Ekim-Sayı: 139 - Adalet Bakanlığı

Transkript

Ekim-Sayı: 139 - Adalet Bakanlığı
Seslenis
Ekim 2013
Yıl: 12
•
Sayı: 139
•
Ücretsizdir
•
Hiçbir şeye
ihtiyacımız yok.
Yalnız bir şeye
ihtiyacım vardır:
Çalışkan olmak.
Ayda bir çıkar
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım:
Denetimli Serbestlik
Semineri Antalya’da
yapıldı
Madde bağımlılığının rehabilitasyonunda
ilgili kurumlarla işbirliğini önemsiyoruz
“UYUŞTURCU ve Uyarıcı madde tedavisi ve denetimli serbestlik uygulamaları
çalıştayı” 08-09 Ekim 2013 tarihlerinde
Antalya Adalet Teşkilatını Güçlendirme
Vakfı Tesislerinde gerçekleştirildi. Adalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla düzenlenen çalıştayda
uyuşturucu ve uyarıcı madde tedavisi ile
denetimli serbestliğe ilişkin uygulamada
yaşanan sorunlar tartışıldı ve sorunlara
çözüm önerileri dile getirildi. Ayrıca, Sağlık Bakanlığına bağlı tedavi merkezleri ile
denetimli serbestlik müdürlükleri arasındaki koordinasyonun sağlıklı yürütülebilmesi, uygulamalara ilişkin standartların
belirlenmesi ve kurumlar arasında bilgi ve
tecrübe paylaşımı gibi konular ele alındı.
GENEL Müdür Enis Yavuz Yıldırım,
uyuşturucunun toplumun geleceğinin
de önündeki en önemli tehlikelerden ve
en önemli felaketlerden birisi olduğunu
ifade ederek, uyuşturucu ve uyarıcı madde tedavileriyle ilgili denetimli serbestlik
tedbirlerinin başarıyla yerine getirilmesinin önemini vurguladı. 9’da
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
(HSYK) ve Türkiye Adalet Akademisi
(TAA) işbirliği ile 30 Eylül -01 Ekim
2013 tarihlerinde Antalya Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı tesislerinde
ceza ve infaz hâkimleri ile infaz bürolarından görev yapan Cumhuriyet
savcılarına yönelik olarak “Denetimli
Serbestlik” konulu meslek içi eğitim
semineri düzenlendi. 4’te
Avrupa Konseyinde Ceza
İnfaz Sistemi Örnek
Uygulamaları Anlatıldı
Avrupa Konseyi tarafından 29-30 Ekim
2013 tarihlerinde düzenlenen “Yaptırım ve
Tedbirlere Muhatap Çocuk Hükümlülerin
Topluma Entegrasyonu” konulu çok uluslu
toplantı Fransa’nın Strazburg şehrinde gerçekleştirildi. 9’da
Çocuk Eğitimevinde örnek
çalışma gerçekleştirildi
Türkiye Eğitim ve Sevgi Derneği tarafından
Ankara Çocuk Eğitimevi Müdürlüğünde
gerçekleştirilen projede, suça sürüklenmiş
çocukların proje kapsamında her gün yaptıkları bir iyiliği, dernek tarafından kendilerine
verilen günlüklerine yazmaları ve iyiliği yaşamlarında benimsemeleri hedeflendi. Proje
kapsamında, etkinliğe 45 çocuk katıldı ve
katılım sağlayan tüm çocuklara madalya
lisanslı forma, spor ayakkabısı gibi bir çok
ödül verildi. 8’de
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
KURUMSAL ÇALIŞMALAR VE
DEĞERLER EĞİTİMİ
Kıymetli mesai arkadaşlarım ve
değerli okurlarımız. Zorluk denilen
kavram, yaşamın tüm alanlarında
kendini gösterse de, bu kavramın
en bariz ve yaşayan örneğinin sizler
olduğunun bilincindeyiz.
Devamı 3’te
Elektronik İzleme Proje
Yönlendirme Toplantısı yapıldı
Elektronik İzleme Sistemine Geçişte Denetimli
Serbestlik Hizmetlerinin
Kurumsal Kapasitesinin
Güçlendirilmesi Projesinin 1. Proje Yönlendirme Komitesi Toplantısı
Genel Müdürlük toplantı
salonunda yapıldı. 5’te
Kurumlardaki güvenlik
tedbirleri değerlendirildi
Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumları ile bir bölümü
yüksek güvenlikli ceza infaz
kurumlarındaki güvenlik tedbirleri ve alınması gereken
önlemler ile ilgili olarak 0910 Ekim 2013 tarihleri arasında İzmir’de değerlendirme toplantısı yapıldı. 6’da
FOCE Süt İşleme Tesisi törenle açıldı
FOÇA Açık Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde kurulan FOCE Süt İşleme Tesisi
11 Ekim 2013 tarihinde yapılan törenle
hizmete açıldı. 2013 yılında yaklaşık 3
milyon TL yatırımla,1500 metrekare kapalı alan üzerine kurulan, günlük 20 ton
süt işlenen tesisin açılış törenine Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis
Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş, Başsavcı
Vekili Yusuf Arslan, İzmir Adli Yargı
Adalet Komisyonu Başkanı Akar Karasu, Foça Kaymakamı Niyazi Ulugölge,
Foça Cumhuriyet Başsavcısı Ali Zorlu, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Fatih
Öztürk, Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu
Müdürü İsmail Şahin ile bölge ceza infa
kurumlarının müdürleri ile bazı üretici
kurum temsilcileri ve Foça Açık Ceza
İnfaz Kurumu personeli katıldı. 8’de
Seslenis
Sayfa 2
Siirt E Tipi’nde
çocuklarla kahvaltı
etkinliği yapıldı
Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda 20/09/2013 tarihinde
çocuk tutuklular için kahvaltı etkinliği düzenlendi.
Saat 09:00'da başlayan kahvaltıya Siirt Cumhuriyet Başsavcısı
Bayram Bayar, Cumhuriyet Savcısı Ramazan Kepoğlu, Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü Hulusi Yenişan,
İkinci Müdürler Ali Yıldırım,
Ekrem Taka, Kurum Öğretmeni Esen Varol, infaz ve koruma
başmemurları ve tutuklu çocuklar katıldılar. Kahvaltı esnasında
çocuklarla sohbet eden Başsavcı
Bayram Bayar'ın sıcak diyaloğu
dikkat çekti.
Çocuk tutuklulardan Bilal
Öneryıldız'ın sorduğu mantık
sorusuna cevap veren Başsavcı
Bayram Bayar'ın çocuklara sorduğu mantık sorusuyla devam eden
sohbette çocuklar keyifli anlar
yaşadılar. Çocukların futbolda
iddialı olduklarını söylemeleri
üzerine hâkim ve Cumhuriyet
savcılardan oluşacak bir takımla
futbol müsabakası yapılması kararlaştırıldı.
Çok sıcak bir atmosferde geçen kahvaltıda sosyal-kültürel etkinliklerin önemine ve faydasına
vurgu yapılarak, bu tür paylaşımların belirli aralıklarla yapılacağını ifade edildi.
BAHÇE DUVARINA İŞLENEN SANAT
6. Uluslararası Resim Festivali “Dünyanın renkleri
solmasın” etkinliği kapsamında Femin-Art uluslararası Kadın Sanatçılar Derneğine bağlı 60 kadın ressam
tarafından Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
koğuş bahçe duvarları resimlerle süslendi.
T
rabzon’da 25 ülkeden 100 kadın sanatçının katılımıya düzenlenen 6. Uluslararası Resim Festivali “Dünyanın
Renkleri Solmasın” Programı kapsamında,
3 Temmuz 2013 tarihinde Trabzon E Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda etkinlik gerçekleştirildi. Femin – Art Uluslar Arası Kadın
Sanatçıları Derneği işbirliğiyle yapılan çalışma kapsamında, 60 kadın sanatçı tarafından
bayan koğuşlarının havalandırma bahçeleri-
nin duvarları yağlı boya resimlerle donatıldı. Görsel açıdan oldukça renkli nüansların
işlendiği bahçe duvarları başka bir görünüm
kazandı.
TRT haber ekibi tarafından görüntülenen
çalışmalar haber olarak izleyicilere aktarıldı.
Yapılan bu işbirliğinden duyulan memnuniyeti dile getiren Femin – Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği Trabzon Genel Merkezi Başkanı Şükran Üst, Dernek yönetimi
olarak böyle bir işbirliğinin içinde olmanın
kendilerini son derece mutlu ettiğini belirtti.
Duvar resimlerinin tamamlanmasının ardından Dernek yönetimi programa gösterdikleri
destek ve katkılarından dolayı Cumhuriyet
Savcısı Birol Çelik, Kurum Müdürü Selçuk
Sucu, Kurum Öğretmeni Temel Metintaş ve
İnfaz ve Koruma Başmemuru Nuray Çelik’e
birer teşekkür plaketi takdim ettiler.
Tekirdağ 2 No’lu T Tipinde tiyatro ve
moral konseri gerçekleştirildi
MUŞ E TİPİ’NDE BELGE DAĞITIM TÖRENİ DÜZENLENDİ
Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda sertifika töreni ve müzik eğlence programı düzenlendi.
Kurumumun konferans salonunda
gerçekleştirilen programda Kalkınma
Bakanlığı tarafından Sosyal Destek
Programı (SODES) kapsamında finanse edilen, Muş İl Valiliği Koordinesinde Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu ile Lale Kadın Derneğinin
ortaklaşa yürüttüğü “Hamurlu Eller
Bilgi Yönetiyor” isimli bilgisayar pro-
Ekim 2013
jesi kapsamında kurulan bilgisayar
laboratuarında açılan bilgisayar ofis
programları kursu ile Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Ön
Lisans ve Lisans diplomaları, Açık
Öğretim Lisesinden mezun olanların
diplomaları ve Halk Eğitim Merkezi
Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü işbirliğiyle açılan mesleki eğitim kurslarını
başarıyla tamamlayan hükümlü ve tutukluların kurs bitirme belgeleri tören
ile dağıtıldı.
ARAMIZDAN AYRILAN PERSONELİMİZ
ADI VE SOYADI
UNVANI
KURUMU
VEFAT TARİHİ
AHMET ÇİNAR
İKM
AĞRI M TİPİ KCİK
9/10/2013
Vefat eden personelimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve mesai arkadaşlarına başsağlığı dileriz.
EMEKLİ OLAN PERSONELİMİZ
ADI VE SOYADI
UNVANI
KURUMU
EM. DURUMU
TARİHİ
ABDULKADİR SÜTCÜ
ERDOĞAN BÖYÜK
FİKRET ASLANMİRZA
ENGİN ÇALAPKULU
OSMAN KAÇAR
MUSTAFA TÜRK
İKM
İKM
İKM
İKM
İKM
İKM
DİYADİN K1 TİPİ KCİK
KIZILCAHAMAM KCİK
AYDIN E TİPİ KCİK
ESKİŞEHİR AÇIK CİK
EREĞLİ (KONYA) B TİPİ KCİK
İZMİR KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
MALULEN
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
01/10/2013
01/10/2013
01/10/2013
04/10/2013
11/10/2013
31/10/2013
Ceza infaz kurumlarında uzun yıllar hizmet vererek, emekli olan personelimize teşekkür eder,
bundan sonraki yaşamında sağlık ve mutluluk dileriz.
Tekirdağ 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve
tutuklulardan oluşturulan tiyatro grubu,
Oyuncu-Yönetmen Oğuzhan Dağlar yönetiminde “Oto Gargara ve Cezaevi” adlı
oyunları sahnelediler. Oldukça beğeni ile
izlenen her iki oyunda izleyicilerden tam
not aldı.
Kurum İdaresinin girişimleri sonucu
Tekirdağ yerel sanatçılarından OyuncuYönetmen Oğuzhan Dağlar’ın gönüllü
olarak başlattığı ve yaklaşık iki ay süren
çalışmalar sonrasında hazırlanan Yılmaz
Erdoğan’ın yazdığı “Oto Gargara” ile hükümlü Hakan Korkmaz’ın yazdığı “Cezaevi” adlı oyunlar, 30/09/2013-04/10/2013
tarihleri arasında dört gün süreyle sabah
ve öğleden sonra olmak üzere toplamda
sekiz kez sahnelendi. Oyunları yaklaşık
800 civarında tutuklu ve hükümlünün izlemesi sağlandı.
Tiyatro oyunlarının hazırlık aşamala-
rında tutuklu ve hükümlülere idari yönden gerektiği şekilde destek verilerek
rahat ve huzurlu bir çalışma ortamı oluşturuldu. Etkili bir üslup ve ustalıkla sergilenen oyunların, hafta boyunca tutuklu
ve hükümlüler üzerinde bıraktığı olumlu
etki gözlerden kaçmadı.
Tiyatro gösterilerinin ardından yine
hükümlü ve tutuklulardan oluşan müzik
grubu tarafından bir moral konseri verildi.
04/10/2013 tarihindeki programa Kurum Müdür Vekili Yusuf Gayır, Kurum 2.
Müdürleri Sami Öztemel, Murat Karaca, Eyyüp Kabak, İdare Memuru Recep
Odabaş, kurum personelleri ile tutuklu ve
hükümlüler katıldı. Kurum Müdür Vekili
Yusuf Gayır etkinlikte emeği geçenlere
teşekkür ederken, Kurum olarak bu tür etkinlerin devam edeceğini söyledi. Gayır
ayrıca Oyuncu-Yönetmen Dağlar’a katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi.
Seslenis
Ekim 2013
KURUMSAL ÇALIŞMALAR
VE
DEĞERLER EĞİTİMİ
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, yapmakta olduğunuz bu kutsal mesleğin sadece bir meslek olmaktan ziyade bir çok görev ve sorumluluğu da beraberinde getirdiği yadsınamaz bir gerçektir. Çünkü, ceza infaz kurumlarımızda görev yapan mesai arkadaşlarımız
görevlerinin zorluğunun bilincinde olarak üzerlerine
düşeni fazlasıyla yerine getirmektedir. Bu bağlamda
siz değerli mesai arkadaşlarıma teşekkür etmek isterim.
Ceza infaz kurumlarımızın gerek fiziki gerekse çalışma koşulları olarak iyileştirilmesi sürecinde bir takım çalışmalar yapmaktayız. Tutuklu ve hükümlülerin
daha iyi şartlarda yaşayabilmesi için ülkemizin birçok
yerinde modern ceza infaz kurumu inşaatlarının yapımı devam etmektedir. Yapımı devam etmekte olan bu
kampüslerin tamamlanmasıyla ceza infaz kurumları
daha modern ve daha iyi bir altyapıya kavuşacak, tutuklu ve hükümlüler için daha çok sosyal faaliyet alanı
oluşacaktır. Bu amaçla Diyarbakır ve Şanlıurfa’da yeni
ceza infaz kurumu yapımı için de çalışma başlatılmıştır. Diyarbakır’da 2 T tipi, 1 kadın, 1 çocuk ve 1 açık
ceza infaz kurumundan oluşacak olan kampüsün inşaatı devam etmektedir. Kampüsün 2014 yılında faaliyete
açılmasını hedefliyoruz. Ayrıca, Şanlıurfa’nın Siverek
ilçesinde T tipi ve açık ceza infaz kurumundan oluşan
yeni ceza infaz kurumlarının inşaatı tamamlanma aşamasına gelmiştir. Bu iki kurumda 2013 yılı sonunda
hükümlü barındırılması planlanmaktadır.
Genel Müdürlüğümüz aynı zamanda mevcut ceza
infaz kurumlarının iyileştirilmesi için de önemli bir
çaba sarf etmektedir. Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda olası bir yangın ihtimaline karşı havalandırma ve duman tahliye sistemlerinin kurulması
düşünülmektedir. Bu amaçla Gazi Üniversitesinden 1
profesör ve 2 doçent ile birlikte adalet uzman yardımcıları Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
incelemelerde bulunmuştur. Kurulması düşünülen sistemler için röleve çalışmalarına başlanmış olup süreç
devam etmektedir.
Değinmek istediğim bir konu ise ceza infaz kurumlarımızda görev yapan personel üniformalarının iyileştirilmesi çalışmasıdır. Bilindiği üzere 17.08.2012 tarihi
itibariyle yürürlüğe giren yeni Personel Kıyafet Yönetmeliği neticesinde kullanıma sunulan üniformalar hakkında yapılan geri bildirimler neticesinde tişört, pantolon ve montların teknik ve kullanım özelliklerinin
yeterli olmadığı fark edilmiş ve eksikliklere kalıcı bir
çözüm sağlanması amacıyla daha profesyonel bir destek ile çalışmaların sürdürülmesine karar verilmiştir.
Bu amaçla Gazi Üniversitesi Rektör Danışmanı, Mesleki Eğitim Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda Sanat ve
Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Şule Çivitçi başkanlığındaki heyetten danışmanlık
alınması için protokol imzalanmıştır.
Öncelikli olarak yazlık ve kışlık tişört renklerinin
personelce seçilmesi gerektiği düşünülmüş ve yaklaşık
35.000 kişinin katılımıyla düzenlenen anket neticesinde kışlık tişörtlerin koyu lacivert, yazlık tişörtlerin ise
açık mavi olmasına karar verilmiş ve bu renkler üzerinden üretime devam edilmiştir. Şikâyetlerin büyük
çoğunluğunu oluşturan kalıp ve ölçüler ile ilgili olan
hususlara çözüm bulmak adına ve üretim aşamasının
yerinde incelenebilmesi maksadıyla Kütahya E Tipi
Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğüne 3 günlük çalışma ziyareti yapılmıştır. Çalışma ile
tişört yaka boyutlarının düzgün olmaması, dikiş kalitesinin kötü olması, boy, omuz ve yaka genişliklerinin
uygun olmaması ve yakaların düzgün sabitlenememesi
gibi bir kısım hatalar tespit edilerek düzeltilmesi sağlanmıştır.
