`evet`dedi - 212 Haber

Transkript

`evet`dedi - 212 Haber
\\ www.212haber.com //
01-15 OCAK 2016
Yıl:6
Sayı: 92
Fiyatı: 1
17-25
ARALIK
DARBESI
LISELI MILLI FUTBOLCU
Hedefi olan insan
kolay pes etmiyor
Türkiye’yi türbülansa sokmak isteyen 17-25 Aralık darbe girişimi Başakşehir söyleşilerinde
mercek altına alındı. Yazar Ferhat Ünlü, “Sayın Cumhurbaşkanının siyasal iradesi olmasaydı bu yapılanmanın sonucu bu şekilde sona ermezdi. Türkiye, PKK’yı DHKP-C, Hizbullah
ile de mücadele etti ama bilgi örgütü olan yapı ile hiç karşılaşmamıştı. Mücadeleyi bilgi ile
yönetmek gerekiyor, arşiv meselesine odaklanmak gerekiyor”.diye konuştu.
17’DE
MEDIPOL BAŞAKŞEHIR Futbol
Kulübü’nde oynayan Öğrenciden
Armağan Anadolu Lisesi öğrencilerinden Muhammet Kerem
Aktürkoğlu “Hayatınızda bir hedef
olmadığı zaman çok çabuk pes
edebilirsiniz ama hedefiniz varsa
o hedefe ulaşabilmek için
direnirsiniz” diyor. Hedefi
olan insanın kolay pes etmeyeceğini belirten Aktürkoğlu,
aynı zamanda U 18 Milli
Takım’da forma giyiyor.  9
‘Seçilme yaşını
18’e indireceğiz’
İSTIKLAL MARŞI’NIN ‘korkma’ ile başladığını belirten AK Parti İl Başkanı
Dr. Selim Temurci, bu kelimenin en
çok gençlere yakıştığını belirterek,
“Seçme hakkını 18 yaşına indirdik.
Seçilme yaşını da 18’e indireceğiz.
Çünkü gençler ülkemizin her şeyidir” dedi.  4
SADECE UÇAK BİLETİ KALMIŞTI
GAZETECI Yıldıray Oğur ise, “Dünya tarihinde böyle
bir darbe örneği yoktur. Devlette kadro bulmuş, istihbaratta bu kadar ilerlemiş, tabanı olmuş, hatta sonuca
bu kadar yaklaşmış bir yapılanma yoktur. Sonuca o
kadar yaklaşmışlardı ki sadece uçak bileti kalmıştı.
Türkiye çok büyük bir badire atlattı” diye konuştu.
MHP’DE
KAZAN
KAYNIYOR
KÂBE’NİN ÖRTÜSÜNÜ TUTUP BEDDUA EDİYORLAR
PARALEL yapının operasyonel
yapısını anlatan Gazeteci Yıldıray
Oğur ise, “Dünya tarihinde böyle
bir darbe örneği yoktur. Devlette kadro bulmuş, istihbaratta bu
kadar ilerlemiş, tabanı olmuş, hatta
7 ilçe başkanı değişime
‘evet’dedi
OLAĞANÜSTÜ kongre sürecinin ivme
kazandığı MHP’de, parti teşkilatlarından peş peşe açıklamalar gelmeye
devam ediyor. Parti içi muhaliflerin
kongre toplanabilmesi için gerekli imza
sonuca bu kadar yaklaşmış bir
yapılanma yoktur. Sonuca o kadar
yaklaşmışlardı ki sadece uçak bileti
kalmıştı. Türkiye çok büyük bir
badire atlattı ve çoğumuz bunu çok
geç fark ettik.” ifadelerini kullandı.
ZEYTINBURNU Belediyesi,
Çanakkale’de destan yazan
kahramanların hikâyesini filme
taşıyacak yönetmenleri arıyor.
Birincinin 15 bin Türk Lirası
kazanacağı yarışmaya son başvuru tarihi 1 Şubat 2016.  8
‘Seçim çalışmalarının
hakkını en fazla
biz verdik’
İHL’ler buluşuyor
sayısını çoktan aştığı bilinirken süreçte
en kritik hamle, en fazla üst kurul delegesine sahip olan İstanbul’dan geldi.
Basın açıklamasını Başakşehir İlçe
Başkanı Celaleddin Aykol okudu.  19
‘Paris’te yaşayan bir kadın size modellik yapamaz’  19
Çanakkale’yi anlat
büyük ödülü kazan
İslami İlimler
Olimpiyatı
SAADET Partisi Başakşehir İlçe
Başkanlığı 1 Kasım seçimlerinde
sandık başında görev alan müşahitlere teşekkür yemeği verdi.
Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu
Üyeleri Münir Dinler ve Selçuk
Baş’ın yanı sıra Milli Gazete
Genel Yayın Yönetmeni Mustafa
Kurdaş’ın da katıldığı programda konuşan İlçe Başkanı Yusuf
Güşen, Başakşehir’de 1 Kasım
seçim çalışmalarının hakkını en
fazla Saadet Partisi’nin verdiğini
belirtti.  13
28 ŞUBAT post-modern
darbe sürecinde kapatılmasının ardından 2012
yılında yeniden açılan
İmam Hatip Ortaokulları, İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nda biraraya geliyor. 161 İmam
Hatip Ortaokulu’ndan
25 bin öğrenciyi buluşturacak İstanbul İslami
İlimler Olimpiyatı’nın
protokol imza töreni
Gaziosmanpaşa’da yapıldı.  16
2
01-15 OCAK 2016
G Ü N DEM
www.212haber.com
Dava arkadaşlarıyla buluştu
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, MSP, Refah
Partisi ve Fazilet
Partisi dönemlerinde teşkilatlarda
beraber çalıştığı
dava arkadaşları ile
buluştu. Dostluk
Derneği’nin organize ettiği buluşmaya
Erdoğan’ın mahalle
arkadaşı ve MSP
Beyoğlu Gençlik
Kolları’nda birlikte
çalıştığı gazetemiz
genel müdürü Halil
Gölve’de katıldı.
C
UMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Dostluk
Derneği üyelerini kabul etti. Cumhurbaşkanlığı
Sarayı’ndaki buluşmada MSP, Refah Partisi ve
Fazilet Partisi döneminde teşkilatlarda çalıştığı
dava arkadaşlarına hitap eden Erdoğan, yakın
tarihte tecrübe edilen menfi olayların tekrarını engellemek için önceki nesillerin başından
geçenleri gözden geçirmek gerektiğini anlattı.
Erdoğan’ın MSP Beyoğlu Gençlik Kolları’ndan
yakın arkadaşı olan Erne Medya Genel Müdürü
Halil Gölve’nin de katıldığı buluşmada tarihin,
herkes için önemli bir ibret vesikası olduğuna
işaret eden Cumhurbaşkanı, “Geçmişi bilmeden
bugünü kavrayamaz, bugünü bilmeden de geleceği inşa edemeyiz. Tarihten aldığımız ders ve
ilhamla geleceğe yürürüz. Hafızayı beşer nisyan
ile maluldür. Bu yüzden sık sık hafızalarımızı
tazelemeye, fikri takip yapmaya ihtiyacımız
var." diye konuştu.
‘ERBAKAN HOCAMIZI
ÖZLEMLE ANIYORUM’
Bu buluşma vesilesiyle birlikte yol yürüdükleri, dava arkadaşlığı
yaptığı kişilerden vefat etmiş olanları rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Görüş Lideri 54. Hükümetin Başbakanı merhum Necmeddin Erbakan’ı da şükranla, minnetle, özlemle
andığını belirterek şöyle konuştu: “Bizden önceki nesiller, gerçekten çok zor şartlar altında, tüm imkânsızlıklara rağmen, baskılara
aldırmadan mücadele ettiler. Onlar, hiçbir zaman yılgınlığa düşmeden, yeise kapılmadan, umudu daima diri tutarak, ‘Bâki kalan
bu kubbede bir hoş sadâ imiş’ diyerek hak bildikleri yolda halis
niyetle yürüdüler. Bugün burada bir arada olabiliyorsak, böylesi
müstesna bir atmosferi teneffüs edebiliyorsak, şüphesiz bu önce
Allah’ın takdiridir; sonra da bu davaya gönül vermiş, bu uğurda çile çekmiş dostlarımızın, kardeşlerimizin fedakârlıklarının
neticesidir.”
4
G Ü N DEM
01-15 OCAK 2016
www.212haber.com
‘Seçilme yaşını
18’e indireceğiz’
İstiklal Marşı’nın ‘korkma’ ile başladığını belirten AK Parti İl
Başkanı Dr. Selim Temurci, bu kelimenin en çok gençlere yakıştığını belirterek, “Seçme hakkını 18 yaşına indirdik. Seçilme yaşını
da 18’e indireceğiz. Çünkü gençler ülkemizin her şeyidir. “ dedi.
A
K PARTI İstanbul İl Başkanı Dr. Selim
Temurci, Bağcılar Belediyesi Gençlik
Merkezi’nde düzenlenen, “1071’den
2071’e Gençlik Vizyonu ve Alparslan”
konulu söyleşide gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. Ünlü şair Yahya Kemal
Beyatlı’nın, hayalleri olmayan insanlar
yarınlara koşamaz’ sözüne atıfta bulunan
Dr.Temurci, “Hayali olmayan birbirine
yürüyemez, dert çekemez, uğraş veremez
ve gelecek planı yapamaz. Hayal gençlerin geleceğidir.” dedi. Tarihin durağan
olmadığını ve yeniliklere açık olduğunu
belirterek konuşmasına başlayan Dr. Temurci, Müslüman Martin Luther King’in
ABD’de verdiği özgürlük mücadelesini
hatırlattı. Onun Müslümanlara değer
verdiğni ifade eden Dr. Temurci, “1963
yılında, ‘benim bir hayalim var’, diyordu.
Kendi ırkına rengine bakmadan sahip
olduğu 4 çocuğunun ahlak ve kişiliğiyle
değerlendirilmesini istiyordu.” dedi.
rılması gerek. Kendi hudutlarımızda
Müslüman istemiyoruz’, dediğini kaydeden Dr.Temurci, ancak Anadolu’yu
Türklere yurt yapmaya karar veren
Sultan Alparslan’a Malazgirt Meydan
Muharebesi’nde yenildiğini anlattı.
Dr.Temurci, “O beyaz kıyafeti kefen
olarak giyinmişti. Zafer sonrası merhamet göstererek Diogenes’i serbest bıraktı.
Döndüğünde onu kendi milleti hunharca
öldürdü.” dedi.
SİYASETTEN UZAK
DURMAYIN
SULTAN ALPARSLAN’IN
BÜYÜK HAYALLERİ VARDI
Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Sultan
Alparslan’ın da bir hayali olduğunu
kaydeden Dr. Temurci, bu hayalin
başlangıcının 1071’e gelmeden başladığını belirtti. Malazgirt Savaşı öncesi
Doğu Roma (Bizans) ve Batı Roma’nın
Anadolu’nun değişik yerlerinde insanlara
zulümler yaptığını kaydeden Dr.Temurci,
Selçukluların her bir tarafa gönül erenleri gönderdiğini ifade etti. Hıristiyanlara
davranışlarıyla örnek olan erenlerin, ‘ben
güzel ahlakı tamamlamak için geldim,
diyen İslam Peygamberi’nin ümmeti olduğunu vurgulayan Dr.Temurci,
“Müslüman olmayan halk, Türkleri
tanıdı. ‘Bu insanlar bizi yönetsin’, dediler.
İstanbul’un fethi sırasında da Osmanlı
sarığını görmek isteyenler olmuştu.”
dedi. Bizans İmparatoru Romanos
Diogenes’in ordusuna, ‘bu İslam çok
olmaya başladı. Bunlar sadece savaşa
gelmiyor, insanların gönlüne girip bizim
Hıristiyanları da Müslümanlaştırmak
niyetleri var. Onların ortadan kaldı-
Öğrencilerin sorularını da cevaplayan
Dr.Temurci, ülkemizde siyasetin parti
değil, her zaman hakkın yanında olma
işi olduğunu belirterek, Bağcılar Belediye
Başkanı Lokman Çağırıcı’nın yardım
eli uzatılan Tanzanya’daki bir gencin
Türk bayraklı fotoğrafını gösterdiğini
anlattı. Gençlerin yönelttiği soruları da
cevaplayan Dr.Temurci, İstiklal Marşı’nın
‘korkma’ ile başladığını ifade ederek, bu
kelimenin en çok Türklere yakıştığını
vurguladı. Dr.Temurci, “Seçme hakkını
18 yaşına indirdik. Seçilme yaşını da 18’e
indireceğiz. Çünkü gençler ülkemizin
her şeyidir. 20 yıl sonra değerlere uymayan bir toplum yarınlarımız olamaz.
‘’dedi. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman
Çağırıcı da konuşmasında Dr.Temurci’ye
teşekkür etti. Gençlik Merkezi’nin önemine dikkat çeken Çağırıcı, “Gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için
önemli projeleri hizmete sunuyoruz.”
dedi.
6
G Ü N DEM
01-15 OCAK 2016
www.212haber.com
KENT KONSEYI STK’LARLA BULUŞTU
Gündem Suriye!
Başakşehir Kent Konseyi, ilçe genelinde Suriyeli sığınmacılara yönelik çalışmalar yürüten Sivil Toplum Kuruluşları ile bir araya geldi.
Zeki Ertürk
B
AŞAKŞEHIR Belediyesi Hizmet Binası Konferans Salonu’nda gerçekleşen
toplantıya Başakşehir Belediyesi, Hayrat
Vakfı, Suriye Söz Derneği, Mevader,
Acilder, İnsan Vakfı, Başakşehir Yardım
Gönüllüleri Vakfı, Eğitim-Bir Sen, Sosyal
Yardımlaşma Vakfı temsilcileri katıldı.
Suriyeli sığınmacılara yardım eden Sivil
Toplum Kuruluşları arasında koordinasyon sağlamak, fikir alışverişinde bulunmak amacı ile düzenlenen toplantının
Başkanlığını Kent Konseyi Başkanı Zeki
Ertürk gerçekleştirdi. Ertürk yaptığı
açılış konuşmasına, Kent Konseyi’nin Başakşehir ilçesindeki tüm sosyal katmanların mülki ve mahalli idarelerle iletimini
akışkan hale getirmek ve güçlendirmek,
etkin hale getirmek için oluşturulmuş bir
organ olduğunu belirterek başladı. Zeki
Ertürk konuşmasını şu şekilde sürdürdü,
“Hepimiz sivil inisiyatif alan kişileriz.
Sivil inisiyatifte yer alan insanlar olarak
sosyal sorumluluğun herkesin tek tek sorumlu olduğu bir görev olmasının yanında sizler gibi insanlar da sivil inisiyatif
ile sosyal sorumluluğu yönlendirme ve
yüceltme gibi bir görev üstleniyorsunuz.
Sizler yapmasaydınız tek tek sorumlu
olurduk. Sizler bizim üzerinden bu yükü
aldığınız için sağolun, çok kıymetli
bölgesine bir yardım kampanyası gerçekleştirdik. Yardımları ihtiyaç sahiplerine
kendi elimizle teslim ettik. Bu sene de
tüm Türkiye genelinde bir yardım kampanyası başlatıyoruz.”
‘SURIYELI SIĞINMACILARA
YAPILAN ÇALIŞMALAR
AKTARILDI’
Toplantıya katılan STK temsilcileri tek
tek söz alarak derneğin yapısı, faaliyet alanları, imkânları, karşılaştıkları
sorunları ve Suriyeli mültecilere yönelik
gerçekleştirdikleri çalışmaları anlattı.
Başakşehir Belediyesi'ni temsilen toplantıya katılan Dr. Şaduman Kutay, belediye bünyesinde ilçe genelinde Suriyeli
Ercan Sarı
bir iş yapıyorsunuz. Yapılan hizmetler
kolay değildir. Sivil inisiyatif kuruluşları
ellerindeki kıt imkânlarla büyük çalışmalar gerçekleştiriyor. İlçemizdeki sosyal
katmanların ortak organı olarak Kent
Konseyi’nin sizlerin yaptığı hizmetlerin
katma değerini artırma gibi bir yardımı
olabilir mi, diye düşündük. STK’ları
daha etkin hale getirmek için ortak neler
yapılabilir? Bunların zeminini yoklamak
için çalışma planladık. Bu birlikteliğin
güzel çalışmaların öncüsü olacağına
inanıyorum.”
Nazım Demirci
sığınmacılara yönelik yapılan çalışmalar
ve projeler hakkında katılımcılara bilgi
verdi.
Başakşehir Kaymakamlığı, Sosyal
Yardımlaşma Vakfı Müdürü Gökhan
Yoğurtçu, “Çalışmalarımız ilçe genelini
kapsıyor. Suriyeli mültecilere yönelik
sosyal market projesi yürüttük. 2015 yılı
için 400 aileye kömür yardımı yaptık. Biz
başvuru yapan ve muhtaçlığı tespit edilen kişilere de her türlü yardım çalışması
gerçekleştiriyoruz. İlçemiz dışından dahi
yardım talebi ile gelen Suriyeliler de var.”
Necmettin Polat
İnsan Vakfı Müdürü Ercan Sarı ise
yaptıkları çalışmaları şu sözlerle aktardı,
“ Eğitim odaklı bir vakıfız. Suriye’nin iç
Mevader Kurucusu Necmettin Polat ise
“Başakşehir’de birçok noktada çalışmalarımız var. Kayaşehir’de Kur’an
kursu açtık, 54 tane hafızımız var.
Başakşehir’de Oyakkentte 27 bin metrekarelik bir külliye projemiz onaylandı,
çalışmalarına başladık. 500 talebemiz
burada eğitim alacak” dedi.
Toplantının ikinci turunda ise katılımcılar öneriler ve beklentilerini ilettiler.
Toplantının sonuç çalışmasının ise metin
halinde katılımcılara iletilmesine karar
verildi.
Konsey
Bilgievi öğrencileri muhtarları ile buluştu
BAŞAKŞEHIR Belediyesi
Cevdet Kılıçlar Bilgievi öğrencileri ‘Mahallemi seviyorum
Muhtarımı tanıyorum’ başlıklı
programda Başakşehir Mahalle
Muhtarı Fatih Mehmet Yıldırım’ı
ağırladı. Katılımcıların sorula-
İhtiyaç sahiplerinin
yüzü güldü
Başakşehir
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı
ve Başakşehir
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
işbirliği ile ihtiyaç sahibi öğrencilere yüzleri
güldüren giyim
ve kırtasiye yardımı yapıldı.
