Organik Beyin Hastalığını Düşündüren Karmaşık

Transkript

Organik Beyin Hastalığını Düşündüren Karmaşık
AJANS 2016; 4(2): 86-92
CASE REPORT
Organik Beyin Hastalığını Düşündüren Karmaşık Disosiyasyon
ve Konversiyon Belirtileri Olan Bir Olgunun Takip ve Tedavi Süreci
The Follow-up and Treatment of a Case with Complex of Dissociation and Conversion
Symptoms Suggesting Organic Brain Disease
H. I. Tas1, S. Kılınc1, Z. Yılmaz1, E. Inan1, M. F. Ustundag2, H. Ozcan2
Received: 09 November 2015 / Accepted: 08 January 2016 / Published online: 15 June 2016
©Copyright 2016 by AKONDER
ÖZET
Dissosiyatif ve konversif bozukluklar belirtilerin organik bir hastalığı düşündürmekle birlikte yapılan tetkik ve
muayenelerde organisiteyi düşündüren bulguların elde edilemediği psikiyatrik belirtilerin olduğu bozukluklar
olup sıklıkla birarada gözükür. Ülkemizde konversiyon bozukluğu yaygınlık açısından %4,5 ile %32 arasında
değişen oranlar verilir. Her iki bozukluğun etiyolojisinde duygusal travmalar, sosyokültürel nedenler,
nörobiyolojik nedenler olabileceği ve birçok psikiyatrik hastalıkla eştanılarının olabileceği bildirilmiştir.
Bu yazıda dissosiyatif amnezi ve konversif belirtileri olan bir kadın olgunun tanı, takip ve tedavi süreci
üzerinden dissosiyasyon ve konversiyon tartışılacaktır. Çevresinde bulunan insanları tanımama, nesneleri
isimlendirmede bozukluk, söylenen kelimeleri tekrarlama, sıralı işleri yapamama, okuyup, yazamama,
geçmişteki yaşantılarını hatırlayamama, ev işlerini yapamama, halsizlik gibi şikayetleri olan olgunun yapılan
nörolojik muayenesi, laboratuar ve beyin manyetik rezonans görüntüleme sonucunda patoloji saptanmadı.
Aynı gün yapılan psikiyatrik görüşmede depresif belirtilerinin bulunduğu, yaşam olayları ile başa çıkmada
zorlandığı belirlenmiştir. Olgunun tedavi süreci içinde yapılan nöropsikiyatrik test sonuçları incelendiğinde
birçok bilişsel alanda anlamlı düzeyde bozulma olduğu görülmüş fakat duygudurumunun daha mutlu olduğu
durumlarda, günlük hayatına bu testlerdeki bozulmanın yansımadığı görülmüştür. Olgu psikiyatrist tarafından
hastalık akut başlangıcından itibaren düzenli görüşmelere alınmıştır. Seanslarda sokratik sorgulama teknikleri,
destekleyici ve bilişsel davranışçı terapi teknikleri kullanılmıştır. Belli aralıklarla aile görüşmeleri yapılmış eşler
arasındaki sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunulmuştur. Tedavi süreci boyunca olgunun şikayetleri
giderek azalmış olup takibi sürmektedir.