Çalışmamızın ikinci aşaması olan üniformaların
kumaş kalitelerinin iyileştirilmesi maksadıyla (Yıkama sonrası yaşanan boyut değişikliği veya kullanım
sonrası yaşanan renk solmalarının önlenmesi gibi) entegre olarak çalışan İzmir, İstanbul ve Kahramanmaraş’taki bazı tekstil firmalarıyla gerek davet edilerek
gerekse tesisleri ziyaret edilerek üretime esas olacak
kumaşın deneme çalışmaları için işbirliğine gidilmiştir. İşbirliğinin akabinde Sinop E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğüne 4 günlük çalışma ziyareti gerçekleştirilmiştir. Pantolonlarla ilgili
şikâyetlere çözüm oluşturulmuş, atölye çalışanlarına
eğitim verilmiştir. Personelce yapılan tüm geri bildirimler dikkate alınarak, belirtilen sorunlar personel
üzerinde müşahade edilip, gerekli çözümler hayata
geçirilmiştir. Daha önce sadece Kütahya E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda oluşturulan bayan personel kalıpları Sinop E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz
Kurumunda da oluşturulmuştur.
Ayrıca üretime esas kumaşların deneme çalışmalarının yürütülebilmesi için Edirne’deki mensucat
fabrikası yetkilileri kuruma davet edilmiş, yapılan görüşmeler ve tesis ziyaretleri sonrasında gerekli işbirliği
sağlanmıştır. İlerleyen süreçte kurumun tekstil atölyelerinde görevli personelin belirli zamanlarla buralarda
uygulamalı eğitimler alabilmesi yönünde yetkililer ile
görüşmeler yapılmıştır. Zor ama kutsal olan bu görevi
başarıyla yerine getiren mesai arkadaşlarımızın özellikle üniformalarının gerek çalışma koşullarına uyumu
gerekse hareket kabiliyeti açısından en uygun biçimde
hazırlanması bizim temeldeki düşüncemizdir. Bu noktada çalışmalarımız devam etmektedir.
Bu ayki yazımda değinmek istediğim son konu ise
Kişisel Gelişim ve Değerler Eğitimi Projesidir. Ceza
infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi, eğitime yönelik faaliyetlerin
uzman kurum personeli tarafından profesyonel, işlev-
Sayfa 3
sel ve bilimsel olarak yürütülmesi, ayrıca hükümlülerin kurumda bulundukları süre içinde belirlenen eğitim modeline uygun bir infaz rejimine tabi tutulması
günümüzde modern infaz anlayışının bir gereği olarak
kabul edilmektedir.
Hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak kişisel
gelişim eğitimlerinin, evrensel ve insani değerlerin
gelişimine yönelik eğitimlerin, infaz sürecinin başarısına, ceza infaz kurumlarının iç huzuruna, hükümlü
ve tutukluların salıverilme sonrası topluma kazandırılmalarına olumlu yönde katkı sağlayacağında şüphe
yoktur. Milli Eğitim Bakanlığı da son bir kaç yıldır
okullarda Değerler Eğitimi vermekte olup başarılı dönüşler alındığı çeşitli medya organlarında da haberlere
konu olmuştur.
Genel Müdürlüğümüzce 2014 yılının değerler yılı
olarak kabul edilmesi ve kurumlarda yürütülen eğitim
ve iyileştirme çalışmalarında Değerler Eğitimi kapsamındaki aktivitelerin artırılmasına yönelik çalışmalara başlanmıştır. Bu çalışmalar kapsamında öncelikle
çeşitli üniversiteler ve Milli Eğitim Bakanlığı Hayat
Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile işbirliğine gidilmiştir. Yapılan işbirliği sonucunda Milli Eğitim
Bakanlığı da bizim projemizle paralel olacak şekilde
Halk Eğitim Müdürlükleri eli ile uygulanmak üzere
Değerler Eğitimi modülleri oluşturmaya yönelik çalışmalar başlatmıştır.
Projenin hayata geçirilmesi için, 25-26 Nisan 2013
tarihlerinde Ankara Eğitim Merkezimizde çeşitli kurumlarda görev yapan öğretmenlerimizden oluşan bir
grupla ilk çalıştay yapılmıştır. Bu çalıştay sonucunda
proje takvimi, yıllık değer takvimi, aylık işlenecek
konu başlıkları, yürütülecek aktiviteler için ihtiyaç duyulan materyallerin temini amacıyla görev paylaşımı
yapılmıştır.
Yine 04-08 Kasım 2013 tarihlerinde Ord. Prof.Dr.
Sulhi Dönmezer İstanbul Eğitim Merkezinde Eğitici
Eğitimi yapılmıştır. Bu eğitime Yetişkinlerde Değerler Eğitiminde çalışmaları bulunan Çanakkale 18 Mart
Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Salih Zeki
Genç eğitici olarak katılmıştır.
Ayrıca Değerler Eğitiminin uygulayıcıları olan
220 ceza infaz kurumu öğretmenlerine 02-06 Aralık
2013 tarihinde Afyonkarahisar’da uygulayıcı eğitimi
verilecektir.
2014 yılı Değerler Yılı çalışmasının uygulamaya
geçmesiyle, ceza infaz kurumlarında gerçekleştirilen
sosyal-kültürel faaliyetler ve kurum öğretmenlerinin
bireysel çabası ile yürütülmekte olan kişisel gelişim
çalışmaları artık evrensel insani değerlere odaklı ve
iyileştirme merkezli bir yapıya bürünecektir. Böylesine önemli bir projenin hayata geçirilmesinde kurum
idarecilerine, eğitimden sorumlu birimlere ve tüm
personelimize büyük görev düşmektedir. Bu sorumluluğun bilinci ile tüm personelimizin projeye elinden
gelen katkıyı sağlayacağı inancındayım.
Hepinize çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Bolu’da resim ve el sanatları sergisi düzenlendi
Bolu T Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Mobilya ve Sedef Atölyelerinde üretilen ürünlerin ve hükümlü ve
tutukluların el emeği ve göz nuru ürünlerinin yer aldığı 2013
yılı Resim ve El Sanatları Sergisi 9 Ekim 2013 tarihinde Bolu
Bağışçılar Vakfının katkılarıyla Necip Fazıl Kültür Merkezi
Sergi Salonunda açıldı.
Açılışa Bolu Vali Yardımcısı Sayın Necdet Özeroğlu,
Bolu Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yurtseven, Bolu Adalet Komisyonu Başkanı Selfet Giray, Bolu Belediye Başkanı
Alaaddin Yılmaz, Bolu Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar,
İl Jandarma Komutanı Albay Cengiz Yıldız, Bolu Cumhuriyet Savcısı Adnan Gümüş, Bolu Bağışçılar Vakfı Başkanı
Şerafettin Erbayram, Bolu T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü Mehmet Sürgün, Kurum ikinci müdürler,
Kurum personeli ve davetliler katıldı
Açılışta konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yurtseven, Ceza İnfaz Kurumunda kalmakta olan hükümlü ve
tutukluların el emeği ve göz nuru ile hazırladıkları ürünleri
sergilemek ve ziyaretçilerle buluşturmaktan büyük mutluluk
duyduklarını belirterek, emeği geçenlere teşekkür ettiğini belirtti.
Davetliler sergiyi gezerken oldukça etkilendikleri görüldü. Özellikle tablolar ve sedef ürünleri oldukça beğeni topladı. Sergide ebru tablolar ve süs eşyaları da görülmeye değerdi.
Sayfa 4
Seslenis
DS Etkinlik
Ekim 2013
“Denetimli Serbestlik” konulu
seminer Antalya’da yapıldı
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Türkiye Adalet Akademisi (TAA) işbirliği ile 30 Eylül - 01 Ekim 2013 tarihlerinde Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Antalya Tesislerinde ceza ve infaz hâkimleri ile infaz bürolarından görev yapan
Cumhuriyet savcılarına yönelik olarak “Denetimli Serbestlik ” konulu meslek içi eğitim semineri düzenlendi
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)
ve Türkiye Adalet Akademisi (TAA) işbirliği ile 30
Eylül - 01 Ekim 2013 tarihlerinde Adalet Teşkilatını
Güçlendirme Vakfı Antalya Tesislerinde ceza ve infaz
hâkimleri ile infaz bürolarından görev yapan Cumhuriyet savcılarına yönelik olarak “Denetimli Serbestlik” konulu meslek içi eğitim semineri düzenlendi.
İki gün süren seminerde denetimli serbestlik ile
ilgili olarak katılımcılara çeşitli sunumlar yapıldı. Seminere Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yüksel
Hız, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
Cevat Gül, Daire Başkanları İbrahim Usta ve Remzi Gemici, tetkik hakimleri ile alanında uzman bilim
adamları katıldı. Seminerde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül “Denetimli Serbestlik Sistemi, Teşkilat Yapısı ve Personel” konu başlığı
altında bir konuşma yaparken, Denetimli Serbestlik
Daire Başkanı İbrahim Usta ise Denetimli Serbestlik
Daire Başkanlığı Tetkik Hâkimleri Burhan Alıcı ve
Esat Işık ile birlikte “Denetimli Serbestlik Kararları
ve İnfazı” başlığı altında sunumlarını gerçekleştirdiler.
Seminerde ayrıca Asayiş ve Güvenlik Daire Başkanı
Remzi Gemici tarafından “Ceza İnfaz Kurumlarının
Yönetimi ve Güvenlik Sorunları” Yargıtay 10. Ceza
Dairesi Tetkik Hâkimi Ender Şener tarafından “Tedavi Denetimli Serbestlik Kararlarında Yargıtay Uygulamaları”, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Arıkan
tarafından “Madde Bağımlıları ile Çalışma”, Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kültegin Ögel ve Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı Sosyoloğu Mahmut Ünver tarafından “Denetimli Serbestlikte Risk ve
İhtiyaç Değerlendirmesi”, Denetimli Serbestlik Daire
Başkanı İbrahim Usta, Denetimli Serbestlik Daire
Başkanlığı Tetkik Hâkimi Adem Bayrak ve Ankara
İnfaz Hâkimi Dr. Zeki Yıldırım tarafından “Denetimli
Serbestlik Tedbiri Uygulanarak Cezaların İnfazı Müessesesi”, Asayiş ve Güvenlik Daire Başkanlığı Tetkik
Hâkimi Ekrem Bıyık tarafından ise ‘‘Hükümlülerin
Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma İşlemleri’’ konulu sunumlar yapıldı.
Ermenek’te ‘Suçu Kendimizde Aramak’
konulu seminer gerçekleştirildi
Ermenek Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde, 04.10.2013 tarihinde Ermenek İlçe Müftüsü Mehmet Seven tarafından gerçekleştirilen
“Suçu Kendimizde Aramak” konulu seminere Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü personeli ve yükümlüler katıldı.
İlçe Müftüsü Seven, ilk önce yapılanın hata olduğunu kabul etmek
gerektiğini söyleyerek, “Hatayı kabul etmek bir başlangıçtır. Suçu karşı taraftan önce kendimizde aramalıyız. Yapılan hatalar sonunda ders
almalıyız. Ders almadıktan sonra yapılan hataları anlamanın bir önemi
kalmamaktadır.” şeklinde konuştu.
Ceza infaz kurumundan çıktıktan sonra yeni bir hayata başlanmasını tavsiye eden Seven, şöyle devam etti: “Önceki hatalar geride bırakılmalı. Bizi suça iten bir durum ile karşılaştığımız zaman eski hatalar
hatırlanmalı ve tekrar aynı hatalar yapılmamalıdır. Kötü bir olay yaşadığımız zaman karşı tarafı suçlamak yerine dönüp hatayı kendimizde
aramalıyız. Bu durum daha sağlıklı düşünmemize yardımcı olacak ve
bizi kötü sonuçlardan kurtaracaktır.”
Sincan
DSM’de
Yükümlülere
Doku
ve Organ
Nakli
konulu
seminer
verildi
Seydişehir
Denetimli
Serbestlikte
“Hayır
Diyebilme”
Semineri
Hükümlüleri topluma kazandırma ve yeniden suç işlemelerini önleme adına Seydişehir
Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce eğitim ve iyileştirme
faaliyetleri kapsamında Seydişehir Milli Eğitim Müdürlüğüyle
işbirliği başlatılan seminerler
devam ediyor. Bu amaçla Rehber Öğretmen Hatice Ustaoğlu tarafından 8 Ekim Salı günü
“Hayır Diyebilme” konulu bir
seminer düzenlendi. Seydişehir
Adliyesi Konferans salonunda gerçekleştirilen seminerde
Denetimli Serbestlik Müdürü
Ruhşen Doğan, Öğretmen Murat Özer ve Özlem Kiraz ile İnfaz Koruma Memuru Hüseyin
Usta da hazır bulundu.
Eğitim iyileştirme faaliyetleri kapsamında hükümlüleri topluma kazandırma adına yapılan
seminere 55 hükümlü katıldı.
Sincan Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde 09.10.2013
tarihinde Denetimli Serbestlik Kanunu kapsamında infazı devam eden hükümlülere
Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi Doku ve Organ Nakli Koordinatörleri tarafından
“Doku ve Organ Naklinin
Önemi” konulu bir seminer
verildi. Doku ve organ bağışı
Bolvadin Denetimli
Serbestlik Müdürlüğünde
öfke kontolü çalışmaları
Bolvadin Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü 6291 sayılı Yasa gereğince koşullu salıvermelerine 12
aydan az kalan hükümlüleri topluma kazandırmak amacıyla yapılan
rehberlik iyileştirme çalışmalarına
devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamında öfke kontrolü 1. grup çalışması Sosyolog Hayriye Kutluata
tarafından başlatılmış olup, 2. grup
çalışması Öğretmen İrfan Aldığ tarafından ilerleyen tarihlerde başlatılacak.
Bu çalışmanın amacı yetersiz
öfke kontrolünün bir risk faktörü
olarak tespit edildiği durumlarda
öfke kontrolünün önemine ilişkin
farkındalık yaratmak, daha sonra
uygulanacak olan farklı programlar
için bir temel oluşturmak ve katılımcıları öfkeye yol açan süreçler ve
kişinin kendi davranışlarını izlemesi
konusunda bilinçlendirmek.
Konya Denetimli Serbestlik
Müdürlüğünde etkinlikler
devam ediyor
hakkında bilinmesi gerekenler
ile kimlerin bağış yapabileceği
ve, kimlerin alıcı olabileceğinin anlatıldığı seminerde organ bağışının kurtardığı hayatlarla ilgili olarak çeşitli slayt,
fotoğraf ve broşürler izleyicilerle buluşturuldu. Oldukça
dikkatle izlenen seminerin
katılımcılar açısından büyük
beğeni topladığı gözlendi.
Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından ceza infaz kurumlarından salıverilerek denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar
verilen yükümlülerin iyileştirilmesi
ve topluma kazandırılması amacıyla
yapılan grup çalışmaları ve seminerler yoğun bir şekilde devam ediyor.
Bu kapsamda Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Öğretmeni Ömer
Öz, Sosyolog Mustafa Canan ve Hilal
Yeşim Manap’ın koordinatörlüğünde 04.10.2013 tarihinde düzenlenen
seminerde Mevlana Üniversitesi
Uzman Psikolojik Danışmanı Sayın
Aziz Yıldırım tarafından yükümlülere “Stresle Başa Çıkmanın Yolları”
konusunda bilgiler verildi. Oldukça
yararlı bilgilerin aktarıldığı seminere
Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personeli ve hükümlüler katıldı.
Ekim 2013
Seslenis
DS Etkinlik
Sayfa 5
Midyat’ta 48 öğrenciye ücretsiz dershane desteği
Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığınca 2013 yılı sosyal destek programı (SODES) ve Kalkınma Bakanlığınca finanse edilen, Mardin
Valiliğinin iş birliği ile organize edilen ‘Toplum ile Barışma ve Kaynaşma’ projesi
kapsamında dezavantajlı gruplara eğitim desteği vermeyi amaçlayan bir dizi çalışmanın ilk adımı atıldı.
Düşük gelir grubunda bulunan, eski hükümlü çocukları ve suça sürüklenen çocuklardan mezun olmuş olan ve lise son sınıf düzeyinde eğitimine devam eden 48
öğrenciye dershane desteği sağlanması planlanan çalışma, gerekli prosedür ve ihale
süreçlerinin bitimi ile başladı. Yapılan ihaleyi kazanan Final Dershanesi ile Midyat
Denetimli Serbestlik Müdürlüğü arasında imzalan sözleşme ile öğrenciler 20132014 eğitim öğretim döneminde dershaneye başlayacaklar. Proje ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Proje Koordinatörü Veysi Gültekin, proje ile dezavantajlı
ve belli imkanlardan yoksun kişi ve öğrencilerin imkanlarının artırılması, akran ve
diğer gruplar ile aralarında ki eşitsizliğin giderilmesi ile hedef grupların fırsatlardan
yararlanmasını amaçlandığını belirtti. Midyat Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Küçükyumuk ise proje ile ilgili açıklamalarda bulunarak öncelikle projede emeği olan
Mardin Valiliğine ve diğer ilgili kişilere teşekkür etti. Projenin çok önemli ve anlamlı
olduğuna işaret eden Küçükyumuk öğrencilere tanınan bu imkanın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Program Midyat Denetimli Serbestlik Müdürü Hasan
Çini ve Final Dergisi Dershaneleri Midyat Şube yetkililerinin dershane sözleşmesini imzalamalarıyla son buldu.