BAŞAKŞEHIR Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı
ve Başakşehir İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü İşbirliği ile 2015 yılı
yardım organizasyonu kapsamında toplam 2 bin 560 öğrenciye 5
bin adet giyim, 860 öğrenciye de
toplam 57 bin 500 lira değerinde kırtasiye malzemesi yardımı
yapıldı. Başakşehir Kaymakamı
Kazım Tekin başkanlığında, Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Gökhan Yoğurtçu'nun
organizasyonu ile İlçe Milli Eğitim
Müdürü Ramazan Yılmaz öncülü-
ğünde giyim ve kırtasiye yardımları ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtıldı. Öğrenciler arasında oluşabilecek
bölgesel ve sosyal farkların en aza
indirgenmesi amacıyla yapılan
yardım Başakşehir’de okuyan ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtılırken
Şahintepe, Güvercintepe ve Ziya
Gökalp Mahallesi’nde okuyan
öğrencilere öncelik verildi. Başakşehir Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakfı organizasyonuyla yardımların dağıtımı ilçedeki
okullar aracılığıyla ihtiyaç sahibi
öğrencilere ulaştırıldı. Başakşehir
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı ve İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü’nün birlikte gerçekleştirdiği yardım organizasyonu
öğrenciler ve veliler tarafından takdirle karşılandı. Organizasyondan
memnuniyetlerini dile getiren veli
ve öğrenciler Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin ve İlçe Milli Eğitim
Müdürü Ramazan Yılmaz’a şükranlarını ifade ederek, İhtiyaç sahibi
öğrencilere yönelik yardımların
yeni yılda da devam etmesini arzu
ettiklerini belirttiler. //
rını yanıtlayan Yıldırım, öğrencilerin Başakşehir Mahallesi ile
ilgili düşüncelerini ve önerilerini
dinledi. Öğrencilere oturdukları
mahalle ilgili projeler hakkında
bilgilerde veren Yıldırım, çocuklara yönelik yapılacak çalışma-
ları çok önemsediğini belirtti.
Öğrencilerin yaşadığı bölgeyi
yakından tanıması, muhtarlık ve
çalışma şartlarını birinci ağızdan
öğrenebilmesi için gerçekleştirilen programın sonunda öğrencilere çeşitli hediyelerde verildi. //
G Ü N DEM
www.212haber.com
01-15 OCAK 2016
7
Ligi ilk üç ya da ilk dört içinde
bitirmek istiyoruz Nevita ile Iraklı
S
Medipol Başakşehir Takımı kaptanı ünlü futbolcu
Emre Belözoğlu, “İyi bir
takımımız var. İyi çalışıyoruz. Geçmişten gelen
bir sisteme bağlı oyunumuz herkesten bizi daha
farklı kılıyor diye düşünüyorum. Ben de daha
5 ay olmasına rağmen
takım içinde kendimi gayet iyi hissediyorum. Dediğim gibi ikinci yarıda
da iyi puan toplarsak ligi
yine ilk üçte, ilk dörtte
bitirmek istiyoruz hedefimiz bu." Diye konuştu.
ÜPER LIG’IN ikinci yarısı için hazırlıklarını Antalya’da yapan turuncu – lacivertli takımın kaptanı Emre Belözoğlu,
özel açıklamalarda bulundu. A Milli
Takım'ın iyi bir oyuncu grubuna sahip
olduğunu ve çağrıldığı taktirde kendisinin de her zaman bu öreve hazır olduğunu belirten Emre Belözoğlu, "Yeni
bir takım oluşturuldu. Genç bir takım,
yetenekli bir takım, beraber oynadıkça
çok daha da gelişebilecek bir takım olduğunu düşünüyorum milli takımımızın. İnşallah Fransa'da EURO 2016’da
bizi en iyi şekilde temsil edeceklerdir.
Kendim adıma da söyleyeceğim, ben
işimi yapıyorum. İşimi de yapmaya devam edeceğim 2 – 3 sene daha. Bu süre
zarfında biz davet edilirsek elimizden
geldiğince, bundan önce geçmişte olduğu gibi yine en iyi şekilde milli takıma
hizmet ederiz. Ama bizim yerimize o işi
yapabilecek daha genç oyuncular var.
Bu da demek değil ki biz de çağrılmayı
beklemiyoruz. Çağrılırsak elimizden
gelen her şeyi geçmişte olduğu gibi yine
yaparız." şeklinde konuştu.
Tecrübeli futbolcu Antalya kampını değerlendirirken bu sezon takımının hedeflerinden de bahsetti. Emre Belözoğlu, "Kısa bir aradan sonra çalışmalara
tekrar başladık. İkinci yarıda önümüzde hedeflerimiz var. İlk yarıda daha iyi
puanlar toplayabilirdik. Geçen seneden
daha iyi puan toplasak da ikinci yarıda
ilk yarıya oranla çok daha fazla puan
toplayabiliriz." diyerek, sözlerini şöyle
tamamladı:
"İyi bir takımımız var. İyi çalışıyoruz.
Geçmişten gelen bir sisteme bağlı
oyunumuz herkesten bizi daha farklı
kılıyor diye düşünüyorum. Ben de
daha 5 ay olmasına rağmen takım
içinde kendimi gayet iyi hissediyorum.
Dediğim gibi ikinci yarıda da iyi puan
toplarsak ligi yine ilk üçte, ilk dörtte
bitirmek istiyoruz hedefimiz bu. Bu da
demek oluyor ki Avrupa’ya gitmemiz
gerekiyor. İnşallah bu dediklerimizi
sezon sonunda taçlandırırız ve ligi çok
daha iyi yerlerde bitiririz."
yatırımcılar türkiye’ye
göz kırpıyor
BÖLGESEL savaş koşulları içerisinde Orta Doğulu yatırımcılar; yeni iş fırsatları, yatırımlar
için Türkiye'yi çekim merkezi
olarak görmeye devam ediyorlar.
Fuzul Grup'un yurt dışı yatırımlarını yöneten markası Nevita,
Erbil'de 19 Aralık'ta Iraklı yatırım gruplarını bir araya getirerek
yüksek yatırım potansiyelini
Türkiye'ye kanalize etme konusunda etkili bir rol oynadı.
sağladığı fırsatlar, proje üretim
kapasitesi ve konumu itibariyle
2016 yılında da çekim merkezi
olmaya devam edecek. K. Irak
bizim önem verdiğimiz bir pazar.
Toplantımıza çok sayıda yatırımcı katıldı, İstanbul'a özellikle
de mega projelerin yoğunlaştığı
Başakşehir Bölgesi'ne ilgi büyük.
2016 yıl sonuna kadar K. Irak'tan
24 milyon TL.lik yatırım çekmeyi planlıyoruz" dedi.
Türkiye'deki markalı projelerin
yatırımcılara tanıtıldığı toplantıda, İstanbul'un gelişen bölgelerindeki yeni yatırımlar üzerine
de konuşuldu. Nevita'nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda
konuşan Fuzul Grup Yönetim
Kurulu Üyesi Faruk Akbal, “Türkiye yabancı yatırımcılar için
Erbil'de Nevita'nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya ülkenin
önde gelen yatırım kuruluşlarının
üst düzey yöneticileri ve bireysel
yatırımcılarından Azad Yahya
Bajkr, Dr. Ziad Al-Ani, Ava
Jamal Agha Aozyre, Dr. Saadon
Rasheed, Juma Hamid, Mushir
Al-Hussein Asadi katıldı.//
Leventoğlu,
MKYK üyeliğine seçildi
AK PARTI Başakşehir İlçe Gençlik Kolları Başkanı
Furkan Leventoğlu, yapılan son Gençlik Kongresinde Ak Parti Genel Merkez Gençlik Kolları MKYK üyeliğine seçildi. 1988 doğumlu ve İstanbul Üniversitesi
İnşaat Mühendisliği bölümü mezunu olan Leventoğlu,
üç yıldır AK Parti teşkilatının hemen her kademesinde
görev aldı. Yaklaşık bir buçuk sene Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı görevini icra ettikten sonra 7 Ağustos
2011’de teşkilatın teveccühü ile Ak Parti Başakşehir İlçe
Gençlik Kolları Başkanlığına getirilen Furkan Leventoğlu, son Gençlik Kongresinde Ak Parti Genel Merkez
Gençlik Kolları MKYK üyeliğine seçildi. //
8
G Ü N DEM
01-15 OCAK 2016
www.212haber.com
Başarı, takım ruhuyla
anlam kazanır
Başakşehir İlçe Kaymakamı Kazım Tekin, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı Hayat
Rehberleri Gençlerle Buluşuyor’ projesi kapsamında Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi’nde
öğrencilerle buluştu. Başarının takım ruhuyla
anlam kazanacağının altını çizen Tekin, “Hepimiz işimizi tam yaparsak ülke olarak başarıya ulaşırız.” dedi.
HACER TÜRKEL
B
BAŞAKŞEHIR İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü’nün başlattığı ‘Hayat Rehberleri Gençlerle Buluşuyor’ projesi
kapsamında Öğrenciden Armağan
Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle
buluşan Başakşehir İlçe Kaymakamı
Kazım Tekin, büyük kısmı velilerin
bağışlarıyla yapılan konferans salonunun da açışını yaptı. Başakşehir
İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan
Yılmaz’ın da katıldığı programa
Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi
Okul Müdürü Kemal Kaval, müdür
yardımcıları, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Öğrencilerle yaptığı söyleşide eğitim
hayatından örnekler de veren Tekin,
öğrencilere sınavları çok büyük bir
engel ya da çok büyük bir olay olarak
görmemelerini, her şeyden önce
sağlıklı oldukları için şükretmeleri
gerektiğini belirterek şunları kaydetti: “Göreviniz, mesleğiniz, başarınız
ne olursa olsun, çok iyi bir vatandaş
olun. İçinde bulunduğunuz ilçenize,
ilinize, ülkenize sahip çıkın. Kısır
çekişmelere çok fazla dalmadan, basit
açmazlara girmeden, herkes kendi
çapında; ben hangi konuyu nasıl daha
iyi yaparım, topluma nasıl faydalı
olabilirim ya da karşılaştığım sorunları başkalarının çözmesini beklemeden nasıl çözebilirim, nasıl iyi insan
olurum, çevremi nasıl temiz tutarım,
sorumluluklarımı nasıl yerine getirebilirim düşüncesiyle hareket etmeli ve
gayret göstermeli.”
KABILIYETINIZE YÖNELIK
ÖZEL UĞRAŞINIZ OLSUN
Başarının ancak takım ruhuyla anlam
kazanacağının altını çizen Kazım
Tekin, “Aileniz bir takımdır, sınıfınız bir takımdır, bütün ülkedeki yaş
grubundaki insanlar da bir takımdır,
hepimiz işimizi tam yaparsak ülke
olarak başarıya ulaşırız. O açıdan çok
iyi bir vatandaş ve çok iyi bir insan
olmak lazım. Kabiliyetinize yönelik
özel uğraşınız olsun. Bu spor olabilir,
müzik olabilir, resim olabilir… Öğrenciliğiniz ya da mesleğiniz dışında bir
yönünüz daha olsun. Örneğin Mustafa
hakikaten güzel bağlama çalıyor, Ayşe
harika fotoğraf çekiyor, İzzet dünyayı
çok iyi biliyor, Arzu’nun felsefeye ilgisi
var, bu konuyu ona soralım, Ali çok
güzel resim yapıyor desinler. Lisedeyiz,
sınavlarımız var, nasıl zaman ayıracağız, artık çok geç demeyin. Daha da
geç olmadan bir şeyle uğraşın, pişman
olmayın” ifadelerini kullandı.
arkadaşın, bir dostun ne demek olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Bugün
benim geldiğim noktada özel kabiliyetimin yanında arkadaşlarımın da çok
büyük desteği oldu. İyi arkadaşlarım
olmasa ben bazı görevleri elde edemezdim belki. Öğrencilik kolay değil.
Üniversite yıllarında ve sonrasında
mutlaka donanımlarınızı artırmanız
gerekiyor. Hepiniz çok zekisiniz; fakat
bunun yanı sıra planlı ve akıllı olmak
da lazım. Şimdiden aile hayatınız da
dahil sosyal statünüzü de belirleyecek
kararlar almalısınız.”
büyük
ödülü
kazan
Zeytinburnu Belediye Başkanı
Murat Aydın, “Kısa film yarışmasıyla gençlerin içindeki cevheri
açığa çıkartmaya çalışıyoruz.
Ecdadımız, Çanakkale’de geri
dönmeyi düşünmeden, vatanı
ve milleti uğruna; köken, dil, ırk
ve mezhep ayrımı yapmadan, bu
büyük destanı yazmıştır. Çanakkale destanı, bize bugün aramıza
sokulmak istenen fitne ve ayrılık
tohumlarına karşı nasıl bir kardeşlik örneğinin sergilendiğini en
güzel şekilde göstermektedir.”dedi.
BİRİNCİYE 15 BİN TÜRK
LİRASI ÖDÜLÜ
18 Mart 2016 tarihinde Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde
gerçekleştirilecek olan yarışmanın
ödül töreninde Jüri üyelerinin
değerlendirmesi sonucunda birinciye 15 bin TL, ikinciye 10 bin TL
Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, her hakikati
kılıflayan bir kurgu var sanki. Sahici olanı
perdeleyen bir yapaylık her yerde karşımızda. Aile dendiğinde asıl tanımından uzak bir
aile, benlik dediğinde hayali bir benlik ve
bilgi dendiğinde malumattan öte gitmeyen
bir anlam.
İnsan algısı günümüzde çok kırılgan. İfade
edilen şeyle gerçek örtüşmüyor çoğunlukla.
Söz ve görüntü kendi merkezinde değil,
kavramın kıyısında gezinmekte. Her anlam
görsel büyüyle paketleniyor ve sentetik bir
ambalaj içinde takdim ediliyor.
Zeytinburnu
Belediyesi,
Çanakkale’de
destan yazan
kahramanların
hikâyesini filme
taşıyacak yönetmenleri arıyor.
Birincinin 15
bin Türk Lirası kazanacağı
yarışmaya son
başvuru tarihi 1
Şubat 2016.
ve üçüncüye 5 bin TL para ödül
verilecek. Ayrıca jüri özel ödülü 5
bin TL ve Zeytinburnu Belediyesi
özel ödülü 2 bin TL de yarışmanın ödülleri arasında yer alıyor.
Dereceye giren eserler haricinde
10 eser sahibi de mansiyon ödülü
olarak bin TL ile ödüllendirilecek.
Genç senarist ve yönetmenlerin
Çanakkale ruhunu günümüze
taşıyacakları yarışmaya katılmak
için http://www.zeytinburnu.bel.
tr/canakkale/index.html adresinden başvuru yapmak yeterli. //
Fırsat buldukça kendi resmini çeken bir
kuşak var. Ailesiyle selfie çekerken en önde
görünüyor. Bugünün aile fotoğrafının iyi bir
örneği. Anlam boşluğu yaşanan evlerde
çocuk en önde. Gencin bu boşluğu örtme
girişimi film arası reklam gibi.
Nedense aile dendiğinde bende çocuk
algısı ağır basıyor. Çocuk denilince dikkat
eksikliği ve buna bağlı olarak dijital takıntılar... Çağın gençlerinin eline yapışan bir
tutkal etkisi! Cihazı her tutan genç hareketsiz kalıyor. Bugünlerde ailede başlıca sorun
tut/kal cihazlar sendromudur' diyebiliriz.
Gençler sanal büyü karşısında zihinsel bir
haz yaşamaktalar. Ebeveynler çaresiz, çünkü gençleri aynı oranda bağlayacakları bir
alternatif yok. Nasihate gelince; o alanda
kapalı. Kulağın dinleme özelliği, gözün albenisi karşısında itibarını kaybetmek üzere.
Trafiğe ‘taralı alan’
kuralı geliyor
Gençlerin benliğini dönüştürmeye kararlı
küresel merkezlerin elinde iki plan var; yozlaştıran programları geliştirme ve devamlı
ürün yenileme. 'Iphone 7' heyecanı bazı
kalpleri yerinden oynatıyor. 7 şiddetindeki
depremden daha etkin.
Sektör ve projeciler dayanışma içinde,
sürekli perde açıyor. Küresel sektör iddialı:
"Hayal ettiğini avucunda bil". Cihaza yüklenen donanım zengiliği, ailede paylaşım
heyecanının içini boşaltıyor.
Taralı Alan İhlal Tespit Sistemi, kavşaklarda bulunan taralı alanda araç trafiğinin yoğun olması
ve diğer araçların bu yoğun trafiğe karışması
durumunda hareketli ve sabit kameralar aracılığıyla fotoğraf alarak ihlal tespiti yapacak.
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi, kural ihlallerinin
önüne geçmek için Elektronik Denetleme Sistemi (EDS)
kullanımını geliştiriyor. Taralı Alan İhlal Tespit Sistemi,
kavşaklarda bulunan taralı alanda araç trafiğinin yoğun
olması ve diğer araçların bu yoğun trafiğe karışması
durumunda hareketli ve sabit kameralar aracılığıyla
fotoğraf alarak ihlal tespiti yapacak.
ÇANAKKALE Zaferinin 100.
yılına özel düzenlenen “Onlar
Destan Yazdı, Sen Filmini Çek”
adlı kısa film yarışmasında yarışmacılar, Çanakkale ve Çanakkale
ruhunu film karelerine aktararak izleyenlere o günleri tekrar
yaşatmaya çalışacak. Zeytinburnu
Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler
Müdürlüğü tarafından düzenlenen
yarışmanın amacı; Milli tarih şuurunu oluşturmak ve Türkiye genelinde, Çanakkale ruhunu merkeze
alan her şeyi anlatabilecek genç
yetenekleri ortaya çıkarıp, onların
sinema üzerine çalışmalarını teşvik ederek toplumsal farkındalık
oluşturmak.
Kurgudan gerçeğe aile
Değişen dünyada yeniden biçimlenen aileyi
konuşuyoruz ama henüz çözüme uzağız.
Aile rolleri arasında en dinamik rol çocukta.
İnternet aforizmaları çoktan baba nasihatini
ve hayat derslerini rafa kaldırdı.
Tekin, öğrencilere gerek lisede, gerek
üniversitede arkadaşlarını iyi seçmeleri
tavsiyesinde bulunarak sözlerini şöyle
sürdürdü: “Arkadaşlık hakikaten çok
önemli. Sizi kötü alışkanlıklara ya da
başarıya giden yola sevk etmesinin,
örnek olmasının yanı sıra, özellikle
meslek hayatına başladığınızda bir
anlat
[email protected]
twitter.com/mubaay
Görselin insan benliğini nasıl dönüştürdüğü son dönemde çok yazılıp çizildi. Yazar
Boudrillard; "mass(age) in massage" diyor.
Kitle ve iletişim aynı 'kurgu' içinde anlamını
verebiliriz. Görsel temaşa kültürü aileninde
anlamın buharlaştırıyor.
MUTLAKA
DONANIMLARINIZI ARTIRIN
Çanakkale’yi
M. BAYRAM
AYAZ
Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre,
Taralı Alan İhlal Tespit Sistemi saha noktasını izleyerek
ihlal teşkil eden bir araç tespit ettiğinde otomatik olarak
sistemi aktif hale getirecek. Sistemin yazılımı, ihlal tespiti
algıladığında ihlali gerçekleştiren aracın 1 adet geniş açı,
1 adet dar açı ve 1 adet belirlenen süreden önce nerede
olduğunu gösteren geniş açı resmiyle birlikte ihlal tespitini yapacak.
Taralı Alan EDS teknolojisi ile, İstanbul’da önemli
kavşaklarda ortak kullanım alanı olan bölgenin (sarı
renkte boyanan alanın), kavşakların verimli bir şekilde
kullanımını sağlamak ve kavşaktan geçen araç sayısını
arttırmak amacı ile boş bırakılması adına sürücülerin
trafik yoğunluğuna göre hareket etmeleri hedefliyor.
Dolmabahçe Kavşağı, Büyükdere Caddesi(Kanyon Önü),
Edirnekapı Kavşağı, Fındıkzade Kavşağı başta olmak
üzere İstanbul’da ortak kullanım alanı olan önemli kavşaklarda sistem kullanılmaya başlanacaktır.
