unutulan sünnetleri canlandırma
Transkript
unutulan sünnetleri canlandırma
“Allah’a hamdederek başlanılmayan her önemli iş bereketsiz olur.”1 52 HAFTALIK UNUTULAN SÜNNETLERİ CANLANDIRMA PROGRAMI (TEKLİF) Ön Söz Bu program Türkiye’de ya çoğumuzun ya da bazı Müslümanların terk ettiği, unuttuğu veya ihmal ettiği sünnetlerin bir kısmını ihtiva etmektedir. Eğer Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bir komisyon kurulursa daha nice terk edilmiş ya da ihmal edilen sünnet tespit edilebilir. Bu programdaki her haftanın hadisleri, biri kavlî diğeri de fiilî olmak üzere iki hadisten oluşmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuracağı komisyon çeşitli kitaplardan derlenen bu hadislerin orijinallerine ulaşıp onların Arapçalarını ve tercümelerini daha doğru olarak yazabilir. Bu hadisler camilerde cemaatlere her hafta belli bir sistem dahilinde aktarılır, cami panolarına asılır. İmam ve müezzinler cemaate her gün farklı vakit namazlarının sonlarında, cemaat dağılmadan önce, bir-iki dakika içinde o haftanın hadislerini/sünnetlerini okur. Kavlî sünnetlere ait hadis metinlerinin ezberlenmesi için yol gösterir, teşvik eder. Hatta müsait [Ebu Davud, Edeb 18 (4840)] İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 841. 1 olanların ezberlemesi için ya namaz sonrasında cemaatle beraber ezberleme çalışması yapılır ya da onlara yazılı olarak vererek sünnetteki dua veya zikri ezberlemelerine yardımcı olur. Mesela her camide imamlar on kişilik ezber grubu oluşturabilir. “Ben her haftanın dua veya zikir hadisini Arapçasından ezberlerim” diyen cemaatten on kişi belirlenir. İmamlarımız her hafta bu on kişiyle daha yakından ilgilenir. Böylece on binlerce camide bu uygulamanın yapılması hâlinde Türkiye’de yüzbinlerce kişi Allah Resulü (s.a.v.)’in bereketli dua ve zikirlerini öğrenmiş ve yaşamaya başlamış olur. Süreç içinde bu programın eksikleri giderilebilir. Çıkan sorunlar çözüme kavuşturulabilir. Kavlî sünnetler konusunda ezberlenmesi kolay olan en kısa dua ve zikir hadislerinden başlanabilir. Fiilî sünnetlerde de benzer şekilde yaşanması kolay olan ve gün içinde sık sık karşılaşılan durumlarla ilgili hadislerden başlanabilir. Böylece işin başında ezberleme ve yaşama etkinlikleri nefislere zor gelmez. Cemaate her amellerinin karşılığının en az on misli olacağı (En’am 160) sık sık hatırlatılırsa onları şevklendirmek daha kolay olur. Not: Bu metinde yer alan hadisler içinde sahih olmayanları varsa onları mutlaka elemelidir. Bu konuda asıl sorumluluk Diyanet İşleri Başkanlığı’na aittir. Başkanlık bünyesinde ilim ehli kişiler tarafından bu metindeki hadisler tek tek taranmalı ve sadece sahih hadislerden oluşan bir terkip yapılmalıdır. Hakkı ve sabrı tavsiye ile… Birr KUL 1. Hafta Kavlî Sünnet Hz. Huzeyfe İbnu’l-Yemân (r.a.) anlatıyor: Resûlullah (s.a.s.) sabah olunca şu duayı okurdu: ِ ِ ِ ور ُ أحَيانَا بَ حع َد َما َأماتََنا َوإلَحيه الن اَ حْلَ حم ُد هَّلل الهذى ح ُ ُّش Elhamdülillâhillezî ahyânâ bağde mâ emâtenâ ve ileyhi’n-nüşûr “Bizi öldürdükten sonra tekrar hayat veren Allah’a hamdolsun! Zaten dönüşümüz de O’nadır.”2 [Buhârî, Daavat 7, 8, 16, Tevhid 13; Tirmizî, Daavât 29, (3413); Ebû Dâvud, Edeb 177, (5049)] Fiilî Sünnet Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın abdest suyu ve misvâkı (akşamdan hazırlanıp yanına) konulurdu. Gece kalkınca abdest bozar, sonra misvaklanırdı. Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) gece ve gündüz yattığında ve kalktığında mutlaka abdest almazdan önce misvaklanırdı.3 [Ebû Dâvud, Tahâret 27, 30, (51, 56, 57); Müslim; Tahâret 45, (253); Nesâî, Tahâret 8, (1, 13), Metin Ebû Dâvud'a ait.] 2 3 Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 7, s. 52. Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 10, s. 423. 2. Hafta Kavlî Sünnet Ebu Ümame (r.a.) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: Sizden biri, helaya girince sakın şu duayı okumaktan aciz olmasın: ِ ِيث الحمخب ِ اْلِب ِ َث الشهيط ِ ُ إّن ِ ك ِمن ِ هج ِ الر حج ان الهرِج ِيم َس ح ُح ِِ الهل ُه هم ح َ س الن ِ َ َ أعوذُ ب Allahümme innî eûzü bike mine’r-ricsin-necesi’l-habîsi’l-muhbisi’şşeytânirracîm (Allahım; ben, pis, necis, habis ve muhbis olan şeytân-ı racîmden sana sığınırım.)4 Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.) dedi ki: Resulullah (s.a.s.) üç yudumda içerdi. Kabı ağzına koyduğunda besmele çeker, ağzından uzaklaştırdığında hamd ederdi ve bunu üç defa yapardı.5 [Senedi hasendir. İbnü’s-Sünnî, Amelü'l-Yevm ve'l-Leyl, 465] Not: Bazı sünnetler hem kavlî hem de fiilî nitelik gösterebilir. 4 5 Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 16, s. 561. Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 340. 3. Hafta Kavlî Sünnet Enes İbnu Malik anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) heladan çıkınca ِ ِِ وعااَ ِاّن َ َُغ حفَران َ اَ حْلَ حم ُد َِّلل اِلذى اَ حذ َب َ َع ِِِ احََ َذى،ك Gufrâneke, elhamdülillahillezî ezhebe anni’l-ezâ ve âfânî (Benden ezayı giderip afiyet veren Allah’a hamdolsun!) derdi. 6 Fiilî Sünnet Esved b. Yezîd (rh.a.)’ten rivayet edilmiştir: “Âişe’ye: ‘Peygamber (s.a.s.) evinde ne yapardı?’ diye soruldu. O da: ‘Ailesinin ev işleriyle uğraşırdı. Namaz vakti gelince de namaz (kılmak için mescid)e giderdi’ dedi.” 7 [Buhârî, Ezan 44, Nefakât 8, Edeb 40] 6 7 Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 16, s. 561. İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 431. 4. Hafta Kavlî Sünnet Ebû Musa (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a geldim, abdest alıyordu. Şu duayı okuduğunu işittim: ِِْ وبا ِرحك ِِل ِِف ِر، وو ِسع ِِل ِِف دا ِرى،الهله هم ا حغ ِفر ِِل َذنحِِب ح ََ ِ ح ُ ََ َ ح Allahümmağfirlî zenbî ve vassiğlî fî dârî ve bâriklî fî rızkî. (Allah'ım günahımı mağfiret et, evimi bana genişlet, rızkımı bana mübârek kıl.) 8 [Rezîn tahric etmiştir. İbnu's-Sünnî, Amelü'l-Yevm ve'l-Leyl, 5, 10)] Fiilî Sünnet “Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ rivayet etti (Dedi-ki): Bize İbni Bişr, Mis’ardan, o da Mikdam b. Şurayh’dan, o da babasından naklen rivayet etti. Babası şöyle demiş, Âişe’ye sordum «Peygamber (sallallâhü aleyhi vesellem) evine girdiği vakit ilk işe nerden başlardı?» dedim. — «Misvaktan» cevabını verdi.” [Müslim, Tahare, 253] 8 Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 10, s. 444. 5. Hafta Kavlî Sünnet Hz. Enes anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: Kim abdest alınca onu mükemmel kılar, sonra da üç kere: Eşhedü en lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resûlühü derse, kendisine cennetin sekiz kapısı açılır, dilediğinden içeri girer. 9 Fiilî Sünnet Enes b. Malik’ten (radiyallâhu anh) rivayet edilen bir hadiste Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kim sabah namazını cemaatle kılar, güneş doğana kadar Allah’ı zikreder ve sonra (kerahatten sonra) iki rekat namaz kılarsa, o kimseye hac ve umre sevabı vardır.” Enes; Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) üç kere, tam hac ve umre vardır dediğini söyledi. 10 [Tirmizi 586] 9 Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 16, s. 594. Terk Edilmiş Sünnetler, Hazırlayan: Mahmud b. Mansur, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 160. 10 6. Hafta Kavlî Sünnet Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın hâdimi Ebu Selâm anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdular: Akşam ve sabaha erdiği vakit: Raziytü billahi rabben ve bi’l-İslâmi dînen ve bi-Muhammedin sallallahu aleyhi veselleme nebiyyen. (Rabb olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak Muhammed'den razıyım) diyen bir müslüman veya insan veya köle yoktur ki, o kimseyi Kıyamet günü razı ve memnun etmek Allah üzerine bir hak olmasın. 