İtalya`nın önde gelen gazetelerinden La Repubblica`nın

Transkript

İtalya`nın önde gelen gazetelerinden La Repubblica`nın
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/47
12 NĠSAN 2011 SALI / BEYSAD GENEL
KURUL TOPLANTISI YAPILACAK
BEYSAD 18. Olağan Mali Genel Kurul
Toplantısı 12 Nisan 2011 Salı günü, 15.3018.00 saatleri arasında Marriott Hotel
Asia‟da yapılacak olup, kokteyl ile son
bulacaktır.
Toplantıya konuşmacı olarak DemirdökümVaillant CEO‟su Bay Christoph Grosser
katılacaklardır ve akıcı Türkçeleri ile bizlere
sunacakları konuşmalarının içeriğinde
Vaillant‟ın Türkiye‟ye gelişi, Demirdöküm ile
birleşmesi, Vaillant- Demirdöküm olarak
Türkiye pazarından beklentileri ve bu
gelişme aşamasında Türk tedarikçilerini nasıl
konumlandırdıklarına ilişkin
görüşlerini bizlerle paylaşacaklardır.
Genel Kurul‟da ayrıca oluşturulmaya
başlanan Beyaz Eşya Yan Sanayii Strateji
Belgesi‟nden beklentilerinize ilişkin sizlerle
görüş alışverişi yapılma fırsatı sağlanması
planlanmakta. Mail ortamında da
ulaştırdığımız toplantıya katılım teyidi
vermeyen üyelerimizin olumlu ya da olumsuz
teyitlerini bekliyoruz.
BUKET BESEN KAFALI: VESTEL
PAZARLAMADAN SORUMLU GENEL
MÜDÜR YARDIMCISI: VESTEL‟ĠN YENĠ
HEDEFĠ ORTADOĞU VE TÜRKĠ
CUMHURĠYETLER
(Whiteline Dergisi‟nde yayınlanan
röportajı özetle sunuyoruz…)
Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler her ne
kadar zor pazarlar olsalar da Vestel emin
adımlarla bu pazarlarda büyümeye devam
ediyor.
Veste,l yüzü dünyaya açık bir marka ve
üretici bir firma, bu açıdan
baktığımızda Vestel‟in iç ve dıĢ
pazarlara bakıĢı ve yaklaĢımı nedir?
Vestel, hem üretici hem de ürün markası
olarak, uzun yıllardır Türkiye‟de sektörün
hem lideri hem de çok önemli
oyuncularından biri. Vestel markasının
bilinirliği sadece Türkiye sınırları ile sınırlı
kalmadı. Özellikle komşu ülkelerimizde de
04 NİSAN 2011
çok önemli bir yeri var. Vestel üretici kimliği
ile çok uzun yıllardan beri Türkiye‟nin ihracat
şampiyonu olarak dünyanın her yerine OEM
ve ODM olarak satış yapmasına rağmen
Vestel markası ile satış yapmaya başlaması
oldukça yeni. Çıkış noktamız Türkiye‟ye yakın
coğrafyalarda markamızın yapılandırılması
oldu.
Organizasyonumuz resmi olarak 2006 yılında
oluşturuldu. Vestel‟in en önemli marka vaadi
“tüketicisiyle dost” olmasıdır. Bu vaadin
altında; hem teknolojik anlamda tüketicisine
konfor sunması ve hem de satış sonrası
hizmetleriyle ürünlerin kullanım aşamasında
da yanında olduğunu ifade etmesi yatıyor. İç
pazardaki bu yaklaşımımız yurtdışında da
aynı. 3 yıl tam ve ücretsiz garanti veren tek
markayız. Yurtiçinde ilklere imza atan
yaklaşımımız bu pazarlarda da aynen devam
ediyor. Hatta bu yüzden rakiplerimizin
rahatsız olduğunu söyleyebilirim. İlk kez bu
pazarlara “tüketici yanında” bir yaklaşım
getirdik. Bu durum tercih edilmemizde
önemli bir kriter oldu. Servis
organizasyonlarımız oldukça iyi; bu
organizasyonları yurtdışında da kuruyoruz.
Şunu da belirtmek gerekir ki; Vestel ekibinin
en önemli özelliklerinden biri “dinleyen” bir
organizasyon olmasıdır. Yani çalışanlarımızın,
bayilerimizin ve müşterilerimizin ne dediği
çok önemlidir. Bunu önemsiyoruz.
Siz ihracat ağırlıklı çalıĢan bir
firmasınız. Vestel markasıyla ihracatta
hedef pazarlarınız nereler?
Orta Doğu Bölgesi‟nde; Suriye, Lübnan,
Suudi Arabistan, İran, Irak, Ürdün. Bunun
dışında bütün Türk Cumhuriyetleri hedef
pazarlarımız.
Kaç yıldır bu pazarlarda çalıĢmalar
yapıyorsunuz?
Daha çok yeni, resmi olarak 2006 yılında
başlamakla beraber 2007 yılının ilk yarısında
yapılanmaya başlandı diyebilirim. 2006
yılında Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan,
Kıbrıs, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan,
Irak, İran, Suriye‟de satışa başlandı. Daha
sonra 2007 yılından itibaren; Ermenistan ve
Özbekistan, 2008 yılından itibaren Lübnan,
Suudi Arabistan ve 2009 yılından itibaren de
Ürdün olmak üzere toplam 15 ülkede faaliyet
BEYSAD 1
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/47
gösteriyoruz. Ben 14 yıldır Vestel‟de olmama
rağmen, 1,5 yıldır yurtdışı organizasyonunun
içindeyim. Ancak çok ciddi aşamalar kat
edildi. 2009‟dan 2010‟a yüzde 40‟lık bir
büyüme yaşadık. 2011 hedefimiz ise %45‟lik
bir büyüme.