Trafik Ceza Rehberi’nde belirtilen ‘Işıklı trafik işaretleri
izin verse bile trafik akışını engelleyecek bir durum olduğu hallerde kavşağa girmek’ İhlal tipi (57/1-D) maddesine göre Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü
işlem uygulanacak.. //
Aileyi yazacakken söz nereye vardı. Gencin
tutkusu, aileyi sürükleyen en etkin güç
olduğundan bu noktaya geldik. Çünkü bugünlerde dillerde bir deyim var; 'çocukerkil
aile olduk.' Yani çocuğun ekseninde dönen
aile. Toplum boşluk kabul etmez. Manasını
yitiren bir toplum için çocuğu takip etmek
şimdilik 'anlamlı' bir uğraşı.
Ebeveynler çocuklarını sanal alemden
kurtarma çabasındalar, bu güzel. Çözüm
arayışı duygu ve düşünce dünyasına uzanmıyor. Toplum içinde duygularını kontrol
etmede zorlanacağı bir alan belirleniyor.
Saygın mesleğe yönlendirme bir tutkuya
yolaçıyor. Bunun için 3B yarışı hep gündemde: Büyük Başarı Beklentisi!
'Tek doğru' içine hapsolmak diyebiliriz. Bir
doğru üzerinden bütün gerçekliği perdelemek. Klasik tartışmaya girmek istemiyorum.
Öğretimi önemseyip eğitimi es geçmek.
Bunun sebebini bitki yetiştirenler bilir. Emek
harcama zorluğu. Kolayı var, emek yerine
para harcayarak sorumluluğunu yerine
getir ve rahatla.
Bugünün aile gerçeğini dile getirirken zülfü
yâre dokunduk. Ana akım aile tarzı hepimizi sarmış durumda. Çocuğumuzu sanal
alemden uzaklaştırmaya çalışırken neye
yaklaştırdığımız önemli. Bizi saran atmosfere farkındalık sağlama zamanı.
Minder ortasına davet de diyebilirsiniz. Zira
minder dışında gelinen nokta ortada…
Anlaşılan o ki, hayat denen oyun bizi kurala
yani Kitab'a davet ediyor.
G Ü N DEM
www.212haber.com
01-15 OCAK 2016
9
LISELI MILLI FUTBOLCU MUHAMMET KEREM AKTÜRKOĞLU:
Hedefi olan insan
kolay pes etmiyor
Medipol Başakşehir Futbol Kulübü’nde oynayan Öğrenciden Armağan Anadolu
Lisesi öğrencilerinden Muhammet Kerem Aktürkoğlu, “Hayatınızda bir hedef
olmadığı zaman çok çabuk pes edebilirsiniz ama hedefiniz varsa o hedefe ulaşabilmek için direnirsiniz” diyor. Hedefi olan insanın kolay pes etmeyeceğini
belirten Aktürkoğlu, aynı zamanda U 18 Milli Takım’da forma giyiyor.
2
HACER TÜRKEL
012 YILINDA öğrencilerin
bağışıyla yapılan ve bir proje
okulu olan Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi, çeşitli
branşlarda derecesi bulunan ve
Milli takımda forma terleten
öğrencilerin eğitim gördüğü
bir okul. Henüz mezun vermemiş olan okul, kendi türünde Başakşehir’in en yüksek
puanlı ve en çok teveccüh gören
okullarının başında geliyor.
Okulun yönetici ve öğretmenleri, öğrencilerin hem beden ve
ruh sağlığı yönünden, hem de
ahlaken iyi yetişmeleri açısından sporu, sosyal, kültürel ve
bilimsel faaliyetleri eğitimin
vazgeçilmezi olarak görüyor.
Bu kapsamda eğitim gören
sporcuları, sosyal, kültürel ve
bilimsel faaliyetlerde bulunan
öğrencileri Okul Aile Birliği ve
hayırseverlerle hem destekliyor
hem de teşvik etmeye devam
ediyor. Kapalı spor salonu,
laboratuvarları, etkinlik odaları
ile Fatih Projesi kapsamında
kurulan etkileşimli tahtaları,
dağıtılan tablet bilgisayarları
aktif olarak kullanılan okulun
Milli sporcularından biri de
Muhammet Kerem Aktürkoğlu.
Lise son sınıf öğrencisi Aktürkoğlu, ailesi Kocaeli’de ikamet
ettiği için tek başına İstanbul’da
yaşıyor. Daha önce Kocaeli’de
yaşayan Muhammet Kerem Aktürkoğlu üç yıl Gölcük Spor’da,
bir yıl da Hisariye Spor’da
oynamış. Geçen yıl Medipol
Başakşehir Futbol Kulübü’nün
altyapısında oynamaya başlayan Aktürkoğlu, bu yılın
başında üç yıllık profesyonel
sözleşme imzalamış. U 21’de
de oynayan Muhammet Kerem
Aktürkoğlu, aynı zamanda U 18
Milli Takım’da forma giyiyor.
ZAHMETSIZ RAHMET
OLMUYOR
kaldım. Biraz sıkıntılı bir süreç
oldu benim için. Hem yurt
koşulları hem idmanlar derken
çok yoruluyordum. Uyku problemim oluyordu ama çok şükür
o sıkıntıları atlattık. Zahmetsiz
rahmet olmuyor, cefasız sefa
sürülmüyor. Geçen yıl daha
zordu ama bu yıl imkânlarım
daha iyi. Okulum tesise yakın
olduğu için gidiş gelişlerde pek
sıkıntı çekmiyorum.”
Küçüklüğünden beri top oynadığını söyleyen Muhammet
Kerem Aktürkoğlu, Okulla
futbolu birlikte götürmeye
çalışıyor. Okullarda, genelde
futbolcu yaramaz izleniminin
olduğunu; fakat Öğrenciden
Armağan Anadolu Lisesi’nde
böyle bir şey olmadığını belirten Aktürkoğlu, “Müdürümüz de, müdür yardımcımız
da dersime giren hocalarımın hepsi de bana karşı çok
anlayışlılar. Bununla alakalı
kendilerine çok teşekkür
ediyorum. Öte yandan okulumun stada yakın olması benim
için büyük bir avantaj. Gidiş
gelişlerim çok kolay oluyor. Bu
yüzden pek sıkıntı yaşamıyorum.” diyor.
Buralara gelmesinde ailesinin
ve hocalarının büyük katkısı
olduğunu söyleyen Aktürkoğlu,
İstanbul’a geliş sürecini şöyle
anlatıyor: “Seçmelerden sonra
ailemde, Kerem gurbette nasıl
kalacak düşüncesi oluştu. Hemen bir aile toplantısı yaptık.
Babama ilerde seni suçlamamı
istemiyorsan benim önümü aç,
ben gitmek istiyorum dedim.
O da beni kırmadı. İstanbul’a
geldikten sonra bir yıl yurtta
A Takımı’nda kalıcı olmak istiyorum
Başakşehir A Takımı’nda kalıcı olmak istediğini
kaydeden Muhammet Kerem Aktürkoğlu, “İleriki düzeyde hedefim ise Avrupa’da oynamak;
çünkü Avrupa’nın futbol açısından imkânları
daha iyi. Futbolun güzelliği orada. Türkiye’de
futbol dışında her şeye önem verilirken
Avrupa’da sadece futbola önem veriliyor. Futbol
oynamaktan zevk alabilmem için Avrupa’da
oynamayı düşünüyorum. Öte yandan eğitim
kariyerime devam etmek istiyorum. Hedefim
Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nu tutturmak. Bugün buradayız ama futbolun garantisi
yok. Bir sakatlanmada her şey altüst olabilir. Bu
düşünceyle eğitimime devam etmek istiyorum.”
ifadelerini kullanıyor.
“Bazı şeylerde çok çabuk pes ediyoruz, çok çabuk
yıpranıyoruz.” diyen Aktürkoğlu’nun futbolcu
olmak isteyen gençlere bir de tavsiyesi var: “Hayatınızda bir hedef olmadığı zaman çok çabuk
pes edebilirsiniz ama hedefiniz varsa o hedefe
ulaşabilmek için direnirsiniz. Ben bu süreçte çok
büyük sıkıntılar yaşadım ama hep bir hedefim olduğu için onun üzerinden devam ettim hayatıma.
Hedefi olan insan kolay pes etmiyor.”
MILLI SPORCULARIMIZ VAR
muzda çeşitli branşlarda derecesi
olan öğrencilerimiz ve Milli sporcularımız var. Bu sporcularımızdan
biri olan Muhammet Kerem Aktürkoğlu, Medipol Başakşehir Futbol
Kulübü’nde oynayan, aynı zamanda
gençlerde milli formamızı terleten
değerli bir sporcu.
Kemal Kaval (ÖAA Lisesi Müdürü)
Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi yönetici ve öğretmenleri olarak
öğrencilerimizin hem beden ve ruh
sağlığı yönünden hem de ahlaken
iyi yetişmeleri açısından sporu, sosyal, kültürel ve bilimsel faaliyetleri
eğitimin vazgeçilmezi olarak görmekteyiz. Bu kapsamda okulumuzda eğitim gören sporcuları, sosyal,
kültürel ve bilimsel faaliyetlerde
bulunan öğrencilerimizi okul aile
birliğimizle, hayırseverlerle hep
destekledik, teşvik ettik, etmeye de
devam edeceğiz inşallah. Okulu-
Öğrencimiz Muhammet Kerem
Aktürkoğlu, Medipol Başakşehir
Futbol Kulübü ile aramızda köprü
oldu. 12. sınıf öğrencimiz olan
Aktürkoğlu, hem öğrencilerimize
örnek oluyor, hem öğrencilerin
kötü alışkanlıklardan uzak duran sağlıklı bireyler olması, milli
ve manevi değerleri özümsemiş
nesiller olarak yetişmeleri amacıyla yürüttüğümüz faaliyetlere
katkı sunuyor, hem de diğer örnek
sporcuların da okulumuzu ziyaretlerine vesile oluyor. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Türk
sporunun örnek teknik adamlarından Medipol Başakşehir Futbol
Kulübü Teknik Direktörü Abdullah Avcı, futbolcu kardeşlerimiz
Cenk Ahmet ve Ferhat ile birlikte
okulumuzu ziyaret ettiler, öğrencilerimizle söyleşi yaptılar. Hem
öğrencilerimizi hem de okulumuzu
tanıdılar. Ayrıca Eğitim-Birsen Başakşehir Şube Başkanımız Tuncay
İncebacak, Şube Yönetim Kurulu
Üyelerimiz Oğuz Aydoğan ve Fatih
Genç, Medipol Başakşehir Futbol
Kulübü Genel Müdürü Uğur Şener
teşrifleriyle bizleri onurlandırdılar.
Hepsine kurumum adına teşekkürlerimi sunuyorum. İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğümüzle, yöneticilerimizle, öğretmenlerimizle, velilerimizle,
öğrencilerimizle, hayırseverlerle,
sivil toplum kuruluşlarıyla ve tüm
Başakşehirlilerle hep birlikte kökü
mazide, gözü âtide, Üstad Mehmet
Âkif ’in ifadesiyle Asım’ın neslinin
yetiştiği bir kurum olacağız inşallah. Okulumuz bir fidan. Biz de bu
fidanı köklü bir çınar yapmanın
gayreti içindeyiz.
Kenan Uzun
(ÖAA Lisesi
Beden Eğitimi
Öğretmeni)
‘KEREM ÇOK ŞANSLI BIR ÖĞRENCI’
Meslekte yirmi üçüncü yılım. Sporcu olan
çocukların okulda ilk
aradıkları kişi beden
eğitimi öğretmenleri olur.
Kerem bence çok şanslı
bir öğrenci. Öğrenciden
Armağan Anadolu Lisesi
iyi bir okul. Bütün öğretmenleri öğrencilere
yardımcı olmaya çalışıyor.
Kerem’le de tanışalı iki ay
oldu. Sporcularda ahlaki
anlamda biraz zayıflık
oluyor. Sporcular futbolcuyum diye birkaç adım
yukarda geziyorlar, okulda
havalı olayım, güzel kızla
çıkayım havasındalar ama
Kerem’de bunu görmedik.
Kendisi iyi bir konumda
olmasına rağmen oldukça
mütevazı. Bu da ailesinden
aldığı terbiyeden ve örnek
aldığı profesyonel futbolculardan kaynaklanıyor
olmalı.
Futbol geniş bir çember.
Bu çemberin içinde olmaya çalışan çok sporcu var.
Mutlaka biraz gayret eden,
öndekini geçmek için
çalışanlar başarılı olacak.
Kerem’in de burada iki
seçeneği var. Ya başarılı
olacak ya da bırakacak
ve herkes gibi normal
hayatına devam edecek.
Seçilmiş bir öğrenci olarak Kocaeli’nden buraya
geldiğine göre şanslı bir
öğrenci Kerem. Bu şansı
da devam ettirecek diye
düşünüyorum. İnşallah
bu efendiliği parayı bol
kazanınca da devam eder.
İlerde oyunuyla değil de
davranışlarıyla topluma
mal edilmiş birisi olmasını
çok isterim. İnşallah da
öyle olur. Kendisine başarılar diliyorum. İnşallah
Kerem’e güzel örnek olup,
onu yönlendirerek iyi bir
yere yerleştireceğiz.
10
G Ü N DEM
01-15 OCAK 2016
www.212haber.com
Bir inanmış adam
Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği Türk Edebiyat dünyasında derin izler bırakmış ‘Yedi Güzel Adam’ın
ele alındığı söyleşiler ‘Bir inanmış adam, Mehmet Akif İnan’ programı ile son buldu.
B
AŞAKŞEHIR Belediyesi’nin düzenlediği Türk Edebiyat dünyasında derin
izler bırakmış ‘Yedi Güzel Adam’ın ele
alındığı söyleşiler ‘Bir inanmış adam,
Mehmet Akif İnan’ programı ile son
buldu. Yakın dönem Türk edebiyatına
damga vurmuş Cahit Zarifoğlu, Erdem
Beyazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Sezai Karakoç,
Alâeddin Özdenören’in her birinin
eserleri ve fikri kimliklerinin irdelendiği ‘Yedi Güzel Adam’ söyleşileri 7 ay
boyunca devam etti.
Başakşehirlilerin salonun tamamını
doldurduğu programa Başakşehir
Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İlçe
Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz,
Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş katıldı. Moderatörlüğünü Asım Gültekin’in
yaptığı söyleşiye Yazar Ali Haydar
Haksal, Memur-Sen Genel Başkanı Ali
Yalçın, Şair Şaban Abak, Şair,Yazar Arif
Altunbaş konuşmacı olarak katıldı.
Programda Sanatçı İbrahim Sadri’de
İnan’ın şiirlerini seslendirdi.
Arif Altunbaş
‘SENDIKACILIK YERLI BIR AYDIN
TARAFINDAN BAŞLATILMIŞTIR’
Ali Haydar Aksal
Ali Yalçın
‘AKIF’IN HER BEYITI BIR
ŞIIRDIR’
“Akif İnan düşünce hayatımızda
önemli bir yer teşkil ediyor^” diyen
Yazar Ali Haydar Haksal ise şunları
kaydetti, “Bizim edebiyat öncülerimiz
çok kıymetlidir. Bizim dönemimizde okuyacak eser sayısı çok azdı. Bu
dönemlerdeki yayınların kıymetini
ancak bu dönemde yaşayanlar bilebilir. Marksiz yazarların kuşattığı bu
dünyada bu kitaplar bizim sığınağımızdı. Akif İnan’ı çok şiir yazmadığı için
eleştiriyorlar halbuki İnan şiirde aşırı
titiz bir şairdi. Bu nedenle fazla eser
yazmamıştır. O’nun her beyiti ayrı bir
şiirdir. Çok eser vermemesi klasik şiire
olan bağlılığındandır. Edebiyatımızda
yığınla şiir yazan şairlerimiz var ama
bu şairler zamanla kaybolup gitmiştir.
Akif İnan kalıcı olan şairlerdendir.
İnan, Maraş’ta ki genç şairlerin arasına
katılması o arkadaşların büyük doğu ve
diriliş eksenine geçmesini sağlamıştır.
Akif İnan sol edebiyatı da etkileyen bir
şairdir.”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın
ise İnan’ın sendika çalışmalarını aktardı, “Sendikacılık seküler bir yapıdır ve
batıdan bizlere gelmiştir. Sendikacılık
sol geleneğin yatırım yaptığı bir uğraş
alanı olmuştur. Eğitim dönüşün amacı
öğretmenler ise dönüşüm aracı olarak
görüldü. Sendikalar tepki üretebilen
yapıla olarak görüldüğü içinde darbe
dönemlerinde dağıtılmıştır. Akif İnan
Yedi Güzel Adam içerisinde en aksiyonel
adamdı. Vermeyi bilmeyen sendikacılık
yapamaz. İnan Urfa geleneğinden geldiği
için vermeyi bilen adamdır. Akif yerli
bir aydındır. Sendikacılık yerli bir aydın
tarafından başlatılmıştır. Akif sendikal
kültüre yabancı değildi. 14 Şubat 1992’de
sendika kuruluyor. O nedenle 14 Şubat
bizim için sevgililer günü değil, sendika günüdür. Akif ’in sendikacılıkta ki
başarısı toplumu din, dil, ırk gözetmeden
kuşatmasındadır.”
Akif İnan’ın öğrencisi de olan Şair,
Yazar Arif Altunbaş şairin öğretmenliğini şu sözlerle anlattı, “1972 yılında
Uşak İmam Hatip Lisesi’ne öğretmen
olarak geldiğinde bizim üst sınıfımızda
öğretmenlik yapıyordu. Öğrenciler bir
öğretmen geldi, adam gibi adam sözleri
ile İnan’ı anlatıyorlardı. Büyük doğuyu
biz Akif İnan’dan duyduk. İnan klasik
hocalar gibi değildi, bir ağabeydi, bir
dosttu, bir gönül adamıydı. Teneffüste
kendi frekansına uygun gençleri bulmaya çalışırdı. İnsana çok büyük değer verirdi. Bizimle sinemaya giderdi. Evinde
bizim için yemek pişirir, sohbet ederdi.
Öğrencilerine mesafe koymazdı.”
Tek kareyle Zeytinburnu’nu anlattılar
Zeytinburnu’nda
amatör ve profesyonel sanatçıların
katılımıyla bu yıl
5’incisi düzenlenen
‘Zeytinburnu’nda
Yaşam’ konulu fotoğraf yarışmasının kazananları belli oldu.
Birincinin 6 bin,
üçüncünün 3 bin TL
para ödülü kazandığı yarışmada birinciliği Evren Pehlivan,
üçüncülüğü Ferhat
Keskin aldı.
karelerini yakalamaya çalıştı. Yarışmanın ödül
töreni ise Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve
Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Ödül töreni
öncesinde sergilenmeye değer bulunan 58
fotoğraf, fuaye alanında ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Zeytinburnu’nun en güzel anlarını
yansıtmak amacıyla çekilen fotoğrafların görücüye çıktığı sergi, protokol üyeleri tarafından
açıldı.
5 YILLIK GELENEK “YILDIZ”
PLAKETLE ÖDÜLLENDİRİLDİ
ZEYTINBURNU Belediyesi ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu(TFSF) işbirliğiyle
bu yıl 5’incisi düzenlenen ’Zeytinburnu’nda
Yaşam’ isimli fotoğraf yarışmasına amatör ve
profesyonel olmak üzere 714 sanatçı katıldı.
