Şubat-Sayı: 83 - Adalet Bakanlığı

Transkript

Şubat-Sayı: 83 - Adalet Bakanlığı
Seslenis
“Türk çocuðu ecdadýný
tanýdýkça daha büyük
iþler yapmak için
kendinde kuvvet
bulacaktýr.”
ATATÜRK
15 Þubat 2009 Pazar • Ücretsizdir • Ayda bir çýkar • Yýl: 7 • Sayý: 83
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüðü yayýnýdýr
Eskiþehir Adalet Sarayý
törenle hizmete açýldý
ESKÝÞEHÝR Adalet Sarayý, Devlet Bakaný
ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek ve
Adalet Bakaný Mehmet Ali Þahin'in katýldýðý törenle hizmete açýldý. 30 Ocak 2009 tarihinde gerçekleþtirilen açýlýþta konuþan
Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, "Hukuka uymaya ve hukuku uygulamaya yasama, yürütme ve yargý dahildir. Buna uymak ve uygulamak noktasýnda
hiçbir erkin ve neticede vatandaþ olarak
hepimizin hiçbir ayrýcalýðý ve istisnasý yoktur." dedi.
ADALET Bakaný Mehmet Ali Þahin de törende yaptýðý konuþmada, son 6 yýlda inþa
edilen adalet sarayý sayýsýnýn kýsa bir süre
içerisinde 170'e ulaþacaðýný söyledi. 8-9’da
‘Aile Eðitimi Projesi’yle
ilgili toplantý yapýldý
Ýstanbul Ýli Üsküdar Ýlçesinde uygulanmasý plânlanan “Aile Eðitimi Yoluyla Þiddetin Azaltýlmasý ve Suçun
Önlenmesi Projesi” kapsamýnda, Üsküdar Haydarpaþa Lisesinde toplantý
düzenlendi. 08 Ocak 2009 tarihinde
yapýlan toplantýda Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Nizamettin Kalaman bir konuþma yaptý. 2’de
Genel Müdürlük heyeti
kurumlarý ziyaret etti
Genel Müdür Kalaman, Ýstanbul’da
incelemelerde bulundu
Nizamettin
KALAMAN
Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü
DENETÝMLÝ SERBESTLÝK
HÝZMETLERÝ ÝLE
BAÞARILANLAR
Bakanlýðýmýzýn 2005 yýlýnda yaptýðý önemli reform çalýþmalarý kapsamýnda ülkemizde
denetimli serbestlik sistemi kurulmuþtur. Denetimli serbestlik hizmetleriyle infaz sistemimize yeni bir anlayýþ gelmiþ, hapis cezasýna alternatif tedbirler uygulanmaya baþlanmýþtýr.
Denetimli serbestlik sistemi, kurulmasýnýn
ardýndan çok kýsa sürede kurumsallaþmasýný
tamamlamýþ, hem infaz uygulamalarýnda hem
de hükümlülerin topluma kazandýrýlmasýnda
önemli baþarýlar elde etmiþtir.
Devamý 2’de
Kurumlarda
‘Dünya AIDS
Günü’ etkinliði
1 Aralýk Dünya
AIDS Günü kapsamýnda
ceza infaz kurumlarýnda,
hükümlü ve tutuklularýn
AIDS’e karþý bilinçlenmeleri amacýyla çeþitli
etkinlikler gerçekleþtirildi. Devamý 5’te
CEZA ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Nizamettin Kalaman, ceza infaz kurumlarý,
denetimli serbestlik ve yardým
merkezi þube müdürlükleri ve
personel eðitim merkezindeki
çalýþmalarý yerinde görmek ve
personelle görüþmek amacýyla
9-13 Ocak 2009 tarihleri arasýnda Ýstanbul'a çalýþma ziyareti gerçekleþtirdi. 7’de
Prof. Dr. Üstün Dökmen
Ankara 2 No’lu L Tipi’nde
seminer verdi
Prof. Dr. Üstün Dökmen, Ankara
2 No’lu L Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumunda hükümlü ve tutuklulara “Ýletiþim” konusunda seminer verdi. Devamý 16’da
Metris M Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunu ziyaret
eden Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Nizamettin
Kalaman, personelin sorunlarýný dinledikten sonra
odalara girerek, hükümlü ve tutuklularla görüþtü.
Emine Erdoðan, Antalya L Tipi
Ceza Ýnfaz Kur umunu ziyaret etti
Baþbakan Erdoðan’ýn eþi
Emine Erdoðan, Antalya L Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunu ziyaret etti. Erdoðan, 5 Ocak
tarihindeki ziyarette, Kurumdaki anasýnýfýný gezerek, burada eðitim gören çocuklara hediye daðýttý. Devamý 2’de
Konya E Tipi’nde Mevlânâ’yý
anma etkinliði
Mevlânâ Celaleddin Rumî’yi anma etkinlikleri kapsamýnda Konya E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda
program gerçekleþtirildi. Konya Müze Müdürü Yusuf Benli’nin “Mevlânâ ve Ýnsan
Sevgisi” konulu bir konferans verdiði programda, sema gösterisini hükümlü ve
tutuklular ilgiyle izledi. 16’da
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüðünde görevli Tetkik Hâkimleri Mustafa Yapýcý, Ali Yýldýz, Abdullah Murat
ve Fahrettin Kýrbýyýk ile Þube Müdürü Fikret Tuygun’dan oluþan heyet
ceza infaz kurumlarýnda incelemelerde bulundu. Devamý 5’te
Sivas E ve Aðrý M Tipi
Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumlarýnýn ‘acý kaybý’
Sivas E Tipi Kapalý Ceza
Ýnfaz Kurumu Ýnfaz ve Koruma Memuru Ali Çaldýran
29.12.2008 tarihinde, Aðrý
M Tipi Ceza Ýnfaz Kurumu
Ýnfaz ve Koruma Memuru
Mehmet
Oðuzkan
ise
13.01.2009 tarihinde, yakalandýklarý hastalýk nedeniyle vefat etti. 5’te
Amasya’da Kurum
personeli yýl sonu
eðlencesiyle stres attý
Amasya E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumu personeli, eþ ve çocuklarý
için “Yýl Sonu Eðlencesi” düzenlendi. 2006 yýlýndan beri yapýlmakta olan
program ile personelin iþ ortamýnýn
stresinden uzaklaþmasý, ailelerin birbirleriyle tanýþýp, kaynaþmasý ve böylece birlik-beraberliðin artmasý
amaçlanýyor. Devamý 14’de
Siverek’te belge
daðýtýmý ve konser
coþkusu
Siverek Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda, Þanlýurfa ÝÞKUR Ýl Müdürlüðü ve Ýlçe Halk Eðitim Merkezi
Müdürlüðü iþbirliðinde açýlan bilgisayar iþletmenliði ile 1.ve 2. kademe
okuma yazma kurslarýnda baþarýlý
olan hükümlü ve tutuklulara belgeleri, 15 Ocak 2009 tarihinde gerçekleþtirilen müzik-eðlence programýnda verildi. Devamý 12’de
Seslenis
Sayfa 2
Nizamettin
KALAMAN
Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü
DENETÝMLÝ SERBESTLÝK
HÝZMETLERÝ ÝLE
BAÞARILANLAR
BÝRÝNCÝ SAYFADAN DEVAM
2009 yýlý Ocak ayý itibariyle denetimli serbestlik sisteminde üç yýl geride býrakýlmýþtýr. Üç yýllýk uygulama
deðerlendirildiðinde, denetimli serbestlik ve yardým
merkezi þubelerinin ceza adalet ve infaz sisteminde
güçlü bir þekilde yerini aldýðý, kurumlar arasý iþ birliðine dayalý örnek uygulamalar gerçekleþtirildiði görülmektedir. Denetim altýna alýnan kiþi sayýsýna bakýldýðýnda, mahkemelerce verilen denetimli serbestlik kararlarýnda her yýl artýþ olduðu görülmektedir. 2008 yýlýnda denetim altýna alýnan kiþi sayýsýnda, 2007 yýlýna
göre % 54 artýþ olmuþtur.
Niceliksel artýþýn yanýnda denetimli serbestlik, uygulamadaki baþarýlarýyla hem toplum hem de diðer kurum ve kuruluþlar tarafýndan sýk sýk takip edilen bir kurum haline gelmiþtir. Denetimli serbestlik uygulamalarýna bakýldýðýnda seçenek tedbirlerin, bu tedbirler içinde kamu yararýna çalýþma tedbirinin infaz sisteminde
çok özel bir yeri olduðu görülmektedir. 2008 yýlýnda kamu yararýna çalýþma tedbirinde önemli bir artýþ olmuþ,
bu tedbirin infaz sistemimize yeni bir soluk getirmesi
nedeniyle, toplum tarafýndan da ilgiyle takip edilmiþtir.
Denetimli serbestlik sisteminin önemli uygulamalarýndan bir diðeri sosyal araþtýrma raporlarýdýr. Soruþturma veya kovuþturma aþamalarýnda hazýrlanan bu raporlarla þüpheli ve sanýklarýn, Cumhuriyet savcýlarý ve
hakimlerce tanýnmalarý saðlanmýþtýr.
Madde baðýmlýlýðý, hem dünyada hem de ülkemizde üzerinde durulan en önemli konulardan biridir.
Madde baðýmlýlarýnýn rehabilitasyonu, denetimli serbestlik ve yardým merkezi þube müdürlüklerince saðlýk
kurumlarýyla iþ birliði içinde yerine getirilmektedir.
Denetimli serbestlik ve yardým merkezi þube müdürlükleri bu alanda yaptýklarý çalýþmalarla, madde tedavisi
konusunda ülkemizde ilk akla gelen kurumlardan birisi olmuþ, Emniyet Genel Müdürlüðü ve diðer kurumlarla iþ birliði yapýlarak çok sayýda çalýþmaya imza atýlmýþtýr.
Denetimli serbestlik, hapis cezasýna alternatif uygulamalarýn yaný sýra koþullu salýverilme sonrasýnda ve
maðdurlara yönelik yürütülen çalýþmalarla da ceza infaz
sisteminde önemli bir eksikliði tamamlamýþtýr. 2005 yýlý öncesinde hem ceza infaz kurumundan salýverilen
hükümlüleri denetleyebilecek, hem de hükümlülerin
topluma uyum saðlamalarýna yardýmcý olacak bir kurum bulunmamaktaydý. Þubelerimiz tarafýndan büyük
önem verilerek yürütülen bu çalýþmalarla hükümlülerin
yeniden suça yönelmelerine neden olabilecek faktörler
ortadan kaldýrýlmaya çalýþýlmakta, diðer kurumlarla iþ
birliði içinde meslek eðitimi, maddi ve sosyal yardýmlarla da yaþama yeniden tutunmalarý saðlanmaktadýr.
Denetimli serbestlik, yardým ve koruma hizmetleri
kapsamýnda yapýlan tüm bu çalýþmalarla elbetteki öncelikli amaç, hükümlülerin yeniden suç iþlemelerini engelleyerek, toplum güvenliðine katkýda bulunabilmektedir. Bu amaçla personelimiz büyük özveriyle çalýþarak
denetimli serbestlik sisteminin bugün bulunduðu noktaya gelmesini saðlamýþtýr. Personelimiz yalnýzca denetim altýna alýnan kiþilerin takip edilmesi ile ilgilenmemiþ, sistemin bir adým ileriye götürülmesi için kurumlar arasý iþ birliði çalýþmalarý yürütülmesi, toplumu ve
ilgili kurumlarý bilgilendirmeye yönelik seminerler düzenlenmesi, eski hükümlülere ve denetimli serbestlik
altýndaki hükümlülere yönelik projeler hazýrlanmasý gibi pek çok çalýþma ortaya koymuþlardýr. Bu çalýþmalarýn
bir diðeri de e-dergi uygulamasýdýr. E-dergi ile denetimli serbestlik ve yargý sistemine hem önemli bir haberleþme aracý hem de bilgi kaynaðý saðlanmýþ, yayýnlandýðý bir yýllýk süre içinde büyük ilgi görmüþ, yaklaþýk
50.000 kiþi tarafýndan takip edilmiþtir.
Bu vesile ile yapýlan çalýþmalardan dolayý teþekkür
eder, baþarýlarýn devamýný dilerim.
15 Þubat 2009
Genel Müdür Kalaman, “Aile Eðitimi
Yoluyla Þiddetin Azaltýlmasý ve
Suçun Önlenmesi Projesi”nin
toplantýsýnda konuþma yaptý
08 Ocak 2009 tarihinde, Ýstanbul Ýli Üsküdar Ýlçesi'nde uygulanmasý plânlanan "Aile Eðitimi Yoluyla Þiddetin Azaltýlmasý
ve Suçun Önlenmesi Projesi"
kapsamýnda, Üsküdar Haydarpaþa Lisesi'nde toplantý düzenlendi.
Toplantýya; Adalet Bakanlýðý
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Nizamettin Kalaman, Denetimli Serbestlik ve Yardým
Hizmetlerinden Sorumlu Daire
Baþkaný Vehbi Kadri Kamer, Üsküdar Kaymakamý Ýzzettin Küçük, Üsküdar Cumhuriyet Baþsavcýsý Hadi Salihoðlu, Üsküdar
Adliyesi hâkim ve Cumhuriyet
savcýlarý, Üsküdar Belediye Baþkan yardýmcýsý, Üsküdar Ýlçe
Emniyet Müdürlüðü yetkilileri,
Üsküdar Ýlçe Milli Eðitim Müdürü ve Þube Müdürleri, Paþakapýsý Ceza Ýnfaz Kurumu Müdürü
ve uzmanlarý, Üsküdar Denetimli Serbestlik ve Yardým Merkezi
Þube Müdürü ve uzmanlarý, Üsküdar Ýlçesindeki okul müdürleri, rehber öðretmenler, okul aile
birliði üyeleri olmak üzere yaklaþýk 600 kiþilik bir katýlým gerçekleþti.
Toplantýda; proje ile ülke düzeyinde anne-baba eðitimi seferberliði baþlatýlarak, suç ve suçlulukla erken mücadele adýna aile,
okul ve sosyal çevre boyutunda
koruyucu önlemler alýnmasý; þiddet, saldýrganlýk ve suçluluk konularýnda toplumsal duyarlýlýðýn
artýrýlmasýnýn hedeflendiði ifade
edildi.
Genel Müdür Kalaman yaptýðý konuþmada; suç davranýþýnýn
ortaya çýkmasýnýn önlenmesi, suç
iþlendikten sonra çocuklarýn yeniden topluma kazandýrýlmasý ve
suç tekrarýnýn en aza indirilmesi
için aile eðitimlerinin büyük
önem arz ettiðini; bu kapsamda
ceza infaz kurumlarýnda bulunan
hükümlü ve tutuklular ile denetimli serbestlik kapsamýndaki kiþilere okuma-yazma, Açýk Ýlköðretim Okulu, Açýköðretim Lisesi
ve üniversite eðitimi ile kütüphane ve dershane gibi her türlü
eðitsel çalýþmalara katýlma; futbol, voleybol, basketbol, masa tenisi, badminton, satranç, dart,
squash gibi sportif faaliyetler ile
sosyal, kültürel, meslekî etkinliklerde bulunma, psiko-sosyal destek ve rehberlik hizmetlerinden
yararlanma imkâný verildiðini;
çocuklar için verilen eðitsel hizmetlerin yaný sýra psiko-sosyal
hizmetlerin de çocuklara yönelik
sürdürülen çalýþmalarýn aðýrlýk
noktasýný teþkil ettiðini; çocuðu
tanýma, yönlendirme, alýþtýrma,
bireysel ve grup görüþmeleri, da-
nýþmanlýk, toplumla iliþki, gönüllülerle çalýþma ve salýverilme
sonrasý hazýrlýk hizmetlerinin
yürütüldüðünü; çocuðu ve yaþadýðý ortamý daha iyi tanýmak, çocuðun geliþimi hakkýnda bilgi almak, bilgi vermek ve ailenin davranýþ örüntüsünü belirlemek
amacýyla ailelerle görüþüldüðünü, onlara yönelik rehberlik çalýþmalarý yapýldýðýný; ceza infaz kurumlarýnda bulunan çocuklarýn
ailelerine yönelik olarak "Aile
Eðitimi Programý"nýn yürütüldüðünü, bu programýn kurumlarda
bulunan çocuklarýn aileleri ile
iliþkilerin kurulmasý ve/veya iliþkilerinin yeniden düzenlenmesi,
kurum sürecinde ve sonrasýnda
topluma uyum saðlayan bireyler
olabilmeleri yolunda aile desteðinin saðlanmasý, ailelerin çocuklarýnýn içinde bulunduklarý durumla ilgili farkýndalýklarýnýn artýrýlmasý ve bu konuda sorumluluk almalarý için yönlendirilmeleri gibi konularý içerdiðini ifade
etti.
Emine Erdoðan, Antalya L Tipi
Ceza Ýnfaz Kurumunu ziyaret etti
Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn eþi Emine Erdoðan, Antalya L Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklu annelerinin yanýnda kalan çocuklarýn eðitim
gördüðü anasýnýfýný ziyaret etti.
5 Ocak tarihinde yapýlan zi-
yarette Emine Erdoðan, Kurum
Müdürü Hasan Dal’dan Umut
Anasýnýfý ve çocuklarla ilgili bilgi
aldý. Çocuklarla sohbet ederek,
onlarla yakýndan ilgilenen Erdoðan, çocuklara hediye daðýttý.
Anasýnýfýný gezen Erdoðan
mekâný çok beðendiðini ifade et-
ti. Çocuklar da kendi yapmýþ olduklarý el emeði, göz nuru Türk
Bayraðýný Erdoðan’a hediye etti.
Erdoðan, Ülkemizde hükümlü ve tutuklu ailelerin çocuklarýna
yönelik ilk ve tek uygulama olarak
açýlmýþ olan anasýnýfýný ziyaret etmekten son derece mutlu olduðunu belirterek, "Ýnsan haklarýna
saygý budur. Bu uygulamanýn
tüm Türkiye'ye örnek olmasýný
temenni ediyorum."dedi. Sivil
toplum kuruluþlarý güçbirliði tarafýndan donatýmý yapýlan L Tipi
Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu Umut
Anasýnýfý'nda halen 6 kýz, 3 erkek
olmak üzere toplam 9 öðrenci
eðitim görüyor.
Erdoðan, yapmýþ olduklar
böyle güzel çalýþmalardan dolayý
Kurum Müdürü Hasan Dal ve
personele teþekkür ederek, Kurumdan ayrýldý.
Seslenis
15 Þubat 2009
Sayfa 3
YAÞAMAK
AÞKIMI DÝYEMÝYORUM
MUTLULUK VE HÜZÜN
YABAN ÝKLÝMLERÝN BAHARI
Kaf daðýnýn ardýndan
Esen rüzgarda,
Zümrüd-ü Anka kuþunun
Kanat çýrpýnýþýnda…
Benden bir þeyler saklýyorsun;
Çok sabrettim demen için.
Her bakýþýn bir kriz gibi,
Dokundukça burkulur içim.
Sýcak bir merhabaydýn sen;
Yalýn, sade, maðrur ve sevgi dolu.
Seni her anýmsadýðýmda;
Kalbim öylesine bir hâl alýrdý ki,
Haþarý bir köpeðin
Kýrlarda arsýzca koþturmasý gibi...
Bir bebeðin masumiyeti kadar yalýn,
Uðruna can verebilecek kadar delice
Mutluluðumdun sen...
Kaçýncý gece bu, özleminle yandýðým.
Bilmiyorum kaç kezdir,
Sen diye yastýðýmý okþadýðým.
Sensiz gecelerde,
Gözyaþlarýmla, yýldýzlarý yýkadýðým.
Yaþamak,
Gökkuþaðýnýn renklerinde,
Periler diyarýnda,
Umutlar ülkesinde…
Yaþamak,
Kýlýçlarýn gölgesinde,
Kaðýt kaplan pençesinde,
Nükleer silâh tehdidinde…
Emine Halman Çetin
Hâkim
KAÇIRIYORUM
Yorgun ellerimi açtýðýmda,
Baþlýyor gözlerim harýl harýl çalýþmaya.
Tuttuðum kalemin savruluþlarýyla
Islanýyor satýr aralarý.
Genelde duymakta zorlandýðým,
Kalbimin söyledikleri çýnlatýyor kulaklarmý.
Ve yazýyorum kalbimce...
Hergün uzaklaþýyor hatta kaçýyorum,
“Sen ve ben” lafýnýn birlikteliðinden.
Aslýnda ben kaçýrýyorum;
“Sen ve ben”li bilinesi en kýymetli anýlarý.
Kitaplarýn içinde filmler, filmlerin içinde kitaplar.
Ve bunlarýn hepsinin içindeki “sen ve ben” sohbetleri.
Hepsini kaçýyorum, sebebi belli...
Murat Özcan
Eskiþehir Açýk Ceza Ýnfaz Kurumu
B
Bazen moral veriyorsun,
Süzen gözünde bir anlam…
Arada bir içimi yakýyorsun,
Bir þeyler söyle kurbanýn olam.
Aylardýr sineme batar bakýþýn,
Her lahza yüreðime iþler aþkýn.
Gördüðüm zaman ruhumu okþarsýn,
Ben senden, sen benden yakýn.
Dolup taþar emeller ufkundan,
Bütün sevgileri sundum uðruna.
Bu gönül vazgeçmiyor tutkundan,
Aþký demledik yine senin arzuna.
Artýk sabredemiyorum;
Hele yüzüme bak ne görüyorsun?
Kaþlarýmýn arasýna diyemiyorum,
Sen aþkýna hep ümit veriyorsun.
Hadi Demirel
Bitlis E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumu
GÜZEL SÖZ
Ýnsanlar baþaklara benzer.
Ýçleri boþken baþlarý havadadýr; doldukça eðilir.