11 Fiilî Sünnet Hz. Osman (r.a.) dedi ki: Rasûlullah (s.a.s.)’i şöyle buyururken dinledim: Yatsı namazını cemaatle birlikte kılan bir kimse, gecenin yarısını namaz kılarak geçirmiş gibidir. Sabah namazını da cemaatle kılan bir kimse (böylece) gecenin tamamını namaz kılarak geçirmiş gibi olur. Hadisi Müslim, Ebu Davud ve Tirmizî rivayet etmiş olup, Ebu Davud ve Tirmizî’deki lafız şöyledir: Yatsıyı cemaatle birlikte kılan bir kimse, gecenin yarısını namaz kılarak geçirmiş gibi olur. Hem yatsı, hem de sabah namazını cemaatle birlikte kılan kimse de bütün geceyi namaz kılmakla geçirmiş gibi olur.12 11 12 Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 17, s. 510. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 75. 7. Hafta Kavlî Sünnet Enes b. Mâlik (ra) diyor ki; Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdular: “Kim evinden çıkarken; Bismillahi tevekkeltü alellah, velâ havle velâ kuvvete illâ billah (Allahın adıyla çıkıyor, Allah’a güveniyorum. O’ndan başka gerçek güç ve kuvvet sahibi yoktur.) diye dua ederse kendisine; ‘Doğruya iletildin, ihtiyaçların karşılandı, düşmanlarından korundun’ şeklinde cevap verilir. Şeytan da ondan uzaklaşır.” 13 [Ebû Davud, Edeb, 103, 112; Tirmizî, De’avât, 34] Fiilî Sünnet Ebu Ümame -radiyallâhu anh-’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurdu: “İnsanların Allah katında en makbulü ve O’na en yakın olanı, önce selam verendir.”14 [Ebu Davud, Edeb: 133 (5197); Tirmizi, İsti’zan: 6 (2694)] 13 14 Dualar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 3. bs., Ankara 2011, s. 222. Bütün Yönleriyle Ev İçindeki Sünnetler, C. 1, Hazırlayan: Feyzullah Birışık, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2011, s. 34. 8. Hafta Kavlî Sünnet Allahümme ente rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va’dike me’s-teda’tü, eûzübike min şerri mâ-sanatü, ebûu leke bini’metike aleyye ve ebûu bizenbî fağfirlî feinnehu lâyağfiruzzünûbe ilâ ente. Kim bunu akşamladığı vakit içtenlikle inanarak söyler de o gece ölürse cennete girer. Sabahladığı vakit yaparsa da böyledir.15 [Buhârî, 7/150] Fiilî Sünnet Hz. Selman -radiyallahû anh- anlatıyor: Tevrat’ta okudum: ‘Yemeğin bereketi, yemekten sonra (el ve ağzı) yıkamadadır’ diyordu. Bunu Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-’e söyledim: ‘Yemeğin bereketi yemekten önce ve sonraki yıkamalardadır’ buyurdular. 16 [Ebu Davud, Et’ime, 12/3761; Tirmizî, Et’ime, 39/1847] 15 16 Bütün Yönleriyle Ev İçindeki Sünnetler, C. 1, Hazırlayan: Feyzullah Birışık, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2011, s. 318. Bütün Yönleriyle Ev İçindeki Sünnetler, C. 1, Hazırlayan: Feyzullah Birışık, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2011, s. 89. 9. Hafta Kavlî Sünnet Mü'minlerin annesi Cüveyriye (r. anha) anlatıyor: Peygamberimiz (s.a.s.) bir gün sabah namazını kılmak üzere erkenden yanımdan çıktı. Daha sonra kuşluk vaktinden sonra geri döndü. Cüveyriye hâlâ oturuyordu. Allah Rasûlü (s.a.s.): ‘Hâlâ yanından ayrılırken seni bıraktığım durumda mısın?’ diye sordu. Cüveyriye: Evet deyince, Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu: ‘Andolsun senden (ayrıldıktan) sonra dört kelimeyi üç defa tekrarladım. Eğer bunlar sabahtan beri senin söylediklerinle tartılacak olursa hiç şüphesiz benim söylediklerim seninkilerden ağır basacaktır. (Söylediklerim şunlardır): ِ ِ ِ ِسبحا َن ه ِِ ضا نَ حف ِس ِه َوِْنَ َة َع حرِِ ِه َوِم َد َاد َكلِ َماتِِه َ اَّلل َو َِب حمده َع َد َد َخحلقه وِر َ ُح Sübhânallahi ve bihamdihi adede halkıhî ve rıdâ nefsihi ve zînete arşihi ve midâde kelimâtihi (Yarattıklarının sayısınca, zatını hoşnut edecek kadar, arşının ağırlığınca ve kelimeleri sayısınca yüce Allah’ı hamd ile tesbih ederim.) 17 [Müslim, 4/2090; Tirmizî, 5/556] Fiilî Sünnet Abdullah b. Ömer (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre; “Rasulullah (s.a.s.)’in parmaklarıyla tesbih çektiğini, diğer bir rivayetinde ise sağ parmağıyla tesbih çektiğini gördüm.” demiştir. 18 Abdullah b. Amr (r.a.)’dan; o şöyle demiştir: “Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’i sağ (eli) ile tesbih ederken gördüm.” 19 [Ebu Davud, 2/81; Tirmizî, 5/521] 17 18 19 Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 393-394. İmam Nevevî, Resulullah’ın (SAV) Dilinden Dualar ve Zikirler-El Ezkâr, Ravza Yayınları, Türkçesi: Harun Ünal, İstanbul 2006, s. 31. Hısnu’l-Müslim, Hazırlayan: Sâid el-Kahtânî, Guraba Yayıncılık, İstanbul 2011, s. 181. 10. Hafta Kavlî Sünnet هه ْد َم هح َب للاه و َن ََا ْح سُب Ebû Hureyre’den (radıyallâhu anh) gelen bir rivayete göre Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Her kim günde yüz defa Subhânallâhi ve bihamdihi (Allah’ı övgüyle beraber tesbih ederim.) derse, deniz köpüğü kadar da olsa günahları ondan silinir. 20 Başka bir rivayetteki ifade: “Her kim bunu her akşamladığında ve her sabahladığında (yüz defa) söylerse” şeklindedir. 21 Fiilî Sünnet Ebu Zerr (ra)’tan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah (sa) şöyle buyurdu: “Her aydan üç gün oruç tutan kimsenin bu orucu senenin tümünü oruç tutmak demektir. Yüce Allah bunu doğrulamak üzere Kitab-ı Kerim’inde şu buyruğu indirmiştir: ‘İyilikle gelene bunun on misli vardır’ (En’am, 6/160) Bir gün, on gün gibi mükâfatlandırılacaktır.”22 [Ahmed, Müsned, V, 145-146; Tirmizî, III, 126; Neseî, IV, 219; İbni Mace, I, 545; İbn Huzeyme, Sahih, III, 300] Buhârî, Müslim, Ahmed b. Hanbel, Tirmizî ve İbni Mâce rivayet etmişlerdir. Ahmed Ferid-Seyyid Hüseyin El-Affânî, Masum Değilim: Ne Yapsam Da Bağışlansam? - Geçmiş ve Gelecek Günahların Bağışlanmasına Vesile Olan 250 Salih Amel, Tercüme: Mustafa Öztürk-Savaş Kocabaş, Karınca-Polen Yayınları, İstanbul 2009, s. 298. 22 Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 247. 20 21 11. Hafta Kavlî Sünnet Eban b. Osman’dan dedi ki: Hz. Osman (ra)’ı şöyle derken dinledim: Rasûlullah (sa) şöyle buyurdu: “Her günün sabah ve akşamında üçer defa: Bismillahillezî lâ-yezurru maasmihi şey’ün fi’l-arzi velâ fi’s-semâi ve hüve’s-semîu’l-alîm ‘İsmiyle beraber yerde olsun gökte olsun hiçbir şeyin zarar vermeyeceği, her şeyi işiten, her şeyi bilen Allah’ın adıyla’ diyecek olursa hiçbir şeyin ona zararı olmaz.” Eban felç olmuştu. Ondan bu hadisi duyan bir kişi ona hayretle bakıyordu. Bunun üzerine Eban ona şöyle demişti: ‘Ne bakıyorsun? Hadis sana aktardığım gibidir, fakat ben Allah’ın kaderi gerçekleşsin diye o gün bunu söyleyememiştim.’ 23 [Ebu Davud, 4/323; Tirmizi, 5/465] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (ra)’tan dedi ki: Rasûlullah (sa) şöyle buyurdu: “Kuşluk namazına ancak evvâb (çokça tevbe ederek Allah’a dönen) kimseler devam eder. İşte salâtu’l-evvâbîn: evvâbîn namazı (Allah’a dönenler namazı) da budur.” 24 [İbn Huzeyme, Sahih, II, 228] 23 24 Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. Bs., İstanbul 2009, s. 405. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 131. 12. Hafta Kavlî Sünnet Ebu Eyyûb el-Ensârî (ra)’tan rivayet edildiğine göre Peygamber (sa) şöyle buyurmaktadır: “Kim (günde) on defa Lâ ilâhe illallâhu, vahdehu lâ şerîke lehu, lehu’l-mulku ve lehu’l-hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr (Allah’tan başka ilah yoktur. O, tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nundur. O, her şeye kâdirdir) derse, İsmâil aleyhisselâm’ın soyundan dört kimseyi hürriyetine kavuşturmuş gibi sevap kazanır.” 