Anahtar kelimeler: Disosiyasyon, konversiyon, organik beyin hastalığı, tedavi
ABSTRACT
Although dissociative and conversion disorder symptoms make clinicians to suspect the existence of an organic
disease, symptoms of organicity have not been discovered as the result of medical surveys and examination and
both disorders are seen together frequently. Prevalence of conversion disorder in our county ranges from 4.5%
to 32%. It is reported that emotional traumas, sociocultural reasons and neurobiological reasons can be part of
etiology of both disorders and both of them can have comorbidity with many psychiatric diseases. In this paper
we aimed to discuss dissociation and conversion concepts through diagnosis, follow-up and treatment processes
of a female patient who had both dissociation and conversion symptoms. The patient in this presentation
had symptoms such as inability to recognize familiar persons, defect in naming the objects, repeating words
which were said to her, inability to do sequential works, inability to read and write, inability to remember
the past events, inability to do housework and malaise that make clinicians think of the possible existence
of a neurological disease at first sight. Neurological examinations, laboratory and brain magnetic resonance
imaging evaluations revealed no pathology. In psychiatric examination depression symptoms and difficulties
in dealing with daily life problems have been observed. When results of neuropsychiatric tests of the patient
were examined during diagnosis, follow-up and treatment processes it is seen that there is a significant defect in
many cognitive areas; but also it is determined that when the mood state of the patient is better, the defects did
not effect her daily life. Patient was seen regularly from the beginning of symptoms of disease by a psychiatrist.
Socratic examination, supportive and cognitive behavior therapy techniques have been used during sessions.
Family interviews were done at regular intervals. Some recommendations for solving the problems between
spouses were given. During the treatments, complaints of the patient have decreased gradually and followup
process has been continuing.
Keywords: Dissociation, conversion, organic brain disease, treatment
Derince Education and Research Hospital, Department of Psychiatry, Kocaeli
Atatürk University, Medical Faculty. Department of Psychiatry, Erzurum
e-mail: [email protected]
1
2
86
AJANS 2016; 4(2): 86-92
Giriş
Dissosiyatif ve konversif bozuklukları belirtilerin organik bir hastalığı düşündürmekle birlikte
yapılan tetkik ve muayenelerde organisiteyi düşündüren bulguların elde edilemediği psikiyatrik belirtilerin olduğu bozukluklar olup sıklıkla
birarada gözükür (1). Dissosiyatif bozukluklar
ise ülkemizde Sivas ilinde yapılan bir çalışmada
yaşam boyu yaygınlığı %18,3 olarak bulunmuştur (2). Ülkemizde yapılan sağlık hizmetlerine
başvuranların alındığı çalışmalarda konversiyon
bozukluğunun %4,5-32 arasında değişen oranlarda bulunduğu bildirilmektedir (3). Somatoform bozukluklar altında incelenen konversiyon
bozukluğunun disosiyatif bozukluklar altında
sınıflanması gerektiği tartışılmaktadır (4). Bu bozukluklara ait belirtiler bazı hastalarda semptom
bazı hastalarda ise bozukluk düzeyinde görülebilmektedir. Her iki bozukluğun etiyolojisinde duygusal travmalar, sosyokültürel nedenler, nörobiyolojik nedenler olabileceği ve birçok psikiyatrik
hastalıkla eştanılarının olabileceği bildirilmiştir
(5). Bu yazıda dissosiyatif amnezi ve konversif
belirtileri olan bir kadın olgunun tanı, takip ve
tedavi süreci üzerinden dissosiyasyon ve konversiyon tartışılacaktır.
Olgu
56 yaşında kadın hasta son 3 gündür olan ve
aniden başlayan, çevresinde bulunan insanları
tanımama, nesneleri isimlendirmede bozukluk, söylenen kelimeleri tekrarlama, sıralı işleri
yapamama, okuyup, yazamama, geçmişteki
yaşantılarını hatırlayamama, ev işlerini yapamama, halsizlik şikayetleri ile nöroloji polikliniğine
başvurdu. Yapılan nörolojik muayenede şuuru
açık olup, kooperasyon kurulabiliyordu. Kranial sinirler intakt, konuşma normal, ense sertliği
