Ekim-Sayı: 139 - Adalet Bakanlığı
Transkript
Ekim-Sayı: 139 - Adalet Bakanlığı
Seslenis Ekim 2013 Yıl: 12 • Sayı: 139 • Ücretsizdir • Hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Yalnız bir şeye ihtiyacım vardır: Çalışkan olmak. Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım: Denetimli Serbestlik Semineri Antalya’da yapıldı Madde bağımlılığının rehabilitasyonunda ilgili kurumlarla işbirliğini önemsiyoruz “UYUŞTURCU ve Uyarıcı madde tedavisi ve denetimli serbestlik uygulamaları çalıştayı” 08-09 Ekim 2013 tarihlerinde Antalya Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Tesislerinde gerçekleştirildi. Adalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla düzenlenen çalıştayda uyuşturucu ve uyarıcı madde tedavisi ile denetimli serbestliğe ilişkin uygulamada yaşanan sorunlar tartışıldı ve sorunlara çözüm önerileri dile getirildi. Ayrıca, Sağlık Bakanlığına bağlı tedavi merkezleri ile denetimli serbestlik müdürlükleri arasındaki koordinasyonun sağlıklı yürütülebilmesi, uygulamalara ilişkin standartların belirlenmesi ve kurumlar arasında bilgi ve tecrübe paylaşımı gibi konular ele alındı. GENEL Müdür Enis Yavuz Yıldırım, uyuşturucunun toplumun geleceğinin de önündeki en önemli tehlikelerden ve en önemli felaketlerden birisi olduğunu ifade ederek, uyuşturucu ve uyarıcı madde tedavileriyle ilgili denetimli serbestlik tedbirlerinin başarıyla yerine getirilmesinin önemini vurguladı. 9’da Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Türkiye Adalet Akademisi (TAA) işbirliği ile 30 Eylül -01 Ekim 2013 tarihlerinde Antalya Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı tesislerinde ceza ve infaz hâkimleri ile infaz bürolarından görev yapan Cumhuriyet savcılarına yönelik olarak “Denetimli Serbestlik” konulu meslek içi eğitim semineri düzenlendi. 4’te Avrupa Konseyinde Ceza İnfaz Sistemi Örnek Uygulamaları Anlatıldı Avrupa Konseyi tarafından 29-30 Ekim 2013 tarihlerinde düzenlenen “Yaptırım ve Tedbirlere Muhatap Çocuk Hükümlülerin Topluma Entegrasyonu” konulu çok uluslu toplantı Fransa’nın Strazburg şehrinde gerçekleştirildi. 9’da Çocuk Eğitimevinde örnek çalışma gerçekleştirildi Türkiye Eğitim ve Sevgi Derneği tarafından Ankara Çocuk Eğitimevi Müdürlüğünde gerçekleştirilen projede, suça sürüklenmiş çocukların proje kapsamında her gün yaptıkları bir iyiliği, dernek tarafından kendilerine verilen günlüklerine yazmaları ve iyiliği yaşamlarında benimsemeleri hedeflendi. Proje kapsamında, etkinliğe 45 çocuk katıldı ve katılım sağlayan tüm çocuklara madalya lisanslı forma, spor ayakkabısı gibi bir çok ödül verildi. 8’de Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü KURUMSAL ÇALIŞMALAR VE DEĞERLER EĞİTİMİ Kıymetli mesai arkadaşlarım ve değerli okurlarımız. Zorluk denilen kavram, yaşamın tüm alanlarında kendini gösterse de, bu kavramın en bariz ve yaşayan örneğinin sizler olduğunun bilincindeyiz. Devamı 3’te Elektronik İzleme Proje Yönlendirme Toplantısı yapıldı Elektronik İzleme Sistemine Geçişte Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesinin 1. Proje Yönlendirme Komitesi Toplantısı Genel Müdürlük toplantı salonunda yapıldı. 5’te Kurumlardaki güvenlik tedbirleri değerlendirildi Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumları ile bir bölümü yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarındaki güvenlik tedbirleri ve alınması gereken önlemler ile ilgili olarak 0910 Ekim 2013 tarihleri arasında İzmir’de değerlendirme toplantısı yapıldı. 6’da FOCE Süt İşleme Tesisi törenle açıldı FOÇA Açık Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde kurulan FOCE Süt İşleme Tesisi 11 Ekim 2013 tarihinde yapılan törenle hizmete açıldı. 2013 yılında yaklaşık 3 milyon TL yatırımla,1500 metrekare kapalı alan üzerine kurulan, günlük 20 ton süt işlenen tesisin açılış törenine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş, Başsavcı Vekili Yusuf Arslan, İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Akar Karasu, Foça Kaymakamı Niyazi Ulugölge, Foça Cumhuriyet Başsavcısı Ali Zorlu, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Fatih Öztürk, Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmail Şahin ile bölge ceza infa kurumlarının müdürleri ile bazı üretici kurum temsilcileri ve Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu personeli katıldı. 8’de Seslenis Sayfa 2 Siirt E Tipi’nde çocuklarla kahvaltı etkinliği yapıldı Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 20/09/2013 tarihinde çocuk tutuklular için kahvaltı etkinliği düzenlendi. Saat 09:00'da başlayan kahvaltıya Siirt Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Bayar, Cumhuriyet Savcısı Ramazan Kepoğlu, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hulusi Yenişan, İkinci Müdürler Ali Yıldırım, Ekrem Taka, Kurum Öğretmeni Esen Varol, infaz ve koruma başmemurları ve tutuklu çocuklar katıldılar. Kahvaltı esnasında çocuklarla sohbet eden Başsavcı Bayram Bayar'ın sıcak diyaloğu dikkat çekti. Çocuk tutuklulardan Bilal Öneryıldız'ın sorduğu mantık sorusuna cevap veren Başsavcı Bayram Bayar'ın çocuklara sorduğu mantık sorusuyla devam eden sohbette çocuklar keyifli anlar yaşadılar. Çocukların futbolda iddialı olduklarını söylemeleri üzerine hâkim ve Cumhuriyet savcılardan oluşacak bir takımla futbol müsabakası yapılması kararlaştırıldı. Çok sıcak bir atmosferde geçen kahvaltıda sosyal-kültürel etkinliklerin önemine ve faydasına vurgu yapılarak, bu tür paylaşımların belirli aralıklarla yapılacağını ifade edildi. BAHÇE DUVARINA İŞLENEN SANAT 6. Uluslararası Resim Festivali “Dünyanın renkleri solmasın” etkinliği kapsamında Femin-Art uluslararası Kadın Sanatçılar Derneğine bağlı 60 kadın ressam tarafından Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu koğuş bahçe duvarları resimlerle süslendi. T rabzon’da 25 ülkeden 100 kadın sanatçının katılımıya düzenlenen 6. Uluslararası Resim Festivali “Dünyanın Renkleri Solmasın” Programı kapsamında, 3 Temmuz 2013 tarihinde Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda etkinlik gerçekleştirildi. Femin – Art Uluslar Arası Kadın Sanatçıları Derneği işbirliğiyle yapılan çalışma kapsamında, 60 kadın sanatçı tarafından bayan koğuşlarının havalandırma bahçeleri- nin duvarları yağlı boya resimlerle donatıldı. Görsel açıdan oldukça renkli nüansların işlendiği bahçe duvarları başka bir görünüm kazandı. TRT haber ekibi tarafından görüntülenen çalışmalar haber olarak izleyicilere aktarıldı. Yapılan bu işbirliğinden duyulan memnuniyeti dile getiren Femin – Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği Trabzon Genel Merkezi Başkanı Şükran Üst, Dernek yönetimi olarak böyle bir işbirliğinin içinde olmanın kendilerini son derece mutlu ettiğini belirtti. Duvar resimlerinin tamamlanmasının ardından Dernek yönetimi programa gösterdikleri destek ve katkılarından dolayı Cumhuriyet Savcısı Birol Çelik, Kurum Müdürü Selçuk Sucu, Kurum Öğretmeni Temel Metintaş ve İnfaz ve Koruma Başmemuru Nuray Çelik’e birer teşekkür plaketi takdim ettiler. Tekirdağ 2 No’lu T Tipinde tiyatro ve moral konseri gerçekleştirildi MUŞ E TİPİ’NDE BELGE DAĞITIM TÖRENİ DÜZENLENDİ Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda sertifika töreni ve müzik eğlence programı düzenlendi. Kurumumun konferans salonunda gerçekleştirilen programda Kalkınma Bakanlığı tarafından Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında finanse edilen, Muş İl Valiliği Koordinesinde Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Lale Kadın Derneğinin ortaklaşa yürüttüğü “Hamurlu Eller Bilgi Yönetiyor” isimli bilgisayar pro- Ekim 2013 jesi kapsamında kurulan bilgisayar laboratuarında açılan bilgisayar ofis programları kursu ile Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Ön Lisans ve Lisans diplomaları, Açık Öğretim Lisesinden mezun olanların diplomaları ve Halk Eğitim Merkezi Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü işbirliğiyle açılan mesleki eğitim kurslarını başarıyla tamamlayan hükümlü ve tutukluların kurs bitirme belgeleri tören ile dağıtıldı. ARAMIZDAN AYRILAN PERSONELİMİZ ADI VE SOYADI UNVANI KURUMU VEFAT TARİHİ AHMET ÇİNAR İKM AĞRI M TİPİ KCİK 9/10/2013 Vefat eden personelimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve mesai arkadaşlarına başsağlığı dileriz. EMEKLİ OLAN PERSONELİMİZ ADI VE SOYADI UNVANI KURUMU EM. DURUMU TARİHİ ABDULKADİR SÜTCÜ ERDOĞAN BÖYÜK FİKRET ASLANMİRZA ENGİN ÇALAPKULU OSMAN KAÇAR MUSTAFA TÜRK İKM İKM İKM İKM İKM İKM DİYADİN K1 TİPİ KCİK KIZILCAHAMAM KCİK AYDIN E TİPİ KCİK ESKİŞEHİR AÇIK CİK EREĞLİ (KONYA) B TİPİ KCİK İZMİR KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE MALULEN İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE 01/10/2013 01/10/2013 01/10/2013 04/10/2013 11/10/2013 31/10/2013 Ceza infaz kurumlarında uzun yıllar hizmet vererek, emekli olan personelimize teşekkür eder, bundan sonraki yaşamında sağlık ve mutluluk dileriz. Tekirdağ 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklulardan oluşturulan tiyatro grubu, Oyuncu-Yönetmen Oğuzhan Dağlar yönetiminde “Oto Gargara ve Cezaevi” adlı oyunları sahnelediler. Oldukça beğeni ile izlenen her iki oyunda izleyicilerden tam not aldı. Kurum İdaresinin girişimleri sonucu Tekirdağ yerel sanatçılarından OyuncuYönetmen Oğuzhan Dağlar’ın gönüllü olarak başlattığı ve yaklaşık iki ay süren çalışmalar sonrasında hazırlanan Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı “Oto Gargara” ile hükümlü Hakan Korkmaz’ın yazdığı “Cezaevi” adlı oyunlar, 30/09/2013-04/10/2013 tarihleri arasında dört gün süreyle sabah ve öğleden sonra olmak üzere toplamda sekiz kez sahnelendi. Oyunları yaklaşık 800 civarında tutuklu ve hükümlünün izlemesi sağlandı. Tiyatro oyunlarının hazırlık aşamala- rında tutuklu ve hükümlülere idari yönden gerektiği şekilde destek verilerek rahat ve huzurlu bir çalışma ortamı oluşturuldu. Etkili bir üslup ve ustalıkla sergilenen oyunların, hafta boyunca tutuklu ve hükümlüler üzerinde bıraktığı olumlu etki gözlerden kaçmadı. Tiyatro gösterilerinin ardından yine hükümlü ve tutuklulardan oluşan müzik grubu tarafından bir moral konseri verildi. 04/10/2013 tarihindeki programa Kurum Müdür Vekili Yusuf Gayır, Kurum 2. Müdürleri Sami Öztemel, Murat Karaca, Eyyüp Kabak, İdare Memuru Recep Odabaş, kurum personelleri ile tutuklu ve hükümlüler katıldı. Kurum Müdür Vekili Yusuf Gayır etkinlikte emeği geçenlere teşekkür ederken, Kurum olarak bu tür etkinlerin devam edeceğini söyledi. Gayır ayrıca Oyuncu-Yönetmen Dağlar’a katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi. Seslenis Ekim 2013 KURUMSAL ÇALIŞMALAR VE DEĞERLER EĞİTİMİ Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, yapmakta olduğunuz bu kutsal mesleğin sadece bir meslek olmaktan ziyade bir çok görev ve sorumluluğu da beraberinde getirdiği yadsınamaz bir gerçektir. Çünkü, ceza infaz kurumlarımızda görev yapan mesai arkadaşlarımız görevlerinin zorluğunun bilincinde olarak üzerlerine düşeni fazlasıyla yerine getirmektedir. Bu bağlamda siz değerli mesai arkadaşlarıma teşekkür etmek isterim. Ceza infaz kurumlarımızın gerek fiziki gerekse çalışma koşulları olarak iyileştirilmesi sürecinde bir takım çalışmalar yapmaktayız. Tutuklu ve hükümlülerin daha iyi şartlarda yaşayabilmesi için ülkemizin birçok yerinde modern ceza infaz kurumu inşaatlarının yapımı devam etmektedir. Yapımı devam etmekte olan bu kampüslerin tamamlanmasıyla ceza infaz kurumları daha modern ve daha iyi bir altyapıya kavuşacak, tutuklu ve hükümlüler için daha çok sosyal faaliyet alanı oluşacaktır. Bu amaçla Diyarbakır ve Şanlıurfa’da yeni ceza infaz kurumu yapımı için de çalışma başlatılmıştır. Diyarbakır’da 2 T tipi, 1 kadın, 1 çocuk ve 1 açık ceza infaz kurumundan oluşacak olan kampüsün inşaatı devam etmektedir. Kampüsün 2014 yılında faaliyete açılmasını hedefliyoruz. Ayrıca, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde T tipi ve açık ceza infaz kurumundan oluşan yeni ceza infaz kurumlarının inşaatı tamamlanma aşamasına gelmiştir. Bu iki kurumda 2013 yılı sonunda hükümlü barındırılması planlanmaktadır. Genel Müdürlüğümüz aynı zamanda mevcut ceza infaz kurumlarının iyileştirilmesi için de önemli bir çaba sarf etmektedir. Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda olası bir yangın ihtimaline karşı havalandırma ve duman tahliye sistemlerinin kurulması düşünülmektedir. Bu amaçla Gazi Üniversitesinden 1 profesör ve 2 doçent ile birlikte adalet uzman yardımcıları Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulunmuştur. Kurulması düşünülen sistemler için röleve çalışmalarına başlanmış olup süreç devam etmektedir. Değinmek istediğim bir konu ise ceza infaz kurumlarımızda görev yapan personel üniformalarının iyileştirilmesi çalışmasıdır. Bilindiği üzere 17.08.