AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) - arma

Transkript

AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) - arma
Proje / AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center)
Röportaj / Hasan Ali Gül
Seyyahname / Umre Ziyareti
> editörden
Necmi YILDIZ
Müdür
Satın Alma & Lojistik
Departmanı
Değerli okurlar,
• Cezayir’de yapılacak dünyanın 4.
en büyük camisinde AE İmzası
• Mosova’da Avrupa’nın en yüksek
binalarının Teknik Müteahhitliğini
AE yapıyor
• İstanbul’un kalbi Şişli’de inşası
devam eden Nurol Tower’in mekanik işlerini AE aldı
• Bittiğinde Avrupa’nın en büyük havalimanlarından biri olacak St. Peterburg’daki Pulkova Havalimanı,
AE’in tecrübesi ile hayat buluyor
• 2012 yılı İhracat Başarı ödülleri gecesinde AE Sektörel Onur Ödülü
aldı
• Azerbaycan Şahdağ’daki Turizm
Kompleksi’nin MEP İşleri AE’nin
maharetli ellerine emanet
• AE Abu Dhabi ve Dubai’de aranan
Teknik Müteahhit konumunda
• ...
Liste -İstanbul’un yüzünü kara çıkartmamacasına- baş döndürücü bir şekilde
devam edip gidiyor. Eminim izleyicilerimiz bir aksiyon filmini aratmayacak
bu yükselişi heyecanla ve keyifle takip
ediyorlardır.
Doğup büyüdüğü Hollanda’daki durağanlıktan sıkılarak gelip bu kadroya
dâhil olan bir arkadaşımız da Hollanda’nın ödüllü finansçılarından CFO’muz
Sn. Hasan Ali Gül. Hasan Bey, aramıza
katılalı neredeyse bir yıl olacak ama
sanki ilk günden beri bizimleymiş gibi
aileden biri oldu. Dergimizin röportaj bölümünde Hasan Bey’in kararlı ve
azimli hayat macerasını, proje bölümünde Şantiye Şefimiz Sovetbek Nazaraliev’in kaleminden batı Sibirya’da yapımını tamamlamak üzere olduğumuz
Spid Center projemizin detaylarını okuyabilir, seyyahnamede ise danışmanımız
Ali SERİM Bey’in Umre yazısında kutsal
toprakları ziyaretin heyecanını yaşayabilirsiniz.
Tabii ki Edebi Köşe’de Cemal Süreya’nın
üç şehir analizini okumadan geçmeyin
dememe gerek yok.
Sağlıcakla kalın…
1
Ocak - Şubat - Mart
Cemal Süreya üç şehir üzerine yazdığı
serbest nâzımında İstanbul’u hayat kovalamacasıyla özetliyor. AE Arma-Elektropanç tam da Süreya’nın bu tanımlamasına uygun ve İstanbul’a yakışır bir
şekilde üç kıtada birden kovalamacasını
sürdürüyor.
içindekiler
10
Kapak Fotoğrafı: AIDS and Infection Hospital
(Spid Center)
Dergi Adı: AE Magazin
İmtiyaz Sahibi
AE Arma-Elektropanç adına
Demir Özkaya
Sorumlu Genel Yayın Yönetmeni ve
Yazı İşleri Müdürü
Necmi Yıldız
Yayın Kurulu
Necmi Yıldız, Burak Kızılhan, Turgay Ertan,
Hakkı Önem, Merve Çıkrıkçıoğlu, Burcu Kızılhan
Yönetim Yeri
Fulya Mah. Vefa Deresi Sok. No.11 34394
Şişli / İSTANBUL
T: +90 212 275 54 84 (pbx) • F: +90 212 274 06 41
[email protected]
Proje / AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi
Sovetbek Nazaraliev
Rusya Federasyonu Temsilcisi
Suat Önder Yıldız
T: +7 495 775 01 49
[email protected]
Birleşik Arap Emirlikleri Temsilcisi
Yavuz Güvener
T: +971 2 628 22 40
[email protected]
Görsel Yönetmen
Atakan Naçar
Basım
İkon Yay. ve Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
Çoban Çeşme Cad. No:14
Kağıthane / İSTANBUL
T: 0212 294 23 31 • F: 0212 294 46 32
18
Ocak - Şubat - Mart
Yayın Türü
Yerel süreli yayın. Üç ayda bir yayınlanır.
Basım Tarihi
Nisan 2013
2
Röportaj / Hasan Ali Gül
Burcu Kızılhan
24
16
Global Bakış / Avrupa Birliği
Turgay Ertan
Teknoloji / Hidronik Balanslama
Çağdaş Bölücek
28
26
Hukuk Penceresi / Yönetim Kurulu Toplantıları
Merve Çıkrıkçıoğlu
Seyyahname / Umre Ziyareti
Ali Serim
36
34
Edebi Köşe / 3 Şehir
1 Başlarken / Editör
Necmi Yıldız
4 Kısa Kısa
10Proje / AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi
Soyvetbek Nazaraliyev
16Global Bakış / Avrupa Birliği
Turgay Ertan
18Röportaj / Hasan Ali Gül
Burcu Kızılhan
24Teknoloji / Hidronik Balanslama
Yelken Dünyası
Eser İnce
34Edebi Köşe / 3 Şehir
36Yelken Dünyası Eser İnce
40Basında Biz
42 AE Ailesi’nden
26Hukuk Penceresi / Yönetim Kurulu Toplantıları
Merve Çıkrıkçıoğlu
28Seyyahname / Umre Ziyareti
Ali Serim
3
Ocak - Şubat - Mart
Çağdaş Bölücek
> kısa kısa
AE, Dünyanın 4. Büyük Camisinin Elektrik Tesisat
İşlerinin Teknik Müteahhitliğini Üstlendi!
Dünya çapında; elektrik, elektronik, mekanik ve bilgi-iletişim teknolojileri alanlarında, teknik servis sağlayıcı Imtech’in
bir firması olan, Türkiye’nin en güçlü teknik müteahhitlik şirketi AE Arma-Elektropanç; ulusal ve uluslararası alanda
büyük projelere imza atmaya devam ediyor. AE Arma-Elektropanç son olarak, Cezayir’de inşaatı başlayan dünyanın 4.
Büyük ve Cezayir’in en büyük camisi olacak Büyük Cezayir Cami’nin elektrik tesisat işlerinin teknik müteahhitliğini
üstlendi.
Külliye Niteliğindeki Dev Yapı!
450 bin m2’lik alana sahip olan ve ana müteahhitliğini Çinli CSCEC’in (Chines State Constructural Engineering Company) üstlendiği Büyük Cezayir Cami, açık ve kapalı alanları ile dev bir külliye niteliği taşıyor.
Ocak - Şubat - Mart
270 metre uzunluğunda minaresi ile tüm Ceyazir’den görülebilecek olan caminin içerisinde; kuran kursu, kurs öğrencileri için dizayn edilmiş 300 odalı yatakhane, kütüphane, sinema, açık ve kapalı otoparklar bulunuyor. Yapının 2016
yılının başında ibadete kapılarını açması hedefleniyor.
4
kısa kısa <
Nurol Tower’ın Mekanik Tesisat İşleri
AE Arma-Elektropanç’a Emanet
AE Arma-Elektropanç, Nurol Tower’ın mekanik tesisat işlerinin teknik müteahhitliğini üstlendi.
5
Ocak - Şubat - Mart
68 bin m2 kapalı alana sahip olan ve Nurol GYO’nın ana müteahhitliğini yürüttüğü Nurol Tower, nitelikli bir iş merkezinin sunduğu ayrıcalıklarla, lüks bir residence’ın konforunu tek bir yapı içinde buluşturarak “evofisev” konseptini
Türkiye’ye kazandıracak ve AE Arma-Elektropanç’ın üstlendiği 4. yeşil bina projesi olacak.
> kısa kısa
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Düzenlediği 9.RLC
Günleri’ne ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin
Düzenlediği İnsan Kaynakları Zirvesi’ne Sponsor Olduk
20 -21 Şubat tarihlerinde, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa kampüsü Elektrik - Elektronik Fakültesi’nde düzenlediği; 9. RLC Günleri Öğrenci Etkinliğine Altın Sponsor olarak ve 25-26 Şubat tarihlerinde, İTÜ Rektörlüğü’nün Ayazağa
Kampüsü’nde düzenlediği ; İTÜ-İnsan Kaynakları 2013 Zirvesi’ne sponsor olarak destek verdik.
Standımızda, Mustafa Kemal Muci, Özcan Özok, Serkan Çakır ve Serpil Yolcu hazır bulundu. Mustafa Kemal Muci’nin
Yıldız Üniversitesi’nde yaptığı; “AE-Imtech Birlikteliği“ konulu sunumu öğrenciler tarafından çok beğenildi ve Mustafa
Bey soru yağmuruna tutuldu.
Ocak - Şubat - Mart
Atakan Naçar stand tasarımlarıyla, Gülçin Akdöngel güzel fotoğraflarıyla bize destek oldu. Öğrenciler standımıza yoğun ilgi gösterdiler ve promosyon malzemelerimiz, iş başvuru formlarımız kısa sürede tükendi.
6
kısa kısa <
AE Arma-Elektropanç İhracatta Sektörün En Başarılı
Firmalarından
7
Ocak - Şubat - Mart
İhracata önemli katkısı olan elektrik-elektronik sektörünün en başarılı firmalarının ödüllendirildiği “ Elektrik-Elektronik
Sektörü” 2012 Yılı İhracat Başarı Ödülleri” gecesi Four Seasons Bosphorus Hotel’de gerçekleştirildi. Bu geceye Türkiye’nin en başarılı ihracatçı firmalarının üst düzey yöneticileri katıldı. En başarılı ihracatçı firmaların arasında, 94.sırada
yer alan AE Arma-Elektropanç firmasını gecede firmanın CFO’su Hasan Ali Gül ve Halkla İlişkiler Müdürü Burcu Kızılhan temsil etti. Türkiye’nin en başarılı ihracat markalarının aldıkları plaketleri kutladıkları gece yemekle başlarken,
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi de geceye katılanlar arasındaydı.
> kısa kısa
St. Petersburg Pulkova Uluslararası Havaalanı’nda
İşlerimiz Hızlandı
Ocak - Şubat - Mart
Rusya’nın St. Petersburg şehrinde bulunan ve her yıl milyonlarca insanı ağırlayan Pulkova Uluslararası Havaalanının,
genişletilmesi projesine ait elektrik tesisat işlerinin teknik müteahhitliğini 2011 yılında üstlenen AE Arma-Elektropanç;
mevcut Rusya iç hat uçuşlarında kullanılan Pulkova-1 Terminal binasının revizyonu, 96 bin m2 lik alan üzerine inşa
edilen Yeni Terminal binası ve Airside alanlarında bulunan yönetim binalarının işlerine başarılı ve hızlı bir şekilde devam ediyor.
8
kısa kısa <
Aquapark’ta Hızla Sona Yaklaşılıyor
9
Ocak - Şubat - Mart
Rusya’nın Moskova şehrinde bulunan; elektrik, elektronik ve mekanik (MEP) tesisat işlerinin teknik müteahhitliğini üstlendiğimiz Aquapark’ta, 500 kişilik havuz ve 55 bin m2 kapalı alanda; restaurant, bowling, su oyunları, spor ve sağlık
merkezi vb. üniteleri bulunan eğlence merkezinin işlerini başarıyla tamamladık. Tesis hizmete girmek için gün sayıyor.
> proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center)
Sovetbek Nazaraliev
Proje Müdürü
Noyabirks
Ocak - Şubat - Mart
AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi
(Spid Center)
10
proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) <
Teslim sürecine girmiş bulunan AIDS
ve Enfeksiyon Hastane projemiz Rusya Federasyonu’nun Batı Sibirya’da
bulunan Yamal Nenets Otonom Bölgesindeki Noyabrsk şehrinde bulunmakta olup; inşasına 2011’in Aralık
ayında başlanmıştı. Bölgenin petrol
ve gaz üretim merkezi olmasından
dolayı nüfus yapısı sürekli değişkendir. Bu nedenle şehir merkez hastanesinde bölgesel AİDS ve Enfeksiyon
bölümü açılmış, daha sonra 2011
senesinde Bölge Sağlık Departmanı
tarafından ayriyeten bölgesel hastane
binası yapılması kararı alınmıştır.
Ana hastane binası kabul alma bölümü, doktor odaları, 20 yataklı gündüz
tedavi bölümü, 32 yataklı tedavi bölümü, yönetici ve personel odaları ve
11
Ocak - Şubat - Mart
Projemiz bina olarak 3 ayrı binadan
oluşmaktadır.
• Ana hastane binası
• Garaj binası
• Hastane girişi kontrol ve güvenlik
binası
> proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center)
teknik odalarından oluşmaktadır. Kat
bazında bölümlerin ve odaların fonsiyonlarından bahsedersek:
Zemin katta fuaye ve bekçi odası, çamaşırhane, dezenfeksiyon bölümü,
sterilizasyon bölümü, genel halk muayene bölümü, tadavi ve hasta kabül
bölümü, röntgen odası, 100 kişilik
konferans salonu, personel ve teknik
odalardan oluşmaktadır.
Projemiz AİDS ve enfeksiyon hastanesi olmasından dolayı Dezenfeksiyon
ve Sterilizasyon bölümleri üzerinde
önemle durulmuştur. Bu bölümlere
kısaca değinirsek; Sterilizasyon bölümü 3 bölgeden (zon) ibarettir. Bunalar kirli zon, temiz zon ve sterilize
zonlardır. Kirli zona gelen tıbbi aletler
elle, ultrason ve dezenfeksiyon makinalarında temizlenir. Temizlenen
tıbbi aletler ve çamaşırhaneden gelen
nevresim takımları Sterilizatörden geçirilerek yerlerinde depolanır.
Ocak - Şubat - Mart
1. katta hasta kabul bölümü, doktor
odaları, depo ve yardımcı odaları
12
proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) <
bulunmaktadır. AİDS ve enfeksiyon
hastanesi özelliginden dolayı ayrıca
bu katta 2 dişci odası öngörülmüştür.
3. katta 20 yataklı hasta bölümü, 5
yataklı ağır hasta bölümü ve 7 yataklı yoğun bakım bölümü projelendirilmiştir. 20 yataklı hasta bölümü
2 yataklı 7 hasta odası (bunların 1
tanesi engelliler için) ve 1 yataklı 5
hasta odasından (bunların 1 tanesi
13
Ocak - Şubat - Mart
2. katta ameliyat odası, gündüz tedavi görenler için 20 yataklı hasta
bölümü ve laboratuvar odaları mevcuttur. Bu katın sol kısmında biyokimya, gemataloji ve diğer labaratuarlar
bulunmaktadır. Orta kısımda analiz
verilerini alma ve toplama odaları ve
başhekim odası öngörülmüştür. Sağ
kısmında ise 2 yataklı 9 hasta odası
(bunların 1 tanesi engelliler için) ve
1 yataklı 2 hasta oadaları (bunların 1
tanesi engelliler için) düşünülmüştür.
Orta kısımda ameliyathane, doktor
odası, nöbetçi hemşire ve baş hemşire odaları yer almaktadır.
> proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center)
engelliler için) oluşmaktadır. 5 yataklı
ağır hasta bölümünde 1 yataklı 5 hasta oadası ve 7 yataklı yoğun bakım
bölümünde 1 yataklı 7 hasta odası
(bunların 1 tanesi engelliler için) bina
sol kısmındadır. Orta kısımda doktor
odaları, hemşire odası ve yemekhane
yer almaktadır.
hava (4 bar), Basınçlı hava (6 bar), Vakum (-0,6 bar) dan oluşmaktadır. İhtiyaca göre istenilen medikal gaz bakır
boru vasıtasıyla dağıtılarak özel yatak
başı konsol veya gaz prizine gelerek
sonlanıyor. Her katta kolon hatlarında
eminiyet açısından sensörlü kontrol
panelleri konulmuştur.
4. katta yönetici ve personel odaları
ve havalandırma odaları yer almaktadır. 4 kat sol ve sağ kısımları yönetici
ve personel odalarından, orta kısmı
20 personellik yemekhane ve kütüphaneden oluşmaktadır.
Havalandırma sistemi hastane projesinde çok önem taşır. Bundan dolayı
ameliyathane ve sterilizasyon mahallerinde üfleme ve emiş her mahale ait
bağımsız santrallerden yapılmaktadır.
Ayrıca bu mahallere her zaman artı
basınç verilerek dışardan gelebilecek
kirli havanın mahal içine girmesini
önleyecektir. Ameliyathane olduğundan havalandırma santrali çift fanlıdır.
Ocak - Şubat - Mart
Hastanede olması gereken sistemlerden biri Medikal Gaz Sistemidir. Sistem ile ilgili kısaca bilgi verirsek Oksijen (4,5 bar), Azot (4,5 bar), Basınçlı
14
Elektrik Sistemleri
Binada hesaplanan güç 855,18
kVA’dır. Bina elektrik gücünü karşılamak için 2 adet 1000kVA trafo öngörüldü. Ayrıca medikal ekipman ve
yangın sistemleri için 300kVA dizel
jeneratör konuldu. Her sistem ayrı ayrı
ana panolardan beslenmektedir. 2009
senesi Rusya’da yeni yürürlüğe giren
GOST gereği, güç kablosu olarak
NHXMH ve N2XH (ВВГ нг-HFLTx)
tiplerindeki kablolar kullanıldı. Yangın sistemleri ve medikal ekipmanlar için yangına dayanıklı NHXMH
FE180 ve N2XH FE180 (ВВГнг-FRHF)
tiplerindeki kablolar kullanıldı.
Ameliyathane ve ağır hasta odaları Rusya normlarına göre 2. medikal
proje : AIDS ve Enfeksiyon Hastanesi (Spid Center) <
Zayıf Akım Sistemleri
Zayıf akım sistemleri olarak telefon
santrali, data sistemi, elektrik saat sistemi, yerel TV sistemi, hemşire çağırma sistemi, ağır hasta odaları CCTV
sistemi, bina CCTV sistemi, güvenlik
sistemi ve yangın ihbar sisteminden
ibarettir.
Binada 20 harici 200 dahili telefon
santali öngörüldü. Doktor, yönetici ve
personel odalarında data ve telefon
bulunmaktadır. Ağır hasta odalarında hasta durumunu izlemek ve kayıt
etmek için ayrı data sistemi kuruldu.
Hemşire çağırma sistemi: 2. katta bulunan gündüz tedavi görenler için 20
yataklı hasta bölümünde, 3. Kattaki
20 yataklı hasta bölümünde ve 7 yataklı yoğun bakım bölümünde öngörülmüştür. Hasta odalarında antrede,
WC, duş ve yatak başlarında hemşire çağırma uniteleri bulunmaktadır.
Hemşire çağırma sisteminin merkezi
nöbetçi hemşire odalarındadır. Ayrıca
hemşire yerinde olmadığı durumlarda koridorlardaki hasta oda kapı üstü
hemşire çağırma sistemi lambalardan
durum bilgisi alabiliyor.
CCTV sistem olarak binada 60 adet IP
kamera öngörülmüştür. IP kamera sistemi kontrol takip odasında bulunan
3 adet server ve katlardaki PoE özel-
likli switchler ile çözüldü. Ağır hasta
odaları için kayıt cıhazı hemşire odasında olmak üzere lokal CCTV sistemi
öngörülmüştür.
Yangın ihbar sistemi ana binada 1
adet yangın paneli, garaj binasında 1
adet tekrarlama paneli ve 1 adet tozlu
söndürme paneli ile haberleşecek şekilde tamalandı.
Projemizi başarıyla tamamladığımızdan dolayı ekip olarak büyük mutluluk içindeyiz. Sevincimizi sizlerle
paylaşıyor daha sonraki projelerde
görüşmek üzere hoşça kalın diyoruz.
Sovetbek Nazaraliev
Proje Müdürü
Noyabirks
15
Ocak - Şubat - Mart
grup ekipmanları olduğu için hem
UPS”ten hem de izole trafolu panodan beslenmektedir. Prjemizde UPS
gücü 20 KVA olarak hesaplanmıştır.
> global bakış : Avrupa Birliği
Turgay Ertan
İş Geliştirme Departmanı
Avrupa Birliği
Kıymetli Arkadaşlarım,
Ocak - Şubat - Mart
Bu sayıda, evvelce de konu yaptığımız ve ülkemizi yakından ilgilendiren
Avrupa Topluluğu ve toplulukla ilgili
son gelişmeler hakkında bilgilerinizi
tazelemeye çalışacağım.
Malumunuz olduğu gibi, Türkiye’nin
Avrupa Birliği süreci, 1963 yılında
Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık anlaşması imzalanmasıyla başlamış ve 1987 yılında
da tam üyeliğe başvurması ile ivme
kazanmıştır. Ayrıca, 1999 yılında AB
üyeleri tarafından aday olarak kabul
edilen Türkiye, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerine başlamıştır.
16
Katılım müzakerelerine önümüzdeki
dönemde daha fazla ivme kazandırmayı, kamuoyunu bilgilendirerek AB
konusunda desteği arttırmayı amaçlayan “Türkiye’nin Katılım Süreci İçin
Avrupa Birliği Stratejisi” belgesi de 4
Ocak 2010 tarihinde Bakanlar Kurulu
tarafından onaylanmıştır.
Katılım müzakerelerinin ilerlemesi
AB’nin temel kuralları olan müktesebatın karşılıklı kabulü ile gerçekleşmektedir.
3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg’da yapılan Hükümetler Arası
Konferansı takiben katılım müzakerelerinde bugüne kadar 13 fasıl mü-
zakerelere açılmış, bir fasıl da geçici
olarak kapatılmıştır. 20 fasıldan 17’si
de AB Konseyi veya bazı ülkelerin
siyasi nitelikli engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumdadır. Güney
Kıbrıs Rum Yönetimi 6 fasılda ilerlemeyi tek taraflı olarak normalizasyon
şartına bağlamıştır. Fransa ise 5 fasılın
açılmasını üyelikle doğrundan ilgili
olduğu iddiasıyla bloke etmektedir.
Ayrıca, Türkiye bütün fasılları başarı
ile tamamlamış olsa bile, Fransa ve
Avusturya Türkiye’nin üyeliğini ülkelerinde referanduma sunmayı ısrarla
belirtmektedirler.
