Turizm - Kapadokya Kültür Dernegi

Transkript

Turizm - Kapadokya Kültür Dernegi
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Turizm
Ekleyen
Çarþamba, 06 Eylül 2006
Son Güncelleme Çarþamba, 06 Eylül 2006
KAPADOKYA'DA TUR0ZM
Kapadokya, Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden birisidir. Özellikle tarih, kültür ve inanç turizmi deerleri aç1s1ndan
dünyada tek örnektir. Peribacalar1n1n buna eklenmesiyle Kapadokya dünya turizminin gözde merkezlerinden biri olmu_tur.
Bu yap1 dikkate al1narak, bölgenin tarihi, kültürel yap1s1n1n biraz a yr1nt1l1 incelenmesinde fayda bulunmaktad1r.
Dolay1s1yla bu bölümde önce bölgenin tarih içinde geçirdii evrelere göre kültürel yap1da ortaya ç1kan dei_meler ve kültür deerle
incelenmi_tir. Ard1ndan, bölgenin turizm imkanlar1, bu imkanlar1n ne derecede kullan1ld11 ortaya konulmu_tur.
0lk Ça Medeniyetlerinin Kapadokya'da B1rakt11 0zler
Nehir kenarlar1na yak1n vadiler, ilk çalardan beri insanlar1n ya_am1 için gerekli ko_ullar1 salam1_t1r. Su yataklar1n1n
varl11, jeolojik yap1n1n bar1nma ve korunmaya elveri_li olmas1 Kapadokya'y1 ilk çalarda da çekici k1lm1_t1r. Özellikle
doan1n insanolunun ke_fedemedii s1rlarla dolu olduu ilk ça medeniyetlerinde, din ya_am1n neredeyse tümünü
kapsamaktad1r.
Yerle_ik hayata geçi_ten itibaren Kapadokya'da kar_1m1za ç1kan ilk büyük medeniyet, Hititlere aittir. Hititler, bu yerli
toplumlardan ve kendilerinden önceki ilk Anadolu medeniyeti olan Sümer inançlar1ndan büyük ölçüde etkilenmi_tir. Yap1lan
kaz1larda Hitit uygarl11nda dinsel alet ve vesikalar çokluu, dinin bu uygarl11n ya_am1nda ne kadar önemli olduunu gösterir.
Toplumsal hayatta, kral ayn1 zamanda ba_ rahiptir. Çok tanr1l1 inançlara özgü doada bilinemeyene kar_1 tap1nma, Hitit
tanr1lar1n1n isimlerinden de anla_1lmaktad1r. Hititlerin en önemli tanr1s1 Kupapa ad1 verilen bolluk ve bereket
tanr1s1d1r. Tanr1lar1n1n kar1, koca ve çocuklar1 vard1r. Hititler, dönemin M1s1r uygarl11 ile yak1n bir ili_ki içinde
olmalar1na ramen M1s1r tanr1lar1n1 benimsememi_lerdir.
Hititlerde yönetim, biri ba_ kral, dierleri bölge krallar1 olmak üzere konfederasyona benzer bir sisteme dayanmaktad1r. Bölge
krall1klar1ndan biri olan ve Hititlerin y1k1l1_1ndan sonra Kapadokya'da bir süre devam eden Hitit-Tabal krall11 at
yeti_tiricilii ile _öhret kazanm1_t1r. Taballar, bölgede at yeti_tiricilii ile ciddi biçimde ilgilenen ilk topluluktur. At yeti_tiricilii için
ça1r1lan uzmanlar1n bu konuda yaz1l1 belgeleri mevcuttur. Kapadokya ad1 da, "güzel atlar ülkesi" anlam1na gelen
Katpatuta'dan gelmektedir.
Hitit medeniyetinde gerek bireysel gerekse kurumlar aras1 ili_kiler mukavelelerle balanm1_t1r. Evlilik de mukaveleyle
kurulmaktad1r. Karde_lerle ve baba taraf1ndan yak1n akrabalarla evlilik, ölümle cezaland1r1lan bir suçtur. Saltanat gelenei
bulunmaktad1r ancak, tahta ç1kmak için en büyük erkek evlat olma _art1 aranmam1_t1r.
Hititlerden sonra bölgede hakim olan Frigler, ziraat ve sanatla me_gul bar1_ç1 bir topluluktur. Dinde ve sanatta önce
Hititlerin sonra Yunanl1 medeniyetlerin etkisi alt1nda kalm1_lard1r. En büyük tanr1çalar1 Kibele'dir. Tanr1lar1ndan biri de
merasimler e_liinde tap1lan _arap tanr1s1 Dionyos'tur.
Frig inanc1n1n bir ba_ka özellii mezarlar1n1n tümülüs ad1 verilen küçük tepecikler _eklinde olup, mezar1n ba_1na hediyeler
konmas1d1r ki, bu ölümden sonra da hayat1n devam ettiine inand1klar1n1 gösterir. Homeros tarihinde, Frigler'in hayvan
sürülerinin çokluundan, atlar1n1n çeviklik ve süratinden, balar1n1n veriminden övgüyle söz edilir.
Kapadokya'ya bir süre egemen olan Lidyal1lar, sahil kesimlerinde Yunan tanr1lar1ndan etkilenmi_ olmalar1na ramen,
Kapadokya bölgesinde yerli dini kültürün etkisi alt1nda kalm1_lard1r.
Medler ve Persler'le birlikte, Kapadokya'da ate_ kültünü merkez alan bir inanç sistemi egemen olmaya ba_lam1_t1r. Medler'in
Mecusilik inanc1na, Persler'in de Zerdü_tlük inanc1na bal1 olduu söylenir. Aya, güne_e ve y1ld1zlara tap1n1_lard1r. Ate_
kültüne dayanan bu inanç sistemleri iyi-kötü düalizmi üzerine kuruludur. Ate_in simgeleri olan ay, güne_, y1ld1zlar iyiliin kayna1
olduu için kutsald1r.
Pers kültüründe tanr1 heykeli, tap1nak, sunak gibi _eyler yoktur. Güne_e, aya, topraa, ate_e, suya ve rüzgara adad1klar1
kurbanlar1 da ba_lar1nda keserler. Zeus dedikleri tanr1sal gök kubbedir. Kapadokya, bu bak1mdan Persler için ideal bir
mekand1r. Özellikle Erciyes Da1, Pers inançlar1 için ideal bir manzara olu_turmu_tur. Persler'in dininde tap1nak denebilecek
yap1lar olmamakla birlikte, kutsal alanlar vard1r. Kutsal alanlar, çok say1da ate_gede tekkelerine bal1 bulunmaktad1r.
Ate_gedeler, kutsal alan dahilinde yüksek bir yerde, içinde sürekli ate_ yanan, kül ile kapl1 bir ta_ kovuktan olu_maktad1r.
Ate_gedelerde yanan ate_, her gün Atarvan denilen din adamlar1 taraf1ndan içki veya hayvanlardan müte_ekkil kurbanlar
sunularak, dua edilerek tazelenir. Kurban takdiminde tahtadan bir balyoz (billot) kullan1lmaktad1r. Demir kullan1m1
_iddetle yasaklanm1_t1r. Persler'in kutsal alanlar1ndan en önemlisi Zela (Zile)d1r. Ate_e tapma inanc1 Kapadokya'da
ya_ayan farkl1 kültürler taraf1ndan da zamanla kabul görmü_, M.Ö.V. yüzy1lda Kapadokya'da mug ayinleri çok yay1lm1_t1r.
Bölgede Persler'in din d1_1ndaki etkileri isimlerde kendini gösterir. Satrapl1klara Pers adlar1 verilmi_tir.
Burada, geleneklerin, dinin, dilin _ehirlerde yeniliklere aç1k olduunu, ancak ayn1 etkinin köylerde görülmediini belirtmek
gereklidir. Yukar1da anlat1lan farkl1 medeniyetler, farkl1 kültürlerin etkisi -ki bunlar Yunan ve 0ran orijinli kültürlerdir- _ehirlerle
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
s1n1rl1 kalm1_, köylerde büyük dei_iklikler ya_anmam1_t1r. Köylerin Roma ve Bizans zaman1nda bile eski dillerini
konu_tuklar1 bilinmektedir. Köy ve _ehir kültüründeki farkl1l1k, Selçuklular zaman1nda da görülmektedir. Bu devirde de köylerde
ve _ehirde ya_ayan halk Türk olduu halde resmi devlet dili Farsça'd1r. Türk Selçuklu sultanlar1 Keyhusrev, Keykavus,
Keykubat gibi Farsça isimler ve Rükneddin, Alaaddin gibi Arapça unvanlar alm1_lard1r. Halbuki, bu zamanlarda da Anadolu
köylerinde Türk dili konu_ulmakta, Türk kültürü hakimiyetini korumaktad1r.
Kapadokya'n1n jeolojik özellikleri, tarih öncesi dönem uygarl1klar1 için çekicidir. Temel ihtiyaç maddesi olan su yataklar1na
sahip olmas1n1n yan1 s1ra, Kapadokya herhangi bir alete ihtiyaç duymadan _ekillendirilebilecek kayal1klar1 ile bölgede
ya_ayan insanlar1n bar1nma ve korunma ihtiyaçlar1n1 kar_1lam1_t1r. 0lk Ça medeniyetlerinden kalan izler aras1nda
arkeolojik kaz1lar sonucu deerli eserlerin bulunduu höyüklerin önemli bir yeri vard1r. Dünyada bir benzerine rastlanmayan
yeralt1 _ehirlerinin hangi dönemde yap1ld11 bilinmemekte, ancak H1ristiyanl11n yay1l1_1ndan daha önceki dönemlere ait
olduklar1 anla_1lmaktad1r. Baz1 yeralt1 _ehirlerinde Hitit ve Frig uygarl1klar1na ait kutsal simgelere rastlanm1_t1r. Bu
nedenle, çal1_mada yeralt1 _ehirleri, 0lk Ça medeniyetlerinden bu güne kalm1_ eserler olarak ele al1nmaktad1r.
Kapadokya'da ilk medeniyetlere ait dier önemli izler tümülüsler, yaz1tlar ve Kapadokya Tabletleri'dir.
Höyükler
Alacahöyük:
Alacahöyük kaz1lar1 (1935-45) Anadolu'nun Bak1r Ça1'nda ne kadar büyük bir sanat ve teknie ula_t11n1 gösterir. Burada gün
1_11na ç1kar1lan eserlerin incelikle i_lenmi_ olmas1 bunlar1n iptidai deil, geli_mi_ bir medeniyetin ürünü olduklar1n1
göstermektedir. M.Ö. 2400'lere ait üzeri i_lenmi_ ve boyanm1_ Kapadokya keramikleri burada ortaya ç1kar1lm1_t1r. Günaltay,
Kapadokya keramiinin yolculuundan hareketle bölgenin ilk halk1 olan Hatti, Luvi ve Na__ilerin tek bir kökenden gelmi_
olduklar1n1 ileri sürer.
Suluca Karahöyük:
Hac1bekta_ ilçesindeki Suluca Karahöyük'te 1967 y1l1nda ba_lat1lan arkeolojik kaz1lar sonucu, Helenistik, Roma, Frig, Hitit
ve Bronz çalar1na ait katmanlar tespit edilmi_tir. Burada bulunan eserler aras1nda keramikler çounluktad1r. Ç1kar1lan çok
say1da eser, Nev_ehir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde sergilenmektedir.
Acemhöyük:
Kapadokya ile s1n1r kom_usu olan Aksaray'1n 18 km. kuzey bat1s1ndaki Acemhöyük kaz1lar1nda M.Ö. VII. yüzy1l sonu ile
M.S. IV. yüzy1l aras1nda farkl1 medeniyetlere ait çok say1da yerle_im kat1 ortaya ç1kar1lm1_t1r. Acemhöyük kaz1lar1nda
ula_1lan izlerden baz1lar1 _unlard1r: Bizans Dönemi'ne ait yap1lar, Helen-Roma Dönemi'ne ait bir yerle_im birimi ve kültür
kat1; M.Ö. 500-600 aras1na tarihlenen geometrik motifli parlak seramiklerin bulunduu katlar, Hitit ve Bronz ça1na ait sur
kal1nt1lar1.
Topakt1 Höyük:
Avanos ilçesinin s1n1rlar1 içindeki Topakl1höyük'te 0lk Bronz Ça'dan Bizans Dönemi'ne uzanan 24 mimari kat ortaya
ç1kar1lm1_t1r.
Çatalhöyük:
Dünyan1n en eski peyzaj resmi burada bulunmu_tur. Bu, Kapadokya'ya hayat veren dalardan birinin, Hasan Da1'n1n
patlay1_1n1 tasvir eden bir fresktir. Bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde bulunan resmin M.Ö. 5700'lere ait olduu
saptanm1_t1r. Hasan Da1'n1n o dönemde hala aktif bir volkan olduu anla_1lmaktad1r.
Ayr1ca, arkeolojik çal1_malar sonucunda Ürgüp ilçesinin s1n1rlar1 içindeki Damsa Çay1 yak1n1ndaki Avla Tepesi'nde paleolitik
ve neolitik döneme ait eserler bulunmu_tur. Ürgüp civar1nda daha geç dönemlere ait en önemli kal1nt1lar ise Roma Dönemi'ne a
kaya mezarlard1r.
Ankara 0ngiliz Arkeolojisi Enstitüsü'nün 1964-1966 y1llar1 aras1nda yapt11 pre-historik ara_t1rmalar sonucu, Kapadokya
yöresinde Neolitik Dönem'den ba_layan bir çok yerle_me saptanm1_t1r. 0deli Çe_me, Ac1göl, Tatlar1n bölgelerindeki
yerle_imler bunlardan baz1lar1d1r. Nev_ehir Müze Müdürlüü'nün Kurugöl'de yapm1_ olduu kaz1lar sonucunda 0.Ö. II. yüzy1la a
ta_tan lahitler ve ölü küpleri içerisinde Arkaik döneme ait aksesuarlara ula_1lm1_t1r.
Yeralt1 ^ehirleri
Dünyada ba_ka bir örnei bulunmayan yeralt1 _ehirleri, mükemmel bir tekniin ürünüdür. Havaland1rma sistemleri, hava dola_1m1
tünelleriyle, emniyet ve güvenlik sistemleriyle, giri_ ve ç1k1_larda ilginç teknikleriyle, zemindeki kuyular1yla ve çöp toplama
mekanizmalar1yla bugün bile ziyaretçileri _a_1rtmaktad1r.
Kayadan oyulmu_ mekanlar, özellikle yeralt1 _ehirleri Kapadokya'n1n en önemli kültürel zenginliidir. Bu yerle_imler, ilk çalarda
depremi ve yang1n1 bol olan; k1_1 souk, yaz1 s1cak geçen; aaçs1z, ormans1z bir corafyada insan1n doan1n imkan ve
s1n1rl1l1klar1n1 deerlendiri_inin en iyi örneidir.
Yeralt1 _ehirlerinin ilk defa ne zaman in_a edildii bilinmemektedir. Baz1 ara_t1rmalar, yeralt1 _ehirlerinin kullan1m
bak1m1ndan, özellikle ilk katlarda mekana giri_ ç1k1_lar1n neolitik devrin ev tipine benzer biçimde damdan saland11na
dikkati çekmektedir. Ayr1ca, Derinkuyu yeralt1 _ehrinde Hititler'e ait kartal heykeline, Maz1 yeralt1 _ehrinin giri_inde
Frigler'e ait kare mekanl1 bir tapmak ve Kibele'nin kutsal i_aretlerine rastlanm1_t1r. Buradan hareketle yeralt1
_ehirlerinin bölgenin en eski yerle_imlerinden olduu söylenebilir. Dier taraftan yer alt1 _ehirlerinin tehlike an1nda s11nma
amac1yla m1 kullan1ld11, sürekli ya_anan mekanlar m1 olduu kesin olarak bilinmemektedir. Bölgede ya_ayan her uygarl1k
taraf1ndan kullan1lm1_ olmas1, yeni mekanlar eklenerek geni_letilmesi gibi nedenlerle bu _ehirleri tarihlendirmek
imkans1zd1r. Genellikle ilk kat yerle_imlerin, en eski yerle_imler olduu dü_ünülmektedir.
Derinkuyu Yeralt1 ^ehri:
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Yakla_1k 100.000 ki_ilik bir topluluun bar1nma, yeme, içme, ibadet, savunma ihtiyac1n1 kar_1layabilecek düzeydedir.
^arap üretimi yap1labilen, içinde su kuyusu ve ah1rlar bulunan yeralt1 _ehrinin 18-20 kat olduu bilinmektedir. Bu katlardan
sadece sekizi temizlenerek ziyarete aç1lm1_t1r. Yakla_1k 52 havaland1rma bacas1na sahip bu yeralt1 _ehrinin
duvarlar1nda tarihlendirmeye yard1m edecek herhangi bir i_aret yoktur.
Kaymakl1 Yeralt1 ^ehri:
Nev_ehir'in 20 km. güneyinde Kaymakl1 kasabas1ndad1r. Sekiz katl1 _ehrin ilk kat1 Hititler taraf1ndan yap1lm1_, dier
katlar1 ise Arap-Pers sald1r1lar1 s1ras1nda Romal1lar ve Bizansl1lar taraf1ndan geni_letilmi_tir. 0ki km.den fazla bir
alana yay1lan bu yeralt1 _ehrinin 4 kat1 temizlenmi_ ve ayd1nlat1lm1_ durumdad1r. Derinkuyu yeralt1 _ehrinde olduu
gibi, oyulan tüflerden sald1r1 an1nda kap1lar1 içeriden kapatabilecek sürgü ta_lar1 imal edilmi_tir.