25 [Buhârî, Deavât 64; Müslim, Zikr 30 (2693). Ayrıca bk. Tirmizî, Deavat, 104 (3553); Nesâî, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyl, (112), Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, V/422] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (ra)’tan rivayete göre Rasûlullah (sa) şöyle buyurdu: “Ameller Pazartesi ve Perşembe günleri (Allah’a) arz olunur. Ben de amellerimin oruçlu iken arz edilmesini seviyorum.” 26 [Tirmizî, III, 213] 25 26 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 854. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 248. 13. Hafta Kavlî Sünnet Lâ ilahe illallahu vahdehu lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr “Allah’tan başka ilah yoktur. Birdir. Ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nadır. O her şeye kâdirdir.” (Sabahladığında yüz defa söylenir.) “Bunu bir günde yüz kere söyleyen on köle azad etmiş kadar sevap alır. Bununla ona yüz hasene yazılarak ondan yüz günah silinir. Akşamlayıncaya kadar o gün şeytandan korunur. Bundan daha çok amel işleyen bir adamdan başka hiç kimse onun getirdiğinden daha faziletlisini getiremez.” 27 [Buhârî, 4/95. Müslim, 4/2071] Fiilî Sünnet Câbir b. Abdullah (r.a.)’tan rivayete göre Peygamberimiz (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz mescidinde (farz) namazını bitirince, namazından evi için de bir pay ayırsın. Şüphesiz Allah, onun evinde namazından dolayı bir hayır takdir eder.” 28 [Müslim, I, 539] Not: Bu hadiste sözü edilen “pay” farzlardan sonraki sünnetler’dir. Bütün Yönleriyle Ev İçindeki Sünnetler, C. 1, Hazırlayan: Feyzullah Birışık, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2011, s. 17. 28 Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 109. 27 14. Hafta Kavlî Sünnet ص ِِل َو َسلِِ حم َعَل نَبِِيَِنا َُُم همد َ اَلهل ُه هم Allahümme salli vesellim alâ nebiyyinâ Muhammed (Ey Allah’ım! Senin salât ve selâmın Peygamberimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- üzerine olsun.) “Kim sabahladığı zaman on kere ve akşamladığı zaman on kere bana salât getirirse kıyamet günü şefaatim ona ulaşır.” 29 [Hadisi Taberani, biri ‘ceyyid’ olmak üzere iki senedle tahric etmiştir. Bk. Mecmua’zZevâid, 10/120. Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib, 1/273] Fiilî Sünnet Enes (r.a.), çocuklara rastladığı zaman onlara selam verir ve: “Resûlullah (s.a.) böyle yapardı.” derdi.30 [Buhârî, 6247; Müslim, Selam 15] Bütün Yönleriyle Ev İçindeki Sünnetler, C. 1, Hazırlayan: Feyzullah Birışık, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2011, s. 18. 30 Bütün Yönleriyle Ev İçindeki Sünnetler, C. 1, Hazırlayan: Feyzullah Birışık, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2011, s. 43. 29 15. Hafta Kavlî Sünnet Muâz İbnu Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: Kim bir şey yer ve: ََاَ حْلَ حم ُد هَّللِ اله ِذى أطح َع َم ِِن َب َذا الطهَع َام َوَرََِْنيِ ِه ِم حن َغ حِي َح حوم ِم ِِِن َوَ ُِ هو Elhamdülillahillezî et’amenî haze’t-taâme ve razakanîhi min gayri havlin minnî velâ kuvve ‘Bana bu yiyeceği yediren ve tarafımdan hiçbir güç ve kuvvet olmadan bunu bana rızık kılan Allah’a hamdolsun’ derse geçmiş günahları affolunur.’ dedi. [Ebû Dâvud, Libâs 1, (4023); Tirmizî, Da'avât 75, (3454); İbnu Mâce, Et'ime 16, (3285)] Fiilî Sünnet Adiy İbnu Hatim (ra) anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Sizden herkese Rabbi, aralarında bir tercüman olmaksızın, doğrudan doğruya hitap edecektir. Kişi o zaman (ateşe karşı bir kurtuluş yolu bulmak üzere) sağına bakar, hayatta iken gönderdiği (hayır) amellerden başka bir şey göremez. Soluna bakar, orada da hayatta iken işlediği (kötü) amellerden başka bir şey göremez. Ön cihetine bakar, karşısında (kendini beklemekte olan) ateşi görür. (Ey bu dehşetli güne inanan mü'minler!) Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun. Bunu da bulamazsanız güzel bir sözle koruyun.” [Buhârî, Rikak 49] Not: Her gün bir kenara 1 TL ayırıp biriken parayı bir zaman sonra bir hayır işinde kullanarak ve her gün insanlara güzel sözler söyleyerek bu hadis-i şerifte ifade edilen sünnetleri bilinçli bir şekilde yaşamak mümkündür. 16. Hafta Kavlî Sünnet Hz. Ömer (ra)’tan dedi ki: Rasûlullah (sa) şöyle buyurdu: “Müezzin: Allahu ekber Allahu ekber deyince, sizden birisi: Allahu ekber Allahu ekber diye karşılık verse, sonra müezzin: Eşhedü en lâ ilâhe illallâh deyince sizden birisi: Eşhedü en lâ ilâhe illallâh diye karşılık verse, müezzin: Eşhedü enne Muhammedu-Rasûlullah deyince, biriniz: Eşhedü enne MuhammeduRasûlullah diye karşılık verirse, sonra müezzin: Hayye ale’s-salâh deyince, o da Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh diye karşılık verse, müezzin sonra: Hayye alel-felâh deyince, o da: Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh diye karşılık verirse, müezzin: Allahu ekber Allahu ekber deyince, o da: Allahu ekber Allahu ekber dese, sonra müezzin Lâ ilâhe illallâh deyince, o da kalbinden: Lâ ilâhe illallâh diye karşılık verirse Cennete girer.” 31 [Müslim, I, 289] Fiilî Sünnet “Âişe (r. anhâ) anlatıyor: Resulullah (sallallâhu aleyhi vesellem) hediye kabul eder ve daha iyisiyle ona karşılıkta bulunurdu.” 32 [Buhârî, (3/206), Ahmed, (6/90); Tirmizî (1953); Ebu Davud (3536)] Not: Her gün olmasa da haftada ya da ayda bir en az bir kişiye bir hediye verilebilir. Mesela Namazla Diriliş, İslam’da Namaz ve Önemi, İyilik Çeşitleri gibi çok ucuz olan eserlerden çok sayıda alınıp bunları her gün bir kişiye olacak şekilde etrafınızdaki insanlara hediye edebilirsiniz. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 53-54. 32 Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 320. 31 17. Hafta Kavlî Sünnet Enes b. Malik (ra)’tan rivayet ediliğine göre Peygamberimiz (sa) şöyle buyurdu: “Kim bana bir defa salât getirirse Allah ona on defa salât getirir. O salât sebebiyle de onun on günahını siler ve ondan dolayı da onu on derece yükseltir.” 33 [Ahmed, Müsned, III, 102; Neseî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle, 296; İbn Hibban, Sahih, II, 130; Hakim, Müstedrek, I, 550] Abdullah b. Mesud (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.) şöyle buyurmaktadır: “Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanları, bana çokça salât ve selâm getirenleridir.” 34 [Tirmizî, Vitr 21 (484)] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.) Resulullah (s.a.) şöyle buyurdu dedi: “Hediyeleşin, çünkü hediye kalpteki düşmanlığı giderir. Bir kadın, komşusuna, (vereceği hediyeyi) hakir görmesin. Bu, bir koyun parçası olsa bile.”35 [Ahmed (2/405); Tirmizî (2131)] Not: Evde yemek piştikçe, uygun görüldüğü takdirde, en azından bir tas da olsa komşuya ikram etmek bu sünnetin yaşanması için yeterlidir. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 448. 34 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 844. 35 Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 320. 33 18. Hafta Kavlî Sünnet Ebu Hureyre (ra)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah (sa) şöyle buyurmaktadır: “Dilde hafif, mizanda ağır iki kelime vardır. Onlar Rahman katında sevimlidir. (Bu kelimeler;) ‘Subhânallâhi ve bi-hamdihi’, ‘Subhânallâhi’l-azîm’ (Allah’ı hamdiyle birlikte noksanlıklardan tenzih ederim, Yüce Allah’ı noksanlıklardan tenzih ederim.) (kelimeleridir.)” 