Ancak, bizim delegasyonumuz müzakere sürecinin uzun süreceğini tah-
global bakış : Avrupa Birliği <
Müracaat sürecinde gerçekleştirilen
reformların da katkısıyla ülkemiz bir
sosyo-ekonomik dönüşüm süresinden
geçmektedir. AB’ye uyum kapsamında atılan her adımda vatandaşlarımızın refahı ve yaşam standartlarını
yükseltmek açısından faydalı olup olmayacağının muhasebesi yapılarak
hareket edilmektedir.
Mevcut krize rağmen AB hala dünyanın en büyük ekonomisi ve Türkiye‘nin bir numaralı ticaret ortağıdır.
Dış ticaretimizin % 40’lık bölümü AB
ülkeleri ile yapılmaktadır. Türkiye’ye
giren doğrudan yatırımların % 85’i,
teknolojik sermayenin ise % 92’si AB
kaynaklıdır.
Yurdumuza en fazla turist bu ülkelerden gelmektedir. Yurt dışı banka
ilişkilerimizin büyük bir bölümü bu
ülkelerdeki bankalarla yapılmaktadır.
AB bankalarının çoğu Türk bankalarında mevduat ve kredi tutmakta Türk
bankalarının nerdeyse tamamı da AB
bankalarında depo hesabı tutmaktadırlar.
Kara ve hava nakliye araçlarımızın
büyük bir çoğunluğu bu ülkelere sefer yapmakta; yük ve yolcu taşımakta
rekor üzerine rekorlar kırılmaktadır.
Sadece Almanya’nın çeşitli şehirlerine THY’miz ve Alman Havayolları
Lufthansa günde 50’ den fazla sefer
yapmaktadır. Böyle bir trafik ülkelerin iç hatlarında bile mevcut değildir.
Alman hava yolları ile halen Antalya
merkezli bir hava yolumuz mevcut
iken Alman milli Hava Yolu gelişen
potansiyeli görüp THY ile dünya çapında otaklık kurmayı ciddi olarak
düşünmektedir. Yaz aylarında Antalya’dan çoğunluğu Almanya’ya kalkan
ortak hava yolumuzun günlük sefer
sayısı Yeşilköy’den yaz sezonunda
kalkan uçakların günlük sefer sayısına
yaklaşmıştır.
birlerine nasıl yardımcı olduklarına
yakından şahit olduk. Son günlerde
İngiltere, Fransa ve Yunanistan’da birliktelik hakkında bazı negatif tutumlar
ifade edilse de birliğin karar mekanizmaları çok sağlam temeller üzerine
oturtulmuş olup, üye ülkeler birliğin
faydalarının farkındadır ve geçen asırda başlarından geçmiş olan iki felaketin dersini de çok iyi almışlardır.
Hemen hepsi NATO müttefikimiz
olan bu ülkelerde halen 6 milyona
yakın yurttaşımız yaşamaktadır. Bunların çoğu o ülkenin vatandaşı olmuş
ve iş yerlerini kurmuşlardır. Bulundukları ülkelere ekonomik katkı yapmaktadırlar.
Ayrıca, günümüzde popüler olmaya başlayan Şangay Beşlisi ve BRICS
(Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve
Güney Afrika) ittifakların da ne olacağı henüz kati olarak bilinmemektedir.
AB aday ülkelere uyum uygulama yönünde yardımcı olabilmek için mali
yardımlar sunmaktadır. Bu yardımlar
aday ülkelerin bütçelerine yük getirmeden kullanılabilmektedir.
Bu kapsamda 2002-2006 döneminde
kamu kuruluşları tarafından geliştirilen 166 proje için 1.3 milyar Avro
tahsis edilmiştir. Hibe programları
aracılığı ile de sivil toplum kuruluşları, odalar, üniversiteler, yerel yönetimler gibi kuruluşlarımız yaklaşık
2500 projeyi hayata geçirmişlerdir.
Bu faaliyetler için 2007-2013 bütçe
dönemlerinde “Katılım Öncesi Yardım Aracından” ülkemiz kullanımları
için yaklaşık 4.8 milyar Avro tahsis
edilmiştir.
Türkiye birlik ile ilişkilerini yaklaşık 60 yıldır sürdürmektedir. Türkler
son bin yıldır, batıya doğru ilerleyen
bir millettir. Türkiye büyüme hızında
AB’nin ilerisindedir. Türkiye geçen yıl
% 8, AB ise, % 1.5 oranında büyümüştür. OECD Türkiye’nin 2050’de
Avrupa’nın ikinci en büyük ekonomisi olacağını işaret etmiştir.
Netice olarak, üyeliğimizi Cumhuriyetimizin kurucu felsefesi doğrultusunda bir modernleşme projesi olarak
kabul eden ülkemiz, çalışmalarını ve
temaslarını sistemli ve yoğun bir şekilde sürdürmektedir.
Bütün yapılan bu çabalar, halkımızın
daha sağlıklı yaşayabilmesi ve geleceğinden daha emin olabilmesi içindir.
Saygılarımla,
Birlik içerisinde hali hazır ekonomik
kriz yüzünden bazı çekişmeler olsa
bile, ekonomik yönden kuvvetli olan
üyelerin kararlılığı ile krizlerde bir-
Turgay Ertan
İş Geliştirme Departmanı
17
Ocak - Şubat - Mart
min ederek bu süre içerisinde Avrupa
halklarının Türkiye’ye daha müspet
yaklaşacaklarını düşünmektedir.
> röportaj : Hasan Ali Gül
Burcu Kızılhan
Müdür
Halkla İlişkiler Departmanı
Hasan Ali Gül
AE Arma-Elektropanç CFO’su
Hasan Bey, bizi kırmayarak vakit
ayırdığınız için öncelikle size çok teşekkür ederiz.
Ocak - Şubat - Mart
Bize kendinizden kısaca bahsedebilir
misiniz?
Bu imkânı bana verdiğiniz için ben
size teşekkür ederim. İlk olarak şunu
belirtmek isterim, bizim için çok
önemli olan AE Magazin dergimizde röportajımın yayınlanıyor olması
beni çok mutlu etti. Bir yaşımdan beri
Hollanda´dayım, tüm eğitim hayatım
18
orada geçti. Meslek Lisesi’nden sonra özel üniversiteye gittim (muhasebe
/ işletme bölümü). Orayı bitirdikten
sonra 22 yaşında iş hayatına atılarak,
ufak bir şirkette muhasebe müdürü
olarak işe başladım. Başladıktan hemen sonra 1998 yılında dünyaca ünlü
denetim, danışmanlık, mali müşavirlik şirketi KPMG´e transfer oldum. Bu
dönemde tekrardan üniversiteye başladım, işten kalan boş zamanlarımda
ve hafta sonları derslerimi alarak 3
sene içinde 2 üniversite daha bitirdim. (finansal kontrol / İşletme/ mali
müşavirlik). Boş zamanlarımda kendimi eğitime verdim ve genel işletme
üzerine Master ve Executive MBA de
yaptım. 10 sene içinde 5 okul bitirmiş
oldum. Tabii ki profesyonel iş hayatım
ve kariyerim de aynı şekilde devam
etti. Aldığım tüm eğitimlere başlarken kendime geleceğim ve kariyerim
için bir hedef koydum ve bu şekilde
hedeflerime ulaştım. Son 7 senenin 6
senesinde, dünyaca ünlü Fransız ilaç
firması Sanofi-Aventis Hollanda şubesinin Finansal Kontrol Müdürü ve
CFO´su olarak çalıştım. Ve sonuncu
röportaj : Hasan Ali Gül <
senede de uluslararası nakliyat şirketi De Rijke’de Finans Genel Müdürü
olarak çalıştım. Bu arada evlendim;
3,5 ve 6,5 yaşlarında iki oğlum var.
Çevrenizdekiler sizi hep çok çalışan,
hatta boş vakit bulamayacak kadar
çalışan biri olarak tanımlıyor. Bu
yoğun iş temponuzda kendinize ve
hobilerinize vakit ayırabiliyor musunuz? Bisiklet sporu ve fitness’a ilginizi biliyoruz. Ne kadar sıklıkta spor
yapabiliyorsunuz?
İşimi sevdiğim için, 24 saat bile çalışabilirim ve inanın ki hiç saatime bakmıyorum ve günün nasıl geçtiğini anlamıyorum. Biz zamana karşı çalışan
insanlarız ve dakikaların bizim için
çok önemi var. Bazen düşünüyorum
24 saat bana yetmiyor. Tabii ki bunun
yanında, bana bağlı iş arkadaşlarıma
zaman ayırıp, tüm departman müdürleriyle ve personelimizle haftalık
toplantılar yaparak; onların sıkıntılarını da dinliyorum ve onlara mutlaka yardımcı olmaya çalışıyorum. İş
hayatında başarı, ekip çalışmasıyla
olur. Önemli kararlar almadan önce
mutlaka arkadaşlarımın fikirlerini dinlerim ve ortak bir karar almaya gayret
ederim. Ne kadar yoğun olsam da, iş
arkadaşlarımın dertlerini, önerilerini
duymak için mutlaka fırsat yaratırım.
rum. Hollanda´da arkadaşlarla her
hafta sonu 160 kilometre durmaksızın
bisiklet sürerdik.
Şimdilerde bisiklet yerine fitness’a
ağırlık verdim, yaz gelmeden fit olma
derdindeyim. Her akşam mutlaka 2-3
saat spor yapıyorum. İş hayatımda
olduğu gibi, spor hayatımda da disiplinliyim. Disiplin burcumun da bir
parçası, bir Koç burcu olarak, disiplin benim vazgeçilmezim. Haftanın 7
günü spor yapmadan duramam. Gece
24:00’da spordan çıktığım oluyor. İş-
ten eve geç gelsem bile asla sporumu
ihmal etmem. Saat benim için önemli
değil, yeter ki yapmak istediğimi gerçekleştireyim. Sporla stres atıyorum
ve sağlıklı oluyorum.
Hedef koymadan boşu boşuna yormam kendimi. Hedef koyup, sonuca
başarıyla ulaşmak beni mutlu eder.
Herkese sağlıklı ve stressiz bir hayat
için spor yapmalarını tavsiye ediyorum. Belki benim kadar vakit ayıramayabilirsiniz ama mutlaka yapın
derim.
19
Ocak - Şubat - Mart
Bu şekilde kafamı boşaltıyorum, benim için bir kaçamak oluyor. Bunun
dışında tabii ki özel hayatıma, hobilerime, eşime ve çocuklarıma da vakit
ayırmaya çalışıyorum. Sporu çok severim. Küçük yaşta spora başladım, 4
sene amatör olarak futbolla ilgilendim
ve ardından 9 sene tekvando yaptım.
Bu 9 senenin son 3 senesininde eğitmenlik yaptım, uluslararası maçlara
katıldım ve şampiyonluk kupaları
kazandım. Üniversiteye başladıktan
sonra, maalesef spora ayıracak vaktim
kalmadı ve bırakmak mecburiyetinde
kaldım. Bisiklet sporunu da çok severim ve hala devam etmeye çalışıyorum. Hollanda tam bir bisiklet sporu
ülkesi, herkes bisiklet kullanıyor; işe,
okula, alışverişe bisikletle gidiliyor.
