AYYILDIZIN İZİNDE / KOSOVA`NIN Devamı

Transkript

AYYILDIZIN İZİNDE / KOSOVA`NIN Devamı
AYYILDIZIN İZİNDE / KOSOVA
Kosova
Evlad-ı Fatihan diyarı
OSMANLI ŞEHRİ PRİZREN
8 yıl önce bağımsızlığını ilan
eden Balkanlar’ın en genç
ülkesi Kosova ile ortak bir
geçmişi ve kültürü paylaşıyoruz.
Kosova, Osmanlı’dan derin izler
taşıyor. Prizren’de Akdere
üzerinde inşa edilen Taşköprü
ve Sinan Paşa Camii en önemli
tarihi eserler arasında yer alıyor.
BİLAL KOÇAK’IN
İZLENİMLERİ
122 EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014
EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014 123
AYYILDIZIN İZİNDE / KOSOVA
TÜRKLÜK VE MÜSLÜMANLIĞIN
EN ÖNEMLİ SİMGELERİNDEN BİRİ
O
Kosova’da Türklük ve Müslümanlığın en önemli simgelerinden biri olarak görülen I. Murat
Hüdavendigar’ın türbesi büyük bir
inanç ve titizlikle korunuyor.
Yüzyıllardan beri bu türbenin bakım
ve temizliğini Buharalı bir aile yapıyor.
rta Asya’dan Kafkaslara, Kafkaslardan Anadolu’ya, Anadolu’dan Avrupa’ya
uzanan bir coğrafyada ay yıldızın izini sürmeye devam ediyoruz. Bu ayki
durağımız Kosova. 2006 yılında bağımsızlığını ilan eden genç bir
cumhuriyet olan Kosova’da halkın yüzde 90’dan fazlası Müslüman. Kosova,
Türkiye’nin Balkanlar’da en çok destek verdiği kardeş ve dost ülkelerin
başında geliyor. Bünyesinde bir çok etnik gurubu barındıran Kosova,
Parlamenter Demokrasi ile yönetiliyor.
SULTAN I. MURAT TÜRBESİ
Ay Yıldız’ın Kosova’daki izini sürmeye Balkanların fatihi, Sultan I. Murat
Hüdavendigar’ın türbesinin bulunduğu
Meşhed-i Hüdavendigar’dan başlıyoruz... Bir Sırp tarafından hançerlenerek
şehit edilen Sultan I. Murat’ın iç organlarının defnedildiği bu türbe bugüne kadar birkaç kez onarımdan geçti. Bugünkü
görünümüne 1884’te yaptırılan büyük
onarımdan sonra kavuşan türbe en büyük
tamiratlardan birini de Sultan V. Mehmed
Reşat’ın 1911’de Kosova’yı ziyaretinden
birkaç ay önce gördü. Sultan Reşat,
124 EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014
Kosova’ya geldiğinde I. Murat
Hüdavendigar’ın türbesi çok harap durumdaydı. Sultan Reşat, hemen bir ferman hazırlatarak türbenin derhal restore edilmesini emretti. Sultan Reşat’ın fermanını anlatan şu beyit yazılmış.
“ Pe k h a ra p o lmuş Tür be- İ Ş ah - ı
Murat. Emrü ferma n eyledü Kanun i
Sultan Reşat. Muzaffer tarihini yad ettiren millete ruhi paki şad eden ali himmete. Arzu edip bu cevheri tarihi tazim
eyleriz meşhedin ihyasını şevkat, saadet
bekleriz.”
BURAM BURAM
OSMANLI KOKUYOR…
Türbenin hemen giriş kapısında
yaşlı bir dut ağacı yer alıyor.
Neredeyse türbeyle yaşıt. 400 yıllık
olduğu söyleniyor. 20 sene öncesine
kadar meyve veriyordu. Ortadan
ikiye yarılan bu yaşlı dut ağacı çürümesin diye koruma altına
alınmış. Türbedar Saniye hanım bizi evine davet ediyor.
Salonda Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafı
yer alıyor. Başbakan onu ziyaret etmiş.