Bu pazarlardaki yapılanmanızı biraz
anlatır mısınız?
Ülkelerde çoğunlukla distribütörler aracılığı
ile çalışıyoruz. Ancak bir-iki bölgede direkt
bizim yönettiğimiz bir yapılanma da söz
konusu. Özellikle CIS ülkelerine mağaza
yapılanmamız Türkiye‟ye benzer şekilde oldu.
Kazakistan, Gürcistan ve Azerbaycan başta
olmak üzere, Consept ve Showroom
yapılanmamız aynen Türkiye‟de gördüğünüz
gibi… Vestel tabelalı, stant ve teşhirleriyle
kurumsal kimliğimizi yansıtan mağazalarımız
var. Ortadoğu bölgesinde de özellikle
Suriye‟de aynı şekilde yapılanmayı
görebilirsiniz. Bunların dışında karma satan
bayiler ve toptan kanala hizmet veren bir
kanal yapılandırması da bulunuyor.
Distribütörlerimize destek amaçlı, Vestel
Showroom‟u olan alt bayilerine stand ve
tabela yatırımları yapıyoruz, ilk alımda
kolaylıklar sağlıyoruz. Bu uygulamalar
ülkeden ülkeye değişim gösterebiliyor.
Bazı ülkelerde yine distribütörler aracılığıyla,
fakat tabelalı bayiler yerine karma bayilerle
çalışıyoruz. Genel olarak; CIS ülkelerinde
yaklaşık 40 showroom, 300‟ün üzerinde satış
noktası ile hizmet verdiğimizi söyleyebilirim.
Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Lübnan‟da 18
münhasır mağaza ve 630 satış noktası ile
tüketicilere ulaşıyoruz. CIS (Commonwealth
of Independent States – (Türkmenistan,
Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan,
Azerbaycan vs) ülkelerinde cadde
mağazalarındayız. Yaklaşık 100-250 m2 arası
mağaza büyüklükleri bulunuyor. Orta Doğu
bölgesinde ise AVM mağazalarımız 100-200
metrekare arasında değişen büyüklüklerde.
Cadde mağazalarımız ise daha küçük (90120 m2 arası.)
Siz sektöre girdiniz, farklı bir dinamizm
getirdiniz ama aynı zamanda rekabeti
de artırdınız. Sonradan piyasaya girmiĢ
bir firma olarak yüzde 17 gibi bir pay
almak kolay bir iĢ değil. Yeni pazarlara
04 NİSAN 2011
açılmak, iç pazardaki rekabetten
karlılığa yönelmek mi yoksa Vestel‟in
ihracatçı kimliğinin bir parçası mı?
Her ikisi de. Ama elbette yurtdışında
yaptığımız işler içinde “markalı”
çalışmalarımız daha karlı bir operasyon.
Markanın önemli bir katma değeri var. Şunu
da söylemek lazım ki yurtdışındaki pazarlara
girer girmez birinci olduğumuz alanlar da
var. Örneğin Suriye‟de bulaşık makinesinde
pazar lideriyiz. Irak‟ta buzdolabında,
Gürcistan‟da ise buzdolabında lideriz. LCD‟de
de ikinci olmakla beraber, Türk markası
olarak lideriz. Kıbrıs‟ta da LCD grubunda lider
markayız. Bunun gibi örneklerimiz çok
yakında daha da artacak.
Ortadoğu pazarı Türk markalarını diğer
yabancı markalardan daha mı çabuk
benimsiyor, sonuçta Türkiye‟nin
Müslüman bir ülke olması size katkı
sağlıyor mu?
Elbette, çok etkiliyor. Türkiye‟nin izlediği
politikaların da çok etkisi var. Vize
uygulamalarının kaldırılması, gümrüklerdeki
kademeli azalışın etkisi çok olumlu oldu.
Hatta geçişlerin serbest olması sınır ticaretini
geliştirdi. Bu süreç Türk markalarının orada
daha iyi tanınmasını da sağlıyor. Daha önce
de söylediğim gibi özellikle Ortadoğu
ülkelerinde Türk markalarına güven ve
sempati duyuluyor. Özellikle Arap ülkelerinde
çok ciddi üreticiler çok daha lokal
düşünüyorlar, ihracatları yok diyebilirim. Tabi
bizim tek açmazımız bizim ürünlerimizin
Türkiye‟ye göre dizayn edilmiş olması.
Özellikle Orta Doğu‟da 90x60 fırın, çok büyük
litreli veya gardırop tipi buzdolabı çok
satılıyor. Biz de buralara yatırımlar yapıyoruz.
Bunları piyasaya verdiğimizde çok büyük bir
ivme kazanacağız.
O pazarlarda da rekabet Türkiye‟deki
kadar yoğun mu?
Evet yoğun. Bu pazarlar bir bakıma
Türkiye‟nin geçtiği süreçlerden geçiyor
olmakla beraber, dağıtım kanalı
yapılandırması Türkiye‟den çok farklı. Bizdeki
gibi kemikleşmiş bir münhasır bayi kanalı
yok. Lokal üreticilerin bu anlamda kanalları
eski ve yaygın. Ancak belirtmek gerek ki
Kore markaları bu pazarlara çok daha önce
girmiş ve yayılmış durumda. Bu özellikle
BEYSAD 2
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/47
CIS‟da kendini daha fazla hissettiriyor. Türk
markası olarak geç kaldığımızı söyleyebilirim.
Rekabet ürün gruplarına göre farklılık
gösteriyor. Penetrasyonu düşük pazarlar, bu
anlamda potansiyel var. Elbette kullanım
alışkanlıklarındaki farklılıklardan dolayı
Türkiye‟ye sunduğumuz ürün gamında
farklılaşmalar yapmamız gerekiyor. Bu
konuda yatırım anlamında fabrikalarımıza da
görevler düşüyor. Ülkeye özel ürün yönetimi
çok önemli. Doğru ürün, doğru pazarlama
stratejisi kurabilmemiz için en önemli şart.