48 lise son sınıf öğrencisinin dershane giderleri proje tarafından karşılanacak.
Ayrıca öğrencilere Denetimli Serbestlik Müdülüğünde de periyodik aralıklarla rehberlik amaçlı seminerler verilerek öğrencilerin motivasyonlarının ve bilgi birikimleri ile sağlıklı karar alma becerilerinin artırılması amaçlanıyor.
Elektronik İzleme Proje Toplantısı yapıldı
Elektronik İzleme Sistemine Geçişte Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Kurumsal
Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi ile
ilgili 1. Proje Yönlendirme Komitesi Toplantısı Genel Müdürlük toplantı salonunda yapıldı. 12 Kasım 2013 tarihinde yapılan
toplantıya Ceza Tevkifevleri Genel Müdürü
Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Denetimli Serbestlik Daire
Başkanı İbrahim Usta, Tetkik Hâkimi Burhan Alıcı, Tetkik Hâkimi Esat Işık, Şube
Müdürü Bülent Özdek, Öğretmen Hakkı
Saraç ile Merkezi Finans İhale Birim Uzmanı M. Taha Günay, Merkezi Finans İhale
Birim Uzmanı Selcan Akkaya, AB İşler Uzmanı İrem Özgür, Avrupa Birliği Türkiye
Delegasyonundan Ayşe Nur Önsoy katıldı.
Toplantıda gündeme ilişkin konular ele alınırken, proje çalışmaları ile ilgili olarak Genel Müdür Yıldırım’a bilgi verildi.
Ordu DSM’de iyileştirme çalışmaları devam ediyor
Ordu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce rehberlik ve iyileştirme çalışmaları
kapsamında hazırlanan yıllık çalışma planı
ve hazırlanan plan kapsamında, rehberlik
ve iyileştirmesi yapılan tüm yükümlülerin
denetimli serbestlik süresi içerisinde katılması gereken programlar kendilerine
tebliğ edilerek çalışmalara başlandı. Çalışma Planı kapsamında; Sigara, Alkol ve
Madde Bağımlılığı Farkındalık Programı
(SAMBA), Öfke Kontrolü Programı ve
Genel Suçlu Davranış Müdahale Programı oturum faaliyetleri Müdürlükte yoğun
bir program çerçevesinde uzmanlar tarafından sürdürülüyor. Grup çalışma programlarının bitiş tarihlerini kapsayacak
şekilde yıl içerisinde grup çalışma programı katılım belgelerinin yükümlülere dağıtılması için sertifika törenleri yapılması
planlanıyor.
Salihli DSM’de
açıköğretim
programları tanıtıldı
Salihli
Denetimli
Serbestlik
Müdürlüğü'nce ceza infaz kurumundan tahliye edilerek haklarında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilen kişilere
yönelik eğitim ve iyileştirme faaliyetleri devam ediyor. Salihli Halk
Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı
Mithat Akyüz, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nde görevli Sosyolog
Ecem Sultan Şanlı ve Denetleme
Memuru Hakan Ovat tarafından
17.09.2013 tarihinde "Açıköğretim
Programları" konulu bir seminer
düzenlendi. Açıköğretim sisteminin
işleyişi ve bu sistemde yükümlülerin
alabilecekleri eğitim ile ilgili bilgilerin aktarıldığı seminerin oldukça
faydalı olduğu gözlendi.
Sayfa 6
Seslenis
G ündem
Ekim 2013
Genel Müdür Enis
Yavuz Yıldırım’a,
Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir,
İzmir Cumhuriyet
Başsavcıvekili Yusuf
Arslan ve Cumhuriyet
Savcısı Yusuf Kızıltuğ eşlik etti. Yapımı
devam eden denetimli
serbestlik müdürlüğü
binasındaki inşaat
çalışmalarını yerinde
inceleyen Yıldırım,
çalışmalarla ilgili yetkililerden detaylı bilgi
aldı.
GENEL MÜDÜR
YILDIRIM
İZMİR DSM’DE
İNCELEMELERDE
BULUNDU
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan ve
Cumhuriyet Savcısı Yusuf Kızıltuğ’dan
oluşan heyet, 11/10/2013 tarihinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünü
ziyaret ederek çeşitli incelemelerde bulundu. Denetimli serbestlik hizmetlerinin etkin şekilde sürdürülmesi amacıyla
kapatılan Çocuk Eğitimevi binasının
İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne tahsisi sonrası devam eden inşaat
çalışmalarını inceleyen Genel Müdür
Yıldırım ve beraberindeki heyet, devam eden çalışmalarla ilgili olarak yetkililerden bilgi aldı. Heyet daha sonra
İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü
yetkilileri ve personeli ile bir toplantı
gerçekleştirdi. İzmir’de denetimli serbestlik hizmetleri ve geleceğe yönelik
planların masaya yatırıldığı toplantıda
konuşan Yıldırım, denetimli serbestlik
hizmetlerinin etkin biçimde sürdürülebilmesi için kurum personelinin etkin ve
özverili olması gerektiğini belirtti. Hali
hazırda inşaat çalışmaları sona erdikten
sonra denetimli serbestlik alanında daha
güzel hizmet sunulacağına inandığını
kaydeden Yıldırım, ayrıca özverili çalışmalarından dolayı denetimli serbestlik müdürlüğü personeline teşekkür etti.
‘Ceza İnfaz Kurumlarındaki Güvenlik Tedbirleri’
konulu toplantı İzmir’de yapıldı
Ceza infaz kurumlarındaki güvenlik tedbirleri ve alınması gereken önlemler, Genel
Müdür Enis Yavuz Yıldırım’ın başkanlığında yapılan toplantıda masaya yatırıldı.
Toplantıda gündeme ilişkin konularla ilgili çeşitli sunumlar yapıldı.
Yüksek güvenlikli ceza infaz
kurumları ile bir bölümü yüksek
güvenlikli ceza infaz kurumlarındaki güvenlik tedbirleri ve alınması gereken önlemler ile ilgili
olarak 09-10 Ekim 2013 tarihleri
arasında İzmir Euphoria Otelde
değerlendirme toplantısı yapıldı.
Toplantıya; Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir, Daire Başkanları
Remzi Gemici ve Yılmaz Çiftçi,
Tetkik Hâkimleri Mehmet Özalp,
Hasan Saraç, Hasan Özdemir,
Ömer Bozoğlu ve Şube Müdürü
Abdullah Yalçın ile 28 ceza infaz
kurumu müdürü ile birlikte bağlı
oldukları Cumhuriyet Başsavcıları
ve cezaevinden sorumlu Cumhuriyet savcıları katıldı. Toplantıda Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım,
Genel Müdür Yardımcısı Selami
Candemir ve Daire Başkanı Remzi Gemici, katılımcılara ceza infaz
kurumlarındaki güvenlik tedbirleri
ve alınması gereken önlemler ilgili
‘5. Uluslararası Risk Altında ve Korunması Gereken
Çocuklar Sempozyumu’ gerçekleştirildi
1-3 Kasım 2013 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilen 5. Uluslararası Risk Altında ve Korunması Gereken Çocuklar Sempozyumuna 412 kişi
katıldı. 138 adet sözlü, 37 adet de poster bildirisinin sunulduğu Sempozyumda iki ayrı çalıştay gerçekleştirildi.
“Çocuk ve Şiddet: Toplumsal Şiddetin Cenderesinde Çocuklar”
temalı Sempozyuma ayrıca 32 farklı ülkeden çocuk alanında araştırma
yapan uzmanlar katıldı. Ayrıca gelecek yıl gerçekleştirilecek Sempozyumunun ana teması olarak “Çocuk Adalet Sistemi: Cezalandırmaktan
Onarmaya Yeni Arayışlar” olarak belirlendi.
Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer Sempozyumdaki bildirisinde; Av-
rupa ve Amerika Birleşik Devletlerindeki suça sürüklenen çocuklar ve bu
çocukların rehabilitasyonu konusunda gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdikten sonra, Ülkemizdeki çocuk kapalı ceza infaz kurumları
ile çocuk eğitimevlerinde yürütülen çalışmalar hakkında açıklamalarda
bulundu. Kamer konuşmasında; suça sürüklenen çocuklar ile ilgili çalışmaların temelini çocuğun ihtiyacını belirleyen “Bireyselleştirilmiş İyileştirme Sisteminin” oluşturduğunu ve bu kapsamda çocukların ihtiyaçları
doğrultusunda rehabilitasyon sürecinin yapılandırıldığını, bu çalışmalarda ailenin ve sivil toplum kuruluşlarının desteğinin alındığını, bu sistemin
uygulamada son derece olumlu sonuçlar verdiğini ifade etti.
bilgi verdiler. Konuşmaların ardından katılımcılar 4 grup halinde
yapılacak genelge ve yönetmelik
değişiklikleriyle ilgili çalışma yaptılar. Toplantının ikinci gününde
grup çalışmalarının değerlendirilmesi yapılırken, toplantı grup
temsilcileri tarafından katılımcılara
yapılan çalışmalar hakkında bilgi
verilmesiyle son buldu.
Ekim 2013
Seslenis
G ündem
Sayfa 7
Genel Müdür yıldırım Antalya dsm’yi ziyaret etti
C
eza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sayın Enis
Yavuz Yıldırım Antalya Denetimli Serbestlik
Müdürlüğünü ziyaret ederek incelemelerde
bulundu.
Genel Müdür Yıldırım’a ziyareti esnasında Genel
Müdür Yardımcısı Cevat GÜL, Antalya Cumhuriyet
Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar ve Cumhuriyet Savcısı Ertan Ünsal eşlik etti.
Grup Çalışma Odası 1’de, Denetimli Serbestlik
Uzmanı Murat Öncül tarafından verilen “Genel Suçlu
Davranışı Müdahale Programı” nın 5’inci oturumuna
katılan Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyet,
burada grup çalışmasını bir müddet izledikten sonra,
grup çalışmasına katılan yükümlülerden, burada öğrendikleri bilgilerin günlük hayatlarında işlerine yarayıp yaramadığı ve genel olarak uygulanan programın
faydalı olup olmadığı hususunda bilgi aldı.
Daha sonra sırasıyla grup çalışmaları devam eden;
Grup Çalışma Odalarını gezen ve sürdürülen eğitimleri yerinde izleyen Yıldırım, denetimli serbestlik uzmanları ve yükümlülere başarılar diledi.
Antalya Denetimli Serbestlik Müdürü Yavuz
Kaya tarafından Genel Müdür Yıldırım ve beraberindekilere, müdürlüğün genel durumu ile faaliyetleri ve
yapılması planlanan çalışmalar hakkında bir sunum
yapıldı. Sunumun ardından Yıldırım ve beraberindeki heyet, yapılan çalışmalarla ilgili memnuniyetlerini
dile getirerek Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden
ayrıldılar.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Enis Yavuz Yıldırım ve beraberindeki
heyet, Antalya Denetimli Serbestlik
Müdürlüğünü ziyaret ederek, denetimli
serbestlik çalışmalarını yerinde gördü.
Genel Müdür Yıldırım, müdürlükteki
birimleri gezerek, devam etmekte olan
grup çalışmasına katıldı.
GENEL MÜDÜR YILDIRIM, YENİ ATANAN
MÜDÜRLERİ MAKAMINDA KABUL ETTİ
Genel Müdür Yıldırım
Antalya L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunu ziyaret etti
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül,
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar ve Ceza
İnfaz Kurumu Savcısı Ertan Ünsal'dan oluşan heyet
09.10.2013 tarihinde Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti.
Ziyaret sırasında Genel Müdür Enis Yavuz
Yıldırım’a kurumdaki çalışmalar, yapılması düşünülen projeler ve genel işleyiş hakkında, Kurum Müdürü Şeref Tatlı tarafından bilgi verildi. Genel Müdür
Enis Yavuz Yıldırım ve beraberindeki heyet, kurs
alanlarında,dersliklerde ve iş atölyelerinde incelemelerde bulunarak kurslara katılan tutuklu ve hükümlülerle sohbet etti. Daha sonra kurumda bulunan çocuk
kreşini ziyaret eden heyet, okul öncesi sınıfındaki çocuklarla yakından ilgilendi.
Çocuklarla bir süre sohbet edip hatıra fotoğrafı
çektiren Yıldırım ve beraberindeki heyet, daha sonra
kurum personeli ile toplantı gerçekleştirdi. Personellerin taleplerini, sorunlarını ve önerilerini dinleyen
Genel Müdür Yıldırım,sorunların çözümü konusunda ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini belirtti.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım
yeni atanan ceza infaz kurumu müdürlerini makamında kabul
ederek bir süre görüştü.
Görüşme de yeni atanan kurum müdürlerine hayırlı
olması temennisinde bulunan Genel Müdür Yıldırım, ceza
infaz kurumlarındaki işleyiş ile teoride yapılması gerekenlerle
ilgili bilgiler aktararak kurum müdürlerinden beklentilerinin
yüksek olduğunu ifade etti. Ceza infaz kurumlarının sadece
bir cezalandırma mekanı olmadığını kaydeden Yıldırım,
kurumların suçluyu ıslah etme, yeniden topluma kazandırma
ve suçu önleme kurumu olarak da görülmeye başlandığını,
bu nedenle ceza infaz kurumu müdürlerinin insan haklarına
saygılı, hükümlü ve tutukluların ıslahına yönelik bir yönetim
sergilemeleri gerektiğini vurguladı. Kabulde kurum müdürleri
ceza infaz kurumları ile ilgili görüş, öneri ve taleplerini ilettiler.
Sayfa 8
G ündem
Seslenis
Ekim 2013
FOCE Süt İşleme Tesisi törenle açıldı
F
oça Açık Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde kurulan FOCE Süt İşleme Tesisi 11 Ekim 2013 Cuma
günü yapılan törenle hizmete açıldı. 2013 yılında
yaklaşık 3 milyon TL yatırımla,1500 metrekare kapalı
alan üzerine kurulan, günlük 20 ton süt işlenen tesisin
açılış törenine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Selami
Candemir İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş,
Başsavcı Vekili Yusuf Arslan, İzmir Adli Yargı Adalet
Komisyonu Başkanı Akar Karasu, Foça Kaymakamı Niyazi Ulugölge, Foça Cumhuriyet Başsavcısı Ali
Zorlu, Cezaevlerinden Sorumlu Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Fatih Öztürk, Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu
Müdürü İsmail Şahin, bölge ceza infa kurumlarının
müdürleri ile bazı üretici kurum temsilcileri ve Foça
açık Ceza İnfaz Kurumu Personeli katıldı. Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve Foça Açık Cezaevini
tanıtıcı video sunumunun ardından açılış konuşmasını
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş yaptı. Tesisin gerçekten iddialı, birinci sınıf modern bir tesis olduğunu, ürünlerinin satış reyonlarında ciddi oranda talep
gördüğünü belirten İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş, bu tur tesislerin ülkeye olduğu kadar burada
kalan hükümlülerin sosyal hayata uyum süreçlerine ve
meslek edinmelerine büyük katkı yaptığını dile getirdi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da konuşmasında çağdaş infaz anlayışının hükümlü
ve tutukluların dört duvar arasında tutulmasıyla değil
sosyalleşerek, üretime katılarak sağlanması yönünde
olduğunu belirtti.
Genel müdürü Enis Yavuz Yıldırım, hükümlü ve tutukluların dört duvar arasında cezalarını infaz etme
anlayışından ülkemizin de diğer tüm çağdaş ülkeler
gibi çıktığını vurgulayarak “Bu gün bu tesisler tamamen bu amaca hizmet etmek üzere inşa edilmişlerdir.
Türkiye’de hali hazırda 233 iş yurdu müdürlüğü bünyesinde 10 bine yakın tutuklu ve hükümlü faaliyetlere
katılarak bir meslek öğrenmekte ve üretime aktif olarak
katılmaktadırlar. Bu rakam yılda 27 bini bulmaktadır.
Yani biz bu kadar kişiyi cezasının infazı içerisinde üre-
time katıyoruz, sosyalleşmelerini ve sosyal hayata hazır hale gelmelerini temin ediyoruz” dedi. Ceza infaz
kurumu ve buralarda tesis yapmakla övünmediklerinin
altını çizen Yıldırım “Bizler cezalarını infaz eden hükümlü ve tutukluların daha insani koşullarda barınabilecekleri yapılarla ve hayata daha iyi hazırlanabilecekleri iş yurdu atölyeleri ve bu tür tesisleri yapmakla
övünüyoruz. Buradaki insanlar yarın sokaklarımızda
iç içe yaşayacağımız bizim insanlarımız. Biliyoruz ki
üretime yönelen eller bir daha asla suç işlemezler” şeklinde konuştu. Bugün itibariyle Türkiye’de 138 bin 901
tutuklu ve hükümlü bulunduğunu hatırlatan Yıldırım,
bu rakamın üzerinde iyi çalışılması gereken bir büyüklüğü ifade ettiğini hatırlatarak “Adalet Bakanlığı’nın
genel politikası içinde bizler bu büyük grubu hayata
hazırlamanın çabası içindeyiz ve olmaya devam edeceğiz. Tesislerimiz çevremizde bu sahada çalışan vatandaşlarımıza da örnek teşkil edecek güzellikte tesisler
olmuştur. Bu da bizim isimlendirmediğimiz bir başka
misyonumuz olmuştur. Başta İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Foça açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü
olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum,
kurumumuza ve memleketimize hayırlı olsun” diye konuştu.