yoktu, kas gücü normal idi. Serebellar sistem ve
H. Ozcan et al.
yürüyüşü normal tespit edildi. rutin laboratuvar
tetkikleri (hemogram, karaciğer-böbrek-tiroid
fonksiyon testleri, kan şekeri, serum elektrolit
düzeyleri, vitamin B12, folat, C-reaktif protein
düzeyleri). Ek sistemik hastalık öyküsü yoktu. Yakın zamanda geçirilmiş bir enfeksiyon öyküsüne
rastlanmadı. Kafa travması anamnezi yoktu. Hipertansiyon, diabetes mellitus gibi aterosklerotik
vasküler risk faktörleri tespit edilmedi. Fizik muayenesinde vücut ateşi, tansiyon arteryel ve nabız
normal sınırlardaydı. Çekilen beyin bilgisayarlı
tomografide bilateral basal ganglionlarda kalsifikasyon dışında özellik izlenmedi. Parathormon
düzeyi 81.5 (11.1-75.9) pg/ml olarak hafif yüksek
tespit edildi. Şikayetlerinin 3 gündür sürmesi nedeniyle yatış önerilen hasta yatışı kabul etmedi.
Ertesi gün çekilen kontrastlı kranial ve diffüzyon
manyetik rezonans görüntülemesinde kliniğini
açıklayacak patoloji izlenmedi. Hasta koopere
olamadığı için beyin elektroensefalografisi çekilemedi. Hastanemizde yapılamadığı için ilaç,
madde intoksikasyon değerlendirmesi yapılamadı. Yapılan tetkiklerde organik patoloji tespit edilmeyen hasta psikiyatri kliniğine yönlendirildi.
Yapılan psikiyatrik değerlendirmede hasta yalnız olarak görüşme odasına alındı. Yapılan muayenede duygudurumu şaşkın, konuşma miktarı
az, konuşması yavaşlamıştı. Okuma ve yazmayı
hatırlamıyor, gösterilen nesneleri isimlendiremiyordu. Görüşmenin başında yanında bulunan
akrabalarının kim olduğunu hatırlamayan hasta
görüşmenin ortalarına doğru hatırlamaya başladı. Mutsuz olduğunu, hayattan keyif almadığını
ve bu duruma akrabalarıyla yaşadığı sorunların
neden olduğunu belirtti. İki hafta önce aile üyelerinden biri tarafından haksızlığa uğradığını ve bu
durumu kabullenemediğini, yaşam sorunlarıyla
baş etmekte zorlandığını ifade etti. Görüşme sonunda psikiyatrik muayenesinde bilinci açık, oryante, koopere, konuşması spontan amaca yönelik idi. Düşünce sürecinde hafif yavaşlama vardı.
87
Treatment of Complex Dissociation and Conversion
AJANS 2016; 4(2): 86-92
Düşünce içeriğinde yaşam olayları ile zihinsel
uğraşları mevcuttu. Affekti uygun, duygudurumu üzgündü.
Özgeçmiş-soygeçmiş: 56 yaşında kadın hasta,
ilkokul mezunu, eşiyle birlikte yaşıyor, iki erişkin oğlu var. Dokuz kardeşten yedincisi olarak
doğmuş. Gelişimsel basamakları normal, aile içi
ve dışı sosyal ilişkilerinde patoloji tariflenmiyor,
daha önce psikiyatri başvurusu yoktu. Yaklaşık 4
yaşına kadar anne ve babasıyla kalan hasta sonrasında 2 yıl süreyle ablasının yanında kalmış, o
dönemde ablası tarafından fiziksel ve psikolojik
şiddete maruz kalmış. Maddi durumları iyi olmadığı ve dayısının çocuğu olmadığı için 6 yaşında
iken dayısı ve yengesine evlatlık olarak verilmiş.
olduğu, hangi yılda olduğumuz sorularını yanıtlayamamıştır. Yapılan görüşmede kendisi dışarıda yolunu bulmakta güçlük çektiği ve karşılaştığı
kendisini tanıdığını söyleyen bazı kişileri tanıyamadığını ifade etmiştir.