Maz1 Yeralt1 ^ehri:
Kaymakl1 yeralt1 _ehrine 10 km. uzakl1kta, Maz1 Köyü'nde bulunmaktad1r. Maz1 yeralt1 _ehri, derin bir vadide yer alan
köyün bat1 s1rt1na kurulmu_tur. Dei_ik yerlerinden dört giri_ tespit edilmi_tir. As1l giri_ düzensiz ta_lardan örülmü_ koridorla
salanmaktad1r. Yeralt1 _ehrinin giri_inde yer alan mekan ah1rd1r. Geni_ alana yay1lan ah1rlar, dierlerinden farks1z
olmakla birlikte, ah1rlardan birinin içinde hayvanlar1n su içmesi için oyulmu_ olan yalak, Maz1 yeralt1 _ehrini dierlerinden
ay1ran bir özelliktir. ^ehrin genel özellii alt kat mekan balant1lar1n1n k1sa pasajlarla, üst kat mekan balant1lar1n1n ise uzun
dar pasajlarla salanmas1d1r. Bu pasajlar1n çou kapand11 için yeralt1 _ehrinin ne kadar geni_ bir alana yay1ld11
bilinmemektedir.
Özkonak Yeralt1 ^ehri:
Özkonak Kasabas1'nda bulunan yeralt1 _ehri apartman düzenindedir. Mekanlar tünellerle birbirine balanm1_t1r. Bugün
mekanlar1n tümü temizlenmi_ durumda deildir. D1_ar1da _ekillendirilerek içeri ta_1nm1_ olan sürgü ta_lar1ndaki savunma
sistemi geli_mi_ bir dü_üncenin ürünüdür.
Tatlarin Yeralt1 ^ehri:
Ac1göl ilçesine 10 km. uzakl1kta, Kale olarak adland1r1lan yamaçta yer almaktad1r. Bugün sadece iki kat1 ziyarete aç1k olan
yeralt1 _ehrinde odalar1n ve dolaplar1n ebatlar1n1n oldukça büyük olu_u, çok say1da kilisenin varl11 buran1n bir askeri
garnizon ya da manast1r kompleksi olduunu dü_ündürmektedir.
Özlüce (Zile) Yeralt1 ^ehri:
Kaymakl1 Kasabas1'n1n 6 km. bat1s1nda eski ad1 Zile olan Özlüce Köyü'ndedir. Jeolojik yap1s1 ve mimarisiyle dier yeralt1
_ehirlerinden farkl1d1r. Dei_ik renkte tüflerden yap1lm1_t1r. Kat sistemine göre yap1lmam1_, geni_ bir alana yay1lm1_t1r.
Yer alt1 _ehrine giri_i salayan ta_tan yap1lm1_ mekanlar, as1l yeralt1 _ehrinin olu_turan kaya oyma mekanlara göre daha
yenidir.
Ac1göl Yeralt1 ^ehri:
Özlüce ve Maz1 yeralt1 _ehirleri ile benzerlik gösterir. Henüz tam olarak temizlenmemi_ olan yeralt1 _ehrinde büyük salonlar
birbirine tünellerle balanm1_t1r. Üç giri_i bulunan yerle_imin orijinal olmayan üçüncü giri_inin her iki taraf1na kap1 yüksekliinde
ta_lar konulmu_, yatay tek ta_la da kap1 desteklenmi_tir.
Sivasa Gökçetoprak Yeralt1 ^ehri:
Gül_ehir ilçe s1n1rlar1 içinde, Gökçetoprak Köyü yak1n1ndad1r. Dier yeralt1 _ehirlerinden farkl1 bir jeolojik karaktere sahiptir. En
altta kahverengi çamur ta_1, üzerinde tüf en üst katta da andezit kaya bloklar1 bulunmaktad1r. Halen tam olarak
temizlenmemi_ olan yeralt1 _ehrinin iki kat1 tespit edilebilmi_tir. Düzgün olmayan dikdörtgen mekanlar birbirine dar, uzun
koridorlarla balanm1_t1r. Yeralt1 _ehrinin içinde 25 metre derinlikteki su kuyusunda halen su bulunmaktad1r.
0lk Ça Medeniyetlerine Ait Dier Eserler
0lkça medeniyetlerine ait dier eserler aras1nda Ac1göl-Topada Yaz1t1, Civelek Maaras1, Çeç Tümülüsü, Kapadokya Tabletleri v
kaya mezarlar1 say1labilir.
Civelek Maaras1:
Gül_ehir'in 4 km. dousunda yer alan maara bölgenin en eski yerle_imidir. Gürlek Tepe olarak adland1r1lan bir tepenin
üzerinde bulunan maara kalkerli bir yap1ya sahiptir. Maaraya 14 metre uzunluunda a_a1ya doru uzanan bir galeri
vas1tas1yla inilebilmektedir. Maarada Kalkolitik döneme ait (0.Ö. 5000-3000) çe_itli objeler bulunmu_tur.
Çeç Tümülüsü:
Ürgüp-Avanos ve Özkonak aras1nda oldukça fazla say1da bulunan tümülüsler aras1nda en ünlü ve de hikayesi en belirsiz olan1
tümülüsüdür. Ne zaman, kimler taraf1ndan yap1ld11 bilinmemektedir. Yöredeki yayg1n efsaneye göre bir kral1n mezar1d1r.
AncaK bilimsel çal1_malar buran1n bir kral mezar1 olabilecei gibi, kutsal bir mekan da olabileceini göstermektedir.
Tümülüsleriyle ünlü olan Lidya ve Frigya medeniyetlerine ait olmad1klar1 anla_1lmaktad1r.
Kaya Mezarlar1:
0lk ça Kapadokya medeniyetlerinin bölgede b1rakt11 eserlerden biri de kaya mezarlar1d1r. Mezarlar, kültürlere göre dei_en
farkl1 stillerdedir. Maz1 Köyü'ndeki mezarlar Makedonyal1lar Dönemi ile H1ristiyanl11n ba_lang1c1 aras1ndaki zaman
dilimine aittir. Burada bulunan 5 mezar 0.Ö. VI. yüzy1ldan itibaren görülmeye ba_lanan Likya-Karia mezar stiline göre
yap1lm1_lard1r. Sofular, Ortahisar ve Göreme'de Kapadokya Krall11'na ait Asiatik stilde mezarlar bulunmaktad1r. Görkemli
mezarlar1yla ünlü bir medeniyet olan Romal1lar Avanos ve Ürgüp çevresinde güzel mezarlar yapm1_lard1r. Bunlardan en ünlüsü
en güzeli Ürgüp'ün dousundaki Az1güzel'dir. Roma Dönemi'ne ait normal vatanda_lar1n mezarlar1na her yerde rastlanabilir.
Ac1göl-Topada Yaz1t1:
Ac1göl yak1nlar1nda 1934 y1l1nda ortaya ç1kar1lm1_ bir kaya yaz1t1d1r. Yaz1t, Hitit hiyerograf1si ile yaz1lm1_ olmakla
birlikte, yaz1m karakterinin daha eskiyi i_aret ettii dü_ünülmektedir. Yaz1tta bölgenin siyasi durumu ve liderin icraatlar1
anlat1lmaktad1r.
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Kapadokya Tabletleri:
Kapadokya Bölgesi'ne Hititler döneminde Asur ticaret kolonileri gelmeye ba_lam1_t1r. Asur medeniyetinin b1rakt11
"Kapadokya Tabletleri" diye adland1r1lan çivi yaz1l1 tabletler Anadolu'nun ilk yaz1l1 belgeleridir. Dönemin toplumsal ve
siyasal ya_am1na 1_1k tutan bu tabletler asl1nda ticari ve ekonomik sözle_melerdir. Kapadokya Tabletlerinin çou dönemin
diplomatik dili olan Akad dilinde, bir k1sm1 da yerel lehçelerle yaz1lm1_t1r.
H1ristiyan Medeniyetlerin Kapadokya'da B1rakt1klar1 0zler
Kapadokya ilkça medeniyetlerinden sonra Roma ve Bizans gibi H1ristiyan medeniyetlerin etkisi alt1nda kalm1_t1r. Bu
k1s1mda Roma ve Bizans Uygarl1klar1n1n Kapadokya Bölgesi'nde b1rakt11 izler incelenecektir. Bu balamda, önce bu
medeniyetlerin kültürel ya_am1 i_lenecek, sonra bu dönemden kalma kilise, manast1r gibi kent kal1nt1lar1 incelenecektir.
Persler' den sonra Kapadokya'da uzun bir süre ya_ayan Romal1lar, H1ristiyanl11 kabul etmeden önce çok tanr1l1 bir inanca
sahiptirler. H1ristiyanl1ktan önce, Romal1lar'1n hemen her i_ için bir tanr1s1 vard1r ve bu tanr1lar günlük ya_amda olduu
kadar devlet yönetimi üzerinde de son derece etkilidir. Kibele, Roma döneminin de önemli tanr1ças1d1r. Roma inanc1nda
güne_ kültü hakimdir. Roma dinine kendi tanr1lar1 d1_1nda birçok yabanc1 tanr1 inan1_1 da girmi_, bunlar1n bir k1sm1
Roma tanr1lar1yla birle_tirilmi_ bir k1sm1na da ba1ms1z olarak tap1n1lm1_t1r.
Kapadokya M.S. 64 y1l1ndan sonra Roma 0mparatorluu'nun zulmünden Anadolu'ya kaçan H1ristiyanlar için e_siz bir
s11nma merkezi olmu_, bu durum 0mparator I. Konstantin, selefi Diocletianus'un H1ristiyanlara kar_1 yürüttüü y1ld1rma
politikas1n1 bir kenara b1rak1p 312 y1l1nda H1ristiyanl11 kabul etmesine kadar devam etmi_tir. Bu dönemde bölgede çok
tanr1l1 inanç sistemi ile H1ristiyanl1k beraber ya_am1_. Bununla birlikte putperest gelenek son bulmam1_, uzun süre güne_
kültürüne sad1k kal1nm1_t1r. Nissal1 Gregoir'in yazd1klar1na göre M.S. 370'lerde H1ristiyan dini törenlerinde bile çok tanr1l1
dönemden kalan Zeus'a yönelik ibadet _ekillerinden kal1nt1lar vard1r. Çok tanr1l1 dönemin dinî kavramlar1 uzun bir süre
üstünlüklerini korumu_tur.
M.S. III. yüzy1lda Kapadokya Bölgesi ile Ege k1y1lar1 aras1nda (0zmir, Efes) ticaret geli_mi_, ekonomik i_birlii
kurulmu_tur. Kapadokya'ya Antik Ça'da _ehirle_me ve ticaret olgular1n1 getiren etmen, kolayca i_lenebilir topraklar1n
azl11 ve böylece, tar1m1n ana zenginlik kayna1 olamay1_1d1r. 0lk dönemlerde, ticaret daima topra1 bulunmayanlar1n son
umudu olmu_tur. Bunun gerisindeyse, üretici, tüketici ve as1l geçi_ yollar1n1n muhafazac1s1 olarak bu sisteme kat1lan,
ama ticaretle tamamen bütünle_meyen kabile yap1s1 üstüne kurulu, az çok özerk k1rsal topluluklar bulunmaktad1r.
Kapadokya'n1n corafi yap1s1 insanlarda mistik dü_üncenin olu_mas1nda çok önemli bir etken olmu_tur. 0lk bak1_ta insana
olumsuz bir görüntü vermesine kar_1l1k herhangi bir tehlike kar_1s1nda s11nmak, mallan ve insanlar1 kurtarmak
gerektiinde, yeryüzünü terk edip kolayl1kla yeraltlar1na saklanabilmek imkan1 sunduu için, insanlar1n bölgeye tutkuyla
sar1ld1klar1n1 görüyoruz. Belki bu a_amada Anadolu'nun H1ristiyanla_mas1nda Kapadokya'n1n oynad11 rol çok önemlidir.
Özellikle Roma-Bizans döneminde tar1msal üretim ili_kilerinin _artlar1 dei_erek daha da a1rla_m1_, feodal üretim ili_kileri köylüy
topraa ba1ml1 bir köle durumuna getirmi_tir. Yönetim, topra1 terk eden köylüler için a1r cezalar uygulad1kça, topra1n1 b1rak1p
kaçanlar1n say1s1 artm1_t1r. Bu tablonun yaratt11 maddi ve manevi bunal1m ortam1nda Kapadokya H1ristiyan rahiplerin
ba_ka bir dünya özlemlerine cevap vermi_, buran1n özel doas1 dünyada kay1p bir ülke görünümüyle ilk H1ristiyanlar1n arad11
ütopik dünyan1n temsilcisi olmu_tur.
Bölgeye yerle_en H1ristiyan topluluklar ilk a_amada çok tanr1l1 Roma inançlar1n1n gazab1na uramamak için gizli vadilere
s11nmaya ba_lam1_lard1r. Tarih boyunca dü_mandan kaçan veya dünyaya küsen insanlar1n bar1naklar1 olarak kullan1lan tüf
kayalar, saklanmak ve gözden uzak olmak için ideal yerlerdir. Bölgedeki volkanik arazinin geni_ ölçüde tar1ma elveri_li
olmamas1 nedeniyle halk taraf1ndan yerle_me yeri olarak rabet görmemesi ve dolay1s1yla önemli yerle_me yerlerinden
uzak olmas1, bölgenin saklanmaya müsait ya_ama yeri olarak önem kazanmas1na ve gayesi dünya kötülüklerinden uzak durma
ve vaktini ibadetle geçirmek olan H1ristiyanlar1n yerle_melerine sebep olmu_tur. Avanos'ta yüksek Çavu_in Tepesi, Soanl1
Vadisi ve Belis1rma Vadisi'ndeki baz1 kilise ve manast1rlar1n çok eski olu_u bunu göstermektedir. Konstantin'in
H1ristiyanl11 kabulünden sonra Kapadokya geni_ ölçüde H1ristiyanla_m1_t1r.
Bu dönemde din adamlar1 ibadet, okuma, gibi dini pratiklerin yan1 s1ra el sanatlar1, hattâ tar1mla ilgilenmi_lerdir. Çünkü,
rahipler kendi yiyeceklerini salamak durumunda olduu gibi himayelerine s11nan zavall1 ve fakir insanlar1 da beslemek
durumundad1rlar. Kapadokya'da ilk tar1m alanlar1n1n din adamlar1 taraf1ndan geli_tirildii söylenir.
Manast1r hayat1n1n güçlenmesinde ya_anan sefaletin, sava_lar1n ve mülkiyet ili_kilerinin büyük etkisi olmu_tur. III. yüzy1lda
Kuzey Afrika'da yay1lan manast1r hayat1n1n zamanla Kapadokya'da da geli_tii görülmektedir. Özel mülkiyeti tan1mamak,
çal1_ma zorunluluu, yemekleri birlikte yemek, çile çekmek manast1r hayat1n1n ortak ilkeleridir.
Aziz Basil Kapadokya'daki manast1r hayat1n1n mimar1d1r. Ancak buradaki manast1r hayat1 ile Kuzey Afrika'daki
manast1r hayat1 aras1ndaki tek benzerlik her ikisinin de ortakl1k esas1na dayanmas1d1r. Bunun d1_1nda bir benzerlik
bulmak zordur, çünkü, Kapadokya'da manast1r hayat1 tam bir tecrit edilmi_lie dayanmam1_; fakirlere, hastalara yard1m
eden, günlük ya_ama destek olan ancak mülkiyeti reddeden bir anlay1_ benimsenmi_tir.
Siyasal, kültürel ve dini ya_am birbirinden ba1ms1z olamaz. Siyasal süreçler tarih boyunca bir çok kez dini ve kültürel ya_am1n
yönünü tayin etmi_tir. Bu kural Roma Dönemi'nde olduu gibi, Bizans Dönemi'nde de geçerlidir. VI. ve VII. yüzy1llardan itibaren
Kapadokya'da ilk resimli kiliseler in_a edilmeye ba_lanm1_ olmakla birlikte, tasvir sanatlar1n1n kullan1l1p
kullan1lmamas1, Bizans yönetiminde uzun zaman tart1_ma konusu olmu_tur. H1ristiyan dünyada antikitenin tanr1
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
tasavvurunun cisimle_tirilmesi fikri ile, Dou'nun soyut tanr1 tasavvuru daima çat1_an iki anlay1_t1r. Halk tap1naca1 tanr1
olgusunda sürekli somut bir biçim aray1_1na girmi_, yönetim bu aray1_1 yasaklama yoluna gitmi_tir. 0mparator III. Leo'nun
725 y1l1nda tasvirlere tap1nmay1 yasaklamas1yla ba_layan ve ikonoklast-ikonodul (ikon k1r1c1l1k) dönemin izleri
Kapadokya kiliselerinden izlenebilmektedir. 842 y1l1nda 0mparatoriçe Teodora ikon yasa1na son verdiinde Kapadokya'da
dinsel hayat tekrar eski canl1l11na kavu_mu_tur.
Bu nedenle bilhassa ikonodul dönemde yap1lan süslemeler konusunda s1hhatli bir fikir birliine var1lamamaktad1r. Ama,
yap1lar1n iç mimarisi Kapadokyal1lar'1n Bizans Dönemi'nde kullan1lan tüm mimari planlar1 bildiklerini (üstelik burada yap1lar
kayalara oyuluyordu) gösterir. Ayr1ca, Mezopotamya, Suriye gibi kom_u bölgelerde kullan1lan kubbeler, direkler, kemerler
vb. mimari unsurlar1n örneklerine de rastlanmaktad1r. Soanl1 Kilise'de olduu gibi, kaya kütlesinin içi oyulduktan sonra,
d1_1n1n da kubbeli kilise biçiminde i_lendii örnekler vard1r.
Süslemelere gelince; ilk dönem resimlerde (VI.- VII. yüzy1llar), 0sa'n1n ya da azizlerin ya_am1ndan al1nan sahneler, ilkel
resmin klasik motifleriyle (cennet aaçlan, balar, haça as1lm1_ bal1klar) birle_tirilmi_tir. Bu resimlerin, inanç derinlii ve
zay1fl11na veya dinsel ve sanatsal bilginin derinlii ve zay1fl11na paralel olarak geli_tiini göz önünde bulundurmak gereklidir.
0lkel arkaik desenlere genelde dinî bilgilerin tam ve detayl1 yorulup özümlenmedii en eski kiliselerde rastlanmas1 bunun
göstergesidir.