Hangi ülkelerde ofisleriniz var?
Çok yeni olmakla beraber İran‟da bir ofisimiz
var. Çünkü İran‟da süreç biraz farklı işliyor.
İran dışında ülkelerde distribütörlerimizin
aracılığı ile merkezi yönetimi tercih ediyoruz.
Fakat distribütörlerimizle olan ilişkilerimizde
online sistemlerle satış ve satış sonrası servis
hizmetlerini takip edebiliyoruz. Hatta onların
alt kanallarını da takip edebiliyoruz. Stok
durumu yapılan kampanyaların satışlara
etkisi gibi mesela. Belirli düzende bayi
toplantıları düzenliyoruz.
Bayilerimizi Türkiye‟ye getiriyoruz, özellikle
fabrikamızı gezdiriyoruz. Ama aynı zamanda
oralardaki distribütörlerimiz de kendi alt
bayilerini ödül olarak Türkiye‟ye getiriyor.
Balayı, ya da çeyiz kampanyaları
düzenleyebiliyoruz. Yine ödül olarak
Türkiye‟de tatil imkanı sunuyoruz. Tüm
bunlar çok ilgi görüyor.
Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri‟ndeki
bu operasyon karlı bir proje haline
geldi mi?
Konuşmamın başında da belirttiğim gibi bu
organizasyon çok genç. Bir ülkeye yatırım
yapacaksınız belli bir süre almadan vermeye
razı olmak gerek. Bu işin kuralı. Ektiğinizi
biçeceksiniz elbette. Bizim şansımız Vestel‟e
aşina topraklarda bu işe başlamamız ve
grubun Türkiye pazarı tecrübesini bu
pazarlara aktarabilme yeteneğimizden
geliyor. Bu nedenle memnuniyetle
söylüyorum ki her şeye rağmen kar eden bir
organizasyonuz.
04 NİSAN 2011
WHĠTELĠNE 2005 YILINDAN BU YANA
HEM ĠÇ PAZARI, HEM DE GLOBAL
PAZARI ARAġTIRDI; ĠÇ PAZAR
YERĠNDE SAYDI, ĠHRACAT SEKTÖRÜ
BÜYÜTTÜ
Beyaz eşya, küçük ev aletleri ve tüketici
elektroniğinde 2010 yılında neler oldu? Tüm
bu sektörler ne kadar büyüdü ve nereye
gidiyor? Global pazarda neler oluyor? Kim ne
kadar üretiyor, ne kadar ithal ediyor? Tüm
bu gelişmeleri ve 2010 yılının hem
makroekonomik, hem de sektörel verilerini
sizin için araştırdık… Gerçekten ilginç
sonuçlar elde ettik. Örneğin, iç pazar son 6
yıldır yerinde sayıyor. İsterseniz önce sektöre
şöyle bir göz atalım.
Sektöre genel olarak bakacak olursak,
Türkiye, artık Avrupa‟nın önde gelen beyaz
eşya üreticilerinden biri konumuna geldi.
Senelik 25 milyon adetten fazla üretim
kapasitesi ile Avrupa‟da İtalya‟dan sonra en
büyük ikinci kapasiteye sahip olan beyaz
eşya sektörü (buzdolabı, çamaşır makinesi,
bulaşık makinesi ve fırın imalatı) 2 milyon
kişiye istihdam sağlıyor. 2008 yılında
Türkiye‟deki beyaz eşya sektörü 8 milyar
ABD doları ciroya ulaştı. Sektör 2010 yılında
18 milyon 396 bin adet üretim rakamına
ulaştı. Bunun 5 milyon 424 bin 566‟si iç
pazarda tüketilirken 13 milyon 730 bin 738
adeti ihracata gitti. İhracat yapılan başlıca
ülkeler ise İngiltere, Fransa, Almanya ve
İtalya gibi Avrupa ülkeleri oldu.
Tüketici Elektroniğinde Durum
Türkiye elektronik sektörü 2009 yılında 9,5
milyar ABD doları üretim hacmine ulaşarak
etkileyici bir büyüme gösterdi. 2009 yılında
4,9 milyar ABD dolarına ulaşan ihracat hacmi
bu sektördeki satışların önemli bir kısmını
oluşturdu. 2009 yılında ithalat hacmi ise 12,2
milyar ABD dolarına ulaştı.
Global Krizden Etkilendi
2009 yılındaki global krizden özellikle
ihracatta ağır darbe alan sektör, iç satışta da
ciddi bir daralma yaşadı. Krizin etkilerinin en
ağır olduğu dönem olan 2009 yılının son
çeyreğinde, ihracat hacmi %25 oranında,
yurtiçi satışlar ise %30 oranında düştü. 2009
yılında hükümet krize karşılık beyaz eşya,
BEYSAD 3
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/47
elektronik ve otomotiv gibi bazı sektörlere
ayrıcalık tanıyarak Özel Tüketim Vergisi‟nde
geçici bir muafiyet uygulamaya koydu. Beyaz
eşyada %6,7 tutarında olan Özel Tüketim
Vergisi 17 Mart – 15 Haziran 2009 tarihleri
arasında kaldırılmış ve 16 Haziran – 30 Eylül
2009 tarihleri arasında %2 olarak
uygulanmıştır. 2009 yılında ihracat hacmi 2,6
milyar ABD doları, ithalat hacmi ise 0,4
milyar ABD doları olarak gerçekleşti. ÖTV‟de
uygulanan indirimler etkisini kısa sürede
göstererek, 2009‟un ilk çeyreğiyle
kıyaslandığında 2010 yılının ilk çeyreğinde
ihracat hacmi %23 oranında artışa sebep
oldu. 2010 yılına baktığımızda ise üretim
%11.93, iç satış 8,25, ihracat ise 9,03
oranında artış gösterdi.
