Komunistlere_duyuru_TKP (B) İcra Komitesi

KOMÜNİSTLERE DUYURU
Komünist hareket toplumumuzun en aktif gücü, sosyal kurtuluş doğrultusundaki
gelişiminin baş yönlendiricisidir. Komünistelr sadece kendi ülkelerinde sosyalizmin,
proletarya diktatörlüğünün ajitasyon ve propağandasını, bunun hazırlıklarını uğruna
verilen mücadeleye bütün güçleri ile katılırlar, dünya devrimci sürecinin derinleşmesi,
dünya barışının güçlendirilmesi için aralıksız mücadele verirler. İşte TKP (R) bütün bu
görevlerin yerine getirilmesi için kuruldu.
TKP (R) kurulduğunda, önünde duran en acil görevi, o zamanlar dağınık çevreler halinde
bulunan Türkiye Komünist hareketinin tek, bağımsız bir örgüt içinde reorganizasyonu
olarak tanımladı. TKP (R)’nin kurulması ile birlikte komünist hareket yeni bir aşamaya
girdi. Hareket içerisinde meydana gelen hızlı ayrışma ve netleşme süreci sonunda
komünist hareket belli başlı bir kaç çizgi tarafından temsil edilir duruma geldi. Bu şartlar
altında “Reorganizasyon” kavramı mevcut duruma uymaz oldu. Bunun üzerine Parti’nin
ismi Türkiye Komünist Partisi (Birlik) olarak değiştirildi. TKP (B) komünist hareketin
önünde duran en acil görevi ilkeli ve kalıcı birliğinin gerçekleştirilmesini olanca açıklığı ile
ortaya koydu.
TKP (B) Türkiye’de komünist hareketin en ileri müfrezesi, muzaffer devrimin ve sosyal
kurtuluşun biricik güvencesidir. TKP (B) Türkiye komünist hareketinin güçlendirilmesi için,
bütün demokrat ve yurtsever güçlerin bu hareket etrafında toplanması için aralıksız
mücadele vermiş, büyük başarılar kazanmıştır.
Bütün bunlara karşılık Türkiye komünist hareketinin doğal bir parçası olan yurt dışındaki
TKP, Partimize karşı yoğun bir saldırıya geçmiştir. Hiç bir temele dayanmadan Partimize
“likidatör” suçlamasını yöneltmekle yetinmeyen TKP karşılıklı komünist güveni istismar
ederek Partimizin kadrolarını ihbar etmeye denemiş, bu yoldan Partimizi fiilen tasfiye
edebileceğini sanmıştır. Bu çabaları sonuç vermeyince sızmacı yöntemlerle Partimizi
dağıtmaya çalışarak oportünist politikasını sürdürmüştür. TKP’nin bu tutumunu komünist
sorumluluk ile bağdaşır yanı yoktur.
İçinde oportünizmin güçlü bir şekilde varlığını sürdürebilmesi Türkiye komünist
hareketinin başta gelen zaafı olmuştur. Oportünizm sadece TKP’ne mahsus değildir.
Partimizde dahil olmak üzere komünist hareket içinde yer alan diğer çizgilerde şu veya bu
ölçüde kendini gösterebilmiştir. Özellikle, sağ oportünizmin bir biçimi olan legalizm,
komünist hareketde henüz güçlüdür. Partimizde legalistler Partiye eğemen olmamakla
birlikte gerçek kimliklerini gizlemek suretiyle uzunca bir süre barınabilmiş, Partimizde
tahribata yol açmışlardır. Bir süre önce gerçek niteliklerini açığa vuran legalistler Partimizi
dağıtmaya girişmişler ancak başarısızlığa uğramış, sadece bazı kısmi mevziler
koparabilmişlerdir. Artık bugün Partimizin safları legalistlerden tümüyle temizlenmiştir.
Ne varki legalizmle mücadele sona ermemiştir. Legalistler hala komünist kadroların
önemli sayılabilecek bir bölümünü etkiliyebilmektedir. Ayrıca legalistler Partimizi
dağıtamayınca, yalan ile karışık ihbarlar yoluyla Partimizi fiilen tasfiye etmeye
çalışmaktadır. Legalistlllerin Partimize karşı giriştikleri bu operasyon, TKP’nin partimize
karşı yürütdüğü kampanyadan bağımsız değildir. Legalistler TKP oportünizminin bilinçli
müttefikleri, aynı yöntemlerin takipçisi, aynı ideolojinin yolcusudurlar.
Partimiz iç ve dış düşmanları ile çok savaşmıştır. Partimizin yediği her darbe ancak onu
çelikleştirmeye yetmiştir. Günden güne pekişen ve güçlenen TKP (B)’nin gelişmesini hiç
bir güç, hele oportünisler, likidatörler, muhbirler asla önleyemiyecek, bu gibileri tarih
karşısında cezasız kalmayacaklardır.
Türkiye Komünist Partisi (Birlik)
TKP (B)
İcra Komitesi