Konuşmaların ardından tesisin açılış kurdelesini kesen
heyet, daha sonra tesis içerisinde incelemelerde bulundu.
1500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu modern tesiste günlük 20 ton süt işlenmekte olup, pastörizasyon
alanı, 3 inkübasyon odası, 3 peynir odası, tereyağı odası, 2 paketleme odası, 4 adet soğuk hava deposu, 1 adet
laboratuar, kimyasal madde deposu, sarf malzeme deposu, süt alım ünitesi ve buhar kazanı odası bulunuyor.
Türkiye Eğitim ve Sevgi Derneği işbirliğiyle Ankara
Çocuk Eğitimevinde örnek bir çalışma gerçekleştirildi
Türkiye Eğitim ve Sevgi Derneği tarafından Ankara Çocuk
Eğitimevi Müdürlüğünde gerçekleştirilen projede, suça sürüklenmiş çocukların proje kapsamında her gün yaptıkları bir iyiliği, dernek tarafından kendilerine verilen günlüklerine yazmaları
ve iyiliği yaşamlarında benimsemeleri hedeflendi.
Proje kapsamında, etkinliğe 45 çocuk katıldı ve katılım sağlayan tüm çocuklara madalya lisanslı forma, spor ayakkabısı ve
eşofman takımı, odalarında televizyon kullanma, Çanakkale gezisi, ailelerinin yanına gitmeleri için 1 yıllık ulaşım masraflarının
karşılanması gibi ödüller verildi.
20.11.2013 tarihinde Ankara Çocuk Eğitimevi Müdürlüğünde gerçekleştirilen ödül törenine; Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer,
Türkiye Eğitim ve Sevgi Derneği (TESED) İyilik Günlüğüm
Proje Koordinatörü Şenol Alkan, TESED Mamak İlçe Başkanı
Savaş Yücel, TESED Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Oğuz,
Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kadir Avara, Kurum Müdürü Mehmet Aydın, kurum personeli ve çocuklar katıldı.
Daire Başkanı Kamer konuşmasında; Ülkemizin son derece genç bir nüfusa sahip bulunduğunu, genç nüfusumuzun
toplam nüfusa oranının % 30 olduğunu, bu oranın Avrupa
ülkelerinde % 16-%22 arasında değiştiğini, bu anlamda Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın üretken, iletişim becerileri
yüksek, bilgili, sorumluluk duygusuna sahip, araştırmacı, problem çözme becerileri güçlü bireyler olması için tüm kaynakların kullanıldığını, bu kapsamda Bakanlığımıza bağlı çocuk
eğitimevinde eğitim temelinde çalışmaların sürdürüldüğünü,
bu çalışmaların sosyo kültürel faaliyetler ve sosyal sorumluluk projeleri ile desteklendiğini, üniversitelerin ve sivil toplum
kuruluşlarının çocukların eğitimine önemli katkı sağladıklarını,
sivil toplum kuruluşları ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan
biri olan “İyilik Günlüğüm” Projesinin başarılı bir şekilde tamamlandığını, çocukluğumuzda anılarımızı, hayallerimizi
yazdığımız daha sonra unutulan “günlüklerimizi” bu Proje ile
yeniden hatırladığımızı ifade ederek, Projeyi hazırlayan, katılan herkese teşekkür etti.
Ekim 2013
Seslenis
G ündem
Sayfa 9
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım:
Madde bağımlılığının rehabilitasyonunda
ilgili kurumlarla işbirliğini önemsiyoruz
Çalıştayın açılışında konuşan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım “Herkes biliyor ki uyuşturucu denilen
konu bu toplumun da bu toplumun geleceğinin de önündeki en önemli tehlikelerden ve en önemli felaketlerden birisidir” dedi.
A
dalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla “Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde
Tedavisi ve Denetimli Serbestlik Uygulamaları
Çalıştayı” 08-09 Ekim 2013 tarihlerinde Antalya Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Tesislerinde gerçekleştirildi. İki gün süren çalıştaya Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Denetimli Serbestlik Daire Başkanı İbrahim
Usta, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar,
Türkiye Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanlığı’ndan
Daire Başkanı Dr. M. Emre Yatman ile alanında uzman
isimler katıldı. Çalıştayda uyuşturucu ve uyarıcı madde tedavisi ile denetimli serbestliğe ilişkin uygulamada yaşanan
sorunların tartışılması ve sorunlara çözüm önerileri getirilebilmesi Sağlık Bakanlığı’na bağlı tedavi merkezleri ile denetimli serbestlik müdürlükleri arasındaki koordinasyonun
sağlıklı yürütülebilmesi, uygulamalara ilişkin standartların
belirlenmesi ve kurumlar arasında bilgi ve tecrübe paylaşımı konuları masaya yatırıldı. Açılış konuşmasında önemli
konulara değinen Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, özellikle uyuşturucu konusunun toplumun geleceği olan gençler
üzerinde derin yaralar açtığını belirterek “Bugün, hakikaten
çok önemli bir konuyu değerlendirmek üzere bir araya geldik. Çünkü bu salonda oturan herkes biliyor ki uyuşturucu
denilen konu bu toplumun da bu toplumun geleceğinin de
önündeki en önemli tehlikelerden ve en önemli felaketlerden birisidir” dedi. Böylesine önemli bir çalıştayda hep bir-
likte olmanın önemine işaret eden Genel Müdür Yıldırım
“Birlikte geçireceğimiz bu süre içerisinde Sağlık Bakanlığı
Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün çıkarmış olduğu
2009/82 sayılı Denetimli Serbestlik Tedbirleri uygulanan
kişilerin tedavileri konulu genelgede de belirtilen ve mahkemeler tarafından haklarında uyuşturucu madde tedavisi
ve Denetimli Serbestlik kararı verilen kişilerin tedavi merkezlerine sevkleri, tedavi sürecinin yürütülmesi ve ihlal durumlarının tespiti hususlarında personelin çalışma yöntemi
ve tedavi merkezlerinin güvenliğinin sağlanması gibi uygulamada karşılaşılan sorunların görüşülmesinin büyük yarar
sağlayacağını değerlendirmekteyiz “ şeklinde konuştu. Bu
itibarla Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinin koordinasyonunda düzenlenen bu çalışmanın toplum
sağlığımızın korunmasına ve uygulamadaki sorunların çözümüne katkı sağlamasını temenni ediyorum” dedi. Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül ise
konuşmasında uyuşturucunun özellikle gençler üzerindeki
zararlarına değinerek, uyuşturucunun toplum üzerinde gerek sosyal gerekse psikolojik olarak yıkımlara yol açtığını
kaydetti. Genel Müdür Yardımcısı Gül, sağlık bakanlığı
yetkilileri ile koordineli bir şekilde çalışarak uyuşturucu ve
uyarıcı madde tedavisi konusunda bilgi ve tecrübe paylaşımı yapılması noktasında çalıştayın bu anlamda çok önemli
olduğunu söyledi. Çalıştayda Denetimli Serbestlik Daire
Başkanı İbrahim Usta “Denetimli Serbestlik Çalışmaları”,
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’ndan Uzm. Dr. Levent
Tokuçoğlu “Tedavi ve Denetimli Serbestlik Kararları ile
İlgili Sağlık Bakanlığı Genelgeleri/Uygulamaları”, Psikolog Hasan Hüseyin Yazıcı ve Türkiye Kamu Hastaneleri
Kurumu’ndan Uzm.Psikolog Nevin Derman “Denetimli
Serbestlik ve AMATEM Hizmetleri”, Erenköy Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi’nden Uzm. Dr. Rabia Bilici “Denetimli Serbestlik Sisteminde Bağımlılara Yönelik Çalışmalar”, Bakırköy Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi’nden
Uzm. Dr. Yeşim Can “Denetimli Serbestliğin Hukuki Süreçleri ve Tedavi Sürecindeki Gerekli Kurumsal Yükümlülükler” konularında sunum yaptılar. Çalıştayın ikinci
gününde, AMATEM ve denetimli serbestlik uzmanlarının
katılımıyla çalışma grupları oluşturuldu. Çalışma grupları tarafından “Sevk İşlemleri”, “Tedavi Sürecinde Kişinin
Takibi”, “Tahlil Sonuçlarının Değerlendirilmesi”, “Tedavi
Sonucunun İletilmesi”, “Standart Form ve Dokümanlar”,
“Tedavi Sürecinde İhlal Sayılan Haller ve Numune Alımında Güvenlik” konularında uygulamada karşılaşılan sorunlar tartışılarak bu sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirildi. Herbir çalışma grubu tarafından geliştirilen çözüm
önerileri diğer çalışma grupları ve yetkililerinin bulunduğu
ortak oturumda paylaşıldı. Bu kapsamda, madde bağımlılığı, tedavi süreci ve denetimli serbestlik uygulamalarına
yönelik olarak bundan sonraki süreçte her iki Bakanlığın
görev alanına giren konularda yapılması gerekli olan çalışmalarla ilgili ortak kararlar alınarak iş birliğinin arttırılarak
sürdürülmesi karara bağlandı.
Avrupa Konseyinde Ceza İnfaz
Sistemimizin Örnek Uygulamaları anlatıldı
Avrupa Konseyi tarafından Fransa’nın Strazburg
şehrinde düzenlenen “Yaptırım ve Tedbirlere Muhatap Çocuk Hükümlülerin Topluma Entegrasyonu”
konulu çok uluslu toplantı 29-30 Ekim 2013 tarihlerinde gerçekleştirildi. Toplantıya Avrupa Konseyi
ve Birliğine üye ülkeler katılırken, ülkemizi Ceza
ve Tevkifevkeri Genel Müdür Yardımcısı Cevat
Gül ile Tetkik Hakimi Burhan Alıcı temsil etti. Toplantının birinci gününde çocuk hükümlülerle ilgili
ceza infaz kurumlarında yapılan uygulamalarla ilgili uzman sunumları, ikinci gününde ise denetimli
serbestlik altında bulunan çocuk hükümlülerle ilgili
ülke sunumları yapıldı. Toplantının ikinci gününde
Tetkik Hakimi Burhan Alıcı tarafından yaptırım
ve tedbirlere muhatap ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlikteki çocuk hükümlülerin topluma
tekrar entegrasyonu kapsamında Eğitim Evleri ve
Koruma Kurulları hakkında İngilizce sunum yapıldı. Soru - cevap ve tartışma bölümlerinde ise sistemimiz hakkında daha detaylı bilgi verildi. Toplantı
öneri ve iyi dileklerle son buldu.
Sayfa 10
Seslenis
E tkinlik
Ekim 2013
Sivas E Tipi Ceza İnfaz Kurumundan
engellilere yardım eli uzatıldı
Yurt genelinde başlatılan ve
engelli vatandaşlar için bir umut
ışığı olan Mavi Kapak Toplama
Kampanyası kapsamında Sivas E
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklular
37 kg mavi kapak toplayarak kampanyaya destek oldular. Toplanan
mavi kapaklar 01.10.2013 tarihinde engellilere tekerlekli sandalye
alınmak üzere Sivas Belediyesi
Sosyal İşler Müdürlüğü yetkili-
lerine teslim edildi. Teslim sırasında bir konuşma yapan Kurum
Müdürü Osman Birol hükümlü ve
tutukluların örnek bir davranış sergilediklerini belirterek “Hükümlü
ve tutuklularımız üç ay gibi kısa
bir sürede ‘Hepimiz engelli adayıyız.’ diyerek 37 kg mavi kapak
topladılar. Hükümlü ve tutuklularımızı bu çalışmalarından dolayı
tebrik ediyorum.” dedi.
Silifke M Tipi’nde kursiyerler sertifikalarını aldı
Ceza İnfaz Kurumunda okuma yazma, Açık Öğretim Ortaokulu, Açık
Öğretim Lisesi ve Açık Öğretim Fakültesinden mezun olanlar ile meslek ve beceri kurslarında başarılı olan kursiyerlere belgeleri verildi.
S
Gülben Ergen anlamlı bir
ziyaret gerçekleştirdi
Ünlü Sanatçı Gülben Ergen, Maltepe Çocuk ve Gençlik
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti.
Gülben Ergen, Kurumda bulunan hükümlü ve tutukluların kurs gördüğü atölye ve derslikleri gezerek burada
tutuklu çocuklar ile bir araya geldi.
İlk olarak resim atölyesini gezen ünlü sanatçı Ergen,
burada çocuklarla bir süre sohbet ederken çocuklar tarafından yapılan resimleri dikkatle inceledi.
Ceza İnfaz Kurumu yetkililerinden çocuklara yönelik
çalışmalarla hakkında bilgi alan Sanatçı daha sonra kurumdan ayrıldı.
Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda TRT Radyo Günleri Programı yapıldı
Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda, çocuk
ve gençlerin tahliye sonrası uyum süreçlerini kolaylaştırmak,
kurumda kaldıkları süreyi verimli geçirmelerini sağlamak,
moral ve motivasyonlarını üst seviyeye çıkarmak amaçları
çerçevesinde TRT Radyo Günleri Programı sanatçıları tarafından konser verildi.
TRT Müzik kanalında her Salı 15.00 – 16.30 saatleri arasında yayınlanan Radyo Günleri program çekimleri Ankara
Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda yapıldı. Yönetmen
Ahmet Özdemir yönetimindeki teknik ekip tarafından özverili
bir çalışma sonunda program başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
Kurumun Çok Amaçlı Spor Salonunda 09/10/2013 tarihinde gerçekleşen konser programında TRT Sanatçıları Mustafa
Acar, Mustafa Kemal Şimşek, Semra Algül Oflaz, Şehmuz
Esenkuş ve Nuray Çiçek yurdumuzun çeşitli yörelerine ait sevilen türküleri seslendirdi. Sanatçılara konsere katılan personel
ve hükümlü-tutuklu çocuklar türküleri hep beraber söyleyerek
eşlik etti. Konser alkış ve tezahüratlar eşliğinde sona erdi.
Programın sonunda Kurum Müdürü Necmi Acun, TRT Genel Müdürlüğü başta olmak üzere Kurum çalışanlarına, Koro
Şefi Mustafa Acar ile ses sanatçılarına konser için teşekkür
ederek hükümlü ve tutuklu çocukların el emeği ürünü çini tabakları hediye etti.
ilifke M Tipi Kapalı ve Açık Ceza
İnfaz Kurumunda Hükümlü ve
Tutukluların moral motivasyonlarını geliştirmek ve psikolojik rahatlamalarının sağlanması için bir program
düzenlendi.
Programa Silifke Cumhuriyet Başsavcısı Zeki Vatan, Cumhuriyet Savcısı
Feridun Yetkin, Silifke Belediye Başkan
Yardımcısı Gani Coşkun, İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Recep Şeker ve
Cemalettin Tuğran, Halk Eğitim Müdürü Musa Köroğlu, Kurum Müdürü
Eşref Başekin, Kurum İkinci Müdürleri, kurum personeli ile tutuklu ve hükümlüler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan
Kurum Müdürü Eşref Başekin, ceza infaz kurumunda bu tür etkinlikler geçmişte olduğu gibi bundan sonrada daha
fazlasıyla yapılacağını söyledi. Cumhuriyet Başsavcısı Zeki Vatan ise konuşmasında ceza infaz kurumlarında düzenlenen bu ve benzeri etkinliklerin önemine
dikkat çekerek “Ceza İnfaz kurumu
idaresini böyle bir program hazırladıkları için kutluyorum. Kurum müdürlerine, kurum personeline, etkinliğe katılarak bize hoş vakit geçirten Savaş bey
ve Özgür beye, görev alan hükümlülere
teşekkür ediyorum. Davetlilerle bir arada bulunmaktan mutluluk duydum. Biz
her zaman bu tür programlara katılmaya hazırız. Hükümlü arkadaşlar, sizler
idareye yardımcı olduğunuz sürece bu
etkinlikler devam edecektir. Etkinliklere katılan tüm hükümlü ve tutuklulara
teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Kurumda yürütülen iş ve meslek
edindirme faaliyetleri çerçevesinde;
Okuma Yazma, Açık Öğretim Ortaokulu, Açık Öğretim Lisesi ve Açık Öğretim
Fakültesinden mezun olanlar ile Kurumda açılan meslek ve beceri kurslarında başarılı olan kursiyerlerin belgeleri programa katılan davetliler tarafından
dağıtıldı.
Sertifika töreninin ardından sahne alan Özgün Müzik Sanatçısı Savaş
Korkmaz sazı ve sesi ile klavyede eşlik
eden Özgür ise klavyedeki performansı
ile katılımcılara keyifli bir müzik ziyafeti
çektiler.
Seslenis
Ekim 2013
JAPONYA CEZA İNFAZ SİSTEMİ-II
Adalet Bakanlığı, ceza infaz kurumlarında görev
yapan personeli yedi gruba ayırmıştır. Bu gruplar;
ceza infaz kurumu genel müdür danışmanı, ceza infaz kurumu genel müdürü, ceza infaz kurumu genel
müdür vekili, şube müdürü, şube müdür asistanı, kıdemli infaz ve koruma memuru ve kıdemsiz infaz ve
koruma memurudur.
İnfaz ve koruma memurları toplam personel sayısının % 90’nını oluşturmaktadır. İnfaz ve koruma
memurları, hükümlülerin hem rehabilitasyonundan
hemde güvenlik hizmetlerinden sorumludur. Avrupa ülkeleriyle mukayese edildiğinde bu sistemin
farklı olduğu anlaşılmakta olup, Avrupa Ülkelerinde
güvenlik ve rehabilitasyon çalışanlarından sorumlu
görevliler ayrı olması nedeniyle Japonya’da uygulanan
bu sistemin oldukça farklı ve özgün olduğu anlaşılmaktadır.
