4±6,9 3 (0-43) Ort ± SS Ortanca (Min -Max) 5,9±7,6 3,5 (0-53) 7,5±8,5 265 5 (0-43) 626 7,3±8,6 468 4 (0-53) 423 n 0,004 0,01 p BDÖ: Beck Depreson Ölçeği 0,710 0,699 p BDÖ Tablo 24. Ölçek puanları ile bireysel risk faktörleri arasındaki ilişki-1 6,9±8,8 4 (0-60) 7,9±8,4 5 (0-44) 8,5±9,5 5 (0-60) 5,7±7,3 4 (0-46) 0,019 <0,001 Ort ± SS Ortanca p (Min -Max) BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği 265 626 468 423 n BAÖ 78 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği 727 164 748 143 860 31 n BDÖ <0,001 727 164 748 143 860 31 n BAÖ 15,8±12,3 13 (0-60) 5,3±6,2 4 (0-49) 12,6±11,2 11 (0-52) 6,2±7,7 4 (0-60) 17,7±14,2 13 (0-50) 6,8±8,2 4 (0-60) <0,001 <0,001 <0,001 Ort ± SS Ortanca p (Min -Max) BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği 16,2±11,0 15 (0-53) <0,001 4,2±4,8 3 (0-32) 10,9±9,4 8 (0-39) 5,5±7,3 3 (0-53) 17,9±11,6 16 (0-41) <0,001 6,0±7,5 4 (0-53) Ort ± SS Ortanca p (Min -Max) BDÖ: Beck Depreson Ölçeği İNÖ Ort ± SS Ort ± SS n Ortanca p n Ortanca p (Min-Max) (Min -Max) İntihar Girişimi Varlığı 4,32±2,7 Var 31 3 (1-10) <0,001 0,44±1,1 Yok 866 0 (0-8) Psikiyatrik hastalık öyküsü varlığı 1,3±2,1 12,4±4,9 Var 144 17 0 (0-10) 12,0 (2-19) <0,001 0,149 0,4±1,1 9,5±5,7 Yok 753 14 0 (0-9) 9,5 (1-21) PRİME –MD’ye göre son 15 günde depresyon varlığı 1,6±2,2 11,9±5,4 Var 166 17 0 (0-10) 12,0 (2-21) <0,001 0,399 0,3±0,9 10,0±5,4 Yok 731 14 0 (0-9) 11,0 (1-19) Özellikler İDÖ Tablo 24. Ölçek puanları ile bireysel risk faktörleri arasındaki ilişki-2 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 79 İDÖ İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği n 0,002 <0,001 p 23 8 15 16 n İNÖ 0,740 0,861 p 847 43 795 96 n BDÖ 4 (0-41) 10 (0-53) 6,1±7,5 12,5±12,6 4 (0-53) 6 (0-43) 6,0±7,5 9,6±10,5 Ort ± SS Ortanca (Min -Max) BDÖ: Beck Depreson Ölçeği 12 (1-19) 9,5 (3-21) 10,7±5,2 12,1±6,1 12,0 (1-19) 10,5 (2-21) 11,1±5,5 11,0±5,5 Ort ± SS Ortanca (Min -Max) İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği Ort ± SS Ortanca (Min -Max) Ailede ruhsal hastalık 1,5±2,3 Var 96 0 (0-10) 0,46±1,1 Yok 801 0 (0-9) Ailede intihar girişimi 1,5±2,4 Var 43 0 (0-8) 0,5±1,3 Yok 853 0 (0-10) Özellikler Tablo 25. Ölçek puanları ile ailesel risk faktörleri arasındaki ilişki-1 847 43 795 96 n 4 (0-52) 10 (0-60) 7,0±8,4 11,8±11,7 4 (0-60) 6 (0-50) 6,9±8,4 9,6±10,2 0,001 0,008 Ort ± SS Ortanca p (Min -Max) BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği <0,001 0,001 p BAÖ 80 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri n İDÖ Ort ± SS Ortanca (Min -Max) 618 Şiddet uygulamıyor Şiddet görmeyen 594 97 <0,001 0,001 <0,001 p 11,8±5,8 11,0 (2-21) 9,7±3,3 11,0 (4-14) 11,6±6,0 12,5 (1-21) Ort ± SS Ortanca (Min -Max) 11,0±5,8 11,0 (1-19) 0,519 0,493 0,379 p 8,2±9,0 5 (0-43) Ort ± SS Ortanca (Min -Max) 7,6±8,8 4 (0-43) 11,3±11,9 7 (0-53) 5,3±6,7 569 3 (0-40) 97 5,8±7,4 590 4 (0-53) 301 5,5±7,2 613 3 (0-53) 278 n BDÖ BDÖ: Beck Depreson Ölçeği 12,9±4,9 11 14 (4-21) 11 10,2±5,0 14 11,5 (1-19) 17 9 22 n İNÖ İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği 0,3±1,0 0 (0-7) İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği Şiddet görmeyen 573 Şiddet gören Eşinden şiddet görme 1,3±2,2 0 (0-10) 0,4±1,2 0 (0-10) Şiddet gören 0,8±1,6 0 (0-8) 0,3±1,0 0 (0-9) 1,0±1,8 0 (0-10) 303 Babadan şiddet görme 279 Şiddet uyguluyor Ebeveynler arası şiddet Özellikler Tablo 25. Ölçek puanları ile ailesel risk faktörleri arasındaki ilişki-2 8,8±9,7 6 (0-50) 7,8±8,6 5 (0-44) 12,0±12,8 8 (0-60) 6,3±7,7 569 4 (0-49) 97 6,9±8,7 590 4 (0-60) 301 <0,001 0,014 <0,001 Ort ± SS Ortanca p (Min -Max) 6,5±8,1 614 4 (0-60) 277 n BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği <0,001 0,006 <0,001 p BAÖ TARTIŞMA: İntiharla ilgili toplum temelli çalışmalar intiharın öngörülmesi ve önlenmesi açısından çok önemlidir. İntihar risk etkenlerini tespit edip risk etkenlerini azaltmaya yönelik girişimler yapmak intiharı azaltmak için en yararlı olması beklenen önleme çalışmasıdır. Biz bu amaçla Zonguldak’ta intihar düşünce, plan ve girişimlerini etkileyen sosyodemografik ve klinik risk etkenlerini saptamak istedik. İntihar düşüncesi, planı ve girişimi yaygınlık oranları, ülkeden ülkeye geniş değişkenlikler göstermektedir (Weissmann ve ark. 1999). Genel nüfus çalışmalarında yaşam boyu intihar düşüncesi oranları %2.1-24 arasında bildirilmektedir (Weissmann ve ark 1999, Paykel ve ark. 1974, Moscicki ve ark. 1988). Kessler ve arkadaşlarının (1999) çalışmasında yaşam boyu intihar düşüncesi yaygınlığı oranı %13.5, Weissman ve arkadaşlarının (1999) çalışmasında ise aynı oran %2.09-18.51 arasında saptanmıştır. Genel nüfus çalışmalarında, son bir yıldaki intihar düşüncesi oranının %2-11 arasında olduğu bulunmuştur (Moscicki ve ark. 1988, Hintikka ve ark. 1998, Weissmann ve ark. 1999). Madianos ve arkadaşları (1993), Yunanistan genel nüfus örnekleminde yüz yüze görüşme yoluyla aynı oranı, kadınlarda %6.8-14.9 ve erkeklerde %2.86.4 olarak bulmuşlardır. Türkiye’de, bildiğimiz kadarıyla intihar düşüncesi yaygınlığını genel nüfus örnekleminde araştıran bir kaç çalışma bulunmaktadır. Deveci ve arkadaşlarına (2005) ait olan çalışmada, Manisa il merkezinde 15-65 yaşları arasındaki 1086 kişilik bir örneklemde yüz yüze görüşme yoluyla intihar düşüncesinin yaşam boyu yaygınlığı %6.6 ve intihar girişiminin yaşam boyu yaygınlığı % 2.3 olarak bulunmuştur (Deveci ve ark. 2005). Sivas çalışmasında, yaşam boyu intihar düşüncesi veya girişimi (%3.58; erkeklerde %2.40, kadınlarda %4.53), gerekse son bir yıldaki intihar düşüncesi (%1.43; erkeklerde %0.60, kadınlarda %2.10) yaygınlık oranları genel olarak batı ülkelerinde yapılan çalışmaların elde ettiği oranlara yakın olmakla birlikte daha düşük bulunmuştur (Polatöz ve ark. 2011). Isparta çalışmasında, yaşam boyu intihar girişimlerinin ve ölüm düşüncelerinin yaygınlığı sırasıyla %4,3 ve %27,5 olup, gençlerde ve kadınlarda ölüm düşünceleri ve intihar girişimlerinin daha sık olduğu belirlenmiştir (Atay ve ark. 2012). Bizim çalışmamızda intihar düşüncesi ve girişimi yaygınlığı sırasıyla%13,6 (erkeklerde %10,0, kadınlarda%16,8) ve %3.5 (erkeklerde %2,6, kadınlarda %4,3) olarak bulundu. Bu oranlar daha önceki çalışmalardaki oranlarla benzer görünmektedir. Risk etkenlerine bakıldığında, yaş faktörü bizim çalışmamızda istatistik olarak anlamlı etkide bulunmamıştır. Ancak yaş gruplarına bakıldığında, intihar vakalarının çoğu 18-34 yaş aralığındadır. İntihar düşüncesi varlığı daha genç yaş grupla ilişkili bulunmuştur (intihar düşüncesi olanlarda yaş ortalaması 36,8; olmayanlarda 40,8); (p=0.002). Tamamlanmış intiharların Avrupa ülkeleri ve Amerika’da en çok 65 yaş üzerinde gerçekleştiği, Türkiye’de ise hem intihar girişimlerinin hem de tamamlanmış intiharların en sık görüldüğü yaş grubunun 15-24 ve 25-34 yaşlar olduğu bildirilmiştir (Koçal ve ark. 1994, Sayıl ve ark. 1998, Sayıl ve Özgüven 2002). Türkiye nüfusunun daha genç yaş ortalamasına sahip olması ve bununla ilintili gençleri ilgilendiren sosyo-ekonomik sorunlar bu sonucu doğuruyor olabilir. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 81 Diğer önemli bir risk etkeni olan cinsiyet açısından bakıldığında, kadınların erkeklere göre daha sık intihar girişiminde bulundukları, tamamlanmış intihar hızının ise erkeklerde kadınlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir (Schmidtke ve ark. 1996, Sayıl ve Devrimci Özgüven 2002). Ülkemizde, Yasan ve arkadaşlarının (2008) kadınlarda yüksek intihar hızlarını değerlendirdikleri 1 yıllık izlem çalışmasında, kadınlarda erkeklere göre girişim öncesinde sıklıkla stres faktörü varlığı, düşük eğitim düzeyleri, işsizlik ve aile içi şiddete maruz kalmanın, girişimi artıran faktörler olabileceği bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda da hem intihar düşüncesi hem de intihar girişimi sıklığı kadınlarda daha fazladır. Çalışmamızda ebeveynden şiddet görme açısından kadın erkek arasında fark yokken eşten şiddet görme kadınlarda daha fazlaydı (p< 0.001). Kadınların çalışma durumu ve eğitim düzeyleri açısından da erkeklerden daha eğitimsiz (kadınlarda 8,6 yıl; erkeklerde 10,3 yıl; p < 0.001) ve ekonomik olarak bağımlı olmaları (çalışanların %26,7 kadın; %73,3 erkek) intihar açısından daha çok risk taşımalarının bir nedeni olabilir gibi görünmektedir. Bu bulgular bize özellikle kadınlardaki risk etkenlerini azaltmaya yönelik toplumu bilgilendirme, aile içi şiddeti önlemeye yönelik girişimlerin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu işaret etmektedir. Medeni durum, bekâr veya boşanmış olmak, (Kessler ve ark. 1999, Lee ve ark. 2010), sosyoekonomik yoksunluk düşük eğitim düzeyi (Schmidtke ve ark. 1996) ve bedensel bir hastalık varlığı (Stenager ve ark. 2000) intihar açısından bilinen risk etkenleridir. Evliliğin intihar davranışı için koruyucu etkisinin sosyal destek sistemi oluşturmasından kaynaklandığı (Reynolds 1991) ve uygun toplum ve aile desteğinin intihar davranışı riskini azalttığı bildirilmiştir (Shwabb ve ark. 1972). Bizim grubumuzda intihar düşünce ve girişimi, bekar ve düşük gelirli grupta daha fazlaydı. Olasılıkla bu verilerle ilişkili olabileceğini düşünebileceğimiz bu şehirde yaşamakla ilgili memnuniyet düzeyi ve sosyoekonomik düzeyle ilgili kendi algıları hem intihar düşüncesi olan grupta hem de girişim olan grupta daha düşüktü. Ailesel özellikler de hem intihar düşüncesi hem de girişimi açısından önemli bir etken olarak görünmektedir. Ailede ruhsal hastalık ve intihar girişimi varlığı, aile ilişkilerinin çatışmalı olması ve aile içi şiddetin her türü (ebeveynden, kocadan, eşe veya çocuğa yönelik şiddet) intihar riskini anlamlı oranda artırmaktadır. Bizim çalışmamızda hem aile içi şiddet hem de depresyon kadınlarda daha fazlaydı. Literatürde bazı çalışmalarda kadınlarda depresyon sıklığı, erkeklerin üç katıdır. Dünya Bankası verilerine göre kadınlarla erkeklerin depresyonda geçirdikleri ortalama süreler arasındaki farklılığın %50’si aile içi şiddet ve tecavüzden kaynaklanmaktadır (Campbell ve ark. 1997). Literatürde en sık kullanılan yöntem olan aşırı doz ilaç kullanımı, çalışmamızda da %71,0 ile ilk sırada yer almıştır (Goldstein ve ark. 1991, Bille-Brahe ve ark. 1997). En sık intihar nedeni olarak belirtilen bizim çalışmamızda %41,9 ile aile geçimsizliği bulgusu 2012 yılı intiharla ölüm istatistiklerinden farklıydı. Daha önceki intihar girişimleri, tamamlanmış intiharlar kadar intihar girişimleri için de açık bir risk etkenidir. Geçmişte intihar girişimi öyküsü olan kişilerde ölüm oranı daha yüksektir (Farmer 1987, Cullberg et al 1988). Bizim bulgularımıza göre intihar girişimi olan 13 kişi birden fazla intihar girişiminde bulunmuştu. 82 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Medyanın, intihar davranışı üzerindeki etkisi tartışmalı bir konudur. İntihar davranışına medyanın etkisinin olup olmadığı geçmişten günümüze kadar tartışılan bir konudur. İntihar haberlerinin medyada sunumu ya da belli bir biçimde sunumunun taklit ve özendirici etkisi nedeniyle intihar oranları bundan etkilenecektir görüşünden hareketle, alanda birçok çalışma yapılmıştır. Çalışmaların bir kısmında tutarlı olmayan sonuçlar elde edilirken, bir kısmı yöntem açısından eleştirilmiştir. Medyada intihar haberlerinin sunumu ile intihar oranları arasında anlamlı bir ilişki saptayan çalışmaların tutarlı bulguları, alanda uzun süre etkisini sürdürmüştür. İntiharı önleme alanında ise medyanın yararı gözardı edilemez bir gerçektir (Palabıyıkoğlu ve Karacan 2008). Philips ve arkadaşları (1974) gazetelerde meşhur kimselerin intihar haberleri ve bu olguya verilen öneme göre gazetelerin dağıtımının yapıldığı yörede intihar oranlarının arttığını bulmuştur. Bizim çalışmamıza katılan kişilere sorulan “Sizce gazete, televizyon gibi medyada çıkan haberlerin intiharlar üzerine etkisi var mıdır?” sorusuna 604 (%67,6) kişi “Evet”, 290 (%32,4) kişi “Hayır” yanıtı verdi. İntihar girişiminde bulunan 31 kişiye sorulan “İntihar girişiminde bulunmadan önce televizyonda izlediğiniz intihar ile ilgili haber ya da filmler sizi etkiledi mi?” sorusuna “Hayır” diyen 26 (%83,9), “Evet” diyen 5 (%16,1) kişi mevcuttu. Evet diyen sayısı az olsa da beş kişide intihara neden olarak görünmesi dikkate alınması gereken bir bulgudur. Doğan ve arkadaşlarının 1995’teki çalışmasıyla uyumlu olarak; depresyon yaygınlığı %18,5 (kadınlarda %21,7; erkeklerde %15,0) olarak bulundu (Doğan ve ark. 2005). Bizim grubumuzda da kadınlarda, erkeklere göre nerdeyse iki kat daha fazlaydı. Bizim çalışmamızda intihara en çok neden olan depresyon, özellikle kadınlarda oldukça yaygındı (toplam %18,5; kadınlarda %21,7; erkeklerde %15,0). İntihar için risk oluşturan bekar olma, düşük gelir düzeyi, sigara kullanımı, yaşadığı şehirden memnuniyetsizlik ve aile içi şiddet, depresyonu olanlarda da daha fazla görülüyordu. Çalışmamızın kısıtlılıkları, yüz yüze görüşme ile bilgi toplanmasına rağmen bireylerin ilk defa karşılaştıkları birisine doğru bilgi verip vermediğini ayırt etmekteki zorlukla ilgili, tespit edilen intihar olgularının var olandan az olması olasılığıdır. Ayrıca etik kurul 18 yaş altındaki bireylerin çalışmaya alınmasını onaylamadığı için 18 yaş altı riskli grubun çalışmaya dahil edilememesi de bir diğer kısıtlılıktır. Gelecekte bu yaş grubunda yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır. Sonuç olarak, intihar davranışını önleyebilmek için konuyla ilgili sağlıklı epidemiyolojik bilgi gerekmektedir. Genel nüfusta intiharla ilişkili risk etkenlerinin belirlenmesi, intiharı önlemeye yönelik psikiyatri, birinci basamak sağlık çalışanları, halk sağlığı gibi alanlarla, sosyal çalışmacılar, güvenlik güçleri, din adamları ve eğitimcilerle işbirliğini içeren stratejilerin geliştirilmesine yardımcı olacaktır. İNTİHARI ÖNLEMEYE YÖNELİK ÇALIŞMA ÖNERİLERİ Özellikle Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü temelli baktığımız zaman, intihar tek başına bir kavram olarak değil; daha çok depresyon ve intihar olarak ele alınmaktadır. Tabi ki burada intihar Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 83 nedenlerinde açıklanan verilerin de göz önüne alınması gerekmektedir. Geçim zorlukları ve aile içi şiddet Avrupa Birliği’nde ciddi intihar sebepleri değilken, Türkiye için ciddi bir nedendir. Ancak ne olursa olsun temelde tavsiye edilen, kurumlar ve disiplinler arası çalışmalar olmaktadır. 2008 yılından Avrupa Birliği Ruh Sağlığı Birimi tarafından yayımlanan İntihar ve Depresyonun Önlenmesi Konsensusu’nda; intiharın sadece ruh sağlığı alanında çalışanlar veya Sağlık Bakanlığının çalışmaları ile değil; ortaklaşa yapılandırılan ve içerisinde her seviyeden, her alandan farklı kurum ve uzmanların dahil olduğu bir sağlık planı ile engellenebileceği belirtilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü intiharı önleme amacına yönelik dört strateji belirlemiştir; • İntihar girişimine yönelik ateşli silahlar ve toksik maddeler gibi araçlara ulaşımın sınırlandırılması • Ruhsal Bozukluk ve madde kötü kullanımından muzdarip kişilerin belirlenmesi ve tedavi edilmesi • Sağlık ve sosyal hizmetlere ulaşımın sağlanması • Medya tarafından intiharın sunulma sorumluluğunun sağlanması 84 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri ZONGULDAK’TA İNTİHARIN ÖNLENMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR STRATEJİLER İntiharın önlenmesi konusunda farkındalık yaratılması 1. Riskli gruplarla karşılaşma ihtimali yüksek sağlık personelinin intiharı tanıma ve izlenecek yollar konusundaki bilgilerinin artırılması için eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi 2. Öğretmenler, kolluk kuvvetleri çalışanları, mahkumlarla çalışanlar, yaşlılara hizmet verenler, din adamları gibi meslek gruplarının intiharla ilgili erken belirtiler konusunda eğitilmesi FAALİYETLER 3. İntihar riskinin yüksek olduğu bilinen grupların yakın çevresinin farkındalığının artırılması 4. Aile içi şiddetin azaltılmasına yönelik okullar aracılığıyla ailelere eğitim verilmesi 5. Genç yaş, ileri yaş ve kadınlar gibi risk gruplarında depresyon taraması yapılarak olası olguların yardım almasının ve izleminin sağlanması Geride kalanlara yönelik girişimlerde bulunulması 1. İntihar olgularının aile ve yakın çevrelerine destek vermeye yönelik sağlık FAALİYETLER programlarının geliştirilmesi ve uygulanması Medyanın intihar konusunda haber yapma tutumuyla ilgili çalışmalar yapılması 1. İntihar haberlerinin medyada yer alma şekliyle ilgili çalıştay düzenlenmesi FAALİYETLER 2. Medya ile toplantılara devam edilmesi 3. Medya aracılığıyla intiharda damgalama ile mücadele edilmesi İntihar girişiminde kullanılan araçlara ulaşımın azaltılması 1. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile tarım ilaçlarının satışıyla ilgili dü- FAALİYETLER zenlemeler konusunda çalışılması 2. Silah satışının kontrolü ve evde silah bulundurmanın kısıtlanması konusunda bilgilendirme ve savunuculuk çalışmaları yapılması 3. Terapötik sınırı düşük olan ilaçların reçete edilmesi ve satışı konusunda uyarı ve düzenlemeler yapılması Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 85 86 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri KAYNAKLAR Ağılkaya Z. (2008) İntihar Girişiminde Bulunanlarda Dini Tutum Ve Davranışlar. Yüksek Lisans Tezi, İSTANBUL. Akiskal HS. (2000) Mood disorders. İntroduction and overwiev. İn: BJ Sadock, VA Sadock (eds). Comprehensive Textbook of Psychiatry Seventh edition. Baltimore: Lippincott Williams and Wilkins, 1284-98. Aktepe, E. Kandil, S. Topbaş, M. (2005) Çocuk ve Ergenlerde İntihar Davranışı. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 4: 88-97. Alptekin, K. (2008) Sosyal Hizmet Bakış Açısından Genç Yetişkinlerde İntihar Girişimlerinin İncelemesi: Bir Model Önerisi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Doktora Tezi. Andrews, G.,Corry, J., Slade, T., Issakidis, C., & Swanston, H. (2002) Comparative risk assessment — Child sexual abuse. Final report. WHO Collaborating Centre on Evidence and Health Policy in Mental Health, St. Vincent’s Hospital, Sydney, Australia. Angst, F. Stassen, H.H., Clayton, P.J., Angst, J. (2002) Mortality of Patients with Mood Disorders: Follow-up over 34-38 Years, J Affect Disord. 68: 167-181. Apaydın H. (2010) Ruh sağlığı-din ilişkisi araştırmalarına bir bakış. Din bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 2: 59-77. Arensman, E., Kerkhof, J.F. (1996) Classification of Attempted Suicide: a Review of Empirical Studies,1963-1993, Suicide Life Threat Behav., 26: 46-67. Arkun, N. : İntiharın psikodinamikleri, Edebiyat Fakültesi matbaası, İstanbul, 1978. Astin MC, Ogland-Hand SM, Coleman EM, Foy DS. (1995). Posttraumatic stress disorder and childhood abuse in battered women: comparisons with maritally distressed women. J Consult Clin Psychol., 63:308-312. Atay, İ.M. Kerimoğlu, E. (2003) Ergenlerde İntihar Davranışı, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, 10: 128-136. Atay İ.M, Eren İ, Gündoğar D. (2012) Isparta İl Merkezinde İntihar Girişimi, Ölüm Düşünceleri Yaygınlığı ve Risk Faktörleri Türk Psikiyatri Dergisi 3: 89-98. Ateşçi, F.C. Kuloğlu, M. Tezcan, E. Yıldız, M. (2002) İntihar Girişimi Olan Bireylerde Birinci ve İkinci Eksen Tanıları, Klinik Psikiyatri, 5: 22-27. Bagley C, Ramsey R. (1985) Psychosocial correlates of suicidal behaviors in an urban population. Crisis, 6: 63-77. Bağlı, M. (2004). Batman İntiharları Bağlamında Özgürlüğün Ve Geleneksel Toplumsal Yapının Kentsel Kurgusu. Kriz Dergisi, 12: 21-40. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 87 Bayam G, Dilbaz N, Bitlis V, Holat H, Tuzer T. (1995) İntihar Davranışı Ölçeği: Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması. Kriz Dergisi, 3: 223-225. Beautrais, A.L. Joyce, P.R. Mulder, R.T. (1998) Psychiatric Illness in a New Zealand Sample of Young People Making Serious Suicide Attempts, N Z Med J., 111: 44-48. Beautrais, A.L. (2000) Risk Factors for Suicide and Attempted Suicide Among Young People, Aust N Z J Psychiatry, 34: 420-436. Beautrais, A.L. (2006). Women and Suicidal Behavior. Crisis, 27: 153-156. Beck AT, Ward C.H, Mendelson M, Mock J, Erbaugh J. (1961) An inventory for measuring depression. Arch Gen Psychiatry, 4: 561-571. Beck AT, Schuyler D, Herman L. (1974) The prediction of suicide. First ed. Maryland: Charles Press Publishers. Beck, A.T. Kovacs, M. Weissman, A. (1975) Hopelessness and Suicidal Behavior: An overview JAMA, 234:1146-1149. Beck, A.T., Kovacs, M., & Weissman, A. (1979). Assessment of Suicidal Intention: The Scale for Suicidal Ideation. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 47: 343-352. Beck AT, Epstein N, Brown G, Steer RA (1988) An inventory for measuring clinical anxiety: Psychometric properties. J Consult Clin Psychol, 56: 893-897. Beck, A.T. Brown, G. Berchick, R.J. Stewart B.L. Steer R.A. (1990) Relationship between Hopelessness and Ultimate Suicide: a Replication with Psychiatric Outpatients. Am J Psychiatry., 147: 190-195. Beck, A.T. Steer, R.A. Beck, J.S. Newman, C.F. (1993) Hopelessness, Depression, Suicidal Ideation, and Clinical Diagnosis of Depression. Suicide Life Threat Behav. 23: 139-145. Bertolote JM, Fleischmann A, De Leo D, Wasserman D. (2004) Psychiatric diagnoses and suicide: revising the evidence. Crisis, 25: 147-55. Bille-Brahe, U. Jessen, G. (1994) Repeated Suicidal Behavior: a Two-year Follow-up, Crisis, 15: 77-82. Bille-Brahe U, Kerkhof A, De Leo D, Schmidtke A, Crepet P, Lonnqvist J, Michel K, Salander-Renberg E, Stiles TC,Wasserman D, Aagaard B, Egebo H, Jensen B. (1997) A repetition-prediction study of European parasuicide populations: a summary of the first report from part II of the WHO/EURO Multicentre Study on Parasuicide in co-operation with the EC concerted action on attempted suicide. Acta Psychiatr Scand, 95: 81-86. Botsis AJ, Plutchik R, Kotler M, van Praag HM. (1995). Parental loss and family violence as correlates of suicide and violence risk. Suicide and Life-Threatening Behavior. 25: 253-257. 88 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Boyd, J.H. (1983) The Increasing Rate of Suicide by Firearms. The New England Journal of Medicine, 308: 872-874. Boyd, J.H. Moscicki, E.K. (1986) Firearms and Youth Suicide. Am J Public Health, 76: 1240– 1242. Brent, D.A. Perper, J.A. Allman, C.J. (1987) Alcohol, Firearms, and Suicide among Youth. Temporal Trends in Allegheny County, Pennsylvania, 1960 to 1983, JAMA, 257: 3369-3372. Brent, D.A. Kolko, D.J. Wartella, M.E. Boylan, M.B. Moritz, G. Baugher, M. Zelenak, J.P. (1993) Adolescent Psychiatric İnpatients’ Risk of Suicide Attempt at 6-month Follow-up, J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 32: 95-105. Brent, D.A. Perper, J.A. Moritz, G. Liotus, L. Schweers, J. Balach, L. Roth, C. (1994) Familial Risk Factors for Adolescent Suicide: a Case-control Study. Acta Psychiatr Scand., 89: 52-58. Brodsky, B.S. Malone, K.M. Ellis, S.P. Dulit, R.A. Mann, J.J. (1997) Characteristics of Borderline Personality Disorder Associated with Suicidal Behavior. Am J Psychiatry, 154: 1715-1719. Brodsky, B.S. Oquendo, M. Ellis, S.P. Haas, G.L. Malone, K.M. Mann, J.J. (2001) The relationship of childhood abuse to impulsivity and suicidal behavior in adults with major depression. Am J Psychiatry, 158: 1871–1877. Burns, A. Goodall, E. Moore, T. (2008) A study of suicides in Londonderry, Northern Ireland, for the Year Period Spanning 2000–2005. Journal of Forensic and Legal Medicine, 15: 148-57. Campbell J.C., Lendowski L.A. (1997). Mental and psysical healt effects of intimate partner violence on women and children. Psychiatr Clin North Am., 20: 353-374. Campbell J.C. (2002). Health consequences of intimate partner violence. The Lancet., 359: 1331-1336. Carballo, J.J. Bird, H. Giner, L. Garcia-Parajua P, Iglesias J, Sher L, Shaffer D. (2007) Pathological Personality Traits and Suicidal İdeation Among Older Adolescents and Young Adults with Alcohol Misuse: a Pilot Case-control Study in a Primary Care Setting, Int J Adolesc Med Health, 19: 79-89. Ceylan, M. Yazan, B. (2000) Araştırma ve Klinik Uygulamada Biyolojik Psikiyatri, sayfa: 43-66. Cimilli C. (2001) Depresyonda sosyal ve kültürel etmenler. Duygu durumu bozuklukları 4. Çizgi Tıp yayınevi, Ankara, 157-68. Comtois, K.A. & Linehan, M.M. (2006). Psychosocial treatments of suicidal behaviors: A practice-friendly review. Journal of Clinical Psychology, 62: 161-170. Çorapçıoğlu A, Köroğlu E, Ceyhun B (1996) Birinci basamak sağlık hizmetlerinde psikiyatrik tanı koydurucu bir ölçeğin (Prime MD), Türkiye için uyarlanması. Nöropsikiyatri Gündemi, 1: 1-10. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 89 Coryell, W. Solomon, D. Turvey, C. Keller M, Leon AC, Endicott J, Schettler P, Judd L, Mueller T. (2003) The long-term of Course of Rapid-cycling Bipolar Disorder, Arch Gen Psychiatry, 60: 914-20. Coşgun, A. Özcebe, H. (2004) Türkiye’de 15-24 Yaş Grubu İntiharlar (1974-2001). IX. Halk Sağlığı Kongresi, Poster Bildirisi, Ankara. Cullberg, J. Wasserman, D. Stefansson, C.G. (1988) Who Commits Suicide after a Suicide Attempt? An 8 to 10 Year Follow up in a Suburban Catchment Area. Acta Psychiatr Scand., 77:598-603. de Man, A.F. Leduc, C.P. Labreche-Gauthier, L. (1992) Correlates of Suicide Ideation in French-Canadian Adults and Adolescents: A Comparison. Journal of Clinical Psychology, 48: 811816. Demirel Özsoy, S. Eşel, E. (2003) İntihar (Özkıyım). Anadolu Psikiyatri Dergisi, 4: 175-185. Desjarlais R, Eisenberg L, Good B, Kleinman A (1995). VVorld Mental Health Problems and Priorities in Low-lncome Countries. New York, Oxford University Press. Deveci A, Taşkın EO, Dündar PE, Demet M, Kaya E, Özmen E, Dinç G. (2005) Manisa İl Merkezinde İntihar Düşüncesi ve İntihar Girişimlerinin Yaygınlığı. Türk Psikiyatri Dergisi, 16: 170-178. Devrimci Özgüven, H. (2002) İntiharların ve İntihar Girişimlerinin Epidemiyolojisi, İzmir, Ege Psikiyatri Yayınları, sayfa: 7–22. Devrimci-Ozguven H, Sayıl I. (2003) Suicide attempts in Turkey: results of the WHO-EURO Multicentre Study on Suicidal behaviour. Can J Psychiatry, 48: 324-329. Devrimci Özgüven, H. (2008) İntihar Davranışının Epidemiyolojisi, Türkiye Klinikleri, 1:1-7. DİE (Devlet İstatistik Enstitüsü). (1993) Genel nüfus sayımı: Nüfusun sosyal ve ekonomik nitelikleri 1990, Türkiye. TC. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara. Dilbaz N, Bitlis V, Bayam G, Berksun O, Holat H, Tüzer T. (1995) İntihar Niyeti Ölçeği: Geçerlilik ve Güvenilirliği. 3P Dergisi, 3:28-31. Dilbaz, N. Aytekin, Y. (2003) Alkol Bağımlılarında İntihar Düşüncesi, Davranışı ve Niyeti, Bağımlılık Dergisi, 4: 1-9. Dilsaver, S.C. Chen, Y.W. Swann, A.C. Shoaib, AM. Krajewski, KJ. (1994) Suicidality in Patients with Pure and Depressive Mania, Am J Psychiatry, 151: 1312-1315. Doğan O, Gülmez H, Ketenoğlu C ve ark. (1995) Ruhsal Bozuklukların Epidemiyolojisi. Dilek Matbaası, Sivas. 90 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Dori, G.A. Overholser, J.C. (1999) Depression, Hopelessness, and Self-esteem: Accounting for Suicidality in Adolescent Psychiatric İnpatients, Suicide Life Threat Behav., 29: 309-318. Dorpat T, Ripley H (1960) A study of suicide in the Seattle area. Compr Psychiatry, 1:349-59. Doruk, A. Özşahin A. (2007) İntihar. Psikiyatri Temel Kitabı, 2007, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, sayfa: 556–561. Durkheim E. (2002) İntihar. (Çev: Prof. Dr. Özer Ozankaya). 1. Basım. İstanbul: Cem Yayınevi, s. 25. Eksi, A. (1990). Çocuk, genç, ana babalar. Bilgi Yayınevi: Ankara. Eskin, M. (2003) İntihar: Açıklama, Değerlendirme, Tedavi ve Önleme. Çizgi Tıp Yayınevi, Ankara. Farmer, R. (1987) Hostility and deliberate self-poisoning: the role of depression, The British Journal of Psychiatry, 150: 609-614. Fawcett, J. (2001) Treating Impulsivity and Anxiety in the Suicidal Patient, Ann N Y Acad Sci., 932: 94-105. Fenton, W.S. McGlashan, T.H. Victor, B.J. Blyler, C.R. (1997) Symptoms, Subtype and Suicidality in Patients with Schizophrenia Spectrum Disorders. Am J Psychiatry, 154: 199-204. Follingstad, D.R. Brennan, A.F. Hause, E.S. Polek, D.S. Rutledge, L.L. (1991). Factors moderating physical and psychological symptoms of battered women. Journal of Family Violence. 6 (1): 81-96. Giaconia, R.M. Reinherz, H.Z. Silverman, A.B. Pakiz, B. Frost, A.K. Cohen, E. (1995) Traumas and Posttraumatic Stress Disorder in a Community Population of Older Adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 34: 1369-1380. Goldstein RB, Black DW, Nasrallah A. Winokur, G. (1991) The prediction of suicide. Arch Gen Psychiatry, 48: 418-22. Gould, M.S. Fisher, P. Parides, M. Flory, M. Shaffer, D. (1996) Psychosocial Risk Factors of Child and Adolescent Completed Suicide. Arch Gen Psychiatry, 53: 1155-1162. Hawton, K. Van Heeringen, K. (2009) Suicide. Lancet, 373: 1372-1381. Hintikka J, Viinamaki H, Tanskanen A, Kontula O, Koskela K. (1998) Suicidal ideation and parasuicide in the Finnish general population. Acta Psychiatr Scand, 98: 23-27. Hisli N. (1988) Beck Depresyon Envanterinin üniversite öğrencileri için geçerliği, güvenirliği. Psikoloji Dergisi, 7: 3-13. Isometsä, E.T. Henriksson, M.M. Heikkinen, M.E. Aro, HM. Marttunen, MJ. Kuoppasalmi, KI. Lönnqvist, JK. (1996) Suicide Among Subjects with Personality Disorders. Am J Psychiatry, 153: 667-673. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 91 Jacobs, D. Brewer, M. (2004) APA Practice Guideline for the Assessment and Treatment of Patients with Suicidal Behaviors. Psychiatric Annals, 34: 373-380. Jamison, K.R. (2004) Erken Çöken Karanlık İntiharı Anlamak, Ayrıntı Yayınları, İstanbul. Jewkes R. (2002). Intimate partner violence: causes and prevention. The Lancet, 359: 1423-1429. Johnson, G.R., Krug, E.G. Potter, L.B. (2000). Suicide among adolescents and young adults: A cross-national comparison of 34 countries. Suicide and Life-Threatening Behavior, 30: 74-82. Kaplan, H.I. Sadock, B.J. (2004) Kaplan & Sadock Klinik Psikiyatri, İntihar, Nobel Tıp Kitabevi, İstanbul, sayfa: 361–366. Kaplan, H.I. Sadock, B.J. Sadock, V.A. (2005) Comprehensive Textbook of Psychiatry. Eighth Ed. sayfa: 2442-2453. Kazdin, A.E. French, N.H. Unis, A.S. Esveldt-Dawson, K. Sherick, R.B. (1983) Hopelessness, Depression, and Suicidal Intent Among Psychiatrically Disturbed Inpatient Children. J Consult Clin Psychol., 51: 504-510. Kessler, R.C. Borges, G. Walters, E.E. (1999) Prevalence of and risk factors for lifetime suicide attempts in the National Comorbidity Survey. Arch Gen Psych, 56: 617-626. Kirkpatrick, B. Tek, C. (2005) Comprehensive Textbook of Psychiatry, 8. Baskı, Güneş Kitabevi, Ankara, sayfa: 1416-1436. Kirmayaer L. J, Malus M, Boothroyd L.J. Suicide attempts among Inuit youth: a community survey of prevalence and risk factors.Acta Psychiatr Scand 1996; 94:8-17. Koçal, N. Coşar, B. Candansayar, S. Arıkan, Z. Işık, E. (1994) Yatan psikiyatrik hastalardan intihar girişimi olanlarda demografik özellikler ve psikiyatrik bozuklukların retrospektif araştırılması. Kriz Dergisi, 2: 327-30. Koreen, A.R. Siris, S.G. Chakos, M. Alvir, J. Mayerhoff, D. Lieberman, J. (1993) Depression in First Episode Schizophrenia. Am J Psychiatry, 150: 1643-1648. Köroğlu E. (1997) Psikiyatri Temel Kitabı 1. cilt. Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 389-428. Köroğlu, E. (1999) Psikiyatrik Acil Durumlar, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, sayfa: 425-443. Krarup G, Nielsen B, Rask P, Petersen P. (1991) Childhood experiences and repeated suicidal behavior. Acta Psychiatrica Scandinavica, 83: 16–19. Kreitman, N. Casey, P. (1988) Repetition of Parasuicide: an Epidemiological and Clinical Study. Br J Psychiatry, 153: 792-800. Lee JI, Lee MB, Liao SC, Chang CM, Sung SC, Chiang HC, Tai CW. (2010) Prevalence of suicidal ideation and associated risk factors in the general population. J Formos Med Assoc., 109: 138-147. 