36 [Buhârî, Deavât 65, Eyman 19, Tevhîd 58; Müslim, Zikr 31 (2694). Ayrıca bk. Tirmizî, Deavât 60 (3467); Nesâî, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyl , (830); İbn Mâce, Edeb 56 (3806), Ahmed b. Hambel, el-Müsned, II/232.] Fiilî Sünnet Câbir (r.a.), Rasulullah’ı (s.a.) şöyle söylerken işittim dedi: “Şeytan sizden birisinin bütün yaptığı işlerde hazır bulunur, yemek yerken bile hazır bekler. Sizden birisi, lokması yere düşerse, ona bulaşan (çer çöpü) temizleyip, yemeye devam etsin, onu şeytana bırakmasın. Yemeğini bitirince, parmaklarını yalasın. Zira o kimse, bereketin yemeğin neresinde olduğunu bilmez.” 37 [Müslim, 2033] İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 852. 37 Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 327. 36 19. Hafta Kavlî Sünnet Ebu Musa el-Eş’arî (ra)’tan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sa) şöyle buyurmaktadır: “Temizlik imanın yarısıdır. ‘el-Hamdu lillâh’ duası mizanı, ‘Subhânallâhi ve’l-hamdu lillâhi’ zikri ise yer ile göklerin arasını sevap ile doldurur.”38 [Müslim, Taharet 1 (223). Ayrıca bk. Tirmizî, Deavat 86 (3517); Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, V/342, 343] Fiilî Sünnet İbn Ömer (r.a.)’tan rivayete göre Peygamberimiz (s.a.) şöyle buyurmuştur: “İkindinin farzından önce dört rekat kılan kişiye Allah rahmetini ihsan eylesin.” 39 [Ebu Davud, II, 23; Tirmizî, II, 296; İbn Huzeyme, Sahih, II, 206; İbn Hibban, Sahih, IV, 77] 38 39 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 854. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 112. 20. Hafta Kavlî Sünnet Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “İsra gecesi İbrahim (a.s.)’la karşılaştım. (Bana) ‘Ey Muhammed! Ümmetine benden selam söyle ve onlara: Cennetin toprağı güzel ve suyu tatlıdır. Cennette ovalar var. Buraların dikili ağacı; Subhânallâhi ve’l-hamdulillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber (Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Hamd O’na mahsustur. O’ndan başka ilah yoktur ve Allah en büyük)tür, diye bildir’ dedi.” 40 [Tirmizî, Deavat 59 (3462)] Fiilî Sünnet Abdullah b. Ebi Katade’den (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmektedir: Ben Cuma günü guslederken babam yanıma geldi ve şöyle dedi: Senin bu guslün cünüplükten dolayı mı yoksa Cuma namazı için mi? diye sordu. Çünkü ben Rasûlullah (s.a.)’ı şöyle buyururken dinledim: “Cuma günü gusleden bir kimse diğer Cumaya kadar tertemiz olur.” 41 [İbn Huzeyme, Sahih, III, 129-130; İbn Hibban, Sahih, II, 263; Hakim, Müstedrek, I, 182] 40 41 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 869. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 139. 21. Hafta Kavlî Sünnet Ebu Said el-Hudrî (ra)’tan dedi ki: Rasûlullah (sa) şöyle buyurdu: “Herhangi bir müslümanın eğer verecek sadakası yoksa dua ederken: Allahümme salli ala Muhammedin abdike ve rasûlike ve salli ale’lmü’minîne ve’l-mü’minât ve’l-müslimîne ve’l-müslimât (Allahım! Kulun ve Rasûlün Muhammed’e (sa) salât eyle. Mümin erkeklerle mümin kadınlara, müslüman erkeklerle müslüman kadınlara da salât eyle.) desin. Bu bir zekattır.” Ayrıca şöyle buyurdu: “Mümin, sonunda cennete varıncaya kadar hayra doymaz.”42 [İbn Hibban, Sahih, II, 130] Fiilî Sünnet Evs b. Evs es-Segafiy (r.a.) Resulullah’ı (s.a.) şöyle buyururken işittim dedi: “Kim Cuma günü güzelce yıkanır/gusul alır, erkenden gelir, binmeyip yürürse, imama yakın oturup boş/abes şeylerle uğraşmazsa (hutbe vakti konuşmazsa), ona attığı her adımın karşılığı olarak bir senenin ibadeti/kıyamı ve oruç sevabı verilir.”43 [Ebu Davud (345); Tirmizî (496); Nesai (3/97); İbn Mace (1087)] “İmam hutbe verirken kardeşine sus dersen boş/abes şeyle uğraşmış olursun.”44 [Buhârî (2/343); Müslim (851)] “Kim (camideki) çakılları eliyle alırsa/oynarsa şüphesiz boş/abes şeylerle uğraşmıştır.” 45 [Müslim (857)] Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 452. 43 Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 189. 44 Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 190. 45 Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 190. 42 22. Hafta Kavlî Sünnet Sa’d b. EbiVakkâs (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: “(Günün birinde) Sa’d b. EbiVakkâs, Resulullah (s.a.) ile birlikte önündeki hurma çekirdekleriyle veya çakıl taşlarıyla tesbih çeken bir kadının yanına girdi. Peygamber (s.a.), kadına: ‘Bundan daha kolayını -veya daha faziletlisini- sana haber vereyim mi?’ diye sordu. Sonra da, kadına; Subhânallâhi adede mâ halaka fi’s-semâi ve Subhânallâhi adede mâ halaka fi’l-arzi ve Subhânallâhi adede mâ beyne zâlike ve Subhânallâhi adede mâ hüve hâlik. (Ben Allah’ı gökyüzünde yarattıkları sayısınca ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ederim. Ben Allah’ı yarattıkları sayısınca ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ederim. Ben Allah’ı yer ile gök arasında yarattıkları sayısınca ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ederim. Ben Allah’ı bundan sonra yaratacakları sayısınca ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ederim.) de.” «AllahuEkber»i de böyle, «el-Hamdulillâh»ı da böyle, «Lâ ilâhe illallâh»ı da böyle, «Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh»ı da böyle söylersin.” 46 [Tirmizî, Deavat 114 (3568); Ebu Davud, Vitr 24 (1500)] Fiilî Sünnet Ebu Katâde (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Sizden birisi mescide girdiği zaman oturmadan önce iki rekat namaz kılsın.”47 [Buhârî, Salât 60, Teheccüd 25; Müslim, Salatu’l-Musafirîn 69 (714); Ebu Davud, Salât 19 (467, 468)] 46 47 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 870. İbnu’l-Mübârek el-Mevsilî, 8 Hadis İmamının Kitabından Rivayet Edilen Emir ve Yasak Hadisleri, Tercüme-Tahric-Düzenleme ve Açıklama: Hanifi Akın, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 147. 23. Hafta Kavlî Sünnet Ebû Mûsâ el-Eş’ârî (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: “Resûlullah (s.a.), bana ‘Sana, cennet hazinelerinden bir hazineyi bildireyim mi?’ buyurdu. Ben de: ‘Evet, (bildir) Ey Allah’ın Resulü!’ dedim. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.): Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh (Güç ve kuvvet ancak Allah’a mahsustur) buyurdu.” [Buhârî, Megâzî 38; Deavât 50, Kader 7, Tevhid 9; Müslim, Zikr 47 (2704)] Fiilî Sünnet Abdullah b. Amr (r.a.) dedi ki: Adamın birisi, Resulullah (s.a.v.)’e şöyle sordu: ‘İslâmın hangi ameli daha hayırlıdır?’ Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) “Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selam vermendir.” diye cevap verdi. [Buhârî, (1/77); Müslim (39)] Not: Her gün bir kişiye mümkün olmasa da ya haftada ya da ayda en azından bir kişi veya aileye yemek yedirmek mümkündür. 24. Hafta Kavlî Sünnet Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’ân’ın kalbi de Yâ-Sîn’dir. Kim bu sureyi okursa, Cenab-ı Hakk, bu okuması sebebiyle kendisine, Kur’ân-ı Kerim’i -Yâ-Sîn hariç- on kere okumuş sevabı verir.”48 [Tirmizî, Sevâbu'l-Kur'ân 7, (2889)] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.)’tan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: Namazı kılınıncaya kadar cenazeye katılan bir kimseye bir kırat ecir vardır. Defnedilinceye kadar cenazede bulunan kimseye iki kırat ecir vardır. “İki kırat” ne demektir diye sorulunca, iki büyük dağ gibidir, diye buyurdu. Hadisi Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir. Müslim’in rivayetlerinden birisinde: “Bu iki kıratın en küçükleri Uhud Dağı gibidir” denilmektedir. Buhârî’deki bir rivayette de şöyle denilmektedir: “Kim (ecrine) inanarak, (mükâfatını Allah’tan) umarak müslüman bir kimsenin cenazesine katılır, namazı kılıncaya ve defnedilme işi bitinceye kadar onunla birlikte bulunursa her biri Uhud Dağı kadar olan iki kırat ecir almış olarak geri döner. Namazını kıldıktan sonra fakat defnedilmeden önce geri dönen kimse ise bir kırat ecir almış olarak geri döner.” 