Japonya’da 2009 yılında 1.600.000 şüpheli hakkında savcılık tarafından soruşturma yapılmış ve
mahkemelerce 72.000 kişi hakkında hapis cezası verilmiştir. Hapis cezası verilen bu kişilerin % 60 ının
hapis cezası ertelenmiş, % 40 ının hapis cezası infaz
edilmiştir. 2009 yılı itibariyle suç işleyen ve hapis cezasının ertelenmemesi nedeniyle yaklaşık 28.000 kişi
ceza infaz kurumuna alınmıştır.
30.6.2013 tarihi itibariyle Japonya’da toplam hükümlü ve tutuklu mevcudu 64.932’dir. 100.000 nüfus
içindeki hükümlü ve tutuklu sayısı 51’dir. Toplam
mevcut içinde tutukluların oranı 10.7, çocukların oranı 0.5, kadınların oranı 8, yabancıların oranı 6.7’dir.
2000 yılında ceza infaz kurumlarının günlük mevcudu 58.747 u iken bu sayı artış göstermiştir. Bu
kapsamda; ceza infaz kurumlarının mevcudu 2003
yılında 70.000’e, 2006 yılında 80.000’e, 2009 yılının
sonunda 75.250’ye ulaşmıştır. Hükümlü ve tutuklu
mevcudu, toplam ceza infaz kurumlarının kapasitesinin % 83’ünü oluşturmaktadır.
2011 yılı itibariyle Japon ceza infaz kurumlarının
bütçesi 202.9 milyar yendir. Bir hükümlünün günlük
maliyeti 1.452 yendir. Bu miktarın; 514 yeni yiyecek,
37 yeni giyim, 349 yeni elektrik, 56 yeni ısınma, 38
yeni ulaşım, 133 yeni sağlık, 23 yeni eğitim, 78 yeni
ödül, 219 yeni diğer malzemeler, 5 yeni diğer giderlerden oluşmaktadır.
Ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutukluların günlük programı, hükümlüler ve tutuklular için
ayrı ayrı planlanmaktadır. Hükümlüler saat 06:45’de
kalkmakta, kişisel öz bakımdan sonra sabah sayımı
gerçekleştirilmektedir. Sayımın amacı firarları önlemektir. Yine sabah hükümlü ve tutukluların psikolojik veya fiziksel sağlık kontrolü yapılmaktadır.
Kahvaltıdan sonra hükümlüler odalarından atölyelere
gitmektedir. Elbiselerini değiştirerek iş elbisesi giymektedirler. Atölyelerde; çalışmaya başlamadan önce
fiziksel egzersiz yapılmakta, çalışma kuralları konusunda kısa bir bilgilendirme gerçekleştirilmektedir.
Atölyelerde çalışma saat 08:00’de başlamaktadır. Çalışma saat 16.40 civarında sona ermektedir. Çalışma
süresince; öğle yemeği verilmekte, ayrıca 20 dakikadan fazla kısa aralar gerçekleştirilmekte ve 30 dakikadan fazla fiziksel egzersiz yapılmaktadır. Yine çalışma
süresince ziyaretçilerinin gelmesi halinde görüşme
izni verilmekte, yine banyo günlerinde banyo yapılabilmektedir. Çalışma saati sonunda hükümlüler
odalarına dönmekte ve akşam sayımı yapılmaktadır.
Akşam sayımından sonra akşam yemeği verilmekte ve saat 18:00’dan sonra serbest zaman olarak
düzenlenmektedir. Bu zaman içinde hükümlüler
uyuyabilmekte, dinlenebilmekte, televizyon seyredebilmekte veya radyo dinleyebilmektedir. Yine bu
zaman süresinde hükümlüler kendilerine gelen
mektupları okuyabilmekte, mektup yazabilmekte
veya salıverilmeden sonraki hayatları için plan yapabilmektedir.
Tutukluların günlük zaman planı hükümlülerinkine benzemekle birlikte, tutuklular için çalışma
zorunlu olmayıp, bu süreyi savunma hazırlayarak ve
kitap okuyarak geçirebilmektedir.
Ceza infaz kurumlarında tutuklulara kıyafet ve
yatak verilmektedir. Ancak tutuklular hükümlülerden
SEVK VE NAKİL GİDERLERİ
Ceza infaz kurumlarımızda kalmakta olan hükümlü
ve tutukluların sevk ve nakil işlemleri, her ne kadar Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunda
gerçekleştiriliyor gibi görünse de aslında değişik Bakanlıklar tarafından hazırlanmış çok kapsamlı ve farklı mevzuat
hükümlerinin uygulanmasını ve sorumlukların paylaşılmasını zorunlu kılmaktadır.
Konuyu bu yönüyle ele alıp incelediğimizde, sadece bir
yerden başka bir yere intikal gibi görünen bu durumun, bazı
şartların gerçekleşmesi halinde ancak mümkün olabileceği
görülmektedir.
Buna göre;
Hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlemleri, 5275
sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
Kanun’un 54 ila 57 nci maddelerinde belirtildiği üzere;
- Kendi istekleriyle,
- Disiplin nedeniyle,
- Zorunlu nedenlerle,
- Hastalık nedeniyle,
yapılmaktadır.
Burada dikkate alınması gereken husus, hükümlü ve
tutukluların kendi istekleri üzerine gerçekleştirilen sevk ve
nakillerine ait giderleri kendileri karşılarken, diğer sevk ve
nakillerdeki giderlerin Devlet tarafından karşılanacak olmasıdır.
Kendi istekleri halindeki sevk ve nakil giderlerinin hükümlü ve tutuklularca karşılanmasının dayanağı ise, 5275
sayılı Kanun’un “Kendi istekleri ile nakil” başlıklı 54 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan; “Nakil
giderlerini peşin olarak ödemeyi kabul etmeleri” ibaresinden kaynaklanmaktadır.
Bu düzenlemeden hareketle, nakil talebinde bulunan
bir hükümlü veya tutuklunun ödeyeceği tutarın nasıl hesaplanması gerektiğini inceleyecek olursak, infaz mevzuatımız
dışında kalan ve başka bakanlıklar tarafından düzenlenen
diğer mevzuatları da dikkate almamız ve tespitlerimizi buna
göre yapmamız gerekmektedir.
Çünkü;
Hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlemleri sırasında, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Jandarma Genel
Komutanlığı aktif olarak görev almaktadır.
Sevk ve nakil mevzuatını bu yönüyle de incelediğimizde; 2803 sayılı Jandarma Teşkilât Görev ve Yetkileri
Kanunu’na dayanan “Jandarma Teşkilât Görev ve Yetkileri
Yönetmeliği’ne göre, sevk ve nakil hizmetleri Jandarmanın
görevleri arasında sayılmaktadır.
Bu nedenle; hükümlü ve tutukluların sevk ve nakilleriyle ilgili usul ve esaslar, Jandarma Genel Komutanlığınca
çıkartılan “Ceza İnfaz Kurumu ve Tutukevlerinin Dış Koruması ile Sevk ve Nakil Hizmetleri Yönergesi” çerçevesinde yürütülmektedir.
Adı geçen Yönergenin 5 inci bölüm ikinci kısmın, “1.
SEVK VEYA NAKİL GİDERLERİ VE ARAÇLARIN SEÇİMİ VE KONTROLÜ” başlıklı ikinci ve üçüncü paragraflarında;
“Hükümlü ve tutukluların sevk veya nakillerinin, bu iş için ayrılmış olan ceza infaz kurumu
araçlarıyla yapılması esastır. Bu gibi araçların bulunmaması ya da sevk veya naklin bu araçlarla yapılmaması durumunda; öncelikle özel olarak kiralanan araçlardan, bunun mümkün olmaması hâlinde
ise, kamuya ait kitle ulaşım araçlarından ya da diğer
toplu taşıma araçlarından yararlanılır. Kamuya ait
kitle ulaşım araçlarıyla sevk sırasında ilgili kamu
kurumlarınca özel bir bölüm ayrılması zorunludur.
Sağlık açısından özürlü ve zorunlu olanlar dışında özel taşıtlarla sevk yoluna gidilemez.”.
İfadesine yer verilmiştir.
Ayrıca;
Aynı Yönerge’nin yine 5 inci bölüm ikinci kısmında, “4. SEVK VEYA NAKLİN YAPILIŞI” başlığı altında
düzenlenen “ c. Kullanılacak Vasıtalara Göre Sevk ve Nakillerde Dikkat Edilecek Hususlar” fıkrasında; hükümlü
ve tutukluların kara, deniz, hava ve demiryolu ile sevk veya
nakledilebilecekleri belirtilmektedir.
Sonuç olarak bir değerlendirme yapacak olursak, sevk
ve nakil emirleri Bakanlık veya C.Başsavcılığı tarafından verilmekle birlikte, Jandarmanın belirlediği esaslar dâhilinde yine
onun seçeceği bir araçla gerçekleştirileceği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalardan sonra, giderlerin karşılanması
bakımından sevk ve nakil işlemlerini ele aldığımızda ise,
öncelikli olarak 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nu dikkate
almamız gerekmektedir.
Adı geçen Kanun’un “Sevke memur ve erbaş ve erlere
verilecek gündelik” başlıklı 36 ncı maddesine baktığımızda;
“Hükümlü, tutuklu veya gözetim altında bulundurulanların sevkinde görevlendirilen veya refakat
vazifesiyle mensup olduğu il sınırları dışına çıkan
erbaş ve erlere verilecek gündelik, Milli Savunma,
İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte tespit olunur.” hükmünün yer aldığını görmekteyiz.
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve “Ceza İnfaz
Kurumlarına Gönderilen Ödeneklerin Kullanımı, Diğer
Hükümler.” konulu 47 sayılı Genelge’nin “5- Refakatçi Jandarma Er ve Erbaşlarının Yollukları” başlığı altında; “6245
sayılı Harcırah Kanununun 2562 sayılı Kanunla değişik 36 ncı maddesi ve Maliye Bakanlığı Bütçe ve Malî
Kontrol Genel Müdürlüğünün 04/03/1985 tarihli ve
115528- 36-235/4654-9 sayılı yazısı uyarınca; hükümlü, tutuklu veya gözetim altında bulundurulanların
sevkinde görevlendirilen veya refakat vazifesiyle,
mensup oldukları il sınırları dışına çıkan jandarma
erbaş ve erlerine en düşük dereceli memur ve hizmetli gündeliğinin 2/3’ü oranında gündelik ödene-
Vehbi Kadri
KAMER
Daire Başkanı
farklı olarak kendi tarafından temin edilen kıyafet ve
yataklarını kullanabilmekte, uygulamada hemen hemen tutukluların tamamı kendi kıyafetlerini kullanmaktadır.
Hükümlü ve tutuklulara verilen kıyafet ve yatak
iklim değişiklikleri göz önüne alınarak mevsimsel
olarak değiştirilmektedir. Yine hasta, yaşlı ve yabancı
tutukluların özel durumları göz önüne alınarak ilave
kıyafet ve yatak sağlanmaktadır.
Eyaletler tarafından gerekli yiyecek ve su hükümlü ve tutuklular sağlanmaktadır. Tutuklulara
kendi paraları ile yiyecek almalarına izin verilmektedir.
Yemek öğünlerinin hükümlü ve tutukluların
cinsiyeti, sağlık durumları, yaşı, çalıştıkları iş dikkate
alınarak yeterli kalori içermesine dikkat edilmektedir.
Öğünler genellikle 1.100 kalori ile 1.700 kalori arasında değişmektedir.
Sağlık Bakanlığı tarafından 2009 yılında gerçekleştirilen “İş ve Refah” konulu Ulusal Sağlık ve
Beslenme Araştırmasında; 30-39 yaş grubu erkeklerin günlük kalori ihtiyacının 2.155, kadınlar için
1.689 olduğu belirlenmiştir. Bu rakamlar; ceza infaz
kurumlarındaki kalori miktarının, toplumdaki kalori standartları dikkate alındığında yeterli olduğunu
göstermektedir. Diğer yandan artan sayıdaki yabancı
hükümlü ve tutuklular dikkate alınarak, bu hükümlü
ve tutukluların sahip oldukları gelenekler ve dini kurallara göre özel öğünler hazırlanmaktadır.
Ceza infaz kurumlarında hazırlanan yiyecekler;
hükümlü ve tutukluların sadece en ideal seviyede
fiziksel enerji kazandırmamakta, aynı zamanda psikolojik durumlarına etki etmektedir. Bu nedenle; ana
yemek dışında hazırlanan garnitürler ile öğünlerin
besinsel kalitesi artırılmaktadır.
Yusuf Kenan
ÇAĞLAR
Kontrolörler
Kurulu Başkanı
cektir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenlemeler doğrultusunda, 2013 yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu’na bağlı “H Cetveline” baktığımızda, aylık kadro derecesi 5-15 olanlar için belirlenen gündelik
tutarının 28,50 TL olduğu görülmektedir.
Buna göre;
Sevk veya nakilde görevli 1 er yada erbaşın gündeliği;
28,50 TL : 2/3 = 19,00 TL,
Sevk veya nakilde görevli diğer personelden memur
olanların gündelikleri ise; kadro derecesi 1-4 olanlar 29,50
TL, kadro derecesi 5-15 olanlar ise 28,50 TL,
olarak hesaplanmaktadır.
Sevk ve nakillerle ilgili mevzuat hükümleri ve ödemelerde esas alınması gereken rakamlar belirlendikten sonra,
harcamalar tutarının tespiti ve tahsilatın yapılmasında esas
alınması gereken mevzuatın, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından ortaklaşa hazırlanarak
19/08/2011 tarihinde imzalanan ve “Üçlü Protokol” olarak
adlandırılan Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetim, Dış Koruma, Hükümlü ve Tutukluların Sevk ve Nakilleri ile Sağlık
Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Protokol’ün “Sevkler
ve yol giderleri” başlıklı 21 inci maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
“MADDE 21- (1) Ring aracı eksikliği dikkate
alınmak suretiyle sevk ve nakillerde araçlar görevli
devriye personel sayısı da dikkate alınarak en yüksek doluluk oranında kullanılır. İsteğe bağlı ve diğer
evkler bir arada yapılabilir.
(2) Sevk planlaması yapılırken, sevke katılacak
personel sayısı ve sevk giderleri dikkate alınarak
hesaplanan harcırah tutarı avans olarak sevkte görevli devriye personelinin tek bir bankada ayrı ayrı
açılacak hesaplarına yatırılır ve dekontları jandarmaya
verilir.
(3) Bir ceza infaz kurumundan başka bir kuruma hükümlü ve tutuklu götüren jandarma gidiş ve dönüş güzergahında bulunan ceza infaz kurumlarında
başka kurumlara sevk edilecek hükümlü ve tutuklu
varsa, güzergahı dışına çıkmamak kaydıyla, bunları teslim
alır ve yolu üzerindeki ilgili ceza infaz kurumuna
teslim eder. İlave sevk Jandarma tarafından teslim
alınmaması durumunda kurum idaresi tarafından
tutanak düzenlenir ve Adalet Bakanlığına bildirilir.
(4) Yol güzergahında ilave sevk alındığı takdirde:
a) Zorunlu sevklerde ilgili kurum tarafından
herhangi bir ücret ödenmez. İsteğe bağlı sevklerde
D üşünce
Sayfa 11
Hükümlü v tutuklular için; tek kişilik odalar ve
grup odaları olmak üzere iki çeşit oda bulunmaktadır.
Her odada; masa, çalışma masası ve temizlik malzemeleri standart olarak bulunmaktadır. Günümüzde,
bir çok ceza infaz kurumu bakımdan geçirilmekte
ve daha modern bir görünüşü kavuşturulmaktadır.
Odalar, Anayasa tarafından belirlenen standartlarda
aydınlatılmakta ve havalandırılmaktadır. Yine kurumlarda ısıtma sistemi bulunmaktadır.
Hükümlü ve tutuklular haftada iki kez banyo yapabilmektedir. Hükümlü ve Tutuklularla İlgili Asgari
Standart Kurallara göre; hükümlü ve tutukluların
hafta en az bir kez banyo yapmaları gerekmektedir.
Ortalama banyo süresi onbeş dakikadır.
Spor yapmak sağlığı korumak için zorunlu bir
aktivitedir. Bu nedenle hükümlü ve tutuklular her
gün otuz dakikadan fazla egzersiz yapmaları sağlanmaktadır. Hava koşullarının uygun olduğu zamanlarda spor açık havada gerçekleştirilmektedir. Ceza
infaz kurumlarında bulunan ve sayıları gittikçe artmakta olan yaşlılar ve madde bağımlıları gibi hassas
gruplar için daha hafif ve özel spor programları uygulanmaktadır.
Hükümlü ve tutuklular, ceza infaz kurumlarına alındığında ilk muayeneleri yapılmaktadır. Bu ilk
muayene dışında, hükümlü ve tutukların düzenli
olarak muayeneleri gerçekleştirilmekte, bunun dışında ihtiyaç halinde her zaman hükümlü ve tutukların
muayeneleri yapılmaktadır. Hayat tarzından kaynaklanan rahatsızlıklar kapsamında mide muayenesi ve
özel tıbbi çek up yapılmakta, ayrıca bayan hükümlü
ve tutuklular için kanser hastalıkları konusunda özel
muayene gerçekleştirilmektedir.