92 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Lewinsohn PM, Rohde P, Seeley JR, Baldwin CL (2001) Gender differences in suicide attempts from adolescence to young adulthood. J Am Acad Child Adoles Psychiatry, 40: 427-434. Linehan, M.M. Nielsen, S.L. (1981) Assesment of suicide ideation and parasuicide: hopelessness and social desirability. J Consult Clin Psychology, 49: 773-775. Madianos, M.G. Madianou- Gefou, D. Stefanis, C.N. (1993) Changes in suicidal behavior among nation - wide general population samples in Greece. Eur Arch Psychiatry Clin Neurosci, 243: 171-178. Marangell, L.B. Bauer, M.S. Dennehy, E.B. Wisniewski, S.R. Allen, M.H. Miklowitz, D.J. Oquendo, M.A. Frank, E. Perlis, R.H. Martinez, J.M. Fagiolini, A. Otto, M.W. Chessick, C.A. Zboyan, H.A. Miyahara, S. Sachs, G. Thase, M.E. (2006) Prospective Predictors of Suicide and Suicide Attempts in 1.556 Patients with Bipolar Disorder Followed for up 2 Years. Bipolar Disord., 8: 566-575. Mazza, J.J. (2000) The Relationship Between Posttraumatic Stress Symptomatology and Suicidal Behavior in School-based Adolescents. Suicide Life Threat Behav, 30: 91-103. Mohanty, S. Sahu, G. Mohanty, M.K. Patnaik, M. (2007) Suicide in India: A four year retrospective study. Journal of Forensic and Legal Medicine, 14: 185-189. Moscicki, E.K. O’Carroll, P. Rae, D.S. Locke, B.Z. Roy, A. (1988) Suicide attempts in the Epidemiologic Catchment Area Study. Yale J Biol Med, 61: 259-268. Moscicki, E.K. (2001) Epidemiology of Completed and Attempted Suicide: Toward a Framework for Prevention. Clinical Neuroscience Research, 1: 310–323. O’Donnell, I. Farmer, R. Catalán, J. (1996) Explaining Suicide: The Views of Survivors of Serious Suicide Attempts. Br J Psychiatry. 168: 780-786. Oto, R. Özkan, M. Altındağ, A. (2004) Batman İntiharları, Türkiye Klinikleri J Psychiatry, 5: 74100. Öztürk, E. Sar, V. (2008) Somatization as a Predictor of Suicidal Ideation in Dissociative Disorders. Psychiatry Clin Neurosci., 62: 662-668. Palabıyıkoğlu R, Karacan E (2008) İntihar Davranışı ve Medya. Psikiyatri Özel Dergisi, 1: 43-52. Paykel ES, Myers JK, Lindenthal JJ, Tanner J. (1974) Suicidal feelings in the general population: a prevalence study. Br J Psychiatry, 124: 460-469. Philips DP. (1974) The Influence of Suggestion on Suicide: Substantive and theoretical implications of the Werther effect. American Sociological Review, 39: 340-354. Pilowsky, D.J. Wu, L.T. Anthony, J.C. (1999) Panic Attacks and Suicide Attempts in Mid-adolescence. Am J Psychiatry, 156: 1545-1549. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 93 Pfeffer, C.R. Klerman, G.L. Hurt, S.W. Lesser, M. Peskin, J.R. Siefker, C.A. (1991) Suicidal Children Grow up: Demographic and Clinical Risk Factors for Adolescent Suicide Attempts. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 30: 609-616. Pfeffer, C.R. Hurt, S.W. Kakuma, T. Peskin, J.R. Siefker, C.A. Nagabhairava, S. (1994) Suicidal Children Grow up: Suicidal Episodes and Effects of Treatment during Follow-up. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 33: 225-230. Pokorny, A.D. (1974). A schema for classifying suicidal behaviors. The Prediction of Suicide. Beck, Resnik and Lettieri (Eds.), The Charles Pres Publishers, Inc. Bowie Maryland. Polatöz Ö, Kuğu N, Doğan O, Akyüz G. (2011) Sivas il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı ve bazı sosyodemografik faktörlerle ilişkisi. Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi 24: 13-23. Pridmore, S. Ahmadi, J. Majeed, Z.A. (2011) Suicide in Old Norse and Finnish folk stories. Australas Psychiatry, 19: 321-324. Qin, P. Agerbo, E. Mortensen, P.B. (2002) Suicide risk in relation to family history of completed suicide and psychiatric disorders: a nested case-control study based on longitudinal registers. Lancet, 360: 1126-1130. Read, G. F. (1997) Trends in an Adolescent and Young Adult Parasuicide Population Presenting at a Psychiatric Emergency Unit: A Descriptive Study. International Journal of Adolescent Medicine and Health, 1997; 9: 249-270. Reynolds WM. (1991) Psychometric characteristics of the adult ideation questionnaire in college students. J Pers Asses, 56: 289-307. Richardson J, Coid J, Petruckevitch A, Chung WS, Moorey S, Feder G. (2002). Identyfying domestic violence: Cross sectional study in primary care. British Medical Journal, 324: 274277. Roberts, J.E. Monroe, S.M. (1992) Vulnerable Self-esteem and Depressive Symptoms: Prospective Findings Comparing Three Alternative Conceptualizations, Journal of Personality and Social Psychology, 62: 804-835. Roy, A. (1985) Suicide and Psychiatric Patients. Psychiatric Clinics of North America, 8: 227-241. Roy, A. (2000) Comprehensive Textbook of Psychiatry, Psychiatric emergencies, Yedinci baskı, sayfa:2031–2040. Saddock, B.J. Saddock, V.A. (2005) Klinik Psikiyatri El Kitabı, Güneş Kitabevi, Ankara, sayfa: 382-395. Sadock BJ ve Sadock VA. (2007) Kaplan & Sadock’s Comprehensive Textbook of Psychiatry, 8. Baskı. Güneş Kitabevi, Ankara, sayfa: 2442–2453. 94 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Sar, V. Koyuncu, A. Öztürk, E. Yargıc, L.I. Kundakcı, T. Yazıcı, A. Kuşkonmaz, E. Aksüt, D. (2007) Dissociative Disorders in the Psychiatric Emergency Ward. Gen Hosp Psychiatry, 29: 45-50. Sayar, M.K Öztürk, M. Acar, B. (2000) Aşırı Dozda İlaç Alımıyla Girişimde Bulunan Ergenlerde Psikolojik Etkenler. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 3: 133-138. Sayıl I, Berksun O, Palabıyıkoğlu R Oral, A. Haran, S. Güney, S. Binici, S. Geçim, S. Yücat, T. Beder, A. Ozayar, H. Büyükçelik, D. Özgüven, H.D. (1998) Attempted Suicide in Ankara in1995. The Journal of Crisis Intervention and Suicide Prevention. Crisis, 19: 47-48. Sayıl, I. (2000) İntihar Davranışı: Kriz ve Krize Müdahale. Sayıl, I. Berksun, O. Palabıyıkoğlu, R. Özgüven, H.D. Soykan, Ç. Haran, S. Ankara Üniversitesi Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, no:6, s: 165-178. Sayıl, I. (2002) Psikiyatrik Epidemiyoloji, İntihar Davranışı ve Epidemiyolojisi. Ege Psikiyatri Yayınları, İzmir, sayfa: 118–123. Sayıl, I. Devrimci Özgüven, H. (2002) Suicide and Suicide Attempts in Ankara in 1998: Results of the Who/Euro Multicentre Study on Suicidal Behavior. Crisis, 23: 11-16. Schmidtke, A. Bille Brahe, U. De Leo, D. ve ark. (1996) Attempted Suicide in Europe: Rates, Trends and Sociodemographic Characteristics of Suicide Attempters During the Period 1989-1992. Results of the WHO/Euro Multicentre Study on Parasuicide. Acta Psychiatr Scand, 93: 327-338. Shaffer, D. Gould, M.S. Fisher, P. Trautman, P. Moreau, D. Kleinman, M. Flory, M. (1996) Psychiatric Diagnosis in Child and Adolescent Suicide. Arch Gen Psychiatry, 53: 339-348. Sher, L. (2006) Alcoholism and Suicidal Behavior: a Clinical Overview. Acta Psychiatr Scand, 113: 13-22. Schwab, J.J. Warheit, G.J. Holzer, C.E. (1972) Suicidal ideation and behavior in a general population. Dis Nerv Syst, 33: 745-748. Skegg, K. (2005) Self-Harm. Lancet, 366: 1471-1483. Soloff, P.H. Lis, J.A. Kelly, T. Cornelius, J. Ulrich, R. (1994) Risk Factors for Suicidal Behavior in Borderline Personality Disorder. Am J Psychiatry, 151: 1316-1323. Stack S. Suicide: A 15-Year Review of the Sociologicial Literature. Suicide and Life Threatening Behavior 2000; 30(2):145-176 Stenager, E.N. Stenager, E. (2000) Physical illness and suicidal behaviour. The international handbook of suicide and suicide attempt. Hawton, K. Van Heeringen, K. (ed) John Wiley and Sons, London, s.403–420. Suominen, K. Haukka, J. Valtonen, H.M. Lönnqvist, J. (2009) Outcome of Patients with Major Depressive Disorder After Serious Suicide Attempt. J Clin Psychiatry, 70: 1372-1378. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 95 Suvarlı, M.K. (1995) Çocuklarda ve Adölesan Çağında İntihar: Araştırmalar, Önlemler ve Çözüm Önerileri. Kriz Dergisi, 3: 75-87. Şenol, V. Ünalan, D. Avşaroğulları, L. İkizceli, İ. (2005) İntihar Girişimi Nedeniyle Erciyes Universitesi Tıp Fakultesi Acil Anabilim Dalı’na Başvuran Olguların İncelenmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 6: 19-29. Tatlılıoğlu, K. (2012) Sosyal Bir Gerçeklik Olarak İntihar Olgusu. AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 12: 135-157. Topbaş M. (2004) İnsanlığın büyük ayıbı: çocuk istismarı. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 3: 7680. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) İntihar istatistikleri 2006. TC Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu, 2008, Ankara, Türkiye İstatistik Kurumu Matbaası TÜİK BÖLGESEL GÖSTERGELER TR 81 Zonguldak, Karabük, Bartın 2010 TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) İntihar istatistikleri, 2012. www.TÜİK.gov.tr. Tutkun, H. Sar, V. Yargıç, L.I. Özpulat, T. Yanık, M. Kızıltan, E. (1998) Frequency of Dissociative Disorders Among Psychiatric İnpatients in a Turkish University Clinic. Am J Psychiatry, 155: 800-805. Uludüz, U.D. Uğur, M. (2001) Bir Vaka Dolayısıyla İntiharların Gözden Geçirilmesi. Yeni Symposium, 14: 19-25. Ulusoy, M, Şahin, NH, Erkmen, H. (1998) Turkish version of the Beck Anxiety Inventory: Psychometric properties. J Cogn Psychother, 12: 163-172. Van Egmond, M. Garnefski, N. Jonker, D. Kerkhof, A. (1993) The relationship between sexual abuse and female suicidal behavior. Crisis, 14: 129–139. Wasserman, D. Cullberg, J. (1989) Early separation and suicidal behavior in the parental homes of 40 consecutive suicide attempters. Acta Psychiatr Scand, 79: 296-302. Weissmann MM, Bland RC, Canino GJ, Greenwald S, Hwu HG, Joyce PR, Karam EG, Lee CK, Lellouch J, Lepine JP, Newman SC, Rubio-Stipec M, Wells JE, Wickramaratne PJ, Wittchen HU, Yeh EK. (1999) Prevalence of suicide ideation and suicide attempts in nine Countries. PsycholMed, 29: 9-17. Wetzel, R.D. Reich, T. (1989) The Cognitive Triad and Suicide İntent in Depressed in-patients. Psychol Rep., 65: 1027-1032. WHO. (1993). Psychosocial and Mental Health Aspects of Women’s Health. WHO, Geneva. Wunderlich U, Bronisch T, Wittchen HU, Carter R. (2001) Gender differences in adolescent and young adults with suicidal behaviour. Acta Psychiatr Scand; 104: 332-339. 96 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Yalın, A. Avcı, A. Kerimoğlu, E. Aslan, H. (1995) Çocuklarda fiziksel örselenmenin Ankara ve Adana illerinde görülme sıklığının taranması. 3P Dergisi, 3: 39-43. Yasan, A. Danis, R. Tamam, L. Özmen, S. Özkan, M. (2008) Socio-cultural features and sex profile of the individuals with serious suicide attempts in southeastern Turkey: a one-year survey. Suicide Life Threat Behav, 38: 467-480. Yen, S. Shea, M.T. Pagano, M. Sanislow, C.A. Grilo, C.M. McGlashan, T.H. Skodol, A.E. Bender, D.S. Zanarini, M.C. Gunderson, J.G. Morey, L.C. (2003) Axis I and Axis II Disorders as Predictors of Prospective Suicide Attempts: Findings from the Collaborative Longitudinal Personality Disorders Study. J Abnorm Psychol., 112: 375-381. Yılmazçetin, C.E. Taner, S. Ögel, K. (2005) İstanbul Örnekleminde Ergenlerde Riskli Davranışların Yaygınlığı ve Sosyodemografik Etkenlerle İlişkisi, II. Ulusal Alkol ve Madde Bağımlılığı Kongresi, Poster Bildirimi, Bodrum. Ystgaard M, Hestetun I, Loeb M, Mehlum L. (2004) Is there a specific relationship between childhood sexual and physical abuse and repeated suicidal behavior? Child Abuse&Neglect 28: 863-875. Yüksel, N. (2001) İntiharın Norobiyolojisi, Klinik Psikiyatri Dergisi, ek 2: 5-15. Zaheer, J. Links, P.S. Liu, E. (2008) Assessment and Emergency Management of Suicidality in Personality Disorders. Psychiatr Clin North Am., 31: 527-543. Zoroğlu S, Tüzün Ü, Şar V. (2001) Çocukluk dönemi istismar ve ihmalinin olası sonuçları. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2: 69-78. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 97 EKLER EK-1. Sosyo-demografik veri formu EKLER EK-1. Sosyo-demografik veri formu Değerli katılımcı, Değerli katılımcı, Bu anket Bülent Ecevit Üniversitesi TıpTıp Fakültesi ile ile Sosyoloji bölümü Bu anket Bülent Ecevit Üniversitesi Fakültesi Sosyoloji bölümütarafından tarafından ortaklaşa ortaklaşa gerçekleştirilen bir saha çalışmasıdır. Anketin amacı; Zonguldak ilindeki intihar yaygınlığını ve intigerçekleştirilen bir saha çalışmasıdır. Anketin amacı; Zonguldak ilindeki intihar yaygınlığını ve haraintihara neden neden olan etkenleri araştırmaktır. Anketin amacına ulaşabilmesi için vereceğiniz cevaplar olan etkenleri araştırmaktır. Anketin amacına ulaşabilmesi için vereceğiniz son derece önemlidir. ve verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür son cevaplar derece önemlidir. KatılımınızKatılımınız ve verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederiz.ederiz. SORULAR İsim Soyad: Telefon: ı, Tüccar 11. ( ) 12. ( ) 13. ( ) Profesyo İşsiz Geçici nel işçi, (avukat, mevsim doktor, lik işçi mimar, mühendi s) 1- Cinsiyetiniz? 1 ( ) Erkek 2 ( ) Kadın 2- Yaşınız? ( ) 3- Eğitim durumunuz? ………….. yıl 1( ) Okur yazar değil 2( ) İlkokul 3( ) Ortaokul 4( ) lise 5( ) Üniversite 3( ) Dul 2 ( ) Kendi ailemle (Ka rım/kocam/çocuklar) 3 ( ) Ailemle (Anne/Baba/Kardeşler) 4 ( ) Geniş aile (Eş/çocuklar/anne/baba/diğer akraba) 4( ) 5 ( ) Arkaşlarımla birlikte yaşıyorum 6 ( ) Diger. Belirtiniz……………………… 9- AİLENİZİN (Tüm ev halkının kazancı, gayrimenkul gelirleri vb. dahil)TOPLAM geliri nedir? 7- Evli iseniz eşinizin mesleği nedir? 1. ( ) 2.( ) 3.( ) 4. ( ) 5. ( ) Memur Esnaf Emekli Çiftçi İşçi 7.( ) Sanayi ci, İşadam 8. ( ) 9. ( ) Üst Öğretm düzey en yönetici 15. ( ) Diğer : 1 ( ) Tek başıma yaşıyorum 6- Çocuğunuz var mı? 0 ( ) Yok 1 ( ) Var Varsa kaç tane……………. 6. ( ) Ev Hanımı 14. ( ) Asker, subay, polis, Güvenl ik görevli si 8- Şu an kimlerle beraber yaşıyorsunuz? 4- Şu anda geçiminizi sağladığınız işiniz/mesleğiniz nedir? (Annenizin? Babanızın?) Anketör Dikkat!!! K: Kendi A: Anne B: Baba olarak işaretlenecek. 5- Medeni Durumunuz? 1( ) Evli 2( ) Bekar Boşanmış Mesl ek 10. ( ) Serbe st 1. 1000 TL ve altı 3.2000-3000 TL 2.1000-2000 TL 4.3000 TL ve üstü 120 98 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 10- Siz kendinizi hangi sosyo-ekonomik grup içerisinde görüyorsunuz? (Anketör!! önce alt, orta üst diye sor, Sonra alt sınıf neresi? Alt sınıfın ortası mı, alt sınıfın üstü mü? şeklinde sor) 1 () AltSınıf2 ( ) Orta Sınıf 3()Üst Sınıf 18- Herhangi bir bedensel engellilik 1 ( ) Var (açıklayınız) …………… 2 ( ) Yok 19- Düzenli bir sosyal uğraşınız (spor yapmak, müzikle ilgilenmek gibi) var mı? 1 ( ) Var 2 ( ) Yok 11- Sosyal güvenceniz var mı? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 20- Gelecekle ilgili olarak plan yapar mısınız/ planlarınız var mıdır? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 12- Zonguldak’ta yaşamaktan memnun musunuz? 1( )Çok memnunum 2()Memnunum 3( )Kararsızım 4( ) Memnun değilim 5( )Hiç memnun değilim 21- Geleceğinize nasıl bakıyorsunuz? 1 ( ) Güvenle ve umutla 2 ( ) Korku ve kaygıyla 3 ( ) Hiç düşünmedim umurumda değil 4 ( ) Diğer, Belirtiniz ………… 13- Aileniz ya da siz daha önce göç ettiniz mi? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 22- Dindarlık konusunda aşağıdaki ifadelerden hangisi sizin durumunuza en uygun olandır? 1 ( ) Dinsel inançlarım kuvvetlidir, gerekenleri aynen yerine getiririm 2 ( ) Düzenli ibadet edemesem de Allah’a inanırım 3 ( ) Bir yaratıcı güce inanırım 4 ( ) Dinsel inancım yoktur, dine ve Allah’a inanmam 5 ( ) Diğer(belirtiniz) ……………… 14-Anne ve babanız için uygun olan seçeneği işaretleyiniz. 1 ( ) Anne baba hayatta birlikte yaşıyor 2( ) Anne hayatta, baba değil 3 ( ) Baba hayatta, anne değil 4 ( ) Anne-baba hayatta, ayrı yaşıyor 5 ( ) Anne baba her ikisi de hayatta değil 6 ( ) Diğer …………………………. 15- Anne babanız ayrıldığında yaşındaydınız? ………… 23 – Ayaktan psikiyatrik tedavi öyküsü 1 ( ) Var (açıklayınız, hangi ilaç) 2 ( ) Yok kaç 34- Yatarak psikiyatrik tedavi öyküsü 1 ( ) Var (açıklayınız) ………………. 2 ( ) Yok 16- Anne veya babanız vefat ettiğinde kaç yaşındaydınız? ……………… 25 – Sigara kullanımı 1 ( ) Hiç kullanmamış 2 ( ) Geçmişte kullanmış bırakmış 3 ( ) Halen kullanıyor 17-Sürekli ilaç kullanmanızı gerektiren her hangi bir sağlık sorununuz var mı? 1( ) Evet (Ne olduğunu belirtiniz) ………. 