Buzuldaki Petrol Kimin

Transkript

Buzuldaki Petrol Kimin
Buzuldaki Petrol Kimin ?
1 Ekim 2013
toprakSUenerji-İklim düzensizliklerinin ortaya çıkardığı en açık sonuç eriyen buzullar
oldu.Bu erime bir yandan bilim insanlarındaki gelecekle ilgili endişeleri arttırırken diğer
taraftan enerji jeopolitiği ve deniz yolları rotalarını da değiştiriyor.
Dünya’da bugün ekonomik krizin etkileri, gıda güvenliği ve küresel ısınma, çevre konuları
tartışılırken bir kenarda sessizce Kuzey Kutbu’nun statüsü hakkında çalışmalar yapılmaktadır.
Kuzey Kutbu’nda buzulların eriyip enerji kaynaklarına giden yolların açılmasıyla yeni
yüzyılın satranç tahtası bu bölgeye kurulmuş oldu. ABD Jeolojik Araştırmalar Dairesi’ne göre
dünyanın petrol ve gaz rezervlerinin yüzde 25’i Kuzey Kutup bölgesinde yer alıyor. Bu
açıklamalar buzuldaki petrol ve doğalgaz paylaşımı konusunda yeni bir sürecin başlayacağını
ortaya koyuyor.
Kuzey Buz Denizi Uluslararası Hidrografi Örgütü (IHO) tarafından okyanus olarak kabul
ediliyor ve 14.milyon km²lik alanı kapsıyor.Ortalama Derinliği 1000 metre civarında Rusya,
ABD, Kanada, Grönland, Norveç ile kıyıları var.
Kuzey Buz Denizi Dairesinde Şubat ayında buzların yoğunluğu artar, Haziran ayında buzlar
erimeye yüz tutar.Bölgenin yaklaşık %40'ı buzullardan kurtulur. Ancak son dönemde
buzullarda hızlı bir erime eğilimi var.ABD Uluslararası Kar ve Buz Veri Merkezi’ne göre
1979 yılında buzulların kapladığı alan 4.662.000 kilometrekareydi Bugün ise Kuzey
Kutbu’ndaki buzullar 2.227.400 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor.NASA 'da bu erimenin
hızlandığını kabul ediyor.Bazı bilim insanları bu erimenin bölgede 150 yılda bir gerçekleşen
bir doğal çevrim olduğunu ileri sürseler de ortaya çıkan bugünkü durum bile dünyadaki
1
küresel enerji aktörlerini harekete geçirmeye yetti. Bunun bir nedeni de bu aktörlerin bu
denize kıyısı olması.
Asya ile Avrupa arasındaki ticaret yolunun kontrolünden sorumlu Rusya'nın Kuzey Deniz
Hattı İdaresi 2010 yılında 4 gemiye 2011 de 34 gemiye 2012 de 46 gemiye 1 Ocak - 22
Temmuz 2013 tarihleri arasında ise 222 gemiye hattı kullanma izni verdi. Bölgede kurulan
petrol sondaj platformları ile birlikte bölgeden geçen gemi sayısı da artıyor.
Güney Kore Denizcilik Enstitüsü 2030 yılında Asya-Avrupa arasındaki ticaretin dörtte
birinin bu hattan sağlanacağını öngörüyor.Ancak bu hattın ticarileşmesi halen buzulların
erime hızı dahil başka birçok koşula da bağlı
Yeni Rota: Kuzey Buz Denizi
Bir Çin gemisi Çin’in kuzeydoğusundaki Dalian şehrinden 8 Ağustosta yola çıktı. Bering
Boğazı’ndan geçerek 11 Eylülde Hollanda’nın Rotterdam şehrine varması planlanıyor.
Normalde Süveyş Kanalı ve Akdeniz üzerinden 48 günde tamamlanan yolculuk, böylece
yaklaşık 35 günde tamamlanmış olacak. 8 bin 100 deniz mili uzunluğundaki bu yeni rota
Şanghay’dan Rotterdam’a gitmek için gemilerin takip ettiği normal Süveyş Kanalı rotasından
yaklaşık 2 bin 400 deniz mili daha kısa.Çin Rusya ile işbirliği içinde 2021 yılına kadar
kuzeyden yaptığı ticaret hacmini 15 milyon tona çıkarmayı hedefliyor.