49 [Buhârî, III, 196; Müslim, II, 652] 48 49 Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 4, s. 209. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 153. 25. Hafta Kavlî Sünnet Câbir b. Abdullah (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim ‘Subhânallahi’l-Azîmi ve bi-hamdihi’ (Yüce olan Allah’ı hamdiyle tesbih ederim) derse o kimse için cennette bir hurma ağacı dikilir.”50 [Tirmizî, Deavat 60 (3465). Ayrıca bk. Nesâî, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyl, (827); Hâkim, elMüstedrek, I/501, 512] Fiilî Sünnet Ebû Ümâme radıyallahu anh, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şu sözünü rivayet etmektedir: “Gece namazı kılınız! Çünkü bu namaz, sizden önceki salihlerin âdetindendir. Rabbinize bir yakınlaşma vesilesidir. Kötülükler için kefaret, günahların işlenmesine engeldir.” 51 [Tirmizî, 3549; Hâkim, el-Müstedrek, 2/502] Abdullah b. Mesûd (r.a.) şöyle anlatıyor: “Rasulullah (s.a.v.)’in yanında gece sabaha kadar uyuyan bir adamdam bahsedildi. Peygamber (s.a.v.), «Bu adam şeytanın kulağına (ya da kulaklarına) işediği bir kimsedir» buyurdu.” 52 [Buhârî, 1144, 3270; Müslim, 774] İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 868. 51 Said el-Kahtâni, Kitap ve Sünnet Işığında Nafile Namaz, GurabaYayıncılık, İstanbul 2012, s. 132. 52 Said el-Kahtâni, Kitap ve Sünnet Işığında Nafile Namaz, GurabaYayıncılık, İstanbul 2012, s. 166. 50 26. Hafta Kavlî Sünnet Fadâle b. Ubeyd (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: Resululah (s.a.), bir adamın; namaz(dan sonra)a Allah’a hamd etmeden, Peygamber aleyhisselâm’a salât ve selâm getirmeden dua ettiğini işitti. Bunun üzerine Resulullah (s.a.): “«Bu adam acele etti» buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı. Ona veya bir başkasına: «Sizden birisi, dua edeceği zaman ilk önce Allah’a hamdü senâ etsin, sonra Peygamber (s.a.)’e salât ve selâm getirdin. Daha sonra da dilediği şekilde dua etsin.» buyurdu.”53 [Ebu Dâvud, Vitr 23 (1481); Tirmizî, Deavât 65 (3476)] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayete göre Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Güzel söz sadakadır. (Kişinin) namaz kılmak üzere yürüyüp attığı her bir adım da bir sadakadır.” 54 [Buharî, VI, 85; Müslim, II, 699] 53 54 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 846. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 92. 27. Hafta Kavlî Sünnet Abdullah b. Mes’ud (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: “Peygamber (s.a.), ‘Allahumme innî es’eluke’l-hudâ ve’t-tukâ ve’lafâfe ve’l-gınâ’ (Allahım! Senden hidayet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği isterim) diye dua ederdi.” 55 [Müslim, Zikr 72 (2721)] Fiilî Sünnet Abdullah b. Busr (r.a.) anlatıyor: “Resulullah (s.a.v.) eve geldiğinde, kapının karşısından gelmezdi. Sağ ya da sol tarafından gelir ve izin isterdi.”56 [Ebu Davud (5186)] 55 56 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 889. Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 352. 28. Hafta Kavlî Sünnet “Târık b. Eşyem (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Târık, (bir gün) Peygamber (s.a.)’i dinlerken onun yanına bir adam gelip: - ‘Ey Allahın Resulü! Rabbimden bir şey isteyeceğim zaman nasıl dua edeyim?’ diye sordu. Peygamber (s.a.) de: Allâhumme’ğfir lî ve’r-hamnî ve âfinî ver-zuknî (Allahım, beni bağışla, bana merhamet et, rızânı kazandıracak işler yaptır ve bana hayırlı rızık ver) diye dua et. Bu sözler, senin hem dünya hem de âhiret için istemen gereken şeyleri ihtiva eder’ buyurdu.” 57 [Müslim, Zikr 36 (2697)] Fiilî Sünnet Berâ b. Âzib (r.a.) dedi ki: Rasulullah (s.a.v.) safın bir tarafından öbür tarafına kadar gider, bizim omuzlarımızı ya da göğüslerimizi sıvazlayarak düzeltir ve şöyle derdi: “(Saflarınızda) ihtilaf etmeyiniz (ileri geri durmayınız). O zaman kalpleriniz de ihtilâfa (ayrılığa) düşer.” (Berâ) dedi ki: Şöyle de derdi: “Şüphesiz safları dolduranlara Allah rahmet, melekleri dua eder.” Hadisi Ahmed ve İbn Mâce rivayet etmişlerdir: İbn Mâce şunu da eklemektedir: “Kim (bir saftaki) bir boşluğu doldurursa, Allah o sebeple onu bir dereceye yükseltir. Kulun kendisiyle bir safı doldurmak üzere attığı bir adım kadar Allah’ın sevdiği hiçbir adım yoktur.” 58 [Ahmed, Müsned, VI, 297; İbn Mâce, I, 319] 57 58 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 889. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 81. 29. Hafta Kavlî Sünnet Muâz b. Cebel (ra)’tan rivayet edilmiştir: “Rasulullah (sa), Muâz’ın elinden tutup: ‘Ey Muâz! Allah’a yemin ederim ki, ben seni gerçekten seviyorum. Sonra sana şunu gerçekten tavsiye ederim; her namazın sonunda Allahümme einnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetike (Allahım! Seni anmak, sana şükretmek, sana güzelce kulluk etmekte bana yardım et) demeyi terk etme’ buyurdu.” 59 [Ebu Davud, Vitr 26 (1522). Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 60; İbn Hibban, es-Sahîh, (2345)] Fiilî Sünnet Taberânî senedini kaydederek Zeyd b. Sâbit (r.a.)’tan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Namaza gitmek isteğiyle Peygamberimiz (s.a.v.) ile birlikte yürüyordum. Adımlarını kısa tutuyordu. “Adımlarımı niçin kısa tuttuğumu biliyor musun?” diye sordu. Ben: “Allah ve Resulü daha iyi bilir” deyince şöyle buyurdu: “Kul namaza gitmek isteğini sürdürdükçe namazda demektir.” Bir başka rivayette de şöyle denilmektedir: “Benim bunu yapmamın sebebi, namaza gitmek isterken attığım adımlarımın çoğalmasıdır.”60 [Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, XV, 127] 59 60 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 861. Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 94. 30. Hafta Kavlî Sünnet Abdullah b. Hubeyb (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.), bana “Akşam ve sabah vakitlerinde İhlâs suresi ile Felak ve Nâs (Muavvizeteyn) surelerini üçer defa oku. Bunlar, her türlü kötülükten korunman için sana yeter.”61 [Ebu Dâvud, Edeb 101 (5082); Tirmizî, Deavât 116 (3575)] Fiilî Sünnet Ebu Berze radıyallahu anh’tan rivayet edilmiştir: “Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem yatsı namazından önce uyumayı ve ondan sonra ise konuşmayı hoş karşılamazdı.”62 [Buhârî, 568; Müslim, Mesacid 235-236 (647); Ebu Davud, Salât 3 (398), Nesâî, Mevâkît 2, 16, 20; İbn Mâce, Salât 3 (674)] Açıklama: “Peygamber Efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem, yatsı namazından sonra konuşmayı sevmemesi uykusuz kalmaya sebep olacağı içindir. Zîra yatsıdan sonra oturup konuşan kimselerin yattıkları zaman uykuya dalarak gece namazı veya zikir için yahut sabah namazı için kalkamamalarından korkulur. Bir de geceleyin çok oturmak, gündüz vazifleleri hususunda tembellik göstermeye sebep olur.” 63 İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 882. 62 Bütün Yönleriyle Ev İçindeki Sünnetler, C. 1, Hazırlayan: Feyzullah Birışık, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2011, s. 192. 63 Bütün Yönleriyle Ev İçindeki Sünnetler, C. 1, Hazırlayan: Feyzullah Birışık, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2011, s. 192. 