6 Yılda Ġç Pazar Reel Olarak Büyümedi
Sektörde son altı yılın iç satış rakamlarına
baktığımızda çok çarpıcı bir gerçek ortaya
çıkıyor. İç satış 2005 yılında 5 milyon 189 bin
134 adet iken 2010 yılına geldiğimizde, yani
altı yıl sonra sadece %5‟lik bir artışla 5
milyon 424 bin 566 adete ulaşmış. Yani altı
yıllık enflasyon rakamlarını gözönüne alırsak
iç pazar reel olarak küçülme yaşamış. Buna
karşılık ithal ürünlerde durum tam tersi
görünüyor. 2005 yılında ithal edilen ürün
sayısı 426 bin 200 adet iken 2010 yılında bu
rakam %77‟lik bir artışla 754 bin 192 adete
ulaşmış.
Dünyada Durum Nasıl?
Her ne kadar global verilere güncel olarak
erişmek zor olsa da Başbakanlık Yatırım
Destek Ajansının raporuna göre aşağıdaki
verilere ulaşabildik. Küresel beyaz eşya
sektörü 2004-2008 yılları arasında
gerçekleştirdiği %4,5 YBBO (Yıllık Bileşik
Büyüme Oranı) ile 2008 yılında toplam 168,2
milyar ABD doları ciro elde etti. Pazar,
Avrupa‟da %2,6 YBBO ile, Asya-Pasifik‟te ise
%4,9 YBBO ile büyüyerek 2008 yılında
sırasıyla 50,8 ve 58,4 milyar ABD doları
boyutuna ulaştı. Beyaz eşya pazarı Amerika,
Asya-Pasifik ve Avrupa arasında neredeyse
eşit olarak bölünmüş durumda.
Kategorilere Göre Küresel Beyaz EĢya
Pazarı
Global pazarda pişirme cihazları fırınlar,
mikrodalga fırınlar, ocaklar, mutfak robotları
04 NİSAN 2011
ve tost makineleri vb. 45,5 milyar ABD doları
ciro ile en yüksek gelir sağlayan ürün grubu.
Pişirme cihazlarını 2008 yılındaki 42,9 milyar
ABD doları gelir hacmiyle buzdolapları izliyor.
2008 yılında küresel beyaz eşya ihracatının
yaklaşık %28‟ini gerçekleştiren Çin, halen en
büyük ihracatçı konumunda. Çin‟den sonra
en büyük ihracat yapan ülkeler ise sırasıyla
Almanya ve İtalya. 2008 yılında toplam
ihracatın yaklaşık %4‟ünü gerçekleştiren
Türkiye ise beşinci sırada. 2008 yılında
dünyadaki ithalatın %18‟ini gerçekleştirerek
en büyük ithalatçı konumuna gelen ABD‟yi
Almanya ve Fransa izliyor.
2010 Yılında Sektörde Neler Oldu
 Dünya beyaz eşya devi Electrolux‟ün
Türkiye Ankastre Ürün Grubu Satış
Müdürlüğü‟ne Berker Kıratlılar atandı.
 PANASONIC Türkiye ofisini açtı.
 BEYSAD‟ın kuruluşundan itibaren 11
yıl Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
ve son 6 yılda da Yönetim Kurulu
Başkanı olarak görev yapan B. Murat
Önay, görevini Bahadır Balkır‟a
devretti.
 Isıtma-soğutma sektörünün lider
kuruluşu Alarko Carrier ve
Almanya‟nın ısıtma, havalandırma,
yoğuşma teknolojisi ve güneş enerjisi
alanlarında önde gelen firmalarından
olan Wolf, bir iş ortaklığı anlaşmasına
imza attı.
 Tüketici elektroniğinin lider
isimlerinden Samsung Electronics
Türkiye‟nin Beyaz Eşya Satış
Müdürlüğü görevine Ömer Songür
getirildi.
 Levent Hatay Vestel‟le yollarını ayırdı.
 Semih Şenol, Türk DemirDöküm‟ün
Endüstri Bölümü‟nü temsilen şirketin
yönetim kurulu üyeliğine atandı.
Semih Şenol, yeni görevini Karsten
Kock‟tan devraldı.
 Solo ve ankastre ev aletleri ve
mutfak mobilyası sektöründe
Türkiye‟de faaliyet gösteren
Avrupa‟nın dev beyaz eşya
üreticilerinden Gorenje Türkiye‟nin
2007 yılı başında kurulmasından
itibaren Genel Müdür Yardımcılığı
görevini yürütmekte olan Doğa
BEYSAD 4
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/47


Yarman şirketin yeni Genel Müdürü
oldu.
Anadolu Grubu, dünyanın en büyük
televizyon üreticilerinden biri olan
„Hisense‟ televizyon markasını
Türkiye pazarına getirdi.
Türkiye‟de pazar payını yüzde 15‟e
çıkarmayı hedefleyen Indesit
Company, Türkiye yapılanmasını
güçlendiriyor. 2006 yılından beri
Indesit Grubu‟nun Global İnsan
Kaynakları Direktörlüğünü yapan
Neriman Ülsever, Indesit Türkiye‟nin
Yönetim Kurulu Başkanı olarak
atandı.
TÜRK DEMĠRDÖKÜM, „UYGUN
KOġUL‟DA KÖRFEZ‟DE YEREL
YAPILANMAYA GĠDECEK
Satış ve Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna,
“Körfez ülkeleri bizim ana stratejimiz içinde
yer alıyor. Bazı pazarlarda ileriki dönemlerde
uygun koşulların oluşmasına bağlı olarak
yerel yapılanmalar da gerçekleştirilebilir”
dedi.