(MONTAIGNE)
u hayatta her insameden; bize iyi niyetnýn
düþüncesi, SEVDÝKLERÝMÝZÝ le öðüt vermeye çalýsevdiklerini kýr- KAYBETMEYELÝM þan, yargýlamak için
mamak, onlara sevgilerini
deðil, öz eleþtirimizi
en güzel þekilde ifade edebilyapmamýz için bizi uyaran
mektir. Kimse bilerek ve isteyerek sevdiklerimizi kýrmayalým. Onlarý
sevdiklerini kýrmak, incitmek is- kaybetmeyelim.
temez. Fakat bazen yakýn iliþkilerNe olursa olsun acele karar
de bir anlýk öfkeye kapýlarak sev- vermeyin. Acele kararlar zihnin
diklerimizi kýrarýz. Bu durum ba- durduðu anlarda ortaya çýkar.
zen telafi edilemez sonuçlara yol Onun için acele kararlarla kendiaçar, belki de onlarý kaybederiz.
mize ve sevdiklerimize zarar verYapmýþ olduðumuz bu tür meyelim.
yanlýþlar, düþünmeden davranmaBaþkalarýna özenle davranmak
nýn sonucudur. Yakýn iliþkileri- için bilinçli ve sürekli bir çaba
mizde, onlarý kaybetmeyeceðimi- gösterir olsaydýk bunun kendimiz
zi düþündüðümüzden olacak, za- ve toplum üzerinde hayranlýk
man zaman onlara karþý düþünce- uyandýrýcý etkileri olurdu. Bunu
sizce davranýþlarda bulunuruz. baþarabilen insanlar çevremizde
Oysa düþünün; sýcak soðuk de- çok… Baþkalarý için gösterdiðimeden, her türlü olumsuz þart- miz bu türlü bir çabayý, sevdiklelarda dahi "of" bile demeden yolla- rimiz için göstermemiz zor mu
ra düþen, diþinden týrnaðýndan acaba? Neden göstermeyelim ki?
senin için artýran, giyinmeyip giy- Hayatta en önemli varlýklar onlar
diren, özleminle yanýp tutuþan, deðil mi bizim için?
her ne olursa olsun senin yanýnda
Bizim için hayatýn anlamý sevolan kiþilerdir sevdiklerin.
diklerimizdir. Onlar olmadan tüm
Nedenlerini merak etseler de anlamýný yitirir yaþam. O zaman
gözyaþlarýnýn dinmesini bekleye- gelin onlarý kýrmayalým, onlarý
cek kadar anlayýþlý; saçmalasak da kaybetmeyelim ki bizler de kayýp
bizi dinleyecek kadar sabýrlý; acý- olmayalým!
mýzý, derdimizi kendilerine yük
Ýþ iþten geçmeden teþekkür
edecek kadar fedakâr ve cömert edelim hiç deðilse, bizi hiçbir þey
kiþilerdir sevdiklerimiz.
beklemeden sevdikleri için.
Ýliþkilerimizde, onlara sitem
etmek, yakýnmak yerine kýrýlýp
Gazi Karaýkuþ
dökülen baðýmýzý yeniden onarÝnfaz ve Koruma Memuru
manýn yollarýný aramamýz gerekir.
Malatya E Tipi Kapalý Ceza
Yüzleþmekten korkmadan, çekinÝnfaz Kurumu
Mutluluðum gibi, hüznüm de sen...
Yalnýz býrakýp da gittiðin günden beri...
Hele o son mektubundan bu yana,
Batýk gemiler misali,
Hüzne gömüldü yüreðim.
Ýçim acýsa da onurum kýrýlsa da,
Hiç kavuþmayacak olsak bile,
Sevmekten vazgeçemem ki seni...
Hüznümsün sen...
Murad Senusoðlu
Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalý Ceza
Ýnfaz Kurumu
HASRET
Özlemlerle yanan bir günün öfkeli
gecesinde,
Tanýmlayamadýðým belirsiz duygunun adýný,
Hasret koydum senden habersiz.
Karanlýk gecelere sakladýðým hasretini,
Kimselere söyleyemem...
Çünkü burular ýþýksýz,
Buralar çýldýrtan gecelere mahkûm.
Ve ben;
Tanýmlayamadýðým seni yufka düþlerimde
uyuturken;
Karanlýk odalarýn aydýnlýða
Dönüþmeyen köþelerinde,
Sana þiirler yaktým geceler boyu.
Benden baþka kimseler bilmez,
Ýçimdeki seni ve karanlýk geceleri.
Her gecede...
Kalemimden dökülen hasret sözcükleri
Beyaz gelinlikli sayfalarla nikâhlanýr.
Ýþte ben;
Karanlýktaki yalnýzlýðýmda
O nikâhlarýn tek þahidiyim...
Mahmut Çolak
Sivas E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
Ne vardý ki;
Bu kadar uzaklara kaçýp,
Benden uzak iklimlerde yaþayacak.
Ben özleminle yalnýzlýðý yaþarken,
Yýrtýldý mesafeler hýçkýrýklarýmdan.
Bosnalý kadýnlar duydu sesimi,
Bir tek sen duymadýn,
Duymadýn feryadýmý, can.
Hasretini çekti mi benim gibi
O büyük þehrin semalarý?
Özleminden aðladý mý kara bulutlar?
Benim kadar sevdi mi seni,
O kalabalýk þehrin duygudan uzak
insanlarý?
Ne vardý ki can,
Ne buldun oralarda?
Yaban iklimlerin baharý olup,
Yeþerip uzaklarda açacak,
Kahredip de beni öksüz býrakacak...
Yýldýzlar duydu feryadýmý,
Bir tek sen duymadýn,
Duymadýn beni hâlâ, can.
Adnan Ýpek
Niðde E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumu
FIKRA
ÝKÝ KATLI OTOBÜS
Bir gün Temel'le Dursun iki
katlý otobüsle yolculuk ediyormuþ. Temel cep telefonunu çýkartýp alt kattaki Dursun'u aramýþ.
- Orada havalar nasýl Dursun
kardeþim?
- Bizim þoför uyumuþ, otobüs kendi kendine gidiyor Temelciðim...
- O da bir þey mi Dursun?
Bizim katta þoför bile yok. Otobüs kendi kendine gidiyor.
B U L M A C A
SOLDAN SAÐA
1) Ceza infaz kurumlarýna
yönelik yayýmlanan gazete- Yüce. 2) Zeybek-Bitkin hâle gelmek. 3) Kum falý- (Kýsaca)
Anadolu Ajansý. 4) Bir göz rengi-Ýlave-(Kýsaca)
Birleþmiþ
Milletler-Tunus'un uluslar arasý
plâka iþareti. 5) Kuzu sesi-Bir
iþi yapmaya hazýr-Yassý demir
ürünü. 6) Mektep-Satrançta bir
hareket-Hititler. 7) Siyah- Halk
dilinde abi. 8) Yabancý mal-Öte
karþýtý-Su. 9) Samsun'un ilçesiGerçek. 10) Bir yerde oturmaÝsim-Uzaklýk anlatýr. 11) Ta…
sonunda anlamýnda-Bir süs
aðacý-Beyaz. 12) Deðerli bir kumaþ-Çan.
a 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
YUKARIDAN AÞAÐIYA
1) Tören-Bir sayý. 2) Labada-Ýzleme. 3) GökyüzüÇok bilmiþ. 4) Saklamak. 5) Yasadýþý gösteri-Bankalar
aracýlýðýyla kullanýlan para yerine geçer. 6) (Kýsaca) Numara-Bir deniz kuþu. 7) Çok büyük-Bir nota-Ýlaç, çareBir tahýl ölçeði. 8) Bir gösterme sýfatý-Hiç evlenmemiþGöz. 9) Bir mikroskop camý-Anafor. 10) Kör-Ýngilizce'de deniz. 11) Bir nota-Gezinti teknesi-Bir gaz adý.
12) Tali-Ýlgi
Cenk Talay
Konya E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
Geçen Sayýdaki
Bulmacanýn Çözümü
Seslenis
Sayfa 4
USTALARDAN SEÇMELER
NECÝP FAZIL KISAKÜREK
HATIRINA DÜÞECEÐÝM
Kopkoyu bir sis içinde bir akþam
Hatýrýna düþeceðim belki
Bir an ýslayacak yaðmur yüzünü
Birden o tatlý demleri hatýrlayacaksýn
Sonra sýcak yataðýnda uzun uzun
Aðlayacaksýn aðlayacak.!
Boðazýnda bir þeyler düðümlenecek
Ah yanýmda olsaydý diyeceksin
Tüm yýldýzlar gülecek haline ay da göz kýrpacak
Ýliklerine iþleyecek bensizlik
Kahrolacaksýn...!
Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
Ufku seyredeceksin saatlerce
Bir rüzgâr kopçalayacak yüzünü
Sonra hayalim gelecek karþýna
Bir Þiirimi mýrýldanacaksýn
Hýçkýracaksýn..!
Gönlünden atamadýðýn gibi kafandan da
Silemeyeceksin beni düþlerine gireceðim her gece
Ýnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
Ve çýrýlçýplak gerçekleri o zaman
Anlayacaksýn..!
Sonra bir þeyler yazmak isteyeceksin
Kafan gibi kalemin de iþlemeyecek
Unutmak isteyeceksin her þeyi
Ama unutamayacaksýn hiç bir þeyi
Kývranacaksýn...!
Necip Fazýl KISAKÜREK (26.05.190525.05.1983)
HAYATI
26 Mayýs 1905'te Ýstanbul'da doðdu. Çocukluðu, büyük babasýnýn Ýstanbul Çemberlitaþ'taki konaðýnda geçti. Ýlk ve orta öðrenimini Amerikan ve Fransýz Kolejleri ile Bahriye Mektebi'nde
(Askeri Deniz Lisesi) tamamladý. Lisedeki hocalarý arasýnda
Yahya Kemal, Ahmet Hamdi(Akseki), Ýbrahim Aski gibi isimler
vardý. Necip Fazýl hocalarýndan en çok Ýbrahim Aski'nin etkisinde kalmýþtýr. Tasavvufla ilk tanýþmasý da hocasý Ýbrahim Aski'nin
verdiði kitaplarla olmuþtur.
Kýsakürek, Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirdikten (1924) sonra, Milli Eðitim Bakanlýðý
bursu ile gönderildiði Fransa'da, Sorbonne Üniversitesi Felsefe
Bölümünde okudu. Türkiye'ye dönüþünde Hollanda, Osmanlý
ve Ýþ Bankalarýnda müfettiþ ve muhasebe müdürü olarak çalýþtý.
Robert Koleji, Ýstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarý, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coðrafya
Fakültesinde ders verdi(1939-43). Sonraki yýllarýnda edebiyata
yönelerek fikir ve sanat çalýþmalarý dýþýnda baþka bir iþle meþgul
olmadý.
Necip Fazýl, annesinin arzusuyla þair olmak istedi (bunu
düþündüðünde henüz 12 yaþýndaydý) ve ilk þiirleri Yeni Mecmua'da yayýmlandý. Milli Mecmua, Anadolu, Varlýk ve Yeni Hayat dergilerinde çýkan þiirleriyle kendinden söz ettirmeyi baþardý. Daha sonra Paris'e gitti ve dönüþünde yayýmladýðý Örümcek
Aðý ve Kaldýrýmlar adlý þiir kitaplarýyla edebiyat dünyasýnda patlama yaptý. Necip Fazýl bu eserleriyle genç yaþta þöhreti yakalayarak, çaðdaþý þairlerin önüne çýkmayý baþardý. 1932'de Ben ve
Ötesi adlý þiir kitabýný çýkardýðýnda henüz otuz yaþýna basmamýþtý.
Necip Fazýl için 1934 yýlý hayatýnýn dönüm noktasý oldu.
Çünkü hayat felsefesinin deðiþmesine neden olan ve Beyoðlu
Aða Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile bu dönemde tanýþtý. Ve bu kiþiden bir daha kopmadý. Necip Fazýl'ýn,
üstün bir ahlâk felsefesini savunduðu tiyatro eserlerini birbiri
ardýna edebiyatýmýza kazandýrmasý bu döneme rastlar (Tohum,
Para, Bir Adam Yaratmak).
Necip Fazýl aralýklarla gidip uzun sürelerle kaldýðý Ankara'ya üçüncü gidiþinde, bazý bankalarýn da desteðini saðlayarak
14 Mart 1936'da haftalýk Aðaç dergisini çýkarmýþtýr. Yazarlarý arasýnda Ahmet Hamdi Tanpýnar, Ahmet Kutsi Tecer, Mustafa Sekip Tunç'un da bulunduðu Aðaç dergisi, yeni kapanan Yakup
Kadri'nin Kadro dergisi yazarlarý Burhan Belge, Vedat Nedim
Tör, Þevket Süreyya Aydemir ve Ýsmail Hüsrev gibi yazarlarýn savunduðu ve dönemin etellektüellerini hayli etkilemiþ bulunan
materyalist ve marksizan düsüncelerine karþý spiritüalist ve
idealist bir çizgi izlemiþtir. Ankara'da altý sayý çýkan Aðaç dergisi
daha sonra Ýstanbul'a nakledilmiþ ancak fazla okur bulamadýðýndan 17'nci sayýsýnda kapanmýþtýr.
Necip Fazýl, 1943 yýlýnda dinsel ve siyasal kimliði ön plana
çýkan Büyük Doðu adlý dergiyi çýkardý. 1978 yýlýna kadar aralýklarla haftalýk, günlük ve aylýk olarak çýkarýlan Büyük Doðu'da iktidarlara cephe alan Kýsakürek, yazý ve yayýnlarý yüzünden mahkemelik oldu, hapse girdi ve dergi birçok kez kapatýldý. Sultan
Abdülhamit taraftarý olan Necip Fazýl giderek Ýslamcý kesimin
önderlerinden biri oldu. Aðaç dergisinde olduðu gibi, Büyük
Doðu'nun ilk sayýlarýnda da yazar kadrosu hayli kozmopolittir.
Bedri Rahmi, Sait Faik gibi yazarlarýn imzasý dergi sayfalarýnda
görülmektedir. Ancak, Büyük Doðu, dinsel bir kavga organý durumuna gelince bu yazarlarýn bir kýsmý ayrýlmýþtýr. Necip Fazýl
1947 yýlýnda Büyük Doðu toplatýlýnca Kasým-Aralýk aylarý arasýnda üç sayý devam eden Borazan adlý siyasal mizah dergisini çýkarmýþtýr. Sýk sýk kapatýlan veya toplatýlan Büyük Doðu'nun çýkmadýðý dönemlerde günlük fýkra ve çesitli yazýlarýný Yeni Ýstanbul, Son Posta, Babialide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Hergün
ve Tercüman gibi gazetelerde yayýmlayan Necip Fazýl, Büyük
Doðu'da çýkan yazýlarýnda kendi imzasý dýþýnda Adýdeðmez,
Mürid, Ahmet Abdülbaki gibi takma isimler kullandý. 1962 yýlýndan itibaren de hemen hemen tüm Anadolu þehirlerinde konferanslar verdi.
Necip Fazýl, Sabýr Taþý adlý oyunuyla 1947 yýlýnda C.H.P. Piyes Yarýþmasý Birincilik Ödülü'nü almýþ, doðumunun 75. yýldönümünde Kültür Bakanlýðýnca "Büyük Kültür Armaðaný" ödülünü (1980) ve Türk Edebiyatý Vakfý'nca "Türkçenin Yaþayan En
Büyük Þairi" ünvanýný almýþtýr.
Necip Fazýl Kýsakürek yazýlarýný yazmaya devam ederken
uzun süren bir hastalýk dönemi geçirdi ve sonra 25 Mayýs
1983'te Erenköy'deki evinde öldü. Fatih'te düzenlenen cenaze
merasiminden sonra Eyüp sýrtlarýndaki (Piyer Loti'deki) kabristana defnedildi.
Bir soluk bu hayat… Onu ilk alýþýnda aðlarsýn, sonuncusunu ne zaman vereceksin bilemezsin ama yine de ýsrar eder durursun.
Hayat kimileri için cennet, kimileri için cehennem… O ne kadar acýmasýz olursa olsun ondan vazgeçemeyiz. Karanlýk gecelerde, fýrtýnalarda savrulurken bile her þeye raðmen
dinmiþ lodos sabahlarýna kavuþacaðýmýzý biliriz. Hayat uzun bir yol; her
türlü darbesine raðmen yürümek istediðimiz bir yol…
Farklý bakýþ açýsýyla deðerlendirecek olursak aslýnda bu hayatý en
kolay hâle getirebilmek elimizde diye
düþünüyorum. Önemli olan elimizdeki kartlarý doðru kullanmak ve çevirmek. Yani þans ve fýrsatlarý iyi deðerlendirebilmek… Düþünür olan
Paulo Coulhu'nun gözlemi ve yorumunu sizlerle paylaþmak istiyorum.
Onun yaþam ilkeleri þöyle: “Eðer bir
gün yolunuzu kaybederseniz, bir çocuðun gözlerine bakýn. Çünkü bir
çocuðun yetiþkinlere öðretebileceði
üç þey vardýr: birincisi nedensiz
mutlu olabilmek, ikincisi her zaman
mutlu olabilecek bir þeyler bulmak,
üçüncüsü ise elde etmek istediði þey
için var gücüyle dayatmak.”
Hayatta her þeye sahip olabiliriz.
Önemli olan bir diðer husus ise beklentilerimizin ve ideallerimizin eksilmemesidir. Beklenti ve ideallerimizin azaldýðý oranda karamsarlýklarýmýz artar. Kendimizi boþlukta ve iþe
yaramaz hissederiz.
15 Þubat 2009
HAYATA
DAÝR
Unutmamalýyýz ki, yaþadýðýmýz
olumsuzluklarýn arkasýna daima
olumlu bir þeyler saklanmýþtýr. Büyük baþarýlar, baþarýsýzlýklarýn ardýndan; mutluluklar, mutsuzluklarýn ardýndan bir zincir misali peþ peþe gelir. Yapmanýz gereken; nerede, nasýl,
ne halde olursak olalým, o zincirden
doðru halkayý seçebilmektir. Doðru
halkalar ise en virane yerlerde saklýdýr. Sen doðru halkayý seçtiysen bekle ve hayatýn sana yapacaðý sürprizlere hazýr ol. Konumun fark etmez.
Engelli olabilirsin, özürlü olabilirsin;
fakir veya hürriyeti kýsýtlý biri olabilirsin... Hiçbir þey senin istediðin hayata ulaþmana, en azýndan çaba göstermene, engel olamaz. Hayat, ne kadar çaba gösterirsen göster, bazen
istediklerini bir anda vermeyebilir.
Biz bu durumda isteklerimizi ertelememeli, ýsrarcý olmalýyýz. Hayat
merdivenlerinden çýkarken sabýrlý
olmalýyýz.
Hayat her zaman adil olmayabilir
bize. Bir mum misali hayat… Bize
gelince sönebilir. Ama unutmamalýyýz ki onu tekrar yakmak elimizde.
Sen yeter ki iste. Nasýl yakacaðýný
bilmiyorsan araþtýr. Mutlaka bir sonuca ulaþacaksýn. Öyle miydi, böyle
miydi diye sorarak þüphe denizinde
kaybolmak yerine azýcýk zahmet da-
ha makbul...
Ýnsanlar daha farklý bu dünyada.
Hayat da kendisini farklý sunuyor. Ýstediðiniz þey size ufuktaki bir gemi
kadar uzak olabilir. Siz orada öylece
oturursanýz, limana belki uðrar, belki uðramaz. Bu durumda yapmanýz
gereken araþtýrmak ve sonrasýnda
öðrendiklerinizle hayata karþý çaba
göstermek.
Yazýma, dünyaca ünlü bir sporcunun örnek alýnmasý gereken yaþamýyla devam etmek istiyorum. Wilma
Rudolph, fakir bir zenci ailenin 22
çocuðundan biriydi. Doðuþtan deformeydi. Çocuk felcine yakalandý.
Doktorlar yürümesi "imkânsýz" dediler. 1960'da, Roma'da 100m, 200m ve
4x100m koþularda olimpiyat þampiyonu oldu. Ýmkânsýzýn ardýndan gelen baþarý ve örnek alýnmasý gereken
azim… Bazýlarý hedeflerine ulaþamadan düþüyor. Siz bundan korkup
geri çekilmeyin. Çabalayýn, yüzeysel
davranmayýn. Olaylarýn derinlerine
inin. Çünkü orada hayata dair gizler
bulacaksýnýz. O gizler sizleri baþarýya götürecektir. Farklýlýklarý algýlayýn
çünkü kolay yoldan ulaþýlan baþarý
zevksiz bir baþarýdýr. Nerede olursak
olalým, olmaz denilenin, inadýna
"olur" ihtimalinin peþinden gidelim.
Herkesin kendinde bu gücü bulabilmesi dileðiyle…
Serap Mercan
Kozan M Tipi Kapalý Ceza
Ýnfaz Kurumu
ANARIM
KÝMSESÝZ
FARKINDA MISIN?
Ne zaman bir þarký kulaklarýmda çýnlasa;
Gecenin zifiri karanlýðýnda,
Saman yýldýzýnýn tanýklýðýnda
Anarým geçmiþi.
Kanatlarý kýrýk bir kuþ misali,
Çýrpýnarak hayatta.
Dünya içindeki insanlarda yalan,
Umutlar olmuþ viran,
Her taraf talan…
Kimse kalmamýþ artýk benim halimi soran,
O benim iþte: Kimsesiz!
Bombaladýðýn yüreðimde açtýðýn derin yaranýn,
Gönlümde kopardýðýn amansýz fýrtýnanýn...
Sensiz hiç anlamý olmaz ki yaþasam da hayatýn,
Biliyor musun, sen bu ahvalimin farkýnda mýsýn?
Kan-revan içinde,
Seni her gece,
Damarlarýmdaki asil kanla
Ketum dudaklarým,
Ýç monologlarýmla
Anarým.
Anarým seni,
Sensizliðin labirentinde.
Mustafa Ceritli
Adýyaman E Tipi Kapalý Ceza
Ýnfaz Kurumu
Karanlýk dünyanýn apak umutlarýyla,
Sana olan özlemin bu günü yarýnýyla
Kalbimdeki yalnýzlýðýn acýsýyla,
O benim iþte: Kimsesiz!
Umutlarýný en içten duygular ile saklayan,
Her daim kalbinden gözlerinden kan damlayan,
Ýsminin baþ harfini bile duyunca duygulanan
O benim iþte: Kimsesiz!
Gece gündüz anýyorum seni kulaklarýn çýnlasýn!
Gönlümde inþa ettiðin köþkün sarayýn tahtýndasýn,
Son baharýmda açan papatyam, manolyamsýn,
Biliyor musun, sen bu ahvalimin farkýnda mýsýn?
Metin Akyol
Çankýrý E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
Davacýyým bizi bizden ayýran bahtsýzlýðýmdan,
Davacýyým aramýzdaki alev duvarlardan,
Davacýyým sana selâmýmý ulaþtýrmayan turnalardan,
Biliyor musun, sen bu ahvalimin farkýnda mýsýn?