Toplamda 2 bin 555 fotoğrafla “anı” ölümsüzleştiren yarışmacılar, Zeytinburnu’nun en güzel
Fuaye alanındaki açılış esnasında Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) Başkanı İbrahim Göksungur, Zeytinburnu Belediyesi’nin
beş yıldır geleneksek hale getirdiği fotoğraf yarışması sebebiyle Zeytinburnu Belediye Başkan
Yardımcısı Erdem Zekeriya İskenderoğlu’na
“Yıldız Plaket” takdim etti.
DERECEYE GİRENLER
ÖDÜLLERİNE KAVUŞTU
Çektikleri fotoğraflarla ödüle layık görülen
fotoğraf sanatçıları, ödüllerini düzenlenen
törenle aldı. Amatör ve profesyonel olmak
üzere toplam 714 sanatçının mücadele ettiği
yarışmada birinciliği ‘Zeytinburnu Kültür
Merkezi’nde’ isimli fotoğrafıyla Evren Pehlivan
kazandı. Yüzlerce yarışmacı ve binlerce fotoğraf
arasından sıyrılarak birinci olan Pehlivan, 6
bin lira değerindeki hediye çekini Zeytinburnu
Belediye Başkanı Murat Aydın’ın elinden aldı.
Ödül töreninde katılımcılara hitap eden Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, “Zeytinburnu konulu 5’inci fotoğraf yarışmasının
finalindeyiz. Katkı veren bütün arkadaşlarıma
teşekkür ediyorum. Her yıldan daha fazla katı-
lım oldu. Umarım fotoğrafları da beğendiniz.
Birbirinden güzel fotoğraflar ortaya çıktı.” dedi.
Genelde dereceye girenlerin fotoğrafa çekmeye yeni başlayan kişiler olduğunu dile getiren
aydın, “Birincimiz Evren Pehlivan 2 yıldır
fotoğraf çekiyor ve gördüğünüz gibi dereceye
girdi. Geçen senede dereceye girenler kısa sürede fotoğraf çekmeye başlayanlardı. O yüzden
eğer fotoğraf çekmeye başlamadıysanız henüz
geç değil bir an önce başlayabilirsiniz. Çünkü
çok kolay yol alınabiliyor.”dedi.//
12
G Ü N DEM
01-15 OCAK 2016
www.212haber.com
Tapu dairesi önünde bekleyen
YUSUF
YALÇIN
VALE
Neden olmasın…
Tapu işlemlerimizi yapmak üzere tapu
dairesine gittiğimizde; kapımızı açan,
aracımızı alıp otoparka götüren, işlemlerimiz bittikten sonra aracı aldığı yere
getirip bahşişi eline sıkıştırdığımız bir
VALE Tapu dairelerinin önünde neden
olmasın?
Çok mu zor?
Bitmedi.
İşlemlerimizi yapmak için sıra numarası
almadan bizi beşuş çehresiyle karşılayan bir yetkili görmek hakkımız değil
mi?
Biz yetkili ile hasbıhal eşliğinde kahvemizi yudumlarken bir yandan işlerimiz
yapılamaz mı?
Tabii ki, yapılır.
BİR TESPİT
Tapu Dairesi ne yapıyor?
Sizin gayrimenkulünüzle ilgili adınıza
tescil başta olmak üzere, diğer bazı
işlemleri yapıyor.
Yani gayrimenkulünüzle ilgili her şeyi
yapmıyor bir kısım işleri yapıyor.
Diğer işlemleriniz için diğer devlet daireleri veya özelden para ödeyerek satın
alıyorsunuz.
Yani
Tapu dairesi tek başına bir şey değildir.
Gayrimenkulünüzün tapuya intikaline
kadar geçen süre zarfında mühendisinden mimarına, emlakçısından ilgili
belediyesine kadar birçok işlemden
geçtikten sonra bir değer arz edip tapuda tescil işlemine geçilebiliyor.
Bütün bu işlemleri yaparken el üstünde
tutuluyorsunuz da, tapu dairesinde
nedense uzun süre bekledikten sonra
işleminizi gerçekleştirebiliyorsunuz.
Sebep?
İnanamayacaksınız ama eleman sıkıntısı…
SİSTEM NASIL?
Harika!
Gerçekten çok güzel… Eski Tapu daireleri ile kıyaslanmayacak kadar sistem
güzel işliyor.
Ancak
Arada işlerin daha iyi gitmesini engelleyen bir şey var.
BİR ÖRNEK
Tapu dairelerindeki eleman sıkıntısından bahsettim.
Daha doğrusu öyle olduğunu tahmin
ediyorum.
Sebebine gelince.
Tapu daireleri (Veya benim gördüklerim)
sabah saat 08.30 da evraklarınızı alır.
Saat 11.30 da bu işlem biter.
Niye?
Büyük ihtimalle o elemanlar sabah aldıkları evrakları öğleden sonra üzerinde
çalışma yapmaya başlar.
Neden?
Ülkede eleman yok ki!!!
Devlet oraya 2 eleman daha koyup
bankoyu akşama kadar açık tutamıyor.
Öğleden sonra elinizdeki evraklarla
giderseniz hiçbir işlem yapamıyorsunuz.
Ertesi günü beklemek zorundasınız.
ERTESİ GÜN
Ertesi gün gittiniz.
Ortalık ana baba günü.
Değil oturacak ayakta duracak yer yok.
Daha sabah 09.15 te 81 kişi fiş almış.
Bu demektir ki, 11.30 a kadar 150-200
kişiyi bulacak. Minimum 150 kişi olsa
bile 2 elemanın her birine 75 kişi düşer.
Yani işlem başına 2 dakika 40 saniye…
Gayrimenkul
İşlemleri yapacak birinin genellikle orta
yaş ve üzeri olduğunu düşünürsek hareketlerinin yavaş olacağını söylemeye
gerek yok. Artık size ayrılan 2 dakika 40
saniyede hem işlem yapmak hem de
sorunuz varsa ne kadar sorabileceğinizi
düşünün.
Zaten
Soru kısmına geçtiğiniz anda hemen
sizi Halkla İlişkilere yönlendiriyorlar.
Halkla İlişkilere git-gel bir daha sıra
numarası al falan derken, zaten 11.30
da işlem bittiği için yetişmeniz çok zor.
Böylece bir gününüz gitti.
Niye?
Eleman yok.
Suçunuz?
Yapılacak tapu tescili karşılığında Devlete en az 20-30 bin TL kazandırmak.
SARAY DÖNER
Peki, piyasa nasıl çalışıyor ona bakalım.
Bir dönercide yiyeceğiniz döner en fazla
20-30 TL tutar.
Dönerci bunun için en güzel yerde,
rahat ulaşımı olan bir yer tutar. Tuttuğu
yeri bir güzel tefriş eder. Girişte sizi
selamlayacak elemanlar bulundurur.
Arabayla geldiyseniz kapınızı açan,
arabayı alıp parka götüren bir VALE
bulundurur. Gayet beşuş bir çehreyle
size hizmette kusur etmemeye çalışır.
Bütün bunlar ne için?
Sizden alacağı 20-30 TL için.
BİR DE TAPU DAİRELERİNE
BAKALIM
20-30 TL ödediğiniz yerde bu kadar
izzet ve ikram varken,
[email protected]
Merhaba,
“Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınarak başlıyorum” sözlerime..
EMIN BATUR
[email protected]
20.000-30.000 TL ödediğiniz yerde
oturacak bir sandalye bulamıyorsunuz
veya sandalye yeterli değil.
Diyeceksiniz ki, ‘’Eskiye göre iyi yönde
çok büyük gelişmeler var.’’
Eyvallah!
Ona bir itirazım yok.
Niyetim ufuk açmak. Çıtayı biraz daha
yükseltmek…
Şimdi soruyorum:
Saray Döner, Ferika Döner, Kaşıbeyaz,
Hasır Lokantası vs. semtin en güzel en
rahat ulaşılacak yerinde yer tutup hizmet ederken, Tapu dairesinin Dolapdere
oto tamircilerinin içinde işi ne?
Avcılar Tapu dairesi neden mahalle
içinde?
Ulaşımı kolay otopark problemi olmayan
bir yerde olamaz mı?
Neredeyse bütün resmi dairelerin olduğu bir yerde insanlara mahşer kalabalığı yaşatmanın manası nedir?
Gaziosmanpaşa Tapu dairesinde müdür
yardımcıları avuç içi kadar bir mekânda
vatandaşa nasıl hizmet versin?
Fiziki mekânlar niye bu kadar kötü?
Binaların mimarisi niye bu kadar
berbat?
BİR MUKAYESE
Osmanlının Sultanahmet’te yaptığı tapu
dairesine bakın, bir de Başakşehir Tapu
dairesine…
Şöyle bir mukayese edin.
Ulaşım, estetik, binanın kullanımı vs.
Detaya girmeden binanın cephesine,
vatandaşa hizmet veren salonun ferahlığına, tavan yüksekliğine, merdivenlerinin rahatlığı vs. bir de Başakşehir
Tapu dairesinin sadece merdivenlerine
bakmak yeterlidir.
100 küsur yıl önce yapılan bu güzel
eserin daha tozuna yetişemiyoruz.
ELİ CEBİNDE
Devleti özel sektör mantığıyla çalıştırmak için rahmetli ÖZAL çok uğraştı
ama ömrü vefa ermedi.
“Kalemle yazmayı öğretene” hamdederek,
“Alemlere Rahmet olarak gönderilene” Salat ederek selamlıyorum hepinizi..
Erbakan hocamız da ‘’Garson Devlet’’ i
hedefliyordu.
Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu da bu
düşüncedeydi.
Yazıcıoğlu bir hatırasını şöyle anlatır:
‘’Bir gün yurt dışından birisinin ziyaretime geldiğini söylediler.
Adam Avustralya’da çalışıyormuş, yıllık
izin için memleketine gelmiş.
İçeri girdiğinde ilk dikkatimi çeken şortu
oldu. Adam şortla Valilik makamına
gelmiş... Yadırgadım ama yurt dışının
verdiği serbestliğe yorup fazla üstünde
durmadım.
Fakat o ne!
Adamın üstelik elleri cebinde gayet
lakayt bir şekilde huzura girmesin mi?!!
İçimden kızdım ama fazla bozuntuya
vermeden:
•Ayıp değil mi? Dedim. Böyle huzura
giriyorsun?
Adam gayet pişkin:
•Ne varmış halimde? Dedi.
•Valinin huzuruna çıkıyorsun ellerin
cebinde olur mu?
•Olabilir. Siz burada bize hizmet etmek
için bulunmuyor musunuz?
•Evet.
•E ben kendimi rahat hissetmeden size derdimi nasıl anlatırım?
Avustralya’da resmi dairelere işimiz
düştüğünde bu şekilde görüşüyoruz
hiç alınmıyorlar, kendi memleketimde daha rahat olmam icap ettiğini
düşünüyorum.
Yazıcıoğlu bu olay karşısında duygularını şöyle ifade eder:
‘’Baktım adam doğru söylüyor. Biz bu
insanlara hizmet için buradayız. Ve ileri
ülkeler bu işi çözmüş. Aslolan vatandaşa kaliteli konforlu hizmettir.’’
Demişti.
ÇITAYI YÜKSELTMEK
Yazık ki bu günleri göremedi Yazıcıoğlu.
O günden bu güne devlet dairelerinde
iyiye doğru çok değişiklikler oldu.
Bunu dost-düşman herkes hakkını
teslim ediyor.
Hükumet
Başta Hastaneler olmak üzere,
Resmi kurumlarda ve birçok alanda
hayatımızı kolaylaştırdı.
Aynı şekilde
Tapu dairelerinde de devrim niteliğinde
değişiklikler yaparak, işlerimizin süratle
çözülmesini sağlamış bulunmaktadırlar.
Sistem tıkır tıkır gayet güzel çalışıyor.
Peki, ne istiyoruz?
Çıtayı yükseltmek.
BSM, Tekvando da
şampiyon çıkarttı
SARIYER Kapalı Spor
Salonu’nda gerçekleşen Tekvando Anadolu
Yıldızlar Şampiyonası’na
Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Spor
Merkezi’ni temsilen katılan Hande Akyol yüzleri
güldürdü. Akyol katıldığı
Anadolu yıldızlar Şampiyonası Avrupa yakası 41
kg da bayanlar şampiyonu
olarak altın madalyayı
Başakşehir’e taşıdı. Aynı
turnuvada bayanlar klasmanında en teknik sporcu
olarak ikinci madalyayı
da kazanan Hande Akyol
üç yıldır Bahçeşehir Spor
Merkezi’nde hazırlanıyordu.
Şampiyon Akyol’un üç
yıldır antrenörlüğünü
yapan Ramazan Budak
2016 hedeflerinin Milli
Takıma girmek olduğu
belirtti, “2012 yılından bu
yana yaptığımız çalışmaların meyvelerini almaya
başladık. Artarak devam
eden başarılarımızın bir
neticesi de bu turnuva da
kazandığımız iki madalya oldu. 2016 yılı için
hedefimiz milli takıma
girerek Başakşehir’in adını duyurmak, Türkiye’nin
bayrağını dalgalandırmaktır.” //
İnsanı ve insanın mutluluğunu merkeze alan bir
anlayışın hayatımıza hakim olmasına dair umutlarımı, heyecanlarımı paylaşacağım sizlerle…
Gelecek nesilleri bu kültüre taşımanın, evrensel
değerlerle buluşturmanın ve bu çabanın önündeki engellerle mücadele etmenin kutsal iş olduğuna, önemli olduğuna ilişkin düşüncelerimi
yazacağım bu köşeden…
Bu topraklarda verilen kavganın, insanı onaran
gayretlerin, güçlü referansların, nesli kaybetme
tehlikesine karşın çırpınan yüreklerin varlığına
dikkat çekeceğim..
“Asımın neslini” yetiştirmek için gecesini gündüzüne katanları misafir edeceğim, verdikleri örnek mücadeleyi anlatacağım zaman zaman…
Bizlere ışık tutan, yolumuzu aydınlatan, yarınlarımızı şekillendiren, karakterlerimizi geliştiren,
şahsiyetimizi olgunlaştıran, geleceğe umutla
bakmamızı sağlayan ‘Peygamber varislerini’,
‘bilge adamları’ ve ‘önde gidenleri’, toplumu
nasıl dönüştürdüklerini, saadet toplumunu oluşturmada ortaya koydukları performansı, insana
ve eşyaya bakışlarını, kullandıkları metodolijiyi… “Güneşi, ceketinin astarı içinde kaybetmiş marka Müslümanlarına”, “Durun
kalabalıklar! Bu cadde çıkmaz sokak…”
nidasıyla, “kollarını makas gibi açarak” haykıranlara da yer vereceğim..
Geleceği elinde tutacak yavrularımız için çıktığımız bu kutlu yürüyüşte birlikte olmak dilek ve
duasıyla..
Genç yazarlardan
taze hikâyeler
BEYLIKDÜZÜ Büyükşehir İlkokulu’nun
minik yazarları öğretmenlerinin kılavuzluğunda ilk hikaye kitaplarını çıkardı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu’na sosyal medya üzerinden
ulaşarak yaşadıkları olaylar ve hayal
dünyalarının zenginliğiyle hazırladıkları
kitaplarının basımı için destek isteyen genç
yazarlar, “Yazarlığa İlk Adım” isimli kitaplarına kavuştu. Proje karşısında heyecanlandığını belirten İmamoğlu, emeği geçen
öğretmenlere, çocuklara, velilere teşekkür
ettiğini belirtti.
Farklı hikâyelerle devamı çıkacak olan
kitabın ilkini 18 yazara tek tek dağıtan
İmamoğlu, projenin baş mimarlarından
4-F sınıfının
öğretmeni Hüseyin Uçmaz,
4- D sınıfının
öğretmeni Turan Şenkul’u ve
Okul Müdürü
Sefer Ergen’i de
tebrik etti. //
www.212haber.com
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik ve Matbaacılık Ltd. Şti.
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANI
Necmettin Çakmak
Emre Ustaosmanoğlu
Metin Öztürk
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Ümit Atıcı
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Adres: Deposite AVM A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul • Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com • e-mail: [email protected]
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah.
29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/A41
Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL Tel: (212) 454 30 00
Gazetemiz basın ve meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan köşe yazılarından yazarları sorumludur.
Reklamların sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
G Ü N DEM
www.212haber.com
01-15 OCAK 2016
‘Seçim çalışmalarının
hakkını en fazla
biz verdik’
Saadet Partisi Başakşehir İlçe Başkanlığı, 1 Kasım 2015
seçimlerinde sandık başında görev alan müşahitlere
teşekkür yemeği verdi. Samimi bir ortamda gerçekleşen
programa Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu Üyelerinden
Münir Dinler ve Selçuk Baş’ın yanı sıra Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş da katıldı.
S
HACER TÜRKEL
AADET PARTISI Başakşehir İlçe Başkanlığı, 1 Kasım 2015 seçimlerinde
sandık başında görev alan müşahitlere
teşekkür yemeği verdi. Samimi bir
ortamda gerçekleşen ve sunuculuğunu
Cihan Gülfidan’ın yaptığı programa
Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu üyelerinden Münir Dinler ve Selçuk Baş,
Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni
Mustafa Kurdaş, Başakşehir Saadet
Partisi İlçe Başkanı Yusuf Güşen, İlçe
Yönetim Kurulu üyeleri, Başakşehir
Anadolu Gençlik Derneği mensupları,
sandıklarda görev yapan başmüşahitler,
mahalle başkanları ve yönetimleriyle
beraber çok sayıda partili katıldı.
Hayati Otyakmaz’ın Kur’an-ı Kerim
tilavetinin ardından, Başakşehir Saadet
Partisi mensuplarının haftalık düzenli
olarak okuduğu cüzlerin hatim duası
yapıldı. Hatim duasında Sarıkamış
şehitlerini de anan Otyakmaz, ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılardan
kurtulması, D-8’lerin işbaşına geçip
iyiyi ve doğruyu kâinata hâkim kılması,
Siyonist zulmünü İslam topraklarından
kovabilme güç ve iradesi ve Müslümanların daha şuurlu olmaları için dua etti.
‘ADIL DÜZEN’IN DÜNYAYA
HAKIM OLMASI IÇIN
ÇALIŞIYORUZ
Programda konuşan Başakşehir Saadet
Partisi İlçe Başkanı Yusuf Güşen, yaklaşık 7 yıldır Başakşehir sancağını taşıdığını ve bu süreçte teşkilat mensuplarının nice fedakarlığına şahit olduğunu
anlatırken gözyaşlarına hâkim olamadı.
Güşen, yalnızca iyinin, doğrunun ve
‘Adil Düzen’in önce Türkiye, daha sonra bütün dünyaya hâkim olması için
gece gündüz çalıştıklarını anlattı.
Başakşehir’de 1 Kasım seçim çalışmalarının hakkını en fazla Saadet Partisi’nin
verdiğini belirten Yusuf Güşen konuşmasına şöyle devam etti: “Biz devletten
seçim yardımı alamadığımız için kısıtlı
ve mütevazı imkânlarla çalışmak zorundaydık. Arazi çalışmasında küçücük çocukların, ‘Biz sizi diğerlerinden
daha fazla seviyoruz; çünkü siz çok
dürüstsünüz, yalan söylemiyorsunuz’
diyerek kumbaralarını bize uzattıklarına şahit olduk. Başak Mahallesi’nde
yaptığımız bir çalışmada 11 yaşındaki
bir kız çocuğu bize aynen şunu söyledi:
“Babam akşamları işten geldiğinde haberleri izler ve sürekli, “Saadet Partisi
başta olsaydı çok iyi olurdu, maaşımıza yüzde yüz zam alırdık, kimse bir
Müslüman’ın burnunu kanatmaya bile
cesaret edemezdi, İslam’ı daha iyi yaşardık” deyip duruyor ama oyunu her
seçimde AKP’ye veriyor. Ne olur daha
fazla çalışın ve 1 numara olun. Eğer 1
numara olmazsanız babam yine zam
alamayacak, Suriye'de yine bebekler
ölecek.” Çocukların masum kalpleri
bunu görürken, büyüklere ne oluyor
da gerçekleri göz ardı ediyorlar? Sizler
çocuk kalbine hitap eden haklı dava
mensuplarısınız. Teşkilat olarak sizlerin de desteğiyle bütün açıklarımızı
kapatacağız ve çelikleşeceğiz inşallah.”