Oyma ve dekorasyon aktiviteleri H1ristiyan topluluklar taraf1ndan a_a1 yukar1 900 seneye yak1n bir zaman diliminde
varl11n1 sürdürmü_tür. Oyma ve boyama aktivitileri, ne Arap istilalar1 (VII. yüzy1ldan IX. yüzy1la kadar) ne H1ristiyanl1k için en
zor dönem olan 0konodul dönemde (VI-II. yüzy1ldan IX. yüzy1la kadar) ne de IX. yüzy1ldan XII. yüzy1la kadar Türk a_iretlerinin
ak1n ettii ve Selçuklular'in hakimiyet kurduklar1 dönemlerde aksam1_t1r. Selçuklu hakimiyetine erken giren Kapadokya'da,
Selçuklu -daha sonra Osmanl1- ekonomik uygulamalar1n1n gerei kilise-devlet çat1_mas1 ya_anmam1_t1r. Bu dönemlerde
kiliselere ve kiliselerdeki resimlere dokunulmam1_, kilise in_a ve süsleme i_lemi engellenmemi_tir. Bu devirde de, pek çok
manast1r komplesi, kaya kilisesi ve yeni kaya mekanlar1 yap1lm1_t1r. Örnein Ihlara Vadisi'nde bulunan K1rkdamaralt1
Kilisesi'ndeki bir kitabede Selçuklu Sultan1 II. Mesut ile Bizans 0mparatoru II. Andronikos'un ad1 birlikte yer almaktad1r.
M.S. 1283-95'e tarihlenen bu kitabe ho_görü ve sayg1ya dayanan bu devirdeki anlay1_ ve uygulamay1 göstermesi
bak1m1ndan ilginçtir.
0lk H1ristiyanlar için yoksulluk onur duyulan, zenginlik ise ay1p görülen bir _eydir. Ancak H1ristiyan nüfusun çoalmas1yla görü_
ayr1l1klar1 ortaya ç1kmaya ba_lam1_t1r. VI. yüzy1ldan sonra bu ilk dü_ünü_ ve ya_ama biçiminden uzakla_1lm1_, karde_lik
dü_üncesi zamanla terk edilmi_tir. Ortakl1k ve karde_lik kavramlar1na 1srarla bal1 kalan ve bu uurda büyük fedakarl1kta
bulunan ke_i_lerin say1s1 azalm1_t1r. Manast1r rahiplerinin ba1_ toplamalar1yla, manast1rlar1n geni_ toprak ve
mülklerle donat1lmas1 sonucu din adamlar1n1n giderek özel güçleri ve imtiyazlar1 olan kutsal bir kast durumuna gelmeleri
buna mukabil Roma Devleti'nin dini, ekonomik ve politik kurumlar1na uydurmaya yönelik çabalar1 da H1ristiyanl11n ilk
y1llardaki gücünü ve anlam1n1 yitirmesine yol açm1_t1r.
Kilisenin geni_ bir ekonomik-politik güç haline gelmesi X. yüzy1lda 0mparator Nikephoros Focas zaman1nda bile hükümet ile
kilisenin aras1n1n aç1lmas1na yol açm1_ ve hükümetler kanunlar ç1kararak kiliselerin mülkiyetini k1s1tlama yoluna gitmi_lerdir.
Hükümetin buyruuna (novella) göre, manast1rlara, konuk evlerine ve imarethanelere ba1_ta bulunacaklar1n eskiden
kurulmu_ olanlara yard1m edecekler, fakat bu yard1mlar toprak yada çiftlik ba1_lamak yahut (yeni) bina yapmak biçiminde
olmayacakt1r. Yeni manast1rlar ya da konuk evleri, imaretler yap1lmas1; manast1rlara, imarethanelere ya da
piskoposluklara toprak, çiftlik tahsis edilmesi yasaklanm1_t1r.
Bütün bunlara ramen kilisenin önemli bir ekonomik güce ula_mas1 Bizans halk1ndaki feodal-yoksul köylü ikilemini daha da
keskinle_tirerek ileride patlayacak olan iç kavgalara yol açm1_ ve sonuçta manast1r, bir ba_ka deyi_le örgütlü Ortodoksluk,
Bizans dini ve toplumsal hayat1 üzerinde belirleyici olmu_tur. Bu bak1mdan Bizans kültürü Helen ve Roma kültürünün bir sentezi
olarak görülebilir.
Göreme Aç1k Hava Müzesi'nde Bulunan Kilise ve Manast1rlar
Kapadokya'da H1ristiyanl1k tarihine 1_1k tutan en önemli eserler, kayalara oyulmu_ kiliselerdir. Bölgede iki yüz elliden fazla
kilise bulunmakta, her vadide kilise ve manast1rlara rastlanmaktad1r. Bu k1s1mda Kapadokya kiliselerinin önemli
say1lanlar1 baz1 özellikleriyle ele al1nacakt1r.
Kiliselerin en kalabal1k olarak bulunduu alan, III. ve XIII. yüzy1llar aras1nda manast1r hayat1n1n youn bir _ekilde
ya_and11, dini merkez durumundaki Göreme'dir. Göreme Vadisi'nde en güzel örnekleri görülen kilise ve _apellerin mimarisinde
ve dekorasyonunda Mezopotamya, Filistin, ilk H1ristiyanl1k, Bizans ve Ermeni sanat üslubunun etkileri görülmektedir. Bugün
Göreme Aç1k Hava Müzesi olarak ziyarete aç1k olan bölgedeki kiliseler, manast1rlar ve _apeller _unlard1r:
Tokal1 Kilise:
Bölgenin en büyük kaya kilisesidir. Eski Kilise, Eski Kilise'nin alt1ndaki Kilise, Yeni Kilise ve onun kuzeyindeki Yan ^apel
olmak üzere dört mekandan olu_ur. X. yüzy1l ba_1na tarihlenen Eski Tokal1 Kilise bugün Yeni Tokal1 Kilise'nin giri_ mekan1
_eklindedir. Tek nefli ve be_ik tonozludur.
Aziz tasvirleri, müjde, ziyaret, bakireliin ispat1, Beytüllahim'e yolculuk, doum, üç müneccimin tap1nmas1, masum çocuklar1n
katliam1, M1s1r'a kaç1_, 0sa'n1n mabede takdimi, Zekeriya'n1n öldürülmesi, 0sa'n1n Vaftizci Yahya ile bulu_mas1, Kana düünü
_arap mucizesi, ekmek ve bal1klar1n çoalmas1, kör adam1n iyile_mesi, Lazarus'un dirilmesi, son ak_am yemei, ihanet,
0sa Platus önünde, 0sa Golgota yolunda, 0sa çarm1hta, 0sa'n1n çarm1htan indirilmesi, 0sa'n1n gömülmesi, kad1nlar bo_
mezar ba_1nda, 0sa'n1n cehenneme ini_i ve 0sa'n1n göe yükseli_i gibi sahneler resimlenmi_tir.
Yeni Tokal1 Kilise X. yüzy1l1n sonunda yap1lm1_t1r. Enlemesine dikdörtgen planl1, be_ik tonozludur. 0sa'n1n hayat1
kronolojik sahneler halinde mavi ve k1rm1z1 renklerle kilise duvarlar1na fresklenmi_tir. Sahnelerin zeminini olu_turan
lapis mavisi, bu kiliseyi dierlerinden ay1ran en önemli özelliktir.
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Yeni Kilise'deki sahneler yine 0sa siklusunu içermekle birlikte, Eski Kilise'den farkl1 tasvirleri _unlard1r: Yusuf un rüyas1,
0sa'n1n mabette bilginler taraf1ndan denenmesi, Matta'n1n görevlendirilmesi, Petrus-Andrea-Yakup ve Yahya'n1n
görevlendirilmesi, dul kad1n1n ba1_1, sakat elin iyile_tirilmesi, Meryem'in ölümü. Ek ^apel ve Alt Kilise, Yeni Kilise'den daha
sonraki dönemlere aittir.
Rahibeler Manast1r1 (K1zlar Manast1r1):
Aç1k Hava Müzesi'nin giri_inin solunda yer al1r. Yedi katl1 bir kaya kütlesi olan kilisenin birinci kat1ndaki yemekhanesi,
mutfa1, birkaç odas1 ve ikinci kat1ndaki y1k1k _apeli gezilebilir durumdad1r. Üçüncü katta yer alan ve bir tünelle ula_1lan
kilisesi çapraz kubbeli, dört sütunlu, üç apsislidir. Ana apsisteki templona Göreme'deki dier kiliselerde pek rastlanmaz. Katlar
aras1ndaki balant1 tünellerle salanm1_t1r. Tehlike an1nda tünelleri kapatmak üzere yeralt1 _ehirlerinde olduu gibi sürgü ta_lan
kullan1lm1_t1r. Kilisede dorudan kaya üzerine yap1lan 0sa resminin yan1nda k1rm1z1 bezemeler görülür.
Y1lanl1 Kilise (Aziz Onup/1rius Kilisesi):
Giri_i kuzeydendir. Ana mekan enlemesine dikdörtgen planl1, be_ik tonozlu, güneyde mezarlar1n bulunduu ek mekan ise
düz tavanl1d1r. Apsisi sol uzun duvara oyulmu_tur. XI. yüzy1lda yap1lan kilise tamamlanmadan b1rak1lm1_t1r. Tonozunun
her iki yan1nda Kapadokya'da ya_am1_ azizelerin tasvirleri yer almaktad1r. Kiliseye ad1n1 vermi_ olan Aziz
Onuphrius'un hikayesi _öyledir: Hafifme_rep bir kad1n olan Onuphrius günün birinde tövbekar olur ve Tann'ya kendisini
erkeklere kar_1 korumas1 için yalvar1r. Tanr1 onu sakal ve b1y1kla çirkinle_tirerek Aziz mertebesine yükseltir.
M.S. I. yüzy1lda M1s1r çöllerinde "hermit" ad1 verilen kendini dine aday1p inzivaya çekilmi_ insanlar ya_amaktad1r. Son
hermit Aziz Paphnutius hermitlerin ya_am tarzlar1n1 örenmek için IV. yüzy1lda M1s1r'a gider ve orada Onuphrius'la
kar_1la_1r. Ölürken ona yard1m eder. Çünkü Onuphrius, faziletin ve nefse hakimiyetin en iyi örneidir. Kilise'de bulunan
tasvirlerde Aziz Onuphrius, ç1plak, uzun saçl1, iri göüslü ve önünde palmiye aaçlar1 ile görülür.
Sol elinde 0ncil tutan 0sa ve yan1nda kilisenin Bani'si, Aziz Onesimus, ejderle sava_an George ve Theodore, haç1 tutan
Helena ve olu Konstantin, Aziz Onuphrius ve onun yan1nda takdis pozisyonunda Aziz Thomas ile Aziz Basil sahneleri
kilisede resimlenmi_tir.
Elmal1 Kilise:
Ad1n1 çevresindeki elma bahçelerinden alan kilisenin fresklerinden XI. yüzy1la ait olduu anla_1lmaktad1r. Dokuz kubbeli,
dört sütunlu, kapal1 Yunan haç1 planl1, üç apsislidir. As1l giri_i güney yönünden olan kiliseye kuzeyden aç1lan bir tünel vas1tas
girilebilmektedir. 0lk süslemeleri Aziz Basil ve Azize Barbara kiliselerinde olduu gibi dorudan duvara k1rm1z1 boya ile
yap1lan haç ve geometrik motiflerdir. Kilise hem ikonodul dönemde hem de bu dönem sonras1nda kullan1lm1_t1r.
Kilisede, doum, üç müneccimin tap1nmas1, vaftiz, Lazarus'un dirilmesi, ba_kala_1m, Kudüs'e giri_, son ak_am yemei, ihanet,
0sa Golgota yolunda, 0sa çarm1hta, 0sa'n1n gömülmesi, 0sa'n1n cehenneme ini_i, kad1nlar bo_ mezar ba_1nda, 0sa'n1n
göe ç1k1_1, aziz tasvirleri, 0brahim peygamberin misafirperverlii ve üç Yahudi gencin yak1lmas1 gibi sahneler resimlenmi_tir.
Aziz Basil ^apeli:
Göreme Aç1k Hava Müzesi'nin giri_indedir. Sütunlara ayr1lan nartekste mezar çukurlar1 bulunan kilise XI. yüzy1la
tarihlenmektedir. V. yüzy1lda kaz1lm1_, bir k1sm1 ikonodul dönemde k1rm1z1 bezemelerle süslenmi_, bir k1sm1 da
ikonodul dönem sonras1nda fresklendirilmi_tir.
^apelde, ana apsiste 0sa portresi, ön yüzünde Meryem ve çocuk 0sa, kuzey duvar1nda at üzerinde Aziz Teodore, güney
duvar1nda yine at üzerinde ejderle sava_an Aziz George, Aziz Demetrius ve iki azize tasviri bulunmaktad1r.
Karanl1k Kilise:
Karanl1k Kilise olarak adland1r1lmas1n1n nedeni, narteks k1sm1ndaki küçük bir pencereden çok az 1_1k almas1d1r. Bu
nedenle freskle/indeki renkler oldukça canl1d1r ve bölgenin freskleri en salam kalm1_ kilisesidir. XI. Yüzy1l sonunda
yap1lm1_t1r.
Kuzeydeki kavisli bir merdivenden kilisenin dikdörtgen, be_ik tonozlu narteksine ç1k1l1r. Narteksin güneyinde bir mezar
bulunmaktad1r. Kilise, haç planl1, çapraz tonozlu, merkezi kubbeli, dört sütunlu, üç apsislidir.
Kilisede, Müjde, Beytüllahim'e yolculuk, doum, üç müneccimin tap1nmas1, vaftiz, Lazarus'un dirilmesi, ba_kala_1m, Kudüs'e
giri_, son ak_am yemei, ihanet, 0sa çarm1hta, 0sa'n1n cehenneme ini_i, kad1nlar bo_ mezar ba_1nda, havarilerin takdisi
ve görevlendirilmesi, 0sa'n1n göe ç1k1_1 gibi sahneler resimlenmi_tir. Elmal1 Kilise ve Çar1kl1 Kilise'de olduu gibi Tevrat
kaynakl1 sahneler de yer almaktad1r.
Çar1kl1 Kilise:
0sa'n1n göe yükseli_ sahnesinin alt1nda bulunan çar1k izine benzer bir ayak izinden dolay1 kiliseye bu ad verilmi_tir. XII.
yüzy1l sonunda yap1lm1_t1r. Çapraz tonozlu, üç apsisli, dört kubbelidir. Baz1 sahneleri iyi muhafaza edilmi_tir. Elmal1 Kilise
ve Karanl1k Kilise'ye benzer ancak, figürler burada daha büyük ve uzundur.
Kilisede, ana kubbenin ortas1nda 0sa ve madalyonlarda melek büstleri yer almaktad1r. Ana apsiste Deesis, kuzey apsiste
Meryem ve çocuk 0sa, güney apsiste ise Melek Michael tasviri yer al1r. Ayr1ca, doum, üç müneccimin tap1nmas1, vaftiz,
Lazarus'un dirilmesi, ba_kala_1m, Kudüs'e giri_, ihanet, kad1nlar bo_ mezar ba_1nda, 0sa'n1n göe yükseli_i ve aziz
tasvirleri de bulunmaktad1r.
Azize Barbara ^apeli:
0konograflar1ndan birinin ad1yla an1lan kilise VIII. yüzy1l1n ikinci yar1s1na tarihlendirilir. Kiler, mutfak ve yemekhanesi
bugüne kadar kalabilmi_tir 0konodul döneme ait kiliselerdendir. Zengin geometrik desenler ve mitolojik motifler k1rm1z1
boya ile dorudan kaya üzerine i_lenmi_, XI. yüzy1ldan sonra fresklenmi_tir. Renklerin solukluu, karakterlerin belirgin
olmay1_1 fresklerin amatör bir çal1_man1n ürünü olduu izlenimi vermektedir.
Kadir Durmu_ Kilisesi:
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Ad1n1 içinde bulunduu ba1n sahibinden al1r. Göreme Beldesi'ne yak1n bir yerde bulunan kilise, kesme ta_larla in_a
edilmi_tir. Kaya kabartma süslemelerin en güzel örnekleri bu kilisede görülebilir. VII. yüzy1lda yap1lm1_t1r. Dier kiliselerden
fark1, ortadaki papaz taht1, iri dörtgen sütunlar, vaftiz yeri ve duvarlara oyulmu_ mezarlar1n olu_turduu yap1
kompozisyonudur. Uzun zamand1r kullan1lmad11 anla_1lmaktad1r.
Yusuf Koç Kilisesi:
Bu kilise de ad1n1, içinde bulunduu ba1n sahibinin ad1ndan alm1_t1r. Kadir Durmu_ Kilisesi gibi kesme ta_larla
yap1lm1_ bir kilisedir. Göreme yak1nlar1ndad1r ve XI. yüzy1lda yap1lm1_t1r.
Bu iki kilise d1_1nda Göreme Beldesi'nde Ortamahalle, Bezirhane ve Karabulut kiliseleri bulunmaktad1r. Kesme ta_larla
yap1lm1_lard1r ve XI. yüzy1la ait olduklar1 anla_1lmaktad1r.
El-Nazar Kilisesi:
El-Nazar vadisinde bulunan kilise XII. yüzy1la tarihlendirilir. 0sa'n1n çocukluundan mucizelere kadar geçen zaman ve
azizlerin tasvirleri sahnelenir. "T" planl1 kilisenin kemerleri madalyonlarla süslüdür.
Kilisede, müjde, ziyaret, doum, üç müneccimin tap1nmas1, M1s1r'a kaç1_, 0sa'n1n mabede takdimi, vaftiz, Lazarus'un
dirilmesi, ba_kala_1m, Kudüs'e giri_, 0sa çarm1hta, 0sa'n1n cehenneme ini_i, 0sa'n1n göe yükseli_i ve madalyonlar içinde
aziz tasvirleri bulunur.