ÖZGÜRLÜK
SANA GELECEÐÝM
Ýçtiðim çayýn açýk renginden,
Soðuk zincir kelepçe içinde,
Attýðým voltanýn her metresinde,
Özledim özgürlük seni özledim.
Buðulu gözlerin vardý,
Sevgiyi anlatýrdýn karanlýðýmý silerdin.
Yeni umut çiçekleri açtýrýrdý her sözün.
Þimdi yoksun.
Ne gözlerin karanlýðýmý silen,
Ne umutlarýmý yeþerten sözlerin yok.
Kayýp gittin ellerimden,
Ben tutamadým seni, kayýp bir zamanda.
Karanlýðýn tam ortasýnda,
Sensizliðin acýsýný yaþýyorum.
Ve hesaplaþmam da bitmedi,
Yardým et yârim, kayboluyorum.
Bir boþluðun tam ortasýnda dibe batýyorum,
Ya sen gel ya da ellerimden tut, sana geleyim.
Sýkýldýkça avluda volta atarým,
Teselliyi tespihimde ararým.
Ben de bir gün hür olurum,
Özledim özgürlük seni özledim.
Gözlerim yaþ dolar aðlarým,
Çaresiz derdime derman ararým.
Dört duvar arasýnda günler sayarým.
Özledim özgürlük seni özledim.
Ercan Tayfur
Aðrý M Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
GÜZEL MERSÝN
Toroslarýn eteðinde,
Durmuþ balýn peteðinde,
Koç Yörükler diyarýnda,
Yatar senin güzel Mersin.
Narenciye ambarýsýn,
Sen güneyin incisisin,
Güzellikte birincisin,
Yoktur tekin güzel Mersin.
Çamlýyayla, Aslan Köyün,
Hep meleþir kuzu koyun,
Tadýna olmaz ki doyum,
Güzelim güzeldir Mersin.
Salih Akgül
Ýnfaz Koruma Baþmemuru
Mersin E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
Seni unutmanýn aklýmýn ucundan asla geçmediðini,
Sana olan sevdamýn uðruna feda edeceðim caný,
Baþkalarýný görmeyen kör ettiðin gözlerimi,
Biliyor musun, sen bu ahvalimin farkýnda mýsýn?
Süleyman Demirel
Burdur E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
HAYAT VE BULMACA
Hayat bir bulmaca gibidir;
Bildiklerin vardýr, bilmediklerin gibi.
Bazen bildiklerin bilmediklerinin cevabýný getirir,
Bildiklerini unuttuðun olur bazen.
Bazen yanlýþ yaparsýn hayatta,
Yanlýþ yazdýðýn bulmaca gibi…
Belki de hayat yanlýþtýr dersin,
Bulmaca gibi.
Doðru da olsa yanlýþ da,
Ýkisi de bitmeye mahkûmdur,
Bizim gibi!
Cenk Talay
Konya E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
Þeref adýmý soyadýmý, özdeþtirdim muradýmý,
Düþünmekle geçirdim dört duvar arasýnda yýllarýmý,
Böldün gece yarýlarý, sabaha karþý hep uykularýmý,
Biliyor musun, sen bu ahvalimin farkýnda mýsýn?
Þeref Kesik
Ýnebolu M Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
SENSÝZLÝÐÝ ÖÐRENDÝM SENDEN
Dur az daha bekle!
Nasýl olsa doyamayacaðým sana.
Ellerine, gözlerine, bakýþlarýna…
Dur, az daha bakayým gözlerine,
Biraz daha bakayým yamacýnda.
Yetmeyeceðini bile bile,
Bir kere daha çekeyim nefesini nefesime...
Ellerinin sýcaklýðý gitmez ellerimden,
Býrak az daha tutayým.
Sözleri ezberledim öteden beri...
Þimdi konuþma, sus;
Nasýl olsa yarým kalacak her cümle.
Ben sensiz sevmeyi öðrendim sevgili,
Býrak yarým kalsýn her þey.
Gözlerin gözlerimde, ellerimde sýcaklýðýn,
Teninin kokusu hâlâ içimde.
Ve git deyiþlerin…
Duymaya bir daha cesaret edemediðim...
Dedim ya sevgili,
Ben seni sensiz sevmeyi öðrendim senden.
Evrim Ertekin
Öðretmen
Konya E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
Seslenis
15 Þubat 2009
Genel Müdürlük heyetinden
kurumlara ziyaret
BÝRÝNCÝ SAYFADAN DEVAM
Heyet, 2-6 Þubat 2009 tarihleri arasýnda gerçekleþtirilen ziyaret çerçevesinde Eskiþehir, Kütahya, Uþak, Ýzmir,
Manisa, Aydýn, Denizli ve Afyonkarahisar Ýl ve Ýlçelerindeki aðýr ceza merkez
ve mülhakatlarýnda bulunan kapalý ve
açýk ceza infaz kurumlarýnda incelemelerde bulundu.
Kurumlara ziyarette; kapasite artýrýlmasýna yönelik incelemelerin yaný sýra personelle görülüþülerek, sorunlarý
dinlenirken, hükümlü ve tutuklulara
yönelik eðitim ve iþyurdu faaliyetleri yerinde görüldü.
Sayfa 5
Mardin’de
‘futbol turnuvasý’
Mardin Valiliði ile Gençlik ve Spor Ýl Müdürlüðünün
düzenlediði Kurumlararasý Futbol Turnuvasýnda Mardin E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu (Marcik) Gençlik
ve Spor Kulübü ilk kupasýný aldý. Çekiþmeli müsabakalara sahne olan turnuvada birinciliði Çimento A.Þ., ikinciliði Emniyet Müdürlüðü, üçüncülüðü de Marcik Gençlik ve Spor Kulübü aldý.
Üçüncülük kupasýný Ýl Emniyet Müdürünün elinden
alan Marcik futbol takýmý sporcularý, böyle organizasyonlarýn toplumda kaynaþma, dayanýþma ve yeni dostluklarýn
kurulmasýna olanak saðladýðýný ve daha büyük baþarýlara
imza atacaklarýný söylediler.
Kurum Müdürü Bayram Bozan, dereceye giren takýmýn futbolcularýný kutlayarak, maddi ve manevi desteðinin süreceðini söyledi. Bozan, personele yönelik bu tür
faaliyetlerin yaný sýra Kurum içinde hükümlü ve tutuklularýn da katýlacaðý sportif organizasyonlarýn yapýlacaðýný
ifade etti.
Kurumlarda ‘veda töreni’
Aksaray Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda 01.08.2006 tarihinden beri görev
yapmakta olan Ýkinci Müdür Bektaþ
Efe’nin emekliliði nedeniyle düzenlenen
veda yemeðinde duygusal anlar yaþandý.
26.11.2008 tarihinde düzenlenen veda yemeðine Cumhuriyet Savcýsý Veysel
Yýlmaz, Kurum Müdürü Cevat Berber,
Kurum Ýkinci Müdürü Abdullah Gürbüz, Kurum Öðretmeni Murat Koç ve
çok sayýda personel katýldý. Yapýlan konuþmalarýn ardýndan, 27 yýl hizmeti olan
Efe'ye Cumhuriyet Savcýsý Veysel Yýlmaz
teþekkür belgesi, Kurum Müdürü Cevat
Berber de personel adýna hediye takdim
etti.
Edirne Açýk Ceza Ýnfaz Kurumu
Ýkinci Müdürü Mehmet Bendeþ, emekli
oldu. 28 yýllýk görev süresinin ardýndan
emekli olan Bendeþ için 4 Aralýk 2008 tarihinde veda töreni yapýldý. Kurum Mü-
dürü Necmi Acun, 2. müdürler ve diðer
personelin katýldýðý törende Bendeþ'e teþekkür belgesi verilerek, hizmetleri için
teþekkür edildi.
Ýskenderun M Tipi Kapalý Ceza
Ýnfaz Kurumunda ise emekli olan Ýnfaz
ve Koruma Memurlarý Lütfi Çetil ve
Bedriye Eser için 31 Aralýk 2008 tarihinde veda töreni yapýldý. Törene Cumhuriyet Baþsavcýsý Mustafa Alper, Cumhuriyet Savcýsý Mustafa Tarsuslu, Kurum
Müdürü Ramazan Fidanoðlu, Ýkinci Müdür Mehmet Buðdaycý, Ýdare Memuru
Nusret Çelik, Kurum Öðretmeni Mehmet Alýcý ve Kurum personeli katýldý.
Törende, emekli olan Ýnfaz ve Koruma
Memurlarý Lütfi Çetil ve Bedriye Eser’e
plâket ve teþekkür belgesi verilirken, hakemlik ve antrenörlük kurslarýna katýlarak baþarýlý olan personele ise sertifikalarý daðýtýldý.
Kurumlarda ‘Dünya AIDS Günü’ etkinliði
Sivas E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumunda 1 Aralýk Dünya AIDS
Günü nedeni ile konferans verildi.
Konferans Sivas il Saðlýk Müdürlüðünde görevli Doktor Osman Kurakýþla tarafýndan gerçekleþtirildi.
Konferansta; AIDS’ten korunma
yollarý hakkýnda hükümlü ve tutuklu-
lar bilgilendirildi. Konferansýn sonunda hükümlü ve tutuklularýn sorularý cevaplandýrýldý.
Salihli C Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda eðitim-öðretim,
sosyal ve kültürel çalýþmalar kapsamýnda 1 Aralýk Dünya AIDS Günü
nedeniyle 01.12.2008 tarihinde Ku-
Sivas E ve Aðrý M Tipi Kapalý Ceza
Ýnfaz Kurumlarýnýn ‘acý kaybý’
Sivas E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumunda Ýnfaz ve Koruma Memuru olarak görev yapan Ali Çaldýran’ýn 29.12.2008 tarihinde vefatý tüm kurum personelini, hükümlü ve tutuklularý yasa boðdu.
1962 yýlýnda Sivas’ýn Hafik ilçesinde doðan Çaldýran, 1988 yýlýnda înfaz ve Korumu Memuru olarak Hafik Ceza Ýnfaz Kurumunda
göreve baþladý. 2004 yýlýndan itibaren Sivas E Tipi Kapalý Ceza
Ýnfaz Kurumunda görev yapan
Çaldýran, yaklaþýk beþ aydýr
amansýz bir hastalýkla mücadele
ediyordu. Yakalandýðý hastalýða
yenik düþen Çaldýran, evli ve 4
çocuk babasýydý.
Aðrý M Tipi Ceza Ýnfaz Kuru-
Ali Çaldýran
Mehmet Oðuzkan
munda 1986 yýlýndan beri Ýnfaz
ve Koruma Memuru olarak görev
yapmakta olan Mehmet Oðuzkan
ise tedavi gördüðü hastanede
13.01.2009 tarihinde vefat etti.
1957 doðumlu olan Oðuzkan, evli ve 4 çocuk babasýydý.
Çaldýran ve Oðuzkan’a Allah'tan rahmet, ailelerine, yakýnlarýna ve çalýþma arkadaþlarýna
baþ saðlýðý dileriz.
rum Kütüphanesinde, Kurum Diþ
Hekimi Aydan Özbek tarafýndan hükümlü ve tutuklulara yönelik konferans verildi.
Konferansa Kurum Müdürü Kadir Avara, Kurum Ýkinci Müdürü
Kahraman Topaloðlu, Kurum Öðretmeni Hurþit Kayan, infaz ve koruma
memurlarý ile hükümlü ve tutuklular
katýldý.
Diþ Hekimi Aydan Özbek, slayt
gösterisi eþliðinde sunduðu konferansta; "AIDS" hastalýðý, bulaþma yollarý, korunma ve tedavi yöntemleri gibi konularda bilgiler sundu.
Vezirköprü M Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda 1 Aralýk 2008
Dünya AIDS Günü nedeniyle ile hükümlü ve tutuklulara yönelik, 4 Aralýk
2008 tarihinde Ýlçe Saðlýk Grup Baþkanlýðýnca görevlendirilen Doktor Ercüment Akbulut tarafýndan “AIDS”
konulu konferans gerçekleþtirildi.
Tutuklu ve hükümlülerin yoðun
ilgi gösterdiði konferansta Doktor Ercüment Akbulut çaðýn vebasý olarak
bilinen AIDS Hastalýðý hakkýnda katýlýmcýlarý bilgilendirdi.
AIDS nedir ve nasýl
bulaþýr ?
HIV, AIDS'e yol açan virüstür. HIV, Human Immunodeficiency Virus (Baðýþýklýk Sisteminin Çökmesine Neden Olan Virüs)
kelimelerinin kýsaltmasýdýr.
HIV virüsü taþýyan insanlar "HIV pozitif" veya "HIV enfeksiyonlu" olarak adlandýrýlýr.
HIV virüsü, baðýþýklýk sisteminize zarar vererek sizi hasta
eder. Baðýþýklýk sistemi vücudunuzu mikroplardan korur. Baðýþýklýk sisteminiz çalýþmadýðýnda, mikroplar sizi daha kolay hasta edebilir. Ancak, hastalýk hemen görünmeyebilir veya hissetdileyebilir.
HIV virüsü taþýdýðýnýzý bile bilmeyebilirsiniz.
AIDS nedir ?
AIDS, HIV virüsü baðýþýklýk sisteminizi zayýf hale getirdikten
sonra ortaya çýkan bir hastalýktýr. AIDS, Acquired Immunodeficiency Syndrome (Edinilmiþ Baðýþýklýk Yetersizliði Sendromu) kelimelerinin kýsaltmasýdýr.
AIDS hastasý insanlar, baðýþýklýk sistemi güçlü olan insanlarý
etkilemeyen mikroplar nedeniyle kötü enfeksiyonlara yakalanýrlar.
AIDS hastasý olmadan yýllar önce HIV virüsü almýþ olabilirsiniz.
HIV virüsü nasýl bulaþýr ?
HIV virüsü iki temel yolla bulaþýr. Cinsel iliþki ve enjeksiyon
iðnesi vb.nin ortak kullanýmý.
HIV virüsünden korunma yollarý
1) Cinsel iliþki sýrasýnda lateksli prezevatif kullanmak.
2) Baþkasýnýn kullandýðý iðne vb. kana deðen maddeleri kullanmamak.Vücuda yapýlan dövme ve piercing gibi iþlemlerde kullanýlan iðneler temiz deðil ise hiv virüsüne yakalanma riskiniz artar.
Hiv virüsü öpüþmekle, tuvaletlerden, ayný havayý solumak, tükürük, gözyaþý, ter, aksýrýk, öksürük, idrar, deriye
dokunma, okþama, kucaklama, yiyecekler, içecekler, çatal,
kaþýk, bardak, tabak, duþ, çeþme musluðu, yüzme havuzu,
deniz, sauna, hamam Sivrisinek ve diðer böceklerin sokmasý ile hiv virüsü bulaþmaz
HIV virüsü belirtileri
1) Öksürme, ishal, kilo kaybý, gece terlemesi, yorgunluk hissi,
2) Ýlginç renkli veya kokulu bir vajina akýntýsý,
3) Yinelenen veya kalýcý vajina enfeksiyonlarý,
4) Vajinada veya vajina çevresindeki yara veya acý,
5) Kadýnlarda adet dönemlerinde ani bir deðiþim ve karýn
aðrýsý,
6) Cinsil iliþki sýrasýnda olaðandýþý acý veya aðrý,
7) Dilinizde veya aðzýnýzýn içinde beyaz noktalar veya yaralar.
Sayfa 6
Seslenis
15 Þubat 2009
Ermenek M Tipi’nde hükümlülere
belgeleri törenle verildi
Ermenek M Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda hükümlü ve tutuklulara eðitim-öðretim ve meslek
edindirme kurslarý kapsamýnda açýlan "II. kademe okuma-yazma, bilgisayar iþletmenliði, iþletme, elektrik
tesisatçýlýðý ve pano monitörlüðü,
halk oyunlarý, ciltçilik, boya-badana"
kurslarýný baþarý ile tamamlayan 53
hükümlü ve tutukluya baþarý belgeleri, yapýlan coþkulu bir törenle verildi.
Kurum Müdürü Hasan Uçkaç'ýn
eðitim çalýþmalarý ve sosyal faaliyetler hakkýnda yaptýðý sunumla baþlayan programda belge almaya hak kazanan hükümlü ve tutuklularýn belgeleri programa katýlan misafirler
tarafýndan törenle verildi. Ermenek
M Tipi Ceza Ýnfaz Kurumunda ger-
Kocaeli C Tipi’nde
konser coþkusu
Kocaeli C Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumunda 18.12.2008 tarihinde
Kocaeli Büyükþehir Belediyesi Kültür Sanat ve Konservatuar Müdürlüðünün katkýlarýyla Türk Halk Müziði konseri verildi. Konsere Cumhuriyet Savcýsý Özcan Ahmet Yýlmaz,
Kurum Müdürü M. Nedim Danýþ,
ikinci müdürler, Kurum personeli
ile 85 hükümlü ve tutuklu katýldý.
Konservatuar solisti Nuray Polat'ýn
birbirinden güzel türkülerini seslendirdiði konser 1, 5 saat sürdü. Solist Nuray Polat'a, Kurum 2. Müdürü
Sami Öztemel hediye vererek, teþekkür etti.
Nevþehir E Tipi’nde
belge daðýtým töreni
Nevþehir E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumunda, 1 Aralýk 2008 tarihinde
yapýlan törende, elektrik tesisatçýlýðý,
çini desinatörlüðü ve 1.kademe okuma yazma kurslarýnda baþarýlý olan
hükümlü tutuklulara belge verildi.
Kurumun konferans salonunda
gerçekleþtirilen törende; belgelerini
alan hükümlü tutuklular, kurs öðretmenlerine ve Kurum yönetimine teþekkür ettiler.
çekleþtirilen eðitim ve sosyal faaliyetlere katkýlarýndan dolayý Ýlçe Milli
Eðitim Müdürü Abdülkerim Çömçe,
Halk Eðitim Müdiresi Fatma Arý,
Ermenek ÝMKB Anadolu Öðretmen
Lisesi Müzik Öðretmeni Murat
Koruk’a plâketleri takdim edildi.
Belge daðýtým töreninin ardýndan
Murat Koruk tarafýndan gerçekleþtirilen müzik eðlence programý katýlýmcýlara eðlenceli saatler yaþattý.
Belge daðýtým törenine; Ermenek Kaymakamý Ali Yýlmaz, Cumhuriyet Baþsavcýsý Mustafa Köylü,
Adlî Yargý Adalet Komisyonu Baþkam Mustafa Sarýgedik, Cumhuriyet
Savcýlarý Asým Ekren ve Muhammet
Varol, Hâkimler Murat Gönülduru
ve Okan Odabaþý, Jandarma Bölük
Komutaný J. Üst. Teð. Mehmet Er-
türk, Ýzleme Kurulu üyeleri, Milli
Eðitim Müdürü Abdülkerim Çömçe, Halk Eðitim Müdiresi Fatma Arý,
Kurum Müdürü Hasan Uçkaç, Ku-
rum Ýkinci Müdürleri Osman Vatan,
Özay Baþak ve Fikret Durgun, Kurum personeli ile hükümlü ile tutuklular katýldý.
DENETÝMLÝ SERBESTLÝK VE SOSYAL BÝR VARLIK ÝNSAN
Özet
Sosyal bir varlýk olan insan, topluluk içinde ve
toplu bir halde yaþar. Toplu halde yaþamanýn temel
amacý, insanýn mutluluðu, refahý ve güvenliðidir.
Ancak, insanýn mutluluðunu, refahýný ve güvenliðini saðlamak için uygulanan yol ve yöntemler deðiþmektedir. Çünkü sosyal hayat dinamik olup, bu
dinamiklik nedeniyle de deðiþime açýktýr. Ýþte bu
makalede bahsedilen sýnýrlar çerçevesinde denetimli serbestlik ve sosyal hayat arasýndaki iliþki konu edinilmiþtir.
Bir yandan sosyal
hayatýn devamý ve iþleyiþinde suçun önlenmesi ve suçlunun cezasýný denetimli serbestlik sistemi içersinde infaz edilmesi sonucunda suçlunun toplumla
bütünleþmesi ve sosyal
Yusuf YAÐBASAN hayatýnýn devam etmesi üzerinde durulmuþSosyolog
tur.
Gümüþhane
Denetimli Serbestlik
Giriþ
ve Yardým Merkezi
Ýnsan sosyal bir
Þube Müdürlüðü
varlýktýr. Ýnsanýn sosyal
bir varlýk olmasý demek tek baþýna yaþayamayacaðý
anlamýna gelir. Ýnsan ayný zamanda sorgulayan bir
varlýktýr. Sorgulayan bir varlýk olmasý ise, insanýn
her þeye kendiliðinden boyun eðmeyeceði anlamýný taþýr. Sorgulayan ve sosyal bir varlýk olan insan
bir grup ve toplum içerisinde yaþar. Ýnsanlarýn
oluþturduðu gruplardan sosyal hayat, sosyal hayattan da sosyal olaylar ve olgular ortaya çýkar. Aileler,
cemaatler, þirket ve dernekler insanlarýn gruplar
içinde yaþadýðý birlikteliklerdir. Bunlar, tesadüfen
ve geliþi güzel oluþmuþ birliktelikler olmayýp, tam
tersine önceden belirlenmiþ, onaylanmýþ ve belli
bir düzen ve kurallar çerçevesinde oluþturulmuþlardýr.
Bu baðlamda sosyal hayatýn bir toplamý olan
toplum, insaný hem özgürleþtiren hem de sýnýrlamalar koyan, bir taraftan yardýmlaþmalara imkan
tanýrken, diðer yandan gruplaþmalara yol açan ve
de deðiþebilen bir sosyal iliþki ve teþkilatlar aðýdýr[1]. Sosyal hayattaki iliþkiler etkileþim kalýbý açýsýndan; birey birey iliþkisi, birey-grup iliþkisi ve
grup-grup iliþkisi baðlamýnda ele alýnýp incelenebilir[ 2]. Yine sosyal hayattaki iliþkiler zaman açýsýndan; kýsa süreli, uzun süreli ve periyodik ya da
devirli iliþkiler olarak tasnif edilebilir.
Bu tür tasnifler, insanlarýn deðiþik kümeler ve
topluluklar içinde yaþadýklarýný ve dolayýsýyla deðiþik kümeler içerisinde farklý davrandýklarýný ve
davranabilecekleri gerçeðine açýkça iþaret eder.