61 31. Hafta Kavlî Sünnet Abdullah b. Mesud (r.a.)’tan dedi ki: Kim her gece Tebârekellezi biyedihi’l-mülk diye başlayan sureyi okursa, yüce Allah bu sebeple onu kabir azabından korur. Bizler Rasûlullah (s.a.) döneminde bu sureye (koruyan, engelleyen anlamında) “mânia” adını verirdik. Bu aziz ve celil olan Allah’ın kitabında bir suredir. Kim bir gece bu sureyi okuyacak olursa o gerçekten pek çok (hayır) ve pek hoş bir iş yapmış olur. 64 [Neseî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle, 433; Hakim, Müstedrek, II, 498] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, mutlaka ya hayr söz söylesin veya sussun.”65 [Buhârî, Edeb 31, Rikak 23; Müslim, İman 74 (47)] Not: Bundan sonraki günlerimizde, bir şey söyleyeceğimiz zaman onun hayır olmayacağını düşünüyorsak artık söylemeyelim. 64 65 Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. Bs., İstanbul 2009, s. 353. İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 918. 32. Hafta Kavlî Sünnet Sa’d b. Ebi Vakkas (r.a.)’tan dedi ki: Rasulullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Zünnun (lakaplı Hz. Yunus -a.s.-)’ın balığın karnında iken yaptığı: Lâ ilâhe illâ ente, sübhâneke, innî küntü mine’z-zâlimîn «Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni her türlü eksiklikten tenzih ederim. Şüphesiz ben zalimlerden oldum.» (Enbiya, 21/87) duasını herhangi bir müslüman kişi, herhangi bir şey hakkında yapacak olursa, mutlaka onun duası kabul olunur.” 66 [Tirmizî, V, 529; Neseî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle, 416, Hâkim, Müstedrek, I, 505] Fiilî Sünnet Es-Sâib b. Yezîd’in rivayetine göre Muâviye (r.a.), kendisine şöyle demiştir: “Cumayı kıldığın zaman, konuşmadan ya da dışarı çıkmadan hemen ardından bir başka namazı bitiştirme! Çünkü Resulullah (s.a.v.) bize bu şekilde yapmamızı emretmiş, «Konuşmadıkça ya da dışarı çıkmadıkça bir namazı diğerine bitiştirmeyin.» buyurmuştur.” [Müslim 883] Açıklama: “Bu durum sadece Cuma namazına mahsus değildir. Çünkü ravi, özellikle Cuma namazını zikrederek Cumayı da, diğer namazları da kapsayan bir hadisle delil getirmiştir. Denildiğine göre bu davranışın hikmeti, farzın nafileyle karışmasının engellenmesidir. Böyle bir karışıklığın helak sebebi olduğu rivayet edilmiştir. Resulullah (s.a.v.)’in bir sahabisinin rivayetine göre Peygamber (s.a.v.), ikindi namazını kılmıştı. O sırada bir adam namaz kılmak üzere kalktı. Adamı gören Ömer (r.a.), ‘Otur! Zira ehl-i kitab, namazları arasında fasıla bulunmadığından dolayı helak oldular.’ dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.), ‘İbnu’l-Hattâb güzel bir iş yaptı’ buyurdu.”67 [Ahmed, el-Müsned, 5/368] Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 440. 67 Said el-Kahtâni, Kitap ve Sünnet Işığında Nafile Namaz, GurabaYayıncılık, İstanbul 2012, s. 49-50. 66 33. Hafta Kavlî Sünnet Abdullah b. Abdirrahman b. Ebzâ’dan, o da babasından dedi ki: Allah Resulü (s.a.v.) sabah kalkınca şöyle derdi: Esbahnâ alâ fıtrati’l-İslâmi ve kelimeti’l-ihlâsi ve dîn-i nebiyyinâ Muhammedin sallallâhu aleyhi ve selleme ve millet-i ebînâ İbrâhîme hanîfen müslimen ve mâ ene mine’l-müşrikîn “İslâm fıtratı, ihlas sözü, Peygamberimiz Muhammed’in (s.a.v.) dini ve babamız İbrâhim’in milleti (dini) üzere hanîf ve Müslüman olarak sabahladık. Ben putperestlerden değilim” [Neseî, Amelü’l-Yevm Ve’l-Leyl, 1] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: “Biriniz kardeşiyle karşılaşınca ona selam versin. Aralarına bir ağaç, duvar ya da bir taş girer sonra yine yanyana gelirlerse, tekrar selam versin.”68 [Ebu Davud (5178); El-Edebü’l-Müfred (1010)] Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 348. 68 34. Hafta Kavlî Sünnet “Kim bir elbise giyer ve َاَ حْلَ حم ُد هَّللِ اله ِذى َك َس ِاِن ب َذا َوَرََِْنِ ِيه ِم حن َغ حِي َح حوم ِم ِِِن َو ََ ُِ هو Elhamdülillahillezî kesânî hazâ ve razakanîhi min gayri havlin minnî velâ kuvve ‘Bunu bana giydirip, tarafımdan bir güç ve kuvvet olmaksızın beni bununla rızıklandıran Allah’a hamdolsun.’ derse geçmiş ve gelecek günahları affedilir.” 69 [Tirmizi, Deavat 107] Fiilî Sünnet Hz. Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Resûlullah (a.s.) buyurdular ki: “Kişinin cemaatle kıldığı namaz, evinde ve pazarında/iş yerinde kıldığı namazdan yirmi küsür derece fazla olur. Bu da şundandır: Cemaatten biri abdest alıp onu tastamam yapar; sonra mescide gider, kendisini namazdan başka hiçbir şey harekete geçirmez, namazdan başka bir niyeti de olmazsa mescide girinceye kadar attığı her adıma karşılık ona bir derece yükseltilir. Yine attığı her adıma karşılık bir günahı bağışlanır. Mescide girdiği zaman da kendini orada namaza hapsettiği müddetçe namazda sayılır. Böylesi namaz kıldığı müddetçe melekler ona salât eylerler ve şöyle derler: “Allahım! Ona rahmet eyle. Allahım! Ona mağfiret eyle. Allahım! Burada eziyet vermedikçe, abdestini bozmadıkça onun tevbesini kabul et!.” [Buhârî, Salât 61, 87; Ezân 30, 36, Büyu’ 49; Müslim, Salât 272 (649)] 69 Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 7, s. 79. 35. Hafta Kavlî Sünnet Camiye girerken okunacak dua: Bismillahi vessalâtu vesselâmu alâ rasûlillah. Allahummeğfirlî zunûbi veftah lî ebvâbe rahmetike. “Allah’ın adıyla, Allah Resulune salat ve selam olsun. Allah’ım! günahlarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç.” [Müslim, Müsafirin 68] Fiilî Sünnet Evs. b. Evs (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Günlerinizin en faziletlisi, Cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salat getirin. Çünkü sizin salatınız bana sunulur” buyurdu. Sahabiler: ‘Ey Allahın Resulü! Vefat ettiğin ve senden hiçbir eser kalmadığı zaman salât ve selâmlarımız sana nasıl sunulur?’ diye sordular. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): “Yüce Allah, peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa haram kıldı.” buyurdu. 70 [Ebu Davud, Salât 200-201 (1047). Ayrıca bk. Nesâî, Cuma 5; İbn Mâce, İkâmetu’s-Salât 79 (1085), Cenâiz, 65 (1636)] İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 844. 70 36. Hafta Kavlî Sünnet Ebu’d-Derdâ (r.a.)’tan rivayete göre; Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sizden herhangi bir kimse bir gecede Kur’ân’ın üçte birini okumaktan âciz midir?” Ashab: Bir gecede Kur’ân’ın üçte birini nasıl okuyabiliriz, diye sordular. Allah Rasûlü şöyle buyurdu: “«Kul huvallâhuehad» üçte birine denktir.” Bir başka rivayette şöyle buyrulmuştur: “Aziz ve celil olan Allah, Kur’ân’ı üç bölüme ayırmıştır. «Kul huvallâhuehad»’i Kur’an bölümlerinden bir bölüm yapmıştır.” 71 [Müslim, I, 556] Fiilî Sünnet Ebû Hureyre şöyle demiştir: “Ölümden sonra, ölünün derecesi yükseltilir. Ölü der ki: “Ey Rabbim! Bu (güzel) şey nedir?” Ona: Çocuğun, senin için istiğfar etti (Allah’tan magfiret diledi), denir.” [Edebü’l-Müfred, 36] Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 355. 71 37. Hafta Kavlî Sünnet Sa’d b. Ebi Vakkâs (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: “Biz, Resulullah (s.a.v.)’in yanında bulunuyorduk. Bize: ‘Sizden birisi her gün bin sevap kazanmaktan aciz midir?’ dedi. Birlikte oturduğu kimselerden biri, Resulullah (s.a.v.)’e: ‘Bizden birisi bin sevap nasıl kazanır?’ diye sordu. Resulullah (s.a.v.): ‘Yüz defa «subhânallah» diye tesbih eder ve ona bin sevap yazılır veya o kimsenin bin günahı silinir.’ buyurdu.” 