Sakl1 Kilise:
1957 y1l1nda bulunduu için bu kiliseye Sakl1 Kilise denmi_tir. El-Nazar Kilisesi'ne yak1nd1r. K1rm1z1 rengin hakim olduu
freskleri dorudan kaya üzerine yap1lm1_t1r. Mimarisi Mezopotamya kilise mimarisine benzer. XI- XII. yüzy1llar aras1nda
yap1lm1_t1r.
Kilisede, Deesis, müjde, doum, 0sa'n1n mabede takdimi, Vaftizci Yahya'n1n görevlendirilmesi, ba_kala_1m, 0sa çarm1hta,
Meryem'in ölümü ve aziz tasvirleri vard1r.
K1l1çlar Kilisesi:
K1l1çlar Vadisi'nde yer alan IX. yüzy1l sonu-X. yüzy1l ba_1na ait bir yap1d1r. 0çi oldukça zengin bir _ekilde fresklerle süslenmi_
olup uzun bir 0ncil siklusu içermektedir.
Meryem Ana Kilisesi (Ku_luk Kilisesi):
Göreme Vadisi'nin en güzel yap1lar1ndan biri olan kilise, K1l1çlar Vadisi'nin .ba_lad11 yamaçta, Tokal1 Kilise'nin
arkas1ndad1r. Kilisede, Aziz figürleri ve 0ncil siklusunun dört sahnesi yer almaktad1r: Beytüllahim'e yolculuk, doum, 0sa
çarm1hta, Meryem'in ölümü ve aziz tasvirleri.
Azize Catherine ^apeli:
Karanl1k Kilise ile Çar1kl1 Kilise aras1ndad1r. XI. yüzy1la tarihlenmektedir. Hem narteksi, hem de naosu serbest haç planl1,
merkez kubbeli, be_ik tonozludur. Apsisi templonludur. Narteks zemininde dokuz mezar, duvarlar1nda ise iki ni_li mezar
bulunmaktad1r. Sadece naos k1sm1 dekorasyonlar içermektedir.
^apelde, Templonlu apsiste Deesis, alt1nda madalyonlar içinde kilise babalan (Gregory, Basil, John Chrysostom), Aziz
George, Aziz Theodore, Aziz Catherine ve dier aziz tasvirleri vard1r.
Aziz Eustathius ^apeli:
Tokal1 Kilise ile Meryem Ana Kilisesi'nin aras1ndad1r. X. yüzy1l ba_1nda yap1lm1_t1r. A1rl1kl1 olarak k1rm1z1 ve ye_il
renklerin kullan1ld11 freskler, H1ristiyanl11n erken dönemlerine i_aret etmektedir. Dinî sahneler 0sa'n1n çocukluundan
al1nan tasvirlerle s1n1rl1d1r.
Yamal1 Kilise:
Latin, Grek ve Malta haçlar1n1n i_lendii kilisede süsleme ve sembollerin anla_1lmas1nda güçlük çekilir. Süsleme üslubu, Dou kü
Roma mozaik ve duvar süslerini çar1_t1rmaktad1r. Bizans öncesi -Suriye türü- yap1 üslubuna sahiptir. IV. ve VI. yüzy1llar
aras1nda yap1ld11 san1lan kilise bölgenin en ilginç ve çözümlenmesi en güç kiliselerindendir.
Eri Ta_1 Kilisesi:
Duvarlar1ndaki yaz1lardan Meryem'e adand11 anla_1lan kilise VIII. ve XII. yüzy1l aras1na aittir. Duvarlar1 bir çift melek
portresi, Meryem ve haç tasvirleriyle süslenmi_tir. Kilisede, Doumdan önce, doum, vaftiz, üç müneccimin görevlendirilmesi, Yusu
un rüyas1, Kudüs'e giri_, ayak y1kama, kad1nlar bo_ mezar ba_1nda, üç Yahudi gencin yak1lmas1 sahneleri resimlenmi_tir.
Göreme Vadisi'nde bulunan ve baz1lar1 henüz resmi bir isme kavu_mam1_ olan dier kilise ve _apeller aras1nda önemlileri
Eski Bacak Kilisesi, Teodocus ^apeli, Jerphanion Kilisesi, Madalyon Kilisesi, Çift Yüzlü ^apel, Aaçalt1 Kiliseleri, Manast1r
Sütunlu Kilise ve Ala Manast1r Kilisesi'dir.
Ürgüp Kiliseleri
Pancarl1k Kilisesi:
Ürgüp-Ortahisar yolunun üzerinde Pancarl1k Vadisi'ndedir. Duvar resimleri ye_il zeminli olan kilise oldukça iyi korunmu_tur.
Zengin 0ncil siklusunu içeren kilisede sahneler frizler halinde birbirini takip etmekte, frizin her iki yan1nda madalyonlar
içinde aziz tasvirleri bulunmaktad1r. Kilise, XI. yüzy1l1n ikinci yar1s1nda yap1lm1_t1r. Geçen yüzy1lda freskler yeniden
boyanm1_ olmakla beraber iyi korunmu_tur. 1924 nüfus mübadelesinden önce Ortodoks Rumlar'in ziyaret ettikleri bir
kilisedir.
Ürgüp çevresinde bulunan dier kiliseler:
Mustafapa_a'da Aios Vasilios Kilisesi, Konstantin-Eleni Kilisesi, Kara Kilise, Ye_ilöz Kilisesi (Aziz Theodore); Cemilköy'de
Archangel Manast1r1, Hagios Stephonos Manast1r1, Saint Euphemia Kilisesi; Soanl1'da otuz civar1nda kesme ta_tan
yap1lm1_ kilise bulunmaktad1r. Soanl1 Vadisi XIII. yüzy1ldan beri H1ristiyan yerle_imidir. Önemli kiliseler Takkeli Kilise, Ak
Kilise, Geyik Kilise, Karaba_ Kilise, Canavar Kilise, St. Barbara Kilisesi'dir. Ayr1ca,-Alakara Kilise ve Manast1r Vadisi
kiliseleri de Ürgüp'te bulunan H1ristiyan medeniyetinin izlerini bugüne ta_1maktad1rlar.
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Ortahisar Kiliseleri
Üzümlü Kilise (Aziz Nichitas Kilisesi): Ortahisar'1n bat1s1nda K1z1lçukur Vadisi'nin giri_indedir. Üzümlü Kilise'nin bulunduu
peribacas1, ke_i_lerin ya_ad11 manast1r kompleksi gibi oyulmu_tur. Kilise, peribacas1n1n alt k1sm1nda yer al1r. Üst
k1s1mda ise tavan1nda kabartma haç olan kabartma bir tavan yer almaktad1r. Kilisenin ithaf yaz1s1nda Stylite Nichitas'a
ait bir yaz1t bulunduundan, bu kilise Aziz Nichitas Kilisesi olarak da an1lmaktad1r. Kesin olmamakla birlikte VII. veya IX.
yüzy1la ait olabilecei dü_ünülmektedir.
Ortahisar'da bulunan dier kilise ve manast1rlar:
Har1m Kilise, Sar1ca Kilise, Cambazl1 Kilise, Tav_anl1 Kilise, Ala Kilise, Kepez Kiliseleri, Balkan Deresi Kiliseleri, Hallaç
Dere Manast1r1.
Bunlardan Har1m Kilise, bazilika tipli kiliselerdendir. Kepez Kiliseleri kayalara oyulmu_ _apellerden olu_ur. Balkan Deresi
Kiliseleri dört kiliseden ve küçük bir _apelden ibarettir. Hallaç Dere Manast1r1 XIII. yüzy1la ait bazilika tipindedir. D1_ar1ya
tünellerle balant1 salanan manast1r zengin freskler ve rölyeflerle süslenmi_tir. Ancak bugün süslemelerin çok az1 salamd1r.
Belis1rma ve Ihlara Kiliseleri
H1ristiyanl11n ilk dönemlerinden itibaren önemli manast1r yerle_imleridir. Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_ durumdaki bu
vadiler çok fazla sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r. Belis1rma Köyü, Ihlara ve Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i kilise olan 4000
oyulmu_ kaya kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki manast1rlarda, mimari ve ikonografi üzerinde dier bölgelerde görülmeyen bir
d1_ etki söz konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r:
Ala Kilise, Direkli Kilise, K1rkdamaralt1 Kilisesi, Karagedik Kilisesi, Eskibaca Kilisesi, Sümbüllü Kilise, Bahattin Kilisesi, Aaçl1
Kilise, Y1lanl1 Kilise, Karanl1k Kilise, Kokar Kilise, Purenliseki Kilisesi, Erita_ Kilisesi, Kemer Kilise, Saint George Kilisesi.
Bunlardan Direkli Kilise bazilika usulü in_a edilmi_ büyük bir kilisedir. XI. yüzy1la aittir. Saint George Kilisesi'ndeki fresklere
Selçuklu Sultan1 Mesut ile Bizans Kral1 Andranicus'un adlar1 yan yana i_lenmi_tir.
Uçhisar Kalesi:
Nev_ehir-Ürgüp karayolu üzerindedir. Kalede Bizans Dönemi'ne ait mezarlar bulunur.
Dier Bölgelerde Bulunan Kilise ve Manast1rlar
Belha Manast1r1 (Özkonak):
Özkonak'ta bulunan, Belha efsanesi ile ünlü bu manast1r kayalara oyularak in_a edilmi_tir. Erken Bizans Dönemi'ne aittir.
Vaftizci Yahya Kilisesi (Çavu_in):
Bölgede, mimari aç1dan kilise olduu belli olan tek yap1, en eski kilise olduu san1lan ve ön cephesi tamamen çökmü_ durumda
olan Vaftizci Yahya Kilisesi'dir. Kaya içine oyulmu_ giri_in arkas1nda Vaftizci Yahya'ya adanm1_ üç nefli bir bazalika
bulunmaktad1r. Bazilikan1n freskleri çok kötü durumdad1r, sadece bir k1sm1 seçilebilmektedir. Bizans döneminde Aziz
Hieron'a ait kutsal emanetler bu kilisede saklanm1_t1r.
Büyük Güvercinlik Kilisesi (Çavu_in Kilisesi):
Nicephorus Phocas ad1na yap1lm1_ Çavu_in Kilisesi mimari aç1dan önemsizdir. 0lk H1ristiyanl11n en iyi ikon boyama
çal1_malar1 bu kilisededir. Dinsel sahneler ustaca i_lenmi_tir. Öne ç1kan renkler k1rm1z1ms1 kahve ve ye_ildir. Kilise'de
Ermeni komutan Melias'1n da portresinin bulunmas1 XIX. yüzy1l tarihçilerinin kafas1n1 kar1_t1rm1_t1r. Asl1nda kilisenin
bir duvar1nda bu portrenin i_lenmi_ olmas1n1n nedeni, Melias'1n sava_ta Bizans ordular1 ile ittifak yapm1_ olmas1d1r.
O dönemde bölgede Ermeni topluluk bulunmamaktad1r.
Sahneleri: Deesis, ziyaret, Beytüllahim'e yolculuk, 0sa'n1n doumu, Yusuf un rüyas1, M1s1r'a gidi_, Zekeriya'n1n ölümü,
Elizabeth'in takibi, kör adam1n iyile_mesi, Lazarus'un dirilmesi, Kudüs'e giri_, son ak_am yemei, ihanet, 0sa'n1n çarm1ha
gerili_i, kad1nlar bo_ mezar ba_1nda, 0sa'n1n cehenneme ini_i, 0sa'n1n göe yükseli_i ve dier aziz tasvirleri.
Güllüdere Kilisesi (Çavu_in):
Güllüdere Vadisi'ndedir. VI.-VII. yüzy1lda tamamlanm1_ olan kiliseye XI. yüzy1lda apsis eklenmi_tir. 0ncil yazarlar1n1
sembolize eden sahneler 0sa'n1n sa1nda ve solunda simetrik olarak resmedilmi_tir.
Zelve Kiliseleri:
Zelve Vadisi, IX. ve XIII. yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan yerle_imidir. Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir.
Kiliseler fresklerle süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek, Latin ve Malta haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r.
Bal1k, 0sa'y1 temsil eden en eski ve en önemli semboldür.
Aziz Jean Kilisesi ve Aç1ksaray Harabeleri (Gül_ehir):
Tüf kayalar içine oyulmu_ mekanlar1yla yakla_1k 1 kilometrekarelik bir alana yay1lm1_ büyük bir komplekstir. Manast1r
merkezi, yerle_im birimi, karakol vb. olduu konusunda tart1_malar bulunmaktad1r. Bu alanda boyal1 bir manast1ra
rastlanmamaktad1r. Aziz Jean Kilisesi, 1212 y1l1nda yap1lm1_t1r. Kilise'nin duvarlar1nda Kapadokya Bölgesi'nde çok az
rastlanan 0ncil'den Son Yarg1 sahnesi resmedilmektedir.
Kapadokya'da Müslüman-Türkler ve B1rakt1klar1 0zler
Selçuklu, Anadolu Beylikleri ve Osmanl1 Kültürü
9. yüzy1lda Kapadokya H1ristiyanl11n önemli merkezlerindendir. Müslüman Türk topluluklar1n1n Anadolu'ya yerle_meye
ba_lamas1yla bölgenin etnik ve dini yap1s1nda dei_im ya_anmaya ba_lam1_t1r. H1ristiyanl1k Türk egemenliinden sonra
da yörede varl11n1 sürdürmü_tür. 1924 nüfus mübadelesine kadar bölgenin nüfusu Müslümanlardan ve Ortodoks Rumlardan
olu_maktad1r. XI. yüzy1lda önemi azalan dini merkezlerin XIII. yüzy1lda tekrar canlanmaya ba_lad11 görülür. Bunda Anadolu
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Selçuklu Devleti'nin H1ristiyanlara tan1d11 dini özgürlüklerin etkisi büyüktür. Ancak, XIII. yüzy1lda yap1lan freskler, öncekilerin k
birer kopyas1d1r. Bu dönemde yörede ya_ayan H1ristiyanlar1n Bizans kültür merkezleriyle ili_kileri azalm1_, geleneksel
süsleme sanatlar1 unutulmu_tur. Bir süre sonra Kapadokya H1ristiyanlar1 dil bak1m1ndan da Türkle_mi_ler, Rumca'y1
unutmu_lard1r. Texier, Ürgüp'te ya_ayan Rumlarla ilgili olarak, bunlar1n Bat1 Anadolu Rumlar1ndan tamam1yla
ayr1ld11n1, dillerinin Türkçe, dinlerinin H1ristiyanl1k olduunu yazmaktad1r.
Kapadokya Bölgesi'ne XI. yüzy1ldan itibaren gelmeye ba_layan Müslüman Türkler, XVIII. yüzy1lda Damat 0brahim Pa_a'n1n yür
bay1nd1rl1k ve nüfus politikalar1yla bölgede çounluk haline gelmi_lerdir.
Selçuklu uygarl11 salam ve bak1ml1 yollar1, ta_ köprüleri, kervansaraylar1, cami, medrese, kütüphane, hamam ve
saraylar1yla Ortaça'in ileri bir medeniyetidir. Selçuklularda mekan ve kültür birlii Roma ve Bizans uygarl1klar1nda olmayan
yeni bir boyut kazanm1_t1r. Romal1lar, ta_ yollarla mekan birliini salam1_lar ancak birinin Kapadokya'da bulunduu 25'e
yak1n eyalette toplumlar ya_amlar1n1 eskisi gibi sürdürmeye devam etmi_lerdir. Türk, Arap, 0ran, Anadolu ve Bizans
kültürlerinin yeni bir sentezi olan Selçuklu kültürü daha önce salanamayan birlii salam1_t1r. Selçuklular bu kültürlerden etkilenmi_
ancak kendi orijinal kültürlerini de geli_tirmi_lerdir. Selçuklu sanat1n1n özgünlüünü Orta Asya'dan getirdikleri öeler olu_turur.
Türbeler, Türk çad1r1n1n ta_ yap1lara dönü_türülmü_ yeni bir yorumudur. Çinicilik, aaç i_çilii, minyatür bir sentezin ürünüdür.
Selçuklular1n Kapadokya'daki en belirgin izleri, ticaretin geli_mesinin hem nedeni hem de sonucu olan kervansaraylard1r.
Kervansaraylar sava_ zaman1nda kuleleri ve yüksek duvarlar1 ile kale olarak savunma hizmetinde kullan1lm1_lar, dier
zamanlarda seyahat eden tacirlere konfor ve emniyet salam1_lard1r. An1tsal giri_ kap1lar1n1n mimarl1k süsleri SelçukluTürk sanat1n1n en özgün yönüdür. Gerek yüksek kap1lar1 gerekse kap1lar1n süsleme unsurlar1 bak1m1ndan gotik tarzda
yap1lm1_ kiliselerle benzerlii dikkat çekicidir. Kuzey Avrupa'da görülen gotik mimari yap1lar1n orjini Selçuklular'a ait olup
Haçl1 Seferleri s1ras1nda Avrupa'da moda olmu_tur.96 Ayr1ca Selçuklular zaman1nda özellikle _ehir merkezlerinde,
Kapadokya Bölgesi'nin imar faaliyetlerine önem verilmi_tir.
Kapadokya'n1n 1515 y1l1nda Osmanl1 topraklar1na kat1lmas1ndan sonra Özkonak'ta Yavuz Sultan Selim taraf1ndan
yapt1r1lan köprü d1_1nda yörede önemli bir mimari esere rastlanmamaktad1r. Özellikle Nev_ehir'in imar1 ve zenginle_mesi 18.
yüzy1lda Damat 0brahim Pa_a eliyle gerçekle_tirilmi_tir. 0brahim Pa_a küçük bir köy olan Mu_kara'y1 bay1nd1rl1k eserleriyle
donatt1ktan sonra, buraya ki_iliine ve dönemine uygun olarak Nev_ehir ad1n1 vermi_tir.