Bölge Uluslararası Sisteme dahil oluyor
Kuzey kutbunda eriyen buzullar gemiler için yeni rotalar oluştururken bölgeye ulaşım da
kolaylaşıyor.Bölgedeki erimeyi dikkate alan gelişmiş ülkeler bölge kaynaklarını dünya
sistemine dahil etmeye karar vermiş görünüyorlar
2
Kuzey Kutbu’nda buzulların eriyip enerji kaynaklarına giden yolların açılmasıyla yeni
yüzyılın satranç tahtası bu bölgeye kurulmuş oldu. ABD Jeolojik Araştırmalar Dairesi’ne göre
dünyanın petrol ve gaz rezervlerinin yüzde 25’i Kuzey Kutup bölgesinde yer alıyor.
Rezervlerin üzerinde oturan 1,2 milyon km2'lik Lomonosov Sıradağları paylaşılamıyor.
Buranın kime ait olduğuna dair tartışma sürerken Rusya, 2007’de deniz yatağına titanyumdan
yapılma bir Rus bayrağı dikmişti.
Hak İddiası Süreci
2001’de Rusya Kuzey Kutbu’nda hak iddiasıyla BM'ye başvurdu. Yeterli kanıt sunmadığı için
ret yanıtı aldı. 1994’de imzalanan BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre her ülke 12 millik
karasularının dışında 200 millik sınır içinde balıkçılık yapıp ve hammadde arayabiliyor.
Ancak bunun bir istisnası var . Bir ülke karalarının denizaltında da devam ettiğini
kanıtlayabilirse 200 mili aşma hakkı kazanıyor.
Kuzey Kutbu’nu bir şeritle çevreleyen Rusya, Sovyetler döneminden beri bölgede bilimsel
ve askeri istasyonlara sahip. Rusya, 2008’de bir adım daha ileri gidip Sovyetlerin
dağılmasından sonra ilk kez Kuzey Kutbu’na bir savaş gemisi gönderdi. 2009’da ise Rusya
kutuptaki çıkarlarını korumak için özel bir askeri güç oluşturacağını duyurdu.
Bölgedeki 5 Ülkenin Paylaşımı
Paylaşım savaşında Rusya’nın muhatapları ABD, Kanada, Grönland üzerinden Danimarka ve
Norveç. Nitekim Kanada Rusya’nın iştah kabartan hamlesinden birkaç ay sonra Kuzey
Kutbu’nda 2 deniz üssü kuracağını ve toplam 7 milyar dolarlık 8 yeni buzkıran gemisi inşa
3
edeceğini ilan ederek meydanı boş bırakmayacağını göstermiş oldu. Ancak Kanada bu savaşı
tek başına yürütemeyeceği için sırtını ABD’ye dayama çabasında. ABD Kuzey Kutbu’nda bir
petrol eyaletine sahip olmanın ve bölgeyi boş bırakmamanın peşinde. Kuzey Buz denizine
kıyısı bulunan ülkeler 2008 yılında toplandı ve bir mutabakata vardı. Danimarka Dışişleri
Bakanı Peg Stig Moeller, toplantının ardından benimsedikleri ortak bildirinin, “Kuzey Buz
Denizi'ndeki doğal kaynaklarının gelecekteki barışçı kullanımı konusunda iyi bir siyasal
çerçeve çizdiğini” belirtti.Bölgedeki 5 ülke paylaşım konusunda mutabakata vardı.
ABD'nin Askeri Genişlemesi
ABD’nin 2005’te Kanada ve Meksika ile imzaladığı Kuzey Kutbu’na kadar uzanan çok geniş
bir alanın askerileştirilmesini hedefleyen Güvenlik ve Refah İçin İşbirliği Anlaşması (SPP) ile
Kuzey Amerika Birliği (NAU) de yeni enerji kaynakları üzerindeki egemenlik arayışlarının
bir parçası. NORAD, Washington’a Kuzey Kutbu’nda Rusya’ya meydan okuma imkanı
tanıyor. ABD’nin en kuzeydeki üssü de Grönland’ın kuzeyindeki Thule’de.