Sosyal iliþkiler dinamik bir özelliðe sahip olup, bu
özelliði itibarýyla deðiþirler veya deðiþken bir özellik taþýrlar. Bu deðiþme bazen yavaþ bazen de hýzlý
olarak tezahür eder. Toplumdaki deðiþmeler; bazen kendiliðinden toplumun kendi içyapýsýndaki
dinamiklerin etkisiyle gerçekleþir ki bu tür deðiþmeler organik deðiþim olarak ifade edilir. Ýhtilaller
ve planlama faaliyetleriyle deðiþmeler meydana gelir ki bu tür deðiþmeler ve deðiþtirmeler mekanik
deðiþimler olarak adlandýrýlýr.
Toplumdaki deðiþmelerde ise; fiziki çevre
faktörü, teknoloji faktörü, kültür faktörü gibi faktörler önemli rol oynar. Toplumdaki deðiþmelere
ayak uyduramayan kiþiler ise toplumun ve yasalarýn koymuþ olduðu hukuk kurallarýna uyamadýklarýndan patolojik sonuçlar doðurur. Ýnsanýn suçsuz
olarak doðduðuna göre onu suça iten etkenlerin
neler olduðu irdelendiðinde karþýmýza; toplumun
bireyi dýþarý atmasý çýkmaktadýr. Çünkü deðiþime
ayak uyduramayan insanlar toplum tarafýndan dýþlanýrlar ve dýþlanma sonucunda suç ile karþý karþýya kalýrlar.
Durkheim'e göre Suçluðun bulunmadýðý hiçbir toplum yoktur. Her yerde ve her zaman insanlarýn bazý davranýþlarýna tepki olarak ceza uygulanmýþtýr. Bu yüzden suçluluk normaldir. Eðer suçluluðun kapsamý belirli bir sýnýrý aþarsa, bu hastalýklýdýr.[3] Bununla suçluluk her saðlýklý toplumun
bütünleþmiþ kýsmýdýr. Suçun olmadýðý bir toplum
tam olarak ve hiçbir yerde mümkün olamaz.[4]
Suçsuz bir toplumunun olma olasýlýðýnýn günümüz þartlarýnda ütopya olarak karþýlanabileceði
bir dönemde ciddi çalýþmalarýn gerekliliði bir kez
daha öne çýkmakta olup bireyi suça iten nedenlerin neler olduðu belirlenmeli ve yetkililer eðer suç
oranýnýn azalmasýný istiyorlar ise bilimsel veriler
ýþýðýnda uygulamalar gerçekleþtirmelidir.
Cezalarýn amacý suçun yeniden iþlenmesini
engelleyerek masum insanlarý kötülüklerden
uzaklaþtýrmak olmasýnýn sonucu olarak Ceza Hukuku diye yeni bir alan doðmuþ olup belirtildiði gibi ceza sisteminin amacý toplumun suçluluða karþý tepkisini ifade etmek için kullanýldýðý yargýlama
biçimlerin ve kurumlarýn toplamý olarak belirmektedir. Bu sistemin en önemli çarklarý yasa ve yargýlama heyeti ve güvenlik güçlerinin hizmetleridir.
Suç kaçýnýlmaz bir gerçek olduðuna göre
onunla sadece polisiye tedbirler ile mücadele edilemeyeceði de bir gerçek olup eðer suç oranýnýn
ciddi bir þekilde azaltýlmasý isteniyorsa nasýl suçun
mahkeme ve polis aþamasý þart ise en az suçlularýn
yakalanmasý ve caydýrýcý cezalarýn verilmesi kadar
suçun karþýsýna eðitim destekli bilimin ýþýðýnda
toplumsal bir eylem ile çýkýlmalý ve gençlik için
onun o çaðýndaki enerjisini rasyonel alanlarda kullanabilecekleri bilimsel ve sportif alanlara mutlaka
kanalize edilmelidir. Suç iþlediði tespit edilip mahkeme sonucunda ceza infaz kurumlarýna kiþilerin
konulmasý ile suçun önüne geçilemeyeceði bilinmektedir. Yapýlacak bu iþlem sadece belirli kiþileri
bir araya koyarak toplumdan izole etmek olmamalýdýr. Ayrýca her geçen gün sayýsý artan suçlularýn
bir yerde muhafaza edilmesinin devlet bütçesine
getireceði yükler ile yeni ceza infaz kurumlarýnýn
yapýmýna harcanacak paranýn deðiþik þekilde kullanýlmasý gerekmektedir. Son dönemdeki kanuni
deðiþiklikler ile kiþileri ceza infaz kurumu yerine
Denetimli serbestlik, batýdaki adýyla probation altýnda, suçluyu toplum içerisinde tutarak, ona bazý
sorumluluklar ya da þartlar yüklemek suretiyle,
topluma yeniden kazandýrmayý amaç edinilmiþtir.
Bu sistem Ülkemizde de 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüðe giren Türk Ceza Kanunu ve Ce-
za ve Güvenlik Tedbirlerinin Ýnfazý Hakkýnda Kanun Ülkemizde hizmet verecek denetimli serbestlik ve yardým merkezlerinin dayanaðýný oluþturmuþtur. Belirtilen Kanunlarda yer alan denetimli
serbestlik ile ilgili hükümlerin uygulanmasýný düzenleyen Denetimli Serbestlik ve Yardým Hizmetleri ile Koruma Kurullarý Kanunu Türkiye Büyük
Millet Meclisinde 3 Temmuz 2005 tarihinde kabul
edilmiþ ve 20 Temmuz 2005 tarihinde yayýmlanarak yürürlüðe girmiþtir. Anýlan Kanun gereðince
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüðü bünyesinde Denetimli Serbestlik ve Yardým Hizmetlerinden Sorumlu Daire Baþkanlýðý kurulmuþ, ayrýca
Ülke genelinde 133 aðýr ceza merkezinde Denetimli Serbestlik ve Yardým Merkezi Þube Müdürlükleri kurulmuþtur. Denetimli Serbestlik ve Yardým Sistemi (DSYS)'nin tüm dünyada olduðu gibi Ülkemizde de amacý; Sistem, soruþturma ve kovuþturma aþamalarýnda suça sürüklenen çocuk,
þüpheli, sanýk, hükümlü ve suç maðdurlarýna psiko-sosyal destek saðlamakta, sanýklar hakkýnda
düzenlenecek olan sosyal araþtýrma raporlarýyla da
yargýya ýþýk tutmaktadýr.
Mahkemelerin kýsa süreli hapis cezasýna alternatif olarak verdiði; kamu hizmetinde ücretsiz
çalýþma, eðitim kurumuna devam etme, belirli yerlere gitmekten ve belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklama, ehliyet, ruhsat ve belgelerin geri alýnmasý
gibi yaptýrýmlar, tedavi ve denetim, belirli hak ve
yetki kullanýmýnýn yasaklanmasý, cezanýn konutta
infazý gibi yükümlülük ve tedbirler denetimli serbestlik ve yardým merkezi þube müdürlükleri tarafýndan uygulanmaktadýr.
Yine sistem sayesinde, koþullu salýverilen hükümlülerin toplum içerisinde denetimsiz ve gözetimsiz halde serbest býrakýlmasý yerine, salýverilen
kiþilerin denetim altýna alýnmasý ve kendisine bir
takým yükümlülükler yüklenerek sorumluluk bilinci içinde iyi bir hayat sürmesi, topluma uyumunun saðlanmasý, yeniden suç iþleme riskinin önüne geçilerek toplumun korunmasý amaçlanmýþtýr.
Ayrýca yine 5402 sayýlý yasa ile oluþturulan koruma
kurullarý tarafýndan suçtan zarar görenlerin ve salýverilen hükümlülerin toplumla bütünleþmeleri
açýsýndan psiko-sosyal destek, iþ, saðlýk, eðitim ve
ekonomik sorunlarýnýn giderilmesine yönelik çalýþmalar baþlatýlmýþtýr.
Bu sistem ile sosyal devlet anlayýþýnýn önemli
bir parçasý iþlevsel olarak çalýþmaya baþlamýþ yazýnýn ilk paragraflarýnda deðinildiði gibi sosyal bir
varlýk doðasýna sahip olan insan toplum içinde býrakýlmýþ ve cezasýný çekerken de içerisinde yaþamaya devam edeceði toplum içerisinde denetim
altýnda tutulmuþtur.
Kaynakça
1. Amiran Kurtkan, Genel Sosyoloji, Filiz Kitapevi, Ýstanbul, 1986, s.3-4.
2. Doðu Ergil, Toplum ve Ýnsan, Turhan Kitabevi, Ankara, 1984, s.54.
3. Durkheim Emile, Kriminaliteet als normales Phaenomen, in: Krimininalsoziologie Frankfurt a. M. 1968, s.3 vd.
4. Kürzinger, 80; Schwind, 125.
15 Þubat 2009
Seslenis
Sayfa 7
Genel Müdür Kalaman,
Ýstanbul’da incelemelerde bulundu
Ceza infaz kurumlarý, denetimli
serbestlik ve yardým merkezi þube müdürlükleri ve personel eðitim merkezindeki çalýþmalarý yerinde görmek ve
personelle görüþmek amacýyla Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürü Nizamettin
Kalaman, 9-13 Ocak 2009 tarihleri arasýnda Ýstanbul'a çalýþma ziyareti gerçekleþtirdi.
Genel Müdür Kalaman, çalýþma ziyaretinin birinci gününde; Kartal H Tipi Ceza Ýnfaz Kurumu, Maltepe 1, 2 ve
3 No’lu L Tipi Ceza Ýnfaz Kurumlarý,
Çocuk ve Gençlik Ceza Ýnfaz Kurumu,
Açýk Ceza Ýnfaz Kurumu, Ümraniye E
ve T Tipi Ceza Ýnfaz Kurumlarýný ziyaret ederek personel ile bir araya geldi.
Genel Müdür Kalaman yaptýðý konuþmada; ceza infaz kurumlarýnda görev yapmanýn zor olduðunu ve fedakarlýk gerektirdiðini, Ýstanbul ilinde bu
zorluðun yanýnda personelin ulaþým
nedeniyle çeþitli güçlüklerle karþýlaþtýðýný, bunun yanýnda özlük haklarýnýn
istenilen düzeyde bulunmamasýnýn bir
gerçek olarak karþýmýza çýktýðýný, baþta
sayýn Bakanýmýz olmak üzere bu sorunlarýn giderilmesi için yoðun bir gayretin
içinde olduklarýný söyledi.
Kalaman, “Servis hizmetlerinden
yararlanamayan personelimizin yol giderleri Bakanlýðýmýzca karþýlanacak. Bu
yýl hazýrlanan projeler ile çok sayýda
personelimiz yurt dýþýna giderek uygulamalarý yerinde görecek. Personelimizin oturduðu yere yakýn ceza infaz kurumlarýnda görev yapabilmesi için
plânlama yapmaktayýz. Yine personelimizin çocuklarýnýn kreþ hizmetlerinden yararlanabilmesine yönelik çalýþmalar devam ediyor.” þeklinde konuþtu.
Kalaman, yan ödeme kararnamesi
ile adalet hizmetleri tazminatýnýn artýrýldýðýný hatýrlatýrken, Adalet Bakanlýðý
ile Anadolu Üniversitesi Rektörlüðü
arasýnda yapýlan protokol kapsamýnda
personele iki yýllýk yüksekokul mezunu
olma imkânýnýn yaný sýra, mevzuatta yapýlan deðiþiklik ile dört yýllýk üniversite
mezunu olan bir infaz ve koruma memurunun sekiz yýl sonra ceza infaz kurumu müdürü olabilmesini saðlayan
düzenlemelerin yapýldýðýný vurguladý.
Kalaman, unvan deðiþikliði sýnavlarýna
önem verildiðini, personel için 1.300
lojmanýn tamamlandýðýný, 450’sinin inþaatýnýn devam ettiðini ifade ederek,
kurumlarda yasalara ve uluslararasý insan haklarý standartlarýna dayalý bir kültür oluþturmayý amaçlandýklarýný kaydetti.
Ayný gün Ýstanbul'da bulunan altý
denetimli serbestlik ve yardým merkezi
þube müdürlüðünü ziyaret eden Genel
Müdür Kalaman, çalýþmalarý yerinde
inceledikten sonra yaptýðý konuþmada
þunlarý söyledi: "Denetimli serbestlik
hizmetlerinde üç yýlý geride býraktýk.
Bu süre içinde 122.313 kiþi mahkemelerce denetim altýna alýndý ve bu kiþilerle ilgili olarak 234.115 rapor hazýrlanarak mahkemelere gönderildi. Suçtan
zarar gören 381 kiþi ile ceza infaz kurumundan salýverilen 2.380 hükümlüye
yardým yapýldý. Yine bu süre içinde
856.860 saat kamu yararýna çalýþma tedbiri baþarý ile yerine getirildi. Madde
baðýmlýlarýnýn rehabilitasyonu konusunda önemli çalýþmalar yapýldý. Bugü-
ne kadar uyuþturucu veya uyarýcý madde
kullanan 41.135 kiþinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri, uyuþturucu veya
uyarýcý madde bulunduran 7.247 kiþinin
sadece denetimli serbestlik tedbiri tamamlandý.”
Denetimli serbestlik sisteminin çok
kýsa sürede kurumsallaþmasýný tamamladýðýna dikkat çeken Kalaman, denetimli serbestlik uygulamalarýnda üç konunun önemli olduðunu vurguladý. Kalaman, “Birincisi kurumlar arasý iletiþim. Denetimli serbestlik hizmetlerinin
etkin olarak yürütülmesi bir çok kurumun ayný standartta hizmet vermesi ile
gerçekleþebilir. Bunun saðlanmasý için
tanýtým çalýþmalarýna yoðunluk verilerek mutlaka yapýlan çalýþmalardan mahkemelere ve ilgili kurumlara belirli aralýklarla bilgi verilmesi gerekir. Ýkincincisi ise denetimli serbestlik hizmetlerinin
daha da güçlendirilmesi amacýyla gönüllü çalýþanlarýn sayýsýnýn artýrýlmasýnýn gereklilidir. Üçüncüsü de bazý kararlarýn infazýna dikkat çekerek kamuya
yararlý bir iþte çalýþma tedbirlerinde çalýþýlacak yerin belirlenmesinde kamu
yararýnýn dikkate alýnmasý ve madde baðýmlýlarýnýn rehabilitasyonunda saðlýk
kurumlarý ile iþ birliðinin en üst düzeyde saðlanmasý gerektiðidir.” þeklinde
konuþtu.
Genel Müdür Kalaman konuþmasýnýn ardýndan denetimli serbestlik hizmetlerinde öfke kontrolü müdahale
programýný hazýrlayan personele çalýþmalarýndan ötürü teþekkür ederek, te-
þekkür belgesi verdi.
Çalýþma ziyaretinin ikinci gününde
personel eðitim merkezini ziyaret eden
Genel Müdür Kalaman, personel eðitimine özel önem verdiklerini ifade ederek, eðitimlerin 2009 yýlýnda Ankara, Ýstanbul, Kahramanmaraþ ve Erzurum
Personel Eðitim Merkezinde yoðun bir
þekilde devam edeceðini anlattý. Kalaman, “Eðitim merkezlerinde 1.180 ceza
infaz kurumu personeline aday memurluk eðitimi, 543 ceza infaz kurumu personeline eðitici eðitimi, 590 ceza infaz
kurumu personeline görevde yükselme,
1.800 ceza infaz kurumu personeline
hizmet içi eðitim kursu, 9.061 ceza infaz kurumu personeline hizmet içi eðitim semineri olmak üzere toplam
13.174 ceza infaz kurumu personeline
eðitim vermeyi amaçlýyoruz. Ayrýca Milli Savunma Bakanlýðý Askerî Adalet Ýþleri Baþkanlýðý ile imzalanan protokol çerçevesinde, 40 askeri cezaevi personeline
eðitim verilecek. Bu çalýþmalarýn yanýnda dost ve kardeþ ülkelerle iþ birliðini
sürdürmeyi, ceza infaz kurumlarý ve infaz alanýnda geliþmiþ ülkelerle de iþbirliði yollarýný aramayý, bu yolla karþýlýklý
tecrübeleri paylaþmayý, talep halinde ilgili ülke personelinin Ceza Ýnfaz Kurumlarý ve Tutukevleri Eðitim Merkezinde eðitime almaya hazýrýz.” dedi.
Çalýþma ziyaretinin üçüncü gününde Bakýrköy Kadýn Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumu ile Silivri Ceza Ýnfaz Kurumlarý Kampüsünü ziyaret eden Genel Müdür Kalaman, Ankara, Ýstanbul ve Ýzmir
illerinde uluslararasý standartlara uygun
ceza infaz kurumlarý yapmak amacýyla
son yýllarda baþlatýlan çalýþmalara hýz
verdiklerini söyledi. Kalaman, “Bu kapsamda Ankara'nýn Sincan ilçesinde yedi
ceza infaz kurumunun bulunduðu örnek kampüs hizmete girdi. Ýstanbul'da
yirmibir ceza infaz kurumunun ihalesi
yapýldý ve bunlardan onaltýsý hizmete
açýldý. Ýzmir ilinde toplam yedi ceza infaz kurumunun ihalesi önümüzdeki aylarda yapýlacak. Bu çalýþmalarýn yanýnda
Alanya ve Antalya L Tipi, Kýrýkkale ve
Van F Tipi, Sakarya ve Çorum L Tipi,
Silivri 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 No’lu L Tipi ve
Açýk, Maltepe 1, 2 ve 3 No’lu L Tipi,
Açýk ile Çocuk ve Gençlik, Metris 1 ve 2
No’lu T Tipi, Bakýrköy Kadýn Kapalý,
Oltu T Tipi ve Rize L Tipi, Kýrþehir
Açýk, Adana ili Karataþ ilçesinde Kadýn
Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu yapýlarak faaliyete geçti. Tokat, Bafra, Balýkesir ve
Osmaniye illerindeki ceza infaz kurumu
inþaatý devam ediyor. Adana, Mersin,
Ceyhan, Kýrklareli/Pýnarhisar ve Vize ile
Kýrýkkale/Delice ve Sulakyurt'taki mevcut ceza infaz kurumlarýmýza ek ünite
yapýmý çalýþmalarý sürüyor. 2009 yýlýnda
45 ring, 12 pick up, 7 binek, 6 minübüs,
5 ambulans almayý plânlýyoruz.”
Kalaman, fiziki alanda yapýlan çalýþmalarýn yanýnda, hükümlüleri topluma
kazýndýrmaya özel önem verdiklerini
belirterek, bu konuda çaðdaþ infaz anlayýþýna paralel olarak eðitim programlarý
yürüttüklerini vurguladý.
Sayfa 8
Seslenis
15 Þubat 2009
Eskiþehir Ad
törenle hizm
S
on 6 yýlda hizmete giren 114'üncü adalet
sarayý olan Eskiþehir Adalet Sarayý, Devlet
Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek ile Adalet Bakaný Mehmet Ali Þahin'in katýlýmlarýyla hizmete girdi. Açýlýþ törenine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu (HSYK) Baþkanvekili Kadir Özbek, HSYK Üyeleri Ali Suat Ertosun, Suna Türkoðlu, Orhan Cem Erbük ve
Musa Tekin, HSYK Yedek Üyeleri Salih Sýrrý
Uz, Coþkun Öztürk ve Feyzi Altýnok, Adalet Bakanlýðý Müsteþarý Ahmet Kahraman, bölge milletvekilleri ve yargý camiasýnýn üst düzey bürokratlarý da katýldý. Açýlýþ töreninde konuþma yapan Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, "Hukuka uymaya ve hukuku uygulamaya yasama, yürütme ve yargý dahildir. Buna
uymak ve uygulamak noktasýnda hiçbir erkin ve
neticede vatandaþ olarak hepimizin hiçbir ayrýcalýðý ve istisnasý yoktur." dedi. 3 - 4 yýlda ülkenin her tarafýnda böyle güzel binalar yapýldýðýný
belirten Çiçek, "Bu hizmetlerde geri kaldýðýmýzýn farkýnda olmamýz lazým. Yargýnýn hangi
þartlarda hizmet verdiðini biliyoruz. Hepimiz
yargýdan çok þey bekliyoruz. Gerekli önemi verdik mi, gerekli þartlarý saðladýk mý, bu tartýþýlan
bir konuydu. Hiç olmazsa bugün belli bir noktaya getirdiðimizi düþünüyorum. Bu binalarýn
çoðunun açýlýþýna katýlamadýk. Artvin bitti, Isparta eskidi bile. Ankara, Erzurum ve Diyarbakýr'da 30 milyon Avro Avrupa fonlarýndan alarak
yaptýrdýðýmýz binalar duruyor. Karaman, Çorum eskidi. Ülkenin birçok yerinde binalar yapýldý. Bunlar kendine has güzelliði olan binalar.
Bunlar 3,5-4 yýlda yapýldý." diye konuþtu.
"Sorunlarýmýzý hukukun içinde kalarak çözeceðiz"
Cemil Çiçek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir hukuk devleti olduðunu, buna da daima vurgu yaptýklarýný ifade ederek þöyle ko-
nuþtu: "Buna daha çok vurgu yapmalýyýz. Çünkü bu ayný zamanda anayasal nitelik olmanýn
da ötesinde çaðdaþ devletin niteliðidir. Ne sorunumuz varsa, neyi nasýl çözeceksek, hukukun içinde kalarak, hukuka uyarak çözeceðiz.
Hukuk devletine vurgu yapmanýn tek baþýna
anlam ifade etmediðini, onu her vesileyle göz
önünde tutmamýz, her vesileyle onu yaþanýr bir
nitelik haline getirmemiz gerekir. Bunun da iki
yolu vardýr, hukuka uymak ve hukuku uygulamak. Hukuka uymaya ve hukuku uygulamaya
yasama, yürütme ve yargý dahildir. Buna uymak
ve uygulamak noktasýnda hiçbir erkin ve neticede vatandaþ olarak hepimizin hiçbir ayrýcalýðý ve istisnasý yoktur."
"Hukukun ne kadar önemli olduðunu
þimdi daha iyi anlýyoruz"
Devlet Bakaný Çiçek, hukukun ne kadar
önemli olduðunu daha iyi anlamamýz gerektiðini vurgulayarak, "Yaþadýklarýmýz, gördüklerimiz, okuduklarýmýz, duyduklarýmýz bize hukukun ne kadar önemli olduðunu gösteriyor." diye konuþtu.