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni Personel Kıyafet Yönetmeliği neticesinde kullanıma sunulan üniformalar hakkında yapılan geri bildirimler neticesinde tişört, pantolon ve montların teknik ve kullanım özelliklerinin yeterli olmadığı fark edilmiş ve eksikliklere kalıcı bir çözüm sağlanması amacıyla daha profesyonel bir destek ile çalışmaların sürdürülmesine karar verilmiştir. Bu amaçla Gazi Üniversitesi Rektör Danışmanı, Mesleki Eğitim Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda Sanat ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şule Çivitçi başkanlığındaki heyetten danışmanlık alınması için protokol imzalanmıştır. Öncelikli olarak yazlık ve kışlık tişört renklerinin personelce seçilmesi gerektiği düşünülmüş ve yaklaşık 35.000 kişinin katılımıyla düzenlenen anket neticesinde kışlık tişörtlerin koyu lacivert, yazlık tişörtlerin ise açık mavi olmasına karar verilmiş ve bu renkler üzerinden üretime devam edilmiştir. Şikâyetlerin büyük çoğunluğunu oluşturan kalıp ve ölçüler ile ilgili olan hususlara çözüm bulmak adına ve üretim aşamasının yerinde incelenebilmesi maksadıyla Kütahya E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğüne 3 günlük çalışma ziyareti yapılmıştır. Çalışma ile tişört yaka boyutlarının düzgün olmaması, dikiş kalitesinin kötü olması, boy, omuz ve yaka genişliklerinin uygun olmaması ve yakaların düzgün sabitlenememesi gibi bir kısım hatalar tespit edilerek düzeltilmesi sağlanmıştır. Çalışmamızın ikinci aşaması olan üniformaların kumaş kalitelerinin iyileştirilmesi maksadıyla (Yıkama sonrası yaşanan boyut değişikliği veya kullanım sonrası yaşanan renk solmalarının önlenmesi gibi) entegre olarak çalışan İzmir, İstanbul ve Kahramanmaraş’taki bazı tekstil firmalarıyla gerek davet edilerek gerekse tesisleri ziyaret edilerek üretime esas olacak kumaşın deneme çalışmaları için işbirliğine gidilmiştir. İşbirliğinin akabinde Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğüne 4 günlük çalışma ziyareti gerçekleştirilmiştir. Pantolonlarla ilgili şikâyetlere çözüm oluşturulmuş, atölye çalışanlarına eğitim verilmiştir. Personelce yapılan tüm geri bildirimler dikkate alınarak, belirtilen sorunlar personel üzerinde müşahade edilip, gerekli çözümler hayata geçirilmiştir. Daha önce sadece Kütahya E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda oluşturulan bayan personel kalıpları Sinop E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda da oluşturulmuştur. Ayrıca üretime esas kumaşların deneme çalışmalarının yürütülebilmesi için Edirne’deki mensucat fabrikası yetkilileri kuruma davet edilmiş, yapılan görüşmeler ve tesis ziyaretleri sonrasında gerekli işbirliği sağlanmıştır. İlerleyen süreçte kurumun tekstil atölyelerinde görevli personelin belirli zamanlarla buralarda uygulamalı eğitimler alabilmesi yönünde yetkililer ile görüşmeler yapılmıştır. Zor ama kutsal olan bu görevi başarıyla yerine getiren mesai arkadaşlarımızın özellikle üniformalarının gerek çalışma koşullarına uyumu gerekse hareket kabiliyeti açısından en uygun biçimde hazırlanması bizim temeldeki düşüncemizdir. Bu noktada çalışmalarımız devam etmektedir. Bu ayki yazımda değinmek istediğim son konu ise Kişisel Gelişim ve Değerler Eğitimi Projesidir. Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi, eğitime yönelik faaliyetlerin uzman kurum personeli tarafından profesyonel, işlev- Sayfa 3 sel ve bilimsel olarak yürütülmesi, ayrıca hükümlülerin kurumda bulundukları süre içinde belirlenen eğitim modeline uygun bir infaz rejimine tabi tutulması günümüzde modern infaz anlayışının bir gereği olarak kabul edilmektedir. Hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak kişisel gelişim eğitimlerinin, evrensel ve insani değerlerin gelişimine yönelik eğitimlerin, infaz sürecinin başarısına, ceza infaz kurumlarının iç huzuruna, hükümlü ve tutukluların salıverilme sonrası topluma kazandırılmalarına olumlu yönde katkı sağlayacağında şüphe yoktur. Milli Eğitim Bakanlığı da son bir kaç yıldır okullarda Değerler Eğitimi vermekte olup başarılı dönüşler alındığı çeşitli medya organlarında da haberlere konu olmuştur. Genel Müdürlüğümüzce 2014 yılının değerler yılı olarak kabul edilmesi ve kurumlarda yürütülen eğitim ve iyileştirme çalışmalarında Değerler Eğitimi kapsamındaki aktivitelerin artırılmasına yönelik çalışmalara başlanmıştır. Bu çalışmalar kapsamında öncelikle çeşitli üniversiteler ve Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile işbirliğine gidilmiştir. Yapılan işbirliği sonucunda Milli Eğitim Bakanlığı da bizim projemizle paralel olacak şekilde Halk Eğitim Müdürlükleri eli ile uygulanmak üzere Değerler Eğitimi modülleri oluşturmaya yönelik çalışmalar başlatmıştır. Projenin hayata geçirilmesi için, 25-26 Nisan 2013 tarihlerinde Ankara Eğitim Merkezimizde çeşitli kurumlarda görev yapan öğretmenlerimizden oluşan bir grupla ilk çalıştay yapılmıştır. Bu çalıştay sonucunda proje takvimi, yıllık değer takvimi, aylık işlenecek konu başlıkları, yürütülecek aktiviteler için ihtiyaç duyulan materyallerin temini amacıyla görev paylaşımı yapılmıştır. Yine 04-08 Kasım 2013 tarihlerinde Ord. Prof.Dr. Sulhi Dönmezer İstanbul Eğitim Merkezinde Eğitici Eğitimi yapılmıştır. Bu eğitime Yetişkinlerde Değerler Eğitiminde çalışmaları bulunan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Salih Zeki Genç eğitici olarak katılmıştır. Ayrıca Değerler Eğitiminin uygulayıcıları olan 220 ceza infaz kurumu öğretmenlerine 02-06 Aralık 2013 tarihinde Afyonkarahisar’da uygulayıcı eğitimi verilecektir. 2014 yılı Değerler Yılı çalışmasının uygulamaya geçmesiyle, ceza infaz kurumlarında gerçekleştirilen sosyal-kültürel faaliyetler ve kurum öğretmenlerinin bireysel çabası ile yürütülmekte olan kişisel gelişim çalışmaları artık evrensel insani değerlere odaklı ve iyileştirme merkezli bir yapıya bürünecektir. Böylesine önemli bir projenin hayata geçirilmesinde kurum idarecilerine, eğitimden sorumlu birimlere ve tüm personelimize büyük görev düşmektedir. Bu sorumluluğun bilinci ile tüm personelimizin projeye elinden gelen katkıyı sağlayacağı inancındayım. Hepinize çalışmalarınızda başarılar dilerim. Bolu’da resim ve el sanatları sergisi düzenlendi Bolu T Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Mobilya ve Sedef Atölyelerinde üretilen ürünlerin ve hükümlü ve tutukluların el emeği ve göz nuru ürünlerinin yer aldığı 2013 yılı Resim ve El Sanatları Sergisi 9 Ekim 2013 tarihinde Bolu Bağışçılar Vakfının katkılarıyla Necip Fazıl Kültür Merkezi Sergi Salonunda açıldı. Açılışa Bolu Vali Yardımcısı Sayın Necdet Özeroğlu, Bolu Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yurtseven, Bolu Adalet Komisyonu Başkanı Selfet Giray, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Bolu Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar, İl Jandarma Komutanı Albay Cengiz Yıldız, Bolu Cumhuriyet Savcısı Adnan Gümüş, Bolu Bağışçılar Vakfı Başkanı Şerafettin Erbayram, Bolu T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mehmet Sürgün, Kurum ikinci müdürler, Kurum personeli ve davetliler katıldı Açılışta konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yurtseven, Ceza İnfaz Kurumunda kalmakta olan hükümlü ve tutukluların el emeği ve göz nuru ile hazırladıkları ürünleri sergilemek ve ziyaretçilerle buluşturmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, emeği geçenlere teşekkür ettiğini belirtti. Davetliler sergiyi gezerken oldukça etkilendikleri görüldü. Özellikle tablolar ve sedef ürünleri oldukça beğeni topladı. Sergide ebru tablolar ve süs eşyaları da görülmeye değerdi. Sayfa 4 Seslenis DS Etkinlik Ekim 2013 “Denetimli Serbestlik” konulu seminer Antalya’da yapıldı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Türkiye Adalet Akademisi (TAA) işbirliği ile 30 Eylül - 01 Ekim 2013 tarihlerinde Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Antalya Tesislerinde ceza ve infaz hâkimleri ile infaz bürolarından görev yapan Cumhuriyet savcılarına yönelik olarak “Denetimli Serbestlik ” konulu meslek içi eğitim semineri düzenlendi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Türkiye Adalet Akademisi (TAA) işbirliği ile 30 Eylül - 01 Ekim 2013 tarihlerinde Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Antalya Tesislerinde ceza ve infaz hâkimleri ile infaz bürolarından görev yapan Cumhuriyet savcılarına yönelik olarak “Denetimli Serbestlik” konulu meslek içi eğitim semineri düzenlendi. İki gün süren seminerde denetimli serbestlik ile ilgili olarak katılımcılara çeşitli sunumlar yapıldı. Seminere Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yüksel Hız, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Daire Başkanları İbrahim Usta ve Remzi Gemici, tetkik hakimleri ile alanında uzman bilim adamları katıldı. Seminerde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül “Denetimli Serbestlik Sistemi, Teşkilat Yapısı ve Personel” konu başlığı altında bir konuşma yaparken, Denetimli Serbestlik Daire Başkanı İbrahim Usta ise Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı Tetkik Hâkimleri Burhan Alıcı ve Esat Işık ile birlikte “Denetimli Serbestlik Kararları ve İnfazı” başlığı altında sunumlarını gerçekleştirdiler. Seminerde ayrıca Asayiş ve Güvenlik Daire Başkanı Remzi Gemici tarafından “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ve Güvenlik Sorunları” Yargıtay 10. Ceza Dairesi Tetkik Hâkimi Ender Şener tarafından “Tedavi Denetimli Serbestlik Kararlarında Yargıtay Uygulamaları”, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Arıkan tarafından “Madde Bağımlıları ile Çalışma”, Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kültegin Ögel ve Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı Sosyoloğu Mahmut Ünver tarafından “Denetimli Serbestlikte Risk ve İhtiyaç Değerlendirmesi”, Denetimli Serbestlik Daire Başkanı İbrahim Usta, Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı Tetkik Hâkimi Adem Bayrak ve Ankara İnfaz Hâkimi Dr. Zeki Yıldırım tarafından “Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanarak Cezaların İnfazı Müessesesi”, Asayiş ve Güvenlik Daire Başkanlığı Tetkik Hâkimi Ekrem Bıyık tarafından ise ‘‘Hükümlülerin Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma İşlemleri’’ konulu sunumlar yapıldı. Ermenek’te ‘Suçu Kendimizde Aramak’ konulu seminer gerçekleştirildi Ermenek Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde, 04.10.2013 tarihinde Ermenek İlçe Müftüsü Mehmet Seven tarafından gerçekleştirilen “Suçu Kendimizde Aramak” konulu seminere Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personeli ve yükümlüler katıldı. İlçe Müftüsü Seven, ilk önce yapılanın hata olduğunu kabul etmek gerektiğini söyleyerek, “Hatayı kabul etmek bir başlangıçtır. Suçu karşı taraftan önce kendimizde aramalıyız. Yapılan hatalar sonunda ders almalıyız. Ders almadıktan sonra yapılan hataları anlamanın bir önemi kalmamaktadır.” şeklinde konuştu. Ceza infaz kurumundan çıktıktan sonra yeni bir hayata başlanmasını tavsiye eden Seven, şöyle devam etti: “Önceki hatalar geride bırakılmalı. Bizi suça iten bir durum ile karşılaştığımız zaman eski hatalar hatırlanmalı ve tekrar aynı hatalar yapılmamalıdır. Kötü bir olay yaşadığımız zaman karşı tarafı suçlamak yerine dönüp hatayı kendimizde aramalıyız. Bu durum daha sağlıklı düşünmemize yardımcı olacak ve bizi kötü sonuçlardan kurtaracaktır.” Sincan DSM’de Yükümlülere Doku ve Organ Nakli konulu seminer verildi Seydişehir Denetimli Serbestlikte “Hayır Diyebilme” Semineri Hükümlüleri topluma kazandırma ve yeniden suç işlemelerini önleme adına Seydişehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce eğitim ve iyileştirme faaliyetleri kapsamında Seydişehir Milli Eğitim Müdürlüğüyle işbirliği başlatılan seminerler devam ediyor. Bu amaçla Rehber Öğretmen Hatice Ustaoğlu tarafından 8 Ekim Salı günü “Hayır Diyebilme” konulu bir seminer düzenlendi. Seydişehir Adliyesi Konferans salonunda gerçekleştirilen seminerde Denetimli Serbestlik Müdürü Ruhşen Doğan, Öğretmen Murat Özer ve Özlem Kiraz ile İnfaz Koruma Memuru Hüseyin Usta da hazır bulundu. Eğitim iyileştirme faaliyetleri kapsamında hükümlüleri topluma kazandırma adına yapılan seminere 55 hükümlü katıldı. Sincan Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde 09.10.2013 tarihinde Denetimli Serbestlik Kanunu kapsamında infazı devam eden hükümlülere Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Doku ve Organ Nakli Koordinatörleri tarafından “Doku ve Organ Naklinin Önemi” konulu bir seminer verildi. Doku ve organ bağışı Bolvadin Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde öfke kontolü çalışmaları Bolvadin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü 6291 sayılı Yasa gereğince koşullu salıvermelerine 12 aydan az kalan hükümlüleri topluma kazandırmak amacıyla yapılan rehberlik iyileştirme çalışmalarına devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamında öfke kontrolü 1. grup çalışması Sosyolog Hayriye Kutluata tarafından başlatılmış olup, 2. grup çalışması Öğretmen İrfan Aldığ tarafından ilerleyen tarihlerde başlatılacak. Bu çalışmanın amacı yetersiz öfke kontrolünün bir risk faktörü olarak tespit edildiği durumlarda öfke kontrolünün önemine ilişkin farkındalık yaratmak, daha sonra uygulanacak olan farklı programlar için bir temel oluşturmak ve katılımcıları öfkeye yol açan süreçler ve kişinin kendi davranışlarını izlemesi konusunda bilinçlendirmek. Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde etkinlikler devam ediyor hakkında bilinmesi gerekenler ile kimlerin bağış yapabileceği ve, kimlerin alıcı olabileceğinin anlatıldığı seminerde organ bağışının kurtardığı hayatlarla ilgili olarak çeşitli slayt, fotoğraf ve broşürler izleyicilerle buluşturuldu. Oldukça dikkatle izlenen seminerin katılımcılar açısından büyük beğeni topladığı gözlendi. Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından ceza infaz kurumlarından salıverilerek denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilen yükümlülerin iyileştirilmesi ve topluma kazandırılması amacıyla yapılan grup çalışmaları ve seminerler yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu kapsamda Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Öğretmeni Ömer Öz, Sosyolog Mustafa Canan ve Hilal Yeşim Manap’ın koordinatörlüğünde 04.10.2013 tarihinde düzenlenen seminerde Mevlana Üniversitesi Uzman Psikolojik Danışmanı Sayın Aziz Yıldırım tarafından yükümlülere “Stresle Başa Çıkmanın Yolları” konusunda bilgiler verildi. Oldukça yararlı bilgilerin aktarıldığı seminere Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personeli ve hükümlüler katıldı. Ekim 2013 Seslenis DS Etkinlik Sayfa 5 Midyat’ta 48 öğrenciye ücretsiz dershane desteği Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığınca 2013 yılı sosyal destek programı (SODES) ve Kalkınma Bakanlığınca finanse edilen, Mardin Valiliğinin iş birliği ile organize edilen ‘Toplum ile Barışma ve Kaynaşma’ projesi kapsamında dezavantajlı gruplara eğitim desteği vermeyi amaçlayan bir dizi çalışmanın ilk adımı atıldı. Düşük gelir grubunda bulunan, eski hükümlü çocukları ve suça sürüklenen çocuklardan mezun olmuş olan ve lise son sınıf düzeyinde eğitimine devam eden 48 öğrenciye dershane desteği sağlanması planlanan çalışma, gerekli prosedür ve ihale süreçlerinin bitimi ile başladı. Yapılan ihaleyi kazanan Final Dershanesi ile Midyat Denetimli Serbestlik Müdürlüğü arasında imzalan sözleşme ile öğrenciler 20132014 eğitim öğretim döneminde dershaneye başlayacaklar. Proje ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Proje Koordinatörü Veysi Gültekin, proje ile dezavantajlı ve belli imkanlardan yoksun kişi ve öğrencilerin imkanlarının artırılması, akran ve diğer gruplar ile aralarında ki eşitsizliğin giderilmesi ile hedef grupların fırsatlardan yararlanmasını amaçlandığını belirtti. Midyat Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Küçükyumuk ise proje ile ilgili açıklamalarda bulunarak öncelikle projede emeği olan Mardin Valiliğine ve diğer ilgili kişilere teşekkür etti. Projenin çok önemli ve anlamlı olduğuna işaret eden Küçükyumuk öğrencilere tanınan bu imkanın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Program Midyat Denetimli Serbestlik Müdürü Hasan Çini ve Final Dergisi Dershaneleri Midyat Şube yetkililerinin dershane sözleşmesini imzalamalarıyla son buldu. 