72 [Müslim, Zikr 37 (2698)] Fiilî Sünnet Ebû Hureyre (r.a.) anlattığına göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “- Sizden bugün kim oruçlu bulunuyor?” Ebû Bekir: - Ben, dedi. Peygamber (s.a.v.) sordu: “- Sizden bugün kim hasta ziyaretinde bulundu?” Ebû Bekir: - Ben, dedi. Peygamber (s.a.v.) sordu: “- Sizden kim bugün bir cenaze namazında bulundu?” Ebû Bekir: Ben, dedi. Peygamber (s.a.v.) sordu: “- Bugün kim bir fakir doyurdu?” Ebû Bekir: - Ben, dedi. Ravilerden Mervan demiştir ki, Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu haberi bana ulaşmıştır: “- Şu hasletler: (Oruçlu olmak, hasta ziyaretinde bulunmak, cenaze namazında hazır olmak, fakir doyurmak) bir gün içinde bir adamda toplanırsa, muhakkak o Cennet’e girer.” [Edebü’l-Müfred, 515] İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 864. 72 38. Hafta Kavlî Sünnet Hz. Âişe (r.anhâ)’dan rivayet edildiğine göre “Peygamber (s.a.v.), her gece, yatağına girdiğinde avuçlarını birleştirip sonra onlara üfleyerek içlerine İhlâs, Felak ve Nas surelerini okur, ellerini vücudunun gücü yeten yerlerine sürer; önce başına, yüzüne ve vücudunun ön kısmına sürerek başlar ve bunu üç defa tekrar ederdi.” [Buhârî, 5017; Müslim, 2192] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Bir Müslümanın, (diğer) Müslüman üzerindeki hakkı altıdır. (Resullallah’a): ‘- Ey Allah’ın Resulü! Onlar nedir?’ diye soruldu. Resulullah (s.a.v.): 1. Ona rastladığın zaman selam ver, 2. Seni (davete) çağırdığı zaman (davetine) katıl, 3. Senden nasihat istediği zaman ona nasihat et, 4. Aksırdığı zaman Allah’a hamd ederse (el-hamdülillah derse), ona (‘yerhamukellah’ diye) dua et, 5. Hastalandığı zaman onu ziyarete git, 6. Öldüğü zaman (mezara konuluncaya kadar cenazesinin) arkasından git, buyurdu.” 73 [Müslim, Selam 5 (2162); Tirmizî, Edeb 1 (2737); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/372] İbnu’l-Mübârek el-Mevsilî, 8 Hadis İmamının Kitabından Rivayet Edilen Emir ve Yasak Hadisleri, Tercüme-Tahric-Düzenleme ve Açıklama: Hanifi Akın, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 65. 73 39. Hafta Kavlî Sünnet Camiden Çıkarken Okunacak Dua (sol ayakla çıkılır): Bismillahi vessalâtu vesselâmu alâ rasûlillah. Allahumme inni es’eluke min fadlik. Allahumme’ğsimnî mineşşeytanirracim. “Allah’ın adıyla, Allah Resulüne salat ve selam olsun. Allah’ım, Senden fazlu (ihsanını) diliyorum. Allahım, beni rahmetinden uzaklaştırılmış şeytanın şerrinden koru.” [Buhari, Teheccüd 25] Fiilî Sünnet Abdullah İbn Abbas (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.v.), Abdulkays (heyetinin) Eşecc’ine: “- Doğrusu sende Allah’ın sevdiği iki özellik vardır: Yumuşak huyluluk, tedbirli davranmak” buyurdu. 74 [Müslim, iman 25 (17); Tirmizî, Birr 66 (2011); İbn Mâce, Zühd 18 (4188)] İbnu’l-Mübârek el-Mevsilî, 8 Hadis İmamının Kitabından Rivayet Edilen Emir ve Yasak Hadisleri, Tercüme-Tahric-Düzenleme ve Açıklama: Hanifi Akın, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 72. 74 40. Hafta Kavlî Sünnet Aksıran kimsenin; “Elhamdulilllah” (Allah’a hamd ol- sun) demesi, onu işiten kimsenin de: “Yerhamukeallah” (Allah sana merhamet etsin) demesi gerekir. Aksıran kişi, yanında “Yerhamukeallah” denildiğini duyunca: “Yehdînâ ve yehdîkumullah” (Allah bize ve size hidayet versin) veya “Yehdîkumullahu ve yuslihu bâlekum” (Allah, sizi doğru yola yöneltsin ve işlerinizi düzeltsin) demelidir. [Buhari, Edep 125] Fiilî Sünnet Enes İbn-i Malik’den: Rasûlullah (s.a.v.) söyle buyurdu: “Kim rızkının bol olmasını ve ömrünün uzamasını severse, sılâ-i Rahim yapsın.” [Edebü’l-Müfred, 56] 41. Hafta Kavlî Sünnet Eve girerken okunacak dua: Allahumme inni es’eluke hayra’l-mevleci ve hayra’lmehraci, bismillahi velecna ve bismillahi haranca va alallahi rabbina tevekkelnâ. “Allahım! Her giriş ve çıkışımda senden hayır diliyorum. Allah’ın adıyla evimize girer, Allah’ın adıyla çıkarız ve Rabbimize dayanıp güveniriz.” [Ebu Davud, Edeb 112] Fiilî Sünnet Ebû Berze El-Eslemî’den (r.a.) rivayet edildigine göre şöyle anlatmıştır: Dedim ki; “Ey Allah’ın Rasûlü! Beni cennete koyacak bir ameli bana göster.” Peygamber (s.a.v.): “İnsanların yolundan zarar veren şeyleri gider” buyurdu. [Edebü’l-Müfred, 228] 42. Hafta Kavlî Sünnet Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ hû. Aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbülarşi’l-azîm “Kim bunu sabahladığı ve akşamladığı zaman yedi kere söylerse, onu üzen dünya ve ahiret işlerine Allah kâfidir.” [Ebu Davud, 4/321; İbn es-Sünnî, 71] Fiilî Sünnet Alkame (r.a.)’ten şöyle dediği rivayet edilmiştir: Cuma günü Abdullah b. Mesud ile çıktım. Kendisinden önce üç kişinin gelmiş olduğunu görünce: “(Ben) dördün dördüncüsüyüm” dedi. “Dördün dördüncüsü de Allah’tan uzak sayılmaz. Şüphesiz ben Rasûlullah (s.a.)’i şöyle buyururken dinledim: ‘İnsanlar kıyamet gününde Allah’ın huzurunda Cuma namazlarına gidiş mertebelerine göre otururlar. Önce birincisi, sonra ikincisi, sonra üçüncüsü, sonra dördüncüsü.’ O dördüncüleri de uzak sayılmaz.”75 [İbn Mace, I, 348; İbn Huzeyme, Sahih, III, 134] Hafız ed-Dimyati, Hadislerle Amellerin Sevabı, çev. M. Beşir Eryarsoy, Bilimevi Basın Yayın, 3. bs., İstanbul 2009, s. 147. 75 43. Hafta Kavlî Sünnet Ebû Said el-Hudrî (r.a.) anlatıyor: “Allah Resûlü buyurdular ki: Bâkıyâtu’s-Sâlihât’ı çokça yapın. “Bâkıyâtu’s-Sâlihât nedir ey Allah’ın Resûlü?” diye sorulduğu vakit: “Allahu Ekber, Subhânallah, Elhamdülillah ve Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh kelimeleridir.” buyurdu. 76 Fiilî Sünnet Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Sizden önce yaşayanlardan bir tüccar vardı. Halka borç verirdi. Borçluları arasında fakir görürse hizmetçilerine: “Onun borcundan vazgeçiverin, böylece Allah'ın da bizim günahlarımızdan vazgeçeceğini umarız” derdi. Allah da onun günahlarından vazgeçti.” [Buhârî, Sulh 10; Müslim, Müsâkât 19, (1557); Nesâî, Büyû 104, (7, 318)] Abdülhakim Yüce, “Bir Cennet Hazinesi: La Havle…”, Yeni Ümit, S. 78, OcakŞubat-Mart 2007. 76 44. Hafta Kavlî Sünnet Fâtıma (r.anhâ), elindeki bir değirmenle Nebî (s.a.v.)’e gelerek şikayette bulundu ve bir hizmetçi istedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v): “Sizi, istediğinizden daha hayırlı bir şeye sevk edeyim mi? Yatağınıza girdiğiniz zaman otuz üç defa tesbih, otuz üç defa tahmid, otuz dört defa tekbir getirin. Bu sizin için hizmetçiden daha hayırlıdır.” buyurdu. 77 [Müslim, 2728] Not: Tesbih (Subhânallah), tahmid (Elhamdülillah), tekbir ise (Allahüekber) demektir. Fiilî Sünnet Abdullah b. Amr İbni’l-Âs (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Akrabasının yaptığı iyiliğe benzeriyle karşılık veren kimse, gereği biçimde gözetip kollama görevini yerine getirmiş sayılmaz. Akrabayı görüp gözeten kimse kendisiyle ilgiyi kesmelerine rağmen onlara iyilik etmeye devam edendir.” [Buhârî, Edeb 15] Bütün Yönleriyle Ev İçindeki Sünnetler, C. 1, Hazırlayan: Feyzullah Birışık, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2011, s. 202-203. 77 45. Hafta Kavlî Sünnet Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Resûlullah (a.s.) hazretleri buyurdular ki: “Kim, malâyânî konuşmaların çok olduğu bir yere oturur da, oradan kalkmazdan önce şu duayı okursa bu yerde oturmaktan hâsıl olan günahından arınmış olur: «Subhâneke Allâhümme ve bihamdike eşhedü en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyke» Allahım! Seni hamdinle tesbih ederim. Senden başka ilah olmadığına şehâdet ederim. Senden mağfiret diliyorum, Sana tevbe ediyor (senden af taleb ediyorum).” 