Duygusal Zeka Bu işe duygularını karıştırma! P Duyguları

Transkript

Duygusal Zeka Bu işe duygularını karıştırma! P Duyguları
Duygusal Zeka
Bu işe duygularını karıştırma! ... Profesyonel yaşamda duygusallığa yer yoktur! ...
Duyguları devreye almak insana hata yaptırır!"
Siz de benim gibi X kuşağına aitseniniz eğer, sıkça duyduğunuz cümlelerdir bunlar. Gerçekten de bir
çoğumuz duyguları yok sayıp mantığıyla kararlar aldığında kendisiyle gururlanır. Bunun nedeni duyguların
zaaflar olarak görülmesi, hayalperestlik, kontrolsüzlük gibi uygun görülmeyen, kaçınılması gereken
durumlarla bir arada düşünülmesi olabilir. Hele de iş hayatında duygular, başa çıkması zor, insanı esir eden,
acizlik yaratan, ancak bastırılırsa zarar vermeyen ikincil unsurlardır. Bu anlayışa göre, duygularını yoğun
hisseden, kararlarına dahil eden, "Şu anda ne hissediyorum? Bunun anlamı nedir?" gibi gereksiz (!)
sorgulamalarla vakit kaybeden biriyseniz, yöneticilik kariyeriniz başlamadan son bulabilir.
90'lı yılların ortalarında duyulmaya başlanan ve iş dünyasının da dikkatini çeken Duygusal Zeka kavramı,
bu köhne kalıpların yıkılmasını sevindirici bir şekilde hızlandırmıştır. Artık duyguların doğru
tanımlandığında bize bilgi taşıyan uyarıcılar; yöneten değil yönetilebilecek unsurlar olduğunu kabul
ediyoruz. Kişisel bütünlüğe varmak için onları göz ardı etmeden değerlendirmemiz gerektiğini biliyoruz.
Yıllarca baş rolde olan ve yüksek skorları övünç kaynağı görülen bilişsel zekanın hayattaki başarı ve
mutluluğu garantilemediği bir çok bilimsel çalışmada vurgulanmıştır. Stratejiler üreterek uzun vadede
başarılı olmamızı sağlayan bilişsel kapasitemiz (IQ), taktikler uygulayarak günlük sorunlarla ve beklentilerle
başa çıkmamızı sağlayan duygusal ve sosyal zekamızla (EQ) dengelendiğinde başarıya ulaşmamız
kolaylaşır. (Damasio'nun beyin hasarına uğramış kişiler üzerinde yaptığı çalışmalarda açıkça görülüyor ki,
beyindeki duygu merkezleri zedelendiğinde doğru ve mantıklı kararlar vermek neredeyse imkansızlaşır.)
İnsanın yaradılışından bu yana olumlu ya da olumsuz tüm duygusal reaksiyonlar hayatta kalmanın temelini
oluşturur. Duygular herhangi bir tehlikeyi fark etmemizi ya da gelecekte olacakları tahmin etmemizi sağlar.
(Eğer yırtıcı hayvandan korkmazsanız kaçmak için bir neden göremezsiniz.) Özellikle olumsuz duygular
birer alarm zili gibidir. Bir aksiyona geçmemiz, yenilik yaratmamız, hızlanmamız ya da temkinli olmamız
için bizi uyarır, tabi eğer kulak verir isek! Olumsuz duyguları bastırmak ve yok saymak gibi abartmak ve
büyütmek de elbette kişiye ve çevresine zarar verecektir. Zor baş edilen duyguları yıkıcı hale getirmeden
enerjisinden faydalanmak gerekir. Düşünceyle dengelenmiş akıllı duygular ruh halimizi olumluya
çevirebilecek enerjiye sahiptir. Akıllandırılmış öfke, kızgınlık seviyesinde tutulduğunda haksızlıklara engel
olabilir. Dengelenmiş panik, yaratıcılığa ya da temkinli hareketlere dönüşerek problemleri çözebilir.
(Duygular öznel tanımlandığı ve hissedildiği için her insana uyan tek bir formül yoktur elbette..)
Diğer taraftan, çoğu kültür yapısında insanların duygusal eğitimine akademik eğitim kadar hassasiyet
gösterilmez. Çoğu kişi hissetiklerini ifade edebilecek duygusal repertuara sahip değildir. Bırakın bir
başkasını anlayabilmeyi, kişinin kendisini çözmek için bile yeterli pratiği yoktur. Bu nedenle, yetişkin çağa
gelip, bir grupla birlikte çalışmak ya da gruba liderlik etmek durumunda olan bireylerin etkili ve ilham verici
olabilmeleri için duygusal okur yazarlıklarını geliştirmeleri gerekir.
Neyse ki, kişisel kapasite (kişinin kendisini ve duygularını tanıması, yönetebilmesi, motive edebilmesi) ve
kişiler arası kapasite (diğer insanların duygularını anlayabilmesi, tatminkar ilişkiler yürütebilmesi ve
toplumda yer edinebilmesi) olarak iki ana bölüme ayrılan duygusal zeka ömür boyu geliştirilebilir bir
beceridir. Duygu, düşünce ve davranışlarımızı tutarlı ve bilinçli seçimlerle düzenleyebildiğimizde, hem
kendimizin hem de çevremizdekilerin yaşam kalitesini yükseltiriz, bulunduğumuz ortama somut katkılarda
bulunuruz.
Duygusal zekalı liderler duygusal zekalı takımları yaratır. Duygusal zekalı takımlar duygusal zekalı
organizasyonları oluşturur. Bu tür kurumlarda stres daha kolay yönetilir, yaratıcı fikirler daha sık ortaya
konur, problemler daha etkin çözülür. Çalışanlar ellerinden gelenin en iyisini sergilemek için samimi bir
çaba içindedirler. Dolayısıyla verimlilik artarken, organizasyonun içeriden ve dışarıdan algılanışı da pozitif
yönde etkilenecektir. Böyle bir kuruluşta çalışmayı kim istemez? :)
Yararlanılan kaynaklar :
Heart Work, Claus Moller ve Reuven Bar-On, TMI yayınları
Yönetimde Duygusal Zeka, D. Caruso ve P. Salovey, Crea yönetim dizisi
Funda ERDEM

Benzer belgeler

Slayt 1 - Laven Gelişim

Slayt 1 - Laven Gelişim 90'lı yılların ortalarında duyulmaya başlanan ve iş dünyasının da dikkatini çeken Duygusal Zeka kavramı, bu köhne kalıpların yıkılmasını sevindirici bir şekilde hızlandırmıştır. Artık duyguların do...

Detaylı

Daniel Goleman - (Duygusal Zeka Kitap Özeti)

Daniel Goleman - (Duygusal Zeka Kitap Özeti) oluşturur. Duygular herhangi bir tehlikeyi fark etmemizi ya da gelecekte olacakları tahmin etmemizi sağlar. (Eğer yırtıcı hayvandan korkmazsanız kaçmak için bir neden göremezsiniz.) Özellikle olums...

Detaylı