7’den 70’e herkes bisikletin üzerinde.
2 yaşımda 3 tekerlikli bisikletle başladım ve şu an 2 dağ, 1 yarış bisikletim
var. İstanbul’da yollardan dolayı bisiklete binmek biraz zor oluyor tabii
ki, sadece sahil şeridinde binebiliyo-
> röportaj : Hasan Ali Gül
Ocak - Şubat - Mart
Hollanda’da her yıl geleneksel olarak, Financieel Managament kurumu
tarafından düzenlenen Controller of
the Year Award 2010’a aday gösterildiniz ve Hollanda çapında son 5’e
kaldınız. Bu büyük bir başarı, başarınızın sırrı nedir?
20
Başarımın sırı; işini yaparken bunu
içten ve isteyerek yapmak. Bir işi,
yapmış olmak için yaparsan geçici
başarılar elde edersin. İşinize sevgi
verin ki karşılığını en güzel şekilde
alabilesiniz. Bu yarışmaya aday olarak gösterilmemde senelerin emeği
var. Ben başarılı bir insandım ama benim başarılarımı gören ve takdir eden
profesyonel bir ekip de vardı. Bu yarışmaya kendinizi aday gösteremiyorsunuz. Üst düzey yöneticiler sizi aday
olarak öneriyor ve bu başvuru yapılırken komple özgeçmişinizi ve başarılarınızı inceliyorlar. Sonra yarışma
komisyonu sizi uzun süre inceliyor
ve sonuca karar veriyor. Her sene en
az 5 bin kişi aday gösteriliyor. Son 5
kişi aday kalana kadar çok ara testler
yapılıyor ve komisyonda yer alan profesörlerle karşılıklı mülakat yapılıyor.
Bu zorlu mücadeleler sonucunda son
5’e kaldım. Bu kariyerimin, başarımın
bir ispatı. Şunu söylemeden geçemeyeceğim, ilk defa bir Türk bu başarıyı
elde etti. Yarışmanın ilk aşamasında,
Imtech firmasının yetkilisi ile tanıştım
çünkü diğer 4 adayın 1 tanesi Imtech´in Finansal Kontrol Müdürüydü.
Ve sonuç olarak, Imtech’in AE Arma-Elektropanç’ın çoğunluk hissesini
satın almasıyla Imtech firması beni
CFO görevine getirdi. Türk olmamdan dolayı bu pozisyona beni layık
gördüler.
Sizi yakından tanıyan çalışma arkadaşlarınız, sizin bildiklerinizi öğretmeyi ve çalışma arkadaşlarınıza
Excel, Powerpoint eğitimi bile verdiğinizi söylediler. Gelecekte başarı
ve deneyimlerinizi gençlerle paylaşabilmek adına, akademisyen olmayı
düşünür müsünüz?
Eğitimi seven, eğitime teşvik eden,
katkıda bulunan bir kişi olarak her
zaman bu konu hakkında yardıma
röportaj : Hasan Ali Gül <
paylaşmak içindir. Büyümek istiyorsan, paylaşman lazım, bilgi çağında
olduğumuz için bunu doğru şekilde değerlendirmemiz çok önemli.
Bir akademisyen olmak ister miyim?
Soru fazla düşündürücü değil, hatta
hiç düşündürücü değil ve cevabım
evet. Toplam 5 üniversite diplomam
var ve bunun yanı sıra 18 seneye yakın iş tecrübesine sahibim; önümüzdeki yıllarda part-time akademisyen
olmayı düşünüyorum.Bu konuda bir
örnek vermek istiyorum; Hollanda’da
gördüğüm eğitimlerde doçentler çok
tecrübeliydi. İş tecrübelerini bizlere
aktarmakta ustaydılar; iş hayatında
karşılaştıkları olayları bize teorik olarak anlatabiliyorlardı ve örneklerle
destekliyorlardı.
Biz de büyük bir istekle ödevlerimizi
hazırlıyorduk. Ben de iş hayatından
kopmadan, veri kaynağım her zaman
güncel kalsın istiyorum. Bu şekilde
olursa, eğitmen olmayı çok istiyorum.
Hayat mottonuz nedir?
Yapmakta fayda var, yapmadan pes
edersen, ömür boyu bundan pişmanlık duyarsın. Ama diyelim yaptın ve
olmadı, o zaman neden yapmadım
diye pişmanlık duymazsın. Bu, hem
iş hem de özel hayat için geçerli. Kısacası, hayat kısa ve ne yapmak istiyorsanız yapın, hayata bir kere geliyoruz. Hayat düşünmek için çok kısa.
Hayatınıza renk ve tat katmak için;
içinizden geçen her ne varsa yapın;
hayatı ertelemeyin. Aldığınız karar,
hayatınızı komple değiştirecek olsa
da yapın. Mutlu olmak için bunları
yapmak lazım.
21
Ocak - Şubat - Mart
hazır olan biriyim. Deneyimlerimi
arkadaşlarımla paylaşmak bana gurur
veriyor. Evet haklısınız, ofiste sık kullanılan bilgisayar programları ile ilgili bir kaç kişiye ders verdim ve hatta
bunu daha geniş çapta yapmayı planlıyorum. Küçük bir sınıf oluşturup, arkadaşlarıma öğrenmek istedikleri ofis
programları ile ilgili eğitim vermek
istiyorum. Bunu ben daha önceki iş
yerlerimde de yaptım. Bilgin varsa
başkalarıyla da paylaşmalısın, bilgi
> röportaj : Hasan Ali Gül
Imtech ortaklığı ile birlikte, AE Arma-Elektropanç sınırlarını aşarak
bir dünya markası olma hedefini
gerçekleştirdi. AE Arma-Elektropanç
CFO’su olarak hedefleriniz nelerdir?
Öncelikle bu iş marka olmakla bitmiyor. Marka olmak çok büyük ağırlık,
sorumluk ve yükü beraberinde getiriyor. Bu işin bir perde arkası var. Dışarının görmediği, içimizde olan güçleri daha çok güçlendirmek. Örnek
olarak bir ERP bilgi işlem sisteminin
kurulması (SAP, JD Edwards, Oracle,
People Soft, Navision) ve bütün organizasyonun bunu doğru bir şekilde
kullanması (teklif, muhasebe, proje,
şantiye, satın alma, yönetim kurulu,
lojistik, depo, vs...) Böylece bir bütün
olmak, şirketin her dakika ne durumda olduğu görüp ve ona göre anında
doğru kararları alıp, hareket etmek.
Bu konu benim sorumluluğumda ve
her işte olduğu gibi bunu da başarıyla
sonuçlandıracağıma eminim.
Şirketteki bütün bilgileri bir yerde, bir
sistemde toplamak, zamanında hareket etmek ve gerektiği yerde hedeflerimizi düzeltmek ve sonuç olarak
verimli bir maddi bilançoya ulaşmak.
2013-2015 hedeflerimizi gerçekleştirmek için her ne gerekiyorsa yapacağım.
Ocak - Şubat - Mart
Uzun yıllar Hollanda’da yaşadınız,
Imtech’ten teklif aldığınızda karar
vermekte zorlandınız mı?
Hayatım Hollanda’da geçti. Tüm
deneyimimi orada kazandım, Türkiye’ye sadece tatile geldim. Ama her
zaman gönlümde Türkiye’ye dönmek
ve burada çalışma hayalim vardı.
Amacım, Hollanda-Türk ortaklı bir
firmada çalışmaktı. 2009 da Controller of the Year award için aday gösterilince; Imtech firmasından katılan
adayla, Imtech gelecekte Türkiye’de
bir firma satın alırsa ne olabilir konusunu uzun uzun konuştuk, Türkiye’ye
gider miyim diye fikir alışverişinde
bulunduk. 2011’in Kasım ayında Imtceh firmasının yetkilisi beni aradı ve
şirket ismini vermeden bu ortaklıktan
bahsetti. 2012’in Şubat ayında AE
Arma-Elektropanç’ı ziyarete geldim,
Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan ile tanıştım ve ilk pozitif elektriği
o zaman aldım. 2012’in Mart ayında
Imtech firmasının yetkilisi beni tekrar-
22
röportaj : Hasan Ali Gül <
Çalışma arkadaşlarım çok sıcakkanlı insanlar. Tabii ki Hollanda Imtech
genel Merkezi’ne sık sık gidiyorum,
oradan da kopmadım. Her gün telekonferans yoluyla genel merkez ile
konuşuyorum. Tekrar başta söylediklerime geri döneceğim. Benim bir
hedefim vardı ve mantıklı kararlar
alarak bu hedefime de ulaştım. Eğer
denemeseydim mutsuz olurdum, denedim ve çok doğru karar aldığımı
gördüm.
İş hayatı ile ilgili çocuklarınıza verdiğiniz öğütler nelerdir, meslek seçimlerinde çocuklarınızı nasıl yönlendireceksiniz?
Şu an benim çocuklarım çok küçük.
Cem 3,5 yasında ve ana okuluna gidiyor. Ali 6,5 yaşında, 1. sınıfa, Doğa
Koleji’ne gidiyor. İkisi çok farklı karaktere sahipler, şu anda yaşından
dolayı Ali’ye öğütler veriyorum. Hollanda’da Ali’yle beraber çok vakit
geçiriyorduk, parkta oynardık, bisiklet sürerdik. Benim ona her zaman
söylediğim, ne yaparsan yap okulunu
aksatma, derslerini aksatma; boş vakitlerinde zaten ne istersen onu ya-
pıyoruz. Gelecekte tabii ki ben her
ikisine de okul konusunda yardımcı
olacağım, ama zorunlu bir yön seçmelerine asla zorlamayacağım. Onlar
ne okumak isterlerse, onu okusunlar
ben de ona göre destek olacağım.
Yurtdışında okumak istiyorlarsa, tabii ki bu da bir seçenek ve buna da
en iyi şekilde destek olmaya hazırım.
Önemli olan onlar için iyi bir örnek
olmak ve onlara hayatın anlamını
anlatıp, eğitimlerini desteklemek. Bunun yanı sıra, eğitimin dışında sosyal
olmaları da çok önemli. Hobilerine
göre çocuklarımı yönlendirmeye gayret ediyorum.
Burcu Kızılhan
Müdür
Halkla İlişkiler Departmanı
23
Ocak - Şubat - Mart
dan aradı ve imzanın atıldığını, ortaklığın gerçekleştiğini anlattı. 1 Nisan
2012’de Imtech firmasına girdim ve
1 Mayıs 2012’de Türkiye’ye geldim.
2 Mayıs tarihinde görevime başladım.
Daha 1 sene bile olmadı ama inanınki çok mutlu ve umutluyum. Hollanda’yı bıraktığım için hiç pişman değilim, rüzgâr bu tarafa doğru esti ve
ben buradayım. Burada gördüğüm
sıcaklık Hollanda’yı aratmıyor.
> teknoloji : Hidronik Balanslama
Çağdaş Bölücek
Makine Mühendisi
Istanbul Avrupa Yakası Bölge Müdürü
Unites
Hidronik Balanslama - 1
Ocak - Şubat - Mart
Bina ısıtmasında karşılaşılan problemlerden en önemlisi , ısıtıcı akışkan debisinin, hesaplanan değerden farklı olması
nedeniyle sıcaklığın istenilen değere ulaşamamasıdır.