Bellek ve Öğrenme: Uygulanan Öktem Sözel
Bellek Testi’nde anlık bellek puanı 2 (ortalama
5.08, ss 1.03, alt çeyreklik 4), öğrenme puanı 39
(ortalama 113.50, ss 12, alt çeyreklik 107), en
yüksek öğrenme 8 (ortalama 14.53, ss 0.88, alt
çeyreklik 14), kendiliğinden hatırlama 6 (ortalama 13.24, ss 1.38, alt çeyreklik 12), toplam hatırlama puanı 9 (ortalama 14.98, ss 0.12, alt çeyreklik 15) olarak belirlenmiştir. Hasta yaşı için
normal kabul edilen düzeye ulaşamamıştır. Ben-
Sonra dayısının çocukları rağmen onlarla yaşamaya devam etmiş. Onüç yaşında iken yengesi
trafik kazasında vefat edince ev işleri ve çocuk
bakımı hastanın üzerine kalmış. Onaltı yaşında
iken teyzesinin oğlu olan şuan ki eşiyle evlenmiş.
Büyük oğlu ile aynı binada oturan hasta başka
yerde yaşayan küçük oğlunun eşi yaklaşık 2 aydır
aralarında geçen bir tartışma nedeniyle konuşmuyordu. Hasta anne ve babasını çekingen, pasif
insanlar olarak dayısını ise otoriter ve baskıcı birisi olarak tanımlıyordu. Eşiyle yapılan görüşmede
eşinin duygu dışavurumunun yüksek, mükemmeliyetçi kişilik özellikleri olduğu gözlendi. Yapılması gereken günlük işler ve ilişkilerinde hastadan beklentilerinin yüksek olduğu öğrenildi.
Hastada mevcut şikâyetlere (özellikle bilişsel
bozukluk) yönelik yapılan nöropsikiyatrik değerlendirme ve psikiyatrik değerlendirme ölçeklerinin sonuçları aşağıda verilmiştir. Hastaya genel
bilişsel durum değerlendirmesi için Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği uygulanmış, hastanın aldığı puan 10 olarak belirlenmiştir. Bu sonuç
orta düzey bilişsel bozulmaya işaret etmektedir.
Oryantasyon: Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği’nde oryantasyonu değerlendiren
maddelerden 4/6 puan almıştır. Hasta ayın kaçı
ton Görsel Bellek Testi’nde almış olduğu 7 puan
görsel bellekte ağır bozulmaya işaret etmektedir.
Sayı Dizisi Öğrenme Testi’nde puan alamamıştır.
Wechler Sayı dizisi Testi’nde, Düz Sayı Dizisinde
1 puan, Ters Sayı Dizisinde 3 puan almıştır. Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği’nde gecikmeli
hatırlama puanı 4/6 olarak belirlenmiştir.
Dil ve Mental Hız: Sözel Akıcılık testinde 1’er
dakika içinde ayrı ayrı K-A-S harfleri ile başlayan
özel isim olmayan kelimeler üretmesi istenmiş
olup; hasta toplam 11 kelime üretebilmiş olup bu
durum dil ve mental hızda belirgin bozulmayı
düşündürmüştür (hastanın yaşına göre normal
değer>40).
Soyutlama becerisinin ölçümü için İstanbul
Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D.
Davranış Nörolojisi ve Hareket Bozuklukları
Birimi Klinik Nöropsikoloji Laboratuarı Nöropsikolojik Değerlendirme Bataryası içerisinde
bulunan Atasözü ve Benzerlikler bölümleri
uygulanmıştır. Hasta atasözlerinden hiçbirini açıklayamamış ve Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği’nde Benzerlikler bölümünden
puan alamamıştır.
Hasta okuyabilmekte, elleri titreyerek bakarak
yazabilmekte ancak kendiliğinden yazamamaktaydı.
88
AJANS 2016; 4(2): 86-92
Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği’nde
kendisine söylenen 2 cümleyi de tekrar edemedi.
Üç hayvandan 2’sini tanıyabildi.
Yürütücü İşlevler: Saat Çizme Testinde rakamları doğru sırada yerleştirememiş, akrep ve yelkovanı çizmiş ancak istenen saati gösterememiştir.