48 lise son sınıf öğrencisinin dershane giderleri proje tarafından karşılanacak. Ayrıca öğrencilere Denetimli Serbestlik Müdülüğünde de periyodik aralıklarla rehberlik amaçlı seminerler verilerek öğrencilerin motivasyonlarının ve bilgi birikimleri ile sağlıklı karar alma becerilerinin artırılması amaçlanıyor. Elektronik İzleme Proje Toplantısı yapıldı Elektronik İzleme Sistemine Geçişte Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi ile ilgili 1. Proje Yönlendirme Komitesi Toplantısı Genel Müdürlük toplantı salonunda yapıldı. 12 Kasım 2013 tarihinde yapılan toplantıya Ceza Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Denetimli Serbestlik Daire Başkanı İbrahim Usta, Tetkik Hâkimi Burhan Alıcı, Tetkik Hâkimi Esat Işık, Şube Müdürü Bülent Özdek, Öğretmen Hakkı Saraç ile Merkezi Finans İhale Birim Uzmanı M. Taha Günay, Merkezi Finans İhale Birim Uzmanı Selcan Akkaya, AB İşler Uzmanı İrem Özgür, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonundan Ayşe Nur Önsoy katıldı. Toplantıda gündeme ilişkin konular ele alınırken, proje çalışmaları ile ilgili olarak Genel Müdür Yıldırım’a bilgi verildi. Ordu DSM’de iyileştirme çalışmaları devam ediyor Ordu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce rehberlik ve iyileştirme çalışmaları kapsamında hazırlanan yıllık çalışma planı ve hazırlanan plan kapsamında, rehberlik ve iyileştirmesi yapılan tüm yükümlülerin denetimli serbestlik süresi içerisinde katılması gereken programlar kendilerine tebliğ edilerek çalışmalara başlandı. Çalışma Planı kapsamında; Sigara, Alkol ve Madde Bağımlılığı Farkındalık Programı (SAMBA), Öfke Kontrolü Programı ve Genel Suçlu Davranış Müdahale Programı oturum faaliyetleri Müdürlükte yoğun bir program çerçevesinde uzmanlar tarafından sürdürülüyor. Grup çalışma programlarının bitiş tarihlerini kapsayacak şekilde yıl içerisinde grup çalışma programı katılım belgelerinin yükümlülere dağıtılması için sertifika törenleri yapılması planlanıyor. Salihli DSM’de açıköğretim programları tanıtıldı Salihli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nce ceza infaz kurumundan tahliye edilerek haklarında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilen kişilere yönelik eğitim ve iyileştirme faaliyetleri devam ediyor. Salihli Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Mithat Akyüz, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nde görevli Sosyolog Ecem Sultan Şanlı ve Denetleme Memuru Hakan Ovat tarafından 17.09.2013 tarihinde "Açıköğretim Programları" konulu bir seminer düzenlendi. Açıköğretim sisteminin işleyişi ve bu sistemde yükümlülerin alabilecekleri eğitim ile ilgili bilgilerin aktarıldığı seminerin oldukça faydalı olduğu gözlendi. Sayfa 6 Seslenis G ündem Ekim 2013 Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım’a, Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir, İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Yusuf Arslan ve Cumhuriyet Savcısı Yusuf Kızıltuğ eşlik etti. Yapımı devam eden denetimli serbestlik müdürlüğü binasındaki inşaat çalışmalarını yerinde inceleyen Yıldırım, çalışmalarla ilgili yetkililerden detaylı bilgi aldı. GENEL MÜDÜR YILDIRIM İZMİR DSM’DE İNCELEMELERDE BULUNDU Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan ve Cumhuriyet Savcısı Yusuf Kızıltuğ’dan oluşan heyet, 11/10/2013 tarihinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünü ziyaret ederek çeşitli incelemelerde bulundu. Denetimli serbestlik hizmetlerinin etkin şekilde sürdürülmesi amacıyla kapatılan Çocuk Eğitimevi binasının İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne tahsisi sonrası devam eden inşaat çalışmalarını inceleyen Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyet, devam eden çalışmalarla ilgili olarak yetkililerden bilgi aldı. Heyet daha sonra İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü yetkilileri ve personeli ile bir toplantı gerçekleştirdi. İzmir’de denetimli serbestlik hizmetleri ve geleceğe yönelik planların masaya yatırıldığı toplantıda konuşan Yıldırım, denetimli serbestlik hizmetlerinin etkin biçimde sürdürülebilmesi için kurum personelinin etkin ve özverili olması gerektiğini belirtti. Hali hazırda inşaat çalışmaları sona erdikten sonra denetimli serbestlik alanında daha güzel hizmet sunulacağına inandığını kaydeden Yıldırım, ayrıca özverili çalışmalarından dolayı denetimli serbestlik müdürlüğü personeline teşekkür etti. ‘Ceza İnfaz Kurumlarındaki Güvenlik Tedbirleri’ konulu toplantı İzmir’de yapıldı Ceza infaz kurumlarındaki güvenlik tedbirleri ve alınması gereken önlemler, Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım’ın başkanlığında yapılan toplantıda masaya yatırıldı. Toplantıda gündeme ilişkin konularla ilgili çeşitli sunumlar yapıldı. Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumları ile bir bölümü yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarındaki güvenlik tedbirleri ve alınması gereken önlemler ile ilgili olarak 09-10 Ekim 2013 tarihleri arasında İzmir Euphoria Otelde değerlendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir, Daire Başkanları Remzi Gemici ve Yılmaz Çiftçi, Tetkik Hâkimleri Mehmet Özalp, Hasan Saraç, Hasan Özdemir, Ömer Bozoğlu ve Şube Müdürü Abdullah Yalçın ile 28 ceza infaz kurumu müdürü ile birlikte bağlı oldukları Cumhuriyet Başsavcıları ve cezaevinden sorumlu Cumhuriyet savcıları katıldı. Toplantıda Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir ve Daire Başkanı Remzi Gemici, katılımcılara ceza infaz kurumlarındaki güvenlik tedbirleri ve alınması gereken önlemler ilgili ‘5. Uluslararası Risk Altında ve Korunması Gereken Çocuklar Sempozyumu’ gerçekleştirildi 1-3 Kasım 2013 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilen 5. Uluslararası Risk Altında ve Korunması Gereken Çocuklar Sempozyumuna 412 kişi katıldı. 138 adet sözlü, 37 adet de poster bildirisinin sunulduğu Sempozyumda iki ayrı çalıştay gerçekleştirildi. “Çocuk ve Şiddet: Toplumsal Şiddetin Cenderesinde Çocuklar” temalı Sempozyuma ayrıca 32 farklı ülkeden çocuk alanında araştırma yapan uzmanlar katıldı. Ayrıca gelecek yıl gerçekleştirilecek Sempozyumunun ana teması olarak “Çocuk Adalet Sistemi: Cezalandırmaktan Onarmaya Yeni Arayışlar” olarak belirlendi. Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer Sempozyumdaki bildirisinde; Av- rupa ve Amerika Birleşik Devletlerindeki suça sürüklenen çocuklar ve bu çocukların rehabilitasyonu konusunda gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdikten sonra, Ülkemizdeki çocuk kapalı ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde yürütülen çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Kamer konuşmasında; suça sürüklenen çocuklar ile ilgili çalışmaların temelini çocuğun ihtiyacını belirleyen “Bireyselleştirilmiş İyileştirme Sisteminin” oluşturduğunu ve bu kapsamda çocukların ihtiyaçları doğrultusunda rehabilitasyon sürecinin yapılandırıldığını, bu çalışmalarda ailenin ve sivil toplum kuruluşlarının desteğinin alındığını, bu sistemin uygulamada son derece olumlu sonuçlar verdiğini ifade etti. bilgi verdiler. Konuşmaların ardından katılımcılar 4 grup halinde yapılacak genelge ve yönetmelik değişiklikleriyle ilgili çalışma yaptılar. Toplantının ikinci gününde grup çalışmalarının değerlendirilmesi yapılırken, toplantı grup temsilcileri tarafından katılımcılara yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmesiyle son buldu. Ekim 2013 Seslenis G ündem Sayfa 7 Genel Müdür yıldırım Antalya dsm’yi ziyaret etti C eza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sayın Enis Yavuz Yıldırım Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünü ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Genel Müdür Yıldırım’a ziyareti esnasında Genel Müdür Yardımcısı Cevat GÜL, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar ve Cumhuriyet Savcısı Ertan Ünsal eşlik etti. Grup Çalışma Odası 1’de, Denetimli Serbestlik Uzmanı Murat Öncül tarafından verilen “Genel Suçlu Davranışı Müdahale Programı” nın 5’inci oturumuna katılan Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyet, burada grup çalışmasını bir müddet izledikten sonra, grup çalışmasına katılan yükümlülerden, burada öğrendikleri bilgilerin günlük hayatlarında işlerine yarayıp yaramadığı ve genel olarak uygulanan programın faydalı olup olmadığı hususunda bilgi aldı. Daha sonra sırasıyla grup çalışmaları devam eden; Grup Çalışma Odalarını gezen ve sürdürülen eğitimleri yerinde izleyen Yıldırım, denetimli serbestlik uzmanları ve yükümlülere başarılar diledi. Antalya Denetimli Serbestlik Müdürü Yavuz Kaya tarafından Genel Müdür Yıldırım ve beraberindekilere, müdürlüğün genel durumu ile faaliyetleri ve yapılması planlanan çalışmalar hakkında bir sunum yapıldı. Sunumun ardından Yıldırım ve beraberindeki heyet, yapılan çalışmalarla ilgili memnuniyetlerini dile getirerek Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden ayrıldılar. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ve beraberindeki heyet, Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünü ziyaret ederek, denetimli serbestlik çalışmalarını yerinde gördü. Genel Müdür Yıldırım, müdürlükteki birimleri gezerek, devam etmekte olan grup çalışmasına katıldı. GENEL MÜDÜR YILDIRIM, YENİ ATANAN MÜDÜRLERİ MAKAMINDA KABUL ETTİ Genel Müdür Yıldırım Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar ve Ceza İnfaz Kurumu Savcısı Ertan Ünsal'dan oluşan heyet 09.10.2013 tarihinde Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Ziyaret sırasında Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım’a kurumdaki çalışmalar, yapılması düşünülen projeler ve genel işleyiş hakkında, Kurum Müdürü Şeref Tatlı tarafından bilgi verildi. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım ve beraberindeki heyet, kurs alanlarında,dersliklerde ve iş atölyelerinde incelemelerde bulunarak kurslara katılan tutuklu ve hükümlülerle sohbet etti. Daha sonra kurumda bulunan çocuk kreşini ziyaret eden heyet, okul öncesi sınıfındaki çocuklarla yakından ilgilendi. Çocuklarla bir süre sohbet edip hatıra fotoğrafı çektiren Yıldırım ve beraberindeki heyet, daha sonra kurum personeli ile toplantı gerçekleştirdi. Personellerin taleplerini, sorunlarını ve önerilerini dinleyen Genel Müdür Yıldırım,sorunların çözümü konusunda ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini belirtti. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım yeni atanan ceza infaz kurumu müdürlerini makamında kabul ederek bir süre görüştü. Görüşme de yeni atanan kurum müdürlerine hayırlı olması temennisinde bulunan Genel Müdür Yıldırım, ceza infaz kurumlarındaki işleyiş ile teoride yapılması gerekenlerle ilgili bilgiler aktararak kurum müdürlerinden beklentilerinin yüksek olduğunu ifade etti. Ceza infaz kurumlarının sadece bir cezalandırma mekanı olmadığını kaydeden Yıldırım, kurumların suçluyu ıslah etme, yeniden topluma kazandırma ve suçu önleme kurumu olarak da görülmeye başlandığını, bu nedenle ceza infaz kurumu müdürlerinin insan haklarına saygılı, hükümlü ve tutukluların ıslahına yönelik bir yönetim sergilemeleri gerektiğini vurguladı. Kabulde kurum müdürleri ceza infaz kurumları ile ilgili görüş, öneri ve taleplerini ilettiler. Sayfa 8 G ündem Seslenis Ekim 2013 FOCE Süt İşleme Tesisi törenle açıldı F oça Açık Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde kurulan FOCE Süt İşleme Tesisi 11 Ekim 2013 Cuma günü yapılan törenle hizmete açıldı. 2013 yılında yaklaşık 3 milyon TL yatırımla,1500 metrekare kapalı alan üzerine kurulan, günlük 20 ton süt işlenen tesisin açılış törenine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş, Başsavcı Vekili Yusuf Arslan, İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Akar Karasu, Foça Kaymakamı Niyazi Ulugölge, Foça Cumhuriyet Başsavcısı Ali Zorlu, Cezaevlerinden Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Fatih Öztürk, Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmail Şahin, bölge ceza infa kurumlarının müdürleri ile bazı üretici kurum temsilcileri ve Foça açık Ceza İnfaz Kurumu Personeli katıldı. Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve Foça Açık Cezaevini tanıtıcı video sunumunun ardından açılış konuşmasını İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş yaptı. Tesisin gerçekten iddialı, birinci sınıf modern bir tesis olduğunu, ürünlerinin satış reyonlarında ciddi oranda talep gördüğünü belirten İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş, bu tur tesislerin ülkeye olduğu kadar burada kalan hükümlülerin sosyal hayata uyum süreçlerine ve meslek edinmelerine büyük katkı yaptığını dile getirdi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da konuşmasında çağdaş infaz anlayışının hükümlü ve tutukluların dört duvar arasında tutulmasıyla değil sosyalleşerek, üretime katılarak sağlanması yönünde olduğunu belirtti. Genel müdürü Enis Yavuz Yıldırım, hükümlü ve tutukluların dört duvar arasında cezalarını infaz etme anlayışından ülkemizin de diğer tüm çağdaş ülkeler gibi çıktığını vurgulayarak “Bu gün bu tesisler tamamen bu amaca hizmet etmek üzere inşa edilmişlerdir. Türkiye’de hali hazırda 233 iş yurdu müdürlüğü bünyesinde 10 bine yakın tutuklu ve hükümlü faaliyetlere katılarak bir meslek öğrenmekte ve üretime aktif olarak katılmaktadırlar. Bu rakam yılda 27 bini bulmaktadır. Yani biz bu kadar kişiyi cezasının infazı içerisinde üre- time katıyoruz, sosyalleşmelerini ve sosyal hayata hazır hale gelmelerini temin ediyoruz” dedi. Ceza infaz kurumu ve buralarda tesis yapmakla övünmediklerinin altını çizen Yıldırım “Bizler cezalarını infaz eden hükümlü ve tutukluların daha insani koşullarda barınabilecekleri yapılarla ve hayata daha iyi hazırlanabilecekleri iş yurdu atölyeleri ve bu tür tesisleri yapmakla övünüyoruz. Buradaki insanlar yarın sokaklarımızda iç içe yaşayacağımız bizim insanlarımız. Biliyoruz ki üretime yönelen eller bir daha asla suç işlemezler” şeklinde konuştu. Bugün itibariyle Türkiye’de 138 bin 901 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, bu rakamın üzerinde iyi çalışılması gereken bir büyüklüğü ifade ettiğini hatırlatarak “Adalet Bakanlığı’nın genel politikası içinde bizler bu büyük grubu hayata hazırlamanın çabası içindeyiz ve olmaya devam edeceğiz. Tesislerimiz çevremizde bu sahada çalışan vatandaşlarımıza da örnek teşkil edecek güzellikte tesisler olmuştur. Bu da bizim isimlendirmediğimiz bir başka misyonumuz olmuştur. Başta İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Foça açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, kurumumuza ve memleketimize hayırlı olsun” diye konuştu. Konuşmaların ardından tesisin açılış kurdelesini kesen heyet, daha sonra tesis içerisinde incelemelerde bulundu. 