Ecdat yadigarı bu topraklara Türkiye’den devlet adamlarının ziyaretleri hiç eksik
ERDOĞAN SEVGİSİ
olmuyor. İşte o ziyaretlerden
Başbakan Erdoğan, Kosova’yı ziyareti
birini gerçekleştiren Başbakan
sırasında Saniye Türbedar’a da misafir
Yardımcısı Emrullah İşler ve
olmuş. Saniye Hanım bu ziyaret anını
beraberindeki milletvekilleri,
hiç unutmadığını söylüyor.
Murat Hüdavendigar’ın türSaniye Türbedar, bu ailenin fert- besinde Kosovalı gençler tarafınlerinden biri. 35 yıldan beri türbedarlık dan iki ülkenin bayraklarıyla karşıyapıyor. Onun büyük dedeleri de bu- lanıyor.
rada türbedardı. Yıllardır sürdürülen
Burası buram buram Osmanlı ve
bir gelenek bu. Sultan I. Murat’ın tür- Türk kokuyor. Bizden topraklar kobesinin hemen yanı başında türbedar kuyor. Kültürümüz, mirasımız var
ailesinin mezarları yer alıyor. Ataları burada.
gibi Saniye Türbedar da ömrünü
Sultan I. Murat’ın türbesi
Sultan I. Murat’ın türbesinin bakımı Balkanlardaki ilk Osmanlı mührü.
için vakfetmiş adeta. Hemen türbenin Sultan Murat’ın manevi huzurundan
yanındaki evde yaşıyor.
dua edip ayrılıyoruz.
PRİŞTİNE’NİN
EN GÖRKEMLİ
ESERİ
FATİH SULTAN
MEHMET CAMİİ
B
ir sonraki durağımız, Kosova'nın
başkenti Priştine'de bulunan ve
Osmanlı Devleti’nin en görkemli
camilerinden biri olan Fatih Sultan
Mehmet Camii. Kosovalı müezzinin
okuduğu ezan camide yankılanıyor.
1460 yılında Fatih Sultan Mehmet
tarafından yaptırılan cami kendi adını taşıyor. Caminin kapısının üstünde
bir kitabe yer alıyor. Kitabede caminin Fatih Sultan Mehmet Han tarafından yaptırıldığı ve kendi adını taşıdığı yazılı. Kapının üst tarafında
bir resim var. Caminin 1460’lı yıllarda yapıldığı orijinal halinin resmi bu.
Caminin iç süslemelerinde çiçek
motifleri dikkat çekiyor. 1999 yılındaki
savaşta hasar gören Fatih Sultan
Mehmet Camii, 2010 yılında TİKA tarafından restore ettirildi. Restorasyon
çalışmaları sırasında kubbe kurşunları
ile minarenin eski taşları ve halılar yenilendi.
EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014 125
AYYILDIZIN İZİNDE / KOSOVA
TİKA, BİRÇOK ALANDA DESTEK SAĞLIYOR
Ayrıca uzun yıllardır restore edilmeyen ve bir dönem depo olarak kullanılan Caminin mihrap, minber, kadınlar mahfili, ahşap kapı kanatları ve
ahşap pencere kepenkleri de restorasyon çalışmalarının ardından eski
ihtişamına kavuşturuldu.
Fatih sultan Mehmet Camii,
Priştine’nin en eski tarihi eserlerinden biri. 18. yüzyılda caminin işlemeleri yapılıyor ve çok güzel bir çalışma bu. Tabii daha sonra bazı kişiler orijinal halini kapatmışlar. Bir örnek vermek gerekirse pencerenin
üstündeki ayetin olduğu yer. Daha
önce mavi bir boyayla kaplıymış, o silinince orijinal şekli ortaya çıkıyor.
TARİHİ ESERLER
YENİDEN ONARILIYOR
TİKA’nın Kosova’da gerçekleştirmiş olduğu projeler alkışlanacak
türden. Osmanlı’dan miras kalan
eserlerin yeniden onarılması, tarihe
ve zamana karşı bunların yeniden
ayağa kaldırılması her şeyden evvel
bizim ve aynı zamanda Osmanlı’nın
yeniden bu coğrafyada bir kimlik
Başbakan Yardımcısı Emrullah işler, Kosova ziyaretinde
Kosova Başbakanı Haşim Taçi ile bir araya geldi.
TÜRKİYE, OSMANLI MİRASINA SAHİP ÇIKIYOR
Osmanlı’dan günümüze kalan tarihi eserlere Türkiye sahip çıkıyor.