2( ) Hayır 121 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 99 26-Sigara kullanıyorsa; … yıl, … adet /gün 4 ( ) Genel olarak uyumlu bir ilişkimiz var. 5 ( ) Diğer (Lütfen belirtiniz): …… 27-Alkol kullanımı 1 ( ) Hiç kullanmamış 2 ( ) Geçmişte kullanmış bırakmış 3 ( ) Halen kullanıyor 28- Alkol kullanıyorsa; …… yıldır 37- Bu güne kadar kendi vücudunuza bir kez bile olsa isteyerek zarar verdiniz mi (jiletle kesme, sigarayla yakma, vücudunu isteyerek darp etme vb.)? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 29- Ne sıklıkta alkol alıyorsunuz? 1 ( ) Ayda bir- iki 2 ( ) Haftada bir 3 ( ) Haftada iki 4 ( ) Haftada ikiden fazla 5 ( ) Hergün 38- Anne veya babanız eşlerden diğerine bir kez bile olsa şiddet uyguladı mı/uygular mı? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 30- Madde Kullanımı (esrar, eroin, kokain, uçucu madde, yasadışı hap) 1 ( ) Hiç kullanmamış 2 ( ) Geçmişte kullanmış bırakmış 3 ( ) Halen kullanıyor 39- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa anneniz size karşı şiddet uyguladı mı/uygular mı? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 40- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa anneniz kardeşinize/kardeşlerinize karşı şiddet uyguladı mı/uygular mı? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 31- Hangi maddeyi kullanıyorsunuz? …………………………………… 32- Ailenizde ruhsal hastalığı olan var mı? (anne, baba, kardeşler, dayı, hala, teyze, amca, kuzenler) 41- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa babanız size karşı şiddet uyguladı mı/uygular mı? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 1( ) Evetse Kim/kimler? …………… 2 ( ) Hayır 42- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa babanız kardeşinize/kardeşlerinize karşı şiddet uyguladı mı/uygular mı? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 33- Çocukluk döneminizde anne ya da babanızdan belli bir dönem ayrı kaldığınız oldu mu? 1 ( ) Evet, ne kadar süre: ………… 43- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa eşiniz size karşı şiddet uyguladı mı/uygular mı? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 2 ( ) Hayır 34. Eğer evetse, kaç yaşındaydınız? 35. Ayrılık nedeni? …………………… 44- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa eşiniz ya da siz çocuklarınıza karşı şiddet uyguladı mı/uygular mı? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 36-Ailenizle olan ilişkilerinizi genel olarak tanımlayacak en önemli seçenek aşağıdakilerden hangisidir? 1 ( ) Sürekli çatışırız, hiç anlaşamayız, ilişkimiz kopuk. 2 ( ) Sürekli çatışırız ama birbirimizden kopmayız. 3 ( ) Ciddi anlaşmazlıklarımızı beraber çözeriz. 122 100 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri EK-2: İNTİHAR DAVRANIŞI ÖLÇEĞİ 7. En son intihar girişiminiz ne zaman oldu? ......... ay önce 1. Hiç kendinizi öldürmeyi düşündüğünüz oldu mu? 0 ( ) Asla 1 ( ) Bir kez 2 ( ) Bazen 3 ( ) Sıklıkla 4 ( ) Çok sık 5 ( ) Her zaman 8. İntihar girişiminde bulunma nedeniniz aşağıdaki konulardan hangisi ile ilişkilidir? 1 ( ) Fiziksel ya da ruhsal rahatsızlıklar 2 ( ) Aile geçimsizliği 3 ( ) Geçim zorluğu ve ekonomik soranlar 4 ( ) Duygusal ilişkiler ve istediği kişi ile evlenememe 5 ( ) İş ya da iş arkadaşları ile ilgili sorunlar 6 ( ) Öğrenim başansızlığı 7 ( ) Diğer (belirtiniz) ................................. 2. Son bir yıl içinde ne kadar sıklıkla kendinizi öldürmeyi düşündünüz? 0 ( ) Asla 1 ( ) Bir kez 2 ( ) Bazen 3 ( ) Sıklıkla 4 ( ) Çok sık 9. İntihar girişiminde bulunmak için seçtiğiniz yolun ölümle sonuçlanıp sonuçlanmayacağı hakkında bilginiz var mıydı? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 10. İntihar girişiminde bulunmadan önce televizyonda izlediğiniz intihar ile ilgili haber ya da filmler sizi etkiledi mi? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 3. Birisine hiç intihar edebileceğinizi veya edeceğinizi söylediniz mi? 1 ( ) Evet 0 ( ) Hayır 4. Bir gün intihara teşebbüs etme olasılığınız nedir? 0 ( ) Hiç bir zaman etmem 1 ( ) Şu anda düşünmüyorum ama gelecekle ilgili kesin bir şey söyleyemem 2 ( ) Belki 3 ( ) Mutlaka 4 ( ) Mutlaka birden fazla tekrarlama olasılığım var. 5. Şu ana kadar intihar girişiminde hiç bulundunuz mu? 1 ( ) Evet Kaç kez? ………………… 2 ( ) Hayır (hayır ise soru14’e geç!!) 11. Evinizde ya da yaşam alanınız dahilinde kolayca ulaşabileceğiniz ateşli silah var mıdır? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 12. Son 1 yıl içinde ailenizde ya da çevrenizde çok etkilendiğiniz bir ölüm olayı yaşadınız mı? 1 ( ) Evetse kim? ……… 2 ( ) Hayır 13. Ailenizde intihar girişiminde bulunan var mı? 1 ( ) Evetse kim? ………. 2 ( ) Hayır 6. Şu ana kadar intihar girişiminde bulunduysanız hangi yöntemi kullandınız? 1 ( ) İlaç içerek 2 ( ) Kendimi asmaya çalışarak 3 ( ) Hayati bölgelerdeki damarlarımı keserek 4 ( ) Kendimi zehirli gazlara maruz bırakarak 5 ( ) Diğer yöntemlerle ( hangi yöntemler, yazınız) 14. Ailenizde intiharla ölen var mı? 1 ( ) Evetse kim? …………… 2 ( ) Hayır 15. Sizce gazete, televizyon gibi Medya’da çıkan haberlerin intiharlar üzerindeki bir etkisi var mıdır? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 123 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 101 İNTİHAR NİYETİ ÖLÇEĞİ (!!Anketöre not: İntihar girişiminde bulunmuş olanlara uygulanacak) İntihar girişimi ile ilgili koşullar 1-İzolâsyon 0 ( ) Yanında herhangi biri var. 1 ( ) Yakınında veya ilişkide olduğu biri var. Telefonla olabilir. 2 ( ) Yakınında veya ilişkide olduğu kimse yok. 5-Ölümü beklerken yapılan son eylemler 0 ( ) Yok 1 ( ) Ölümü beklerken bazı planlar yapmamış veya yapmayı düşünmüş. 2 ( ) Kesinlikle planlar yapmış.Vasiyetinde değişiklikler yapması, armağanlar bırakması, yaşam sigortasını iptal ettirmesi gibi. 6-İntihar girişimi için yapılan hazırlıkların derecesi 0 ( ) Hiç bir hazırlık yok. 1 ( ) Minimum veya orta düzeyde hazırlık 2 ( ) Ciddi hazırlık 2-Zamanlama 0 ( ) Zamanlama dikkate alınmamış 0 ( ) Müdahaleye imkan verecek şekilde zamanlanmış 1 ( ) Müdahale imkanı az olacak şekilde zamanlanmış 2 ( ) Müdahale imkanı çok az olacak şekilde zamanlanmış. 7-İntihar notu: 0 ( ) Not yok. 1 ( ) Not yazmayı düşünmüş veya yazmış ancak yırtmış. 2 ( ) Not var. 3-Fark edilme ve-veya müdahale edilmeye karşı önlemler 0 ( ) Önlem almamış 1 ( ) Pasif önlemler almış. Örneğin; insanlardan kaçınmış fakat engelleyici müdahalelere karşı önlem almamış. Bir odaya kapıyı kilitlemeden kapanması gibi 2 ( ) Aktif önlemler almış. Kendini bir odaya kilitlemiş. 8-İntihar girişiminden önce niyetin açıkça belirtilmesi 0 ( ) Yok 1 ( ) Belirsiz biçimde 2 ( ) Acık bir biçimde 9-İntihar girişiminin amacı 0 ( ) Temel olarak çevresini değiştirmek veya etkilemek. 1 ( ) Hem çevresini değiştirmek ve etkilemek hem de bulunduğu çevreden kurtulmak. 2 ( ) Tamamen kendi çevresinden kurtulmak. 4-Girişim süresince veya sonrasında yardım sağlayacak tarzda davranmış. 0 ( ) Herhangi bir şey yapmamış. 0 ( ) Girişimle ilişkili yardım edebilecek birine haber vermiş. 1 ( ) Yardımcı olabilecek kişiyle ilişkiye geçmiş fakat özellikle girişimden bahsetmemiş. 2 ( ) Yardımcı olabilecek kişilerle ilişki kurmamış. Kendini değerlendirme: 10-Girişimin ölümcüllüğü ile ilgili beklentiler 0 ( ) ölümün pek olası olmadığını düşünmüş veya hiç düşünmemiş. 124 102 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 1 ( ) ölebileceğini düşünmüş ancak pek ihtimal vermemiş, 2 ( ) ölümün olası veya kesin olduğunu düşünmüş. 15-Girişimin tasarlanma derecesi 0 ( ) Hiç düşünmemiş, impulsif. 1 ( ) İntihar girişiminden 3 saat veya daha kısa süre önce tasarlamaya başlamış. 2 ( ) İntihar, girişiminden 3 saatten daha uzun süre önce tasarlamaya başlamış. 11-Kullanılan yöntemin öldürücü olmasına ilişkin kavramlar. 0 ( ) Hiç düşünmemiş veya öldürücü olmayacak düzeyde uygulamış. 1 ( ) Kullandığı yöntemin öldürücü olup, olmadığı konusunda emin değilmiş. 2 ( ) Kullandığı yöntemin en az düşündüğü kadar veya düşündüğünden de öldürücü olduğunu düşünmüş Puanlanmayan bölüm: 16-Girişime tepki 0 ( ) Girişimden dolayı pişman 1 ( ) Hem girişimini hem de hayatta kalışını kabullenemiyor. 