Damat 0brahim Pa_a d1_1nda Karavezir lakapl1 Seyyid Mehmet Pa_a da memleketi olan Gül_ehir'de (Arapsun) önemli
eserler b1rakm1_ olan bir Osmanl1 sadrazam1d1r. Ancak, sadrazaml11n1n ilk y1llar1nda hayat1n1 kaybettii için,
ba_latt11 imar faaliyetleri yar1da kalm1_t1r.
Kapadokya'n1n Müslüman Türk toplumlara ev sahiplii yapt11 dönemde iki ki_i vard1r ki, hem bölgenin hem de genel olarak
toplumun ve devletin kaderi üzerinde etkili olmu_lard1r. Bunlardan biri Hac1 Bekta_-1 Veli, dieri Osmanl1 Devleti'nin Lale
Devri Sadrazam1 Damat 0brahim Pa_a'd1r.
Hac1 Bekta_-1 Veli ve Bekta_ilik
Hac1bekta_ ilçesi, Anadolu 0slam1 üzerinde derin izler b1rakm1_ büyük bir mutasavv1f1n XIII. yüzy1lda gelip yerle_tii önemli bir
inanç merkezidir. Bugün, 'Bekta_ilik' ad1 verilen bu 0slam kültürünün ba_lang1c1 Hac1 Bekta_-1 Veli'ye dayan1r.
XIII. yüzy1lda bilim ve tefekkür merkezi Horasan'da yeti_mi_ olan Hac1 Bekta_ Veli ünlü bir Türk-0slam dü_ünürü Hoca Ahmet
Yesevi'nin örencisidir. 1270 y1l1nda Horasan'dan Anadolu'ya gelmi_tir. Hac1 Bekta_-1 Veli'nin Anadolu'ya geli_i Anadolu
Selçuklu Devleti'nde siyasi ve ekonomik düzenin bozulduu, yönetimde parçalanmalar1n ya_and11 bir döneme rastlar.
Anadolu'yu dola_t1ktan sonra Suluca Karahöyük'ü (Hac1m Köyü) bir 0slam öreti merkezi haline getiren Hac1 Bekta_-1 Veli
burada çok say1da örenci yeti_tirmi_, Türk-0slam birliinin salanmas1nda önemli bir rol oynam1_t1r. Özellikle Osmanl1 saray1
çevrelerinde ve Yeniçeri ordusu üzerinde Bekta_i öretilerinin etkisi büyüktür. Daha sonra dei_ik siyasi kayg1lar ve kavgalar bu
ili_kinin sona ermesine, hatta tersine dönmesine neden olmu_tur. Hac1 Bekta_-1 ilçesinde bu dini öretiden geriye pek çok
yap1 kalm1_t1r. Bir k1sm1 Hac1bekta_ ilçesinde, bir k1sm1 da ilçe d1_1nda olan bu eserler aras1nda en önemlisi, içinde
Hac1 Bekta_-1 Veli ve dier din büyüklerine ait türbelerin de yer ald11 külliyedir.
Hac1 Bekta_-1 Veli Külliyesi (Pir Evi):
Külliye, eski Türk saraylar1nda da gözlenen üç avlulu bir yerle_im düzenine sahiptir. Külliyenin birimleri sahip olduklar1
fonksiyonlara uygun biçimde bu avlular1n çevresine yerle_tirilmi_lerdir. Her fonksiyon için bir birim dü_ünülmü_tür. Bekta_ilie
uygun terminolojiyle bu birimler "mihman evi, at evi, ekmek evi" _eklinde adland1r1l1rlar.
Her birinin içinde farkl1 eserler bulunan avlulardan ilki Nadar Avlusu'dur. Buraya Osmanl1 klasik mimari üslubunu yans1tan
Çatal Kap1'dan girilir. Külliyenin önemli eserlerinden biri olan Üçler Çe_mesi birinci avludad1r.
0kinci avlu, giri_i Üçler Kap1s1'ndm salanan Dergah Avlusu'(Meydan Avlusu)dur. Bu avluda Aslanl1 Çe_me, konukevi, a_
evi ve mescit bulunmaktad1r. Avlunun ortas1nda Meydan Havuzu bulunmaktad1r.
Üçüncü avlu, Alt1lar Kap1s1'ndan girilen Hazret Avlusu (Huzur Avlusu)'dur. Külliyenin kutsall1k bak1m1ndan en önemli birimi
buras1d1r. Üçüncü avlunun en önemli yap1s1 Hac1 Bekta_-1 Veli taraf1ndan XIV. yüzy1lda yapt1r1lm1_ olan K1z1lca Halvet
(Çilehane)' tir. Hazret Avlusu'nda bulunan dier eserler Hac1 Bekta_-1 Veli'nin türbesi, Güvenç Abdal Kümbeti, Resul Bali
Kümbeti, K1rklar Meydan1 ve Bal1m Sultan Kümbeti'dir. Bal1m Sultan Kümbeti ^ehsuvarolu Ali Bey taraf1ndan 1519'da
yapt1r1lm1_t1r. Selçuklu kümbet geleneini sürdüren kümbet Anadolu'da türünün son örneidir."
Külliye içinde yer alan dier yap1lar çe_itli dönemlerde Osmanl1 sultanlar1 taraf1ndan eklenmi_tir. 1925 y1l1nda tekke ve
zaviyelerin kapat1lmas1 karar1 al1nd11nda, Hac1 Bekta_-1 Veli Külliyesi de kapat1lm1_ içindeki eserler Ankara
Etnografya Müzesi'ne ta_1nm1_t1r. Külliye 1958 y1l1nda ba_lat1lan restorasyon çal1_malar1n1n ard1ndan 1964 y1l1nda
Milli Müze haline getirilmi_tir. Ankara'ya ta_1nan eserler geri getirilerek burada sergilenmeye ba_lam1_t1r.
Bekta_ Efendi Türbesi:
Üzerindeki kitabeden 1603 y1l1nda öldüü anla_1lan Bekta_-1 Efendi'ye ait bir türbedir. Giri_ bölümü ve sandukalar1n bulunduu
k1s1m olmak üzere iki bölümden olu_maktad1r.
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Bal1m Evi (Kad1nc1k Ana Evi):
Hac1bekta_'1n en eski yap1lar1ndan biri olan ev üç odal1d1r. Birinci odan1n sol taraf1ndaki eri duvar1n, y1k1lmak üzere
iken Hac1 Bekta_-1 Veli taraf1ndan dokunularak durdurulduuna inan1l1r. Giri_te, Kad1nc1k Ana'n1n içinde gizlendii
tand1r yeri bulunmaktad1r.
Suluca Karahöyük:
Hac1bekta_ ilçesinin kuzeyinde, üzeri çam aaçlar1yla örtülü bir tepedir. Hac1 Bekta_-1 Veli'nin Horasan'dan Suluca Karahöyük'e
güvercin olarak indiine ve burada ilk müritleri ile toplant1 yapt11na inan1l1r. Höyükte yap1lan arkeolojik kaz1larda ilk ça
medeniyetlerine ait eserler ortaya ç1kar1lm1_t1r.
Be_ta_lar:
Bunlar, Hac1bekta_'a be_ kilometre uzakl1kta yer alan be_ adet dik kayad1r. Bekta_i kültüründe bu ta_lar1n yürüdüüne, konu_up
_ahitlik yapt11na inan1l1r.
Cuma Camii:
Kitabesinden 1519'da Dulkadiroullar1 Beyi ^ehsuvarolu Ali Bey taraf1ndan yapt1r1ld11 anla_1lmaktad1r.
Hoca Fakih Çe_mesi:
Cuma Camii'nin ön taraf1ndad1r. 1782'de yap1lm1_t1r.
Savat P1nar1:
Kesme ta_tan yap1lm1_ bronz oluklu bir çe_medir. Biri 1803, dieri 1895 y1llar1n1 gösteren iki kitabesi vard1r.
Akp1nar Çe_mesi:
Kad1nc1k Ana Evi'nin alt k1sm1ndad1r. Üzerinde 1725 tarihinde tamir edildiini gösteren bir kitabesi vard1r.
Çilehane:
Hac1bekta_ ilçesinin yak1n1nda meyilli bir tepe üzerinde küçük bir maarad1r. Delikli Ta_ da denen bu mekan1n mistik yönü çok
say1da ziyaretçi çeker.
Damat 0brahim Pa_a ve Dönemi
1662'de Mu_kara'da (Nev_ehir) doan Damat 0brahim Pa_a 1688 y1l1nda 0stanbul'a yerle_mi_ ve akrabalar1ndan birinin
arac1l11 ile çal1_maya ba_lad11 sarayda Veliaht ^ehzade III. Ahmet'in yan1nda yava_ yava_ yükselmi_, III. Ahmet'in
padi_ahl11 döneminde önce Mora sonra Ni_ defterdarl11na atanm1_t1r. Padi_ah'1n k1z1 Fatma Sultan ile evlenerek
Osmanl1 Saray1'na damat olmu_tur.
1718'de imzalanan Pasarofça Anla_mas1'ndan sonra vezir olan ve devletin siyasetini yönlendirmeye ba_layan Damat
0brahim Pa_a sadrazaml1a kadar yükselir. Sadaretinde Osmanl1 toplumu yeniliklerle tan1_m1_t1r. Lale Devri olarak
adland1r1lan bu y1llar bar1_, sefahat ve yenilikler devri olarak tarihe geçer. Edebiyat, _iir ve müzik en parlak dönemini Lale
Devri'nde ya_am1_t1r.
Osmanl1 Devleti'nde yakla_1k on üç y1l vezirlik yapan Damat 0brahim Pa_a'n1n yönetiminde iki unsur öne ç1km1_t1r:
Devletin mali gücünü art1rma gayreti ve yenile_me. Bat1 ile ili_kilerin geli_tirilmesi, matbaan1n, ka1t ve çini fabrikalar1n1n ilk
defa Osmanl1 topraklar1nda kurulu_u, yeni bir ordu kurma giri_imi, imar faaliyetlerine azami ölçüde önem verilmi_ olmas1
yenile_me hamlesinin boyutunu göstermektedir. 0brahim Pa_a zaman1nda bir çok _ehir bay1nd1rl1k eserleriyle
donat1lm1_t1r. Nev_ehir 0brahim Pa_a'n1n memleketi olmas1 dolay1s1yla bu eserlerden nasibini fazlas1yla alm1_t1r.
Saray1n Mimarba_1 Mehmed Aa imar i_lerine nezaret etmek üzere Nev_ehir'de görevlendirilmi_, mimari eserlerin kitabeleri
devrin büyük _airleri Nedim ve Seyit Vehbi gibi ki_iler taraf1ndan yaz1lm1_t1r. Medrese bölgede önemli bir ilim merkezi haline
gelmi_tir. Ürgüp'te oturan Kad1 Nev_ehir'de ikamet ettirilmi_, mahkeme i_leri burada görülmeye ba_lanm1_t1r. Nev_ehir'de
oturanlardan vergi al1nmam1_, d1_ göçe izin verilmeyerek nüfus art1r1lmaya çal1_1lm1_t1r. Ürgüp'ün ikinci planda kalarak
madur olmas1n1 önlemek için bu _ehre de sebiller, binalar ve çe_meler yapt1r1lm1_t1r.
Ancak, Lale Devri ayn1 zamanda siyasal ve toplumsal çalkant1lar1n ba_lad11, o dönemlere kadar fetihlerle geni_ bir alana
yay1lm1_ olan imparatorluun toprak kay1plar1na urad11 bir devirdir. Osmanl1 Devleti'nin tarih boyunca sürekli mücadele
ettii 0ran'1n hükümdar1 Nadir ^ah'1n Kafkasya ve Dou 0ran'1 geri almas1yla 0brahim Pa_a'ya kar_1 da güçlü bir muhalefet
olu_maya ba_lam1_t1r. 1730'da patlak veren Patrona Halil isyan1 ile 1slahatlar ve imar faaliyetleri son bulmu_tur. Bu
olay, Damat 0brahim Pa_a'n1n hayat1na mal olurken Sultan III. Ahmet'i taht1ndan etmi_tir. Damat 0brahim Pa_a
isyanc1lar taraf1ndan 0stanbul At Meydan1'nda as1ld1ktan sonra cesedi at kuyruuna balanarak sokaklarda sürüklenmi_tir.
Kapadokya'da Müslüman-Türk Eserleri
Anadolu Selçuklu Devleti ve Beylikler Dönemi'nden Kalan Önemli Eserler
Ta_k1n Pa_a Külliyesi (Ürgüp):
Kapadokya'da Türk devri yap1lar1n1n örneklerinden biri Ürgüp'ün 18 km güney bat1s1ndaki Damsa köyünde bir cami ve medre
ile iki türbeden olu_an Ta_k1n Pa_a Külliyesi'ne ait kal1nt1lard1r. Bu yap1lar1n Selçuklu sultanlar1ndan II. K1l1çarslan'm olu
Ta_k1n Pa_a taraf1ndan yapt1r1ld11 san1lmaktad1r. Karamanoullar1'na özgü ta_ i_çiliinin seçkin örneklerini veren bu yap1lar
topluluunun en tan1nm1_ eseri, taç kap1s1, oldukça iyi durumda günümüze ula_abilmi_ olan Ta_k1n Pa_a Saray1'd1r. Taç
kap1daki kitabe yeri bo_ olmakla birlikte, 1350 tarihli bir vakfiyede ad1 geçen eser, bu tarihten önce yap1lm1_ olmal1d1r.
Çerçeve bordürlerinde geometrik kompozisyonlar1n a1r bast11 süslemeler, birçok yönden XIII. yüzy1l Selçuklu ta_ i_çiliini
hat1rlat1r.
Bir avlu içinde yer alan cami, Taç kap1n1n üst pervaz1ndaki kitabenin eksik olmas1 nedeniyle tarihlendirilememektedir.
Caminin bugün Ankara Etnografya Müzesi'nde bulunan ah_ap mihrab1 Anadolu'daki tek örnektir. Ceviz aac1ndan yap1lan üç
buçuk metre yüksekliindeki yaz1 _eridi, geometrik kompozisyonlar1 ve bitkisel süslemeleriyle benzersizdir. Sanatç1s1
bilinmeyen eser XIV. yüzy1la tarihlendirilir. Caminin minberi de Ankara Etnografya Müzesi'ne ta_1nm1_t1r.
Külliye avlusundaki dier yap1lardan Sekizgen Türbe'nin kitabesi bulunmamakla birlikte 1342 y1l1nda yap1ld11
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
dü_ünülmektedir. 0çten kubbeli, d1_tan piramit çat1l1d1r. Alt1gen Türbe caminin kuzeyindedir. XIV. yüzy1la tarih lenmekted ir. 0
kubbeli olan yap1da 0lyas Bey, H1z1r Bey ve Hasan Bey adl1 ki_ilerin yaz1tl1, mermerli sandukalar1 bulunmaktad1r.
Medrese, camiye üç km. uzakl1ktad1r. Kitabesi yoktur ama 1350 tarihli vakfiyede ad1 geçmektedir. Ara_t1rmalar buran1n
asl1nda bir saray olduunu ortaya ç1karm1_t1r. Camiden uzak olmas1, ye_il vadiye bakan büyük odalar1n1n bulunmas1
bunu dorulamaktad1r. Keyhüsrev Camii de Selçuklu Dönemi'nde yap1lm1_, XIII. yüzy1la ait bir yap1d1r.
Kad1nlar Kalesi (Ürgüp):
Selçuklular'1n sava_ zaman1nda kad1nlar1n ve çocuklar1n s11nmas1 için kulland1klar1 bir kaledir. Kaç1_ için kullanmak
amac1yla Damsa Nehri'nin a_a1s1na uzun bir tünelle balanm1_t1r. Erozyon nedeniyle kalenin önemli bir k1sm1 göçmü_tür.
Alt1 Kap1 Türbesi ve Temenni Türbesi:
Alt1 Kap1 Türbesi, Selçuklular Dönemi'nde kimlii bilinmeyen bir komutan1n e_i ve çocuklar1 için yap1lm1_t1r. Alt1 penceresi
bulunmaktad1r.
Temenni Türbesi 1268 y1l1nda Nükreddin K1l1çarslan için Vecihi Pa_a taraf1ndan yap1lm1_ bir an1t mezard1r.
Saruhan (Avanos):
Kapal1 ve avlulu k1s1mlardan olu_an Saruhan olaanüstü zengin süslemeleri olan bir Selçuklu eseridir. Sultan II. 0zzeddin
Keykavus zaman1nda yap1lm1_t1r. 0ki kilometre karelik bir alan1 kaplayan bu eserin taçkap1s1 zengin süslemeleriyle
dikkati çeker. Ön ve yan yüzleri daha çok geometrik _ekillerin a1r bast11 kompozisyonlarla bezenmi_, süslemeler giri_te de
devam etmi_tir. Saruhan çift renkli ta_larla bezenmi_ olup, ta_larda sar1 renk hakimdir.
Alaeddin Camii (Avanos):
I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve
minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük
bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve
edilmi_tir.
K1z1lkaya Camii (Gül_ehir):
Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay
Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.
Ta_ Cami (Gül_ehir):
Tuzköy'deki bu caminin kitabesi olmad11ndan hangi tarihte yap1ld11 tespit edilememektedir. Enlemesine bir plana
sahiptir.
Osmanl1 Dönemi'nden Kalan Eserler
Osmanl1 Döneminde Damat 0brahim Pa_a ile birlikte Nev_ehir'in y1ld1z1 parlam1_t1r. Damat 0brahim Pa_a, Nev_ehir'i
Anadolu'da önemli bir müslüman kenti haline getirmek için giri_imlerde bulunmu_tur. Nev_ehir Kalesi, Damat 0brahim Pa_a
Külliyesi, Kaya Camii, birçok çe_me, Gül_ehir'deki Karavezir Külliyesi, A_ç1ba_1 Camii, Avanos'taki Ulu Cami bu eserlerin bir
k1sm1d1r. O dönemde Nev_ehir s1n1rlar1 içerisinde bulunan ancak bugün ba_ka il s1n1rlar1 içindeki yerle_im yerlerinde de
Damat 0brahim Pa_a'n1n eserlerini görmek mümkündür.