Priştine’deki en eski Osmanlı eseri olan Fatih Sultan Mehmet Camii’nin çevre
düzenlemesi TİKA tarafından gerçekleştirildi ve açılışı Başbakan Yardımcısı
Emrullah İşler tarafından yapıldı.
olarak varlığını gösterecek. Yani biz
kimliğimizin asıl unsurlarını burada
açıyoruz. Onları gözlüyoruz. Ne ka-
EMRULLAH İŞLER:
TİKA’NIN KOSOVA’DAKİ
HİZMETLERİ 77 MİLYONA
GURUR VERİYOR
Açılışlar için Priştine’de bulunan Başbakan
Yardımcısı Emrullah işler, TİKA’nın Kosova ofisini de
ziyaret ediyor. Emrullah İşler, Kosova’daki çalışmalarla
ilgili şunları söylüyor: “Geçtiğimiz yüzyılda Osmanlı bu
bölgeden ayrıldıktan sonra ve son yıllara kadar buradaki Osmanlı eserlerinin pek çoğunun yok olduğunu
görüyoruz. Ayakta kalanlar da TİKA marifetiyle restore ediliyor. Bu eserler gelecek nesillere bırakılmak
için büyük çaba sarf ediliyor. Bizim bu adımlarımız tamamen insanı yardımlardan oluşuyor. Bu yardımları
yaparken herhangi bir emperyalist düşünceden hareket etmiyoruz. Biz nerede bir mazlum varsa, nerede bir gariban varsa ona yardım elimizi uzatma
gayreti içerisindeyiz. Gerek TİKA vasıtasıyla gerek sivil toplum kuruluşlarımızla özellikle Afrika ve Balkan coğrafyasında çok büyük hizmetler gerçekleştiriliyor. Bu hizmetlerin hepsi 77 milyona gurur veriyor.”
126 EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014
dar büyük bir milletin çocukları oluğumuzu da bu vesileyle tespit etmiş
ve anlamış oluyoruz.
YAŞAR PAŞA CAMİİ
TİKA TARAFINDAN
RESTORE ETTİRİLECEK
Eski Priştine diye adlandırılan bir bölgedeyiz. Burada
Osmanlı’nın tarihi eserleri camileri, Osmanlı evleri yer alıyor.
Bazıları çok harap halde.
Burada bir caminin içindeyiz.
Adı Yaşar Paşa Camii. 1834 yılında Yaşar Paşa tarafından inşa ettirilmiş. Bu cami TİKA
tarafından restore ettirilecek.
Şu anda ibadete kapalı.
Çok güzel bir cami.
İşlemeleri süslemeleri mihrabı
minberi hepsi çok güzel.
Umarım kısa zamanda bu cami
eski orijinal haline getirilir ve yeniden ibadete açılır ki; TİKA’nın
da gayretleri bu yönde. İhaleyi
açmışlar. Süreç tamamlanmış.
Sanıyorum kısa sürede burası
restore edilecek ve eski haline
getirilecek.
Türkiye, Kosova ile bu ülkedeki Evlad-ı Fatihan’la tarihten gelen kardeşlik ilişkilerini en üst seviyeye çıkarmış
durumda. Kosova’ya resmi ziyarette bulunan Başbakan
Yardımcısı Emrullah İşler, Başbakan Haşim Taçi tarafından
samimi bir şekilde karşılanıyor. Türkiye Kosova’ya, başta devlet kurumlarının yapılandırılması olmak üzere,
eğitimden sağlığa kadar pek çok alanda destek veriyor. TİKA bunun öncülüğünü yapıyor…
TİKA Başkanı Serdar Çam’la birlikteyiz. Çam, bizlere yaptıkları çalışmalarla ilgili şunları söylüyor: “Emniyet,
güvenlik, adalet, ekonomi, maliye, e-devlet gibi pek çok
alanlardaki çalışmalar konusunda tecrübe paylaşımları oluyor. Buradan oraya uzmanları gönderiyoruz, çeşitli çalışmalar çerçevesinde. Yine eğitim alanında önemli çalışmalar
yapıyoruz. Burada Türk azınlığın ihtiyacını duymuş olduğu Türkçe eğitimini yapan okulların açılması, güçlendirilmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Yeni sınıflar,
yeni okullar açılması konusunda katkılarımız var. Yine ay-
nı şekilde çok önemli birkaç projemiz var. Bunlardan biri Mehmet Akif Ersoy’un babasının doğmuş olduğu köydeki okulun yapılmasıyla birlikte savaşta yıkılan caminin
yeniden yapılması sürecini yürütüyoruz. Kültürel varlıkların
yine korunması çerçevesinde, ecdat yadigarı eserlerin
korunmasıyla ilgili restorasyon çalışmalarımız devam ediyor. Diğer taraftan sağlık konusu çok önemli burada. Sağlık
alt yapılarının güçlendirilmesi, ambulans, teknik ekipman
desteğinin yapılması gibi çalışmalar devam ediyor. Buranın
en büyük devlet hastanesinin acil merkezinin yeniden yapılanması, güçlendirilmesi konusundaki projelerimiz devam etmekte. Tabii bir de en önemlisi gençliğin meslek sahibi olması, mesleki formasyona girmesi konusundaki çalışmalarla ilgili, teknik ve mesleki eğitim çalışmalarına ağırlık
vermeye gayret gösteriyoruz.