Türk Demirdöküm Fabrikaları Satış ve
Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna, uzun
vadede satış ağlarını genişletmeyi, marka
yatırımı ve satış sonrası hizmetlerde
standardizasyonu oluşturmayı
hedeflediklerini belirterek, “Körfez ülkeleri
bizim ana stratejilerimiz içinde yer alıyor.
Bazı pazarlarda ileriki dönemlerde uygun
koşulların oluşmasına bağlı olarak yerel
yapılanmalar da gerçekleştirilebilir” dedi.
Ertuna, “Körfez ülkelerinde, bu yıl iş
ortağımız olan ithalatçı firmalar üzerinden
satış yapacağız. Bu kapsamda müşteri
taleplerine göre çözümler üretmek gerekiyor.
Satış sonrası hizmetlerde şirketimiz
hedeflerine uygun olarak standart oluşturma
aşamasından geçecek” dedi. Ertuna, ürün
yapısının, Avrupa pazarlarından çok farklı
olduğunu, ısıtma ihtiyacı olmadığı için kombi,
radyatör yerine ağırlıklı olarak sıcak su
ihtiyacını karşılamak üzere şofben ve
termosifon kullandığını belirten Ertuna,
pazarın büyük kısmının soğutma üzerine
kurulu olduğunu kaydetti. Ertuna, münferit
inşaatlar yerine devlet ihaleleri ile büyük
04 NİSAN 2011
montanlı işlerinin mevcut olduğunu da ifade
etti. Ertuna, bölge ile ticarette, pazarın
şartlarının iyi analiz edilmesi gerektiğinin
altını çizerek;
standart enstitüleri ve gümrük
müdürlüklerinden gerekli standartların
araştırılarak, tüm belgelerin eksiksiz
olmasının önemini dile getirdi ve şöyle
devam etti: “Servis ağı da ürünlerimiz için
etkili. Faktör giriş öncesi bunun da eksiksiz
olarak kurulması ve çalışmasının sağlanması
gerekiyor. “Körfez‟de en büyük sorunun
gümrük vergileri ve nakliye masrafları
olduğuna dikkat çeken Ertuna, “Fiyatlarınızda
yaklaşık yüzde 10 kadar nakliye ödemek
durumunda kalıyorsunuz. Vergiler nedeniyle
yerel üretim ile rekabet etmeniz zorlaşıyor.
Soğutma ürünlerinde Çinli üreticilerin fiyatları
da rekabet etmenizi ayrıca zorlaştırıyor” diye
konuştu.
“Ürün payını artırıyoruz”
Ekonomik krizde özellikle Dubai‟nin çevre
pazarları etkilediğini, bu ülkedeki yatırımların
durmasının çevre ülkeleri de etkilediğini
belirten Ertuna, “İnşaat sektöründe krizin
etkisinin bir sene sonra görülebildiği
düşünüldüğünde, bu ülkelerde 2010 ortasına
kadar yatırımlar durdu. Yeni inşaatlar ile
2011‟in ikinci yarısında tekrar
hareketleneceğini düşünüyoruz” dedi. Şu an
için toplam satışlarda Körfez ülkelerinin
payının oldukça az olduğunu kaydeden
Ertuna, “Pazarların ihtiyaçlarına göre doğru
ürün-konumlandırma stratejileri ile bu payı
artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
ABD‟DE DAYANIKLI TÜKETĠM
MALLARINA TALEP DÜġTÜ
Amerika‟da yayınlanan yeni bir rapor sanayi
üretiminin düştüğünü ortaya koydu.
Uzmanlar bu alanda artış beklentisi içindeydi.
Açıklanan rakamlara göre, Şubat ayında
dayanıklı tüketim malları siparişleri %0,9
oranında düştü. Ticaret Bakanlığı‟nın
rakamlarına göre aynı tür mallar için Ocak
ayında yapılan siparişlerde yükselme
görülmüştü. Bu arada Çalışma Bakanlığı‟nın
son bir raporu ise işsizlik sigortasına
başvuranların sayısında 5 bin kişilik bir düşüş
olduğunu ortaya koydu.
BEYSAD 5
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/47
Bu düşüşle, işsizlik ödemelerine
başvuranların toplam sayısı 382 bin oldu.
http://www.voanews.com
KOÇ HOLDĠNG, 85. YILINA GÜÇLÜ
GĠRDĠ:
Net kar 1.734 milyon TL oldu, 5000
kiĢiye daha istihdam sağlandı
Bu yıl 85‟inci kuruluş yılını kutlayacak olan
Koç Topluluğu yıla güçlü bir başlangıç yaptı.
Net kârını 1.734 milyon TL‟ye çıkartan Koç
Holding‟in konsolide satış gelirleri 53.812
milyon TL oldu. Gerçekleştirilen 1.881 milyon
TL kombine yatırım ile 5.000 ilave istihdam
sağlandı, Çalışan sayısı 73 bin kişiye ulaştı.
Koç Holding CEO‟su Turgay Durak, yaptığı
açıklamada küresel piyasalardaki
dalgalanmalara karşın Türkiye‟nin kuvvetli bir
büyüme sergilediği 2010 yılında, gücünü
Türk ekonomisinden alan Koç Topluluğu‟nun
başarılı finansal ve operasyonel sonuçlar
almayı sürdürdüğünü belirtti.
Ar‐Ge yatırımları artarak devam edecek
Sürdürülebilir rekabet gücü artışı için Ar‐Ge
yatırımlarına büyük önem verdiklerini
vurgulayan Durak, hedeflerinin faaliyet
gösterdikleri sektörlerde teknoloji ve
inovasyona öncülük ederek yenilikçi, çevreye
duyarlı ve enerji verimliliği yüksek ürün ve
hizmetlere odaklanmak olduğunu ifade etti.