1500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu modern tesiste günlük 20 ton süt işlenmekte olup, pastörizasyon alanı, 3 inkübasyon odası, 3 peynir odası, tereyağı odası, 2 paketleme odası, 4 adet soğuk hava deposu, 1 adet laboratuar, kimyasal madde deposu, sarf malzeme deposu, süt alım ünitesi ve buhar kazanı odası bulunuyor. Türkiye Eğitim ve Sevgi Derneği işbirliğiyle Ankara Çocuk Eğitimevinde örnek bir çalışma gerçekleştirildi Türkiye Eğitim ve Sevgi Derneği tarafından Ankara Çocuk Eğitimevi Müdürlüğünde gerçekleştirilen projede, suça sürüklenmiş çocukların proje kapsamında her gün yaptıkları bir iyiliği, dernek tarafından kendilerine verilen günlüklerine yazmaları ve iyiliği yaşamlarında benimsemeleri hedeflendi. Proje kapsamında, etkinliğe 45 çocuk katıldı ve katılım sağlayan tüm çocuklara madalya lisanslı forma, spor ayakkabısı ve eşofman takımı, odalarında televizyon kullanma, Çanakkale gezisi, ailelerinin yanına gitmeleri için 1 yıllık ulaşım masraflarının karşılanması gibi ödüller verildi. 20.11.2013 tarihinde Ankara Çocuk Eğitimevi Müdürlüğünde gerçekleştirilen ödül törenine; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Türkiye Eğitim ve Sevgi Derneği (TESED) İyilik Günlüğüm Proje Koordinatörü Şenol Alkan, TESED Mamak İlçe Başkanı Savaş Yücel, TESED Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Oğuz, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kadir Avara, Kurum Müdürü Mehmet Aydın, kurum personeli ve çocuklar katıldı. Daire Başkanı Kamer konuşmasında; Ülkemizin son derece genç bir nüfusa sahip bulunduğunu, genç nüfusumuzun toplam nüfusa oranının % 30 olduğunu, bu oranın Avrupa ülkelerinde % 16-%22 arasında değiştiğini, bu anlamda Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın üretken, iletişim becerileri yüksek, bilgili, sorumluluk duygusuna sahip, araştırmacı, problem çözme becerileri güçlü bireyler olması için tüm kaynakların kullanıldığını, bu kapsamda Bakanlığımıza bağlı çocuk eğitimevinde eğitim temelinde çalışmaların sürdürüldüğünü, bu çalışmaların sosyo kültürel faaliyetler ve sosyal sorumluluk projeleri ile desteklendiğini, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının çocukların eğitimine önemli katkı sağladıklarını, sivil toplum kuruluşları ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan biri olan “İyilik Günlüğüm” Projesinin başarılı bir şekilde tamamlandığını, çocukluğumuzda anılarımızı, hayallerimizi yazdığımız daha sonra unutulan “günlüklerimizi” bu Proje ile yeniden hatırladığımızı ifade ederek, Projeyi hazırlayan, katılan herkese teşekkür etti. Ekim 2013 Seslenis G ündem Sayfa 9 Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım: Madde bağımlılığının rehabilitasyonunda ilgili kurumlarla işbirliğini önemsiyoruz Çalıştayın açılışında konuşan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım “Herkes biliyor ki uyuşturucu denilen konu bu toplumun da bu toplumun geleceğinin de önündeki en önemli tehlikelerden ve en önemli felaketlerden birisidir” dedi. A dalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla “Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Tedavisi ve Denetimli Serbestlik Uygulamaları Çalıştayı” 08-09 Ekim 2013 tarihlerinde Antalya Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Tesislerinde gerçekleştirildi. İki gün süren çalıştaya Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Denetimli Serbestlik Daire Başkanı İbrahim Usta, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar, Türkiye Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanlığı’ndan Daire Başkanı Dr. M. Emre Yatman ile alanında uzman isimler katıldı. Çalıştayda uyuşturucu ve uyarıcı madde tedavisi ile denetimli serbestliğe ilişkin uygulamada yaşanan sorunların tartışılması ve sorunlara çözüm önerileri getirilebilmesi Sağlık Bakanlığı’na bağlı tedavi merkezleri ile denetimli serbestlik müdürlükleri arasındaki koordinasyonun sağlıklı yürütülebilmesi, uygulamalara ilişkin standartların belirlenmesi ve kurumlar arasında bilgi ve tecrübe paylaşımı konuları masaya yatırıldı. Açılış konuşmasında önemli konulara değinen Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, özellikle uyuşturucu konusunun toplumun geleceği olan gençler üzerinde derin yaralar açtığını belirterek “Bugün, hakikaten çok önemli bir konuyu değerlendirmek üzere bir araya geldik. Çünkü bu salonda oturan herkes biliyor ki uyuşturucu denilen konu bu toplumun da bu toplumun geleceğinin de önündeki en önemli tehlikelerden ve en önemli felaketlerden birisidir” dedi. Böylesine önemli bir çalıştayda hep bir- likte olmanın önemine işaret eden Genel Müdür Yıldırım “Birlikte geçireceğimiz bu süre içerisinde Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün çıkarmış olduğu 2009/82 sayılı Denetimli Serbestlik Tedbirleri uygulanan kişilerin tedavileri konulu genelgede de belirtilen ve mahkemeler tarafından haklarında uyuşturucu madde tedavisi ve Denetimli Serbestlik kararı verilen kişilerin tedavi merkezlerine sevkleri, tedavi sürecinin yürütülmesi ve ihlal durumlarının tespiti hususlarında personelin çalışma yöntemi ve tedavi merkezlerinin güvenliğinin sağlanması gibi uygulamada karşılaşılan sorunların görüşülmesinin büyük yarar sağlayacağını değerlendirmekteyiz “ şeklinde konuştu. Bu itibarla Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinin koordinasyonunda düzenlenen bu çalışmanın toplum sağlığımızın korunmasına ve uygulamadaki sorunların çözümüne katkı sağlamasını temenni ediyorum” dedi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül ise konuşmasında uyuşturucunun özellikle gençler üzerindeki zararlarına değinerek, uyuşturucunun toplum üzerinde gerek sosyal gerekse psikolojik olarak yıkımlara yol açtığını kaydetti. Genel Müdür Yardımcısı Gül, sağlık bakanlığı yetkilileri ile koordineli bir şekilde çalışarak uyuşturucu ve uyarıcı madde tedavisi konusunda bilgi ve tecrübe paylaşımı yapılması noktasında çalıştayın bu anlamda çok önemli olduğunu söyledi. Çalıştayda Denetimli Serbestlik Daire Başkanı İbrahim Usta “Denetimli Serbestlik Çalışmaları”, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’ndan Uzm. Dr. Levent Tokuçoğlu “Tedavi ve Denetimli Serbestlik Kararları ile İlgili Sağlık Bakanlığı Genelgeleri/Uygulamaları”, Psikolog Hasan Hüseyin Yazıcı ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’ndan Uzm.Psikolog Nevin Derman “Denetimli Serbestlik ve AMATEM Hizmetleri”, Erenköy Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi’nden Uzm. Dr. Rabia Bilici “Denetimli Serbestlik Sisteminde Bağımlılara Yönelik Çalışmalar”, Bakırköy Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi’nden Uzm. Dr. Yeşim Can “Denetimli Serbestliğin Hukuki Süreçleri ve Tedavi Sürecindeki Gerekli Kurumsal Yükümlülükler” konularında sunum yaptılar. Çalıştayın ikinci gününde, AMATEM ve denetimli serbestlik uzmanlarının katılımıyla çalışma grupları oluşturuldu. Çalışma grupları tarafından “Sevk İşlemleri”, “Tedavi Sürecinde Kişinin Takibi”, “Tahlil Sonuçlarının Değerlendirilmesi”, “Tedavi Sonucunun İletilmesi”, “Standart Form ve Dokümanlar”, “Tedavi Sürecinde İhlal Sayılan Haller ve Numune Alımında Güvenlik” konularında uygulamada karşılaşılan sorunlar tartışılarak bu sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirildi. Herbir çalışma grubu tarafından geliştirilen çözüm önerileri diğer çalışma grupları ve yetkililerinin bulunduğu ortak oturumda paylaşıldı. Bu kapsamda, madde bağımlılığı, tedavi süreci ve denetimli serbestlik uygulamalarına yönelik olarak bundan sonraki süreçte her iki Bakanlığın görev alanına giren konularda yapılması gerekli olan çalışmalarla ilgili ortak kararlar alınarak iş birliğinin arttırılarak sürdürülmesi karara bağlandı. Avrupa Konseyinde Ceza İnfaz Sistemimizin Örnek Uygulamaları anlatıldı Avrupa Konseyi tarafından Fransa’nın Strazburg şehrinde düzenlenen “Yaptırım ve Tedbirlere Muhatap Çocuk Hükümlülerin Topluma Entegrasyonu” konulu çok uluslu toplantı 29-30 Ekim 2013 tarihlerinde gerçekleştirildi. Toplantıya Avrupa Konseyi ve Birliğine üye ülkeler katılırken, ülkemizi Ceza ve Tevkifevkeri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül ile Tetkik Hakimi Burhan Alıcı temsil etti. Toplantının birinci gününde çocuk hükümlülerle ilgili ceza infaz kurumlarında yapılan uygulamalarla ilgili uzman sunumları, ikinci gününde ise denetimli serbestlik altında bulunan çocuk hükümlülerle ilgili ülke sunumları yapıldı. Toplantının ikinci gününde Tetkik Hakimi Burhan Alıcı tarafından yaptırım ve tedbirlere muhatap ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlikteki çocuk hükümlülerin topluma tekrar entegrasyonu kapsamında Eğitim Evleri ve Koruma Kurulları hakkında İngilizce sunum yapıldı. Soru - cevap ve tartışma bölümlerinde ise sistemimiz hakkında daha detaylı bilgi verildi. Toplantı öneri ve iyi dileklerle son buldu. Sayfa 10 Seslenis E tkinlik Ekim 2013 Sivas E Tipi Ceza İnfaz Kurumundan engellilere yardım eli uzatıldı Yurt genelinde başlatılan ve engelli vatandaşlar için bir umut ışığı olan Mavi Kapak Toplama Kampanyası kapsamında Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklular 37 kg mavi kapak toplayarak kampanyaya destek oldular. Toplanan mavi kapaklar 01.10.2013 tarihinde engellilere tekerlekli sandalye alınmak üzere Sivas Belediyesi Sosyal İşler Müdürlüğü yetkili- lerine teslim edildi. Teslim sırasında bir konuşma yapan Kurum Müdürü Osman Birol hükümlü ve tutukluların örnek bir davranış sergilediklerini belirterek “Hükümlü ve tutuklularımız üç ay gibi kısa bir sürede ‘Hepimiz engelli adayıyız.’ diyerek 37 kg mavi kapak topladılar. Hükümlü ve tutuklularımızı bu çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.” dedi. Silifke M Tipi’nde kursiyerler sertifikalarını aldı Ceza İnfaz Kurumunda okuma yazma, Açık Öğretim Ortaokulu, Açık Öğretim Lisesi ve Açık Öğretim Fakültesinden mezun olanlar ile meslek ve beceri kurslarında başarılı olan kursiyerlere belgeleri verildi. S Gülben Ergen anlamlı bir ziyaret gerçekleştirdi Ünlü Sanatçı Gülben Ergen, Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Gülben Ergen, Kurumda bulunan hükümlü ve tutukluların kurs gördüğü atölye ve derslikleri gezerek burada tutuklu çocuklar ile bir araya geldi. İlk olarak resim atölyesini gezen ünlü sanatçı Ergen, burada çocuklarla bir süre sohbet ederken çocuklar tarafından yapılan resimleri dikkatle inceledi. Ceza İnfaz Kurumu yetkililerinden çocuklara yönelik çalışmalarla hakkında bilgi alan Sanatçı daha sonra kurumdan ayrıldı. Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda TRT Radyo Günleri Programı yapıldı Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda, çocuk ve gençlerin tahliye sonrası uyum süreçlerini kolaylaştırmak, kurumda kaldıkları süreyi verimli geçirmelerini sağlamak, moral ve motivasyonlarını üst seviyeye çıkarmak amaçları çerçevesinde TRT Radyo Günleri Programı sanatçıları tarafından konser verildi. TRT Müzik kanalında her Salı 15.00 – 16.30 saatleri arasında yayınlanan Radyo Günleri program çekimleri Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda yapıldı. Yönetmen Ahmet Özdemir yönetimindeki teknik ekip tarafından özverili bir çalışma sonunda program başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Kurumun Çok Amaçlı Spor Salonunda 09/10/2013 tarihinde gerçekleşen konser programında TRT Sanatçıları Mustafa Acar, Mustafa Kemal Şimşek, Semra Algül Oflaz, Şehmuz Esenkuş ve Nuray Çiçek yurdumuzun çeşitli yörelerine ait sevilen türküleri seslendirdi. Sanatçılara konsere katılan personel ve hükümlü-tutuklu çocuklar türküleri hep beraber söyleyerek eşlik etti. Konser alkış ve tezahüratlar eşliğinde sona erdi. Programın sonunda Kurum Müdürü Necmi Acun, TRT Genel Müdürlüğü başta olmak üzere Kurum çalışanlarına, Koro Şefi Mustafa Acar ile ses sanatçılarına konser için teşekkür ederek hükümlü ve tutuklu çocukların el emeği ürünü çini tabakları hediye etti. ilifke M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda Hükümlü ve Tutukluların moral motivasyonlarını geliştirmek ve psikolojik rahatlamalarının sağlanması için bir program düzenlendi. Programa Silifke Cumhuriyet Başsavcısı Zeki Vatan, Cumhuriyet Savcısı Feridun Yetkin, Silifke Belediye Başkan Yardımcısı Gani Coşkun, İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Recep Şeker ve Cemalettin Tuğran, Halk Eğitim Müdürü Musa Köroğlu, Kurum Müdürü Eşref Başekin, Kurum İkinci Müdürleri, kurum personeli ile tutuklu ve hükümlüler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Kurum Müdürü Eşref Başekin, ceza infaz kurumunda bu tür etkinlikler geçmişte olduğu gibi bundan sonrada daha fazlasıyla yapılacağını söyledi. Cumhuriyet Başsavcısı Zeki Vatan ise konuşmasında ceza infaz kurumlarında düzenlenen bu ve benzeri etkinliklerin önemine dikkat çekerek “Ceza İnfaz kurumu idaresini böyle bir program hazırladıkları için kutluyorum. Kurum müdürlerine, kurum personeline, etkinliğe katılarak bize hoş vakit geçirten Savaş bey ve Özgür beye, görev alan hükümlülere teşekkür ediyorum. Davetlilerle bir arada bulunmaktan mutluluk duydum. Biz her zaman bu tür programlara katılmaya hazırız. Hükümlü arkadaşlar, sizler idareye yardımcı olduğunuz sürece bu etkinlikler devam edecektir. Etkinliklere katılan tüm hükümlü ve tutuklulara teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Kurumda yürütülen iş ve meslek edindirme faaliyetleri çerçevesinde; Okuma Yazma, Açık Öğretim Ortaokulu, Açık Öğretim Lisesi ve Açık Öğretim Fakültesinden mezun olanlar ile Kurumda açılan meslek ve beceri kurslarında başarılı olan kursiyerlerin belgeleri programa katılan davetliler tarafından dağıtıldı. Sertifika töreninin ardından sahne alan Özgün Müzik Sanatçısı Savaş Korkmaz sazı ve sesi ile klavyede eşlik eden Özgür ise klavyedeki performansı ile katılımcılara keyifli bir müzik ziyafeti çektiler. Seslenis Ekim 2013 JAPONYA CEZA İNFAZ SİSTEMİ-II Adalet Bakanlığı, ceza infaz kurumlarında görev yapan personeli yedi gruba ayırmıştır. Bu gruplar; ceza infaz kurumu genel müdür danışmanı, ceza infaz kurumu genel müdürü, ceza infaz kurumu genel müdür vekili, şube müdürü, şube müdür asistanı, kıdemli infaz ve koruma memuru ve kıdemsiz infaz ve koruma memurudur. İnfaz ve koruma memurları toplam personel sayısının % 90’nını oluşturmaktadır. İnfaz ve koruma memurları, hükümlülerin hem rehabilitasyonundan hemde güvenlik hizmetlerinden sorumludur. Avrupa ülkeleriyle mukayese edildiğinde bu sistemin farklı olduğu anlaşılmakta olup, Avrupa Ülkelerinde güvenlik ve rehabilitasyon çalışanlarından sorumlu görevliler ayrı olması nedeniyle Japonya’da uygulanan bu sistemin oldukça farklı ve özgün olduğu anlaşılmaktadır. Japonya’da 2009 yılında 1.600.000 şüpheli hakkında savcılık tarafından soruşturma yapılmış ve mahkemelerce 72.000 kişi hakkında hapis cezası verilmiştir. Hapis cezası verilen bu kişilerin % 60 ının hapis cezası ertelenmiş, % 40 ının hapis cezası infaz edilmiştir. 