Kosova, dost ve kardeş bir
ülke… Bursa ile Kosova arasında doğal ve tarihi kültürel açısından hiçbir farklılık göremiyorum. Adeta buraya geldiğiniz
zaman yaşıyoruz. Bursa ile arasında çok büyük bir fark göremiyoruz. İnsan dokusu açısından
da aynı şeyi söylemek mümkün. Balkan dernekleri çok fazla Bursa’da ve bunlar faaller.
TİKA Başkanı
Özellikler bunlar aracılığıyla biz
Serdar Çam
bazı dönemlerde buraya geliyoruz. İş adamlarımız buraya yatırım yapma noktasında fırsatları araştırıyorlar, değerlendiriyorlar. Bunlardan bir kısmı bir süre sonra geliyorlar, buralarda yatırım yapıyorlar. Ve biz sürekli hem sosyal, hem
kültürel, hem siyasal hem de ekonomik anlamda ilişkilerimizi güçlendirmeye önem veriyoruz ve bu anlamda çalışmalarımızı sürekli yükselen bir ivmeyle devam ettiriyoruz.”
KOSOVA’NIN İKİNCİ
BÜYÜK ŞEHRİ PRIZREN
Kosova’daki gezimize Prizren’le devam ediyoruz. Kentte
yaklaşık 180 bin kişi yaşıyor. Çoğunluğunu Türkler oluşturuyor. Akdere coşkulu bir şekilde akıp gidiyor. Ve Taş
Köprü Osmanlı’dan izler taşıyor. Hemen arkamda muhteşem Sinan Paşa Camii var. Osmanlı döneminde Bosna Valisi
Sinan Paşa’nın adını taşıyor. Sinan Paşa tarafından yaptırılmış. Hemen yukarıda tarihi Prizren Kalesi ve evleri görmek mümkün. Bunlar Osmanlı evleri. Prizren, gerçekten
Osmanlı ve Türk kokan bir şehir.
5 asır Osmanlı hakimiyetinde kalan bu topraklar ecdat
yadigarı pek çok esere ev sahipliği yapıyor. Sinan Paşa Camii,
Gazi Mehmet Paşa Hamamı ve Namazgah bu eserlerden
sadece birkaçı...
TRT Avaz kanalında yayınlanan Ayyıldızın İzinde programı
Osmanlı şehri Prizreni ekranlara taşıdı. Programın Genel
Yayın Yönetmenliğini Bilal Koçak, Görüntü Yönetmenliğini
ise Mehmet Turan yapıyor.
EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014 127
AYYILDIZIN İZİNDE / KOSOVA
GAZİ
MEHMET
PAŞA
HAMAMI
TAŞ KÖPRÜ İKİ YAKAYI
BİRLEŞTİRİYOR
Prizren’in sembollerinden olan
Taş Köprü’deyiz… 15. yüzyılın sonları veya 16. yüzyılın başlarında inşa
edildiği düşünülen köprü, bir sel sonucu yıkıldığı 1979 yılına kadar hizmet verdi. 1982 yılında aslına uygun
olarak yeniden inşa edilen köprü
şehrin iki yakasını birbirine bağlayan
inci bir gerdanlık adeta…
Köprüyü geçtikten sonra karşımıza Şadırvan Meydanı çıkıyor.
