Anna Branford • Violet Mackerel`in Küçük Hazineler Teorisi

Anna Branford
•
Violet Mackerel’in Küçük Hazineler Teorisi
Violet Mackerel’in Küçük Hazineler Teorisi
Violet Mackerel’s Brilliant Plot
© 2010, Anna Branford
Curtis Brown Group Limited ve Akçalı Telif Ajansı aracılığı ile
Türkiye’de yayın hakkı:
© 2013, Mandolin Yayınları
Mandolin Yayınları, İnkılâp Kitabevi Yay. San. Tic. AŞ’nin
tescilli markasıdır.
Bu kitabın her türlü yayın hakları Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince
İnkılâp Kitabevi’ne aittir. Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak
kısa alıntılar dışında, yayıncının izni alınmaksızın, hiçbir şekilde
kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
Genel yayın yönetmeni Senem Davis
Editör Silya Zengilli
Kapak tasarım Mebruke Bayram
Sayfa tasarım Derya Balcı
Yayıncı ve Matbaa Sertifika No: 10614
ISBN: 978-975-10-3349-9
13 14 15 16 7 6 5 4 3 2 1
İstanbul, 2013
Baskı ve Cilt
İnkılâp Kitabevi Yayın Sanayi ve Ticaret AŞ
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad. Altay Sk. No. 8
34196 Yenibosna – İstanbul
Tel: (0212) 496 11 11 (Pbx)
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad. Altay Sk. No. 8
34196 Yenibosna – İstanbul
Tel: (0212) 496 11 11 (Pbx)
Fax: (0212) 496 11 12
[email protected]
www.mandolin.com.tr
Violet
Mackerel’ in
Küçük Hazineler Teorisi
ANNA BRANFORD
İngilizceden çeviren: Heves Berksu
Resimleyen: Sahir Erdinç
“kırmızı
düğme”
Violet Mackerel küçük
bir kız. Ve onun bir
teorisi var.
5
6
Bu teoriye göre, aklına çok çok önemli ve
harika bir fikir geldiğinde, yerde küçük
ve nefis bir şey bulursun. Yani, yere
düşmüş ufacık bir pul, sahipsiz gezen bir
boncuk, bir düğme ya da bir parça kurdele
görürsen yapman gereken şey, mutlaka
eğilip onu almak ve onu ilk gördüğün
anda, evet, tam o anda aklındaki
düşünceyi unutmamaya çalışmaktır.
Sonra da bu fikir üzerine enine boyuna
düşünmelisin.
İşte, Violet 'in teorisi böyle bir şey. Kendisi
buna "Küçük Hazineler Teorisi" diyor.
7
"Hadi kalk Violet," dedi Violet 'in annesi,
"saat neredeyse beş oldu."
O gün cumartesiydi, yani pazara
gitme günü. Violet esnedi. Dışarısı hâlâ
karanlıktı. Annesi duş almıştı, saçları
birazcık nemliydi ve mangoyla çiçek
karışımı bir şey kokuyordu. Violet
uzanıp annesine sokuldu, az daha yeniden
uyuyakalacaktı.
"Minibüse bininceye kadar dayan," dedi
annesi, "ondan sonra istediğin kadar
uyuyabilirsin."
8
9
Violet 'in abisi Dylan ile ablası Nicola
çoktan uyanmışlar, açılır-kapanır masa
ve sandalyeleri, büyük pazar şemsiyesini,
annelerinin örgüleriyle dolu
kutuları ve
sepetleri minibüse
yüklemeye
yardım
ediyorlardı.
Her cumartesi
yaptıkları gibi
annesinin yün
işlerini satmak
için pazara
gideceklerdi.
10
11
12
Violet, bugün eteğinin altına pijama
giymenin iyi olacağını düşündü.
Üzerlerinde hâlâ yatağın sıcaklığı vardı
ve bu çok tatlı bir histi. Bazen, "pazara
pijama altıyla gitsem olur mu?" gibi bir
soru sorarsınız ve hemen "hayır" diye
yanıt verirler. Ama eteğinizi pijamanın
üstüne geçirir, kaşlarınızı da sanki çok
önemli ve ilginç bir şey düşünüyormuş
gibi hafifçe yukarı kaldırırsanız kimse bir
şeycik demez.
13
14
Violet, annesi, Nicola ve Dylan pazara
vardıklarında gün daha yeni yeni
ağarıyordu, ama etrafta bir sürü
insan vardı. Battaniyelere sarınmışlar,
soğuktan ellerini ovuşturuyor, satacakları
şeyleri kutularından çıkarıp paketlerini
açıyorlardı. Kimse Violet 'in pijamasını
fark etmedi bile.
15