Güşen ayrıca yakında kongreye gideceklerine ve bir bayrak değişiminin
olabileceğine dair sinyaller de verdi.
13
MUSTAFA
SABRİ BEŞER
[email protected]
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
Başörtülü erkekler
Bir önceki yazımda şahit olduğum bir enstantaneden bahsetmiştim. Başörtülü bir bayanın
“sözde dava ehli” erkeklerle rahat rahat tokalaşmasını dini hassasiyet dili ile bezediğini yazmıştım. Bunun üzerine bir bayan okuyucumdan
serzeniş mesajı aldım ve haklı buldum.
“Dava konuları neden sadece özellikle başörtülü bayanlar üzerinden tartışılıyor?”
Sorusunu sorduğunda dediğim gibi haklı
bulduğum bir serzeniş ile karşılaşmış oldum.
Ama okuyucumun da dile getirdiği; neden
tesettürlü bayanlar değil de neden başörtülü bayanlar!
Önce şunu belirtmek gerekir ki dava meselesi ve parçası olma durumu gayret ve çaba
gerektirir. Ve emin olalım ki her babayiğidin
kaldırabileceği bir hassasiyet değildir. Belki de
merkezde kendime bile baktığımda bu onura
ve şerefe nail olamadığım da bir gerçektir.
Toplum ve örf açısından değerlendirildiğinde
ise erkeklerin birincil olarak taşıması öngörülen ve arzulanan durumdur.
Ama haddi zatında ise Allah’ın her bir Müslümana yüklediği bir görevdir. ”Şayet Biz, bu
Kur’an’ı bir dağa indirmiş olsaydık; sen, onun
Allah’ın haşyetinden baş eğerek parça parça
olduğunu görürdün“ 59/HAŞR-21
MEDYA, TOPLUMUN GENEL
RITÜELLERIYLE OYNUYOR
Programda söz alan Milli Gazete Genel
Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş,
medyanın toplumları yönlendirdiğinden bahsederek şunları kaydetti: “Medya sadece insanın günlük yaşamıyla
değil, aynı zamanda toplumun genel
ritüelleriyle de oynuyor. Her kim, ‘Ben
evimde televizyon izlemem, bu nedenle
medyadan fazla etkilenmem’ diyorsa
yanılıyordur; çünkü o kişi sadece medyayı, televizyondan takip etmeyi bırakmıştır; fakat aynı medyayı komşusundan, arkadaşından veya akrabalarından
ister istemez takip ediyordur.”
MILLI GAZETE
ILK BESMELESINE
SAHIP
ÇIKIYOR
Milli Gazete’nin ilk besmelesine
sahip çıkan nadir gazetelerden biri
olduğunun altını çizen Kurdaş,
“Milli Gazete’nin duruşu, yayın
politikası, konjonktürlere, iktidarlara veya hava durumuna göre
değişmez. Gazetemizin olaylara
bakışından, Erbakan’ca duruşumuzdan dolayı ne Başbakan ne de
Cumhurbaşkanı bizi uçağına bir
kez olsun çağırmış değil. O uçağa
binemedik diye hayıflanmıyoruz
ama kurumsal açıdan baktığımızda
bu Türkiye’nin bir eksiği diyebiliyoruz. O uçağa binenler genelde
ayakta alkışlayanlar olduğuna göre,
Sayın Başbakan’ı ve iktidarı ayakta
alkışlamadığımızdan belki de. Söz
konusu devlet olunca, manavdan
karpuz-kavun seçer gibi ‘o gazete
gelsin, bu gazete gelmesin’ diye
seçmek doğru olmaz. Gazetelerin
akreditasyon meselesi çok eskilerde
kalmalıydı oysa. Bu zihniyet darbeci zihniyetin uzantısıdır.” şeklinde
konuştu.
‘Kadim Kahire’
Bu ayetin muhatabı cinsiyet ayrımı olmaksızın bütün Müslümanlardır.
Özellikle son 13-14 yıldır siyasi iktidarın bizlere oluşturduğu geniş imkân ve zeminler
neticesinde rehavete kapılmış durumdayız.
Sürekli toplum içerisinde olan biz erkekler için
olması gereken farzlardan bile uzaklaşmış durumdayız.
Özellikle muhafazakâr genç erkeklerimizin kızlı-erkekli münasebetlerde gevşekçe davranışları yozlaşmalara fazlasıyla sebebiyet veriyor. “Batı meyhanelerde vakit geçirdiği zaman İslam alemindeki gençler kütüphanelerde sayfalarla haşır neşirdi. Şimdi
Müslüman gençler kahvehaneler ve lüks
kafelerde ama batı laboratuvar ve kütüphanelerde.! “ bu sözü çok değerli bir büyüğümden dinlemiştim.
Delikanlılık devreye girdiğinde, karanlık yarınların kucağına emanet etmemek için kontrollü
ve sabırlı bir şekilde, enerjinin hayırlı ve yararlı
işlere yönlendirilmesi gerekir.
Tartışma konusu yaptığımız tesettürden uzak
ama başörtülü genç kızlardan hiçbir farkımız
yok erkekler olarak bunu kabul edelim.
Tesettürden uzak, ha başörtülü genç kızlar! ha başörtülü genç erkekler! Ne farkı
var ki?
Nefsimi merkeze alarak çok rahatlıkla söyleyebilirim ki; boş meşgaleler, zevk ve eğlence
ile masiva hedefe oturtulduğunda kaçan fırsata hayıflanmaktan başka elimizde bir şey
kalmaz.
Batının zevk düşkünü hayat tarzını yaşayan Müslüman gençliğimiz var kızlı
erkekli olarak.
Gençleri faydalı meşguliyetle, sanatla, kitapla
yoğunlaştırmalı ve gençliğe rehberlik görevini
üstlenecek kişiler olmalıdır.
Zamanın sunduğu zararlı atmosferden uzak
tutabilmek adına eğitici meşguliyetler ile özünü, kulluğunu, davasını daha iyi tanıyabilmesi
için zeminler oluşturulmalı.
Bakışların geniş ufuklara uzanabileceği şekilde, fıkıh, sosyoloji, siyaset, hukuk, tarih, hadis,
mantık ve felsefe ilimlerinin gerekliliği hissettirilerek etüt çalışmaları yapılmalıdır.
Bahçetepe Onur,
yenilen yüzüyle
kapılarını açtı!
“ALIŞVERIŞTE Onur Sözü”
slogani ile yoluna devam
eden Onur, yeni yüzü ve
konseptiyle 82.mağazası olan
Bahçetepe mağazası 800 m’
alan, 4 kasası, 30 çalışanı,
zengin çeşit ürünleriyle Bahçetepe Onur Mağazası, Özen
Grup İcra Kurulu Başkanı
Cemal Özen, sektörden pek
çok firma yöneticisi ve basın
mensuplarının katılımı ile
gerçekleşen kurdele kesim
töreniyle hizmete açıldı.
Açılışa özel birbirinden
avantajlı kampanya ve fırsatlar sunan Onur, halkın yoğun ilgi gösterdiği Bahçetepe
mağazasında; zücaciyeden
kozmetik ürünlerine, tekstilden yiyecek ve içeceğe kadar
çok geniş bir ürün yelpazesi
raflarda yerini aldı. Geniş
alışveriş alanı, çok daha
fazla işlevsellik kazandırılan
reyonları ve estetik iç mekân
düzenlemeleriyle Bahçetepe
Onur Market göz doldurdu.
Müslüman erkek ve kızlarda görüyoruz, bu
senenin modası olduğu için giyinen, dinleyen,
okuyan, eğlenen ve yaşamını bu tarz üzerine
devam ettiren…
Müslüman olarak ideallerimizle, eylemlerimizle uygulamalarımız arasında ne
kadar benzerlik var?!
EĞLENCE VE ALIŞVERIŞ
BIR ARADA
Bahçetepe Onur, açılış gününe özel hazırladığı ayrıcalıklar yalnızca eğlenceyle
sınırlı değildi. Gün içinde
mağazaya gelen müşterileri çok özel sürprizler
ve hediyeler bekliyordu.
Açılış günü için hazırlanan
indirimler ve çok avantajlı
kampanyalar büyük ilgi
gördü. Bahçetepe Onur,
o gün tüm müşterilerine
hem eğlence hem de alışveriş açısından unutulmayacak bir gün yaşattı.//
FOTOĞRAF sanatçısı Ekrem
Arslan'ın, Kahire'nin kent ve
mimari yapısını tarihsel ve sosyolojik bağlamda ele alan fotoğraflarının yer aldığı "Aidiyet"
sergisine Dr. Kadir Topbaş Kültür
Sanat Merkezi ev sahipliği yaptı.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri
Müdürlüğü’nün katkılarıyla düzenlenen "Aidiyet" sergisi Dr. Kadir
Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde
düzenlendi. 973 tarihinden 1805
tarihine kadar bir büyük merkez
olarak 6 İslam devletine ev sahip-
liği yapan Kahire'nin, bu tarihler
arasında inşa edilmiş kent ve
mimari yapısı, bugün Eski Kahire/
İslami Kahire ya da sergiye isim
verdiği şekliyle Kadim Kahire diye
adlandırılan bölgesini, tarihsel ve
sosyolojik bağlamıyla ele aldı.//
Biz müslümanlar için Rabbimizin Kur'an-ı
Kerim'de bildirmiş ve emretmiş olduğu kesin
hükümler var.
Neden bu hükümlerin hem tersini yapıyor hem
de kendimize dava sahibi Müslüman diyoruz?
Rabbimizin yaşam tarzımız için bizlere söyledikleri ve öğütledikleri var iken, bunun karşısında
alternatif olarak bize sunulan siyaset, müzik,
diploma, kariyer, konforlu yaşam, moda.. vs gibi
birilerinin vadettiği bu din dışı yaşam tarzı ve
buna boyun eğerek koşulsuz itaat eden biz başörtülü erkeklere soruyorum...
14
G Ü N DEM
01-15 OCAK 2016
Enfeksiyon deyip
geçmeyin!
Baş ve boyun kanserlerinin görülme sıklığında artış var mı? Varsa artışın nedenleri
nelerdir?
HPV virüsüne bağlı baş ve boyun kanserlerinde artış olduğu gözlenmektedir.
Bunun nedeni ise cinsel alışkanlıklarda
meydana gelen değişiklikler olarak
düşünülmektedir. İleriki dönemlerde baş
ve boyun kanserlerinin adını daha sık
duyabiliriz.
Doç. Dr. Berrin PEHLIVAN
Baş ve Boyun Kanserleri Derneği Kurucu Üyesi,
Medical Park Bahçelievler Hastanesi
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı
Baş ve boyun kanserleri hangi
organları kapsıyor?
Baş ve boyun bölgesindeki doku ve
organlarda görülen kanser türüdür. Ağız
boşluğu, ağız tabanı, dil, dudak, boyun,
damak, diş eti, yanak, boğaz, geniz, burun
ve burun boşluğu, dış kulak yolu, paranazal sinüsler, gırtlak, yutak, tükürük bezleri,
tiroid, kulak kepçesinde görülen kanserler
baş ve boyun kanserleri grubu içerisinde
yer alır. Tükürük bezinden kulak kepçesine
kadar her noktaya yerleşebilir.
Baş ve boyun kanserlerinin
Türkiye’de ve dünyada görülme
sıklığı nedir?
Baş boyun kanserleri dünyada görülen
tüm kanserlerin yüzde 10’unu oluştururken kansere bağlı ölüm nedenleri
arasında 6’ıncı sırada yer alıyor. Dünyada yılda yaklaşık 600 bin kişide baş
ve boyun kanseri görülüyor. Türkiye’de
her yıl 5 bin kişiye baş ve boyun kanseri
tanısı konuluyor. Gırtlak kanseri baş ve
boyun kanserleri arasında en sık görüleni, yaklaşık yüzde 50’sini oluşturuyor.
Gırtlak kanserini ise ağız boşluğu ve geniz
kanserleri izliyor.
BOĞAZ KANSERLERİNİN YÜZDE
35’İ HPV VİRÜSÜNDEN
Hangi nedenler baş ve boyun
kanserine yol açar?
Baş ve boyun kanserlerinin en önemli
risk faktörleri sigara ve alkol kullanımıdır.
Erkeklerde günde 3, kadınlarda ise günde
2 bardaktan fazla alkol tüketimi görülme
riskini artırıyor. Alkol ve sigaranın birlikte kullanımı ise riski çok ciddi oranlara
ulaşmasına neden oluyor. Bir diğer risk
faktörü ise cinsel yolla bulaşan HPV
virüsüdür. Sigara ve alkolden sonra en
sık sebebi HPV virüsüdür. Bu virüs aslında
kadın genital kanserlerinin sebebidir, ancak değişen cinsel alışkanlıklar sebebiyle
baş ve boyun kanserlerinin de de sebebi
haline gelmiştir. Ağız kanserlerinin yüzde
25’inin, boğaz kanserlerinin ise yüzde
35’inin HPV virüsü ile bağlantılı olabileceği düşünülüyor.
Ağız içi hijyenine dikkat edilmemesi, uygun olmayan protez gibi diş etlerini uzun
süre tahriş eden etkenler, hijyenik faktörler, endüstriyel ürünler, genetik faktörler
diğer önemli etkenler arasındadır.
www.212haber.com
10 GÜNDEN FAZLA
SÜREN SES KISIKLIĞINI
ÖNEMSEYİN
Ağızdan tükrük bezlerine,
gırtlaktan kulak kepçesine
kadar her noktaya
yerleşebilen baş ve boyun
kanserleriyle dünyada
600 bin kişi mücadele
ediyor. Türkiye’de ise her
yıl yaklaşık 5 bin kişiye
baş ve boyun kanseri
tanısı konuyor. Görülme
nedenleri arasında sigara,
alkol ve HPV virüsü
ilk sırayı paylaşıyor.
Genital kanserlerde adını
duymaya alıştığımız HPV
virüsünün özellikle boğaz
ve ağız kanserlerinin
görülme sıklığının arttığını
söyleyen uzmanlara göre
önümüzdeki yıllarda baş ve
boyun kanserlerinin adını
daha sık duyacağız. Peki,
baş ve boyun kanserleri
kimleri tehdit ediyor?
Belirtileri nelerdir?
ERKEKLER 5 KAT DAHA RİSK
ALTINDA
Baş ve boyun kanserleri risk
grupları hangileridir? Kadınlarda
mı erkeklerde mi daha sık görülür?
Neden?
Erkeklerde kadınlardan 4-5 kat daha fazla
görülür. Bunun nedeni sigara ve alkol
kullanım oranının erkeklerde daha yüksek
olması. Baş ve boyun kanserlerinin elli
yaş sonrası görülme sıklığı daha fazladır.
Kadınlarda ise son yıllarda sigara ve alkol
kullanımının artması sebebiyle kadınlar
da görülme sıklığı da önceki yıllara göre
fazladır.
10 GÜNDEN FAZLA SÜREN
ŞİŞLİKLERİ ÖNEMSEYİN
Baş ve boyun kanserinin belirtileri
nelerdir?
Baş boyun kanserleri, kanser tarama
programları arasında yer almıyor. Ancak
erken evrede belirti vermesi, gözle görülebilir, elle dokunabilir yüzeysel bir alanda
oluşması nedeniyle düzenli kontrollerle
erken teşhis etmek mümkün. Baş boyun
kanserleri genellikle vücutta herhangi bir
yere yayılmadan önce boyundaki lenf bezlerine yayılır. Boyunda 2-3 haftadan uzun
sürede geçmeyen şişlikler önemsenmeli
ve muayene ettirilmedir. Tabi ki tüm
şişlikler kanser demek değildir. Boyundaki
bezeler enfeksiyonlara bağlı olarak da
oluşabildiği için hemen bir kanser varlığını
düşündürmese de dikkatli olunmalıdır. Bu
şişlikler ağız, gırtlak, guatr, lenf ve kan
kanserinin ilk belirtisi olabilir. Böyle şişlikler genellikle ağrısız ve gittikçe büyüme
eğilimindedir. Pek çok gırtlak kanseri ses
değişimine neden olur. Yine 10 günden
uzun ses kısıklığı ya da ses değişimleri
ciddiye alınmalı ve bir kulak burun boğaz
uzmanı tarafından muayene edilmelidir.
MUSTAFA
TEZCAN
[email protected]
Ödül, ödül mü
ceza mı?
“Karnede taktir gelirse bilgisayar alacağım.”
“Tüm notların 5 olursa akıllı telefonu kaparsın.”
“Ödevi bitirince bilgisayar oynayabilirsin.”
“ İstanbul’da bir üniversite kazan istediğin
arabayı alacağım.”
Çocuklarımıza karşı yukarıdaki gibi ifadeler kullandığımız çok olmuştur. Kısa vadeli
verim alınıyor, verim alınıyor gözüküyor
ama uzun zaman diliminde gerçekten verimli mi ? Biraz bunu konuşalım isterseniz.
Verdiğimiz ödül gerçekten ödül mü? Ceza
mı ? Küçük yaşta çocukları, tabir yerindeyse, rüşvete mi alıştırıyoruz ? karşılıksız
iş yapmaz hale geliyorlar. Anne babasına
‘suyu getiririm ama arkadaşıma girmeme
izin verirsen..’ gibi ifadeleri velilerden çok
duyuyorum.
Küçük yaşta çocukların zihinlerine ve bilinç altlarına ne ekersek zamanla o büyüyüp gelişiyor. Küçük tohumlar fidelere
dönüşüyor. Lise yıllarında ise dal vermeye
başlıyor. Ağaca dönüşmeden bunları değiştirip yerlerine yeni tohumlar ekmemiz
gerekiyor.
Maddi ödüller harici ödüllerdir. yani harici
kontrol sistemleridir. Özellikle birde para
ödülü olursa içsel ilgiyi bitiriyor. bir fincan
kahvenin birkaç saatlik enerji vermesi gibi
kısa süreli ilgi artışı sağlıyor.
Öğrenme araştırma gibi özünde keyif alıcı
ve ilginç olan eylemler harici ödüllere bağlandığında iç motivasyonu ve performansı
olumsuz etkiliyor. Ödüller birde şartlı olursa ‘’ sunu yaparsan, bunu yaparsan..’ gibi
iyice öğrenme motivasyonunu öldürüyor.
Ödüller habersiz ve beklenmedik bir anda
olunca daha çok işe yarayabiliyor.
Ödül söz konusu olduğunda hayatınızın
kontrolü sizden çıkmış ve ödüle bağlanmış oluyor. Bu, motivasyon kabınızın
dibine bir delik açmak anlamına geliyor.