"Toplumda adalet yoksa kaos oluþur"
Adalet Bakaný Mehmet Ali Þahin de törende yaptýðý konuþmada, son 6 yýlda inþa edilen
adalet sarayý sayýsýnýn kýsa bir süre içerisinde
170'e ulaþacaðýný söyledi. Yüksek yargý organlarýnýn deðerli mensuplarý, Hakimler ve Savcýlar
Yüksek Kurulu Baþkan Vekili ve üyeleri ile yargý camiasýný temsil eden birçok hukukçuyla bu
açýlýþta birlikte bulunmanýn kendisine ayrý bir
mutluluk verdiðini ifade eden Bakan Þahin,
þöyle konuþtu: "Bu birlikteliðin þöyle bir mesaj
verdiðini düþünüyorum: Adalet en yüce deðerdir. Eðer bir toplumda adalet yoksa orada kaos
olur. O nedenle baðýmsýz yargý organlarýnýn bu
ülkede adaletin gerçekleþmesi konusundaki
çabalarýna, bu duruþumuzla destek veriyoruz."
Modern ve çaðdaþ adalet saraylarýnýn açýlýþlarýndan halkýn da büyük haz duyduðunu
belirten Þahin, "En son Manisa ve Turgutlu'da
adalet saraylarýnýn açýlýþýný yaptýk. Her iki yerleþim yerinde de bir vatandaþýmýz yanýma yaklaþarak 'Sayýn Bakaným adalet sarayýmýz çok
güzel olmuþ, ancak davalar çok uzuyor.' diye sitemde bulunmuþtu. Eskiþehir'de de konuþsak
halkýmýzýn benzer tespitlerini bana ileteceklerini görür gibiyim." dedi.
"Türkiye'de çok güçlü bir yargý teþkilatý var"
Türkiye'de çok güçlü bir yargý teþkilatýnýn
bulunduðunu, özveriyle, gece gündüz çalýþan,
hatta çalýþtýðý dairede mesai yetmediði için
dosyalarý evine götürüp çalýþan yargý mensuplarýnýn olduðunu bildiðini ifade eden Bakan
Þahin, þöyle devam etti:
"Buna raðmen vatandaþýmýz hýzlý, daha az
masrafla adaletin tecellisini arzu ediyor. Bu konuda yapmamýz gereken iþlerin olduðunu biliyorum. Bu konuda Bakanlýðýmýza, yargý mensuplarýna ve halkýmýza da görevler düþüyor.
Adalet Bakanlýðý olarak görevimiz, ülkenin yar-
15 Þubat 2009
Seslenis
Sayfa 9
dalet Sarayý
mete açýldý
gý mevzuatýný yenilemek, çaðdaþ hale getirmek
konusunda öncü rol üstlenmektir."
"Yasalaþmayý bekleyen temel kanunlarýmýz var"
Bakan Þahin þu anda TBMM gündeminde yasalaþmayý bekleyen temel kanunlar olduðunu hatýrlatarak, Borçlar Kanunu ile Ticaret
ve Usul Kanunlarýnýn yakýnda yasalaþacaðýný,
bunlarýn yeni bir anlayýþla hazýrlandýðýný vurguladý. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun þu anda komisyonda görüþülmekte olduðunu belirten Þahin, þunlarý söyledi: "Bütün
bunlarý yargý süreçlerini acaba nasýl daha da kýsaltabiliriz, yargýlamayý nasýl daha kolaylaþtýrabiliriz, kýsa sürede, daha az masrafla nasýl saðlayabiliriz diye hayata geçiriyoruz. Adalet Bakanlýðý olarak bunu komisyonlar kanalýyla üniversitelerimizin ve yüksek yargý organlarýmýzýn
deðerli katkýlarýyla gerçekleþtiriyoruz. Bakanlýk görevlerimizden biri de yargý mensuplarýmýzýn, 'Adalet en yüce deðerdir' anlayýþýna uygun mekânlarda hizmet vermelerini saðlamaktýr. Bu konudaki yenileme ve yeni adalet
saraylarý yapým çalýþmalarýmýz sürüyor ve sürecektir."
Devlet Bakaný ve
Baþbakan Yardýmcýsý
Cemil Çiçek ile
Adalet Bakaný
Mehmet Ali Þahin,
açýlýþýn ardýndan
adalet sarayýný
gezdiler.
Sayfa 10
MADDE BAÐIMLILARININ
REHABÝLÝTASYONUNDA YENÝ
DÖNEM DENETÝMLÝ SERBESTLÝK
I. Giriþ
Ülkemizde, 1 Haziran 2005 tarihinde kurulan denetimli serbestlik sistemi ile madde
baðýmlýlarýnýn rehabilitasyonunda yeni bir
döneme geçilmiþtir. Bu dönemin en önemli
özelliði; uyuþturucu veya uyarýcý madde kullanan ya da bulunduranlarýn, gerek soruþturma ve kovuþturma aþamalarýnda gerekse bu
kiþiler hakkýnda verilen kararlarýn infazýnda
rehabilitasyonun hedeflenmesidir.
Makalede; madde baðýmlýlarýnýn rehabilitasyonunda önemli bir yere sahip denetimli
serbestlik sistemi ile ceza ve infaz mevzuatýmýzdaki uyuþturucu veya uyarýcý madde kullanan ya da bulunduranlara iliþkin düzenlemeler açýklanacaktýr.
II. Ülkemizin Baðýmlýlýk Yapýcý Maddeler ve Baðýmlýlýkla Ýlgili Politikasý
Ülkemizin baðýmlýlýk yapýcý maddeler ve
baðýmlýlýkla ilgili politikasý; 22 Aralýk 2006
tarihli Baþbakanlýk Makamý oluru ile yürürlüðe giren "Baðýmlýlýk Yapýcý Maddeler ve
Baðýmlýlýkla Mücadelede Ulusal Politika ve
Strateji Belgesi 2006-2012" ile bu belgeye dayanýlarak Ýçiþleri Bakanlýðýnca hazýrlanan
"Baðýmlýlýk Yapýcý Maddeler ve Baðýmlýlýkla
Mücadelede Ulusal Politika ve Strateji Belgesinin Uygulanmasý Ýçin Eylem Planýna
2007-2009" dayanmaktadýr.
Ulusal politika ve strateji belgesinde yaklaþým olarak; yasal olmayan maddelerin arzýna yönelik suçlarýn insanlýk suçu, madde baðýmlýlýðýnýn ise hastalýk ve önemli bir halk
saðlýðý sorunu olarak kabul edildiði görülmektedir.
Eylem planýnda amaç; baðýmlýlýk yapýcý
maddeler ve madde kullanýmý ile mücadelede bir "Ulusal Koordinasyon Kurulu" oluþturmak ve çalýþmasýný saðlamak, çok disiplinli bir yapýnýn oluþturulmasý çalýþmasýný
saðlamak, ulusal tedavi ünitelerinin veya
merkezlerinin kapasitesini ve eriþebilirliðini
artýrmak, bilgi altyapýsýný ve ulusal bilgi aðýný
güçlendirmek olarak belirlenmiþtir.
III. Ülkemizde Uyuþturucu veya
Uyarýcý Madde Kullanan Kiþiler Hakkýnda Uygulanan Tedavi Sistemi
Ülkemizde uyuþturucu veya uyarýcý madde kullanan kiþilere yönelik uygulanan tedavi
sistemi üç basamakta verilen saðlýk hizmetlerinden oluþmaktadýr. Pratisyen hekimler;
hastalarýn saðlýk problemleri sebebiyle ilk
kez baþvuruda bulunduðu birinci basamak
saðlýk hizmetlerinde yer almaktadýr. Birinci
basamaktaki hastalar, ikinci ve üçüncü basamak saðlýk hizmetleri almak üzere sevk edilmektedir. Baðýmlýlýk tedavisi veren kurumlar,
bütün baðýmlýlarý kapsayacak þekilde, hem
yatarak hem de ayakta tedavi hizmetleri sunmaktadýr. Madde almaksýzýn tedavi, seçime
baðlý olarak gerçekleþmektedir. Tedavide sistematik tedaviler, sosyo-eðitimsel tedavi ve
motivasyonel görüþmede dahil olmak üzere
hem psikoterapatik hem de destekleyici yöntemler kullanýlmaktadýr. Tedavi uzun sürmektedir. Hem ayakta tedavi hem de yatarak
tedavi servislerinde maddenin kesilmesi tedavisi uygulanmaktadýr.
IV. Ülkemizde Uyuþturucu veya Uyarýcý Madde Kullanan ya da Bulunduran
Kiþiler Hakkýnda Uygulanan Denetimli
Serbestlik Tedbiri
Ülkemizde;
a. Uyuþturucu veya uyarýcý madde kullanan kiþiler hakkýnda "tedavi ve denetimli tedbiri",
b. Uyuþturucu veya uyarýcý madde bulunduran kiþiler hakkýnda "sadece denetimli
serbestlik tedbiri"
uygulanmaktadýr.
V. Uyuþturucu veya Uyarýcý Madde
Kullanan ya da Bulunduranlar ile Ýlgili
Ceza Adalet Sistemimiz
Uyuþturucu veya uyarýcý madde kullanan
ya da bulunduranlar ile ilgili ceza adalet sistemimiz; soruþturma, kovuþturma ve infaz
iþlemleri baþlýklarý altýnda üç bölüm halinde
incelenebilir.
A. Uyuþturucu veya Uyarýcý Madde
Kullanan ya da Bulunduran Þüpheliler
ile Ýlgili Soruþturma Ýþlemleri
Seslenis
15 Þubat 2009
Vehbi Kadri KAMER
Denetimli Serbestlik ve Yardým
Hizmetlerinden
Sorumlu Daire Baþkaný
Soruþturma sýrasýnda Cumhuriyet savcýsý, uyuþturucu veya uyarýcý madde kullanan
ya da bulunduran þüpheli hakkýnda, adli kontrol tedbirlerinden 5271 sayýlý Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin birinci fýkrasýnýn (e) bendinde düzenlenen
"Özellikle uyuþturucu, uyarýcý veya uçucu
maddeler ile alkol baðýmlýlýðýndan arýnmak
amacýyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya
muayene tedbirine tabi olmak ve bunlarý kabul etmek" yükümlülüðüne karar verilmesini
sulh ceza hakiminden talep etmektedir.
1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüðe giren
Ceza Muhakemesi Kanunu ile, soruþturma
aþamasýnda uyuþturucu veya uyarýcý madde
kullananlarýn ya da bulunduranlarýn rehabilitasyonuna baþlanmaktadýr. Bu son derece
önemli bir düzenlemedir.
Cumhuriyet savcýsý tarafýndan yapýlan soruþturma sonunda;
a. Uyuþturucu veya uyarýcý madde kullanan þüpheli hakkýnda, 5237 sayýlý Türk Ceza
Kanununun 191 inci maddesinin birinci ve
ikinci fýkralarý gereðince "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine",
b. Uyuþturucu veya uyarýcý madde bulunduran þüpheli hakkýnda, 5237 sayýlý Türk
Ceza Kanununun 191 inci maddesinin birinci ve ikinci fýkralarý gereðince "sadece denetimli serbestlik tedbirine"
karar verilmesi istemi ile kamu davasý
açýlmaktadýr.
B. Uyuþturucu veya Uyarýcý Madde
Kullanan ya da Bulunduranlar ile Ýlgili
Kovuþturma Ýþlemleri
1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüðe giren
5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu ile, uyuþturucu madde kullanan veya kullanmamakla birlikte bulunduran kiþilere karþý izlenen "ceza
politikasý" deðiþmiþtir.
1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüðe giren
yeni Türk Ceza Kanunu ile Ülkemiz yeni bir
rehabilitasyon sistemine geçerek, uyuþturucu veya uyarýcý madde kullananlarýn "tedavi
ve terapiye" ihtiyaç duyan kiþiler olmasý nedeniyle, yaptýrým olarak "tedavi ve denetimli
serbestlik tedbiri" öngörülmüþtür. Ceza politikasý; madde kullanan veya bulunduranlara
hapis cezasý verilmesi yerine rehabilitasyona
tabi tutulmasý þeklinde deðiþmiþtir.
5237 sayýlý Türk Ceza Kanunumuzun
191 inci maddesinde;
a. Uyuþturucu veya uyarýcý madde kullanan sanýklar hakkýnda tedavi ve denetimli
serbestlik tedbirine,
b. Uyuþturucu veya uyarýcý madde bulunduran sanýklar hakkýnda sadece denetimli
serbestlik tedbirine
karar verilmektedir. Kanun temel ayýrýmý,
bulundurma ve kullanma olarak yapmýþtýr.
Kanun bu temel ayýrýmdan sonra ikinci
bir ayýrýma daha gitmiþtir. Hâkimin takdir
hakkýna baðlý olarak, sanýðýn durumunu deðerlendirerek;
a. Hükümden önce uyuþturucu veya uyarýcý madde kullanan sanýklar hakkýnda tedavi
ve denetimli serbestlik tedbirine ya da uyuþturucu veya uyarýcý madde bulunduran sanýklar hakkýnda sadece denetimli serbestlik
tedbirine,
b. Hükümden sonra uyuþturucu veya
uyarýcý madde kullanan sanýklar hakkýnda tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ya da
uyuþturucu veya uyarýcý madde bulunduran
sanýklar hakkýnda sadece denetimli serbestlik tedbirine,
karar verilmektedir.
Bu düzenlemenin mantýðý; hükümden
önce verilen tedavi ve denetimli serbestlik
tedbiri veya denetimli serbestlik tedbirine
uyulmasý halinde davanýn düþmesine karar
verilmekte ve kiþinin adli sicil kaydý bulunmamaktadýr. Hükümden sonra verilen tedavi
ve denetimli serbestlik tedbiri veya denetimli serbestlik tedbirine uyulmasý halinde sadece verilen ceza infaz edilmemekte, ancak kiþinin adli sicil kaydý bulunmaktadýr.
Devamý gelecek sayýda
Gönüllülük Projesi
Toplantýsý yapýldý
Özgürlüðünden
Yoksun
Gençlerle Dayanýþma Derneði
(Öz-Ge Der) ve Adalet Bakanlýðý
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüðü iþbirliðinde "Çocuk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde
Gönüllü Çalýþmalarýnýn Güçlendirilmesi Projesi" kapsamýnda düzenlenen konferans kamu kurum
ve kuruluþlarý ile çok sayýda sivil
toplum kuruluþlarý temsilcilerinin
katýlýmý ile Ceza Ýnfaz Kurumlarý
ve Tutukevleri Personeli Ankara
Eðitim Merkezinde gerçekleþti.
Amacý; çocuklarla gönüllü çalýþma isteðinde ve talebinde bulunan sivil toplum kuruluþlarýnýn katýlýmý saðlamak ve bu alanda denetimli serbestlik þube müdürlüklerinde gönüllü çalýþmalarýný desteklemek olan projenin 5 Þubat
2009 tarihinde gerçekleþtirilen
konferansýn açýlýþ konuþmasýný yapan Ankara Eðitim Merkezi Baþkaný Talat Akbaþ, denetimli serbestlik hizmetlerinde 3 yýl gibi kýsa bir sürede önemli bir noktaya
gelindiðini, bunun için çok önemli çalýþmalar ve projeler yapýldýðýný
belirterek, sivil toplumun katýlýmýnýn saðlanacaðý bu çalýþmada ev
sahipliði yapmaktan son derece
memnun olduklarýný ifade etti.
ÖZGEDER adýna açýlýþ konuþmasýný yapan Baþkan Berrin
Çanlý ise kamu-vatandaþ iþbirliðinin ülkemizde son zamanlarda daha sýklýkla gündeme gelmesinin
sevindirici bir geliþme olduðunu,
gönüllü hizmetlerinin artýk daha
fazla öneminin anlaþýldýðýný, sivil
toplum kuruluþlarýnýn kamu ile
yapacaðý iþbirlikleri sonucu hizmetlerin daha da toplum temelli
yürütülebileceðini belirtti. Proje
ile çocuk denetimli serbestlik hizmetlerinde bu birlikteliðin saðlanmasýnýn mutluluk verici olduðunu
ve proje sonunda elde edilecek
çýktýlarla hizmetlere önemli katkýlar saðlanabileceðini ifade eden
Çanlý, Adalet Bakanlýðý Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüðüne
projeye destek verdikleri için teþekkür etti.
Adalet Bakanlýðý adýna proje
iþbirliðini saðlayan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Nizamettin
Kalaman yapmýþ olduðu açýlýþ konuþmasýnda; son yýllarda ceza infaz sisteminde meydana gelen deðiþimler açýsýndan Avrupa Birliði
standartlarý göz önünde tutulduðunda önemli mesafeler kaydedildiðini, bunlarýn baþýnda da denetimli serbestlik hizmetlerinin yürütülmesi olduðunu ifade etti. Kalaman, denetimli serbestlik hizmetleriyle suç iþleyen kiþilerin yeniden suç iþlemesinin önlenmesi
amacýyla denetim ve rehabilitasyon hizmetlerinin yürütüldüðünü,
yine koruma kurullarý aracýlýðýyla
eski hükümlülerin de yeniden suç
iþlemesinin önüne geçildiðini ve
topluma kazandýrýldýðýný, bunun
yanýnda suçun maðdurlarýna yönelik de önemli çalýþmalar yapýldýðýna dikkat çekerek, bu yönüyle
denetimli serbestlik hizmetlerinin
onarýcý adalet sistemi için etkin bir
sistem olduðunu belirtti. Genel
Müdür Kalaman, yurt dýþýndaki
uygulamalarý örnek göstererek sivil toplum ile yapýlan iþbirliðinin
hizmetler için son derece önemli
olduðunu, bu anlayýþýn ülkemizde
de yaygýnlaþmasýný özellikle denetimli serbestlik gibi toplum temelli bir hizmet anlayýþýna sahip olan
çalýþmalarda sivil toplumun katýlýmýnýn olmasý gerektiðine ve bunu
desteklediklerine dikkat çekti.
Açýlýþ konuþmalarýnýn ardýndan Denetimli Serbestlik ve Yardým Hizmetlerinden Sorumlu Daire Baþkaný Vehbi Kadri Kamer,
ülkemizdeki denetimli serbestlik
hizmetleri ve uluslararasý uygulamalarý ile ilgili kýsa bir bilgi vererek, denetimli serbestlik hizmetlerinde gönüllü çalýþmalarýna deðindi. Konuþmasýnda yurt dýþý bazý
ülke uygulamalarýna yer veren Kamer, ülkemizde mevzuatýn gönüllü çalýþmalarýna ve bu anlamda kurum ve kuruluþlarla yapýlacak iþbirliklerine olanak verdiðini belirtti. Bu kapsamda yapýlacak iþbirliklerinin son derece önemli olduðunu ve gönüllük alanýnda Özgeder
ile yapýlan bu ortaklýðýn bu alanda
ilk adým olarak deðerlendirilebileceðini, bu çalýþma ile denetimli
serbestlik sisteminde gönüllü hizmetlerinin geliþtirilmesine önemli
katkýlar saðlanacaðýný ifade etti.
Konferansta Türk Denetimli
Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar ve Maðdurlara Yönelik Çalýþmalarýn Geliþtirilmesi Eþleþtirme
Projesi Yerleþik Eþleþtirme Danýþmaný Mary Anne McFARLANE
“Çocuk Ceza Adalet Sisteminde
Gönüllülük ve Denetimli Serbestlik”, Ankara Barosu Çocuk Haklarý Komisyonu Baþkaný Þahin Antakyalýoðlu ise "Baronun Çocuk
Konusundaki Çalýþmalarý ve Gönüllülük" konulu konuþma yaptý.
Sivil toplum kuruluþlarý temsilcilerinin ilgisinin yoðun olduðu
konferansýn öðleden sonraki programýnda; "Gönüllülük, Gönüllülük Hizmetlerinde Standartlar ve
Çocuk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Gönüllülük, Çocuk
Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Kamu ve Gönüllü Ýþbirliði ve
Gönüllülere Ulaþmak" konularýnda çalýþtay yapýlarak sonuçlarý konferansýn kapanýþ töreninde katýlýmcýlarla paylaþýldý.
Seslenis
15 Þubat 2009
Sayfa 11
"Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar ve
Maðdurlarla Ýlgili Çalýþmalarýn Geliþtirilmesi AB
Eþleþtirme Projesi" ekibi biraraya geldi
Denetimli serbestlik altýndaki çocuklar ve maðdurlar olmak üzere iki
bileþeni bulunan "Türk Denetimli
Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar
ve Maðdurlarla Ýlgili Çalýþmalarýn
Geliþtirilmesi AB Eþleþtirme Projesi"
yoðun bir ön hazýrlýk dönemi sonrasý
baþladý.
Denetimli serbestlik hizmetlerinin çocuk ve maðdurlarla ilgili var
olan yaklaþým ve uygulamalarýnýn
uluslararasý standartlar kapsamýnda
gözden geçirilerek geliþtirilmesi
amaçlarýný barýndýran projenin yaklaþýk iki yýl sürmesi planlanmýþ ve toplam bütçesi yaklaþýk 1.800.000 Avro
olarak belirlenmiþtir.
Proje kapsamýnda; iki uluslararasý
konferans, denetimli serbestlik kapsamýndaki çocuklar için genel yaklaþým, madde kullanýmý olan çocuklara
yönelik, saldýrgan davranýþlar gösteren çocuklara yönelik ve genel suçlu
davranýþý (öfke kontrolü) olmak üzere
4 müdahale programý ve maðdurlar
için genel yaklaþým, gasp- hýrsýzlýk
maðdurlarý, aile içi þiddet ve cinsel
suç maðdurlarýna olmak üzere 4 müdahale programý hazýrlanmasý, programlarýnýn geliþtirilmesi sürecinde 8
pilot ve 8 kýsmi uygulama yapýlmasý,
çocuk ve maðdurlar için ulusal standartlar, politikalar ve kurumlar arasý
stratejilerin oluþturulmasý, toplam 28
eðitim kapsamýnda; 120 personelin
genel eðitici teknikleri, 250 personelin çocuk ve maðdur müdahale prog-
ramlarý temel eðitim ve 150 personelin müdahale programlarý olmak üzere toplam 520 personele eðitim verilmesi, koruma kurulu çalýþmalarý
kapsamýnda 4 seminer yapýlmasý, çocuk çalýþmalarý için 6 ve maðdur çalýþmalarý için 6 olmak üzere 12 Avrupa Birliði üye ülkelerine 60 personelin
katýlacaðý çalýþma ziyareti düzenlenmesi, projenin tedarik bileþeni kapsamýnda projedeki çalýþmalarda kullanýlmak üzere, 138 laptop, 5 yazýcý, 5
projeksiyon, 3 video kamera, 1 fotokopi makinesinin alýnmasý, proje süresince, farklý üye ülkelerden kendi uygulamalarýný ülkemizde paylaþmak ve
çalýþmalara katkýda bulunmak üzere
yaklaþýk 50 alanda deneyimli kýsa dö-
nem uzmanýn proje çalýþmalarýna katýlmasý planlanmaktadýr.