24
teknoloji : Hidronik Balanslama <
İstenilen akışkan miktarını elde etmek için tesisatın çeşitli noktalarının
ölçme ve ayarlama işlemine dengeleme(balancing) denir. Bu amaçla kullandığımız vanalara ise DENGELEME
(BALANCING) vanaları diyoruz. Her
debi ve basınç şartı altında tesisatın
her noktasında doğru debi ve basınç
farkı oluşturulabiliyorsa sistem hidronik olarak dengelenmiştir.
İki farklı tesisat sisteminden bahsedebiliriz.
•
•
•
Otomatik Balanslama ile her
noktada istenilen debi değeri
sağlanır.
Basınç farkı değerlerinde değişiklikler olsa dahi sistemde istenilen
debi değeri sürekli olarak sağlanır.
İstenilen debi değeri içeriden
veya dışarıdan ayarlanabilir.
Dinamik Balans Vanalarında debiyi
sabit tutabilmek için kartuşlar kullanılır.
sabit kalır, Orifis alanında ΔP sabit
tutulur. Bunun sonucunda basınçtan
etkilenmeden sabit debi elde edilir.
Kartuşun çalışma prensibi
Paslanmaz çelik kartuş;
İstenilen basınç farkı aralığının altında , vana sabit orifisli gibi hareket
eder.
Basınç farkı değeri ,kartuşun aralığının içerisinde, çalışırken efektif orifis açıklığı otomatik olarak istenilen
değere ayarlanır ( basınç farkı değeri
arttığı zaman, orifis açıklığı debiyi
ayarlamak için kapanır).
•
•
•
Sabit Debili Sistem
Değişken Debili Sistem
Sabit Debili Sistem
Kartuşların Çalışma Prensibi;
Paslanmaz Çelik Kartuş Yapısı;
Her kapasite ihtiyacında aynı debi
ihtiyacı olduğu için manuel(statik) baans vanaları kullanılır.
Sabit Debili Sistem Özellikleri;
•
Hassas kontrol yapma imkanı
Daha pahalı ilave pompalar v.s.
Daha düşük toplam enerji verimliliği
Değişken Debili Sistem
Değişken Debili Sistemlerde sistem
balanslanmasının otomatik balans
vanaları ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Kartuşlar birbirini etkileyerek çalışan
parçalardan oluşur; bunlardan birisi
basınç fakı tarafından ayarlanabilir
orifistir.
P1 ve P3 sistem basınçlarıdır, P1÷P3
vanadaki toplam basınç düşümüdür.
P2 ise diyaframın üst tarafındaki P1
giriş basıncına karşı olarak diyafram
ve yay tarafından oluşturulur. P1÷P2
Değişken debili sistemlerde iyi bir şekilde balanslama yapıldığında yüksek
enerji verimliliği sağlanabilir.
Makine Mühendisi
İstanbul Avrupa Yakası Bölge Müdürü
Unites
25
Ocak - Şubat - Mart
•
•
•
> hukuk penceresinden : Elektronik Ortamda Genel Kurul Yapılması
Merve Çıkrıkçıoğlu
Avukat
Yüksel Karkın Küçük Avukatlık Ortaklığı
Ocak - Şubat - Mart
Elektronik Ortamda
Genel Kurul Yapılması
26
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
(“TTK”), sermaye şirketlerinin genel
kurullarının elektronik ortamda yapılabilmesine olanak sağlamıştır. Buna
göre şirket sözleşmesinde veya esas
sözleşmede düzenlenmiş olması şartıyla, sermaye şirketlerinde yönetim
kurulu tamamen elektronik ortamda
yapılabileceği gibi, bazı üyelerin fiziki olarak mevcut bulundukları bir
toplantıya bir kısım üyelerin elektronik ortamda katılması yoluyla da icra
edilebilir. Bu hallerde TTK’da veya
şirket sözleşmesinde ve esas sözleşmede öngörülen toplantı ile karar
nisaplarına ilişkin hükümler aynen
uygulanır. Şirketin bu amaca özgülenmiş bir internet sitesine sahip olması,
ortağın bu yolda istemde bulunması, elektronik ortam araçlarının etkin
katılmaya elverişliliğinin bir teknik
raporla ispatlanıp bu raporun tescil
ve ilan edilmesi ve oy kullananların
kimliklerinin saklanması şarttır.
Bu doğrultuda, 28 Ağustos 2012 tarihli Resmi Gazete’de 28395 sayılı
“Anonim Şirketlerde Elektronik Ortamda Yapılacak Genel Kurullara İlişkin Yönetmelik” (“Yönetmelik”) yayınlanmıştır. Bu Yönetmelik, anonim
şirket genel kurullarına elektronik
ortamda katılmaya, öneride bulunmaya, görüş açıklamaya ve oy kullanmaya ilişkin usul ve esasları, genel kurullara elektronik ortamda katılmaya
ve oy vermeye ilişkin esas sözleşme
hükmünün örneğini, oyun hak sahibi
veya temsilcisi tarafından kullanılmasının esaslarını, Elektronik Genel Kurul Sisteminin işleyiş esaslarını ve bu
sistemin katılımcılarının yükümlülüklerini düzenlemektedir.
Uygulama kuralları
Elektronik ortamı kullanmak isteyen
ortaklar, pay sahipleri ve yönetim kurulu üyeleri elektronik posta adresle-
rini şirkete bildirirler TTK’nın 1527.
maddesi uyarınca Elektronik Genel
Kurul Sistemi (“EGKS”) uygulayacak
şirketlerin esas sözleşmesinde, aşağıda belirtilen hükmün genel kurul
toplantılarının düzenlendiği maddelerden biri içerisinde yer alması zorunludur:
“Genel kurul toplantısına elektronik
ortamda katılım: Şirketin genel kurul
toplantılarına katılma hakkı bulunan
hak sahipleri bu toplantılara, TTK’nın
1527. maddesi uyarınca elektronik
ortamda da katılabilir. Şirket, Anonim Şirketlerde Elektronik Ortamda
Yapılacak Genel Kurullara İlişkin
Yönetmelik hükümleri uyarınca hak
sahiplerinin genel kurul toplantılarına elektronik ortamda katılmalarına,
görüş açıklamalarına, öneride bulunmalarına ve oy kullanmalarına imkân
tanıyacak elektronik genel kurul sistemini kurabileceği gibi bu amaç için
hukuk penceresinden : Elektronik Ortamda Genel Kurul Yapılması <
Hak sahipleri ve temsilcilerinin elektronik ortamda genel kurul toplantısına katılma ve oy kullanmasına imkân
tanıyacak şirketler, yukarıda belirtilen
esas sözleşme hükmünde herhangi
bir değişiklik yapmadan bu metni esas
sözleşmelerine aktarmak zorundadır.
Esas sözleşmelerinde bu maddede
belirtilen esas sözleşme hükmü bulunan şirketler, yapacakları her genel
kurul toplantısında hak sahiplerinin
ve temsilcilerinin genel kurula elektronik ortamda katılabilmelerini ve oy
verebilmelerini sağlamak zorundadır.
I. Genel Kurul Öncesi İşlemler
(i) Genel kurula ilişkin bilgi ve belgelere erişimin sağlanması
Genel kurul toplantılarına ilişkin Kanun ve esas sözleşme gereği yapılması zorunlu olan çağrıları, genel kurul
öncesi hak sahiplerinin incelemesine sunulması zorunlu olan belgeleri
ve toplantı gündemine ilişkin belgeleri güvenli elektronik imzalı olarak TTK’da öngörülen süreler içinde
EGKS’de hak sahiplerinin erişimine
hazır bulundurmaları zorunludur.
(ii) Genel kurula elektronik ortamda
katılma bildirimi
Genel kurula elektronik ortamda şahsen veya temsilcileri aracılığıyla katılmak isteyen hak sahipleri bu tercihlerini EGKS’den bildirmek zorundadır.
Genel kurula hak sahibi yerine temsilcinin katılacağı durumda temsilcinin
kimlik bilgisinin EGKS’ye kaydedilmesi zorunludur. Temsilcinin toplantıya fiziki katılacağı durumlarda da
yetkilendirme bu şekilde yapılabilir.
Hak sahibi temsilci tayin ederken
temsilcisini genel olarak yetkilendirebileceği gibi her bir gündem maddesine ilişkin ayrı ayrı da yetkilendirebilir.
Katılma haklarını temsilci olarak kullanan kişi, temsil edilenin talimatına
uygun oy kullanır.
Tüzel kişi hak sahipleri adına,
EGKS’de yapılacak bildirimlerin tüzel
kişi imza yetkilisince şirket namına
kendi adlarına üretilen güvenli elektronik imzayla imzalanması gerekir.
Bildirimler, hak sahibinin talimatına
uygun olarak payların tevdi edildiği kuruluş tarafından da yapılabilir.
Genel kurul toplantısına elektronik
ortamda katılacağını bildiren hak sahibi bu tercihini EGKS’de geri alabilir.
Elektronik ortamda katılma yönündeki bu talebini geriye almayan hak
sahibi veya temsilcisi genel kurul toplantısına fiziken katılamaz.
II. Genel Kurul Anındaki İşlemler
(i) Toplantıya katılım
Genel kurula elektronik ortamda katılım, hak sahiplerinin veya temsilcilerinin güvenli elektronik imzaları
ile EGKS’ye girmeleriyle gerçekleşir.
Toplantıya elektronik ortamda katılan hak sahipleri ve temsilcilerine
ilişkin liste toplantı başlamadan önce
EGKS’den alınır. Bu liste, hazır bulunanlar listesinin oluşturulmasında
kullanılır.
(ii) Toplantının elektronik ortamda
açılması
Genel kurul toplantısı fiziki ve elektronik ortamda aynı anda açılır. Toplantının açılabilmesi için ilgili mevzuattaki şartların yerine getirildiğinin
Bakanlık temsilcisince de tespiti zorunludur. EGKS’deki teknik işlemlerin
toplantı anında yerine getirilmesi için
toplantı başkanı tarafından uzman kişiler de görevlendirilebilir.
(iii) Elektronik ortamda görüş iletme
Hak sahibi veya temsilcisi, elektronik
ortamda katıldığı genel kurul toplantısında görüşlerini elektronik olarak
iletir.
(iv) Oy verme
Genel kurul toplantılarına elektronik
ortamda katılanlar, toplantı başkanının ilgili gündem maddesine ilişkin
oylamaya geçildiğini bildirmesinden
sonra, oylarını EGKS üzerinden kullanır. Her gündem maddesinin toplantı
başkanının oylamaya geçildiğini bildirmesinden sonra ayrı ayrı oylanması
zorunludur. Hak sahibi veya temsilci
ilgili gündem maddesine ilişkin ola-
rak verdiği oyu değiştiremez. Oylama sonucu, EGKS üzerinden toplantı
başkanına iletilir. Toplantı başkanı bu
sonucu ve varsa elektronik ortamda
gönderilen muhalefet beyanını tutanağa işletir.
(v) Tutanak
Hazır bulunanlar listesi ve toplantı
tutanağı toplantı bitiminde Bakanlık
temsilcisine elektronik belge taşımaya ve saklamaya elverişli bir ortam
içerisinde de teslim edilir.