2 ( ) Halen hayatta olduğuna pişman. 12-Girişimin ciddiyeti 0 ( ) Yaşamım sonlandıracak düzeyde ciddi bir girişim düşünmemiş. 1 ( ) Yaşamını sonlandıracak düzeyde ciddi bir girişim olup, olmadığından emin değilmiş. 2 ( ) Yaşamını sonlandıracak düzeyde ciddi bir girişim olarak düşünmüş. 13-Yaşamın devamına çelişkiler 0 ( ) ölmek istememiş. 1 ( ) Yaşamayı veya önemsememiş. 2 ( ) ölmek istemiş. 17-Ölümü gözünde canlandırmak 0 ( ) Ölümü, ölmüşlerine kavuşmak veya ölümden "sonraki yaşam şeklinde canlandırıyor. 1 ( ) Sonsuz bir uyku ve karanlık olarak canlandırıyor. 2 ( ) Ölümü gözünde canlandırmamış veya aklına getirmemiş. 18-önceki girişimlerin sayısı 0 ( ) Yok 1 ( ) 1 veya 2 2 ( ) 3 veya daha fazla kez. ilişkin ölmeyi 19-Girişim sırasındaki alkol alımı 0 ( ) Alkol alımı yok. 1 ( ) Girişim sırasında ne yaptığını bilmeyecek veya kafasını bulandıracak kadar alkol almış. 2 ( ) Girişim için cesaret verecek kadar alkol almış. 3 ( ) İlaç veya başka yöntemlerle girişimi gerçekleştirirken etkisini artırmak için alkol almış. 14-Girişimin geri dönülebilir olması 0 ( ) Tıbbi müdahale sayesinde ölmeyebileceğini düşünmüş 1 ( ) Tıbbi müdahale ile ölümün önlenebileceğinden emin değilmiş. 2 ( ) Tıbbi müdahaleye rağmen öleceğinden eminmiş. 125 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 103 20-Girişim sırasındaki ilaç kullanımı 0 ( ) ilaç kullanımı yok. 1 ( ) Girişimi sırasında ne yaptığını bilmeyecek veya girişimin sonuçlarının farkında olamayacak kadar ilaç almış. 2 ( ) Girişimi kendini engellemeden rahatlıkla gerçekleştirebilmek için ilaç almış. 3 ( ) Girişim yönteminin etkisini artırmak için ilaç almış. 5. Enerji kaybı: Kendinizi yorgun, halsiz hissettiniz mi? E 6. Dikkati toplamakta güçlük: Televizyon seyrederken, gazete olurken dikkatinizi toplamakta güçlük çektiğiniz oldu mu? Her zamankine göre düşünmenizde yavaşlama oldu mu? Daha fazla hata yapıyor musunuz? E Soruları son 2 hafta içinde nasıl hissettiğinizi düşünerek yanıtlayınız. E kendinizi umutsuz E H 8. Son 2 hafta içinde yerinde duramadığınız ya da huzursuz olup her zamankinden fazla dolanıp durduğunuz oldu mu? Ya da bunun tam tersine başkalarının fark edeceği derecede yavaş hareket ettiğiniz ya da yavaş konuştuğunuz oldu mu? H 2. Son 2 hafta yaptığınız şeylere, işinize ya da hoşunuza giden şeylere ilginizi yitirdiniz mi? Sosyal aktivitelerinize (ailenize, arkadaşlarınıza ya da iş arkadaşlarınıza) karşı isteksizlik oldu mu? E H E H 9. Son 2 hafta içinde “ölsem daha iyi” “ ölsem ailem daha rahat ederdi” diye düşündüğünüz ya da bir şekilde kendinize zarar vermeyi düşündüğünüz oldu mu? Yukarıdakilerden birine “Evet” cevabı verildiyse devam et… (Son 2 hafta içinde) 3. Uyku düzensizliği: Her zamankine göre daha fazla uyuma oldu mu? Uykuya dalmada güçlük, uykuyu sürdürmede güçlük, sık sık uyanma oldu mu? E H 7. Değersizlik hissi: Kendinizi değersiz ya da yetersiz hissettiğiniz oldu mu? Hayatınızda olanlardan dolayı kendinizi suçladığınız ya da ailenizi hayal kırıklığına uğrattığınız oldu mu? DEPRESYON TARAMA SORULARI 1. Son 2 hafta süresince üzüntülü, kederli, çökkün, hissettiniz mi? H E H H 4. İştah düzensizliği: İştahınız kesildi mi? Veya İştahınızda artma oldu mu? Abur cubur yeme isteğiniz oldu mu? E H 126 104 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 127 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 105 128 106 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri EK-3 BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ KLİNİK ARAŞTIRMALAR ETİK KURULU BİLGİLENDİRİLMİŞ GÖNÜLLÜ OLUR FORMU (ANKET ARAŞTIRMALARI İÇİN) Sizi Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Sosyoloji Bölümü tarafından yürütülen “Zonguldak İl merkezinde yaşayan yetişkinlerde intihar davranışının yaygınlığı ve sosyodemografik, ailesel ve klinik risk etkenleri” başlıklı ankete dayalı bir araştırmaya davet ediyoruz. Bu araştırmaya katılıp katılmama kararını vermeden önce, araştırmanın neden ve nasıl yapılacağını bilmeniz gerekmektedir. Bu nedenle bu formun okunup anlaşılması büyük önem taşımaktadır. Aşağıdaki bilgileri dikkatlice okumak için zaman ayırınız. İsterseniz bu bilgileri aileniz ve/veya yakınlarınız ile tartışınız. Eğer anlayamadığınız ve sizin için açık olmayan şeyler varsa, ya da daha fazla bilgi isterseniz bize sorunuz. Anket formuna yanıt verme süreniz 45 dakikadır. Araştırmaya katılmak tamamen gönüllülük esasına dayalıdır. Araştırma sürerken herhangi bir zamanda istemeniz durumunda sorumlu araştırmacıyı bilgilendirmek koşulu ile araştırmadan ayrılabilirsiniz. Anketi yanıtlamanız, araştırmaya katılım için onam verdiğiniz biçiminde yorumlanacaktır. Araştırma sırasında sizden alınan bilgiler araştırmacıda saklı kalacak ve toplanan veriler yalnızca bilimsel amaçla kullanılacaktır. Ankette bulunan sorulara vereceğiniz yanıtların doğruluğu, araştırmanın niteliği açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle, ankette bulunan sorulara doğru yanıt vermenizi rica eder, işbirliğiniz için teşekkür ederiz. Araştırma Sorumlusu Doç. Dr. Nuray ATASOY Telefon: 0 372 2612378 Ben,………………………………………….[gönüllünün adı, soyadı (kendi el yazısı ile)] Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formundaki tüm açıklamaları okudum. Bana, yukarıda konusu ve amacı belirtilen araştırma ile ilgili yazılı ve sözlü açıklama aşağıda adı belirtilen hekim tarafından yapıldı. Katılmam istenen çalışmanın kapsamını ve amacını, gönüllü olarak üzerime düşen sorumlulukları tamamen anladım. Çalışma hakkında soru sorma ve tartışma imkanı buldum ve tatmin edici yanıtlar aldım. Bana, çalışmanın muhtemel riskleri ve faydaları sözlü olarak da anlatıldı. Araştırmaya gönüllü olarak katıldığımı, istediğim zaman gerekçeli veya gerekçesiz olarak araştırmadan ayrılabileceğimi ve kendi isteğime bakılmaksızın araştırmacı tarafından araştırma dışı bırakılabileceğimi ve araştırmadan ayrıldığım zaman mevcut tedavimin olumsuz yönde etkilenmeyeceğini biliyorum. Bu koşullarda; • • Söz konusu Klinik Araştırmaya hiçbir baskı ve zorlama olmaksızın kendi rızamla katılmayı (çocuğumun/vasimin bu çalışmaya katılmasını) kabul ediyorum. Gerek duyulursa kişisel bilgilerime mevzuatta belirtilen kişi/kurumkuruluşların erişebilmesine, 129 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 107 • Çalışmada elde edilen bigilerin (kimlik bilgilerim gizli kalmak koşulu ile) yayın için kullanılma, arşivleme ve eğer gerek duyulursa bilimsel katkı amacı ile ülkemiz dışına aktarılmasına olur veriyorum. Gönüllünün (Kendi el yazısı ile) Adı-‐Soyadı: İmzası: Adresi: (varsa Telefon No, Faks No): Tarih (gün/ay/yıl): …./…./…. 130 108 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, 131 Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 109 110 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri NURAY ATASOY Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1993 yılında mezun oldu. SSK Dışkapı Eğitim araştırma hastanesi psikiyatri kliniğinde 1996 yılında başladığı psikiyatri uzmanlık eğitimimi 2001 yılında tamamladı. Aynı yıl Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesinde yardımcı doçent olarak göreve başladı ve 2009 yılında doçentlik unvanını aldı. Halen Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri anabilim dalında öğretim üyesi ve anabilim dalı başkanı olarak görev yapan Doç. Dr. Nuray ATASOY evli ve iki çocuk annesidir. Hasan SANKIR Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde tamamladı. Bilkent Üniversitesi’nde öğrettim görevlisi olarak görev yaptı. Halen Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji bölümünde yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. Çalışma alanları; kültür, kimlik, benlik, toplumsal cinsiyet, suç, suçlu ve sapkın davranışlar üzerinedir. Özge SARAÇLI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 2001 yılında mezun oldu. Uzmanlık eğitimini Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniğinde 2007 yılında tamamladı. Halen Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 111 112 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 113