Keyif alarak yaptığınız bir çalışmanın tüm
coşkusu o delikten akıp gidiyor. Çünkü
ödül kalktığı yada değeri azaldığı taktirde
o iş de yapılmıyor. Kişi işten ziyade ödüle
odaklandığı için zihni bulanıyor ,düşünceleri karışıyor, yaratıcılık ve üretkenlik azalıyor. İç motivasyon azalıp dış motivasyon
ön plana çıkıyor.
Uzun süredir devam eden boğaz hassasiyeti, nefes almada
veya yutmada güçlük ve yutkunurken ağrı, kilo kaybı, ağız
içinde ele gelen kitle, şişlik, dilde ağrı ve yaralar, ağızda
kızarıklıkar ve yaralar araştırılmalıdır. Bunun yanı sıra işitme
sorunları, kulak ve burun tıkanıklıkları baş boyun kanserlerini
düşündüren belirtilerdir.
Tüm belirtiler arasında en fazla dikkat edilmesi
gereken belirti hangisidir?
Baş ve boyun kanserleri belirtileri nedeniyle enfeksiyonlarla
karıştırılabilir. O nedenle bu belirtilerin biri ya da bir kaçı
görüldüğünde nedenleri araştırılmadır, 1 hafta -10 gün içerisinde geçmeyen inatçı bir enfeksiyon ve nezle durumunda
ise mutlaka hekime başvurulmalıdır. Yerleşimleri nedeniyle
baş ve boyun kanserlerinin büyük çoğunluğu erken dönemde belirti verir.
Baş ve boyun kanserlerinde genetik ve çevresel
faktörlerin pay nedir?
Prostat ve meme kanserlerinde olduğu kadar baş ve boyun
kanserlerinde genetiğin etkisi yoktur. Çevresel faktörler daha
etkilidir.
Baş ve boyun kanserlerine neden olan çevresel faktörlerden
bahseder misiniz? Beslenmenin payı nedir?
Çevre kirliliği, dengeli ve yeterli beslenememe, genetiği ile
oynanmış gıdalar, çabuk bozulmaması için koruyucu madde
kullanılmış besinler bu kanser türlerinin görülmesinde
etkilidir. Bunun yanı sıra sürekli güneş ışığına maruz kalmak
dudak kanseri riskini arttırır. Özellikle yazın güneşe daha
fazla maruz kalıyoruz bu nedenle cildimizi ve dudaklarımızı
güneş koruyucu kullanmayı ihmal etmemek gerekiyor.
Denizde iki tür gemi vardır. Yelkenliler ve
motorlular; yelkenliler ilerleyebilmek için
rüzgara ihtiyaç duyar. Rüzgar yoksa yol
alamaz. Motorlular ise hiçbir dış güce ihtiyaç duymadan yol alır. Önemli olan yol
almak ve ilerlemektir.
Çocuklarımızın zihinlerine onların kendileri ve gelecekleriyle ilgili yerleştirilecek ulvi
bir hedef onları geleceğe götürecektir.
G Ü N DEM
www.212haber.com
01-15 OCAK 2016
15
‘Hendekleri kültür ve
medeniyetle kapatacağız’
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi 12. Olağan Kongresi yapıldı. Oyların tamamını alarak TYB İstanbul Şube
Başkanlığına seçilen Mahmut Bıyıklı, “Diyarbakır’ın Sur ilçesinden bizi bir genç çağırdığında gerekirse o hendeklerin üzerinde konuşmak üzere gideceğiz.” diye konuştu.
T
ÜRKIYE YAZARLAR Birliği İstanbul Şubesi 12.
Olağan Kongresi yapıldı. TYB’nin Kızlarağası Medreresinde gerçekleşen kongrede,
oyların tamamını alarak TYB İstanbul Şube
Başkanlığına seçilen Mahmut Bıyıklı, yaptığı
konuşmada sivil toplumun önemine değinerek, “Türkiye Yazarlar Birliği, sivil toplum
nezdinde özgün bir yerde duruyor. Bizim
tek derdimiz kültür ve medeniyettir” dedi.
Yeni dönemde özgün projeler ortaya koymaya devam edeceklerini kaydeden Mahmut
Bıyıklı, şöyle konuştu: “Diyarbakır’ın Sur
ilçesinden bizi bir genç çağırdığında gerekirse o hendeklerin üzerinde konuşmak üzere
gideceğiz. Gidiyoruz da. Siirt’te patlamaların
arasında bunu yaptık. O hendekler neden
açıldı? O hendekler, biz oraya kültürle, medeniyetle girmediğimiz için açıldı. Biz kültür
ve medeniyetle o hendekleri kapatacağız.”
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi
12. Olağan Genel Kurul Yönetim Kurulu
üyeliklerine Mahmut Bıyıklı, Hüseyin Akın,
Bünyamin Yılmaz, Mustafa Canbey, İsmail
Halis, Demirhan Kadıoğlu, Muzaffer Doğan,
Beyhan Demirci ve Davut Akgül seçildi.
TYB’nin 12.Genel Kurulunda yedek üyeliklere şu isimler seçildi: Ali Sözer, Hüseyin
Yahya Şekerci, Cengizhan Orakçı, Şeref
Akbaba,Gülşen Koçak, Selvigül Şahin, Şakir
Kurtulmuş, Abdülhamit Güler, Hasibe
Çerko.
Talebe birliği hareketi dizi oluyor
ESENLER Belediyesi Kültür
İşleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Sinema
Söyleşileri"nin konuğu Yönetmen Mesut Uçakan oldu. Esenler Belediyesi Dr. Kadir Topbaş
Kültür ve Sanat Merkezi'nde
gerçekleştirilen programa çok
sayıda sinemasever katıldı.
Yönetmen Mesut Uçakan, "Milli Türk Talebe Birliği gençlerinin
kendi inancı ve kendi
medeniyetini nasıl
koruduğunun dizisini
çekeceğiz" dedi.
Kendi dönemleri içerisinde
çok önemli filmler çektiklerini
ifade eden Yönetmen Mesut
Uçakan, "1995 yılında çektiğimiz 'Ölümsüz Karanfiller'
filmi, Türk sinemasında ilk kez
faili meçhul cinayetleri ele alan
İLK KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUTLARI SAHİPLERİNİ BULDU
‘Rahmetli babam
yeni evimi göremedi’
BAĞCILAR Belediyesi’nin emin
adımlarla yürüttüğü Kentsel
Dönüşüm kapsamında Güneşli Mahallesi 8. Sokak’ta Şehr-i İstanbul
Projesi kapsamında inşa edilen 99
konutun tapusu sahiplerine verildi.
Bağcılar Güneşli Mahallesi’nde
2 Ekim 2014 tarihinde yıkımı
gerçekleştirilen 14 ayrı bina ile 52
bağımsız birimin yerine depreme
dayanıklı, otoparklı ve asansörlü
konutlar inşa edildi. Teslim tarihinden üç ay önce tamamlanan 99 konutun tapusunun teslim töreninde
bir konuşma yapan İlçe Kaymakamı Erdal Çakır, kentsel dönüşümün
sosyal yaşanabilir çevre ve fiziki
sağlamlık gibi iki ayağı olduğunu
belirtti. Çakır,“İstanbul, Marmara
fay hattının yakınında olan bir şehir. Binaların fiziki sağlamlığı öne
çıkıyor. Projeye katkısı olan herkese
teşekkür ediyorum.” dedi.
BİNALARI YORGUN
OLAN HEMŞEHRİLERİM
PROJEMİZE KATILSIN
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman
Çağırıcı da ilçede kentsel dönüşümün Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki
6306 Sayılı Kanun’un çıkmasıyla
birlikte hız kazandığını belirterek,
“Güvenli adımlarla yürüyen proje
depreme dayanıksız konutların
yıkımı ve daha sağlam, otoparklı
ve bahçeli yaşam alanlarının inşa
edilmesiyle devam ediyor.” dedi.
Güneşli Mahallesi 8. Sokak’ta
yıktıkları binaların yerine asansörlü, otoparklı, bahçeli ve depreme
dayanıklı konutlar inşa ettiklerini
belirten Çağırıcı, “Binaları eski ve
yorgun olan hemşehrilerimin bu
projeye katılmalarını istiyoruz.”
diye konuştu. Projenin güzel bir
kentsel dönüşüm örneğine vesile
olduğunu belirten AK Parti İlçe
Başkanı İsmet Öztürk ise “Bu proje
güzel modellere de öncülük yapmış
oluyor.” dedi. //
Eğitim Bir-Sen hizmet bürosu açıldı
EĞITIM-BIR-SEN
ve Memur-Sen
Genel Başkanı Ali
Yalçın, İstanbul 1 Nolu
Şube Başakşehir İlçe
Temsilciliği’nin hizmet
bürosunun açılışını
yaparak, işyeri temsilcileriyle bir araya
geldi. İlçe Temsilcisi
Tuncay İncebacak,
Başakşehir Belediye
Başkan Yardımcısı
Haluk Dikbaş, Başakşehir İlçe Milli Eğitim
Müdürü Ramazan
Yılmaz, Bakırköy İlçe
Milli Eğitim Müdürü
Emrullah Aydın’ın
da hazır bulunduğu
yemekli toplantıda,
sendikal çalışmalar ve
gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan
Yalçın, katılımcıların
sorularını yanıtladı, istişarelerde bulundu. //
bir filmdi. Uğur Mumcu'nun
ölümünü kimsenin ele alamadığı dönemde biz ele aldık.
Yine ondan önce de 'Kelebekler Sonsuz Uçar' filmiyle
istiklâl mahkemelerini konu
alan, başörtüsü dramını ilk ve
son defa 'Yalnız Değilsiniz' ve
'Sonsuza Yürümek' filmleriyle
ele aldık, korkusuz laflar ettik.
Bizden sonra kimse bu konuda
film yapmadı. Bütün bu çektiğimiz filmlerden hala dualar
alıyorum" diye konuştu.
Milli Türk Talebe Birliği'nin
kültürel, siyasal ve sanatsal
başkaldırı hareketini dizi
çekeceklerini belirten Yönetmen Uçakan, "O dönemin
gençlerinin kendi inancı ve
kendi medeniyetini nasıl koruduğuna dair dizi çekeceğiz. O
dönemde çok cesurca çıkışlar
yapılmıştı. Hatta ana sloganlardan bir tanesi de 'Kör dünyanın göbeğine hak yol İslâm
yazacağız' idi. Bu dönemi
TRT'ye bir dizi hazırlamak için
çalışmalar yapıyoruz. Dua edin
başaralım. O dönemin yoğun
atmosferini anlatabildiğimiz
kadarıyla anlatacağız" dedi. //
16
G Ü N DEM
01-15 OCAK 2016
www.212haber.com
Imam Hatipler
İslami İlimler Olimpiyatı’yla
zincirlerini kırıyor
28 Şubat post-modern darbe sürecinde kapatılmasının ardından 2012 yılında yeniden açılan İmam Hatip Ortaokulları, İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nda biraraya geliyor. 161 İmam Hatip Ortaokulu’ndan 25 bin öğrenciyi buluşturacak İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nın protokol imza töreni Gaziosmanpaşa’da yapıldı.
T
ÜRKIYE’DE özellikle 28 Şubat post
modern darbe sürecinde zorla başörtüleri açtırılan, üniversiteye gitmelerinin engellenmesi için katsayı engeli
çıkarılan İmam Hatip’ler için yeni
bir dönem başlıyor. Gaziosmanpaşa
Belediyesi, İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğü ve Şefkat Okulları’nca
ortaklaşa düzenlenen İstanbul İslami
İlimler Olimpiyatı’nın imza töreni
bugün Gaziosmanpaşa’da yapıldı.
Gaziosmanpaşa Belediyesi Kültür
Merkezi’nde yapılan törene Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan
Tahsin Usta, İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürü Dr. Muammer Yıldız,
Gaziosmanpaşa Kaymakamı Yaşar
Karadeniz, Önder Onursal Başkanı
İbrahim Solmaz, Şefkat Okulları’nın
yöneticileri ve çok sayıda öğrenci
katıldı.
‘BU ÜLKENİN LOKOMOTİFİ İMAM
HATİPLER OLMUŞTUR’
İstanbul’daki 161 İmam Hatip Ortaokulu’ndan
25 bin öğrencinin bilgileri sınanacağı organizasyonun imza töreni öncesi bir ney ve
kanun taksimi gerçekleştirildi. Programda ilk
sözü alan ÖNDER Onursal Başkanı İbrahim
Solmaz, sözlerine “İmam Hatipler varsa bu
ülkede iyi şeyler oluyordur” diyerek başladı.
Türkiye’de bundan 10 yıl önce 23 tane İmam
Hatip varken bugün bu sayının 370’ye çıktığını ve yaklaşık 300 bin öğrenciye ulaşıldığını
belirten Solmaz, “Bir millet varsa değerleriyle
vardır. Bizim değerlerimiz de İslami ilimlerdir. Bu ülkede birtakım eller yıllarca İslami
ilimlerin öğrenilmesinin önüne geçmek isteyenler muhaddis, fakih yetiştirmemize engel
oldular. Bu ülkenin lokomotifi daima İmam
Hatipler olmuştur” diye konuştu.
İSTANBUL İSLAMİ
İLİMLER OLİMPİYATI’NDA
ÖĞRENCİLERİ GÜZEL
HEDİYELER BEKLİYOR
‘28 ŞUBAT’TA
KAPATILAN İMAM HATİP
ORTAOKULLARI BU YIL İLK
MEZUNLARINI VERECEK’
‘Satrançla
gençlerimize ulaştık’
SATRANÇ meraklılarını bir araya
getiren 5. Gençler Satranç Turnuvası
bu sene Başakşehir Emin Saraç Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirildi. 10-1418-25 yaş kategorilerinde düzenlenen
turnuva renkli görüntülere sahne oldu.
Öğrenciler turnuva öncesi kayıtlarını
yaptırarak yarışmaya dahil oldu. Eleme
usulü ile kazananın bir üst kategoriye
geçtiği yarışma iki gün devam edecek.
İkinci günün sonunda dereceye girmeye
hak kazanan yarışmacılar ise madalya ve
ödüllerini düzenlenecek olan bir programda alacak. Yarışmaya katılan her öğrenciye Başakşehir Belediyesi tarafından
hediye seti verildi. Yarışmada dereceye
giren öğrencilere ise madalyanın yanı
sıra ayakkabı, kırtasiye ürünleri, hediye
çekleri de takdim edilecek.
5 Mevsim Derneği Başkanı Muhittin Küçük, turnuvanın amacını şu sözlerle dile
getirdi, “On sene önce satranç turnuvası
düzenliyorduk. Bu sene turnuvamız
beşinci yılına girdi. İlgi çok büyük. Bu
seneki turnuvayı 5 Mevsim Derneği
bünyesinde kurulan Gençlik Satranç
Komisyonuna üye gençler organize etti.
Bu gençler önceki senelerde turnuvaya
katılan öğrencilerdir. Biz satranç turnuvası düzenleyerek gençlere ulaştık. Yani
gençlerle bir araya gelmemizi satranç
sağladı. Spor çocukların ve gençliğin
dilidir. Satranç akıl sporudur. Gençlerimizi satranç ile bir araya getiriyoruz ve
kaynaşmalarını sağlıyoruz. Önümüzdeki
sene katılımcı sayısının binin üzerinde
katılım sağlamayı hedefliyoruz.”//
‘BU ÜLKENİN YOLUNU
KESMEK İSTEYENLER
İMAM HATİPLER
ÜZERİNDEN HESAP YAPTI’
Tarihe not düşecek bir protokol imza töreninde
bulunduklarını belirten Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ise “Türkiye’nin
son yıllarda yaşadığı büyük değişime İmam
Hatip okulları da hem nicelik hem de nitelik
olarak katılıyor. 28 Şubat sürecinde İmam
Hatip liselerinde başörtülü öğrencilerin başlarının açıldığı günlerden bugünlere geldik. O
dönemde kapatılan İmam Hatip ortaokulları
bu yıl yeniden ilk mezunlarını verecek. Bir
dönem önleri kesilmek için her şeyin yapıldığı
İmam Hatipler’den bugün öğretmen, doktor,
mühendis, Belediye Başkanı, Başbakan ve hatta
Cumhurbaşkanı çıkıyor. Bu da 28 Şubatçılara
kapak olsun” dedi.
Hayırlı bir iş için biraraya geldiklerini
söyleyerek konuşmasına başlayan İstanbul İl
Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız,
“İmam Hatiplilik bu ülkede tarihinden ve
değerlerinden koparılmış bir neslin kendini
bulma yoludur. Bu ülkenin yolunu kesmek
isteyenler İmam Hatipler üzerinden hesap
yaptılar. 28 Şubat bin yıl sürecek diyenler
bugüne gelineceğini bilmiyordu. Biz de bilmiyorduk. Bu bize Allah’ın bir lütfudur” dedi.
Diğer okullarla İmam Hatipler arasında bir
fark görmediklerinin altını çizen Yıldız, “Bu
etkinlik bize bir feedback sağlasın istiyoruz.
Biz öğrencilerimizi eğlenceli bir organizasyonla biraraya getirirken, aslında okullarımızı ve kendimizi değerlendirmiş oluyoruz.
Bu organizasyonun sonucunda okullarımızın eksikliklerini gidermek istiyoruz” diye
konuştu. Yıldız sözlerini bu olimpiyatların
tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde yapılması
temennisiyle tamamladı.
İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nın öğrencilerin bilgi düzeyini ölçmenin yanı sıra toplum
içinde İslami konularda daha etkin bir birikime sahip olmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.
Öğrencilerin TEOG sınavlarının yanında
İslami İlimlere de ilgisini ve meslek derslerine
olan ilgiyi artırmayı hedefleyen Olimpiyatlar’ın
ahlaki eğitime de katkı sunacağı belirtiliyor.
İmam Hatip ortaokullarında okutulan meslek derslerini (Kur’an-ı Kerim, Arapça, Temel
Dini Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Hz.
Muhammed’in Hayatı) içeren bilgi sorularından oluşan ve Mayıs ayı içinde yapılan iki basamaklı bir sınavla en başarılı öğrencilerin tespit
edileceği Olimpiyatların sonunda dereceye
girecek öğrenciler ödüllendirilecek. Yarışama
sonunda başarılı olan öğrenciler, okulları ve danışman öğretmenleri de Mayıs ayında gerçekleştirilecek bir törenle ödüllendirilecek.
Beylikdüzü’nde Erzincan’a
eğitim desteği
SOSYAL MEDYA üzerinden gelen
talepleri değerlendiren Beylikdüzü Belediyesi, Erzincan’da bir
okulun ihtiyaçları olduğunu tespit
etti. Eğitime her zaman sonuna
kadar destek veren Beylikdüzü
Belediyesi Erzincan’a gönderdiği
ekiple ihtiyaçları yerinde tespit
etti. Beylikdüzü Belediye Başkanı
Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla
Erzincan’a giden Belediye ekipleri
ve Meclis Üyeleri okulun bilgisayardan oyuncağa kadar birçok
ihtiyacını giderdi. Yardımların
devam edeceği okula, öğretmenler
odası için koltuk takımı ve öğren-
cilere forma desteği de verilecek.
Atatürk İlköğretim Okulu’na 3
adet masa üstü bilgisayar, 2 adet
projeksiyon, 3 adet yazıcı toneri, 10
koli A4 fotokopi kağıdı ve çocuklar için oyuncaklar teslim edildi.