Bölgede üzerinde hak iddia edebileceği toprak parçası Rusya, Kanada ve Danimarka’dan çok
daha az olan ABD, bir yandan da Healy buzkıranıyla Alaska’nın diplerini tarıyor. Kanada,
ABD ve Rusya’dan bu hamleler gelirken Danimarka da boş durmayıp Oden isimli buzkıran
araştırma gemisiyle Kuzey Denizi’nde ülkesinin payını araştırıyor.
Danimarkalılar Rusların tersi istikametinde sismik ölçümlerle 1800 kilometre uzunluğundaki
Lomonosov silsilesinin büyük bir kısmının Grönland’ın temeline ait olduğunu 2013’e kadar
ispatlayıp BM’nin tanıdığı 200 millik alanı genişletmeyi umuyor. Diğer tarafta Norveç,
Barents denizindeki Snøhvit sahasında buzullar arasında petrol ve doğalgaz çıkarma
yeteneğini geliştirmekle meşgul.Çin de bölgeye 2012 yılının sonuna doğru bir buzkıran
araştırma gemisi gönderdi.
4
Bölgede Petrol Sondajları Artıyor
2012-2013 yıllarında bölgedeki hareketlilik arttı. Norveç de buzulda arama için düğmeye
bastı. Rusya, Kuzey Kutbu için petrol lisans vermeyi düşünüyor Rusya Kuzey Buz
Denizi’nde yeni petrol yatakları arıyor ve bu arada ABD ile ittifak yaptı.
Ülkeler sessiz sedasız bölgedeki haklarıyla ilgili BM’ye sunmak üzere delil toplarken 2011
yılının sonuna doğru satranç tahtasında ilginç bir hamle yaşandı. Rus petrol devi Rosneft,
Amerikan ExxonMobil ile Kuzey Buz Denizinde petrol arama konusunda işbirliği anlaşması
yaptı.Bu bölgedeki çıkarma çalışmalarında yer almak isteyen BP’nin Rusya’daki ortakları
tarafından engellenmesinin ardından Rosneft tercihini Amerikalı şirketten yana
kullandı.Rusya Başbakanı Viladimir Putin’in de katılımıyla imzalanan anlaşmaya göre iki
şirket toplamda 3,2 milyar Dolar’lık yatırım yapacak.
Anlaşma ayrıca tarihinde ilk kez Rusya’ya Amerikan topraklarında petrol sahalarına ortak
olma şansı da verdi. BP ile yapılmış ön anlaşmaları çöpe atan ve Norveç’in rekabet gücünü
düşüren bu yeni ittifak, Kuzey Kutbu’ndaki paylaşım savaşının tek düze olmadığını da
gösterdi. Buzullar eridikçe kutuptaki paylaşım savaşının daha da kızışması ve şaşırtıcı
ittifakların ortaya çıkması kaçınılmaz gözüküyor.
Çin’in toprağı bile yok ama çalışıyor
Çin’in kutuptaki kaynaklar için önceden harekete geçip aktif bir şekilde çalışması, batılı
büyük ekonomileri alarma geçirdi. ABD, Rusya ve diğer Avrupa Birliği üyesi üyesi ülkelerin
kutuplarda toprağı bulunurken, Çin’in hiç bir toprağının olmaması aradaki gerginliği artırdı.
Çin bölgede yer elde etmek için zengini ve diplomatik güçlerini kullanmaya başlamasıyla
birlikte diğer ülkeler harekete geçti. Avustralya merkezli araştırma şirketi Lowy Uluslararası
Politika Enstitüsü direktörü Linda Jakobson, “Kuzey Kutbu son iki yıldır Çin’in yurtdışı
politikalarının gündeminde yer alıyor. Çin bir şekilde bölgede yer almanın yollarını arıyor”
dedi. Çin yönetimi, Kutup devletleri arasında işbirliği, koordinasyon ve etkileşimi teşvik
etmek amacıyla kurulan ve 8 üyesi bulunan Kutup Konseyi’nde daimi gözlemci statüsü
kazanmak istiyor.