Şehrin en işlek yeri olan meydanın yanı başında tüm heybetiyle ziyaretçileri selamlayan Sinan Paşa Camii,
Kosova’daki en eski Osmanlı eserleri
arasında yer alıyor. 1615 yılında yaptırılan bu cami Türkiye ile Kosova’nın
asırlar öncesine dayanan kardeşliğinin bir göstergesi… Uzun süre bakımsız kalan camiye Türkiye sahip
çıktı ve Balkanlar’daki bu Osmanlı
mührü 2011 yılında TİKA tarafından
restore ettirildi.
KÜLTÜREL
ETKİNLİKLERİN
ADRESİ: YUNUS
EMRE TÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ
Kosova’ya dost eli uzatan
Türkiye’nin Prizren’de gerçekleştirdiği yatırımlardan biri de Yunus
Emre Türk Kültür Merkezi. Burası
pek çok kültürel etkinliğe ev sahipliği yaparak bu alanda önemli bir ihtiyaca cevap veriyor. Başbakan
Yardımcısı Emrullah İşler, açılışlar
için bulunduğu Prizren’de Yunus
Emre Kültür Merkezini de ziyaret
ederek Kosovalı Türk Araştırmacı
Raif Vırmiça’nın 3 ciltten oluşan
“Kosova’da Osmanlı Mimari
Eserleri” isimli kitabının tanıtımına
katıldı.
SİNAN PAŞA CAMİİ 400 YILLIK
GEÇMİŞE SAHİP
Prizren’de 33 aktif cami bulunuyor. Bunlardan
biri de Sinan Paşa Camii. Kosova’da bulunan
Osmanlı-Türk eserleri içinde en ünlülerinden
biri olan cami Sinan Paşa tarafından 1615
yılında yaptırılmış. Sinan Paşa Cami,
Prizren’in mührü anlamına geliyor.
128 EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014
MİMARİSİYLE PRİZREN’İN
İNCİSİ GAZİ MEHMET
PAŞA HAMAMI
Prizren’deki gezimiz sürüyor…
Şehrin merkezinde yer alan bu tarihi bina Gazi Mehmet Paşa
Hamamı… 1563-1574 yılları arasında inşa ettirilmiş olan bu eser UNESCO tarafından koruma altına alındı.
Restorasyon çalışmaları sürdürülen
hamam tamamlandığında müze ve
restoran olarak hizmet verecek. Farklı
mimarisiyle Prizren’in incilerinden
olan bu eserin ilginç bir hikayesi var
BALKAN-TÜRK MÜZİĞİ DERNEĞİ
BAŞKANI ALUŞ NUŞ: TÜRK MÜZİĞİNE
HİZMET ETMEK İSTİYORUZ
FATİH’İN MİRASI NAMAZGAH
Prizren kentinde yine tarihi bir
mekandayız. Şehrin merkezindeki
namazgah halk arasında Kırık Cami
olarak da biliniyor. Fatih Sultan
Mehmet Han tarafından 1455 yılında inşa ettirilmiş. O dönemden
kalan tarihi bir yapı. Türkiye’nin desteğiyle, TİKA tarafından restore
ettirilmiş ve aslına uygun hale getirilmiş.
Balkan-Türk Müziği Derneği’ndeyiz. Kendisi Kosovalı ama sadece Kosova’nın değil tüm
Balkanlar’ın çok yakından tanıdığı
ünlü bir müzisyen... Hem bestekar
hem şair hem yorumcu çok yönlü bir
sanatçı. Aluş Nuş ile birlikteyiz.
Aluş Bey, bize bölgede önemli
müzisyenler olduğunu söylüyor ve
sözlerine şöyle devam ediyor:
“Osmanlı, Balkanlar’a gelince tüm
gelenek göreneklerini getirmiş. Onun
beraberinde müziğini de getirmiş.
Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi
Manastırlı. Biraz daha aşağıda Şakir
Ağa, o da meşhur bestekarlardan bi-
ri. Yine 50 km ileride Yusuf Nalkesen
var. Türk müziğinin en büyük bestekarlarından biri. Balkan yöresinden
Türk müziğine hizmet eden çok fazla önemli isim var. Biz de Türk müziğinde bir boşluk hissettik, yıllarca
köy, kasaba, düğünlere gittik, Rumeli
türkülerini bir araya getirdik. 225 türkünün notalarını topladık uzun yıllar
ve yayınladık. Türlü formlarda
150’den fazla bestem var.”