Bunların yanı sıra öğretmenler
odasına koltuk takımı, öğrenciler
için forma, 7 adet yazıcı toneri, 10
adet futbol topu, 5 adet basketbol
topu ve 5 adet voleybol topu ise en
yakın zamanda okula iletilecek.
Yapılan görüşmede Erzincan Valisi
Süleyman Kahraman, okulun ihtiyaçlarının giderilmesinden kaynaklı
oldukça memnun olduklarını ve
ilçenin bir okula daha ihtiyacı
olduğunu belirtti. Vali Kahraman,
“Beylikdüzü Belediyesi örnek bir
belediye ve özellikle bu duyarlı davranış nedeniyle Belediye Başkanı’na
çok teşekkür ediyoruz” dedi. //
Elektrik kesintilerine
teferruatlıCaddesi,
önlem…
Turkuaz Sokak,
VATANDAŞLARIN
bilhassa kış aylarında
yaşadığı elektrik kesintileri
dert olmaktan çıkacak.
Bu handikabı BEDAŞ ile
yürüttüğü yoğun çalışmalar sonucu çözen Beylikdüzü Belediyesi Fen İşleri
Müdürlüğü; Yavuz Sultan
Selim Bulvarı, Atatürk
Bulvarı, Cengiz Topel
Durağı, İnönü Caddesi,
Mustafa Kurdoğlu Caddesi,
Belediye Caddesi, Sanayi
Hürriyet Bulvarı, Ziya
Gökalp ve Turkuaz Sokak
gibi belirlenen yerleri ana
trafo merkezleri olarak
karla mücadele haritasında işaretledi. Bu bölgelere
elektrik veren Beylikdüzü ve Esenyurt’taki ana
dağıtım trafolarının olduğu
cadde ve sokaklarda titiz
bir çalışma yürütülecek
ve olası yağış durumunda
yollar açık tutulacak.
Hazreti Ayşe
İlim ve Hizmet
Derneği açıldı
HAZRETI AYŞE İlim ve Hizmet Derneği, Mahmud Efendi’nin bacanağı Muhammed Keskin
ve vekillerinden olan Mustafa Ekin hocaefendinin
katılımıyla Başakşehirlilerin hizmetine açıldı.
Hazreti Ayşe İlim ve Hizmet Derneği’nin amacı;
insanlara ehl-i sünnet vel cemaat itikadını anlatmak ve Kur’an yolunda seferber olmak.
Dernekte hafta içi her gün saat 11.00-13.00 arası
bayanlara özel Kur’an-ı Kerim dersleri, haftanın
iki günü pratik Arapça dersleri ve Cuma günleri yine bayanlara özel fıkıh dersleri veriliyor.
Salı- Çarşamba- Perşembe günleri ise ilk ve orta
öğretime giden çocuklar için saat 18.30-21.00 arası
Kur’an-ı Kerim (talim ve tecvid) sure ezberleri,
temel dini bilgiler ve sosyal etkinler olacak. Yetişkinler için Salı-Perşembe günleri saat 21.00-23.00
arası Kur’an-ı Kerim (tecvid talim) sure ezberleri
ve ilmihal dersleri veriliyor. Ayrıca hafta sonu
erkeklere pratik Arapça dersleri de verilecek. Öte
yandan her Pazartesi Gönül Sohbetleri olacak.
Derneğin faaliyetlerine katılmak isteyenler dilerse
bizzat derneğe gelerek dilerse telefonla kayıt yaptırabilirler. İrtibat Tel: 0850 550 55 55 - 0539 700
69 02 - 0546 287 01 57 Adres: Başakşehir 5. Etap
Başak Mah. Yeşilvadi Cad. Metro Rezidans AVM
No: 36.//
G Ü N DEM
www.212haber.com
17-25
ARALIK
DARBESI
MERCEK
ALTINA
ALINDI
B
01-15 OCAK 2016
17
Arşivi ele geçirilmemiş bir örgüt
ne kadar ele
geçirilmiştir?
Türkiye’yi türbülansa sokmak isteyen 17-25 Aralıkö darbe girişimi Başakşehir söyleşilerinde mercek altına alındı. Yazar Ferhat Ünlü, “Sayın Cumhurbaşkanının siyasal iradesi
olmasaydı bu yapılanmanın sonucu bu şekilde sona
ermezdi. Türkiye, PKK’yı DHKP-C, Hizbullah ile de
mücadele etti ama bilgi örgütü olan yapı ile hiç karşılaşmamıştı. Mücadeleyi bilgi ile yönetmek gerekiyor, arşiv meselesine odaklanmak gerekiyor. Henüz
bu yapılanmanın arşivi ele geçirilememiştir.”
AŞAKŞEHIR Emin Saraç Kültür
Merkezi’nde gerçekleşen söyleşi programına Başakşehir İlçe Milli Eğitim
Müdürü Ramazan Yılmaz, Başakşehir
Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk
Dikbaş, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü
Basri Akdemir katıldı. Başakşehirlilerin
salonun tamamını doldurduğu söyleşide
darbe girişimi ‘17-25 Aralık Millete
Operasyon, Paralel İhanet’ başlığı altında incelendi.
Programın açılış konuşmasını Yazar Ferhat Ünlü gerçekleştirdi. Ünlü
konuşmasında şunları kaydetti, “Sayın
Cumhurbaşkanının siyasal iradesi
olmasaydı bu yapılanmanın sonucu bu
şekilde sona ermezdi. Ecevit başta olmak
üzere sağ liderlerde bu yapılanmayla içli
dışlı oldu, liderler örgüte göz yumdu.
Evren döneminde bile bu yapılanmaya
Ferhat Ünlü
yol verildi. Milletin bu yapıyı anlaması
çok zaman aldı. Çünkü postmodern bir
yapıdan bahsediyoruz. Bu yapı Türkiye
Cumhuriyeti’nin mücadele etmediği bir
genetik yapıya sahipti. Türkiye PKK’yı
DHKP-C, Hizbullah ile de mücadele
etti ama bilgi örgütü olan yapı ile hiç
karşılaşmamıştı. Mücadeleyi bilgi ile
yönetmek gerekiyor, arşiv meselesine
odaklanmak gerekiyor. Arşivi ele geçirilmemiş bir örgüt ne kadar ele geçirilmiştir? Bunu sorgulamak gerekiyor. Henüz
bu yapılanmanın arşivi ele geçirilememiştir.”
‘TÜRK TARIHINDE BÖYLE BIR
IHANET GÖRÜLMEMIŞTIR’
Bu tür konuşmaların bir Müslüman
olarak kendisini sevindiren konuşmalar
olmadığını belirten Yazar Latif Erdoğan,
senelerce gerçekleri bilmesine rağmen
Müslümanlar arasında herhangi bir
tefrikaya sebebiyet verilmesin diye
sustuğunu dile getirdi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü, “17 Aralık olayları
olduğunda iki ay sustum. Gülen’i bu
işin dışında kabul ediyordum. Gülen bir
tutsaktır, bu olaylardan haberi yoktur,
yapılanların arkasında olmadığını açıklar diye bekledim. Fakat tam aksine bir
cevap geldi. Biz de o zaman hakikatleri
anlatmak gerektiğine inandık. Bugün bu
yapı ile yapılacak mücadele Allah (C.C)
için yapılacak mücadeleden farksızdır.
Dönüşü olmayan bir kavgadır. Cemaat
çoğaldı, cemiyet oldu. Cemaate artık
milletleşmemiş lazım, dedim. Gülen
konuşmasında biz bir cemaatiz, cemaat
olarak kalacağız, dedi. Gülen ABD’ye
gittikten sonra dış güçler tarafından
kuşatıldığını gördüm. Çünkü değerler
değişmeye başladı. Cemaat önce AK
Partiye karşı geldi, kendimiz parti kuramadık bari bu parti ile yürüyelim dendi.
Birileri Gülen’e artık iktidara gelme
vaktinin geldiğini telkin etti ve halife
olmaya kodlandı. Fakat bahaneleri yoktu, işte o zaman dershane olayları patlat
verdi. Buna rağmen R. Tayyip Erdoğan
tedbirli hareket etti. Gülen ise ilmek
ilmek ördüğümüz kaftanı gelin siz giyin
mi diyeceğiz, dedi. Türk tarihinde böyle
organize, böyle çaplı bir ihanet, bir darbe girişimi görülmemiştir. Gülen darbe
hareketini üç beş sene önce yapsaydı,
gerçekleşirdi. Allah’tan ki ölü doğum
oldu. Bu rabbimizin bir ihsanıdır.”
‘SADECE UÇAK BILETI KALMIŞTI’
Paralel yapının operasyonel yapısını
anlatan Gazeteci Yıldıray Oğur ise,
“Dünya tarihinde böyle bir darbe
örneği yoktur. Devlette kadro bulmuş,
istihbaratta bu kadar ilerlemiş, tabanı
olmuş, hatta sonuca bu kadar yaklaşmış bir yapılanma yoktur. Sonuca o
kadar yaklaşmışlardı ki sadece uçak
bileti kalmıştı. Türkiye çok büyük bir
badire atlattı ve çoğumuz bunu çok geç
fark ettik. Operasyonel yapısı kaybolmuş olsa da bu yapılanmanın tamamen
bittiğini düşünmüyorum. Dünya’da
ki insanlara bunu anlatmak çok zor
bunun bir komplo teorisi olduğunu
düşünüyorlar. Uluslararası bir aklın
bunu kurduğunu söylüyor ve gerisi ile
ilgilenmiyoruz. Bu çok riskli bir şeydir.
Kırk yıl boyunca anlık istihbarat alan
büyük bir sistemden bahsediyoruz.
Türkiye’de Osmanlıdan sonra devlet
Müslümanların malı olmaktan çıkıyor.
Devleti geri alma hissi dünyadaki
tüm Müslümanlarda hakim olmaya
başlıyor. Cemaatin önünü açmak bu
tarihsel geçişten kaynaklanıyor. Fakat
burada kaçırılan şey Cemaatin iktidar
projesi olduğudur. Fakat bundan
cemaatin çoğunluğunun haberi yoktu.
Tehlike hala devam ediyor. Türkiye’nin
şansı böyle bir yapı ile AK Parti’nin
karşı koymasıdır. Ak Parti Cemaatle
mücadele ederek sadece demokrasiyi
değil aynı zamanda laikliği kurtarmıştır” dedi.
Yıldıray Uğur
Başakşehir Belediyesi
Başkan Yardımcısı Haluk
Dikbaş konuşmacılara katılımlarından dolayı teşekkür ederek, çiçek takdim
etti. Başkan Yardımcısı
Dikbaş yaptığı selamlama
konuşmasında, “Bürokraside yerleşme sürecini
tamamlayan paralel yapı
siyaseti de dizayn etmeye
çalıştı. CHP yapı ile alakalı
muhalefet yürütüyordu.
Deniz Baykal Genel Başkanlıktan ayrıldığından
beri hiçbir CHP’li bu yapılanma ile ilgili bir söz söylemedi, söyleyenler ayrıldı.
MHP’de dokuz tane Genel
Başkan Yardımcısı istifa
ettirildi, alt yapı dizayn
‘PARALEL
YAPI
SIYASETI DE
DIZAYN
ETMEYE
ÇALIŞTI’
edildi. O günden beri hiçbir MHP’li bunlarla ilgili
bir şey söyleyemedi. Aynı
yöntemle AK Parti dizayn
edilmeye çalışıldı. Fakat 17
Aralıkta Tayyip Erdoğan’ın
iradesine takıldılar. 17
Aralıkta Tayyip Erdoğan’ı
çözüm sürecinden dolayı
vatan haini dediler, İrancıdır dediler, tutturamadılar. İtibarsızlaştırmak
için hırsızdır, dediler,
tutturamadılar. Şimdide
Kâbe’nin örtüsünü tutup
beddua ediyorlar. Bunlar
gerçekten de bürokrasi
içerisine yerleşmiş bir kişi
kırk yıl burada kalabilir.
Bu nedenle bu yapılanma
çok tehlikelidir" dedi.
Genç tasarımcılara ödülleri verildi
TÜRKIYE Mobilya Sanayicileri
Derneği’nin (MOSDER) tasarım
vizyonuyla düzenlediği ve bu yıl 11.’si
gerçekleştirilen Ulusal Ev Mobilyaları
Tasarım Yarışması sonuçları, 2Yapı-Endüstri Merkezi (YEM)’nde düzenlenen
ödül töreniyle açıklandı. Üniversitelerin
ilgili bölümlerinde eğitim gören öğrencilerin başvurduğu yarışmada; oturmadinlenme, depolama-koruma-düzenleme,
tamamlayıcı mobilya ve aksesuar, genç
odası, uyuma ve engelliler için ev mobilyası kategorilerinde verilen ödüller sahiplerini buldu. Jüri değerlendirmesi sonucu
yarışmaya katılan 255 projeden 18’i finale
kalmaya hak kazanırken, toplam 54 proje
başvuruyla en çok başvurunun geldiği
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
de ayrıca 10 bin TL ile ödüllendirildi.
Ödül töreninde MASKO Başkanı Selahattin Erdoğan’da Genç Odası Kategori
Tasarım Ödüllerini verdi. //
18
G Ü N DEM
01-15 OCAK 2016
www.212haber.com
1.Etap sitesi
güven tazeledi!
S
ITE MÜDÜRÜ Nusret Tezcan’ın açılış
konuşması ile başlayan Toplu Yapı
Temsilciler Kurulu 2016 Yılı Bütçe
Toplantısı’nda yeni yapım işleri ve genel
işlere dair slayt gösterili sunum Site
Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Erkan
Ataman tarafından yapıldı. Sunumu
Yönetim Kurulu Muhasip üyesi Yüksel
Yağmur tarafından yapılan 2015 tahmini-fiili bütçesinin ibra edilmesinin
ardından 2016 yılı bütçesi görüşülüp
itirazlar değerlendirilip, ilgili sorular
cevaplandırılarak Temsilciler Kurulunun
oylaması neticesinde 2016 yılı bütçesi
ve diğer gündem maddelerinin tamamı
başarıyla onaylandı.
Bütçe ve diğer gündem maddelerinin
tamamının onay almasının yanısıra
yönetim kurulu da temsilciler kurulu
tarafından güven tazelemiş oldu.
YAPIM İŞLERİ TAMAMLANDI!
Yeni yapım işleri için karar veren blokların hayati önem arzeden işleri tamamlandı. 49 bloğun ısı sistemi, 59 bloğun
ortak alan temiz su tesisatları,40 bloğun
elektrik sayaç panoları yenilendi.
Bu bloklar (1)hem toplu yapım sebebiyle uygun fiyat teklifinden istifade ettiler,
(2)hem sözleşme sonrasında artan
döviz kur farkından etkilenmediler,(3)
hem de iş süreci esnasında öngörülemeyen malzemeler ve işçilikler için
sözleşme gereği ek ödeme yapmayarak
kazançlı çıktılar.
gelirleri, aidatların aylık takriben 10 TL.
daha az olmasını sağlıyor!
Doğal olarak, site ve blok ortak alan
projelerinin yapımı “proje bazlı yenileme
işleri” ek bütçe (aidat dışı ödeme) ile
gerçekleşir. Dolayısıyla, site ve blok ortak
alan büyük hacimli yapım işleri aidatla
yapılamaz!” diyor
YOĞUN İSTEK!
Yeni yapım işleri için karar alamayan blokların kat maliklerinden
“yenileme süreci esnasında” gelen “Biz
de karar alarak, yenilenelim” talepleri
2016 yılında da yoğun şekilde sürerse
site yönetimince önümüzdeki bahar
ayında değerlendirilerek çözüm sunulacak. Ancak,fiyatlar aynı olmayacak!
➤ Site Yönetimi Hangi Hizmetleri
Verir?
PARATONERLER YENILENDI
İşlevselliği sona ermiş 14 adet radyoaktif
paratoner sökülerek, yerine 20 adet aktif
paratoner tesis edildi.
ÇATILAR CHECK UP’TAN
GEÇTI
Tüm blokların çatı üstlerindeki mevsimsel etkilenmeler yağmur,fırtına,kar
sebebiyle aşınan ve onarılması gereken
yerleri temizlendi bakımları yapıldı!
Düzenli olarak her yıl bu bakım yapılacak!
En Riskli Yağmur Suyu Hattı Çalışması
Tamamlandı
D12-D17 bölgesindeki aşırı yağmurlara
karşı riski ortadan kaldıran meşakkatli
dış ve iç hat yağmur suyu hat çalışması
tamamlandı.
RISKLI DIĞER BLOKLARIN
ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI.
➤ Aidatlar Nereye Gidiyor?
Site Yönetim Kurulu Başkanı Bayram
Ataman, “ Bize bazen soruyorlar. Bu
yapım işlerini aidat bütçesinden yaptırın,
nereye gidiyor bu aidatlar?diye.
Biz ticari iktisadi bir kurum kuruluş değil, hizmet kurumuyuz. Aidatın, %60’ını
personel,% 18’ini ortak alan su ve elektrik, geri kalan az miktarı da peyzaj, genel
bakım onarım, temizlik malzemeleri
gideri oluşturuyor!
Reklam, "lojmanlarda personel dışında
oturanların aidatları" ve gecikme cezası
Site Müdürü Nusret Tezcan, “ Ortak
yaşam alanlarındaki teknik arızaların
çoğunluğu daha sakinlerce fark edilmeden onarılıyor. Blok içleri ve etrafları,
ana yolların temizliği, (Cumartesi günü
hariç) günlük çöp alımları, yeşil alanların bakımları adeta sessizce gerçekleşir.
Bu işler o kadar olağandır ki hizmetin
önemi ancak ilgili blok görevlisinin ve
teknik personelin aniden hastalanması
ya da haftalık tatili esnasında kısa bir
süreliğine fark edilir. Güvenlik Biriminin 'Gün içindeki gerekli müdahaleleri” yle dilenci ve yardım toplama
maksatlı siteye sızan her ay ortalama
30-40 kişiye müdahele etmeleriyle,
kapıları açık unutulan araç sahiplerine haber vermeleriyle, gürültü yapan,
yüksek sesle müzik dinleyen sakinleri
uyarmalarıyla,bloklara ilan, afiş, broşür
dağıtmak için izinsiz giren onlarca
kişiye müdahele etmeleriyle,çeşitli
nedenlerle tartışan, kavga eden site
sakinlerini yatıştırmalarıyla,şüpheli
kişileri takip ederek site dışına
çıkarmalarıyla,taşınmaları takip etmeleriyle site yaşanırlık kalitesini koruyor!”
diyerek “herkesi memnun etmenin zorluğuna ve imkansızlığına vurgu yapıyor.
Kariyer sahibi İHL’liler
öğrencilerle buluştu
Başakşehir İmam
Hatip Mezunları ve
Mensupları Derneği
(BİHADER)’nin projelendirdiği Kariyer Buluşmaları devam ediyor.
BİHADER, bu projeyle
İmam Hatip mezunu
olup alanında başarılı olmuş kariyer sahibi
isimleri öğrencilerle buluşturmayı hedefliyor.
İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Demirci ve Şair Recep Garip’in katılımlarıyla gerçekleşen Kariyer Buluşmaları, sezon sonuna kadar Türkiye’ye yön
veren başarılı isimlerle devam edecek.
BAŞAKŞEHIR İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği
(BİHADER)’nin projelendirdiği Kariyer
Buluşmaları devam ediyor. BİHADER,
bu projeyle İmam Hatip mezunu olup
alanında başarılı olmuş kariyer sahibi isimleri öğrencilerle buluşturmayı
hedefliyor.