Durak, Koç Topluluğu şirketlerinin 2010
senesinde 250‟nin üzerinde patent başvurusu
yaparak, Türkiye‟de yerli firma ve kişilerin
yapmış olduğu toplam başvuruların %8‟ini
gerçekleştirmesinden mutluluk duyduklarını
belirtti.
BaĢarılı finansal ve operasyonel
performans
Durak, faaliyet gösterdikleri tüm ana iş
kollarında elde edilen başarılı performansı
memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Faaliyetler hakkında bilgi verdi.
Türkiye'nin en geniş hizmet ağına sahip
şirketi olan dayanıklı tüketim sektörünün
lideri Arçelik, 2010 yılında da beyaz eşya,
klima ve TV pazarındaki liderliğini
korumuştur. Rekabetçi
04 NİSAN 2011
üretim imkanları, etkin işletme sermayesi
yönetimi ve stok yönetiminde sağlanan
iyileşmelerle sektörün üzerinde bir kârlılık
elde etmeye devam eden Arçelik, Ar‐Ge
odaklı çalışmalarıyla da piyasaya yenilikçi
ürünler sunmayı sürdürmüştür.
Otomotiv şirketlerimiz Türkiye‟nin otomotiv
ihracatından %50, üretiminden ise %52 pay
alırken, sektörün itici gücü olmaya devam
etmiştir. Ford Otosan, toplam otomotiv
pazarında üst üste 9‟uncu kez lider olurken,
Yeni Transit serisi üretimi için 630 milyon
dolar tutarında bir yatırım planı açıklamıştır.
Otomobil ve hafif ticari araç pazarında ikinci
olan Tofaş ise, fikri mülkiyet hakları
tamamıyla kendisine ait olan Yeni Fiat
Doblo‟yu satışa sunarken, proje
kapsamında Opel ve Vauxhall ile yapılan yeni
anlaşmayla üretim yaptığı global markaların
sayısını beşe yükseltmiştir.
Savunma Sanayisini millileştirme stratejisi
çerçevesinde gerek Otokar gerekse de RMK
Marine, sözleşmesi devam eden projelerle
kara ve deniz savunması için katma değeri
ve teknolojisi yüksek araçlarla her geçen yıl
pazar payını artırmakta ve Topluluğun
stratejik iş birimlerinden olmaya devam
etmektedir. Bu alanda en önemli
hedeflerimizden birisi bölgedeki ihracat
faaliyetlerini genişletmektir”.
Kombine Ġhracat Gelirleri % 29 artıĢla
7.6 Milyar Dolar‟a ulaĢtı
Turgay Durak, yurt içinde gösterdikleri
başarılı performansın yanı sıra, yurt dışı
pazarlardaki zorlu talep koşulları ve Türk
Lirası‟nın kuvvetli seyrine rağmen kombine
ihracat gelirlerinin de %29 artışla 7,6 milyar
dolar seviyesine ulaştığını söyledi.
Durak : „‟Arçelik „in Batı Avrupa‟da pazar payı
%5.3‟e yükseldi, İngiltere‟de pazar payı
%16.4‟e yükselirken buzdolabında birinci,
beyaz eşya genelinde ikinci oyuncu
konumuna geldi. Bundan sonraki dönemde
de bölgesel ekonomik dalgalanmalardan en
az şekilde etkilenmek amacıyla ihracat
pazarlarını çeşitlendirmeyi sürdüreceğiz.‟‟
BEYSAD 6
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/47
KOÇ HOLDĠNG‟ĠN MLMM PROJESĠ
„AVRUPA ÇALIġAN GÖNÜLLÜLÜĞÜ
2011 PROGRAMI KAPSAMINDA
AVRUPA‟DAN ÖDÜLLE DÖNDÜ
Koç Holding‟in Meslek Lisesi Memleket
Meselesi Projesi‟ne bir ödül daha
Koç Topluluğu‟nun „Meslek Lisesi Memleket
Meselesi‟ Projesi, Avrupa Komisyonu
tarafından desteklenen ve Business in the
Community tarafından düzenlenen Avrupa
Çalışan Gönüllülüğü 2011 Programı‟nda
büyük ödülü aldı. Program kapsamında ödül,
Koç Holding Kurumsal
İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü
Kızıl‟a 17 Mart‟ta Londra‟da düzenlenen bir
törenle takdim edildi. Törende konuşan Oya
Ünlü Kızıl: “Koç Topluluğu olarak ülkemizin
sadece ekonomik değil sosyal kalkınma
sürecinde de özel sektörün rolünün ve
potansiyelinin farkındayız. MLMM,
bu anlayışla yola çıkan bir proje. Yurtiçi ve
yurtdışında aldığımız ödüller bizi
cesaretlendiriyor” dedi.
Türkiye‟den Koç Holding‟in MLMM Projesi ile
ödüle layık görüldüğü program; çalışan
gönüllülüğü ve istihdam yaratma alanlarında
bilinç oluşturmak, mevcut bilinci artırmak ve
şirketleri bu alanda yaptıkları uygulamalarla
ilgili cesaretlendirmek amacıyla düzenleniyor.
Avrupa Çalışan Gönüllülüğü Ödül Programı;
çalışanların ve projeden yararlanan grupların
kişisel gelişimlerinin sağlanmasına, toplum
ve kurum arasında ilişkinin güçlenmesine
hizmet ederken, sosyal dayanışma ve
bütünleşmeyi sağlıyor ve aynı zamanda
kurum çalışanlarının motivasyon ve
bağlılıklarının artmasına vesile olmayı
hedefliyor.