5
Grönland’da özel toplantılar
Çin bölgeye ilk araştırma gemisini 2012 yılının Ağustos’unda gönderirken, Çinli yetkililer
kuzey kutbu ülkeleriyle daha iyi ilişkiler kurmak için yaz aylarında Danimarka, İsveç ve
İzlanda’yı ziyaret ederek, bir çok ticaret anlaşması teklif etti. Üst düzey yetkililer,
Grönland’de de önemli teklifler sundukları toplantılar düzenledi. Batılı ülkeler Çin’in bu fakir
ve nüfusu az olan adaya önemli yatırımlar yapıyor olmasından büyük endişe duyuyor.
Danimarka Krallığı’na bağlı olsa da kendi kendini yöneten özerk bir bölge olan Grönland’ın
bu kadar tedirginlik yaratmasının ana nedeni buz dağlarının erimesiyle birlikte nadir bulunan
ham maddelerin ve mineral sahalarının ortaya çıkması.Bu değerli madenler cep telefonu
üretimi ve askeri güvenlik sistemlerinde kullanıldığından büyük önem taşıyor.
AB'nin Hammadde diplomasisi
AB'nin enerji konusunda Rusya'ya olan bağımlılığını azaltma çabaları nedeniyle AB
Komisyonu’nun enerjiden sorumlu üyesi Piebalgs,2011 yılında bu bölgenin petrol ve gaz
aramaya açılması konusunda bir açıklama yaptı..Daha sonra 2011 yılının Haziran'ında AB
Komisyonu Başkan Yardımcısı Antonio Tajani, Grönland’i ziyaret etti ve bölgedeki
yetkililerle Çin’in nadir bulunan değerli madenlere erişmesini engellemek için yüz
milyonlarca dolarlık yardım teklifinde bulundu. Hatta Tajani, gezisini “hammadde
diplomasisi”olarak adlandırdı.
Petrol ve doğalgazın yüzde 25'i kutuplarda
Bugüne kadar Kuzey Kutbu’ndaki kaynaklar için çok az aktif arama yapıldı. Grönland’de şu
anda sadece bir tane çalışan maden var ama önümüzdeki dönemde bunlara 100 tane daha
eklenmesi planlanıyor. Alaska, Kanada ve Norveç’te olduğu gibi Grönland’de petrol ve
doğalgaz şirketleri ciddi araştırmalar yapıyor. ABD 'li uzmanlar da dünyanın petrol ve
doğalgaz rezervlerinin yüzde 25’inin Kuzey Kutbunda olduğunu söylüyor.
6
Bölgenin Sahibi kim ?
Kutuplar Birleşmiş Milletler Denizler Kanuna göre yönetiliyor. Bu bölgede yer alan ülkelerin
kara sınırından 200 deniz mili uzağı da ekonomik sınır içinde gösteriyor. Kuzey Kutbu’nun
daha uzak mesafeleri kimseye ait olmadığından, burada şartlar çok daha zor. Sınırların
olmadığı bir bölgede sınır hakkı yine de Kanada, Danimarka ya da ABD, Danimarka arasında
oluyor.
Buzların rekor bir hızla erimesiyle birlikte dünyanın süper güçleri daha önce boş alan olarak
kabul edilen topraklar üzerinde siyasi etki ve ekonomik pozisyon yarışına girdi. İklim
değişikliği sayesinde Kuzey Kutbu’nda eriyen buzların altında yer alan petrol, doğalgaz ve
minerallere ulaşılma ihtimalinin de artmasıyla birlikte bir çok ülke hak iddia etmeye başladı.
Buzuldaki Barışçıl Petrol Paylaşımı ?
Dünya’da bugün ekonomik krizin etkileri, gıda güvenliği, su güvenliği , İklim düzensizliği ,
çevre konuları tartışılırken bir kenarda da sessizce Kuzey Kutbu’nun statüsü hakkında
çalışmalar yapılmaktadır.
Bu çalışmalar enerji güvenliği ile ilişkilendirilebilir.Çünkü enerji fiyatlarındaki yükselişin ve
kutup bölgesindeki erimenin sürdüğü bir ortamda, bölge üzerindeki rekabet büyük ihtimalle
daha yoğun bir hale gelecek.