78 [Tirmizî, Daavât 39, (2329)] Fiilî Sünnet Ebu Mes’ud el-Ensârî (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: “Ben, Resulullah (s.a.v.)’in yanında oturmaktaydım. Derken bir adam gelip: ‘Ey Allah’ın Resulü! Benim hayvanım helak oldu. Bana bir binek hayvanı ver!’ dedi. Peygamber (s.a.v.): ‘(Şu an) yanımda sana verebileceğim bir binek hayvanı yok!’ buyurdu. Bunun üzerine bir başka adam: ‘Ey Allah’ın Resulü! Ben ona binek hayvanı verecek kimseyi gösteririm.’ dedi. Resulullah (s.a.v.): ‘Kim bir hayra vasıta olursa o kimseye hayrı işleyenin sevabı kadar sevab vardır.’ buyurdu.” [Müslim, İmaret 133 (1893); Ebu Davud, Edeb 114-115 (5129); Tirmizî, İlm 14 (2671); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/120, 5/272, 273, 274] 78 Kütüb-i Sitte, Hazırlayan: İbrahim Canan, Akçağ Yayınları, C. 7, s. 59. 46. Hafta Kavlî Sünnet Abdullah İbnu Amr İbni’l-Âs (radıyallâhu anh)’ın anlattığına göre, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın şöyle söylediğini işitmiştir: Ezanı işittiğiniz zaman müezzinin söylediğini aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana salât u selâm okuyun. Zîra kim bana salât u selâm okursa Allah da ona on misliyle rahmet eder. Sonra benim için el-Vesîle’yi taleb edin. Zîra o, cennette bir makamdır ki, mutlaka Allah’ın kullarından birinin olacaktır. Ona sahip olacak kimsenin ben olmamı ümid ediyorum. Kim benim için Allah’tan el-Vesîle’yi taleb ederse, şefaat kendisine vâcib olur. 79 [Müslim, Salât: 11, (384); Ebû Dâvud, Salât: 36, (522); Nesâî, Ezan: 33, (2, 23); Tirmizî, Salât: 154, (208); İbnu Mâce, Ezân: 4, (720)] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.) şöyle buyurmaktadır: “Bir kimse bir müminin dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse, Allah da o kimsenin kıyamet gününün sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Bir kimse, darda bulunan bir kimseye kolaylık gösterirse, Allah da o kimsenin dünya ve ahiret darlıklarında kolaylık verir.”80 [Müslim, Zikr 38 (2699); Ebu Davud, Edeb 60 (4946)] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/323. İbnu’lMübârek el-Mevsilî, 8 Hadis İmamının Kitabından Rivayet Edilen Emir ve Yasak Hadisleri, Tercüme-Tahric-Düzenleme ve Açıklama: Hanifi Akın, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 228. 79 80 47. Hafta Kavlî Sünnet Peygamberimiz (s.a.s.); “Ezan ve kamet arasında yapılan dua reddedilmez” buyurdu. Bunun üzerine sahabe; “Ey Allah’ın elçisi! Ne dua edelim?” diye sordular. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Allah’tan dünya ve âhirette âfiyet/sağlık isteyiniz” buyurdu. 81 [Tirmizî, De’avât, 129; bk. Ebu Davud, Salât, 35] Fiilî Sünnet Ebu Hüreyre (r.a.)’tan kaydedildiğine (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: göre Hz. Peygamber “Güneşin doğduğu her yeni günde kişiye, her bir mafsalı için bir sadaka vermesi gerekir. İki kişi arasında adâlet yapman bir sadakadır. Kişiye hayvanını yüklerken yardım etmen bir sadakadır. Güzel söz sadakadır, namaza gitmek üzere attığın her adım sadakadır. Yoldan rahatsız edici bir şeyi kaldırıp atman sadakadır.” 82 81 Dualar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 3. bs., Ankara 2011, s. 123. 82 Buhârî, Cihâd 72, 128, Sulh 33; Müslim, Müsâfirîn 84, (720), Zekât 56, (1009). 48. Hafta Kavlî Sünnet Muâz b. Cebel (ra)’tan rivayet edilmiştir: “Rasulullah (s.a.), Muâz’ın elinden tutup: ‘Ey Muâz! Allah’a yemin ederim ki, ben seni gerçekten seviyorum. Sonra sana şunu gerçekten tavsiye ederim; her namazın sonunda ‘Allahümme einnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetike’ (Allahım! Seni anmak, sana şükretmek, sana güzelce kulluk etmekte bana yardım et) demeyi terk etme’ buyurdu.” 83 [Ebu Davud, Vitr 26 (1522). Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 60; İbn Hibban, es-Sahîh, (2345)] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Kim bir iyilik yapmaya niyet eder de o iyiliği yapmazsa o kimsenin lehine (bu niyetinden dolayı) bir iyilik yazılır. Kim de bir iyilik yapmaya niyet eder de o iyiliği yaparsa o kimsenin lehine on ile yedi yüz misline kadar kat kat (iyilik) yazılır. Kim de bir kötülük yapmaya niyet eder de onu yapmazsa bu (niyeti) kötülük olarak yazılmaz. Eğer (niyet ettiği) kötülüğü yaparsa bu kötülük o kimse için günah olarak yazılır.”84 [Müslim, İman 206 (130); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/314] İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 861. 84 İbnu’l-Mübârek el-Mevsilî, 8 Hadis İmamının Kitabından Rivayet Edilen Emir ve Yasak Hadisleri, Tercüme-Tahric-Düzenleme ve Açıklama: Hanifi Akın, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 82. 83 49. Hafta Kavlî Sünnet Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.v.)’i şöyle buyururken işittim: “Allah’a yemin ederim ki, doğrusu ben günde yetmiş defadan daha fazla Allah’tan mağfiret diliyorum ve O’na tevbe ediyorum.” [Buhârî, Deavât 3] Fiilî Sünnet Abdullah b. Mes’ud (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Cehenneme kimin gitmeyeceğini veya cehennemin kimi yakmayacağını size haber vereyim mi? Cana yakın, herkesle iyi geçinen, yumuşak huylu olup (insanlara) kolaylık gösteren kimseleri (cehennem yakmaz).” [Tirmizî, Sıfatu’l-Kıyamet 45 (2488)] 50. Hafta Kavlî Sünnet Müslim b. El-Hâris (İbn Müslim) et-Temîmî babasından dedi ki: Peygamber (s.a.v.) bana şöyle dedi: “Sabah namazından sonra hiç konuşmadan yedi kere «Allâhümme ecirnî mine’n-nâr» (Allahım! Beni ateşten koru!) de. Böyle der de o gün ölürsen, Allah sana ateşten korunmayı yazar. Akşam namazını kıldıktan sonra konuşmadan eğer yedi kere «Allâhümme ecirnî mine’n-nâr»” (Allahım! Beni ateşten koru!) dersen ve o gece ölürsen, Allah sana ateşten korunmayı yazar (takdir eder).” [Neseî, Amelü’l-Yevm Ve’l-Leyl, 111] Fiilî Sünnet Câbir b. Abdullah (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.)’den bir şey istenildiği zaman asla «Hayır» demezdi.”85 85 [Buhârî, Edeb 39; Müslim, Fezail 56 (2311)] 51. Hafta Kavlî Sünnet Hz. Peygamber (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Kim sabah olduğunda üç kere «Eûzü billâhissemîilalîmi mine’şşyetânirracîm» diyerek Haşr sûresinin sonundan üç âyet okursa, Allah o kimseye yetmiş bin melek vekil eder de o melekler akşama kadar o kimse için dua ve istiğfar ederler. Eğer o gün ölürse şehid olarak ölür. Akşam olunca okuyan kimse de sabaha kadar aynı durumdadır.” 86 [Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 22; Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân 22] Fiilî Sünnet Ebu Hureyre r.a.’tan rivayet edilen bir hadiste Allah Resulü s.a.v. şöyle buyurmuştur: “Sizden biri (farzdan sonra) namaz kılmak istediğinde, onu sağına ve soluna ilerlemek ve gerilemekten alıkoyan nedir?” [Ebu Davud (1006); İbn Mâce (1428); Ahmed (2/425)] Eyyüp Beyhan, Yüce Kitabımız Kurân-ı Kerîm’i Tanıyalım, Semerkand Yayınları, İstanbul 2009, s. 51. 86 52. Hafta Kavlî Sünnet Hz. Huzeyfe İbnu’l-Yemân (r.a.) anlatıyor: Resûlullah (a.s.) yatağına girince şu duayı okurdu: ِاللههم بِ ح أحَيا َ اْس ُ ك ُأم وت َو ح ُِ (Allahümme bismike emûtü ve ahyâ) “Allahım! Senin adınla ölür ve senin adınla hayat buluum.” Fiilî Sünnet Cerîr b. Abdullah (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.)’e; namazı dosdoğru kılmak, zekatı hakkıyla vermek ve tüm Müslümanlara her zaman nasihat etmek üzere biat ettim.” 87 [Buhârî, İman, 3, 42; Müslim, İman 97 (56); Tirmizî, Birr 17 (1925); Nesâî, Biat 16, 17, 24; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV/358, 360, 361, 364, 365] İmam Nevevî, Riyâzu’s-Sâlihîn, Tercüme: Hanifi Akın, Ensar Neşriyat, 2. bs., İstanbul 2012, s. 181. 87