III. Şirketlerin yükümlülükleri
Genel kurul toplantısına elektronik
ortamda katılma ve oy kullanma sistemini uygulayacak şirketler ile bu
amaçla destek hizmeti sunacak şirketler, yukarıda sıralanan yükümlülüklerin yanında aşağıda belirtilen
yükümlülükleri de yerine getirmek
zorundadır:
a) Şirketler, EGKS’nin Yönetmelik ve
TTK hükümlerine uygunluğunu tespit
ettirip tescil ve ilan ettirmek zorundadır.
b) Şirketler, varsa organın temsilcisi,
bağımsız temsilci ve kurumsal temsilcilerin bilgilerini EGKS’de hak sahiplerinin bilgisine sunar.
c) Şirketlerin kendisi veya destek hizmeti aldıkları şirketler, EGKS’de yapılan tüm işlemlere ilişkin kayıtları,
genel kurula elektronik ortamda katılan hak sahiplerinin ve temsilcilerinin
kimlik bilgilerini, elektronik ortamda,
bunların gizliliğini ve bütünlüğünü
sağlayarak on yıl süreyle saklamak
zorundadır.
Sonuç
TTK’da elektronik ortamda genel kurul toplantılarının yapılmasına izin
verilmesi, yabancı sermayeli şirketlerde genel kurul toplantılarında yaşanan prosedürsel problemlerin ortadan
kalkmasını sağlayacaktır. Bu sayede,
yabancı pay sahiplerinin şirket yönetiminde daha aktif konuma gelecekleri gibi şirkete sağladıkları katkı da
artacaktır.
Merve Çıkrıkçıoğlu
Yüksel Karkın Küçük Avukatlık Ortaklığı
27
Ocak - Şubat - Mart
oluşturulmuş sistemlerden de hizmet
satın alabilir. Yapılacak tüm genel kurul toplantılarında esas sözleşmenin
bu hükmü uyarınca, kurulmuş olan
sistem üzerinden hak sahiplerinin ve
temsilcilerinin, Yönetmelik hükümlerinde belirtilen haklarını kullanabilmesi sağlanır.”
> seyyahname : Umre Ziyareti
Ali Serim
Danışman
Umre Ziyareti
Ocak - Şubat - Mart
7-16 Şubat 2013 hatıralarımda hayatımın en özel on günü olarak kalacak.
Zira uzun yıllardan beri istediğim Umre ziyaretini yapabildim.
28
seyyahname : Umre Ziyareti <
mükâfatı cennetten başkası değildir.
Umre hacca nisbetle daha kolaydır.
Umre ibadeti iki üç saat içinde bitirilebilir. Hacda ise günler süren bir
ibadet yoğunluğu yaşanır. Bir başka
deyişle, Umre belirli zaman içinde,
imkânı olan müminlerin haremi şerifte (Kâbe, Arafat, Müzdelife, Mina vs.)
şart ve usulüne uygun olarak yerine
getirilen ibadetin adıdır. Umre, kefen
misali bembeyaz giysiler içinde mah-
şeri hatırlatan, ırkları, renkleri ne olursa olsun, nereden ve nasıl gelirlerse
gelsinler, zengin veya fakir, Acem
veya Arap, bütün sınıfları yok eden,
Müslümanları bir arada kardeş yapan
olayın adıdır. Umre ve Hac, kelimenin tam anlamıyla İslam’ın kendisidir.
Umre ve Hac, Kur’an’dır, insanlara
imamdır. Öyle görülüyor ki Allah,
bir insana anlatacağı şeylerin hepsini
birden Umre ve Hac’da toplamıştır.
Umre ve Hac, genel olarak insanın
Allah’a doğru seferidir. Umre ve Hac,
beşeriyetin yaratılış ve bitiş felsefesinin sembolik bir göstergesidir. Umre
ve Hac, İslam’ın insanlar arsında
oluşturmak istediği toplum modelidir.
Umre ve Hac, ucu kaçmış ip yumağı
gibi, kişinin de kendi ipini bulmasının
adıdır.
Umrenin farz oluşu hususunda âlimler, ihtilafa düşmüşlerdir. İmam Şafii
ve İmam Ahmed’e göre umre, hac
gibi ömürde bir sefer farzdır. Buna
delil olarak da, Kur’an’da “Haccı ve
Umreyi Allah için tamamlayın.” Emir
şeklinde gelmiş olmasıdır demişlerdir. İmam-ı Şafi (r.a.) indinde ise
farzdır. Zira onun için Resûl-i Ekrem
(sav)’in: “Umre bir farizadır. Tıpkı
Hac farizası gibi” Hadis-i Şerifi vardır.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in: “Umre, ikinci bir umreye kadar yapılan günahların kefaretidir. Hacc-ı Mebrur’un
ise cennetten başka karşılığı yoktur”
buyurduğu bilinmektedir.
İmam Ebu
Hanife ve İmam Malik’e göre ise,
umre yapmak sünnettir. Bu görüş tercihe şayandır. Ancak Hanefi fûkahası;
mali kudreti ve sıhhati müsait olan
müminlere umre vacip noktasında
ihtilâf etmişlerdir. Bu ihtilafın sebebi
rivayet edilen çeşitli umre hadislerine
dayanmaktadır. İbn-i Abidin umrenin vacip olduğunu tashih ederken,
bazıları umre mutlak olarak “Sünnet
müekkettir” adını vermişlerdi. Ekseri
ulemaya göre anlaşılan sünnet-i müekket olduğudur. İmam-ı Muhammed
(r.a.) göre umrenin sünnet olduğunu
nassan ifade etmiştir. Bu da sünnet
olduğunu icap eder; biz de buna kail
olduk demiştir hükmünü beyan etmektedir. Ekseri ulama Resûl-i Ekrem
(s.a.v.)’in: “Hacc bir farizadır. Umre
ise bir tetavvûdur” Hadis-i Şerifini
esas alırlar. Sahabe-i Kiram “Umre”
için “Küçük Hac” demiştir. İbn-i Abbas’tan rivayet edilen şu hadisle is-
29
Ocak - Şubat - Mart
Umre, ziyaret manasına gelen “i’timar” kelimesinden türemiştir. Belirli
bir zamana bağlı olmaksızın ihram
giyerek Kâbe’yi tavaf etmek, Safa ile
Merve arasında sa’y yapmak ve traş
olup ihramdan çıkmak olarak tarif
edilir. Ebu Hanife (r.a.)’den rivayet
olunduğuna göre, Peygamberimiz
şöyle buyurmuştu:
“Yapılan bir umre
diğer bir umreye kadar aradaki günahlara kefarettir. Hacc-ı mebrur’un
Ocak - Şubat - Mart
> seyyahname : Umre Ziyareti
30
tidlâl etmiştir: “Ramazanda bir umre
yapmak, bir hacca bedeldir.”
Umreciler genellikle uçakla Cidde’ye
gider. Ben doğrudan Medine’ye gitmeyi tercih ettim. Mekke’ye ihramsız
geçilemeyeceğinden insanlar uçakta,
hatta memleketinde ihrama girebilir. İhram beyaz renkte ve dikişsizdir.
Başın açık ve ayakların çıplak olması
istenir. İhram ile eşitliğe, kardeşliğe,
ölüye benzemeye dikkat çekilir. İhrama girildiğinde cinsellik, kavga ve
küfür yasaktır. Umreci mikat noktasını geçmeden önce abdest alır, tıraş
olur, ayaklar çıplaktır, çanta ve kemer
taşıyabilir. Kadınlar için normal elbise, eldiven, çorap, ayakkabı caizdir.
İhramın sünneti olarak iki rekât namaz kılar. Telbiye, tekbir, tehlillerle Mekke’ye girer. Kâbe ziyaretinde
tekbir ve telbiyelerle içeri girer. Telbiye yüksek sesle yapılır. Kâbe’nin
çevresini Hacerül Esved hizasından
başlayarak 7 defa döner. Bu dönüş sırasında ıztıba ve remel yapar. Iztıba,
ridanın bir ucunu sağ koltukaltından
geçirip sol omuz üzerine atmaktır. Sağ
omuz ve kol açılır. Remel, erkeklerin
kısa adımlarla koşarcasına yürümesi
demektir. Tavaftan sonra tavaf namazı kılar. 2 rekattir. Müstakil bir vacip
namazdır. Umreci, namazdan sonra
say için Safa tepesinden başlayarak
Merve’ye gidiş geliş şeklinde say yapar. “Sa’y” kelimesi; koşmak, hızlı
yürümek anlamına gelmektedir. Hac
ve umrede Kâbe’nin doğu tarafındaki
“Safa” tepesinden başlayarak “Mer-
31
Ocak - Şubat - Mart
seyyahname : Umre Ziyareti <
Ocak - Şubat - Mart
> seyyahname : Umre Ziyareti
32
ve” ye dört gidiş, Merve’den Safa’ya
üç dönüş olmak üzere bu iki tepe
arasındaki gidiş-gelişe denir. Safa’dan
Merve’ye her bir gidişe ve Merve’den
Safa’ya her bir dönüşe “şavt” denir.
Safa ile Merve arasındaki yaklaşık
400 metre uzunluğundaki yürüme
alanına “Mes’a” denir. Sa’y yapmak
vaciptir. Sa’yın aslı, Hz. Hacer’in henüz kendisini emmekte olan oğlu Hz.
İsmail için su ararken bu iki tepe arasında koşması hatırasına dayanmaktadır. Saydan sonra tıraş olup, ihramdan
çıkar, umreyi bitirir. Umrede Hac’daki
gibi Arafat, Mina, müzdelife, kudum
ve veda yoktur. İsterse nafile kurbanı
keser, isterse Mekke ve Medine’deki kutsal yerleri gezer. Umrede diğer
ziyaret yerleri; Medine’de Peygamberimizin kabri, Kuba mescidi, Cuma
mescidi, Kıbleteyn mescidi, Seba
mescidi, Cennetülbaki mezarlığı, Bulut Mescidi, Uhud şehitleri ziyareti.
Mekke’de Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğduğu ev, Cennetülmualla, Nur dağı, Sevr mağarası, Cin
Mescidi, Cebeli Kubeys görülecek
yerlerdir. Diliyorum bu yazıyı okuyan
herkes benim gördüklerimi görür ve
yaşadığım duyguları yaşarlar. Umre
sırasında ilgi çekici bir başka husus
da yapılmakta olan inşaat ve kentsel
dönüşüm projeleri oldu. Mekke’de
Kâbe çevresi tamamen değişiyor.