Bütün ceza infaz kurumlarına doktor ve tıbbi
personel atanmakta, bu personel tarafından hükümlü
ve tutukluların ilk muayeneleri, periyodik muayeneleri gerçekleştirilmektedir. Bunun dışında, Japonya’da
dört özel tıbbi merkez bulunmakta olup, bu sağlık
kurumlarında ileri tetkik ve tedavi hizmetleri verilmektedir. Bu sağlık kurumlarının bir kısmı Tıbbi
Hizmet Kanununa göre hastahane olarak akredite
edilmiştir.
Devam edecek
ise hükümlünün sevk giderleri gidilecek mesafeye
göre kurum tarafından hesap edilir ve sevki başlatan ilk kuruma götürülmek üzere görevli şoföre
tutanak karşılığında teslim edilir ve tutanak bir üst
yazı ile sevki gerçekleştiren ilk kuruma bildirilir.
Sevk tamamlandıktan sonra sevki gerçekleştiren ilk
kurumca sevk masrafları hükümlülerin gittikleri
mesafe göz önünde bulundurularak yeniden hesaplanır ve kişilerin ilk kuruma fazla ödeme yaptığının
tespit edilmesi halinde fazlalık hükümlü adına gittiği
kuruma posta masrafları dahil edilmek suretiyle hesabına havale edilir.
b) Sevklerde kullanılan araçlara ilgili kurumlarca taşıt tanıma sistemi takılır ve yol güzergahındaki
kurumlardan kesinlikle akar yakıt talebinde bulunulmaz.
c) Sevk ve nakiller sırasında hükümlü ve tutukluların yazılı talebi olması durumunda kurum idarelerinde» kayıt altında bulunan ruhsatlı silah ve mermiler gittiği kuruma teslim edilmek üzere jandarma
tarafından teslim alınır.”
Sonuç olarak;
Bu düzenlemeden anlaşılması gereken, birden fazla
hükümlü veya tutuklunun nakledildiği durumlarda, her
hükümlü veya tutuklu için ayrı ayrı jandarma gündelikleri
hesaplanması yerine, ödenen toplam gündeliklerin, gidilen
mesafeler de dikkate alınmak suretiyle ortaklaşa olarak karşılanmasıdır.
Örneğin; 400,00 TL yakıt masrafı yapılmak suretiyle,
10 jandarma görevlisi ve 2 şoför ile 4 gün içerisinde ve aynı
güzergah üzerindeki gidiş geliş sırasında 14 hükümlünün
naklinin gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi halinde, bir
kişinin ödemesi gereken ücret şöyle olmalıdır.
2 şoför ( 5.derece) X 28,50 TL = 57,00 TL X 4 gün = 228,00 TL
10 jandarma
X 19,00 TL = 190,00 TL X 4 gün = 760,00 TL
Yakıt ücreti
= 400,00 TL
Toplam
= 1388,00 TL
Bir hükümlünün ödeyeceği ücret 1388,00 TL : 14 Kişi = 99,14 TL
Örnekte yer alan 14 hükümlü içerisinde, masrafları
Devlet tarafından karşılananlar olsa bile hesaplama aynı şekilde yapılmalı ve bunlara ait giderler, kendi isteği ile nakil
edilen hükümlülere yansıtılmamalıdır.
Ayrıca;
Aynı protokol’ün “Sevklerde kumanya verilmesi” başlıklı 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği üzere; “ Başka kurumlara sevkler yapılmadan bir gün
önce, hükümlü ve tutuklular için, gidecekleri mesafe
de göz önünde bulundurularak, sevk yapan kurum
idaresince yeteri kadar ve çeşitlilikte ve imkanlar
ölçüsünde her bir kişi için ayrı ayrı kumanya hazırlanır ve sevk günü tutanakla araç komutanlarına teslim edilir. Ayrıca duruşmalara götürülecek hükümlü
ve tutukluların, duruşma günündeki öğle yemeği,
önceden kumanya olarak hazırlanıp kendilerine verilir.” hükmü mutlaka dikkate alınmalı ve buna göre işlem
yapılmalıdır.
Seslenis
Sayfa 12
İKİLEM
Halim, ülkemizin çeşitli yerlerinde Cumhuriyet savcılığı ve hâkimlik yaptıktan sonra beş
yıl önce İzmir’e atanmıştı. Kendisi ve öğretmen
olan eşi Bergamalı olduklarından; onlar için İzmir,
mesleklerinde son duraktı. Elli dört yaşındaydı ve
son üç yıldır ağır ceza mahkemesi başkanı olarak
görev yapıyordu. Tıp doktoru olan büyük kızı,
İstanbul’da ihtisasını sürdürüyor; küçük kızı da,
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuyordu. Mutsuz bir evliliği vardı. Eşi
Sevim’le evliliklerinin ilk günlerinden itibaren
anlaşamamıştı. Sevim, hırçın ve asabi bir kadındı.
Yersiz şüphe, kıskançlık ve sinirli davranışlarıyla,
evliliklerini çekilmez hâle getirmişse de, çocuklarının hatırına evliliğini sürdürmüştü. Aslında adı
gibi halim-selim bir adamdı ve yaşantısı evi ile işi
arasında geçmişti.
Kaderini değiştiren olay, İzmir’e gelişinin
ikinci yılında olmuştu. Üniversite yıllarından tanıdığı Nevin, bir gün onu telefonla arayarak ziyaret
etmiş, daha sonra karşılıklı gidip gelmişlerdi. Nevin, işletme okumuştu. İzmir’in tanınmış iş adamlarından olan eşi ile kurdukları şirketlerde tekstil,
inşaat ve turizm üzerine çalışıyorlardı. Büyük yatırımları vardı.
*
*
*
Üçüncü sınıfta iken Halim’in, İşletme Fakültesinde öğrenime başlayan Nevin’le iki yıl
süren arkadaşlığı olmuştu. O sıralar, onunla ciddi
olarak evlenmeyi düşünmüş; ancak kabul etmemesi nedeniyle bu dileği gerçekleşmemiş; dolayısıyla yolları da ayrılmıştı. Okulunu bitirdikten
sonra İngiltere’de finans öğrenimi gören Nevin,
Türkiye’ye dönünce İzmir’in köklü ailelerinden
birinin oğlu olan Nedim ile evlenmiş ve iş hayatına atılmıştı.
*
*
*
Önceleri eski arkadaşların karşılaşmaları ve
anılar derken; sonraki süreçte içlerinde kalan kor
canlanmış, aşkları depreşmiş, ilişkileri derinleşmişti.
Halim, başlangıçtan itibaren yaptıklarının
yanlış olduğunun farkındaydı. Ancak duygularına
hâkim olamıyordu. İlk aşkı olan Nevin’den sonra
yaşamı sevgisiz geçmişti. Evindeki mutsuzluğa,
mesleğindeki kısıtlamalar da eklenince yaşanmamış yılları çoktu.
Nevin’e gelince, o da bu ilişkilerinin sonunun
olmadığını biliyordu. Nedim’le anlaşarak evlenmiş, iki oğulları olmuş, el ele verip işlerini büyütmüşlerdi. Çevrelerinde örnek gösterilen birliktelikleri, eşinin yoğun işleri nedeniyle son yıllarda
tavsamaya başlayınca, yeni heyecanlar aramış,
onu da ilk aşkı Halim’de bulmuştu.
CANIM KIZIM BERİLİME
Bedende hotsa, ruhta yorgunum,
Sevda illerinden sürgünüm,
Sana değil bebeğim kaderime kırgınım,
Canım kızım seni çok özledim.
Kurumuş göz pınarlarım yaş tutmaz.
Bendeki derdi taş tutmaz.
Bozulmuş düzenim aş tutmaz
Babasının kalbi seni çok özledim.
Tutulası dilim yetmez oldu sözüm
Yollarından ayrılmaz oldu gözüm
Sen olmasan gülmez bu yüzüm
Prensesim seni çok özledim.
Bayram olur herkes sevinir,
Yiğit sevdiğiyle övünür.
Garip yüreğim senin için dövünür.
Berilim seni çok özledim.
Canım kızım seni çok özledim.
Ve ben seni
Çok seviyorum.
Aslan Aydın
Çorum L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Ali Suat ERTOSUN
Yargıtay Üyesi
Bir düş âleminde yaşıyor gibiydiler. Ayda birkaç kez buluşuyor, aşklarını yaşıyor, bu rüyanın
hiç bitmemesini istiyorlardı.
*
*
*
Ama şeytan pusudaydı. Duruşmalarını bitirip,
ertesi günün dosyalarını okuduğu bir gün, telefondan arayan bir erkek, “Hâkim Bey, önemli
bir mesele var, şahsınızla ilgili, görüşmemiz
lâzım!” deyince, “Mesele nedir?” diye sormuş;
“Görüşünce söylerim!” cevabını alınca da, “Buyurun odama gelin, görüşelim.” demişti.
Bu konuşmadan sonra merakı artan Halim’in
aklına birden Nevin gelmişti. “Acaba Nevin’le mi
ilgili?” diye kafasından geçirmiş; düşüncesi yanlış
çıkmamış, ertesi gün odasına gelen, mafya kılıklı
bir kişi, “Hâkim bey, Nevin Hanımla olan ilişkinizi biliyoruz. Elimizde konuşmalarınız ve fotoğraflarınız var. Ancak sizin zarar görmenizi
istemiyoruz!” deyince, Halim, beyninden vurulmuşa dönmüş, masasından kalkarak, adamı odasından kovmuş; müstehzi bir ifadeyle gülümseyen
şahıs elindeki zarfı masaya bırakıp, “Bunun bir
örneğini eşinize ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna gönderirsek sizin için iyi olmaz.
Hele bir düşünün, sizi tekrar arayacağım.” diyerek çekip gitmişti.
Adamın gitmesinden sonra zarfı açan
Halim’in şaşkınlığı daha da artmıştı. Zarfta,
Nevin’le yaptığı telefon görüşmelerinin dökümleri ve fotoğrafları vardı. Telefonları dinlenmiş,
takip edilmiş ve buluştuklarında da fotoğrafları
çekilmişti.
İşte olacaklar olmuş, korktuğu başına gelmişti. Eşi bu olayı duysa, “Şüphelerimde haklı
çıkmadım mı? Hadi benden utanmadın, evlenecek çağda kızların var, onlardan da mı utanmadın?” diyerek ortalığı birbirine katar; konu
Kurula iletilirse muhtemelen zarar görür, tayini
çıkardı. Ama en çok Nevin’in zarar görmemesini
istiyordu. O da evliydi, yetişkin çocukları ve toplumda saygın bir yerleri vardı. Yaptıkları doğru
değildi, ama gönüllerinin sesine karşı koyamamışlar, geçmişte yaşayamadıklarını, gecikmeli de
olsa yaşamışlardı.
Üç gün sonran arayan kişi, “Hâkim Bey, ne
diyorsunuz? Size verdiklerimizi eşinize ve Kurula gönderelim mi? İsterseniz basına da verelim!” deyince; Halim, “Buluşup görüşelim.”
cevabını vermiş; karşı taraf, “İki gün sonra saat
18.00’de Pasaport Vapur İskelesinde görüşelim. Ancak polise haber verirseniz sizin için
iyi olmaz.” demiş ve cep telefonunun numarasını
almıştı.
İki gün sonra kararlaştırdıkları Pasaport İskelesine giderken, cep telefonu çalmış, açtığında
aynı ses, “İskeleye girme, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne doğru yürü. Ben orada
olacağım.” demiş; tarif edilen yere vardığında,
birlikte bir birahaneye gitmişler, onları beklediği
anlaşılan bir şahsın masasına oturmuşlardı. Adamlar, “Söz veriyoruz. Bir kereye mahsus olmak
üzere 30.000.- TL istiyoruz. Tekrarı olmayacak.” deyince; Halim, o kadar parası olmadığını
söyleyince, 20.000.- TL üzerinde anlaşmışlar, bir
hafta sonra da parayı aynı yerde teslim etmişti.
Ancak şantaj olayı bu kadarla kalmamış, altı
ay için de önce 15.000.- TL, sonra 10.000.- TL
daha vermek zorunda kalmış; bu süreçte Nevin’le
olan arkadaşlığını uzayan zaman aralıklarıyla da
olsa görüşme düzeyinde sürdürmüş, ilişkilerini ise
bitirmişti.
Bu arada içini kemiren, “Aynı kişilerin
Nevin’den de şantajla haraç alıp almadıkları” hususunu sonunda ona sorup, “Evet” cevabını alınca, içine düştükleri belanın büyüklüğünü daha iyi
anlamıştı.
*
*
*
Zaman geçip, olayları sakin kafayla değerlendirince; Nevin ve eşinin dinlendiğini, Nevin’le
olan konuşmalarının kendisinden para isteyenlerin eline geçtiği veya verildiği kanısına ulaşmıştı.
Dinlenme furyasından onlar da nasiplerini almışlardı.
Aradan altı ay geçmişti. Bu süre içerisinde
haraç alanların kendisinden herhangi bir talepleri olmamıştı. İnşallah bu olay bitmiştir diye düşünürken, bir öğle aralığında aynı kişi arayarak,
“Hâkim Bey, görüşmemiz lazım. İnanın bu son
olacak!” demesiyle, geçmiş tekrar gözünün önünde canlanmıştı. Buluştuklarında, “Sizin mahkemede görülen bir dava var. Tutuklu sanığın
tahliyesini ve beraat etmesini, mümkün değilse
az bir cezayla kurtulmasını istiyoruz. Bu isteğimizi de yaparsan bir daha seni aramayacağız. Cevabını bekliyoruz.” diyerek sanığın adını
söyleyince; beyninden vurulmuşa dönen Halim
başlangıçta, “Ne yaparsanız yapın!” diyerek adamı kovmayı düşünmüşse de kendisini toparlayarak, “Dosyaya bakayım, görüşelim.” demiş ve
ayrılmışlardı. İşte bu Halim’in yapabileceği bir
şey değildi. Mesleğini, her şeyin üstünde tutmuş,
onur ve şerefiyle adalet dağıtmıştı. Korunup kollanması istenen kişi mafya liderlerinden biriydi
ve dosyayı çok iyi biliyordu. Bir hafta sonra tekrar arandığında kararını vermişti. Buluşma yerine
BEDDUAM VARDIR
BANA NE
Yalan söyleyerek fitne yayanı,
Mazlumun hakkını cebe koyanı,
Suçsuz yere boşa cana kıyanı,
Ahirette hesaba çek Yaradanım.
Canımı yoluna serdiğim dilber,
Ben seni sevmişim elden bana ne.
Her günüm yanlızlık, her günüm keder;
Seni getirmeyen yelden bana ne.
Yetimler açken, hep tok yatanı,
Yoksulu ezerek hep zulüm yapanı,
Çıkarlar uğruna vatan satanı,
Ahirette hesaba çek Yaratanım.
İçimdeki aşkın ilacı sensin;
Aşkını gönderde bu acım dinsin.
Teninin kokusu ruhuma sinsin,
Seninle akmayan selden banane.
Sadece kendine varsa çıkarı,
Menfaatler için yuva bozanı,
Hayatları yıkıp çöpe atanı,
Ahirette hesaba çek Yaradanım.
Ruhumu kaplıyor acı ve hüzün,
Aklıma geliyor o güzel yüzün,
Tadı yok sensiz baharın güzün,
Seni söylemeyen telden bana ne.
Emeksiz varlığı alıp yiyeni,
Yakalanıp yapıp yalan diyeni,
Kulların haklarıyla urba giyenleri,
Ahirette hesaba çek Yaradanım.
İnsanlara kötü gözle bakanı,
Mutlu yuvaları yakıp yıkanı,
Aslı olmayarak leke takanı,
Ahirette hesaba çek Yaradanım.
İyi insanlara tuzak kapanı,
Eşini aldatıp yanlış yapanı,
Evlat tanımıyor anan babanı,
Ahirette hesaba çek Yaradanım.
Arslan Şengül
Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Susuyor dilim konuşmuyor ki,
Ellerim kapandı kavuşmuyor ki,
Bir yiğit bir anda oluşmuyor ki,
Seni konuşmayan dilden bana ne.
Vuslat beklerim ben her gün gülüm,
Geleceksin diye bayramdır gönlüm.
Hasretini bitir ey zeytin gözlüm,
Seni getirmeyen yoldan bana ne.
Kırma ne olur seni seveni,
Aç gönlünü duy bunca deneni.
Anla artık bir tanem bu garib beni,
Seni anlatmayan kuldan bana ne.
Fatih Erdem
Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Ekim 2013
gidecek ve failleri yakalatacaktı. Her şeyi göze
almıştı. Kimsenin hakkını çiğneyemez, şerefsizce
yaşamaktansa ölmeyi tercih ederdi. Pişmanlığı,
kendisinden şantajla para istenmesi olayını, başlangıcında yetkili mercilere intikal ettirmemesiydi. Ancak, olan olmuştu. “Keşke” demek, çözüm
değildi. Yanlışlığı sürdürmek istemiyordu. Olayı
ve başından geçenleri görevli Cumhuriyet savcısına anlatmış, emniyetin aldığı tertibatla da buluşma
yerinde zanlılar yakalanmıştı.
Yapılan soruşturma sonunda, tahmin ettiği gibi Nevin ve eşinin dinlendiği, kendisinin
Nevin’le yaptığı konuşmaların görevli bir polis
memuru tarafından üyesi olduğu çeteye sızdırıldığı, buluşmaları sırasında da fotoğraflarının çekildiği ortaya çıkmıştı.