İz Sürme Testi’nde A Formunu 204 saniyede
tamamlamış (ortalama 55-59 yaş: 72.77 ss.21.41),
B Formunu tamamlayamamıştır.
Her iki formda da hem sıralama hem de
eşleme hataları yapmıştır. Montreal Bilişsel
Değerlendirme Ölçeği’nde görsel yapılandırma
becerileri testinden 2/5 puan almıştır.
Zekâ: Hasta tam koopere olamadığından tüm
bölümleriyle bir zekâ testi uygulanamamıştır. Ancak mevcut şikâyetler öncesi işlevselliğine yönelik
yakınlarından alınan bilgi ve klinik kanaate göre
normal sınırlarda olduğu düşünülmüştür.
Depresyon: Hamilton Depresyon Ölçeği’nde
günlük etkinlikleri yerine getirememe ve somatik
şikâyetler dışında herhangi bir depresyon belirtisi ifade edilmemiştir. Hasta genel olarak kaygı
dışında herhangi bir duygu hissetmediğini, hissettiğinde de tanımlayamadığını belirtmiştir.
Günlük etkinlikleri yerine getirmemenin bilişsel
yetersizlikten kaynaklandığı düşünülmüştür.
Anksiyete: Beck Anksiyete Ölçeği’nde almış
olduğu 25 puan orta düzey anksiyete belirtileri
olduğunu düşündürmüştür.
Dissosiasyon: Dissosiasyon Ölçeği (DIS-Q) (Vanderlinden, J-Şar, 1995) uygulanmış, puanı
1.95 (123/63) olarak belirlenmiştir. Klinik olarak
anlamlı düzeyde dissosiasyon belirtileri gözlenmemiş ancak hasta ‘’Ben ben miyim değil miyim
diyorum’’, ‘’aynaya baktığımda karşımdaki kızıyor
sanki bana’’, ‘’İki katı on kere inip çıkıyorum, ben
de bilmiyorum neden yaptığımı’’, ‘’ütü yapıyorum, farkında değilim ütü yaptığımın’’ gibi dissosiyasyonu düşündüren ifadelerde bulunmuştur.
Dissosiyatif ve konversiyon bozuklukları tanısı
konulan hastaya sertralin 25 mg/gün başlandı,
H. Ozcan et al.
bir hafta sonra 50 mg/güne çıkılması planlandı.
Mevcut duruma neden olabileceği düşünülen
stresörlerden uzaklaştırılması ve tabloyu
pekiştireceği düşünülen davranışların azaltılması
hedeflenerek; çevresindeki kişileri hatırlaması
için zorlanmaması, bu durumdan dolayı aşırı ilgi
gösterilmemesi, eve misafir kabul edilmemesi,
günlük işlerinde yardımcı olunması önerildi.
Haftalık görüşmelere çağrılan hasta yapılan tüm
görüşmelere eşiyle birlikte geldi.
Birlikte alındıkları görüşmelerde kocası
hastamızla ilgiliydi, verilen davranış önerilerini
yerine getirdiği ancak beklentilerini gerçekçi
düzeye indiremediği gözlendi. Hastanın ikinci
hafta gelişinde birinci derece akrabalarını
hatırlayabildiği, özbakım, yemek hazırlığına
yardım, yatağını toplamak gibi davranışları
yapabildiği fakat yemek yapmak gibi sıralı işlemleri
yapamadığı, konuşurken isimlendirmede zorluk
yaşadığı öğrenildi. Hasta bir önceki yaptığı
görüşmeyi hatırlamadığını belirtti. Son bir haftadır
daha iyi olduğunu kendisine iyi davranıldığını
bundan dolayı yakınlarına müteşekkir olduğunu,
her şey bu kadar iyiyken şuan ki şikâyetlerinin
neden düzelmediğini düşündüğünü söyledi.