Planlamaya göre 7 bin bina yıkılacak,
12 şeritli yol yapılacak. 14 milyar dolarlık proje başlamış durumda. Müslümanların kutsal mekânı Mekke’de
Kâbe çevresi 10 yıl içinde tamamlanması öngörülen projelerle yepyeni bir
çehreye kavuşacak. Üç yıldır devam
eden çalışmalardan Ömer Tepesi
projesi çerçevesinde tepe, iş makineleriyle düzleştiriliyor. Bu alana 30’ar
katlı 60 gökdelen inşa edilecek. 230
bin metrekarelik alanda oteller, yerleşim birimleri, alışveriş merkezleri ve
sosyal tesisler yer alacak. Burada en
az 100 bin kişinin ikamet etmesi bekleniyor. Proje tamamlandığında 100
binlerce kişi aynı anda havalandırmalı özel alanlarda namaz kılabilecek. Diğer bir proje çerçevesinde inşa
edilecek 40’ar katlı ikiz gökdelenlerden sonra ise şu anda hizmet veren
Hilton otelinin taşınarak, binasının
yıkılacağı belirtiliyor. Başka bir proje
kapsamında ise Cidde havaalanı ile
Mekke arasında ulaşımı sağlayacak
hızlı tren hattı yapıldı. Saatte 300 ki-
seyyahname : Umre Ziyareti <
selecek. Öte yandan genişletme çalışmaları için Kâbe’nin kuzeyindeki
Şamiye bölgesinde bulunan çarşı ve
otellerden oluşan binden fazla binanın, Kral tarafından sağlanan 2 milyar
dolarlık kaynakla satın alınıp yıkıldığı
öğrendim. Yıkım çalışmalarının devam ettiği, Kâbe’nin bu yöne doğru
genişletileceğini öğrendim. Ayrıca bu
bölgeye yine çok katlı oteller, alışveriş
merkezleri ve hacıların ulaşımı için
otobüs terminalleri yapılacak. Kâbe
çevresinde yürütülen ve tamamı 10
yıl içinde tamamlanması öngörülen
bu altı proje bittiğinde bölgenin görüntüsü tamamen değişmiş olacak.
Bu projelerin dışında Kindama Tepesi
çalışmaları kapsamında Kâbe’nin yanındaki Kraliyet Sarayı Kompleksinin
hemen arkasındaki tepede, gökdelen
şeklinde otel binaları, alışveriş merkezleri kurulacak. Ayrıca Kâbe’nin
hemen yanındaki Ecyad hastanesinin
de yer aldığı kompleksin yıkılacağı,
buraya çok katlı binalar kurulacağı,
hastanenin bu binalardan birinde hizmet vereceği ifade ediliyor. Kâbe’nin
güneyinde yer alan Hicrah bölgesinde ibadet alanının 30 bin metrekareye çıkarılacağı belirtiliyor. Yeni
projelerle Kâbe’de ibadet alanının
kapasitesinin artırılacağı kaydediliyor.
Kâbe ve çevresinde hac zamanı ve
Cuma günleri kılınan namazlar esnasında aynı anda 1,5 milyondan fazla
insan ibadet edebiliyor. Diliyorum bu
projelerde Türk firmaların yapacağı
önemli işler olacaktır.
Ali Serim
Danışman
33
Ocak - Şubat - Mart
lometreye kadar hız yapabilen trenler
Cidde havaalanı ile Mekke arasındaki
mesafeyi 30 dakikada, Cidde ile Medine arasındaki mesafeyi ise yaklaşık
2 saatte alacak. Projeler kapsamında
Mekke’nin girişinden Ömer Tepesine
kadar uzanacak, 80 metre genişliğinde 12 şeritlik Kral Abdülaziz Yolu da
inşa edilecek. Bu yol sayesinde özellikle hac döneminde Cidde ile Mekke
arasında yaşanan trafik sıkışıklığının
azaltılması hedefleniyor. Yol inşaatı için Mekke’nin girişinden itibaren
yüzlerce bina yıkılıyor. Ayrıca Ömer
Tepesinin önünde bulunan Intercontinental oteli de yıkılarak, Kâbe’nin
rahatlıkla görülmesi sağlanacak. Bu
şekilde Kâbe’nin yanında bulunan
iki büyük bina yıkılırken, buranın
hemen arkasında gökdelenler yük-
> edebi köşe : 3 Şehrin Analizi
Cemal Süreya’dan
3 Şehir Analizi
Ankara
Ocak - Şubat - Mart
En iyi kalpli üvey ana... Bu şehri bu
kadar yalın anlatan başka bir şey olamaz sanırım. Sorumluluklarını bilen,
asla kötü davranmayan ama sonuçta
bir üvey ana olan Ankara. Bu şehirde insanlar bekler. Emekliliği, askerliğinin bitmesini, rüşvetin gelmesini,
gönderdiğiniz evrakın cevaplanmasını, suskun devletin konuşmasını beklerler. Taşı çatlatacak bir sabırla bir
şeyleri beklerler, kim bilir bekledikleri
hayattır. Belki denizi görselerdi beklemezlerdi. Denizi su sanıyorlar. Suyu
görmek için göllerin kıyısına gidersiniz ama su ufka uzanmaz. Bir suyu
deniz yapan ufuk yoktur Ankara ‘nın
göllerinde. Oysa ne önemlidir suyun
hiç bitmemesi ve uysal bir sevgili
gibi gökyüzüyle birleşmesi. O vaatkar ufuk çizgisi, o nasıl güzeldir. Her
zaman ötelerde bir şey olduğunu fısıldayan o şehvetli çizgi. İnsanlar Ankara’da beklerler, kim bilir bekledikleri
hayattır.
34
edebi köşe : 3 Şehrin Analizi <
İstanbul
İstanbul’da ise durum daha vahimdir.
Hayat sanki bir adım ötede duruyor
gibidir. Doğruya doğru, dünyanın en
güzel şehridir İstanbul ama hayat eli
çabuk davranır. Daha siz elinizi uzatmadan işveli bir kadın gibi kaçar gider. Bu yüzden hırsla kovalarlar hayatı
İstanbullular. Beklediği şeyin belki de
hiç gelmeyeceğini söyleyen şeytani
fısıltıya rağmen, Ankaralının dingin
tevekküllü bekleyişinde bir huzur
vardır. Ama İstanbullunun hırslı kovalamacasında ne huzur vardır ne de
tatmin.
Dünyanın en güzel şehri hemen kol
mesafesindeyken kendilerini yiyip
yutan bir kovalamacanın içinde kaybolur giderler. Hayat kaçar, onlar kovalar.
İzmir
Ama İzmir... İzmir’de hayat beklenmez, kovalanmaz da. O zaten sizinle
beraberdir. Ufkun ötesini muştulayan
bir deniz vardır. Mutlulukla dolu, sakin bir sevişmenin tadındadır körfez.
Körfez vapurlarının sakin gidişinde
hırslarınız yok olur, kovalamayı bırakırsınız, hatta martılara gevrek atacak
kadar iyilikle dolarsınız. Ne varsa bu
şehirde, bayatlamış vapur çayı bile
nektar olur. Hafta sonları denize doğru bir göç başlar.
“Ey hayat, biz Çeşme’ye gidiyoruz sen
de arkadan gel” der. İzmirliler muzipçe. Ve ne gariptir ki hayat, uslu bir çocuk gibi onların peşinden gider.
Yazar : Cemal Süreya
35
Ocak - Şubat - Mart
Ne garip, uçak biletinin üzerinde
adımın hemen yanında yazan IZM
harflerine sevgiyle bakıyorum. Sabırsızım, sevgilisine kavuşacak aşıklar
kadar.
> yelken dünyası : Yarışmak! Gezmek! Heyacan! Keyif! Hırs!
Eser İnce
Skipper
Yarışmak! Gezmek!
Heyecan! Keyif!
Hırs!.. Hangisi?
Tabi ki hepsi...
Mevcut gezi teknesini, yarış moduna
sokup, donanım ekleyerek sınırları
zorlamak sadece benim zihni sinir
projem değildi tabi, bu şekilde modifiye ettiğimiz teknelerimizle bir süre
yarıştıktan sonra, Heni tercihini performanslı ama daha stabil, ekip sayısı
6 kişiyi aşmayan bir tekne şeklinde
kullanırken, bir dönem tekneleriyle
hem gezip, hem de yarışan, gerçekten
özlediğim o tatlı rakiplerim yollarını
başka türlü çizdiler. Büyük cesaretle
ortaklaşa bir yarış makinesi satın alıp,
ismini de 7 Bela koydular!
Ocak - Şubat - Mart
Eeeee! Bela geliyorum demez!
Merak edeceğinizi düşünerek bu süreci ve detaylarını, 7 Bela’nın hem
ortağı hem de sponsorlarından Sayın
Taner Halaçoğlu’nun esprili yanıtlarıyla aktarmak istiyorum.
36
Eser : Herkes kendi teknesiyle yarışırken bu deli fikir nereden çıktı?
Taner : 7 ortaktan 5 tanesinin yelkenli
gezi tekneleri vardı, bunlardan 3 tanesi Delight, Energie ve Sarp tekneleri aynı grupta yarışıyorlardı. (Eski
Heni ‘nin rakipleri), 3 tekne de aynı
pontonda bağlıydı, aralarında çok büyük bir rekabet vardı, öyle ki! yarışı
kaybeden marinaya dönemiyordu.
Diğer ortaklarda zaten bu teknelerde
ekip idi. Düzenlenen yarışlarda tekne sınıfları gezi ve yarış grubu olarak
ayrılıyordu, sonra bu gruplandırma
kaldırıldı yarış tekneleri ile gezi tekneleri rakip olunca, modifiye gezi
teknelerinin yarışlarda kazanma şansı
kalmadı.
Taner Halaçoğlu (Sanayi Dış Ticaret),
Gürsel Öztürk (Mühendislik İnşaat)
Nedret Yazıcı (Ticaret, İnşaat), Münci
Öz (Dış Ticaret, Sanayi), Hasan Özyurt (İnşaat, Kozmetik), Umur Özkal
(Lojistik), Ayhan Karaca (Dış Ticaret)’dan oluşan ortaklar ve aileleri
aynı zamanda teknelerini gezi amaçlı
da kullandıklarından bu teknelerden
vazgeçmek istemiyorlardı.
İstanbul Yelken Kulübünde yenen bol
alkollü bir yemek sırasında 7 ortak bir
Farr 40 yarış teknesi almaya karar verdik. Hemen orada bir peçete üzerine
bu karar yazıldı ve ortaklar tarafından
imzalandı. Sonraki bir kaç gün içinde
bu ortaklığın anayasası yazıldı.
Eser : Bu kararı alırken nasıl bir hedef
koydunuz, amaç neydi?
Taner : Amacımız rekabetçi bir ortamda performanslı bir şekilde yelken
yapmak, yarışmak, kazanmak, tekne-
yelken dünyası : Yarışmak! Gezmek! Heyacan! Keyif! Hırs! <
Eser : Evet! Satın alma kararı verildikten sonra Farr 40 avına çıkmak kolay
bir iş değil, tekneyi nerede buldunuz,
ülkeye nasıl geldi? Nasıl donatıldı?
Taner : Bu tekneyi Amerika Rhode Island New Port’ da bulmuştum. Aynı
zamanda İtalya’da da başka bir tekne
bulduk ve getirme kolaylığı nedeniyle
İtalya’dakini tercih ettik, ancak tekne
biz alıcı olunca bir anda başkasına
satılıverdi. Bu nedenle Amerika’daki
tekneye kaporo yollayıp, bir servey
firmasına servey yaptırdık. Sonra da
tekneyi New Port’da teslim almaya
gittim. Salma ve direk söküldü, tekne
kara yoluyla New Jersey’e yollandı
oradan da her türlü otobüs, otomobil
gibi tekerlekli kara taşıtlarını taşıyan
bir gemi ile Türkiye’ye nakliyesi yapıldı. Satıcı teknenin nakliyesi sırasın-
da çok yardımcı oldu, tekne geldiğinde tek bir eksik parça, çalışmayan hiç
bir ekipman yoktu, hatta hiç bir yerde
yazmayan bir çok yedek parça, alet,
ve yelkenler bulduk.