2009 yılı itibariyle suç işleyen ve hapis cezasının ertelenmemesi nedeniyle yaklaşık 28.000 kişi ceza infaz kurumuna alınmıştır. 30.6.2013 tarihi itibariyle Japonya’da toplam hükümlü ve tutuklu mevcudu 64.932’dir. 100.000 nüfus içindeki hükümlü ve tutuklu sayısı 51’dir. Toplam mevcut içinde tutukluların oranı 10.7, çocukların oranı 0.5, kadınların oranı 8, yabancıların oranı 6.7’dir. 2000 yılında ceza infaz kurumlarının günlük mevcudu 58.747 u iken bu sayı artış göstermiştir. Bu kapsamda; ceza infaz kurumlarının mevcudu 2003 yılında 70.000’e, 2006 yılında 80.000’e, 2009 yılının sonunda 75.250’ye ulaşmıştır. Hükümlü ve tutuklu mevcudu, toplam ceza infaz kurumlarının kapasitesinin % 83’ünü oluşturmaktadır. 2011 yılı itibariyle Japon ceza infaz kurumlarının bütçesi 202.9 milyar yendir. Bir hükümlünün günlük maliyeti 1.452 yendir. Bu miktarın; 514 yeni yiyecek, 37 yeni giyim, 349 yeni elektrik, 56 yeni ısınma, 38 yeni ulaşım, 133 yeni sağlık, 23 yeni eğitim, 78 yeni ödül, 219 yeni diğer malzemeler, 5 yeni diğer giderlerden oluşmaktadır. Ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutukluların günlük programı, hükümlüler ve tutuklular için ayrı ayrı planlanmaktadır. Hükümlüler saat 06:45’de kalkmakta, kişisel öz bakımdan sonra sabah sayımı gerçekleştirilmektedir. Sayımın amacı firarları önlemektir. Yine sabah hükümlü ve tutukluların psikolojik veya fiziksel sağlık kontrolü yapılmaktadır. Kahvaltıdan sonra hükümlüler odalarından atölyelere gitmektedir. Elbiselerini değiştirerek iş elbisesi giymektedirler. Atölyelerde; çalışmaya başlamadan önce fiziksel egzersiz yapılmakta, çalışma kuralları konusunda kısa bir bilgilendirme gerçekleştirilmektedir. Atölyelerde çalışma saat 08:00’de başlamaktadır. Çalışma saat 16.40 civarında sona ermektedir. Çalışma süresince; öğle yemeği verilmekte, ayrıca 20 dakikadan fazla kısa aralar gerçekleştirilmekte ve 30 dakikadan fazla fiziksel egzersiz yapılmaktadır. Yine çalışma süresince ziyaretçilerinin gelmesi halinde görüşme izni verilmekte, yine banyo günlerinde banyo yapılabilmektedir. Çalışma saati sonunda hükümlüler odalarına dönmekte ve akşam sayımı yapılmaktadır. Akşam sayımından sonra akşam yemeği verilmekte ve saat 18:00’dan sonra serbest zaman olarak düzenlenmektedir. Bu zaman içinde hükümlüler uyuyabilmekte, dinlenebilmekte, televizyon seyredebilmekte veya radyo dinleyebilmektedir. Yine bu zaman süresinde hükümlüler kendilerine gelen mektupları okuyabilmekte, mektup yazabilmekte veya salıverilmeden sonraki hayatları için plan yapabilmektedir. Tutukluların günlük zaman planı hükümlülerinkine benzemekle birlikte, tutuklular için çalışma zorunlu olmayıp, bu süreyi savunma hazırlayarak ve kitap okuyarak geçirebilmektedir. Ceza infaz kurumlarında tutuklulara kıyafet ve yatak verilmektedir. Ancak tutuklular hükümlülerden SEVK VE NAKİL GİDERLERİ Ceza infaz kurumlarımızda kalmakta olan hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlemleri, her ne kadar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunda gerçekleştiriliyor gibi görünse de aslında değişik Bakanlıklar tarafından hazırlanmış çok kapsamlı ve farklı mevzuat hükümlerinin uygulanmasını ve sorumlukların paylaşılmasını zorunlu kılmaktadır. Konuyu bu yönüyle ele alıp incelediğimizde, sadece bir yerden başka bir yere intikal gibi görünen bu durumun, bazı şartların gerçekleşmesi halinde ancak mümkün olabileceği görülmektedir. Buna göre; Hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlemleri, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 54 ila 57 nci maddelerinde belirtildiği üzere; - Kendi istekleriyle, - Disiplin nedeniyle, - Zorunlu nedenlerle, - Hastalık nedeniyle, yapılmaktadır. Burada dikkate alınması gereken husus, hükümlü ve tutukluların kendi istekleri üzerine gerçekleştirilen sevk ve nakillerine ait giderleri kendileri karşılarken, diğer sevk ve nakillerdeki giderlerin Devlet tarafından karşılanacak olmasıdır. Kendi istekleri halindeki sevk ve nakil giderlerinin hükümlü ve tutuklularca karşılanmasının dayanağı ise, 5275 sayılı Kanun’un “Kendi istekleri ile nakil” başlıklı 54 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan; “Nakil giderlerini peşin olarak ödemeyi kabul etmeleri” ibaresinden kaynaklanmaktadır. Bu düzenlemeden hareketle, nakil talebinde bulunan bir hükümlü veya tutuklunun ödeyeceği tutarın nasıl hesaplanması gerektiğini inceleyecek olursak, infaz mevzuatımız dışında kalan ve başka bakanlıklar tarafından düzenlenen diğer mevzuatları da dikkate almamız ve tespitlerimizi buna göre yapmamız gerekmektedir. Çünkü; Hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlemleri sırasında, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Jandarma Genel Komutanlığı aktif olarak görev almaktadır. Sevk ve nakil mevzuatını bu yönüyle de incelediğimizde; 2803 sayılı Jandarma Teşkilât Görev ve Yetkileri Kanunu’na dayanan “Jandarma Teşkilât Görev ve Yetkileri Yönetmeliği’ne göre, sevk ve nakil hizmetleri Jandarmanın görevleri arasında sayılmaktadır. Bu nedenle; hükümlü ve tutukluların sevk ve nakilleriyle ilgili usul ve esaslar, Jandarma Genel Komutanlığınca çıkartılan “Ceza İnfaz Kurumu ve Tutukevlerinin Dış Koruması ile Sevk ve Nakil Hizmetleri Yönergesi” çerçevesinde yürütülmektedir. Adı geçen Yönergenin 5 inci bölüm ikinci kısmın, “1. SEVK VEYA NAKİL GİDERLERİ VE ARAÇLARIN SEÇİMİ VE KONTROLÜ” başlıklı ikinci ve üçüncü paragraflarında; “Hükümlü ve tutukluların sevk veya nakillerinin, bu iş için ayrılmış olan ceza infaz kurumu araçlarıyla yapılması esastır. Bu gibi araçların bulunmaması ya da sevk veya naklin bu araçlarla yapılmaması durumunda; öncelikle özel olarak kiralanan araçlardan, bunun mümkün olmaması hâlinde ise, kamuya ait kitle ulaşım araçlarından ya da diğer toplu taşıma araçlarından yararlanılır. Kamuya ait kitle ulaşım araçlarıyla sevk sırasında ilgili kamu kurumlarınca özel bir bölüm ayrılması zorunludur. Sağlık açısından özürlü ve zorunlu olanlar dışında özel taşıtlarla sevk yoluna gidilemez.”. İfadesine yer verilmiştir. Ayrıca; Aynı Yönerge’nin yine 5 inci bölüm ikinci kısmında, “4. SEVK VEYA NAKLİN YAPILIŞI” başlığı altında düzenlenen “ c. Kullanılacak Vasıtalara Göre Sevk ve Nakillerde Dikkat Edilecek Hususlar” fıkrasında; hükümlü ve tutukluların kara, deniz, hava ve demiryolu ile sevk veya nakledilebilecekleri belirtilmektedir. Sonuç olarak bir değerlendirme yapacak olursak, sevk ve nakil emirleri Bakanlık veya C.Başsavcılığı tarafından verilmekle birlikte, Jandarmanın belirlediği esaslar dâhilinde yine onun seçeceği bir araçla gerçekleştirileceği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalardan sonra, giderlerin karşılanması bakımından sevk ve nakil işlemlerini ele aldığımızda ise, öncelikli olarak 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nu dikkate almamız gerekmektedir. Adı geçen Kanun’un “Sevke memur ve erbaş ve erlere verilecek gündelik” başlıklı 36 ncı maddesine baktığımızda; “Hükümlü, tutuklu veya gözetim altında bulundurulanların sevkinde görevlendirilen veya refakat vazifesiyle mensup olduğu il sınırları dışına çıkan erbaş ve erlere verilecek gündelik, Milli Savunma, İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte tespit olunur.” hükmünün yer aldığını görmekteyiz. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve “Ceza İnfaz Kurumlarına Gönderilen Ödeneklerin Kullanımı, Diğer Hükümler.” konulu 47 sayılı Genelge’nin “5- Refakatçi Jandarma Er ve Erbaşlarının Yollukları” başlığı altında; “6245 sayılı Harcırah Kanununun 2562 sayılı Kanunla değişik 36 ncı maddesi ve Maliye Bakanlığı Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürlüğünün 04/03/1985 tarihli ve 115528- 36-235/4654-9 sayılı yazısı uyarınca; hükümlü, tutuklu veya gözetim altında bulundurulanların sevkinde görevlendirilen veya refakat vazifesiyle, mensup oldukları il sınırları dışına çıkan jandarma erbaş ve erlerine en düşük dereceli memur ve hizmetli gündeliğinin 2/3’ü oranında gündelik ödene- Vehbi Kadri KAMER Daire Başkanı farklı olarak kendi tarafından temin edilen kıyafet ve yataklarını kullanabilmekte, uygulamada hemen hemen tutukluların tamamı kendi kıyafetlerini kullanmaktadır. Hükümlü ve tutuklulara verilen kıyafet ve yatak iklim değişiklikleri göz önüne alınarak mevsimsel olarak değiştirilmektedir. Yine hasta, yaşlı ve yabancı tutukluların özel durumları göz önüne alınarak ilave kıyafet ve yatak sağlanmaktadır. Eyaletler tarafından gerekli yiyecek ve su hükümlü ve tutuklular sağlanmaktadır. Tutuklulara kendi paraları ile yiyecek almalarına izin verilmektedir. Yemek öğünlerinin hükümlü ve tutukluların cinsiyeti, sağlık durumları, yaşı, çalıştıkları iş dikkate alınarak yeterli kalori içermesine dikkat edilmektedir. Öğünler genellikle 1.100 kalori ile 1.700 kalori arasında değişmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından 2009 yılında gerçekleştirilen “İş ve Refah” konulu Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırmasında; 30-39 yaş grubu erkeklerin günlük kalori ihtiyacının 2.155, kadınlar için 1.689 olduğu belirlenmiştir. Bu rakamlar; ceza infaz kurumlarındaki kalori miktarının, toplumdaki kalori standartları dikkate alındığında yeterli olduğunu göstermektedir. Diğer yandan artan sayıdaki yabancı hükümlü ve tutuklular dikkate alınarak, bu hükümlü ve tutukluların sahip oldukları gelenekler ve dini kurallara göre özel öğünler hazırlanmaktadır. Ceza infaz kurumlarında hazırlanan yiyecekler; hükümlü ve tutukluların sadece en ideal seviyede fiziksel enerji kazandırmamakta, aynı zamanda psikolojik durumlarına etki etmektedir. Bu nedenle; ana yemek dışında hazırlanan garnitürler ile öğünlerin besinsel kalitesi artırılmaktadır. Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı cektir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemeler doğrultusunda, 2013 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’na bağlı “H Cetveline” baktığımızda, aylık kadro derecesi 5-15 olanlar için belirlenen gündelik tutarının 28,50 TL olduğu görülmektedir. Buna göre; Sevk veya nakilde görevli 1 er yada erbaşın gündeliği; 28,50 TL : 2/3 = 19,00 TL, Sevk veya nakilde görevli diğer personelden memur olanların gündelikleri ise; kadro derecesi 1-4 olanlar 29,50 TL, kadro derecesi 5-15 olanlar ise 28,50 TL, olarak hesaplanmaktadır. Sevk ve nakillerle ilgili mevzuat hükümleri ve ödemelerde esas alınması gereken rakamlar belirlendikten sonra, harcamalar tutarının tespiti ve tahsilatın yapılmasında esas alınması gereken mevzuatın, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından ortaklaşa hazırlanarak 19/08/2011 tarihinde imzalanan ve “Üçlü Protokol” olarak adlandırılan Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetim, Dış Koruma, Hükümlü ve Tutukluların Sevk ve Nakilleri ile Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Protokol’ün “Sevkler ve yol giderleri” başlıklı 21 inci maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. “MADDE 21- (1) Ring aracı eksikliği dikkate alınmak suretiyle sevk ve nakillerde araçlar görevli devriye personel sayısı da dikkate alınarak en yüksek doluluk oranında kullanılır. İsteğe bağlı ve diğer evkler bir arada yapılabilir. (2) Sevk planlaması yapılırken, sevke katılacak personel sayısı ve sevk giderleri dikkate alınarak hesaplanan harcırah tutarı avans olarak sevkte görevli devriye personelinin tek bir bankada ayrı ayrı açılacak hesaplarına yatırılır ve dekontları jandarmaya verilir. (3) Bir ceza infaz kurumundan başka bir kuruma hükümlü ve tutuklu götüren jandarma gidiş ve dönüş güzergahında bulunan ceza infaz kurumlarında başka kurumlara sevk edilecek hükümlü ve tutuklu varsa, güzergahı dışına çıkmamak kaydıyla, bunları teslim alır ve yolu üzerindeki ilgili ceza infaz kurumuna teslim eder. İlave sevk Jandarma tarafından teslim alınmaması durumunda kurum idaresi tarafından tutanak düzenlenir ve Adalet Bakanlığına bildirilir. (4) Yol güzergahında ilave sevk alındığı takdirde: a) Zorunlu sevklerde ilgili kurum tarafından herhangi bir ücret ödenmez. İsteğe bağlı sevklerde D üşünce Sayfa 11 Hükümlü v tutuklular için; tek kişilik odalar ve grup odaları olmak üzere iki çeşit oda bulunmaktadır. Her odada; masa, çalışma masası ve temizlik malzemeleri standart olarak bulunmaktadır. Günümüzde, bir çok ceza infaz kurumu bakımdan geçirilmekte ve daha modern bir görünüşü