*
*
*
Olay, nasıl olsa basın organlarına sızacak ve
yayımlanacaktı. Lojmanda oturduğundan, yaşadıkları ve başına gelenlerin daha önce de duyulması mümkündü. Esasen olayları, eşi ve çocuklarından saklamak istemiyordu. Bu nedenle olayı,
tüm açıklığıyla başından sonuna kadar ailesine
anlatmış, daha sonra da emekliliğini istemişti.
Sinir krizlerine giren ve ortak haneyi terk
ederek büyük kızlarının yanına İstanbul’a giden
eşi, iki ay sonra geri dönmüş; Nevin ise, eşinden
boşanmıştı.
Yüreklerinin derinliklerinde yaşattıkları ve
uygun bir ortam bulunca ortaya çıkan özlem ve
sevgileri, Halim ve Nevin için hoş birer anı olarak kalmış, bir daha görüşmemişler; ikilemsiz ve
çelişkisiz bir hayatın mümkün olmadığını, onlara
yaşadıkları öğretmişti.
*
*
*
Daha sonra özeleştirisini yapan Halim,
“Nevin’le olan ilişkisinden pişmanlık duyup
duymadığı” sorusunu kendisine çok sormuş; her
defasında “Hayır” cevabını vermişti. Çünkü o,
geçmişte yaşayamadıklarını, gecikerek de olsa yaşamıştı ve bundan da pişman değildi.
Güzel Sözler
Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa
pencerene,
Kabahati ne güneşte, ne ay da ara. Gözlerindeki perdeyi arala…
Mevlana
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem.
Gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem.
Mehmet Akif Ersoy
‘İnsan’ olduğunuzu hatırlayın. Geriye kalan
her şeyi unutsanız da olur.
Bertrand Russell
İnsanı olgunlaştıran yaşı değil, yaşadıklarıdır.
Necip Fazıl Kısakürek
Seslenis
Ekim 2013
Yıl: 12
Sayı: 139
YAYIN KURULU
Cevat GÜL
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
V. Kadri KAMER
Eğitimden Sorumlu
Daire Başkanı
Mustafa DOĞAN
Tetkik Hâkimi
Tülay ÇELEBİ
Şube Md. (Psikolog)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Ramazan GÜNŞAN
Şube Md. (Öğretmen)
Yayın Koordinatörü
Recai YILDIZ
Öğretmen
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Naci BİLMEZ
Öğretmen
Grafik Tasarım
Fatih ŞAFAK
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Ali Turan KARADAĞ
Kurum Müdürü
Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK
İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz
Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 29.11.2013
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
Seslenis
Ekim 2013
D üşünce
Sayfa 13
Kurumlarda Cumhuriyet Bayramı coşkusu
Ankara Çocuk Eğitimevinde kutlama etkinlikleri yapıldı
Ankara
Çocuk
Eğitimevinde
Cumhuriyet’in 90.yıldönümü dolayısıyla
bir program düzenlendi. Kurum öğretmenleri tarafından daha önce hazırlık ve
koordinasyonu yapılan bayram programında hükümlü çocuklar birbirinden güzel
ve anlamlı etkinliklerle Cumhuriyet coşkusunu yaşadılar. Cumhuriyet konulu şiirler
ve çeşitli konuşmalarla süren programda
bir konuşma yapan kurum öğretmeni Hamit Kansız; programı hazırlayan ve katkı
sağlayan tüm çocuklara teşekkür ederek, “Cumhuriyet; harpten çıkmış, yorgun
Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumunda Cumhuriyet
Bayramı coşkuyla kutlandı
29 Ekim Cumhuriyet bayramı nedeniyle
Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumunda bir program gerçekleştirildi. Açık ceza infaz kurumunun organizasyonunda düzenlenen programda
Niğde Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümü öğrencilerince bir düzenlediği müzik dinletisi yapıldı. Programa Niğde Valisi Necmeddin
Kılıç, Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Hayrettin
Akçıl, Rektör yardımcısı Murat Alp, Niğde
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ramazan
Fidanoğlu, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü
Murat Yılmaz, kurum 2. müdürleri, kurum çalışanları ile hükümlüler katıldı.
Kurum Sosyal tesislerinde düzenlenen programda Niğde Üniversitesi Türk Sanat Müziği
Korosu Türk Sanat Müziğinin birbirinden güzel eserlerinden örneklerle dinleyenleri adeta
büyüledi. Vali KILIÇ ve Başsavcı AKÇIL’ında
eşlik ederek katıldıkları programda salonda bulunan herkes şarkılara eşlik etti. Programın sonunda Vali Kılıç Rektör yardımcısı Alp’e, Başsavcı Akçıl ise Koro Şefi Koyuncu’ya teşekkür
ederek çiçek takdim etti. Programın kapanış
konuşmasını yapan Kurum Müdürü Yılmaz, bu
tür etkinliklerin hız kesmeden devam edeceğini
belirterek emeği geçen herkese teşekkür etti.
bir milletin azim ve fedakarlıkla yeniden
varoluşunun öyküsüdür.Cumhuriyetimizin 90’ıncı yılını kutluyor, başta Mustafa
Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile
canlarını bu uğurda feda eden şehit ve
gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz”
şeklinde konuştu. Anma programının hemen ardından Cumhuriyet Bayramı şenliği gerçekleştirildi. Yerel sanatçılardan
Hakan Boz ve müzik grubunun sahne
aldığı konserde, çocuklar söylenen şarkı
ve türkülere hep birlikte eşlik ederlerken,
halaylar ve oyun havalarıyla eğlendiler.
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
hükümlülere ‘Cumhuriyet’ anlatıldı
29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı tüm yurtta olduğu
gibi Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da coşkuyla kutlandı.
Kurumda, hükümlü ve
tutuklulara yönelik olarak 30.10.2013 tarihinde
çok amaçlı spor salonunda 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı’nın 90. yılı münasebetiyle kutlama programı düzenlendi. Programa, Kurum Müdürü Hulusi Sağır, Kurum
II. Müdürleri ve kurum personelinin yanı
sıra hükümlü ve tutuklular katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşının
okunması ile başladı. İstiklal Marşı’nın
ardından günün anlam ve önemi ile ilgili
olarak bir konuşma yapan Kurum Müdürü
Sağır, Atatürk’ün zamanımızdan doksan
yıl önce cumhuriyet için söylediklerinin
bugün hala bazı ülkelerin elde etmeye
çalıştığı düşünceler olduğunu belirterek “
O, söylediklerini bilimsel temellere oturt-
mamış olsaydı, bu kadar zaman sonra
düşünceleri hala güncelliğini koruyabilir
miydi? 29 Ekim 1923 günü ilan edilen
cumhuriyetin alt yapısını Atatürk aşama
aşama hazırlamıştır. Atatürk’e göre sadece
cumhuriyete sahip olmak yeterli değildir.
Ona layık olmak da gereklidir” şeklinde
konuştu.
Program, Seda Pisil’in “Cumhuriyet’in
İlanı”’nı anlatmasının ardından İdare Memuru Bircan Topal Yılmaz, Ses Sanatçısı
Esra Gür ve Bağlama Sanatçısı Zeki Kaya
tarafından verilen konser ile son buldu.
Hukuk Kliniği çalışmaları ceza infaz
kurumunda başarıyla devam ediyor
Doç. Dr. İdil ELVERİŞ*
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Kliniği, ilk defa 2008’de Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
başladı. Beş sene içinde, Ümraniye E ve T, Maltepe L1, L2 gibi cezaevlerine yayıldı. Bu kapsamda, hukuk fakültesi öğrencileri, Adalet Bakanlığı’ndan her sene alınan izin çerçevesinde İstanbul’da bulunan kapalı cezaevlerine
gidiyorlar. Burada bulunan hükümlülere dokuz hafta boyunca temel hukuk bilgileri verirken, hükümlülerle bir öğretmen-öğrenci ilişkisi kuruyorlar.
Bir akademik kurum olarak bu dersi yapmamızın bir çok nedeni var. Hukuk Türkiye’de ve dünyada geleneksel
olarak çok teori ağırlıklı bir eğitim olageldi.Artık bunun bir çok ülkede bu tarz klinik uygulamaları ile değiştiğini
görüyoruz. Ayrıca öğrencilerin, eskisine göre çok daha rekabetçi bir meslek piyasasına bir takım becerilerle atılması
elzem. Bu dersle öğrencilere topluluk önünde konuşma, hukuk bilmeyen insanlara basitçe hukuk anlatma, araştırma
yapma gibi beceriler öğretebiliyoruz. Öğrencileri, dersleri verirken şahsen izliyor, kendilerine geri bildirim veriyor
ve yaparak öğrenmelerine katkı sunmaya çalışıyoruz.
Bu dersi aynı zamanda hedef grubumuz hükümlüleri güçlendirmek ve adalete erişmelerini sağlamak için de
yapıyoruz. Unutmayalım ki, hukuk hükümlülerin hayatında çok cezalandırıcı bir şey. Derslerde ise hukukun sadece
cezalandırıcı bir yanı olmadığını görüyorlar. Bu anlamda hukuk mahkemelerinde savcı olmaması bile onlar için
yeni bir bilgi olabiliyor. Cezaevine girdiğinde kendisine atanan vasinin niteliğini ve onun adına neler yapabileceğini
bilmek onlar için çok önemli. Keza çıktığında, bir sözleşme yapmanın ne demek olacağını ve hukukun kira, tüketici,
işçi gibi kişiyi koruyan yanlarını bilmek hükümlüyü güçlendiriyor. Sonuçta kişinin hayatının bir alanında hukukla
çatışma yaşaması diğer alanlarında da çatışma yaşayacağı anlamına gelmiyor. Bu anlamda, bir takım hukuk kurumlarını işletmeyi öğrenmek, dilekçeleri infaz hakimliği gibi doğru yerlere yazmak ve sonuç almak, hükümlülerin
cezaevindeki yaşamlarını hem daha katlanır hale getiriyor hem de hak ve özgürlükleri kağıtta kalmış güzel sözler
olmaktan çıkararak, uygulanabilir kılıyor.
Nitekim derslerin sonunda doldurmalarını istediğimiz değerlendirme formlarında genelde 5 üstünden neredeyse 5’e
yakın not alıyoruz. Hükümlüler derslerin uzamasını ve haftalık ders saatinin artırılmasını istiyorlar. Bazen dersler bitince
Rektörlüğe, Dekanlığa ve bana teşekkür mektupları yolluyorlar. Bunlardan yola çıkarsak, hakların hukuk çerçevesinde
aranabileceğini, hukukla sonuç alınabileceğini ve hukuki yoldan mücadele etmek gerektiğini öğreniyorlar diyebiliriz.
Zaman zaman bize nasıl olup da cezaevinde çalıştığımız soruluyor. Bu aslında ilginç çünkü bu dersleri başlangıçta
Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde ilkokul sekizinci sınıflarda veriyorduk. Sonra bir STK ile çalıştık ama şimdiye
değin en iyi ortağımız, çalışması zor diye düşünülen cezaevleri ve dolayısıyla Adalet Bakanlığı oldu. Yıllar içinde Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün kurumsal desteğini hep aldık. Bu destek sadece Bakanlık ile de sınırlı olmadı.
Cezaevi yönetimleri ve özellikle infaz personeli de yapılan şeyin kıymetini ve cezaevi ortamındaki barışa olan katkısını
hemen fark etti. Şu kesin ki, kurum ve personelin bu desteği olmadan bugünlere gelemezdik.
Gerçekten de seneler içinde verdiğimiz dersler oturdu. Hükümlülerin talebiyle Hukuk Kliniği-2’yi açtık. Bir
ders kitapçığı üstünde de çalışıyoruz. Dersleri, her sene bir farazi dava ve sertifika töreniyle bitiriyoruz. 2013 yılında
beş farklı cezaevinde 90 kişiye sertifika verdik. Sertifikaları derslerin en az yarısına katılanlara verdiğimiz düşünülürse, Hukuk Kliniği’nin popülerliği ortada.
Adalet Bakanlığı’nın bir başka birimi olan Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın “adalete erişim” başlığı altında hukuk kliniklerinin geliştirilmesi hedefini Bakanlık strateji belgesine koyması ve Nisan 2013’te dersi yerinde
görmek için cezaevine gelmesi bizi çok memnun etti. Bu anlamda, dersin Türkiye’de başka hukuk fakültelerince
yapılması konusunda işbirliği yapmaya hazırız. Dolayısıyla gelecek senelerde başka infaz kurumlarında da bu tarz
faaliyetler görmeyi umuyoruz.
* Öğretim Görevlisi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Sayfa 14
E edebiyat
USTALARDAN SEÇMELER
USTALARDAN
SEÇMELER
Ahmet Hamdi Tanpınar
AĞLAMA
Ağlama, gözleri kızarmış çocuk!
Tek damla yaşın düşmesin yere.
Bak, tek güzelliğimiz yokluk,
Sana bir öğüt; ağlama boş yere.
Ne olursa olsun hiçbir şey değmez,
Senin bir damla gözyaşına.
Ağlayana kimse boyun eğmez.
Kimse bakmaz kimsenin yaşına.
Ne kadar kötülük, pislik varsa;
Sen herşeyi tertemiz öğren.
Eğer yüzüne gözyaşı yağarsa;
Seni garip sanır her gören.
Ağlama sakın çocuk, ağlama!
Korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
Sevgini hep söyle, sakın saklama.
Aklından korkuyu, gözünden yaşı sil.
Seslenis
Ekim 2013
UYANIŞ ZAMANI
Büyük uyanış zamanı geliyor ve biz
gözlerimizi karanlıktan, kaldırıp ışığa bakmayı seçiyoruz, dünya adlı bu gezegende
yepyeni bir güneş doğuşuna hazırız, kalbimiz savaşın olduğu yere barış götürmeyi, acımasızlığın olduğu yere merhameti
götürmeyi ve korkunun olduğu yere sevgi
götürmeyi kabul etti. Dünya bizim anamız,
dostumuz ve bizler için bir nimet, dünya ile
olan ilişkilerimize saygı gösterip onu sevgiyle sarmalıyız. Daha bizim gibi canlı, nefes alıp veriyor ve sevgi dolu dünya bizler
onun üzerinde dolaşırken yaydığımız enerji
ile...Yüce yaradan bizler için bu gezegenin
içine sonsuz çeşitte seçenek koymuş ki
bizler bunlarla mutlu olalım diye, artık acı
olmasın, sadece sevgi olsun, umut olsun,
mutluluk olsun. Dünya kötülüklerden değil
bizim iyiyi kabullenemeyeşimizden ıstırap çekmektedir. Bırakalım artık korkuyu,
salıverelim gitsin acıyı, biz sadece yaradanın sevgisini hissedip kendimizi bununla
dolduralım, sizin sorularınızın yanıtlarını
sizden başka kimse bilemez; yanıtlar sizin
içinizdedir. Öğrendiğinizi öğretin, anladığınızı anlatın, inanın ki sizler bunu yaptıkça
ruhlarımızda rahatlıyacak ve yeniden canlanacak, doldurun içinizi sevgiyle, şevkatle
merhametle böylece tüm yaşamınız aydınlanacak ve sizler parlamaya devam edeceksiniz her gün biraz daha fazla, geçmişi
görülüp unutulmuş rüya gibi geride bırakın,
sizler sade ve sevginin, şükranın, huzurun,
umudun tüm hücrelerinize nüfus etmesine
izin verin, bağışlayın önce kendinizi sonrada diğerlerini, tıpkı yaradanın bizi bağışladığı gibi hadi artık izin verin büyüsün gelişsin ve herkese dağılsın siz önemli gerekli
ve özelsiniz ve unutmayın sizden bir tane
daha yok mutluluk ışığınız olsun.
Özkan Kavi
Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
BULMACA
Turan Kanat
FIKRA
HAYATI
TETRİS
23 Haziran 1901’de İstanbul’da doğdu.1923 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Liselerde ve yüksek okullarda çeşitli dersler okuttu. 1939
yılında İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Türk
Edebiyatı profesörlüğüne atandı. 1943-1946
yılları arasında Maraş Milletvekili olarak görev yaptı. Bir süre Milli Eğitim müfettişliği
yaptı. Sonra 1949 yılında Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki görevine döndü. Gençlik yıllarında Yahya Kemal
ve Ahmet Haşim’in talebesi ve dostu olmuş,
Batı edebiyatından Paul Valéry ile Marcel
Proust’u kendisine üstad olarak seçmiştir.
Bu yazarlar edebiyatta güzellik ve mükemmeliyete önplanda yer verirler. Onlara göre
edebiyat, tıpkı resim ve musiki gibi “güzel
sanat”tır. Onlardan farkı, boya ve ses yerine,
insanı ve hayatı anlatmada bu iki vasıtadan
çok daha zengin olan dili kullanmasıdır.
“Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün
dışında”.
Artık masum değilim
Benim de yüklü kervanlarım var
Günah taşırım uryan edilmiş zamanlara
Masumiyetim kovuldu kapıdan boynu
bükük
Giderken; acı ve hüzün dolu
Bir tebessümü kaldı içimde ondan yadigar
Beni yakan beni param parça eden
Baldıran zehiri gibi nedamet
Ve hicaba gark eden tebessümü
Kendimi sevmiyorum artık
Kızamıyorum da hak ettiğim kadar
Acıların koynunda
Bir yanım gerçeğe öykünürken
Bir yanım sahte güller
ben viran ben talan
Ben uslanmayan
Ben
Ah ben
Bin diye diye benliğimden olan ben
Üstüme çöreklenen bu zalım hasret
Yüreğime saplanmış hançerin
Sapından tutan kahpe zindan
Ellerimdeki bu kan
Yüreğimden yere damlayan
Ve med cezirlere atan
Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Ahmet Hamdi TANPINAR
Tanpınar şiiri hayatının en büyük ihtirası haline getirmiş, fakat asıl kabiliyetini şiir
estetiğine göre yazdığı mensur eserlerde göstermiştir. İlk şiiri 1920’de yayımlanmıştır.