Nev_ehir Kalesi:
Nev_ehir Kalesi, Selçuklular döneminde yap1lm1_, Damat 0brahim Pa_a taraf1ndan kule ve burçlarla salamla_t1r1larak
restore edilmi_tir.
^ehrin güney bat1s1ndaki yüksek tepeye in_a edilmi_ olan kale, burçlarla desteklenmi_tir. Ovaya hâkim bir savunma tesisi
olan kalenin gövde duvarlar1 kabaca yontulmu_ ta_larla oldukça düzgün bir örgüye sahiptir. Kalenin, Damat 0brahim Pa_a
taraf1ndan tamir ettirildiini gösterir bir kitabesi vard1r. Restorasyonla birlikte muhaf1z kadrosu takviye edilmi_,
0stanbul'dan getirilen toplarla tesisin i_levi artt1r1lm1_t1r.
Damat 0brahim Pa_a Külliyesi:
XVIII. yüzy1lda Damat 0brahim Pa_a taraf1ndan yapt1r1lan külliye100 cami, medrese, kütüphane, hamam, imaret (a_evi) ve
sübyan mektebinden olu_an bir yap1lar topluluudur. 1718-1730 aras1nda tamamlanan ve farkl1 fonksiyonlar ta_1yan
yap1lar, _ehri canl1 bir kültür alan1 haline getirmi_tir. Topografyan1n elverdii ölçüde bazen simetrik bir düzen bazen de farkl1
aç1lara göre yerle_tirilen yap1lar içinde en önemlisi, oldukça geni_ bir d1_ avlunun orta kesiminde yer alan Kur_unlu camidir.
Kur_unlu Cami, avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat
çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle
süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin
0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.
Külliye içinde yer alan medrese, bugün kütüphane olarak kullan1lmaktad1r. Kütüphane yazma eserler bak1m1ndan zengindir.
Toplam 9 binden fazla yazman1n yer ald11 koleksiyon içinde bizzat Damat 0brahim Pa_a'n1n hediye ettii 187 cilt kitap
yan1nda büyük boy üç Kur'an, minyatürlü "Külliyat-1 Sadi" ve Haf1z Osman hatt1 bir "^ifa-i ^erif yer almaktad1r. Zaman1n1n ünlü
müderrislerinin ders verdii önemli bir eitim kurumu olan medresenin yap1m tarihi 1726'd1r.
Hamam, 1943 y1l1nda bir restorasyon geçirmi_tir. Halen kullan1lmaktad1r.
Kütüphane, 18. yüzy1lda bir medresenin ihtiyac1n1 kar_1layacak donan1mdad1r. 0brahim Pa_a, sahaflardan Avrupa'ya
intikalini önlemek için sat1n ald11 el yazmalar1n1 bu kütüphaneye kaydettirmi_tir. Türkiye'nin ba_ka hiçbir yerinde bulunmayan
deerli el yazmas1 kitaplar bugün Milli Kütüphane ve 0stanbul'daki Türk 0slam Müzesi'nde koruma alt1ndad1r. Basma eserler
Damat 0brahim Pa_a Kütüphanesi'ndedir.
Kaya Camii: 1715 y1l1nda Damat 0brahim Pa_a taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r. Bas1k kemerli avlu kap1s1nda mermer bir
levha üzerine i_lenmi_ kitabenin metni _air Dürrî taraf1ndan yaz1lm1_t1r. Bir d1_ avlunun ortas1ndaki yap1, üç bölümlü son
cemaat yeri ve tek kubbenin örttüü bir kare mekândan olu_ur. Cami, XIII. yüzy1l 0stanbul camilerindeki plastik özellikleri
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
yans1t1r. Ta_ süslemelerde görülen Bat1l1la_ma belirtileri yan1nda, avlu kap1s1 üzerine i_lenmi_ bir lale motifi, bu çiçein
ad1yla an1lan dönemi simgelemesi bak1m1ndan ilginçtir.
Çe_meler: Külliyeye bal1 olarak yapt1r1lanlardan ba_ka, _ehrin farkl1 kesimlerinde de Damat 0brahim Pa_a taraf1ndan
yapt1r1lan sokak çe_meleri bulunmaktad1r. Orduolu Çe_mesi, Tavukçu Çe_mesi, Bekololu Çe_mesi ve Çekiç Çe_mesi 0brahim
Pa_a'n1n ad1n1n an1ld11 kitabeleriyle dikkat çeken 1726-27 tarihli yap1lard1r.
Karavezir Külliyesi (Gül_ehir): Gösteri_li bir yap1ya sahip olan Karavezir Külliyesi bir cami ve bir medreseden olu_ur. Giri_
kap1s1 üzerindeki kitabeye göre 1779 tarihinde Seyyid Mehmet Pa_a taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r.
Caminin bat1s1nda yer alan düzgün kesme ta_larla oldukça salam bir durumda günümüze ula_m1_ olan medrese de, 1780
tarihinde Mehmet Pa_a taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r. Külliyenin bir parças1 say1lan Ba_çe_me, yan kanatlardan alçak
seviyedeki duvarlara balanmakla birlikte bir meydan çe_mesi niteliindedir. 1779 tarihi dü_ülen kitabesiyle geç devir Osmanl1
mimarisinin güzel örneklerindendir.
Gül_ehir'deki dier çe_meler, Beyler Çe_mesi, Bayraktar Çe_mesi ve Sipahi Çe_mesi 'dir. Kitabelerinde 1779 tarihi okunan bu
eserler, daha küçük ölçülü duvar çe_mesi formunda tasarlanm1_ örneklerdir.
A_ç1ba_1 Camii (Gül_ehir): Giri_in üstündeki kitabeye göre sarayda a_ç1ba_1 olan Süleyman Aa taraf1ndan 1715'te
yapt1r1lm1_t1r. Uzun dikdörtgen planl1 bir camidir.
Ulu Cami (Avanos): XVIII. yüzy1la ait bir Osmanl1 eseridir. Enlemesine dikdörtgen planl1 yap1ya, toprak seviyesinden
merdivenlerle inilir. Yeralt1 Camii olarak da bilinir.
Beylik Han1: 1726 y1l1nda Damat 0brahim Pa_a yapt1rm1_t1r. Bu yap1dan günümüze kayalara oyulan ah1rlar ve üç bölümlü
kemerli bir oda salam kalm1_t1r.
Kapadokya'da Turizm ve Turistik Deerler
Müzeler
Kapadokya'da Nev_ehir Müzesi, Ürgüp Müzesi ve Hac1 Bekta_ Müzesi olmak üzere toplam üç müze bulunmaktad1r. Göreme Aç
Hava Müzesi, Milli Park statüsündedir.
Nev_ehir Müzesi, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüü'nün 1966 y1l1nda ald11 kararla kurulmu_tur. Damat 0brahim Pa_a
Külliyesi'nin bir parças1 olan A_evi, Sübyan Mektebi, müze olarak kullan1lmak üzere restore edilmi_tir. Restorasyon, tanzim ve
te_hir i_leri tamamland1ktan sonra 1967 y1l1nda Damat 0brahim Pa_a Arkeoloji ve Etnografya Müzesi olarak ziyarete
aç1lm1_t1r. Müzenin kurulmas1yla y1llardan beri ihmal edilen Ören yerlerinin çevre düzeni, kiliselerin restorasyon ve
konservasyonu ile yeralt1 _ehirlerinin temizlenmesi ve 1_1kland1r1lmas1 gündeme gelmi_tir.
Müze, 1987 y1l1nda _imdiki Kültür Sitesi bünyesindeki yerine ta_1nm1_t1r. Müzede arkeolojik ve etnograf1k olmak üzere iki
te_hir salonu mevcuttur.
Son Eser Say1m1na Göre Nev_ehir Müzesi'nde BulunanlarArkeolojik3263Etnograf1k3214Sikke7789Tablet2Mühür ve mühür
bask1s193Ar_iv vesikas124El yazmas1 kitap89Toplam14.208
Doal ve Tarihi Ören Yerleri
Göreme Aç1k Hava Müzesi: Tokal1 Kilise, K1zlar (Rahibeler) Manast1r1, Elmal1 Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Aziz Basil
^apeli, Azize Barbara ^apeli, Y1lanl1 Kilise (Aziz Onuphrius Kilisesi), Azize Catherine Kilisesi, K1l1çlar Kilisesi, Meryem
Ana Kilisesi, Aziz Eustathius Kilisesi, Karanl1k Kilise, Çar1kl1 Kilise, El-Nazar Kilisesi, Kadir Durmu_ Kilisesi, Yusuf Koç
Kilisesi, Yamanl1 Kilise ve Sakl1 Kilise'dir.
Uçhisar Kalesi:
Nev_ehir-Ürgüp karayolu üzerindedir. Birbirinden farkl1 üç giri_ salonda birle_ir. Kale'den bütün Göreme Vadisi görülebilir.
K1z1lçukur Vadisi:
Jeolojik olu_umu ile dikkat çeker. Gün bat1m1na doru doal bir k1z1ll1a bürünür.
Ortahisar:
Nev_ehir-Ürgüp_ karayolu üzerindedir. Ortahisar Kalesi hem stratejik amaçlarla hem de yerle_im amac1yla kullan1lm1_t1r.
Kale eteklerinde yörenin sivil mimari örnekleri bulunmaktad1r. Ortahisar Vadisi'nde bulunan kilise ve manast1rlar _unlard1r:
Üzümlü Kilise, Sar1ca Kilise, Cambazl1 Kilise, Tav_anl1 Kilise, Balkan Deresi Kilisesi, Hallaç Dere Manast1r1. Ayr1ca
Ortahisar Vadisi yamaçlar1na oyulan souk hava depolar1nda bölgede yeti_en patates, elma ve Akdeniz yöresinden getirilen
narenciye ürünleri saklanmaktad1r.
Zelve :
Göreme-Avanos karayolundan 2 km. içeride olan ve üç vadiden olu_an Zelve, peribacalar1n1n en youn olduu yerdir. Suyun,
a_1nman1n ve kaya çökmelerinin meydana getirdii doal vadiler ve bunlar1 çevreleyen dik kayalara oyulmu_ kaya evleri
Kapadokya'n1n en ilginç yerlerindendir. H1ristiyanlar1n önemli dini merkezlerinden biridir. Zelve'deki en önemli kiliseler Üzümlü
Kilise, Bal1kl1 Kilise, Haçl1 Kilise ve Geyikli Kilise'dir. Yak1n zamanlara kadar yöre insan1n1n ya_amaya devam ettii ilk
vadide ta_tan yap1lm1_ ve eklemelerinde beton kullan1lm1_ bir cami bulunmaktad1r. Zelve'nin en önemli özelliklerinden
biri de kaya evlerin sat1hlar1nda yer alan güvercinliklerdir.
Pa_abalar1:
Zelve yak1n1ndaki bir ba_ka ören yeri peribacalar1n1n bütün örneklerinin mevcut olduu Pa_abalar1'd1r. Eskiden Rahipler
Vadisi olarak bilinen bu alan Bizans döneminde tecrit edilmi_ bir hayat1 tercih eden ke_i_lerin bar1nma yeri olmu_tur.
Peribacalar1ndan birinin içinde önemli ke_i_lerden biri olan Aziz Simeon ad1na yap1lm1_ bir _apel bulunmaktad1r
Çavu_in:
Göreme-Avanos yolu üzerindedir. Eski bir yerle_im olan Çavu_in'de yöre ta_lar1ndan yap1lm1_, kayalara oyulmu_ evler köye
farkl1 bir mimari kazand1rmaktad1r. Ancak, evlerin üzerine kayalar1n dü_mesi nedeniyle bugün kimse ya_amamaktad1r.
Çavu_in'de Vaftizci Yahya Kilisesi, Güllüdere Kilisesi ve Büyük Güvercinlik Kilisesi (Çavu_in Kilisesi olarak da bilinir)
bulunmaktad1r.
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Aç1ksaray Harabeleri :
Nev_ehir-Gül_ehir yolu üzerindedir. Tüf kayalar içine oyulmu_ mekanlar1yla yakla_1k 1 km2'lik bir alana yay1lm1_ büyük bir
komplekstir. Aziz Jean Kilisesi peribacas1 içine oyulmu_ yap1lardan biridir. Aç1ksaray bölgede e_i olmayan mantar
_eklindeki peribacas1 ile ünlüdür.
Civelek Maaras1:
Gül_ehir'in 4 km. dousunda yer alan maara bölgenin en eski yerle_imidir. Gürlek Tepe olarak adland1r1lan bir tepenin
üzerinde bulunan maaraya 14 metre uzunluunda a_a1ya doru uzanan bir galeri vas1tas1yla inilebilmektedir.
Ürgüp:
Tarih boyunca Kapadokya'n1n en önemli merkezlerinden biri olan Ürgüp'te tespit edilen en eski yerle_im antik ad1 Tomisson
olan Damsa Çay1 yak1n1ndaki Avla Da1'ndad1r. Ürgüp civar1nda daha geç dönemlere ait en önemli kal1nt1lar Roma Dönemi'n
ait kaya mezarlard1r. Bizans Dönemi'nde önemli bir dini merkez olan Ürgüp, Selçuklular Dönemi'nde en önemli iki _ehre (Konya
ve Nide) aç1lan bir kale konumundad1r.
Ürgüp Müzesi'ne bal1 ören yerleri:
Mustafa Pa_a (Sinesos) Aiios Vasilios Kilisesi, Manast1r Vadisi Kiliseleri, Ye_ilöz Kilisesi (Aziz Theodore) ve Pancarl1k
Kilisesi'dir.
Hac1 Bekta_-1 Veli Kültür Müzesi 'ne bal1 ören yerleri:
Suluca Karacahöyük-Hac1bekta_, 0licek Höyük, Kayaalt1 Höyük, Abdal Kalesi, K1z1löz Çiftlii, Kalehöyük.
Yeralt1 _ehirlerine 0lk Ça Medeniyetleri ile ilgili bölümde yer verilmi_tir. Kapadokya'n1n en önemli tarihi-kültürel eserleri olan
yeralt1 _ehirleri bugün bölge turizminin hizmetindedir.
Geleneksel Mimari
Kapadokya'da doal yap1, çevre ko_ullar1, sava_ ve i_galler sonucu oldukça özgün bir konut mimarisi ortaya ç1km1_t1r.
Mimari öeler, doal konumun uzant1s1 gibidir. En k1sa ifadesiyle ister insan eliyle _ekillendirilmi_ olsun, ister hiçbir i_leme
tabi tutulmas1n Kapadokya'da ta_, meskendir.
Bu volkanik bölgede ta_1n bol, aac1n az olmas1 halk1 ta_ mimariye yöneltmi_tir. Yeralt1 _ehirleri en özgün mimari
unsurlard1r. Yöresel jeolojik malzeme olan tüfün kolayca i_lenebilen bir madde olmas1 nedeniyle da, tepe yamaçlar1, peri
bacalar1 oyularak ev biçimine sokulmu_tur. Yamaçlara, kayalara ev yapma gelenei baz1 yörelerde hâlâ devam etmektedir.
Eski maaralar, kaya evlerinin önemli k1sm1 bugün limonluk, _araphane, kiler ya da turistik tesis (otel, lokanta, bar-disko)
olarak kullan1lmaktad1r.
Kapadokya'n1n özgün konut mimarisi örneklerine Ürgüp, Ortahisar, Uçhisar, Göreme, Çavu_in ve Avanos'ta rastlanmaktad1r.
Geleneksel konut türleri "oyma", "yar1 oyma-yar1 y1ma" ve "y1ma" olmak üzere çe_itlenir. Ta_ evlerin içi yaz1n serin k1_1n
1l1kt1r. Yang1n ve depreme kar_1 dayan1kl1d1r. Bugün koruma alt1na al1nan veya turistik tesis olarak kullan1lan ta_tan
oyma evler, modern maara görünümündedir. 0çerisinde her türlü donan1ma sahip olan yap1lardaki odalar1 emsallerinden
ay1ran, yöresel mimaridir. Ürgüp'te bulunan Esbelli Evi, Ürgüp Evi gibi otel olarak hizmet veren yap1lar, bu mimarinin
uluslararas1 üne sahip örnekleridir.
Ta_, en önemli yap1 gerecidir ve tümüyle yöreden salanmaktad1r. "Yontu ta_1" denen yöresel ta_ türü beyaz, bej, aç1k
kahverengi tonlarda kolay i_lenebilen bir ta_t1r. "Kavak kepezi" denen ta_ türü serttir, özel çekiç veya kalemle düzeltilir.
"Yaprakl1 seki ta_1" sar1d1r, oldukça serttir, özel çekiçle düzeltilir. "Sulusaray ta_1" yumu_ak bir ta_ türüdür, beyaz renklidir. Bu
ta_, 1s1y1 koruduundan yap1lar1n iç bölmelerinde kullan1l1r. Belli boyutlarda i_lenen ta_lar yap1lar1n revakl1 ön yüzlerinde
geometrik bir düzen içinde kullan1larak devinimli bir görünüm elde edilir.
Yöre aaçs1z olduu için ah_ap süsleme azd1r. Yüklükler perdeyle örtülür. Tüm kap1lar e_iklidir. Bunlar1n bezemeleri yerine göre
dei_mektedir. Kemerli olan d1_ kap1lar daha süslüdür. Evlerin iç düzenini de ihtiyaçlar ve ya_am biçimi belirlemi_tir. Konut içi
ya_am1n büyük bölümü etraf1 yüksek duvarlarla çevrili olan "hayat" denen avluda geçer. Ah1r, ambar, samanl1k, tand1revi ve ye
odas1 buraya aç1l1r. Yer odas1 çok i_levlidir. Ailenin yemek yeme, oturma hatta yatma ihtiyac1 bu odada kar_1lan1r.