kavuşturulmaktadır. Odalar, Anayasa tarafından belirlenen standartlarda aydınlatılmakta ve havalandırılmaktadır. Yine kurumlarda ısıtma sistemi bulunmaktadır. Hükümlü ve tutuklular haftada iki kez banyo yapabilmektedir. Hükümlü ve Tutuklularla İlgili Asgari Standart Kurallara göre; hükümlü ve tutukluların hafta en az bir kez banyo yapmaları gerekmektedir. Ortalama banyo süresi onbeş dakikadır. Spor yapmak sağlığı korumak için zorunlu bir aktivitedir. Bu nedenle hükümlü ve tutuklular her gün otuz dakikadan fazla egzersiz yapmaları sağlanmaktadır. Hava koşullarının uygun olduğu zamanlarda spor açık havada gerçekleştirilmektedir. Ceza infaz kurumlarında bulunan ve sayıları gittikçe artmakta olan yaşlılar ve madde bağımlıları gibi hassas gruplar için daha hafif ve özel spor programları uygulanmaktadır. Hükümlü ve tutuklular, ceza infaz kurumlarına alındığında ilk muayeneleri yapılmaktadır. Bu ilk muayene dışında, hükümlü ve tutukların düzenli olarak muayeneleri gerçekleştirilmekte, bunun dışında ihtiyaç halinde her zaman hükümlü ve tutukların muayeneleri yapılmaktadır. Hayat tarzından kaynaklanan rahatsızlıklar kapsamında mide muayenesi ve özel tıbbi çek up yapılmakta, ayrıca bayan hükümlü ve tutuklular için kanser hastalıkları konusunda özel muayene gerçekleştirilmektedir. Bütün ceza infaz kurumlarına doktor ve tıbbi personel atanmakta, bu personel tarafından hükümlü ve tutukluların ilk muayeneleri, periyodik muayeneleri gerçekleştirilmektedir. Bunun dışında, Japonya’da dört özel tıbbi merkez bulunmakta olup, bu sağlık kurumlarında ileri tetkik ve tedavi hizmetleri verilmektedir. Bu sağlık kurumlarının bir kısmı Tıbbi Hizmet Kanununa göre hastahane olarak akredite edilmiştir. Devam edecek ise hükümlünün sevk giderleri gidilecek mesafeye göre kurum tarafından hesap edilir ve sevki başlatan ilk kuruma götürülmek üzere görevli şoföre tutanak karşılığında teslim edilir ve tutanak bir üst yazı ile sevki gerçekleştiren ilk kuruma bildirilir. Sevk tamamlandıktan sonra sevki gerçekleştiren ilk kurumca sevk masrafları hükümlülerin gittikleri mesafe göz önünde bulundurularak yeniden hesaplanır ve kişilerin ilk kuruma fazla ödeme yaptığının tespit edilmesi halinde fazlalık hükümlü adına gittiği kuruma posta masrafları dahil edilmek suretiyle hesabına havale edilir. b) Sevklerde kullanılan araçlara ilgili kurumlarca taşıt tanıma sistemi takılır ve yol güzergahındaki kurumlardan kesinlikle akar yakıt talebinde bulunulmaz. c) Sevk ve nakiller sırasında hükümlü ve tutukluların yazılı talebi olması durumunda kurum idarelerinde» kayıt altında bulunan ruhsatlı silah ve mermiler gittiği kuruma teslim edilmek üzere jandarma tarafından teslim alınır.” Sonuç olarak; Bu düzenlemeden anlaşılması gereken, birden fazla hükümlü veya tutuklunun nakledildiği durumlarda, her hükümlü veya tutuklu için ayrı ayrı jandarma gündelikleri hesaplanması yerine, ödenen toplam gündeliklerin, gidilen mesafeler de dikkate alınmak suretiyle ortaklaşa olarak karşılanmasıdır. Örneğin; 400,00 TL yakıt masrafı yapılmak suretiyle, 10 jandarma görevlisi ve 2 şoför ile 4 gün içerisinde ve aynı güzergah üzerindeki gidiş geliş sırasında 14 hükümlünün naklinin gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi halinde, bir kişinin ödemesi gereken ücret şöyle olmalıdır. 2 şoför ( 5.derece) X 28,50 TL = 57,00 TL X 4 gün = 228,00 TL 10 jandarma X 19,00 TL = 190,00 TL X 4 gün = 760,00 TL Yakıt ücreti = 400,00 TL Toplam = 1388,00 TL Bir hükümlünün ödeyeceği ücret 1388,00 TL : 14 Kişi = 99,14 TL Örnekte yer alan 14 hükümlü içerisinde, masrafları Devlet tarafından karşılananlar olsa bile hesaplama aynı şekilde yapılmalı ve bunlara ait giderler, kendi isteği ile nakil edilen hükümlülere yansıtılmamalıdır. Ayrıca; Aynı protokol’ün “Sevklerde kumanya verilmesi” başlıklı 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği üzere; “ Başka kurumlara sevkler yapılmadan bir gün önce, hükümlü ve tutuklular için, gidecekleri mesafe de göz önünde bulundurularak, sevk yapan kurum idaresince yeteri kadar ve çeşitlilikte ve imkanlar ölçüsünde her bir kişi için ayrı ayrı kumanya hazırlanır ve sevk günü tutanakla araç komutanlarına teslim edilir. Ayrıca duruşmalara götürülecek hükümlü ve tutukluların, duruşma günündeki öğle yemeği, önceden kumanya olarak hazırlanıp kendilerine verilir.” hükmü mutlaka dikkate alınmalı ve buna göre işlem yapılmalıdır. Seslenis Sayfa 12 İKİLEM Halim, ülkemizin çeşitli yerlerinde Cumhuriyet savcılığı ve hâkimlik yaptıktan sonra beş yıl önce İzmir’e atanmıştı. Kendisi ve öğretmen olan eşi Bergamalı olduklarından; onlar için İzmir, mesleklerinde son duraktı. Elli dört yaşındaydı ve son üç yıldır ağır ceza mahkemesi başkanı olarak görev yapıyordu. Tıp doktoru olan büyük kızı, İstanbul’da ihtisasını sürdürüyor; küçük kızı da, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuyordu. Mutsuz bir evliliği vardı. Eşi Sevim’le evliliklerinin ilk günlerinden itibaren anlaşamamıştı. Sevim, hırçın ve asabi bir kadındı. Yersiz şüphe, kıskançlık ve sinirli davranışlarıyla, evliliklerini çekilmez hâle getirmişse de, çocuklarının hatırına evliliğini sürdürmüştü. Aslında adı gibi halim-selim bir adamdı ve yaşantısı evi ile işi arasında geçmişti. Kaderini değiştiren olay, İzmir’e gelişinin ikinci yılında olmuştu. Üniversite yıllarından tanıdığı Nevin, bir gün onu telefonla arayarak ziyaret etmiş, daha sonra karşılıklı gidip gelmişlerdi. Nevin, işletme okumuştu. İzmir’in tanınmış iş adamlarından olan eşi ile kurdukları şirketlerde tekstil, inşaat ve turizm üzerine çalışıyorlardı. Büyük yatırımları vardı. * * * Üçüncü sınıfta iken Halim’in, İşletme Fakültesinde öğrenime başlayan Nevin’le iki yıl süren arkadaşlığı olmuştu. O sıralar, onunla ciddi olarak evlenmeyi düşünmüş; ancak kabul etmemesi nedeniyle bu dileği gerçekleşmemiş; dolayısıyla yolları da ayrılmıştı. Okulunu bitirdikten sonra İngiltere’de finans öğrenimi gören Nevin, Türkiye’ye dönünce İzmir’in köklü ailelerinden birinin oğlu olan Nedim ile evlenmiş ve iş hayatına atılmıştı. * * * Önceleri eski arkadaşların karşılaşmaları ve anılar derken; sonraki süreçte içlerinde kalan kor canlanmış, aşkları depreşmiş, ilişkileri derinleşmişti. Halim, başlangıçtan itibaren yaptıklarının yanlış olduğunun farkındaydı. Ancak duygularına hâkim olamıyordu. İlk aşkı olan Nevin’den sonra yaşamı sevgisiz geçmişti. Evindeki mutsuzluğa, mesleğindeki kısıtlamalar da eklenince yaşanmamış yılları çoktu. Nevin’e gelince, o da bu ilişkilerinin sonunun olmadığını biliyordu. Nedim’le anlaşarak evlenmiş, iki oğulları olmuş, el ele verip işlerini büyütmüşlerdi. Çevrelerinde örnek gösterilen birliktelikleri, eşinin yoğun işleri nedeniyle son yıllarda tavsamaya başlayınca, yeni heyecanlar aramış, onu da ilk aşkı Halim’de bulmuştu. CANIM KIZIM BERİLİME Bedende hotsa, ruhta yorgunum, Sevda illerinden sürgünüm, Sana değil bebeğim kaderime kırgınım, Canım kızım seni çok özledim. Kurumuş göz pınarlarım yaş tutmaz. Bendeki derdi taş tutmaz. Bozulmuş düzenim aş tutmaz Babasının kalbi seni çok özledim. Tutulası dilim yetmez oldu sözüm Yollarından ayrılmaz oldu gözüm Sen olmasan gülmez bu yüzüm Prensesim seni çok özledim. Bayram olur herkes sevinir, Yiğit sevdiğiyle övünür. Garip yüreğim senin için dövünür. Berilim seni çok özledim. Canım kızım seni çok özledim. Ve ben seni Çok seviyorum. Aslan Aydın Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ali Suat ERTOSUN Yargıtay Üyesi Bir düş âleminde yaşıyor gibiydiler. Ayda birkaç kez buluşuyor, aşklarını yaşıyor, bu rüyanın hiç bitmemesini istiyorlardı. * * * Ama şeytan pusudaydı. Duruşmalarını bitirip, ertesi günün dosyalarını okuduğu bir gün, telefondan arayan bir erkek, “Hâkim Bey, önemli bir mesele var, şahsınızla ilgili, görüşmemiz lâzım!” deyince, “Mesele nedir?” diye sormuş; “Görüşünce söylerim!” cevabını alınca da, “Buyurun odama gelin, görüşelim.” demişti. Bu konuşmadan sonra merakı artan Halim’in aklına birden Nevin gelmişti. “Acaba Nevin’le mi ilgili?” diye kafasından geçirmiş; düşüncesi yanlış çıkmamış, ertesi gün odasına gelen, mafya kılıklı bir kişi, “Hâkim bey, Nevin Hanımla olan ilişkinizi biliyoruz. Elimizde konuşmalarınız ve fotoğraflarınız var. Ancak sizin zarar görmenizi istemiyoruz!” deyince, Halim, beyninden vurulmuşa dönmüş, masasından kalkarak, adamı odasından kovmuş; müstehzi bir ifadeyle gülümseyen şahıs elindeki zarfı masaya bırakıp, “Bunun bir örneğini eşinize ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna gönderirsek sizin için iyi olmaz. Hele bir düşünün, sizi tekrar arayacağım.” diyerek çekip gitmişti. Adamın gitmesinden sonra zarfı açan Halim’in şaşkınlığı daha da artmıştı. Zarfta, Nevin’le yaptığı telefon görüşmelerinin dökümleri ve fotoğrafları vardı. Telefonları dinlenmiş, takip edilmiş ve buluştuklarında da fotoğrafları çekilmişti. İşte olacaklar olmuş, korktuğu başına gelmişti. Eşi bu olayı duysa, “Şüphelerimde haklı çıkmadım mı? Hadi benden utanmadın, evlenecek çağda kızların var, onlardan da mı utanmadın?” diyerek ortalığı birbirine katar; konu Kurula iletilirse muhtemelen zarar görür, tayini çıkardı. Ama en çok Nevin’in zarar görmemesini istiyordu. O da evliydi, yetişkin çocukları ve toplumda saygın bir yerleri vardı. Yaptıkları doğru değildi, ama gönüllerinin sesine karşı koyamamışlar, geçmişte yaşayamadıklarını, gecikmeli de olsa yaşamışlardı. Üç gün sonran arayan kişi, “Hâkim Bey, ne diyorsunuz? Size verdiklerimizi eşinize ve Kurula gönderelim mi? İsterseniz basına da verelim!” deyince; Halim, “Buluşup görüşelim.” cevabını vermiş; karşı taraf, “İki gün sonra saat 18.00’de Pasaport Vapur İskelesinde görüşelim. Ancak polise haber verirseniz sizin için iyi olmaz.” demiş ve cep telefonunun numarasını almıştı. İki gün sonra kararlaştırdıkları Pasaport İskelesine giderken, cep telefonu çalmış, açtığında aynı ses, “İskeleye girme, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne doğru yürü. Ben orada olacağım.” demiş; tarif edilen yere vardığında, birlikte bir birahaneye gitmişler, onları beklediği anlaşılan bir şahsın masasına oturmuşlardı. Adamlar, “Söz veriyoruz. Bir kereye mahsus olmak üzere 30.000.- TL istiyoruz. Tekrarı olmayacak.” deyince; Halim, o kadar parası olmadığını söyleyince, 20.000.- TL üzerinde anlaşmışlar, bir hafta sonra da parayı aynı yerde teslim etmişti. Ancak şantaj olayı bu kadarla kalmamış, altı ay için de önce 15.000.- TL, sonra 10.000.- TL daha vermek zorunda kalmış; bu süreçte Nevin’le olan arkadaşlığını uzayan zaman aralıklarıyla da olsa görüşme düzeyinde sürdürmüş, ilişkilerini ise bitirmişti. Bu arada içini kemiren, “Aynı kişilerin Nevin’den de şantajla haraç alıp almadıkları” hususunu sonunda ona sorup, “Evet” cevabını alınca, içine düştükleri belanın büyüklüğünü daha iyi anlamıştı. * * * Zaman geçip, olayları sakin kafayla değerlendirince; Nevin ve eşinin dinlendiğini, Nevin’le olan konuşmalarının kendisinden para isteyenlerin eline geçtiği veya verildiği kanısına ulaşmıştı. Dinlenme furyasından onlar da nasiplerini almışlardı. Aradan altı ay geçmişti. Bu süre içerisinde haraç alanların kendisinden herhangi bir talepleri olmamıştı. İnşallah bu olay bitmiştir diye düşünürken, bir öğle aralığında aynı kişi arayarak, “Hâkim Bey, görüşmemiz lazım. İnanın bu son olacak!” demesiyle, geçmiş tekrar gözünün önünde canlanmıştı. Buluştuklarında, “Sizin mahkemede görülen bir dava var. Tutuklu sanığın tahliyesini ve beraat etmesini, mümkün değilse az bir cezayla kurtulmasını istiyoruz. Bu isteğimizi de yaparsan bir daha seni aramayacağız. Cevabını bekliyoruz.” diyerek sanığın adını söyleyince; beyninden vurulmuşa dönen Halim başlangıçta, “Ne yaparsanız yapın!” diyerek adamı kovmayı düşünmüşse de kendisini toparlayarak, “Dosyaya bakayım, görüşelim.” demiş ve ayrılmışlardı. İşte bu Halim’in yapabileceği bir şey değildi. Mesleğini, her şeyin üstünde tutmuş, onur ve şerefiyle adalet dağıtmıştı. Korunup kollanması istenen kişi mafya liderlerinden biriydi ve dosyayı çok iyi biliyordu. Bir hafta sonra tekrar arandığında kararını vermişti. Buluşma yerine BEDDUAM VARDIR BANA NE Yalan söyleyerek fitne yayanı, Mazlumun hakkını cebe koyanı, Suçsuz yere boşa cana kıyanı, Ahirette hesaba çek Yaradanım. Canımı yoluna serdiğim dilber, Ben seni sevmişim elden bana ne. Her günüm yanlızlık, her günüm keder; Seni getirmeyen yelden bana ne. Yetimler açken, hep tok yatanı, Yoksulu ezerek hep zulüm yapanı, Çıkarlar uğruna vatan satanı, Ahirette hesaba çek Yaratanım. İçimdeki aşkın ilacı sensin; Aşkını gönderde bu acım dinsin. Teninin kokusu ruhuma sinsin, Seninle akmayan selden banane. Sadece kendine varsa çıkarı, Menfaatler için yuva bozanı, Hayatları yıkıp çöpe atanı, Ahirette hesaba çek Yaradanım. Ruhumu kaplıyor acı ve hüzün, Aklıma geliyor o güzel yüzün, Tadı yok sensiz baharın güzün, Seni söylemeyen telden bana ne. Emeksiz varlığı alıp yiyeni, Yakalanıp yapıp yalan diyeni, Kulların haklarıyla urba giyenleri, Ahirette hesaba çek Yaradanım. İnsanlara kötü gözle bakanı, Mutlu yuvaları yakıp yıkanı, Aslı olmayarak leke takanı, Ahirette hesaba çek Yaradanım. İyi insanlara tuzak kapanı, Eşini aldatıp yanlış yapanı, Evlat tanımıyor anan babanı, Ahirette hesaba çek Yaradanım. Arslan Şengül Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Susuyor dilim konuşmuyor ki, Ellerim kapandı kavuşmuyor ki, Bir yiğit bir anda oluşmuyor ki, Seni konuşmayan dilden bana ne. Vuslat beklerim ben her gün gülüm, Geleceksin diye bayramdır gönlüm. Hasretini bitir ey zeytin gözlüm, Seni getirmeyen yoldan bana ne. Kırma ne olur seni seveni, Aç gönlünü duy bunca deneni. Anla artık bir tanem bu garib beni, Seni anlatmayan kuldan bana ne. Fatih Erdem Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ekim 2013 gidecek ve failleri yakalatacaktı. Her şeyi göze almıştı. Kimsenin hakkını çiğneyemez, şerefsizce yaşamaktansa ölmeyi tercih ederdi. Pişmanlığı, kendisinden şantajla para istenmesi olayını, başlangıcında yetkili mercilere intikal ettirmemesiydi. Ancak, olan olmuştu. “Keşke” demek, çözüm değildi. Yanlışlığı sürdürmek istemiyordu. Olayı ve başından geçenleri görevli Cumhuriyet savcısına anlatmış, emniyetin aldığı tertibatla da buluşma yerinde zanlılar yakalanmıştı. Yapılan soruşturma sonunda, tahmin