Haftayı genellikle odasında pek fazla sorumluluk
almadan geçirdiğini belirten hasta kendisini
mutsuz hissettiğini, aslında hayatının hep
mutsuz geçtiğini, buna yakınlarının sebep
olduğunu, şimdi ise iyi davransalar bile bunun işe
yaramayacağını düşündüğünü söyledi. Çocukluk
döneminden itibaren hayatıyla ilgili konularda
öykü vermeye başlayan hastanın konuşma
hızında ve hatırlamasında, affekt aralığında
artma oldu. On dakikalık öykü anlatımı sırasında
altı yaşında iken ailesinden alınması ve dayısının
çocuğu olmadığı için dayısı tarafından evlat
edinildiği dönemi anlattığı sırada ağladı. Evlat
verilmesi sebebiyle anne ve babasını affedemediği,
onu fazlalık olarak gördüklerini, bakımını
üstlenmek istemediklerini düşündüğünü belirtti.
89
Treatment of Complex Dissociation and Conversion
AJANS 2016; 4(2): 86-92
Görüşmenin ilerleyen dakikalarında artık bunu
değiştiremeyeceği ama tüm bunlara rağmen
şimdiye kadar sorunlarıyla iyi baş edebildiği,
sıkıntılara katlanabildiği ve çözümler üretebildiği
üzerinde duruldu. Görüşmenin sonunda basit
ev işlerinde sorumluluk almak istediğinde
engellenmemesi, günlük yürüyüşler, yazı yazma
ve okuma ile ilgili basit egzersizler önerildi.
Yapılan üçüncü ve dördüncü görüşmelerde
kendini daha iyi hissettiği, ev işlerine daha fazla
katkıda bulunduğu öğrenildi. Bu görüşmelerde
hasta ağırlıklı olarak eşiyle ilgili konuşmak istediğini belirtti. Eşinin ortak karar alınması gereken
birçok konuda ona danışmadığı, genellikle emir
veren konumda olduğu, bu emirlere uygun ha-
kez yemek yaktıktan sonra artık tek başına yemek
yapmasına izin verilmediği öğrenildi.
Şikâyetlerinde artış olması üzerine nörolojik muayenesi tekrarlandı, bu durumu açıklayacak nörolojik bulgu saptanmadı. Yapılan görüşmelerde şikâyetlerinde artışa neden olabilecek
stresörler araştırıldığında anne ve babasına olan
öfkesini hatırladığını, tekrar anne ve babası ile
ilgili konuşmak istediğini belirtti. Kendi evine
geçtikten sonra bu konuların daha fazla aklına
geldiği, düşünmekten kendini alamadığını belirtti. Görüşme sırasında yine abreaksiyon durumu
ortaya çıkan hastanın eşiyle yaşadığı problemlerle başa çıkmakta zorlandığı, onunla evlenmesine
ebeveynlerinin ilgisiz tutumunun sebep olduğu-
reket etmediğinde eşinin sinirlendiği ve öfkesini
bağırarak gösterdiği öğrenildi. Bu durumlarla baş
etmede ne gibi yöntemler uyguladığı sokratik sorgulama teknikleriyle kendisinin bulması sağlandı.
Genellikle kendisine söylenenleri yapmayı
tercih ettiğini, gününü sürekli ev işi yaparak geçirdiğini, evde her şeyin mükemmel olması için
çabaladığını, isteklerini pek fazla dile getirmediğini, kendi ihtiyaçlarını ertelediğini hatta çoğu
zaman yok saydığını belirtti. Bu davranışlarının
sorunlarını çözmede ne kadar işlevsel olduğu
yine sokratik sorgulama teknikleriyle çalışıldı.
Dördüncü ve beşinci görüşmelerde hasta artık çok az sayıda kişiyi hatırlamakta zorlandığını, ev işlerine daha çok katıldığını,
yardımla yemek yapmaya başladığını belirtti.