Göreme Milli Park1
Göreme Milli Park1'n1n Statüsü
Uluslararas1 kültür miras1 say1lan bu bölgelerdeki baz1 yerleri çevreleriyle beraber korumak, milli park sistemi ile
gerçekle_mektedir. Nev_ehir-Avanos-Ürgüp aras1nda kalan 9.572 hektarl1k alan1 kaplayan Göreme Milli Park1, Türkiye'nin
orman rejimi d1_1nda ilân edilmi_ tek milli park1d1r. Orman Bakanl11'n1n Milli Parklar Kanunu sadece orman rejimi için
dü_ünülmü_, ancak kanunun ilgili hükmü dei_tirilerek Göreme, milli park sistemine dahil edilmi_tir. (Bakanlar Kurulu'nun
30.10.1986 tarihli karar1yla). Göreme Milli Park1, Göreme, Çavu_in, Uçhisar, Ortahisar, Zelve yerle_imlerini de içine al1r.
Peribacalar1 dei_ik olu_um dönemleri ve _ekilleriyle Milli Park s1n1rlar1 içinde hemen her yerde görülür. Koniler, sütunlar,
kuleler, dikili ta_lar, piramitler ve sivri kayalar _eklinde ortaya ç1kan bu _ekillerin baz1lar1 da eteklerine yak1n yerlerde,
baz1lar1 vadilerin üst k1s1mlar1nda öbeklenmi_ler, baz1lar1 ise birbirinden ayr1 olarak yukar1 doru uzanan yekpare ta_tan
yap1lm1_ sütunlar meydana getirmi_lerdir.
Orman Bakanl11 Milli Parklar ve Av Yaban Hayat1 Genel Müdürlüü'nce 2001 y1l1nda ihalesi gerçekle_tirilen Göreme Tarihi Milli
Park1 Uzun Devreli Geli_im Plan1 çal1_mas1 kapsam1nda ihaleyi alan ilgili firma taraf1ndan Milli Park alan1ndaki flora,
fauna, jeolojik ve jeomorfolojik yap1 ile dier doal kaynak deerlerine ait analitik veri toplama çal1_malar1 tamamlanm1_
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
olup çal1_man1n sentez bölümüne geçilmi_tir. Sentez çal1_malar1n1n 2001 y1l1 sonuna kadar Milli Parklar ve Av Yaban
Hayat1 Genel Müdürlüü Uzun Devreli Geli_im Plan1 ekibince bitirilmesi öngörülmü_tür.
Göreme Aç1k Hava Müzesi
Nev_ehir'e 13 km. uzakl1kta ve Göreme Kasabas1'n1n 2 kilometre dousunda yer almaktad1r. Göreme Vadisi'nin ilginç
jeomorfolojik yap1s1 içinde IV. yüzy1ldan XIII. yüzy1la kadar youn biçimde ya_anan manast1r hayat1, dini sanat1n tarihi
sergilenir. Hemen her kaya blounun içinde kiliseler, _apeller, yemekhaneler ve oturma mekânlar1 mevcuttur.
Göreme Aç1k Hava Müzesi'ndeki kiliseler tek nefli, çift nefli, haç planl1, yaz1l1 haçl1, iki nefli kubbeli, biti_ik çift nefli olmak üzere
çe_itli formatlardad1r.
Kiliselerde bulunan fresklerde i_lenen konular 0ncil ve Hz. 0sa'n1n hayat1ndan al1nm1_t1r. 0ki tür boyama teknii
kullan1lm1_ olup, bunlardan birincisi dorudan kaya yüzeyi düzeltilerek yap1lan boyama, ikincisi kaya üzerinin secco ve
fresko teknii ile boyanmas1d1r. Alç1, s1va kullan1lmadan dorudan duvar üzerine yap1lan (Barbara ve Y1lanl1 Kilise)
freskler ikonoklast dönemde yap1lm1_t1r. Dinî duygular1n çe_itli hayvan figürleri, geometrik desenlerle anlat1ld11 bu dönem
d1_1nda yap1lan freskler, 0sa'n1n hayat1n1 ve 0ncil'in mesajlar1n1 konu almaktad1r. Bu freskler a_1 boya, yumurta ak1
ve saman kar1_1m1 bir harçla yap1lm1_t1r.
Doa Harikas1 Olarak Peribacalar1
0nsanolunun eski çalarda doaya ve doan1n ko_ullar1na tutsak olmas1, çe_itli uygarl1klar1n doup geli_mesine yol açm1_t1r.
Kapadokya tarihi bütünüyle gözden geçirildiinde, buradaki çe_itli uygarl1klar1n ya_am1nda doa ko_ullar1n1n büyük rol oynad11
görülür.
Kapadokya Bölgesi'nde bu doa ko_ullar1n1 dünyada bir benzeri bulunmayan corafyas1 ve bu corafyaya e_sizlik
kazand1ran peribacalar1 olu_turur. Kapadokya corafyas1 ve peribacalar1 doan1n iki z1t gücünün birbiri ard1na jeolojik
yap1y1 _ekillendirmesiyle olu_mu_tur. Bu güçlerden ilki, Orta Anadolu yanardalar1n1n (Erciyes, Hasan Da1, Melendiz)
sürekli faaliyet halinde bulunduu ve bölgenin lav, tüf gibi volkanik unsurlarla kapland11 yap1lanma, ikincisi de volkanik
faaliyetlerin bitmesinden sonra su ve rüzgar1n etkisiyle ba_layan ve hâlâ devam etmekte olan a_1nmad1r.
Jeolojik geli_menin üçüncü zaman1 Avrupa'da Alpler'in, Güney Anadolu'da Toroslar'1n ortaya ç1kt11 "da olu_umu" dönemidir. 3.
zaman1n 2. yar1s1 Neojen denen dönemde Kapadokya corafyas1n1n hikayesi olu_maya ba_lar. Bu çada Anadolu'da derin
çatlaklar ve çökme alanlar1 meydana gelmi_, magma bu çatlaklardan yüzeye ç1karak Erciyes, Hasan Da1, Melendiz gibi volkan
konilerinin olu_mas1na neden olmu_tur. Bu üç doal mimari farkl1 zamanlarda farkl1 dirençlerle yeryüzüne ç1kan volkanik
elemanlarla önce kendileri _ekillenmi_, Erciyes 3917, Hasanda1 3268, Melendiz da1 2963 metreye ula_m1_t1r.
Volkanlar1n püskürttüü volkanik malzeme, çökmü_ bölgelere doru hareket ederek, daha önceden meydana gelmi_ tepe ve vadile
kaplam1_ ve bölgenin görünümünü bir platoya çevirmi_tir. Bölgenin keskin 1s1 dei_iklikleri içeren iklimi,-baharda eriyen karlar,
yamur, rüzgar ve nehirlerin etkisiyle Kapadokya bugünkü görünümüne kavu_mu_tur. Yamur ve nehirler de büyük vadilerin
olu_mas1nda önemli bir rol oynam1_t1r.
Dördüncü jeolojik zamanda ortaya ç1kan peribacalar1 da genel hatlar1yla bu volkanik dalar ile K1z1l1rmak'm çevreledii
yakla_1k 288 km2'lik alanda bulunmaktad1r. Volkanik malzeme ile kapl1 bu alanda altta tüfler, üstte bazalt ve andezitler yer
almaktad1r. Tüflere göre daha sert bir yap1da olan bazalt ve andezitler bugün sadece belli kesimlerde mevcuttur. Bunlar ya
tüflerin üzerine s1ralanm1_ korni_ler _eklinde ya da koniler üzerine yerle_tirilmi_ bloklar görünümündedirler.
Peribacalar1 üç formda s1n1fland1r1labilir:
1Normal ve tam olu_mu_ peribacalar1:
Bu tür içinde yer alan peribacalar1 ucu aç1lm1_ kur_un kaleme benzer. Bunlara daha çok Göreme civar1nda rastlan1r.
2Üzerinde ta_ parçalar1 olan koni _eklindeki peribacalar1:
. Bu tür içinde yer alan peribacalar1 mantar görünümündedirler. Bunlara daha çok Ürgüp, Gül_ehir, Aç1ksaray'da rastla
3- Kenar1 dik, tepesi sivri, çevresi yuvarlak peribacalar1:
Bunlar dei_ik boy ve geni_liktedir. Bu tür peribacalar1na Zelve ve Pa_aba'da rastlan1r.
Yörede her kö_ede kar_1la_1lan iki eleman, volkanik tüfler ve lavlar (andezitler) renklerindeki tezatla hemen dikkati çeker.
Dolay1s1yla görülmeye deer olan, sadece biçimsel çe_itlilik deil, bir o kadar da renk çe_itliliidir. Vadilerde beyaz, sar1, pembe,
gri, siyah gibi aç1kl1 koyulu birçok renge rastlan1r. Tüfler beyaz ve sar1, lavlar da sert ve koyu renkli ta_lar1 olu_turmu_tur.
Bu iki ta_1n renk z1tl11 o kadar belirgindir ki, olu_malar1ndan milyonlarca y1l sonra bile yöreye yerle_en insanlar birinci
malzemeyi yani tüfu kullanarak yapt11 yap1tlardan birine Saruhan, sert koyu renkli malzemenin kullan1ld11 yap1tlardan
birine de Az1karahan ad1n1 vermi_lerdir. Dervent Vadisi'nin dier ad1, pembe renkli peribacalar1ndan ilhamla Pembe
Vadi'dir. Ayn1 _ekilde k1rm1z1 renkli peribacalar1n1n bulunduu ba_ka bir vadiye K1z1lçukur ad1 verilmi_tir.
Yörede peribacalar1 kadar ilgi çeken ba_ka bir unsur da badlans (k1rg1bay1r) denen _ekillerdir. Bunlar, az eimli yamaçlarda
tüfler üzerinde olu_an çizgisel a_1nma sonucu olu_mu_ yuvarlak, yass1 ve keskin kenarl1 oyuntu _ekillerdir. Beyaz dalgalar
halinde geni_ yer kaplayarak ilgi çekerler.
T1pk1, canl1 varl1klar gibi peribacalar1 da zaman içinde ihtiyarlamakta, bazalt ba_l1klar koni _eklindeki gövdenin
a_1nmayla incelen boyun k1sm1 taraf1ndan ta_1namaz hale gelerek dü_mektedir. Bunlar1n yerine yeni peribacalar1
olu_maktad1r.
avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu
kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin
yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n
bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.avlu kuzey giri_indeki Lale
Devri'nin ünlü _airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat
0brahim Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan
malzemelerin önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a
edilmi_tir. 1726 y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1
Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin
_airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim
Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin
önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726
y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami,
farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_
parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte
yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1
Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan
yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin
_airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim
Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin
önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726
y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami,
farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_
parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte
yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1
Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan
yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin
_airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim
Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin
önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726
y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami,
farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_
parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte
yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1
Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan
yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin
_airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim
Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin
önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726
y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami,
farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_
parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte
yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1
Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan
yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin
_airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim
Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin
önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726
y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.Zelve Vadisi, IX. ve XIII. yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan
yerle_imidir. Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir. Kiliseler fresklerle süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek,
Latin ve Malta haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r. Bal1k, 0sa'y1 temsil eden en eski ve en önemli semboldür. I.
Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve
minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük
bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve
edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan
biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük ya
neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20
sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan
camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki
örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.H1ristiyanl11n ilk
dönemlerinden itibaren önemli manast1r yerle_imleridir. Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_ durumdaki bu vadiler çok fazla
sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r. Belis1rma Köyü, Ihlara ve Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i kilise olan 4000 oyulmu_ kaya
kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki manast1rlarda, mimari ve ikonografi üzerinde dier bölgelerde görülmeyen bir d1_ etki söz
konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r: Zelve Vadisi, IX. ve XIII. yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan yerle_imidir.
Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir. Kiliseler fresklerle süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek, Latin ve Malta
haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r. Bal1k, 0sa'y1 temsil eden en eski ve en önemli semboldür. I. Alaeddin Keykubat
taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k
boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli
mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve
edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan
biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük ya
neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20
sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki
örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.H1ristiyanl11n ilk
dönemlerinden itibaren önemli manast1r yerle_imleridir. Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_ durumdaki bu vadiler çok fazla
sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r. Belis1rma Köyü, Ihlara ve Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i kilise olan 4000 oyulmu_ kaya
kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki manast1rlarda, mimari ve ikonografi üzerinde dier bölgelerde görülmeyen bir d1_ etki söz
konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r: Zelve Vadisi, IX. ve XIII. yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan yerle_imidir.
Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir. Kiliseler fresklerle süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek, Latin ve Malta
haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r. Bal1k, 0sa'y1 temsil eden en eski ve en önemli semboldür. I. Alaeddin Keykubat
taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k
boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli
mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve
edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan
biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük ya
neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20
sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan
camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki
örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.H1ristiyanl11n ilk
dönemlerinden itibaren önemli manast1r yerle_imleridir. Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_ durumdaki bu vadiler çok fazla
sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r. Belis1rma Köyü, Ihlara ve Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i kilise olan 4000 oyulmu_ kaya
kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki manast1rlarda, mimari ve ikonografi üzerinde dier bölgelerde görülmeyen bir d1_ etki söz
konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r: Zelve Vadisi, IX. ve XIII. yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan yerle_imidir.
Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir. Kiliseler fresklerle süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek, Latin ve Malta
haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r. Bal1k, 0sa'y1 temsil eden en eski ve en önemli semboldür. I. Alaeddin Keykubat
taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k
boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli
mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve
edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan
biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük ya
neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20
sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan
camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki
örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.H1ristiyanl11n ilk
dönemlerinden itibaren önemli manast1r yerle_imleridir. Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_ durumdaki bu vadiler çok fazla
sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r. Belis1rma Köyü, Ihlara ve Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i kilise olan 4000 oyulmu_ kaya
kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki manast1rlarda, mimari ve ikonografi üzerinde dier bölgelerde görülmeyen bir d1_ etki söz
konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r: Zelve Vadisi, IX. ve XIII. yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan yerle_imidir.
Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir. Kiliseler fresklerle süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek, Latin ve Malta
haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r. Bal1k, 0sa'y1 temsil eden en eski ve en önemli semboldür. I. Alaeddin Keykubat
taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k
boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli
mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve
edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan
biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük ya
neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20
sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan
camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki
örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.1957 y1l1nda
bulunduu için bu kiliseye Sakl1 Kilise denmi_tir. El-Nazar Kilisesi'ne yak1nd1r. K1rm1z1 rengin hakim olduu freskleri
dorudan kaya üzerine yap1lm1_t1r. Mimarisi Mezopotamya kilise mimarisine benzer. XI- XII. yüzy1llar aras1nda
yap1lm1_t1r.H1ristiyanl11n ilk dönemlerinden itibaren önemli manast1r yerle_imleridir. Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_
durumdaki bu vadiler çok fazla sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r. Belis1rma Köyü, Ihlara ve Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i
kilise olan 4000 oyulmu_ kaya kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki manast1rlarda, mimari ve ikonografi üzerinde dier
bölgelerde görülmeyen bir d1_ etki söz konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r: Zelve Vadisi, IX. ve XIII. yüzy1llar aras1nda öneml
bir H1ristiyan yerle_imidir. Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir. Kiliseler fresklerle süslenmemi_tir. Dekorasyonda
sadece Grek, Latin ve Malta haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r. Bal1k, 0sa'y1 temsil eden en eski ve en önemli
semboldür. I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r.
Mihrap ve minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen
k1_1ma küçük bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise
1950'de ilâve edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait
yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan
bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat
çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle
süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin
0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet
Aa'd1r.Bölgenin en büyük kaya kilisesidir. Eski Kilise, Eski Kilise'nin alt1ndaki Kilise, Yeni Kilise ve onun kuzeyindeki Yan
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
^apel olmak üzere dört mekandan olu_ur. X. yüzy1l ba_1na tarihlenen Eski Tokal1 Kilise bugün Yeni Tokal1 Kilise'nin giri_
mekan1 _eklindedir. Tek nefli ve be_ik tonozludur.1957 y1l1nda bulunduu için bu kiliseye Sakl1 Kilise denmi_tir. El-Nazar
Kilisesi'ne yak1nd1r. K1rm1z1 rengin hakim olduu freskleri dorudan kaya üzerine yap1lm1_t1r. Mimarisi Mezopotamya
kilise mimarisine benzer. XI- XII. yüzy1llar aras1nda yap1lm1_t1r.H1ristiyanl11n ilk dönemlerinden itibaren önemli manast1r
yerle_imleridir. Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_ durumdaki bu vadiler çok fazla sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r.
Belis1rma Köyü, Ihlara ve Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i kilise olan 4000 oyulmu_ kaya kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki
manast1rlarda, mimari ve ikonografi üzerinde dier bölgelerde görülmeyen bir d1_ etki söz konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r:
Zelve Vadisi, IX. ve XIII. yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan yerle_imidir. Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir.
Kiliseler fresklerle süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek, Latin ve Malta haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r.
