Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Transkript

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İDV ÖZEL BİLKENT ORTAOKULU
DEĞERLER YOLCULUĞU
“SAYGI”
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti.Yanında çalıştğğı mütahhit'e;yapmış olduğu
ahşap ev inşa işini bırakmakeşi ve çocukları ile birlikte daha rahatdaha huzurlu bir hayat
sürme isteğinden bahsetti Müteahhit yıllardır birlikte çalıştığı emektar marangozunun
işi bırakma isteğine oldukça üzüldü fakat ondan kendine bir iyilik olarak son bir ev daha
yapmasını rica etti. Marangoz bu son olsun diye istemeye istemeye teklifi kabul etti ve
işe girişti.Ne varki gönlünün yaptığı işte olmadığı her ahlinden belliydi bundan dolayı
baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı:ömrünü verdiği mesleğine
böyle bir eserle son vermek ne büyük bir talihsizlikti. Marangoz ev bittiğinde
müteahhide teslim etmek üzere kendisini çağırttı.İşveren evi gözden geçirmek için geldi
şöyle baktıktan sonra dış kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin."Dedi"
Yıllardır süren emeklerinin karşılığı benden sana hediye. "Marangoz şoka girdi ne kadar
utanmıştı!Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu böyle yaparmıydı?
Unutmayın! herkes kendi hayatının marangozudur.Herkes gün be gün kendi hayatını inşa
eder;bir çivi çakarakbir tahta koyarak veya duvar dikerek...Evetbugün aldığınz
kararlarortaya koydunuz davranışlarsarf ettiğinz sözler yaptığnız hayırlar yarın
yaşyacağınız evin malzemeleridir.Elinizden gelenin açını değilfazlasını yapın ki o evin
içinde uzun yıllar huzurlu yaşaya bilesiniz.
Değerli öğrencim, yukarıda verilen kısa öyküyü dikkate alarak, Sosyal Bilgiler dersinde
araştırmasını yaptığın meslek grubu işine neden saygı duymalı ve mesleğine saygı
duymazsa yaşanabilecek olumsuzluklar nele olabilir? Sorusunu yanıtlayacak bir
kompozisyon yazınız.
SİHİRLİ SÖZCÜK SAYGI
Saygı ifadesi insanları birbirine bağlayan etkendir. Dünyada saygı olmasaydıherkes kavga
eder, birbirine küserdi. Ayrıca herkes birbirine saygı duymak zorundadır. Örneğin,
doktor işine saygı duymalı, çünkü saygı duymazsa insanlar tedavi olamaz ve böylece daha
kötü hastalıklara yol açar.Peki sizce bir doktor işine nasıl saygı duyar?
Örneğin, bir hırsız kaza yapmıştır ve doktora gelmiştir.Doktor hırsıza bakamam gibi bir
söz söyleyemez. Çünkü doktor herkese eşit davranmak ve saygı göstermek zorundadır.
Ayrıca doktor işine gelerek, kimseyi ayırt etmeyerek , muayenelerini düzgün yaparak da
işine saygı duymuş olur.Sonuç olarak bu dünyada saygı olmazsa büyük sorunlar
çıkabilir.Unutmayalım ki, saygının olduğu yerde mutlulukta vardır sevinçte....
Büşra Nur Başkapan 5-D
El Biruni
El
Biruni,
973
yılı
Kas
şehrinde
doğmuş
bir
bilim
adamıdır.Çocukluğu sırasında bir arı kovanına sopa sokması
sonucunda ölümden dönmüştür. Harzem sarayına alınınca yıldız
kaymalarına bilimsel bir anlam kazandırmıştır. Fakat 995 yılında
Kas şehri işgal edilince Biruni, Cürcan şehrine yerleşti ve burada
İbn-i Sina ile hekimlik çalışmaları yaptı. Gazneli Mahmut’un şehri
işgali sonucu Biruni kaçamadı ve zincirlenerek Hindistan’a
gönderildi. Biruni, burada Ganj nehrini, Budist rahipleri ve
meditasyonu anlatan bir kitap yazdı. Biruni bu yıllarda bir
depreme şahit oldu ve depreme ilk bilimsel yönden bakan kişi o
oldu. Biruni, trigonometriye eklediği sekant ve kotanjant isimli
formülleriyle 21. Yüzyılın hesaplarından sadece 16 kilometre
şaşarak dünyanın çapını6399,9 km olarak hesaplamayı başardı.
1030 yılında Kıblenin yönünü formüle etti. Ayrıca astronomiyi
devrin büyücü ve falcılarının elinden kurtardı. Yaptığı puslu camda
güneş tutulmalarını izleyebildi ve dünyanın kendi etrafında hiç
durmadan döndüğünü matematiksel olarak hesapladı. 1048
yılında, 75 yaşında hayatını kaybetti.
BERSİS ÖZKAN/6-D
Bersis Özkan
FARKLILIKLARA SAYGI
Dünyada çok ayrımcılık var. Zengin, fakir ayrımcılığı, beyaz ten, siyah ten ayrımcılığı,
din,dil,ırk ayrımcılığı ve bunlar gibi daha pek çok ayrımcılık yapılmaktadır.Her yerde
karşımıza çıkabilir. Sokakta, otobüste, dükkanlarda. Ben bir televizyon programında
görmüştüm. Hiç ummadığım bir anda zenginlik, fakirlik tarışılmaya başlandı.
O anımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Evde televizyon seyrederken kanallardan brinde ilgi çekici bir yarışma vardı. İzlemeye
başladım.herşey güzel giderken birden sen zenginsin ben fakirim kavgası çıktı. Herkes
birbiriyle kavga ediyordu. O an televizyonu kapattım. Çünkü insanların bu şekilde birbirini
üzmesi daha fazla izleyemedim.Ne kadar saygısızca dedim içimden. İnsanları maddi
durumlarıyla eleştirmek ne kadar çirkinbir davranış. Bana aynı şeyleri yapsalardı diye
düşündüm. Öyle insanlara arkadaşım derken utanırdım.Onlara hiç güvenim kalmazdı.
Eminim ki, karşıma bunlardan çok çıkacak. Ama ben asla o insanlar gibi olmayacağına dair
kendime söz verdim.Çünkü böyle olaylar insanları üzmek ve kendime söz verdim. İnsanları
üzmek ve saygı göstermemek aynı zamanda insanın kendisine de saygı duymamasıdır.
Ezgi Ekici
7-A
Farklı İnançlara Saygı
Farklı inançlara saygı duymak çok önemlidir. Örneğin, bizim bizden farklı bir dine
inanan bir arkadaşımız olsa hem bizim hem de onun birbirimizin inandığı dine saygı
duyması gerekir. Çünkü eğer saygı duymazsak, bizim arkadaşımız olmaktan çıkar ve
karşıdakine ayrımcılık yapmış oluruz. Ayrıca inançlara saygı duymak bir gerekliliktir.
Çünkü dünyada saygı olmazsa herkes birbirine çok kabaca davranır.Herkes
karşısındaki kişiye dini ile üstünlük sağlamaya çalışır. Bunların sonucunda da
dünyadaki düzen bozulur, farklı dinlere inanan insanlar ömürleri boyunca birbirleriyle
bir küslük içinde yaşarlar.
Orkun KÖK
7-C
Farklı Düşüncelere ve İnançlara Saygı
Binlerce yıldır dünya üzerinde bir çok toplumdaki farklı ırk, din ve dile sahip insanlar bu
farklılıklarına rağmen hem barış içinde hem de farklılıklar için savaşmışlardır.Anadolu coğrafi
konumuyla Asya kıtasında Şaman dinine, Avrupa Hristiyan dinine, Mezopotomya ve Arap
yarımadasının İslamiyet dinine bir köprü olmuştur.Dünyanın birçok bölgesinde hala din,dil ve
ırk savaşları yapılırken,Osmanlı Devleti’nin yüzlerce yıldır sürdürdüğü hoşgörü Mustafa Kemal
Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde hala bu hoşgörünün
en güzel halini yaşamaktayız.Özellikle Antakya, Gaziantep, Mardin ve İstanbul gibi
şehirlerimizde camilerin, kiliselerin ve sainagogların yanyana olduğuna inananların huzur, barış
ve hoşgörü içinde saygı göstererek huzur içinde yaşadıklarını görüyoruz. Güzelülkemizde birçok
farklı inanışaen güzel haliyle görmekteyiz. Bunun da asıl nedeni bütün dinlerin temelinde sevgi,
saygı, barış ve hoşgörü olmasıdır. Bu güzel durum cennet topraklarımız üzerinde yaşamış olan
atalarımızın tarihimizin bugünlere kadar gelen topraklarımızla beraber korunması gereken en
önemli mirasımızdır. Ulu önder Atatürk’ümüzün “Yurtta Barış Dünyada Barış” sözü dünyaya
verilecek en güzel örnektir.
Can Bulut Şenel
İBN-İ SİNA
İbni Sina 980 yılında günümüzde Özbekistan sınırları
içerisinde yer alan Buhara yakınlarındaki Afşan
köyünde doğmuştur.İbni Sina, Kuşyar isimli bir
hekimin yanında tıp eğitimi almıştır.Matematik, hukuk,
mantık, felsefe ve tıbbı çok küçük yaşta öğrenmiş, 10
yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiş ve 16 yaşında ünlü
bir hekim olmuştur. İbni Sina kısa bir süre devrin
filozofu Natili'den dersler almıştır.İbni Sina henüz 19
yaşındayken doktor unvanı aldı ve bu alanda hiç ücret
almadan hastaları tedavi etti.İbni Sina tıp alanında
yaptığı çalışmalar ve incelemeler sonucunda
hastalıklara sebep veren gözle görülmeyen yaratıklar
olduğunu yani mikroplar olduğunu fark etmiştir.
Mikroskop’un olmadığı bu dönemde böyle bir şeyin
iddia edilmesi ise çok dikkat çekicidir.