Kur’an kursuna başladığını, öğrenmekte zorlanmadığını ve keyif alarak gittiğini anlattı. Bu
görüşmelerde ağırlıklı olarak baş etmede kullandığı yöntemler çalışıldı. Hastaya daha iyi
baş etme becerileri geliştirmesi ve işlevselliğin
artması yönünde önerilerde bulunuldu.
Altıncı ve yedinci görüşmelerde tekrar kendi evine yerleşen hastanın, iki hafta önceye göre
yeni öğrendiklerini hatırlamada zorluk yaşadığı
öğrenildi. Evde yemek yaparken daldığı ve birkaç
nu belirtti. Bu konulara yönelik görüşme yapıldığında şikâyetlerinde azalma olduğu gözlendi.
Devam eden görüşmelerde yakın ve uzak aile
üyeleri, sosyal çevresinde ki kişilerle ilişkileri ele
alındı. Görüşmeler sonucunda bu kişilerin çoğuna karşı öfkeli olduğu gözlendi. Bu duygulanımına sebep olarak ise bu kişiler için şuana kadar çok
çaba sarf ettiği ama onların bunu anlamadığını,
ona haksız yere kötü davrandıklarını belirtti. Bu
konu üzerinde yine sokratik sorgulama teknikleri
ile çalışılması, gerektiği durumlarda rol oynama
yapılarak yaşadığı durumlar için yeni çözümler
üretmesi planlandı. Yaşadığı durumlar karşısında ortaya çıkan öfkesinin ve bu öfke yönetiminin hayat kalitesine verdiği zararı anlaması ve bu
durumlarla yeni başa çıkma yolları geliştirilmesi
planlandı. Hastanın takip ve tedavisi devam etmektedir.
90
Tartışma
Yukarıda sunduğumuz hastada mevcut belirtilere
neden olabilecek organik nedenleri olabildiğince
dışlamaya çalıştık. Ayrıca hastanın ilk ve ilerleyen terapötik görüşmeler sonrası semptomlarında azalma olması, stresör sonrası semptomların
AJANS 2016; 4(2): 86-92
kötüleşmesi belirtilerin bilişsel ve somatik belirtilerin olması bize dissosiyatif amnezi ve konversiyon bozukluğunu ön planda düşündürdü.
Dissosiyatif bozuklukların başlıca özelliği genellikle bütünleşmiş bilinç, bellek, kimlik ya da
çevrenin algılanması işlevlerinin bozulmasıdır.
Bu durum ani ya da yavaş gelişebildiği gibi akut
ya da kronik seyredebilmektedir. Dissosiyatif bozuklukların alt grubu olan dissosiyatif amnezide,
travmatik olan ya da stres doğuran önemli kişisel
bilgileri sıradan bir unutkanlıkla açıklanamayacak biçimde anımsayamama olur. Hastamızın yaşam öyküsünün özelliklerini anımsamada geriye
dönük olarak bildirilen boşluk ya da bir dizi boşluk olarak görülmektedir. Bu boşluklar çoğu kez
travmatik ya da aşırı stres doğuran olaylara bağlıdır. Konversiyon bozukluğunun başlıca özelliği,
istemli motor ya da duyu işlevlerini etkileyen,
nörolojik ya da diğer bir genel tıbbi durumu düşündüren semptom ya da defisitlerin olmasıdır.
Genellikle ego gücü ve baş etme becerileri zayıf
insanlarda görülen dissosiyatif ve konversif belirtiler kişinin yaşam kalitesinde önemli düşmeye
yol açarak kişi ve yakınlarının hayatını olumsuz
yönde etkiler. Söz konusu semptom ve defisitlerin başlaması ya da alevlenmesinde stresör ve
kişiyi zorlayıcı psikolojik etkenlerin olduğu gözlenmektedir (1,6). Dissosiyasyon ve konversiyon
birincil kazanç olarak anksiyeteyi azaltmakta ve
kişiyi çatışmasının ayrımında olmasından korumaktayken kişi ikincil kazanç olarak konversiyon
semptomundan birtakım çıkarlar ya da istenmedik görev ve sorumluluklardan da kaçabilir (7,8).