Bal1k, 0sa'y1 temsil eden en eski ve en önemli semboldür. I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami,
farkl1 devirlerdeki eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_
parçalard1r. Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte
yap1lm1_t1r. Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1
Arapsun olan Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan
yapt1r1lm1_t1r. Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin
_airi Nedim'in dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim
Pa_a'y1 tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin
önemli bir k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726
y1l1nda tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.0lk ça Kapadokya medeniyetlerinin bölgede b1rakt11 eserlerden biri
de kaya mezarlar1d1r. Mezarlar, kültürlere göre dei_en farkl1 stillerdedir. Maz1 Köyü'ndeki mezarlar Makedonyal1lar Dönemi ile
H1ristiyanl11n ba_lang1c1 aras1ndaki zaman dilimine aittir. Burada bulunan 5 mezar 0.Ö. VI. yüzy1ldan itibaren görülmeye
ba_lanan Likya-Karia mezar stiline göre yap1lm1_lard1r. Sofular, Ortahisar ve Göreme'de Kapadokya Krall11'na ait Asiatik
stilde mezarlar bulunmaktad1r. Görkemli mezarlar1yla ünlü bir medeniyet olan Romal1lar Avanos ve Ürgüp çevresinde güzel
mezarlar yapm1_lard1r. Bunlardan en ünlüsü ve en güzeli Ürgüp'ün dousundaki Az1güzel'dir. Roma Dönemi'ne ait normal
vatanda_lar1n mezarlar1na her yerde rastlanabilir.Kapadokya M.S. 64 y1l1ndan sonra Roma 0mparatorluu'nun
zulmünden Anadolu'ya kaçan H1ristiyanlar için e_siz bir s11nma merkezi olmu_, bu durum 0mparator I. Konstantin, selefi
Diocletianus'un H1ristiyanlara kar_1 yürüttüü y1ld1rma politikas1n1 bir kenara b1rak1p 312 y1l1nda H1ristiyanl11 kabul
etmesine kadar devam etmi_tir. Bu dönemde bölgede çok tanr1l1 inanç sistemi ile H1ristiyanl1k beraber ya_am1_. Bununla
birlikte putperest gelenek son bulmam1_, uzun süre güne_ kültürüne sad1k kal1nm1_t1r. Nissal1 Gregoir'in yazd1klar1na göre
M.S. 370'lerde H1ristiyan dini törenlerinde bile çok tanr1l1 dönemden kalan Zeus'a yönelik ibadet _ekillerinden kal1nt1lar
vard1r. Çok tanr1l1 dönemin dinî kavramlar1 uzun bir süre üstünlüklerini korumu_tur.Oyma ve dekorasyon aktiviteleri H1ristiyan
topluluklar taraf1ndan a_a1 yukar1 900 seneye yak1n bir zaman diliminde varl11n1 sürdürmü_tür. Oyma ve boyama
aktivitileri, ne Arap istilalar1 (VII. yüzy1ldan IX. yüzy1la kadar) ne H1ristiyanl1k için en zor dönem olan 0konodul dönemde (VIII. yüzy1ldan IX. yüzy1la kadar) ne de IX. yüzy1ldan XII. yüzy1la kadar Türk a_iretlerinin ak1n ettii ve Selçuklular'in hakimiyet
kurduklar1 dönemlerde aksam1_t1r. Selçuklu hakimiyetine erken giren Kapadokya'da, Selçuklu -daha sonra Osmanl1ekonomik uygulamalar1n1n gerei kilise-devlet çat1_mas1 ya_anmam1_t1r. Bu dönemlerde kiliselere ve kiliselerdeki
resimlere dokunulmam1_, kilise in_a ve süsleme i_lemi engellenmemi_tir. Bu devirde de, pek çok manast1r komplesi, kaya
kilisesi ve yeni kaya mekanlar1 yap1lm1_t1r. Örnein Ihlara Vadisi'nde bulunan K1rkdamaralt1 Kilisesi'ndeki bir kitabede
Selçuklu Sultan1 II. Mesut ile Bizans 0mparatoru II. Andronikos'un ad1 birlikte yer almaktad1r. M.S. 1283-95'e tarihlenen
bu kitabe ho_görü ve sayg1ya dayanan bu devirdeki anlay1_ ve uygulamay1 göstermesi bak1m1ndan ilginçtir.Bölgenin en büyük
kaya kilisesidir. Eski Kilise, Eski Kilise'nin alt1ndaki Kilise, Yeni Kilise ve onun kuzeyindeki Yan ^apel olmak üzere dört
mekandan olu_ur. X. yüzy1l ba_1na tarihlenen Eski Tokal1 Kilise bugün Yeni Tokal1 Kilise'nin giri_ mekan1 _eklindedir.
Tek nefli ve be_ik tonozludur.1957 y1l1nda bulunduu için bu kiliseye Sakl1 Kilise denmi_tir. El-Nazar Kilisesi'ne yak1nd1r.
K1rm1z1 rengin hakim olduu freskleri dorudan kaya üzerine yap1lm1_t1r. Mimarisi Mezopotamya kilise mimarisine
benzer. XI- XII. yüzy1llar aras1nda yap1lm1_t1r.H1ristiyanl11n ilk dönemlerinden itibaren önemli manast1r yerle_imleridir.
Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_ durumdaki bu vadiler çok fazla sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r. Belis1rma Köyü, Ihlara ve
Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i kilise olan 4000 oyulmu_ kaya kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki manast1rlarda, mimari ve
ikonografi üzerinde dier bölgelerde görülmeyen bir d1_ etki söz konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r: Zelve Vadisi, IX. ve XIII.
yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan yerle_imidir. Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir. Kiliseler fresklerle
süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek, Latin ve Malta haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r. Bal1k, 0sa'y1 temsil
eden en eski ve en önemli semboldür. I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki
eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r.
Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r.
Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan
Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r.
Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim
dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1
tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir
k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda
tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.0lk ça Kapadokya medeniyetlerinin bölgede b1rakt11 eserlerden biri de kaya
mezarlar1d1r. Mezarlar, kültürlere göre dei_en farkl1 stillerdedir. Maz1 Köyü'ndeki mezarlar Makedonyal1lar Dönemi ile
H1ristiyanl11n ba_lang1c1 aras1ndaki zaman dilimine aittir. Burada bulunan 5 mezar 0.Ö. VI. yüzy1ldan itibaren görülmeye
ba_lanan Likya-Karia mezar stiline göre yap1lm1_lard1r. Sofular, Ortahisar ve Göreme'de Kapadokya Krall11'na ait Asiatik
stilde mezarlar bulunmaktad1r. Görkemli mezarlar1yla ünlü bir medeniyet olan Romal1lar Avanos ve Ürgüp çevresinde güzel
mezarlar yapm1_lard1r. Bunlardan en ünlüsü ve en güzeli Ürgüp'ün dousundaki Az1güzel'dir. Roma Dönemi'ne ait normal
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
vatanda_lar1n mezarlar1na her yerde rastlanabilir.Kapadokya M.S. 64 y1l1ndan sonra Roma 0mparatorluu'nun
zulmünden Anadolu'ya kaçan H1ristiyanlar için e_siz bir s11nma merkezi olmu_, bu durum 0mparator I. Konstantin, selefi
Diocletianus'un H1ristiyanlara kar_1 yürüttüü y1ld1rma politikas1n1 bir kenara b1rak1p 312 y1l1nda H1ristiyanl11 kabul
etmesine kadar devam etmi_tir. Bu dönemde bölgede çok tanr1l1 inanç sistemi ile H1ristiyanl1k beraber ya_am1_. Bununla
birlikte putperest gelenek son bulmam1_, uzun süre güne_ kültürüne sad1k kal1nm1_t1r. Nissal1 Gregoir'in yazd1klar1na göre
M.S. 370'lerde H1ristiyan dini törenlerinde bile çok tanr1l1 dönemden kalan Zeus'a yönelik ibadet _ekillerinden kal1nt1lar
vard1r. Çok tanr1l1 dönemin dinî kavramlar1 uzun bir süre üstünlüklerini korumu_tur.Oyma ve dekorasyon aktiviteleri H1ristiyan
topluluklar taraf1ndan a_a1 yukar1 900 seneye yak1n bir zaman diliminde varl11n1 sürdürmü_tür. Oyma ve boyama
aktivitileri, ne Arap istilalar1 (VII. yüzy1ldan IX. yüzy1la kadar) ne H1ristiyanl1k için en zor dönem olan 0konodul dönemde (VIII. yüzy1ldan IX. yüzy1la kadar) ne de IX. yüzy1ldan XII. yüzy1la kadar Türk a_iretlerinin ak1n ettii ve Selçuklular'in hakimiyet
kurduklar1 dönemlerde aksam1_t1r. Selçuklu hakimiyetine erken giren Kapadokya'da, Selçuklu -daha sonra Osmanl1ekonomik uygulamalar1n1n gerei kilise-devlet çat1_mas1 ya_anmam1_t1r. Bu dönemlerde kiliselere ve kiliselerdeki
resimlere dokunulmam1_, kilise in_a ve süsleme i_lemi engellenmemi_tir. Bu devirde de, pek çok manast1r komplesi, kaya
kilisesi ve yeni kaya mekanlar1 yap1lm1_t1r. Örnein Ihlara Vadisi'nde bulunan K1rkdamaralt1 Kilisesi'ndeki bir kitabede
Selçuklu Sultan1 II. Mesut ile Bizans 0mparatoru II. Andronikos'un ad1 birlikte yer almaktad1r. M.S. 1283-95'e tarihlenen
bu kitabe ho_görü ve sayg1ya dayanan bu devirdeki anlay1_ ve uygulamay1 göstermesi bak1m1ndan ilginçtir.Bölgenin en büyük
kaya kilisesidir. Eski Kilise, Eski Kilise'nin alt1ndaki Kilise, Yeni Kilise ve onun kuzeyindeki Yan ^apel olmak üzere dört
mekandan olu_ur. X. yüzy1l ba_1na tarihlenen Eski Tokal1 Kilise bugün Yeni Tokal1 Kilise'nin giri_ mekan1 _eklindedir.
Tek nefli ve be_ik tonozludur.1957 y1l1nda bulunduu için bu kiliseye Sakl1 Kilise denmi_tir. El-Nazar Kilisesi'ne yak1nd1r.
K1rm1z1 rengin hakim olduu freskleri dorudan kaya üzerine yap1lm1_t1r. Mimarisi Mezopotamya kilise mimarisine
benzer. XI- XII. yüzy1llar aras1nda yap1lm1_t1r.H1ristiyanl11n ilk dönemlerinden itibaren önemli manast1r yerle_imleridir.
Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_ durumdaki bu vadiler çok fazla sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r. Belis1rma Köyü, Ihlara ve
Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i kilise olan 4000 oyulmu_ kaya kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki manast1rlarda, mimari ve
ikonografi üzerinde dier bölgelerde görülmeyen bir d1_ etki söz konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r: Zelve Vadisi, IX. ve XIII.
yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan yerle_imidir. Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir. Kiliseler fresklerle
süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek, Latin ve Malta haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r. Bal1k, 0sa'y1 temsil
eden en eski ve en önemli semboldür. I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki
eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r.
Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r.
Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan
Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r.
Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim
dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1
tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir
k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda
tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.Kaymakl1 Kasabas1'n1n 6 km. bat1s1nda eski ad1 Zile olan Özlüce Köyü'ndedir.
Jeolojik yap1s1 ve mimarisiyle dier yeralt1 _ehirlerinden farkl1d1r. Dei_ik renkte tüflerden yap1lm1_t1r. Kat sistemine göre
yap1lmam1_, geni_ bir alana yay1lm1_t1r. Yer alt1 _ehrine giri_i salayan ta_tan yap1lm1_ mekanlar, as1l yeralt1
_ehrinin olu_turan kaya oyma mekanlara göre daha yenidir.0lk ça Kapadokya medeniyetlerinin bölgede b1rakt11 eserlerden
biri de kaya mezarlar1d1r. Mezarlar, kültürlere göre dei_en farkl1 stillerdedir. Maz1 Köyü'ndeki mezarlar Makedonyal1lar Dönemi
ile H1ristiyanl11n ba_lang1c1 aras1ndaki zaman dilimine aittir. Burada bulunan 5 mezar 0.Ö. VI. yüzy1ldan itibaren görülmeye
ba_lanan Likya-Karia mezar stiline göre yap1lm1_lard1r. Sofular, Ortahisar ve Göreme'de Kapadokya Krall11'na ait Asiatik
stilde mezarlar bulunmaktad1r. Görkemli mezarlar1yla ünlü bir medeniyet olan Romal1lar Avanos ve Ürgüp çevresinde güzel
mezarlar yapm1_lard1r. Bunlardan en ünlüsü ve en güzeli Ürgüp'ün dousundaki Az1güzel'dir. Roma Dönemi'ne ait normal
vatanda_lar1n mezarlar1na her yerde rastlanabilir.Kapadokya M.S. 64 y1l1ndan sonra Roma 0mparatorluu'nun
zulmünden Anadolu'ya kaçan H1ristiyanlar için e_siz bir s11nma merkezi olmu_, bu durum 0mparator I. Konstantin, selefi
Diocletianus'un H1ristiyanlara kar_1 yürüttüü y1ld1rma politikas1n1 bir kenara b1rak1p 312 y1l1nda H1ristiyanl11 kabul
etmesine kadar devam etmi_tir. Bu dönemde bölgede çok tanr1l1 inanç sistemi ile H1ristiyanl1k beraber ya_am1_. Bununla
birlikte putperest gelenek son bulmam1_, uzun süre güne_ kültürüne sad1k kal1nm1_t1r. Nissal1 Gregoir'in yazd1klar1na göre
M.S. 370'lerde H1ristiyan dini törenlerinde bile çok tanr1l1 dönemden kalan Zeus'a yönelik ibadet _ekillerinden kal1nt1lar
vard1r. Çok tanr1l1 dönemin dinî kavramlar1 uzun bir süre üstünlüklerini korumu_tur.Oyma ve dekorasyon aktiviteleri H1ristiyan
topluluklar taraf1ndan a_a1 yukar1 900 seneye yak1n bir zaman diliminde varl11n1 sürdürmü_tür. Oyma ve boyama
aktivitileri, ne Arap istilalar1 (VII. yüzy1ldan IX. yüzy1la kadar) ne H1ristiyanl1k için en zor dönem olan 0konodul dönemde (VIII. yüzy1ldan IX. yüzy1la kadar) ne de IX. yüzy1ldan XII. yüzy1la kadar Türk a_iretlerinin ak1n ettii ve Selçuklular'in hakimiyet
kurduklar1 dönemlerde aksam1_t1r. Selçuklu hakimiyetine erken giren Kapadokya'da, Selçuklu -daha sonra Osmanl1ekonomik uygulamalar1n1n gerei kilise-devlet çat1_mas1 ya_anmam1_t1r. Bu dönemlerde kiliselere ve kiliselerdeki
resimlere dokunulmam1_, kilise in_a ve süsleme i_lemi engellenmemi_tir. Bu devirde de, pek çok manast1r komplesi, kaya
kilisesi ve yeni kaya mekanlar1 yap1lm1_t1r. Örnein Ihlara Vadisi'nde bulunan K1rkdamaralt1 Kilisesi'ndeki bir kitabede
Selçuklu Sultan1 II. Mesut ile Bizans 0mparatoru II. Andronikos'un ad1 birlikte yer almaktad1r. M.S. 1283-95'e tarihlenen
bu kitabe ho_görü ve sayg1ya dayanan bu devirdeki anlay1_ ve uygulamay1 göstermesi bak1m1ndan ilginçtir.Bölgenin en büyük
kaya kilisesidir. Eski Kilise, Eski Kilise'nin alt1ndaki Kilise, Yeni Kilise ve onun kuzeyindeki Yan ^apel olmak üzere dört
mekandan olu_ur. X. yüzy1l ba_1na tarihlenen Eski Tokal1 Kilise bugün Yeni Tokal1 Kilise'nin giri_ mekan1 _eklindedir.
Tek nefli ve be_ik tonozludur.1957 y1l1nda bulunduu için bu kiliseye Sakl1 Kilise denmi_tir. El-Nazar Kilisesi'ne yak1nd1r.
K1rm1z1 rengin hakim olduu freskleri dorudan kaya üzerine yap1lm1_t1r. Mimarisi Mezopotamya kilise mimarisine
benzer. XI- XII. yüzy1llar aras1nda yap1lm1_t1r.H1ristiyanl11n ilk dönemlerinden itibaren önemli manast1r yerle_imleridir.
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEGI KAPADOKYANIN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI
Ula_1m1 zor olan ve gizlenmi_ durumdaki bu vadiler çok fazla sald1r1ya maruz kalmam1_lard1r. Belis1rma Köyü, Ihlara ve
Melendiz Çay1 üçgeninde 105'i kilise olan 4000 oyulmu_ kaya kütlesi bulunmaktad1r. Bu bölgedeki manast1rlarda, mimari ve
ikonografi üzerinde dier bölgelerde görülmeyen bir d1_ etki söz konusudur. Önemli kiliseler _unlard1r: Zelve Vadisi, IX. ve XIII.
yüzy1llar aras1nda önemli bir H1ristiyan yerle_imidir. Ke_i_lere ilk dini eitim burada verilmi_tir. Kiliseler fresklerle
süslenmemi_tir. Dekorasyonda sadece Grek, Latin ve Malta haçlar1 ve dini semboller bulunmaktad1r. Bal1k, 0sa'y1 temsil
eden en eski ve en önemli semboldür. I. Alaeddin Keykubat taraf1ndan yapt1r1ld11 kabul edilen cami, farkl1 devirlerdeki
eklerle dei_iklie uram1_t1r. Mihrap ve minber s1k s1k boyan1p elden geçirildii için özelliklerini kaybetmi_ parçalard1r.
Kuzeydeki enlemesine dikdörtgen k1_1ma küçük bir kubbeli mekânla geçilir. Bu k1s1m oldukça geç bir tarihte yap1lm1_t1r.
Güneydou kö_esindeki minare ise 1950'de ilâve edilmi_tir.Kitabesine göre 1293 tarihli olan cami, eski ad1 Arapsun olan
Gül_ehir'deki Selçuklu dönemine ait yap1lardan biridir. Karzaçay Hatun adl1 bir kad1n taraf1ndan yapt1r1lm1_t1r.
Onar1mlara ramen özgünlüünü koruyabilmi_ olan bu küçük yap1 üç neflidir.avlu kuzey giri_indeki Lale Devri'nin ünlü _airi Nedim
dizelerinin yer ald11 mermer kitabesiyle dikkat çeker. 20 sat1rl1k bu kitabe camiyi ve Damat 0brahim Pa_a'y1
tan1tmaktad1r. Lale Devri'nin mimari ve motifleriyle süslenmi_ olan camiin yap1m1nda kullan1lan malzemelerin önemli bir
k1sm1 0stanbul'dan getirtilmi_ olup dönemin 0stanbul'daki örneklerine yak1n bir zerafetle in_a edilmi_tir. 1726 y1l1nda
tamamlanan camiin mimar1 Mehmet Aa'd1r.
http://kapadokyadf.com
Joomla! Tarafından Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 01:46

Benzer belgeler