Proje Kapsamýnda Yapýlan Ýlk
Toplantý Ýle Ekipler Bir Araya
Geldi
16 Ocak 2009 tarihinde baþlayan
projenin ilk çalýþmasý; çalýþma takvimi, görev tanýmlarý, çalýþma öncesi
yapýlmasý gereken hazýrlýklar ve çalýþmanýn çýktýlarýnýn ekip üyelerine
açýklanmasý, ekip üyelerinin tanýþmasý ve her ekipten birer ekip koordinatörünün seçilmesi, proje logosu ve
sloganýnýn belirlenmesi amacýyla Ceza Ýnfaz Kurumlarý ve Tutukevleri
Personeli Ankara Eðitim Merkezinde
19-20 Ocak 2009 tarihlerinde gerçekleþtirildi.
Toplantýya projede görev alacak;
22 þube müdürü, 45 uzman ve 16 denetleme memuru katýldý.
Toplantýda konuþma yapan
Daire Baþkaný Vehbi Kadri KAMER,
üçüncü yýlýný tamamlayan denetimli
serbestlik hizmetlerinde uygulamalarýn yaygýnlaþtýðýný, çalýþmalarýn yoðunlaþtýðýný, bu kapsamda müdahale
programlarýnýn oluþturulmasýna ayrýca önem verildiðini ve ilk müdahale
programýnýn "öfke kontrolü" olarak
oluþturulduðunu, bu proje ile de çocuklar ve maðdurlarla ilgili ayrý ayrý
dört müdahale programýnýn oluþturulacaðýný, bu çalýþmalar kapsamýnda
birçok ülkenin çocuk ve maðdurlarla
ilgili politika ve uygulamalarýnýn inceleneceðini ifade etti.
Proje Yerleþik Eþleþtirme Danýþmaný Mary Anne MCFARLANE ise
konuþmasýnda; Avrupa'da üzerinde
son yýllarda yoðun olarak çalýþýlan çocuk ve maðdur konusunda bir projede
yer almaktan dolayý son derece mutlu
olduðunu, Türkiye'nin Denetimli
Serbestlik alanýnda çok önemli tecrübeler edindiðini ve önümüzdeki dönemde karþýlýklý tecrübelerimizi paylaþarak Türk Denetimli Serbestlik
Hizmetlerinin baþarýlý çalýþmalarýna
devam edeceðini, Türkiye'ye uygun
çözümler geliþtireceklerini ifade etti.
Eðitim belirlenen amaçlarýn baþarýlý bir þekilde gerçekleþmesi ile son
buldu.
Sertifikalarý ile iþ sahibi oldular
Þube müdürlükleri, hakim
ve Cumhuriyet savcýlarý ile
bir araya geldi
Erzincan, Karaman ve Yalova denetimli
serbestlik ve yardým merkezi þube müdürlükleri, baþsavcýlýklarýnda görevli ceza hâkimleri ve Cumhuriyet savcýlarý ile bir araya geldi. Erzincan ve Yalova þube müdürlükleri düzenledikleri toplantýlar ile hakim
ve Cumhuriyet savcýlarý ile bir araya gelirken Yalova Denetimli Serbestlik ve Yardým
Merkezi Þube Müdürlüðü, Koruma Kurulu Baþkanlýðýnýn aylýk toplantýsýna hakim
ve Cumhuriyet savcýlarýný davet ederek hakim ve Cumhuriyet savcýlarý ile bir araya
geldi.
Söz konusu toplantýlarda gerçekleþtirilen sunumlarda þube müdürlüklerinin genel iþ durumu, tedavi, denetimli serbestlik
ve kamuya yararlý çalýþma tedbiri, adli kontrol, rehberlik, hükmün açýklanmasýnýn
geri býrakýlmasý kararlarý, Sosyal Araþtýrma
Raporlarlarý ve kararlara iliþkin baþarý ve
ihlal oranlarý deðerlendirildi.
Midyat Denetimli Serbestlik ve
Yardým Merkezi Þube Müdürlüðü
Koruma Kurulu ve Mardin Ýþ-Kur Ýl
Müdürlüðü'nün iþbirliðinde hazýrlanan "Tekstil Makineleri Operatörlüðü Kursu"nu baþarýyla tamamlayan
kursiyerlere sertifikalarý verildi.
Sertifika daðýtým töreninde Midyat Kaymakamý Mustafa Yýlmaz,
Cumhuriyet Baþsavcýsý Þaban Yýlmaz, Midyat Belediye Baþkaný Þehmus Nazýroðlu, Aðýr Ceza Mahkemesi Baþkaný Emin Kürþat Demiralay,
Mardin Barosu Baþkaný Mahmut Güven, Esnaf ve Sanatkarlar Odasý Baþkaný Yusuf Demirdað, Midyat Tekstil
Fabrikasý Yönetim Kurulu Baþkaný
Mehmet Kav, Ýþ-Kur Ýl Müdürü Bülent Bekin, çok sayýda Hakim ve
Cumhuriyet savcýsý hazýr bulundu.
Kursu baþarýyla tamamlayan kursiyerlerin koruma kurulu üyelerine
kendileri tarafýndan dikilen pantolonlarý hediye etmelerinin ardýndan
Midyat Cumhuriyet Baþsavcýsý Þaban
Yýlmaz; eski hükümlülerin meslek
edinmelerini saðlayarak onlarýn nitelikli iþ imkanlarýna kavuþmalarýnýn,
gerek eski hükümlüler ve aileleri için
gerekse toplumun tüm üyelerince
sosyal düzenin tesisi ve hukukun iþlevselliðinin artýrýlmasýna yardým ettiðini, bu tür faaliyetler ile riskli davranýþ potansiyeli bulunanlarýn da toplum içinde kalmasýný saðlayarak onlara, içinde bulunduklarý topluma karþý
sorumluluklarýný hatýrlatma ve bu sorumluluðun gereðini yerine getirmeleri için fýrsat verildiðini ifade etti.
Yýlmaz, kendilerine hediye edilen
pantolonlarý inceleyerek, “Bu pantolonlar bir ustanýn elinden çýkmýþ kadar kusursuz, kursiyer arkadaþlarý
kutluyorum.” dedi.
Midyat Tekstil Fabrikasý Yönetim
Kurulu Baþkaný Mehmet Kav ise
mevcut kurs fikrini ilk duyduðunda
bu fikri benimsediklerini, eski hükümlülerin toplumsal rehabilitasyonunda herkese sorumluluk düþtüðünü, kendilerinin de söz konusu kurs
ile az da olsa bu sorumluluðu yerine
getirmenin sevincini yaþadýklarýný ifade etti.
Törende; sertifikalarýný Koruma
Kurulu üyelerinin elinden alan kursiyerlerin, yapýlan protokol gereðince
Midyat Tekstil Fabrikasýnda kalifiye
personel olarak iþe baþlayacaklarý bildirildi.
Sayfa 12
Seslenis
5018 SAYILI KANUNA GÖRE YETKÝ VE
SORUMLULUKLAR
01.01.2006 tarihi itibariyle 1050 sayýlý Muhasebe-i Umumiye Kanunu tamamen yürürlükten kalkmýþ olduðundan,
genel yönetim kapsamýndaki kamu idarelerinin mali yönetim ve kontrolü, 5018
sayýlý Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanunu hükümlerine göre yerine getirilmektedir.
5018 sayýlý Kanuna göre, genel yönetim kapsamýndaki kamu idareleri; merkezi yönetim kapsamýndaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumlarý ve mahalli idareler olarak tanýmlanmaktadýr.
Ceza infaz kurumlarý açýsýndan durumu deðerlendirdiðimizde, hem genel
bütçeden hem de iþyurdu bütçesinden
yapýlacak harcamalarýn 5018 sayýlý Kanun kapsamýnda olduðu anlaþýlmaktadýr.
Bu nedenle;
Ceza infaz kurumlarý tarafýndan yapýlan harcamalar sýrasýnda, 5018 sayýlý
Kanun hükümleri uygulanmaktadýr.
Bu yazýda geniþ þekilde üzerinde duracaðýmýz husus, 5018 sayýlý Kanun hükümlerinin uygulanmasý sýrasýnda, görevliler tarafýndan yapýlmasý gerekenler
ile sorumluluklarýnýn neler olduðu konusudur.
Öncelikli olarak, bu konunun irdelenmesine neden ihtiyaç duyulduðunu
özellikle belirtmekte yarar görmekteyim.
Ceza infaz kurumlarýnca, bilhassa
Genel Bütçe'den yapýlan harcamalar sýrasýnda, maliye dairelerince sorun çýkarýlmadan ödemelerin yapýlýyor olmasýnýn, kurum çalýþanlarýnca yanlýþ deðerlendirilerek, kendileri tarafýndan yapýlan
tüm iþlemlerin mevzuata uygun olduðunu sanmalarý ve bunun sonucu olarak da
hatalý uygulamalarýn usul haline getirilmiþ olmasý bu yazýnýn konusunu oluþturmaktadýr.
Burada yanýlgýya neden olan ve dikkat edilmesi gereken en önemli husus,
5018 sayýlý Kanunla birlikte, 1050 sayýlý
Kanundan farklý olarak, yapýlan harcamanýn mali mevzuata uygunluðu ve harcamalarýn ödenek dahilinde olmasý yönünde maliye dairelerinin muhasebe
yetkililerinin herhangi bir yetki ve sorumluklarýnýn kalmamýþ olduðunun bilinmesidir.
Eski alýþkanlýklardan kalan bu hatalý
yaklaþýmý ortadan kaldýrmak ve bu konuda yeterli bilgiye sahip olabilmek için,
konuyla ilgili düzenlemeleri bir daha hatýrlatmanýn yararlý olacaðý düþünülmektedir.
Bu açýklamalardan sonra konuyu ayrýntýlarýyla inceleyecek olursak:
Maliye Bakanlýðý tarafýndan 31 Aralýk 2005 tarih ve 26040 (4. Mükerrer) sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanan 1 nolu
"Harcama Yetkilileri Hakkýnda Genel
Teblið" de belirtildiði üzere, 5018 sayýlý
Kanun'un 31 inci maddesinin birinci
fýkrasýnda bütçeyle ödenek tahsis edilen
her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisi olarak belirlenmiþtir.
Buna göre, kurumsal sýnýflandýrmanýn üçüncü ve dördüncü düzeyinde yer
alan birimler, bütçeyle ödenek tahsis
edilen harcama birimlerini, bu birimlerin en üst yöneticileri de harcama yetkililerini ifade etmektedir.
Tebliðdeki bu düzenlemeyi, ceza infaz kurumlarý açýsýndan ele aldýðýmýzda;
merkez teþkilatýnda üst yönetici Adalet
Bakanlýðý Müsteþarý, bütçeyle ödenek
tahsis edilen harcama birimi Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüðü, harcama
yetkilisinin de Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü olduðu anlaþýlmaktadýr.
Merkez dýþý birimlerdeki harcama
yetkilileri ise ayný Teblið'de aþaðýdaki þekilde belirlenmiþtir.
"5018 sayýlý Kanun'un 22 nci maddesi uyarýnca kamu idarelerinin merkez
teþkilatý harcama yetkilileri merkez dýþý
birimlerine ödenek gönderme belgesi
düzenlemek suretiyle ödenek gönderirler. Ödenek gönderme belgesiyle ödenek gönderilen merkez dýþý birimlerin
en üst yöneticisi harcama yetkilisidir."
Bu düzenlemeye göre ceza infaz kurumlarýnýn harcama yetkilisi kurum
müdürleridir.
Ayrýca;
Adý geçen Teblið'de belirtildiði üzere; harcama yetkilisinin kanuni izin,
hastalýk, geçici görev, disiplin cezasý uygulamasý, görevden uzaklaþtýrma ve
benzeri nedenlerle geçici olarak görevinden ayrýlmasý halinde, ilgili harcama
biriminin harcama yetkilisi vekâleten
görevlendirilen kiþidir.
Bu açýklamalardan sonra, merkez dý-
þý birimlerde yapýlan bütçe harcamalarýyla ilgili olarak, sorumluluðu bulunan
görevlileri aþaðýdaki þekilde belirterek
tanýmlayacak olursak;
Harcama Yetkilisi: Bütçeyle ödenek
tahsis edilen her bir harcama biriminin
en üst yöneticisi.
Gerçekleþtirme görevlisi: Harcama
talimatý üzerine; iþin yaptýrýlmasý, mal
veya hizmetin alýnmasý, teslim almaya
iliþkin iþlemlerin yapýlmasý, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin
hazýrlanmasý görevlerini yürüten görevli.
Muhasebe Yetkilisi: Muhasebe hizmetlerinin yürütülmesinden ve muhasebe biriminin yönetiminden sorumlu,
usulüne göre atanmýþ sertifikalý yönetici.
Merkezi Yönetim Bütçesi harcamalarýyla ilgili olarak sorumluluðu bulunan
bu kiþilerin, görevlerinin ve sorumluluklarýnýn neler olduðu 5018 sayýlý Kanun'da düzenlenmiþtir.
5018 sayýlý Kanun'un 32 nci maddesine göre özetle harcama yetkilileri;
"Harcama yetkilileri, harcama talimatlarýnýn bütçe ilke ve esaslarýna, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diðer
mevzuata uygun olmasýndan, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanýlmasýndan ve bu Kanun çerçevesinde
yapmalarý gereken diðer iþlemlerden sorumludur."
5018 sayýlý Kanun'un 33 üncü maddesine göre özetle gerçekleþtirme görevlileri;
"Giderlerin gerçekleþtirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafýndan düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanmasý
ve tutarýn hak sahibine ödenmesiyle tamamlanýr.
Gerçekleþtirme görevlileri, harcama
talimatý üzerine; iþin yaptýrýlmasý, mal
veya hizmetin alýnmasý, teslim almaya
iliþkin iþlemlerin yapýlmasý, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin
hazýrlanmasý görevlerini yürütürler.
Elektronik ortamda oluþturulan ortak bir veri tabanýndan yararlanmak suretiyle yapýlacak harcamalarda, veri giriþ
iþlemleri gerçekleþtirme görevi sayýlýr.
Gerçekleþtirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmalarý gereken iþ
ve iþlemlerden sorumludurlar.
15 Þubat 2009
Yusuf Kenan
ÇAÐLAR
Kontrolörler
Kurulu Baþkaný
5018 sayýlý Kanun'un 61 inci maddesine göre özetle muhasebe yetkilileri;
Muhasebe hizmeti; gelirlerin ve alacaklarýn tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen deðerler ile emanetlerin alýnmasý,
saklanmasý, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diðer tüm malî iþlemlerin kayýtlarýnýn yapýlmasý ve raporlanmasý iþlemleridir. Bu iþlemleri yürütenler muhasebe yetkilisidir. Memuriyet kadro ve
unvanlarýnýn muhasebe yetkilisi niteliðine etkisi yoktur.
Muhasebe yetkilisi, bu hizmetlerin
yapýlmasýndan ve muhasebe kayýtlarýnýn
usulüne uygun, saydam ve eriþilebilir
þekilde tutulmasýndan sorumludur.
Muhasebe yetkilileri ödeme aþamasýnda, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde;
a) Yetkililerin imzasýný,
b) Ödemeye iliþkin ilgili mevzuatýnda sayýlan belgelerin tamam olmasýný,
c) Maddi hata bulunup bulunmadýðýný,
d) Hak sahibinin kimliðine iliþkin
bilgileri,
Kontrol etmekle yükümlüdür.
Muhasebe yetkilileri, ilgili mevzuatýnda düzenlenmiþ belgeler dýþýnda
belge arayamaz. Yukarýda sayýlan konulara iliþkin hata veya eksiklik bulunmasý
halinde ödeme yapamaz. Belgesi eksik
veya hatalý olan ödeme emri belgeleri,
düzeltilmek veya tamamlanmak üzere
en geç bir iþ günü içinde gerekçeleriyle
birlikte harcama yetkilisine yazýlý olarak
gönderilir. Hatalarýn düzeltilmesi veya
eksikliklerin giderilmesi halinde ödeme
iþlemi gerçekleþtirilir.
Muhasebe yetkilileri iþlemlerine iliþkin defter, kayýt ve belgeleri muhafaza
eder ve denetime hazýr bulundurur.
Muhasebe yetkilileri, 34 üncü maddenin ikinci fýkrasýndaki ödemeye iliþkin
hükümler ile bu maddenin üçüncü fýkrasýnda belirtilen ödemeye iliþkin kontrol yükümlülüklerinden dolayý sorumludur. Muhasebe yetkililerinin bu Kanuna göre yapacaklarý kontrollere iliþkin
sorumluluklarý, görevleri gereði incelemeleri gereken belgelerle sýnýrlýdýr.
Siverek’te belge daðýtýmý ve konser coþkusu
BÝRÝNCÝ SAYFADAN DEVAM
Siverek Halk Eðitim Merkezi Müzik
Gurubu ve tutuklu Tahsin Satan'ýn konser verdiði programa Siverek Cumhuriyet Baþsavcýsý Önder Yeniçeri, Þanlýurfa
ÝÞKUR Ýl Müdürü Vahap Toman, Adli
Yargý Adalet Komisyonu Baþkaný Hüseyin Gülmez, Cumhuriyet Savcýsý Bilal
Gümüþ, Ceza Ýnfaz Kurumu Jandarma
Komutaný Metin Uyar, Siverek Halk
Eðitim Merkezi (HEM) Müdürü Murat
Tüysüz ve HEM Baþmüdür Yardýmcýsý
Kadir Sun, Ceza Ýnfaz Kurumu Müdürü Ali Baþekin, Ýkinci Müdür Mustafa
Tatlýca, Ýdare Memuru M. Ekrem Gündüz, Kurum Öðretmeni Hikmet Demir,
ÝÞKUR Veri Hazýrlama Kontrol Ýþlet-
meni Eyüp Sabri Cennetkuþu, Kurum
personeli ile hükümlü ve tutuklular katýldý.
Siverek Cumhuriyet Baþsavcýsý Önder Yeniçeri yaptýðý konuþmada; kurslarýn düzenlenmesinde emeði geçen herkese teþekkür ederek, bu tür kurslarýn
ve konserlerin devam etmesini temenni
etti. Yeniçeri, etkinliðin kendisini çok
mutlu ettiðini ve böyle etkinlikleri çok
önemsediðini ifade ederek, belge alan
hükümlü ve tutuklulara baþarýlarýnýn
devamýný diledi.
Hükümlü tutuklara belgeleri daðýtýldýktan sonra Siverek Halk Eðitim Merkezi Müzik Gurubu ve tutuklu Tahsin
Satan konser verdi. Coþkulu geçen konser, izleyenlerin beðenisini topladý.
Seslenis
15 Þubat 2009
Ali Suat ERTOSUN
Hâkimler ve Savcýlar
Yüksek Kurulu
Üyesi
BÝR AÞK HÝKÂYESÝ
Hâkim Cihat'ýn günleri dosyalarý arasýnda
geçiyordu. Kulp Hâkimiydi ve ilk görev yerindeydi. Davalarý sonuçlandýrmak için canla baþla çalýþýyor, etrafý ile ilgilenmiyordu. Mesleðine baþlayalý altý ay olmuþtu. Bir Nisan günüydü. Arkadaþlarýnýn zoruyla voleybol oynamak için Yatýlý Bölge
Okuluna gitmiþlerdi. Þermin'i ilk kez o gün görmüþtü. Oyunda birbirlerine rakiptiler. Konuþma
ve hareketleri ile üzerinde hoþ bir izlenim býrakmýþ; oyun bittikten sonra okul müdürünün odasýnda hep birlikte çay içerlerken tanýþmýþlardý.
On gün kadar sonra Þermin'i, 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramýnda protokol sýralarýnda otururken bir kez daha görmüþtü. Þermin, o gün bayram törenini yönetiyordu. Bayramdan sonra Ýlçe Kaymakamýnýn isteði üzerine
Yatýlý Bölge Okuluna giderek çocuklara hediyeler
vermiþler, Þermin'le havadan sudan konuþmuþlardý. Onlara çay servisi yapmýþtý. Þermin, Türkçe öðretmeniydi ve çok güzel konuþuyordu. Neþeli bir kýzdý. Konuþmalarý, son derece hoþgörülü ve yaþýna göre olgun olduðu izlenimini veriyordu.
Þermin, Cihat'ýn günlerini doldurmaya baþlamýþtý. Tüm zorlamalarýna karþýn aklýndan çýkmýyordu. Onu görmeyi arzuluyor, ancak dedikodudan çekindiði için Yatýlý Bölge Okuluna da gidemiyordu.
Þermin'i daha sonra 19 Mayýs Gençlik ve
Spor Bayramýnda konuþma yaparken görmüþtü.
Okullarýn kapanmasýna yakýn bir gün Þermin, sabýka kaydý çýkarmak için Adliye'ye gelmiþ,
Cumhuriyet Savcýsýný bulamadýðýný söyleyerek
ona uðramýþtý. O yýllarda baþka yer nüfusuna kayýtlý olanlarýn dilekçeleri hemen cevaplandýrýlamýyor, sabýka kaydý bulunup bulunmadýðý nüfusa kayýtlý olduðu yerden telgrafla sorulduktan
sonra veriliyordu. O gün Þermin'in Denizlili olduðunu öðrenmiþti. Þermin "Nasýl olsa tatil yakýn, ben memlekete gideceðim, orada çýkartýrým" demiþ, Cihat'ta tüm merakýna karþýn, sabýka kaydýný neden çýkartmak istediðini ve nerede
kullanacaðýný soramamýþtý.
Daha sonra göremediði Þermin'in tatile gittiðini, Okul Müdüründen öðrenmiþti.