Geniş okuyucu kitlesi onu umumiyetle lise
kitaplarına ve antolojilere giren “Bursa’da
Zaman” şiiri ile tanır. Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını
ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961; Bütün
Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak 1976).
Şiirlerinde bir imaj ve müzik kaygısı taşıdığı, hikâye ve romanlarında da, başta zaman
teması olmak üzere, psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. Çeşitli baskıları olan eserleri Dergah Yayınları’
nda toplanmaktadır. Enis Batur 1992 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar’dan “Seçmeler”
adlı bir kitap hazırladı. Yazar ile ilgili yayınlanmış en son eser 2007 yılının sonunda çıkan “Günlüklerin Işığında Tanpınar’la
Başbaşa”dır. Eser Tanpınar’ın 1953 yılında
yazmaya başladığı ve 1962 yılında vefatına kadar tuttuğu notlardan oluşmaktadır.
Hayatı boyunca sağlığından şikâyetçi olan
Tanpınar, 23 Ocak 1962 günü geçirdiği kalp
krizi ile Haseki Hastanesi’ne kaldırıldı. Ertesi sabah, ikinci bir krizle hayata veda etti.
Namazı Süleymaniye Camii’nde kılınan
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın cenazesi Rumeli
Hisarı Kabristanı’nda, hocası ve dostu Yahya
Kemal’in yanı başına defnedildi. Mezartaşı
üzerinde çok bilinen “Ne İçindeyim Zamanın” şiirinin ilk iki mısrası yazılmıştır:
ARTIK MASUM DEĞİLİM
Temel, bir binanın önünde
durmuş, arkadaşları da çatıya çıkmış.
Temel aşağıdan arkadaşlarına:
-Ula sen iki kolunu yana aç
aşağı öyle atla demiş.
Birincisi atlamış gümm.
- İkinciye? Sen sadece sağ
kolunu yana aç, öyle atla
demiş. İkinci de atlamış
gümmm.
- Üçüncüye? Sen iki kolunu
yanına yapıştır öyle atla demis. O da gümmm.
SOLDAN SAĞA
1- Canlılarda oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde yapılan
hareket, Teneffüs-Ekmek, et, peynir vb. için lokma dilim. 2- Bilen,
bilgin, At, eşek vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan araç. 3- Genelde düğünlerde
çalınan bateri çalgı türü, Bir bayan
ismi. 4- Avuç içi, İş mal ve benzerini bir çok istekli arasından en
uyun şartlarla kabul edene verme
- Avrupa Birliğinin kısaltılışı 5- Bir
tatlı türü, Arapça’da kardeş. 6- Bir
renk-Fiyat arttırımı-Bir meyve 7Sağlama,elde etme, sıkı sert-Bir
nota. 8- Elinden iş gelme durumu,
ustalık,maharet-Duman lekesi
9- Genişlik,geniş. Yüksek-dört
tarafı suyla çevrili kara parçası. 10Ansızın yapılan-Beddua-Yardım
eden destekleyen, arka çıkan. 11Fotoğraf - Bayat olmayan. 12- Altın
kökü - Ak kan bezi yangısı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1- İçten bağlılık- İki dağ arasındaki çukur arazi. 2- Hadise, vaka,
Elazığ’ın ilçesi. 3- İçinde diri balık saklanan,denizden ayrılmış
havuz-Gezinti yeri,gezilecek yer.
4- İstek,arzu- Ezme işini yapan
kimse 5- Sancağı tutan kimse.
Değnek,sopa. 6- Akıl-PişmemişRuhla ilgili. 7- Alan yer-Batarya
Eski dilde su. 8- Kadın hükümdar,
eli işe yatkın. 9- Turunçgillerden
bir bitki-Bir sayı-Tanrı tanımaz.
10- Kabaca, olağandan hacimli
olan - Şikar - Derinliği az olan kap.
11- Usta-Sıra. 12- Sonsuz-Tutsak,
esirlik.
Geçen Sayıdaki
Bulmacanın Çözümü
Bulmaca: Kamil Uysal - Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Yoldan geçen bir adamın dikkat kesilerek sormuş:
- Kardeşim siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına, demiş.
Temel cevap vermiş,
- Tetris oynayruz.
ÖZLÜ SÖZ
“Ne kadar bilirsen bil, anlatabileceklerin karşındakinin
anlayabileceği kadardır.
Mevlana
İş, yaşamı her zaman tatlılaştırır.
Ama herkes tatlı sevmeyebilir.
Victor Hugo
Asalet doğuştan değil, davranıştan gelir.
Platon
Taşı delen suyun gücü değil,
damlaların sürekliliğidir.
Seneca
Devletleri yıkan tüm hatanın
altında, nice gururun gafleti
yatar.
Yavuz Sultan Selim
Seslenis
Ekim 2013
E edebiyat
Sayfa 15
GÜNBATIMI
SENİ İSTERİM
VAR MI ÖTESİ?
MUTLULUK YAĞMURU
Bir günbatımı yaşadık
Çocukluk yıllarımızın ışığında
Ergenlik aşkımızın
kırmızısında
Yaşlılığın karamelinde
Ve ölümün mor renginde
Hem neşende olsam
Hem de tasanda
Her zaman seninle olmak isterim
Sen benim rüyama uğramasanda
Ben hep seni bende bulmak isterim
Kifayet edermiömürm bilinmez
Akıbetim neyse karşı gelinmez
Kader yazılmışsa yazgı silinmez
Vuslata erişip gülmek isterim
Meçhulde araken özüm seni
Ahdi unutunca sözümde seni
El iele göz göze dismde seni
Her daim notayla çalmak isterim
Görsel dtuyguları örterken gece
Ruhum çıkmazlarda beden bilmece
Ezberleyip seni ben hece hece
Her nokta virgülü bilmek isterim
Sol yanım derki aklıma zarar
Ruhum başka söyler
Dur neye yarar
Gönül kuşu uçup edince firar
Tüneyip dalına kalmak isterim
Sevgisiz alemde yaşanır sanma
Rıza’nın ardından oh çekip yanma
Bir gün bu dünyadan göçerim mma
Ben senin kolunda ölmek isterim
Gönül koyup sakın,
Çatma kaşını.
Kuşkuya düşüp de,
Eğme başını.
Seni seviyorum;
Sil göz yaşını.
Bize bundan gayri,
Gülmek yakışır.
Biliyorsun sevgimi,
Yürekten özden.
Sakınırım seni,
Kem bakan gözden.
Aşkını duyayım,
Lebinde sözden.
Bize bundan gayri,
Sevmek yakışır.
Gece düşümdesin,
Gündüz hayalde.
Sevdanla sarmalım,
Gör halim gelde.
Özlemin hasretin,
Gözümde selde.
Bana sadece seni,
Sevmek yakışır.
Hayatta varlığım,
Sadece sensin.
Saklamaya ne gerek,
Cümlealem bilsin.
Seni sevdim seveceğim,
Kim ne derse desin.
Bize tez zamanda,
Vuslat yakışır.
Biliyorum sende,
Benim gibisin.
Huzuru hakka sözüm,
Sen benim helalimsin.
Rabbim tüm kötülüklerden,
Bizi esirgesin.
Kavuşmak için bize,
Hakka niyaz yakışır.
Her an benimlesin,
Adın dilimde.
Bakıp bakıp durduğum,
Resmin elimde.
Adına türkü yaktım,
Sazım telinde.
Bize artık hilafsız,
Sevmek yakışır.
Biliyorum bir gün sende gideceksin,
Hasretinle içime sineceksin,
Yine de arkandan
Mutluluklar dileyeceğim,
Gittiğin ...gelecek,
Karanlık günlerime bağıracağım
Mutluluk, mutluluk,
Güzel günler nerdesin.
Bir günbatımı yaşadık
Nefes aldığımz günden nihai güne
Güneşlar aylar kaybettik
Yüzler hisler
Bir günbatımı gördük
Tekne suyu yırttı
Uzak kıyı sisle örtüldü
Tüm yaşamımızın geçmişte
Binlerce unutulmuş
günbatımı sanki
Günbatımı gördük
Ciğerlerimize girde ruhlarımıza
Olgun bir lotus gibi
Günbatımına yürüdük ışığı içtik
Artık özlemini duyma
Geri dönmenin
Tarık Özgür Beşe
Silivri 7 Nolu L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
SEVGİ
Zengin fakir farketmez
Kalbi vardır herkezin
Bir ufak kıvılcım başlatır cihan harbi
Her bakışın ok gibi fırlatır sanki mermi
Kalpler yara içinde gönüller ister sevgi
Üstüne giysede baruna denen fistanı
Çirkininde bulunur sevilecek bir yanı
Aşk tatlı bir beladır, tutuşturur insanı
Gönül ferman dinlemez.
Aramaz Gülistanı
Aşıkların kalbinde açar birer sevgi
Her sevenin bulunur aşktan yana bir derdi
Aşkı duyup yaşamak insan oğluna
vergi
Kalpler. Yara içinde gönüller ister sevgi
Habib Kafaoğlu
Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Rıza Altunbay
Akşehir Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
AŞK
Sebepsiz sevmektir aşk
Nedeni olmadan bağlanmak birine
Gözlerine baktığımda erimektir içten içe
Ellerini tutumca kaybetmektir kendini
O an unutmak her şeyi
Zamanın durduğuna inanmak
Sadece sen ve ben diye düşünmek
Bıkmadan usanmadan sevmektir aşk
Sorgusuz sualsiz adamak kendini
Benden önce sen diyebilmektir
İlk onu düşünmek tümüyle onu hissetmek
Aşk, aşkı yaşamayı ve yaşatmayı
bilenlerindir
Aşk öyle bir şeydir ki sevgilim
Kelimeler kifayetsiz kalıyor
Benim gözümde aşk kısaca sen
Sen benim için zaten aşk demeksin
Ethem Dural
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
Ali Rıza Çağlar
Kartal H Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Çılgınlar gibi koşacağım caddelerde,
İnsanlar kaçacak, uzaklaşacak.
Kavaklardan dökülen yapraklar gibi,
Bu sefer filmin sonu farklı olacak.
Çoooook farklı olacak.
Fatma OLGUN
Karaman M Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
BENDEKİ SANA!
Yine karanlık çöktü yeryüzüne.
Parmaklıklar ardında gözlerim
gökyüzüne bakarken
Sen takıldın yüreğime.
Karamsardı bedenim!
Yinede çekmedim gözlerimi
Çünkü sedin yüreğime hançer gibi saplanan
Sendin o anda beni benden alan.
Sanaydı radyoda çalan
şarkıların sözleri
Dün çok özledim derken
seni yaşıyordu yüreğim.
Ürkektim!
Sabret; Günler geçecek diye
içimden sayıklarken.
Bir o kadar yaklaşıyordun bana.
Sen nerenin yıldızıydın be Sevgili
Baktığımda parlayan,
Sönecekken tekrar ışıldayan.!
Esra Gün
Bakırköy Kadın Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
SAYFA 16
Seslenis
Yenipazar kapalı ceza infaz kurumunda
“Aile ve Çocuk Sevgisi “semineri
Yenipazar Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda barınmakta
olan hükümlü ve tutuklulara yönelik Yenipazar İlçe Müftüsü Şevket BULUT tarafından “Eş, Çocuk ve Aile Sevgisi” konulu konferans verildi. Konferansta, kişinin eşine ve ailesine karşı sergilemesi gereken davranışlar,
aile içinde mutluluğun formülleri gibi konular ele alındı.
Şampiyon Manisa
Ceza İnfaz Kurumu ekibi, 21 takımın katıldığı turnuvada çıkardığı başarılı
maçlar sonunda final maçında rakibini 2-1 mağlup ederek şampiyonluğa
ulaştı ve göstermiş olduğu performansla haklı bir şampiyonluk elde etti.
Adalet Bakanlığı’na bağlı kurumların personel
futbol takımlarının katılımıyla 11 Eylül-7 Ekim 2013
tarihleri arasında gerçekleştirilen Adalet Futbol Turnuvası, Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Futbol Takımı’nın şampiyonluğuyla sona erdi. Manisa İli ve ilçelerinde yer alan Bakanlığa bağlı kurumlardan oluşturulan 21 takımın katıldığı turnuva,
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Spor Tesislerinde düzenlendi. 1 ay boyunca süren turnuvada
takımlar 5 ayrı grupta mücadele etti. Manisa E Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Alaşehir Adliyesi takımlarının oynadığı ve oldukça çekişmeli geçen final
maçı sonucunda gülen taraf E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu ekibi oldu. Manisa Cumhuriyet Başsavcısı
Durdu Kavak, Başsavcı Vekili Murat Çimen, Cumhuriyet Savcısı Münire Koyuncu, E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Müdürü İsmet Çelik ve çok sayıda
personelin izlediği final karşılaşması sonunda şampiyon olan Ceza İnfaz Kurumu ekibi kupayı Kurum
Müdürleri İsmet Çelik ile birlikte kaldırdı.
Burdur E Tipi futbol turnuvasında ikinci oldu
Burdur Gençlik Hizmetleri ve Spor
İl Müdürlüğü tarafından tarihleri arasının
Amatör Spor Haftası (30 Eylül-06 Ekim)
kapsamında düzenlenen Kurumlararası
Futbol Turnuvasında Burdur E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu ikinci
oldu. Burdur Kışla Stadında düzenlenen
turnuvada büyük başarı gösteren Ceza İnfaz Kurumu personeli başarısını ikincilik
kupası ile taçlandırdı.
Müsabakada dereceye giren takımla-
ra ödülleri Burdur Vali Yardımcısı Bahir
Altunkaya, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yusuf Bulut, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Vekili Resul
Alptekin, ASKF Başkanı Nuri Yıldırım,
Spor Şube Müdürü Selçuk Örnek ve Herkes için Spor Federasyonu İl Temsilcisi
Hamza Boyacı tarafından verildi. Kurum
Müdürü Bulut ve futbol Takımı ödül töreni sonrası dereceye giren diğer takımlarla
birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Malatya E Tipi’nden “doğal”etkinlik”
Adalet Bakanlığı Ceza ve tevkif Evleri
Genel Müdürlüğü ile Orman ve su işleri
Bakanlığı arasında yapılan protokol gereğince Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu bölgesinde bulunan boş alana
300 adet fidan dikimi gerçekleştirildi. Baş-
Elazığ’da el işi ürünleri ve resim sergisi açıldı
Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Açık Ceza İnfaz Kurumunun Elazığ Valiliği işbirliği ile düzenlediği “El işi ürünleri ve resim
sergisi” 27-29 Eylül 2013 tarihlerinde gerçekleştirildi.
Elazığ Kent Müzesinde açılan sergide, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklular tarafından yapılan el işi ürünleri ve yağlı
boya tablolarından oluşan eserler sergilendi.
Sergi açılışı, Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Belediye Başkanı
Süleyman Selmanoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal, Adli Yargı
Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Sezgin, Cumhuriyet Savcısı Cemalettin Şimşek, Emniyet Müdürü Ayhan Buran, İl Müftüsü Peyami Gün-
gör, İl Kültür Müdürü Tahsin Öztürk, Elazığ Ticaret Borsası Başkanı
M.Ali Dumandağ ile çok sayıda kurum müdürü ve davetlilerin katılımı
ile yapıldı.
Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak ve protokol üyeleri sergiyi gezerek, sergideki ürünler hakkında bilgi aldı. Ceza infaz kurumları hobi
atölyelerinde, hükümlü ve tutuklular tarafından yapılan el emeği ve göz
nuru boncuk, bakır işleme pano ve bayraklar, yağlı boya resim tabloları,
gemi ve ev maketleri ile kara kalem çalışmaları vatandaşlar tarafından
ilgiyle gezildi.
kontrolör Hüseyin Erdem, Kurum Müdürü
Erdaş Çöğür, Kurum 2. Müdürü Mustafa
Yeşiltaş ile kurum personelinin ve stajyer
infaz ve koruma memurluğu öğrencilerinin de katıldığı etkinlikte 300 adet fidan
toprakla buluşturuldu.
Salihli C Tipi Ceza İnfaz
Kurumu ‘8. Şiir ve Türkü
Dinletisi’ yapıldı
Salihli C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda "8.Şiir ve Türkü Dinletisi" Programı
01.10.2013 tarihinde yapıldı.
Programa; Salihli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Cumhuriyet Savcısı Mehmet
Duran Yılmaz, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Metin Şahin, Kızalay Şube Müdürü Hüseyin Türkoğlu, Kurum Müdürü Ömer Ateş,
Kurum ikinci müdürleri, Kurum personeli,
hükümlü ve tutuklular katıldı.
Etkinlik Salihli Halk Eğitim Merkezi
Müdürlüğünün halk oyunu ekibinin zeybek
gösterisiyle başladı ve Salihli Sanat Dostları
üyesi olan şairler Ahmet Otman, Sedat Günay,
Gülgün Yalvaç, Nezaket Özdemir, Osman
Özel, Mustafa Toga, İsmihan Işık Sarıgedik,
Hakan Dirgen, Sevgi Ayverdi Akkoç’ur şiirleriyle devam etti. Halk ozanları Halil Yıldız,
Durak Şahin, Hakan Karcı ve Hüseyin Aktaş
da unutulmaz türküler seslendirdi.

Benzer belgeler