ettiği gibi Nevin ve eşinin dinlendiği, kendisinin Nevin’le yaptığı konuşmaların görevli bir polis memuru tarafından üyesi olduğu çeteye sızdırıldığı, buluşmaları sırasında da fotoğraflarının çekildiği ortaya çıkmıştı. * * * Olay, nasıl olsa basın organlarına sızacak ve yayımlanacaktı. Lojmanda oturduğundan, yaşadıkları ve başına gelenlerin daha önce de duyulması mümkündü. Esasen olayları, eşi ve çocuklarından saklamak istemiyordu. Bu nedenle olayı, tüm açıklığıyla başından sonuna kadar ailesine anlatmış, daha sonra da emekliliğini istemişti. Sinir krizlerine giren ve ortak haneyi terk ederek büyük kızlarının yanına İstanbul’a giden eşi, iki ay sonra geri dönmüş; Nevin ise, eşinden boşanmıştı. Yüreklerinin derinliklerinde yaşattıkları ve uygun bir ortam bulunca ortaya çıkan özlem ve sevgileri, Halim ve Nevin için hoş birer anı olarak kalmış, bir daha görüşmemişler; ikilemsiz ve çelişkisiz bir hayatın mümkün olmadığını, onlara yaşadıkları öğretmişti. * * * Daha sonra özeleştirisini yapan Halim, “Nevin’le olan ilişkisinden pişmanlık duyup duymadığı” sorusunu kendisine çok sormuş; her defasında “Hayır” cevabını vermişti. Çünkü o, geçmişte yaşayamadıklarını, gecikerek de olsa yaşamıştı ve bundan da pişman değildi. Güzel Sözler Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, Kabahati ne güneşte, ne ay da ara. Gözlerindeki perdeyi arala… Mevlana Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem. Mehmet Akif Ersoy ‘İnsan’ olduğunuzu hatırlayın. Geriye kalan her şeyi unutsanız da olur. Bertrand Russell İnsanı olgunlaştıran yaşı değil, yaşadıklarıdır. Necip Fazıl Kısakürek Seslenis Ekim 2013 Yıl: 12 Sayı: 139 YAYIN KURULU Cevat GÜL Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) V. Kadri KAMER Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Mustafa DOĞAN Tetkik Hâkimi Tülay ÇELEBİ Şube Md. (Psikolog) Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Ramazan GÜNŞAN Şube Md. (Öğretmen) Yayın Koordinatörü Recai YILDIZ Öğretmen Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Naci BİLMEZ Öğretmen Grafik Tasarım Fatih ŞAFAK Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Ali Turan KARADAĞ Kurum Müdürü Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68 Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi: 29.11.2013 www.cte-seslenis.adalet.gov.tr Seslenis Ekim 2013 D üşünce Sayfa 13 Kurumlarda Cumhuriyet Bayramı coşkusu Ankara Çocuk Eğitimevinde kutlama etkinlikleri yapıldı Ankara Çocuk Eğitimevinde Cumhuriyet’in 90.yıldönümü dolayısıyla bir program düzenlendi. Kurum öğretmenleri tarafından daha önce hazırlık ve koordinasyonu yapılan bayram programında hükümlü çocuklar birbirinden güzel ve anlamlı etkinliklerle Cumhuriyet coşkusunu yaşadılar. Cumhuriyet konulu şiirler ve çeşitli konuşmalarla süren programda bir konuşma yapan kurum öğretmeni Hamit Kansız; programı hazırlayan ve katkı sağlayan tüm çocuklara teşekkür ederek, “Cumhuriyet; harpten çıkmış, yorgun Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumunda Cumhuriyet Bayramı coşkuyla kutlandı 29 Ekim Cumhuriyet bayramı nedeniyle Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumunda bir program gerçekleştirildi. Açık ceza infaz kurumunun organizasyonunda düzenlenen programda Niğde Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümü öğrencilerince bir düzenlediği müzik dinletisi yapıldı. Programa Niğde Valisi Necmeddin Kılıç, Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Hayrettin Akçıl, Rektör yardımcısı Murat Alp, Niğde Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ramazan Fidanoğlu, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Murat Yılmaz, kurum 2. müdürleri, kurum çalışanları ile hükümlüler katıldı. Kurum Sosyal tesislerinde düzenlenen programda Niğde Üniversitesi Türk Sanat Müziği Korosu Türk Sanat Müziğinin birbirinden güzel eserlerinden örneklerle dinleyenleri adeta büyüledi. Vali KILIÇ ve Başsavcı AKÇIL’ında eşlik ederek katıldıkları programda salonda bulunan herkes şarkılara eşlik etti. Programın sonunda Vali Kılıç Rektör yardımcısı Alp’e, Başsavcı Akçıl ise Koro Şefi Koyuncu’ya teşekkür ederek çiçek takdim etti. Programın kapanış konuşmasını yapan Kurum Müdürü Yılmaz, bu tür etkinliklerin hız kesmeden devam edeceğini belirterek emeği geçen herkese teşekkür etti. bir milletin azim ve fedakarlıkla yeniden varoluşunun öyküsüdür.Cumhuriyetimizin 90’ıncı yılını kutluyor, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile canlarını bu uğurda feda eden şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz” şeklinde konuştu. Anma programının hemen ardından Cumhuriyet Bayramı şenliği gerçekleştirildi. Yerel sanatçılardan Hakan Boz ve müzik grubunun sahne aldığı konserde, çocuklar söylenen şarkı ve türkülere hep birlikte eşlik ederlerken, halaylar ve oyun havalarıyla eğlendiler. Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlülere ‘Cumhuriyet’ anlatıldı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da coşkuyla kutlandı. Kurumda, hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak 30.10.2013 tarihinde çok amaçlı spor salonunda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 90. yılı münasebetiyle kutlama programı düzenlendi. Programa, Kurum Müdürü Hulusi Sağır, Kurum II. Müdürleri ve kurum personelinin yanı sıra hükümlü ve tutuklular katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. İstiklal Marşı’nın ardından günün anlam ve önemi ile ilgili olarak bir konuşma yapan Kurum Müdürü Sağır, Atatürk’ün zamanımızdan doksan yıl önce cumhuriyet için söylediklerinin bugün hala bazı ülkelerin elde etmeye çalıştığı düşünceler olduğunu belirterek “ O, söylediklerini bilimsel temellere oturt- mamış olsaydı, bu kadar zaman sonra düşünceleri hala güncelliğini koruyabilir miydi? 29 Ekim 1923 günü ilan edilen cumhuriyetin alt yapısını Atatürk aşama aşama hazırlamıştır. Atatürk’e göre sadece cumhuriyete sahip olmak yeterli değildir. Ona layık olmak da gereklidir” şeklinde konuştu. Program, Seda Pisil’in “Cumhuriyet’in İlanı”’nı anlatmasının ardından İdare Memuru Bircan Topal Yılmaz, Ses Sanatçısı Esra Gür ve Bağlama Sanatçısı Zeki Kaya tarafından verilen konser ile son buldu. Hukuk Kliniği çalışmaları ceza infaz kurumunda başarıyla devam ediyor Doç. Dr. İdil ELVERİŞ* İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Kliniği, ilk defa 2008’de Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda başladı. Beş sene içinde, Ümraniye E ve T, Maltepe L1, L2 gibi cezaevlerine yayıldı. Bu kapsamda, hukuk fakültesi öğrencileri, Adalet Bakanlığı’ndan her sene alınan izin çerçevesinde İstanbul’da bulunan kapalı cezaevlerine gidiyorlar. Burada bulunan hükümlülere dokuz hafta boyunca temel hukuk bilgileri verirken, hükümlülerle bir öğretmen-öğrenci ilişkisi kuruyorlar. Bir akademik kurum olarak bu dersi yapmamızın bir çok nedeni var. Hukuk Türkiye’de ve dünyada geleneksel olarak çok teori ağırlıklı bir eğitim olageldi.Artık bunun bir çok ülkede bu tarz klinik uygulamaları ile değiştiğini görüyoruz. Ayrıca öğrencilerin, eskisine göre çok daha rekabetçi bir meslek piyasasına bir takım becerilerle atılması elzem. Bu dersle öğrencilere topluluk önünde konuşma, hukuk bilmeyen insanlara basitçe hukuk anlatma, araştırma yapma gibi beceriler öğretebiliyoruz. Öğrencileri, dersleri verirken şahsen izliyor, kendilerine geri bildirim veriyor ve yaparak öğrenmelerine katkı sunmaya çalışıyoruz. Bu dersi aynı zamanda hedef grubumuz hükümlüleri güçlendirmek ve adalete erişmelerini sağlamak için de yapıyoruz. Unutmayalım ki, hukuk hükümlülerin hayatında çok cezalandırıcı bir şey. Derslerde ise hukukun sadece cezalandırıcı bir yanı olmadığını görüyorlar. Bu anlamda hukuk mahkemelerinde savcı olmaması bile onlar için yeni bir bilgi olabiliyor. Cezaevine girdiğinde kendisine atanan vasinin niteliğini ve onun adına neler yapabileceğini bilmek onlar için çok önemli. Keza çıktığında, bir sözleşme yapmanın ne demek olacağını ve hukukun kira, tüketici, işçi gibi kişiyi koruyan yanlarını bilmek hükümlüyü güçlendiriyor. Sonuçta kişinin hayatının bir alanında hukukla çatışma yaşaması diğer alanlarında da çatışma yaşayacağı anlamına gelmiyor. Bu anlamda, bir takım hukuk kurumlarını işletmeyi öğrenmek, dilekçeleri infaz hakimliği gibi doğru yerlere yazmak ve sonuç almak, hükümlülerin cezaevindeki yaşamlarını hem daha katlanır hale getiriyor hem de hak ve özgürlükleri kağıtta kalmış güzel sözler olmaktan çıkararak, uygulanabilir kılıyor. Nitekim derslerin sonunda doldurmalarını istediğimiz değerlendirme formlarında genelde 5 üstünden neredeyse 5’e yakın not alıyoruz. Hükümlüler derslerin uzamasını ve haftalık ders saatinin artırılmasını istiyorlar. Bazen dersler bitince Rektörlüğe, Dekanlığa ve bana teşekkür mektupları yolluyorlar. Bunlardan yola çıkarsak, hakların hukuk çerçevesinde aranabileceğini, hukukla sonuç alınabileceğini ve hukuki yoldan mücadele etmek gerektiğini öğreniyorlar diyebiliriz. Zaman zaman bize nasıl olup da cezaevinde çalıştığımız soruluyor. Bu aslında ilginç çünkü bu dersleri başlangıçta Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde ilkokul sekizinci sınıflarda veriyorduk. Sonra bir STK ile çalıştık ama şimdiye değin en iyi ortağımız, çalışması zor diye düşünülen cezaevleri ve dolayısıyla Adalet Bakanlığı oldu. Yıllar içinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün kurumsal desteğini hep aldık. Bu destek sadece Bakanlık ile de sınırlı olmadı. Cezaevi yönetimleri ve özellikle infaz personeli de yapılan şeyin kıymetini ve cezaevi ortamındaki barışa olan katkısını hemen fark etti. Şu kesin ki, kurum ve personelin bu desteği olmadan bugünlere gelemezdik. Gerçekten de seneler içinde verdiğimiz dersler oturdu. Hükümlülerin talebiyle Hukuk Kliniği-2’yi açtık. Bir ders kitapçığı üstünde de çalışıyoruz. Dersleri, her sene bir farazi dava ve sertifika töreniyle bitiriyoruz. 2013 yılında beş farklı cezaevinde 90 kişiye sertifika verdik. Sertifikaları derslerin en az yarısına katılanlara verdiğimiz düşünülürse, Hukuk Kliniği’nin popülerliği ortada. Adalet Bakanlığı’nın bir başka birimi olan Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın “adalete erişim” başlığı altında hukuk kliniklerinin geliştirilmesi hedefini Bakanlık strateji belgesine koyması ve Nisan 2013’te dersi yerinde görmek için cezaevine gelmesi bizi çok memnun etti. Bu anlamda, dersin Türkiye’de başka hukuk fakültelerince yapılması konusunda işbirliği yapmaya hazırız. Dolayısıyla gelecek senelerde başka infaz kurumlarında da bu tarz faaliyetler görmeyi umuyoruz. * Öğretim Görevlisi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sayfa 14 E edebiyat USTALARDAN SEÇMELER USTALARDAN SEÇMELER Ahmet Hamdi Tanpınar AĞLAMA Ağlama, gözleri kızarmış çocuk! Tek damla yaşın düşmesin yere. Bak, tek güzelliğimiz yokluk, Sana bir öğüt; ağlama boş yere. Ne olursa olsun hiçbir şey değmez, Senin bir damla gözyaşına. Ağlayana kimse boyun eğmez. Kimse bakmaz kimsenin yaşına. Ne kadar kötülük, pislik varsa; Sen herşeyi tertemiz öğren. Eğer yüzüne gözyaşı yağarsa; Seni garip sanır her gören. Ağlama sakın çocuk, ağlama! Korkmayana zarar gelmez, bunu bil. Sevgini hep söyle, sakın saklama. Aklından korkuyu, gözünden yaşı sil. Seslenis Ekim 2013 UYANIŞ ZAMANI Büyük uyanış zamanı geliyor ve biz gözlerimizi karanlıktan, kaldırıp ışığa bakmayı seçiyoruz, dünya adlı bu gezegende yepyeni bir güneş doğuşuna hazırız, kalbimiz savaşın olduğu yere barış götürmeyi, acımasızlığın olduğu yere merhameti götürmeyi ve korkunun olduğu yere sevgi götürmeyi kabul etti. Dünya bizim anamız, dostumuz ve bizler için bir nimet, dünya ile olan ilişkilerimize saygı gösterip onu sevgiyle sarmalıyız. Daha bizim gibi canlı, nefes alıp veriyor ve sevgi dolu dünya bizler onun üzerinde dolaşırken yaydığımız enerji ile...Yüce yaradan bizler için bu gezegenin içine sonsuz çeşitte seçenek koymuş ki bizler bunlarla mutlu olalım diye, artık acı olmasın, sadece sevgi olsun, umut olsun, mutluluk olsun. Dünya kötülüklerden değil bizim iyiyi kabullenemeyeşimizden ıstırap çekmektedir. Bırakalım artık korkuyu, salıverelim gitsin acıyı, biz sadece yaradanın sevgisini hissedip kendimizi bununla dolduralım, sizin sorularınızın yanıtlarını sizden başka kimse bilemez; yanıtlar sizin içinizdedir. Öğrendiğinizi öğretin, anladığınızı anlatın, inanın ki sizler bunu yaptıkça ruhlarımızda rahatlıyacak ve yeniden canlanacak, doldurun içinizi sevgiyle, şevkatle merhametle böylece tüm yaşamınız aydınlanacak ve sizler parlamaya devam edeceksiniz her gün biraz daha fazla, geçmişi görülüp unutulmuş rüya gibi geride bırakın, sizler sade ve sevginin, şükranın, huzurun, umudun tüm hücrelerinize nüfus etmesine izin verin, bağışlayın önce kendinizi sonrada diğerlerini, tıpkı yaradanın bizi bağışladığı gibi hadi artık izin verin büyüsün gelişsin ve herkese dağılsın siz önemli gerekli ve özelsiniz ve unutmayın sizden bir tane daha yok mutluluk ışığınız olsun. Özkan Kavi Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BULMACA Turan Kanat FIKRA HAYATI TETRİS 23 Haziran 1901’de İstanbul’da doğdu.1923 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Liselerde ve yüksek okullarda çeşitli dersler okuttu. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne atandı. 1943-1946 yılları arasında Maraş Milletvekili olarak görev yaptı. Bir süre Milli Eğitim müfettişliği yaptı. Sonra 1949 yılında Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki görevine döndü. Gençlik yıllarında Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’in talebesi ve dostu olmuş, Batı edebiyatından Paul Valéry ile Marcel Proust’u kendisine üstad olarak seçmiştir. Bu yazarlar edebiyatta güzellik ve mükemmeliyete önplanda yer verirler. Onlara göre edebiyat, tıpkı resim ve musiki gibi “güzel sanat”tır. Onlardan farkı, boya ve ses yerine, insanı ve hayatı anlatmada bu iki vasıtadan çok daha zengin olan dili kullanmasıdır. “Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında”. Artık masum değilim Benim de yüklü kervanlarım var Günah taşırım uryan edilmiş zamanlara Masumiyetim kovuldu kapıdan boynu bükük Giderken; acı ve hüzün dolu Bir tebessümü kaldı içimde ondan yadigar Beni yakan beni param parça eden Baldıran zehiri gibi nedamet Ve hicaba gark eden tebessümü Kendimi sevmiyorum artık Kızamıyorum da hak ettiğim kadar Acıların koynunda Bir yanım gerçeğe öykünürken Bir yanım sahte güller ben viran ben talan Ben uslanmayan Ben Ah ben Bin diye diye benliğimden olan ben Üstüme çöreklenen bu zalım hasret Yüreğime saplanmış hançerin Sapından tutan kahpe zindan Ellerimdeki bu kan Yüreğimden yere damlayan Ve med cezirlere atan Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ahmet Hamdi TANPINAR Tanpınar şiiri hayatının en büyük ihtirası haline getirmiş, fakat asıl kabiliyetini şiir estetiğine göre yazdığı mensur eserlerde göstermiştir. İlk şiiri 1920’de yayımlanmıştır. Geniş okuyucu kitlesi onu umumiyetle lise kitaplarına ve antolojilere giren “Bursa’da Zaman” şiiri ile tanır. Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961; Bütün Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak 1976). Şiirlerinde bir imaj ve müzik kaygısı taşıdığı, hikâye ve romanlarında da, başta zaman teması olmak üzere, psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. Çeşitli baskıları olan eserleri Dergah Yayınları’ nda toplanmaktadır. Enis Batur 1992 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar’dan “Seçmeler” adlı bir kitap hazırladı. Yazar ile ilgili yayınlanmış en son eser 2007 yılının sonunda çıkan “Günlüklerin Işığında Tanpınar’la Başbaşa”dır. Eser Tanpınar’ın 1953 yılında yazmaya başladığı ve 1962 yılında vefatına kadar tuttuğu notlardan oluşmaktadır. Hayatı boyunca sağlığından şikâyetçi olan Tanpınar, 23 Ocak 1962 günü geçirdiği kalp krizi ile Haseki Hastanesi’ne kaldırıldı. Ertesi sabah, ikinci bir krizle hayata veda etti. Namazı Süleymaniye Camii’nde kılınan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın cenazesi Rumeli Hisarı Kabristanı’nda, hocası ve dostu Yahya Kemal’in yanı başına defnedildi. Mezartaşı üzerinde çok bilinen “Ne İçindeyim Zamanın” şiirinin ilk iki mısrası yazılmıştır: ARTIK MASUM DEĞİLİM Temel, bir binanın önünde durmuş, arkadaşları da çatıya çıkmış. Temel aşağıdan arkadaşlarına: -Ula sen iki kolunu yana aç aşağı öyle atla demiş. Birincisi atlamış gümm. - İkinciye? Sen sadece sağ kolunu yana aç, öyle atla demiş. İkinci de atlamış gümmm. - Üçüncüye? Sen iki kolunu yanına yapıştır öyle atla demis. O da gümmm. SOLDAN SAĞA 1- Canlılarda oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde yapılan hareket, Teneffüs-Ekmek, et, peynir vb. için lokma dilim. 2- Bilen, bilgin, At, eşek vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan araç. 3- Genelde düğünlerde çalınan bateri çalgı türü, Bir bayan ismi. 4- Avuç içi, İş mal ve benzerini bir çok istekli arasından en uyun şartlarla kabul edene verme - Avrupa Birliğinin kısaltılışı 5- Bir tatlı türü, Arapça’da kardeş. 6- Bir renk-Fiyat arttırımı-Bir meyve 7Sağlama,elde etme, sıkı sert-Bir nota. 8- Elinden iş gelme durumu, ustalık,maharet-Duman lekesi 9- Genişlik,geniş. Yüksek-dört tarafı suyla çevrili kara parçası. 10Ansızın yapılan-Beddua-Yardım eden destekleyen, arka çıkan. 11Fotoğraf - Bayat olmayan. 12- Altın kökü - Ak kan bezi yangısı. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1- İçten bağlılık- İki dağ arasındaki çukur arazi. 2- Hadise, vaka, Elazığ’ın ilçesi. 3- İçinde diri balık saklanan,denizden ayrılmış havuz-Gezinti yeri,gezilecek yer. 4- İstek,arzu- Ezme işini yapan kimse 5- Sancağı tutan kimse. Değnek,sopa. 6- Akıl-PişmemişRuhla ilgili. 7- Alan yer-Batarya Eski dilde su. 8- Kadın hükümdar, eli işe yatkın. 9- Turunçgillerden bir bitki-Bir sayı-Tanrı tanımaz. 10- Kabaca, olağandan hacimli olan - Şikar - Derinliği az olan kap. 11- Usta-Sıra. 12- Sonsuz-Tutsak, esirlik. Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü Bulmaca: Kamil Uysal - Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Yoldan geçen bir adamın dikkat kesilerek sormuş: - Kardeşim siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına, demiş. Temel cevap vermiş, - Tetris oynayruz. ÖZLÜ SÖZ “Ne kadar bilirsen bil, anlatabileceklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır. Mevlana İş, yaşamı her zaman tatlılaştırır. Ama herkes tatlı sevmeyebilir. Victor Hugo Asalet doğuştan değil, davranıştan gelir. Platon Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir. Seneca Devletleri yıkan tüm hatanın altında, nice gururun gafleti yatar. Yavuz Sultan Selim Seslenis Ekim 2013 E edebiyat Sayfa 15 GÜNBATIMI SENİ İSTERİM VAR MI ÖTESİ? MUTLULUK YAĞMURU Bir günbatımı yaşadık Çocukluk yıllarımızın ışığında Ergenlik aşkımızın kırmızısında Yaşlılığın karamelinde Ve ölümün mor renginde Hem neşende olsam Hem de tasanda Her zaman seninle olmak isterim Sen benim rüyama uğramasanda Ben hep seni bende bulmak isterim Kifayet edermiömürm bilinmez Akıbetim neyse karşı gelinmez Kader yazılmışsa yazgı silinmez Vuslata erişip gülmek isterim Meçhulde araken özüm seni Ahdi unutunca sözümde seni El iele göz göze dismde seni Her daim notayla çalmak isterim Görsel dtuyguları örterken gece Ruhum çıkmazlarda beden bilmece Ezberleyip seni ben hece hece Her nokta virgülü bilmek isterim Sol yanım derki aklıma zarar Ruhum başka söyler Dur neye yarar Gönül kuşu uçup edince firar Tüneyip dalına kalmak isterim Sevgisiz alemde yaşanır sanma Rıza’nın ardından oh çekip yanma Bir gün bu dünyadan göçerim mma Ben senin kolunda ölmek isterim Gönül koyup sakın, Çatma kaşını. Kuşkuya düşüp de, Eğme başını. Seni seviyorum; Sil göz yaşını. Bize bundan gayri, Gülmek yakışır. Biliyorsun sevgimi, Yürekten özden. Sakınırım seni, Kem bakan gözden. Aşkını duyayım, Lebinde sözden. Bize bundan gayri, Sevmek yakışır. Gece düşümdesin, Gündüz hayalde. Sevdanla sarmalım, Gör halim gelde. Özlemin hasretin, Gözümde selde. Bana sadece seni, Sevmek yakışır. Hayatta varlığım, Sadece sensin. Saklamaya ne gerek, Cümlealem bilsin. Seni sevdim seveceğim, Kim ne derse desin. Bize tez zamanda, Vuslat yakışır. Biliyorum sende, Benim gibisin. Huzuru hakka sözüm, Sen benim helalimsin. Rabbim tüm kötülüklerden, Bizi esirgesin. Kavuşmak için bize, Hakka niyaz yakışır. Her an benimlesin, Adın dilimde. Bakıp bakıp durduğum, Resmin elimde. Adına türkü yaktım, Sazım telinde. Bize artık hilafsız, Sevmek yakışır. Biliyorum bir gün sende gideceksin, Hasretinle içime sineceksin, Yine de arkandan Mutluluklar dileyeceğim, Gittiğin ...gelecek, Karanlık günlerime bağıracağım Mutluluk, mutluluk, Güzel günler nerdesin. Bir günbatımı yaşadık Nefes aldığımz günden nihai güne Güneşlar aylar kaybettik Yüzler hisler Bir günbatımı gördük Tekne suyu yırttı Uzak kıyı sisle örtüldü Tüm yaşamımızın geçmişte Binlerce unutulmuş günbatımı sanki Günbatımı gördük Ciğerlerimize girde ruhlarımıza Olgun bir lotus gibi Günbatımına yürüdük ışığı içtik Artık özlemini duyma Geri dönmenin Tarık Özgür Beşe Silivri 7 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu SEVGİ Zengin fakir farketmez Kalbi vardır herkezin Bir ufak kıvılcım başlatır cihan harbi Her bakışın ok gibi fırlatır sanki mermi Kalpler yara içinde gönüller ister sevgi Üstüne giysede baruna denen fistanı Çirkininde bulunur sevilecek bir yanı Aşk tatlı bir beladır, tutuşturur insanı Gönül ferman dinlemez. Aramaz Gülistanı Aşıkların kalbinde açar birer sevgi Her sevenin bulunur aşktan yana bir derdi Aşkı duyup yaşamak insan oğluna vergi Kalpler. Yara içinde gönüller ister sevgi Habib Kafaoğlu Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Rıza Altunbay Akşehir Kapalı Ceza İnfaz Kurumu AŞK Sebepsiz sevmektir aşk Nedeni olmadan bağlanmak birine Gözlerine baktığımda erimektir içten içe Ellerini tutumca kaybetmektir kendini O an unutmak her şeyi Zamanın durduğuna inanmak Sadece sen ve ben diye düşünmek Bıkmadan usanmadan sevmektir aşk Sorgusuz sualsiz adamak kendini Benden önce sen diyebilmektir İlk onu düşünmek tümüyle onu hissetmek Aşk, aşkı yaşamayı ve yaşatmayı bilenlerindir Aşk öyle bir şeydir ki sevgilim Kelimeler kifayetsiz kalıyor Benim gözümde aşk kısaca sen Sen benim için zaten aşk demeksin Ethem Dural Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Ali Rıza Çağlar Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Çılgınlar gibi koşacağım caddelerde, İnsanlar kaçacak, uzaklaşacak. Kavaklardan dökülen yapraklar gibi, Bu sefer filmin sonu farklı olacak. Çoooook farklı olacak. Fatma OLGUN Karaman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BENDEKİ SANA! Yine karanlık çöktü yeryüzüne. Parmaklıklar ardında gözlerim gökyüzüne bakarken Sen takıldın yüreğime. Karamsardı bedenim! Yinede çekmedim gözlerimi Çünkü sedin yüreğime hançer gibi saplanan Sendin o anda beni benden alan. Sanaydı radyoda çalan şarkıların sözleri Dün çok özledim derken seni yaşıyordu yüreğim. Ürkektim! Sabret; Günler geçecek diye içimden sayıklarken. Bir o kadar yaklaşıyordun bana. Sen nerenin yıldızıydın be Sevgili Baktığımda parlayan, Sönecekken tekrar ışıldayan.! Esra Gün Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu SAYFA 16 Seslenis Yenipazar kapalı ceza infaz kurumunda “Aile ve Çocuk Sevgisi “semineri Yenipazar Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda barınmakta olan hükümlü ve tutuklulara yönelik Yenipazar İlçe Müftüsü Şevket BULUT tarafından “Eş, Çocuk ve Aile Sevgisi” konulu konferans verildi. Konferansta, kişinin eşine ve ailesine karşı sergilemesi gereken davranışlar, aile içinde mutluluğun formülleri gibi konular ele alındı. Şampiyon Manisa Ceza İnfaz Kurumu ekibi, 21 takımın katıldığı turnuvada çıkardığı başarılı maçlar sonunda final maçında rakibini 2-1 mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı ve göstermiş olduğu performansla haklı bir şampiyonluk elde etti. Adalet Bakanlığı’na bağlı kurumların personel futbol takımlarının katılımıyla 11 Eylül-7 Ekim 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen Adalet Futbol Turnuvası, Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Futbol Takımı’nın şampiyonluğuyla sona erdi. Manisa İli ve ilçelerinde yer alan Bakanlığa bağlı kurumlardan oluşturulan 21 takımın katıldığı turnuva, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Spor Tesislerinde düzenlendi. 1 ay boyunca süren turnuvada takımlar 5 ayrı grupta mücadele etti. Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Alaşehir Adliyesi takımlarının oynadığı ve oldukça çekişmeli geçen final maçı sonucunda gülen taraf E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ekibi oldu. Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Başsavcı Vekili Murat Çimen, Cumhuriyet Savcısı Münire Koyuncu, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmet Çelik ve çok sayıda personelin izlediği final karşılaşması sonunda şampiyon olan Ceza İnfaz Kurumu ekibi kupayı Kurum Müdürleri İsmet Çelik ile birlikte kaldırdı. Burdur E Tipi futbol turnuvasında ikinci oldu Burdur Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından tarihleri arasının Amatör Spor Haftası (30 Eylül-06 Ekim) kapsamında düzenlenen Kurumlararası Futbol Turnuvasında Burdur E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu ikinci oldu. Burdur Kışla Stadında düzenlenen turnuvada büyük başarı gösteren Ceza İnfaz Kurumu personeli başarısını ikincilik kupası ile taçlandırdı. Müsabakada dereceye giren takımla- ra ödülleri Burdur Vali Yardımcısı Bahir Altunkaya, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yusuf Bulut, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Vekili Resul Alptekin, ASKF Başkanı Nuri Yıldırım, Spor Şube Müdürü Selçuk Örnek ve Herkes için Spor Federasyonu İl Temsilcisi Hamza Boyacı tarafından verildi. Kurum Müdürü Bulut ve futbol Takımı ödül töreni sonrası dereceye giren diğer takımlarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Malatya E Tipi’nden “doğal”etkinlik” Adalet Bakanlığı Ceza ve tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ile Orman ve su işleri Bakanlığı arasında yapılan protokol gereğince Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu bölgesinde bulunan boş alana 300 adet fidan dikimi gerçekleştirildi. Baş- Elazığ’da el işi ürünleri ve resim sergisi açıldı Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Açık Ceza İnfaz Kurumunun Elazığ Valiliği işbirliği ile düzenlediği “El işi ürünleri ve resim sergisi” 27-29 Eylül 2013 tarihlerinde gerçekleştirildi. Elazığ Kent Müzesinde açılan sergide, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklular tarafından yapılan el işi ürünleri ve yağlı boya tablolarından oluşan eserler sergilendi. Sergi açılışı, Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Sezgin, Cumhuriyet Savcısı Cemalettin Şimşek, Emniyet Müdürü Ayhan Buran, İl Müftüsü Peyami Gün- gör, İl Kültür Müdürü Tahsin Öztürk, Elazığ Ticaret Borsası Başkanı M.Ali Dumandağ ile çok sayıda kurum müdürü ve davetlilerin katılımı ile yapıldı. Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak ve protokol üyeleri sergiyi gezerek, sergideki ürünler hakkında bilgi aldı. Ceza infaz kurumları hobi atölyelerinde, hükümlü ve tutuklular tarafından yapılan el emeği ve göz nuru boncuk, bakır işleme pano ve bayraklar, yağlı boya resim tabloları, gemi ve ev maketleri ile kara kalem çalışmaları vatandaşlar tarafından ilgiyle gezildi. kontrolör Hüseyin Erdem, Kurum Müdürü Erdaş Çöğür, Kurum 2. Müdürü Mustafa Yeşiltaş ile kurum personelinin ve stajyer infaz ve koruma memurluğu öğrencilerinin de katıldığı etkinlikte 300 adet fidan toprakla buluşturuldu. Salihli C Tipi Ceza İnfaz Kurumu ‘8. Şiir ve Türkü Dinletisi’ yapıldı Salihli C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda "8.Şiir ve Türkü Dinletisi" Programı 01.10.2013 tarihinde yapıldı. Programa; Salihli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Duran Yılmaz, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Metin Şahin, Kızalay Şube Müdürü Hüseyin Türkoğlu, Kurum Müdürü Ömer Ateş, Kurum ikinci müdürleri, Kurum personeli, hükümlü ve tutuklular katıldı. Etkinlik Salihli Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün halk oyunu ekibinin zeybek gösterisiyle başladı ve Salihli Sanat Dostları üyesi olan şairler Ahmet Otman, Sedat Günay, Gülgün Yalvaç, Nezaket Özdemir, Osman Özel, Mustafa Toga, İsmihan Işık Sarıgedik, Hakan Dirgen, Sevgi Ayverdi Akkoç’ur şiirleriyle devam etti. Halk ozanları Halil Yıldız, Durak Şahin, Hakan Karcı ve Hüseyin Aktaş da unutulmaz türküler seslendirdi.