Eser : Farr 40 la yarışmak nasıl bir
duygu? Kolay bir tekne değil, Profesyonel yardım aldınız mı?
Taner : İlk günlerde Farr 40 bizleri
çok korkutuyordu. Hiç birimiz böyle bir teknede yarışmamıştık. Birçok
bilinmeyen vardı. Tekneyi tamamen
kendimiz kullanmak istiyorduk, bunun için zamana ve bilgiye ihtiyacımız vardı. İlk sene profesyonel destek
aldık, antrenman yaptık. İlk Güney
yarışımıza Sinan Sümer, Kaan İş gibi
yelkencilerle ortak ekip kurarak katıldık. Sonraki senelerde sadece kendi
ekibimizle yarışmaya devam ettik ve
başardık.
Farr 40’ın en önemli özelliği tekne
hakkındaki her türlü bilgiye ki, buna
performansı artırmak için gerekli bilgiler dahil, çok kolay bir şekilde ulaş-
mak mümkün.
Tekneyi öğrenince daha da çok seviyorsunuz, Farr 40 bizim amacımıza
uygun dünyadaki en iyi teknelerinden biri. Kullanımı kolay, zaten sınıf
teknelerin sahipleri tarafından kullanılmasını şart koşuyor. Hatta birçok
yönden bizim eski gezi teknelerimize
göre kullanımı daha kolay diyebilirim. Bir kere yükler çok daha hafif,
tekne çok daha dengeli. Hafif havada
çok başarılı. Tek sorun esen havalarda
orsada tekneyi dengelemek... bizleri
çok yoruyor.
Eser : 7 kişi bu tekne için yeterli ekip
sayısını karşılamaz, eksik kişileri nasıl
tamamlıyorsunuz?
Taner : Tekneye 10-12 kişilik ekip
gerekiyor. Biz 7 kişiyiz kalan ekibi de
eski ekiplerimizden tamamlıyoruz.
Geçen sene hiç yatta yarışmamış 2
adet eski centerboat yarışçısını ekibe
dahil ettik, bir iki antrenman sonrasında çok başarılı bir şekilde adapte
oldular. Gelecekteki ekip ihtiyacımızı
37
Ocak - Şubat - Mart
yi kendimiz ve bize katılacak tamamen amatör bir ekiple kullanarak keyif almak. En önemlisi, hepimiz için
yaşam şekli olmuş yelkeni, doyasıya
yaşamak. Bu arada kendi gezi teknelerimizi de kaybetmemek.
> yelken dünyası : TOKA Yelken Ekibi ile MATmazel çok canlar yakacak!
Ocak - Şubat - Mart
böyle karşılamayı düşünüyoruz.
7 Bela Ortaklar!
ki yarışın sonunda pontonda oluyor,
hem yarışı yorumluyor, hem de eğleniyoruz.
Eser : Her konuda ortaklık zor iştir,
dengeleri nasıl koruyorsunuz?
Eser : Ortakların konuyla ilgili başka
hedefleri veya düşünceleri var mı?
Taner : Dengeler, ortaklık öncesi yazılan anayasadaki kurallara göre hareket etiğimiz için hiç bozulmuyor.
Yani başta yapılan bu anlaşmanın çok
büyük yararı var. Ortak paydalarımız
çok yüksek. İlk tekne aldığımızda
Energie teknesi ekiplerinden Ahmet
arkadaşımız da ortaktı, fakat çıkmak
istedi hemen yine eski Energie ekibinden Münci Abi yerini aldı. Hatta
başka ortak olmak isteyenler de var,
ama 7 bizim uğurlu sayımız onun için
kabul etmiyoruz.
Taner : ARC yarışı ile Atlantiği geçmek en büyük hedefimiz, tabi Farr 40’
tan daha konforlu ve güvenli bir tekne
ile. (Farr 40 la geçmek korkunç zevkli
bir yelken deneyimi olabilirdi, çünkü
apaz ve pupada daha zevkli bir seyir yapacağınız tekne bilemiyorum) .
Hatta bu konuda da bir peçete yazıldı, imzalandı, 2014 te yapılacak diye.
Şimdi hanımlardan ve çocuklardan
izin alma safhasındayız!
Eser : Kazandığınız kupaları nasıl
paylaşıyorsunuz, kim eve götürüyor?
Taner : 7 Bela’ nın 3 sponsoru var!
Micro Yazılım Evi, Armada Logistik,
Helly Hansen Sport Works.
Taner : O konuda anayasamızda yazılı. Kupaları kura ile alıyoruz. Kupa
alan bir dahaki kuraya giremiyor.
Her ortak aldığı kupa sonrası -reklam
olacak ama- bir şişe Johnnie Walker
Black Label Whiskey’i ekibe sunmak
zorunda. Bu da genelde bir sonra-
38
Eser : 7 Bela’nın sponsoru var mı?
Eser : Yarışırken yaşadığınız enteresan
veya komik şeyler oluyor mu?
Taner : Hemen hemen her yarışta muhakak birçok ilginç, entresan, komik
olay oluyor. Zaten yelken sporunun
dinamiği bu, bizi büyük bir tutkuyla
bu spora bağlayan…
Ortaklardan Hasan Özyurt ise 7 Bela
ile tekne sahibi olmanın keyfini şöyle
anlatıyor.
Benim teknem yoktu, hiç olmazsa
yarışırken gezerim dedim, Taner’ in
anlattığı gibi yemek yerken peçeteye
yazdık, imzaladık ve sonrasında da
aldık. Bizde bir konu konuşulurken
ver peçeteyi yazayım denir ve hayata
geçirilir.
Denizden ve birbirimizden kopmamak ilk amacımızdı. Yarış filosunun
iddialı tekneleri olan Farr 40’la yarışmak harika bir duygu, eskiden “kimler gidiyor önden?” diyorduk, şimdi
“kimler geliyor arkadan?” diyoruz.
Önümüzdeki zaman diliminde yurt
dışında yarışmak ve okyanus geçmek
gibi hayallerimiz var.
Taner Halaçoğlu’nu yakalamışken ülkemizde yelken sporunun gelişimi ve
yat yarışçılığı ile ilgili fikirlerini de almak istedim. Bakın neler söyledi!
Yat yarışlarının gelişiminin önündeki
en büyük engel şu anda uygulanmakta olan sınıflandırma sistemidir. Bu
yelken dünyası : TOKA Yelken Ekibi ile MATmazel çok canlar yakacak! <
sistem çok performanslı, sadece yarışa uygun teknelere prim veriyor. Bunun sonucunda bizim gibi ekiplerin
artık çıkması çok zor. Esasında yelken
Türkiye’de çok gelişiyor Beneteau,
Jeanneau, Bavaria gibi firmalar Avrupa’da kendi ülkelerinden sonra en
çok tekneyi Türkiye’ye satıyorlar. Bu
tekneler marinalarda yatıyor, çoğunun bazı yarışlarda yarışabilecekleri
olanaklar yaratılması lazım. Örneğin
geçen yıl Türkiye Yelken Federasyonu’nun İstanbul Boğazında düzenlediği yelken şenliği gibi.
Bu tekneleri filoya katacak IRC sertifikalı bir gezi sınıfı veya sertifikasız
destek sınıfı gibi bir sınıf olabilir veya
her ikisi birden olabilir. Böyle yapılırsa bu insanlar yarış ile tanışır ve bazıları daha sonra yarış sınıfına geçmek
isteyebilir. Yarış filomuzda bu geçişi
yapan pek çok örnek var.
Sponsorluk konusuna gelince çok
önemli... Yat yarışçılığının uluslararası boyuta geçmesi için en büyük engellerden biri sponsor bulunamaması.
Yoksa optimistten başlayarak yüksek
sayıda yelkenci yetişiyor daha sonra
lise, üniversite, iş yaşamı gençleri yelkenden uzaklaştırıyor. Yelken hayatını
sürdürecek geliri sağlayamıyor, işte
bu noktada sponsorlar çok önemli.
Fransa, İngiltere, İtalya gibi kitlelerin
yelken sporunu takip ettiği ülkelerde
sponsorlar büyük yatırımlar yapabiliyor ve bu spor adı geçen ülkelerde
çok gelişiyor. Aynı ilgi ve sponsor yatırımları bizde de olsa yat yarışçılığı
başka boyutlara taşınabilir.
Bu söyleşi ve bilgilendirme için Taner
Taner Halaçoğlu’na sonsuz teşekkürlerimle...
7 Bela’nın keyfi, neşesi ve başarısı
bol, tüm umutları gerçek olsun. Dilerim okyanus geçiş hikâyelerini de
buradan sizlere ballandıra ballandıra
anlatma şansına sahip olurum.
Görüşmek üzere!
Eser İnce
39
Ocak - Şubat - Mart
Skipper
Ocak - Şubat - Mart
> basında biz
40
41
Ocak - Şubat - Mart
basında biz <
> AE Ailesi’nden
Rize’nin Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 95.
Yıldönümü Organizasyonuna Sponsor Olduk
2 Mart 1918 Rize’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 95.yıldönümü kutlamaları çerçevesinde, 2 Mart gecesi Türker
İnanoğlu Maslak Show Center’da kutlama organizasyonu gerçekleşti. Her sene olduğu gibi, geceye sponsor olarak
destek verdik.
Ocak - Şubat - Mart
2 bin 500 davetlinin katılımıyla gerçekleşen, Rize’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 95. Yıldönümü organizasyonunda açılış konuşmasını İstanbul Valisi; Hüseyin Avni Mutlu yaptı. Gecede müzik dünyasının en önemli isimlerinden
Ferhat Göçer sahne aldı. Geceye katılan üst düzey yöneticilerimiz ve personelimiz, oldukça keyifli bir gece geçirdiklerini ifade ettiler.
42
AE Ailesi’nden <
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Kırmızı Güllerle
Kutladık
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, CFO’muz Hasan Ali Gül’ün bizlere hediye ettiği kırmızı güllerle kutlama yaptık. Tüm
Dünya Kadınlarının gününü, yürekten kutluyor eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu yaşam sürmelerini diliyoruz.
Ulu önder M.Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlarımız üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
43
Ocak - Şubat - Mart
Kuveyt Türk Bankacılık Üssü Projesi çalışanlarımızdan
Sn. Kamil Güngör’ün 15 Şubat 2013 Cuma günü biricik
oğlu Osman Efe Güngör dünyaya geldi. Güngör ailesini
tebrik ediyoruz.
> AE Ailesi’nden
Yönetim Kurulu Üyemiz
Sn. Hasan İnce’nin amcasının oğlu,
Selim İnce
vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet
kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
Proje Yönetim Departmanı, Yurtiçi Mekanik İşler
Müdürümüz Sn. Celil Doğan’ın annesi,
Ayşe Doğan
vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet
kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
İnsan Kaynakları Departmanı, Vize & Bilet İşleri
Müdür Yardımcısı Sn. Seher Öztopuz’un teyzesi,
Ülkü Acı
Ocak - Şubat - Mart
vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet
kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
44

Benzer belgeler