Avrupa Gönüllülük Yılı kapsamında
düzenlenen „Avrupa Çalışan Gönüllülüğü
2011
Programı‟ Türkiye ile birlikte 22 Avrupa
ülkesinde yürütüldü. Programda her kategori
için Avrupa birincilerini „Avrupa
Değerlendirme Komitesi‟ belirledi.
04 NİSAN 2011
PAZARDAKĠ BAġARISI ZĠYA ÖZTÜRK‟E
RUSYA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ‟NÜ
GETĠRDĠ
Electrolux‟ün Türkiye Genel Müdürlüğü‟nü 5
yıldır başarıyla yürüten Ziya Öztürk, dünya
beyaz eşya devinin Rusya Genel Müdürü
oldu. Yeni görevine Mart ayı itibarıyla
başlayan Öztürk, Rusya‟nın yanı sıra Beyaz
Rusya, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan
ve Kırgızistan‟ın yönetimlerini üstelenecek.
Bununla beraber yeni bir atama yapılana
kadar Electrolux Türkiye‟den de sorumlu
olacak.
Rusya‟nın Electrolux için büyük ve önemli bir
pazar olduğunu dile getiren Ziya Öztürk,
sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu göreve
gelmemde Electrolux Türkiye‟nin krize
rağmen çizdiği başarı grafiğinin katkısı
yadsınamaz. Bir Türk yönetici olarak
Electrolux gibi büyük bir organizasyonda
böyle bir göreve uygun görüldüğüm için
gurur duyuyorum.”
1966 yılında Bulgaristan‟da dünyaya gelen
Ziya Öztürk, ilk ve orta öğrenimini Terakki
Vakfı Özel Şişli Terakki Lisesi‟nde tamamladı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ekonomi
bölümünü bitiren Öztürk, Boğaziçi
Üniversitesi‟nde ekonomi mastırı yaptı.
Çalışma hayatına Vestel‟de başladı. Ardından
Indesit Company ve Vestel‟de üst düzey
yönetici olarak görev aldı. 12 Haziran
2006‟dan bu yana Electrolux Türkiye Genel
Müdürlüğünü yürüten Ziya Öztürk, müzikle
ilgileniyor ve hobi olarak DJ‟lik yapıyor. Bir
çocuk babası olan Öztürk, iyi derecede
İngilizce, Rusça ve Fransızca biliyor.
INDESĠT COMPANY MANĠSA
SOĞUTUCU FABRĠKASI‟NDA AR-GE
MERKEZĠNĠ KURDU
Indesit Company son dönemde kazandığı
başarılara bir yenisini daha ekledi. Krizden
sonra hızla toparlanarak pazar payını %10‟a
yükselten ve tüm Türkiye‟de ihracat gelirini
en fazla arttıran firmalar arasında üçüncü,
Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki firmalar
arasında ise birinci olan Indesit Türkiye,
Manisa Soğutucu Fabrikası‟nda kurulan ArGe merkezini faaliyete geçirmeye hak
BEYSAD 7
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/47
kazandı. 26 Şubat‟ta gerçekleştirilen
toplantıda Indesit Türkiye Yönetim Kurulu
Başkanı Neriman Ülsever, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan tarafından Ar-Ge
sertifikasıyla ödüllendirildi. ürkiye‟deki 84.
Ar-Ge merkezi olarak 5746 sayılı kanun
kapsamında faaliyet göstermeye hak
kazanan Indesit Company‟nin Manisa
Soğutucu Fabrikası‟nda, üretim sahası içinde
konumlandırılan Ar-Ge merkezinde hepsi
Türk 50‟nin üzerinde mühendis ve uzmandan
oluşan bir ekip çalışıyor.
TÜRKĠYE‟NĠN EN BEĞENĠLEN ÜÇ
ġĠRKETĠ TURKCELL, GARANTĠ
BANKASI VE ARÇELĠK
Türkiye‟nin En Beğenilen Şirketleri 2010
Araştırması‟nda en beğenilen ilk üç şirket
Turkcell, Garanti ve Arçelik oldu.
İnsan kaynakları çözümleri firması İsviçre
merkezli Adecco ile ekonomi dergisi Capital
işbirliğinde bu yıl 11‟incisi düzenlenen
Türkiye‟nin En Beğenilen Şirketleri 2010
Araştırması‟nda dereceye giren şirketlere
ödülleri, The Ritz-Carlton Oteli‟nde
gerçekleştirilen törenle verildi.
Adecco Doğu Avrupa Bölgesi Direktörü Tibet
Eğrioğlu, törende yaptığı konuşmada, Türk
şirketlerinin krizden Batı Avrupa‟daki
şirketlerden daha iyi durumda çıktığını, Türk
ekonomisinin yüzde 8 büyüdüğünü ve global
şirketlerin Türkiye‟deki yatırımlarının örnek
model haline geldiğini belirtti. Eğrioğlu,
“Eskiden sadece yabancı sermayenin
ülkemize yapacağı yatırımlardan
bahsederken artık günümüzde Türk
şirketlerinin de dünya çapında şirketlere
yapabileceği yatırımlardan bahsediliyor. Bir
başka deyişle, dünya markaları Türk
şirketleri tarafından satın alınmayı bekler
duruma geldiler. Krizden güçlü çıkmış birçok
şirket de Türkiye‟de yatırım yapma veya
yatırımı artırma yolunda adım atmaya
başladı” dedi.
Daha sonra çok sayıda sektörden üst ve orta
düzey yöneticilerin Türk iş dünyasındaki
şirketleri değerlendirmesiyle gerçekleştirilen
araştırma sonucunda Türkiye‟nin en
beğenilen şirketleri seçilen firmaların
temsilcilerine ödülleri verildi.