*
*
*
O yaz, onun için geçmek bilmemiþti. Ýzninde Þermin'i görmek için Denizli'ye gitmek istemiþ, ancak cesaret edememiþti.
Okullarýn açýlmasýný dört gözle beklemiþ,
müþterek bir arkadaþýn lâf arasýnda Þermin'in
geldiðini öðrenince dünyalar onun olmuþtu.
Ýþinin olmadýðý zamanlarda, voleybol oynamak için Yatýlý Bölge Okuluna gitmeye baþlamýþ,
Þermin'le arkadaþlýðý da ilerlemiþti. Bir gün konuþmalarý sýrasýnda "Denizli'de sabýka kaydýný çýkarýp çýkarmadýðýný" sorunca; Þermin þaþýrmýþ,
sonradan kendisini toparlayarak "Çýkarttým" demiþti.
Cumhuriyet Bayramý sonrasý Þermin'in öðretmen arkadaþlarýyla Diyarbakýr'a gideceðini öðrenince, Cihat'ta bir bahane uydurarak onlara katýlmýþ; Diyarbakýr'da arkadaþlarýndan ayrýlan Þermin'le bir pastanede baklava yemiþlerdi. Cihat, o
gün duygularýný Þermin'e açmýþ, Þermin'de ona
karþý ayný duygularý beslediðini çekinmeden söylemiþti.
Zaman zaman hafta sonlarýnda farklý araçlarla Diyarbakýr'a gidip, ayný pastanede buluþmalarýný sürdürmüþler; sonra da yine farklý araçlarla geri dönmüþlerdi.
Bir buluþmalarýnda Þermin mahcup þekilde
"Sana bir itirafta bulunmak istiyorum.... Ben aslýnda sabýka kaydý çýkartmadým, o gün sabýka
kaydýný bahane edip seni görmek için Adliye'ye
gelmiþtim, Cumhuriyet Savcýsýnýn olmadýðýný
biliyordum, bizim okula gelmiþti" deyince, ilk
kez el ele tutuþup uzun uzun gülmüþlerdi. Þermin, klasik Türk müziðini çok sevdiðinden ve
dedesinin Mevlevi olduðunu söylediðinden; Cihat, o günden ona, tasavvuf müziði kasetleri ve
Mevlâna ile ilgili kitaplar hediye etmiþti.
Okullarýn kapanmasýndan sonra Þermin'in
tayini Denizli'ye çýkmýþ, Cihat da Ekim ayýnda
Sýndýrgý'ya atanmýþtý. Mektuplaþýyorlar ve fýrsat
buldukça Ýzmir'de buluþup, görüþüyorlardý. Artýk
evliliði konuþur olmuþlardý. Ýkisi de evlenmek istiyor, bunun da bir an önce gerçekleþmesini arzuluyorlardý.
Bu arada Þermin'in babasý aniden ölmüþtü.
Þermin, babasýnýn ölümünden sonra deðiþmiþ
"Ben Denizli'den ayrýlamam, annem ve kýz kardeþim var; sen hâkimlikten ayrýl, Denizli'de avukatlýk yaparsýn" demeye baþlamýþtý. Cihat, ne ya-
parsa yapsýn ne kadar uðraþýrsa uðraþsýn Þermin'i fikrinden caydýramamýþ, ýsrarla "Annen ve
kýz kardeþin bizimle kalsýn" þeklindeki önerileri
de iknaya yetmemiþti. Mesleðini çok seviyordu.
Hiçbir zaman avukatlýk yapmayý düþünmemiþti.
Yavaþ yavaþ aralarý soðumaya baþlamýþ, sonunda birbirlerinden kopmuþlardý.
*
*
*
Cihat, üç yýl sonra Anamur'a tayin olmuþtu.
Ýki yýldýr Þermin'le görüþmüyordu. Ailesi evlenmesi için devamlý baský yapýyordu. Otuz yaþýný
geçmiþti. O da evlenme çaðýnýn geçmekte olduðunu düþünüyordu. O yaz izne gittiðinde Þermin'le buluþtu. Þermin, evlenme isteðini yine ayný nedenle "Benim aileme karþý sorumluluklarým
var" diyerek geri çevirince, yanýnda getirdiði Þermin'in mektup ve fotoðraflarýný vererek "Kendisine ait olanlarý" iade etmesini istediðinde; Þermin
"Aramýz bozulunca ben mektup ve fotoðraflarýný
yýrtmýþtým" deyince, Cihat vedalaþarak ayrýlmýþtý.
*
*
*
Cihat, on ay sonra ailesinin bulduðu bir kýzla evlenmiþti. Ondan iki çocuðu olmuþ, mesleðinde ilerlemiþ, üç yerde aðýr ceza mahkemesi
baþkanlýðý yaptýktan sonra atandýðý Ýzmir'de de
ayný görevi sürdürüyordu.
Zaman su gibi akmýþ, aradan yirmi yýl geçmiþti. Bu süre içerisinde Þermin'le hiç görüþmemiþ, ancak görüþtüðü ortak arkadaþlarýndan evlenmediðini duymuþtu. Son iki yýldýr ondan haber alamamýþtý.
*
*
*
Cihat bir öðle sonrasý odasýnda ertesi günkü
duruþma dosyalarýný okurken, mübaþiri gelerek
"Bir bayanýn onunla görüþmek istediðini" söyleyince, içeriye almasýný istemiþti. Birkaç dakika
sonra odasýna ürkek adýmlarla giren bayanýn, kýsa bir þaþkýnlýktan sonra Þermin olduðunu anlayýnca ayaða kalkarak "Hoþ geldin" demiþti. Aslýnda birkaç dakika süren, ancak onlara çok uzun
gelen bir sessizlikten sonra "Bir þey içer misin"
diye sormuþ, Þermin "Fark etmez" deyince, çay
söylemiþ ve birlikte içmiþlerdi.
Daha sonra Þermin, çantasýndan büyükçe
bir zarf çýkararak "Cihat, mektuplarýný ve fotoðraflarýný getirdim, sana yýrttýðýmý söylemiþtim,
ancak doðru deðildi." demiþ ve zarfý masanýn
üzerine koymuþtu. Bir süre bekledikten sonra
uzun bir nefes alarak "Cihat, bir-iki aylýk ömrüm
kaldý, pankreas kanseriyim, doktorlar gerçeði
benden saklasalar da her þeyi biliyorum." demiþti. Cihat ne diyeceðini þaþýrmýþtý. Bir saat kadar
Sayfa 13
konuþmuþlardý. Þermin "Emekli olduðunu, annesi ve kýz kardeþinin öldüðünü, yeðeni ile birlikte kaldýðýný" söylemiþti. Giderken, her ikisi de yaþaran gözlerini birbirlerinden saklamýþlar, Cihat
"Yapabileceðim bir þey var mý?" diye sorunca,
Þermin "Hakkýný helâl etmeni istiyorum" demiþ,
Cihat'ta bunun üzerine "Helâl olsun" diye cevap
vermiþti.
Þermin'i geçirdikten sonra Cihat kapýsýný kilitleyerek akþam saatlerine kadar mektuplarý
okumuþtu. Geçmiþi gözlerinde canlandýrmýþ,
çaresiz kalmanýn acýsýný iliklerinde hissetmiþti.
*
*
*
Üç ay sonra yine bir öðle sonrasý odasýnda
çalýþýrken, kapýsýný çalan 18-19 yaþlarýnda bir kýz
içeriye girerek "Ben Þermin'in yeðeniyim. Sizinle
görüþmek istiyorum." deyince, acý akýbeti tahmin
eden Cihat ayaða kalkarak "Buyurun" demiþ ve
onu oturtmuþtu. Ýsminin Nermin olduðunu söyleyen kýz "Teyzem öldü. Bize bir þey söylemese
de son nefesine kadar hep sizi düþündüðünü biliyorum. Size mektup ve fotoðraflarýnýzý iade etmiþti, ancak bir fotoðrafýnýzý vermemiþ, onu da
kitabýnýn arasýnda saklamýþ; ben de o fotoðrafý
bir naylona sararak kimseye göstermeden kefenine koydum." demiþti. Ýkisinin de gözleri yaþarmýþtý. Kendisini toparlayan Nermin "Hep sizi tanýmak istemiþtim. Teyzem ayrýca gazetelerde
rastladýðý sizinle ilgili haberleri kesmiþ. Onlarý ve
hatýra defterini getirdim. Bu defterde sizinle ilgili çok aný, arzu ve hasret var. Bunlar sizin." demiþ
ve yanýndaki zarfý býrakmýþtý.
Nermin gidince Þermin'in Hatýra Defteri'nden rast gele bir sayfayý açan ve "Hayatta her
þeyim vardý, ancak sen yoktun. Sana olan arzum
giderek arttý. Zaman içerisinde o arzuyla özdeþleþince, bu felâketim oldu...." cümlelerini okuyan
Cihat gözlerini yumdu. Kendisini toparladýðýnda
kilitli çekmecesini açtý ve çýkardýðý fotoðrafa
uzun uzun baktý. Fotoðraf Þermin'e aitti ve onu
çok özleyecekti..
GÜZEL SÖZLER
Aþýklarýn gönüllerinin yanýþýyla gözyaþlarý olmasaydý, dünyada su da olmazdý, ateþ de.
(Mevlâna)
Aþk çadýrýnýn kurulduðu yerde mantýk aranmaz. (Sadi)
Aþk çile hayatýna benzer ve onu yaþamayan
bilemez. (Shakespeare)
Aþýklarýn en kýymetli serveti, birbirlerine býraktýklarý hatýralardýr. (Jules Renard)
Alanya L Tipi’nde konser coþkusu
Alanya L Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumunda, Ýnsan Haklarý Haftasý
münasebetiyle Alanya Þiir ve Sanat
Derneðinin katkýlarýyla 19 Aralýk
2008 tarihinde bir konser düzenlendi.
Hükümlü ve tutuklulardan oluþan
Yýl: 7
Sayý: 83
15 Þubat 2009
YAYIN KURULU
Ekrem BAKIR
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardýmcýsý
Yayýn Kurulu Baþkaný
Vehbi Kadri KAMER
Fahrettin KIRBIYIK
Denetimli Ser. ve Yar.
Tetkik Hâkimi
Hiz. Sorumlu Dai. Baþk.
Tülay ÇELEBÝ
Þube Md. (Psikolog)
Hamit KANSIZ
Öðretmen
Özlem ÞAHÝNKOL
Þube Md. (Sos. Hiz. Uzm.)
Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Yayýn Koordinatörü
Naci BÝLMEZ
Recai YILDIZ
Öðretmen
Öðretmen
Ankara Açýk Ceza Ýnfaz Kurumu Adýna
Sahibi
Hulûsi SAÐIR
Kurum Müdürü
Dizgi: Hasan KORKMAZ - Ýsa KÝBAROÐLU
Baský: Þeref KARAAÐAÇ - Hüseyin CENGÝZ
Montaj: Zafer KARAKAYA
Ýdare Yeri: Ankara Açýk Ceza Ýnfaz Kurumu
Ulucanlar / ANKARA Tel: 362 97 83 Faks: 319 46 34
Baský: Ankara Açýk Ceza Ýnfaz Kurumu Matbaasý
Ulucanlar / ANKARA Tel: 362 97 83
Yayýn Türü: Aylýk, Yerel, Süreli
Basým Tarihi: 15 Þubat 2009
koro tarafýndan sunulan birbirinden
güzel türküler katýlýmcýlara duygulu
ve eðlenceli anlar yaþattý.
Antalya Valisi Alaaddin Yüksel ile
Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah
Arslan’ýn çelenk gönderdiði konsere,
Alanya Kaymakamý Hulisi Doðan,
Cumhuriyet Baþsavcýsý Ali Yeldan,
Cumhuriyet Savcýsý Hikmet Turan,
Ýlçe Jandarma Komutaný Mustafa Þahin, Ýlçe Emniyet Müdürü Turgay
Çalýþkan, Mahmutlar Belediye Baþkaný Alaattin Çakýr, Sivil toplum kuruluþlarý (GÖNKAD ve AYMOD) Baþkan ve üyeleri, dernek temsilcileri,
Alanya'da bulunan kamu kurum ve
kuruluþlarýnýn temsilcileri ile 150 hükümlü ve tutuklu katýldý.
Konser sonunda hükümlü ve tutuklulara yönelik bir konuþma yapan
Alanya Kaymakamý Hulisi Doðan
''Her ne sebeple olursa olsun, cezaevine giren hükümlü ve tutuklularýn
burada geçirdikleri zamaný avantaja
çevirmeleri gerektiðini'' belirterek bu
tür faaliyetlerin artýrýlmasýný istedi.
Cumhuriyet Baþsavcýsý Ali Yeldan,
katýlýmlarýyla konseri onurlandýran
davetlilere teþekkür ederek, konserde
emeði geçen kiþi ve kurumlara teþekkür belgesi sundu.
Yalova’da hükümlülere
‘aðýz ve diþ saðlýðý eðitimi’
Yalova A 3 Tipi Kapalý Ceza infaz
Kurumunda, hükümlü ve tutuklulara, Rotary Kulübü iþ birliðiyle aðýz ve
diþ saðlýðý konusunda konferans verildi. Rotary Kulübü Dönem Baþkaný
Diþ Hekimi Erkal Iþýk, aðýz ve diþ bakýmýnýn önemini anlatarak, uygulamalý olarak diþ fýrçalama yöntemlerini gösterdi. Konferans bitiminde,
Kurumda bulunan hükümlü ve tutuklulara diþ fýrçasý ve diþ macunu
hediye edildi. Ayrýca Rotary Kulübünce hükümlü ve tutuklulara birer
masa tenisi ile buna ait ekipman hibe edildi. Konferansa Ýzleme Kurulu
Baþkaný Belma Çam, Kurum Müdürü Þerafettin Güngör ve Kurum personeli katýldý.
Sayfa 14
Seslenis
15 Þubat 2009
Amasya’da personele yýl sonu eðlencesi
Amasya E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumunda stresli bir ortamda görev
yapan personel ile eþ ve çocuklarýnýn
birbirleriyle kaynaþmasý, moral ve motivasyonlarýnýn yükseltilmesi amacýyla
Eðitim ve Psikososyal Yardým Servisi
görevlileri Psikolog Þehriban Ö. Yýlmaz, Öðretmen Ýsmail Cenik, Ýnfaz ve
Koruma Baþmemurlarý Halim Meral
ve Ali Torun’dan oluþan tertip komitesinin gayretleri ile 2006 yýlýnda baþlatýlan “Yýl Sonu Eðlencesi” bu yýl daha
görkemli þekilde gerçekleþtirildi.
19 Aralýk 2008 tarihinde, Amasya
Halk Eðitim Merkezi Müdürlüðünün
tahsis ettiði salondaki eðlence Ýnfaz
Koruma Memuru Hacý Ali Günaydýn’ýn sunuculuðunda Kurum Müdürü Ýbrahim Er'in konuþmasý ile baþladý. Eðlenceye Kurumda görev yapan
ikinci müdürler, sivil personel, infaz
koruma baþmemur ve memurlar ile
onlarýn eþ ve çocuklarýndan oluþan
200’e yakýn kiþi katýldý.
Bu yýl farklý olarak Amasya Belediyesi Konservatuarýna baðlý Halk Müziði Grubu Orkestrasý unutulmaz bir
Ordu E Tipi’nde
tiyatro gösterisi
konser verdi. Personel ve ailelerini, sanatçýlarýn türküleriyle coþturduðu geceye Kurumda Baðlama Kursu Öðretmeni olarak görev apan Aþýr Aslan da
Türk Halk Müziðinin seçkin parçalarý
ve Amasya yöresine ait türküleriyle
renk kattý.
Personele yönelik çeþitli sürpriz
çekiliþlerin de yapýldýðý gecede, 2008
Avrasya Maratonuna katýlan Ceza Ýnfaz Kurumu Gençlik Spor Kulübü Atletizm Takýmý Kulüp Baþkaný Ali Torun tarafýndan hediyeler verildi.
Programda, Adliye Personeli Folklor Grubunun Amasya Yöresi ve diðer
yörelerden oluþan muhteþem gösterisi ve davullu zurnalý þovu büyük ilgi
gördü.
Kurumlarda ‘yeni yýl coþkusu’
Çorum L Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda yeni yýl münasebetiyle Cumhuriyet Baþsavcýsý Bayram Eray, Adlî Yargý Adalet Komisyonu Baþkaný Hüseyin Turgut Bayraktar, Cumhuriyet Savcýsý Erdal Þenol, diðer hâkim ve Cumhuriyet savcýlarý, Kurum Müdürü ve Kurum
ikinci müdürlerinin katýlýmlarý ile
program gerçekleþtirildi.
Mahalli Sanatçýlar Songül Öztürk, Özdemir Öztürk ve Grup Vadi
tarafýndan konser verilen programda, hükümlü ve tutuklular gönüllerince eðlendi.
Konserin sonunda Cumhuriyet
Baþsavcýsý Bayram Eray ile Adlî Yargý Adalet Komisyonu Baþkaný Hüseyin Turgut Bayraktar sanatçýlara çiçek vererek katýlýmlarýndan dolayý
teþekkür ettiler.
Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda da
yeni yýl kutlamasý gerçekleþtirildi.
Kutlama programý, Kurum Öðretmeni Berna Dirik’in konuþmasý
Çorum L Tipi Kapalý
Ceza Ýnfaz Kurumu
ile baþladý. Dirik konuþmasýnda; çocuk ve gençlere yeni yýla umutlarýný
ve beklentilerini tazeleyerek girmelerini, Kurumun destek ve katkýlarý
ile hayata, umutlara, yeni baþlangýçlara yelken açmalarýný ve hayata dört
elle sarýlmalarý tavsiyesinde bulundu.
Dirik, 2009 yýlýnýn bütün insanlýða huzur ve mutluluk getirmesi temennisinde bulundu.
Kurumda kalmakta olan çocuk ve
gençlerin katýldýðý kutlamalarýn birinci bölümünde Ankara Büyükþehir
Belediyesi sanatçýlarý sahne alarak
çocuk ve gençlerin istekleri doðrultusunda þarký ve türküleri söylediler.
Programýn ikinci bölümünde ise
Çankaya Belediyesi Türk Halk Müziði sanatçýlarý sahne aldý. Çankaya
Belediyesi sanatçýlarýnýn da programlarýný çocuk ve gençlerin istekleri doðrultusunda gerçekleþtirmesi
çocuk ve gençlerde büyük bir coþku
ile karþýlandý. Program, hep beraber
söylenen türkülerle, oynanan oyun-
lar ve halaylarla sona erdi.
Yaklaþýk olarak dört buçuk saat
süren programýn bitiþi ile birlikte
Kurum Müdürü Muammer Seyitoðlu, Kurum Ýkinci Müdürleri Halit Çanga ve Seçkin Karagözoðlu büyük bir özveri ile hiçbir karþýlýk beklemeden bu tür organizasyonlara
katýlan sanatçýlara Kurum adýna hediye sundu.
Ordu E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumunda, 22.12.2008 tarihinde
Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu
(OBKT) tarafýndan devletine ve milletine baðlý, dürüst ve namuslu, Baþkomiser Ramazan Bey'in baþýndan
geçen traji komik olaylarýn anlatýldýðý
"Seferi Ramazan Bey'in Nafile Dünyasý" adlý tiyatro oyunu sahnelendi.
Büyük ilgi ve beðeniyle izlenen tiyatro gösterisine Ordu Cumhuriyet
Baþsavcý Vekili Abdurrahim Alan,
Ceza Ýnfaz Kurumu Ýkinci Müdürleri Zeynel Uludüz ve Mesut Akarçay,
Kurum personeli, çok sayýda davetli
ile hükümlü ve tutuklular katýldý.
Kocaeli 1 No’lu F Tipi’nde
‘Sigaraya Hayýr’ konulu
konferans gerçekleþtirildi
Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek
Güvenlik Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda 3.12.2008 tarihinde Sigarayla Savaþanlar Derneði Kurucu Baþkaný Dr. M. Ubeyd Korbey, "Sigaraya Hayýr" konulu konferans verdi.
Konferansa Kurum Müdürü Adem
Tatlýsoy, Eðitimden Sorumlu Ýkinci
Müdür Hakký Ceylan, Kurum personeli, Ýzmit Dernek yöneticileri ile
hükümlü ve tutuklular katýldý.
Erciþ’te moral gecesi
Erciþ’te, Cumhuriyet Baþsavcýsý
Mehmet Köklü tarafýndan 28.11.2008
tarihinde Adliye, Kapalý ve Açýk Ceza
Ýnfaz Kurumlarý ile Denetimli Serbestlik ve Yardým Merkezi Þube Müdürlüðü çalýþanlarýnýn moral-motivasyonlarýnýn yükseltilmesi ve kaynaþmalarýnýn saðlanmasý amacýyla Ýlçe merkezinde bir gece düzenlendi.
Gecede bir konuþma yapan Erciþ
Cumhuriyet Baþsavcýsý Mehmet
Köklü, yoðun çalýþma temposu içerisinde yýpranan personelin moral,
motivasyonlarýnýn yükseltilmesi, çalýþma verimlerinin artýrýlmasý, kaynaþmanýn saðlanmasý için bu tür et-
kinliklerin zorunluluðuna deðindi.
Adlî personelinin topluma her yönüyle örnek olmasý gerektiðini belirten
Köklü, “Birlik ve beraberliðe en çok
ihtiyaç duyduðumuz bu günlerde,
sosyal, kültürel ve sportif çalýþmalarla
topluma bu mesajý vermeye devam
edeceðiz.”dedi.
Ýlçede bulunan Adliye, Açýk ve
Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumlarý, Denetimi Serbestlik Þube Müdürlüðü ve
Ýcra Müdürlüðü personelinin eþ ve
çocuklarýyla katýldýklarý gece müzik,
þiir ve halaylar eþliðinde devam etti.
Davetlilere yapýlan ikramla gece sona
erdi.
Seslenis
15 Þubat 2009
Sayfa 15
Vezirköprü M Tipi’nde belge daðýtým töreni
Vezirköprü M Tipi Kapalý Ceza
Ýnfaz Kurumunda, 25.12.2008 tarihinde Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesinin ilanýnýn 60. yýldönümü kutlama etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen program kapsamýnda belge daðýtým töreni yapýldý.