Sıklıkla birarada da gözükebilen her iki bozukluğun ayırıcı tanısında benzer şikâyetler ve bulgular ortaya çıkarabilecek nörolojik nedenler (inme,
epileptik nöbetler, deliryum, multiple skleroz,
miyastenia gravis, anguler gyrus sendromu vb.)
ya da diğer genel tıbbi durumlar ve madde kullanımının etkileri dışlanmalıdır (9). Tedavisinde
psikoterapötik yaklaşımlar (bireyin amnezi ile
H. Ozcan et al.
ilişkilendirilen travmatik durumlardan uzaklaştırılması, içgörü kazandırma, sorunlarla
başetme becerileri geliştirilmesi, destekleyici ve
bilişsel davranışçı terapiler, aile tedavileri) ile
beraber psikotrop ilaç tedavileri kullanılabilmektedir (6,10). Hastamızda literatürdekine benzer şekilde travmatik durumlardan uzaklaştırma, bilişsel davranışçı, içgörü kazandırıcı, sorun
çözmeye yönelik destekleyici görüşme teknikleri
kullanarak (11) bulgularda düzelme ve kişinin yaşamsal sorunlarla daha gelişmiş savunma
mekanizmaları kullanarak başetme becerileri
geliştirmesini sağlamayı amaçlanmakta olup,
takip ve tedavisi devam etmektedir.
Kaynaklar
1. Nicholson TR, Stone J, Kanaan RA (2011) Conversion disorder: a problematic diagnosis. J Neurol Neurosurg Psychiatry 82:1267-73.
2. Özen Ş, Özbulut Ö, Altındağ A (2000) Acil serviste konversiyon bozukluğu tanısı konan hastaların
sosyodemografik özellikleri, stres faktörleri, I. ve II.
eksen eştanıları. Türkiye’ de Psikiyatri 2:87-97.
3. Sar V, Akyuz G, Dogan O (2007) Prevalence of dissociative disorders among women in the general population. Psychiatry Res 149:169-76.
4. Brown RJ, Cardena E, Nijenhuis E, Sar V, van der
Hart O. Should conversion disorder be reclassified as
a dissociative disorder in DSM V? Psychosomatics.
2007;48:369-78.
5. Isaac M, Chand PK. Dissosiyatif bozukluklar ve
konversiyon bozuklukları: sınırları tanımlamak. Current Opinion in Psychiatry TÜRKÇE BASKI Cilt 2
Sayı 2 2006.
6. Bühler KE, Heim G. Etiology, pathogenesis, and
therapy according to Pierre Janet concerning conversion disorders and dissociative disorders Am J Psychother. 2011;65(4):281-309.
7. Shapiro B. Building bridges between body and
mind: The analysis of an adolescent with paralyzing
91
Treatment of Complex Dissociation and Conversion
chronic pain. Int J Psychoanal. 2003;84(3):547-61.
8. Barr R, Abernethy V. J Conversion reaction. Differential diagnoses in the light of biofeedback research.
Nerv Ment Dis. 1977;164(4):287-92.
9. Stone J, Carson A. Functional neurologic disorders. Continuum (Minneap Minn). 2015;21(3 Behavioral Neurology and Neuropsychiatry):818-37. doi:
10.1212/01.CON.0000466669.02477.45.
10. Dudek D, Sobański JA. Mental disorders in somatic diseases: psychopathology and treatment. Pol Arch
Med Wewn. 2012;122(12):624-9.
11. Cassel A, Humphreys K. Psychological therapy for
psychogenic amnesia: Successful treatment in a single
case study. Neuropsychol Rehabil. 2015 Apr 20:1-18.
[Epub ahead of print]
92
AJANS 2016; 4(2): 86-92

Benzer belgeler