BORA ÇEPER/6-B
İDV ÖZEL BİLKENT ORTAOKULU
DEĞERLER YOLCULUĞU
“SAYGI”
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti.Yanında çalıştğğı mütahhit'e;yapmış olduğu
ahşap ev inşa işini bırakmakeşi ve çocukları ile birlikte daha rahatdaha huzurlu bir hayat
sürme isteğinden bahsetti Müteahhit yıllardır birlikte çalıştığı emektar marangozunun işi
bırakma isteğine oldukça üzüldü fakat ondan kendine bir iyilik olarak son bir ev daha
yapmasını rica etti. Marangoz bu son olsun diye istemeye istemeye teklifi kabul etti ve işe
girişti.Ne varki gönlünün yaptığı işte olmadığı her ahlinden belliydi bundan dolayı baştan
savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı:ömrünü verdiği mesleğine böyle bir
eserle son vermek ne büyük bir talihsizlikti. Marangoz ev bittiğinde müteahhide teslim
etmek üzere kendisini çağırttı.İşveren evi gözden geçirmek için geldi şöyle baktıktan sonra
dış kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin."Dedi" Yıllardır süren emeklerinin
karşılığı benden sana hediye. "Marangoz şoka girdi ne kadar utanmıştı!Keşke yaptığı evin
kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu böyle yaparmıydı? Unutmayın! herkes kendi
hayatının marangozudur.Herkes gün be gün kendi hayatını inşa eder;bir çivi çakarakbir tahta
koyarak veya duvar dikerek...Evetbugün aldığınz kararlarortaya koydunuz davranışlarsarf
ettiğinz sözler yaptığnız hayırlar yarın yaşyacağınız evin malzemeleridir.Elinizden gelenin
açını değilfazlasını yapın ki o evin içinde uzun yıllar huzurlu yaşaya bilesiniz.
Değerli öğrencim, yukarıda verilen kısa öyküyü dikkate alarak, Sosyal Bilgiler dersinde
araştırmasını yaptığın meslek grubu işine neden saygı duymalı ve mesleğine saygı
duymazsa yaşanabilecek olumsuzluklar neler olabilir? Sorusunu yanıtlayacak bir
kompozisyon yazınız.
MESLEĞE SAYGI
Herkes mesleğine saygı göstermeli ki işini doğru yapsın. Ben mesleklerden hakemi seçtim.
Hakem işine saygı göstermeli ki parasını iyi kazansın. Bu yüzden hakemler antremanlara,
maçlara, zamanında gelmeli. Maçlarda taraf tutmamalı. Şike yapmamalı. Faul ve peneltıları
zamanında vermeli. Herhengi bir durumda haksızlık yapmamalı. Tembellik yapmamalı.
Hakemlerin asıl görevi maçı doğru bir şekilde yönetmektir.Ama bazı hakemler bunu
gerektiği gibi yapamamaktadır. Yalnızca para kazanmak adına hareket etmeden, insanların
önce kendilerine ve yaptıkları işe ardından tüm insanlara saygı göstermeleri gerekmektedir.
İDV ÖZEL BİLKENT ORTA OKULU
KAŞGARLI MAHMUT VİDEO DEĞERLENDİRME KAĞIDI
•
Kaşgarlı Mahmut, videoda nasıl tanıtılmaktadır?
İlk sözlük bilimcimiz, ilk dil bilimcimiz, ilk derlemecimizdir. Divan-ü Lügat'it Türk
adlı eserin yazarıdır.
•
Aynı zamanda bir Türk boyunun şeyhzadesidir.
Kaşgarlı Mahmut Divan-ü Lügat’it Türk adlı eserini hangi amaçla yazmıştır ve bu
eserde hangi bilgilere ulaşılmaktadır?
Kaşgarlı Mahmut bir Türk olmakla övünen bir araştırmacı ve dil bilimcidir.Bu eserde
farklı Türk Devletlerinin ve Türk boylarının kullandıkları kelimeleri ve dillerini anlatır.
Türklerin yaşıdıkları yerleşim yerleri hakkında bilgi verir. Türk dilinin ilk sözlüğüdür. İlk
Türkçe dilbilgisi kitabıdır. 1000 yıl öncesi Türklerin gelenekleri, yaşayış şekilleri,
inançlarını da anlatır. Türklerin ulusal takvimi, geçim kaynakları, hukuk sistemi, dokuma ve
el sanatları hakkında bilgi veren bir ansiklopedidir.
•
Bu çalışmada en fazla etkilendiğiniz bölümü gerekçesini belirterek yazınız.
Hayatının 20 yılını tüm Türk boylarını gezerek araştırma yapması ve 2 yıl
boyunca bu bilgileri derleyip bir kitap oluşturması beni en fazla etkileyen bölümüdür.
Sabrı ve çalışma azmi beni etkiledi.
•
Bu videoyu izlemek, size hangi bilgi ve değerleri kazandırdı? Örnek vererek
açıklayınız.
Önemli bir Türk yazarını ve onun önemli bir eseri hakkında bilgi sahibi oldum.
Örneğin tepük isimli Türk'lere özgü oyunun futbolun atası olduğunun öğrendim. Türk
dilinin ve medeniyetinin ne kadar eskiye dayandığını fark ettim.
öYKÜ üNAL/6-A