Aynı zamanda Balkan-Türk
Müziği Derneği’ni de kuran Aluş
Bey, yaptıkları çalışmalarla ilgili şunları anlatıyor: “Balkan-Türk Müziği
Derneği aile üyelerimizin girişimle-
riyle Türk müziğine hizmet etmek
için kurulan bir dernek. Müziksever
arkadaşlarımızla beraber olduk. Türk
müziğinde yapılan müziğin aynısını
değil, biz kendi müziğimizi meydana
çıkartmak istiyoruz. Taklidin başladığı
yerde sanat biter. Taklit etmek karanlıkta yürümektir. O sebeple biz
Balkanlar’da yaşıyoruz. Biliyorsunuz
burada çok uluslu halklar vardır.
Oranın çok güzel müzikleri var.
Balkan motiflerini alıyoruz. Ki bu aynı zamanda Türk müziğinin de bir
parçası. Türk müziğine hizmet etmek
istiyoruz.”
EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014 129
AYYILDIZIN İZİNDE / KOSOVA
KOSOVA HÜKÜMETİNİN TEK TÜRK BAKANI MAHİR YAĞCILAR:
PRİZREN’DE TÜRK EVLERİ
Prizren mimari dokusuyla tam bir Osmanlı şehri.
Şadırvan Meydanı’ndan başlayarak Akdere’nin kıyısı boyunca uzayıp giden Prizren evleri şehrin sembolleri arasında. Anadolu mimarisinden izler taşıyan bu evlerin pek
çoğu restore ettirilmiş ve turizmin hizmetine sunulmuş.
DİLİMİZLE VE DİNİMİZLE
GÜÇLÜ KALMAK İSTİYORUZ
“Amacımız burada eğitimimizle
kültürümüzle dinimizle dilimizle
güçlü olmak. Bu gücü gelecek
nesillere aktarmak istiyoruz.”
Mamuşa’daki
tarihi saat
kulesi
Mamuşa
Belediye
binası
MAHİR
YAĞCILAR
KOSOVA'NIN TEK TÜRK
KASABASI: MAMUŞA
Mamuşa Camii avlusundayız.
Avlusunda Osmanlı döneminden kalma tarihi saat kulesi bulunuyor.
Osmanlı, Kosova’yı fethettikten sonra Osmanlı’dan gelen aileler
Mamuşa’ya yerleşmiş. Rivayete göre
Tokat’tan gelmişler. O dönemde buraya adını veren Mahmut Paşa, bu
bölgede yaşayan halka zamanı bildirmek için bir saat kulesi yaptırıyor.
Bu saat kulesinin diğer saat kulelerinden farkı şu; çanı var. Saat kulesi
içinde mekanizması var. Günde bir sefer sabahları kuruluyor mekanizma ve
her saat başında çan çalıyor. Saat 1’de
bir kez, 2’de iki kez, 3’te üç kez çalıyor. Bu şekilde çan çalınca buradaki
halk saatin kaç olduğunu öğreniyor.
Anadolu’dan izler taşıyan
Mamuşa, Kosova’daki tek Türk
130 EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014
Belediyesi. Bize Mamuşa’yı gezdiren
Yalçın Mazrek’le, kahve içmek için
bir lokantada mola veriyoruz.
Mazrek, bize burada Türk kimliğine
kavuşmanın kendilerini nasıl gururlandırdığını anlatıyor.
Mamuşa Belediyesi’nin Kosova’nın bağımsızlığından sonra kurulduğunu söyleyen Mazrek, şunları söylüyor: “Mamuşa’da nüfusun yüzde
95’i Türk. Kosova’daki tek Türk belediyesi Mamuşa. Kosova hükümeti
Mamuşa’yı belediye yaparak Türklere
çok büyük bir destek verdi. Kosova’da
Türkiye dışında bir benzeri olmayan
statü var şu anda. Burası tek Türk belediyesi. Mamuşa Belediyesi’nin resmi dili Türkçe. Arnavutça ve Sırpça eş
düzeyde ama Türkçe de en sık kullanılan dillerden biri.”