04 NİSAN 2011
Araştırma sonucunda Türkiye‟nin en
beğenilen üç şirketi Turkcell, Garanti Bankası
ve Arçelik olurken bu şirketlerin ardından en
beğenilen şirketler listesinde sırasıyla şu
firmalar yer aldı:
“Koç Holding, Eczacıbaşı Topluluğu, CocaCoca, Unilever, Procter&Gamble, Ülker, İş
Bankası/Doğuş Holding, Microsoft, Sabancı
Holding, Vodafone, BSH/Efes Pilsen, Borusan
Holding, Vestel/Siemens, THY, Ford,
Shell/Enka ve Tüpraş/Anadolu Grubu.”
Gecede sektör birincisi şirketlere de ödülleri
takdim edildi.
MAKĠNEYE HER SEFERĠNDE DETERJAN
KOYMA TARĠH OLUYOR
Siemens Ev Aletleri “Gelecek Evinizde”
sloganı ile doğal kaynakları daha az kullanan,
çevreci ürünler sunmaya devam ediyor. Yeni
Siemens WM14S840TR model i-Dos çamaşır
makinesi de sahip olduğu, dünyanın ilk akıllı
dozaj sisteminden kaynaklanan çevreci
özellikleri ve hayatı kolaylaştıran
fonksiyonları nedeniyle 2011 yılının en çok
ilgi görecek ürünleri arasında yer alıyor.
Avrupa ülkelerinde yapılan bir araştırmada,
tüketicilerin yüzde 90‟ının çamaşır deterjanı
miktarını doğru ayarlayamadıklarının ortaya
çıktığına dikkat çeken Siemens Ev Aletleri
Satış Direktörü Haluk Çelebioğlu şunları
söyledi: “Siemens ileri teknolojisinin bir
ürünü olan i-Dos akıllı dozaj sistemi, çevreci
özelliklerinin yanı sıra, önemli bir kolaylık da
sunuyor. Tüketicileri her defasında çamaşır
makinesine konacak doğru deterjan miktarı
konusunda düşünme zahmetinden kurtaran,
zamandan tasarruf sağlayan sistem, doğru
miktarı otomatik olarak belirleyerek
çamaşırların en sağlıklı şekilde yıkanmasını
güvence altına alıyor. Avrupa ülkeleri
kapsamında, tüketici alışkanlıkları üzerinde
gerçekleştirdiğimiz bir anket çalışmasının
sonuçlarına göre, tüketicilerin yüzde 90‟ı
çamaşır deterjanının dozajını doğru
ayarlayamıyor. i-Dos sistemi bu konuda
tüketicilere destek sağlarken, minimum su ve
deterjan tüketimi ile doğal kaynakların
sürekliliğinin sağlanması konusunda da
örnek bir ürün özelliği kazanıyor.
BEYSAD 8
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/47
04 NİSAN 2011
Yılda yaklaĢık 7.062 litre su tasarrufu
ile su ve deterjan tüketimi kontrol
altında
Siemens i-Dos, temizlik teknolojileri alanında
faaliyet gösteren bağımsız Wfk Araştırma
Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmaya
göre, su tüketimini yılda 7.062 litre kadar
azaltarak, doğal kaynakların etkin kullanımı
konusunda örnek bir performans sergiliyor.
Üstelik, A enerji sınıfından %30 daha az
elektrik harcıyor. i-Dos entegre hassas dozaj
sistemi, her yıkama için gereken doğru
miktarı otomatik olarak, milimetrik bir
hassasiyetle ölçerek gereksiz deterjan
kullanımının da önüne geçiyor. Böylelikle
aşırı köpüklenme ve ek durulama döngüleri
oluşmuyor. i-Dos sayesinde makineniz
deterjan miktarını doğru hesapladığı için
giysilerin üzerinde deterjan artığı kalmıyor.
Bu özelliğiyle bebekler ve alerjik bünyelilere
büyük rahatlık sunuyor. i-Dos Teknolojisi,
optimum deterjan ve su kullanımıyla da
çevreyi düşündüğünü kanıtlıyor.
1,3 litre sıvı deterjan 20 yıkama için
yeterli
Siemens i-Dos, akıllı dozaj sistemi sayesinde
her yıkama için makineye deterjan koyma
zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Siemens iDos akıllı dozaj sisteminde, 20 yıkama için
çamaşır makinesinin deterjan gözünü 1,3
litrelik sıvı deterjan ile doldurmak yeterli.
Buna ek olarak ayrı bir göze 0,5 litre çamaşır
yumuşatıcı ya da renklilere özel gibi, bir
başka deterjan çeşidi koymak mümkün.
Otomatik dozaj ayarından hem “klasik”
programlarda hem de özel yıkama
programlarında yararlanılabiliyor.
BEYSAD 9

Benzer belgeler

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ sonuçlar elde ettik. Örneğin, iç pazar son 6 yıldır yerinde sayıyor. İsterseniz önce sektöre şöyle bir göz atalım. Sektöre genel olarak bakacak olursak, Türkiye, artık Avrupa‟nın önde gelen beyaz e...

Detaylı

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ İç Anadolu

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ İç Anadolu sonuçlar elde ettik. Örneğin, iç pazar son 6 yıldır yerinde sayıyor. İsterseniz önce sektöre şöyle bir göz atalım. Sektöre genel olarak bakacak olursak, Türkiye, artık Avrupa‟nın önde gelen beyaz e...

Detaylı

TURKHAS - beyaz eşya UR-GE yurtdışı p

TURKHAS - beyaz eşya UR-GE yurtdışı p Yarman şirketin yeni Genel Müdürü oldu. Anadolu Grubu, dünyanın en büyük televizyon üreticilerinden biri olan „Hisense‟ televizyon markasını Türkiye pazarına getirdi. Türkiye‟de pazar payını yüzde ...

Detaylı