Törene Cumhuriyet Savcýsý Yaþar Adýgüzel, Ýlçe Jandarma Bölük
Komutaný Göksel Seri, Ýlçe Milli
Eðitim Müdürü Ýbrahim Arslan, Ýlçe Halk Eðitim Merkezi Müdürü
Nazým Kale, Ýzleme Kurulu Baþkaný Nejdet Ýðci ve Kurul Üyeleri Yaþar Ergin ve Sebahattin Güneþ, Kurum Müdürü Þeref Tatlý, Kurum
ikinci müdürleri, Kurum personeli
ile tutuklu ve hükümlüler katýldý.
Kurum Müdürü Þeref Tatlý yaptýðý konuþmada insan haklarýnýn
özellikle ceza infaz kurumunda
olanlar için daha da önem arz ettiðini, insan haklarýnýn yalnýzca “Ýnsan
Haklarý Haftasý” içinde deðil her
zaman hatýrlanmasý gerektiðini belirtti. Tatlý, konuþmasýnda cezaevine insan alýnýr, suç dýþarýda kalýr
anlayýþýyla görev yaptýklarýný söyledi.
Sivas E Tipi’nde
‘Dünya Kadýn Haklarý
Günü’ kutlandý
Konuþmalarýn ardýndan Ceza
Ýnfaz Kurumunda, Samsun ÝÞKUR Ýl Müdürlüðü iþbirliði ile
açýlan “karo fayans döþemeciliði
kursundan 7, Ýlçe Halk Eðitim
Merkezi Müdürlüðünce açýlan Ýngilizce kursundan 11, satranç kursundan 5, voleybol kursundan 8,
bilgisayar iþletmenliði kursundan
7 olmak üzere toplam 38 kursiyere
belgeleri törenle verildi. Ayrýca,
Açýk Öðretim Lisesini bitiren tu-
tukluya diplomasý verilirken, Kurum içinde yapýlan bilgi yarýþmasýnda, satranç ve masa tenisi turnuvalarýnda dereceye girenlere
hediyeleri daðýtýldý.
Törenden sonra tutuklu ve hükümlüler tarafýndan oynanan “Acil
Servis” isimli tiyatro gösterisi büyük beðeni topladý. Ayrýca Kurumun Türk Halk Müziði Korosu
seslendirdiði türküler ile programa renk kattý.
Sivas E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumunda 5 Aralýk Dünya Kadýn
Haklarý Günü kutlandý. Cumhuriyet Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öðretim
Üyesi Veda Bilican Gökkaya tarafýndan verilen konferans öncesinde Kurumda bulunan bayan hükümlü-tutuklular ile personele
günün anlam ve önemine binaen
çiçek verildi.
Konferansta ülkemizde kadýn
olmanýn güçlükleri ve kadýn haklarý, tarihte kadýnýn var olma mücadelesi, toplumlarýn tarihinde ve
deðiþen dünya koþullarýnda kadýnýn yeri ve önemi hakkýnda bilgi
verildi.
Ankara 2 No’lu F
Tipi’nde ‘Sporun Önemi’
konulu konferans verildi
YILMAZLIK KAVRAMI
Bakanlýðýmýz çaðdaþ ceza infaz sisteminin temel amacýný; hükümlünün sosyalleþmesini teþvik
etmek, yeniden suç iþlemesini engelleyici etkenleri
güçlendirmek, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygýlý, sorumluluk taþýyan bir yaþam biçimine uyumunu kolaylaþtýrmak ve dolayýsýyla toplumu
suça karþý korumak olarak ele almaktadýr (Ýpek,
2008).
Ülkemizde 2005 yýlýnda hizmete baþlayan denetimli serbestlik uygulamalarý da bu amaç doðrultusunda çok kýsa sürede yapýlanmýþtýr ve uluslar arasý uygulamalara eþdeðer uygulamalar Ülkemizde de
hýzla geliþtirilmektedir. Denetimli serbestlik uygulamalarý içerisinde pek çok ülkede uygulanan önemli
yöntemlerden biri de suç tekrarýný önleyen müdahale programlarýnýn geliþtirilmesi ve uygulanmasýdýr.
Bu yazýda müdahale programlarý içerisinde yer alabilecek ya da bu programlar içerisinde dikkate alýnabilecek bilgiler saðlayan "Yýlmazlýk" kavramý açýklanacaktýr.
Günümüze kadar yapýlan çalýþmalarda uzun süreli yoksulluk, ihmal ve istismara uðrama, þiddete
maruz kalma, anne-babadan uzun süre ayrý kalma,
ciddi bir kaza geçirme, yakýnlarýnýn ölümüne tanýk
olma, okulda sürekli baþarýsýzlýk riskiyle karþý karþýya
olma, yakýn çevresinde; çeþitli suçlara karýþan kiþilerin bulunmasý, madde baðýmlýlarýnýn varlýðý gibi risk
faktörleri olan kiþilerin arasýnda antisosyal davranýþlar
sergileyenlerin ya da suç sayýlan eylemlere karýþanlarýn oranýnýn, diðer nüfusa oranla yüksek olduðu belirtilmektedir. Bununla birlikte risk altýndaki bireyler
arasýnda hiçbir antisosyal davranýþ sergilemeksizin
yaþamlarýný sürdürebilen çocuklarýn ve gençlerin sayýsý azýmsanamayacak kadar çoktur. Bu olgu, 1990lý
yýllardan itibaren sosyal bilimcilerin dikkatini çekmiþtir. Bazý çocuklar ve gençler yukarýda betimlenen
risk faktörlerine ve her türlü olumsuzluða raðmen
ayakta kalabilmekte ve çevreyle etkileþimlerini baþarýlý bir biçimde sürdürebilmektedirler. Bu kiþilerin
stres yaratan olaylar karþýsýnda genellikle yýlgýnlýða
düþmedikleri, aksine kendilerini çabucak toparladýklarý, hatta sýkýntýlardan ve olumsuz çevresel koþullardan her defasýnda daha da güçlenerek sýyrýldýklarý
belirtilmektedir (Öðülmüþ, 2007). Yüksek risk faktörlerine raðmen kiþileri koruyan bu özellikler sosyal
bilimciler tarafýndan Yýlmazlýk (Resilience) olarak
tanýmlanmýþtýr.
Masten ve diðerleri (1990) yýlmazlýðý daha genel bir ifadeyle "zorlayýcý ve tehdit edici koþullara raðmen baþarýlý bir adaptasyon yeteneðine sahip olmak,
bu süreçte gayret göstermek ve sonuçta da baþarýlý
olmaktýr" þeklinde tanýmlamýþtýr. Linquanti (1992)
ise yýlmazlýðý, "hayatlarýnda büyük stres ve olumsuzluklarla karþýlaþmalarýna raðmen, okul baþarýsýzlýðý,
madde baðýmlýlýðý, ruh saðlýðýnýn bozulmasý ve çocuk/ ergen suçluluðu (kurallara, kanunlara uymama,
baþkalarýnýn malýna zarar verme) gibi diðerlerine göre daha büyük risk altýnda olduklarý problemlerden
uzak durabilen çocuklardaki özelliktir" diye açýklamaktadýr (akt; Gürgan 2006).
Yýlmazlýkla ilgili en kapsamlý boylamsal araþtýrmalardan biri Werner tarafýndan 1955'de baþlayan,
698 bebeðin incelendiði ve 40 yýl süren bir çalýþmadýr. Baþlangýçta uyuþturucu madde kullanýmý, düþük
okul baþarýsý gibi yüksek risk altýnda olduklarý düþünülen kiþilerden 30 ve 40 yaþlarýna geldiklerinde tekrar ölçüm alýnmýþtýr. Bu çocuklarýn çok büyük bir
kýsmýnda erken yaþlarda ciddi problemler görülmesine raðmen pek çoðunun oldukça normal birer yetiþkin olduklarýný saptamýþlardýr (akt; Cox 2004).
Sonraki dönemde bu çocuklarýn özelliklerini
inceleyen pek çok araþtýrma "yýlmaz bireyler" olarak
adlandýrdýklarý bu kiþilerin yaygýn olarak þu özelliklere sahip olduklarýný bildirmiþlerdir. (akt; Özcan
2005)
- Sosyal yetkinlik; diðer insanlardan olumlu tepkiler alabilme, sosyal uyum ve saðlýklý iliþkiler kurabilme yeteneði
- Ýletiþim ve problem çözme becerileri
- Özerklik
- Ýnanç
- Ýyi düzeyde zihinsel yeterlilik
- Amaç ve gelecek duygusu; amaçlar, eðitimsel
özlemler ve parlak bir gelecek duygusu
- Umutlu ve iyimser olma
- Planlama yeteneði
- Öz-yetkinlik
- Yüksek benlik saygýsý, Empati
- Etkili duygusal düzenleme
- Mizah
- Deneyimleri yapýcý olarak algýlama eðilimi
- Destekleyici aile iliþkileri
- Uyum saðlayýcý bir karakter.
Lambie, Leone ve Martin, (2002) ile Masten ve
Reed, (2002) Risk durumlarý ve örseleyici yaþam koþullarý altýnda yetiþen gençlerin, geliþimlerini tehdit
eden tüm olumsuzluklara raðmen nasýl baþarýlý olabildiklerini ve yýlmaz kalabildiklerini anlamanýn,
benzer riskler altýndaki diðer çocuk ve gençlere yönelik yapýlabilecek önleyici çalýþmalara ýþýk tutacaðýný belirtmiþlerdir (akt; Gürgan 2006).
Bu konuda Ülkemizde Gürgan (2006) tarafýndan yapýlan bir çalýþmada "yýlmazlýk eðitimi grup danýþma programý"nýn üniversite öðrencilerinin yýlmazlýk düzeylerine etkisi incelenmiþtir. Bu amaçla
araþtýrmacý tarafýndan üniversite öðrencilerinde yýlmazlýk faktörlerini geliþtirmeyi amaçlayan her biri
2'þer saat süren 11 oturumluk bir program geliþtirilmiþtir. Bu program aðýrlýklý olarak psikodramayla
bütünleþtirilmiþ biliþsel davranýþçý yaklaþým ile insancýl ve varoluþçu yaklaþýma göre yapýlandýrýlmýþ,
eðitici, destekleyici, koruyucu öðeler içeren yaþantýya
yönelik yarý yapýlandýrýlmýþ psikodrama ýsýnma oyunlarýna, eðlendirici ve farkýndalýk arttýrýcý etkinliklere
yer veren paket bir program olarak tanýmlanmýþtýr.
Araþtýrma, üniversite 2, 3 ve 4. sýnýfta öðrenim gören
Eda CAN
Psikolog
Gökhan CAN
Psikolog
Mersin Denetimli
Serbestlik ve
Yardým Merkezi
Þube Müdürlüðü
Tarsus Denetimli
Serbestlik ve
Yardým Merkezi
Þube Müdürlüðü
yýlmazlýk düzeyi düþük 36 öðrenci ile yürütülmüþtür.
Araþtýrmada 20 kiþilik deney grubunun yaný sýra,
Hawthorne etkisini kontrol etmek amacýyla 16 denekli plasebo kontrol grubu oluþturulmuþ ve bu kontrol grubuna 5 oturumluk yýlmazlýkla iliþkisiz etkinlik gerçekleþtirilmiþtir. Sonuç olarak yýlmazlýk eðitimi alan grupla kontrol grubu arasýna uygulama sonrasýnda anlamlý bir fark olduðu ve programýn öðrencilerin yýlmazlýk düzeylerini arttýrmada etkili olduðu
bulgulanmýþtýr.
Deðerlendirme
Ülkemiz þartlarýnda her bir hükümlünün yoksulluk, sosyal çevresinde suç iþleyen kiþilerin bulunmasý ve benzeri risk faktörlerinin direk ortadan kaldýrýlmasý mümkün deðildir. Bu risk faktörlerini direk ortadan kaldýramýyorsak yapýlabilecek þey kiþilerin bu risk faktörlerine raðmen saðlýklý uyumu gerçekleþtirmelerini saðlamaktýr. Bu nedenle yukarýda
bahsedilen yýlmazlýk özelliklerinin hükümlülere kazandýrýlmasýný amaçlayan bir müdahale programýnýn suç tekrarýný önleyeceði düþünülmektedir. Yýlmazlýk özellikleri olarak tanýmlanan özelliklerin
(örn; baþarýlý iletiþim, problem çözme, özgüven, atýlganlýk, empati vb.) her bir faktörün ayrý ayrý tanýmlanarak bütün bir program olarak hükümlülere kazandýrýlmasýnýn bu kiþilerin yeniden suç iþleme risklerini azaltacaðý ve ayný zamanda yaþama saðlýklý uyum
saðlamalarýný kolaylaþtýracaðý düþünülmektedir.
Kaynakça
Cox, D. A., (2004). Leaders Fostering Resiliency In Schools. University of Pittsburgh. (6-9)
Gürgan, U., (2006). Grupla Psikolojik Danýþmanýn Üniversite Öðrencilerinin Yýlmazlýk Düzeylerine Etkisi. Yayýmlanmamýþ Doktora Tezi. Ankara
Üniversitesi Eðitim Bilimleri Enstitüsü. Ankara
Ýpek, K. (2008). Denetimli Serbestlikte Yeni Bir
Baþlangýç. Denetimli Serbestlik ve Yardým Hizmetlerinden Sorumlu Daire Baþkanlýðý E-Dergi. Sayý 1, 4
Öðülmüþ, S. (2007). Her þeye Raðmen Yýlmazlýk. Yayýnlanmamýþ Seminer Sunusu. Tarsus
Özcan, B. (2005). Anne-Babalarý Boþanmýþ Ve
Anne-Babalarý Birlikte Olan Lise Öðrencilerinin Yýlmazlýk Özellikleri Ve Koruyucu Faktörler Açýsýndan
Karþýlaþtýrýlmasý. Yayýnlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi Eðitim Bilimleri. Ankara.
Türkiye Modern Pentatlon Federasyonu Baþkaný Turgay Çetinkaya tarafýndan 24.12.2008 tarihinde
Ankara 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kaplý Ceza Ýnfaz Kurumunda tutuklu ve hükümlülere yönelik
olarak "Sporun Ýnsan Hayatýndaki
Yeri ve Önemi" konu bir konferans
verildi.
Federasyon Baþkaný Turgay Çetinkaya, özellikle yeni neslin yetiþtirilmesinde gençlerin saðlýklý düþünen, planlý-programlý yaþayan, kendine özgüveni olan baþarýlý birey olabilmeleri için erken yaþlardan itibaren spora yönlendirilmeleri gerektiðini belirtti. Enerjilerini spora aktaran gençlerin ders baþýna oturduklarýnda boþa vakit geçirmeyeceklerini
ve daha verimli çalýþacaklarýný belirten Çetinkaya, yine gençlik dinamizmlerini spora aktaran gençlerin
alkol ve sigaradan uzak duracaklarýný söyledi.
Sivas Açýk Ceza Ýnfaz
Kurumunda belge
daðýtým töreni
Sivas Açýk Ceza Ýnfaz Kurumunda, Sivas ÝÞKUR Ýl Müdürlüðü ve
Halk Eðitim Müdürlüðü ile ortaklaþa
açýlan bilgisayar iþletmenliði kursuna
katýlarak baþarýlý olan hükümlülere
belgeleri Kurum Müdürü Ýrfan Gültekin, ÝÞKUR Müdürü Yüksel Altun,
Halk Eðitim Müdürü Cemal Dalcý,
Kurum Ýkinci Müdürü Selahattin
Demir, Kurum Öðretmeni Suat Filiz
ve Kurum personelinin katýlýmýyla yapýlan törende verildi.
Seslenis
Sayfa 16
15 Þubat 2009
Konya E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda
Mevlânâ’yý anma etkinliði gerçekleþtirildi
Mevlânâ Celaleddin Rumî’yi anma etkinlikleri kapsamýnda
Konya E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumunda program gerçekleþtirildi. Ceza Ýnfaz Kurumu Eðitim Birimi tarafýndan organize edilen ve “Mevlânâ’yý Anma ve Anlama” adý verilen programda, Konya Müze Müdürü Yusuf Benli “Mevlânâ ve Ýnsan Sevgisi” konulu
konferans verirken, Þems ve Mevlânâ’yý Yaþatma Derneði semazenleri semah gösterisi sundu.
26.12.2008 tarihinde düzenlenen programda; ilk olarak Konya
Müze Müdürü Yusuf Benli, “Mevlânâ ve Ýnsan Sevgisi” konulu
konferans verdi. Benli, Mevlânâ’nýn yaþamýndan bahsederek,
onun sevgi ve hoþgörüsünün tüm insanlýðý içine alan evrensel bir
düþünce olduðunu ifade etti.
Konferansý takiben Þems ve Mevlânâ'yý Yaþatma Derneði semazenlerinin semah gösterisi büyük ilgi gördü.
Programa Kurum Müdürü Ýsmet Aktürk, Kurum Ýkinci Müdürü Þerafettin Kýzýlca, Kurum Öðretmenleri Süleyman Ertekin,
Evrim Ertekin ve Ýsmail Gökçe, Kurum personeli ile hükümlü ve
tutuklular katýldý.
Prof. Dr. Üstün Dökmen hükümlülere
‘Ýletiþim’ konulu seminer verdi
BÝRÝNCÝ SAYFADAN DEVAM
Prof. Dr. Dökmen’in 18.12.2008
tarihinde sunduðu seminer, 1,5 saat
sürdü.
Semineri Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüðü Tetkik Hâkimi Feyzullah Taþkýn, Ankara 1 No’lu L Tipi
Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu Müdürü
Bekir Alanoðlu, Kurum ikinci müdürleri, Kurum eðitim servisi personeli,
Kadýn Kapalý Ceza Ýnfaz Kurumu
personeli ve yaklaþýk 150 hükümlü ve
tutuklu izledi.
Son derece hareketli geçen seminer, hükümlü ve tutuklu merkezli olarak gerçekleþtirildi.
Hükümlü ve tutuklularýn büyük ilgi gösterdikleri seminerde; günlük yaþamla ve çalýþma ortamlarýyla ilgili,
kaliteli yaþam stilleri, kültürel ve kiþisel boyutlardaki mevcut iletiþim sorunlarýný fark etme ve bu sorunlarý giderme yollarýný öðrenme, empatik iletiþim konusunda beceri kazanma, bu
becerileri iþ yerlerinde ve özel yaþamda kullanma konusunda motive olma,
ailede ve iþ yerinde saðlýklý iletiþimin,
uzlaþmanýn ve yaþama sevinci taþýmanýn önemini kavrama, duygularý fark
etme, ifade etme ve kontrol etme, motivasyonu artýrma ve yaþama sevincine
ulaþma yollarý, sorumluluk almanýn
önemi, motivasyon gibi konular ele
alýndý.
Seminerin sonunda, Prof. Dr.
Dökmen’e Tetkik Hâkimi Feyzullah
Taþkýn, hükümlü ve tutuklularýnýn el
emeði Türk Bayraðý ve Atatürk rozeti
takdim etti.
Prof. Dr. Üstün Dökmen, hayatta baþarý için saðlýklý iletiþimin þart olduðunu vurguladýðý seminerini hükümlü ve tutuklularla karþýlýklý iletiþim hâlinde gerçekleþtirdi.
Isparta’da hükümlü ve tutuklularýn el emeði
göz nuru ürünleri kermeste sergilendi
Isparta E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz
Kurumu ve Türk Kadýnlar Birliði
Derneði Isparta Þubesi iþbirliðiyle
düzenlenen kermeste hükümlü ve
tutuklularýn el emeði göz nuru ürünlerinin satýþý yapýldý.
Kermesin açýlýþý 25.12.2008 tarihinde Cumhuriyet Baþsavcýsý Abdulkadir
Þahin ve Dernek Baþkaný Prof. Dr. Aynur Gül Karahan tarafýndan yapýldý.
Kermesin düzenlenmesinden bir ay
önce, Türk Kadýnlar Birliði Derneði Is-
parta Þubesi, Ceza Ýnfaz Kurumunda
kalan kadýn tutuklu ve hükümlülere
maddi olarak yardýmda bulunmak amacýyla Ceza Ýnfaz Kurumuna baþvuruda
bulundu. Ceza Ýnfaz Kurumu Müdürü
Dursun Þah Özyýlmaz’ýn, Dernek yöneticilerine, kadýn tutuklu ve hükümlülere maddi yardým yerine, onlara bir uðraþ ve meslek kazandýrabilmek amacýyla malzeme yardýmý yapýlmasýnýn daha
doðru olacaðýný ifade etmeleri üzerine,
kadýn tutuklu ve hükümlülere örgü ipi
yardýmý yapýldý.
Bu ipleri çeþitli ürünlere dönüþtüren kadýn tutuklu ve hükümlülere hem
bir uðraþ hem de maddi bir kaynak kapýsý açýlmýþ oldu. Kermeste, Ceza Ýnfaz
Kurumunda bulunan kadýn tutuklu ve
hükümlülerce hazýrlanmýþ atký, bere,
þal, bebe takýmý, kazak vb. örgü ürünlerinin yanýnda, erkek tutuklu ve hüküm-
lüler tarafýndan hazýrlanan cam iþleme,
cam süsleme ürünleri, pano ve boncuk
süslemelerinden oluþan ürünlere yer
verildi.
Açýlýþ sonrasý Ceza Ýnfaz Kurumu
Müdürü Dursun Þah Özyýlmaz, yardýmlarýndan dolayý Dernek Baþkaný
Prof. Dr. Aynur Gül Karahan’a günün
anýsý olarak erkek tutuklu ve hükümlüler tarafýndan hazýrlanan cam iþleme
bir plâket takdim ederek, teþekkür etti
ve bu tür faaliyetlerinin devam etmesi
temennisinde bulundu.
Reyonlardaki ürünlere halkýn ilgisi
yoðun oldu. Kermesin daha ilk gününde ürünlerin tamamýna yakýný tükenirken, yeni sipariþler alýndý.
Üç gün süreyle açýk kalan kermesten elde edilen gelir, Ceza Ýnfaz Kurumunda kalan, ürün sahibi tutuklu ve
hükümlülere daðýtýldý.

Benzer belgeler

Kasım-Sayı: 80 - Adalet Bakanlığı

Kasım-Sayı: 80 - Adalet Bakanlığı bir diðeri de e-dergi uygulamasýdýr. E-dergi ile denetimli serbestlik ve yargý sistemine hem önemli bir haberleþme aracý hem de bilgi kaynaðý saðlanmýþ, yayýnlandýðý bir yýllýk süre içinde büyük il...

Detaylı