ANADOLU’YLA MAMUŞA’NIN KÜLTÜR BAĞI VAR
Mamuşa merkez camisinin avlusunda Mahmut Paşa tarafından yaptırılan tarihi bir çeşme ve onun kitabesi bulunuyor. Çok ilginç bir tulumba görüyoruz. Anadolu’da da bu tulumbalardan vardı. Memleketim olan Konya
Ereğli’de buna benzer tulumbaları çok kullandım. Artezyen kuyusunda tulumbaya bastığınız zaman emme basma sistemiyle su çıkardı. Anadolu’yla
Mamuşa’nın bir kültür bağı olduğunu gösteren enteresan örneklerden biri.
P
arlamenter demokrasiyle yönetilen Kosova’da
Türkler parlamentoda 3 milletvekiliyle temsil ediliyor. Kosova Demokratik Türk Partisi Genel
Başkanı ve Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar
aynı zamanda Kosova hükümetindeki tek Türk Bakan.
Mahir Yağcılar Kosova’nın başkenti Priştine’de
Ekovitrin’in sorularını cevaplandırdı.
“EN BÜYÜK SORUN İŞSİZLİK”
Kosova’daki Türk toplumunun yapısından, yaşamından bize bahseder misiniz?
Elbette. Türkler yüzyıllardır bu topraklarda kendi diliyle dini gelenekleriyle değerleriyle ayakta kalmaktadır.
Bundan böyle de bunu devam ettirmeye çalışıyoruz.
Bugün en büyük sorunlarımızdan biri işsizliktir ve bu işsizlik de Kosova Türk toplumunu vurmaktadır.
Yatırımların gerçekleşmesiyle Kosova’nın dünyada tanıtımının yapılmasıyla beraber daha fazla yatırımların yapılması ve daha faza iş yerlerinin açılması.
Özellikle Türk gençlerinin eğitilmesi konusunda bir
alt yapı oluşturuluyor mu?
Gençlerimiz genellikle eğitimlerini devam ettirme ar-
zusundalar. Büyük bir çoğunluk Türkiye’deki üniversitelerde okuyorlar, ancak bizler de buradaki diğer gençlerimizin eğitim imkanlarının yaratılması için hem Priştine
Üniversitesi hem Prizren Üniversitesi’nde de Türkçe bölümlerin açılmasını sağladık. Priştine Üniversitesi’nde dolayısıyla Türk dili ve edebiyatı, Prizren Üniversitesi’nde
de her sene değişik dönemlerde değişik bölümler açmaya çalışıyoruz ve bunu başarılı bir şekilde devam ettiriyoruz.
Amacımız burada eğitimimizle kültürümüzle dinimizle dilimizle güçlü olmak. Bu gücü de gelecek nesillere aktarmak.
KOSOVA’DA TÜRK TARİHİNİN
DERİN İZLERİ VAR
Efendim biz biraz dolaştık Priştine’de. Tabii burada
Türk tarihinin derin izleri var. Osmanlı, Türk kokan bir
coğrafya bu bölge. Bu açıdan baktığımızda Türkiye ile olan
ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin Kosova’ya
bakış açısı nedir? Türkiye’den, Kosova’ya mutlaka bir dost
eli uzanıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kosova ve Türkiye asırlardır bağlılığı olan iki devlettir, iki topraktır ve bilhassa şimdi Kosova’nın bağımsızlığının ilanından sonra bu dostluk ve işbirliği daha da güçlendirildi. Biz bundan gayet memnunuz. Kosova’ya
Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği büyük oldu. Bundan böyle de olacağına inanıyoruz. Bu konuda da Cumhurbaşkanı
Gül, Başbakan Erdoğan ve Büyük Millet Meclisinin
desteklerinin olduğunu biliyoruz. Biz de Kosova Türk toplumu olarak bunları güncelleştirmeye çalışıyoruz. Bu sıkı işbirliğini daha üst bir safhaya getirmeye çalışıyoruz. Bu
bizi mutlu ediyor. Bizlerin de burada mutlu olmamız için
burada kendi siyasi hayatımız, kendi günlük hayatımız, aile hayatımız, bireysel hayatlarımız ve çalışmalarımız için
daha büyük bir neden oluyor. Onun için böyle ilişkilerden dolayı kendimizi şanslı hissediyoruz.
EKOV‹TR‹N TEMMUZ 2014 131