Çünkü Kuzey Batı Geçidi daha önce buzlarla kaplıyken Kanada ve Amerika, Atlantik
Okyanusu'nu Büyük Okyanus'a bağlayan Kuzey Batı Geçidi'nin kime ait olduğu konusunda
bir sorun yoktu. Kanada, artık Danimarka'nın yönettiği Grönland üzerinde de hak iddia
ediyor. Bölge üzerindeki mücadeleden geri kalmak istemeyen Rusya da Kuzey Buz Denizi
üzerinde iddia ettiği hakimiyeti vurgulamak için bölgenin deniz yatağına bayrak dikmek ve
Kuzey Kutbu'na bombardıman uçaklarını göndermek gibi hareketlerde bulunuyor.Çin yeni
ticaret yolu arayışıyla bölgeye olan ilgisini gösteriyor.Kıyı ülkeleri sondajları
arttırdı.Ülkelerarası mutabakat arayışı var ve ittifaklar oluştu.
Bilim adamları keşfedilmemiş petrol ve doğalgaz yataklarının dörtte birinin bu bölgede
olduğunu düşünüyor. Tüm bu girişimler bölgenin petrolüne bugün duyulan ihtiyaçtan veya bu
petrolün çok kaliteli ve ucuz olmasından değil.Hatta tam tersi bu bölgede sondaj ve üretim
tahmin edilebileceği gibi çok daha pahalı. Ancak bu ataklarda buzulların erimeye devam
edeceği öngörüsünün etkili olduğunu düşünmek yanlış olmaz.Bu da gelecekte nasıl bir
Antartika coğrafyası beklendiğini ortaya koyuyor.
Bu beklentiyi uluslararası hukuk alanındaki çalışmalar da güçlendiriyor. Birleşmiş Milletler
(BM) de deniz hukuku ve kıta sahaları üzerindeki egemenlikle ilgili uluslararası kuralları
yenilemek için bir süreç başlatmış durumda.
Buzulların erimesindeki hızın artmasıyla bölgede gemiler için yeni rotlalar da açılıyor. Bu
erimeni,n sürmesi bölgeyi hem enerji jeopolitiği hem de alternatif deniz ulaşımı yolu olarak
öne çıkaracak. Bu nedenle bugünden bazı hazırlıklar yapılmaya başlandı bile.
7
Bugüne kadar insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen bir alan paylaşıma açılıyor.21.
yüzyılın daha başından itibaren ABD'nin Kaya Gazı,Doğu Akdeniz'deki yeni enerji
kaynakları,Kuzey Buz Denizindeki Petrol kaynakları enerji jeopolitiğinin ağırlık merkezlerini
arttırırken enerji denkleminin de değişeceği işaretlerini veriyor. 21. Yüzyılın ortasına kadar
dünya enerji denkleminde birçok şeyin değişeceği ve denkleme yeni aktörlerin ekleneceği
görülüyor.
Buzulların erimeye başlaması ,Kuzey Buz Denizi Enerji Dosyasının" uluslararası strateji ve
enerji masalarında açık duran diğer dosyaların arasında yer almasını sağlamıştır.
Dünyanın diğer bölgelerindeki uygulanalar dikkate alındığında Buzuldaki Petrol Paylaşımı
konusundaki hızlı gelişmeler enerjiye aç bir dünya için hiç de yadırgatıcı değildir. Ancak bu
alandaki bazı açıklamalar daha fazla açıklanmaya, bazı sorular da yanıtlanmaya muhtaçtır.
Örneğin ekolojik dengenin bozulmasına yol açacak bir çözülme sonrası ortaya çıkacak olan
ve tüm insanlığın ortak mirası kabul edilen bir alandaki kaynakların "nasıl bir barışçıl
amaçla tüm insanlık adına paylaşıldığı" henüz cevaplanamamıştır.
toprakSUenerji
8

Benzer belgeler

buzuldaki petrol - Toprak Su Enerji

buzuldaki petrol - Toprak Su Enerji Bu gemilerin ana amaçları öncelikle İklimler ve sonrasında da, Pasifik ve Atlantik Okyanuslarındaki canlı ve cansız deniz kaynakları konusunda araştırma yapmaktı.Bu araştırmanın bir amacı da ulusla...

Detaylı