ÖNDER eski Genel Başkanı Hüseyin
Korkut, TRT spikeri Betül S. Bozdoğan,
Anadolu Ajansı İstanbul İdari İşler
Müdürü Sabri Çelebioğlu, YBU İslami
BİHADER Başkanı Kamber Çal, “İmam
Hatipli öğrencilere eğer gayretli, mücadeleci, çalışkan olurlarsa, belediye
başkanı, öğretim görevlisi, genel müdür,
işadamı, gazeteci ve yazar olabilirsiniz
demeye; bu ülke bizim, biz yönetmeliyiz ve gelecek sizlerde, aman iyi çalışın
mesajını iletmeye çalışıyoruz.” dedi.//
Somalı çocukların
kararan düşleri
renklendi
GENÇ YERYÜZÜ Doktorları’nın düzenlediği
Gün Şeker Pembesi Kitap projesinin ikinci
adımı Manisa Soma’da gerçekleştirildi.
Yaşanan maden kazasında yakınlarını
kaybeden çocuklar için bir kez daha bir
araya gelen Genç Yeryüzü Doktorları,
proje kapsamında toplanan 12 bin kitabı
Soma’daki miniklere ulaştırdı.
Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla, Celal Bayar Üniversitesi,
Süleyman Demirel Üniversitesi, Akdeniz
Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Katip
Çelebi Üniversitesi, Afyon Kocatepe
Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes
Üniversitesi öğrencisi Genç Yeryüzü Doktorları, toplanan kitap ve çeşitli hediyeler
ile minikleri okullarında ziyaret etti.Genç
Yeryüzü Doktorları; çocuklara rol model olmak, daima yanlarında olduklarını
hissettirmek, verilen eğitimlerle koruyucu
sağlık, doğru beslenme ve hijyen bilinci
oluşturma amacıyla Soma’daki okulları
ziyaret etti. Genç Yeryüzü Doktorları;
Namık Kemal İlkokulu, Atatürk İlkokulu,
Fikri Akay ilkokulu, Mehmet Akif İlkokulu ve Kurtuluş İlkokulu’ndaki kitap ve
hediyelerle miniklerin yüzlerini güldürdü.
Genç Yeryüzü Doktorları, projenin kapanış programını ise 2016 yılının 23 Nisan
haftasında Somalı öğrencileri, İstanbul da
konuk edip gezdirerek gerçekleştirecek.//
www.212haber.com
MHP’DE
KAZAN
KAYNIYOR
G Ü N DEM
19
7 ilçe başkanı değişime
‘evet’dedi
Olağanüstü kongre sürecinin ivme kazandığı MHP’de, parti teşkilatlarından
peş peşe açıklamalar gelmeye devam ediyor. Parti içi muhaliflerin kongre toplanabilmesi için gerekli imza sayısını çoktan aştığı bilinirken süreçte en kritik
hamle, en fazla üst kurul delegesine sahip olan İstanbul’dan geldi.
M
01-15 OCAK 2016
HP İSTANBUL İl Başkanı’nın genel merkezin yanında saf tuttuğu İstanbul’da, 7 ilçe
başkanı olağanüstü kurultayın toplanması
yönünde çağrı yaptı. “7 Tepeli İstanbul’da,7
İlçe’den Olağanüstü Kongre Çağrısı” temalı
toplantıda biraraya gelen ilçe başkanları,
yayınladıkları basın açıklaması ile partiyi
içine düştüğü durumdan kurtarmanın
çaresi olarak olağanüstü kurultay zeminini
işaret etti.
İlçe Başkanları adına Başakşehir İlçe Başkanı Celaleddin Aykol’un okuduğu basın
açıklamasında, “Gazete köşelerinde, internet sayfalarında, konuşmalarda, sosyal
medya sayfalarında izlerini gördüğümüz
kendi mensuplarımız arası bu kırılmanın,
46 yıllık kutlu davamızın geleceğini tehdit
eder hale gelmesi bizleri bu açıklamayı
yapmaya ve bu sorumluluğu almaya sevk
etmiştir.” ifadelerine yer verildi. Olağanüstü Kurultay için gereken imzanın toplanacağının açık bir şekilde görüldüğünün
vurgulandığı açıklamada, sürecin partinin
imza, hukuk, kavga, kayyum tartışmalarıyla telafisi çok zor sonuçlar doğurmadan
gizli hazine
Öğrencilerin ödevlerine yardımcı olmak için tuzlayarak
sakladığı balıkları zamanla mumyalayan Kenan Balcı,
Bin 500 adet deniz canlısını kendi imkânlarıyla kurduğu
Türkiye’nin ilk ve tek Deniz Ürünleri Müzesi’nde sergiliyor.
Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin hep güvendiği ülkücü iradeye müracaat edilerek
sonlandırılması talebi dillendirildi.
Basın toplantısında Eyüp İlçe Başkanı Halil
Feyizoğlu, Fatih İlçe Başkanı Ali Dinçer
Çolak, Çekmeköy İlçe Başkanı Yücel Coşkun, Başakşehir İlçe Başkanı Celaleddin
Aykol, Şile İlçe Başkanı Hüseyin Özgür,
Beykoz İlçe Başkanı Akif Taşdemir ve
Ataşehir İlçe Başkanı Oğuz Sarul hazır bulundu. 147 delegesi ile olağanüstü kurultay
yolunda en önemli faktör olarak görülen
İstanbul’dan gelen bu açıklamanın sürece
katılımı hızlandırması beklenirken, gözler
bugüne kadarki tavrıyla olağanüstü kurultay taleplerine soğuk bakan MHP Genel
Merkezine çevrildi.
‘Paris’te yaşayan bir kadın
size modellik yapamaz’
Başakşehir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından organize edilen söyleşinin konuğu olan
Araştırmacı-Yazar Dr. Lütfü Özşahin, kadının toplumdaki yerine değinerek Paris’teki bir kadının
Türkiye’deki kadınlara örnek teşkil edemeyeceğini söyledi.
Biz bu toprakların çocukları olarak İmam
Hatipli olmakla, kız meslek liseli olmakla yahut
herhangi bir liseli olmakla gurur duyuyoruz.
Ben bu toprakların çocuklarını seviyorum.
Anadolulu olmak çok farklı bir şey ve hala bu
topraklar merhametin simgesi. Bütün ayrımcılıklara rağmen kirli hesaplara rağmen Anadolu
merhamet üretmeye sevgi üretmeye ve de aynı
zamanda aşk üretmeye devam ediyor. Bundan
dolayı da bu topraklarda olmak ve burada
olmak beni çok mutlu etti.”dedi.
MERVE KALAYCI
BAŞAKŞEHIR Kız Anadolu İmam Hatip
Lisesi tarafından organize edilen söyleşinin konuğu olan Araştırmacı-Yazar Dr. Lütfü
Özşahin, Pariste yaşayan bir kadının Türkiye’de
ki kadınlara örneklik teşkil edemeyeceğini
belirterek, Hz.Hatice ve Hz. Zeyneplerin örnek
olabileceğini vurguladı.
Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi Tuncay İncebacak, Erne Medya Genel Koordinatörü Erol
Çakır, Başakşehir Mahalle Muhtarı Fatih
Yıldırım ile çok sayıda okul müdürü, öğretmen
ve öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen söyleşide birçok konuya değinen Özşahin, gençlere
önerilerde bulundu.
DIN KALPSIZ BIR DÜNYANIN
KALBI…
Dinin temelini bilmek, öğrenmek noktasında
İmam Hatip’li öğrencilerin şanslı olduğunu
belirten Lütfü Özşahin, “Din önemlidir. Işid’in
anladığı anlamda bir dini kastetmiyorum elbette. Marx’ın çok güzel bir sözü var,’ Din kalpsiz
bir dünyanın kalbi, aynı zamanda ruhsuz bir
dünyanın ruhudur.’ Çünkü metafizikle ilintinizi
kaybettiğinizde hayatla ilişkiniz kesilmiş olur
ve bunu da en iyi anlayacakların İmam Hatip
Liseleri’ndeki öğrencilerin, yöneticilerin olduğunu sanıyorum. İmam Hatipliler, siz şanslısınız. İnsanların ruhu olan, bütün evrene ruh
katan ve dolayısıyla tanrıyla ilinti sağlayan dini
bilmek, dini geleneği bilmek… Bunun zemini
burada vardır. Bundan dolayı şanslısınız.”diye
konuştu.
İMAM HATIP LISELERI BENIM IÇIN
TOPLUMU DOĞURAN,
ÖZEL ANLAM IFADE EDER
KADINLARDIR
Kendisinin de İmam Hatip mezunu olduğunun
altını çizen Özşahin, İmam Hatip öğrencileriyle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu
dile getirerek, “İmam Hatip Lisesi her zaman
benim için özel anlam ifade etmiştir. Bunun
nedenleri, ideolojik olabilir, çekmiş olduğumuz
acılar olabilir, hüzün olabilir, yaşadığımız ayrımcılıklar olabilir. Bunlar bizi çok etkilemişti.
Bazen düşündüğüm zaman, ruhsal dünyamda
bir takım izleri var. Bugün artık bunlar aşıldı.
Bu memleketin evlatları arasında hiçbir fark
yok. Anadolu’nun evlatları arasında ayrımcılık
yapmak, onları kategorize etmek ve onun üzerinden bir siyasal algı yaratmak zaten yanlıştı.
Sosyolojik olarak toplumu doğuranın kadınlar
olduğunu belirten Özşahin şunlara değindi;
“Kadınlar konusunda konuşmak çok zor birşeydir. Aslında biz kadınların etrafında sadece
konuşuruz. Kendisini en iyi ifade edenler yine
kadınlardır. Kadın tarihte önemlidir. Sosyolojik olarak da toplumu doğuranlar kadınlardır.
Bunu söylediğimde sosyolojik olarak büyük bir
yük yüklediğimin farkındayım. Kadın toplumu
doğurduğuna göre, bir kadın ne kadar merhametliyse, ne kadar şefkatliyse, aşkın merkeziyse
toplumda öyle olabilir. Dolayısı ile toplumu
kadınların inşa ettiğini söylemek basit bir keli-
me değildir. Her erkeği bir kadın doğurmuştur.
Bütün çocukların ruh sağlığı annesi üzerinde
ölçülür daha çok. Bir ailede kadın ne kadar
mutluysa, kadın ne kadar şefkatin merhametin
merkeziyse, ne kadar aşkın merkeziyse o aile
kadar mutlu başka bir aile yoktur. Enteresan
bir durum var. Kadın böyle bir değere sahipken
insanlık tarihinde kadınlar kadar ezilen, kadınlar kadar horlanan, kadınlar kadar cefa çeken,
toplumun dışına itilen bir kesimde olmamıştır.”
PARIS’TE YAŞAYAN BIR KADIN
SIZE MODELLIK YAPAMAZ
Kadının yaşadığı alanın, geleneklerin, şartların
ve koşulların farklı olması sebebiyle Paris’teki
bir kadının Tükiye’de yaşayan kadınlara modellik yapamayacağını söyleyen Lütfü Özşahin
sözlerine şunları ekledi: “Kadının yaşadığı alan,
gelenekler, şartlar ve koşullar farklıdır. Dolayısı ile size Paris’te yaşayan bir kadın modellik
yapamaz. Çünkü onun doğası farklı. Bizden biri
bize örnek teşkil eder. Farklı iklimin çocukları
edemez. Sadece bir kompleks oluşturur. Bizim
tarihimizde Zeynep, Hatice modeli var. Biz
tarihsel yürüyüşümüzde kendimizi kaybettik ve
kadınlarımızda kendilerini kaybettiler. Büyük
bir tarihsel geleneğe sahip olmakla büyük bir
tarih şuuruna sahip olmak farklı şeylerdir. Tarih
şuurunuz ne kadar derinse sizin ayakta duruşunuz o kadar sağlamdır. Bize yapılan budur
ideolojik olarak söylemiyorum. Siz en az 2 bin
500 yılık bir tarihsel, siyasal geleneği olan bir
toplumun tarihini 1923’te falan başlatırsanız sizi
yıkarlar. Tarihsel şuuru olmak demek 2 bin 500
yıllık bir çınar gibi ayakta kalmak demektir.”//
SIZIN YERINIZDE OLMAK ISTERDIM
Hayatın çocukluk masumiyetini alıp
götürdüğünü ifade eden Lütfü Özşahin,
Başakşehir Kız Anadolu İmam Hatip Liseli
öğrencilerin yerinde olmak istediğini söyledi. Özşahin, “Aslında ben sizin sıralarınızda olmak istiyorum şimdi. Belki sizde
benim yerimde ya da hocalarınızın yerinde
olmak isteyebilirsiniz. Muhammed İkbal
diyor ki, bir gün bahar bulutu dedi ki;
hayat sürekli ağlamaktan ibarettir. Ansızın
parlayan şimşek dedi ki, yanılıyorsun hayat bir an gülümsemekten ibarettir.’ Bahar
Bin 500
bulutu sürekli yağdığı için hayat onun için
ağlamaktan ibarettir ama şimşek için hayat
bir anlık gülümsemeden ibaret. Dolayısıyla bu farklı bakış çok önemli. Ama sizin
statünüz değişmediği sürece bunu anlayamazsınız. Hayatın getirmiş olduğu yükler,
insanın yaşlanmasıyla birlikte ortaya çıkan
sorunlar tabi ki bizi kirletiyor. Duygusal
anlamda kirletiyor. Modern hayat saflığımızı ortadan kaldırıyor. Sizin sıralarda
olmak isteyişimin nedeni o saflık arayışımdan da ileri gelebilir.”şeklinde konuştu.
MERVE KALAYCI
ÖĞRENCILERIN ödevlerine yardımcı olmak için tuzlayarak
sakladığı balıkları zamanla mumyalayan Kenan Balcı, Bin 500 adet
deniz canlısını kendi imkânlarıyla
kurduğu Türkiye’nin ilk ve tek
Deniz Ürünleri Müzesi’nde
sergiliyor.
Kars’ta, nehirde balık tutarak
başladığı balıkçılık mesleğini
severek yapan Kenan Balcı,
Beylikdüzü’nde bulunan Balıkçı
Kenan Tesislerine kurduğu müze
de mumyaladığı deniz ürünlerini,
meraklıların beğenisine sunuyor.
Balıkçılığın merak ve sevgi olmadan yapılamayacağını söyleyen
Balcı, sevdiği için 40 yıldır bu işin
içinde olduğunu ifade ediyor. Balcı, “30 sene önce küçük çocuklar
gelip derlerdi ki; ‘ Öğretmenimiz
bize ders verdi. Palamut’u göster,
Kofana’yı göster. Ödevimizi
yapacağız.’ Mevsimi olmadığı için
onlara gösteremezdik üzülürdük.
Aynı şekilde balık merak eden
insanlarda sorardı. İlk zamanlar
tuzlayarak çözümler bulmaya çalıştık. Ama bozuluyordu.
Sonrasında daha uzun saklama
koşullarını ararken zamanla
mumyalamaya başladık.”dedi.
BU KADAR DA ÇÖPE
ATTIK
Balığı saklamanın çok güç olduğunu, pulunun düştüğü yerde
kötü kokuya sebep olduğunu söyleyen Balcı, “ Balık akar, kokar,
çürür, yok olur. Saklaması çok
güçtür. Biz bir bu kadar da çöpe
attık. Usulünden dışarı çıkar,
yanlış birşey yaparsanız balığı
kaybedersiniz. Biz böyle deneye
deneye bu günlere çok şükür
geldik.”şeklinde konuştu.
BIN 500 ADET BALIK VE
DENIZ ÜRÜNÜ VAR
Köpek balığı, Kılıç Balığı, Levrek,
Fener Balığı, Yengeç, Orkinos,
gibi farklı bin 500 deniz ürününün yer aldığı müze bugün ki
şeklini 15 senede almış. Kimsenin
bu işin ilmini öğrenmek istemediğine değinen Balcı, “ Deneyerek
bu işin ilmini öğrendik. Kimseye
öğretemiyoruz. Kimse yapmak
istemiyor. Çünkü para kazanılmıyor bu işten. 6 ay uğraşıyorsun
küçük bir hata yaptın mı emeğin
boşa gidiyor. Mumyalamayı öğrendiğimizde balıkçı camiasının
da destekleri oldu. Yakaladıkları
balıkları getirdiler. Her geçen gün
müzemiz büyüdü, şu anda bin
500 deniz ürünü bulunuyor.”diye
konuştu.
BELEDIYE’NIN
MÜZEYLE ILGILENMESI
GEREKIYOR
Dünyada benzeri olmayan
Türkiye’de ise ilk ve tek olan müzesinin hak ettiği değeri görmediğine değinen Balcı, “Dünyada
ilk Türkiye’de tek olan bir şeye
gönül verdim. Mumyalansa da
balık sıcaktan etkileniyor. Uzun
süre korunması için bu yapı
elverişli değil. Güneşten, sıcaktan,
soğuktan fazla etkilenmeyecek.
Burada gizli bir hazine yatıyor
Belediye’nin destek olması, daha
uygun bir yer temin etmesi
gerekiyor.”şeklinde konuştu.//
ÖĞRENCILER GRUP
HALINDE ZIYARET EDIYOR
Kenan Balcı’nın müzeyi kurmasını sağlayan öğrenciler, gruplar halinde müzeyi ziyaret ediyor. Yoğunluk sebebiyle randevu
ile gelen okul grupları, farklı mevsimde bulunan balıkları
bir arada görme imkanı buluyor. Balcı, “Okullardan gruplar
ziyaret için geliyorlar. Yoğunluk başlayınca randevu ile almaya
başladık. Nesli tükenmekte olan balıkları bir arada görmeleri
için güzel bir fırsat oluyor öğrencilere. 15 yaşındayken olta ile
400 kiloluk balık tutardık, Orkinos balığı. Kız Kulesi açıklarından tutardık. Bugün bir tane yok. Kılıç Balığı o kadar boldu
ki devlet sabit fiyat uygulaması yaptı. Bir oltayla 20 tane Kofana yakalardık. Denize arıtma sistemi olmadan karışan atıklar
deniz kirliliğine sebep oldu. Belki bu müzede bulunan türlerin
yakında nesli tükenecek.”dedi.

Benzer belgeler

Komşum aç yatmayacak

Komşum aç yatmayacak soğuk havalarda bu ikramı yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Detaylı

metro kapımıza geldıgınde

metro kapımıza geldıgınde vurguladı. Dr.Temurci, “Seçme hakkını 18 yaşına indirdik. Seçilme yaşını da 18’e indireceğiz. Çünkü gençler ülkemizin her şeyidir. 20 yıl sonra değerlere uymayan bir toplum yarınlarımız olamaz. ‘’d...

Detaylı

Zehirleniyoruz

Zehirleniyoruz vurguladı. Dr.Temurci, “Seçme hakkını 18 yaşına indirdik. Seçilme yaşını da 18’e indireceğiz. Çünkü gençler ülkemizin her şeyidir. 20 yıl sonra değerlere uymayan bir toplum yarınlarımız olamaz. ‘’d...

Detaylı

`Hiçbir öğrencimiz açıkta kalmayacak` Makro-Akyapı yeni

`Hiçbir öğrencimiz açıkta kalmayacak` Makro-Akyapı yeni ‘’dedi. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da konuşmasında Dr.Temurci’ye teşekkür etti. Gençlik Merkezi’nin önemine dikkat çeken Çağırıcı, “Gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamak iç...

Detaylı